[]

Uykuya dalarken irkilmek?

Bildiğimiz ağaçtan düşer gibi irkilmek değil ama. O çok nadiren oluyor, benim hissettiğim saliseler içinde çok heyecanlanmak. Durduk yere nabzım yükseliyor, bir tehlikenin oluştuğunu hissediyorum ve bir saniye sonra geçiyor.

2 sene önce iki ay boyunca nefes alamadığımı hissediyordum, gündüzleri bile ellerim uyuşuyor, nabzım yükseliyordu. Telkin ve meditasyonla doktora gitmeden çözdüm. (belirtilerim anksiyete bozukluğunu gösteriyordu.)

Fakat son iki üç aydır uykuya dalarken bahsettiğim şekilde irkiliyorum, ne olduğunu bildiğim için telaş yapmıyorum ve bir saniye sonra geçiyor zaten.

Sizce bunun adı ne?
Doktora gitmeli miyim?

 
Aynısı bende de oluyor. Çok ciddi bir korkuyla bir anda sıçrıyorum tam dalma esnasında. Bence normal bir durum aynı ağaçtan düşmek gibi. Belki psikolojik açıklaması vardır, ben çok kaygılı biriyim uyurken diş de sıkıyorum stresliyken. Stresle ilişkili olabilir bence.(yalnızca tahmin)

www.google.com.tr
  • Josephine.  (06.04.22 13:33:07 ~ 13:43:03) 
avicennaint.com

buna benzer bir şey yaşıyor olabilir misiniz?
  • reversal of fortune  (06.04.22 13:45:26) 
  • phonex  (06.04.22 14:09:10) 
arada oluyor bende de, burnum tıkandığında nefes alamayınca ya da kan dolaşımı engellenince oluyor. vücut ölmememiz için kalk lan nefes alamıyorsun uyarısı veriyor.


  • bohr atom modeli  (06.04.22 14:30:20) 
Birçok sebebi olabilir, nokturnal panik yaşıyor olmanız da olası.

Panik atağın uykuya geçiş sürecini aksatan bir biçimi. Uykuya dalış sırasında aniden gelen ölüyorum hissi, kalbiniz duracakmış gibi olması ve ardından heyecanla gelen nabız yükselmesi gibi bir şekilde kendini gösteriyor.

Tanım size uyuyorsa doktora gitmeyi düşünebilirsiniz.
  • akhenaten  (06.04.22 15:13:14) 
bana da oluyor, sözlükte bununla ilgili mantıklı bir entry vardı ama unuttum. beyin sanırım uyurken ölüyorum zannediyormuş o yüzden o tepkiyi verddiriyormuş sahibine. manyak lan bu beyin yazıyordu en sonda. ama yazıyı bulamadım.


  • dandiş  (06.04.22 15:41:47) 
[]

Robusta kahve seven var mı?

Yaklaşık 3 yıldır her gün moka pot veya filtre kahve içiyorum. Filtre yaparken sadece robusta çekirdeğinden demlediğim kahve tatmin ediyor beni. Hem düz, sert tat profili, hem spor öncesi müthiş etkisiyle başka çekirdek kullanamaz oldum. Benim gibi filtrede sek robusta kullanan hiç görmedim.

Robusta seven var mı benim gibi?


 
250gr almistim aldigim gune lanet ettim her espressoda


  • nibba  (31.03.22 23:55:26) 
Demleme olarak bir etiyopya bir kenya kahve varken tercih etmem içmem de.
Ama cold brew demlemede çok kullanırım, soğuk olarak o acı ve sert tadı seviyorum.

  • catamenia  (01.04.22 09:50:43) 
[]

Kız arkadaşım Bulgaristan vatandaşı, evlenince AB'ye gidebilir miyim?

Şu an ikimiz de yüksek lisans yapan bir çiftiz, kız arkadaşım MEB'de İngilizce öğretmeni, ben de yabancı dil dersleri veriyorum, serbest çalışıyorum.

İkimizin de çocukluğumuzdan beri Avrupa hayali var, üniversite yıllarında İspanya'da birlikte yaşadık, yıllardır o günlere hasret yaşıyoruz.

Evlendiğimiz zaman eşimle Avrupa Birliği içinde oturma iznim oluyor mu?

 
Bulgaristan’ın biraz uzun bir oturum işlemi süreci var ama yaptıktan sonra evet vizesiz gidip oturabiliyorsunuz.


  • sta  (31.03.22 13:12:57) 
Yalnız sorunuz Avrupa Birliği, Bulgaristan değil.
Evlenirseniz sizin sadece Bulgaristan'da yaşama ve çalışma hakkınız olabilir esiniz üstünden. Başka ülkede değil.

Başka ülke olması için eşinizin o ülkede is bulup sizi yanına alması lazım.
  • logisticsmanager  (31.03.22 13:59:14) 
[]

Sporcular, ne yiyorsunuz?

Gıda fiyatlarından dolayı yediğimiz besinden kısmak zorunda kalıyoruz maalesef. Yediklerim birinci önceliğim, o sebeple optimum dengeyi tutturmaya çalışıyorum fakat para biriktiremiyorum, bilgisayarımı veya telefonumu yenileyemiyorum. Vitaminsiz kalmaktansa böyle yaşamayı tercih ediyorum.

Bu başlıkta beslenme konusunda birbirimize ilham olabiliriz, bazen başkalarının beslenme rutinine baktığımda büyük aydınlanma yaşıyorum.

Benim genelde şöyle;

1. öğün
- yumurta
- mercimek/bakla veya nohut humus
- lor
- yeşillik
- zeytin

2. öğün
- yulaf ezmesi (içine genelde lor, tahin, pekmez, zerdeçal, tarçın ve muz koyuyorum)

3. öğün
- fındık, fıstık, leblebi, kaju gibi çerezler

4. öğün
- protein grubu: tavuk veya kıyma kavurma/köfte, bazen balık
- karbonhidrat grubu: pirinç, bulgur, bazen makarna, greçka veya baklagiller
- mikro besin grubu: salata (veya hangi aydaysak x ayı sebzeleri diye google araması yapıp çıkan listeyi kaydediyorum, olabildiğince hepsinden özellikle farklı renklerden sebzeleri soteliyorum.)

Siz neler yiyorsunuz?

 
[]

Kulaklığım kırıldı, Amazon ne yapabilir?

12 ay önce aldığım ve çok severek kullandığım kafa üstü kulaklığım durduk yere kulağımdayken plastiği kırıldı. Henüz dağılmadı ve çalışmaya devam ediyor ama çok üzüldüm, fiyatı 1500 lira olmuş.

Amazon'a ücretiyle veya başka bir şekilde değişim talebinde bulunabilir miyim acaba?


 
Plantronics mi? Garantisi devam ettiği için tamir ederler diye düşünüyorum. Amazona yazmayı deneyin bir.


  • vampir akrep  (24.03.22 20:17:24) 
aklınızda bulunsun diye söylüyorum sennheiser marka ürünlerde genellikle tamir ile uğraşmayıp direkt yenisini veriyorlar.
sizin durumda da teknik servis tamir etmese bile amazon müşteri memnuniyeti namına değişim veya iade yapar diye düşünüyorum.

  • rahmi pinkfloydoglu  (24.03.22 21:34:32) 
jbl marka kulakligimin sol tarafi durduk yere calismamaya baslayinca garantiye gondermistim adini hic duymadigim bi firmaya, 2 gun icinde bir ust modeli gonderdiler.

amazon hayli hayli yapar.
  • taurina  (24.03.22 22:31:58) 
[]

Bunu ev sahibi mi karşılar kiracı mı?

Mutfak bataryasının ucu fena derecede kireç tutmuş, kendim değiştiremiyorum. Su neredeyse hiç akmıyor, sağa sola sıçrıyor.

Klozetin gömme rezervuarı su kaçırıyor, bunun için de tesisatçı gelmesi lazım. YouTube'da tamirini izledim ama bu da benim yapabileceğim bir şey değil.

Ev sahibini arayıp yaptırmasını mı rica etmeliyim yoksa kiracı olarak ben mi halletmeliyim?

 
kiracı.


  • since1907  (22.03.22 09:38:58) 
Evi kullanıma hazır bulundurma zorunluluğu ev sahibine aittir, hukuki olarak da tbk çerçevesinde zorunlu harcamalar ev sahibindedir. Sizin kullanımınızdan bağımsız durumları elbette talep edebilirsiniz.


  • usudum ustumu ortsene hande  (22.03.22 09:42:13) 
Siz karşılarsanız evden çıkarken söküp götürün.


  • malheiros  (22.03.22 09:42:55) 
Böyle şeyler demirbaş gibi olduğu için ev sahibinin yaptırması gerekiyor. Çok konuşur yokuş yaparsa kendiniz yaptırın çıkarken bozun ya da söküp alın.


  • ayakkokususeveninsan  (22.03.22 09:54:14) 
eve yeni girmediyseniz siz yaptırın.

ayrıca mutfak bataryasının ucundaki perlator çıkarılıp temizlenebilir.
  • nuisance  (22.03.22 09:59:57 ~ 10:00:37) 
Gömme rezervuar duvara su kaçırıyorsa bu ev sahibinin sorumluluğu. Klozete su kaçırıyorsa kiracının sorumluluğu..
Mutfak bataryasının ucu genelde döndürerek kolayca çıkar, bu iş için bir usta çağırmak israf olur. Kiracının sorumluluğunda gibi geldi bana.

Yukarıdaki her iki durum için de kiracının sorumluluğu dedim ama henüz evde yeniyseniz o zaman bunlar ev sahibinin sorumluğudur. Yeninin tanımı kişiden kişiye değişecektir.
  • michael_knight  (22.03.22 10:33:06) 
Gömme rezervuarı eski evimde ev sahibi karşılamıştı. O bizim bozabileceğimiz bişey de değildi, tamir edebileceğimiz de. Uzun süre kullanımdan kaynaklanan şeyleri ev sahibi karşılamalı normalde.

Fakat yeni taşındığım yerde gömme olmayan rezervuar su akıttı kendimiz alıp taktık. Büyük bi iş olsa söylerdim.
  • nhk ni youkosu  (22.03.22 11:13:17) 
[]

Şehir içi otobüs tek biniş 7 lira?

İndirimli 5,25 olmuş yaşadığım yerde. Damacana bile alamıyorum artık, pahalı diye içtiğim suyu azalttım. Ne yapacağız biz? Sanki geçen aylara göre savaş gündemi vs derken yine kaynayan kurbağa olduk gibi. Ne olacak gerçekten? Bir an önce açlıktan mı ölüyoruz yoksa bir şeyleri değiştirmeye mi başlıyoruz hemen şu an olsun artık.




 
Yakit fiyatlari dunya genelinde artiyor, otobusler, dolmuslar vb. yurtdisindan doviz cinsiyle satin alinmakta, yedek parcalari, motor yagi, fren balatalari gibi tum donanim ve gerekli bilesenlerde gene doviz uzerinden gelmekte.

TL nin diger para birimleri karsisindaki buyuk deger kaybi, petrolun varil fiyatinin dunya genelinde artmasi gibi nedenlerden kaynakli, otobuslerin aktif sekilde hizmet verebilmesi icin fiyat artislari olmak zorunda.

Devlet, nukleer santraller ile elektrik uretimini artirabilirse eger ve belediye otobuslerini elektrige cevirirse, sonrasinda ulasim fiyatlari buyuk olcude duser, ama yakin zamanda boyle bir seyin olmasi cokta mumkun degil.
  • nosmoke  (12.03.22 02:09:13) 
Hatay mı acaba bu şehir:(
Vallahi bisiklet alın, muhtaç olmayın bu berbat toplu ulaşıma, çekilecek çile değil. Çok üzücü

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (12.03.22 10:46:01) 
Dünyadaki genel durum zaten sıkıntılıydı, cvid sonrası ülkelerde enflasyon sorunu ayyuka çıktı. lojistik sorunu vardı, bir de üzerine savaş durumu eklendi. Fakat Türkiye bu durumun o kadar tersine, ekonomik gerçekleri o kadar hiçe sayarak hareket etti ki, bireden yıllarca sürebilme ihtimali olan bir yüksek enflasyon sorunumuz ortaya çıktı. Siyasi bir değişim olursa bir süreç sonunda çözülebilir dediğiniz eflasyon sorunu. Yoksa asgari ücreti 4250 yaparak(enflasyonu coştur,işsizliği arttır) çözülebilecek sorunlar değil.


  • biravekahve  (12.03.22 11:23:27) 
[]

Site bizi dolandırıyor mu?

Geçen seneden beri 252 dairelik bir sitede oturuyorum. Geçen ay 320 liralık aidatın üzerine ekstra 120 lira ortak kullanım alan aydınlatması için bedel çıkardılar. Zaten aidata dahil olması gerekmiyor mu bunun?

Bitmedi, geçen aya kadar 4+1 daireler ve 1+1 daireler farklı aidat öderken şimdi tüm daireler aynı aidatı ödüyor. 50 metre kare yerde oturuyorum ama büyük dairelerle aynı parayı ödüyorum. Bu mantıklı mı?

Ayrıca elektrik, su ve gaz faturaları bize direkt gösterilmiyor, yönetim ofisi her daire için liste çıkarıyor. Ödeme gecikirse elektriği ve suyu kendileri kesiyor. Daha yeni taşınıp evinde üç dört gün kalan komşum kendisine 400 lira elektrik faturasının geldiğini söylüyor.

Sitede üç güvenlik + iki veya üç temizlik görevlisi var.
Her ay 110880 lira toplanıyor. Bu para nereye gidiyor?

 
Bu düzenin içinde bulunanların cebine gidiyor.


  • dissendium  (11.03.22 00:05:37) 
dolandırıyor.


  • lesmiserables  (11.03.22 00:34:32) 
üstad ya dolandırılıyorsunuz ya da beceriksiz bir yönetim var. ikisi de büyük sıkıntı. bence yönetimle bir görüş derim.

ben de sitedeyim ama yıllık aidat zamları ve demirbaş bedeli dışında ek bir bedel istenmedi. ayrıca her dairenin eşit oranda ödemesi de aşırı saçma. acaba kat mülkiyeti tapusu olmayan ruhsatsız şantiye elektriği kullanan bir sitede falan mısınız?
  • roket adam  (11.03.22 00:36:22) 
Sitede oturmak zaten dolandirilmayi kabul etmek degil mi zaten?
Bizim ufacik apartmanda bile yonetici 3 ayda bir 100 tl mutlaka saplar.
Her 3 ayda bir asansor karti calinir :) dis kapiya kaynak gerekir, damadindan kamera almak gerekir.

Buyuk sitelerde aidatin %80'i yalandan masraftir. Daire sayisi cogaldiginda masraflarin kuculmesi gerekirken artiriyorlar.
Hesap soran olmuyor.

Yalniz gaz,elektrik faturasini site nasil topluyor.
Iskansiz bile olsa en az 1 tanesi legal aboneliktir.
  • divit  (11.03.22 01:00:18) 
Site=aidat dolandırıcılığı +1
Beceriakiz yönetim olma ihtimali de var gerçi ama dolandırılma daha yüksek bir ihtimal.

Ortak kullanım aydınlatma masrafı normal bir masraf diye biliyorum.

Bunun haricinde sitelerin gerçekten tahmin edilemeyecek kadar masrafları var, bu gerçek.

Ama tüm bu sürecin şeffaf şekilde yönetilmesi ve beyan edilmesi gerekir.

Fafuranızı bilmemeniz vs ise baya saçma.

Ben sırf bu yüzden zamanında sitedeki evden çıktım.
  • sorularimicinfeykhesap  (11.03.22 01:11:45) 
Bu arada, istanbul için konuşuyorum, sitede oturmayı göze alan, kabul eden insanöar genelde bu durjmu da kabul ediyor. @divit +


  • sorularimicinfeykhesap  (11.03.22 01:12:40) 
Muhtemelen sizin sitenin yönetimi profesyonel bir şirkete devredilmiş durumda.
Öyle bir siteden ev almam ve oturmam.
İlgili bütün kanunlara vakıf,
Bütün kanun boşluklarını bilen,
Benim verdiğim ve vereceğim aidatla adli danışmanlık hizmeti alan bir şirkete karşı birey olarak yapabileceğim hiçbir şey yokken
Ne işim var orada
  • Mirket  (11.03.22 01:20:41) 
Elektrik, su ve doğalgaz için bahsettiğiniz durum Avm tarzı yerlerde uygulanabilir.
Avm yönetimi bu kalemlerinin satışını yapamaz ancak hizmet faturası, aidat olarak kesebilir. Bu da Avm'lerde göz yumulan bir uygulamadır. Bir hat başı sayacı vardır, abonelik buradadır, dükkanların kendi sayaçları vardır bu sayaçlar üzerinden ayrı ayrı tüketimler hesaplanır, ona göre hizmet veya aidat v.b bir adla faturalandırılır.Burada ki ilk endeks, son endeks, tüketim ve birim fiyat ayrıca icmal olarak verilir.


Tapusu, iskanı, yapı kullanma izni, belgesi olan yerlere elektrik için EPDK tarafından dağıtım lisansı verilmiş olan kurumlar satış yapabilir, su içinde bulunduğunuz ilde ki su idaresi satış yapabilir, her dairenin ayrı aboneliği olmak zorundadır, site yönetimleri böyle bir işlem yapamaz böyle bir durum varsa usülsüzlük vardır, Epdk, bölgenizde ki edaş firması ve il su idaresine şikayet edin.
Bunun istisnası doğalgaz ve ısınmadır.


Bu tip durumlarda ana sayaca göre faturalandırma yapılacağı(tüm sitenin tüketimleri tek sayaçtan faturalandırılacak) için elektrik için sktt, doğalgaz için 2. kademe tarifesine girmiş olabilirler bu da mevcut durumda aylık %15-20 arası birim fiyatta bir artış demek.

Toplu konut ve site yönetimleri ortak alan kullanımı için ücret talep edebilirler. Elektrik ve su kesintisi yapamazlar, faturalandıramazlar, aidat ve hizmet adı altında elektrik ve su için ücret talep edemezler.
  • sealth  (11.03.22 14:26:21 ~ 15:19:50) 
[]

Bu iş en kolay nasıl halledilir? (üniversite, hoca, evrak)

Üniversite hocamla bir evrak işi var, 22 sayfalık belgenin tüm sayfalarına hocamın ve benim imzası gerekiyor, bu sayfaların taranmış halini pdf olarak okulun web sitesine yüklemem lazım.

Sorun şu ki çok uzak farklı şehirlerdeyiz ve oraya gitme seçeneğim yok.

Çıktıları alıp imzalayıp hocaya kargolasam hocama da hepsini imzaladıktan sonra tek tek imzalama, taratma ve bana yollama işi kalıyor, bu işi de kendisine bırakırsam ayıp olur diye düşünüyorum. Hocaya en zahmet vermeden nasıl yapılabilir bu iş?

 
böyle bir durumda hocam beyaz bir kağıda mavi kalemle attığı imzasının resmini çekip göndermişti. adobe'den imzasını belgelere ekledim ve bu şekilde hallettim. siz de kendi imzanız ve onun imzasını adobe'den tıkır tıkır ekleyip gönderebilirsiniz.


  • entellektuelmankurt  (10.03.22 07:44:53) 
Rica edebileceğiniz arkadaşınız yok mu o ünide olan ?,

İmza fotosu +1

Ya da hoca imzalayıp geri kargolasın siz tarayın.
  • ceketimi alip cikcam  (10.03.22 08:08:31) 
Yakın zamanda bir arkadaşım sizin durumunuzdayken bir imza app’i uygulamasıyla hallettiğini anlatmıştı. Eğer e-imza kullanıyorsa hocanız bu şekilde uygulama üzerinden atabilir


  • ats  (10.03.22 08:56:18) 
fakülte sekreterliğini arayın , hangi kargo şirketi ile çalıştıklarını sorun. (en çok hangisi geliyor gidiyor, fakülteden hangisi evrak alabilir anlamında)

sonrasında evrakları basın, bu kargo şirketi ile hocaya gönderin. bu arada aynı kargo şirketinin boş bir kargo poşetine de alıcı olarak kendi isminizi adresinizi yazın ve o poşeti de evraklarla birlikte gönderin. "alıcı ödemeli" diye yazın. hoca kendine gelen evrakı imzalasın, sizin alıcı olarak göründüğünüz diğer poşete koyup sekreterliğe bıraksın. bence en az zahmetlisi bu olur.

(tabii fakülte sekreterliğini aramışken , "size bir evrak göndersem mail olarak, basıp hocaya imzalatıp tarayıp bana gönderir misiniz" diye de sormakta fayda var)
  • co2s2  (10.03.22 17:55:06) 
düzgün bir printer varsa koyuyorsun tarıyor, alışkındır hocalar


  • bir soru sorcam  (10.03.22 18:00:54) 
[]

Doktor: "randevu bulamaman senin problemin"

Annem geçen seneden beri antidepresan kullanıyor, kalan ilaç sayısına göre tam gününe denk getirip psikiyatri bölümünden randevu alıyorum. Bu sefer ilacının biteceği günlere denk getiremedim, 5 gün kadar sonrasına randevu bulabildim. Annem de bu sebepten ilacını bir gün içip bir gün içmeyerek o güne kadar idare etti.

Doktor bunu duyunca kızıyor, olmaz öyle diyor. Annem de "hocam randevu yoktu, bu güne bulabildim" diye söyleyince randevusuz gelmesi gerektiğini söylüyor.

Bildiğimiz kadarıyla randevusuz gidenleri asla almıyorlar, annem bu güne kadar her şeyi kuralına göre yaşamış, herkese saygılı ve güler yüzlü biri.

İlacı yazdıktan sonra teşekkür ederek çıkıyor, ve tam kapıda doktor "randevu bulamaman senin problemin" diyor.

Durduk yere suçlu mu olduk şimdi? Doktorun böyle konuşması normal mi?

Edit: yanlış anlaşılmış, annem ravdevusuz gitmedi, RANDEVULU gitti.

 
Hocam sistemin problemi doktor da haklı sen de haklısın, hatta pskiyatrideki doktorlar bu sebepten dolayı ilaç yazdırmak isteyenlere randevusuz yazıyorlar, mesai bitimine doğru gidip ilacım bitti yazdırmaya geldim dersen yazıyor, böyle de işleyen gizli bir iş yapma şekli var


  • freebird5406_2  (09.03.22 13:05:37) 
Bence normal hocam. Yani annedir tabii başımızın tacı ama senin randevu bulamayıp randevusuz gitmen doktorun problemi değil. Yani eminim annen de sen de süper insanlarsınızdır ama senin gibi 20 kişi de randevu bulamayıp randevusuz gidebilir bunu da düşünmek lazım.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (09.03.22 13:06:52 ~ 13:16:07) 
Ortada suç yok ihmal var. Biraz sistem kötü biraz siz ihmalkar davranmışsınız.

İstanbul dışında yaşıyorum, randevu çok zor alınıyor İstanbul'da. O yüzden benim de sizi suçladığımı düşünmeyin. Farkındayım zor alınıyor randevu ama garantici olmak gerekiyor bu tarz önemli konularda.
  • Fusha  (09.03.22 13:07:28) 
"Randevu bulamaman senin problemin" hoş bir cümle kalıbı değil ne olursa olsun. İstanbul'da randevu bulmak gerçekten çok zor ve randevusuz gidilmedigini bilmiyorsa nasıl gidebilir anneniz? Bir psikiyatristin daha empatik olması gerekir ama onların da çalışma şartları malum.

Kısacası ne sizin ne de doktorun hatası var, sistem hatalı.
  • fraise  (09.03.22 13:16:28) 
Bizim poliklinik yoğun çalıştığı için randevular doluyor sonraki sefere daha evvelden randevu arayın madur olmayın dese iyiymiş ama hastanın da sizin gibi saygılısı var ne diyon lan sen doktor diye gırtlağına yapışanı var. Doktorun da sizinkinden beter söyleneni de var tatlı dillisi var.
İnsan olmak insana değer vermeyi gerektirir sonuçta doktor hasta farketmez ama o insanlar değer görmeden bezmiş halde, kelle koltukta çalışıyorlar tamam diyip geçmek en mantıklısı bence.

  • cilekli pasta  (09.03.22 14:53:03) 
İlaci bitmeden randecu almayi deneyin


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (09.03.22 19:48:21) 
birileri doktorlara kötü davranıyor diye
doktorun rastgele önüne geleni tersleme hakkı doğmuyor tabi
geçmiş olsun
  • comp  (09.03.22 19:56:13 ~ 20:09:50) 
@bugunolmadi
doz bitiş tarihi var
böyle takipli, kırmızı reçeteli vs ilaçlarda
o tarih gelmeden alamıyorsun doktora sıkıntı çıkıyor
ayrıca sgk ödemiyor?! vs gibi durumlar var
www.turkiye.gov.tr
alayım evde stoklayayım olmuyor
  • comp  (09.03.22 19:59:37 ~ 20:10:22) 
diğer arkadaşlar olayı anlamamış. tabiki siz haklısınız. terbiyesizlik bence. siz üzerinize düşeni yapmışsınız. sistemin sıkıntısı yüzünden randevu alamamışsınız.

randevusuz gitseniz de bu sefer niye randevusuz geldin diye fırça atar.
  • paintov  (10.03.22 02:13:04) 
Muhtemelen size verdigi programa uymadigi icin kizmis. Randevu bulamadim o yuzden ilaclari doktorun verdigi programa gore icemedim makul bir aciklama degil. Kullandiginiz ilaclar ciddi. Oyle kafana gore 1 gun almiyim 1 gun sonra alirim yapamazsin.

Biraz naif dusunmussunuz. Randevu bulunamamasi, randevusuz gidip ilac yazdirmamak icin bir neden degil. Turkiye'de sistem mukemmel islemiyor. Mecburen gideceksin. Ornek vereyim, mezun olmak icin bir nota ihtiyacin var. Hocaya mail atip sonra hocadan donus bekleyebilirsin. (Cok muhtemelen cevap vermez.) Ya da gider okulda hocayi bulmaya calisirsin, telefonuna ulasirsin, derdini bir sekilde anlatirsin. Ikinci secenek etik olmayabilir ama yapacak bir sey yok. Sizin durum da bence buna benziyor.

Doktor kaba davranmis, o konuda haklisiniz.
  • hayley williams ile evlenecek genc  (10.03.22 11:51:37) 
[]

Faktör analizi yapılmamış bir ölçeği tezde kullanamaz mıyım?

Arkadaşımın yüksek lisansı için seçtiği ölçeğin açımlayıcı faktör analizi yapılmamış. Danışman hocası orijinal ölçeğin olduğu makalede veya başka makalelerde by faktör analizi yapılmışsa senin yapmana gerek yok diyor ama araştırdığı kadarıyla böyle bir analiz yok.

Tezde kullanması için mutlaka faktör analizinin yapılması mı gerekiyor?


 
Kullanmamanız gerekir ya da reddedilebilir bu sebeple. Ama önceki makalede de faktör analizi olmadan kullanılamamış olmalı, yükleri belirtmemişler mi ölçekleri açıklarken acaba? Makaleyse bazen buna yer ayırmamış olabiliyorlar journal’a göre heralde. Makaleyi yazanlardan yani ilk uyarlama yapanlardan izin almak gerekiyor etik kuruldan geçmek için. O sırada faktör analizi sonuçlarını da rica edebilir arkadaşınız.


  • kullanıcıadımbuolsun  (05.03.22 17:21:54) 
Kullanabilirsin ama bu ölçek olmaz. Anket olur ve descriptive statistics ile analiz yapilabilir ancak o da tartismali/zayif iş olur


  • fempusay  (05.03.22 20:56:14) 
[]

Gözlüğüm kırıldı, camlar çöp mü?

Kemik çerçeve olarak bilinen plastik çerçeveme geçenlerde çok pahalıya yeni cam yaptırmıştım. Gözlüğü silerken hiçbir baskı olmamasına rağmen ortadan ikiye kırıldı.

Camlar sağlam, aynı çerçeveyi bulamazsam camlar çöpe mi gidecek? :(

edit: gözlüğü aldığım yere 1000 km uzakta yaşıyorum

 
Öncelikle garanti kapsamında olabilir, benim de kemik gözlüğüm ortadan ayrılmıştı silerken. Değişim yaptılar.
Camlara uygun çerçeve bulma ihtimaliniz var, ya da daha küçük çerçeve olursa camları kesebiliyorlar. Ama daha büyük çerçeve bulursanız ona çözüm yeni cam tabii ki.

  • curukturpkokusu  (27.02.22 16:05:21) 
İyi ve halden anlayan bi optikçi tamir edebilir veya uygun başka bi çerçeveye takabilir camı
Yenisini satmaya değil, size yardımcı olmaya hevesli optik bulun.
Ben optikçilerden çok çektim
Artık ilk cümlem : abi hiç param yok bu çerveçeyi kullanmak zorundayım oluyor. Yoksa adamlar illa yenisini satma eğiliminde.siz de abi bu cama çok para verdim, başka param da yok kurtar beni diyerek konuya girin
  • photo85  (27.02.22 19:57:33) 
[]

Podcast dinliyor musunuz, daha fazla içerik olmalı mı?

2010'ların başında İngilizce podcastler dinlerdim hep, son yıllarda severek takip ettiğim Türkçe içerikler de çıkmaya başladı.

Peki sizce şu an pik noktasında mı, yoksa yeni mi başlıyor?

Benim de bir projem var. Spotify, youtube ve apple music gibi ortamlarda yayın yapmaya başlasam nasıl olur diye düşünüyorum.

Ekipmanım var, üniversitede podcast yayıncılığıyla ilgili eğitim de almıştım.

Ne dersiniz?

 
yap gitsin içinde kalmasın.. istersen buradan bizimle de paylaş belki ilgimizi çeker..


  • tabudeviren  (26.02.22 15:10:56) 
ilginç bir konu veya uzmanlık alanın varsa tutuyor gibi. ben de üşenmesem başlayacağım ama ne yalan söyleyeyim tutuyor olması bana da ilginç geliyor :)


  • passion rules the game  (26.02.22 15:11:30) 
Çok fazla podcast var fakat kaliteli içeriği, bir teması olan ve düzenli içerik üreten podcast sayısı az

içeriğinin ne olacağına bağlı
  • freebird5406_2  (26.02.22 15:12:33) 
dinlediğim bir iki almanca podcast var o kadar. onu da bulana kadar canım çıktı.

aslında bakınca türkçe olsun ingilizce olsun başka dil olsun farketmez, bakınca "başlıkta/isimde" inanılmaz sayıda ve ilgi çekici podcast var. ama sayı ve çeşitlilik o kadar fazla ki kaliteli içerik bulmak çok zor.

kaliteden kastım özellikle ekipman olarak ses kalitesi ve sonrasında içerik.

sonrasında da benim için önemli olan süresi. bazı podcast'lar bir buçuk saat falan oluyor dinlemesi imkansız.

bence artık çok fazla sayıda olmaya başladı ve kaliteli içerik bu artış ile orantılı değil.
  • AlsterWasser  (26.02.22 15:14:09 ~ 15:16:49) 
Yapin tabii istiyorsaniz.
Ben bir dinleyici olarak daha fazla random podcastlere ihtiyacimiz oldugunu dusunmuyorum. Boyle bir meme var, daha once de benzer bir soruda bahsetmistim, boyle gozlerini dondurerek 'aa podcast yapan beyaz bir erkek, ne ilginc' falan diyordu resimdeki kisi. O tarz siradan bir insanin bir seyleri anlatmasi seklinde olan podcastleri cok tahammul edilemez buluyorum. Ustune konustugu konuya hakim, uzman vs kisileri dinlemeyi tercih ederim.

  • sopiro  (26.02.22 16:41:13) 
ilk kez podcast dinledim bir ay once falan. konu ilgilendigim bir icerikti. konunun gectigi ulkenin tam da o bolgesinden biri baska yerde olmayan detaylarla anlatmisti olayi. 60 dk nasil gecti anlamadim.
sonra kadinin ses tonu anlatisi cok hosuma gitti. diger podcastlerini de dinledim. yani hitap ettigin grubu bulursan ve ses tonun da iyise basarili olursun otomatikman. zamani yok bu isin bence

  • Kittie  (26.02.22 16:41:14) 
ben de toplamda üç podcast takip ediyorum, zihnimin kıvrımları, fularsız entellik ve odadaki fil. kendim de çalıştığım şirketle beraber alanıma yönelik bir podcast projesinin içerisinde yer aldım. gördüğüm kadarıyla podcast dinleyici sayisi henüz çok ciddi oranda değil ve podcast sayısı çok fazla. ya herkese hitap edebilecek bir iş yapacaksın ya da dinlenme sayısını vs çok kafaya takmayacaksın diye düşünüyorum. keza gelir modeli de benim gördüğüm sadece patreon bağışları üzerinden yürüyor, yani youtube gibi izlenme sayısından para almak zor.

ha bana kalırsa vaktin varsa ve keyif alıyorsan anı olsun diye bile kaydedilir, 30 izleyeni olan youtube videoları çeken biri olarak böyle düşünüyorum :)
  • roket adam  (26.02.22 16:44:28 ~ 16:50:45) 
yani yaparsin yap demiyorum de dinleyici bulmak sorun. halihazirda biraz meshur olmadan binlerce podcastin icinden siyrilmak sikinti. "ilginc bir konu olursa tutuyor" degil, sadece biz tutanlarina denk geliyoruz (bkz: mantik) para kazanmak gibi bir hedefin varsa unut.


  • hot potato  (26.02.22 18:59:49) 
Podcast özellikle Türkçe de hiç olmadığı kadar popüler bence. Sadece bunları promote eden ajanslar vs var. İmkanınız varmış konseptiniz de ayırt edilebilecek bir şeyse yapın bence ama çok beklentide de olmayın tabi..


  • anon1m  (26.02.22 19:23:33) 
[]

Yakında böyle bir hizmet gelir mi?

Getir, Trendyol, Migros gibi oluşumlar kalabalık bölgelerde yemekhane mantığında haftalık menü oluştursa, çevredeki restoranlara göre rekabetçi fiyattan akşam yemeği hizmeti sunabilir mi?

Evde yemek yapma maliyetinden bir tık yüksek ama restoran fiyatlarına göre belki çok az ucuz olsa sağlıklı, düzenli ev yemeği isteyenlere, çalışanlara veya orta/üst gelir grubuna hitap edebilir.

Ne düşünüyorsunuz?

 
migros hafiften girdi gibi zaten. reklamını da yapıyor bayadır. ısıt-ye şeklinde gerçi tam söylediğiniz gibi değil.

ama söylediğinizi yapan firmalar da var. bi ara şirkete gelmişlerdi, aylık abonelik alıyorsun. mealbox mıydı neydi adı.
  • brkylmz  (22.02.22 11:20:32) 
Ev yemeği isteyen günün her saati zaten bulabiliyor ama aynı uygulamaları kullanarak, öyle değil miydi? Halihazırda zaten yeterince seçenek varken getir götür servisi veren bu firmalar mutfağa girince bana nasıl avantaj sağlayacak tam anlamadım.

Genel olarak anlamamış da olabilir fikri.
  • IncredibleMau  (22.02.22 11:23:12) 
Ben beğendim fikri. Böyle bir açık var. Özellikle bekar insanlar için günlük sıcak ev yemeği fikri güzel. Ev yemeği yapan pekçok restoran akşam servisi vermiyor. Geriye fast food, kebap tarzı yerler kalıyor. Bir de her akşam uygulama aç, seçim yap vb zor geliyor. Getir vb gibi şirketlerin mevcut dağıtım ağları üzerinden bunu yapması mantıksız gelmedi bana. Mealbox'a baktım şimdi fiyatlar uçmuş. Eskiden daha makuldü.


  • msb  (22.02.22 11:40:37) 
TR'de insan emeği aşırı ucuz ama gıda malzemeleri pahalı olduğu için, bu tarz bi "toplu üretim" işini yeterince scale edemiyorsun anladığım kadarıyla.

Yani malzeme fiyatı sabit, ucuza satabilmen için tek kişinin "çok" üretim yapması lazım. Ama kişinin maliyeti zaten düşük, oradaki fayda vergiyi, teslimatı falan hesaplayınca değmiyor.
  • plutongezegendegilmi  (22.02.22 11:58:22) 
www.salonexpress.com.tr bu firma banabi'ye veriyordu ancak sonra başka firmalar girdi ve sistem günlükten MAP'ta paketlenmiş ürünlere döndü.

ilerleyen zamanlarda olacağını düşünüyorum ama şu an itibariyle çok pahalı bu tür aracılar ile dağıtmak.
  • renegade  (22.02.22 12:13:34) 
İstanbul'da zaten halihazırda bu tip bir restoran mevcut. Adile Sultan Ev yemekleri

siparis.adilesultanevyemekleri.com

Yemeksepeti,getir ve trendyol yemek üzerinden sipariş alıyorlar.
  • Northern Mariner  (22.02.22 12:30:50) 
Migros/Banabi vs. ev yemeği alıyorum ben ara sıra.


  • aguen  (22.02.22 13:08:18) 
hocam mükemmel bir fikirmiş gibi geliyor ama bu alana giren hiç bir firma adam akıllı tutunamadı nedense. mealbox bunların en önemli örneklerinden biri. anladığım kadarıyla eve servis yapacaksan pizza, kebap, lahmacun, hamburger gibi basit yemekler daha çok kar getiriyor hemen yapıp gönderebildiğin için. sıcak yemekte hazırlamak yapmak bekletmek bir dert diye düşünüyorum yoksa bu alanda peynir ekmek gibi firma olması lazımdı, onu geçtim yemeksepetinde bile tek tük firma var.


  • roket adam  (22.02.22 16:53:14) 
[]

Bir yıldır hedeflerimi gerçekleştiremiyorum

Üstelik inanılmaz bir lükse sahibim; zaman. Bir yerde çalışmıyorum, dışarıdan bakıldığında çok meşgul ve güya boş yapmayan biriyim fakat gerçek öyle değil.

Gün boyunca kendimce bana fayda sağlayacak şeyler yapıyorum. Erken kalk, spor yap, yemek yap, sağlıklı beslen, belgesel, podcast, yabancı kaynaklardan makaleler oku, ilgi alanlarımla ilgili videolar izle derken gün bitiyor.

Son bir yıldır yüksek lisans tezinden tut, evdeki fazla halıları satmaya kadar küçük işleri bile halledemedim. Sadece yukarıda saydıklarımı hiç aksatmıyorum, onun haricinde sürükleniyor gibiyim. Bir gün 3 saatte bitiyor gibi hissediyorum.

Benim yaşadıklarımı tecrübe etmiş ve üstesinden gelmiş olanlar vardır mutlaka. Bu direkt procrastination mı oluyor? Siz nasıl çıktınız bunun içinden?

 
Ben de benzer durumdan muzdaribim. Öncelikler listesi olusturun. Günlük veya haftalik halledilecek isler listesi hazirlayin. Bu isler icin vakit tayin edin. Eger bes dakikada halledilebilecek bir seyse ilk akliniza geldigi anda yapmaya konsantre olun, olmuyorsa listeye yazin. Yapacaginiz islerin mükemmel olmasina odaklanmayin, isi halledip listede üzerini cizmekten keyif almaya calisin.


  • polopan  (10.02.22 13:27:28) 
ben de dönem dönem böyle döngülere giriyorum, tek farkım çalışıyorum aynı zamanda. böyle dönemlerimde boş vaktimin oluğu günleri saat saat, kendimi de aşırı bunaltmayacak şekilde planlıyorum. planlarımda bir acil iş, bir rutin işin kısmi hali, bir de küçük ama hallolursa rahatlayacağım iş ekliyorum. bunları saat ve güne bağlıyorum, alarm kuruyorum. ilk hafta zorlanıyorum, sonra tıkır tıkır işlemeye başlıyor. arada aksaklıklar olsa da çoğunluğu hallolduğu için göze batmıyor. parçala yönet benim prensibim. tamamına odaklanırsam devasa bir iş gibi geliyor zira.

ilk adımımda şu, bu işleri planlama işini şu gün şu saatte halledeceğim :), yoksa bunu da sürekli öteliyor insan.
  • Phoebe  (10.02.22 13:43:04) 
ben de tam olarak bunu yaşıyorum şu an. hedeflerimi gerçekleştirmeye vaktim kalsın diye full time işi bıraktım, zamanım var artık ama zaman hiçbir şeye yetmiyor gibi hissetmeye başladım. elimde bu zaman yokken, ah bir zamanım olsa neler hallederim diye düşünüyordum :D öyle olmuyormuş.
tavsiyem yok çünkü kelin merhemi. ama şöyle toparlamaya çalışıyorum, öncelikle sık sık "zaman yeterince var ve zamanımı iyi kullanıyorum" diyorum, buna inanmak icin :D hedeflerimi kağıtlara çiziyorum şu an, mood board gibi bir şey oluşturuyorum, o kağıtları masamın önüne asıp her gün bi hedef için bir şey yapmaya çalışıcam. 2022 sonuna kadar tamamlamak istediğim şeylere karar verdim, şimdi o işlerin gerekliliklerini aylara bölücem. bakalım umarım hallolur bir şeyler.

  • turk kizi  (10.02.22 14:42:36) 
hayat boyu bu döngüdeyim

spor yapmanın, depresyonu elle tutulur biçimde azaltmadığına dair bir araştırma vardı.
siz de spor yapıyorsunuz hatta nefes alacak boşluğunuz yok. yine de o döngüde takılıp kalıyorsunuz. demek ki bundan sonra spor yap diyene kürekle

erteleme, bu işin geri planındaki kusurun çıktısı oluyor. depresyon, anksiyete, hatta kimisinde bunlara da sebep olan başka kötü isimli zihni hastalıklar da basamak basamak ertelemeyi inşa ediyor maalesef.

tim urban'ın meşhur procrastination'ıyla nasıl başedileceğine dair bir yazısı da var, okuyamadım, başka önemli işler çıktı hep, malum :)
waitbutwhy.com

sıradan insan depresyona girmez, depresyon burjuva hastalığıdır, repliği geçen bir film vardı. burjuva demeyelim de, keyfi yerinde diyelim. işçilik yapmamak büyük konfor. bu konforun yerini iş ile doldurunca; beyninde ve ficudunda, depresyona, ertelemeye ve sair yan ürünlere yer kalmıyor.
  • mimo  (10.02.22 14:54:29 ~ 15:16:32) 
Acaba hedeflerinizi gercekten istiyor musunuz, yoksa istediginizi dusundurecek bir ortamda misiniz? Aralarda mutlaka cok sevdiginiz bir sylerle ilgili bi hedef olsun. Bir de ustunde cok dusunmekten, nasil baslayacaksinşz, sonunda ne elde edeceksiniz, acaba elde edebilecek misinşz? Zaten butun bunlar beyninizi dolduruyor ve asil işe girismenizi engelleyebiliyor olabilir. Kolay kabul edip, akısa birakip, oylesine baslayip devam etmeyi deniyorum ben. Devami geliyor


  • gunes123  (10.02.22 20:13:42) 
Aslında baya güzel görünüyor yaptıkların, video izlemeyi bırakmalısın, çok fazla video izlemek özellikle de aynı konuyla ilgili olanları izlemek sanki o videoda yapılan işi sen yapmışsın gibi hissettiriyor.

video izlemek çok vakit alıcı da bir şey, bir süreliğine bırakırsan enerjin yerine gelecektir.
  • selam  (11.02.22 11:50:22) 
[]

Exxen kartımdan para çekti!?

Geçen sene Gibi'yi izlemek için bir aylık deneme süresi gibi bir şey vardı. Papara ile sanat kart açtım, süre dolunca iptal ettim ve çıktım.

Onca zaman sonra Papara'dan bildirim geldi, Exxen para çekmiş benden. Böyle bir şey yaşayan var mı?


 
Evet, sikayetvar.com bu durumdan şikayet edenlerle dolu.

Sırf bu yüzden izleyemiyorum gibi'yi. Dizi sitelerinde falan da yok. Keşke olsa.

Edit: varmış, teşekkürler :)
  • plutongezegendegilmi  (10.02.22 12:18:11 ~ 12:43:01) 
hesabınızdan aboneliği iptal ettiniz mi ?

ben geçen aylarda, ard arda 4-5 defa yeni mail ile hesap açtım deneme süresince izledim. hesabı açarmaz aboneliği iptal ettim. bir sorun olmadı.
  • ceketimi alip cikcam  (10.02.22 12:53:46) 
[]

Gelişmemiş ülkelerde yaşayan Türklerin motivasyonu ne?

Son zamanlarda YouTube'da çok denk geliyorum, Kolombiya'nın x şehrinde baklavacı, Brezilya'nın gecekondu mahallesinde dükkan sahibi, Bangladeş'te değişik işler yapan insanlar...

Hayat kolay değil, bir şekilde bu eforu Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde harcasalar refah seviyesi daha yüksek olmaz mı?

Belki kendileri öyle mutlu ama bakıyorum refah içinde değiller, yorgun ve bitkinler.

Almanya'da, Hollanda'da zorlu bile olsa çalışmak varken neden Honduras'ta yaşamak için çaba harcayayım ki?

 
Filmlerden bildiklerim dışında bir bilgim yok ama kan davasından veya kanundan kaçanlar mutlaka vardır bu söyledikleriniz arasında.

Ayrıca insan kendi köyünde çok kötü hayat şartlarında yaşıyorken hayatıyla kumar oynayıp belki daha iyi olur diye bir gemiye saklanıp veya para verip kendini başka yere atmaya çalışıyordur.
  • michael_knight  (03.02.22 13:54:28) 
Bu saydığınız ülkelerde Türkiye'den daha kötü durumda değil ki. Mesela Honduras, bir kaç haftalığına gittim ve Utila diye bi adasında kaldım, full Amerikalı, Avruplaı turist doluydu adamlar yerleşmişler oraya. Cennet gibi bi yer.

Türkiye'nin Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan Avrupalılar neden geliyorlar, belki aynı nedenle Türkler de gidiyor. Biz o zaman ucuz diye gitmiştik, artık bize her yer pahalı gerçi.
  • euteamo  (03.02.22 14:44:59) 
Yurt dışında yaşamak istesem Almanya'ya değil Meksika'ya gitmek isterim. Her insanın ilgi duyduğu kültür farklı. Bu tip şeylerde mantık aranmaz. Bangladeş'i saymıyorum. O uç örnek. Brezilya örneği de yanlış. Sayısal değerlere bakılırsa Brezilya ekonomisi Türkiye ekonomisinden daha büyük.


  • dissendium  (03.02.22 14:52:19) 
Abi hayat paradan ibaret değil ki.

Yani yılda bi kaç ay güneş görüp Almanların arasında yaşayacağıma, @dissendium'un dediği gibi sıcakkanlı Meksikalıların arasında yaşayıp, doğru düzgün yemekler yiyebilmeyi tercih ederdim.

Almanya'da bizi yemek yemeye götürüp klopse diye bişey yedirdiler, allah düşmanımın başına vermesin, kıtlık harici yenecek yemek değil. Stockholm'de bi hafta kaldım kışın, güneş yoktu, sıfır yani, adamlar karanlıkta yaşıyorlar.

Bence böyle hayat geçmez. Karşılığında varsın iki model kötü arabaya bineyim, hiç sorun değil.
  • plutongezegendegilmi  (03.02.22 16:12:44) 
Gelişmiş ülkelerdeki metropollerde yaşam zor. Küçük şehirlerde de iş imkanı az. O yüzden tercih ediliyor olabilir.


  • garylineker  (04.02.22 00:12:12) 
Iklim
Plajda yasayayim, ormanda yasayayim gibi dogasal tercihler
Yaptiklari isin orda niche kabul edilmesi sebebiyle iyi para kazanabilmek
Kazanabildikleri para neyse onun yetmesi
Oranin Turkiye (veya nereden gittilerse orasi) olmamasi
Oradaki birine asik olmalari
Alismis olmalari
Orada yaptiklari calismalarin baska yerde taninmayacak ve transfer edilmeyecek olmasi (Barbados’ta corbaci islettim yedi yil diye Turkiyedeki herhangi bir sirkete aciklamanin sacmaligi yani)
Bir seyden kaciyor olmak (kanun, akraba, kan davasi, eski es, askerlik)
Yasaminiza uygun bir komunitenin bir sekilde orda bulunmasi (LGBTQ+ veya baska seyler)
  • sopiro  (04.02.22 07:12:31) 
insannlarin goc motivasyonlarini bilmek gerek.
goc etmek kisisel bir surectir.

sudan'a, nijerya'ya, libya'ya, kazakistan'a insaat isleriyle, ticari faaliyetler icin gidip kalanlar var. aile kuranlar var.
kacmak isteyenler var.
degisik iklim arayanlar var.
gittikleri yerde topraga tutunabilenler, bununla ayakta kalanlar var.

var oglu, var kizi var.
  • viva paulista  (04.02.22 07:48:24) 
ek olarak bazi ozel seyler de vardir, misal antakya'lilar arapca konustuklarindan arapca konusulan ulkelere gidip, berberlikle, lokantacilikla, kaportacilikla ter akitirlar.
doviz kazandiklari icin cazibesi var.

dunyanin pek cok yerinden isciler, garsonlar vs. paranin bol oldugu yerlere giderler. suudi arabistan col sicaginda, o ortamda taylandli isci, yeni gineli isci, pakistanli isci, filipinli isci, kimisi cennet gibi mekanlari birakip gidiyor. cunki omrunu torpuleyip eline gececek dolarlarla yoksulluguna merhem bulabiliyor.

burada not dusmek isterim.
turkler, turk lokantalari, turk santiyeleri disinda boyle durumlarin icinde olmazlardi. cunki kazak bir garsonu getirmek, kerala'dan bir isci getirmek, afrika'li bekcileri yigmak daha ucuz, daha kolay.
artik turkler icin de bu (kolemenlikler) mal sahipleri adina elverisli, kazancli duruma gelebiliyor gibi gorunuyor.
  • viva paulista  (04.02.22 07:55:19) 
Metin iyiköşker bahsi geçmiş adamın serveti onlarca avrupaya göç etmiş türk mühendisi cebinen çıkarır :)


  • nuisance  (04.02.22 10:53:48) 
[]

Sakatatçıdan kıyma alan var mı?

Bir tanıdığım uzun zamandır sakatatçıdan kıyma alıyor. Daha geçen sene 35 liraya alıyordu, şimdi 50 lira kilosu. Gözünün önünde çekiyor eti, bildiğin dana. Ama neresi emin değilim. Çok da lezzetli. Nasıl mümkün olabiliyor mu?




 
daha kalitesiz yerlerini kullanıyodur. karkas et deniyordu sanırım buna.
lezzeti de yağdandır muhtemelen.

  • jack lupino  (02.02.22 12:49:24) 
'Öyledir' demiyorum ama bildiğim bir şeyi anlatayım.
Hayvanlarda zaman zaman parazit ilacı kullanılır. Bu ilacın kullanımı esnasında ve ilaç kesildikten belirli bir süre sonrasına kadar hayvanın eti yenmez, sütü içilmez. Çünkü ilaç etle sütle geçişli ve zararlıdır.
Bu ilacı kullandığın hayvanı mezbahaya götürürsen, keserler, kesim sonrası veteriner kontrolü yapılır, ette yapılan tahlilde bu ilaç çıkar ve mal sahibine al hayvanını götür derler.
Hayvanın sahibi tam 'Nereye götüreyim, Nereye gömeyim, Dünyanın masrafı diye düşünürken yanına bir eleman yanaşır. Bu tip etin bir ismi vardı unuttum. Eleman malın sahibine 3-5 kuruş verip kesilmiş hayvanı alır götürür.
Alıp götürdüğü hayvanı ne yaptığını bilmiyorum.
Bu olayı görmüşlüğüm de yok.
Ama anlatıldı. Dinledim.

Bir de tabi mesela Google'a İBB'nin hibe ettiği atların kaybolması yazıyorsun, bir sürü başlık çıkıyor.
  • Mirket  (02.02.22 13:37:59) 
[]

Uzun koridorlu evde wifi çekmiyor?

10 yıldır bu işi halledemedim. Modem güncel, 2.4g ve 5g denendi, ikisi de olmadı. İyi bir extender aldım, tam araya, modemin yanına, bilgisayarın yanına, olabilecek her şeyi denedim ama yok, sadece salonda ve mutfakta 20 mbit alıyorum. Diğer yerlerde hem inanılmaz istikrarsız hem 1 mbit zor alıyorum. Duvarları kurşundan yapılmış sanki.

Aklıma gelmeyen bir şey olabilir mi?


 
www.amazon.com.tr
Şu alet işinizi görür. Modemden evin elektrik hattına internet dağıtıyor, diğer ucu da modeme ne kadar uzak olursa olsun herhangi bir prizden hız kaybetmeden wifi sinyali yayıyor.

Uzun koridorlu evin bir ucunda modem, öbür ucunda çalışma odalarımız var. Evden çalışan iki insan şu an buna bağlıyız, bende torrent açık, birsürü dosya indiriyorum, içeride eşim Zoom'da rahat rahat toplantı yapıyor.

(Ek olarak, bunun verici parçasından birkaç tane daha alarak isterseniz evdeki bütün prizleri wifi vericisine çevirebilirsiniz, bir tane salona, bir tane banyoya falan takabilirsiniz.)
  • kobuzchu kiz  (28.01.22 11:18:05 ~ 11:19:39) 
Bu konularda her zaman verdiğim cevap; mesh ağ kurun, gelecekte de problem yaşamayın. Pahalı bir yatırım ama kesin çözüm.


  • orient blue  (28.01.22 11:50:37) 
iş amaçlı kullanmıyorsanız mesh ağına gerek yok. powerline ile kesin çözüm elde edersiniz.


  • lancelot du lac  (28.01.22 12:15:04) 
Ben kablo ile internet taşımıştım ana modemden arka odaya. Aynı problem bizde de vardı.

Ana modemin çıkışlarından birinden ethernet kablosu çektim. Arka odaya kadar. Oraya da bi modem koydum. Modem ayarlarından bi kaç şeyi değiştirdim. 2. Modem de ilkinin verdiği hızın %80 ini veriyordu.

Ben bunu wifi sinyali ile yapmadım çünkü arkadan zaten wif az çekiyor, sinyal arttırıcı bile koysam az alacağı wifi sinyalini arttırmaya çalışacaktı. Stabil olmayacağını düşünmüştüm.

Ethernet kablosunu da duvar birleşim yerlerinden kenarlardan vs kablo taşıma boruları ile taşıdım. Gözü rahatsız eden ya da ortalıkta kablo görünmesine neden olan bir sonuç oluşmadı.

Ama kobuzchu kızın anlattığı daha iyiymiş. Bende fazladan modem vardı o yüzden yeni bi şey almadan çözüm bulmuştum.
  • zimbirik  (28.01.22 13:26:01) 
evden elektrik için birden fazla faz varsa powerline işe yaramaz dikkat edin.


  • nuisance  (28.01.22 13:51:32) 
Ethernet ile internet kullanılcaak alana çekip orada router ile wifi dağıtın.
Elinizdeki extender'in ethernet girişi varsa o işe yarar.

  • hedep  (28.01.22 14:02:38) 
öncelikle modemi evin ortasında koymayı deneyin kablo yada fiber yeterse
ardından aliminyum folyoyu düzleştirin duvarla modem arasına yerleştirin.
sonra aşağıdaki yazılanları deneyin.
birde modem ayarlarınıza bakın başka modem var ise onlada deneyin,
bu arada çok pratik bir durum daha var, modemler de anten girişi var, anten alın deneyin yok ise.
  • bugga  (28.01.22 15:26:53) 
Benim evimde de aynı durum vardı. Kablo çekmek istemediğimden powerline ile çözdüm. Şu ürünü aldım (2. el sitelerine de bakabilirsiniz):
www.hepsiburada.com

Ancak bu cihazı taktığınızda diğer uçta internet hızını çok düşük çıkıyorsa (1-2 mbit) powerline cihazları farklı fazlarda çalışıyor demektir. Bu durumda bir de faz birleştirici gerekir:
eksisozluk.com
  • faithless  (29.01.22 00:57:16) 
[]

İstanbul'da okul tercihi, hangilerini başa yazmalıyım?

Öğretmen ataması için günlerdir araştırma yapıyorum. Güvenlik, yaşam maliyeti ve ulaşım kriterlerine göre semtleri belirledim, listeye 33 okul ekledim.

Haritadan konumuna göre siz olsanız hangilerini öncelikli seçersiniz, yardımcı olabilir misiniz? Biliyorum biraz meşakkatli olabilir, ama çok çok büyük yardımınız dokunmuş olacak. Çok teşekkür ederim.

goo.gl

 
semtleri bilmiyorum da 2 saat sonra falan bitmeyecek mi tercih süresi? haberiniz vardır umarım. listenizi doldurun bence yavaştan


  • avatar is back  (26.01.22 23:01:38) 
Aa ingilizce tercihi. Sıralamanız kac bilmiyorum ama ilk 15 okula falan baktım. Tercihrobotuna göre ilk 100 içerisine o okullar gitmiş gözüküyor.

Beylikduzu, bağcılar, gungoren, zeytinburnu okulları iyi ve merkezi. sadabat en iyilerden Kağıthane.
  • a darkness coming  (26.01.22 23:05:30) 
Bu yerleri daha önceden gördünüz mü? mesela yenibosna var listede. Burası nispeten ucuz semttir ama boğucu bir yerdir. İyi bir öğrenci profilinizin olacağını sanmam. Bence o semtte yaşamakta zorlanırsınız.

Bir sürü başakşehir var mesela. Başakşehir'de yaşayan arkadaş başka bir şehre taşınmak istiyor. Her yer uzak diye. Görmeden gitmeden tercih yapmak yanlış.

Son olarak da öğretmen maaşı ile İstanbul'da yaşamak istediğinize emin misiniz. Evli olsanız da bir maaş kiraya gidecek.
  • garylineker  (27.01.22 00:26:29 ~ 00:28:59) 
Ben olsam ilk sıralamada bu bölgede bahçelievleri seçerim,
Şehir ercan bulut ortaokulu ve bülent ecevit ortaokulu nedeni ise metrobuse kolayca yurunebilir oradan da istediğin yere gidersin. istanbulda tek ulaşımla bir yere giden sayısı zaten çok az bu yüzden semt te iyi gibi, en azından zeytinburnu gibi sokakları dar değil ha kiralar görece yüksektir.

  • liberal  (27.01.22 10:53:42) 
selahattin eyyubi imamhatip te iyi neden zira yakınında stad var ve dolayısıyla metro yapılmış. metro ile ulaşımı kolay. kiralar da o bölgede görece daha ucuz.


  • liberal  (27.01.22 10:59:51) 
zeytinburnunda reşat tardu da iyi yakınından tranvay geçiyor. bagcılarda görece ucuz evler olabilir, yeni binalarda kiralarda.


  • liberal  (27.01.22 11:01:15) 
Bülent ecevit ortaokulu yazardım bahçelievlerde. Siyavuşpaşada oturursanız hem yürüyerek gidersiniz hem de semt açısından sıkıntı çekmezsiniz. Kiralar biraz yüksek olabilir diğer semtlere göre.


  • mysticriver  (27.01.22 11:11:25) 
Terazidere Prof.İbrahim ve Feti Pirlepeli Çok Programlı Anadolu Lisesi, metro ile ulaşım çok kolay görülüyor.


  • vampir akrep  (27.01.22 14:20:07) 
[]

İstanbul'da hangi ilçeleri tercih edeyim?

Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.

- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu

İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.

Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?

* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.

 
ben ilk etapta kağıthane, sonrasında zeytinburnunu seçerdim.

tuzla da sessiz sakin bir yer aslında marmarayla merkeze bağlanabilirsin ama ilk iki seçenek daha uygun bence.
  • biseysorucam  (25.01.22 23:13:20) 
Bu liste içinde en merkezi yerler Fatih, Bahçelievler ve Zeytinburnu gibi duruyor. Özellikle Zeytinburnu son yıllarda tam bir ulaşım ağı merkezi oldu. Nezih bir semt sayılmaz ama konumu her yere çok yakın artık.


  • sekersiz turk kahvesi  (25.01.22 23:15:57) 
bütün ilçeleri yazmışsınız zaten :D

ne beklediğinize göre değişir bu liste. sessizlik mi arıyorsunuz, kiram ucuz mu olsun diyorsunuz vs vs. daha detayla sıralama yapabilirim. bir de ilçelerin neresi olduğu da mühim. bağcıların, zb'nin yaşanacak yerleri var, yaşanmayacak yerleri var.
  • rose parks  (25.01.22 23:19:41) 
nerde oturacağın da önemli.. önce ona karar ver derim kiralara vs. bak. yoksa günde 2 saat gidiş 2 saat geliş yol ızdırap olur. aynı ilçede hem çalışıp hem oturmak çok güzel bi nimet olur.. bu yüzden de kirasını karşılayamacağın yerleri yazma derim.. listedeki bazı ilçelerde ortalama kiralar bir öğretmen maaşı seviyesinde çünkü


  • fff02561  (25.01.22 23:22:33) 
şöyle bir örnek vereyim

Sancaktepe'de semt kötü ama kiralar uygundur.
Bahçelievler'de semt iyidir ama kiralar pahalıdır ve ev bulmak zordur.

Genelde bu tip bir ikilem oluyor. Çözümü ise ev iş arasının uzak olması oluyor.
  • garylineker  (25.01.22 23:28:14) 
İstanbul'un Doğu illerinin yanı sıra öğretmenler tarafından tercih edilmez bir yer oluşunun nedeni İstanbul'daki hayat pahalılığıdır. Kiraların çok yüksek, ulaşımın meşakkatli olduğu bir şehirdir İstanbul. Pazardaki fiyatlar bile İzmir'in 1,5 - 2 katıdır.
Öncelikle tercih edeceğiniz semtte kiralık ev var mıdır ve kiralar ne kadardır ona bakmalısınız. İstanbul'da ulaşım konusu, Taşrada yaşayan insanın tahayyül edemeyeceği bir konudur.
Bir arkadaş Fatih'in adını telaffuz etmiş. Orada kümes kiraları 2000den başlıyor.
Sahibinden.com da o saydığın semtlerin tamamının kiralık fiyatlarını tarayarak işe başlamanı tavsiye ederim.
  • Mirket  (26.01.22 00:14:19) 
bence bu ilçeler arasındaki en güzel ilçe bahçelievler.

güngören'deki bir okulda çalışmaktansa bahçelievler'deki bir okulda çalışmayı tercih ederdim ben.

bahçelievler kiraları pahalı gelirse güngören'de vs. oturulabilir. hem ucuz hem yakın.

ayrıca metrobüsle şehir merkezine de ulaşım kolay.
  • king lizard  (26.01.22 00:15:21 ~ 00:17:36) 
ben olsam silivri ya da tuzla gibi uç semtleri seçerim. ya da varsa şile. kiralar daha düşük olur hem. öğretmen maaşıyla fatih vs çok büyük dert. ev bulsan bile eski evler olacak hep deprem riski malum


  • roket adam  (26.01.22 00:29:24) 
Çatalca, Tuzla, Silivri pek İstanbul sayılmaz.

Tier 1: Kağıthane, Zeytinburnu, Fatih
Tier 2: Bahçelievler, Avcılar

Geri kalanlar çılgın yerler. Yani çalışmaya git neyse de oturmak için ı ıh.
  • nawar  (26.01.22 00:58:22) 
Bahçelievler'de oturup Kadıköy Beşiktaş'a gitmeye üşenirsin, güzel muhitleri olsa da gerçek İstanbul'a uzak bir ilçe. Fatih yakın ama keşmekeş ve deprem riski yüksek, yeni bina az. Kâğıthane'de ise yeni evler daha çok ve yeni metro hattı ile çok yakın hale geldi.


  • Bruce  (26.01.22 01:18:11) 
kadıköy, beşiktaş, maltepe gibi direkt genelleme yapılıp seçilebilecek bir ilçe yok bu listede. merkezi boğaz dersek hemen hemen bu ilçelerin hepsi merkezi değil. hatta Tuzla'dan Silivri'ye gitmek ile İzmir'e gitmek trafik zamanında kapışır:) Silivri, Çatalca falan bunların istanbul ile alakası yok zaten. Avcılar, Esenyurt asla tercih edilmeyecek yerler. Diğer ilçelerin ise oturulacak yeri var oturulmayacak yeri var. örneğin Sancaktepe bir sürü yeni proje var ancak araç şart mesela. Kağıthane'de oturan arkadaşlarım var memnunlar, Tuzla da biraz uzak ama bana şirin geliyor. hem havaalanına yakın sayılır hem de karayolu ile izmir'e yakın.


  • surprise  (26.01.22 02:19:31 ~ 02:21:02) 
bazı ilçelerin semtleri arasında çok var.

mesela bahçelievler için konuşursak yayla falan güzeldir ama şirinevler çevresi pek iyi sayılmaz.

aynı şekilde güngören için de; merter iyi sayılır(gerçi eskisi kadar güzel sayılmaz da yine idare eder) ama diğer yerleri aynı değil.
  • high hopes of the sozluk  (26.01.22 03:47:51) 
Silivri, Tuzla İstanbul'da değil denmiş, tam da bu yüzden ilk tercihim olurdu. Silivri gibi kendi halinde bir sahil kentinde, nispeten daha ucuza sakin bir hayat yaşamak varken, istanbul'un göç almaktan nevri dönmüş, üst üste ve ahır gibi evlere dünyanın parasının istendiği, her gün korkunç bir trafik ve insan deniziyle boğuştuğunuz bir semtinde yaşamak bana çılgınlık gibi geliyor.

Yukarıdaki semtlerin çok büyük bir kısmı istanbul'un getto'su. İçlerindeki semtlerin yaşanılabilir bölgeleri ise korkunç pahalı. Geri kalan yerlerini ise getto'nun arka mahalleleri olarak düşünebilirsiniz. Tüm hayat enerjinizi işten eve dönerken yolda bırakırsınız. Hele izmir gibi görece daha rahat ve sakin bir yerden geliyorsanız sizi iki kat etkiler.

Şehrin en civcivli yerlerinin bile bir cazibesi yok artık. Kadıköy'de Beşiktaş'ta bir biraya 50-60 TL vermek için buralara şehrin farklı köşelerinden eğlenmeye gelmeye değmez.

Silivri, İstanbul'un Trakya'ya doğru dışında bir semt. Haftasonu arabaya atlayıp tüm o istanbul trafiğinden uzak olduğun için Tekirdağ, Kırklareli gibi kamp, bisiklet, yamaç paraşütü vs gibi aktiviteleri yapabileceğin yerlere maks 2 saatte ulaşabilirsin. Bu yüzden ben olsam İstanbul'dan ne kadar uzak o kadar iyi diye bakar, diğer semtlere bulaşmazdım.
  • thracia  (26.01.22 08:59:32) 
beylikduzu, okuluna yuruyerek gidip gelme ihtimalinin en yuksek oldugu ilce.


  • bay b  (26.01.22 09:02:13) 
yaşın ve yaşama tarzın ve branşın da önemli.
matematikçiysen özel ders verme imkanın var bu yüden daha merkezi yerler olabilir ama böyle bir işe girmeyeceksen fatih, zeytinburnu ve beşiktaş gibi yerlerden uzak dururdum.

Beylikdüzü yazardım ev kirası uygun taksime gitsen metrobüs ve metro ile ulaşırsın veya kartal civarına giderdim metro marmaray ile kadıköye gidersin.

beşiktaşta 30 yıllık ev kirasına şehrin çeperlerinde gayet iyi evler tutabilirsin.

ben olsam bahçeşehir, kartal ve beylikdüzü metrobüse yakın yerlerden evlere bakarım.
  • liberal  (26.01.22 09:50:03) 
ucuz bir çözüm olmaz ama Tuzla'nin sahile yakın yerlerinde yaşayabilirsiniz. dolayısıyla tuzlayı öneririm hem uzak diye çok fazla tercih eden de olmayabilir.


  • axl  (26.01.22 10:14:23) 
kriterleriniz ne? evli misiniz bekar mı?

mesela sancaktepe evli cocuklu bir çift için daha iyi iken. avcılar, fatih, bahçelievler bekar biri için daha iyi olabilir.

kriter fiyatların uygun olması ise tuzla, silivri gibi yerler öne çıkar.
  • nuisance  (26.01.22 11:27:57 ~ 11:28:14) 
Bahçelievler'de yaşadım kiralar şimdi öğretmen maaşına denk gelir, evler çok bitişik merkezi olması avantaj sayılır ama Avrupa yakası olması benim için dezavantaj. Anadolu yakası tercih etmekte fayda var daha sakin ve kiraların nispeten daha uygun olduğu yerler mevcut kiralar düşük diye profil düşer diye düşünme uygun yerler bulunur, şehirlerarası otobüs çıkışları daha kısa sürüyor Esenler'i baz alıyorum, Sabiha Gökçen'e ulaşım kolay kısacası ben şahsen Avrupa'yı tercih etmem çok karışık, kalabalık ve pahalı.


  • Uncle Sam  (26.01.22 16:51:57) 
[]

Duyuru'nun en yoğun olduğu gün ve saatler?

Böyle bir istatistiği bulma şansım var mıdır?




 
  • plutongezegendegilmi  (24.01.22 19:06:52) 
www.eksiduyuru.com
hayret burada yazmıyor

  • neira  (24.01.22 19:14:04 ~ 19:14:50) 
  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.01.22 19:21:05) 
Sabah 6'dan aksam 1'e kadar artiyor, 1'den 5'e kadar sabit, 5'den 11'e kadar artiyor, 11'de peak, sonra sabah 6'ya kadar ciddi dusuyor. Gunler arasinda pek fark yok, bayram tatillerinde falan cok ciddi dusuyor.


  • compumaster  (25.01.22 08:57:58 ~ 08:58:21) 
[]

Yıllardır bir şeyler satmak istiyorum [kariyer tavsiyesi]

Dedemin dedesi bile memur olan bir aileden geliyorum. Farkındayım, ticaret hiç kolay değil, evet çok riskli.

Bir konu hakkında uzun yıllar çok araştırma yapıp hiçbir aksiyon almayan bir kişiliğim var. Belki mükemmeliyetçiyim, bilmiyorum. Yabancı dil öğretmeniyim, lisans bitirdim, aynı alanda yüksek lisansa devam ediyorum fakat herhangi bir yerde çalışmıyorum. Düzensiz olarak özel ders gelirim var sadece. Sanki yarın bu işi en iyi şekilde yapmak için okumalar yapıyorum, ders planları oluşturuyorum, makaleler yazıyorum fakat bu işin sahasında değilim.

Farklı meslek gruplarından insanları sürekli gözlemleyen bir yapım var. Belki çok kişi yapıyordur bunları ama her tipte insanı analiz etmeye çalışıyorum. Ne kadar mutlu, ne kadar kazanıyor, kaç gün tatil yapabiliyor, nasıl risk alıyor, yıpranma payı ne düzeyde, nasıl bir hayat yaşıyor gibi sorular.

Çok uzun zamandır da beni heyecanlandıran şey bir değer/marka oluşturup o şeyi internet üzerinden satmak. İnternetteki pazar yerlerine girmek, instagram'da marka hesabı açmak; web sitesi oluşturup bir şekilde ticaret yapmak. Özellikle kendince bir çaba gösterip gelir elde edebilen gençleri, çok düşük sermayeli insanları görünce iyice gıpta ediyorum.

Anlattığım gibi, bir işi hiç bilmeden o işe girebilecek bir kişiliğimin olmamasının yanısıra, o iş hakkında optimum düzeyde bilgi sahibi olsam bile adım atmaya çekiniyorum, bahaneler üretiyorum. Neyse ki sosyal konularda böyle değilim. İş sadece para kazanmaya geldiğinde inanılmaz çekingenim.

Tembel biri de değilim, disiplinliyim. Sürekli bir şeyler yapıyorum. Okuyorum, yazıyorum, ama bir gelir modeli oluşturmuyorum.

Bana ne önerirsiniz? İçimde çok büyük bir potansiyel var gibi hissediyorum. Ama o işler öyle değil, sen bildiğin işi yap mı dersiniz, yoksa gözümü açacak yollar da gösterebilir misiniz?

 
Ürün konusunda hiç fikriniz yok mu? En önemli kısmı düşünmemişsiniz. Bu belirsizlikle sadece bir şirkette satış departmanında iş bulmaya çalışmanızı ve satış tecrübesi kazanmanızı tavsiye ederim.


  • dissendium  (23.01.22 14:54:35) 
Satış yapmak istiyorsunuz.
Yabancı dil öğretmenliği düzgün yapıldığında, özel ders verildiğinde çok iyi kazanç getirebilecek bir meslek.

Öncelikle hizmetinizi güzelce satmaya odaklanın derim.
Hizmetinizi satarken edindiğiniz tecrübe ve ders verirken edineceğiniz network sayesinde bir gün istediğiniz gibi bir ürün satma aşamasına gelmeniz gayet mümkün.

Hatta belki de satacağınız şey yabancı dil öğretme ile ilgili bir şey olacaktır.
Bir kitap, bir kurs, bir öğretme şekli, farklı ve yaratıcı bir yöntem.

Ben kendinizi ve hizmetinizi satmaya odaklanın şimdilik derim. Bir yandan da satmak isteyeceğiniz ne ürün üretebileceğinizi düşünün.

Toptancıdan ucuza mal alıp internette satmak konusunda çok ciddi bir rekabet var ve kar marjları çok düşük. İadeler, kargo paraları sebebiyle eskisi kadar kazançlı bir iş değil sanırım.
  • michael_knight  (23.01.22 15:34:29) 
Pahalı olan bir şeyi ucuza üretip satmaniz lazım. Bir Türk işadamı/usta vardı. Bir makineyi görünce biraz inceleyince aynısından çok daha ucuza yapıyordu. Sanırım makine fuarlarına girişi vs yasaklanmıştı.

Sizde piyasada pahalı olan bir şeyi ucuz yollu üretmenin yolunu bulun. İlla makine vs olacak diye bir şey yok. Kedi köpekler için barf mama vs üretmek de olabilir, hediyelik kar küresi de olabilir, sadece örnek olsun diye yazıyorum bunları.

Pazar araştırması yapın ve neler fahiş fiyata satılıyor onları bulun. Bazılarının aslında fahiş fiyat olmadığı vs ortaya çıkar araştırmanız sonrasında. Sonra fahiş fiyatlı olanlar arasında hangisi daha kolay üretilir, hangisi daha çok kesime hitap eder vs diye düşünün. Sonra da kaynak bulmaya odaklanin.
  • mezarkabul  (23.01.22 16:06:51) 
satış yapacaksan etsy.com da yap. hem iyi para kazanırsın, hemde ingilizce olduğu için zorluk çekmezsin.

ya da orda bulduğun bir ürünü tr uyarlamasını yapıp sen ürettirebilirsen belki şansın türk e ticaret sitelerinde artar.
  • al basmadan donu var  (24.01.22 00:23:33) 
[]

Macbook Air ile ek monitör kullanan var mı?

Tez yazarken ek monitöre ihtiyaç duyuyorum. 2017 model Air kullanıyorum.

1. Ek monitör bağlamak mümkün mü?
2. Mümkünse fiyat/performans en iyi seçenek ne alabilirim? (ikinci el alma niyetim var)

 
ben kullaniyorum.

usb-c ile baglanan bir monitor alirsaniz hem goruntu aktarimini hem de batarya sarjini tek bir kablo ile aradan cikarirsiniz. ben oyle yapiyorum.
  • antikadimag  (22.01.22 19:47:30) 
Apple'ın söylediğine göre bilgisayarınız thunderbolt 2 /mini display görüntü çıkışı destekliyor usb c yok 2017'lerde.

Herhangi bir büyük alışveriş sitesinden mini display hdmi çevirici ile kullanabilirsiniz.

İkincil monitör olarak epey yüksek bir çözünürlük destekliyor (3840x2160) fakat ucuz olsun derseniz 1080p monitörler ikinci elde bu aralar epey ucuz, spesifik olarak dikkat etmeniz gereken bir şey yok.

(Aynı porttan vga ve dvi da çıkış yapabilirsiniz alacağınız monitörün girişlerine göre. Tabii farklı adaptörlerle)

support.apple.com
  • hedep  (22.01.22 21:53:24 ~ 21:55:21) 
displayport girisli bir monitor alirsaniz. "mini displayport-displayport" kablolariyla direk baglarsiniz. Donusturucu falan almaniza gerek kalmaz.

USB-c ile isiniz yok.
HDMI monitor almaniza gerek yok.
Alacaginiz kablo da bu:
www.hepsiburada.com
  • darkrocq  (23.01.22 18:50:46) 
[]

Bir ampul ne kadar elektrik yakıyor?

Güncel fiyatlarla tasarruflu, led, eski tip ampuller 7/24 açık kalsa faturaya ne kadar etki ediyor?




 
fatura 205 tl olana kadar kw/saat bedeli 1.37, sonrasında 2.06 imiş. Led ampul ortalama 9 watt diyelim. (çok değişebilir bu sayı)

9*24*30/1000 = 6.480 kw/saat yapıyor. Fatura 205 olana kadar ayda 6.48*1.37 = 8.88 TL harcayacak şekilde, sonrasında ise ayda 6.48*2.06 = 13.35 TL harcayacak şekilde çalışır.

Ampul 9 değil 18 watt ise, sayıları ikiyle çarparsın.
  • kanepeee  (20.01.22 20:09:53) 
[]

Bu durumda virüs bulaşma olasılığı?

2 saat boyunca bir odada sohbet ediyorsunuz, ertesi gün odadaki 3 kişi test yaptırıyor pozitif çıkıyor. Maske yok. 3 doz biontech aşılısınız. Bulaşma ihtimali çok yüksek, değil mi?




 
Evet


  • lcha  (19.01.22 12:58:31) 
bi simülasyon vardi. markette öksüren biri 2 reyon arkasındaki maskesiz birine bulastirabiliyordu. evet yüksek.

edit: buldum.
www.youtube.com
  • dokunmakalbime  (19.01.22 13:00:12 ~ 13:08:46) 
15 gün önce 6-7 saat boyunca yan yana oturduğum, kahvaltı yaptığım, yemek yediğim, ps oynadığım kişiden bana ve aileme virüs bulaşmadı. kendi ailesine bulaştırmış ama. nasıl bulaştığını bende anlamadım.


  • rahmi pinkfloydoglu  (19.01.22 13:34:29) 
sohbet, kahve, seks üzerine bir tarafa hiçbir şey olmazken diğer kişinin akşamına ambulansla hastaneye gittiği bir durum biliyorum. isteğe bağlı karantinada kalındı, test yapıldı ve negatif çıktı. herhangi bir semptomla da karşılaşılmadı. yani bulaşmama olasılığı da var.


  • marla is in my head  (19.01.22 13:37:24) 
bu işte çok fazla faktör var. bir dünya çift tanıyorum eşlerden biri covid olup da diğeri olmayan. keza bizde de aynı şekilde oldu. ben daha aşı vs. ortada yok iken kapmıştım. ne eşime ne çocuklara bulaştı.


  • lazpalle  (19.01.22 13:42:09) 
[]

Google Drive harici güvenilir depolama hizmeti?

Aile fotoğraflarım ve videolarım Google Drive'a yüklü.
Fakat biraz uzun vadeli düşünüyorum, muhtemelen 30 yıl sonra bu fotoğraflara ulaşmak istediğimde ya şifrem kaybolacak, ya bu hizmet sonlanacak, bir aksilik olacak.

Fiziksel olarak da yedek aldım fakat daha fazla dijital yedeğim olsun istiyorum.

En bilindik ve güvenilir olanlar hangileridir?

 
Microsoft OneDrive.

20+ yıldır aynı microsoft hesabını kullanıyorum. Şifresini unutsan da hatırlatmak için bir sürü yöntem var. Hizmet sonlanmaz zaten ama diyelim sonlandı; yedeklerinizi almadan zart diye sonlandırma ihtimalleri %0.

iOS kullanıcısı iseniz AppStore markette Microsoft 365 üyeliği aylık 16 lira. Hem son sürüm Office uygulamalarını 5 cihaza kurup kullanabiliyorsunuz hem de 1TB Bulut hizmeti var. Aile üyeliği de 24 lira/ay. 6 kişi kullanabiliyor tıpkı spotify gibi. Toplam 6 TB alan var, her hesap. 1TB kullanıyor. Kimse kimsenin hesabına girip çıkamıyor.
  • himmet dayi  (18.01.22 21:46:36 ~ 21:47:45) 
[]

Yanık izi nasıl geçer?

5 gün önce bir yakınımın göğüs bölgesine bardaktan çay döküldü. İlk gün sadece kızarıklık vardı, su toplamadı, soğuk çeşme suyu altında tuttuk yanan bölgeyi.

Şu an bölge mor/kırmızı renkte, büyük bir alanda yanık var, su toplama yok, hafiften soyulmalar başladı.

Silverdin, aloe vera jel ve kantaron yağı kullanıyor.
İyi gelebilecek başka şeyler varsa önerirseniz sevinirim.

 
Doktor değilim, mutlaka doktora danışın ama Sudocrem iyi gelebilir sanki.


  • orient blue  (16.01.22 21:23:26) 
madecassol, hametal, bepanthol, fito gibi birsürü krem var bunun için. ben sizin saydıklarınızı sürmezdim.


  • ismailond  (16.01.22 21:27:19) 
silverdin ve sarı kantaron yağı benim deneyimime göre yanıklara en iyi gelen şeyler


  • king lizard  (16.01.22 21:31:15) 
bana da bir benzeri oldu, kantinde kaynar cay damlamisti, kahverengi oldu, 1 yil sonra gecti.


  • durgunfoton  (16.01.22 21:50:32) 
yanık anında gerçek aloevera çok iyi geliyor ancak şimdi üstünden geçmiş ve tahriş oluşmuş iyi gelir mi yoksa daha da kötü yapar mı bilemem. doktora gitmekte fayda var onun da kremleri vs vardır mutlaka


  • erty_ksk  (16.01.22 22:09:28) 
doktor değilim ancak fito meddacassol ve aloe vera +1


  • srjkvon  (17.01.22 01:28:50) 
bulabilirseniz veya hassasiyetiniz yok ise, domuz yağı sürün. çabucak iz kalmadan geçer.


  • delidir yakalayin  (17.01.22 10:59:22) 
küçükken denizden yüzüm komple yanmıştı benim. kaşlarımın altındaki deri, dudaklarım her yerim sarı su toplamıştı. yazacağım merhemleri karışım yaptırdı doktor. bir de ampul verdi. bir tane bile izim yok çok şükür. eczacınıza da danışabilirsiniz. silverdin, madecassol, anestol, furacin, rif (ampul). çok geçmiş olsun.


  • dedim ben sana  (17.01.22 11:13:32) 
oncelikle kaynar su olmasi iyi. kimyasal veya yag yanigindan iyi yani. yanigin oldugu bolge de cok ince deri degil gibi duruyor, bu da iyi.

silverdin gibi gumus icerikli urunler yanigin iyilesmesi icin, iz birakmamasi icin degil. tam aksine iz kalmasina da sebep olabilir iceriginden dolayi. bunu bir bilene sorun.

iz kalmamasi icin onemli olan bolgeyi nemli tutmaniz. bio oil denen yag karisimlarina sahip bir urunu surebilirsiniz. bir de abd'de mederma denen icinde allantoin olan bir urun suruluyor.

diger bir onemli nokta da, yeni olusan derinin gunese maruz kalmamasi. pigmentler kararir. ancak goguste oldugu icin zaten acikta degildir.
  • antikadimag  (17.01.22 11:15:00 ~ 11:17:54) 
@durgunfoton+1 Benim de 1 yıl sonra geçmişti.


  • peki madem  (17.01.22 11:20:13) 
[]

Gitarı bu fiyata satayım mı?

Mayıs 2020'de 230 dolar'a denk gelen fiyattan gitar almıştım.

Bugün 170 dolar'a denk bir fiyat teklif edildi. Bu gitarı kullanmıyorum, fakat elimdeki ürünü de bir yatırım aracı olarak değerlendiriyorum.

Bu fiyattan satmak mantıklı olur mu?

 
marka model nedir?


  • killerbee  (16.01.22 12:32:40) 
Cordoba C3m


  • hadi ya la  (16.01.22 18:24:59) 
[]

Hamur işi sorusu

Bugün belem turtası yapacağım fakat milföy hamurunun dokusunu sevmiyorum.
Tereyağlı bir hamur olacak, ince ve kıtır olmasını istiyorum.

Bu hamura ne koymalıyım, oranları nasıl olmalı?

* pastel de nata, dışında minik kase şeklinde hamur ve içinde bir çeşit muhallebiden oluşan tatlı.

 
Tart hamuru. Bol tereyagli.


  • floydian  (15.01.22 12:00:42) 
Tart hamuru +1
Paul Hollywood'un pasteis de Nata tarifi iyi gözüküyordu, onu deneyeceğim ben bir ara.

  • kobuzchu kiz  (15.01.22 12:38:45) 
  • kobuzchu kiz  (15.01.22 12:39:35) 
www.youtube.com

Burcu Eminoglu burda anlatiyor.
  • sopiro  (15.01.22 13:28:50) 
[]

Yemekten sonra karbonat içmek?

Bir yakınım nereden duymuşsa her akşam yemeğinden sonra bir bardak suya karbonat ekleyip içiyor.

Bu felaket değil midir? Mide ortamı aşırı derecede asidik olmak zorundadır. Bazik olduğu sürece gıdadaki makro besinler, vitamin ve mineraller sindirilemez, hatta sonradan reflüye sebep olabilir.

İşin uzmanı değilim ama yıllardır beslenmeyle ilgili tıbbi makaleler okuyorum, yabancı kaynaklar takip ediyorum. Bu kişiye durumu aynı bu şekilde anlattıktan sonra tamam dedi ve her gün yapmaya devam ediyor.

Ne yapabilirim? Bu kişi aileden biri, ne halin varsa gör diyemiyorum.

 
yillardir bir bardak degil butun tukettigim su karbonatli. alkali seviyeye getirmek icin yapiyorum, duz satilan sulari icemiyorum ya sparkling water ya karbonatli su. felaket falan oldugunu dusunmuyorum sonrasinda yazdiginiz bilgiler de bir sey ifade etmedi benim icin. aksina midemi daha rahat hissediyorum düz su sindirmek daha kotu hissettiriyor.


  • ala09  (10.01.22 19:46:20) 
Söylediklerin pek gerçekçi değil, kan dahil vücut sıvılarının ph derecesini alkali seviyede tutmak için kullanılan klasik bir yöntem bu, sağlık için tehdit oluşturmaz aksine faydalıdır. Ayrıca bir ölçek karbonat mide asidine etki etmez.


  • Zaman Tamircisi  (10.01.22 19:50:56) 
Daha ziyade sindirim süresini uzatıyor. Sonuçta o besinler sindirilmeden mideden çıkmıyor, ancak asidite düştüğü zaman sindirim süresi de uzuyor. İnsanlar bunu tokluk hissini uzatmak için de yapıyorlar.

Akşam yemeklerinden sonra bunu yaptığı için de muhtemelen uyurken sindirim süreci hala devam ediyor. Bu da nihayetinde ihtiyaç fazlası besin depolanmasına yol açar, bunun da kendi çapında yarattığı bir sorunlar zinciri var.

Ne yapılabilir, genellikle hiçbir şey. İnsanlar güvendikleri kaynaklardan gelen sağlık tavsiyelerini uygulamak konusunda çok ısrarcı oluyor kaynağın kim olduğunun önemi yok.
  • akhenaten  (10.01.22 20:00:45 ~ 20:02:36) 
Gida zehirlenmesi gecirince birakir, mide asidi bakterileri oldurmek icin var.
Cig et yesen bile bu sayede dayaniyorsun.

House md bolumu vardi onu gonder izlesin. Peynir yiyip anti asit kullanan birisi brusella kapiyordu. Meshur peynir hastaligi, tedavisi de cok zor.
  • divit  (10.01.22 20:25:51 ~ 23:34:06) 
Çok uzun yıllardır mide problemi olan biri olarak söylüyorum. Hem besin emilimini engeller hem kemik yapısını bozar hem de böbrekte taş oluşmasına neden olur. Proton pompalar bile vitamin emilimini azaltıp kemik eklem yerlerinde bozulmalar meydana getiriyor.


  • dakota  (11.01.22 00:20:09) 
[]

Fahiş fiyatlı olmayan iyi yeşil çay?

Ne önerirsiniz? Dökme çay olarak sanırım fazla seçenek yok. "Çaykur Organik Zümrüt Yeşil Çay" geçerli bir kalitedeyse bunu alıp geçeyim. Fakat Chado gibi markaların kilosu 1000 liraya geliyor resmen. Mutlaka daha iyidir ama beş kat iyi midir, emin değilim.




 
Ben Çaykur ve chado dönüşümlü kullanıyorum. İlk aldığım zamanlar chado'nun kutusu 30 liraydı; en son 60 liraya aldım sanırım. İkisi arasında tat olarak çok büyük bir fark yok bence.


  • fraise  (09.01.22 00:30:57) 
Çaykur dışında bilmiyorum ben de, sert gelmiyorsa alın geçin derim.
Ben de Chado/Melez severdim eskiden, ama şuan bakmaya korkuyorum son fiyatlara.

  • dreamnesiac  (09.01.22 00:40:29) 
Paketliler pahalı oluyor genelde. Güvenilir bir aktar varsa civarda açık alın. Hem çok çok daha iyi oluyor hem de epey ucuz.


  • himmet dayi  (09.01.22 00:46:40) 
Çaykur zümrüt muhteşem bence.


  • jazzabel  (09.01.22 00:49:46) 
Ozcay. ozcay.com.tr


  • kaptankedi  (09.01.22 00:51:08) 
[]

Bu kişi araba almalı mı?

Anadolu'da bir ilçeye öğretmen olarak atandınız, okulunuz eve 35 km uzakta. 3 aktarmayla gidiyorsunuz ve 1,5 - 2 saate yakın gidiş sürüyor, bir de bunun gelişi var. Ayda 500 liraya yakın yol parası gidiyor.

Kira, gıda, nadiren dışarıda kahve - yemek ve internetten ayda birkaç kıyafet alıyorsunuz, maaşınızdan neredeyse hiç kalmıyor.

İlçede yaşama seçeneği söz konusu değil.

Bu kişi 24 yaşında bir kadın, yoldan dolayı fiziken ve ruhen çok yıpranmış durumda. Akşam olunca toplu taşıma bitiyor, böyle bir yer.

Araba şart mı bu durumda? Siz olsanız hangi bütçeyle ne alırsınız?

 
araba alınca diğer öğretmen arkadaşlar da yancı olarak peşine takılabilir. kabul etmezse mobbinge uğrayabilir. dikkatli olmakta fayda var.
hayal ürünü gibi olsa da birinin başına böyle bir olay gelmiş.

  • sutlu nescafe  (04.01.22 19:00:58) 
Alınır tabiki. 35 km yol için 2 saat ne demek!


  • etna  (04.01.22 19:03:44) 
Almalı. Böyle hayat mı geçer.


  • pispinti  (04.01.22 19:04:23) 
araba alsa benzin yetmeyecek. günlük 70 km yol. en az 70 tl yakar yeni fiyatlarla.

ayda 22 gün gitse ortalama 1500 tl benzine gider.
kış çetin geçen bir yerse kış lastiği lazım.
araba bakımı vergisi muayenesi vs var.
kasko sigorta var.

benzin hariç arabanın 500 tl masrafı olur ortalama. benzinle 2000. ki sadece ev-iş hesapladım. gezmeye çıkarsa daha da harcar. ki araba varken gezmek daha rahat olacağı için daha çok harcar muhtemelen.

500 lira yola veriyor. artık 2000 verecek. maaş zor yetiyor diyosun. böyle yeter mi?

2 saat çok uzun. ben de olsam araba alırdım ama bu bütçeyle değil. krediye falan da giremez.
  • jelly bear  (04.01.22 19:04:53) 
Araba büyük konfor o kesin, ama masrafı bitmiyor. Hep taksiye binsem daha mı ucuza gelirdi diye düşünmeden edemiyorum. Fakat senin yolun da çok uzunmuş.

İlçede yaşamak neden mümkün değil peki? Bir de sanmıyorum ama, belediyeye gidip "şuraya otobüs hattı lazım" desen belki geri çevirmezler. Son olarak, oraya aynı saatlerde gidip dönen 3 kişi daha bulursan taksi ayarlayabilirsin, yapan tanıyorum.
  • vatanperver  (04.01.22 19:06:13) 
Araba alınır hocam fakat aracın diğer masrafları cok fazla olacak +1

Hic öğretmen vs. yok mu beraber gidip gelebileceğiniz ve yakıt paylaşabileceğiniz? Kesinlikle böyle yapmalı.

Yakıt fiyatları uçtu. Araç fiyatları uçtu. Bakım fiyatları da uçtu.

edit: yani kredi ile araç alacaksınız öğretmen maaşıyla şu anda bunu karşılamak oldukça zor olacaktır sizin için. Ama yine de alınabilir ama çok zorlar. 24 yaşında olduğunuza göre yeni atandığınızı farz ediyorum. Evin diğer borçları henüz bitmemiştir diye düşünüyorum. O yüzden de zorlayabilir. Ama aile destek çıkacaksa kesin araba alın.

2. ihtimal de evlenip eş durumuyla daha merkezi bir yere geçmek olabilir herhalde.
  • westblack  (04.01.22 19:12:00 ~ 21:38:56) 
Almali. araba aldi diye her gun arabayla gidecek anlamina gelmez benzine para vermek istemediginde otobuse biner (genelde boyle olmuyor.)
ayrica yatirim oldugu icin araba her turlu arti. maddi sikintiidan aglayacaksa satar

  • ala09  (04.01.22 19:13:49) 
Maaştan para kalmiyorsa sigorta kasko benzin ve bakım giderleri nerden karsilanacak.

Gunluk 70 km az bir yol degil kışın yollar buz kar firtina.

Ozel sartlari bilmiyorum ama o ilcede yasamayi goze alirdim sahsen. Memurlar için kucuk ilce nimet bence.
  • zanutsas  (04.01.22 19:48:41) 
ilçede yaşamak söz konusu değil dedin ama arabanın masrafı ayda 2000 lira civarında tuttu.
İlçede yaşayan bir memur, tanıdık birinin evinin bir odasını kiralasa, haftanın 2-3 gecesi, istediği zamanlarda orada kalsa hem maliyet hem zahmet azalacak.
Keşke araba alsa tabi ama maddi olarak zor görünüyor.
  • michael_knight  (04.01.22 20:01:02) 
kıyafetler arttıkça o alışverişler zamanla azalır
benzin parası yol parasından biraz fazla tutar

zaman her şeyden önemli
açıkçası anadoluda ev almak, araba almaktan daha ucuz olabilir
kirada oturduğunuz için bu daha mantıklı geldi
ayrılsanız kiraya verirsiniz

bu seçenek dışıysa
para varsa alınmalı tabi ki araba
zaman ve konfor daha değerli

scoda fabia, seat ibiza
ya da honda, opel, toyota yine ufak modelleri
otomatik tercih ederdim
  • bir soru sorcam  (04.01.22 20:15:45) 
Arabayı krediyle alacaksa maaş yetmez. Kira-gıda dışında pek artmıyormuş. Ocakta yapılacak zam krediyi öder mi? En az yüz bin arabalar.


  • oyokbuyoknevar  (04.01.22 20:37:16) 
Sart. Ben olsam ne yapıp edip alirim. Omrunden omur gider dunyaya bir kere geliyorsun. Her gun o cile cekilmez gencligini heba etme derim.
Aaabi araba masraf aaabi benzin pahalandi aabi vergisi var ağbi yaattigi yerde para yiyor abi diyenler olacak cevrende, eğer paran yetiyorsa hiçbirini dinleme derim
Paran yetmeyecekse o baska ama masrafi karsilayabileceksen kesinlikle al. Toplu tasima omur torpusu.
Her şeyi geçtim, eve gitmek istediğinde durağa gecip otobus gelmesini beklemek var, bir de o anda direkt kontagi cevirip yola cikmak var. Bunun rahatlığı bile yeter.
Anlattigin kadarıyla maasin sadece masraflarina yetiyor, bu durumda araba nasıl alacakson bilmiyorum ama kenarda paran falan varsa veya bir sekilde alabilecek durumdason ve soru araba alayim mi ise evet al net.
Tr de araba degerini her turlu koruyor zaten, baktin masrafi cok geliyor satarsin. Kaybedecek bir şey yok rahat ol.

Eskiden toplu tasima kullanırdım, sonra zamaninda şirket araba verdi ve ardindan ben de araba aldım. Toplu tasimanin omrumu yedigini arabaya gecince anladım ve yillarca neden araba almadim diye kendime kizdim. Kendimi yiprwtiyormusum.
Aldığım araba bir sürü masraf cikardi, motor bile yedi ve sornasinda da masraf cikarmaya devam etti, arabaya servet harcadim sanssizligimdan dolayi ama zerre pisman değilim.
  • stavro  (04.01.22 20:47:18 ~ 20:53:28) 
araba alabilecek maddi güce sahip değilsiniz gibi geldi bana. alternatif olarak: motor alsanız? sonuçta trafikli, zor bir coğrafya olmasa gerek. nispeten motor sürmek için daha rahat olabilir kar kış kıyamet çok olmazsa.


  • roket adam  (05.01.22 01:49:24) 
[]

Yaptığım sos bozulmuş, dökeyim mi?

İki ay önce balkan sosu yapıp kavanozlayıp buzdolabına koymuştum.

Şehir dışındaydım bu sürede, kavanozu ilk kez açtığımda üst kısmının küme halinde bozulduğunu gördüm.

Bozulan kısmı kaşıkla sıyırıp kullanabilir miyim?
Salça gibi değil, daha akışkan bir sos.

 
domates sıkıntılı, risk alma hiç at gitsin.

en.wikipedia.org
  • aziz dostum jack  (01.01.22 17:39:10) 
[]

22 - 2 if ile ketosis başlar mı?

Aralıklı oruç yapıyorum. Öğlen 4'e kadar su, maden suyu, az tuzlu limonlu su, az sirkeli su ve kahve ile geçiriyorum. Gün içinde hafif egzersiz yapıyorum. 4'te sağlıklı yağ + protein tüketip akşam 6 gibi az karbonhidrat eşliğinde bol sebze/salata ve ihtiyacım kadar protein tüketiyorum. Sporcular gibi aşırı miktarda et yemiyorum, gluconeogenesis ile karbonhidrat harici besinden glikoz üretiyor ve insülin yükseliyor.

Enerjim çok yükseldi, zihnim berraklaştı ve inanılmaz derecede yağ yaktım yazdan beri. Sağlıklı bir referans olmasa da vücut kitle endeksim şu an 23.

Keto diyeti yapayım diye zorlamıyorum kendimi. Akşam yemeğinde baklagil, bulgur veya pirinç oluyor mutlaka.

Peki keton cisimcikleri yakmaya başlıyor muyum böyle yaparak?

 
Kuvvetle muhtemel evet.


  • kaptankedi  (30.12.21 20:00:22) 
Anlam karmaşası yaşıyorsunuz. Uzun süre aç kalınca ketosise girmezsin ketoasidoz yaşarsın, bu iyi bir şey değil, zaten diyabet falan değilsin vücut ketoasidoz yaşamanı engeller insilün vs salıp. Ha vücut yine büyük oranda enerjiyi yağlardan karşılar ama ketosis evresi gibi olmaz bu, yani beyin falan enerjiyi yine şekerden alır, biliyorsun beyin şekeri çekmek için insüline ihtiyaç duymaz. Onun dışında ketosise de aç kalarak değil minimum şeker maksimum yağ alımı ile girersin. Yani beyin falan bu noktada şeker çekmez keton harcar ama ben şahsen vücudumda fazla keton dolaşmasını istemem keton ketoasidozda olduğu gibi yağdan türeyen atık bir maddedir vücudun asit-baz dengesini bozar, riskli işler.


  • Zaman Tamircisi  (30.12.21 20:10:22 ~ 20:17:34) 
Yazar burada beslendiği aralıkta devasa bir karbonhidrat tüketimi yapmadığından bahsetmiş, ve bahsettiği bakliyatlarla da toplam karbonhidrat alımında 100gramın çok üstüne çıkacağını düşünemedim.

Neyse, kendimden şöyle örnek vereyim: 18-6 beslenme düzeni ve 85-95gr. net karbonhidrat alımı (ekmek ya da şeker değil de bakliyat vs.) ile sadece 4-5 gün içinde ketosise girebiliyorum. Ilgili aletle doğrulanan şekilde.
  • kaptankedi  (30.12.21 20:30:41) 
Abicim yazarın neyden bahsettiğini anladık cevap verdik işte son bölümde. Ketosise girmek az karbonhidrat tüketmekle uzun süre aç kalmakla alakalı bir şey değil adı üstünde yüksek yağ tüketmekle alakalı. Senin aldığın toplam kalorinin %60-65'i yağdan geliyor mu gelmiyor mu? Gelmiyorsa ketosise giremezsin, ketosis böyle bir şey değil. Yani uzun süre aç kaldım az karbonhidrat tükettim o zaman ketosise girmişimdir gibi bir şey değil. Ha uzun açlıkta vücut enerjiyi yağdan karşıladığı için kanında keton çıkar başta da dedik keton yağın atık maddesi ama bu da ketosise girdiğin anlamına gelmez aç kaldığında kanında 1 birim keton çıkar ketosise girince 30 birim, arada böyle farklar var.


  • Zaman Tamircisi  (30.12.21 20:36:32 ~ 20:40:05) 
[]

Kayısı suyu kıvamında elma sirkesi - bozulmuş mu?

Tarım kredi kooperatifi'nden alınmış organik elma sirkesi buldum kilerde. Opak, koyu kıvamlı, kayısı suyuna benzeyen fazla tortulu bir hale gelmiş.

Aynı markanın üzüm sirkesi berrak, şarap gibi. İlk açtığımda nasıldı hatırlamıyorum. Bildiğim kadarıyla sirke bozulmaz ama güvenilir mi bu haliyle?


 
Süzüp kulanaya devam edebilirsiniz. Tortulu bölümden güzel sirke mayası üretebilirsiniz.


  • oligomer  (30.12.21 15:10:54) 
[]

Hangi etnik grup sayılıyorum?

Yabancı bir sağlık bakanlığının sitesinde bir işim var, etnik grup olarak

"Middle Eastern, Mixed, White, Other"

Seçeneklerinden hangisini seçsem bilemedim. Ailecek Egeli, renkli gözlü, kumral insanlarız. Mixed mi oluyoruz acaba?

 
white


  • buenosdias  (30.12.21 12:34:17) 
Abi senin Egeli oluşunla Mixed aynı şey değil o daha farklı, sen white de geç.


  • Zaman Tamircisi  (30.12.21 12:41:51) 
White'sınız.
Kültür olarak Middle Eastern'leşsek de genetik yapı olarak White-Caucasian'ız.

  • silverleaf  (30.12.21 12:59:56) 
Kültür olarak coğrafya olarak kıl yün olarak zaman içinde Middle Eastern olduk ama burada sorulan şey temelde sen ırk olarak nesin birader? Türk ırkı için coğrafi ve kültürel nedenlerle Middle Eastern demek İsraillileri futbol kulüplerinin Avrupa kupalarına katılmalarından dolayı Avrupalı-Beyaz görmek gibi bir şey olur. Türkler ırksal olarak silverleaf'in dediği gibi Kafkas ırkına (Caucasoid) tabi beyaz bir topluluk.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (30.12.21 13:15:02 ~ 13:15:55) 
white veya caucasian seciyoruz bu tip sorularda.


  • baldur2  (30.12.21 14:47:59) 
ise basvuruyorsam white secmiyorum.

degilse, ve varsa white-other secenegini seciyorum, yoksa bakiyorum ne var ne yoksa asian sectigim de oldu arap da. bu konuda genel consensus yok piyasada.

is harici white seciyorum.
  • camussar  (30.12.21 16:33:40) 
[]

Babamın pazar çılgınlığı, bu normal mi?

Kendisi 64 yaşında, annemle birlikte iki kişi yaşıyorlar evde. Köyde yoksulluk içinde büyümüş, meslek sahibi olunca durumu düzelmiş biri.

Kendimi bildim bileli her gün iş çıkışı şehrin farklı yerlerinde kurulan pazarlara gidiyor. Kilolarca ihtiyaç olmayan sebze meyve ile geliyor eve. Geçen gün 10 paket peynir almış, bembeyaz sünger gibi 10 kilo domates ve onlarca poşet ihtiyaç olmayan sebzeyle gelmiş. Neredeyse her gün böyle

Annem de her seferinde yakınıyor, anlatamıyorum bu adama diye bana dert yanıyor. Bütün balkonlar, dipfriz, buzdolabı, kiler ağzına kadar gıdayla dolu. Her hafta kilolarca sebze meyve çürüdüğü için çöpe gidiyor. Anneme kullan işte yemekte yeriz diyor ama bunun mantıklı bir açıklaması yok.

Bu normal olabilir mi, ne yapabiliriz?

 
Oniomania, bir hastalıktır. Psikiatrik destek almanız lazım.


  • Mirket  (27.12.21 10:59:55) 
çarşı pazar işi hobisi olmuş. ihtiyaçtan fazla almak tabi ki normal değil.


  • lazpalle  (27.12.21 11:01:24 ~ 11:01:34) 
Bence de alisveris hastaligi var. Bunu kiyafet kozmetik falan ilgisi olmadigi icin gida alisverisiyle yansitiyor.


  • hot potato  (27.12.21 11:09:35) 
aa aynı benim babam. benim gözlemime göre 1. can sıkıntısı ve hobi olarak yapıyorlar bunu
2. bol alışveriş yapıp eve gelince saygı görecekmiş diye düşünüyorlar

ülkemizdeki 60 yaş üzeri erkekler normal değil bence, düzelmez.
  • dafuq  (27.12.21 11:23:55) 
bu artık ülkemizde yaşamanın ve mutsuzluğun bir sonucu. sürekli tasarruf etme kar etme kafa yapısıyla bozulan algı. bir sürü emekli ve travmatik kişide görülen hareketler.


  • mikahakkinen  (27.12.21 11:34:14) 
Maalesef hayatın bir döneminde yoksulluk ya da yokluk yaşamış insanlarda yaşanan bir durum.

Şimdi imkanım varken alayım, ilerde bir aksilik olur alamam düşüncesiyle alıyor.

Bir dönem ben de yaşadım benzerini oradan biliyorum.

Bir de diğer arkadaşların dediği gibi, yaş ilerledikçe ben işe yaramıyorum algısı oluşuyor büyüklerde. O yüzden "bak yemek getirdim" gibi şeylerle işe yarar hissetmeye çalışıyor. Anladığım kadarıyla aranız kötü değil. Bazı konulara dahil edin. Fikrini alın falan. Önemli hissetsin.

Konuşmayı deneyin baktınız olmuyor bir destek iyi olabilir. Uygun bir dille anlatırsınız.
  • anten  (27.12.21 11:52:34) 
Bi gün satın alıyorsa bi gün gıdayı işlemekle geçirmeye ikna edin. Kurutsun, kavanoz yapsın, reçel yapsın vs. Böylece hem yemekler bozulmaz, hem daha az alışveriş yapar, hem de işe yarar hissetmeye devam eder. Fazla şeyleri de komşulara, ihtiyaç sahiplerine falan dağıtırsınız.


  • plutongezegendegilmi  (27.12.21 11:56:42) 
Bunun üstüne gitmek lazım, benim önerim pazar tezgahı kiralayıp. Bir süre halden bolca alsın satsın. Belki rahatlar içi. Alma duygusu körelebilir.


  • ykyt  (27.12.21 12:27:08) 
En guzel yorumu dafuq yapmis. Yoksulluktan degil.

"bol alışveriş yapıp eve gelince saygı görecekmiş diye düşünüyorlar"

Suradan super peynir buldum muhabbeti gibi iste. Peynir kimsenin umrunda degil.
Adam bir sekilde "ise yariyorum hala olmedim" davranisi gosteriyor.

Duzelmez ben duzelen gormedim.
Pazari birakinca da baska seye saracak. Atiyorum saatci bulacak hergun onu darlayacak.
Haftada 2 kere evdeki saatleri tamir ettirecek.
  • divit  (27.12.21 13:08:08) 
babam da sürekli çay bardağı alıyor. alışveriş hastalığı işte sosyalleşmek için çarşı pazar geziyor. yapıyor böyl şeyler babalar.


  • Hallegadola  (27.12.21 13:29:09) 
normal değil. azaltmasını sağlayabilirsiniz. baba bana 1 kilo kars kaşarı alır mısın gibi? hedef verin. dedem de sezonluk ürün seçer şu sıralar şehir dışından pekmez getirtiyor. herkese getiriyor.ama atılmıyor.


  • gatherer  (27.12.21 14:41:32) 
@plutongezegendegilmi + 1 —burada önerilen satın aldıklarını işlemek uğraşı, bir yakınımız için işe yaramıştı. bir sürü domates aldıysa; gel otur bunun salçasını yap o zaman diyeceksiniz. hem meşgul olmuş oluyor, hem daha işe yarar hissediyor, hem de mutfaktaki dengeyi (her yerin dolup taşması) az buçuk kavrayınca daha dengeli alışveriş yapmaya başlıyorlar.


  • kaptankedi  (27.12.21 15:02:10) 
hobi bahçesi en güzel çözüm.

arkadaşımın babası 2 dönüm bahçe arazisi aldı. sıfırdan herşeyiyle 2 katlı ev ve sebze bahçesi, kümesler vs. hepsini kendisi yaptı tek başına, yardım almadan. bir yerden sonra kendini amorti de eder. salkım domates satar, ot satar (reyhan, semizotu vs) keklik, tavşan satar, organik yumurta satar.
  • gabe h coud  (27.12.21 16:54:09 ~ 16:54:41) 
[]

Aselsan ve Katar olayından sonra ne bekleniyor?

Türk Lirası'nda kalan insanların bir kısmı "Katar'dan para gelecek, az daha düşsün, o zaman döviz alalım" diyordu, şimdi beklenti ne yönde?




 
dolar/tl hali hazırda düşüyordu da, bunlar "katarlı gelsin, az daha düşsün öyle alalım" mı diyorlardı? nerede geçiyor abi bu, paralel evrende mi?


  • malheiros  (18.12.21 14:07:51) 
Yok o öyle değildi. Dolar çok arttı, Katar'dan para gelince düşecek beklentisi vardı. O arada, dolar 13 seviyelerindeydi, bazıları daha da yükselmez diyerek ellerindeki doları sattı. Kurda bir 40-50 kuruş gevşeme oldu. Sonra baktılar dolar yükselmeye devam ediyor. Katar ile yapılan anlaşmaya göre dolar 22tl olmalıymış, para o zaman gelecek muhabbeti dönüyor şu an.
Ytd falan yazmıyorum, twitter gozlemlerim:D

  • ganbatte  (18.12.21 14:46:44 ~ 15:30:50) 
Anlamadım, Katar’dan para gelince TL değerlenecek, TL değerlensin de dolara öyle geçelim diye bekliyorlarmıymış?

Dolara geçebilen geçiyor, kurda hareketlilikleri bekleyip görelim gibi bir pozisyonu olan yok. O nedenle TCMB müdahale ettiğinde hemen yükseliyor. Çok yüksek bir faiz arttırımı olmadığı sürece, TCMB tamamen politika aracı konusunda bağımsız olacağını öyle tek seferlik arttırımla da değil kanun, düzenleme, iletişim politikası vs ile temin etmediği sürece zor. Ok yaydan çıktı.
  • patiska  (18.12.21 14:54:19) 
Kesin değil ama büyük bir rezerv olmadan hükümetin bu antifaiz uygulamalarrını bu dünya şartlarında yapması imkansız gibi.
Bu senin ilk çeyreğinde belli olmaya başlar deniyor mesele.

  • Erva  (18.12.21 15:02:14) 
[]

İnternetten alabileceğim en kaliteli zeytinyağı?

Bir Egeli olarak hayatım boyunca zeytinyağına para vermedim, akrabalarım köyden fıçı fıçı yağ gönderiyorlardı.

Fakat bu dönem Hatay'da yaşıyorum, burada da çok kaliteli yağlar var fakat güvendiğim/tanıdığım biri yok.

Üç harfli marketlerden aldığım zeytinyağlarına muhtacım, ucuz da değil.

Önerebileceğiniz yerler var mı? Teşekkürler.

 
ekşi'de bununla alakalı başlık var. benim bildiklerim boztepe ve nova vera.


  • lazpalle  (15.12.21 12:46:20) 
  • pispinti  (15.12.21 12:52:41) 
(bkz: nova vera)
başka arayışa gerek yok pek.

edit: gerçi fiyatlarını fahiş biçimde arttırdı , başka arayışa gerek olabilir.
  • newsman  (15.12.21 13:35:16 ~ 14:02:58) 
Egeliyseniz bu kounda en özenli firmalardan biri kristal'dir.
Tanıdığınız zeytincilere sorabilirsiniz. Kristal en iyi market yağlarından biri.

Zeytin iskelesi ve Özgün de güzeldir.
  • anten  (15.12.21 13:42:58) 
zetay var bizim kullandigimiz.


  • dem10  (15.12.21 14:08:53) 
Nermin hanım çiftliği ve Özem kullandık biz, güzeller onlar da. Bir de şu var ki herkesin damak tadı farklı, kime göre neye göre güzel? Asitlik oranı falan herkesin zevki başka. En iyisi ödüllü olanları almak ama gerçekten bize sattıkları ile ödül için yolladıkları aynı mı bilemeyiz. Bu ülkede yaşamak çok yorucu yav.


  • adriana lima poposu yaglayicisi  (15.12.21 16:17:46) 
Nova Vera çok iyi ama son zamlardan sonra bütçede gedik açar mı bilemedim.


  • kaptankedi  (15.12.21 16:20:14) 
orfion zeytinyağı aldım, beğendim güzel.
ama hatay'da da çok güzel yağlar var. özellikle samandağ'da..

  • tabudeviren  (15.12.21 19:15:05) 
[]

Fizik tedavi doktoru ne iğnesi yaptı?

Arkadaşımı sırt ağrısı şikayetiyle hastaneye götürdüm, hafif skolyoz tespit edildi. Ağrıları için kulağına, eline ve sırtının birçok yerine iğne yapmış.

Ne iğnesi olabilir? Lokal anestezi gibi bir şey demiş. Ağrıları azaldı, iyiyim diyor. Sadece uyuşturdu mu? Uyuşuk da hissetmiyor kendisi.


 
akupuntur gibi geldi bana. lokal anestezik de olabilir anti enflamatuar ilaç da


  • andlee  (13.12.21 22:19:25) 
kuru iğne tedavisi yapmıştır. algolojiye gidenlere genelde bundan yaparlar. çözüm değil. problemin kaynağının bulunması lazım. bence işinin ehli bir manuel terapiste gitse daha çok fayda görür.


  • marcelorios  (13.12.21 22:25:17) 
Lokal anestetik kullandıysa tetik nokta enjeksiyonu olabilir. Sadece toplu iğne gibi iğneler batırdıysa kuru iğne veya akupunktur olabilir.

Bu gibi tedaviler tek seferde iyileşme sağlayan yöntemler değil, belli aralıklarla tekrar uygulanması gerekir.
  • curukturpkokusu  (13.12.21 22:38:09) 
[]

umca solüsyonu sigorta karşılıyor mu?

sözlükte birkaç kişi sigortası olanlara ücretsiz olduğunu yazmış, eczaneye sorduğumda reçeteli bir şey fark etmeyeceğini, sigortanın karşılamadığını söyledi.

artık karşılanmıyor olabilir mi?
karşılanıyorsa her yerde aynı olmaz mı?
yoksa eczacının bir çıkarı var da yalan mı söylüyor?

 
sigorta dediginiz Sgk mi ozel sigorta mi?

Benim ozel sigortam hic karsilamadi simdiye kadar. Sgk'yi bilmiyorum.
  • la lykia  (03.12.21 18:41:55) 
Umca'yi bilmiyorum ama sgk birkac ay once bu tip ilac olmayan seyleri komple atti listeden.

Majezik sprey falan hicbirini karsilamiyor.
  • divit  (03.12.21 18:55:00) 
Özel sigorta diye duydum.


  • hadi ya la  (03.12.21 19:02:13) 
Umca bir ilaç değil, takviye edici gıda. Bu nedenle karşılanıyor olması oldukça düşük bir ihtimal.

Karşılanıyor ise bile çok özel bir durum kendi özel sigortanızın provizyon birimine danışmanız lazım. Eczacılık bir durum yok.
  • yeninesiltupcu  (03.12.21 20:13:55) 
ne alaka karşılamaz tabiki.


  • adivar  (03.12.21 20:34:11) 
"ilaç" niteliğinde ya da tedavi protokolünde olmayan şeyler çoklukla karşılanmıyor. eczacının yalan söylemek için bir sebebi yok, her türlü parasını alıyor.


  • kaptankedi  (03.12.21 21:12:05) 
Geçen gün özel sigortamla görüşmüştüm farklı bir konu için. SGK karşılamadığı halde bizim karşıladığımız birkaç ilaç var diyip Umca’yı da saymıştı aralarında.


  • hrvl  (03.12.21 21:27:58) 
acıbadem karşılıyordu ama en son iki sene önce aldım bakmak lazım tekrar, her sene kriterleri değişebiliyor, bazen belli bir boyunu ödüyolra, en küçüğünü mesela.


  • ruz  (03.12.21 22:03:42) 
İsbankasinda calisanlari sigortasi karsiliyordu.


  • fakyoras  (03.12.21 23:51:36) 
[]

Kenardaki lirayı ne yapalım?

100 bin üzerinde bir birikim var kenarda.

Önceki yıllarda ev satmıştık, yarısını dolar, yarısını altın yaptık fakat babam uzun zamandır maaşının bir kısmını TL olarak da bir hesaba yatırıyor.

Şimdi hemen dolar ve altın alalım dediğimde çok yüksek, ne yapsak ki diyor ve bir yıldır hiçbir şey yapamadık; sonuç ortada. Eriyen TL ile kaldık.

Yerimizde olsanız hemen dolar ve altına çevirir miydiniz, yoksa (sağlam bir düşüş olacağı beklenmiyor ama) 12 - 13 seviyesine düşmesini bekleyip mi alırsınız?

Bekledikçe eriyor çünkü, tavsiyeleriniz için teşekkürler.

 
Artış devam edecek görünüyor. Daha faiz indirecekler. Tekrar 12 seviyeleri zor gibi. Düşse ben de alacağım ama zor bence


  • roe  (03.12.21 17:53:31) 
al gitsin.
1 lira dusse nedir yani.
beklemeye gerek yok.
paramiz her gecen gun pul oluyor.
  • Kittie  (03.12.21 18:06:31) 
bae'den gelen parayla müdahele ediyorlar 3 gündür en fazla 12.40'a düştü. bugunku mudahelede 13.38i gördü. pazartesi takip edin mb mudahele ederse girin bir yerden.


  • xrated  (03.12.21 19:29:20 ~ 19:29:44) 
Ben de aynı durumdayım, yükselişin devam edeceğini düşünüyor olsam da bu seviyelerden girmek korkutuyor yine de. Ama 12'yi görürse giricem sanırım.


  • msb  (03.12.21 22:09:45) 
ülkenin ekonomisi berbat durumda. ne olacağı da belli değil. Euro ya çevir bekle derim.


  • ankarakecisi  (04.12.21 00:13:02) 
[]

Bu propolis iyi mi?

Geçen sene yakınlarım %15'lik olanını kullanıyordu, içeriğinde alkol olması daha iyiymiş, fakat %30'luğundan emin olamadım. Alkol içermesini tercih ediyorum fakat bu üründe var mı anlayamadım.

beeoup.com


 
[]

Uçakla gitar götürebilir miyim?

Sunexpress ile uçuyorum, ekonomik standart biletim var.
Bir valizim ve kabine aldığım sırt çantam var.
Kılıfıyla birlikte klasik gitarımı götürmem gerekiyor.

* Toplam ağırlık 15 kiloyu geçmeyecek, valizim hafif. Valizin yanında gitarı verebilir miyim?

* Valizle veremiyorsam kabine alabilir miyim?

 
Ölümcül bir hardcase'i varsa bile bagaja vermeyin kabine alın.

Flightcase diye bi şey var hardcase'den farklı olarak zira o kadar stresli bişey uçak bagajı.

Kabin olamıyorsa da başka bir şekil bakmanızı şiddetle öneririm. Fakat benim turneleyen arkadaşlarım genelde kabine alıyorlar sıkıntı çıkmaması lazım.
  • hedep  (27.11.21 14:09:01 ~ 14:10:16) 
ucus sirketlerinin muzik aleti icin ozel kurallari olur, baktiniz mi?

www.sunexpress.com
  • yoggi  (27.11.21 14:45:22) 
  • orpheus  (28.11.21 09:20:25) 
[]

İlk arandığında hep meşgul çalan telefon?

Arkadaşımın telefonunu saniyeler sonra tekrar aradığımızda hat düşüyor ve telefon çalıyor.

İlk arandığında hep meşgul çalıyor. Telefonda sorun gözükmüyor, açık, hat da çekiyor. Neden olabilir?

tel: iPhone SE (ilk seri)

 
Rahatsız etme moduna almıştır. Kontrol merkezini açıp (aşağıdan yukarı çekecek) hilal şeklinde olan simgeye tıklayıp kapatmalı.


  • himmet dayi  (26.11.21 20:37:50) 
[]

Yatırım tavsiyesi nereden alınır?

Finansal okuryazarlığı pek de iyi olmayan, küçük sayılabilecek (ev, araba, tarla vs) parayla işi olan bir aile olarak nereden tavsiye alabiliriz?

Elimizde üç kuruş değer var, onun da eridiğini hissediyoruz. Hata yapmaktan da korktuğumuz için aksiyon alamıyoruz.


 
banka.


  • kljgslsdkjsd  (26.11.21 23:37:46) 
aslinda tam olarak bu gibi durumlar icin yatirim fonlari var.

paranizi onlara veriyorsunuz, onlar sizin yerinize komisyon karsiliginda degerlendiriyorlar.

tavsiye yerine direkt hizmet almak daha karli olabilir. ytd :P

eksisozluk.com
  • foster  (27.11.21 00:43:51 ~ 00:45:07) 
Banka tavsiye almak icin kotu tercih cunku hem bilmezler hem size elindeki seyi satmaya calisirlar. Yatirim fonu icin iyi bir finansal okuryazarlik gerekli ve ideal olarak fon yoneticisini tanimak lazim. En sagliklisi bu konuda danismanlik almak ve kendini gelistirmek. Zaten eger son doviz krizi icin soruyorsan firtina vurduktan sonra yapacak pek bir sey yok.


  • dunal  (27.11.21 01:29:27) 
[]

Kit lensimi kaça satayım?

2015 yılında Canon 200D ile birlikte gelen Canon EF-S 18-55 MM F/3.5-5.6 DC III lensimi satacağım, 50mm kullanıyorum sadece. Biri 400 TL teklif etti, makul gibi mi?




 
www.n11.com

bu fiyataysa sıfırı makul ama yine de sen 450 500 iste

bir de çoğu satıcı fiyat güncellemedi, onu da göz önünde bulundur dolar bazında yani.
  • killerbee  (26.11.21 11:04:16 ~ 11:05:15) 
Fiyat olarak sorunuza net cevap veremiyorum ama şöyle bir bildirimde bulunayım ben de. Fujifilm dün kur farkını yansıttı ve bunun tamamen yansıtılmış bir fark olmadığını, 2-3 haftaya yeni artış beklediklerini bildirdi.


  • yüzyıllık yalnızlık  (26.11.21 11:32:44) 
[]

Ikea kilitli buzdolabı poşeti kullanan var mı?

Meal prep yapmak istiyorum. Bir hafta yetecek kadar tavuk, köfte, haşlanmış/kavrulmuş sebzeler, bulgur, pirinç gibi şeyler pişirip tartarak içine koyup haftanın 3. gününden itibaren yiyeceklerimi buzluğa koysam olur mu?




 
ablam o kilitlilerden kullaniyor, bense normal buzdolabi kullanip ikeanin poset mandallarindan kullaniyorum.

ama asil sorun, neden yemekleri hazirladiginiz gun buzluga atmiyorsunuz? bulgur cabuk bozulur mesela, yesil mercimek de oyle. yemegine gore degisir, bazi yemekleri 2. gun de buzluga atsaniz (pistikten sonra hic isitilmamis olmasi kaydiyla) bir sey olmayabilir, ancak bazilari icin riskli bence, ben olsam yapmazdim.
  • the end of time  (17.11.21 00:09:14) 
Daha çevreci olsun isterseniz kilitli poşet yerine saklama kaplarıyla koyun, yıkayıp tekrar tekrar kullanırsınız. Hem buzdolabı poşetinden kalın olsa da 2-3 kullanımda köşelerinden sıvı sızdırmaya başlıyor ikea'nın poşetleri.


  • kobuzchu kiz  (17.11.21 00:43:08) 
Hic tavsiye etmem. Plastik bile olsa saklama kapi en ideali. Ha cam en guzeli.


  • floydian  (17.11.21 00:47:42) 
[]

Yazlığı Airbnb’ye vermek mantıklı mı?

Kuşadası sahil sitelerinde yazlığımız var fakat ailem tüm yazı orada geçirmiyor, haliyle yılın çok büyük bölümünde ev boş oluyor.

19 haneli, birbirine bakan müstakil evlerden oluşan havuzlu bir sitede yer alıyor. Bu işin yasal durumu ve uygulanabilirliği nedir, bunu yapmak mantıklı mı?


 
mantıklı, yazın günlük 500-1000 tl arasına verilebilir. baya para getirir.


  • jelly bear  (15.11.21 20:25:34) 
Mantıklı ama biraz uğraştırıcı olabiliyor.

Airbnb'dense komşu veya tanıdıkların çevresinden birilerine kiralamak daha mantıklı.
  • nickini vermek istemeyen uye  (15.11.21 22:50:49) 
airbnb kullanicisi ilgi ister alaka ister. kim evi temizleyecek, kim arkalarini toparlayacak bunlari dusunun.


  • 2oda1salon  (16.11.21 09:35:42) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.