Ekşi Duyuru

7-8 senelik bir bağlamam var ancak kendisinden pek memnun değilim. Bunca zaman idare etti beni ama işçiliği iyi değildi ve çok baştan savma yapılmıştı.

Şimdi yeni bir bağlama yaptırayım istiyorum, bu seferki hem evladiyelik olsun hem de mümkün olabildiğince uygun bir fiyata yaptırayım. Dur, kiraz, maun, artık hangisi en iyisi olacaksa.

Hocama da danışacağım bu mevzuyu ancak hazır düşünüyorken duyurudaki bağlama çalanlara da sormak istiyorum: konu hakkında tavsiye verebilecek olan var mıdır? Mümkünse yer bilgisi ve ortalama fiyatlarla birlikte. "Filancanın selamıyla gidersen güzel olur" gibi öneriler de başım gözüm üstüne elbette.

 

Pozisyon: Product Management Trainee(Ürün yöneticisi olmadan önceki 1 yıl boyunca tıbbi satış temsilcisi olarak çalışmak)
Yer: İstanbul
Ben neredeyim: Ankara
Ne zaman: 30 Ocak(Yarın)
Durum: Mezun, tam zamanlı iş derdindeyim

Arayan kişi bu pozisyon için bir toplantı yapılacak dedi. Ne toplantısı bu ya? Ürün yönetim stajı için, te Ankara'dan kalkıp İstanbul'daki o toplantıya katılayım mı? Değer mi? İstanbul'da kalacak yer ayarlamak da bir dert.

 

bir arkadaşım www.etkinlikler.org adında bir site açtı. ankara'daki kültür, sanat vs etkinliklerini paylaşıyor. facebook'ta da 3300 civarında takipçisi var. bir resim sergisinin tanıtımı için talep geldi. facebook üzerinden 10 günlük bir tanıtım yapılacak. sizce böyle bir tanıtım için kaç lira talep edilmeli?
teşekkürler.



 

Selam gençler,

Ankara'da iş hayatı ve ev arasında süren sıkıcı bir hayatım var. Yazılım, oyun, film, dizi dünyası ile içli dışlıyım ama diğer konularda pek iyi değilim. Sevgili ile birlikte güzel vakit geçirilebilecek önerileriniz var mı? Siz neler yapıyorsunuz?


 

Bu üçüncü ve son benzer sorum, demin TRT haberde haber sunan kadın spiker “İstanbul’da CHP şu an önde gözüküyor fakat 300 bin oy tekrardan sayılacak, seçimin kazananı ona göre belli olacak” dedi ve iyice midem bulanmaya başladı. Ortada 23 bin fark var, Twitter’da mide bulandırmaya zaten başladılar, İstanbul’u kaybetmemek için olmayan hileleri varmış gibi göstermek ev sahibini bastırmaları oldukça olası mı şu anda? Yarın Binali kazandı diye YSK açıklama yaparsa kamuoyunun tepkisi olur mu onların bunu yapmaya çekineceği düzeyde?




 

Avm otoparklarina girerken sikinti yasiyor musunuz?




 

Duyurunun güzel insanları,

Cumartesi günü acil bir durum nedeni ile Ankara-Adana arası günü birlik yolculuk etmem gerekiyor. Şehre girişlerde 14 gün gözlem yapılacak vs deniyor. Günü birlik gidip gelmemde engel var mı? Özel araçla yolculuk yapacağım ancak ikametgah adresim Ankara. Ne gibi sıkıntılar olur? Bilen var mı?

Sağlıklı günler dilerim.

 

Hiç uzatmadan konuya gireyim ve kısaca anlatayım.

Sokak kedisini veterinere götürdüm. Her zaman gittiğim kaliteli bir vet. Gittiğim gün güzel bir miktar çeşitli tahliller için para verdim. Operasyon olma ihtimali çok yüksek, olursa 25-30 bin civarı dediler.

3-4 gündür laboratuara gönderdikleri tahlil sonucunu bekliyoruz. Duruma göre operasyon şekillenecek ve ona göre işlem yapılacak. Ciddi ciddi artık bu seviyelerde mi ücretler? 25-30 nedir arkadaşlar! Elbette indirim isteyeceğim ve sokak kedisi olduğu için indirim yaparlar ama normal mi bu fiyatlar ya? Mecburen yaptıracağım, nasıl bırakayım o halde sokağa o kediyi.. Ben mi çulsuzum da sadece bana çok geliyor acaba?

 

Şimdi biz diyoruz ki bir zirve düzenleyelim. Eskişehir'de sınav haftasından sonra(bu haftasonu) stres atarız hem. Ama ilk tecrübemiz olacak. Kafamızdaki plan, minibüs ayarlayıp tesise gitmek filan. diyecek bir şeyi olan var mı acaba? mesela 4 gün sonrasına zirve düzenlemek, çok mu aceleci davranmak oluyor? Yeterli sayıyı sağlayabilir miyiz? bu gibi şeyler işte.
şimdiden teşekkürler.



 

turkiyeposterleri.com sitesindeki posterlerden bikaçını bastırmak istiyorum. duvara asılacak şekilde nere yapar ankarada?

aklıma ilk tuale basıp iskeletinden asmak geldi ama tuale baskı yapıp çıtalarını çakan bi yer bulamadım. bi de parlak kağıt değil de mat kağıtta daha güzel sonuç alırım diye düşünerek matbi malzemeye bastırmak istiyorum. kısacası nerde bastırırım dayı onu söyleyin bana =o)

önemli zort: asılacak şekilde hazırlaması önemli basacak yerin.

 

Ankara'nın çukurlu yollarına deva olacak, orta seviyede donanımlı, baş ağrıtmayacak bir bisiklet arıyoruz.

Hangilerini önerirsiniz?


 

Ankara da diş hekimi tavsiyesi alabilir miyim? Fiyat olarak yardımcı olabilecek olursa mutlu olurum
Ortodonti tedavisi



 

selam panpalar,

ankara sınırları içinde heybeliada'daki gibi bisiklet kiralayıp dolaşılacak ağaçlık, güzel mekan var da on beş yıllık angaralı olarak ben bilmiyor olabilir miyim?


 

loto daki 700 milyarı istanbul sirkeci deki milli piyango dairesinden alabiliyor muyuz, yoksa illa ankaraya mı gitmek gerekiyor??




 

ankaradan istanbula bir isuzu kamyon kadar eşya getirsem nakliyeyle, kaça patlar bana? hiç bilmiyorum şehir dışı nakliye fiyatlarını.




 

Sisteme geçildi mi? Ego kartlarini çünkü hala kullanabiliyoruz. Malum çayyolu metrosu açılacak heyecanlıyiz..




 

ankara'da yarın akşam 7-8 civarı kızılay'da veya başka yerlerde olay çıkma ihtimali nedir sizce ona göre program yapılacak da özellikle ankaralıların yardımına ihtiyacım var.




 

garip anam yerleri silmekten yorulmuş, banyoyu duşakabin yaptıralım istiyor bayadır. yalnız bu konuda bilgim sıfır. kime yaptırılır, kaç para tutar, usta nereden bulunur gibi sorularım var. ankara'dayım. hani belki bildiğiniz tanıdığınız uygun usta vardır.

danke.


 

20 lik dişimi ameliyatla aldırdım.

Ancak dikişler açıldı ve ağrı yapıyor.

Hafta sonu ankarada çene cerrahı bulabilir miyim baktıracak?

 

İlk 2-3 gün "faşizme karşı omuz omuza", "her yer taksim her yer direniş" sloganları atılırdı.

Şimdi "zıplamayan tayyip, "hoşt tayyip kışt tayyip", "tayyip papucu yarım" diye sloganlar atılıyor. İnsanlar bira içmeye eyleme geliyor resmen kuğulu'ya. Sloganların içi boşaldı, birlik bozuldu gibi. İnsanlar pankart satıyorlar. İlk günler eylemcilere yardım eden esnaflar görürken artık normal fiyatının iki katına köfte ekmek satan amcalar görüyoruz. İnsanlar düdük müdük alıp sırf kuru gürültü yapıyorlar. Kızılay'da direniş olurdu önceden, şimdi Kızılay'a yürüyorlar yürümesine ama şuursuzca yürüyorlar, iki bomba sesi duyan direk yukarı doğru yürümeye başlıyor; hoop tekrar kuğulu. Bira içmekten düz yolda yürüyemez hale gelen insanlar var, sırf fotoğraf çektirmeye gelen insanlar var, sevgilisiyle parkta yiyişmeye gelen insanlar var. Bunlar en başta da vardı ama artık kalabalığın yarısından çoğu böyle oldu. Ne olacak şimdi? Festival mi bu amk eğlenmek de bir yere kadar.

Not: Ankara için konuşuyorum, gerçi İstanbul da pek farklı değil sanırım. Çünkü Taksim'de bayram varken Beşiktaş'ta çatışmalar olduğu haberleri geliyor hep.

 

Merhaba,

Benim bir adet 96'lı kardeşim var. Göz göre göre serseri ve berbat karakterli bir insan oluyor. Şimdi size 3 olay anlatacağım ve fikir soracağım.

Olay 1:

Henüz 17 yaşında, doğumgünü sebebiyle David Guetta konserine gitmek istediğini söyledi. Baktık çok istiyor annem babam uçak biletlerini ve oteli ayarladı, ben bilet aldım ve kendi elimle esenboğa havaalanına bıraktım. Aynı gece, daha ben uyuyalı 1 saat olmuşken saat 1 gibi karakoldayım diye aradı. Doğal olarak şok oldum, kız meselesi falan herhalde diye düşündüm ama yüksek miktarda uyuşturucuyla yakalandığını öğrenerek bir şok daha yaşadım. Mecburen olayı annemin yüreğine indirmemeye çalışarak anlatarak, arabayla apar topar İstanbul'a gittim onu da alıp. Narkotik, çocuk büro, adliye, vs derken çıkardık getirdik Ankara'ya. Anneme yol boyunca olayı anlayalım dinleyelim haksızsa sakın bağrına basma biraz soğuk dur dememe rağmen adliyeden çıkarır çıkarmaz sanki 20 sene hapisten çıkan oğlu çıkmış gibi hemen koşarak sarıldı etti. Daha sonrasında da bu olay hiç yaşanmamış gibi davrandılar (Babam Kıbrıs'taydı ve en yakın uçak sabah olduğu için ona sonra haber verdik, o da bir şey yapmadı). Sonrasında annem odasında esrar bulmasına rağmen bitki çayı olduğuna inanmayı tercih etti ve hiçbir şey yapmadı. Alkol zaten gırla gidiyor, hemen hemen her gece mekanlara gitmeler, sabaha karşı eve gelmeler, henüz ehliyet almadan annemin ya da babamın arabasını almalar, izin vermezlerse saçma sapan tavırlar. Bu sırada okuduğu liseden kibarca atıldı ve başka bir liseye geçirdik. Orada da okula gitmek hamallık diyerek kaydını sildirdi ve ite kaka açık liseyi bitirdi. Bu arada her sene dershanelere, özel derslere binlerce lira harcandı ama doğru düzgün dershaneye gitmedi. O sırada ben Bilkent grafikte asistandım, o da kolay gördü herhalde; "ben matematik falan yapmak istemiyorum, Bilkent grafik istiyorum" dedi, çizim kursu bulduk ama doğru düzgün gitmedi. En baştan hiçbir şekilde kendi kardeşim diye kayırmayacağımı söylemiş olduğum ve etik bulmadığım için değerlendirme komisyonunda olmama rağmen alınması için bir şey yapmadım çünkü çok daha iyi çizen insanlar varken kimsenin hakkını yemek istemedim. Aynı gün Gazi Görsel İletişim bölümünün başvurusunun son günüydü, aradım Bilkent olmayacak evraklarını hazırla Gazi'ye başvuralım diye (Gazi'de de hem çalışıyorum hem yüksek lisans yapıyordum, benimle gider gelirsin seneye de istersen Bilkent'in sınavına tekrar girersin derslerini saydırırız dedim ama Gazi'de ortam yok Bilkent olmazsa gitmem deyince zorla yazdıramayacağım için 1 sene yandı).

Olay 2:

Annemin arabasıyla gecenin bir yarısı kaza yaptı. Bize haber vermedi ve polis çağırıp tutanak tutturmadığı ve habersiz şekilde arabayı çektirdiği için kasko sıkıntı çıkardı. Airbagler falan açılmış zaten, aracı neredeyse pert olarak satacağız. Tabii ki annem ve babam bu olay karşısında da seslerini bile yükseltmedi. Sadece araba yapılana kadar araba yok sana dediler. Ben de kendi aracımı hiçbir zaman başka birine vermediğim ve vermeyeceğim için net bir şekilde kasko bile yaptırmadığımı, kendimden başka kimsenin sürüşüne güvenmediğimi ve hasarsız aracımı sene sonunda hasarsız şekilde satmak istediğimi söyledim ve tamam dedi. Arabamın anahtarı hep çantamda olur ve çantamı da yanımda bulundururum gece, ancak kendisi yedek anahtarımı bulup geceleri arabamı kaçırmaya başlamış. Bunu da tez danışmanım arabamda viski şişesi bulduğu zaman anlayabildim. Yani hem benden habersiz arabamı alıyor hem alkollü araba kullanıyor. Hayır arabayı, kardeşimi falan geçtim birine çarpsa vebalini nasıl ödeyeceğiz? Viski şişesi sonrası kendisine sordum arabamı benden habersiz aldın mı yakın zamanda diye. Yalan söylerken kılı bile kıpırdamadı, viski şişesini önüne atınca bir gece aldım uzatma falan dedi. Bunun üzerine kendi evimde kendi arabamın anahtarını kasaya saklamak zorunda kaldım. Cüzdanımdan para çaldığından şüphelendiğim için bankadan para çekmiyorum, maksimum 50 lirayla geziyorum ama açık açık çalıyorsun diye itham edip rencide etmek istemiyorum. Kendime küçük hediyeler almak için her günün sonunda cüzdanımdaki 1 liraları kumbaraya atardım, kumbara şu an bomboş. Annemden babamdan zaten harçlık alıyor, üzerine babam her hafta Kıbrıs'tan istediği içkiyi getiriyor satacağım diye üsteliyor olduğu için ama hala bir para versen üzerini getirmiyor, böyle şeyler yapıyor, satılabilir bir şey bulsa hemen satıp parasını yiyor. İlerde anneme babama şiddet uygulamasından ve zorla paralarını almasından, malı mülkü sattırıp yemesinden ya da anneme babama zarar vermesinden endişe ediyorum çünkü para vermezlerse çılgına dönüyor.

Olay 3:

Babam Kıbrıs'a gittiği için Türkiye'deki arabasını sattı ve evde sadece annemin ve benim arabamız var. Dün de annemle babam annemin arabasıyla dışarıdaydı, bana geldi rica etti sevgililer gününde kız arkadaşımı yemeğe götürmek istiyorum. Sen de evdesin nasılsa, arabanı alsam olur mu diye. Çok üsteleyince "Babamı ara, herhangi bir kaza ya da hasar durumunda zararımı karşılama teminatı veriyorsa vereyim" dedim. Babam evet deyince verdim. Evden çıkmadan bir şişe de Absinth alıp çıktı, ben de alkollü kullanma sakın o ne diye sorunca hediye dedi ve gitti. Bugün çalışmak için arabadan kitaplarımı alayım dedim ve dışarıda arabam yok, kardeşim de evde yok. Annem arkadaşlarında kalacağını söylemişti, kahvaltı yapıp geleceklermiş deyince rahatsız etmek istemedim. Saat 14.00'e kadar bekledim ve mesaj yazdım, çalışmam lazım arabayı getirir misin diye. Yazdığı mesaj aynen şu: "Dün önüme araba çat diye çıktı bahçelide bende ona vurmamak için kaldırıma çıktım lastik patladı falan adamın suçu tamamen bişey yok arabada merak etme, yaptırıyorum şimdi arabayı (hani arabada bir şey yoktu?), müsait olunca arıcam (tabii ki aramadı) çok özür dilerim kaza kaza dedin geldi buldu :( (hala kendinde kabahat yok paşamın)", ben de sinirle hiçbir şeyi haketmiyorsun, ben sadece bu kadar söylüyorum yazdım. Şu an arabanın akıbeti ne bilmiyorum, anneme söyle de fotoğrafını çekip yollasın dedim ama yollamadı ve ben yurtdışına gideceğim için bu arabayı satacaktım yaza, her ay eşek gibi kredi ödüyorum, günde 100 km yol yapıyorum iş ev arası ve daha arabada 1 tane park çiziği bile yoktu.

Bu çocuk bu saatten sonra adam olur mu? Ne yapabilirim kendi adıma? Cidden annem babam yaşlanınca onlara fiziksel şiddet uygulamasından ya da bir şekilde bizden mal kaçırmasından endişe ediyorum. Ya da ömür boyu diğer kardeşime ve bana yük olmasından (Diğer kardeşim İngiltere'de, o yüzden hiç bahsi geçmedi). Bu kadarını okuduysanız teşekkür ederim, cidden sinirden elim ayağım titredi. Ne yapacağımı bilmiyorum.

 

Biliyorum fazlasıyla soruldu ama baktım araştırdım gene de aklıma yatan bir şeyler bulamadım, umut dünyası işte sevdiceğimizi mutlu edebiliriz belki diye birkez de ben sorayım.

Şimdi yılbaşında bir çift ortada dımdızlak kaldık, bütün tanıdıklar şehir dışına v.b gidiyor, sevdiceklede uzun süredir hep aynı şeyleri yapmaktayız ya sinema ya evde buluşup içki içme ve tv seyretme, en azından yılbaşında farklı bir şey yapalım diyorum ama sanırım gene tvye bakıp içki içmekten başka çaremiz kalmayacak:S. Genede umut fakirin ekmeğidir sorayım; ne yapsak, evde yapılacak farklı eğlenceli bir şeyler olur, dışarıda (Ankara'dayız bu arada) bir çiftin rahat edebilceği bir mekan tavsiyesi olur, aklıma hiç gelmemiş bir fikir olur, olur da olur yani, her türl fikre açığım, bir buldursanız?

Şimdiden tüm yardımseverlere teşekkürlerimi sunarım efendim.

 

Kars'taki heykel ve anıt hakkında dönen tartışmalarda bir türlü şu soruya cevap veren bir şeye rastlamadım.

Bir şehire, şehrin silüetini değiştirecek boyutta ve şehrin kimliğinde önemli bir değişikliğe yol açacak büyüklükte ve önemdeki heykel/anıtlarda süreç nasıl işliyor. Yapılacak heykel belediyenin sorumluluğundaysa ben yaptım oldu deniyor mu? Anıtlar kurulu projesi inceleyip onay/red veriyor mu? Kars'ta yapılmakta olan anıt için anıtlar kurulunun verdiği bir yapılabilir onayı var mıdır? Yoksa olması gerekmez mi? Varsa başbakanın bir söz söyleme yetkisi olabilir mi? Yarın öbürgün melih gökçek hakikaten ankara'nın girişine abuk sabuk heykeller dikmek istese anıtlar kurulu buna dur diyebilir mi?


 

Bu soru Umut Sarıkaya'nın çok sevdiğim klasik karikatürlerinden birinin (umutsarikayakarikaturleri.blogspot.com.tr) aklıma gelmesi sebebiyle hazırlanmıştır.

malum, yerel seçim arefesinde memleket. sorumun, son zamanlarda yaşanan siyasi olaylardan bağımsız olarak düşünülmesini isterim. dünya/siyasi görüşünüzden bağımsız olarak bir büyükşehir/kent belediye başkanının hangi icraatı ya da vaadi sizi kendisine oy vermesi için ikna eder?

anketvari bu soruya "ulaşım", "temizlik", "projeler" gibi genel anlamda ya da X kentine dair yapılan/yapılacak şu icraat vs. gibi spesifik olarak da yaklaşabilirsiniz.

Son olarak, sorumda siyasi görüş faktörünü etkisiz eleman olarak varsaysam da, siyasi görüşün uzak olması sonucu tüm icraatlerini/vaatlerini yerinde ve anlamlı bulmasına karşın yine de ilgili adaya oy vermeyenler/vermeyecekler de görüş belirtebilirler.

 

Ses tellerinde tümör var. Biyopsi ve tomografi yapıldı. biyopsi kötü, tomografi temiz. daha önceden ses tellerinden biri kısmen alınmıştı. şimdi ikincisine de sıçramış ama gırtlakta bi şey yokmuş sanırım. GATA'nın doktoru (Bülent Evren Erkul) lazerle temizlenir, dolgu yapılır, ses de kısmen düzelir,tekrarlamaz dedi. Çapa doktoru (Bora Başaran) ise açık ameliyat yapılacak, iki ses teli komple alınacak, gırtlak da kazınacak, yoksa hep tekrarlar dedi.

benzer mevzu yaşayan var mı? Ankara'da Haldun Oğuz diye iyi bi doktor varmış. O da mı görse bilemedik? Ya da başka doktor tavsiyesi?


 

öğrenciler zaten şehre yerleşmiş, ev/yurt parası vermiş, e yüz yüze dersler için okula da gidip geliyor... böyle bir senaryoda derslerin %60'ını online yapıp haftada 3-5 saat için insanları üniversiteye sürüklemenin manası nedir? "ana modelimiz yüz yüze eğitim ama bunun şart olmadığı durumlar için internetten yapıyoruz ki bulaşıyorsa bile daha az bulaşsın virüs" düşüncesi mi?

benim haftada 20 saat okulda olmam gerekiyor diyelim. hibrit dediler, hop kalktık ankara'ya gittik. bunun 12'si online iken sadece 8 saat için tekrar şehir değiştirmenin, okula gitmenin, ev kiralamanın vs. virüsle mücadele açısından ne gibi bir faydası var ki? açmışsın işte zaten milyonlarca öğrenci akın etmiş, tamamen yüz yüze yapsana o zaman?

açıklayabilir misiniz lütfen ben gerçekten aşırı saçma buluyorum bu işi, hiç mantıklı gelmiyor. gençlerin gtünde don yok haftada 5 saat okul için ayda 2000-2500 lira masraf mı yapılacak şimdi?

 

her kafadan farklı ses çıkıyor, ne yapacağımı şaşırdım.

babamı salı günü defnettik. elimizde ölüm belgesi var. e-devlet'ten sorguladığımda veraset ilamı için kayıt görünmüyor.

benim ankara'ya dönmem lazım en kısa zamanda, git-gel 700 lira yapıyor, gidersem bir daha iki hafta sonra gelebileceğim. bir an önce miras işini halletmem gerekiyor ama ne yapacağımı bile anlamadım.

üç kardeş (evlatları) olarak resmi mirasçılarıyız. öncelikle ölüm belgesiyle yapmamız gereken bir işlem var mı? yoksa sisteme düşmesini, e-devlet'te görebilmeyi mi beklememiz gerekiyor?

bu aşamayı atlattıktan sonra nasıl ilerleyeceğiz?

daha da önemlisi bu işleri iki hafta sonraya bıraksam mevcut borçların faiz dolayısıyla artması dışında bir sorun yaşanır mı? vefat sonrası aciliyeti olan, hemen yapılması gereken vs. bir işlem var mı?

çok saçma olduysa özür dilerim ama uzakta olduğum için sürece istediğim kadar dahil olamadım, amcalarımla da görüşmüyorum biri hariç. normalde en ufak normal dışılıkta bile kurabiye gibi dağılıyorum zaten şimdi iyice elim ayağıma dolaştı, ilk kez sevdiğim biri ölüyo, ne yapacağımı bilmiyorum. babama sorardım normalde.

 

Malum, asgari ücret güncellemesinin ardından sektördeki ana gündem bu konu. Özel okulda görev alan öğretmenler olarak birbirimizden haberdar olmak açısından aşağıdaki soruları cevaplayabilir misiniz?

- Maaş güncellemesi yapıldı/yapılmadı? Yapılacak/yapılmayacak?
- Zam oranı?
- Çalışılan il (ve belirtmek isterseniz kurum)?

Şimdiden teşekkürler...

(Tik'ler hemen)

 

merhaba dünkü duyuruya cevap olarak, oyun kapısında bekle gibi cevaplar yazıldı fakat, erdal beşikçioğlunu bir üniversitede söyleşiye çağırmak istiyoruz. bu nedenle kendisine ulaşmamız lazım. mümkünse kendisine direkt olmasa da asistanı, yardımcısının bir telefonu, mail adresi lazım.




 

Merhaba duyuru sakinleri,
Yakın tarihte vizem var ve şu metod garanti çıkacak ama lanet olası ben konunun anlatıldığı derse girmedim.Araştırdım maraştırdım ama bir bok anlamadım açıkçası.Farklı farklı veriler var intenette.Neyse.Eğer bilen varsa iki gıdım beynime girecek şekilde anlatırsa çoğ iyi olur çog güzel iyi olur.Soru da şu:

Aşağıdaki veriyle Cpm şemasını çiziniz kritik yolu bulunuz.projeyi 1 hafta kısaltmanın maliyetini hesaplayarak toplam maliyeti bulunuz.diyor
Ben alta bi şema çizdim ama doğru olduğunu zannetmiyorum.O hafta kısaltma hakkında da en ufak bi bilgim yok.

Teşekkür ediniz.


Resmi şuraya da yapıştırayım geç açılıyor sanırsam : i51.tinypic.com

 

çevremdeki bütün bu binaları mimarlar mı çiziyor? hepsini ama. eğer öyleyse niye çoğu birbirine benziyor ve hiçbir estetik yanı yok? bütçe mi lazım bunun için? mimarın başta çizdiği projeyle ortaya çıkan projeye kadar geçen süreçte müteahhit taşşağını masaya kaç kere vuruyor? bütün bu tırt binaların sebebi müteahhitler mi?

oturduğum dairenin 3'te 1'inin bina girişi tarafından katledilmiş olması ve de 2 kat üstümüzdeki dairenin uzak odasında edilen kavgayı rahatlıkla duyabiliyor olmamın beni ''bu ne biçim bina lan'' düşüncelerine sevk etmesinden dolayı bir hışımla gece gece bu saçma soruları sordum.


 

ne iyi gelir bu saç dökülmesine?

minoxil 2 ay kullanıldı bırakıldı sonra, günde 2 defa yağlı yağlı gezilemedi.

şampuan olarak bioblas mıdır nedir işte o tarz şampuanlardan kullanılıyor. bu da işe yaramadı.

dökülüyor güzelim saçlar önden açılmaya başladı. ne iyi gelir bu olaya?

 

arkadaş nasıl tahammül ediyorsunuz büyükşehirde yaşamaya? ben ki 18 yıl yaşadım ankara'da, tamam her şey güzeldi. sonra okul fln derken konya'ya transfer olduk. konyada okul bitti bi kaç gün nevşehirde dolandık ve memlekete döndük. sorun şu ki dün akşam ve bugün aştiye gittim geldim. trafik, sıcak hava, inşaatlar, asfaltsız anacaddeler, sürekli bi tamirat sürekli bi çile. şuan vücudum 60 derece fln sanırım, ölüyorum yorgunluktan ve sinirden, sanki ben sürdüm dolmuşu.

neyse işte konya ve nevşehirden sonra bu şehir beni çıldırttı 1 günde. o dingin sessiz sakin şehirlerden sonra ayak uyduramadım resmen memleketime. ne yapmak lazım bu durumda nasıl atlatmak lazım? şu 2 ay odama kapanıp inzivaya çekilsem en iyisi mi olur?


 

Arkadaşlar referanduma girmek için o şehre mi kayıtlı olmak gerekli?

Çoğunuz Melih Gökçek denen herifin kızılay korkulukları için yapılan referanduma hayatında kızılaya gelmemiş insanları otobüs otobüs getirip ne olduğunu bile söylemeden evete bastırdığını, 6-7 yaşında çocuklara oy kullandırıldığını bilirsiniz.

Diyorum ki eğer o ilin kütüğüne kayıtlı olmak gerekmiyorsa, Gezi Parkı referandumuna gidilirse İstanbul'a otobüs otobüs insan taşıyalım anasını satayım. Bakalım ne yapacaklar. Mümkün mü öyle bir şey?

 

Selamlar, Yaklaşık 2,5 ay önce telefonum bozuldu Teleservice'e gönderdim.Ücret iadesi kararı çıktı ama 2 aydır istedikleri bütün aksesuarları, bilgileri göndermeme rağmen ücret ödenmedi .Durum sorgulamasında ücret iadesi yapılacak evraklar muhasebeye iletildi yazısı 2 aydır durmakta.Hakem heyetine gidiyim dedim, heyet servis formu istedi benden ben de telefonu kargo ile yolladım.(sitede Ankara Şubesine kargolamam gerektiği yazılıydı).Yani ortada servis formu yok hakem heyeti form şart diyor ne yapılabilir ?




 

Selamlar ,

130 m2 eve dyo boya ile boyama , kartonpiyer yapımı , tavan boyas, fasalit ve alçı işleri yapılacak.

Sizce bunu 3-4 günde teslim etmek koşuluyla ne kadara yaptırabilirim?

Kendim yapamam musait değilim bu yüzden ustalar gerekiyor.

 

(bkz: eğlemek)

Çok canım sıkıldı. Dünden beri Orphan Black izliyorum. Akşam 8.30'da dışarı çıkıcam ama o saate kadar ne yapayım, çok canım sıkıldı? Siz boş vaktinizde ne yapıyorsunuz?

Bir şeyler söyleyin. İnternetten yapılacak bir şeyler de olur. Beni 6-7 saat oyalasın yeter.

Sıkıntıdan çay koydum. :/

Ankara

 

Merhaba,

Güzel bir alanda iş teklifi yapıldı. Maaşı benim için şu an oldukça iyi. Yarın tekrar görüşeceğim ve kabul edersem de olacak gibi. Sirketin projelerini yürüttüğü yerler arasında Ortadoğu ülkeleri de var. Oralara gidip 1 ay kadar kalmam gerekebilir. Irak ve civarında da çalışma ihtimalim olabilir. Güvenlik her yerde sorunlu mudur? Işid harekatı falan yapılacak, işler daha da kızışır mı o taraflarda bu sıralar? Adamlar son dakikada Ortadoğu kısmını karıştırmasalar hoplaya zıplaya gidiyor olacaktım şimdi zaten de işten soğudum böyle olunca.


 

Selamlar,

Ankara/Emek bölgesinde oturuyorum. TTNet ile maksimum 3Mbit hizmete 60 TL ödemekten gına geldi ve tesadüfen telefünya'nın web sitesinde bizim apartmandan başvurabileceğimi öğrendim. Aradım, başvuyu aldılar vs vs ... Teknik ekip geldi ama binada kutu olmadığı için bağlanamayacağını söylediler. Mahallede varmış, hatta yan binalarda vs vs ... Dilekçe mi ne yazmak gerekiyormuş. Ben de uğraşmamak için 444'lü numaralarını aratıp, başvurumu iptal etmek istedim ama onlar mail yoluyla Türksat'a durumu izah edersem halledebileceklerini söylediler.

Mailimi attım,;

"Şikayetiniz yetkili birimimiz ile paylaşılmış olup inceleme gerçekleştirilmektedir. Neticelendiğinde tarafınıza konu ile ilgili bilgilendirme yapılacaktır."

Yukarıdaki cevap geldi. Bu durumla karşılaşmış olanlar var mı? Nasıl sonuçlandı?

 

şimdik dostlar, 3 ay önce, 26 Haziran Pazar hünü istanbul'dan ankara'ya göçtüm :) bir hafta içinde de adres değişikliğini yaptım nüfus il müdürlüğünde. nüfustan da adres değişikliği bildirim kağıdının enaltı kopartılıp verildi, bunu muhtara verin dendi. o dönem kedilerimizden biri hastalandığı için muhtara gidemedim, peşinden iş güç derken kaldı.

şimdi gelelim asıl soruya, adres değişikliğini yapmama rağmen, e-devlet'te aile hekimim eskisi gözükmekte. adres bilgilerim vs. hepsi doğru ancak aile hekimi değişmedi. aklıma muhtara vermediğim kağıt geliyor, ondan dolayı mı değişmedi? ya da hiçbir şey yapmama gerek yok kendisi ilk muayeneden sonra mu değişiyor?

bi bilgisi olan var mıdır?

 

Koçtaş'ta "Anahtar teslim ev yenileme" dedikleri bi hizmet var.
mağazaya gittik bilgi almak için, sırayla sorduk;
mutfak hazır mutfağa uygun değil > olsun proje mutfak hizmetimiz var.
duvar kırılıp yenisi inşa edilecek > yaparız.
doğalgaz tesisatı yeniden yapılacak, dağıtım şirketince yetkili misiniz? > evet evet yapıyoruz.
hepsine evet dediler ve 60 lira tahsil ederek bizi arayacaklarını söylediler. Eğer işin sonunda anlaşırsak 60 lirayı iade edip geri kalan işleri tamamlayacaklarmış.
Ertesi gün arkadaş aradı, gelelim keşfe dedi. Memur gibi 17.30'a kadar çalıştığı için gidemedim ve anne babamı yönlendirdim eve mecburen. Keşifi yapmışlar ve cumartesi günü, yani üç gün sonra mağazaya davet edeceklerini söylemişler.
Cumartesi oldu ses seda yok, arayarak bilgi istedim. 1 hafta sonra ki cumartesi yani 10 gün opsiyon isteniyor. Proje mutfak hizmetleri yok, siz yaptırırsınız diyorlar. Ayrıca doğalgaz yetkili bayiliği yok, onun için ayrıca keşif gelecek farklı bir firmadan. Söylediklerinin farklı olduğunu belirterek telefonu kapattım. Sonra tekrar telefon ettiler, aslında doğalgaz keşfi 30 liraymış, onuda ücretsiz yaparak yardımcı olmak isterlermiş. Pazartesiye çekecekmiş.
Başta söyledikleri ile sonra söyledikleri çok farklı. Bu arada, 3 günde 2 ayrı yerden fiyat aldık bile!
Adamın son teklifini kabul edip etmeme kararını veremiyorum. Yani dışarıda ki ustaların bazısı 22bin, bazıları 28bin fiyat çıkardılar. Ben de Koçtaş daha kurumsaldır, daha dikkatli davranır, malzemelerinin kalitesi birlikte belirlenir, vs vs düşünüp gittim ama bilemedim.
Ne dersiniz?

 

şu magandalara karşı napıcaz? dün kedi evi için saldıran çomarlar, ondan önce sözlükteki yurtiçi kargo muhabbeti hatta daha öncesi motorcuya saldıran bmw'liler. bunların hepsi aynı halt. ben fakir bir semtte oturuyorum ve çevremde çok var bunlardan. zengin semtlerde de var mı böyle? ya da ülkeyi mi terketmek gerek bunlarda kurtulmak için?

uzun süredir vücut geliştirme yapıyorum. kendimi korumak için kısmen faydasını gördüm. o kedi evi yapan çocuğa saldıran dallama gelse sererdim yere ancak 50 kişi toplamış. o noktada yapabileceğim bir şey olmazdı. ya da bmw'lide direkt silah vardı. yapılacak bir şey kalmıyor savunma adına. bu yaratıklar ölse üzülmem.


eksisozluk.com

eksisozluk.com

eksisozluk.com

 

Kendi çizimim olan bir kupa(bardak) tasarımım var bunu yaptırabileceğim bir yer var mı? tabi öyle onlarca yaptırmayacağım bir iki tane


düzenleme yapma gereği duydum. resim baskısı olmayacak bardağın tamamını ben tasarladım. bardak yapılacak yani komple

 

Evdeki arızalı telefonları kullanılır hale getirmek için AliExpress'ten muhtelif parçalar satın alıp tamire giriştim. Yalnız bir alette tamir edeyim derken başka yeri bozdum.

Şu videoda 2:58'den itibaren batarya kablosunun anakarttaki soketten çıkarılması gösteriliyor: www.youtube.com Ben bu işlemi yaparken soket anakarttan olduğu gibi söküldü ve ekteki fotoğraftaki durum oluştu. (Fotoğrafta soketi ve anakarttaki yerini belirttim.)

Evde havya ve lehim var, yalnız bu soketin bağlantıları o kadar küçük ki havyanın ucu büyük geliyor. (Lehim tutar mı, ondan da emin değilim.) Bunun onarımı için (telefon tamircisine götürmek dışında) önerisi olan var mı?

 

arkadaşlar biliyorsunuz mali müşavirim. işlerim çok yoğun, çok stresli, en ufak unutkanlığa dünya kadar ceza kesilebilecek bir iş. bu ara mükelleflerin de sıkıntısı bitmedi, her şey üst üste geldi.

unutkanlık çekiyorum. ya söylenen işi unutuyorum, üstelik kağıda yazdığım halde unutuyorum. ya da söylenen işi yapıyorum, yaptığımı unutuyorum. ne kadar düşünsem de yapmış mıydım yapmamış mıydım hatırlamıyorum. ya da yaptım zannediyorum, yaptığımdan eminim, bakıyorum yapmamışım.

işi gücü bırakıp kafayı dinleyecek bir tatile çıkma şansım yok. işten uzaklaşma şansım yok. ama unutkanlık da hem işimi hem hayatımı etkiliyor. eşimin iki gün öcne anlattığı şeyi iki gün sonra hatırlamıyorum. ama kimi zaman da en ince detayına kadar aklımda kalıyor.

bi doktora görüneyim diyorum ama ne doktoruna gidilir? psikiyatriye mi gideyim, nörolojiye mi gideyim, ne yapayım?

bir de ne doktoru diyorsanız, ankara'da tavsiye edebileceğiniz biri var mıdır?

 

ankara - istanbul - yurtdışı ülkesi

bu şekilde bağlantılı bilet alındı, aynı havayolundan. (thy)

ankaradan istanbula giderken iç hatlardan mı giriş yapılacak, dış hatlardan mı?
pasaport kontrolune ankarada mı girilecek istanbulda mı?

 

Biraz ot bürümüş bir alan var elimizde diyelim. Hem estetik bir ekme biçme yapmak için hem de bir köşede salatalık domates gibi şeyler yetiştirebilmek için minimum alet edavat, tohum, gübre gibi şeyler nelerdir. En az maliyetle nasıl bu işe başlanır?




 

Merhabalar. Kız arkadaşıma bugün Ankara Dünyagöz hastanesinde bu teşhis konuldu. Ağır seyreden bir hastalık olduğu söylendi. Gözlerde lekeler de oluşmuş. Fakat anladığım kadarıyla bu hastalığın seyrini anlamak için ara ara kontroller yapılması gerekiyor. Bununla ilgili bir şey söylenmedi. Daha önce bunu geçirmiş insanların yazdıklarını okuduk bazıları oldukça kötü gerçekten. İlaçları var şu an fakat viral enfeksiyon olduğundan dolayı direkt olarak tedavici edici etkileri yok anladığım kadarıyla, daha çok destek amaçlı. Soruyu sorma amacım aslında biraz umut aramak. Yok mudur bu hastalığı geçirip daha iyi atlatan ? Gözünde görme kaybı oluşmayan ? Virüs geçtikten sonra lekeleri tedavi etmek için bir yol yok mu ? Tedavi uzun sürse de kendi kendine geçemez mi ? Beklemekten başka yapılacak bir şey yok mu ?




 

Eve bir yavru kedi alacağız da sokaktan, sirke veya limonla temizleyin diye onerenler var. Sirke ile temizlesek kendini yalamasina engel olsak nasıl olur




 

Yeni evleneceğiz krialık ev bakıyoruz. Kiraların yüksek olması bir yana, ev sahiplerinin saçma sapan tripleriyle uğraşmaktan gına geldi.
Neyse. Eylülün 13'ünde kiralarla ilgili açıklama yapılacakmış sanırım. Bu toplantı sonrası kararları bekleyip öyle ev tutmak mı daha mantıklı, yoksa uygun ev bulunca tutmak mı daha mantıklı? Uygun dediğim de Ankara Emek/Bahçeli bölgesinde 6000TL civarı kiraya uygun diyorum. Bu toplantı sonrası kiralar 6000TL'nin altına düşer mi mesela, o kadar etkiler mi?