Alanya - Galatasaray maçı için şöyle bir şey buldum:
tahminizm.com

İddaa hakkında ise çok bilgim yok ama banko maçlar hakkında yazınca bu tip şeyler çıkıyor :)
İddaa severler için bahsedilmiş olan bu yazı içerisinde İddaa ile ilgili birçok bilgiye yer verilmiştir. İddaaya yeni başlamış veya başlayacak olan kişiler de yazı içerisinde ekstra tüyolar bulabilecektir. İddaa genel olarak kısa yoldan para kazanma yollarından birisi olarak dikkat çekmektedir. Daha az yatırım ile daha yüksek para kazanmak isteyen kişiler ağırlıklı olarak yüksek oranlı kuponlar üzerinde oynama yapmaktadır. Yüksek oranlı kuponların içerisinde genel olarak sürpriz maç tahminleri yer almaktadır. Kişiler oldukça düşük bir ücret ile bu oranları yakalayarak önemli bir kazanç elde edebilmektedir. Bahisçiler genel olarak yüksek yatırım yaptığında ise tercihlerini banko maçlar üzerinde kullanmaktadır. Bankı maçlar garanti sonuçlar verebildiği gibi ekstra sürprizleri barındırmamaktadır. İddaa tahminleri ile birlikte birçok kullanıcı aktif olarak bu dünyanın içerisinde yer almaktadır.
İddaa Severler İçin Püf Noktaları
İddaa ile birlikte kazanç elde etmek isteyen kişiler genellikle sabırlı olmak durumundadır. Aktif olarak maçları izleyen kişiler ise canlı İddaa yoluyla bu durumu avantajlı bir duruma çevirebilmektedir. Birçok sayfa ve site de kullanıcılar için ücretsiz İddaa kuponları hizmeti vermektedir. Kişiler bu tüyolar ile birlikte kolaylıkla kazanç elde edebilmektedir. Aktif olarak tecrübesi olan kişiler bu tüyolardan direkt olarak faydalansa da birçok kişi de verilen tüyolar üzerinde değişiklik yapmaktadır. Daha tecrübeli olan kişiler de kendi tahminleri ile kazanç elde etmek istemektedir.
İddaa İçerisinde Yer Alan Terimler Nelerdir?
İddaa içerisinde bulunan birçok terim yer almaktadır. Bu terimleri öğrenmeniz daha çok kazanacak kuponlar hazırlayabilmenize yardımcı olabilecektir. Bu terimleri çeşitli kaynaklar ve İddaa bülteninden kolay bir şekilde öğrenebilirsiniz. İddaa da kullanılan genel terimler şu şekilde olmaktadır.
•Maç sonucu
•Karşılıklı gol var
•İlk yarı maç sonucu
•Handikaplı maç sonucu
•Maç sonucu alt ya da üst
•İlk yarı alt ya da üst
•Toplam gol sayısı
•Çifte şans
Terimleri İddaa içerisinde yer alan terimler olmaktadır. İddaa oynamadan önce mutlaka bu terimleri öğrenmeniz gerekmektedir. Bu terimleri öğrenerek kazanma şansınızı arttıra bilirsiniz.
İddaa Bülteni Hakkında
Bahis yapmaya yeni başlayan kullanıcılar için pek çok yeni kavram bulunmaktadır. İddaa bülteni de online bahislere başlayan kullanıcıların hayatına giren yeni kavramlardan biri olarak gösterilmektedir. Günümüzde bültenler online sistemler üzerinden yayımlanmaktadır. Böylece bülten erişimleri sağlamak geçmişe kıyasla bir hayli kolaylaşmıştır. Peki, nedir bu bültenler? Bültenler, hangi maçlara ne oranlarda ve hangi türlerde bahis yapılabileceğini gösteren listeler ya da programlar olarak tanımlanabilmektedir.
Güncel İddaa Bülteni
Bilindiği üzere her hafta farklı karşılaşmalar yapılmaktadır. Bu da İddaa bültenlerinin kalıcı olmamasına yol açmaktadır. Resmi kurumlardan gelen açıklamalara binaen kaliteli bahis firmalarının bültenlerini anında güncelledikleri bilinmektedir. Bülten güncellemeleri ise herhangi bir istisna yaşanmaması halinde haftanın iki günü yapılmaktadır. Güncellemelerden sonra eski bültenlerin işlevlerini yitirdikleri bilinmektedir. Takımların maç öncesi değişimleri de bültenlerde yer alan rakamların güncellenmesine yol açabilmektedir. Bu neden yüzünden bültenlerin devamlı şekilde kontrol edilmesi önemlidir.
İddaa Bülteninde Rakamlar
Güncel İddaa bültenine bakıldığında içerisinde pek çok rakam olduğu görülmektedir. Rakamlar maçlar için belirlenmiş olan oranları göstermektedir. Bilindiği üzere artık bahisler sadece ilk yarı sonucu ya da maç sonucuna göre yapılmamaktadır. İsteyen bahis severler maçta kullanılan taç sayısına bile bahis oynayabilmektedir. Bu neden yüzünden bültenlerde yer alan rakamların sayısında artış gözlemlenmektedir. Bültenlerin okunması için en tepede yer alan kısaltmalardan faydalanarak işlem görülmesi mümkündür.

Saygılar.

Samsung GT-E1205

mp3 yok ama radyo var, daha iyi oluyor askerde. sarji da uzun gidiyor. piyasada imei'si patlak cok cihaz var guvenilir yerden almak lazim. oyun olarak sudoku var, ben sevmedigim icin oynamamistim ama seviyorsan o da var.

asker telefonu markası BB Mobile, eski samsung modellerinin aynısı

BB Mobile satın aldım. Şarjı çok çabuk bitiyordu. Hiç beğenmedim o telefonu. Samsung E1205 satın aldım daha sonra. İkisi de orijinaldi. Samsung açık ara önde bana göre.

Samsung b310 çok iyi. Sd kart mp3 çalma var.

hayır tabi ki. kısa süreliğineydi o. biteli 1 yıla yakın olacak

saat kacta gidilecek? eger trafigin olmadigi bir vakitse 500t baya yardiriyor. trafik olan bir vakitse marmaray akar.

Şimdi araştırdım da galiba en mantıklı yol söğütlüçeşmeden ya da sirkeciden marmaraya binmek.

Saat belli değil ama ona gore karar vereyim o zamn öğle saatlerinde olursa 500 t de mantikli olur gibi. @fakyoras

500T ile yollarda heba olursun,

En hızlı ve trafiğe takılmadan 2 yöntem var;
1. yöntem marmaray
2. yöntem kadıköy-tavşantepe metro + otobüs veya minibüs

ogle saatleri 500t harici marmaray dogru bilgi.

bence onlar zaten bölüm başına para alıyordu. ajans gibi, acun reyting getirecek kişileri özellikle seçiyordu ekibe. dizi gibi hafta hafta bölüm çekiyorlardı.

Cast ajans

Ederlezi

Ederlezi değil orada alt tondan giriyor

bu da değil herhalde ama yine de göndereyim. kayah i bregovic albümündeki şarkılara bi bakabilirsin.

www.youtube.com

yazicioglunda kesin bulurlar adaptorunu ama "yarim saat kullanim geri verim" diyince tamam demezler sanirim. satin almani isterler. ucuzdur ama muhtemelen. birkac farkli yere sorun.

diski sök, hdd kutusu al, onunla bağla.

sutlu nescafe +1, alternatif olarak masaüstü bir bilgisayar varsa ona ikinci disk olarak da bağlayabilirsin.

OSINT diye bir şey var, açık kaynak istihbaratı. yani şöyle düşün, internette adamın biri Twitter'da "bu akşam operasyon olacak çünkü sınırda bi hareketlilik var" diyorsa işte bu osint oluyor. güvenilirliği düşük ama açık bilgiler.

telefonun hoparlorunden dinlemek sorun degil de konusmaciysan hem yanki yapabilir hem de telefonun mikrofonundan sesini duyurmak sikintili. ustune bir de elinde tutuyosan mikrofonu kapatabiliyosun, elin oynadikca hisirti sesi geliyor insanlara falan

dinlerken hoparlor kullanabiliyorum, telefon masada stantta duruyor.

Basliga cevap vermis. Muhtemelen ilk entrde kulp olmamasindan bahsediliyor. O da aciklamis neden olmadigini

Başlığın ilk entry'sine bakarsan anlarsın. İlk entry'de damacananın tutacak yerinin olmamasını "inanılmaz mantık hatası" olarak değerlendirmiş yazar. Bağlantısını verdiğin entry'de de neden tutacak yerinin olmadığını anlatmaya çalışmış.

Bu arada bahsettiği şey depozitolu olmayan ince formda olan pet damacanalar için geçerli. Boşunu verip dolusunu aldığımız damacanalar zaten oldukça mukavemeti yüksek malzemeden yapılıyor ve tutacak yerinin olması mümkün.

ABD'deki 5 galonluk (19 litre) damacanaların tutacak yeri var ve oldukça pratik bir şekilde taşınıyor.

brewstock.com

Yazmayı unuttum, tutar 20 bin lira gibi bir rakam.

Faiz orani cok cok fazla. Kredi cekmeye calisin. Nakit avans kullanmak hicbir zaman mantikli degil

Tüketici kredisi çekebilirsin
Karttan taksitli avans çekebilirsin
Vergi borcunu kredi kartıyla ödeyip sonra taksitlendirebilirsin (ben böyle yapıyorum, garantide var)

Duruma göre üçü de avantajlı ya da dezavantajlı olabilir, banka banka bakman lazım.

Şimdi baktım taksitli nakit avans çekince normal kredi çekmiş gibi oluyor. Faizi biraz daha yüksek ama.

kredi kartı nakit avansta dosya masraf vs yok. limit sürekli dolu olacak. kitleyecek kartı. faiz oranı bankaya göre değişebilir. bazen beni arıyor garanti 1.29 filan dediği bile oldu 12 ay taksit verelim diye. konuşmak iyi olabilir danışmanla bankadan

Ayrıca kredi puanını düşürür

Ayip etmis olmazsin. Once arkadasinla konus "boyle boyle, istifa edecegim" diye. Ardindan eminsen - arkadasin fikrini degistirmezse istifa et.

Ilk is yerimden 3.ayimda istifa etmeyi kafana koymustum, iyi ki yaptim diyorum.

müdürünüze işten ayrılırken yalan söyleseniz, "her şey güzeldi", bikaç pozitif yönünden bahset ortamın işin vs, "ama özel sebeplerden dolayı ayrılmak zorundayım" deseniz inanırlar mı acaba

@sttc yok hocam o pek inandırıcı olmaz. Ama 2 kişinin yapması gereken işi tek başıma yapıyorum resmen iş yükünün altında ezildim. Ondan dolayı kaldıramıyorum artık sebebi bu.

aynen bu şekilde önce arkadaşınıza açın derim. sonra zaten kimseye eyvallahınız kalmaz basarsınız istifayı

Sevmiyorsan, sevemeyeceğine eminsen hemen bırak. Yoksa ilerde pişman olursun.

Arkadasiniza paylasin sonra kesinlikle istifa edin. etmeyen bin pisman oluyor

Arastirmalara gore baz istasyonunun 1cm yakinda tuttugumuz cep telefonundan daha fazla bir zarari yok. Birkac sene once bakmistim

baz istasyonları ilgili şu var:
www.turkiye.gov.tr

onun haricinde, bence bi ölçüm yaptır. ya kendin araştır : tinyurl.com
ya da bilen birine yaptır

baz istasyonu anteni küre şeklince ışın yaymıyor, şöyle bi şekli var. yani sizde az bile çekiyor olabilir.
images.app.goo.gl

üst kat boş olabilir ama bina ne kadar blokluyor acaba o ışını.


ama ben olsam ben de işkillenirdim. hatta imkanım varsa taşınırdım.

büyük şehirlerde baz istasyonundan uzakta yaşaman imkansız. sadece bazıları görünür yerlerde, bazıları ise görünmeyecek şekilde yerleştirilmiş durumda. baz istasyonlarından işkilleniyorsan şehirde yaşamaman lazım.

hatta bazı yüksek binaların içinde bile baz istasyonları olabiliyor.

exfat yerine ntfs olarak formatlamayı denedin mi?
diğer usbler exfat ise bilemedim. bir de cihaz üzerinden diski formatlayın diye olmuş forumların birinde.

Yazıyor, tehlikeli olabilir ama böyle bir sıkıntı yaşayan duymadım. Sonuçta böyle bir hareket yeni suç oluşturur.

Neler yazıyor tam olarak? Adres, kimlik bilgileri? Mantığı nedir peki? Bu bilgiler gizlenerek açılamaz mı dava? Bence fazlasıyla tehlikeli. Özellikle ev adresi.

Dava açılıp ilk duruşma öncesi gönderilen tebligatta tensip zaptı ve iddianame gönderilir taraflara. (Ceza davaları için)
(Aşağıdaki örnekleri Google’da buldum taraflarla alakam yoktur)

Tensip zaptı : guneykonut.files.wordpress.com

İddianame : kemerormanevleri.files.wordpress.com

Ing mobil icin evet

hea

Yemek kartımı anneme verdim. Aylık 500 TL. Mesai oluyor. O da yaklaşık haftalık 200 liraya geliyor. Onları veriyorum.

Beraber yasarken malesef ki %1'i civarindaki internet faturasini oduyodum sadece. Ara sira da bir seyler aliyordum o kadar. Pismanim o donemler yapmadiklarima. Mezun oldugumdan beri turkiyede iyi para denebilecek maaslar kazaniyordum bir de.

Simdi yurt disindayim, maasim da artti. her ay maasimin bir kismini onlar icin kenara atiyorum, yarin oburgun birden verebilmek icin. Tabi evlenince iki aile oldu, ikisinden hangisine gerekirse

aile hangi aile?
anne baba ile sıfır. ben onlardan istemem onlar benden istemez.

kendi çocuğumu eşimi kastediyorsan o zaten ortak.


*aynı şehirdeyiz, çalışmaya başladığımdan beri ayrı evde yaşıyorum.

%30-35
çalışmaya başladığımdan beri ayrı yaşıyorum.

Ailemle yaşarken lazım oldukça destek oluyordum, bu kadar. Öyle aylık bir sabit rakam yok yani.

Çalışmaya başladığımdan beri ayrı yaşıyorum. Aynı şehirdeyiz. Ailemin maddi durumu benden daha iyi. Bu yüzden sadece jestler yapıyorum. Onlardan gelen parayı da almıyorum. Ama bazen evde dolabımı açtığımda sabun, yumurta falan gördüğüm oluyor. Ana yüreği :/

Ayrı yaşıyorum, istemiyorlar zaten hiç ama yine de hediyeler falan ile elimden geldiğince ihtiyaçlarını kapatmaya çalışıyorum.

Yani bensiz de gayet kendilerine bakıyorlar, hatta ben gidince iyice yükleri azalmıştır ama isteseler lazım olsa elime geçen tüm parayı veririm hiç üzülmem. Senelerce desteklediler beni.

ayrı yaşıyoruz. hiç para vermiyorum. aksine bazen yüksek masraflı şeylerde bana destek olurlar. durumları benden daha iyi, babam emekli bi de ev kiraları alıyor ohh valla keyifleri yerinde.

18 olup evden ayrıldıktan sonra babamdan aldığım harçlık anlamında toplam para 5 bin lira değildir.(yukarıda bahsettiğim yüksek masraf haricinde) üniversitede kendi paramı kazandım, sonra da işsiz kalmadım zaten hiç.

İki biradan ne olacak :) afiyet olsun

zayıflatmaz, şifadır +1.

Bence gerçekti. Zaten kız yakında evleneceğini söylüyor ve sonraki sahnelerde gelin olarak görülüyor.

Bence o kız Onur Ünlü’nün sevgilisi olduğu için araya sıkıştırılmış bir sahne. Kızın filmde hiçbir olayı yok. Buna da rol verelim denmiş gibi.

Kızın filmde hiç bir olayı yok yorumunuza katılmıyorum. Sinan'in bir çok şeyde olduğu gibi aşk meşk sevgili vs. Konularında da hayal kırıklığından başka bir şey elde edemediğini gösteriyor bence.

Gerçek. Gerçek olmasa düğün sahnesi ve barajdaki kavga sahnesi de olmazdı.

Diğer sahneler -yukarıda bahsedilmiş- gerçek olduğunu kanıtlıyor bence. Ayrıca Sinan’ın bildiğimiz çiğ ergenlerden olduğu fikrini daha da pekiştirmemiz için “bakın bu da aşk hayatı” denilerek yerleştirilmiş bir sahne olduğunu düşünüyorum.

Evin pencerelerine sineklik yaptır maddi durumun izin verdikçe. Riske atma.
Kısırlaştır. Gerisini sevgi ve ilgi çözer. Yaşlı kediler bile sahiplenilir, 7-8 aylık dediğin bebek. Gül gibi geçinip gidersiniz. Eve alışınca değişebilir hareketleri. Daha coşkulu, rahat takılabilir.

Evin kapısını açıp kapatırken dikkat ediyordum ben. Sonra o pimpirikli, panik halimin önüne geçemedim. Apartmana kaçarsa yakalarsın ama kaçırmamaya özen göster. Eve uyum sağlar yine de merak bunların göbek adı, kaçmaya yeltenmeyeceği kesin değil.

Sokaktaki kedilerin ömürleri uzun değil. Evde olmakla ilgili sorunu olmazsa bence sahiplenilmesi normal. Eve alıştıktırdıktan sonra tekrar sokağa salmaz üzücü bir durum ama.

İç dış parazit bence en önemlisi. Sonrası kendiliğinden gelir. Böyle nispeten büyük kedi sahiplenince huyunu suyunu bilmek avantaj.

Kediler bizden hızlı ve atikler. Kedi yok diye rahatça mutfak kapısını kapatıyorum. Sonra farkediyoruz ki ben hızlıca girip çıktım sanırken, o içeri girmiş baş köşede benim dönmemi bekliyor oluyor. Kapıyı pencereyi ben tutarım kaçmaz diye düşünme.

Bu kadar güçlü bir bağ varsa al götür. Sakin bir kedi ise zaten kaçmaya yeltenmez. Veya kaçmaya yeltenmesi evi sevmediği anlamına gelmez. Bizimki üç ayliktan beri evde, dışarıdan ölümüne korkuyor bir iki kere çıkardığımızda panikledi, ama camdan kedi görünce çıldırıyor. 7-8 aylık olması seni korkutmasın, yetişkin bile eve alisabilir. Ki bahsettigin aylar daha bebek sayılır. Sineklik kesinlikle yaptırmalısın. Çok geç olmadan da kısırlaştır.

Aynı bağa sahip olduğum bir kedi vardı. Sokakta denk gelen ben değildim kardeşimin arkadaşıydı ve vermedi. Benim de kuşlarım vardı kabullendim ama çok ağladım. 1 sene sonra bakamıcam diye sahiplendirmeye kalkınca hemen aldım. O zamana kadar hiç konusu geçmemişti ama aklımdan gitmemiş. Aldığım en doğru kararlardan. Başta aşısı zartu zurtu kısırlaştırması zor süreç ama kısa sürüyor. bir havluyla tutup kutuya sokabilirsiniz yabancı olduğundan kendisi girmez

Yine 360 aranır. Üye tam sayısının beşte üçü diyor çünkü.

Bu kesin dogruysa yeni anayasa cikmasi pratikte imkansiz gibi bir sey.

hdp kapatılırsa milletvekillikleri düşmez diye biliyorum bağımsız devam edebilirler. ama fezleke hazırlanıp hepsinin mv düşürülürse toplam vekil sayısı belli bir sayının altına düştüğü için 3 ay içinde ara seçine gidilmesi gerekir. her türlü anayasa değişikliğinin meclis tarafından yapılması güç.

Şu an toplam sandalye sayısı 586 imiş, 352 vekilin imzasıyla referanduma gidilebiliyor sanırım. AKP ve MHP 340 olmalı, kalan sayı tamamlanamayacak bir sayı değil sanki.

geçmiş olsun, çok üzüldüm.

bu tip durumlarda "hoca" sıfatına sahip olan veterinerler maalesef çok demode yöntemler uyguluyor.
operasyonlar dışında pek bir şey yapamıyorlar.

hayvana neden antidepresan veriliyor?
verilse de zaten kediler ve köpekler için özel olan bitkisel preparatlar var artık.
laroxyl'e falan gerek yok ki, yine kedilerin böbrekleri ve idrar yolları için özel ilaçlar var.
böyle tedaviler kalmadı artık, hayvanı bu ilaçlarla hasta edersiniz zaten.

nerede olduğunuzu söylerseniz yardımcı olmaya çalışırım ama en kötü ihtimalle o "hoca"yı değiştirin, düzgün ve iyi bir kliniğe götürün diyebilirim.
işsiz olduğunuzu söylemişsiniz ama eminim şu durumda bile gereğinden çok daha fazla para harcıyorsunuzdur, en azından doğru bir tedavi için harcarsınız ve biter.

teşekkürler. size mesaj attım.

www.hepsiburada.com

arkadaşta var, baya memnun.
benimkini emekli edip alasım var açıkçası.

belimde bi kaç noktada fıtık oldu. ilaç ağrıyı azaltıyor ama hiçbişey yapmazsam hep tekrarlıyor.
çözümü fizik tedavide buldum. sadece o yetmiyor, evde egzersiz şart.
bi de kayroprakti fizik tedavi ile aynı zamanda yapılınca işe yarıyor. ama bi kez değil düzenli, her hafta iki kez bikaç hafta falan.

doğru kaslar güçlenene kadar fıtık hep tekrarlıyor malesef.

benim ağrılarım egzersizlerini yapınca gidiyor, kafanı bir elinle 4 yönden ayrı ayrı itip ,kafanla da aynı anda elini ittirmeye çalış. arka ön sağ sol şeklinde yapıyordum arada bi süre idare ediyo düzenli yapınca. özellikle alnıma bastırıp kafayla itme kısmı iş yapıyodu

kayropraktik+1 nimet kaskarli'ya (kendisi erkek) gitmisti esim cok memnun kaldi.

telefon ekranında ne varsa onu yansıtabilirsiniz. 1 ve 2 evet.

Chrome browserdan direkt sekme yansitilabiliyor. Iphonrlarda telefondan ekran yansitma ozelligi var mi emin degilim, ekstra bir uygulama gerekiyodur belki

telefonun komple home ekranını bile yansıtabiliyorsun. telefon ekranında ne varsa bire bir o çıkıyor televizyona.

tesekkurler. anladim, cep telefonundan yansitiyor. bu durumda, pc`den de yansitiyor olmali degil mi?

yeşilköy dolmuşlarının numarası vardı. hala aktifse bir sorun.

0212 662 21 47

Daha önce o gruba katıldığınız telefonda (telefon da resetlenmemişse), "Settings > Data and Storage > Storage Usage" bölümünden grup ismini görebilirsiniz. Sonra aynı isimle grubu aratarak bulabilirsiniz.

papara hesabınız varsa binance üzerinden bnbleri tl ye çevirip %1 komisyon ile paparaya gönderebilirsiniz.

Usdt ye çevirip yerli borsaya transfer, ordan tl ye çevirip bankaya çekim

Amour'un dedigi gibi Bnb'leri try'ye cevirip paparaya gondermek daha mantikli gibi.

eger Turkiyede EUR/USD hesabin varsa binance'te direk EUR'ya cevirip Turkiye'deki EUR hesabina aktarabilirsin. Eger TR'de EUR hesabin yoksa da araya Transferwise sokabilirsin. Her iki durumda da papara'dan daha az komisyon odersin.

usdt'ye cevir btcturk'e gonder. btcturk'den usdt'leri tl'ye cevir bankaya cek. en hizlisi bu benim tecrubemde.

bataryasını değiştir, düşünme. 150 tlye al bi deji batarya.

6s için deji +1

deji aldım rahatladım tavsiye ederim. pili bitecek diye telefonu kullanmıyormuşum meğer :)

Apple değil ama farklı bir marka için mart 2019'da Deji marka batarya aldım. Henüz aa biraz daha az gidiyo sanki daha mı sık takıyorum şarja dedirtmeye başladı.

Ne kadar gittiğine dair data kalsın bu da.

Dejenin omru 3 bilemedin 4 ay. Sonra hizla eski performansa donuyor telefon. İsinmasida cabasi.

6sten bildirdim.

Hukuk olduğu için 45-50 TL civarında isteyebilirsiniz. Riskli alan.

php exec ya da php shell exec ile olur

bu kodu çalıştırmak zorunda değilsin, bu kod sadece belirtilen adrese ilgili header'lar ile birlikte bir HTTP POST request'i gönderiyor. how to send http post request with php diye aratınca işini görecek sonuçlar çıkacaktır, hem direkt komut çalıştırmaktan daha güvenli olur.

<?
$ch = curl_init();
$data = array("domainType" => "vx",
"domainName" => "mydomain",
"userName" => "myusername",
"password" => "mypassword");

curl_setopt($ch, CURLOPT_URL, "masterservername" );
curl_setopt($ch, CURLOPT_RETURNTRANSFER, 1 );
curl_setopt($ch, CURLOPT_POST, 1 );
curl_setopt($ch, CURLOPT_POSTFIELDS, $data );
curl_setopt($ch, CURLOPT_HTTPHEADER, array('Content-Type: Application/Vnd.Netbackup+json;version=1.0'));

$result = curl_exec ($ch);

Selam, attığınız bilgisayar freedos, yani üzerinde bir işletim sistemi yok. Kendiniz kurmanız lazım. Bunun yerine Windows 10 kurulu olanlara yönelin. Örneğin
www.vatanbilgisayar.com

Veya alternatif olarak
www.vatanbilgisayar.com

ev01.net

filmold.com

sektörde yeniysen senin burada değerlendireceğin ilk şey "şirket imkanları" olmamalı. ilk önce işe bakman gerekiyor. o iş seni geliştirecek mi kariyerine olumlu katkısı olacak mı? ilk sorular bunlar olmalı."data science tarafına yönelmek istiyordum ama biraz daha kendimi geliştirmem gerek onun için" bu bence çok sakıncalı bir cümle. hazır sektörde yeniyken o tecrübeyi elde edeceğin yere girsen mesela? para zaten bir süre sonra gelir. hayatını sürdürebiliyorsan (verdikleri maaşla) o yeterli bu aşamada. senin şu an önceliğin "iş öğrenmek/geliştirmek" olmalı, şirket değil.

2 senelik biri gibi değil de 10 senedir çalışmış öğreneceğini öğrenmiş ve artık memur kafasına girmiş gibi anlattın kendini. pek mantıklı bulmadım düşünce tarzını.

sadece kendi harcamalarımı karşılamıyorum o nedenle gidip data scienceda gelişmek istiyorum diye düşük maaşa çalışamam. bahsettiğiniz ideal bir dünyada doğru olabilir ama herkesin hayatının kendi gerçekleri var.

patron şirketlerinde iyi para kazanırsın fakat bilinirliğin düşük olur zaten bu yüzden kurumsal firmaların aksine yüksek fiyat verip kalifiye eleman almak isterler. (hayalleri hep kurumsallaşmaktır)

güzel paralar kazanırsın fakat 5 yıl sonra dönüp baktığında ilerlemediğini görürsün. ben iş hayatına şansımında yaver gitmesiyle Pepsi gibi bir firmada başladım. bana kurumsallık nedir nasıl uygulanır dibine kadar öğrettiler. kendi şirketimi kurduktan 6 ay sonra dönüp baktığımda tamamen bana verilen kurumsal vizyonla ilerliyorum. şuan alakasız bir kolda alakasız bir sektörde çalışıyorum fakat bana Pepsi'nin davrandığı gibi davranıyorum çalışanlarıma, onlar da bu sayede kendilerini daha güvenli daha ferah bir ortamda hissediyor.


özet: kurumsal tecrübe her şeydir

beğendiğin şirketlerle görüşmende sıkıntı yok ancak iki sene tecrübeli bir çalışanın çok fazla para pazarlığı yapacak durumu olmadığına ben de katılıyorum. siyahliadam'a tik atmasan da haklı olduğunu düşünüyorum. kariyerini düşünerek bir adım at ve daha düşük maaşlı olsa bile daha çok görev alabileceğin, cv'ni doldurabileceğin kurumsal bir yere git. patron şirketine gidersin sağlam bir yer değilse 2 gün sonra fotokopi memurluğu yaparsın belli olmaz bu işler.

Maas tatmin ettigi surece, calisma ortaminin iyi oldugunu dusundugum surece nerde kendini daha fazla gelistirecegine bakmalisin. It alaninda kurumsal/kucuk sirket ayrimi cogu alanda kalmadi kullanilan toollar gittikce daha da benzerlesiyor. Danismanlik sirketlerinde genelde buyuk firmalarla calisiliyor zaten. Onlarin yapilarini yine gorebiliyorsun.

Hangi yerde daha cok sey ogreneceksen orayi sec, sirket cv'de nasil durur diye cok ekstrem bir yer degilse dusunme. (Google'da intern'luk teklif gelirse acaba bir sey ogrenir miyim diye dusunme yani :))

degildir

Bana da öyle geliyor. Bunu destekleyecek bir şeyler de söyleyebilir misiniz acaba?

Evet, benzer düşünceler.

değil

muhtemelen şu biorezonans tartılardan ölçtürdün. bizde baya iyi bir modeli var sabah ölçtüğü kas-yağ oranı ile akşam ölçütüğü arasında %10 fark çıkıyor.

Ben değil Tabi, arkadaş. Oalamayacagini anlatmak için delil aradım.

eğer sevdiğin şeyler "fotoğraf" ise bence yazıcı alma, internetten fotoğraf olarak sipariş ver çok daha ucuza gelir.

değilse bu cevap sayılmaz tabii.

benim çevremde kullanan tek bir kişi dahi yok. çevremin de çok dar olmadığını düşünürsek ve de eğer gizli gizli üye olan da yoksa acun'un hali harap valla :)

Ben de hic uye olan gormedim. Konusanlari takip eden 2 kisi var, onlar da dizi5 mi ne oyle bi siteden izliyormus.

Cevrem kistas degildir belki ama netflix, blutv, spotify,mubi kullanan onlarca kisi var cevremde.

Valla hasan Can ilk çıktığında kimse bilmiyorken izlemiştim sonra patladı etrafımda çokça insana tavsiye ettim ve baya konuşuluyordu. Acuna geçtikten sonra bir anda kesildi muhabbetler. Bence bu bir istatistiki veridir ;)

Mesela neden batisini bu kadar merakla bekliyosunuz? Yuzlerce insana bu zamanda gelir kapisi oldugu icin mi? Izlemiyorsaniz izlemeyin de neden illa batsin?

daha başlamadan patlayacağı belliydi. yakında kalkar ortadan.

ben de bir zamanlar teknoloji editörüydüm, oradan biraz çevre edindim denebilir.

kullanan yok.

youtube'u bir nebze de olsa arındırdığı için insanlar seviyor ama. inşallah batmaz da youtube'dan daha fazla -efsane- içerik koparır. (:

bence exxen oluşumu türkiye'yi bir deneme tahtası olarak görüyor. Asıl girişleri USA ve latin amerika olacak diye düşünüyorum. O yüzden Acun Medya içerisinde kimsenin exxen türkiye'de ne kadar tuttu gibi düşüncelerinin olduğunu sanmıyorum. Onlar işin daha çok teknik konularıyla ilgileniyor.

Çevremde üye olan yok ama hiçbiri "batışını merakla bekliyorum" tavrında da değiller. Bir şirketten nefret etmek düşük zekalıların işi bence. Desteklemiyorum sadece, ilgimi çekmiyor.

bana doğru gelmiyor pek. çocukken annem de birisi ne yediğini sorarsa söyleme diye tembih ederdi. canı çekerse falan diye ne yediğimi söylemem o zamandan beri. restoranda foto çekileceksek de yemek gelmeden ya da geldiyse gözükmeden çekiliyorum. insanlar düşünmüyor hiç.

Bazen tariflere denk gelip canımın çektiği oluyor ama hayatımı etkilemiyor. Arkadaşlarımın paylaşımlarına zaten doğru düzgün bakmıyorum. Benim için bir fotoğraftan ibaret hepsi. Ben de yemek paylaşmıyorum. Çünkü bir anlamı yok. Tıpkı dağı, taşı, kendimizi çekmemizin bir anlamı olmadığı gibi.

zorla göstermedikleri için ayıp olmuyor. bu mantıkla marketlerde ürün de satılmamalı. alamayan görüyor, canı çekiyor sonuçta.

Şimdiye kadar hiç paylaşmadım, paylaşılmasını da hoş bulamıyorum

Sizin gibi hamile olanlar var, canı isteyip de maddi açıdan yetersiz olanlar var, yaşadığı konum itibariyle alamayacak olanlar var vs vs penceremizi azcık daha büyütmeliyiz

@orient blue marketin amacı satış yapmak.işleri bu. Yemek fotoğrafı paylaşanın amacı ne?

Yemek paylaşan olarak geldim, hatta bu akşam Instagram'da paylaştım da geldim.

Profesyonel pastacı/aşçı olan ya da benim gibi mutfak meraklısı çok insanı takip ediyorum, onlardan da beni takip edenler var. Yeni ya da değişik bir tarif denediğimde, yeni bir yöntem öğrendiğimde (ya da beceremediğimde) paylaşmayı seviyorum çünkü bu bahsettiğim insanlardan geribildirim, yorum, fikir alıyorum. Başka bir tarif öneriyorlar, bir trick öğretiyorlar, neyi doğru/yanlış yaptığımı konuşuyoruz. Fiziksel çevremde edinemediğim bir sosyal çevre sağlıyor bana.

Sonuç olarak başka herhangi bir hobiyi insanlar sosyal medyada nasıl ve neden paylaşıyorsa benim için yemek/pasta paylaşmak aynı şey.

Kesinlikle doğru değil. Bunu yapanlar bana göre görgüsüzlük başka birşey değil

tamam 2'ye ayrılıyor
1. "bak ben bunu yiycem birazdan" paylaşımı. ayıp. hatta, biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar. ayıp kılan şey, -birinin yemek gibi enn insani şeyi canının çekmesi ama o an ulaşamaması-. kimisine anlamsız gelebilir tabi bunlar.
2. meslek-hobi edinenler, bunlar hariç.

"marketlerde de satılmamalı" yaklaşık olarak ~+1.
ama şöyle, bir şey almayacak olanın zaten markette işi ne. yine de aç bilaç markete girince, kokmasa bile cıvıl cıvıl paketler insanı acıktırıyor. paran da yoksa ya da başka bir sebep varsa, alamıyorsun. keşke böylesine yırtıcı pazarlama biçimleri olmasa da, sade paketlere konsa yiyecekler.

haliyle restoran camekanları ya da yol ortasındaki masalar da aynı ayıp kategorisine giriyor. gariban evsiz ya da onu geçtim üstteki arkadaşın dediği gibi lohusadır, eyvah, görüyor, canı çekiyor ama yiyemiyor. insanı havadan sudan mahrum bırakmak gibi bir vebal.

Normalde çok heves etmiyorum ama arada bir o anki duruma göre canımın çektiği olabiliyor ama niye paylaşmış diye çok da dert etmiyorum. Adı üzerinde paylaşım için var o mecra, biri için yemek diğeri için başka bir şey heves edilir. Mesela daha çok gezmelik paylaşımları canım çekiyor benim.

Yemek paylaşımında yukarıdaki pastacılık vs örneğinin dışında da faydalanabiliyorum, belki bir mekansa orada ne yenir, beğendim mi, ortam, masa, sunum vs konusunda işe yarar bilgiler çıkarabiliyorum. Normal paylaşımlardan da keza yine bir şeyler öğrenilebiliyor. Dolayısıyla yemek paylaşanların sürekli gömülmesi taraftarı değilim,
Girmemek, bakmamak da bir seçenek...

Öte yandan market örneği yerine reklam örneği verilebilir. Reklamlar da canımızı çektirir, onların da olmaması gerekir. Yani bu işin tek doğrusu yok sanırım

e olmasın dedim ya zaten. reklam da o konseptte olmasın.
internet başka ama yolda da gözünü kapatıp yürüsün diyemeyiz insanlara.
aksine onlar teşhir etmesinler yemekleri.
niye, sanki olmaması mümkün değilmiş de, olmadığını varsayınca bug'ını bulmuş gibi yaklaşılıyor. olmasın. rekabet kurulu var. hem hatırlayın bir ara tv'deki sucuk reklamına da müdahale edildi. bu reklam biçimi kanun değil ki, değişebilir pekala

Tarif paylaşanlara ve işi yemek olanlara sözüm yok ama “birazdan bunu yiyeceğim” paylaşımlarını anlayamıyorum.

aa bebek icin ugrastiginizi hatirliyorum baska bir duyurudan oncelikle cok tebrik ederim saglikla kavusmanizi dilerim :) bugune kadar yedigim bir seyi hic paylasmadim sosyal medyada. degisik yerlerde hic gormedigim degisik bir meyve ya da yoresel bir yemek yiyorsam, bazen de gittigim tatillerde ne yedigimi unutmamak icin fotograflarini cektigim cok oldu ama.

her yedigini paylasan bir arkadasim vardi, ozellikle birinin cani ceker diye dusundugunu hic sanmiyorum, paylasma motivasyonu ne onu da bilmiyorum. hani her gun selfie cekip paylasan insanlar var ya bu da onun gibi bir seydir belki de. cok mantikli bulmuyorum ama yadirgamiyorum da. bu isten para kazanmiyorsan ya da hobi olarak yapmiyorsan her yedigini paylasmak mantikli da degil bana kalirsa. ama bazen insanlar bi yemek yapiyor sonra da "ulan ne guzel yaptim sanat eseri gibi oldu beeehh" diyip paylasabiliyor onu da yadirgamam.
yeni dogum yapmis ve tum hamileligini pandemi kisitlamalarinda gecirmis taze anne olarak ben instagram'da yemek gorup asermedim hic hatta asermedim bile genel olarak :) psikolojik bu aslinda bunu istemiyorum gordum aklima geldi sadece diye gecistirdigim cok oldu, belki oyle yapabilirseniz daha kolay gecer :)

bu konuda nötrüm. ama biraz veya tamamen yenmiş yemek görmekten iğreniyorum. paylaşılacaksa el değmemiş olmalı.

@in vino veritas teşekkür ederimm

youtu.be

Selam, tüm sıkıntılarınızı bitirecek, mutsuzluğunuzu giderecek bir güç yok elimde maalesef. Sadece kendimde işe yarayan bir iki aktiviteyi söyleyeyim.

40 dakika çok uzun, ben tahammül edemiyorum mesaide bile o süreye. O sebeple 20/25dk çalışma, 5 dk mola şeklinde daha katlanılabilir oluyor. Bu 25 dk'yı da bir zamanlayıcıdan açın, bu süre içinde herhangi bir başka aktiviteye odaklanmayın, sadece alarmın sesine kadar çalışın. Pomodoro tekniği olarak geçiyor bu yöntem. Süre çok uzun olmadığından konsantrasyon dağılmadan bakacağınız işe bakabiliyorsunuz.

Ara verdiğiniz süreye de bir komedi dizisinin bölümünün bir parçasını veya dinlemekten zevk aldığınız bir parçayı sıkıştırabilirsiniz. 25 dk çalıştıktan sonra 5 dk bir şarkı dinlemek veya dizide bir kesit izlemek gibi.

Yine kendim için işe yarayan yöntem, spor yapmak. Günde 1.5 saat civarı, eve aldığım ağırlıklarla çalışıyorum. Sonrasında kafa olarak daha rahat olmamı sağlıyor. Buna benzer, orta eforda bir çalışma programı ile daha rahat biçimde güne devam edebilirsiniz. Orta efor dememin sebebi, yürürken genelde düşünce düşünceyi açıyor. Bu da daha fazla sıkıntıya sokabiliyor doğal olarak. Spor yaparken biraz zorlarsanız kendinizi, 1 saat kendinizi ortamdan ve düşüncelerinizden soyutlayabilirsiniz.

merhaba, virüs ülkemizde ilk çıktığı günden eylüldeki kpss sınavına kadar evde oturup ders çalıştım. hem hastalık var diye hem de yüksek puan almam şart diye bırakın gezmeyi, evden dışarı adım dahi atmadım. benim motivasyonum, özelde iş bulmamın imkansız ötesinde olmasıydı. yani ya atanacaktım ya da yıllarca evde oturup iş bulmaya çalışacaktım. sürekli bunu düşündüm, kazanacağım parayla neler yapabileceğimin hayalini kurdum. aralık ayındaki ilk atamada atandım, 2 hafta içinde evraklarımı teslim etmem gerekiyor.

ben çok planlı değildim, süre tutayım falan olayım yoktu. öğlen 2 gibi başlıyordum, gece yatmaya yakın bitiriyordum. ama planlı çalışmak, şu gün şu konuyu bitireyim demek daha iyi tabii ki. evden çıkmamazlık yapmayın, benim mart-eylül arasındaki dönemde hiçbir şey net değildi panik hakimdi. şimdi kurallara ve saatlere dikkat ederek dolaşın, arkadaşlarınızla görüşün, dersle boğulmayın yani. ve geleceği bu kadar çok düşünmeyin, atanamazsam ne olur vs. gibi kaygılardan kaçının. sadece sıkı çalışacağım ve iyi puan alıp atanacağım düşüncesinde olun. öğretmenlik mezunusunuz sanırım, öğrencilere bir şeyler aktarırken yaşayacağınız mutluluğu hayal edin, kaç kişinin hayallerini ve yapabileceklerini etkiliyebileceğinizi düşünün. başarılar dilerim.

2 arkadaşım var, biri Rus biri Ukrayna'lı ile evli. Her şey güzel gidiyor söylediklerine göre, epey güzel anlaşıyorlar hanımları ile. Biri Facebook üzerinden tanıştı diğeri de çalıştığı mekan vesilesiyle. Nasıl tanışılır konusunda cahilim, bir şey diyemeyeceğim ancak arkadaşlık siteleri üzerinden şansınızı denemenizi önermem. Belki ortak arkadaş varsa onun vasıtası ile Instagram gibi sitelerden vs. bir şeyler denenebilir. Azeri bir hanımla evli dostum da var bu arada, o da muazzam memnun hanımından. İlla ki şans faktörü de lâzım bu işlerde.

Bizim eski is yerindeki arkadaslar tinder premium alip konumu ukrayna yapiyorlardi. Birkac ayda bir ukrayna yapip donuyorlardi. Sadik olurlar vs konularinda genelleme yapilmamasini oneririm hic bir millete. Normal bir kisi ile nasil evlenilecekse onlarla da oyle evlenilir, kasa goze bakarak evlenme olmaz.

"Evlenilecek slav ariyorum" diyerek bulunmaz sanirim, biraz sans. En yakin arkadaslarimdan biri swarm'da tanisip evlendi, tanistiklari zamani bilmesem inanmam.

Tüm Slavlar sadık olabilir mi allah aşkına asfasfa. Her milletin iyisi kötüsü var, bizim bi yakını dolandırıp kaçtı mesela Rus bi genç kız.

türk kızının kıymetini bilin +1

eve kedi mi alıyorsun ya, bu nasıl bir tavır? sen evlendiğin insanla hayatını paylaşmayacak mısın, belki birlikte çocuk falan yapmayacak mısınız? olaya bakış açın bu mu yani "türkiye'de yüzü ve huyu güzel türk kızı yok, hmmm o zaman rusya'dan kız bakayım"? elma mı seçiyoruz pazardan? evlenmeye ikna etmek ne demek? karşılıklı sevgi, saygı veya hiç değilse benzer bir yaşam tarzı & fikir birliği falan beklemiyor musun? "sadık olur diyorlar" ne ya jdfdjfdk okudukça deliriyorum.

evleneceği insana böyle muamele eden birinin huyu güzel bir insanla karşılaşma ihtimali yok bence, öncelikle bakış açını değiştirmeni tavsiye ederim. eğer kendini kandırmak istiyorsan, cebinde paran varsa "sadık rus" çok bulursun. sana seks de verirler, yemek de yaparlar, kocişim cicim diye takılırlar onlara para verdiğin sürece. ha ama canları sıkılırsa veya paran biterse durum sıkıntılı. bu kafayla rusun "huyu güzel" olanı bakmaz sana. çünkü düşünce tarzın acayip çirkin. herhangi bir ülkenin iyi niyetli, düzgün bir vatandaşı kendisine meta gözüyle bakan, "herhangi bir kadın" olarak değerlendiren adamla birlikte olmak istemez.

bunu slav kızlarına çamur atmak için yazmadım bu arada, benim kız arkadaşım slav ama kendisine böyle saçma bir tavırla yanaşsaydım muhtemelen yüzüme bile bakmazdı. köpek cinsi değil bu, "türkler kaka slavlar sadık" şeklinde bir yaklaşımla evlilik arayışına girilmez.

Seneler once bir arkadasla bulustuk, baktim arabada bir katalog var.
Aldim baktim, rus hatun katalogu. CVleri kuse kagida basmislar, kitapcik yapmislar. Hepsi okumus etmis tipler, turkiye'ye gelip yerlesmek istiyorlar.
Bu ne olm dedim, ayni hatunu burada bulmak istesek Acun olmamiz lazim, bunlar dusuk maliyetli alternatif dedi. Eleman gonul eglendirmek icin degil, ciddi ciddi evlenmek icin hatun ariyordu.

Neyse, bildigim kadariyla bir iki hatun geldi gitti, sonunda biriyle evlendi eleman, su anda iki tane evladi var, halinden memnun gibi.

Ozetle, o katalogdan bul bir tane :)

Abi benim okulum falan var, evlilikten falan çok uzağım ama evliliğe bir gereklilik gibi bakıyorsun sanki. İkna etmek?

Edersiniz. Su an hepsi beklemede. Bagliyorum hemen bir tanesini.

Öncelikle der meister+1
Rus kız arkadaşa sahip birisi olarak her ülkede olduğu gibi yabancı erkeklere bir ilgi var. Bu yadsınamaz fakat ikna ile olabilecek bir şey değil bu. Tanışıp ettiniz eyvallah da hayat standartlarınızı eşleştiremezseniz işin oluru yok. Aldatılma işi ise karşıdaki kişinin karakteriyle ilgili.
Bu arada türkiyedeki yüzü ve huyu güzel kadınlar da erkekler gibi azlar, bu yüzden zor. O konuda yapacak bir şey yok, coğrafya kaderdir.

Uzun yıllar doğu Avrupa'da yaşadım. Aradığın her neyse (eğlenceli bir kızla takılma, tek gecelik ilişki, huzurlu evlilik) bulmak için Türkiye'de 100 uğraşıyorsan orda 1 uğraşırsın. Yalnız sakın ha kızı Türkiye'ye getirme sen oraya yerleş. Türkiye'de erkeklerden gördüğü ölçüsüz ilgiyle kızın dengesi bozulacak zamanla. Yalnız sen de şımarma orda. Türkiye'de aylarca peşinde koşsan belki bir şey yapacağın kızların daha güzellerinin kendi asıldığı olur orda. Türk, Rus evlilikleri genelde bundan patlar zaten. Rusya'ya yerleşseler bizimki Rus erkeğine evriliyor, yenisini kolay bulduğu için kıza değer vermiyor; Türkiye'ye yerleşseler kız şımarıyor, Türk kızına dönüşüyor, bıkıp kaçtığın şeyle karşı karşıya kalıyorsun yine.

slav kızlarla ilgili yazılması gerekenler uzun uzun yazılmış, şu anki türk kızlarına baktığımızda ki altın değerinde olanlar gerçekten var ancak ben genel olarak konuşuyorum, çok daha ileriler. bu konuyu uzatmadan söylenmesi gereken bir şeyi söylemek istiyorum:
denildiğine göre bunlarla evli veya birlikteyseniz gerçekten göklerde yaşıyorsunuz her anlamda. ancak bu süreç, sizin artık bir ekonomik gelecek potansiyeli taşımadığınız anlaşıldığı saniye bitiyor. örneğin babadan güzel şirket kalmıştır, siz de hödüğün tekisinizdir (yani o şirket batsa falan tekrar oluşturamayacak biri), veya bir şekilde eliniz kolunuz bağlanmıştır, saniyesinde sessizce giderler.

neden evlenilmesin?
son 4 sevgilisi slav olan biri olarak diyebilirim ki, fevkalade evlenilir en azından tabuların olmadığı her şeyi paylaşabildiğin bir partnerin olur.

Birinin sizi göklere çıkaracağını ya da mutlu edeceğini düşünüyorsanız bence hayata ve ilişkilere bakış açınızı bir gözden geçirin. Rus kadınları yemek yapmayı bilmez. Temizlik ve ev düzenleri bize göre çok farklıdır. Sosyal ilişkileri de çok farklı. Ben uyum sağlayamadım. Uzaktan iyi gibi gelen ilişkiler, tahmin ettiğin gibi yürüyor olmayabilir. Bol şans

apple'ın sitesinde kullanmıştım ben.

Param card diye bir hede var, bayağı dandik ve zar zor üye olunuyor ama buraya 4% komisyonla puanları yükleyip sanal kart ile troy geçen her yerde kullanabiliyoruz.

1- yarın anlatacağın konuya hakim ol
2- yarın çözeceğin soruları bugün çöz
3-nerelerden soru gelebileceğini tahmin et sen olsan ne sorardın
4-çok fazla muhabbet etme ama arada küçük sorular sorarak ciddi havayı kır
5-öğrenciye mutlaka soru çözdür
6-dersi gereksiz uzatma

Özel dersi nasıl buldun bilmiyorum ama kendini tanıtmaya pek de gerek yok. Bir test kitabından konu sıralamasına bak. Bütün konuları anlatacaksan mutlaka plan yap. Kaç hafta ders alacak öğrenci ona göre konuları böl. Sınava kadar bitirebilmek açısından. Derse başlamadan planı anlat öğrenciye.Konu anlatma ve soru çözme şeklinde gideceğini ( ya da başka şekil) söyle. Geriye kalan şeyler için rodeocu+1

Anlatacağın konunun kazanımlarını oku, çok yardımcı oluyor. Okulun klas bir okulsa da söyleyip hava atabilirsin. Kullanacağın yayın önemli, öğrencinin seviyesini öğrenmeye calis ilk derste. Derste kullanacağın kaynakları ona göre seçersin. Bir de çözeceğin soruları önceden çöz, anlık takılmalarda bile surat asıyor bazı öğrenci.

Öğretmenim. Otorite endişesi yaşamanız için bir neden yok. Oraya öğretmen olarak gidiyorsunuz. Konunuza hakimseniz dersiniz çabucak geçecektir zaten. Bir de öğrencinin istediği yerde soru sorabilmesine olanak tanıyın, bunu ona mutlaka söyleyin.

TYT ve AYT hazırlıksa şok olabilirsiniz. Bazı kitaplar bayağı zor. İyi çalışın. Soruyu çözemediyseniz ya da yanlış çözdüyseniz toparlamaya çalışmayın, daha sonra bakın o soruya.

Öğrenciyle ne kadar iyi bir iletişim kurarsanız derslerinin ilerlemesi o kadar kolay olur.
Çok ciddi durmadan çok da ileriye gitmeden en azından size soru sorabilecek güveni yaratmalısınız. Zamanla olacak şeyler bunlar.

Konu planlaması olarak da o derse ait bir kitabı referans alıp ders verilecek ders saatiyle orantılı olarak bir olan yaparsınız.

Şimdiden kolay gelsin :)

Ah ahh ilk ozel derse gidecegim gunun heyecani geldi aklima :)) konuyu en az bir kere evde kendine anlat :) cozecegin sorulari yala yut. Sen ogrenciyken o konuda nelere takilmistin, veya sen olsan nereyi sorardin gibi gelebilecek sorularin cevaplarina prova yap. Bunlar hep ilk dersin oldugu icin, zamanla alisilacak seylerdir merak etme. :) İlk 3-5 dk havadan sudan muhabbet et, sonra dersini/derslerinizi nasil isleyeceginizin planini acikla. Mesela ne kadar sure ders alacaksa ona gore hangi derste hangi konuyu anlatacaginin planini yapmis ol, ogrenciye de bunu soyle. İlk gun 10 dk filan boyle gecer, sonra kalemi eline alirsin bam bam bam.

İyi dersler hocam! :)

ilk gün biz de alamadık. ertesi gün randevu alabildik.

15 günden ileri bir tarihe alınamıyor diye biliyorum.

Ben 12 mart için randevu aldım dün ama maalesef 1. Aşıyı oldugum hastaneden alamadım.
Bulunduğum bölgedeki tek bir hastanede vardı mecbur oradan aldım.

Onun birden fazla kıstası var. Çalışan evli mi, çocuğu var mı, eşi çalışıyor mu gibi. Ayrıca işe başladığı ay da önemli, vergi matrahı yükseldikçe işveren net maaşı düşürmemek için gelir vergisini de kendisi ödemesi lazım.

net-brut.com

Bekar ve çocuğu olmayan birisi için ocak ayında maliyet 5879, aralık ayında 6858 lira ama çalışanın durumu değişirse bu miktarlar da değişebiliyor.

selamlar, mevzu görünce daldım. :)
@ejderha kuyrugunun ucunda yanan ateş arkadaşımın agi'ye ilişkin düşüncesine katılmıyorum. Zira agi işveren için maliyet değildir. hesaplamalarda da böyle bakılmalıdır.
Ayrıca yine @ejderha kuyrugunun ucunda yanan ateş ve @kosun lan mevzu var maliyet hesaplarında işveren payını atlamışlar diye düşünüyorum.
Örnek hesap görselini imgyukle.com linkte iletiyorum. Not: %5 indirim uygulanmıştır.

E yapmış adamlar bu soruya cevap veren site

brutmaas.net

Goruntulediginiz cikiyor, is siten gecti sanirim

bana bildirim geliyor aöa 9 people viewed filan yazıyor. kim oldukları yazmıyor.

Aynı dertten muzdarip biri olarak Rossmann'ın kendi kremlerini kullanıyorum, Isana marka. İçerik olarak piyasadaki yaygın diğer ürünlerden bir farkı yok sanırım. Hızlı etki ediyor, yumuşacık oluyor. Özellikle SOS olan harika.

Arko nem klasik

Bephantol sensidaily en iyisi.

ben nivea men krem kullanıyorum hem traş sonrası yüzüme hemde kış aylarında elime sürüyorum çok kuru cildiniz yoksa yeterli gelebilir.

Bepanthol ve hametanın yara kremlerini kullanıyorum gece yatmadan. Ya da vasalin

Bodshopun kenevirli kremini şiddetle tavsiye ederim

www.google.com
Şöyle eldiven maskeler var, başka bir markanın ürününü denedim geçen hafta, baya fark etti ve çok iyi geldi.

Böyle bir yoğun nem bombardımanı üstüne düzenli krem kullanınca iyi oluyor.

Kisin havanin baya soguk oldugu bi yerde yasiyorum, ellerim benim de baya bir kuruydu o kadar cok krem denedim ki sonunda en iyi gelen Jowae’ nin el kremi oldu. Turkiye’de var midir bilmiyorum ama bulabilirseniz mutlaka deneyin.

Temel Excel'in C# ile alakası yok.

Hiç bilmeyen biri 2-3 gün aralıksız ve düzgün çalışırsa mülakatı geçebilecek seviyeye gelebilir. C#'ın makro ila alakası var. Makrolar Visual Basic dilinde yazılır ama iş mülakatında makro soracaklarını sanmıyorum. Hatta ben bunu makro ile yapayım desen bile "hayır makro kulanma" derler.

programcılık varsa algoritma var demektr. öyleyse formül yazmayı, vlookup/index/match mantıklarını anlasan yeterli olur. tamamıyla öğrenilir denilemez tabii ki 2-3 günde ama mantık kapılabilir. sonrasında ise, biraz da neyi nasıl arayacağını öğrenirsen excel için bir çok online kaynak var, giderek uzmanlaşabilirsin.

Of bu kesin bizim şirket ya :D Sektör ne hocam?

@birsorumolacakti şirket yazılım şirketi değil ama ben yazılım ekibi ile görüştüm.

Tamam bizimki de öyle :D şirketin sektörünü sormuştum?

Ahahaha keske kayit alsaymissin hocam. Baya rezil bi durum.

bence şirketle görüşmediniz siz :)
geri arayın bilgi isteyin ik dan

Banka

pringles

İşte hangisi :)

Ay yukarıdaki cevap ve verdiğiniz tepki çok güldürdü beni hahahaha

Cevaba gelirsek sour cream (açık yeşil olan) ve paprika (turuncu) benim en sevdiklerim

Ben texas barbekü olanı seviyorum (mor) ama biraz tuzlu.

çok kişisel bir şey sormuşsunuz. ben de kendi tercihimi yazayım.
sade pringles ya da açık yeşil olan. güzeldir hoştur.
patos acı baharatlı. içinden az çıkıyor iki üç paket al.
lay's mevsim yeşillikleri ve lay's baharatlı. bunların yanına yoğurt sosu yapabilirsin. (bir kaseye yoğurt koy, içine istediğin baharatı yığ karıştır) bana bana yersin.

hepsinin yanına kola dememe gerek yok sanırım. afiyet olsun :)

Yoğurtlu Fırından cips favorim.

Sirkeli pringles akmıştı bir kere yediğimde, ama kafam güzeldi. Ayık olarak yesem nasıl gider bilemedim.

Mor pringles veya tirtikli sade ruffles.

Eatreal’ın quinoa cipsi (domatesli olan), bir de hummus cipsi (dereotlu olan)

Market kapandı ama bir dahakine A101'deki Samba pesto soslu cipsi alın derim, efsane.

carrefourlarda pringles+cola paketi var. tam bu duyuru için yapmışlar, ısrarla isteyin.