İlk olarak duzsac + 1, sen hazır olmadığın sürece yüklenmek, 'Zayıfla' demek ve uyarmak üzmekten başka bir işe yaramıyor. Bu yorumlara üzülüp daha çok yiyorsun. Önce onun hazır hissetmesi gerek.
Yalnız, tiroid az çalışıyor deyince aklıma Hashimoato Hipotiroidi geldi. Durum öyle ise ne kadar zayıflamak istese ve uğraşsa zayıflayamayabilir de. Az çalışan tiroid ile ilgili iki sıkıntı var.
- Zaten yediğini yakamıyor metabolizma çok düşük.
- Hastalık iradesini de elinden alıyor.
Hasta olmayan insan bile bir çikolata yiyip 'Amanın, yedim' deyip kendini suçlu hissedebilir, ki bu iradesi olan bir insandır. Bir de iradesi tamamen elinden alınmış birinin yapabileceklerini düşünün. Kardeşinizin iradesi kendi elinde olmayabilir. Üzüldükçe de daha çok yiyip daha çok kilo almaya eğilimli olacaktır.
Aynı hastalık 4 yakınımda var. Hepsinin ortak sorunu şu. Diyetteyken en iyi ihtimalle kilo almıyorlar. Bir tanesi diyetisyen kontrolünde ve sıkı gözetim altında 6 ayda 3 kilo verdi. Aylar ve yıllar süren korkunç diyetler sonrası en fazla iki-üç kilo veriyorlar. Aylarca diyetten sonra kilo veremeyince moral bozukluğu ile 'Eyh, yetti ulan' deyip kapakları birden açıp yiyerek eski hallerinden daha kilolu hale geliyorlar. Dolayısıyla, kilo için önce tiroidin halledilmesi elzem. Yoksa, kendini yıpratır boş yere.
Normal bir insan olsa diyet ve sporla kendine gelebilirdi ama az çalışan tiroid için belki ilaç kullanması, vb. gerekebilir. O ilaçla birlikte sporu kendi iradesine bırakmayın. Birlikte spor yapın. Mecbur kalsın ve sürüklene sürüklene gitsin. Nazlanamasın, ık vık edemesin. Yoksa, kendine bıraksanız 'Bugün gitmeyeyim, yarın gideyim' yapar. Sporda da çok fit insanların olduğu saatlerde gitmeyin mümkün oldukça, kimsenin olmadığı saatlerde gidin. Bir kendine bir onlara bakıp morali bozulmasın. Aynada sadece kendini görüp, kendindeki gelişimi inceleyip beğensin. Kendisinin başkaları ile kıyaslamasın.
0