Merhaba duyurunun pccileri, ilk defa bir sistemim oluyor o yüzden soracağım sorular çok basit olabilir kusuruma bakmayın.

İşlemci Ryzen 5 7600 ile birlikte Bitfenix A1 Air Cooler Kule Tipi İşlemci Soğutucu söyledim. Sistem montajı yapılmış halde geldi ama resimdeki fanı nereye ve nasıl sabitlemem gerektiğini anlayamadım. 1 tane metal aparat var ama yeterli değil sanırım o.

Resimde solda gördüğünü fan boşta, anakart ile bağlantıları yapılmış.

hizliresim.com

selamlar! Yaz aylarında düz tişörtten pek hazzetmiyorum. Üstüne ince ceket benzeri bir şey arıyorum. Aklıma linkteki gibi bir şey geldi ama alternatifi çok az. Acaba terziye gidip dikmesini istesem uğraşır mı? Sizce kumaş ve işçilik ne tutar? Hangi kumaşı önerirsiniz? Keten, viskon veya şile bezi aklıma geldi. Biraz da keyfine yaptırmak istiyorum.

Link: niseko.com.tr
Cinsiyet: Erkek

Boykotu unutmayın!

selam duyuru, yalancı bir esnafla uğraşıp delirmeden sizden tavsiye almak istedim. önceden çalıştığım için, aptalca güvenip önden işin yüzde 70 küsurunu önden ödedim. ağustos 20de bir iki ay diye söz verdiği işi hala yapmadı. 15 gün önce paramı talep ettim, bugün yarın diye oyalayıp duruyor. artık ya dükkanı taşlayacağım ya hukuki olarak hakkımı arayacağım ikisi arasındayım. elimde banka havalesi ve whatsapp yazışmaları mevcut. hem paramı almak hem bu ahlaksız adamı hukuki olarak uğraştırmak istiyorum. bunun bir oluru, yolu var mı?

selamlar duyuru, ilginç bir sorum var. Eğitim amaçlı bir süre kaldığım bir EU ülkesinde banka hesabım var. Bir süre çalıştığım için olacak kredi tanımlamışlar, bildiğiniz ihtiyaç kredisi. Malum ülkede faizler malum, ufak bir miktar olsa da kullanmak geçiyor aklımdan. (3-5K Euro). Oturum iznim bitti. Sizce yasal mevzuat açısından çekmem ve TR'deki bir ATM'den kartım vasıtasıyla parayı almam bir sorun yaratır mı?

Selamlar herkese!

Yurtdışında ve biraz zor durumdayım o yüzden bilgisi olanlar yazarsa çok sevinirim. Yaklaşık iki haftadır boynumun sağ altında (ensenin biraz altında) sıkışma yanma benzeri bir hisle ağrı vardı. Ağrı, çanta taşıma ve düşük bir masada pc karşısında oturma gibi zamanlarda ortaya çıkıyordu. Su an çok tatsız bir kıvamda. 10 dk bir şey taşısam kafamı sağa sola oynatmakta zorlanıyorum ve ağrı yaşıyorum. Uzandığım an hiçbir şeyim kalmıyor ve rahatlama geliyor. Sağ kolumu gevşek vaziyette konumlandirinca da rahatlıyorum. Bir şekilde sağ kolla ilişkili anladığım kadarıyla. Hiçbir his kaybı, ağrı vs yok kolumda. Bütün ağrı ense altı sağ tarafta toplanıyor. TR’ye dönünce direk doktora gideceğim fakat şimdilik yan etkisi olmayacak basit bir idare etme biçimi tavsiye eder misiniz? Hiç kas gevşetici vs kullanmadım bu güne kadar, kasla alakalı olup olmadığını bilmediğim bir şey için kullansam zararı olur mu? Çok teşekkürler şimdiden.

Ta geçen sene netice ağrısından doktora gittim kaç kere. Ikisi bakmadı bile, biri baktı apse yapmıştır görmedim dedi antibiyotik verdi, biri apse vardı patlattım dedi. Ya o kadar basit değildir ayılama ağrıyor dedim, beraberinde boşaltım sorunlarım da vardı, kolonoskopi yapıldı, MRI çekildi vs vs. Bir şey yok denildi.

Zaman zaman ağrı ve akıntı devam etti, artık bildiğin iltihap akmaya başladı, sürekli bir ıslaklık, temizlenememe falan gene gittim. Bu sefer fistül var dedi doktor. Acıyan yeri tarif etti, e o zaten o zaman da acıyordu dedim, bu başka dedi. Ne yapacağız dedim, operasyon dedi.

Pazartesi gününe randevulaştık. Ben başladım gugıllamaya, gördüm ki hastalık laaneet bir şey, tam da Volkan Konak deyişiyle. Bir yandan bu doktor bunu görene kadar yıl geçti, kesin ameliyat da başarısız olacak diye tırsar oldum. Diğer yandan bırak böyle gezerim en azından totom çalışıyor diye düşünür.

Yakın bir tanıdık var, oğlu anal operasyondan sonra bildiğin 5 senedir totoyu toplatmaya çalışıyor, dışkı falan tutamaz olmuş. Duydukça, düşündükçe fena oldum, uyku tutmadı.

Lütfen aranızda onlarca fistülü operasyon ile iyileşen ve hiçbir problem yaşamadan hayatına devam eden olsun ve öne çıksın.

Hayata tutunmak istiyorum, fistülzede olmak değil.

Şimdiden teşekkürler, lütfen konuşun.

Bugün kafede denk geldim, sordum öğrenemedim. Elimdeki veriler şunlar: Erkek solist, sürekli tekrarlayan melodi, arkada orkestra var belli yerlerde, sanki "because i" diyor, dinelseniz 70ler 80ler dersiniz, rock denilebilinir ama yavaş bir şarkıydı. elimdeki en önemli veriye gelelim şarkı pinhani'nin seni bana anlatırlar şarkısının bir bölümüne çok benziyor. belki de intihal yapmıştır pinhanı :D benzeyen bölüm 1:12-1:23 bu kısım o dediğim tekrarlayan melodiydi. hadi bakalım :)

www.youtube.com

ozzy osbourne değil :)

sevgili napolyonlar;
vakıfbank mobil uygulama aracılığıyla 16.02.2021 tarihinde saat 13:30'dan önce bin küsür civarında "iş portföy bist 100 dışı şirketler hisse senedi fonu" aldım. "talimat durum: bekliyor" şeklinde görünüyor. ertesi gün olan 17.02.2021 tarihinde yani bugün işlemin gerçekleşmiş olması gerekmiyor muydu? sıkıntı mı bu, gün içinde işlem gerçekleşir mi? iptal etmeye kalkıştığımda valörlü işlem iptal edilemez diyor.

bu arada bir detay da; "fonu alırken işlem gerçekleşene kadar nemalandırılsın" diye bi kutucuk işaretledim. vakıfbank kendi uyduruk fonlarından almış duruyor öyle. bankaya gitmeli mi beklemeli mi?

3 ay önce sosyal medyadan konuşmaya başladık. Aynı liseden mezunduk. 2 aydır buluşuyorduk. Bana hayatımda görmediğim ilgiyi gösterdi. Dün itibariyle kesin bitirdik her şeyi. Çok güzel bir kızdı. Hayatımda başka kimse yok, hatta hayatımda hiçbir şey yok. Arkadaşım ortamım falan yok her şeyim oydu. Tek yaptığım dizi film izlemek ve onunla görüşmekti. Devam zorunluluğum olmadığından okula da gitmiyorum. Mezun olmama 2 sene var ve mezun olana kadar hiçbir şey değişmeyecek. Dün ağladım. Kaç haftaya unuturum? Uzun zamandır sevgilim flörtüm falan olmamıştı.

tukenmez, roller, dolmakalem vb. turlerde ozellikle sevdiginiz kalemler neler?

benimkiler:

pilot v5 hi techpoint
uni ball signo
mikro m-2019

x: ben y: arkadaş

en zor zamanlarında destek olduğum, maddi manevi destek verdiğim y kişisi (gerçekten çok emek sarfettim bu kişi için) 1-2 hafta önce telefonlarıma çıkmamaya başladı, bugün itibariyle bir mail atmış tamamen TAMAMEN sudan sebepten (ki ben arkadaşına depresyonda olabileceğini-dikkatli olmalarını söylemiştim--gelen mailde ''sen herkese bunalımda olduğumu söylüyormuşsun-boş oturmaktan doktor olmuşsun-arkadaşlığın icin tesekkürler . ben arkadaş kalmak istemiyorum'' gibi şeyler söylemiş.

telefon açtım. Bu sıraladı da sıraladı, bana söz hakkı verecek misin dedim, vermeyeceğim dedi telefonu suratıma kapattı.

Ben bu duruma aşırı kırıldım. gerçekten kırıldım. insanlar neden böyle??....

2 sorum var: insanlara güvenimi nasıl tekrar kazanırım. ve neden böyle davrandı ?

Allah dostun hayırlısını versin....

1 haftadır çok umutsuzum ve moralim bozuk. Önce tanıştığım bir rus kızla uzun mesafe yüzünden sadece konuşarak iletişim kurmamız ve onun da eski sevgilisi tarafından tekrar aranıp ekilmesiyle iyicene aramızdaki bağ koptu. Daha sonra gece tanıştığım ve gerçek anlamda hoşlandığım biriyle tek gecelik ilişki yaşadım. Eğer samimi değilsem bu söylediklerimde iki yakam bir araya gelmesin hayatımda hep hoşlanıp sevdiğim ve ileriye dönük bişeyler olabilir dediğim birileriyle cinsi anlamda ilişki kurdum hepsi diyebileceğim çoğunluğu en fazla 4-5 günde konuşmayı kestiler. Başı şeyler bir süre sonra ağır geliyor. Bunları kanıksamak, her ne olursa olsun insanlara gerçek hislerini yansıtıp eğer aksi bir durum varsa ilgilenmiyorum demek sıradan bir realist zihniyetteki öykülerden farksız mı oluyor artık. Bıktım demek istemiyorum insanlara olan güvenimin yitmesini istemiyorum. Ne düşünüyorsunuz bu durumda? Geçiştirmeyin sadece umut arıyorum bu konuda. Karşı cinslerimden samimi şeyler duymak istiyorum ihtiyacım olmasa bunları yazmazdım ve gönül işlerinde yazılan çoğu insanın kendini bi nebze tanıtma ihtiyacı güttüğü için yazdığını düşünüyorum. Son dediğim şey konu dışıdır samimi olduğumu belirtmek için söyledim sadece.

Not:erkeğim

öncelikle iyi günler arkadaşlar.
21 yaşında, yakın bir zamana kadar inandığı dini hiçbir şekilde sorgulama gereği duymadan orucunu tutan; mümkün olduğunca cumalara giden birisiydim.
Birkaç ay önce çok sevdiğim bir arkadaşım, bana artık tanrıya inanmadığını; bunun gerekçelerini söyledi.
Her ne kadar söyledikleri kendince haklı şeyler olsa da, söylediklerine inanmak benim için bambaşka bir dünyaya adım atmak gibi bir şeydi. Yani 21 yıl boyunca inandığım şeylerin aslında olmadığını söylüyordu bana, boş yere o camilere gittiğimi, günlerce boş yere aç susuz kaldığımı söylüyordu arkadaşım. Haliyle tutarlı olup olmadığını düşünmeden, söylediklerini anlamamazlıktan gelip, eski yaşamıma devam ettim.Ama şöyle bir durum oldu ;
artık eskisi gibi "körü körüne" inanamıyordum, elimde değildi. Yani cuma namazına gitmek için abdest alırken, sünneti kılarken aklımda hep bir "ulan ya gerçekten de boş yereyse tüm bunlar" düşüncesi geçmeye başladı. Hoca hutbeyi okurken ona odaklanamıyordum, aklımı hep bu düşünceler kemiriyordu. 1-2 hafta bu şekilde geçti, sonraki hafta bir bahane bulup gitmedim cumaya.Güya işim olduğu için gitmedim diyordum kendime, sonraki günler yine bir işim çıkacaktı.. Günler bu şekilde geçerken artık hiç istememeye başladım camiye gitmeyi, öyle ki bayram günlerinde herkesten önce kalkıp annem dahil tüm ailemi uyandıran ben, kurban bayramı için camiye bile gitmedim.

Durum iyice içinde çıkılmaz bir noktaya gidiyordu benim için.Ama bu düşüncelerimi kimseye de söyleyemiyordum. Çünkü hem aileme, hem arkadaş çevreme göre çok uç noktada bir şey bu. Ama içimde tutunca da rahat edemiyordum.Bir gün durumu çok sevdiğim arkadaşlarımdan birine anlatmaya karar verdim.Ki kendisi başı kapalı, babası imam olan birisiydi. Durumu anlatınca beni biraz yadırgayacağını düşündüm, o yüzden çekinerek de olsa anlattım.

Karşılaştığım durum sonucunda resmen şok oldum. Kendisi 21 yaşında olmasına rağmen başını aile baskısıyla kapattığını, benzer düşüncelerin kendisinde de olduğunu; vehatta aklını karıştıran sorulardan birkaçını (imam olan) babasına sorduğunda babasının kendisini, "bunları düşünme sen, derslerine bak" diye geçiştirdiğini, cevap veremediğini söyledi. Benim kayışlar o noktadan sonra iyice koptu zaten.

Baktım araştırdıkça işin ucu başka bir yere gidiyor, bıraktım. Hani derler ya "koyverdim" diye, aynen öyle oldu. Akışına bıraktım.Bu süreçte camiye falan gitmedim ama allahı da tam manada inkar edemedim.

Şu an da tam olarak bu durumdayım.Neye inanacağımı bilmiyorum, aklım çok karışık.Yani tam anlamıyla inançsız da olamıyorum, dindar da olamıyorum. Aklımın yarısı bir tarafta, bir yarısı da diğer tarafta kalıyor.Tam ortadayım yani.Böyle olunca bir görüşe de tam anlamıyla inanamıyorum.

Bunu buraya yazmak ne kadar objektif olacak bilmiyorum ama elimden yardım istemekten başka bir şey gelmiyor.Hani belki benim durumumu anlayacak; beni inandığı şeye ikna etmek için bir yol gösterecek büyüklerim vardır, şunu şunu yap diyecek insanlar vardır;
bi şansımı denemek istedim.

Özetle manevi olarak yardıma ihtiyacım var.

Hiç bir şey yapmadan günlerimi geçirmek rahatsız ediyor beni, zira ne zaman bir ezan okunsa; ya da dini çağrıştıran bir muhabbet olsa hep bir huzursuzluk kaplıyor içimi.Manen rahat edemiyorum. Yani eğer ki inkar edeceksem tam anlamıyla emin olayım istiyorum, inanacaksam da gerçekten allahın varlığından emin olmak istiyorum.

her gün bombalar patlayıp duruyor, yarın bir gün bana da denk gelir, daha ne olduğumu kavrayamadan ölüp giderim, istemiyorum öyle olsun.

Dalga geçmeden; alay etmeden fikrini yazacak olan herkese şimdiden teşekkürü bir borç bilirim. İyi günler tekrardan.

bir hata ettim, arkadaşımın kredi kartıyla bilet aldım, ama yolcu olarak kendi ismimi girdim, şimdi internette bununla alakalı bir şey gördüm kart sahibi benimle olmalıymış vs. başımdan aşağı kaynar sular döküldü, bu olayın doğrusu nedir dostlar?

edit: kart sahibinin telefonuna şifre vs gitmiş bu securecode olayı

ilkine Muhammed koyduk. Hasan, Mehmet, Abdullah dışında anlamı güzel ağırbaşlı bir isim arıyorum. Sizin aklınıza neler geliyor?

İlgili birey dişi.
20 yaşında, feminist, vegan, antimilitarist. Edebiyatla ilgilenmekte.
Benim aklıma bir şey gelmedi, şu şemsiyenin siyahını alırım diye düşündüm www.pomstore.net

Alayım mı bunu yoksa var mı bi öneriniz?


edit:en sevdiği kitabın ilk baskısı 250 tl imiş

Merhaba,

Yaklaşık bir buçuk ay önce Hollanda'da yapılacak bir eğitim için iş yerinden 3 arkadaşla birlikte, işyerinin çalıştığı acenta aracılığı ile vize başvurusu yaptık. İlk başvurum reddedildi. Eksik evrak sebebiyle olduğu söylendi. Yeniden başvuru yapıldı. Vize talebi yeniden reddedildiği gibi pasaportuma ekteki damgayı vurdular. Belçika Konsolosluğundan bir tanıdık bulup sordurduk. Schengen Vizesi için yalnızca Hollanda'ya başvurabilir, başka ülkeden vize alamaz anlamına geldiğini söylemiş. Ortak sistemlerinde bu şekilde görünüyormuş ve sebebi de yazmıyormuş. Diğer iki arkadaş sorunsuz şekilde vize aldı, daha önce hiç yurtdışına çıkmamışlar. Ben on yıldır birçok Avrupa ülkesinden vize aldım. Şirkette 300 kişi çalıştıran kurumsal bir şirket. Hollandalı şirketten davetiye alındı. Hadi reddedilmesini bir yere kadar anlarım ancak bu şekilde damgalamaya ne hakları var? Eğitimi alamadım iş yerinde mağdur oldum,eğitimden sonra pozisyonum değişecekti, seyahat özgürlüğüm engellendi, ve saçma sapan bir sebepten damgalanmış oldum. Bu damganın tam olarak ne anlama geldiğini öğrenip dava açmayı düşünüyorum. Bu konularla ilgili avukat biri var mı tavsiye edebileceğiniz. Ve ekte fotoğrafı bulunan damga tam olarak ne anlama geliyor? Bu konularda yardımcı olabilecek veya yardımcı olabilecek birilerini tanıyan varsa lütfen bilgi verin, yardım edin. Sinirden çatlamak üzereyim, profosyonel biri olursa olur zira ne gerekiyorsa yapacağım para harcamaktan kaçınmayacağım. Saçma sapan bir sebeple ne hakları var terörist gibi damgalamaya beni? Lütfen yardım edin.

Edit1:

Son olarak edindiğim bilgiler şu şekilde. Konsolosluk Uçak rezervasyonunun süresi geçtiği için reddetmiş ayın 16sında. Fakat rezervasyonun 17sinde bittiğine dair elimde belge mevcut. Ve tüm schengen ülkelerine vize başvurusunda bulunursam reddedilmesi gerektiği şeklinde sisteme geçilmiş. Sebep de sistemde görünmediğinden başka bir ülkeden vize almam imkansızmış. Resmen terörist gibi damgalamışlar beni. Şimdi konsolosluk kendilerinin yapabileceği bir şey olmadığını kayıtları ancak mahkeme kararıyla değiştirebileceklerini söylemiş. Bahsettiğiniz yerde dahil heryere dilekçeyi yarın yollayacağım. Fakat konsolosluğa maddi ve manevi zararımın tazmini için dava açmak istiyorum. Ortada maddi bir hata var ve pişkin pişkin heryerden ulaşmaya çalışıyorsunuz yapabileceğimiz bir şey yok deniyor. Bu davayı nereye açabilirim? Hukuksal olarak yardım edebilecek avukatı vs olan var mı arkadaşlar?

soru başlıkta.

çok uzun ya da çok kısa olabilir ve sorudan ziyade bir iç dökme bu. yine duyuruda bahsedeceğim yazma ihtiyacımı karşılamama yardımcı olacak basit bir yazı sadece. ister okuyup geçin, ister okumadan geçin, ister sevin ister öldürün.

beni iyi kötü tanıyan birisi, anlatmayı çok sevdiğimi bilir. çok basit bir şeyi bile detay vererek, her yönüyle anlatmayı severim. her şeyi geçiştiririm ama mesele yazmak olunca bazen öyle kaptırıyorum ki, konudan sapıyorum.

benim 2-3 hafta öncesine kadar tanıdığım, daha doğrusu tanıdığımı zannettiğim bir kadın vardı. kendimi sorgulayışlarımı, tüm gözlemlerimi, ona karşı hissettiklerimi (yaşça benden bayağı büyüktü ama aşık gibi bi şeydim) ona yazıyordum. yani nasıl desem... hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz.

bu kadın benim için deneme tahtası gibi bir şeydi. sokağa çıkar, ona yazardım. içerdim, ona yazardım. müzik dinler, ona yazardım. yazdıklarım "ona" değildi, ama ona aitti. her gün muhabbetini yaptığımız klasik günümüz problemlerinden tutun da, kendimle alakalı en derin sorgulayışlara, kafayı yemelere kadar, hepsini "ona yazıyorum" motivasyonuyla yapmıştım.

aramızda iletişim yoktu aslında. ben yazıyordum, o okuyordu. buydu mevzu. daha sonra sanırım erkek arkadaşı benden rahatsız olduğu için (bu durumu en başından beri biliyordu, ne oldu da sonradan yan çizdi bilmiyorum) herhalde, tamamen koptu film. yani zaten aramızda iletişim yoktu evet ama artık hiçbir şekilde ilgilenmiyordu da.

böyle olunca bıraktım. ona bu kadar aşkla yazmamın en önemli sebebi, ona karşı hissettiklerimdi. haliyle, şimdi word'ü açıp, "hmm. bugün çok garip bir insan gördüm. kesin çok mutsuzdu. ayrıca ben de sanırım çok salağım." yazmak istemiyorum. o okumayacak. başkası da okumayacak. zaten herhangi birinin okumasını istiyor değilim. o yüzden blog mlog açmak istemiyorum, blog açıp ona yazdıklarımı aktarırsam tımarhaneye kapatırlar.

içimde engellenemez bir yardırma isteği var. ben klasik romanları severim, öyle sado-mazoymuş, efendime söyliyim yeraltı edebiyatıymış, bunlarla pek haşır neşir olmuşuğum yoktur 3-5 eser haricinde. kısmetse bi 20 sene sonra kendim efsane olucam, pescadorizm diycekler akımın adına da.

kafayı yicem. bi şarkı dinliyorum mesela. bi şeyler çıkıyor ordan. yani nasıl desem, duvardan geçiyosun ya mesela, şarkıyı dinlerken başka boyuta geçiyorum. işte orda ne var ne yok, onu anlatmak istiyorum.

ama ben ona anlatmak istiyorum. o artık yok. çok sevdiğim başka bir insan var, ona anlatıyorum ama öyle değil ki o. yazık hem, çok manyak bi görüntü oluşuyo yani böyle yapınca.

kendi istediğimi, kafamdakini yazamadığım için deli dana gibi duyuruda dolaşıyorum. yok. olmuyor. oturuyorum, üç satır yazıyorum. devamı gelmiyor. yazamıyorum çünkü. beyin sanki "kardeş okunmuyorsa çalışmam ben boşuna, benden bu kadar :))" deyip bırakıyor. dediğim gibi, bu şeyler "aa ne kadar güzel" denilecek, paldır küldür sağda solda paylaşılacak şeyler değil. rahatsız hissederim.

çok sıkıldım. kolay bulunmuyor böyle şeyler. bi de böyle saçmasapan şeylerden dolayı kaybedince insan varoluşbuddy'sini ekstra üzülüyor. bunu böyle şuraya bi yere sıkıştırmış olayım. dediğim gibi içim daraldığı için yazdım bunu. gidip anama babama mı anlatıcam, tabii size anlatıcam. anama anlatsam "oğlum seni cinselleştiriyo mu o kız??" diyecek.

zahmet edip buraya kadar okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim, büyük insansınız. ooo vallahi bi rahatlama geldi şimdi.

el-samed diyelim allahın 99 isminden, bir metine yerleştirecek olsak el-samed ile normal samed arasında nasıl bir farklılık var, "el" in manası ne?

Selam

iki hafta once son gorusmeye gittigim sirkiet bugun bana tekrar bakmis kariyerden. teklif mi geliyor noluyor

selam arkadaşlar..avcilardan deniz kuvvetleri komutanlığı kuzey deniz saha komutanlığı askeri mahkemesine nasıl gidebilirim..tebligatta kasımpaşa diyor..

sorum şu: hollanda gibi görece pahalı bir ülkede 45 gün dolaylarında(konaklama-sabah,akşam yemeği masrafım olmayacak) öğle yemeği(marketten alınacak yapılacak)+ içki,abur cubura(aksırana tıksırana kadar olmasa bile 3-4 günde bir sağlam içerim) kaç para harcarım? benim tahminim günde 6-8 euro arası olsa 300 küsur gider, doğru mudur hesabım?

selamlar,

Litrelik bir kavanoza işedim ve sonra sidiğimi suyla seyrelttim. Sonra da bi 200 ml falan içtim.
Bunu 24 saat önce yaptım. Son 24 saattir sürekli tükürüyorum; bazen ağzımda ekşilik hissediyorum; gırtlakta pis bir his var; sabah öğürmeler vs vardı.

Yarına geçer di mi?
Ölmem di mi?

Cidden soruyorum;
zararı var mıdır?
ne yapmalıyım?

teşkkürler...

edit: herkes neden yaptığımı sormuş.
evde genel olarak tuvalet yerine küvete işiyorum daha kolay diye. ya da boyu uygun olan yerlerde evyeye-lavaboya işiyorum tuvalete işemek yerine. bence çok daha kolay. bunu gören bi arkadaşım; ıyyyy çok pis, gibisinden laflar etti. ben de; sidik seni iğrendirebilir ama aslında o kadar da pis bir şey değil, dedim. iç o zaman, dedi. içtim.
özeti böyle.

sb

ekşi sözlük varken biraz zor ama?

Temmuz sonu gibi yapmaya karar verdim. Daha nerelere gideceğim falan belli değil. Acaba 2-2,5 ay yeterli mi hazırlanmak için?
Daha önce kız başına yapmış olanınız var mı deneyimlerini paylaşabilecek?
Tabi erkek arkadaşlar da yardımcı olabilirler.

böyle duyuru da olmaz ama canım biriyle telefonda konuşmak istiyor resmen şu an. istediğim şey sadece bunun varlığını bilip konuşamadığım için üzülmek.

sorum başlıkta

tanidiklar bozuntuya vermeyin lan.

saclar baya dagilmis olsun anlayisli duyuru halki bir sey olmaz

aaa bunun tipi de böyle miymiş der miyiz diye heyecanla bekleyen bir tek ben miyim? ilk adımı atıp kendini ateşe atmak isteyen yok mu?

beyler bu kamp alanlarında hani tuvaleti olan, duşu olan bu tip yerlerde mutfakta çatal, bıçak, tabak, tencere gezginler tarafından mı getirilir, yoksa kamp alanı mı sağlar, nedir bunun olayı?

Arkadaşlık, sevgi kardeşlik temalarını içerebilecek yabancılarla hazırlayacağımız bir dergiye isim arıyoruz...
Fikirlerinizi alalım...

şili depremini olmadan evvel bire bir gördüm, dün gece de takım isimlerini hatırlamadan bizim ligin bir maçının ilk yarısını 3-3 biteceğini gördüm, derbiyi de gördüm galatasaray'ın son 10 dakika içerisinde atacağı golle 1-0 bitiyor, derbi tahmini de tutarsa mehdiliğimi ilan ediyorum beyler

i.onbesyirmibes.org

türkü arşivimi genişletme çalışmalarına başladım. beğendiniz türküleri yazarsanız sevinirim.

çok önceden hazırlanılmış böylece organizasyonun güzel düzenli başarılı olduğu bir duyuru zirvesi hakkında düşünceleriniz?

ben düzenliyim demiyorum kimse gelmez o yüzden zaten :D yaza doğru iyice pişmeden güzel bir haftasonu günü bir zirve mi olsa acaba?

düşünceleriniz. istanbul ben diğer şehirleri bilemem. ama belki giderim bile. belki istanbuldakine de gitmem :(

Geçenler pek samimi olmadığım ama muhabettim oldüğm arkadasım intihar etti.Ailevi problemleri yok ,gayet iyi bi okul iyi bi bölümde ölürkende arkadasndaki mektuba seytanlar musallat oldu diye not yazmıs ? ...