köprülemeyi açarsan kablonet modemin wifi kapanmıyor mu? tek ethernet portu aktif hale geliyor.

gerçi yeni eklemişler sanırım benim modemde önceden kablosuz köprüleme yok diyordu şimdi öyle bir ayar gelmiş. default olarak devre dışı. o mu kapalı acaba?

Uzmanı değilim ama şunu biliyorum: access point tplink ve kablonet modemin kablolu bağlanması demek. Tplink'i kablonet modeme kablosuz bağlamak istiyorsan eğer tplinki bu durumda repeater olarak kullanmak gerekiyor. Kurulumda access point ve repeater ayrımı vardı diye hatırlıyorum. Repeater olarak kullanınca wifi ağında kablonet modemin mevcut adı, tplink sayesinde güçlenmiş olarak listede görünür. Amacı da sinyali güçlendirmektir zaten.

Tplink kurulum ekranına bi bakmak lazım.

Kurulumda iki aygıtı kablolu bağlayacaksanız router, wifi ile bağlayacaksanız access point olarak seçin diyor seçeneklerde.

bu cihaz sadece access point olarak çalışıyor sanırım. menüde çalışma modunda repeater yoksa kablosuz olarak tekrarlama yapmaz. zaten kablosuz tekrarlama olayı hiç sağlıklı değil. bu cihazı koyacağınız yere kadar ya bir kablo çektirin ya da powerline adaptör alıp onun ucuna bağlayın.

community.tp-link.com

Repeater özelliği yokmuş cihazın. Kablolu bağlantı dışında seçenek görünmüyor.

Bu cihaz bir modem veya router olarak kullanılabilir, yani eve kadar genel vdsl/adsl hattını direkt modeme takıp wi fi sinyal alabilirsiniz, ya da fiber internet ile GPON cihazından buna ethernet ile bağlayıp wi fi alabilirsiniz, ya da zaten internet bağlantısı olan bir modeme WAN girişi üzerinden ethernet ile bağlanıp uzak bir yere kablolu olarak taşırsınız interneti.

Ev iki katlıdır mesela, giriş katta bir modem vardır ve orada wi fi yayın yapıyordur, lan çıkışından ethernet kablosuyla sinyal alıp üst kata kadar kablo çeker ve üst katta diğer cihazın WAN girişine bağlar ve burada da farklı bir wi fi yayını yaparsını.

Bu işlem zaten router işlemi, kablosuz olarak sinyali alıp uzağa taşıma işi ise repeater işlemi.

Peki diyelim ki kabloyla istediğimiz yere uzattık. alt kata indirdik cihazı. Bu sefer de üst kattaki bilgisayarlar buna uzak kalacak. Biz üst katta modeme, alt katta bu cihaza bağlayarak mı çözmeliyiz sorunumuzu?

İşte tam olarak bu işe yarıyor router özelliği olan modemler ya da direkt router cihazlar.

şimdi git deriz, gider korona kaparsın ya da taşır başkasını korona yaparsın, vebalini kimse almaz.

tamamen kendi kararın, ben olsam giderim, gidiyorum da.

Temizliğin iyi olduğu kurumsal bir yerde sorun yaşamayacağınızı düşünüyorum. (yoldaki tehlikeler hariç.

aletlerini uvc ile temizleyen bir dişçinin hiçbir riski olmaz bence. (bana göre karar vermeyin yine de)

ben bağdat caddesinde bir yere gittim geçen ay. bir sorun olmadı.

Geçen ay gittim yaşıyorum

Gitmek istiyorum ama korktugum icin gidemiyorum.

bu soruyu sorduracak kadar ikilemde bıraktıysa, bekleyin madem 2-3 ay daha. (gerci ne degisecek bu kadar sürede)

ben de temizletmis olanlardanim. ama risk mi? risk.

kozyatagi acibadem hastanesi dis bolumune gidiyorum, mecburen.
doktorlar maskeli, her hastadan sonra her yer dezenfekte ediliyor, belirli araliklarla da baska sekil dezenfeksiyon yapiliyor.
doktorlar iyi maske kullaniyor.
sadece hasta iceri aliniyor, hasta yakini beklemeye bile kabul edilmiyor.
girerken maskeniz atiliyor, cikarken yenisi veriliyor.

oradaki doktoru ve kendisinin ne kadar pimpirikli oldugunu bildigimden dolayi pek korkutmuyor orasi beni.

anti manyetik poşet diye geçiyor o. alelalde bir poşet değil yani. ikinci el olduğunu hiç zannetmiyorum.

3.5" hdd'lerin çoğu böyle satılıyor zaten. Bu da oem-laptopa takılan ssd'lerdendir.

Cihazdan çıkarılmış olabilir. Laptop alıp SSD ile değiştiren çok kişi var. O yüzden OEM ürünlere mesafeliyim.

superuser.com Şu yöntemle bir fikir edinebilirsin.

@nhk ni youkosu; 2.5 inch hocam bu.

roket adam; hocam, poşetini hiç açmadan, sıfır olup olmadığını anlayabileceğim bir yöntem yok mu acaba? eğer ikinci else poşetini hiç açmadan iade etmeyi düşünüyorum.

sutlu nescafe; kesin emin olabileceğim bir yöntem var mı hocam? çünkü 2. el hdd kullanmak bana çok riskli geliyor. neticede eski sahibinin ne halt yediğini bilmiyoruz.

çeşitli programlarla eski dosyaları arayabilirsin. eğer bulursa ikinci el olduğunu düşünebiliriz galiba. emin değilim bundan.

şimdiye kadar aldığım hdd'ler hep bu şekildeydi. ssd'ler kutuda gelir çünkü daha narin. hdd tuğla gibi.

hocam
crystal disk info
kur
hdd kac saat calısmıs gör

bu hdd ssd değil üstelik neden aldın ki? eski nesil disk yavaş çalışır.

üzerinde üretim yılı yazar. 2018 veya 2019 ise sıfırdır. seagete'in sitesinden seri no ile de kontrol edebilirsin.

Sıfır hdd'ler de bu şekilde gelir.
SSD'ler kutuda geliyor.

oem ürün

yani son kullanıcıya değil pc toplayan veya teknik servis veren firmalara satılan ürün kategorisinde.

Yav yok yapma sakın öyle bişey. Antalya olmuyor mu ? Burdurda sıkılırsın daralırsın isyan edersin isyan.

www.youtube.com

antalya çok büyük olduğundan o taraflar çok ilgimizi çekmiyor. daha makul bir şehir lazım.

teşekkürler cevap için. (:

eğer küçük yerleri seviyorsanız gidilir. maki bitki örtüsü var, yeşillik falan. halkı da çok yobaz değildir.

not: burdurluyum :)

araba varsa güzel yer. benim öğrenciliğim orada geçti. kışları sert ve soğuk olur. antalya ve mersine benzemez. bol bol burdur şiş yersin. tertemiz havası var. öğrenci şehridir, kışın merkezde cafeler caddeler gençlerle dolu olur. yazın şehir boş ve sakin olur.

O zaman ısparta daha makul değil mi ? ya da denizli çok mu büyük olur ?

Burdur için hep güzel şeyler duydum, olur bence.

Bucak (Burdur ilçesi) Burdur'dan daha büyük :)
Oraya da bir bak.

@infernalcadre iş teklifi burdur'dan.

Bu şarkı ikna edici olabilir :)

www.youtube.com

Şaka bir yana ben iş için 1 aya yakın kalmıştım, küçük sessiz sakin bir yer, büyükşehir sevdalısı biri değilseniz rahat edersiniz diye düşünüyorum. Yerlisi olsam ben kalırım.

Antalyalım. Babam Burdurlu. Isparta'da yaşıyorum. Asssslaaa diyorum. Isparta, Burdur ve bu kalibredeki tüm şehirlerden uzak dur. Antalya'ya git. Antalya büyük şehir imkanları sunan ufacık bir şehir. Ufak şehir rahatlığıyla büyük şehir imkanları sunan, daha yaşanılası bir şehir yok.

eski disk gereksiz yere güç çeker ve yavaş çalıştığı için 2. disk olarak bile kullanmanı tavsiye etmem. direk 480 gb toshiba vey samsung al.

480 gb ssd alıp içine takmak, çıkan hdd için de harici hdd kutusu alıp external usb hdd yapmak.

Kalbo ile uğraşmak istemiyorsan masaüstü bilgisayara wi-fi adaptörü al zaten ucuz bi şey. Ama kablolu bağlantı kadar iyi olmaz. Kablo ile uğraşırım diyorsan, evet o ethernet kablosu iş görür.

kırmadan dökmeden ille kablolu bağlantı yapmak istiyorsan powerline adaptör de işini görür.

www.hepsiburada.com

kapıları sert kapatıyor musunuz? (bkz: #112204995) ne kadar doğru bilmiyorum.

link bozuk mesajı üzerine edit: eksisozluk.com

yok hocam, gayet hassasım bu konuda.

Lastikler zamanla sertlesmis olabilir.

rüzgar sesi mi yol gürültüsü mü?

1) arabanın lastiklerinde, havalarında problem olabilir.
2) lastik balanslarını kontrol etmekte fayda var.

kapıdaki lastikler de eskidiyse daha çok rüzgar sesini alırlar, vuuuu şeklinde olur ve çoğunlukla yüksek hızda gösterir kendisini.

bana rüzgar sesi gibi geliyor. yüksek hızda daha fazla hissediyorum.

marka model ne?

hocam 5.20i

bmw'lerde öyle malesef. kapı içlerine ve fitillerine silikon sprey ya da bant çekiyorlar.

lastikler de ömrünü yitiriyor olabilir.

lastikler +1
sertleşmiştir muhakkak

lastik kardeşim değiştiriver.

Evet evet, olur boyle seyler Zamanla, normal. Lastik/fitilden kaynakli buyuk ihtimal.

lastik + 1

Bazi lastikler bitmeye yakin inanilmaz ugultu yapmaya basliyor. Eger lastiklerin yeni ise o zaman rulmanlar olabilir, rulmanlar da bitince ses yapar yakin zamanda basima geldi.

sebeplerini yazayim tecrubeyle sabittir:

lastikler %50
cam fitilleri kapi fitilleri %10

kalan kisim normaldir. %100 e ulasacagim derseniz %40 ses yalitimi ama onermem cunku eksperde sok tak gorunecek.

Hardal sarı.

Sarı olabilir gibi geldi

Aydınlık gri tonları, mavi tonlu gri

palazzo 20, ben boyattım çok güzel renk.

pinterest e khaki sofa diye yaz arat

Başka bir bilgisayardan microsoftun sitesinden indirdiğiniz windows 10 setupını flash disk ya da dvd aracılığıyla yükleyeceksiniz. En temizi bu

Youtube'da bir çok anlatım videosu bulunmakta.
youtu.be

Videoları izlemedim ancak mantık basit olarak formatlamak ile aynı olmalı. Gerekli CD ya da USB aygıtını taktıktan ve BIOS kısmından gerekli ayarları yaptıktan sonra(bu ayarlar videolarda anlatılıyordur) bilgisayarı açarak işlemlere devam edilir..

eve gelip yapıyorlar.

bilgisayarservisi.net

mangerie bebek

Göksü Big Chefs. Hem manzara hem kahvaltı çok güzeldi.

anadolu yakası lacivert restaurant olabilir. manzara da kahvaltı da güzel.

avrupa yakası, nezih kebap rumeli hisarına yakın. ben böyle geniş bir serpme kahvaltı görmedim. pideden ciğer şişine kadar her şey var.

Oba.

(bkz: malta köşkü )

Ciragan

Sistemde gorunmeyebilir. Maliyeye gidip sormalısınız.

o cezaları tahsil edemezler. hepsi ilk seçimde affolur. boşuna ödemeyin.

www.sozcu.com.tr

Sizinki maske değil ama yine iptal olabilir.

malmüdürlüğüne veya vergi dairesine ödenir.tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenirse 3/4 oranında indirim yapılır ve malmüdürlükleri/ defterdarlık muhasebe müdürlükleri tahsil eder. ödenmezse tebliğ tarihinden 30 gün geçtikten sonra 6183 S.K. gereği amme alacağına dönüşür vergi dairelerine ödenir.
ödeme yapabilmeniz için muhakkak dedenize idari para cezası tutanağının tebliğ edilmesi gerekiyor.

görünüşe önem veriyorsanız egea çok sıradan, klasik filo arabası. şirketler sahadaki en alt kademe elemanlara veriyor. ikinci el düşük model araba alırsan da onun dertleri bitmez. ikinci elde çok sorun yaşamamak için 4-5 yaşını geçmemiş arabalara bakın derim.

Sıfır al ama egea değil, daha alt model, clio, polo sınıfı bir araç almanı öneririm. Sıfır almakla ilgili güvenlik kaygıların gayet mantıklı bence de, sadece egea gerçekten tatsız bi araç.

"Al boyat" diyen bu piyasayı hiç bilmiyordur.
4-5 yaş iyidir. Sıfır araç her zaman daha iyidir imkan varsa.

al boyat mantığı 0 olan bişi. elden çıkartırken açıkla açıklayabilirsen.

bir araç alıp uzun vade kullanacaksanız ve gücünüz yetiyorsa tabi sıfır ilk tercih olmalı.

ama biraz daha donanımlı temiz ve kaliteli kategorisinde max 5 yaş bir araçta son derece mantıklı.

sıfır araba alınmaz, daha galeriden çıktığın an %20-30 değer kaybedecek.

5 yaşın altında herhangi bir alman ya da japona bakabilirsin. fiyatına göre özelliği çok olsun dersen reno-pejo-citroen gibi fransız grubu iyidir.

5 yaş 100bin km aşmamış araç iyi bir ekspertizle alınır binilir.

araba öyle ev boyar gibi boyanmaz. bütün plastik parçalar sökülecek, maskelenecek, zımpara, astar, boya fırında kurutma, gene pasta cila falan. çok zahmetli iş. temiz işçilik çıkma şansı çok düşük. pert değilse tavana kadar pas yoksa komple boya yapılacak iş değil. kapı, çamurluk gibi sökülen parçalar boyanabilir.

film cektir boyatmak yerine bence

marttan beri sıfır araçlar üzerine en az 30 koydu. şimdi sıfır araç bulunmuyor. 1-2 ay sonraya gün veriyor. fiyat garantisi olmadan. yani 1-2 ay sonra fiyatların daha da artacağı düşünülüyor. bu piyasada araba fiyatlarının düşmesi de pek mümkün görünmüyor. onun için galeriden çıkardıgında araban değer kaybeder sözünün bu dönem için pek geçerli olamdıgını düşünüyorum. hatta uygun bi yatırım olarak bile değerlendirilebilir sıfır araç almak.

çok ilginç, hep aynı rüyayı gören birini tanımamıştım hiç. filmlerde olur sanırdım.

Tahminen buna benzer bir durum yaşadın. Yani adama parasını geç ödedin vb. Beyninde bu utanç+gerginlik olarak yer etti.

Klişedir ama ben de ara sıra stresli olduğum dönemlerde kendimi şu anki halimle ilkokulda falan görürüm. Orada derdimi anlatmaya çalışırım bir yanlışlık var falan diye. Asker dönüşünden 1 ay sonra falan rüyamda tekrar askere alındığımı görmüştüm. Sonra bunun da oldukça sık görülen bir rüya olduğunu duydum. Özetle zihnin oyunları bunlar. Çok ciddiye alma.

Ben de hep aynı ilk okul arkadaşımı farklı farklı kurgularla rüyamda görüyorum yılda bir iki kez. Nereden baksan 20 yıldır hiç görmedim. Ama sürekli rüyamda. Bir ara dedim evini bulucam gidicem o kadar rahatsız etmişti. Bir şey mi oldu acaba diye. Gitmedim. Amaaan dedikten sonra bir daha görmedim. Birkaç yıl oldu. Bu da böyle garip birsey.
Geçen de yeni intihar eden bir arkadaşımı gördüm rüyamda. Sanki ölmemiş gibi. Hersey eskisi gibi. Reis sen ölmedin mi ya diyorum. Ne ölmesi reis ya diyor. Ofiste bilgisayara geçiyor. Helallik istiyor senden dediler. Helali hoş olsun ne hakkım varsa dedim. Bir daha gelmedi.

Ruyalae genelde yer degistirmeyle gorulur yani servisci bi simgedir buyuk ihtimal. Baska birinin ikamesi gibi. Asil ruyada olan olayi duygu olarak dusunun ve size ne hatirlatigni bulmaya calisin, benzer bir his veren onemli bir olay vardir belki. Bir de genelde tekrarlayan ruyalar daha stresli ya da daha yorgun oldugumuzda goruluyor. Yani gordugunuz gunlerin de bir anlami olabilir.

Bundan alıp çözebilirsin

www.hepsiburada.com

Northern Mariner'in dediği olmaz. direk iphone sarjın ile şarj edebilirsin.

normal lightning kablonla şarj edebilirsin. geçen hafta ben de aldım airpods pro, usb-c adaptör bende de yok. aslında olsa çok güzel oluyormuş. baya hızlı veri aktarımı varmış type c kablo ve adaptörlerin.

İnternetten aracınız için polen filtresi hava filtresi yağ filtresi ve yağ fiyatlarına bakıp toplayın. 100-150tl de işçilik ekleyin. Olması gereken rakam o.

Dizel araç yakıt filtresi değişimi de içindeyse çok iyi fiyat. Dışarıda da, 450 civarı tutar.

bakımda neler değişecek onun da listesini almalısınız. öyle ezbere olmaz.

bunu soruyorsanız bakımda size bir boya koruma bir de motor koruma bir de balata spreyi satarlar binlik olursunuz iki dakikada.

yetkili servis için iyi fiyat. dışarda 250-350 tl arası yaparlar.

Yetkili servis için iyi fiyat. Ama yukarıda dedikleri gibi yağ değişimi, polen, hava ve yağ filtreleri dahilse. Bazen bunlardan bazılarını değiştirmiyorlar.

Benim aracım için nette 1100 lira civarı fiyat veriyor firma. Yetkili servise güvenmediğim için, netten en kaliteli filtreleri ve yağı alıyorum. Önerilen yağı(5w20) 180 tl'ye de bulmama rağmen, 300'e daha kaliteli ve aracıma özel üretilen yağı aldım. Filtreleri (hava, polen, yağ) 100 liraya da buldum. Fakat onları da almışken daha kaliteli olsun dedim 180 civarına geldi. Hava ve poleni kendim değiştirdim. Hava filtresini değiştirmek çok kolay. 2 tane klipsi açıp değiştirdim 1dk sürmedi. Polende biraz zorlandım, acemilikten 15-20dk sürdü. Yağ ve yağ filtresini alıp, bir yağcıya gittim. 30 liraya değişimi yaptı. Totalde 500'e mal oldu. Tabi ucuz malzemeyle 250-300'e de olurdu. Bunları size fikir versin diye yazdım. Serviste bakım yapılırken aracı izleyin. Bazı yerlerde polen filtresini değiştirmediklerini duydum.

200 lira için servisten şaşma. Satarken servis garantili diye daha rahat satılıyor. Ayrıca servisin bakım garantisi oluyor.

fiyat iyi 100-200 icin alip gelmesini beklemen, usta usta dolasmana gerek kalmaz. cogu usta da zaten ne yapiyor ne ediyor baska seyler sisiriyor, hele de anlamiyorsan

servisle konuştum yakıt filtresi hariç her şey dahil. yakıt filtresi 40.000 km'de oluyormuş. sanayi bir daha uygun olabilir ama sanayideki abilere güvenim yok. 3 farklı fiat servisini aradım aynı araç ve aynı işlemler için hepsi farklı fiyat verdi :) saçma ama gerçek.

Usenmekten (az sonra yaparım) demekten vaz geçtim. Gördüğümde aldım, pislettigimde yıkadım.

Çok gizli bir formülü yok bunun. Çıkardığın kıyafeti neden yere atiyosun ki mesela? Atma.

acil zengin bir koca bulup üşendiğin tüm işleri hizmetçilerini yaptırmalısın :))

Ben denemedim ama işe yaradığını duyduğum bir yöntem var. Onu alışkanlık haline getirirsen faydasını görürsün. Girdiğin her odadan/mutfaktan çıkmadan önce bir şeyi kaldır, çöpe at, yıka. Ne uygunsa artık. Her şeyi aynı anda yapmak zaman kaybı düşüncesi ve isteksizlik yaratabiliyor ama böyle olunca ufak ufak toplanıyor.

Ben yemek yaparım, tabaklara yemeği koyduktan sonra anında tencereyi yıkarım, yemek bitince direkt bulaşık makinesine atarım, kıyafet dene çıkar yapınca yerine asmadan asla odadan çıkmam. O anda üşenmeyip hareket halinde olduğum için hemen temizleyip düzenleme yapabiliyor insan. Birikince ben de çok üşeniyorum ve kalıyor. Böyle yöntem buldum ben de

Bir de her gün bir odayı temizliyorum. İş biraz daha kolaylaşıyor.

Anında ve sürekli yapmak gerekiyor evi düzenli tutmak için.

Yemek yapıyorum mesela, patates soydum, anında kabukları çöpe atıp, bıçağı makineye koyuyorum. Yemek yiyorum, biter bitmez çatal tabağı makineye koyuyorum. Yok bunlar dursun, yemek bitince toplarım falan dersem olmuyor, çünkü zaten yemek yaparken yoruluyorum, ardından da 10 tane çöp/bulaşık birikmiş oluyor, gözünde büyüyor insanın.

Temizlik de öyle. Toz görüyorum mesela, o an siliyorum orayı. Ama haftasonuna bıraksam, bütün evi bi gün boyunca temizlemeye çalışsam üşenirim.

Ben marie kondo metodunu duymuştum. Sonra bazı videolar da izledim. Göz atabilirsin. Evim olarak benimsediğim bir yere geçtiğimde, eşyalarımı, kıyafetlerimi kondo'ya göre düzenlemeyi düşünüyorum.

Bazen mutfağın, evin kalbi olduğunu düşünüyorum. Mutfak dağınık olduğunda her oda dağılıyormuş gibi geliyor. Bulaşık makinesi kullanıyorsanız, güne temiz kap kacağı raflara yerleştirerek başlamanızı öneririm. Rutininiz olabilir bu, tıpkı yatak örtünüzü örtmek gibi. Böyle rutinlerle başlamak sizi düzenli olmaya motive edebilir belki. :)

Youtube: Jordan Peterson-Odanı topla (Clean your room)

Küçüklüğümden beri dağınıklığa tahammül edemem. O yüzden bir değişim hikayesi anlatamayacağım. Ama yaptığım şeylerden bahsedebilirim.

Kahvaltı veya yemek hazırlarken çıkan çöpü ve bulaşığı anında hallederim. Asla yemekten sonraya bırakmam. Yemek bitince de yediğim şeylerin bulaşığını halleder, tezgahı masayı siler çıkarım.

Sabah kalkar kalkmaz, ne olursa olsun yatağı toplarım.

Salonumda da aynı şekilde, neyi kullandıysam hemen yerine koyarım. Mum mu yaktım? Aman çakmak da şöyle şurda dursun demem, yeri neresiyse oraya koyarım.

Haftada bir gün dip köşe temizlik yaparım. Zaten evimde de çok az eşya var.

Ben durumunun normal oldugunu dusunuyorum.

daha farklı birşey önereyim: öncelikle kendinle barış, erkek arkadaşına da beni böyle kabul et, de. çünkü bu şekilde ikiniz de senin üzerinde baskı oluşturuyorsunuz, baskı oluşturdukça hiç yapamazsın.

onun dışında diğer duyuruculara katılıyorum: evi ufak ufak topla, her yaptığın ufak dağınıklığın arkasından hemen topla. gerçi yaratıcı insanlar dağınık da oluyorlar, buna da birşey diyemeyeceğim, ama bunu da bahane olarak kullanma tabi :D ben bazen şey de yapıyorum misal, bekletip bir anda yallah bismillah diye girişiyorum herşeye, ama sonrasında inanılmaz bir bıkkınlık oluyor, onu da belirteyim. o yüzden minik minik yapmak daha mantıklı.

ek olarak, bir de şunu önerebilirim: yeni evlendim ve evime temizliğe gelen abla annemin de evine sıklıkla gider -annem artık yaşlandığı için zorlanıyor, ben de hem eşim home office çalıştığı için ev doğal olarak dağıldığından, hem de ben işten eve gelince halim olmadığından ablamızı ayda bir falan bğyğk temizliğe çağırıyorum, diğer zamanlar biz temizliyoruz- ablanın anneme dediği şey şu: pasp kendi evinde daha düzenli ve temiz. annem de hemen bak evlendin öğrendin moduna girdi, dedim hey dostum sakin ol, ana evimde eşyalarımı koyacak yerim var mıydı? hepimizi evden atacaktın nerdeyse XD yani olay biraz da evin küçük ev olmasında gizli, eşyalarını düzenli bir biçimde koyabileceğin yerlerin var mı mesela? saklama kutuları, çeşitli kaplar, dolap düzenleyiciler vs vs? ben bunları gelinlerin tatlı telaşı diye sallamıyordum ama cidden çok işe yarıyorlar. tabi içlerine yine düzenli bir biçimde eşyalarını koymalısın, ama en azından atıyorum deneyip de yere attığın ama aslında temiz olup da dolaba asılması gereken kıyafetler için, ne bileyim evde giydiğin kıyafetler için vs vs kapaklı sepetlerin olsa, en azından başta gözüne düzenli görünür. sonra sonra yavaş yavaş -zaten eşyalarını da aradığında mecburen bulamayacağın için XD - yerlerine koymaya başlarsın. bir anda düzenli olunmuyor ne yazık ki, biraz irade gerektiren bir süreç. tabi fizibilite de önemli :) ek olarak erkek arkadaşına söyle, rahatsız olduğu şeylerin arasında -mesela lavabodaki bulaşıklar- kendininkiler de varsa, bir zahmet sana yardım etsin de bulaşık makinesine kaldırsın. tek bir kişinin tüm evin bakımını üstlenmesi zaten zor, hem belki onun da dağınıklığı var ama seni habire uyardığı için kendininkiler arada kaynıyor? onu da bir incele, derim naçizane. bir de hah, dışarıda giydiğin kıyafetleri şu korona günlerinde zaten hemen dolaba koyma, kapılara takılan askılıklar var ya, onlardan al mesela, balkonun falan yoksa yani, onlara as, en azından dolaba asmakla uğraşmadığın gibi, olası bir kontaminasyonu da azaltabilirsin. bu dolap arkası askılarını banyo havluları, ne bileyim çantalar -hatta çantalar için özel askılıklar var- için kullanabilirsin. dolap içleri için de yine askılıklar, çengeller falan var.

bir de birşey daha: dağınık insanlara düzenlilik biraz da yaşla geliyor. hiçbir zaman tam düzenli olamayacaksın, onu kabullenelim. cetvel gibi olamazsın yani. ama bu şekilde kaygılanıyorsan istifçi de olmazsın emin ol.

ek olarak, ikea ve benzeri sitelerde, n11 ve hepsburada gibi sitelerde ya da, çok güzel düzenleyiciler var, onlara da bakmanı öneririm.

kolay gelsin ^_^

Çıkardığın kıyafeti yere atmakla, kapı arkası askıya öyle asmak bence aynı derecede vakit ve emek harcayan bir şey. Kirlini yere değil de kirli sepetine atmak da aynı derecede emek harcayan bir şey.

Bir bulaşık çıktığında tek bir tabak ise yıkaması 30 saniye. Makine varsa su altında 5 saniye fırçalayıp makineye almak da bir uğraş değil aslında.

Bir nesneyi sürekli kullanmıyorsan ona bir yer belirlemek, onunla işin bitince o yere kaldırmak aslında bir daha o nesneye ihtiyaç olduğunda daha az vakit harcamanı sağlıyor.

Olay o an toplaması 15 saniye alacak şeyleri biriktirip biriktirip kaos yaratıp saatlerce sürecek bir iş yaratmamak. Kıyafetlerini yere atmamakla, mutfak lavabosu giderine süzgeç, tezgaha ufak çöp alıp yediklerini hemen yıkayıp kaldırmak, giderde biriken artıkları da o çöpe atmakla başlayabilirsin her şeye.

böyle davranmanızın temel nedenlerini bulmaya çalışın kendinizde. misal çok takıntılı bir ebeveynle mi büyüdünüz bu anlamda, bu dağınık olma hali bir çeşit karşı çıkmak mıydı sizin için? ya da geçmişte birisi size beceriksiz olduğunuzu mu söyledi size bu alanda, bu yüzden kendinizde blokaj mı geliştirdiniz nasılsa beceremem diye? gibi gibi.

temel nedenleri çözemezseniz sorunu çözemezsiniz. bu yazdıklarınız bir nedenden çok bir sonuca benziyor zira.

plutongezegendegilmi +1

Arkanı toplayan biri yoksa, yorgunluk vs. mazeret. dağıtmazsan toplamak zorunda da kalmazsın kuralıyla yaşıyorum. hayat kolaylaşıyor.

Buna ek olaraak, 2 haftada 1 kadın gelirse temizlik yapmak zorunda da kalmazsın.

mükellef karaköy

Benzer soruyu geçen hafta ben de sormuştum.

Murver restaurant (deniz urunleri + et vs vs)
Banyan restaurant(Asya)
Aida - vino e cucina(İtalyan)

Arasinda kalmistim. Kendine has tarzları olan yerler üçü de. İçlerinde en hesaplisi aida. Ben zomato uygulamasını indirmistim, mekanlarda neyle ve hangi ücretlerle karşılaşabileceğim hakkında oldukca fikir sahibi oldum. Tavsiye ederim.

telefonundan internet paylaşıp bağlanmayı dene, ona bağlanırsa senin modemin ayarlarına bakmak lazım.

@walter white kilikli denedik olmuyor ve ayni hatayi veriyor.

o zaman kesinlikle bilgisayar ile alakalı bir durum.

muhtemelen ayarları wifi ile yaptılar ve statik ip falan verdiler.
kablo ile bağlanınca farklı bağdaştırıcı olduğundan internete bağlanmanız olası. ondan sonra da it ye bağlanır wifi sorununu çözdürürsünüz.

başka cihazların aynı modemden bağlantı kurduğunu varsayarak söylüyorum, VPN ile ilgili bir mevzu olmasın bu? Yurtdışı kontrat mevzusundan bahsetmişsin..

Bilgisayardan dos komut penceresini açıp
İpconfig /all
Yazıp sonucu buraya yapıştırırmisiniz bir?

WiFi olan kismi
Io subnetmask gateway
Bunları görmek istiyorum

ya kablo aldim ve baglandim. ama arada wireless'a gecis yapiyor kendi kendine dolayisiyla kesintiler oluyor; birkac kere f5 yapiyorum baglanana kadar filan.

Kablo ile bağlayıp WiFi o devre dışı bırakabilirsiniz
. Muhtemelen bilgisayar üzerinde bir tuşu vardır.

bir tane ssd alıp takabilirsiniz. performansı arttırır.
windows 10'a kendiniz de upgrade edebilirsiniz. ama bilgisayarcılar da yapar.

Add hard disk ve ram artışı size yeni bir bilgisayar kullanıyormuş hissi yaratır. Bu işlerden anlayan bir arkadaşınız varsa basit bir iştir.

Değilse belki burada size yakın olup düşük bir ücret karşılığında bu işi halledebilecek birini bulabilirsiniz. Hem siz hem de o kazançlı çıkar.

Lokasyon belirtirseniz iyi olur.

bilgisayarservisi.net gelip yapıyorlar. ssd taktırıp windows 10 kurdurman yeterli olur

w10a gecmenizi tavsiye etmem. bende de 2010 dogumlu bi makine var.
termal iletken fanpad ssd ve ram ile adamakilli topladi kendini. bir de bilgisayara abidik gubidik sitelere girmiyorsaniz virus programi yuklemeyin, chrome da cok zorluyor baska bir tarayici kullanin.

Laptopun kasayı açıp güzelce temizledim. Buna ek termal macun ları yeniledim. 4gb ram i 8 GB ye çıkardım. Ssd disk e geçtim. Bir tek batarya siparişi vereceğim. Şuan zincirle tutuyorum bilgisayarı.


Not: oyun oynamıyorum. Sketch up, topsolid, vray gibi progrmalar kullanıyorum ve gayet memnunum

office programları 2007 bazı istediğim şeyler bu pakette yok. kendim office'i 2016 model yapabilir miyim?

hocam
ssd alacaksın
is bitecek
yaz bana halledelim
ben de anadolu dayım

modemlerin wifisi genelde çok iyi olmaz özel bir modem almadıysan. tamire gidip gelse bile aynı sorun devam edebilir. senin modeme bağlayacağın bir access point al bence.

bir kere para vereyim, evladiyelik olsun dersen unifi ap long range al. büyük projelerde bunlardan kullanılır genelde. eğer bu bütçeni aşarsa 2.4ghz ve 5 ghz bandında yayın yapan bir model tercih et.

önce misafir hesabı kurup ondan dene. olmadı kanal değiştirmeyi dene. o da olmadı modeme reset at. bunlara rağmen çözülmediyse firmware update varsa onu yap. bunlara rağmen olmazsa -ki yüzde 90 çözülür- servise verebilirsin. ama yukarıdakilerden biri büyük ihtimalle çözer.

tasarım paketi satıyor olabilirler ayrıca, ya da iyi bir grafik tasarımcı ile güzelleştirebilirsiniz. bundan sonra daha önemli kısım sosyal medya ve adwords reklamları ile sitenize ziyaretçi çekmek ve seo ile sitenizi reklamsız da olsa yukarıda çıkmasını sağlamak. asıl iş şimdi başlıyor. eticarete giren herkes ürünler güzel, fiyat çok iyi, herkes gelip bizden alacak diye düşünüyor.

içeriği siz sağlayacaksınız tabi. ya da birisiyle anlaşacaksınız bu içerikleri siteye ekleyecek.

tasarım konusu ayrı tabi. onun uzmanlığı ayrı.

seo vs kısımları apayrı ama hiç bilmiyorsanız google reklamlar ile yürürsünüz.

katlanmıyorsa zor.

Sığmaz.

ön tekeri sökersen arkaya girebilir.

imkansız

clio'nun bagajına katlanır bisiklet bile zor sığar.
çoğu araca da normal bisiklet girmez böyle. ön tekeri sökmek mantıklı olabilir.
en güzeli bisiklet taşıma aparatları böyle işler için.

Clio'nun arka koltuğuna 16 jant çocuk bisikletini dikerek zar zor sokarken pedalı döşemeyi yırttı. Bagaj da bomboşken ite kaka giriyor.

Bu sekilde mumkun degil.

arka koltukları yatırır , ön tekeri söküp, gidonu da yan çevirerseniz gayet rahat sığar.

ÖNEMLİ NOT: tavana dikkat edin.

fargo

gangs of london. yağ gibi akıyor. özellikle bir çatışma - işgal bölümü var, evet bir tam bölüm, ağzım açık izledim.

unorthodox

Happy!
www.imdb.com

marco polo

dirty john'un birinci sezonu kötüydü, ama ikinci sezonunu (betty broderick) iki günde bitirdim, güzeldi.

Ozark

A Young Doctor's Notebook

The orville

Mandalorian

Happy
Justified
Bosch
Banshee
Band of brothers
Generation kill

Mandalorian +1
dolu dolu akıcı dizilerin çoğu tek sezonluk mini seriler. diğer dizileri sündürmek için filler bölümler olabiliyor, hele ki 15'ten fazla bölümlü sezonu olanlar.
night of mesela, o da çok sürükleyicidir.

Les miserables (sefiller)

Homeland
Hannibal

fargo

fargo +1

fringe
person of interest

Fargo +2

Mr robot

Legion'a mutlaka bak

the leftovers

Kadıköy, yazıcıoğlu ve civarındaki pasajlar dükkanlar bunun membaı.

bostancıda bir toptancı var. çok uygun fiyata yapıyor. 2 iphone silikon kılıf ve ekran camına 50 tl verdim geçen.

Konsept değil ama balık severseniz tuzla da dodomarin in manzarası iyidir.

conrad roof - sakin bir mekan, servis çok iyi, alkol seçenekleri ve yiyecekler harika, manzara nefis, fiyatlar da bu saydıklarıma göre

biraz pahalıdır ama özel gün için değer.

www.zomato.com

Georges Hotel Galata (Teras)
Chilai Bebek
Divan Pastanesi İstiklal Caddesi
Hotel Momento (Teras)

Bu tarz için Kadıköy'deki Aida - Vino E Cucina lokantasını tavsiye edebilirim.

Yazan arkadaşlara teşekkürler, yeni cevaplara açığım hala.

Ouzo Roof - Suadiye
Salvatore İstanbul - Çengelköy

Küçük bir şef restoranı olarak Pera'daki Mabou olabilir.

Btk ve ardından hakem heyetine şikayet. 3-4 gün içinde tıpış tıpış çözerler diye umuyorum.

ulan acayip sinirlendim şimdi ha. bana da çok sağlam kazık attılar geçenlerde. mobil hattımı vodafone'a taşıdım hemen. iyice bokunu çıkarmışlar. üzerinden logosu olan modeme nasıl bizim değil derler aklım almıyor.

turkcell varlık fonu ve hümetin güdümüne girdiğinden beri kaliteyi acayip bozdu, hiç olmaz denilen şeyler oluyor. iyi hizmet veren bir turkcell vardı o da elden gidiyor.

Anahtar dedigimiz acma kapama dugmesi ve etrafindaki sey sanirim?
Bunlar tabi ki oynamaz. Usta yalapsap yapmis, yalan soyluyor.
Soyleyin adam gibi taksin, yamuklugunu da duzeltsin.

Usta onu içeriden vidalarını sıkarak sabitler,sallanmaması gerekir.

Üst kapağını sök içeride iki tane sağlı sollu vida göreceksin onları sıkarak sabitlemeyi dene,eğer sıkınca tutmuyorsa iki tane tahta parçası al,sağdan soldan buatın içine sok,tekrar dene.sonra kapaklarını kapa.

Evet etrafındaki şey. O oynuyor. Ne desem olmadı. Diyor ki plastik bu. Oynar yani elle şey yaparsan. Ne yapayım bilemedim.

Vidyo cekseniz baksak

Aşırı dandik bir şey takmış olabilir. içinden sıkıştırınca oynamaması lazım arkadaslarin dedigi gibi. Yapana kadar kalan parayı vermeyin. Oynamaması lazim, sinir bozar

takarken plastik tırnaklarından birini kırmış olabilir.

ev eski ise prizlerin takıldığı iç yuvaların (buat) çevresindeki beton kırılmış/ufalanmış olabilir. böyle bir durumda prizin tırnaklarını çok sıkarsanız iç yuva (plastikten olur o da) kırılır, zira çevresinde onu destekleyecek sağlan bir yapı kalmaz. böyle olunca adam akıllı sabitleyemezsiniz pirizi. komple iç yuvayı yenilemek ve çevresini betonla güçlendirmek gerekir.

Yarın videoya çekicem atıcam buraya. Çok sağolun öncelikle. Marka da schneider aslında. 20 senelik ev yaklaşık olarak.

kaliteli (mesela viko) priz ve anahtarlar buat da uygun ölçüdeyse asla oynamaz.
hafif boşluk varsa sıkıştıran kelepçelerin arasına karton veya tahta destek eklenir.

dosyayukle.biz

Video çektim arkadaşlar. Taktıkları hep böyle. Dış kısmı oynuyor. Evde genel olarak böyle yani bunlar artık. Bu olmaz diyorum oynar diyor bu diyor. Ne diyeyim ne yapayım sizce.

İç gövde oturtulurken sıkıca bastırılıp vidalar sıkılmalı ve sabitlenmeli, tek elle sadece vida sıkmıştır ve vidayı sıkarken gövde hafif dışarı doğru kaymıştır.

Sigortaları kapat, dış plastiği çek çıkar (prizlerde ortada vida da vardır) sonra bir elinle iç gvdeye hafifçe basarken diğer elinle de sağlı sollu vidaları gevşet.

Yeteri kadar gevşettikten sonra duvara doğru daha sıkı bas iç gövdeyi ve bir yandan da sağlı sollu vidaları sık.

Vidaları sıkarken bir tarafı tamamen sıkıp öbür tarafa geçme, kontra yap, yani bira sağı biraz solu sıkarak aynı anda yapmaya çalış.

İç gövde duvara sıkı oturduktan sonra dış plasitği takınca oynama yapmaz.

Şimdi izledim vidyoyu.
O açma kapama düğmelerini biraz çekip çıkarabilirsin. Sonra kasa mi oynuyor çerçevede mi sorun var belli olur.
Kasa sabit değilse yukarıda John bloor un dediğini aynen uygula.
Kasa aabitse çerçeve ya da düğmeyi doğru yerlestirememis olabilir. O kadar oynamaz o öyle

Kesinlikle iç gövde dediğim gibi tam oturmadığı için yapıyor.

Yani ürün kutudayken, duvara monte edilmediğinde de böyle boşluk yapar, duvara sıkı oturunca yapmaz.

Adam söküyor baştan takıyor yine oynuyor. Sabit durmuyor. Anlamadım gitti.

www.amazon.com.tr

www.amazon.com.tr

www.hepsiburada.com

freedos, gtx1650 ekran kartı var,işlemci bi tık düşük gibi ama çok hakim değilim o kısma modeli araştırırsınız çok yorum almış zaten, illa windowslu olsun diyorsanız

@atom karincanin verdiği ilk link. ama ekran kartları arasında ciddi fark var.

www.trendyol.com

hocam ne aldın

hesap açık mı kalacak?

eksisozluk.com

şunla 4bin küsür entry sildim, bilgisayarı açık bıraktım baya sürdü.

Seni beğenmiyorlar.

Hepsi görmüyor olabilir. Görenler like’lamıyor olabilir.

Ne kadar kullanıcıya ulaştığını ölçmek için story ve anket istatistiklerini de kullanabilirsin.

Ayıp olmasın diye takip etmişler, paylaşımların maksimum 100 kişinin hoşuna gitmiş.

Takipçilerin ilgi alanlarınıza hitap etmemesi en büyük etken, benim de öyle, yapmanız gereken kesfete düşmeye çalışmak bunun için de güncel hastaglere önem verin

Sizin de biraz etkileşimde bulunmanız gerekiyor. Siz de insanların fotoğraflarını beğenip onlara yorum yazabilirsiniz.

Kural: Takibe takip, like'a like.

aktif takipçilere sahip değilsindir.ölü hesaptır çoğu.storyne ortalama kaç kişi bakıyor? post beğenisiyle karşılaştırıp ona göre yorumla.takipçi sayısına göre değil.

sosyal medayada takipçi sayının %10'u veya %20'si kadar beğeni ve etkileşim alırsın. çoğu stalk yapar geçer. takipçi satın alanları da böyle çözebilirsin. 10 bin takipçisi olan birinin gönderisini en az bin kişi beğenmeli, hadi 500-600 olsun. 100-200 beğeniyorsa kesinlikle takipçiler sahte demektir. yani %10 luk bir beğeni normaldir. sıkıntı yok.

çünkü takibe takip mantığındakilerle takipleşiyorsun muhtemelen. çektiğim fotoğrafları paylaştığım bir hesabım var, çok yakın eş dost harici tanıdık insan az ve organik gelişti takipçilerim. ortalama beğeni oranım %20 ile 30 arasında değişiyor.

organik kullanıcıların takip ettiği etiketlerde düzenli paylaşım yaparsan organik takipçin oluyor. senin postunu görüyor beğeniyor, bir tane daha görüyor beğeniyor; bir kez daha gördüğünde "aa bu da leland'mış, dur şunu takip edeyim hep böyle güzel çekiyorsa" diyor. zaten sonrasında akışında daha çok görünüyorsun o kişinin. etiketler önemli bu yüzden.

Sürekli, her hafta sonu post olarak foto atma, bu arayı hikaye ile kapat ama bokunu çıkartma. Arkandan cool desinler, ne yaptığını merak etsinler. İnstagram'ı çok sallamıyorum, arada takılıyorum imajı çiz. Post olarak ayda 1, hadi 2 tane foto at. Ama ağzını yüzünü atma. Selfie atma, bir yerin önünde dümdüz dururarak foto atma.. Konsept foto at, arkası güzel olsun, biraz cool olsun.

İnstagram'da millete bak nasıl duruyorlar, nasıl foto ve nerelerde foto çekilip atıyorlar. Onlardan örnek al. Sürekli mekanda otururken foto atarsan, selfie atarsan, dümdüz foto atınca falan çok güzel bir kız değilsen, seni ayarlamaya çalışmıyorlarsa bir süre sonra sıkıyor. yakınların beğenir ama yeni eklediğin kişiyi bir süre off yine ağzını yüzünü atmış dedirtir.

hikayelik ve postluk ayrımı var. Cidden bak :D Bazı fotolar hikayeye atılır, bazıları post atılır. Bunun ayrımına iyi var, ona göre ayarla fotoğrafları. Küçük şehirlerin kızları-kadınları sadece gözünü atarsa bile bir sürü beğeni alır ama sen büyük bir şehrin insanı gibi özel ve cool ol :D

güzel foto çekilin, sonuçta instagram güzel şeyler görmek istiyorsun. Estetik ol, göze hoş gel. Şov yap, olmadığın gibi görün demiyorum bak, estetik ol yeter. Güzel foto çekilin. Hadi kolay gelsin :)

su an aklima gelenler, belki daha cok sevdiklerim vardir ama ilk aklima gelenleri yazdim

candan ercetin - aski ne sandin www.youtube.com

candan ercetin - gamsiz hayat www.youtube.com

nalan - farzet www.youtube.com

Birini yazsam öbürünün boynu bükük kalır ama ilk aklıma gelenler:

Vega - elimde değil
Fatih erdemci - ben ölmeden önce
Mor ve ötesi - yalnız şarkı


Depeche mode - stripped
Chris isaak - wicked game
The moody blues - nights in white satin

Türkçe:
Barış Manço Dönence
Orhan Gencebay Dokunma
Bu aralar İbrahim Erkal- Sen aldırma

Yabancı:
Kavinsky- Nightcall
Rammstein- Ohne Dich
Kesen- Everbody’s Changing

Keane - Everbody’s Changing demek istemiştim

ata demirer - büklüm büklüm
gaye su akyol - gamzedeyim
candan erçetin - kader (içerken dinlenirse daha güzel oluyor :)

türkçe daha fazla dinliyorum bu ara ama en sevdiğim şarkı diyebileceğim bir şey bulamadım. Türkçe rap olarak kayra, ağaçkakan ve muptezhel albümü öncesi ezhel'i çok dinliyorum.

Neil Diamond - Solitary man
Iron Maiden - Empire of the clouds
Post Malone - Die for me

En sevdiğim diyebileceğim şarkı yok, o yüzden bu aralar sık dinlediklerimi yazayım dedim.

Sakin - Hangi İz
Nazan Öncel - Çocuk Kalbim
Zeynep Casalini - Duvar

Mashrou' Leila - Inni Mnih
Keane - Nothing In My Way
LP - Forever For Now

aşağıdakilere bakmadan yazacağım, çünkü ilk iki entryde sevdiğim şarkılar varmış şimdi fark ettim XD öyle olursa sabaha çıkamayız buradan.

beirut - nantes
morrissey - this charming man
shannyn sossamon - i wish that

korhan futacı ve kara orkestra - abra kadabra
fikret kızılok - zaman zaman
münir nurettin selçuk - tereddüt

bu arada 3'er şarkı kesinlikle yeterli değil, onu fark ettim. last.fm listeme bakarsam çok farklı şeyler çıkabilir -gerçi baktım da, türkçe şarkılar da hakkaten de ilk üç bu saydıklarımda, baya da istikrarlıymışım XD -

edit: yabancı şarkılarda da ilk üç yine üstte saydıklarımmış yav, baya kendimi tanımaya başlamışım demek ki, yaş 34,8, yolun 69,6'sı eder. doğru mu hesapladım bilmiyorum pazartesi sabahı pazartesi sabahı XD

Calıstıgın saatleri hesapla
8 e böl
Çıkan sonuç x 1000tl iste

(her iş günü için 1000tl oluyor bu)

Ben freelance işler için şu formülü kullanıyorum:

(gündüz işimdeki saatlik ücretim) x 1,5 x (toplam çalışma sürem).

Gündüz işinde saatlik ücretim 100 liraysa ve işi yapmam 10 saat sürdüyse 1500 lira istiyorum yani.

Ben freelance'lerde saatliğe döndüm. Yıllardır hiç kimse design-freeze yapamadığı gibi doğru düzgün tasarım da kolay kolay gelmiyor. Hover state'i, animasyonu, doğru düzgün responsive kırılımı.... Kurumsalı, kamusu, ajansı, özeli... O yüzden ne kadar iş o kadar para.

bu tür siteleri çok yaptırdım, dışarda birine yaptırsa ortalama 2500-3000 tl verir. akraba indirimi yapıp 2000tl alsan yeter. yıllık hostingini de sen yönetirsin. her yıl 300 tl de hosting parası alırsın, sabit gelir olur sana.

güzel hosting

0

0
Düzenleme ihtiyacı hissettim ;
1- Bacanağım aile hekimi kontrolünde 6 hasta vardı (telefonla her gün aradıkları) şu an 29 olmuş. Hastanın biride şehirlerarası yolculuğa çıkarken bizimki ihbar edince sağlık ocağını ailesi ile basmışlar.

2- Meb personelininde dahil olduğu ilçe sağlık kurulu tarafından oluşturulan filyasyon ekip çalışmaları başladı. Sayısal olarak bilgi verilmiyor ama bugün oturup kabaca bir hesap yapıldı durum gerçekten çok ama çok ciddiye doğru gidiyor.

0

1, kuzen.

Nereden kaptığı bilinmiyor.

0

0

Ben hariç kardeşim

Bende de 0 bu arada.

Şu anda yok ama mart ayında yurtdisindaki kardeşim, teyzem, dayım ve kuzenim geçirdi.

0

verdiğimiz cevapların hastalığın yaygın olmadığı fikrine sebep olmayacağının bilincinde olarak cevap veriyorum; 0. uzak çevremde de sıfır, kulağıma hiç gelmedi.

Yani biz sürekli biraz is biraz evden calisma seklinde devam ediyoruz vakalardan dolayi. Iki fabrika var.
Sondan bir önceki olayda calisma arkadasim covid tedavisi gördü mesela. Test negatif. Negatif olduğu icin de eşine filan da test yapilmadi.
Şuan bildiğim benim de sifir. Ancak tedavi olan tanidiklarimiz ve is arkadaslarim oldu.

0

0

arkadaşımın arkadaşında bile duymadım. 0

bu kadar kişinin 0 yazmasına şaşırdım.

ankara'da çalıştığım yerde başlangıçtan bu yana 10 kişide pozitif çıktı. gayet yüz yüze görüşüp selamlaştığım insanlar bunlar. beraberr çalıştığımız firmada da pozitif çıkan elemanlar oldu.

yazlığa gittim, sitede 2 kişide çıktı.

edit: bu arada bunların çoğu son dönemde oldu. haziran sonrası yani. ankara'da vakalarda ciddi artış olduğunu tahmin ediyorum.

soru ve cevaplar, diğer insanların gözünde tehlike yokmuş gibi hissettirebilir diye düşündüm. bu nedenle duyuruya giriş yaptım. soruyu cevaplayayım.

sevgilimin arkadaşı ve eşi bu hastalığı geçirdi ve iyileştiler.
orta samimiyette bir arkadaşım, 10 gün önce anne ve babasını kaybetti covid-19 sebebiyle. kendisi de rahatsızlığı geçirdi. iki hafta hastanede yattı. şimdi iyi.

toplam 5 kişiyi bizzat biliyorum yani, ikisi vefat etti maalesef.

Su anda aktif hasta kimse yok.
Tanidigimiz 3 aileye bulasti, cocuklar dahil 10 kisi kadar. 2 kisi hastanelik oldu, birisi oldukca agir gecirdi, 45 yas civari.
Olen yok, herkes evde ve iyilesti.

Yakın çevrem 0.

Başka şehirdeki iki akrabam vefat etti, kuzenim ve ailesi de oldu.

Kuzenimin ailesinde 3 kisi var. Ust kat komsu yakin sayiliyor mu 1 kisi var. Yegenimin esinin ailesinde 2 kisi var. Ilk aklima gelenler bunlar.

Kardesim bir fabrikada ik'da calisiyor. Her hafta 5-6 kiside pozitif ciktigini soyluyor.

Bahsettigim kisiler son 20 gunde pozitif olanlar. Gecenlerde bobrek ameliyati olan bir yakinimi ziyaret icin hastaneye gittim. Uroloji ve covid servisi ayni kattaydi. Koridorlarin birlestigi yerde guvenlik vardi. Masayi bize emanet etti. "Aman kimseyi iceri almayin. Giren olursa da yanlislikla covidlerin tarafina gecmesin. Yatanlarin hepsi viruslu" demisti. Kimsenin virusu taktigi yok. Saglikcilar dahil. En azindan yoneticiler diyelim.

0

birinci derece olmadı ancak tanıdıklarımın tanıdıkları için konuşacak olursak kabaca 9-10 kişi geçirdi.

biri vefat etti (70 yaşlarında), 6 tanesi hastanede geçirdi. diğerlerinde hiçbir belirti olmadı ama pozitiftiler. 70 yaşında olan hariç yaş ortalaması 40 falandır.

1. İş arkadaşım.

Bir de kız arkadaşımın bir arkadaşı ailecek covid oldular Nisan gibi.

0. Arkadaşın arkadaşı bile yok.

Sıfır

0

0

7 kisi var bizzat tanidigim.

3u evden disari maskesiz eldivensiz cikmayan insanlardi.

4 kisi 70 yas ustuydu.

Simdiye dek 6si evde atlatti, 1i yogun bakimda entube halde, kritik durumda.

amcam, halam, babaannem covid nedeniyle vefat ettiler. kuzenim atlattı. teyzem yoğun bakımda.

0. Arkadaşımın annesinin hemşire arkadaşı geçirdi sadece. Ankara şehir hastanesinde çalışıyordu kendisi. Hafif atlattı. Onun haricinde hiçbir tanıdığımda ya da tanıdığımın tanıdığında çıkmadı. İnşallah da çıkmaz.

4 ay içinde 3500 kişilik işyerinde 63 kişi pozitif oldu geçti, halen olan var.

14-15. Diğerleri hafif atlattı ama maalesef 3'ü atlatamadı. 3'ü de 25-30 yaş arası, bilinen hiçbir kronik hastalığı olmayan, düzenli sporunu yapan, risk grubuyla uzaktan yakından alakası olmayan insanlardı.

Edit yerine yeni cevap yazayım dedim. Az önce öğrendim, blogger çevrelerinden tanıdığım bir arkadaşım şu an covid pozitif ve ev karantinasındaymış.

Aktif olarak 9.
Etraftan 4 kisi de vefat etti.

solingen, alaman teknolojisi.

Eger fix gittiginiz bir yer varsa onlarin tedarikcisinden alin, disardan alinani kuaforde kullanamiyorlar, daha kalin uclu oluyor...

pelit'in çilekli milföy pastası favorim. bu kadar güzel yapan başka yer görmedim. olsa da yesek :)

Kazandibi yer misin benim icin

Kuru incir ve sorbe.

sütlaç

incir tatlısı - manda yoğurdu soslu :-)

dondurmalı irmik helvası +1

puding wins!

2 aydır falan bir şeyi yıkadığım yok. kimsenin markette paketleri yaladığını görmedim o yüzden saçma geliyor.

Yıkamıyorum, yıkamıyordum da. Sadece kampta ortak buzdolabına koyduğum su şişelerini yıkıyorum eve gelince.

Hiçbi zaman yıkamadım

Her zaman yikiyorum. Belki büyük sehirde yasadigimdandir. Diyelim biri eline hapsirdi sonra paketi tuttu. Bence az da olsa riski var. Zor da gelmiyor açıkçası. Elimi sabunlarken iki tane ürünü de sabunluyorum. Bence bırakmayın. Insanlar önlemleri bıraktığı için vaka sayıları arttı.

Paketinden çıkarabildiklerimi çıkarıp başka pakete aktarıyorum ve ambalajı atıyorum (çerez gibi), diğerlerinin üzerine yüzey dezenfektanı sıkıyorum (eskiden sabunla yıkıyordum), yıkanınca zarar görmeyen meyve sebzeleri (muz gibi) suyla yıkıyorum, zarar görenleri (mesela salatalık veya marul, buruşuyorlar) temiz bir kaba koyup kaldırıyorum, yiyeceğim zaman yıkıyorum.

Dün markette ürünleri raflara maskesiz yerleştiren çalışanları görünce doğru olanı yaptığımı bir kez daha anladım.

hiçbi zaman yıkamadım suya acıyorum. bozulmayacak paketlileri balkona koyup en azından 24 saat bekletiyordum, hala öyle yapıyorum.

hiç yıkamadım +1 o gün açacaksam lavaboya yakın yerde açıp elimi yıkıyorum, ertesi gün veya daha sonra açacaksam öylece rafına koyuyorum.

Yıkıyorum. Eskiden de yıkardım.

Marketten gelen her şeyi pandemi öncesinde de sabunla olmasa bile suya tutup, öyle dolaba yerleştiriyorduk. Şimdi sıklıkla sabunla yıkıyoruz.

corananın yüzeyden bulaşması o kadar kolay değil diye bilimsel bir araştırma görmüştüm. elinizi ağzınıza burnunuza götürmemeniz gerekir diyordu. maske ve sık el temizliği yeterli gibi.

Artık yıkamıyorum, buzdolabına koyulacakların paketini açıp başka kaba aktarıyorum ve ellerimi yıkıyorum. Bekleyebilecekleri bekletiyorum. İçilecek şişeyse yıkıyorum sadece birebir ambalajla ağız teması olacaksa. Zaten onları coronadan önce de silerdim ya da yıkardım.

hiç yıkamadım, çamaşır suylu bezle siliyorum.

Genelde direk şişeden tüketeceğim içecekleri sabun + suyla yıkıyorum (bira gibi)

Cips vb'ni ise ıslak mendille silip açık havada bekletiyorum min 2 3 saat

yıkıyorum.

Ilk zamanlar sabunluyordurm artik sadece yalandan bi suyun altina tutuyorum.
Bunu koronadan once de yapardim. Toz falan olabiliyor diye.
Yani virus acisindan bakarsak su an yaptigim seyle yikamamak arasinda bi fark oldugunu sanmiyorum.

Hala sabunla yikiyorum ya da bir kac gun balkonda ya da kullanilmayan odada bekletiyorum.

paketli ürünleri sabunlu bez ile siliyorum.

damacanayı dezenfektan sıkıp siliyorum.

acayip bir şekilde corona'nın başından beri eve aldığım hiç bir şeyi yıkamadım.

ki corona'nın o kadar da sakin geçmediği romanya'da yaşıyorum.

"hala" derken. ne degisti ki?

Hiç yıkamadım, kapı önünde bekletiyorum bir süre o kadar. Kargo geldiğinde direkt elden aldığım için koliye dezenfektan sıkıyorum o kadar.

Birkac ay yikadik, baktik boyle yasamak cok zor biraktik :)

ben hic yikamadim. hic ekstra bir sey yapmadim. koronanin az oldugu bir yerde yasiyorum.

En başından beri hiç yapmadım. Marketten aldığım veya kargoyla gelen ürünü buzdolabı, dolap vs neyse yerleştirdim, yeri geldikçe kullandım/yedim/içtim. Bu tip davranışları fazla takıntılı ve abartılı buluyorum.

Lethe +1
hiç yapmadım.

Saldık gitti, artık poşetleri, ambalajları yıkamıyoruz.

ambalaj yıkamayı bıraktık

Şu an salgın, ilk başladığından (Mart-Nisan ayı) daha kötü durumda. Hızlı bir yayılma var. Önlemlere dikkat etmekte, hatta artırmakta fayda var!


.

Biz de ilk üç ay yıkadık şu an yıkamıyoruz.

Ardanın mutfağı.basit ve pratik anlatıyor.

Ben yemek yapmadan önce yapacağım yemeği YouTube'da izlerim. Son zamanlarda bolca burger yapıyorum. Soğan, biber salçası, maydonoz ya da başka bir sebzeyi robotta karıştırıyorum. Bir kaba alıyorum. Haşlanmış nohut, barbunya, hatta fasulyeyi de robotta eziyorum. Iki yemek kaşığı sıvı yağ ekleyip karıştırıyorum. Yuvarlak yapıp fırında pişiriyorum. Ekmeğin arasına turşu, soğan, biber salçası ve pişmiş köfteyi ekliyorum. Hem ekonomik hem pratik.

fırında patatesli, soğanlı, limonlu balık. yanına da iyi bir yeşil salata.
youtu.be

et sote, güzel bir et sote yaparsan tadı damağında kalır.

biraz zor diyebilirsiniz belki ama bonfile olabilir:
bonfile dilimlerini biraz zeytinyağı ile ovalım
1-dibi tutmayan bir tencereyi ocakta ısıtalım (henüz yağ koymayın),
elinizi üzerinde 4-5 saniye ancak tutacak kadar ısındıktan sonra
etleri tencereye nazikçe koyalım, cos sesi duyulmalı. 30-45 saniye sonra ters yüz yapalım, onu da benzer bir sürede kızartıp etleri tencereden bir tabağa alalım.
2-hiç ocağı kapatmadan aynı tencereye biraz yağ koyup soğan kavuralım, sonra üzerine yeşil ve kapya biber dilimleyelim (dilimler nasıl istiyorsanız öyle). bunlar biraz kavurulunca, üzerine bir orta boy küçük küçük domates ekleyelim (rende veya bıçakla kesme şeklinde, ama kabuksuz). sonra bir kaşık salça, biraz sıcak su, tuz, pul biber (isteğe bağlı). ben baharatlarda allah ne verdiyse atıyorum, kişniş, kimyon, karabiber. en son etleri de atıp, tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte minimum 30 dk pişirelim. aradak kontrol edelim ki suyunu çekip yanmasın. aslında azıcık yanınca çok daha iyi oluyor ama ayarlaması zor.
not: etin tuzlanmasının sırasını yanlış yapıyor olabilirim ama problem olmuyor tadında.
3-yanına pirinç veya nohutlu bulgur pilavı (youtube bakınız, tarifleri çok kolay).

ben de tam bunu arıyordum. yakında anroid'den iphone'a geçicem. bilen yazsın.

Yok

android'den iphone'a gecerken malesef ki kolay bir yol yok :( internette bir seyler yaziyordu ama hicbiri yapilabilir gelmemisti.

İyi bir yazılımcı tanıdığın yoksa, yazılımcılara güvenme. Yazılımcı olarak yazıyorum. İyi yazılımcıların birçoğu yurtdışı çalışıyor, dövizden dolayı.

Yazmayı unutmuşum n11 gibi pazaryerleri uygun değil mi?

yanlış anlaşılmak istemem, oralara da ürün koymayı düşünüyorum ama başka e-ticaret sitesine bağımlı veya boyunduruğu altında olmayı pek istemiyorum işimin geleceği adına.
biraz daha vizyoner yaklaşmak istiyorum olaya.

ideasoft'tan al bir paket, yıllık belli bir ücrete her türlü desteği veriyorlar.

Hazır servis ya da yazılım al +1. Yazılımcıyım.

bunu yapma:

"Günüm ekşi'deki felaket başlıkları okumakla, instagram'da insanları stalklamakla geçiyor."

herkeste bazen olur boyle donemler, durumu cok ozellestirme. ortak insani bir sorun.

çok kahve içiyorsan azalt, kahve anksiyiteyi tetikleyebilir.

çete kur.
her şeyin çetesi olur.
mesela benim senaryo çetem var idi.
sen de kendi yeteneklerin doğrultusunda çevre çetesi, mahalle çetesi, film çetesi filan kurabilirsin.
hatta sokak hayvanlarını öldürenleri dövme çetesi de iyi fikir :-)

Altın al zira sabahtan akşama kar getirisi var şu aralar bugün aynı miktarda aldım geçen ay 389 dan almıştım

peki altın hesabı olarak bankadan mı yoksa kuyumculardan mı almak daha mantıklı? bildiğim kadarıyla bankada hem vergi kesiliyormuş hem de daha düşük kurdan bozuyorlarmış. bu ne kadar doğru bilemiyorum:)

eşim kursa verecekti 10.000 tl'yi, dedi hemen istemiyorlar zaten pandemi de var akıbeti belli değil. hadi altın alalım dedim. 29,98 gram altın aldık 330 tl'den. şimdi 14.700 olmuş. 3 aylık falan mevzu.

ben yine öyle yapardım herhalde ama gümüş de karlı diye söylüyorlar.

tabii ki yatırım uzmanı değilim, tavsiye de verecek durumum yok.

altında gümüşte zıpladı zaten. ama hala kazandırırlar. bankadan al ne alırsan.
enflasyonist ülkede tl de kalmak hiç mantıklı olmadı gardaş.

borsaya gir sağlam temettü veren hisselerden al. altın, euro, dolar gideceği kadar gitti. uzun vadeli 3-5 sene tutabilirsen, iyi getirisi olur.

şu aralar altın en iyi yatırım olabiliyor. fakat emtiadan + borsadan anlıyorsanız aliminyum daha iyi yatırım aracı olabilir.

#Ismen hisse alabilirsin. Martta temettüye kadar tutarsan rahat 20 bin olur. Olmazsa zaten ülke batmıştır.ytd

Bunu bir tek tayyip biliyor bu ulkede. Cani isterse konur.

Koymazlar hocam. hepten göçeriz.

Ona gelene kadar çok daha kesin ve toplumun haberi olmadan yapılabilecek şeyler var. Dolayısıyla yapılmaz. Yapılmadı da.

Bes var kapı gibi. Bese çökülecek. Kıdem tazminatlarına zaten çöküldü. Sgk, işsizlik fonu vs de var.

asrın lideri istesin bankada sana siktir çekip -ne mevduatı lan diyerek dışarı atarlar.
muz cumhuriyetimi burası? çok şükür asrın lideri başımızda, şimdi abd düşünsün.

mevduattan kesmesine gerek yok. temel ihtiyaçlara vergi koyar ve istediği parayı alır zaten. ama döviz çekimine limit getirir isterse. herkes aynı anda bankaya gidip dövizini çekmeye kalkarsa merkez bankasında o kadar rezerv yok. örnek olarak, haftalık veya günlük 1000 dolar çekebilirsin der.

yani el koyma olmaz en kotu ihtimalle doviz islemleri icin limit getirirler diyorsunuz. ki o da cok cok cok uzak bir ihtimal.

milyon doların yoksa korkmaya gerek yok. 50-100 bin doları her türlü verirler.

temettuhisseleri.com

solo +1

en çok işyat

hektaş

İsmen
Aksa

sadece kadın kullanıcı gönderebileceklerini sanmıyorum. bunun için genelde yabancı siteleri kullanıyorlar, orada %100 türk takipçi yazıyor ama sureyeli arap takipçi de gelebiliyor.

Sadece kadın hesabından çekilişle yaptıran hesaplar vardı r10da

Kadın fenomenlerle gram altın, çeyrek altın felan verin hem potansiyel müşteri olur hem gerçek kanlı canlı insan tıklar etkileşiminiz artar.

araçta kalabilirsiniz. bir zorunluluk yok.

@walter white kilikli teşekkür ederim

Kediyi çantası varsa salona da alabilirsin. Araçta kalmasına gerek yok.

@himmet dayı teşekkür ederim. . var ama kedim biraz iri olduğundan kopekler için olanı yani büyük olanı kullanıyorum. Sorun olur diye düşündum.

sorun olmuyor. insanlar oda kadar valizlerle geliyor. koltuğun kenarına koyarsan kimseye zararı olmaz. ben yanımda götürmüştüm. görevli içeriye alabilir miyim diye sorunca tabii demişti.

Nakit gişesine giderseniz sadece para ödeyerek geçiş yapabilirsiniz

araca takılı olan ogs'yi sökmeniz gerekir. eğer yeni nesil ogs ise bagajda bile olsa okuyabilir. o yüzden ogs'yi söküp evde bırakın. o zaman nakit gişede sorun olmaz öder geçersiniz ama vakit kaybı olur kuyruk olabilir nakit gişede.

@walter
Yani nakit gişede de OGS/HGS okuyucusu var? Hem nalit alıp hem OGS okursa iki kere bile ödeme riski var o zaman. Çıkarma şansım da yok, o zaman başka bir yol düşüneyim.

Artık plakadan oluyor cihaza gerek bile yok het halükarda belli olur

adamların önceliği paraya bir şekilde almak. nakite gidince hgs ogs den otomatik çekiyor. bariyer açılıyor.

Hiç o riske girmem ben.bununla alakalı bir kaç videoya denk geldim,nakit ödedikleri halde karttanda düşüm yapılmış ,bunu düzeltmek için bir yetkiliyede ulaşmak oldukça zor diye isyandaydı izlediklerim

Evet, nakit giselerde de okuyucu var. Eger ogs/hgs varsa direk ordan aliyor.

bozcaada bence

+1 bozcaada

Bence de ayvalık assos bozcaada +1

bilgisayarservisi.net