dockers

Dockers da çok pahalı be ya..

altınyıldız'ın her türlü ürününden uzak dur. sarar fena değildir ama en iyisi dockers.

U.S. Polo + Dockers

(bkz: from the cradle to enslave)
www.youtube.com

netten bakındınız ve nasıl bulamadınız, ilginç
konularınız ne?
daha doğrusu ne için arıyorsunuz?

@justaphantom: valla hazıra konmak derdinde değiliz ya. aradık pek bir şey bulamadık kitap satış sitelerinden başka.

konu tam olarak: "sosyal bilimlerde istatistiğin önemi"

sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri diye aratın o zaman dünya kadar makale, kitap, sunum göreceksiniz.

www.istatistikmerkezi.com

bu makale ve bu sitedeki makaleler işe yarar

Billy Boyd
www.imdb.com

Karakter olarak soruyorsanız Peregrin 'Pippin' Took rolündeydi.

cinderella- dont know what you got till its gone

testament - return to serenity

black sabbath - i won't cry for you

black sabbath - dying for love

zakk wylde- farewell ballad
kısa ama iyidir.

aydın kişisi ingilizce konuşuyor şu an ama şarkıdan sayılmaz heralde.

Debelah Morgan - Dance with Me
www.youtube.com

Bu mu?

valla aralarında pek bir şey yok gibi onların.

imkanın varsa (bkz: the reader) indir izle.

l.a.confidential tabiki. pek bir şey yok gibi diyenide döverler her yer söylemeyin.

love actually kesinlikle moduna çok uygun.

kesinlikle "the secret in their eyes" en iyi yabancı film oscar'ı aldı.
şu ana kadar izlediğim en iyi filmlerden biri diyebilirim.
kime izlettiysem de sevdi.

şiddetle ısrarla ve coşkuyla arizona dream derim,dream.

arizona dream

t.s.i.t.e

the secret in their eyes
l.a. confidential da cok iyidir.

l.a conf.

kontrol merkezi'ne tıklayın. oradaki uzun açıklama içinde şimdiye kadar girdiğiniz entry'leri şuradan görebilirsiniz tarzında açıklama olur.

yazar oldun mu çaylak mısın halen?

Şu linkten görebilirsiniz. Linke tıklamadan önce Sözlük'e login olmanız lazım.
www.eksisozluk.com

yok be ne yazarlığı çaylakız. :) teşekkür ederim. gözümün önündeymiş de görememişim..

bir alternatif olsun, sol frame'deki hayvan ara kısmından nickinizi girerek de entrylerinize ulaşabilirsiniz.

@deliverance

çaylak olduğum için işlemiyor o. :)

Death - Voice of the Soul
Black Sabbath - Too Late, Heaven and Hell, Die Young
Rainbow - Temple of the King
Dio - All the Fools Sailed Away
Testament - Return to Serenity
Amorphis - Black Winter Day, My Kantele, Tuonela
Megadeth - In My Darkest Hour
Queensryche - The Mission
Paradise Lost - Hallowed Land
Tool - No Quarter (Led Zeppelin Cover)

şimdilik aklıma gelenler bunlar.

bütün gece sırayla metallica albümlerini dinlerim ben olsam :)

Dio - rainbow in the dark
Skid Row - Youth Gone Wild
Poison - I want action
warrant - Cherry Pie
Metallica - Ride The Lightning

bu duyuru da bir klişe misal kendi çapında, hafta da birr bu tarz bir duyuru görüyorum ben de :)

duyuru: sıkıldım, hayattan zevk almıyorum, dertliyim vs.
cevap: çık dışarı fotoğraf çek.

"seviyorsan git konuş bence."

- öncelikle montla sıç.

combofix

eskiden begin vardı günde 3 kere sorulurdu bu şarkı artık yok ama...

Aciklamadan evet, hayir demek. Bir de aramaya inanmak.

oncelikle:
(bkz: ekşi duyuru klişeleri)

korku film cevaplarında genelde shining, rec ve the descent eksik olmuyor, son zamanlarda paranormal activity de eklendi

komedi filmlerinde de kesin hangover oluyor

dil öğrenme sorularında rosetta stone oluyor genelde

araba arama sorularında ford fiesta oluyor genelde

amerika'dan getirtilen şey: iphone

hangi gömlek, ayyakkabı alayim: hiçbiri veya sağdaki :P

bu resim ne: tineye.com

hangi oyunu oynayim: portal, limbo, braid...

hangi bilgisayar: hp'den uzak dur!

ne yiyim: menemen, makarna , sote...

nereye gidim istanbul'da: adalara

tatilde nereye gidim: ayvalık

hangi foto makina: canon eos

photoshop'ta nasıl yapmıl: hdr

şu şehirde ne yapılır: hiçbişey yok orda ya...

kulak memem şişti napayim: acil!

alkol ile antibiyotik: bişey olmaz! ya da sakın alma!

kedim mememi cırmalıyor: oyun istiyordur

kedim kaçtı: geri gelir!

kedi kedi kedi: kedi

uzun uzun yazılmış hayat hikayeleri: aşık ol veya dünyayı gez!

hangi okul: odtü!

hangi şehir: istanbul veya eskişehir

saçımı ne renge boyatim: doğal olsun!

bu listeden hangi filmi izleyim: en iyisini!

bu site açılıyor mu: downforeveryoneorjustme.com

pasaport kaç günde çıkar: 3-4

ne içeyim: efes bira!

mulakatta ne giyim: takım!

ben ne yapayım: montla sıç!


yaz yaz bitmez

bir dönem "altın'a yatır" vardı.

Şuradan şuraya nasıl giderim..temelli sorular.

Daha iyi bir yol kesin vardır ama ben bildiğimi yazayım.
İzban ile Alaybey istasyonunda inin. Hemen 100 metre yakında Tansaş var. Kime sorsanız gösterir. Tansaş'ın tam karşısından Kipa'nın ücretsiz servisleri geçiyor. Bugün hafta içi olduğu için dolu da olmaz rahatlıkla yer bulursunuz.

İzban kullanmak işinize yarayacaksa kullanın tabi. Alaybey yerine şemikler durağında inip anayoldaki bir durağa doğru biraz yürüyerek bütün karşıyaka tarafı servislerinin geçtiği noktaya ulaşabilirsiniz. Daha iyi değil aslında ama birden fazla servis geçtiği için belki bir + sı olabilir.

olur.

@pukay neden?

ilerde çocukça gelebilir. bence de uzak durmakta fayda var..

@pukay+1

bence güzel. bilekte çok net anlaşılmaz ama yine de güzel.

eyle? günlük hayatta kullandığımız bir fiil değil, ileride rahatsız eder bence, ben de ona takıldım. hatta önce eyre diye okudum.

ben de 'eyre' diye okudum valla.

olur hacı

Yoo dostum yoo.

ilerde pişman olma ihtimalin yüksek bence

bence güzel. ama kuş böcek falan çıkar onları.

ilk baktığımda recaptcha'lara benzettim ben. yaptırma bence. şundan pek bi farkı yok:

i.imgur.com

ekşibitionda sağ kolumdaki dövmenin fotosu var, o dövmede "love forever" yazıyor ama ilk bakışta yazıyı fark edene denk gelmedim daha. sözlükten pandayavrusu tasarladı dövmemi, ona ulaşırsan aynı yazıyı çok daha başarılı bir tasarıma dönüştürebilir. Bu şekilde yaptırma derim.

@kimlanbu baktım şimdi de, ben öyle tribal şeyler sevmiyorum ama yeap olabilir. kendisine danışırım. saolasın!

Eğer ankara üniversitesi de Bologna kapsamına girdiyse, kimse ne olacağını bilmiyodur. biz 9 eylül üni. olarak dene-gör yönetmeliğini uygulayacağız bu dönem.

facebookta bölüme 2011 girişlilerin sayfası oldukça aktif bu aralar, eski öğrencilerden de yardımcı olan çok fazla var yenilere. istersen ordan birilerine ulaşmaya çalış sorularına yardımcı olabilecek birisi vardır belki ?

1 - Artık toplamda 16 seçmeli ders değil 6 seçmeli ders alman yeterli. Mevcut ortalamandan (GABNO) düşük olan her dersi sildirdiğinde ortalaman yükselir. 6 tane seçmeli ders alıp başarılı olduysan bir daha seçmeli almana gerek yok ve başarısız olduğun dersi sildirebiliyorsun. Düşük notla geçtiğin seçmelileri silmeyi okul kabul etmiyor. Öğrenci Temsilciliği bu konuda dava açacakmış. Yetişebilsem ben de 1 tane DC, 9 tane CC sildirecektim.

2 - Öğrenci Temsilciliği'nin facebook sayfasında siz her ihtimale karşı derslerinizi seçip kaydınızı yapın, ekle-bırak dönemine kadar dilekçeler işleme konulup seçmeli dersler sistemden silinecek diye bir açıklama var. Bu sayede 2 tane FF dersin silineceği için 6 kredilik boşluk olacak. Onu başka derste kullanırsın.

Son olarak istersen Öğrenci Temsilciliği'nin facebook sayfasında bir sürü tartışma dönmüş oraya da bak derim: www.facebook.com

Benim için en önemli mevzu ortalamanın yükselmesi mevzusu şu aşamada, teşekkür ediyorum yanıtlarınız için. Toplam 8 seçmeli ders geçtim bugüne kadar, 2 tane de FF olan dersim var. Onları sildirmek için dilekçe verdim. Dediğiniz gibi kaydımı yapıyım, hani kaydı yaptıktan sonra dönüş olmazsa diye korkuyordum açıkçası, çünkü her şeyi yapabiliyorlar, güvenmiyorum hiç :D Teşekkürler.

Aslında lafzı o kadar açık olmayan bir madde değil. Orada kastedilen bir olumlu, iki olumsuz şart var:
1 - Yüksek öğrenimde okuyor olmak.
2 - 25 yaşını doldurmamak
3 - Evli olmamak
Bu 3 şartı beraber taşıyorsan anne veya babanın sağlık sigortasından yararlanabilirsin. Yani orada öğrenci statüsünün hala devam etmekte olması lazım.
Ayrıca sağlık karnesini uzatmak için her sene öğrenci belgesi isterler veya birinci sınıfta belge verince 4. yılının sonunda bitecek şekilde ayarlarlar. İki durumda da olan tanıdıklarım var. Uygulamada da durum kanundaki gibi.

o kısmı tekrar aliyorum;
"yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış" olduğu tespit edilen...

soru haline getirelim;

yüksek öğrenim gördün mü? yaşın kaç?
-yükseöğrenim gördüm ve 25 yaşimdan küçüğüm.

maddede "yükseköğrenim öğrenciliğinin devamı halinde en fazla 25 yaşına kadar" şeklinde bir açıklama olsaydi kafa karışıklığı yaşanmazdı. dediğim gibi, maddenin ilgilendiği tek şey, yükseköğrenim görmüş olmak yada olmamak. öğrencilik ile ilgili bir ibare geçmiyor. Yalniz voiceofthesoul'un dediği gibi, sorun şu ki uygulamada öğrencilik durumuna bakıyorlar, hatta bu konuda da uygulamada da ciddi bir kafa karışıklığı var. Kimi yerler hasta kabul ederken, kimileri ücret talep ediyorlar. Ayrica, bu madde ile ilgili bir başka madde daha var sanirim, sigorta hizmetinden yararlanılanacak kişinin işe giriş tarihi. birde dikkatimi çeken bir başka unsur, ali tezel'e gelen bir soruda tezel, bu maddenin 25 yaş kısmını yorumlamadan es geçmesi.. hukuki olarak ben haklı gözüküyorum sanki?

eğer sağlık hizmetinden, yükseköğrenim görenlerin yanısıra mezun olanların da yararlanması öngörülse idi "yükseköğrenimini tamamlamış dahi olsa 25 yaşını aşmamış olan" ibaresi eklerlerdi.

demek istediğinizi anladım, "yükseköğrenimine devam eden ve 25 yaşını aşmamış olan" denilse daha net gelecekti size.

Sabah da aynı duyuruda ikna olmadın. İçini rahatlatacaksa hukukçuyum ve bundan anlamı daha belirsiz o kadar çok maddeyle karşılaştım ki. Senin düşündüğün gibi olsaydı "görmüş olması halinde" ibaresinin olması gerekirdi. Maddedeki "görmesi" ibaresinden kasıt "görüyor olması"dır.

orda demek istediği "yüksek öğrenim görüyorsa ve 25 yaşını doldurmamışsa".
nerden anladım? çünkü "yüksek öğrenim görmesi veya görmüş olması halinde" denirdi senin dediğin olsaydı. çünkü bi düşünsene orda belirtmek istedikleri şey sadece öğrenim görmüş olmak olabilir mi? eğer öğrenimi bitmiş olanlara bile öle bi hak tanınıyorsa, cümle benim dediğim gibi olurdu. böyle düşünüyorum. aslında bi de maddede "görüyor olması halinde..." diye geçseydi daha mantıklı olurdu.

öncelikle yardımda bulunmak isteyen herkese teşekkürler.

lakin arkadaşlar ısrarla bu kanun maddesinde bir boşluk olduğunu söylüyorum.
vakti olan var ise, şu linki incelerse beni daha net anlayacaklar.

www.hukuki.net

linkte aynı zamanda, sgk'nın konu ile ilgili bir cevabi yazısıda mevcut. bütün tarafların, soruyu cevapta ne kadar yetersiz kaldığına bakın. Ayrıca 5510 sayılı kanundan bahsediyoruz, bu yasal haktan sırf yorum eksikliğinden dolayı faydalanamayan kaç bin insan var biliyor musunuz? ayrica bu madde üzerine bu kadar durmamın bir sebebi, çalışmakta olan bir muhasebeci olarak hem kendi hakkımı öğrenmek hemde mesleki bilgi edinmek. Çünkü bütün smmmler bu madde ile karşılaştıklarında aynı hatalı yorumda bulunuyor, "öğrenimi bitmiş". israrla diretiyorum, hukuki süreçte ise benim düşüncemin doğru çıkacağından bile neredeyse eminim.
***(nitekim verdiğim linkte 2.sayfada sigorta kurumunun cevabi yazisida, bu durumda olanların bu haktan yararlanabileceği üzerine net bir cevap)

Haklısın dostum. Bence de kanun açık değil.

Üniversiteyi bitirdikten sonra. Yaşın kaç olursa olsun ailenin sigortasından yaralanman mümkün değil. Başıma geldi oradan biliyorum.
Yok bu hukuksuzluk diyorsan dava aç ama 3 sene sigortasız olup sağlık masrafı yapmaktan daha çok paraya malolur.

@nescafe, lütfen gönderdiğim linke bir göz atar mısın?

Güvenparktan:
Oran ve Yıldız dolmuşları,
135 nolu belediye otobüsü

Atatürk Bulvarı üzerinden:
185 ve 188 nolu belediye otobüsleri,
450 nolu halk otobüsü,

çankaya ve oyak dolmuşları da önünden geçer. Atatürk Bulvarı'ndan 427'ye binersen de biraz aşağısında inip yürümen gerekir.

bu sadece kocaeli üniversitesi'ne değil; tüm okullara geldi son kanunla.

artık kredi başına ücret alınacak ve dersi alış sayısına göre vs katlayacak ücret.

ama ne kadar belli değil sanıyorum daha.

bir link verebilir misin peki kaynak falan?

dersi 2. alıştan sonra ödeniyor diye biliyorum.

Yüksek Öğrenim Kanunu, Madde 46/ç: 44 üncü maddenin (c) fıkrasındaki süreler içinde aynı yükseköğretim kurumundaki öğrenimi sırasında bir derse üçüncü defa kayıt yaptırılması halinde, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücretinin yanı sıra bu maddenin (c) fıkrasına göre hesaplanan kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde elli fazlası, dördüncü defa kayıt yaptırılması halinde yüzde yüz, beşinci veya daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde üçyüz fazlası ile hesaplanır.

Yüksek Öğrenim Kanunu, Madde 44/c'deki süreler ise önlisans programlarında azami dört yıl, lisans programlarında azami yedi yıl, lisans ve yüksek lisans derecesini birlikte veren programlarda azami dokuz yıl, yüksek lisans programında azami üç yıl, doktora programında ise azami altı yıl.

www.yok.gov.tr

Kredi başına ücret hakkında bir bilgim yok ama 6-7 lira gibi bir şey olacak diye düşünüyorum. Çünkü kardeşimin mühendislik harcı dönemlik 202 lira idi geçen sene. Bu sene zam gelmedi diyorlar. 30 kredilik dersten hesaplasalar 7 lira falan olur. İktisadi-idari bilimler de falansa 6 lira civarı.

ek soru: mesela bir dersi daha önce kaç defa aldığımızı hesaplayacağız. yaz okulunda o dersi alıp almadığımızı da hesaba katıyor muyuz?

1 - www.turkcealtyazi.org
2- Chrome öyledir bir sürü exe olur task manager'da. Ama o exe'lerin toplamları firefox kadar ram yer.

@voiceofthesoul, şu an hiçbir altyazı sitesine giremiyorum garip ama açılmıyor hiçbiri.

baba büyüksün teşekkür ederim uydu.

Yüksek Öğrenin Kanunu, Madde 44/c: Bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın önlisans programlarını azami dört yıl, lisans programlarını azami yedi yıl, lisans ve yüksek lisans derecesini birlikte veren programları azami dokuz yıl, yüksek lisans programını azami üç yıl, doktora programını ise azami altı yıl içinde başarı ile tamamlayarak mezun olamayanlar, bu Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koşullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.

Yüksek Öğrenim Kanunu, Madde 46/d: 44 üncü maddenin (c) fıkrasındaki süreler içinde öğrenimin tamamlanamaması halinde, her bir ilave ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için bu maddenin (c) fıkrasına göre belirlenecek olan kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde yüzü, ikinci defa kayıt yaptırılması halinde yüzde ikiyüzü, üçüncü defa kayıt yaptırılması halinde yüzde üçyüzü, dördüncü ve daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde dörtyüzü olarak hesaplanır.

Benim bu hükümlerden anladığım şu:
Diyelim mühendislik fakültesinin dönemlik harcı 210 lira ve bir dönemde 30 kredilik ders alıyorsun. Her bir kredi başına düşen harç 7 lira.
8. senende diyelim 10 kredilik dersin kaldı. 6 kredilik olanını 4. defa, 4 kredilik olanını 3 defa alıyorsun.
Şimdi yukarıdaki kanun hükmüne göre hesaplayalım.
6 kredilik ders normalde 42 lira 4. defa alındığı için 4x42=168 lira
4 kredilik ders normalde 28 lira 3. defa aldığın için 3x28=84 lira
210 lira da normal harcımız var. Üçünü topluyoruz:
210+168+84=462 lira

Şimdi burada benim kafamı çelen 210 lirayı verecek miyiz vermeyecek miyiz? Çünkü kanunda md 46/ç diyorki azami süre içinde bir dersi 3, 4 veya 5. kere aldığında o dönemin harç ücreti yanı sıra kaldığın ders kadar cezalı harç ödersin. Fakat kanunda md 46/d'de böyle bir hüküm yok. O zaman 84+168 lira kadar harç ödememiz gerekecek. Fakat bu da mantıklı gelmiyor. 7 senede bitiremeyen kişi 7 seneyi bitirmeyip alttan ders alan kişilere karşı dava avantajlı gibi oluyor. Gerçi "ilave ders" tabirinden belki 210 lirayı da vermemiz gerektiğini çıkartabiliriz. Ama sonuç itibariyle lafzı açık olmayan bir kanun var ortada.

Not: Öğrenci işlerinde çalışmıyorum. Bu tamamen kanundan yaptığım bir çıkarım.

Unutmuşum kanunun linkini de vereyim:
www.yok.gov.tr

2. öğretimde mühendislik harçları ne kadarsa o kadar ödersin. Normal süre koşulu ikinci öğretimde geçerli değil. İstediğin kadar uzat aynı harcı ödersin.

bogazicindeki duyuruya gore okulu 8 yila cikanlar harc odemeyecek...
"kredi basina katki payi" odeyecekler...
onun hesabi da yukarida anlatilmis...

dikkatli okuyun!!!

vay anam yanlış hatırlamışım. özür dilerim. hatalı yazdıklarımı siliyorum.

boun.edu.tr

neyse hiç değilse duyuruda kaç lira harç vericem, söyleyin. ben çok tembelim. ne google kullanırım, ne de okula sorarım demiyorum :))

tabii ki "steam" dır hacım.

çok pis. kahverengi bi tema. severim kendisini.

(bkz: bento)

kafferengi tam sizlik.

(bkz: left 4 dead)
(bkz: left 4 dead 2)

Resident Evil 1-5
deadrising 1-2
left 4 dead 1-2

plants vs zombies :))

farklı tarz kabul ama cidden plants vs zombies:)

plants and zombies + 1 :)

plants vs. zombies. brainssssssss

Zombie rpg lazım bu oyun piyasasına. Survivor olarak başlayacak karakterimiz böyle mesleği falan olacak. Ah be ah.

plants vs zombies +1 :D müptelası olacaksın bu oyunun.

left 4 dead serisini orjinal satın alıp online oynayın bence. İnanılmaz keyifli.

dead island bu sene sonu çıkması lazım daha çıkmadı çıkınca hemen al linkteki fragmanı izle dostum çıkmamış bi oyuna aşık olucaksın :D www.youtube.com

left 4 dead orjinal alıp online oynamalısın yoksa çok zevksiz ama kendin dışında 3 arkadaş bulup hamachiden oynayabilirsin ben denemedim çünkü beğenmedim oyunu bence zombiyle ilgili güzel oyunlar yok bundan sonra çıkcak dediğim gibi dead island süper olcak walking dead dizisi içinde oyun yapmaya başladılar diye biliyorum piyasa ısındı :D ZOMBİLER GERİ DÖNÜYOR :d:d

yurtdışında boşanmanın türkiye'de hüküm ifade etmediğini, hatta eşlerden birinin ölümü halinde yurtdışında boşandığı eşinin mirasçı olabildiğini duymuştum. sanırım oradaki kararın, buradaki mahkemece tanınıp da yürürlüğe sokulması gerekiyor.

şimdi biraz baktım, şunları bir okuyun isterseniz:

www.hukuk24.de

www.turkhukuksitesi.com

Hangi kanunun uygulanacağına o ülkenin kanunları karar verir.

Türkiye üzerinden bir örnek vereyim. Diyelim eşlerden biri Alman diğeri Fransız ve yıllardır İtalya'da oturuyorlar ve çiftlerden biri Türkiye'de tatildeyken kavga etmeleri üzerine Türk mahkemelerinde boşanma davası açıyor. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 14 maddesine göre "Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.". Bu hükümden yola çıkarsak örnek verdiğim olayda müşterek millî hukuk olmadığı için müşterek mutad mesken olan İtalya'nın kanunları uygulanır.

Her ülkede bizdeki 5718 Sayılı Kanun gibi milletlerarası özel uyuşmazlıklarda hangi ülkenin kanununun uygulanacağı hakkındaki düzenlemeler mevcuttur. Boşanma davasının açıldığı ülkenin kanunları milletlerarası nitelik taşıyan boşanma davalarında nerenin kanununu yetkili kılıyorsa o kanun uygulanır.

yurt dışında tc vatandaşı boşandığında türkiye de boşanma kararın tanınması ve tenfizi davası açmalı diyor www.tugsanyilmaz.av.tr

warezturkey i çok bilmem ama sharebus.com bu tür forumların en iyilerindendir.

forum değil, blog gibi oluyor benim dediğim siteler. içerik önemli değil, bu tür siteleri arıyorum sadece.

yani warez aramıyorum, warezturkey.net benzeri site arıyorum.

Yabancı arıyorsan warez-bb en iyisidir.

forum değil, warezturkey.net benzeri site arıyorum arkadaşlar.

patlat.org mesela.

Tasarım olarak dediğin sitelere yakın sayılır bunlar.

www.rlslog.net
www.scnsrc.me
www.heroturko.biz
www.oneddl.com
www.downeu.net

kesinlikle warez-bb

sen kısaca data life engine scripti tabanlı warez siteler arıyorsun anladığım kadarıyla

www.indirdown.com

başlık içinde ara kısmına @yazaradı yazıp arayınca görebilirsin. @ssg gibi.

bkz şeklinde yapmak istiyorsan (bkz: portakal/@ssg)

direkt istanbula yok izmirden tren,
izmir eskişehir ordan da istanbula aktarma yapman lazım
uzun sürer diye ben de niyet etmiştim ama sonra vazgeçmiş, otobüsle gitmiştim.
rahat hatları var firmaların onlar la biraz daha konforlu olur otobus

izmirden trenle bandırma, ordan deniz otobüsü

uçak

Uçakla gideceksen pegasus'a binme su vermiyorlar. asdfdsgafshga.

Soruna gelince otobüsle git bence. Olmadı dönüşü trenle yaparsın.

Eğer otobüs ile gitmeyi düşünüyorsan ve geri dönüş tarihinde belliyse aşağıdaki kampanyayı inceleyebilirsin..

getir.net

tcdd'yi ara rica et. tren hattı kurarlarsa; tren ;)

tren 8 saat sürüyor, gayet konforlu, bandırma'ya kadar trenle geliyosun 5 küsur saatte, oradan da 2 saatte yenikapı limanına geliyosun feribotla. istanbulda geçeceğin yere göre karar ver yani, eğer avrupa tarafıysa tren mantıklı. ama sallıyorum kartala gidiceksen otobüs daha mantıklı olabilir.

dexter.

ikisini de izliyorum ve Dexter diyorum, şimdi buradan yorum yaparsam spoiler inzibatlari mesaj atiyorlar.

cok zor soru.

sanirim burun farkiyla breaking bad ama boyle milim bile fark olmadan.
dexter'in da 1. ve 5. sezonu iyi, 4. su cok iyidir.

ben olsam ikisini de birlikte izlerdim (izliyorum zaten)

dexter'ın her sezonu 12 bölümdür, sezon finalinde olaylar çözülür, heyecanlıdır yani.
breaking bad'in ilk altı bölümünü izledim, sarmadı.

dexter kesinlikler, breaking bad de bi nane olduğu yok, adam işte kafayı kırıyo bilmem ne, acıdım birkaç bölüm izlediğim zamanıma...

bb izlemedim ama izlemeden bile, gönül rahatlığıyla dexter derim.

breaking bad'de dram unsuru dexter'a göre daha ön plandadır. ilk sezonlar dexter'a göre daha yavaş ilerler. bu sayede dizideki karakter ve konu derinliği artıyor. bi kaç bölüm izlemekle dizinin değerini anlamazsın ilk sezonu bitie derim, ilk sezondan sonra da zaten kaptırıyorsun. dexter breaking bad'a göre daha çerezdir. ekşını daha boldur. şimdi spoiler olacak diye tam bi şey de yazamıyorum.. benim tavsiyem mümkünse ikisini de izlemen, ben öyle yapıyorum. bi şey kaybetmezsin..

İkisi de en sevdiğim dizilerin başında gelir.
Breaking Bad psikolojik yönü daha ağır basan bir yapım. Olaylar oldukça yavaş gelişir. Aksiyondan ziyade karakterlerin ruh halleri daha ön plandadır. Ama bütün olarak ele alırsak harika bir dizi.
Dexter ise daha kolay sindirilen bir dizi. Olaylar daha hızlı gelişir ve sezon finalinde çözülür. Heyecan dozu yüksek sahneleri daha çoktur. Dexter, Breaking Bad'e göre daha geniş kitleye hitap eden bir dizi. Sokaktan adam çevirsen Dexter'ı severek izler ama Breaking Bad'i sıkıcı bulabilir.

Sonuç olarak iki diziyi de izlemeni öneririm. Ama illa birisi dersen Dexter derim.

breaking bad:www.imdb.com

dexter:www.imdb.com

imdbde burun farkıyla breaking bad önde,dexterin ilk sezonunu izledim fena değil ama abartıldığı kadar iyi bulmadım.yani izlenir ama başrol çok uçuk bir karakter olduğu için kendimi karakterle özdeşleştiremedim yada pek yakın hissedemedim doğrusu.tabi zevkler ve renkler.

dexter izlemedim.breaking bad ise izlediğim en kaliteli dizilerden birisi.aksiyon seviyorsan bb yi izleme.indirmeye başladıysan "stop"'a bas.dizi yavaş ilerliyor ama sarıyor be abi.

ikisinide izle pişman olmazsın. ikisinide izledim.

konu dizilerden açılmışken, 24 nedir,ne değildir? izlenesimidir

Bu soru ufak çocuğa "anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı" gibi bir şey.

Dexter ile başlardım ben olsam, nasıl olsa iki diziyi de bir çırpıda bitireceksin.

Breaking Bad'de izlenmesi gereken sağlam yapımlardan, hiç izlememiş veya bir kaç bölüm izlemiş olanların yorum yapanları dikkate alma.

Ben ikisini de izledim.

Önce BB'yi izleyip ilk 3. sezonunu bitirmiştim. Sonra Dexter'ın ilk sezonunu izledim. ''Aman bu neymiş be BB dururken'' diye sıkılıp bıraktım.

Zevk meselesi tabii bir yerde. Ben polisiye çok severim, çok okumuşluğum ve izlemişliğim vardır. Dexter belki o yüzden basit geldi bana. Millet bildiğin tapıyor.

Sen ikisine de bir başla yahu. Sanki çok mu kaliteli dizi var izlenecek?

dexter iyi dizi. breaking bad bir sanat eseri. kıyaslamak bile saçma bence. o kadar net söylüyorum.

siyaset bilimi net. diplomat zaten öyle ha diyince olamaz da oradan çıktıktan sonra ister bankacı olur ister bağımsız denetime girer ister özel şirketlere girer. bilkentin adı bile bir sürü insan kaynaklarının ağzının suyunu akıtıyor ne özelliği varsa ben de anlamadım. hukuktan mezun olup ne olacak bi de bi ton para vereceksiniz.

diplomat olamaz yalnız onu iyi bir anlatın. yılda 10-15 tane alınıyor diplomat.

benim ankara hukuk mezunu arkadaşlarım bile kpss'ye falan giriyorlar bir bakanlık düşürebilir miyiz diye. hukuk olayı çok bozdu eskisi gibi değil.

siyasalda zaten bisürü hukuk dersi alacak. hukuku çok severse yan dal fln yapabilir hukukta
bence de siyasal

Tutmasını bırakın, çocuk istiyor mu bakalım bürokrat ya da hukukçu olmayı? İstemediği yere göndermeyin, yazıktır, günahtır.

bilkent siyaset bilimi ve kamu mezunuyum, hukuk yazsın kesin.

TM'den girilecek en iyi bölüm hukuktur. Hukuk mezunu siyaset bilimi mezununun yaptığı her işi yapabilir ama siyaset blimi mezunu avukat, hakim, savcı olamaz.
Geçen gazetede okumuştum. 11 tane büyükelçi atanmıştı bunların 7 tanesi hukuk mezunu idi.

hukuk mezunu siyaset bilimi mezununun yaptığı her işi yapar demişsiniz de burada bizim kafamızı karıştıran biraz da okul. bilkent'te ingilizce şansı var bir yandan da çankaya gibi üniversiteler. o tarz okullar hakkında bilginiz var mı acaba?

Bircok banka mesela sinav acarken odtu bilkent bogazici universiteleri disindaki universitelerden mezun olanlardan ayrica dil belgesi istiyor. Toefl ielts fln. Bu okullarin mezunlarina otomatikman super ingilizcesi vardir muamelesi yapiliyor.

Bakin gercekten artik hangi bolumden mezun olundugunun pek onemi kalmadi. Bu saydiklarim ve diger ilk 5 universitenin Disindakilerin mezunlarinin bir yere gelebilmeleri icin fazladan cok sey yapmalari lazim. Kendilerini gosterebilmek vs icin. Ozel sektorun durumu maalesef bu. "bizim sinavimiza 35 tane bogazicili basvurdu" diyen insan kaynaklarini bizzat gordum. Tek dertleri bu diyebilirim.

ek: yalnız ben bunları adayın kişiliğini, hedeflerini, yeteneklerini hiç bilmeden yazıyorum. yani kesin bir şeyi bizim söylememiz imkansız. hukuk bitti benim gözümde ama hukuk mezunları da aç gezmiyor sonuçta bu da bi gerçek.

Kesinlikle hukuk. Ankara'daki vakıf üniversitelerinin hukuk fakültelerine hep Ankara Hukuk'un emekli prof.ları girer. Bazı hocalar ise hem Ankara Hukuk'ta hem diğer fakültelerde ders verir. Misafir hoca olarak görev yaparlar. Hukuk fakültesinin iyisi kötüsü olmaz. Aynı kitaplar, aynı kanunlar. Okulda basit sorarlar, öğretmezler ama açarsın okursun kendini geliştirirsin. Hem Çankaya iyidir.

hukuktan uzak dur hacı

hukuk tabi ki. çevremde gördüğüm duyduğum siyaset bilimi mezunu olsun kamu yönetimi olsun, uluslararası ilişkiler olsun ya kaymakamlık ya idari hakimlik ya da uzmanlık vs için uğraşıyor. hukuk okusa hem avukatlık yapabilir,hem adli hakimlik sınavına girebilir. bunun yanında idari hakimlk (üstelik kotasız), kaymakamlık vs iibf sbf mezunlarının girdiği tüm sınavlara girebilir. idari hakimlikte kota var hem sbfler için. 100 kişilik kadroya en fazla 20 sbf iibf mezunu alıyorlar.

hukuk + 1.

siyaset biliminin çok geniş kapsamlı iş olanağı var diyenler hangi kafada yaşıyor merak ettim. hiç özel sektörde çalışmışlar mı acaba. çalışanlar hangi bölümden mezun? bir de uluslarası ilişkiler, siyaset okuyunca kafadan diplomat olacağını sananlar var. bu ülkede hangi memurluğa girmek istersen gir önce iktisat bilgisi sorarlar adama.
hukuk yazsın abicim. ea da hukuk her zaman bir numaradır. ea da diğer bölümlerden iktisat ve işletme harici diğer bölümler fasa fiso.

aslında önce hangi işi severek yapabileceğini öğrense daha iyi. SBF uls. ilişk. mezunuyum hala ne iş yapmak istediğimi bilmiyorum. hukuk&siyasal tartışmasında cevaplar çok subjektif. üniversite için dersen evet bilkent daha bi isim. ne mezunu nerelere başvurabilir sorusunun cevabını da en iyi iş arama siteleri verir. açın kariyer.net'i. hangi işler için hangi bölüm mezunlarını istiyorlar bir göz atın.

İntihar etmek isteyen kişinin kusuru yoktur. Yani kast veya taksir söz konusu değilir.
İntihar etmek suç değildir. Başkasını intihara azmettirmek, teşvik etmek, başkasının intihar kararını kuvvetlendirmek ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etmek suçtur.

Ya öyle bok yoluna gideceksin, ölümünde parmağı olan da ceza almayacak?
Zengin değilsen mutlaka bir cezası vardır..der sokaktaki adam.

voiceofthesoul doğru demiş. adamın intihar etmek istemesi ile diğerinin düşmesi arasında hukuki anlamda nedensellik bağı bulunmamaktadır. İntihar etmek isteyene herhangi bir suçun yüklenebilmesi mümkün değil.

ssg veya kanzuk diye düşündüm ben. (evet, baran 14 yaşında arkadaşları ona aynştayn diyor)

"ben bu olaylar sırasında ssg'ye anlattım durumu. sağolsun yardımcı oldu (bir x'le konuşsana) dedi." demiş o entry'de. ssg olamaz yani. büyük ihtimal kanzuk.

hangi entry diye merak edenler için: (bkz: #24161941)

ama o zaman kanzuk'un bu yönlendirme işine dava açmasının ssg bilgisi dahilinde olmadığını gösterir. eğer x şahıs kanzuk'sa ve ssg'de onunla konuş diyorsa.

çok çok çok büyük ihtimalle kanzuk. yani ekşi teknoloji ve bilişim ltd. şti.'nin avukatlarından biri.

hatta bu kadar biliyorsunuz dediğine göre kanzuk olmaması ihtimal dışı.

ssg'nin haberi olmadan kanzuk'un dava açmış olması bana saçma geliyor. ikinci olarak olayın genelinde bi gariplik bi kumpas var sanki. peder zicklerin babasının bilgisayarından kim giricek bi domain alıcak sonra bunu sözlüğe yönelendiricek falan. hernekadar kerhane bilgisayarı gibi olsa da saçma.

şahsi görüşüm; samuray siker.

Duz ovadaysa ve birbirlerine yakinlarsa samurai.

Bi odanin evin icindeyse mesela ninja.

samuray ninja kadar donanımlı değil.tabi ki de ninjaaaa

ninjalar Assassin kültüründne geldikleri için kaçak dövüşüyorlarmış. ve hepsi zehir ustasıymışlar. mesela bir gölün içinde saatlerce saklanıp düşmanı zehirli okla vururlarmış ama açık alanda hilesiz hurdasız bir karşılaşmada samuray bir oturtturursa ninjayı tarumar edermiş. bire bir dövüşte samuray ama gece dövüşü ve dar alanda ninja.

samuray siker dayı.

bit.ly

benim bildiğim samuray asil dövüşçü dediğin gibi kutsal şeyleri, sarayı, halkı korur vs. ancak ninja özel öğretilerle yetişir ve bir nevi zihinötesi hallere geçebilir, görünmez olmak, uçmak gibi. samuraysa özel yetişmiş savaşçı gibi, komando gibi bişi gibi sanki. www.youtube.com

Katana darbesiyle yaralanan adam ölür. Bu kadar net bir şey var mesela. Katana = Ölüm.

Öyle aksiyon filmlerindeki gibi 15 dakika sürmeyen, maksimum 3. hamlede biten dövüşlerden bahsediyoruz. Tabi ki birebir dövüşte Samuray yenecektir. Odanın içinde samuray diyenler olmuş; fakat unutuyorlar, odanın içinde ninjanın kaçacağı yerler pek azdır. Eninde sonunda bushidoyu izleyen onu yakalayacaktır.

Ninja yener diyorum ama ninjalar da çeşit çeşit. Mesela videodaki ninjayı samuray 78 parçaya ayırır.

www.youtube.com

cCc yakuza cCc

unutmayın ki her canlının 2 liralık canı var.

kaynak : mkek.gov.tr

duruma göre değişkenlik gösterir. kavgadan kasıt ne? ikisini de eline birer katana verip kapıştırırsan elbette samuray ikiye böler. samuray dövüşleri filmlerdeki gibi öyle yaldır yaldır kılıç çarpışması şeklinde olmaz. 3 hamleyi geçen dövüşler ancak iki acemi arasında olur diye değerlendirilir. ninja dediğin mezhebi geniş adamın olayı sinsilik marifetiyle adam öldürmektir. bir samurayla açık kılıç dövüşüne sokarsan dişle soyulmuş salataya döner. ancak verirsen ekipmanı adam zaten açık dövüşe girmez. yıldız atar, piçak atar mançıka atar, ayakkabısının tekini atar. atarlı kimselerdir nincalar.

fikir vermesi açısından bir de örnek vereyim. (bkz: miyamoto musaşi)

musashi reyiz artık adam kesmekten sıkılıp kendini edebiyata şiire vermiş bir abimiz. ortamda kokoreç doğrar gibi adam doğrayan bu abimizin karşısına hiç çıkmamış mıdır ninja denen sırtlan tapir kırmalarından? çıkmıştır muhakkak diye tahmin ediyorum.

Ninja alır bence. Klasik siyah giysili bir ninja ve kırmızı renk zırhı ve kaskıyla bir samuray düşünüyorsak üzerindeki ağırlıklar sebebiyle hareketleri kısıtlanacaktır. Kaldı ki ninjalar yanlarında genelde uzak mesafe silahı taşırlar. Ve yine şöyle bir şey var bu adamlar genelde teke tek kalmazlar çoktan rakiplerini öldürmüş olurlar. Hadi diyelim teke tek kaldılar. Ben derim ki ninja ilk kılıç darbesini atlatacaktır. Ve sonrasında samurayın hiç şansı yok. Şunu da ekleyeyim ninjalar da katana kullanır. (bkz: wakizashi)

@vexations ; müdür, soru bir ninja samuraya suikast düzenleyebilir mi değil; ikisi kapışsa ne olur. yani soruya göre ikisi karşı karşıya gelse durumundan bahsediyoruz. yoksa çalıların arasından göte zehirli iğne atmak bir karşılaşma olmuyor. burada da değişkenler devreye giriyor. mesela sadece kılıçla mı kapışacaklar, defoult edevatları ile mi girişecekler yoksa her ikisine de kıspet giydirip çayırda mı güreştireceğiz gibi. ama her durumda soruya göre zaten bir karşı karşıya gelmiş olma şartı mevcut.

bu arada samuraylar o elbiseleri sadece bayramlarda ve 30 ağustos zafer bayramı resmi geçitlerinde giyiyorlar. yoksa standart kıyafetleri gayet rahat, efil efil adamların. ayrıca öyle ilk kılıç darbesini atlatırız sonra şampanya patlatırız demekle olmuyor. neye dayanarak ?

Usta o kılıcın mesafesi bellidir çok yakına girerse ninja adam etkisiz kalacak sonra da işi biter zaten. Yani samuray'ın ilk savuruşunda ninjayı yaralaması lazım yoksa ölür derim ben. Kısacası durum çok muğlak.

King Crimson - Moonchild
Massive Attack - Teardrop

Çok severim. Önce kısasını sonra uzununu dinle.

Bir de mesaj olarak iki şarkı atacağım, çok bilinsin istemiyorum düşün o derece.

ragnarök - dagarnas skum

Acayip vurucu bir şarkıdır. İlk dinlediğinde başları biraz tek düze gelebilir belki ama 3:30'dan sonra harika oluyor.

portishead in roads diye bir şarkısı vardı, bir de depeche mode un sanırım wrong diye bir şarkısı aklıma geliyor uygun olabilecek, portisheadin diğer şarkıları da hoşuna gidebilir belki

The Doors-The End

www.youtube.com

şu nasıl:

www.youtube.com

edit: oha şarkının klibi türkiye'de çekilmiş, kızın elindeki kitap da türkçe cesur yeni dünya.

benje girer

tehlikeli.

Resmen "beyinsiz" demeye getirmişsin. Bunun TCK'daki karşılığı 125. maddede düzenlenen hakaret suçudur. Kesinlikle gg.

ahah "beynini süs olarak kullanmasa," diye kıvrılır mı acep... teknik olarak "gözleri mavi olsa aslında..." ile farkı yok.
içimdeki beyinsizlik vurgusu isteği bambaşka...

(geyik yapıyorum bu arada, gireceğini biliyorum zaten de işte.. umut fakirin ekmeği falan...)

e tam olarak yazmamışsın ama neyi kastettiğin çok bariz. gg.

good game

(bkz: savcılığa bilgisi verilen ekşi sözlük yazarları)

(bkz: ekşi sözlük'ün polise yazar bilgilerini vermesi)

ee, bi aciklama falan gelmedi mi ssg'den kanzuk'tan falan, kapandi mi bu kadar buyuk bir olay?

olay doğru lakin özü nedir ben de bilmiyorum. birbirinden farklı şey anlatmayan o kadar çok entry var ki o başlıkta açıkçası bu yüzden okumadım başlığın tümünü.
şurada biraz bahsedilmiş belki yardımcı olur:
www.libersite.com

ya olay büyütülecek bir olay değil aslında, ssg her çıktığı televizyon programında bas bas bağırıyor zaten, savcılık isterse biz ip adresini veririz diye, haa tabii bilgilerini verirken yazara da, bak böyle böyle bizden bilgilerini istediler deselerdi iyi olurdu tabi.

peki hangi entry? ekşiye giremiyorum kopyalar mısınız?

benzer olay başıma gelmişti. kanzuk'a mesaj atmıştım. iplemedi bile.

tum sozluklerde bu boyledır. yüksek yerlerdeki amcalarımız o kişi hakkında ip bilgisi ister, ve bilgiler gönderilir. de, bu neden böyle şaşırtıyor sizi.

Daft Punk, Sebastian, Busy P, Boys Noize, Mr. Oizo, The Bloody Beetroots, MSTRKRFT diyor last.fm

Justice'ten en çok Phantom Part II ve aynı şarkının boys noize remixini severim.

geç şimdilik

başka bişeyden çaylak edilmişsin demek.
entryler formal gibi.

İlk gözüme çarpan şu oldu:
ekşi duyuru:
en azından yazarlıktan çaylaklığa düşürülen yazarlarının girebilmesi gerektiğini düşündüğüm tuş.

burada gizli dedirten var. Sen zaten düşündüğünü yazıyorsun ekşi sözlüğe. Düşünme halini yazmana gerek yok. Örnekle açıklayayım.
Başlık: Kahve
Entry: Çok güzel bir içecek.
Şimdi ben bunu okuyunca şöyle diyorum içimden: "bu yazar kahvenin güzel bir içeçek olduğunu düşünüyor ki bunu yazmış." Yani "çok güzel olduğunu düşündüğüm içecek" yazmana gerek yok. Bununla ilgili bir ssg entrysi vardı ama bulamadım.

Bir de seni dp'den bildiğim için hangi yazar olduğunu tahmin edebiliyorum. Aynı başlığa art arda entry girdiğin için moderasyon tarihçene not almışlarsa, ya da bi mod denk gelip seni mimlediyse çaylak olmanda bunun da etkisi olmuş olabilir. olmayabilir de tabii :)

edit: söylediğim entry kimi raikkonen'in entry'siymiş (bkz: #10491796)

bunlar yüzünden çaylak oldum demiyorum, yine yazar olmak için yazdığım 10 entry bunlar :) taklaya gelmeyelim dedim o yüzden.

@voiceofthesoul ya o ekşi duyuru değil subetha olacaktı, yanlış yazmışım :)
editledim şimdi. bu arada doğru tahmin ediyorsun kim olduğumu, flood yasak olmadığı için öyle bir şey yaptıklarını sanmıyorum.

@voiceofthe soul aynı başlığa arka arkaya 2 entry girmek not düşülmesine mi neden oluyor?
duyuruya maydonoz oldum ama.
edit: naçizane fikrim şu: daha önce yazılmış bu başlığına yazdığın entryi değiştirmelisin.

1 - Biraz da seed sayısı ile alakalı bu durum. Yeteri kadar seed yoksa veya mevcut seedler gönderme hızlarını kısmışlarsa yapılabilecek bir şey yok.
2 - Evet yalan olur.

şöyle cevaplar aldım bir başka yerden, korkup açtığım portu sildim, ip'mi de otomatik yaptım ışık hızıyla. burdaki cevaplardan sonra da iyice kafam karıştı.

-------------
sabit ip'den vazgeç, indirdiğin şeyin telif hakkı falan varsa yada suç unsuru barındırıyorsa hemen bulurlar yerini.

sabit ip işi sakat,bence hemen iptal et.

ip sabitlemek illegal indirimde başına iş açar,aptallık etme.

ip sabit olarak kullanma derim,fikir ve sanat haklari kanununa muhalefet suçlusu olabilirsin.

sabit ip no kullanmanı tavsiye etmem,uydudan bulunmak çok daha kolay ve çabuk olur.

polisi arayıp kendini şikayet etseydin yakalamaları daha kolay olurdu niye uğraştın ki?
-------------

arkadaşınız, veya kim konuşmuşsa biraz abartmış durumu sanki :). Tamam haklı yani bir anlamda ben buradayım diyorsun ama isteseler dinamik IPliyi de bulurlar ki, yeter ki istesinler. Düz IP olunca oo bu kolay hadi bunu götürelim karakola öptürelim herkeza diyeceklerini sanmıyorum.

Nitekim işiniz torrent ise ne sabit IP ne de port açmanız gerekiyor. Çünkü yazılımlar onu kendisi hallediyor. (bkz: upnp) bu protokol aracılığıyla otomatik port açıyorlar modeminizde.

burada sabit ip'den kasıt, servis sağlayıcıların verdiği ip (statik olan) değil, modemin atadığı ip (192.168.x.y).

türkiye'deki modemlerin hemen hepsi aslında birer router. kendi portlarını açıyorlar zaten. öyle olmasa hiç bağlantı olmazdı 80, 21, 443 vb. dışında

2. soru için de, atanan ip senden alınıncaya kadar portu kullanırsın. aslında modemde tek kullanıcı sensen hep aynı ip'yi alırsın, 192.168.1.100 gibi. bir anlamda ip sabitlenir.

yerel ağdaki IP adresini sabitlemenin de anlamı yok, sonuçta torrent yazılımları hallediyor. O anda hangi yerel IP'deyseniz router'a ayarı çekiyor.
Yerel IP ayarlayınca da polisin sizi bulması kolaylaşmıyor bu arada :P

ben bir şey yapmadığım halde girebiliyorum.

farklı bir dns mi kullanıyorsunuz acaba ?

Sırayla:
Mailde belirtilen değişikliği yapın.
Çalıştır'dan cmd'yi açıp "ipconfig /flushdns" yapın.
İnternet bağlantısını kapatıp açın.

Az önce bunu yaptıktan sonra denedim girebiliyor.

cmd'yi açtım "ipconfig /flushdns" i nasıl yapıyoruz.ipconfig /flushdns yazıp enter şeklinde mi?

evet aynen o şekilde.

çok teşekkürler nihayet sayfayı açabildim.

sa karagarga davetiyen var mı :) 1 yıldız davetiye arıyorum bulamadım.

www.youtube.com
www.youtube.com

çok benzeri olmasa da gece gece iyi gider

www.youtube.com

Camel - Air Born
www.youtube.com

Camel - Mystic Queen
www.youtube.com

Bunu yazmayı unutmuşum. Acayip vurucu bir şarkıdır. Başları biraz tek düze gelebilir belki ama 3:30'dan sonra harika oluyor.

Ragnarök - Dagarnas Skum
www.youtube.com

@voiceofthesoul, mystic queen ve dagarnas skum harikalar. çok sağol.

sende biliosun ki, o tarzda başka parça yok.. ööylesine açmışın işte duyuruyo laf olsun diye.. :)
belki bunun farkında değildin ama ben sana söyliim; o parçaya benzeyen hiç bi parça olmadığında, hiç bi cevap tatmin etmeyecek seni.

@daglien: öğrenmiş oldum..

king crimson - starless

www.youtube.com

www.youtube.com

@zeplich
abi favorites listeme ekledim. harbi güzelmiş. evet. devam..

death - voice of the soul
www.youtube.com

www.youtube.com

edit : noldu panpa açmadı mı?

ninite.com

sanırım drive genius.

x7.to
x7.to

yer imleri düğmesine tıklayınca göreceksin. olmadı yukardaki firefox menüsü altında yer imleri alt menüsü.

edit: beni beğenmiyor musun

Firefox'ta butonların olduğu yere sağ tıklayıp özelleştir deyin. Bir pencere açılacak o pencerede rss butonu var. Onu mouse ile tutup istediğiniz yere sürükleyip yerleştirin. Sonra pencereyi kapatın. FF4'te butonun turuncu rengini de değiştirmişler. RSS destekleyen sitelerde koyu gri, desteklemeyenlerde açık gri olmuş.

ben şu add-on'u kullanıyorum o butonu geri getirmek için:

addons.mozilla.org

3.6 ?

idm uyumlu. son versiyon idm indirin.

evet pardon 3.6.16
idm son versiyon iyi güzel de orjinal kullanmıyorum. o yüzden update yapamıyorum.

www.mozilla.com
Burada 3.6.16'nın her dilden olanı var.

e yapma :D torrent'ten indir 6.05. ben bugün indirdim çalışıyo

www.youtube.com

Steve Vai - For the Love of God

death - voice of the soul

şu hayatta en sevdiğim şarkı budur. enstrümantal bir şarkı.

www.youtube.com

şimdi nickimi oku :)

Cem Karaca (ve Dervisan) / Sevdan Beni - www.youtube.com

god is an astronaut - suicide by star

www.youtube.com

www.youtube.com

voice of the soul!

birde led zep in since i've been loving you çok fenadır
burdan da görebilirsin ne fenadır
www.youtube.com

Anathema - Angelica
www.youtube.com

yok eğer böyle bir şey aramıyorum diyorsan;

Gary Moore - I Love You More Than You'll Ever Know
www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

erkan oğur pencereden kar geliyor

mesaj attım arena-tr için. verdiğim linkten direk üye olun. (link davetiye kodunu da içeriyor)

Gelen mesajlar üzerine ertesi gün editi:
Son davetiyeyi siypancak'a verdim.

yalniz upload etmeye de bakin, ratio dusup sikintilar yasamayin sonra.

İkinci kez görünce dayanamadım. :)

Öncelikle duyurunuzu belki yanlış anladım ve bunu gereksiz yere söylüyor olabilirim ama internet geçmişini silince o adres çubuğundaki şeyler de silinir.

Sorunuza gelince;

Yukarıdaki tools (araçlar) menüsünden internet options (internet seçenekleri) kısmına girin.
Tablı bir pencere açılacak. Orada content (içerik) kısmına gelin.
Autocomplete (Otomatik tamamla) kısmının yanındaki settings (ayarlar) kısmına tıklayın.
Orada istediğiniz seçenekler karşınıza çıkacak.

İngilizce windows kullanıyorum ondan parantez içlerinin türkçesi tam anlamıyla aynı olmayabilir.

aynı şeyi ben de hissediyorum abi. kızmıyorum; ama bir hayal kırıklığı oluyor. hele ki vakitsizlikten falan favorilere ekleyip gittiklerim sonra gelince bulamadıklarım koyuyor.

bir de daha beteri var: geçen bir duyuruya upuzun bir cevap yazdım, yazdığım en uzun cevaptı bugüne kadarki. duyuru da açılalı daha 30 dk falan olmuştu ve ben gönderdiğimde silindiğini fark ettim. boşuna yazmışım o kadarı amk.

Artık pek tahammül yok gibi. Sözlük'te şikayet artınca önemli gelişmeler olmuş.

en üstteki sabit duyurudan (git: 223579):

- duyuru silme ve kullanıcı uçurma kriterlerimizdeki esneklik kalkacak. bir nevi gaddarlaşacağız.

esneklik iyiydi bence, daha randımanlı modere edilse daha anlamlı olurdu bence.

ha ben moderasyon açısından konuşmuşum sadece, evet bir de kendi duyurularını silenlerde var, özene bezene cevap yazdığım güzelim duyurular silinmiş. kınıyorum sizi!

@ermanen hitabım Romalı yurttaşlara. Duyuruları silen moderatörlere değil.

Düzelttim yazdığımı. Sordukları sorulara cevap aldıktan sonra silen insanlara :(

@sen git ben geliyorum ayrıca seninle aynı dertten muzdaripim. benim de başıma geldi uzun cevap yazıp da duyurunun silindiğini görmek :(

ekşi sözlük kesintileri ile ilgili olmazsa silmiyorum kendi adıma da; gerçek anlamda sorun ki bu, yanıtlarını takibe aldığım sorular oluyor, sonra bakıyorum soru da yok yanıtlar da başka girilmişse o arada onlar da okunamadan gidiyor elbet.

duyurularını silen bir romalı olarak açıklayayım efendim:

şimdi öncelikle beni tanıyan insanlar burda sorduğum soruları görürlerse bunun ben olduğumu anlarlar, bu olsun istemiyorum. bunun da çeşitli sebepleri var ama üşendim şimdi anlatmaya.

bi de bazı sorularımı/duyurularımı çok saçma ve yararsız bulup kalabalık etmesin diye siliyorum.

özür dilerim sizden bütün bunlar için. romalı kaprisi :/

geçen hafta bi herif müzik grupları sormuş, son zamanlarda dinlediklerimiz, beğendiklerimiz vs.
"silme bu duyuruyu, favorilerime ekledim, dönüp bakacağım, silersen çok fena söverim" dedim dedim herife...
lavuk buna rağmen silmiş.
ben de bazen siliyorum, özel duyurularımı ama bokunu çıkaranlar da var.

kişisel olmayan soruların silinmesine ben de acayip kıl oluyorum.

@de jure:
senin dediğin duyuru buydu sanırım: (git: 225554)
senin yazdığın cevabı hatırladım. adam açtığı duyuruyu silmemiş. Sanırım birisi ispiyonlamış senin cevabını ve silinmiş. Ondan çıkmamıştır "cevap verdiklerim" bölümünde.

özellikle favorilere eklediklerim silinince çok küfrediyorum ben de. ley ley'in dediği gibi bir durum varsa, gerek yok o kadar paranoyaya. obama'nın çocuğu olsam, beyaz saray'daki her şeyi ifşa etsem bir duyuru'mda gene silmem:\

belki bazılarınız duyuru'nun server'larını düşünüp siliyordur. onu da yapmayın. maksimum birkaç kb kimseye zarar vermez.

şunu her sefer söylediğim gibi tekrar söylüyorum. compumaster ve fader dikkate alsın. çok zor olmasa gerek.

duyuruyu açarken, aynen "internet kullanıcıları görebilsin" tiki gibi bir tik daha olsun. "duyuruyu silebilirim" tiki. bu tiki işaretlemeyen adam duyurusunu kesinlikle ve kesinlikle kendisi silemesin. ya da ne bileyim, gönderdikten sonra 1 dakika içinde silebilsin de sonra siksen silemesin yani. ya da altına cevap verilmişse mümkünatı yok silemesin. anca sakıncalıysa falan moderasyon silsin. "duyuruyu silebilirim" tikini işaretleyenin bu tercihini biz de görebilelim "bu kullanıcı duyurusunu silebilir" diye yazsın. altına uzun cevap yazarken, favorilerken falan görelim ona göre cevap yazalım.

emeğimize yazık. biri de vergi konusunda bir şey sormuştu. üşenmedim upuzun makale yazdım adama. gönder diyince baktım silinmiş duyuru.

spoiler vermeden notlar düşerek sıralayayım:

- breaking bad (kanser olan bir kimyagerin kötü yollara girmesini anlatıyor)
- lie to me (mimiklerinden, konuşmalarından yalancıları tespit eden bir adamın(ve bu konuda kurduğu şirketteki ekibinin) yarı polisiye hikayeleri)
- spartacus blood and sand & gods of the arena (klasik olmaya aday. seksüel ve kanlı içerik rahatsız etmezse izlenmeli)
- supernatural(iki kardeşin yaratık avlama hikayesi olarak başlasa da ilerleyen sezonlarda kaptırır gider)
- burn notice (bu biraz kafa dağıtmaya yönelik. ajanlı, miami'li, patlamalı çatlamalı)
- the lost room (3 bölümlük, gizemli bir hikaye. her bölüm 1.5 saat)

komedi dalında: seinfeld (anlatılmaz, izlenir)

supernatural ve the lost room kurgudur biraz. ama bilim kurgu değil. onun dışında breaking bad biraz bayabilir, müptela da edebilir.

Kesinlikle Dexter'ı izlemenizi öneririm. Eğer onu izlediyseniz Breaking Bad derim. Bunu da izlediyseniz House M.D. derim.

rome sezar zamanı romasını anlatıyor ilk sezon ama iki asker üzerinden. ama ünlü şahsiyetler de gösteriliyor. yapılmış en iyi dizi.

mad men reklamcıları anlatıyor. 60larda geçiyor. reklamcılardan ziyade bir tanesinin hayatı aslında.

breaking bad kimya profunun parasızlıktan uyuşturucu üretmeye başlamasını anlatıyor.

band of brothers ikinci dünya savaşında amerikan askerleri olan paraşütçü easy bölüğünü anlatıyor. rome'dan sonra en iyi dizi.

breaking bad ve mad men son sezonda çok sıktı. kötüleştiler biraz. o yüzden benin tavsiyem önce band of sonra rome.

Sherlock

kesinlikle 24

eğer komedi isteniliyorsa.
coupling daha izleyipte gülmeyenini göremdim.
bilim kurgu
doctor who(2005) eskisinin altyazısını bulmak biraz sıkıntılı

izlemediyseniz friends yeterde artar bile

aşırı diyalog olmasın diyor adam, house diyosunuz. adam belli düz dizileri seviyo. Spartacus izlesin tam dozunda olur, breaking bad'de sıkılır diye tahmin ettim bi an, dexter olabilir. ezel izlesin olmadı, mis gibi. hapishanede var, sevecektir.

mentalist
criminal minds
psych!

battlestar galactica

( özlemim debreşti, olmadı şimdi) neyse bu sevme garantili bence.

chuck filan sevmiyosa beğenmeyebilir ama nedense bored to death beni çok güldürdü.
stargate universe var ama ful bilim kurgu...

vallahi fringe bilimkurgu ama kyle xy sevdiyseniz fringe de ağzınız açık kalır. Klasik bir senaryosu yok kendini tekrarlamıyor.Olmaz diyosanız lost a başlayın. hadi oda olmadı dexter ya lanet olsun senden gelecek öneriye diyosanız dexter la sonlandırırım bu öneriyi.

how i met your mother
south park
the big bang theory
walking dead(kesinlikle izlenmeli)
family guy
v(visitors'ın yeni versiyonu mutlaka izle pisman olmazsın garanti veriyorum)

how not to live your life(simdi aklıma geldi)

35 tl'lik zam yapmadı? üç-dört lira neyse de o kadar fark olmaması lazım. bir şekilde tarife falan mı değiştirdiniz ki?

yoo bişi deiştirmedm ben.

siz arayın bir adamları. sorun nedir bu diye. gerçi büyük ihtimalle teknik bir nedenden ötürü o an sizin bilgilerinize ulaşamayacaklardır.
bir de aklıma şey geldi: ilk altı ay boyunca 35 - 40 tl öderken altı ay bitince 50 + 20'den 70 tl oluyor. belki odur?

35 liraya limitsiz mi var ya?

vardıda bıtmıs sımdı sen git ben geliyorum dedigi gibiymş kampanya bitmiş 50 lira olmus.sonra üstüde bi sürrürü ıvır zıvır.

Yaptı da o kadar yapmadı. Benim kullandığım 1 Mbit sınırsız paket aylık 45,5 tan 49 liraya çıktı.

Tüm tarifeler ve ücretleri için:
www.ttnet.com.tr

49 lira 1 megabit sınırsız. 20 lira da sabit hat ücreti. geçmiş olsun.

tr.wikipedia.org

bizdeki bu. başka demek ki

bu bizdeki muhabbet kuşu:
en.wikipedia.org

sizin verdiğiniz linkteki "lovebird" türkiye'de cennet papağanı olarak isimlendiriliyor.

eminönünde yok hollanda muhabbet kuşu yok ingiliz muhabbet kuşu diye satıyorlar. ya bunun anavatanı tek yer avustralya görünüyor. geçen kardeşim allmıştı eminönünden 15 günde öldü. uyuzundan vermişler... bunların güvenilir satıcısı nerde bulunur bilen gören ?

lovebird değil budgie, muhabbet kuşunun gavurcası. en.wikipedia.org