Giriş
(7)

Yeni yazar danışma bürosu yerine Ekşi Sözlük kategorisi daha uygun olur diye düşündük

compumaster
İyi mi ettik?
İyi mi ettik?
0
compumaster
(25.07.08)
Bence iyi olmuş. Öteki türlü yazar adayı arkadaşlar tek bir odaya hapsedilmiş gibi, sıkış tıkış tek başlık altında soruyorlardı. Çok garip ve gereksiz sorular ortaya çıkmadıkça böyle olması daha iyi olacak gibime geliyor.
0
vita vinum est
(25.07.08)
böyle iyi, diğer türlü daha yorucu ve bulması, çözümlenmesi, okunmaması gib nedenlerle daha kullanışsızdı. bir de sorular'a "absürd" katagorisi eklesek? merak edilen ama pekde önemi olmayan, saçma olabilecek sorular için.
0
marmara34
(25.07.08)
Bence bu tür sorularla dolabilir ilk sayfa, diğer soruların cevaplanma yüzdesi düşebilir. Felaket tellalı gibi oldu ama böyle durumları da düşünmek lazım :)
0
ermanen
(25.07.08)
gayet hos olmus bence de. yalniz, yeni yazar danisma burosu disindakiler sabit olmayacaktir tahmin ediyorum, umarim bu buroya tekabul eden sorularin yeni sozluk kategorisi altinda defalarca sorulmasi durumunda ayar verme tesebbusleri ortaya cikmaz.

yeni soru basliklari icin simgeler de cabucak gelir umarim.
0
diabolus79
(25.07.08)
Bazı kategorileri ana sayfada göstermemek gibi bir planım var.
0
🌸compumaster
(25.07.08)
tepeye "çaylaklıkla ilgili sss" tarzı sabit bir konu açılsa sorunlar büyük ölçüde biter diye düşünüyorum. hatta yeni baştan yazılmasına gerek yok, tek yapılması gereken bürolarda en çok sorulan soruları ve cevaplarını birleştirmek. e kullanıcılar da aramaya inansın biraz.
0
deckard
(25.07.08)
sevgili compumastercım:
tebrik ediyorum cidden siteyi güzel modere etmişsiniz başarılarının devamını dileyip gözlerinden öpüyorum
imza
enter saltman
0
enter saltman
(25.07.08)
(5)

Pisuvardaki Tortu???

tannhauser
dünyanın en salak sorularından birini soracağım. Önce bir girizgah yapmam lazım:ben sabah kahvaltısından sonra mutlaka büyük bir fincan kahve içerim. akşama kadar da bir demlik filtre kahveyi gövdeye indiren bir bağımlıyım. fazlasına keyfim karar verir. bu eylemleri gerçekleştiriken de bolca sigara
dünyanın en salak sorularından birini soracağım. Önce bir girizgah yapmam lazım:

ben sabah kahvaltısından sonra mutlaka büyük bir fincan kahve içerim. akşama kadar da bir demlik filtre kahveyi gövdeye indiren bir bağımlıyım. fazlasına keyfim karar verir. bu eylemleri gerçekleştiriken de bolca sigara tüketirim. bir de haiften takıntılıyımdır: hep aynı pisuvara işerim mesela. az önce iş yerinde tuvalete gittim pisuvarımın (benimsedim evet) köşesinde kahverengi bir tortu oluşmuş. "ulan" dedim "yoksa?!?" elemanlar günlük yüzeysel ve haftalık derinlemesine temizlik yapıyorlar. türkiye'de görülmedik şey değil, biri gelip pisuvara sıçtı mı diyeceğim geliyor ama akademik bir kurumdayım. olabilir mi, benim kahvelerin ve sigaraların böyle bir tortusu?
0
tannhauser
(24.07.08)
akademik farketmez sıçmıştır.
0
flate
(24.07.08)
Kurum akademikse sigara ve kahveden de kaynaklanıyor olabilirfsldfkdf
0
gercektenmi
(24.07.08)
Tortu dediğiniz şeyin kalınlığı ne kadar bilemeyeceğim ama geçen seneki öğrenci evimdeki tuvalette de aynı şey olmuştu. İşiyorsunuz ediyorsunuz, sonra eğer periyodik olarak temizlenmezse (sadece sifonu çekmek yetmiyor) bir müddet sonra orada kahverengi tortular oluşmaya başlıyor. Anladığım kadarıyla canlı yaşamı başlıyor orada :) Küf gibi bir şey sanırım.

Bir de şöyle bir şey yapabilirsiniz. Kimse yokken eğilip koklayın. Boksa bok kokar, değilse 1 hafta ocağın üstünde beklemiş makarna tenceresi gibi küf kokar. Bu şekilde ayırt edebilirsiniz (tabi çiş de kokacaktır o ayrı)
0
vita vinum est
(24.07.08)
pisuvarinizin derinlemesine temizliginin hemen ardindan devamli sol tarafina i$eyin. 2-3 gun icinde sorunun sizden kaynaklanip kaynaklanmadigini anlarsiniz.
0
theli
(24.07.08)
klozete kola döktüğümde aynı sonucu almı$tım bi tortu bıraktı turuncu kahve. tuz ruhuyla temizledim sonra.
0
durum serserisi
(21.08.08)
(5)

Melih Gökçek'in yaptığı şey suç teşkil etmiyor mu?

vita vinum est
Dün galiba sözlükte okuduğum bir entry'den sonra kafama takıldı bu.Bu adam diyor ki ODTÜ'nün %40'ını alacağım. Yasalar bunu emrediyor diyor. Hatta çıkıp bir de "bilmemkaç yıldır bu sorun mevcut zaten, biz şimdi bunu çözeceğiz" falan gibi şeyler söylüyor. Kendisinin yaptığı şu mantıksızlığa ve talihs
Dün galiba sözlükte okuduğum bir entry'den sonra kafama takıldı bu.

Bu adam diyor ki ODTÜ'nün %40'ını alacağım. Yasalar bunu emrediyor diyor. Hatta çıkıp bir de "bilmemkaç yıldır bu sorun mevcut zaten, biz şimdi bunu çözeceğiz" falan gibi şeyler söylüyor. Kendisinin yaptığı şu mantıksızlığa ve talihsiz girişime diyecek laf bulamıyorum zaten.

Merak ettiğim şey şu: Madem bilmemkaç yıldır böyle problemler var, neden çözmedin? Görevini yerine getirmedin sen arkadaş. 15 yıldır belediye başkanı galiba. 15 yıldır bu durumu BİLDİĞİ HALDE çözümlemiyor oluşu suç değil mi? Şimdi çıkıp damarına bastılar diye yetkilerini kötüye kullanmaya çalışması suç değil mi? Tabi şimdi biz bu konuya ahlaki açıdan bakarak "yetkilerini kötüye kullanıyor" diyoruz. Hukuki açıdan bakarsak yetkilerini iyiye kullanıyor, o ayrı.

Şimdi birisi çıkıp bu adama dava açsa "böyle böyle şeyler olduğunu bildiği halde görevini yapmadı" dese, sonuç ne olur? Bu adam ceza alır mı?

Nefret ediyorum lan.
0
vita vinum est
(24.07.08)
bildiğim kadarıyla bu sorunu yaratan imar yasası 15 yıl önce yoktu, daha sonradan çıktı ve tüm devlet kurumları kaçak konuma geldi, TBMM ve neredeyse tüm bakanlıklar dahil... belediyeler de bu kurumlardan imar çalışması yapmalarını istediler... odtü de bu süreçte çalışmalarına başladı ve gereken planlardan 1/20000 ve 1/5000 ölçeklileri yaptırıp çankaya belediyesine verdi... dönemin belediye başkanı doğan taşdelen, işlemlerinizi yapalım ama bize yalıncak köyünü verin orayı değerlendirelim demiş (ural akbulut anlattı bunu)...ural hoca da kabul etmemiş ve 1/1000lik planların yapımını 2004 yeren seçimlerine bırakmış... seçimden sonra bu planlar da yapılmış, çankaya belediyesi ile odtü arasında şu anda planın düzeltmeleri yapılıyormuş... yani sorunun çözümlenme süreci gayet normal ve en geç birkaç ay içinde hallolacak...

gökçeğin aklındakiler şunlar tahminim:

1) yerel seçimlere kadar bu iş hallolmaz nasılsa, ben de bokumu atayım, konuları deiştireyim oyumu koruyayım (malum geçen sene 10 günü geçen su kesintileri ve şu anki boklu sular)
2) eymiri alayım işleteyim süper rantabl arazi
3) eymiri alamasam bile civar arazileri alayım, sevdiklerime aldırayım, fiyatları uçsun (ki dedikodularla bile fiyatları artmış durumda, ve evet o arazileri gerçekten de aldılar)
4) odtüyü sindirebilirsem de kanunların bana vermiş olduğu yetkiyle arazinin %40ını alayım (yasaya göre ilçe belediyesine onay almadan direk baladiyeyle anlaşılınca belediye ruhsat verdiği yerin %40ına kadar olan kısmını pay olarak alabiliyor...
5) odtü bilirkişileri projelerimde önümü çok kesiyor, onlara da gözdağı vermiş olayım
6) mogan gölüne kızılırmaktan su getirdim ama eymir'e vermeyeceğim bu suyu, eymiri bana vermezlerse eymir de kuruyacak böylece (evet böyle de bir plan var)

bu liste daha uzar gider, sadece ilk aklıma gelenleri yazdım... sözlükte ilgili başlıkta detayıyla anlatmaya çalışmıştım bunları, zaman buldukça daha da yazacağım...
0
jokullmagic
(24.07.08)
Teşekkür ederim uzun uzun izah etmişsiniz ama esas soruma cevap alamamışım sanırım.

Biri çıkıp bu adama görevini BİLE BİLE yerine getirmiyor diye dava açabilir mi? Esas sorum bu.
0
🌸vita vinum est
(24.07.08)
evet ya onu unutmuşum haklısınız...

tahminim açılsa bile takipsizlik kararı verilir... mesnetinin ne olacağını düşünüyorum da, odtü için durum böyle, o zaman kaçak bakanlıklar için de bu süreci işletmesi gerekir, bunu yapmıyor ve görevi ihmal davası açıldı diyelim... bakanlıklar için de bu süreci işletir, belediye olarak planlarını hemen yaptırtır ve ışık hızıyle kabul eder sorun çıkmaz... arsa talebinde de bulunmaz...

odtü için geç kalındığıyla ilgili dava açılsa da bu çankayanın sorumluluğundaydı o takip etmeyince ben ettim, iyi bile ettim suçlu mu olacağım bunun için? gibi bir savunma getirebilirler

anladığım kadarıyla yasada ciddi boşluklar var bu konuda...
0
jokullmagic
(24.07.08)
3194 sayılı imar kanunu'na göre, imarsız bir alanın imar planı yapılınca belediye toplam arazi alanının %40'ını geçmeyecek kadarını, "kamu yararına kullanmak şartıyla" (yol, yeşil alan, vs.) bedelsiz olarak alabilir. tabi hiç almayabilir de. belediyenin insiyatifindedir.

gökçek'in amacı aşikâr. eymir gölü'nü alıp, rant sağlamak. tabi oraya villa falan dikemez. (ha, kitabına uydurur, o ayrı...) ek olarak, eymir'de alkollü içki içilmesini yasaklamak istediği muhakkak.

görünüşte herşey yasaldır. seçimle iş başına gelmiş bir belediye başkanının yetkilerini kullanması gayet makuldür. fakat, dediğim gibi, kitabına uydurarak rant sağlanması meselesi gayet pis kokuyor.
0
dursunkaptan
(24.07.08)
mogan'daki sazlıkları kesip doğal yaşamı yok eden (zamanında dsi de çok yapmıştı bunu bataklık kurutma adı altında, konya civrının şu anki hali malumunuz), etrafına beton döküp plastik tren koyan melih, eymir'i de alabilmek için mogan'dan eymir'e akan su yollarını kesip gölün kurumasına sebep oluyor. bir ara da odtü arazisinden otoyol geçirmeye çalışmıştı. beceremeyince yıldırmak için odtü'nün doğal gazını kestirdi, o da ilgili kuruluşlardan döndü. kontrolü altında olmayan bu kadar büyük bir arazinin varlığı bile deli etmeye yetiyor adamı.
0
lykos
(24.07.08)
(8)

yüzde elli

marmara34
arkadaşlar bu özel üniversitelerin 50% burslusu nasıl oluyor? 15 ise 7,5 ödüyorsun ama bunu iptal etme koşulları her okulda farklı mı? misal bir dersden kalınca mı, sınıfta kalınca mı, kriterleri nedir ki?
arkadaşlar bu özel üniversitelerin 50% burslusu nasıl oluyor? 15 ise 7,5 ödüyorsun ama bunu iptal etme koşulları her okulda farklı mı? misal bir dersden kalınca mı, sınıfta kalınca mı, kriterleri nedir ki?
0
marmara34
(23.07.08)
onumdeki kitapciktan alinti yaparak seni aydinlatmayi amacliyorum. dedigin fiyat bilkent gibi duruyor. ben de bilkent icin konusuyorum;

egitim ucretinin 50%si oraninda bir indirim saglayan bu bursa, osymnin destek burslu olarak belirtilen programlara yerlestirilen ogrenciler hak kazanir. not ortalamasi veya sinif-ders gecme gibi konulardan etkilenmeyen destek bursu, yabanci dil hazirlama programi dahil butun ogrenim suresi icin gecerlidir ve hicbir kosulda kesilmez. destek bursu sahibi ogrenciler, hak kazandiklari takdirde ustun basari bursundan da faydalanabilir.(3.50 veya uzerinde ortalama yaparsan ve ucretliler icinde 3%e girersen egitim ucretini odemiyorsun bu durumda sonraki yil)
0
kayranin kedisi
(23.07.08)
ben doğuş ünversitesi için soruyorum, hepsinde aynımıdır?
0
🌸marmara34
(23.07.08)
maltepe üni. için alttan çok çok abartı dersin olmasın bursuna kimse dokunamaz.
0
yuceonder
(23.07.08)
Bildigim kadariyla bu konuda bir yasa cikartildi. OSYM tarafindan verilen burs (yani kitapciktan gorup de isaretledigin burs) hicbir sartta kesilmiyor diye biliyorum. Fakat okulun basarina gore (sonradan) verdigi burslar kesilebiliyor. Kilavuzda "burslu" ibaresini goruyorsan kesilmez o burs.
0
vita vinum est
(24.07.08)
yani doğuş üniversitesi işletm(%50 burslu) ............... xxxxxx puanlı, yazan yeri tercih etsek bu bursu kesme imkanları yok? süper.

bir de, ortak alan nedir, aradım google amca bulamadı, kardeşim sözelci, ea'dan tercih yapıcak ama ortak alan bişiler duymuş, bende en son bu sınavlara 10 sene evvel katıldım, bilgim yok, şimdi ea'dan işletme-ikt.-maliye vs. yazsa puan mı kesiliyor?
0
🌸marmara34
(24.07.08)
kendi web sitesi varsa ki olmasi lazim ordan bakmani, orda bulamazsan ogrenci islerini arayip kesin bir sonuca varmani siddetle tavsiye ederim.

maddi durumun fazla iyi degilse risktir bu. daha once yeditepeye burslu girip de not durumundan dolayi paraliya donen ve bunu karsilayamayip okulu birakan birini tanidim. emin olmadan bir sey yapma derim.
0
kayranin kedisi
(24.07.08)
ortak alan şöyle bir olay;
mesela öğrenci sayısalcı ama işletme, enformatik veya iktisat gibi bir bölüm istiyor ve sınava eşit ağırlıktan giriyor. sonunda ea dan aldığı puanın normalde alan dışı olduğu için kırılması gerekirken bu ortak bölümlere özel puan kırılmıyor. kendi alanıymış gibi tercih yapabiliyor.

kardeşiniz kitapçıktan iyice incelesin hangi alanlar ortak sözel ile ea arasında. ona göre tercihini yaparsa puanı kırılmayacaktır.(yeni kural felan çıktıysa son sene, bilmiyorum onu)
0
exexex
(24.07.08)
Ortak alan secmek icin, mesela adam sozelci ama EA puaniyla ogrenci alan bir yere yerlesmek istiyor. Bu sececegi bolum de ortak alan diyelim. Yani hem EA ile hem de SOZ ile ogrenci alabiliyor olsun. Simdi bu adam sozelci oldugu icin sinavi sozelci mantigiyla yanitlarsa (yani matematik 2 bolumunu doldurmadan bitirirse sinavi) ortak alandan yerlesemez. Ortak alanda o bolumun puan turu neyse, o puan turune gore sinava giriliyor.

Yani daha sinava girmeden evvel kafasinda netlestirmesi lazim. Sozelciysen, EA ortak alanli bir bolumu tercih edeceksen matematik yapmadan o bolume girebilme olasiligin sifira yakin maalesef. Biraz karisik anlattim galiba ama umarim anlasilmistir. :)
0
vita vinum est
(24.07.08)
(8)

firefox ile sözlük

deckard
ie'de ve opera'da olmayan resimdeki şu gıcık sorun sadece bende mi oluyor?edit: theme'den değil
ie'de ve opera'da olmayan resimdeki şu gıcık sorun sadece bende mi oluyor?

edit: theme'den değil
0
deckard
(22.07.08)
ben sözlüğe giriş yapmadan girdiğimde firefox farketmeksizin temayı normal yapmadığımda oluyor
0
enter saltman
(22.07.08)
ukteleri gezerken ben de ayni sorunu ya$iyorum.

Mozilla/5.0 (Windows; U; Windows NT 6.0; tr; rv:1.8.1.16) Gecko/20080702 Firefox/2.0.0.16

boyle bi surum kullaniyorum.
0
dengesiz pamuk
(22.07.08)
ah evet sürümü belirtmeyi unutmuşum. firefox 3.0.1 kullanıyorum. bu sürümü kullanan herkeste oluyor bu sorun o zaman?
0
🌸deckard
(22.07.08)
Evet ben de 3.1 kullanıyorum, aynı şey bende de oluyor. "her zamanki" temasını seçersem olmuyor ama ötekilerin hepsinde oluyor. değişik.
0
vita vinum est
(23.07.08)
2.0.0.16 kullaniyorum ben. bende de oluyor bu.
0
osuruklu
(23.07.08)
bende de 3.0.1 var ama bende artık olmuyor normal temada, diğerlerini bilemiyorum. ayrıca ss dikkatimi çekti, madem sözlük yazarlığınız var, neden başka nickle giriyorsunuz ekşi duyuruya?
0
frant1c
(23.07.08)
her zamanki theme ile de oluyor bana ama. çok uyuz bir şey bak sinir yaptım.

@frant1c, farklı bir nick ile çaylağım. çaylak olmadan önce bir seneden fazladır ekşi duyuru'da bu nick'i kullandığımdan değiştirmek istemedim. belki bir gün yazar olursam yeni nick'imle* giriş yapmaya başlayacam :)
0
🌸deckard
(23.07.08)
bende sorun yok sanki firefox 3.0.1
img61.imageshack.us
0
prodeq
(23.07.08)
(2)

Firefox ikon

blackidom
Eski firefoxta hemen adres sekmesinin altına sık kullandıgımız sitelerin sadece ikonları koyabiliyorduk fakat firefox 3de ikonla beraber sitenin isminide koyuyor tutup süreklediğinizde oraya. ve bu haliyle cok yer kaplıyor. nerden değiştirilir bu acaba?
Eski firefoxta hemen adres sekmesinin altına sık kullandıgımız sitelerin sadece ikonları koyabiliyorduk fakat firefox 3de ikonla beraber sitenin isminide koyuyor tutup süreklediğinizde oraya. ve bu haliyle cok yer kaplıyor. nerden değiştirilir bu acaba?
0
blackidom
(22.07.08)
şimdi ordakilere sağ tık > özellikler yapıyosun, orda "adı" siliyorsun olmuş oluyor.
0
inugard
(22.07.08)
addons.mozilla.org

Ben bunu kullanıyorum. Eğer mausla üzerine gelmezseniz site adı falan yazmıyor. Gelince de yazıyor tabi anladığınız üzere. Gayet kullanışlı.
0
vita vinum est
(22.07.08)
(3)

itirazım var'daki gotik şeyler

myriamonde
ya bir allahın kulu da 8temmuz günü yayınlanmış olan programı kaydetmiş olsun lütfen ya lütfen... o hatunları görmek zorundayım!yahut geçmiş atv programlarını nerden izleyebiliyoruz onu söyleyin, o da olur...bi de demek ki neymiş, sarhoş sarhoş duyuru yazmıyomuşuz.
ya bir allahın kulu da 8temmuz günü yayınlanmış olan programı kaydetmiş olsun lütfen ya lütfen... o hatunları görmek zorundayım!


yahut geçmiş atv programlarını nerden izleyebiliyoruz onu söyleyin, o da olur...

bi de demek ki neymiş, sarhoş sarhoş duyuru yazmıyomuşuz.
0
myriamonde
(22.07.08)
program nereden bulunur bilmiyorum ama atv'de değil kanaltürk'te idi söz konusu varyete..
0
sharpenter
(22.07.08)
kanalturkte degil miydi o program?

sonunu merak ediyorum ben, adsada evde olmanin zararlari sanirim. ama kilolu kizin goz makyajlari gayet basariliydi, becebilsem ben de yaparim.
0
kayranin kedisi
(22.07.08)
blip.tv adresinde "İtirazım var" şeklinde aratıp çıkan sonuçlar arasından yanlış tespit etmediysem 5. sayfadan itibaren izlemeye başlayın. (İtirazım var - 50+ civarlarından başlıyor video)

bir de şunu izleyin evvela, tanrı akıl fikir versin: blip.tv
0
vita vinum est
(22.07.08)
(13)

sıcak suyla spermleri öldürme

s e ff a f
nip/tuck'taki troy'un yaptığı gibi ilişkiden önce sıcak duşla spermleri öldürme hadisesi hakkında bilgisi olan var mı? güvenilir midir sizce?
nip/tuck'taki troy'un yaptığı gibi ilişkiden önce sıcak duşla spermleri öldürme hadisesi hakkında bilgisi olan var mı? güvenilir midir sizce?
0
s e ff a f
(20.07.08)
ya onu ben de izlemiştim..
benim fikrim spermler büyük oranda protein kaynaklı olduğu için, ve proteinlerde yüksek sıcaklıklarda bozulduğu için mantıklı gelmişti.60 derece falan demişti sanırım christian.
0
onurct
(20.07.08)
spermler vucut ısısında bile ölüyorlarmış. ondan dışardalarmış hatta. ama merak ettiğim ne kadar süre ne kadar sıcaklıkta suya maruz kalmaları ki; istisnasız hepsinin ölmesi? bir kısmının ölmeme ihtimali var mıdır bide?
0
🌸s e ff a f
(20.07.08)
Bunu bence buradan edindiğiniz bilgiden hareketle denemeyin. Bir hekime danışmak en mantıklısı olur. Aramızda hekimler de vardır elbet, onlar cevap verse daha hoş olur. Sonra burada bizlerin ettiği laflarla bir işe kalkışırsınız, yanlış şeyler olur, aman.. :)
0
vita vinum est
(20.07.08)
50-60 derece de 10dk taşak kebabı yapldığı vakit ölüyormuş elemanlar. bi yer de okuduydum.
0
axijazz
(20.07.08)
kebap mebap yapmayın, kanser riski var, vucut testis serin olsun diye atmış onu dışarı, haşlamak neden şimdi, yazık...

kondom denen bişi var, spermisid kremler de vardır, alternatifler muhtelif..
0
kara kadife
(20.07.08)
yalan, olsa bile spermler disinda baska organlariniza da zarar verirsiniz. vucudun esek gibi calisan homeostasis i var. sen disaridan sicak bile uygulasan o kendisini dengelemeye calisacaktir; vucudunu yorman ve bedenine zarar vermen de yanina kar kalacaktir. hatta ve hatta ipin ucunu kacirip, bu durumda sicak iklimlerdeki insanlar neden hala ureyebiliyor diyorum?
0
egotm
(21.07.08)
teoride mümkün pratikte degil...haslarsin kendini(yanik falan da olabilir) ayrica kalici hasar riski de var. Testislerin calismamasi sadece spermini degil testosteron sentezini de engeller, sanirim bunu da istemiyorsun?
0
the man who hears deepest inquisitions
(21.07.08)
sunun icin harcadıgın zamanda prezervatif taksan sevismeye baslamıstın bile.
0
bryan fury
(21.07.08)
kalıcı kısırlığa yol açar. tavsiye etmiyorum.
0
kazma penguen
(21.07.08)
sıcak su maruziyeti ile kısır kalabilmeniz için bayağı bir uğraşmanız gerekir o açıdan rahat olabilirsiniz.

ancak spermleri henüz epididimisteyken öldürmeye çalışmak pek akıllı bir hareket değil. neden? hani "taşaklarınız yanar" olayı bir kenara, güvenilir değildir. literatürde prezervatif kullanımında dahi gebelikle sonuçlanan ilişkiler mevcut. zaten eğer doğum kontrol bu kadar basit ve herkesin ekstra para harcamadan rahatlıkla uygulayabileceği bir şey olsa bunun milyonlarca dolarlık sektörü, "en iyi biz koruruz" ürünleri satan kan emici şirketleri olmazdı.
0
gxix
(21.07.08)
christian troy'un her yaptığını ciddiye alıp, gerçek hayatta denemeyi aklınızdan geçirirseniz en son kendinizi acil serviste bulursunuz...
0
forrestgump
(21.07.08)
bilgiler için teşekkürler hepinize. böyle 1 şey mümkün değil anladığım kadarıyla. bu arada amerika'da yaşasam hemen 1 çocuk yapar nip/tuck dizisine dava açardım :)
0
🌸s e ff a f
(21.07.08)
evet evet bu kesin var zaten. hatta bir yerde duymu$/okumu$tum. sicak du$ almak o kadar da iyi degil. hava cok soguk degilse mumkun oldugunca ilik/serin su ile du$ alin diyorlardi.
0
katafalk
(21.07.08)
(2)

kitap gönderimi

lebir
sevgili ekşi güruhu, elimde 7.sınıf için üzeri karalanmamış sbs için testler, test kitapları,national geographic çocuk dergileri, minik kuşların seveceği okuma kitapları mevcuttur.benim eşek sıpam büyüdüğü için yukarıda saydıklarım, tarafımca düzgün bir şekilde paketlenecek ve isteyen arkadaşların a
sevgili ekşi güruhu, elimde 7.sınıf için üzeri karalanmamış sbs için testler, test kitapları,national geographic çocuk dergileri, minik kuşların seveceği okuma kitapları mevcuttur.benim eşek sıpam büyüdüğü için yukarıda saydıklarım, tarafımca düzgün bir şekilde paketlenecek ve isteyen arkadaşların adresine teslim edilmek üzere kurye ile gönderilecektir.
0
lebir
(20.07.08)
Bende de çeşitli ÖSS kaynakları mevcut. Kullanılmamış / çok az kullanılmış olmak üzere.. Çöpe gitmesini istemiyorum. Böyle bir başlık görünce belirteyim dedim.
0
vita vinum est
(20.07.08)
benim elimde de bir sürü öss kaynagi mevcut, izmir de olanlar bir elden alirsa ne şahane olur.
0
atmacaged
(20.07.08)
(2)

son tramvay

koparnick
iett nin sitesini alt üst etmeme rağmen bulamadım.. kabataş- zeytinburnu tramvayı saat kaça kadar çalışıyor?
iett nin sitesini alt üst etmeme rağmen bulamadım.. kabataş- zeytinburnu tramvayı saat kaça kadar çalışıyor?
0
koparnick
(17.07.08)
gece 12'de son sefer.
0
vita vinum est
(17.07.08)
dorian greyfurt
(18.07.08)
(4)

nevizade?

meraklican
istanbula gezmeye gelecek ve bu şehre yabancı biri olarak nevizade ve balık pazarına nasıl gideceğimi bilmiyorum. beraber dolaşacağım arkadaşım benden de bihaber. taksime vardıktan sonra bu yerlere nasıl gideriz? ayrıntıları ile adım adım tarif eder misiniz? teşekkürler ve saygılar.
istanbula gezmeye gelecek ve bu şehre yabancı biri olarak nevizade ve balık pazarına nasıl gideceğimi bilmiyorum. beraber dolaşacağım arkadaşım benden de bihaber. taksime vardıktan sonra bu yerlere nasıl gideriz? ayrıntıları ile adım adım tarif eder misiniz? teşekkürler ve saygılar.
0
meraklican
(17.07.08)
taksim meydanı'ndan istiklal caddesi'ne giriş yaptın.
yürümeye başladın. yürüme hızına bağlı olarak takriben 10 dk sonra sağ tarafında çiçek pasajı'nı göreceksin.
çiçek pasajı'na bakarken soldaki yerden girdin mi balık pazarı. balık pazarı eski önemine haiz değil ancak balık pazarı'ndan içeri girip 50 metre sonra sağa girdin mi nevizade var. kalabalıktan kendisini belli eder zaten.
0
co2s2
(17.07.08)
galataray lisesinin karsisindan giriyosunuz, galatasaray lisesini gormemek mumkun degil zaten
0
sanio
(17.07.08)
ayrıca akdeniz ve yeni sanat ı tavsiye ederim...
0
cold
(17.07.08)
Sokagin girisinde kocaman "Balik Pazari" yaziyor zaten. :)

Girmisken sahaflari da gezin. Balik Pazari sokaginda ilerlerken solunuza baka baka gidin. Aslihan Pasaji diye bir yer var. Disardan bakinca giristeki beyaz esya dukkanindan oturu dandik bir pasaj sanabilirsiniz ama icersi komple sahaftir. Hayir yani gelmisken kacirmayin diye diyorum; hazinedir hazine.

Istiklal Caddesi'nden asagi dogru inerken sag tarafinizda kalacak. Sanio'nun dedigi gibi, hemen hemen Galatasaray Lisesi'nin karsisindadir.
0
vita vinum est
(17.07.08)
(9)

peder zickler ve yansimalari

katafalk
demin meczupca diye bir yazarin entry'sini gordum. kimdir nedir'ine baktim. gecen haftanin en kotu entryleri'nde de gormu$tum nick'ini. actigi ba$liklara ve altina yazdigi entrylere bir goz attim. peder zickler'in taklidiymi$ falan demiyorum. en azindan ozendigi ortada. ancak onun kadar olamadigi da
demin meczupca diye bir yazarin entry'sini gordum. kimdir nedir'ine baktim. gecen haftanin en kotu entryleri'nde de gormu$tum nick'ini. actigi ba$liklara ve altina yazdigi entrylere bir goz attim. peder zickler'in taklidiymi$ falan demiyorum. en azindan ozendigi ortada. ancak onun kadar olamadigi da belli. ki bence peder zickler gerektiginde gayet normal, tutarli-cok guzel entryler yaziyor. bunu pz'i ovmek icin yazmadim. klon sozluklerde de goruyorum mesela buna benzer bir uslubu bircok yazarda. itu sozluk'te kayser sozer ve petersburg vardi. uludag sozluk'ta kac tane benzeyen var sayamadim. zenci gibi falan degil de stevemcqueen'e de benziyor yazilanlar. ve son bir yildir falan buna benzer adamlar cogaldi. once $unu sorayim. bu furyanin ba$ini ceken peder zickler midir? ikinci sorum ise $u: neden bu kadar taklitci adam turedi? ilgi/dikkat cekmek icin mi sadece? zira ba$ka yollarla da dikkat cekilebilirdi. bu ikisini istiyorum.
0
katafalk
(17.07.08)
bruker diye bi yazar da vardı,popüler olmuştu bi ara. ama onun tarzı daha farklıydı.
0
brkylmz
(17.07.08)
YA BIRAKIN ALLAH AŞKINA NE TARZI NE USLUBU...
0
tathar
(17.07.08)
fi tarihinde otisabi'nin co$tugu zamanlarda butun sozluk otisabi gibi $akirdi. bir de cem yilmaz gibi konu$an tipler turemi$ti bir ara hatirlarsan..

boyledir bu i$ler.
0
camilo
(17.07.08)
ya zaten eglencesine yazdiklari belli de want2die, ben kim onayak oldu onu merak ediyorum. yoksa bana gore de sorun yok :) okumam entryleri, biter.
0
🌸katafalk
(17.07.08)
@camilo; sozlugu yeni yeni tanidigimda otisabi'ye ayarmator falan dediklerinde kucuk bir ara$tirmadan sonra bu muymu$ demi$tim. lakin sozlugun '99 versiyonundaki entrylere baktigimda gercekten hakli olduklarini anladim :) bana mi oyle geldi bilmiyorum ama otisabi sanki uslupta buyuk bir yumu$amaya gitmi$. moderatorlerin entry girmesi ile ilgili entrylerini saymazsak tabi :)
0
🌸katafalk
(17.07.08)
Bu son donem (peder zickler vb.) yazarlarin uslubunun kaynagini -bana sorarsaniz- bruker'e dayandirmak lazim. Benzer turdeki sacma basliklari onda gormustum ilk olarak. Fakat soyle bir fark var: Bruker denen adam genelde Pink Floyd gibi, ne bileyim iste LOST gibi insanlarin genel begenisine hitap eden seylerle dalga gecerek prim yapiyordu.

Bir de hazreti muhabbet vardi da neyse o sadece din ile ironi yapiyordu. Bunlar gibi degildi. RED dergisinde bir roportajini okumustum en son. Sonra da kayboldu gitti herif.

Yalniz soyle bir durum var: Bu tip adamlar simdiye dek hep ucuruldu. Artik ucurulmamalarinin sebebi nedir bu da anlasilmaz bir durum.
0
vita vinum est
(17.07.08)
sen ne diyorsun otisabi rahat bir nefes aldirmazdi kimseye.

ama isin kotusu, uslubunun bu inceligi ve ayni zamanda yikiciliginin buyusune kapilmi$ binlerce yazar mantar misali turedi. yanli$ yonlendirilmi$ agresyona sahip bu yazarlar sozlugu sozluk olmaktan cikardi, omur torpusu haline getirdi. bunlar unutulmasin.
0
camilo
(17.07.08)
Bildiğim kadarıyla sözlükte bu işi yapan ilk kişi "feylule" nickiyle yazan avasas idi. 2002 yılı olması lazım. Kendisi bu mahlas ile kör gözüm parmağına ırkçı entryler giriyordu. O zaman bütün sözlük çok şaşırmış, ciddiye alan da çok fazla kişi olmuştu. Sonraları onu solda sıfır bırakan troll'ler çıktı tabii ama sözlükte bir ilk olduğu için önemlidir.
Bu birkaç hafta devam ettikten sonra avasas açıklamıştı gerçeği.
(bkz: feylule) (bkz: feylule bendim)
0
robin
(17.07.08)
peder zickler'i takdir ediyorum açtığı başlığın altında afferim çok iyi düşünmüşsün tarzında fiks entry girenlere de güzel döşüyor yaptığı genellemeler biraz ekstrem ama güldürüyor her zaman
0
yuto
(17.07.08)
(6)

Kedi aşı fiyatları

chewy
şimdiii iki tane sokak kedisini eve almaya karar verdim. ama aşı fiyatları beni korkuttu açıkçası; tek aşı fiyatı 30 ytl imiş, 6 şar aşı oluyorlarmış bir takvim doğrultusunda sonracığıma 2x30x6: 360 ytl ediyor sevgili sözlükdaşlar. şimdi bu paralara aşıları tam cins kediler falan satılıyor nedir bu
şimdiii iki tane sokak kedisini eve almaya karar verdim. ama aşı fiyatları beni korkuttu açıkçası; tek aşı fiyatı 30 ytl imiş, 6 şar aşı oluyorlarmış bir takvim doğrultusunda sonracığıma 2x30x6: 360 ytl ediyor sevgili sözlükdaşlar.

şimdi bu paralara aşıları tam cins kediler falan satılıyor nedir bu sokak kedilerinin çektiği yahu, bakımı bu kadar masraflı mı oluyor? bu fiyatlar normal mi bu yoksa daha ucuza bulabilir miyim bakırköy civarı, bilgisi olanlara teşkür şimdiden.
0
chewy
(16.07.08)
Simdi ben kedi asilarindan pek anlamiyorum ancak gecen gun arkadasim da tipki sizin gibi bir sokak kedisini beslemeye karar verip evine aldi. Gittik veterinere, asilarini falan halledelim dedik.

Hatirladigim tek sey ilk olarak parazit asisi denilen bir sey yapmis olmasiydi ve ucret olarak da 15 lira aldi. Fakat bunun daha yemek kabi var, tuvalet kabi var, mamasi var (ki veteriner iyi (pahali) mama yemesini onermisti, sokak kedisi oldugundan dolayi)... Var da var.

Asilari cok pahali oluyor evet, fakat bizim gittigimiz veteriner hem iyi bir kadin hem de anladigim kadariyla sizin veterinerden daha az ucret aliyor asi icin falan. merkezi bir yerde degil, o yuzdendir belki. hani dukkan kirasi filan hesabi..

Tarif ediyorum: Haznedar Maxi Alisveris Merkezi'nin arka tarafinda kaliyor. Yani arka taraf dedigim de soyle: Bakirkoy tarafindan Bagcilar istikametine gidiyorsunuz diyelim. İste o istikamette maxiyi gectiginizde ilk saga sapiyorsunuz sanirim. O sokakta olmasi lazim. Zaten siz oralara gittiginizde bir esnafa "burda veteriner varmis nerde o" derseniz gosterirler.

Not: Tarif ettigim yerde ucube bir petshop var, aman orayla karistirmayin. Eminonundeki kuscu dukkanlarina benzeyen bir goruntusu var. O degil. Veteriner olani bulacaksiniz siz.

Yalniz yine de toplama vurunca asi ucretleri baya fazla oluyor. Mamasiyla falan da birlesince.. Simdi bu hayvan sokak hayvani oldugu icin normal bir kediden daha cok seye, daha kaliteli urunlere ihtiyac duyacak. O yuzden de biraz zorlanabilirsiniz ama yine de bir veterinere gosterip gorus almaniz daha mantikli tabi.

Sevgiler, saygilar, opucukler.
0
vita vinum est
(16.07.08)
butun asilari ayni anda (parazit, kist,karma, kuduz falan filan) + veteriner parasi = bir kedi 30 ytl civarina cikar. sanki kist asisi pahali olandi. 6 tane degil Yavru degilse, karma/kuduz/losemi asi oluyorlar, bir de parazit hapi yutturuyorup, kist asisi yaptiriyorlar. once parazit hapi yutturup, bir hafta bekliyorlar. sonra karma ve kuduz yapiliyor. o cok asili takvim ilk asilanacaklar icin zamana yayilmis takvim. arada min 3 hafta var setler arasi. janjanli vet'e goturmeyin yolar. veterinerlik fakultesine goturebilirsiniz, sanki onlar beles yapiyordu. ama kesinlikle daha ucuz.

edit: peki 40 olsun:) hatirladim hede hodo kisti asisi pahali olandi. her bir ziyaret kedi basi 40 diyelim.
0
no avalon
(16.07.08)
aslında aşının onlara geliş fiyatı çok daha düşük olsa da veterinerler, veterinerler odasının belirlediği fiyatların altına inemiyorlar ne yazık ki. belki bir tanıdık aracılığıyla falan veterinere giderseniz toplamda yuvarlak bir şeyler yapabilirler. ama sakın ucuza kaçayım diye işinin ehli olmayan bir yere gitmeyin, mesela eminönü'nde hepsi kaçak olarak gelen o zavallı hayvancıklara aşı diye boş enjeksiyon yapıldığını duymuştum.

ben yeşilköy'de doğuş veteriner kliniğine götürüyorum kedimi ve gayet memnunum.
doğuş veteriner kliniği - 0212 573 86 01

yavru kedi 2,5-3 aylık olduğunda iki karma ve bir kuduz aşısı yapılıyor. ondan sonra her yıl bir karma ve bir kuduz yapılması gerekiyor. birkaç aşı daha var ama en gerekli olanlar kuduz ve karma. ayrıca iç parazitler için de yılda bir iğne ya da 6 ayda bir hap olarak uygulama yapılıyor. hapı veterinerden edinip siz de yutturabilirsiniz, iğneden daha ucuza gelir.

bence hazır mamaya alıştırmayın. ciğer falan alıp pişirip verebilirsiniz. çiğ ciğer ishal yapabilir, pişirip vermeniz daha iyi ama pişmiş ciğerin fazlası da kabız yapabiliyor. ciğere az miktarda pirinç, baklagiller falan karıştırıp verebilirsiniz. sakın baharatlı, soğanlı veya tatlı yiyecekler vermeyin, bunlar kediler ve köpekler için zehir. süt de yavru kedilerde ishal yapabiliyor, ya hiç vermeyin ya da biraz sulandırıp verin. hergün suyunu değiştirmeyi unutmayın ve mümkünse evde 1-2 yerde su bulunsun (evde siz yokken bir şekilde dökülürse susuz kalmasınlar).

kum kapları o kadar pahalı değil, büyük marketlerde uygun fiyata bulabilirsiniz. cihangir'de efendiler pet-shop'ta çok ucuza satılıyor, evim uzak olduğu halde ben de taşıma kabı ve kum kabı gerektiğinde buradan alıyorum (yeniyuva sok.38 cihangir, 0212 251 64 88). kenarı çok yüksek olmayan bir plastik leğen de kum kabı işlevi görür aslında. ama veterinere gidip gelirken kolaylık olması açısından bir taşıma kabı edinmenizde fayda var.

evde kedi bakmak maddi ve manevi olarak o kadar da zor değil ama altından kalkamayacağınızı düşünüyorsanız lütfen onları eve hiç alıştırmayın, eve alıştırılıp sonra bakılamayıp sokağa bırakılan kedilerin yaşaması mümkün değil. evde bakamayacaksanız yapacağınız en büyük iyilik aşılarını yaptırıp sokakta bakmak olabilir.

yeni dostlarınızla mutluluklar :)
0
zen spider
(16.07.08)
şimdi gittiğim vet floryadaydı ondan fiyatları piyasaya göre pahalı olabilir diye düşündüm ondan sordum. barınaklarda ucuz oluyormuş dediler doğru mu bu?

kedi bakımıyla ilgili olarak da zaten bahçede falan çok kedi baktım da zaman kötü :) bu yavrular telef olur gibi geldi. bu arada taşıma kabı, pire damlası, sıçma kabı oyuncakları bile şu an tastamam eve alınmak için aşılarını bekliyorlar.

son olarak da konuyla alakasız olacak ama bu hayvanlar kap içinde arabalı feribotta(yenikapı yalova) araba içinde 1,5 saat durmalarının bi sakıncası var mı? çok ses oluyor ve sıcak olur deyü korktum.
0
🌸chewy
(16.07.08)
barınaklarda genellikle sahipli kedilere aşı hizmeti vermiyorlar, yine de birkaçına telefon edip sorabilirsiniz. fatih'te belediye'nin bir hayvan hastanesi var, bozdoğan kemerinin altında, itfaiye'nin ilerisinde, orada belki daha uygun fiyatlı olabilir.

feribotta sakin,sessiz bir köşe seçerseniz daha rahat edebilirler. yola çıkmadan yemek vermeyin, yolda kusabilirler, kalacağınız yere varınca su ve yemek verirsiniz. size alışıklarlarsa onlarla konuşun yolda, sesiniz sakinleştirebilir.
0
zen spider
(16.07.08)
öncelikle 6'şar aşı bilmiyorum, sadece evde yaşayacaksa 6 aşı birden olması gerektiğini sanmıyorum, 2-3 aşı ilk dönemde yapılıyor sonra her yıl yinelenenler yapılıyor diye biliyorum, en azından ben öyle yapıyorum, hiç de bir sorun yaşamadım sokaktan (aslında sokaktan bulmuş sahaftan) alınmış kedimde.

veterinere gelince, ilk aşılarını ve kontrollerini belediyenin (kadıköy) veterinerlik bürosu vardı yakında, orada yaptırmıştım, sadece aşıların parasını aldılar, baktılar, ilaç verdiler falan beleşe. belediyenin sitesinden araştır derim.

yemek olayında ise kesinlikle taraftarı olduğum olay ev yemeğine alıştırılması, her gün az miktarda kuru mama verilmesi ve bu kuru mamanın da premium olması. bu mamaları da veterinerden değil, karaköy altgeçit ve benzeri yerlerden almanızı tavsiye ederim. tabi iyi bi vet bulursanız başka. premium mamalar için bir ipucu: içindekiler kısmında ilk sırada et değil de tahıl, pirinç, mısır vb yazıyorsa geçin. et artıkları tadında bir tanım vardı, o yazıyosa onu da geçin, ilk sırada tavuk eti, sığır eti yazanlardan alın.

konunun aşı olduğunu son cümleyi yazarken tekrar hatırladım, özür dilerim:)
0
whoosie
(16.07.08)
(1)

Bu puanları alan neler yapar ?

joehigashi
Uzun bir süredir ( 7 sene) öss'yi takip etmediğim için yeni puan türleri ve puanlama ile ilgili malesef hiçbir bilgim yok.. Bir arkadaşım yaklaşık 15 sene önce bir meslek lisesinin torna bölümünden mezun olmasına karşın öss'ye girdi ve muhasebe okuyabileceği daha doğru bir ifadeyle muhasebeci olacağ
Uzun bir süredir ( 7 sene) öss'yi takip etmediğim için yeni puan türleri ve puanlama ile ilgili malesef hiçbir bilgim yok.. Bir arkadaşım yaklaşık 15 sene önce bir meslek lisesinin torna bölümünden mezun olmasına karşın öss'ye girdi ve muhasebe okuyabileceği daha doğru bir ifadeyle muhasebeci olacağı 2 ya da 4 senelik bir açıköğretim programına yerleşmek istiyor acaba aşağada linkini verdiğim puanlara sahip olan bu arkadaşım kazandığı puanlarla istediği yerlere gidebilir mi ?

img502.imageshack.us
0
joehigashi
(16.07.08)
Onlisans (iki yillik) programlarina yerlesebilir. Lisans programlari pek mumkun gorunmuyor. Belki yeni acilan universitelerin lisanslarina yerlesebilir ama o da guc.
0
vita vinum est
(16.07.08)
(12)

korku ve gerilim filmleri

sanio
Ya sole izleyince gerim gerim gerilecegim yada korkudan 3.5 atacagim filmler ariyorum. 1990 oncesi cekimler olmazsa sevinirim. Onerebileceginiz gunumuz yapimi gercekten kalitei korku ve gerilim filmi warmi?
Ya sole izleyince gerim gerim gerilecegim yada korkudan 3.5 atacagim filmler ariyorum. 1990 oncesi cekimler olmazsa sevinirim. Onerebileceginiz gunumuz yapimi gercekten kalitei korku ve gerilim filmi warmi?
0
sanio
(16.07.08)
(git: 22269)
(git: 16040)
(git: 23974)
(git: 27906)
(bkz: aramaya inanmak)
0
ermanen
(16.07.08)
rec. çok korkunç ama.
0
axijazz
(16.07.08)
[rec]
0
trimpot
(16.07.08)
Gerilim filmi olmamasına rağmen lost highway'in ilk 40 dakikasındaki kadar hiç bir filmde gerilmedim, izlemediysen tavsiye ederim.
0
luzumsuzadam
(16.07.08)
@trimpot @axijazz
evet ediginiz gibi rec saglammis, filmin son 10 dakkasindayim izlemeye yuregim el vermiyo daha dogrusu afedersiniz gotum yemiyor
0
🌸sanio
(16.07.08)
japon korku filmlerine dal.zaten çoğuna hollywood el atıp recover yaptı.ama ısrarla japon versiyonlarını izle.
0
chaud
(16.07.08)
1990 oncesi filmler olmasa sevinirim demissiniz ama ben sahsen alfred hitchcock manyagi biri olarak birkac sey onermeden edemeyecegim.

belki bir sinemasever olarak hitchcock'u taniyorsunuzdur ve filmlerini de izlemissinizdir; o yuzden "kesin bu izlememistir, dur ukalalik yapayim" dedigimi sanmayin diye de bu paragrafi bir not olarak dusmus bulunayim.

hitchcock gerilim manyagi bir adamdir. her turlu nesneyi, her turlu insani, her turlu kamera hareketini vs. vs. gerilim ogesi olarak kullanabilir. film boyunca diken ustunde oturursunuz. gerilmek icin birebirdir. ve 1960li yillarda cekilen filmleri de, hic 1960li yillardaki filmlere benzemez. zamanin otesinde bir adamdir. iste o yuzden hic cekinmeden sunlari onerecegim:

- psycho (basyapit, ciddi anlamda yardirmis)
- the birds (gerim gerim gerilirsiniz)
- rear window (rontgenci bir adamin yasattigi gerilim)
- rope (tamami kapali mekanda gecer, iyidir)
- vertigo (bir baska basyapit)
- notorious (soze gerek dahi yok)

ozur dilerim, dayanamadim, yazmasam catlayacaktim.
0
vita vinum est
(16.07.08)
the descent adlı filmi tavsiye ederim. çok daralıp gerilmiştim.
0
geldiler
(16.07.08)
rec i bende merak ettim şimdi.
evde anneyle veya kız kardeşle izlenecek bir film mi? (korku anlamında değil, adult içerik anlamında)
öyleyse indireyim.
0
etna
(16.07.08)
[rec] 'i ilk kendi basima izlemistim. son 3-4 senedir izledigim "korku" filmi basliklari filmlerde hep güler gecerdim. ama bu filmde her tirstigimda yemin ediyorum once tirstim sonra alkisladim.

ikinci izleyisimde sevgilimle birlikte izledim. son 10 dakikasina kadar bayik bir film diyen sevgilim gecenin 2'sinde ciglik atti.

o denli yani.
0
trimpot
(17.07.08)
bide son dönemde yüksek gerilim diye bi film izledim güzel baya geriyodu insanı fıransızlar yapmış izlenebilir yani
0
montana
(04.08.08)
@vita vinum est: Rebecca'yı unutma ;-)
0
hlathguth
(18.08.08)
(2)

Sağlık Kurumları İşletmeciliği - Bilgi Talebi

shangrilla
Kardeşim Açıköğretim Fakültesinin "Sağlık Kurumları İşletmeciliği" bölümünü (önlisans) tercih etmek istiyor. Bu bölüm hakkında bilgisi olan, bitirince neler yapılması gerektiğini bilen, iş imkanları hakkında bilgi verebilecek birileri var mıdır? (Sözlükte ve nette yeterli bir bilgiye ulaşamadım.)Bir
Kardeşim Açıköğretim Fakültesinin "Sağlık Kurumları İşletmeciliği" bölümünü (önlisans) tercih etmek istiyor. Bu bölüm hakkında bilgisi olan, bitirince neler yapılması gerektiğini bilen, iş imkanları hakkında bilgi verebilecek birileri var mıdır? (Sözlükte ve nette yeterli bir bilgiye ulaşamadım.)

Bir de, "Bankacılık ve Sigortacılık" bölümü ile kıyaslarsak, hangisi daha avantajlıdır, hangisinin tercih edilmesi daha mantıklıdır?

Dipnot: Kardeşim 4 senelik bir lisans programını tercih etmek istemiyor. 244 Sözel puanla da bir üniversiteye yerleşemiyor.
0
shangrilla
(13.07.08)
Bahsettiginiz bolum hakkinda bilgim yok ancak eger kardesiniz erkekse bence direkt lisans bolumune yerlessin. 2 yil fazla okuyup fazladan birkac sinava girmis olacak ama askerlikten de yirtmis olacak. Ben zannetmiyorum ki 15 ay boyunca askerlik yapmak istesin.

Bu arada bu seneki oss'nin sozel anlamda zor oldugunu ve sozel1 bolumunden 30'da 30 yapabilen yalnizca 17 kisi ciktigini hatirlatiyor ve tercih yapmasini (onlisans soz1 puanli) oneriyorum.

Verdiginiz puan galiba SOZ2 puani. Onlisans programlari zaten SOZ1 ile aldigi icin (muhtemelen SOZ1'i daha yuksektir) problem olmayacaktir. Anadolu'daki bir universiteye cok rahat yerlesebilir. Trakya Universitesi de bir alternatif olabilir ama ben sahsen onermiyorum (Asagida yazacagim bolum acisindan, kendi tecrubelerim dogrultusunda. Yoksa Trakya Universitesi genel anlamda iyidir).

Radyo ve Televizyon Yayimciligi tarzi bolumleri siddetle oneririm. Eger gercekten yetenekli ve azimli biriyse kolayca is bulup yukselebilir. Kameramanliktan tutun da rejisorluge, muhabirlikten tutun da radyoculuga, reklamciliktan halkla iliskiler pozisyonuna kadar, ne bileyim gazetecilige... Is imkanlari cok genistir ve de onlisans programi oldugu icin ara eleman yetistirir. Medyada da ara eleman ihtiyacinin bir hayli yuksek oldugunu hatirlatayim.

Bence bunu dusunsun.

Ha ben daha da iyisi sunu oneriyorum: Eger imkani varsa bir sene daha hazirlansin ve gercekten daha iyi yerlere yerlessin. Cunku su an (Acikogretim haricinde) bir tercih yaparsa, gelecek sene tercih hakkini kaybedecek ve belki de son tercihi bu olacak. Yani belki bir daha hic denemek dahi istemeyecek. Iyıce dusunmesini oneriyorum. Ama simdi en azindan bir acikogretim programina yerlesmesinde de bir sakinca yok tabi.

Nacizane ve hatta acizane fikirlerim bu dogrultuda. (OSS konusunda biraz doluyum da)
0
vita vinum est
(13.07.08)
Zaten erkek olsa lisans programları haricinde tercih yapmazdı/yaptırmazdım. AÖF'nin lisans programları arasında ona uyan, onun yapabileceği birşey de yok (bkz: iibf). Puan türünü tam belirtmemişim, SOZ1 puanı idi bu. Zaten Radyo-TV ya da Çocuk Gelişimi tarzı bir bölüm düşünüyorduk onun için. 244 SOZ1 puanı ile yerleşebilir umarım böyle bir önlisans programına. Bir sene daha hazırlanma ve vakit kaybetme imkanı yok, yaşı bayağı geçti keza. Bu sınava da uzun seneler sonra, öylesine girmişti ama sonuç umduğumuzdan iyi oldu.

Bu arada, Trakya Üniversitesi benden sorulur. 6 senemi yedi, hâlâ da devam ediyor yemeye. :)

Cevabın için teşekkür ederim.
0
🌸shangrilla
(13.07.08)
(4)

ösym sorusu

submariner
ÖSS-SÖZ-1153,134ÖSS-SAY-1139,217ÖSS-EA-1146,553ÖSS-SÖZ-2153,834ÖSS-SAY-2129,676ÖSS-EA-2136,940ÖSS-DİL176,613bu sonuçlara göre benim durumum nedir
ÖSS-SÖZ-1
153,134

ÖSS-SAY-1
139,217

ÖSS-EA-1
146,553

ÖSS-SÖZ-2
153,834

ÖSS-SAY-2
129,676

ÖSS-EA-2
136,940

ÖSS-DİL
176,613

bu sonuçlara göre benim durumum nedir
0
submariner
(12.07.08)
dil di$inda hepsinden barajin altinda kalmi$sin (4 yillik icin)
bilmiyorum dilde de baraj aynidir heralde ?

edit: 2 yilliklar icin 140'a du$mu$ diye duydum ben de baraj puani icin.
edit 2: (git: 33503)
0
sourlemonade
(12.07.08)
açık öğretime yetiyor mu ?
0
🌸submariner
(12.07.08)
onlisans bolumlerinin baraj puani 145'e dustu diye okudum gecen gun. onlisans acikogretime girebilirsiniz. daha sonra da lisansa uzatirsiniz onu. yani oyle bir sey olabiliyor sanirim.
0
vita vinum est
(12.07.08)
Evet daha sonra lisans tamamlayabilirsiniz. Çoğu bölümden İktisat ve İşletme'ye sınavsız geçiş hakkı var.

Bölümlerle (lisans&önlisans) ilgili bilgiye şuradan ulaşılabilir:
www.aof.edu.tr
0
shangrilla
(13.07.08)
(7)

Klasik Rock Şarkıları

cruseo
Efendiiiiiim.Nedenini bilmedigim bir sebepten dolayı pek geniş bir rock repertuarım yok.Pink Floyd'u 2 sene önce keşfetmiş bir insanım.Reamonn - SupergirlGreen Day - Time Of Your LifeThe Doors - Light My FireKansas - Carry On My Wayward SonKansas - Dust In The WindDerek And The Dominos - LaylaBob Dy
Efendiiiiiim.

Nedenini bilmedigim bir sebepten dolayı pek geniş bir rock repertuarım yok.
Pink Floyd'u 2 sene önce keşfetmiş bir insanım.

Reamonn - Supergirl
Green Day - Time Of Your Life
The Doors - Light My Fire
Kansas - Carry On My Wayward Son
Kansas - Dust In The Wind
Derek And The Dominos - Layla
Bob Dylan - Like A Rolling Stone
Iggy Pop - The Passenger
Sound Of Silence
Smoke On Water
Boston - More Than A Feeling

gibi şarkıları da izledigim diziler sayesinde ögrendim.

Scrubs da Air Band yaparken Boston - More Than A Feeling çalmaları
Two And A Half Man da çocugun gitar çalarken Smoke on Water çalması
Southpark da guitar hero ile dalga geçerken stan'ın babasının Kansas - Carry On My Wayward Son çalması
Seinfeld'in son bölümünden bi öndeki tanıtıcı bölümde Green Day - Time Of Your Life

çalması gibi.

Bu şarkılar ayarında, bu şarkılar kadar eski.
Kaçırmış olabilecegimi önerebileceginiz şarkılar varsa buyrunuz efendim.
0
cruseo
(12.07.08)
(bkz: 100 greatest rock guitar solos) şu başlıkta istediğini fazlasıyla bulcaksın.
0
baldur
(12.07.08)
Journey - Don't Stop Believin'
0
atomic punk
(12.07.08)
UFO - Doctor Doctor
The Doors - Take It As It Comes
Scorpions - They Need A Million
0
luzumsuzadam
(12.07.08)
aslında senin yapman gereken deep purple, led zeppelin, ac dc, the doors, the beatles, the rolling stones, gibi baba grupların best of albümlerini indirmek. aralarından hayli hoşuna giden şarkılar çıkacaktır illa ki. birkaç seçme hazırlayayım yine de;

ted nugent - stranglehold
the cars - drive
neil young - cortez the killer
the alan parson's project - eye in the sky
led zeppelin - rock'n roll
led zeppelin - how many more times
led zeppelin - whole lotta love
deep purple - black knight
deep purple - highway star
blue öyster cult - cities on flame
blue öyster cult - don't fear the reaper
blue öyster cult - burnin' for you
ac/dc - highway to hell
ac/dc - tnt
rainbow - stargazer
rainbow- man on the silver mountain
rainbow - a light in the black
rainbow - long live rock'n roll
accept - seawinds
accept - glad to be alone
eloy - plastic girl
eloy - the sun song (aslında komple dawn albümünü dinle derim ben)
dire straits - tunnel of love
dire straits - money for nothing
dire straits - telegraph road
king crimson - epitaph
judas priest - blood red skies (yarının hatrına)
lynyrd skynyrd - free bird
skid row - youth gone wild

öee baktım daha 1 saat yazacak şarkı var, durayım dedim. en iyisi işte kendin arayıp bulmak.
0
deckard
(12.07.08)
Uriah Heep - Lady in Black tam bir klasiktir. her sey bir yana, bunu mutlaka edinin.

Hatta ilk once Uriah Heep'ten, sonra da Ensiferum'dan ayni sarkinin cover'ini dinleyin.
0
vita vinum est
(12.07.08)
last fm dinle,
"classic rock" tag'ini aç, 1 hafta dinle, feriştahı olursun.
0
kaptan cuma
(15.07.08)
efendim, bir torrent listesi vereyim ama yasak illegal olmasın diye torrent linkini ve adını vermiyorum.
ama listeden esinlenince torrent halini de bulursunuz.


001 - Led Zepplin- Stairway to Heaven.mp3
002 - Black Sabbath - Paranoid.mp3
003 - Iron Maiden - Run to the hills.mp3
004 - Queen - Bohemian Rhapsody.mp3
005 - Deep Purple - Smoke on the water.mp3
006 - Guns N' Roses - Paradise City.mp3
007 - ACDC - Back in black.mp3
008 - Kiss - Detroit rock city.mp3
009 - Metallica - Enter Sandman.mp3
010 - ACDC - Highway to hell.mp3
011 - Van Halen - Jump.mp3
012 - Rolling Stones - Paint It Black.mp3
013 - Aerosmith - Dream on.mp3
014 - Alice Cooper - Poison.mp3
015 - Iron Maiden - The number of the beast.mp3
016 - ACDC - T.N.T.mp3
017 - Eagles - Hotel California.mp3
018 - DIO - Holy Diver.mp3
019 - Van Halen - Panama.mp3
021 - Sex Pistols - God Save The Queen.mp3
022 - Europe - The final countdown.mp3
023 - Red Hot Chili Peppers - Under the Bridge.mp3
024 - George Thorogood - Bad To The Bone.mp3
025 - Nirvana - Smells Like Teen Spirit.mp3
026 - Led Zeppelin - Kashmir.mp3
027 - Bruce Springsteen - The river.mp3
028 - Clash - London Calling.mp3
029 - ACDC - Thunderstruck.mp3
030 - Van Halen - Ain't talkin about love.mp3
031 - Iggy Pop - The Passenger.mp3
032 - MotÇôrhead - Ace of Spades.mp3
033 - Guns 'n' Roses - November_Rain.Mp3
034 - Kiss - Heavens on fire.mp3
035 - Sweet - The Ballroom Blitz.mp3
036 - Guns 'n' Roses - Sweet Child o Mine.Mp3
037 - Rolling Stones - (I Can't Get No) Satisfaction.mp3
038 - Kiss - Love Gun.mp3
039 - Meat Loaf - Bat Out Of Hell.mp3
040 - Thin Lizzy - The boys are back in town.mp3
041 - Deep Purple - Highway Star.mp3
042 - Pink Floyd - Comfortably Numb.mp3
043 - Twisted Sister - We're Not Gonna Take It.mp3
044 - Bryan Adams - Summer of '69.mp3
045 - Queen - We Will Rock You.mp3
046 - Jimi Hendrix - All along the watchtower.mp3
047 - Kiss - God Of Thunder.mp3
048 - Rolling Stones - Sympathy For The Devil.mp3
049 - Guns 'n' Roses - Welcome To The Jungle.mp3
050 - Bon Jovi - Runaway.mp3
052 - Creed - With arms wide open.mp3
053 - Pink Floyd - Wish You Were Here.mp3
054 - Guns n' Roses - Don¶ït cry.mp3
055 - Judas Priest - Breaking the Law.mp3
056 - Deep Purple - Perfect Stranger.mp3
057 - Rolling stones - Gimme shelter.mp3
059 - ACDC - Hells Bells.mp3
060 - Blue Oyster Cult - Don't Fear The Reaper.mp3
062 - Scorpions - Rock You Like A Hurricane.mp3
063 - Black Sabbath - Sabbath Bloody Sabbath.mp3
064 - Pink Floyd - Money.mp3
065 - Imperiet - Du ska va President.mp3
067 - DIO - Rainbow in the dark.mp3
068 - Iron Maiden - Aces high.mp3
069 - Beastie Boys - Fight for your right.mp3
072 - Alice Cooper - Billion dollar babies.mp3
074 - ACDC - Whole lotta rosie.mp3
075 - Deep Purple - Speed king.mp3
076 - Kiss - She.mp3
077 - Led Zeppelin - Black Dog.mp3
078 - Def Leppard - Pour some sugar on me.mp3
079 - Jimi Hendrix - Foxy Lady.mp3
080 - Bruce Springsteen - Born in the U.S.A.mp3
081 - Queen - We are the champions.mp3
082 - Guns n' Roses - Patience.mp3
083 - U2 - I Still Haven't Found What I'm Looking For.mp3
084 - David Bowie - Ziggy Stardust.mp3
085 - Sweet - Fox On The Run.mp3
087 - Bon Jovi - Livin' On A Prayer.mp3
088 - Pink Floyd - Shine on you crazy diamond.mp3
090 - Whitesnake - Here I Go Again.mp3
091 - Ozzy Osbourne - Perry Mason.mp3
092 - Gary Moore - Over the hills and far away.mp3
094 - Deep Purple - Child in time.mp3
095 - Kiss - Black Diamond.mp3
096 - Led Zeppelin - Communication Breakdown.mp3
097 - Beatles - While My Guitar Gently Weeps.mp3
098 - Metallica - Nothing Else Matters.mp3
102 - Aerosmith - Walk This Way.mp3
103 - Bruce Springsteen - Born to run.mp3
105 - UFO - Doctor Doctor.mp3
107 - Thin Lizzy - Whiskey In The Jar.mp3
108 - Skid Row - 18 & Life.mp3
109 - Ramones - Sheena Is A Punk Rocker.mp3
110 - Accept - Balls to the Wall.mp3
111 - Yes - Owner Of A Lonely Heart.mp3
113 - ZZ top - Tush.mp3
114 - Rolling Stones - Angie.mp3
115 - Europe - Rock the night.mp3
116 - Bruce Springsteen - I'm on Fire.mp3
118 - Ebba GrÇôn - Staten & kapitalet.mp3
119 - ACDC - You shook me all night long.mp3
120 - Guns n' Roses - Welcome To The Jungle.mp3
121 - U2 - With Or Without You.mp3
122 - Deep Purple - Woman From Tokyo.mp3
123 - Kiss - Shout it out Loud.mp3
124 - Led Zeppelin - Heartbreaker.mp3
125 - David Bowie - Life on Mars.mp3
127 - Bon Jovi - Keep The Faith.mp3
128 - Pink Floyd - Another brick in the wall.mp3
129 - Live - The Dolphin's Cry.mp3
131 - Ozzy Ozborne - No More Tears.mp3
132 - Gary Moore - Empty rooms.mp3
134 - Beatles - Back in the U.S.S.R..mp3
135 - Metallica - Sad But True.mp3
136 - Def Leppard - Animal.mp3
137 - Jimi Hendrix - Purple haze.mp3
140 - Bruce Springsteen - Dancing in the dark.mp3
142 - Kiss - Deuce.mp3
143 - Led Zeppelin - When The Levee Breaks.mp3
144 - Rolling Stones - It's only rock'n roll.mp3
145 - David Bowie - Rebel rebel.mp3
147 - ACDC - Girls got Rhythm.mp3
148 - Dire Straits - Lady writer.mp3
150 - Aerosmith - Falling In Love(Is Hard On The Knees).mp3
151 - Led Zeppelin - Fool In The Rain.mp3
152 - ZZ Top - Gimme All Your Loving.mp3
153 - Creedence Clearwater Revival - Long As I Can See The Light.mp3
154 - Black Sabbath - War Pigs.mp3
155 - Alice Cooper - Welcome to my nightmare.mp3
156 - Jimi Hendrix - Little Wing.mp3
158 - Kiss - Beth.mp3
159 - Deep Purple - Mistreated.mp3
160 - Def Leppard - Armageddon it.mp3
161 - Gary Moore - Parisienne walkways.mp3
162 - U2 - New Year¶ïs Day.mp3
163 - Van Halen - Dance the night away.mp3
164 - Bruce Springsteen - Brilliant disguise.mp3
166 - Pearl Jam - Jeremy.mp3
169 - Rolling Stones - Tumbling dice.mp3
172 - John Mellencamp - Small Town.mp3
174 - Guns n' Roses - You could be mine.mp3
176 - David Bowie - The Man Who Sold The World.mp3
178 - Metallica - The Unforgiven.mp3
180 - Pink Floyd - Us and them.mp3
182 - Ebba GrÇôn - Mamma Pappa Barn.mp3
183 - ACDC - It's a long way to the top.mp3
185 - Beatles - Revolution.mp3
186 - Bon Jovi - Bed Of Roses.mp3
187 - Bachman Turner Overdrive - Taking Care of Business.mp3
188 - Dire Straits - So far away.mp3
189 - Tom Petty - Don't Come Around Here No More.mp3
190 - Aerosmith - Dude (looks like a lady).mp3
191 - Led Zeppelin - All of My Love.mp3
192 - R.E.M - Everybody hurts.MP3
193 - Rolling stones - Saint of Me.mp3
194 - Billy Idol - Dancing with myself.mp3
196 - DAD - Bad craziness.mp3
197 - ZZ Top - Rough boy.mp3
198 - Creedence Clearwater Revival - Suzie Q.mp3
200 - Def Leppard - Let¶ïs Get Rocked.mp3
201 - Imperiet - C.C Cowboys.mp3
204 - Eric Clapton - Tears in Heaven.mp3
205 - Janis Joplin - Piece Of My Heart.mp3
206 - Jimi Hendrix - Manic depression.mp3
207 - David Bowie - Changes.mp3
208 - Alice Cooper - Under my wheels.mp3
209 - Jimi Hendrix - Fire.mp3
211 - Green Day - When I come around.mp3
212 - T.Rex - 20th Century boy.mp3
213 - Deep Purple - Black Night.mp3
215 - Frank Zappa - Bobby Brown.mp3
217 - Blondie - Hanging on the telephone.mp3
219 - Kiss - Psycho circus.mp3
220 - Alanis Morissette - Ironic.mp3
221 - Rolling Stones - Honky Tonk Women.mp3
222 - Doors - Break On Through.mp3
223 - ACDC - Stiff Upper Lip.mp3
224 - Kiss - I was made for lovin you.mp3
225 - Deep Purple - Kentucky Woman.mp3
226 - Ramones - Pet_Sematary.mp3
230 - Pugh Rogefeldt - Dinga Linga Lena.mp3
231 - Bob Dylan - Knockin' on heavens door.mp3
233 - Ugly Kid Joe - Cats in the Cradle.mp3
234 - Dire Straits - Walk of life.mp3
235 - Led Zeppelin - Whole Lotta Love.mp3
237 - Aerosmith - Toys in the attic.mp3
238 - Led Zeppelin - Good Times Bad Times.MP3
241 - Creedence Clearwater Revival - Hey Tonight (1970).mp3
243 - Bad Company - Feel Like Making Love.mp3
244 - Def Leppard - Hysteria.mp3
245 - 10cc - Rubber Bullets.mp3
246 - Iggy Pop - Real wild child.mp3
247 - Alice in chains - Wouldo.mp3
249 - Poison - Every rose has its thorn.mp3
250 - Bruce Springsteen - Badlands.mp3
251 - ACDC - Moneytalks.mp3
252 - The Clash - Should I Stay Or Should I Go.mp3
253 - Jimi Hendrix - Angel.mp3
254 - Pearl Jam - Alive.mp3
255 - Alice Cooper - I'm eighteen.mp3
257 - Nazareth - Love hurts.mp3
258 - Jon Bon Jovi - Blaze of Glory.mp3
263 - Rolling stones - Under My Thumb.mp3
264 - David Bowie - Starman.mp3
265 - Dire Straits - Industrial Disease.mp3
267 - Aerosmith - Cryin.mp3
268 - Led Zeppelin - Houses Of the Holy.mp3
271 - Judas Priest - Living After Midnight.mp3
273 - Jefferson Airplane - Somebody To Love.mp3
275 - Oasis - Wonderwall.mp3
276 - Motley Crue - Home Sweet Home.mp3
277 - Kiss - I love it loud.mp3
278 - U2 - Pride.mp3
279 - Deep Purple - Hush.mp3
280 - Buffalo Springfield - For What It's Worth.mp3
281 - Black Sabbath - Changes.mp3
282 - Lynyrd Skynyrd - Sweet home alabama.mp3
284 - JJ Cale - Cocaine.mp3
286 - ZZ Top - Legs.mp3
287 - Van Halen - Runnin' With the Devil.mp3
289 - ACDC - Cover you in oil.mp3
290 - Rolling Stones - Beast of burden.mp3
291 - Creedence Clearwater Revival - Down on the Corner.mp3
293 - John Mellencamp - Jack And Diane.mp3
294 - Rainbow - Since you've been gone.mp3
295 - Guns 'n' Roses - Out Ta Get Me.mp3
297 - David Bowie - Ashes to ashes.mp3
298 - Ozzy Osbourne - Mr. Crowley.mp3
300 - Metallica - No Leaf Clover.mp3
301 - Pink Floyd - Have a cigar.mp3
303 - Def Leppard - Foolin'.mp3
304 - Gary Moore - Wild frontier.mp3
305 - David Bowie - Young americans.mp3
306 - U2 - Mysterious Ways.mp3
307 - Van Halen - Dreams.mp3
308 - Jimi Hendrix - Crosstown traffic.mp3
309 - Dire Stright - Money for Nothing.MP3
312 - Aerosmith - Sweet emotions.mp3
313 - Led Zeppelin - Thank You.mp3
314 - Alice Cooper - Hey Stoopid.mp3
316 - Queen - Another one bites the dust.mp3
317 - Rolling Stones - Miss you.mp3
318 - Ebba GrÇôn - Die mauer.mp3
320 - Beatles - Come Together.mp3
321 - Bon Jovi - You Give Love A Bad Name.mp3
322 - Bachman Turner Overdrive-You Aint Seen Nothing Yet-Ans.Mp3
323 - R.E.M - Loosing my religion.mp3
324 - Billy Idol - Rebel yell.mp3
326 - DAD - Laugh 'n' a half.mp3
327 - Dirty deeds done dirt cheap.mp3
329 - Beck - Loser.mp3
330 - David Bowie - Diamond Dogs.mp3
331 - Primal Scream - Rocks.mp3
333 - America - A horse with no name.mp3
334 - ZZ Top - Viva Las Vegas.mp3
338 - Blind melon - No rain.mp3
339 - Creedence Clearwater Revival - Fortunate Son.mp3
340 - Santana - Smooth.mp3
343 - Kiss - Calling Dr Love.mp3
345 - Deep Purple - Strange kind of woman.mp3
346 - Bruce Springsteen - Cover Me.mp3
347 - Steve Miller Band - The Joker.mp3
351 - Europe - Superstitious.mp3
353 - Aerosmith - Livin on the edge.mp3
355 - Led Zeppelin - D'yer Mak'er.mp3
357 - Twisted Sister - I Wanna Rock.mp3
359 - City Boy - 5.7.0.5..mp3
360 - Rolling Stones - Jumpin' Jack Flash.mp3
361 - ELO - Hold on tight.mp3
362 - Sex Pistols - Anarchy In The U.K.mp3
363 - Jimi Hendrix - Hey Joe.mp3
366 - ACDC - If you want blood.mp3
367 - Creed - Higher.mp3
368 - Bob Dylan - Just like a woman.mp3
369 - Rolling Stones - You Cant Always Get What You Want.mp3
370 - Gary Moore - Out in the fields.mp3
371 - ZZ Top - Sleeping bag.mp3
372 - U2 - Sunday Bloody Sunday.mp3
375 - Creedence Clearwater Revival - Up Around The Bend.mp3
376 - Imperiet - Var e' Vargen.mp3
377 - Faith no more - I'm easy.mp3
378 - Black Crows - Remedy.mp3
379 - Alice Cooper - No more mr. nice guy.mp3
383 - Rolling stones - Anybody Seen My Baby.mp3
385 - Tom Petty - Free Fallin'.mp3
386 - Aerosmith - Janies got a gun.mp3
387 - Led Zeppelin - Rock And Roll.mp3
389 - Green Day - Basket case.mp3
392 - ACDC - Problem child.mp3
394 - Blondie - Call me.mp3
396 - Kiss - Rock and roll all nite.mp3
397 - Alanis Morissette - You Oughta Know.mp3
398 - Deep Purple - Burn.mp3
399 - Ramones - Rockaway Beach.mp3
400 - Meat loaf - I'd do anything for love.mp3
404 - Neil Young - Heart Of Gold.mp3
405 - Jimi Hendrix - The wind cries mary.mp3
406 - Mannfred Mann's Earth Band - Davy's On The Road Again.mp3
407 - Pugh Rogerfeldt - Hog farm.mp3
410 - Doors - Light My Fire.mp3
412 - John Mellencamp - ROCK in the USA.mp3
413 - Rainbow - I surrender.mp3
414 - Alice Cooper - Schools out.mp3
416 - Guns 'n' Roses - Knockin On Heavens Door.Mp3
418 - ACDC - Jailbreak.mp3
419 - Ram Jam - Black Betty.mp3
420 - David Bowie - Space Oddity.mp3
421 - Ozzy Osbourne - Bark at the moon.mp3
422 - ZZ Top - La Grange.mp3
423 - Metallica - Until it sleeps.mp3
424 - Pink Floyd - Time.mp3
426 - Creedence Clearwater Revival - Proud Mary.mp3
427 - Dire Straits - Calling Elvis.mp3
431 - Aerosmith - Love in an elevator.mp3
432 - Led Zeppelin - Since I've Been Loving You.mp3
436 - Rolling Stones - Bitch.mp3
437 - Ebba GrÇôn - 800 grader.mp3
439 - Beatles - Help From My Friends.mp3
439 - Beatles - Sgt Pepper's Lonely Hearts Club Band.mp3
441 - Bon Jovi - Wanted Dead Or Alive.mp3
442 - Bachman Turner Overdrive - Not Fragile.mp3
444 - Boston - More than a feeling.mp3
446 - Gary Moore - Still got the blues.mp3
447 - Billy Idol - White wedding.mp3
448 - U2 - One.mp3
450 - Van Halen - Why Can't This Be Love.mp3
451 - Mott The Hoople - All The Young Dudes.mp3
453 - DAD - Sleeping my day away.mp3
458 - Led Zeppelin - Ramble On.mp3
460 - Jimi Hendrix - Voodo Child.mp3
461 - Kiss - C'mon and love me.mp3
463 - Deep Purple - Stormbringer.mp3
465 - Bad Company - Can't get enough.mp3
466 - 10cc - Good Morning Judge.mp3
467 - Animals - House of the rising.mp3
470 - ACDC - Hard as a rock.mp3
471 - ZZ Top - Sharp Dressed Man.mp3
472 - Tom Petty - I Won't Back Down.mp3
473 - Aerosmith - Rag doll.mp3
475 - Creedence Clearwater Revival - Bad Moon Rising.mp3
476 - Alice Cooper - Man behind the mask.mp3
479 - Joan Jett - I Love Rock n' Roll.mp3
484 - Sweet - The 6 Teens.mp3
485 - Scorpions - Wind of Change.mp3
488 - Rolling Stones - Brown_sugar.mp3
489 - Counting Crows - Mr. Jones.mp3
491 - Bryan Adams - Run To You.mp3
494 - Survivor - Eye of the tiger.mp3
496 - Police - Message in a Bottle.mp3
499 - Midnight Oil - Beds are Burning.mp3
500 - royksopp - Eple.mp3
0
hoot
(07.10.09)
(4)

entry silinme istatistikleri'ni kendi kimdir nedir'imde göremiyorum?

vita vinum est
bu olay ilk çıktığında da göremiyordum. hala da göremiyorum. bunun sebebi nedir? acaba sözlük yazarları kendi kimdir nedirlerine baktıklarında kendi istatistiklerini göremiyorlar mı, yani herkeste böyle mi?
bu olay ilk çıktığında da göremiyordum. hala da göremiyorum. bunun sebebi nedir? acaba sözlük yazarları kendi kimdir nedirlerine baktıklarında kendi istatistiklerini göremiyorlar mı, yani herkeste böyle mi?
0
vita vinum est
(11.07.08)
iyi de silinmi$ entry'n yok hic (moderasyon tarafindan) ?
gorunmemesi gayet dogal.
0
sourlemonade
(11.07.08)
belki herhangi bir moderatör herhangi bir entrynizi silmemiştir?
benimkiler gözüküyor, görebiliyorum yani.
0
kobuzchu kiz
(11.07.08)
görüyorum ben.
0
brkylmz
(11.07.08)
o zaman çok masummuşum be. hiç öyle düşünmemiştim ben. doğru aslında galiba hiç silinmemişti, pardon :)
0
🌸vita vinum est
(12.07.08)
(21)

sosyal soru: biz niye böyleyiz?

neronas
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?
Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin g*tüne girseydi de yapamasaydın diyen vardı yahu. Beğenmediysen olmamış de, neden beğenmediğini yaz da işe yara, adam da feedback alsın senden. Çoğu videonun yorumunda huysuz bir türk yorumu bulunuyor illa ki. Benzer bir durum da, netten counterstrike oynayamayınca sorunu araştırırken karşıma çıkan bir sitede vardı. birisi netten conter-strike 1.3 oynayamamış, sorun ne olabilir diye adam gibi sormuş. Tam 4 sayfa cevap yazılmış adama, hepsi de dalga geçme maksatlı. meğer 1.6 çıkmış da bu adam neden hala bunu oynuyormuş, komikmiş, cevap bile verilmezmiş buna, salak da demişler adama.
birkaç örnek daha var,
Geçen sene öğrenci değişimiyle gittiğim okul için bir andaç dvdsi yaptım, introsuna slayt ekledim bunu da youtube a koydum. Anında yorum gelmiş, "hahahah you all look so gay, faggots. that blond hair girl looks like a bitch" falan diye. adamın niki **turk şeklinde. Türk olduğumu gösterir hiçbir belge yok videoda, demek ki bunu herkese yapıyorlar.
Yaşadığım şehirde çilek bahçeleri var. girip kafana göre toplayıp çıkıyorsun, çıkarken ödüyorsun. içerde yediğin bedava. Türkler tarlaları istila ettiğinden beri uygulama kalktı.
Devlet ücretsiz almanca kursu veriyordu, kursa gidene de işsizlik maaşı gibi bir maaş veriliyordu. Türkler ana bacı kardaş işi gücü bırakıp (varsa tabi) kursa yüklenince uygulama kalktı.
Çiçek bahçeleri vardı, gidip istediğin çiçekten toplayıp, buket yapıp çıkışta kutuya para atıyordun. başında bekleyen yok tabi ki. bahçeler türkler tarafından yağmalanınca uygulama kalktı.

Daha birçok şey var anlam veremediğim ve utandığım. Merak ettiğim şey de şu; bunun sebebi ekonomik mi, eğitim mi yoksa yetişme tarzı mı? barbarmıyız biz? Hani bizim büyük türklüğümüz, efendiliğimiz, anlayış dinimiz? Neden nefret ediyoruz birbirimizden?

Not: Genelleme yapmak elbette yanlış. Bahsettiğim çoğunluğu anlamışsınızdır. Müthiş insanlarımız var elbet ama malesef azınlıkta.
0
neronas
(10.07.08)
(bkz: lümpen kültür)
(bkz: lümpen)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.07.08)
gene genelleme olacak ama cahillik, görgüsüzlük ve patavatsızlığın simgelerinden biridir o yutuptaki küfürler. bir de gelişmişlikle doğru orantılı tabii, insanlar önce rahatça geçinmeyi, sonra kendilerini kişisel olarak geliştirmeyi düşünürler. bu hep böyledir. zengin olmayan adam gidip romana mı para versin yoksa kışın yakacağı oduna mı? tabii ki oduna. ilk çağda da böyleydi bu, roma gelişmişken sanat, kültür bilim faaliyetleri falan yapılabiliyordu, tiyatrolar vardı. neden? çünkü ekonomik bir rahatlık vardı ve insanlar diğer faaliyetlere zaman, para, ilgi ayırabiliyorlardı. türkiye'de okuma yazma oranının yüzde 85 olduğunu da söyleyeyim bu arada. ekonominin yıllardır kötü olmasından, gelişmemişlikten kaynaklanıyor bu da sonuçta. gelişmiş bir ülkede en az yüzde 99'tur bu oran.
0
baldur
(10.07.08)
Bence en büyük sorun ileriyi ve toplumu düşünerek değil bugünü ve sadece kendimizi düşünerek hareket etmemiz. Bu neden böyle derseniz bilemem, toplumsal bilinç mi denir yetişme tarzı mı denir orasını psikologların incelemesi daha doğru sanki.

Misal çiçek örneğinde yabancı adam mantıklı düşünerek diyor ki "ne güzel sistem, hem taze çiçeklere istediğim zaman ulaşıyorum hem de bedelini kendim belirlediğim için kazık yemeyeceğim garanti. Ama bedelinin altında ödeme yaparsam da bu hizmetten zarar ederler ve kaldırırlar ben de mahrum kalırım." Biz gidince diyoruz ki "Vay salaklar başında adam bile yok, madem beleşe işime yarayacağından fazlasını da toplayayım eşe dosta dağıtırım eheuh". Çİlek örneği de aynı şekilde tabi.

Küfretme olayında ise malesef hiç bir fikrim yok, bu yaşıma geldim hala durduk yere küfreden insanları anlamıyorum. Ama şundan eminim ki askerde burnum çok fena sürtülecek küfür konusunda :)
0
crown
(10.07.08)
sanırsam bahsettiğiniz tüm özellikler milletçe çok rahat olmamızdan kaynaklanıyor. yani aşırı rahatız. her şeye verecek cevabımız olduğunu düşünüyor, her şeyi biz biliyoruz sanıyoruz. youtube olayı ayrı mesele, ordaki örnek internetin bir maske olmasından kaynaklanıyor.gerçi burdan da rahatlık sonucuna varabiliriz.

bir de yapılan şeylere değer vermeyi bilmiyoruz galiba. her şey ve herkes fırsat bizim için. aslında ben de sizin gibi doluyum bu konuda da şimdilik böyle özetleyebilirim kendi açımdan.

dediğiniz gibi genelleme yapmak yanlış.
0
rectoa
(10.07.08)
Engin Ardıç:

"Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)

Hani şair Eşref’in “ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz” dediği cinsten...

Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır."
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.07.08)
Biz millet olarak bir rönesans yaşamadık, o yüzden böyleyiz.
0
felina
(10.07.08)
dusuk iq ya baglı olarak muhakeme yetenegindeki zayıflıklar angutluklar fln.
0
bryan fury
(10.07.08)
felina noktayı koymuş olaya. daha söylenicek bi laf yok. bazı şeyleri çabuk ve rahat elde etmenin meydana getirdiği garip bi zihniyet hakim toplumumuza...
0
la grande
(10.07.08)
Efendiliğimiz, büyük türklüğümüz zartlığımız zurtluğumuz sanırsam sadece kitaplarda yazıyor. Din konusunda ise yapılacak birşey yok. Her nekadar insanlar pek anlayamasa da iyi niyetli olmak allah korkusuyla olan birşey değil, insanın içinde, toplumsal yapıda olması gereken bir durum. Ne kadar dine bağlı olursak olalım. Toplumsal olarak bazı şeyleri aşmadığımız sürece bu böyle gider..
Çok güzel konuya değinmişsiniz. Genelde diğer insanlar bu tarz olaylara "çok güzel bir faaliyet, hepimiz desteklemeliyiz" gibi bir mantıkla yaklaşırken bizler "enayi" kekleme peşinde koşuyoruz adeta. Tek akıllı biziz çünkü.
Bu durum her alanda böyle. Bir keresinde hollandada, içinde bulunduğumuz otobüs parkederken bir bisikleti devirmişti. Bisikletin sahibi gelip sakince konuşmuş ve şoför ile güle oynaya el sıkışıp gitmişti. Bu olayı bizim nasıl yaşayacağımızı bir düşünelim. Bisiklet sahibi gelir "la hırbo sen nasıl çarparsın bisikletime körmüsün hede hödö" der başlar ana avrat küfre, şöförde "bisikletini yanlış yere koymuşsan banane lan deyyus" diye adama güzelce dalar..

Artık ne denir, toplumsal yapı mı, ekonomik standartlar mı, milletteki aşırı güvensizlik duygusu mu.. bilmiyorum.

Tek bildiğim bir şey varsa o da Avrupa ülkelerinin özellikle bizim bu tarz tavırlarımızı gördükten sonra haklı bir önyargı sahibi olduğudur.
0
exexex
(10.07.08)
moruk o degil de, bizim memleket gibisi yok be di mi ?

bu ulkeyi, oldugu sey yapan bazi ozellikler vardir ki bunlari degistiremezsin. bunlar olmadan turkiyeyi dusunemezsin (laiklik sorunu, kurt sorunu, ermeni sorunu, vatan millet sakarya -fasistlik sorunu, kendi kendine yetemeyen kucuk, sunepe, bir baltaya sap olamamis, kendi capinda takilan bir ulke olmana ragmen tum dunyanin turkiye etrafinda donudugunu sanma sorunu, herkesin bize dusman olmasi sorunu gibi..)

soyleyecek cok sey var da soyle soyle bir cozumu olmuyor ki, sikinti veriyor artik..

hic bir zaman rahata eremeyecek bir ulkede yasadigini bilmek gibisi yok. bos umutlar yok.

senin sorduklarinla alakasiz gibi gorunebilir ama oyle bir alakali ki..
0
no christ requiress
(10.07.08)
ben butun bunlari felsefe egitimine bagliyorum. felsefe egitimi ortaokulda verilmeye baslansa, (ve klise bir soylem de olsa) koy enstitusu denilen kurumlar tekrar kurulsa bunlar cok daha azalacak.
0
vita vinum est
(11.07.08)
Herkes gayet yerinde tespitler yapmış. Aslında senin sorudan tez konusu bile çıkar, burada 2–3 kelam etmekle geçiştirilebilecek kadar basit değil mesele. Nedenler ve sonuçlar da oldukça kompleks. Ex çok yerinde bir noktaya temas etmiş. Bugün dini bütün diye geçinenler bile rüşvet veriyor veya yeri geldiğinde haksız kazanç elde ediyor. Hobbes'un, İnsan İnsanın kurdudur derken Türkleri yakından tanımış olabileceğine inanıyorum. Genelleme yapmaktan bende hazzetmiyorum ama bu konuda beis görmüyorum; Türklerden bir halt olmaz. Devletin en yüce kurumunda yer alanların bile birbirini yumrukladığı(silah bile çekildi bildiğim kadarıyla), en saygın tartışma programlarında birbirlerine hakaretler yağdıran 'elit' akademik şahsiyetlerin çıktığı ülkede, bilgi birikimi ve genel kültür düzeyi muayyen olan(bunu asla küçümsemek maksadıyla belirtmiyorum) Bakkal Amcanın,kahvedeki ali abinin veya ev hanımı Semra teyzenin bunlardan çok farklı davranışlar göstermesini beklemek abesle iştigal..

Hollanda'da emniyet şeridine giriliyor, ecnebinin verdiği ilk tepki; şuna bakın bir Türk. Yaya geçidinden geçen tek bir yayayı bekleyen onlarca arabanın olduğu ülkeyse sümüğümüzü silmediğimiz Romanya.. Gerçekten maddi imkânsızlıklar içinde yüzenleri tenzih ederek şunu da rahatça söyleyebilirim ki parası da olan da okumuyor bu ülkede. Taksimde her Allahın günü hırpani bir kılıkla(moda galiba bu)avare avare gezen gençlere ne demeli peki? Kaç tanesi aldığı harçlığını 2–3 kitap almak için harcıyor? Bebekte turlarım diyen sanatçının CD’sine 20 milyonu düşünmeksizin veriyor ama… Aptal gazeteleri okuyarak elde ettiğimiz engin bilgi birikimi ile işte ancak yukarıda sözünü ettiğim yüksek felsefi münakaşalara gireriz. Bu ülkeye de bu müstahak. Ondan sonra Sarkozy çıkıp Türkiye Avrupa ülkesi değil deyince herkes dövünüyor, öfkesinden kuduruyor. Bu ne yaman çelişki böyle?

Günün sözü: Kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.

İyi geceler herkese.
0
villeneuve
(11.07.08)
türkiye ye türk insanina mahsus degil bence bu söyledikleriniz. yani gidisat ne yazik ki bu yöne dogru ve entropik bir devinimle hizlanarak cözülüyor insan evladi. ama türk insani özelinde ben modernleşme sürecini atlamis olmamizi görürüm. cünkü modernlesme herseyden önce kurumsallasma ve disiplin demektir ve bizde eksik olan da bu ne yazik ki. batı da bir işçinin kolay kolay işten atılamamasından tutun da kırmızı da durma aliskanligina kadar özendigimiz bir cok batılı uygulama da batı da kolay kolay yerlesmemistir. zygmunt bauman calisma, tüketicilik ve yoksullar kitabinda mesela batı insaninin islah edilisinde nasil sıkıntılar cektiklerini anlatiyor. sorun bizim o evreyi atlamis ve bunu da acikcasi pek dert etmemis olmamizdir.
0
atmacaged
(11.07.08)
dinamik sistem ve protesto refleksi altinda yazmistim alakali birseyler.
0
sethi
(11.07.08)
peki kent soylu olmayışımız ve göçebe kültürün etkisinde aşırı derece kalmış olmamız ile hala sözlü kültür ögelerinin (destan, masal, kahramanlık hikayeleri gibi) derinlemesine boyunduruğu altında olduğumuz, buna uygun yetiştirildiğimiz, bilinçaltımızın bunlardan beslendiği gerçeğine ne dersin? dostum!
0
fempusay
(11.07.08)
Sadece Türkler degil akdeniz iklimine sahip bütün ülkeler böyle.

Yunanistan, İtalya, Türkiye.
Yani nasıl bize
Rus, Slovak, Çek, Hırvat, Sırp aynı geliyorsa
Nasıl
Alman, Hollandalı, Danimarkalı gözümüzde aynı kişilerse

Türk Yunan Italyan da aynı yapıya sahip insandır.

Ülkemizi ve ırkımızı bu kadar aşşagılamaya çalışmak belki sırf bize aittir gerçi bilemem.
0
cruseo
(11.07.08)
hic yunanistan veya italya gormemis olsak inanacagiz. turklerdeki kabalik ve anlayissizlik bu 2 millette %30 bile yok. sicakkanlilik ve yuksek sesli konusmakla, kufurleri noktalama isareti olarak kullanmak cok farkli seyler.
0
507
(11.07.08)
@cruseo

yunanistan, italya, ispanya hepsine gittim. kiz arkadasim italyada yasiyor ve italyayla saglam bagim var, cok defa gittim, uzun sureler kaldim. dusundugun sekil de bir benzerlik bizle yok malesef. evet italyada ucak sirasinda onune gecmeye calisabilir 1-2 dangalak, ama insanlar baskalarini gorunusuyle, fikirleriyle, tercihleriyle yargilamaz, baskalarina maliyla mulkuyle hava atmaya calismaz -elbet istisnasi da var- cunku bir temizlik iscisi anneye, copcu babaya sahip italyan arkadasin ailesinin bile bir range rover bir de mercedesi vardir. fast food da calisan bir erkekle, firinda part time calisan bir kiz arkadas, aylik gelirleri 1200€ olmasina ragmen evlenebilir, rahatca yasayabilir. onlarin da kendine gore sorunlari var ama turkiyeyi onlarla kiyaslamak ve genelleme yapmak bosa caba.
Turkiye kendine ozgu, nereye ait oldugunu bilemeyen, tum dunyanin kendi etrafinda dondugunu sanan, insanina hic bir sey vermeyen, aksine devamli isteyen, orta sinifin olmadigi, sadece zengin ve fakirin oldugu, gorgusuzlugun, egitimsizligin kol gezdigi, neresinden tutsan elinde kalan, hic bir zaman sorunlarini halledemeyecek olan -cunku bu sorunlar onun ozunu olusturuyor- sacma sapan bir ulke. Evet aynen boyle.

Saydigin ulkelerden tek ustun oldugumuz yer yemeklerimiz. Aci ama gercek. Ha bir de yurtdisinda yasiyorsan burasi tatil icin bir cennet.

ps: ya sev ya terk et diyecek ilk kisiyi alnindan opecegim
0
no christ requiress
(11.07.08)
ben soru olarak sormuştum onu, herhangi bir art niyet yoktu, gerçekten başka ülkeler de bu konuyu tartışıyor mu diye merak ettim sadece hem bizim açımızdan hem de kendi açılarından
0
ermanen
(11.07.08)
hemen sıcagı sıcagına bir ornek vereyim;
az evvel -20 dakika kadar once- cuma namazından geldim.mahallemizdeki pastane yeni sube acmıs ve bunun serefine de cuma cıkısı pogaca-ayran dagıtıyordu.getirmisler baya bi.namaz oncesinde de dısarı koydular.maksat cıkısta alsın insanlar falan filan.basında da yaslı bi teyze.neyse efendim biz de malum sıcaklardan oturu biraz gec giriyoruz iceri.bi tane seyyar satıcı -balık satıcısı- geldi aldi bi iki tane.sonra onları yedi yine aldı,sonra geldi iki tane daha aldı,bu esnada pişkinligini ispatlarcasına teyze cok yedim parasını vereyim diyerekten kadıncagıza para verdi,kadın yavrum onlar parasız dedi falan ama bu adam 7-8 tane aldı toplamda...

kısa bir ornek,insanımıza dair...
0
lurgee
(11.07.08)
en azından yunanlar, küfür ve şiddet konusunda bizim kadar ileriler. kavga konusunda da. hatta diğer bir çok konuda da. bizden bir farkları yok. öyle 1-2 kişiyle yapılmış bir gözlem değil bu.
0
co2s2
(11.07.08)
(10)

Lapa olan pilav

babatema
Naapılıyodu?
Naapılıyodu?
0
babatema
(09.07.08)
nimet denip yenebilir?!
0
terp
(09.07.08)
Yağını sonradan koyacaksanız sütlaç olabilir. Ya da yayla çorbası yapılıp içine atılabilir ama 1-2 kaşık. Tencereyi boca etmeyin. Ya da dolmanın içine konulabilir belki.
0
sui
(09.07.08)
kedi kopege verilebilir.
0
vita vinum est
(09.07.08)
Lapa olur olmaz yani soğumadan ateşten alıp tahta kaşıkla fazla hırpalamadan havalandırarak karıştırın. Tencerenin üstüne iki kat gazete kağıdı ya da başka kağıt koyun ve kapağını kapatın. 15-20 dakika böyle bırakın. Açıp bir daha havalandırın. Pilavınız lapalıkta çığır açmadıysa yenecek kıvama gelir. Oluru budur, daha fazla da bişi olmaz.
0
felina
(09.07.08)
hicbisey olmazsa bile yogurtla harman edilip yenilir. cok da guzel olur hani.
0
osuruklu
(09.07.08)
Lapa olmaması için x bardak pirince x+0.5 bardak su ekleyin. Ancak bu formülün tutması için pirinçlerin önceden (en az 2-3 saat önceden) ıslatılmış olma şartı var yoksa kıtır kıtır olurlar...
0
crown
(09.07.08)
icine uygun biseyler katilip risotto bu diyerek servis yapilabilir
0
jay kay
(10.07.08)
jay kay, yaratıcı bir çözüm ama baldo pirinçten risotto yu kimse yutmaz :)
0
🌸babatema
(10.07.08)
yayla çorbası yapılır.

yoğurt su nane ve 1-2 bakliyatla biraz daha kaynatılır, afiyetle yenir..
0
kara kadife
(10.07.08)
@crown'a ek: eğer pirinçleri önceden sıcak suda ıslatmadıysanız, sadece soğuk su ile yıkadıysanız, x bardak pirince 2x bardak su ekliyorsunuz, lapa olmuyor.

bir de önceden sıcak suda ıslatılan x bardak pirince x+0,5 bardak su değil benim bildiğim. x bardak pirince 1,5x bardak su.

yani 5 bardak pirinç koyduysanız 7,5 bardak su konacak. 5+,05 diye düşünüp 5,5 bardak koyarsanız takır takır pirinç yersiniz. crown da bunu demek istemiş sanırım ama formülasyonda hata var :)
0
kibritsuyu
(10.07.08)
(4)

SLR & Compact farkı

endosperm
arkadaşlar SLR ve compact makineler arasındaki fark tam olarak nediR? çok araştırdım tatmin edici bir cevap bulamadım. teknik olarak birbirinden tamamen farklı şeyler olduklarını ve işleyişlerini biliyorum ama pratikte aynı kareyi iki farklı çeşit makineyle çekersek aynı karedeki fark ne olmaktadır
arkadaşlar SLR ve compact makineler arasındaki fark tam olarak nediR? çok araştırdım tatmin edici bir cevap bulamadım. teknik olarak birbirinden tamamen farklı şeyler olduklarını ve işleyişlerini biliyorum ama pratikte aynı kareyi iki farklı çeşit makineyle çekersek aynı karedeki fark ne olmaktadır bunu öğrenmek istiyorum.
0
endosperm
(09.07.08)
benim bildigim kadariyla slr makinelerde objektif/flash/filtre gibi olaylari takip cikartip kafaniza gore bir makine dizayn edebiliyorsunuz (govdenin el verdigi olanakta)

compact makinelerdeyse boyle bir seceneginiz yok. yani her sey govdeye sabitlenmis oluyor. mesela ek flash takamiyorsunuz, objektif falan takamiyorsunuz.

haliyle compact makineyle sadece 1 sekilde cekebileceginiz bir fotografi, slr makine kullanarak farkli objektif/filtre/aydinlatma secenekleriyle bircok sekilde cekebilirsiniz.

alacaksaniz kesinlikle slr veya slr-like bir makine alin. slr-like olayi da yari slr gibi bir sey iste. kisitli degisim imkani sunuyor.
0
vita vinum est
(09.07.08)
kompakt makinelerde manuel ayarlarla çekim diye birşey yoktur. auto modunda çek çekebildiğin kadar. artık makinenin işlemcisinin şansına..

slr'de bu manuel ayarlardır vardır (ki poz zamani, f stop ayari, diyafram açıklığı, pozlandırma suresi) makineyide çekici kılan budur, her bir değeri değiştirip öyle çekersini. manuel değerlerin ne olduğunu bilecek kadar fotoğrafçılık bilgisi yoksa yeni kullanıcının kaldırıp çöpe atabilir kullanıcı, kullanması müthiş zor gelebilir. auto modu'da vardır slr'lerde ama bunun için dizayn edilmediği için genelde bu mod kompakt makinenin çektiği fotoğraftan bile daha kötü o anı yansıtabilmekte.

slr'lerde objektifin önüne bir kısım filtreler(polarize filtre özellikle) konularak fotoğraf şaha kalkabilmekte. önündeki objektif kulanım alanına göre tak çıkar yapılır bu güzel birşey. birde tele objektiflerle dürbün olmakta bir anda makine. uzağı yakın eder(ki zoom değil bu!)

vizörden bakarken gördüğün o anı aynen fotoğrafa döker.(ki tercih edilme sebebi budur)
kompaktlarda ise fotoğraf çekildikten sonra "iyi çıktı mı acaba? dur bakayım" derdi vardır nokta

kompakt makineden direk slr'ye geçilmesi de pek önerilmez. vita vinum est'in dedği gibi öncesinde mutlaka slr-like olarak adlandırılan fotoğraf makineleri kullanılmalıdır. kendisindenki manuel ayarlarla haşır neşir olunduktan sonra slr'ye geçilebilinir. ayrıca slr-like dedik ama bunlar dijital makinedir. slr ise filmli olduğundan dslr'ye de geçebilirsiniz.
0
winsome
(09.07.08)
slr isim itibariyle "single reflex lens" seklinde ifade edilir. bu su anlama geliyor, vizor'den baktiginizda ne goruyorsaniz, fotograf o sekilde cikar. compact makinelerde ise, vizor'den bakilinca gorulen ile fotografta cikan goruntu arasinda fark vardir.
dijital compact'larda ise, goruntu objektiften lcd ekrana aktarilir. dijital slr'larda durum yine aynidir, vizor'den ne goruluyorsa fotografta da o cikar.

slr makinelerde goruntu, pentaprism (ya da pentaprizma) adi verilen bir sistemle vizore aktarilir.
objektife gelen isik, filmin hemen onunde yer alan aynadan yansimakta, pentaprism'den gecip vizor'de gozumuzle bulusmaktadir. fotograf cektigimiz anda filmin onunde yer alan ayna kalkip gordugumuz isigin filmle bulusmasini saglamaktadir.
upload.wikimedia.org
www.hamarlaser.com
compact makinelerde ise goruntuyu vizor'den baktigimiz gibi goruruz, ancak cekilen fotografta %20'ye varan farklar vardir. vizor ile objektif arasinda 3-4 cm kadar fark olabiliyor cunku.

ayni fotografi bu iki tur makineyle cektigimizde, temel olarak bahsettigim bu faktor belirleyicidir. slr makinelerde fark en fazla % 10 olabilir. compact makinelerde ise her zaman fark vardir. farm1.static.flickr.com
bkz: vizorden baktigimiz yon ile, tam filmin onunde duran objektifin baktigi yon

tabi bunun disinda, slr makinelerin en buyuk ozelligi objektif degistirilebilir olmasidir. objektifin turu de, cekilen fotografi farkli kilacaktir.
temelde 2 tur objektif vardir, dar aci ve genis aci. (50mm'nin altindakiler genis, ustundekiler dar acidir)
bunlar kendi aralarinda farkli turlere ayrilirlar.
orn, dar aci objektiflerde, uzak mesafeler icin kullanilan tele objektifler mevcuttur. ya da mikro objektifler, goruntuyu 1'e 1 aktarmak icin kullanilir.
genis aci objektiflere ornek ise, balik gozu objektifler olabilir. bir cok balik gozu objektif 180 derece gorus acisina sahiptir. yusyuvarlak bir goruntu verebilmektedir fotografa.
ayni zamanda bu objektiflerin hizlari birbirinden farklidir, objektifin de belirleyici ozelligi, odak uzakligi ve max. diyafram degeridir.
ornek: bir objektifin odak uzakligi mm cinsinden verilir. orn: 50mm. bu rakam dustukce obje uzaktadir ve koselerden uzamaya baslar. rakam yukseldikce obje yakinlasacaktir. hatta yuksek odakli objektiflerle cok uzaktaki bir nesneye zoom yapmak mumkundur.(oranlari hatirlayamadim)
diyafram degeri ise, objektifin insan gozune oranla ne kadar acik olabilecegini ifade etmek icin, 1: degerinden sonra ifade edilen rakamla anlatilir. misal, 1:2.8
1:'den sonraki rakam ne kadar dusukse, objektif o kadar hizlidir.
bu hiz, net alan derinligini etkileyecek temel faktordur. net alan derinligi ne kadar coksa, fotografta net olan objenin onunde ya da arkasinda kalan kisim o kadar bulanik olacaktir. ayni zamanda makro objektifler de, cok kucuk objeleri butun ayrintilariyla fotograflayabilir. tum bunlar slr makinelerde kullanilabilecek ozelliklerdir.
compact makineler ise bu tarz ayirici ozelliklere sahip degildirler. manuel ayar yapmak mumkun degil gibidir, objektif genelde sonsuza oranlidir ve belli bir uzaklikta olmayan objeler net cikmaz (genelde vizor'den bakinca guzel gorunur ancak filmde ayni olmayacaktir)
slr'da objektif manuel odaklama ve manuel netlemeye izin verirken compact makine onceden ayarlanmis sekilde fotograf ceker.
ek olarak slr makinelere grip takilabilmektedir. bu da baslangicta makinenin ihtisamli gorunmesini saglar. kontrol olanagi daha fazladir. bazi grip'lerde dik kadraj icin ek bir deklansor bulunmaktadir. dslr makinelerde bu ek deklansor standart olup, makineyi 2 pil ile kullanmanizi saglar. (bkz: battery grip)

ha bi de evet, slr kullanmak gercekten zor bir istir, deneyim ister.. (bir de medium format var ki ne siz sorun ne ben soyliyim)
0
paradoxical
(09.07.08)
evet, özetle compact bir makinenin vizörü, objektiften bağımsızdır. sadece bir referans oluşturur. slr makinelerdeyse vizörden baktığınızda direkt objektife gelen görüntüyü görürsünüz.

bu açıdan slr makineler, profesyonel çekimlere çok daha uygundur. dolayısıyla en fazla teferruat, en yüksek fiyat ve en şahane sonuçlar slr makinelerden alınır.
0
actionary
(09.07.08)
(8)

kuran-ı kerim meali

kokomichu
üç kutsal kitabı okumaya karar verdim, kuran'a aslında 2 kere baştan başlamıştım hep yarım kaldı.. çok fazla değişik meali var, tavsiye edebileceğiniz bir meal var mı? aslında diyanet işlerinin sitesinde .pdf şeklinde bir kuran meali var, o nasıldır ki? teşekkürler şimdiden.
üç kutsal kitabı okumaya karar verdim, kuran'a aslında 2 kere baştan başlamıştım hep yarım kaldı.. çok fazla değişik meali var, tavsiye edebileceğiniz bir meal var mı? aslında diyanet işlerinin sitesinde .pdf şeklinde bir kuran meali var, o nasıldır ki? teşekkürler şimdiden.
0
kokomichu
(08.07.08)
pek anlamam ama Elmalılı Hamdi Yazır'ın adı pek sık geçer ve özellikle belirtirler.
0
babatema
(08.07.08)
tüm din kitaplarının internette türkçeleri mevcut. tüm çevirilere ulaşılabilir. araya teoloji de sıkıştırısanız şükela olur kanısındayım.
0
bu nick kullanimda
(08.07.08)
kuran.gen.tr'deki idealdir herhalde?
0
katafalk
(09.07.08)
muhammed esed i önerebilirim. bu konuda uzman falan değilim ama muhammed esed'in mealini okumadan önce benim de birkaç kez başlayıp başlayıp yarım bırakmışlığım olmuştu. imkanınız varsa ona bi göz gezdirin derim.

gerçi siz meal demişsiniz ama tefsir düşünürseniz de elmalı hamdi yazır'ın hak dini kuran diline şu linkten ulaşabilirsiniz:

www.kuranikerim.com
0
light beam
(09.07.08)
ben de bir tavsiyede bulunayım. eğer mealini okuyayım ama en doğrusu olsun diyorsan. bunu tek meal de yapamazsın. kanımca iki ayrı ve güvenilir meal okursa daha doğru anlarsın. hem aradaki çeviri farklarını da görürsün.
sanırım şu yaşar nuri öztürk'ün mealinde çoğu zaman, çevrilen kelimelerin tek başına ne anlama geldiği. kullanıldığı cümle de ne hale evrildiği anlatılıyordu.
0
buzkran
(09.07.08)
Elmalılı Hamdi Yazır ı öneririm.
ayrıca şunu da unutma ki mealler, tam anlamı veremezler. ne demek istediği hakkında bir ipucu verebilirler. çevirmenin yetkinliğine göre değişen bir mevzudur yani.
ne demek istediğini tam olarak anlamak için ise tefsirler devreye girer. (burada şu kelime kullanılmış mecazi anlamda, ama kastedilen anlam şudur gibisinden)
ama elmalılıyı oku derim ben.
0
fizikopat
(09.07.08)
evet, mealler kesinlikle tam anlam vermezler. tam olarak anlamak insanin kendi elinde olan bir sey. kuran bizlere "kitap icinde kitap" seklinde yollanmis. yani salt kuran'i yuzeysel bir sekilde okuyarak onu tamamen anlayamayiz. yani bu noktada batinilik/ezoterizm/gizemcilik meselesi de isin icine girecek belki ama soylemeden edemedim. kuran'i okurken onun altinda yatan esas ve oz anlamlari anlamaya calismak lazim. ben sahsen henuz okumadim ama son zamanlarda ezoterizm olayiyla baya bir ilgiliyim, o acidan bu paragrafi yazmadan edemedim. yani okurken kuru kuruya okumamak, biraz ince eleyip sik dokumak lazim. en azindan ben oyle yapmaya calisacagim okuyacagim zaman. bu da nacizane ve hatta acizane bir onerim olsun.
0
vita vinum est
(09.07.08)
meal istiyorsan diyanet olabilir..Ama mealden fikir yürütme, arkadaşların dediği gibi verim alamazsın. Tefsir içinse Ömer Nasuhi Bilmen'i şiddetle tavsiye ederim. Hatta en iyisi bir yanına tefsir al, bir yanına meal..mealden okursun, merak ettiğin, anlamını derinliğini öğrenmek istediğin ayetleri de tefsirden incelersin. çünkü sonuçta bütün ayetler de ilk okunduğunda anlaşılmayacak gibi değil. bazı ayetler nasihatler ve hikayeler şeklindedir. örneğin bir hz. Yusuf'un hikayesi gibi..Bunda tefsire ihtiyaç duymazsın mesela. Ama hukuki kurallar içeren, evlilik, miras hukuku gibi konuları düzenleyen ayetlerde veya "burada ne demek istemiş olunabilir ki" diye ikilemde kalacağın ayetlerde tefsire başvurursun. Yoksa oturup baştan sona 8 cilt tefsiri okumak sıkıcı olabilir.
0
elinherifi
(09.07.08)
(6)

film afişi nerden bulunur?

sirrikadem
neredeyse her türlü film afişini bulabileceğimiz türkiye sınırları içerisinde bir yer var mı bildiğin?
neredeyse her türlü film afişini bulabileceğimiz türkiye sınırları içerisinde bir yer var mı bildiğin?
0
sirrikadem
(07.07.08)
milli kütüphane
0
704
(07.07.08)
internetten bakabilirsin, gittigidiyor.com gibi sitelerde bulunabiliyor.
0
puppets
(07.07.08)
Beyoğlu'ndaki pasajlarda (Atlas, Halep, Galatasaray İş Hanı vs..) bulunabilir. Özellikle eski Türk filmi afişleri açısından çok fazla seçenek var.

Ha, unutmadan, Balıkpazarı'nda Aslıhan Pasajı var. Beyoğlu Sahaflar Çarşısı olarak da bilinir. Orda da eski (ve çok az da olsa yeni) filmlerin afişlerini bulabilirsiniz.
0
vita vinum est
(07.07.08)
beyoğlu istiklalde milli piyango nun yanındaki pasajın alt katında (adını unuttum pasajın) mustafa abinin yeri var terzi dükkanı ayrıca, var orada da bir şeyler.
0
radikalherif
(07.07.08)
www.resimposter.com neden olmasın hemde ucuz
0
taylor durden
(08.07.08)
Kadıköy Akmar Pasajı'nda da büyük boyutlu afişler mevcut.
0
prince of darkness
(08.07.08)
(3)

okunabilir, güzel dergi arıyorum!

vita vinum est
eskiden yayınlanan öküz dergisi veya ondan sonra çıkan hayvan dergisi tarzı bir dergi arıyorum. içerik olarak bunlara benzeyen "paldır kültür" dergileri var mı piyasada? ikisi de kapandı, kalakaldık vallahi. 2 yıldır hasretim böyle dergilere. var da, ben mi bilmiyorum? bilen varsa bi aydınlatsın val
eskiden yayınlanan öküz dergisi veya ondan sonra çıkan hayvan dergisi tarzı bir dergi arıyorum. içerik olarak bunlara benzeyen "paldır kültür" dergileri var mı piyasada? ikisi de kapandı, kalakaldık vallahi. 2 yıldır hasretim böyle dergilere. var da, ben mi bilmiyorum? bilen varsa bi aydınlatsın vallahi.
0
vita vinum est
(07.07.08)
maalesef yok. ancak buna benzer bir oluşum içerisindeyim. merakla bekleyiniz.
0
bu nick kullanimda
(07.07.08)
Vallahi o oluşumda çalışmak da isterdim. Eleman ihtiyacı falan varsa hani.. :)
0
🌸vita vinum est
(07.07.08)
elbette var. ancak dolgun bir ücret söz konusu olmayacak en azından şimdilik. karanlıktan korkmayan genç girişimci ruhlar bizim aradığımız.
0
bu nick kullanimda
(07.07.08)
(12)

PC için oyun

etna
oyun özürlü biriyim. şimdiye kadar oynadığım ve beğendiğim tek oyun nfs underground'du. ki o da sanırım 4 tuşla (yön tuşlarıyla) oynandığı içini. birde fifa 98 ve half life oynamıştım zamanında ama bir sürü tuşları olduğu için sarmamıştı beni. şimdi diyeceğim o ki; bana öyle oyun tavsiye edinki 50 t
oyun özürlü biriyim. şimdiye kadar oynadığım ve beğendiğim tek oyun nfs underground'du. ki o da sanırım 4 tuşla (yön tuşlarıyla) oynandığı içini. birde fifa 98 ve half life oynamıştım zamanında ama bir sürü tuşları olduğu için sarmamıştı beni.
şimdi diyeceğim o ki; bana öyle oyun tavsiye edinki 50 tuşla oynanmasın, hem ilerlemeli olsun, hem zevkli olsun. mariove wolfsteini de sevmiştim diyimde anlayın işte.
bu aralar uyku sorunu çekiyorum, poker oyna oyna nereye kadar dimi?
0
etna
(07.07.08)
Hard Truck diye bir oyun var. Tır ile dolaşıyorsun. Kargo alıp götürmeler, çeşitli görevler falan filan. Güzel bir oyundur. Emule'den indireceksen

"[PC GAME] 18 Wheels Of Steel (Hard Truck, Across America, Pedal To The Metal, Convoy, Haulin) + (Spolszczenia, Patche) bu WFPL"

dosya adlı naneyi indirmeni öneririm. İçinde bütün versiyonları var galiba oyunun. İstediğini seçip oynarsın. Yalnız arayüz ingilizce değil, garip bir dil. Oyunu ingilizceye çevirmek mümkün tabii.
0
vita vinum est
(07.07.08)
şey var, beleş hemi de... trackmania. o da dört tuşla oynanıyor. google'da aratıp legal bir şekilde indirebilir ve oynayabilirsiniz. arabayla akrobatik hareketler, zamana karşı yarış... çok eğlenceli!
0
actionary
(07.07.08)
painkiller var, sadece silah değiştiriyorsun ve adam öldürüyorsun. sağ tuş başka bir fonksiyonu, sol tuş başka bir fonksiyonu silahının. onun dışında atlama zıplama falan gerek yok. sadece her bölümde 200 tane iblis öldürüp ilerliyon, 25 gibi bölüm var bayağı uzun yani oyun.
0
baldur
(07.07.08)
crimsonland :)
küçük ama feci eğlenceli oyun.
0
natnan
(07.07.08)
call of duty'yi soylememi$siniz canlar? call of duty'yi oynamami$ adam ben oyun oynuyorum demesin valla :p
0
katafalk
(07.07.08)
az tuşla iyi oyun aramışsın. gta san andreas ı tavsiye edebilirim. sonuçta koca şehirde koşup etrafta maganda gibi silahlar atabilirsin. istersen görev yapıp saatlerini harcayabilirsin. ya da bin arabaya şehri turla. ya da oyun esnasında rocketman yaz, adam jetle uçarak şehri dolaşsın falan.
0
rectoa
(07.07.08)
crimsonland
zuma

deli vakit gecirirsiniz bunlarla.
0
la traviata
(07.07.08)
ben de aynı senin gibiyim yüklüyom oyunları hemen sıkılıp bırakıyorum.
underground benim de son zamanlarda en sevdiğim oyundu. (fm hariç)

üstte önerilenlerden trackmania gerçekten güzel. 1 ay falan deli gibi oynadım. ama rakipler kendini öyle geliştirmiş ki hep sonlarda bitiriyorum yarışları youtubeda virajlar için taktikler falan var ama onları görünce şimdi kim uğraşcak diye bıraktım.

crimsonland başta yükledim bi baktım sonra oynamadım bile sonra sardı inanılmaz zevkli ama çabuk bitiyo sanki.

18 wheels of steel öyle böyle değil çok zevkli ama direksiyonsuz olmuyo pek. onu da bu yüzden bıraktım. aynı firmanın yaptığı bus driver var. çok çok basit konu. yolcu alıp bırakıyon ama bu kadar basit bi oyunun bu kadar eğlendirebilceği aklımın ucundan geçmezdi. baya kısa ama.

painkiller da bize uygun ama bi süre sonra sıkıyo hep aynı.

call of duty benim başımı ağrıtıyo nedense ama güzel yarıladım bıraktım.

gta da fazla detay var sıkıyo. ama aynı tür olan mafiayı öneririm hayatımda oynadığım en iyi oyun. senaryosu da mükemmel.

poker oynamaktan sıkıldıysanız freeroll turnuvalar var profesyonel sitelerde öyle çok sürükleyici oluyo.

son önerim football manager tabi ki. onu övmeye gerek yok zaten.
0
cubuk makarna
(07.07.08)
the house of the dead var. sadece mousela oynanıyor :) aradığın türden bir şey sanırım. atari salonlarında görmüşsündür mutlaka.
0
fuckocalyptica
(07.07.08)
basitlik acisindan $oyle bir onerim var,

eski adventure'lari edinin, hani monkey island serisi falan gibi (ozellikle 3.su) tam cozumuyle birlikte oynayin. film izler gibi oluyor yeminle, ziyadesiyle keyifli :)

bi de imkaniniz varsa psp edinebilirsiniz, her tu$ elinizin altinda otomatikman :) $aka bir tarafa ben de oyun konusunda biraz dummy sayilirim, medium'un ustunde bir zorlukta oyun bitirmi$ligim yok. ama psp oyunlari oynanabilirlik acisinda ust duzeydedir; yani zor oyunun bile psp versiyonu basit olur, o bakimdan :)

coook s1k1lirsaniz da batak, okey falan kurun : )
0
jack o lantern
(08.07.08)
syberia da ho$unuza gidebilir...
0
katafalk
(11.07.08)
warblade de basit olmasına rağmen keyif vericidir. ctrl ve yön tuşlarıyla oynanıyor. saatlerce başından ayrılmadan oynayabilirsin..
0
girl in a coma
(13.07.08)
(6)

Sosyoloji: İstanbul Üniversitesi veya Mimar Sinan Üniversitesi?

vita vinum est
Malum tercih dönemi yaklaşıyor. Bu ikisinden birini yazacağım gibi görünüyor fakat hangisini tercih etmeliyim dersiniz? Mimar Sinan sanki sanat sepet işleriyle ilgilenmeme daha çok olanak tanır gibi. İstanbul Üniversitesi'nde ise Edebiyat Fakültesi'nin adı bile beni çekiyor.Buralarda okuyan yahut ok
Malum tercih dönemi yaklaşıyor. Bu ikisinden birini yazacağım gibi görünüyor fakat hangisini tercih etmeliyim dersiniz? Mimar Sinan sanki sanat sepet işleriyle ilgilenmeme daha çok olanak tanır gibi. İstanbul Üniversitesi'nde ise Edebiyat Fakültesi'nin adı bile beni çekiyor.

Buralarda okuyan yahut okuyan birilerini tanıyan, buralar hakkında fikre sahip birileri bir şeyler karalarsa çok güzel olacak.
0
vita vinum est
(05.07.08)
iki üniversite ile de olumlu geri bildirim aldığım arkadaşlarım var. sana önereceğim ise kesinlikle bölüm hocaları ile de görüşmen tercih yapmadan önce. bu sana bölümlerin ekolleri hakkında daha iyi bilgi verecektir.

sosyoloji okuduktan sonra yönelmek istediğin alana/alanlara göre değişiklik gösterebilecek bir soru bu. ve bu soruyu en iyi hocalar ile görüşerek daha doğru şekilde yanıtlayabilirsin.

bu üniversitelerde okuyan öğrenciler kendilerince yanıtlar vereceklerdir ancak unutmaman gereken sosyoloji öğrencilerinin çoğunun bu bölümü çok isteyerek/farkında olarak seçmemeleri, bu da sana verecekleri yanıtları biraz yararsız kılıyor.

ben de sosyoloji okumuş olmayı isterdim. başarılar şimdiden.
0
bu nick kullanimda
(05.07.08)
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji mezunu olarak şunu diyebilirim ki ekol Osmanlı ekolüdür ve 4 yıl boyunca Türk Sosyolojisi öğrenirseniz, Ziya Gökalp, Prens Sabahattin, Doğu-Batı Çatışması diye inim inim inlersiniz. Fransız Sosyologlarını da çok güzel öğrenirsiniz ve bir kaç hoca da MARXIZM öğretir. Bunların dışında yok efendim Amerikan Sosyolojisi yok İngiliz Sosyologları filan görmezsiniz.

dersler de şöyledir:

Türk sosyologları ve eserleri, türk sosyolojisi literatürü, köy sosyolojisi, iletişim sosyolojisi, sanat sosyolojisi, türkiyenin toplumsal yapısı, modern türkiyenin oluşumu, aile sosyolojisi vs vs vs yani buna benzer şeyler...

fransız devrimi ve endüstri devrimi ise anahtar sözcükleriniz olacaktır :)
0
sindustrial
(05.07.08)
Ben okul bittikten sonra iletişim alanında iş yapmayı düşünüyorum. Yani hareketli ve zevkli bir iş arıyorum. Masa başı işler düşünmüyorum. Tabi ne olacağı belli olmaz ama kafamdaki şeyler bunlar.

Okulda güzel bir sosyal ortam da olsun istiyorum. İki okulda da bu muhakkak vardır ama öğrenci kulüpleri ve aktiviteler açısından neresi daha caziptir bilemiyorum.

Gittiğim okulda insan çeşitliliği olsun istiyorum, bu yüzden İstanbul Üni. daha çekici geliyor. Mimar Sinan'da hep aynı tipte insanlarla karşılaşacakmışım gibi bir önyargım var.

İlerde yapmak istediğim işten dolayı biraz daha sanat sepet adamlarının arasına kaynamak istiyorum. Bu durumda tüm yollar Mimar Sinan'a çıkıyor ama oraya gidersem de gerçekten de bu adamlarla bu kadar içli dışlı olabilir miyim kaygısı da yok değil.

Tercih dönemi stresi yaşıyorum resmen yahu. Daha önce boktan bi tercihle 22. tercihime yerleşip 2. sene okulu bırakan bi adam olarak adam gibi bir karar vermem gerek.
0
🌸vita vinum est
(05.07.08)
sosyoloji bölümüne gelenlerin %80 inin isteyerek değil puanı tuttuğu için geldiğini bilmenizi isterim. ben boğaziçi sosyoloji tutturamadığım için 2. tercihle istanbul sosyolojiye girmiştim ve çok mutluyum. şu var ki çeşitlilik arıyorsanız mimar sinanda daha fazla olabileceğini tahmin ediyorum bizde genelde okulla alakası olmayan tipler çoğunluktaydı. sosyalleşme babında ise istanbul üniversitesi bünyesinde en iyi siyasi bir çizgide sosyalleşebilirsiniz gerisi zor olur.

fakat bir insan sosyoloji okuyacaksa istanbul sosyolojide okumalıdır diyorum çünkü mezun olduğunuzda (adam gibi okula giderseniz) her konuda bir söyleyeceğiniz kendiliğinden oluyor ama şu var ki okul sonrası yurtdışında master düşünüyorsanız mimar sinan derim.

iletişim anlamında ise devlet üniversitelerinin iletişim konusunda diğer muadillerine göre daha düşük olduğunu düşünüyorum. ki sosyoloji çıkışlı reklamcı çok ama çoğu özel üniversite çıkışlı.

sosyoloji okucam ben başka tasam yok şuan için diorsanız istanbul sosyoloji, emellerim büyük dünyaya geniş bakıcam derseniz mimar sinan...
0
sindustrial
(06.07.08)
Mimar sinana git bence.
Istanbul'un adından başka birşeyi yok maalesef.
0
ercan62
(06.07.08)
okul sonrası yurtdışında master için niye özellikle mimar sinan sosyoloji'yi öneriyorsunuz?
0
syd
(01.03.09)
(3)

Çift anadal olayıyla ilgili bir sorum var!

vita vinum est
Merhaba,ÖSS tercihlerimde Reklamcılık yazıp İletişim Fakültesi'ne kapağı atmayı, sonra da ordan Radyo Televizyon Sinema'ya Çift Anadal yapmayı planlıyordum. Belki zor biraz ama planım buydu işte. En azından bir şekilde İletişim Fakültesi'ne girebilmekti amacım.Sınava girdik çıktık. Puanım da iyi gel
Merhaba,

ÖSS tercihlerimde Reklamcılık yazıp İletişim Fakültesi'ne kapağı atmayı, sonra da ordan Radyo Televizyon Sinema'ya Çift Anadal yapmayı planlıyordum. Belki zor biraz ama planım buydu işte. En azından bir şekilde İletişim Fakültesi'ne girebilmekti amacım.

Sınava girdik çıktık. Puanım da iyi gelecek hesaplarıma göre. Dedim ki şu tercih edebileceğim bölümlere bir bakayım: O da ne! Reklamcılık bölümü SÖZ2 puanıyla öğrenci almaya başlamış artık. Eee, ben ne bok yiyeceğim şimdi?

Şu an yapabileceğim tek şey şu: EA2 puanımla bir bölüme girip daha sonra Radyo Televizyon Sinema bölümüne çift anadal yapmaya kasmak. Fakat merak ettiğim şeyler var:

Mesela sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri gibi bölümlerden iletişim fakültelerine çift anadal yapabilir miyim?

Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümünü tercih edip daha sonra Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Sinema Televizyon bölümüne ÇAP yapabilir miyim? Ya da İstanbul Üniversitesi'nde yukarda saydığım bölümlerin birini yazıp İletişim Fakültesi'ne ÇAP yapma olanağım olur mu?

Çevrenizde böyle işler yapan adamlar var mı, varsa ne gibi sonuçlar aldılar?

Lan kafam çok karıştı arkadaş ya.

Özet olarak şunu soruyorum: EA2 puanımla Radyo Sinema ve Televizyon tarzı bölümlere kapak atabilmem için nereyi tercih etmem gerekiyor?

(NOT: İstanbul'daki üniversitelerden söz ediyorum, şehirdışı düşünmüyorum)
0
vita vinum est
(01.07.08)
şimdie reklamcılık söz2 puan türüylen alıyor diye illa alan dışı olacak diye bir şey yok. tam emin olmamaklan birlikte eğer değişmediyse yine söz2 puanınlan alan içi olarak tercih edebilmen gerek gibi geliyor. aynı şekilde rts için de böyle. yalnııız iletişim fakultesi için şunu söylemeyim ki, şayet iş hayatın için çift anadal yapmak istiyorsan, sektörün içinden biri olarak o kadar da matah bir şey olmadığını söyleyebilirm. iletişimcilerin çoğununun iletişim fakultesi hatta üniversite mezunu bile olmadığını düşünürsen tabii.
0
babatema
(01.07.08)
Çift anadal meselesi tamamı ile gideceğiniz okulun yönetmeliği ile ilgili bir şey. Okula giriş alanınız nedeniyle şu bölümde ÇAP yapabilirsiniz ya da yapamazsınız diye bir durum yok. Misal biz İzmir'de Bilgisayar Mühendisliğindeki adama İşletme ÇAP'ı yaptırıyoruz. Ekonomiden İşletmeyle ÇAP yapana göre daha fazla ders alıyor ama oluyor sonuçta.

Bir de ÇAP bildiğim kadarı ile aynı üniversite içinde olur. Ana bölümünüzü bir üniversitede ÇAPınızı başka bir üniversitede yapamazsınız.
0
sui
(01.07.08)
Teşekkür ederim, kafam baya karışmış benim. Elxa neredeyse ben de senin durumundayım. Yani tam olarak sana yaklaştım denemez ama böyle giderse senin yolunda hızla ilerlediğim aşikar. Geçen sene okuduğum okulu "beğenmedim bu ne lan" diyip çat diye bıraktım öss'ye girdim. İlk okul bırakışım (ve umarım son bırakışım) oldu bu. İşler daha fazla boka sarmasın diye iyi bir tercih yapabileyim istiyorum.

Ha senin durumunu nerden biliyorum, ekşi duyuru'da çift anadal diye aratınca senin sorduğun bir soruyla karşılaştım da ordan. Vallahi senin işin de zormuş.
0
🌸vita vinum est
(01.07.08)
(6)

kayıt parası

galahad
çalıştığım işyerinde çok sevdiğim bir abimizin bıcır bıcır oğlu bu yıl ilkokula başlayacak, ancak kayıt işlemi için 100 ytl isteniyor. bizim abi de durumu olduğu halde harç veya haraç adı altında bu parayı vermeyeceğini söylüyor, o zaman 50 ytl verin diyorlar. gene veremeyeceğini söyleyincede; ' hi
çalıştığım işyerinde çok sevdiğim bir abimizin bıcır bıcır oğlu bu yıl ilkokula başlayacak, ancak kayıt işlemi için 100 ytl isteniyor. bizim abi de durumu olduğu halde harç veya haraç adı altında bu parayı vermeyeceğini söylüyor, o zaman 50 ytl verin diyorlar. gene veremeyeceğini söyleyincede; ' hiç olmazsa 20 ytl verin' türünden bir söz söyleniyor.

şimdi bir taraf almaya kararlı, bir taraf vermemeye. gerekirse bu semtten taşınırım çocuğumu başka yerde okuturum diyor ve okul yönetimini kepaze etmek istiyor. anlıyacağınız 3. sayfa haberi olmaya and içti. bu konu ile ilgilenecek gazeteci, kameraman, histerik muhabir ve/ veya çılgın gazmanlara nasıl ulaşabilirim?
0
galahad
(24.06.08)
Samatya'ya söyle, AA da habercilik yapıyor.
0
3200
(24.06.08)
10 veya 20 ytl gibi bir eğitime katkı payı alınıyor kayıt için. ama bu nakit değil!! sizden eğitime destek için özel seri pul alınmasını istiyorlar. meb'in sitesinde de yazması lazımdı.
pul yanı sıra para isteniyor ise direk ilçe milli eğitim'e şahsen gidip bildirin durumu. yahut il milli eğitime..
0
winsome
(24.06.08)
benim zamanımda da yapılırdı bu. tamamen nakit ve tamamen illegal. biçok kere gazetelere ve televizyonlara da çıktı. "devletin ayırdığı bütçe yetmiyor" şeklinde savunular yapıldı müdürler tarafından. yarı gerçek yarı yalandır bunlar.
bu durumu milli eğitime bildirmek ve mücadele sonucu başarısız çıkmak öğrenciyi bu okulla alakalı olarak mimlemek anlamına gelebilir. ama bahsettiğiniz yöntemle çok güzel kepaze edilebilir bu okul, sadece çok sevdiğiniz abinizin oğluna değil, okuldaki diğer öğrencilere de iyilik yapmış olursunuz, paralarını geri isterler falan.
0
foreignsilhouette
(24.06.08)
simdi soyle soyleyeyim. zannedersem meb okullara hizmetli, memur vs tarzi kadrolari vermiyor ya da cok az veriyor. sonucta oklulun kimi islerinde aksama oluyor. soz gelimi kaloriferci, gece bekcisi, maas bordrolarini yapan memure hanim, yerleri paspaslayan haci dayi gibi.

neticesinde ne oluyor, bu gorevler icin disaridan adam bulunuyor asgari ucretli/sigortali. devaminda ne oluyor, okul aile birligi, kantin kirasi gibi gelirlerle bu maaslar/sigorta primleri karsilanmaya calisiliyor. e yetmedi, ne oluyor, ordan burda bagis alinmaya calisiliyor. o da yetmedi, sira velilere geliyor.

haa bu is sadece memur/hizmetli maasi degil. komuru, elektrigi vs'si var oglu var.

gazetelere cikmadan, sikayet etmeden once biraz oturun o okulun idarecileriyle konusun derim. sonra tasinirsaniz tasinin, 3. sayfaya duserseniz dusun, vicdaninizin bilecegi istir o.
0
fdegir
(24.06.08)
babam beni liseye kaydettirirken para istediklerinde "emekliyim" deyip cüzdanını göstermişti şrak diye: bomboştu! meğer çıkmadan önce evde hazırlık yapmış, yanına gerektiği kadar para alıp (onları da cebine koyup) öyle çıkmış evden. bu hareketini takdir etmiştim. sonra okul başladıktan sonra bir iki çocuktan "benim babam bir milyar verdi" falan diye duyduğumda sevinçten götüm tavana vurmuştu vallahi. ne alakası var şimdi demeyin, aklıma geldi anlatayım dedim.

bu okul yöneticileriyle mücadele etmek için en az onlar kadar kurnaz olmak gerekiyor, ben o gün bunu anlamıştım.

ve şöyle bir tahminim var: eğer bu olay üçüncü sayfa haberi olsa dahi milli eğitim bakanlığı adı geçen okul hakkında göstermelik bir soruşturma açacaktır ve bu olay bir daha açılmamak üzere kapatılmış olacaktır. uğraşmaya değer mi, bence değmez. yine de bu meseleyi bir vicdan, onur, ahlak meselesi haline getirdiyse sonuna kadar sürdürsün tabi.

aslında düşündüm de, benim çocuğum olsa galiba ben de aynı şekilde davranırdım.
0
vita vinum est
(24.06.08)
o da bişey mi yahu? daha popüler ilkokullar, özel okul parasına yakın kayıt parası istiyor. eniştemin kuzeni ilkokula başlarken, anadolu yakasında bazı okullar ortalama 3000 ytl civarı paralar istiyodu.
0
cereal killer
(25.06.08)
(61)

kumar problemi ve uçup giden bir hayat..

osmanoglu
(sozluk yazarıyım fakat, malum, deşifre olmamak için öylesine bir kullanıcı adı alarak yazıyorum şu an)herşey bundan yaklaşık 3.5 sene önce başladı. bir internet cafede rastladığım ilkokul arkadaşımın internet üzerinden sanal kumar oynayarak ne kadar kolay para kazandığını görünce bunu benim de yapa
(sozluk yazarıyım fakat, malum, deşifre olmamak için öylesine bir kullanıcı adı alarak yazıyorum şu an)
herşey bundan yaklaşık 3.5 sene önce başladı. bir internet cafede rastladığım ilkokul arkadaşımın internet üzerinden sanal kumar oynayarak ne kadar kolay para kazandığını görünce bunu benim de yapabileceğimi düşünerek..neyse uzatmıyorum. kısa ve öz cümlelerle devam edeceğim konuya. 3.5 senedir internet üzerinden kumar oynuyorum. daha öncesinde çayına dahi okey ya da tavla oynamaktan sakınan mütedeyyin biri sayılabilecek olan ben nedense müptelası oldum bu olayın. ama sürekli kaybettim. şu ana kadar takriben 30 milyar para kaybettim. ve hala ödenmesi gereken 17 milyarlık kredi kartı ve banka kredisi borcum var. tamı tamına 4 defa çeşitli bankalardan kredi kartı borçlarımı ödemek için kredi çektim ve 1 ay içinde tekrar limitlerini doldurdum bu kartların, sadece sanal kumar oynayarak. geriye dönüp baktığım da bu süre zarfında gelirimin yarısını bu illete harcamışımcve daha da ödemeye devam ediyorum. birçok defa bu yüzden, gün geldi dolmuşa binecek param olmadı, gün geldi (ajitasyon yapmıyorum) yiyecek birşey almaya param olmadığından haftalarca haşlanmış yumurtaya talim ettim. 28 yaşındayım, herkesin gözdesi olan bir mesleğim var ve bu illetin yüzünden yerimde saydım işimde. ailemle, çevremle bağlarım koptu. doğru düzgün uyuyamıyorum bile. sağlık problemleri baş göstermeye başladı. hızlı bir şekilde yaşlanıyorum. defalarca yemin ettim bir daha olmayacak diye, ama sonra farkettim ki bu yeminler cebimde para kalmadığı zaman ettiğim yeminlerdi. param olduğunda bu yeminleri unutuyor,oyuna tekrar başlıyordum o lanet olası heyecanı hissetmek için. hani "gözü dönmüş" diye bir deyim vardır ya bu hırsı aynen ona benzetiyorum ben. normal hayatında pek fazla hırslı, afedersiniz götünü yerden kaldırmaya üşenen ben, banka kartlarımla ilgili problem olduğunda halletmek için defalarca müşteri hizmetlerini arıyor gerekirse şubeye üşenmeden gidiyordum problemi halletmek için. kartlarımı iptal ettiriyor fakat yine binbir meşakketle yeni kart çıkarıyordum. hiçbir şey yapamasam gidip iddaa oynuyordum. yaşıtlarım son model arabalarda gezip çoluk çocuğa karışırken ben bu illetin yüzünden evimden çıkmıyor, geceleri ağlıyodum. asosyal, dağınık, dalgın, karamsar biri oldum çıktım sonuçta. ahirete olan inancım olmasa belki çoktan gitmiştim bu dünyadan.

bugün yine yemin ettim belki 100. defa. ama işin kötüsü, bu yemini tutacağımdan yine emin değilim ben. yine kendimden nefret edecem, zaten kendine güvenin zerre kadarı kalmadı bende. yaşantımı bütünüyle etkiledi bu olay. hadi giden para gelir tekrar. şu ana kadar pek sorun olmadı ödemelerimde. birkaç sene daha dişimi sıkar hallederim. ama en çok neye üzülüyorum neye yanıyorum biliyor musunuz: hayatımın en verimli olabileceğim en güzel yıllarını ben bu illete verdim. bu yılların geri döndürülemez olduğunu düşündükçe daha da çıldırıyorum.

şu ana kadar en yakın arkadaşlarım dahil bunu kimseye anlatmadım. şimdi buraya yazarak hem biraz rahatlayayım, hem de varsa benim durumumda olan ya da bu işlere heves eden birileri, ibret alsın uzak dursun istedim.

şimdi soruyorum dostlar: ben ne yapayım? nedir bunun tedavisi? dayaksa dayak, terapiyse terapi. yardımcı olmanız dileğiyle.
0
osmanoglu
(08.05.08)
benimde çok yakın bir arkadaşımda bu durum var, yurtdışında, her yolu denedik, evet dövdük, aşağıladık, destek olduk, aç kaldı para verdik, yer verdik ama yok bize verdiği sözleri tutmadı. kartlarına el koyduk erkeklik taslamaya başladı, gene dövdük ama yok kumar bu.

gerçekten iller bir şey, şahsen o arkadaş sayesinde şu an iddia, loto, toto sayısal falan bişi oynamam.

bu arada, o arkadaş doktora da gitti ama sonra bıraktı gene.

sanırım tek yolu, ciddi bir şekilde gururun kırılması...
allah yardımcın olsun.
0
alchemistt
(08.05.08)
unutmuşum. bahsettiğim süre zarfında 2 sevgilim oldu. onlardan da ayrılmak zorunda kaldım bir süre sonra. yürümüyordu bu problem yüzünden. zaman dahi ayırmak istemiyordum.
0
🌸osmanoglu
(08.05.08)
kesinlikle birinden yardım al, tek başına halledilecek değil. kafanı kırsa ses çıkaramayacağın biri olsun. kartlarına el koysun, maaşını o çeksin sana versin ne bileyim hayatının kontrolünü bi süre başkasına devret. zaman en büyük dost, uzak kaldıkça etkisi azalacak azalacak, sonra unutabileceksin belki
0
efruz
(08.05.08)
efruz, verdiğim örnekte aynen dediklerini yaptık ama eroyin bağımlısı gibi davranılıyor ve bir şekil alıyorlar kartı, ki bıktırma, olay büyümesin demeler falan.
osmanoğlu, eğer bu yolu deneyeceksen, kesinlikle akraban ve büyüğün olsun ya da asla ama asla sesini yükseltemiyeceğin, kalbini kıramayacağın biri olsun, keza bağımlılığın bayağı ileri derece gibi, normal arkadaştan dayanamayıp alırsın geri.

bir de, harçlık sistemiyle çalış, minimum yetecek parayı al o kişiden.
0
alchemistt
(08.05.08)
Bence asosyalligin getirdigi bir sey bu. bakin ne guzel soz de vermissiniz; eger baktiniz ki tekrar oynamak uzeresiniz, buraya[eksi duyuruya] yazin ve eminim o an hem ne yapmak uzere oldugunuzu daha iyi gorecek, hem de buradan size verilecek moralle o illetten yavas yavas da olsa kurtulursunuz. ilk zamanlarda birakmanin keyfini hissedilmese de, ilerleyen zamanlarda kumari biraktiginizi gorunce kumardan aldiginiz zevkten kat be kat daha fazlasini alacaginiza eminim.

Ayrica, herkesin imrendigi bir ise sahibim demissiniz; bu durumda hesap kitap iceren bir meslekle ugrastiginizi dusunursek kumarda kazanmanin ne kadar dusuk bir ihtimal oldugunu kolaylikla gorebilirsiniz; kendi acinizdan bakmaktan ziyade buyuk resimi gorurseniz ne kadar ucuz bir numaranin etkisinde oldugunuzu haydi haydi goreceksinizdir.

Son olarak efruz'a katilmadan edemeyecegim. pek dogru soylemis.
0
egotm
(08.05.08)
haklısınız.ben hayatta sadece ailemden çekinirim. bugüne adar hiç açmadım aileme bu konuyu. çok düşündüm açayım mı diye ama yapamadım. zaten onlar benim para biriktirdiğimi düşünüyorlar. bana, "hiçbir şeyin yok parayı ne yapıyorsun?" diye sorduklarında "yedim içtim eğlendim, kalanını da biriktiriyorum" şeklinde yalan uydurdum yıllarca. bu yüzden gerçeği söylemem çok zor gibi ama yapmam lazım. er geç nasıl olsa açığa çıkacak. her telefonla aradıklarında korkuyla açıyorum telefonu acaba öğrendiler mi diye..
0
🌸osmanoglu
(08.05.08)
es geçilmemesi gereken bir konuda sanırım boşa geçen seneleriniz, aslında geçmişe bakmak her türlü sorun için körükleyici. beterin beteri vardır, bu gerçekten öyle, yani şükredin, bir şekil yaşadınız oldu bitti. hem 28 yaşı, yaşamak isteyip yapamadıklarınız/kaçırdıklarınız için geç değil, daha 30 olmamış en azından:)

şebnem kısaparmak'dan, keşke'li bir parça vardı onu dinle bikere:) (ben de bir kere dinledim, kötü ama olsun dinlenir bikere)
0
alchemistt
(08.05.08)
ben 26 yaşındayım ve senin problemine benzer olayları ben de yaşadım.
benimkinin temelinde maddi değil, manevi olumsuzluklar yatıyordu.
üni. hayatımın erken bir döneminde bulaştığım ciddi bir ilişki; taa bugüne kadarki olan hayatımın dengesini sikip atmaya yetti. kaldı ki ben o ilişkimi 4. sınıfta sonlandırmıştım.
ama etkilerinden daha yeni yeni kurtulmaya başladığımı hissediyorum.
arkadaşlarımdan koptum, gezip/tozmaktan koptum..
ulan insan üni.ye gidince sosyal olur, kendini geliştirir; ben daha bir monoton, daha bir içine kapanık oldum.
lisedeyken çok daha fazla hobilerim ve eğlence araçlarım olduğumu hatırlar, acı acı gülerim kendime.
çevremdeki hemen hemen herkes, büyümenin ve ayakları yere sağlam basan bir birey olmanın, ebeveynleri tarafından 4 bir yandan toparlanmadan yaşayabilmenin sırlarına ve güzelliklerine erşirken, ben moloz oldum, göt oldum ben.
yaşam sevincimin yarısından fazlasını üni.de bıraktım. işin en gıcık tarafı da, demin dediğim gibi, diğer insanların bunun tam tersini yapıyor olmasıydı.
derslerim de çöktü tabiki bu boka bağlı olarak. şu an 7. sınıfım ve hala uğraşıyorum derslerimle. yaşıtlarımın çocuğu olmaya başladı, neredeyse bütün arkadaşlarım askere gitti geldi, hepsinin güzel denebilecek bir işi var.
özendiğimden ya da çocuk yapmaya meraklı olduğumdan değil; sadece ben de artık hayata atılmak istiyorum ve tam bir "birey" olarak, maddi ve manevi özgürlüğüme kavuşmak istiyorum.
2 sene öncesine kadar, bitmiş durumdaydım yukarıda anlattığım nedenlerden ötürü.
ama sonra durdum, baktım aynaya ve dedim ki kendime,
"ulan hıyarağası! nereye kadar bu heder olma? nereye kadar bu arabeskçi tavırları? dışarıda hayat ve olanca hızıyla akıyor, git ucundan tut ve sakın bırakma!"

böyleyken böyle..
2 yıl önce girdiğim revizyonun şu anda meyvelerini topluyorum yavaş yavaş. en azından okulu biraz yola sokabildim. 2 yıl önce alttan 47 adet dersim vardı ve bu sayı bir mühendislik bölümü için çok yüksek bir rakamdır. o zamanlar çevremde birçok kişi bana okulu bırakmamı, bu saatten sonra hiçbir şey elde edemeyeceğimi söylüyorlardı. yılmadım, çalıştım ve şu anda geleceğe daha çok umutla bakabiliyorum.

amma uzatım haa! biraz dağınık anlattım kusuruma bakma, ama senin bu tertemiz ve saf özeleştrini görünce dayanamadım ve ben de biraz rahatlayayım dedim. insiyatifine sığınıyorum =)

osmanoğlu kardeşim, yukarıda zırvaladığım onlarca kelimden anlatmak istediğim tek birşey var:
hayatta hiçbir şey için geç değil inan bana. eğer inanaırsan, herşeye yeniden başlayabilir ve bundan sonraki yaşantını çok harika bir şekilde idame ve kontrol edebilirsin. sadece inanman gerek. ve hiçbir zaman karamsarlığa düşme. pollyannacılık da oynama, hayatın gerçeklerini gör, ama hayatın seni yenmesine izin verme.
geçmişi de sil artık kafandan. tatsız deneyimlerinden kendine ders çıkar, tecrübe oluştur. ama geçmişte yaşama, geçmişi bir kenara bırak. onlar, tatlı ya da acı hatıralar olarak kalsın sadece beyninde. asla ama asla hayatına müdahale edemesin, izin verme buna.
unutma ki; insanlar, mücadele ettikleri sürece var olurlar. çünük, hayat başlı başına bir mücadeledir ve mücadele edemeyeni sindirir.
her sabah sokak kedileri, çöp kutusundaki bir lokma ekmek için nasıl mücadele ediyor, nasıl birbirlerinin gözünü, kulağını tırmıklıyorsa; sen de aynen hayatı o şekilde tırmıklamalısın. tırnaklarınla kazımalsın. hak etmelisin.

boşluğa ve karamsarlığa düştüğünün ilk anlarında; bir iyilik perisi gelecek, sihirli çubuğuyla dokunacak ve herşey eskisi gibi, toz pembe olacak şeklinde düşünüyorsun maalesef. bunu hepimiz yapıyoruz. bu, insanın evrensel acizliği.
ama gerçek yaşam bu şekilde ilerlemiyor. hayat mücadele istiyor.
şimdi kalk oturduğun yerden, silkelen ve kendine gel. bu hayatta herkes hak ettiğini alır kardeşim.
git ve hayatı hak et.


not: parasal problemin için patronuna da başvurabilirsin. tabi eğer bir patronun varsa, kendi işini yapmıyorsan. ona git ve problemini açık açık anlat adama. yardım iste. patronun olarak değil, bir büyüğün olarak ona geldiğini ve bir büyüğün olarak onun nasihatlarına ve yardımına ihtiyacın olduğunu söyle.
sana maaşını harcırah olarak versin. 3-5 günlük olarak. o ayarlasın artık.
sevdiklerini veya anne-babanı para meselelerin yüzünden incitmiş olabilirsin. ama patronunu bu yüzden üzmen biraz sıkar =)
kolay kolay ona karşı da gelemezsin. bu şekilde düzgün bir para harcama metodu da geliştirebilrisin.

son söz olarak da; acil şifalar diliyorum sana. umarım en kısa zamanda iyileşirsin ve hayata kaldığın yerden devam edip, ihtiyacın olan yaşam enerjisini yeniden kazanırsın.
0
punkertifo
(08.05.08)
Hocam , eger ailen senin bu durumunu olgunlukla karsilayip seni sahiplenemeyeceklerse ben acma derim. bu sorununu farkedebilecek ve bunun icin buradan yardim talebinde bulunabilecek denli kendinin farkindasin. sadece biraz kendine guvenin ve motivasyonun eksik. ufak ufak adimlarla hayatini degistirmeye basla

mesela diyelim ki her sabah dus almak istiyorsun ama almiyorsun ve bu nedenle kendinden nefret ediyorsun. iste en kisa zamanda dus almaya basla ve bunu surekli kil. boylelikle ufak da olsa kendi iradene soz gecirmis olacaksin. bu ufak adimlarla kendi ozguvenini kazanacaksin ve bu gozunde buyuttugun kumar aliskanligindan da kolaylikla kurtulabileceksin. Onemli nokta, bu nefret ettigin zamanlarina ait gunlerini tekrar etme; ufakta olsa bir degisiklik yap. aksi taktirde git gide catch 22 ya kisilacaksin.

Kisacasi, sorununun ne oldugunu biliyorsun, cozumu de aslinda cok basit. biraz kendine guven ve guvenini kaybettigini dusundugun noktalarda bir yakininla bunu paylasman[ eksi duyuru ahalisi olarak biz de yakin sayiliriz butun uyelerimize ;) ] gecmis olsun.
0
egotm
(08.05.08)
kumar bağımlılığında benim görebildiğim kadarıyla büyük miktarlar kaybedilmesi ile girilen depresyonda insan hemen 'bir daha oynamıycam' diyor. siz tekrar oynamaya neden başvurdunuz, sadece çok çabuk çok fazla para kazanma hevesi miydi, yoksa kumar eylemi miydi sizi kendine çeken?

sigara bağımlılığından farkları olsa da temelde her bağımlılık, yerine sizi sigaradan daha mutlu eden bir şey koyabilmenizdir. biraz düşünün, yaparken kumarın aklınıza gelmediği bir eylem var mı? eğer yoksa uzman desteği almanız gerekir.
0
tom riddle
(08.05.08)
Sendeki kolay para kazanma hırsı. Birincisi online oynadığın kumar sitelerine ne kadar güvenebileceğin, sözde bağımsız şirketler tarafından kontrol ediliyor diyorlar ama sittirsinler. Yanlış anlaşılamsın git gerçek kumarhanede oyna demiyorum.

İkincisi kumarda kazanan taraf olduğu gibi kaybeden taraf da var, profesyonel değilsen bu kadar açılman sana sadece zarar olarak geri döner. İstatistik dersi almanı ve paranı ne ihtimallerle riske attığını görmeni öneririrm.

Üçüncüsü kasa her zaman kazanır.

Kumardan pat diye vazgeçemezsin, misal arkadaşlarla poker oynuyorduk bütün gece. Alkolümüzü alıyorduk, herkes 5ytl para koyuyordu, tombala pullarından da pot yapıyorduk. Bunu ayda bir yapınca eğleniyorsun ve o kumarın yarattığı heyecanı da tadıyorsun. Ama her gün oynarsan bağımlılık yapıyor. Nette parasına oynamadım ama betsson sitesini açıp deli gibi poker oynuyordum, her bilgisayar başına oturduğumda ilk işim o siteyi açmaktı.

Zararın neresinden dönülse kardır, başkalarına daha fazla kolay para kazandırmadan vazgeçmen dileğiyle. Ailenden hem maddi hem de manevi olarak yardım alırsan ve gerçekten bırakmak istiyorsan yapabilirsin. Profesyonel desteği de es geçmezsen iyi olur.
0
kimlanbu
(08.05.08)
Ayrıca 'her şey için artık çok geç' havası sezdim yazdıklarınızdan. Hayatınızın en güzel dönemini kumarla geçirdiğinizi düşünüyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Hiçbir şey için geç değil sevgili osmanoglu. Sizden birkaç yaş büyüğüm ve hayatımın geri kalanı için çok farklı planlarım var; yani her şey sizin için de değişebilir demek istiyorum. 28 yaş bir şey değil yapmayın, hiçbir şey için geç değil.
Bırakabilirsiniz, hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz, bunu unutmayın.
0
inatci kahraman aga
(08.05.08)
Selamlar dostum,

öncelikle sorunun için üzüldüm gerçekten. Günümüzde var olan en büyük problemlerden biri bu. Uzun zamandır bu batağın içerisinde olduğun belli. Defalarca kendine söz vermişsin ancak sözünü yiyen yine kendin olmuşsun, olsun. Hiçbirşeyden umut kesilmemeli.

Senin yerinde olsaydım şayet;

İlk yapacağım şey, konuyu en yakınlarıma açmak olurdu. Aileme, öncelikle anneme.. Annen bir şekilde babana anlatır.. Ama sana bu hususta en büyük desteği annen verecektir. Annene konuyu bütün detayları ile anlatmalısın. Ne zaman başladığından ne kadar para kaybettiğine, kimin başlattığından ne kadar süredir bu illet ile uğraştığına kadar aklına gelebilecek her türlü detayı annen bilmeli.

Bugüne kadar kazandığın paraların kontrolü hep sende olmuş ki bu iradenin zayıflığı sebebiyle kurtulamamışsın bu lanetten.

Konuyu ailene açtıktan sonra kendi paranın kontrolünü direk başkasına devretmelisin. Parayı bankamatikten mi çekiyorsun ? Hemen bankamatiğini veriyorsun bir yakınına, senin için parayı o çekiyor. Sigara kullanıyormusun, sigara paranı, paranın kontrolü kimdeyse ondan alıyorsun. Ne ihtiyacın varsa paran kimdeyse onlardan alıyorsun. Bu işi en iyi yapacak olan da bana göre yine annendir. Annen veya baban ile diyaloğunu elbette bilmiyorum ancak annenin bu konuda yeterli olacağını tahmin ediyorum, öyledir umarım.

Paranın kontrölünü başka birine geçirmen iradeni zorladığın anlarda sana müthiş fayda sağlayacaktır. Bu sadece bu illet için değil para harcama sıkıntısı olan herkes için geçerli olmalı.

Sana bu konuda destek verebilecek herkese, her bireye bu konuyu açmalısın. Konu senin içinde sır olarak kalmamalı, herkes bilmeli ki toplum tarafından da bir baskı hissedebilesin. Aksi takdirde kendi içinde bildiğin bir sır olarak kalmaya devam ederse - ki şu anda öyle - içinde çıkamazsın. Aslında irade müthiş birşey. Herşey elinde ama bahsettiğim yönergeleri izlemen senin için daha iyi olur. Yoksa direk bırak derdik yani değil mi :)

Bugüne kadar harcadığın parayı kaba taslak bir hesap et. O paralar ile neler yapabileceğini bir düşün. Kağıda yaz. Kaç milyarsa neyse neler yapabilirdin o parayla onu düşün. Dediğim gibi yapabileceğin herşeyin bir listesini yap. O yaptığın listeyi iyi oku.

Sonrasında ise, bundan sonra bu illeti oynamaya devam edersen ne kadar para kaybedeceğini hesapla. Bugüne kadar kaybettiğin paranın çok büyük misli olduğunu göreceksin.

Bundan sonra oynamazsan, cebinde kalacak olan parayla neler yapacağını gör, defalarca oku. Aklından çıkarma. Bilmem kaç milyar borcum var, yok şu kadar içerideyim, ödeyeceğim milyarlarca para var falanda filanda... Bunları siktir et. Kimse seni borcundan ötürü öldürmez. Bu tür düşüncelerde problemini yok etmez.

Lütfen konuyu aile bireylerinden birine aç. Bunu kesinlikle yap herşeyden önce. Asla ihmal etme. Devamlı telefon gelecek, öğrendiler tarzı korkuyla yaşama.

Konuyu ailene açtıktan sonra tepki görebilirsin, gayet normal. Hiçbir aile kendi çocuğunun bu tip problemler yaşamasını istemez. Ama hiçbir ailede çocuğunun problemle yaşamasına izin vermez / vermemeli.

Bu problemi aşacağına inanıyorum. Buraya açtığın başlık gibi, "arkadaşlar kurtuldum" başlığını görmeyi umut ediyorum.

hangi ildesin bilmiyorum, ankaradaysan eğer çayımı içmeye de beklerim. insanlar ne problemleri aşıyor, bu ne ki ?

böyle düşün lütfen.

kal sağlıcakla.
0
ensar
(08.05.08)
Dostum benim önerilerim diğerlerinden farklı olacak. "Sanal kumar oyna ! " Mesela facebookta var bi poker oyunu.Arkadaşların arasında hırs yapıyorsun böylece çok da az olsa seni dinginleştiriyor.
İkinci önerim salaklığa vur.Git modemin üstüne su dök sonra bunu yanlışlıkla yaptım havasına inandır kendini.
Eğer buradaki hiçbir öneri işe yaramazsa şunu hiçbir zaman unutma ama son çare herşey tekrar başladığında :
"Kazandığın anda o masadan kaç !"
0
chaud
(08.05.08)
Bu arada yukarıdaki önerilerimle ben de bu illeti yendim. Yani hiçbiri havadan değil.Benimkisi seninki kadar ciddi değildi çünkü ailemden geçiniyordum ve aldığım para sınırlıydı.Önce modemi sabote ettim,ertesi aya kadar modem alacak param olmadığından 1 ay oynayamadım ve dinginleştim.Sonra da facebook poker yardımcım oldu.
0
chaud
(08.05.08)
selam, ailemden birinin başına geldi bu hadise. ilk etapta kazandığı paranın yönetimini ben devraldım, ama sonra gidip tefecilerden borç almaya başladı ve hem kendini hem bizi daha büyük zarara soktu.

hmmm... anne baba değil de... kardeşin var mı hiç? mesela abin? en kesin çözümü o sunar sana bu konuda, sağlam kişilikliyse.

profesyonel yardım almak "zorundasın". diğer konulardaki yardımlar hep kısa vadeli olacaktır ama bu konuda bu illetten tamamen kurtulmak istiyorsan profesyonel yardım almalısın.

bir de, gerçekten kumardan daha fazla zevk alacağın bir uğraşı bulmalısın. aklına kumar oynamayı getirmeyecek bişey. eskiden kendini adadığını hatırladığın bişeyler varsa mesela, düşün, bişeyler üret, kendini zamanını alacak başka şeylere yönelt.

ama n'olur, profesyonel yardım al.
0
karapolisnas
(08.05.08)
ben de olayin aile boyutuna deginmek istiyorum. boyle sikintilar ice atildikca hicbir sey cozulmez. boyle devam ettirmeye calisirsan allah gostermesin aileni ve sevdiklerini daha buyuk uzuntulere sokabilirsin. zararin neresinden donulse kardir.

benim de bir tanidigimin abisinin boyle bir derdi vardi. memur maasiyla iddaa'ya dadanip bankalara kredi borcu yapip, maasi bloke olup, es-dosttan daha da borclanip faizini bile odeyemez hale gelmis. nihayetinde para isteyecek kimse kalmayinca is mafyadan bos senete imza atmaya kadar gelmis, o noktada konuyu esine ve annesine babasina acmis. coluk cocuklu iken boyle birsey yapmak akil alacak birsey degil ama o ruh halini de anlamak zor degil. basta ufak tefek baslayan sey cig gibi buyuyor. derdini basta sizinkinin aynisi psikolojiyle kimseyle paylasamiyor. en bastan anlatsa belki ailesi sagdan soldan para toplayip o cig gibi olmayan borcu odeyebilecekken bir nevi pozitif geri-beslemeyle borc inanilmaz buyuyor. nihayi cozum ise maasinin senelerce bloke edilmesi, ebeveynlerinin evlerinin ipotek altina alinmasi, onlari senelerce banka kredi borcu altina girmeleri, benim arkadasin, maasinin yarisini senelerce abisine gondermesi. ama bunu da aileden baskasi yapmaz. aileyi aile yapan da budur. gururun kirilmasi, kardese bile mahcup olmak, kendi yaptiklarinin sonuclarindan dolayi en sevdigin insanlara cektirmek gibi sebeplerle bu illetten mecburen uzak duruyorsun. o gurur gelecekte yeniden olusur mu, mahcubiyet ortadan kalkar mi bilmem. ama arkadasimdan biliyorum, abisine kizginligi var tabi de, asil felaketin abisinin derdini paylasmadigi durumda ortaya cikacagini bildiginden gene de isin bu kadar ucuz atlatilmasindan memnun. o kucuk cocuklar ya babasiz, esi dul, ailesi ogulsuz kalsaydi. sonuc olarak, ailenizden korkmayin, kesinlikle destek olacaklardir. ama gene de uyarayim, olunun naasi bir kere kaldirilir, ayni hatayi tekrar ederseniz orda olmayabilirler.

baska bir tavsiyem de kendinizi bir yardim kurulusuna falan adamaniz olabilir. baskalarinin acisini icinizde gercekten hissedip onlara yardimci olmak iyi bir terapi yontemi olabilir.
0
sethi
(08.05.08)
geri döndürülemeyecek yıllar için üzülmeye değmez. benim de üniversiteli bir genç gibi yaşamam gereken en güzel beş yıl, gece çalışıp gündüz birkaç saat uyuyarak zombi geçti. şimdi üniversite mi okuyorum, işe mi gidiyorum belli değil.

kiminin otuz yılı hapiste geçiyor, sorsan, onların da en güzel yılları onlar. yaşamasını bilene hayatın her anı en güzel yılların bir parçası. yaşamasını bilene ama - bana değil mesela.

hiçbir şey için, hiçbir zaman geç değil!

kumar bağımlılığı psikolojik / psikiyatrik bir sorundur. derhal profesyonel yardım alırsanız kısa süre içinde kurtulursunuz.
0
actionary
(08.05.08)
yerinde olsam girdigin butun o kumar sitelerini bir arkadasa bilgisayarda sifreyle engellettiririm en azindan kendi bilgisayarindan bu sitelere giremezsin belki bir faydasi olabilir.. sadece bir oneri.. bir psikologla gorusmende fayda var zira profesyonel yardimin buyuk katkisi olur.. umarim zaman icinde hem maddi hem manevi olarak durumunu duzeltebilirsin..
0
orange coffee
(08.05.08)
@alchemistt
gururum çok kez kırıldı.haklısın aslında. ya ileriki yaşlarda evli barklı, daha da kötüsü çocuklarım varken başıma böyle birşey gelse, düşündüm de daha beteri olurdu. onların nafakasını böyle şeylere yatırmam felaket olurdu heralde. ayrıca bugün ne yaptım biliyor musun? gittim bireysel emekliliğe başvurdum. cüzi bir miktar da olsa her ay bir kenarda biriksin biraz para diye düşündüm. maaşımdan direk kesecekler ve bu şekilde o parayı başka işlerde kullanamayacağım. teşekkür ediyorum sana.

@efruz

ilk başlarda ben de böyle düşündüm. kafamı kırsa ses çıkaramayacağım birine paramı teslim etmeyi yani. aslında en mantıklı çözüm de buydu. ama ben onu çok kırdım bu meseleler yüzden. o da lanet olsun diyip çıktı hayatımdan. ailemden biri belki en iyi çözüm, onu da neden yapamadığımı aşağıda anlatacağım. teşekkür ediyorum.


@egotm

içinde bulunduğum durumu buraya yazarken, bir şekilde birilerinin bana yardımcı olmaya çalışacağından emindim. ki oldunuz da. hepiniz tek tek sağolun. bir gün yine nüksederse bu hastalığım, dediğin gibi buraya bakıp benim yazdıklarımı ve sizin tüm iyi niyetinizle bana nasıl bana yardımcı olmaya çalıştığınızı görünce utanırım belki. hesap kitap işine gelince, ben de hesaplayan adamlardan biriyim fakat işin içine hırs girince pek başarılı olamadım. her seferinde kaybettiğimin 2 katını ortaya koyarsam bir kere kazansam dahi kara geçeceğimi düşündüm. fakat olmadı. her zaman daha fazlasını istiyor nefis.

aileme bu meseleyi neden açamadığım konusuna gelinciye. kardeşlerimin de başından bu olayın aynısı geçti. tek farkı sanal değildi.(kalıtsal mı acaba bu diye düşünmüyor değilim bazen). 10 senede herşeylerini erittiler bu illetin yüzünden. bir zamanlar bizleri okuturken şimdi bizim gönderdiğimiz 3-5 kuruş paraya dahi muhtaç oldular. bu durumları şimdilerde biraz hafiflese de devam ediyor. annem babam çok yıprandı bu yüzden. çok üzüldüler, ve çok acı çektiler. evlatları ne de olsa! şimdi ikinci bir acıyı kaldırablirler mi emin değilim. hem de en son ihtimal verdikleri kişiden. (ne kadar dehşet verici değil mi?, yine de ders almamışım) teşekkür ediyorum sana da nasıl utanacağımı bana gösterdiğin için. söylediğin gibi, kendime güvenimi kazanmam anahtar burada. hemen bu yazıyı bitirir bitirmez evimi temizleyeceğim ve bir daha asla kirlenmesine izin vermeyeceğim.

@osmanoglu

seni şimdilik atlıyorum. seninle sonra hesaplaşacam.hele sen dur biraz şurda. yakında adam edeceğim seni.

@punkertifo

senin yaşadıklarının benzerini sebebi aynı olmasa da ben de yaşadım üniversitede okurken. 38 tane dersim vardı alttan(küsüratlı söyledim diye sanmayın salladığımı). okula 2-3 sene uğramadım. bitmez sanıyordum. ama evet iyi hatırlattın. silkinmiştim o zaman. 2 sene içinde makyavelist bir şekilde de olsa vermiştim o dersleri. bu 2 seneyi kaybolan yıllarım içerisinde saymamıştım yazımda. unutmuşum baksanıza. demek ki bir şekilde üstesinden gelince pek önemi kalmıyormuş çekilen sıkıntıların. sana da teşekkür ediyorum, farklı bir bakış açısına yönlendirdiğin için beni. bu arada patronumu şimdiye kadar hiç görmedim.

@tom riddle

sizler benim için birşeyler yazdıkça, bana sorular sordukça o günlere flashback yapıyorum birden. biliyor musun,ilk defa bir kredi kartına sahip olduğumda, paramı ilk bu sitelere vermiştim ben. ilk gün 100$ para kaybetmiştim ve "aman allahım!, ben ne yaptım, nasıl ödeyeceğim bu parayı şimdi" diye kendime kızmıştım. daha sonra hep o 100$ dolar zararı çıkarmak için oynadım sanırım.(klasik kumarda kaybeden tavırları işte).aslına bakarsan işin içindeki adrenalin de beni çekiyordu. akşam 5 olur olmaz bir internet cafe ye gidip saatlerce kaybediyordum yemeden içmeden. birçok kere zararımı çıkardım. yüksek miktarda bakiyelerim oldu. çekebilirdim o an. ama bu lanet olası siteler hiç bir zaman anında para çekmene izin vermiyorlardı. 2-3 gün beklemeliydin ve ben bekleydası yemiyordum. çekim emri veriyor fakat sonra kaybedince iptal ettirip tekrar kullanıyordum. bu güne kadar 1$ dahi hesabıma para yatırılmasına izin verdiğimi hatırlamıyorum. hep kaybettirakıp. beni çeken sanırım hem para kazanma hevesi hem de kumar eylemi. yerine birşeyler koyma meselesine gelince. bir ara yalnız kalmamaya çalışıyordum kendimle. işimi geceye bırakıp geç saatlere kadar işyerimde çalışıyordum birkaç arkadaşımla. gündüz de uyuyordum. baya faydası oldu. ama bir süre sonra vücut dengemi kaybettiğimden bıraktım. farklı bir hobi bunun yerine geçebilir. tavsiyen olursa memnun olurum. teşekkür ediyorum bunu bana sorgulattığın için.

@kimlanbu

evet, bu sitelere güvenmiyordum. hatta eften püften sebepler uydurmasından dolayı firmaların, parasını alamayanlarada şahit oldum. bir ara bıraktım her zaman oynadığım siteyi. ama sonra daha güvenilir olarak duyduğum başka bir yerde devam ettim. aah ahh dostum. istatistik demişsin. zaten beni mahveden de o istatistik kafam değil mi? yukarıda bir yerlerde bahsettiğim "yüklü girip bir kere kazansan dahi, kara geçersin" düşüncesi. ama herkes böyle düşünse kumarı oynatan nasıl para kazanacak bir de bu var değil mi?. olmuyor işte. hırs, nefis buna engel oluyor.hakim olamıyorsun kendine. gerçek hayatta elimde iskambil kağıdı dahi tutmayı bilmem. ciddiyim, bu yüzden arkadaşlarla kağıt oynadığımızda, espri konusu olur bu durumum. üniversite yıllarında arkadaşların eve iskambil kağıdı sokmasına izin vermeyen ben(hiç hazzetmezdim, ve anlamazdım da,ki hala anlamıyorum tahmin ettiğiniz gibi), sanal masalarda, 500$ potu olan oyunlarda kendimden geçiyordum. zaranın neresinden dönersen kardır demişsin. aslında ben bunu yıllar önce farketmiştim. bu sanal kumar olayına başlamadan 1 sene önce at yarışı oynamaya başlamıştım. (ki sanırım içimdeki hırs o zaman başladı). sadece 1 ay oynadım. bu bir ay içinde o "insanlar ne anlıyor lan bundan, karmakarışık" dediğim at yarışı bültenlerini yalayıp yutmuştum. ufak meblağlar yatırıp, yine ufak meblağlar kazanmıştım birkaç kere. tekten yatıp kıl payı büyük ikramiyeyi kaybettiğim bir günün ertesinde, altın vuruş yapma fikri zihnimde belirmişti. cebimde harç parası olarak ayırdığım 300 ytl vardı. bu paranın hepsini basacaktım. bu düşünceyle, sabaha kadar bir sonraki günün programını arkadaşla çalıştık. kesin kazanacağımızı düşünüyorduk. fakat yarışın başlamasına saatler kala içimdeki hisse güvenerek kupon yapmaktan vazgeçtim. iyi ki de vazgeçmiştim. çünkü oynasaydım en güvendiğimiz ayakta yatacakmışız. ben o gün arkadaşa "oynamadan da kazanabilirmişiz demek ki, baksana bugün at yarışından 300 ytl kazandım " dedim. O günden sonra da elimi sürmedim. güzel şeyleri hatırlattın bana. sana da teşekkür ediyorum.

@inatci kahraman aga

aslında "her şey için çok geç" demiyorum. sadece "daha da geç" olmadan yardım istedim sizlerden. bir şekilde içimi boşaltmalıydım. bu kadar yazacağımı ben bile tahmin etmiyordum. dikkat ettiyseniz hiç "keşke" kelimesi kullanmamışım. kabul ediyorum ben yaşadıklarımı. bazı şeylerin geri döndürülemez olduğunu da biliyorum. ama daha fazla uzun sürmesin istiyorum. bu müsabaka bitsin artık. hakemi ya da maçta gösterdiğim performansı tartışmak istemiyorum iş işten geçtikten sonra. tek isteğim bugünden ders alarak, önümüzdeki maçlara nasıl hazırlanabileceğim konusunda sizlerin fikrini almak. puan farkı açılıyor yoksa. geleceğe dair planlar konusunda haklısın. sizleri okudukça, ben de birşeyler yazdıkça zihnim açılıyor yavaş yavaş. uzun zamandan beri geleceğe dair bir plan yapmadığımı farkettim şimdi. herhangi bir hedef koymadım önüme. ya da bahsettiğim durum plan yapmama dahi izin vermedi. içinde bulunduğum günü düşündüm, yarının farkında bile değilmişim. teşekkür ediyorum.

@ensar

aileme bu meseleyi açma konusunu, @egotm paragrafında irdelemiştim. belki ailemden birine değil ama başka bir yakınıma bu meseleyi açacağım. bugüne kadar harcadığım para hep aklımda. aslında bundan sonra çok daha fazla çalışarak, işimde ilerleyerek, kariyer basamaklarını daha hızlı çıkmaya çalışarak bu açığımı kapatabilirim değil mi? bunu fırsata dahi çevirebilirim. inan bu yazıyı yazarken, aklımda hep o gün vardı. buraya "arkadaşlar kurtuldum" başlığını yazdığım gün. umarım o gün yakındır. hatta yakın değil, bugündür, su andır. insan böyle durumlara düşünce bazen tek problemi olan kendisiymiş gibi düşünebiliyor. benden kötüsü olamaz diyor çaresizlikten. eski kız arkadaşıma biraz açmıştım bu konuyu. o da bana aynen, senin gibi "başkalarının senden daha büyük problemleri var, ve aşabiliyorlar, bu ne ki!" demişti. zamanla aklımdan uçmuş gitmiş bu. daha felaket bir durum tahayyül ederek şükür edebilmeliyim. teşekkür ediyorum. umarım içmeye gelirim bir gün çayını.

@chaud

bahsettiğin şeyleri denedim bir ara. beni 4 ay uazaklaştırdı. gerçek hayattaki arkadaşlarımla betsson dan sanal parayla oynuyordum. ama bu öyle garip bir şey ki hiç ummadığın anda her şey çok güzel güzel giderken bir anda zihnine saplanıyor ve o sese uyup dedim ya gözün dönmüş gibi tekrar başlıyorsun. en iyisi sanal da olsa bulaşmamak diye düşünüyorum. çünkü iyi oynadığını düşünmeye başlıyorsun, neden gerçeğini oynayıp para kazanmayayım diyorsun sonra. betsson un "sorumlu oyun" adında güzel bir uygulaması var, istediğin zaman hesabını 6 aylığına kapattırabiliyorsun. 2 ay önce kapattırdım. geçtiğimiz günlerde ne yaptıysam ettiysem tekrar kabul etmediler beni. 6 ay dolmadan kesinlikle açamayız dediler.ne güzel bir uygulama. umarım tüm siteler bu uygulamaya geçerler. başka sitelerden de kapattırmıştım hesabımı ama tekrar açtılar hiç itiraz etmeden. sahip olduğum kredi kartlarımdan biri süresi dolunca iptal oldu ve bir daha da göndermediler. iyi ki de göndermediler. kaldı 2 kredi kartım. bunlardan da yüksek limitli olanı maaşı alır almaz biraz da borç alarak iptal ettireceğim. modem yakma meselesine gelince. 2 senedir oturduğum evlere internet bağlatmamıştım sırf bu yüzden. ama o zaman da internet cafeler konusunda yapabileceğim bir şey olmuyor. evden mümkün olduğunca uzak durmak ve kendimle başbaşa kalmamanın da faydası olduğunu düşünüyorum. teşekkür ediyorum sana da.

@karapolisnas

ailemin bu konuya çözüm bulması meselesinden yukarılarda bahsetmiştim. ağabey meselesine hiç girme, benden beter o:) güldüğüme bakma, içim kan ağlıyor. trajikomik.. profesyonel yardım cazip geliyor bana. internetten biraz araştırdım. sırf bu sanal kumarla ilgilenen psikiyatrlar varmış. sadece ben değilmişim yani. ülkenin kanayan bir yarası olmuş bu mesele. uğraş konusunda tavsiyelerini alabilirim. teşekkür ediyorum ilgin için.

@sethi

ben de buna şükrediyorum. çoluk çocukluyken böyle bir şey yapmadığıma. yukarılarda da bahsettim aynı şeyleri benim büyüklerim de yaşadı. ben ders alacağıma, belki de onlara daha fazla yardımcı olurum düşüncesiyle büyük paralar kazanmak amacıyla kumara başlamış ta olabilirim.(dehşetengiz bir düşünce, aldırmayın).bir kere daha kendim ve ailem dışından birilerinin yardımıyla bunu atlatmaya çalışacağım. olmazsa aileme açmayı düşünüyorum. aslında ailemin de bu yükün altından kalkacak durumları yok şimdilik. bizim her ay gönderdiğimiz parayla geçiniyorlar. şimdi ben bunu aileme açsam, ellerinden de bir şey gelmese daha da kahrolmazlar mı? biliyorum onlar da gidip tefeciden para bulup bu işi halletmeye çalışacaklar. girdap daha da büyür gibime geliyor. ben daha gencim ve ölmedim. söz veriyorum: 2 sene içinde borçsuz harçsız, isterse yine hiç bir şeyim olmasın ama huzurlu olacağım. hepiniz çok güzel şeyler yazıyorsunuz. şu ana kadar duyduğum en parlak fikirlerden biri bu: kendimi bir yardım kuruluşuna adamak. daha kötüsünü görüp belki kendi durumumla karşılaştırma yaparsam en azından karamsarlığımı yenebilirim. hissedip yardım etmenin huzuru belki temizler içimdeki kiri. çok sağol "sethi", çok sağol..

@actionary

daha kötüsü bu işte. bu işi sürdürüp, borçları ödeyemecek hale gelip hapse düşmek. bunu pek aklıma getirmemiştim ya da getirmek istememiş te olabilirim. işte o zaman gerçekten kaybedilmiş yıllar olur benim için. ama olmayacak bu kesinlikle. kalkacağım bu işin altından. ne güzel demişsin "yaşamasını bilene hayatın her anı en güzel yılların bir parçası. yaşamasını bilene ama" diye. belki de yaşamışımdır o yılları. ama bu illet üstüne bir sis perdesi gibi çöküp görünmez eylemiştir..profesyonel yardımı düşünüyorum. en kısa zamanda bağlantılarını kuracağım. teşekkürler..

@orange coffee

merak etme, bu gibi şeyler hiç çözüm olmadı. dedim ya bir şekilde üstesinden geliyorum o haldeyken. ne kötü bir ruh halidir o. yine de teşekkürler tavsiyen için. şifreyi önce zihnime koymalıyım. sigara gibi birşey bu. gerçekten kötü alışkanlık. bazen şunu düşünüp kendi kendime çok gülerim. hani birini övmek için derler ya" içkisi, kumarı, sigarası, karı kız ayağı yoktur". lan bende bunların hepsi kısmen de olsa var:)

o kadar kötü müyüm ben arkadaşlar, siz söyleyin?



şimdi,bu yazının tümünü baştan sona gözden geçirdim de, yazının başındaki karamsarlığın sonlara doğru yavaş yavaş kaybolduğunu farkettim. umarım bu iyiye işarettir. hepinizin yazdıkları üzerinde tek tek düşündüm ve cevap vermeye çalıştım arkadaşlar. iyi ki yazdım buraya. hepinize tekrardan tek tek teşekkür ediyorum. fırsat bulduğumda, hayatımdaki değişiklikleri ara ara yazacağım buraya..


şimdi sıra osmanoglu nda
0
🌸osmanoglu
(09.05.08)
Allah yardımcın olsun, kurtulman dileğiyle.

gelişmelerden haberdar et, ve öneri olarak mesela son maaşından kumara giden bölümü 'osmanoğlu las vegas'ı terk ediyor zirvesi' kapsamında çılgın atmamıza ayırabilirsin:)

not: şakaydı, kızmazsın umarım.
0
alchemistt
(09.05.08)
rica ederim. ufacık, tefecik bir yardımım dokunduysa ne mutlu bana.
en kısa zamanda güzel haberlerini bekliyoruz.
0
punkertifo
(09.05.08)
13 yaşında sigaraya başladım, 26 yaşımda bıraktım, bıraktığım zaman günde 3 paket camel içiyordum. artık gece yattığım zaman sırtım ağrıyordu, akciğerler iflas edecekti neredeyse. hiç bir şeye para harcamazdım, giyime kuşama filan, sigara için para biriktirirdim. nasıl bıraktım?

bir gün evde mangal partisi yaptı annemler, en yakın arkadaşlarım geldi. hepsinin huzurunda; bir daha içersem orospu evladının önde gideni olayım, benimde suratıma şerefsiz diye diye tükürün dedim. sürekli göz önünde o insanlar olduğu için içemedim, çünkü biliyorum ilk balgamı abim yapıştıracak, arkadaşlarım orospu çocuğu diyecek. bırakalı 5 yıl oluyor, keşke daha önce bunu söyleseydim dedim.

bence kimliğinizi açığa vurun, arkadaş ortamınızda, ailenizde, hatta sözlüte. ki sürekli göz altında olduğunuzu bilin. bu baskı bir süre sonra meyvesini verecektir. şu an ben osmanoğlu' na ulaşmak istemem ulaşamam, veya bu başlıkta yazan herhangi bir kişi, ama bir galahad veya alchemistt veya efruz' a ulaşılabilir. kendinizi denetim aldına aldırmanız gerekiyor.

umarım yakın zamanda bu illetten kurtulursunuz.
0
galahad
(09.05.08)
"hani birini övmek için derler ya" içkisi, kumarı, sigarası, karı kız ayağı yoktur". lan bende bunların hepsi kısmen de olsa var:)

o kadar kötü müyüm ben arkadaşlar, siz söyleyin?"

demişsin de bence bu laf zaten geyikten öte bir şey değil. alkolü normal aldığın sürece, hanfendilere takılmanın cılkını çıkarmadığın sürece, normal bir sigara içicisi olarak takıldığın sürece problem yok ama kumar oynarsan bunun gerisi hep geliyor ve batıyorsun. şimdi düşünsem bunların üçü olan ama kumarı olmayan 100 tane arkadaşımı sayabilirim. sen kendini kurtarabilecek bir durumdasın ama biraz daha buna devam edersen yazık olacak. ya abi diyorsun ki bu kadar yılımı kumara harcadım , e kardeşim sen kafadan 20 sene boyunca bir şey olabilmek için üniversiteyi bitirdin, okudun. bu 20 sene heba olmuyor mu? o 20 sene boyunca eğitimine geleceğine yapılan yatırım heba olmuyor mu?

benim aklıma bunun çözümüne yardımcı olmak için yazmak geldi. evet yaz arkadaşım aklına ne geliyorsa ellerin çürüyene kadar yaz. uğraşamam dersen internette bir blog aç oraya yaz. şu ekşi duyuru tayfası da gelir blog'a yazdıklarına yorum yapar. şuraya yazdığının en azından yarısı etkisini yapar içinden çıkar şeyler. hem sonradan belki kitap haline bile getirir bunu pozitif yöne çevirebilirsin. he ama yazdıkça kazandıklarımı hatırlar gene coşarım diyorsan salla gitsin yazmayıver.

madem bu illet yüzünden işinde ilerleyemedin ver kendini işine. kumara bağlı olacağına işine bağlı ol. hem bu şekilde biriken borçlarını da halledebilirsin.

ayrıca ben senin yerinde olsam evdeki bilgisayarı da birine verirdim bir süreliğine. hatta kendimi eve bile kitlettirirdim. ben eşşşek kadar adam oldum hala final zamanları anneme bilgisayarın kablosunu saklattırıyorum ders çalışayım diye hehe.

bir de şu var. hayatının sahibi kim ya da ne? şu anda sen değilsin maalesef. kendini, kendi kontrolünü ele geçirebileceğinden bahisle motive edebilirsin.

ha bu arada feysbukta texas poker'i bırakmamı sağladın teşekkür ederim: ) fark ettim ki yok arkadaş bunun sanalı bile tehlikeli.
0
colg fusion
(09.05.08)
sizi mıknatıs gibi çekip, tüm enerjinizi üzerine çekecek çok kuvvetli bir ilgi alanı lazım.
bu karşı cins olabilir mesela. birine deli gibi aşık olabilirsiniz ya da o size...
ya da bir sanat dalına falan kendinizi adayabilirsiniz.
öyle bir şey olsun ki, kumarın ne kadar gereksiz olduğunu görün.
hem bırakın, hem ders alın.

bedensel bir bağımlılık değil bu (eroin vb..), zihinsel bir şey..
bu yüzden ancak zihinde biter.
hayatınızı başka bir şeyle anlamlandırın.

şu da olabilir:
birkaç hafta mezarlığa gidin. cenaze yıkanan bölüme.
sevdiklerini kaybeden insanların acılarına şahit olun.
cenaze mezarında götürülürken eşlik edin. kalabalık ayrıldıktan sonra oradan ayrılmayın.

sonra kumar başında geçirdiğiniz zamanları düşünün.

böyle yaptıktan sonra kumara devam ederken aklınızda bu sahneler dalgalanır ve kumardan tiksinirsiniz.(diye düşünüyorum)
0
tabudeviren
(09.05.08)
herkes çok güzel şeyler yazmış. bu dayanışma ruhu beni çok mutlu etti. umarım sen de buna duyarsız kalmaz, iradeni demirden avuçlarının içine alırsın osmanoğlu. çünkü görüyorum ki çok güçlüsün. kendine söz geçirmekte bir problemin yok. çünkü sana kimse söz geçiremiyor kendinden başka. sen de bunun gayet farkındasın. eğer başkaları sana söz geçirebiliyor olsaydı abinlerin durumundan ders alırdın, çok sevdiğin o kişiyi kırmaz,dinler, hayatından çıkıp gitmesine izin vermezdin.bu nedenle çok güçlüsün işte. sadece çok iyi bir sebebe ve "aydınlanmaya" ihtiyacın var.

tahminim, uzun zamandır güzel bir tatil bile yapmadın. sırf bilgisayardan uzak olmamak için.
bu nedenle, bilgisayardan, telefondan, bakkaldan bile uzak bir yere tatile git mümkünse. 10 -15 gün kal. döndüğünde binalar üstüne üstüne gelecek, kendini sokağa atmak isteyeceksin, bilgisayarın sesini bile duymak istemeyeceksin.
bana öyle olmuştu.
0
felina
(09.05.08)
geçmiş olsun. ilacın şu abide olabilir: (bkz: kultegin ogel)
0
aligit
(09.05.08)
öncelikle feedback için teşekkür ederim. şimdi o soruları sorarken öncelikle size eziyet peşinde olmadığımı, sadece aradan bir şeyler yakalayıp yakalayamayacağımı görebilmek için sorduğumu belirtmek isterim. benim görebildiğim kadarıyla sizin için hızlı bir şekilde para kazanabilme hevesi daha ön planda. kumar eylemi yerine hızlı para kazandıran başka bir yolu bulsanız kafanız oraya da gider izlenimine vardım. kumarın farkı ise kendinizi bu konuda bilgili görmeniz.

hızlı para kazanabilme konusunda ise diyeceğim, haklısınız birçok kişi alelade meslekler ise düşük kar marjının olduğu işlerle uğraşırken bazı insanlar da kumar oynayarak hemen para kazanabiliyor. ama madalyonun öteki yüzü de var. bir kerede 350.000 dolar kaybeden profesyonelleri görmüşsünüzdür. daha fazlasını kaybeden insanlar da var bilmediğimiz. yani diyeceğim, kumarda her çıkışın bir inişi oluyor. ancak kendi işinizde çok aşırı bir durum olmadığı sürece kendi kariyerinizde böyle düşüşler yaşamazsınız.

peki ama hangi hobiyi kazanırım demişsiniz. bence kumar oynamak istediğinizde bilgisayar oyunu oynayabilirsiniz. emin olun fiziksel bağımlılıkları bile kesebiliyor bilgisayar oyunları. bırakması da nispeten daha kolay, sıkılınca bırakıyorsunuz. ama elbette gidip de poker fln oynamayın, mesela bilgisayarda football manager isimli oyunlarla vakit uçup gider, futbola da ilginiz varmış hem. ya da evinize alacağınız bir konsol ile arkadaşlarınızla beraber biralarınızı içerken futbol oyunlarından oynayabilirsiniz.
0
tom riddle
(09.05.08)
bahsettiginiz kadar agir olmasa da ilkokuldan universiteye kadar birlikte okudugum arkada$im da kumar oynardi. ya$adiklarinizin bir kismini o da ya$adi. dayak ve terapi demi$siniz. dayak pek i$e yaramadi, ciddi manada sinir stres oldugumuz bir anda tekme tokat daldik, i-ih olmadi. terapi gibi cozum onerilerini du$unmedi bile, zorladik ve cok dil doktuk ama istemedi. cozum olur diye ailesine haber verdik zira babasindan cekinen biriydi ama fayda etmedi. parasina, kredi kartina el koyduk ama bankayla goru$up tekrar kart cikartiyordu. hep bi yolunu buldu ve oynadi. parasi bitince ve bizden alamayinca ordan burdan borc aldi, ba$ini belaya sokacak dereceye kadar da geldi. en son care ailesi okudugumuz $ehire yerle$ip onu da yanlarina aldi. biraz toparlar gibi oldu, hayatinin ilk baba dayagini da bu surecte arkada$larinin yaninda yedi. sonrasinda oynamayi birakti. son olaylar onuruna dokundugundandir belki, bilemiyorum.

bence ailenize anlatin, bunun bir bagimlilik oldugunu anlayip size yardimci olmaya cali$acaklardir. ama oncesinde gercekten birakmak isteyin. sizi kumara cekecek $eylerden uzak durun. internette oynuyorsaniz ilk adimi atin, internet baglantinizi kapattirin. birakacaginiz konusunda kendinize inanin derim, gerisi yalan.
0
dengesiz pamuk
(09.05.08)
geçmiş olsun (çünkü bu bir hastalık bence) ve doktor değilim bir doktora başvurun diyerek başlıyorum.

doktor derken psikolog gibi.

kumar bagımlılığı bir davranış bozukluğudur. hem biyolojik, hem sosyal hem de davranışsal ayakları olan bir illettir. bunları da kendini kandırarak, arkadaşlarından destek bularak filan yenebileceğini sanmıyorum, başarırsan helal olsun, çok sevinirim tanımasam etmesem de...

hakkaten yardım al birilerinden, konusunda uzman olan birilerinden. benim internette bir aramayla bulabildiğim ahmet çelikkol isimli bir doktor. başkaları da vardır eminim. umarim kendi yolunu bulursun...
0
zkurmus
(10.05.08)
rica ederim.
insan değil miyiz, sıkıntılarımızın sebepleri farklı olsa da sonuçları birbirine benziyor hep.

bir de eklemede bulunmak isterim:

1. yalnız değilsin,
2. çaresiz değilsin,
3. kendine asla acımamalısın.

bu üçünü bildikten sonra, bir de profesyonel yardım, oooh! şahane bırakırsın o illeti.
0
actionary
(10.05.08)
herkesin cevabını okumadım, herkes elindne geldigince yardımcı olmustur muhakkak ama benim tavsiyem bu tutkunu başka bir tutkuya kanalize ederek yenmen. ben kötü bir alıskanlık kazandıgım zaman farklı bir tutku bularak onu yenebiliyorum. bilmiyorum belki herkes böyledir. herşeyden önce yazdıklarında bunun senin için bir "bağımlılık" yarattıgını ve heyecan verdigi için sürekli devam ettigini (paranın cok da önemli olmadıgını) sezdim. o zaman kendine yeni bir şey bul.. nedir bu? oyun.. bu dediğim şaka gibi gelmesin, bir oyuna bağımlılık kazanırsan başka hiç bir şeyle ilgilenemeyecek duruma gelebiliyorsun. bu da pek iyi bir şey değil ama en azından sana daha fazla zevk verecek, para kaybettirmeyecek ve canını sıkmayacak bir şey. internet üzerinden oynanan oyunları bul, yükle bilgisayarına, arkadaşlarınla ya da internetten tanışacağın kişilerle her akşam belli saatlerde o oyunu oyna. bu oyun bir strateji oyunu olabilir, rpg olabilir, web tabanlı başka herhangi bir şey de olabilir. ekşi duyuruda da oyun şeklinde aratırsan bir sürü başlığa ulaşabilirsin. satın al ya da indir hepsini dene, en beğendiğin oyunla devam et. umuyorumki sana kumardan daha fazla zevk verecek bir oyun bulabilirsin.

belki bu sorununu yakınlarından kimseye anlatmadan bu şekilde de yenebilirsin.
0
nihilanth
(10.05.08)
Sakın dalga geçtiğimi düşünme.Bir önerim daha var.Freud yöntemlerinden birisi. İyileşme sürecinde hipnoz belki yardım edebilir ama nerede nasıl yapılır en iyisi kimdir işe yarar mı fikrim yok.Demin belgesel kanallarından birinde izledim adamı hipnotize ederek zayıflatmışlar.
0
chaud
(11.05.08)
nasılsın osmanoğlu ?
0
chaud
(25.05.08)
sevgili arkadasimiz ( nasil hitap edecegimi bilemedim)
sanirim artik buraya bakmiyorsun ya da bakiyorsundur ve belki kayda deger bir gelisme yoktur bilemiyorum ama olsun belki okursun diye aklima gelen 2 seyi yazmak istedim.
1. bu mevzularda profosyonel bir yardim almak istersen, yasadigin sehri yazarsan sana iyi birini arayalim, hatta tanidik bulup ucrette indirim yollarini da kovalariz.
2. yazdigin ote taraf, allah inancindan yola cikarak bu satirlara curet edecegim. simdi subat tatilinde kibris'a gittim ve hayatimda ilk kez kumar oynadim. o zamana kadar insanlara hep soole derdim ' hic kumar oynamadim, oynarsam da o anlik heyecani yasamak icin servetimi harcayabilirim' bir kere bu duyguyu yasarsam - ki buna bayilacagimi biliyordum- bir daha birakamamaktan korktugum icin hic baslamadim. sonra iste kumarhaneye girince basladi guzide'nin kendisiyle imtihani ama o sirada bu kaygiyi tasimadan ilk kez sirke gitmis cocuk gibi girdim iceri. makinelerin gurultusu isiklar hakket bir sirk gibiydi ortam.. neyse uzatmayalim. sonra arkadasimiz rulet oynuyordu, canli masa degil de kompiterli donen rulet masasinda. koyduk 20 ytl yi yuttu makina verdi krediyi. biz manitimlen oynuyoruz ortak. bi o seciyo rakamlari bi ben. ufff uzattim hikayeyi yine, neyse 2 kez 2li secip tutturdum ve bitmek uzere olan 20 ytl miz 40 ytl oldu ve gozgoze geldik manitcigimlen ve masadan kalktik. koydugumuz 20 ytl mizi cebe atip kalan 20 ytl ile bi kase jeton aldik. ben bi avuc jeton alip kollu makinalara oturdum. baymistim prosedurden ve tam jetonlarimi bitirip kalkicakken koydugumun 5 kati kadar bi sey verdi. kalktim ama. iste sonra rulet masasindaki arkadasimizin yanina gittim o eksi 50 deydi o sirada. kollu makinalardaki hikaye yeniden tekrarlandi ve ben kazandikca kazandim jetonlardan. 2 saat falan gecirmistik ve artik gitmek istiyordum/k. sonra azimle kazandirmayan bi makina bulduk ve jetonlarin hepsini zorla bitirdik.
simdi bu gereksiz animi uzun uzun yazdim. suraya bagliycam. yillarca urkup sonrasinda da kazandigim halde kumarin bana neden heyecan vermedigini sorguladim ve cevabimi buldum. kumarhanenin parasini yememek, iste sihirli kavram buydu. kazanilmamis, ugruna ugrasmadigim, emek harcamadigim bi para bu ve senin durumunda nice insanin acisi var o jetonlarda. yiyemedik abi, yedigimiz tek sey aksam yemegi oldu orda. diyecegim su ki; madem allaha inaniyorsun ve o nedenle hala nefes aliyorsun, o zaman kumardan gelecek parayi nasil kabulleniyorsun? haa senin ondan istedigin parasi degil belki, su an hastasi oldugun sey sana verdigi heyecan. sayet tek cevabin verdigi heyecansa sen de baska adrenalin arttirma yollarini dene. bagimlilik yaratir bu hormon evet, o zaman sen de baska seylerle sagla o heyecani. ne bileyim bungee jumping falan gibi seyler. ( onerimde ciddiyim) son olarak sadece heyecanina vurgunsan, kumardaki para kavramina nasil yaklasiyorsun? kaybettiklerinin bedelini evet sen simdilik bedeli agir da olsa hala odeyebiliyorsun ama ya kazaninca aldiklarin? ben ona kisaca kul hakki diyip mesajimi bitirmek isterim.
anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmiyorum, yorgunum biraz, umarim kendimi ifade edebilmisimdir.
cok kolay gelsin.
not: 1 no'lu cumlelerimdeki soruyu dikkate alman umidiyle.
pcf
0
pyro clustic flow
(26.05.08)
uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba,
nerdeyse 3 aydır buraya birşey yazmadım.
daha doğrusu yazmaya yüzüm olmadı. çünkü yazdıktan sonraki 1 ay içerisinde aynı hatayı tekrar yaptım..

geçen ay, nasıl olsa kaybedeceğim birşey yok düşüncesiyle bir bankaya kredi için başvurdum (hali hazırda ödediğim 2 kredi borcu varken). neyse ki olumlu sonuç aldım.
kredi kartlarımın sayısını bire düşürdüm. ve oyun oynadığım sitelerde sağa sola bilerek küfredip, hile yapıyormuş gibi tavırlarda bulunarak ömür boyu yasak yedim.

şimdi gelirimin yarısı kadar kredi ödüyorum, bir sene daha kendimi sıkacam ama içimde bir huzur var. canımın istediği şeyi giyebiliyor, istediğim şeyi yiyebiliyorum çekinmeden. hatta geçenlerde tatile bile gittim. buna rağmen cebimde halen yetecek kadar paranın olması baya garip geldi bana. ya bu kalan para bereketli, ya da ben dünyaları vermişim oraya:)


her neyse, buraya birşeyler yazıp bana yardımcı olmaya çalışan, ya da yazmamış olsa dahi kalbinden benim için iyi şeyler dileyen herkese tekrar teşekkür ediyorum..o günleri tekrar yaşamayacağımdan eminim.

sağlıcakla kalın..
0
🌸osmanoglu
(26.07.08)
arasıra bakıp senden haber var mı diye kontrol ediyordum: ) inan sevindim bunları okuduğuma. böyle devam edersen hiçbir sorun yok. kolay gelsin osmanoğlu: )
0
colg fusion
(07.08.08)
helal olsun, tebrikler gerçekten, inşallah bu iraden devamlı olur.
0
marmara34
(10.08.08)
Su sayfanin ciktisini alip bahis oynamaya ozenen (ama oyle 2-3 liralik iddaa falan degil, buyuk bahislerden bahsediyorum) coluk cocuga okutmak lazim. Gercekten cok etkilendim. Umarim daha iyi haberlerinizi de okuruz bu basliktan.. Ara sira ben de takip edecegim.

Iyiye gidiyor olusunuz ayrica mutlu etti beni. Daha da iyi gunler gelecektir umarim. ;)
0
vita vinum est
(15.08.08)
walla o küçük bahisler de büyüklere yol açıyor.İddiaya her hafta 500er lira yatıran adam biliyorum.Kazanması ancak gelmiş geçmiş kayıplarının birazını kapatıyor.
0
chaud
(25.09.08)
şu konuşulanları aynen alıp bir film senaryosu yapabiliriz..
duyurunun altındaki her lafı tek tek film senaryosu okur gibi okudum. bir ara umutsuzluğa kapıldım yapamayacak mı diye..

ama mutlu sona doğru gidiyor olarak görünüyor o en son yazdığın şeyle.. sen en başta, kafanda bu illetten kurtulmak istediğine kendini inandırdığın için başarılı oldun. sonrasında toplum ve sosyal ortamındaki statün geldi... çevreni kaybetme korkusu...

kimisi riskli de olsa bu illetten kurtulmak için bir çok hamle yapmışsın...
ve başarılı olmuşsun kimi hamlen riskli olsa bile..

etkileyici bir geri dönüş yapıyorsunuz hayata.. tamamen dönene ve o şekilde devam ettirmeyi garanti ettirene kadar mücadeleye devam!
0
vital
(09.12.08)
@Osmanoğlu: Acaba son durumun nedir? Bir profesyonel olarak seni özellikle senle benzer sorunla tecrübesi olan başka birilerine yönlendirebilirim.
0
jesterdvine
(18.11.11)
Nedir son durum ben de merak ediyorum cunku aynı durum bende de mevcut inşallah kurulmuştur
0
Audi2010
(17.06.12)
5 yıl sonra merhaba. soranlar olmuş son durumlar nedir diye. maalesef sizlere iyi haberler veremiyorum. 5 sene önce yazdıklarıma bakıyorum da gülümsüyorum. iyi günlerimmiş benim o günler. 17000 TL borcum var demişim o zamanlar. keşke şimdi o kadar olsa. şimdi hesapladım şu geçen 5 sene içerisinde 90000TL odeme yapmışım. hala da 80000TL borcum var. anlayacağınız borcum 5 kat daha fazlalaşmış. devam ediyor mu? evet!. kaç kere yemin ettim bunun üzerine olmuyor. ilaç bile kullandım olmuyor. en fazla 2 ay dayanabildim.
bakalım sonu nereye varacak? yaş oldu 35 nerdeyse(görüntü 45). bu işlerden kendinizi ve tanıdıklarınızı uzak tutun. sen nasıl bir adammışsın demeyin, kınamayın. sevgiyle kalın.
0
🌸osmanoglu
(11.04.13)
keşke 2008'de söyleseymişiz bunu ama; keşke kumar yerine paraşütle atlama, bungee jumping vb. bir şeylere sarsaymışın. bu gibi heyecanlar kumar heyecanının ötesine geçseydi, kumarı unutabilirmişsin.

ya da yarışma gibi bir şeye, yarı profesyonel go-kart tarzı bir şey mesela.
0
kamera motor
(11.04.13)
bu sabah başladım başından sonuna okudum ama son yazı mutlu sonla bitmedi.
0
mega idea
(11.04.13)
bana yazar mısınız lütfen, çözüm önerilerim var. [email protected]
0
transferans
(21.05.13)
geçmiş olsun.
çözüm, bağımlılıkla çalışan terapist.
0
pinkket
(21.05.13)
hala mı?
0
bana jacob diyolar
(15.04.15)
yazıyı okudum kuponum yattı. bu bi işaret belki de. sıkıntılı bi durum osmanoğlu. geçmiş olsun.
0
oylum
(03.09.15)
hocam bence kesinlikle profesyonel yardim almalisin. artik hastaneye mi yatarsin naparsin bilmiyorum. ama gerekiyorsa oraya kadar yolu var yani.

profesyonel olmadigim halde soyle bir tavsiye verebilirim, (belki kotu bir tavsiyedir ama yine de yazayim) civi civiyi soker misali, yine pek faydasi olmayan, hatta belki zararli olsa da senin durumuna kiyasla daha az zararli olan baska bir ugras bul. benim aklima video oyunlar geliyor. xbox, playstation falan. sevdigin bir kac oyunla basla, vaktini bu kumarla harcayacagina, o oyunlarla harca, bu oyunlardan kumara vakit kalmasin hesabi yani. yasin video oyunlari icin hala musait nasil olsa.
0
efe
(03.09.15)
Allah yardımcın olsun. Sende zaten bahsetmişsin giden yıllar olmasa paranın önemi yok. Herkes hayatta hatalar yapabilir. Son durum ne bilmiyorum ama her zaman sana dua edecem kardeşim.bu yazıyı okuduğum zaman keşke param olsada bütün borçlarını ödesem dedim. Acaba sana yakın bir hayat yaşadığımdan mıdır, yoksa paramın olmayışından mı bilmiyorum. Her daim sana dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Allaha emanet.
0
gafillere nasihatler
(27.06.16)
Kumar bağımlılığı temel dinamikleri açısından diğer bağımlılıklardan örneğin bir kokain bağımlılığından farkı yoktur. Kumar bağımlılığı bir davranış bağımlılığıdır ve bütün bağımlılıklar gibi kumar bağımlılığı da bir beyin hastalığıdır. Arada sırada iddia loto gibi kumar oynayan birinin kumar oynama davranışı ile kumar bağımlılığı birbirinden farklı kavramlardır.
Kumar bağımlılığının ahlak yoksunluğu, kişisel zaaf ile bir ilgisi yoktur. Yukarıda da belirtiğim gibi kumar bağımlısı bireyin beyin kimyasal yapısında dengesiz oluşmuştur.
Kumar bağımlılığının Obsesif Kompulsif Bozukluk ile de ilgisi vardır. Kumar oyunu ile ilgili bilişsel çarpıtmalar ve sanrılar bağımlılığın gelişiminde ve sürdürülmesinde etkilidir.
Tedavisinde bütüncül yaklaşım esas alınmalıdır.
Yardım için bana yazabilirsiniz
[email protected]
0
transferans
(30.10.17)
Hocam bu konularda uzman birisi değilim, yanlış yönlendirmek istemem ama, bir kaç öneri yazayım:

* Siz de yanlışınızın farkındasınız. Bu güzel bir olay.

* Bu tarz alışkanlıkları (kumar, sigara vs.) bırakmak kolay değil. Ama 100 kere deneyip, başaramasanız 101. yi deneyeceksiniz. 101. de bırakacaksınız belki.

* Kumardan daha çok kumara giden yolları engelleyin. Kredi kartlarınızı iptal edin. Sitelerdeki üyeliklerinizi iptal edin. Gerekirse evdeki interneti, telefonunuzdaki interneti bile iptal edin. Kredi kartı almayı tekrar kafaya taktığınızda, birilerinin yanına gidin. Bu düşünceyi kafadan atın veya kendinizi spora verin. Yaşam sitilinizi değiştirmeden, bu işi aşmak zor.

* Başarısız olursanız, daha da hırslanıp yeniden deneyin. "Ben yanlış yapıyorum" dediğiniz müddetçe ümit var. Allah yardımcınız olsun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.17)
ailene söyle, arkadaşlarına da anlat. hiçkimsenin bilmemesi bunu devam ettirmeni kolaylaştırıyo. ama yalan söylemeye meyilli biriysen o da sökmeyebilir.

nerdeyse daha bebeliğimizden beri beraber olduğumuz bir arkadaşım var. lise bitmesine yakın işe mişe girdi eli para görmeye başladığında sardı senin işlere. öğrendiğimde epey azarladım, çünkü öğrendiğimde ödenmesi zor bir meblağ olmamasına rağmen bayağı girmişti. neyse 1 sene falan sırf buna çalışıp ödedi, tam düze çıktı yine başlamış; ama konusunu açınca kıvırıyodu oynamıyorum; bir defasında dövmek sayılmaz ama patakladım hafif. yok yine, nabıyon diyom abi para lazım yine işte mevzuları biliyosun falan diyo. ana bacı karıştırmadan sövdüğüm oldu, yok. ilk başlarda sözüne inanıp birkaç bin lira para vermiştim, borcunu kapatsın da bir daha oynamasın diye, yok yine bir müddet geçti devam, benim parayı falan da unuttum zaten. ilişkimi kesmedim ama uğraşmıyorum baktım olmuyo, sadece laf sokarım arada o kadar. ama bu arkadaşımın zaten bir türlü beceremediği, bir yere bağlayamadığı bir hayatı var, kumardaki amacı köşeyi dönmek, ufak çaplı bir iş kurmak. bir de başında yaşıt olmamıza rağmen "abi"lik edebilcek kimse yok. annesi babası ayrıldıktan sonra evlendiler ve bu çocukla da ilgilenmediler. hani senin hayatın daha farklı ve kumarın/kendini engelleyememenin işlevi sende farklıdır diye diyorum.

velhasılıkelam, bu arkadaşı ümidini kırmak için anlatmadım. yalan söyleyip kıvırcaksan sözler verip tutmucaksan demin yazdığım "kimsenin bilmiyo olması bunu sürdürmeni kolaylaştırıyo" kısmı geçerli değil.
0
dafaisss
(30.10.17)
Kardeşim s.a.
10 Yılı aşkındır kumarın içindeyim geçtiğin süreçlerin içinden geçtim ve hala aynı durumdayım.Seninle konuşmak kumarı bırakma arefesinde bana iyi gelecektir.Umarım uzaklaşmışsındır ve deneyiminden yararlanırım uzaklaşmamışsan da bir şans da bu kardeşinle samimi bir dayanışmayla olsun.İnan ben de bu uzun yılların yıpranmışlığı sıkışmışlığı içerisindeyim gel bi muhabbet edelim.
[email protected]
0
gibigibi1985
(13.12.18)
Değerli dostlar kumardan uzaklaşmak için benzer sıkıntıları yaşayan insanlar olarak, kişisel deneyimlerimizi paylaşmak üzere bir facebook grubu kurdum.Fake hesaplarla da olsa buyrun gelin dertleşelim birbirimizi motive edelim.
www.facebook.com
kumardan kurtulmak için dayanışma isimli
0
gibigibi1985
(07.01.19)
Kardeşim s.a.
10 Yılı aşkındır kumarın içindeyim geçtiğin süreçlerin içinden geçtim ve hala aynı durumdayım.Seninle konuşmak kumarı bırakma arefesinde bana iyi gelecektir.Umarım uzaklaşmışsındır ve deneyiminden yararlanırım uzaklaşmamışsan da bir şans da bu kardeşinle samimi bir dayanışmayla olsun.İnan ben de bu uzun yılların yıpranmışlığı sıkışmışlığı içerisindeyim gel bi muhabbet edelim.
[email protected]

Not:Bu güne kadar mail adresime facebook grubuna yaklaşık 10 arkadaş mesaj attı.İçlerinde sadece bir tanesi gelip hikayesini paylaşıp ben artık kumarı bıraktım dedi ve birlikte sohbet ederek anı defteri gibi yazmaya devam ediyoruz.Kalan arkadaşların 1 kişi hariç tamamı mail adresine mesaj yazıp bir daha ne geri dönüş yapıyor ne de yazdığım mesajlara yanıt veriyor.Herşey bizde başlar bizde biter.Eğer samimiyetsizce bir hap gibi çözüm arayan varsa boşuna hiç kendini yormayıp kumara tam gaz devam etsin.Cebinde beş kuruş kalmayınca gelip bu forumu okumak,mastürbasyon yapmanın bir türü.Tüm patolojik kumarbazlarda şöyle bir fantazi var en büyük acılar kayıplar bende arkadaş gel, gel vatandaş.Samimiyetle benim yardıma ihtiyacım var bırakacağım kumarı,dertleşmek kendimi ifade etmek istiyorum diyen buyursun gelsin.Lütfen kendinizi kandırmayın.
0
gibigibi1985
(24.01.19)
kurmadankurtulmak.blogspot.com

Facebook gönderilerimizi daha rahat okumak için....
0
gibigibi1985
(19.11.19)
Sorununu çok iyi anlıyorum!
Şunu hiç bir zaman unutma hayat boşluklar ile doludur ve o boşluğunu bulduğu an seni affetmez.dalından kopmuş bir yaprak gibi rüzgar seni nereye savurur ise oraya sürüklenirsin.çok fazla yorumları okudum ve yazmak istedim.
Vücüdunun üzerinde taşıdıgın bir kafan var ve düşünebiliyorsun bu illet uyuşturucuda olabilir kumarda olabilir ikisi de aynı benim gözümd3 .hayatında bir şeyi en iyi şekilde anlamanın tek yolu yaşamaktır.sorun yok yaşamışsın bulaşmişsın Fakat şunu düsün buna başlamayı sen sectin nedeni ne olursa olsun .bundan vazgececek olanda sensin herkes herseyi konusur fakat uygulayacak olan sensin .kendine güvenini ve saygını kaybetmişsin.ve bunları yazarken yaşamış birisi olarak yazıyorum.20 yıl kumarın her türlüsünü oynadım yarım milyon liralar kazandım kaybettim.uyusturucuya 20 yaşında başladım 10 yıl esrr iciyirdum bir sigara gibi.fakat kimseden bir yardım almadan hepsini terk ettim .kendini fazla üzme aslan parçası ömur 30 milyar ile kaybedilmez ömür paha biçilmeyecek kadar değerli.kazanma duygusunu at kafandan bu yolda zengin olabilecegin dusuncesini at kafandan .şimdi benim yurt disinda kumarhanem var fakat oynamıyorum .sadece oynatıyorun.keşke hiç kimse oynamasa .kumar kaybettiğinde seni üzecek meblalar ile oynanmaz .keyif olarak başlar sonra hayatında vazgecilmezin olur .ama dedigim gbi kurtulmak senin elinde .ilerde insallah bir kumarhanen olur ve sen oynamıyor olursun işte o zaman kaybettiklerini ve kazandiklarini ozaman daha net anlarsın .omrune omur katacak o kadar aktivige varki kendini onlara yönlendir kaldır kafanı sokaga cık sana mum olacak hersey ile ilgilen .şimdi kendine iyi bak kal saglicakla
0
Soz
(08.06.22)
son cevaplananlarda görünce girdim ama son mesaj 2019?

neyse vakti olmayanlar için özet geçeyim.

arkadaşımız 2008 yılında başladığı kumarda 17.000 lira borç yapmış.

2013 yılında 5 sene içinde 90.000 ödedim ama hala 80.000 borcum var diye güncellemiş.

en son bilgi bu. düzlüğe çıkmıştır umarım.
0
onemoremile
(08.06.22)
(12)

eve dadanan kuşlarla nasıl başa çıkılır?

jay kay
evin 4 bir yanına kuşlar dadandı. teras, camların önleri heryerde kuş boku var ayrıca teras kapısından sürekli kuş tüyleri giriyor heryerde her saniye kuş var. yemde vermiyoruz, evin eski sahipleri veriyormuş sanırım(yeni taşındık). ne yapıcaz bu kuşların gitmesi için?
evin 4 bir yanına kuşlar dadandı. teras, camların önleri heryerde kuş boku var ayrıca teras kapısından sürekli kuş tüyleri giriyor heryerde her saniye kuş var. yemde vermiyoruz, evin eski sahipleri veriyormuş sanırım(yeni taşındık). ne yapıcaz bu kuşların gitmesi için?
0
jay kay
(12.09.07)
yem vermediğiniz takdirde bir süre sonra kendiliğinden gider onlar zaten. bir kaç hafta bekleyin isterseniz..
0
bulanti
(12.09.07)
sayet cok alistilarsa birkac haftaya gitmeyebiliyorlar. eviniz yuksek degilse tanidiklardan veya birilerinden kedi alin balkonda falan dolassin ayaklarini kesmis olursunuz bu sayede.
0
entrapmen
(12.09.07)
yanmış, bozuk veya kullanmadığınız cd'lerinizi iple belirli aralıklarla terasın tavanına asın sallansın. ilginç bir şekilde cd'den korkuyorlar.
0
kibritsuyu
(12.09.07)
alın bir havalı tabanca spor olur. 2-3 tane sokak kedisi alıp terasa koymak daha etkili ve insancıl çözümdür. açtır karınları hayvanların.
0
ozdek
(12.09.07)
@kibritsuyu. ben de komşularımızın bir çeşit enterasan insan olduğunu düşünüyordum. meğer kuş kaçırmaya çalışıyorlarmış. teşekkürler.
0
can see
(12.09.07)
ses cıkaracak dekoratif seyler var onlardan asın bi kac yere. olmadı bi korkuluk yaparsınız degisik olur apartman hayatında.
0
bryan fury
(12.09.07)
korkuluk iyidir
0
atrin
(12.09.07)
yem verin. yem dediğim bulgur... camın önüne değil, aşağıya, bahçeye, yola, her nereye bakıyorsa camınız, bulgurları aşağı atın... hem bu sayede kuşlar cam yerine aşağıya alışır, hem de siz bir kaç canı beslemenin hazzına kavuşursunuz. günde bir avuç bulgur sizden bir şey götürmez ama aç olan kuşlar için yaşam kaynağı olur
0
1980
(12.09.07)
normal bildiğimiz poşetlerden asmanızı tavsiye ederim.işe yarıyor gerçekten
0
imparatorolmayikolaymisandin
(12.09.07)
psikolojik olarak başa çıkmak isterseniz hitchcock'un the birds filmini izleyip halinize dua edebilirsiniz. hem bakarsınız kendiliğinden giderler bir müddet sonra..
0
vita vinum est
(12.09.07)
Torba asın, rüzgarda çıkardıkları sesten ve hareketten ürkeceklerdir.

Ama bence kovmayın garipleri, yazıktır. Ben olsam besler sulardım, onlar da can.
0
sui
(12.09.07)
ben de geçenelerde bir arkadaşa "bu cd'leri kurutmak için mi astın" diye sorduğumda öğrendim, korkuyormuş kuşlar gerçekten cd'den.
0
lykos
(13.09.07)
(7)

arıyorum !!!

kibritsuyu
1. taklit ama kaliteli taklit (öyle pazar işi paçavra taklitlerden değil) klasik lacoste tişörtü arıyorum ucuza. ankara'da nerelerden bulabilirim?2. ocağın üstüne konularak tost yapmaya yarayan o saplı aletten arıyorum. yine ankara'da (kızılay civarlarında) nereden bulurum?
1. taklit ama kaliteli taklit (öyle pazar işi paçavra taklitlerden değil) klasik lacoste tişörtü arıyorum ucuza. ankara'da nerelerden bulabilirim?

2. ocağın üstüne konularak tost yapmaya yarayan o saplı aletten arıyorum. yine ankara'da (kızılay civarlarında) nereden bulurum?
0
kibritsuyu
(10.09.07)
Kızılay civarı değil de ikisi de Ulus'ta bulunur bolca.
0
carc
(10.09.07)
o eski tip saplı tost pişirgeçleri süper lezzet veriyor tosta. sanki tost değil de bambaşka bir şey yiyor gibi oluyorsunuz yahu. yazlıkta bi tane var ama burdaki evde yok. istanbul'da bulabilir miyiz onlardan, ben şimdiye kadar hiç görmedim..?
0
vita vinum est
(10.09.07)
ankara'yı bilemiyorum ama istanbul ile ilgili soruya cevap vereyim, beşiktaş'ta her gün o tost aletinin önünden geçiyorum, üstgeçitin ordan çarşıya doğru girip biraz yürüyünce sol tarafta mutfak gereçleri falan satan bir yerde açıkta duruyor.. sanırım öyle tencere tava satan yerlerin çoğunda vardır..
0
sharpenter
(10.09.07)
off, salçalı falan, ne güzel olur..
0
darashikoh
(10.09.07)
semt pazarında satıyorlar onları.
0
darknum
(10.09.07)
gelirken baktım, 8.5 ytl idi fiyatı.. niye almadım hala bilmiyorum.. süper alet..
0
sharpenter
(10.09.07)
onu bilmem ama şu var.

ayakkabı dünyası (izmir caddesimidir nedir? kızılayda) orada üst kata çık, adidas tişörtler var. orijinal, lacoste gibi yakalı, enine çizgili ve 30 ytl. (indirim olayı vardı. bitmiş olma olasılığı yüksek, yolun kızılaya düşerse gider bakarsın yoksa hiç kasma, aman aman güzel değiller ama fena da değiller)
0
can see
(11.09.07)
(5)

memurluk ve askerlik tecili

marcelorios
arkadaşlar,bir kamu kurumuna uzman yard. olarak girdim.şimdi 3 yıl+18 aylık bir tez aşaması ,yani toplam maks. 4,5 yılda uzmanlık alınıyor.benim askerlik tecili 2007 kasımda bitiyor.bu durumda ben aday memur olarak 1 yıl mı tecilliyim,yoksa uzman olana kadar tecilli mi sayılacağım.askerlik şubesine
arkadaşlar,bir kamu kurumuna uzman yard. olarak girdim.şimdi 3 yıl+18 aylık bir tez aşaması ,yani toplam maks. 4,5 yılda uzmanlık alınıyor.benim askerlik tecili 2007 kasımda bitiyor.bu durumda ben aday memur olarak 1 yıl mı tecilliyim,yoksa uzman olana kadar tecilli mi sayılacağım.
askerlik şubesine gittim, oradaki memur 1 yıl dedi.
hazine'de çalışan bir tanıdığım var.askere ,uzman olduktan sonra gitti.3 yıl tecilliydi yani.
personele sordum , bilmiyorlar.

bu konuda kesin bilgisi olan var mı
0
marcelorios
(08.09.07)
askerlik şubelerinde genelde üst katlarda "uzm. asal." sıfatlı insanlar var, onlara ulaşmaya çalışın. onlar biliyorlar genelde. askerler bilmiyor olabilir, sivil bir memura sorun ve kesin bilgi almak için üstüne üstüne gidin. kaç gündür araştırıyorum falan diyin. daraltın. öteki türlü ilgilenmiyorlar.
0
vita vinum est
(08.09.07)
bu tür kurumlarda "ihtiyaç duyulan personel" gibi bir şekilde tanımlanıyor uzman yardımcıları ve uzmanlıklarını alana kadar askerlikleri tecil ediliyor. yalnız uzmanlığın 4,5 yılda alındığına emin misiniz? benim bildiğim bütün kurumlarda tez aşaması 3 yıla dahildir ve uzmanlık normal şartlarda toplam 3 yılda alınır. eğer tezde gecikme ya da dil sınavını geçememe nedeniyle süre uzamazsa kurum da 3 yıl erteler askerliği dolayısıyla.
0
lykos
(09.09.07)
aday memur statun kalkana kadardır o sure. yani baglı oldugun kurumun MSBye yazdıgı yazıda su tarihte adaylıgı kalkacak diye yazar, ama o adaylık suresi her kurumda farklı olabiliyor, ama genelde 1 yıldan fazla ertlemezler.
0
alpinsamuray
(10.09.07)
personel ihtiyacı dolayısıyla erteleme bildigim kadarıyla aday memurluktan farklı bir statu ve artık 1. ve 2. bolge illerde uygulanmıyor. yani dogu illerinde degilsen bundan faydalanamazsın muhtemelen. yinde de sen bir arastır, en iyi bilgiyi kurumundaki personel mudurlugunden alırsın
0
alpinsamuray
(10.09.07)
uzman yardımcısı olarak personel istihdam eden yerler en az 3 yıl erteleme yapar. en azından üst kurullar öyle, 657'ye tabi olan yerlerde de aynı bildiğim kadarıyla. sürenin asalet tasdikiyle alakası yok yani.
0
lykos
(10.09.07)
(3)

Rapidreactor davetiyesi

vita vinum est
var mı..?
var mı..?
0
vita vinum est
(08.09.07)
davetiyeye gerek yok ki üye olmadan da arama yapabiliyorsunuz, linkleri görebiliyorsunuz.
0
kimlanbu
(08.09.07)
şöyle,

mesela sol taraftaki online üyeler listesindeki herhangi bir kişiye tıkladığımda adamın neleri paylaştığını göremiyorum. üye olmam gerektiğini söylüyor. bu yüzden istedim davetiyeyi.
0
🌸vita vinum est
(08.09.07)
tamamdır, kimlanbu yardımcı oldu, teşekkürler :)
0
🌸vita vinum est
(08.09.07)
(6)

arabayla denize uçmak

dorian greyfurt
arabayla 5-6 metre yükseklikten denize uçuyoruz.camlar açık, çıkabilmelk için. çarpma anında sallatıdan sağa sola vurmayalım diye emniyet kemeri de bağlı. olmadı motor kaskı da taktık iyilerinden.zarar görür müyüz. ne kadar zarar görürüz.sağlam çıkmak için başka neler yapılabilir. önerileriniz neler
arabayla 5-6 metre yükseklikten denize uçuyoruz.
camlar açık, çıkabilmelk için. çarpma anında sallatıdan sağa sola vurmayalım diye emniyet kemeri de bağlı. olmadı motor kaskı da taktık iyilerinden.

zarar görür müyüz. ne kadar zarar görürüz.
sağlam çıkmak için başka neler yapılabilir. önerileriniz nelerdir.
0
dorian greyfurt
(08.09.07)
hayrola, film mi çeviriyorsunuz :) kapılar kilitli olmazsa direkt çıkarsınız gibime geliyor.
0
vita vinum est
(08.09.07)
suya batmakta olan arabadan çıkmak diye bi başlık var sözlükte, işinize yarar herhalde..
0
rvnmakaay
(08.09.07)
burun üstü dalıyorsanız hasarınız azalır ama dibinin üstüne şaap diye düşüyorsa sert zemine düşmüş kadar olursunuz. hafif dalgalı bir denizde sürat teknesi ile giderken tekne küçük bir dalgada sudan bir karış havalanıp geri indiğinde bile sanki arabayla kasisten hızlı geçmiş gibi bir etki yaratıyor diyim, gerisini siz hesaplayın.
0
kibritsuyu
(08.09.07)
1 metreden sırt üstü atladığınızda canınızın nasıl yandığını ve uğradığınız şoku düşünün. sonra 6 metreden aynısını yapınca uğrayacağınız şoku hesaplayın :) o sersemlikle bir de aracın içinden çıkmanız gerekiyor.

eğer film için böyle bir sahne çekecekseniz tecrübeli dublörlerden yardım almanız, hazır dalgıç bekletmeniz, hazır ambulans bekletmeniz gerekir diye düşünüyorum. filmin bütçesini düşüreyim derken iş almayın başınıza. amatör bir video çekecekseniz ana haberlere konu olma ihtimaliniz var aman dikkat.
0
kimlanbu
(08.09.07)
emniyet kemeri %100 kurtarma garantili bir gereç olmadığından, 6 metreden düştüğünüzde kafanızı bir yere çarpmanız ve bayılmanız mümkün. sonrası mâlum...
0
actionary
(08.09.07)
5-6 metre, ciddi bir yükseklik aslında.
Eğer bunu yapmak zorunda iseniz, en iyisi arka koltukta oturmak, kilit kısmı tam göbeğe gelen beş noktalı emniyet kemerleri kullanmak ve kaskın hemen kulak hizasına gelen noktalardan omuzlara birer strap ile bağlantı yapmak.
aracın sadece ön camlarının açılıp arka camların kapalı tutulması, suya girince motorun ağırlığı ile burun aşağı bir pozisyon alacak aracın içinde ne olur ne olmaz diye bir miktar havanın biriktirilebilmesi için de faydalı olur. sözkonusu etki içi bagaja şişirilmiş çöp torbaları da doldurulabilir.
Ön camın da ciddi bir şekilde bantlanması gerekir. yoksa patlayıp içeriye gelme ihtimali var ki, rööööh diye üzerinize gelen su+cam parçaları ile cebelleşmek hoş olmaz.

bir de, bu atlamayı yapmadan önce anti freeze, yağ, hidrolik sıvılar ve yakıtın tamamen boşaltılması gerekir. denizi/gölü/nehri kirletmenin de alemi yok. aracı arkadan başka bir şeyle itiverirsiniz, olur..
0
godless commie
(16.09.07)
(3)

büyük beden

amonra
büyük beden erkek kıyafetleri satan yer(ler) bilen var mı ? not: baya büyük
büyük beden erkek kıyafetleri satan yer(ler) bilen var mı ?

not: baya büyük
0
amonra
(08.09.07)
tişört arıyorsanız (crazy tipi tişörtler ya da düz renk tişört) halep pasajında full denen bir mağaza var, en dipte. orada bildiğim kadarıyla xxxlarge'a kadar sipariş alabiliyorlar. hatta ellerinde varsa direkt veriyorlar.

pantolon falan diyorsanız bilmiyorum.
0
vita vinum est
(08.09.07)
kadıköy altıyolda barışcan tekstil diye biyer var. çok büyük bedenler dahil mevcut fakat kaliteye göre fiyatlar yüksek.

koordinat veriyorum :)
40°59'23.71"N
29° 1'53.18"E
0
hgn
(08.09.07)
Beyoğlu İş Merkezi'ndeki ( İstiklal Caddesi, Oda Kule'nin karşısı)çoğu mağazada ihraç fazlası markalı ürünler oluyo. Geçenlerde 6xl'ye kadar boy boy tişört gördüm 5 ytl'ye. Pantolon da bulunur orda güzelinden ve ucuzundan.
0
pyro clustic flow
(08.09.07)
(6)

sarhoş adama bahane lazım...

denize karsi icen keci
arkadaşlar durum şudur:haftasonu keyfi adı altında yeterli miktarda alkol almış durumdayım, yarın sabahın köründe aile büyükleri (dede, nine, amca vs...) benim adıma araba kullanma amaçlı planlar yapmışlar... açık açık "ben içtim ondan sonraya kalsın" diyemiyorum. öğlenden sonra kendime gelirim hera
arkadaşlar durum şudur:
haftasonu keyfi adı altında yeterli miktarda alkol almış durumdayım, yarın sabahın köründe aile büyükleri (dede, nine, amca vs...) benim adıma araba kullanma amaçlı planlar yapmışlar...
açık açık "ben içtim ondan sonraya kalsın" diyemiyorum. öğlenden sonra kendime gelirim heralde... en iyi bahaneyi bulanla kalan rakımı paylaşacam:)
0
denize karsi icen keci
(07.09.07)
ayağa giren şiddetli bir kramp veya burkulma sanırım geçici bir çözüm olabilir.
0
gandalfiye the purple
(07.09.07)
evet evet mide problemim var zaten (ne demeye içiyon demeyin). sağlık problemi güzel bir bahane olur:)
0
🌸denize karsi icen keci
(08.09.07)
en temizi eve uğramayıp arkadaşta kalmak olmalıydı :) eğer yorgunum dersen kırılırlar, sarhoşum dersen darılırlar.

ayağım ağrıyor'u yemezlerse ishal numarası da yapabilirsin. evden dışarı çıkamam imajı çizmek için işe yarar bir yöntem sanırım :)
0
kimlanbu
(08.09.07)
dosdoğru "araba kullanacak kadar ayık hissetmiyorum kendimi bugün, sizi de tehlikeye atmayayım" demek de güzel olabilir. burdan illa sarhoş anlamı çıkarılmaz. mesela uykunu alamamışsındır..
0
vita vinum est
(08.09.07)
pencere açık yattınız, kolunuz boynunuz vs tutuldu bence.
0
lykos
(08.09.07)
yaş durumunuza göre, tansiyonunuzun yükseldiğini öne sürebilirsiniz. üstelik büyük olasılıkla yalan söylemiş de olmayacaksınız. özellikle aileye karşı hem yalan söylemeden ve vicdan azabı çekmeden, hem de işi istediğiniz şekilde halletmek açısından bu ve benzeri hikayelerin ayyaşlar tarafından daha çok tutulduğu bilinen bir gerçektir.
ayrıca alkolik.ning.com adresinde bulunan "alkolik hareket"e de bekleriz.
0
arsenelupin
(08.09.07)
(1)

fotograf cekilebilecek etkinlikler

turkish tekila
elinde makinenle girerken herhangi bir sorun cikmayacak cesitli etkinliklere ev sahipligi yapan yerleri soruyorum aslinda
elinde makinenle girerken herhangi bir sorun cikmayacak cesitli etkinliklere ev sahipligi yapan yerleri soruyorum aslinda
0
turkish tekila
(07.09.07)
İFSAK'ın zaman zaman böyle etkinlikleri oluyor.

www.ifsak.org
0
vita vinum est
(07.09.07)
(2)

Personel servisi

gregory
efendim,şimdi ben gecenin 03:30 unda işten eve dönen bir personelim, kulaktan duyma bilgiler ile servis beni kapımın önüne bırakmak zorunda, daha doğrusu işverenin bana bu imkanı sunması lazım.daha önce bir sorun olmadı fakat dün servis şoförümüz artık kapıya kadar, bayan personeller harici bırakılm
efendim,
şimdi ben gecenin 03:30 unda işten eve dönen bir personelim, kulaktan duyma bilgiler ile servis beni kapımın önüne bırakmak zorunda, daha doğrusu işverenin bana bu imkanı sunması lazım.daha önce bir sorun olmadı fakat dün servis şoförümüz artık kapıya kadar, bayan personeller harici bırakılmayacağını, sadece mahalle girişlerine bırakılacağımızı söyledi.sabah sabah mahallede hırsız avına çıkmak istemeyen ben, bu konuda kanuni bir hakkım olup olmadığı, eğer var ise bana bu hakkı veren iş kanununun bilmem kaçıncı maddesi hakkında bana bilgi verebilecek avukat, avukat adayı, çalışan kişiler aramaktayım.

saygılar...
0
gregory
(06.09.07)
Vallahi ben pek anlamam ama bildiğim kadarıyla bu servis olayları falan sizin sözleşmenizde (hizmet akdi) belirtildiyse hakkınızı arayabilirsiniz.. eğer hizmet akdinde böyle bir hüküm yoksa (ve benim bilmediğim bir iş kanunu yoksa bu konuda) bir hak iddia edebileceğinizi sanmıyorum.

yine de hukukçu arkadaşlar bir şeyler söylese daha iyi olur. 2 dönem sosyal politika dersi alıp 20 yıllık hukukçu gibi konuşmuş olmayayım.
0
vita vinum est
(06.09.07)
iş kanununda servis hakkı diye bişi olsaydı herkes evine servisle gider gelirdi. o işyerinin sana sağladığı bir güzellik olup personel bölümüne şarlaman halinde ya işinden olursun ya da evinin önüne bırakılırsın diye açıklayayım. ama gecenin o saatinde dönüyorsan kapının önüne kadar bırakılmalısın o kadar.
0
ozdek
(06.09.07)
(7)

kitap bagisi

woolhouse
kitaplarimdan bazilarini bir okula ya da ihtiyaci olan cocuklara vermek istiyorum.. bununla ilgili herhangi bir organizasyondan haberi olan var mi aramizda acaba?
kitaplarimdan bazilarini bir okula ya da ihtiyaci olan cocuklara vermek istiyorum.. bununla ilgili herhangi bir organizasyondan haberi olan var mi aramizda acaba?
0
woolhouse
(05.09.07)
isparta'da bizim kampanyamiz vardi. sona erdi ama belki gonderebilirsin.
ben bir konu$ayim. en kisa surede sana mesaj atarim.
0
sourlemonade
(05.09.07)
vercingetorix
(05.09.07)
Abi bilgi aldığında bana da mesaj atıver. Benim de elimde bisrü kitap var gönderilecek.
0
colonizer
(05.09.07)
malazgirt e gonderin.
0
bryan fury
(06.09.07)
gerci eskiden burda kitap isteyen ogretmen arkadalar vardı ne kadar ragbet gordu o duyurular bilemıyoruz. aratıp bi irtibata gecsenız onlarla sanki guzel olacak.
0
bryan fury
(06.09.07)
Adıyaman'da bir ilköğretim okulu için böyle bir organizasyonda görevliyim. İlgilenenler bana mesaj atabilir.
[email protected]
0
korkunctilbe
(06.09.07)
şöyle bir şey de var:

www.guneydergisi.com
0
vita vinum est
(08.09.07)
(1)

bukowski - born into this

zittirulp
yıllardır bu belgeselin alt yazısını arıyorum bi bulamadım bende almanca alt yazılı (gömme) bi divx i var ona uygun türkçe altyazı lazım. sözlükten bi arkadaşta dvd si varmış altyazılı malt yazılı o yollıcaktı ama nickini unuttum üç harfli bişeydi (hayır cin değil) tnc mi cns ole bişey di sanki.
yıllardır bu belgeselin alt yazısını arıyorum bi bulamadım bende almanca alt yazılı (gömme) bi divx i var ona uygun türkçe altyazı lazım. sözlükten bi arkadaşta dvd si varmış altyazılı malt yazılı o yollıcaktı ama nickini unuttum üç harfli bişeydi (hayır cin değil) tnc mi cns ole bişey di sanki.
0
zittirulp
(04.09.07)
valla ben de emule'den indirdim, hala altyazıyı bekliyorum. divxplanet forumlarını takip etmenizi öneririm.

forum.divxplanet.com şu başlıktan takip edebilirsiniz. adam çevirdi çevirecek, bi tamamen bitiremedi lan.
0
vita vinum est
(04.09.07)
(4)

turkcell hat ve -19 kontör sorusu

vita vinum est
şöyle bir şey var; normalde kontör kredim -20'ye kadar düşebiliyor. bu durumda (eskiden de yapabildiğim gibi) -19 kontörde çağrı bırakabiliyor olmam gerekir fakat gelin görün ki yaklaşık 3-4 aydır bunu yapamıyorum. -19 kontör varken arama yapmaya çalıştığımda kontör yükleyin diyor.. halbuki ben 1 ko
şöyle bir şey var; normalde kontör kredim -20'ye kadar düşebiliyor. bu durumda (eskiden de yapabildiğim gibi) -19 kontörde çağrı bırakabiliyor olmam gerekir fakat gelin görün ki yaklaşık 3-4 aydır bunu yapamıyorum. -19 kontör varken arama yapmaya çalıştığımda kontör yükleyin diyor.. halbuki ben 1 kontörle 15 saniye konuşabiliyorum (turkcell'den turkcell'e) ve belki o an acil bir şey söylemem gerekti ve bu 15 saniyelik hakkımı kullanmam gerekecek? neden beni kısıtlıyor turkcell?

bunun bir çözümü var mıdır ya da ne şekilde itiraz edebilirim bu duruma? sizde de böyle bir sorun var mı?
0
vita vinum est
(02.09.07)
aynısı geçenlerde bana da oldu..hatta aramadan önce baktım -19 gözüküyordu, çağrı bırakmaya çalıştım kontör yükleyin dedi baktım -20 olmuş..hemen ardından turkcell'in sitesinden baktığımda -19 gözüktü..bir gariplik var bugünlerde
0
toxxicfox
(02.09.07)
bugunlerde degil. bildim bileli o servis oyle.
nedeni hakkinda bir fikrim yok. *123# ve web kanali ile sorgu yapiyorsunu -19 gorunuyor. ama 8091'i ariyorsunuz -20 diyor.
hic merak etmedim bugune kadar. u$endim mu$teri hizmetlerini falan da aramayi.
0
sourlemonade
(02.09.07)
Ben 8091'i arayıp sorduğumda -19 diyor.

bir de şöyle bir şey başıma geldi: turkcell'den avea'ya ve telsim'e çağrı bırakabiliyordum ama turkcell'den turkcell'e çağrı bırakamıyordum. madem ki çağrı bırakabilecek kadar kredim var o zaman turkcell'e de bırakabilmem lazım. neyse, müşteri hizmetlerine mail atıp soracağım.

çok sinir bozucu bir sorun yahu.
0
🌸vita vinum est
(02.09.07)
hemen sunu soyliyim ki, tamamen turkcell in terbiyesizligidir.

iki ornekle cok zeki olduklarini gosteriyim,

1 -) -16 kontordeyken illa bana mesaj gelir. 2 mesaj daha atarsaniz, sevdiklerinizle tum gun ucretsiz konuscaksiniz. 2 mesaj atsam zaten konturum bitcek ve 100 kontor yuklemeden o bedava seyleri de kullandirmicaksin bana. bi siz akillisiniz..

2 -) dikkat ettiniz mi bilmiyorum, (ya da haysiyetsizlikleri sirf bana mi denk geliyor onu da bilmiyorum) -19 kontordeyken 2-3 gun "kimseyi caldirmamisken" ve "herhangi bir parali servise uye olmamisken" dahi o 1 konturu de yiyip -20 yapiyolar. kesinlikle ne mesaj ne arama ne cevapsiz yapmama ragmen..

ama gel gor ki,
nasil telekoma sovup hala adsl kullanmaya devam ediyorsak, bu da boyle bir sey. ama sessiz kalmayip en azindan mail atmak, telefon etmek gerek.

allahim en cok sinirlendigim duyuru cevabim oldu. tarihe not edilsin :)
0
la traviata
(02.09.07)
(8)

dijital fotoğraf makinesi meselesi

tabudeviren
dijital fotoğraf makinesi alacağım da, hangi markaya yönelsem onun kötülendiğini (özellikle canon vs nikon) görüyorum. kararsız kaldım. bari buraya bir şeyler yazayım da tavsiyelerinizle hareket edeyim.1) fotoğraf makinesini çeşitli ışıklı efektler, renkler, süper pozlar, fotoğraf yarışmaları için k
dijital fotoğraf makinesi alacağım da, hangi markaya yönelsem onun kötülendiğini (özellikle canon vs nikon) görüyorum. kararsız kaldım. bari buraya bir şeyler yazayım da tavsiyelerinizle hareket edeyim.

1) fotoğraf makinesini çeşitli ışıklı efektler, renkler, süper pozlar, fotoğraf yarışmaları için kullanmayacağım. yani öyle aşmış fotoğraf amacım yok. iyi çeksin yeter.

2) çözünürlük 5'ten büyük olsun ama çok büyük olmasının (10-12) da bir anlamı yok. neticede o kadar çözünürlüğü kullanmayacağım.

3) ışığın yetersiz olduğu durumlarda iyi çeksin. bu benim için çok önemli. çünkü eski makinem -ki rezil bir makineydi- güneşin olmadığı hiçbir ortamda güzel çekmezdi. (orite, ah orite...)

4) flaşı 50-100 cmden daha uzağını da aydınlatabilsin bir zahmet. (yine orite...)

5) videosu iyi ve sesli kayıt yapsın. resime dijital zoom yapıldığında resmin iğrençleşmesi gibi rezil görüntü kalitesinde video çekmesin.. (samsung'un bir modeliyle yaşadım bunu)

6) pili çok hızlı bitmesin.

7) ucuz olsun ;)

evet, söz sizde...
0
tabudeviren
(01.09.07)
2. bence 5mp de gereksiz. maksimum 4 mp yeterli olacaktır. çünkü çok iyi algılayıcısı olmayan makinelerde yüksek çözünürlüklü fotoğraflar tam boyut izlendiği vakit anlaşılıyor ki göründüğü kadar da iyi çekemiyor makine.

3. ışığın yetersiz olduğu durumlarda iyi çekmesi makineye has bir özellik değil. bunu iki şekilde yapabilir,

a. diyafram açık ve enstantane yeteri kadar uzun
b. iso değerini yükselterek. iso değeri kısaca makinedeki algılayıcının ışığa duyarlılığı olarak tanımlanabilir. makine incelemesi yaparken iso değerinin en az 400 civarı olmasına dikkat edin. ama algılayıcı yarak gibiyse iso değeri isterse 1600 olsun, bol bol gren içeren fotoğraflar elde edersiniz o ayrı. yani fotoğraflarınız net çıkmaz..

4. en süper flaş bile maksimum 10 metreyi adam gibi aydınlatabilir, o yüzden flaş meselesine çok takılmamanızı öneririm. hele küçük dijital makinelerdeki flaşlardan ultramegahiper bir performans beklemeyin.

6. eğer kalem pille çalışan bir makine alırsanız (ki uzun ömürlü ve yedekli pil istiyorum diyorsanız böyle bir makine tercih edin) şarjlı pillerle işinizi halledebilirsiniz. ben varta kullanıyorum 2100'lük, gayet dayanıklı. bir de yanınıza yedek pil alırsınız olur biter.

7. eğer dandik bir marka tercih etmeyecekseniz çok ucuz bir alet beklemeyin ama ben vaktiyle (2004te) canon powershot a85'e 450 lira bayılmış bir insan olarak 3 yılı aşkın süredir çok memnun vaziyette aleti kullandığımı söylemek isterim. sonuçta fotoğrafçılık için özel bir merakınız yoksa ve kompakt bir dijital fotoğraf makinesi alacaksanız bunu uzunca bir süre hiçbir modifikasyona uğratmaksızın kullanacaksınız demektir. yani ne bileyim sonuçta d-slr bir makine almıyorsunuz ve zırt pırt objektifti filtreydi bilmemneydi gibi ek masraflarınız olmayacak. bu alete bir kere para vereceksiniz, ilerde başınızın ağrımasını istemiyorsanız bir kereliğine paraya kıyın derim.

sevgiler efendim.
0
vita vinum est
(01.09.07)
sanyo xacti e60
0
berhan
(01.09.07)
Bence Canon'da Nikon'da oldukça iyi markalar. Diğer markalara göre kötülenecek bir yanları yok. Ben dijital makineler çıktığından beri Canon kullanıyorum. Mesela Canon PowerShot A serisi son derece işinizi görür. Video kalitesinde 640x480 30 fps çekiyor. 5 MP civarında makineleri var, Canon ışıksız ortamlarda oldukça iyidir. lensinin F değerini kontrol ederek (ne kadar düşükse o kadar iyi) ışıksız ortamlarda ne yaptığına karar verebilirsiniz. Tüm makinelerde dijital zoomda resim iğrençleşecektir çözümü yok. Canon A serisine normal pil takabiliyorsunuz ve rechargeable kalem piller olduça uzun ömürlüler. Ucuz ve kaliteli diye bir şey yok ne yazık ki, yurt dışından gelen bir tanıdığınız getirebilir ama.
0
compumaster
(01.09.07)
artık isteseniz de 5 mp den düşük makine bulamazsınız zaten. eski makinenizin karanlık ortamda foto çekememesi dandik bir cmos sensor kullanması nedeniyleydi. bu sefer bilinen, düzgün bir marka alırsanız zaten makine ccd sensorlu olacak ve dolayısıyla karanlıkta çok kötü performans gibi bir durum söz konusu olmayacak... illa karanlıkta çalışacaksanız yeni aldığınız makinede en azından bir enstantane ayarı falan olsun o zaman...

marka olarak canon ya da nikon tercih edin. size bu markaları kim kötüledi bilmiyorum ama sanırım fotoğrafçılıktan bi bok anlamayan insanlarmış. öyle bir şey yok, saçmalamışlar...

ucuz olsun demişsiniz.Düzgün markaların fiyatları aşağı yukarı bellidir, çok da ucuza kaçarsanız yine orite tipi bir şey alırsınız.gerçi o kadar kötüsünü tekrar bulmanız zor ama belli de olmaz. ama mesela teknosa'da geçen gün 6 mp lik basit bir nikon gördüm 300 ytl mi neydi... öyle bir alternatif olabilir tabii... yine uygun fiyat arıyorsanız gittigidiyor'dan 0 ama garantisiz bir ürün olabilir...

pil olarak kalem pille çalışan makineleri tercih edebilirsiniz. ama kendi pili olanlar da öyle hemen bitmez zaten...
0
forrestgump
(01.09.07)
@forrestgump

1) zaten zikseler orite almam. bendekini de almamıştım zaten, hediye gelmişti.
2) marka olsun da ne olursa olsun demiyorum, mesela hp ve samsung da düşünmüyorum. beğenmedim.
3) nikon ve canon'un kötülenmesi: elbette bunlar iyi de, ikisinin birden kötülenmesi söz konusu değil. canon'u nikoncular, nikon'u canoncular kötülüyor. bunu demek istemiştim.
(bkz: canon ile nikon arasindaki farklar)
0
🌸tabudeviren
(01.09.07)
sizin aradığınız iş için en kullanışlı makinelerden biri de, digital slr da aramadığınız düşünülürse, 8.1 mp olan sony cybershot dsc-h9 kanımca. kullanmışlığım var bu makineyi ve sonuçları, karanlıktaki sonuçları da, ortalamanın biraz üstünde olan iyi bir alet. elbette canon ve nikon alternatifleri de gayet iyidir ama ben o markaların özellikle slr konusunda iyi oldukları inancındayım. compact makinelerde sony iyi bir alternatif ve fiyatı benzerlerine göre aşmış bir fiyat da değil.

şuradan inceleyebilirsiniz:
www.letsgodigital.org
www.dpreview.com
0
el fikir
(01.09.07)
melez bir makina kodak easyshare p850 -880
0
varsayalim ismail
(02.09.07)
senin kriterlerine en uygun makina samsung gibi duruyor..hakaten samsungun dicital fotoğraf makinaları kalitelidir hatta kimi samsung kameralardan bile çok daha iyi vidyo çeker..samsung un modellerine bak derim ben..
0
tahret muslugu
(03.09.07)
(4)

kayıt dondurmak

zittirulp
nedir nasıl yapılır.yurtdışındaki bir arkadaşım 1 sene daha orda kalıcak bu yüzden üniversiteyi dondurmak istiyor ordan bu işlemleri yapabilirmi yada onun adına ben yapabilirmiyim burdan? neler gerekli ve ne kadar dondurulur en fazla?
nedir nasıl yapılır.yurtdışındaki bir arkadaşım 1 sene daha orda kalıcak bu yüzden üniversiteyi dondurmak istiyor ordan bu işlemleri yapabilirmi yada onun adına ben yapabilirmiyim burdan? neler gerekli ve ne kadar dondurulur en fazla?
0
zittirulp
(01.09.07)
dilekce veriyorsun da gerekce olarak ciddi bisey bulman gerek orda bi yıl daha kalmak istiyor diye kabul edilmez. dilekceden sonra kurul toplanıyor iste orda karar alıyorlar. sebep onemli baya, ordan gonderse sen de teslim etsen olur.
0
bryan fury
(01.09.07)
eğer torpili varsa şrak diye dondurulur okul. ama torpil yoksa "vallahi bize bir gerekçe sunacaksın, biz kurul olarak toplanacağız ve bunu değerlendirip karar vereceğiz." gibi laflarla boğuşur..

ben mesela, trakya üniversitesinde memnun olmadığım bir bölümde okuyorum, bu sene tekrar öss hazırlık olayına gireyim dedim ve öss için okulu dondurmak istedim. gittim öğrenci işleriyle görüştüm. olmaz öyle, dediler, bunun bir prosedürü var dediler. bizim okulda olay şöyle:

ya sağlık sorunun olacak ve bunu belirteceksin,
ya maddi durum yetersizliğini sebep göstereceksin,
ya da beni askere alıyorlar diyip bunu belgeleyip okulunu donduracaksın.

maddi durumum yetersiz demekle de iş bitmiyor. valilikten (muhtarlık değil dikkatinizi çekerim) onaylı fakirlik belgesi istiyorlar hem de ailenin bütün fertleri için.. sağlık sorunu olarak da amdan götten şeyleri kabul etmiyorlarmış. ben annemin rahatsızlığını sebep olarak belirteyim dedim (şizofreni), onu bile kabul etmeye yanaşmadılar. ben de sikerim dedim bıraktım okulu çok affedersiniz.

zor yani, ama okuldan okula değişir tabi. bence öğrenci işleriyle bir görüşsün. eğer yurtdışında ciddi bir iş nedeniyle ya da zorunlu sebeplerle kalacaksa bunu belgeleyebilirse okul bunu kabul edip kaydını dondurabilir. yukarda belirttiğim 3 sebep sanırım yönetmeliğin dayattığı sebepler ama eğer geçerli ve farklı bir sebebiniz varsa onu da değerlendirip kabul edebiliyorlarmış.
0
vita vinum est
(01.09.07)
bir donem dondurunca harc odenıyor lakin hem guz hem de bahar ı dondurunca iki donem için de harc odenmıyor. once bahar sonra guz olursa odenıyor yıne sanırım.
0
bryan fury
(01.09.07)
universiteye gore degisiyor sanirim bu kolaylik/zorluk isleri. daha once de belirtilmis, saglik ya da maddi yetersizlik sebepleriyle dondurabiliyorsun. saglik sebebiyle donduracaksan doktordan kagit istiyorlar, gerekce mahiyetinde. ege universitesi icin konusuyorum; heyet raporu tarzi bi sey istememislerdi. ozel doktorun yazdigi 1 aylik rapor isimi gormustu benim.

maddi yetersizlikler icin ise herhangi bir valilik, banka kagidi falan istemedilerdi. dilekce yaziyorsun iste, bidi bidi sebeplerden oturu okula su su donem devam edemeyecegimi bildiririm seklinde. ogrenci islerindeki memurlar "bu isteginiz degerlendirilicek, kabul edilirse bikbik" biseyler diyorlar ama geri cevrildigini gormedim ben. bi nevi goz korkutmak yani yaptiklari.

harc konusuna gelince, totalde 1 sene dondurabiliyorsun zaten, 2 donem yani. onlarin harcini da yatiriyorsun pasalar gibi.

peki yurt disindan nasil yapilabilir bu is? anne/baba artik her kim gidebilirse okula gider, saglik sorunlarindan dolayi cocuklarinin yurt disinda oldugunu ve okula bu sene devam edemeyecegini belirtebilirler. zaten okulu dondurmak uzere basvururken aileden bir kisinin de dilekce vermesi gerekiyor. cocuklarinin da imzasi bulunan diger bir dilekce ve tanidik bi doktordan alinmis saglik raporuyla beraber basvurabilirler.
0
moralite
(06.09.07)
(5)

php'de adres bardaki soru işareti ve sonrası

strencher
ortadoğudaki amerika çağı ve sonrası gibi kitapsal bir başlık oldu ama olayı bilmediğim için açıklayamıyorum.php'de adress barda beliren wwww.hede.com/home?deneme url'sindeki gibi soru işaretinden sonraki "deneme" arguman'inın ismi nedir nasil yönetilir?
ortadoğudaki amerika çağı ve sonrası gibi kitapsal bir başlık oldu ama olayı bilmediğim için açıklayamıyorum.

php'de adress barda beliren wwww.hede.com/home?deneme url'sindeki gibi soru işaretinden sonraki "deneme" arguman'inın ismi nedir nasil yönetilir?
0
strencher
(30.08.07)
wwww.hede.com/home?deneme=merhaba

dediginiz zaman,
GET super globalinin , deneme degişkeni = merhaba ya eşitlenir.
şöyle alabilirsiniz,

-php-
echo $_GET['deneme'];
-/php-
ayrıca home/ bir klasör gibi gözükse de home?deneme=bla bla dediginizde, home klasöründeki index.php'yi veya apache'de ayarlanmış default dizin dosyasına gider.

eger home isimli bir dosyanız varsa, .htaccess ile veya httpd.conf ile bir değişiklik yapılmadıysa adı home.php olmalı varsayılan olarak.
bu durumda adres
home.php?deneme=deger şeklini alır.
kolay gelsin.
0
alwaysdrunk
(30.08.07)
mesela ?deneme değişkeninin içeriğine göre sayfa ya da veri gösterimi yapacaksanız, switch kullanabilirsiniz.

?deneme=index
?deneme=indir
?deneme=siir

gibi adres satırından atayacağınız değişken değerlerini php'ye mesela bir switch döngüsü ile yorumlatıp ona göre sayfa getirttirebiliyorsunuz ne bileyim 3 yıldır bakmadım hiç php olayına.. hatırladığım budur. alwaysdrunk daha iyi açıklamış da, ben de bir şeyler yazayım dedim, beceremedim..
0
vita vinum est
(30.08.07)
bu değişkenlerin php içinde $hede = $_GET['hede']; şeklinde çağırıldığını yazarak noktayı koyayım.. :)

gerçi php şart değil.. sunucu üzerinde çalışan dillerin pek çoğu ile kullanmak mümkün.
0
thalamus
(30.08.07)
alwaysdrunk ve vita vinum est; cevaplarınız için teşekkür ederim. aradığım cevap ikinizin verdiklerinin birleşimiydi aslında :)

vita switch konusunu araştıracağım

alwaysdrunk; session.php'ye ulaşmak için (klasörde aynı isimli başka bir dosya türü olmadığını varsayıyorum) sadece session diyerek çağırmak yeterli oluyor. bu sebeple session?... şeklindeki bir istekte de problem yaşanmıyor.

tekrar tekrar teşekkür ederim. normal bir değişken gibi davranış gösterebileceği nedense bir an aklıma gelmedi.
0
🌸strencher
(30.08.07)
thalamus code komut içinde teşekkğr ederim :)
0
🌸strencher
(30.08.07)
(9)

fotograf makinalari hakkinda

running water
fotograf makinasi alacagim. profesyonel degilim sadece gezilerde surda burda iyi resimler cekmek istiyorum tüm derdim bu. karar verdigim marka panasonic lumix.1) 6.0 megapixelle 7.2 megapixel cok farkeder mi?2) tatil fotograflari, muzeler binalar vs. için genis acili lens gercekten sart midir? (cok
fotograf makinasi alacagim. profesyonel degilim sadece gezilerde surda burda iyi resimler cekmek istiyorum tüm derdim bu. karar verdigim marka panasonic lumix.

1) 6.0 megapixelle 7.2 megapixel cok farkeder mi?
2) tatil fotograflari, muzeler binalar vs. için genis acili lens gercekten sart midir? (cok fena amatorum)
3) leica lenslerinin cok iyi oldugunu biliyorum. ama leica olsun, e hadi zum u da 10 x olsun bilmemne derken işin ucu kaçıyor. leica lensli makinaya da 6 megapixel 3x optk+4x digital zum la yazik mi etmis olurum?

son olarak: aklimdaki 7.2 megapixel 3x optk+4x digital zumlu bişey en ucuzu :)

zahmet edip okuyanlarin hatta bi de cevaplayanlarin elleri dert gormesin:)
0
running water
(27.08.07)
canon veya sony'nin geni$ urun yelpazesi(bu nedir ya) var belirttigin ozelliklerde.
hepsiburada.com'dan inceleyebilirsin. en azindan aklinda bir fikir olmasi icin.
gidip de billboard baskilari yaptirmayacagina gore guzel bir 5mp makine bile yeter de artar sana. cok kasma yani cozunurlugu fazla olsun diye.
onun di$inda geni$ aci lens tamamen cekmek istedigin mekan/$ey ile alakali. ayni mesafeden biraz daha fazla $ey gorunsun dersen al derim ama sonucta buyuk ihtimalle mekan/insan fotografi cekeceksin. bana sorarsan illa da gerek yok.
adam gibi lensi, biraz da tatmin edici optik zoom'u olsun i$ine yarayacaktir.

yoruldum.
0
sourlemonade
(28.08.07)
www.dpreview.com

sabaha kadar sıkılmadan inceleyebilirsin :) vaktim olsa bakardım şimdilik bu kadar yardım edebiliyorum.

sayfada "camera database" kısmına gir, canon,nikon vs bir göz at derim
0
kimlanbu
(28.08.07)
7.2 mp e ihtiyac duyacağinizi sanmiyorum.
geniş açı elbette güzel bir özellik ama fotoğraf açısı genişledikçe deformasyonun da arttığını söyleyeyim. yani piyasadaki çoğu amatör kamera ihtiyacınızı karşılar niteliktedir.
0
chavezding
(28.08.07)
incelemek istediğin modeli steves-digicam'de incelesen daha iyi edersin bence. dpreview'i beğenmiyorum ben. google de (mesela) "canon powershot a85 steves" şeklinde arattırırsan ilgili inceleme sayfasına kolayca ulaşabilirsin.

şöyle söyleyeyim. alacağın makinenin 4mp'den fazla olması bence gereksiz. sonuçta büyük boy baskı yaptırmayacaksın, sadece bilgisayarında saklayacaksın ya da normal fotoğraf boyutunda baskısını alacaksın. çözünürlüğü fazla olan makinelerin amacı genelde daha iyi baskı kalitesine ulaşabilmektir. o yüzden 7 olsun 8 mp olsun falan diye telaşlanmana gerek yok (bence).

optik zoom ile dijital zoom'u kombine edip kullanırsan da çektiğin fotoğraflara yazık edersin. eğer iyice yakınlaşabilen bir fotoğraf makinesi istiyorsan optik zoom'unun ve odak uzaklığının fazla olmasına dikkat et. mesela 7-21 mm odak uzunluğundaki bir makine de 3x zoom yapar, 100-300 mm odak uzunluğu olan bir makine de 3x zoom yapar. ama buna etki eden diyafram değeri ve algılayıcı boyutu gibi etkenler var.. gerçi kompakt dijital makine alacaksanız bunların çok da önemi yok ama bunu şu sebeple söylüyorum; böyle detaylara dandik markalarda pek dikkat edilmez. gidip canon gibi nikon gibi bilinen markaları tercih etmenizi öneririm. mesela ben canon a85 almıştım vaktiyle, yarı manuel yarı otomatik bir makine bu. çok da memnunum.. gerçi ömrünü tamamlamaya başladı ama olsun, iyi idare etti 2004'ten beri.

şimdi bi makine önerip "bunu alabilirsiniz" demek isterdim ama yapamıyorum çünkü uzun zamandır dijital makinelerin piyasasını takip edemedim. yine de önerim şöyle olacak, bence gidin d-slr bir makine alın. fotoğraf çekmekten zevk almak istiyorsanız bunu yapmanız şart. evet, biraz paraya kıymanız gerekecek ama emin olun ki herhangi bir dijital kompakt makineden çok daha fazla verim alacaksınız ve fotoğraf çekmek sizin için bir hobi haline gelecek..

bence böyle.
0
vita vinum est
(28.08.07)
1-etmez, hatta sadece bakarak monitöründe muhtemelen ikisini ayırt edemezsin... hem çözünürlük dediğin nedir? iyi makine olduktan sonra 5 mp olsa da olur...
2)hayır şart değildir... amatörsün zaten geniş açı lens, makro lens, filtre falan daha sonra...
3)hayır yazık etmiş olmazsın...

* leica iyidir hoştur da biraz abartmışsın/gözünde büyütmüşsün galiba... sandığın gibi en iyi lens olduğu konusunda herkes hemfikir değil... kimisi schneider der, kimisi carl zeiss der vs vs...
* canon ya da nikon panasonic'ten daha iyidir. sırf leica lens kullanıyor diye panasonic diye ısrar etmene gerek yok...
* dijital zoom değerlerini dikkate alma... dijital zoom kullanmayacaksın/kullanmamalısın çünkü...
0
forrestgump
(28.08.07)
6-7 yıldır fotoğraf çekiyorum ve dijitalle başladım. toplamda herhalde 4-5 makina eskittim. sana tek önerim şu olacak: iyi fotoğraf amatör makinayla çekilmiyor. onun adına tatil fotoğrafı diyoruz. ama avantajı nedir 100 gr makine avucunun içinde kaybolabiliyor. kötü tarafı ne? çektiği fotoğraflar ortalama tatilciyi memnun etse de beni etmiyor mesela.
çaresi ne? daha prof. bir makine almak. zararı ne? öncelikle bütçene yük getirir. sonra eğer içinde fotoğrafçılık yoksa taşıması dert olur. denemek için boynuna 1-1,5 lt. pet şişe takıp (boyun askısı gibi) istanbul'da bir gün dolaş bakalım. alternatif olarak bir kamera çantasına da bunu koyabilirsin ama zaman zaman boynunda mutlaka taşı. kolay değildir büyük makine taşımak adamı mahfedebilir. o yüzden fotoğrafçılık şevki gerektirir.
bağlama cümlem: amatör aletlerle çekeceklerinin tatil fotoğrafının ötesine geçemeyeceğinin bilincinde ol. çok iyi bir tekniğin yoksa süper çıkmayacaktır zaten. tatilde aleti zaptetmenin zor olacağını da düşünmek lazım.
ben ne yaptım diye sorarsan büyük makineyle süper fotolar çekiyorken bir gün dellendim ve avuç içine sığan daha iyi özellikte bir makine aldım. fotoğraf aşkı o günden sonra bitti bende. şimdi aile makinesi olarak hayatına devam ediyor çocuğun fotoğraflarını falan çekiyoruz. ama memnunuz çünkü el çantasına bile sığıyor her yere gidiyor.
0
ozdek
(28.08.07)
(bkz: kodak easyshare v610) bende var çok memnunum. Ama öyle SLR makine kasasında değil, cebine girebilecek şekilde küçük bir kasası var. 6MP çözünürlük, 10X optik zoom, oldukça kaliteli fotoğraflar çekiyor. Schneider lens kullanılmış üstünde. Çok ciddi şekilde profesyonel fotoğraflar çekmeyi düşünmüyorsan işini fazlasıyla görür eminim.
0
crown
(28.08.07)
aman diyim cebine girebilecek bir makina al. tatilde gezide slr tasınmaz.
0
chavezding
(28.08.07)
ha bir de güvenilir bir satıcı yoluyla gittigidiyor'dan garantisiz al bence... biraz araştırırsan fiyat çok fark eder...
0
forrestgump
(28.08.07)
(5)

İslam Sembolizmi

actionary
Merhabalar,İslâmî - tercihen sufizmde geçen - semboller, dolaylı anlatımlar vs. ile ilgili bilgi alabileceğim bir kaynak biliyor musunuz? Mesela "x sembolü ölümü temsil eder, y sembolü sonsuzluğu" vs. gibi. Buna benzer şeylerin var olduğunu biliyorum, ama nerede bulabileceğimi bilmiyorum.
Merhabalar,
İslâmî - tercihen sufizmde geçen - semboller, dolaylı anlatımlar vs. ile ilgili bilgi alabileceğim bir kaynak biliyor musunuz?
Mesela "x sembolü ölümü temsil eder, y sembolü sonsuzluğu" vs. gibi. Buna benzer şeylerin var olduğunu biliyorum, ama nerede bulabileceğimi bilmiyorum.
0
actionary
(27.08.07)
Sallıyorum ama, mesnevi'de olabilir bi' ihtimal. semazenlerin hırkalarının mezarı, tennurelerinin kefeni, sikkelerinin de mezar taşlarını ifade ettiğini biliyorum.
Belki aradığınız şey bununla alakalıdır.
0
yuxel
(27.08.07)
www.salaam.co.uk

www.wadsworth.com

en.wikipedia.org

Bunları bulabildim.. Ayıca Sıfır (ya da kesintisiz bir daire sembolü) İslam dinine göre sınırsız ışık ve Kutsal Varlık anlamına geliyormuş..
0
ermanen
(27.08.07)
o semboller daha çok divan edebiyatında kullanılır. diğer alanlarda kullanılan semboller de edebiyattaki kabul görmüş sembollerden ilham alır.
0
efruz
(27.08.07)
cogito'nun ezoterizm sayısını almanızı öneririm. bu sorunuza cevap bulabileceğinizden emin değilim ama eğer hala elinizde bulunmuyorsa sufizm ve benzeri öğretiler hakkında detaylı bilgilere ulaşabileceğiniz müthiş bir kaynaktır.
0
vita vinum est
(28.08.07)
Annemarie Schimmel'in The Mystery of Numbers (Sayıların Gizemi-Kabalcı Yayınevi)
veya yine aynı yazarın İslâm'ın Mistik boyutları (Kabalcı Yayınevi) sanırım bu kitaplar işinize yarayabilir.
0
light beam
(30.08.07)
(4)

tişört

tahret muslugu
istanbulda, happy tree friends isimli $ukela çizgi filmin tişörtlerini bulabileceğim bi yer var mı?
istanbulda, happy tree friends isimli $ukela çizgi filmin tişörtlerini bulabileceğim bi yer var mı?
0
tahret muslugu
(24.08.07)
taksimde çeşitli pasajlarda (halep, atlas vs..) bulabileceğin gibi kadıköyde de bulma şansın olabilir. kadıköy'ü bilmem ama varsa taksimde de kesin vardır.
0
vita vinum est
(24.08.07)
valla ben taksimde hiç denk gelmedim çünkü denk gelsem kesin alırdım. kadıköyü bilmem + sevmem. taksim rulez!
0
yersen
(25.08.07)
ya da netten resimleri çeksem de baskı yaptırsam daha mı pahalıya gelir? var mı bildiğiniz tek ve ucuz baskı yapan bi mekan?
0
🌸tahret muslugu
(25.08.07)
(git: 3581)
(git: 3892)
(git: 4952)
(git: 8284)
(git: 8011)

bi bak bunlardan birinden bşi çıkar(:
0
yersen
(25.08.07)
(13)

su alma sorunsalı

kibritsuyu
arkadaşlar eskiden çeşmeden içtiğimiz suyu, kesintiydi, boru patlamaydı, kızılırmaktı derken içmekten vazgeçip damacana su almaya başladık. lakin şimdi şöyle bir sorun var ki suyumuz bitti (e haliyle). eşim de ben de sabah 7:30'da evden çıkıp akşam 19:30'da eve geliyoruz. biz evden çıkmadan bu sucu
arkadaşlar eskiden çeşmeden içtiğimiz suyu, kesintiydi, boru patlamaydı, kızılırmaktı derken içmekten vazgeçip damacana su almaya başladık. lakin şimdi şöyle bir sorun var ki suyumuz bitti (e haliyle). eşim de ben de sabah 7:30'da evden çıkıp akşam 19:30'da eve geliyoruz. biz evden çıkmadan bu sucu amcalar dükkan açmıyor ve biz gelene kadar da kapatıyorlar. kaç gündür susuz kaldık evde. bir şey önerin nasıl alacaz biz bu suyu? pazar gününe kadar susuz dayanamayabiliriz. boş damacanayla parayı kapıya koysak diycem ama her gün dilenci geliyor. sucudan önce parayı alır gider herifler. ne yapalım?
0
kibritsuyu
(24.08.07)
Biz çift damacana alıyoruz. Biri yedek oluyor. Takılı olan boşalınca dolusuyla değiştiriyoruz ilk fırsatta da boşu verip yenisini alıyoruz. Yani bi defaya mahsus çift damacana almanız lazım. Bir nevi temporary damacana veya damacanayı cache'a atma mantığı...
0
crown
(24.08.07)
komşuya, kapıcıya, hiç olmadı bakkala söyleyin alsın bir tane.
0
colg fusion
(24.08.07)
bende 3 damacana var sırf bu yüzden. kapıcı var mı apartmanda? parayı ona bırakın. ya da bir komşuya rica edin. parasıyla değil mi?
0
ozdek
(24.08.07)
boş damacanayı kapıya bırakıyosun, sucuya ya parayı peşin ödüyosun ya da damacananın bi tarafına sıkıştırıyosun, sucu kapıya gelip su bırakıp gidiyo
0
lord seithel
(24.08.07)
bir tane yedek alın tabi ki. olmadı bittiği zaman 5 litrelik damla sudan alın, reklam gibi olmasın da fiyatı eşit neredeyse. o yüzden zarara girmemiş olursunuz hem 2 gün daha dayanır o su size.
0
nihilanth
(24.08.07)
valla bizim burda 24 saat açık su istasyonu var :) damacana su satıyorlar. eğer eviniz bahçelievler'e yakınsa hizmet hastanesi'nin (türk böbrek vakfı) sokağına girin, hastanenin hemen bitişiğindedir bu istasyon. istediğiniz zaman gelip alabilirsiniz.

başka bir önerim de eğer tanıdığınız bir mahalle bakkalı, market vs. varsa adama rica edin, sizin için 2-3 damacana su alsın sucudan. sonra akşam eve dönerken siz uğrayın bakkala ve suyunuzu alın. herhalde bakkallar da 19:30da kapanmıyordur.
0
vita vinum est
(24.08.07)
kapıcı da yok, komşu da yok, bakkal da yok. hiçbir şey yok. herkes tatilde.
0
🌸kibritsuyu
(24.08.07)
arabanız varsa uzak bir yerden alıp getirseniz evinize?
0
vita vinum est
(24.08.07)
20 kilo suyu bel fıtığımla 4 kat merdivenden çıkartamıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(24.08.07)
sizin adresi versene madem kimse yok keşfe geliyim apartmana. dur dur ip den buldum. (paranoya mode on)
0
ozdek
(24.08.07)
illa bi yerine sıkıştıracaksanız parayı boş damacananın altına koyun. adamlarada belirtirsiniz para altında diye.
0
agharta
(24.08.07)
evi değiştir.yukarıda iş sormuştun işide değiştir.su bayisi aç bi tane.piyasa da böyle bir açık varmış değerlendir bu boşluğu.

ya da netten market sayfalarından birine gir 5 litrelik sular 1 milyon lira coca cola nın yeni markası adını unuttum.damacanadan daha ucuza geliyor.eve teslim yaptır geç saate.
0
cizgilipijama
(24.08.07)
bence su aldığınız firmayı değiştirin. ben 20:00 da su alabiliyorum. açın sorun geç saatlerde de açıkmı diye farklı suculara, onlardan almaya başlayın.
0
metox
(25.08.07)
(5)

askerlik yoklamasıyla ilgili

vita vinum est
askerlik yüzünden kaç gündür inanın psikolojim yerle bir oldu. daha önce de benzer bir soru sormuştum ama şimdi sorumu biraz değiştirerek tekrar soruyorum:ben trakya üniversitesinde öğrenciyim. fakat bu sene okulu bırakıyorum ve seneye tekrar öss'ye gireceğim. 1. sınıftım, 2. sınıfa geçtim bu sene a
askerlik yüzünden kaç gündür inanın psikolojim yerle bir oldu. daha önce de benzer bir soru sormuştum ama şimdi sorumu biraz değiştirerek tekrar soruyorum:

ben trakya üniversitesinde öğrenciyim. fakat bu sene okulu bırakıyorum ve seneye tekrar öss'ye gireceğim. 1. sınıftım, 2. sınıfa geçtim bu sene ama kayıt yaptırmayacağım. doğal olarak okul da askerlik şubesine "bu adam bizim öğrencimiz" diye bir şey göndermeyecek.

son yoklama tarihim 29 ağustos.

ben şöyle bir şey düşündüm:

bu aralar maddi durumumuz iyi değil, o yüzden zırt pırt edirneye gidip gelme şansım yok. okuldan kaydımı sildirip, diplomamı alıp askerlik şubesine gidip tecil hakkımı kullanacaktım. bu benim ilk askerlik yoklamam çünkü ve böyle bir hakkım varmış diye öğrendim arkadaşlarımdan.

fakat edirneye gidemediğim için şöyle bir şey düşündüm:

okuldan kaydımı sildirmeden önce (çünkü o kadar vaktim ve param şu an yok) mezun olduğum liseye gidip mezuniyet belgesi alacağım. yani mezun olduğuma dair bir belge. diploma yerine bunu askerlik şubesine götüreceğim. bu belgeyi kabul ederler mi? benim bildiğim kadarıyla ediyorlar ve etmemelerinin de hiçbir mantıklı açıklaması olamaz zaten.

diploma olayını böylelikle çözmeyi düşünüyorum, başka çarem yok.

diğer istedikleri belgeler de nüfus cüzdanı, 9 fotoğraf ve verem savaş taraması sonuç belgesi diye bir şey. ben tecil ettirmek istediğim için verem taraması yaptırmayacağım ve o belgeyi götürmeyeceğim ilk gidişimde. zaten bildiğim kadarıyla muayeneye almıyorlar tecil edenleri..

nihai sorum şu: ben askerliğimi bu şekilde tecil ettirebilir miyim? yani ben kendimi lise mezunu olarak göstereceğim, askerliğimi lise mezunu olarak tecil hakkım var mı? varsa kaç yıl? gerçi 1 yıl bile bana yetecek ama kimi arkadaşlarım 2 yıla kadar erteletebiliyorsun diyorlar.

mümkünse kesin cevaplar olsun, çok büyük bir boşluktayım. hayattan soğudum anasını satayım.

lütfen acele cevap verin, delirmek üzereyim. daha bugün 19 yaşımı doldurup 20 yaşına girdim. hayatımda böyle boktan bir doğum günü yaşamamıştım..
0
vita vinum est
(22.08.07)
merhaba,harcı yatırmak istemediğine göre 2.öğretimsin herhalde. ben 2-3 sınıflar arası 1 sene kaydımı dondurmuştum. bence kaydını dondur hiç harç parası vermiyorsun ve BENDE askerlikle ilgili problem olmamıştı. bunun yanında oldu ya össde bir sorun çıkarsa yedekte bir yer bulunmuş olur.
0
trt
(22.08.07)
hayır kayıt donduramıyorum çünkü okul binbir tane pürüz çıkartıyor. gittim görüştüm, okul açıldıktan sonra 15 gün hakkın var, dilekçeni verirsin inceleriz, fi tarihinde belli olur falan demeye getirdiler.. benim o kadar vaktim yok. ve zaten okulla olan ilişiğimi kesmek istiyorum ama edirne'ye gidecek vaktim bile yok.

dondurma olayı sözkonusu değil, zaten görünüşe göre mümkün de değil..
0
🌸vita vinum est
(22.08.07)
belki faydası olur, başımdan geçeni yazayım:
ikinci öğretim öğrencisiydim, ilk sene okulu bıraktım fakat okula haber vermedim. harcımı da yatırmadım. bir sonraki senenin yazında "harcınızı yatırmadığınız için kaydınızı sildik" temalı bir posta yolladılar. o yaz sonu yeni bir okula kayıt yaptırmak için eski okuluma gittim, lise diplomamı istedim. "eksik harç borcunuzu yatırırsanız kaydınız aynen geri döner okumaya devam edebilirsiniz" dediler. ben tabi istediğim okulu kazandığımdan diplomamı geri aldım, eksik borcumu istemediler yani. harcını yatırmasan bile kaydın 1-2 dönem sürmekte 1 sene sonra okuldan atıyorlar yani. o arada askerlik ile ilgili bir pürüz çıkmamıştı.

hatta yeni okuluma kayıt yaptırdıktan sonra bir gün askerlik şubesinden aradılar, gittim. "aynı anda iki üniversiteye kayıtlı gözüküyorsunuz şaka mısınız?" gibi bir soruyla karşılaştım. yeni okula kayıt yaptırırken verdiğim belgeleri kaybetmişler, eski kaydımı slmemişler şubeden falan filan.

Neyse o kadar korkmana gerek yok, hani birden askere gitmek o kadar kolay değil senelerin kaçağı değilsen. bence sen şimdilik bişey yapma, her şey olacağına varsın. : )

Kolay gelsin. (not,bıraktığım okul kocaeli üniversitesidir, harç borcumu istemediler diplomayı geri alırken, normali bu mudur bilmiyorum)
0
kurukafa
(23.08.07)
atladığın bir konu var. lise diploman üniversitede ve sen lisenden mezun olduğuna dair belge alacaksın. bu belgede senin yeni lise mezunu olduğun değil, liseden şu tarihte mezun olmuştur diye yazacak. Yani yeni lise mezunu şeklinde tecil ettiremezsin.
0
cha
(23.08.07)
hayır sonuçta lise diplomamda da hangi yıl mezun olduğum yazıyor. zaten bu yılın fark etmemesi lazım, sonuçta askerlik yaşı 20 ve ben 17 yaşındayken gidip tecil hakkımı kullanıyorum diyemem?!

şunu diyorum, ben gidip lise diploması sahibi olmanın verdiği tecil hakkımı kullanacağım, yapacağım şey bu. bunu herkes yapıyor bildiğim kadarıyla. aradan 2 yıl geçmiş olmasının, liseden mezun olduğum tarihin eski bir tarih olmasının falan ne önemi var ki sonuçta bunu kullanabileceğim tarih tam şu an, yani ilk yoklamamın geldiği tarih?

yanlışsam aydınlatın, ben de sadece sağdan soldan duyduğum şeylerle hareket ediyorum.
0
🌸vita vinum est
(23.08.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.