Ben de mm diye biliyorum.

3 milimetre.
(saç kesme makinesinin aparatında 3 numara yapan aygıtta 3 mm yazıyor.)

3mm. Numaralar uzunlukla aynı. En azından bendeki makinada öyle.

hayır yukarıdaki cevaplar yanlış. bendeki makinenin 4 boy aparatı var. #1 #2 #3 ve #4. bunlar sırasıyla 3, 6, 9 ve 12 mm'ye tekabul ediyor. yani 3 numara 9 milimetredir. diğer makinelerde direkt mm olarak göstermiş olabilir, ama "3 numara" dedikleri aparat 9 mm keser.

evet bacağımda denedim ve 9mm oluyor 3 numara.

bankamatik kartı yolluyorlar. finansbank atm lerini kullanabiliyorsunuz.
aynı kartla alışveriş vs gibi işlemler de yapılabiliyor.

evet onu anladım ama hesabıma para yatırmadan nasıl para çekeceğim? veya alışveriş yapacağım? ben para yatırma olayı nasıl olacak diye sordum. eft yapamam başka hesabım yok.

Enpara.com'da şube yoksa paramı Enpara.com hesabıma nasıl yatıracağım?

Enpara.com dışındaki herhangi bir hesaptan Enpara.com’daki hesabınıza elektronik para transferi yapabilirsiniz. Ayrıca, Enpara.com Vadesiz TL hesabınıza Finansbank ATM’leri üzerinden ücretsiz olarak para yatırabilmeniz için çalışmalarımız devam ediyor. En kısa sürede size bu hizmeti de sunmayı hedefliyoruz.

www.finansbank.enpara.com

(derdini anlatamayan insanın çaresizliği)

yahu onları ben de okudum. şimdi özet olarak soruyorum: benim başka hesabım olmadığına göre ve atm olayı henüz aktif olmadığına göre ben bu mereti kullanamaz mıyım?

abicim atm den para yatıramayacağına ve başka bi hesaptan da para transferi gerçekleştiremeyeceğine göre kullanamazsın.

onu en baştan söylesene işte güzel kardeşim. beni de burda sinir ettin.

eskikitaplarim.com

aga benim linkte bilinen hemen hemen her kitap var.orda da yoksa kitap ismi vermelisin bence.

www.e-kitaparsivi.com
ekitaparsiv.blogspot.com

idefixin sitesinde bi arıza var bence telefon edip anlat durumu. olmadı iptal etsinler.

muhtemelen banka kartınızdan çekim yapılmamıştır. internet bankacılığına girip bi kontrol edin isterseniz, telaşa gerek yok.

bu arada işinize karışmak gibi olmasın ama türkiye'deki en pahalı internet kitapçısı idefix.. kitapyurdu, d&r, pttkitap vs. dururken neden idefix'ten pahalı kitap aldığınızı anlamadım.

kitapyurdunda daha pahalıydı, zaten alacağım kitabı çeşitli kitap sitelerinden bakıp en uygun olanı alıyorum.

ben akg k 316 modelini kullanıyorum ve çok memnunum. bende i phone de kullanıyorum. yani ipod touch la aynı. kulak içi modellerini hiç sevmiyorum ama. bu kulaklık kancalı bir model ve süper. sen biraz daha yukarı çık internetten uygun fiyata alalım sana :))

o kadar da çıkmayayım 15 liralık pilips'len başladım yola, "bir kulaklık aldım hayatım değişti" diyenleri görüp bir bakayım üst sınıf kulaklıklara dedimdi :)

napıyosun bizi mi deniyosun :))

ben sennheiser'dan şaşma diyorum.

abin çok haklı. creative ep-630'u geçen yaz almıştım, hala aynı performansla kullanıyorum. üstelik çok da dikkatli kullanmadığım halde hiçbir hasar/arıza da göstermedi.

ses yalıtımı mükemmel. dışarıyı duymuyorsun. ayrıca dışarıya çok fazla ses de vermiyor, yani çevrendekileri de çok rahatsız etmezsin (tabi son ses açmazsan).

basslar çok iyi. tizlerde de bir sıkıntı göremedim. yok efendim ben müzisyenim, kulağım çok hassas, pavarottiyim diyorsan onu bilemem.

o fiyatla ep-630 cidden rakipsiz. türkiye içi için konuşuyorum...

marshall minor e bak. ben aynı markanın kulak üstünü kullanıyorum. fiyat/ performansı güzel.

akg den şaşma

-hususi oto.
-pahalı olduğunu duydum gecelik oda 150-200 civarı sanırım
-yemekleri bilmiyorum da ceviz likörü içmeden gelme :)

ben çok gittim ama sadece geme amaçlı o yüzden otel fiyatlarını bilmiyorum. polina restorantın pastaları çok güzeldir. bir de hayvan çifğtliği ve 5 kmlik yürüyüş parkuru var. arabayla gitmeniz gerek.

polonezköy'e toplu taşıma yok zaten.

leonardo diye bi restoran var orada, herkes pek methediyo çok güzelmiş.

windows'ta sağ tıkalyıp özellikler(properties) sekmesinden isteğin şeyi değiştirebilirsin.

Tag & Rename ile o işi yapabilirsin evet.

bu işi en iyi ve hızlı yapan program Mp3tag.

üstelik ücretsiz.

normal ameliyat olacaksınız çünkü sağlık sorununa yol açmış.

Fakat sonuçta burnum normalden farklı biçimde gelişti. Gereksiz bir büyüklüğe sahip mesela. Ha, küçültmeseler de olur fark etmez. Derdim o değil.

Kemik yamuk kaynamış, bunu düzeltecekler. Estetiğe girmez mi? Gerçi ne fark eder ki? Herhalde ameliyat ücreti fark eder.. O yüzden soruyorum zaten. Estetik daha pahalı, lüks bir şey değil mi? SGK da bakmıyor sanırım öyle estetiğe falan.

Normal burun ameliyatı işinizi görür. Ama burnun şekil bozukluğu ve horlamaya sebebiyet vermesi dışında büyüklüğünden kaynaklı bi rahatsızlık da sezdim ben. Dolayısıyla tek ameliyatla şekil değişikliği de yaptırabilirsiniz. Zaten ameliyat edecek doktor duruma az etik çok ticari bakıyorsa (ki çoğu öyle, kabul edelim) kendisi önerecektir estetiği. :)

Sorunuz üzerine gelen ilave: Birçok doktor fiyat farkı almadan estetik yapıyor artık. Ama belki açık diil kapalı yapmak zorunda kalır ameliyatı, o kısmını bilemiyorum.

gecen hafta arkadasım nefes problemi yasadıgı için ameliyat oldu burnundan.aynı zamanda burnu yamuktu.kemiği aldırdı.su an cok rahat oldugunu söylüyor.

dediğim gibi sizinki sağlık sorunu yani keyfi bir şey değil. onun için sıkıntı olmayacaktır. çünkü bende burun ameliyatı oldum:)

zaten horlama gibi bir şeye sebebiyet veriyosa sağlık açısından probleminiz var demektir. kemik almak, et parçası almak gibi işlemlere başvurabilirler e bu durumda zaten burnunuzu şekillendirmek durumunda kalcaklar olduğu gibi dikmelerine imkan yok. burnunuzun ucu düşer mazallah :)

bence iyi bir kbb'ci bulun estetikte de başarılı olan-kendini geliştirmiş, pişman olmayacağınız hem de sağlıksal sorununuzu düzeltecek şekilde işinizi halledin.

normal ameliyat.. estetiğini onlara bırak :D

rinoplasti.

gazete dağıtım bürolarına gitmelisin.

güvendiğin ya da tanıdık bir gazete bayii varsa, git adama anlat durumu, yarın getirtir.

geçen aynı menüye nevizadede 110 lira ödedim. çiçek pasajı da ayndır aşağı yukarı uzun süredir gitmedim.

100 lira tahmin ediyordum. Azul da öyle demiş zaten.

o halde ben de bilgi olsun diye söyleyeyim,

ben de geçen gün nevizade sanat'ta 35'lik yeşil efe + 2 kavun ve 2 peynir tabağına 90 lira civarı verdim. çiçek pasajının daha pahalı olduğunu düşündüğüm için sormuştum ama sağolun yine de.

iletişim'e bakınca adres madres göremedim. pek inandırıcı gelmedi.

telefonu yok, iletişim adresi yok, "lütfen sadece yukarıdaki e-posta adreslerinden iletişime geçiniz" ibaresi var ve en belirgin olanı "rayban-tr.com" ama "rayban.com.tr" değil.

garanti veriyorum, güvenilir değil o site.

Bu gibi fake siteler genelde iletişim bölümünü boş bırakıyor siteye baktım direkt fake, dolandırıcı bunlar, ya çok dandik sahte ürün gönderirler yada hiç göndermezler, kimse 50-60 liranın peşine düşmez hesabı, vurduklarıyla kaçmaya çalışırlar, site basit tasarım, mail adresi iletişim filan belli çakal hırsız bunlar.

replika ürün olma ihtimali çok yüksek. ben de geçen gün facebook reklamlarında 399 tl'ye iphone 4s reklamı görüp bu ne diye girip bakmıştım. replikaymış. aman dikkat.

telefon yerine de e-mail yazmış angutlar ya bari boş bırak.

Telefon:
[email protected]

gayet ortada nasıl bi site olduğu.

30 liranın üstünde alırsan hepsiburada'da bedava sanırım.

@ruhibirbanyo,

Abi alacağım kitaplar popüler kitaplar değil, daha geniş içerikli sitelere ihtiyacım var. Yine de teşekkürler. Başka önerilere de muhtacım.

dr gayet uygun

nadirkitap.com'a bak bi de.. ikinci el sitesidir, ucuzdur, arşivi geniştir..

d&r ın internetsitesi gayet uygun. 3.5 lira sabit kargo ücreti var, 25 lira üzeri de bedava. ayrıca kitap fiyatları da uygun.

evekitap.com iyidir.. 3,90 tl kargo. bazen hatta kimi kitaplar bile bedava oluyor. sanırım kargo bedava günleri de yapılıyor zaman zaman.

once rektorlukteki evrak kayıttan bir numara al. boylece kaybolamaz dilekcen. rektorluk kalemine yazsan da olur gibime geldi dilekceyi. ama numarayi kesin al.

Rektörlükteki evrak kayıta gitmene de lüzum yok, fakültendeki ilgili birime gidip dilekçene sayı alacaksın, sonra sıkıysa kaybetsinler.

tunus - london pub
tunus-retrox
park caddesi - kıtır

buralarda gördüm...

tunalı random'da da varmış

crossroads

market olarak da migros ve real'de oldugunu biliyorum.

Bypass'ta vardı hala var mı bilmiyorum.

Ben de cevap vermem,kendime yakistiramam cunku.Bu yastan sonra da degisecegimi sanmiyorum.Bence dogrusunu yapiyorsunuz.Zaten belki de onun bekledigi bu.Karsilik vermeniz.

@fraise

genel olarak konuşuyorum, tek bir olay için değil de...bazen çok ağrıma gidiyor. bir de karşımdaki cevap vermediğim için "sükut ikrardandır." diye içinden geçirip suratınıza vurduklarının doğru olduğuna kanaat getiriyor.

Ben karşımdaki sakinleşene kadar bekliyorum (1 saat de olabilir 1 gün de olabilir bu süre).

Çünkü sağlıklı bir tartışma için sağlıklı kafalar gerek. Sinirli stresli bünyeyle tartışmaya değil zıtlaşmaya girilir olsa olsa. Zıtlaşmalar da çözüm üretemezler, aksine, meseleyi daha çözümsüz bir hale getirirler.

En iyisi uygun zamanı bekleyip her iki taraf da sakinleşince ayarı vermek.

dogru yapiyorsunuz, benim kendim de en nefrettigim ozelligim cabuk sinirlenmem, duygularini kontrol edebilen insana hep saygi duyarim, ozellikle en kizgin aninda bile sakin sakin konusmayi basaran insan benim ulasmak istedigim idealdir. yani tebrikler!

Sinir bozmak istiyorsanız sessiz kalmak müthiş bir silah.

Söyle bir olay gecti basımdan. Kavşaktan e5'e katılırken biraz dikkatsizlik yaptım ama kesinlikle büyütecek bir şey yoktu. Arabanın biri yanasti küfür etti etti, hiç cevap vermedim, bastı gitti. Yarım dakika sonra yine yanıma hizzalandi kaldigi yerden devam etti. Köprüye donmeseydi eminim küfretmeye devam ederdi. Ayrılırken yanımdan yüzünde tatmin olamamanın ifadesi okunuyordu.

Ne oldu sonuçta? Ettigi küfürle kalan ve siniri bozulan o oldu.

mont+1

direk sor abi. elini tutmak istiyorum diye. sırıtaraktan. biraz gırgıra vurursun. sonuçta sevgilisiniz. böyle bir beklenti içine girmeniz normal.ayıp değil.

elini tut gerisi gelir.

Bence kizla konusacan bunlari bi once ne dusunuyo, opturur mu opturmez mi yoksa evlenmeden olmaz mi filan. isin zor valla.

Sevgilinin elini bile tutamiyorsan o isten ne hayir gelir? Bence bu soruyu kendi kendine sor sonra da kendine bir yol ciz.

her açık kız nasıl farklıysa her kapalı kız da farklıdır. sonuçta başı açık olup el ele yürümeyen insanlar da var. o yüzden sadece "kapalı" olmasına bakıp yorum yapmak klişe olur.

bence bu durumda yapabileceğin iki şey var:
1-romantik bir anda eline yavaşça dokunup, seni geri çevirmediği taktirde elini tutmak.
2- 1.'yi yapmaya cesaret edemeyecek durumdaysan bu konuyu konuşarak fikirlerini öğrenmek.

Biraz daha temkinli davranmakta fayda var. Sen bir elini tut, zamanla gerisi gelir zaten.

prensip meselesi. Başörtülü biriyle birlikte olmuyorum.

sinemaya git sarıl sarıldıgında öp bisey derse der demezse ilk adım için iyi olur

başörtüye saygın olsun tabii, dokunma kıza. başörtülü kıza dokunulmaz, açık kızlara herşeyi yapabilirsin, onlar zaten kaşardır.

gerçekten bu kadar öküz insanlar var mı mesaj atan?

soruya cevabım: o da insan. normal davranabilirsin.

oldu.ama anlayamadığım, ciddi düşündüğün biri için daha 2 haftalıkken böyle şeyler düşünmen.biraz zamana bırak, birbirinizi elleşerek değil konuşarak tanıyın derim ben.duygu ve düşünce birliğine ulaşırsanız bu tür şeyleri aşması daha kolay olacaktır.

ciddi düşünüyorsan büyüyü bozma, cinselliğe yelken açma.

BAzı şeyleri tadına vararak yaşayın yahu, el tutma neyse de, dudağa yapışmak için 2 hafta erken bayağı

veya ben dinazor oldum yaşlandım=/

benim böyle bir deneyimim oldu. mümkün olduğunca fiziksel temastan kaçınmanızı temenni ederek başlayayım, sonra şunları söyleyeyim : elden tutmak problem olmaz. elinden tutun. 1-2 hafta sonra ufak öpücükler kondurabilirsiniz. sakın dudağa yapışma gibi işlere girmeyin.

ben kapalı olup da cafelerde yiyişen bi dünya kadın gördüm.
bence olaya başı kapalı/başı açık şeklinde bakmayın.
kişinin kendisi ile ilgili.
adam gibi konuşun işte, çekindiği ve istemediği bir şey olursa insan bu, elbette dur diyecektir.

montla kapan.

Evi alirdim, onlari da her yil uygun bir butce ayirarak farkli farkli yerlere tatile gonderirdim. Tatil masraflarini karsilardim yani. Boylece sabit bir yazlikta 1-2 hafta gecireceklerine her yil baska bir yeri kesfederler.

"annecim, babacım ben makina mühendisi adamım benim karşıma daha ne fırsatlar çıkar, gencim daha. siz hazır alabiliyoken alın şunu ben daha mıtlu olurum" derdim ben olsam.

@vita vinum est doğru söylüyorsun.
Evi al, yazlık modasıda geçiyor artık :)

göbek atarım (:

@vita vinum est , öneriniz için tesekkur ederim.

@ron dennis , aynı cumleyı kullanmıstım, ne fayda

Yazlık kötü bir yatırım zaten. Gömüyorsun parayı oraya sonra 9 ay boş duruyor.

@point me at the sky, amacları yatırım degıl, yaslılıklarını denız kenarında olan bır yazlıkta gecırmekti.

madem amaç yaşlılıklarını orada geçirmek. alsınlar yazlığı. sen daha ne evler alırsın. yazık. anneni babanı mutlu et. şimdiye kadar hep sen mutlu oldun artık onlar olsun.

yazlığı alsınlar.

hepinize düşünceleriniz için ayrı ayrı tesekkur ederım.

Evi al. 1250 maaşla yırtınsan ev alamazsın ve ilerde ev çok işine yarayacak.

Ama aileni de yukarda vita vinum est'in yazdığı gibi tatillere filan gönder, az bütçe ve iyi fırsatla çok uyguna yollayabilirsin her sene, ve yazlıktan daha iyi olur.

360 istanbul
bir de gs lisesnin oradan girip sağda sarı bir binanın terası boğaz manzararlı restoranda adını unuttum.

@seljax laterna diyosun heralde goethe instute nin üstünde

@vartuhi sanırım o evet. bir de tünel tarafında south park diye bi yer vardı şimdi ismi değişmiş orasının da hafif boğaz manzarası var.

Istiklal'de yemek yemeyin, ne isiniz var cehennem gibi yerde. Taksim Meydani'ndan Sariyer otobusune atlayin, Yenikoy'de inin. Oralarda guzel ve butcenize uygun balik lokantalari var. Bogazsa bogaz, ustelik tenha.

@vita vinum est ya dostum manyakmısın adam ilişkinin başı kızı biraz büyüleyim diyor. sen o sıcakta atlayın otobüse diyosun otobuse bindirdikten sonra hiç kokoreç filan ısmarla (:
arabası olmayan çapkın erkekler için istiklal caddesi en ideal yerdir arabaya gerek olmaz çünkü.

yemek kulübü var rus konsoloslugunun karsısında nezih bi yer fiyatları da uygun. ama yeterince ciks olmayabilir.

Hayir bugunkunu etkilemez. Rapor almadan once sinava girmissin zaten. Ama yarinki sinavdan yirttin hadi yine iyisin.

raporunu öğrenci işlerine verirken söylersen sıkıntı olmaz. en kötü ihtimalle dersin hocasına söylersen problem yaşamazsın.

bizim okulda etkiliyor. bugün raporluysan gün boyu raporlu sayılıyorsun ve sınavın geçerli sayılmıyor.

sizin okul hangisi hacım?

24 ay tahahhutle telefon almak hiç mantıklı gelmiyor bana. Hevesini aldıktan sonra ödemesi hoş olmuyor yani. Avantajını vs bilmiyorum tabi.

O zaman bir not duseyim:

Cep telefonu meraklisi degilim, modaya gore telefon degistirmem. 2005 yilindan beri toplam 2 telefon kullandim (Ikinciyi, ilki bozuldu diye almistim. Simdi ikinci de bozuldu. O yuzden yeni telefon arayisindayim. Almisken en yeni teknolojiyi alayim istiyorum.)

ben sarı laleler dinliyorum. yeni sayılır.

yalnızlık ömür boyu olur. tam ortasındayım olur.

doom metal dinle aga iyi gidiyor.

saturnus, anathema falan iyidir.

saturnus-all alone
saturnus-rain wash me
saturnus-i long

anathema- rastgele aç bir tane

ha metal dinlemem diyorsan siktir et.

www.birbuyuk.com

Güzel radyodur , efkarlandırır.

haydar haydar-can gox

buzuki orhan-fırtına

zakkum anason

elçin bulut'un geçen gün arkadaşımla radyoda keşfettiğimiz bir şarkısı var. kendisini de bildiğimizden değil, onu da yeni keşfedip araştırdık. ah ege bizim ege diye bir şarkısı var adını tam bilemiyorum. hatta albüm yapmış. zülfü livaneli'nin vokalistliğini yapmış galiba. güzel şarkıydı, egeli rakıseverler olarak tavsiye ederiz yani...

Hüsnü Arkan - Hoşgeldin
Hamit Ündaş/Nazan Öncel - Ağlamaya Devam
Çiğdem Erken - Bir Kadeh Akşam Rakısı (soundcloud.com)
İncesaz - Çok Aşığın Var Diyorlar
Jülide Özçelik - Yalan Dünya (Neşet Ertaş Cover)
Nev - Efkarlı
Sıla - Gözlerine Teslimim
Müslüm Gürses - Nilüfer
Müslüm Gürses - Hayat Berbat
Yasmin Levi - La Alegria
Jahan Barbur - Neden
Jehan Barbur - Öylesine
Nilüfer - Haram Geceler
Ebru Gündeş - Bir Gün Aşklar Biter
Haluk Bilginer - Sende Başını Alıp Gitme Ne olur

----
Daha ağır dersen;

Yusuf Taşkın - Ağla Sevdam
Ahmet Kaya - Yakarım Geceleri (Ve daha bir sürü şarkısı)
Ulaş Özdemir - Bir Ay Doğar
İlkay Akkaya - Hadi Git
Kardeş Türküler - Ahirim Sensin
Suavi - Hasret Türküsü

----
Şimdilik aklıma gelenler kendi efkar listemden.

Onur Akin - Ne Olur Bir Sabah (fizy.com)
Onur Akin - Ey Hayat (fizy.com)
Niran Unsal - Kader Diye Diye (fizy.com)

Ulan canim raki cekti be.

fm - fen bilimleri
tm & ts - fdd
yd - dilko

2008 OSS zamani tam olarak sizle ayni durumdaydim. Bakirkoy Sinav Dershanesi'ni tercih ettim. 2008'den beri hocalar da pek degismemis, bence mutlaka tercih edin. Sinav'in yayinlari da cok guzeldir (dergisi, verdikleri kitaplar vs.)

Ayrica ucreti de diger dershanelerin cok cok altindadir (2008'de yarisi kadardi hatta bazi dershanelerin yarisindan bile azdi.)

Her makinenin bir muddet sonra yaglanmaya ihtiyaci vardir, yoksa er-gec aksaklik cikarmaya baslar. Sac tirasinizla ilgili yapabilecegim oneri maalesef kafaniza bir sapka takip berbere gitmek ve "Abi yillardir sana gelmiyorum ama affet, duzelt su kafami abi" demek.

Bir not:

Ben de en az 3-4 yildir Sinbo marka tiras makinesi kullaniyorum. Hicbir ozelligi olmayan dumduz bir alet. Simdiye dek sadece bir kere yaglamam gerekti hepsi o kadar. Yeni tiras makinesi almayi dusunuyorsaniz bos yere pahali makineler almayin, bunlar daha iyi is goruyor. 4 tane basligi var (3-6-9-12 mm kesim icin), guzel alet. (Benim kullandigim makine su fotografta sagdaki makine: www.alisveriskulisi.com ancak daha kalitelileri de var Sinbo'nun.)

yağ dışında zamanla içerisine giren saç telleri de makineyi sıkıştırmış olabilir. hareket eden kafa mekanizmasını açıp temizleyip yağlarsanız düzelir.

yalnız bir anda durmaması lazım. yavaşlasa bahsettiğin şey doğru olabilir.
elektrik aksamında da bir sorun olabilir...

yağda kasıt nedir?ne çeşit yağ?nerden bulabilirim?

(bkz: solar beach)
Bir de geçen hafta Emirgan'a giderken sahil boyunca gördüm, tam Bebek ve ilerisindeydi sanırım, çimlerde baya insan vardı güneşlenen. İşin ilginç yanı kızlar da vardı aralarda :)

@olcay,

Cevabin icin tesekkur ederim. Fakat ben Halk Plaji ariyorum. Solar Beach falan beni asar. Para veremem. Param olsa da gitmem zaten, milletin don gomlek denize girdigi yerler tercihimdir. Niye diye soracak olursan, biraz da meraktan iste. Nabiyor bu insanlar, gormek istiyorum. Yoksa biz de isteriz temiz yerde, guzel insanlarla denize girmeyi.

Efenim size en güzel önerim büyükçekmecedir.Hatta beraber gidek.Bende yüzmesini bilmem suda çimer geri döner uzanırım şezlonga yanmaya çalışırım.

@seindfeld,

Tesekkurler ilgin icin. Yukarida siraladigim diger sorulari da yanitlarsan orayi da deneyebilirim. En onemlisi toplu tasima ve dus&kabin ikilisi.

caddebostan plajı' na bir kez gittim. kadınım, çok da rahatsız edici bulmadım. şezlong+şemsiye kiralanabiliyor. duş ve kabin de var.

ben güneşlenmedim, açılıp yüzdüm daha çok. cankurtaran olarak görev yapanlar saat 18 gibi gittiler sanırım. kalabalık dağıldı hemen, o saatten sonrası daha güzeldi, sakin sakin.

atıştırmalık bir şeyler, su, içecekler, meyve, yedek giysiler, terlik, yedek mayo olabilir, havlu da elbette.

arko' nun bronzlaştırıcı güneş yağı var, ondan kullanabilirsin. çok açık tenliysen, kötü yanarsan, karışmam ona göre. bence ekstra güneşlenmene gerek yok, suyun içinde de yanarsın gayet güzel, yine de sen bilirsin.

www.farmasaglik.com

Ben cumartesi günü caddebostan plajındaydım ilk kez gittim, benim de amacım brozlaşmak olduğundan suya bir kez girdim serinlemek için.Aile de var sap da ama rahatsız edici bir durum yok.4 lira verip şezlong kiralıyosun soyunma kabinleri duş falan beleş ayrıca para ödemiyosun.İstersen çimlerdede güneşlenebilirsin.Sakın ha direkt brozlaştırıcı kullanma mutlaka koruyucu kullan ilk güneşe çıktığında.Bir iki gün sonra brozlaştırıcı kullanabilirsin.Buğday tenliysen zaten renginin değişmesi fazla uzun sürmez.

ufolursun' a katılıyorum elbette. bronzlaştırıcı krem önerim, bronzlaşmak istediğin içindi. 6 yıldır güneş görmeyen vücudunu, ten rengin de açıksa eğer ve ilk günler özellikle, koruma faktörü yüksek bir güneş kremi ile koru. ben yeterince açık yazmadığım için, kusura bakma. yanıklarla uğraşmadan, denizin ve güneşin tadını çıkar. hatta güneş sonrası kremi al şimdiden. eve gidince duş alıp, sürersin, rahatlatır. her ihtimale karşı, madecassol ve bepanthen krem bulunsun şimdiden, ne olur ne olmaz.

toparlayalım, set gibi olsun.

- arko 30 faktör güneş kremi, ilk günler için,
- arko bronzlaştırıcı krem, daha sonraki günler için,
- arko güneş sonrası kremi, duştan sonra eve gelince, gerilen cildi rahatlatmak için. arko' nun fiyatları uygun diye verdim, sen istersen başka markalara da bak.
- her ihtimale karşı madecassol ve bepanthen krem al şimdiden, olası güneş yanıkları için. önce ilkini, bir süre sonra diğerini sürersin. umarım böyle bir durum yaşamazsın. evde durmasında fayda var, prospektüslerini okuduğunda göreceksin, her ikisi de her evde olmalı zaten.

güneş gözlüğü ve şapkan da olsun. bütün bunları sırt çantana koyup, gidersin plaja.

Herkese tekrar merhaba.

Dun Caddebostan Plaji'na gittim, izlenimlerimi yaziyorum. Belki baskalarinin da isine yarar.

- Toplam uc tane Caddebostan Plaji var. Iki tanesi Migros'un arka tarafindaki parkin ilerisinde, digeri de yuzunuzu Migros'a donup sola dogru yurudunuzde 5-10 dk icinde karsiniza cikan plaj.

- Migros'un arkasindaki plajlardan biri ucretli, digeri ucretsiz. Ucretsiz olan plajin kumsali cok dar. Ayrica gorebildigim kadariyla burasi en kalabalik plaj. Herkes bu plaja dolusmustu niyeyse. Hemen yanindaki ucretli plajin da kumsali dar ama ucretsiz plajdan daha genis tabi. (Ucretli plaja normal giris 10 TL, ogrenci girisi 6 TL)

- Ben bu iki plaja da girmedim. Migros'un diger tarafindaki (ucretsiz) plaja gittim. En genis kumsala sahip plaj burasi. Ustelik diger iki plajdaki kalabaliktan da eser yok. Fakat denize girmek icin uygun bir plaj mi bilmiyorum zira denizin ici hep taslik.. Benim esas amacim guneslenmek oldugu icin 2-3 saat guneslenip denize de bir gireyim dedim. Denizde 5 dakika falan kaldim. Cok temiz oldugunu da soyleyemeyecegim ayrica.

- Plajdaki bufede satilan her sey normalden daha pahali. O yuzden plaja giderken yaninizda yiyecek icecek goturseniz iyi edersiniz. Su: 1 TL, Kola: 2 TL vs.

- Haftaici gittigimi de belirtmem gerekir. Haftasonu kalabalik olur mu bilemiyorum.

- Plajda toplam 4 tane genc kiz gordum ve Abaza Team orada degildi. Demek ki gelisme var. Ya da haftaici diye boyledir bilmiyorum. Buradan cikarilmasi gereken sonuc: Kizlar haftaici bu plaja gidebilirler, ben herhangi bir sikinti gormedim.

Sonuc olarak:

Cok fena yandim. Her yerim aciyor. Krem falan da kullanmadim. Ama degdi mi, evet degdi.

Tum duyuru ahalisine selam eder, saygilarimi ve tesekkurlerimi sunarim.

ben hala çekmece diyorum.caddebostan şehrin içi pistir tabiki.

@colonizer,

Hayır galiba giremiyorum. Benim modemim Netmaster marka, eski bir modem. Modelini tam bilmiyorum. Nereden girileceğini bilen varsa söylesin girelim. Başka çözüm önerisi olanlar da söylesinler tabii.

benimkinin arayüzü 192.168.10.1 değil 192.168.100.1 o yüzden giremiyorum haliyle. girdiğim arayüzde de ayar yapılacak hiçbir yer yok.

Sayın Kullanıcımız,

Güvenlik duvarı ile ilgili yapılması gereken işler olabilir. Modeminizin model numarasını belirterek NetMASTER Destek Hattı'na başvurmanızı öneririz.

NetMASTER Destek Merkezi her gün 08:00 - 22:00 arası hizmet vermektedir.
0216 366 66 96
[email protected]

(bkz: #29035728)

İÜ Edebiyat Fakültesi güzeldir. Hem çok sakin hem de çok hareketlidir. Bahçesi cıvıl cıvıldır. Fakat dil bölümlerinin kalitesi/seviyesi hakkında bir şey söyleyemem, bilgim yok.

Marmara Üniversitesi Almanca Mütercim Tercümanlık bölümüne gelme. Ben okuyorum. Hiç gerek yok.

İstanbul Ünivesitesi Almanca Mütercim Tercümanlık bölümüne de gitme. Oradan bir iki hoca bizim bölümde de ders verdi. Kendini beğenmiş durumdalar. Orada okuyan arkadaşlarım da var.

Maalesef Almanca Mütercim Tercümanlık bölümünden uzak dur.

İstanbul'da İngiliz Edebiyatı okudum, sizin okumak istediginiz alanlarla tutmadıgı icin pek fikir veremeyeceğim sanırım. Bina cok soguk ama mesela, en azından ben okurken oyleydi. Kışın eldivenle, atkıyla oturup soğuktan ölmemeye çalışırdık.

Ben 1 kiloluk algida maraş usülü kutusunu yaklaşık yarım saatte tüketebiliyorum. Hızlıca yediğim için vücudum ısı kaybediyor tabi, ufak bi titreme yaşıyorum filan ama önemsiz yani, hatta tatlı bi titreme. İç titremesi.

Hatta bi dakka lan o kutular %33 bedavalı kutular. 1,33 KG yiyorum yani.

Bir şey olmaz ye gitsin.

Orjinal Maraş dondurması ise bişeycik olmaz. Ama algida vb. ürünler bol miktarda kanserojen madde içerir. Değil 1 kg 100 gram bile tüketmeyin, kimseye de tükettirmeyin.

@vita vinum est

onlar kilo değil litre. litresi de 490 gram falan.

dondurmanın hiç bir zaman zararı olmaz.

indir mideye :D

mide üşümesi,
bu arada aç karnına soğuk karpuz öldürür, o derece.

e ayarla raporu işte niye ayarlamıyorsun? bir ikinci alternatif de hocayla görüşmek olabilir.. neden bunları denemeden kestirip atıyorsun ki? bu hayalin madem, gitsene peşinden sonuna kadar?

çünkü olmayacak bilyiorum. sahte rapor ayarlamak imkansız. hocayla görüştüm zaten rapor diyor. . ya lütfen umut vermeyin artık . öldü umut ölü kalsın daha kötü üzüntü veriyor.

tanidiginiz doktor filan yok mu? ne bileyim ya da arkadasinizin arkadasi filan vardir belki..tum yollari denemeden nasil kestirip atiyorsunuz ki??

hangi sehirdesiniz bu arada?

niye sahte rapor ayarlamak istiyorsunuz? gidin bir hastaneye, durumu anlatın, verirler 2 günlük rapor, ne olacak?
ben de zamanında ingilize vizesini unutmuştum, gittim hastaneye, kbb'den "akut başdönmesi nedeniyle 2 gün istirahat" aldım.
ps: aile hekimine de gidebilirsiniz.

aile hekimi kesin verir.

şehir?

bazı aile hekimleri çok inatçı oluyor. eğer daha önce aile hekiminiz ile görüşmüş iseniz ona göre konuşun. durumu biraz acındırarak anlatırsanız verir. yoksa ishal oldum diyebilirsin.

benimde başıma benzer bir durum geldi. ishal mazeretini kullanmıştım ve gittim bir şekilde ayağımı burktum. şişti böyle ayağım. gittim gösterdim 3 gün verdi.

9 haziran için bana rapor lazım. 9 haziran günüydü sınav.

Dostum parasını bastırırsınız alırsınız.

hemen acilden filan giriş yapsan olmuyor mu?

olmuyor malesef.

insan sınavını unutur mu ya. Madem o Kadar önemliydi senin için unutmasaydın. şimdi burda ağlamak niye?

Ben senin tam olarak ne yapacağını anlamadım. Şu anda bir vakıf üniversitesinde okuyorsun. Başka bir üniversiteye (devlet?) yatay geçiş mi yapacaksın? Seneye yapamıyor musun aynı şeyi?

ben olayı anlayamadım, şimdi sen hukuk okuyorsun ve inklaptan kaldın, bu dersten kalınca hukuk fakültesine giremiyor musun nedir? lisede misin? yök ne alaka onu da anlamadım

dostum bazı hastaneler geçmiş güne rapor veriyor. Bende 1. sınıfta inkilap sınavına girememiştim, hastane bunun için 200 lira istemişti, vermek yerine dersi alttan aldım.

siz simdi hangi fakultedesiniz?ne okuyorsunuz?herhalde 2 yillik adalet meslek yuksek okulundan hukuk fakultesine gecis yapmak istiyorsunuz.baska turlu nasil olacak anlamadim.en makulu bu geldi.

ehlikeyf al kesinlikle buzluk yerine. büyük jest yapmış olursun. burdan bana jest yapmak isteyenlere de duyurulur

Olabilir aslında ama nereden alacağımı da yazarsanız sevinirim, esas soru o çünkü :)

tarihi yarım ada; eminönü, beyazıt, sultanahmet. yada netten sipariş vakit varsa

paşabahçe'de vardı en son. ama fiyatını hatırlayamadım.

paşabahçe +1
tepe home'da ve mudo city'de de bulunuyor, takım görmedim ama tek alınca çok pahalı olmasa gerek.

(bkz: atatürk arboretumu)

çamlıcaya gidin şimdi her yer laledir üfff çok güzeldir

Valla bence Arnavutköy'den Sarıyer'e kadar yürümek en güzeli.

Emirgan'a gelince Emirgan Korusu'na uğrayıp dinlenmeyi ihmal etmeyin. Koru'ya çıkmadan önce atıştıracak bir şeyler alsanız iyi olur, onu da Emirgan Sütiş'e gelmeden hemen önceki sokaktan içeri saparak Şok Market'ten ucuza halledebilirsiniz.

Gezinizi Yeniköy Kahvesi'nde boğaz manzarası eşliğinde bir akşam çayı içerek bitirmeniz tam süper olur.

boğazda kahvaltı

tarihi yarımadada dolaşılabilir. her bir sokağı ayrı güzeldir , eğer gezilmediyse müzeler ve saraylar da gezilebilir aynı bölgede. boğazda balık tutulabilir. boğaz kenarında kitap okunabilir yaya yaya..

Emirgan Korusu'na gidin.

2 tane insanda şahit olmuşluğum var.

olur. arkadaşımda olmuştu aynı şey.

Evet olabiliyor. Ortaokuldayken bir arkadaşla kavga etmiştim, burnum kırılmamıştı ama 3-4 gün içeri doğru kanıyordu. Yani genzimde hep kan tadı vardı. Doktora falan da gitmemiştim. Muhtemelen çatlak ya da kayma gibi bir şeyler oldu ben de tam anlamadım ama şu an burnumun üst kısmında hafif bir yamukluk var. O yamukluk da burnumun daha büyük bir şekilde gelişmesine sebep oldu. Eğer böyle bir durum yaşadıysanız acil doktora gidin, yoksa birkaç yıl sonra burnunuz burun olmaktan çıkabilir.

Ortaokulda biriyle atışırken burnuna zarar vermiştim (o benim kafamı kırdıktan sonra tabi) ama kırılmamıştı. Bayağı bir kanamıştı sadece. Yakın zamanda yeni fotoğrafını gördüm. Kemerli veya kırılmış da kaynamış gibi görünmüyor fakat değişik bir havası var. Ne yapılmış gibi ne de hiç dokunulmamış gibi...

hangi kanalda ve hangi tarih-saatte olduğunu biliyorsanız tvarsivi.com adresinden izleyebilirsiniz. tabii izlediğiniz kanal sitedekiler arasında mevcutsa.

maalesef günü ve kanalı hatırlayamıyorum, samanlıkta iğne aramak misali benimki de.

trt'de yayımlanmış. trt belgesel olması muhtemel.

trt turk de olabilir. sürekli olarak yeni yapım belgeseller yayınlıyordu bir ara, hatta hala da yayınlıyor sanırım.

var.

yok.

varla yok arası

Valla ben İstanbul'da yaşıyorum ama Ankara'ya gittiğimde hemen her gece orada olurum. İstanbul'da da Passage benzeri bir yer olsa da gitsek diyorum hep. Ya da vardır da ben bilmiyorumdur (bilen varsa mesaj atsın).

ayda 1

Hafif

sık sık

normalde kapıdan satışlarda ve internet alışverişinde 7 gün içinde iade hakkınız var.

mağaza satışlarında sadece ayıplı ise değişim/iade olabiliyor. tabi mağaza kendisi böyle bir hak tanıyorsa bilmiyorum.

www.mevzuat.adalet.gov.tr

gidin konuşun. reddederse kavga edin. genelde bu konular kavga ile çözülür. tecrübeyle sabit. (bkz: evkur)

olumsuz bir şey olursa yazarsınız gene buraya. çözüm bulunur.

Neden belirtmeden 7 gün içinde ürünü iade edebiliyor olmanız gerek kanun gereği. En azından benim aklımda böyle kalmış.

@poseidon1,

Evet ben de 7 gün içinde garanti hakkım var diye hatırlıyorum. Ama elektronik ürün diye bir kıllık çıkarırlar mı bilemem. Şimdi gidiyorum, iade etmeye çalışacağım.. Konuyla ilgili bilgisi olanlar yazabilirler yolda okurum. Her türlü bilgi ve deneyim işimi görür.

@tizi reftar olanin payine dagmen dolasir,

Kavga rocks. Gerekirse ortalığı birbirine karıştırır çirkefleşirim.

sadece mesafeli satış sözleşmelerinde var bu koşulsuz iade 7 gün içinde.

mağaza mesafeli satış değil haliyle. gidip beğenip, dokunup alıyorsunuz. burada yasalar tüketiciyi koruduğu gibi, satıcıyı da koruyor.

yasanın amacı "mesafeli satış"larda alıcı ürünü görmediği için (kapıdan satışta dahil. inceleme fırsatı olmadığı düşünülüyor) 7 gün içinde iade edebilsin mağdur olmasın.

yukarıda linkini verdiğim kanundan:

MESAFELİ SÖZLEŞMELER

"Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir.

Mesafeli satış sözleşmesinin akdinden önce, ayrıntıları Bakanlıkça çıkarılacak tebliğle belirlenecek bilgilerin tüketiciye verilmesi zorunludur. Tüketici, bu bilgileri edindiğini yazılı olarak teyit etmedikçe sözleşme akdedilemez. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyid işlemi, yine elektronik ortamda yapılır.

Satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişi kendisine ulaştığı andan itibaren otuz gün içerisinde edimini yerine getirir. Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılabilir.

Satıcı veya sağlayıcı elektronik ortamda tüketiciye teslim edilen gayri maddi malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsız olarak yapıldığını ispatla yükümlüdür.

Cayma hakkı süresince sözleşmeye konu olan mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasının veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesinin istenemeyeceğine ilişkin hükümler dışında kapıdan satışlara ilişkin hükümler mesafeli sözleşmelere de uygulanır.

Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on gün içinde almış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve tüketiciyi bu hukuki işlemden dolayı borç altına sokan her türlü belgeyi iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür."

Babam bizzat gidip mağazadan satın almış, mesafeli satış söz konusu değil.

Bu olayda satıcı ne ölçüde bu kanundan faydalanarak "korunabilir" bilemiyorum. Kafaya koydum, gerekirse bu ürünün biz satın almadan önce kullanılmış olduğunu teknik servis raporu alarak ispatlayıp öyle gideceğim Real'e. Şimdi öylesine bir gidiyorum bakalım ne diyecekler.

Ulan tuttuklarına geçiriyorlar resmen, olaya bak çok sinirliyim ya. Para kolay mı kazanılıyor lan?

yok tabiki, adamın telefonu değiştirmesi tartışılmaz. o noktada itiraz vs. olamaz. sadece iadede sorun çıkartıyorlar. yapamayız ki ama diyorlar. ağızlarına vurucan orda. bu iade konusunda ısrarcı olun. laf bırakmayın.

www.eksisozluk.com

çekilen fotoğrafların tarihinin sizin satın alma tarihinden önce çekildiğini notere tespit ettirmekle tehdit edebilirsiniz mesela. aklıma ilk gelen bu. saçmalamadım inşallah.

servis raporuna gerek yok belki de paranı iade ederler.

eğer etmezlerse "ver telefonu kardeşim" de al git rapor al.

(Özet en altta.)

Şimdi geldim eve.

Az önce babamla beraber Merter Real Market'e gittik. Girer girmez Danışma'ya yöneldik ve önce insan gibi "biz bu telefonu dün aldık fakat telefon kullanılmış" dedik. Sonra yetkili kişi geldi, ona da izah ettik. Sonra bir sessizlik oldu... O sırada atladım, dedim ki "Biz bu telefonu iade etmek istiyoruz!"

Adam önce şaşırdı. Dedi ki "Yani bakın ben şimdi bu telefonu tamamen kendi inisiyatifimi kullanarak değiştireceğim. Bu benim kendi satış ahlakımla ilgili bir durum..." falan demeye başladı. Bu dangalak böyle diyince bizim tepemiz attı tabi. Dedik ki senin inisiyatifinle ahlakınla ne alakası var, ayıplı mal satmışsın bize. Delirtti bizi ayaküstü.

Neyse sonra ben buna dedim ki "Bunun senin satış ahlakınla falan ilgisi yok, ben buraya gelmeden önce tüketici kanununu da okudum, internetten benzer olayları da inceledim, siz bize ayıplı mal sattınız ve bunun iadesini almak zorundasınız."

Sonra o kemküm etmeye çalışırken babam araya girdi dedi ki, "Ben şimdi rekabet kuruluna gitsem sizi dava etsem ben haklıyım."

Ben bir koldan babam bir koldan saldırınca eleman arkasını döndü 1-2 dakika ortadan kayboldu. Sonra geri döndü, ordaki çalışana dedi ki "tamam iadesini al" ve surat asarak gitti.

Ulan hem ayıplı mal satıyor hem de surat asıyor. Utanmasa bizi suçlu ilan edecek.

---

Özet: Ciddi bir tavır takınıp "bak kardeşim ben bu konuda bilgi sahibiyim, seni dava ederim" derseniz iade işlemini anında yapıyorlar. Ama eğer "ya şey ııııı bunu iade etme şansımız var mığ?" derseniz sizi asla siklemezler ben böyle anladım. Tavrınızı net bir şekilde ortaya koymanız lazım. İade ettik başarıyla.

o arkasını dönüp 1-2 dakka sessizlikten sonra "tamam iadesini al" diyerek artistlik yaptığı esnada ben olsam "gel lan az buraya" diyerek çağırıp, kafasını götüne sokmakla tehdit etmiştim. iyi sabretmişsiniz.

acılmıstır zaten acılmamıssa muayene eder ama receteyi de yazar ama ilacları alamazsın ucretsiz.
devlette 3-5 lira bi ücret var ama babam emekliyse maaştan kesiyolar yoksa orda alıyolar senden.

Babam emekli evet.

O yeah hayırlısı o zaman. Randevu alacağım di mi? Hastaneye paldır küldür gitmek yok sanırım artık.

sigortalı bir arkadaşını al yanına git hastaneye, kaydı o yaptırsın, doktorun yanına sen git.

bizim üniversitede bütün sınıf bir arkadaşın üstünden muayene oluyordu.

edit: muayene parası alınmaz, ilaçlara 3-5 lira verirsin

radyo kanaltürk belli saatlerde çalıyor ama ne zaman tam bilmiyorum

radyo alaturka ve trt nağme.

nostalji deyince klasik türk müziği anladım ben. yani türk sanat müziği.

Türkçe pop ağırlıklı olsa daha iyi.

karmatürk, joytürk

ta kendisi www.kirikplaklar.com ve olasılıkla www.45lik.com.tr

hülya koçyiğitin almanya da işçi olarak çalıştığı bir film vardıı.. unuttum adını.

sarı mersedes de olabilir sanki.

bahsedilen film de almanya acı vatan sanırım.

kemal sunal'ın 'gurbetçi şaban' bir de 'polizei' diye filmi vardı almanya'da geçen. olabilir sanki.

bati nin tu kaka degil de tam tersi olarak gosterildigi filmler de isine yariyorsa mahsum kirmizigul'un gunes i gordum filmi var.

---spoiler---
orada bir aile norvec e irtica ediyor, turkiye'de yakalayamadiklari muhtesem yasam olanaklarini orada yakaliyorlar, vs...
---spoiler---

@perkele,

Yeni filmlerde Batı daha düzgün resmediliyor ama eski filmlerde aşırı derecede karikatürize edilmiş ve olumsuzlanmış gibi hissediyorum. Bu his üzerinden bir araştırma yapma niyetindeyim işte.

Daha neler. Esas duruşta düğün yapacak değilsiniz. Bu mantıkla polis lojmanlarında da pijamayla gezmemek lazım.

kesinlikle öyle bir yasak yok.

Bir arkadaş yasak olduğunu söylemişti de o yüzden sordum. Cevaplar için teşekkürler.

@rurouni,

Evet. Orduevlerinde erkeklerin sakallı girmeleri yasak. Sinekkaydı tıraş olman gerekiyor. Kadınların da başörtüsüyle girmesi yasak.

öyle bir yasak var maalesef. oradaki düğünlerde bile.
ancak durum düğün olunca sakalda fazla abartı olmayınca fazla karışmıyorlar.
tabi her orduevini kendine has durumları da var.

geçen ay sakallı girdim bir sorun olmadı. hoş marks sakalıyla girersen ne olur bilemem, ancak emniyet genelde esnektir, alttan alarak ricacı olursan hallolur merak etme.

benim bi arkadaş pikniğe gitmişti polisevinin bi arazisine. kapıda traş olup girmek zorunda kalmıştı :p

Sizin ne yapmaktan zevk aldığınızı bilemem. Matematiği çok seviyorsanız, bir şeyler tasarlamayı, üretmeyi seviyorsanız makine daha iyi. Doğa adamıysanız jeoloji iyi, hem de ODTÜ. Yani eğitimi en iyi alabileceğiniz yerlerden biri. Ha, derseniz ben jeoloji yapmayacağım, ODTÜ'de o işi öğrenmeden sizi mezun etmezler, sürünürsünüz, boşu boşuna bir sürü kayaç, maden adı ezberlediğinizle, staj yerlerinde çadırda yattığınızla kalırsınız. İki mesleğin de sözlükteki başlıklarını okuyun, kendinize en uygununu seçin. Sırf ODTÜ diye jeoloji yazmayın.

Öğrencilik ortamı ve sosyal yaşam ODTÜ'de daha iyi. Gazi'ye gitme, pişman olabilirsin.

jeolojiyi odtü'de okursun, mezun olursun aylarca iş arar durursun. makine'yi gazi'de okursun, hiçbi yerden eksik bi eğitim almazsın. mühendislik fakültesi gayet aydın ve farklı bir kampüse sahiptir. okurken sosyalliği de yaşarsın, iş hayatında da rahat edersin. açık ve net.

okul secme bolum sec!

buraya yorum yazanlar ilginc insanlar. biri geliyor universite hayati yasayamazsin odtu yaz diyor. 4-5 yil hayatinizi yasamak icin 30 kusur yili cope atmak ne. jeoloji muh ne is yapar turkiye'de? is yapar diyelim, kendi isini yapabilir mis? sacmalamayin allahaskina. benden once yorum yapan yazmis, okul secme bolum sec diye, sec makinayi, kafan rahat olsun, mezun oldugumda ne bok yiyecegim deme.

gazi makina da bircok universitenin makinasindan iyidir. ilk 5e sokarim direk.

% 2,9 aylık faiz oranı. ama bunu güne bölüyorlar borcunu ödeyeceğin güne kadar bu da günlük 0,1 gibi bir faiz oranı demek, ayrıca nakit çekimlerde faiz dışında para çekme ücreti keserler genelde çektiğin meblağa göre değişir ama çok büyük bir para çekmemişsin 3-5 lira arası bir şeydir. evet elinden geliyorsa hemen yatır, elinde yoksa çok acele etme 1-2 hafta önemli değil. ayrıca taksitli avans çekiminde çeşitli seçenekler var genelde sen belirliyorsun kaç taksit olacağını onun için net bir bilgi veremeyeceğim...

slm

öncelikle bu faiz oranı aylık.örnek olarak 100 tl çektiysen ve bir ay sonra ödediysen bu faiz oranına göre vergilerle birlikte 3,5 tl kadar faiz ödersin + varsa atm çekim ücreti.

Arkadaşlar teşekkür ederim ama eminsiniz değil mi? Öğrenciyim ve günlük 2.9 faiz ödeyecek durumum yok maalesef.. Eğer günlük faiz işliyorsa başka bir arkadaştan borç isteyip dönem borcumu bir an önce kapatacağım.

@benim de soyleyeceklerim var:

Ben taksit seçeneği falan belirlemediğime göre taksitsiz nakit çekmişim demek ki :) Ekşi duyuruda arama yaptığımda gördüm ki nakit avans için günlük faiz işler diyenler de olmuş. Hangisi doğrudur anlamadım bir türlü.. Ama eğer aylık 2.9sa hiçbir önemi yok tabi..

soyle bir sey gordum simdi eski olmasina ragmen, %2.9 bile olsa aylik faiz orani su an, %3 cekim ucreti aliyorlarsa yine az olmuyor aylik %6 faiz. world sitesinde bu %3 + 3 lira olarak yazilmis sanki tek seferlik gibi, ama bunu da borc olarak yansitiyorsa uzerinden faiz isler herhalde.
www.kredikartlari.us

miktar su an sana az gibi bile gorunse ne yap et baska bir arkadasindan, tanidiktan borc al ve kapat o borcu benim tavsiyem.

çektiğin tutarın yüzde 3 ü nakit çekim ücreti olarak alınır ve faiz oranı da vadeye göre değişir. bir ekstre edinip işlemin kaç taksitli olduğunu kontrol etmelisin önce aldığın avansı toptan kapatmak istersen de en yakın şubedeki biresysel müşteri temsilcisine gidip taksitli nakit avansımı erken kapatıcam de senin için tekrar hesaplıyıcaklar bi miktar faiz indirimi olucak

emin misin die sorarsan da ykbde çalıştığım için hiç olmadığım kadar eminim:)

silivri'den bildiğim kadarıyla yenibosna'ya kadar otobüsler var. koçtaş'ın oraya kadar. oradan sonra da yolun karşı tarafına geçip, biraz yürüyüp taksim otobüsü bulabilirsiniz. muhtemelen avcılar tarafından taksim'e gelen otobüsler olacaktır, oradan geçenler de. tabi emin olmadan yola çıkmamak lazım.

silivride iett hatları var mı bilmiyorum; ama mavi otobüslerle yenibosnaya kadar gelip oradan geçen onlarca taksim otobüsünden birine binebilirsiniz.

yada avcılar'a kadar o mavi otobüslerle gelip.sonra metrobüsle m.köy'e oradanda metroylan taksim'e en rahat seyahatinizi yaparsınız.

bence avcılar a kadar otobüsle gel, sonra metrobüse bin. en rahat bu şekilde gidersin.. yanına bir kitap falan al, yolda okursun. en az yarım saatin metrobüste geçecek çünkü.

Her türlü katkı kabulümdür, lütfen sormadan taratınız ve bir yerlere yükleyip link veriniz :)

@fleurquin zahmet olmayacaksa "tam istihdam okulu" maddesi de işime yarayabilir.

Çok teşekkürler.. Son olarak basım yeri İstanbul mu?

insanlar 512kbps gibi 90lardan kalma bir hız istemiyolardır?

mantikli ama sonucta limitsiz degil mi? beklemek sorun olmaz yani en azindan kendim icin konusuyorum.misal yarim saat yerine 1 saat bekle nolmus :)

uydunet'i sözlükte falan iyice bir araştır bence.daha sonra karar ver.bu arada 512 çok da yavaş bir hız değil.özellikle sörf için yeterli kanımca

biraz arastirdim da 17.5 tl internet + 7 tl kablolu tv ucreti veriyoruz aylik.bi de modemleri degisikmis kablolu tv olayindan dolayi.peki bu kablolu tv yi direkt olarak nasil kullancaz? TV ye mi bagliyoruz anten yerinden???

11 aydır uydunetin 512kbps'ini kullanıyorum. neredeyse taşındığımızdan beridir kablotv vardı evimizde ki 10 yıldırda oturmaktayız, fakat uydunete geçeli dediğim gibi sadece 11 ay oldu. bunun nedenide bir numarasının olması değil, eskiden kablonetin ttnet'e oranla daha pahalı olmasıydı. 2005 yılında ttnet e bu sebepten üye oldum ve eve ilk neti bağladım. sonra ttnet'in kazıkları ve kablonetin uydunete dönüşmesi ve böylece yeni tarifelerle daha uygun olarak servis sağlaması uydunete geçmem için en büyük nedenim oldu. bunları söylüyorum ki sonradan geçirecek gibi bi endişen olmasın diye. uydunet kablo üzerinden servis sağladığı için adsl modemleri kullanamıyorsun. kablo modemlerde adsl modemlere oranla biraz pahalılar. millet için en büyük nedenlerden birisi bu zaten. eskiden ttnet'in 4gb kotalısı ile takip ettiğim dizilerin divx'lerini zor çekerdim, ayda 4 tane değil çoğu zaman 3 tane çekmek zorunda kalırdım çünkü kotayı aşmamak için bu gerekliydi. zaten youtube, foto, nette surf ile bu rahatlıkla aşılabiliyor seninde bildiğin gibi. fakat şimdi 512kbps ile 720p formatında dizi film indiriyor, youtube girip kesintisiz video izliyorum. yani 512kb olduğuna hiç aldanma, rapidshare'da stabil 60kb ile dosya indiriyorum. yanlız tek eksi noktası bölgesel arızların bazı zamanlar uzun sürmesi. misal 2gün önce bizim burada bir gitti yakşalık 20saat gelmedi. bu da son zamanlarda sıklaştı eskiden böyle bişey yoktu. ben memnun gibiyim. kablotv nin olması ve onun üzerindende teledünya ya abone olup 9.5 liraya hd kanal seyretmemde cabası.

Ben 2-3 yıldır 512 limitsiz uydunet kullanıyorum (önceki adı kablonetti). Bundan 2-3 yıl önce akıl almaz sorunlar yaşadığım oluyordu ama son aylarda hiçbir problemle karşılaşmadım. Hızdan da gayet memnunum.

Ortalama 57-60 kb/saniye civarı indirme hızı var. Her türlü işimi görüyor. Fatura da yanlış hatırlamıyorsam internet için 14 küsür lira geliyor. 7 lira da kablotv parası var tabi.. Bahçelievlerdeyim, burda uydunet baya iyi. Altyapı falan da iyi yani. Kartal'ı bilemem.

modemi kaç para bunun.. beleş veriyolar mı? bir de kablotv almak zorunlu mu?

1) civarimizda koblolu tv kullanan var mi yok mu diye online.turksat.com.tr buraya baktim da bizim mah. cadde sokak yok burda e noldu simdi? hizmet alamayacak miyiz??

2) bi de uydunet icin kablolu modem alayim wireless olmasin 60-70 tl civari peki benim su an kullandigim wireless ozelligi, 4 tane ethernet portu olan zyxell marka adsl modemimlede ondan internet cekeyim? biraz Turk usulu oldu ama napalim:) kablo modemlerin wireless li olanlari 200-220 tl civari cok yaw :(
demek istedgim kablo modem (sadece ethernetli) + bendeki adsl wireless modemimi birlestiremez miyim? soru bu.

ohoo hacı baştan söyleseydin ya şunu sen. şimdi ne sende ne apartmanda ne sokakta ne cadde de kablo tv yok ise; unutcan o zaman uydunet'i.

arkadaşın yan apartmanında var kendi apartmanlarında yok. adam gitti böle böle dedi, gelip keşif yaptılar apartmana kablo tv çekmek için 2milyara yakın para istediler. nette yazanlar var sırf sokağına getirmeye 10 milyar istiyorlar..

senin iş yatar o zaman üzgünüm.

hadi yaaa seviniyodum ben dee ulan kirk yilin basi mantikli bise bulduk of yaaa.. :( zke zke ttnet e devam yani.. yilin son gunu olacak is mi...

Neyse emegi gecen herkese tesekkuru borc bilir ve herkesin yeni yilini kutlarim...

ben milliyet okuyorum, spor haberlerine de ntvspor'dan ya da sitesinden bakıyorum.

miliyet, hürriyet ve vatan gazetesi. yıllardır okuduğum için alışkanlık.

gazetelerin ilk sayfaları için gazete.netgazete.com

ayrıca ntvspor ve sendika.org iyidir.

edit: birgün'ü unutmuşum.

hurriyet,milliyet,vatan (ne olup ne bitiyor doğan tarafında)
zaman(gülenciler ne planlar peşinde)
vakit(aşırı ... neler düşünüyor)

Hepsini internet üzerinden takip ediyorum hatta son ikisini özellikle zaman ı internetten takip etmek lazım daha yırtıcı daha belirgin herşey.

edit:typo

bunu 2 sene önce sormuş olsaydınız ben de milliyet, hürriyet ve vatan derdim ama bunların internet sitelerindeki vahim durumu gördükten sonra üçünden de nefret etmeye başladım, artık tezgahta görünce elim gitmiyor bu gazeteleri almaya.

bence radikal iyidir. haberlerdeki ve bazı yazarlardaki can sıkıcı üslubu bi kenara atabilirseniz taraf iyidir. cumhuriyet de dolu bir gazete ama pek ulusalcı takılıyorlar, korkuyorum o gazeteden. ben radikal derim. namık kemal zeybek ve akif beki sağolsun gazeteyi 100 kat değerlendirdiler ama hala okunabilecek bir gazete bence. pazar günleri radikal iki diye bir ek veriyorlar, ahmet insel yazıyor falan.

tv izleme şansım varsa kesinlikle günboyu ntv izlemeye çalışıyorum. anahaber bülteninden yorum farkına kadar takip ettim haber kanalı bu. ofiste ntvmsnbc ve çerez haberler + güzeller galerisi için de milliyet. onun dışında sabah kahvaltı yapacaksam dışardan genelde vatan veya eskiden radikal alıyordum. bayadır almıyorum tabi...

bir de es geçmemek gerek, ekşi sözlüğü de twitter'ı da gündüzleri haber kaynağı olarak takip etmiyor değilim. ajanslardan daha hızlılar malum. mesela son berlusconi saldırısını mirgun cabas pat diye twitterdan vermisti haberim olmustu, sonra sırasıyla (aslında ilk önce bbc ama) ekşi ve haber siteleri yer verdi.

ntvmsnbc yeterli oluyor.

hurriyet, millet falan, bunlar pornografik ve mide bulandirici siteler, gazete falan degil.

*internet uzerinden.

Sabah apartmandan çıkarken kapıya bırakılan Zaman gazetesini alır incelerim. Zaman'a karşı çok ön yargılı yaklaşılıyor. Zaman'da çok hoş köşe yazıları okuduğum oluyor.

Bayiden gazete alacaksam Taraf alıyorum. Ahmet Altan'ın yazıları ve gazetenin eleştirel tutumu (eleştirillikten kasıt militarizm eleştirisidir) beni cezbediyor. Aynı zamanda Orhan Miroğlu da bu gazetede yazmakta olan çok değerli bir köşe yazarıdır.

Radikal'in internet sitesini takip ederim. Keza gazete çok pahalı, her gün almama imkan yok.

Atılım gazetesinin internet sitesini takip ederim. Nadiren de olsa elime Atılım gazetesi geçiyor.

İnternet haberciliğinde en önemli kaynak Google News. Mutlaka kullanın burayı.. Bir olay olduğu zaman (örneğin "İstanbul Üniversitesi polis" falan gibi) anahtar kelimelerle arama yapıp binbir tane alakasız haber sitesinden sonuç elde edebiliyorum.

TV: NTV İnternet: ntvmsnbc.com
Muhafazakar basında ne var yok diye timeturk.com (sağlam bi içerik var ve iyi emek harcanmış)
Kürt faşizmi ve yarım aydınlarda ne var ne yok diye radikal.com.tr
Bazen taraflı bile olsa ntvmsnbc yerine BBC Türkçe.

milliyet. spor servisi gazeteler arasında en iyisi o çünküm.

gazete = birgün (kaliteli, magazin vs. yok, salak insanlara hitap etmiyor ya da insanları salak yerine koymuyor)
internet sitesi = ntvmsnbc (kaliteli, kültürel olaylara önem veriyor)
tv = ntv'den başka haber kanalı izlenmez evimde.

Tabiiki Milli Gazete.Bu devirde tarafsız gazete olmadığı için bende sana kendi görüşümün gazetesini öneririm.

Şikayet edin feysbuka. Sözlükteki guru size yardımcı olabilir. Sanırım feysbukla bi bağlantısı var ya da orda çalışıyor.

şikayet edeceğim de nereden ediliyor bulamadım.

www.facebook.com

[email protected]'a mail atın. türkçe de olabilir.

Valla şöyle söyleyeyim Beşiktaş'taki dürümcü konusunda büyük tereddütlerim var çünkü eskiden oradaki futbol ve basket sahaları duruyorken sürekli maç yapardık orada ve onlarda yine bir taraftan işlerine devam ediyorlardı bir taraftan da maçlara vs. katılırlardı. Temizlik vs. şüphemiz olduğundan pek gitmedik şimdiye kadar ama giden arkadaşlar çok beğenmişler.

Ya temizlik vs. dert tabii de asıl etin kalitesi önemli, ağız tadıyla yiyebileceğimiz bir yer arıyoruz. Fiyat vs. çok problem değil. Ama yeterki böyle seyyar tipli, arabalı minibüslü vs. olsun.

Bakalım şu metrobüs incirli durağına gelmeden bir tır gördüm dürüm park yazıyordu sanırım, bir orayı deneyeceğim bakalım umarım güzeldir.

Bizim burda var. İncirli-Ömür durağına gelmeden Merter'i geçtikten sonra sağda (Hizmet Hastanesi'nin dibinde) sarı bir dürüm tırı var. Dürümü pek ucuz değildi ama lezzetliydi. Her türlü yenir.

@vita vinum est

Dürüm Park'tı sanırım adı, aklımda öyle kalmış. Gerçekten çok güzel dürümleri, yalnız 1 tane kesmiyor, en az 2 belki çok acıkmışsanız 2,5 yenmesi iyidir.

Başka yerler varsa onları da alırsak iyi olur, çünkü büyük sıkıntı oluyor özellikle gece vs. acıkınca

wikipedia'dan başla okumaya.

Kitap veya makale şeklinde olursa daha iyi olacak. Vikipedi aklımda zaten.. Orayı sadece bir ön bilgi olarak okuyacağım..

"E. K. Hunt - İktisadi Düşünce Tarihi" ni önerebilirim. iktisat tarihinde ki bütün önemli insanlar ve düşünceleri, kısa hayat hikayeleri var bu kitapta.. ileride de faydalı bir kaynak olur.

önce okumaya başla. ordan linklerden filan ilerlersin.

araştırmaya genel kaynaklardan başlanır. bir de öyle geniş bir konu söylemişsin ki, sana makale tavsiye edilebilmesi için konuyu daraltman gerekir.

Gulten Kazgan'in Remzi'den cikmis bir iktisadi dusunce tarihi kitabi vardi, girisi mahiyetinde ona bakin. 2006'da, ODTU'de Turk Sosyal Bilimler Dernegi "Genel Teori'den 70 Yil Sonra" isimli bir Keynes Sempozyum duzenlemisti, eger bildirileri basmislarsa o da cok isinize yarar. Ders kitabi gibi olan Iktisadi Dusunceler Tarihi Kitaplarindaki bolumlere bakabilirsiniz (Misal: Landreth ve Colander, History of Economic Thought). Yilmaz Akyuz'un iktisadi teorileri ozetledigi bir kitapta Keynes'i anlattigi guzel bir bolum vardi yanlis hatirlamiyorsam.
29 Bunalimi sonrasinda uygulanan politikalara ve Bretton Woods Konferansindaki tartismalara bakabilirsiniz, etkisi ne olmustur diye.

soruya kaynak yapıyım ben de sorumla o halde.
bu yerleştirme belgesi ösym'nin gönderdiği puan bilgisi olan kağıt mı?
zira bu sene başka bişey göndermeyeceklermiş.

@babatema,

Yerleştirme sonuçlarının olduğu belge gerekli anladığım kadarıyla. O belgeyi de internet çıktısı olarak götürebilirsiniz, illa eve postalamaları gerekmiyor :)

Pantolonların kalıpları-kesimleri iriyarı insanlara göre hazırlanıyor gibi. Diğer birçok mağazalarda 32 bedeni giyebilirken LCW'de aynı bedeni giydiğimde şalvar gibi oluyor. Sanki kıçı büyük insanlara göre dikiliyor? Pantolon konusunda Koton, Dockers, Mudo gibi herhangi bir markadan biraz örnek alınması farz.

Daha güzel tişörtler hazırlayıp satışa sunabilirler. Sade tasarımlarını tişörtlere de uygulasınlar. Baskısız, düz renk, kaliteli tişört hazırlasınlar bak nasıl yok satıyor (badi tarzı olmayacak, normal tişört şeklinde olacak)

Fiyat açısından çok rahat. Bizim fakültedeki birçok arkadaş, ucuz ve kaliteli olduğu için LCW'yi tercih ediyor. Bunu da belirteyim.

özellikle gömleklerde lcw'nin klasik çizgiyi bozmasını bekleyemeyiz tabi ama x-side biraz daha değişik modeller deneyebilir mesela kolları katlandıktan sonra düğmelenen modeller ya da işlemeli modeller.

fiyat/performans açısından epey iyi ürünler.Gerçi bu konuda yapılabilecek çok bir şey yoktur herhalde ama yine de bir ürün alırken "herkeste görmek" çekincesi oluşuyor.o konu rahatsız edici sanki biraz.

bayan bölümünde hem ürünün kalitesi düştü hem de tasarımlar çirkinleşti çok değil birkaç sene önce elimde 8-9 parçayla hangisini almaya karar vericeğime karar veremezdim her gittiğimde, şimdi şöyle bir dolanıp çıkıyorum gözüme tek tük takılıyor güzel ürün oldu mu..

fiyatlar oldukça uygun buna bir lafım yok. ancak tasarım konusunda çok dar bir çerçeveye sahip olduğunu düşünüyorum firmanın. bütün desenli tişörtlerde ve sweat'lerde armamsı rock konseri ilanımsı kocaman ingilizce yazılar var ve bunlar son derece anlamsız şeyler, en azından üzerinde ne yazdığına dikkat eden ben gibi birisi için. ayrıca renklerin mat ve solgun olduğunu düşünüyorum, ürünler biraz daha parlak olabilir.

bunun haricinde düz renk ve sade ürünlere de biraz önem verilebilir. özellikle kazak ve tişört konusunda orasında burasında örgü, baskı, desen bulunan ürünlerin yanında son derece sade ve düz giyecekler de satılabilir emin olun gençlerden de orta yaşlılardan da iyi talep görecektir bu ürünler.

bir genç olarak bırakın alışveriş yapmayı girmiyorum bile lcw'ye. anca anneanneme hediye falan almam gerekirse giriyorum.

ürünler dönemin modasından tamamen uzak +35 yaşa hitap ediyor. yakalı ve kalın penyeler, soluk renkler, şekilsiz kesimler, ı ıh son derece başarısız. genç giyimi değil yani anneler teyzeler bayıla bayıla giyiyorlar.

kadın ürünleri tamamen türbanlı giyime hitap ediyor gibi etek boyları garip gömlekler garip elbiseler ise zevksiz.

elbar ın dediğine kesinlikle katılıyorum yıllar önce LCW kadın reyonu cok güzeldi gercekten de genclere hitap ediyordu ama şim bildiğin türbanlı palto altı giyim şeklini almış durumda bence. tişörtler çirkin zevksiz, renkler soluk, her bluzde manasız desenler var ya koca koca çiçekler ya otlar, kötü renklerin birleşimi falan derken tamamen soğudum eskiden böyle değildi, el değiştirdi falan diye düşündüm ben hep. sanırım bu dediklerimi de kimse düzeltmez sonucta şimdiki cizgisi belli...

sırt baskılı tşörtler artsa satışlar artar diyorum

çocukken hep LCW giyinirdik. rengarenk tişörtleri vardı, üstünde maymun baskıları falan olurdu. sonra gömleklerimiz ve pantolonlarımız hep lcw olarak devam etti ama 5-6 yıldır uğramıyorum bile LCW'ye. böyle bir sıkıcılık, tarzsızlık var sanki LCW'de. dendiği gibi, kapalı kesime hitap etmeler falan..
metropollerdeki vitrinlerine bile hiçbir şey koymuyorlar LCW'nin, bu dahi kanıtı nasıl sıradanlaştığının.