Giriş
(8)

aramaya inanmak

chaud
Arkadaşlar ekşi duyuru da bu her cevaptan sonra bakınızlı aramaya inanmak geyiğine çok fena kıl olmaya başladım.Benim hiçbir sorum o tür bir cevapla karşılaşmadı ve zaman ayrılıp cevaplanmasına minnettar oluyorum ama bu ne ya insanın gözünden kaçamaz mı ? bu bana sidikli gibi davranmak gibi geliyor.
Arkadaşlar ekşi duyuru da bu her cevaptan sonra bakınızlı aramaya inanmak geyiğine çok fena kıl olmaya başladım.Benim hiçbir sorum o tür bir cevapla karşılaşmadı ve zaman ayrılıp cevaplanmasına minnettar oluyorum ama bu ne ya insanın gözünden kaçamaz mı ? bu bana sidikli gibi davranmak gibi geliyor.Yoksa ben mi çok kötü düşünüorum bir anlamı mı var?
Sonuçta burası bana göre "konserve mısır nasıl saklanmalı?" gibi fuzuli ama bir o kadar da gerekli süper soruların sorulabildiği yer ama ne bileyim işte ne bu çıkmaz ?
0
chaud
(16.07.08)
insanlar genelde genelleme yapiyorlar soruya yuzeysel yaklasiyorlar. mesela korku ve gerilim filmi sordum 4 tane git bir tanede bkz vermis bi arkadas o bkz da aramaya inanmakdi. Gitlerin hepsini daha onceden gordum ki zaten. birinde adam aile ile izlencek film sormus, kardesim ben herturlu sapik filmi izlerim bu soru uymadi ban ozaman, biri sormus ben butn korku filmlerini izledim baska onerin, kardesim ben pek couguu izlemedim oda uymadi vs vs vs... gibi. Tabiki cevaplayan arkadaslara tesekkur ederm zaman ayirip cevap verdiler ama olay bu aslinda bana gore
0
sanio
(16.07.08)
sözlükteki aramaya inanmak konseptinin biraz buraya yansıması bu durum. eğer sorunuzda şu şu şu duyurulara baktım ama gene soruma derman olmuyor acaba nedir nedir nedir? derseniz o zaman kimse size aramaya inanmak bakınızı vermez veremez. sonuçta sorunun cevabı gayet daha önceki benzer soruların cevabı da olabilir, kimse bilemez bunu.

bu olaya pek içerlemeden aramaya inanmak bkz'ı aldığınızda tamam biliyorum ben bunları ama şöyle bir şey sormam gerek diye soruyu genişletin lütfen.
0
compumaster
(16.07.08)
chaud, sen belki benzer duyurular acmamis olabilirsin ama oyle duyurular geliyor ki bazen, kullanici google'a yazsa ilk arama sonucu olarak karsisina cikacak ama o buraya yazmayi tercih ediyor. ya da sozlukte aratsa cok cok daha derin bilgiler bulabilecek iken usenip buraya yaziyor. duyurudaki onceki basliklari aratmasina hic deginmedim bile.
0
egotm
(16.07.08)
bi soru gomustum konu neydi hatirlamiyorum ama yazan arkadas soruya soyle girmisti: usendigimden arayamiyorum. Icimden su cevabi vermistim 'len biz essek basimiyiz kalk kendin ara'
0
sanio
(16.07.08)
Chaud bence kötü düşünmüyor bilakis haklı. Bu, kanımca necip milletimin bilinçaltında yatan şu meşhur ayar verme güdüsünden ileri geliyor. En nihayetinde burası gönüllülük esasına dayalı olarak çalışan bir mekanizma ve herkes her soruya cevap vermek zorunda değil. Arkadaşın da ifade ettiği üzere anlık bir takım acil soruları için bile öncelikli olarak burayı tercih edebiliyor insanlar. (Mesela ben Mezzoda henüz başlamış olan bir çok konseri buradan öğrendim) Sorunun daha önce 1500 kez açılmış olması mütemadiyen aramaya inanmak bakınızı vermeyi gerektirmez. En kötü ihtimal gördüğünde cevap falan da yazmaz,geçer gidersin.
0
villeneuve
(16.07.08)
aslinda bir şeyi aradığın yerde bulmak başka bir şey
insan aradığını bulmak istediği yerler var ben sırf bu nedenle
burada arıyorum
her yerde bulabilirim ama burada arıyorum bu nedenle de aramak sadece bulmak için değildir
bu sadece üşenmek de değil
çok derin olacak vazgeçtim yazmaktan bu kadar
ama seni anlıyorum chaud
ama bozulmuyorum da buna
oyunsa bu kuralları var
oynuyoruz diye düşün sen de o bakınızlı aramaya inanmaklılarla oynamazsın
onlar da seninle
bahçe geniş
0
gdduman
(16.07.08)
Şimdi benlik durum da var burda o yüzden cevap verme isteği duydum :)
Öncelikle 200 tane cevabımdan 2 tanesinde demişimdir böyle heralde o da gerçekten ayar vermek için değil belki o kişinin gözünden kaçmıştır diye aramayı hatırlatmakla ilgili birşey yani. Bana da diyen oldu hiç ayar olmadım mesela ki ben aramaya gayet inanan biriyim. Böyle birşeye niye ayar oluna ki o da cevap bu da cevap ne farkeder ki onu da cevap verdikten sonra yazmışımdır sadece. Ben de burda sadece yardım için bulunan biriyim. Yanlış mı düşünüyorum ki. Çok ki oldu kusra bakmayın
0
ermanen
(16.07.08)
bence bu bir gorgu kurallari meselesidir. internetteki gorgu kurallariyla ilgili olarak bazi seyler yazilmis:
netiket, netiquette, rfc 1855, msn gorgu kurallari, internet etikleri, internet icin gorgu kurallari

eksi duyuru'nun kullanimiyla ilgili olarak da rehber niteliginde en asagida yardim/hakkinda baglantisi var. belki rehberdeki "aramaya inanmak" ifadesi internet kullanicilari icin daha ayrintili aciklanabilir. (orn. bir soru sormadan once en azindan daha once sorulmus mu diye bir aramak gerekir.)

aramaya inanmayanlar icin herhangi bir yaptirim soz konusu olamaz ama bence herkes normal hayatta gorgu kurallarina uymayan birine karsi tutumu nasil oluyorsa ona gore davraniyor. bazilari kurali hatirlatiyor. bazilari arasa bulur zaten diyip cevap vermiyor falan.
0
sethi
(16.07.08)
(8)

Türkiye'de Kaliteli Tatil

actionary
İngiltere projesini zaman kıtlığından ertelemek durumunda kaldım.Şimdi Türkiye'de şöyle 7-10 gün arası, kendi plajı olan, barzoların giremediği (sap kabul etmeyen (ben sap gideyim, beni de kabul etmesin, o derece)), her şey dahil bir otelde kalmak istiyorum. Çift olarak.Antalya, Bodrum, Çeşme... Ner
İngiltere projesini zaman kıtlığından ertelemek durumunda kaldım.

Şimdi Türkiye'de şöyle 7-10 gün arası, kendi plajı olan, barzoların giremediği (sap kabul etmeyen (ben sap gideyim, beni de kabul etmesin, o derece)), her şey dahil bir otelde kalmak istiyorum. Çift olarak.

Antalya, Bodrum, Çeşme... Nereyi tavsiye edersiniz? Çeşme civarına daha sıcak bakıyoruz. 4-5 yıldızlı oteller bize kaça patlar? Nelere dikkat etmemiz gerekir? Spesifik otel adı verebilirsiniz. Hiçbir şeye karar vermiş değiliz, o yüzden tüm önerilere açığım.

Tekrar edeyim: Gittiğim yerde barzo görmek istemiyorum mümkünse :)
0
actionary
(13.07.08)
mavi tur?
0
chavezding
(13.07.08)
baba bol bol paran varmi$ gibi konu$uyorsun. hatta sanirim tam bir snob'sun.

tavsiyem $udur: paran varsa bence kafayi rahat tutman yeterli. barzoymu$ plajmi$ bu tur $eyleri dert edinme kendine, bozma façani. sonucta tatile gidiyorsun ve bol bol paran var; her $ey olacagina varir, en kral yerde sen kalirsin.

sevgiler.
0
camilo
(13.07.08)
bodrumu bu sezonda tavsiye etmiyorum cunku herkeste bir bodruma gitme aski var ve her turlu insan geliyor. cesme ve antalya seceneklerinden de antalya daha cazip gibi.

gecen sene antalyada 200-300ytl civarindaydi gecelik ama daha ucuza da bulabilirsin gibi cunku bnm zamanim kisitliydi ve larada yer buldugum ilk otele gittim diyebilirim.

keske nasil bir yer aradigini da soyleseymissin. sessiz sakin mi kalabalik mi, sosyal aktiviteler mi onemli mutfagi mi vs..eger plaj konusunda israrci degilseniz ve bnm gibi dag agac yesil seviyorsaniz kazdagindaki otelleri de oneririm kesinlikle(öngen country hoteli tavsiye ederim).
www.kazdagiotelleri.com

antalyada da silence beachi sevmistim ama orasi biraz kalabaliktir eger sakinlikten cok hoslaniyorsaniz(gerci buna ragmen barzo dediginiz tiplerden gormedim) ama mutfagi civardaki bircok otele gore daha iyi diyebilirim-hem lezzet hem ozen hem de cesit bakimindan-. aquapark, bowling salonu ve aksamlari acilan lunapark da avantajlari tabii.
www.silencebeachresort.com

umarim istediginiz gibi bir yer bulabilirsiniz. iyi tatiller;)
0
kayranin kedisi
(13.07.08)
camilo: bilakis, ailesinden mali yardım görmeyen bir öğrenciyim. on yıldır tatil yapmıyorum ve uzun yıllar sonraki bu ilk tatilimin kusursuz olmasını istiyorum. ne kadar da meraklısınız tanımadan etmeden insan damgalamaya...
0
🌸actionary
(13.07.08)
chavezding: mavi tur'da kamara imkanı yok, değil mi? insanların arasında güvertede yatma fikri pek hoş gelmedi bana, ama başka bir çaresi varsa şahane fikir.

kayranin kedisi: sessiz sakin, ama güvenli olmalı. bana kalsa ben de deniz yerine orman tercih ederim ama sevdicek ille de deniz diye tutturdu :) 200-300ytl iki kişilik odalar için mi peki?
0
🌸actionary
(13.07.08)
200-300ytl lara beach icin gecerliydi gecen agustos ayinda ve evet tek kisiydim ama lara beachi tavsiye etmiyorum pek, ozellikle calisanlari cok laubali ve yemekte izinsiz masama oturani bile olmustu, guneslenirken de gerek gorgusuz alman turistlerden gerek calisanlarin bakislarindan pek rahat edememistim ve plaji da pek iyi degildi.

silence beach sevgiliyle gitmek icin keyifli bir yer, hic sıkılmazsınız. bir de agustos ayi gelmeden ya da eylulde gitmenizi tavsiye ederim cunku agustos ayi otellerin en pahali oldugu donemdir genelde.

bugun gazetede www.tatilsepeti.com diye bir site gormustum, oraya da bakmanizi tavsiye ederim. en azindan fiyatlar hakkinda kesin bir fikriniz olur.
0
kayranin kedisi
(13.07.08)
Antalya Belekte Tat Beach. Son 1-2 sene içerisinde Antalyada bir çok otele gittim. İçlerinde her anlamda en iyisiydi. Hatta şanslı dönem denk gelirse burada bazen hiç Türk olmayabiliyor,gayet rahat edersin yani :) Yalnız şu sıralar yer bulmak pek kolay olmayacaktır. Fiyatlar da uçmuş olabilir.
0
villeneuve
(13.07.08)
Türkiye de kaliteli tatil istiyorsanız göcekten batı akdeniz turları var 1 haftalık mavi tur kıvamlı kamaralı falan gayet şık gayet güzel oluyorlar diye biliyorum.

Ayrıca antalya belek civarındaki 5 yıldızlı otellerde hiç barzo tabir ettiğiniz insanlardan yok, gayet nezih 5 yıldızlı tatil yapar luxemburg lu bankacılarla gol oynayabilirsiniz.

Ama bana sorarsanız siz alaçatı ya gidin.
0
mikelarteta
(14.07.08)
(7)

İki İsimli Şarkılar

ermanen
Bazı şarkıların neden iki ismi var? Bu arada örnek de verebilirsiniz böyle şarkılara
Bazı şarkıların neden iki ismi var? Bu arada örnek de verebilirsiniz böyle şarkılara
0
ermanen
(13.07.08)
genelde ilk ismin sonunda parantez içerisinde belirtilen isim parçanın açıklaması gibi bir şey olmakta.
örn: aaron - lili (u turn), radiohead - exit music (for a film).
0
insanimsi
(13.07.08)
metallica - pulling teeth(anesthesia)
0
baldur
(13.07.08)
iki tamamlanmamış şarkının birleştirilmesiyle oluşturulmuş şarkılarda böyle isimlendirme olabiliyor, I Want You(She's so heavy) gibi.
0
luzumsuzadam
(13.07.08)
In other words/fly me to the moon. Klasiktir,efsanedir. Dinleyin,dinletin. Diana Krall yorumu test edildi onaylandı.
0
villeneuve
(13.07.08)
Şarkının en vurucu sözü genelde şarkının ismi gibi kalıyor insanların aklında.
Fakat şarkıcı veya söz yazarı başka bir isim vermiş oluyor şarkıya.
Sonra insanlar anlamaz diye açıklama yaparak yazıyorlar

mesela
Tarkan'ın A Acaipsin şarkısını herkes Oynama Şıkıdım Şıkıdım diye bilir.
0
cruseo
(14.07.08)
of dream and drama / midnight ride - moonspell var mesela ilk aklıma gelen
0
whoosie
(14.07.08)
eagles of death metal - don't speak (i came to make a bang)
0
yuto
(14.07.08)
(21)

sosyal soru: biz niye böyleyiz?

neronas
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?
Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin g*tüne girseydi de yapamasaydın diyen vardı yahu. Beğenmediysen olmamış de, neden beğenmediğini yaz da işe yara, adam da feedback alsın senden. Çoğu videonun yorumunda huysuz bir türk yorumu bulunuyor illa ki. Benzer bir durum da, netten counterstrike oynayamayınca sorunu araştırırken karşıma çıkan bir sitede vardı. birisi netten conter-strike 1.3 oynayamamış, sorun ne olabilir diye adam gibi sormuş. Tam 4 sayfa cevap yazılmış adama, hepsi de dalga geçme maksatlı. meğer 1.6 çıkmış da bu adam neden hala bunu oynuyormuş, komikmiş, cevap bile verilmezmiş buna, salak da demişler adama.
birkaç örnek daha var,
Geçen sene öğrenci değişimiyle gittiğim okul için bir andaç dvdsi yaptım, introsuna slayt ekledim bunu da youtube a koydum. Anında yorum gelmiş, "hahahah you all look so gay, faggots. that blond hair girl looks like a bitch" falan diye. adamın niki **turk şeklinde. Türk olduğumu gösterir hiçbir belge yok videoda, demek ki bunu herkese yapıyorlar.
Yaşadığım şehirde çilek bahçeleri var. girip kafana göre toplayıp çıkıyorsun, çıkarken ödüyorsun. içerde yediğin bedava. Türkler tarlaları istila ettiğinden beri uygulama kalktı.
Devlet ücretsiz almanca kursu veriyordu, kursa gidene de işsizlik maaşı gibi bir maaş veriliyordu. Türkler ana bacı kardaş işi gücü bırakıp (varsa tabi) kursa yüklenince uygulama kalktı.
Çiçek bahçeleri vardı, gidip istediğin çiçekten toplayıp, buket yapıp çıkışta kutuya para atıyordun. başında bekleyen yok tabi ki. bahçeler türkler tarafından yağmalanınca uygulama kalktı.

Daha birçok şey var anlam veremediğim ve utandığım. Merak ettiğim şey de şu; bunun sebebi ekonomik mi, eğitim mi yoksa yetişme tarzı mı? barbarmıyız biz? Hani bizim büyük türklüğümüz, efendiliğimiz, anlayış dinimiz? Neden nefret ediyoruz birbirimizden?

Not: Genelleme yapmak elbette yanlış. Bahsettiğim çoğunluğu anlamışsınızdır. Müthiş insanlarımız var elbet ama malesef azınlıkta.
0
neronas
(10.07.08)
(bkz: lümpen kültür)
(bkz: lümpen)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.07.08)
gene genelleme olacak ama cahillik, görgüsüzlük ve patavatsızlığın simgelerinden biridir o yutuptaki küfürler. bir de gelişmişlikle doğru orantılı tabii, insanlar önce rahatça geçinmeyi, sonra kendilerini kişisel olarak geliştirmeyi düşünürler. bu hep böyledir. zengin olmayan adam gidip romana mı para versin yoksa kışın yakacağı oduna mı? tabii ki oduna. ilk çağda da böyleydi bu, roma gelişmişken sanat, kültür bilim faaliyetleri falan yapılabiliyordu, tiyatrolar vardı. neden? çünkü ekonomik bir rahatlık vardı ve insanlar diğer faaliyetlere zaman, para, ilgi ayırabiliyorlardı. türkiye'de okuma yazma oranının yüzde 85 olduğunu da söyleyeyim bu arada. ekonominin yıllardır kötü olmasından, gelişmemişlikten kaynaklanıyor bu da sonuçta. gelişmiş bir ülkede en az yüzde 99'tur bu oran.
0
baldur
(10.07.08)
Bence en büyük sorun ileriyi ve toplumu düşünerek değil bugünü ve sadece kendimizi düşünerek hareket etmemiz. Bu neden böyle derseniz bilemem, toplumsal bilinç mi denir yetişme tarzı mı denir orasını psikologların incelemesi daha doğru sanki.

Misal çiçek örneğinde yabancı adam mantıklı düşünerek diyor ki "ne güzel sistem, hem taze çiçeklere istediğim zaman ulaşıyorum hem de bedelini kendim belirlediğim için kazık yemeyeceğim garanti. Ama bedelinin altında ödeme yaparsam da bu hizmetten zarar ederler ve kaldırırlar ben de mahrum kalırım." Biz gidince diyoruz ki "Vay salaklar başında adam bile yok, madem beleşe işime yarayacağından fazlasını da toplayayım eşe dosta dağıtırım eheuh". Çİlek örneği de aynı şekilde tabi.

Küfretme olayında ise malesef hiç bir fikrim yok, bu yaşıma geldim hala durduk yere küfreden insanları anlamıyorum. Ama şundan eminim ki askerde burnum çok fena sürtülecek küfür konusunda :)
0
crown
(10.07.08)
sanırsam bahsettiğiniz tüm özellikler milletçe çok rahat olmamızdan kaynaklanıyor. yani aşırı rahatız. her şeye verecek cevabımız olduğunu düşünüyor, her şeyi biz biliyoruz sanıyoruz. youtube olayı ayrı mesele, ordaki örnek internetin bir maske olmasından kaynaklanıyor.gerçi burdan da rahatlık sonucuna varabiliriz.

bir de yapılan şeylere değer vermeyi bilmiyoruz galiba. her şey ve herkes fırsat bizim için. aslında ben de sizin gibi doluyum bu konuda da şimdilik böyle özetleyebilirim kendi açımdan.

dediğiniz gibi genelleme yapmak yanlış.
0
rectoa
(10.07.08)
Engin Ardıç:

"Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)

Hani şair Eşref’in “ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz” dediği cinsten...

Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır."
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.07.08)
Biz millet olarak bir rönesans yaşamadık, o yüzden böyleyiz.
0
felina
(10.07.08)
dusuk iq ya baglı olarak muhakeme yetenegindeki zayıflıklar angutluklar fln.
0
bryan fury
(10.07.08)
felina noktayı koymuş olaya. daha söylenicek bi laf yok. bazı şeyleri çabuk ve rahat elde etmenin meydana getirdiği garip bi zihniyet hakim toplumumuza...
0
la grande
(10.07.08)
Efendiliğimiz, büyük türklüğümüz zartlığımız zurtluğumuz sanırsam sadece kitaplarda yazıyor. Din konusunda ise yapılacak birşey yok. Her nekadar insanlar pek anlayamasa da iyi niyetli olmak allah korkusuyla olan birşey değil, insanın içinde, toplumsal yapıda olması gereken bir durum. Ne kadar dine bağlı olursak olalım. Toplumsal olarak bazı şeyleri aşmadığımız sürece bu böyle gider..
Çok güzel konuya değinmişsiniz. Genelde diğer insanlar bu tarz olaylara "çok güzel bir faaliyet, hepimiz desteklemeliyiz" gibi bir mantıkla yaklaşırken bizler "enayi" kekleme peşinde koşuyoruz adeta. Tek akıllı biziz çünkü.
Bu durum her alanda böyle. Bir keresinde hollandada, içinde bulunduğumuz otobüs parkederken bir bisikleti devirmişti. Bisikletin sahibi gelip sakince konuşmuş ve şoför ile güle oynaya el sıkışıp gitmişti. Bu olayı bizim nasıl yaşayacağımızı bir düşünelim. Bisiklet sahibi gelir "la hırbo sen nasıl çarparsın bisikletime körmüsün hede hödö" der başlar ana avrat küfre, şöförde "bisikletini yanlış yere koymuşsan banane lan deyyus" diye adama güzelce dalar..

Artık ne denir, toplumsal yapı mı, ekonomik standartlar mı, milletteki aşırı güvensizlik duygusu mu.. bilmiyorum.

Tek bildiğim bir şey varsa o da Avrupa ülkelerinin özellikle bizim bu tarz tavırlarımızı gördükten sonra haklı bir önyargı sahibi olduğudur.
0
exexex
(10.07.08)
moruk o degil de, bizim memleket gibisi yok be di mi ?

bu ulkeyi, oldugu sey yapan bazi ozellikler vardir ki bunlari degistiremezsin. bunlar olmadan turkiyeyi dusunemezsin (laiklik sorunu, kurt sorunu, ermeni sorunu, vatan millet sakarya -fasistlik sorunu, kendi kendine yetemeyen kucuk, sunepe, bir baltaya sap olamamis, kendi capinda takilan bir ulke olmana ragmen tum dunyanin turkiye etrafinda donudugunu sanma sorunu, herkesin bize dusman olmasi sorunu gibi..)

soyleyecek cok sey var da soyle soyle bir cozumu olmuyor ki, sikinti veriyor artik..

hic bir zaman rahata eremeyecek bir ulkede yasadigini bilmek gibisi yok. bos umutlar yok.

senin sorduklarinla alakasiz gibi gorunebilir ama oyle bir alakali ki..
0
no christ requiress
(10.07.08)
ben butun bunlari felsefe egitimine bagliyorum. felsefe egitimi ortaokulda verilmeye baslansa, (ve klise bir soylem de olsa) koy enstitusu denilen kurumlar tekrar kurulsa bunlar cok daha azalacak.
0
vita vinum est
(11.07.08)
Herkes gayet yerinde tespitler yapmış. Aslında senin sorudan tez konusu bile çıkar, burada 2–3 kelam etmekle geçiştirilebilecek kadar basit değil mesele. Nedenler ve sonuçlar da oldukça kompleks. Ex çok yerinde bir noktaya temas etmiş. Bugün dini bütün diye geçinenler bile rüşvet veriyor veya yeri geldiğinde haksız kazanç elde ediyor. Hobbes'un, İnsan İnsanın kurdudur derken Türkleri yakından tanımış olabileceğine inanıyorum. Genelleme yapmaktan bende hazzetmiyorum ama bu konuda beis görmüyorum; Türklerden bir halt olmaz. Devletin en yüce kurumunda yer alanların bile birbirini yumrukladığı(silah bile çekildi bildiğim kadarıyla), en saygın tartışma programlarında birbirlerine hakaretler yağdıran 'elit' akademik şahsiyetlerin çıktığı ülkede, bilgi birikimi ve genel kültür düzeyi muayyen olan(bunu asla küçümsemek maksadıyla belirtmiyorum) Bakkal Amcanın,kahvedeki ali abinin veya ev hanımı Semra teyzenin bunlardan çok farklı davranışlar göstermesini beklemek abesle iştigal..

Hollanda'da emniyet şeridine giriliyor, ecnebinin verdiği ilk tepki; şuna bakın bir Türk. Yaya geçidinden geçen tek bir yayayı bekleyen onlarca arabanın olduğu ülkeyse sümüğümüzü silmediğimiz Romanya.. Gerçekten maddi imkânsızlıklar içinde yüzenleri tenzih ederek şunu da rahatça söyleyebilirim ki parası da olan da okumuyor bu ülkede. Taksimde her Allahın günü hırpani bir kılıkla(moda galiba bu)avare avare gezen gençlere ne demeli peki? Kaç tanesi aldığı harçlığını 2–3 kitap almak için harcıyor? Bebekte turlarım diyen sanatçının CD’sine 20 milyonu düşünmeksizin veriyor ama… Aptal gazeteleri okuyarak elde ettiğimiz engin bilgi birikimi ile işte ancak yukarıda sözünü ettiğim yüksek felsefi münakaşalara gireriz. Bu ülkeye de bu müstahak. Ondan sonra Sarkozy çıkıp Türkiye Avrupa ülkesi değil deyince herkes dövünüyor, öfkesinden kuduruyor. Bu ne yaman çelişki böyle?

Günün sözü: Kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.

İyi geceler herkese.
0
villeneuve
(11.07.08)
türkiye ye türk insanina mahsus degil bence bu söyledikleriniz. yani gidisat ne yazik ki bu yöne dogru ve entropik bir devinimle hizlanarak cözülüyor insan evladi. ama türk insani özelinde ben modernleşme sürecini atlamis olmamizi görürüm. cünkü modernlesme herseyden önce kurumsallasma ve disiplin demektir ve bizde eksik olan da bu ne yazik ki. batı da bir işçinin kolay kolay işten atılamamasından tutun da kırmızı da durma aliskanligina kadar özendigimiz bir cok batılı uygulama da batı da kolay kolay yerlesmemistir. zygmunt bauman calisma, tüketicilik ve yoksullar kitabinda mesela batı insaninin islah edilisinde nasil sıkıntılar cektiklerini anlatiyor. sorun bizim o evreyi atlamis ve bunu da acikcasi pek dert etmemis olmamizdir.
0
atmacaged
(11.07.08)
dinamik sistem ve protesto refleksi altinda yazmistim alakali birseyler.
0
sethi
(11.07.08)
peki kent soylu olmayışımız ve göçebe kültürün etkisinde aşırı derece kalmış olmamız ile hala sözlü kültür ögelerinin (destan, masal, kahramanlık hikayeleri gibi) derinlemesine boyunduruğu altında olduğumuz, buna uygun yetiştirildiğimiz, bilinçaltımızın bunlardan beslendiği gerçeğine ne dersin? dostum!
0
fempusay
(11.07.08)
Sadece Türkler degil akdeniz iklimine sahip bütün ülkeler böyle.

Yunanistan, İtalya, Türkiye.
Yani nasıl bize
Rus, Slovak, Çek, Hırvat, Sırp aynı geliyorsa
Nasıl
Alman, Hollandalı, Danimarkalı gözümüzde aynı kişilerse

Türk Yunan Italyan da aynı yapıya sahip insandır.

Ülkemizi ve ırkımızı bu kadar aşşagılamaya çalışmak belki sırf bize aittir gerçi bilemem.
0
cruseo
(11.07.08)
hic yunanistan veya italya gormemis olsak inanacagiz. turklerdeki kabalik ve anlayissizlik bu 2 millette %30 bile yok. sicakkanlilik ve yuksek sesli konusmakla, kufurleri noktalama isareti olarak kullanmak cok farkli seyler.
0
507
(11.07.08)
@cruseo

yunanistan, italya, ispanya hepsine gittim. kiz arkadasim italyada yasiyor ve italyayla saglam bagim var, cok defa gittim, uzun sureler kaldim. dusundugun sekil de bir benzerlik bizle yok malesef. evet italyada ucak sirasinda onune gecmeye calisabilir 1-2 dangalak, ama insanlar baskalarini gorunusuyle, fikirleriyle, tercihleriyle yargilamaz, baskalarina maliyla mulkuyle hava atmaya calismaz -elbet istisnasi da var- cunku bir temizlik iscisi anneye, copcu babaya sahip italyan arkadasin ailesinin bile bir range rover bir de mercedesi vardir. fast food da calisan bir erkekle, firinda part time calisan bir kiz arkadas, aylik gelirleri 1200€ olmasina ragmen evlenebilir, rahatca yasayabilir. onlarin da kendine gore sorunlari var ama turkiyeyi onlarla kiyaslamak ve genelleme yapmak bosa caba.
Turkiye kendine ozgu, nereye ait oldugunu bilemeyen, tum dunyanin kendi etrafinda dondugunu sanan, insanina hic bir sey vermeyen, aksine devamli isteyen, orta sinifin olmadigi, sadece zengin ve fakirin oldugu, gorgusuzlugun, egitimsizligin kol gezdigi, neresinden tutsan elinde kalan, hic bir zaman sorunlarini halledemeyecek olan -cunku bu sorunlar onun ozunu olusturuyor- sacma sapan bir ulke. Evet aynen boyle.

Saydigin ulkelerden tek ustun oldugumuz yer yemeklerimiz. Aci ama gercek. Ha bir de yurtdisinda yasiyorsan burasi tatil icin bir cennet.

ps: ya sev ya terk et diyecek ilk kisiyi alnindan opecegim
0
no christ requiress
(11.07.08)
ben soru olarak sormuştum onu, herhangi bir art niyet yoktu, gerçekten başka ülkeler de bu konuyu tartışıyor mu diye merak ettim sadece hem bizim açımızdan hem de kendi açılarından
0
ermanen
(11.07.08)
hemen sıcagı sıcagına bir ornek vereyim;
az evvel -20 dakika kadar once- cuma namazından geldim.mahallemizdeki pastane yeni sube acmıs ve bunun serefine de cuma cıkısı pogaca-ayran dagıtıyordu.getirmisler baya bi.namaz oncesinde de dısarı koydular.maksat cıkısta alsın insanlar falan filan.basında da yaslı bi teyze.neyse efendim biz de malum sıcaklardan oturu biraz gec giriyoruz iceri.bi tane seyyar satıcı -balık satıcısı- geldi aldi bi iki tane.sonra onları yedi yine aldı,sonra geldi iki tane daha aldı,bu esnada pişkinligini ispatlarcasına teyze cok yedim parasını vereyim diyerekten kadıncagıza para verdi,kadın yavrum onlar parasız dedi falan ama bu adam 7-8 tane aldı toplamda...

kısa bir ornek,insanımıza dair...
0
lurgee
(11.07.08)
en azından yunanlar, küfür ve şiddet konusunda bizim kadar ileriler. kavga konusunda da. hatta diğer bir çok konuda da. bizden bir farkları yok. öyle 1-2 kişiyle yapılmış bir gözlem değil bu.
0
co2s2
(11.07.08)
(15)

öldüren yutkunma acısı

deckard
sabah acı içinde uyandım. yutkunurken feci şekilde boğazım acıyor. her yutkunuşumda sanki azapların en büyüğünü çekiyorum. baktım şimdi hafif kırıklık da var. şimdi ben anca cumartesi doktora gidebilirim, ondan önce gitmem imkansız. evde yatıp dinlenemem de. şimdi ilaçla falan ateşi bir şekilde düşü
sabah acı içinde uyandım. yutkunurken feci şekilde boğazım acıyor. her yutkunuşumda sanki azapların en büyüğünü çekiyorum. baktım şimdi hafif kırıklık da var. şimdi ben anca cumartesi doktora gidebilirim, ondan önce gitmem imkansız. evde yatıp dinlenemem de. şimdi ilaçla falan ateşi bir şekilde düşürürüm de, şu yutkunmaya acil bir çözüm arıyorum. cumartesiye kadar yutkunma acımı hafifletsin yeter benim için. resmen bağırıcam yutkunurken o derece.
0
deckard
(10.07.08)
geçmiş olsun umarım faranjit değildir.
Ben bu durumlarda mütemadiyen su içiyorum nemli tutmak için, acıyı dindirmez şüphesiz ama hafifletiyor.
0
in vito veritas
(10.07.08)
sıcacık çayın içina bal koyunca yumuşatıyo biraz.
yutkunmak yerine bir yere de tükürebilirsin. sokağa tükürme ama...
0
redlinetheturk
(10.07.08)
@in vito veritas, bir bardak suyu acıdan bitiremedim :s

@want2die, oldu da bu kadar şiddetli olmamıştı. dediğim gibi su bile içemiyorum acıdan. üstelik şu iki gün dinlenme gibi bir lüksüm yok, illa dışarıda olmalıyım. hani acımı dinsin bir an önce istiyorum.

@redlinetheturk, ben tükürürsem yer hariç her yer ıslanıyor abi, beceremiyorum tükürmeyi :)
0
🌸deckard
(10.07.08)
bi eczaneye uğrayıverin, pastil alın... bi nebze de olsa rahatlatır sanırım...geçmiş olsun...
0
databey
(10.07.08)
tuzlu suyla gargara acısını hemen azaltacaktır.
0
gaia
(10.07.08)
yapacağın tek şey en yakın eczaneye gidip bir kutu strepsils almak. sonra da "dalamar ne nefis bi adammış, ehe" demek.

şaka bi yana bu tarz şeylerde ilk sarıldığım strepsils olur.
0
dalamar
(10.07.08)
Strepsils. [Bal ve Limon]

Acil şifalar.
0
villeneuve
(10.07.08)
durumu bademcik vs. gibi tahminlerle geçiştirmemenizi, tam olarak aynı şekilde birdenbire başlayan ve çok hızlı yayılabilen enfeksiyoz monükleoz adlı hastalığa yakalanma ihtimaliniz olabileceğini hatırlatmak isterim. bir gecede başlayıp aylarca süründürebilir, virütik olduğundan çok hızlı vücuda yayılabilir.
Bu düşük de olsa önemli bir ihtimaldir, umarım kesinlikle de basit ve önemsiz bir şeydir sizinki, ancak şahsi acıklı tecrübem sonucu tavsiyem yine de bu belirtileri ciddiye almanızdır. ayrıca o durumda boğaza sıcak şeyler uygulamak içmek etmek de yayılımı artırmakta. antibiyotikle tedavi ediliyor ve zaman önemli iyileşme hızında.
sözlükte başlığına bakmanızı ve düzgün bir kulak burun boğaz uzmanına görünmenizi tavisye ediyorum ağzı, vücudu, boğazı bu işten çok yanmış biri olarak.
geçmişler olsun, çabucak iyileşiniz inşallah.
0
serendipity
(10.07.08)
boğazını birşeyle sar ve sıcak tut, boğazlı kazak gibi olsun. gecede onunla yat hatta. ve soğuk hiçbirşey içme.
0
etna
(10.07.08)
elmayi haslayip suyunu icin. bogazi yumusatmak icin birebir. oksurugu de kese o.
0
osuruklu
(10.07.08)
faranjit olabilir. küçüklüğümden hatırladığım kadarıyla doktor ilaç dışında bi de vicks vermişti. akşama kadar zorla bir sürü tüketmiştim, iyi gelmişti.
0
fuckocalyptica
(10.07.08)
whiskey öneririm, iyi gelir. (yanlız buzsuz olsun, sek)
0
pain
(10.07.08)
cevaplayanlara çok teşekkür ederim. strepsils vardı evde, gün boyunca üç tane aldım (daha fazlası zararlıymış sanırım). limon gargarası da yaptım. tüm bunlara rağmen acı ya sabahtan beri biraz azaldı ya da ben alıştım tam bilemiyorum. elmayı haşlayıp suyunu içmeyi denicem şimdi. umarım serendipity'nin dediği gibi enfeksiyoz mononükleoz değildir. sabahtan beri kahvaltıyla duruyorum a dostlar, yutkunurken azap çekiyorken bişeyler yutmaya çalışmak acıların en acısını yaşatıyor.

edit: bu mononükleoz ne rezil bişeymiş öyle. milleti öpme isteği hariç neredeyse tüm semptomlar uyuyor. want2die, evet haklısın doktor farklı bişey yapmıcak, doktor lafını sabah panikten atmışım :)
0
🌸deckard
(10.07.08)
bi kasik bali yavas yavas agzinda erite erite yut. boyle bogaz kisminda uzun uzun beklet. miden kaldirirsa ustune biraz karabiber de atabilirsin
0
chieko
(11.07.08)
direkt doktor ve ilaç tedavisi derim. yumuşatıcı şeyler bir nebze iyi gelse ve geçmiş hissi yaratsa bile ertesi gün biraz fazla sigara ya da benzeri bir durumda gene korkunç bir uyanış yaşamak durumunda kalabilirsin.
0
whoosie
(12.07.08)
(3)

15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali

sıkay
Yeni başlayanlar için jazz..Neye gidelim? 'Şunu mutlaka dinle' dediğiniz ne var kim var?
Yeni başlayanlar için jazz..

Neye gidelim? 'Şunu mutlaka dinle' dediğiniz ne var kim var?
0
sıkay
(08.07.08)
Diana Reeves, Marcus Miller ve Omara Portuondo derim ben.
0
felina
(08.07.08)
Selam,
15 Temmuzda harika bir akşam olacak gibi. www.iksv.org
Stacey Kent,Dee Dee Bridgewater ve Sibel Köse'den Nina Simone şarkıları. Her biri çok özel 3 ses. E Daha ne olsun, bence gayet yerinde bir başlangıç olabilir senin için.. :) Popüler Kültür ve onun getirisi Mainstream müziğin bu kadar hakim olduğu bir dünyada insanların hala bu tür müziklere ilgi duyduğunu görmek de ayrıca sevindirici.

Sevgiler.
0
villeneuve
(08.07.08)
Yasmin'i dinliyoruz zaten evet, olabilir.
Marcus Miller'ı kaçırmışız, yazık olmuş.
Omara Portuondo'ya kesinlikle gidicez.
Diana Reeves'i bilmez etmezdim youtube'ta bi dinledik kendisini.

@villeneuve 15 temmuz programı da güzel görünüyor, ekleyelim ;) teşekkürler
0
🌸sıkay
(08.07.08)
(6)

aslında bir şey var...

sirrikadem
aslında ortada bir sorun olmasına rağmen, insanların bunu yok sayması, susması, görmezlikten gelmesi durumuna ne denir? yani bu iki kişinin tartışıp aralarında bir gerilim yaşamasına rağmen hiç birbirleriyle konuşmamayı tercih etmesi durumu da olabilir; bunu gerçekleşen 'savaş' durumları, yaşanan 'a
aslında ortada bir sorun olmasına rağmen, insanların bunu yok sayması, susması, görmezlikten gelmesi durumuna ne denir? yani bu iki kişinin tartışıp aralarında bir gerilim yaşamasına rağmen hiç birbirleriyle konuşmamayı tercih etmesi durumu da olabilir; bunu gerçekleşen 'savaş' durumları, yaşanan 'açlık' durumları olarak da ele alabiliriz. bu halin bir adı var mıdır? aklıma geldi, soruyorum...
0
sirrikadem
(06.07.08)
ataraksiya var bu dedıgıne benzer bişey.ruh dinligi olaylara tepkisiz kalma hali acılımı..
0
isott
(06.07.08)
ignorance is bliss de denir.
0
atmacaged
(06.07.08)
bunu yapana "pasif agresif" denebilir.
0
gerrain
(06.07.08)
bana "sessiz farkindalik" kelime obegini cagristirdi, hatta boyle bi yazar bile varmis.
0
la traviata
(06.07.08)
Kanıksama denir. Ayrıca Saramago'nun dev yapıtı Körlük'ü bu vesile ile herkesin okumasını salık veririm.
0
villeneuve
(06.07.08)
layouter
(07.07.08)
(7)

eskilerden bir ateri oyunu

paradoxical
uzayda geciyor bu oyun, boyle mavi ya da pembe bir uzay geminiz oluyor. gemi tercihinize gore ileriye, geriye, yukari asagi ve carpraz yonlere dogru ates edebiliyor. ilk basta boyle mermimsi seyler atiyor, bonuslari aldikca ates gucu lazere donusuyor, hatta gemicigimiz daha hizli hareket ediyor vs.
uzayda geciyor bu oyun, boyle mavi ya da pembe bir uzay geminiz oluyor. gemi tercihinize gore ileriye, geriye, yukari asagi ve carpraz yonlere dogru ates edebiliyor. ilk basta boyle mermimsi seyler atiyor, bonuslari aldikca ates gucu lazere donusuyor, hatta gemicigimiz daha hizli hareket ediyor vs. (bkz: gemicik)*
adini hatirlayamadim, eskiden ateri salonlarinda oynardik.. neydi o?
0
paradoxical
(06.07.08)
xenon 2 falan olabilir mi?
renk olayını bilemiycem.
0
kurukafa
(06.07.08)
hmm xenon 2'nin screenshot'larina baktim, degilmis. bu oyun soldan saga dogru ilerliyordu.
0
🌸paradoxical
(06.07.08)
Galaxian ?
0
villeneuve
(06.07.08)
i-ih bu da degil :( daha guzel grafikleri vardi diyebilirim. hatta hatirladigim kadariyla "p" ve "s" harfleri olan bonus puanlari da oluyordu
0
🌸paradoxical
(06.07.08)
tubular worlds olabilir mi acaba ?

www.crackman.de
0
weeping guitar
(06.07.08)
pulstar
0
lepidodendron
(06.07.08)
oha pulstar cok benziyo fakat diilmis.. tubular worlds'de degilmis. ay cildiriciim ekie
0
🌸paradoxical
(06.07.08)
(2)

istanbulda makine gibi radyo sorunsalı

kahvegibi
Çok mu şey istiyorum bilmiyorum.Yabancı müzik kanalları açısından bir sıkıntım yok. Eksen, oxigen, k-rock falan filan idare ediyoruz da, türkçe içerik açısından bir sıkıntı var. Adam gibi bir türk halk müziği radyosu arıyorum. düzgünden kastım şudur:- 15 dakika konuşup bir türkü çalmasın- böyle erk
Çok mu şey istiyorum bilmiyorum.
Yabancı müzik kanalları açısından bir sıkıntım yok. Eksen, oxigen, k-rock falan filan idare ediyoruz da, türkçe içerik açısından bir sıkıntı var. Adam gibi bir türk halk müziği radyosu arıyorum. düzgünden kastım şudur:

- 15 dakika konuşup bir türkü çalmasın
- böyle erkan oğur, feryal öney, neşet ertaş vs çalsın

bu kadar. yani bu kadar az şey istiyorum. var mıdır böyle bir radyo?

Türkçe pop çalan radyolardan da önerilerinize açığım. teşekkürler
0
kahvegibi
(01.07.08)
Halk müziği ile ilgili yardımcı olamayacağım ama Türkçe Pop ile ilgili 102.2 frekansında yayın yapan Radyo Oscar vardı bir aralık. Dj mi Vj mi her ne ise ondan yoktu, reklam da yok denecek kadar azdı. Ağırlıklı olarak 90 lar türkçe pop çalardı. Şu an var mı bilmiyorum zira uzun süredir dinlemedim ama harika bir radyoydu. Bir bakıver istersen.

Happy listening :)
0
villeneuve
(01.07.08)
türkü radyolarını frekanslarıyla birlikte yazayım siz karar verin.

medya fm(93.7) - radyo ekin(94.3) - özgür radyo(95.1) - cem radyo(96.4) - yön radyo(96.6)- radyo barı$(107.0)

türkü dolu günler.
0
robinbook
(02.07.08)
(2)

halı saha - beşiktaş çevresi

blackbasat
merhabalar. beşiktaş veya civarında iyi halı saha neresi vardır 7'şerden oynanabilecek? fulya'da beşiktaş kulübünün yanında vardı bir tane ama geçen yıl inşaat falan vardı orda noldu ki ona?
merhabalar. beşiktaş veya civarında iyi halı saha neresi vardır 7'şerden oynanabilecek? fulya'da beşiktaş kulübünün yanında vardı bir tane ama geçen yıl inşaat falan vardı orda noldu ki ona?
0
blackbasat
(30.06.08)
etiler turizm otelciliğin yanında var halısaha 2 tane. 7 şerlik sanırsam orası.
0
la grande
(30.06.08)
Evet Fulyadaki o saha harikaydı ama yıkıldı :(
0
villeneuve
(30.06.08)
(6)

slow parçalar

cold
romantik slow parçalar arıyorum dansla eşlik edilebilecek mümkünse yabancı parçalar..
romantik slow parçalar arıyorum dansla eşlik edilebilecek mümkünse yabancı parçalar..
0
cold
(18.06.08)
Chris De Burgh - Lady in Red

George Micheal - Careless Whisper
0
Wishborn
(18.06.08)
sade - no ordinary love
0
desdinova
(18.06.08)
bir kaç saat joy fm dinleyip şarkıları not alabilirsin ya da sitelerinde playlist gibi bir şey de olabilir.
0
pyro clustic flow
(18.06.08)
chris de burgh - when i think of you
leonard cohen - dance me to the end of love
cat stevens - wild world
cat stevens - lady d'arbanville (öeh doğru yazdım sonunda)
the cars - drive
the turtles - happy together
the temptations - earth angel
joe strummer & the mescaleros - mondo bongo (aka ankaralı joe)
rolling stones - angie (jagger abi aaeyiinceee derken pek bi romantiktir)
sting -shape of my heart
elvis presley - love me tender
kraldan yine - it hurts me
eric clapton - wonderful tonight
eric clapton - river of tears
scorpions - still loving you
scorpions - winds of change
scorpions - send me an angel
scorpions - lonely nights
def leppard - too late for lovee (yok bu olmadı sanırım)
santana - europa
santana - flor d'luna (moonflower gibi bişeydi)
chris isaak - wicked game
maria mckee - if love is a red dress
damien rice - the blower's daughter
elvis costello - dancing in the moonlith
elvis costello - she
dire straits - telegraph road (ehh dans edebilir misiniz bilemem)
dire straits - tunnel of love
andrea bocelli - por ti volare (italyan versiyonu da olur)
sade - jezebel
sade - smooth operator
marvin gaye - stand by me
pearl jam - last kiss (mümkünse akustik versiyon)
axel rudi pell - oceans of time
axel rudi pell - broken heart
eagles - hotel california (bilinenleri yazmıyim diyorum ama dayanamadım buna)
eagles - i can't tell you why
sinned o connor - nothing compare to you
edith piaf - la vie en rose (hadi bakalım)
james brown - it's a man's world
nick cave & kylie minogue - where the wild roses grown
gary moore - still got the blues
iggy pop - in the death car
jethro tull - bungle in the jungle [slow değil, ama bu listenin sonuna da böyle bir şarkı konulmalı :)]

şimdilik bunlarla dans edin işte.
0
deckard
(18.06.08)
Leonard Cohen/Dance me to the end of love. Off off
0
villeneuve
(18.06.08)
Sting-Angel eyes
Sting-Fields of gold
Eric Clapton-Wanna make love to you
Eric Clapton-One day
Mark Knopfler-Are we in trouble now
Simply Red-You make me feel brand new
0
kroc_with_a_k
(18.06.08)
(11)

Piyano nağmeli şarkılar

ermanen
İçinde piyano nağmeleri geçen şarkılar söyler misiniz, slow olsun daha çok. Ama konçertolardan bahsetmiyorum bir de sadece piyano sesi olmayacak...
İçinde piyano nağmeleri geçen şarkılar söyler misiniz, slow olsun daha çok. Ama konçertolardan bahsetmiyorum bir de sadece piyano sesi olmayacak...
0
ermanen
(18.06.08)
my immortal
sorry seems to be the hardest word

ve de bilimum coldplay şarkıları.. tür belirtirsen aslında daha belirli şeyler yazabilirim.

edit: o zaman keane ve the fray hoşuna gidebilir. birazdan last fm'e bakarım, ayrıca aklıma geldikçe de eklerim.
0
deckard
(18.06.08)
Bildiklerim de var tabi, coldplay hepsini biliyorum zaten onun gibi olabilir, daha az bilinenler de makbule geçer...
0
🌸ermanen
(18.06.08)
thirteen senses derim..
0
koparnick
(18.06.08)
0
colonizer
(18.06.08)
I'm Easy - Faith No More
0
weeping guitar
(18.06.08)
pink martini
tea for two.
dinlendirici bi parça .
0
cold
(18.06.08)
bırayn edıms - evriting ay du
0
kibritsuyu
(18.06.08)
billy joel - piano man. adıyla sabit, güzel şarkı.
0
pyro clustic flow
(18.06.08)
Richard Marx/Right here waiting. Eskilerden ;)
0
villeneuve
(18.06.08)
love of my life queen söylüyor.
0
atmacaged
(18.06.08)
richard clayderman albümleri
yanni nin solo piyano ile one man dream isimli albümüne bir bakınız efenim...
0
jeanluc
(18.06.08)
(10)

Yaya geçitleri ne işe yarar?

desdinova
Işık yokken yaya geçidi olan yerde yol hakkı yayanın mıdır yoksa aracın mıdır? Aracınsa biz nasıl geçeceğiz?
Işık yokken yaya geçidi olan yerde yol hakkı yayanın mıdır yoksa aracın mıdır? Aracınsa biz nasıl geçeceğiz?
0
desdinova
(11.06.08)
ideal sartlar altinda yayalarin gecerken buralari kullanmalari, araclarin da isik yoksa ve hayvan gibi hizli gelmiyorlarsa pasa pasa beklemeleri gibi bir olay var diye biliyorum. en azindan hollandada boyleydi.
0
gimbal
(11.06.08)
Türkiye'de maalesef böyle bir sorun mevcut. Yaya geçidi olan yerlerde normalde araç yaya geçidinin önünde durur ve yolcuların geçmesini bekler. Ancak, Türkiye'de böyle bir bilinç yok. Yurtdışına çıkıldığında ilk olarak fark edilen şeylerden biri de genelde bu oluyormuş zaten. İnsanlar Türkiye'deki trafik kurallarıyla oradakileri karşılaştırıp "Vay be ne medeni insanlar!" diyormuş genelde.

Geçiş hakkı bunun gibi durumlarda, yayanındır. Yaya geçidi onun için vardır "bence".
0
nuage
(11.06.08)
teoirde yayanın olması gerek. pratikte kim "daha cesursa" şeklinde gerçekleşir ülkemizde
0
babatema
(11.06.08)
hukuki açıdan; eğer karşıdan karşıya yaya geçidinden geçerken size bir araç çarpar ise sürücü hatalı oluyor, tam 8'de 8 olmayabilir ama hatanın çoğu sürücünün oluyormuş. Ama yaya geçidi bulunmayan yerden karşıdan karşıya geçerken araç çarpar ise sürücü hatası daha az oluyormuş...
0
late viper
(11.06.08)
Öncelik yayayın ama o kadar nadir uygulanıyor ki resmen roller değişmiş. Dün okula gittim, yaya geçidine geldiğimde karşıdan karşıya geçmek isteyenlere yol verdim, yolu yarılamış amcanın bir tanesi durup eliyle "geç geç" işareti yaptı ve bana yol verdi neye uğradığımı şaşırdım.
0
kimlanbu
(11.06.08)
turkiyede amacsiz bir sey yaya gecitleri. hani akrabalar gelir yurtdisindan ya da giden goren sotyler ya "ne medeniler cat diye duruyorlar" diye, iste aynen oyle. Almanya, Italya, Ispanya ve Yunanistan da bile(bu kadar gorebildim) son derece kati bir sekilde uygulaniyor yaya fgecidi kurallari. Isterseniz 100km ile gelen arabanin onune atin kendinizi -hos o hizla zaten gelmezler yaya gecidi gorduklerinde- mutlaka duruyorlar, hatta gecitte oyalanin hic bir sey de diyemiyorlar. Ayni sekilde turklugunuzu isiklarin oldugu bir yerde karsidan karsiya, araclar icin yesil isik yanarken sergilerseniz, o zaman da bin turlu kufur yer, herkesin bakislarini ustunuze cekersiniz.

Yurtdisindan gelmis nice arkadaslar, misafirler ulkemizde bu yaya gecidi ihlali yuzunden olumden donmustur. Adamlara soylemezseniz onceden, atlayiveriyorlar gecitlerde yola.
0
no christ requiress
(11.06.08)
abi kesinlikle yayanın. her sabah iki üç şoförle kavga ediyorum. geçen ciddi ciddi dayak yiyecektim. alabildiklerimin plakasını alıyorum emniyete götürdüm bi' kaç kez, tekrar şikayet gelirse aynı plakaya ceza falan dediler ama bana pek inandırıcı gelmedi. gene de inatla yaya geçitlerinde önceliği almaya çalışıyorum efendim. merhum yazar adayıyım bi' anlamda.
0
yazardimulanben
(11.06.08)
Elbette yayaların. Yukarıdaki arkadaşların dediği gibi medeniyetin kol gezdiği her ülkede yaya geçidinde araçlar yayaya yol verir. İster 1 araç olsun, ister 50 ve aynı şekilde tek bir yaya kaç arabaya karşılık gelirse gelsin. Bunu Romanyada da ben teyit etmiştim vakti zamanında. Hatta açıkça söylemek gerekirse önce kısa bir şok geçirmiş arkasından da hayran kalmıştım. Romanya der elinin tersiyle itersin,sümüğünü silmezsin değil mi? Ha Türkiyede ne işe yarar ? Hiç bir işe yaramaz. Yaaa böyle işte. Ama Başbakanımız buyuruyor ya mütemadiyen; muasır medeniyetler seviyesine çıkıyoruz. Hadi beyler o zaman bekleme yapmayın, ilerleyelim.
0
villeneuve
(12.06.08)
norveçte şehirden dışarda saattte 3 arabanın geçtiği bir yolda adam bizim kafileyi görünce durup beklemişti. 20 kişi laylaylom diye geçip adama nasıl ya diye bakakalmıştık.

aynı şekilde kavşaklar da filan da ışık mışık kullanmıyor adamlar zira herkes geçiş önceliği konusunu çok iyi biliyor. kimse kimsenin önüne atlamıyor. koca şehirde 1 tane göbekte ışık vardı yahu.
0
darknum
(12.06.08)
yaya gecitleri uzaylilarin gezip gordukleri yerleri daha sonra kolayca bulmalari icin ulkemizde yollara cizdigi i$aretlerdir.
0
dengesiz pamuk
(12.06.08)
(3)

bir insanın bildiğini zannetiği bir şeyi, öğrenmesi imkansızdır

tabudeviren
peki bu insanın bildiğini zannettiği şeyi bilmediğini fark etmesi nasıl olur? ne yapmalıdır? ya bu kişi ne yaparsa yapsın kendisine bilmediğini öğretemediyse?
peki bu insanın bildiğini zannettiği şeyi bilmediğini fark etmesi nasıl olur? ne yapmalıdır? ya bu kişi ne yaparsa yapsın kendisine bilmediğini öğretemediyse?
0
tabudeviren
(09.06.08)
Elbette Okumak gerekir. Çok, daha da çok.. Okurken aslında ne kadar az şey bildiğimizi fark ederiz istemeden de olsa. Bu da insanı teşvik eder.
0
villeneuve
(09.06.08)
Teker teker farketmek yerine genel olarak HER ZAMAN yanilabilecegini kabul etmek lazim herhalde.
0
wpi
(09.06.08)
cevap cümlenin içinde: zannetmek. sanmak yani. hiç bir zaman %100 emin olmak iyi değildir. tersinde sonu bağnazlığa varır.
0
insanimsi
(09.06.08)
(4)

bi çizgifilm vardı

posteriti
eskiden bi çizgifilm vardı. adamımız ayı gücü der hayvan gibi güçlü olurdu, çita hızı der hızlanırdı filan. adı neydi onun, bi de mevzu neydi orda?
eskiden bi çizgifilm vardı. adamımız ayı gücü der hayvan gibi güçlü olurdu, çita hızı der hızlanırdı filan. adı neydi onun, bi de mevzu neydi orda?
0
posteriti
(08.06.08)
şerifti, kızılderiliydi abimiz... kartal gözü de vardı sanırsam...

ismini bilmiyorum?
0
forrestgump
(09.06.08)
rahan diyesim geliyor ama. şerif değildi.
0
geldiler
(09.06.08)
Bravestarr. Sözlükte var :)
0
villeneuve
(09.06.08)
arada "zenci malafatı" da diyor muydu..ahaha süper olurdu valla..
0
elinherifi
(09.06.08)
(4)

david letterman show, conan o brien late night show tarzı programlar

baldur
bildiğiniz başka bu tür talk show tarzı programlar var mı müzik gruplarının canlı performans sergilediği? emuleden indirmem gerek de bu canlı performansları?
bildiğiniz başka bu tür talk show tarzı programlar var mı müzik gruplarının canlı performans sergilediği? emuleden indirmem gerek de bu canlı performansları?
0
baldur
(07.06.08)
jay leno var
0
tom riddle
(07.06.08)
Jay Leno evet ve eskiden Saturday Night Live vardı, güzeldi.
0
villeneuve
(08.06.08)
sarrah lingerman sayılır mı( soy adını ölesiye salladım)
0
demlikposet
(08.06.08)
jay leno bu yıl emekli oluyor. sarah silverman diğerlerinden biraz farklıdır. david letterman var.

en.wikipedia.org
0
507
(08.06.08)
(6)

atv-uydu-euro 2008

x factor
biz uydu kullanıcıları şifre uygulamasına maruz kalacak.sorum o dur ki bunu izlemenin bir yöntemi var mı? şifre nasıl edinebiliriz vs.ne yapacagız yahu?.başka kanalalr verebilir mi uydudaki.bir önceki turnuva da denk gelmiştim sanki ama..bi yardım
biz uydu kullanıcıları şifre uygulamasına maruz kalacak.
sorum o dur ki bunu izlemenin bir yöntemi var mı? şifre nasıl edinebiliriz vs.ne yapacagız yahu?.
başka kanalalr verebilir mi uydudaki.bir önceki turnuva da denk gelmiştim sanki ama..
bi yardım
0
x factor
(06.06.08)
Geçenlerde Eurosportta tanıtımını gördüm sanki. Bir yayın akışını kontrol et istersen. Veriyorsa harika olur, vermiyorsa da vermeli :) Atv'nin gudik spikerlerini ve saçma yorumlarını dinlemek istemiyorum bende açıkçası. Gerçi sanırım Lig Tv de veriyor Maçları. Bir nebze daha iyidir en azından.
0
villeneuve
(06.06.08)
yayin sifresi herkese iletilecek diye duydum. bu tabiki yalnizca bir duyum
0
trimpot
(06.06.08)
bugün internethaber'de yayınların sadece avrupa için şifreleneceği türkiye'de herhangi bi şifreleme olmayacağı yazıyordu. şimdi tekrar baktım kaldırmışlar haberi. türkiye'ye şifresiz diğer yerlere şifreli yayını nasıl sağlayacaklar bi fikrim yok,uydurma gibi geldi.
şifrelenirse biss denen yöntemle şifrelenir,fox'un tv8'in maç yayını yapınca şifrelendiği gibi. kumandayla girilen 15 20 haneli bi kodla hemen çözülüyor o zımbırtı.
0
ravioli
(06.06.08)
im2shy
(07.06.08)
sitedeki "daha önce de herkes tarafından kullanılan ve kumandadan girilebilen çok basit bir şifre" ibaresinden kasıt '100000000' olsa gerek (sıfırların sayısını tam bilmiyorum, aldığı kadar).
0
hulleci
(07.06.08)
entrapmen
(07.06.08)
(1)

Chamber music (oda müziği)

pain
en güzel örneklerini bulabileceğim Barok döneminden kalma linkler var mı? Evet ilgiliyim ve yeniyim, ne dinlemeliyim?
en güzel örneklerini bulabileceğim Barok döneminden kalma linkler var mı? Evet ilgiliyim ve yeniyim, ne dinlemeliyim?
0
pain
(06.06.08)
www.beethovenlives.net

Bu site istediğini sana verebilir gibi geliyor. Tam olarak karşılamasa bile güzeldir, zarar gelmez :)
0
villeneuve
(06.06.08)
(11)

mafya oyunu?

bushwacker
merhabalar,bildiğiniz güzel mafya oyunları nelerdir acaba? türü her tür olabilir, first person, 3rd person, rpg, strateji vs.. yeter ki teması mafya olsun gangsterlik olsun yeraltı dünyası olsun suç işlemek olsun vesaire.. gangsters, gangsters2 ve mafia dışında tavsiyeleriniz varsa daha güzel olur.f
merhabalar,

bildiğiniz güzel mafya oyunları nelerdir acaba? türü her tür olabilir, first person, 3rd person, rpg, strateji vs.. yeter ki teması mafya olsun gangsterlik olsun yeraltı dünyası olsun suç işlemek olsun vesaire.. gangsters, gangsters2 ve mafia dışında tavsiyeleriniz varsa daha güzel olur.

facebook mob wars'tan gaza geldim de eheh : )
0
bushwacker
(31.05.08)
(bkz: street wars) tek geçerim. cok zor ve bi okadarda eglenceli.. gecenlerde ben torrent yada emule dan bulmustum
0
jay kay
(31.05.08)
(bkz: Scarface) Tabi oyunu olacak.
0
metal revolution
(31.05.08)
(bkz: chicago 1930)
0
baldur
(31.05.08)
ee mafia tabii ki
0
deckard
(31.05.08)
Hitman olabilir mi ?
0
villeneuve
(31.05.08)
godfather
0
prodeq
(31.05.08)
@sofistike maymun
mafia harici diyor bushwacker.
bi de gta vice city'nin bazı görevleri mafyayla ilişkili.
0
baldur
(31.05.08)
arwear
(31.05.08)
komple gta serileri tabii ki
0
nukleermalkav
(31.05.08)
gta liberty city stories...total italyan mafyasi


gta san andreas
vice city
0
the man who hears deepest inquisitions
(31.05.08)
2009'da mafia2 geliyor beklerseniz :)
www.mafia2game.com
0
frant1c
(01.06.08)
(8)

Karaoke Bar (Türkçe)

tcyx
Taksim-Beyoğlu'nda Türkçe şarkılar soyleyip eğelenebileceğimiz karaoke bar arıyoruz. bilenlere edenlere, tavsiyede bulunacaklara simdiden tesekkür ederiz.
Taksim-Beyoğlu'nda Türkçe şarkılar soyleyip eğelenebileceğimiz karaoke bar arıyoruz. bilenlere edenlere, tavsiyede bulunacaklara simdiden tesekkür ederiz.
0
tcyx
(29.05.08)
istiklale girdikten sonra ilk sağdaki sokakta hafif ilerledikten sonra solda böyle bir yer var. Ama; bar mıdır, karaoke gerçekten yapılıyor mudur,yapılıyorsa şarkılar türkçe midir, italyanca mıdır hiç bir bilgim yok. karaoke falan yazıyor kapısında, gelip geçerken sürekli görüyorum. Bir de umarım doğru hatırlıyorumdur, o sokaktır. her yer birbirine benziyor. oraya bir bakın, bulamazsanız da bana kızmayın :)
0
villeneuve
(29.05.08)
(bkz: my moon)
0
bordeaux
(29.05.08)
@bordeaux; my moonda türkçe şarkılarının çalındığı ayrı bir bolum var mı? geçen hafta oradaydık, sadece yabancı sarkılar calıyordu. alt katında.
0
🌸tcyx
(29.05.08)
türkçe şarkıların calındıgı gunleri oluyo diye biliyorum ama yalan olmasın, telefon edip sormakta fayda var.
0
bordeaux
(29.05.08)
my moon'un ust kati sadece turkce olmali. kisin oyleydi en azindan. alt kat gavurca. arayip bi teyit edin isterseniz.
@villeneuve: istiklal'e girince ilk sag ( fr konsoloslugu'ndan sonra, zambak sokak. karaoke yazili bar orda yanilmiyorsun)
bir de aura pera (balo sok) denen uyuz mekanin bir kati karaoke olmali.
bir de elmadag'da var, hai sushi az gecince.
not: digerlerine hic gitmedim, baska yer bulamazsaniz my moon'un ust katina rezervasyon yaptirin bence.
not: iyi eglenceler dilemeyi unutmusum.
not2: arada konusuyoruz, iyilermis. :)
0
pyro clustic flow
(29.05.08)
karaoke yazıyor dediğiniz yer, karaoke klub, linki:

www.klub-karaoke.com

önceden rezervasyonla küçük odaları var.
0
co2s2
(29.05.08)
peyotenin yaninda mest var.
0
supergirl
(30.05.08)
Cevaplar için çok teşekkürler.

@pyro;
Not 2 : Aa, görüşüyorsun demek, cok güzel ya, ben fazla rahatsız etmemek için aramıyordum artık. Sevindim.
Not 3: Tebrik ederim ayrıca, geç oldu ama, o zaman da içimden etmiştim zaten:)
0
🌸tcyx
(30.05.08)
(6)

Siyaset felsefesi ile ilgili kitap

no christ requiress
Oyle bir kitap olsun ki icinde Rousseau, Locke, Hobbes, Makyavel, Platon v.s herkesin goruslerinin bir ozeti, kisa bir girisi olsun. Ayrica liberalizm, sosyalizm v.s bu tur akimlari da anlatsin.Ayri ayri zaten okuyorum fakat boyle bir kitaba da ihtiyacim var. Netten bakmak kasiyor. Kitap var midir b
Oyle bir kitap olsun ki icinde Rousseau, Locke, Hobbes, Makyavel, Platon v.s herkesin goruslerinin bir ozeti, kisa bir girisi olsun. Ayrica liberalizm, sosyalizm v.s bu tur akimlari da anlatsin.
Ayri ayri zaten okuyorum fakat boyle bir kitaba da ihtiyacim var. Netten bakmak kasiyor. Kitap var midir boyle onerebileceginiz ? Ingilizce de olur fark etmez.
0
no christ requiress
(26.05.08)
Batıda siyasal düşünceler tarihi. Bilgi Üniversitesi yayınları. Derleyen Mete Tunçay. 3 cilt diye biliyorum. Birde yine bilgi üniversitesi yayınlarında bahsini ettiğin ideolojik akımların toplama olarak yer aldığı bir kitap vardı fakat onu anımsayamadım tam olarak. Bilgi üniversitesi yayınları gayet iyidir bu arada, tavsiye ederim.
0
villeneuve
(26.05.08)
formations of modernity
0
thinkbeforedoing
(27.05.08)
A History of Political Thought, from Ancient Greece to Early Christianity, Janet Coleman
A History of Political Thought, from the Middle Ages to the Renaissance, Janet Coleman

sağlam kitaplardır. yıldız teknik üniversitesi ve boğaziçi üniversitesi kütüphanelerinde mevcut.
0
dare
(27.05.08)
michael rosen ve jonathan wolff'un dost kitabevi yayınlarından çıkan "siyasal düşünce" adlı derlemesi var. pek çok filozofun belli konu başlıkları altında temel düşünceleri toplanmış bunda.

bir de andrew heywood'un "politics" diye bir ders kitabı var. bu da kapsamlı ama siyasal düşünce gibi fizolofların çalışmalarından oluşmuyor. fakat akımları daha iyi anlatıyor.
0
kaportaci mahmut
(27.05.08)
@dare dedigin kitaplari googlebooks dan inceledim. gercekten her filozofun dusuncesini acikliyor kronolojik olarak. bu kitabi kutuphaneler disinda bulma sansimiz yok mu ? gerci amazonda bile 55$ olan bir kitap buralarda ne kadar olabilir dusunmek bile istemiyorum. ebayde falan da yok malesef.

@kaportaci senin kitap "siyasal dusunce" de akimlar ve siyasetin temellerini iyi anlatmis

bir de ben soyle bir kitap buldum, dedigim tarzda filozoflarin dusuncelerini kisaca aciklayan, siyasal dusuncenin temelleri

www.tulumba.com.tr
0
🌸no christ requiress
(27.05.08)
kütüphaneler dışında bu dediğim kitapları nereden bulabilirsin bilmiyorum. ama biraz pahalı kitaplar oldukları doğru. ama boğaziçi üniversitesi'nden olmadı orası uzaksa yıldız teknik üniversitesi kütüphanesinden bu kitapları alıp fotokopi çektirebilirsin. çok pahalıya gelmez zira ben öyle yapmıştım. ben yardımcı olabilirim eğer istersen fotokopi hususunda.
0
dare
(04.06.08)
(13)

İçinde ney geçen şarkılar

theripperknownasjack
Evet sevgili gönül dostları. başlıkta söylendiği gibi içinde ney üflenen ve adamın amına koyan özellikte olan şarkı tavsiyeleriniz var ise sabırsızlıkla bekliyorum.
Evet sevgili gönül dostları. başlıkta söylendiği gibi içinde ney üflenen ve adamın amına koyan özellikte olan şarkı tavsiyeleriniz var ise sabırsızlıkla bekliyorum.
0
theripperknownasjack
(24.05.08)
lions in a cage
0
alkolik imam
(24.05.08)
Alihan Samedov şarkıları.
0
Wishborn
(24.05.08)
yansimalar grubunun butun parcalari.

nev in koca cinar
0
egotm
(24.05.08)
Kudsi Erguner, Birol Yayla, Şenol Filiz (Yansımalar ), Ercan Irmak ilk akla gelenler.
0
villeneuve
(24.05.08)
mercan dede şarkıları
0
baldur
(24.05.08)
@alkolik imam
lions in a cage gibi değilde daha çok nev'in efkarlı ve dem gibi türünden gece gece bana işkence edecek şarkılar istiyorum:). yoksa lions in a cage'de iyidir:)
0
🌸theripperknownasjack
(24.05.08)
(bkz: lane moje) aah ah
0
la traviata
(24.05.08)
enstrumantal dinleyin.yani sözsüz daha bi güzel acıtıyo.direk hiç kasmadan "yansımalar" önce bi beyhude,sonra pervane olur senden kalan olur, uzakta olur...bildiğin damar gece gece,canım çekti.
0
kanuniye
(24.05.08)
Sufi müzik'den flamemko'ya serisi
0
3200
(24.05.08)
sezen aksu-dua
0
mentirosa
(24.05.08)
(bkz: dinle)

eurovision'a katilmi$ti hani, aklima geldi i$te oyle. adamin amina koyar mi bilmem :)
0
katafalk
(24.05.08)
Pentagram - Tigris
0
fredi
(24.05.08)
ince saz - adem ile havva var. üfleyen de salih bilgin. ikinci bahar isimli dizinin müziği idi.
0
can itin
(24.05.08)
(9)

komik arabesk parçalar

tan vakti
ben komik esprili arabesk parçaları soruyorum. örneğin ümit besen "i love you" ibrahim tatlıses "amanın taksi" gibi bunlara çeşitli örnekler rica ediyorum...
ben komik esprili arabesk parçaları soruyorum. örneğin ümit besen "i love you" ibrahim tatlıses "amanın taksi" gibi bunlara çeşitli örnekler rica ediyorum...
0
tan vakti
(23.05.08)
ciddi ciddi yazılmasına rağmen bana komik gelen hakkı bulut'un efsane şarkıları vardır.

* ben seni sevmedim allahsız taptım, taptım be yav.
* kıskanıyorum, aka (henüz 3 yaşında bir kardeşim var, seni ondan bile kıskanıyorum)
0
eksi daglarinin aslani
(23.05.08)
taverna ama işinizi görür sanırım
(bkz: pardon bir dakika bakar misiniz)
0
parantez
(23.05.08)
Özcan Deniz'den: (bkz: drakula memo) ve (bkz: ne haber moruk)
0
crown
(23.05.08)
Gerizekalı sevgilim. Zuzaylı Mustafa Topaloğlu'ndan. (:
0
villeneuve
(23.05.08)
pcf ilgili klasorunden aktariyor:
cilveli agus ( bunun her sarkisi bu tanimdadir diyebilirim, misal erkek duskunu nazmiye)
nejat alp - arkadasim
mustafa topaloglu - gerizekali sevgilim ( m. topaloglu'nun cok sarkisi var boyle aslinda)
hakki bulut - koyluyum ( guzel sarkidir ama bu :) )
banu alkan - kaldir, bir gun beni arzularsan ( bu kategoride degerlendirmek istedim)
ali avaz ( bunun cogunu sildim, kompiterde yer yoktu ama aratinca sarki isminden bulabilirsin aradigin tatta olanlari)

aklima gelirse eklerim daha.
0
pyro clustic flow
(23.05.08)
www.mahmutabi.com
0
omer460
(23.05.08)
franzferdinand'a sor (bizim franz)
0
radikalherif
(23.05.08)
arif susam: (bkz: dübeş attım yek geldi)
mustafa topaloğlu: (bkz: abu ci ci)
halil taşkın: gazla şöförüm
resul balay: (bkz: nazlı yarim haber salmış)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(23.05.08)
ata demirer'in arabesk tarzı söylediği $arkilari var...
0
05
(24.05.08)
(11)

insanlar neden şiir severler? siirden ne anlarlar? ben neden nefret ediyorum siirden?

petekdoku
cok denedim. gittim kitaplar aldım, cumhuriyet kitap'in cevat capan tarafindan dunyadaki unlu sairleri ve siirleri tanittigi kosesini uzun sure takip ettim ama sevemedim, sevemiyorum. kendimi bildim bileli kitap okurum. oyku roman deneme gibi edebiyatin diger kollariyla ilgiliyim ve fakat siir gorun
cok denedim. gittim kitaplar aldım, cumhuriyet kitap'in cevat capan tarafindan dunyadaki unlu sairleri ve siirleri tanittigi kosesini uzun sure takip ettim ama sevemedim, sevemiyorum. kendimi bildim bileli kitap okurum. oyku roman deneme gibi edebiyatin diger kollariyla ilgiliyim ve fakat siir gorunce bir tuhaf oluyorum. dunyada bu kadar seveni olan bir sanat dalini "bu ne ya boyle?" diyerek de bir kenara atmadim. dedigim gibi okumaya anlamaya sevmeye calistim. ama anlamiyorum, sevmiyorum. boyle siir dinletilerinde kendinden gecen insanlara hayretle bakiyorum. su anda kendimi yataga uzanmis bir sekilde siir kitabi okurken hayal ettim, tuylerim diken diken oldu. ben de mi bir tuhaflik var?

"sende hayal gucu yok, siir seven insanlar dus kurmayi seven insanlardir." disinda cevap veren herkese simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(16.05.08)
aynı problem benim esimde de var. ben cok siir severim, kendim de yazmaya calisiyorum bişüler. fakat gelin görün ki, eşim bi türlü şiir okuyamıyor. çok sevdigim çok etkilendigim şiirleri mısraları paylaşıyorum, ne var ki bundan simdi diyor :)
dogru yoldan açık açık söylemek anlatmak varken neden benzetmeler, neden imalar, niye gizli anlamlar diyor. sıkıcı diyor.aynen su siir okurken tuylerin diken diken olması (keyifsizlikten) onda da var. zevk meselesi bu sanırım =)
ben de artık ben futbolu sevemedim, o da şiiri sevemedi diyor geciyorum. çok takmayın bence siz de. sonucta bale yi düşünün, o da bir sanat dalı ben de bale izledigimi dusununce sıkıntıdan patlyıorum =) herkes herseyi sevmek zorunda diil ki .. dimi yani
0
merope
(16.05.08)
bana gayet rahat yazılabilir birşey gibi geliyor şiir. hiç birşey ifade etmiyor. insan zaten bir huşu içerisinde, duygusallıktan ölecek gibi olan bünyelere altalta yazılmış yarımşar cümlelik bir metin verince, zaten "ahh ne kadar güzel yazmış" tepkisi alıyor.
ama tabi muhtemelen ben sığ biriyim ondan böyle geliyodur bana ayrı konu. kimse çıkıp "sen anlamazsın zaten heyt höyt" demesin. onu diyorum zaten ben de anlamıyorum...
0
kisa
(16.05.08)
petekdoku abi kasma boşuna zorlamakla olmuyo, ben hiç denemedim bile şiir okumayı falan ilk okul 1 de okumayı öğrendiğim andan itibaren kılım şiir olayına.bir insanın gerçekten şiiri sevebileceğine pek inanasım gelmiyor.abi bu şiir severlere mikroçip mi takmışlar yoksa yazılımmı atmışlar bizim bilmediğimiz kanalları çekiyolar :)
abi günümüzün dünyasında çok güzel sinema filmleri var,tiyatro var,artık neredeyse kişisel müzik denilen bir olay var.eee abi ne bu hamlet olayları şimdi?
yahu asenanın oryantel dansı bile daha duygusal şiirden :)
ayrıca bir sürü şarkı sözü yazma denemem oldu.çoğu yakın arkadaşlarım tarafından beğenildi fakat hiç zorlanmadım çatır çatır yazdım abi.ayrıca müzikle ilgilenmekteim.son derece duygulu bir insanımdır(hayvan olmadığım zamanlarda)
ama bilmiyorum abi.yok böyle bişi...
0
omer460
(16.05.08)
şiir minimum kelime ile maksimum şey anlatma sanatıdır. ama her sanat gibi birşey. sevmek zorunda değilsin.
yani mesela tiyatro da güzel bir sanat ama ben de tiyatroya gidemiyorum. böyle yapay, yapmacık vs geliyor her zaman.

kaldı ki, bazen şiir yazan insanlar bile şiir okumaktan hoşlanmayabilir. birisi uzuuun uzuuun şiir okuduğunda karşımda ter basıyor yeminlen.
0
kahvegibi
(16.05.08)
edebiyat mezunuyum, zevk alarak okudum, ama şiir sevmiyorum şahsen.. ya da genel olarak şiir sevmiyorum diyeyim, arada "hmm enteresan, güzel bak" dediğim vardır üç beş tane.. sebebi de çoğu şiirde bir derinlik görememem..

ortaokul-lisede herkes şair olur mesela, üç beş satır bir şeyler yazıp dünyanın en güzel eseriymiş gibi davranır.. buna hormon patlaması, duygu yoğunluğu sebebiyle bir şey diyemiyorum, acı çeksin ki ergenlikten çıksın gençler..

ama kocaman insanların dudaklarını titrete titrete, gözlerini belerte belerte şiir okuması gayet itici geliyor.. örnek vermeyeyim şimdi, "o nasıl sevilmez" diye polemik çıkmasın :)

eğer şiir sevmek istiyorsanız tavsiyem; farklı türleri farklı akımları deneyin, olmuyorsa kasmayın.. hepimiz duygu topu değiliz sonuçta, bir sonbahar yaprağının döne döne yere düşmesi herkese bir şey ifade etmek zorunda değil.. şahsen üzerine basar geçerim, çıkan "çıtırk" sesinden zevk alırım, nasıl düştüğü beni ilgilendirmez..

bu vesileyle bir de mesaj vermek isterim: bugüne kadar "ya sen edebiyatçısın bak bakayım güzel olmuş mu" diyen / gelecekte diyecek hisli arkadaşlara.. nazik davranmak zorunda bırakmayın, güzel değil şiirleriniz.. ya da ben hislenmiyorum sizin kadar.. cezmi ersöz'e gönderin, istediğiniz cevabı alacaksınız..
0
sharpenter
(16.05.08)
ulen ben de yıllardır yalnız olduğumu sanıyordum.
utancımdan söyleyemezdim, insan içine çıkamazdım be!
vay vay vay..
nası sevindim yani şu an anlatamam =)
ben de sevmiyorum ulan!
napim bayık geliyor bana şiir miir!
arkadaşlar, birleşip örgüt kuralım.
ilk eylemimiz de ibraam sadri yi dövmek olsun.
0
punkertifo
(16.05.08)
ben de zerre kadar zevk almam $iir okumaktan. ben de tek basimayim saniyordum ama gercekten bi suru insan varmi$ ayni $eyi payla$tigim. bir de arkadaslarim vardi bir ara, "ben sana $iiri sevdiririm, adam gibi $iir duymamissin sen de o yuzden sevmiyosun" derdi.

burdan ona bay bay yapiyorum.

sizi seviyorum :)
0
safepassage
(16.05.08)
Şiir derken; Şiir var,şiir var,şair var şair var. Beş hececiler,yedi meşaleciler,ikinci yeni gibi bin bir çeşit akım mevcut örneğin türk şiirinde. Cumhuriyet dönemi şiiri ile günümüz şiiri de birbirine benzemez mesela. Şöyle diyelim yine örneğin; genç şairler daha soyut yönü ağır basan bir nevi sürrealist şiirler yazarlar, edebiyat dergilerinde kimi kez rastlıyorum. O tarz şiirleri bende pek tutmuyorum, hani tabir-i caizse ayakları yere basan şiirden hoşlanıyorum. Yani özetle arayan belasını da bulur istediği şiiri de. :D

Hürmetler
0
villeneuve
(16.05.08)
son derece normal bir durum. herhangi bir seyin eksikligiyle, yanlisligiyla yorumlanamaz kesinlikle. siir de siir okuyan insan da oldum olasi germistir beni de..

alakali olarak: (bkz: siir sevmeyen insanlar)
0
zakk
(16.05.08)
sanat dediğimiz $ey biraz burun gibi. kurcalamadıkça verdiği hazzı tarif edemiyoruz.
0
durum serserisi
(16.05.08)
Ben de yazmayı severim mesela, okumayı yazmak kadar çok sevmem ama öyle çok çok seviyorum diyemem, duygulanmam yani okurken falan, sadece güzel gelir. Yani sevmenin de bi seviyesi olabilir insandan insana değişir. Tuhaflık ya da tartışma konusu olmaması lazım böyle şeylerin tabi seviyeli tartışabiliyorsanız ne ala.. Hayat böyle birşey işte..
0
ermanen
(16.05.08)
(8)

Ağlama problemi

merope
genelde insanların ağlayamama problemi olur ama ben artık nasıl bir yaşam formu isem bende de tam tersi ağlama sorunu var.Çocuklugumdan beri, olur olmaz her boka agladıgım gibi aglama olayına mani olamıyorum. Sorun özetle şu: etkilendigim her olayda muhakkak göz yaşı üretiyorum.Bu yuzden hem cocukk
genelde insanların ağlayamama problemi olur ama ben artık nasıl bir yaşam formu isem bende de tam tersi ağlama sorunu var.
Çocuklugumdan beri, olur olmaz her boka agladıgım gibi aglama olayına mani olamıyorum. Sorun özetle şu: etkilendigim her olayda muhakkak göz yaşı üretiyorum.

Bu yuzden hem cocukken hem de ergenligimde cok sorun yasadım. Bilerek isteyerek aglıyor durumuna düştügüm zamanlar oldu.

Ama kendimi ne kadar sıkarsam sıkayım ne kadar denersem deneyeyim, o beni aglatacak kadar etkileyen durumdan aglamadan çıkamıyorum. Olmuyor!Tutamıyorum bi türlü gözyaşımı.

Ama Artık cidden çok zorluk cekiyorum. yaş kemale erdi. Çalışıyorum haliyle. İşyerinde Sogukkanlı olmam gereken durumlarda gözlerim yaşarıveriyor. Mesela Sabah serviste giderken yolda ezilmiş kedi görüyorum kendime mani olamıyorum. Gözlerimden bir iki damla muhakkak akıyor.
Ne yapabilirim? Bana artık çok büyük bi zaaf gibi gelmeye basladi bu. Bıktım gözlerimin ıslanmasından.İnsanların arasında gözlerimin dolmasını istemiyorum artık. Bi akıl, bi fikir..

Mesela bir örnek: mutlu prens diye bir hikaye var ya, onu her düşündügümde aglarım. istisnasız. biraz konsantre olup o kırlangıcın prens yuzunden gidemeyip öldügünü düşününce hemen yasarıveriyor gözler.kardesim bazen sırf benle ugrasmak icin mutlu prensi anlatmaya baslar. hep kendimi tutmak istiyorum ama suan oldugu gibi gözlerim yasarıveriyor.

neden ama neden? hayatımda bi travma, bi mutsuzluk olmadı, yani çok mutlu bi çocukluk gecirdim, mutlu bi ergenlik, güzel bir evliligim iyi bi hayatım var, bu kadar zırlak olmamın nedeni ne olabilir sevgili insanlık, psikolojiden anlayan birileri yorum yaparsa mutlu olurum

Şahsi bir konu oldugu için profesyonel olmayan yorumlarınızı yazmamanızı "rica" ediyorum.
0
merope
(09.05.08)
yüksek tansiyon belirtisi. bir ölçtürün derim.
0
pain
(09.05.08)
yok duzenli ölçtürüyorum tansiyon aleti var. tansiyonumda hiçbi anormallik yok çok şükür.
0
🌸merope
(09.05.08)
bilinc altinizda aglamanin bireyde ubermensch ligi simgeledigini dusunebilirsiniz. yani her ne kadar bu durumdan sikayetci olsaniz da , "baska varliklari o kadar cok onemsiyor ve onlara deger veriyorum ki; onlarla ayni duygulari-acilarini-paylastigimdan gozlerim doluyor, agliyorum. bu da benim ne kadar durust ve ideal bir insan oldugumu gosterir." gibi bilincsiz bir sekilde kendi egonuzu tatmin ediyor olabilirsiniz. zaten yazdiginiza da bakilirsa bu yonde, ubermensch olma yolunda bir cabanizda var gibi.

"hayatımda bi travma, bi mutsuzluk olmadi,yani çok mutlu bi çocukluk gecirdim, mutlu bi ergenlik, güzel bir evliligim iyi bi hayatım var"
0
egotm
(09.05.08)
ayrica suralara da bakabilirsin:

answers.yahoo.com

www.revolutionhealth.com

bipolar bozukluk oldugundan bahsediyorlar.
0
egotm
(09.05.08)
egotm sanırım sen yanlış anladın. ben orda hayatımda aglak olmama sebep olabilecek depresif, üzücü bir durum olmadıgını, mutlu bi hayat yasadıgımı anlatmak istedim.
çünkü biri bana cok aglıyorum neden dese önce mutsuz bi hayatı oldugunu bunu aglayarak dısarı vurdugunu düşünürüm. onu açıklıga kavusturmak için yazdım yani ubermensch bi insanım demek icin diil.

gonderdigin linklerde de insanlar bunun belli donemlerde oldugunu söylüyo. ben kendimi bildim bileli çok kolay aglayan bir insanım.

ayrıca bipolar davranıs bozuklugu falan da çok ütopik bi tespit bunu da belirteyim.
0
🌸merope
(09.05.08)
Ego tatmini olduğunu düşünmüyorum. Egotm'nin sözünü ettiği 'değer' kavramı anahtar kelime burada. Yolda gördüğümüz ezilmiş bir kediye yahut acı çeken bir hayvana denk geldiğimizde bizim etkilenmemize neden olan şey değer olmayabilir de. Normalde gördüğümüzde hiç umurumuzda olmayan bir sokak köpeğini acı çeker bir halde gördüğümüz zaman vereceğimiz tepki çok farklı olabilir.

Kaldı ki,giderek yozlaşan toplumsal ilişkilerin de hakim olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bence bu tarz insani hislerimizi kaybetmemiş olmak bile büyük şans. Artık yolda birbirlerini çekip silahla vuran insanları gördüğünde bireyler hiç bir şey olmamış gibi davranabiliyor. Mahiyeti gereği aslında anormal olan bir durumu kanıksamış durumdalar (durumdayız) yani. Ağlama meselesine dönersek;aklıma sezen aksunun şarkısı geliyor: Ağlamak güzeldir,süzülürken yaşlar gözlerinden sakın utanma.
İnsanların duygularına gem vurmamaları gerektiğine inanıyorum. Ancak ağlamak fiili
ortada nedensellik ilişkisi kurulabilecek en ufak bir olgu yokken oluşuyorsa belki o zaman obsesif bir durumdan söz edilebilir. Ki bence burada da böyle bir şey yok.

Uzattığım için bağışlayın,Umarım meramımı anlatabilmişimdir :)
0
villeneuve
(09.05.08)
villeneuve sorunuza yanıt vermemis ama benim demek istedigim seye acıklamalarıyla ornek olmuş:
"Bence bu tarz insani hislerimizi kaybetmemiş olmak bile büyük şans."
toplumda "aglamak", hassaslık, empati gibi duygular yüceltilir. özellikle çocuklukta bu tür şartlandırmalar çok olur; bence siz de bunun sonucunda ağlıyorsunuz. yani, ağlamak ailenin hor göreceği, hatta lanetleyeceği bir davranış olsaydı muhtemelen siz de bu sıklıkta ağlamazdınız.
0
egotm
(09.05.08)
villeneuve , yorumun için çok teşekkür ederm.

egotm bir daha aglamamayı çok isterdm.horlandıgım zaman da oldu. niye bıktım sanıyorsunuz aglamaktan?
insanlar daha gözyaşlarini tutmayi beceremeyen biri hakkinda olumlu şeyler mi düşünüyor saniyorsunuz?
genelde sizin yaptiginiz gibi “patolojik” yorumunda bulunuluyor malesef. bu yüzden aglamak ciddi bir eziyet. insanlarin ağladiginizi görmesi, hiç hoş birşey degil. bir daha ağlamamak isterdim dogrusu.
0
🌸merope
(12.05.08)
(3)

byzantine the betrayal !

nehiryeli
bu oyunun cdleri var ama xp de oynanmıyor.yeni versiyonu filan çıktı mı?? yada madem eski bi oyun internette filan oynamak mümkün mü?lanet olsun dostum bana cevap verin!
bu oyunun cdleri var ama xp de oynanmıyor.yeni versiyonu filan çıktı mı?? yada madem eski bi oyun internette filan oynamak mümkün mü?
lanet olsun dostum bana cevap verin!
0
nehiryeli
(08.05.08)
yeni versiyonu elbette yok internette falan da oynanmıor. işin ilginci ben bunu xp yüklü bi makinada çalıştırdığımı hatırlıyorum lakin ne işlem yapmıştım onu hatırlamıyorum.
o makinaya ulaşırsam haber ediyim.
0
manfool
(08.05.08)
Xp de oynanıyor. Özelliklerde uyumluluk modunu Windows 95 olarak değiştirin. Mutlu oynamalar :)
0
villeneuve
(08.05.08)
şurda geniş geniş anlatılmış:

home.earthlink.net
0
arwear
(09.05.08)
(2)

karın ağrısı

denize karsi icen keci
psikolojik kökenli karın ağrısı nasıl engellenebilir? detaylara girecek olursak bir arkadaşım 4 senedir kronik karın ağrısı çekiyor, yapılmadık tahlil (fmf dahil) çekilmedik film mr, ultrason kalmamış durumda. çok az bir ihtimalle fiziksel bir sorun olduğunu düşünüyoruz bu açıdan. karın ağrısı genel
psikolojik kökenli karın ağrısı nasıl engellenebilir?
detaylara girecek olursak bir arkadaşım 4 senedir kronik karın ağrısı çekiyor, yapılmadık tahlil (fmf dahil) çekilmedik film mr, ultrason kalmamış durumda. çok az bir ihtimalle fiziksel bir sorun olduğunu düşünüyoruz bu açıdan.
karın ağrısı genelde strese girdiği zamanlarda (sınav, ödev, tartışma vs.) veya az sonrasında görülüyor bu nedenle psikolojik olması çoğu doktor ve psikolog tarafından da düşünülüyor. (strestendir rahatlatın demeyin nasıl yapılacağını da söyleyin)
daha ayrıntı isteyecek doktor psikolog arkadaşlar varsa mesaj yoluyla da ulaşabilirler.
şimdiden teşekkürler:)
0
denize karsi icen keci
(08.05.08)
bundan yaklaşık dört yıl akdar önce öss ye gireceğim dönemlerde benzer ağrılar ile karşılaştım ben de. doktorlar sterese bağlı 12 parmak bagırsagı ülseri tarzı bir teşhis koydular.neyse efenim, kişisel tecrübelerimden yola çıkarak şöyle önerilerde bulunabilirim. öncelikle gaviscon liquid ilacını şiddetle tavsiye ederim. reel olarak ne kadar etki yaptıgı bilinmez ama psikolojik temelli bir rahatsızlıkta, iyileştirici bir yan unsur kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayabilir. benim için gaviscon liquid çok işe yaradı.

bu tarz karın ağrısı dönemlerinde yapılan ortak hatalardan biri (ben de çok defa yaptım) üç gün düzenli ilaç kullandıktan sonra karın ağrısı olmadıgını görünce o ilacı kullanmayı bırakmak. oysa ki genelde uzun süre düzenli kullanın denir. karın ağrısı olmasa bile mevzubahis ilacı kullanmayı sürdürmeniz yararlı olacaktır.
0
teletabi
(08.05.08)
Fiziksel rahatsızlıklarımızın kökeninde bazen psikolojik etmenler inanılmaz rol oynayabiliyor. Karın ağrısı ve baş ağrısı ilk aklıma gelenler. Stres,aşırı korku,heyecan ve benzeri durumlar bunları hep tetikliyor. Yapı olarak çok sinirli biriydim. Biriydim diyorum çünkü Yavaş yavaş akışına bırakmaya başladım her şeyi. Değiştirilemeyecek şeyler için stres yapmanın anlamı olmadığını kavradım. Örneğin insanoğlunun radikal saygısızca bir davranışına bugüne dek çok çok fazla tepki veriyordum, dediğim üzere artık bırakmaya çalışıyorum. Hiç kimseyi ve dünyayı tamamıyle değiştiremem. 5 sene oturduğum ve en ufak bir gürültü dahi yapmadığımız öğrenci evinde, sadece bir gece o da 2 dakikalık aşırı müzik sesine kapımıza dayanıp bizi tehditvari biçimde azarlayan komşumuza çok sinirlenmiştim. Ve sırf bu yüzden kaç gün başım ağrıdı. Ne oldu sonuçta ? Olan günlerce zonklayan kafama oldu ve bir hiç uğruna. Aynı şey bu sınav vaziyetleri için de geçerli. Hayat memak meselesi değil,çok takmamalı.Kazanırsın yada kaybedersin,bir dersten kalırsın veya geçersin hepsi bu. İnanın kaybettiğimiz sağlığımıza karşılık gelmemeli asla bunlardan hiç biri. Çok uzattım farkındayım ama dediğim üzere olabildiğince takmamaya çalışmalı,boşvermeliyiz. Passiflora şurubu var bir de, o da hafif ve doğal bir şuruptur,sakinleştirir. İçilebilir :)
0
villeneuve
(08.05.08)
(6)

yildiz sosyal bilimler - tez yazımı

dali dili havali korna
merhabalar. ytü sosyal bilimler enstitüsünde talebeyim. iki hafta içinde tezimi teslim etmem icab ediyor. tez zaten bitti sayılır lakin şu içindekiler, önsöz, kapak vs ile ilgili teknik konular beni öldürecek. elinde kılavuza uygun olarak hazırlanmış bir tez örneği olan (tabii word dosyası olacak) v
merhabalar. ytü sosyal bilimler enstitüsünde talebeyim. iki hafta içinde tezimi teslim etmem icab ediyor. tez zaten bitti sayılır lakin şu içindekiler, önsöz, kapak vs ile ilgili teknik konular beni öldürecek. elinde kılavuza uygun olarak hazırlanmış bir tez örneği olan (tabii word dosyası olacak) varsa ya da sırf şu giriş kısımları için elinde üstten sağdan soldan girintisi çıkıntısı hazır, boşlukları düzgün bi taslak olan varsa ve şu fakire yollarsa çok makbule geçer.
0
dali dili havali korna
(06.05.08)
google'da tez yazım kılavuzu deyiverirsen bir sürü işine yarayan doküman çıkıyor.
0
ezeriko
(06.05.08)
Okulun tez/proje arşivi yok mu ? Oradan gidip alabilirsin. Ya da okulun internet sitesinde tez yazım kılavuzu vardır, ona bakabilirsin.
0
villeneuve
(06.05.08)
sağolun. bakalım, okuldan da cevap bekliyorum zaten. bana direkt örnek bi word dosyası gerekiyo ki hazırladıklarımı direkt oraya monte edeyim. kılavuz karmaşık..
0
🌸dali dili havali korna
(06.05.08)
boşluğu moşluğu hazır bir belgeye metni montaj etmek, elindekini ayarlamaktan daha zor emin ol. çünkü bunu da epey düzelteceksin. ctrl+a yaptıktan sonra sayfa yapısından, paragraftan girip ayarları yap, sonra da mouse scrollu ile kaydıra kaydıra hızlıca bak. en kolayı budur.

içindekiler sayfası için "başlıkları ve numaralandırmayı tanımlayayım da tek düğmeye basışta içindekiler sayfası otomatik oluşsun" deme. yani içindekilerden tıklayınca o kayfaya gitsin kaygısı da taşıma. boş bir kağıt al, yine scroll yapa yapa bölüm nolarını, isimlerini ve sayfalarını not et. git ayrı bir word dokümanına elle yaz. çok uzun sürmüyor. yani istersen göndereyim kendi tezimi (gazi üniversitesi ama bu standartları yök belirliyor. farklı olacağını sanmıyorum) ama bence gerek yok. elle yapman daha kolay. her alt başlıktan sonra bir satır, her ana başlıktan sonra iki satır, her bölüm başlığıyla metin arasına üç satır vs. gibi ayarları oturtarak denk getiremezsin. ne yapıştırırsan o çıkar. yine tek tek ayarlaman gerekir. 2 hafta yeterli bir süre. içerik tamamsa halledilmeyecek şey değil.
0
kibritsuyu
(06.05.08)
Bizim okulda tezin standart bir formatı yok, font tipinden referans verme şekline kadar bir çok alternatif var istediğin şekilde kullanabilirsin. Bir tek sayfa boşlukları ve satır aralıkların belli bir şekli var.

Bunun dışında her okulun farklı bir tipi olabiliyor, benim tez2.yok.gov.tr den baktığım tezlerin çoğunda farklı formatlar kullanılmış.

O yüzden kendi okulunuzdan birinin tezini bulabilirseniz çok iyi olur. Özellikle masterını bitirmiş asistanlardan isteyebilirsin...

Yoksa ben de yollayabilirim fakat sizin şablona ne kadar uyar bilemem.

Bu arada ben içindekiler sayfasını filan word de otomatik yaptım, yani bi yamuğunu da göremedim ilk başta yazarken anahattı iyi belirlerseniz word şak diye yapıyor, bence elde yazarak uğraşmaya değmez. Ama tabii onun da püf noktaları var. Mesela 5. bölümün başlığı "Sonuçlar" olsun bunu "5. Sonuçlar" şeklinde yazıp "5. " kısmını yazı rengini beyaz olarak tanımlarsak index de numaralar da olur ;)
0
selimse
(06.05.08)
teşekkürler. okuldan bi örnek gelicek onu bekliyorum. dediğiniz gibi direkt monte etmesem de nasıl yapmışlar onu bi göreyim.
0
🌸dali dili havali korna
(07.05.08)
(10)

11 mayıs 2008 ales

plt radioman
bu sınavdan bir tek korkan ben miyim?üniv. biteli 1 yıl oldu,7 yıldır da ne matematik ne de türkçe ile ilgili hiçbirşey yapmadım (basit 4 işlem saymazsak)..ve şimdi bu sınava girip napacaksam?!vakit bulup kitap açmadım da,nolecek?
bu sınavdan bir tek korkan ben miyim?

üniv. biteli 1 yıl oldu,7 yıldır da ne matematik ne de türkçe ile ilgili hiçbirşey yapmadım (basit 4 işlem saymazsak)..ve şimdi bu sınava girip napacaksam?!

vakit bulup kitap açmadım da,nolecek?
0
plt radioman
(04.05.08)
Bu sınava birçok öğrenci çalışmaz bile. Korkmana gerek yok, ortalamanın biraz üzerinde bir öğrenciysen yüksek bir puan alabilirsin rahatlıkla.
Başarılar,
Bol şans :)
0
villeneuve
(04.05.08)
ales'e çalışılmaz, çalışılsa da pek bir şey farketmez. hız kazanmak için geömiş yıllardan iki test çözseniz yeter.
0
lykos
(04.05.08)
1 hafta yeterli bir süre çalışmak için sanırım.

Ben de kitap defter açmadım henüz ama 1-2 güne başlarım diye planlıyorum :)
0
blackmore
(04.05.08)
kpss genel yetenek için kitapçıklar var onlardan edinip basit formüller hatırlanabilir. ya da benzeri formül kitaplarıyla.
böylece; mesela 30-60-90 üçgeninin kenarlarının oranlarını hatırlamak için sınavda ispata girişip amerika'yı yeniden keşfetmek zorunda kalmazsınız.
0
caturanga
(04.05.08)
anasını satayım ben de çalışmadım daha :(
0
forrestgump
(04.05.08)
valla ben biraz çalışmayı denedim (yalnız bunu matematiği epey zayıf olan biri olarak söylüyorum) geometri ve grafik soruları hariç bana çok kazık geldi. önceden sağlam bir temeliniz varsa ne ala, ama yoksa bence pek kolay bir sınava benzemiyor.
bir de giriş formları hala adresime postalanmış değil. size geldi mi? bu hafta gelir mi acaba?
0
magdalena
(04.05.08)
geometri yoktu son ales'te. çıkarsa kenarortay, teğet, kiriş vs bakmak faydalı olur tabii.
0
lykos
(04.05.08)
ben seneye girecem bu sınava ve ciddi ciddi sabahlara kadar çalışmayı düşünüyodum. üniversitenin son demlerini yaşayan biri olarak sorabilir miyim neden çalışılmaz ales'e?
0
deckard
(04.05.08)
Eski puan sisteminde, çalışınca 69 çalışmayınca 70 alan bir kişi olarak söylüyorum ki, ALES'e çalışılmaz. Zaten çalışılacak bir şey de yok, en fazla bilgi gerektiren soru çarpanlara ayırma olarak çıkıyor. O gün size denk gelir veya gelmez, bir de A1 kitapçığı gelecek kadar ballı bir insansanız süper olur mesela (o zaman sorular makul sırada geliyor). ALES'ten iyi puan almanın şartı sayısal bölümdeki ilk 20 soruyu 10 dakikada halledebilmektir, eğer ilk 20 soruda 20 dakika harcarsanız hayatta yetişmez.
0
sui
(04.05.08)
Neden çalışılmaz ? Çünkü burada çıkan sorular çok genel nitelikli sorulardır. Bir nevi genel kültür diyelim, derken hafif açalım. Örneğin sözel bölümde soru olarak şu tarz sorular çıkar: Paragrafın anlam bütünlüğüne göre sonuna şıklardan hangisi eklenmelidir ? gibi. Sayısal bölümde de mesela sudoku tarzı kutucuklar olur,işte boş olan kutuya hangi sayı gelmelidir der. Yanlış anlaşılma olmasın soruların tümü bu şekilde değildir. İşlem soruları vs de vardır. En iyisi bir ales kitabı edinip şöyle üstün körü göz gezdirmek. O zaman daha rahat anlayacaksınız.

Bir de son not: master demek çok fazla şey demektir. Davulun sesi uzaktan hoş gelir, Lisansa benzemez uyarmadı demeyin, iyi düşünün :)) Ama bir yandan da uzmanlaşmak, bilgi birikimi edinme fırsatı var ki en güzel yanlarından biri de şüphesiz bu.

Neyse,çok uzatmayalım herkese başarılar.
0
villeneuve
(04.05.08)
(4)

takim sporlarinda yapilan kasti faullerde ve hareketlerde hak hukuk arayisi

petekdoku
takim sporlardan en populeri fitboldan ornek vereyim hemen: simdi bir macta bir futbolcunun ayagi, rakip takimdaki bir futbolcunun kasti tekmesi sonucu kiriliyor. adamin ayagini kiran bu futbolcu hakem tarafindan kirmizi kart, ilgili federasyon tarafindan belirli sayida mac oynamama cezasi ile cezal
takim sporlardan en populeri fitboldan ornek vereyim hemen: simdi bir macta bir futbolcunun ayagi, rakip takimdaki bir futbolcunun kasti tekmesi sonucu kiriliyor. adamin ayagini kiran bu futbolcu hakem tarafindan kirmizi kart, ilgili federasyon tarafindan belirli sayida mac oynamama cezasi ile cezalandiriliyor.

benim merak ettigim, peki bu ayagi kirilan adam, gitse savciliga, "herif bana kasti tekme atti, ayagimi bacagimi kirdi, futbolculugumu yedi bitirdi, o tekme olmasa buyuk yildiz olacaktim!" diye sikayette bulunsa, savcilik tarafindan gereken yapilir mi?

kasti yapilan bu faulleri gectim, rakibe kafa atma, rakibin suratina tukurme, rakibe agir kufur etme gibi durumlarda da magdur olan sporcu ayni sekilde sikayette bulunsa ornegin, kafayi atan ya da agir kufurler eden diger futbolcu gozaltina alinir mi? yoksa, savcilik "zaten bu adamlarin cezasi hakemler, federasyon tarafindan veriliyor, acaip acaip islerle bizi ugrastirma!" mi derler?
0
petekdoku
(02.05.08)
Ben derim ki;
Şimdi hukuk terminolojisinde hakimin takdir yetkisi vardır. Örnekleme yaptığımız durumlar özel hukuk alanında bir dava konusu olarak karşısına geldiğinde(gelebileceğini düşünüyorum)ilgili mevzuatı da göz önüne alarak bu şekilde bir karar verebilirler. Mesela ciddi anlamda direk rakibe giren oyuncular halihazırda çıkabiliyor. Allah muhafaza o darbe neticesinde gerçekten futbol hayatını bitirebilir bir darbe oyuncunun.Burada bir illiyet bağı vuku bulabilir. Hakimde işte bu takdir hakkını objektif olarak ve pek tabii hakkaniyet çerçevesinde kullanarak karar alabilir. (Örneğin maddi tazminat kararı gibi )
Baştan da belirttiğim üzere tamamen kişisel bilgilerim doğrultusunda yazmış olduğum şahsi fikrim bu. Doğruluğu konusunda iddiam yok.
0
villeneuve
(02.05.08)
burada yapılan hareketin spor müsabakası çerçevesinde kalıp kalmayacağına bakılır. yani adam bilerek ağzınızı burnunuzu kırmak için girişiyorsa burada suçtan söz edilebilir. ama dediğim gibi tek ölçüt, yapılan hareketin spor hareketi içinde kalıp kalmayacağı. eğer abartı varsa bunun ucu haksız fiile girer ve kasten yaralamaya kadar gider. şimdi o tv'lerde gördüğümüz maç sonrası kavgalarını fitbolculardan biri şikayet etse karşı tarafa ceza -hatta hapis cezası bile- verdirebilir. şikayet etmiyorlar o ayrı konu.

savcılık fitbolcuyu gözaltına da alır davayı da açar hiç acımaz. federasyonun verdiği ceza mahkemeyi hiç mi hiç bağlamaz çatır çatır içeri bile atabilir.
0
colg fusion
(03.05.08)
ılgılı federasyonlar bu olaylar ıcın tahkim kurulu olusturmuyomu?
mesela bende sana bariz bilerek yapılan bi suc soyleyım..
bir atlet doping maddesi alıyo.kosmaya baslıyo.bırıncı gelıyo.daha sonra dopıng yaptıgı anlasılıyo ve madalyası alınarak ıkıncıye verılıyo ve ilgili federasyonun tahkim kurulu o atlete belırlı bı ceza verıyo..

bu olay ıcın kımse kımseye dava acmıyo.yanı bildigimiz mahkemede dava acmıyo.

uluslararası spor mahkemesi vardır.orada acılır dava ve sadece spor hayatı ıcın bı karar alınır.tutukluluk vs olmaz.futbolcular ıcınde bu boyledır diye dusunmekteyim..

en yakın ornek NBA de yasandı.detroit macında bilerek ve ısteyerek bırlırıne yumruk, tekme attı.bunun neticesinde ilgili organizasyona baglı ceza kurulu basketbolculara mac oynamama ve para cezası verdi.
0
isott
(03.05.08)
federasyon ile sporcular arasında (ya da en azından takımlar vasıtasıyla) bir sözleşme olduğunu düşünüyorum. "maç sırasında ayağım da kırılsa, bir daha futbol oynamayacak duruma da gelsem, öyle de olsa, böyle de olsa, cezayı federasyon ve oluşturduğu kurullar verecektir. mahkemeye başvurmayacağıma yemin ederim, mahkemeye gidersem, ekmek kuran çarpsın" şeklinde mesela.

yoksa ortalık çok karışır. lisans çıkarılırken böyle bir sözleşmenin zorunlu olması çok mantıklı geldi birden.
0
co2s2
(03.05.08)
(6)

Sedasyon ile diş çekimi?

supergirl
Arkadaşlar ben dişçiden feci şekilde korkan biriyim. Yıllar sonra bugün cesaretimi toplayıp dişçi koltuğuna oturunca tekrar aklıma geldi. "Ben dişçiden korkuyorum." Dişçi de sedasyon ile çekimi önerdi. Aslında toplam 9 işlem var ama sadece 3 diş çekimi için sedasyondan bahsetti. Kabul ettim. Ama bil
Arkadaşlar ben dişçiden feci şekilde korkan biriyim. Yıllar sonra bugün cesaretimi toplayıp dişçi koltuğuna oturunca tekrar aklıma geldi. "Ben dişçiden korkuyorum." Dişçi de sedasyon ile çekimi önerdi. Aslında toplam 9 işlem var ama sadece 3 diş çekimi için sedasyondan bahsetti. Kabul ettim. Ama bilmiyorum nedir ne değildir? Nasıl olur bu olay? Bilen, yaşayan, yaşatan var mıdır aranızda?

İkincisi de ben dolguya bile karşıyken (kişisel olarak) kanal tedavisi diyor bana bunlar? Ortalama ne kadar sürer bu?

not:"off kanal fecii, çok acıyo, ben yaptırdım" tarzında mesajları yazmaktan lütfen sakının çünkü gerçekten beni kötü etkiler. morale ve desteğe ihtiyacım var.

2025 edit: ben artik sedasyon olmadan disciye gitmiyorum.

ps: ilk duyurum. internet kullanicilarina actim.
0
supergirl
(02.05.08)
Eskiden bende çok korkan biriydim hatta hala korkarım dişçi gibi yerlerden ama devlet hastanelerini bıraktığımdan beri dişçi koltuklarında hiç sorun yaşamadım.Zaten iğne vurduktan sonra soruyorlar uyuştumu diye.Eğer uyuşmamışlarsa çekmiyor.
Sözlükte 20 yaş dişi hakkında yazanları okuduğumda baya korkmuştum dişimi çektirirken ama beklediğimdende acısız bir şekilde sonlandı.Kimsenin dediklerine bakma yani.
Diyeceğim odur ki yazdıklarım soruna cevap olmasa bile diş çektirirken belki biraz rahatlatır.
0
pyrotoxin
(02.05.08)
teşekkürler. dişçiden korkmayan insan yoktur heralde?ama ben acısıdan değil (gerçekten) psikolojisinden korkuyorum. ağzıma soktuğu aynadan bile huylanıyorum.

sedasyon nasıl olur, kısaca öğrenmek istiyorum bilen varsa eğer.
0
🌸supergirl
(02.05.08)
www.protetix.com
www.dental.ufl.edu

tanım olarak soruyorsanız, linklerdeki şekilde, ama sanırım siz prosedürden çok hastanın hissettiğini soruyorsunuz..

"Valyum, Xanax, kloral hidrat veya hidroxizine ile oral sedasyon, dental tedavi esnasında hastanın anksiyetesini azaltmada yardımcı olur." dendiğine göre, korku psikolojisi büyük ölçüde kalmayacak demektir..

"çekim esnasında kaygı olmayacak ama ben zaten şimdi de kaygılıyım" derseniz dişçiye gidene kadar mümkün olduğunca düşünmemeye çalışın.. diş tedaviniz kapıdan girdiğiniz an başlasın, çıktığınız an bitsin..

sizin tam tersinize ben acıdan rahatsız olacağım için iyice uyuşturulmak istediğimi belirtiyorum ama bahsettiğiniz korkuyu / kaygıyı yaşamıyorum.. o yüzden sorunuzu tam anlamayıp doğru noktaya temas etmemiş olabilirim..
0
sharpenter
(02.05.08)
Engin [yaklaşık 15 sene :)] diş tedavisi tecrübelerime dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ; önemli olan anestezi olana kadar dayanabilmek. Bu,hiç görünmeyen 20 liklerin çekimi işlemi için de geçerli. Şayet Korkularımızın kaynağı acı ise uyuştuktan sonra hiç bir şey hissetmeyeceğiz,Rahat olalım bu nedenle. Ağzın içine birşeyler girmesinden huylanıyorsak da ne bileyim tedavi esnasında gözleri kapamak bir alternatif olabilir diye düşünüyorum. Ne olursa olsun unutulmaması gereken şey ;biz ne kadar korkularımızla yüzleşip hekime yardımcı olursak bu iş o kadar çabuk ve kolay olacaktır.

SuperGirl hiç bir şeyden korkmamalı hem :)
geçmiş olsun
0
villeneuve
(02.05.08)
ablam çok narin ve acıya dayanıksız biridir. zira kendisi kanal tedavisi yaptırdı ama öyle kötü bir acıdan bahsetmedi. bende nefret ederim dişçinin o matkapvari zıv zıv döner-oyar aletinden. söyledim, koltuğa lcd tv monteliydi kumandasını verdi, aç sesini kanal değiştir oyalan dedi, biraz olsun rahatladım öğlen vakti kadın programları izlerken. (beterin beteri var).
ayrıca, (bkz: supergirls don't cry)
0
neronas
(02.05.08)
ehehe.. teşekkür ederim hepinize.
kapıdan girene kadar çok iyiydim zaten. koltuğa oturup ağzımı açınca başladı korkum. şu an korkum yok mesela. bu yüzden sedasyon benim için iyi olacak sanırım.

prosedürünü de merak ediyordum. linkler için de teşekkürler.

edit: rüyamda dişim çekildi sanki. uyanınca yoklardı ama. :)

17 sene sonra edit: ben artik sedasyonsuz disciye gitmiyorum :) :) :)
0
🌸supergirl
(02.05.08)
(7)

Turkiye'den Italya'ya ucuz havayolu sirketleri

dengesiz pamuk
Merhaba arkada$lar. 3 temmuzda interrail icin start veriyoruz arkadaslarla. Istanbul'dan italya'ya ucmam gerekiyor. Gitmem gereken $ehir Roma. Esasinda direk Roma'ya ucmak istiyorum. Onerebileceginiz ucuz havayolu sirketleri hangileridir? Ayrica MyAir'in Roma'ya ucu$u yok, Milan'a gitsem oradan Roma
Merhaba arkada$lar. 3 temmuzda interrail icin start veriyoruz arkadaslarla. Istanbul'dan italya'ya ucmam gerekiyor. Gitmem gereken $ehir Roma. Esasinda direk Roma'ya ucmak istiyorum. Onerebileceginiz ucuz havayolu sirketleri hangileridir? Ayrica MyAir'in Roma'ya ucu$u yok, Milan'a gitsem oradan Roma'ya gecmek icin hangi yolu izlemeliyim (tren falan konusu i$te). Ilk yurtdi$i deneyimim olacak o yuzden ziyadesiyle bilgisizim. Yani Milan'da havaalanina indigimde Roma'ya gecmek icin tren istasyonuna nasil ula$irim vs. Tabi Milan'da inmem $art degil. Alternatiflere acigim. Bi yardim ederseniz hayalleri gercek kilacagiz ;)
0
dengesiz pamuk
(01.05.08)
Alitalia ?
0
villeneuve
(01.05.08)
myair en ucuzu, sonrasinda sadece alitalia var ucuz olan ki myairin 2 kati fiyati var kendisinin.
myair ile milanoya, orio al serio ya iniyorsunuz. 7€ ya shuttle ile stazione centrale (ana tren istasyonu,son durak ve milanonun merkezi)ye geliyorsunuz -30/45 dk suruyor yol-. ordan roma trenine binip romaya terminiye geciyorsunuz ve hosgeliyorsunuz romaya. 4 saat suruyor roma tren ile. é molto facile, non c'e bisogno preoccupare.
0
no christ requiress
(01.05.08)
Milan'in tum havaalanlarindan Milano Centrale istasyonuna servislerle ulasabilirsin. Bildigim en az iki sirket var. Ayrintilarina havaalanlarinin web sitelerinden ulasabilirsin. (bkz: malpensa) (bkz: orio al serio) (bkz: linate)
Milan'dan Roma'ya trenle gitmek icin de (bkz: trenitalia)
0
sethi
(01.05.08)
myair! hele bileti simdi alirsan vergiler dahil olmadan 10 euroya bilet bulabilrsin.. ama vergilerle 100 falan oluyo.. yinede digerlerine gore cok ucuz
0
orange coffee
(01.05.08)
cok tesekkur ederim bilgiler icin arkadaslar.
Alitalia'nin temmuz 3 icin ucu$ bileti 335€'dan ba$liyor, yaptigim plana ve ayirdigim paraya gore fazla bi para bu ki thy fiyatlari da o civarda. Pegasus'un gidecegim tarihlerde Roma'ya ucu$u yok. Onun di$inda sanirim 150€ ayirdigim ucu$ bileti param ile Istanbul'dan aktarmasiz Roma'ya inme $ansim yok sanirim ya da ben aktarmasiz bu fiyatlara ucan bir firmayi henuz aramalarimda denk getiremedim :S

$imdilik mantikli gorunen MyAir ile Milan'a inip shuttle ile Milano Centrale'den Roma'ya trenle gecmek zira MyAir ile Milan ucu$u vergilerle 100€ anca ediyor. yada cavalluccio arkada$imizin dedigi gibi Milan havaalanina inip oradan Ryanair ile Roma'ya ucmak -Eger dedigi gibi 10 euro ise (oh yeah).

Bu arada @cavalluccio, msn ya da ne bileyim kullandigin ne varsa onunla ileti$ime gecme $ansimiz var midir? azcik bilgi lazim sanirim bana ;)
0
🌸dengesiz pamuk
(01.05.08)
Alitali'nın Roma'ya ve İtalya'daki birçok şehire kampanyalı fiyatı var. İnceleyebilirsin
www.havayolufirsatlari.com
0
scarlet
(21.12.11)
pegasus'un da sabiha gökçen-bergamo seferleri oluyor, ucuz yakalayabilirsen...
0
aboutablank
(21.12.11)
(11)

vicdan sorusu

kibritsuyu
arkadaşlar sabah mutfakta küflenmiş sucuğumu (git: 27621) kurtarmaya çalışırken mutfak balkonundan bi haşırtılar tangırtılar duydum. çıktım baktım ne oluyor diye, balkondaki barbekünün içinden bir güvercin uçtu. haydaa lan mangal ve kömür var orda neyi kurcalıyo acaba diye bi baktım ki ot çöp getirm
arkadaşlar sabah mutfakta küflenmiş sucuğumu (git: 27621) kurtarmaya çalışırken mutfak balkonundan bi haşırtılar tangırtılar duydum. çıktım baktım ne oluyor diye, balkondaki barbekünün içinden bir güvercin uçtu. haydaa lan mangal ve kömür var orda neyi kurcalıyo acaba diye bi baktım ki ot çöp getirmiş koymuş oraya, yuva yapıyor. şimdi yapsın problem değil de, orası bizim çok kullandığımız bir yer. zırt pırt o balkona çıkmamız icap ediyor. şimdi bu kuş gelip o yuvaya yumurtlarsa, biz balkona çıktıkça korkup kaçacak. bir türlü kuluçkaya yatamayacak. belki gerektiği kadar oturamadığı için yavruları yumurtadan çıkmayacak. o yüzden ben barbekünün içine naylon poşet falan tıktım, ağzını da büyük çöp torbasıyla kapattım. ama bir yandan da vicdanım kuşun yuva yapmasını engelledim diye beni rahatsız ediyor. ama gitsin daha rahat kuluçkaya yatabileceği bir yerde yumurtlasın diye yaptım. sizce yanlış mı yaptım?
0
kibritsuyu
(30.04.08)
kibritsuyu doğrusunu yapmışsın, ileride yumurta veya yavru olduğunda farketmeden zarar verseydin daha kötü olurdu. sen o zor durumu ortadan kaldırmışsın bana göre.
0
hayatacaylakkaldim
(30.04.08)
kuşlar genelde kuytu ve ulaşılamayacak yerlere yuva yaparlar. ağaçlar, karanlıkta kalan pencere kenarları, soba borusunun çıkışı filan.
zaten sürekli erişiminizin olduğu bi yere yuva yapması mantıklı diylmiş.
rahat edemez yani kuşcağız. iyi etmişsiniz. müsterih olunuz.
0
insensitive
(30.04.08)
Aynı şey bizimde başımıza geldi. Küçük balkonumuza kaç kez çalı çırpı taşıdılar. Annem her seferinde daha yeni yapılmaya başlamış yuvayı bozmak zorunda kaldı. Çok da üzüldük ama elden birşey gelmedi maalesef. :(
0
villeneuve
(30.04.08)
Bizim de basimiza bu olay gelip duruyor. yuvayi yaptigi yer mukemmel bir yer olmamasina ragmen 2 defa yuva yapti, yumurtladi, kuluckaya yatti ama ne yazik ki yumurtalar orada durmadi ve pit diye bizim balkona düstü :(

ben de bir tane sepet (ekmek sepetlerinden) alip yuva yapmak icin kastigi yere telle bagladim. gelsin simdi pasalar gibi yumurtlasin.
0
trimpot
(30.04.08)
güvercin hayvanı biraz aptal oluyor. yuva diye koyduğu şey de iki tane çalı çırpıdan ibaret. oysa doğada birçok kuş yumurtalarını korumak için şahane yuvalar yapıyorlar. of aslında düşündükçe daha da üzülüyorum. annemlerin evinin yanındaki binada tuvalet penceresinin önüne, daracık yere yumurtladı. yavruları çıktı, çıktığı gibi de o daracık yerden aşağı düştüler. iki yavruyu da kaybettik. aynı yere yine yumurtladı, yine yavrular çıktı, biz düşecek diye endişelenirken bu sefer de galiba kargalar kaptı. barbekü kargalr için ve yavrunun aşağı düşmemesi için güvenli. ama bizden rahatsız olabilir. ben de vicdanımı rahatlatmak için mangalı falan oradan çıkardıktan sonra sepetten yuva yapabilirim aslında. balkona da öteki kullanmadığımız kapıdan çıkarız.
0
🌸kibritsuyu
(30.04.08)
daha kötüsü geldi geçen hafta başımıza, kumrunun biri geldi balkondaki kombinin üzerine kondu, korkutup kaçırdık, bir kaç saat sonra bir baktım karşıdan bizim balkonu kesiyor, kıllandım, tabureye çıkp bir baktım kombinin üzerine çalı çırpı olmadan yumurtlamış, erken doğum herhalde, bütün gün çaktırmadan bekledik geri gelir diye gelmedi, kaldı yumurta orda.. ne yapalım şaşırdık, yumurta hala duruyor..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(30.04.08)
güvercinlerin aptallığı konusunda hemfikirim, bence yanlış falan yapmamışsın, sabah sabah onların bana yaptıgının yanında az bile..
sabah servis beklerken bi ses duydum, sonra tepemdeki teldeki güvercinleri görünce (o anda pis pis sırıttıklarına eminim) gelen sesin ne oldugunu anlamam uzun sürmedi.. o değil de o nasıl başarıdır bir kerede üstümdeki hırkaya, çantama, ve sabah biraz serin oldugu için yine üstümdeki şala, elimdeki su şişesine ve elimde deney raporlarının oldugu poşete pisletebilme..
dün görmüş olsaydım bu soruyu "yazııık yuva da yapmış" falan derdim ama bugun sinirliyim onlara oh olmuş işte..
0
light beam
(30.04.08)
Arkadaslar güvercin ya da vs kuşların yuva yapmasını istemiyorsanız birkaç tane rüzgar gülü bu işi kökten çözer :)
0
betty puf puf
(30.04.08)
yalnız kibritsuyu adına herkese söylemekte fayda var;
yuva bozanlar, yuva yapmasına engel olanlar filan dışarda hazır değişik ebatlarda kuş yuvaları satılıyor. çoğunluğu ahşap. camilerde filanda görmüşsünüzdür. ha işte onlarda alıp daha tenha yerlere kurarsanız hem vicdan sızısından kurtulursunuz hemde hayırlı bir iş yapmış olursunuz.
yoksa hepinizi panter emel yesin diye beddua ederim.
0
etna
(30.04.08)
normalde çatı pervazlarına falan yuva yapar bunlar. aslına bakarsan o güvercin sana tanrı tarafından gönderilmiş bir hediye. yani gidip barbeküyü bulması ve hatta içine çer-çöp koymasının tek açıklaması var: pişir beni.
0
insanimsi
(30.04.08)
baştan engellediğiniz iyi olmuş. sonra herhangi bir şekilde yuvaya dokununca yumurtaları bırakıp gidiyorlar, daha kötü oluyor. aklımızca daha güvenli ve rahat hale getirmiştik biz de yuvayı. ama kuş evi yapmayı hep istemişimdir, alttaki galericilerin sabote edeceğinden emin olmasam dakka durmazdım.
0
lykos
(30.04.08)
(1)

alınık sedona bisiklet

nomukasonduka
başlıkta da yazdığı gibi aynen. beyaz olursa ne ala.. bi de sey sormak istiyorum ikinci el bisiklet bulabileceğim yerler var mıdır? böyle ikinci el bisiklet pazarı gibi..
başlıkta da yazdığı gibi aynen. beyaz olursa ne ala.. bi de sey sormak istiyorum ikinci el bisiklet bulabileceğim yerler var mıdır? böyle ikinci el bisiklet pazarı gibi..
0
nomukasonduka
(28.04.08)
İstanbulda unkapanına gelmeden Haşim İşcan geçidiydi sanırım, orada olabilir belki. Emin değilim ama bir sürü bisikletçi var,ikinci elde vardır herhal. ?
0
villeneuve
(28.04.08)
(2)

Pahalı ve zor olmayan çok da bir şey beklenmeyen yüksek lisans

azeroth
bilgisayar mühendisliği mezunuyum ve askerliğimi yaptım, çalışıyorum; sırf genel kültür olsun ve de olaylara sadece mühendis gözüyle bakmamak için derslere gidip muhabbet dinlermiş gibi yapabileceğim ve öyle çok zorlanmadan mezun olabileceğim işletme türü bir yüksek lisans arıyorum. zaten askerliğim
bilgisayar mühendisliği mezunuyum ve askerliğimi yaptım, çalışıyorum; sırf genel kültür olsun ve de olaylara sadece mühendis gözüyle bakmamak için derslere gidip muhabbet dinlermiş gibi yapabileceğim ve öyle çok zorlanmadan mezun olabileceğim işletme türü bir yüksek lisans arıyorum. zaten askerliğimi yaptığım için askerden kaçmak amacında olmadığımdan kolay kabul edileceğimi düşünüyorum tabi bu ne kadar doğru bilemem. maddi anlamda çok yük olmayacak mümkünse devlet üniversitesinde genel kültür eğitimi gibi olacak sadece derslerle ve sınavlarla uğraşabileceğim mümkün mertebe yalan ama sanki ilerde yönetici olabilirmişim gibi de az birşeyler öğreten bir yer olursa süper olur. istanbul'da düşünüyorum. çok şey istemiyorum aslında pahalı ve zor olmasın; zaten olmazsa da yapmasam da olur. belki işime yarar hem de boş zamanlarımı değerlendirebilirim gibime geliyor. şimdiden teşekkürler...
0
azeroth
(27.04.08)
ikinci öğretimler tezsiz oluyor sanırım. hem yük olmaz hem de işten izin almanız gerekmez.
0
leylak sarabi
(27.04.08)
Senin belirttiklerinden yola çıkarsak; tezsiz yapman daha karlı, sonuçta kasmak istemiyorsun. Arkadaşların dedikleri gibi tezsiz demek devlet üniversitesinde neredeyse özel üniversite fiyatı demek. Yazın ben istanbul üniversitesine bakmıştım. Fiyat hatırımda kalmadı fakat bayağı pahalıydı. Bir nevi 2.öğretim gibi yani fiyat pahalılığı :)
Öte yandan; devlet üniversiteleri en hafifi de olsa kastırır. Özel üniler bir nebze daha rahat.Bir nebze diyelim de şimdi özel ünide yüksek yapanlar üstümüze gelmesin :) Açıkçası senin yerinde olsam dil kursuna giderim bu şekilde bir düşüncede yüksek yapmaktansa. İngilizcen varsa İspanyolcayı deneyebilirsin. Bilgisayar mühendisi de aslan gibi adamsın daha ne olsun :)

Sağlıcakla.
0
villeneuve
(27.04.08)
(7)

italyanca mı romence mi ne? romence sanırım ama ne?

nihilanth
"bagami-as poola in gura mea......ce fac turcii astia.......!!!! bravo baieti....ce fac cersetorii p acolo pe strada......fac astia smecheri(cica) la noi!!!!"burda ne demis ne demek istemiş arkadas bilen var mi?
"bagami-as poola in gura mea......ce fac turcii astia.......!!!! bravo baieti....ce fac cersetorii p acolo pe strada......fac astia smecheri(cica) la noi!!!!"

burda ne demis ne demek istemiş arkadas bilen var mi?
0
nihilanth
(26.04.08)
yardımcı olmayacak ama, en azından italyanca olmadığını bilmek bu konuda arastirmamanıza yardımcı olacak diyor ve google translate'e güvenerek italyanca değil diyorum.

cevab veremedi çünkü.
0
schimsonique chaiselongue
(26.04.08)
Bu yazı Romence. İtalyanca ile zaten birbirlerine çok yakın iki dil söz konusu. Kimi kelimeler ortak hatta. Bene(iyi) mesela. Noi(biz)nin de ortak olduğunu buradan öğrenmiş oluyoruz. Orada ne yazdığını anlayacak kadar da romencem yok maalesef :)
0
villeneuve
(26.04.08)
"mea" benim demektir, "ce fac" da yapıyor demek olabilir. turcii malum türkler, bravo da açık. strada italyanca'da yol demek. yok, pek bir şey anlayamadım bundan ben. :(
0
lykos
(26.04.08)
valla ben bi online translation sitesinde çevirttirdim ama şöyle bişey çıktı ortaya:

"bagami - aynı derecede havuz içinde gura mea.... ne fac turkuaz astia...!!!! Bravo küvet..... ne fac cersetorii p ţuradaki pe sokak..... fac astia smecheri cica ) vasıl biz!!!!"

hiçbir şey anlamadım! :-s
nerden buldun, neyle ilgiliydi ki bu yazı?
0
mortanius
(26.04.08)
romence oldugunu anlamistim biraz zaten arkadaslar tercumeyi soruyordum :) ozelden bir arkadas soylemis, "bravo turklere, bu isi cok begendim, bizde de aynisini yapiyorlar" gibi bisey demek istemis. youtube'a koydugum sokak calgicilari videosuna yapilan bir yorumdu bu.
0
🌸nihilanth
(26.04.08)
en başta Romanya'ya küfür var. daha sonra da"türklerin yaptıkları, tebrikler çocuklar, sizin dilencilerinizin yaptıklarını burda en baba adamlar yapıyor" demiş...
0
pispinti
(26.04.08)
hay sikeyim boyle isi.......napiyor bu turkler....!!! aferin cocuklar.... sokaklarda ne isi var bu dilencilerin...... resmen dalga geciyorlar bizimle!!!

gibisinden bir serzenis/isyan gibi geldi bana, tabi yaniliyor da olabilirim. yine de dursun burda.
0
sayisal loto
(18.08.15)
(3)

sizce hangi parfümü alayım??

mortanius
Arkadaşlar, parfüm almak istiyorum fakat 3 seçenek arasında takıldım kaldım karar veremiyorum..* Lacoste Essential* Clinique Happy* CK Eternity(hepsi for men tabii ki)Gönül isterdi ki üçünü de aynı anda alayım. Hatta onlar yetmedi, bir de Creed Green Irish Tweed alayım (şişesi 245 YTL :p) ama sadece
Arkadaşlar, parfüm almak istiyorum fakat 3 seçenek arasında takıldım kaldım karar veremiyorum..

* Lacoste Essential
* Clinique Happy
* CK Eternity
(hepsi for men tabii ki)

Gönül isterdi ki üçünü de aynı anda alayım. Hatta onlar yetmedi, bir de Creed Green Irish Tweed alayım (şişesi 245 YTL :p) ama sadece birini seçmem gerekiyor..

Bunun yanında verebileceğim detaylar:
+ Lacoste Essential'ın kokusuna hastayım. Bana da iyi gittiğini düşünüyorum..
+ Clinique Happy'i zamanında kullanmıştım, o da iyi gidiyor ve çok güzel kokuyor. Ama bu noktada bir sorun var, mesela Boss in Motion'un hiçbir imitasyonunun kokusu gerçeğinin yanından bile geçemese de(hatta gayet itici ve ağır kokuyorlar), bunun imitasyonu bile gayet güzel kokuyor :) Mesela D&P'den almıştım bir keresinde ve hem güzel kokuyor, hem de kalıcılığı da gayet başarılı.
+ CK Eternity'i daha önce hiç kullanmadım ama kokusu hoş..
+ Şu an sahip olduğum diğer parfümlerim; Boss in Motion, CK Contradiction, Laura Biagiotti Roma Uomo..
+ Son olarak, açık tenliyim. (koku-ten uyumu önemlidir ya)
Ha bu arada, tenime uymasının yanında, yaz mevsimine/sıcak havalara gidecek bir koku olması da önemli..

Bu bilgiler doğrultusunda önerilerinizi bekliyorum..(özellikle de bağyan arkadaşların :) Şimdiden teşekkürler..
0
mortanius
(25.04.08)
issey miyake - l eau d issey
0
guybrush threepwood
(25.04.08)
Diğerlerini bilmiyorum ama Lacoste Essential muhteşem. İyi aklıma getirdin hatta, para ayarlayıp gidip alayım :)
0
villeneuve
(25.04.08)
Lacoste Essential'da karar kıldım. Cevaplar için teşekkürler..
0
🌸mortanius
(26.04.08)
(4)

du$unmek ile ilgili kaynak

safepassage
selamlar arkadaslar. dusunme yetimi ve/veya akil fikir sahibi eden bir kitap ya da herhangi bir kitap bilen duyan goren var midir?ya da bu dusunme yetisini nerede nasil kullanabilecegimizi anlatan,, hafiza guclendirmeye yarayan bir $ey ya da bir yer acilen lazim.lutfen yardimci olun, cok cekiyorum
selamlar arkadaslar. dusunme yetimi ve/veya akil fikir sahibi eden bir kitap ya da herhangi bir kitap bilen duyan goren var midir?

ya da bu dusunme yetisini nerede nasil kullanabilecegimizi anlatan,, hafiza guclendirmeye yarayan bir $ey ya da bir yer acilen lazim.

lutfen yardimci olun, cok cekiyorum bu mevzudan.

bu arada dusunme, insan iliskileri ve gunluk karsilastigimiz olaylarla ilgili olacak.

acaba sadece ve sadece zekayla orantili birsey mi?
0
safepassage
(24.04.08)
hocam insanlari dogduklarindan beri dusunurler; o yuzden dusunmeyi nerede kullanacagini sorman bence yanlis olur. hafiza guclendirme kitaplari da benim icin sarlatanliktan ote birsey degil acikcasi. ama senin sormak istedigin zannedersem , olaylara nasil objektif yaklasip onlardan nasil dogru sonuclar cikaracagin. bunun icin hep biraz kafasi calisan abilerimiz ablalarimiz kitap okuyun demislerdir bize; eger dunya ve turk klasiklerini okumadiysan onlardan basla derim;dostoyevski, tolstoy, tanpinar vs. okurken bol bol dusunuyor insan. eger roman olmasin diyorsan da en favori yazarlarimdan birisi olan bertrand russell in herhangi bir kitabini oku derim-matematik ve felsefe ile ilgili olanlar disinda. bilimsel dusunceyi gunluk bir dil ve mizahla okuyucularina anlatiyor kendisi. siddetle tavsiye ederim.
0
egotm
(25.04.08)
egotm cok tesekkur ederim, sormak istedigimi iyi anlamissin. sanirim eksigim de bu. bu yazarlarin butun kitaplarini okumaya calisacagim tabi verdigin siradan baslarim buyuk ihtimalle. tekrar cok tesekkurler.
0
🌸safepassage
(25.04.08)
hatta seni su basliga yonlendireyim:

(bkz: okunmasi gereken kitaplar) buradan beegndigin bir dusunurun ya da klasik edebiyat yazarinin kitabini oku derim. tabi hangi kitabi sececegine, sozlukteki basliklardan arastirarak bulabilirsin. zaten kitap okuma aliskanligi da kazanirsan, benzer sorular sormak yerine kendi birikimlerini sozlukle paylasirsin biz de okuruz :) bunlar da sana agir/cok gelirse eski dusunurlerin ozlu sozlerini-aforizmalarini- okumayi deneyebilirsin ama kitabin yerini hic bir bilgi kaynagi tutmaz bence.
(bkz: lucius annaeus seneca)
iyi okumalar.
0
egotm
(25.04.08)
Merhaba,
Kesinlikle felsefe okuyun. Bunun için de en alttan başlamak iyidir. Temel kaynaklar ;
-Her şey ne anlama geliyor ?( Felsefeye küçük bir giriş) / Thomas Nagel
-Felsefe sorunları / B.Russell. Russell'in Sorgulayan denemelerini bunların ardından okuyabilirsin. Platon'un Devleti olabilir.
-Zihin,dil ve Toplum / John Searle

Zamanla vites arttırırsın zaten.
Bir de ne olursa olsun gazete okumayın. Gazeteler size hiç bir şey veremez inanın,Ona harcanan zamanı bu şekilde daha iyi değerlendirme şansımız varken hemde..

Russelldan sevdiğim bir alıntıyla bitirelim o zaman:

Gerçekte felsefenin değeri, geniş biçimiyle, onun kesinliksizliğinde aranmalıdır. Felsefeye hiç ilgi duymamış biri ömrü boyunca, sağduyudan, kendi çağının ve ulusunun alışılmış düşüncelerinden ve kendi özgür usunun katkısı ya da onayı olmadan zihninde yer eden kararlardan türeyen önyargıların tutsağıdır. Böyle bir insan için dünya, belirli, sonlu ve açık olmaya dönüktür; sıradan nesneler bir sorun yaratmaz, alışılmamış olasılıklar hor görülerek bir yana atılır. Tersine, felsefeyle uğraşmaya başlar başlamaz, günlük yaşama en çok karışmış şeyler bile yanıtları çok eksik kalan sorulara götürür. '' Felsefe, ortaya koyduğu şüphelerin doğru yanıtlarını bize inandırıcı biçimde söyleyemese de, düşüncelerimizi genişleten ve onları alışkanlıkların zorbalığından kurtaran birçok olanaklar ortaya koyabilir. '' Böylece, şeylerin ne olduğu üzerindeki kesin inançlarımızı zayıflatırken, ne olabilecekleri üzerindeki bilgimizi büyük ölçüde artırır; kurtarıcı şüphe alanında hiç yolculuk etmeyenlerin bir ölçüde kibirli doğmacılıklarını yok eder ve alışılmış şeyleri alışılmamış yüzleriyle göstererek merak duygumuzu canlı tutar.

Sevgiler.
0
villeneuve
(25.04.08)
(6)

papağan adı soruyorum silicem

marsli efsane cocuk
şimdi sözlükte doksanlı yıllardaki reklamlar başlığını görünce yeniden aklıma geldi,ben zamanında epeyce aramış olur olmaz herkese sormuştum herkes başka şekilde hatırlamıştı yine sözlükteki garanti bankası reklamları başlığında da bahsi geçmiş ama adı verilmemiş..efendim uzatmıyorum,"... canıııım t
şimdi sözlükte doksanlı yıllardaki reklamlar başlığını görünce yeniden aklıma geldi,ben zamanında epeyce aramış olur olmaz herkese sormuştum herkes başka şekilde hatırlamıştı yine sözlükteki garanti bankası reklamları başlığında da bahsi geçmiş ama adı verilmemiş..efendim uzatmıyorum,"... canıııım tırt bip" teki papağanın adı neydi ? maşuk bizimkilerdeki cafer in papağanıydı galiba,benim aklımda nedense tarık,tijan gibi bir şey kalmış var mı aha şurda reklamın kendisi var diye link verecek bir babayiğit ??
0
marsli efsane cocuk
(20.04.08)
cafeeeeeer canıııııım tırrrrrrrrrrrrr bip

Telsimin tak kullan sim kartı için olan reklamıydı diye hatırlıyorum?
0
alkolik imam
(20.04.08)
midesiz
(20.04.08)
vallahi bence ne cafer ne bihterdi ama demek istediğim de buydu zaten herkes başka hatırlıyor :) aramaya devam...
0
🌸marsli efsane cocuk
(20.04.08)
ben bihter olduğuna eminim,bizim ihter diye bir arkadaşımız vardı o zamanlar onunla. çok dalga geçmiştik(bihter özür dilerim okuyorsan,ortaokul yılları acımasız oluyor,evet) neyse böyle işte. bihterdir daha fazla aramak istiyorsan,peki ama güven bence bu cevaba...
0
october swimmer
(20.04.08)
Bihter. Levent Kırca parodilerinde bile kullandı bu reklamı :)
0
villeneuve
(20.04.08)
tamam bihter de karar kılınmıştır o zaman,teşekkürler :)
0
🌸marsli efsane cocuk
(21.04.08)
(6)

eski ansiklopediler

the man who hears deepest inquisitions
asiri yer kaplayan ve hic kullanilmayan bir sürü brittanica var evde...nasil bir $ekil yaparak bunlardan kurtuluruz?
asiri yer kaplayan ve hic kullanilmayan bir sürü brittanica var evde...nasil bir $ekil yaparak bunlardan kurtuluruz?
0
the man who hears deepest inquisitions
(20.04.08)
şu sıralar ilk okulda okuyanlar arasında hayret edilesi şekilde tekrardan popüler olmuş.

Ufak bir araştırmayla hepsi atlayabilir o kaynaklara. Benim elimdekiler böyle oldu çünkü:)
0
alkolik imam
(20.04.08)
cegv e falan bagislayabilrsin..
0
orange coffee
(20.04.08)
sahafa verilerek.
ayrıca zamanında o brittanica dediğinin 18. cildi için dolaşmadık sahaf bırakmamıştım.
0
insanimsi
(20.04.08)
Çöpe atmayın da ne yaparsanız yapın. Bir ilk öğretim okuluna da bağışlanabilir. Muhakkak birilerinin işine yarayacak şekilde değerlendirin.
0
villeneuve
(20.04.08)
Merhaba, ansiklopedileri İstanbul veya ba$ka bir büyük$ehirde herhangi bir ilkokula vermeye kalkı$ma rezil olursun. Çünkü çok bilmi$ hocalar/müdür yrd. / müdürler koltuklarından kaykılarak $unu diyeceklerdir: evladım artık internet - gogıl denen $eyler var çocuklar oradan ara$tırıyorlar derslerini. Ba$ıma iki okludada geldiği için genelleme yapmak doğru mudur bilemiyorum ama bundan farklı bir cevap alacağını pek sanmıyorum.

ansiklopedilerini en kısa zamanda ve masrafsız adresinden alacak olan bir sosyal sorumluluk projesine yönlendirmek isterim sizi. Ben iki okuldan darbe alınca buraya ba$vurdum ertesi sabah saat 9'da gelip tüm kitaplarımı alıp gittiler. Temiz i$.

tnt.com.tr - "444 0 868" telefonla ileti$im kurup anında kayıt verebiliyorsunuz, gelip alıyorlar kitaplarınızı.

tnt aldığı bu kitapları ihtiyacı olan ta$radaki okullara gönderiyor içiniz rahat olsun.
0
robinbook
(20.04.08)
@robinhook, aksam tasnifi yapayim, tnt ye vericem
0
🌸the man who hears deepest inquisitions
(21.04.08)
(2)

Akordeon nağmeleri

vincenzo
canlar, arkadaşlar,amelie filmindeki gibi yada algida reklamındaki gibi içinde akordeon bulunan parçalar, albümler nelerdir?isim, link herbişey olabilir.öperim.
canlar, arkadaşlar,
amelie filmindeki gibi yada algida reklamındaki gibi içinde akordeon bulunan parçalar, albümler nelerdir?
isim, link herbişey olabilir.
öperim.
0
vincenzo
(19.04.08)
Yann Tiersen,Edward Aris.
0
villeneuve
(19.04.08)
Edward Aris güzelmiş. teşekkür ederim
0
🌸vincenzo
(19.04.08)
(2)

Atasözleri ve Deyimler Konusunda Otorite?

actionary
Türkiye'de atasözleri ve deyimler konusunda otorite olan kişiler kimlerdir?
Türkiye'de atasözleri ve deyimler konusunda otorite olan kişiler kimlerdir?
0
actionary
(18.04.08)
tdk çalışanlarıdır,başkası değil.
0
marsli efsane cocuk
(18.04.08)
Şimdi şunu söyleyebilirim ;atasözleri ve deyimler diye bir sınırlandırma olacaksa tam yanıt vermem zor fakat türk dilbilimci ve türkologlar diyebilirim. Türkçe ile ilgili araştırma yapanlar,çalışanlardır bunlar. ilk tahlilde aklıma gelenler; Feyza Hepçilingirler,Yavuz Bülent bakiler, Mehmet Kaplan, Arif Hikmet Par, Seyit Kemal Karaalioğlu.. Arkadaşın belirttiği üzere TDK'nın da yayınları vardır muhakkak.

www.tdk.org.tr
0
villeneuve
(18.04.08)
(10)

fotoğraf çekmek ama nasıl ?

akiskan
efendim ben işimi değiştirince uzun zamandır istediğim güzel dslr bir makine aldım. bir nevi ukte doldurdum. fakat problem şudur ki makinenin kullanım kitapçığını okuyarak güzel fotoğraf çekilmiyor. iso değeri,shutter açıklık miktarı,süresi,bla bla nedir internetten açıp okuyarak da elde ettiğim res
efendim ben işimi değiştirince uzun zamandır istediğim güzel dslr bir makine aldım. bir nevi ukte doldurdum. fakat problem şudur ki makinenin kullanım kitapçığını okuyarak güzel fotoğraf çekilmiyor. iso değeri,shutter açıklık miktarı,süresi,bla bla nedir internetten açıp okuyarak da elde ettiğim resimler cep telefonu kalitesinden çok da ilerde değil.
peki hafta içi akşam en erken 7 ye kadar çalışan ben nasıl öğrenecem fotoğraf çekmeyi ?
0
akiskan
(17.04.08)
national georaphic fotoğrafçılık cdleri var.sanırım 4 tane onları indir.
0
omer460
(17.04.08)
hafta sonları kursa git. ismek var ücretsiz.
0
axijazz
(17.04.08)
nette fotoğraf dersleri diye aratırsan karşına online bir şekilde öğrenebileceğin kaynaklar ve powerpoint sunumları felan çıkıyor. şahsen ben bunu fotoğraf kursuna başladığımda yapmıştım ve başlangıç için gösterilen dersler üç aşağı beş yukarı birbirinin aynısı. yani teknik bilgileri ordan alabilirsin. ha işin bir de düşünme boyutu var ki o fotoğraf kurslarında daha etkili oluyor. zira farklı kültürlerden insanların bir fotoğrafa bakış açılarını görebiliyorsunuz ve bu da sizin düşüncenize katkı yapıyor. ama aynı katkıyı fotoğraf sitelerini gezerek de elde edebilirsiniz gibi geliyor, fotokronik, fotokritik, ya da online fotoğraf dergileri gibi.
0
theripperknownasjack
(17.04.08)
fotografin kalitesiz gorunmesinin ilk sebebi, cozunurluk tercihi olabilir. ornegin makineniz 7 megapikseldir ancak bunu 1.3 megapiksele ayarlayarak cekiyorsaniz, kotu gorunebilir.
ikincisi, fotografta cok fazla kirli nokta (noise) varsa, iso & diyafram & pozlama suresi uclusunun uyumsuzlugundan olabilir. ornegin karanlik ortamda yuksek iso, noise ortaya cikarir. bazi makinelerin noise orani digerlerine gore biraz daha fazla olabilir, bu markaya gore degisiyor. makinenizin markasi-modeli ve uzerindeki objektifin ozellikleri nelerdir?
dslr makineler arasinda da kalite farki vardir, ornegin bir nikon d40 ile bir canon 5d arasinda oldukca fazla fark olmakta.
arti kullanilan objektif de cok farkediyor, ornegin canon'un giris seviyesi kit lensi 18-55mm 1:3.5 objektifi cok kaliteli degildir, ancak sigma ve tamron bu konuda iyi lensler uretmekte. carl zeiss, minolta ya da schneider de lenste mukemmel sonuclar verebilmektedir.
aksam saatlerinde ya da gece cekimleri icin tripod kullanmanizi oneririm. hatta soyle diyeyim, pozometre 100'un altinda pozlama suresi veriyorsa tripod kullanilmasinda fayda vardir. tabi bu rakam objektifinizin diyafram hiziyla da alakali, ornegin iki fotografi 1/100 saniye, biri 50mm. 2.8 objektifle, digeri de 50mm 1:1:4 objektifle cektiginizde, 1:1.4 diyafram degeri olan objektifle cekilen fotograf biraz daha aydinlik gorunecektir ve alan derinligi artacaktir.
iso fotograftaki kirliligi ortaya cikarabilecek en onemli faktordur. ornek vermek gerekirse, bir arkadasim nikon d200 kullaniyor, ki gayet super bir makinedir kendileri.. ustundeki objektifler de gayet iyidir. ancak alet 800 iso'da noise yapmaya basliyor. bu bir dezavantaj tabiki de.

biraz uzun oldu farkindayim ama soyle diyeyim, bu hicbir sey. fotografcilikta dengeyi bulana kadar cok hafiza karti bosaltmak gerek..
0
paradoxical
(17.04.08)
DSLR ile başlamak biraz yanlış olmuş. Eğer fotoğrafçılığa gerçek bir tutkunuz varsa analog makinelerle başlamalı, en azından prensiplerini öğrenmeli, kompakt makinelerle tarzınızı oturtup sonra DSLR'a geçmenizi tavsiye ederdim. Okumayı öğrenmeden kitap okumaya çalışmak gibi. Ama bu hevesinizi kırmasın. Bol bol çekim yapacaksınız. Deneyip sonuçlarını göreceksiniz.

Güzel fotoğraf dediğiniz nasıl oluyor? Sorun nedir? Netlik mi, keskinlik mi, renkler mi? Yoksa konu mu? Bunun cevabını bulmanız, güzel dediğiniz fotoğrafı elde etmenizi kolaylaştıracaktır.
0
paranormal
(17.04.08)
midesiz
(17.04.08)
villeneuve
(17.04.08)
anladığım kadarıyla fotoğrafçılığa yeni başlamışsınız. direk slr makineyle başlayayım diyorsanız kusura bakmayın ama biraz eşekliğe kaçıyor bu. slr'ler profesyonellere yöneliktir. çok ayrıntılı ve hassastır. teorik/pratik birikim ve yatkınlık olmalı. kullanım kılavuzu okuyarak öğrenilseydi basit bi düğün fotoğrafçısı milyarlar kazanamazdı. üstelik sadece çekim bilgisi de değil bilgisayar ortamında onu işlemek için de birşeyler bilmeniz gerekli, tam anlamıyla kullanabilmeniz için. bu saatten sonra compact'a dönmem derseniz herbişeyi oto yapıp uğraşın edin artık.

-lensler belirli değerlerde belirli amaç doğrultusunda kullanılıyor. diyafram falan öğrenene kadar standart olanı işini görür.

-ripperjack fotoğrafa bakış açısından bahsetmiş. o apayrı bi konu. sanatçılık, yaratıcılıkla ilgili daha çok.

ilerletince fotokritik'e katılıp çalışmalarını gönderir eleştirilerden faydalanırsın.
0
perloneth
(17.04.08)
tekniği bi yana bırakıp ''konu'' üzerine çalışın.tekniğiniz muhakkak zamanla keskinleşecektir. ama anlatım çok önemli. konu keza...bakana da çekene de bişeyler katmalı.
0
inspectorjavert
(17.04.08)
makinanın pozometresi gereken diyafram değerini verir size zaten. yapmanız gereken örtücüyü ayarlamak ve çerçevenizi oluşturmak. bunu oturttuktan sonra da ister örtücüyü 1 e getirir çizik araba farı çekersiniz ister 1000 e getirir hızlı tren çekersiniz. çok çok fazla zorluğu yok bu 2 ayar bakımından.
0
s e ff a f
(18.04.08)
(5)

digitürk kutusu ?

plt radioman
bir duyuma göre bu siyah dijiturk kutuları mı ne tvde görüntü kaliteleri gümüş/gri kutulara göre kötü imiş?bu konuda tecrübesi , bilgisi olanlar?
bir duyuma göre bu siyah dijiturk kutuları mı ne tvde görüntü kaliteleri gümüş/gri kutulara göre kötü imiş?

bu konuda tecrübesi , bilgisi olanlar?
0
plt radioman
(16.04.08)
valla bende sıyah philips var..ilk cıktıgı sıralar almıstım bunu verdıler..ancak goruntu kalitesi acısından pek bı fark goremıyorum ben..
lakin canak antenın buyuk ve kucuk olanı var..o farkedebilir diye dusunmekteyım..
0
isott
(16.04.08)
Merhabalar,evet öyle yaygın bir inanış var. Ne kadar doğru bilemiyorum ama geçenlerde sinyal seviyesi az diye oldukça sık uyarı vermeye başlayınca servisi aradık . Geldiler arkadaki kablonun ucu oksitlenme yapmış ,gri olanla değiştirdiler kutuyu. Öyle bariz bir görüntü kalitesi açısından fark çarpmadı gözüme. Ama dediğim gibi kutuyla alakası var mıdır bu durumun bılemıyorum tabii :) Yani sorunsuz çalışıyorsa digiturk devam et derim naçizane..

İyi seyirler :)
0
villeneuve
(16.04.08)
ikisinide kullanmış biri olarak; philips (siyah kutular) lerin tuner ı daha güçlü oluyor, genelde sinyal seviyesi daha yüksek oluyor yani. vestel (gri kutu) olanların arabirimi daha hoş, fakat bu kutularda en az diğeri kadar illallah dedirtiyor. görüntü kalitesi olayına gelince de şöyle söyleyeyim, değiştirince hiçbir şey farketmeyeceksiniz.
0
metox
(16.04.08)
vestel(gri) olanların kumadalarından çıkan infrared ışının reciever üzerindeki sensöre isabet etmesi için hatim indirmeniz gerekiyor, ben onu biliyorum.
0
carc
(17.04.08)
evde siyahla daha rahat kanal değiştirdiğimi hatırlarım evet ehuahhua

sağolun millet,
0
🌸plt radioman
(17.04.08)
(6)

Değişik bir olay, başlık bulamadım

krasotkin
geçen sene fındıkzade hsbc atmsinden para çekerken bir olaya şahit olmuştum. tam manasıyla bir olay falan değil aslında. hani kaldırımların sonunda tekerlekli sandalye ve pusetlerin kolaylıkla geçebilmesi için bir eğim vardır hani. işte tam buranın önüne bi tane transit geldi parketti. o esnada da
geçen sene fındıkzade hsbc atmsinden para çekerken bir olaya şahit olmuştum. tam manasıyla bir olay falan değil aslında. hani kaldırımların sonunda tekerlekli sandalye ve pusetlerin kolaylıkla geçebilmesi için bir eğim vardır hani. işte tam buranın önüne bi tane transit geldi parketti. o esnada da pusetinde bebekle bi tane kadın oradan inmek üzereydi. transitten inen çobana (oy muhabbetine girmicem korkmayın) düzgün bir şekilde sitem etti, oraya parkettiniz arabayı indiremiyorum şeklinde. çobanın buna karşılık tavrı görülmeye değerdi doğrusu. ben ne yapim yani şeklinde bir referans ve dönüp gitmesi bir oldu. o sırada ben işlem yaparken arkamda sıra bekleyen bi kaç kişi adama tepki gösterdiler kadın haklı çek arabayı diye. ama kadın orda kendi çabasıyla bi boşluktan kaldırıp indirmeye çalıştı arabayı.

şimdi bu anlattığım olayın üzerinden tahminen bir yıl falan geçti. bazen aklıma geliyor neden bu adamın ağzını burnunu kırıp arazi olmadım diye. bi çoban gitmiş memleket ne kaybeder sanki. ama bi geniş bi gamsız bi skik dönemimdi. neyseki şimdi biraz daha yapıcı düşünebiliyorum. sormak istediğim ise şu, o sırada bi polis falan çağırsak, bu adam çocuklu kadınlar için yapıulmışi bir yere park ederek onun hakkını gasp ediyor şeklinde tutanak tuttursak ya da sadece park cezası ödemek dışında herhangi bir yaptırım uygulanabilir mi yasal olarak.
0
krasotkin
(15.04.08)
Ne yazık :( İstanbul bu yüzden yaşanmaz halde. Her defasında çekip gitmek istiyor insan ama zorunluluklar da kıskıvrak yakalayıveriyor. Herkesin polisi kendi vicdanı ,o arkadaşa tutanak da tutsan ,ceza da kessen aynı davranışı başka bir yerde, başka bir şekilde de olsa tekrarlayacağına adım gibi eminim. Kaba kuvvet de çözüm değil. Olmuyor,olamıyor nihayetinde. Biraz konu dışına kaydım,affola.
0
villeneuve
(15.04.08)
adamı akşam evine girip öldürüp parçalarını çöp poşetlerine toplayarak, kalamış marinasından alacağın taşlarla birlikte teknenle açılacağın marmara denizinin dibine at. (2 haftadır dexter izlemekteyim çok mu etkilendim nedir)
0
darknum
(15.04.08)
su bir iki sene icerisinde polisle alakali o kadar trajikomik bi iki sey yasadim ki, polisin gelmesi tutanak tutmasi size yardim etmesi vs. gibi seyler yuzumde sadece bir tebessum olusturdu, hepsi bu.

ben mi negatifim bu ara yoksa cok mu vahim durumdayiz bilemedim.
0
la traviata
(16.04.08)
kaldırmın yakınlarında "duraklamak veya park etmek yasaktır" levhası vardıysa adama ceza kestirebilirdin, hatta aracını çektirebilirdin. Yoksa yapacak bişi yok, adamın insafsızlığı...
0
kimlanbu
(16.04.08)
yaya geçidi olsa adama ceza yazdırırsın da o eğimli yerlerin kanunda bir yeri yoktu son baktığımda. ama park yapılmaz, yay geçidi (yola beyaz çizili olanlardan) gibi yerlerde park edilmişse 50 ytl gibi bir ceza kesilebilir. 156 yı arayıp haber vermek gerekir tabi onlar da gelir mi bilmem. trafik vakfı aranıp aracın çektirilmesi sağlanabilir şikayet üstüne çalışıyorlar çünkü.
0
ozdek
(16.04.08)
üç kuruş park cezasını ödeyen insanları öyle mahrum edebilecekler yani. yok arkadaşlar, yapıcılık da buraya kadarmış, en makul çözüm cesedi parçalara ayırıp denize atma muhabbeti. hem kişi başına düşen milli gelir de artar memlekete bir hizmetimiz olur
0
🌸krasotkin
(16.04.08)
(8)

hediye

okadarromantikimki
merhaba. yaklaşık 2 hafta sonra karşılıksız ilgi duyduğum birisinin doğum günü(kız). şu aralar sevgilisinden de ayrıldı, eğer doğum gününü iyi değerlendirebilirsem bir şansım olur diye düşünüyorum. sizce iddiasız ama yaratıcı, romantik ama ucuz ne alınabilir; ne şekilde sunulabilir hediye?bir de ter
merhaba. yaklaşık 2 hafta sonra karşılıksız ilgi duyduğum birisinin doğum günü(kız). şu aralar sevgilisinden de ayrıldı, eğer doğum gününü iyi değerlendirebilirsem bir şansım olur diye düşünüyorum. sizce iddiasız ama yaratıcı, romantik ama ucuz ne alınabilir; ne şekilde sunulabilir hediye?

bir de ters bir tepki ile karşılaşabilir miyim, nedir?
0
okadarromantikimki
(13.04.08)
İlgi duyduğuna göre beğenilerinden haberdar olmalısın. Ona göre bir yol çizilebilir. Örneğin sevdiği şarkıcının konserine iki bilet :) gibi.
0
villeneuve
(13.04.08)
genelliycem ama sevgilisinden yeni ayrildiysa bence ilgini hemen cart diye belli etme. yine genelde bu donemde azcik kafa dinlemek ister insanlar. herkeste boyle olmayabilir ama bi ruhi yorgunluk mevz-u bahis olabilir. hediyenin romantik olmasi bu anlamda rahatsiz edici olabilir. sayet mumkunati varsa beraber vakit harcamaya calisman hediyeden daha onemli. sevgi dogcaksa paylasim anlarinda kendini dogurur zaten diye dusunmekteyim. sen onu zaten begeniyorsan, sanirim bunu belli de ediyorsundur. erkekler farketmese bile kadinlar bunu anlar zaten. hediye olaraktan da kendin yaptigin bir seyi ver bence. bu tip el becerin yoksa da orjinal guzel bir tisort derim, hem siradan hem iddiali hem de surekli kullanabilecegi bir sey olur. hhtp://www.threadless.com burda orjinal guzel tisortler var, vakit varsa 1 haftada geliyor. olcusu inch le. orta kiloda biriyse, cok zayif degilse girly m olur..
bol sans.
0
pyro clustic flow
(13.04.08)
@pyro clustic flow

ne gibi bir şey yapabilirim sizce kendim?
0
🌸okadarromantikimki
(13.04.08)
burda daha once hediye soranlara onerdigim iki sey var; birisi serbest stil kolaj digeri de tisorte desen, yazi vs cizmece. bunlar daha cok ortak gecmisi olan insanlara hitap eder, sizin durumda hos kacmayabilir. ne gibi yeteneklerin var bilemiyorum ki, ne yapip versen.. mesela erkek arkadasim yeni tanstigimiz zamanlarda, agac kabugundan bir caretta yapmis, onu bana vermisti- agac oymaya merak saldigi donemlerden kalma, ebn de surungen vs seviyorum- dedigim gibi onun nelere ilgisi, senin de neye yetenegin var bilemedigimden pek bir sey oneremiyorum. biraz pahali ama enfes bir hediye olarak planet earth dvd seti alabilirsin. dunyanin en guzel hediyelerinden biri :)
0
pyro clustic flow
(13.04.08)
haa bir de aklima ne geldi. yine duyuru'da birisi yazmisti. hediye diye aratirsan bulursun sanirim, ilan-i ask icin cok iyi bir yontem:teneke bir kutu var ve kutuyu suluyormussun, icinden de uzerinde seni seviyorum yazan bir bitki/ tohum cikiyormus.
0
pyro clustic flow
(13.04.08)
eğer elinde fotoğrafları varsa, ortak fotoğraflarınız, arkadaşlarıyla birlikte fotoğrafları filan, takvim yapabilirsin. bilgisayarda dijital fotoğrafları kullanarak takvim hazırlayabileceğin çok güzel programlar var, düşünürsen kendi kullandığımı önerebilirim. sadece çıktı almaya ve spiral yaptırmaya para vereceğin için 15 ytl bile tutmaz, ama kesinlikle kişiye özel olur, ve tüm yıl boyu gözünün önünde olur ;)
bu arada, seni sırf ona hediye aldın diye terslemesi çok zor...
0
opucuk baligi
(13.04.08)
@opucuk baligi

aslında evet, matbaamız var, maliyet hiç olmaz onda. teşekkür ederim, bu iyi bir alternatif gibi.
0
🌸okadarromantikimki
(13.04.08)
benim kullandığım program TKexe Kalender, ücretsiz bi program, çok başarılı, her sayfaya birden fazla resim de ekleyebiliyorsun, efektleri filan da var. bol şans şimdiden :)
0
opucuk baligi
(13.04.08)
(11)

Sinema Hakkında Kafama Takılan Şeyler

vincenzo
Şimdi kafama takılan bir kaç husus var paylaşıp tartışmak isterim.-bir film, yönetmenin filmimidir? senaristin mi? oyuncunun mu? bu film nasıl anılır? soruyu biraz daha açarsam eğer; mesela Godfather diyince benim aklıma ilk gelen şey Marlon Brando, Al Pacino, De Niro yada Mario Puza ama aklıma FF C
Şimdi kafama takılan bir kaç husus var paylaşıp tartışmak isterim.
-bir film, yönetmenin filmimidir? senaristin mi? oyuncunun mu? bu film nasıl anılır? soruyu biraz daha açarsam eğer; mesela Godfather diyince benim aklıma ilk gelen şey Marlon Brando, Al Pacino, De Niro yada Mario Puza ama aklıma FF Cappola gelmiyor senaryo çok sağlam, fakat Rezervuar Köpeklerinde aklıma ilk gelen şey Tarantino (hikaye de çok iyi ama filmi lego gibi parçalar haline getiren, çeken tarantino dur), Carlito's way de de ilk aklıma gelen Pacino. Fatih Akın filmlerini seyrederken (farkettiyseniz oyuncular aklıma bile gelmiyor, direkt fatih akın filmleri diyorum :) filmden bi sinerji alıyorum, ne bileyim tarif edemiyorum. bu adamın bulaştığı her iş böyle geliyor bana. yada çok sağlam bir hikaye var, yönetmen buna ne yapabilir? daha ne kadar etkili hale getirebilir ki zaten senaryo, hikaye sağlam?
inşallah az çok derdimi anlatabilmişimdir,
siz ne düşünüyosunuz?
0
vincenzo
(08.04.08)
Sevgili Montella;bence takım oyunu. Ama görüldüğü gibi öne çıkanlar ve geride kalanlar olabiliyor. Kimi zaman bir oyuncu kotarıyor işi, üstelik berbat bir senaryoya rağmen, kimi zaman senaristin muhteşem hikayesi oyuncuların düşük performansı neticesinde sönük kalıyor,beklediği ilgiyi görmüyor. Ama nihayetinde takım oyunu olduğuna inanmaktayım.
0
villeneuve
(08.04.08)
(bkz: auteur sinema)
0
atmacaged
(08.04.08)
zaten dogasinda var bu isin boyle olmasi. odul torenleri de hep bu sekilde degerlendirir. tum odul torenlerinde oduller; en iyi yonetmen, en iyi senaryo, en iyi film, en iyi oyuncu vs diye verilir. bazen bir film en iyi filmi alir, bu en iyi takim calismasina dalelettir genelde ama ote yandan iyi yonetmeni baskasi alir, en iyi senaryoyu da bir baskasi.

oyle yani.
0
entrapmen
(08.04.08)
genel olarak filmler ve programlar yapımcınındır. yapımcı senariste senorya yazdırır, ya da hazır bi senaryo alır. kaliteli bir yönetmen seçer, beğenmezse yönetmeni değiştirir ve ajanslardan oyuncuları seçer.

tüm film aslında yapımcınındır, hollywood da bu bir kişi yerine firma oluyor. warner bros mesela.

ama son kullanıcı olan bizler için genelde başrol oyuncusuna maledilir ya da biraz bilinçli isek yönetmenine maledilir.
0
efruz
(08.04.08)
bu size yönetmenin izlediğiniz filmlerinde kazandırdığı alışkanlıklarla alakalı. herhangi birisi yönetmenini bilmeden bir film izlediğinde ona tim burton filmi diyebilir ya da bir başka filme "tim burton tarzında" diyebilir. yerleşmiş anlatım dili, bir de sık kullanılan oyuncular (bakınız: Tim Burton & Johnny Depp, Guy Ritchie & Jason Statham, Tony Scott & Denzel Washington) o yönetmenin kaşesi oluyor bir şekilde.

özellikle ben de Danny Boyle'u seyrederken benzer bir his oluşuyor. çünkü adam senaryoları yazmadığı, hatta farklı senaristlerle çalıştığı halde ortaya benzer yapı ve dokuya sahip filmler çıkartıyor. izlerken Danny Boyle'u izlediğini hissediyorsun. zaten başarılı yönetmenler ve yıllar sonra adı anılan yönetmenler bunlar oluyorlar. kendine has anlatım dili geliştirebilmek sinemanın en zorlu yanı bana kalırsa.

ayrıca başarılı yönetmenlerin senaryo seçmesindeki olağanüstü refleksleriyle alakalı olabilir tüm bunlar...

bir şey daha eklemek istiyorum, afişlerde ve giriş jeneriğinde yazan "bir ... filmi" kalıbı bana çok bencilce geliyor. sinema bir ekip çalışması ve bunu sadece yönetmene mal etmek gerçekten doğru değil.
0
sirrikadem
(08.04.08)
yönetmeni bir futbol takımının antrenörüne, oyuncuları, futbolculara, yapımcıları ise yönetime benzetebiliriz.
0
baldur
(08.04.08)
baldur durumu çok iyi özetlemiş bence. benim merak ettiğim bir filmin yapılmaya nasıl karar verildiği? yani yapımcı "şöyle bir film yapsak ne tutulur be" diyor, akabinde ekibi topluyor diyelim. fakat sanırım tarantino olsun, david lynch olsun durum onlarda daha farklı işliyor.. mu?
0
deckard
(08.04.08)
bir filmin yapılmaya karar verilmesi için önce ortada bir senaryo olması gerekiyor. her şey o senaryoya göre şekilleniyor. yapımcılar, yönetmenler, oyuncular (son dönemlerde oyuncular da yönetiyor veya yapımcı oluyorlar) bir senaryoyu beğenip işe başlıyorlar.

tabii ki, bazen tamamen gişe amaçlı formülize senaryolar yazılıyor, yazdırılıyor. birçok örneği ben saymasam bile, kendiniz tahmin edebilirsiniz. onlar tamamen popüler kültüre hizmet eden ticari sinemaya hizmet ediyorlar...
0
sirrikadem
(08.04.08)
şimdi,
ilk olarak eğer bir yönetmen kötüyse, kusurusuz bir senaryoyu bile izlenemez bir film haline getirebilir. ama mesela senaryo kötüyse, yönetmenlik kusursuz olsa bile, filmde bir eksiklik hisseder izleyici.
yani ilk olarak senaryo iyi olacak, yönetmen kötü olmayacak.
ayrıca şu da var ki, her yönetmenin senaryoya katkısı vardır. bazısında azdır, bazısında çoktur. (örneği verdiğiniz baba filminde, romanı mario puzo yazmıştır ama film(-lerin) senaryosunu mario puzo ve francis ford coppola beraber yazmışlardır.)
tabi bazı filmlerde oyuncu filmin önüne geçebilir, -ki bu bence yönetmenin takdiridir. eğer usta bir yönetmen istemezse hiçbir oyuncu, filmin önüne geçemez.
sağlam hikayeyi, yönetmen daha ne kadar etkili hale getirebilir ki? sorunuza aklıma ilk gelen film "seven"i veriyorum. bence senarist bile, seven'i yazarken öylesi bir atmosfer hayal etmemiştir. işte yönetmen mahareti de biraz o'dur bence. -atmosfer yaratabilmek-.
son olarak, eğer filmin gerçek sahibi -yasal olarak- kimdir derseniz, bir sinema filmi için, sadece filmin yapımcısı, yönetmeni, senaristi, müzik bestecisi ve diyalog yazarı hak iddia edebilir.(mesela oyuncuların, aksi yönde bir antlaşmaları yoksa, film üzerinde hiçbir hakları yoktur.
0
gioberg
(09.04.08)
sofistike maymun;
hollywood'la avrupa sineması (ve bazı amerikalı bağımsız yönetmenler) farklı işliyor.
tarantino'su olsun lynch'i olsun, kubric'i olsun kieskovski'si olsun bunlar otör yönetmenler. yani 1 yapımcı bunlara recep ivedik senaryosu götürüp yönetmesini istese siktiri yer oturur yerine muhtemelen. bu tip yönetmenler kendi hikayelerini kendi yarattıkları tarzda anlatan adamlar oldukları için tarzlarının dışında bir film yapmazlar.
0
s e ff a f
(09.04.08)
Oyuncular veya senaryo öne çıkabilse de film her zaman yönetmenindir. Filmin sahibi yapımcı olabilir ama yapıt olarak film yönetmenindir. Böyledir bu. Ressam tabolusunu başkasına satabilir, sahibi başkası olabilir o tablonun. Ama o resim o ressamındır. Böyledir bu.
0
inatci kahraman aga
(09.04.08)
(5)

magic box zamanından şarkı adı

margos
magic box, yani star'ın ilk hali, şu almanya'dan yayın yapan,90 mıydı 91 senesi miydi, daha test yayını yaparken hep aynı üç klibi gösterirdi. bir tanesi "hey mona" diye dandirikten bir şarkı idi (bu kısım sadece hatırlatmaya yardımcı olma amaçlı), bir diğeri ise "summer in s....." idi.böyle yavaşın
magic box, yani star'ın ilk hali, şu almanya'dan yayın yapan,90 mıydı 91 senesi miydi, daha test yayını yaparken hep aynı üç klibi gösterirdi. bir tanesi "hey mona" diye dandirikten bir şarkı idi (bu kısım sadece hatırlatmaya yardımcı olma amaçlı), bir diğeri ise "summer in s....." idi.böyle yavaşından, bir adamın mırıldanır gibi söylediği bir şarkıydı. neydi yahu o? (üçüncü umurumda değil)
0
margos
(07.04.08)
teknik mudurum star tv'yi kuran ekipte yer almis. yarin kendisine bu soruyu iletecegim. eger ihtiyarligi tutmazsa hatirlar.
0
trimpot
(07.04.08)
Cevap mahiyetinde değil ama ekleme yapmak istiyorum. Sabahın köründe (5-6 gibi)günlük akışı yazan bir ekran olurdu. O esnada da fonda bir müzik çalardı. Hafif tempolu gibi sakin bir müzik. O da çok güzeldi. Olsa da dinlesek. Böyle yani :p
0
villeneuve
(07.04.08)
parça sanırım joe cocker in "summer in the city " parçası.. (bkz: #330949)
0
pillibebek
(08.04.08)
"summer in city"yi dinledim lakin o değil. İngilizce bilmez halimle adını "summer in sayem(???)" diye anladığım bir şeydi.

trimpot: beklemedeyim.
0
🌸margos
(08.04.08)
buymuş ya:
www.youtube.com
0
🌸margos
(10.08.12)
(7)

[ parfüm ] Parfüm Seçimi

enola gay
Öncelikle bilmeyenler varsa, yurtışından 5 günde vergisiz, gümrüksüz orjinal parfüm isteyenler varsa:http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=strawberrynet+comşimdi soruma gelince:cologne, eau de toilette vs. bunların hangisini seçmeliyim? amaca göre değişiyo aslında ama farklı nedir? bi entry vardı s
Öncelikle bilmeyenler varsa, yurtışından 5 günde vergisiz, gümrüksüz orjinal parfüm isteyenler varsa:

sozluk.sourtimes.org

şimdi soruma gelince:

cologne, eau de toilette vs. bunların hangisini seçmeliyim? amaca göre değişiyo aslında ama farklı nedir? bi entry vardı sanırım bununla ilgili..

ayrıca soruma cevap verenler kullandıkları parfümü de yazabilir :)
0
enola gay
(05.04.08)
eau de toilette ve eau de parfum oluyor bayan parfümlerinde parfum olanlarda parfüm yağı oranı daha yüksek oldugu için daha yoğun ve kalıcı oluyor. erkek parfümlerinde bildigim kadarıyla eau de parfum yok. cologne da sanırım traş sonrası sürülenlerden olmalı.
0
likeinme
(05.04.08)
Ö dö toilette iyidir. Burberry London /weekend kullanışlıdır tavsiye ederim. Bana bir de Pierre Cardin Emotion tavsiye ettiler ama bilemiyorum nasıl. Bir de konuyla alakalı şunu söylemek isterim: Bir arkadaşımda Bruno Banani isimli bir koku görmüştüm. İnanılmazdı. Ona da yurt dışından gelmiş. (Almanyadan) İstanbulda sordum ,kozmetikçi görevliler aval aval suratıma baktılar :) Meğer Türkiyede yokmuş,bulursanız alın. Pişman olmazsınız.

İyi akşamlar.
0
villeneuve
(05.04.08)
cologne'da alkol oranı daha yüksek, kalıcılık daha az, fiyat daha ucuz.

şimdi ben kullandığım parfümü yazmayım cinsiyet baabında işinize yaramaz ama bir bayan burnundan erkek kokularında kenzo jungle'ı çok sevdiğimi söyleyebilirim.
0
bulanti
(05.04.08)
bi kac gün once 212 men getirttim bi arkadaşa. tek kelimeyle mukemmel. zor elime gecti parfum. kokusuna bi bakan el koymaya calısıyordu :) bi de rochas sitemistim o da fena degildir ama o kalmamış.
0
quadropol
(05.04.08)
eau de toilette kokusu için, cologne ise daha çok ferahlamak amaçlı kullanılır. edt kokusu daha kalıcıdır. cologne bol etil alkollüdür. esans miktarları değişmekle beraber edt içinde ayrıca fiksatör olabileceğini düşünmekteyim. (esansın kalıcılığını sağlayan madde)
0
supergirl
(06.04.08)
erkek kokusunda tek gecerim bvlgari aqva
0
merope
(06.04.08)
öneri olarak da kenzo-tokyo diyebilirim baya güzel parfüm.
0
likeinme
(06.04.08)
(2)

digiturk bjk-fb maçı sonrası çalan parça

eksi daglarinin aslani
haftasonu maçtan sonra digiturk'de maçın özetini ve pozisyonlarını gösterirken çalan parçayı soruyorum. çok yeni bir şarkı olmaması lazım, oldukça populerdi, birkaç senelik olabilir. latin ezgileri taşıyor, gitar var hareketli bir dans şarkısı diye tarif edebilirim sanırım. vokalde bir erkek "ay ay
haftasonu maçtan sonra digiturk'de maçın özetini ve pozisyonlarını gösterirken çalan parçayı soruyorum. çok yeni bir şarkı olmaması lazım, oldukça populerdi, birkaç senelik olabilir. latin ezgileri taşıyor, gitar var hareketli bir dans şarkısı diye tarif edebilirim sanırım. vokalde bir erkek "ay ay ay ay" gibi birşeyler söylüyor. teşekkürler.
0
eksi daglarinin aslani
(05.04.08)
Desperadonun müziği olmasın sakın.? El Mariachi miydi neydi adı.
0
villeneuve
(05.04.08)
yok değil onu biliyorum. bu daha dansa yönelik latin şarkısı gibi:)
0
🌸eksi daglarinin aslani
(05.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.