beşktaştaki evime 2. bayan ev arkadaşı aramaktaym hala :(( yok mudur ev arkadaşı arıyan yada arayanı bilen duyan? sigara içmeyen kendi halinde birini aramaktaym... evde hertürlü eşya mevcut nediyim başka bilemedm ...

Windows acilior, acildiktan sonra kullanici seciorm ama kullaniciya bastiktan sonra yesil bir ekran cikior oyle kalior. Mouse falan hersey calisior gorev yoneticidi de calisior ama yesil ekran gitmior windows a gecemiorm. Baska kullanici ile acmayi denedim onda da ayni sey oldu. Ne yapmam lazim acil yardim cok onemli dosyalarim vardi icinde..

kullanılır mı? s.k tarihi 2006 yazıyor.

belki çoğunuzun yaşadığı bir olay bu ama cidden problem olmaya başladı bende. uyuyamıyorum ya da uyanamıyorum. şöyleki gece uykusu denen şeyi unuttum gibi. sabaha karşı uyuyabiliyorum anca o zaman akşama kadar uyuyorum. 16-18 saati bulduğu oluyor ve yerimden kalkamıyorum. yada tam tersi 2-3 gün uyumayıp anca 3-4 saat bir şey uyuyabiliyorum. sonra uyanıyorum mal gibi dolaşıyorum etrafta. doktora bahsettiğimde durumdan fiziksel aktiviteleri arttırmamı, yoğurt yememi, ılık duş almamı söyledi ve unisom diye bir ilaç verdi gerekli gördüğünde alırsın dedi. bunları da yaptım ama bir faydasını görmedim. unisom da bi gün etki ediyor bi gün etmiyor. bağımlılık yapmaması için fazla içmemeye çalışıyorum.

zombiden normal bir yaşam formuna geçebilmek için tavsiyesi/bildiği olan varmıdır:/

Selamlar..

İkisi arasında yurtdışı fiyatı olarak tam 300 dolar fark var (1199/1499). Geri kalan tüm özellikleri aynı gözüküyor, öyle mi?

Bu 300 dolar farka değer mi?

Cebimden çıkmayacak ama değmeyecek bir şey için de abartmanın lüzumu yok diye düşünüyorum.

hatta 2 gb ram ekleyince MacBook özellikleri bile diğer iki tanesinin aynısı oluyor (tamam firewire yok, ömrü billah kullanmadım -gerekirse convertor alırsın usb'den-. bir de sd card slot, çok nadiren keyfi olarak kullandım şimdiye kadar. 999'a alıp ileride gerekirse ram eklemek nasıl olur?

Teşekkürler!

arkadaşlar hafızam çok kötü her şeyi unutuyorum. şunu şunu yaptım/yedim yararlı oldu diyen var mı?

ABD'li mi yazmalı, ABDli mi?

Daha önce ducrovnik'e gitmiş olanlardan tavsiye edebileceğiniz tur firması var mı?Hangi turla gitmeliyim.

sakin yazdığıma bakmayın, felaket sinirliyim. elim ayağım titriyor şuanda.

öncelikle hikayenin başını kaçıranlar şuradan olayların başlangıcını okuyabilir ki fikir vereceklere yardımcı olacağını tahmin ediyorum; www.eksiduyuru.com

ek$i'ye durumumu anlattıktan sonra rutin hayatımızda pek bişey değişmedi açıkçası. "ayrılalım" demesinden bir sonraki sabah hiçbir şey olmamış gibi sırnaşmaya başladı, pek yüz vermedim. suçluluk psikolojisi midir nedir, bilmiyorum bunun üzerine ultra anlayışlı davranmaya başladı bir-iki gün. o günden bugüne "bitse de gitsek" havasında sürdürdük bu birlikteliğimizi.

iki gün önce birlikteliğimizin üçüncü ayıydı ve buranın iyi yerlerinden birinde rezervasyon yaptırmıştık, oraya gittik. ben bu ilişkiyi tam olarak nasıl bitirmem gerektiğini, ne demem gerektiğini düşünürken elimi tuttu ve "seni anlıyorum, bundan sonra sana daha fazla destek olup ev işlerinde de yardımcı olacağım." dedi. ben bişeyler söylemeye çalıştımsa da açıkçası kelimeler ağzımdan bi türlü çıkmadı. "pekiiii, cumadan beri ne değişti? sözünü tuttu mu?" derseniz, hayır, hiçbir şey değişmedi.

bu sabah kahvaltıdan sonra benim bilgisayarımdan facebook benzeri sosyal paylaşım sitelerinden birine girmiş, ben de o ara onun bilgisayarının kurulumu ile uğraşıyordum. tesadüf bu ya, telefonu çaldı ve içeri gitti. ben de bir dil paketi indirmek için kendi bilgisayarıma geçtim. normalde hiç adetim değildir, üç aydır ne telefonuna ne mesajlarına ne de bişeyine bakmışımdır. ancak o an ne olduysa şeytan dürtükledi ve gelen kutusuna tıkladım. tıkladım ki ne göreyim? herifin birine "sen de kafa güzel yapan şeylerden var mı? arkadaşlarla partyler yapıyoruz da" yazmalar, öbürüne "senin kız arkadaşın vardı, ne oldu? aldatmayı düşünürsen ben buradayım"lar, falan filan. kan beynime sıçradı, nevrim döndü tabi.

sinirli biriyimdir ama çok sakin davranırım lakin etten kemikteniz sonuçta, mesajları görünce bi an elimin kolumun şimdikinden çok daha şiddetli şekilde tir tir titrediğini hatırlıyorum. bu arada belirteyim mesajların bazıları benimle birlikteyken, bazıları ise benden önce atılmış. tabi ne kadar önemli? karakter elzem olan sonuçta. ilişkide olan birini yoldan çıkarmaya çalışanda ne kadar bulunur?

neyse, uzatmıyayım. odaya dönünce olanca gücümle kendimi sıkıp sakinliğimi korumaya çalışarak "hiç beni aldattın mı?" dedim, şaşırdı ya da şaşırmış gibi yaptı. "anlamadım" dedi. "gel, anlatayım" dedim ve mesajları gösterdim. "tarihlere baksana yaa" demez mi pişkin pişkin? hani sanki herşey çok normal gibi. ben de bunun üzerine ilişkimiz içerisinde attıklarından birini gösterdim.

bişey değiştirmeyecek olsa bile insan bi özür falan bekliyor di mi? ya da bi utanma? bunların hiçbirisi de yoksa ses çıkarma bari. neredeee? ablam bi de üzerine "attım ama hiç yapmadım ki" demez mi? "ya" dedim, "şaka mı yapıyorsun? makara falan mı?". hani bunlara verilecek tepki bu mudur? ben belki utanır diyordum ama hala konuşuyor. hatta yetmedi üzerine "özel hayatıma saygı göstermemişsin" diye azara kalkar gibi oldu, dayanamadım, allah yarattı demeden geçirdim bi tane suratının orta yerine. çok sağlam geçirdim ama, üç tur burgu dönüp duvara yapıştı. buradaki bayanlardan da özür dilerim ve gerçekten üzgünüm, hayatımda ilk kez bi bayana el kaldırmış oldum.

başladı ağlayıp zırlamaya. utanmadan ya da acıdan falan değil ha, yüzü şişerse güzel görünmeyebilirmiş. "yahu" dedim, "sana diyecek bişey bulamıyorum ama galiba ben bunu hakettim". bu arada sinirlenince ve verdiği tepkiyi de görünce içime atmaktan olsa gerek kapının camını da aşağı indirmişim, elim falan kanamış, onu temizledim. bu o sırada birilerini aradı.

ben salona girince telefonuyla uğraşmaya devam ederek "ben gidiyorum" dedi, ayıptır söylemesi "siktir, durduğun kabahat" dedim bende. neyse abi, tekrar banyoya döndüm elimi falan sardım, baktım beni çağırıyor. "ne var?" dedim, yüzsüz yüzsüz "gidecek yerim yokta sen iki-üç gün gider misin? ben bi yer bulana kadar" dedi. cevap bile vermedim.

şimdi kültürümüz gereği kadını ortada bırakmak olmaz, ben birazdan çıkıp gideceğim. nereye gideceğim ben de bilmiyorum çünkü bu şehire geleli bir ay oldu ve tanıdığım kimse yok. açıkçası cebimde para da yok ama olsun, gideceğim. bu yüzsüz insan müsveddesi ile aynı havayı soluyamam daha fazla. bu arada soracaklara söyliyeyim, kızın beni kapı dışarı etme şansı yok, ev sahibi çok kafa adamdır. beni sever ve beni muhattap alır sadece, kontrat vs. benim üzerime.

velhasıl kelam sizce doğru mu yaptım? herşey bi yana içim burkuldu be usta, valla. hani hakedecek bişey yapmadım. daha öncede başıma böyle bişey geldi ve çok zor atlattım. o günden beri insanlara güven problemim vardı ve yeni yeni atmaya başlamıştım. ne olacak şimdi? bu olanlar bundan sonraki hayatımı ve ilişkilerimi etkiler mi? etkilerse nasıl etkiler? bir daha kimseye güvenemeyecek miyim? şuan içim buruk, üzgün müyüm? onu bile bilmiyorum. sadece haketmediğimi düşünüyorum ve verdiği tepkileri düşününce sinirleniyorum.

ps: bütün hayatımı burada ifşa ediyormuş gibi hissettim kendimi. öyle düşünüp beni ayıplabilecek arkadaşlara söylüyorum, cidden etrafımda konuşabileceğim kimse yok. ülke bile yabancı ak. temeli budur olayın.

ps2: ya biliyorum, çok daha hayati meseleler var ama bi süre üstte kalabilir mi? birilerinin fikirlerine belki de dertleşmeye herşeyden çok ihtiyacım var.

yaklasik 4-5 gün oldu biz tanisali. kiz 28 yasinda ben 20. derslerde (bütün derslerimiz ortak) genelde yanyana oturuyoz, eger ders ilgimizi çekmezse bol bol sohbet ediyoz.

genelde muhabbetleri o baslatiyor. espriler de yapiyor. benimle konusurken veya beni dinlerken gözlerimin içine bakiyor. esprilerime gözlerimin içine bakarak gülüyor. 4 kisilik bir arkadas grubumuz var, tek erkek benim. grubun diger iki kiziyla bile benimle oldugu kadar samimi degil. oysa onlarla benden önce tanisti.

esas kizla ortak noktamiz pek fazla degil. hatta bunu farkettik ve arada bir esprisini yapiyoruz. yani ortak noktamiz çiktiginda kiz bi deftere tarihi falan not ediyo. su an 8-9 oldu sanirim ortak nokta sayisi. bu sayiyi yükseltme çabasi içinde gibiyiz ikimiz de. bir ortak noktamiz çiktiginda seviniyoz, gülüsüyoz falan.

dün saat 16:00'da, okul yeni ders programini internet sitesinde yayinlayacakti ve derslerimiz 15:20'de bitiyodu. bana "benim evde internet yok, 40 dakika okulda beklemeliyim uff" gibi bi sey dedi. ben de grubumuzdaki iki kizi kastederek "e biri programa bakip sana sms olarak yollasin" dedim. çünkü onlarda hatunun numarasi var bende yoktu. ardindan hemen "istersen ben sana yollarim" dedim. o da "tamam o zaman bana yolla, iste numaram bu" dedi ve numarasini verdi.

ondan sonra derslerde bana sorular sormaya basladi. "türkiye'nin neresinden geliyosun? al su kagidi bana türkiye'nin haritasini çiz ve nereden geldigini isaretle" falan dedi. (kiz belçikali ve olay belçika'da gerçeklesiyor). "sen bilmezsin" falan dedim. o da "olsun anlat hadi seni dinliyorum" dedi.

bir keresinde dörtlü grup olarak okulun kafesindeydik ve sohbet ediyoduk. en sevdigi filmi utancindan söyleyemedi israrlarima ragmen.(bu film olayina tekrar gelcem) ondan sonra yine cafede ben kendisiyle ilgili kötü bi espri yapinca beni azarladi. 5 dk sonra özür diledim ve o da "ben özür dilerim. sorun bende" gibi bi sey dedi.

neyse dün aksam oldu ben ona programi sms'le yolladim. sadece programi ve "kib" yazdim. fazla uzatmadim yani sms'i. o da cevabinda program için tesekkür etti ve EN SEVDIGI FILMI SÖYLEDI (sense & sensibility miş).
ben de tekrar cevap yazdim "düsüncelerimi mi okuyosun? ben de tam en sevdigin filmi merak ediyodum" yazdim. o da cevap olarak "düsüncelerini okumam imkansiz. yoksa her sey çok daha kolay olurdu." yazmis. 5 dk sonra hiç anlamadigim tuhaf felsefi bi cümle yazmis. ben cevap yazmadim. cevap yazmadigim için bu sabah bana tekrar sms atti "15 hours without exchanging a word... how the hell is that possible? ..... no... i'm just joking ;)" diye. görülen o ki benden cevap beklemis.

bu kadar olumlu seyler var. ama bazi konularda anlasamiyoruz ve aramiz arada bir 5 dakikaligina limoni oluyor (+ cafedeki işittigim azar). dedim ya ortak noktamiz pek çok degil. ama bozustuktan az bi süre sonra tekrar barisip esprilesiyoruz falan.

soru : ortak yönlerimizle çok uzagiz, ama davranislarimizla birbirimize çok yakin ve samimiyiz. yani iki farkli dünyanin insanlari oldugumuz halde aramizdan su sizmiyor. bu durumda benden 8 yas buyuk bi hatunun bana yazmasi mümkün mü sizce ?

(bkz: özêd geçemedi)

hep aklıma takılır, mesela bono ile kobe karşlaşsa, kobe "hassiktir lan bono" mu der yoksa bono "hassiktir lan kobe" mi der, yoksa 2 si de hassiktir mi çeker? evet.

Selamlar,

kes yapıştır yaptığım klasor ortadan kayboldu. ne kesilen klasor var ne de yapıştırılan. nasıl ulaşılınabilir?

Korku duygusunun insan yaşamında önemi nedir?

Hani karanlıktan korkmak falan değil bahsettiğim. Kafka'nın incelediği gibi tıpkı. En önemli duygumuz olduğunu okudum ettim araştırdım. Şöyle örneklerle, daha yalın bir anlatımla istedim korkunun önemini. Hayatımızın her anında var olan bu duyguyu. Neler yaptırır veya yaptırmaz, neyin sağlayıcısı, neyin koruyucusudur?

...

şimdi 25 yaşında bir adam düşünün sevdiklerini, ailesini üzmemek için tam bağıracakken bağırmıyor, konuşacakken susuyor, bütün sinirini içine akıtıyor.. üstelik derdini anlatabileceği bir arkadaşı da yok, hatta derdine ortak olabilecek içki sigara alışkanlığı da yok.. sizce bu adamın sonu ne olur??

Merhaba; bu yaşa kadar(25) düzenli spor yapmamış bir insan olarak haliyle esnek bir adam değilim. Yaklaşık 3 aydır sabahları düzenli yürüyüş ve koşu yaparak kilo durumumu epey bir düzelttim. Gün içerisinde elden geldiğince şınav mekik de çekmeye çalışarak nispeten fit bir adam olma yoluna girdim. Ancak; esneklik denilen olaydan pek bir uzağım. Değil eğildiğimde yere avuçlarımı değdirmek; kaval kemiğimin ortasına dokunduğumda bacağımın arka kısmında can yakıcı yanmalar hissediyorum. Yere oturup bacaklarımı uzattığımda bile bu gerilmeleri hissediyorum.

Burnunu dizine değdirebilecek kadar esnek bir adam olabilir miyim ? Planım şu her gün koşu, şınav, mekik dahil olmak üzere bu işe 1 saat ayırmak. Açma germe hareketleri yeterli olur mu? Yoga ya da başka bir sporun antrenman programlarını mı uygulamalıyım? Başımda bir trainer olmadan ne yaparsam ne kadar sürede ilerleme kaydederim ?? bunu merak etmekteyim.

söz konusu hatun avon'un hydra-radiance adlı ürününün reklamlarında oynuyor. link'ini de vereyim de tam olsun:

www.youtube.com

veya

www.timsah.com

ve son olarak:

(bkz: oğlumu bulana veya getirene 100 bin lira veriyorum)

mantığına güvenen arkadaşlar! buraya!

bi soruda takıldım. bana "eksik bilgi" sorunu var gibi geliyor. bi de siz bakın istedim.

şimdi olay şu; C kod adlı otobüsün K,L,M,N,P,R firmalarından hangisine ait olduğunu soruyor. fakat verilen bilgiler ışığında C otobüsü için iki olasılıktan sonrasına geçilmiyor. yani net cevabı bulamıyorum bi türlü (etki altında kalmamanız için iki olasılığı da yazmadım). sizce?

img137.imageshack.us

Bir hastalık mı onu da tam bilmiyorum. Bir terim de olabilir. Her insanın hayatında bir dönem kelimeleri yanlış söyleme hatası olur. Örneğin bıdık yerine bıkıd, kutu yerine tuku vs. gibi. Kaç gündür aklıma gelmiyor bu terim. Ne ile açıklanıyordu bu durum?

Merak ettim. Satranc bilen birisi damayi da siklikla oynar mi? Yoksa, "ne oynuycam lan, ben satranc biliyorum; dama da oyunu mu?" denir, nedir, redin, redrum?

bi tanıdığımın başından şöyle bir şey geçmiş:

rusya'da arkadaşıyla gezerlerken yanlışlıkla park diye devlete ait bir alana giriyorlar. hapse atılıyorlar. bir gece yatıp, binlerce dolar kefalet ödedikten sonra çıkıyorlar. ya da rüşvetti, hatırlamıyorum.

bu hikayeye pek inanasım gelmedi.

şimdi işi bilenlere soruyorum, rusya'da olur mu böyle şeyler? turistsin, sırf yanlışlıkla bir yere girdin diye hapse atılıyorsun, binlerce dolara da serbest bırakılıyorsun.

adam doğru mu söylüyor sizce, günahını mı alıyorum yoksa?

bu kişiye güvenmek benim için önemli. cevaplar için şimdiden teşekkürler.

yemekte şnitzel, bonfile gibi tek parça et ürünleri olur bazen. Bazıları bu eti yemeğin başında tek tek keser. Küçük parçalar haline getirir. Geçen gün işte, yemek yerken birisi aynı şekilde böldü tüm eti.

Bu hareketin üzerine bir kız anlattı: bir arkadaşı biriyle ilk tanışma sürecinde yemege çıkmış. Adam aynen böyle yemek gelir gelmez bölmüş. Kız bu hareketten dolayı çocukla bir daha görüşmemiş:

ben asla bölmem. Ama yine de tuhaf geldi kızın tavrı. Böyle bir adap mı var? Görgüsüzlük müdür bu?

reflü hastalığından muzdarip ya da reflü hastası yakını bulunanlara danışmak istiyorum.

iki haftadır korkuma doğru düzgün yemek yiyemez oldum. 5 kilo vermişim. sebebi, yemek yerken ve yemek sonrasındaki bir iki saat boyunca (bazen durup dururken de) göğsümden yukarı doğru bir sıcaklık geliyor ve gırtlağıma oturuyor. aşırı rahatsız oluyorum, hararet basıyor, terliyorum, iştahım kesilip midem bulanıyor vs.. dün kardiyoloji bölümünde muayene oldum. eko, ekg ve kan tahlilleri yapıldı. bir şey çıkmadı. dahiliyeye yönlendirdiler. haftaya gidicem. ama bir arkadaş bugün kafama bir şey soktu, "reflü olmayasın?" dedi. reflü böyle bir şey midir? ilk belirtileri bunlar mıdır? belirtilerini okuyorum. mide yanması, ağza acı su gelmesi gibi şeyler yok bende. yorumda bulunursanız sevinirim.

Selamlar sorum başlıkta fiyatlarıda uygun gözüküyor tavsiye edermisiniz C4'ü?(2010 model az km'li ikinci el olacak)

hangisi daha kolaydır?

1- haftada 3-4 defa gün başına 1-2 adet djarum black tüketmek aslında iyi bir fikirdi, hayatı güzelleştirirdi, sağlığa çok koymazdı da ben mi hırs yaptım da boşuna bırakıyorum.

2- sigarayı bırakalı 3 gün olmuş insanın vücudunda uyuşma olur mu, neyin uyuşması bu

3- bu konularda duman avcıları eblehliğinde olmayan, böyle bi bilimsel, böyle bi bıraktırmayı güdüleyeyim başka şeye karışmayım amacında olmayan, direkt objektif bilgi veren site varsa bekliyorum.

4- o nikotin var ya o nikotin, o böyle sindirimi hızlandırıyormuş, muhteşem işler yapıyormuş, millet onsuz 10 kilo alıyormuş, madem bu tek başına iyi bişey mi lan. o ne öyle.

kib byez

diye bir parça var, rahat 3 yıldır sağda solda kulağıma çarpıyor ama bulamadım. çok fazla bas var ve sözler anlaşılmıyor ama

na-na-na-naaoooooOOOOOOOOO ......... to do it, ........ do it

falan diye bir nakaratı var. kelly rowland'ın yaşlı hali gibi bir ses icra ediyor.

Araçların üzerindeki işaret hangi kuruma ait?

Günaydın millet.

Araba ile yolculuk esnasında;

"Şu hattı takip edin", "şuraya sakın gitmeyin", "şu yola sapmayın", "şuraya mutlaka uğrayın" diyeceğiniz yerler var mı?

edit: mola yerleri tamam gibi, onun dışında mağara/müze vs. tavsiye edebileceğiniz yerler var mı?

imkansızı istiyorum.

şekilsiz bir adamım. boyum 1.80, kilom 95, omuzlarım geniş, göbeğim var.

takım elbise almak istiyorum. çok para veremem. şu 3 tane takım elbise 200-300 lira olan cinslerden alsam idare eder. süper kalite olmasına gerek yok ama dandik kumaştan yapılmış uyduruk basit de olsun istemem. göbeğime göre alsam paçalar şalvar oluyor. pezevenk gibi sevmiyorum öyle şalvar model. dar, italyan kesim alsam, göbeği dar geliyor. ceket desen öyle. omzuma uydursam pardesü gibi büyük geliyor, kollar maymun gibi kalıyor. vücuduma uydursam omuzlardan kasıyor.

ankara'da nasıl bulamilirim istediğim şeyi? nereden bulurum?

son zamanlarda baglantim 15dkda bir kopmaya basladi. internet sitelerine giremedigim zaman modemin arabirimine baglanaip durumdan bi degisiklik olmadigini WAN IPnin devam ettigini gorebiliyorum. O anda download aciksa downloadda devam ediyor, sadece yeni bir web sitesi acmiyor. Nedendir?

DNS'i google public dns'ten opendns'e aldim yine ayni.

Dead Air Space adlı sitelerinde yayınladıkları bu fotoğraftaki gözlüğü çok beğendim ama marka ve modelini bilmiyorum.Bilen varsa söylesin,teşekkür ederim.

son birkaç gündür firefox kullanırken google'da arama yaparken karşıma çıkan bir durumdu,
cursor bir anda tetiklenip kendi kendine sonsuza kadar virgül yazma hevesine giriyor silmeye kalkınca da virgül yazıyor.
notepad'e geçince de aynısını yapmaya devam etti.
ekşi duyuruya yazarken de bakıyorum enter tuşum virgül basar olmuş.
çaresi nedir?,

(not: klavye yeni. kirli vs filan değil)

Hala inşaat halinde de olabilir, nette bir şey bulamadım.
Hangi semtte olduğunu bilen varsa makbule geçer..

Şimdi 2010 Ales İlkbahar sınavına bu sene geçen senenin iki katı katılım olmuş.Ağırlıklı katsayı bu durumda ne olur?Yani aynı netleri yapan birisi son Ales sınavına oranla daha mı düşük alır yoksa daha yüksek mi?

elimdeki bir cd'nin bootable olup olmadigini, makineye takip boot etmeye calismadan nasil anlarim?

Selamlar gezginler,

Hırvatistanın güzel noktası Hvar a nasıl gidilmesi uygundur. İstanbul-Zagrep sonra orası dersek çok uzamaz mı mevzu?

Çözemedim ne yapılır?

laptopun e harfi olan yérin tuşu çıktı, éskidén dé çıkıyordu ama artık takılmıyor da géri. né yapılması lazım? komplé klavyé mi déğişécék? yoksa tuş mu bir ték? hayır bakıyorum tuşta da kırık falan gözükmüyor : ((( bir dé bölé é harifni kullanıyorum çok mu amélé duruyor ? : ((

Sub-etha'dan tıklayınca bir saniye kadar görüntüleniyor, sonra adres alanı facebook'lu bir link haline dönüşüyor ve dıdıdım! => "access denied".

iş yerinde facebook bloklu tamam ama ne diye duyuruya girilemiyor? api/mapi bişeyler diyorlar ya hani, onunla mı alakalı?

ortalama güçte bi araba için konuşursak (spesifik modele girmeden), 220 km yol için kaç lt benzin gerekir? bu litre kaç liraya denk gelir?

bir iki saat önce buzdolabındaki pastadan bi kaç çatal yedim ama az önce baktım ki üstündeki kreması pamukçuklanmış :SSSs şimdi midemde bi bulantı hasıl oldu acaba başıma bir iş gelir mi :(((((((((((

Merhaba,

Dun surada (git: 136140) duyurdugum eklentinin Firefox ve Opera icin olan versiyonlarini da hazirladim.

Eklenti o anda okumakta oldugunuz basligi Google Images'ta arayip ilk buldugu resmi sag frame'e ekliyor.

Firefox icin olani surada:
addons.mozilla.org

Opera icin olan userscript ise surada:
userscripts.org

Chrome icin dun verdigim adres gecerli:
chrome.google.com

Opera icin, bir klasor olusturup, resozluk.user.js dosyasini bu klasore kaydedin, ardindan, Araclar -> Secenekler -> Gelismis -> Icerik -> Javascript secenekleri penceresini acip, Kullanici Script Klasoru bolumunden biraz once olusturdugunuz klasoru gosterin ve Opera'yi yeniden baslatin.

Problem olursa iletebilirsiniz.

Dostlar,

Son bir haftadır yemek yerken midem çok rahatsız oluyor. Yarım tabaktan fazla yesem midem bulanmaya başlıyor. Sürekli bir geğirme hali içerisindeyim ki kendimden nefret ettim. İyi bir gastrocuya gitmem lazım. İstanbul'da tercihen Levent, Mecidiyeköy vs civarında iyi bir doktor önerebilir misiniz? (Not: özel sağlık sigortam yok, ssk'lıyım)

Dankeşön

peşin not: ben erkeğim, sevgilim kadın.

sevgilimin gay arkadaşları var. bazılarını ben de tanıyorum, tanıştım onun vasıtasıyla. ben eşcinsellerdeki rahatsız edici rahatlığa inanan birisiyim ve bunu gözlemlerimle kendime kanıtladım. yani o rahatlığı kanıtladım ve rahatsız edici olduğuna karar verdim, bu sadece beni ilgilendirir tabii. dünya görüşüm onların da sorunsuzca ilişkilerini yaşama ve hayatlarını idame ettirme haklarının olduğunu söylüyor, bu yüzden homofobik olduğumu sanmıyorum.

sevgilim de bu rahatsız edici rahatlık konusunda gay arkadaşları ile birlikte hareket ediyor. nasıl, şöyle; mesela 4 gay ve benim sevgilim geceden sabaha kadar taksimde eğlenebiliyorlar. normalde sevgilimin hayatına zerre müdahale etmeyen ben, bu durumdan rahatsız oluyorum arkadaş. "ya onlar gay!" diyor bana, ben de "bana ne onların cinsel tercihlerinden, ben senin 4 erkekle sabaha kadar eğlenmenden rahatsız oluyorum" diyorum. gerçekten de öyle. yani onların gay olması benim kıskanmama engel değil ki. kıskanmak sadece cinsel bir olgu değil, ben sırf onlardan birinin yerinde olamadığım için bile kıskanabilirim, benim mantığım böyle. ha bugüne kadar hiç "şununla görüşmeyeceksin" demişliğim yoktur, demem de. ama lisanı münasiple rahatsızlığımı belirtirim, beni haklı görürse görüşmez, veya görüşmeye devam eder. her neyse.

dün gece sevgilim yine onlarla ilgili bir olayı anlatırken, (mesela ismi G olsun); "G beni gay olduğunu bilmeyen arkadaş çevresine, okuluna falan, sevgilisi olarak tanıtıyor" dedi. ben bunu duyunca çıldırdım birader ya. "e ama gay". başlarım gayine arkadaş, ben bu kadar "large" bir insan değilim. kaldıramam böyle bir şeyi. mesele onun gay olması ve/veya "zararsız" olması değil ki! dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir insanın benim sevgilimi başka birisinin sevgilisi olarak tanıması beni huzursuz ediyor. bu kadar basit. bunu anlamak zor mu? her neyse. bu durum ortadan kalkacak dedim, aynen bu şekilde net bir ifadeyle. haliyle olay çıktı. bu onun hayatıymış, gayler toplumda eziliyormuş, bu durumun ne ona ne bana bir zararı varmış. anlayacağınız gaylerin toplumda ezilmesini benim sevgilim sorumluluk addetmiş ve üzerine düşeni yaptığını zannediyor. veya ben bunu anladım. o onun arkadaşıymış, onun yanında olması suç muymuş... uzatmaya gerek yok sanırım, biz bu cümleler ve türevleriyle 4 saate yakın tartıştık. sonunda onun dediği oldu ve ben pes ettim. ama gece bir damla uyku girmedi gözüme ve durumu kendim çözmeye kadar verdim; gittim o gay elemana mesaj attım. dedim böyle böyle arkadaşım, ben bu durumdan zihinsel olarak zarar görüyorum, huzursuz oluyorum. bunu neden yaptığınızı da gayet iyi anlıyorum ancak durum bu. senden ricam bu durumu devam ettirmemeniz dedim. eleman gayet iyi bir şekilde seni çok iyi anlıyorum böyle bir rahatsızlıktan haberim yoktu, en kısa zamanda bu durumu düzelteceğim dedi. sen sağ ben selamet eyvallah dedik anlaştık. fakat bu durum kıyameti kopardı. sevgilimin sinirleneceğini biliyordum ancak ağzıma sıçtı afedersiniz, şu an konuşmuyoruz. özel hayatına müdahale etmişim, dediğimi yaptırmak için başkalarını mutsuz etmişim, onu hiçe saymışım, gözündeki saygısını yitirmişim.

kendimi hakim önündeki kibar feyzo gibi hissettim şu an, söyleyin duyuru hakimleri, çok mu geri kafalı ve bağnaz bir adamım ben, bu durumu kabullenememem çok mu yanlış?

sonradan aklıma gelen not: 9 aydır beraberiz, bu durum benden önce de devam ediyormuş.

edit: bu arada elemanın söylediğine göre birebir gidip tanıştırma gibi bir durum olmamış, sadece isim olarak bahsediliyormuş. günahını almayayım da. peki bu bir hafifletici sebep mi? hmm. hayır.

edit 2: bu arada verilen cevaplara çok teşekkür ediyorum ancak, olayın ana fikri "sevgilim gaylerin haklarını savunduğu için böyle oldu" çerçevesinde değerlendiriliyor, aslında benim derdim o değil. bu durumu neden kabullenemediğimi anlayamaması, veya benim anlatamamam. olayı bu doğrultuda değerlendirmeye çalışırsanız daha çok yardımcı olursunuz bana.

-----------------------

final edit:

cevap verenlerin sonucu merak edeceğini düşündüğüm için yazayım dedim.

sorunu büyük ölçüde hallettik. kendisi benim bir nevi "paylaşamama" hissim konusunda haklı olduğumu, bu konuda benim nasıl hissettiğimi anladığını söyledi. benim de tek isteğim bunu anlatabilmekti. benim düşüncelerime vereceği öncelikler konusunda artık daha dikkatli olacağına dair söz verdi.

ben de bu durumu çözmek adına seçtiğim yolun yanlış olduğunu, o elemanla ondan habersiz bir şekilde görüşmemin abes olduğu konusunda ona hak verdim, bir daha bu tarz bir yol izlemeyeceğime dair söz verdim.

fikirlerini belirten herkese teşekkür ederim.

bir bayan arkadasim arac kullanmayı diselde ogrenmis.bildiginiz gibi diselin stop ettirme esigi cok yuksek oldugu icin rahatca kullanıyor. benzinli arac alırsa cok sorun yasarmi.arabayı ikide bir stop ettirmek gibi..

selamlar..

bir domain ve web alanı alsak, bir şekilde o hesabın üzerinden tunneling yaparak şirkette yasaklanmış sitelere girmek mümkün olabilir mi?

haftasonu mide bulantısı, ishal, boğaz ağrısı gibi şikayetlerim var idi. ilaç alıyorum, boğazımda çok az bi arıza kaldı sadece.

yarn akşam da içmeye gidilecek, mideme nasıl efendi davranmalıyım ki, cozutmasın? (sabahtan ne yesem, içmeden tereyağ ekmek mi dayasam, napsam?) hastayken daha çabuk sarhoş olur muyum?
not: rakı içilecek, etkileşim olayı soruldu. yarın içeceğim illa ki, orası da net.

Rumelihisarındaki kale cafeyi bilirsiniz. Hep şahsi arabayla gittim. Şimdi otobüsle ve ya başka bi vesaitle gitmem gerek. Nasıl giderim?

sürekli uyuyan bir kocam var oturduğu her yerde uyuyakalıyor hiç abartmıyorum aynen böyle misafirliğe gittiğimizde veya evde biri hatta kendi arkadaşı olduğunda bile hiç abartmıyorum bazn işten geliyor yemkten sonra başlıyor uyuklamaya sabaha kadar koltukta uyuyor ben kaldırmasam yatağına bile gitmiyor hastalık derecesinde gerçekten çok bunalttı bu durum artık beni konuştum doktora git dedim ona göre bir sorun yokmuş var mı böyle bildiğiniz bir durum ne yapıcam ben

bu arada sen uyutuyosundur demeyin valla bende sorun yok evlenmeden önce de böyleymiş soruşturdum