Giriş
(15)

Savaş Temalı Filmler

fundamental
aradım mamafih bulamadım, savaş temalı sizin önerebileceğiniz güzel filmler?
aradım mamafih bulamadım, savaş temalı sizin önerebileceğiniz güzel filmler?
0
fundamental
(18.02.09)
çok klasik olacak ama;
saving private ryan
we were soldier
the last samurai
the thin red line

ayrıca; (bkz: savas filmleri)
0
etna
(18.02.09)
benim de soyleyeceklerim var
(18.02.09)
tembel degilim useniyorum
(18.02.09)
maskeli beşler ırak
hababam sınıfı askerde
o şimdi asker

bunlar da savaş filmi. yaa yaa.
0
deckard
(18.02.09)
hacı er ryan'ı kurtarmak diye bi film keşfettim süper(!)

bu link işine yarayabilir:
www.imdb.com
0
nop
(18.02.09)
(bkz: idi i smotri )
0
thinkbeforedoing
(18.02.09)
no man's land var bi de...
0
uyuzcan
(18.02.09)
black hawk down
kippur
no man's land (cok basarili)
0
sarsakdahi
(18.02.09)
dostlar er ryan ı kurtarmak'ı bilecek kadar sinema kültürüm var :). ben de keşfettim onu yani.
0
🌸fundamental
(18.02.09)
platoon unutulmus, kacirma derim.
0
samfisher
(18.02.09)
lord of the rings the two towers
lord of the rings return of the king

ne savaş var. bir bilseniz.
0
trocero
(18.02.09)
klasikleri de unutmamak lazım.
mesela;
kwai köprüsü (bkz: the bridge on the river kwai)
silahlara veda (bkz: a farewell to arms)
navaron'un topları (bkz: the guns of navarone)
muazzam filmlerdir.
ayrıca arkadaşlar da söylemiş ama ben de tekrar yazmak isterim, (bkz: full metal jacket) seyrettiğim en güzel savaş filmlerinden biridir.
0
jpeg
(19.02.09)
www.divxforever.in

ikinci dünya savaşı ile ilgili yapılmış çoğu film var burada, indirebilirsin.
0
baldur2
(19.02.09)
underground
0
hepatus
(19.02.09)
(2)

suit up

madrigal
sunum için hoca tutturdu takım giyeceksiniz diye,bende biraz tombulum(bkm mutfaktaki eser gibi yapımız birebir tutuyor ) bana göre hangi marka daha iyidir,damat ta %50 var diye gördüm sizce en iyisi hangisi ,tabi birazda makul fiyatta olmalı.teşekkürler...edit:lan harbi eşşeğim ben adanadayım , yazm
sunum için hoca tutturdu takım giyeceksiniz diye,bende biraz tombulum(bkm mutfaktaki eser gibi yapımız birebir tutuyor ) bana göre hangi marka daha iyidir,damat ta %50 var diye gördüm sizce en iyisi hangisi ,tabi birazda makul fiyatta olmalı.teşekkürler...

edit:lan harbi eşşeğim ben adanadayım , yazmayı unutmayim diye telefona alarm koydum ama yine yazmamışım,kusura bakmayın.
0
madrigal
(18.02.09)
zeytinburnu olivium da aydinli hazir giyim mağazası var. pierre cardin falan satıyorlar. aynı zamanda takım elbise alana gömlek+kravat gibi kampanyaları oluyor genelde. vaktin varsa bakmanı tavsiye ederim.
0
hevipeyra
(18.02.09)
kiğılı diğerlerine göre daha ucuzdur. kalitesi de fena değildir. adanada da mutlaka mağazası vardır.
0
trocero
(18.02.09)
(13)

Asansör full force aşağı düşerken

ophelia
Evet merak ettiğim bir durum var. Asansöre bindik diyelim ta 6. katta. asansörü taşıyan ip koptu! ve aşağı düşüyoruz. en az zararı almak için ne yapılabilir?ölme olasılığı olsa da onu cevap olarak vermenize gerek yok.
Evet merak ettiğim bir durum var. Asansöre bindik diyelim ta 6. katta. asansörü taşıyan ip koptu! ve aşağı düşüyoruz. en az zararı almak için ne yapılabilir?
ölme olasılığı olsa da onu cevap olarak vermenize gerek yok.
0
ophelia
(17.02.09)
çömelmek gerekiyodu galiba. eller başı üstten tutacak şekilde. s. demirel demişti.
0
yoldaki isaretler
(17.02.09)
en az zararı almak için yapılacak şey dua etmek olabilir :P

şaka bi yana sadece ip kopunca asansör aşağıya düşmez. paraşüt de denilen bir mekanizma vardır asansörlerde. kabin belli bir hızı geçtiğinde bu aparat açılarak mekanik fren yapar ve kabini durdurur. bu aparatın bozulması ve ipin kopması olaylarının aynı anda olması gerekir düşmesi için. sorunuza cevap olmadı ama söyleyeyim dedim
0
birak bu isleri
(17.02.09)
(bkz: Luzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi)(Daha dün okumustum. Tesadüf iste)

Asansor duserken ziplanilsa ne olur ?
Dusunun ki, asansorunuz bozuldu ve 60-70 km/saat, yani saniyede 18 metre hizla dusuyor. Siz de son saniyede yukari zipliyorsunuz. Yukari ziplamaniz olsa olsa saniyede 4-5 metre hizla olabilir. Yani siz yine de yaklasik saniyede 13-14 metre hizla yere dusmeye devam ediyorsunuz.

Ister saniyede 18 metre, isterse 13 metre hizla yere dusun, sonuc fark etmez. Sizi yerden kazimak zorunda kalabilirler. Lutfen panik yapmayin, asansoru tutan tek bir kablo degildir, en azindan 5 veya 6 kablo vardir. Bu kablolarin her biri tek basina asansorun agirligini tasiyabilir.

Diyelim ki, bu kablolarin hicbiri gorevini yapmadi, asansoru durduracak bir baska fren donanimi daha vardir. Hatta bazi asansor bosluklarinda ilaveten yayli veya yagli, hayati tehlikeyi onleyecek ozel sistemler de bulunur.

Bu sistemlerin hicbiri calismazsa yine de iyimser olmaya calisin, hic olmazsa hayatinizda bir kere, hicbir katta durmadan dogrudan zemine inmis oluyorsunuz!
0
trimpot
(17.02.09)
sonuc odakli cevap gelmemis ki hic :p

asansor yere cakilinca en az zarari almak icin; o anda yere temas edecek organlarin en yumusaklarindan secilmesi iyi olur bence. ornegin ayakta durmak veya amuda kalkmak hos olmaz, kemikler yere carparsa kirilir. yere yatip kafayi kollar arasina alarak olusturulan bir fetus pozisyonu; kafayi, kemikleri ve temel organlari korumak icin iyi olacaktir. asansordeki kisi sayisina gore bu mumkun olmayabilir.
0
507
(17.02.09)
yatıp fetus pozisyonu alırken, sağ tarafınıza dönerseniz kalbiniz vücudun üst kısmında kalır ve yere çarpmanın etkisini daha az yaşayabilir diye düşünüyorum. ama her halukarda yüzünüz kıbleye baksın. ne olur ne olmaz.
0
trocero
(17.02.09)
Asansörde başka insan varsa onun sırtına tırmanılabilir, şişman teyzeler en makbule geçeni.
0
skatheist
(17.02.09)
yanınızda biri varsa onu yere yatırıp üstüne uzanın.
0
the kene
(17.02.09)
o hızla giderken zıplamak imkansız, zıplanamıyormuş(bir güç var). brainiac bunu incelemişti, manken her defasında pertti.
0
only
(17.02.09)
serbest düşüşe geçmiş asansörün içindeki yine serbest düşüşteki insanın kurtulabilmesi için asansörün ivmesinden daha kuvvetli bir şekilde yukarı zıplaması gerekiyor. e bir de asansörün tam yere çarpma anını hesaplayabilmek lazım ki o da imkansız. bu konu zamanında mythbusters da irdelenmiş o maket adam da heder olmuştu. zıplamak yerine yere uzanın yine siz.
0
coffee and cigarettes
(17.02.09)
benim merak ettiğim, asansörün tavanında tutunacak bi yer bulup ta oraya asılıp salınsak çarpma anında nolur acaba?
0
mabl
(17.02.09)
zeminde ortada bir demir gördüm bizim asansör boşluğunda, son durak tren istasyonlarındaki gibi. dolayısıyla asansörün ortasında durmamak gerek.
0
surprise
(17.02.09)
o iplerin kopması bir kez yaşanmış o da binanın tekine uçak girmiş (wtc değil, çok daha eski). başka da kaza yok sanırım.

bir de düşse o kadar hızlı düşer ki zıplayıp hızını azaltsan da yine de oldukça yüksek bir hızla aşağıya doğru gidiyor olacaksın.

demire tutunursan da Cüneyt Arkın filmindeki gibi kolunu koparabilirsin.
0
burfak
(17.02.09)
mythbusters'ta da denendi bu.asansörün çarpma şiddetinden, ezilip büzülmesinden ve sarsıntıdan nerdeyse her yere çarptı manken. kollar bacaklar havada uçuştu:) çarpma anında zıplattılar, kafası falan eğrilmişti:)
0
richthofen
(17.02.09)
(3)

antalya - ısparta arası

fuskiyenin oglu
antalya havalimanı ile ısparta merkez arası otomobil ile kaç saat sürüyor ?
antalya havalimanı ile ısparta merkez arası otomobil ile kaç saat sürüyor ?
0
fuskiyenin oglu
(12.02.09)
2 saat. 125 kilometre
0
trocero
(12.02.09)
1.5 saatte gidersiniz. bir de 2 yol var ıspartaya gelmek için bu dediğim dereboğazı yolundan olan. bir de burdur ağlasun üzerinden gelen yol var.
0
yazar kasa
(12.02.09)
babam bazen 1 saatte gidiyor, arabada annem yoksa. ama varsa 1.5 saatte geliyoruz. ben kendim gittim bi kere 2 saat sürdü :)

edit: bende yeni yol'u, kastettim. eski yol hakkında bi fikrim yok.
0
arnatuile
(12.02.09)
(4)

Bir Söz Vardı.

guess
tam hatırlıyamıyorum ama içinde aşka ve başka kelimeleri geçiyordu. aramaya inanan nacizane bir kulum ama bulamadım. ... .......... ......... ...... aşka...... ........... ... sevdamız/inanışımız başka. gibi birşeydi. olmayabilirde ama kafiyesi "aşka, başka" şeklinde idi. sanırım tanrıya kendi m
tam hatırlıyamıyorum ama içinde aşka ve başka kelimeleri geçiyordu. aramaya inanan nacizane bir kulum ama bulamadım.
... .......... ......... ...... aşka
...... ........... ... sevdamız/inanışımız başka.
gibi birşeydi. olmayabilirde ama kafiyesi "aşka, başka" şeklinde idi.
sanırım tanrıya kendi mantığıyla inanan sıradışı birinin beyninden fırlamış gibi duruyordu.(mevlana dersem çok pis yamulmuş olurum belkide) buldurursanız beni sevindirmiş olurusunuz.
0
guess
(12.02.09)
cesaretin var mı aşka
çarpıyor kalbim bir başka
sende böyle sevsen keşke
desen bana yaaaaaar.

tamam aranılan değil ama jalenin bu güzel şarkısını hatırlayalım istedim.

jale de nereden çıktı ki ? doğrusu kibritsuyunun girisinde. ama jale de iyidir yani.
0
trocero
(12.02.09)
bizede hatırlattığın için teşekkür ederim. ama bu yazdığın sözler unutulacak gibi değil.
0
🌸guess
(12.02.09)
jale'nin değil de gülay'ın şarkısı o.
0
kibritsuyu
(12.02.09)
Sanki Emel Sayın veya Nalan Altınörs'ün bir şarkısıydı çağrışımı yaptı bende.
0
kahlan amnell
(12.02.09)
(12)

uçakta sıkıntı yaşıyorum

head
selam,geçen ağustos ayında ankara'ya yarım saatlik bir uçak seyahatim olmuştu ancak ufak sağa sola hareketlerde bile terledim resmen. şimdi mart'ın 3. haftasında antalya'ya gidiyorum iş sebebiyle, toroslardan aşağı inerken yukarı çıkarken baya sallıyor diyorlar. gözüm korktu lan. nasıl çözeriz? vapu
selam,

geçen ağustos ayında ankara'ya yarım saatlik bir uçak seyahatim olmuştu ancak ufak sağa sola hareketlerde bile terledim resmen. şimdi mart'ın 3. haftasında antalya'ya gidiyorum iş sebebiyle, toroslardan aşağı inerken yukarı çıkarken baya sallıyor diyorlar. gözüm korktu lan. nasıl çözeriz? vapurda bile çok yattı mı "ananı" diyorum içten içe :/
0
head
(12.02.09)
passiflora hakkında; ilacı yanınızda uçağa sokabiliyorsanız sokun. bünyeye göre etki eder. 5-6 kaşık içtiğim halde etki etmediği olmuştu. bıraktım zaten sonra. çok hafif ilaç
0
hia
(12.02.09)
uçmadan önce alkol. uçarken de alkol.koridor koltuğu iste (bir nebze fayda eder), olabildiğince önlerden iste (daha az sallanıyor), yanında dergi gibisinden birşeyler götür bol resimli olsun.
0
cinematography
(12.02.09)
kusmayayım sonra?
0
🌸head
(12.02.09)
çeyrek dramamine de alabilirsiniz. otobüs tutanlar ya da bi şekilde rahatsız olanlar genelde bunu içer. işe de yarar. sersemleştirir de. oh mis.
0
oceano
(12.02.09)
havaalanında bir duble rakı çözer işi.

yok içmem ben dersen ayetel kürsi öneriyorum.
0
trocero
(12.02.09)
doğrudur, kışları biraz sallar o toros semaları, hava açıksa hiçbir şey olmaz ama.
ben de tırsıkımdır, ödüm kopar uçaktan , ayağımın yerden kesilmesinden. uçuştan önce havalimanında kırmızı şarap alıyorum; küçük şişeden iki kadeh çıkıyor nerdeyse. özellikle aç karnına alıyorum ki, uçakta hem yemekten başka birşey düşünemiyorum (ikrama yumuluyorum) hem de daha çok rahatlatıyor. sonra bir bakıyorum inmişiz bile :)
0
freefroglet
(12.02.09)
durumun ciddiyetine bakar. rahatsız oluyorum ama binmemi engellemez kıvamındaysanız hafif yatıştırıcılar işinizi görebilir ama durum ciddiyse daha ciddi bi'şeyler yapmanız gerekir.

örneğin ömrü hayatında korkusu yüzünden uçağa binmemiş babam en sonunda tamam binicem deyip 3 saat öncesinden içmeye başlamış. içtikçe ayılmış adam. binememiş yine neticede.

olmayınca olmuyor yani.
0
insensitive
(12.02.09)
yok yok kusturmaz bir bira altı üstü. olmadı bir kadeh bişiler işte. kusmazsın. ama bu otobüslerdeki gibi sadece midem bulanıyorsa o zaman alkol alma tabi. antiemetik al binmeden o sorununu çözer. ama fobi cinsinden birşey ise o zaman alkol en ideali çözümü.
0
cinematography
(12.02.09)
bildiğim kadarıyla atatürk havaalanı'nda doktor var, ona gidip sakinleştirici iğne yaptırabiliyorsunuz uçuştan önce.
0
r12
(12.02.09)
kendinizi uyuşturmanız, bir dahaki uçak yolculuğunda aynı sıkıntıyı belki fazlasını yaşayacağınızın biletidir.

apaydınlık kafayla giriniz. kendinizi telkin edici bir metin hazırlayınız belki de. uçuş sırasında duygularınıza konsantre olunuz. korkuyorsanız iyice üzerine gidip kendinizi en kötü senaryoları hayal ederek daha da korkutunuz.

eğer başarabilirseniz bu anksiyeteniz yavaş da olsa geçecektir.
kalıcı olarak.

ha böyle tırsak kalmayı kabulleniyorsanız evet yarım şişe rakı, hayvan sakinleştiricisi, ot, nutella... kafa yapan ne varsa tüketiniz.
0
lhun
(12.02.09)
hiç ilaca gerek yok bence... istanbul'da yaşıyorsanız ölüm riskiniz daha fazla. dünyada dakikada kaç tane uçak kalkıyor, yılda kaç tane kalkıyor onu bir düşünün.. bununla birlikte 1 tane düşüyor veya düşmüyor.. çoook çok düşük bir ihtimal uçağın düşmesi. istanbul'da olan trafik kazalarını, patlayan bombaları, adamın psikopat çıkıp sizi öldürmesi ihtimallerini düşünürsek risk kat kat yüksek. ayrıca işe yarar mı bilmem ama 3 paraşüt atlayışım var benim, ve 6 tane gidiş dönüş 11 saatlik uzak doğu uçuşum var. hatta her ay yurtdışındayım baya bir uçak seyahatim oluyor. bana sorarsanız çok keyifli geçiyor benim için uçak yolculukları. yiyorum, içiyorum, okuyorum vs.. uzun yolculuklarda film izliyorum. bence rahatlatmalısın kendini... ilaçlarla değil de ömrünün uzun olması ihtimaline karşı olayı kökünden çözmeyi dene.
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(13.02.09)
uçağa ilk binişlerimde lost izliyordum, accaayip keyifli oluyor :p
(bkz: bir cirpida 24 bolum lost izleyip ucaga binmek)
0
hicazkar
(13.02.09)
(18)

futboldan iyi anlarım diyenler, bakın hele!

susannah
selam, benim kafama takılan bir şey var, bir nevi anket olacak ama cevabını çok merak ettiğim için soruyorum. bu konu üzerine erkek arkadaşımla yaklaşık 1 saat kadar kavga ettikten sonra, yenilgiyi kabul ettim ve futboldan anlamadığıma karar verdim. bana vereceğiniz cevaplar bu fikrimi pekiştirecek
selam, benim kafama takılan bir şey var, bir nevi anket olacak ama cevabını çok merak ettiğim için soruyorum. bu konu üzerine erkek arkadaşımla yaklaşık 1 saat kadar kavga ettikten sonra, yenilgiyi kabul ettim ve futboldan anlamadığıma karar verdim. bana vereceğiniz cevaplar bu fikrimi pekiştirecek veya zayıflatacak.neyse soruya geçeyim.

misal bir maçı radyoda dinliyorsunuz. galatasaray-beşiktaş olsun.kim hangi kalede onu bilmiyorsunuz. misal İnönü için deniz tarafındaki kalede kim var bilinmiyor diyelim. spiker maçı anlatırken şöyle diyor; " galatasaray sağ kanattan atağa kalktı". işte soru geliyor, kim hangi tarafta bilmediğiniz için nasıl bir hayal kuruyorsunuz? yani siz beşiktaş deniz tarafındaki kaledeymiş gibi kafanızda canlandırırken ya aslında tam tersiyse? bir de şöyle anlatırsak; aynı maçı tv'den izlediğinizde GS'liler sizin sağınızdaki (tv ye bakarkenki sağ eliniz) kaleye doğru giderlerken radyodan dinleyen adam sola doğru (sizin solunuza)bir canlandırma yapmakta kafasında.

benim istediğim kafanızda ne canlandırdığınızı öğrenmek ve tabi ki futbolcular ve antrenörler nasıl canlandırıyor onu öğrenmek:)))

erkek arkadaştan gelen cevaba da bakalım Uğurcuğum diyenler için: Hangi tarafın kimde olduğu önemli değil, sen yarı saha gibi düşünmelisin.

biliyorum çok anlamsız oldu bu soru ama bi buldurun be:))
0
susannah
(12.02.09)
"yani siz beşiktaş deniz tarafındaki kaledeymiş gibi kafanızda canlandırırken ya aslında tam tersiyse?"

kime göre neye göre tam tersi? tv'ye göre dersen, ben de karşı tribüne göre düz derim.
0
deckard
(12.02.09)
"gerçekte beşiktaş kara tarafındaki kaledeyken siz deniz tarafındaymış gibi kafanızda canlandırmışsanız."

işte ben de bunu demeye çalışıyorum. sağ kanat kime göre sağ?
0
🌸susannah
(12.02.09)
taraf farketmez ki, kale kaledir. diyelim ki sağ kanattan atağa kalkıyor fenerbahçe, oradan atağa kalkan ya deivid, ya da gökhan gönül'dür. kalenin ne tarafta olduğu önemli değil.

önemli olan fenerbahçem yensin tüm takımları. olay o. ben radyo olmadan da kafamda canlandırırım maçı :p
0
godless killing machine
(12.02.09)
Benim kafamda yalnızca pes modeli canlanıyor, deniz kenarı, xxxx stadı hiçbirisinin görüntüsü dahi aklıma gelmiyor.
0
tekosin
(12.02.09)
ben beşiktaş maçlarında kale arkasında otururum, radyoda dinlerken de kendimi denize bakar gibi düşünürüm, ama bu sık sık maça gittiğimden.

gitmeseydim, herhalde otomatik olarak benim takımımın kalesinin olduğu tarafın sağ kanadından diye düşünürdüm herhalde. spiker de öyle anlatıyordur zaten.

bi de ne gerek var canım böyle şeyler yüzünden kavga etmeye. gidin maça bakın negzel :)

işbu cevap iki çocuklu bir kadın tarafından yazılmıştır.
0
zkurmus
(12.02.09)
iyi de... oradaki mantık şu, bir takımın sağ kanadında sol kanadında az çok kimler oynuyor bellidir. oradan yapılan bindirmeyi ona göre kafanızda canlandırmanız için öyle söylenir.

yani "galatasaray'ın sağ kanadından bindirme yapılıyor" dendiğinde benim aklıma sabri gelir top gitti derim, sol kanatta arda var kewell var ona göre bir başka heyecan duyarım ataktan.
0
alchoburn
(12.02.09)
futbol sahası simetrik bir yapıya sahip olduğu için, kale deniz kenarında olmuş, arka bahçeye bakıyormuş hiç bir şey farketmez.
0
natnan
(12.02.09)
atağa kalkanın sağı, atak yapılan kalecinin sol tarafı olarak anlıyorum ben.

@godless killing machine
belediye çalışıyor diyorlar?
0
Omayra
(12.02.09)
ya susannah sağdan mı soldan mı nereden biliyorsunuz derken oyuncuları demiyor. yani sabri dendiğinde sağ kanat tamam. ama kafamızda sağdaki kaleye atak yaptığımızı canlandırıyorsak sabri bize yakın tarafta, soldaki kaleye atak yaptığımızı canlandırıyorsak da bizden uzakta olan tarafta olur. işte çoğunluk hangi yönde canlandırır diye soruyor. sabriyle, gökhan gönül'le alakası yok işin.

ben sağ canlandırırım. muhtemelen çoğunluk da öyle yapıyordur.
0
deckard
(12.02.09)
valla ben kosan adammisim (veya kale arkasindan ceken kamera falan) gibi canlandiriyorum, onumde sadece kale kaleci defans oyuncusu vesaire. hicbisey farketmiyor o açidan protokolden izliyormus gibi düsünmüyorum kendimi yani, sanirim problem ordan kaynaklaniyor.

arkamdan püfür püfür denizden gelen yel vesaire de hayal etmiyorum belirteyim..
0
samfisher
(12.02.09)
kendi kalem solda gibi düşünüyorum ben hep. sağ kanat bana yakın olcak şekilde. neden bilmem ama öyle...
0
infernal majesty
(12.02.09)
ben tv.den izliyormuş gibi düşünüyorum. ne öyle kuş bakışı, kale arkası filan. hiç gerek yok öyle şeylere. hem dediği gibi stadı bilmeyenler için farketmiyor nerden nereye atak oluduğu. zaten maç başlarken genellikle sunan abimiz önce kalaleri belirliyor şu taraftaki kalede şu takım bu taraftaki kalede diğer takım diye. stadı bilenler ona göre canlandırıyor kafasında. bilemeyenler ise karambole. zaten birşey de farketmiyor. örneğin fenerbahçe sağ kanattan atak yapıyorsa (tv.den izliyormuş gibi düşünerek) fb eğer ekranın solundaki kalede ise ekranın alt kısmından atağa kalkıyor. sağdaysa eğer üst taraftan atağa kalkıyor. ben dinlerken bazen ters taraftan düşünüyorum güzel oluyor. sanki sterio kulaklık gibi sterio ekran ilişkisi kuruyorum. stadın hertarafında dolaşıyorum. güzel oluyor. ama soru sahibinin dediği gibi stadı bilmeyenler için bir anlam ifade etmiyor gibi görünüyor sağdan ya da soldan atak yapması ama sağdan atak yapması standart. takım olarak bütün olduğu için ha öyle düşünmüşün ha böyle birşey farketmiyor. sağdan atak yapması belirli kişilerle oluyor o. ordan bir karmaşa yok yani. paradoksumsu bir durum yok yani. sadece anlatması zor.
0
guess
(12.02.09)
benim takımım el yazısı gibi oynadığından -eğer maçın başında bilgi almamışsam yönler hakkında- hep televizyon açısında sağa doğru gider. ama ikinci devre olunca değiştiriyorum bence çok mantıklı oluyor.

bu biraz da bütün stadların tv'den görünümünü bilmekle ilgili gerçi. örneğin olimpiakos/fenerbahçe maçı ise, ve ben radyoyu sonradan açmışsam, ve "fenerbahçe sol kanattan ilerliyor"sa, ve ben o sahayı hiç bilmiyorsam; bilgisayar oyunları gibi düşünüp yine fener'i santra atışında ben ekrandan bakarken sol tarafta toplanmış ve galibiyet yemini etmiş maçın başında gibi düşünürüm.

not: tarsus idman yurduluyum.
0
oldu görüşürüz
(12.02.09)
ben maçı kendi tuttuğum takım tarafından dinlediğim için hayalimde kısa kenarı kerteriz alıyorum. bizim kale kısa kenarın ortasında. bende bizim kalenin hemen arkasında yukardayım, tüm sahayı görüyorum. sağdan atağa kalkınca kalecinin sağını anlıyorum. uzun kenardan hiç hayal kurmadım kafamda.

tabi bu öğrencilikte maçları daima kale arkasından seyretmenin etkisi de olabilir.
0
trocero
(12.02.09)
evet pek sallamıyoruz hangi sağ, hangi soldan atak yapılmış diye. önemli olan goldür erkekler için joelskellington'ın dediği gibi.
0
rectoa
(12.02.09)
spilerler aksini belirtmedikçe (beşiktaşın sol kanadına gelen atak gibi) daima atak yapan takımın sağını ve solunu belirtirler radyoda.
0
jaaaccckkk
(12.02.09)
@joelskellington diğer kadınları bilmiyorum ama benim biraz tuhaf bir düşünüş yapım var diye düşündüm:)) başka kadınlara da soracağı ama merak ettim şimdi.

gördüğüm kadarıyla bu konuda da farklı canlandırmalar var ama genel olarak "sağın solun ne önemi var benim takım gol atsın yeter" bakış açısı mevcut:)) benim burdan çıkardığım sonuç, sanırım rıdvan dilmen de tek kale hayal ediyordur, çünkü senelerce kaleye doğru koşturduktan sonra maçı TV'den izliyormuş gibi kafasında canlandıramaz.
0
🌸susannah
(12.02.09)
spikerler numaralı tribünün oradan sunar maçı. mesela inönü'de deniz tarafındaki kale onların sağında klaır. biliyorum soru bu değil ama radyodan dinlerken veya maçın ana kameradan (numaralı tarafında) izlerken akılda bulunması gereken bir ek bilgi olabilir bu.
0
min el garaib
(12.02.09)
(7)

faiz sorusu

fdegir
onceki sorulari/cevaplar da okudum ama verilen cevaplardan birsey anlamadim. sorum belli. sayet 20,000 euro isbankasi doviz tevdiat hesabina yatirirsam, aylik ne kadar getirisi olur.is bankasi web sitesinde oran 100,000 euro'ya kadar 2.10 denmis. http://www.isbank.com.tr/content/TR/FiyatOran.aspxbu
onceki sorulari/cevaplar da okudum ama verilen cevaplardan birsey anlamadim.

sorum belli. sayet 20,000 euro isbankasi doviz tevdiat hesabina yatirirsam, aylik ne kadar getirisi olur.

is bankasi web sitesinde oran 100,000 euro'ya kadar 2.10 denmis.

www.isbank.com.tr

bu orana gore soruyorum. sayet bunu yaparsam aylik gelen faizi kullanabilir miyim anaparaya dokunmadan?

hayatimda faizle isim olmadi ama merak ettim belki isim olabilir.

cahilim be duyuru.

soruya ek: is bankasi dolara daha yuksek faiz veriyor, 2.25. bu yoroyu dolar yapip faize koymak mi iyidir yoksa nedir? tl mi olsa acaba?
0
fdegir
(11.02.09)
(20000*0.021)/12 = 35 euro aylık getirisi olur. Bunu ana paraya dokunmadan kullanabilirsiniz elbette.
0
crown
(11.02.09)
hayallerim vardi be abi.
0
🌸fdegir
(11.02.09)
dolara çevirirseniz alış satış farkından zarar edersiniz. euro olarak kalsın.

20.000 euro %2,10 faizden yıllık 420 euro faiz alır. bu da aylık 35 euro yapar. faiz oranı değişmedikçe her ay 35 euro faiz alırsınız.
0
kibritsuyu
(11.02.09)
şu an eur ve usd mevduata para yatırmak pek akıllıca değil. hem kur riski alacaksın hem de düşük faiz. faizler tl bakımından da inişte, tavsiyem bir süre tl b tipi anapara korumalı fonlarda (likit gibi) tutman. ya da %12-14 arası aylık tl mevduat veya 08.04.09 vadeli dibs alman. ama işbank dibs lerde diğer bankalara göre 0,25 puan kadar az faiz veriyor.başka bankada hesabın var mı?
0
modesttiago
(11.02.09)
Direk cevap olarak değil de, banka sitelerinde sadece verilen faizler listesi olarak değil "Hesaplama Araçları" gibi bir bölümünde sorunun yanıtını direk kuruşu kuruşuna alacağın sayfalar vardır. Oraları kullan bu gibi durumlar için...
0
delikan76
(11.02.09)
aylık 35 öronun %15'i stopaj,kkdf,bsmv olarakda kesilir. yirmidokuz öro kalır geriye
0
trocero
(11.02.09)
tl ye çevirip hazine bonosu filan alsan ne getirir acep. %15-16 gibi bir getirisi oluyor. bono uzun vadede iyi kazandırıyor diye biliyorum.
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(12.02.09)
(12)

Ne yapim de ev kirlenmesin

ermanen
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda da boyle yapan cok.. simdi tek tek galos da giy diyemem insanlara, komik kacar, ayakkabilarla girmelerini engelleyemem yani kisaca, oyle bir yontem soyleyin ki ev kirlenmesin ya da en az kirlensin, zor bir denklem sanirim ama vardir belki degisik bir cozum, yere gecici olarak serilen, yere dosenebilen jelatin gibi seyler var mi mesela, garip seyler geliyor aklima artik, ne bilim boyle satarlar ya televizyon marketlerinde abudik gubidik seyler :P ayrica kapiya yazi assam komik mi olur sizce

bir de o ayakkabilarla bilimum pis yere basiliyor sonra eve giriliyor, evi temizlik malzemesiyle silince tam bir temizlik saglamis oluyor muyuz?

not: yazdiklarimdan temizlik delisi sanmayin, evde cop birikmis durumda su anda :) ama bu ayakkabi olayi kafami yordu valla...

edit: turkiye'de degilim, ev parke
0
ermanen
(11.02.09)
Kapinin onunde paspas var mi? Genelde insanlar cok misafir gelecegi zaman onun ustunde islak bir bez sererler. Kapidan giren oraya ayaklarini silip girince epey farkediyor.
0
wpi
(11.02.09)
kapı girişinde "çıkar şunları arkadaşım" demelisiniz. ev kiminse onun kuralı geçerlidir. "çok avrupai olduğumuz için eve çorapla girmek olur mu" diyenler olursa onlara da "siz hele bi sokağa tükürmeyi, sakızınızı yere atmayı, sigaranızın külünü camdan dökmeyi bırakın, o zaman eve isterseniz donsuz bile girebilirsiniz" deyin.

senin gittiğin evin ev sahibi ayakkabılarını çıkarmanı istese bozulur musun? bozulmazsan eğer çıkarılmasını istemen hakkındır.

edit: "siz" den "sen" e geçmem 1 paragraf sürmüş sadece, ne çabuk kaynaşıyorum değil mi? :)
0
hevipeyra
(11.02.09)
ılle de ayakkabıyla oturmak ısteyen ya galos gıysın ya da yanında yedek ayakkabı getırsın. gercı erkeklere gore dııl pek bu son soyledıgım. bence tek carenız her gelenın elıne daha gırıste bı cıft galos vermenız. hem ayakkabıyla eve gıren o pıslık sıradan bı temızleyecıyle de temızlenmez yanı ev dezenfekte olmaz. bence galosa alısın, alıstırın. ya da olmadı kapıya bır bez serın, ayakkabılarını sılsınler en azından.
0
think martini
(11.02.09)
galoş çok basit bi çözüm bencede
0
Merwish
(11.02.09)
evde halı mı var yoksa parke mi?

bence kapının önünde yeterince terlik, patik tarzı şeyler bulundursan ve mesela ne bilyim halı varsa halıyı yıkat et temiz olsun ya da parke varsa halı bul filan. değişiklik yaratip "bundan sonra boyle" moduna sokarsan yaparlar yahu misafir sonuçta. galoş muaynehane ortamina cevirir mantıklı değil. ama bizim de arkadaş durup dururken artik ayakkabısız girin abi dedi de üc senedir aynı eve ayakkabiyla giriyoruz insan alışmış vazgeçemiyor.
0
maersk
(11.02.09)
@hevipeyra'nın yorumu ve çözümü harikulade bence.

arkadaşlar belirtmiş ama ben de söyliyim. illa ayakkabılı takılıcaz diyorsanız, ya paspas olması gerek yada otomatik galoş geçiren aletler var. galoşmatik diyorlar. na şöle bişi;

www.tarkoilaclama.com.tr
0
crayze horse
(11.02.09)
benim anlamadigim ne zaman bu kadar avrupai olduk da insanlara ayakkabilarini cikartmalarini soylemekten utaniyoruz? dahasi, ne zaman ayakkabi ile eve girmek default oldu?

cok baska diyarlarda kaldim sanirim :/
0
nochristrequiress
(11.02.09)
türkiyede değilsen yapacak bir şey yok. ben eskiden sadece filmlerde olur sanırdım o eve ayakkabıyla girme olayını, ama değilmiş. ev hiç bir şekilde temizlenmiyor. kendi odamda bilumum temizlik malzemeleriyle denedim ancak bir sonuç yok. üzgünüm bu cevap için :P
bir de konusu açılınca bir türkiyede evde ayakkabı giymiyoruz dediğim zaman aaa neden demeleri var ki anlatamam..bize mi neden size mi neden diyesi gelliyor insanın..pisler bunlar.
0
neverending nightmare
(11.02.09)
kapiya yazi asmak hic komik degil, bir suru insan parti verdiginde falan kapisina yaziyor. yazin siz de shoes off please diye. alissinlar. hatta suraya bir bakin: shoesoffatthedoorplease.blogspot.com

bir de, eviniz parkeyse, soyle cok dandik halilar var, cevresi overloklu halifleks gibi bisey, cok da ucuz. insanlar gelince ortaya onlardan serebilirsiniz, kirlenecek alani minimuma indirir, parkeyi de korur. ama yerlerde hali yoksa, saglam bir temizlikle (boyle camasir sulu bir temizlik) zaten ev temiz olur bence.
0
nazenin
(11.02.09)
Prof. Dr. Erkan Topuz'a göre eve ayakkabı ile girmek evin içerisine pestisitlerin girmesine yol açan ve kansere zemin hazırlayan en önemli faktörlerden biriymiş. Ben sokmam özetle.
0
sui
(11.02.09)
kapıya terlikleri dizin. eşek değiller herhalde.
0
trocero
(11.02.09)
4-5 kisi geldiklerinde terlikleri dizeledigim icin gorup giyiyorlar az kisi olunca daha saygili oluyorlar ama 15-20 kisi gelince hayatta da kimse ayakkabi cikarmaya yanasmiyor sormadan daliyorlar, hatta baslarinda duruyordum normalde cikartsinlar diye sonra bir bakiyorum arada kaynayanlar olmus cikartmadan kacivermisler iceri, ayaklari kokuyor olabilir, coraplari pokemonlu, cirkin yirtik vb olabilir, yada useniyorlardir :) ben de farkettim ki bazen baskasinin evine gittigimde iki saat uzun cizmemi cikartmaya falan useniyorum. cikartma dediklerinde memnun oluyorum :)
bir de benim evim eskiden halifleksti, esas o cok bakteri yuvasiydi soktuk attik laminat yaptik, evde hic hali yok su an surekli ev ayakkabisiyla terlikle takiliyoruz ama mutluyuz, en azindan kolay temizleniyor.
kapinin onune islak bez+kuru bez. galos bence hic hos bi cozum degil otellerde olan tek giyimlik terlik tarzi seyler daha mantikli. partiden once hali varsa evde onlari kaldirin. partiden sonra camasir suyu vs gibi dezenfekte maddesi atin silme suyuna (her zaman atmayin parke mahvolur) gayet guzel olur pestisitler de ölür ölmezlerse de beraber yasamayi ogrenirsiniz copteki bilimum küf mantari bakteri vb yle yasamayi ogrendiginiz gibi :)
0
eick
(11.02.09)
(3)

yurt dışından ayakkabı alma sitesi?

demlikposet
arkadaşlar ayakkabı almak istiyorum ama kargoda da güzellik olsun istiyorum,dealextreme nasıl freeshipping yapıyor o misalFree olmasada ona yakın şekilde türkiyeye sorunsuz tiger ayakkabı yollayacak yer arıyorumzappos var mesela ama 40$ kargo istiyor 65$lık ayakkabıyabaşka neler var bilmediğimiz, bi
arkadaşlar ayakkabı almak istiyorum ama kargoda da güzellik olsun istiyorum,

dealextreme nasıl freeshipping yapıyor o misal
Free olmasada ona yakın şekilde türkiyeye sorunsuz tiger ayakkabı yollayacak yer arıyorum

zappos var mesela ama 40$ kargo istiyor 65$lık ayakkabıya


başka neler var bilmediğimiz, bi buldurun şu ayakkabıyı be sözlük
0
demlikposet
(10.02.09)
www.jcpenney.com
0
trocero
(10.02.09)
birinde ayakkabı bile yok ötekiside tam iş görmüyor malesef

bu siteler işime yaramadı gene de teşekkür ederim
0
🌸demlikposet
(11.02.09)
www.shoemetro.com
www.shoebuy.com
www.streetmoda.com {dhl'le 15-20 dolara gonderiyor}
www.ebay.com
0
boshi
(11.02.09)
(7)

Farklı bir isim

Attention
Özel bir firma da çalışan arkadaşımın ricası üzerine bir isim araştırmaktayım sizlerinde önerilerini almak isterim bazı otobüs firmalarının vip araçların da sol taraf tek koltuklu ve koltuk arkaların da televizyonlar vs var. bazı firmalar bunlara isimler vermişler bir kaçını söylemek gerekirse uluso
Özel bir firma da çalışan arkadaşımın ricası üzerine bir isim araştırmaktayım sizlerinde önerilerini almak isterim bazı otobüs firmalarının vip araçların da sol taraf tek koltuklu ve koltuk arkaların da televizyonlar vs var. bazı firmalar bunlara isimler vermişler bir kaçını söylemek gerekirse ulusoy firmasına ait olan royalclass, kamil koç'a ait olan rahat hat gibi buna benzer türkçe yada ingilizce aklınıza gelebilecek okunuşu kolay ve akılda kalıcı isim önerilerinizi sunarsanız sevinirim.
0
Attention
(10.02.09)
premium line
0
hevipeyra
(10.02.09)
suitway
0
elektromaniac
(10.02.09)
prestige
0
wolkymus
(10.02.09)
güzelgezer
0
gunetapar
(10.02.09)
platinium class
0
trocero
(10.02.09)
taht-ı keyf (biraz fazla mı osmanlıca oldu?) :)
0
daysleeper
(10.02.09)
oh la la!
0
lacivert
(10.02.09)
(6)

yüzde oluşan dökülmeler

tahsin sutcuoglu
selamlar, bitmek bilmeyen sağlık sorunlarımdan biriyle daha karşınızdayım. benim burnumun her iki tarafında da(yanakta yani, burna çok yakın anlamında) zman zman böyle kırmızı bir bölge oluşuyor ve üzeri beyaz beyaz olup dökülüyor(bu dökülme olayı çok zor göülen bişi her zman da olmuyor). bir kaç gü
selamlar, bitmek bilmeyen sağlık sorunlarımdan biriyle daha karşınızdayım. benim burnumun her iki tarafında da(yanakta yani, burna çok yakın anlamında) zman zman böyle kırmızı bir bölge oluşuyor ve üzeri beyaz beyaz olup dökülüyor(bu dökülme olayı çok zor göülen bişi her zman da olmuyor). bir kaç güne geçiyor, sonra tekrar oluyor, abimde de bir dönem olmuştu ama onunki geçti benimki hala oluyor. bir hafta falan hastaneye gidebilme durumum yok, benzer bir şey yaşayan varsa sorayım dedim. kurtulmak istiyorum çünkü bir kaç gün içinde.
0
tahsin sutcuoglu
(09.02.09)
egzama oldugu soyleniliyo halk arasında bunun hatta cok arttıgı zamanlarda kaslara dogru falanda ilerliyo bi krem kullanınca azalıyo lakin kurtulma yolu yok diye biliyorum ki her an her sey olabilir...
0
samaras8
(09.02.09)
aynı problem bende de var. kızkardeşiminin loreal pure zone diye temizleyici bi jeli var onu kullandım. peeling gibi bişey. sonra temizleyici losyonunu da sürünce mis gibi oldum. mavi tüpte bi krem. tavsiye ederim. ama ciddiye almak gerekirse en iyisi bi cildiye uzmanına gözükmek.
0
soul cancer
(09.02.09)
egzamadır büyük ihtimal. bi doktora görünün o size gereken kremleri verir.
0
trista
(10.02.09)
12 yıldır kurtulamadım ondan, emovate krem sağolsun, sürünce geçiyor, sonra tekrar... acı, baharat ve alkol coşturuyor.
0
pyro clustic flow
(10.02.09)
cilt tipinizin gereği gibi duruyor. cildinizin o bölgesi son derece kuru. düzenli nemlendirici kullanmanız gerek bence. büyük bir parfümeriye gidin. oradaki uzmanlara sorun. onlar sizin cildinizi ölçüp kendi ürünlerinden oluşan bir reçete vereceklerdir. hele bir düşüneyim deyip çıkın, size uygun nemlendiriciyi alın.

stress de yapar onu, böyle bir durum varmı ?

hastalık olsa idi geçip durmazdı. kozmetik bir sorun tahminim.
0
trocero
(10.02.09)
yok stres yok bu aralar. yardımlar için teşekkür ederim.
0
🌸tahsin sutcuoglu
(10.02.09)
(13)

askerlik

yirtik foto
merhaba sevgili ostrogotlar,su an icin turkiye'de fiziken ve psikolojik olarak saglikli ve escinsel olmayan bir erkek icin askerlik yapmamak gibi bir yol var mi?askerlik yapmamak(yapmayi istememek) icin illa vatandaslik mi degisirmek lazim?
merhaba sevgili ostrogotlar,

su an icin turkiye'de fiziken ve psikolojik olarak saglikli ve escinsel olmayan bir erkek icin askerlik yapmamak gibi bir yol var mi?

askerlik yapmamak(yapmayi istememek) icin illa vatandaslik mi degisirmek lazim?
0
yirtik foto
(09.02.09)
tc vatandaşlığından çıksan da kurtulamıyorsun. bi kere tc vatandaşı olarak doğduysan ömür billah borçlu oluyorsun. yurt dışında çalışıp bedelli düşünebilirsin.
0
emrag
(09.02.09)
1) vatandasliktan ciksak bile mi? bu nasil mumkun? sonucta baska bir ulkenin vatandasini kendi cikarlarin icin alikoymak legal bir durum degil.

2) bedelli bile istemiyorum. oyle boyle degil.

esasinda bunu dedigimde babam/abim/sevgilim/hocamdan aldigim tepki genelde su oluyor. ".ike .ike yapacaksin"
0
🌸yirtik foto
(09.02.09)
vatandaşlıktan çıkartmayadabilirler ama tc vatandaşı olarak doğduysan borcun borç. dedikleri çok doğru. mecbur yapacaksın. kaçışı, kurtuluşu yok sağlam insan için.


edit: sen doğduğun an devlete borçlu oluyorsun. burada illegal bir durum yok.

edit2: zorunla askerliği savunuyormuşum gibi bi hava verdim gibi. bende herkes kadar seviyorum. eksiği fazlası yok :D
0
emrag
(09.02.09)
askere gidip bir ay sonra çürüğe çıkabilirsin.sürekli intihar ederek bunu başaran bi arkadaşım olmuştu.ama başka detay bilmiyorum.
0
menon
(09.02.09)
bir tek yolu var. boyunla çok orantısız bir kiloya çıkıp, çürük raporunu aldıktan sonra tekrar eski kilona düşmek.

değer mi? değmez. yazık günah. askerlik iyidir. çok iyidir.
0
trocero
(09.02.09)
çok kilo alıp çürük raporu almak işe yarar gibi görünse de pek mantıklı değil. çünkü düzenli kontrollere çağırıyorlar. sınırın altına düştüğünde hemen askere alıyorlar.
benzer birşey çok zayıflar için de geçerli.

doktor raporu meselesi de eskide kaldı gibi. eskiden 3 gün olan sınav süresi şimdi bir ay.
ankara gidip sınava giriyorsun 3 günlük sınavı kaçırırsan. onun için 1 aylık rapor alman lazım. o da heyet raporu olmak zorunda. bissürü iş.

en mantıklısı yüksek lisans, doktora falan yapmak. ya da yurtdışında işe girmek. böyle bir durumda bile 1 ay yapman lazım.
0
ben de bir gun yazar olurum belki
(09.02.09)
Vicdani reddini yap ve Avustralya'ya git.
0
hamamdakaybolansabununesrari
(09.02.09)
avustralya her vicdani redciyi kabul etseydi herkes o yola başvurmaz mıydı? kabul edeceklerini sanmıyorum.
0
fundamental
(09.02.09)
vatandaşlıktan çıkarsan askerlik yapmazsın. "tc vatandaşı doğdun borcun borç" gibi bir şey söz konusu değil. hiç bir ülke başka bir ülkenin vatandaşını askere çağıramaz. yeni geçtiğin ülkenin "askerlik" şartlarını yerine getirirsin. ama vatandaşlıktan çıkıp başka br ülke vatandaşı olmak o kadar kolay değil. siyasi iltica talebinde falan bulunman gerekir. o da incelemeler sonucu karar verilir.

büyükşehirlerdeki askeri hastanelerden tanıdık doktor (en az binbaşı) bulabilirsen rapor alabilirsin. o kadar zor bir şey değil rapor almak.

"yapmayı istememek" konusu ise "vicdani red"dir. bu durumda da askeri mahkemede yargılanıp ceza alırsın. askeri cezaevinde tecavüzden yatan "vatansever"in birini gaza getirip üzerine salarlar.

velhasıl kelam en kolay ve mantıklısı rapor almaya çalışman.
0
lancelot du lac
(09.02.09)
rapor almak gecici bir cozum gibi duruyor...

askerligi reddetme sonucunda basima gelecekleri baska bir ulkeye iltica hakki basvurusunda kullanabilir miydim mesela?

edit: imla hatasi yapmisim; cok ciddi anlam kaymasi olmus.
0
🌸yirtik foto
(09.02.09)
bu ülkede askerlik yapmadan sorunsuz bir yaşam sürmek ne yazık ki imkansız. rapor alma işi bildiğim kadarıyla yalan oldu. önceden kısa dönemler için sınav dönemi 3 gündü ve yılda üç kez bu sınav düzenlenirdi. sınav dönemine rapor aldığınız zaman bir sonraki sınav dönemine atarak bayaa bi süre idare edilebiliyordu ancak buna yeni bir düzenleme getirmişler sanırım ve rapor alıp erteleme olayı yalan olmuş.

tanıdık subay doktor işi de bayaa zor çünkü çürük raporu için heyet karar veriyor ve kolay kolay hiç bir subay kariyerini birisinin askerlik yapmaması için heyet önünde riske atmaz. zaman zaman basında çıkıyor böyle şeyler, para karşılığı çürük raporu düzenleyen çeteler falan ama her açıdan süper tehlikeli ve yanlış bir metod.

ne denersen dene kaçarı yok bunun. ha diyorsan ben ömür boyu kaçak bir hayat sürerim, ikametgahım belli olmaz, hayat boyu devletle bir işim olmaz, gece hayatım olmaz, araba kullanmam ve polis çevirmesine girmem vs...vs.. askerlik yapmaktan çok daha zor bir baskı altında olsan da askerlik yapmamış olursun.

kendi deneyimlerime göre askere gitmemeye çalışmak askerlik yapmaktan çok daha ağır psikolojik sorunlar doğurmaktadır. askerlik öncesi askerlikle ilgili duyduğun ya da kafanda beliren düşünceler kadar berbat şeyler yaşama ihtimalin çok çok azdır. bu durumu takıntı haline getirmektense yapıp kurtulmak insana muazzam bir rahatlama ve özgürlük hissi getirir.

not: bu satırların yazarı askerlik yapmamak için 5.5 senelik lisans eğitimi üzerine 4 sene yüksek lisans yapmıştır ve ikinci atılışında mecburen gitmiştir, iyide etmiştir. onunla aynı şekilde okumuş olan ve aynı anda aynı yüksek lisans programından atılmış olan bir arkadaşı ise 33 yaşında olup 6 yaşında bir kız evladı sahibi ve halen askere gitmemiş birisi olarak kafasını duvarlara vurmakla meşguldür.
0
hevipeyra
(09.02.09)
onlar ne düşünüyor bilmiyoruz ama hiç değilse ve büyük bir ihtimalle babandan abinden sevgilinden hocandan ayrı, asker kaçağı ve mülteci olacaksın. berbat lan. bundan sonraki hayatında ayda bir askerlik mevzusu geçecektir, "hocam sen nerede yaptın?" sorusuna zırt pırt maruz kaldığında "ee ben karşıyım askerliğe" gibi gayet politik gereksiz bir muhabbet açılacaktır ki bu sadece sosyal çevrenden gelen soruların sonucu. işe girmek vs de apayrı sorun tabi. bu, zırt pırt sorulan nüfus cüzdanındaki "dini - islam" yazısını nasıl değiştiririm tarzı sorulara benzer bir durum. lan sen onu niye ciddiye alıyorsun ki, bunu yapınca ne değişiyor resmi olarak din mi olur ki resmi olarak dinsiz olacaksın.
askere gidin..
0
pascha d
(09.02.09)
burada yasamak gibi bir derdiniz yoksa yurtdisina kacmaktan baska bir cozum gelmiyor aklima. sonra sureyi kisaltma, yas haddi vb. falan. ama tabi arkanizda biraktiginizi cidden arkanizda birakmak sart. bir de adresle oynamak falan da kisa sureli kurtulus olabilir, ama uzun vadede degil.
0
mayalilithowsky
(09.02.09)
(9)

Tek basina tatil

sezaryan
Tek basina bir erkek olarak kafami dinlemek amacli tatile ciksam acaba nereye gidebilirim..kriterler sunlar:- yer uzakdoguda olucak tayland,filipinler malezya falan-kendimi yanliz hissettirmiycek bir ortami olucak-cok pahali olmiyacak
Tek basina bir erkek olarak kafami dinlemek amacli tatile ciksam acaba nereye gidebilirim..
kriterler sunlar:
- yer uzakdoguda olucak tayland,filipinler malezya falan
-kendimi yanliz hissettirmiycek bir ortami olucak
-cok pahali olmiyacak
0
sezaryan
(08.02.09)
Bu arada amac sex turizmi degil gezmek, eglenmek, yeni asklara yelken acmak falan..
0
🌸sezaryan
(08.02.09)
yalnızlıktan sıkılırsın bence. insan gördüklerini yaşadıklarını birisiyle paylaşmak istiyor. telefon da açamıyorsun çok pahalı olduğundan. o yüzden orada bari bir arkadaşın olmalı eğer buradan götürmeyeceksen.
0
desdinova
(08.02.09)
mekan konusunda bişey söyleyemem, ama kendini yalnız hissetmemek için bir dslr alıp gitmen faydalı olabilir. onu çekicem bunu çekicem derken vakit geçer, yalnızlığının farkına varmazsın...
0
makineci
(08.02.09)
tatil için phuket adasını önerebilirim. "le meridien beach resort" gayet güzel ve hesaplı bir oteldir.

"yok ben bi süre sonra daralırım" derseniz pattaya'yı da tavsiye edebilirim. daha hareketlidir.
0
schizo
(08.02.09)
phuket'te tony resort vardır, tek geçilir.
0
desdinova
(08.02.09)
desdinova haklisin bir arkadasla gitmek iyi olur ama suan oyle bisey istemiyorum. aslinda amacim insanin kimseye ihtiyac duymadan kendine yetebilecegini kanitlamak..tatil yapmak icin neden baska birinin afra tafrasini cekmek zorunda olayim ki diyorum. tabiki asosyalde olmak istemiyorum o yuzden gidecegim yerde sosyal bi ambians olmali ki yeni arkadasliklar olussun.. bu arada tony resortun olayi nedir aceba?
0
🌸sezaryan
(08.02.09)
tony resort, phuket patong beach'te merkezde ve fiyatlari makul, gayet temiz bir otelimizdir. turkler tarafindan da cok tercih edilir.
0
desdinova
(08.02.09)
tek başına gideceksen ve işin içinde sex turizmi yok ise batıya git doğuya değil.
0
trocero
(09.02.09)
4 sene malezyada yaşamış birisi olarak sana derim ki
asyada sadece singapur a git.
Sentoza da , clarke quay, boat quay da çılgınca eglen.
0
cruseo
(09.02.09)
(3)

çeviri ing-tr

yoldaki isaretler
What’s changed since the European Cup turned into the Champions League in 1992? Everything. If you won the European Cup, you were the best team in Europe. If you win the Champions League, you owe someone £700 million.burda son cümledeki espriyi anlayan ve anlatabilecek biri var mı?
What’s changed since the European Cup turned into the Champions League in 1992? Everything. If you won the European Cup, you were the best team in Europe. If you win the Champions League, you owe someone £700 million.

burda son cümledeki espriyi anlayan ve anlatabilecek biri var mı?
0
yoldaki isaretler
(06.02.09)
Bu The Times'de yayınlanan 'The 50 Worst Things About Modern Football' adlı bir listenin 3. maddesi anladığım kadarıyla. 2. maddede "What’s changed since the Premier League broke away from the Football League in 1992? Everything. If you won the First Division title, you were the best team in England. If you win the Premier League, you owe someone £500 million." diyor.

Sanırım Şampiyonlar Ligiyle Liverpool'u, Premier Lig'le de Chelsea'yi kastetmişler. Liverpool'u satın alan Amerikan şirketi takıma 700 milyon sterlin, Abramoviç de Chelsea'ye 500 milyon sterlin gömmüş olabilir. Gerçi Liverpool'a o kadar para harcanmış olması uçuk geliyor ama getirebildiğim açıklama bu : )

Şurda tartışılmış: www.totalfootballforums.com
0
joelskellington
(06.02.09)
ya benim de aklıma şu geldi sonradan "transfere £700M harcamadan cl kupası alınmıyo" gibi?
0
🌸yoldaki isaretler
(06.02.09)
aynen öyle, cl kupasını alabilecek bir takım yapmak için 700 milyon € harcıyorsun. maddi getirisi o kadar olmuyor. al sana borçlu klup gibi.

biz de yok mu öyle örnekler ?
0
trocero
(06.02.09)
(1)

ingilizce cv problemi

bibakalim
ingilzce cv yazmam gerekiyor da buralarda süper ingilizce sahibi insanlar olduğunu duydum. üstelik yardımseverlermiş... takıldığım noktalar şunlar: (iş deneyimlerim ve bunların açıklamaları) bunları sözlükten birebir çevirince bi manasız geldi bana bilemedim işte.1- sampler:bir ajansa bağlı olarak s
ingilzce cv yazmam gerekiyor da buralarda süper ingilizce sahibi insanlar olduğunu duydum. üstelik yardımseverlermiş...

takıldığım noktalar şunlar:

(iş deneyimlerim ve bunların açıklamaları) bunları sözlükten birebir çevirince bi manasız geldi bana bilemedim işte.

1- sampler:bir ajansa bağlı olarak süpermarkette ürün tanıtım hostesliği yaptım.
2- tiyatro oyunculuğu: bir tiyatro ekibi ile çocuk oyunları oynadım.
3- teacher aide: ilkokul birinci sınıf öğrencisine evinde özel ders verdim.
4- teacher: şu an bir devlet okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmaktayım.



-Why you would be a good employee for Work&Travel job? (sorusunun cevabı) olurum en iyisi olurum ne isterlerse olurum da nasıl anlatıcas bilemedim.

-(işverene teşekkür yazısı) işte efendim "I truly appreciate the opportunity to apply for the position in your company. I thank you for giving your time to evaluate my resume." gibi bişi olcak ama bunun aynısı olmıcak dediler o bakımdan bunu da bilemedim.


durum bu işte bi bakabilirsen çok sevinirim. bi de çok teşekkürler...
0
bibakalim
(06.02.09)
1. merchandiser : conducted sampling activities in supermarkets.
0
trocero
(06.02.09)
(16)

bir takım görüntülere karşı tahammülsüzlük, aşırı rahatsız olma sorunu

artful dodger
Merhaba doktor,Küçüklüğümden beri böyle bir sorunum var. Bazı şeylerin görüntüsüne tahammül edemiyorum. Gördüğümde aşırı tepki veriyorum, tüylerim diken diken oluyor ve kaşınmaya başlıyorum. Görüntüyü aklımdan çıkaramıyorum ve bazen günler boyunca etkisinden kurtulamıyorum. Rahatsızlık veren görüntü
Merhaba doktor,

Küçüklüğümden beri böyle bir sorunum var. Bazı şeylerin görüntüsüne tahammül edemiyorum. Gördüğümde aşırı tepki veriyorum, tüylerim diken diken oluyor ve kaşınmaya başlıyorum. Görüntüyü aklımdan çıkaramıyorum ve bazen günler boyunca etkisinden kurtulamıyorum.

Rahatsızlık veren görüntünün saçmalığı ise ayrı bir konu...
Rahatsız olduğum görüntüler:
1- Zeytinyağı şişesinin dibinde donmasıyla meydana gelen kürecikler.
2- Çam kozalağının ıslanınca kapanması olayı ve o kapanmış hali
3- Havyar cinsi kürecikli yapılar (böcek yumurtaları, larvaları filan)
4- google earth'den bakınca aynı cinsten, çok muntazam dikilmiş bir çok ağaç gördüm, çok rahatsız ediciydi.
5- diyatomeler

sanırım doğadaki çok muntazam biçimlere tahammül edemiyorum.
daha fazla yazamayacağım.

bu nasıl bir sorundur böyle. nasıl başa çıkılır, kim yardımcı olabilir.
bu sabah yine benzer bir şeye maruz kaldım ve saatlerdir etkisinden çıkamıyorum. kötü haldeyim. kendimi delirecek gibi hissediyorum.

yardım lütfen:( biliyorum gerçekten komik ama, kısmet.
0
artful dodger
(06.02.09)
hemen hemen aynı durum bende de var, benimki daha çok benekli şeyler üzerine, ahtapot kollarındaki vantuzlar olur... daha fazla yazamayacağım ben de araştırdım ama bulamadım. bi buldurun be.
0
tahsin sutcuoglu
(06.02.09)
yazdıklarınızı okurken dişlerimi sıktığımı fark ettim. sanırım bende de var benzer şeyler. kesinlikle psikolojik bir şey.
0
kibritsuyu
(06.02.09)
of tetiklemişim!
özür dilerim gerçekten
0
🌸artful dodger
(06.02.09)
Aynı değil ama benzer bişey bende de var. Gözle ilgili konularda aşırı hassasım. Rotring kalem görsem mesela kafamda bir flash çakar, kalemin ucunun benim ya da bi başkasının gözüne girdiğini görürüm. Ya da annem tığla bişeyler örerken tığ gözüne girecekmiş gibi gelir. Gözlerini dışarı çıkarabilen bi kadın vardı bi de gözünden süt fışkırtan adam, bu ikisi ilk gördüğümde birkaç gece rüyama girmişti.
0
joelskellington
(06.02.09)
bir yere kadar herkeste var. bir hastalık olarak bakmamak lazım buna

mesela ben de asla enjektöre bakamazdım.

junior isimli filmde embriyoyu arnoldun karnına yerleştirirlerken emek sinemasına kustum o derece.

kan verirken odadaki enjektörleri bir yere kaldırttırırdım. üç beş yıldır geçti.

sizinki de geçer zamanla
0
trocero
(06.02.09)
9-10 yaşında başladı. geçmiyor. :(
0
🌸artful dodger
(06.02.09)
sizi rahatsız eden şeylerin ortak noktası şu gözlemime göre: simetrik ve minimal bir morfolojiye sahip olan organik şeylere tahammül edemiyorsunuz. mükemmel bir geometrisi olan şeylerin artificial, yani insan eliyle üretilmiş olmayıp "kendinden" o forma sahip olması sizi ürkütüyor. bir dışkı yığını sizi çok daha az rahatsız eder sanırım fraktal, random yapısı itibariyle. gene, örneğin bir elephant man formuna çok daha sakin reaksiyon verecekken bir meyve sineğinin makro olarak çekilmiş, mükemmel geometriye sahip kanatları size çok korkunç, tehditvari geliyor. böyle mi sizce?
0
boshi
(06.02.09)
herkes psikopata bağlamış galiba. benim önerim toplu halde terapi görmeniz. dalga geçme olarak demiyorum. hani filmlerde falan görüyoruz, ortak sorunlara sahip insanlar birbirleriyle bir doktor eşiliğinde konuşarak sorunlarını açığa çıkartıp rahatlıyorlar. neden olmasın ki?
0
hevipeyra
(06.02.09)
aynen öyle sayın boshi. bundan daha iyi ifade edilemezdi hatta. ilk listeme bal peteğini de ekleyeyim hatta.
0
🌸artful dodger
(06.02.09)
bal peteği bende de var. bir de gazoz gibi şeylerde kabarcıkların yan yana dizilmesi. niye yazıyorsam çıldırmak üzereyim bu arada.
0
tahsin sutcuoglu
(06.02.09)
peki ya kuskus?
0
🌸artful dodger
(07.02.09)
valla bence hiç komik değil.. ben bir keresinde somon balığının pulları kazınırken görmüştüm ve sinirlerim altüst olmuştu. neden kaynaklandığını bilmiyorum ama bu sadece muntazam olmasıyla ilgili değil. düzensiz ama yine böyle göz göz olmuş şeyler de beni mahvediyor. ben de kapalı olarak eve getirdiğim kozalağın açıldığını görünce çok kötü olmuştum. yakın plan hindi kafası gördüğümde de delirmiştim. ağaç adam dedikleri bir adam var ya, ona da bakamıyorum. neyse fena oldum uzatmiym. kaynağını bilen varsa sevinirim ben de. verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim :)
0
aggromela
(07.02.09)
bilen biri yok mu şunu ya? delirecem bugün gene başladı allah kahretsin. aggromela tam aynı durumdayız, bebnim de öyle, garip yaratıklar falan örneğin. çıldıracam.
0
tahsin sutcuoglu
(08.02.09)
Bunun aynısı bende de var. İlk ortaya çıkışını hatırlıyorum. İnternette bir fotoğraf gördüm, birbirine yakın, doku oluşturur gibi kümelenmiş dairesel şekiller içeren bi resimdi. Aslında bir insanın vücudundaki hastalık, yara sebebiyle oluşmuş bir şey olduğu iddia edilen ancak gerçekte photoshopla oluşturulmuş uydurma bir fotoğraftı. Bundan inanılmaz etkilendim ve günler boyunca aklımdan çıkmadı. Hiç uyumadım. Yara gibi olması dolayısıyla tiksindiğimi sandım ama aslında her türlü kanlı, iğrenç şeye çok rahat bakarım. Dairesel şekilli şeylerin kümelenmiş görüntülerinden aşırı derecede iğrendiğimi fark etmem yıllarımı aldı. Havyar, bal peteği, larvalar benim için de şekil itibarıyle geçerli örnekler ama bunlardan iğrenmiyorum. Yani ne olduğunu biliyorsam ve doğal bir şeyse rahatsız olmuyorum. Sadece ne olduğu belli olmayan ama dokuya benzeyen bu tip görüntüler beni rahatsız ediyor. Baloncuklu gibi dokular iğrendiriyor beni ama zeytinyağı ya da bildiğimiz sabun köpüğü filan rahatsız etmiyor. İnsanlara açıklamakta inanılmaz zorlanıyorum.
0
cereal killer
(09.02.09)
Benden başka kimsede olduğuna ihtimal vermediğim için aramamıştım ama sizin yazdıklarınızdan sonra bi araştırdım ve konuyla ilgili bulabildiğim şeyler şimdilik bunlar. Anladığım kadarıyla pek çok insanda var ve internette bunun cevabını arayan çok. Malesef Türkçe kaynak yok.

Benzer sorular;

www.unusualphobias.com

answers.yahoo.com

Dikkat! bunda söz konusu şekillerin resimleri var.
cactina.vox.com

Burada Stokenphobia olduğu söyleniyor.
answers.yahoo.com burda

Burda da oldukça değişik bir cevap var.
en.allexperts.com
0
cereal killer
(09.02.09)
bunla ilgili bir doktora görünmeye karar verdim. gelişmeleri en geç önümüzdeki hafta bildiririm. bizi izlemy4e devam edin. dayanamıycam artık, bu listeyi görmem de son nokta oldu eheh.
0
tahsin sutcuoglu
(09.02.09)
(5)

İş kanunu : Özel Sözleşme imzalamaya zorlanma durumu

cimri
Sevgili Roma' lılar.Bir arkadasıma calıstıgı işyerinde kendisine ciddi yaptırımları olan özel bir sozlesme imzalatılmak isteniyor. Kendisi 3 ay once ise basladı, bir ay gecikme ile ssk' si baslatılmıs. Suanda 2 aydır resmi olarak calısıyor.Firma Yazılım sektorunde 8 senelik bir firma. Arkadasımız bu
Sevgili Roma' lılar.

Bir arkadasıma calıstıgı işyerinde kendisine ciddi yaptırımları olan özel bir sozlesme imzalatılmak isteniyor.

Kendisi 3 ay once ise basladı, bir ay gecikme ile ssk' si baslatılmıs. Suanda 2 aydır resmi olarak calısıyor.

Firma Yazılım sektorunde 8 senelik bir firma. Arkadasımız burada cok stratejik olmayan, dokumantasyon - test vs gibi işler ile ugrasıyor.

Imzalatılmak istenilen sozlesme icerisinde, isten ayrıldıgında 2 sene boyunca neredeyse tum mobil alanlar ve yazılım alanında calısan hiç bir işte calısamayacagı.

Calısma yasagının, sirketin iş yaptıgı ulkelerde de gecerli oldugu ( ki buda dunyanın yarısı ediyor ).

2 sene icerisinde kendi adına herhangi bir uretimi ( patent vs.. ) oldugu durumda dahi bunların sirkete ait olacagı.

sirketin, calısan performansı nedeni ile ugrayacagı zarara istinaden 5 maas ceza kesilebilecegi ve buna benzer garip maddeler bulunuyor.

Calısanın is akdini fes etmesi icin sadece sirketin 3 ay ust uste maasını alamaması durumu konulmus.

Bu sozlesmeden, işe alım surecinde hiç bir sekilde bahsedilmemisti.

Arkadasımız, bu işe baslarken onerilen dusuk ucreti uc ay icerisinde yapılacak degerlendirme toplantısı sonrasında duzelecegini dusunerek işe baslamıstı.

Suanda gelinen durumda, arkadasın 3 aylık degerlendirme toplantısı sonrasında bu sozlesmeyi konusabiliriz demesine ragmen, istersen imzala istersende ayrıl durumuna gelinmiş. Herkes sorgusuz imzaladı sen neden arıza cıkartıyorsun deniliyor.

Bu durumda ne yapılabilir. Sadece yasal seyide sormuyorum. Normal bir durum mu, degil mi? akıl verin.

tesekkurler,
0
cimri
(06.02.09)
hocam gerekiyorsa ayrılsın derim ben. zaten hiçbir sözleşmede işçi korunmuyor ama bnlar biraz ağır gibi geldi bana. özellikle aynı sektörde başka yerlerde 2 yıl çalışamamak gibi garip bir durum da var. iş' den ayrılırsa manavcılık mı yapacak ?
0
erzi
(06.02.09)
sözleşme ne olursa olsun iş kanunu ile çelişen maddeler olursa sözleşmenin o maddesi geçersiz kalıyor. bu tip sözleşmelerin amacı belli seviyeye gelen kişinin ayrılmasını engellemek. hatta büyük olasılıkla biraz girişimci olanların başka bir yerde müşterilerini kapmasını riski olduğunu düşünüyorlardır. profesynel bir yöntem değil bence. kurumsal bir güvensizlik göstergesi.
ama zannedildiği kadar da bağlayıcılığı yok. mahkemeye verirler en fazla ama ondan da sonuç alınacağını sanmıyorum.
arkadaşınızın sorgulaması gereken şu, bu işe gerçekten ihtiyacı var mı? alternatifler ve daha iyi fırsatlar bulabilir mi? eğer işsiz bi süre idare edebilecek maddi/manevi durumu varsa çıkılabilir fakat kriz yüzünden piyasaların çok boktan bi durumda olduğunu belirteyim.
0
hayo
(06.02.09)
ayrılıyorsa da madem öyle işte böyle, çalışma bakanlığı bölge müdürlüğü'ne ve ssk'ya birer dilekçe versin "sigortam geç başlatıldı" diye, tutarsa hem işverene ceza yedirir, hem sigortası da bir ay öncesinden gösterilir. tutmazsa da tutmaz, bir kaybı olmaz. en azından işverene inceleme stresi çektirilir.
0
kibritsuyu
(06.02.09)
değil.

özel sözleşmeler ilgili kanuna aykırı ise geçersizdirler. yani imzalatılan husus iş kanunu ile çelişiyorsa, iş kanunu geçerlidir.

bir rakip te iki yıl çalışamazsın hükmü bir çok firma tarafından imzalatılıyor. ancak burada vakıf olunan ticari sırrın ifşa olup olmadığına bakar hakim bir mahkeme durumunda. bunu ispatlamak da çok zordur. neyin ticari sır ifşası, neyin tecrübe olduğu pek ayrılamaz. patent meselesini de bu kapsamda düşünmek gerekir. nihayetinde davayı açacak olan şirkettir, ayrılıp giden eleman değil. davayı açması için de geçerli bir savının olması gerekir.

çalışamama maddesinin kapsamınında sınırlı olması gerekir. çok geniş bir kapsam çalışma hürriyetini kısıtlayacağı için bir mahkeme durumunda işveren aleyhine döner.

bununla birlikte yeni iş kanunumuz ve hakimlerimiz işini gereğiyle yapan işçiye çok yakındır. böyle bir yazı imzalansa bile "o devirde çaresizdim" açıklaması bile mahkemede gerçerli bir sebep olabilir.

iş akdi feshini iş kanunu düzenlemiştir. isterlerse feriştahını yazsınlar sözleşmeye.

arkadaşınız bu işi çok istiyorsa imzalasın. ama iki ay sonra giderim havasındaysa bir daha düşünsün derim.
avukat falan değilim. iş hayatının içindeyim. yukardakiler şahsi fikirlerim.
0
trocero
(06.02.09)
cevap veren tüm arkadaslara tesekkür ederim.

sizin dısınızda arkadaslarıma da danıstım, genel olarak iş hukuka aykırı bir şey oldugunda sözleşme geçersiz olur diyorlar. hatta benzer durumlarda mahkemeye gidip haklı cıkan personeller olmuş.

sıkışma durumunda imzalanabilir gorunuyor.

herkese teşekkürler,
0
🌸cimri
(06.02.09)
(14)

film adi soruyorum, hemen silicem

kaamos
arkadaslar selam,uzun yillar once(cocukken) seyrettigim bir film var, hatirlamiyorum. Film, bir kasabada geciyor. rutin bir hayat suren kasabada bir kulüp aciliyor. herkes bu kulübün müdavimi oluyor, tek bir kisi disinda. bu kisi, nasa ya da benzer bir yerde calisan bir adam. ailesinin, pek kendi ai
arkadaslar selam,

uzun yillar once(cocukken) seyrettigim bir film var, hatirlamiyorum. Film, bir kasabada geciyor. rutin bir hayat suren kasabada bir kulüp aciliyor. herkes bu kulübün müdavimi oluyor, tek bir kisi disinda. bu kisi, nasa ya da benzer bir yerde calisan bir adam. ailesinin, pek kendi ailesine benzemedigini, kulube takilmaya basladiktan sonra degistiklerini dusunup iskilleniyor. kendi is yerinde gelistirdikleri astronot giysisinin giyip, kulube giriyor. bu astronot giysisinin, ozellikle basligin sayesinde insanlarin insan mi yoksa uzayli mi oldugnu anliyordu(terminator'de boyle bir sey vardir). adam, kulubun arka kapisina erisip disari cikiyordu. karsilastigi yer bir vadi gibi bir yerdi. dev fanuslar vardi her yerde. fanuslarin icinde de, kasabada tanidigi herkes vardi. FAnuslardan birinin icinde de kendi ailesini buluyordu. Bir piyano, kopegi(yuksek olasilik golden), kizi, oglu ve karisi. Uzaylilar tum ksabayi istila etmek icin herkesi kacirmis, yerlerine kendilerini gecirmisler, onlarin formlarini kopyalayarak. iste filmin konusu bu.

nedir ismi?

cocuklugumdan beri uktemdir resmen.
0
kaamos
(05.02.09)
Village of the Damned olabilirmi ?
0
the end of dreams
(05.02.09)
yok degil. zaten doksan oncesine ait film. seksenlerde cekilmis olmali. en azindan benim cocuklugum seksenlere tekabul ediyor :)
0
🌸kaamos
(05.02.09)
hayır bu da değil...koza falan yoktu..hiç bir zaman da uzaylıları görmüyorduk...
0
🌸kaamos
(05.02.09)
they live olabilir mi? orda gözlük takarak uzaylıları görüyordu adam. gerçi 88 yapımı film biraz geç kalıyor, gözlüğü takan da işsiz güçsüzün biriydi galiba. bilim adamaı falan değildi.

bir de it came from the outer space var insanların değiştiği ama bu çok eski bir filmdi.
0
trocero
(05.02.09)
bana john carpenter filmi gibi geldi, imdb'den bi kontrol edersen bulursun belki.
0
frosties
(05.02.09)
Contamination (1980)
www.imdb.com

Aradığınız film bu olabilir mi?
0
fireblade
(05.02.09)
@fireblade

yok, bu degil :/
0
🌸kaamos
(05.02.09)
@trocero

en yakin konulu bunu bulmustum ben de, kitaptan uyarlama olarak ama hayir, bu da degil.
kasabanin ortasinda acilan bir kulup, isin en can alici noktasiydi bu arada.
0
🌸kaamos
(05.02.09)
@frosties

carpenter'in filmlerini bir yoklayayim.
0
🌸kaamos
(05.02.09)
akşamüstünden beri kendimi buna adadım böyle bi plot bulamadım çıldırıcam :)
b-movie tarzı bi filmiydi bu
0
supuki
(06.02.09)
imdb'de ben de bulamamistim bir zaman once.

sanmiyorum b-movie oldugunu acikcasi. ama bununla ilgili karar veremeyecek kadar kucuktum filmi seyrettigimde. yine de, hatirladigim kisimlar gayet iyi bir film oldugu izlenimini birakiyor. yine de tam olarak bir sey soylemek cok guc.
0
🌸kaamos
(06.02.09)
invasion of the body snatchers, they live, it came from the outer space bu filmlerin hepsinden bişeyler var ama hiçbiri. bütün movie connectionlarına genre lara falan baktım bulamıyorum bulan olursa bana da mesaj atsın lütfen
0
supuki
(06.02.09)
selam
aradiginiz film Invitation to Hell olmali.

www.imdb.com
0
lejant
(19.02.09)
bingo! spuki de ozelden ulastirmisti linki. arkadaslar, ne kadar tesekkur etsem azdir.
0
🌸kaamos
(19.02.09)
(8)

Askerdeki birine hediye

think martini
Merhaba, yakın bir arkadaşımın erkek arkadaşı kısa donem askere gitti. Bu haftasonu da arkadaşım onu ziyarete gidicek. Giderken yanında bir şey götürmek istiyor. Kitap okumaya bayılıyor çocuk ama dışarıdan kitap sokulmasına izin vermiyorlarmış. İşine yarayacak ya da onu oyalayacak, aynı zamanda içer
Merhaba, yakın bir arkadaşımın erkek arkadaşı kısa donem askere gitti. Bu haftasonu da arkadaşım onu ziyarete gidicek. Giderken yanında bir şey götürmek istiyor. Kitap okumaya bayılıyor çocuk ama dışarıdan kitap sokulmasına izin vermiyorlarmış. İşine yarayacak ya da onu oyalayacak, aynı zamanda içeri sokulması yasak olmayan ne gibi bir şey alabilir?
(Kılık kıyafet harıc tabıı)
0
think martini
(05.02.09)
kitaba nasıl izin verilmez ya? siyasi, ideolojik, erotik falan değilse bal gibi kitap götürülür de okunur da. alla alla daha neler duyacağız bakalım.

gerçi bizim de "mona lisa'nın dudakları" isimli kitabı erotik diye, üstünde kanlı manlı bir çizim olan agatha christie romanını da satanik diye almışlardı. sonra dedik "yok öyle kitap değil onlar", geri verdiler.
0
kibritsuyu
(05.02.09)
@kibritsuyu; çocuk da sormuş, izin vermiyorlarmış, bugün emin olmak için bir daha sorucak arkadaşım. ordaki kütüphaneden alıp okuyabiliyorlarmış sadece. yarı yarıya yasak yani:)
0
🌸think martini
(05.02.09)
ilk defa duyuyorum kitabın yasak olduğunu. kanunda yok öyle bir şey, keyfi bir uygulamadır. adam bayılmak yasak esas duruşu ancak ölüm bozar diyor, normaldir yani bu da. akıllı adam işi değil zira.

ben içeri sokarken kontrol etmişlerdi, siyasi içerik var mı diye. yok, roman bu dedim aldılar. ama kafası bozuk olur nöbetçi subayın suyu bile almaz içeri öyle de cins bir yer işte.
0
coffee and cigarettes
(05.02.09)
ben acemi birliğindeyken ziyaretime gelenlerden plastik dijital saat istemiştim:)
Asker ve hediye kavramı biraz ters zaten. Saklaması dert, aşırılması yüksek ihtimal. Kitap, dergi bizde yasak değildi.
zaman geçirmeye pek uygun düşmese de hafta içi gidiyorsa iyi bir pastaneden poğaça, börek, kıymalı, peynirli lokmalık pizza tarzı şeylerde nizamiyede kantinde yemek hatta bir pakette koğuş arkadaşlarına dağıtmak için idealdir.
0
me neither
(05.02.09)
Sigara içiyorsa bir karton sigara. Kafadan iyi bir hediyedir, o ne lan demeyin.
0
delikan76
(05.02.09)
@delikan76; sigara içmiyor. Kitap en guzel hediye, arkadasıma soyledım, her halukarda kıtap alıyor.
0
🌸think martini
(05.02.09)
kitap işi gerip geldi bana. 96 yılında bırakın kitap sokmayı, kütüphane kurmuştum yazıcılık yaptığım odada. envai çeşit dergiler, best seller romanlar, tarih kitapları. hepsi bir rafın üzerinde diziliydi. terhisimde hepsini alıp çıktım gittim.

hatta içlerinde elif ba bile vardı. nasıl olsa boş vakit çok, kendi kendime söker miyim kuran alfabesini acaba deyip almıştım çarşı izninde.

kare karalamaca tarzı kitaplar var. iki kurşunkalem bir arı maya silgi. çok güzel oyalanıyor insanlar onlarla. onu öneririm ben
0
trocero
(05.02.09)
haki renkte kazak içlik atlet vs, siyah çorap =) belki ucuz mp3 çalarlardan olabilir 20 ytlye var. çalınmaya karşı ucuzu en iyisi.
0
smy
(05.02.09)
(4)

Evlilik - Boşanma / Mal paylaşımı (bölüşümü)

me neither
Hiç evlenmemiş, 30 yaşında bekar bir kişi(a) yine kendi durumunda birisiyle(b) evleniyor olsun.(evlilikten önce mal paylaşımı ile ilgili sözleşme falan yapılabiliyormuş galiba, bunlarda yapılmamış olsun, klasik doğrudan gidip evleniliyor) Soru şu? 1)İleride boşanma halinde (b), (a)'dan (a)'nın evlen
Hiç evlenmemiş, 30 yaşında bekar bir kişi(a) yine kendi durumunda birisiyle(b) evleniyor olsun.(evlilikten önce mal paylaşımı ile ilgili sözleşme falan yapılabiliyormuş galiba, bunlarda yapılmamış olsun, klasik doğrudan gidip evleniliyor)

Soru şu?
1)İleride boşanma halinde (b), (a)'dan (a)'nın evlenmeden önce almış olduğu 2 daireden birini isteyebilir mi? yani bir hak iddia edebilir mi?
2)(A) ya da (b)'nin kadın ya da erkek olmasına göre cevap değişir mi?

Teşekkürler
0
me neither
(05.02.09)
mal paylaşımı evlendikten sonra alınan mallar arasında yapılıyor diye biliyorum.evlenmeden öncekiler karıştırılmıyor.
0
karamell
(05.02.09)
evlenmeden önce aksine yapılmış bir anlaşma yoksa evlenmeden önce tarafların sahip oldukları mallar kendilerine ait olur. medeni kanunun 220. maddesi olması lazım iki alt iki üst araştırın.
0
trocero
(05.02.09)
ayrıca miras yoluyla edinilen mallar da paylaşılmıyor.
0
pyro clustic flow
(05.02.09)
cinsiyete göre bir farklılık olmaz. evlendikten sonra herhangi bir bedel karşılığı edinilen mal paylaşılır.
0
izaleisuyuu
(05.02.09)
(12)

şirket ortaklığı

sangria
şimdi x bir limited şirket. bu şirketin iki ortağı var, adları a ve b. her ikisi de eşit sermaye koymuşlar şirkete, lakin a işlerin başında duruyor, ortağı olduğu şirket için çalışıyor, b ise başka bir şirkette maaşlı olarak çalışıyor, x ltd şti'nde herhangi bir faaliyeti yok.bu durumda, eşit sermay
şimdi x bir limited şirket. bu şirketin iki ortağı var, adları a ve b. her ikisi de eşit sermaye koymuşlar şirkete, lakin a işlerin başında duruyor, ortağı olduğu şirket için çalışıyor, b ise başka bir şirkette maaşlı olarak çalışıyor, x ltd şti'nde herhangi bir faaliyeti yok.

bu durumda, eşit sermayedar olsalar da, karın bölüşülmesinde bir farklılık olmalı haliyle. nasıl bir yol izlenmeli? a'yı maaşa bağlayıp kalanı ikiye bölmek, b'yi maaşa bağlayıp kalanı a'nın alması, vs.? en sağlıklı ve her iki taraf için de en adil olan yol nedir?
0
sangria
(04.02.09)
olayın adaleti ortakların anlaşmasına bağlı. verdiğin 2 çözüm örneği de mantıklı şeyler sonuçta.
0
emrag
(04.02.09)
sirket icin calisan herkesin maasa baglanmasi - elemanlar + a
geri kalan paranin sirket hissedarlarina hisseleri oraninda pay edilmesi.

a'nin gozunden bakarsam yuksek maasa evet derim
b'nin gozunden bakarsam da su durumda hic bi sey yapmadan para kazanmaya hayir demem.
0
the beyin
(04.02.09)
a maaş alır, kazanç a ve b arasında eşit bölünür. mantıklısı ve olması gereken bu sanırım.
0
alchemistt
(04.02.09)
a ya piyasada benzer şirketlerin yönetici maaşları araştırılarak uygun bir maaş belirlenir. bu maaş şirketin aylık giderlerine dahil olur (sanki üçüncü bir yönetici alınmış gibi düşün). aylık hesap görülüyorsa eğer a nın maaşı da dahil olmak üzere masraflar düşüldükten sonra kalan kar ikiye bölünür. bunun en uygun ve en çok uygulanan metodu budur.
0
hevipeyra
(04.02.09)
a şirketin patronu konumunda bir maaş almalı. şirketin elde ettiği kar ise a ve b arasında bölüşülmeli. patron çalışan olarak görülmeli yani
0
dambil
(04.02.09)
karin dagitimi (genel olarak) sirket ana sozlesmeleri ile belirleniyor, x ltd sti'nin esas mukavelesinde hukum vardir, kuvvetle muhtemel..

ayrica ana sozlesmelerde karın dagitimi usulu ihtiyat akcesi ayrildiktan sonra kalan miktarin ortaklara hisseleri oranında dagitilmasi seklindedir bu da genel olarak..

neden karin bolusulmesinde neden farklilik olmasi gerektigini dusunuyorsunuz? hukuki bakimdan ortaklarin sorumlulugu (limited liability dedikleri) koyduklari sermaye orani dogrultusunda belirleniyor, zira a'nin sirket icin calismasi karin dagitimi ile ilgili degil "ucret" ile ilgili bi sorun

gorus ve kanaatindeyim..

arz ederim..
0
eski usul mat
(04.02.09)
ana sözleşmede durum belirlenmiş değil, çünkü şirket henüz kurulmadı (:

burada a ben, b ise sermayeye eşit oranda katılarak ortak olacak ancak şirkette çalışmayacak bir arkadaşım. o yüzden çalışıyor olmanın farkını nasıl yansıtabilirim diye düşünüyordum. maaş olayı en makul çözüm sanırım. herkese teşekkürler.
0
🌸sangria
(04.02.09)
madem şirket kurulmadı. şirkette çalışacak olan a 1/3 semaye koyar. b 2/3 sermaye koyar. ama karı yarı yarıya bölüşürler. aradaki fark a'nın emeğinin hakkı olur.

ancak kar edilene kadar a aç mı kalacak sorunu varsa maaşlı örnekler akla daha da yatkın
0
trocero
(04.02.09)
limited şirketler en az 3 ortakla kurulur biliyorum ben ??
0
etna
(05.02.09)
b nin diğer şirketten aldığı maaşı a da alır, kalan 2 ye bölünür. kavga çıkmaz...
0
theunforguven
(05.02.09)
(@etna: 2 ortak yeterlidir.)

bu tamamen aranızdaki anlaşmaya bağlı. şirket sözleşmesine falan böyle bir şey yazdırmayın. yeri gelir değiştirmek isterseniz ticaret siciliydi, tadiliydi, harcıydı uğraşırsınız. oturup anlaşmak, bunu yazılı hale getirip bir protokol imzalamak en güzeli. kazanılan paranın ne şekide paylaşılacağını ayrıntılı olarak protokolle belirleyebilirsiniz.
0
kibritsuyu
(05.02.09)
şirket ana sözleşmesi hazırlanırken, şirketi temsile yetkili kişi olarak şirket ortaklarından birisi veya dışarıdan 3. kişi müdür olarak atanır. bu kişi sizin olayınızda a olacaktır. en mantıklısı şirket müdürüne maaş bağlamak olur diğer cevaplarda da belirtildiği gibi. a kişisi hem şirketin ortağı hem de müdürü olur. imzaya yetkili kişi o olur. ortaklar da nasıl ki zarardan, şirkete koydukları sermaye oranında sorumludurlar, kardan dağıtılan pay da o şekilde olmalıdır.
0
izaleisuyuu
(05.02.09)
(8)

matkap tavsiyesi

okocha
evde ufak tefek raf yapma işlerini falan halletmek için adam akıllı bir matkap önerebilecek olan var mı.
evde ufak tefek raf yapma işlerini falan halletmek için adam akıllı bir matkap önerebilecek olan var mı.
0
okocha
(04.02.09)
hitachi
0
cruor
(04.02.09)
model falan onerebilir misiniz.
0
🌸okocha
(04.02.09)
Ev kullanımı için bence fazla para sulamaya gerek yok :

www.koctas.com.tr

Benzeri dandiklikte bir matkabı yıllardır sorunsuz kullanıyorum. Ağaç ve beton üzerinde sorunsuz iş görüyor. Bu markanın da matkap harici ürünlerini kullandım, şimdiye kadar üzmediler beni.
0
skatheist
(04.02.09)
tamamen yasadigin eve bagli. tunel kalip teknigiyle insa edilmis bir ev icin mutlaka darbeli matkap kullanmak gerekiyor (ic duvarlar haric). klasik betonarme evler icin kolondan kiristen uzak durmak kaydiyla herhangi bir dandik sarjli matkap rahatlikla is gorur. hatta benim tavsiyem ayni zamanda sarjli tornavida olarak kullanilablecek ebatta bir seyler edinmek olur. sunun gibi bir sey mesela: direct.tesco.com
0
feeling the blanks
(04.02.09)
Bence de pahalı ürüne gerek yok. Sonuçta ayda yılda bir kullanacaksınız. Yapı marketlerinde bolca bulunan ucuzlardan birini alın. Kampanyalı olan, yanında uç seti hediye eden varsa iyi olur.
0
44
(04.02.09)
bosch psb 550 ( harfler şaşabilir ama rakam 550 olmalı. hem ucuz hem her işe gelir bir makina
0
trocero
(04.02.09)
vallaha model filan bilemeyeceğim de evde benden çok daha büyük olan bir matkap var. daha bir kere teklediğini bilmem. benden büyük olduğuna göre de en az 26 yaşında demek oluyor bu.

edit: lan markasını yazmamışım. bosch marka.
0
teritori
(05.02.09)
black and decker kullaniyorum gayet memnunum...zamanında bauhaus da 50-60 liraya almıştım. Matkabın watt ı kadar uc değişiminin el ile yapilip yapilamayacağı da önemli. anahtar ile yapilanları tercih etmeyiniz.
0
ned flanders
(05.02.09)
(6)

Yenidoğan aşıları

vulpius
Merhabalar,4 ay önce oğlumuz dünyaya geldi. Normal prosedürde, belirli zamanlarda belirli aşılar uygulanıyor. Ancak doktorumuz şu sebepleri öne sürerek bu aşıların uygulanmasını en azından bebek 6 aylık olana kadar ertelememizi önerdi:1- Henüz kendi bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş bebeğe aş
Merhabalar,

4 ay önce oğlumuz dünyaya geldi. Normal prosedürde, belirli zamanlarda belirli aşılar uygulanıyor. Ancak doktorumuz şu sebepleri öne sürerek bu aşıların uygulanmasını en azından bebek 6 aylık olana kadar ertelememizi önerdi:

1- Henüz kendi bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş bebeğe aşıdaki yabancı organik maddelerin zerkedilmesi tehlikeli olabilir.

2- Aşılar genelde tek kullanımlık değil, o yüzden uzun zaman boyunca bozulmadan kalabilmeli. Bozulmayı engellemek için thiomersal gibi koruyucu maddeler kullanıyorlar, bunlar da sinir sisteminde onarılmaz sorunlara yol açabiliyor (bkz: otizm).

3- İnsanoğlu milyonlarca yıldır vitamin hapı, aşı gibi dış destekler olmadan yaşamayı başardı. Bunun gibi icatlar genelde ilaç şirketi tekellerinin korkutmaları ve dayatmalarıdır.

----------

"Bana kalsa hiç aşı yapmam ama siz istiyorsunuz diye 6 aydan sonra yapabiliriz" diyor ayrıca. Böylesine büyük risklerin ortaya konduğu bir konuda karar verecek konumda değilim, hangi seçimin bizi nereye götüreceğini kestiremiyorum. İlaç şirketi tekelleri konusunda haklılık payı olsa da bu kadar komplo teorisi havasında çizilen resim de bu söylemin sağlamlığına dair şüphelerimi artırıyor. Ama, dediğim gibi, bunları tartıp doğru karar verecek bir eğitimim yok.

Bu durumda başka doktorlara sormaktan başka bir yol göremiyorum. Ama eminim ki kendi mesleğimde olduğu gibi tıpta da her uzmanın yorumu farklı olacak, ve yine bir yere varamayacağım. Peki ne yapmalı?

Bir de, misal ben inşaat mühendisiyim. İnsanların can güvenliğini ilgilendiren bir meslek olduğu için, yaptığım projelerdeki kabullerimi, hesap yöntemlerimi, analiz sonuçlarını, bunun gibi tüm bilgileri bir raporla yazılı ve imzalı olarak ortaya koymak zorundayım. Aynı durum hekimlikte de mevcut mudur? "Bu bebeğe aşı yapmadım, çünkü şu şu sebeplerden..." gibi yazılı ve imzalı bir raporları var mıdır hekimlerin? Böyle bir şey istersem verme zorunluluğu var mıdır?

Teşekkürler.
0
vulpius
(04.02.09)
3 numaradaki sebebi gosteren bir doktordan ben kosarak kacarim. Hemen kendinize yeni bir doktor bulun bence. Ama hemen.
0
wpi
(04.02.09)
Bu konuyla ilgili olarak malpraktis bahsini araştırmanızda fayda var. Doktorların verdikleri kararlar nedeni ile hukuki sorumlulukları var tabii ki, yanlış bir karar vermeleri ya da yanlış tedavi uygulamaları sonucunda davalık da olabiliyorlar.

Tıpta malpraktis konusu Türkiye'de oldukça yeni, fakat hastaların bu konuda bilinçlenmeye başlamasını takiben, onlar da kendilerini bu konuda korumaya almaya başladılar. Bu koruma genellikle öneri sunma fakat kararı nihayetinde hastaya bırakma şeklinde gerçekleşiyor. Örneğin hasta kendisine önerilen bir uygulamayı yapmazsa ya da doğrudan reddederse bununla ilgili olarak hastadan imzalı kağıt alınıyor (şu testi yaptırmadım, şu prosedürü uygulatmadım gibi). Bu sizin sorduğunuz sorunun tam tersi gibi görünüyor aslında ama muhtemelen sizin durumunuzda da doktor ben önerimi sundum, hasta /hasta yakını son kararı kendisi verir şeklinde tezahür edecektir.

Bununla birlikte doktorunuzun oldukça cesur bir insan olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bir çok doktor, bir çok konuda, sizin doktorun tam tersi bir şekilde, ne yapılıyorsa hepsi yapılsın düşüncesindedir. Aşı konusunda haksız olmadığı noktalar var, özellikle bazı aşılar, diğerlerine göre nispeten daha yeni oldukları için uzun vadeli yan etkileri henüz raporlanmış değil. Geçmiş tıp literatüründe bunlara benzer kötü tecrübeler var üstelik.

Eğer 4 ay ile 6 ay arasında çok ciddi bir etki farklılığı yoksa, ben doktorunuzun dediklerini aklımın bir köşesinde tutardım. İlaç sektörünün gücünü aklımın hep bir köşesinde tuttuğum gibi.

Ha bir de, madem araştıran bir insansınız, size söylenenlerin bilimsel bir gerçek olup olmadığını da araştırabilirsiniz. Binlerce tıp dergisi, milyonlarca makale var ve en azından abstractleri google dan ulaşılabilir şekilde duruyor.

Ve şöyle de bir yazı buldum, onu okuyorum, gayet ilginç:

www.chiro.org
0
sui
(04.02.09)
nihayetinde karşımızdaki işin ilmini yapmış doktor. ama ben kendi oğluma aşı takvimine bire bir uyarak aşılarını yaptırttım. bir sorun çıkmadı.

üçüncü madde beni de kıllandırdı başka bir hekimden yorum isteyin mutlaka. bazı aşılar üç dört taksitte yapılıyor. ilkini kaçırınca sorun olmasın sonra
0
trocero
(04.02.09)
@sui,
Doktorumuzun söyledikleri ile verdiğiniz linkteki bilgiler tamamen uyuşuyor. Ben burada mevzuyu eksik tarif etmiş olabilirim, o yüzden konuyu daha derli toplu görmek isteyenler için faydalı bir link olmuş, teşekkürler.

Dediğiniz gibi düşünüp aşıları en azından 6 aydan sonra uygulama yönünde karar aldık biz de zaten. Korkumuz, çocuğun ileride karşılaşacağı mikroplara karşı zayıf olması ihtimali. "Aşı yaparak başka riskleri baştan tetiklemek yerine, doğal beslenip sağlıklı yaşayarak vücudun mikroplara karşı kendi savunma sistemini kurması çok daha doğru olacaktır" diyor doktorumuz. Ama bu noktada iş iyice karışıyor. Bunu başarabilmek için insanlar arası mesafenin yeterince büyük olduğu köy hayatı gibi bir yaşam düzenine geçmek gerekiyor. O zaman hem sağlıklı beslenilebiliyor, hem de mikroplarla karşılaşma ihtimali düşük. Ama ne zaman ki insanlar iç içe yaşamaya başlıyor, salgın hastalıklar o zaman ortaya çıkıyor öyle değil mi? Bu çocuk köyde yaşayanların karşılaşmadığı binlerce mikropla karşılaşacak şehirde. Bu durumda onu savunmasız bırakmaktan korkuyoruz. Seçimimizi hangi yönde yaparsak yapalım, diğer seçeneğin ağırlığı yaşıyoruz.

3. madde konusunda; doktorun bir tek cümlesini cımbızlayarak yanlış anlam vermekten korkarım ama genel itibariyle bu çerçevede idi sözleri.
0
🌸vulpius
(04.02.09)
3 numaradaki sebebi gosteren bir doktordan ben derhal çok hoşlanırım. Tabi kendinize yeni bir doktor da bulun sağlama almak için.

o bir komplo teorisi değil.
ama tıp eğitimi almamış kişiler için yine son sözü doktor söyleyecek o ayrı.
tedavinin açıkça anlatılması bir zorunluluk.
hasta hakları konusunu ara bir ara. ayrıca her hastanede bir hasta hakları bölümü vardır. şikayetleri ciddiye alırlar.
0
can see
(04.02.09)
merhaba

doktorunuzun 2. maddede söylediğini ben bizzat gördüm.otistik oldu çocuk ve büyük ihtimalle aşıdan dendi.ben doktorunuza sonuna kadar katılıyorum bence aşıları erteleyin
0
amaterasu
(04.02.09)
(9)

Legal entrinin defalarca ispiyonlanması

trocero
Bazı entriler var. Legal ama nedenini süzmesi kolay değil. Bu bir güzel ispiyonlanıyor. moderatör onayına gittiğinde tekrar ispiyonlanamıyor. moderatör bakıp hatalı ispiyon dediği anda boşa çıkıyor, başka biri bir daha ispiyonluyor. hoop tekrar aynı süreç. Legal bir entri kardeşim bu, çevirip çeviri
Bazı entriler var. Legal ama nedenini süzmesi kolay değil. Bu bir güzel ispiyonlanıyor. moderatör onayına gittiğinde tekrar ispiyonlanamıyor. moderatör bakıp hatalı ispiyon dediği anda boşa çıkıyor, başka biri bir daha ispiyonluyor. hoop tekrar aynı süreç.

Legal bir entri kardeşim bu, çevirip çevirip gönderiyor suserler.

Bug da değil bu, nasıl halledilebilir ki ?
0
trocero
(04.02.09)
legal diye geri dönen ispiyona bir işaret konulsa mesela. ispiyonun hatalı ispiyon olduğunun kaydı tutuluyor nasıl olsa. nasıl ki ispiyonlanmış ama henüz moderatörün görmediği entry için tekrar ispiyon yapmak istendiğinde "zaten ispiyonlanmış ya da silinmiş, artık çok geç" deniyorsa, buna da "zaten ispiyonlanmış ve legal bulunmuş, daha ispiyonlayamazsınız" falan gibi bir şey çıksa. ssg yapsa bunu.
0
kibritsuyu
(04.02.09)
o yüzden şüphelendiğiniz entry'nin modlog geçmişine bakmanızda fayda var.
0
deckard
(04.02.09)
@kibritsuyu;
simdisi icin legal olan bir sey sonradan illegal olabiliyor. bu sebeple bence oyle bir sey cok mantikli degil.

@trocero; altina not yazabilirsiniz. bu entry toplamda 1393945 defa ispiyonlanmis ve her defasinda legal olarak donmustur diye. ayrica ispiyonlanmak kotu bir sey degil, birak ispiyonlasinlar.
0
entrapmen
(04.02.09)
@entrapmen; bu aralar modlog da hatalı ispiyon örnekleri okuyorum da sıkça orada gördüm bu konuyu. yoksa beni ispiyonlasınlar insanlar istedikleri kadar. gammazlığı pek beceremiyorum ama formata uygunluk konusunda yetişiyorum şükür.
0
🌸trocero
(04.02.09)
bence de çözüm başlığın yanında "modloga bak" gibi bir buton olması. hatta yanında bir de bu isimde bir yazar mevcutsa onun kimdir nedirine giren bir buton olmalı. sözlükte nedenini anlayamadığım bir şey, modloga girmek hiç pratik değil. modloga girmeinin kolaylaştırılması, yazarların formatı öğrenmesi sözlüğün teşvik etmesi gerekir. tabi daha önce açıklanmış ama benim görmediğim bir neden varsa, o ayrı..
0
surtunme kuvveti
(04.02.09)
madem şimdi legal olan şey sonradan illegal olabiliyor, şöyle olsun o zaman. yine aynı ekran çıksın. "bu entry daha önce ispiyonlanış ve legal bulunmuş. tekrar ispiyonlamak istediğinize emin misiniz?"

yani ispiyonlanıp geri döndüğü ikinci ve sonraki ispiyonculara söylensin. illa bi daha ispiyonlayacam diyen yine ispiyonlasın.

ayrıca modlog'a bak güzel fikir. bakılan başlığın yanında minik bir "m" butonu o başlığın modloguna, entry numarasının yanındaki küçük bir m butonu o entry'nin modloguna ve kimdir nedir penceresindeki badi mal son vs butonlarının yanına konulan bir "m" butonu da o yazarın modloguna gitse mesela. tek tıkla modlog'a ulaşılsa.
0
kibritsuyu
(04.02.09)
yanlış sebeple ispiyonlanmış olabilir. yani aslında içerik başlıkla uyumlu değildir ama tanım değil diye ispiyonlanmıştır.
0
endless dream
(04.02.09)
entrapmen'in dediğin gibi şu anda legal olan bir entry daha sonra bir editle illegal hale gelebilir, modlog'ta en azından hangi tarihlerde ispiyonlandığı görünüyor, edit de ondan sonraki tarihte yapıldıysa ispiyonlayacak kişi için bir ipucu olabilir, ama direk bu entry önce de ispiyonlandı diye bir ibare olursa ispiyonlayacak yazar pencereyi kapatıp geçebilir de.
bir de mesela illegal bir entryi bir kişi açıklama yazmadan ispiyonladı ama legal bulundu diyelim. başka birisi de illegal olduğuyla ilgili güzel bir açıklama yazıp yeniden ispiyonlayabilir. fakat bu entry daha önce de ispiyonladı yazısı olursa ispiyonlayacak kişi entry illegal olduğu halde yine "aa legalmiş neyse salla" deyip pencereyi kapatıp geçebilir.
0
sanal uyku
(04.02.09)
patrolled entryleri işaretleyecek bir sistem lazım.
diff sistemine kasıp yaptıktan sonra bu daha kolay gibi.
buradan çıkan sonuç ---- > bug değil tasarım tercihi :)))
0
can see
(04.02.09)
(6)

Diploma Almak

davy_jones77
Şimdi olay şöyle arkadaşlar: Ben diplomamı almadım henüz, almak istiyorum ancak geçici mezuniyet belgesini geri vermek lazımmış. E ben kaybettim o naneyi. Nasıl yapsak?
Şimdi olay şöyle arkadaşlar: Ben diplomamı almadım henüz, almak istiyorum ancak geçici mezuniyet belgesini geri vermek lazımmış. E ben kaybettim o naneyi. Nasıl yapsak?
0
davy_jones77
(03.02.09)
olur mu öyle şey. en doğal hakkınız diplomanızı almak. nasıl vermezler ?. eğer o nane değerli bir kağıtsa verin gazeteye hükümsüzdür diye bir ilan gidip alın diplomanızı. bence buna bile gerek yok.
0
trocero
(03.02.09)
fakülten ile irtibata geç onlar seni yönlendirecektir, öğrenci işleri falan. kayıp ilanı verdirirler mi bilmiyorum ama hazırlıklı ol.
0
abtash
(03.02.09)
Geçici mezuniyet belgesini kaybettiysen başın çok ağrıyacak haberin olsun. Bir ton bok püsür işle uğraşacaksın. Keşke kaybetmeseydin. Bizim öğrenci işleri zamanında salağa anlatır gibi 40 defa tekrar etmişti, bu belgeyi sakın kaybetme diye.
Geçici mezuniyet belgesini aldığın anda; sana ait tüm bilgiler (okuduğun süreçle ilgili olanlar) okul veritabanından siliniyor ve mezunlar kısmına geçiş yapıyorsun.
İşte o mezunlar listesindeki "X" kişisinin, hakikaten sen olduğunu kanıtlayabilecek tek belge de geçici mezuniyet belgesi.
Öğrenci işleri ile konuş, onlar seni yönlendirir.
Geçmiş olsun, kolay gelsin.
0
punkertifo
(03.02.09)
Herkese teşekkürler. Bu arada noter denmiş de aklıma geldi elimde bir adet aslı gibidir fotokopisi var, işe yarar mı acaba? Bir de demin bir arkadaş bir şey olmaz, öğrenci işlerine bi dilekçe verirsin kabul ederler falan dedi.Hayır acil lazım olmasa bu kadar takmıycam.
0
🌸davy_jones77
(04.02.09)
Aslı gibidir fotokopisi işe yaramaz. Gerçeği olması lazım.
O aslı gibidir fotokopileri; diplomanın hazırlanmasını beklediğin sürede veya diplomayı almaya üşenirsen -ki böyle insanlar tanıyorum- hayatının geri kalanı boyunca; iş başvurusu, mesleğinle ilgili odalara/derneklere üyelik başvurusu, askerlik tecili gibi olaylarda kullanabilesin diye veriliyor.
0
punkertifo
(04.02.09)
bi daha geçici mezuniyet al, sonra diplomanı iste madem
0
thefirstfbli
(04.02.09)
(2)

gozluk,cerceve,cam hangisi

mcescher
sahsen cerceveye degil de cama para vermek niyetindeyim.sen soluktensin sana bir guzellik yaparız diyen yahut abi bask su markanın toptancısı su ama perakende de ucuza satıyorlar vs gibi onerileri olan var mıdır?ben su marka model cam kullanıyorum memnunum diyen?cam organik lacak mecburen kırılmasın
sahsen cerceveye degil de cama para vermek niyetindeyim.sen soluktensin sana bir guzellik yaparız diyen yahut abi bask su markanın toptancısı su ama perakende de ucuza satıyorlar vs gibi onerileri olan var mıdır?

ben su marka model cam kullanıyorum memnunum diyen?

cam organik lacak mecburen kırılmasın diye.butyun gun bilgisayar karsısındayım.kolay cizilmesin.guzel gostersin.bir de bugu yapmasa sahane olur.

2.5 miyop iki goz de astigmat vs yok.inceltilmis olacak sanırım cam.156 diyorlar.

gonul zeiss istiyor rodenstock istiyor ama cok pahalı be sozluk.

cerceve de soyle eline yuzune bakılır saglam bir sey olsun.marka olmasa da olur.

bagkurdan bir 50 ytllik hakkım var.bunun haricinde butce olarak 250 ytlye kadar cıkabilirim diye dusunuyorum.ama siz sallayın kafanıza gore.
fiyat performans oranı iyi olsun.

kucukleri gozlerinden
gozlukluleri yanaklarından opuyorum efendim.
0
mcescher
(03.02.09)
ben yıllardır hoya cam kullanırım. oldukça da memnunum. öyle camı elime alıp incelemem etmem ama problem yaşamadım hiç. ben de zeiss, rodenstock falan sormuştum. tek avantajı köşesindeki logo, havanız artıyo demişti gözlükçü. eğer uzun süreli kullanıcaksan biraz paraya kıy kaliteli, markalı bi çerçeve al derim.
0
ntfs
(03.02.09)
% 65 inceltilmiş ,25 astiğmatlı 4 miyop ve % 40 inceltilmiş ,50 astiğmatlı 1,5 miyom organik anti refleli kaliteli bir çift cama 200 vermiştim dört ay önce. 156 yi fiyat, demek ki iyi cam.

bir konuda farklı düşünüyoruz. para çerçeveye verilir. şık ve kırılmayan bir şey alınırsa üç sene tepe tepe kullanılır. nasıl olsa camları 8 ay en fazla yılda bir çizilmeden dolayı değiştiriyoruz.
0
trocero
(03.02.09)
(13)

bim de prezervatif satılıyor mu ?

onurcan1
bimde prezarvatif satılıyor mu ?saçma bir soru gelmiş olabilir ama gerçekten soruyorum.
bimde prezarvatif satılıyor mu ?

saçma bir soru gelmiş olabilir ama gerçekten soruyorum.
0
onurcan1
(03.02.09)
satılıyor
0
tembel degilim useniyorum
(03.02.09)
marka da verelim, o.k. satılıyor :)
0
rodeocu
(03.02.09)
evet satılıyor
0
danadeviren
(03.02.09)
piyasaya göre ucuza satılıyor hemde..
0
cliffburton
(03.02.09)
ama defolu satıyor ucuzluğu ordan, arkadaşım öyle dedi.
0
alchemistt
(03.02.09)
zamaninda benetton markali prezervatif satarlardi. sonradan tamamen ok'e donduler.
0
sourlemonade
(03.02.09)
Dün gördüm, hem de kasanın yanı başında satılıyordu. Yanıbaşında da ateş ölçüm cihazı, webcam falan satılıyor, değişik bir konsept BİM işte.
0
sui
(03.02.09)
bir ara t-box marka da satılıyordu tanesi 85 kuruşa. normal, süper ince, muzlu falan da çeşitleri vardı. epeydir göremiyorum.
0
judas priest fan
(03.02.09)
şu an için sadece OK satılıyor. şimdilik başkaca bir şey yok. eskiden spermisid içeren OK ekstra satılırdı tek çeşit. şu anda üç çeşit satılıyor.
0
trocero
(03.02.09)
Eskiden t-box, bennetton vs vardı ama şu an sadece O.K. marka var. Bir ara OK love gördüm ama.
0
ataturkiye
(03.02.09)
ok satılıyor.
0
la grande
(03.02.09)
evet satılıyor ama defolu m değil mi bilemem.çeşitleri falan olduğunu da gördüm...
0
nhl
(03.02.09)
satılmaz mı? hem de nasıl gidiyor bilemezsin. defolu falan değil, sapasağlam hiç açılmamış jelatinli kutusunda. yalnız içinde 10 tane oluyor. migrosta, eczanelerde falan kutuda 12 tane varken bim'dekinde 10 tane var. sanırım 3 farklı çeşit oluyor genelde. düşünmeden alın, aldırın derim.
0
crayze horse
(03.02.09)
(16)

olan biten

forumtrak
Ne oldu şimdi? Herkes birbirini ispitleyebilecek mi? gammazlık ünvanı da gidivermiş.`#15296527`
Ne oldu şimdi? Herkes birbirini ispitleyebilecek mi? gammazlık ünvanı da gidivermiş.
#15296527
0
forumtrak
(03.02.09)
peki şimdi ne değişti?
0
sanal uyku
(03.02.09)
kafa izninde olduğum için detayları bilmiyorum. herkeste ":P" butonu var demek oluyor bu değil mi? ölümüne hatalı ispiyon yapanlar ne olacak?
0
🌸forumtrak
(03.02.09)
hayır bence sadece gammaz ünvanı kaldırıldı. kimin gammaz olduğu anlaşılmasın diye. bu durumda gammaz istatistiklerindekiler ne olacak bilemiyorum.

zira dokuzuncu nesil yazar (sabırtaşı olmayan) arkadaşımda :P butonu gözükmüyor.
0
deckard
(03.02.09)
e ben gammaz olmamışım? muhtemelen deckard haklı.
0
passion rules the game
(03.02.09)
benden de gammaz ünvanı gitti ama ispiyon aparatı yerinde.
0
sanal uyku
(03.02.09)
gammaz ünvanı herkesten kalktı evet. sanırım tahminim doğru. kesin bir açıklama gelsin bakalım.
0
deckard
(03.02.09)
herkes default gammaz mı olacak ki
0
sanal uyku
(03.02.09)
atraksiyon aranmış galiba. bayadır sessiz sakindi sözlük. off off..
0
dambil
(03.02.09)
eğer yalan söylemiyorsa sabırtaşı bir arkadaşımda :P butonu çıkmış. yani herkes gammaz oldu galiba.

çıkış yapıp girin bi.
0
deckard
(03.02.09)
önceden gammazlığı alınanlar hariç herkes olmuş galiba.
yazar alımları hızlanacak falan dendi, belki onunla alakalı bir şey de olabilir.

edit: herkes olmuş galiba.
0
sanal uyku
(03.02.09)
clark kent moduyla girince oluyormuş.

kaynak: htf
0
🌸forumtrak
(03.02.09)
demin çıkış yapıp, tekrar girdim. normal yazar modundaydım ve :P butonu çıktı bende!
0
noxell
(03.02.09)
eskiden gammazlığı uçanlar clark kent modunda girmeyi denedi mi?
0
🌸forumtrak
(03.02.09)
Herkeste var işte ispiyon butonu. (:P)
Herkes gammaz olduğuna göre niye herkese gammaz densin ki? Herkese ispiyon yapabilecek demek daha doğru olur.
0
bitti
(03.02.09)
daha önce alınmıştı gammazlığım gene gelmiş, ya da süs diye duruyor o p. henüz kullanmadım
0
trocero
(03.02.09)
gammaz olayı tarih olmuş kısaca. gammazlığın verdiği yetki default olarak herkeste var. şukela gibi işte. tahminen 30. nesil yazarlar gammaz ne lan diyecekler. geleceği gördüm birden.
0
endless dream
(03.02.09)
(8)

porselen disler, saglikli gulusler?

swallowed arsenic
23 yasindayim ve dislerim olmasi gerektiklerinden daha kucukler. yaz tatiline kadar para biriktirip dislerimi optimal buyuklugune kavusmasi icin komple porselen yaptirmayi dusunuyorum. maddi ve manevi olarak sarsici bir eylem midir bu?
23 yasindayim ve dislerim olmasi gerektiklerinden daha kucukler. yaz tatiline kadar para biriktirip dislerimi optimal buyuklugune kavusmasi icin komple porselen yaptirmayi dusunuyorum. maddi ve manevi olarak sarsici bir eylem midir bu?
0
swallowed arsenic
(02.02.09)
maddi olarak oldukça sarsar,
ama bırak oldukları gibi kalsınlar, ne gerek var.
0
derectus
(02.02.09)
abi o tat almanı da etkileyecek düşünsene. yediğin ekmeğin etin meyvenin tadını tam almaktan daha önemli çok az şey vardır dünyada.

@x daemon, abi şimdi kurcaladım biraz, hakkatten alakası yokmuş, sadeece porselen dişler ağızda geçici bir tat bozukluğuna neden olabiliyormuş ki, her diş müdahelesinde karşılaşılabilen bir şey bu.
0
yoldaki isaretler
(02.02.09)
tad alma organi dil saniyordum ben.
0
x daemon
(02.02.09)
maddi olarak tüm dişler diyorsan 32 x 200 = 6.400 bulabileceğin en minimum rakam olur. eğer zirkonyum olsun çok sağlam olsun diyorsan 16.000 - 20.000 tl civarı olur. seçtiğin renge falan göre değişiyor.

maddi açıdan durum bu.

manevi açıdan bir sene kadar sıkıntı verecektir. suniliği buram buram hissedeceksin çünkü. daha sonra geçiyor. dilin artık dişleri hissetmeyecek olması ayrı bir sıkıntı verecek.

dini açıdan, eğer sağlık açısından bir gereklilik yoksa israf olarak görülen bir şey kaplatma.

bir de dönüşüyok bu yolun. kararından emin ol. ve diş hekimine güven. hata yaparsa da düzeltmesi zor
0
trocero
(02.02.09)
öncelikle bir dişhekimine gitmeni, muayene olmanı, durumunun sosyolojik endikasyonu (gerekliliği) olup olmadığını hekimle birlikte belirlemeni şiddetle öneririm.dişlerim küçük diyorsun ama, acaba aslında öyle mi?? yani dişlerin mi küçük yoksa çene kavsin mi büyük?
ayrıca, eğer bu protezin gerekliliğine karar verilirse kaç dişe yapılacağı da yine hekim tavsiyesi ile belirlenmelidir. hemen 32 dişe protez yapılacağını varsaymak mantıksız.
(zaten herkeste 32 diş olduğunu da nereden çıkardınız??)
çoğunlukla bu gibi durumlarda üst ve alt çeneden önden 8er diş yani güldüğümüzde görünen kısma (bu da yine çoğunluk bazısı gülünce küçük dili bile görünür misal: bill clinton zaten bu gülüşe de bill clinton gülüşü deriz. gereksiz bilgiler ansiklopedisi 13. cilt sayfa 578) kaplama yapmak yeterli olur.
geçmiş olsun.
0
Omayra
(02.02.09)
annem(annem dedim ama çok genç henüz kendisi)dişlerini çok sıktığı için dişlerinde erime küçlme meydana gelmişti. minicik kalmıştı dişleri. kaplattı ve şimdi çok mutlu. alışmada sorun yaşamadı. istediği beyaz tonunu da kendisi seçti inci gibi dişleri oldu. muayene olup önce hekimin de fikrini almakta, birlikte karar vermekte fayda var. sonuçta estetik bir durum sözkonusu. değişime hazırsanız manevi yönden sarcısı olacağını sanmıyorum. tabi hekimizin güzel iş çıkarması da önemli. maddi yönüne gelince; sanırım yaklaşık 18 diş kaplanır. hekim ile yapacağınız pazarlık konusunda da fiyatı ayarlarsınız. kesinlikle pazarlık yapın ;) şimdiden hayırlı olsun.
0
girl in a coma
(03.02.09)
Şekür Çingi diyorum sadece.. bi araştırmanı tavsiye ederim.. ben yaptırmadım ama yaptıran birini gördüğümde inanamadım. Ne maddeden falan yaptığını bılmıyorum ama bir üst çeneyi(toplam diş sayısını bilmemekle birlikte) 2500 euroya yaptırdığını biliyorum
0
Merwish
(04.02.09)
he birde istanbuldaysanız
0
Merwish
(04.02.09)
(7)

Kurşun Döktürmek?

zillosh
Şimdi hacıcı hocacı bir tip asla oLmamama rağmen, iki hafta içinde gaspa uğramak, "heartless" moodumu kaybedip aşık olup sürünmek, oldukça nadir rastlanan bir virüsü nerden olduğu meçhul şekilde kapıp gecici olarak yatak sınırlarından çıkamamak gibi acayip şeyler başıma gelmeye başladı.Ki bunlardan
Şimdi hacıcı hocacı bir tip asla oLmamama rağmen, iki hafta içinde gaspa uğramak, "heartless" moodumu kaybedip aşık olup sürünmek, oldukça nadir rastlanan bir virüsü nerden olduğu meçhul şekilde kapıp gecici olarak yatak sınırlarından çıkamamak gibi acayip şeyler başıma gelmeye başladı.

Ki bunlardan önce hayatımda miLyon harika şey oLurken, yoldaki bir çiçekçi çingene teyze üzerime atlayıp, "Amaaaaaaan kızııımmm sende bir nazar var ki ohh ohhh ohh! Derhal kurşun döktürmezsen başına çok işler gelecek!" diyip bana çiçek hediye etmişti.

Yüksek ateşim sebebiyle kafayı yemiş ve saçmalıyor olabilirim; ama içim rahat etmeyecek. Nedir bu kurşun döktürmek? İstanbuL'da abiduk gubidik mahallelere gitmeden kime yaptırılabilir? Bir adres bir isim bir telefon bilen varsa noLur paylaşın benLe!
0
zillosh
(02.02.09)
Bildiğin balıkçıların kullandığu kurşunu alıp, eritip suya dökeceksin. Dökülürken üzerine sudan sıçrayan kurşun parçaları gelmesin diye çarsaf benzeri bir bez gersinler. Belirgin dualar okunan bir ritüeli vardı ama şimdi hatırlamıyorum.
0
ataturkiye
(02.02.09)
ankarada olsan 2 şişe şarap karşılığında ben dökerdim, hazirana kadar bekleyebilirsen, istanbula geleceğim, o zaman dökerim.
0
zubundy
(02.02.09)
Sırf senin için araştırdım; Suda donmuş kurşun böle gözenekli gözenekli olursa sende çoook nazar var demekmiş :D, o yüzden bakıyolarmış ona :D
0
4telbanayeter
(02.02.09)
heartless 'liktan dolayi beddua yemis olabilirsin ve tutmus da anlasilan. sadaka falan ver, gusul abdesti alip namaz kil 2 rekat ve dua et.
0
x daemon
(02.02.09)
dua et geçer hepsi.
0
trocero
(02.02.09)
kaptiginiz virus Epstein-Barr olabilir mi? gecmis olsun bu arada...
0
murat mc
(03.02.09)
İslamda kurşun dökmek veya kurşun dkötürmek gibi bir şey olmadığı fıkıhta, içtihatta, mezheplerde yazmaktadır. Dini kaynakların çoğunda "Kurşun dökmek veya kurşun döktürmek bidattır, hurafedir" yazmaktadır.

Kısaca kurşun döktürmek caiz değildir, bunu yapmak günahtır.

Kaynak ve daha fazlası için bakabilirsiniz: www.namazsitesi.com
0
elifff83
(04.11.19)
(2)

fulya tarlasına kafa atmak istiyorum

insensitive
fulyadan daha güzel bi çiçek var mı bilmiyorum. varsa da öğrenmek istemiyorum. kendisiyle yaşadığım mevsimlik aştan son derece memnunum. keşke yaz kış olsa. ama yok.ancak yine de öğrenmem gereken bi'şey var.pek sevgili sokak çiçekçileri nereden alıyor bu fulyaları kuzum?nerede yetişiyor bunlar? tarl
fulyadan daha güzel bi çiçek var mı bilmiyorum. varsa da öğrenmek istemiyorum. kendisiyle yaşadığım mevsimlik aştan son derece memnunum. keşke yaz kış olsa. ama yok.
ancak yine de öğrenmem gereken bi'şey var.
pek sevgili sokak çiçekçileri nereden alıyor bu fulyaları kuzum?
nerede yetişiyor bunlar? tarlaları nerede? nasıl gideriz?
fulya tarlalarına gömmek istiyorum yüzümü.

nerede yetişiyor bu fulyalar?
0
insensitive
(02.02.09)
Sokak çiçekcilerinin çiçek aldıkları dağıtıcılar var. Üretim ise büyük ihtimalle Edirne taraflarında seralardır.
0
ataturkiye
(02.02.09)
yalova da çok var bu seralardan. çiçek mezatı yapan şirketler var. oralardan bin taneyi uygun bir fiyatla alıp ortalarına balıklama dalabilirsiniz.
0
trocero
(02.02.09)
(5)

Dolmabahçe sarayı

joehigashi
Arkadaşlar yarın dolmabahçe sarayına gitmeyi düşünüyorum. Malesef öğrencilik statüsüne artık haiz değilim, yani bir indirimden yararlanamıyacağım.. Bu vasıflarla buraya gitmek istediğimde bilet için fotoğraf makinemle beraber ne kadar para vermem gerekir ? Birde sitesinde baktımda bölümler varmış ha
Arkadaşlar yarın dolmabahçe sarayına gitmeyi düşünüyorum. Malesef öğrencilik statüsüne artık haiz değilim, yani bir indirimden yararlanamıyacağım.. Bu vasıflarla buraya gitmek istediğimde bilet için fotoğraf makinemle beraber ne kadar para vermem gerekir ? Birde sitesinde baktımda bölümler varmış harem dairesi, selamlık falan gibi.. Hangisine gidersem daha memnun olurum ?
0
joehigashi
(30.01.09)
hareme gitmezsen bir şey kaybetmezsin.
ama nasılsa dinlemeyeceksin beni, gitmişken oraya da gireyim diyeceksin, sonra çıkışta "ulan girmeseydim de olurmuş haggatten" diyeceksin.
0
guybrush threepwood
(30.01.09)
üstat ücret konusunda da bilgi versen ? Mesela harem dairesi ile selamlığa gitsem ne kadar ücret veririm ? Ya sadece selam dairesine gitsem ?
0
🌸joehigashi
(30.01.09)
www.dolmabahce.gov.tr

ziyaretçiler - > bilet fiyatları
0
stellar
(30.01.09)
çok acelen yoksa mayısta müzeler haftasını beklesene. o hafta ücretsidir hepsi. ya da iyisi mi sen bir müzekart al. yirmi liraya bir yıl bütün müzeler. ama dolmabahçe dahil mi bilmiyorum.

geçmiyormuş. topkapı sarayında geçiyor ama. ne garip iş ?
0
trocero
(30.01.09)
öğrenci akbilin hala varsa kabul ediyorlar..olmadı başka bir arkdaşından alırsın çok dikkat etmiyolar zaten.
0
kedimnickimi7
(31.01.09)
(6)

Pırasa Böreği

teletabi
Delirmek üzereyim sevgili duyuru kullanıcısı. Bu canım hamur işini yapan bir yer yok mudur istanbul'da. nerelerde oturup pırasa böreği yenir? Bir buldurun be:( gördüğüm, uğradığım hiç bir börekçi veya hamur işi yapılan mekanda yapılmıyor bu (Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy tercih sebebidir)
Delirmek üzereyim sevgili duyuru kullanıcısı. Bu canım hamur işini yapan bir yer yok mudur istanbul'da. nerelerde oturup pırasa böreği yenir? Bir buldurun be:( gördüğüm, uğradığım hiç bir börekçi veya hamur işi yapılan mekanda yapılmıyor bu (Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy tercih sebebidir)
0
teletabi
(28.01.09)
onu yapmak o kadar kolay ki.. arat google'dan bir migrostan malzemelerini al 30 dk'da yaparsın.
0
atrin
(28.01.09)
teletabi sana en iyi önerim kendin yapman çok basittir ve zahmetsiz
kendin hamur tutup açamazsan 6ad hazır yufkayla bunu yapabilirsin
ıspanaklı böreği her yerde bulursun ama pırasalıyı ıhı çookk zor ya arnavut bir dost bulucan annesi yaşayan bayrampaşada oturan:))(anneyi yaşının genç olma ihtimaline karşı dedim gençler pek bulaşmıyo bu zahmetli işlere) yada vericeğim tarifle kendin yapıcan
500gr pırasa ince kıyılacak 2kaşık yağla kavurulacak kendini salana kadar çokta yanmasın
kavurduğun tencereyi soğuması için kenara alırken az karabiber serpilicek soğuduktan sonra avuç içini biraz taşıcak kadar süt ekşimiği bulamazsan peynir ama yumuşak olmasın onunlada bi güzel karıştır yufkaları tepsiye diz ortasına harcı koy üstünede kalan yufkaları diz üstüne 2yumutrta sarısıyla karıştırdığın 1bardak sütü döküyorsun fırına veriyorsun afiyet olsun.
0
narin
(28.01.09)
hiç uğraşma bir arnavut bul yaptır :)
0
la grande
(28.01.09)
pek istanbul sayılmaz ama yalovadan topçular'a giden yol üzerinde sağda boşnak börekçisi var. güzel yapıyor.
0
trocero
(28.01.09)
www.balkangunlugu.com

yazının sonuna doğru börekçinin adresini göreceksin, sakın şaşırma :)
bu arada "pita" diye aratırsanız, birşeyler çıkar.
0
artful dodger
(28.01.09)
olsa da yesek valla!
0
nhl
(29.01.09)
(7)

Rüyada iguana görmek

derectus
var mıdır tabir edebilecek?
var mıdır tabir edebilecek?
0
derectus
(28.01.09)
tropikal cennet adalara tatile gitme istegi var icinizde ondan oluyor bu, ucuz turlar var, kacirmayin firsatlari...
0
ermanen
(28.01.09)
son zamanlarda iguana fotoğrafı falan görmüş,iguana hakkında birileriyle konuşmuş veyahut öylesine bir yerden aklınıza gelmiştir bu da sizin bilinçaltınıza işlemiştir.
0
szqnn
(28.01.09)
kısmet olabilir !?
0
nicin ben
(28.01.09)
dört vakte kadar kısmet var. ha niye dört? çünkü i-gu-a-na.
0
deckard
(28.01.09)
hayra alamettir. herkese nasip olmaz.

bi de mrtksn kesinlikle sallamış. iguana görmenin zeplin görmekle falan alakası yoktur. tahmini olarak konuşacak olursak, ikea kataloğu görmekle aynı kapıya çıkıyor diyebiliriz.
0
cruor
(28.01.09)
gördüğünüzün iguana olduğunudan emin misiniz ? Rengi neydi mesela ?
0
trocero
(28.01.09)
pipo görmek gibidir.
0
mi nombre es mayo
(28.01.09)
(4)

kalp rahatsızlığı

jirki
merhaba. hastaneye gidip kalbimde bir sorun var mı diye kontrolden geçmek istiyorum.. istiyorum da, nasıl yapacağım bunu? gidip "şu kalbime bakıverin hele" mi diyeceğim. nedir bunun uzmanlık alanı. mesela adım adım ne yapmam gerekir?
merhaba. hastaneye gidip kalbimde bir sorun var mı diye kontrolden geçmek istiyorum.. istiyorum da, nasıl yapacağım bunu? gidip "şu kalbime bakıverin hele" mi diyeceğim. nedir bunun uzmanlık alanı. mesela adım adım ne yapmam gerekir?
0
jirki
(28.01.09)
bir kardiyoloji uzmanina veya bolumune gideceksin. yapilan isleme de kardiyolojik check-up deniyor, ekokardiyografi falan yapiyorlar iste.
0
ermanen
(28.01.09)
siyami ersek kalp ve göğüs hastalıkları hastanesi bu konularda iyidir diye biliyorum.
0
hevipeyra
(28.01.09)
EKG yaptirabilirsiniz. Ben de ilk firsatta gitmeyi dusunuyorum.
0
trimpot
(28.01.09)
şimdi eğer özel sigorta var ise bir sorun ile gitmeniz gerekiyor. yani gidip doktor bey şu kalbime bir bakın, huylandım deyince ödemez sigorta. sizi işkillendiren neden ne ise o şikayet ile gidin.

sigorta yoksa kızılayın büyük ( altıntepedeki gibi)sağlık merkezlerinde elektrokardiogafiyi daha hesaplı çektirebilirsiniz.
0
trocero
(28.01.09)
(8)

gümrükden hediye geçermi ?

arnatuile
100 dolar üstü malzemelerde, özellikle elektronik aletlerde gümrüğe takılma riski çok yüksekmiş sanırım. hatta benim almayı düşündüğüm malzemede neredeyse kesin gibi birşey. yaptığım araştırmalarda ikinci el ya da hediye olarak kargo ile gönderilenler gümrüğe takılmadan geçiyormuş sanırım. bu doğrum
100 dolar üstü malzemelerde, özellikle elektronik aletlerde gümrüğe takılma riski çok yüksekmiş sanırım. hatta benim almayı düşündüğüm malzemede neredeyse kesin gibi birşey.

yaptığım araştırmalarda ikinci el ya da hediye olarak kargo ile gönderilenler gümrüğe takılmadan geçiyormuş sanırım. bu doğrumudur, yoksa bill gates'in servetini dağıtması gibi birşeymidir ?

eğer doğru ise bunun üst sınırı falan varmıdır? ben 600 dolarlık samsung nc10 netbook getirmeyi düşünüyorum amerikadan. olurmu, olmazmı.

ya da başka bir öneriniz varmı bu durum için ?
0
arnatuile
(26.01.09)
valla benim kız arkadaşım bana sony alpha dslr a300 fotoğraf makinası getirdi amerikadan kimse de sen onu nereye götürüyorsun bakalım dememiş. hatta onun arkadaşı iki laptopla dönmüş yine aynı sonuç laptop falan gayet rahat geçiyor.
0
fundamental
(26.01.09)
yaninda getirirsen hic bir sey olmaz. posta yoluyla getirtirsen gumruge takilir.
0
no christ requiress
(26.01.09)
sorduğum yanında getirmek değil zaten, kargo ile göndermek. soruyu eksik yazmışım :)
0
🌸arnatuile
(26.01.09)
kargo işine girme bence ben geçenlerde bi araştırma yaptım amerikadan türkiyeye kargo 1700 dolara geliyor garantili falan. gümrük bedelini de ekstra alıyorlar. hoş benim getirtmek istediğim şey çok ekstremdi ama olsun gümrük bedeli kargo ücretinden ayrı onu biliyorum. yurtdışına çıkacak biri varsa ona söyle o gelirken getirsin bence tek çare o.
0
fundamental
(26.01.09)
aaah ah, öyle birini bulsam zaten şimdiye çoktan halletmiştim ama =). bütün sorun o işte.

sözlükten falan amerikadan gelcek varsa getirebilirmi diye sorsak nasıl olabilir acaba. hayrına değil tabi, imkanım nisbetinde ödeme yaparım biraz.
0
🌸arnatuile
(26.01.09)
valla ben yazn gitcem eylüle kadar beklersen gelirken getiririm :)
0
fundamental
(26.01.09)
kargo dahil 100 euronun üstü takılır. davutpaşada posta gümrüğü var. orada vergileri ödeyip bizzat almak gerekir.
0
trocero
(26.01.09)
ağustosta ben kendim gideceğim amerikaya :)
0
🌸arnatuile
(26.01.09)
(4)

Servis araba verir mi?

derinironi
15.01.2009 da ford aracımla kaza yaptım. Kusurlu olan karşı taraftı. Aynı gün aracımı servise (balıkesir)bıraktım hasarı karşı taraf ödeyecek. yani kaskoya bildirmedim. Aracımın serviste kaldığı süre boyunca kullanmam için bana araba vermeleri gerekiyor muydu? böyle bir hakkım var mıydı? gerçi araba
15.01.2009 da ford aracımla kaza yaptım. Kusurlu olan karşı taraftı. Aynı gün aracımı servise (balıkesir)bıraktım hasarı karşı taraf ödeyecek. yani kaskoya bildirmedim. Aracımın serviste kaldığı süre boyunca kullanmam için bana araba vermeleri gerekiyor muydu? böyle bir hakkım var mıydı? gerçi arabamı yarın (23.01.2009) teslim edeceklerini söylediler ama ilerisi için bilgim olsun diye soruyorum.
0
derinironi
(23.01.09)
kasko sigortasının bir artısı ise sigorta şirketi verir. genellikle servislerin bu tarz hizmetleri olmuyor
0
trocero
(23.01.09)
verirler..2 tane arkadaşımın aldığını biliyorum.
0
szqnn
(23.01.09)
çoğunlukla çok düşük modelli, ağzına şeedilmiş arabalar veriyorlar. boşverin, otobüs daha iyidir.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(23.01.09)
kaskoya bildirseydin kasko sana veriyordu. anadolu sigorta dan aldim ben.
0
atmacaged
(24.01.09)
(2)

Sağlık Sigortası

think martini
Gunaydın:) Şirket özel sağlık sigortası yaptırdı Axa Sigorta'dan. Anlaşmalı Sağlık Kurumları listesinde hastanelerin karşısında "Eko sağlık dışındakı ferdi ve grup policelerinde" ve "Eko sağlık poliçesinde geçerli mi?" diye ıkı sutun var ve çogu hastanenın karsısında ılk sutunda "gecerlı" ıkıncı sut
Gunaydın:) Şirket özel sağlık sigortası yaptırdı Axa Sigorta'dan. Anlaşmalı Sağlık Kurumları listesinde hastanelerin karşısında "Eko sağlık dışındakı ferdi ve grup policelerinde" ve "Eko sağlık poliçesinde geçerli mi?" diye ıkı sutun var ve çogu hastanenın karsısında ılk sutunda "gecerlı" ıkıncı sutunda "gecerli değil" yazıyor. Yanı dıyelım kı ben Amerıkan Hastanesine gittim doktora muayene olmaya. Adamlar bana "burada sigortanız gecmıyor" mu dıyecek? Bu ıkı sutun ne anlama gelıyor? Bilenler bi el atsın lutfen...
0
think martini
(23.01.09)
sigortanız eko sağlık mı ?

eko sağlık sigortası daha ucuz ama kapsamı dar bir poliçe anlaşılan. eğer amerikan hastanesi her iki sütunda da geçerli ise gidin. yok ikinci sütunda geçersiz yazıyorsa başka bir hastane bulun.

sitesine baktım. eko sağlık sadece anlaşmalı sağlık kuruluşlarında geçerli. devlet ve universite hastanelerinde ise daha yüksek katılım payı ile geçerli imiş.
0
trocero
(23.01.09)
Hımm, bizimkinin hangisi oldugunu nerden ogrenebılırım? Şirkete sormak istemıyorum. Arayıp adamlara sorsam olur mu acaba? Ya da hastaneye mı sormalıyım?
Yardımlarınız için tesekkurler. En garantısı ıkı sutunda da gecerlı yazan yerlere gıtmek galıba dedıgınız gıbı.
0
🌸think martini
(23.01.09)
(7)

ekonomik kriz?

tabudeviren
Biliyorsunuz ki ekonomik kriz, özellikle 2009 yılında hepimizi iyice vuracak.(öyle söyleniyor)Peki, ne yapsaydık kriz bizi vurmazdı veya daha az hasarla vururdu?Not: kişisel olarak değil, devlet olarak soruyorum.Yanlış yaptığımız nedir? Ne olursa olsun illa ki kriz mi yaşamak zorundayız?Tüpraş, Tele
Biliyorsunuz ki ekonomik kriz, özellikle 2009 yılında hepimizi iyice vuracak.(öyle söyleniyor)
Peki, ne yapsaydık kriz bizi vurmazdı veya daha az hasarla vururdu?
Not: kişisel olarak değil, devlet olarak soruyorum.
Yanlış yaptığımız nedir? Ne olursa olsun illa ki kriz mi yaşamak zorundayız?
Tüpraş, Telekom vb.. devlet kuruluşları satılmasaydı, daha mı az hissederdik?
Tarıma, hayvancılığa daha fazla önem verseydik, daha az şiddette mi vururdu?

Kısaca krizin en az etki yapması için ne yapmamız gerekirdi?
0
tabudeviren
(20.01.09)
küreselleşme bizi etkileyen en önemli faktörlerden biri. yani mesela ben amerika menşeili x bank'a tüm geleceğim olan paramı yatırıyorum. o banka amerikan piyasasında daha fazla varlık gösteremiyor ve batıyor. benim param da tehlikeye giriyor.

bence alman ekonomi modeline geçmek lazım. koskoca alman firmasının da, emekli bir vatandaşın da açtığı hesap aynı özelliklere sahip. böyle olunca bir firma battığında banka sadece o hesaptan sorumlu oluyor.
0
deckard
(20.01.09)
o amarikanın izin vermediği borlar çıkarılıp işlense ,ülke ekenomisine katkıda bulunulsa yerli sermaye desteklenip teşvik yapılsa.Ülkenin karış karış topraklarının özelleşirilmesine izin vermemek gibi.
0
madrigal
(21.01.09)
cari açık vermeseydik o zaman bizi teğet geçerdi bence. ihracatımız gene düşerdi ama bugünkü kadar büyük problem olmazdı.
0
trocero
(21.01.09)
dünyadan küreselleşmeyen ülke var mı? küreselleşmeme alternatifi bu kontrollü deney için hayali bir alternatif.

diğer yandan özelleştirmeler olmasaydı bişey değişmezdi (bkz: çin)

bence temel sorun cari açığın finansmanı. bizde mali sektör krizleri hep bu finansmana cevap bulamadığımızdan dolayı kaynaklanıyor. bir arkadaşın dediği gibi enerji sektörümüz kendine yetseydi kriz olmazdı. ancak buna alınacak tedbirler ha diyince olmuyor orta vadeli bişey yani. ve biz 2001 krizinden sonra daha yeni kendimize gelmişken bunu düşünemedik belki hata belki kısmet.

neticede abd ve avrupadan ihracat ve ithalat yapan her devlet bu krizi hissedecekti.
0
modesttiago
(21.01.09)
bence krizin en az etki yapması, dahası hiç yaşanmaması için mülkiyetin komple kalkması lazım.

nasıl olacak dersen, bu konuda bir sürü yordam önerisi var. ister zeitgeist, ister anarşist komünizm meselelerine bakabilirsin.
0
loststone
(21.01.09)
spesifik olarak yanlış yapılan bir şey yok, çarklardan biriyiz sadece. diğer çarklar da yavaş döndü mü biz de yavaş dönüyoruz. ama çin ne ayak derseniz, adamlar kayışlı ak
0
head
(21.01.09)
keşkelerle yapılacak bir şey yok, herkesi vurdu kriz, bütün dünyayı, şimdi millet çözüm ararken bizde bir gelişme yok yok teğet geçti falan filan. piyasayı canlandırmak lazım, memur maaşlarına eşi görülmemiş zam yapılmalı, böylece piyasa hareketlenir, kimsede para yok ki.. düşük faiz ile kredi vermesi lazım devletin, alt yapı yatırımlarının sırası değil.
0
abtash
(21.01.09)
(14)

arabayı boşa almak ne kadar tasarruflu

abtash
krizin çaprazlama girdiği çoğunluk arasındayım, seyir halinde mümkün olduğunca arabayı boşa alıyorum ama ne kadar faydası var bilmiyorum, uzun vadede yarardan çok zararı olur mu? ne kadar karı vardır benzin tasarrufu olarak?(rakamlar konuşsun efenim)
krizin çaprazlama girdiği çoğunluk arasındayım, seyir halinde mümkün olduğunca arabayı boşa alıyorum ama ne kadar faydası var bilmiyorum, uzun vadede yarardan çok zararı olur mu? ne kadar karı vardır benzin tasarrufu olarak?(rakamlar konuşsun efenim)
0
abtash
(20.01.09)
rölantide tutarsan aracı daha çok yakar, onun yerine hızına uygun en büyük viteste tut ve gaza hiç dokunma.

edit : ayrıca seyir halinde boşa alırsan aniden kaçman gereken bir engel vs çıkarsa manevra kabiliyetin azalır. Sen vitese takana kadar iş işten geçmiş olabilir.
0
kimlanbu
(20.01.09)
ben şehirlerarası otobüs sürücüleri falan sürekli boşa alıyorlar diye bir bildikleri vardır diye yapıyordum. yamuluyormuşum demek.
@fuck milk get beer
motor freni'nin kalktığından haberim vardı ama emniyetli yerlerde yapıyordum zaten.
@kimlanbu
dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan oluyormuşuz demek, teşekkürler.
0
🌸abtash
(20.01.09)
misal 90 kms'de aldın boşa 60'a düştün. hızın düşerken araba rölanti gazını zaten yiyor sonra tekrar hızlanayım dedin ve 90'a kadar gaz verdin. işte o 60'dan 90'a çıktığında verdiğin gaz 90kms ile sabit gitmenle neredeyse eşit. yokuş yukarıysa artar aşağıysa azalır ama fark her zaman için çok çok küçüktür. canını seviyorsan boşta kullanma daha dün evimin önünde 4 kişinin öldüğü 15 kişinin yaralandığı bir facia yaşadık. atma boşa falan.
0
atrin
(20.01.09)
yeni nesil araçlarda boşa atınca yine benzin yer araba. uzun yollarda en ideali 5. viteste 90la gitmektir. (hız/yakıt oranı açısından)
0
brkylmz
(20.01.09)
dur-kalk ta en büyük benzin emicidir, o nedenle kırmızı ışıkta kalkarken ya da ilerdeki kırmızı ışığa giderken limite kadar gaza basıp oraya gelince frene basmamak gerekli ivmelenmen yavaş olmalı
0
edip
(20.01.09)
enjeksiyonlu ise motor freni esnasında benzini keser, boşa alırsan kesmez.
0
theunforguven
(20.01.09)
uzun bir rampadan aşağı inerken yol bilgisayarından yaptığım araştırma sonucu boştayken 0,2 ya da 0,3 anlık yakıt tüketimi gösteriyor. viteste inince 0 oluyor anlık tüketim.
0
prompter
(20.01.09)
yeni nesil arabalarda boşa almanın yakıt tüketimi açısından kesinlikle faydası yoktur... ideal olan (çoğu binek arabada) 2000-3000 devir arası kullanmaktır... 2000 altında gerekli devire ulaşmak için; 3000 üzerinde de motora gereksiz yüklendiğiniz için fazladan yakıt harcarsınız...
0
si murg
(20.01.09)
gerçek anlamda boşa almak eski araçlarda mümkündü diye biliyorum. Yani motor kapalı, araç boşta, mevcut hız ya da eğim etkisiyle hareket etmekte. Bu şekilde olan ile evet bir tasarrurf söz konusu olabilir ama allaha emanet gittiğinizden adı peygamber vitesi. Günümüz araçları böyle bir şeye zaten izin vermiyor; motor rölantide çalışır boşa alırsınız, yine mevcut hız ya da eğimle gidersiniz, bu şekilde de ne kadar tasarruf olur size bırakıyorum...
0
late viper
(20.01.09)
ben buna inanmıyorum işte arkadaş. ben arabamı (hyundai elantra) genellikle boşa atarak kullanıyorum ve şehir içi yakıt tüketimim 8lt/100km. 2000 3000 arası kullanmayı da denedim ama o zaman daha fazla yakıyor bu meret. misal kırmızı ışığa yaklaşıyorsun belli ki yakalanıcaksın boşa atmadan duramam. evet 5. vites 90 km şehirlerarası yolda faydalı ama şehir içinde boşa atmak çoğu durumda avantajlı. aynı hızda 2000 devirle gidecekken 800 devirde gidiyorsun. daha ne?
0
tai
(20.01.09)
hiçe yakın. eğer kontağı da kapatabilseydiniz biraz daha fazla olurdu. 1964 model arabada bu dediğim yapılabilirdi.
0
trocero
(21.01.09)
ah keşke benzin avrupadaki gibi 1 ytl/lt olsa da bizde bunları konuşmuyor olsaydık.
0
blackidom
(21.01.09)
tai...

bende opel astra var, şirkette de peugeot... biri benzinli diğeri dizel... her ikisinin de kitapçığı 2000-3000 arası öneriyor ki diğer markaların da önerdiği bu rakamlar diye biliyorum... ha, bu adamlar po ile, totalle anlaşmış arkadaş, yok öyle bir şey diyorsan o da olabilir tabii... ben kitabın yalancısıyım... ama sonuçta düşük ve yüksek devir, sadece yakıt açısından değil, motor ömrü açısından da zararlıdır... haa, bunu da sanayi ustası dostu pis kapitalistler uydurmuş dersen, o da olabilir tabii :))
0
si murg
(21.01.09)
ben daha ziyade gördüğüme inanıyorum. böyle 100 km de yakılan yakıt şehir içinde 7.8 olunca ağzım kulaklarıma varıyor. aynı araba amcamda var o 10 litrenin altına inemiyor. 2000 3000 arası kullanmayı da denedim ama bu rakamları geçemiyor malesef. arabadan arabaya değişir dersen bilemem ama en azından bendeki elantra için durum bu.
0
tai
(21.01.09)
(8)

LCD TV izleme mesafesi ve ekran genişliği?

neronas
Lcd tv alıcam. 40" (103cm) ve 46" (117cm) arasında kararsız kaldım. izleme mesafesi (koltukla tv arası) 4 metre olacak. 46" çok büyük gelir mi acaba odaya? Alışveriş merkezlerinde mekan çok büyük olduğundan gözüme normal görünüyor ama evde durum değişir elbet. Bilemedim. Napayım?
Lcd tv alıcam. 40" (103cm) ve 46" (117cm) arasında kararsız kaldım. izleme mesafesi (koltukla tv arası) 4 metre olacak. 46" çok büyük gelir mi acaba odaya? Alışveriş merkezlerinde mekan çok büyük olduğundan gözüme normal görünüyor ama evde durum değişir elbet. Bilemedim. Napayım?
0
neronas
(19.01.09)
46" için 4 metre az geldi. en az 6 metre olması daha sağlıklı diye düşünüyorum.
0
deckard
(19.01.09)
40" derim ben biz şöyle birşey almıştık www.vatanbilgisayar.com hiçbir yamuğunuda görmedik şimdiye kadar.
0
madrigal
(19.01.09)
günler geçtikçe 46" bile gözünüze çok küçük gelecek.. tecrübeyle sabittir..o yüzden mağazalarda kararsız müşterilerin yanlarına hafifçe sokulup alabildiğinizin en büyüğünü alın diyorum hep..sizin içinde geçerli bu..
0
copy paste
(19.01.09)
46" büyük oraya, biz 3.5 m'den 40" izliyoruz gayet iyi. Alırken 46" alsak mı diye düşündük "amman sakın ha" dediler, doğru demişler bence.
0
sui
(19.01.09)
46 büyük geliyor. 42'nin en küçük mesafesi 3,5 metre. 4 metre ideali olur.
0
trocero
(19.01.09)
teşekkürler cevaplar için.
@madrigal: benim de uzun araştırmalar sonucu karar verdiğim tv bu. Ama gariptir bir anda her yerde tükendi. Yenisini de getirmiyorlar nedense. Bir yerde 46" olanını buldum o yüzden kararsız kaldım. Neyse sağolun tekrar.
0
🌸neronas
(19.01.09)
biz de milyonlarca yıl araştırmadan sonra o modelin 40 inç olanını aldık, gayet güzel falan vs. optimum outlet teki samsung bayiine gidin orda vardı en son baktğımda fiyatı da bizim aldığımzdan çok daha ucuzdu. ayrıca paranız yetiyosa 46 inç alın zira bi süre sora 40 inç küçük geliyo. 3,5 metre ve üstü için ben kişisel olarak 46 inç i öneririm.
0
rentts1
(19.01.09)
Geçen sene "analog haberleşme" dersinde geçmişti bu tv izleme mesafesi konusu. En sağlıklı olanı ekran mesafesinin 7 katı olanı diyordu hoca ve kitap.
0
iustitia omnibus
(19.01.09)
(13)

öyle bir uyku hapı ki ..

szqnn
içtiğimden 15 dk sora bayılabileyim.7-8 saatlik uykudan sonra da rahatça kalkabileyim.not:atarax falan pek bir işe yaramamakta bu arada.
içtiğimden 15 dk sora bayılabileyim.7-8 saatlik uykudan sonra da rahatça kalkabileyim.

not:atarax falan pek bir işe yaramamakta bu arada.
0
szqnn
(14.01.09)
tolvon!! hatta 10mg lik tableti, yarim tane al! uzun sure bile kullanabilirsin. aliskanlik yapmaz. doktor tavsiyesi yani. rahat rahat kullanabilirsin. ama rahatca kalkma olayini sagliyabilecek hic bir uyku hapi yok. onun icin bitkisel ilaclara bakman lazim.
0
ne nicki be(2)
(14.01.09)
warsa ben de talibim. arkadaş ne veriyorsa iki katı. :D

bildiğim kadarı ile o kadar kısa sürede uyutan ve o kadar kısa sürede kalkabileceğin bir hap yok. büyük ihtimal uyku düzeni için istiosun. antidepresan sana tavsiyem. bir bir buçuk saatte etki istediğin zamanda da kalkma. istediğin zaman 3 saat değil tabi yedi sekiz falan. tabi böyle ilaçlar bodoz kullanılmaz. en iyisi doktora sormak
0
ayiadam
(14.01.09)
tolvon derim ben de.
ağızda kuruluk yapması en büyük sorunu. 10mg'ın yarısı bile kafi (mesela 12 saatlik uykundan kalkalı 6 saat olmuşsa bile uyuyabiliyorsun), fakat 15 dakika değil 1-1.5 saat önceden alman gerekiyor. reçetesiz satılıyor sanırım ben 1-2 senede bir kutu bitiriyorum o yüzden en son alalı baya oldu ama reçetesiz alıyordum, taa zamanında doktorum uyku bozukluğu için vermişti.
0
kurukafa
(15.01.09)
desyrel kullandım ben. yarım saatte bayılacak kadar uyku basıyordu. aynı zamanda antidepresan kendisi. bağımlılık yapmıyor. doktor tavsiyesiyle almıştım elbette. ve sana da doktora gitmeni öneririm.
0
Omayra
(15.01.09)
remeron
0
ysrn
(15.01.09)
bütün desyrel beni yere seriyor resmen. ilk aldığım gece mışıl mışıl uyudum, sabah uyandım ama refleks, tepki vs bir şey kalmamıştı. berbattı o gün. dr yarım dedi. aklınızda bulunsun, kişiden kişiye çok değişiyor vücududn tepkileri
0
mermaid
(15.01.09)
remeron daha iyi olur..tolvon kalktiktan sonra bogazi mahfediyor..yanliz remeronu ilk alista 24 saate yakin uyuyabilirsin..(remeronu yarim tabi tam alma)
0
sufishco
(15.01.09)
xanax..en bi güzel uyutucu..yeşil reçete olması sizi korkutmasın..gayet laik bi ilaçtır..
0
tearif
(15.01.09)
xanax'ın ciddi bi bağımlılık yaptığını çevremdeki bir kaç insandan biliyorum.(ki bi tanesi bakırköyde yatmıştı sırf bu nedenden dolayı) ama yine de teşekkürler:)
0
🌸szqnn
(15.01.09)
burada yazılan xanax dışındaki tüm ilaçlar reçetesiz alınabiliyor mu peki?
0
tom riddle
(15.01.09)
burada yazılan ilaçları eczaneden reçetesiz alabiliyorsunuz diye o ilaçlar reçetesiz değildir. xanax ise yeşil reçetelidir. yani uygun dalın hekiminin reçetesi olmadan eczaneler veremezler, suçtur.

vücut düzeniniz ile ilgili bir sorununuz varsa direkt hekim önerisi dışında asla bu tarz ilaçları kullanmayın
0
trocero
(15.01.09)
ilaçlı uyku hapları masumane haplar olmadıklarından dolayı, reçeteli de olsalar, reçetesiz de olsalar kullanılmamalarında fayda vardır. ancak ve ancak doktor nezaretinde kullanılmaları gerekir. en büyük zararları sizi bu gece uyutmalarına rağmen, sık kullanılmasalar bile bir süre sonra bağımlılık yaratıp uyku düzeninizi tamamen bozmalarıdır. bunun yanında insanın sinir sistemine yaptıkları gereksiz yüklenme sonrasında uyku harici zamanlarda da karakterinizi etkileyecek kadar önemli değişiklikler yaratabiliyor.

bu tarz ilaçları kullanmak yerine, daha doğal yöntemleri deneyebiliriz. örneğin melisa çayı insana hem huzur verir, stresini alır, hem de uyku getirir. benzer bir şekilde sarı kantaron da doğal bir antidepresandır.

kısacası ibik gubik sentetik kimyasal ilaçlar almak yerine, doğanın bize bahşettiği o güzelim çayları içelim içirelim. evet bunu yapalım.

sabah ofiste iş güç olmadan oturmak ne zormuş be..
0
co2s2
(15.01.09)
Eğer bünyen kimyasallara çok alışık değilse; bitkisel ya da yarı kimyasal şeylere yönelmeni tavsiye ederim. gnc de bununla ilgili bir hap hatırlıyorum ama adı aklıma gelmiyor şimdi. Gnc dediğine göre bitkiseldir ama ben yine de azıcık da olsa kimyasal kullandıklarını düşünmekteyim. Ama kimyasallarla iç içe yaşamış biriysen, ilk hapşurukta 2. kuşak 1000 mg antibiyotik'e saldıran birisi isen doğal yolların çare olması biraz zor.
hem zaten niye oluyor ki?
süt iç, ayran iç, spor yap, koş, seks yap, hayvan gibi sıcak duş al, kitap oku, klasik müzik dinle... ama kimyasallar en son tercihin olsun, bugünden itibaren kimyasallardan uzak yaşayacağına da söz ver.
0
chemsuk
(15.01.09)
(14)

Gizli evlilik

crescendo
merhaba,sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı? en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evlili
merhaba,

sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı?
en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evliliği nasıl gizli tutabiliriz?

çok teşekkürler
0
crescendo
(13.01.09)
eğer ailenizden birinin vukuatlı nüfus cüzdan sureti'ne ihtiyacı olursa -ki bu neredeyse her resmi işlemde istenir halde güzel ülkemde- isminizin yanında "evli" ibaresi yer alacaktır. mutluluklar dilerim.
0
passenger
(13.01.09)
iyi o zaman ben sana diyim. kesin açığa çıkıyor, göt gibi kalınıyor sonra öyle. ne bok yiyeceği şaşırılıyor. tecrübeyle sabittir. oldu mu arkadaşım?
0
teritori
(13.01.09)
bir de eşlerden kadın olanının evlendikten sonra kendi soyadını tutma gibi bir seçeneği yoktu en son. bu da, ya erkeğin soyadını alacak ya da kendi soyadı ile birlikte erkeğinkini de kullanacak anlamına geliyor. yakalanma ihtimalini oldukça arttıran bir faktör olsa gerek.
0
passenger
(13.01.09)
senaryo salliyorum: misal ailenizin sizinle ilgili bir bildirimde bulunmasi gerekir (emekli sandigi, ssk falan gibi bir yere) orada medeni durumunuza bekar yazar, sonra kurum sizin kayitlariniza bakar, ortaya cikar, aileniz yanlis bildirimde bulunmaktan suclu konuma dusebilir. ya da anneniz-babaniza nufus kaydi gerekirse, kendisi icin aldigi nufus kaydinda sizin evli oldugunuzu kabak gibi gorur. siz kadinsaniz kutugunuz esinizin kutugune eklenecek, erkekseniz de kadinin kutugu sizinkine gelecek cunku.
sonra uzak olsun, vefat gibi bir durum olabilir. o durumda isler hepten karisir zaten.
nufus cuzdaninizi degistireceksiniz, fotokopisi vs gerekse aileniz gorur. sonra evlenen kadinin soyadi degisiyor, hanginiz kadinsaniz resmi islerde yeni soyadini da kullanmaniz gerekecek. ailenizle ikametleriniz ayri yerlerdeyse saklamak gorece daha kolay olabilir ama yine de medeni hal degisikligini saklamak pek kolay gorunmuyor.
0
nazenin
(13.01.09)
gizli tutmak için çoook uğraşmanız gerekir. yirmi dört saat ailenizin yanında durmuyorsanız imkansız. tabi ''bu durumda evliliğin ne manası kalacak?'' derseniz orasını bilmem.

diğer mantıksızlık da binlerce kişinin okuyabileceği bir yere soru gönderip sonrasında had sorgulamak.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(13.01.09)
teritori, ben gerizekalı değilim. sizin söylediklerinizin 500 katını ben düşünüyorum merak etmeyin.

want2die, cevabınız için teşekkürler. şimdi şöyle oluyor, ben babamla yıllardır görüşmüyorum zaten. kendisi de yurtdışında. annem de böyle işlerle uğraşmaz ama dayım filan bir şekilde öğrenirse bozuşabiliriz. kimliğimi aile fertlerine göstermek gibi bir durumum olmaz yani. ama passenger'ın dediği gibi vukuatlı nüfus cüzdan sureti'nde anne tarafından birilerinin görme olasılığı var mıdır bunu merak ediyorum. diğer yandan da damat adayı (ben gelin kısmı oluyorum) ikametini bir şekilde taşırsa daha iyi kamulfe edebilir miyiz bilmiyorum.
0
🌸crescendo
(13.01.09)
mrtskn, ne yazık ki sıradışı bir durum var burada açıklayamayacağım.

benim ailemden çok fazla problem olmaz dayım haricinde. ama kendisi bu günlerde emekli olmayı düşünüyor.
0
🌸crescendo
(13.01.09)
nacizane fikrim hiç bulaşmamanızdır. 3-4 sene üstteki arkadaşlarında dediği gibi çok uzun bir süre ve bu süre içerisinde %99.9 ortaya çıkacaktır. tabi ki böyle bir şey için geçerli bir sebebiniz vardır, fakat yinede sabredin, vakti gelince ailelerden izin alıp öyle girin dünya evine. bizde bir süre önce böyle bir şey düşünüyorduk, fakat ortaya çıkarsa(ki çıkar) ailelerle papaz olmamak adına vazgeçtik.
0
metalon
(13.01.09)
ailelerden saklanacak bir evlilik bastan sakattır, biraz siz biraz onlar feragat edecek be asgari müşterekte de olsa karşılıklı rıza olacak.
0
agk
(13.01.09)
sadece bildiğimi söylüyorum, tvsiye etmiyorum. evliliğin ailerle birlikte yaşanılması gereken bir süreç olduğuna inanıyorum.

yurtdışına gidin ( mesela londra) belediye nikahı kıydırın. Türkiye de bildirim yapmadığınız sürece hiçbir kayıtta gözükmez. bununla beraber allah korusun bir terslik olursa orada yaptığınız evlilik akti tüm hukuki sonuçları ile türkiye de geçerlidir.

bu konuyu bir hukukçuya danışın. sağlamcı olun.
0
trocero
(13.01.09)
evlendiginize dair belgeleri eskiden kütügünüzün bagli oldugu nufüs müdürlügüne kendiniz yolluyordunuz ve o belgeleri
kütügünüze yollayana kadar da kayitlara islenmiyordu ama bu 6 sene önceydi
simdi nasil oluyor nufüs müdürlüklerinden ögrenebilirsiniz
0
gdduman
(13.01.09)
dayınızın anlaması zor cünkü vukuatlı nüfüs kayıt örnekleride sadece aile içi hareketler gösteriliyordu. en garantisi nüfüs müdürlüğüne danışmaktır.
0
hadi ben yatiyorum
(13.01.09)
dayınızın vukuatlı nüfus kaydında onu görmesi imkansız çünkü o belgede sadece 1. derece akrabalar görünür (anne, baba, kardeş, eş, çocuk); dayınız ile 1. derece akrabalığınız olmadığı için o -en azından vukuatlı nüfus kaydında- göremez. Ama anne ve babanız kesinlikle görür. Tabii yanlış hatırlamıyorsam bu belgede medeni hal yazıyor olsa da öyle çok da dikkat çekici bir şekilde yazmıyordu, başka bilgilerin arasında geçiyor, öyle medeni durum şeklinde özel ve dikkat çekici bir sütun yoktu. Tabii ne varmış şunda diye bakan da rahatlıkla görür gizli değil sonuçta :)
0
lunae cor
(13.01.09)
bacım, gelin tarafı olduğunu söylemişsin, ondan bacım diyorum. denemeyin. çünkü işler birbirine giriyor. bizim 6 aylık bi zamana ihtiyacımız vardı, ona rağmen, daha nüfus dairesinden kağıtları aldığımız öğrenilmiş. kıyamet koptu.

ana babayı boşver, bizimkiler de ayrı, baba konusunu sorun etmedim; ama dayıyla çok fena birbirimize girdik.

bi de sağlıklı düşün, bu işler aceleye gelmiyor. sonra vazgeçersen, gidip akıl alacağın kimse de olmayacak.

düşün, taşın, karar senin. ha bebek falan var dersen, bilemem.
:)
0
yokoylebisevgili
(14.01.09)
(3)

Menengiç Kahvesi (Yapılış)

shangrilla
Menengiç kahvesinin yapılışı hakkında bilgi rica edecektim. İnternette çok araştırdım ama "şu kadar süre kaynat, oldu da bitti maaşallah" civarında yazılardan fazlasını bulamadım. Evde yapıyoruz, ağır ateşte de pişiriyoruz ama hiç dışarıda içtiğimiz gibi olmuyor. Nedir bu işin püf noktası?
Menengiç kahvesinin yapılışı hakkında bilgi rica edecektim. İnternette çok araştırdım ama "şu kadar süre kaynat, oldu da bitti maaşallah" civarında yazılardan fazlasını bulamadım. Evde yapıyoruz, ağır ateşte de pişiriyoruz ama hiç dışarıda içtiğimiz gibi olmuyor. Nedir bu işin püf noktası?
0
shangrilla
(12.01.09)
valla öncelikle tebrikler bu muhteşem lezzeti talep etmenizden dolayı. sonracıma ben yapmayı bilmem ama yapan bir nargileci abimiz vardı. hep közde yapardı. muhteşem olurdu.
0
darknum
(12.01.09)
simdi bu hazirlarinin ne kadar basarili oldugunu bilemiyorum, ama belki de suc sizde degil bu sekilde hazir satilmasindadir.

tavsiyem iyi bir baharat carsisindan (mumkunse turkiye'nin guney sinirina yakin) menengic kahvesini toz halinde almaniz, agir ateste pisirmeniz ama en az 3-4 defa iyice kaynatmanizdir.
0
armish
(12.01.09)
istanbuldaysanız kadıköy çarşıda çiya ya gidip sipariş edin. hem için hem de ustaya nasıl yapıyorsun bunu diye sorun.
0
trocero
(12.01.09)
(2)

beslenme

arch101
yalnizca deniz urunleri -esas olarak ton baligi, turlu baliklar, kalamar ve karides- ve ekmek ile beslenen bir insanda ne turlu sorunlar gorulur, hangi tur besinler eksik kalir, yoksa bu tur bir beslenme gayet sagliklidir diyebilir miyiz?
yalnizca deniz urunleri -esas olarak ton baligi, turlu baliklar, kalamar ve karides- ve ekmek ile beslenen bir insanda ne turlu sorunlar gorulur, hangi tur besinler eksik kalir, yoksa bu tur bir beslenme gayet sagliklidir diyebilir miyiz?
0
arch101
(09.01.09)
sürekli suşi yiyen bir kadının kafasının içinde gezen solucanların olduğu bir resim geziniyrodu net alemlerinde bir ara
0
demlikposet
(09.01.09)
bitkisel besinlerle desteklemek gerekir. yoksa olmaz sanki.

en.wikipedia.org
0
trocero
(09.01.09)
(4)

rüya tabiri

entry ca
şimdi gereksiz ve malca gelebilir ama rüyamda ispanyolca öğreniyordum (gerçek hayatta böyle bi olayım yok, ispanyolcanın i'sinden anlamam) ve çok net olarak "lupre" diye bir sözcük gördüğümü hatırlıyorum, hayatta duymuşluğum yok böyle bir sözcük. anlamını bilen varsa söylesin, mesaj mıdır aceba kıya
şimdi gereksiz ve malca gelebilir ama rüyamda ispanyolca öğreniyordum (gerçek hayatta böyle bi olayım yok, ispanyolcanın i'sinden anlamam) ve çok net olarak "lupre" diye bir sözcük gördüğümü hatırlıyorum, hayatta duymuşluğum yok böyle bir sözcük. anlamını bilen varsa söylesin, mesaj mıdır aceba kıyamet alameti midir? nedir çelakıl hocam?
0
entry ca
(09.01.09)
bildiğim kadarıyla ispanyolcada lupre diye bir sözcük yok. arada oluyo öyle şeyler :)
0
slowly gencolez
(09.01.09)
ispanyolcada lupre diye bir kelime yok fakat

şöyle bişiler var belki alakalıdır:

lupa: büyüteç
lupia: ufak miktarda para
lupanar: genelev
0
safepassage
(09.01.09)
italyada da anladığım kadarıyla hazır beton satan bir şirket.
www.lupre.com
0
kurukafa
(09.01.09)
lupre bir çeşit çimen. resmi cismi aşağıdaki linkte
en.wikipedia.org

rüyada çayır çimen görmenin tabiri de aşağıda

İş yaşamınızdaki olaylar sizi mutlu edecek ve bu durum sizin çevrenize mutluluk veren biri yapacak demektir. Bir çayırdan başka bir çayıra atlamak bir kimsenin dünya nimetlerine olan aşırı isteğine ve kazanç için durmadan çabalayacağına işarettir.Kurumuş çayır hayal kırıklığına uğrayacağınız anlamındadır. Çayır toplamak zengin olmaya işarettir.

hadi yine iyisin. hayırlı rüya görmüşsün
0
trocero
(09.01.09)
(16)

Patates nasıl marka olur?

khan shabbir
Sevgili Fikir Mühendisleriödevim var, soru şu: Patatesi nasıl marka yaparız?..evet evet pazarda, manavda satılan patatesi... aklınıza gelen bütün fikirleri söyleyin ki sinerji yapalım.
Sevgili Fikir Mühendisleri
ödevim var, soru şu: Patatesi nasıl marka yaparız?
..evet evet pazarda, manavda satılan patatesi... aklınıza gelen bütün fikirleri söyleyin ki sinerji yapalım.
0
khan shabbir
(07.01.09)
Patateste marka deyince aklima iki cesit geliyor:
1- Belli bir patates turunun taninmasi
2- Belli bir ureticinin taninmasi

1. sekil patatesin bol oldugu Amerika'da mevcut. Pure yapmak icin baska, kizartmak icin baska tur patates aliyorsunuz. Idaho eyaleti patatesleriyle unlu mesela (ya da oranin patatesleri biliniyor diyelim).

2. sekil daha zor. Patatesler cok guzel, cok taze, ekstra vitaminli falan olacak sekilde uretebilirseniz bu sekilde tanitip marka olabilirsiniz.
0
wpi
(07.01.09)
başına bi isim eklenebilir...
kardeşler patates gibi !
peynir de falan örnekleri var bunun.

yada kızartmalık patates dye satılıo pazarlarda bunun gibi bişi yada buda olabilir.
0
kaktus1512
(07.01.09)
önce bir usp bulacağız patatesimize. unique selling proposition diyor gavurlar. türkçesi temel satış vaadi. yani bu patatesi biz ne diye satacağız ki müşteriler yandaki tezgaha değil de bizim tezgaha gelip daha fazla para verecekler Allahın patatesine. bunu bulduktan sonra marka uydurmak kolay. bunla başlamak lazım önce.
0
trocero
(07.01.09)
@wpi
2. şekilde yapılabilir, extra karbonhidratlı veya light patates:)

@kaktus1512
Kardeşler Patatesi özel kılan ürün olacağı için, işte o üründeki farklılaşmayı soruyorum;)
0
🌸khan shabbir
(07.01.09)
trocero'nun yolundan gideceksiniz. Ama onu yapmadan önce kendinize bir hedef pazar seçecek, bu hedef pazarı inceleyecek, ve bu herifler için geçerli USP nedir onu tespit edeceksiniz. Ardından bu USP'yi ön plana çıkaran bir konumlandırma stratejisi (positioning) belirleyecek, pazarlama karmanızın (4P) her bir öğesini, bu konumlandırma etrafında şekillendireceksiniz. Bu karmanın bileşiminden de bir marka kimliği çıkacak ortaya (Brand identity). Ha o zaman, bu marka kimliğini yansıtan marka elemanları hazırlamaya başlayabilirsiniz, logusuydu, adıydı falan filan.

Patatese isim verince marka olunacağını sanan varsa önce biraz pazarlama okumalarını tavsiye ederim. Sonra sormayız, bu topraklardan niye dünya markası çıkmıyor diye.

Ha bir de: farklılaşmayı illa ürünün kendisinde yapmak zorunda değilsiniz, paketinde, dağıtımında vb. de farklılaşabilir bir ürün. Fikir versin diye araştırın (bkz: pet rock)
0
sui
(07.01.09)
(bkz: doydos)
0
dehri
(07.01.09)
@sui
ne güzel anlatmışsın ama bu kadar profesyonel çalışacak vaktim yok:)
0
🌸khan shabbir
(07.01.09)
(bkz: irlanda daki buyuk patates kitligi) fikir verebilir, bir dönem ırlandalılar bu besin sayesinde hayatta kalıyorlarmış adeta. yokluğu fena bozgun olmuş.
0
min el garaib
(07.01.09)
patates deyince aklima burger king ve mcdonalds falan geliyor, tabi patates kizartmasi oluyor burda:) onlarin yanina gelebilirsen veya onune gecebilirsen marka olursun
0
ermanen
(07.01.09)
ismini "matates" koyarsın, yanına da kopiraytın ufak c'sini eklersin. sonra da matates bu, bambaşka patates diye slogan neyin yazarsın. al sana marka.
0
thechosenone
(07.01.09)
@thechosenone
ehuehue:D
hadi jenerik ismi değiştirdik, patatesin kimyasını nasıl değiştireceğiz. Sonra tüketiciler kızmasın ben bambaşka patates diye aldım bildiğin patates çıktı bu diye.
0
🌸khan shabbir
(07.01.09)
patateslerin kabuklarını gıda boyasıyla maviye boya. atıyorum yeni zelanda patatesi diye sat. alan çok olur bahse bile girerim
0
oldtimer
(07.01.09)
Kalburüstü, eli yüzü düzgün patatesler üretmek lazım önce (tadı mühim değil). Sonra bunları nişasta oranı düşürülmüş, dolayısıyla az karbonhidratlı ve çok az yağ çeken patatesler diye pazarlayabilirsin. Adını da patatiz koyarsın. Hem sağlıklı hem dayanıklı diye satarsın. Kimse de çıkıp bunun nişasta oranı aynı, yağ çekmesi de demez. Derlerse de, kullanıcı hatası, yanlış sıcaklıkta saklanmıştır, yağ çirkindir, saylanmaz diye osuruktan sebepler sunarsın.
0
neronas
(07.01.09)
@neronas
tebrik ederim güzel bi nokta yakaladın, piyasada bir çok hormonlu, pörtlemiş patates var, bilinçli halkımıza hitaben bi farklılaşmaya gidebiliriz.

sloganımızda şu: Bizim patatesimizin eli yüzü düzgün ya sizinkinin :D
0
🌸khan shabbir
(07.01.09)
@paketinsonundakiğrençekirdek
kimyasını değil ama şeklini değiştirmek mümkün olabilir. japonların küp karpuzlarını hatırlarsın umarım. yanılmıyorsam büyütürken bir küpün içinde olduklarından şekilleri değişiyordu. küp şeklindeki patates eminim fark yaratacaktır. bu arada reklam guruları varmıs cevap veren, ben bol keseden sallıyordum. trocero ve sui'ye selam ederim.
0
thechosenone
(07.01.09)
google: La Bonnotte
0
jay kay
(07.01.09)
(6)

tüketici hakları vs.

frijitbardot
Ben bi şapşallık edip 190 liraya infrared ısıtıcılardan aldım. Aceleye geldi biraz mıntıkanın da yabancısıyım öle bakacak edecek, fiyat karşılaştıracak fırsatım olmadı, internetim de yoktu o sıra, o sıra dediğim 03.01.09 yani geçen cumartesi. Şimdi dostlar internetten de baktım ettim ben bu zımbırtı
Ben bi şapşallık edip 190 liraya infrared ısıtıcılardan aldım. Aceleye geldi biraz mıntıkanın da yabancısıyım öle bakacak edecek, fiyat karşılaştıracak fırsatım olmadı, internetim de yoktu o sıra, o sıra dediğim 03.01.09 yani geçen cumartesi. Şimdi dostlar internetten de baktım ettim ben bu zımbırtıyı baya pahalıya almışım,şimdi ben taze kazık yemiş bir insan evladı olarak mahzun gözlerle soruyorum, bu aletin geri alınıp, paramın iade edilme olasılığı var mı?
İnternetten araştırdım biraz, kapıda veya elektronik ortamda yapılan alışverişlerde 7 gün içinde sebep göstermeksizin(?) iade olabiliyomuş galba, bu normal böle dükkana girip yaptığımız alışverişlerde de mümkün müdür?
0
frijitbardot
(07.01.09)
elden alinan urunlerde 3 gun gibi sartlar kosabiliyor firmalar. geri goturun, iade etmek istediginizi soyleyin. kredi kartinizla aldiysaniz iptal islemi gerceklestireceginizi soyleyin, bankaya talimat verdiginiz takdirde boyle seyler yapilabiliyor oldugunu ima edin ve hatta olmazsa tuketici hakem heyetine gideceginizi de belirtin. bu sartlar altinda genelde geri alirlar. almazlarsa tuketici hakem heyetine gidip basvuru yapmak istediginizi belirtin.

memnuniyetsizlik durumunu dile getirin. urunun baska yerlerde daha ucuza bulundugunu dile getirmeniz magaza pek isinize yaramayacaktir.
0
entrapmen
(07.01.09)
geri almak istemeseler bile yasalara göre iade sebebi ne olursa olsun (tabii kullanıcı hatası hariç) almak zorundalar, almıyoruz derlerse kulak asmayın..
0
sharpenter
(07.01.09)
elden alınan ürünler için kusurlu olması lazım ürünün.
0
darknum
(07.01.09)
tecrübeyle sabittir; kusurlu olmasa da iade etmek mümkün, ancak üstünden zaman geçtiği takdirde ayıplı mal kapsamına girmesi lazım tabii..
0
sharpenter
(07.01.09)
4077 sayılı yasa ( md. 4 vd. ) uyarınca tüketicinin seçimlik haklarından ( ürün-bedel iadesi de bu kapsamdadır) birini kullanabilmesi için satışa konu ürünün hukuken ayıplı olması ve söz konusu ayıbın tüketicinin kullanımından kaynaklanmaması gerekmektedir.
Ürün bedelinin piyasa koşullarının üzerinde olması, ürün-bedel iadesi talebi bakımından yeterli bir gerekçe değildir. Alışveriş yaptığınız mağazanın iade hususunda olumlu görüş bildirmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmayacaktır.
Cayma hakkı ( 7 gün içinde sebep göstermeden iade dediğiniz ) kapıdan satışlarda ve kapıdan satışlara atıf yapılan belli bazı satışlarda ( ör. internet üzerinden yapılan satışlar ) uygulanıyor, yani sizin durumunuza uygun bir düzenleme değil.
ama bazen firmalar, kendi insiyatiflerine ve izledikleri müşteri politikalarına bağlı olarak iadeyi ya da değişimi kabul edebiliyorlar.
Özetle, şansınızı deneyin ama çok da umutlu olmayın derim ben. zira somut durumda mağaza iadeye mecbur değil.
0
yalniz okur
(07.01.09)
mediamarkt teknosa falansa onbeş güne kadar geri alabiliyor. eğer mahalledeki ısıtıcı satıcısıysa hatalı olmadığı sürece yapacak bir şey yok. zaten oradan alınca daha pahalı olur.
0
trocero
(07.01.09)
(10)

aşk sorunsalı

çiğnenmiş sakız
Arkadaşlar benim sevdiceğe bi haller oldu bu aralar. sen beni sevmiyosun beni herkes gibi sıradanlaştırıyosun yapıp yapıp bi özür dileyince konu kapancak sanıosun dio. yaptıım bişi de yok. aldatmadım etmedim. ama bi haller oldu yakın zamanda nişanlanıcaktık bi de. ne yapıcam ben çaresiz kaldım
Arkadaşlar benim sevdiceğe bi haller oldu bu aralar. sen beni sevmiyosun beni herkes gibi sıradanlaştırıyosun yapıp yapıp bi özür dileyince konu kapancak sanıosun dio. yaptıım bişi de yok. aldatmadım etmedim. ama bi haller oldu yakın zamanda nişanlanıcaktık bi de. ne yapıcam ben çaresiz kaldım
0
çiğnenmiş sakız
(06.01.09)
anlamaya calısmamak lazım kızları.
ilgi göster yeter. istemiyorum dese de göstereceksin.
pmsde uyuyacam kapat diyip sonra neden kapattın konuşmak istemiyor musun diyen kız tanıyorum =)

nişan benzeri ciddileşince işler kızlar beni sağlama aldı ilgilenmiyor moduna girerler. cicim aylarındaki heyecanı ararlar. ne yapılır ben bilmez. hiç o kadar ciddi ilişkim olamadı ne yazık ki. saygılar
0
safak efendisi
(06.01.09)
"beni herkes gibi sıradanlaştırıyosun" ne demek yahu?

herkesi sıradanlaştırdın beni de sıradanlaştırıyorsun?
herkes beni sıradanlaştırdı sen de sıradanlaştırıyorsun?
herkes sıradan bir ben farklıyım ama sen beni de sıradanlaştırıyorsun?
0
leylak sarabi
(06.01.09)
onu herhangi bi arkadaşım gibi sıradan görüyormuşum
0
🌸çiğnenmiş sakız
(06.01.09)
öyle hissetmiştir. illa aldatmak gerekmiyor sorun çıkması için. özür dilemeden önce nedenini öğren. kendisinden tabi, buradan olmaz.
0
leylak sarabi
(06.01.09)
kendimden yola cikarak: ya can sikintisindandir heyecan ariyordur, ya regl donemidir, ya nisan yakin nasilsa bu cepte azcik kapris yapiyim diyordur, nisan-evlilik korkusu sarmis olabilir yasi 27-28 den kucukse "ya daha iyi birini bulma ihtimalim varsa" diye dusunuyor da olabilir. iletisim kurun elle tutulur bir derdi varsa anlatir zaten, anlatmiyorsa yukardaki sebeplerden biridir muhtemelen.
0
eick
(06.01.09)
nişan, evlilik falan konuştuysanız ondandır o. sabır ve anlayışla geçer. evlendikten sonra bu süreç daha zor geçiyor.
0
trocero
(06.01.09)
bu gidişle nişanda yatacak ya hayırlısı sapıttı çünkü :)
0
🌸çiğnenmiş sakız
(06.01.09)
sadece az ilgilenmek vb değil. belki bakışlardaki bi farklılık, elini tutarken ne kadar sıcak/sıkı olduğu... bunu ben de yaptım zamanında... sana göre herşey normal oluyor ama aslında -artık alışkanlıktan mı, rutine bağlamaktan mı bilemiyorum- farkında olmadan hayatındaki en özel, en önemli varlık değil de hergün orda bi yerde duran bişey gibi davranmaya başlıyorsun zamanla. tabi kadınlar kedi gibi hemen alıyorlar böyle şeylerin kokusunu. tutkunu, bağlılığını bi şekilde daha yoğun göstermelisin bence! bu da yemeğe götürmek, hediye almak vb'den ziyade bakarken, öperken vb hissediliyor.

eğer elini çabuk tutmazsan @eick'in bahsettiği "ya daha iyi birini bulma ihtimalim varsa" durumu olabilir bi süre sonra, aman deyim.
0
stopnsilence
(06.01.09)
"ya daha iyi birini bulma ihtimalim varsa" durumu olacaksa olur, ona engel olamazsın. Eğer öyle bir şey olacaksa da olsun yani, olmasın diye zorlayıp ilişki sürdürmenin orta ve uzun vadede çok daha yıpratıcı sonuçları olur iki taraf için de.

Bence normal akışına bırakın bakalım nolcak?
0
sui
(06.01.09)
En kötü durum senaryosu olacak belki ama şunu söyleyebilirim ki başka birine karşı az da olsa ilgi duyuyor olabilir, sarfettiği cümleler kendi içinde hissettiği eksiklikleri sana yansıtmasından kaynaklanıyor olabilir. Bir kız olarak bunu alalade bir kız tribi olarak değerlendiremiyorum, ardında mutlaka birşeyler barındırıyor gibi. Hele epey uzun bir süredir devam ediyorsa.. Ben naçizane, bu konuyu biraz kurcalamanı ve sana kalbini açmasını sağlamanı önerebilirim.Umarım en kısa zamanda atlatırsınız bu dönemi.
0
joker the one
(07.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.