november rain
gerçi sözlükte ve burada (http://forum.netfotograf.com/dslr_slrlike_reviews.asp?msg_id=31608) hakkında bir kaç şey öğrendim ama bu makine hakkındaki görüşlerinizi öğrenmek istiyorum. şu anda teknosa'da taksitle 1300 ytl. değer mi, başka markalara bak mı dersiniz vb.?
gerçi sözlükte ve burada (forum.netfotograf.com hakkında bir kaç şey öğrendim ama bu makine hakkındaki görüşlerinizi öğrenmek istiyorum. şu anda teknosa'da taksitle 1300 ytl. değer mi, başka markalara bak mı dersiniz vb.?
0
alcağın yer konusunda biraz daha düşünmende fayda olabilir.servis ve daha sonra lens ve flaş almak istediğinde seçenekler ve fiyatları konusunu araştır.1300 senin içinde iddalı bir rakamsa bir nikon a bakabilirsin.
0
1300 civarında (peşin olamaz ama mutlaka taksitle olmalı) sony'nin bu özelliklerine denk nikon var mı? varsa nerelere bakmalı. (bu arada, istanbul'da yaşamıyorum ve orada bir tanıdığım da yok)
0
istanbul değilse dostum en iyi ihtimal internet olabilir.oda olmadı teknosa.nikon d80 i düşüne bilirsin.
0
386 dx
Şöyle dizi, müzik ıvır zıvır depolamak için harici bir sabit disk alayım diyorum. Sağdan soldan duyduğuma göre çok sık bozuluyorlarmış. Doğru mudur? Nelere dikkat etmek lazım alırken seçerken karşılaştırırken? Piyasadan uzak kaldım bayağıdır. 24 yaşında çocuğa anlatır gibi anlatırsanız sevinirim. Te
Şöyle dizi, müzik ıvır zıvır depolamak için harici bir sabit disk alayım diyorum. Sağdan soldan duyduğuma göre çok sık bozuluyorlarmış. Doğru mudur? Nelere dikkat etmek lazım alırken seçerken karşılaştırırken? Piyasadan uzak kaldım bayağıdır. 24 yaşında çocuğa anlatır gibi anlatırsanız sevinirim. Teşekkürler.
0
benim gözlemlediğim kadarıyla ne kadar iyi bir marka alınsa da (seagate, western digital, vs) bu aletler bozulabiliyor. yine de bu iyi markalar sanki biraz daha güvenilir geliyor. alırken de data transfer hızına bakmalı, gücünü dışarıdan mı yoksa usb ile bilgisayardan mı alıyor, bilgisayardan alıyorsa 2 usb girişiyle mi bağlanıyor, tek usb ile mi? bunlara bakabilirsin.
0
aldim 8 ay kadar kullandim, bi gecede tirlatti makine, butun filmler, diziler, muzikler, backuplar uctu gitti. al ama kesinlikle guvenme. Alirken baglanti arabirimine dikkat et. usb si var firewire var, ethernetlisi var. ihtiyaclarina gore secersin. markalar degisir, hic duymadigin markalar gorebilirsin mesela lacie gibi ama icindeki hdd bilinen markadir. seagate, wd gibi. ben sana wd oneriyorum. lacie kullandim bok oldu hersey, buradada bircok kisinin wd onerdigini gordum.
0
calistigim tv kanalinin rtük arsivlerini (bir tv kanalinin en önemli olayidir) philips'in 500 gb ve 250 gb 3,5 hdd'lerinde sakliyoruz. simdiye kadar 8 tane doldurduk bana misin demedi.
ayriyetten philips'in yaninda seagate ürünü olan freeagent 250gb 3,5 hdd aldim 2 tane. onlarda ayni sekilde sorunsuz bir sekilde bizi götürmekte.
ayriyetten philips'in yaninda seagate ürünü olan freeagent 250gb 3,5 hdd aldim 2 tane. onlarda ayni sekilde sorunsuz bir sekilde bizi götürmekte.
0
segate aldım ama öyle harici şeklinde değil bildiğin bilgisayar kasası için, dahili, 3,5" hdd.. sonra gittim en dandiğinden bi kutu aldım bunun takılıp usb olarak bilgisayara bağlanabileceği.. iki yıldır kullanıyorum sorun çıkarmadı.. izlemediğim tüm filmlerim ve tüm yedeklerim orada..
-geciktirebildiğin kadar geciktir.. ben 320 gb mı ne almıştım, şimdi o paraya tetrabaytlar falan alınıyor.. çok çabuk ucuzluyor hdd piyasası..
-kesinlikle gözün gibi bak.. sürekli bilgisayara bağlı tutma.. çok fazla taşıma ve özellikle çalıştığı sırada kesinlikle oynatma..
-seagate iyidir.. wd de iyidir..
-eğer harici alacaksan illa, genelde iki usb kablosu olur biri güç için biri veri için.. birini taksan da çalışır ama o zaman arkadaş sanırım bir yandan elektrik almaya bir yandan veri almaya falan çalışıyor, tırlatabiliyor.. her daim ikisini birden takıp çıkar..
dilerim az da olsa yardımı olur..
-geciktirebildiğin kadar geciktir.. ben 320 gb mı ne almıştım, şimdi o paraya tetrabaytlar falan alınıyor.. çok çabuk ucuzluyor hdd piyasası..
-kesinlikle gözün gibi bak.. sürekli bilgisayara bağlı tutma.. çok fazla taşıma ve özellikle çalıştığı sırada kesinlikle oynatma..
-seagate iyidir.. wd de iyidir..
-eğer harici alacaksan illa, genelde iki usb kablosu olur biri güç için biri veri için.. birini taksan da çalışır ama o zaman arkadaş sanırım bir yandan elektrik almaya bir yandan veri almaya falan çalışıyor, tırlatabiliyor.. her daim ikisini birden takıp çıkar..
dilerim az da olsa yardımı olur..
0
düşürme vs. olmazsa, tak çıkar olayına da dikkat edilirse kolay kolay bozulmazlar aslında. bozulan modeller de bilinenlerdir. ben lacie 500 gb aldım 1 yıldır sorunsuz calısıyor. yeni olarak verbatim 500 gb aldım o da iyi gibi şu ana kadar.
0
Western Digital My Book (Kitap seklinde olanlar) kullaniyorum, 500gb'lik olanindan sanirim su anda 1 TB'liklari var, aldigimdan beri direkman downloadlari oraya yapiyorum, herhangi bir sorun yok, kutu ve disk duzgun oldugunda bozulma sorunu olacagini sanmiyorum, hayirli olsun simdiden.
0
1 yıldır kullanıyorum philips in 120 gblık harici hdd sini müziğimi direk ordan dinlerim aldığımdan beri ve hiç kapanmaz 7/24 müzik. film&dizi herbişeyimi üzerinden yaparım. bana mısın demedi. sadece az mallık yapıp world of warcraft ı usb hdd ye yükleyip üstünden oynamaya çalıştım bi sıralar, takır tukur sesler çıkardı ilerleyen saatlerde, korktum bi da ordan oynamadım. düşme kırılma olmazsa bozulmaz merak etme. üzerinden oyun çalıştırma bi de. direkman downloadlarını oraya yapabilirsin bişiicik olmaz.
0
ya ben nedense WD'ye hic mi hic guvenmiyorum. burada cok problem yasandigina sahit oldugum icin sadece. seagate kullaniyorum ben de yillarca dexonic marka bi kutuyla. 320 GB. tam olarak 270 milyona almistim zamaninda. simdi bu fiyata 1 TB'likler satiliyo saniyorum.
0
bende bi wd 120lik, bi toshiba 250lik, bi maxtor 500luk var.
wd çok eski çok yavaş çalışıyor (mybook degil bu arada)
toshiba idare eder fena değil (içindeki hdd nin markasını bilmiyorum zaten)
maxtor ise içindeki disk hizli ama bi derdi var o da açma kapama tuşu yok.
alirken açma kapama tuşu olmasına dikkat et, bilgisayar açıldığında açılıp kapandığında kapanmasın, bi de bunlar kullanılmayınca standby'a geçiyor, tekrar erişim yapacağın zamansa standbydan çıkması için net bi 4-5 sn bekliyorsun bilgisayarda hiçbişiy yapamadan.
ayrica dahili 3,5" alıp kullanmanı pek tavsiye etmem. arkadaş öyle yaptı, sonra açılmadı diskler bir daha, gitti yeni case aldı filan onlar da cok isiniyor. ayrıca çok da ucuza gelmiyor. maksimum 10 dolar farkediyor. (zamanında oyleydi en azindan)
wd çok eski çok yavaş çalışıyor (mybook degil bu arada)
toshiba idare eder fena değil (içindeki hdd nin markasını bilmiyorum zaten)
maxtor ise içindeki disk hizli ama bi derdi var o da açma kapama tuşu yok.
alirken açma kapama tuşu olmasına dikkat et, bilgisayar açıldığında açılıp kapandığında kapanmasın, bi de bunlar kullanılmayınca standby'a geçiyor, tekrar erişim yapacağın zamansa standbydan çıkması için net bi 4-5 sn bekliyorsun bilgisayarda hiçbişiy yapamadan.
ayrica dahili 3,5" alıp kullanmanı pek tavsiye etmem. arkadaş öyle yaptı, sonra açılmadı diskler bir daha, gitti yeni case aldı filan onlar da cok isiniyor. ayrıca çok da ucuza gelmiyor. maksimum 10 dolar farkediyor. (zamanında oyleydi en azindan)
0
iyidir dedik wd aldık. durduk yere tüm arşivle uçtu. şimdi maxtor 500 var. henüz herhangi bir sorun yok.
0
Geçen sene 320gb Microbox aldım. 2,5 luklardan. Hiçbir sorunum olmadı şimdiye kadar. Deri bir kılıf veriyorlar yanında. Boyutu oldukça küçük taşıma problemin olmaz. 3,5 larda olduğu gibi ekstra gücede ihtiyaç duymuyor. Ben alırken en yüksek boyut seçeneğiydi 320 şimdilerde 400gb ve 500gb lık seçenekleride satılıyor.
0
ben de aynı sebeplerden dolayı western digital'in 500 gblık my book editionunu almıştım. sonra şu sorunu yaşadım:
www.eksiduyuru.com
orda düşürdüm dediğim de halının üstünde dikey durumdan yatay duruma geldi, yüksekten falan da düşmedi, ama içindeki hiçbirşey okunmuyor. müzik film gibi ıvırzıvırlara yanmadım ama içinde yılların fotografları vardı. öyle işte. ben olsam bunlardan değil de şu taşınabilirler var ya 160 gb'lık falan onlardan alırdım sanırım. en azından düşme bilmemne sorunları olmaz.
www.eksiduyuru.com
orda düşürdüm dediğim de halının üstünde dikey durumdan yatay duruma geldi, yüksekten falan da düşmedi, ama içindeki hiçbirşey okunmuyor. müzik film gibi ıvırzıvırlara yanmadım ama içinde yılların fotografları vardı. öyle işte. ben olsam bunlardan değil de şu taşınabilirler var ya 160 gb'lık falan onlardan alırdım sanırım. en azından düşme bilmemne sorunları olmaz.
0
maxtor 500 gb (seagetin) basic modeli var çok kullanışlu tavsiye ederim. geçenlerde electro world 99 ytl ile kampanya yapmıştı. bence maxtorun kampanyalarını takip et.
0
gücünü usb den alanların kontrolcü çip üzerinden daha yüksek akım geçtiği için, daha çabuk pert olduğunu okuduğum(duyduğum ikisinden biri şu an tam emin değilim) ve banada mantıklı geldi. onun için gücünü harici olarak adaptörden ya da başka 2. bir usb kanalından alan bilindik bir markanın modeli iyi gider gibi geliyor.
0
lucyintheskywithdiamonds
erkenden mikroplarla karşılaştıkları için bağışıklık sistemleri güçlenir.bunu ingilizceye nasıl çevirebiliriz? teşekkürler
erkenden mikroplarla karşılaştıkları için bağışıklık sistemleri güçlenir.
bunu ingilizceye nasıl çevirebiliriz? teşekkürler
bunu ingilizceye nasıl çevirebiliriz? teşekkürler
0
due to their meeting with bugs in early stages, the immune system gets stronger.
burda mikrop yerine bug yazdım ama tam karşılamıyor olabilir. mikrop'un ingilizcesine baktım da microbe yazıyordu. o da biraz komik duruyor gibi. virus desen mikropla aynı şey değil tam.
burda mikrop yerine bug yazdım ama tam karşılamıyor olabilir. mikrop'un ingilizcesine baktım da microbe yazıyordu. o da biraz komik duruyor gibi. virus desen mikropla aynı şey değil tam.
0
bugs yerine microorganisms denilebilir. the immune sistem kimin immune sistemi? their immune sistem denilse daha iyi olur.
As they face with infectious microorganisms early, their immune sistem gets stronger.
As they face with infectious microorganisms early, their immune sistem gets stronger.
0
karsilasma yi sakin meeting diye cevirme gulunc olur..
as they encounter germs at early stages, their immunity system grow stronger
bence en dogrusu bu.
as they encounter germs at early stages, their immunity system grow stronger
bence en dogrusu bu.
0
sizont
kompleks sayılarla ve phasor formlarla`:polar form da diyolar` uğraşıp didinebilecek bir hesap makinesi modeli`:türkiye piyasasında olmalı tabi` bilen var mıdır acep?teşekkürler
kompleks sayılarla ve phasor formlarla* uğraşıp didinebilecek bir hesap makinesi modeli* bilen var mıdır acep?
teşekkürler
teşekkürler
0
Casio fx-5500 bu tür hesapları yapıyor. Bazı işlemlerde uğraştırıyor lakin. Mesela kompleks sayılarla matris hesabını direk yapamıyor. Kendi programını yazıyorsun. Phasor formda hesap yaparkende işlemdeki herşey phasor formda olması gerekiyordu.
Yalnız size hangi işlemlerin gerektiğini iyi bilmelisiniz. Mesela hesap makinesinin tanıtımında kompleks sayılarla işlem yapabilir özelliği olsada tüm işlemleri yapmıyordur. Yada yetersiz yapıyor olabilir. Size 5*5 matris lazımken en fazla 3*3 çözebilen bir makine yetmeyecektir.
Yalnız size hangi işlemlerin gerektiğini iyi bilmelisiniz. Mesela hesap makinesinin tanıtımında kompleks sayılarla işlem yapabilir özelliği olsada tüm işlemleri yapmıyordur. Yada yetersiz yapıyor olabilir. Size 5*5 matris lazımken en fazla 3*3 çözebilen bir makine yetmeyecektir.
0
agger
değerli abilerim ablalarım;bilgisayar müh. 1. sınıf öğrencisiyim. ayağımın tozuyla calc. 1 den kalmış bulunuyorum. önümüzde ki senelerde bu dersi vermek çok sıkıntı olur mu ? kaçıncı sene tekrar bu dersi alayım ? yaz okulu olayı da var ama... daha ilk senemde yaz okuluna gitmek biraz gözümde büyüyo.
değerli abilerim ablalarım;
bilgisayar müh. 1. sınıf öğrencisiyim. ayağımın tozuyla calc. 1 den kalmış bulunuyorum. önümüzde ki senelerde bu dersi vermek çok sıkıntı olur mu ? kaçıncı sene tekrar bu dersi alayım ? yaz okulu olayı da var ama... daha ilk senemde yaz okuluna gitmek biraz gözümde büyüyo.
( not1: bizim üniversitede calc.1 i vermeden calc2 yi tercih edebiliyoruz. yani bu işin ilerisi de var. bazı kendini bilmezler 4. ve 3. sınıfta verirsin dersler fazla ağır olmaz diyolar. gel gör ki bunlar sadece söylentilerden ibaret. )
( not2: bişey olmaz kurtarırsın falan diye de avutun beni, içime dert oldu )
bu mevzu beni fazlasıyla sıkıntıya soktu. tecrübesi olan büyüklerimden yardımlarını esirgememelerini diler, ellerinden öperim.
torununuz agger
bilgisayar müh. 1. sınıf öğrencisiyim. ayağımın tozuyla calc. 1 den kalmış bulunuyorum. önümüzde ki senelerde bu dersi vermek çok sıkıntı olur mu ? kaçıncı sene tekrar bu dersi alayım ? yaz okulu olayı da var ama... daha ilk senemde yaz okuluna gitmek biraz gözümde büyüyo.
( not1: bizim üniversitede calc.1 i vermeden calc2 yi tercih edebiliyoruz. yani bu işin ilerisi de var. bazı kendini bilmezler 4. ve 3. sınıfta verirsin dersler fazla ağır olmaz diyolar. gel gör ki bunlar sadece söylentilerden ibaret. )
( not2: bişey olmaz kurtarırsın falan diye de avutun beni, içime dert oldu )
bu mevzu beni fazlasıyla sıkıntıya soktu. tecrübesi olan büyüklerimden yardımlarını esirgememelerini diler, ellerinden öperim.
torununuz agger
0
valla 4. sınıfta calculus1'i vermeye çalışanlar var gerçekten, ama mühendislikte göreceğin konularda bu calculus illeti gerçekten çok işine yarıyor. bana sorarsan önümüzdeki ilk dönem al ve kurtul, varsın düşük not ile geçersin. calculus 2'yi de 1'i almadan alma (bence).
0
calculus for business'ı 3. kez alıyorum. sınıf arkadaşım yaz okullarıyla beraber 7. kez alıyor. olur yani öyle şeyler, dert etme. calculus 2'yi verdim ben mesela ama 1 duruyor işte. kısmetse bu sene.
0
bir de şöyle bir şey var; calculus 1'den kalıp 2'den geçebilmen gayet mümkün zira calculus 1 bir anlamda calculus dünyasına giriştir. insanı afallatır. calculus 2'de olaya alışmışsındır artık. koymaz sana türev, integral, ıraksaklık falan.
0
çok özür dileyerek bir soru daha sormak istiyorum. calc.1den bir çok konuyu anlamadım. belki hocayla da alakalı olabilir (bkz: abdülkadir özdeğer). abdülkadir hoca biraz üst seviye bir hoca. ders dinlerken uçuyorum ister istemez. yani calc.1 i pek anlamamış biri calc.2 yi nasıl verir onu pek anlamadım.
saygılar sevgiler
saygılar sevgiler
0
alabildiğin en kısa sürede almaya bak, 3. 4. sınıfa falan bekletme boşuna.
bişey olmaz kurtarırsın. :)
ileriyi etkileme mevzusu var tabi, calculus 1-2 bilmen ilerisi için güzel olur fakat derslerin bir kısmını da çıkmış soruları ezberleyerek geçeceksin sonuçta, herşey calculusa bağlı değil.
bişey olmaz kurtarırsın. :)
ileriyi etkileme mevzusu var tabi, calculus 1-2 bilmen ilerisi için güzel olur fakat derslerin bir kısmını da çıkmış soruları ezberleyerek geçeceksin sonuçta, herşey calculusa bağlı değil.
0
otur finallere çalış demek istiyorum bütün kötülüğümle. şimdi asıl olay calcudan kalmak değildir,calcunun sürekli ders bağlayan dersleri bağlamasıdır.misal hiç dikkat etmezsin ama statiği bağlar termoyu bağlar,bunları alamayınca da ilerki dönemlerde almaya çalışırsın alamazsın çakışır vırt olur zırt olur. demem o ki,al ders programını 2. sınıftan neleri bağlıyo bi bak, diff olsun lineer olsun nümerik olsun mutlaka calcu 2 bi şeyleri bağlıyodur, nası bi okul anlamadım ki 1.si 2.yi bağlamıyo. neyse :)
0
2. dönem melek gibi bir hoca geliyor ve anlayıveriyorsun :) yani senin de dediğin gibi hoca faktörü önemli. eğer hoca seçme şansın varsa biraz araştırıp notu bol olan hocaları seç. bir de bazı okullarda öncelik alttan gelen derstedir. yani 1. sınıfda ders bırakıp, 2de o dersi almayıp, 3te almak gibi bir hoşluk yapamazsın, onu iyi araştırmak gerek.
0
@agger, ben abdulkadir özdeğer'in kitabına çalışıp geçmiştim calculus 1'i. ironiye gel.
0
Calculusu (1/2) 3 kere farklı üniversitelerde aldım ve hepsinde de geçtim. Önerim şu : Hocan dandik olsa bile kaliteli bir kitabı al ve bir kaç haftanı ayır. Eğer bilen birisi seni güzel bir kaynaktan çalıştırırsa çok daha vrimli kullanırsın vaktini. İlerleyen zamanlarda meyvesini bol bol yersin.
0
ben sirf finallere girmek zor geldigi icin 119'dan (calc 1 oluyor bu bizim okulda) 2 defa kaldim, 3. alisimda gectim. calculus hep bi seylerin baslangic noktasidir. gerek bilim yapmak olsun, gerek muhendislik hesabi yapmak olsun, ister istemez calculuste ogrendigin o minik minik seyleri kullanacaksin. temelin zayif olursa ileride cok zorlanirsin.
benim bolumumde 1. sinif dersi olan calculus, 3. ve 4. siniflardaki istatistiksel termodinamik, quantum mekanigi, elektromanyetik teori ve klasik mekanik derslerini, yani bizim bolumcek "4 baba" tabir ettigimiz arkadaslari dolayli yoldan da olsa baglamakta.
o yuzden sen iyisi mi bu dersi en kisa zamanda alip, basarabilecegin en yuksek notla gecmeye bak.
benim bolumumde 1. sinif dersi olan calculus, 3. ve 4. siniflardaki istatistiksel termodinamik, quantum mekanigi, elektromanyetik teori ve klasik mekanik derslerini, yani bizim bolumcek "4 baba" tabir ettigimiz arkadaslari dolayli yoldan da olsa baglamakta.
o yuzden sen iyisi mi bu dersi en kisa zamanda alip, basarabilecegin en yuksek notla gecmeye bak.
0
birsürü dersin önkoşulu olduğu için, büyük ihtimalle arkadaşların tamsayılı sınıflardayken, sen buçuklu sınıflarda olacaksın.
bence daha büyük bir problem var o da şu: ilerde, üst sınıfların dersleri calculusle çakışacak. nası olsa aldım deyip calculusu assan bi türlü, bölüm dersini assan bi türlü. kısacası ertelenmiş calculus, öğrencilik hayatını ve hatta akademik kariyerini ıraksar.
sen ikinci dönem calculus 2 yi al, yaz okulunda da otur calculus 1 i ver. yaz okulu gibi bi işkence ancak 1. sınıfta çekilir...
bence daha büyük bir problem var o da şu: ilerde, üst sınıfların dersleri calculusle çakışacak. nası olsa aldım deyip calculusu assan bi türlü, bölüm dersini assan bi türlü. kısacası ertelenmiş calculus, öğrencilik hayatını ve hatta akademik kariyerini ıraksar.
sen ikinci dönem calculus 2 yi al, yaz okulunda da otur calculus 1 i ver. yaz okulu gibi bi işkence ancak 1. sınıfta çekilir...
0
bir de bu işin diferansiyel boyutu var ki o da ayrı bir şey. bence de normal devam etmelisin.her dersi sırayla al yoksa kafan karışabilir hadi onu geçtim alttan bir ders aldığın zaman o dersten soğuyosun direk ilgilenemiyorsun , içinden gelmiyor insanın o yüzden en kısa sürede al derim ki önemli bir derstir kendisi.
0
şimdi bir defa kalmak çok doğal ve eminim bir çok sebebi vardır
kalmak her şeyin sonu olmadığı gibi bazen ikinci kez aldığında nereye önem vereceğin gibi şeyleri daha iyi bildiğinden daha iyi bir notla geçme ihtimalin var
ancak unutma henüz herşey bitmiş değil finallere hala çok asılarak geçme ithimali her zaman vardır.
kendim yaşadığım için biliyorum bir dersi özelliklede temel müh derslerini defalarca almak ben bu dersi biliyorum ama çalışmıyorum ondan kalıyorum yanılgısına sebep olur genellikle ve 2. kes alışın neyse de 3. vs baydırır bezdirir insanı
diğer bir mevzu da kendi dönem arkadaşların yaşıtlarınla almak her zaman daha kolaydır daha sonra işkence halini alır
3. 4. sınıfa bırakmak vs gibi mevzuları ise düşünme derim
kolay dedikleri şeyler herkes için aynı değilidr ve yıllar ilerledikçe insanın kafasında daha fazla gelecek kaygısı ve planı olur
hazır ders çalışmaktan bıkmamışken temel mühendislik derslerini aradan çıkarmaya bak derim ve bunları sana 4. sınıfta hala 1. sınıf temel müh dersleriyle uğraşmış biri olarak söylüyorum
evet belki bu dersler hiç bir dersinin içinde yer almayacak o yüzden de cal2 kaldığın halde de alabiliyorsun ama ben senin yerinde olsam şu anki tecrübemle
alabiliyorsam ikisini bir arada alırım yaz okulunda
sadece matematiğe kafa patlatırım oh mis bir daha da sürünmem bu derslerle
lakin yaz okulunda tüm yazını geçirmek gibi ihtimaller korkutmasın seni
yazın harcadığın o emek sana sene içinde kafa rahatlığı ve daha az stres olarak geri dönecek ve diğer konulara daha iyi odaklanabileceksin
ama unutma kalmak herşeyin sonu değil
dert etme her seyin bir çözümü vardır
kuruntu yapma çözümlere odaklan ve kendini tart sana en uygun olanı seç
kalmak her şeyin sonu olmadığı gibi bazen ikinci kez aldığında nereye önem vereceğin gibi şeyleri daha iyi bildiğinden daha iyi bir notla geçme ihtimalin var
ancak unutma henüz herşey bitmiş değil finallere hala çok asılarak geçme ithimali her zaman vardır.
kendim yaşadığım için biliyorum bir dersi özelliklede temel müh derslerini defalarca almak ben bu dersi biliyorum ama çalışmıyorum ondan kalıyorum yanılgısına sebep olur genellikle ve 2. kes alışın neyse de 3. vs baydırır bezdirir insanı
diğer bir mevzu da kendi dönem arkadaşların yaşıtlarınla almak her zaman daha kolaydır daha sonra işkence halini alır
3. 4. sınıfa bırakmak vs gibi mevzuları ise düşünme derim
kolay dedikleri şeyler herkes için aynı değilidr ve yıllar ilerledikçe insanın kafasında daha fazla gelecek kaygısı ve planı olur
hazır ders çalışmaktan bıkmamışken temel mühendislik derslerini aradan çıkarmaya bak derim ve bunları sana 4. sınıfta hala 1. sınıf temel müh dersleriyle uğraşmış biri olarak söylüyorum
evet belki bu dersler hiç bir dersinin içinde yer almayacak o yüzden de cal2 kaldığın halde de alabiliyorsun ama ben senin yerinde olsam şu anki tecrübemle
alabiliyorsam ikisini bir arada alırım yaz okulunda
sadece matematiğe kafa patlatırım oh mis bir daha da sürünmem bu derslerle
lakin yaz okulunda tüm yazını geçirmek gibi ihtimaller korkutmasın seni
yazın harcadığın o emek sana sene içinde kafa rahatlığı ve daha az stres olarak geri dönecek ve diğer konulara daha iyi odaklanabileceksin
ama unutma kalmak herşeyin sonu değil
dert etme her seyin bir çözümü vardır
kuruntu yapma çözümlere odaklan ve kendini tart sana en uygun olanı seç
0
değerli büyüklerim,
siz içimi rahatlatacaksınız diye beklerken beni kederden kedere sürüklediniz. yaz okulu dediniz, 2. sene hemen al dediniz de; ikinci sene 22 krediyle dibine kadar giren bi ders programı olacak. nasıl alıcam ben ikinci sene?
hepinize iyi niyetli yardımlarınız için teşekkürler.
ilk senemizde yaz okulu güzel bi eziyet olacak.
büyüklerime hürmetler...
siz içimi rahatlatacaksınız diye beklerken beni kederden kedere sürüklediniz. yaz okulu dediniz, 2. sene hemen al dediniz de; ikinci sene 22 krediyle dibine kadar giren bi ders programı olacak. nasıl alıcam ben ikinci sene?
hepinize iyi niyetli yardımlarınız için teşekkürler.
ilk senemizde yaz okulu güzel bi eziyet olacak.
büyüklerime hürmetler...
0
okul 4 senede bitecek diye bir şart yokki a canım
yaz okulu benim şu anki aklımla tercihim olurdu
ama sana düşen ilerki senelere ertelemeden bir an önce sana en uygun olanını seçmek
yaz okulu önerisini ise bu dersler çok yoğunlaşma gerektirdiği için söyledim
diğer derslerin arasında kaynaya biliyor dönem içinde ve düşük notla geçmeye ve ya
kalmaya sebep oluyor bu da
ama dersen ben yaz okulnda yoğunlaşamam o başka
hangi üniverstedesin bilemiyorum ama yaz okulları bazen daha kolay da olur (dikkat et bak bazen diyorum ama asla dönem içinden zor olmazlar)
hocalar daha az öğrenciyle ilgilendiğinden onlardan daha fazla yardım isteyebilirsin
ben olsam yaz okuluna gider derslere kaçırmadan girer derten sonra da sınıftan çıkmaz yarım saat tahtaya deftere ne varsa ona göz atar çıkar gezerimm
sınavlara da 10 gün önceden tekrar başlar her başım sıkıştıında alırım soluğu hocanın yanında illa dersin hocası olması da şart değil başka bir matematik hocasıda olur kimden iki parça fazla öğrenebileceğini düşünüyorsan onu kovala
yaz okulu benim şu anki aklımla tercihim olurdu
ama sana düşen ilerki senelere ertelemeden bir an önce sana en uygun olanını seçmek
yaz okulu önerisini ise bu dersler çok yoğunlaşma gerektirdiği için söyledim
diğer derslerin arasında kaynaya biliyor dönem içinde ve düşük notla geçmeye ve ya
kalmaya sebep oluyor bu da
ama dersen ben yaz okulnda yoğunlaşamam o başka
hangi üniverstedesin bilemiyorum ama yaz okulları bazen daha kolay da olur (dikkat et bak bazen diyorum ama asla dönem içinden zor olmazlar)
hocalar daha az öğrenciyle ilgilendiğinden onlardan daha fazla yardım isteyebilirsin
ben olsam yaz okuluna gider derslere kaçırmadan girer derten sonra da sınıftan çıkmaz yarım saat tahtaya deftere ne varsa ona göz atar çıkar gezerimm
sınavlara da 10 gün önceden tekrar başlar her başım sıkıştıında alırım soluğu hocanın yanında illa dersin hocası olması da şart değil başka bir matematik hocasıda olur kimden iki parça fazla öğrenebileceğini düşünüyorsan onu kovala
0
bilgisayar müh. son sınıfdayım bende sana tavsiyem bir an önce al ve anlayarak geç bu dersi.çünkü diğer derslerin içinde illaki karşına çıkacak calculusun içeriği ,diğer matematik derslerini alınca çok basit olduğunu anlıcaksın zaten.eski ev arkadaşım 5. defada geçmişti :)
ileriki sınıflarda projeler, ödevler ve ağır bölüm derslerini yeteri kadar canını çıkaracak. hadi kolay gelsin...
ileriki sınıflarda projeler, ödevler ve ağır bölüm derslerini yeteri kadar canını çıkaracak. hadi kolay gelsin...
0
ysalamir
Merhaba. İstanbul'da oturuyorum. Güney'e arkadaşımın arabasıyla tatile giderken aşırı hızdan ceza yedim. Makbuzunu kaybettim. Bu cezayı nasıl nerden bulup öderim?
Merhaba. İstanbul'da oturuyorum. Güney'e arkadaşımın arabasıyla tatile giderken aşırı hızdan ceza yedim. Makbuzunu kaybettim. Bu cezayı nasıl nerden bulup öderim?
0
eğer sisteme işlendiyse www.gib.gov.tr adresinden internet vergi dairesine girip "motorlu araç sorgulama" diyorsunuz. işlenmişse orada çıkıyor.
0
denize karsi icen keci
soru gayet açık ama öyle bir bilimsel anlatın ki bunu, şu şu şu nedenden dolayı yüzey gerilimini azaltır gibisinden, hatta kaynak da belirtirseniz tadından yinmez, yarın sunacağım da ilginç bir bilgi olsun arada :)
soru gayet açık ama öyle bir bilimsel anlatın ki bunu, şu şu şu nedenden dolayı yüzey gerilimini azaltır gibisinden, hatta kaynak da belirtirseniz tadından yinmez, yarın sunacağım da ilginç bir bilgi olsun arada :)
0
dogal yag icin soruyorsan kimyasina, molekuler duzeyine inmen gerekir
kayganlastiricilar icin friction modifier denen maddeler kullaniliyor:
en.wikipedia.org
ayrica daha fazla bilgi icin:
en.wikipedia.org
kayganlastiricilar icin friction modifier denen maddeler kullaniliyor:
en.wikipedia.org
ayrica daha fazla bilgi icin:
en.wikipedia.org
0
deckard
sabah bir arkadaş bir bilmece sormuştu çölde yanınızda sadece deve olsaydı su içmek için ne yapardınız diye. millet "deveyi keser, suyunu içerim" demişti arkadaş da evet öyle falan demişti. ben ve galadnikov devenin hörgücünde su olmadığını yağ olduğunu belirtmiştik falan, arkadaşı ikna edememiştik
sabah bir arkadaş bir bilmece sormuştu çölde yanınızda sadece deve olsaydı su içmek için ne yapardınız diye. millet "deveyi keser, suyunu içerim" demişti arkadaş da evet öyle falan demişti. ben ve galadnikov devenin hörgücünde su olmadığını yağ olduğunu belirtmiştik falan, arkadaşı ikna edememiştik ama. şimdi baktım soru silinmiş. neden silindi ki? hayır merak ediyorum ne sonuca bağlandı ikna oldu mu arkadaşlar diye.
amma uzattım yahu, sabahki deve sorusuna ne oldu kısacası. bu sorumu kesmeşeker'den deve şarkısının nakaratıyla bitiriyorum:
bir deve, asla bir deve değilmiş.
bunu bil, konu bu..
güneşte, güneyde, sahilde, şehirde,
bunu bil..
amma uzattım yahu, sabahki deve sorusuna ne oldu kısacası. bu sorumu kesmeşeker'den deve şarkısının nakaratıyla bitiriyorum:
bir deve, asla bir deve değilmiş.
bunu bil, konu bu..
güneşte, güneyde, sahilde, şehirde,
bunu bil..
0
ultimate survival'da, devenin içinde su olması durumu şöyleydi: adam devenin midesindeki bitki karışımını tişörtüne boşaltıyor, sonra da tişörtünde süzüp suyunu içiyordu.
0
ahah kesin öyle bir şeydi. inat etti su olduğuna arkadaş. moderatör falan mı sildi yoksa kendisi mi sildi onu merak ediyorum ben (niye beni bu kadar ilgilendiriyorsa, merak işte).
0
manonflier
aklıma geldi geçen yaz sultanahmette bir grup müslüman başları kapalı 18-20 li yaşlarda genç kız gördüm,20-30 kişi kadar vardılar,ve tip görünüş olarak hepsi birbirlerine çok benziyorlardı.yani gördüğünüz zaman hani dersiniz ki bu kesin şu ülkeden oyle bir görünüşleri vardı yada bende o imajı izleni
aklıma geldi geçen yaz sultanahmette bir grup müslüman başları kapalı 18-20 li yaşlarda genç kız gördüm,20-30 kişi kadar vardılar,ve tip görünüş olarak hepsi birbirlerine çok benziyorlardı.yani gördüğünüz zaman hani dersiniz ki bu kesin şu ülkeden oyle bir görünüşleri vardı yada bende o imajı izlenimi bıraktı diyelim.
giyinişlerinden arap gibi bir izlenim edindim ama dilleri arapçaya benzemiyordu ve kapalı giyinmişlerdi ama çarşaflı değillerdi güzel ve şık giyinmişlerdi ve de bembeyaz tenli ve renkli gözlü sarışınları da vardı,avrupalı rus amerikalı değillerdi şimdi bana sanki cezayirli gibi geldi sizce nereli olabilirler bu kızlar?iranlı olamazlar mısırlı olamazlar asyalı olamazlar malay değiller endonezya değil arabistan değildir geriye fas tunus cezayir kalıyor buralarda bembeyaz tenli insanlar varmıdır? bilemiyorum çok gezmiş ve murekkep yalamış arkadaşlarıma danışayım dedim.çok vaktim de yoktu gerçi ama utandım soramadım kızlara :(
giyinişlerinden arap gibi bir izlenim edindim ama dilleri arapçaya benzemiyordu ve kapalı giyinmişlerdi ama çarşaflı değillerdi güzel ve şık giyinmişlerdi ve de bembeyaz tenli ve renkli gözlü sarışınları da vardı,avrupalı rus amerikalı değillerdi şimdi bana sanki cezayirli gibi geldi sizce nereli olabilirler bu kızlar?iranlı olamazlar mısırlı olamazlar asyalı olamazlar malay değiller endonezya değil arabistan değildir geriye fas tunus cezayir kalıyor buralarda bembeyaz tenli insanlar varmıdır? bilemiyorum çok gezmiş ve murekkep yalamış arkadaşlarıma danışayım dedim.çok vaktim de yoktu gerçi ama utandım soramadım kızlara :(
0
malezyalı falan olmadıklarını nereden anladın? onlar beyaz tenli olabiliyor gayet.
çok düşük bir ihtimal ama, belki de sonradan müslüman olan avrupalı bir ailedir :p
çok düşük bir ihtimal ama, belki de sonradan müslüman olan avrupalı bir ailedir :p
0
@deckard çekik gözlü değillerdi kafkasyalı olabilirlermi düşünüyorum ona da benzemiyorlar gerçekten çok değişikti tipleri.aynı ailenin fertleri değildi 20-30 kadar kız ihtimal o ki bir cemaat yada kız lisesi gibi birşey kültür turu yapıyorlar. ama dilleri de enteresandı ya, az kulak misafiri oldum arapça fransızca ingilizce almanca rusça değildi.
0
cezairli bir arkadasim var adam gayet sarisin ve mavi gozlu. ama adam arapca konusuyor.
0
iranlı olamaz deme, olabilir. bir de, filistinli olasılığını tart bence. onlarda çok var sarı çıyan.
0
iranlı da olabilirler. onlarda da var arada beyaz tenli arada.
müslümanlaşmış berberlerden olabilirler...
müslümanlaşmış berberlerden olabilirler...
0
bir arkadaş yazmıştı silmiş balkanlardan arnavut boşnak da olabilirler evet lübnan filistin ve cezayir de olası.ama sanırım kesin bir cevap bulamıyacağım kelimerle anlatmak zor bir foto olsaydı daha kolaydı yorum yapması neyse yorumlayan herkese tesekkurler,ah ben sizi bir daha görmezmiyim seneye sormazmıyım hakinizi hatırınızı nereden gelip nereye gittiğinizi.
0
makineci
Soru başlıktabazı forumlarda, eskiden 100 dolar olarak uygulanan değerin, geçtiğimiz ağustosta çıkan bir tebliğ ile 1500 dolara çekildiği idda ediliyor.doğru mu? uygulanıyor mu? harbi mi?
Soru başlıkta
bazı forumlarda, eskiden 100 dolar olarak uygulanan değerin, geçtiğimiz ağustosta çıkan bir tebliğ ile 1500 dolara çekildiği idda ediliyor.
doğru mu? uygulanıyor mu? harbi mi?
bazı forumlarda, eskiden 100 dolar olarak uygulanan değerin, geçtiğimiz ağustosta çıkan bir tebliğ ile 1500 dolara çekildiği idda ediliyor.
doğru mu? uygulanıyor mu? harbi mi?
0
eşik 100€ dolar değil, 1500'e de çekilmedi. çekilseydi türkiyeden kimse elektronik eşya almazdı sanırım.
0
kac dolara cekildi bilemicemde ben gecenlerde 100dolardan pahali bi elektronik urun aldim ebayden. adamdan pakette "gift"i isaretlemesini rica ettim. gift gibi geldi hic sorun olmadi
0
yahu gift olarak işaretlettiriyorsunuz ama birçok ebay satıcısyla o olay bi işe yaramıyor. ben mesela bi mp3 çalar almıştım ve gümrükte takıldı, bu hediyeydi fln desem de bi işe yaramadı, üstelik gift olarak da işaretliydi de. ne kadar ısrar ettim hediye olduğuna bilemezsiniz.
bu olay tamamen şans işi. faturayı düşük gösterseniz bile fark edilebiliyor, ama yüksek fiyatlı bir alet bile gümrüksüz geçebiliyor. tecrübelerime göre diyebilirim ki, uygulanıyor ama bazen uygulanmıyor. bu tamamen şans işi.
bu olay tamamen şans işi. faturayı düşük gösterseniz bile fark edilebiliyor, ama yüksek fiyatlı bir alet bile gümrüksüz geçebiliyor. tecrübelerime göre diyebilirim ki, uygulanıyor ama bazen uygulanmıyor. bu tamamen şans işi.
0
biraz şans işi. defalarca ebay dan alışveriş yaptım hiç takılmadı ama 100€ gibi bir sınır var doğru. fakat tam yılbaşı ve bayram dönemlerinde gift ile işaretlenmiş ürünlerde 300€ civarına kadar ses çıkartmıyorlar ama dediğim gibi kıl bir gümrük memuruna çarparsın.101€ da sorun çıkartır. forum.iyibey.com e bir bak istersen.
0
@zeke: peki elektronik olmayan ürünlerin, ticari olup olmadığını nasıl ayırıyorlar?
Siz bu bilgileri nasıl bu kadar net biliyorsunuz?
Siz bu bilgileri nasıl bu kadar net biliyorsunuz?
0
100 euronun yukarı çekilme olayı doğru.bende birkaç yerde okudum. yakında çıkar ortaya. biraz daha bekleyin.
hediye gift takılma mevzularında tecrübeli değilim.
hediye gift takılma mevzularında tecrübeli değilim.
0
ogm
strawberrynet bana paket yolladı hong kong dan türkiyeye 2 günde geldi.ptt nin posta takip zımbırtısında istanbuldan izmire geldi ve bugün teslim edildi gözüküyor(bana).ama bana teslim edilen bir şey yok.kimliğim imzam olmadan böyle birşey mümkünmü?komşulara falana sordum onlarda almamışlar, sizce n
strawberrynet bana paket yolladı hong kong dan türkiyeye 2 günde geldi.ptt nin posta takip zımbırtısında istanbuldan izmire geldi ve bugün teslim edildi gözüküyor(bana).ama bana teslim edilen bir şey yok.kimliğim imzam olmadan böyle birşey mümkünmü?komşulara falana sordum onlarda almamışlar, sizce ne yapılmalı?hukuk benden yanamı?
0
PTT Kargo ile daha geçen gün işim oldu. Biraz savsatmak dışında fena çalışmıyorlar gibi gelmişti bana. Sistemde size mi teslim edildi görünüyor? Yani İstanbul'da onların dağıtım yaptıkları yere teslim edilmiş de olabilir, teslim alan kişinin karşısında sizin adınız mı yazıyor? İletişim için birkaç numaralarını bulmuştum ben, olmadı yarın arayın, durumu anlatın, ilgileneceklerini umuyorum.
Teslim alan kişi olarak sizin görünmeniz de garip, mesela bana işyerine getirdiler, ofiste bir arkadaşım teslim almış, sistemde de onun adı görünüyor. En basiti, niye siz teslim almadıysanız sizin adınız yazıyor, bence yarın ilk iş arayıp adamlara sorun.
Teslim alan kişi olarak sizin görünmeniz de garip, mesela bana işyerine getirdiler, ofiste bir arkadaşım teslim almış, sistemde de onun adı görünüyor. En basiti, niye siz teslim almadıysanız sizin adınız yazıyor, bence yarın ilk iş arayıp adamlara sorun.
0
ptt gidip sorsanız. takip zımbırtısında yazanlar bağlayıcı olmayabilir.
bence telaşlanacak bir şey yok. gelir mutlaka.
bence telaşlanacak bir şey yok. gelir mutlaka.
0
1.Sevk Edildi İSTANBUL / UPİM İZMİR / PİM, 01057 - 34158 29/11/2008 13:33:08
2.İZMİR / PİM/UÇAKServisindenDAĞITIMServisine Sevk - 35000 01/12/2008 10:37:57
3.Dağıtıcıya Teslim Edildi, İZMİR / PİM, h-kp - 35000 01/12/2008 11:56:56
4.Dağıtıcıya Teslim Edildi, İZMİR / PİM, 350022273 - 35000 02/12/2008 09:06:08
5.Teslim Edildi - 35000 03/12/2008 16:39:31
@think martini:sanırım yanlış anlattım.sadece teslim edildi gözüküyor kime teslim edildi yada sistemde bi hatamı var tam bende bilemiyorum.ama imzam ve kimliğim olmadan nasıl verebilirler birisine bu çok tuhaf yarın tabiki ptt ye gidip sorarım ama sizde ilginç bir şey söylediniz ofis arkadaşınız almış bu posta o adresteki herhangi birine verilebiliyormu ki evde de kimsecikler yoktu
2.İZMİR / PİM/UÇAKServisindenDAĞITIMServisine Sevk - 35000 01/12/2008 10:37:57
3.Dağıtıcıya Teslim Edildi, İZMİR / PİM, h-kp - 35000 01/12/2008 11:56:56
4.Dağıtıcıya Teslim Edildi, İZMİR / PİM, 350022273 - 35000 02/12/2008 09:06:08
5.Teslim Edildi - 35000 03/12/2008 16:39:31
@think martini:sanırım yanlış anlattım.sadece teslim edildi gözüküyor kime teslim edildi yada sistemde bi hatamı var tam bende bilemiyorum.ama imzam ve kimliğim olmadan nasıl verebilirler birisine bu çok tuhaf yarın tabiki ptt ye gidip sorarım ama sizde ilginç bir şey söylediniz ofis arkadaşınız almış bu posta o adresteki herhangi birine verilebiliyormu ki evde de kimsecikler yoktu
0
konu-komşuya, kapıcıya falan sorun. olmadı, İzmir PİM'i arayın ve tracking number vererek durumu sorgulatın. Onlar postacılarına ulaşacaklardır zaten "yanlış teslimat yapmışsın, ne iş," diye.
0
izmir posta işleme merkezini bi arayın. ya da bi numarası vardı, 169 du sanırım. oradan bi kontrol edin.
0
@ogm; ben de şaşırdım ama evet, PTT kargo adresteki herhangi birine paketi teslim ediyor demek ki. Siz soruyu sorduktan sonra ben de sisteme girip sorguladım, sistemde de teslim alan arkadaşımın adı yazıyor. O yüzden belki "teslim edildi" demeleri, onların dağıtıcılarına teslim edildiği anlamına gelebilir. Teslim alan kişi'nin karşısı boşsa, bence sorun yok demektir ama arayıp işi garantiye alın tabii
0
baklagil
Sony NWZ-B135F mp3 çalar almayı düşünüyorum.pek müzik manyağı değilim ama arada sırada dinlemek hoşuma gidiyo, radyoda dinlediğim belirli programlar var o yüzden radyosunun olması mutlaka gerekiyo, fiyatı da 150den aşağı olsun diyordum, işte araştırdım biraz ve Sony NWZ-B135F aklıma yattı gibi. (siz
Sony NWZ-B135F mp3 çalar almayı düşünüyorum.
pek müzik manyağı değilim ama arada sırada dinlemek hoşuma gidiyo, radyoda dinlediğim belirli programlar var o yüzden radyosunun olması mutlaka gerekiyo, fiyatı da 150den aşağı olsun diyordum, işte araştırdım biraz ve Sony NWZ-B135F aklıma yattı gibi. (siz ne dersiniz merak ediyorum)
asıl sorum ise; forumun tekinde "radyosunun RDS özelliğinin olmaması" eksi olarak belirtilmiş. nedir bu RDS olayı? %65 radyo - %35 mp3 dinlemek için alıcam bu cihazı, elimde patlamasın?
pek müzik manyağı değilim ama arada sırada dinlemek hoşuma gidiyo, radyoda dinlediğim belirli programlar var o yüzden radyosunun olması mutlaka gerekiyo, fiyatı da 150den aşağı olsun diyordum, işte araştırdım biraz ve Sony NWZ-B135F aklıma yattı gibi. (siz ne dersiniz merak ediyorum)
asıl sorum ise; forumun tekinde "radyosunun RDS özelliğinin olmaması" eksi olarak belirtilmiş. nedir bu RDS olayı? %65 radyo - %35 mp3 dinlemek için alıcam bu cihazı, elimde patlamasın?
0
RDS özelliği olan bir radyo; istasyon bilgisi, şarkı ismi ve sanatçısı gibi bilgileri gösterir. yani en basit haliyle RDS budur. Otomobil radyoları genellikle destekler RDS'i.
edit: biraz karışık bir anlatım olmuş. kusura bakmayın.
edit: biraz karışık bir anlatım olmuş. kusura bakmayın.
0
RDS ile ilgili bilgi zaten verilmiş ama istasyon ismi, telefonu, web adresi, program ismi, şarkı, sanatçı adı gibi bilgilerin haricinde araç için olanlarda sanırım trafik bilgisi de gelebiliyor, ama trafik bilgisi olarak ne günderdikleri hakkında hiç bir fikrim yok.
Asıl söyleyeceğim, sony'yi kalite açısından gözün kapalı tercih edebilirsin ama ben eski model bir discman ini kullanıyorum (radyolu) ve hiç memnun değilim. Çok cızırtılı alıyor yayını. Mono yapınca da çok hafif düzeliyor ama pek de tadı kalmıyor. Telefonumun kıçıkırık radyosu bile yüzsüzlük derecesinde kaliteli yayın alıyor (istasyonu sömürürcesine). Belki yeni modellerde bu sorunu çözmüşlerdir.
Asıl söyleyeceğim, sony'yi kalite açısından gözün kapalı tercih edebilirsin ama ben eski model bir discman ini kullanıyorum (radyolu) ve hiç memnun değilim. Çok cızırtılı alıyor yayını. Mono yapınca da çok hafif düzeliyor ama pek de tadı kalmıyor. Telefonumun kıçıkırık radyosu bile yüzsüzlük derecesinde kaliteli yayın alıyor (istasyonu sömürürcesine). Belki yeni modellerde bu sorunu çözmüşlerdir.
0
sony NW-E002F almıştım uzun zaman önce. ben de senin gibi radyosu güzel olsun radyo dinlerim diye düşünmüştüm fakat denemeden almak durumunda kaldım ve radyosundan hiç memnun değilim.
seen sea nin de söylediği gibi, ottan b.ktan afedersin cızırtı alıyor. yanından araba geçse onun bujilerinde oluşan manyetik alandan bile etkilenip cızırdıyor yani. denemeden alma derim radyo konusunda.
onun dışında pilleri çok iyi gidiyor. tek memnuniyetim bu sony walkman konusunda. kolay gelsin
seen sea nin de söylediği gibi, ottan b.ktan afedersin cızırtı alıyor. yanından araba geçse onun bujilerinde oluşan manyetik alandan bile etkilenip cızırdıyor yani. denemeden alma derim radyo konusunda.
onun dışında pilleri çok iyi gidiyor. tek memnuniyetim bu sony walkman konusunda. kolay gelsin
0
o trafik bilgisi olayını o sırada dinlediğiniz radyo yapmıyor. trafik bilgisi veren bir radyo olursa radyoçaların o frekansa otomatik geçebilme özelliği var. yani, örnek veriyorum, tem'desiniz ve bolu dağı tüneli'ne girmeden evvel bi radyoyu dinliyordunuz ve trafik zımbırtısı da etkin halde. tünele girdiğinizde otomatik olarak o tünel anonslarının yapıldığı frekansa tune eder radyo. ama tünel olduğu için normal şartlarda diğer frekanslarda da cızırtılı da olsa duyuluyor. ama olayı örnek olarak açıklamak gerekirse böyle. sesli anonslar gönderiliyor trafik bilgisi olarak (traffic alerts)
0
amarat
merhaba, normal vitesli arabaları deli gibi kullanabilen bir bünye iken otomatik vitesli araç sürmede çekincelerim var.Otomatik vitesli arabası olanlar, opel vectra ( arabadan arabaya değişir mi bilemiyorum ) arabası olanlar şoyle tane tane anlatsalar süper olur.
merhaba, normal vitesli arabaları deli gibi kullanabilen bir bünye iken otomatik vitesli araç sürmede çekincelerim var.
Otomatik vitesli arabası olanlar, opel vectra ( arabadan arabaya değişir mi bilemiyorum ) arabası olanlar şoyle tane tane anlatsalar süper olur.
Otomatik vitesli arabası olanlar, opel vectra ( arabadan arabaya değişir mi bilemiyorum ) arabası olanlar şoyle tane tane anlatsalar süper olur.
0
dsg için birşeyler söyleyebilirim, işim gereği sık sık düz vites şirket arabası kullandığımdan, dsg vitesli arabanın koltuğuna oturunca, aralarında çok büyük fark olduğunu hissediyorum, benim tespit ettiklerim;
* Trafikte iken otomatik araç harakete hazır olmak için sürekli viteste ve devir yüksek olduğundan frene sürekli basmanız gerekmekte, bu da bir süre sonra rahatsızlık vermeye başlıyor ve her fırsatta N ye atma ihtiyacı hissettiriyor. N ye atınca ayağınızın altında fren yumuşuyor.( harakete geçerken D ye atmayı unutmayınız)
* Düz yoldan aniden yokuş yukarı bir yola geçiyorsanız otomatikten triptroniğe geçmeniz ve kontrolü ele almanız gerekli, yoksa araç biraz bayıyor. (Ustaları da bu fikirdeler şanzımanın iyiliği içinmiş)
* Bayır aşağı giderken sürekli vites yükseldiği için yine triptroniğe geçerek fren etkinliği için vites küçültmeye ve kompresyona ihtiyacınız oluyor.
* düz viteste hızlanmak için vites düşürme olayı otmatikte biraz gecikmeli oluyor, arabaya alışınca ani hızlanma gereken yerlerde gazı nasıl ayarlayacağınızı öğreniveriyorsunuz.
* otomatik ile sol ayağınız kaşınınca sağ elinizle kaşıyabliyorsunuz.
* Trafikte iken otomatik araç harakete hazır olmak için sürekli viteste ve devir yüksek olduğundan frene sürekli basmanız gerekmekte, bu da bir süre sonra rahatsızlık vermeye başlıyor ve her fırsatta N ye atma ihtiyacı hissettiriyor. N ye atınca ayağınızın altında fren yumuşuyor.( harakete geçerken D ye atmayı unutmayınız)
* Düz yoldan aniden yokuş yukarı bir yola geçiyorsanız otomatikten triptroniğe geçmeniz ve kontrolü ele almanız gerekli, yoksa araç biraz bayıyor. (Ustaları da bu fikirdeler şanzımanın iyiliği içinmiş)
* Bayır aşağı giderken sürekli vites yükseldiği için yine triptroniğe geçerek fren etkinliği için vites küçültmeye ve kompresyona ihtiyacınız oluyor.
* düz viteste hızlanmak için vites düşürme olayı otmatikte biraz gecikmeli oluyor, arabaya alışınca ani hızlanma gereken yerlerde gazı nasıl ayarlayacağınızı öğreniveriyorsunuz.
* otomatik ile sol ayağınız kaşınınca sağ elinizle kaşıyabliyorsunuz.
0
Ben yıllardır otomatik kullanıyorum. Opel değil ama Hyundai ve Mercedes kullanıyorum eğer spesifik bir sorunuz varsa yardımcı olabilirim sanırım. Avantaj ve dezavantajları derseniz bence bir dezavantajı yok. Yeni nesil otomatik viteslerin benzin tüketimleri düz vitesten daha düşük, hızlanma değerleri (çift kavrama sistemi sayesinde) daha iyi, daha kısa sürede hatasız vites değiştiriyor. Yoğum trafikte sürüş kolaylığı zaten tartışılmaz. Yeni nesillerde vitese manuel de müdaghele edebiliyorsunuz tam otomatik moddan çıkıp tiptronik olarak kullandığınız zaman. Yurt dışında satılan arabaların ezici çoğunluğu otomatik vites, spor arabaların (corvette, porsche, ferrari) hemen tamamı otomatik vites. Ayrıca yola konstarasyonunuz dağılmaz, iki elinizi sürekli direksiyonda tutabilirsiniz vs. Düz vitesin bence tek bir avantajı bile yok fiyat dışında...
0
otomatik vitesin olayı zaten anlatacak bişi olmayacak kadar basit bir kullanımı olması :)
park da çalıştırıyorsun. d ye getirip onla kullanıyorsun. gaz ve fren var, debriyaj yok.
alışana kadar sol ayak debriyaj arıyor ve sol ayakla frene basma gafletiyle ani frenler yapılabiliyor, dikkatli olmak lazım. yeterince sürüş yaptıktan sonra alışıyor insan. hatta düzenli olarak hem düz hem otomatik kullanma imkanın varsa bünye ayrımı yapabilir hale geliyor bi süre sonra.
istanbul gibi trafik cehennemi olan memleketlerde otomatik vites lazım.
ama ben izmirde düz vites arabamla mutluyum :)
park da çalıştırıyorsun. d ye getirip onla kullanıyorsun. gaz ve fren var, debriyaj yok.
alışana kadar sol ayak debriyaj arıyor ve sol ayakla frene basma gafletiyle ani frenler yapılabiliyor, dikkatli olmak lazım. yeterince sürüş yaptıktan sonra alışıyor insan. hatta düzenli olarak hem düz hem otomatik kullanma imkanın varsa bünye ayrımı yapabilir hale geliyor bi süre sonra.
istanbul gibi trafik cehennemi olan memleketlerde otomatik vites lazım.
ama ben izmirde düz vites arabamla mutluyum :)
0
uzun yolda sıkılırsın, erkek adam otomatik mi kullanırmış ya da abi arabanın performansı falan filan gibi fasa fisolara kulak asma. kendi aracım otomatik. çalıştığım şirket arabalarınınsa hepsi manuel. hangisi daha rahat diye soracak olursan benim araç 98 model olmasına rağmen 2008 model olan bütün arabalardan çok daha rahat. evdeki koltuğumla bir yere gidiyormuşum gibi hissediyorum. artı olarak anlatılacak bir şeyi yok ki otomatik vitesin hocam? p'de çalıştırırsın sonra vitesi drive'a getirirsin. araç ilerlemeye başlar. bunu istemiyorsan frene basarak drive'a atarsın. araca yön verir ve ayağını frenden çekersin. evet otomatik araçlar vitese atıldığında yürür. artı olarak d1 d2 d3 gibi vitesler vardır benim aracımda d1 normal sürüş 2500devirde vites değiştirir. d2 5000-5500 devirde vites değiştirir (spor) d3 ise vites değiştirmez sadece 1 vites ve 7000 devire kadar çıkabilirsin. (karlı yollarda kullanım, hassas kullanım için) bu kadar takıldın bir yer olursa mesaj at cevaplayayım. 8 yıldır otomatik kullanıyorum ve manuel'i savunan arkadaşlara afedersiniz ama götümle gülüyorum. yok vitesi hissetmekmiş yok daha süratliymiş vs vs ne gerek var ya cadde yarışcısı değilsen işin olmaz zaten öyle şeylerle
0
otomatik vitesli arabayı da manuel gibi kullanabilirsin.bende bi yan makinası var mesela.1 e takıyorum sonra devri gelince 2 ye 3e takıyorum 3de devri gelince d'ye takiyorum.ha şanzımanın içine edersin belli bi süre sonra ama.bendeki araba bmw.şahsen ben çok eğleniyorum ama diğer araçlarda nasıl olur onu bilemiyorum..
0
bu yeni nesil otomatik viteslerin tüketimi değil de performansları düz vitese yaklaşıyor. ama tüketim konusunda mutlak olarak daha fazla oluyor otomatik vites.
düz vitesin niye avantajı olmasın, bir kere bir yol arabasından performans isteyen birisinin otomatik alması yanlış olur (DSG dışında, ondan altta bahsedicem). şimdi örnek verirken crown porsche, ferrariden bahsetmiş, ama bilmelisiniz ki onlardaki otomatik vites sistemi ile normal bir yol arabasındaki otomatik vites aynı değil. ferrari mesela F1 sistemini aynen kullanıyor. porsche tiptronik isminin hakkında sahip bir firma. onlar sizin alacağınız arabada olmayacak limited-slip differential kullanmaktalar. bunların yanında, herhangi bir otomobil yarışında otomatik vites kullanan yarışçılar gördünüz mü hiç :) o yüzden crown'a katılamayacağım, bu fiyat aralığındaki otomobillerde manuel daha iyidir. çift kavrama sistemi, yani DSG vites elbette insanın kol üzerinden limitleri dahilinde gerçekleştiremeyeceği bir hızda vites değiştirmeye olanak tanıdığı için daha iyidir. o konuda bir şey diyemem. ama DSG olan arabalar da bir vectra'ya göre daha pahalı olacaktır.
benzin tasarrufu konusunda da aynı durum söz konusu. boşa atılamayan bir arabada benzin tasarrufundan bahsedilmesi zor :) bunu esprisine diyorum, ama gerçekten de manuel vites ile yaktığınız yakıt eğer benim bilmediğim özel bir teknoloji yoksa her zaman daha düşük olacaktır.
bana sorarsanız, sürüş zevkini almak için, sürücü kabiliyetini yola daha çok yansıtabilmek için manuel vites gerekir. eğer bunları yapmak istemiyorsanız otomatik de alabilirsiniz elbette. ama ben mesela sevmiyorum, sağ elimle yapacak işim olmuyor.
düz vitesin niye avantajı olmasın, bir kere bir yol arabasından performans isteyen birisinin otomatik alması yanlış olur (DSG dışında, ondan altta bahsedicem). şimdi örnek verirken crown porsche, ferrariden bahsetmiş, ama bilmelisiniz ki onlardaki otomatik vites sistemi ile normal bir yol arabasındaki otomatik vites aynı değil. ferrari mesela F1 sistemini aynen kullanıyor. porsche tiptronik isminin hakkında sahip bir firma. onlar sizin alacağınız arabada olmayacak limited-slip differential kullanmaktalar. bunların yanında, herhangi bir otomobil yarışında otomatik vites kullanan yarışçılar gördünüz mü hiç :) o yüzden crown'a katılamayacağım, bu fiyat aralığındaki otomobillerde manuel daha iyidir. çift kavrama sistemi, yani DSG vites elbette insanın kol üzerinden limitleri dahilinde gerçekleştiremeyeceği bir hızda vites değiştirmeye olanak tanıdığı için daha iyidir. o konuda bir şey diyemem. ama DSG olan arabalar da bir vectra'ya göre daha pahalı olacaktır.
benzin tasarrufu konusunda da aynı durum söz konusu. boşa atılamayan bir arabada benzin tasarrufundan bahsedilmesi zor :) bunu esprisine diyorum, ama gerçekten de manuel vites ile yaktığınız yakıt eğer benim bilmediğim özel bir teknoloji yoksa her zaman daha düşük olacaktır.
bana sorarsanız, sürüş zevkini almak için, sürücü kabiliyetini yola daha çok yansıtabilmek için manuel vites gerekir. eğer bunları yapmak istemiyorsanız otomatik de alabilirsiniz elbette. ama ben mesela sevmiyorum, sağ elimle yapacak işim olmuyor.
0
tom riddle
Arkadaşlar şu d90'a hasta oldum ben, aklımdan çıkaramıyorum. öte yandan 2000 ytl'den fazla da veremem. Hayyam'da bulabilir miyim o fiyata, bir yeri aradığımda son fiyat 1400 dolar demişti ve bu 2200 ytl ediyor. eos450d ise spot olarak 1300 civarı, garantili de teknosada 1600 civarı bulunabiliyor. so
Arkadaşlar şu d90'a hasta oldum ben, aklımdan çıkaramıyorum. öte yandan 2000 ytl'den fazla da veremem. Hayyam'da bulabilir miyim o fiyata, bir yeri aradığımda son fiyat 1400 dolar demişti ve bu 2200 ytl ediyor. eos450d ise spot olarak 1300 civarı, garantili de teknosada 1600 civarı bulunabiliyor.
sorum şu, maksimum 2000 ytl'ye bırakacak yer var mıdır şu D90'ı. yoksa lensi konusunda beni tereddüte düşüren eos 450d'yi alıp keyfime mi bakayım? Yarın istanbul'a gidesim var sırf bu yüzden, lütfen yardım edin.
sorum şu, maksimum 2000 ytl'ye bırakacak yer var mıdır şu D90'ı. yoksa lensi konusunda beni tereddüte düşüren eos 450d'yi alıp keyfime mi bakayım? Yarın istanbul'a gidesim var sırf bu yüzden, lütfen yardım edin.
0
herhangi bir dükkana git hayyamda, otur pazarlığını yap en son da cebimde sadece 2000 ytl var, ankaradan geldim satarsan alırım satmazsan da giderim yapacak birşey yok de, adamın asabını bozmadan ufak bir rest cek, her zaman işe yarar, hele bu kriz ortamında... 2000 ytlye elini öpendin alırsın d90ı.
şimdiden hayırlı olsun, gülegüle kullan
şimdiden hayırlı olsun, gülegüle kullan
0
bende 450d ve d90 arasında kalmıştım, sıfır 450d alacaktım ancak aynı fiyata hayyamda d90 war diye duydum ona göre para biriktiriyorum şu aralar bir kaç yerden duydum 1,600 ytl civarında diyorlar d90 için hayyamda ama ¿
0
iki makinanın bir alt modellerinden (D80 ve EOS 400D) çok da önemli farkları yok. (D90 fazladan video çekiyor bildiğim kadarıyla)
illa D90 alıcam deyip 2000 ytlyi gömmeden önce, D80 + fazladan bir-iki lens opsyonunu düşün derim. Benzer şekilde, aynı paraya EOS 400D + geniş açı lens + telefoto lens + sabit odaklı lens dörtlemesi de yapabilirsin.
resimlerinin kalitesinde kullanacağın lens, gövdeden çok daha önemlidir. yerinde olsam temiz bir 2. el D80 alır, artan parayla nikon 18-200mm VR ve sigma 10-20mm alırdım
illa D90 alıcam deyip 2000 ytlyi gömmeden önce, D80 + fazladan bir-iki lens opsyonunu düşün derim. Benzer şekilde, aynı paraya EOS 400D + geniş açı lens + telefoto lens + sabit odaklı lens dörtlemesi de yapabilirsin.
resimlerinin kalitesinde kullanacağın lens, gövdeden çok daha önemlidir. yerinde olsam temiz bir 2. el D80 alır, artan parayla nikon 18-200mm VR ve sigma 10-20mm alırdım
0
0
vedder
Var midir bu konuda bilgisi olan acaba?Ne kadar surer? Sorunlu bir surec midir? Ne gibi belgeler gerekmektedir?Sinirda alinabilir mi yoksa Hong Kong'dayken, gitmeden 1-2 gun once mi alinmalidir?Nedir, ne degildir?Simdiden tesekkurler...
Var midir bu konuda bilgisi olan acaba?
Ne kadar surer? Sorunlu bir surec midir?
Ne gibi belgeler gerekmektedir?
Sinirda alinabilir mi yoksa Hong Kong'dayken, gitmeden 1-2 gun once mi alinmalidir?
Nedir, ne degildir?
Simdiden tesekkurler...
Ne kadar surer? Sorunlu bir surec midir?
Ne gibi belgeler gerekmektedir?
Sinirda alinabilir mi yoksa Hong Kong'dayken, gitmeden 1-2 gun once mi alinmalidir?
Nedir, ne degildir?
Simdiden tesekkurler...
0
sınırda alınabileceğini hiç sanmam.
hatta baktım da hong kong dış işlerinin sitesinde olmaz kendi ülkenizden başvuracaksınız diyor:
www.fmcoprc.gov.hk
bence en iyisi çin konsolosluğuna telefon açıp sorun.
hatta baktım da hong kong dış işlerinin sitesinde olmaz kendi ülkenizden başvuracaksınız diyor:
www.fmcoprc.gov.hk
bence en iyisi çin konsolosluğuna telefon açıp sorun.
0
şöyle bir site buldum ben de:
turkish.cri.cn
demiş ki: "Shenzhen özel idari bölgesinde seyahat etmek isteyen Hong Kong’daki yabancılar, 72 saat vizesiz olarak Shenzhen’de seyahat edebilirler."
turkish.cri.cn
demiş ki: "Shenzhen özel idari bölgesinde seyahat etmek isteyen Hong Kong’daki yabancılar, 72 saat vizesiz olarak Shenzhen’de seyahat edebilirler."
0
bloodrayne
Şu an pic üzerinden 40 khz'lik bir sinyal üretmeye çalışıyorum.İnternetten bi kod buldum.Fakat çalıştıramadım.Assembly hakkında da çok fazla tecrübe sahibi değilim.Yardım edebilecek olan var mıdır.Kodu aşağıya yazdım.list p=16f877A#include <P16F877A.INC>radix dec#DEFINE PAGE0 BCF 3,5 #DEFINE PAGE
Şu an pic üzerinden 40 khz'lik bir sinyal üretmeye çalışıyorum.İnternetten bi kod buldum.Fakat çalıştıramadım.Assembly hakkında da çok fazla tecrübe sahibi değilim.Yardım edebilecek olan var mıdır.Kodu aşağıya yazdım.
list p=16f877A
#include <P16F877A.INC>
radix dec
#DEFINE PAGE0 BCF 3,5
#DEFINE PAGE1 BSF 3,5
MISC1 EQU 0x0C ;misc use
MISC2 EQU 0x0D ;misc use
COUNT0 EQU 0x0E ;counter 0
COUNT1 EQU 0x0F ;counter 1
RECORD0 EQU 0x10 ;recording store LSB
RECORD1 EQU 0x11 ;recording store MSB
FEET1 EQU 0x12 ;feet byte 1 LSB
FEET2 EQU 0x13 ;feet byte 2 MSB
ANSA1 EQU 0x14 ;answer byte 1 LSB
ANSA2 EQU 0x15 ;answer byte 2 MSB
ANSA3 EQU 0x16 ;answer byte 3 MSB
ANSA4 EQU 0x17 ;answer byte 4 LSB
ANSA5 EQU 0x18 ;answer byte 5 MSB
ANSA6 EQU 0x19 ;answer byte 6 MSB
TOP0 EQU 0x1A ;top of division byte 1 LSB
TOP1 EQU 0x1B ;top of division byte 2 NSB
TOP2 EQU 0x1C ;top of division byte 3 MSB
DIV1 EQU 0x1D ;divider byte 1 LSB
DIV2 EQU 0x1E ;divider byte 2 MSB
LOOPB EQU 0x1F ;loop counter B
STORE1 EQU 0x20 ;general store 1
STORE2 EQU 0x21 ;general store 2
LOOPA EQU 0x22 ;loop counter A - for LCD only
RSLINE EQU 0x23 ;bit 4 = RS line flag for LCD
CLKCNT EQU 0x24 ;pre-counter for CLOCK
METRE0 EQU 0x25 ;metres byte 1 LSB
METRE1 EQU 0x26 ;metres byte 2 NSB
METRE2 EQU 0x27 ;metres byte 3 MSB
INCH1 EQU 0x28 ;inches byte 1 LSB
INCH2 EQU 0x29 ;inches byte 2 MSB
MASK EQU 0x2A ;foreground mask value (1 per metre)
ZERO EQU 0x2B ;zero count flag
LOOPW EQU 0x2C ;eeprom write counter (record counter)
LOOPR EQU 0x2D ;eeprom read counter (replay counter)
SAVE EQU 0x2E ;SAVE flag
TSTFLG EQU 0x2F ;test/setup flag
W EQU 0
C EQU 0
DC EQU 1
Z EQU 2
GIE EQU 7 ;global interrupt bit
RBIF EQU 0 ;RB4-RB7 change interrupt flag
WR EQU 1 ;eeprom write initiate flag
WREN EQU 2 ;eeprom write enable flag
RD EQU 0 ;eeprom read enable flag
ORG 0x0004
goto START
ORG 0x0005
START
clrf PORTA
movlw b'01000000'
movwf PORTB
PAGE1
movlw b'00011100'
movwf TRISA ;Port A0-A1 as output, A2-A4 as input
movlw b'11000000'
movwf TRISB ;Port B0-B5 as output, B6-B7 as input
movlw b'00000101' ;set timer ratio 164
movwf OPTION_REG ;pull-ups on (bit 7 = 0)
PAGE0
BEAMIT
nop ;send 40kHz signal
nop ;command qty sets freq/mark-space
nop
nop
nop
nop
nop
nop
comf PORTA,F ;toggle push-pull RA0/RA1
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
comf PORTA,F ;toggle push-pull RA0/RA1
decfsz LOOPB,F
goto BEAMIT
clrf PORTA
call RECEIVE
RECEIVE btfsc TSTFLG,0 ;is TSTFLG bit 0 set (basic correction)?
goto MASK0 ;yes
movf MASK,W
movwf LOOPB
MASK0 bcf INTCON,RBIF ;clear RB4-RB7 interrupt change flag
bcf ZERO,0
END
list p=16f877A
#include <P16F877A.INC>
radix dec
#DEFINE PAGE0 BCF 3,5
#DEFINE PAGE1 BSF 3,5
MISC1 EQU 0x0C ;misc use
MISC2 EQU 0x0D ;misc use
COUNT0 EQU 0x0E ;counter 0
COUNT1 EQU 0x0F ;counter 1
RECORD0 EQU 0x10 ;recording store LSB
RECORD1 EQU 0x11 ;recording store MSB
FEET1 EQU 0x12 ;feet byte 1 LSB
FEET2 EQU 0x13 ;feet byte 2 MSB
ANSA1 EQU 0x14 ;answer byte 1 LSB
ANSA2 EQU 0x15 ;answer byte 2 MSB
ANSA3 EQU 0x16 ;answer byte 3 MSB
ANSA4 EQU 0x17 ;answer byte 4 LSB
ANSA5 EQU 0x18 ;answer byte 5 MSB
ANSA6 EQU 0x19 ;answer byte 6 MSB
TOP0 EQU 0x1A ;top of division byte 1 LSB
TOP1 EQU 0x1B ;top of division byte 2 NSB
TOP2 EQU 0x1C ;top of division byte 3 MSB
DIV1 EQU 0x1D ;divider byte 1 LSB
DIV2 EQU 0x1E ;divider byte 2 MSB
LOOPB EQU 0x1F ;loop counter B
STORE1 EQU 0x20 ;general store 1
STORE2 EQU 0x21 ;general store 2
LOOPA EQU 0x22 ;loop counter A - for LCD only
RSLINE EQU 0x23 ;bit 4 = RS line flag for LCD
CLKCNT EQU 0x24 ;pre-counter for CLOCK
METRE0 EQU 0x25 ;metres byte 1 LSB
METRE1 EQU 0x26 ;metres byte 2 NSB
METRE2 EQU 0x27 ;metres byte 3 MSB
INCH1 EQU 0x28 ;inches byte 1 LSB
INCH2 EQU 0x29 ;inches byte 2 MSB
MASK EQU 0x2A ;foreground mask value (1 per metre)
ZERO EQU 0x2B ;zero count flag
LOOPW EQU 0x2C ;eeprom write counter (record counter)
LOOPR EQU 0x2D ;eeprom read counter (replay counter)
SAVE EQU 0x2E ;SAVE flag
TSTFLG EQU 0x2F ;test/setup flag
W EQU 0
C EQU 0
DC EQU 1
Z EQU 2
GIE EQU 7 ;global interrupt bit
RBIF EQU 0 ;RB4-RB7 change interrupt flag
WR EQU 1 ;eeprom write initiate flag
WREN EQU 2 ;eeprom write enable flag
RD EQU 0 ;eeprom read enable flag
ORG 0x0004
goto START
ORG 0x0005
START
clrf PORTA
movlw b'01000000'
movwf PORTB
PAGE1
movlw b'00011100'
movwf TRISA ;Port A0-A1 as output, A2-A4 as input
movlw b'11000000'
movwf TRISB ;Port B0-B5 as output, B6-B7 as input
movlw b'00000101' ;set timer ratio 164
movwf OPTION_REG ;pull-ups on (bit 7 = 0)
PAGE0
BEAMIT
nop ;send 40kHz signal
nop ;command qty sets freq/mark-space
nop
nop
nop
nop
nop
nop
comf PORTA,F ;toggle push-pull RA0/RA1
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
nop
comf PORTA,F ;toggle push-pull RA0/RA1
decfsz LOOPB,F
goto BEAMIT
clrf PORTA
call RECEIVE
RECEIVE btfsc TSTFLG,0 ;is TSTFLG bit 0 set (basic correction)?
goto MASK0 ;yes
movf MASK,W
movwf LOOPB
MASK0 bcf INTCON,RBIF ;clear RB4-RB7 interrupt change flag
bcf ZERO,0
END
0
Kullandığın PIC 16f877 değil mi ? Ayrıca bir sürü gereksiz değişken tanımı var, bunlara gerek yok.
Kullandığın kristal'e göre her işlemin ne kadar süre aldığını hesaplaman lazım. Ona göre döngü kurup portları süreceksin. Uzun süredir pic assembly kullanmadığım için açıkçası üşeniyorum kitap kurcalamaya ama bir araştırayım google'dan.
Kullandığın kristal'e göre her işlemin ne kadar süre aldığını hesaplaman lazım. Ona göre döngü kurup portları süreceksin. Uzun süredir pic assembly kullanmadığım için açıkçası üşeniyorum kitap kurcalamaya ama bir araştırayım google'dan.
0
Ya ben bu konuda çokda fazla bilgi sahibi değilim.Assembly de nasıl döngü kurulur çokda bilmiyorum.Verdiğiniz cevap için teşekkürler..
0
şu komuttan haberiniz var mı: DJNZ
bir anlamda for loop'tur bu.
bir de, nasıl bir sinyal almaya çalışıyorsunuz ki 40 khz'den. sinüzoidal? kare dalga? testere? kristalin center frekansı ne? bunları da yazın ki en azından pseudo-kod yazalım.
djnz yerine timer kullandırın aslında. daha mantıklı.
bir anlamda for loop'tur bu.
bir de, nasıl bir sinyal almaya çalışıyorsunuz ki 40 khz'den. sinüzoidal? kare dalga? testere? kristalin center frekansı ne? bunları da yazın ki en azından pseudo-kod yazalım.
djnz yerine timer kullandırın aslında. daha mantıklı.
0
bu arada ben 8051 için assembly görmüştüm de, pic assembly'de timer oluyor mu bilmiyorum. oluyorsa bu dalgayı timer ile oluşturursunuz.
0
ya pic assembly için de timer oluyor.Üretmek istediğimiz sinyal kare dalga.Aslında ultrasonik mesafe ölçer yapıyoruz.Bunun için bunca soru :D Ama daha yolun başındayız.Yavaş yavaş öğrenece galiba.Hazır kodlar bulduk ama.Anlaması çok zor.Kodları anlayarak parça parça biz yazmaya çalışıyoruz şimdi.
0
soruna cevap değil ama bir öneri:
eğer assembly kullanmak gibi bi zorunluluğun yoksa, daha yüksek seviyeli bir dil seç. pic c biçilmiş kaftandır, yazması ve hata ayıklaması kolaydır. interrupt, timer gibi sıkıntılı hadiseler kolaylıkla kullanılabiliyor. bahsettiğin sinyal yaratma hadisesini 3 satırlık bir kodla çözersin...
derleyici olarak CCS PCW'yi öneririm.
eğer assembly kullanmak gibi bi zorunluluğun yoksa, daha yüksek seviyeli bir dil seç. pic c biçilmiş kaftandır, yazması ve hata ayıklaması kolaydır. interrupt, timer gibi sıkıntılı hadiseler kolaylıkla kullanılabiliyor. bahsettiğin sinyal yaratma hadisesini 3 satırlık bir kodla çözersin...
derleyici olarak CCS PCW'yi öneririm.
0
Hevesinizi kırmak gibi olmasın ama bence ilk iş olarak kullanacağınız microcontroller'ı tanıyın. Türkçe kaynak oldu mu bir haftada kaba taslak program yazabilecek hale geliyorsunuz altyapınız varsa. Aşağıdaki kitabı öneririm.
altaskitap.com
Ayrıca sesle mesafe ölçmek için sayısal sinyal işleme görmüş olmanız gerekiyor, sağdan soldan yansıyan dalgaları sönümleyecek filtreler de tasarlamanız gerekecek. Kolay gelsin. Bitirme projesi değilse oldukça ağır bir iş altına girmişsiniz.
altaskitap.com
Ayrıca sesle mesafe ölçmek için sayısal sinyal işleme görmüş olmanız gerekiyor, sağdan soldan yansıyan dalgaları sönümleyecek filtreler de tasarlamanız gerekecek. Kolay gelsin. Bitirme projesi değilse oldukça ağır bir iş altına girmişsiniz.
0
timer kullanıp kimlanbu'nun ilk cevabında söylediğini yapacaksın o halde, yani her 1/2 periyodun süresini bulup timer yaptıracaksın, ve timer her işleyişinde sinyali toggle edecek. ama kimlanbu iyi bir noktaya değinmiş, 40 khz'de gelecek diğer dalgalardan kendi sinyalinizi nasıl ayırt edeceksiniz?
0
yoldaki isaretler
2 adet tanımlanamayan obje...
2 adet tanımlanamayan obje...
0
comptrol ve mrtksn'ye katılıyorum, pot bu ya, diğer adıyla reosta da denebilir.
0
bildiğin potans bunlar yahu, işte ayarlnabilir direnç. herhangi bir seviye kontrolü için kullanılabilir.
0
niye herkes ayni seyi yaziyor? :)
bu buyuk ihtimalle "single turn pot(ansiyometre)"
ve yine most probably radyo veya teypten veya buna benzer bir aletten cikmis olmasi lazim
bu buyuk ihtimalle "single turn pot(ansiyometre)"
ve yine most probably radyo veya teypten veya buna benzer bir aletten cikmis olmasi lazim
0
oshamahue
onumuz black friday. bilgisayar almak icin uygun bi zaman. turkiyedeki es dost laptop istiyor. simdi ben bunlari alsam postaya versem gumrukte problem olur mu. kendi kutusundan cikartip `USPS` in kutusuna koyacagim. hem daha ucuz oluyor hemde gumrukten yirtabilir miyiz acaba? en ucuz nasil gonderebi
onumuz black friday. bilgisayar almak icin uygun bi zaman. turkiyedeki es dost laptop istiyor. simdi ben bunlari alsam postaya versem gumrukte problem olur mu. kendi kutusundan cikartip USPS in kutusuna koyacagim. hem daha ucuz oluyor hemde gumrukten yirtabilir miyiz acaba? en ucuz nasil gonderebilirim bunlari? gumrukte problem yasarsam en buyugu nasil bir problem olur? aklima gelmeyen tavsiye edebileceginiz baska seyler varsa onlar icin de tesekkurler.
0
ayar vermeye calisip gecirdiginiz zamani gerekli basliga yonlendirerek yapsaniz daha yardimci olurdunuz. her basliga illa aradim ama bulamadim demek zorundamiyiz? zaten yapilmasi gereken bise aramak. defalarca cevaplandiysa neden hic biri bana denk gelmedi? herkese bir daha mi anlatilacak ne demek? anlatmak istiyen anlatir anlatmak istemiyen anlatmaz. madem vaktiniz degerli bu kadar hic bise yazmayin. kimse kimseyi cevap vermeye zorlamiyor.
0
valla notebook işi riskli bence. hangi kutuya koyarsanız koyun hatta posta servisini kullanın gümrüğe takılma ihtimali riske atmaya değmeyecek kadar fazla olur.
@zeke bence de absürt bi cevap olmuş. duyuruyu 1 yıldır takip ediyorum "defalarca cevap verildi ne laftan anlamazsınız" gibi bi cevap verilecek kadar bariz bir soru olduğunu sanmıyorum bunun. sinirlenecek ne var onu hiç anlamadım aslında. bi de yönlendirdiğiniz duyuru hiç bunla da alakası olan bişi değil.
@zeke bence de absürt bi cevap olmuş. duyuruyu 1 yıldır takip ediyorum "defalarca cevap verildi ne laftan anlamazsınız" gibi bi cevap verilecek kadar bariz bir soru olduğunu sanmıyorum bunun. sinirlenecek ne var onu hiç anlamadım aslında. bi de yönlendirdiğiniz duyuru hiç bunla da alakası olan bişi değil.
0
250 milyon tane gümrük sorusu soruldu yahu burada bulamadım demeyin. gümrükten laptop geçirmekle alakalı bile soru soruldu.
0
bu soru çok kez sorulmuş olabilir, sanki spam özelliğindeymiş gibi söylenmeye gerek yok bence. ben cevaplayayım, gümrükte takılır, hediye bile olsa takılır. usps kutusunu gümrük muayene memurları açıp bakarlar muhtemelen. gümrükte yaşayacağın problem vergi problemi olur, aldığın ürünün üzerine ürünün fiyatını türkiye fiyatına getirecek kadar vergi biner, anlamı olmaz alışverişin yani. en büyük problem ise gümrükte bekleyen ürünü birinin alıp götürmesi olur, düşük ve yasadışı bir ihtimal ama olduğunu duyuyoruz nadiren.
yanınızda getirin laptopu, tek çare bu olsa gerek.
yanınızda getirin laptopu, tek çare bu olsa gerek.
0
ruya
Normalde nerdeyse 10 senede bir ruya goren bir insan oldugum icin korkmaya basladim.. Uc gundur ust uste ayni ruyayi goruyorum. Cok guzel gozleri yesil bir oglum olmus. Yeni dogmus ama, boyle 1 yasindaki cocuklar kadar guzel. Hayatimda gordugum en guzel bebekti. Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bu
Normalde nerdeyse 10 senede bir ruya goren bir insan oldugum icin korkmaya basladim.. Uc gundur ust uste ayni ruyayi goruyorum. Cok guzel gozleri yesil bir oglum olmus. Yeni dogmus ama, boyle 1 yasindaki cocuklar kadar guzel. Hayatimda gordugum en guzel bebekti. Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bugune kadar hic asik olmadim, asktan yana pek bir umudum yok. Hemen sen evde kalmissin, etekleri yaniyor (turkce boyle diyoruz degil mi?) demeyin. Belki cevremden dolayi, belki avrupa’da buyudugum icin hic boyle hissetmedim, yani evlilik kaygisi cekmedim. Ama asik oldugum bir insandan cocugum olmasini hep istedim. Simdiye kadar boyle biri cikmadigi icin artik biraz umudumu kaybetmeye basliyorum. Acaba bu uc gundur ust uste gordugum ruya benim bu duruma cok mu taktigimi gosteriyor? Ben olursa olur olmazsa olmaz diye yasayip gidiyordum.. Bu kadar taktigimi sanmiyordum. Kendimden korkmaya basladim. Bir uzmana mi gorunsem?
(lutfen alay etmeyin, espirilerinizi kendinize saklayin)
(lutfen alay etmeyin, espirilerinizi kendinize saklayin)
0
Rüyalar genellikle semboliktir. Yani gördüğümüz rüyalar birebir aynı anlama gelmez. Çoğunluklar evrensel semboller söz konusu olduğu için Rüya Tabirleri kitapları çıkartılır ve buna göre yorum yapılır.
Ve Rüyalarda günlük olayları görebiliyorsak da, bir kısım düşüncelerimiz, bir kısım da bilnçaltımızla ilgilidir.
Böyle birebir aynı manaya gelen rüya görmeniz için ya medyumik bir yeteneğe sahip olmanız, ya da böyle senelerce kendinizi çok iyi inceleyip-çözerek olayı aşmış, bilinçaltınızı temizlemiş olmanız gerekir.
Bu sorununuza çözüm ararken bunu göz ardı etmeyin.
Atıyorum kafadan rüyada çocuğunun olmasını görmek büyük ihtimalle böyle kısmet filan geleceği ile ilgili olmalı.
Bunun yanısıra gerçekten de çocuk sahibi olmanızla ilgili olabilir. Ama ben buna az ihtimal veriyorum.
Etekleri tutuşmuş olacak o deyim de :))
Ve Rüyalarda günlük olayları görebiliyorsak da, bir kısım düşüncelerimiz, bir kısım da bilnçaltımızla ilgilidir.
Böyle birebir aynı manaya gelen rüya görmeniz için ya medyumik bir yeteneğe sahip olmanız, ya da böyle senelerce kendinizi çok iyi inceleyip-çözerek olayı aşmış, bilinçaltınızı temizlemiş olmanız gerekir.
Bu sorununuza çözüm ararken bunu göz ardı etmeyin.
Atıyorum kafadan rüyada çocuğunun olmasını görmek büyük ihtimalle böyle kısmet filan geleceği ile ilgili olmalı.
Bunun yanısıra gerçekten de çocuk sahibi olmanızla ilgili olabilir. Ama ben buna az ihtimal veriyorum.
Etekleri tutuşmuş olacak o deyim de :))
0
Çocuk sahibi olma arzunuz bilinçaltında yer ediyor ve rüyalarla dışa vuruyor olabilir. Bazı şeyleri kendinize itiraf etme zamanınız gelmiştir belki de? Genç bir bayanın güzel bir çocuk sahibi olmayı düşlemesi anormal bir durum değil.
Not: Etekleri tutuşmaktır onun doğrusu ama sizin yazdığınız da gayet yakın.
Not: Etekleri tutuşmaktır onun doğrusu ama sizin yazdığınız da gayet yakın.
0
bence sorunuzu yazarken zaten ipuclarini kendiniz vermissiniz. belki kendinize disaridan bakamadiginizdan goremiyorsunuz. soyle bir ifade kullanmissiniz
"...Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bugune kadar hic asik olmadim, asktan yana pek bir umudum yok..."
elbette ben uzman falan degilim ama bence siz de artik yasinizin gecmeye basladigini fark etmissiniz ve daha gec olmadan cocuk sahibi olmayi istiyorsunuz. bilincaltiniz kendince uyarilarini yapiyor.
"...Ben 28 yasinda bekar bir kadinim. Bugune kadar hic asik olmadim, asktan yana pek bir umudum yok..."
elbette ben uzman falan degilim ama bence siz de artik yasinizin gecmeye basladigini fark etmissiniz ve daha gec olmadan cocuk sahibi olmayi istiyorsunuz. bilincaltiniz kendince uyarilarini yapiyor.
0
Tipik turk ailesi standarlarina gore belki yasim gecmis olabilir. Tamam cocuk sahibi olmak istiyorum, ama dogru (en azindan sevdigim) kisiyi bulmadan boyle bir sey yapmak bana deli sacmasi gibi geliyor. Tamam, daha gec olmadan cocuk sahibi olmak guzel olur.. Ama bu da marketten gidip almaya, istemekle olmuyor. Bazi insanlarin talihi yaver gitmiyor (insallah bu deyimi dogru yazmissimdir).
Ben bunlari farkindayim, kendime itiraf ediyorum. Ne yapabilirim? Cocuk sahibi olmak icin sadece aklima uyan bir evlilik yapmak istemiyorum.. Yani kalbim de istemeli.. Ama bazi seyler olmuyorsa olmuyordur, ne yapabilirim.. Kendimi uzmeye deger mi?
Hem talih kusu gelip basimiza kondu da biz mi kisladik? (burdaki "da" birlesik olmuyor degil mi?)
Ben bunlari farkindayim, kendime itiraf ediyorum. Ne yapabilirim? Cocuk sahibi olmak icin sadece aklima uyan bir evlilik yapmak istemiyorum.. Yani kalbim de istemeli.. Ama bazi seyler olmuyorsa olmuyordur, ne yapabilirim.. Kendimi uzmeye deger mi?
Hem talih kusu gelip basimiza kondu da biz mi kisladik? (burdaki "da" birlesik olmuyor degil mi?)
0
bilmiyorum bu konuda fikriniz nedir ama bir baba olmadan da tüp bebek ile çocuk sahibi olabilme fırsatınız var. eğer korkunuz evlilik konusundaysa bunu da aklınızdan geçirebilirsiniz.
0
@tom riddle,
O bana cok bencilce geliyor..Tamam cocugum olsun, ama olacaksa guzel bir yuvasi olsun. Ben babasiz buyudum, cocuguma ayni seyleri yasatmak istemem. Onu yapacagima ileride olmazsa gider evlatlik alirim..
O bana cok bencilce geliyor..Tamam cocugum olsun, ama olacaksa guzel bir yuvasi olsun. Ben babasiz buyudum, cocuguma ayni seyleri yasatmak istemem. Onu yapacagima ileride olmazsa gider evlatlik alirim..
0
evet o "da" ayri yazilir :)
tom riddle: yasadigimiz toplumu az cok biliyoruz. sence bu yolla anne olmus bir kadin bu toplumda rahat edebilir mi? su an icin o dediginiz cok erken.
ruya: benim kast ettigim "yasinizin gecmeye basladigi" biyolojik anne olma donemi icindi. yoksa birini sevmek, evlenmek icin gayet guzel bir yastasiniz. bence cok da sorun etmeyin, sirf evlenmek icin, anne olmak icin evlenmeyin. zamana birakin
tom riddle: yasadigimiz toplumu az cok biliyoruz. sence bu yolla anne olmus bir kadin bu toplumda rahat edebilir mi? su an icin o dediginiz cok erken.
ruya: benim kast ettigim "yasinizin gecmeye basladigi" biyolojik anne olma donemi icindi. yoksa birini sevmek, evlenmek icin gayet guzel bir yastasiniz. bence cok da sorun etmeyin, sirf evlenmek icin, anne olmak icin evlenmeyin. zamana birakin
0
Rüya'nın şöyle de bir özelliği var; ilk defa gördüğünüz rüyayı daha önce onlarca kez gördüğünüzü zannedebilirsiniz. Bu 3 günde her rüya sonrası birilerine anlattınız mı bu olayı?
Dediğim olay da olmuş olabilir, siz sadece bahsi geçen 3. gün görmüşsünüzdür rüyayı ama o garip olay yüzünden önceki 2 gün de gördüğünüzü düşünebilirsiniz. Vakti zamanında bana da olmuştu ben de her hafta gördüğümü iddia etmiştim ama meğerse sadece sonuncu gördüğümdeki gerçekmiş. Ondan sonra da görmedim aynı rüyayı.
Dediğim olay da olmuş olabilir, siz sadece bahsi geçen 3. gün görmüşsünüzdür rüyayı ama o garip olay yüzünden önceki 2 gün de gördüğünüzü düşünebilirsiniz. Vakti zamanında bana da olmuştu ben de her hafta gördüğümü iddia etmiştim ama meğerse sadece sonuncu gördüğümdeki gerçekmiş. Ondan sonra da görmedim aynı rüyayı.
0
no christ requiress
28 Kasim Cuma gunu kiz arkadasimin annesi gelecek Milano'dan myair ile. Rotar olmazsa (bence olur) 20.30 da Sabiha'ya inecek. Ordan Izmir'e gececek hemen fakat ucak yok o saatten sonra. Ben Merter'den gidip karsilayacagim. Pekisonra nasil ayarlayayim seyahati ? Sabiha'dan kalkan Havas otobusleri Met
28 Kasim Cuma gunu kiz arkadasimin annesi gelecek Milano'dan myair ile. Rotar olmazsa (bence olur) 20.30 da Sabiha'ya inecek. Ordan Izmir'e gececek hemen fakat ucak yok o saatten sonra.
Ben Merter'den gidip karsilayacagim. Pekisonra nasil ayarlayayim seyahati ? Sabiha'dan kalkan Havas otobusleri Metro turizm duragina ugruyordu yazin. Hangi durak bu ? Samandira mi, dudullu mu ? Ne yapayim, havas a binip bu istasyona gelip ordan mi bindireyim ? Yoksa direk Istanbul otogara mi gelelim kasmayip da ?
Metro'dan bindirirsem ben o saatten sonra oradan Merter'e tekrardan nasil geri donerim ?
Nasil olsa ben ordan donerken her halukarda Havas taksim+ taksi eve yapacaktim. En normali gelip otogardan mi bindirmek acaba ?
Bir akil bekliyorum..
Ben Merter'den gidip karsilayacagim. Pekisonra nasil ayarlayayim seyahati ? Sabiha'dan kalkan Havas otobusleri Metro turizm duragina ugruyordu yazin. Hangi durak bu ? Samandira mi, dudullu mu ? Ne yapayim, havas a binip bu istasyona gelip ordan mi bindireyim ? Yoksa direk Istanbul otogara mi gelelim kasmayip da ?
Metro'dan bindirirsem ben o saatten sonra oradan Merter'e tekrardan nasil geri donerim ?
Nasil olsa ben ordan donerken her halukarda Havas taksim+ taksi eve yapacaktim. En normali gelip otogardan mi bindirmek acaba ?
Bir akil bekliyorum..
0
merter'de ulusoy'un ana durağı var, izmir'e seferi var mıdır o saatte bir sorun, varsa beraber gelirsiniz, ordan bindirirsiniz, hem kaynaşmış olursunuz, olmaz mı?
0
Ekspres İETT otobüsleri var 4. Levent'e gelen. Oradan Nilüfer'in servisi var. En çabuk böyle olur bence.
0
nuage
Merhaba,Az önce trafikte sağdan direksiyonlu bir araç dikkatimi çekti. Adam resmen eziyet çekiyordu aracı kullanırken (Doğal olarak). Yabancı plakalıydı da zaten. Konuyla alâkalı sorum şu: Sağdan direksiyonlu araç kullanmak Türkiye'de yasak değil midir? Ya da yasak olması gerekmez mi? Tehlike arz ed
Merhaba,
Az önce trafikte sağdan direksiyonlu bir araç dikkatimi çekti. Adam resmen eziyet çekiyordu aracı kullanırken (Doğal olarak). Yabancı plakalıydı da zaten. Konuyla alâkalı sorum şu: Sağdan direksiyonlu araç kullanmak Türkiye'de yasak değil midir? Ya da yasak olması gerekmez mi? Tehlike arz ediyor sonuçta. (Tahminim şu yönde: Türkiye'de yasak değil ama, meselâ İngiltere'de soldan direksiyonlu araç yasak. Kesin böyledir.).
Türkiye'de sağdan direksiyonlu araba kullananlar oldu mu aramızda? Bunu da merak ettim; insan zorlanır yahu! Değil mi?
Az önce trafikte sağdan direksiyonlu bir araç dikkatimi çekti. Adam resmen eziyet çekiyordu aracı kullanırken (Doğal olarak). Yabancı plakalıydı da zaten. Konuyla alâkalı sorum şu: Sağdan direksiyonlu araç kullanmak Türkiye'de yasak değil midir? Ya da yasak olması gerekmez mi? Tehlike arz ediyor sonuçta. (Tahminim şu yönde: Türkiye'de yasak değil ama, meselâ İngiltere'de soldan direksiyonlu araç yasak. Kesin böyledir.).
Türkiye'de sağdan direksiyonlu araba kullananlar oldu mu aramızda? Bunu da merak ettim; insan zorlanır yahu! Değil mi?
0
Efenim yasak olup olmadığını bilmiyorum ama ben sağdan direksiyonlu arabalara Almanya'da da rastlamıştım. Ki bu adamlar baya sıkıdırlar trafik kurallarında.
0
Empati kuralım hemen:
Soldan direksiyonlu bir araçla, sağdan direksiyonlu araçların kullanıldığı, trafiğin bize göre ters yönde aktığı bir ülkeye gittik diyelim. Yadırgarız, şaşırırız. Biraz pratik yaparsak, kaza yapmayacak kadar da süreriz eminim. Hele hele otomatik vitesli bir araç kullanıyorsak adaptasyon süreci daha da hızlanır, yadırgasyon süreci de daha az sancılı geçer.
Soldan direksiyonlu bir araçla, sağdan direksiyonlu araçların kullanıldığı, trafiğin bize göre ters yönde aktığı bir ülkeye gittik diyelim. Yadırgarız, şaşırırız. Biraz pratik yaparsak, kaza yapmayacak kadar da süreriz eminim. Hele hele otomatik vitesli bir araç kullanıyorsak adaptasyon süreci daha da hızlanır, yadırgasyon süreci de daha az sancılı geçer.
0
yasak diye biliyorum ben hatta nıssan skyline-eskisi- bu nednele getirlmemisti tr ye.
0
Shangrilla: Öyle tabii ki ama, hemen alışmak olamayacağı için başlarda sorun teşkil edecektir.
büryan: Adam gayet de kullnıyordu. Rahattı yani.
büryan: Adam gayet de kullnıyordu. Rahattı yani.
0
ben de gordum bizim okulda. hatta 06 MA plakali. yabancidan yabanciya satilmis bi araba yani. demek ki yasak degil.
0
@bryan fury, Türkiye'de nissan skyline gtr var (1 tane) Hatırladığım kadarıyla TR plakalıydı. Fotoğraflarını sana yollamıştım sanırım, hatta dergiden scan edip haberini bile yollamıştım. Ya da başkasına yolladım tam emin değilim.
Trafikte bir sürü sağdan direksiyonlu araç gördüm, emin olmamakla birlikte yasak değil diye biliyorum yoksa gümrükten nasıl geçsin adamlar.
Trafikte bir sürü sağdan direksiyonlu araç gördüm, emin olmamakla birlikte yasak değil diye biliyorum yoksa gümrükten nasıl geçsin adamlar.
0
trafik mevzuatında bir arabanın direksiyonun solda olacağı ile ilgili belirtilmiş bişey yok benim bildiğim. türkiye plakalı sağda direksiyonlu başka otomobiller de var ayrıca.
bence skyline'ın getirilmemesinin sebebi direksiyonunun sağda olması, ama bunun yasak olmasından dolayı değil, kullanım rahatsızlığından dolayıdır.
bence skyline'ın getirilmemesinin sebebi direksiyonunun sağda olması, ama bunun yasak olmasından dolayı değil, kullanım rahatsızlığından dolayıdır.
0
Rusya'da özellikle Sibirya bölgesi bu konuda inanılmaz bir örnek oluşturuyor. Bir süre yaşadığım kentte (abartmamak adına düşük söylüyorum) arabaların yarısı sağdan direksiyonlu idi. Sebep, Japonya ve Kore'den ucuza ikinci el araba bulmak tabe. Çok kereler bindiğim sağdan direksiyonlu taksiler de gayet iyi idare ediyorlardı durumu...
0
Herkese teşekkürler. ;)
Çok sağolun.
ermanen: Link için de teşekkürler. İşime yaradı. (;
Çok sağolun.
ermanen: Link için de teşekkürler. İşime yaradı. (;
0
Türk plakalı sağdan direksiyonlu arabalar gördüm bir kaç defa. hem de M ya da C plakalı da değilledi. enteresan tabi nasıl yapıyorlar bunların tescilini sormak gerek.
0
forumtrak
Merhabalar, 18 yaşındayım sakallarımın gürleşme olayı yeni başladı diyebilirim. yalnız şöyle bir sorun var. mesela çenemde sakal olmasına rağmen altında henüz yok. öte yandan yanaklarda da tam çıktı diyemem,sorularıma geçeyim,1) Sizin de sakallarınız çıkarken olaylar kısmi kısmi mi gelişti? önce dud
Merhabalar, 18 yaşındayım sakallarımın gürleşme olayı yeni başladı diyebilirim. yalnız şöyle bir sorun var. mesela çenemde sakal olmasına rağmen altında henüz yok. öte yandan yanaklarda da tam çıktı diyemem,
sorularıma geçeyim,
1) Sizin de sakallarınız çıkarken olaylar kısmi kısmi mi gelişti? önce dudak üstü-->sonra çene vs. diye
2) yoksa her yerden eşit olarak seyrek seyrek mi çıktılar
bi aydınlatın şu süreci be?
sorularıma geçeyim,
1) Sizin de sakallarınız çıkarken olaylar kısmi kısmi mi gelişti? önce dudak üstü-->sonra çene vs. diye
2) yoksa her yerden eşit olarak seyrek seyrek mi çıktılar
bi aydınlatın şu süreci be?
0
misal bende bütün sakallarım 17 yaşındayken aniden bütün yüzümü kaplayacak şekilde çıktı. babamın da sakalları bütün yüzünü kaplıyor.
0
zamanla olur. ben 18 yaşındayken cillop gibiydim şerefsizim. arkadaşlarım biraz sakal uzattı mı dağ kaçkınına dönüyordu. 23 yaşındayım şimdi. hani dağ kaçkını durumumuz yok ama yine de iyi çıkıyor yani.
bide sabah kestiği sakalı akşam uzayan bi arkadaşım var. oha artık.
bide sabah kestiği sakalı akşam uzayan bi arkadaşım var. oha artık.
0
bende bıyık, çene, yanak olarak ilerledi, boyun kısmı da en son. 18 yaşındayım, yanaklarımda hala pek yok yavaştan çıkıyolar, boynumda aynı şekilde..
ailedekilerde de sıralama çok değişmemiş... her yerden farklı hızlarda ve farklı zamanlarda çıkabilir, kişinin hormonları da etkili kalıtsal hede hödönün yanında.
ailedekilerde de sıralama çok değişmemiş... her yerden farklı hızlarda ve farklı zamanlarda çıkabilir, kişinin hormonları da etkili kalıtsal hede hödönün yanında.
0
1. ve 2. soruna cevaben; insanda insana değişir, yapıya göre değişir.
sana tavsiye dudak, yanak, gıdık, bıdık vs. takma kafana, köse biri yoksa ailede zamana bağlı olarak %100 ü yakalarsın.
sana tavsiye dudak, yanak, gıdık, bıdık vs. takma kafana, köse biri yoksa ailede zamana bağlı olarak %100 ü yakalarsın.
0
ya ben de 19 yaşındayım ve sakallarım aynı şekilde çıkıyor, sakal kardeşliği! o normaldir, aynen söylendiği gibi aileden gelen bir şey zamanla düzgün çıkmaya başlar ama sen bu dönem içerisinde sakın jilet kullanma, makinayla kesmeyi dene çünkü sonradan düzgün çıkmıyor yani bir taraf uzun çıkarken bir taraf kısa çıkıyor filan simetri bozuluyormuş, babam yaşamış bunu..
ayrıca ilkokul 7. sınıftayken gözünün altından traş olan bir arkadaşım vardır ve yine ayrıca organizasyon işinde çalışırken sabah beraber traş olduğumuz arkadaşımın öğlene doğru sakallarındaki uzamayı çıplak gözle görebiliyordum, çok koyuyordu tabii ama yapcak bişe' yok..
ayrıca ilkokul 7. sınıftayken gözünün altından traş olan bir arkadaşım vardır ve yine ayrıca organizasyon işinde çalışırken sabah beraber traş olduğumuz arkadaşımın öğlene doğru sakallarındaki uzamayı çıplak gözle görebiliyordum, çok koyuyordu tabii ama yapcak bişe' yok..
0
@t joe,
affedersin sıçtım o zaman çünkü bugüne kadar makine kullanmışlığım yok, ki sevmiyorum da bu makine aletini. ne bahtsız yüzüm varmış lan. var mı ki aranızda full jiletle tıraş olup sorun yaşayanlar ya da yaşamayanlar?
önceki cevaplarınız için teşekkürler, içim rahatladı gerçekten :)
affedersin sıçtım o zaman çünkü bugüne kadar makine kullanmışlığım yok, ki sevmiyorum da bu makine aletini. ne bahtsız yüzüm varmış lan. var mı ki aranızda full jiletle tıraş olup sorun yaşayanlar ya da yaşamayanlar?
önceki cevaplarınız için teşekkürler, içim rahatladı gerçekten :)
0
1 ve 2) kısmi ve seyrek çıktılar. yani ikisi de. dudak etrafında birleştiler sonra.
ek olarak jilet vurmaman konusunda hemfikirim. suratımın sol tarafı gayet düzgünken, sağ tarafta sakallar yukarı doğru çıkıyo bende. makina ve sabır. zaten iki üç sene sonra ünide annen baban oğlum kes şu sakalı diyecek ama üşeneceksin...
not: jilet kullanıosan da klişe olarak "ters alma" diyeyim. sinek kaydı olsun diye ters düz gidiyodum ben. sonuç, traştan sonra tahriş olan bi surat, ve zamanla ters çıkan sakallar...
ek olarak jilet vurmaman konusunda hemfikirim. suratımın sol tarafı gayet düzgünken, sağ tarafta sakallar yukarı doğru çıkıyo bende. makina ve sabır. zaten iki üç sene sonra ünide annen baban oğlum kes şu sakalı diyecek ama üşeneceksin...
not: jilet kullanıosan da klişe olarak "ters alma" diyeyim. sinek kaydı olsun diye ters düz gidiyodum ben. sonuç, traştan sonra tahriş olan bi surat, ve zamanla ters çıkan sakallar...
0
herkes iç rahatlatıcı cevaplar verirken benim can sıkmam ne kadar acı.. ya şöyle diyim o zaman, hacı sen en iyisi bundan sonra jilet olayını bırak; belki toparlarsın hadi bakalım.. :))
0
full jiletle tıraş olan bir arkadaşım var 16 yaşından beri. adam ilk tüyleri kararmaya başlayınca başladı jiletle susuz köpüksüz kazımaya. şimdi ise biraz da işi gereği her sabah tıraş olmak zorunda. yani adam sabah traş oluyor, akşam yine çıkıyor sakalları. ben 17-18lerdeylen berberde makinayla olurdum, şimdi de makinayla oluyorum. çok sık sakalım yok ve açıkçası arkadaşım gibi sakal tıraşı sorunu da yaşamıyorum. jilet kullanmamaya çalış bence.
0
10 sene sonra keşke hiç sakalım olmasaydı diyceksin. hele askere gidince anlıycaksın.
0
27 yaşındayım hala her yerde eşit düzeyde değil. periyodik olarak belli bir süre uzatıp sonra berbere gider ustura ile tek posta düz traş olursan mis gibi sakalın olur. ne yap ne et tersten-aşağıdan yukarıya traş etme.
0
natnan
öncelikle pazar günü çalışıyor mu bu otobüs?sonralıkla 13.45deki uçağa yetişmek için(yarım saat önce check-in ne kadar önemli?ona da bağlı(firma anadolujet-thy)) dikmen'den çıkıp hangi duraktan(kızılay?) bu otobüse binmeliyim?bu durak tam olarak nerdedir?kaçta bu durakta olmalıyım?evet havaalanına g
öncelikle pazar günü çalışıyor mu bu otobüs?
sonralıkla 13.45deki uçağa yetişmek için(yarım saat önce check-in ne kadar önemli?ona da bağlı(firma anadolujet-thy)) dikmen'den çıkıp hangi duraktan(kızılay?) bu otobüse binmeliyim?bu durak tam olarak nerdedir?kaçta bu durakta olmalıyım?
evet havaalanına gidiyorum,yazmayı unutmuşum.
sonralıkla 13.45deki uçağa yetişmek için(yarım saat önce check-in ne kadar önemli?ona da bağlı(firma anadolujet-thy)) dikmen'den çıkıp hangi duraktan(kızılay?) bu otobüse binmeliyim?bu durak tam olarak nerdedir?kaçta bu durakta olmalıyım?
evet havaalanına gidiyorum,yazmayı unutmuşum.
0
Dikmen'de eğer keklik taraflarındaysınız balgattan aştiye inersiniz diye düşündüm ama zaten aştiden kızılaya gittiğini hatırladım. O yüzden direk kızılay atatürk bulvarından binebilirsin. Pazar olup olmadığını bilmiyorum ama büyük ihtimal vardır, niye olmasın ki?
Ayrıca Anadolujet'te Thy'nin online check-in aletini kullanarak hızlıca halledebiliyorsun işini. (Tabi benim bagajım yoktu ondan hızlı yapmış da olabilirim)
edit: Yol 45dk civarı sürüyordu sanki...
Ayrıca Anadolujet'te Thy'nin online check-in aletini kullanarak hızlıca halledebiliyorsun işini. (Tabi benim bagajım yoktu ondan hızlı yapmış da olabilirim)
edit: Yol 45dk civarı sürüyordu sanki...
0
var tabi pazar. olmadı 442 esenboğa diye google dan arat ego nun sitesinde yazar pazar olup olmadığı.
ayrıca bulvarda ptt nin ordan kalkıyor. yani güvenpark ın tam karşısından. orada mavi,rodi gibi mağazalar var onların azıcık yukarısından.
aştidense kızılaydan gitmen daha mantıklı çünkü zaman olarak daha çabuk olur.
ayrıca bulvarda ptt nin ordan kalkıyor. yani güvenpark ın tam karşısından. orada mavi,rodi gibi mağazalar var onların azıcık yukarısından.
aştidense kızılaydan gitmen daha mantıklı çünkü zaman olarak daha çabuk olur.
0
cucurbitula
Youtube'daki videoları mp3e çeviren programlar vardi bir ara."dvdvideosoft" yapımı bir program çıkıyor heryerde karşıma ama sürekli hata veriyor "this url doesn't contain any videos" diye.başka varsa çok makbule geçecek.şimdiden teşekkürler
Youtube'daki videoları mp3e çeviren programlar vardi bir ara.
"dvdvideosoft" yapımı bir program çıkıyor heryerde karşıma ama sürekli hata veriyor
"this url doesn't contain any videos" diye.
başka varsa çok makbule geçecek.
şimdiden teşekkürler
"dvdvideosoft" yapımı bir program çıkıyor heryerde karşıma ama sürekli hata veriyor
"this url doesn't contain any videos" diye.
başka varsa çok makbule geçecek.
şimdiden teşekkürler
0
AoA Audio Extractor vardı. Videolardan şarkıları ayırabiliyordu. Öyle bir şey arıyorsunuz sanırım: www.aoamedia.com
0
coolblue
Selamlar, Almanya'da bir Profosor Turkiye'den basvuran bi ogrenciyi kabul edip etmeme konusunda yardimimi istedi. Ama ben OSS puanlarindan pek bisey anlamiyorum. Yardiminiza ihtiyacim var:Lise: 65, Y-Öss-Söz: 151/171, Y-Öss-Say: 163/184 Y-Öss-Ea: 155/176 (with a total of 184 in math) yani matematikt
Selamlar, Almanya'da bir Profosor Turkiye'den basvuran bi ogrenciyi kabul edip etmeme konusunda yardimimi istedi. Ama ben OSS puanlarindan pek bisey anlamiyorum. Yardiminiza ihtiyacim var:
Lise: 65,
Y-Öss-Söz: 151/171,
Y-Öss-Say: 163/184
Y-Öss-Ea: 155/176
(with a total of 184 in math) yani matematikte 184 yapmis, ne demekse.
Bunlari bana aciklar misiniz? Yada aciklayan bi sayfaya link verebilirseniz daha super olur. Ayrica bu Y-OSS nedir, yabanci ogrenci sinavi midir?
Lise: 65,
Y-Öss-Söz: 151/171,
Y-Öss-Say: 163/184
Y-Öss-Ea: 155/176
(with a total of 184 in math) yani matematikte 184 yapmis, ne demekse.
Bunlari bana aciklar misiniz? Yada aciklayan bi sayfaya link verebilirseniz daha super olur. Ayrica bu Y-OSS nedir, yabanci ogrenci sinavi midir?
0
liseden ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı olarak 80 üzerinden 65 almış. diğer değerler ise sanırım bölüm1/bölüm2 şeklinde ayrılmış. yani sözel-1/sözel-2, sayısal-1/sayısal-2 ve eşit ağırlık-1/eşit ağırlık-2 alanlarındaki puanları yazmış. matematikte 184 yaptım diyerek de sayısal 2 puanını kastetmiş olabilir.
puanlar 380 üzerinden olsa gerek, yerleştirme puanlarıymış çünkü belirtildiğine göre. ben böyle yorumladım.
puanlar 380 üzerinden olsa gerek, yerleştirme puanlarıymış çünkü belirtildiğine göre. ben böyle yorumladım.
0
sanırım demek istediği şu; 1.bölüm puanı/2.bölüm puanı
1.bölüm yani meslek lisesi vb. liselerin öğrencileri için olan bölüm oluyor. içinde matematik,türkçe,sosyal,fen var. ama bunlar ileri derece değil biraz daha basitler. örneğin; matematikte bir türev yada integral yok.
2.bölüm ise anadolu liseleri, fen liseleri gibi okullardan gelenlerin girdiği sınav, eğer yanlış bilmiyorsam 4 senelik bir bölüme girmek için bu puan baz alınır. bu puan hesaplanırken 1.bölümdeki sorularda verdiğimiz cevaplarda etkili olur. hatta yarı yarıya etkiliydi benim girdiğim senede ilk bölümde 30 soru ve ikinci bölümde 30 soru toplam 60 soru yaptığın matematik oluyor ve matematiğin ağırlığı neyse onunla çarpılıyor.
yani özet olarak söz1:151-söz2:171 şeklinde bir puanlaması var.diğerleride böyle devam ediyor tabi. sanırım kendisi meslek lisesi değil çünkü 2.bölümün puanları daha yüksek, eğer meslek liseli olsaydı 2.bölüm puanı olmazdı.
ama 184 matematik derken bunun ne demek olduğunu bende anlayamadım.
1.bölüm yani meslek lisesi vb. liselerin öğrencileri için olan bölüm oluyor. içinde matematik,türkçe,sosyal,fen var. ama bunlar ileri derece değil biraz daha basitler. örneğin; matematikte bir türev yada integral yok.
2.bölüm ise anadolu liseleri, fen liseleri gibi okullardan gelenlerin girdiği sınav, eğer yanlış bilmiyorsam 4 senelik bir bölüme girmek için bu puan baz alınır. bu puan hesaplanırken 1.bölümdeki sorularda verdiğimiz cevaplarda etkili olur. hatta yarı yarıya etkiliydi benim girdiğim senede ilk bölümde 30 soru ve ikinci bölümde 30 soru toplam 60 soru yaptığın matematik oluyor ve matematiğin ağırlığı neyse onunla çarpılıyor.
yani özet olarak söz1:151-söz2:171 şeklinde bir puanlaması var.diğerleride böyle devam ediyor tabi. sanırım kendisi meslek lisesi değil çünkü 2.bölümün puanları daha yüksek, eğer meslek liseli olsaydı 2.bölüm puanı olmazdı.
ama 184 matematik derken bunun ne demek olduğunu bende anlayamadım.
0
evet ben yazarken biri daha yazmış sanırım bu durumda bende yazdımdan emin olabilirim. y-öss nedemek söylememişim. bildiğimiz öss'yi kastediyor y-öss derken farklı birşey değil. y-öss olunca okul puanıda katılmış oluyordu benim bildiğim ama o zaman puanlar çok düşük olur anlayamadım.
0
master'a basvurmustur ve 2003 oncesi oss sonucudur. yakmayalaim cocugu bu durumda
184 puan maks yapilabiliyorken 163 yapabildim demistir belki?
soyle ornek vereyim coolblue oss ye ne zaman girdin turkiye'de okudun mu bilmiyorum ama
itu elektronik haberlesme muhendisligine bu 180 li vs sistem varken abim 2004 yilinda 185 ham puan yaparak liseden 80 ustunden 70 almis sekilde girdi. turkiye'de oss yerlestirme puani olarak 2050.ydi
ayni bolum ikiye ayrildi ve telkomunikasyon bolumu parlakligini hafif yitirmeden once - benzer puanlarla ve basari sirasi ile ogrenci aldigi donem olan 2004 yilinda ben 367 ham puan yaparak (380 ustunden su anki sistem) okuldan 100 ustunden 97 alarak 1960. olarak girdim.
öss ye kac yilinda girmis - kesin cevap icin bu gerekiyor.
zaten lisans degil de master'a falan basvurduysa ve 2003 ve sonrasi osslerde bu puanlar yapmissa kabul etmeyin de gec ugrasma bile :)
184 puan maks yapilabiliyorken 163 yapabildim demistir belki?
soyle ornek vereyim coolblue oss ye ne zaman girdin turkiye'de okudun mu bilmiyorum ama
itu elektronik haberlesme muhendisligine bu 180 li vs sistem varken abim 2004 yilinda 185 ham puan yaparak liseden 80 ustunden 70 almis sekilde girdi. turkiye'de oss yerlestirme puani olarak 2050.ydi
ayni bolum ikiye ayrildi ve telkomunikasyon bolumu parlakligini hafif yitirmeden once - benzer puanlarla ve basari sirasi ile ogrenci aldigi donem olan 2004 yilinda ben 367 ham puan yaparak (380 ustunden su anki sistem) okuldan 100 ustunden 97 alarak 1960. olarak girdim.
öss ye kac yilinda girmis - kesin cevap icin bu gerekiyor.
zaten lisans degil de master'a falan basvurduysa ve 2003 ve sonrasi osslerde bu puanlar yapmissa kabul etmeyin de gec ugrasma bile :)
0
matematikten 184 le, belki de sadece mat. sorusu cevaplayarak bu puanı yaptığı kast edilmiş olabilir.
0
valla eski sistemin ham puanı olabilir bu. eğer böyleyse bu adam liseden tam puan alsaydı (80 / 2 = 40) sayısal puanıyla ( 163 + 40 = 203 ) çapa diş, yıldız gemi inşaat gibi bölümlere girebilecekti 2000-2001-2002 civari yıllarda. ama 65 gelmiş aobp, biraz patlamış olabilir o bakımdan.
bu yazdıklarımın hepsi varsayım tabi. bence profesor "arkadaşım, ne zaman girdin, puan mı veriyosun net mi veriyosun, detaylı yazar mısın?" şeklinde geri dönebilir çocuğa.
bu yazdıklarımın hepsi varsayım tabi. bence profesor "arkadaşım, ne zaman girdin, puan mı veriyosun net mi veriyosun, detaylı yazar mısın?" şeklinde geri dönebilir çocuğa.
0
3200
Cessna gibi küçük tip bir uçakla alçaktan uçup, pisti de gözlerimle gördüğüm zaman, göz kararı inebiliyorum. Buraya kadar ki uçak kullanma bilgimi fsx in içindeki interaktif öğretmenden öğrendim. Yalnız uçağı indirme dersininden hiç bişi analamadım, öğretmenle birlikte uçarken de "zorluk çekiyorsun/
Cessna gibi küçük tip bir uçakla alçaktan uçup, pisti de gözlerimle gördüğüm zaman, göz kararı inebiliyorum. Buraya kadar ki uçak kullanma bilgimi fsx in içindeki interaktif öğretmenden öğrendim. Yalnız uçağı indirme dersininden hiç bişi analamadım, öğretmenle birlikte uçarken de "zorluk çekiyorsun/beceremedin" diyip dersi bitiriyor.
- Göz kararı değil de elektronik aksamları kullanarak indirmeyi biri bana türkçe anlatabilir mi?
- Şu ILS dir Vor dur şunları kullanmayı bi öğretiverin bana yaa
- Bir hava alanının bir kaç tane pisti var diyelim, bana assign edilen pistin hangisi olduğunu nereden göreceğim?
- Uzaktan gelirken daha pist filan görmezken, ineceğim pistin kaç feet yükseklikte, hangi yönde uzanmış olduğunu bana bildiren bir sistem olmalı.
Kısacası:
Gözümle baka baka inmekten sıkıldım, elektronik aksamları kullanarak iniş yapmam için türkçe yardım arıyorum.
- Göz kararı değil de elektronik aksamları kullanarak indirmeyi biri bana türkçe anlatabilir mi?
- Şu ILS dir Vor dur şunları kullanmayı bi öğretiverin bana yaa
- Bir hava alanının bir kaç tane pisti var diyelim, bana assign edilen pistin hangisi olduğunu nereden göreceğim?
- Uzaktan gelirken daha pist filan görmezken, ineceğim pistin kaç feet yükseklikte, hangi yönde uzanmış olduğunu bana bildiren bir sistem olmalı.
Kısacası:
Gözümle baka baka inmekten sıkıldım, elektronik aksamları kullanarak iniş yapmam için türkçe yardım arıyorum.
0
bunlar için aslında yine en iyi öğrenme şekli rob machado'nun ground school pdf'si ile birlikte oyundaki eğitimler olacaktır.
ben uzun olmayan sorularınıza cevap vereyim:
size assign edilen pistin numarası zaten hangi yönde uzandığını belirtir. pistin numarası aslında azimuth denilen uzanım yönünü göstermektedir. örneğin, 12 pisti güneydoğu yönünü belirtir. 0 = kuzey, 90 = doğu, 180= güney, 270= batı. pusulanızın yönleri yani.
pistlerin numaralarının yanında L,R,C gibi harfler de olabilir. bu durum, aynı doğrultuda uzanan birkaç tane pist olmasından dolayıdır. örneğin istanbul atatürk havalimanı'nda 355 derece yönünde uzanan iki adet paralel pist vardır. siz pist yönünde uçarken solda olan pist 36L, sağdaki ise 36R olur. C ise center olmakta.
peki nasıl bileceksiniz hangi piste ineceğinizi? kuleden landing clearence istediğinizde (IFR iseniz kuleden önce yaklaşma prosedürünü izletecek approach frekansını kullanırsınız) size söylediği pist numarası sizin ineceğiniz pisttir. örneğin kule "cleared to land, runway 36-right" dediğinde anlamalısınız ki kuzeye doğru uzanan pistlerden sağdaki size assign edilmiş.
bence siz flight school'a devam edin. alıştırma yapın ve ground school'u iyi okuyun. özellikle IFR ve ILS landing konularını iyice okuyun. işin mantığını da kavramış olursunuz bu şekilde.
ben uzun olmayan sorularınıza cevap vereyim:
size assign edilen pistin numarası zaten hangi yönde uzandığını belirtir. pistin numarası aslında azimuth denilen uzanım yönünü göstermektedir. örneğin, 12 pisti güneydoğu yönünü belirtir. 0 = kuzey, 90 = doğu, 180= güney, 270= batı. pusulanızın yönleri yani.
pistlerin numaralarının yanında L,R,C gibi harfler de olabilir. bu durum, aynı doğrultuda uzanan birkaç tane pist olmasından dolayıdır. örneğin istanbul atatürk havalimanı'nda 355 derece yönünde uzanan iki adet paralel pist vardır. siz pist yönünde uçarken solda olan pist 36L, sağdaki ise 36R olur. C ise center olmakta.
peki nasıl bileceksiniz hangi piste ineceğinizi? kuleden landing clearence istediğinizde (IFR iseniz kuleden önce yaklaşma prosedürünü izletecek approach frekansını kullanırsınız) size söylediği pist numarası sizin ineceğiniz pisttir. örneğin kule "cleared to land, runway 36-right" dediğinde anlamalısınız ki kuzeye doğru uzanan pistlerden sağdaki size assign edilmiş.
bence siz flight school'a devam edin. alıştırma yapın ve ground school'u iyi okuyun. özellikle IFR ve ILS landing konularını iyice okuyun. işin mantığını da kavramış olursunuz bu şekilde.
0
Son sorunuza sadece burada cevap verilebilir, öbürleri sayfalarca yazı tutar. Özellikle VOR ve ILS uçağına göre değişir, bazısı mekaniktir bazısı fmc'li vs... Ama son sorunuzda o yüksekliği vb... belirten sistem charttır. Her uçakta meydan chartları bulunur, oradan bakılır orada yaklaşma usülleri, telsiz bağlantıları, basit krokiler vb.. bulunur. Türkiye sanal hava kontrolü yapan TRVACC ise sitesine Türkiye meydanlarının flight simulator ile uyumlusunu koymuştur. www.trvacc.org adresinden temin edebilirsiniz.
ILS ve VOR'u anlamak için bu işe bayağı kafa yorup zaman harcamanız lazım. Ben 2 hafta gibi bir sürede öğrenebilmiştim ama yeme içmeden kesilerek:), yani tek bir şeye odaklanmıştım. Yani gerçekten vaktinizin olması lazım. www.hititair.com adresinin forumundan eğitim dökümanları bölümünde türkçe bulabilirsiniz her soruya cevabınızı. Üyelik alıp kafanıza takılanları da sormaya çekinmeyin. Bu arada HititAir online olarak uçuş yapan sanal bir havayoludur. Online uçuş da eğlencelidir, Flight Simulator'a ilginiz varsa tavsiye ederim. İnsan kendini profesyonel hissedebiliyor. Zaten bu işi çok iyi bilen Sanal Pilotlar da gerçek uçakları uçurabiliyor. Denenmiştir. Umarım yardımcı oldum
ILS ve VOR'u anlamak için bu işe bayağı kafa yorup zaman harcamanız lazım. Ben 2 hafta gibi bir sürede öğrenebilmiştim ama yeme içmeden kesilerek:), yani tek bir şeye odaklanmıştım. Yani gerçekten vaktinizin olması lazım. www.hititair.com adresinin forumundan eğitim dökümanları bölümünde türkçe bulabilirsiniz her soruya cevabınızı. Üyelik alıp kafanıza takılanları da sormaya çekinmeyin. Bu arada HititAir online olarak uçuş yapan sanal bir havayoludur. Online uçuş da eğlencelidir, Flight Simulator'a ilginiz varsa tavsiye ederim. İnsan kendini profesyonel hissedebiliyor. Zaten bu işi çok iyi bilen Sanal Pilotlar da gerçek uçakları uçurabiliyor. Denenmiştir. Umarım yardımcı oldum
0
hlathguth
iPod'u bilgisayara her bağlayışımda, mutlaka "Bağlantıyı kesmeyin." diyor ve bekletiyor da bekletiyor. Ancak iTunes'la sync edip tamamladığımda sesini kesiyor. İstediğimse bilgisayarı sadece şarj aleti olarak kullanıp, şarj halindeki iPod'umun fonksiyonlarını kullanabilmem; müzik dinleyebilmem mesel
iPod'u bilgisayara her bağlayışımda, mutlaka "Bağlantıyı kesmeyin." diyor ve bekletiyor da bekletiyor. Ancak iTunes'la sync edip tamamladığımda sesini kesiyor.
İstediğimse bilgisayarı sadece şarj aleti olarak kullanıp, şarj halindeki iPod'umun fonksiyonlarını kullanabilmem; müzik dinleyebilmem mesela.
Bunu nasıl yapacağım? Bir program, vs. var mıdır?
İstediğimse bilgisayarı sadece şarj aleti olarak kullanıp, şarj halindeki iPod'umun fonksiyonlarını kullanabilmem; müzik dinleyebilmem mesela.
Bunu nasıl yapacağım? Bir program, vs. var mıdır?
0
itunes ayarlarında var o. ipod bağladığımda itunes açma gibisinden bir şeyler var.
0
itunes'un ipod genel ekraninda "baglandiginda itunes'u acma" mevzuu var, fakat bildigim kadar ile dediginiz olay sadece mac'lerde kullanilabiliyor. hatta kadar kullanilabiliyor ki yeni jenerasyon cradle'larda kumanda var falan. apple center'a adam şov yapti "bakin simdi nasil kontrol edicem"1 diye, tek tusa bassinda 20 bilgisayar bi anda medicenter moduna gecti falan. neyse. olay su ki ipod bilgisayara baglandigi anda sych olur, itunes acsa da acmasa da. en azindan 2g nano'lar icin bunu net soyleyebilirim. daha yapmayanini da gormedim.
0
itunes'dan ipod bağlantısını kes. şarjda olup oynaşabilirsin ipod ile. ama müzik dinleniyor mu denemedim. sadece menuler içinde gezebilmiştim.
0
aynen teritori'nin dediği gibi yapacaksın. ipod'u eject ettikten sonra istediğini yapabilirsin.
itunes'u açmasanız bile ipod ekranında bağlantıyı kesmeyin yazısı görünür bu arada.
itunes'u açmasanız bile ipod ekranında bağlantıyı kesmeyin yazısı görünür bu arada.
0
isott
B.Rovers - Swindon üst 1,67 Augsburg - Kaiserslautern üst 1,60 Peterborough - Colchester üst 1,67 Toplam Oran: 4,38Tottenham - Blackburn üst 1,67M.City - Arsenal üst 1,64Ahlen - Ingolstadt üst 1,60 Toplam Oran: 4,38bu maclar hakkında yorumlarınızı alabılır mıyım arkadaslar
B.Rovers - Swindon üst 1,67
Augsburg - Kaiserslautern üst 1,60
Peterborough - Colchester üst 1,67
Toplam Oran: 4,38
Tottenham - Blackburn üst 1,67
M.City - Arsenal üst 1,64
Ahlen - Ingolstadt üst 1,60
Toplam Oran: 4,38
bu maclar hakkında yorumlarınızı alabılır mıyım arkadaslar? baya baya yuklu gireceğim.cok fazla guvendıgınız üst macları varsa onları da yazabilirsiniz..
şimdiden teşekkürler..
Augsburg - Kaiserslautern üst 1,60
Peterborough - Colchester üst 1,67
Toplam Oran: 4,38
Tottenham - Blackburn üst 1,67
M.City - Arsenal üst 1,64
Ahlen - Ingolstadt üst 1,60
Toplam Oran: 4,38
bu maclar hakkında yorumlarınızı alabılır mıyım arkadaslar? baya baya yuklu gireceğim.cok fazla guvendıgınız üst macları varsa onları da yazabilirsiniz..
şimdiden teşekkürler..
0
bundesliga 2 maçlarının olduğu kupona yüklü girmek bence yanlış. bunun yanında peterboro - colchester maçı da hiç tekin gözükmüyor. bu tür maçların alt bitmesi de an meselesi. bence 20 ytl'den yüksek girme, özellikle 1. kupon üzebilir.
city - arsenal maçı üst gibi görünüyor, mantıklı bence. tottenham'ın üst bitmeyen maçı yok gibi :) benim tavsiyelerim böyle.
city - arsenal maçı üst gibi görünüyor, mantıklı bence. tottenham'ın üst bitmeyen maçı yok gibi :) benim tavsiyelerim böyle.
0
hocam,. tottenham garanti tutar.kaldı ki blackburn'unde hucum hattı çok iyi..
m.city' arsenal maçıda büyük bi ihtimal tutar..ama marvaldo kardeşimin dediği gibi peterbro maçı biraz sakat. o riske değmez.
alkmaar-ajax ve feyonor-den haag maçlarıda üst biter kanaatindeyim.. ikisinide, olmadı ikisinden birini yazmanızı tavsiye ederim.
şu an bende inceliyorum tüm maçları..
bi-iki kupon yapar, paylaşırım
m.city' arsenal maçıda büyük bi ihtimal tutar..ama marvaldo kardeşimin dediği gibi peterbro maçı biraz sakat. o riske değmez.
alkmaar-ajax ve feyonor-den haag maçlarıda üst biter kanaatindeyim.. ikisinide, olmadı ikisinden birini yazmanızı tavsiye ederim.
şu an bende inceliyorum tüm maçları..
bi-iki kupon yapar, paylaşırım
0
o s c a r
arkadaşlar,fransa'da yaşadığım şehirde 70lik yeni rakı'yı türk marketinden 19 euro ya alabiliyorum.türkiye'de ne kadara satılıyor şu anda? bir de avrupa'da diğer ülkelerde ne kadara satıldığını merak ediyorum. çok mu kazık yiyorum, yoksa normal mi?sormuşken şunu da ekliyim, fransa'da rakı da satan b
arkadaşlar,
fransa'da yaşadığım şehirde 70lik yeni rakı'yı türk marketinden 19 euro ya alabiliyorum.
türkiye'de ne kadara satılıyor şu anda? bir de avrupa'da diğer ülkelerde ne kadara satıldığını merak ediyorum. çok mu kazık yiyorum, yoksa normal mi?
sormuşken şunu da ekliyim, fransa'da rakı da satan bir market zinciri var mıdır, misal carrefour satıyor mu? hiç yolum düşmedi ama satıyorsa fiyatı türk marketinden daha ucuzdur herhalde diye düşünüyorum.
fransa'da yaşadığım şehirde 70lik yeni rakı'yı türk marketinden 19 euro ya alabiliyorum.
türkiye'de ne kadara satılıyor şu anda? bir de avrupa'da diğer ülkelerde ne kadara satıldığını merak ediyorum. çok mu kazık yiyorum, yoksa normal mi?
sormuşken şunu da ekliyim, fransa'da rakı da satan bir market zinciri var mıdır, misal carrefour satıyor mu? hiç yolum düşmedi ama satıyorsa fiyatı türk marketinden daha ucuzdur herhalde diye düşünüyorum.
0
27 lira 70 lik yeni rakı türkiyede.
ama duty freede 11 ya da 12 € olması lazım. 100lüğü 14 € idi. çıkarken limitin de olmadığına göre çıkarken alabildiğin kadar almak en mantıklısı, fr'ye girişte gümrük nasıldır bilemiyorum da el bagajı yapsan 5-6 şişe sokarsın.
ama duty freede 11 ya da 12 € olması lazım. 100lüğü 14 € idi. çıkarken limitin de olmadığına göre çıkarken alabildiğin kadar almak en mantıklısı, fr'ye girişte gümrük nasıldır bilemiyorum da el bagajı yapsan 5-6 şişe sokarsın.
0
€ Türkiyede 2 ytl olduğundan mütevellit Türkiyeden daha pahalıya alıyorsunuz
0
geçenlerde bindiğim iç hat uçağında içki kataloğu da vardı, 70lik yeni rakı için thy özel fiyatı 10€ yazıyordu.
0
@gauloises blue: kültürel emperyalizmin kurbanı oluyoruz, yapmayın böyle şeyler. pahalıya alalım ama kendi rakımızı alalım. adamlar böyle böyle bizim bile araplar'dan çaldığımız baklavayı sahiplendiler yunan rakısı diye. bir de neden ouzo? neden uzo değil?
0
senin, benim, onun.
ne farkı var ki, kendin demişsin araplardan çaldık diye. zaten asırlardır beraberiz, bazı değerleri ortak kabul etmek zorundayız. rakı da bunlardan biri.
ne farkı var ki, kendin demişsin araplardan çaldık diye. zaten asırlardır beraberiz, bazı değerleri ortak kabul etmek zorundayız. rakı da bunlardan biri.
0
arkadaşlar,
öncelikle alakadar olup cevap yazdığınız için hepinize teşekkür ederim.
@co2s2: kısmen katılıyorum dediklerine. sebebi ouzo'nun yunan rakısı olması değil, ispanyol malı da olsa yine yeni rakı'yı tercih ederdim. yıllardır içtiğim, alıştığım tek rakı o zira.
@agk: bilmiyordum duty free de o kadar ucuza satıldığını, gözümden kaçmış. teşekkür ederim bilgi için, noel dönüşü 5 şişe alsak 50 euro karımız oluyor neredeyse:)
öncelikle alakadar olup cevap yazdığınız için hepinize teşekkür ederim.
@co2s2: kısmen katılıyorum dediklerine. sebebi ouzo'nun yunan rakısı olması değil, ispanyol malı da olsa yine yeni rakı'yı tercih ederdim. yıllardır içtiğim, alıştığım tek rakı o zira.
@agk: bilmiyordum duty free de o kadar ucuza satıldığını, gözümden kaçmış. teşekkür ederim bilgi için, noel dönüşü 5 şişe alsak 50 euro karımız oluyor neredeyse:)
0
crown
Bir rivayete göre kokmaz diyorlar ama ben bardağa doldurup koklayınca gayet geliyor alkol kokusu. Bir rakı kadar keskin değil tabi ama alkollü bir içecek olduğu belli oluyor kokusundan. Nedir aslı astarı?
Bir rivayete göre kokmaz diyorlar ama ben bardağa doldurup koklayınca gayet geliyor alkol kokusu. Bir rakı kadar keskin değil tabi ama alkollü bir içecek olduğu belli oluyor kokusundan. Nedir aslı astarı?
0
icen baya bi kokuyo bana gore ama bi yere dokuldugunde falanki kokudan bahsediyosan bilmiyorum oda kokar heralde
0
adamın biri bigün acayip içmek istemiş ama eve gidince kokarda pederle papaz olurum korkusuyla ne yapsam derdine düşmüş.sonra aklına "ulan biyerimden bişey uydurayım du bakalım" tarzında bişi gelmiş;
-abi vodka kokmazki ya rakımı bu anasını
diyerek, neden kendimi kandırmıyayımki canım şeklinde kendini telkin etmiş ve vodka-redbul, vodka-vişne... artık herneyse içmiş eve gitmiş.bunun pederde ortamdaki OH iyonunu fark edince vermiş ayarı...
sonuç: vodka da kokar...
-abi vodka kokmazki ya rakımı bu anasını
diyerek, neden kendimi kandırmıyayımki canım şeklinde kendini telkin etmiş ve vodka-redbul, vodka-vişne... artık herneyse içmiş eve gitmiş.bunun pederde ortamdaki OH iyonunu fark edince vermiş ayarı...
sonuç: vodka da kokar...
0
kokar tabi ama bir bira içip başka ortamana girmenle yayılan koku ile votka içtikten sonra yayılan koku miktarı arasında fark var bence.
0
diğer sert içkilere kıyasla en az kokan votkadır. yoksa, kokmaz demek saçmalamak tabii.
0
slav dillerinde voda->su ; votka->minik su (sezer->sezercik gib bir bağlantı var arada)
yani sanırım isimlendirilmesinde bu özelliği de rol oynamıştır.
yani sanırım isimlendirilmesinde bu özelliği de rol oynamıştır.
0
hayır içtikten sonra kokmazsın anlamında o laf. diğer söylenenleri okumadım belki söylemişlerdir.
0
votka için yanmaz, donmaz ve kokmaz derler. lakin hepsi mümkündür.
bardağa doldurup ya da şişeden koklayınca, sıvının yarısına yakını alkol olmasına rağmen epey az kokar. kokteyllerde tamamen karakterini kaybeder. sonuçta çoğu alkol ve su.
içince ise herhangi bir içkinin kokmama ihtimali yok. o alkol kana karışacak, kan akciğere uğrayınca alkolümüz koku olarak dışarıya çıkacak.
bardağa doldurup ya da şişeden koklayınca, sıvının yarısına yakını alkol olmasına rağmen epey az kokar. kokteyllerde tamamen karakterini kaybeder. sonuçta çoğu alkol ve su.
içince ise herhangi bir içkinin kokmama ihtimali yok. o alkol kana karışacak, kan akciğere uğrayınca alkolümüz koku olarak dışarıya çıkacak.
0
icinde alkol olan hersey kokar efenim ama votka en az kokanlardan, hububat alkolu ve meyve kokteylleri ile birlikte. ucuz votkalar pahali votkalardan daha cok kokar bir de ama votkanin kokusu hic mi hic rahatsiz edici degildir. ayrica kokmayan sey nefesiniz olacaktir ictikten sonra, bir sure cok az kokar sonra gecer. o yuzden en sevdigim icki degil mi zaten...
0
chiquillo
anevrizma hastaları için orgazm ne kadar tehlikelidir? ve benzer şekilde diğer tehlikeli etmenler nelerdir?
anevrizma hastaları için orgazm ne kadar tehlikelidir? ve benzer şekilde diğer tehlikeli etmenler nelerdir?
0
386 dx
Örneğin bu cumartesi akşamı için konuşursak,Sabiha Gökçen'den Taksim'e gitmek için Havaş'a mı binsem daha kısa sürer, yoksa İETT'nin ekspres otobüsüyle 4. Levent'e gidip metroya atlasam mı? O ne kadar sürer o ne kadar sürer?
Örneğin bu cumartesi akşamı için konuşursak,
Sabiha Gökçen'den Taksim'e gitmek için Havaş'a mı binsem daha kısa sürer, yoksa İETT'nin ekspres otobüsüyle 4. Levent'e gidip metroya atlasam mı? O ne kadar sürer o ne kadar sürer?
Sabiha Gökçen'den Taksim'e gitmek için Havaş'a mı binsem daha kısa sürer, yoksa İETT'nin ekspres otobüsüyle 4. Levent'e gidip metroya atlasam mı? O ne kadar sürer o ne kadar sürer?
0
(Iyi de ekspresler duraklarda durmuyor ki? Duruyor muydu, ben mi yanlis biliyorum?)
0
benim de bildiğim kadarıyla ekspresler duraklarda durmuyor. tem'den gidiyor bütün yolu keza.
zaman olarak, 6 ay kadar önce bu yolla taksime gitmiştim ve yaklaşık 1 saatte 4. levent'e, 10-15 dakikada da taksime gidebilmiştim. yanlış hatırlamıyorsam bu civarda bi süre geçiyor.
zaman olarak, 6 ay kadar önce bu yolla taksime gitmiştim ve yaklaşık 1 saatte 4. levent'e, 10-15 dakikada da taksime gidebilmiştim. yanlış hatırlamıyorsam bu civarda bi süre geçiyor.
0
ben iett derim, zaten havaş gereksiz pahalı olur. iett ekspresler sadece belirli duraklarda duruyorlar, ayrıca 4.levent - taksim arasını metro ile gitmek en büyük akıllılık olacaktır bir ctesi gecesi için. yol durumuna ve saatinize bağlı olarak 1 saatte felan taksimde olabilirsiniz.
0
psyche
bir elektrik devresinde akım güç kaynağının artısından eksisine doğru mudur yoksa tam tersi midir?
bir elektrik devresinde akım güç kaynağının artısından eksisine doğru mudur yoksa tam tersi midir?
0
- den + ya, elektronlarin aktigini dusunuyorsun, - kutpunda cok elektron var.
0
akma yonu ile akim yonu farkli kavramlar mi oluyor yani, bu iki farkli durumun mantigi nedir?
0
akım denilen elektron akımıdır. illa yönü gerekiyorsa akımın doğrusu budur; ancak sorularda genelde akımın yönü fark etmez. skaler sonuç iki türlü de aynı çıkacaktır.
0
akım denen şey elektronların hareketi değil mi zaten niye akımın yönü elektronlrın akma yönünün tam tersi alınıyor diye bir soru soracaktım ben de ama bunun daha derin nedenleri olabilir ve benim ihtiyacım olan şu anda sadece soru çözmekle alakalı olduğu için bu soruyu sormadım. evet sormadım.
0
@desdinova evet bi de istediğimiz bir yönde seçebiliyoruz ya böyle akımı bu istediğimiz yönde seçme olayı birden çok güç kaynağı olduğunda mı oluyor? yoksa bi tane güç kaynağı olsa zaten akım yönü de belli değil midir?
0
@compumaster: o zaman güç kaynağı içinde -'den +'ya devrede de +'dan -'ye diye düşünülebilir herhalde.
0
yahu neden işi zorlaştırdınız, akım denilen şey potansiyelin yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere doğru akar. işin aslında potansiyelin düşük olduğu yerden yüksek olduğu yere elektron transferi vardır, ama akım denilen şey -'den +'ya hiçbir koşulda akmaz. potansiyel farkın yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere akar. yani mesela +'dan +'ya da akabilir bazı koşullarda, bu sebeple söyledim.
tek bir pil durumunda ise pozitif kutuptan negatif kutupa doğru olacaktır akım.
tek bir pil durumunda ise pozitif kutuptan negatif kutupa doğru olacaktır akım.
0
tom riddle
Fotoğrafçılık konusunda aslında birçok şey bilen biriyim, pozlama süresi, iso değeri, vb gibi birçok terime aşinayım, kompakt makinemde bunlarla oynayıp sonuçlarını gözlemlemiş biriyim. Ve de artık kompakt makinem pek yeterli gelmemeye başladı, ve fotoğrafçılık konusunda aslında oldukça ilgili sayıl
Fotoğrafçılık konusunda aslında birçok şey bilen biriyim, pozlama süresi, iso değeri, vb gibi birçok terime aşinayım, kompakt makinemde bunlarla oynayıp sonuçlarını gözlemlemiş biriyim. Ve de artık kompakt makinem pek yeterli gelmemeye başladı, ve fotoğrafçılık konusunda aslında oldukça ilgili sayılırım. Ancak analog SLR makine alıp da sürekli film harcamak istemiyor, bu aralar oldukça kullanma fırsatım olmuş DSLR makinelerden birinden almak istiyorum. Tabii ki bazı sorularım var, pahalı oldukları için iyice düşünüp de alacağım. Bu konuda tavsiyeleriniz nedir?
İkinci ve asıl soracağım şey ise şu, kafamda iki model var, biri Canon EOS 450D, diğeri de Nikon D80. Eski kompakt makinem de nikon olduğu için ne kadar kaliteli olduğunu biliyorum evet, ama araştırdığım kadarıyla D80 oldukça pahalı. EOS 450D ise D80 ile oldukça benzer özelliklere sahip, ayrıca uzun bir süre kullanmayı düşündüğüm kit lensinde image stabilizer var (nikona göre avantajlı). Ancak D80'i olan bir arkadaşım, Nikon'ların lenslerinin Canonlardan daha iyi olduğunu söyledi, ki olması gayet mümkün olabilir bence. Şimdi almadan önce bu işin döndüğü yer olarak belirtilen Sirkeci'ye gidip bir sormayı düşünüyorum elbet, ama sizler bu iki fotoğraf makinesi için ne düşünürdünüz? Hepsiburada.com'daki fiyatlardan daha düşük fiyata Sirkeci'de bulunuyormuş Nikon D80, aynı şekilde Canon da bulunur mu?
İkinci ve asıl soracağım şey ise şu, kafamda iki model var, biri Canon EOS 450D, diğeri de Nikon D80. Eski kompakt makinem de nikon olduğu için ne kadar kaliteli olduğunu biliyorum evet, ama araştırdığım kadarıyla D80 oldukça pahalı. EOS 450D ise D80 ile oldukça benzer özelliklere sahip, ayrıca uzun bir süre kullanmayı düşündüğüm kit lensinde image stabilizer var (nikona göre avantajlı). Ancak D80'i olan bir arkadaşım, Nikon'ların lenslerinin Canonlardan daha iyi olduğunu söyledi, ki olması gayet mümkün olabilir bence. Şimdi almadan önce bu işin döndüğü yer olarak belirtilen Sirkeci'ye gidip bir sormayı düşünüyorum elbet, ama sizler bu iki fotoğraf makinesi için ne düşünürdünüz? Hepsiburada.com'daki fiyatlardan daha düşük fiyata Sirkeci'de bulunuyormuş Nikon D80, aynı şekilde Canon da bulunur mu?
0
bildiğim kadarıyla 450d'nin ekranı liveview destekli. kompakttan geçeceğin için senin için daha kullanışlı olabilir. d80, 450d'den daha güzel ama 450d daha yeni bir makine özelliklerine göre fiyatı çok iyi. Lens kaygın varsa sadece body alabilirsin. gittigidiyorda 1000 lira gibi bir fiyata görmüştüm. ben olsam 450d alırım.
0
analog yerine dslr tercihin isabetli olmuş. artık fotoğrafçılıkta analog slr dijitalin yanına ek bir damak tadı, ayrı bir keyif olarak tercih ediliyor ancak ana makineler dslr oluyor, olmalı da bence.
canon nikon konusuna gelince.. d80 ve 450d kullanmış biri olarak sırasıyla karşılaştırmalı olarak avantaj ve dezavantajlarından bahsedeyim nacizane. öncelikle nikon'un lensleri kalite olarak canon'a oranla bir birim öndedir bu doğru. canon'un yeni seri lenslerindeki is (image stabilizer) makinaya alışma sürecinizde belki ilk 1-2 ay size yardımcı olur sonra ihtiyaç duymazsın. "olmasa da olur" bir özellik yani. fiyatlara gelince nikon lenslerindeki bir birim kalite fazlası fiyatlara da yansıyor tabi ki, ortalama olarak nikon lensleri daha pahalıdır. ancak makinanın kit lensi dışında yeni bir lens alacak olursan, daha ziyade lens üretiminde uzmanlaşmış tamron ve sigma markalarını tercih etmen hem fiyat hem performans olarak daha tatmin edici olacaktır. d80 gerçekten giriş seviyesi olarak üst düzey bir makina. 10 mp, 1.5 odak uzaklığı çarpanı, 3 kare/sn çekim hızı, 2,5 inç lcd ekran gibi özellikleri mevcut. 450d'ye bakacak olursak bu özellikler 12 mp, 1.6 odak uz. çarpanı, 3,5 kare/sn çekim hızı ve 3 inç lcd ekran ile nikon d80'i bariz bir şekilde sollamış durumda. sensör çeşitlerinde de canon avantajlı durumda. d80 ccd sensör kullanırken 450d cmos sensörüne sahip. (nikon da artık uyandı ve ccd den vazgeçip yeni serilerinde cmos kullanmaya başladı). bununla birlikte d80 eski seri bir makine (2006 çıkışlı idi yanlış hatırlamıyorsam) ve bugün sıfır alacağın bir d80'i (ki baya pahalı biliyorsun) ilerde elinden çıkarmak istediğinde çok zorlanacaksın. 450d ise 2008 çıkışlı bir makina ve canon'un yeni serisinden. bugün aldığın bir 450d'yi (ki sıfır spot olarak 900 liraya bulunuyor) 2 yıl sonra bile çok rahat elinden çıkarabilirsin.
450d nerden bakarsan d80'den bir gömlek üstün. tabi tüm bunlar benim izlenimlerim ve fikirlerim.
sirkeci hayyam pasajında her markayı piyasadan ucuza bulman mümkün.
edit: 450d'nin liveview'ı çok kullanışsız. bir kere bile kullanmadım desem abartmış olmam. bu da 450d'nin az görülen eksilerinden. :)
canon nikon konusuna gelince.. d80 ve 450d kullanmış biri olarak sırasıyla karşılaştırmalı olarak avantaj ve dezavantajlarından bahsedeyim nacizane. öncelikle nikon'un lensleri kalite olarak canon'a oranla bir birim öndedir bu doğru. canon'un yeni seri lenslerindeki is (image stabilizer) makinaya alışma sürecinizde belki ilk 1-2 ay size yardımcı olur sonra ihtiyaç duymazsın. "olmasa da olur" bir özellik yani. fiyatlara gelince nikon lenslerindeki bir birim kalite fazlası fiyatlara da yansıyor tabi ki, ortalama olarak nikon lensleri daha pahalıdır. ancak makinanın kit lensi dışında yeni bir lens alacak olursan, daha ziyade lens üretiminde uzmanlaşmış tamron ve sigma markalarını tercih etmen hem fiyat hem performans olarak daha tatmin edici olacaktır. d80 gerçekten giriş seviyesi olarak üst düzey bir makina. 10 mp, 1.5 odak uzaklığı çarpanı, 3 kare/sn çekim hızı, 2,5 inç lcd ekran gibi özellikleri mevcut. 450d'ye bakacak olursak bu özellikler 12 mp, 1.6 odak uz. çarpanı, 3,5 kare/sn çekim hızı ve 3 inç lcd ekran ile nikon d80'i bariz bir şekilde sollamış durumda. sensör çeşitlerinde de canon avantajlı durumda. d80 ccd sensör kullanırken 450d cmos sensörüne sahip. (nikon da artık uyandı ve ccd den vazgeçip yeni serilerinde cmos kullanmaya başladı). bununla birlikte d80 eski seri bir makine (2006 çıkışlı idi yanlış hatırlamıyorsam) ve bugün sıfır alacağın bir d80'i (ki baya pahalı biliyorsun) ilerde elinden çıkarmak istediğinde çok zorlanacaksın. 450d ise 2008 çıkışlı bir makina ve canon'un yeni serisinden. bugün aldığın bir 450d'yi (ki sıfır spot olarak 900 liraya bulunuyor) 2 yıl sonra bile çok rahat elinden çıkarabilirsin.
450d nerden bakarsan d80'den bir gömlek üstün. tabi tüm bunlar benim izlenimlerim ve fikirlerim.
sirkeci hayyam pasajında her markayı piyasadan ucuza bulman mümkün.
edit: 450d'nin liveview'ı çok kullanışsız. bir kere bile kullanmadım desem abartmış olmam. bu da 450d'nin az görülen eksilerinden. :)
0
Aklımı okudunuz. Teşekkürler :)
robin crusoe'ya bir sorum olacak: 900 ytl'lik spot eos 450d'ler yalnızca body mi yoksa kit lens ile beraber mi?
robin crusoe'ya bir sorum olacak: 900 ytl'lik spot eos 450d'ler yalnızca body mi yoksa kit lens ile beraber mi?
0
kit halinde sıfır 900 ytl. spot ve garantisi yok. 1-2 ay önce donanimhaber.com'da gördüm ilanı. :)
sözü gelmişken spot konusunda da fikrimi söylemek isterim. bugüne kadar makinelerimi hep spot aldım. garanti dediğimiz belge makinanın fiyatına 500 ytl bindirmekten başka bir boka yaramaz. spot olarak 500 ytl ucuza aldığın bir makinanın üretim hatası verme olasılığı binde bilmem kaçtır. hadi oldu ya böyle bir şanssızlık geldi başına, o 500 ytl lik farkın küçük bir kısmını o hatanın tamiri için yetkili servise vererek durumu halledebilirsin. gördüğün gibi hala kardasın :) o binde bilmemkaçlık şanssızlık sana gelmezse, ve sen de malının kıymetini bilen temiz bir kullanıcı isen makinana hiçbirşey olmaz. spot ürün almaktan korkma derim.
sözü gelmişken spot konusunda da fikrimi söylemek isterim. bugüne kadar makinelerimi hep spot aldım. garanti dediğimiz belge makinanın fiyatına 500 ytl bindirmekten başka bir boka yaramaz. spot olarak 500 ytl ucuza aldığın bir makinanın üretim hatası verme olasılığı binde bilmem kaçtır. hadi oldu ya böyle bir şanssızlık geldi başına, o 500 ytl lik farkın küçük bir kısmını o hatanın tamiri için yetkili servise vererek durumu halledebilirsin. gördüğün gibi hala kardasın :) o binde bilmemkaçlık şanssızlık sana gelmezse, ve sen de malının kıymetini bilen temiz bir kullanıcı isen makinana hiçbirşey olmaz. spot ürün almaktan korkma derim.
0
ek olarak ben de bir takim farkliliklardan bahsetmek isterim,
canon'un kit lensi gercekten tercih edilemeyecek bir lens. nikon'un 18+135'i yaninda ezik kaliyor oldukca. tavsiyem 450d alinacaksa sadece body alinmasi.
nikon'un canon'a gore avantajli oldugu bir nokta; nikon objektifleri her nikon'da kullanilir. bu %85'lik bir oran. eski analog makinelerde kullanilan nikon'lar, yeni dijital nikon'larda rahatlikla kullanilmakta. canon'da bu durum soz konusu olamiyor. canon'un analog objektiflerinin neredeyse %50'si dijital canon'larda kullanilamiyor (full frame olanlar haric) keza 450d full frame olmadigi icin bu sikintiyla karsi karsiya kalmak mumkun. bunun disinda, canon'un kaliteli lensleri "L" serisidir ve fiyatlari muhtesem fazladir. bu noktada canon'da objektif sorunu bir eksi.
450d'nin kullanim acisindan d80'e karsi sahip oldugu bir eksi de, manuel kullanimda zorluk cikaran "diyafram carki"na sahip olmamasi. nikon'da hem deklansorun altinda enstantane carki vardir hem de vizorun saginda, basparmaginizin altinda diyafram carki vardir.
a.img-dpreview.com
450d'de diyafram carkini kullanmak icin vizorun yanindaki av tusuna basili tutarken deklansorun altindaki enstantane carkini cevirmeniz gerekiyor. bu acidan kullanissiz.
a.img-dpreview.com
her iki makinenin de hayyam pasajinda kitlens ile beraber satis fiyatlari neredeyse ayni (en son 4-5 ay once sordugumda ikisi de 1300ytl idi)
lakin performans ve teknoloji olarak 450d bir adim onde. eger ki 450d'den bir adim onde olan bir makine almak isterseniz, nikon d90'a bakabilirsiniz.. fiyati lensiyle beraber 1600 ytl idi yine hayyam'da (1 hafta once sordum)
www.dpreview.com
canon'un kit lensi gercekten tercih edilemeyecek bir lens. nikon'un 18+135'i yaninda ezik kaliyor oldukca. tavsiyem 450d alinacaksa sadece body alinmasi.
nikon'un canon'a gore avantajli oldugu bir nokta; nikon objektifleri her nikon'da kullanilir. bu %85'lik bir oran. eski analog makinelerde kullanilan nikon'lar, yeni dijital nikon'larda rahatlikla kullanilmakta. canon'da bu durum soz konusu olamiyor. canon'un analog objektiflerinin neredeyse %50'si dijital canon'larda kullanilamiyor (full frame olanlar haric) keza 450d full frame olmadigi icin bu sikintiyla karsi karsiya kalmak mumkun. bunun disinda, canon'un kaliteli lensleri "L" serisidir ve fiyatlari muhtesem fazladir. bu noktada canon'da objektif sorunu bir eksi.
450d'nin kullanim acisindan d80'e karsi sahip oldugu bir eksi de, manuel kullanimda zorluk cikaran "diyafram carki"na sahip olmamasi. nikon'da hem deklansorun altinda enstantane carki vardir hem de vizorun saginda, basparmaginizin altinda diyafram carki vardir.
a.img-dpreview.com
450d'de diyafram carkini kullanmak icin vizorun yanindaki av tusuna basili tutarken deklansorun altindaki enstantane carkini cevirmeniz gerekiyor. bu acidan kullanissiz.
a.img-dpreview.com
her iki makinenin de hayyam pasajinda kitlens ile beraber satis fiyatlari neredeyse ayni (en son 4-5 ay once sordugumda ikisi de 1300ytl idi)
lakin performans ve teknoloji olarak 450d bir adim onde. eger ki 450d'den bir adim onde olan bir makine almak isterseniz, nikon d90'a bakabilirsiniz.. fiyati lensiyle beraber 1600 ytl idi yine hayyam'da (1 hafta once sordum)
www.dpreview.com
0
pentax'a rahat rahat lens bulamazsınız. çok büyük ihtimalle üzerindeki lense mahkum kalırsınız. bulabilseniz bile seçme şansınız olmaz. 300 mm tele istiyom dediğiniz anda canon önünüze (sigması tamronu falan hariç, sırf kendi markasından) 9 tane seçenek sunabilir mesela. bütçenize ve ihtiyacınıza göre istediğinizi seçersiniz. pentax'ın varsa yoksa bir tane 300'lük telesi vardır, onu da bulabilirseniz. bulamazsanız da ebay'lerde aranır durursunuz.
0
@tom riddle: makinayı aldığında hangisini aldığını, fiyatını vb. belirtirsen iyi olur. çünkü aynı kararsızlığı ben de dahil olmak üzere bir çok insanın yaşadığını tahmin ediyorum.
0
son karar olarak d80 seçeneği yerine D90 biraz daha iyi geldi, eğer fiyatlar paradoxical'ın bahsettiği seviyedeyse zaten ikisi için de baya para vericez demektir. arada 300 lira fark olacaksa nikon d90 alırım sanırım.
0
ilk dslr makinan olduğu için marka tercihini ince eleyip sık dokumak lazım. eğer ilerde makinayı değiştirmek isteyecek olursan elinde o marka için kullandığın lensler olacağı için yeni makinayı da aynı markadan seçeceksin. tüm ekipmanı da değiştirebilirsin tabi ama çok zahmetli bir iş olur. d90 ile d80 arasında (d-movie'yi hariç tutarsak) 300 liralık bir fark var mı yok mu emin değilim. madem öyle bütçeni biraz daha zorla d200'lere bak derim ben. :)
0
ermanen
Ucaktan (veya yuksek bir yerden) dustuk diyelim, parasutumuz de yok, ne yapalim ki olme ihtimalini biraz da olsa azaltabilelim? Mesela havada duserken, uzerimizdeki kiyafetlerle parasutumsu birseyler yapabilir miyiz, var mi oyle bir yeti bizde?
Ucaktan (veya yuksek bir yerden) dustuk diyelim, parasutumuz de yok, ne yapalim ki olme ihtimalini biraz da olsa azaltabilelim? Mesela havada duserken, uzerimizdeki kiyafetlerle parasutumsu birseyler yapabilir miyiz, var mi oyle bir yeti bizde?
0
da vinci şifresi nde böyle bir olay geçiyordu sanki ama uzun zaman oldu unuttum :)
0
@sleep may be the enemy
davinci şifresinde değil o, melekler ve şeytanlarda oluyor öyle bişey, orda bi bombanın patlamasıyla oluşan çekim şeyisi bi de suya düşmeden falan hayatta kalıyordu ama sonunda dan brown mucize diye bahsediyordu galiba...
davinci şifresinde değil o, melekler ve şeytanlarda oluyor öyle bişey, orda bi bombanın patlamasıyla oluşan çekim şeyisi bi de suya düşmeden falan hayatta kalıyordu ama sonunda dan brown mucize diye bahsediyordu galiba...
0
evet yapabilirsin hatta boğaz köprüsünden atlayan bi çok mal montlarının şişmesiyle ölmeyip sakat kalıyor. ama çıplak atlarsan da ağzını açmanı öneririm=)
0
melekler ve şeytanlar'da yere paralel gerilmiş 1 metrekarelik bir bez, ortalama ağırlıktaki bir insanın düşüş hızını %40 azaltır diyordu. esas oğlanda bu bilgiden yola çıkarak helikopterden atlarken elleriyle bir bezi geriyordu.
bir de düşülen suyun dalgalı olması ölüm ihtimalini azaltıyormuş.
bir de düşülen suyun dalgalı olması ölüm ihtimalini azaltıyormuş.
0
yere yan düşülürse, omuz ve bacak üstüne yani, basıç daha dengeli dağıldığından yaşama şansı artıyormuş. kaynak discovery channel.
0
bu ne kadar yüksekten düştüğümüze bağlı. uçaktan (kalkış veya iniş dışında) düştüysek kurtulma şansımız olmadığı gibi, yavaş düşmemiz daha acı çekmemizi sağlayacaktır ölürken.
üzerimizdeki şeyleri bir paraşüt gibi kullanmaya çalışabiliriz ancak bunun fiziksel değil de daha çok psikolojik katkı sağlayacağı açıktır.
iyi şanslar.
üzerimizdeki şeyleri bir paraşüt gibi kullanmaya çalışabiliriz ancak bunun fiziksel değil de daha çok psikolojik katkı sağlayacağı açıktır.
iyi şanslar.
0
limit hıza ulaştığında (~180km/s) hissedeceğin şoku hesaplamayı sana bırakıyorum.
hayatta kalmak için mantıklı bulduğum düşüncelerim :
çivi gibi dalmak yerine yatay olarak da hızlanmak, düşerken de bk çuvalı gibi yere yapışmak yerine mümkün olduğunca yuvarlanacak şekilde düşmeye çalışmak. Zaten yüksekten atlayanlar yuvarlanarak çarpmanın etkisini azaltıyorlar.
mythbusters'da uçak suya düşerse kullanılmak için tasarlanmış olan botlara test mankenini, gereksiz bilgi adı buster, bağlayıp uçaktan atmışlardı. Sonuç oldukça başarılı, büyük ihtimalle hayatta kalırsın.
Bu işi montla yapabileceğine inanıyorsan bir araçla 180km/s ile giderken sunroofdan çıkmayı dene, başarabilirsen montunu açmayı dene. sorumluluk kabul etmiyorum.
hayatta kalmak için mantıklı bulduğum düşüncelerim :
çivi gibi dalmak yerine yatay olarak da hızlanmak, düşerken de bk çuvalı gibi yere yapışmak yerine mümkün olduğunca yuvarlanacak şekilde düşmeye çalışmak. Zaten yüksekten atlayanlar yuvarlanarak çarpmanın etkisini azaltıyorlar.
mythbusters'da uçak suya düşerse kullanılmak için tasarlanmış olan botlara test mankenini, gereksiz bilgi adı buster, bağlayıp uçaktan atmışlardı. Sonuç oldukça başarılı, büyük ihtimalle hayatta kalırsın.
Bu işi montla yapabileceğine inanıyorsan bir araçla 180km/s ile giderken sunroofdan çıkmayı dene, başarabilirsen montunu açmayı dene. sorumluluk kabul etmiyorum.
0
ben de paraşütü açılmayan paraşütçülerin düşerken bacaklarını karınlarına çektiğini duymuştum, bu da bir yöntem galiba. böyle cenin pozisyonu gibi. ama olmayabilir dee.. :)
0
ermanen
Vucudumuzun icinden gelen sesleri nasil kaydederiz?edit: organlarin sesleri, kanin akis sesi, nefesin akcigerlere girerken ve cikarken cikardigi ses, midedeki asitin yemekleri eritirken cikardigi ses, noronlarimizda giden elektrik akiminin cikardigi ses gibi artik akliniza baska ne geliyorsa.. genel
Vucudumuzun icinden gelen sesleri nasil kaydederiz?
edit: organlarin sesleri, kanin akis sesi, nefesin akcigerlere girerken ve cikarken cikardigi ses, midedeki asitin yemekleri eritirken cikardigi ses, noronlarimizda giden elektrik akiminin cikardigi ses gibi artik akliniza baska ne geliyorsa.. genelde disardan duyulmayan sesler yani.. cok zayif sesleri algilayip kaydedebilen bir alet var mi, hele ki vucudumuzun icindeki...
edit: organlarin sesleri, kanin akis sesi, nefesin akcigerlere girerken ve cikarken cikardigi ses, midedeki asitin yemekleri eritirken cikardigi ses, noronlarimizda giden elektrik akiminin cikardigi ses gibi artik akliniza baska ne geliyorsa.. genelde disardan duyulmayan sesler yani.. cok zayif sesleri algilayip kaydedebilen bir alet var mi, hele ki vucudumuzun icindeki...
0
Bir kadın oğumcudan yardım alabilirsin. Serçe parmağı kadar bebeğin kalp atışını dinletebildiğine göre her bir şeyi duyurabilecektir sana. Senin ses kayıt cihazı ile yanına oturman yeterli olabilir:)
0
anne karnındaki bebeğin kalp sesini dinlediğimiz alet olabilir mi? (bkz: nst)de de var galiba böyle bir sistem.
0
allezz
Efendime söyliyim, "küçükken", "teenager iken" utangaç olan topluluk içinde konuşamayan, yeni insanlarla tanışmayı zor bulan, bir sohbet esnasında açacak konu bulamayan, diğer insanların hakkında ne düşündüklerine çok kafa yoran, yanlış yapma korkusu olan, genelde yapmadığı şeylerden pişman olan bir
Efendime söyliyim, "küçükken", "teenager iken" utangaç olan topluluk içinde konuşamayan, yeni insanlarla tanışmayı zor bulan, bir sohbet esnasında açacak konu bulamayan, diğer insanların hakkında ne düşündüklerine çok kafa yoran, yanlış yapma korkusu olan, genelde yapmadığı şeylerden pişman olan bir insan iken sosyal anlamda kendinde reformlar yapabilmiş sözlükçü arkadaşlar yapmışlarsa nasıl yapmışlardır merak ediyorum.
0
şincik şöyle oluyor;
tarifine uyan biri olarak şunu söyleyebilirim; ben yabancısı olduğum ortamlarda yakın bir zamana kadar ağzımı bile açmaz, soğuk nevale tadında takılırdım. zamanla çevremdeki insanların benden bir üstünlükleri olmadığını farkettiğim anda cesaretim yerine geldi, çok da sallamamaya başladım söylenenleri.
olay bende basitçe bu.
tarifine uyan biri olarak şunu söyleyebilirim; ben yabancısı olduğum ortamlarda yakın bir zamana kadar ağzımı bile açmaz, soğuk nevale tadında takılırdım. zamanla çevremdeki insanların benden bir üstünlükleri olmadığını farkettiğim anda cesaretim yerine geldi, çok da sallamamaya başladım söylenenleri.
olay bende basitçe bu.
0
hepsi bir süre sonra önemsiz oluyor. insanlar olsun, onların tepkileri olsun, onları eskisi kadar önemsememeye başlıyorsun bir süre sonra. şimdi kaç yaşındasınız bilmiyorum ama ben üniversiteye girmemden beri böyle bir değişim geçirdim sanırım.
0
Hayatının bir noktasında (17-18 gibi) aslında kafanın diğerlerinden çok daha fazla çalıştığını ve aslında acılı yalnızlıklarının nedeninin bu olduğunu anlayıp sonrasında komik bir insan oluyorsun. Gerisi geliyor.
Kendine güven meselesi tamamı ile.
Kendine güven meselesi tamamı ile.
0
Üniyi yeni bitirdim bu sorunların çoğunu atlattım zamanında ama daha iyi sonuçlar elde etmiş kişilere varsa görüşlerini alayim dedim. Mesela burda da var bir sorun, hala kendimde sorun olduğunu düşünüyorum. Dışardan bakılınca oldukça başarılı biri görünmeme rağmen hep kendimde eksik arıyorum, kendimi bir şekilde yetersiz görüyorum ve bu kendine güvensizlikten kurtulamıyorum. Bir konu hakkında kesin kararlı bir insan görüntüsü çizemiyorum. Evet konuyu biraz dağıttığımın farkındayım. Yuh eşşek kadar olmuş hala nelerle uğraşıor diyenlerinizi duyar gibiyim
0
Bu durum seni kendini geliştirmene sevkediyorsa dozu kaçmadıkça iyidir. "Süperim ben yeter bu kadar" demekten iyidir en azından.
Ben lise dönemine kadar olan çekingenliğimi ve utangaçlığımı korkunun üzerine giderek yendim. Sosyalleşmek adına bana zor gelen şeyleri kendimi zorlayarak ve korkularımın gerçekleşmesini tamamen göze alarak zorlama ile gerçekleştirdim. Daha sonra korkulacak bir şey olmadığını anlayınca geçiyor.
Bir de ufaklığımdan beri utangaçlığımı kendimce cezalandırmak adına kendimi sonrasını düşünmeden korkutucu durumların içine attım. Atıyorum okulda sahne ile ilgili bir şey için başvurular alınıyorsa gittim kendimi yazdırdım, iki kişiyle konuşmaya çekinirken kendimi sahnede bulduğum zamanlar oldu (tiyatrodur, şiir okumadır, müziktir). Böyle durumlar yaratabilirsin kendine, kendini iraden ile topluluk içinde falan konuşacak durumlara anlık olarak sokamıyorsan buna kendini mecbur bırakacak ve daha uzun vadede gerçekleşecek şeylerin içine at. Daha sonra mecbur kalacağın için heyecandan ölecek gibi olsan da bir şekilde işi kıvırmak zorunda olduğunu bildiğinden bunları bastırıp korkunun üzerinde tepinmek zorunda kalıyorsun. İşin gücün nedir bilmiyorum ama işe yarıyor. Şu anda ara ara sahneye çıkmamı sağlayan bir işim var ve sahnede neredeyse evimde - odamdaki kadar rahatım diyebilirim. Karşılaştırma olarak: küçükken minibüste para uzatmaya bile acayip çekinirdim. Buna sadece kendimi korktuğum şeyleri yapmaya mecbur bırakarak ulaştım diyebilirim. evet.
Ben lise dönemine kadar olan çekingenliğimi ve utangaçlığımı korkunun üzerine giderek yendim. Sosyalleşmek adına bana zor gelen şeyleri kendimi zorlayarak ve korkularımın gerçekleşmesini tamamen göze alarak zorlama ile gerçekleştirdim. Daha sonra korkulacak bir şey olmadığını anlayınca geçiyor.
Bir de ufaklığımdan beri utangaçlığımı kendimce cezalandırmak adına kendimi sonrasını düşünmeden korkutucu durumların içine attım. Atıyorum okulda sahne ile ilgili bir şey için başvurular alınıyorsa gittim kendimi yazdırdım, iki kişiyle konuşmaya çekinirken kendimi sahnede bulduğum zamanlar oldu (tiyatrodur, şiir okumadır, müziktir). Böyle durumlar yaratabilirsin kendine, kendini iraden ile topluluk içinde falan konuşacak durumlara anlık olarak sokamıyorsan buna kendini mecbur bırakacak ve daha uzun vadede gerçekleşecek şeylerin içine at. Daha sonra mecbur kalacağın için heyecandan ölecek gibi olsan da bir şekilde işi kıvırmak zorunda olduğunu bildiğinden bunları bastırıp korkunun üzerinde tepinmek zorunda kalıyorsun. İşin gücün nedir bilmiyorum ama işe yarıyor. Şu anda ara ara sahneye çıkmamı sağlayan bir işim var ve sahnede neredeyse evimde - odamdaki kadar rahatım diyebilirim. Karşılaştırma olarak: küçükken minibüste para uzatmaya bile acayip çekinirdim. Buna sadece kendimi korktuğum şeyleri yapmaya mecbur bırakarak ulaştım diyebilirim. evet.
0
rezil olmayi dusunmeyeceksin, riske girmeyi seveceksin, istedigini yapacaksin, ama her dusundugunu de soylemeyceksin, belli topluluklara katilmayi deneyebilirsin...
0
(bkz: jeux d enfants)
bu filmi izle. aşkı anlatıyor ama kız ve erkek arasındaki iddialaşmalarda çevrelerinin tepkisine ve bu kızla erkeğin bu tepkilere kayıtsızlığını incele. senin durumundaki biri için şahane olacak, muhtemelen de insanlara bakış açın değişecek.
demiştim ya ben de senin gibiydim diye, bu filmi izledikten sonra her şey daha da netleşti. yaşamaya geldik şuraya, millet ne der diye tasa edersek işimiz var.
ha filmi izlemiş de olabilirsin bu arada tabii.
bu filmi izle. aşkı anlatıyor ama kız ve erkek arasındaki iddialaşmalarda çevrelerinin tepkisine ve bu kızla erkeğin bu tepkilere kayıtsızlığını incele. senin durumundaki biri için şahane olacak, muhtemelen de insanlara bakış açın değişecek.
demiştim ya ben de senin gibiydim diye, bu filmi izledikten sonra her şey daha da netleşti. yaşamaya geldik şuraya, millet ne der diye tasa edersek işimiz var.
ha filmi izlemiş de olabilirsin bu arada tabii.
0
entrapmen
arabanin el frenini indirdigim halde el freni cekikmis gibi onu kalkiyor, yerinden gidim oynamiyor.defalarca cekip indirdigim halde ayni sekilde. panelde isigi da sonuyor ama? cekerken ve indirirken de bir gariplik hissedilmiyor.sorun ne olabilir? herhangi bir usta getirsem hallettirebilir miyim? bi
arabanin el frenini indirdigim halde el freni cekikmis gibi onu kalkiyor, yerinden gidim oynamiyor.
defalarca cekip indirdigim halde ayni sekilde. panelde isigi da sonuyor ama? cekerken ve indirirken de bir gariplik hissedilmiyor.
sorun ne olabilir? herhangi bir usta getirsem hallettirebilir miyim? bir de sorunun kaynaklandigi seyi bilmedigim icin bana girebilecek rakam nedir?
defalarca cekip indirdigim halde ayni sekilde. panelde isigi da sonuyor ama? cekerken ve indirirken de bir gariplik hissedilmiyor.
sorun ne olabilir? herhangi bir usta getirsem hallettirebilir miyim? bir de sorunun kaynaklandigi seyi bilmedigim icin bana girebilecek rakam nedir?
0
panel ışığının bir şey ifade etmeyeceğini belirteyim öncelikle, panel ışığı tamamen o kolun inik olmasına göre sönüyor. hidrolik aksamda bir problem olabilir. kasko varsa arabayı çektirirseniz daha iyi olur.
0
isin kotu yani araba otoparkta. arabayi cektirmem mumkun degil (sitenin altinda ve dar). bir de kaskoyu bozdurmak istemiyorum sirf bunun icin.
maliyet gercekten yuksek ise dusunebilirim bunu, o yuzden bu soruyu soruyorum :( off icimden bir his bir taraflarimda patlayacak bu mevzu diyor.
maliyet gercekten yuksek ise dusunebilirim bunu, o yuzden bu soruyu soruyorum :( off icimden bir his bir taraflarimda patlayacak bu mevzu diyor.
0
araba önden çekiçliyse, önü kalkmaz arkası kalkar, kanımca:))
edit: geri vitesinde kalkıyorsa durum değişir..
edit: geri vitesinde kalkıyorsa durum değişir..
0
el freninin teli bırakmıyordur hocam balatayı. arabanın altına bi bak istersen. bi tane tel goreceksin. iki teker için ikiye ayrılan. arkaya doğru ilerler ortadan. onu bi kurcala, şöyle bi hareket ettir. belki geçici bi çözüm olabilir. yalnız zorlayıp da arabayı hareket ettirmeye çalışma; hem fren balatalarını, hem de debriyaj balatasını eline alıp "vay be eritmişim anasını satıyım" dersin.
mahalle arası ustaları iki dakikada halleder, eğer disklerle veya kampanayla ilgili bi problem yoksa. arka tekerin kampana ise eger, belki de o balataları ayıran metal zımbırtı sıkısıp balatayı kitlemiştir. belki de ayırıcı yay atmıştır, gene kitlemiştir.
ama bence el freni teli sıkışmış. :)
mahalle arası ustaları iki dakikada halleder, eğer disklerle veya kampanayla ilgili bi problem yoksa. arka tekerin kampana ise eger, belki de o balataları ayıran metal zımbırtı sıkısıp balatayı kitlemiştir. belki de ayırıcı yay atmıştır, gene kitlemiştir.
ama bence el freni teli sıkışmış. :)
0
sanki vites kutusu ve/veya dişlileriyle de alakalı bir sorun olabilir. en azından kolayca vitese geçiyor mu araba ?
0
vitese gecisinde bir problem yok. geri ve ileri rahatca geciyor.
cekik halde yol gitmedigime eminim. en azindan fark ederdim diye dusunuyorum. sonucta uzun zamandir kullandigim bir arac bu. huyunu, suyunu, sesini taniyorum.
yarin bir usta getirtip bakacagim bakalim. umarim cok gecirmezler.
cekik halde yol gitmedigime eminim. en azindan fark ederdim diye dusunuyorum. sonucta uzun zamandir kullandigim bir arac bu. huyunu, suyunu, sesini taniyorum.
yarin bir usta getirtip bakacagim bakalim. umarim cok gecirmezler.
0
dorian greyfurt
tıp bilgim house md ile sınırlı.bu hastaların parmağına kıstırılan dalgametre var ya adı her ne ise; şimdi bu nabzı ve kan basıncını ölçüyor anlayabiliyorum.bi de o monitörde, arada hastanın oksijen seviyesi düşüyor falan, dikkat ediyorum elemana sadece bu alet takılı. şimdi bu alet oksijen seviyesi
tıp bilgim house md ile sınırlı.
bu hastaların parmağına kıstırılan dalgametre var ya adı her ne ise; şimdi bu nabzı ve kan basıncını ölçüyor anlayabiliyorum.
bi de o monitörde, arada hastanın oksijen seviyesi düşüyor falan, dikkat ediyorum elemana sadece bu alet takılı. şimdi bu alet oksijen seviyesini, kan basıncı ve nabız arasında bir orantı kurup mu algılıyor? ya da hatalı mıyım başka alet de takılı mı.
yanı oksijen oranını o monitöre yansıtan nedir?
bu hastaların parmağına kıstırılan dalgametre var ya adı her ne ise; şimdi bu nabzı ve kan basıncını ölçüyor anlayabiliyorum.
bi de o monitörde, arada hastanın oksijen seviyesi düşüyor falan, dikkat ediyorum elemana sadece bu alet takılı. şimdi bu alet oksijen seviyesini, kan basıncı ve nabız arasında bir orantı kurup mu algılıyor? ya da hatalı mıyım başka alet de takılı mı.
yanı oksijen oranını o monitöre yansıtan nedir?
0
Pulse Oksimetre. Her bir nabızda kandaki oksijen satürasyonunu ölçmeye yarar. Mekanik tekniğini bilmiyorum.
0
parmak ucundaki kandaki eritrositlere kırmızı ışık veriyor, infrared sensorüyle de oradaki eritrositlerin o ışığı absorbsiyon oranına göre de oksijen miktarını tesbit ediyor.
en basit haliyle böyle işliyor
en basit haliyle böyle işliyor
0
tom riddle
Birkaç gündür böyle bi ses gelmeye başladı. başka insanların da dikkatini çekmiş, neden olabilir bu ya hu?
Birkaç gündür böyle bi ses gelmeye başladı. başka insanların da dikkatini çekmiş, neden olabilir bu ya hu?
0
bi reklamdı ama melodi sitesi mi telefon sitesi mi hatırlamıyorum.. çaktırmadan çalıyor kendi kendine.. gıcık bir şey..
0
montreal
Kullanan kişilerden yorum almak istiyorum; bu tuş takımı beni rahatsız eder mi? alışmak mümkün mü? bir yerde 1 ay geçmeden içine toz doldu diye bir yorum okudum doğru mudur? kısaca bu telefon almaya değer mi? şimdiden teşekkürler.
Kullanan kişilerden yorum almak istiyorum; bu tuş takımı beni rahatsız eder mi? alışmak mümkün mü? bir yerde 1 ay geçmeden içine toz doldu diye bir yorum okudum doğru mudur? kısaca bu telefon almaya değer mi? şimdiden teşekkürler.
0
www.sikayetvar.com dan aratarak ne şikayetler gelmiş öğrenebilirsiniz.
0
çok rahat bir telefon, tuş takımı kullanışlı, içine toz falan da dolmuyor tabi nerede ve nasıl kullandığına bağlı olarak değişebilir ama tavsiye ederim bence değer.
0
s nek
doktorlar.. kendini doktor kadar bilgili görenler.. bu soru tam size göree.. dedıkten sonra söze şöyle baslamak istiyorum. ben gecenlerde beyın mr 'ı cektırdım. bılenler bılır kafa kafes gıbı bıseyın ıcınde belıne kadar o aletın ıcıne sokuyorlar senı faln.. sorum şu ki; o aletten okadar yüksek sevıy
doktorlar.. kendini doktor kadar bilgili görenler.. bu soru tam size göree.. dedıkten sonra söze şöyle baslamak istiyorum. ben gecenlerde beyın mr 'ı cektırdım. bılenler bılır kafa kafes gıbı bıseyın ıcınde belıne kadar o aletın ıcıne sokuyorlar senı faln.. sorum şu ki; o aletten okadar yüksek sevıyede ses cıkmak zorunda mı? bıde lanet seyden hep aynı seste çıkmıyor ritimli ama değişken bi ses.yanı bu alet daha sesız calısamaz mı? ve niye o sesler değişiyor aynısı olsa ötse sürekli bozulur mu meret?
0
bu soru aslında doktorlara değil biyomedikalcilere göre diyeyim ve elektronik öğrencisi olarak bildiğim kadarıyla cevaplayayım. içeride çok güçlü süperiletken elektromıknatıslar var. bunlar sürekli açılıp kapanmakta olduğu için titremekteler ve bu yüzden ses yapıyorlar.
0
Bu doktorlara has görmemek gerekiyor bence. Her dal ve her meslek için söyleyebiliriz. Örneğin uzman olduğunuz bir konuyu anlatırken karşınızdaki insanın anlattığınızı şak diye anladığını sanıyorsunuz sizin bildiğiniz öğrenebildiğiniz şeyi onunda hemen kavrayabileceğinizi sanıyorsunuz. Fakat böyle olmayıncada arada diyalog problemi yaşanıyor.
Anneye anlatır gibi anlat diceksin:)
Anneye anlatır gibi anlat diceksin:)
0
(git: 22025)
bladder'ın yolladığı bu duyuruya da ben yorum yazmışım, hiç hatırlamıyorum bile :)
bladder'ın yolladığı bu duyuruya da ben yorum yazmışım, hiç hatırlamıyorum bile :)
0
bordeaux
bazen garipleşiyorum. ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor. böyle 10 günde 1 filan basıma geliyor. sabah kalktıktan aksam yatana kadar. yolda yürürken gideceğim yeri geçip devam ediyorum. doğru kelimeleri kullanamıyorum. sabah sabah telefonu kapatırken iyi akşamlar demek, sürekli birlikte çalıştığım ark
bazen garipleşiyorum. ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor. böyle 10 günde 1 filan basıma geliyor. sabah kalktıktan aksam yatana kadar. yolda yürürken gideceğim yeri geçip devam ediyorum. doğru kelimeleri kullanamıyorum. sabah sabah telefonu kapatırken iyi akşamlar demek, sürekli birlikte çalıştığım arkadaşlarımın isimlerini karıştırmak, biri bana bir şey dediginde daha o saniye tam tersi şekilde algılamak gibi.mesela biri bana "o dosyayı sana ali getirecek" diyor, ben de "ok tamam demek ayşe getirecek diye" karşılık veriyorum. yine böyle olduğum günler iştahım olmuyor, hiçbir şeyden zevk almıyorum, akşam olup uyuyana kadar mutsuz dolaşıyorum. sonra ertesi gün geçiyor.
ek bilgiler: alkol vs kullanmıyorum yani akşamdan kalmalık bir hal olamaz. düzenli yaşıyorum.
ek bilgiler: alkol vs kullanmıyorum yani akşamdan kalmalık bir hal olamaz. düzenli yaşıyorum.
0
yaşınız kaç? benim aklıma psikiyatrik olmayan 2 fizyolojik sebep geldi: huntington hastalığı ve alzheimer's.
mesela, herhangi bir uzvunuzda istemsiz titremeler oluyor mu arada? elinizde, bacağınızda veya ayağınızda yani?
mesela, herhangi bir uzvunuzda istemsiz titremeler oluyor mu arada? elinizde, bacağınızda veya ayağınızda yani?
0
25 yasındayım. işim biraz fazla dikkat ve hafıza gerektiriyor. arada tutukluk mu yapıyorum yani?
0
oh be hiç garipsememişsiniz. demek normal bir durum. dünden beri iyice takmıştım meseleye ama simdi rahatım. eheroy. sütlaç gibi beynimle etrafa tehlike saçmaya devam edebilirim.
bu arada @tom riddle: bahsettiğn tarz titremeler yaşamıyorum. asla bitmez baş-daha dogursu ense kökü- agrım var ama ona alıstım artık.
bu arada @tom riddle: bahsettiğn tarz titremeler yaşamıyorum. asla bitmez baş-daha dogursu ense kökü- agrım var ama ona alıstım artık.
0
sen daha nutella yemeye devam et, vitamin eksikliğinden oluyordur o. bol bol sebze, meyve ye, c vitamini falan al.
0
eusebiodelaparma
efenim. $imdi benim zaman zaman scooter kullanmi$ligim var. ama bana ait scooter im bile olmadi. vitesli motor da uzuuun seneler once sanirim kawasaki dt'ydi, kullanmi$tim. goruldugu gibi hala hayattayim. ama $imdi vitesli bir motorla 32 ya$imdan sonra bu olaya girme planlarim var. biraz ara$tirdim
efenim. $imdi benim zaman zaman scooter kullanmi$ligim var. ama bana ait scooter im bile olmadi. vitesli motor da uzuuun seneler once sanirim kawasaki dt'ydi, kullanmi$tim. goruldugu gibi hala hayattayim. ama $imdi vitesli bir motorla 32 ya$imdan sonra bu olaya girme planlarim var.
biraz ara$tirdim ve ba$langic motoru olarak honda cbf 150 ve nevi tavsiye ediliyor. ne dersiniz?
istanbul'da motor kullanmak ne menem bir $eydir?
i$e takim elbise ile gitmem gerek. olabiler mi?
bir de ba$langic egitimi icin honda nin bir guvenli suru$ egitim merkezi varmi$. 280 ytl ye iki gun egitim veriyorlarmi$. burasi hakkinda bir fikri olan var mi?
konuyla ilgili ba$ka oneri/teklif/fikir/anilari olanlar kendini tutmasin. zarari olmaz.
biraz ara$tirdim ve ba$langic motoru olarak honda cbf 150 ve nevi tavsiye ediliyor. ne dersiniz?
istanbul'da motor kullanmak ne menem bir $eydir?
i$e takim elbise ile gitmem gerek. olabiler mi?
bir de ba$langic egitimi icin honda nin bir guvenli suru$ egitim merkezi varmi$. 280 ytl ye iki gun egitim veriyorlarmi$. burasi hakkinda bir fikri olan var mi?
konuyla ilgili ba$ka oneri/teklif/fikir/anilari olanlar kendini tutmasin. zarari olmaz.
0
motordan zerre anlamasam da bir ara başlamaya heveslendiğimde yamaha ybr'yi duymuştum.. bilmem sizi keser mi, işinize yarar mı..
0
istanbul'da motor kullanmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. sürekli bir sürücü değilim ama motor alsam da istanbul'da kullanmamayı tercih ederim. kırmızı ışıkta beklerken bile gelip arkadan çarptılar. ne yazık ki araba kullanırken olduğu kadar basit bir kaza olmuyor bu bile. zaten sadece yaz aylarında takım elbiseyle kullanmak mümkün. o da belediyemizin açtığı nefis çukurlara su birikmemesine ve oradan geçmek zorunda kalmamaya dua ederek anca. illa ki istiyorum diyorsanız tavsiyem ehliyetiniz varsa şayet bir motor kiralayıp bir kaç gün gezin tozun ki nelerle karşılaşacağınız hakkında fikriniz olsun.
0
motordan başlarsak; cbf 150 kesinlikle alma. başta yağ yakması olmak üzere bir sürü çözülemeyen problemi var. zaten honda alacaksan 250cc ve üzeri bir şey tavsiye ederim. 250 nin altındakiler honda kalitesinde değil. 125-150 arası bir şey alacaksan ybr yi tavsiye ederim, hem büyütmak istediğinde cbf'e göre elinden çıkarman daha rahat olur.
istanbul'da motor kullanmak bildiğin deliliktir. sadece huni yerine kask kullanılır o kadar. deliliğin dozajına göre bazen o da kullanılmaz.
işe takım elbiseyle gitmeyi falan zaten unut. yağmurdu yaştı bunlar zaten var... bi de çok rüzgar yersin.
honda'nın eğitimini duydum ama detaylı bilmiyorum. gitme imkanın varsa tabiki bir zararı olmaz.
hadi salıcakla...
istanbul'da motor kullanmak bildiğin deliliktir. sadece huni yerine kask kullanılır o kadar. deliliğin dozajına göre bazen o da kullanılmaz.
işe takım elbiseyle gitmeyi falan zaten unut. yağmurdu yaştı bunlar zaten var... bi de çok rüzgar yersin.
honda'nın eğitimini duydum ama detaylı bilmiyorum. gitme imkanın varsa tabiki bir zararı olmaz.
hadi salıcakla...
0
hocam ben de motor kullaniyorum okula gidip gelirken. git gel toplam 8 km ya vardir ya yoktur. ama ona ragmen bile bolume barut ficisi gibi gidiyorum bazen. millet resmen manyak olmus. motora hic saygilari yok. dusunurken bu da aklinda bulunsun.
0
cbf 150 var bende, pek memnunum. 2. el aldım ama hiçbir sorun çıkartmadı. yağ akıtma diye bir problemi yok bence. istanbul trafiginde motor kullanmak hakkaten gitiikçe zorlaşıyor. (metrobus geldi diye şeritleri daralttılar, artık çevre yolunda bile trafiğe takılmak mümkün olabiliyor) yağış mevsiminin gelmesiylen, iş kıyafetiyle binebilme ihtimali azalıyor. Şirkette düzgün bir ayakkabı bulundurularak ve ütülü pantolonu dikkatlice yanınızda taşıyarak üstesinden gelebilirsiniz. tüm bu dez avantajlarına rağmen, işe motorlan gitmek, paha biçilemez :)
0
valla geçen yıl abim de heves etti motora 30larına gelip boşanınca, scooterla başlicam dedi, dedim yapma düzgün bişi al 150lik falan, napcan scooterı, yok mok derken bir gün eve kle 500 almış olarak döndü, kursta denemiş de hayran olmuş. hala da hayatta. iyi eğitim almak önemli tabi böyle hamlelerden önce.
demem odur ki, bi boy büyük al büyüyünce de giyersin:)
demem odur ki, bi boy büyük al büyüyünce de giyersin:)
0
takım elbiseyle motordan düştüğün anda başına gelecekler hakkında en ufak bir fikrin olmadığı görüşündeyim. kask takarak başını korursun belki ama ya gerisi? motorcu korumalarını giyip çıkarman 2 dakikalık bir iş değildir.
0
benim sorduğu her kişi başlangıç olarak bir naked motor almamı tavsiye etti. çünkü sonradan kendi motorun yetmeyecek, beğenmeyeceksin. 250 cc de sınır olsun.
hyosung'un da naked modelleri revaçta, onlara da bakabilirsiniz.
hyosung'un da naked modelleri revaçta, onlara da bakabilirsiniz.
0
Öncelikle sizin gibi bilinçli motorcu adaylarını görmek çok güzel.
CBF 150 artık kendini kanıtlamış bir motor. Şehir içinde her türlü işinizi görecektir. Özellikle ağırlıklı olarak işe gidip gelmeye kullanacaksanız gayet uygun. Bütçeniz uygunsa, arada bir şehir dışına çıkıp gezerim diyorsanız CBF 250 ya da YBR 250'yi de inceleyebilirsiniz.
"İki günde bıkarsın, kesmez bunlar seni" diyenlere hiç aldırmayın. Motosiklet kültürünün gelişmiş olduğu ülkelerde bu motorları ömür boyu kullananlar var. Ralli sürücüsü değilsiniz zaten, trafikte kullanacaksınız. Sanki 200-300 basacak yol mu var şehir içinde...
Motora binerken kaska ek olarak korumalı eldiven+çizme+mont+pantolon da kullandığınız takdirde (ki her daim kullanmalısınız) takım elbiseyle de gidebilirsiniz, yağmurdan çamurdan da etkilenmezsiniz.
Anlaşılacağı üzere bu motor işi biraz zahmetli.
Honda motosiklet eğitim merkezi hiç fena değil. Bütçeniz uygunsa gidebilirsiniz. Buna ek olarak OMM gibi grupların ücretsiz teorik eğitimlerinden birine katılmanızı da öneririm. Motosiklet teorisi kitabını da muhakkak okuyun. Zaten ehliyet mehliyet alana kadar en az bir üç ay geçecektir, epey vaktiniz var daha.
CBF 150 artık kendini kanıtlamış bir motor. Şehir içinde her türlü işinizi görecektir. Özellikle ağırlıklı olarak işe gidip gelmeye kullanacaksanız gayet uygun. Bütçeniz uygunsa, arada bir şehir dışına çıkıp gezerim diyorsanız CBF 250 ya da YBR 250'yi de inceleyebilirsiniz.
"İki günde bıkarsın, kesmez bunlar seni" diyenlere hiç aldırmayın. Motosiklet kültürünün gelişmiş olduğu ülkelerde bu motorları ömür boyu kullananlar var. Ralli sürücüsü değilsiniz zaten, trafikte kullanacaksınız. Sanki 200-300 basacak yol mu var şehir içinde...
Motora binerken kaska ek olarak korumalı eldiven+çizme+mont+pantolon da kullandığınız takdirde (ki her daim kullanmalısınız) takım elbiseyle de gidebilirsiniz, yağmurdan çamurdan da etkilenmezsiniz.
Anlaşılacağı üzere bu motor işi biraz zahmetli.
Honda motosiklet eğitim merkezi hiç fena değil. Bütçeniz uygunsa gidebilirsiniz. Buna ek olarak OMM gibi grupların ücretsiz teorik eğitimlerinden birine katılmanızı da öneririm. Motosiklet teorisi kitabını da muhakkak okuyun. Zaten ehliyet mehliyet alana kadar en az bir üç ay geçecektir, epey vaktiniz var daha.
0
para mevzunu halledersen cbr 150 r al derim ya da bugun yamaha r125 gordum o da gayet guzel alet.
0
daha önce scooter kullanmış birisi olduğundan dolayı honda cbf 250 tavsiye ederim ben sana. ha bi de @boilteau demiş zaten işe takım elbise ile gidip gelmek için maxi-scooter'lar çok şahane bence. bi hayli de kullanıcısı var. suzuki burgman, honda foresight araştırmanıza değer bence.
0
t joe
casper cpw2000 laptop sahibiyim. geForce go 6600 ekran kartım var ama çok yetersiz geliyor. bu emektar bilgisayarımı çok sevdiğim için de değiştirmek istemiyorum, birbirimize çok alıştık.. ekran kartımı değiştirme imkanım var mı? varsa ne takabilirim? nereden bulurum?edit: ya bu resimdeki ekran kart
casper cpw2000 laptop sahibiyim. geForce go 6600 ekran kartım var ama çok yetersiz geliyor. bu emektar bilgisayarımı çok sevdiğim için de değiştirmek istemiyorum, birbirimize çok alıştık.. ekran kartımı değiştirme imkanım var mı? varsa ne takabilirim? nereden bulurum?
edit: ya bu resimdeki ekran kartı. aynı girişe sahip ama daha iyi bi' şey arıyorum, bulabilir miyim? nerde?
edit: ya bu resimdeki ekran kartı. aynı girişe sahip ama daha iyi bi' şey arıyorum, bulabilir miyim? nerde?
0
malesef. dizüstü bilgisayarların grafik işlemcileri ana kartlarına bütünleşik olarak geliyor.
0
ya benimki bütünleşik değil, çıkartılabiliyor. yani ekran kartım :D çıkarttım baktım.. dur bi resmini koycam birazdan..
0
enter saltman
otobüslerdeki pısssss pısss sesi neresinden gelir abi arkadaş havalı amortisör dedi ama fazla tınlamadımbide bazı otobüslerin dururken uçak inermiş gibi ses geliyo bunları fabrika bilerek mi ayarlıyor
otobüslerdeki pısssss pısss sesi neresinden gelir abi arkadaş havalı amortisör dedi ama fazla tınlamadım
bide bazı otobüslerin dururken uçak inermiş gibi ses geliyo bunları fabrika bilerek mi ayarlıyor
bide bazı otobüslerin dururken uçak inermiş gibi ses geliyo bunları fabrika bilerek mi ayarlıyor
0
her ne kadar genel olarak havali amortisor olarak dusunulse de bence bu ses hava körügü denilen olay nedeniyle cikiyorum. hava körügü fren yapildigi sirada fren balatalarina güç uygulayip aracin durmasini sagliyor. yani kisaca asr/abs olayi.
bu tip otobüsler calistirildiktan sonra hava dolmasi için bir süre hareket etmeden bekletilir hatta. hava dolduktan sonra yola devam edilir.
durduktan sonra cikan pisss sesi; sanirim kalan havanin disari atildiginda cikan ses.
hatta buyrun surada (bkz: #2944644) travego otobuslerinin yürüyen aksami yazilmis. orada da belirtilmekte.
bu tip otobüsler calistirildiktan sonra hava dolmasi için bir süre hareket etmeden bekletilir hatta. hava dolduktan sonra yola devam edilir.
durduktan sonra cikan pisss sesi; sanirim kalan havanin disari atildiginda cikan ses.
hatta buyrun surada (bkz: #2944644) travego otobuslerinin yürüyen aksami yazilmis. orada da belirtilmekte.
0
uçak inermiş gibi olan ses retarder denilen sistem. bu sistem sıvı viskozitesini kullanarak fren yapmayı sağlıyor, özellikle ağır vasıtalarda kullanılıyor. sözlükte detaylı açıklaması yapılmış.
pıs pıs sessleri ise amortisörlerden geliyor evet. havalı amortisör olmasının yanında özel bir hava pompası da mevcut otobüslerde, bu sayede otobüsün amortisörlerine olabildiğince hızlı ve uygun basınçta hava doldurulmasına olanak sağlıyor. bu hava pompası aynı zamanda otobüs kapılarını açıp kapatan sistemde de kullanılıyor.
pıs pıs sessleri ise amortisörlerden geliyor evet. havalı amortisör olmasının yanında özel bir hava pompası da mevcut otobüslerde, bu sayede otobüsün amortisörlerine olabildiğince hızlı ve uygun basınçta hava doldurulmasına olanak sağlıyor. bu hava pompası aynı zamanda otobüs kapılarını açıp kapatan sistemde de kullanılıyor.
0
motor freninin sesidir o. adının motor freni olduğuna bakmayın. aracın motorunu yormadan, fren balatalarını ısıtmadan hız düşürmenin en iyi yöntemi, egsoz(ekzoz-ekzos artık hangisiyse) manifoltunda havayı sıkıştırma ve bırakma yöntemidir. tıss sesi havanın bırakıldığı anın sesidir. (bkz: retarder)
0
sevgili arkadaşlar, hiçbir fren ve yavaşlama emaresi göstermeyen otobüslerden de çıkıyor o ses. fren yaparken çıkan fıslamalar ve durunca çıkan fosss sesi hava körüğü, bilmemne freni falan olabilir elbet ama kendi halinde yolda tıngır tıngır giden otobüsten saniyede bir çıkan pıss pısss sesi niye fren olsun? havalı amortisör bence de.
0
midibüs ve otobüslerde hava basıncı ile çalışan birden fazla sistem mevcuttur. dolayısıyla tıslama sesinin kaynağı birden fazla olabilir
havalı amortisör otobüslerde olmazsa olmaz bir sistemdir, silindirik körüklerden oluşur. viraj alırken aracın dönülen tarafa doğru yatması ve büyük tümseklerin yaratacağı düşük frekanslı salınımların engellenmesi için bu körüklerdeki hava miktarı sürekli değiştirilir. tıslamanın en önemli kaynağı budur. stajımdan hatırladığım kadarıyla man marka otobüslerde bu sisteme ekas deniyordu.
sallantısız dümdüz bir yolda uzun süre giderseniz, basınçlı havanın depolandığı tüpte basınç artar. bir valf yardımıyla tıslamalar eşliğinde boşaltılır.
saydıklarım dışında sırrına ancak alman mühendislerin vakıf olduğu tıslamalar da mevcuttur elbet.
havalı amortisör otobüslerde olmazsa olmaz bir sistemdir, silindirik körüklerden oluşur. viraj alırken aracın dönülen tarafa doğru yatması ve büyük tümseklerin yaratacağı düşük frekanslı salınımların engellenmesi için bu körüklerdeki hava miktarı sürekli değiştirilir. tıslamanın en önemli kaynağı budur. stajımdan hatırladığım kadarıyla man marka otobüslerde bu sisteme ekas deniyordu.
sallantısız dümdüz bir yolda uzun süre giderseniz, basınçlı havanın depolandığı tüpte basınç artar. bir valf yardımıyla tıslamalar eşliğinde boşaltılır.
saydıklarım dışında sırrına ancak alman mühendislerin vakıf olduğu tıslamalar da mevcuttur elbet.
0
kotak
ya external hd olarak şarkı atılıyo da, ipodda dinleyebildigim şarkıları başka bilgisayara atmanın yolu nedir arkedeşler yav?bi prooram var mı bunun için bi buldurun be.
ya external hd olarak şarkı atılıyo da, ipodda dinleyebildigim şarkıları başka bilgisayara atmanın yolu nedir arkedeşler yav?
bi prooram var mı bunun için bi buldurun be.
bi prooram var mı bunun için bi buldurun be.
0
alkolik imam
Aziz Romalı'lar!Gece araba kullanırken acayip bi takıntı oluştu. Karşı yönden gelen araç uzunları ya da sisleri yakmışsa deli gibi gözüm takılıyor neredeyse yola bakmayı bırakıyorum. Takıntı bir süre sonra sisleri yakanlara ben de yakıcam m*na koyim şekline dönüşüyor. Kaza atlattığım bile oldu. Bu d
Aziz Romalı'lar!
Gece araba kullanırken acayip bi takıntı oluştu. Karşı yönden gelen araç uzunları ya da sisleri yakmışsa deli gibi gözüm takılıyor neredeyse yola bakmayı bırakıyorum. Takıntı bir süre sonra sisleri yakanlara ben de yakıcam m*na koyim şekline dönüşüyor. Kaza atlattığım bile oldu. Bu delilikten nasıl olsa da kurtulsam?
Gece araba kullanırken acayip bi takıntı oluştu. Karşı yönden gelen araç uzunları ya da sisleri yakmışsa deli gibi gözüm takılıyor neredeyse yola bakmayı bırakıyorum. Takıntı bir süre sonra sisleri yakanlara ben de yakıcam m*na koyim şekline dönüşüyor. Kaza atlattığım bile oldu. Bu delilikten nasıl olsa da kurtulsam?
0
itü'lü elemanlardı yanılmıyorsam ödüllü bir proje üzerinde çalışıyolardı uzun zaman önce. göz almayacak otomobil camı diye. şimdi ne durumdadır bilmiyorum da mercedes fln işin içindeydi. linkini bulamadım google'da. yalan mı oldu acaba merak ettim şimdi.
0
evet benim bahsettiğim de ermanen'in dediğiydi. uzun huzmeli sallamışım itü'yü ama mercedes'i ödülü tutturmuşum neyse ki
0
yola konsantre olmaya çalışın. ne bileyim dikiz aynanızı kontrol edin.
ya da sellektör yapın kapamaları için. anlayanlar kısıyor genelde.
ya da sellektör yapın kapamaları için. anlayanlar kısıyor genelde.
0
güneş gözlüğü takın çok saçma olur sanırım:)
bana da oluyor, uzun yakana hemen uzunla ayar vermeye calısıyorum falan.. ama kaza seviyesine ulasmadım cok sukur.
tamamen piskolojik derler ya.oyle iste.
siz onunuze bakın, dusunmeyin far falan. cunku bazen kısa far acık oldugunda bile "bak adiye uzunları yakmıs" diye sinir yaptıgım oluyordu. halbuki adam kısayla gidiyor.
bana da oluyor, uzun yakana hemen uzunla ayar vermeye calısıyorum falan.. ama kaza seviyesine ulasmadım cok sukur.
tamamen piskolojik derler ya.oyle iste.
siz onunuze bakın, dusunmeyin far falan. cunku bazen kısa far acık oldugunda bile "bak adiye uzunları yakmıs" diye sinir yaptıgım oluyordu. halbuki adam kısayla gidiyor.
0
bende de oluyor aynısı karşıdan bir araba gelirken fener görmüş bıldırcın gibi kalakalıveriyorum.
çaresi ise karşı tarafın farlarını söndürmesi. gerçi karşı taraf bunu düşünemeyecek kadar mal belliki. sende aynısını yapınca (ben katmetlisini yapıyorum kolu çevirip ileri itince hem sisleri hem uzunları açıyorum panayır yeri gibi oluyor) düzeliyor, test edildi onaylandı.
bunların dışında bir de karanlıkta yol verdiğim adamlar oluyor, geri geri gitmem gerektiği zaman bütün farları söndürüyorlar, onlar başımın tacı.
çaresi ise karşı tarafın farlarını söndürmesi. gerçi karşı taraf bunu düşünemeyecek kadar mal belliki. sende aynısını yapınca (ben katmetlisini yapıyorum kolu çevirip ileri itince hem sisleri hem uzunları açıyorum panayır yeri gibi oluyor) düzeliyor, test edildi onaylandı.
bunların dışında bir de karanlıkta yol verdiğim adamlar oluyor, geri geri gitmem gerektiği zaman bütün farları söndürüyorlar, onlar başımın tacı.
0
nickini vermek istemeyen suser
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı k
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;
1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?
2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)
3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı koşarım ama gece bekçinin fener avantajı var)
4. Yakalanırsam ne olur?
Ayrıca Karacaahmet'e gitme, x mezarlığına git türü önerilere de açığım. (Anadolu yakasında olmak kaydıyla)
x = yakalanma tehlikesinin az olduğu gotik bir mezarlık.
1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?
2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)
3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı koşarım ama gece bekçinin fener avantajı var)
4. Yakalanırsam ne olur?
Ayrıca Karacaahmet'e gitme, x mezarlığına git türü önerilere de açığım. (Anadolu yakasında olmak kaydıyla)
x = yakalanma tehlikesinin az olduğu gotik bir mezarlık.
0
tek basina mi?
edit: ben gece ve yagmur yagarken gitmistim, hicbir heyecani yok:)
edit: ben gece ve yagmur yagarken gitmistim, hicbir heyecani yok:)
0
@boilteau: Bana çok uzak kalıyor orası, neden daha heyecanlı olacağını düşünüyorsunuz?
0
karacaahmet çok büyük karanlıkta yönünü kaybedersen zor çıkarsın oradan ayrıca da bir sürü başıboş köpek var. yani dünyevi sıkıntıların daha çok olur. bekçi falan olduğunu zannetmiyorum.
0
@ermanen: Hani samhain gecesi olduğundan hayalet zombi falan görürüz belki, ben mezarlığa gitmenin heyecanlı olabilme ihtimalini seviyorum :P
@synick: İyi oldu söylediğiniz, pusula alayım yanıma. Köpekler şimdiye kadar pek bir şey yapmadılar bana, bu saatten sonra da yapmazlar herhalde.. Yapmazlar di mi? :(
@boilteau: geceyarısına doğru girip sabaha doğru çıkmayı planlıyoruz, ama olur da sıkılırsak gece 3 te küçükyalıdan dönemeyiz :/
@synick: İyi oldu söylediğiniz, pusula alayım yanıma. Köpekler şimdiye kadar pek bir şey yapmadılar bana, bu saatten sonra da yapmazlar herhalde.. Yapmazlar di mi? :(
@boilteau: geceyarısına doğru girip sabaha doğru çıkmayı planlıyoruz, ama olur da sıkılırsak gece 3 te küçükyalıdan dönemeyiz :/
0
neden halloween gecesi?
peki halloween gecesi ise neden müslüman mezarlığı?
madem öyle ecnebi mezarlığına git.
peki halloween gecesi ise neden müslüman mezarlığı?
madem öyle ecnebi mezarlığına git.
0
@mea maxima culpa: müslüman mezarlığında bonus olarak cin, evliya çıkma olasılığı var. hem türk islam sentezi frp de oynarız belki.
halloween'i samhain'in yaygın olarak bilinen ismi olduğu için kullandım, yoksa amaç cadılar bayramı partisi vermek değil, birçok inanışa göre ölüler dünyasının yaşayanların dünyasına en çok yaklaştığı geceyi mezarlıkta, ölülerin yanında geçirmek.
halloween'i samhain'in yaygın olarak bilinen ismi olduğu için kullandım, yoksa amaç cadılar bayramı partisi vermek değil, birçok inanışa göre ölüler dünyasının yaşayanların dünyasına en çok yaklaştığı geceyi mezarlıkta, ölülerin yanında geçirmek.
0
sahrayicedid te bi mezarlık var ya, ona git,
hem yola da yakın tırsarsan hemen koşarsın. :)
ne yapcanı halen anlamadım gerçi ben de, neyse.
hem yola da yakın tırsarsan hemen koşarsın. :)
ne yapcanı halen anlamadım gerçi ben de, neyse.
0
kusura bakmazsan epey bir özenti ve çocukça buldum.
artı uzun süre spiritüel çalışmalar yapan birisi olarak hiç de tavsiye etmiyorum. başına ne geleceğini bilemeyiz.
cin, hortlak dediğin çizgi film karakteri değildir.
artı uzun süre spiritüel çalışmalar yapan birisi olarak hiç de tavsiye etmiyorum. başına ne geleceğini bilemeyiz.
cin, hortlak dediğin çizgi film karakteri değildir.
0
En iyi şu adresten cevap alabilirsin, ayrıntılarıyla açıkla talebini. Eminim yardımcı olacaklardır.
ANADOLU YAKASI HİZMET BİRİMLERİ
Anadolu I. Bölge Müdür Yardımcılığı :
Adres : Nuhkuyu Cad. Karacaahmet mezarlık alanı girişi Zeynepkamil– Üsküdar / İSTANBUL
Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz ilçelerine hizmet vermektedir.
Santral Tel : 0 216 651 55 55-56-57-58-63
Faks:651 55 60S
ANADOLU YAKASI HİZMET BİRİMLERİ
Anadolu I. Bölge Müdür Yardımcılığı :
Adres : Nuhkuyu Cad. Karacaahmet mezarlık alanı girişi Zeynepkamil– Üsküdar / İSTANBUL
Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz ilçelerine hizmet vermektedir.
Santral Tel : 0 216 651 55 55-56-57-58-63
Faks:651 55 60S
0
@thefirstfbl: yola yakın olması kötü ya, izole bir ortam lazım bana.
@mea maxima culpa: kusura bakmıyorum, kulağa özenti geldiğinin farkındayım ama amacım yalnızca güzel bir gece geçirip merakımı gidermek. başıma gelebilecek en kötü şey de köpek ısırması olur sanırım.
@boilteau: oraya da bakayım o zaman, teşekkürler bilgi için :)
@gulden kale: yardımcı olacaklarını sanmıyorum açıkçası :D
@mea maxima culpa: kusura bakmıyorum, kulağa özenti geldiğinin farkındayım ama amacım yalnızca güzel bir gece geçirip merakımı gidermek. başıma gelebilecek en kötü şey de köpek ısırması olur sanırım.
@boilteau: oraya da bakayım o zaman, teşekkürler bilgi için :)
@gulden kale: yardımcı olacaklarını sanmıyorum açıkçası :D
0
valla ben ciddi bir şekilde yazdım yazdıklarımı. şaka filan yapmıyordum.
başına hiç bir şey gelmeyebilir. ama bazı şeyler de gelebilir. cin hortlak dediğin şeylerin şakası yoktur. eğer ki onları görmeye gidiyorsan.
artı mezarlıklarda tinercisinden sapığına tecavüzcüsüne herkesin de bulunabileceğini hatırlatır, satırlarıma son veririm.
başına hiç bir şey gelmeyebilir. ama bazı şeyler de gelebilir. cin hortlak dediğin şeylerin şakası yoktur. eğer ki onları görmeye gidiyorsan.
artı mezarlıklarda tinercisinden sapığına tecavüzcüsüne herkesin de bulunabileceğini hatırlatır, satırlarıma son veririm.
0
büyük mezarlıklarda kesin sorun olur. bekçi yakalar, satanist damgası yersiniz... polis yakalasa esrarkeş damgası yersin anlatamazsın derdini. daha küçük local bir yer bul derim çok girmek istiyosan. lisedeyken atraksyon olsun diye arkaşlarla bulunduğumuz semtteki(feriköy) mezarlığa girmişliğimiz vardır ki tırsma katsayısı epey yüksek bi eylem. el feneri alın derim. ha bide ne gereği var derim git bi çay demle otur evinde...
ha bide gothic mezarlık ayağına azınlık mezarlığına girmeyi deneyip yakalanırsanız ismail türüt le aynı kefeye konma şansın var. plan yapmayun plan!
ha bide gothic mezarlık ayağına azınlık mezarlığına girmeyi deneyip yakalanırsanız ismail türüt le aynı kefeye konma şansın var. plan yapmayun plan!
0
sabahlayacaksanız eğer yiyecek bişeyler düşünün ekmek arası yaptırın. ac acına gidme a oğul!
0
@mea maxima culpa: dikkate alacağım uyarılarınızı, teşekkürler :)
@la grande: hah buydu asıl sorduğum. uzun saçlı olduğumuzdan kolayca satanist damgası yiyebiliriz sanırım :/
feriköy güzel yer ama karşıda olduğundan gidemeyiz.
@crystalsoul: yiyip çıkarız artık :D
@la grande: hah buydu asıl sorduğum. uzun saçlı olduğumuzdan kolayca satanist damgası yiyebiliriz sanırım :/
feriköy güzel yer ama karşıda olduğundan gidemeyiz.
@crystalsoul: yiyip çıkarız artık :D
0
yani asıl önemli ihtimali atlamışsınız, ya orada bi tinerci veya serseri size zarar verirse? o tenha yerde size bişey olsa yardım edecek kimse yok. mortifera'ya katılıyorum, ölüleri boşverin onlarda hayat yok. ne demiş şair, "bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden // bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden".
0
istanbulda değilim ama onun kadar olmasada büyük bir kentteyim. önceki evimiz mezarlığın yakınında idi. mezarlıkla ilgili çok rüya gördüm. bilmiyorum belkide hergün yanıbaşında olduğum içindir. çocuktum o dönemlerde. şuanda bile (time 02:16) tırsık modundayım.
herşeye rağmen bu atraksiyonunu kutluyorum. gönül isterdiki madden bir olay olmayacağı garanti olsun ve yalnız dal mezarlığa ama köpeğinden tinercisine vs. bir çok tehlike olduğu için yalnız girmen sakıncalı olur. bekçi konusuna gelirsek ben sanmıyorumki seni farkettiğinde yakalamaya çalışsın, peşinden koşsun. büyük ihtimalle görmemezlikten gelir. en fazla düdüğünü çalar. unutmayınki onlarınki de can. bu sebep dolayısıyla bekciyi kafana takma. istanbul u bilmediğim için tinerci ve köpekler hakkında yorum yapmayacağım. istanbul da olsaydım bende eşlik etmeyi isterdim sana.
not: akıl verecem iyi dinle beni. burda gideceğin yeri filan yazma sakın ya da herkese söyleme eşşek sakasına kurban gidersin kalbin dayanmaz sonra.. bizide üzersin diğer sevdiklerinide. anlıyosun diimi beni?
herşeye rağmen bu atraksiyonunu kutluyorum. gönül isterdiki madden bir olay olmayacağı garanti olsun ve yalnız dal mezarlığa ama köpeğinden tinercisine vs. bir çok tehlike olduğu için yalnız girmen sakıncalı olur. bekçi konusuna gelirsek ben sanmıyorumki seni farkettiğinde yakalamaya çalışsın, peşinden koşsun. büyük ihtimalle görmemezlikten gelir. en fazla düdüğünü çalar. unutmayınki onlarınki de can. bu sebep dolayısıyla bekciyi kafana takma. istanbul u bilmediğim için tinerci ve köpekler hakkında yorum yapmayacağım. istanbul da olsaydım bende eşlik etmeyi isterdim sana.
not: akıl verecem iyi dinle beni. burda gideceğin yeri filan yazma sakın ya da herkese söyleme eşşek sakasına kurban gidersin kalbin dayanmaz sonra.. bizide üzersin diğer sevdiklerinide. anlıyosun diimi beni?
0
benim asıl korktuğum ise ertesi günü gazetede bir haber okumamız. sabah mezarlıkta şuursuz olarak bulunan genç bakırköy akıl hastanesine kaldırıldı. gencin mezarlığa nasıl geldiği ve orda ne yaptığı bilinmemektedir. tanıyanların bilenlerin polise başvurması rica olunur.
0
bekciye falan rastlamadim Karacaahmette
ben hiç tinerciye de rastlamadim ama kedi ve köpegi boldur
Karacaahmet o kadar büyük ki
istersen Çicekci tarafında bir yerlerde sansini dene zira aksi her hangi bir sey olursa yola yakın
hem en güzel mezarliklardan da biridir kendisi Eyüp Sultandan sonra
gece mearlik mezarliktir, güzeldir
hem sanilanin aksine bence yüksek boylu agaclarin az oldugu mezarliklar daha ürpertici
her sey kabak gibi ortada, hic düsünme sansin yok ay da tepede nefis valla
Cekmeköy mezarligi
iyi eglenceler
ben hiç tinerciye de rastlamadim ama kedi ve köpegi boldur
Karacaahmet o kadar büyük ki
istersen Çicekci tarafında bir yerlerde sansini dene zira aksi her hangi bir sey olursa yola yakın
hem en güzel mezarliklardan da biridir kendisi Eyüp Sultandan sonra
gece mearlik mezarliktir, güzeldir
hem sanilanin aksine bence yüksek boylu agaclarin az oldugu mezarliklar daha ürpertici
her sey kabak gibi ortada, hic düsünme sansin yok ay da tepede nefis valla
Cekmeköy mezarligi
iyi eglenceler
0
karacaahmet'in arkasinda oturuyorum, bekci falan hayatta gormedim seneledir. cicekci tarafina gelmen en mantiklisi cunku hem kimse olmaz hem de kacabilmen rahat olur. (bu otobuslerin kapiagasi duragi olan yerden giriceksin misler gibi) yalniz 3 4 sene once teksas gibiydi oralar, baya bir gasp oluyordu simdi durum oyle degil sanirim, bir de deli kopek olur walla.. bisey gorebilirsen haber ver cok merak ettim :)
0
tarlabaşı'yı deneyin, halloween geceleri çok cool tarlabaşı'nda.
0
merak ettim, naptınız gittiniz mi mezarlığa?
bu arada tarlabaşı yorumu süpermiş :)
bu arada tarlabaşı yorumu süpermiş :)
0
te cetveli dyr
sevgili balalar, bu mozilla denen hatırlatma canımı sıkmaya başladı, a diyorum "anal" be diyorum "banal" t diyorum "öyle bir pozisyon yok" diyor. nasıl kaldırırım bu özelliği? nerden girilir, nasıl yapılır? (yazdığım örnekler tamamen gerçek dışıdır. ama resim gerçektir.)
sevgili balalar, bu mozilla denen hatırlatma canımı sıkmaya başladı, a diyorum "anal" be diyorum "banal" t diyorum "öyle bir pozisyon yok" diyor. nasıl kaldırırım bu özelliği? nerden girilir, nasıl yapılır? (yazdığım örnekler tamamen gerçek dışıdır. ama resim gerçektir.)
0
ayarlarda privacy bölümünde formlara girdiğim şeyleri hatırlat kutucuğundaki tick'i kaldırırsanız hallolur.
0
