Giriş
(8)

moral vermek

moralite
7 yıllık okul ve iş arkadaşım geçen hafta geçirdiği bir kaza sonucu sol bacağını kaybetti. hastanede ziyaretine gideceğim ama daha önce babasıyla görüştüm, "psikolojisi şu an iyi. eğer derdini hatırlatıp moralini bozacaksan hiç gitme, onu güldürebileceksen git" dedi. güldürmekten geçtim de, ne söyl
7 yıllık okul ve iş arkadaşım geçen hafta geçirdiği bir kaza sonucu sol bacağını kaybetti. hastanede ziyaretine gideceğim ama daha önce babasıyla görüştüm, "psikolojisi şu an iyi. eğer derdini hatırlatıp moralini bozacaksan hiç gitme, onu güldürebileceksen git" dedi. güldürmekten geçtim de, ne söyler de destek olurum moralmen ben bu adama? nasıl olur da o konu açılmaz? aklıma bir şey gelmiyor zira benim moralim sıfır. teşekkürler.


(sözlükte yazarım, ayrı hesap açıp sordum, evet.)
0
moralite
(16.04.09)
Merhaba,
Hastaneye gidiliyorsa da "N'aber lan?!" diye girilmez ki ama! Düşündüm de şimdi... Bir şekilde "Geçmiş olsun. Duydum. Geldim." falan der insan. Onu demek de muhtemelen ona derdini hatırlatacak ama, bilemedim ki.
Peşinen söylüyorum, siz söylemeseniz bile o kendisi konuyu oraya getirecektir, "Abi hâle bak!" falan diye. Yalnız şimdi düşündüm de, çok fecî bir şey. Geçmiş olsun size de.
Hastanelerde de insan güldürebiliyorsa bile o yetisini kaybeder. Öyle rezil yerler oralar. İnsanı sıkıyor.
Ben beceremedim. Yine de derdinize ortak olmak istedim. Geçmiş olsun tekrardan.
Kolay gelsin.
0
nuage
(16.04.09)
şu linklerin faydası olacaktır..

arsiv.sabah.com.tr

www.sabah.com.tr
0
kabablanka
(17.04.09)
dogal olmak derim.
orhan velinin dedigi gibi, her sey insanlar icin, her sey bizim icin.
tanri canini bagislamis nihayetinde.

keyif verici, o aciyi o anlik da olsa unutturucu seylerden konusun, dogal olun derim. soylemesi kolay farkindayim ama..
ben annemin kalp krizi gecirdigi donemde tum arkadaslarindan rica ediyordum aglamak veya uzulmek yerine odada, espriler vs. yapin diye. sen sakrak atlattik bir sekilde..

hayat devam ediyor. cok gecmis olsun.
0
la traviata
(17.04.09)
çok büyük geçmiş olsun. düşünemeyeceğim kadar acı bir şey bu açıkçası. ama aklıma ilk gelen şey arkadaşınızın insanların ona acıyacağını ve bu yüzden yakın çevresindekilerin bile ona karşı davranışlarında değişiklik olacağını düşünme ihtimali oldu. bunun olmadığını/olmayacağını telkin etmeye çalışabilirsiniz belki çaktırmadan, yani her zamanki gibi davranarak?

yine aynı şeye yönelik okul ve işte yaptığınız bir rutinin ya da bir kaçamağın ortamını yeniden yaratabilirsiniz belki. gördüğünüz hastaları hemşireleri falan çekiştirin ne bileyim, daha iyi bir örnek gelmedi aklıma. komik bir kitap alıp gidin örneğin, karikatür albümü,vs. neyse daha fazla saçmalamayayım. bir an önce moraliniz yerine gelir umarım.
0
tarantinoesque
(17.04.09)
önce durumu siz kabullenin ve hazır olduğunuzda gidin
insan buna nasıl hazır olur diyorsanız
sadece bedenin de bir şeyler değişti ruhu hala aynı
aynı şeyleri yemekten, dinlemekten veya okumaktan hoşlanıyor olacak
ortamı yumuşatacak, bir mevzu edebileceğiniz küçük bir hediye üzerinde konuşabileceğiniz bi şey alın
unutmayin bedenindeki değişiklik sevdiği ve güldüğü şeyleri değiştirmemiştir

bir de geçince geçmiş olacak
0
gdduman
(17.04.09)
herkese teşekkür ederim.

@galadnikov: ilk aklıma geleni yazdım. sözlükten olabileceği hiç aklıma gelmedi. özür dilerim o arkadaşdan da.
0
🌸moralite
(17.04.09)
Çok geçmiş olsun.

Paspal bi vaziyette içeri gir, yırtık pırtık elbiseyle.. Başına bişeyler gelmiş gibi anlat.. Öyle komik ol ki kendi derdini unutsun sana gülsün..
0
huzunkar salih efendi
(17.04.09)
cok gecmis olsun arkadasiniza. hayat devam ediyor evet. cok zor bir durum yasayan bilebilir ancak sanırım.
benim nacizane tavsiyem de dogal olmanız yönünde. gidince duygusallasip aglamayın tabi ama sakalasacagim guldureceğim diye de kasmayın lütfen. çünkü arkadaşınız bunu yaptığınızı anlayacak ve içi cız edecektir. yani ne hiçbirşey olmamış gibi ne de herşey bitmiş gibi davranmayın. sevdiği bir hediye alın. ilgi sefkat gösterin, yanında olduğunuzu hissettirin yeter. acil şifalar dilerim.
0
berrak sudaki kırmızı balık
(19.04.09)
(2)

kendi kendini kapatan/resetleyen bilgisayar

thejester
zaman zaman kendini uyarısız kapatan, zaman zaman mavi ekran verip kilitleyen bir bilgisayarım var. mavi ekran verdiğinde irq not less or equal tarzı bir uyarı alıyorum. bu sorun özellikle ethernet kartını başka bir çakışma sebebiyle diğer slota taktıktan sonra oldu. işin ilginç tarafı mesela 1 ay b
zaman zaman kendini uyarısız kapatan, zaman zaman mavi ekran verip kilitleyen bir bilgisayarım var. mavi ekran verdiğinde irq not less or equal tarzı bir uyarı alıyorum. bu sorun özellikle ethernet kartını başka bir çakışma sebebiyle diğer slota taktıktan sonra oldu. işin ilginç tarafı mesela 1 ay boyunca sorunsuz çalışıyor, sonra bi süre tekrar kapanmaya başlıyor rastgele süreler içinde. slotları falan değiştireyim desem başka slot yok. nasıl çözebilirim ey sözlükçüler?
0
thejester
(12.04.09)
bu resetlenme olayı bilgisayarı çok kastıran programlar çalıştığı esnada oluyorsa soğutma sisteminde bir takım sıkıntılar olabilir.

çakışma işinden anlamam.
0
teritori
(12.04.09)
aynı şey bana da oldu. şu an bilgisayar kaput, bir ara servise götürmem gerekiyor sanırım. kart/program/çakışma, vb. türü bir şey de yoktu bende üstelik. benim yapmaya vakit bulamadığımı yapınız. virüs programınızı güncelleyip deriin bir taramadan geçiriniz bilgisayarınızı. zira şu anda format atmama bile izin vermiyor o malum mavi ekran. mavi ekrandaki o bol sıfırlı hata kodunu google'da aratınca ram arızası olabilir dedim, ram'leri de çıkarıp taktım üstelik.

not: rahmetli win xp pro idi, bunları da başka bir bilgisayardan yazmaktayım.
0
tarantinoesque
(13.04.09)
(6)

Enfeksiyon durumu

thehole
Şimdi durumu şöyle açıklayalım. Salı günü henüz çıkmamış 20 yaş dişlerimden birini aldılar efenim. Dolayısı ile o yerde bir adet yara ve dikiş ikilisi bulunmakta. Bir hafta sonra dikişler alıncak fakat, yaranın herhangi bir şekilde enfeksiyon kapmaması için benim ne kadar süre ağzıma sigara sürmemem
Şimdi durumu şöyle açıklayalım. Salı günü henüz çıkmamış 20 yaş dişlerimden birini aldılar efenim. Dolayısı ile o yerde bir adet yara ve dikiş ikilisi bulunmakta. Bir hafta sonra dikişler alıncak fakat, yaranın herhangi bir şekilde enfeksiyon kapmaması için benim ne kadar süre ağzıma sigara sürmemem gerekiyor? Yani bu hede 2-3 güne kapanır, sen iç sigaranı bi cacık olmaz mı diyorsunuz. yoksa korktuğum başıma mı geliyor?
0
thehole
(09.04.09)
sigarayla diş bölgesi enfeksiyon kapmaz, ha başka bir şey olur mu dersen,zararlıdır.
ama iç sigaranı diyecektim ki , iki gün sigara içemeyecek kadar iraden varsa bırak ;)
0
radikalherif
(09.04.09)
yok canım cuma-cumartesi içki bık bık falan iççem eğlencem, yalnız başına gitmiyo tabi ondan merak ediyorum.
0
🌸thehole
(09.04.09)
bi şey olmaz.
0
surprise
(09.04.09)
Tütün çok iyi bir insectisittir. (böcek öldürücü) Sanırım enfeksiyon yapmaz. Hatta enfeksiyonu da engeller. (sonuncusunu kıçımdan uydurdum)
0
pichoscosama
(09.04.09)
çook geçmiş olsun...yine çok geç gördüm duyuruyu ama gerçekten 20'liklerin her türlüsünden çektim ve de çektirdim. 1-2 gün içmeden durabiliyorsan direkt sigarayı bırak yahu :) bana 20 küsür yıllık çene cerrahı bile "duramayacaksan iç, ama çok kuvveti çekme dumanı, kanamayı arrtırır sonra" diye. 45dk sonra karşılıklı tüttürüyorduk.

bir hafta sonra dikişlerin alınacak, o zamana kadar da özellikle ilk 2-3 günü hafif sızdırır o yara. dilinle veya başka bir şeyle kurcalamaya, dikişlerini kendin almaya falan kalkmazsan bir şeycikler olmaz. dikişler alındıktan sonra bile orada içi boş olan bir şişlik kalacak, eğer diş alt çenede idiyse büyük ihtimalle sonradan da ağrı-sızı yapabilecek. o ağrı kulağa da vurabilir, vurursa da benim gibi 20'liği aldırdıktan 1.5 ay sonra kbb uzmanına koşmamak gerekir.

geçenlerde sanırım sonuncuyu çektirdim. ertesi günü akşam apranax'ından sonra birayla kurtuluşumu kutluyordum yahu. marifet diye yazmıyorum hani, her biri ayrı azap verdi...ondan...

ha bir de senden geçmiş ama, bundan sonra başına gelebileceklere not: baktınız diş çekildi saatler geçti ama halen babalar gibi kanıyor, eczaneden adrenalin ampul alıp bir miktar pamuk üzerine hafifçe tatbik ediyor, yaranın üzerine yerleştiriyorsunuz. dakikalar içinde toparlıyor. eski tüfek bir çene cerrahı tavsiyesiydi. yanlıştır diyebilecek genç arkadaşlar olabilir. benim denemem gerekmişti, bir zararını görmedim şahsen.
0
tarantinoesque
(09.04.09)
benim oyle iki batik 20 ligi ayni anda cekmisleri, dikisler alinana kadar da cok fena ama nerden baksan 7-8 paket sigara icmisimdir. antibakteriyel gargara vermisti doktor surekli kullandim bi de tuzlu su calkaladim agzimda ara ara oyle sorunsuz atlattim. bir de orasi cukurlu girintili cikintili falan kalabiliyor uzun bir sure, yemek artiklari birikiyor onlar enfeksiyon yapabilir. dis arasi fircasiyla o girintili cikintili yerleri temizlemem gerekmisti. bir sene oldu ancak kapandilar.
0
eick
(09.04.09)
(6)

poster yapıştırmak

türk kelekom
duvara poster yapıştırmak istiyorum ancak bant ile değil.acaba başka hangi yöntemler kullanılır bu iş için? zamanı gelince çıkartılabilitesi olursa iyi olur.
duvara poster yapıştırmak istiyorum ancak bant ile değil.acaba başka hangi yöntemler kullanılır bu iş için? zamanı gelince çıkartılabilitesi olursa iyi olur.
0
türk kelekom
(07.04.09)
kırtasiyelerde blue tag olarak satılan mavi macunumsu şey. düzeltme: tack miş.
0
kediebesi
(07.04.09)
dis macunu kullanabilirsin
0
murat mc
(07.04.09)
uhu patafix var, 80 tanesi 4 lira geçen gün aldım. kırtasiyeci adını da bilir ya da "poster hamuru" dersen de bilebilir. hem postere, hem de duvara zarar vermez. çıkartıp çıkartıp yapıştırabilirsin.
0
thor odinsson
(07.04.09)
bir de pritt multi tack var. (bkz: pritt multi tack ) fiyatını bilmiyorum ama max 4 lira filandır.
0
endiku
(08.04.09)
bu hamur yapıştırıcılar için bir noktayı belirtmeyi borç bilirim:

her yapıştırıcı madde gibi sıcakta yavşıyorlar. ola ki duvara yapıştırdığında yeri beğenmez/çıkartmak istersen bir ucundan diğer ucuna parmağınla yuvarlayarak çıkar. şekline şemaline bakma, bu hamurcuklar durdukça pek bir kuvvetli yapışıyor.

not: kesinlikle başka yapıştırıcı önermiyorum. ayrıca yerdeki fazlalık kabloları duvara/süpürgeliğe, sabit telefonu masaya (bendeki çok hafif, ahizeyi kaldırınca uçuyor kaçıyor sağa sola) tutturabiliyorsun.
0
tarantinoesque
(08.04.09)
(bkz: tesa strips). bir kiloya kadar rahatlıkla taşıyor bir tanesi. iki tanesi ortalama bir tabloyu taşır. sıkılınca ucundan lastik gibi çekilince uzayıp sökülüyorlar.
0
trocero
(08.04.09)
(6)

uyku

please dont die
benzer bir iki baslik var ama tam olarak benim sorunumu yansitmiyor gibi geldi. sorunum sudur efendim; uyuyamamak. ama uykum gelmediginden degil, cok dusunmekten. uykulu bir halde yataga gitsem bile yataga girdim anda dusunmeye basliyorum ki bu aralar gelecek planlari konusunda sikinti yasadigim ic
benzer bir iki baslik var ama tam olarak benim sorunumu yansitmiyor gibi geldi.

sorunum sudur efendim; uyuyamamak. ama uykum gelmediginden degil, cok dusunmekten. uykulu bir halde yataga gitsem bile yataga girdim anda dusunmeye basliyorum ki bu aralar gelecek planlari konusunda sikinti yasadigim icin uyumak tam anlamiyla imkansiz hale geliyor. eskiden guzel seyler duslemeye calisirdim ama onu da beceremiyorum artik. o yuzden son zamanlarda uykusuzluktan bayilacak raddeye gelene kadar bekleyip o sekilde yataga giriyorum ki tahmin edersiniz vucudum inanilmaz yipranmaya basladi. mental acidan zaten yorgunum, ikisi birlesince gun icinde bir pamuga donusuyor, hayal aleminde geziniyorum. basina onceden benzer seyler gelen kimse var midir? cozum icin ne onerilir?
0
please dont die
(02.04.09)
tamamen aynısını bende yaşıyorum. kullandığım yöntem şudur: sanki yatarken sabah olmuş da işe gitme vakti gelmiş de biraz daha uyumak istiyorum gibi düşünüyorum. yataktan çıkmak istemiyorum. o psikolojiye girebildiğim an uyuyorum. diğer yöntemlerim ise dizi, belgesel vs. izlerken sızmak. böylece düşünmeye vakit olmuyor.
0
desdinova
(02.04.09)
biz ona depresyon diyoruz bizim köyde...

zamanla geçer demekle birlikte, canına tak ettiyse bir adet uzman eşliğinde antidepresan kullanmak da işine gelebilir, diye ekliyorum...
0
uyuzcan
(02.04.09)
@ desdinova : dizi, film olayini deniyorum bende, o sekilde kafayi baska konularla mesgul etmis oluyorum. diger opsiyonu denicem sanirim, ama ne kadar ise yarar emin degilim

@ uyuzcan: anti-depresan kullanmistim onceden, o yuzden onu en son opsiyon olarak saklayayim.

tesekkur ettim.
0
🌸please dont die
(02.04.09)
aslına bakarsan ben de benzer bir durumdayım ve alkole vurdum kendimi. en azından alkolün çare olmadığını söyleyebilirim sanırım. (:
0
uyuzcan
(02.04.09)
bunun çözümü, mp3 playerını kulağına takman ve tamamen müziğe odaklanmandır.
0
zipirinsan
(02.04.09)
tam da bunun için bir arkadaşım melatonin kullanıp faydasını görmüştü. antidepresana göre tuzlu, her gün içmeye göre daha ucuz bir seçenek gibi görünüyor.

tecrübelerime göre, yatmadan önce tv izlemek ya da bilgisayar başında vakit geçirmek benim gibi çoğu insanda uykuyu getirmek yerine kaçırıyor. bunun yerine uyunması planlanan saatten birkaç saat önce bir şeyler okumak ya da hafif bir egzersiz yapmak nispeten rahatlatıyor. bir de akşam kola-kahve-çay içmemek uykunun kaçışını yavaşlatıyor :)
0
tarantinoesque
(02.04.09)
(2)

samsung arka kapak açılmıyor

lagrima
Bir arkadaşım kullanmam için bana samsung sgh-250 model bir cep telefonu bıraktı. arka kapağı açıp sim kartı takamıyorum. aşağı çek, yukarı it açılmıyor bu meret, lütfen bir yardım edin de kırmayayım kodumun telefonunu.
Bir arkadaşım kullanmam için bana samsung sgh-250 model bir cep telefonu bıraktı. arka kapağı açıp sim kartı takamıyorum. aşağı çek, yukarı it açılmıyor bu meret, lütfen bir yardım edin de kırmayayım kodumun telefonunu.
0
lagrima
(28.03.09)
zorla biraz, kolay açılmıyor.. ben de hemen açamamıştım kardeşimin telefonunu.

www.forumpaylas.net
0
rodeocu
(28.03.09)
ben bir adet kurşunkalem silgisiyle bastırarak açıyorum şahsen bu tip kapakları.
0
tarantinoesque
(29.03.09)
(8)

adsl kota aşımı

river
Merhaba. Şimdi ben internet, ttnet, adsl vb.den zerre anlamayan bir insan olarak senelerdir limitli adsl'ime 29 tl bayılarak gül gibi geçinip gidiyordum. arada sırada müzik, film filan indirsem de limiti aşmıyordum filan. bu son iki ayda ne olduysa oldu 50 civarında geliyor fatura.. olasılıklar: 1)
Merhaba. Şimdi ben internet, ttnet, adsl vb.den zerre anlamayan bir insan olarak senelerdir limitli adsl'ime 29 tl bayılarak gül gibi geçinip gidiyordum. arada sırada müzik, film filan indirsem de limiti aşmıyordum filan. bu son iki ayda ne olduysa oldu 50 civarında geliyor fatura..
olasılıklar: 1) "losd"u sitenin birinden izlemek (indirmek yerine)
2) annenin bilumum bilgisayar oyununa -onlayn oynanan- sardırmaya karar
vermesi(garip ama gerçek)

bu ikisi de son zamanlarda gerçekleşmiş olaylar..şimdi bunlar kotanın alıp başını gitmesine yol açmış olabilir mi?.. anneye oyun oynama nasıl denir, yazık değil mi?
0
river
(24.03.09)
oynanan oyunlar browser tabanlıysa (ogame, travian, popmundo... gibi) kotayı çok aşırı etkilemez.

lostu sitenin birinden izlemekle indirmek arasında hiçbir fark yok. o siteden izlerken de indirmiş oluyorsunuz, tek fark, birkaç gün sonra otomatik olarak siliniyor oluşu. bir de normal bölüm olarak izleyecek olsanız 350 mb indirmiş olacaktınız, sitedeki tahminen 100 mb civarıdır.

cevap veriyorum, 1. seçenek.
0
sanal uyku
(24.03.09)
ben de ayni dertten muzdaribim. 1 yil boyunca 3.5 gb gecmeyen biri olarak nedense son 2 aydir 45 kusur geliyor fatura. supheleniyorum ben bu ttnet ten.
sorularina cevap vermek gerekirse; lost u izlemek bolum basi 100 mb desen 4 bolum ayda 400 mb. oyunlarda fazla yemez kotadan. ama cok oynarsa is degisir.
0
ne nicki be
(24.03.09)
54 tl ye sınırsıza çevirebilirsiniz. hayret ettim ama 3 dk da yaptılar.
0
emcedeltate
(24.03.09)
@sanal uyku > öyle organize, şehir kurmak, rol yapmak filan değil; böyle ayıların daldan dala atlamaya çalıştığı (teşbihte hata olmaz), basit oyunlar söz konusu olan :) google'a oyunlar yazıp karşısına çıkan sitelerden bulup oynuyor filan. bunlar sanırım browser tabanli online oyun tanımına girmiyor..

@ne nicki be > umarım ttnet'in yaptıkları zaten yetiyordur kendisine, ekstra ayak oyununa gerek duymuyordur.

not. teşekkürler...
0
🌸river
(24.03.09)
sorunuza verilen cevaplara bakılırsa ttnet bizi çok pis kandırıyor. hiç bi şey yapmadığım halde 2 aydır bana da 45 50 lira fatura geliyor. ilk ay suçu kendimde bulup dikkat ettim ama ikinci ay yine aynı fatura. acayip pis kokular alıyorum...
0
yalnizca
(24.03.09)
aynı dert bende de var. ay sonunda kotam coşuyor. deli gibi kota takibi yapmama rağmen üstelik. indirdiğim 100mb birkaç gün sonra kotamı kontrol ettiğimde 1gb gibi görünüyor kotada. ayın sonu geliyor, şu anda 2.5 gb civarında mesela, ama tırsıyorum bir şeyler indirmeye. kablosuz modemim falan da yok üstelik.
0
tarantinoesque
(24.03.09)
aynı sorun bende de var.kota ay sonuna doğru birden coşuyor anlamadım gitti.2 aydır böyle.
0
i am 6 do you wanna be 9
(24.03.09)
bu kadar çok insanın son iki ayda karşılaştığı aynı sorun ise; bizden kaynaklanmayabileceğine, ama kar hırsından kaynaklanabileceğine inanıyorum.
0
🌸river
(24.03.09)
(3)

internet baglantisi

melancolie
soyle oldu ki:daha onceden sorunsuz bicimde baglandigim internete su anda baglanamiyorum. Sorunun modemden oldugunu sanmiyorum cunku evde bulunan diger laptop gayet normal bir bicimde bagli. ama benimki bagli gozuktugu halde bagli degil. bu neden olabilir ve nasil duzeltebilirim? bu arada calisan la
soyle oldu ki:

daha onceden sorunsuz bicimde baglandigim internete su anda baglanamiyorum. Sorunun modemden oldugunu sanmiyorum cunku evde bulunan diger laptop gayet normal bir bicimde bagli. ama benimki bagli gozuktugu halde bagli degil. bu neden olabilir ve nasil duzeltebilirim? bu arada calisan laptop pc, benim kullandigim ise mac. bilmiyorum alakasi olabilir mi ama..
0
melancolie
(23.03.09)
ben iki pc arasında yaşamıştım bu problemi. modemi resetleyince düzelmişti.
0
tarantinoesque
(23.03.09)
ne yazik ki klasik kapa-ac yontemi ise yaramiyor..
0
🌸melancolie
(23.03.09)
reset denilen şey kapa-aç değildir ki. modemin arkasında ufacık bir düğme vardır, kalem gibi ince uçlu bir alet yardımıyla modem açıkken o düğmeye basılı tutarsın. ışıklar delirdiğinde modem resetlenmiştir. tüm ayarları silinir, yeniden kurulum yaparsın.
0
sanal uyku
(24.03.09)
(8)

deneysel filmler - bir endülüs köpeği

blackbasat
merhaba. deneysel filmlerle ilgili bir sunum hazırlıyorum da yardıma ihtiyacım var bazı bazı. bildiğimiz gibi bir endülüs köpeği bu olayın babalarından. ama neden öyle? nedir endülüs köpeğini bu kadar baba yapan. yani aradığım çünkü dali çok manyak adam gibi cevaplar değil onu ben de biliyorum. sunu
merhaba. deneysel filmlerle ilgili bir sunum hazırlıyorum da yardıma ihtiyacım var bazı bazı. bildiğimiz gibi bir endülüs köpeği bu olayın babalarından. ama neden öyle? nedir endülüs köpeğini bu kadar baba yapan. yani aradığım çünkü dali çok manyak adam gibi cevaplar değil onu ben de biliyorum. sunum sırasında bahsedebileceğim taşşaklı cevaplar arıyorum. nedir bu filmin psikolojisi, etkileri, amacı.. ya da tek tek belli sahnelerin olayları?

ayrıca deneysel filmler hakkında sunum yapıyorsan kesinlikle şundan da bahsetmelisin diyebileceğiniz bi şey var mı? gösterilmesi gereken bir görsel ya da söylenmesi gereken bi şeyler?

bir de acaba bildiğiniz, deneysel film amacıyla yapılmış ama sizce sonuçta bi boka benzememiş saçmalamış filmler de var mı?

son olarak: sinefil kelimesinin ingilizcesi nedir yahu? hangi dilden geçmiş bu türkçe'ye?
0
blackbasat
(23.03.09)
zoofili gibi bir şey galiba. sinefli: sinema seven adam.

cinephile veya cinemaphile diyor wiki

en.wikipedia.org
0
tembel degilim useniyorum
(23.03.09)
tabiki quay brothers war. saçmalamış olarak değil şaheser olarak. onları kullanmanızı da tavsiye ederim.

un chien andalou bence öyle ahım şahım bir film de değil. neden derseniz cevap veremem. sadece diğer izlediklerim ile kıyasla söylüyorum bunu. bir de bir psikanaliz kitabında okuduğuma göre bu filmin psikanalizi tam ve net olarak yapılamamış daha. bu bakımdan ender bir parça olduğunu söylüyordu kitap.

sunum hazırlıyorum demişsiniz ama bence hangi amaçla hazırladığınızda önemli. misal sinema ise bambaşka, psikoloji ise bambaşka yorumlar geleblir.
0
ayiadam
(23.03.09)
göz kesilmesi sahnesi. filmlerde göze yönelik şiddet yoktur genellikle. karakter birinden kaçıyordur, onu kovalayan kişi karakterin saklandığı eve gelir, bizim salak karakter gözetleme deliğinden bakar, ama daha da salak kötü adam kapının arkasında birinin olduğunu fark etse de aklına niyeyse gözetleme deliğine ateş etmek gelmez mesela :)

çünkü göze yapılan şiddet, o anda ekrana bakan göze yani direkt seyirciye yapılan şiddettir aslında. gözü gibi sakınmak/gözü gibi bakmak deyimleri de hesaba katılabilir. un chien andalou'da at gözü kullanılmış diye aklımda kalmış ek bilgi olarak.


zaten o sahnede de birçok kişi ekrana bakamamıştır :)
0
tarantinoesque
(23.03.09)
amaç psikoloji. dersin adı aslında sanat ve psikoloji.
0
🌸blackbasat
(23.03.09)
meydan dayagi yemiyecegimi bilsem
the holy mountain
0
yirtik foto
(23.03.09)
muhtemelen endülüs köpeği gibi bazı deneysel filmlerin sıyrılmasının en onmeli sebeplerinden biri deneysel olmasina ragmen raslantisal olarak kurgulanmamasi.

yani göstergebilimsel (semiotics vs) olarak incelendiginde aslinda kucucuk filmin altinda bir roman kadar imge/simge/metafor yatiyor. en basitinden bir ornek ölmus ati tasimanin geleneklerin yukunu tasimak anlamina geldigini okumustum biryerlerde


deneysel filmin deneyselliginin hangi asamasa olmasi gerektigi konusu uzerine gidilebilir(yani senaryo inceden inceye yazilacak ama goruntuler rastlantısal mi olacak, yoksa bilincli goruntuler secip, altmetnini sonradan ustune oturtup herkesin farkli algilamalarla okumasini mi beklemek gerek vs vs)
0
tehanu
(23.03.09)
tam olarak ne gibi bir şey yapcağınızı tam bilmesem de, dali, bunuel ve lorca ilişkisine de değinebilirsiniz. bu filmden sonra, endülüslü olan lorca, endülüs köpeğini üstüne alınıp çok yakın olan ilişkilerinden kopmuştur mesela. tabi gerekliyse böyle dipnotlar.
0
kompos
(23.03.09)
kesinlikle bi öncelikle wikipedia'dan başla derim. experimental film diye bak.

deneysel film eşittir endülüs köpeğiymiş. ehu ehu süpermiş. bak simgeler, göz, at, köpek filan dersen. ne diyorsun kardeşim derler sana.

ayrıca sorunun ve yapacağın sunumun ciddiyetinden de feci şüphe ettim. saçmalamış milyonlarca film var. al sana dünyayı kurtaran adam. deneysel sinema başyapıtı.
0
mea maxima culpa
(23.03.09)
(20)

Bir Bayanin Yasini Yanlis Tahmin Etmek

ermanen
Siz erkeksiniz ve bir bayan yasinizi sordu ve soylediniz, ardindan siz de bayana sordunuz ve bayan, "tahmin et" dedi. Tahmininiz yanlis ve hatta bayanin yasindan daha buyuk bir sayi olursa, bu bayanin size karsi tutumu degisir mi, mesela gicik alir mi icten ice, yoksa boyle birseyi hic bir bayan tak
Siz erkeksiniz ve bir bayan yasinizi sordu ve soylediniz, ardindan siz de bayana sordunuz ve bayan, "tahmin et" dedi. Tahmininiz yanlis ve hatta bayanin yasindan daha buyuk bir sayi olursa, bu bayanin size karsi tutumu degisir mi, mesela gicik alir mi icten ice, yoksa boyle birseyi hic bir bayan takmaz mi?

not: 2 yas buyuk soylediniz mesela, sayi arttikca da gicik alma katsayisi buyur mu falan :)
0
ermanen
(20.03.09)
orta yaşlı bir kadınsa; gıcık olur. ben her zaman tahmin ettiğimden 5 yaş küçük, 5 kilo eksik, 2 beden küçük söylerim.
0
tembel degilim useniyorum
(20.03.09)
yakınlık derecesine ve kaç yaşında olduğuna göre değişir elbette de, siz de tahmin ettiğinizden 2-3 yaş küçük söyleyin, garantiye alın. 30 gösteriyorsa 27 deyin vs.
0
tahsin sutcuoglu
(20.03.09)
mesela 26 yasindaki birine 28 dediniz.
0
🌸ermanen
(20.03.09)
cok pis babalara gelmissin diyebilirim ermanen'im. 26, bir kadinin en tehlikeli oldugu yaslardan biridir.
0
osuruklu
(20.03.09)
28 e 30 deseydin yanmıştın ama 26 yaşındaki insanın hayattan hala umudu vardır fazla kafaya takmaz bence.
0
tembel degilim useniyorum
(20.03.09)
birisi sizden onun yaşını tahmin etmenizi istiyorsa muhakkak yaş kompleksi vardır. geçen kadın değil bir erkek sordu bana. adam nerden baksan 30 gösteriyor. abi 25 bilemedin 26 sındır dedim. adam havalara uçtu sevinçten. kanka manka demeye başladı bana. kullanın efendim insanların komplekslerini. dürüst olana ekmek yok bu dünyada. kadınları tavlamak için birebir yöntemdir. 30 mu 25 de 27 mi 23 de, çenesiyle çok mu oynuyor, saklamaya mı uğraşıyor çenen çok güzel de. farkettiğiniz tüm kompleksleri kullanın. görün ondan sonra hayat hem sizin için hem onlar için çok daha kolay olacak.
0
ayiadam
(21.03.09)
gerçek bir olay anlatıcam şimdi.
bi şekilde bir ortamda bulunmak zorunda kaldığım 40 yaşlarında bir adam muhabbet açma girişimlerinde bulunuyo neyse bikaç kelam edildi ardından bana ne kadar küçük gisteriyosun yaşın kaç dedi.sonra sence kaç yaşındayım tahmin et dedi bana.tabi içimden gülmek geliyo manyak mı bu diyorum neyse 40 dedim ben.evet ya nası bildin ama göstermiyorm di mi dedi ahahahah.yoo bayaa gösteriyosun yaşını dedim.ama göstermediğimi söyler herkes falan filan.
neyse 1-2 dk sonra senin de yaşın çene kısmına dikkat edince anlaşılıyo diyip gitti ahahahahahakhdsakhdlkasd

yani erkeklerin de çok taktığı bir mesele oldugunu düşünüyorum
0
zombikanı
(21.03.09)
e tabi ki de biliyorum birinin yasini daha dusuk tahmin etmenin daha iyi oldugunu ama boyle bos bulundugunuz bir aniniza geldi ve fazla bir sayi soylediniz diyelim, o zaman ne olur diye soruyorum ben, yani siz problem eder misiniz boyle birseyi, bayanlara soruyorum ozellikle.
0
🌸ermanen
(21.03.09)
hep 18 diyin bence, hoşuna gitmeyecek bayan yoktur :)
0
pampua
(21.03.09)
unut sen o hatunu.
0
bryan fury
(21.03.09)
artık geçmiş ama o anda yapacağın tek şey şuydu: davranışların hal tavırların yaşından çok daha olgun duruyor, o nedenle yanıldım yoksa yüzüne bakınca taş çatlasa 22-23 demek.

bir de şu var, kimi kadınların fiks bir yaşı vardır ve hep onu gösterir, en kötü ihtimal oradan dem vurabilirsin. örnek geliyor dikkat: 22 yaşından itibaren 30 sandılar beni...hep üzülüyordum..aha şimdi 39'da, gene 30 sanıyorlar

(godless commie, selam ederim annecim)
0
cedilla
(21.03.09)
çok da problem olacağını sanmıyorum açıkçası .
0
lilidance
(21.03.09)
bir şey olmaz bir yaş olayından darılacak hatunu zaten bırak, bu kadar abartmasın kimse de...
0
alkolikfedai
(21.03.09)
25 ve üzeri yaşlar 20lerden kopup 30 lara yelken açma tribine sokar.
sen de bu tribin üzerine tuz biber ekmişsin.
bence takar.
0
domine deyus
(21.03.09)
kadına göre değişir malesef. sırf kendilerince incelik yaptıkları için bana olduğumdan daha zayıf, genç vs göründüğümü söyleyen insanlara ben gıcık oluyorum. ne gerek var... zihinsel bir marazı olmayan yetişkin bir insan; 26 yaşında olduğu halde 28 tahmin edildi diye absürt fikirlere sürüklenmemeli. allah aşkına kadınların apayrı bir tür olduğu ve kendi mantığınızla onların davranışlarını değerlendiremeyeceğiniz gibi fikirlerden uzaklaşın. sen biri yaşını iki yıl fazla sandı diye kafayı yemiyosan, o kadın da yememelidir. yiyorsa morondur.
0
cereal killer
(21.03.09)
yasını yanlıs soyleyip biraz ucarsanız ilk anda size bisi demezler hatta umursamadıklarını da soylerler ama yas mevzusunun acıldıgı herhangi bir ortamda direk sizi anarlar."ya gecen bi arkadas beni bikbikbik yasında sandı oha dedim, salak adam hic oyle gosteriyor muyum" şeklinde kulaklarınız cınlayabilir...

olay budur
0
lurgee
(21.03.09)
gece gece cok guldum. ben 30 yasindayim ve artik biktim etraftakilerin 23 gosteriyorsun laflarindan. bir allahin kulu da objektif olamaz mi, mantikli olun azcik. bana biri 32 gosteriyorsun dediginde sarilip opecektim. insan kendini bilmez mi :)))
yoksa sen miydin o? neyse rahat ol artik hehe
0
bir varmis bir yokmus
(21.03.09)
herkes yanlış tahminden doğacak sıkıntılara odaklanmış fakat kimse de "tahmin et" gibi bir cevap hakkında konuşmamış. neymiş oyun mu oynuyormuş hanımefendi? adam gibi yaşını söylese incileri mi dökülürmüş? iltifat beklentisini belli etme için daha yaratıcı yöntemler var, "hadi tahmin et ehuaheuh" ahahahah valla ne desem bilemedim. şu kadın triplerine hastayım. (literal anlamda değil.)

"tahmin etmeme gerek kalmadı, teşekkür ederim" deyip yüzünün aldığı şekli görebilmenizi dilerdim sayın ermanen, neyse artık başka çocuk üzerinde denersiniz. (bu "tahmin et" aynıyle başıma geldi de, ordan biliyorum.) hiç takmayın, olay hakkında düşüncelerinizde yer bile ayırmayın en ufak boyutta.
0
lepidodendron
(21.03.09)
gıcık olma sebebi kendisinden kadın değil de bayan olarak bahsedilmesi de olabilir.

kadınların kimi buna fazlaca takar kafayı kimi hiç takmaz. ayrıca takıp takmamak dönemseldir genelde. kadına/erkeğe de özgü değildir. nice 35-40 arası herifler gördüm yaşını söylediğinde "ay hiç göstermionuz" diyince kikirdeyen.

bir de, sıkıntılı bir anda karşındaki insan sanki horoskopunu çıkarıp geleceğinden bahsedicekmiş edasıyla "yani kaç yaşındasın? tamam da kaç?" diye üsteleyince insan daha bir daralıyor. "tahmin et?"/"sence?" demek o abuk yüz ifadesini görmek için olabilir.

bundan önce tüm yazılanlar doğru bence. mrtksn'ın gay teoremi bile doğru olabilir :P
0
tarantinoesque
(21.03.09)
valla ben kafadan 18 diyorum, disaridan hoslarina gidiyormus gibi gorunuyor.
icerden ulan ne klise bir adammissin diyebilirler, onu bilemem.
0
yirtik foto
(21.03.09)
(4)

ghost whisperer season 4???

tarantinoesque
cnbc-e'de bugün yayınlanan 3. sezonun son bölümüyle tırlattım. izleyen biri söylesin ne olur, altı kişiden gölgesi olmayan kim? kim öldü yahu kaşla göz arasında? ya da payne mi yanlış gördü? 4.sezon başında "ahahah sorry honey, i missed one" falan mı diyecek?googling nedir bilirim, ister istemez ger
cnbc-e'de bugün yayınlanan 3. sezonun son bölümüyle tırlattım. izleyen biri söylesin ne olur, altı kişiden gölgesi olmayan kim? kim öldü yahu kaşla göz arasında? ya da payne mi yanlış gördü? 4.sezon başında "ahahah sorry honey, i missed one" falan mı diyecek?

googling nedir bilirim, ister istemez gereksiz spoiler almak istemiyorum sadece. şimdiden yayında ve yapımda emeği geçenlere teşekkürler...
0
tarantinoesque
(19.03.09)
birinin oldugu anlamina mi geliyor ki o? ben oyle dusunmemistim. hani birinin hayati tehlikede ya da birine saran bi hayalet falan var diye dusundum. olmemi$tir ya.
0
chieko
(19.03.09)
@chieko,
6 canlı kişi = 5 gölge ne anlama gelebilir ki? bu ayki cnbc-e dergide de geçiyor mevzu bu şekilde zaten. ve fekat kim? profesör payne sorduğuna göre ondan kıllandım :) 6th sense dolayısıyla falan.
0
🌸tarantinoesque
(19.03.09)
tarantinoesque'ya katılıyorum; bölümü izlemedim ama dergide yazılanı okumuştum. biraz sürprizi bozmuşlar gibi geldi bana çünkü hayaletleri göremeyen biri nasıl olur da 6 kişi olduklarını bildiği halde 5 gölge olduğunu farkedebilir? o yüzden bu sözü profesör payne söylediyse, ölen o'dur diye düşündüm.
0
icdeddpeople
(19.03.09)
ölen var mı yok mu neden gölgeler öyle imdb de yazıyor. "bakma" diye dedim.
0
hia
(19.03.09)
(6)

iki tek bir çift?

tarantinoesque
Diyelim ki elimizde iki adet tek kişilik yatak var. Bunları uygun büyüklükte çift kişilik bir baza üzerine koyup çift kişilik yatak elde etmeye çalışsak (mesela çevresinden baza fırfırı, lastik vs. geçirmek şartıyla) resimdeki gibi uyanma ihtimali var mıdır? Böyle bir şeyi deneyen var mı?
Diyelim ki elimizde iki adet tek kişilik yatak var. Bunları uygun büyüklükte çift kişilik bir baza üzerine koyup çift kişilik yatak elde etmeye çalışsak (mesela çevresinden baza fırfırı, lastik vs. geçirmek şartıyla) resimdeki gibi uyanma ihtimali var mıdır? Böyle bir şeyi deneyen var mı?
0
tarantinoesque
(01.03.09)
tek baza değil de iki tane tek kişilik baza alırsın. bazaların genelde yanlarında hem yataklar kaymasın, hem de bazanın altı buralardan tutup açılabilsin diye çıkıntılar vardır. yatakların açılmasını engeller. anlattığım gibi kullanan bir çift de tanıyorum. gayet de memnunlar.
0
teritori
(01.03.09)
e otellerde sürekli başımıza gelen şey? bişi olmuyo korkmayın. en fazla arası açılıyor dıştan bir diz atınca düzeliyor.
0
ozdek
(01.03.09)
@ozdek:
evet geçen yaz tatilinde bilumum bel-sırt rahatsızlıklarını yaşadım şahsen iki tek kişilik bazalı yatağı birleştirince, aradaki rahatsız edici boşluktan dolayı.

@teritori&ozdek:
bendeki bazada yok öyle yanlarda bir şey? koca çift kişilik yatak bile bazadan sağa sola kayıyor, diz de kurtarmıyor, haydaaa diye kaldırıp ittirmek gerekiyor.

bunu yapmasını önerdiğim kişi sonradan bana rahatsızlığından yakınsın istemem :)
0
🌸tarantinoesque
(01.03.09)
üstlerine çift kişilik alez (diğer adıyla yatak koruyucu) koyarsanız ayrılma ihtimali olmaz, sıkıntıyı azaltır diye düşünüyorum
0
mermaid
(01.03.09)
3-4 ay aynen tarif edilen şekilde yattım hiç bir şeycik olmuyor. tek sorun ek yerleri rahatsızlık verici onu da çarşafın altına koyacağın bir yorganla gideriyorsun hem de yumuşacık mis gibin oluyor. ohhh
0
fotograf cekemeyen japon turist
(01.03.09)
eski erkek arkadasimin odasi boyleydi. cok rahat oldugunu soyluyordu. arkadasi falan gelincede ayiriyorlardi. ama yer kaygansa yatak kayabiliyormus. ama yinede resimdeki gibi olmaz bence :)
0
jeanne hebuterne
(01.03.09)
(8)

ey çamaşır yıkamayı bilenler

gozu yasli kurbaa
çamaşır makinesinden hiç anlayamadım bu zamana kadar. elimde;bi kaç havlu (açık renk), biraz gömlek, (1 tane koyu renk, diğerleri açık renk) biraz tişört (yeşil, beyaz, siyah renklerde) pantolon (kahverengi kanvas) ve 2 tane koyu renk kazak var. bunları hangi kombinasyonlarla yıkayabilirim? hepsini
çamaşır makinesinden hiç anlayamadım bu zamana kadar. elimde;
bi kaç havlu (açık renk),
biraz gömlek, (1 tane koyu renk, diğerleri açık renk)
biraz tişört (yeşil, beyaz, siyah renklerde)
pantolon (kahverengi kanvas)
ve 2 tane koyu renk kazak var.
bunları hangi kombinasyonlarla yıkayabilirim? hepsini bir atamam sanırım?

renklileri bir beyazları bir mi atmalıyım?
kumaş yapıları önemli mi? yani aynı tip olmak zorunda mı kumaşlar?
havlu ve kazakları bir yıkayabilir miyim?
gömlekleri ve tişörtleri bir yıkayabilir miyim?
peki ya pantolan ne olacak?

özellikle her bir kümeyi hangi programda ve kaç derecede yıkamalıyım?

detaylı cevapları çamaşıra giriş ya da çama-101 adlı kitabımda derleyeceğim.


***: çamaşır makinemizin resmisi yandadır. adı da Arçelik Full Automatic 2200.
0
gozu yasli kurbaa
(01.03.09)
beyazları (açık gri, ekru, çok az desenli beyazları vs.), renklileri siyahları ve koyu renk desenlileri ayrı atmalısınız.
0
vital
(01.03.09)
havlular beyazsa diğer dayanıklı beyazlarla bir atabilirsin(kirine lekesine göre 70-90 derece)değilse aşağıdakilerle at.

tişörtlerini ve koyu renk gömleklerini birlikte yıkayabilirsin.30dan yukarı yıkama sakın.kazak ve pantolonları da dahil edebilirsin

edit:beyazlar haricinde hiçbir çamaşır 90la yıkanmamalıdır.peki niye 90?çünkü beyazlar beyazdır.peki ben manyak mıyım 60la yıkasam?evet manyağım hastayım 90a takıyorum makineyi
0
zombikanı
(01.03.09)
havluları,açık renk gömlekleri,beyaz tişörtü (normalde beyazlar başka renklerle yıkanmaz. bekletip beyazlar birkaç tane olunca birlikte yıkayacaksınız veya beyaz tişörtünüz ekru olma yolunda ilerleyecek veya elde yıkayacaksınız ki o zaman da ekru olabilir:))bir grup yapıp yıkayın. 40 derecede yıkayabilirsiniz.

koyu renk gömleği, pantolunu ve kazakları da ayrı bir grup olarak yıkayabilirsiniz. 30 derecede yıkayabilirsiniz.
0
aklimdan zorum var
(01.03.09)
vallaha ben kullanmayı bilmemde kullanmayı bilmeyince çok fena işler olmakta aman dikkat gözünü seviyim (bkz: #12005537)
0
tirtsin sen tirt kal buk dedi dudaklari
(01.03.09)
pekiiiğ;
derece düğmesinin yanında bir de a dan g ye kadar harfler olan bir düğme daha var? çevirdikçe değişiyo. o nereye gelecek?
bu her makinada böylemidir bilmiyorum. eğer markaya özgü bişiyse hiç yazmadım sayın.
0
🌸gozu yasli kurbaa
(01.03.09)
valla bende yok böyle bişey.biraz eski bir model herhalde
0
zombikanı
(01.03.09)
a-g arası olan düğme program seçimi olmalı. eski bosch'larda vardı öyle bir şey.

a- ön yıkamalı normal prog.
b- ön yıkamasız normal prog.
c veya d - kısa prog.
sondakiler de ek durulama ve sıkma prog. olmalı muhtemelen.

gibi bir şey olmalı. a-g arası düğmenin üzerinde progrm sonlarına doğru değişik simgeler olabilir hatta. yumuşatıcı/sıkma manasına gelen şeyler...
0
tarantinoesque
(01.03.09)
önyıkama yapsın istersen a'ya, direk yıkamaya başlamasını istersen b'ye getir. yalnız tam üstüne getirmen lazım. ben geldiğini sanıp niye başlamadı hala diye 10-15 dk bekledim, sonra farkına vardım :))
0
nesenbilneben
(01.03.09)
(2)

Derince nefeste ciğer yanması ve öksürme

actionary
Bu akşamdan beridir böyle bir bela dolandı başıma. Biraz derince bir nefes aldığımda ciğerlerimde böyle bir yanma, bir vicks overdose yapmış gibi (ferahlamayla karıştırılabilecek türden) bir "kaşınma" gerçekleşiyor ve bu kupkuru bir öksürükle sonuçlanıyor.Hani soğuk havada koşuya çıkarsın ve öksürür
Bu akşamdan beridir böyle bir bela dolandı başıma. Biraz derince bir nefes aldığımda ciğerlerimde böyle bir yanma, bir vicks overdose yapmış gibi (ferahlamayla karıştırılabilecek türden) bir "kaşınma" gerçekleşiyor ve bu kupkuru bir öksürükle sonuçlanıyor.

Hani soğuk havada koşuya çıkarsın ve öksürürsün ya... ona çok benziyor, ama alışılageldik hastalık ilerleyişlerime hiç benzemiyor.

Üst ve alt solunum yollarında bir kuruluk eşlik ediyor buna. Ayrıca bademciklerim son beş gündür şişik. Sigara kullanıyorum, spor yapıyorum. Dün ve ondan önceki gün fazlasıyla yoruldum, soğuğa maruz ve uykusuz kaldım.

Oturuş pozisyonum rahatsızsa derin nefes almama bile gerek kalmayabiliyor. Mesela bilgisayar başında her an öksürme tehdidi altındayım.

Bronşit mi oldum? Yoksa daha mı kötü?

(Yazılacakların sadece tavsiye niteliğinde olduğunu, teşhisi tıp doktorlarının koyacağını biliyor ve kabul ediyorum.)
0
actionary
(27.02.09)
hayatın kaymış senin yaf :) şaka bi yana üşütmüşsüüüün. hatta özellikle göğüs nahiyesini gibi. o nefes alınca krizimsi halde gelen öksürük iğrenç bir şeydir. mukoral tarzı bir öksürük şurubu beni rahatlatır bu tip durumlarda. özellikle sigara içenler için. ambrol vardı bir de aynı etken maddeden.

ama bademciklerde de problem var demek ki. bepanthen pastil (tadı iğrenç ama kolaya kaçıp çiğneme, em) + strepsils (ballı&limonlu) + günde birkaç kez shot halinde limon suyu (yarım liomon sık, fondip) + ıhlamur/ballı süt tarafımdan önerilenler. her halükarda bol sıvı almalısın, boğazından sürekli ılık sıvı bir şeyler geçmesi boğazının kuruyup ağrımasını ve kurumasını engeller. kahve, koyu çay, kola içmemeye çalış.

anne ya da sevgili varsa el altında şehriye çorbası falan yapsın :) geçmiş olsun, yorma kendini birkaç gün, sıcak tut, uyu...
0
tarantinoesque
(27.02.09)
Yorucu bir aktivitede bulunduysan, tam açıklamasını bilemediğim, akciğerlerinin yorulması gibi bir durumla karşı karşıya olabilirsin. Tembel bünyede akciğerler de tambelleşiyor ve uzun süre sonra sağlam bir iş yüküyle karşılaşınca aynı bahsettiğin gibi saçmalıyor. Ben yıllar sonra tekrar bisiklete binmeye başladığımda yaşamıştım aynı şeyi. İşten eve döndüğümde son yokuşu çıkıp üzerine bisikleti sırtlanıp üçüncü kata çıktığımda o kuru öksürük ile derin nefes aldığımda ciğerlerimde meydana gelen yanma/kaşıntı hissi başlıyordu ve bir süre devam ediyordu. Sanırım 2 ay içinde ciğerler açıldıkça kayboldu.
0
carc
(27.02.09)
(9)

fön (saç kurutma) makineleri neden patlar ?

fuck milk get beer2
saç kurutma makineleri neden patlar?bi' arkadaşımın elinde patlamış.. kızın eli darmadağin oldu dikiş atmışlar kaç tane..ben de azonce banyo yaptım saçlarımı kurutacam.. ama o da ne!!deh$et derecede tırsıyorum makineden.. taktım sanırım olaya..hemen kapadım makineyi devam edemedim.. kalbim yerinden
saç kurutma makineleri neden patlar?
bi' arkadaşımın elinde patlamış.. kızın eli darmadağin oldu dikiş atmışlar kaç tane..
ben de azonce banyo yaptım saçlarımı kurutacam.. ama o da ne!!
deh$et derecede tırsıyorum makineden.. taktım sanırım olaya..
hemen kapadım makineyi devam edemedim.. kalbim yerinden çıkacaktı ha patladı ha patlayacak diye.

neden patlar ki bu lanet makineler? sebebi ne?

teşekkürler..
0
fuck milk get beer2
(26.02.09)
çok fazla yüklenmemek gerek öncelikle.
0
szqnn
(26.02.09)
icinde donen fan ekseninden kaymistir, dolayisiyla yerinden firlamistir. olabilir yani oyle seyler.

belki de arkadaki hava alma deliginin istemdisi kapanmasindan dolayi alet kendi kendine cok isinmistir, bi yerleri erimistir, ne bileyim.
0
osuruklu
(26.02.09)
evet arkadaki yeri kapatmamak hava almasını sağlamak lazım. ve makinenin ucu olmadan saçları yaklaştırmamak lazım uç kısmına.
0
trista
(26.02.09)
Bazı fönlerde aşırı ısınma koruması vardır. Saç kurutma makinesine arkadan hava girişi azaldığında veya durduğunda termik anahtarı atar ve makineyi korumaya alır. Bazılarında bu koruma özelliği bulunmamakla beraber anlık voltaj dalgalanmaları, nemlenme, kalitesiz malzeme kullanımı yüzünden benzer durumlar meydana gelebilmektedir.
0
tubytube
(26.02.09)
geçenlerde bi, "saçını kuruturken öldü" haberi vardı gazetelerde. ayrıntısını bilmiyorum ama sanırım tehlikeli olabiliyor bu tip aletler.
ben bi kere evi yaktım saç kurutma makinesiyle.
0
cereal killer
(26.02.09)
standart bir saç kurutma makinesinin içinde patlayacak bir eleman olmaz aslında. fanı döndüren motor patlamaz, aşırı ısınırsa sargıları yanar ve çalışmaz hale gelir. rezistans eğer çok ısınırsa (hava sirkülasyonu olmazsa) ya koruyucu termostat atar ya da aleti ısıtır plastiği falan eritir. onun dışında genelde elektrik girişinde filtre kondansatörü oluyor o belki patlayabilir ama onun patlaması da kasanın içinde olucağından sadece sesi duyulur. tek patlama olasılığı kabloda ya da iç aksamda meydana gelebilecek bir kısa devredir. epey sesli bir şekilde patlayabilir, biraz kıvılcım falan da çıkar ama bu patlama pek öyle zarar verecek bir patlama değildir sadece korkutur. bilmiyorum ben mantıklı bir açıklama bulamadım :)
0
coolspot
(26.02.09)
bilmiyorum.. arkadaşımın eli kan içinde kalmış..
hastanede dikiş atmışlar..
azonce saç kurutma makinesi başlığına baktım sözlükten..
patlama olayından bir kaç entry de bahsetmişler..
ama sebebini söylememişler :((
0
🌸fuck milk get beer2
(26.02.09)
arkadaşına çok geçmiş olsun. yüksek voltajdan olabilir. benim kaç bilgisayar heba oldu öyle yahu, yangın çıkıyordu birinde neredeyse.

özellikle ucuz makinelerde aralıklı olarak kurut saçını her ihtimale karşı. yani bir kere açma düğmesine basıp yarım saat sürekli çalıştırma. o zaman için rahat eder, hem makine fazla ısınmaz. en yüksek ısıda uzun süre çalıştırmak da yoruyormuş bu aletleri, saça da zararlı zaten.

ben de aynı paniği bir dönem yaşamıştım makine (markasını anımsamıyorum) elimde pat diye ses ve kıvılcımlar çıkarıp yanınca. zaten hepsi eninde sonunda bozuluyor aynı şekilde.
0
tarantinoesque
(27.02.09)
benim de elimde patlamıştı bir kere. ama ıslak elimel dokunduğum içindi. arkadaşın büyük ihtimalle makinenin içine su felan kaçırmıştır ondan olabilir. ve evet acısı bir ayrı oluyor bu patlamaların.
0
soujiro
(27.02.09)
(3)

adana veya mersinde pilates yapacak yer(erkekler için)?

böhü
sevgili yardımsever ekşi duyuru ailesi;tek çarem sizsiniz şu an.adanada ya da mersinde erkekler için pilates kursu var mı merak ediyorum.özellikle mersinde çok araştırdım ama bütün spor salonları ya kadınlara ders veriyor ya da talep olmadığı için kurs açmıyorlar.adana yı pek bilmiyorum eğer bildiği
sevgili yardımsever ekşi duyuru ailesi;tek çarem sizsiniz şu an.

adanada ya da mersinde erkekler için pilates kursu var mı merak ediyorum.özellikle mersinde çok araştırdım ama bütün spor salonları ya kadınlara ders veriyor ya da talep olmadığı için kurs açmıyorlar.adana yı pek bilmiyorum eğer bildiğiniz(veya gittiğiniz)bi yer varsa lütfen söyleyin.acilen ağrılarımdan kurtulmam lazım.

bu arada hiç bilmeden evde cd alıp çalışmak tehlikeli olabilir diye duydum.bu yüzden spor salonuna 1-2 ay olsa bile gitmek istiyorum.
sağolun!
0
böhü
(22.02.09)
"öncelikle allem yareppim ya pilates heuehu" ya da "ebru şallı" falan diyip sizi yıldırmaya çalışanlara aldırmayın. insanlar pilates diyince şöyle düşünüyolar (ben de bilmeden önce böyle düşünüyordum)
"genelde kadınların ve kızların yaptığı, zengin sporudur pilates."
ne tarihini biliyolar ne de ne işe yaradığını. (ben de bilmiyordum bak kendimi de katıyorum) ama açtım öğrendim nedir ne değildir, diğer şeylerden farkı nedir. bunun için bi kursa gitmeni tavsiye etmem parana yazık. zaten pilatesin en büyük özelliği de herkesin evinde yapabileceği bi spor olmasıdır. ayrıca sporun erkeği, dişisi, gay i, lezbiyeni olmaz. mail adresini yazarsan sana süper bi kaynak yollayabilirim şimdiden kolay gelsin, kimsenin dediğini takma aç oku istiyosan yap.
0
rentts1
(22.02.09)
pilatesi bir askerin bulduğunu biliyorlar mı acaba?:))ben de bilmeden öyle düşünüyordum ama boyun bel ağrılarından kurtulmak(ve de dik durmak)için en iyi yolun pilates olduğunu öğrendim.bazı şehirlerin fizik tedavi merkezlerinde bile var.
0
🌸böhü
(22.02.09)
@rentts o süper kaynağı bana da yollayabilir misin? eve tıkılıp kaldım ve ölüyorum sırt ağrılarından.

tarantinoesque01 (at) yahoo (nokta) com (nokta) tr
0
tarantinoesque
(23.02.09)
(11)

Anti deprasan ilaçlar gerçekten tedavi eder mi?

buziness
Aslında tam olarak sormak istediğim şu; paxil, citol(özellikle citol hakkında bilgi veren olursa süper olur) ve lustral gibi aynı etken maddeye sahip antideprasan ilaçlar bu depresifliği tamamiyle ortadan kaldırır mı? yoksa mevcut durumun kötüye gitmesini engelleyip tabiri caizse sizi o durumda paus
Aslında tam olarak sormak istediğim şu; paxil, citol(özellikle citol hakkında bilgi veren olursa süper olur) ve lustral gibi aynı etken maddeye sahip antideprasan ilaçlar bu depresifliği tamamiyle ortadan kaldırır mı? yoksa mevcut durumun kötüye gitmesini engelleyip tabiri caizse sizi o durumda pause mi eder?
0
buziness
(21.02.09)
kalırır kaldırıyor.
tıp diye bir ilim var. (kızarak demiyorum) bu ilaçlar ilim irfan dahilinde üretiliyor.
yalnız bu antidepresan ilacı aldım rahatladım diye bir olay olmaz. doktor tavsiyesine göre en az 6 ay kullanılır o ilaçlar.
ilaçlar, tapkileri davranışları dengeler, bünye/beyin bu zaman içinde bu duruma alışır. daha normal tepkilere alıştırır insanı.

1 ay kullanıp bırakırsan dediğin pause durumu olur evet.

house md izlemekle sınırlı tıp bilgim ama yakın çevremdeki 5-6 kişiyi referans alıp cevapladım.
0
dorian greyfurt
(21.02.09)
paxil ve lustral kullandım uzun süre. pek bir şey bekleme. eeeeeh.
0
mortifera
(21.02.09)
elbette faydası oluyor doktor tavsiyesi ile alındığında fakat şunu söyliyebilirim bahsettiğiniz ilaçlardan birini kullandım.o ilacın iyi geleceğini düşünerek kullandığım için rahattım işe yarıyor gibime geliyordu.bir zararını görmedim.ama kullanmasaydımda olurdu sonradan anladım.
0
halef
(21.02.09)
bir yakınım uzunca bir süredir citol kullanıyor. öncesinde de paxil kullanmıştı hatta. düzenli sayılabilecek bir şekilde terapiye gittiği doktor önermişti, sonradan dozu gittikçe düştü hatta. buradan ilaçlar hakkında "şu iyidir, bu kötüdür" geyiği yapamayız, etken maddesi birebir aynı olan ilaçlarda bile yan etkiler görülebiliyor çünkü. gördüğüm kadarıyla uygun bir ilaç uzun vadeli kullanımda insanı rahatlatıyor, uçlara gitmesini önlüyor.

psikolojik tedaviyi soğuk algınlığı tedavisi gibi görmek gibi bir yanlış durum da var. tansiyon ya da şeker hastalığı gibi, sürekli kontrol altında tutmak(doktor takibi/terapi) ve eğer ilaç kullanımına karar verilmişse düzenli ilaç kullanımı gerekiyor.

gereksiz bir bilgi olarak: ben herhalde bir doktorla konuşsam, şu anki ruh halimle bana xanax falan dayar ne bileyim. ben deli kalayım, çevremdeki geri kalan insanlar ilaç alsın normalleşsin bana ne demekteyim :)
0
tarantinoesque
(21.02.09)
kullanan yakın bir arkadaşım oldu. dışardan bakınca 1 hafta içinde ciddi bir iyileşme gördüm. iç dünyasını bilemem tabi.
0
surtunme kuvveti
(21.02.09)
doktor kontrolünde. de de dee... diyesim geliyor.

bi kere gidip ilaç yazdırıp kullanmak değil. ayda ya da 2 ayda bir gidip "bu iyi geldi bu bi boka yaramadı" dersen doktor dozu artırır, azaltır ek ilaç verir falan filan.
bissürü ayrıntısı var bunun ama doktor var işte ona danış.
0
dorian greyfurt
(21.02.09)
ben de lustral'e başladım dün ama tık yok. herhalde zamana yaymak falan lazım.
0
passion rules the game
(21.02.09)
Brozak : ))
www.youtube.com
0
onur
(21.02.09)
ilacın doğru ilaç olduğu varsayımıyla cevap veriyorum; öncelikle işe yararlık mevzuunda objektif bir gözlem yapabileceğinizi sanmayın, zira bu ne beklediğinizle de bir hayli alakalıdır.
depresyon için konuşmak gerekirse; ilaç size işlerinizi toparlamak için vakit kazandırır gibi düşünebilirsiniz. bu süre içinde çevrenizi size mutluluk verecek (çok dandik bir laf gibi geliyor biliyorum) şekilde donatmanız beklenir ki, ilacı bıraktığınızda size mutluluğu bu çevre sağlasın.
şimdi çevreden kastım aslında hayatınızın tüm faktörleri, ki buna kendiniz de dahilsiniz. çok basit örnekler verecek olursak, söz gelimi çok uzun süredir bir enstrüman çalmak istiyorsunuz ama depresif ruh hali sizi bu konuda aksiyon almaktan alıkoyuyor. ilaç kullanırken bunu yapabilir, ilacı tekrettiğinizde ise enstrüman çalmanın mutluluğunu alıyor olabilirsiniz.
özünde depresif ruh halini yaratan fark etmesi güç olsa da insanın ta kendisidir, ve bunun ortadan kalkmasında da tek sorumluluk ona aittir; ekstrem nörolojik vakalar müstesna. ama bunu kırmak için, değişiklik yapmak için insanın saplanıp kaldığı düşüncelerden kurtulması ve biraz da ego gücüne sahip olması gereklidir. ilaç ve/veya terapi bunun için bir başlangıç oluşturur.
bir nevi aküsü bitmiş araba gibi düşünebilirsiniz. bir itiş gücüne ihtiyacınız olacak, daha sonra da o aküyü boşaltıyor olmanız kaçınılmaz olduğundan doldurmakla da ilgileniyor olacaksınız.

özetle ilacın depresyonu kalıcı olarak ortadan kaldırması beklenmez, ki zaten %80lerde relapse oranı olan bir hastalıktır depresyon, pause etmesi veya etmemesi de alan kişinin ilaca ne oranda bel bağladığı, ne oranda kendi çabasını sarfettiğine bağlıdır.

son bir not, ilacı ağrı kesici gibi düşünmemek gerek. bugün aldım birazdan toparlarım değildir mekanizma, ilacına göre en az 2 hafta düzenli kullanıyor olmaktır beklenen etkiyi yaratacak, hatta bu 2 haftalık süreçte tam tersi etkiler göstermesi bile mümkündür.
0
lhun
(21.02.09)
bu ilaçların kesinlikle bir etkisi olyor.Ancak bir süre kullanmanız gerekıyor hemen oyle bır ıkı gunde bırsey beklemeyın.En azından bıray kadar bekleyın.Bır ıkıncısı kendınızı de yoklamaktan vazgecın bu ıse yaradı mı yaramadı mı dıye.Nasıl olsa bellı olucak ,tetıkte olmanın hıcbır faydası yok.Bır ıkıncısı sorununuzla bas edemıyorsanız kesınlıkle bır doktora gorunup ılac almalısınız ,antıdepresanlar gereksız dıyenlere kulak asmayın.Yanı dıyecegım odur kı burda yazılanlara da kulak asmayın bu cıddı bır durumdur.En ıyısı doktorunuza sorun ve de ona guvenın.
0
denisse
(21.02.09)
ilacı kullandım kullanmadım gibi "kişisel" bir yanıt veremicem ama şunu bilmek lazım:
bir ilacın gelişimi 10 yılı bulabiliyor. bu on yıllık (ortalama) sürede diğer birçok araştırmanın yanı sıra çoğu ilaçta plasebo kontrollü faz 1, 2 ve 3 (daha da uzar bu) klinik dışı ve klinik çalışmalar yapılıyor. önce kobaylarda sonra insanlarda deneniyor. klinik çalışmalarda insanlarda denenirken aynı özelliklere sahip iki grup alınıyor. bunlar mesela yerelleştirmemiz gerekirse depresyon (en genel tabiriyle) yaşayan hastalar. semptomları-hastalığın süresi, atak sıklığı vs vs gibi konularda hemen hemen aynı özelliklere sahip iki grup oluyor. bir gruba plasebo diğerine de ruhsat almaya çabaladıkları ilacı veriyorlar (klinik çalışmaya gelmeden önce hayvanlarda zaten preklinik etkinliği kanıtlanmış oluyor...). ve etkisini değerlendiriyorlar. plasebo alanlardaki düzelme ile bu ilacı alanlardaki düzelme karşılaştırılır ve analiz edilir. yani özellikle psikoloji ilaçlarında olduğu gibi ilacın etkisi olmasa bile getirdiği görece bir rahatlamanın bilim adamları da farkında ve bunun elimine etmek için plasebo kontrolünü kullanıyorlar. ilacın plasebo kullananlara kıyasla etkinliği yüksek olduğunda zaten bu ilaç ruhsat alabiliyor...

bahsi geçen ilaçlar da bu şekilde klinik ve klinik dışı gelişim progamlarından sonra ancak ruhsat alıp piyasaya sürülüyor. yani "yok abi bunların etkisi..." demek külliyen bilim dışı bir söylem olur. fakat (bu fakat önemli bak!) ilacın %100 etkin olması, her kullananda etkin olması, her hastada tam iyileşme sağlaması, her derde çare olması gerekmez. olamaz da zaten. bazıları tamamen iyileşme sağlar, bazıları semptomları azaltır öyle devam edersin hayatına, bazıları da hiç etki göstermez. ama bu ilacın etkin olmadığı anlamına gelmez. piyasaya sürülüp kullanılması için de engel teşkil etmez. düşük etkinliğe sahip ilaçlar bile (mesela kanser ilaçları) ruhsatlandırılabilir. hastanın hayatını 3 ay uzattığı için ruhsat başvurusuna gönderilen ilaçlar biliyorum!

demem o ki öncelikle (hele de psikolojik bozukluk tedavisinde) doktorunuza ve ilacınıza güvenin. güvenmiyorsanız önce(!!!) doktorunuzla konuşun. siz tedaviye yanıt vermemiş olabilirsiniz. başka tedavi kullanılır, dozu düşürülür veya artırılır, söz konusu ilaçların etkinliğini gösterme süresi uzundur, tedaviye uyunç diye bir şey var, önce ona dikkat etmek gerekir. doktorun söylediği gibi ve söylediği sürede kullanmamak zaten ilacın etkisiz kalmasının en yüksek nedenidir. kullansanız bile etkili olmayabilir ama seçenekler bitmiş değil! ayrıca lütfen o ilacın içindeki prospektüsü bir zahmet okuyun!!! içinde neler yazdığına bir bakın (tıbbi terimler var elbette, onları sorun buraya, sözlükteki entrilere bakın...vs olmadı bana mesajla sorabilirsin, yardımcı olurum). tek başına ilaç tedavisi de yeterli olmayabiliyor. başka yöntemler de mevcut, doktorunuz bu konuda hepimizden daha çok bilgilidir ona danışın. ama spor yapmanın ne kadar etkin olduğunu kendi bozukluğumdan biliyorum ve okuyorum. geçmiş olsun.
0
cinematography
(21.02.09)
(6)

Muhabbet Kuşum Çıldırdı mı Yoksa Normal mi

yellow brick road
Kuşu alalı 4 gün oluyor. 2 gündür ötmeye başladı hatta dün kendi adını bile söyledi bir kere. (gerçekten) Bu yavaş yavaş alıştığı anlamına geliyor olmalı herhalde ama dünden beri kafesinin her yerini dolaşıp, özellikle köşeleri çılgınca kemiriyor. Gaga taşı da var ama hırsını alamıyor resmen. Şımarı
Kuşu alalı 4 gün oluyor. 2 gündür ötmeye başladı hatta dün kendi adını bile söyledi bir kere. (gerçekten) Bu yavaş yavaş alıştığı anlamına geliyor olmalı herhalde ama dünden beri kafesinin her yerini dolaşıp, özellikle köşeleri çılgınca kemiriyor. Gaga taşı da var ama hırsını alamıyor resmen. Şımarıklık mı yapmaya başladı yoksa bir derdi mi var? Ya da normal mi? Çözemedim...
0
yellow brick road
(18.02.09)
yalnız kalan muhabbet kuşu sıkıntıdan her şeyi yapabilir.

normaldir.
0
thalamus
(18.02.09)
çiftleşme durumları söz konusu olabilir. bazı dönemler kendilerinden geçiyorlar çünkü.
0
orion ares
(18.02.09)
enerji birikmiştir, biraz serbest bırakın, uçsun.
0
dreamkeeper
(18.02.09)
Kuş daha yavru. Alalı 4 gün oluyor. Çiftleşme zamanına daha çok olması lazım. Çok fazla yalnız bırakmadık hatta bu çılgın hareketleri hep biz etraftayken yapıyor. 1 hafta 10 gün salmayın dediler ama...
0
🌸yellow brick road
(18.02.09)
çok enerjik olduğundan olabilir bazen de sıkılıp yapıyorlar bunu. bizim kafeste boya kalmadı mesela, gaga taşı da var ama nafile illa kemiriyor manyaklar. bi salın az uçsun, evdeki diğer objelere sarsın az. biraz yorulsun, dinlensin, kendine gelsin hayvancaaz ...
0
ordabiyerde
(18.02.09)
mesajı geç görmüşüm. çıldırmamış :) üstelik size alışmış, neşesi de yerinde yavrucağın. eğer kafesin telleri boyalı değil de, parlak metalse yapabiliyorlar, özellikle ev halkı çevresindeyken. gösteriş mi yapıyor nedir. bizimki de yavruyken yapıyordu. özellikle altın rengine büyük bir aşkları var :) bir de ortamı tanıma "burdan sığar mıyım lan ben? deniim bi bakiim" gibi kazı çalışmaları yapıyorlar.

bu arada adını çok merak ettim yahu. iki günde söylediğine göre, "cik" falan mı ne abi :) daha neler söyler o kimbilir..
0
tarantinoesque
(19.02.09)
(8)

dantel'li ürünlerin "modern" versiyonları?

ebucan
Dantel'in çağrıştırdığı şey genellikle televizyonların sehpahaların üstlerine serilen bir örtü olması. ancak bir de bunu "modern" biçimde yorumlayıp örneğin perdelerde filan yeni nesil kadınlara pazarlanması söz konusu sanıyorum. Buna hangi örnekler verilebilir? Hem dantelin kullanım biçimlerine dai
Dantel'in çağrıştırdığı şey genellikle televizyonların sehpahaların üstlerine serilen bir örtü olması. ancak bir de bunu "modern" biçimde yorumlayıp örneğin perdelerde filan yeni nesil kadınlara pazarlanması söz konusu sanıyorum.

Buna hangi örnekler verilebilir? Hem dantelin kullanım biçimlerine dair, hem de "dantel" benzeri örneklere dair?
0
ebucan
(17.02.09)
iç çamaşırı?
0
sanal uyku
(17.02.09)
parfüm ve moda.
christina aguilera'nin parfümünün sisesi dantel desenli mesela:
jettime.taxfree-shop.dk
jp gaultier classique var ayni sekilde:
www.kvapuoaze.lt

modada da sadece ic camasiri ile kisitli degil. dantelli (özellikle siyah) cantalar, ayakkabilar, elbiseler revacta.
0
shi aila
(17.02.09)
geçende bir sitede denk gelmiştim, dantelin üstüne süper mario işlenmişti.
0
light beam
(17.02.09)
teşekkürler ama iç çamaşırı ve çorap harici diye düşünüyorum. mesela ev eşyası filan?
0
🌸ebucan
(17.02.09)
bikiniler var dantel gibi tigla yapilan, bluzlara elbiselere falan dantel eklemeleri yapiyorlar cok da sik duruyor, canta da gormustum. rustik-kornis mi deniyor bilmiyor ben, ama onlara sirf dantel yada dantel kumas karisimi tul-perde gibi seyler yapiyorlar.
yatak ortusu falan da oluyor renkli renkli falan dantelden. baska da bisey aklima gelmiyor.
0
eick
(17.02.09)
çok modern olmasa da artık gözde olan çeyiz işleri, eski dantelleri kumaşlara geçirip(bunun da bi adı var ama) örtü, perde, yastık kılıfı yapmakmış, çeyiz yapan bi teyze söylemişti. yani güzel kombine edildiğinde neden olmasın ama, dantel olayına karşıyım yıkayınca ütülemek filan gerekiyo, bunun üzerine teyze şimdi tam pamuk olmayan iplerden yapılan danteller var dedi naylon mu karışıyodur nedir. modern diyosanız yabancı çeyiz sitelerini gezmenizi öneririm onlar da dantel kullanıyorlar, hem "modern" sayılabilir.
çok merak ettim, özel değilse, niye sordunuz?
0
kanuniye
(17.02.09)
t-box'ın üzeri dantel baskılı şeffaf şemsiyeleri var.
0
tarantinoesque
(17.02.09)
i157.photobucket.com
www.brocadehome.com
www.apartmenttherapy.com
s3.amazonaws.com

gibi gibii gibi bi sürü sey var.bunlardan mı bahsediyorsunuz bilemiyorum aama ilk aklıma gelen bu tarz seylerdi.
0
demoniclewinsky
(17.02.09)
(10)

Doğalgaz eskisi kadar ısıtmıyor!

teritori
Geçen sene yaktığımız ayarda kombiyi çalıştırıyoruz ama geçen sene aynı ayarda kaloriferlere elleyemezdik. bu sene ise neredeyse ılık bile olmuyor petekler. bir çok kişiden de duydum aynı şeyleri. eğer cidden kullanılan doğalgazda bir sahtekarlık varsa bunu ortaya çıkarmanın bir yolu var mıdır? orta
Geçen sene yaktığımız ayarda kombiyi çalıştırıyoruz ama geçen sene aynı ayarda kaloriferlere elleyemezdik. bu sene ise neredeyse ılık bile olmuyor petekler. bir çok kişiden de duydum aynı şeyleri. eğer cidden kullanılan doğalgazda bir sahtekarlık varsa bunu ortaya çıkarmanın bir yolu var mıdır? ortaya çıkarılırsa da yasal süreç sancılı olur mu? askere gidene kadar uğraş lazım. hali hazırda açacağım bri davam var zaten.
0
teritori
(15.02.09)
Memlekette bunu bilfiil belediye çalışanı insanların ağzından tecrübe ettik. O'nun yalancısı olarak aktarıyorum.
Belediyeler ne zaman maddi olarak zorda kalsalar, neşelerine göre miktarda hava basıyorlarmış doğalgaz içine...
0
delikan76
(15.02.09)
aynı sorun bende de var.
0
dinomazu
(15.02.09)
açıkcası ben de bu sorunun son 1 aydır farkındayım. bana öyle geliyordur diyorum ama doğalgazı bildiğin yüksek derecede tutmama rağmen orta ayarda ısı veriyor petekler ılık kalıyor. dava etme konusunda öncelikle delil felan bulmak lazım daha hazır bir kanıt, yoksa pek bişi çıkmayabilir bence.
0
wish i could fly
(15.02.09)
sobalı doğalgaz kullanıcısı olarak (kombi değil) bu konuda benimde sıkıntım var. geçen sene üçüncü kademede mis gibi ısınırken şu an beşinci kademede ısınamıyoruz bile. yokmudur bi çözümü?
0
soul cancer
(15.02.09)
aynı dert bende de var. zaten haddinden fazla pahalıyken bir de ısı vermeme problemi çıktı. tuhaf bir şekilde sanki gece geç saatlerde daha fazla ısı veriyor gibi. peteklerin havalarını da sürekli kontrol ediyorum, öyle bir şey de yok. artık paranoyak mı oldum bilmem ama yemekler bile daha uzun sürede pişiyor gibi geliyor yahu.
0
tarantinoesque
(15.02.09)
bu konuda supheniz varsa bence muhendislik odalari ile irtibata gecerek kullandiginiz gazin kalorifik gucunun tespiti icin yardim isteyebilirsiniz. makina muhendisligi ve/veya kimya muhendisligi odalari yardimci olabilirler saniyorum.

konu kisisel merak duzeyindeyse ve deneysel olarak tespit etmenin yollarini ariyorsaniz ayrica yontem onermeye de calisirim.
0
feeling the blanks
(16.02.09)
ya ben de 200 ytl ödeyip ısınamayangillerdenim. bu iş çok can sıkıcı. bir çözüm arıyorum.
0
andy kaufman 2
(16.02.09)
gecen gun haberlerde soylemıstı sanırsam sebebı o rusya dogalgazı kestı yada kesıntı yapıyor ya bundan mütevellit gaz basıncı dusuk gelıyormus bu sebeblede dogalgaz kullanıcıları 1 liraya ısınırken sımdı gelen gazda sıkıntı oldugu ıcın daha fazla para odemek zorunda kalıcaklar demıslerdi
0
vaevictis
(16.02.09)
Rakamı tam hatırlamıyorum ama Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin nasıl 10m^3 doğalgaz alıp 15m^3 doğalgaz sattığının cevabını bulmuşsunuz :)
0
crown
(16.02.09)
evet bugün bu olayın haberi çıktı ankara büyükşehir belediyesiyle ilgili. yolsuzluk iddiası var.

@vaevictis

gelen gaz basıncının düşük olması hane tüketimini etkilemez. fiyatların bu yüzden yüksek çıkacağını söyleyen bir haber okuduysan, bu haber kesinlikle ama kesinlikle halkı yanıltmaya yönelik ve bastıkları havayı bu tarz bir haberle örtmeye yönelik kasıtlı bir haberdir. sebebini kısaca şöyle açıklayım:

rusya sana doğalgazı verir. düşük basınç yüksek basınç farketmez. sen bunu doğalgaz depolarında depolarsın. sonra oradan belirli ve ayrı bir mekanizmayla illere dağıtırsın. illerdeki depolardan da tekrar şehre pompalanır bu doğalgaz ve basıncı her pompa istasyonunda tekrar ayarlanır.

yani basınç kaybı olması vs söz konusu değildir olamaz.
0
andy kaufman 2
(16.02.09)
(5)

sırt korsesi

füt
sırt korsesi kullanan var mı? işe yarıyor mu bilgisayar başında otururken yamuk yumuk duruyorum ve yaz gelmeden kullanmam gerekiyor sanırım. bunun için doktora gitmeme gerek varmı? ortopedici dükkanına gitsem orda bana uygun korseyi verirler mi? *son olarak işe yarıyor mu?
sırt korsesi kullanan var mı? işe yarıyor mu bilgisayar başında otururken yamuk yumuk duruyorum ve yaz gelmeden kullanmam gerekiyor sanırım. bunun için doktora gitmeme gerek varmı? ortopedici dükkanına gitsem orda bana uygun korseyi verirler mi?

*son olarak işe yarıyor mu?
0
füt
(10.02.09)
ewt kesinlikle işe yarıyor fakat bütün gün kullanmanızı tavdiye etmiyorum yavaş yavaş alıştırmalısınız kendinizi malum kaaslar oturuş bozukluğundan zaman içerisinde şekillendiği için birden dik durmak çok fazla yoruyor.
Doktora danışmanıza gerek yok medikal ürünler satan yerlerden rahatlıkla alabilirsiniz
geçen sene 40 ytl ye almıştım.
0
ignesiz bal bocegi
(10.02.09)
konuyu çalmak gibi olacak, kusura bakmayın fakat ufacık bir sorum var. tabii ki deformasyona göre değişiyordur ama, ortalama olarak ne kadar zamanlık bir kullanımda yeterli bir verim almak mümkün?
0
mistiqkedi
(10.02.09)
düzenli kullanınca işe yarıyor.
0
sleep may be the enemy
(10.02.09)
dik durmak için olan ürünlerden bahsediliyorsa daha önce ortopediste gittiğimde bu tür ürünlerin kasları tembelleştirdiğini söylemişti. dik durmaya çabalamak gerekiyor. bahsedilen aletler ise çabasız dik durmayı sağladığından nihayi amacı gerçekleştirmiyor sanırım..
0
hayo
(10.02.09)
bir alternatif olarak bel yastığı desem? özellikle bilgisayar başında otururken, her yerde otururken.
0
tarantinoesque
(11.02.09)
(7)

Kirpiklerin Birbirine Dolanması

tubytube
Kirpiklerim çok uzun ve sayıları çok fazla. Gözümün kenarında birbirlerine dolanıyorlar. Hep onlarla uğraşıyorum. Keşke saçlarım böyle olsa! Ortaokuldayken liseli kızlar yanıma gelip kaşlarıma dokunurlardı ve `maskara` kullanıp kullanmadığımı sorarlardı (:Evet `depresif` yıllardı o zamanlar:). Hayat
Kirpiklerim çok uzun ve sayıları çok fazla. Gözümün kenarında birbirlerine dolanıyorlar. Hep onlarla uğraşıyorum. Keşke saçlarım böyle olsa! Ortaokuldayken liseli kızlar yanıma gelip kaşlarıma dokunurlardı ve maskara kullanıp kullanmadığımı sorarlardı (:Evet depresif yıllardı o zamanlar:). Hayatım boyunca böyle şeyler kullanmadım. Kaş alırmış gibi almak yanlış olur galiba, değil mi? Ne yapmam gerekiyor? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim...
0
tubytube
(07.02.09)
Cinsiyet ne? Bir de millet kirpikleri uzatacağım diye denenmedik yöntem bırakmıyor, bence çok da takma. Ne bileyim.
0
sui
(07.02.09)
@sui Erkek. Aslında görünüşü pek takmıyorum, kesersem ne olacağını bilemediğimden kesmeye de yanaşamıyordum. Sağulsun stephenie yardımcı oldu. Kesmemem gerektiğini öğrenmiş oldum.
0
🌸tubytube
(07.02.09)
valla o resimdeki aleti ben bir erkek olarak kullanmayın aman derim uzak durun böyle japon bıcırık kızları gibin bişi olursunuz bir anda bırakın dağınık kalsın kirpikleriniz:)
0
bir zamanlar cocuktum
(07.02.09)
kesince hiç bişeycikler olmaz, yeniden uzuyor, hatta eskisi kadar uzamıyor bile. benim kirpiklerim çok uzun ve gürdü, annem sinir olup kesmişti kökünden ilkokuldayken, gayet de uzadılar, hatta hala pek çok insana göre uzun ve gür kirpiklerim vardır. kirpiklerin olma nedeni gözleri korumak, tamamen olmaması zararlı olabilir demek istemiştir doktor, yoksa kirpikleri kısa veya seyrek diye başına bişey gelen kimseyi duymadım :)
ama ben olsam kesmezdim, uzun kirpik çok güzel duran bişey, gözleri güzel gösteriyor, kadın erkek fark etmiyor.
0
opucuk baligi
(07.02.09)
bi sigara yak, yarısına kadar iç ve söndür..
şimdi de mutfağa gir ve en büyük ocağı sonuna kadar açıp, sigaraya orda yakmayı dene.
şaka lan şaka, takma kafana. birbirine girince elini ıslatıp düzelt, çok da zor değil
0
zubundy
(08.02.09)
erkek olsun kadın olsun, gözleri gür kirpiklerden daha çok güzel gösteren ne var yahu? kesip yazık etme kirpiklerine. badem yağı kaş-kirpikleri yumuşatır ve besler bildiğim kadarıyla. işaret parmağına çok az sürüp kirpiklerinin çıkış yönünde tarar gibi kirpiklerine sürebilirsin. hale yola sokuyor bir miktar.
0
tarantinoesque
(08.02.09)
kirpik, kesildiği zaman hızla eski uzunluğuna gelir ve sonra uzaması durur. isterseniz kesin ama ufacık, dikkat çekmeyecek bir şey sandığınız kirpik, kesilince inanılmaz belli oluyor kesildiği. garip duruyor. alakam olmaz demişsiniz ama kozmetik bir öneride bulunucam. şeffaf rimel denen bişey vardır. renksizdir. ondan sürmeyi deneyebilirsiniz. renklendirmediği için sadece fırçasıyla düzgünce kirpiklerinizi taramış olursunuz ve jöle gibi işlediği için, sürdüğünüz halini korur, yani kirpikleriniz birbirlerine dolaşmazlar.
0
cereal killer
(09.02.09)
(21)

bu anlatacağım hastalık bir nedir?

myriamonde
hastalık mıdır onu bile bilmiyorum.. ama şöyle bir durumum var:uzunca bir zamandır, hatta bence ben kendimi bildim bileli ama emin değilim (tam da bu durum yüzünden emin değilim), fark ettim ki, ben 2 seneden daha öncesini hatırlamıyorum. son iki sene içinde olmuş olayları hatırlıyorum sadece, bir d
hastalık mıdır onu bile bilmiyorum.. ama şöyle bir durumum var:

uzunca bir zamandır, hatta bence ben kendimi bildim bileli ama emin değilim (tam da bu durum yüzünden emin değilim), fark ettim ki, ben 2 seneden daha öncesini hatırlamıyorum. son iki sene içinde olmuş olayları hatırlıyorum sadece, bir de mesela iki seneden önce olmuş bir olayı son iki sene içinde anlattıysam hatırlıyorum. hayatımda ciddi sıkıntılar da yaratabiliyor bu hadise. çok da pis merak içindeyim, nedir bu nasıldır bu, bir bilen var mıdır? doktora gitsem nereye gitmem lazımdır?

teşekkürler şimdiden.
0
myriamonde
(05.02.09)
bence bir günlük tutmaya başla acilen, fotoğraf falan da ekle hatta.
0
nickini vermek istemeyen suser
(05.02.09)
umarim yanli$ anlamazsin.

uyu$turucu kullaniminda bu tur $eyler olabiliyor. ozellikle sentetik ve yari sentetik uyu$turucular belirli araliklarda hafiza kaybina yol aciyor. hatiralar bazen kare kare hatirlaniyor bazense hic hatirlanmiyor. boyle bir durumsa bir noroloji uzmanina ya da terapiste gitmenizde fayda vardir.

(bkz: bir arkada$im ekolu)
0
astaroth
(05.02.09)
bence de günlük tutun. the butterfly effect izlemenizi de tavsiye ederim.

edit: şimdi aklıma geldi. çocukluk arkadaşlarınızı hatırlıyor musunuz? ya da arkadaşlarınızın size verdiği nesne sizce bir çağrışım yaratıyor mu? yoksa "nerden çıktı la bu" mu diyorsunuz?
0
forumtrak
(05.02.09)
teşekkürler cevaplar için öncelikle.

uyuşturucu kullanmıyorum, kullanmadım. yani tamam iki cigara içmişliğim var ama yani o kadar, hiç bi zaman ciddi bi kullanıcı olmadığım gibi sentetiğe elimi bile sürmedim. alkol bile almıyorum doğru dürüst, yani en azından temiz dört-beş senedir.

çocukluk arkadaşları, eşyalar gibi konularda mesela, fotoğraf varsa ve ortalıktaysa, yani en azından mesela başka bir şey ararken gözüme çarpabilir bir yerlerdeyse, hatırlıyorum. eşya da aynı şekilde. hatta bu durumu bildiğim için artık özellikle böyle eşyaları fotorafları falan ortalıkta tutuyorum..

günlüğümsü bir şeyler yapıyorum, her şeyi yazmasam da yine nispeten yazıyorum bişeyler. sözlük de mesela bu görevi görüyo aslında benim için. fotoraf çekme işini çok düşündüm ettim, arada baya kafama yattı istedim yapmak falan, ama bu sefer de sosyal fobim olduğunu ve ortalıkta fotoraf makinesiyle gezemediğimi hatırladım. iyice buglı insan oldum ben ya nedir bu böyle öf.

ama kabaca böyle yani olayım. nörolog mudur, nöroloğa mı gideyim ben şimdi? yani zaten bu duruma alışıp etrafından dolaşmak değil bu durumdan kurtulmak istiyorum aslen. gerçi karı düşürme yöntemi olarak da kullanılabilirmiş ama. olsun, düşürmiyim ben, hafızam olsun yeter.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
aslında bir örnek gösterseniz? ne bileyim bir şeyi unuttuğunuzu nasıl anlıyorsunuz ki?
0
forumtrak
(05.02.09)
yani şöyle ki, mesela birileri birlikte yaptığımız bir şeyden bahsediyor, ve benim öyle bir şeyden haberim yok gayet net olarak. yahut düşünüyorum, atıyorum 2002'de ne yapıyordum ben diye, herhangi bir şey yok. ayrıca, dediğim gibi son iki sene içinde anlattığım şeyler var hafızamda, ama mesela o anlattığım şeyi de anlattığım haliyle hatırladığım için birine bir şey anlatırken onu tekrarlıyor oluyorum, ve başka bir şey sorarsa kalıyorum böyle. yine mesela bir şey anlatırken, tam olarak senesini falan çıkaramıyorum, "önce olmuştu"da kalıyor falan gibi.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
bence ciddi bir dikkat bozukluğunuz var. fazlası değil.

ben okuldan dönerken aldığım pet şişenin eve geldiğimde nereye kaybolduğunu hatırlayamıyorum bazen. sizinki de bunun uzun ölçeklisi gibi bir şey olabilir.
0
deckard
(05.02.09)
hayatımı çok fazla etkilemeye başladı bu aralar, o yüzden dert edindim kendime. yoksa işime gelir hasta olmamak :) peki mesela attention deficitse nereye gideyim de ne yapayım?
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
bir çok kişi sizin gibidir bence. 2002 yılında ne durumda olduğumu ben de hatırlamıyorum mesela. ne bileyim belirli şeyleri hatırlamak önemli değil mi zaten? hatırlamadığınız şeyler muhtamelen gereksiz ayrıntılardır. atıyorum 2002 yılını hatırlamıyorsunuz diyelim ama o tarihten önce bir akrabanızın/yakınınızın ölümü hatırlıyorsanız pek sorun yok bence. gerçi ölümde yıldönümü gibi bir olay var onu hatırlamanız doğal. ama bu tür günler hafızayı tazelemek için değil mi zaten? olmasaydı daha az detay hatırlardık belki de.

bonus soru sorayım: çocukluk aşkınızı hatırlıyor musunuz? bu kişiyi muhtamelen 2-3 yıldır düşünmüyorsunuzdur.
0
forumtrak
(05.02.09)
aslında şöyle söyleyeyim, bunu fark ettiğimden beri sürekli insanlara bir şeyler anlattırıyorum geçmişle ilgili ve kendim de sürekli anlatıyorum. o yüzden bu aralar baya bi anımı toparladım sanırım.

hani aslında kimse hatırlamıyodur noktasında da, hiç bi fikrim olmuyo işte, hani kabaca bile bir şeyler canlanmıyo zihnimde. ve işte mesela olmuş şeylerin ne zaman veya en azından ne sırayla olduğunu hatırlamıyorum, mesela ahmet>mehmet>ali şeklinde gittiğinden emin olduğum ilişki sırası aslında ali>osman>ahmet>mehmet>haydar şeklinde çıkıyor, birbirinin sebebi sonucu sandığım olayların sırası tersmiş meğersem şeklinde şeyler öğreniyorum ediyorum sonradan insanlardan.. öyle bi garip.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
kisiden kisiye degisir mi bilemem fakat ayni durumdan ben de muzdaribim. yalniz deckard'in dedigi gibi dikkat bozuklugu gibi bir seye sahip oldugumu dusunmuyorum; gorsel hafizam haddinden fazla kuvvetlidir.

ben bu durumumu "normal olan bu ki" seklinde degerlendiriyorum. kimi zaman anilarini devamli canli tutabilen bazi insanlara ozensem de bu bazi insanlarin, anilarini birilerine tekrar tekrar anlatmak suretiyle bu yetiyi kazandiklarini dusunuyorum. sanki sizin de "mesela iki seneden önce olmuş bir olayı son iki sene içinde anlattıysam hatırlıyorum" demeniz buna tekabul ediyor.

uykuya dalmadan once bu hatirlayamadiginiz zamanlarin anilarini bir zorlamayi deneyin. yakin zamandan baslayarak, insani iyi hissettiren zamanlari hatirlamaya oncelik vererek gecmis yillara dogru kaymaya baslayabilirsiniz bence. hemen bir gecede olmasa da, butunluklu bir sekilde herseyi hatirlamami saglamasa da bende ise yariyor bu yontem. denemeye deger sanki?
0
diabolus79
(05.02.09)
@myriamonde
Adres, telefon numarası gibi şeyleri ezberleme konusunda nasılsın? Belki sadece zayıf bir hafıza vakasıdır. Pek anlamam ama merak ettim.
0
tsllbn
(05.02.09)
bir de ailenizin sağlık geçmişinde alzheimer'ı araştırın. gerçi sizdeki ters bir durum gibi görünüyor ama ne olur ne olmaz. ben size kendi abuk hafıza işleyiş sistemimi kısaca anlatayım, bir bakıp rahatlayın daha neler var diye:

- psikopat bir görsel hafızam vardır, telefon no.su ezberleyebiliyorsam eğer tek sebebi bu.
- son 2 yıldır falan bir unutkanlık peydah oldu; bundan öncesnde o kelimenin anlamını bilmezdim. sizin gibi "şundan önce bundan sonra" diye sınıflandıramıyorum bile...uzak zamanı komple unutsam "aha da alzheimer" diyerek yırtıcam ama değil.
- kabullenmek zor olsa da alkollüyken dinlediklerimi/yaşadıklarımı unutmaya başladığımı düşündüm, külliyen yanlışmış...
- ama örneğin herhangi birine "son 15 günde yediğin şeyleri say (öğün öğün ya da sırasız) dediğim zaman düzgün sayabilen çıkmadı henüz (çevremdeki herkes bi alem mi acaba?)
- mutlu&mesut, dertsiz&tasasız olduğum zamanlarda unutkanlık kavramını unuttuğumu fark ettim. demek ki en azından bendeki versiyon stres altında aktive olmakta ve hatta coşmakta. o sosyal fobi tarzı bug'lar önceden olup sonradan yok olabildiği gibi sonradan da olabiliyor.

bir de, ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama, uyku bozukluklarının da bu tarz şeylere sebep olabileceğini duymuştum. şu an çalışmadığım için bu durum bana rahatsızlık vermemekte, ama iş hayatında da rahatsızlık verdiğini fark ettiğim an profosyonel yardım almaktan çekinmem, bu kadarını söyleyebilirim.
0
tarantinoesque
(05.02.09)
özellikle içinde bi düzen bulabildiğim numaraları adresleri falan unutmam, hatta manasızca uzun süre aklımda kalıyo bunlar.

zaten hani sadece detay unutuyo yahut çook önemli olmayan şeyleri hatırlamıyo olsam sallamicam, normal diyip geçicem, ve fakat baya bildiğin mühim şeyleri hatırlamıyorum. ama mesela össden aldığım puanı, şu ana kadar tek bir kere açıp bakmış olduğum tc kimlik numaramı falan gayet net hatırlıyorum. gerçi bunların ikisini de son 2 sene içinde tekrarlamışlığım var, ama yani yu get dı poynt.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
arada bir şeyler daha yazılmış..

şöyle ki, bir süre önce arkadaşın iddiasına göre üç ay birlikte yaşadığım insanı tanımadığımda fark ettim bir problem olduğunu. iddiaya göre 2004 yazında bildiğin berabermişiz. ama benim haberim yok.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
bende de aynısı var ama bunun bir hastalık olduğunu hiç düşünmedim. hatta bir gün önceki komik-akılda kalıcı- olayı bile hatırlayamadığım oluyor. arkadaşlarım bana inanmıyor vs
0
surtunme kuvveti
(05.02.09)
2 sene önce kötü veya sizi çok etkileyen bir şey yaşamış olabilir misiniz?
0
endless dream
(05.02.09)
tam olarak aynı değilse de buna benzer sıkıntılar bende de var. ailede herkesin hatırladığı şeyleri hatırlayamayabiliyorum mesela. veya biriyle (bu biri kardeşim de oluyor annem de eşim de) yaşanmış herhangi birşeyi o anlatıyor ben mal mal bakıyorum bunlar ne zaman oldu diye. psikiyatristime bahsettiğimde "pseudo demans" dedi. depresyona bağlı bu tarz durumların olabileceğini ve hepsini hatırlayacağımı söyledi. "hiçbiri bir yere gitmiyor hepsi orada duruyor aslında" sözüne "keşke gitse" demem hem onun hem benim dikkatimi çekmişti. strese bağlı gelişebiliyormuş sanırım. ve şiddetine göre de değişiyor sanırım. bence bir uzmana başvurmanda fayda var. bak bu yazdıklarımı gören psikolog arkadaşım da bilinçaltına itilebileceğini bunun da bir savunma mekanizması olduğunu söyledi. evet yardım almak iyi olur bence.
0
Omayra
(05.02.09)
bence unutmaktan çok hafızada seçicilik yapıyorsun. bazı şeyleri hatırlamamayı seçmişsin, bazılarını da istediğin gibi hatırlıyorsun. hatta kanımca bir şey(ler) seni üzmüş ve bununla uğraşma yolu olarak hafızayla oynamayı (bilinçsizce tabe) seçmişsin. şimdi de kökenine gitmekle gitmemeyi seçmekte özgürsün.

tavsiyem psikiyatriye danışman olacaktır. çünkü psikiyatrlar işe koyulmadan önce her türlü organik sebebi bertaraf etmek isteyeceklerinden bütün nörolojik/endokrinolojik vesair kontrollerini yaptıracaklardır. hiçbir şey çıkmazsa check up'tan geçmiş olursun.
0
no avalon
(05.02.09)
bence normalde durdurabileceğin fizyolojik zararlı bir durum yok sinir sisteminde, bir ara checkup yaptırınca belli olur zaten. alzheimer'dır, başka şeylerdir, hepsi de belli olur. orada. zaten dengeli beslenmek ve sağlıklı yaşamak dışında alzheimer hastalığını tedavi edebilecek bir şey yok.

lafını unutmak da normal bir şey, mesela biri de benim lafımı böldükten sonra ben devam edeceğim şeyi unutuyorum. dikkatin dağılıyor da ondan.
0
tom_riddle
(05.02.09)
üzerinizde yoğun kaygıya neden olan bazı kişisel bilgi ve deneyimlerin hatırlanmaması ya da travmatik olan olaylarla ilişkilendirilmiş kişisel bilgi ve deneyimlerin hatırlanmaması, eğer organik temelli bir durumla (kafa travması, demans, vb.) ya da herkeste olabilecek sıradan bir unutkanlıkla açıklanamıyorsa dissosiyatif amnezi olabilir.

burada hatırlanması gereken önemli nokta kişinin her zaman üzerinde yoğun kaygı yaratan koşulların farkında olamayabileceğidir.
yoğun kaygı duymak demek zorunlu olarak kişinin kaygısının farkında olması ya da ona travmatik bir olayla ilşkilendirerek açıklamaya çalışması demek değildir.
bazen kişi yoğun kaygı duyuyordur ancak bu yıllar boyunca farketmeyebilir. "içimde tarif edilemez bir sıkıntı var ama sebebini bilmiyorum, aslında her şey gayet yolunda" denilen durumların altından da yoğun kaygı çıkabilir.
bazen organik kaynaklı olmayan, mide ağrısı, sürekli idrara çıkma, yeme içme isteğinde artış, uyku bozuklukları da kaygı ile ilgili olabilir. benzer bir şekilde "unutkanlık" da bu belirtilerden biri olarak okunabilir.

eğer olaylar yaşanmasının ardından hemen unutulduğu için yeni anılar oluşturulamıyorsa, bu durumun mutlaka bir başlangıcı vardır.
kişinin yaşamında görülen değişiklikler (iş değiştirme-okul değiştirme- ev değiştirme- şehir değiştirme- sarsıcı olaylar- bedensel değişimler (beden algısı üzerindeki değişiklikler)-ayrılık-ölüm-doğum-evlilik-kendini suçlamasına, benlik imajını yaralayacak herhangi bir olay-vs.)üzerinde travmatik etki yaratmış olabilir. son iki sene içinde göreli olarak kaygı faktörleri azalmış ya da ortadan kalkmış olabilir ve bu nedenle hatırlama problemi son iki senede yaşanan deneyimleri kapsamıyor olabilir.

dissosiyatif amnezi şikayeti olan kişilerde özellikle bastırma ve yadsıma/inkar savunma mekanizmalarının kullanıldığı görülür. (bu, özellikle iki sene öncesine dair olaylarla ilgili bastırma ve inkar mekanizmalarının kullanıldığı şeklinde de yorumlanmalıdır. zaten bastırma ve inkar mekanizmaları olayları hatırlamama amacına hizmet eder)

tabiki en doğru ve en sağlıklı yorumu uzmanlardan alabilirsiniz.
0
gerda
(07.02.09)
(5)

yatan hastayı oyalama maksatlı iş

edoras
şimdii, en yakın arkadaşımın annesi ciddi bir rahatsızlık geçiriyor, bu yüzden de vaktinin tamamı yatakta geçmekte. malum canı sıkılıyor, istiyoruz ki eline kendisini oyalayacak bir şeyler verelim, hem canı sıkılmasın, hem de mümkünse aynı zamanda beyni de oyalansın, sürekli hastalığını düşünüp sıkı
şimdii, en yakın arkadaşımın annesi ciddi bir rahatsızlık geçiriyor, bu yüzden de vaktinin tamamı yatakta geçmekte. malum canı sıkılıyor, istiyoruz ki eline kendisini oyalayacak bir şeyler verelim, hem canı sıkılmasın, hem de mümkünse aynı zamanda beyni de oyalansın, sürekli hastalığını düşünüp sıkıntı yapmasın. var mıdır sizin aklınıza gelen bir şey? (bu arada kendisi ilkokul mezunu, o yüzden zor bulmacaları vs eliyoruz bu durumda)
0
edoras
(05.02.09)
örgü sipariş edin yani al örgü yap diye değilde x teyze atkı örsene tarzı..?
0
humin zararlisi
(05.02.09)
kitap ?
0
trista
(05.02.09)
laptop varsa ya da bulabilirseniz film derim ben.. tabi film arşivi de gerek onun için ama şöyle eşe dosta biraz sorulsa o da bulunur bence..

aşşağı yukarı aynı konumlarda bir arkadaşıma refakatçi olmuştum, ikimizinde film arşivi vardı, pek sıkılmamıştık..
0
p shadow
(05.02.09)
eve iş veren yerler olabiliyor bazen, basit ama yüksek adetli işler oluyor. işte takının bi parçasını yapma, nazarlık boyama vs vs.
hem oyalanır hem de para kazanıp kendini faydalı hisseder.
0
domine deyus
(05.02.09)
eğer dikiş-nakış seviyorsa hastalık, işsizlik tarzı durumlarda örgü kadar el-göz ve kafa oyalayan bir şey de goblen işleme. insanın oturduğu yerde tablo yapar gibi işleme yapması keyif veriyor gerçekten boyaya badanaya bulaşmadan. üstelik boy boy, çeşit çeşit örnekleri var daha geniş gözenekli, daha sık gözenekli vs.

www.goblenci.com gibi adreslerden faydalanabilirsiniz.
0
tarantinoesque
(05.02.09)
(10)

değerli lens kullanıcıları

tahsin sutcuoglu
selamlar, ben yıllar süren gözlük çilesine yeter dedim ve lense geçmeye karar verdim, muayenemi oldum siparişimi verdim, iki güne gelecek. orada da denedim ama, hemşireler takıp çıkardı, ben hiç ellemedim. nasıl yapıldığını öğretecekler elbette de, bana sanki yapamazmışım gibi geldi. el becerim de s
selamlar, ben yıllar süren gözlük çilesine yeter dedim ve lense geçmeye karar verdim, muayenemi oldum siparişimi verdim, iki güne gelecek. orada da denedim ama, hemşireler takıp çıkardı, ben hiç ellemedim. nasıl yapıldığını öğretecekler elbette de, bana sanki yapamazmışım gibi geldi. el becerim de sıfırın altındadır. çok mu zor bir şey bu lens takıp çıkarma işi? herkes yapabilir mi?
0
tahsin sutcuoglu
(04.02.09)
ben kalas bir insan olmama rağmen 6 yıldır hiç sorun olmadan kullanıyorum. zaten el becerisine gerek yok. kızlar öyle narin kullanıyor bi tek.

gözüne yerleştirmeye uygun bir şekilde işaret parmağına koyuyorsun lensi. diğer elinle göz kapağını yukarı kaldır. sonra lensin olduğu parmakla gözüne nokta atışı yap.

çıkarırken de işaret ve baş parmağıyla çek çıkar. başka bir olayı yok.
0
deckard
(04.02.09)
inan bana binoktadan sonra otomatiğe bağlıyorsun. ben artık aynaya felan ihtiyaç duymuyorum. oturduğum yerde çıkartıp takabiliyorum :)
0
flexin
(04.02.09)
zor değildir, herkes yapabilmeli. ben 10 yıldır kullanıyorum. kendin taka-çıkara alışacaksın merak etme. dikiş-nakış ya da marangozluk bilgisi falan gerektirmiyor yani. lens takarken olay; solüsyon dolu lens kutusunu bir avucuna boşaltmak, diğer elinin örn. işaret parmağıyla lensi alıp (tabakta kalan lokmanı kaşıkla sıyırır gibi bir hareketle, lensi tırnaklamadan ve katlamadan) gözüne takmak. sonra aynı işlemi diğer lens için tekrarlamak. hafifçe yukarı doğru bakarsan lensi takman daha kolay olur. eğer lensi taktıktan sonra gözünde batma hissedersen korkma, çıkarıp üzerine birkaç damla solüsyon damlatıp tekrar tak.

detaylı anlattım ki iyice gözün korksun hehe. ayrıca:
- lens solüsyonunu çantanda taşı, gözüne bir şey kaçarsa ya da gözlerin fazla kurursa ihtiyacın olur.
- gözünü kaşıma-ovuşturma huyun varsa acilen bırak.
- lensle uyuma.
- hangi tip lens aldın bilmiyorum ama, süresi dolduğunda gözünde bir rahatsızlık hissetmesen de lenslerini yenile.

güle güle kullan.
0
tarantinoesque
(04.02.09)
El becerisi gerektirmiyor, emin olabilirsin. Sadece ilk başlarda zorlanma gibi bir sorun var ki bu da kısa sürede aşılan bir şey. Şöyle de bir şey var.
www.videojug.com
0
sesee
(04.02.09)
deckard balli lokma tatlisi gibi anlatmis, elbette 20-30 seferden sonra otomatige bagliyorsun ama ilk takma olayi cidden sikintili. kendin takamayacak, birinden yardim isteyeceksin belki de ilkinde. o da takamayacak ne lanet seymis bu diyeceksin. goz ilk lens takildigi zaman inanilmaz hassas olabiliyor ve kapaniyor refleks olarak. iskence olabilir ilk takma uyarayim dedim.

caresi mi? gozu alttan ve ustten baglamak taktiktan sonra cozmek :D:D
0
maximus decimus meridius
(04.02.09)
lensler bir aylık, 3'lü kutuda. 4-4.5 ay gider temiz kullanırsan dedi daktır. çok teşekkürler, kendime güvenim yerine geldi. hayırlısı, alışma dönemini lens kaybetmeden ya da mundar etmeden atlatırım umarım. ilk gittiğimde takıldı ve yaklaşık bir saat kaldı,batma ya da kapanma falan gibi şeyler olmadı, öyle gider inş. tabi kendim takmya çalışırken farklı olabilir ama el mahkum. kolay çıkarma yolu için de teşekkürler. gelişmeleri an be an bildiririm eheh.
0
🌸tahsin sutcuoglu
(04.02.09)
@deckard
bayanların da narin kullandığına katılmıyorum açıkcası çünkü lensin öle kolay hareketlerle zarar görücek bir hali yok.

kolay çıkarma yoluna gelirsek; yukarıya doğru bakarken lensi aşşaya çekip baş parmak ve işaret parmağınızla lensi toplarsanız çok rahat elinize gelir.yalnız bu sırada alt göz kapağınızı da biraz aşşaya çekmeyi unutmayın.
0
equbia
(04.02.09)
gerekenleri yazmış herkes ben ilk zamanlara deyineyim.mümkünse lensin yere düştüğünde ki ilk zamanlar çok sık yaşanan bir durumdur mikrop kapacak ya da kaybolacak bir yere düşmemesi için önlem al.ne bileyim masa üstünde tak altına bişey koy vesaire.ben mi kalastım yoksa genel bir özellik midir bilmiyorum ilk kullandığım sıralarda elimin üstüne düşen lensi dakikalarca aradığımı bilirim.ama sonradan pek bir sorun kalmıyor zaten...
0
machine head
(04.02.09)
teşekkürler. sanırım kalaslık bir ortak özelliğimiz. benim gözümdeki gözlüğü aramışlığım vardı zamanında.
0
🌸tahsin sutcuoglu
(04.02.09)
bu arada eğer lensi çıkarırken rahatça hareket etmiyorsa lens kuruyup gözüne yapışmış demektir. gözüne birkaç damla solüsyon damlat öyle çıkar. uzun süre takınca olabiliyor bazen. zaten ev ortamlarında ya da ne bileyim bilgisayar kullanırken falan gözlüğe geçiş yapmak, lensi az kullanmak göz kuruluğunu önlemek için de faydalı. o alt-üst göz kapaklarını çekiştirme faslını da elin alıştıkça bırakacaksın zaten, göz çevresi için zararlı malum...ara sıra olmayan gözlüğünü düzeltmeye çalışmak da komik oluyor söyleyeyim.
0
tarantinoesque
(04.02.09)
(5)

Sarı saçlı zenci ablalı klip

dinza
Sarı saçlı, biraz "olgun" görünümlü zenci bir abla evde sevgilisiyle kavga ediyordu klip boyunca. Muhtemelen sevgilisi bunu aldatmıştı, kavga çıkmıştı ve abla bunu itip kakıyordu. Sonunda da üstü açık spor arabasına atlayıp gidiyordu. Nereden baksanız 5-6 senelik şarkıdır bu, belki de daha fazla. Un
Sarı saçlı, biraz "olgun" görünümlü zenci bir abla evde sevgilisiyle kavga ediyordu klip boyunca. Muhtemelen sevgilisi bunu aldatmıştı, kavga çıkmıştı ve abla bunu itip kakıyordu. Sonunda da üstü açık spor arabasına atlayıp gidiyordu. Nereden baksanız 5-6 senelik şarkıdır bu, belki de daha fazla. Unutmuşum ve nereden aklıma geldiyse 2 gündür fena halde kafama takıldı.
Bilen varsa mesut bahtiyar bir kişi olcam.
0
dinza
(03.02.09)
jennifer lopez'in vardı sanki böyle bi klibi. ondan bahsetmiyorsun herhalde :)
0
tepedeki psychedelic adam
(03.02.09)
blu cantrell feat. sean paul - breathe olabilir mi acep?
0
tarantinoesque
(03.02.09)
blu cantrell - hit em up style

olmasi lazim.
0
wpi
(03.02.09)
Ed Case feat. Skin - Good Times çok büyük olasılıkla bundan bahsetmiosunuz ama, sarı saçlı zenvi kız animasyonu barındırır, ayrıca süper şarkıdır.
0
a7x
(03.02.09)
blu cantrell - hit em up style idi evet:)
özellikle wpi olmak üzere, yardımcı olmaya çalışan arkadaşlara teşekkür ederim.
0
🌸dinza
(03.02.09)
(16)

Garanti'nin Dağıttığı Kumbara

forumtrak
Eline ulaşan var mı acaba?(git: 55538)
Eline ulaşan var mı acaba?

(git: 55538)
0
forumtrak
(01.02.09)
hesap açıosun, çocuk şeysinden bahsediyorsan

edit : anam niye haber vermiyorsunuz olm :)
0
thefirstfbli
(01.02.09)
ben doldurdum 2 hafta kadar once, henuz gelmi$ degil.
0
sourlemonade
(01.02.09)
buradaki ilan üzerine ben de doldurmustum formu.
gelen-giden yok henüz.
0
trimpot
(01.02.09)
bende doldurmuştum fi tarihinde formu.

sanki tongaya getirildik gibi biraz? bilgilerimizi arak yapmak için bi numero olmasın sanki...
0
synch
(01.02.09)
ben de buradaki duyuru üzerine başvurmuştum (biriktirecek para varmış gibi sanki) halen ses seda yok. bankalar alırken hızlı verirken yavaşlar anladığım kadarıyla...daha bekleriz gibime gelmekte.
0
tarantinoesque
(01.02.09)
kumbarası değilde 5 milyon tane sms mesajını gönderiyor sağolsun
0
artikbenimdebirvolvomvar
(01.02.09)
benimki de gelmedi malesef.
0
a7x
(01.02.09)
bana da göndermediler :(
0
fundamental
(01.02.09)
onbinlerce kumbara gönderecekler diye biliyorum o nedenle biraz zaman alması normaldir, formu doldurduysanız bekleyin, elbet kumbaranız gelecektir ;)
0
reeper redeemer
(01.02.09)
ben de buradaki duyuruyu görünce formu doldurdum bana da gelmedi. insafsızlar hayallerimi yıktılar.
0
kimlanbu
(01.02.09)
bana gönderdiler, mesut ettiler
0
triacilgliserol
(13.02.09)
bugün geldi kumbaram:)
0
yok öle bişi
(17.02.09)
benimki de bugün geldi :)
0
pustuklu mama
(17.02.09)
ben de kendisine bugün kavuştum. törenle bir adet bozuk para attım içerisine. eylemlerim sürecek...umarım.
0
tarantinoesque
(21.02.09)
bana niye gelmedi ya :(
0
fundamental
(22.02.09)
bana da geldi.
0
detroitli kizil
(02.03.09)
(9)

hangi banka?

etna
bunca zamandır çeşitli yerlerde savunduğum garanti bankası "2088 yılı ikinci yarıyıl hesap işletim ücreti" adı altında 30 tl'mi kesince artık bu bankayla işimin kalmadığına hükmettim.internet bankacılığı hızlı ve iyi olan, havaleden ücret almayan, eft'den az ücret alan bir banka söylerseniz onunla ç
bunca zamandır çeşitli yerlerde savunduğum garanti bankası "2088 yılı ikinci yarıyıl hesap işletim ücreti" adı altında 30 tl'mi kesince artık bu bankayla işimin kalmadığına hükmettim.
internet bankacılığı hızlı ve iyi olan, havaleden ücret almayan, eft'den az ücret alan bir banka söylerseniz onunla çalışayım artıkın.

eski duyurulardan bkz vermeyin lütfen, gerek hesap işletim ücretiyle gerekse bankalarla olan çoğu duyuruyu okudum ve/veya biliyorum.
0
etna
(01.02.09)
i$ bankasi ?
$imdiye kadar hic havale ucreti odemedim internet uzerinden, eft 1,5 tl olmasi lazim.
bazi uyari ve kisitlamalari sinir eder adami ama duzgundur yine.
hah bir de, daha $imdiye kadar hic hesap i$letim ucreti kestiklerini gormedim.
0
sourlemonade
(01.02.09)
is bankası degil diyeyim. ogrencilerden hesap ucreti almıyoruz diyip de kol gibi aynı yıl içinde 4 kere kestiler ki geri odetene kadar baya bi ugrastımdı.
0
bryan fury
(01.02.09)
iş bankası arada bir işlem yapmayabilir internet üzerinden bakım onarım vs diye ama iyidir. havale için ücret almaz, eft ücreti düşüktür.
hesap işletim için normalde nasıl bilmiyorum ama ben de öğrenci için kendi yaşadıklarımı anlatayım. 3 yıldır falan hiç ücret ödemedim ama bu yıl işletim ücreti kesmişler. gittim dedim "naptın sen ya" diye, öğrenci belgesi istedi, "belge yok kimlik var" dedim, şefini aradı "2009 bandrollü kimliği var geri yatırayım mı" diye, 3-5 dakika bir şeyler yaptı ve ücreti geri yatırdı. bundan sonra muhtemelen sürekli böyle kesintiler yapıp gelmemi isteyecek sanırsam.
0
sanal uyku
(01.02.09)
valla beğenirsin beğenmezsin ama bank asya internet üzerinden eft de dahil olmak üzere hiç bir işlemden ücret almıyor. internet sitesi de bayaa kullanışlı. ben eşimin maaşı oraya yattığı için mecburen kullanmaya başladım, mis gibi ama. :)
0
hevipeyra
(01.02.09)
İş bankası havale ve eft açısından avantajlı, ayrıca tek bir faturaya otomatik ödeme talimatı verirsen işletim ücreti almıyor. ben kredi maximum kredi kartıma talimat verdim ödensin hesaptan diye, onu da sayıyolar.
Ama bank asya en avantajlısı, onun da şubesi felan pek yaygın değil herhalde.
0
mabl
(01.02.09)
savunmak gibi olmasın ama garanti bankası 2 otomatik ödeme talimatı verdiğinizde (en düşük gelen faturaları kakalayabilirsiniz mesela kablo tv/telefon) hesap işletim ücreti almıyor idi kısa bir süre önce, ben de o sayede yırttım o ücretten. savunur gibi olma sebebim de yapı kredi, iş bankası, vs. bankaların internet şubelerinin garanti'den hızlı/rahat kullanılır olmaması. mesela işbu cevabın yazıldığı saatlerde "aman faturanın son günü cezaya girmesin" derseniz: yapı kredi "şu anda işleminiz gerçekleştirilemiyor", garanti ise "emriniz başımız üstüne" oluyor. bu benim kıstaslarımdan biri, o ayrı.
0
tarantinoesque
(01.02.09)
ingbank da internet bankacılığında eft den para almıyor. hesap işletim ücreti almıyor benden ama 5-6 tane otomatik ödemem var orada.
0
kahlan amnell
(01.02.09)
denizbank.
maaş için şirketin kendi alıp vermişti bize. standart özelliklere sahip. internet işlemleri yeterli. eft'den 1.5 ytl alıyo (ki öncesinde hiç yoktu ne biçim de güzeldi). telefon bankacılığı yeterli. yıllık işlem masrafı felan (henüz) almadı bizden 2.5 yıl oluyo. tek sorunu çok banka şubesi yok etrafta (ama çok sıra beklemiyorsun müşterisi çok değil sanırım) ve atm sayısı yetersiz. bunu bildiklerinden ortak noktalardan ve ziraat atm'lerinden de para çekebiliyorsun ki 1.5 ytl gibi bir komisyon ödeyerek.
not: garanti müşteri hizmetlerin ara sırf bu ücret için sizinle çalışmamayı planlıyorum de tehdit et. işe yararsa garanti'den vazgeçme.
0
cinematography
(01.02.09)
bankasya'dan şaşma.
saçma sapan ücretler almıyor.
kullanmam dersen denizbank'ı öneririm.
0
detroitli kizil
(01.02.09)
(1)

samsung sgh u 600

keremını
meraba arkadaşlar yaa samsung sgh u 600 telefonuna tema atılabilirmi. teşekkürler
meraba arkadaşlar yaa samsung sgh u 600 telefonuna tema atılabilirmi. teşekkürler
0
keremını
(30.01.09)
bende de u 600 var ve bildiğim kadarıyla atılamıyor, zira yok...ya da ben bulamadım :) yoksa şu camiden ben de baydım...
0
tarantinoesque
(30.01.09)
(9)

Diş hekimi tavsiyesi

Dag
Yirmi yaş dişlerimin çekilmesi gerekiyor. "Ben çektirdim, operasyon çok rahat geçti" diyebileceğiniz, tavsiye edebileceğiniz diş hekimlerini ve iletişim bilgilerini paylaşırsanız sevinirim.
Yirmi yaş dişlerimin çekilmesi gerekiyor. "Ben çektirdim, operasyon çok rahat geçti" diyebileceğiniz, tavsiye edebileceğiniz diş hekimlerini ve iletişim bilgilerini paylaşırsanız sevinirim.
0
Dag
(29.01.09)
hangi şehir? istanbul ise hangi semt, hangi yaka?
0
kahvegibi
(29.01.09)
İstanbul, Anadolu yakası tercihim ama Avrupa yakası da olabilir.
0
🌸Dag
(29.01.09)
ortodontik tedaviden dolayı ben de 3 tane cektirmiştim zamanında. şu anda 1 tane kaldı ve onu iyi ki çektirmemişim diyorum.neden derseniz belki duymuşsunuzdur 20 yaş dişiyle kök hücre tedavisine başlandı artık.tavsiyem zorda kalmazsanız çektirmeyin.en kötü 1 tane bırakın hayat bu beli olmaz ne olacağı.tavsiye için ise istanbul marmara diş hek. fakültesini tek geçerim.
0
jade
(29.01.09)
Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne gittim bugün, en erken 2009 sonu dediler diş çekimi için.
0
🌸Dag
(29.01.09)
o zaman bir cerraha git mutlaka. hepsi çekerim der ama maymuna dönersin valla:)şişlikler hemen inmiyor çünkü.
0
jade
(29.01.09)
kendi dişçimi tek geçerim, sülalece hastasıyız :) daha geçen hafta 3. yirmiliğimi babalar gibi çekti aldı hatun...sonrasında da ne şişlik/morarma ne ağrı ne sızı...öncekilerde olduğu gibi (ilk ikisini yıllar önce bir çene cerrahına çektirmiştim) çenem falan da kilitlenmedi. yeri bakırköy'de. mesaj atarsan numarasını verebilirim.
0
tarantinoesque
(30.01.09)
bu işin kralını marmara diş hekimliğinde yapıyorlar. cerrahtan başkasına kesinlikle yaptırmayın. sonuçta bu bir diş çekimi değil sadece, ufak çağlı bir operasyon.

marmara diş'te onur çavuş kişisini bulun. muayenehanesi de okula çok yakın bir mesafede. amerikan hastanesi'nin oradaki starbucks'ın hemen üstü.

kendisi benim diş doktorum olur.
0
co2s2
(30.01.09)
yeditepe diş hekimliği fakültesi.gelirsen yardımcı olabilirim.
0
ysn
(31.01.09)
Uzun süredir bakmamıştım buraya, belki okuyan olur diye yazayım, www.istanbulimplantoloji.com adresinden bulduğum Tolga Gülçiçek'e çektirdim dişimi, gömülü diş olduğundan korkuyordum biraz ama sorunsuz bir operasyon oldu, tavsiye ederim kendisini.
0
🌸Dag
(24.03.09)
(4)

Video Programı

4telbanayeter
Profesyonel Bir video düzenleme programı arıyorum, yani videonun üzerine montaj fln yapabilmem lazım işte arkaplanı değiştirmek gibi, yeşil perde geyikleri, bana örnek olarak bişiler verebilirmisiniz ?
Profesyonel Bir video düzenleme programı arıyorum, yani videonun üzerine montaj fln yapabilmem lazım işte arkaplanı değiştirmek gibi, yeşil perde geyikleri, bana örnek olarak bişiler verebilirmisiniz ?
0
4telbanayeter
(26.01.09)
adobe premiere pro
0
astaroth
(26.01.09)
pinnacle studio vardı bir de. premiere daha iyi bence
0
tom riddle
(26.01.09)
kesinlikle avid
0
tarantinoesque
(26.01.09)
Vegas diye de gayet kullanışlı bir program mevcut. Üstelik aynı işi yapan birçok programa oranla çok daha az sistemle çok daha iyi iş görebilmekte.
0
trawmatolog
(26.01.09)
(12)

sözlüğe giriş sorunu

october swimmer
selamlardün akşamdan beri sözlüğe giremiyorum. Üstelik browser siteyi açmakla uğraşırken bilgisayarım da kafayı yiyor herşey yavaş çalışmaya başlıyor, klavyede yazdıklarım dahi iki üç saniye rötarla geliyor.öyle olduğu zaman bilgisayarı resetliyorum ve yavaşlama sorunu kalkıyor, taa ki sözlüğe bir d
selamlar
dün akşamdan beri sözlüğe giremiyorum. Üstelik browser siteyi açmakla uğraşırken bilgisayarım da kafayı yiyor herşey yavaş çalışmaya başlıyor, klavyede yazdıklarım dahi iki üç saniye rötarla geliyor.
öyle olduğu zaman bilgisayarı resetliyorum ve yavaşlama sorunu kalkıyor, taa ki sözlüğe bir daha girmeye çalışana kadar. bu hep böyle devam ediyor.
sorun nedir, bir bilen, "bana da aynısı oluyor, geçiciymiş az sabır" ya da "senin sistem kafayı yemiş, formatla en iyisi hacı" diyen olursa çok sevinirim

teşekkürler
0
october swimmer
(17.01.09)
ben de gece virüs spyware taraması yaptım, sonuç değişmedi. ama mutlaka giren var sözlüğe, yoksa burası duyurularla dolardı
0
🌸october swimmer
(17.01.09)
sizinle ilgili bir durum olduğu kesin. formatla her şey düzelir ama o zaman da sebebini öğrenememiş oluruz.

başka browser ile de aynı şeyler oluyor mu?
0
deckard
(17.01.09)
virüs tarayıcınızı kapatıp deneyin bakalım...
0
uyuzcan
(17.01.09)
virüs'ten kaynaklanıyor, sözlükte bir problem benzer bir durum benim de başıma da geldi, hatta firefox ekşi sözlüğe girişimi engelledi dedim ne oluyo, sonra hotmail'i de engelledi kendim özel izin verince girdi. bir tarama çözer işini.
tarama geçirmezse düzgün çalışan bir tarihe sistem geri yükleme yapın.
0
abtash
(17.01.09)
oldu valla kaspersky'yi kapatınca:S
0
jangara
(17.01.09)
aynen öyle chrome ie ve firefox aynı sonucu veriyor
0
🌸october swimmer
(17.01.09)
avg'nin bir süredir uyuzluğu var zaten sözlüğe, kaspersky de muhtemelen aynı sebeple kasmaya başlamıştır...
0
uyuzcan
(17.01.09)
evet oldu bend de kasperskyi kapatınca
ee ne yapmak lazım şimdi?
0
🌸october swimmer
(17.01.09)
kaspersky'da boyle bir sorun oldu birkac gündür. bende de oldu dün. cpu kullanımı %100 oluyordu. eksi sözlük'ü güvenli siteler listesine eklerseniz düzeliyor. şu başlıkta son entrylere bakarsanız nasıl yapılacagı da var orda.

(bkz: kaspersky internet security)
0
3674
(17.01.09)
bug işte basbayaa, ssg uyuma olm!
0
uyuzcan
(17.01.09)
kaspersky'den trusted url'ye eklerseniz sözlüğü oluyor, buradan bir daha teşekkür ediyorum duyuru ailesine, sittin sene aklıma gelmezdi
hepinizi seviyorum djasljd
0
🌸october swimmer
(17.01.09)
benim gibi bu başlığı görüp cevap yazanlara hayır duası eden ve fakat hala sözlüğe hiçbir şekilde giremeyen kaspersky mağduru yazarlar varsa diye: trusted url'ye şu şekilde bir ekleme yapmak gerekiyor:

sozluk.sourtimes.org* (ille de yıldızlı olacak)

2 gündür yaşadığım ve artık derinden paranoyaklaştığım bir dertti. üstelik dns atayınca pc'ye bağlı olan modeme bağlı laptop'tan da nete bağlanamaz oldum kısa bir süre. şükür (şimdilik) her şey yolunda.

uyuzcan ve nevrotik pollyanna'ya en içten teşekkürlerimle...
0
tarantinoesque
(18.01.09)
(5)

samsung mobile markası ve reklamcılık projem

poisson
merhaba herkese, herkeslere,reklamcılık projem için "samsung mobile"ın marka kimliğiyle ilgili bişeyler yazmam gerekiyor kabaca. ancak samsung kullanmıyorum ve özel bi cep telefonu tutkum da olmadığı için markayla ilgili bi fikir de pek yürütemedim. simdi siz sayın samsung cep telefonu kullanıcıları
merhaba herkese, herkeslere,
reklamcılık projem için "samsung mobile"ın marka kimliğiyle ilgili bişeyler yazmam gerekiyor kabaca. ancak samsung kullanmıyorum ve özel bi cep telefonu tutkum da olmadığı için markayla ilgili bi fikir de pek yürütemedim.
simdi siz sayın samsung cep telefonu kullanıcılarına ya da bilenlerine bi kaç sorum olacak.
1) cep telefonu satın alırken neden bu markayı tercih ettiniz?
2) memnun musunuz?
3) siz samsung markasını (cep telefonu kolunu) nasıl değerlendiriyorsunuz? örneğin prestijli mi, şık-modaya uygun mu, kullanımı kolay mı, yenilikçi mi, teknolojik mi, yaratıcı mı?.. vs...
işte bunlar öyle ilk aklıma gelen sorular. alelade tüketici görüşleri bile başlamam için bi kapı aralamaya yeter bana.
şimdiden çok teşekkür ederim.

hatta size orjinal sorumu da yazayım:
"Samsung Mobile captured the second row in the market:

1) Which archetype should the brand own?
2)What kind of localization strategy should it take?"
0
poisson
(14.01.09)
1) tasarim olarak cok hostu. klas bi telefon gibi geldi
2) acayip memnundum
3) kesinlikle modaya uygun, teknolojik, prestijli, kullanimi biraz zor(dokunmatik tuslar basta zorlamistir beni).

baska marka telefon almaya gitmistim, bi baktim samsung var orada. tasarimi super. ozelliklerini bilmeyerek aldim ama super bisey cikti. almak istedigim telefondan iyiydi
0
sanio
(14.01.09)
ince modeller üzerine yoğunlaşması, kendine has tasarım çizgisi, her modelde fm radyosu olmasının falan türk halkının özellikle ilgisini çektiğini düşünüyorum. bir de tüm ekstra özelliklerine karşı fiyatı her daim uygundu cihazlarının.

özellikle (bkz: samsung e250), (bkz: samsung d900i) pazar payını oldukça arttırdı.
0
hububrad
(14.01.09)
1- markanın iyi ve modellerinin çok hoş ve sağlam olduğunu düşündüğüm için.
2- kesinlikle memnunum. sadece şarj çok uzun süre dayanmıyor ancak her markada yaşadım bu problemi, o nedenle dert etmiyorum.
3- modelleri şık, marka yenilikçi, güven verici (telpa sayesinde)...
0
hevipeyra
(14.01.09)
7 aydır u600 kullanıyorum. dokunmatik tuşlara alıştıktan sonra "nokia'nın kaba saba modellerine boş yere fazla veriyormuşum" diye düşündüm. daha az para ödeyerek daha gelişmiş özelliklere sahip ürün almaktan daha mantıklı ne olabilir? :) ekranı geniş telefonların şarjının kısa sürede bitmesi zaten tüm markaların problemi. ince yapısı ve şık tasarımıyla, piyasaya çıktıktan çok sonra bile modası geçmeyen bir telefon. bence samsung telefonda da diğer ürünleri kadar (örn: monitör) başarılı bence.

sağlam bir telefon olmasına rağmen tek dezavantajı ekranının çok kolay çizilebilmesi.
0
tarantinoesque
(14.01.09)
şimdi hikaye şudur:
emektar nokia 6600 telefonumun üzerinden araba geçince (evet, başardım bunu da) acilen gidip yeni tel. almam gerekti. 200 ytl'ye samsung j700 aldım. bir kere nokia'nın aynı fiyattaki modellerinden daha fonksiyonlu gibi geldi, ve nokia'nın ucuz modelleri elinize aldığınızda güven vermeyen plastik, dandik bir izlenim veriyor. fakat bir sürü problem çıktı, değişim yapılacak dediler, yenisini bekledim falan, gelen telefonlarda da hep aynı sorun vardı. ben de demek ki bu seride sorun var deyip iade ettim. başka marka almaya karar verdim.
ama yine dönüp dolaşıp samsung aldım, ama bütçeyi arttırıp 300 ytl civarına d900i aldım bu sefer.
1-2)fonksiyonları iyi, fm radyo istiyordum özellikle.çevrimdışı çalışma modu olması da hoşuma gitti
kayan kapak olmasını tercih ettim. artık tuş kilidi falan uğraşmak istemiyordum. fotoğraf kalitesi bence yeterli, özellikle eski telefonumdan sonra bir sürü çekim ayarları falan olması hoş.
3) bana güven veren bir marka, teknolojiyi takip ediyor. şık, performans-fiyat oranı bence gayet iyi.

ek: dizaynda kullanmaya başladıktan sonra fark edilen küçük sorunlar var. bazı tuşların altındaki ya da üstündeki çıkıntılar (nasıl anlatılır ki doğru düzgün) tuşalara basmayı zorlaştırıyor falan
0
mermaid
(14.01.09)
(12)

Kedi-Kedi-Kedi II

kahvegibi
Selamlar,Dün bahsettiğim ufaklığı aldım geldim. Kendisi maalesef 2 aylık. Şimdiye kadar hiç bir aşı olmamış. Veterinerin de çok bilgilendirdiğini söyleyemem. Birincisi, kedinin iki aylıkken annesinden ve kardeşlerinden ayrılması erken midir?Veterinerden çıkmadan önce kedişe bir pire yağı döküldü, bi
Selamlar,

Dün bahsettiğim ufaklığı aldım geldim. Kendisi maalesef 2 aylık. Şimdiye kadar hiç bir aşı olmamış. Veterinerin de çok bilgilendirdiğini söyleyemem.

Birincisi, kedinin iki aylıkken annesinden ve kardeşlerinden ayrılması erken midir?

Veterinerden çıkmadan önce kedişe bir pire yağı döküldü, bir de parazit tableti yutturuldu. Ancak kediş yolda kustu. Bu tableti yeniden vermemiz gerekir mi? Bir de, kedinin annesi babası dışarı çıkıp geliyorlarmış. Bu yüzden kediye birşey bulaşmış mıdır?

Son olarak, bu sıpa patileriyle elimi tutup tutup ağzına götürüyor ıssırmak için. Şu anda canımı yakmıyor ama ileride çok ıssıran ve tırnaklayan bir kedi olmasını istemiyorum. Her seferinde yüksek sesle hayır deyip elimi çekiyorum ama başka yapabileceğim birşey var mı? Issırma oyuncağı filan oluyor mu?

Teşekkürler
0
kahvegibi
(18.11.08)
2 aylık kedinin ayrılması erken degil ona eminim
ama dierlerini bilemiycim..
0
merope
(18.11.08)
- iki aylık iyidir, bişi olmaz. ama gönül ister ki kedi çift olarak gelsin kardeşiyle.
- yol tutmuştur, ondan kusmuştur. veterineri arayıp sormakta fayda var. kediye bir şey bulaşmamıştır, ne de olsa parazit tableti yutmuş. diğer tür hastalıklar için aşıları yaptıracaksınız zaten
- ısırdığında höt deyin ki hoşlanmadığınızı anlasın. ama sabırlı olmak lazım, oynamak istiyor aslında, kedi sizi de kendinden bildiği için :) tırmaladığında iki patiyi birbirine sürtün ki anlasın tırnaklar acı verir. en azından pati attığında tırnak çıkarmaz (pati atmanın önüne zor geçiliyor.)
0
no avalon
(18.11.08)
kedin varsa, biraz da oyuncuysa ellerde kollarda tırmık izlerine alışacaksın. bunu önlemenin yolu çok net söyleyebilirim ki yok. yazlıktaki sadist psikopat cani bir komşumuz tırnaklarını söktürmüştü kedinin (kestimek değil direk kökünden). o tırmalamıyordu mesela. böyle gerzekçe yöntemler dışında tırmığın önüne geçmek imkansız. zaten oyun yapıyorsa tırnak çıkarmadan patiler. kızmışsa tırnaklı patileyip kanatır. ama büyüdükçe oyun moyun unutup hep tırnaklıyorlar.

bir de çok seri hayvanlar. attığı patiden elini çekerek kurtulmak çok zor. ışık hızıyla tırmalıyorlar aman dikkat.
0
kibritsuyu
(18.11.08)
ısırdığında elini kedinin ağzına doğru enlemesine ittir ki ısıramasın belli bir süre sonra ısırmak için saldırırken ısıramadığını, ağzının 2 karış açıldığını hatırlayıp yalamaya başlıyorlar.

pati atma huyunu da ancak onunla oynarken çözebilirsiniz. tırnak geçirdiğinde yüksek sesle hayır demenin kedi üzerinde bir etkisi olmaz köpek üzerinde olur. tırnak geçirdiğinde oyun oynamayı bırakın. belli bir süre sonra tırnak da geçirmiyorlar. bazı kişiler tırnakladığında kediyi çimdikliyor ama ben buna karşıyım. onun canı sevilmek istemediğinde o seni çimdikliyor mu? hiç...
0
atrin
(18.11.08)
benim kedim hiç öyle tablet falan yutmadı, onun da bi aşısı var bildiğim kadarıyla..
tırmalama konusunda her tırmaladığında "höt" demek önemli..(daha doğrusu bi kızma sesi belirle, hep onu yap, benimki "şşşşt"den anlıyor mesela..) zaman içinde bunun senin canını acıttığını ve yapmamasını gerektiğini anlayacaktır..o zamana kadar güzel ellere veda, her an çizikler kaçınılmaz :P
bu arada canavarın bi fotoğrafı falan var mı?o kadar yorum yaptık okuduk merak ettim..:D
0
erostrada
(18.11.08)
bi de tırmalama oyuncakları var, alın ve patisiyle tırmalama hareketi yaptırın üstünde, zamanla sizden ve kanepelerden vazgeçip oyuncağa geçer..
ısırma için bildiğim oyuncak yok, her şeyi ısırıolar zaten..
0
erostrada
(18.11.08)
@erostrada: tırmalama oyuncağı falan işe yaramıyor. nereyi canı çekerse orayı tırmalıyor yine. o kadar oyuncak aldık. yerini gösterdik, bi iki tırmaladı beğenmedi, yine koltuklara döndü. kedi yüzünden lime lime olan koltukların yüzünü değiştirdik, çıkan eski kumaştan da yeni bir tırmalama aleti yaptık. hesapta koltukları seviyo ya, al işte aynı kumaş, onu tırmala diye, onu da beğenmedi. gitti eski gazeteleri koyduğumuz kutuyu parçaladı. kutuyu kaldırdık, bu sefer balkonda süpürge buldu onu parçaladı. tırmalama aletine hiç pas vermedi 13 yıl boyunca. hayvanın karakteriyle de alakalı olabilir tabi.
0
kibritsuyu
(18.11.08)
@kibrit
benimki de belli bir süre koltuklarıma dadandı ama her seferinde kızıp her seferinde azimle tırmalama duvarına götürünce pes etti..
tabi kedilerin de karakteri var, hepsi bir olmuyor ama bende işe yaradı..
0
erostrada
(18.11.08)
ay çok sevindim kedi almanıza ya ! hayırlı olsun.. gün geçtikçe ne kadar süpper bir karar aldığını anlayacaksın :) kedisiz ev , ev gibi bile gelmeyecek.. kendi evime gideyim de pisimi mıncırayım diyeceksin :)

heh gelelim aklındakilere..

iki ay , kedinin anne sütü alması için yeterli bir süredir.. ideali midir bilmiyorum ama yeterli olduğundan eminim...o açıdan "çok mu küçükken aldım" diye soru işareti olmasın aklında , ufacık tefecik içi dolu turşucuk bir kedi için ideal zamanında almışsın :)

parazit tabletine gelince...yolda, arabada sarsıldı diye kusmuştur herhalde.. koruyuculuğu gitmiş midir bilemiyorum veterineri arayıp sormakta fayda var..
bu arada,bazı veterinerler parazit aşısı yerine böyle tablet veriyorlar.. tablet de mutlaka koruyuculuğu olan bir şey ama aşının daha etkili olduğunu,daha kapsamlı bir koruyuculuk sağladığını duymuştum ben.. ayrıca sanırım tabletlerin ayda bir yutturulması gerekiyordu, parazit aşısı ise 2.5-3 ayda bir yapılan bir şey. bu açıdan da aşı daha makul geldi bana..ama sen nasıl rahat edersen , veterineriniz ne tavsiye ederse o şekilde devam edersin..

kedinin annesi babası dışarı çıkıyormuş ama aşıları yapılmıştır herhalde ?
yani evde aşısız kedi besleyeceklerini sanmıyorum , bu açıdan da için rahat olsun. zaten şimdi ufaklığın tüm aşılarını / bakımını yapıyorsun ; hiç bir sorun çıkmaz..

ısırma meselesine gelincee..
valla genel geçer tüm kurallar, mevzu kedi olduğunda rafa kalkıyor..
kimi kediler otoriter bir ses tonuyla "hayır" denmesinden anlıyorlar, kimileri "şşişşşt!" sesinden ,kimileri assla ısırmaya tırmalamaya yeltenmiyorlar , kimilerine ise hiç bir şey kar etmiyor.

gözleri açılmadan evimize gelen büyük kedim , küçükken ısırdığında sertçe "hayır" diyorduk , parmağımızı sallıyorduk , kaşlarımızı çatıyorduk, "aaa!" diyorduk ; aynı hareketleri yaptığında, aynı tepkileri alırsa, yapmaktan vazgeçer sanıyorduk ama yok yani , 3 yaşında gürbüz bir kedi oldu .. hala ısırıyor hala ısırıyor...
kedinin huyuna suyuna göre değişen bir şey bu anlayacağın..2 yaşında küçük kedimiz ise öyle munis öyle sakin bir hayvan ki , büyük ihtimalle dişleri ve tırnakları olduğunu ve bunları kullanabileceğinin farkında değil :) büyükten dayak yediğinde yere yatıp göbeğini açıyor, kendini öyle savunacağını sanıyor :) o derece uysal bir şey :)
anlayacağın tamamen şans işi bu .. bakalım sizin kısmetinize nasıl bir şey çıkacak :)

bu arada sen yine de şimdilik ısırmasına çok müsaade etme.. ısırdığında oyunu bırak,yanından ayrıl..bir kilit kelime edin , o yanlış bir şey yaptığında o kelimeyi tekrarla . "yapma!" gibi , "olmaz!" ya da "hayır dedim!' gibi..
ama dediğim gibi , kimi kedilerin mizacı daha vahşi oluyor , ne yaparsan yap , kedinin ısıracağı varsa ısırıyor,engelleyemiyorsun..

ısırma oyuncağı diye özel bir şey var mı bilmiyorum ama oynayıp vakit geçirebileceği , stresini üzerinde atabileceği oyuncaklardan alabilirsin.. (aslında yavru bir kedi için en iyi oyuncak , diğer bir yavru kedidir :) ve iki kedi her zaman bir kediden iyidir.)

tırmalama tahtası için de henüz erken , ama birkaç ay sonra , ayaklı büyük olanlarından bir tane edinip , şişe şeklinde satılan ve kedilerin kokusuna bayıldıkları "catnip"lerden de bir şişe alıp , tırmalama tahtasını catniple spreyleyip , kedi kişisinin tırmalamasını umabilirsin :) bizim evde farklı boy ebat ve şekillerde dört ayrı tırmalama tahtası var ve çok şükür ne koltuklarımızı ne perdelerimizi ne de halılarımızı tırmalamıyorlar..

mama konusunda da dikkatli davranacağını umuyorum..
veterinerlerde satılan profesyonel mamaların yavrular için olanından alıp vermelisiniz.whiskas'tan uzak durun , şu an çok küçük olduğu için de evde yediklerinizden ona vermeyin (süt dahil.)

veteriner seçimini de nasıl yaptınız bilmiyorum..
birkaç kötü veteriner deneyiminden sonra, biz süpper bir hekim bulduk , uzun süredir ona gidiyoruz.. yerleri kurtuluş'ta , aklında olsun , lazım olursa vereyim numarasını.

ufaklığın göbeğini mıncırıp patilerinden öperim :)
tekrar hayırlı olsun.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(18.11.08)
yav şimdi aklıma geldi, kedilerin nefret ettiği bi hareket var: burnuna "pıt" yapmak. vurmak değil ama, şöyle parmağı sallayıp burnuna dokunmak. ısırdığında falan "höt" -ya da ne kelime kullanacaksınız- deyip burnuna dokunun (okşamadan ama, onu seviyor şerefsizler). şartlı refleks oluyor bi süre sonra.
0
no avalon
(18.11.08)
kediler nefret ettikleri hareketlere patiyle karşılık veriyor. aman dikkat.

mesela bir sefer ıslak ilinizle kedinin suratına su atma hareketi (eli yumruk yaptıktan sonra parmakları hızla açarak eldeki suyu karşıdakinin suratına atarak yapılan sinir hareket) yapın, o saatten sonra o kedi eliniz kuruyken de suratına yaklaşan o şekilli bir el gördüğünde korkacaktır. ama patileyerek karşılık verebilir.
0
kibritsuyu
(18.11.08)
teyzemin tüylü canavarını istenmeyen bir davranıştan yegane vazgeçiren şey sprey sesi, yani "psst" sesi. ama işin aslı, pisilerin kokulara karşı çok hassas olması, özellikle de kolonya, parfüm, deodorant tarzı kokulardan pek hazetmemeleri. bu tarz bir koşullandırma deneyebilirsin. bir süre sonra psst sesini çıkarman bile yeterli olabilir. bir de minik burunları pek hassastır, malum. hızlıca burnuna üflersen ısırdığı/tırmaladığı elini kurtarman kolay olur. huylanıp, kafasını çevirip kaçacaktır büyük ihtimalle bunu yapınca. yüzüne hapşırıp eylemine devam de edebilir tabi yeterince psikopatsa :) ısırıp oynayabileceği tüylü falan ufak bir oyuncak da faydalı olabilir, yeter ki koparıp yutabileceği bir parçası olmasın.
0
tarantinoesque
(19.11.08)
(11)

uzerine birsey ortmeden uyuyamama

orange coffee
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diyekarl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diye
karl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
0
orange coffee
(16.08.08)
ben de uyuyamam bişi örtmeden.
0
chavezding
(16.08.08)
ayaklarima bir $ey ortmezsem kendimi tehlikede gibi hissediyorum ben.
0
katafalk
(16.08.08)
kişinin kendine güveni ile alakalı bence
özgüveni olan hayatla barışık olan insanlar örtmeyebilir pek
misal ben hiç örtmem
0
demlikposet
(16.08.08)
ben de yaz kis ayaklarimi ortemem, acikta durmalari lazim, daralirim disarisi ne kadar sicak veya soguk olursa olsun.

bu arada evet ustume bir sey ortmeden ben de uyuyamam.

mrtksn bu arada onun dogrusu, "uyuyanin ustune kar yagar" olmasi lazim. yani ortunmekten bagimsiz olarak :D

@demlikposet: abi ne alakasi var yani simdi. herseyi de psikolojiye baglamayin allah askina. ne yani ben silik bi insan miymisim? sacmalamayin n'olur.
0
osuruklu
(16.08.08)
hastalık değildir bence.
hastalık olsaydı güneşlenirken de üzerinizde bir şey örtülü olmadığından uyuyakalamazdınız mesela az da olsa. sadece yatakta yatarken oluyor diyorsanız onun adı başka bir şey oluyor. bilimsel olarak bilmiyorum ama kabaca takıntı diyebilirim. dedim.
0
mevta
(17.08.08)
üstüme bir şey örtmeden uyuyabiliyorum ama boşa uyumuşum gibime gelir böyle durumlarda.oysa insan üstüne bir şey örterek uyursa keyifli bir uyku dönemi geçirir.uykusu anlam kazanır.benim ki ruh hastalıgı olabilir sanırım...
0
aynali
(17.08.08)
bu takıntının adını/sebebini bilen varsa beri gelsin. bende de var. kardeşim gibi sevdiğim bir arkadaşımda da var. ama ben ondan bir adım ileri gidip yazları yorgansız uyumayı becerebildim. yine de yazları zaman zaman uykumun kaçtığı oluyor yataktaki yorgan eksikliğinden dolayı. tuhaf bir şey cidden, kendini güvende ya da savunmasız hissetmekle alakalı olabilir. gerçi aydınlık/karanlık ortam fark etmiyor. sevgiliyle uyurken de manzara komik oluyor, biriniz çarşafın içinde biriniz dışında..
0
tarantinoesque
(17.08.08)
herkesin bir takıntısı varmış. ben yazın da kışın da sadece çarşaf örtebiliyorum üstüme. ama çorapsız uyuyamam. sırf uyumak için yeni bir çift çorap giyerim.
0
deckard
(17.08.08)
agorafobi olabilir
0
boshi
(17.08.08)
alışkanlıktan kaynaklandığını düşünüyorum. ebeveynlerin çocuk sağlığı mantığıyla ilgili. çocuk asla üstü örtmeden yatırılmaz. annelerde filan inanılmaz bi çocuk üşütecek paranoyası vardır. ailemizin evinde yaşadığımız sürenin büyük kısmında anne kontrolünde, örtülü uyuruz. sonra zorunluluk kalkınca da mantığa aykırı da olsa, bi "örtünmek şart" dürtüsü hissediyoruz.
0
cereal killer
(17.08.08)
Aslında karın bölgesini yazın bile örtmek gerekiyor, mideyi üşütebiliyorsunuz
0
ermanen
(17.08.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.