@supersonik turbo ve @ay nov kung fu, cevaplarınız için çok teşekkürler, benim için çok faydalı oldu.
mevsimlik çiçekler hakkındaki eleştirilerinize sonuna kadar ben de katılıyorum ve kendi yaptığım çalışmalarda da asgari seviyede kullanmaya çalışıyorum. ben avrupa yakasında olduğum için anadolu'daki çalışmalar hakkında çok bir şey söyleyemeyeceğim ama en azından avrupa'da artık çok su isteyen, çok bakım isteyen ve sürekli masraf çıkaran bitkilerin kullanılmasından vazgeçilmeye başlandığını söyleyebilirim. özellikle yol kenarlarında mevsimlik çiçekler yerine çok yıllık çalı türü bitkiler tercih ediliyor artık. her yerde değil tabii ama mevsimliklerin miktarını azaltmaya ve yerine çalıları kullanmaya yönelik bir eğilim var. duvar bahçelerde modüllerin gözükmesi konusunda da aynı şekilde katılıyorum, zaten yapılan desenler de o yüzden pek algılanmıyor.
bahsettiğim okmeydanı'ndaki çalışma da şöyle bir şey, mesela burada modüller gözükmüyor: (git:
imgur.com)
sarmaşıklar kesinlikle bence daha estetik. ancak açıkçası kimse büyümesi zaman alacak bir şeyi tercih etmiyor, genelde uygulandığı gibi fark yaratan bir şey olsun istendiği için sarmaşıklara pek yanaşılmıyor sanırım.
köpekler için ise gerçekten insanlardan çok talep var o yüzden artık tasmasız köpek gezdirme alanlarına yer veriliyor yeni parklarda. aynı şekilde koşu ve bisklet yolları için de inanılmaz talep olduğu için artık alanı müsait olan hemen her parka bu fonksiyonlar da ekleniyor.
heykel konusunda ise gerçekten hala çok geriyiz. hala bir tabu olarak görüldüğünü söyleyemem ama hani böyle padişahlar ya da başka çok önemli kişiler dışında heykel kullanımına kimse pek yanaşmıyor sanki. gereksiz masraf gibi gözüküyor herhalde bilemiyorum ama ben de daha çok park içerisinde rastgele dağıtılmış, esprili heykelleri çok seviyorum.
çocuk oyun alanı zemini konusu ise biraz sıkıntı. kum kullanınca hayvanlar (hatta hayvanlardan daha çok insanlar) kumun içine tuvaletlerini yapıyorlar ve mikrop yuvası haline geliyor oralar. ağaç kabuklarından oluşan bir malzeme var, onu da şarapçılar vs buldukları gibi toplayıp yakıyorlar. koca pergolaları yakan adamlardan bahsediyorum gerçi ağaç kabukları hiçbir şey.
ağaçlandırma konusunda da, aslında ağaçlandırma özellikle de tem kenarlarında bol bol yapılıyor. ama böyle daha yoğun insan akışının olduğu yerlerde, şehrin göbeğinde vs bir desen yapma merakı var gerçekten. yine bana kalsa kır çiçekleri hepsinden güzel ama hep bana kalmıyor maalesef :P
çime oturma konusunu ise şöyle söyleyeyim: dediğim gibi bizde daha peyzaj anlayışı o kadar gelişmedi. içinde yayılabileceğiniz kocaman bir çim alan hayal edin, bir yanda da çocuklar uçurtma uçursun oyunlar oynasın, ne güzel değil mi? güzel aslında ama ona şu an insanların bakış açısı "e burası boş kalmış?" düzeyinde, o yüzden de "boş" buldukları her noktayı bir fonksiyonla tamamlama derdindeler.
bir şey daha diyeyim. buraya yazdıklarınızı, önerilerinizi ibb'nin beyaz masa birimine mail olarak yollarsanız, o bölgeyle ilgilenen birim bunları imkanlar dahilinde dikkate alacaktır. öyle önerdiği şeyin yapılmasını sağlayan birçok insan örneği var çünkü, lütfen siz de yaşadığınız yer güzelliği için katılımcı olmaya bakın. tekrar teşekkür ediyorum önerileriniz ve eleştirileriniz için. :)