Sen zaten para cikisi yaptigindan bi sekilde muhasebe tarafinda vergilendiriyosun
Parayi alan kisi de sirket ise bu parayi bi sekilde aciklamak zorunda. Iste o duruma gore vergilendirmek zorunda kalabilir

Olmaz mı?

Şirket bir diğer şirkete KDV dahil para gönderdi diyorsun. Arada fatura var mı? fatura varsa ödemenin nasıl yapıldığı önemli değil. İki şirket de Türk şirketiyse birinin verdiği KDV'yi diğer şirket KDV beyannamesinde indirir. Bir şirket bu faturayı yurtiçi gelirler hesabına alarak %20 kurumlar vergisi öderken diğer şirket bu faturayı gider hesaplarına alarak ödeyeceği kurumlar vergisinden düşer. Ödemeyi yapan Türk şirketi alan yabancı şirket ise verilen hizmete nerede kaç gün verildiğine ve yabancı şirketin ülkesine bağlı olarak dar mükellef stopajı ve sorumlu sıfatıyla KDV ödeyebilir.

Arada fatura yoksa ödemeyi yapan şirket bunu Kurumlar vergisinden ve KDV beyannamesinden düşemez yani ekstra % 20 kurumlar vergisi ve KDV ödemek zorunda kalır.

Para alan ve veren gerçek kişi ise, parayı alan kişi 2013 yılı için yıllık 3.100 tl'den fazlalık kısmı için veraset ve intikal vergisi ödemek zorundadır.

(bkz: estonya denince akla gelenler)
(bkz: estonya)

2010'da Portekiz'de erasmus yaparken kuzeye açılma fikrim doğrultusunda Talin'de bir gece kalmıştım. Estonya'da başka büyük şehir yok zaten ki Talin bana yetmişti. Şehrin göbeğinde Roma'daki Vatikan misali etrafı surlarla çevrili bir 'Old Town' var. Ortaçağ Talin'i olduğu gibi korunmuş orda. Sokaklarda yürürken her an atlı şovalyeler çıkacakmış hissi uyandırıyordu :) Bahsettiğim Old Town'ın tam ortasında bizdeki cumhuriyet meydanı gibi bir meydan var. Orda bir kilise var. Kiliseyi karşına al, sol tarafta, köşede bir bar var. Girişi olsun içerdeki ambiyans olsun tam middle age. mümkünse gece git. Basık tavana aldırmadan içeri gir ve black beer iç :)

Talin'de bulunduğum süre boyunca old town'dan dışarı çıkmadım. gerek de kalmadı zaten dışarda kayda değer bişe yok. İnsanları ise genelleme yapmaya gelmiyor. Yani klasik doğu avrupa insanı gibi öküzü de çok, ama her an daha normal, daha kibar, iki çift laf edebileceğin hatta birlikte alkolün dibine vurabileceğin insanla tanışma ihtimalin de var.

Ruslara benzetilmekten nefret ederler, Letonyalılara benzetilmekten nefret ederler, Litvanyalılara benzetilmekten nefret ederler, kısaca başkalarına benzetilmekten nefret ederler. Onlar ayrı bir ülke, ayrı bir kültür ve ayrı bir ırk, nokta.

İnsanlar her haftasonu Talin'den ya Helsinki'ye ya da Stocholme'e giderler. Ulaşım deniz yoludur (Viking Line) ve oldukça ucuzdur. Estonya daha güneyde olmasına rağmen Talin saydığım bu iki şehirden daha soğuktur.

Not: Bir an sanki gitmeyi düşünüyormuşsun hissine kapılıp yazmış oldum..neyse işte..

3 gün tallinn'de kaldım sadece.
çatı'nın anlattığı gibi ortada eski şehir, çevresinde de yeni yeni gelişmeye başlamış yeni şehir.
komünizmin etkileri fln görülüyor, gerek mimaride olsun gerek yaşamlarında olsun.
daha batı ve kuzeydekilere oranla çok daha ucuz bir şehir.
bir müzede anlatıldığına göre estonyanın insanları mutsuzmuş. belki bu yüzden biraz bize yakın hissediyorsun.
gözlemlediğim kadarıyla mütevazi ve konuşkan insanlar. ama her tür insan vardır elbette.
bir de sanırım oldukça yeşil bir yer. bol mantar (portobello) yeniyor. et olarak da geyik eti yeniyor.
tallinn'deki metro eski ama düzgün çalışıyordu.
eğer büyük şehirde yaşayıp, hareketli bir yaşamın olsun diye bir kaygın yoksa şirin yaşanılır bir ülke gibi görünüyor bana.

ülke baltıklardaki en gelişmiş ülkeler arasında. biraz daha kuzeyi finlandiya, orası ile arasında fiyat olarak uçurum var, yani optimum bir yerde. bikaç büyük müze var, amber müzesinde güzel hediyelik eşyalar bulunur. örme eldivenler falan satılıyor sur duvarı etrafında, kafeler falan hoş. pragın barok olmayan versiyonu gibi.

giderseniz aktivitelere falan göz atın. www.tourism.tallinn.ee

konser vs denk gelebilir. pub lar heryerde olduğu gibi 11 gibi dolmaya başlıyor. 1 gibi clublara geçiyorlar.

oldtowndaki restoranlar biraz pahalıdır ama genel olarak makul.

yaşamlarını bilmiyorum. dışarıdan renksiz, soğuk bir yer gibi görünüyor. mevsim karakterleri de etkiliyor istemeden.

baltık air var. uçak düşünürsen, bagaj veremiyosun ama uçuşlar ucuz.

5 aydır talin'de yaşıyorum. yukarda söylenenlere pek fazla ekleyebilecek bir şeyim yok. tatil için düşünüyorsan, bir günden fazlasına gerek olmayan bir yer. çok fazla beklenti içerisine girmene gerek yok, görebileceklerin şeyler sınırlı zira. hatta erkeksen kadınlar dışında pek cazip bir şey yok.

yanına birini al(kediler hariç) , saçma olmaz

bu havada ter atarsan bir daha atacak bir terin olmaz gibi.

kurumadan eve git sıcak duş çay hiç bi şey olmaz tek şey durma

psd dosyasındaki çizim piksel tabanlıdır. anca içinde path olan şekiller varsa bunlar vektöre dönüştürebilir. ama yoksa o resim illustrator veya corele import edilir tüm çizgiler tekrar çizilir.

direkt import olayı yok yani

adobe ilustrator'un trace özelliği vardır piksel tabanlı görselleri vektöre çevirmek için. eğer çok ayrıntılı ise veya çözünürlüğü yeterli değil ise, birebir dönüştürmez ama sade ve kaliteli imajları oldukça kaliteli vektöre dönüştürme imkanı tanıyor. google'dan "live trace" olarak aratın, zor değil zaten...

sonuna kadar katılıyorum.
kahrolsun lalekart faşizmi.
hiç değilse lalekartada bir kota konabilir.
bir de davetiye veriyorlar.
ve çoğu zaman salonda boş koltuk oluyor. zibil gibi bilet alan lale kart görgüsüzleri tabiki aynı saate falan da film alıyor ya da amaan diyip gelmiyorlar.

filmlere bilet bulamadıysan bir taktik sana. gitmek istediğin seansın başlangıcına yarım saat kala gişeye git. muhtemelen sıra olacaktır, sıraya gir. Her seans için ayrılan 20-30 civarında davetiye bulunur. eğer filmin saati gelmişse ve davetiye ayrılan kişiler gelmemişse o davetiyeler parayla satılır. o şekilde salona girebilirsin.

biletixten alınmıyor mu bilet? neden sıra bekledin?

o davetiyeler çok pahalı oluyor. 16 lira gibi.

stereo hoparlör çıkışlarına benziyor. araçta nasıl olur bilmiyorum ama bir ucu mp3 çaların kulaklık çıkışına takılan diğer uçları da bu ikiliye uygun bir kablo yaptırırsanız dinleyebilirsiniz aux çıkışından diye düşünüyorum.

resim.donanimhaber.com


linkteki kablo yardımıyla mp3 çalar ve ya telefonunuzdan çalacağınız müzikleri aux konumuna getirdiğinizde arabanızda da dinleyebileceksiniz.

rca kablo diye geçer
bir tarafı bu diğer tarafı kulaklık girişi kablo alırsanız telefona vs takıp arabada şarkı dinleyebilirsiniz

teybi aux girişi moduna almalı

hayatımın amacı öyle bir toprak sahibi olmak.

olunca ne yapacaksın işte, onu anlat hele :/

geçen bizim patronlarla trakya boyunca iş gezisindeydik. araziyi boydan boya kat ederken biri sizin memlekette bu kadar düz arazi olsa ne güzel olurdu he mi dedi. diğeri (trabzonlu) 10 dönüm yeter ihya olmana falan dedi. bu beyanın ayrıntısına inemiyorum zira hayatımda karadenizi beykozdan öte görmedim.

hangi meyve sebzeyi yetiştirecekseniz ziraat bakanlığı size yardımcı olur
toprağıunızdan belli aralıklarla numune alıp analize gönderiyorsunuz, seçtiğiniz bitki için toprağın uygunluğu kontrol ediliyor. uygun gübre ve mineral takviyesi öneriliyor.

toyota corolla. 1.4 dizel sedan otomatik, comfort extra donanim seviyesi fiyati 54bin lira.

marka model değil de alman ya da japon olsun diyebilirim. seçenek çok. vw'lerin şartlara uygun olanlarını değerlendirin öncelikle.

Ford focusa bakın, fiyatı istediğin rakam yakın.

1.6 dizel motor 2013 modelleri gayet iyi.

focus +1

doğuş grubuna para kazandırmayın lütfen.

mazda 3 serisi torurer

Taksim-Eyüp arası türlü türlü ibneliğe şahit oluyorum ben de, nedense bu ara taksicilerde bir şerefsizlik var ya da çok denk geliyor. Hayvan herifler. Vermemek lazım o parayı, yanlarına kar kalmasın

kar kalmasın istiyorum işte. taksimde bambinin oraya dizilmiş şöförlerin çoğu böyle kazıklıyormuş. yarısından çoğu sabıkalıymış :/

suç çok az ama çok çok az sende. verdiğin parayı bilmiyor musun? biraz da "hayır" falan deseydin. belli ki adam o.çocuğu işte.
ama adamın yaptığı kahpelik.
orospu çocukları böyle böyle günde 10 kişiyi çarpsa zaten ayda 5.000 lira fazladan ceplerine para iniyor işte.

bu dolandırıcılığa bir şey diyorlardı ama unuttum. neyse ucuz atlatmışsınız diye düşünün derim. benzer bir durumu yaşadığım için taksicilere para verirken bak bu 20 tl, bu 10 tl gibi arkadan sufle ile veriyorum. ve en önemlisi mümkünse durak taksisi haricinde taksi kullanmıyorum !! burası önemli.

Taksiciler odasına şikayet ettiyseniz başka yapacak birşey yok bence. Herkesin başına gelen sizin de başınıza gelmiş. Üstelik gerçekten o taksi plakası o araca mı kayıtlı bunu bile bilemeyiz zira duyduğum kadarıyla taksi plakalarını iki ayrı takside değerlendiren (!) bazıları varmış, birini Avrupa yakasında, diğerini Asya yakasında kullanıyorlarmış. Eksisözlükte bunun başlığı bile var; bilmem ne çocuğu taksici diye. Bana gündüz gözüyle sahte 20'lik kakalamışlığı var bunların. Sonra da korsan taksiye hayır.

@jo wilfried tsonga 20 tl verdiğime eminim aslında başta zaten ama bir anda hanım efendi 15 tl verdiniz diye bana bağırınca paniğe kapıldım. hiç başıma gelmiş bir şey de olmadığından özürler diledim resmen heriften. tek umudum her gece genelde o bambinin önünde oluyorlarmış. bir gün denk gelip çingar çıkartmak olacak herhalde. @tutkun yani kullandığı plaka sahte mi oluyor bu durumda. bulamazlar mı kişiyi. dava açarsan eğer bulabiliyorlarmış diye biliyorum.

@özdek; tırnakcilik o dedigin :)

ve bu gibi tırnakcilik durumunda ''parana sahip ciksana kardesim'' gibi tepkiler alirsin yasal yollara basvurdugunda. marketteyken biz bu tarz tırnakcilari dövüp aliyoduk parayi, siddet ama parani geri istiyorsan bu durumda baska caresi yok bunun. kanıtın var mi? adam ben almadim bu sarhostu dese ne yapacaksin?

Adliyeye gidip suc duyurusunda bulunun. Bulundugunuz ilcedeki polisler anlasilan orospulikla gecimini sagliyor. Birini de tanik gosterin diyecegim ama kamera kaydi falan varsa yalan soylediginiz belli olur. Sabah cagirirlarmis da uzarmis da bosverin, ben olsam bir de hakareti, tehditi, sarkintiligi eklerim gorelim o zaman samatayi.

Not: kufretmeyin, hem o saatte isaridasiniz hem de kufrediyorsunuz.. saka bir yana giz gismisina yakismiyor kufur. Soran olursa taksimde hastaneden geliyordum dersiniz.

444 15 23 numarasından şikayet et, mutlaka ilgileniyorlar. kısa mesafe gitmem diye beni yolda bırakan üç taksiciye bu numara üzerinden ceza kestirdim. böyle bir gasp olayıyla mutlaka ilgilenirler diye düşünüyorum.

@atesikus sıcağı sıcağına aradım ben bu numarayı. gecenin bu saatinde dışarda ne işin var kızım senin dedi adam. yarın öğle vakti arıyım bakalım belki gece bekçisi falandı benimle konuşan.

sen de verdikçe vermişsin
geçmişolsun

cahil polislere ne bakıyorsun üzerine git devam et uğraşmadan hiçbir sonuç elde edilmez bu ülkede. savcılık ilgilenir(ömrüm adliyede geçiyor+dayım savcı) hatta şöyle diyeyim: (bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)

normalde beyaz masa çok iş bitirici bu konuda.
yolu uzattı diye şikayet ettiğim taksiciye bile ceza kestiler, helal olsun dedim.
kesinlikle savcılığa suç duyurusunda bulunun.

Aynını taksimden bindiğim bi taksinin şöforu bana yapmıştı.100tl vermiştim,20 tl verdin dedi bana. O an basiretim bağlandı, bi da adama üste para verdim. Eve gelince anladım beni dolandırdığını. Bu tür durumlarda, hiç sinirlenmeden, yoo ben sana verdiğim parayı biliyorum kardeşim çek, Harbiye karakoluna, orada derdimizi anlatalım demek gerekiyo bence.

hibrit olan tüm araçlarda

yeni yeni başladı. vw bluemotionda ve bmw de var diye biliyorum. ama nasıl çalışıyor bilmiyorum. hatta bilen varsa anlatabilir bile nasıl çalıştığını.

frene bastığımızda disklerde oluşan sürtünmeden ötürü yüksek ısıyı enerjiye çeviriyor.

buğday böceği

ben hep harmanın içinde gördüm. sanırım ot çöp yiyor

bence kene ya da bok böceği.

en.wikipedia.org bu olabilir mi?

bunlar ezilince çok kötü kokar. offf

oldurunce cok pis kokar bu bocek.

www.istesosyal.com

bu şekilde arıyorlar genelde.

seyahat engeli olmayan ve b sınıfı ehliyetine sahip kriterleriyle.

maaşları ne kadardır ortalama böyle işlerin ?

satış temsilcisi. çok zor bi iş walla dile kolay. esnafla uğraşıyolar, kendi firmalarına laf anlatıyolar. trafik bi yandan, ellerine geçen üç kuruş para. tabi ilk yıllarda, sonra paranın gözüne vuruyolar.

(bkz: plasiyer) onlar. universite mezunu olmanız gerekmiyor en az lise mezunu alıyorlar.

hayalimdeki iş demeniz beni etkiledi. herkes şartları zorlayıp hayalindeki işi yapmalı bence. o yüzden hemen bir telefon açıp öğrendim. umarım yardımı olur. ülker'de plasiyerler sabit 1050 tl üzerine prim ve verilen hedeflerle çalışıyorlarmış. Aylık ortalama 1900 tl ye geliyormuş. tabii bu ortalamaymış eğer tüm hedefleri gerçekleştirebilirseniz ki bu hayli zormuş, 2400 leri de bulabilirmiş.

prim ile çalışır ama ben prim almasam da olur diyemiyorsun. he 3 ay atıyorum 5 tane iş bağlamanı bekliyo. olmazsa güle güle

priced ya da with charge

paid olur, paid applications gibi.

Not free of charge

offerings are to be charged

susturulamıyorum.

basta biraz susarim, 15-20 dakika oyle gecer. bu surecten sonra bir noktada benim yardirip gidecegim bir konu bir sekilde acilirsa, ondan sonra karsimdakinin vay haline.

iliski konusunda: yep.

Daha çok dinlemeyi severim utandıgımdan ya da uyuzlugumdan değil hakkaten oturup ortada dönen konusmayı dinlemeyi seviyorum ben :D

ikili işlerde de odunumdur uğraşmak istemem, sonuçta bi şekilde boş çıkıyo

bir muhabbete bakarım muhabbet mi diye; bir de konuşanlara bakarım konuşsam mı diye. işte ondan sonra olan olur. konuşkanım, hatta bu konuda eğitim bile verebilirim o kadar yani :)

ben genelde pek konuşmadan sevişmeye geçiyorum.

sakin ve açık havada bana bira verin;geberene kadar dinleyecek kadar tahammül ederim herkese..
şartlar böyle değilse umurumda olmaz

konuşkan ve girişkenimdir. hatta bazen geveze.

ölüm sessizliğindeyim.

direkt soru gelirse cevap veririm. onun dışında dinlerim, fikir beyan etmem. çok iyi bildiğim bir konuda insanlar saçma sapan konuşsa bile benim fikrim açıkça sorulmamışsa hiçbir şey söylemem.

darkredanger ile aynı durumdayım ben de.

çok aşırı. bazen insanların başını ağrıtacak kadar

direkt sokuyorum.

rahat hissetmediğim ortamda konuşmam. kaba olsun, ayıp olsun umrumda değil.

cesar milan videoları izleyin.

köpek eğitimi, kolay iş değil.
terlik ayakkabı kemirmesi normal dişleri çıkıyordur.
hayvanın havlaması da normal, belki bir sıkıntısı da olabilir. ama yavru köpeklerde sabırlı olmak lazım.
köpek bakmak demek yem su vermek demek değildir, çocuk bakmaktan daha zordur. cezalandırmanın bir köpekte işe yaradığını görmedim.

1.si terrier cinsi köpek bahçede bakılabilecek bir köpek cinsi değildir ev köpeğidir, normaldir asabileşmesi. 2.si 9 aylık bir köpekten uslu uslu oturmasını bekleyemezsiniz dişleri kaşınıyordur, yeni yeni sesi çıkar havlar, oraya buraya tuvaletini yapar yemek vermemek onu eğitmek asla değildir. Sabır gösterip sevgi vermelisiniz köpeğe. Böyle insanlar da köpek sahibi oluyor ya ne diyim ben.

nar eksisi + 1

köpek psikolojisini ve doğasını anlamanızı sağlayacak şeyler okumanızı ve izlemenizi tavsiye ederim.

kızmayın hemen. ilgi falan da göstermeye çalışıyorum. oyun da oynanmıyo. top atıyorum, tutup kaçıyor. oyuncak falan veriyorum, ilgilenmiyor. okşamak vs zaten oralı değil. sevmiyor. elimi çeker çekmez silkeleniyor.
neyse idare ediyoruz bakalım.

kızılacak bir şey yok, durum sizin hayvanı tanımamanızdan kaynaklanıyor.

terrier daha önce de söylendiği gibi bahçede bakılacak bir cins değil.
o ev köpeği ve bahçede yaşadığı için psikolojisinde bir sorun olduğu belli.
üstelik zaten ergenlik döneminde.
yani, "sevdirmiyor zaten" diye yaptığınıza devam etmeyin.
sevdirmemesinin, böyle hırçın ve yabani olmasının sebebi yalnız kalması.

çoğu insan köpek bahçede yaşar falan diye düşünür, ama terrier gibi cinsler ve hatta bütün köpekler insanla birlikte evrimleşmiş, insana özel olarak evcilleştirilmiş hayvanlardır.
yani insana ihtiyaç duyarlar.
o yüzden yalnız kaldıklarında psikolojileri bozulur, kafalarına göre takılırlar.
sokak köpeklerinin çoğunda aynı hırçınlığı görebilirsiniz.

burada tilkiden ya da kurttan bahsetmiyoruz.
direk olarak insanla bağı olan bir hayvan söz konusu.
onun ihtiyaç duyduğu şartları sizin sağlamanız lazım.

eğitim konusunda bir şey bilmiyor olabilirsiniz, ama dediğim gibi bununla ilgili kitap okuyup, internette araştırma yapabilirsiniz.
umudu kesip hayvanı bırakmayın elbette.

adını söyleyince aksiyon ya da normal durumlarda saygı beklemeniz normal.
ama iletişim sorunu yaşadığınız çok belli.
köpekler direk olarak dünyaya sahiplerine saygı duymaya programlanmış olarak gelmiyorlar.
yani iyi eğitimli ve aile içinde büyüyen bir çocukla, sokakta kimsesiz büyümüş bir çocuğun psikolojilerini ve davranışlarını karşılaştırın.
siz nasıl davranacağınızı bilirseniz, ondan da öyle karşılık alırsınız.
yani çocuğun aileyi değil, ailenin çocuğu eğitmesi gibi.

aile ne verirse, çocuk normal şartlarda onu alır.
dolayısıyla siz köpeğinize ne verirseniz, karşılığını da ona göre alırsınız.

gerekirse profesyonel bir eğitmene başvurun.
ama bunun dışında sevin, oynamaya çalışın, birlikte yürüyüşe çıkın, bir şeyler paylaşın.

edit:
mamasını geç vererek eğitmeye çalışmayın.
bu eğitme yolu değildir.
tam tersine, seveceği bir şeyler verin.
yanında yemek yiyin, yediğiniz şeyden ona da biraz verin.
bol bol konuşun, ilgisini çekecek bir şeyler yapın, size yanaşmasını sağlayın.

oyuncak, top, veterinerlerde satılan kemirme çubukları gibi şeyler verirseniz ayakkabıları falan rahat bırakır muhtemelen.
eğer gerçek kemik verecekseniz asla pişmiş kemik vermeyin, kasaptan alıp çiğ olarak verin.
pişmiş kemik sertleşir ve çatallaşır.
tavuk, kuzu, dana hepsinin kemikleri için geçerli.
çiğneme sonucu kırıldığında hayvanın bağırsaklarını ve midesini delme ihtimali çok yüksek olur.

birlikte yürüyüş yapmak (tasmalı olarak) köpeklerle sahiplerini çok yakınlaştıran bir şeydir mesela.
günde 15 dakika bile yeter.

11 yıl önce bir terrier aldım. 17 yaşındaydım. önceden bir terrierim daha olmuştu ama bütün ihtiyaçlarıyla ben ilgilenmedim. istanbula yatılı gittim anneye kaldı vs.. öyle sevdim sadece..

neyse, sonra bu yeni arkadaşı alınca işler karıştı. herşeyiyle ilgilenmem gerekiyodu ama kendi başımın çaresine zor bakıyordum. neyse uzatmadan şunu diyeyim. çok hatalar yaptım, heryere işeyip duruyor diye kıçına tekme de attım. şimdi bakınca nasıl yaptım diyorum ama işte oldu...

şimdi 12 yaşında ve hala benimle ve çok mutlu. bilmeyenlere ilginç gelir belki ama köpek tarafından eğitildim..bizim koşullarımıza uyum sağlamalarını onlara dayatıyoruz. ama onların doğasında yere işemek veya masadan yemek yemek yanlış değil. biz onlardan bunu istediğimiz için, onlar da önce afallıyorlar, sonra yapmamalarını istediğimiz şeyi anlayıp ona göre davranıyorlar.. ama sonunda yapıyorlar ne istiyorsak.

yani , son olarak, böyle insanlar diye birşey de yok. sen en azından şuraya yazıp sormuşsun merak etmişsin, ben onu da yapamadım.

en güzeli, şimdiden bu bilinçlenme işine girişmen ve onu sevmen. bahçede olması da sorun değil. hatta bence daha iyi, bizim oralarda köylerde sokaklarda bahçelerde terrier dolu, sadece sıcak, rahat bir yeri olsun. ama sonradan eve alma gibi bir planın varsa tuvalet eğitiminde zorlanırsın..böyle..

amortisörlerini yeniletmen gerek.

başvur.

hiç belli olmaz. başvur bence de. tecrübe olur, anlatır eğlenirsin.

aynı haldeyim, şans işte. denemek lazım, başvur.

ya nolacak başvur gitsin, ben orada mülaktta son aşamada elendim, kpmg mülakata gittim o da olmadı, deloitte'ta 2 kere mülakata gittim 1 yıl arayla olmadı. devam et biri olur elbet. dünyanın sonu değil.

git başvur. kaybedecek neyim var. iş almanın yarısı niteliklerleyse, yarısı kendini pazarlama ve övmekle oluyor.

direk başvur.

mulakat deneyimi acisindan kesinlikle basvurman lazim, o kadar gozunde buyuttugun mulakat neymis gormus olursun, hatta olumlu bir faktor olarak; alinmama korkusunu yendikten sonra adamlar kendine guveninden rahatligindan dolayi bile seni alabirler, cunku ironik olarak sen bunu alinmak icin degil kendini gelistirmek icin yapiyorsun, her ciktiginla evlenmemek gibi, deneyim bunlar hep...

hocam daha önce de üniversite dönemlerimde güzel firmaların işlerien başvurmuştum. toplu ve bireysel mülakatlarda da gayet iyiydim ama son dönemde kendime zerre güvenim kalmamış durumda. o yüzdn başvurmamayı düşünüyorum yani.

yav kendine ne acıyorsun tabii başvur adamlar sana yalvarmaz ya gel bizde çalış diye.

admin ve şifresiz dene. admin ve 1234 dene. admin naber ya falan dene. başkası girip değiştirmiş olabilir mi? insan tanımadıklarınınkini gayet değiştirebiliyor bir şekilde. en kötü ihtimalle reset atarsınız mis gibi olur. admin - admin olarak kullanmak iyi değil pek.

reset düğmesini 15 sn basılı tut, modem resetlenebilir. internetten modemini araştırıp nasıl resetleneceğini bulabilirsin. ama resetleyince ttnet şifren vs de gidiyor

ttnet 2 dakika içinde şifreni yükler resetle gitsin

evet muhtemelen biri girip oynamış. hata bende ki değiştirmiyorum. resetlicem artık.

ulaşamadığın arayüz modem arayüzü ise

başlat>Çalıştır>cmd.exe >ipconfig > default gateway in karşısında yazan adresi girip dene

www.rnceus.com
olmaz demiş

olmaz herhalde.
bence kendinizi ağlatmaya falan çalışın, gözyaşınızla bir kısmını atabilir belki.

ayrıca ahkam kesmek gibi olmasın, ama el kremiyle makyaj çıkarılır mı yahu?
bari hiç değilse acıbadem sütü kullanın, cildinize yazık.

en fazla gözünün içinde baloncuk gibi şeylerden (adını bilmiyorum)çıkar. geçmiş olsun. gözün hassas demekki bende çoğu zaman üşengeçliklen ıslakmendil- el kremiyle çıkarıyorum ama gözümde baloncuklaar çıkıyor. garnierin hassas göz makyajı temizliyecisini öneririm.

Ben zaten oldukca hassas biri oldugum icin goz temizleyici kullanirim. Hatta onun da hassas gozler icin olani lancome kullaniyorum. 24 yasindayim ilk kez kremle cikarmak zorunda kaldim anneannemde kalmistim dun. Neyse icime su serpildi tesekkurler.

bizimkent var mesela epey eski binalar ama 99 depremini bile hasarsız atlattılar

beylikdüzü bildiğim kadarıyla kayalık bir zemine sahip. 98 depremi sırasında amcam emlak bankası bloklarında oturmaktaydı. depremden sonra bloklarda en ufak bir hasar dahi oluşmamış.

bence istanbuldaki en sağlam yapılara sahip yer. burada yaşadığım için söylemiyorum ama cidden herhangi bir deprem olasılığına karşı kendi açımdan bencilce düşünürsek bir korkum yok.

beylikdüzü kaya üstündedir derler, kıyı şeridi hariç

sene olmuş 2013 hala kayalık zemin diyen var alskdjas. yapıya göre değişir. ama genel itibariyle sonradan yapılaşma olduğu için istanbul'un genelinden çok daha güvenlidir.

15 seneye yakındır Beylikdüzünde oturuyoruz. Deprem konusunda da hep sağlam şeklinde muhabbetleri döner. Bilmem noktasından noktasına değişir mi.

Sahile inen yamaçta toprak kayması var sürekli.Yollar bile bozuluyordu arada sırada.Biz de o villalar nasıl yıkılmadan duruyor derdik.

Enjektörlerin arızalanması daha erken olabilir, onun dışında bir sorun yaratacağını sanmam.

pompacı ne anlar içten yanmalı motordan, termodinamikten.

al hocam istediğin yakıttan al. ama şunu da unutma, o verdiğin farkın karşılığını alamayacaksın

warp ı seçtikten sonra yukardan arc ı seç bu hale gelmesi lazım

bana da oluyor o zaman zaman, okuyunca şu an farkettim ama şöyle birşey bence, o an yorulmuşsundur, veya üşümüşsündür veya sadece birşey içmek istemişsindir, anın keyfi vardır vesaire. sürekli aynı şartlar olmasa bile istek uyandıran şeyler sonucunda bu hissi yaşıyorsun muhtemelen. ben de evde her zaman aynı keyfi almıyorum ama sohbet çok güzelse evde bile içtiğim çay çok güzel oluyor. sabah çayı gibi mesela, onun tadı hep bir başka.

ambiyans

var hakkaten böyle bişey. bedelini ödemediğin şeyden zevk alamıyorsun. daha doğrusu insan zevk almak için bedel ödemek istiyor. para harcayarak bir yük atıyorsun, kazanmak için harcadığın zamanın bir anlamı olması için paranı harcamak istiyorsun.

kimsenin o dosyaya ihtiyacı olmamasıdır belki. istek varsa çekilir.

port açık mı?

talep yoktur. o yüzden upload etmiyordur.

Port açık, leech olan torrentlarda da durum aynı.

internet hızına bağlı olarak sana sıra gelmiyor olabilir. 5 tane seedbox'ın olduğu yerde 8mbit bağlantıyla genelde upload yapılamıyor kolay kolay.

çok güzel bi karar vermişsiniz. benim önerim booking'den şimdiden ön rezervasyon yapmanız ve rentalcars.com'dan kalacağınız gün kadar araç kiralamanız. böylece turistik olmayan ama şahane olan binbir köşesine de ulaşabilirsiniz italya'nın.

ben gittiğimde yaklaşık 1300 km yol yapmıştım arabayla. en ucuz kiralama seçeneğini işaretleyip, havaalanındaki kiralama ofisinde biraz dil dökerek dizel bir araç verilmesini sağlamıştım. bu sayede yolculuğum nispeten ekonomik de oldu.

ha bi de roma'da vespa kiralayıp öyle gezin. çok güzel oluyor.

iyi tatiller şimdiden. :))

başka bi tavsiye vereyim, milano 1 günlük yeter, siena'ya uğrayın, uzak kaçıyo fakat pompei'ye de gidebilirseniz iyi olur.

zaman kısıtlıysa tur iyi olur.
ayrıca turla gidilmeyecekse çok iyi plan ve araştırma yapmak lazım.

turların bir avantajı hoteller oluyor. kendiniz aynı tur planını yaptığınızda tur fiyatına o hotellerde kalamazsınız. bu yüzden iyi hostel seçmek gerek. 3-4 kişiyseniz hostelde 4 kişilik oda tutabilirsiniz.rahat olur.

3-4 kişi demişsiniz, bu 3-4 kişi yakın arkadaş da olsa farklı yerlere gidip farklı şeyler yapmak isteyen olacaktır. biri yoruldum oturalım bişeyler yiyelim diyecek, diğeri ben bu müzeye gitmek istiyorum diyecek. ortak karar almaya çalışırken sorun çıkabilir. gerektiğinde iki gruba ayrılıp dolaşılma opsiyonu olmalı. önceden konuşmak plan yapmak lazım.

arabaya gerek yok bence. demiryolu ulaşımı oldukça gelişmiş bir ülke italya. istediğiniz her yere trenle rahatça gidebilrisiniz.

nereleri gezeceğinizi biliyorsanız eğer kendi başınıza gezmek en güzeli. ama gezilcek yerler önceden belirlenip bi plan yapılmalı kesinlikle. kitapçılarda gezi kitapları var. italya ile ilgili olanı alınıp plan yapılırsa daha verimli gezilir. yada internetten de bulunabilir.

çok sofistike sohbetler yada başka şeyler aramıyorsanız ingilizce yeter. derdini anlatabilecek kadar ingilizceyle her yer gezilir.

sertliği düşürmek ayrı proses, filtreleme ayrı, bakterilerden arındırma ayrı vs.
sertlik için tuz tankı reçine tankı filtre vs gibi bi istasyon kurmalı. portatifi var mı bilmem.

ehe yok benim dedigim kati olusuyor suyu kaynatinca, filtreli kettle'im olsa sikinti olmaz da yok iste. O katiyi nasil filtreleyeyim diyorum? Temporary hardness yane, bakterisiz su bence ayrica iciyorum :)

o katı her suda olur. mineraller onlar. çözünmüş mineraller olduğundan filtrede de takılmaz. böyle kaynatıp damıtacaksın ancak. ama kettle da yapmanı tavsiye etmem. elektrik pahalı. ocakta yap.

o katı sudaki mineraller ve çeşme suyuysa kireç?
kaynattıktan sonra tülbentle süz :)

la o katinin ne oldugunu biliyorum karbonat iste kalsiyum karbonat. hah tülbent, öneriyi takdir ediyorum, tesekkürler :)

damıtabilirsin bence. bir düdüklü tencere ve biraz hortuma bakar.

ama damıtınca içinde faydalı mineral falan kalmayacak, saf su olacak.
ayrıca o beyaz şey çok yüksek ihtimalle kireç. hele ki çaydanlıkta falan dipte tortu oluşturuyorsa.

İlk defa duydum. Deniyeceğim.

Tavsiye ederim.. Yalnız patlatırken süreyi iyi ayarlayamazsan karamelize olan şeker , patlamayanların üstüne yapışıp yanıyor . Kısaca tarifi: Tencerenin dibine yağ döküp mısırı koyduktan sonra üstüne göz kararı toz şeker serpiştiriyorsun,kapağını kapatıp bekliyorsun.İlk patlama sesini duyduktan bi süre sonra tencereyi ara sıra alıp sallıyorsun (ki şeker yapışıp yanmasın).Sonra patlatma işlemi bitince kapağını açıp biraz daha toz şeker serpiştirip geri kapatıyorsun kapağı (böylece kendi buharında da eriyen şeker yapışıyor patlakların üstüne) tekrar sallayıp kaba boşaltıyosun.Tamamdır :D
Tavsiyem bi süre buzluğa koyup soğutman,şeker iyice katılaşıp sarımtırak bi hal alıyor.Sonra afiyetle ye :D

karamellisi nefis, şekerlisi de fena değildir bu mantıkla

şekerlisi de güzel ama tuzlusu kadar doya doya yenmiyor. aşırı şeker bayıyor

Zevk ve renk dostum,seviyorum ben bayaa =)

eheh bi ben seviyorum sanıyordum :) yıllardır da yemedim, canım çekti şimdi.

komşuların ona getirdiği yemekleri sana kakalıyor büyük ihtimal :)

iyi yere dükkan açmışsın. benim komşular bir kere bile böyle bir şey yapmadılar, bütün şirinliğimle her gördüğümde selam veririm ama tık yok.

soruna cevabım; amcacım formuma dikkat ediyorum, akşamları yemiyorum artık, ya da işyerinde çıkmadan yedim, ya da akşama arkadaşlarla yiyeceğiz dersin bir kaç kez. anlar haliyle diyorum.

vay amk melek gibiymiş adam bence hiç bozuntuya vermeden al yemekleri. bi kenarda dursun, biz gece yarısı yiyecek yemek arıyorduk, kuru ekmek yiyorduk acımızdan sabahladığımızda aq

abi her akşam getirdiği yemeği alırsam da bir süre sonra "bu çocuk yemek yapamıyo heralde" diyip bana sıvı yağ, salam, ekmek falan verip "bak böyle ocağı açıyosun, koyuyosun sucukları tavaya tamam mı..." falan der. iyi niyetli tamam ama gerizekalı olduğumu da düşünmesin eheh.

olum bu adam sana niyetli olmasın lan? digat et kendine.

bence adam iyi niyetli.
al sen.
adam iletişime geçiyor.
sende arada bir evine git.
amca da deme bence.
dedecim de.
hoşuna gider.
iyi niyetli adam işte.
yazık lan belli ki yalnız ve seni torunu gibi görüyor.

@benjamin, yok ya sanmıyorum. ehehe böyle sokaktan geçen adamı durdurup "bak bak, hjarteblod, bu da komşun yan binadan, memleketlin" diyip memleketlim olmayan biriyle tanıştırıyor, elektrik su parasını kendi ödüyor binada tek hat olduğundan, ikea'dan kanepe aldım kurulumuna yardımcı oldu 2 70'lik arkadaşını da alıp falan. niyeti öyle olsa uğraşmazdı heralde böyle.

aynen, ona gelenlerden kalanlar da sana kalıyor.

bi kaç akşam evde yokmuş gibi takıl. ses falan da yapma da evde ama açmıyo demesin. haftada 2-3 gün açmadın mı bi daha gelmez.

sen ona yemek götür bir tabak, de ki ben de yemek yapıyorum her gün, bir kere de ben size getireyim dedim hep siz zahmet ediyorusnuz, yorulmayın ben zaten yapıyorum her gün yemek gibi bir şeyler söyle adama anlar belki.

yazık la acıdım adama, iyilik yap la, şöyle güzel bi don al la sevinir ihtiyar.

o gelmeden siz ona yemekle gidin bi akşam da belki döngü kırılır.

belkide seninle konuşmak takılmak istiyordur ona gelenleri sana verdiği büyük bir olasılık adam yaşlı kimi kimsesi yoksa senle sohbet etmek istiyorda olabilir.

yeni taşındınız ya, henüz yemek yapamaz işleri vardır diye düşünüyordur, kırmayın bence, bir kaç gün sonra tatlı, pasta bir şeyler alıp götürün, size de zahmet oldu yerleştim artık falan diyin.

Erkek değilsen niyeti olabilir sana karşı dikkat et derim, burası türkiye.

Yaşlı ve yalnız yani daha ne olsun.

@grimer, yok abi erkeğim. kız olsam bu ilgiden rahatsız olurdum ama muhtemelen. 5 vakit namaza giden bi' adamın "hmm şu bıyıkları yeni terlemiş ergen kiracıyı da ne düzerim ha" diye düşünebileceğini sanmıyorum. komik gerçi düşününce.

valla bir iki dogru cevap gordum dayanamadim yazayim dedim. millet yine mal mal konusmus.

yeni tasindigin ve ek olarak belki de ogrenci oldugun icin dusunceli davraniyor. uygun bir dille eve tamamen tasindigini, onceki yemekler icin tesekkur ettigini, artik senin de yemek yapmaya basladigini soyle. tabaklari dolu iade et.

edit: ananiza babaniza akrabalariniza sorun ogrenin boyle seyleri. yas ortalamasi 18 olan eksiduyuruya degil.

melek gibi adammış valla kıskandım. bizim apartmanda hiç yok öyle biri 3 yıldır kalıyorum biri de kapımı çalıp sen öğrencisin deyip yemek getirmedi.

f_d +1 duyurudakiler ağaç kovuğundan çıktıkları için bilmiyorlar ama adet böyledir, komşuluk adabında komşunu gözetmek zorundasın hele namaz kılıyor diyorsun. tabakları iade ederken dolu ve ev yapımı şeylerle iade et, bazen sen o getirmeden götür falan en azından aç olmadığını anlar ve her gün yemek getirmek zorunda hissetmez kendini.

Yazılmadıysa bir gün sen bir şeyler yapıp götür ondan önce davranıp. Hem zaten işin özü dolu gelen tabak boş geri gönderilmez hem de teşekkür etmiş olursun.

öğrenciyim abi ben de. 2 tabak oldu evde, onları neyle doldurup vereceğim ki. sucuklu yumurta yapıyorum kendime, onu veremem ki. fırın da yok evde kek mek yapayım. ne yapayım sizce?

hazır mantı? aklıma bi bu geldi, yaşlı adama kızartma falan da verilmez heralde. çok kötü olmayanından bi hazır mantı al, sen de yersin hem ona da verilir heralde. ne güzel ev sahibin varmış. benimki kapıyı çok azıcık sesli kapasam gelip kızıyor, 80 küsür yaşında yaşlı diye bir şey de demiyorum ama haddini aşıyor bazen. adamın gönlünü kırmadan hallet işte.

Yerini söyle, gerekirse biz gelir alırız yemekleri.

ya bu adam ben evden ayrilirken her turlu ibneligi yapti bu arada, depozitomu da odemedi. 2.5 yil oldu. unutmadim berguzar amca. ben seni hic anlamadim. zaten 14 metrekare komurlugu, icine 2 musluk koyup ev diye kiraliyosun, dusununce orayi tutmam da senin kiralaman da cok sacma geldi. yine de umarim iyisindir, ben tekrar besiktas'a tasindim, bikac sokak otendeyim belki bi gun karsilasiriz, belki hatirlarsin. allah kabul etsin.

Oha! Gece gece yarildim :D Yediklerine say depozitoyu. :D

tümünü seç > sağ tık > hücreleri biçimlendir > sayı > kategori: sayı > 1000 Ayırıcısı Kullan (.) TİK KOY > tamam.

EDİT: ondalık basamak da sıfır olacak.

@cari kacik: Hocam ip adresi olarak görünüyor ancak hücrenin içine girdiğimde arasındaki noktalar kaybolup dümdüz 16 haneli bir sayı gibi görünüyor. Haliyle yine istediğimi yapamamış oluyorum. Alternatif bir çözüm var mıdır acaba?

aynı şekilde "metin" seç (carinin anlattığı yerde)

@ben smyrna Metin olarak seçince de ip adresini sayı olarak algıladığından dolayı atıyorum 192.168. mesela onu 1.921E+11 falan öyle bi şey olarak çekiyor.

koy bi yere yapalım

> 1000 Ayırıcısı Kullan (.) TİK KOY >

bu adımı yaptıysanız olması gerek. upload edin bakarız olmazsa.

@inya; 1.921E+11 çıktığında o sütunun genişliğini artır. bu sütuna sığmadığını gösterir.

Yardımlarınız için teşekkürler halloldu sayenizde.

hallolmuş ama metin iken asla sayıya dönmez. siz metin'i değil genel'i seçiyordunuz bence.

istediğin torrentleri söylersen torrent dosyasını atabilirim

ikisinde de sorun var. ama sen türkçesini söyle ki neyi yanlış yapıyorsun bilelim.

hayatın bu oyun tarafından harcandı

your life is spent playing this game.

Your life got wasted because of this game.

your life was consumed by this game.

rengi dışında falsosu yok bence. hayırlı olsun.

motorun fazla zorlanmamış olmasına dikkat et yeter.

bana sanki modifiyeli araçlar hor kullanılıyormuş, trafikte gereksiz heyecanlara/darbelere maruz kalıyormuş gibi geliyor, o yüzden modifiyeli bir araç almayı (hele de bu segmentte bir araba alacaksam) düşünmem. (bu benim kuruntum da olabilir ama haklılık payı olan bir argüman bence)

yine de siz beğendiyseniz yetkili servise götürüp baktırın tabii ki. sonuçta aracı kullanan kişi siz olacaksınız.

Sevgili kayra nodifiye olmadığı için beğendim aracı. Tek apaçilik noktası arka logo iptali ama ne yapalım iş işten geçmiş. Bütçemle orantılı bulabildiğim en spor ve yakışıklı araç bu oldu. Teşekkür ederim yorumlarınız için.

10L/100km benzin. düşündüm ve vazgeçtim.

10lt benzin değil de lpg yakar diye tahmin ediyorum.(Lpg takılacak) Benzin yanılmıyorsam 7-9 litre yakıyor.

Bunu çok hırpalamışlardır bence. Yazık paranıza almayın

phonecopy ye bir bakın

dx ten ürünü bul ebayden al derim. dx çok geç postalıyor. fiyat farkı da var genelde

amazon türkiye'ye sadece kitap gönderimi yapıyor.

redbubble ve jinx'in tişörtlerini beğeniyorum. thinkgeek'de hoş gadget'lar var.

aliexpress.com

amazon.co.uk'den dvd, kupa, kitap ve bir sürü ıvır zıvır almışlığım oldu.
miniinthebox var free shipping ile bir sürü telefon aksesuarı vs satıyor.

kötü öneri. yazar olmak için bekleyen yüz binler varken, kötü yazar olduğu önceden kanıtlanmış, sözlükte atılmış olan insanların tekrar geri alınması saçma.

ekşi sözlük neden hit kaybetsin ki? hatta tersine buradan paylaşılan entrilerle tanınırlığı artıyor.

kötü öneri. ekşi sözlüğün kapısında zaten binlerce yazar adayı var. önce onlara, taze kanlara şans tanınır. onlar tükenirse ve adam kıtlığı çekilirse eskiler çağırılır.. ama bu da pek sağlıklı bir fikir değil.

af kadar saçma bir olay yok. ya en başında hiç yaptırım uygulamayacaksın ya da af uygulamayacaksın. adam mı oynatıyosunuz bi iler bi geri. onca trol, densiz, liseli, aptal herif bi anda geri mi gelsin? peki bu kadar adamın yaptığı ne olacak? ölüm kalım meselesi mi yaw denilebilir ama bir düzen sağlanılmaya çalışılıyorsa kurunun yanında yaşın da yanması kaçınılmazdır.

fiyatlar kapasitelerle orantılı. seçim ihtiyacına göre olmalı
usb 2 ye usb 3 ü takarsan yine usb 2 hızında çalışacaktır. ama bir problem olmaz
laptop un varsa pci e girişine usb 3 girişi olan kart takarak usb 3 ekleyebilirsin.

usb3 sıkıntı çıkartmaz, sorunsuz kullanabilirsin usb2 girişinde.

WD'den şaşma ama.

www.vatanbilgisayar.com

when i
edit: I doğruymuş

büyük yazılır. i diye geçmez.

hangisi doğru arkadaşlar :D

kesinlikle büyük ve üst ve alt çizgili şekilde yazılır. yoksa "l" harfi olarak okunur.

kesinlikle büyük ve üst ve alt çizgili şekilde yazılır +1

günlük yazışma sırasında kolaya kaçıp i diye yazan çok amerikalılardan falan, ama doğru kullanım olan büyük harftir. el yazısı ise üst alt şerifleri de koyarsın. en.wikipedia.org

I formal, i informal.

tracking no yoksa takip edemezsiniz.

posta adrese gelir. ev adresi ise eve gelecektir. ama 1 aydan önce beklemeyin

Yanlış hatırlamıyorsam 15$ üzeri alışveriş yapanlara tracking no veriliyor. Zaten olması da çok bir şeyi değiştirmiyor. Son siparişimde olmasına rağmen 45 günde gelmişti. Senin siparişin de 15-60 arası bir günde gelir.

eve gelir. tracking no çok da mühim değil. er geç gelir.

rar'ın öyle bir açığı yok diye biliyorum. brute force ya da dictionary list tek yok. bekleyeceksiniz mecburen ortalama kullanıcı 4567 gibi şifreler gireceği için kırması 30 sn falan sürer.

rar şifresi sağlamsa sil de, bilgisayarda boşuna yer kaplamasın

başka bir yöntem yok.
elinde birkaç bilgisayardan oluşan bir yapı varsa elcomsoft'un distributed crackeri var. istediğin kadar bilgisayara kurabilirsin çok daha hızlı sonuç alırsın. ancak program biraz pahalıdır.
Başka şekilde de CPU yerine GPU kullanırsan hız makinene bağlı olarak 10 kattan fazla artar.

elcomsoft

degisim90

seni

adlşaskd dur lan heyecan yaptım :D

edit: yok lan yapmadım. millet tek nick ile yazmış. beni merak eden başkasını da etmiş. o ney lan?!
sanki online alışveriş yapar gibi.

''bunu beğenen bunu da beğendi.'' gibi. ı ıh.

e-dit: ayrıca bunu yapmadan duramayacağım;

(bkz: geldi yine tipini siktiğim)

Merak ettigim kimse yokta. Yakaladıgım yerde agzını yüzünü dagıtacagım bir kaç kişi var :) Sebep: Yavşak olmaları.

erol egemeni merak ediyorum:)

noluyor olm. benim nikim niye geçiyor burda :)

cevap: merak etmiyorum.

bi sey dicem'i merak ediyorum, allam ölüyom bu adam için, bi kere yüzünü görsem bana yeter.

beni merak edenler varmış yahu bi saniye..
galeri.uludagsozluk.com

bilmemkacincinick

şerefsiz bi karşıma çıksa!!!

der meister

ekaterina, hollow life, der meister, schwarzfahrer.

beklentileri düşük tutarsanız merak kalmaz.

ama şimdi senin tipi merak etmedim değil

2-3 ay kadar önce benim makinada da olmuştu hatta daha fazla su gelmişti. annem su tazyikliyse olur bazen demişti bi daha da olmadı. öğrenci işi benimkisi 2.el

Benim üç gündür sürekli akıtıyor. Şu gidere de baktım, bir şey çıkmadı, akıtmaya devam ediyor. Anlamadım gitti.

kazan çatlamış olabilir mi? veya arka su girişinde bir kaçak olabilir, o ordan süzülüp geliyo olabilir. veya deterjan girişindeki hortumlar gevşemiş olabilir. ordan da sızabilir. iyi izleyip kaynağı bulmalı

site yok
sms ile
o da ücretli

nasıl sms atacağız peki ?

şurası var birtek sorgulama için, lakin bazen sallama da çıkabiliyor, mesela 12.000km 2011 aracı 2009' da 50.000 civarında ağır kazalı gösterebiliyor. başta araç trafiğe geç çıkmıştır diye düşündüm lakin km' den uyandım. tanıdığım bir servis te kazasız olduğunu doğruladı zira sürekli bakımlarını kendileri yapıyorlarmış, böyle tesadüf etmese inanacaktım.

www.otokontrol5664.com

ben de yangında dumanı tahliye için zannederdim. zira normalde çalışmıyor bu fanlar.

sürekli çalışması gereksiz bir enerji sarfiyatı yaratır. muhakkak bir sensörü vardır. tünelin içi havasız kaldığında, karbonmonoksit oranı arttığında otomatik çalışıyorlardır.

tünel içinde durağan hava olması istenmez. hava akımı yaratmak için. bir çok sebebi var. bernoulli etkisini güçlendirmek için, egzoz gazları için, yanmamış gazların tahliyesi için, camı açık araçlar için, belli bir basınç için vs.

akan trafikte tünel içinde bir hava sirkülasyon olur zaten. bu yüzden gerek yoktur çalışmasına fakat durağan bir trafikte tünelin içinde egzoz gazının birikmesi zehirlenmelere yol açabilir. bu durumda bu fanlar devreye girerek hava sirkülasyonunu devam ettirirler.

bununla ilgili bi belgesel vardı nat geo'da. adamlar bi yerde tünel yaparkene zaten akıyor trafik hava değişiyor diye takmamışlar. bi gün içerde kaza olmuş trafik kitlenmiş, çat zehirlenen zehirlenene. önemi orada anlaşılmış fln filan.

fiyat pahalı öncelikle. ebay den aynısını bulabilirsin. 1 ay beklersin kötü yani.
pil de dahil diyor ama pilin senin telefonundaki ile aynı kodda olması büyük şans olur. kendi telefonunu açıp pilin kodunu öğrenip ona göre pil almak gerekir. e kendi telefonunu söküp pilinin kodunu alabiliyorsan zaten bu parçaları söküp değişim işini de yapabilirsin.

3gs teki en büyük sıkıntı kamera soketi. anakartın arkasında kalıyor ve takarken yerinden çıkıyor. bol bol video izleyip dene derim. hasar da verebilirsin. ya da bi telefoncuya git ama gözünün önünde yapsın. verdiğin parçalarla o değişimini yapsın.

arka kapaklarda kalite farkı oluyor. orjinalindeki o parlak apple logosu falan çin mallarında bazılarında düşük işçilikli oluyor. yakından bakınca fark görünüyor. şans işi.
ama onun dışındaki içindeki parçalar, pil, titreşim motoru, tuşlar vs orjinali ile aynı diyebilirim. orjinal bile olabilri.

bu parçaya bu parayı vermek çok büyük aptallık olur. buna 90 lira vereceğine bi kaç yüz lira daha bul ikinci el iphone 4 al. ayrıca artık 3gs ile mevcut iphone deneyiminin yanına yaklaşamazsın. yani şu an iphone kullanıyorum sanma, öyle söyleyeyim.

pasta cila.

Benim bi arkadaş aseton demişti ama denemedim.

aseton boyaya ne yapar bilemiyorum ama koçtaştan falan alınan pasta cila ile çıkar kibritsuyunun dediği gibi, fiyatı da uygundur.

20 liraya bi araç yıkama kozmetik vs ci temizler.

vazelin ile iyice ovala.

Kargo satın alana ait. Bildiğim kadarıyla sergilenecek ürün başına belli bir miktar para ödüyorsun. Belli süre sonra satışta kalma süresi bitince ücreti yeniden ödeyerek yeniden ürünü vitrine koyuyorsun. Zamanında okuduğumdan aklımda kalan bu ama sitede de uzun bir bilgilendirme kısmı vardı yanlış hatırlamıyorsam.

promoted kısmı var, ilgili kategorinin altında reklam olarak çıkmak yani. bunlar hep para tabi. ama sıralamada poweruser lar gelsin, popüler gelsin, vs sıralama olmadığından ürün iyi olsa da geride kalacaktır. bu yüzden sıkça ürünü yeniden listelemek, reklam vermek, forumdaki gruplara katılmak, bol bol mesaj yazıp görünürde kalmak faydalı olacaktır. bir de treasure olayları var, renge konuya göre falan set hazırlıyorsun, blog a yazılar yazabiliyorsun, seçilirse ya da nebliym çok beğenilirse anasayfaya konursa baya hit alırsın, satış yaparsın.

ilgilenmek lazım işte. keywordleri girip çekileyim deyince olmuyor.

değiştirecek misin ? riske etme derim, uysa bile biosla kısıtlandıysa göt gibi kalır elinde öteki işlemci.

anakartın nedir?

beta.eksisozluk.com

yok bu degildi evlilik sözleşmesi falan da geciyordu içerisinde sonra agdayı sizin için yapmaz fön yaptırır bozulcak diye sevişmez vs. bunlar aklımda kalan parçalar..

ekşi stats ile bulabilirsiniz:

www.eksistats.com

bu olabilir: (bkz: evlenecek erkeklere tavsiyeler/#31786509)

ufaltma işini picasa da bile yapabilirsiniz. action'a ihtiyaç var mı?

bir tane fotograftan bahsetmiyorum ama...

Hepsi aynı boyut mu olacak? Bir de başka işlem uygulanacak mı?

digital-photography-school.com