Giriş
(7)

Hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu

dakota
Amerikan filmler izlediğinizde birçok kez karşınıza çıkmış olan sahnelersen biridir. O sahnede hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu sorulur. Aile ile yaşamak ayıp mıdır? Aileden ayrı yaşamak kesinlikle gerekli midir? Bu soru neden sorulur?
Amerikan filmler izlediğinizde birçok kez karşınıza çıkmış olan sahnelersen biridir. O sahnede hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu sorulur. Aile ile yaşamak ayıp mıdır? Aileden ayrı yaşamak kesinlikle gerekli midir? Bu soru neden sorulur?
0
dakota
(04.07.23)
ABD'de 13-15 yaşlarında çocukların kendi harçlıklarını kazanmaları teşvik edilir, yani maddi bağımsızlığa giden yolda ilk adımları bize göre çok erken yaşta atıyorlar. Bizde 27-28 yaşlarına belki daha sonrasına kadar aileye bağımlı yaşayan gencimiz çok fazla. Tabi bunda ülkenin ekonomik durumunun payı da büyük.

Genelde çok daha bireyci bir toplum ABD, yani bireyin maddi manevi bağımsızlığı, gücü Türkiye'ye kıyasla daha değerli görülür toplum gözünde. Bu söylediğinizde bunun da payı var. Aile desteğini hissetmek elbette önemli ve kıymetli ama bana sorarsanız bizde biraz suyu çıkıyor. Okulunu bitirmiş, maaşını kazanan biri aileden ayrı yaşamalı diye düşünüyorum. Tabi şu anki ekonomik durumda çok çok zor, bunun da farkındayım.
0
fotrsapka
(04.07.23)
eğer bir zorunluluk yoksa yaşanmamalı bence. maddi durum elveriyorsa, ailenin evlada özel bi ihtiyacı yoksa birey olma açısından ayrı eve çıkılmalı diye düşünüyorum
0
jelly bear
(04.07.23)
her ülkenin dinamikleri farklı. orada biraz kendi ayakların üzerinde duramamak gibi. ama tam zamanlı bir işle de alakalı değil. part time çalışıp da arkadaşla falan bir eve çıkmak yaygın sanırım.

türkiye'de aile bağları, kültür, ekonomik sebeplerden dolayı o kültür de pek yok.
0
blackkmamba
(04.07.23)
1. Kendi basina yasamak, kendi parani kazanmak, kendi isini gormek falan olgunluk gostergesi.

2. Amerikan filmlerinde gormenin sebebi ABD (simdi o eski havasi kalmadi ama) 80'lerde 90'larda falan ozellikle malum zengin bir yer. Is bulmak cok kolay. Ev ucuz, araba ucuz. Bu kosullarda tutup kendi evinde ozgurce yasamiyorsan sende bir sorun vardir alt metni mevcut yani. Neticede Turkiye gibi fakirlik, mecburiyetten aile evinde yasamak zorunda olma durumu yok.
0
hot potato
(04.07.23)
Arkadaşların dediği gibi ABD'de erkenden evden ayrılması bekleniyor insanların. O yüzden belli yaşı geçip ailesiyle yaşayanların stereotipleri hep bir baltaya sap olamamış, genellikle bodrumda bir oda yapılmış orada tüm gün bilgisayar başında geçiren göbekli loser tipler olarak tasvir ediliyor. Sosyal interaksiyon eksiklikleri yaşadıkları için de genelde sorunlu insanlar oluyor. Bu incel, red pill tarzı gerzek mevzuların takipçileri falan bu tarz insanlar genelde.

Yani Türkiye'de 26-27 hatta 30 yaşında ailenle yaşayıp sosyal açıdan sağlıklı bir birey olabilirsin. Sorumluluk alma açısından da illa tek eve çıkmak gerektiğini düşünmüyorum. Ben 25 yaşında aile evinden ayrıldım, başka evde yaşamaya alışmam 2 saat sürmedi yani çünkü aile evindeyken de belli sorumluluklarım vardı.

Ha tabii iki ülkede de ters örnekler de bolca vardır ama bence genel olarak durum bu şekilde. Bence türkiye'de ayrı eve çıkmak iyi bir şey olsa da "birey olmak" için illa yapılması gereken bir şey değil. Birey olmak ayrı bir dairede yaşamaya bağlı bir olgu değil çünkü.
0
nundu
(04.07.23)
Birçok kişi demiş ama bu ülkeden ülkeye değişiyor.

ABD'de bu desteklenen bir şey. ABD kültürü bize birçok anlamda benziyor ama birçok anlamda da farklı. Örneğin İtalyanlarda bu denli bir hassasiyet yok. Bizim ülkede hiç yok, hatta bizde evlenene kadar ayrı eve çıkmamak desteklenen bir durum.

İyi mi kötü mü konusu da hangi bakış açısından yaklaştığınıza bağlı haliyle.
0
akhenaten
(04.07.23)
ABD ya da çoğunlukla batı kültüründeki kadar erken olmasa da aileden ayrı kesinlikle yaşanması gerektiğini, çocuğun kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu aile bağlarının kopması anlamına gelmiyor. Bizim kültürümüzde aileyle aynı evde 30 yaşına kadar yaşasan da ayıp değil. Hatta ayrıldığında ayıplanır, hele ki kadınsan. İstisnalardan bahsetmiyorum. Ekonomik durum, konut sıkıntısı varken Türkiye'de zaten henüz bunu başarmak zor. Ancak ayrı şehirde iş bulmuşsan ayrı yaşarsın.
0
skywalker.anakinn
(06.07.23)
(3)

transfer sezonu

firemanjonny
avrupanın dev kulüpleri (juve, barça, psg) büyük transfer bombalarını ne zaman patlatır sizce, sansasyonel isimler gelir mi bu devlere.
avrupanın dev kulüpleri (juve, barça, psg) büyük transfer bombalarını ne zaman patlatır sizce, sansasyonel isimler gelir mi bu devlere.
0
firemanjonny
(07.06.23)
Suudi arabistan bu yıl çok sıkıntı çıkaracak avrupalı kulüplere. Üstelik avrupa futbol şampiyonasında bile yoklar.

Bayern taraftarıyım 10+ yıldır. Bu durumun avrupa piyasasını da etkileyecektir. Bir tane forvetimiz yok.

Bunlar hep kendi arasında pasta bölüşüyordu ama şimdi payları azalacak. Tahmin edilebilir bir durum yok bence bu yıl özelinde.
0
baldan kaymak
(07.06.23)
Suudi Arabistan bu gidişle tüm Avrupa kulüplerine çökecek. Yakında para ile kulüplerini Şampiyonlar Ligine sokarsa hiç şaşırmam.
0
skywalker.anakinn
(07.06.23)
real bellingham'ı aldı bugün 103 milyona
0
paintov
(07.06.23)
(3)

Almanca A1 Soru

afordismansalihinis
Selamlar,Bazı örneklerde cümle içinde yüklem-özne görüyorum. Bu neden oluyor?-Manchmal esse ich auch was Süßes.-Die Menschen geben mir zu essen, also esse ich.
Selamlar,

Bazı örneklerde cümle içinde yüklem-özne görüyorum. Bu neden oluyor?

-Manchmal esse ich auch was Süßes.

-Die Menschen geben mir zu essen, also esse ich.
0
afordismansalihinis
(05.06.23)
Almanca' da zaman bildiren sözcükler cümle başında kullanıldığında yüklem önce gelir. Bu bir kuraldır. Sadece zamanlar için geçerli değil bu kural. Bazı bağlaçlar için de aynı kural vardır.
0
skywalker.anakinn
(07.06.23)
devam edin kafası A2 sonlarına doğru geliyor.

Çünkü syntax farklı.

Muhtemelen türkçeden SOV syntaxına ya da ingilizceden SVO syntaxına alışıksınız.

Almanca aslında V2-Stellung bir dildir. SVO olduğu yerlerde var bazı kurallarda (bazı yan cümlelerde vs.) ama genel olarak V2 kabul görür.
0
AlsterWasser
(07.06.23)
Normalde almancada yüklem ikinci öğe oluyor. İster özneyle başlasın ister zarf tümleciyle başlasın yüklem ikinci öğe olacak. İstisnalar var tabii ki,belirli bağlaçlarda yüklem en sona gidiyor.
0
asteriks
(07.06.23)
(5)

İcardi ve gomis gidiyor mu takımdan

condom kurşunu
İcardi gitmeyeydi iyiydi :/
İcardi gitmeyeydi iyiydi :/
0
condom kurşunu
(05.06.23)
icardi bu yaz yılan hikayesi olmasi muhtemel de gomis gidici. Zaten kontrat sonu.
icardi iyi adam da çok kazaniyor ve Galatasaray'in o paralari alacak adamin böyle sıkıntılı bir tip olmaması lazım. Psg umursamaz, para çok. Bizde 3-4 Maç kötü oynasa küfür yer.
3-3.5 milyon euro alacak olsa neyse de en az 5-6 ister. O paralar yok bizde. 3-3.5 alacak bir sürü iyi forvet var zaten.
0
logisticsmanager
(05.06.23)
5-6 ya da oynamaz. Falcao 5 milyon artı bonuslara oynadı. Bence başkasına 3 milyon verip risk alınacağına, icardi ne istiyorlarsa versinler. İstikrarlı bence.
0
andy kaufman
(05.06.23)
icardo son büyük kontratını yapacak yaşta.
muhtemeln yurtdışı tekliflerini de bekleyecektir.
kendisi istese bile menajeri olan karısı çok yaman hatun. o işleri biraz karıştırabilir.
ben ne yazık ki büyük ihtimal gider diyorum.
0
teritori
(05.06.23)
belli degil henuz. ama dusuncem su sekilde.

gomis: pek katki vermez. klup tarafindan sozlesmesi yenilenmez/yenilenmemeli.
icardi: adam dunyada bir insanin yasayacagi en buyuk mutlulugu yasiyor su an. hem sampiyon, hem tum ulke seviyor, hem takimdaki dostluk havasi, instagram takipci, begeni sayisi, lider olarak kabul edilmesi. boyle seyler maddiyattan daha onemli. bu sartlari para icin birakip atletico'nun, juventus'un siradan bir oyuncusu olmayi kabul ederse cok mantiksiz bir adim atmis olur. bence %80 kalacak.
0
buenosdias
(05.06.23)
İcardi için belirleyici etken eşi ve çocukları. Kalması maddi manevi kolay değil. Umarım kalır ve kaliteli kadroda Şampiyonlar Liginde güzel bir sene geçiririz.
Gomis hesabından paylaşmıştı zaten Last Dance diye. Paylaşmasa da olmazdı artık zaten. Yaşından ziyade son dönemde yedek kalıyor diye alınganlık yapması üstüne uzatmanın anlamı yok.
0
skywalker.anakinn
(07.06.23)
(6)

Merkezi atama süreci

kararsızataletfilozofu
Özel sektörde işe başladım,Tercihleri yapıp atandınız yazısını gördükten ne kadar zaman sonra istifa etmeliyim ?Süreç nasıl işleyecek ? Ne kadar sürer ?İkametgahımın olduğu yere atanma ile başka ile atanma arasında göreve başlama süresi farklı mı ?
Özel sektörde işe başladım,
Tercihleri yapıp atandınız yazısını gördükten ne kadar zaman sonra istifa etmeliyim ?
Süreç nasıl işleyecek ? Ne kadar sürer ?

İkametgahımın olduğu yere atanma ile başka ile atanma arasında göreve başlama süresi farklı mı ?
0
kararsızataletfilozofu
(27.11.22)
İkametgah aynı ise size tebliğ edilen gün, farklı ise 15 iş günü.
0
ruhen hastayim ben
(27.11.22)
Çalıştığınız yerde. Ben atandım istifa ediyorum diyip ertesi gün kamuda başlayabilecekseniz tebliğ size ulaşana kadar çalışırsınız. Atamanız yapıldı diyelim atama yapılan bakanlık sizden evraklarınızı istiyor, orada çalışan personelin yoğunluğuna göre 15-20 gün içinde tebliğiniz çıkar.
0
1917
(27.11.22)
Telegram grubunda var mısınız?
0
mekaniker
(27.11.22)
Telegram daha yükleyemedim rehberimi düzenleyim ondan sonra yükleyeceğim.
Hangi grup var telegramda ?

Arşiv araştırması filan beklenmiyor mu ?
İstifayı verdikten sonra, 2-3 ay bekletmesinler
0
🌸kararsızataletfilozofu
(27.11.22)
Benim 2 hafta sonra tebligatım geldi. Hem de bir Pazar günü ansızın.Belli olmuyor yani anlayacağınız. İsterseniz bir de il müdürlüğünü arayıp durumu sorun.Ben şuan özelde çalışıyorum. Acaba elime tebligat geçtikten sonra hemen işe başlamam gerekir mi diye. Başladığım kurumda bir başka çalışanın tebliği gelmişti ama ona müsade etmişlerdi işten ilişiği keseceği tarihe kadar.
0
skywalker.anakinn
(27.11.22)
Resmiyette ikametinizin bulunduğu şehre atamanız çıktıysa tebligattan hemen ertesi gün işe başlamanız gerekiyor.

Fakat uygulamada herkese farklı şehire atanmış gibi 15 gün süre tanındığını görüyorum.

Bana gelen kararnamede de 15 gün içerisinde göreve başlamam yazıyordu. Ayrıca atamam çıktıktan sonra kararnamemin gelmesi 3 aydan fazla sürdü. Mart başı evraklarımı teslim ettim ve haziranın başında işe başladım.
0
denizgonen
(27.11.22)
(6)

Çocuğunu sabah akşam döven anne nereye ihbar edilir?

grabbing hands
Şehir izmir.Fiziksel şiddet ve küfür var. Yan binada oturuyorlar. Çocuk korkudan sokakta bile korkarak yürüyor.Not: anne çingene tavırları olan bir kadın.
Şehir izmir.

Fiziksel şiddet ve küfür var. Yan binada oturuyorlar. Çocuk korkudan sokakta bile korkarak yürüyor.

Not: anne çingene tavırları olan bir kadın.
0
grabbing hands
(22.11.22)
Aile ve sosyal politikalar bakanlığı. Polise şikayet etmeniz yeterli veya cimer'e yazın
0
beemaker
(22.11.22)
Gecikmeyin derim. Yavrucak büyük fiziksel ve psikolojik sıkıntı altında muhtemelen
0
rosencruz
(22.11.22)
sosyal hizmetlere
0
bass solo take one
(22.11.22)
183
0
skywalker.anakinn
(22.11.22)
Alo 183
0
encokbenisevinnolur
(22.11.22)
alo 183. çocuğu alırlar daha sonra anne dilekçe yazar çocuğu geri alır. bu ülke bitmiş durumda arkadaşlar. kızına tacizde bulunan adamı cezaevinden çıkarıp kızının yanına yollayıp kızı babasından koruyamıyor bu devlet. aspye bildirsen karışmaz adalete bildirsen karışmaz.

en iyi çözüm sosyal medyada yaymak.
0
mikahakkinen
(23.11.22)
(5)

Gitar tamiri

skywalker.anakinn
Merhaba,Gitar hediye ve bir ay oldu geleli. Bu yüzden tamir olmasını umuyorum. Tamir edilebilir mi? İsteyecekleri ücret tahmini ne kadar olur sizce? İstanbul'da Unkapanı dışında nereye götürebilirim
Merhaba,
Gitar hediye ve bir ay oldu geleli. Bu yüzden tamir olmasını umuyorum. Tamir edilebilir mi?
İsteyecekleri ücret tahmini ne kadar olur sizce? İstanbul'da Unkapanı dışında nereye götürebilirim
0
skywalker.anakinn
(14.11.22)
tamir olur ücret bilgim yok, taksim de do re mi'ye sorabilirsin
0
hlt1985
(14.11.22)
tünel tarafında bildiğim bir usta var, özelden numarasını verebilirim.
0
gottacatchemall
(14.11.22)
tamir olur tabii, genellikle en çok kırılan yeri orası, 500 gayme sıkışmıştır.

istersen sende yapabilirsin yapacağın şey yapıştırmak sadece.
0
selam
(15.11.22)
Benim de oradan kırılmıştı komple. İstanbulda araştırdım 500den aşağı yapan yok memlekette 150ye yaptırdım. değişik bir şeyle yapıştırıp işgence aletinde tutuyor sanırım. 1 gün bırakıyorum. 2 defa yaptırdım 2.de boyamıştı da ucunu spreyle.
0
ananiyimioguz
(15.11.22)
@selam evet onu ben de düşündüm de yine ayrılabilir. YouTube' ta videoları da var hatta bir çivi ile sağlamlaştırıyorlar da. Ama telleri sök tak pek becerebilir miyim emin olamadım. Hediye olduğu için daha da zarar veririm diye de korkuyorum.
0
🌸skywalker.anakinn
(16.11.22)
(11)

Amacınız ne?

senolll
Soru başlıkta.Teşekkürler
Soru başlıkta.

Teşekkürler
0
senolll
(02.09.22)
amacımı bulmak.
0
AlsterWasser
(02.09.22)
Ben parayı bulmak istiyorum.
0
dissendium
(02.09.22)
sırasıyla;
finansal özgürlük
sağlık
ömrümün sonuna kadar gezmek/yemek/içmek.
0
orient blue
(02.09.22)
orient blue'nun yazdıklarını yazmaya gelmiştim.
0
rakicandir
(02.09.22)
çok para.
0
al sana nick it
(02.09.22)
sağlıklı yaşam gurusu olmak :P
kariyere odaklanmak
gezmek tozmak, gönlümün istediğini istediği zaman yapabilmek. ne için çalışıyoruz ama dimi.
0
halboyle
(02.09.22)
calismak zorunda olmadan calisma seviyesine gelmek.
0
cooperr
(02.09.22)
Ölene kadar hayat mücadelesine devam etmek.
0
skywalker.anakinn
(03.09.22)
40 yasinda emekli olmak
0
antikadimag
(03.09.22)
Huzurlu bir şekilde yaşarken zevk aldığım şeyleri yapmak.
0
inawen
(03.09.22)
Vadeyi doldurup gitmek.
0
odiyus
(03.09.22)
(7)

Kimsesiz kız çocuğu için özel sağlık sigortası hk.

digits
Arkadaşlar annesi cezaevinde babası nerde belli olmayan küçük bir kız çocuğu var oturduğumuz binada. Büyük annesi bakıyor. Daha doğrusu bakmaya çalışıyor.4-5 yaşlarında.Bu son ateş ve ishal ile seyreden salgından kapmış. Şikayetler gitmiş ama 1 haftadır sadece su içiyormuş. Eşimin anlattığına göre e
Arkadaşlar annesi cezaevinde babası nerde belli olmayan küçük bir kız çocuğu var oturduğumuz binada. Büyük annesi bakıyor. Daha doğrusu bakmaya çalışıyor.4-5 yaşlarında.Bu son ateş ve ishal ile seyreden salgından kapmış. Şikayetler gitmiş ama 1 haftadır sadece su içiyormuş. Eşimin anlattığına göre erimiş kızcağız.

Sgk sı yok. Yeşil kart gibi bişeyi varmış. Aile hekiminden bi sonuç alamamışlar. Eşim, İzmir'deki özel hastanelerden birine götürmelerini tavsiye etmiş. Tek emekli maaş ile geçiniyoruz paramız yetmez demiş büyük annesi.

Biz kendi bütçemiz ile kıza özel sağlık sigortası yapalım dedik. İzmir'de medicalpark, ekol, can hastanesi gibi hastanelerden 1 yıl boyunca bakınsın, doktor kan, idrar vb tahlil istediğinde rahat rahat yaptırabilsin istiyoruz.

Bunu hangi sigorta şirketinden kapsamlı ve hesaplı şekilde yapabiliriz acaba?

Yardımlarınızı rica ediyorum?
0
digits
(07.01.22)
Acilden devlet hastanesine giriş yapabilirler acil vakalarda ücret alınmaz
0
apocalipy
(07.01.22)
18 yaş altı olduğu için anne-babanın sigortası olmasa da GSS'den yararlanır.
Şunu doğrudan bir devlet hastanesi sayfasından aldım:
"18 yaşından küçük olan ve ailesinin herhangi bir sosyal güvencesi olmayan Kişiler 18 Yaş Altı Sosyal Güvencesinden yararlanabilirler. 18 Yaş altı Sosyal güvencesi ile sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için kişilerin ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurarak gerekli kayıt işlemlerini yaptırmaları gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kayıtları yapılan 18 yaş altı hastaların hastanemize kimlik ile başvurması yeterli olacaktır. Hastanemizin acil servinse başvurulduğunda hastanın sosyal güvencesine bakılmaksızın hastanın gerekli acil muayenesi öncelikli sağlanır. Hastanın tedavisi bittikten sonra gerekli belgeler hasta ya da yakınlarından istenmektedir."

"Sgk sı yok. Yeşil kart gibi bişeyi varmış. " bu durumda GSS'den yararlanıyordur zaten. Devlet hastanesine gidebilirler.
0
gnosis
(07.01.22)
Herhangi bir devlet hastanesinin sosyal hizmet birimine giderek çocuğun durumunu bildirebilirsiniz. Onlar size doğru bilgi verir. Genelde hastanelerin idari birimler binasında bulunuyor birim.
0
skywalker.anakinn
(07.01.22)
Kapsamli bir ozel saglik sigortasi yaptirsaniz bile her muayenede %20 katilim payi odemeleri gerekir. (Doktoruna gore 150-200 liralari bulur).

Tahlil ve testlerde de belirli limitler var ve genelde bu limitler asiliyor. Kucuk bi kisim bile odeseler onlar icin buyuk bir meblag olabilir bu.

Iyi niyetiniz takdire sayan elbette ama siz onlara araba hediye etseniz benzini nasil koyacaklar gibi olacak :/
0
brkylmz
(08.01.22)
özel sağlık sigortası yaptırınca hastaneler de dayıyor testi analizi. onun %10-20 si bile büyük paralar tutar onlar için.
0
kelepir
(08.01.22)
TC kimlik no ile sigortam.net gibi sitelerin çağrı merkezlerinden teklif alabilirsiniz. Bazı sigortalar 8 muayene 8 tetkik ücretsiz gibi şartlarda oluyor anlaşmalı hastanelerde. Bu tarz poliçeler hem ucuz olur hem aile madur olmaz katılım öderken.
Fiyatlarda 2 yaş için geçen sene 7000 lira idi benim sorduğum poliçe ama teminatlar, kullanım limiti, geçmiş hastalıklar vs. fazlaca değişken var biz burdan ne desek boş.
0
cilekli pasta
(08.01.22)
Hepinize ilginizden dolayı teşekkür ederim. Ekol e götürdü eşim. Serum takıldıktan sonra hemen kendine gelmiş. Midesi bulandığı için su içemiyormuş.Vücudu çok susuz kalmış.Bulantı için de ilaç vermiş. İnş toparlar...
0
🌸digits
(09.01.22)
(7)

Ehliyet

skywalker.anakinn
Sürücü kursundan sağlık raporu isteniyor. Aile hekiminden alabilir miyim?
Sürücü kursundan sağlık raporu isteniyor. Aile hekiminden alabilir miyim?
0
skywalker.anakinn
(02.01.22)
Aile hekimi E-Devlet'ten sağlık durumunla ilgili form doldurmanı istiyor. Onu doldurduktan sonra forma göre ilgili bölümlere sevk ediyor.
0
dissendium
(02.01.22)
@dissendium Bir günde halletmem imkansız o zaman.
0
🌸skywalker.anakinn
(02.01.22)
herhangi bir mani yoksa direkt onaylanıyor zaten. rahatsızlığınız varsa yönlendiriyorlar hastaneye. ben 2-3 dk'da halletmiştim. e devletten doldurmam gerektiğini de aile hekimim odasında söylemişti 2 sn oturup tık tık doldurmuştum formu
0
avatar is back
(02.01.22)
@skywalker.anakinn, hem size hem doktora bağlı. Benim gibi şanssızsanız üç gün de sürebilir, şanslıysanız beş dakika da sürebilir.
0
dissendium
(02.01.22)
aile hekimleri genelde var mı bir sıkıntın diye soruyor, bazıları göz muayenesi yapıyor, gözlerde problem yoksa öyle veriyor.

ama tabi adamına denk gelirsen uğraştırmak isterse hastaneye sevk eder.

devlet hastanesine gitme, geçtiğimiz yıl 1 saat içinde özel hastaneden 75 liraya almıştım ben. devlet hastanesi çok daha pahalıya gelir.
0
killerbee
(02.01.22)
Gözlük kullanıyorsan ya da başka bir kronik rahatsızlığın yoksa aile hekiminden alabilirsin. Eğer bunlardan biri varsa alamazsın, hastaneye yönlendirir. Normal şartlarda aile hekiminden alabiliyorsan hemen verebilir ama hekime göre değişiyor. Önce bi kan ver, sonuç çıkınca rapor vereyim diyen de var. Ben geçen sene özelde 100 ya da 150 liraya almıştım.
0
elorelia
(02.01.22)
Gözlüğünüz ve bedensel kısıtınız yoksa aile hekiminden yıkarsa tarif edildiği gibi hemen alırsınız. Diğer türlü özel hastane daha iyi olur.
0
kaptankedi
(02.01.22)
(13)

Piyanist

skywalker.anakinn
Bildiğiniz kaliteli piyanistler ve sevdiğiniz eserlerini paylaşır mısınız? Yann Tiersen,Grinko dışında olsun lütfen çok bilindik kendileri. Günümüz de olur eskilerden de olur. Alıp götürsün.
Bildiğiniz kaliteli piyanistler ve sevdiğiniz eserlerini paylaşır mısınız? Yann Tiersen,Grinko dışında olsun lütfen çok bilindik kendileri. Günümüz de olur eskilerden de olur. Alıp götürsün.
0
skywalker.anakinn
(31.01.21)
Yiruma - Kiss The Rain (daha çok River Flows In You ile biliniyor ama bence Kiss The Rain daha hoş)
0
hayalhayal
(31.01.21)
evgeny grinko- valse
0
bigcaptain
(31.01.21)
(git: youtu.be)

(git: youtu.be)

En sevdiklerim.
0
Fiyu
(31.01.21)
Al sana en bilinmeyeninden muhteşem bir eser. Bu adamın diğer şarkılarına da bak.
youtu.be
0
Jux
(31.01.21)
www.youtube.com evgeny khmara - element
0
ryhmer
(31.01.21)
Tigran Hamasyan şüphesiz

Parça ismi: Drip
İkinci eser: Kars1
0
Etanglement
(01.02.21)
ludovico einaudi - the earth prelude
niklas paschburg - tuur mang welten
george davidson - mariage d'amour
0
ravenclaw
(01.02.21)
Ólafur Arnalds - www.youtube.com
0
uuth
(01.02.21)
Philip Glass +1
Joep Beving
Maria Joao Pires
Stimming
0
lesmiserables
(01.02.21)
Erik Satie +1
0
birbuket
(01.02.21)
Bu cevap için giriş yaptım.
(bkz: deli vahit)
0
kumandanim
(01.02.21)
erik satie
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
@kumandanım şimdiden favorim oldu. Aydınlandım. İçimdeki sanat aşkı körüklendi. Çok müteşekkirim.
0
🌸skywalker.anakinn
(01.02.21)
(16)

Aileniz ne kadar sık tartışıyor?

princess consuela
Kendi anne babam uzun yıllardır neredeyse her gün ufak bir sebepten bile olsa tartışıyorlar. Öyle ciddi şeyler için tartışma olmuyor ama ufak bir meseleyi bile bağırarak ve birbirlerini aşağılayarak sonlandırıyorlar. Normal bir ailede durum nasıl oluyor unuttum açıkçası. Sizin anne babalarınız nasıl
Kendi anne babam uzun yıllardır neredeyse her gün ufak bir sebepten bile olsa tartışıyorlar. Öyle ciddi şeyler için tartışma olmuyor ama ufak bir meseleyi bile bağırarak ve birbirlerini aşağılayarak sonlandırıyorlar. Normal bir ailede durum nasıl oluyor unuttum açıkçası. Sizin anne babalarınız nasıl? Ne sıklıkla ve neler için tartışırlar?
0
princess consuela
(26.01.21)
Her gün en ufak bir şey için bile tartışırlar. Bence normali bu:)
0
sta
(26.01.21)
size göre aşağılama olan sözler veya hareketler onların rutini haline gelmiş olabilir mi? Bunun dışında ilişkide tartışmasa olmasa muhtemelen birbirlerini boğazlayabilirler.

Normali bu +1
0
emininsel
(26.01.21)
Bence sizinkiler tartışmaktan zevk alıyor. Ve hayır normali bu değil. Bizimkiler 5 6 ayda bir anca tartışır onda da küslük vs uzatilmaz.
0
kaptan maydanoz
(26.01.21)
Çocukluğumuzu, ergenliğimizi, gençliğimizi zehir ettiler. Sağolsunlar evlilikten soğuttular.
0
skywalker.anakinn
(26.01.21)
Günde 1-2 heralde.
0
lcha
(26.01.21)
Benimkiler anlaşmazlık yaşadıklarında susmayı biliyorlar. Tabi tartışıyorlar ama seslerini yükseltmeden ve hakeret etmeden. Baktılar olacak gibi değil susuyorlar, bir süre sonra normale dönüyorlar.
0
fotrsapka
(26.01.21)
Ben çocukken (20 yıl kadar önce) çok tartışırlardı, sonra azalmaya başladı. Ben de zaten yıllardır onlarlar oturmuyorum o yüzden kesin bir şey diyemem ama çok ender tartışıyorlar artık sanki.
0
peki madem
(26.01.21)
Normali o değil elbette. Annem hayattayken bizimkiler çok sık tartışmazdı, en azından ben çok sık şahit olmazdım. Evde bağrış çağrış kavga olduğunu sadece iki kez hatırlıyorum. Onun da biri annemle babam arasındaydı, nedenini bilmiyorum; diğeri geniş aileyle ilgili bir meselede babamın telefonda bağırmasıydı, babam çok haklıydı. Bunlar dışında bağırıp çağırmadan konuşabiliyorlardı çoğunlukla, ufak tartışmalarda da asla aşağılama hakaret falan duymadım ikisinden de.
0
kobuzchu kiz
(26.01.21)
Hergun amansızca. Yarınlar yokmuscasina. Bence babam çok lafa salça oluyor. Yoksa çözülmeyecek meseleler değil.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.21)
kucuk ama hemen hemen her gun. konular bir turlu degistirilmeyen aliskanliklardan veya onu niye oraya koydun, kapiyi niye sert kapattin tarzi kucuk seyler. bence bu tartismalar da bir nevi aliskanliga donmus artik vazgecemiyorlar.
0
baldur2
(26.01.21)
Tartıştıkları belli konular vardı. Evirip çevirip aynı konularda yıllarca nerdeyse her gün tartıştılar. Sonunda boşandılar da rahatladık.
0
jazzabel
(26.01.21)
Yani herkes demiş ama "bağırarak ve birbirlerini aşağılayarak sonlandırıyorlar." normal falan değil onu belirteyim.

Bir iki ayda bir falan derdim ben. Bu da olmasın isterdim ama ortalamaya göre iyi yine de.
0
aguen
(26.01.21)
Büyük ihtimalle anne-babanızın yaşındayımdır. Valla en son ne zaman tartıştığımızı hatırlamıyorum, 2 yıl olmuştur her halde. Tartıştığımız zaman da çocukların yanında tartışmayız. Genel olarak ortak zevk, düşünce ve hedefleri olan insanlarız. Bir de ben kadın tarafı olarak hiçbir zaman ekonomik sorumluluğun tamamını eşime yükleyip gerçekçi olmayan bir beklenti içine girmedim.
Benim anne-babam da çok tartışmazdı, ama büyüdüğüm zaman aslında birbirlerinden çok farklı ve maalesef birbirlerini sevmeyen insanlar olduklarını gördüm. Başta sevmişler ama sonra o beklentiler ve hayal kırıklıkları...
Eşimin anne-babasında fark ettiğim daha pasif agresif tavırlar var mesela. Baba bildiğini okuyor, anne durmadan konuşuyor, biz geldiğimizde babayı şikayet ediyor vs. Ama onlarda da bağırmak yok. Ben çok rahatsız olurdum herhalde bağırış-çağırış olsaydı. İki tarafın ebeveynleri de iletişim konusunda iyi değiller gördüğünüz gibi ancak en azından çocuklara travma bırakmamışlar.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
peki madem +1.

ben küçükken çok kavga ederlerdi, hatta hafızamda tekme tokat bir kavgaları da var nasıl yerleştiyse bilincimden çıkmıyor o görüntü. ben gelince sonlandırmışlardı.

ama şu an neredeyse hiç kavga etmiyorlar.
0
juninho77
(26.01.21)
aşağılama ve hakaret normal değil +1

haftalık olarak ufak tefek atışmaları olur bizimkilerin. yaklaşık iki ayda bir gibi de tartışma olur. aşağılama, küfür ve hakaret olmaz.
0
makarnavodka
(26.01.21)
Bizimkiler normalde pek tartışmaz, annem arada söylenir ki genelde hep haklıdır, ufak ufak sitem eder. Çorap niye burada, neden geç hazırlandım, aradım niye açmıyorsun neden geri dönmüyorsun gibi. Şimdi pandemide ikisi de evde tartışmaların dozu biraz daha arttı normal ama ikisi de çok sıkıldı :)
0
elikası
(29.01.21)
(1)

kentsel donusum sorulari

seksli harf
merhabalar,kentsel donusume gire bir evin sahibinin esinin ustune baska bir sehirde koy evi varsa halen kira yardimi alabiliyor mu?kentsel donusum kredisi faiz orani kactir?(vakifbank'tan baktim 1.44 diyor anladigim kadariyla 0.33 devlet destegi oluyormus 1.11'e geliyormus. konut kredisi - devlet ya
merhabalar,

kentsel donusume gire bir evin sahibinin esinin ustune baska bir sehirde koy evi varsa halen kira yardimi alabiliyor mu?

kentsel donusum kredisi faiz orani kactir?(vakifbank'tan baktim 1.44 diyor anladigim kadariyla 0.33 devlet destegi oluyormus 1.11'e geliyormus. konut kredisi - devlet yardimi dogru mudur bu kadar yuksek midir donusum icin de?)
0
seksli harf
(25.01.21)
Şimdi sorunuza kesin yanıt olur mu bilmem. Ama bizim oturduğumuz evdeki durumdan bahsedeceğim. Belki başlık hortlar da cevabı bilen vardır. Bizim ev depreme dayanıksız raporu aldı. 2014-15 te falan. Bize devlet tarafından faizsiz kredi vermişlerdi. Biz kullanmadık ama apartmanda kullananlar vardı. Annemin üstüneydi ev. Başka bir ev daha vardı annemin üstüne. Kira yardımı mecburi bir şey. Yani duruma bakılmaksızın veriliyor. Ama tam kira verilmiyordu. Hatta yaşanan sorunlardan dolayı 4 yıl kirada kalmak zorunda kaldık bu sebeple apartmandakiler dava açtılar mütahite ve kazandılar. 3 yılın kirasını da aldılar. Tabii oldu 6 yıl şimdi durumlar nedir bilemem.
0
skywalker.anakinn
(25.01.21)
(3)

doğaüstü bir jackie chan filmi

helena
Adını hatırlayamıyorum ama hafiften fantastikti sanki ve geçmişte filan değil günümüzde geçiyordu. Aklına gelen var mı?
Adını hatırlayamıyorum ama hafiften fantastikti sanki ve geçmişte filan değil günümüzde geçiyordu. Aklına gelen var mı?
0
helena
(25.01.21)
Forbidden kingdom
0
EasyTiger
(25.01.21)
Smokin?
0
skywalker.anakinn
(25.01.21)
The Medallion?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.01.21)
(7)

Nerde o eski futbolcular?

skywalker.anakinn
Merhabalar. Ne zamandır sürekli aklıma düşen bir konu bu. Günümüz futbolu neden eskisi kadar zevk vermiyor? Ronaldo, Messi, Zlatan bıraktığı zaman kim kalacak geriye? Ben yaş olarak yetişemedim o efsane Real-Barça kadrosuna. Hagi, David Beckham, Ronaldinho, Roberto Carlos, Ronaldo, Zidane hep çocukl
Merhabalar. Ne zamandır sürekli aklıma düşen bir konu bu. Günümüz futbolu neden eskisi kadar zevk vermiyor? Ronaldo, Messi, Zlatan bıraktığı zaman kim kalacak geriye? Ben yaş olarak yetişemedim o efsane Real-Barça kadrosuna. Hagi, David Beckham, Ronaldinho, Roberto Carlos, Ronaldo, Zidane hep çocukluğumda kaldı. Yani son zamanlarını hatırlıyorum. Daha çok 2010 dünya kupası jenarasyonu ile geçirdim ömrümü. Severim de o jenerasyonu. Ama bu eski isimlerin videoları dolandırdı youtube ta. Hatta Rihanna ve Sean Peul'un break it off şarkısı ile futbol cambazları adında bir videosu vardı. Deli gibi izlerdim. Pepsinin özel reklamları artık yok.Demem o ki şimdi de çok güzel futbol oynanıyor ama eskisi gibi bu tarz futbol cambazı, seyir zevki veren futbol yok. Sürekli aynı futbol kulüpleri şl' de görüyoruz. Yani geçen yıl bir iki takım şaşırttı. Ama ne futbol kulüpleri ne yeni nesil futbolcular heyecan yaratmıyorlar. Bunun sebebi ne? Alt yapıda nasıl yetiştiriliyor futbolcu, para mı mahv etti her şeyi? Düşünceleriniz neler?
0
skywalker.anakinn
(22.01.21)
arada eski futbolcular aklıma düşüyor açıp youtube dan videolarına bakıyorum

Mesela geçen gün aklıma jimmy floys hasselbaink düştü, çok klas bi oyuncuydu

Soruna cevap değil ama kısa bir video bırakayım
youtu.be
0
freebird5406_2
(22.01.21)
Soruna cevap değil amaaaa nike'ın kafes futbolu reklamı vardı o geldi aklıma. Müzik, cambazlıklar, o zamanın futbolcuları falan efsaneydi ya..

www.youtube.com
0
eazy
(22.01.21)
Eazy e cevap gibi olmasın ama en güzel futbol reklamı nike take it to the next level dır, daha güzeli varsa çıkar göster
youtu.be (maksat goy goy olsun eskileri hatırlayalım yanlış anlama eazy :))

Şaka bi yana eğer duyurunu sabote ettiğimizi düşünüyorsan silelim yazdıklarımızı insanlar fikirlerini de belirtsinler :)
0
freebird5406_2
(22.01.21)
sorun futbolculardan ziyade senin de değindiğin üzere hep aynı takımları görmemiz. inanılmaz paralar dönüyor ve büyük kulüpler pastadan daha fazla pay alabilmek için kozlarını kullanarak uluslararası turnuvaları bile ellerinden geldiğince "kapalı" hale getirmeye çalışıyorlar. atıyorum liverpool, juventus ve real madrid üçlüsü diyor ki, "ulan avrupa futbolunda 10 kuruş para kazanılıyorsa bunun 7'si bizim sayemizde geliyor. ya bizim katılımımızı kolaylaştırır/garantiye alırsınız ya da çıkar gideriz". uefa'nın "ilk dört ülkenin ilk dört takımı şampiyonlar ligi gruplarına doğrudan katılır" şeklindeki saçma düzenlemesi de bunun bir sonucu aslında: kulüpler uefa çatısı altından kaçmasın, daha çok para üretecek başka organizasyona geçmesin diye onların suyuna gidilerek yapılmış bir iş.

bununla birlikte galiba bizim yaşımızın ilerlemesi ve sosyal medya sayesinde oyuncuların ıncığını cıncığını dahi öğrenebiliyor olmamız da etkili. ben mesela 13 yaşında olsaydım belki neymar hastası birisi olurdum. şimdi bakıyorum neymar benden sadece iki yaş büyük, twitch'te counter strike falan oynayan bir adam jdfjdfkd haliyle "idol" gözüyle bakmak zor oluyor.

politik doğruculuk, pr ve sponsorluk çalışmaları dolayısıyla artık "karakter" sahibi futbolcular da kalmadı. çoğu aynı tornadan çıkmış gibi hiç etliye sütlüye dokunmuyor, öyle renkli kişiliği olan pek adam kalmadı. olanı da saydığım sebeplerden dolayı sanırım törpülemeye çalışıyor bunu.

cantona'yı, maradona'yı falan geçiyorum yakın zamandan aklıma gelen joey barton delisi var. fm 2012'de kendisiyle kavga ettiği için oyuna sinirlenmişti mesela. twitter'da antin kuntin bissürü şey yazardı ahaha.

artık böyle adamlar pek yok. sektör inanılmaz şiştiği için rockstar gibi takılıp para içinde yüzmeye bakıyorlar sadece. ha ama böyle oyuncular hiç mi yok? var tabii. her zaman da olmaya devam eder.

futbol artık globalleştiği, liverpool futbol kulübünün asıl gelirini liverpool halkı değil de asyalılar, amerikalılar vs. sağlamaya başladığı için o tat yok tabii. kulübe aidiyet duyan topçular yok. nadir çıkıyor. bence kötüye gitse de hala o kadar berbat değil.
0
der meister
(22.01.21)
@freebird5406_2

bunu bilmiyordum ben çok iyiymiş lan bayıldım :DD
0
eazy
(22.01.21)
Oncelikle ben de paylasayim efsane bir reklam: www.youtube.com

Oyun evrildi kisaca, cok fazla teknik, taktik, analiz, veri girdi mekaniklesti oyun. Pragmatizme kaydi. Hele o Yunanistan sampiyon falan oldu ya iste, orda esegin aklina karpuz kabugu dustu bir anlamda. Yan toptan atar yatariz, rakibin hatasini kollariz, sifir sifira oyunu kitleriz, soguturuz falan baska alternatif yollar da varmis demek basari icin diye gaza geldi tum duz adamlar, kazmalar. Oynatmama uzerine tezler, yaklasimlar getirdiler bir suru: cift on liberolar falan. Alan daraltmalar, sert savunmalar, siki markajlarla yetenekli futbolcular eskisi gibi fark yaratamamaya basladi. Klasik 10 numara kalmadi zaten. Bu sefer kosmayan 10 numara yerine her isi yapan daha az yetenekli adamlar dolusmaya basladi takimlara, altyapilara. Altyapidaki Hucumcu beke "kontrollu cik, arkani bos birakma, suursuz cikma, sen R. Carlos musun" diye bagirirsan bu adam R.Carlos gibi olma hayali kuramaz, daha kucuk hayaller kurar. Daha duz bir adam olur. Evrilen oyunda fizik, kondisyon, hiz one cikti. Simdiki futbolcularin cogunda cok saglam vucut var, ne kadar ikili mucadeleyi girdin ne kadar kazandin, hava toplarindaki basari oranin ne kadar, bir milyon tane veri var artik ellerinde. Messi, Ronaldo gibi uzaylilar disinda gelmez artik eskisi gibi topcular. Mbappe'yi ele alalim: okuz gibi fizik var, inanilmaz hizli, bu tarz adamlar istiyor modern futbol. Messi genc olsa: siska bu, boyu da kisaymis kilo alsin deyip max Shaqiri yaratacak adamlar belki de Messi'den su anda.
0
speedy
(22.01.21)
@freebird ben de bilmiyordum bunu bayıldım. Ayrıca sabote etmiyorsunuz. Özlemişim bu tarz videoları. (bkz:youtu.be bu da benden. Biliyorsunuzdur belki.
0
🌸skywalker.anakinn
(22.01.21)
(11)

Harry Potter'i sevenler, neden cok seviyorsunuz?

yoggi
Soru baslikta. kitap serisinden bahsediyorum ama filmi seviyorsaniz onun icin de yazabilirsiniz. sorum sadece sevenlere.
Soru baslikta.

kitap serisinden bahsediyorum ama filmi seviyorsaniz onun icin de yazabilirsiniz.


sorum sadece sevenlere.
0
yoggi
(19.01.21)
tema müziği yeter..

www.youtube.com

ayrıca orijinal dilinde ilk okumaya çalıştığım kitaplardandır yeri ayrı.

en çok Hogwarts için sevdim.
0
AlsterWasser
(20.01.21)
2002 yılında Harry Potter ve Sırlar Odası'nı sinemada izlemiştim. Neredeyse 20 yıl olmuş. Harry Potter büyürken ben de büyüdüm. Birlikte büyüme olduğu için yeri ayrı oluyor. Yeni film için bir yıl bekliyordum. Sinemada izledikten sonra CD'sinin çıkması altı ay sürüyordu. Hikâyeyi bu şekilde yaşayınca doğal olarak çok seviyorum. Eser olarak neden çok seviyorsun derseniz kitap ya da film, çok zekice bir hikâye, her ayrıntısı çok iyi düşünülmüş derim.
0
dissendium
(20.01.21)
Benim için Harry' nin kimsesiz oluşu idi. Çocukluğum hep bu hisle geçti. Kalabalık bir ailede yaşıyorum. Okulda öğretmeni tarafından salak muamelesi gören, ailemde azarlanan silik bir çocukluk geçirdiğim için Harry ile özdeşleştirmiştim kendimi. Daha sonra Harry' nin kendisinin farklı oluşunu keşfetmesi hayatının başrolü olması, beğeni toplamaya başlaması bana da umut vermişti. Tabii büyüdük. Çok şey değişti.
0
skywalker.anakinn
(20.01.21)
ortaokul sonu vakitlerdi sanırım harry potter ilk çıktığında, benzer türe ilgimiz olduğu için bir arkadaşımla birlikte okumuştuk. öyle başladık. hatta ilk kitap türkçe'de "felsefe taşı" değil "büyülü taş" olarak çıkmıştı. hikayesi çok kolay saran bir örüntüye sahipti. rahat okunuyordu. merak unsuru bol. yeni bir dünya çizmiş, içine çekebiliyordu. bir çocuğun içinde olabilecek büyülü bir dünyaya kaçma arzusuna hitap var. karakterlerle bağ kurabildik zamanla. üçüncü kitapta sirius'la çok güzel bağ kurduk mesela. snape'in ilginç hikayesi vardı, trust snape meselesi vardı. karakterler iyi kurgulanmıştı yani. bir de tabii birçok benzer türün altyapısını iyi kullanıyor, iyi yazılmış olma durumu var sanırım yani gerçekten. hikaye kilit noktaları güzel doldurdu, çok bir şeyi açıkta bırakmadı. büyülü ıvır zıvırların yanında dramatik olaylar da iyi eklenmişti. keyifli bir yolculuk sunmuştu, heyecanla bekletebilmişti.

bence çeviri anlamında da çok başarılıydı, belki o yüzden de epey severek okuyabildik. en son kitabı ingilizce olarak okumayla süreci tamamladım. çok ilginç gelmişti ingilizce okumak, "bunlar baya british tiplermiş" duygusunu ingilizcesini okuyunca aldımdı, sürekli bloody denip duruyor :) böyleydi yani benim için.
0
nimberjack
(20.01.21)
bizim nesile kitap okumayı sevdiren seri o. Kim derdi çocuklar 1000 sayfalık kitap okuyacak :D Zümrüdüanka Yoldaşlığını okuduk ama.

Okulda tavsiye edilen klasikleri okumak için erkendi (ben ilkokulda okudum Harry Potter'ı, 4-5-6-7 sonra çıkmıştı tabii ortaokul lise vs.) fantastik farklı bir dünya hoşuma gitmişti.
0
rodriguez2
(20.01.21)
Ilk kitabi okudugumda 11 yasindaydim, son kitap ciktiginda lise sonda. Birlikte buyuduk.

Dili akici, hikayesi guzel, kitaptaki karakterlerden en az birinde kendini buluyorsun. Ayrica cevirisi yapilmis en iyi cevirilerden biridir.

Son kitap haric her kitabi en az 5 defa okumusumdur. En son iki yil once orjinallerini okudum, ve butun bu yillar boyunca her okuyusumda bakis acimin nasil degistigini gormek acisindan da oldukca guzeldi.

Simdi 30 yasindayim, ne zaman kimseyle konusmak istemesem, depresyonun dibine vursam eski bir dost, bir siginak gibi tekrar elime aliyorum kitaplari. Bana iyi geliyor.

Filmlere gelirsek, daha ne kadar tirt yapabilirlermis bilmiyorum. En sevdigim film azkaban tutsagi, cunku cekimler vs. Ancak filmler boyunca hikayede o kadar cok sey atlanmiski kitaplarin verdigi hissin onda birini bile vermiyor filmler.

Ilk 3 filmi birkac defa, 4 haric digerlerini birer defa izledim. 4. Filmi gecen yil izleyecek bir sey ararken netflixte veya primeda onerilince tekrar izledim ve filmleri neden hic sevmedigimi tekrar hatirladim.
0
the end of time
(20.01.21)
Filmlerini beğenmem ama kitap serisini üçer kez okudum. Muhteşem bir kaçış edebiyatı benim için. Gerektiği yerde sıcak gerektiği yerde gerilimli olmayı bilen, başından sonu belli olan ama belli etmeyen, ara ara da hem gençlere hem yetişkinlere önemli mesajlar verebilen bir seri.
0
aslil
(20.01.21)
kitap serisini bitirmedim maalesef ama filmlerini çok seviyorum.
ilk film çıktığında 11 yaşındaydım. felsefe taşı çıkmadan önce güzel bi pr olmuştu. her yerde harry potter vardı. cola bardaklarına kadar. o kadar izlemek istiyordum ki. hatta dayanamayıp filmi tahmin ettiğim bi hikaye de yazmıştım. tabii alakası yoktu, bu kadarını gerçekten hayal bile edemezdim. ilk çıktığı hafta sonu teyzem ben, annem ve kuzenim capitol'e gitmiştik. bütün seanslar doluydu ve bize uygun olan seansa girersek ertesi gün okula gidemezdim çünkü evimiz uzaktı biraz. kuzenim hahaahh diye gülerek girerken ben ağlayarak eve dönmüştüm. ertesi hafta gidip izlemiştim. sonra 2 ve 3. filmi o kuzenimle izledik ama o devam etmedi. ben bütün filmleri sinemada izledim. bazılarını 2 kere hatta. buna sonradan çıkan ve hiç beğenmediğim fantastik canavarlar da dahil.
0
matilda
(20.01.21)
üstteki cevaplarla aynı aşağı yukarı, yalnız ve mutsuz geçen bir çocuklukta bana bambaşka bir dünyanın kapısını açmış olması, okumayı sevdirmesi, güzel çevirisi vs.

benim açımdan ayrıca artısı katıldığım hp forumlarında arkadaş çevresi edinmem ve sosyalleşmeye başlamam (buluşmalar, online hayatta bir sürü arkadaşımın olması). aşırı özgüvensiz olduğum halde kendimi değerli hissettiğim bir yer olmuştu bu forumlar.
0
amugochi
(20.01.21)
Özgür Willy' den sonra sinemada izlediğim ilk film Felsefe Taşı' ydı. Aklım çıkmıştı. Küçük bir ilçede doğup büyüdüm, kitaplara erişmek kolay değildi; ki o zamanlar internet alışverişi de bu kadar yoğun değildi kangurum falan vardı en fazla migrosun. Bir gün teyzem elinde Azkaban Tutsağı ile çıktı geldi.Annem bahsetmiş kitapları sorup durduğumdan. 2 gün sürmüştü bitirmem 5 veya 6. sınıfın yazıydı. Tabi zehri alınca durdurak bilmedim. Yayımlanan bütün kitapları okudum. esrardairesi.com vardı o zamanlar, sabah akşam forumlarda teori konuşurduk, birçok internet arkadaşı edinmiştim. Son kitabın orijinali Türkiye'de satışa çıktığında yine siteden bir grup kendi imkanlarıyla kitabı çevirip forumdaki grupla paylaşmışlardı.Son kitabı bir hayli önce okumuştum. Kitaplar çok güzeldi evet ama üstteki bazı arkadaşların da belirttiği gibi o dönemle de alakalıydı galiba tam büyürken maruz kalmak o dünyaya. Büyüleyiciydi xd
0
lüzumsuz adam
(20.01.21)
Ben de ilk kez Büyülü Taş baskısıyla keşfettim ve en başından beri takip ettim seriyi. Hatta iyice popüler olduğunda yeni kitaplar çıktığı gibi biterdi. O zamanlar sürekli alışveriş yaptığım kitapçı bana bir tane ayırırdı, ben ders çıkışı gidip alırdım, yemeden içmeden uyumadan o kitabı bir oturuşta bitirirdim.

Ben zaten kitap delisiydim, en büyük hobim kitaplardı. Harry Potter da benim için inanılmaz büyük ve detaylı bir evrendi, kahramanlardan biri dış görünüş tasviriyle bile bana benzeyen kitap delisi bir kızdı, daha ne olsun.

Filmleri bokum gibi. O ayrı.

Edit: Her kitabı birden fazla kez okudum, son 6-7 yıldır hiç okumadım ama bir yıldır İngilizce sesli kitaplarını (Stephen Fry seslendirmesiyle) dinliyorum yavaş yavaş. O da çok keyifli.

Edit: Snape denen adam creepy bir stalkerdır ve gücü çocuklara yeter. Dumbledore'dan yana olsa da pislik bir herif olduğu gerçeğini kimse bana unutturamaz. Çok kızgınım bu konuda.
0
kobuzchu kiz
(20.01.21)
(13)

Yeni mezun birinin çağrı merkezinde çalışması konusunda ne düşünüyorsunuz

yeni ve işsiz
bir yerden teklif geldi de bilemedim :)
bir yerden teklif geldi de bilemedim :)
0
yeni ve işsiz
(19.01.21)
yeni mezun da ne muzunu?

tıp mezunu mu?

resim öğretmeni mi?

elektronik mühendisi mi?

bu şekilde ne diyelim..
0
AlsterWasser
(19.01.21)
asgari ücret mi? hiç yoktan iyidir herhalde.

bir arkadaşım İngiltere'de master yaptıktan sonra alanında iş bulamadı (ben de bulamadım Türkiye'ye döndüm) orada bi call centera girdi, şu an İngilterede yaşıyor. Call center var call center var :D
0
rodriguez2
(19.01.21)
Zor iş. Ama kısa vadede kendi alanında iş bulamayacksan en azından harçlık çıkartmak için yapılabilir.
0
etna
(19.01.21)
Artık ekmeğini kazanıyor olacak. Aile bütçesine katkı sağlayacak. Ne mutlu ona.
Ama 'buraya kadar' diye sermesin. Kendini geliştirsin. Yeni iş imkanları kovalasın.
0
Mirket
(19.01.21)
Çalışılır bence. İş bulmak çok zor şu an.
0
indifferent
(19.01.21)
Kendi alanında şuan için uzak bir ihtimalse işe yerleşmek düşünülebilir bir alternatif. Çağrı merkezlerinin insanı yorduğunu da göz önünde bulundurmalısınız. Kaç saat çalışacağınız da önemli. Çalışıp para kazanırken aynı zamanda kendi alanınız için geliştirmeye vakit bırakmalı.
0
skywalker.anakinn
(19.01.21)
İşletme mezunuyum
0
🌸yeni ve işsiz
(19.01.21)
hepimiz yaptık en başta, daha iyi bir iş bulunca ayrılırım maksat para kazanmak diyorsan girilir
0
olaylar olaylar
(19.01.21)
ne düsünelim ki?
calisiyor, aferin, kolay gelsin. derim.
0
wishmaythşngs
(19.01.21)
iki olumsuz yönü olur.
bir cvde kötü gözükebilir.
iki nasılsa para kazanıyorum diye fırsatları kaçırabilirsin.
0
nuisance
(19.01.21)
cagri merkezinin neresi olduguna gore degisir. ben cagri merkezinde calistim cok uzun sure (Turkiye degil) ve gunde 8 saat oldugu icin Turkiye'deki normal bi cagri merkezinden daha iyiydi diyebilirim. yipratiyor ama ondan once calistigim isler de yipratmadi diyemem. cagri merkezi insanlari cok iyi tanimani sagliyor.

cv'de kotu duracagini da dusunmuyorum. deneyim olur. eger ihtiyacin varsa -ki nickinden oyle anliyorum- bir sans ver derim.
0
yoggi
(19.01.21)
Bizim şirkette -şirketin iş yaptığı sektörden yeni mezunlar- çağrı merkezimizde işe başlıyor, yaklaşık 1 yıl deneyimden sonra memnuniyet varsa şirket içinde geçiş yaptırılıyor.
0
denizgonen
(19.01.21)
türkiye ise sektör çok boktan ve yalancı bir sektördür kalitecisinden, takım liderine, müşterisine kadar. çektiğin çileye değmez. çakılıp kalınma ihtimali var. teknik destek gibi spesifik, özelleşmiş bir alansa başlangıç için fena değil.
0
rain when i die
(19.01.21)
(34)

Kendimi savunamıyorum dilimi yutmuş gibiyim :(( İşyerinde ezilmek

sucuklu yumurta
Herkese merhaba, sorunum bu, tartışma anlarında donup kalıyorum. Kendimi savunamıyorum. O an geçtikten sonra aklıma söylemek istediklerim geliyor ama iş işten geçmiş oluyor. Fiziksel de yansıması oluyor mide ağrısı gibi şeyler yaşıyorum. Hastalıklar oluyor. Ailede psikolojik ve fiziksel şiddet, tüm
Herkese merhaba, sorunum bu, tartışma anlarında donup kalıyorum. Kendimi savunamıyorum. O an geçtikten sonra aklıma söylemek istediklerim geliyor ama iş işten geçmiş oluyor. Fiziksel de yansıması oluyor mide ağrısı gibi şeyler yaşıyorum. Hastalıklar oluyor. Ailede psikolojik ve fiziksel şiddet, tüm eğitim hayatım boyunca da akran zorbalığı gördüm sanırım temeli bu. İyi bir işyerinde prestijli bir konumdayım. Ama ben yeterli saygıyı alamadığımı düşünüyorum. Yönetici konumundayım dışardan duyan insanlar waov diyor. Ama ben içerde mutsuzluklar yaşıyorum. Mesela bir olay anlatayım: birlikte çalıştığımız bir kız vardı o da yöneticiydi, ama benden önce başladığı için daha kıdemliydi. bir de benden 3 yaş küçüktü. Bir iş için saha ziyaretine çıkmıştık, minibüste genel müdürler falan vardı. Bana herkesin içinde "sucukluuu çantam nerde" diye bağırdı çok üzülmüştüm. Sonra minibüste birşeyi tutmaya çalışıyordu herkes bakıyordu ama herkes, bu kız sadece bana bağırdı "sucuklu ne bakıyorsun tutsana" diye. o gün mideme ağrılar girdi evde tek başıma ağlama krizine girdim. sinir krizi geçirdim kimseler duymadı. olan bana oluyor yani ben mahvoluyorum.

Artık kendimi ezdirmicem diye karar aldım. Ofisboy izinliydi mesela, onu aramam gerekti, teefonda "ben sucukluyla konuşmam" dediğini duydum. yine midem ağrımaya başladım baktım mahvolucam yine. kendimi zorladım telkin verdim kendime ve aradım ofisboyu. "Ben sizin amirinizim arayınca açacaksınız, yoksa siz bilirsiniz" tadında konuştum. İnanın nası yaptım bilemiyorum mucize gibiydi. Tel.i kapatınca başka mucize oldu karnımdaki ağrı silindi o ferahlık hissini asla unutamıyorum. Ofisboy o günden sonra bana bir nebze daha saygılı olmaya başladı bunu hissetim selam falan vermezdi sallamazdı şimdi veriyor.

Ve son olayı anlatayım. Bir çaycı var, bazen patronun şoförlüğünü de yapıyor. Bu kişiyle ilgili yaşadığım çeşitli olaylar var. Aslında iyi bir insan özünde, komik halk insanı bir abi yani yardımcı olduğu konular oldu çünkü şehre yabancıyım tavsiyeler falan verdi. Ama alaycı ti'ye alan tavırları da oldu bana karşı.Örnek veriyorum:

- Nisan ayında havalimanına gittik. Pandeminin en kötü olduğu zamanlar avrupa'da her gün binlerce insan ölüyor. yalnızım hasta olmak istemiyorum, bulduğum bir maskeyi taktım bir de eldiven. o en başta bahsettiğim yönetici kız da vardı arabayı da bu adam kullanıyordu. korkuyorum falan dedim. Sonra bu adam dalga geçer gibi konuşmaya başladı "hepimiz ölcez heheheee mahvolucaz hehehehe" falan şeklinde ağız eğerek konuşuyo bariz dalga geçiyo. ben de ciddi şekilde dalga geçilcek konu değil bu dedim ben böyle deyince yönetici kız o da "offf sucuklu tab dalga geçicez ciddiye mi alcaktık bi de" diye bağırdı. sustum.
- İkincisi 3 ay önce açık havada bir fuar da vardı bu çaycı da vardı. benim maske tüylenmiş bana geldi maskeniz tüylenmiş filan dedi. ben de farkında değilim değiştirdim. bunda sorun yok tabi. ertesi hafta "ben maskemi her gün değiştiriyorum" diye laf soktu bana.
- Bir diğeri ben bunu bir kere iş için 2 defa üst üste aramak zorunda kaldım. ikinci arayşımda öyle bıkkın bir ses tonuyla açtı "efndiiiiimmhhhh" yani öyle bıkkındı ki afalladım. ve ben yöneticiyim düşünün. bozuldum. saygı duymuyordu çünkü.
- Son olay ve karnıma ağrı giren olay geçen hafta yaşandı. Kültür sanat etkinliği yapacaktık ve ben şehirde birlikte iş yaptığımız firmalardan eğitimli, kültür sanata önem veren kişi isimleri sordum sekretere. Bu da odadaydı dalga geçer gibi ağzını yaya yaya konuştu "hee bizim ihsan var ilkokul mezunu olmaz mı , hee sahneye mi çıkarcaz ne kültür sanatı hahah, o zaman onu kenara ayıralım uymuyor mu , olmazsa ali beye top sakal yapalım"

yani gıcık oldum ve 5 dakika sonra yine midem ağrımaya başladı. midem o günden beri ağrıyor alev alev yanıyor. kafamın içinde gitmeyen üzüntü var.işe de odaklanamyıyorum çok zor oluyor çok zor. ofisboyla konuşabilmiş ve tepkimi verebilmiştim ama bu sefer nalet birşey tuttu beni, sonuçta otomatik pilot gibi değil yıllarca suskunluğu içselleştirmişim çünkü. sizce ben mi abartıyorum adamın hareketlerinde birşey yok mu sizce ? ben mi hassasiyet gösterdim ? ve sizce adamla konuşayım mı odaya çağırıp ? üstnden zaman geçtiği için komik duruma düşer miyim ?
0
sucuklu yumurta
(18.01.21)
hepsine sert konuşacaksın. sen sert olmadığın, ses etmediğin için onlar da bu kadar rahat yanında.
0
jelly bear
(18.01.21)
Ya ne boktan ortammis Cidden
0
kisa
(18.01.21)
@jelly mesela o yönetici kıza karşı öyle değillerdi onunla muhabbet de ediyolardı ama saygılarını da koruyolardı hissediyodum çünkü o kız aşırı baskın karakterliydi. nasıl diyeyim, ufak tefek cinayetler dizisi vardı mesela o kız oradaki merve aksak gibiyse ben de doktor oya toksöz gibiyim.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
@kisa dünya hassas insanlar için cehennem diye bir laf var her gün yaşıyorum ben bunu :(
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
@jelly bear peki sence son anlattığım adamın tavırları sorunlu mu yoksa ben mi abarttım ? gerçi cevabı biliyorum, seni üzen birşey varsa orada sorun vardır.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Bulunduğun pozisyona bi başkasının aracılığıyla gelmiş olabilir misin? Şu duruma düşmek için özel bi çaba harcamış olman lazım yoksa. Dişlerini en baştan gösterseydin keşke biraz.
0
IncredibleMau
(18.01.21)
hepsi sorunlu sevgili sucuklu. bu yüzden net ve sert bir tavır koymalısın. tatlı dilden de anlamaz bunlar.
0
jelly bear
(18.01.21)
@incredible hayır, güleceksin ama 1.likle kazandım. abd'de master yaptım burslu, lisans tr.'de en iyi üni.lerden biri, 3 dil biliyorum. ama kahretsiz ne demişler çocukluk insanın anavatanı. özgüvenli yetiştirilmedim ortaokul lisedeki zorbalıklar tuz biber ekti. değişemiyorum. 13 yaşımdayken babam bacağımı kırdı benim. mecaz değil gerçekten kırdı.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Hocam hala "ben mi abartıyorum" diyorsunuz. Hayır abartmıyorsunuz, bunlar leş gibi insanlar, size böyle davranmalarına izin vermeyin.

Bu noktadan sonra güzellikle düzeleceğini de sanmam. Ama madem yöneticisiniz, gözünüze kestirdiğiniz kimse ilk davranışında herkesin ortasında bağırıp çağırıp azarlayın, işi büyütün, sonra da kovun gitsin. Ondan sonra diğerleri size seve seve saygı duymaya başlar zaten.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
@pluton kovma yetkim yok ama bağırmak gerekiyor sanırım.

bir de o yönetici kız birlikte çalıştığım aynı işi yaptığım insandı o bile bana iğrenç davrdanıyordu, o zaman sorun bende demek ki :(
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Ne yazık ki verebilecek pek tavsiye Yok.
Yani hassasiyet sizin bir özelliğiniz bir şekilde bunu değiştirmek lazım ama zaten başlı başına bir iş.
Genelde Zaman öğretiyor bunu
0
kisa
(18.01.21)
@kisa ben artık doldum taşıyamıyorum 3 gündür lanet mide ağrısıyla yaşıyorum korkuyorum :(

insatgramda takip ettiğim bazı hesaplar var psikolojinin insanı nasıl hasta ettiğini anlatıyorlar. gerçekten de insanı hasta ediyor psikolojisi.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Diğer duyurularına da baktım şimdi. Kendini baştan yaratacak durumda değilsin. İhtiyacın olan tavsiye değil, rol model. Örnek alabilirsin birini kendine. Taklit edersin tavırlarını, mizacını. Zamanla özgünleşirsin sen de.
0
IncredibleMau
(18.01.21)
@incredible sorun bende, yani toplumda herkes hassas insana yüklenr mi bu bilinçaltından mı kaynaklanan birşey

@incredible dişini gösterseydin derken özel oalrak diş göstermelik birşey olmadı kendi halinde işini yapan bir insandım. öbür yönetici kız daha muhataptı bunlarla. sessiz sakin işini yapan biriyim yani.

ben kendimi baştan yaratmak istiyorum ama, ciddiyim.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
@IncredibleMau +1

Ben de baktım, yani spesifik şunu yap bunu yap önerilerinden ziyade bir terapiste gitmeniz ve assertiveness training almanız lazım.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
@pluton teşekkürler, ilk defa duydum bunu. online oluyor mu zira hiç vakit yok, online bu eğitimi veren var mı
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
(bkz: youtu.be deoyu gülün diye attım. Hepimiz bu durumları yaşıyoruz zaman zaman. Abartmıyorsunuz. Nasıl tepki verme aşamasına gelirsiniz bilmiyorum. Belki kendi kendinize çalışarak olur. Ya da sizi itekleyen bir arkadaşınız da olabilir.
0
skywalker.anakinn
(18.01.21)
@sucuklu yumurta, tanıdığım bildiğim birisi yok, ama illa ki vardır. Bir de sizin durumunuzda olsam uykudan yemekten feragat eder zaman yaratıp giderdim. İş güç her zaman olur, kendinizi ihmal etmeyin.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
ya o anda mal gibi kalıyorum gözüne far tuutulmuş tavşan gibi. mesela keşke diyorum bıkkın sesle telefonu açtığı zaman "hayırdır burda çalışmaktan çok mu bıktınız ? o zaman biz sizi tutmayalım madem, hiç kimse vazgeçilmez değil" gibisinden şeyler söyleseydim. ama ben naptım normal normal konuşmaya devam ettim. ben böyle birşey olmamışçasına davranışlar sergileyince benim mal olduğumu düşünüyorlar.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
O çaycıyı falan ez. Onlar ona alışmışlar. Ezmezsen böyle olur. Mesafeli ol. İş ortamında kendinden alt konumdakiyle samimi olma. Yüzüne bile bakmadan konuş.
0
kickboxer
(18.01.21)
@kickboxer ama o diğer yönetici kız mesela muhabbetini de ediyordu ama ona karşı yılışmıyolardı. saygılılardı ona ve adeta tapıyolardı özel işlerine bile yardım ediyolardı. bana asla böyle davranmadılar.

bir de şu var, benim yaşım var 3o'lardayım ama görünüşüm çok ufak görünüyor. 23 yaşında falan sanabiliyorlar. gerçi o kız da ufaktı boyu da kısaydı ama saygı duyuyolardı ona.

bir de bizim işyeri küçük pek ayrım yok gibi herkes herkesle konuşup muhabbetini ediyor. menajerimi ara dizisinde bir çaycı karakteri var mesela o nasıl menajerlerle komik komik takılıyor aynı onun benzeri. bir de küçük bir işyeri olunca. ama görünmez saygı duvarla var tabi bi bana işlemiyor.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Küçükken sessiz sakin cılız bir çocuktum. Akran zorbalığına falan da maruz kaldım. mesleğim gereği hanzo tiplerle muhatap olurken ricaen ve kısık sesle konuşunca ustalar beni takmıyordu. Takmadıkları için iş düzgün gitmiyor ve sürekli patrondan azar yiyordum. İş yaptıramıyordum. Yavaş yavaş psikolojik durumumun değişiyordu ama bunu hissetmiyordum. Özellikle mobbing altında öfke patlamalarıyla olur olmadık herkese bağırır duruma gelmiştim. Sonra o işten ayrıldım. Sakinleştim. Yeni iş yine aynı şeyler.

İnsanların psikolojileri de iyi olmadığı için sizinkini de bozuyorlar bu döngü bu şekilde gidiyor.

Öncelikle en ufak hatalarını yüzlerine vurun. Olsun, bir şey olmaz demeyin. İkinci olarak da evet “üslubuna dikkat et karşında amirin var, size bağırıp çağırmıyorum diye hadsizliğin lüzumu yok. Bir daha böyle davranırsan farklı şekilde muamele görürsün” tarzında bir ufak konuşma yapın.

Kıdemli olana da, “üslubunuza dikkat ederseniz sevinirim, biz sadece iş arkadaşıyız” deyin o mesajı alır.
0
Unde bach canim
(19.01.21)
Bana çaycıdan daha çok diğer müdür sorunlu gibi geldi. Sanki onun size olan tavrından diğerleri yüz buluyor olabilir mi? Çocuklukta yaşadığımız olaylar psikolojik olarak olumsuz etkilemdiğimiz olaylar onları hatırlatan herhangi bir şey(koku, renk, benzer biri,) ile karşılaştığımızda beynimizde o olayı yeniden yaşıyormuşuz gibi etkileşime girer. Vücudumuzda bizi korumak için sizde olan mide ağrısı veya titreme gibi tepkiler verir. Bu konuda "beden kayıt tutar" kitabını tavsiye ederim. Bitirmedim ama neyin neden olduğunu anlarsanız iyileştirmenin yolunu daha kolay bulacağınızı düşünüyorum. Bu konularda izzet güllü youtu.be içerik üreticisini çok tavsiye ediyorlar. Konuşması biraz itici ama önceliği para olmayan insanlara faydalı olmaya çalışan biri gibi geldi bana. Birde meditasyon yapmanızı tavsiye ederim. Youtube da probleminize uygun bir meditasyon yaparsanız farkındalığınızın arttığını göreceksiniz. Mesela dikkatinizi be dağıtıyor, ilginizi neden o tarafa veriyorsunuz, ne olduğunda duygu durumunuz değişiyor. Youtube da sinan canan ı da tavsiye ederim. Bazı arkadaşlar bu iş arkadaşlarınızı uyarmanızı söylemiş öncelikle yapmanız gerekenin kendinize saygı duymanız ve sevmeniz siz bunu yaptığınızda onlar zaten size saygı duyacaklardır. Birde fazla önemsemeyin onları sonuçta siz ne kadar özgüvensiz biri olsanız kimsenin müdürüne, iş arkadaşıba (hırsız katil vs seğilse) bu şekilde davranması normal değil. İnsanlar sesi yüksek çıkanı haklı sesi az çıkanı güçsüz olarak algılıyorlarsa gerçekte böyle olduğu anlamına gelmez. Sonuçta siz bu konuma emeğinizle gelmişsiniz, size saygı duymaları gerekiyor yapmıyorlarsa bu onların kusuru.
0
rapisa
(19.01.21)
caycinin sohbeti asiri gereksiz ve sacma geldi. yaptigi laf sokma degil, gevseklik, laubalilik ve mallik. cahil ve zekasiz. ciddiye alma umursama, dinleme o konusunca. baska bir seyle ilgilen. geldi yine tipini s... bakisi at en fazla.

ilk dedigin kisiye acayip uyuz oldum. ona ezdirme kendini. bagirdiginda "yeter, artik bana bagiramazsin" de. sacma sapan emirlerini de yerine getirme. sen super, mukemmel, iyi ve harikasin. kiskanc bu belli. ezdirme kendini. havalanman bile lazim.

herkesin onunde yapmayin yapacaklarinizi. herkes size dusman olmasin. arkadassiz kalirsiniz sonra. sizi kucuk gorenlerin haddini yalnizken bildirin.

sinif farkiymis bilmem ne. yok oyle bir sey. insanlarin meslegine/maasina gore sinif ayrimi yapip sohbet edilmez. onu yaparsan asiri itici olursun. ay ne insanlar var onerilere bak ya.

size kotu davrananlara kotu, iyi davrananlara iyi olun sadece.
0
batlegolas
(19.01.21)
Sayın Sucuklu, sen bu adamları bol bol tersleç çaycıya da laubalı laubali konuştuğunda herkes işine baksın saçma sapan da konuşmasın şeklinde şeyler söyle. Yani genelde insanlara pek iyi ve sıcak davranma. Ara sıra sıcak şeyler söyle böylece kıymetli olursun saygı görürsün. Ne yazık ki toplumda yumuşak yüzlü, efendi insanı ezme huyu var. Ama senin farklı yüzünü görünce bu da çetin ceviz dikkat edelim moduna giriyorlar. Sizinle bir kere diyalog kurmak için kırk tane takla atıyorlar. Yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum bunlar benim tecrübelerim. Hayatta en önemli şey sağlığın bu sırada, kimsenin senin sağlığına etki edecek atraksiyonlara girmesine izin verme.
0
kraldan cok kralci
(19.01.21)
Oncelikle @kurremkamerruk +1. En kisa surede ibretlik bir iki olayla hadlerini bildirmek gerekiyor. Sonrasinda gelecek olan “-sen cok degistin” veya “-neyin var hayirdir” gibi yorumlara da ayni sertlikle cevap vermelisin. Isi gucu birakip sizinle mi ugrasacagim ben arkadaslar??? Veya begenmedigin bir soru ya da cumleye karsilik “-simdi bunu bir de saygili olarak sor!” Vb salvolarla “-aman bu basa bela, bulasmayalim” izlenimi yaratmak en iyisi.
0
lynda.com
(19.01.21)
Mesafeli, ciddi ve bagirmadan hafif baskin olmaya baslayin. Aciksozlu olun. Bu yaptigin hos degil, lutfen dikkat edelim tavrimiza gibi cumleler kurmaya baslayin. Siz ezildikce sayginliginiz azalir ki oyle olmus.
Bir de terapi destegi alin bence, niye bu kadar eziliyorsunuz, kesin bir cocukluk donemine adreslenecek bu konu.
0
mor oje
(19.01.21)
***"kendi sınıfından olmayan insanlara arkadaşın gibi davranırsan bu durumu yaratırsın gayet doğal"***

şu inanılmaz doğru bir tespit. toplum içinde eğitim ve gelir seviyesine göre bir çok sınıf var. bu sınıfların sınırları var, bunların korunması gerekiyor. müdürsen çaycıyla arkadaş olmak zorunda değilsin, arkadaş olur muhabbet edersen sonuçları da bu oluyor. mesafeni koru yani, herkesle arkadaş olmana gerek yok. hele ki cinsiyetin kadınsa bu sınır işini çok daha dikkatli ayarlaman lazım.

müdür noktasında da arkadaşlar zaten belirtmiş, rahatsız olduğunu belirtmediğin sürece aynen böyle devam eder. belli noktalarda tepki koymak gerekmekte. kötü bir şey değil bu, gayet normal.
0
roket adam
(19.01.21)
eski duyurularına da baktım. tedavi olman lazım kesinlikle. benzer soruları 7-8 senedir sormuşsun. demek ki tek başına halledemiyorsun.
0
elorelia
(19.01.21)
Köpek çekmeye başlaman lazım böyle tiplere. O diğer yönetici kızın tavırlarından gaz alıp abartmışlar. Sende sıkıntı yok sadece bu konularda deneyimsiz ve kötü bir geçmişin olduğu için baştan yanlış yapıp samimi kalmış, insan gibi davranmışsın sanırım. Bundan sonra aniden soğuk davranmaya başlayacaksın bak nasıl saygılı davranmaya başlıyorlar. Ofisboy'da örneğini görmüşsün zaten, adamı azarlamışsın hemen nasıl düzgün davranmaya başlamış.

Ben ilk iş yerimde böyleydim, böyle arkadaşlarımla bu konuyu konuşa konuşa kendi kendime düşüne düşüne neleri hatalı yaptığımı iyice not ettim kafamda. Bir sonraki iş yerimde asla o hataları yapmadım, köpek çektim herkese, başta böyle davranmak hiç hoşuma gitmiyordu ama sonradan insanların beni ezmemesi, bana saygı duyması daha çok hoşuma gitmeye başlayınca umursamadım. Kendi akıl sağlığımdan feragat edip milletin benim üzerimden eğlenmesine izin mi vereceğim bir de?
0
nolmus yani
(19.01.21)
sana deli manyak bir arkadas lazim, nasil davranilir bilmiyorsun ögrenmen lazim ya da youtubetan laf sokmali ne biliyim atarli dizileri falan izle, arkadaslar örnek versin.

bir arkadasima ailen sana o kadar cok laf söylemis ki, sen insanlarin sana laf soktugunu anlamiyorsun az kendini savun, uyanik ol demistim, bu sende de var galiba.

bir de kendi tarzin olmali, ben mesela herkes bana laf söyleyebilir, laf sokabilir, ben insanlari durduramam o an lafta söylemem, kibarligimi asla bozmam, karsilik verince etkilendi izlemini verecekmis gibime geliyor ama kindarimdir, unutmam itibar suikasti yaparim (bunu da bir arkadasim isimlendirdi). yaranmaya calistigi biri varsa, hoslandigi biri varsa, patronu, hocasi varsa onun yaninda rezil ederim. oyle basa böyle tarak.
0
durgunfoton
(19.01.21)
@elorelia, evet fakındayım. yıllarca kendim aşarım sandım. kariyerde en tepe noktaya gelirsem özgüvenim de olucak diye düşündüm. çalıştım çabaladım, ve mezun olabileceğim bölümden gelinebilecek en iyi yere geldim bunun sonu yok artık. ve hala böyle davranışlara maruz kalıyorum. içinde bulunduğum ortamlar değişiyor ama yaşadıklarım değişmiyor. ve ben artık şöyle düşünmeye başladım "ben başbakan olsam cumhurbaşkanı olsam hatta dünyanın hakimi olsam bile insanlar beni ezecek"

@durgunfoton, ya benim pek arkadaşım da yok. insanların arkadaş olmak için birbirini çiğnediği biri olamadım ne yazık ki. itibar suikasti deyince ben de sinirimden birşey yapmıştım bir kere ama pek suikast sayılmaz tabi. bizim işyerine bağlı başka bir birim var başında 50 yaşında kadın var, bu kadın ilk geldiğim günden itibaren bana soğuk davrandı halbuki ben ona hiçbirşey yapmadım ağzımı dahi açmamıştım. bu kadın benim yanımda diğer yönetici kızı överdi o kıza yalakalıklarda bulunurdu. neyse bu kadın patronumu etkiledi ve benim bir etkinliğe katılmamı engelledi. benim patronun gıcık kaptığı nefret ettiği bir adam var, hah işte bu kadının o adama övgüler yağdırdığı bir videoyu buldum patronun görmesini sağladım bir şekilde. patron şaşırmıştı işe yaramadı o ayrı hala tapıyo o kadına.

@nolmus yani o kız gideli aylar oldu hala böyleler. bence patronun tavırlarından cesaret alıyolar. allah için patronum bağıran çağıran biri değil. ama mesela o kızın odası yayla gibi, televizyonlu lüks oda. benim oda daha küçük. o kız gidince bana "sucuklu sen de şu odaya geç" demedi. yeni bir görevli gelir diye düşündü ama aylar geçti gelen giden yok. mantıken o odaya benim geçmem lazım çünkü o oda, patrondan sonraki en yetkili kişi içindir. e adamlar görüyo tabi. bu arada davranışlarını değiştirebilmişsin başarmışsın ne güzel. ben her yeni ortama girerken değişicem kendimi ezdirmicem diye kendime söz veriyorum sonra hooppp eskiye dönüyo otomatik olarak. içselleştirmişim artık ezikliği.
0
🌸sucuklu yumurta
(19.01.21)
Anlattığın iki kişi de cahil. Yönetici kız eğitimli cahil, öbürü hepten cahil. Bu kişilerle iş dışında muhattap olmamak lazım. İş konularında da az söz.
0
oyokbuyoknevar
(19.01.21)
o yönetici kiza, ailenizde lise ve üstü egitim alan insan tek siz misiniz diye sor, ustlerin, caycilarin vs yaninda, yönetici olmussunuz ama su caycidan farkiniz yok, davranislarinizin ucuzlugundan böyle düsündüm de. üstten üstten konus ama

ikisine de lafi gecirmis olursun, ama sonucta biz ortami bilmiyoruz, olasiliklara göre gelecek cevaplari hesaplayip ona göre davranirsin. benim yapabilecegim tavsiye bu.

laf sokan biri bile olsan bunlara degmez ya. bizim de ofis boyumuz falan var yani hic böyle bisey görmedim. igrendim, ki bana laf sokmaya calisanlara baktigimda hicbiri benden üstün insanlar degil, kiskanclik vs bagliyorum ben.

ama sen orada en düsük rütbeli de olsan, en yüksekte de olsan kimsenin bu sekilde konusmasina izin verme, laf sokmak zorunda degilsin, en azindan benimle bu sekilde konusamazsin haddini bil demeyi refleks haline getir.
0
wishmaythşngs
(19.01.21)
(10)

Pcr testim pozitif çıktı ama favira içmek istemiyorum

al basmadan donu var
Herkese merhaba sonunda bende bu illete yakalandım. Geçenlerde çok şiddetli ateş oldu sonrasında sadece geçmeyen baş ağrısı kalınca test verdim ve sonuç pozitif çıktı. Test verirken doktorun ve halk sağlığından arayan kişinin ilaç versek kullanırmısın sözü üzerine bu işin keyfii olduğunu düşünmeye b
Herkese merhaba sonunda bende bu illete yakalandım. Geçenlerde çok şiddetli ateş oldu sonrasında sadece geçmeyen baş ağrısı kalınca test verdim ve sonuç pozitif çıktı. Test verirken doktorun ve halk sağlığından arayan kişinin ilaç versek kullanırmısın sözü üzerine bu işin keyfii olduğunu düşünmeye başladım. Yani doktorun ön gördüğü bir tedavi yönttemi benşm tercihime bağlı. İnternetten yan etkilerine baktığımda hastalık kadar sıkıntı yapıyor bu ilaç.

Burdan gelecek cevaplara göre hareket etmek zaten doğru değil farkındayım ancak merak ettiğim için soruyorum. İlacı kullanıp etkilerini gözlemleyen ya da kullanmadan iyileşenler var mı ?
Şimdiden herkese sağlıklı günler dilerim.
0
al basmadan donu var
(16.01.21)
ailecek hasta olduk. herkes kullandı ben kullanmadım. koronayı hemen hemen bütün semptomlarıyla geçirdim. ateş, nefes darlığı ve titreme ile. (ailede nefes darlığı yaşayan ve bence en kötü geçirenlerden birisi bendim) her gün bir sonraki güne kadar semptomları azaldığı için ben kullanmadım. ama doktorum sonra çok kızdı ya daha kötüye gitseydi diye. sonuçta büyük risk ama siz ve doktorunuz vereceksiniz.
0
sting
(16.01.21)
Faviranın çok büyük yan etkisi olmaması lazım. Plaquenil in çok yan etkisi vardı ki zaten kullanmıyorlar onu.

Valla bu hastalığın tedavisi ilacı vs yok. O ilacı içersen yoğun bakımlık olma ihtimalin düşer. Bu ilacı içenlerin çoğunluğu rahat atlatıyor. Fakat dediğim gibi içersin yine yoğun bakıma girersin yada içmezsin ama hafif atlatırsın bunu bilemeyiz. Kimse bilemez. Ben olsam içerdim ki içtim. 4 ay filan oldu gayet rahat atlattım ve bir yan etki görmedim.
0
infernalcadre
(16.01.21)
Hastalığı daha kolay atlatmana yardımcı oluyor ilaç. Tedavi değil kolaylaştırıcı. Ayrıca ağrı kesiciyi de açarsan bir ton yan etki görürsün. Ciddi yan etki çok nadir görülür, zaten aksi takdirde ilaçlar onaylanamaz.
0
sydney
(16.01.21)
İlaçsız geçirdim. bebek emzirdiğim için filyasyon ekibi ilaç bırakmadı, bol c vitamini alın dediler ve gittiler :) mucovit c kullandım, d vitaminini öncesinde de kullanıyordum, soğan, sarımsak, bal, kekik çayı, kekik yağı buharı... Bunlar çok iyi geldi. Ama biyolojik olarak birbirimizden farklıyız, dolayısıyla sizde de böyle olacak diyemeyiz. Doktorlar ilacı almayı tavsiye ediyorlar. Hatta yanında kan sulandırıcı (ecopirin vb) da için diyorlar.
0
evanka
(16.01.21)
Evde herkes geçirdi. Kimse ilaç kullanmadı. Hepimiz atlattık.Ağırlaşmadık. Bizim eve gelen yetkili ilacı kullanmak istemediğimizi söylediğimizde siz bilirsiniz demişti. İlacın akciğer kapasitesini artırdığını söyledi.
0
skywalker.anakinn
(16.01.21)
Mobilden edit: cevap yazarken içimden geçirdim ama yazıya da dökeyim: geçmiş olsun, dilerim siz de kolaylıkla atlatırsınız.
0
evanka
(16.01.21)
Kardeşim muhtemelen oldu. Çünkü çocukları teyzesine gitmişti. Teyze evinde herkes iki gün sonra pozitif çıktı. Çocuklar da ateşlendi bir gün sonra. Kardeşim de ateş halsizlik gösterdi çocuklardan bir gün sonra. Sadece C ve D vitamini alıyor. Test bile olmayı düşünmüyor evde normal bir soğuk algınlığı gibi geçiriyorlar. Abartmaya gerek yok. 8 tane ilaç falan manyak mısınız ya şurada %50 diye aşıyı beğenmeyenler hiçbir etkisi olmadığı defalarca açıklanmış ilaç için deliriyor. Size demiyorum. Ekşi sözlük ahalisi.
0
zoghurt
(16.01.21)
Kanada'dan bildiriyorum. Nefes alamayacak duruma gelene kadar ilac verilmiyor burda kimseye, marketlerde satilan duz agri kesici/ates dusuruculerle atlatiyor herkes, bi miktar da vitamin fln aliyorlar. Nefes alamayacak duruma gelenleri zaten hastaneye kaldiriyorlar.

Sizin kendinizi nasil hissettiginize, risk alip almama niyetinize bagli ilaci alip almamak. Her ulke ayni protokolu uygulamiyor, ancak hastaligi gecirenlerin %90 kusuru birkac gunluk ates/oksuruk/yorgunluk/tat koku kaybi ile atlatiyor ilac olsun olmasin. Kalan %10luk riski alip almamak size/doktorunuza kaliyor.
0
taurina
(16.01.21)
Öncelikle geçmiş olsun ilk olarak moralinizi bozmayın. Ben de atlattım bu hastalığı çok şükür. Semptom gösteriyordum ve ciğerlere inmişti ilerlememesi için kullandım favipiraviri. Aynı endişelere sahiptim sizinle yan etkiler konusunda.Bu nedenle iyi bir doktorla görüştüm kullanmadan önce. Yan etkilerinin internettekiler gibi olmadığını güvenilir bir ilaç olduğunu söyledi. Sonradan araştırdığımda gerçekten öyle olduğunu gördüm. Yani yorumlara göre riske atmayın kendinizi. Doktor verdiyse kullanın. İlaç daha hafif atlatılmasına yardımcı olabiliyor. Karaciğer enzimlerini yükseltmekten başka bir yan etkisi de bulunmuyor. Bu değerler de kısa süre içinde geri dönüyor. Ben karantinadan hemen sonra ölçtürdüm normaldi. Tekrar söylüyorum,semptomlarınız var, doktor verdiyse yan etkilerden korkarak kullanmamazlık etmeyin. Ben hiç bir yan etkisini gözlemlemedim. Ek olarak ilacı kullansanız da kullanmasanız da kan sulandırıcı(aspirin,ecoprin vs) için mutlaka doktorunuzla görüşün. Çünkü pıhtılaşma covidin etkisi,ilacın değil. Ddimmer,ldh gibi kan testlerinizi de karantinadan sonra mutlaka yaptırın.
0
imnotsureabout
(16.01.21)
Biz ailecek gecirdik, ben ilac kullanmadim. Ailem kullandi ve yan etki gozlemlemedi.
0
invictae
(17.01.21)
(6)

Freelancer ve işsizler vakit nasıl geçiyor?

msb
Pandemi süreci boyunca evde çok yoğun bi tempoda çalıştım. Şimdi istifa ettim ay sonu bitiyor. Biraz kaygılanıyorum açıkçası büyük bi boşluğa düşer miyim diye...Sizde nasıl geçiyor zaman?
Pandemi süreci boyunca evde çok yoğun bi tempoda çalıştım. Şimdi istifa ettim ay sonu bitiyor. Biraz kaygılanıyorum açıkçası büyük bi boşluğa düşer miyim diye...

Sizde nasıl geçiyor zaman?
0
msb
(15.01.21)
kitap oluyorum, ehliyet kursuna gidiyorum, kiz arkadasimla gorusuyorum, spor yapiyorum, bugun biraz alisveris yaptim ustume basima. futbol liglerini takip ediyorum, arada online tavla antrenmanlari yapiyorum. iki de dizi var ekrandan takip ettigim... uzerine yemekti memekti derken OHA YINE GUN BITMIS!
0
ateistanbul
(15.01.21)
kitap oluyorum... metamorfoz da geciriyormusum anlasilan :D
0
ateistanbul
(15.01.21)
parka cikip ordek besliyorum arada da, super aktivite.
0
ateistanbul
(15.01.21)
isin garibi ordekler martilari puskurtebiliyor, hic beklemezdim.
0
ateistanbul
(15.01.21)
Başlarda ertelediğin hobilerle, filmlerle, kitaplarla güzel gidiyor. Hafta içi dışarı çıkıp rahat rahat gezebiliyorsun az kalabalıkta. Ama geçim sıkıntısı, işsizliğin süresi yavaş yavaş insanı bunalıma sokuyor.
0
skywalker.anakinn
(15.01.21)
Cok calisiyorum covid in basindan beri.
0
chavezding
(15.01.21)
(7)

bu çalışma size ne hissettirdi veya düşündürdü?

i think therefore i am
bir çalışma için yorumlama ve çözümleme yapıyorum da farklı insanların bakış açılarını merak ettim, birkaç kelime dahi olsa bahsederseniz çok sevineceğim.yayoi kusama'nın enstalasyon türündeki "silinmişlik odası" adlı çalışması, başlangıçta tamamen beyaza boyalı olan oda birkaç hafta sonunda ziyaret
bir çalışma için yorumlama ve çözümleme yapıyorum da farklı insanların bakış açılarını merak ettim, birkaç kelime dahi olsa bahsederseniz çok sevineceğim.

yayoi kusama'nın enstalasyon türündeki "silinmişlik odası" adlı çalışması, başlangıçta tamamen beyaza boyalı olan oda birkaç hafta sonunda ziyaretçiler tarafından odaya yapıştırılan yuvarlak formdaki renkli stickerlarla "silinmiş" oluyor:

www.youtube.com
0
i think therefore i am
(14.01.21)
Bence silinmişlik değil daha çok kaplanmışlık var.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(14.01.21)
İnsanların gittikleri yerleri kirlettilerini düşündürdü.
0
rapisa
(14.01.21)
Bana insanların iz bırakma arzusunu hissettirdi. Yani bende buradaydım, bilinçaltı düzeyinde ve daha genel anlamda ben de bu dünyadan geçtim, öldükten sonra da izim kalsın. Bence bunun altında da öldükten sonra unutulma korkusu yatıyor. sanki hiç var olmamış gibi
0
cometome
(14.01.21)
bende daha cok ilham yaratti. bu projeden yola cikarak bircok tespit ve analizde bulunabilir. renk secimleri, lokasyon secimleri, vakit gecirme sureleri, duygu halleri vs.. hepsini gozlemleyip raporlamak isterdim.
0
buenosdias
(14.01.21)
Dikkat ettiğim şeylerden biri ziyaretçilerin eşyalar icin renk belirleme güdüsünün dışına çıkması. Gündelik eşyalar genellikle 1-2-3 renkten oluşur. Kimse bu endişeye sahip değil. Bu evde yaşayacak olsalar bu renkleri tercih ederler mi? Neden siyah yok? Sticker formları ve renkleri daha fazla veya daha az olsa ne olurdu? Sadece yuvarlak değil elips, köşeli, daha büyük... Aynı kişiler hep aynı tercihleri mi yapar, kombinasyonları ne olur gibi bir sürü soru geliyor aklıma.

Çok geniş kapsamlı bir bilimsel araştırmanın habercisi olabilir.
0
pass
(14.01.21)
bakışın iz bırakması olarak yorumladım ben. masa ve duvarlar çok kaplanmış ama mesela koltuk arkasında çok az etiket var. ve genellikle insanlar rahat ulaşabilecekleri yerleri seçmişler. ama bence farklı renk ve boyutlardaki etiketler güzel olması dışında pek bir şey katmamış. biraz saçma geliyor ama tek renk ve tek boyutta bile büyüdükçe daha ilginç ve kolay okunan bir şey çıkabilirdi. bunun yerine grafitide kullanılan tüp boyalardan koysalar ve o kısıtlı sürede herkes aklında geçen bir kelimeyi ya da şekli yapsa sonra bütün bunlar birbirinin üstüne geçse daha ilginç olurdu. özellikle ilerde buna baktığımızda zamanın ruhuyla ilgili bir fikir verirdi.
0
curious mind
(14.01.21)
Sınırlı malzeme ile yaratıcı çalışmalar yapılmış. Başta ilmek ilmek uğraşlar gördüm. Sonra gelenler o detayları yok etmiş. Karma karışık bir hal almış. Gelen diğerinin üzerine basmış. El birliği le yok edilmişlik hissettim.
0
skywalker.anakinn
(14.01.21)
(21)

Evli bir birey ile ilişki yaşarmıydınız?

paramolacak
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel) Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel)
Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)
Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.
Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil kadın kişisi er kişinin yanına çalışmaya gidiyor bilerek ve isteyerek)
Kadın kişisi, er kişisinin kişilik özelliklerinden nefret edip bi ton küfür saydırmasına rağmen, onu fiziksel ve gönül olarak arzuladığını söylüyor.
Kadın kişisi er kişisinin evli olduğunu biliyor hatta eşi ve çocukları ile tanıştığını söylüyor.

Abi bu nası bi dümen, benim midem bulanıyor bu kadın kişisi ''ee ne var bunda'' diyor.

Kadın kişisi beni arayıp bu olayları anlatınca nutkum tutuldu, tabi insanın arkadaşından gelmesi böyle bişey, en azından benim için şaşırtıcı bir durum. Bana göre böyle işler ters olduğu için kendisi ile birdahailetişime geçmeyeceğimi söyledim kibar bir dil ile.

''Bu kişiden kişiye değişir yargılamamalıyım'' diye mi düşünmeliydim ?

Bu arada lütfen kadınlar böyle erkekler şöyle demeyin olur mu? olayın cinsiyet ile ilgisi yok.
0
paramolacak
(13.01.21)
Bu olay senin Türkçe'ne fazla gelmiş. Acilen uzaklaş.
0
epistemic_regress
(13.01.21)
Aynen şimdi tekrar okudumda doğru söylüyorsun, türkçem yettiği kadarı ile düzelttim, en azından anlayabilen arkadaşlar cevaplarsa sevinirim.@epistemic_regress
0
🌸paramolacak
(13.01.21)
ahlaksızlık. her ikisi için de. umarım her ikisinni de allah bin türlü belaısnı verir ve iki yakaları bir araya gelmez.
0
tchuck
(13.01.21)
10 yıl önce düşündüklerimle sonradan yaptıklarım o kadar farklı ki.

Tabii ki aralarından bazıları iğrenç şeylerdi fakat kınamayın arkadaşlar. Başınıza geliyor.

Senin tabirinle er kişisi olarak evlenmeden ilişkiye girmem ben de karşımdakine saygısızlık, o da girmemis olsun, ben de diyordum.

Sonra bu önemini yitirdi kaç kere seviştim hatırlamıyorum.

Aldatmam ben ya ne iğrenç karaktersiz insanlar bunlar diyordum, nasıl bakıyorlar sevgililerinin yüzüne diyordum, bir direndim iki direndim üçüncüde aldattım.

Hala, binde bir de olsa uygun şartlar sağlandığında cinsel güdülerimize yenik düşebilen, doyumsuz, nefsine hakim olamayan yaratıklar olduğumuz için; şaşırmıyorum ben artık insanların yaptıkları şeylere.

Çok şükür ilişkisi olan veya evli biriyle yatmadım, genel olarak doyuma da ulaştığımı düşünüyorum artık kralı gelse eyvallah bacım diyecek moddayım ama diğer insanlar neler yaşadı, nasıl bir çevrede yetişti, nelere maruz kaldı, hangi filmleri romanları okudu da toplumun yanlış gördüğü şeyler ona normal gelmeye başladı bilemeyiz. Cinsel duygularını ne kadar bastırdı veya libidosu ne düzeyde onu da bilemeyiz. Yoksa tabii ki yanlıştır.

O yüzden artık yargılayamıyorum. Sen de aynı sonuca çıkmışsın zaten.

Dinler ve tek eşlilik olmasaydı sanki dünya seksten geçilmezdi gibi geliyor. Her canlının üremek için yaşadığını düşünüyorum. Kimisi için bu yolda her şey mübah olabilir.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
Son 1 yıla yakın zamandır veya belki fazladır radyo tiyatrosu dinliyorum. Çok oyun dinledim ve yazarı yabancı olan oyunlarda çok ortak bazı unsurlar var; evli çiftlerde ya kadın ya erkek ya da ikisi birden eşini aldatıyor, evli çiftlerden biri veya ailenin üyelerinden biri eşini veya ailenin miras bırakacak kişisini rahatlıkla öldürebiliyor, sadece para için çok çeşitli, çok samimi görünen ama samimiyetsiz ilişkiler kuruluyor ve sonu ölümle bitiyor, bir de enteresandır, zengin veya fakir her evde mutlaka en az 1 hizmetçi çalışıyor vs.

Bunlar son derece normalmiş gibi işleniyor. Yani bu tarz oyunların halka servis edilmesiyle, bunlara muhatap olan halkların gözünde aldatmalar, yasak ve/veya çarpık ilişkiler ve öldürmeler son derece sağlam bir şekilde normalleştiriliyor.

Halkın bu tarz davranışlarını normal görebilme sebeplerinden birinin, vaktiyle bu tarz etkilere maruz kalıp referans alarak hayata geçirebilmeleri ve uyguladıklarında da daha normal hislere doğru yol almaları olduğunu düşünüyorum. Öldürmek bu derece normalleştirilememeliydi bence. Aldatmak da öyle. Sonuç bu.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
Ayrıca @ananiyimioguz +1
0
1bir1bir1
(13.01.21)
sadakat sorumluluğu olan kişi erkek, kadın değil. tek eşliliği seçipte birine söz veren, evlilik kurumuna dahil olan erkek kişisi. kadın tarafınında ciddi psikolojik sorunları var. kişilik özelliklerine küfrettiğin birini gönül ve fiziksel olarak arzulamanın başka bir açıklaması yok zira. şayet arkadaşınızda bu tarz dejenere davranışlar genel bir tutumsa veya buna dönüşüyorsa ben olsam uzaklaşırdım. yargılamam, vay ahlaksız sen neler yapıyorsun demem, sessiz sedasız iletişimimi keserim. yok tek seferlik insani bir tökezleme ise, durumdan çıkmak için dost, arkadaş desteğine ihtiyaç duyduğunu söylüyorsa sınırı yine de belli tutarak destek olmaya çalışırım.
0
Phoebe
(13.01.21)
ikisi de ahlaksizlik ama evli olan iliski yasamamali bekar icin yani arkadasiniza cok yorum yapmam yani adamin evliliginin sorumlusu kulliyen adam mesul onu demek istiyorum. kadin kendinden. ha hata yapmak kacinilmaz olsa da hepimiz yapsak da onun hata oldugunu kabul etmek lazim. mevzu bunu dogal akis veya dunya benim cevremde donuyor veyahut "ne var bunda" anlayisi sakincali. arkadasligimi kesmezdim hatta yargi machine veya cezalandirma anlayisindan uzak durmak isterim ama beni rahatsiz ederse daha az konusurm
0
ala09
(13.01.21)
Arkadaşınızın ee ne var bunda demesi mide bulandırıcı evet. Ve fakat diyeceğim şu ki bazen hayat öyle bir durum ortaya çıkartıyor ki asla yapmam etmem dediğiniz bir hali karşınıza getirip elinizi kolunuzu bağlayabiliyor. Hayat uzun, kınadığını yaşıyorsun. Arkadaşınız en azından öyle hissettiği için vicdan azabı çekmeliydi, hem de kişilik olarak tiksindiği biri için öyle demesi, yazık.
0
mslny
(13.01.21)
Herkes kendine yakışanı yapar. Şimdi herkesin inancı, yaşam tarzı, karşılaştığı sorunlar vs farklıdır eyvallah da yapılacak şey var yapılmayacak şey var. Ben hiç anlayamayacağım bu durumu. Yadırgayacağım da yargılayacağım da. Şayet birgün böyle bir şey yaparsam Allah benim de belamı versin. Ben hoşlandığım kişilerin bırakın eşi, sevgilisi olduğunu öğrendiğimde bile çok utanıyorum. Arkasında ne olursa olsun yaptıkları ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Bir keresinde yaşadım ama sevgili gibi değildik. Evliliğinden mutsuz ve şartlar gereği yaptığı yanlış bir evlilikti, zaten boşanma yolundaydı. Hiç ummadığım bir şekilde inanılmaz bir cinsel çekim hissetmiştim, ki öyle herkese kolay kolay kendimi tutamayacak kadar yükselen biri değilim. Bu arkadaşa karşı koymaya çalıştım ama hiç tecrübe etmediğim bir çekim vardı, hani derler ya temas ettikçe kıvılcım çıkıyor diye, çok enteresandı. Hiçbir sevgilimde o kadarını yaşamadım, hala bile.

Arkadaş olarak da çok iyi anlaşıyorduk ama evliliği sebebiyle normal bir ilişkiye döndürmek istemedik. Sonrasında aynı ortamdan ayrıldık, o boşanma sürecine girdi, uzaklaştık.

Geçenlerde evli olduğunu bilmediğim biriyle flörtleşiyorduk, söylemedi bana ben de normal yürüdüm. Sonra öğrenince çok şaşırdım çünkü hiç evli olduğu insanı aldatacak biri değildi. Kültürlü, hayata karşı sorumluluk sahibi, mantıklı. Hatta çocuk sahibi. Sonradan anlattı, yaşadığı zorluklar, sorunlu bir evlilik. Boşanacak ama şartların olgunlaşmasını bekliyormuş. Başka sebepten bir ilişkiye dönüşmedi ama eşini aldatacak olması onu benim gözümde "aşağılık" bir insan yapmadı.

Kimse bu hayatı mükemmel yaşamıyor, herkes hata yapıyor. Kimi o hataların sorumluluklarıyla baş eder, kiminin hatası boyunu aşar, onunla yaşaması zor olur, çıkar yol arar. Gerekirse o yanlış yola girer ama hayatın bana öğrettiği şey hiçbir şey siyahla beyaz değil, gri alan da en az ikisi kadar geniş. Olay bazında değerlendiririm ben bu durumu ama genel anlamda hoş bir şey olmadığına katılıyorum.
0
Jux
(13.01.21)
Ya tejrar okuyunca yazarken hikayenin diger ayrintilarini atladigimi farkettim. karisi ve cocuguyla tamismak, calistigi yerde calismak icin cabalamak sonra is icin gidilip beraber kalmak vs. defolsun gitsin ya sozde bi de karakterindennnefret etmeler falan. yaziklarimdan vazgectim! idam!!!!
0
ala09
(14.01.21)
Soruya cevabım:

Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(14.01.21)
Sadece başlığı okuyarak cevap veriyorum, aşıksam yaşardım, sırf skor olsun diye ya da boşlukta olduğumdan sevişmek için yaşamazdım
0
freebird5406_2
(14.01.21)
Böyle adamlar var, şartlar uygun olsa 4-14 kadınla idare eder. Teklif eder.Bir tarafta eşi ve çocuklarıyla beraber olduğu dünya, öte tarafta iş hayatını renkli kılacak seçenekler. Evet sadakat sorumluluğu olan erkek tarafı, ama çevremizde görüyoruz arada böyle tipleri. Bu tiplerin tabii ki en büyük argümanı "artık eşimle geçinemiyoruz", "ayrılma aşamasındayız", "çocuk var", vs. 1000 senelik yalanlar.
Bu adamlar kadınları kandırabilmek için normalde bir erkeğin bir kadına yapacağı jestlerden ve iltifatlardan daha fazlasını yapıyorlar. Kadınların ilk düşme noktası bu. Ondan sonra durumun aslında ne kadar b.tan olduğunu gören kadın durumu rasyonalize etmeye çalışıyor, "evlilikleri zaten kötü gidiyormuş", "çocuk olmasa bi dakka durmam dedi"...
Eşi ve çocuklarıyla tanışma kısmı tümden iğrenç...
Allah ıslah etsin. "Yargılamasam mı acaba" demem ben şahsen. Bu yargımı etrafımla paylaşmam ama o kişiyle görüşmem de, arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim durumu. Hemcinsler için hele... Yargılar kişi hakkındaki kanaatlarımızdır. Ne demek yargılamayayım? Düşünmeyeyim mi ne yaptığını? Bana ters.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.21)
yargılama, kınadığınla kınanırsın derler. iletişimi kesmişsin zaten. yapman gereken oydu. dedemden yadigar bi aferin vardı, senin olsun.
0
antihero
(14.01.21)
böyle bir arkadaşım oldu, yeni evliydi ve eski sevgilisiyle görüşüyordu. kızla bir daha hiç görüşmedim. bu tür şeylere ortak olmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(14.01.21)
aslında durumu kendi içinde değerlendirmek doğru olur. mesela evlidir ama evlilik bitmiştir artık ayrı evlerde yaşıyorlardır ve çocuklarla ilgili şeyler dışında diyalogları yoktur. sadece mahkeme kararıyla boşanma olmamıştır. o zaman sıkıntı bir durum görmüyorum ben. olabilir.
0
naksidil
(14.01.21)
Kesinlikle girmem . Bir sürü bekar kadın var.
0
opitseri
(14.01.21)
+5 yıllık sevgilim evliydi. evlilikleri bitmişti, o boşanmaya çalışıyordu ama kadın boşanmamak için süründürüyordu. bir taraf istemiyorsa boşanmak hiç kolay bir şey değil. biz de çok aşık olduk. sonra sevgili olduk. ilk aydan itibaren beraber yaşadık. o diğer kadın karısı değil, eski sevgilisiydi hep benim gözümde.

bana da bu ilişkiden önce sorsaydınız böyle böyle bir şey yaşar mısın diye, tabiki hayır derdim. ama olabiliyor. yaşarken farklı değerlendiriyor insan. şartlar önemli gene de. eğer hala karısıyla birlikte yaşıyor olsaydı, ona da canım cicim davranıyor olsaydı, karısının hiçbir şeyden haberi olmasaydı falan böyle bir işe girmezdim. herkes birini seçmeli. "hem karım dursun, hem sevgilim olsun" olmaz.

şimdi biliyorum ki dünyanın lincini yiyeceğim. daha önce de yedim :) ama paramolacak'ın hikayesindeki kadın kişisine katılıyorum, "ee ne var bunda." seviyordum, o da beni seviyordu, karısını sevmiyordu, karısı da onu sevmiyordu. herkes her şeyin farkındaydı. sırf zamanında bir imza attılar ve o imzanın bozulması onları hiç tanımayan bir savcının iki dudağına kaldı diye biz öyle güzel bir ilişki yaşamasa mıydık? şahsen pişman değilim.

sonuç olarak cevabım; yargılamamalısın. fikirlerini belirtmişsin, sana çok tersse iletişimi de kesersin ama yargılamak başka bir şey. twitterda fikirleri sana ters insanları takip edip twitlerinin altına kötü yorumlar döşemek gibi bir şey bu. beğenmiyorsan takip etme. diğer yandan, ben olsam sevdiğim bir arkadaşımsa iletişimi de kesmezdim. yaşamadan bilemezsin. ingilizcede bir deyim var ya; "try walking in my shoes." tam olarak öyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
mesleğimden dolayı yargılamamaya çalışıyorum insanları. (psikolojik danışmanım.)
aldatmak çok farklı bir olay. evlilik iki kişilik bir iş. karı koca arasındadır. taraflardan birisi farklı bir gönül ilişkisine gidebilir. diğer tarafın bundan haberi var mı buna bakmak lazım.
eşimiz bizim bir yansımamızdır, ayna gibidir, her halimizi görür, gördüğünü de biliriz. kimi zaman evlilikte taraflardan birisi sürekli aynı aynaya bakmaktan yorulur, kendini daha farklı görmek, göstermek ister. bu zamanda da farklı birisi ona iyi gelebilir.
bir diğer nokta da aldatan kişi evlilikte mutsuzdur. sürdürmeyi istemiyordur. ancak bunu söyleyecek cesareti, belki düşüncelerini ortaya koymaya cesareti bile yoktur. aldatmayı seçip yakalanma güdüsü vardır. yakalanmak için aldatır.

bir de diğer kadından bakmak lazım. neden kendine ait olmayan bir erkekle beraber olmaktan kendini alıkoyamıyor?

şahsen ben böyle bir durumla karşılaşsaydım arkadaşımın bana çok değer verdiğini düşünürdüm. çünkü arkadaşınızın durumu toplumsal baskılar nedeniyle o kadar zor bir durum ki, kime anlatsa yanından ayrılacak. zor bir süreç.
bana böyle bir şey anlatan arkadaşımın yanında olmaya çabalarım.

etik olarak doğru bulabilirsin, bulmayabilirsin, farklı mevzular. yargılamak doğru değil, şahsi düşüncem. herkesi bir yere getiren büyük hikayeler vardır. onların hikayelerini bilmiyoruz.
her şey siyah veya beyaz değildir.
0
ananotherlife
(14.01.21)
(13)

Şarkı söylemeyi seviyor musunuz?

batlegolas
Sesiniz güzel olsun olmasın... Seviyor musunuz?Ben çok seviyorum. Her gün şarkı söylüyorum. Eşlik etmeden müzik dinleyemiyorum.:)
Sesiniz güzel olsun olmasın... Seviyor musunuz?

Ben çok seviyorum. Her gün şarkı söylüyorum. Eşlik etmeden müzik dinleyemiyorum.

:)
0
batlegolas
(13.01.21)
evet
0
neira
(13.01.21)
Tek başımayken seviyorum.
0
helena
(13.01.21)
Evet. Hemen hemen her gün söylerim. The Final Countdown'dan Sen Küçüksün Ölemezsin'e kadar sürekli bir şeyler mırıldanırım :)
0
Başkalaşım
(13.01.21)
Sesim onkadar kötü ki, söyleyebilmeyi istememe rağmen tek başıma iken bile denemiyorjm
0
kisa
(13.01.21)
Sesim kötü ama özellikle cengiz kurtoglu söylemeyi seviyorum. Türkü de söylerim. Bülent ersoy da söylerim ama sesim yakışmıyor. Bence cengizi iyi söylüyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.01.21)
Karaoke evet
0
freebird5406_2
(13.01.21)
Sesim berbat fakat çok seviyorum. Hele konserlerde acımıyorum valla. Yanı başında böğüren cırtlak sesli insan profili benim.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Konserden konsere. Kendi sesimi kendim bile duyamıyorum ama söylüyorum, bi anda herkes sussa sıçtım.
0
owaki
(14.01.21)
Çok severim ama içim öldüğü için pek söylediğim yok son yıllarda. Hatta ses eğitimi alma fırsatı bile yakaladım ama çalışmadım. Öyle tuhaf.
0
1bir1bir1
(14.01.21)
Evveeet soundcloud.com

Geçen linc yemiştim youtube a girsem mi diye sorunca ama fazla uçmuşum kabul :)

Sevdiğim veya sevdiğimin sevdiği şarkıları deniyorum hala arada ^^
0
ananiyimioguz
(14.01.21)
Yalnızken deniyorum sesimi kaydedip fakat kaydı dinlerken sesime tahammül edemiyorum.
0
rapisa
(14.01.21)
evet, duşta özellikle :) bluetooth speaker var, duş sırasında mutlak müzik dinlerim ve eşlik ederim. ama kelimeleri yutuyorum söylerken, dikkat etmiyorum. biri duysa anlamaz ne söylediğimi.
0
stewie
(14.01.21)
çok seviyorum, hep söylerim. tsm korosundaydım koronaya kadar da çalışmalarımız devam ediyordu. yalnızken sesli birileriyleyken içimden avazım çıktığı kadar şarkı söylüyorum.
0
naksidil
(14.01.21)
(8)

istemsiz olarak sinirli bakmak

ardt
önce biraz ağlamak istiyorum: çok uzun yıllardır istemsiz insanlara sinirli bakıyorum. yolda yürürken kaşlarım çatık yürüdüğüm çok olur. dahası, mesela bir arkadaş ortamında normal normal oturuyorum, biri bana bir şey diyor, ilk bakışım sert oluyor. bunu dolaylı olarak, karşı tarafın tepkisinden anl
önce biraz ağlamak istiyorum: çok uzun yıllardır istemsiz insanlara sinirli bakıyorum. yolda yürürken kaşlarım çatık yürüdüğüm çok olur. dahası, mesela bir arkadaş ortamında normal normal oturuyorum, biri bana bir şey diyor, ilk bakışım sert oluyor. bunu dolaylı olarak, karşı tarafın tepkisinden anlıyorum. şimdi hatırladığım bir olay var mesela, mcdonalds'ta sıradayım, yanıma bir çift geldi, kız tarafı bana "pardon" deyip bir şey soracaktı, döndüm, ters ters bakmışım demek ki, geyik yapıp adamın arkasına geçip eğildi :) ben de güldüm, sonra adam sordu bana soruyu. böyle onlarca olay yaşadım. bu önemli değil ama arkadaş arasında olması kötü. yani son 10 senede kimbilir sırf bu yüzden kaç insan beni yanlış anladı, belki bunun da etkisiyle bana yaklaşmak istemediler, kimbilir kaç arkadaş kaybettim? ya da bazı kişilerle daha yakın olacakken sırf bu yüzden ("şu salak da bana sürekli tip tip bakıyor" dedikleri için) muhabbetim pek ilerlemedi. halbuki onlara böyle ters ters bakmak istemiyordum, onlara sinirlenmiyordum o an.

bir keresinde ise biri bana direkt olarak bu konuyu yazdı whatsapp'tan. karşı taraf çok hassas biriydi, çok takan biriydi ama mesela "beni sevmediğini düşünüyorum, geçen gün senden bir şey istediğimde sinirli sinirli baktın" demişti mesela direkt (o an da "kızdın mı" gibi bir şey demişti zaten). halbuki gerçekten, bir şey istedi diye sinirlenmemiştim. böyle böyle belki de insanlar uzaklaşıyor benden.

son bir olay daha anlatayım. topluca tatile gittik. ben biraz fazla yandım, biri gelip omzuma dokundu "coss" dedi esprisine, ben bir şey demeden yine ters ters bakmışım demek ki, "acıdı mı kiii" dedi. ben de sonrasında (her zaman değil ama) durumu düzeltmek için bazen gülümseyerek "yoo" falan diyorum.

bu durumun sebeplerine gelir isek de. bu bir semptom olabilir. hayatıma ve kendime olan kızgınlığımdan dolayı sürekli kaşlarım çatık geziyor ve gayet güzel güzel oturuyorken bile biri bir şey dediğinde istemsiz olarak sinirli bakıyor olabilirim. bilmiyorum bu ne kadar doğru ama böyle olabilir. neyse, sonuçta birdenbire kendime bakışım 180 derece değişmeyeceğine göre öncelikle bu semptomu düzeltmem lazım.

bu durumu nasıl düzelteceğim ya? kim bilir ne kadar kaybım oldu bu yüzden. yani düşünün mesela gidiyorsunuz birine espri olsun diye "coss" diye dokunuyorsunuz, o size sinirli sinirli bakıyor, acıdı da ondan baktı sanıyorsunuz ama acımadı da. yani o insana karşı ne kadar rahat olup ne kadar yaklaşabilirsiniz ki? :/ er kişiyim bu arada bilmiyorum bu bilginin bir faydası olur mu :)

bir fikri olan var mı? ayrıca, bu durumun insanlarla olan ilişkilerime etkisini de değerlendirirseniz sevinirim. "ben de olsam size gıcık olurdum" gibi veya tam tersi.
0
ardt
(13.01.21)
Ilginc bir şey ama herkes az da olsa yaşayabilir galiba bu durumu. Benim de çalıştığım ofise işbirliği yaptığımız bir adam gelmişti. oturup konuşuyordu diğer kişiyle, ben de kendi işimi yapıyorum masada. Bi ara kafamı kaldırıp adama bir baktım ama farkındayım kesecek gibi baktığımın. Sonra da gülümsemek yerine önüme dönünce adamın sesini duydum birkaç dk sonra konuşurken 'kim bu ya ne iş yapıyor' vs :) halbuki hafif bir gülümsemeyle yanlış anlamanın önüne geçilebilir belki. Benim tavsiyem farkına vardığınızda hafif bir tebessüm edin.
0
havadakarada
(13.01.21)
İngilizce kaynak olur mu?
www.scienceofpeople.com

Edit: ¯\_(ツ)_/¯
0
kobuzchu kiz
(13.01.21)
@kobuzchu kiz: olur. teşekkürler.

edit: bitch mi? :))

videodaki

Are you angry?
Is something wrong?
Did I say something to offend you?
Why don’t you smile more?


bu laflardan ilk üçünü duydum sanırım. yani bu anlama gelebilecek tepkiler aldım. yoksa sadece üçüncü lafı duydum, yukarıda da anlattığım gibi. ama durup dururken sinirli gözükmüyorum. onun yerine biri bir şey dediği zaman ona bakma refleksim bu surat oluyor niyeyse.
0
🌸ardt
(13.01.21)
ben de öyleyim tamamen yüz yapımla alakalı değişeceğini de sanmıyorum. yapacak bir şey yok.
0
kestane gürgen palamut
(13.01.21)
Hocam benim alerjik açık ten yapı renkli göz kombinasyonum var ben de çatarım kaşları. Ama güneşe çıkmayı sevmem hiç o yüzden problem olmuyor. En kısık ışıkta telefonumu kimse kullanamaz. Hatta kuzenim aynı şekilde o çık çıkar güneşe göz kenearları kırıştı adamın genç yaşta. Bu konu sizin için önemliyse göz estetiği bölümleri var bazı göz hastanelerinde ben ankarada gördüm. Bakışınızı cerrahi olmayan yöntemlerle örneğin botox(1 yıl idare ediyor) düzeltiyorlar. Kaşlara da yaptırısınız bi işlem çözülüyor
0
gatherer
(13.01.21)
Yüz yapını nasıl değiştiricen? Konuşmaya başladığında mimiklerin düzeliyor zaten, bırak insanlar azcık korksunlar senden. Ben bir kadın olarak bahsettiğin "sorun"un ekmeğini çok yerim çünkü doğal koruma kalkanı oluyor bana (çok güzelim çünkü. Hohahahahahah)

Bence kendinle daha derinlikli konularda ilgilenmelisin, kendini sevmeyi daha incelikli şekilde öğrenmelisin. Bu sorduğun soru aslında psikolojinin senden bile çok uzak kaldığını, seni çok özlediğini gösteriyor.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
catik kaş icin botoks yaptirabilirsin. gene benzer bir sekilde kaşlarini sekillendirmek (tabi uzman birine gitmek lazim) de yuz ifadende onemli degisiklik yaratabilir.
0
hot potato
(13.01.21)
Bir an ben mi açtım duyuruyu diye düşündüm :) Bir de benim kaşlarım da çatık. Ben de çok fazla bu konuda yorum alıyorum. Bugün daha insanlar sana yaklaşmaya korkuyordur yorumu aldım. Kaş alma ihtiyacım olmamasına rağmen ifademi yumuşatmak için aldırdım. Onun dışında kendime sürekli gülümsemem gerektiğini hatırlatıyorum ve sıkça parmaklarımla kaşlarımı düzeltiyorum ifademi yumuşatmak için. İnsan ilişkilerini etkiliyor maalesef. Soru sorulacaksa insan biraz yumuşak bakan birini tercih eder, dert anlatmak çare aramak istediğinde yine aynı şekilde.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
(15)

Kitap tavsiyesi

dissendium
Franz Kafka Dönüşüm gibi kısa (benim okuduğum 100 sayfadan azdı) kitap tavsiyesi verir misiniz? Teşekkür ederim.
Franz Kafka Dönüşüm gibi kısa (benim okuduğum 100 sayfadan azdı) kitap tavsiyesi verir misiniz? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(08.01.21)
zweig - satranç
0
westblack
(08.01.21)
Albert Camus Yabancı
0
silver apple
(08.01.21)
Kırmızı pazartesi
0
1917
(08.01.21)
Yaşar Kemal'in kısa romanları var Yılanı Öldürseler, Ağrı Dağı Efsanesi, Kuşlarda Gitti gibi.
0
skywalker.anakinn
(08.01.21)
dolaptan temaşe
0
alt4y
(08.01.21)
marti, kucuk prens
0
alttaraf
(08.01.21)
Moskova’da Yanlış Anlama
Benim Hüzünlü Orospularım
0
ms brownstone
(08.01.21)
gogol-palto, burun
kafka-bir köy doktoru
tahsin yücel-haney yaşamalı
adalet ağaoğlu-evcilik oyunu
tüm tragedyalar
0
lesmiserables
(09.01.21)
Jakob von gunten
0
nickimin hakkini veremedim
(09.01.21)
bir idam mahkumunun son günü
0
gilly
(09.01.21)
Uyuyan Adam - Georges Perec
0
huçi kuçi
(09.01.21)
Doğunun"Kafka"sı diye anılan Sadık Hidayet kitaplarını inceleyin isterseniz
0
yazdonumu
(09.01.21)
Katip bartleby
0
adivar
(09.01.21)
Yaşlı adam ve deniz
Yabancı +1
Açlık- Knut Hamsun
0
the coon
(09.01.21)
Sait Faik bütün hikayeleri
0
lüzumsuz adam
(09.01.21)
(3)

Valide menopozda!

Mehmet Ersoz
İnanılmaz ateş basıyor, deliricem diyor. Her tarafım uyuştu, yataktan kalmak istemiyorum hiç diyor. Birkaç gündür hep bu şekilde veryansın ediyor.Bu menopozda normal mi yoksa altta yatan başka birşey mi var?
İnanılmaz ateş basıyor, deliricem diyor. Her tarafım uyuştu, yataktan kalmak istemiyorum hiç diyor. Birkaç gündür hep bu şekilde veryansın ediyor.

Bu menopozda normal mi yoksa altta yatan başka birşey mi var?
0
Mehmet Ersoz
(08.01.21)
Normal :) Fiziksel aktivite bulun ona bi tane, o zaman bu gibi şikayetleri azalır.
0
superfluid
(08.01.21)
adaçayı alın, demleyip içsin, ateşe basmalarına çok iyi geliyor.
0
opucuk baligi
(08.01.21)
Normal. Daha size saracak, alıngan olacak hazırlıklı olun.
0
skywalker.anakinn
(08.01.21)
(2)

Hastane Randevu

hkt
Devlet Hastanelerinde tahlil sonuçlarını göstermek için yani kontrol için de sistem üzerinden randevu almamız gerekiyor mu? Yoksa gidince sıra alıp baktırabiliyor muyuz?
Devlet Hastanelerinde tahlil sonuçlarını göstermek için yani kontrol için de sistem üzerinden randevu almamız gerekiyor mu? Yoksa gidince sıra alıp baktırabiliyor muyuz?
0
hkt
(07.01.21)
Hayır tekrar randevu almanıza gerek yok. 10 ya da 14 gün tam hatırlamıyorum süre var tahlil sonucu çıkınca istediğiniz gün ve saatte sıra almadan içerideki hasta çıkarken doktora test sonucunuzu göstereceğinizi söyleyip gösterebilirsiniz.
0
skywalker.anakinn
(07.01.21)
10 gün içerisinde öğleden sonra (sonuçlar genellikle öğleden sonra bakılır) poliklinik sekreterinden "sonuç randevusu" alarak sonuçlarınızı gösterebilirsiniz, şayet 10 günü aşmışsanız yeniden sıra almanız gerekir.
0
quaranta
(07.01.21)
(4)

Bagis meselesi hk

baldan kaymak
Diyelim ki bir ogrenciye bagis veriyordunuz. Ailesiyle gorusmeseniz dahi bagisinizi surdurur muydunuz? Yoksa iliskiler bozulursa durdurur muydunuz?Ben durdurmadim sonucta okuyan bir ogrenciyi etkilemek olmasin diye ama cevremdekiler bilse dalga gecerlerdi herhalde. Sizce ne yapsam yerinde olur?
Diyelim ki bir ogrenciye bagis veriyordunuz. Ailesiyle gorusmeseniz dahi bagisinizi surdurur muydunuz? Yoksa iliskiler bozulursa durdurur muydunuz?

Ben durdurmadim sonucta okuyan bir ogrenciyi etkilemek olmasin diye ama cevremdekiler bilse dalga gecerlerdi herhalde. Sizce ne yapsam yerinde olur?
0
baldan kaymak
(06.01.21)
Çocuğa yardım ediyorum aileye değil diye düşünerek bağış vermeyi sürdürürdüm. Aileni seçemiyorsun nihayetinde, çocuk bu durumda onlardan sorumlu değil.
0
somethinginthewayshemoves
(06.01.21)
Ailesini hatta kendisini de tanımadığım bir öğrenciye düzenli bağış yapıyorum. İster yemek yesin ister bira içsin ister başkası için harcasın. Beni ilgilendiren kısım ihtiyaç durumuydu ve onun devam edip etmediğini hislerime güvenerek ara sıra kontrol ediyorum o kadar. Yani benim derdim x bir öğrenciye yardımcı olmak. Gerekçeleri ya da amacı teferruatlandırdıkça bağlamdan kopuyorsunuz.
0
pass
(06.01.21)
Çocuk bu bağışın hakkını veriyorsa veya verecekse devam ederim.
0
etna
(06.01.21)
İhtiyacı olduğunu biliyorsanız devam ettirmeniz doğru olandır. Diğer şeylerin bir önemi yok.
0
skywalker.anakinn
(06.01.21)
(1)

Yiğit Özgür Karikatürü

Una mujer
Yiğit Özgür'ün bir karikatürünü arıyorum. Seri şeklinde bir sayfayı kaplayanlardandı. Sanırım iki kişi, bizim orda şuna x derler-Hayır bizim orda x'e y, y ye z derler şeklinde konuşuyorlardı.Yöresel isimlerle sidik yarıştırma gibi bi olaydı.Bilen var mı? Nasıl aratacağımı da bilemedim :)
Yiğit Özgür'ün bir karikatürünü arıyorum. Seri şeklinde bir sayfayı kaplayanlardandı. Sanırım iki kişi, bizim orda şuna x derler
-Hayır bizim orda x'e y, y ye z derler şeklinde konuşuyorlardı.
Yöresel isimlerle sidik yarıştırma gibi bi olaydı.
Bilen var mı? Nasıl aratacağımı da bilemedim :)
0
Una mujer
(03.01.21)
Çömbek karikatürün ismi. (git: www.instagram.com
0
skywalker.anakinn
(03.01.21)
(19)

bebek büyütmek cidden bu kadar zor mu yahu?

jonestown
ya da madem bu kadar zor neden bunu sürekli söyleyenlerin 2 3 çocuğu var..2 buçuk ay sonra anne olacağım, süreci rahat atlattım diyebilirim ve sonrasını da cidden kafaya takmadım hiç, uykusuz kalmak sürekli onunla ilgilenmek vs hiç stres oluşturmadı üstümde. ama cidden bişeyden çok bunaldım artık..y
ya da madem bu kadar zor neden bunu sürekli söyleyenlerin 2 3 çocuğu var..

2 buçuk ay sonra anne olacağım, süreci rahat atlattım diyebilirim ve sonrasını da cidden kafaya takmadım hiç, uykusuz kalmak sürekli onunla ilgilenmek vs hiç stres oluşturmadı üstümde. ama cidden bişeyden çok bunaldım artık..

yakın ya da uzak etrafımdaki çoğu insan sürekli normal muhabbet arasında bile benim için dünyanın sonu geliyormuş gibi hayatım bitmiş mahvolmuş gibi yorumlar yapıyorlar. en basiti uykuyu unut, hiç uyuyamayacaksın. bunlar iyi günlerin bol bol uyu.. yahu bu bebek hiç mi uyumuyor günde 7 8 saat uyku beklentim zaten yok bebekle ama 24 saat nasıl hiç uyuyacak vakit olmaz ki?

kendini unut hayatın tamamen ona göre olacak diyorlar, nailart çok severim mesela, tırnaklarıma bakıp onu bırak saçını taramaya vakit bulamayacaksın diyolar. yahu saç taramak kaç saniye, duş almak kaç dakika? tamam yeni doğan döneminde belki olabilir ama iddia ettikleri süre 2 3 yıl.

çalışma hayatımda aylarca günde 18 saat çalıştığım, 2 3 saat uykuyla hayatıma devam ettiğim zamanlar oldu. öyle çıtkırıldım bi bünyem yok. yaklaşık 1 sene kendim bakacağım sonrasında çalışma hayatına döneceğim. madem bebek böyle bişey annesi bakamıyor başkası nasıl bakacak bu bebeklere?

bebek tecrübesi olanlara soruyorum, bu iş cidden bu kadar zor mu yoksa insanlar laf olsun diye mi söylüyorlar, onlar mı işbilmez ben mi fazla rahatım?

ha bi de şey var, herşeyi sayıp, ama bi kere gülünce herşeyi unutursun demeleri.. unuttuğun şeyi bana niye anlatıyorsun madem..
0
jonestown
(03.01.21)
doğan çocuğun bir rahatsızlığı yoksa hepsi gereksiz abarti. 6. aydan sonra zaten kendi düzeni olan bir canlı. hayatını çocuğa endeksleyenlerin sorunu kendi hayatlarından vazgeçip bunu bir amaç gibi görmeleri. oysa zaten temel ihtiyaçları sağlandıktan sonra çocuk kendi büyüyen bir canlı.
0
helenart
(03.01.21)
Yeni nesil ebeveynlik zor malesef. Ben, annemler, arkadaşlarım, tanıdığım herkes bir şekilde, sokakta okulda büyüdük. Ama şimdi arkadaşlarımdan kimi görsem çocuğu için sürekli projeler hazırlıyor, her şeyi araştırıyor, TUS'a hazırlanır gibi çocuk bakıyorlar. Biz büyürken bu kadar külfet olmadık. Uykusuzluk konusu doğrudur. Çocuklar gece açıkıp falan uyanıyorlar. Kariyerist değilsen çok da büyük mesele değil. Ama etrafındakilerin senden beklentisi büyük olunca 24 saatin de o çocuk olabilir. Hayırlı olsun. Umarım rahat büyütürsün.
0
prole
(03.01.21)
bebeğim yok, olmasını da istemiyorum. çünkü gerçekten çocuk "yetiştirmek" zor.

sırf uyku değil sorun, stresi var. bebeğin sağlığından endişeli olacaksın, kendi evebeynliğinden şüphe ediyor olacaksın (neden ağlıyor, neden susturamıyorum...), iş stresi, eşinle gerginlikleriniz, artık çocuğum var kendi hayatımı ona göre yaşamak zorundayım, bireyliğim kalmadı... bebek de hep bebek kalmayacak, şimdiden maması var bezi var, para yetiştirmek zor. ileride büyüdükçe derdi masrafı artacak. o ana odaklanmak zor, geleceği de düşündüğünden stres iyice artacak. ya çok hastalanırsa, bir yerine bir şey olursa, kaybolursa, öğrenmede zorluk yaşarsa, doğru ahlakı öğretmezsem, arkadaşlarından derslerde veya maddi durumda geri kalırsa... travma yaşarsa, ya onu kaybedersem...

he çalışan annelere daha zor tabii de çalışmıyorsan daha çok vakit bulabilirsin hobilerine.

bu stresi göze alıp, cesaret edebilenlere tebriklerimi iletiyorum.

hiç iyi yetiştirilmemiş, hep ihmal edilmiş, kötü muamele görmüş bir çocuk olarak çocuk yetiştirmenin gerçekten çok zahmetli ve fedakarlık isteyen bir şey olduğunu düşünüyorum. ay bunları yazarken bile afakanlar bastı.

----
edit: çocuk bu büyür demek yanlış. büyür ama doğru yetişir mi? insan gibi insan olur mu? onun hayatından sen sorumlusun ve tabii ki her şeyini detaylıca düşünüp hesaplayacaksın. oyuncak değil bu, canlı.
0
batlegolas
(03.01.21)
eşinin desteği oldukça önemli. ancak ilk 6 ay neredeyse sadece anneye bağımlı olarak yaşıyor çocuk.

yukarıda aktarılanların da abartı olmadığını ayrıca söyleyeyim. yaşadıkça göreceksin. ancak bir şekilde üstesinden geliniyor.
0
tantunisultansuleyman
(03.01.21)
Eğer çocuğa mama vermeyeceksen(ki verme her annenin sütü bebeğine yeter bu konuda çok netim) evet çok zor. Devamlı emmek istiyor, hiç uyumuyor, hep bir sorun vs.
4.5 yaşında çocuğum var 4 senedir psikoloğa gidiyorum. Doğum sonrası depresyonum hala geçmiyor. Bana çok zor geldi çünkü 2 sene hiç uyumadan emzirdim 1 kere bile biberon ve emzik kullanmadım. Hala doğrusunun bu olduğunu düşünüyorum ama zorluyor işte :)
0
sta
(03.01.21)
konuşanların bir garip psikolojisi var, onu ben bu güne kadar anlayamadım. daha çok laf olsun torba dolsun diye konuşuyor insanlar. veya başlarından geçen zorlu tecrübeleri durmadan anlatmayı severler ya, onun gibi birşey galiba. umarım azalarak biter bu muhabbet, zira hiç hoşlanmıyorum. madem tecrübelerimizi anlatmaya bayılıyoruz, ilk kez anne olacak birine tecrübelerden süzülen olumlu, yapıcı, faydalı sözler söylemeleri gerektiğini düşünüyorum. insanın zihnine baştan olumsuzluklar yüklenince zamanı geldiğinde olaylarla karşılaşınca kötümserliği artıyor. ben bu anlamda anne itiraf sayfalarını da sevmiyorum. kafamızda büyütüyoruz, başkalarında da aynı isyanları görünce iyice kurban psikoljisine giriyoruz. ben böyleydim yani, çok zorlandım ama zorlanmama gerek yokmuş. şimdi geriye bakınca anlıyorum. bebekle evde olmayı planladığım 2 yıl için başka hedefler koymadan kendimi bebeğin ritmine bıraksam daha az sinir stres sahibi olurmuşum.

hiç uyumayacaksınız diye birşey yok, bebek uyudukça uyursunuz. ama bebeğin uyku düzeni beslenmek için 2-3 saatlik periyodlara ayarlı olduğundan biz yetişkinler böyle bölük bölük uykuyla uykumuzu alamıyoruz. o yüzden hiç uyunmamış gibi geliyordur o söyleyenlere :) bakım için de aslında zaman var ama hormonlardan mıdır nedir eskisi kadar elzem olmuyor sanki. o lohusa topuzu illa ki yapılacak, o pijamanın dizleri çıkacak :)
bakınca bebekle ilgilenmek atla deve değil, dediğiniz gibi iş hayatımızda ne projeler yetiştirmişizdir, ne streslerle baş etmişizdir. bence insanı tüketen özellikle bebek çok minikken mekana kısılmış olma hissi.. çevrenizde yardım alabileceğiniz birileri olursa daha mutlu ilerlersiniz süreçte. zaten sonra da bir düzen oturur, alışırsınız.

neticede rahat bir yapınız varsa çok güzel, umarım böyle devam edersiniz. hem siz hem bebeğiniz için en güzeli bu.. sağlıkla sevgiyle büyütün..
0
evanka
(03.01.21)
1. aydan sesleniyorum, uykusuzluk vs. alisiliyor öldürmüyor yani. yalniz hamileyken verilen tavsiyelerden birini ciddiye alacak olsaydim kesinlikle gogus uclari icin hamileyken bakim yapmak gereksinimini ciddiye alirdim. ne dogum ne uykusuzluk, hicbiri gogus ucu yaralari kadar yipratip can yakmadi. gumus kapaktir, kremdir vs.dir hamileyken basla sonra cok canin yaniyor diyen kimseyi dinlemedim asiri pismanim. 1 aylik aglayarak emzirme surecinden sonra ancak iyilesti yaralarim. o konuya odaklanmani tavsiye ederim. firsat buldukca uyu diyenlere de cok aldirma bence, uyku depolanabilen bisi diil sonucta, ne kadar uyursan uyu bebekten sonra yine uykusuz olacaksin ama dedigim gibi öldürmüyor. hamileyken ben de senin gibiydim, dogum sonrasi da ayni kafadayim hala (gerci 1 ay oldu daha sonra delirirsem simdilik bilemiyorum :)) ). bir diger tavsiyem de kimseyi, kimsenin anneligini, kimsenin bebegini kendinle kiyaslama. herkes kendine ozgu cunku. eyyorlamam bu kadar. simdiden hayirli olsun, saglikla gelsin, mutlu bir bebek olsun.
0
in vino veritas
(03.01.21)
Kan değerlerini sürekli kontrol altında tut çünkü özellikle magnezyumun ve vitaminlerin eksikse sağlık sorunları ve depresyon insanın peşini bırakmaz. Mutlaka mutlaka bunlara dikkat edecen.

En önemli şeyi söylüyorum mutlaka bunu yap. Bebeğe sen bakıyorsan kocan da eve baksın. Evle ilgilenen biri mutlaka olsun çünkü annenin iş yükü ilk yıllarda azaltılmalı ki anne tükenmişlik yaşamasın, özellikle gerginlik, kaygı, öfke gibi duygular çoğalmasın, bebeğe sütü aracılığıyla bu duyguları yüklemesin. Bunun için annenin bebeğe odaklanması ve bunu yaparken bakımının sağlanması (hiç değilse evin temizliği düzeni ve çamaşırı ütüsü babanın işi olsun yemek ve bebeğin bakımı ve babaya ve bebeğe olan manevi destek annenin işi olsun) çok çok önemli.

Bunu mutlaka sağla. Mutlaka. Yoksa o bebek babanın gözünde kıymetsiz olur, sen de "doğal görevini yapmış" olursun, ortada ailenin ve bebeğin huzurunu önemseyen bir erkek olmaz. Bunu mutlaka yap. Evet ilk aylarda biraz zorlayacaktır bebek ama senin bakımına dikkat edildiğinde hepsi kolaylaşacaktır.

Yalnız kalma. Her işi sırtlanma yüklenme her şeyi ben yapayım diye atlama her şeye. Bebeğine bak kendini sağlam tut moralin halin sağlığın iyi olsun gerisi kolay.
0
1bir1bir1
(03.01.21)
çocuk sahibi değilim ama bebeği olan 30'larındaki arkadaşlarımın söylemlerinden hareketle konuşuyorum, kesinlikle kendi hayatlarının kalmadığından şikayet ediyorlar. tüm hayatları bebeğe endeksli bir şekilde yaşıyorlardı. bu tabii ki iş hayatında proje yetiştirmekten farklı çünkü iş hayatında her zaman yemişim işini abi ya diyebilirsiniz, bi seferlik sallayabilirsiniz, çocukta öyle değil, bir kere bile atlama şansınız yok. her şeyi sürekli mükemmel şekilde yapmak zorundasın, bi kere yanlış yaptığında ufacık bebeğin hayatı söz konusu oluyor. bu sebeplerden ötürü evet çocuk sahibi olmak zor diye hissediyorum ben de. bir de bebeğin çiftlere yüklediği ekstra sorumluluk, hayatın tekdüzeleşmesi, cinselliğin azalması - bitmesi ve çiftlerin birbirinden uzaklaşması gibi bir sorun da oluşuyor, zaten o yüzden belli bi yaştan sonra evlilikleri çocuk yürütüyor diyorlar.

ben de 30'unda evli bir birey olarak çocuk yapmayı ancak "tüm hayatımı bebeğe endekslemeye karar verdikten" sonra planlıyorum açıkçası olursa tabii, yani gezme tozma kendim için yaşama işlerini bi kenara bırakıp sadece çocuk için yaşamayı kabul etmem lazım önce. çünkü en az bi 10-15 sene çilesi var bu işin, sonra da 50 yaşına geliyorsun zaten.
0
roket adam
(03.01.21)
Kesinlikle çok haklısınız, ben de çok rahatsız oluyorum bu sürekli söylenenlerden ve açıkçası çoğunun hazır olmadan, erkenden, mahalle baskısıyla ya da ezberden çocuk yapanlar olduğunu düşünüyorum. Henüz çocuk sahibi değilim ama kardeşlerimle aramızdaki yaş farkı çok olduğu için hem annemlerin gözlemledim, hem de kendim bakımlarında aktif rol aldım. Dolayısıyla iyi bir fikrim var nasıl bir şey olduğuna dair.

Özellikle eltim ve kaynım çok fenaydı bebekleri doğduktan sonra ilk sene. Yok hiçbir yere gidilmiyor, yok gezilmiyor, yok her şey bebeğe göre oluyor. E herhalde yani ne bekliyordunuz? Kenara atacaktınız, siz gezecektiniz de kendi kendine büyüyecek miydi? Kaldı ki eltimin anne ve babası da üst katlarında yaşıyor yani.. Ne zaman isteseler bırakıyorlar çocuğu.

Bilmiyorum bana çok tuhaf geliyor. Kolay değil, elbette çok zor özellikle ilk aylar ama insan kendini hazırlamış olmalı buna. Henüz kendisi yeterli olgunluğa erişememiş insanlar çocuk sahibi olunca böyle oluyor bence.
0
gmzo
(03.01.21)
çocuk algınızla ilgili bir şey ama helenart'a daha çok katılıyorum.

etrafımdaki kendi yaşıtım annelere bakıyorum (ki çok yakın arkadaşlarım da var, dışarıdan bakmıyorum yani) dediğiniz gibi saç baş ayrı yerde.
manikür, pedikür gibi şeyler zaten yok.
perişanlık, devamlı çocuk çocuk çocuk düşüncesi ve tamamen ona endeksli bir yaşam.
hayatları mahvoldu resmen.

diğer yanda, kendi bebeklik resimlerimde annemin lohusayken bile kırmızı ojeli olan elleri, bebekliğim boyunca fönlü ve röfleli saçları ve normal bir hayat.

iki yıl boyunca meşhur bir bebek maması markasında çalıştım, annelerle birebir muhataptım ve bilgi verebilecek konumdaydım.
çocuğun belli bir düzeni olur, "mama saatinde yemiyorsa zorlamayın ve elinizde kaseyle/biberonla peşinde koşmayın ya da her istediğinde emzirmeyin, sonraki mama saatine kadar bekleyin." derdik, dilimizde tüy biterdi.
bunu uygulayan anne yok gibi bir şey.

yakın çevremde "ama istiyor" diye 15 dakikada iki kere bebeğin ağzına meme dayayan anne var.

daha emekleyemeyen bebek için salon eşyalarını salondan çıkartıp, ortasına kocaman yorgan seren var.

çevremdekilerden birinin dört buçuk yaşındaki kızı hâlâ bezine kaka yapıyor.
bir başkası da "belki öğretmenler disiplin verir biraz" diye iki yaşını geçince kreşe göndermeyi planlıyor.

ilk altı ay zordur, uyku düzeni, emzirme veya süt yoksa mama düzeni oturtmak gibi şeyler bazı bebeklerde gerçekten zor olabiliyor.
ama sonrasında bebek ev hayatına uyum sağlamalı, sağlayacak şekilde büyütülmeli.
bebeğin ya da çocuğun her istediğine evet demek, her istediğini yapmasına izin vermek ve hayatınızı ele geçirmesine göz yummak çocuk büyütmek değil, uzun vadede çocuğa zarar vermek demek zaten.

bir de şunu görüyorum.
instagram'da kendini çocuğuna adamış anneleri takip ettikçe, yemek yapmak için çocuğu bir saat parkına koyduklarında bile "kötü anneyim" hissine falan kapılıyorlar.
sürekli bebek bakımı ve annelik forumu okuyup, devamlı sosyal medyadan bu konuları takip ediyorlar.
bunun annelerin psikolojisini aşırı olumsuz etkilediğine birebir şahidim.
0
blatta hiberna
(03.01.21)
5 yasinda bir velet sahibi olarak bildiriyorum: evet zor. evet uyumuyorlar.

oyle incik cincik ilgilerini cok cekecek o yuzden onlar ayaktayken yapamayacagin hobilerini unut. nailart kullum imkansiz yani kendin yapmayi seviyorsan. nerede vakit bulacaksin?

ki bebesini 40 gunlukten itibaren aksam ezani okunur okunmaz yataga dehleyen bir anne olarak soyluyorum bunu. bir de dusun esin etrafindakiler falan cocuklari geceyarisina dek oturtan tiplerdense hepten bitti gun.

esinden destek gormezsen etrafindakiler sinir yuku olursa evet yani soylenenler hakli. dus aliyorsun ama nasil aliyorsun. o sac taraniyor ama nasil taraniyor. yani surekli sana yapisik bir yasam formu. cocuksuz halindeki kafa rahatligi ile bunlari yapman imkansiz.

5 yasindaki danam hala gecenin bir koru uyanir ve yanima gelir salona orada devam eder uykusuna. bu bile arka planda bir tab aciyor beyni surekli mesgul ediyor. o surekli hazir olda sorumluluk hali insani bu kadar yoran sey zaten.
0
2oda1salon
(03.01.21)
@

olumlu düşünceler ve tavsiyeler içim teşekkür ederim, diğerlerine de elbette fikir verdikleri için ayrıca teşekkür ederim.

elbette zor olacak, saatlerce kendime ayıramayacak saçımı başımı yapamıycak her duştan sonra nailart yapamıycak her istediğimde özgürce çıkıp gezemeyeceğim. bunların bilincinde ve biçok şeye doymuş olarak bu bebeği yapma kararı aldık. zaten bebek düşüncesinden önce de eşimle aylar öncesinden çılgın gibi devam eden sosyal hayatımızı frenlemiş bazı insanların hiç yapamayacağı çoğu şeye doymuş durumdaydık. hayatını tamamen başka şeye odaklamak konusuna gelirsek de, hangi insan hayatının hangi döneminde bunun için yüzde yüz hazır hisseder ki zaten? güçlü bi psikoloji ve kabullenmeyi fedakarlık yapmayı bilen bir bireyin bunu da aşılmayacak bir sorun haline getireceğini düşünmedim hiç. bu yüzden de dediğim gibi kafam hep rahattı stres yapmadım ama insanların bunu bu kadar zor yansıtmaları beni cidden geriyor maalesef.

çocuk büyütmek elbet büyük sorumluluk, büyük bilinç isteyen iş ama sağlıklı düşünen her birey o çocuk olduktan sonra bunu yoluna koymayı, delirmeden atlatmayı bilir gibi geliyor hala..
0
🌸jonestown
(03.01.21)
Bebekten bebeğe değişir.
Bir arkadaşım ilk oğlan bebeği hiç uğraştırmadığı için ikinciye cesaretlendiğini, ama sonra ikinci bebekle pişman olduğunu söylemişti.
Ben tek bebekle pes ettim mesela. Çalışma koşullarım kötüydü, mobbing vardı.
Eş ve aile desteği varsa daha kolay olabilir.
0
pro9it9is9
(03.01.21)
doğuma bu kadar az süre kala böyle şeyleri düşünmeniz size yarar değil daha çok zarar getirir. eğer şu durumda değil de çocuk yapmayı düşünme aşamasında olsanız çok daha farklı yazardım ama siz artık annesiniz. bu çocuk dünyaya gelecek ve siz ömrünüz boyunca ona kendinizden daha çok bakacaksınız. bu korkulacak bir şey değil. ben anne değilim ama vakti gelince olmayı çok isterim. siz gerçekten kıskanılacak bir azınlıktasınız. anlattığınız kadarıyla tüm zorlu aşamaları aşmış, sağlıklı bir birey yetiştirecek sağlıklı bir annesiniz. hadi insanların düşüncelerini vazgeçin ve kendi gerçekliğinize odaklanın. bundan 3 ay önce köpek sahiplendim. küçüklüğümden beri istediğim bir şeydi ve o bile bazen işlerimi aksatmama sebep olabiliyor. ama böyle bir durumda asla onu atmayı veya başkasına vermeyi veya ya keşke yapmasaydım tüh dedikleri gibi oldu köpek almak çok büyük sorumlulukmuş demiyorum. çünkü onu seviyorum ve bu bana yük gelmiyor. evet bazı günler uykusuz kalacak, bazı günler duş bile alamayacaksınız çok doğru. ama bunları dünyaya getirdiğiniz yavruyu görünce unutacaksınız çünkü o sizden bir parça.

ayrıca dedikleri kadar abartan kadınlar gerçekten tembel :) işten eve gelip ayaklarını uzatıp yemek bekleyen bir kocanız yoksa, ve en azından yanınızda 3-4 saat duracak bir kişi anneniz/kayınvalideniz veya bir bakıcınız varsa gerçekten abartıldığı kadar zor olduğunu düşünmüyorum. siz de öyle düşünmeyin ve zor olmasın. şimdiden hayırlısı olsun.
0
melina
(03.01.21)
@jonestown

Sevgili arkadaşımız, insanların bu işi bu kadar abartmalarına bakma. Bence dengesizce şikayet ettikleri ve sürekli olumsuzluğa odaklı yaşadıkları için böyleler. Halbuki şöyle bir söz var ki doğaya baktığın zaman da bunun %100 uygulamasını görebilirsin:

"Çocuklarınızı eğitmek için büyük çabalara girmenize gerek yok. Çünkü onlar sadece sizi taklit ederek öğrenirler. Siz kendinizi eğitin yeter."

Bu minvaldeki o yazıyı Üstün Dökmen'in ağzından yazan da var başka kişilerin ağzından yazan da. Ama bu yazı %1500 doğrudur.

Ayrıca anne babalık bir insana hayatı öğretmek demek. Hayatta şimdi ve burada nasıl yaşanacağını öğretmek demek. Sen istemez misin o da evladı olduğunda kendini kendi hayatından tamamen soyutlamak yerine kendi hayatına evladını da onun faydasına olacak seviyede dahil etsin, mesela hobilerini yapmak istediğinde onunla birlikte yapsın, ona yeni şeyler katsın... istemez misin? Bence çocuk büyütmek o kadar da ağır bir yük değil, biz neysek yavrumuz da en az o olacak, ona göre davransak yeterli gibi.
0
1bir1bir1
(03.01.21)
çocuğum yok ama bunun zor olduğunu bilmek için çocuk sahibi olmaya gerek yok bence. o 2-3 tane yapanların bilerek yaptığını düşünmüyorum:) bana kalırsa çok büyük sorumluluk, insanların farkında olmadığı kadar büyük.
0
nothing in my way
(03.01.21)
Çocuğum yok, ama ikiz yeğenlerim var.
Bana göre bebeklik döneminin en büyük zorluğu gaz çıkarmada zorlanan yeğenimin bazen saatlerce ağlamasıydı. Sinir harbi.
1-3 yaş dönemi süper; ama düşmesinler, kendilerine zarar vermesinler diye sürekli takip etmeniz lazım.
3-6 yaş döneminde sürekli oyun ve ilgi istiyorlar. Benim pilimi 2 saatte bitiriyorlar. Onların enerjisi bitmiyor. Öğlene kadar kreşe gidiyorlardı kapanana kadar. Öğleden sonra birkaç saat öğretmenlerinin verdiğini aktiviteyi yapıyorlar. En geç 22.00’de uyuyorlar. Bu da 7-8 saat birlikte oyun oynamanız veya site bahçesinde arkadaşlarıyla oyun oynarken gözlemeniz demek.
Abimin eşi çocuklar 1 yaşındayken çalışmaya başladı. Ev işleri ve çocukların bakımını annem ve kayınvalide üstlendi. Onlar hiç şikayet etmiyorlar, ama ben dayanamazdım valla. Çalışan annenin bakım için desteği olması şart bence. Abimler sosyal hayatlarına son sürat devam ettiler. Allah tüm yeni ebeveynlere benim annem gibi birini nasip etsin. :)
0
auroraaurora
(03.01.21)
Çocuğum yok ama biri bebek iki çocuk bakımı deneyimim var. Zorlukları da var güzellikleri de. Önemli olan sizin kendinizi buna hazır hissetmeniz. Hayatınız değişecek ona göre şekillenecek. Bu bir gerçek. Hayatınızdan kariyer olsun, sosyal hayat olsun doyum almışsanız ve anlayışlı, sorumluluk sahibi bir eşe sahipseniz çok endişe etmeyin. Annelerinde gözlemlediklerim bunlar. Mutluluklar dilerim
0
skywalker.anakinn
(04.01.21)
(11)

Yakından Tanıdığınız Birisi İntihar Etti Mi?

silah taciri
S.b.
S.b.
0
silah taciri
(01.01.21)
evet 4 ay once bir arkadasim intihar etti.

neden sordugunu merak ettim acikcasi.
0
lamartin
(01.01.21)
etmedi.
0
ateistanbul
(01.01.21)
dusundum de kuzenim etmis, onu da yakindan tanimiyorum.
0
ateistanbul
(01.01.21)
Etti. Öğrenmek istediğiniz nedir?
0
ultranil07
(01.01.21)
Geniş aileden 2 kişi.

Biri üzerine benzin döküp yakmış, diğeri belden aşağı felçti, nasıl intihar ettiğini bilmiyorum.
0
stewie
(01.01.21)
Teyzemin oglu.

Zaten ciddi mental sikintilari vardi, bir gece kendisini evin asagisindaki bayir arazide agaca asili bulmus teyzem..
0
Avoiding The Puddle
(01.01.21)
Dayımın oğlu borçlarından dolayı etti ama vefat etmedi. Hastaneye kaldırdılar, midesini yıkadılar, duran kalbini çalıştırdılar falan. Sonra bir müddet psikyatrik tedavi gördü. Şimdi hiçbir problemi yok çok şükür.
0
dilemma of subscribtionability
(01.01.21)
yakından tanıyorum denmez ama kuzenim etti.
0
der meister
(01.01.21)
tanıdık aramasanız ibretlik bir intihar vakası anlatacaktım.
0
Fatih_BaKeR
(02.01.21)
Bunu sordum çünkü bence intiharların çok büyük kısmı uzun vadede alınmış bir karardır. Yani anlık olarak karar verilen bir şey değildir. Psikiyatrlar, psikologlar daha iyi bilir tabi..

Benim merak ettiğim şey, intihar kararı için bir sınır var. O sınır geçildikten sonra geri dönüş olmuyor. Bu sınırın geçilmesini, o kararın alınmasını öğrenmek istedim..
0
🌸silah taciri
(03.01.21)
Etti ama ben yanında değildim. Çok şükür kurtulmuştu. Ben yanındayken de bir kere etmek istemişti yalvar yakar geri döndürmüştüm. Lisedeydik ergenlik zamanlarıydı.
0
skywalker.anakinn
(04.01.21)
(23)

en iyi film

Tochinoshin
izlediğiniz en iyi film denince aklınıza gelen ilk filmi yazar mısınız? ama düşünmeden yazın.
izlediğiniz en iyi film denince aklınıza gelen ilk filmi yazar mısınız? ama düşünmeden yazın.
0
Tochinoshin
(27.12.20)
8 bucuk, citizen kane
0
hot potato
(27.12.20)
The Prestige
0
elon
(27.12.20)
The Shawshank Redemption
0
lion de la Turquie
(27.12.20)
The Godfather I
0
exlibris
(27.12.20)
Braveheart ve The Shawshank Redemption arasında gidip gelirim.
0
etna
(27.12.20)
Once Upon a Time in America
0
heritage
(27.12.20)
schindler's list
0
nothing in my way
(27.12.20)
1 numaram hep Gladyatör oldu
0
alttaraf
(27.12.20)
Rumble Fish.
0
huçi kuçi
(27.12.20)
The Godfather
0
ryhmer
(27.12.20)
The Godfather
0
deer hunter
(27.12.20)
interstellar
0
jelly bear
(27.12.20)
goodfellas sanki
0
nimberjack
(27.12.20)
Buz Devri 3
0
skywalker.anakinn
(27.12.20)
bu soruya dogville, kingdom of heaven ve lord of the rings derdim. ucunden 1'ini soylerdim ne zaman sorulsam.
0
baldur2
(27.12.20)
The departed
0
silah taciri
(27.12.20)
The Matrix
0
rodriguez2
(27.12.20)
the godfather
0
jamswety
(27.12.20)
Lord of the rings, interstellar, intouchables
0
karpuzpeynirekmeksu
(27.12.20)
Life is beatiful ve
yeşil rehber(İngilizcesi unuttum)
0
valarmurgulis
(27.12.20)
The Matrix
0
basingse
(27.12.20)
Heat
0
ghostinthemech
(30.12.20)
Gazap Ateşi
0
Efespilsen
(30.12.20)
(4)

Bu şarkı için yorumunuz tam olarak ne olurdu?

berkes2
Sbhttps://youtu.be/WelslZZzPZo
0
berkes2
(26.12.20)
cringe iste. Dilime takilir diye korktum, z kusagi sever aslinda boyle seyleri simdi ciksa 200M izlenme alir, bumpin bumpin diye tiktoklarda kullanilirdi
0
neverletyougodown
(26.12.20)
video da şarkı da çok kötü.
0
rahip janick
(26.12.20)
Beğenmedim. Ses kötü, hiç bir çekiciliği yok.
0
skywalker.anakinn
(26.12.20)
80 lerin sonu 90 ların başı hiphop şarkıları vardı böyle bir sürü.
0
silver apple
(26.12.20)
(7)

ölüm korkusunu sebepleri ne olabilir?

ala09
istediği gibi yaşayamamak veya öldükten sonra başına bir şey gelecek korkusu mu ne sizce?
istediği gibi yaşayamamak veya öldükten sonra başına bir şey gelecek korkusu mu ne sizce?
0
ala09
(25.12.20)
Çekilecek acı, ölüm biçimi, her şeyin kaybedileceği düşüncesi
0
dissendium
(25.12.20)
Yaşanmamışlıklar, pişmanlıklar ve ölümden sonrasını bilmeme sanırım.
0
superfluid
(25.12.20)
el finito
0
naksidil
(25.12.20)
Herkes için farklıdır. Benim için hayatta kalma iç güdüsü açıkçası.
0
skywalker.anakinn
(25.12.20)
Çok ilginç. Aynı sebepten dolayı bir aydır anksiyete atakları yaşıyorum.

Bence yaşanmamışlıklar. Yoksa ölüm biçimi falan umurumda değil. Nasıl öleceğimdem hiç korkmuyorum. Ama öleceğim an aklımdan geçen düşüncelerin "İstediğim gibi yaşayamadım." olmasını istemiyorum.
0
hitokiri kenshin
(25.12.20)
Açıkçası ailem ve eşim olmasa iplemem galiba. Ölme korkusu olduğunda aklima annem ve esim geliyor hep, onların uzulmesi vs. Bu sebepten hayat sigortam var ikisinin de adi üstüne, bari o konuda biraz kafam rahat.

Bir tanidigim vardı, esini, cocuklarini vs kaybetmiş hep. Vallaha o adam olsam dünya zerre s.kimde olmazdı, öbür taraf gibi muhabbetler daha da umrumda olmazdi, benden ailemi alan öbür tarafi diyip gecerdim.
0
logisticsmanager
(26.12.20)
Olum sonrasini bilmedigim icin korkuyorum ben. Basima kotu seyler gelecegini dusunuyorum evet.
Yokluk oldugunu dusunmuyorum.
Boyle karanlik olacak hissi de var bende. Karanliktan cok korkarim zaten.
Yani yasanmamisliklar, pismaniklar, hayattaki zevklerimden ve yakinlarimdan ayri kalma hissi degil korkumun temeli.
0
Kittie
(26.12.20)
(4)

Oyuncakci veya oyuncak tavsiyesi

dunal
Merhaba,Internette okul oncesi cagda birine hediye bakiyorum ama her sey satan buyuk sitelerdeki plastik oyuncaklarin otesine gecemedim. Guzel ve kaliteli oyuncaklar satan yerler uzerine tavsiye verebilir misiniz? Egitici, gelistirici, boyaliysa boyasina dikkat edilen tarz oyuncaklar satan yerler ar
Merhaba,
Internette okul oncesi cagda birine hediye bakiyorum ama her sey satan buyuk sitelerdeki plastik oyuncaklarin otesine gecemedim. Guzel ve kaliteli oyuncaklar satan yerler uzerine tavsiye verebilir misiniz? Egitici, gelistirici, boyaliysa boyasina dikkat edilen tarz oyuncaklar satan yerler ariyorum. Ya da bildiginiz ozel oyuncaklar da olabilir. Ozel oyuncak derken hani olur ya belki bir seyi cok iyi ogreten, belki guncel yetiler kazandirmaya yonelik, belki modul modul gelistirmeye acik, belki uzun sure kullanabilecegi, tutulan oyuncaklari kastediyorum.
Tesekkurler.
0
dunal
(25.12.20)
Çok küçük bebek çocuk için www.e-bebek.com
Bir de IKEA'ya bakın isterseniz www.ikea.com.tr
Buradaki ahşap tren setine bayılıyor çocuklar.
0
kobuzchu kiz
(25.12.20)
Katamino diye bir oyuncak gördüm, kuzene alacağım, siz de bakın, sözlükteki başlığı (bkz: katamino)
0
kaset
(25.12.20)
www.hepsiburada.com şimdi fiyat aralığı vermediğiniz için bu geldi aklıma en iyi. Kendim de birebir oynadığım için gayet faydalı öğretici buldum:) . Hatta okul öncesi değil sonrasında da rahat kullanılabilir bir ürün.
0
skywalker.anakinn
(25.12.20)
lego alabilirsiniz. elbette kesin bir ayrım yok ama genellersek erkek çocukları city, kız çocukları friends serisine ilgi duyuyorlar. veya classic serisinden olabilir.

www.mucitpanda.com bu sitede de çok çeşitli ve nitelikli oyuncaklar var..
0
evanka
(26.12.20)
(5)

Korona 2. test

omembo
arkadaşlar 10 gün önce korona oldum atlattım çok şükür. yarın işe başlayacağım ama 2. bir test yaptırıp hem kendim hemde iş yerindeki insanların kafası rahat olsun istiyorum.bu 2. testi ücretsiz yaptırmak istiyorum. 250 tl benim için büyük para :( devlet hastanesine gitsem yapar mı? ne yapmalıyım. b
arkadaşlar 10 gün önce korona oldum atlattım çok şükür. yarın işe başlayacağım ama 2. bir test yaptırıp hem kendim hemde iş yerindeki insanların kafası rahat olsun istiyorum.

bu 2. testi ücretsiz yaptırmak istiyorum. 250 tl benim için büyük para :( devlet hastanesine gitsem yapar mı? ne yapmalıyım. bana akıl verir misiniz?
0
omembo
(24.12.20)
Yapmıyorlar maalesef. Belirtilerinizin devam ediyorsa ya da 50 yaşında üzerinde olursanız tekrar sürüntü alıyorlar. Şansınızı deneyin isterseniz. Benim çevremden çoğu genç arkadaşım ikinci testi ücretsiz yaptıramadı.
0
aynabugusu
(24.12.20)
bölgeden bölgeye değişiyor.karantina süresi bittikten sonra belirti yoksa gerek yok diyorlar ama bizim akrabalar iş yerinden istiyorlar diyerek tekrar test yaptırdı ve negatife döndüğünü gördü. doktor anlayışlıysa, iş yerinden istiyorlar diyerek tekrar yaptırabilirsin.
0
kzeaks
(24.12.20)
filyasyon ekibi şöyle bir şey dedi, ne kadar mantıklı bilemiyorum. size test yapmamız mantıksız dedi. neden dedim. "çünkü virüs parçacıkları en az 3 ay içinizde olacak, yani 3 ay boyunca pozitif çıkma ihtimaliniz var, yani kesin negatif sonucu alamayabilirsiniz" dedi.

bunun üzerine bir şey diyemedim artık. cidden durum böylemi 3 ay içimde virüs kırıntıları kalıyor mu?
0
🌸omembo
(24.12.20)
Benimde düin testim pozitif cıktı. Yüksek ateş + baş ağrısı + halsizlik şikayetim olduğu için test yaptırdım sonuç pozitif. Kullanmam için ilaç verdiler su anda kendimi iyi hissediyorum. Sizin korona süreciniz nasıl geçti anlatır mısıniz?
0
atcapar
(24.12.20)
Ben de 10 aralıkta test yaptırdım Çapa' da. Pozitif çıktı. Belirtilerim vardı yaptılar. Bir hafta sonra tüm belirtiler kayboldu iyileştim ama yine de 14 gün doldurdum garanti olsun diye. Ölüsü vardır o yüzden yalancı pozitif lik çıkabilir demişti eve gelenler. Tekrar Çapa'ya gittim. Ama belirttim var diye form doldurdum. Yapmıyorlar diğer türlü. Akşamında sonuç çıktı.
0
skywalker.anakinn
(24.12.20)
(3)

Yurtdışı Uçuş Öncesi Korona Testi / Özellikle İtalya ve Malta

burka
MerhabaYakın zamanda yurtdışına uçakla geçen birisi var mı acaba ? Test sonuçlarının uçuştan ne kadar önce alınması gerekli, kontrol sistemi nasıl ?Malta aktarmalı İtalya'a geçeceğim.Teşekkürler
Merhaba

Yakın zamanda yurtdışına uçakla geçen birisi var mı acaba ? Test sonuçlarının uçuştan ne kadar önce alınması gerekli, kontrol sistemi nasıl ?

Malta aktarmalı İtalya'a geçeceğim.

Teşekkürler
0
burka
(24.11.20)
Bende bunu merak ediyorum hatta duyuru da açmıştım (www.eksiduyuru.com), Fakat süreci şöyle güzel bir özetleyen olursa çok güzel olur
0
spacevan
(24.11.20)
ülkeye göre, hangi amaçla gittiğinize göre değişiyor. “iata travel centre” sitesine gidip bilgileri doldurarak hangi şartlarda girebilirsiniz gösterir. Süreci özetleyen site orası.
0
catch the arrow
(24.11.20)
Annem Almanya'ya gidecekti. Uçuş gününden bir gün önce yapılmış olması gerekiyor demişlerdi. Özel hastanede yaptırmıştı. Çünkü devlette 3,4 günde belli oluyor sonuçlar. Özel hastanede bir gün sonra çıkmıştı. Zaten hastaneye gittiğinizde yurt dışı için diyorsunuz. Onlar da size test sonuç kağıdını yabancı dilde veriyor.
0
skywalker.anakinn
(24.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.