[]

bebek büyütmek cidden bu kadar zor mu yahu?

ya da madem bu kadar zor neden bunu sürekli söyleyenlerin 2 3 çocuğu var..

2 buçuk ay sonra anne olacağım, süreci rahat atlattım diyebilirim ve sonrasını da cidden kafaya takmadım hiç, uykusuz kalmak sürekli onunla ilgilenmek vs hiç stres oluşturmadı üstümde. ama cidden bişeyden çok bunaldım artık..

yakın ya da uzak etrafımdaki çoğu insan sürekli normal muhabbet arasında bile benim için dünyanın sonu geliyormuş gibi hayatım bitmiş mahvolmuş gibi yorumlar yapıyorlar. en basiti uykuyu unut, hiç uyuyamayacaksın. bunlar iyi günlerin bol bol uyu.. yahu bu bebek hiç mi uyumuyor günde 7 8 saat uyku beklentim zaten yok bebekle ama 24 saat nasıl hiç uyuyacak vakit olmaz ki?

kendini unut hayatın tamamen ona göre olacak diyorlar, nailart çok severim mesela, tırnaklarıma bakıp onu bırak saçını taramaya vakit bulamayacaksın diyolar. yahu saç taramak kaç saniye, duş almak kaç dakika? tamam yeni doğan döneminde belki olabilir ama iddia ettikleri süre 2 3 yıl.

çalışma hayatımda aylarca günde 18 saat çalıştığım, 2 3 saat uykuyla hayatıma devam ettiğim zamanlar oldu. öyle çıtkırıldım bi bünyem yok. yaklaşık 1 sene kendim bakacağım sonrasında çalışma hayatına döneceğim. madem bebek böyle bişey annesi bakamıyor başkası nasıl bakacak bu bebeklere?

bebek tecrübesi olanlara soruyorum, bu iş cidden bu kadar zor mu yoksa insanlar laf olsun diye mi söylüyorlar, onlar mı işbilmez ben mi fazla rahatım?

ha bi de şey var, herşeyi sayıp, ama bi kere gülünce herşeyi unutursun demeleri.. unuttuğun şeyi bana niye anlatıyorsun madem..

 
doğan çocuğun bir rahatsızlığı yoksa hepsi gereksiz abarti. 6. aydan sonra zaten kendi düzeni olan bir canlı. hayatını çocuğa endeksleyenlerin sorunu kendi hayatlarından vazgeçip bunu bir amaç gibi görmeleri. oysa zaten temel ihtiyaçları sağlandıktan sonra çocuk kendi büyüyen bir canlı.


  • helenart  (03.01.21 16:16:43) 
Yeni nesil ebeveynlik zor malesef. Ben, annemler, arkadaşlarım, tanıdığım herkes bir şekilde, sokakta okulda büyüdük. Ama şimdi arkadaşlarımdan kimi görsem çocuğu için sürekli projeler hazırlıyor, her şeyi araştırıyor, TUS'a hazırlanır gibi çocuk bakıyorlar. Biz büyürken bu kadar külfet olmadık. Uykusuzluk konusu doğrudur. Çocuklar gece açıkıp falan uyanıyorlar. Kariyerist değilsen çok da büyük mesele değil. Ama etrafındakilerin senden beklentisi büyük olunca 24 saatin de o çocuk olabilir. Hayırlı olsun. Umarım rahat büyütürsün.


  • prole  (03.01.21 16:17:05) 
bebeğim yok, olmasını da istemiyorum. çünkü gerçekten çocuk "yetiştirmek" zor.

sırf uyku değil sorun, stresi var. bebeğin sağlığından endişeli olacaksın, kendi evebeynliğinden şüphe ediyor olacaksın (neden ağlıyor, neden susturamıyorum...), iş stresi, eşinle gerginlikleriniz, artık çocuğum var kendi hayatımı ona göre yaşamak zorundayım, bireyliğim kalmadı... bebek de hep bebek kalmayacak, şimdiden maması var bezi var, para yetiştirmek zor. ileride büyüdükçe derdi masrafı artacak. o ana odaklanmak zor, geleceği de düşündüğünden stres iyice artacak. ya çok hastalanırsa, bir yerine bir şey olursa, kaybolursa, öğrenmede zorluk yaşarsa, doğru ahlakı öğretmezsem, arkadaşlarından derslerde veya maddi durumda geri kalırsa... travma yaşarsa, ya onu kaybedersem...

he çalışan annelere daha zor tabii de çalışmıyorsan daha çok vakit bulabilirsin hobilerine.

bu stresi göze alıp, cesaret edebilenlere tebriklerimi iletiyorum.

hiç iyi yetiştirilmemiş, hep ihmal edilmiş, kötü muamele görmüş bir çocuk olarak çocuk yetiştirmenin gerçekten çok zahmetli ve fedakarlık isteyen bir şey olduğunu düşünüyorum. ay bunları yazarken bile afakanlar bastı.

----
edit: çocuk bu büyür demek yanlış. büyür ama doğru yetişir mi? insan gibi insan olur mu? onun hayatından sen sorumlusun ve tabii ki her şeyini detaylıca düşünüp hesaplayacaksın. oyuncak değil bu, canlı.
  • batlegolas  (03.01.21 16:21:06 ~ 16:23:46) 
eşinin desteği oldukça önemli. ancak ilk 6 ay neredeyse sadece anneye bağımlı olarak yaşıyor çocuk.

yukarıda aktarılanların da abartı olmadığını ayrıca söyleyeyim. yaşadıkça göreceksin. ancak bir şekilde üstesinden geliniyor.
  • tantunisultansuleyman  (03.01.21 16:25:30) 
Eğer çocuğa mama vermeyeceksen(ki verme her annenin sütü bebeğine yeter bu konuda çok netim) evet çok zor. Devamlı emmek istiyor, hiç uyumuyor, hep bir sorun vs.
4.5 yaşında çocuğum var 4 senedir psikoloğa gidiyorum. Doğum sonrası depresyonum hala geçmiyor. Bana çok zor geldi çünkü 2 sene hiç uyumadan emzirdim 1 kere bile biberon ve emzik kullanmadım. Hala doğrusunun bu olduğunu düşünüyorum ama zorluyor işte :)

  • sta  (03.01.21 16:35:36) 
konuşanların bir garip psikolojisi var, onu ben bu güne kadar anlayamadım. daha çok laf olsun torba dolsun diye konuşuyor insanlar. veya başlarından geçen zorlu tecrübeleri durmadan anlatmayı severler ya, onun gibi birşey galiba. umarım azalarak biter bu muhabbet, zira hiç hoşlanmıyorum. madem tecrübelerimizi anlatmaya bayılıyoruz, ilk kez anne olacak birine tecrübelerden süzülen olumlu, yapıcı, faydalı sözler söylemeleri gerektiğini düşünüyorum. insanın zihnine baştan olumsuzluklar yüklenince zamanı geldiğinde olaylarla karşılaşınca kötümserliği artıyor. ben bu anlamda anne itiraf sayfalarını da sevmiyorum. kafamızda büyütüyoruz, başkalarında da aynı isyanları görünce iyice kurban psikoljisine giriyoruz. ben böyleydim yani, çok zorlandım ama zorlanmama gerek yokmuş. şimdi geriye bakınca anlıyorum. bebekle evde olmayı planladığım 2 yıl için başka hedefler koymadan kendimi bebeğin ritmine bıraksam daha az sinir stres sahibi olurmuşum.

hiç uyumayacaksınız diye birşey yok, bebek uyudukça uyursunuz. ama bebeğin uyku düzeni beslenmek için 2-3 saatlik periyodlara ayarlı olduğundan biz yetişkinler böyle bölük bölük uykuyla uykumuzu alamıyoruz. o yüzden hiç uyunmamış gibi geliyordur o söyleyenlere :) bakım için de aslında zaman var ama hormonlardan mıdır nedir eskisi kadar elzem olmuyor sanki. o lohusa topuzu illa ki yapılacak, o pijamanın dizleri çıkacak :)
bakınca bebekle ilgilenmek atla deve değil, dediğiniz gibi iş hayatımızda ne projeler yetiştirmişizdir, ne streslerle baş etmişizdir. bence insanı tüketen özellikle bebek çok minikken mekana kısılmış olma hissi.. çevrenizde yardım alabileceğiniz birileri olursa daha mutlu ilerlersiniz süreçte. zaten sonra da bir düzen oturur, alışırsınız.

neticede rahat bir yapınız varsa çok güzel, umarım böyle devam edersiniz. hem siz hem bebeğiniz için en güzeli bu.. sağlıkla sevgiyle büyütün..
  • evanka  (03.01.21 16:52:32) 
1. aydan sesleniyorum, uykusuzluk vs. alisiliyor öldürmüyor yani. yalniz hamileyken verilen tavsiyelerden birini ciddiye alacak olsaydim kesinlikle gogus uclari icin hamileyken bakim yapmak gereksinimini ciddiye alirdim. ne dogum ne uykusuzluk, hicbiri gogus ucu yaralari kadar yipratip can yakmadi. gumus kapaktir, kremdir vs.dir hamileyken basla sonra cok canin yaniyor diyen kimseyi dinlemedim asiri pismanim. 1 aylik aglayarak emzirme surecinden sonra ancak iyilesti yaralarim. o konuya odaklanmani tavsiye ederim. firsat buldukca uyu diyenlere de cok aldirma bence, uyku depolanabilen bisi diil sonucta, ne kadar uyursan uyu bebekten sonra yine uykusuz olacaksin ama dedigim gibi öldürmüyor. hamileyken ben de senin gibiydim, dogum sonrasi da ayni kafadayim hala (gerci 1 ay oldu daha sonra delirirsem simdilik bilemiyorum :)) ). bir diger tavsiyem de kimseyi, kimsenin anneligini, kimsenin bebegini kendinle kiyaslama. herkes kendine ozgu cunku. eyyorlamam bu kadar. simdiden hayirli olsun, saglikla gelsin, mutlu bir bebek olsun.


  • in vino veritas  (03.01.21 16:56:55) 
Kan değerlerini sürekli kontrol altında tut çünkü özellikle magnezyumun ve vitaminlerin eksikse sağlık sorunları ve depresyon insanın peşini bırakmaz. Mutlaka mutlaka bunlara dikkat edecen.

En önemli şeyi söylüyorum mutlaka bunu yap. Bebeğe sen bakıyorsan kocan da eve baksın. Evle ilgilenen biri mutlaka olsun çünkü annenin iş yükü ilk yıllarda azaltılmalı ki anne tükenmişlik yaşamasın, özellikle gerginlik, kaygı, öfke gibi duygular çoğalmasın, bebeğe sütü aracılığıyla bu duyguları yüklemesin. Bunun için annenin bebeğe odaklanması ve bunu yaparken bakımının sağlanması (hiç değilse evin temizliği düzeni ve çamaşırı ütüsü babanın işi olsun yemek ve bebeğin bakımı ve babaya ve bebeğe olan manevi destek annenin işi olsun) çok çok önemli.

Bunu mutlaka sağla. Mutlaka. Yoksa o bebek babanın gözünde kıymetsiz olur, sen de "doğal görevini yapmış" olursun, ortada ailenin ve bebeğin huzurunu önemseyen bir erkek olmaz. Bunu mutlaka yap. Evet ilk aylarda biraz zorlayacaktır bebek ama senin bakımına dikkat edildiğinde hepsi kolaylaşacaktır.

Yalnız kalma. Her işi sırtlanma yüklenme her şeyi ben yapayım diye atlama her şeye. Bebeğine bak kendini sağlam tut moralin halin sağlığın iyi olsun gerisi kolay.
  • 1bir1bir1  (03.01.21 16:59:36) 
çocuk sahibi değilim ama bebeği olan 30'larındaki arkadaşlarımın söylemlerinden hareketle konuşuyorum, kesinlikle kendi hayatlarının kalmadığından şikayet ediyorlar. tüm hayatları bebeğe endeksli bir şekilde yaşıyorlardı. bu tabii ki iş hayatında proje yetiştirmekten farklı çünkü iş hayatında her zaman yemişim işini abi ya diyebilirsiniz, bi seferlik sallayabilirsiniz, çocukta öyle değil, bir kere bile atlama şansınız yok. her şeyi sürekli mükemmel şekilde yapmak zorundasın, bi kere yanlış yaptığında ufacık bebeğin hayatı söz konusu oluyor. bu sebeplerden ötürü evet çocuk sahibi olmak zor diye hissediyorum ben de. bir de bebeğin çiftlere yüklediği ekstra sorumluluk, hayatın tekdüzeleşmesi, cinselliğin azalması - bitmesi ve çiftlerin birbirinden uzaklaşması gibi bir sorun da oluşuyor, zaten o yüzden belli bi yaştan sonra evlilikleri çocuk yürütüyor diyorlar.

ben de 30'unda evli bir birey olarak çocuk yapmayı ancak "tüm hayatımı bebeğe endekslemeye karar verdikten" sonra planlıyorum açıkçası olursa tabii, yani gezme tozma kendim için yaşama işlerini bi kenara bırakıp sadece çocuk için yaşamayı kabul etmem lazım önce. çünkü en az bi 10-15 sene çilesi var bu işin, sonra da 50 yaşına geliyorsun zaten.
  • roket adam  (03.01.21 17:14:20 ~ 17:22:03) 
Kesinlikle çok haklısınız, ben de çok rahatsız oluyorum bu sürekli söylenenlerden ve açıkçası çoğunun hazır olmadan, erkenden, mahalle baskısıyla ya da ezberden çocuk yapanlar olduğunu düşünüyorum. Henüz çocuk sahibi değilim ama kardeşlerimle aramızdaki yaş farkı çok olduğu için hem annemlerin gözlemledim, hem de kendim bakımlarında aktif rol aldım. Dolayısıyla iyi bir fikrim var nasıl bir şey olduğuna dair.

Özellikle eltim ve kaynım çok fenaydı bebekleri doğduktan sonra ilk sene. Yok hiçbir yere gidilmiyor, yok gezilmiyor, yok her şey bebeğe göre oluyor. E herhalde yani ne bekliyordunuz? Kenara atacaktınız, siz gezecektiniz de kendi kendine büyüyecek miydi? Kaldı ki eltimin anne ve babası da üst katlarında yaşıyor yani.. Ne zaman isteseler bırakıyorlar çocuğu.

Bilmiyorum bana çok tuhaf geliyor. Kolay değil, elbette çok zor özellikle ilk aylar ama insan kendini hazırlamış olmalı buna. Henüz kendisi yeterli olgunluğa erişememiş insanlar çocuk sahibi olunca böyle oluyor bence.
  • gmzo  (03.01.21 17:20:16) 
çocuk algınızla ilgili bir şey ama helenart'a daha çok katılıyorum.

etrafımdaki kendi yaşıtım annelere bakıyorum (ki çok yakın arkadaşlarım da var, dışarıdan bakmıyorum yani) dediğiniz gibi saç baş ayrı yerde.
manikür, pedikür gibi şeyler zaten yok.
perişanlık, devamlı çocuk çocuk çocuk düşüncesi ve tamamen ona endeksli bir yaşam.
hayatları mahvoldu resmen.

diğer yanda, kendi bebeklik resimlerimde annemin lohusayken bile kırmızı ojeli olan elleri, bebekliğim boyunca fönlü ve röfleli saçları ve normal bir hayat.

iki yıl boyunca meşhur bir bebek maması markasında çalıştım, annelerle birebir muhataptım ve bilgi verebilecek konumdaydım.
çocuğun belli bir düzeni olur, "mama saatinde yemiyorsa zorlamayın ve elinizde kaseyle/biberonla peşinde koşmayın ya da her istediğinde emzirmeyin, sonraki mama saatine kadar bekleyin." derdik, dilimizde tüy biterdi.
bunu uygulayan anne yok gibi bir şey.

yakın çevremde "ama istiyor" diye 15 dakikada iki kere bebeğin ağzına meme dayayan anne var.

daha emekleyemeyen bebek için salon eşyalarını salondan çıkartıp, ortasına kocaman yorgan seren var.

çevremdekilerden birinin dört buçuk yaşındaki kızı hâlâ bezine kaka yapıyor.
bir başkası da "belki öğretmenler disiplin verir biraz" diye iki yaşını geçince kreşe göndermeyi planlıyor.

ilk altı ay zordur, uyku düzeni, emzirme veya süt yoksa mama düzeni oturtmak gibi şeyler bazı bebeklerde gerçekten zor olabiliyor.
ama sonrasında bebek ev hayatına uyum sağlamalı, sağlayacak şekilde büyütülmeli.
bebeğin ya da çocuğun her istediğine evet demek, her istediğini yapmasına izin vermek ve hayatınızı ele geçirmesine göz yummak çocuk büyütmek değil, uzun vadede çocuğa zarar vermek demek zaten.

bir de şunu görüyorum.
instagram'da kendini çocuğuna adamış anneleri takip ettikçe, yemek yapmak için çocuğu bir saat parkına koyduklarında bile "kötü anneyim" hissine falan kapılıyorlar.
sürekli bebek bakımı ve annelik forumu okuyup, devamlı sosyal medyadan bu konuları takip ediyorlar.
bunun annelerin psikolojisini aşırı olumsuz etkilediğine birebir şahidim.
  • blatta hiberna  (03.01.21 17:49:12 ~ 18:03:38) 
5 yasinda bir velet sahibi olarak bildiriyorum: evet zor. evet uyumuyorlar.

oyle incik cincik ilgilerini cok cekecek o yuzden onlar ayaktayken yapamayacagin hobilerini unut. nailart kullum imkansiz yani kendin yapmayi seviyorsan. nerede vakit bulacaksin?

ki bebesini 40 gunlukten itibaren aksam ezani okunur okunmaz yataga dehleyen bir anne olarak soyluyorum bunu. bir de dusun esin etrafindakiler falan cocuklari geceyarisina dek oturtan tiplerdense hepten bitti gun.

esinden destek gormezsen etrafindakiler sinir yuku olursa evet yani soylenenler hakli. dus aliyorsun ama nasil aliyorsun. o sac taraniyor ama nasil taraniyor. yani surekli sana yapisik bir yasam formu. cocuksuz halindeki kafa rahatligi ile bunlari yapman imkansiz.

5 yasindaki danam hala gecenin bir koru uyanir ve yanima gelir salona orada devam eder uykusuna. bu bile arka planda bir tab aciyor beyni surekli mesgul ediyor. o surekli hazir olda sorumluluk hali insani bu kadar yoran sey zaten.
  • 2oda1salon  (03.01.21 18:38:02) 
@

olumlu düşünceler ve tavsiyeler içim teşekkür ederim, diğerlerine de elbette fikir verdikleri için ayrıca teşekkür ederim.

elbette zor olacak, saatlerce kendime ayıramayacak saçımı başımı yapamıycak her duştan sonra nailart yapamıycak her istediğimde özgürce çıkıp gezemeyeceğim. bunların bilincinde ve biçok şeye doymuş olarak bu bebeği yapma kararı aldık. zaten bebek düşüncesinden önce de eşimle aylar öncesinden çılgın gibi devam eden sosyal hayatımızı frenlemiş bazı insanların hiç yapamayacağı çoğu şeye doymuş durumdaydık. hayatını tamamen başka şeye odaklamak konusuna gelirsek de, hangi insan hayatının hangi döneminde bunun için yüzde yüz hazır hisseder ki zaten? güçlü bi psikoloji ve kabullenmeyi fedakarlık yapmayı bilen bir bireyin bunu da aşılmayacak bir sorun haline getireceğini düşünmedim hiç. bu yüzden de dediğim gibi kafam hep rahattı stres yapmadım ama insanların bunu bu kadar zor yansıtmaları beni cidden geriyor maalesef.

çocuk büyütmek elbet büyük sorumluluk, büyük bilinç isteyen iş ama sağlıklı düşünen her birey o çocuk olduktan sonra bunu yoluna koymayı, delirmeden atlatmayı bilir gibi geliyor hala..
  • jonestown  (03.01.21 18:53:09) 
Bebekten bebeğe değişir.
Bir arkadaşım ilk oğlan bebeği hiç uğraştırmadığı için ikinciye cesaretlendiğini, ama sonra ikinci bebekle pişman olduğunu söylemişti.
Ben tek bebekle pes ettim mesela. Çalışma koşullarım kötüydü, mobbing vardı.
Eş ve aile desteği varsa daha kolay olabilir.
  • pro9it9is9  (03.01.21 19:37:04) 
doğuma bu kadar az süre kala böyle şeyleri düşünmeniz size yarar değil daha çok zarar getirir. eğer şu durumda değil de çocuk yapmayı düşünme aşamasında olsanız çok daha farklı yazardım ama siz artık annesiniz. bu çocuk dünyaya gelecek ve siz ömrünüz boyunca ona kendinizden daha çok bakacaksınız. bu korkulacak bir şey değil. ben anne değilim ama vakti gelince olmayı çok isterim. siz gerçekten kıskanılacak bir azınlıktasınız. anlattığınız kadarıyla tüm zorlu aşamaları aşmış, sağlıklı bir birey yetiştirecek sağlıklı bir annesiniz. hadi insanların düşüncelerini vazgeçin ve kendi gerçekliğinize odaklanın. bundan 3 ay önce köpek sahiplendim. küçüklüğümden beri istediğim bir şeydi ve o bile bazen işlerimi aksatmama sebep olabiliyor. ama böyle bir durumda asla onu atmayı veya başkasına vermeyi veya ya keşke yapmasaydım tüh dedikleri gibi oldu köpek almak çok büyük sorumlulukmuş demiyorum. çünkü onu seviyorum ve bu bana yük gelmiyor. evet bazı günler uykusuz kalacak, bazı günler duş bile alamayacaksınız çok doğru. ama bunları dünyaya getirdiğiniz yavruyu görünce unutacaksınız çünkü o sizden bir parça.

ayrıca dedikleri kadar abartan kadınlar gerçekten tembel :) işten eve gelip ayaklarını uzatıp yemek bekleyen bir kocanız yoksa, ve en azından yanınızda 3-4 saat duracak bir kişi anneniz/kayınvalideniz veya bir bakıcınız varsa gerçekten abartıldığı kadar zor olduğunu düşünmüyorum. siz de öyle düşünmeyin ve zor olmasın. şimdiden hayırlısı olsun.
  • melina  (03.01.21 19:45:21) 
@jonestown

Sevgili arkadaşımız, insanların bu işi bu kadar abartmalarına bakma. Bence dengesizce şikayet ettikleri ve sürekli olumsuzluğa odaklı yaşadıkları için böyleler. Halbuki şöyle bir söz var ki doğaya baktığın zaman da bunun %100 uygulamasını görebilirsin:

"Çocuklarınızı eğitmek için büyük çabalara girmenize gerek yok. Çünkü onlar sadece sizi taklit ederek öğrenirler. Siz kendinizi eğitin yeter."

Bu minvaldeki o yazıyı Üstün Dökmen'in ağzından yazan da var başka kişilerin ağzından yazan da. Ama bu yazı %1500 doğrudur.

Ayrıca anne babalık bir insana hayatı öğretmek demek. Hayatta şimdi ve burada nasıl yaşanacağını öğretmek demek. Sen istemez misin o da evladı olduğunda kendini kendi hayatından tamamen soyutlamak yerine kendi hayatına evladını da onun faydasına olacak seviyede dahil etsin, mesela hobilerini yapmak istediğinde onunla birlikte yapsın, ona yeni şeyler katsın... istemez misin? Bence çocuk büyütmek o kadar da ağır bir yük değil, biz neysek yavrumuz da en az o olacak, ona göre davransak yeterli gibi.
  • 1bir1bir1  (03.01.21 20:26:52) 
çocuğum yok ama bunun zor olduğunu bilmek için çocuk sahibi olmaya gerek yok bence. o 2-3 tane yapanların bilerek yaptığını düşünmüyorum:) bana kalırsa çok büyük sorumluluk, insanların farkında olmadığı kadar büyük.


  • nothing in my way  (03.01.21 21:16:06) 
Çocuğum yok, ama ikiz yeğenlerim var.
Bana göre bebeklik döneminin en büyük zorluğu gaz çıkarmada zorlanan yeğenimin bazen saatlerce ağlamasıydı. Sinir harbi.
1-3 yaş dönemi süper; ama düşmesinler, kendilerine zarar vermesinler diye sürekli takip etmeniz lazım.
3-6 yaş döneminde sürekli oyun ve ilgi istiyorlar. Benim pilimi 2 saatte bitiriyorlar. Onların enerjisi bitmiyor. Öğlene kadar kreşe gidiyorlardı kapanana kadar. Öğleden sonra birkaç saat öğretmenlerinin verdiğini aktiviteyi yapıyorlar. En geç 22.00’de uyuyorlar. Bu da 7-8 saat birlikte oyun oynamanız veya site bahçesinde arkadaşlarıyla oyun oynarken gözlemeniz demek.
Abimin eşi çocuklar 1 yaşındayken çalışmaya başladı. Ev işleri ve çocukların bakımını annem ve kayınvalide üstlendi. Onlar hiç şikayet etmiyorlar, ama ben dayanamazdım valla. Çalışan annenin bakım için desteği olması şart bence. Abimler sosyal hayatlarına son sürat devam ettiler. Allah tüm yeni ebeveynlere benim annem gibi birini nasip etsin. :)
  • auroraaurora  (03.01.21 21:17:43) 
Çocuğum yok ama biri bebek iki çocuk bakımı deneyimim var. Zorlukları da var güzellikleri de. Önemli olan sizin kendinizi buna hazır hissetmeniz. Hayatınız değişecek ona göre şekillenecek. Bu bir gerçek. Hayatınızdan kariyer olsun, sosyal hayat olsun doyum almışsanız ve anlayışlı, sorumluluk sahibi bir eşe sahipseniz çok endişe etmeyin. Annelerinde gözlemlediklerim bunlar. Mutluluklar dilerim


  • skywalker.anakinn  (04.01.21 00:25:28) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.