eskiden yazıcıoğlundan alırdık, birkaç kez uyanıklık ve ukalalık yaptıklarından kardeşime son bilgisayarı vatandan topladık. hem konularına hakimler ve uyumluluğu çok iyi biliyorlar, hem de ilgililer yardımcı oluyorlar.
selamlar.

aynen vatan iyidir.

vatan matan hikaye. inventus şahane.

ben varım..buyur

kardeşim nerededir bu inventus? internet sitelerini de açamadım, aklımızda olsun da isteyen falan olur söyleriz, madem referans geldi. ilk kez duydum çünkü.

istanbul için inventus
ankara için nova

inventus'u öneren arkadaşlar bir de adres verebilirse makbule geçer, sitelerine ulaşılamıyor şu an.

pastebin.com abi. oraya atsan highlight edilmiş baksak.

sorun 76. satırın 102. karakterinde, parantez kapanmamış.

buldum arkadaşlar, google cloud sql in henuz gwt için destegi yokmus :/

Sayfanın height'ını javascript ile almalısın. Böylece div dolu da olsa boş da olsa height'ını javascript ile verebilirsin.
Jquery ile şöyle yapabilirsin $('.sectigindivinclassi').height($(document).height());
position fixed. right:0;top:0 diyeceksin staylaya

dahili dvdler 40-60 tl arasında.kendiniz bile takarsınız. harici dvd almaya değmez. auyumlu bulursunuz piyasada.

Flash disk e kur
Universal Usb İnstaller

bende ve kardesimde de dell studio laptop var, bizim dvd sürücüleri de bozuk. bu aletlerde genel bir sorun sanirim. biz usb üzerinden vista'dan win7'ye gecis yapmistik. isletim sistemini ve adini su an hatirlayamadigim bir programi flash bellege yüklemistik, pek zor degildi yarim saat sürdü sürmedi.

Hepinizde dell studio varsa benim gibi menteşelerin orada ufak bir çatlak veya kırık da vardır. : )

para

7 kişilik başına baba yönetici olmak 5 sene sürmeyecekse ikincisi.

bu ikinci yer çok çok büyük falan biyer değilse alayına isyan, birincisi. para herşey değil evet, ama parasız da bişey olmuyor be babacım..

kolaylıklar dilerim.

3.500 tl ye düz mühendis.

1.100 fark az değil. Üstelik ara yönetici olarak çalışmanın dertleri, ne tam sorumlusun ne de sorumsuz, yetki nerede başlar nerede biter belli değil.

Aslında "ara yönetici" kavramı diye birşey de zaten çalışanları kandırmak için üretilmiş bir sıfat. Sekreter yerine asistan, tezgahtar yerine satış sorumlusu gibi birşey.

tabiki para

sonhakan,
1.cisi arkadaşım.
Yapma etme,egonu tatmin edip daha az maaşa daha ucuz tuvalet kağıdı satın aldıktan sonra ne yapacaksın ekibi?

2.4050 tl ye bile düz mühendis.ayrıca düz mühendis ne kuzum, otomatik mühendis yok sanırım.

3500 TL bir süre çalıştıktan sonra 5000 liraya yönetici olacağın bir yer bulursun nasılsa.

para ulan para.

biri aynı soruyu size sordu farz edin.

3.500 çok iyi

yahu altina 7 kisi bagladigi adama 2400 tl veren sirketten kimseye hayir gelmez kardesim. sen paraya bak

3500 alırım bakarım dalgama, alemin yapamadığı yetiştiremediği işten dolayı da fırça yemem en azından.

sites.eksiduyuru.com

Bence paraya çok ihtiyacın yoksa 2. şık daha iyidir. 3.500 lirayı kim napsın o kadar yorgun ve sıkıntılı stresli bir haldeyken ? ama bakmanız gereken biri varsa tabi 1. şık.

diyelim ki markete gittin vay efenim sen ara yöneticisin sana %25 indirim yapıyoruz dicekler mi demicekler tabii ki para ama örneğin yönetici olarak çalışırsam önüm açılacak 5 sene sonra 3500 tl lik işte çalışsam max 5000 tl alırım ama orda devam etsem 10 bin alırım diyorsan yönetici olarak devam et tabii bunun garantisini nasıl verirsin falan bilemem.

önce kariyer derim ben. sen kendini ispatladın mı para kendiliğinden gelir zaten.

iş alanı ne, inşaat mühendisliği mi?

bilgisayar

genelde mantıklı olarak para denmiş. bence de para çünkü birinde 5 yılda kazanacağın para için diğerinde 7 yıl çalışman lazım. maaş artışları aynı farzedersek. 2 yıl yat uyu, gez dolaş...

farklı bir şey yazayım. hangisinin geleceği parlak? yani düşük olanda yakın zamanda yükselip, yüksek maaşlı işten daha fazla para kazanma olasılığın var mı? veya sosyal imkanları özel sigorta, araba, benzin vb. var mı?

Css frameworklere bi el at ama ondan önce pratik yap.

caniuse.com //
responsive design

gerisi de tecrübe.

fixed witdth (sabit genişlik) kullanmak hem uygulamada hem de cross-browser düşününce daha kolaydır.

<body style="text-align-center;">
<div id="container" style="text-align:left; width:960px; margin:0 auto;">
<div id="header"><h1>Logo</h1></div>
<div id="content"><p>Çeşitli şeyler.</p></div>
<div id="footer"><p>Copyright Mopyright</p></div>
</div>
</body>

"width:300px" dediğiniz zaman "width:300px" demişsinizdir, width ve height tarayıcıya göre değişiklik göstermez, genelde form elemanları <select><input> bunlar için hazırladığınız sınıflar değişiklik gösterebilirler.

margin, padding bunlar ie7, safari'de azda olsa farklılık gösterebilirler, @blackdog'un dediği gibi sabit genişlik kullanın. ve ne yaparsanız yapın tüm browserlarda %100 uym almak için tarayıcı tipini alıp kimi özellikleri o tarayıcı tipine göre ayarlamanız gerekebilir.

<!--[if lt IE 7.]>
<link rel="stylesheet" type="text/css" href="css/ie7.css"/>
<![endif]-->

gibi,

ve şu sayfayı öneririm, 960.gs

fontlab studio.

basittir. internette onlarca anlatımı mevcut abi.

daha önce defalarca kullandım.

kar muhtemelen daha yağmaz ama soğuklar nisanın ortasına kadar bizimle :)

1 ay daha dayan.

bence martta bir kar daha gelir

allahla konuştum haberler iyi.

dilekçe yazıp dava aç, mahkeme %99 kapatılması yönünde karar ver. kararın yazdığı o belgeyi google'a faksla.

Nasıl açıcaz. Prosedürü nedir ?

adliye onunde arzuhalci denir, parayla dilekce yazan dayilar olur.

şikayetçi olurken blogspottan şikayetçi olma ama, sonra bütün blogspotu kapatıyor salaklar. xyz.blogspot.com'tan şikayetçi ol.

php mail read class diye aratıcan abi. direk stackoverflow'da arat.

php.net
evolt.org
www.weberdev.com
www.daniweb.com
www.devarticles.com

cok net bilmemekle birlikte, sizin şu anki işiniz daha iyi gibi geliyor. IT her zaman iş yapar diyorum ben.

Geçmezsen hata yaparsın.

Teşekkürler, deneyimlerinize ve öğütlerinize halen açım, açığım.

ben de add drop'u bekliyorum aynı ders için. bence kota arttıracaklar, çünkü e-learning olarak veriliyor ders.

ben sana sözlükten mesaj atmak şimdi.

Dilekçe ver. Alırsın.

Avrupa Gönüllü Hizmetinde esas olan ilgili son başvuru tarihinde (1 Şubat, 1 Nisan, 1 Haziran, 1 Eylül, 1 Kasım) 31 yaşına girmemiş olmanızdır. Proje devam ederken 31 yaşına girmeniz sorun oluşturmaz.

www.tutorialarena.com

peki iki tane değişkenle aynı anda yapabilir miyim?

yani $konum = strpos($icerik, $deneme1 or $deneme2);

buna benzer bir şekilde kulanabilir miyim yani? (ikisini ayrı ayrı göstertemem tek seferde göstermem gerekiyor)

edit: cevabı kendim buldum yav.
$konum = strpos($icerik, $deneme1)
$konum2 = strpos($icerik, $deneme2)

if($konum1 == false and $konum2 == false) ile yaparım. teşekkür ettim.

if(strpos($icerik,array($icerik1,$icerik2))){
Varsa...
}

kankalar bir sorum daha olacak.

Bu şuan büyük küçük harfe duyarlı. yani $icerik'te Ulan varsa ve ben bunu "ulan" diye aratırsam bulmuyor. "Ulan" diye aratmam gerkekiyor.

Nasıl düzeltebilirim acaba?

büyük-küçük fark farketmemesi için: stripos(..)
php.net

türkçe karakterlerde de sorun olmaması için: mb_stripos(..)
php.net

tablonu buraya yazarsan daha iyi olur. bir de ben genelde attr('id') kullanırım.

$('table').click(function(){
var nane = $("tr",this).attr('id');
var nane2 = $("tr td", this).attr('id');
var degerler = "nane="+nane+"&nane2="+nane2;
alert(degerler);
});

bence tr'lere click vermek yerine td'lere vermelisin, gerçi html'ini görmeden tam olarak ne yapmak istediğini bilemeyiz ama anladığım kadarıyla her bir hücreye tıklandığında olayını yakalamak istiyorsun.

jsfiddle.net

arkadaşlar kodumu da şöyle veriyim: codeupload.com

bu benim tablo kodum, ajax sonucunu bastırdığım kod da var ama o pek gerekmez diye koymadım.

peki bir satırdaki hangi sütunun data-id'sini nane2 olarak göndermek istiyorsun?

yani verdiğin koda göre sen her bir maç(satır) için kodun çalışmasını istiyorsun ancak nane2'nin ne içermesini bekliyorsun.

şimdi şöyle söyleyeyim,

var nane2 = $("td", this).data('id');

bu kodu kullandığın zaman ilk td'nin data-id'sini sana getirir, her satırdaki ilk td'nin data-id'si "1" olduğundan sana hep "1" gelmesi gayet normal yani.

yapmaya çalıştığın şeyi tam olarak anlamadım ama istedigin şey şöyle bir şey olsa gerek,

dl.dropbox.com

anlamadığım şey şu, benim verdiğim link'teki gibi olsun listen mesela,

ilk maçta galatasaray'ın üstüne tıklayınca farklı bir nane2, fenerbahçe'nin üstüne tıklayınca farklı bir nane2 gidecek ve diğer sütunlarda da. yani bunun amacını anlamadım.

kanka yapmak istediğimi olabildiğince özet geçeyim. biraz karışabilir, karışırsa uyar, daha düzgün anlatmaya çalışayım.

şimdi, elimde tablom var. tablomun sabit bir sütun sayısı, sabit olmayan ve yüzlerle ifade edilen satır sayısı var.

her bir sütun, farklı bir işlemi temsil ediyor. örneğin, sekizinci sütuna tıklandığında, ajax'ın kontrol php'si mysql_query("select * from takimlar where takim='$takim' and gol>20") gibi bir işlem yapacak, 9. sütuna tıklandığındaysa mysql_query("select * from takimlar where takim='$takim' and yedigi>20") gibi bir işlem yapacak.

bu yüzden, sütunlara data-id='1' data-id='2' gibi isimler vermem gerkiyor. bunların a ya da b olması da farketmez. önemli olan kontrol php'sinde, if($id = a) ise bu işlem elseif($id = b) ise bu işlem diye belirtebilmek.

neyse. satırlar ise, yukarıdaki işlemlerdeki $takim verisini almamı sağlıyor.

her satırın 3. 4. sütununda takım ismi yer alıyor.

dolayısıyla, ben 8. sütunun, 3. satırına tıkladığımda istediğim veritabanı işlemini yapıyor ve bu işlemdeki değişkenleri, 3. satırdaki takım isimlerine göre alıyor.

yani, direk hücreye yönelik işlem yapmam gerekiyor. koordinat sistemi gibi düşün.

bu arada senin gibi de denedim, data-id yerine direk id verdim ancak undifined hatası aldım. sebebini de bilmiyorum.

farklı bir yöntem geliyorsa söylediğimi yaptırmak için, her şeye açığım ben.

bu arada son verdiğin linktekine yeni bakıyorum.

jsfiddle'da yaptığını denemiştim ama becerememiştim.


edit: sanırım son verdiğin şekilde işe yaradı. anladığım kadarıyla hatam şuydu: tr'nin data-id'si 1'den 100'e kadar gidiyordu.
td'nin data-id'sini de 1'den 10'a kadar götürüyordum. sayılar çakıştığı için undefined hatası verdi. td'nin data-id'lerini a'dan z'ye kadar götürünce sorun ortadak kalktı gibi. deniyorum hemen tamamını.

çok teşekkür ettim bu arada, uğraşmışsin. gerçekten çok teşekkürler.

daha önce hiç grunge dinlemediysen geçecektir. ama tekrar döndüysen başka bi'şeyden sonra azalacaktır ama devam edecektir bence. grunge bi süreç bende 1-2 yıl sürmüştü. ardından metal ve sonrasında blues'a vermiştim kendimi.

grunge son 5 yıldır dinliyorum bazen az bazen çok ama her zaman dinlerim. grunge iyidir, candır, dinleyin dinletin.

grunge'dan kopali cok cok uzun zaman oldu, arada ne dinlesem diye bakinirken denk gelirsem nevermind'i dinliyorum 2-3 senede bir ama hala her tur atmosferik yarak metal'i dinliyorum, hatta metal disinda cok da bisey dinlemiyorum. yas 31.

valla grunge değil ama the killers'a olan sevgim beni de benzer şekilde hissettiriyor. yaş 30.

Var tabii ki. Üzülme öyle.

merhaba dünyalı, tabiki var ulan :) ben sıkıldım her gün görmekten gel yer değişelim :)

var ya var. tek değilsin.

grunge ölmedi, kalbimizde yaşıyor. merak etme :)

27 yaşındayım, hala dinlerim. n'oldu yeğen?

22'de dinliyordum, şimdi bakıyorum o zamanlar ne aptal triplerdeymişim diyorum

grunge arada sırada, metal ise halen dinlediğim tek tür.
İş güç sahibi olduk halen aynı. Ha artık spike takıp grup t-shirt'ü giymiyorum ama, kafa pek değişmedi. :)

net bir sayısı yok aslında. biraz da gglerin sertliği de önemli sanırım.


www.eksisozluk.com
bu vatandaş da 3 gg ile uçurulmuş.

(bkz: moderasyon kayırma listesi)

oha 32 gg ile uçmayan var. ben cevabımı aldım.

ıntımıssımı.

teşekkürler.

benim 3 tane var uçmadım. ama hepsini aynı hafta yazsam uçardım heralde.

daha çok, senin toplam yazdığın entry sayısıyna entrylerinin kalitesine bakıyorlar. çöp entry ne kadar var, sözlüğe birşeyler katıyormusun nesin ne değilsin..

bunların oranlarına göre ya önce çaylak yaparlar, kulağın çekilsin diye, yada öyle çook sert bir gg ise ve daha yazarlığın kötüyse, bu adam sözlükten birbok anlamamış falan der şutlarlar..

benim bu zamana kadar karşılaştığım olaylar bu yönde oldu, hatta geçen de daha ilk 3-5 entrysinde atatürkiye üzerinden troll'lük yapmayaya çalışmış eminim yazar olmak için 1 senedir bekleyen adam 3. entrysinde uçtu. biraz sağ duyu, biraz akıl mantık fikir falan lazım..

Gidip niye beklemediniz ibneler diye bağırman gerekiyor. O zaman geçer.

agresif oluyorum derken o işte şslkdşalskd :D

Böyle arkanı dönüp başka şeyler yapmak istiyorsun. Sonra akıllarına gelince vicdan azabı çekmelerini istiyorsun. Siklenmediğini düşünüyorsun. Ama bu durum çok saçma. Biraz daha hızlı yürü. Ve arkadaş çevrende biraz daha baskın ol. Unutulacak değil unutacak kişi ol. Paran varsa birilerine bişey ısmarla. Davet eden veya organize eden ol. Paran varsa kısa yoldan çözersin.

bende de var aynısı. ilginç bişey bence cocukluktan kalma bir korku bu.

bence bu beklenmeme korkusundan ziyade "umursanmama" korkusu. biri veya birileri sizi umursamadığı zaman aynı hisleri yaşıyor olabilirsiniz. çünkü arkdaşlarınızın sizi beklememesini "seni umursamıyoruz mesajı" olarak algılyorsunuz.

açıkçası bunun sizi umursayıp umursamamakla ilgisi olabilir de olmayabilir de.onlara açıkça niye beklemediklerini sorarsın,hoşlanmadığını belirtirsin onlar da eşek değillerse bundan sonra dikkatli davranırlar.

duende doğru demiş.

www.starbucks.com.tr

sadece shaya kahve açarmış starbucks şubesi.

Shaya holding franchise vermiyor, kendisi açıyor.

e biz de cafe crown falan mı acsak

sizce tutması önemli değilki. şirket ufak çaplı bi pazar araştırması yapar önce, sonra uygun görürlerse açma izni verirler.

gloria jeans deneyin? belki onlarin boyle bir kurali yoktur.

Öğrencilerin yoğun olduğu bir şehirse tutabilir. Ama çok para lazım o işler için.

gloria jean's de bayilik vermiyormuş

kahve dünyası ?

iskenderun mu yoksa?

gloria jeans iflas etmedi mi?
illa kahveci açacaksanız neden frenchise almaya çalışyorsunuz ki.
kahve sonuçta bu..

mantıken en batıdaki oldugu için yozgatı yazabilirsin.

sivas için de baya büyük bi şehir diyolar

adıyamanda da hiç terör olayı duymadım

malatya da keza sivas gibi

mardin,urfa son tercihlerin olsun

yozgat çok kapalı bir şehir.kafa yapısı olarak.sivas bu iller içinde hemen hemen ikinci büyük ve öğretmen olarak rahat edebileceğinizi bir şehir.

malatyada 6 sene kaldım, sivaslıyım, yozgat ve elazığ'ı gezmiş birisi olarak şahsi fikrim;

bu illere göre kısa bir şekilde kıyaslama yapcam, diğer iller hakkında genel kültür düzeyinde bilgim olduğu için -urfa,adıyaman- yorum yapmayacağım.
yozgat'a yer verme kesinlikle. şehir bakımından ele alırsak elazığ ve malatya hemen hemen birbirine yakındır gelişmişlik bakımından. Sanayisi ve tarım büyük etkendir bu iller için.iklimleri kışın ve yazın sivas'a göre oldukça sıcaktır. malatya ve sivas ı düşünebilirsin.sivas konumu bakımından bunlar arasında en iyidir.ulaşımda kavşak noktasındadır, hem tren hem de karayolu bakımından bu önemli bir şey. ve en büyük avantajı karayolu ile ankaraya 6:45 dakikalık uzaklıkta.iklimi serttir ve bunu soğuk sivas gecesinden yazıyorum :) vaktim azdı daldan dala atlayarak bir şeyler yazdım. eğer aklına takılan soru veya spesifik bilgi almak istersen yanıtlarım, hayırlısı olsun

benim yazdığım yerleri yazma derim:) puanım senden yüksektir, yazık olur.

şaka şaka

Sivas'ı yaz :)

malatya tabii ki. malatya rulez.

urfa veya yozgat, plaseden sivas'i yaz derim. malatya, adiyaman ve elazig'i yazmazdim ben olsam. digerleri hakkinda pek fikrim yok. (bunlar gorduklerim veya orali olan kisilerden dinlediklerime gore sekillenen fikirler).

1-sivas
2-malatya
3-yozgat

1-malatya
2-malatya
3-malatya

Aynısı 2 gün önce başıma geldi. Dedim ki "Ben seni ne zaman aradım ki sık sık. Liseli ergen çifti değiliz." Sonra devam etti caz yapmaya ben de "Uyu şimdi yarın konuşuruz" dedim. Ertesi gün hiçbir şey yoktu abi. : )

arkadaş kadın 40 yaşında da olsa hala liseli hareketleri yapıyor. biraz makul ve mantıklı olmakta yarar var fakat doğruyu anlatsan da hatun kabul etmez. böyle de kısır bir döngü. ben şahsen hatasını anlayana kadar konuşmuyorum.

kadın bu abi.
caz da yapacak naz da yapacak.
"he yavrum" deyip geçeceksin.

Senaryo 1:

Hatun trip atar
Erkek bir bahane uydurur
Hatun tribe devam eder
Erkek tatlı iki söz söyler
Hatun yumuşar hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam eder.

Senaryo 2:

Hatun trip atar
Erkek sebebini söyler
Hatun trip atar
Erkek siktir çeker

ya hepiniz mala bağlıyorsunuz bu konuda sonra gelip ağlıyorsunuz hatun gitti diye.. arayın abi, istiyorsa arayın bu kadar mı zor..

günde bir defa gönül okşayıcı romantik bir tekst mesajı göndermek veya romantik cümlelerin bulunduğu sesli mesaj göndermek tavsiye edilebilir.

@jiraiya nickine hiç yakışmadı bu dediğin :) 5 kere arayan hatun haklı değildir, günde 5 kere arayan adamda haklı değildir, ne abi öyle evhamlı anneler gibi. adamın işi olur gücü olur 2 kere konuşmak neyine yetmiyo. he bide hatun 5 kere arıcak erkek 5 kere arıcak toplam 10. bi kere konuşulsun tam konuşulsun. ondan sonra konuşacak şey bulamıyoruz ilişkide heyecan kalmadı derler.

Hanim ailesinin yanına gitti e bende isten eve geliyorum yemek mı yapıp yicem yoksa dünden kalan bulasiklarimi yikicam yoksa salonda yatıyorum yatak odası savaşdan çıkmış gibi onu mu toplucam evi b.k götürüyor temizlikmi yapıcam lan diye düşünürken al sana cazın en kralı sabaha kadar dinle ne yapım ben.

Akşam bi göz atıym mesaj atıcam abi. Önce göz atıcam ama.

curl varsa curl kullan. şununla test edebilirsin olup olmadığını:

<?php echo 'Curl ', function_exists( 'curl_init' ) ? 'VAR' : 'YOK'; ?>

curl için şurada get_data() diye basit bir fonksiyon var al onu direk kullan:

www.digimantra.com

illaki fsockopen kullanacaksan şurada yüzlerce örnek var:
php.net

veyahutta şu arkadaş load() diye bir fonskiyon yazmış, en iyisini otomatik seçip kullanıyor. (denemedim)
www.bin-co.com

aramaya inansan bunlara kendin de ulaşabilirsin aslında. bilhassa php.net ve stackoverflow senin en iyi dostlarındır.

kodlarında sorun yok. Benim server'da sorunsuz çalıştı. Ne sikime engellemişler file_get_contents'i ki.

kodları baska serverlarda da çalıştırıyorum bir sıkıntı yok.
bilemiyorum neden engellemişler ama, curl ile denedim calıstı, blackdog sagolsun.

örneğin;

function sol_goster()
{
$git = $_GET["git"];
switch($git)
{
case "kayit";
kayit();
break;

case "giris";
giris_kontrol();
break;

gibi çalıştırtıyorum fonksiyonları. acaba bunun dışında daha temiz bir yöntem var mı yoksa url gizleme gibi bir yöntem mi var diye sorayım iyisi mi.

Ekşisözlük kötü bir örnek. Seninki iyi bir örnek. Frame yapısı terkediliyor. Kullanan da sanırım bi tek ekşisözlük : )

Kullanıcı için sabit olacak şeyleri session'a atabilirsin.. Ya da daha az değişecek şeyleri. Onları da öyle gösterirsin. Mesela profilim.php?uye_id=5 yerine direk profilim.com (id session'da) olabilir. hatta mod_rewrite kullanınca /profilim diyebilirsin.

ya da ajax öğreneceksin. öğrenince adres çubuğun hiç değişmeyebilir. örnek: twitter.

evet ya twitter'ınki çok ideal aslında.
ulan şimdi de ona başlarsam her şeyim yarım yamalak olacak ama... :D

yavaştan javascript, jquery ye girsen aslında fena olmaz. zaten php+javascript = ajax tır. veya diger birkaç dil + javascript.
frame olayına da bulaşma hiç bence

javascriptle ilgili 1-2 şeye bakınmıştım daha önceden de.
işte aşağı doğru uzayan alan yapımı, @ ile kullanıcı etiketleme gibi falan. biraz daha bakınayım bari.

Yapamaz. :D Yapsa da Chrome'da başka, IE'de başka gözükür kafayı yer.

Ama nasıl yapıldığını öğrenebilir. Çok da vakit almaz öğrenmesi... Google da var. :D :D :D

Yapar ama keşke yapamasaydı dersin.

Parayla yaparım be abi. :)
Sen keşke yapabilseydin. : )

gizli bakınız tuşuna bas ve metnin önüne : (ikinoktaüstüste) yerleştir.

(bkz: akıllı bkz)

gizli bkz'nin iki nokta üstüste eklenmiş haliyle oluyor.

örn:

':yıldız' --> *

bi örnek veremedim ya :)

bütün bkz çeşitleri hakkında: www.valthoron.net

her iki durumda da elimi cebime atarım kimse benim yediğimi içtiğimi ödemek zorunda değil ki pek hoşlanmam da

her iki türlüsünde de elimi cebime atarım önce ama ben öğrenciyim karşı taraf çalışansa bazen ödesin diyebilirim içimden. yok o da benim gibi öğrenciyse kesinlikle ödetmemeye çalışırım ya da karşılıklı birbirimize bişey ısmarlarız.

öğrenci hali fenadır nitekim. bazen olmayınca olmuyor hakikaten ve hesap ödeten kıza çıkabiliyo adın.

bu konuda karakterine çok güvendiğim bir hatun büyüğümün lafı vardır ki şöyledir; "ben zaten öderim yediğimi, içtiğimi, kimseye ödetmek gibi bir derdim olmaz ama o da eşek gibi durmasın, yok falan desin, bir elini cebine atıyormuş gibi de olsa yapsın, diye beklerim"

kesinlikle teklif ederim. edilmelidir de. tabi erkeğin centilmenlik icabı ilk buluşmada hesabı ödemesi ona bir artı kazandırır. ama ödemedi diyede yanlış anlamam. fakat yeterli parası ve maddi durumu olmasına rağmen hesabı bir bayana ödetiyorsa (ilk buluşma için) soğurum. net. cimri olduğunu düşünürüm.

tabiki yani. şuana kadar hesap ödettirmişliğim çok azdır şahsen. hoş da karşılamıyorum sürekli aynı tarafın hesap ödemesini

teklif ederdim, atardım. hala da öyle. arada bir hukuk oluşmuşsa (sıkı arkadaş, sevgili, koca/karı farketmez), bu hukukun gereğini az çok iki taraf da bilir. vaziyet uygunsuzsa zaten karşıdaki bunu bilir, uygun olan eli cebe atar. uygunsa bazan biri, bazan öbürü. ama hukukun gereğini taraflardan biri bilmiyorsa orada biraz sorun çıkabilir.

"ben de öderim, ama beni durdurması ve ödemesi lazım." diye filan diye hiç düşünmem. olağan ve içten gelişir ki zaten.

peki yukarıdaki iki durumdan sadece birinde hesabı paylaşacaksanız hangisinde paylaşmayı tercih edersiniz? diğerinde erkek ödeyecek, siz teklif etmeyeceksiniz

tutumum değişmez.

3 yıllık sevgilimin yanında bile her çıktığımızda elimi cebime atarım illa ki. sonuçta evli değiliz, aldığımız verdiğimiz ayrı (üstelik o annesinden babasından harçlık alıyor hala).
(fakat dating olayında eğer ben davet etmemişsem ve karşımdaki kişi içtiğimiz şeyi ödemek isterse ısrar etmem.)

bugün kardeşimi bir avm'den alacaktım ve park etmişken içeri girip bir şeyler yiyeyim dedim. kızın biri sevgilisi olduğunu düşündüğüm kişiye bardakta satılan fondülerden alması için yalvarıyordu (adam da almayacağını söyledi sanırım ki uzaklaştılar). çok utanç verici bir durum bence. açıkçası ben anneme babama bile küçüklüğümde böyle bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. maddi durumumuz iyi olsa bile sessizce alabilir miyiz diye sorar, hayır derse de ısrar etmezdim. bugün kızın yerine ben utandım resmen, başımı başka yöne çevirdim. ben hoş bulmuyorum karşı cinsin üzerinden geçinmeye çalışan kişileri.

edit: he paşam he, sırf burada kezban görünmeyeyim diye yalan söylüyorum. evi, arabayı da erkeklere ısmarlattığım yemeklerden arttırdığım parayla aldım zaten. sanki millete yalan borcum var.

1- ilk randevu ise ve davet karşıdan gelmişse, ona bırakırım. ama tekrar görüşülürse iş değişir.
2- muhtemelen teklif ederim.

teklif etmeyin ölümüne mücadele edin :P biz ısrar ederük :D

@1-2-3-4-5-6-8-9-10 kesinlikle yalan
@11 zorlamış.
biz ugandalı hatınlarla takılıyoruz sanırsam

erkeğim ödüyorum olmayıncada bi 5 likte sen at ya da param yok ısmarlarsan gelirim derim çünkü nadiren olur sıkıntı olmaz bu durum :)

dating söz konusuysa ben çağırmamışımdır ödesin madem davet etti
arkadaşsa öderim, bazen o öder. bi şekilde bi denge tutturulur. hesabı yapılmaz. O öyle düşünmüyorsa da gerekli açıklama yapılır o günden sonra öyle düşünür- yok illa düşünmeyecekse bi daha kimse kimseye bişey ısmarlamaz olay kapanır-
Uzun süreli-ciddi sevgili olunuyorsa (bu konuda pek tecrübeli değilim çnkü dışarıda yeme alışkanlığımız pek yoktu) 2-3 kere o öderse 1 kere ben öderim gibidir çünkü ben evde de yemek yapıyorum demi??

erkek kisi olarak paylasalim diyeni milyonda bir gordum hep ode diye bekliyorlar acikcasi oduyorum bir daha da arayip sormuyorum kiz mi yok birak alla sen.

uc kurus icin kendilerini kucuk dusuruyorlar uzucu.kimse salak degil taksi parasi odememek icin gecenin yarisi beni evime birakirmisin diye teklif edenler normalde yuzune donup bakmaz ama...


"ben zaten öderim yediğimi, içtiğimi, kimseye ödetmek gibi bir derdim olmaz ama o da eşek gibi durmasın, yok falan desin, bir elini cebine atıyormuş gibi de olsa yapsın, diye beklerim"

burasi bayagi ilginç geldi, dikkat cekici iyi taktik yani yedigini ictigini oderimse ode ben neden odeme aman dur ben odiycem diye ayagina kapanip yalvaricam bole sacma bir sey olur mu yahu.


yine soyliyim vakti zamaanında sevgili olup arkadasa donen, siniftan kiz arkadas, normal kiz arkadas her ne olursa olsun dişi biri ile bir sey yeyip icince bekliyorlar odeyelim diye istisna yok bekliyor yuzu de kizarmiyor hic :)

haci burdaki kizlarin alayi yalan soyluyor. emin ol. bir cok, hatta onlarca kizdan "ben hic sevmem erkegin hesap odemesini, cok kiroca bir hareket zaten bu, beraber oderiz iste hesabi, kimseye yedigimi ictigimi odetmem ben." lafini duydum.

ama biraz samimi olunca ve hatta bazilari ile sevgili olunca, samimilesince kazin ayaginin oyle olmadigini gordum. turk kizlarinin "hepsi" kezbandir. en modern goruneninin bile icinde buyuk bir kezban yatar. en metalcisinin icinde bile bir belly-dance dansoz vardir. en komunist gorunen salagi bile starbucks a gitmek icin yanar tutusur. en muhalifi bile biraz buyuyunce (yas 23-24 olunca) en adisinden ortam insani olur. biz erkeklerin tiksindigi o kezban mahluklara donusur. sakin kanmayin boyle "az samimi olan turk kizlarinin beylik laflari" na.
hic birisi hesap odetmek istemezmis. peeehhh. biz de yedik. kezbanlar sizi.

genelde kız arkadaşım öder. param varsa da ona veriyorum zaten.o ilgileniyor nasıl harcanacağıyla.

Ayrıca paylaşırım ne yahu? Liseli misiniz? Kadınların hepsinde bu alışkanlık olmuş vaziyette, parası olanda bile. Ödeyen %5 filandır herhalde.
Hatta bazı kadınlar öyle alışmış ki, parayı hesap kutusu içine koymuyor direk sana veriyor. Şaşırıyorsun sen de ne oluyor diye ama alışmamış mekana ödemeye, o da garipsiyor kendince.

Hesabi erkege odetmeye calisan kizdan tiksinirim. Bunu acikca soyleyen bir kizdan ziyade bunu caktirmadan yapan kiz daha igrenctir. Yani hesap geldigi zaman yalandan elini cebine atip sonra olmaz falan deyince icinden derin bi oh ceken kiz kadar igrenci yoktur. Bazen sen odersin bazen o. Olay bu kadar basit.

starbucks a hiç gitmedim dediğin gibi yanıp tutuşsaydım ömrümde bir kere olsun

giderdim sevgili serkan .bu sorunun iki de bir sorulmasına da anlam veremiyorum

doğrusu benim de maddi durumu çokta yerinde olmayan sevgili veya normal erkek

arkadaşlarım oldu ilişkide maddi yönü büyük ölçüde üstleniyorsun bu durumda ve

eminim ki bir çok kızın da olmuştur ama ben kalkıp buraya hesabı

kim öder v.s vs. yazmaya da utanırım açıkçası ilginç.

atarım tabi ki. hatta hızımı alamazsam toptan ben de ödeyebilirim. sora o öder sora ben falan filan. bu meseleleri ince ince hesaplamak çok ayıp geliyor bana.

şu elimi cebime atarım diyen yazan kızlardan sadece kayranin kedisi doğru sölüyordur. diğerlerinin alayı yalan ki tanıdığım iki kişi var içlerinde. tabi yalan göt gibidir herkeste bulunur diye bağlamadan arkadaşın birinden bir vecize ile yazıma son veriyorum.

twitter.com

niye yalan söyleyelim alla allaaa.. öderim de illa ki ödemek isteyene tamam da derim. ay ay hayır ben ödeyeceğim diye kavga mı çıkarıcaz garsonun önünde.

burada kızlara ciddi meblalar ödemiş kalbi kırık arkadaşlar var sanırım hahah. hayır bu kadar zorunuza gidiyorsa ödemeyin. kıza hava atcam diye kol gibi hesabı yükleniyorlar sonra gelip burda ağlayıp kızları yalancılıkla suçluyorlar. bir söz de benden gelsin: kaz olmak isteyeni bi yolan elbet bulunur:)

bazı arkadaşlarımız bu kadar üstüne düştüğüne göre bu duyurunun bir yaraları olsa gerek. buyrunuz en cuk tarafından bir özdeyiş. yarası olan gocunur:)

iki durumda da öderim, öğrenciyken elimden geldikçe ödemeye çalışıyordum, artık şükür çalışıp kazandığıma göre kimseye bile bile hesap ödetmek gibi bir niyetim olmaz; hoş bulmuyorum. çok yakın arkadaşımsa ya da sevgilimse zaten dert etmem, hangimizde varsa bir şekil kapatırız, para konusunu mevzubahis etmemek en güzeli. tanıdık biriyse bile fark etmez; zaten beraber çıkmışsak ve çok uçuk bir yerde değilsek teklif ederim, uçuk bir yerdeysek de paylaşmayı teklif ederim.

eğer burada "öderim" diyen kadınların sözlerine inanmayacak denli tecrübeniz oldu ise kendisini "ücreti ödenmesi gereken bir meta" olarak gören kadınlarla bolca birlikte olduğunuzu kabul edip "ben neden bu tip kızlardan hoşlanıyorum acaba, mallık bende mi" diye düşünün. 29 yıllık hayatımda hesabı ödemek için mücadele vermediğim tek dönem evlilik sonrası dönemimdir ki onda da tek hesaptan işleri yürüttüğümüz için, girdi çıktı hesabını bozmayalım diye.
Öncesinde de "erkeğim ben, hesabı ben öderin" diye tutturalardan koşar adım uzaklaştım.

kız arkadaşım aklıma geldi. buluştuğumuz ilk 2-3 hesabı kavga gürültü ödemişti. sinirlerim bozulmuştu. benden tavsiye bunu ikinci veya üçüncü defada kızın yapması. erkek hagaten kafayı yiyor sonra.. :))

firefox'un hızlanması için onun da 64 bit olması lazım: wiki.mozilla-x86-64.com

yazılımlarında 64 bit olması gerekiyor sanırım. windows hızında bir değişme olur mu? write,read vs hızlarda.

olabilir, daha çok, yüksek işlem kapasitesine ihtiyaç duyulduğunda (video işleme gibi) hissedilir.

bi de 4 gb durumu var, aslında 32-bit sistemde kullanılabilir: en.wikipedia.org

firefox'un hiç 3gb ram kullandığını gördün mü ki 4gb kullanabileceği zaman hızlanacağını düşünüyorsun ?

ram öyle bişey değil abi. yeterli veya yetersizdir. hepsi bu.

senın ıcın degısen bişi olmaz panpa, 6g-8g ramle kullanacak olsan olurdu da. 3le 4 un arasında bi fark yok.

@serafettin birkaç gün önce 1 gb ram ve xp işletim sistemli bilgisayarımı 3 gb ram'e yükselttim. pdf dosyaları ve outlook vs gibi programlarda inanılmaz kasılmalar yaşarken şimdi problemsiz kullanıyorum.

e demek ki 1gb yetmiyormuş abi. :) şimdi 100gb'a çıkart. aynı işlemleri yaparken hiçbir şey değişmeyecek diyorum ben.

herşey ctrl + alt+ shift + s'ye basmanla başlıyor.

web sayfası olarak kaydetmek benim bildiğim kadarıyla hiç bir zaman güzel sonuç vermiyor. slice tool ile görsel alanları kestikten sonra dreamweaver veya başka bir editör ile tasarımı düzenlemeniz gerekiyor.

yani photoshop/fireworks'te bir tasarım yapıp hadi koç bunu web sayfasına çeviriver diyemiyorsunuz direkt... yani ben diyemiyorum en azından :)

CSS bilen bir web developer yapıcak bu işi.

peki bunun kolay bir yolunu bilen yok mu

Amper değerine bak. Eğer çalışıyorsa bir volt köpeğin olsun. Ama amper değerlerini karşılaştırmalısın. Yani volt ile amperi çarpıcan gücü bulucan. ikisinin gücü eşit olduğu sürece sorun yok.

Bilgisayarın arkasında 15 V 5 A yazıyor. Cihaz ise 3,5 A. Yani bu mantıkla 22 V a getirirsem sorun olmaz mı?

naptın hocam 22 volt cihazını yakar. bilgisayarın 15v 5a ise muhtemelen 16 voltu tolere edecektir. ama adaptör 3,5 amperse çabuk ısınır.

yahu senin pc 5 a çekiyormuş,bağlayacağın adaptör de en az 5 a verebilmeli,daha yüksek olursa daha iyi olur.

adaptör 3.5 ampersa yatar o iş yangın bile çıkar

hatta şarj edememesinin nedeni yeterli akımı verememesi de olabilir gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var.

16 V a çıkartınca şarj etmeye başladı ama yangın falan denince korktum. Ciddi birşey çıkartır mı amperden? Cihazın kutusunda amper ile ilgili birşey yazmıyordu, sadece uyumlu bilgisayarlar listesi vardı. 3,5 amper olduğu cihazın üzerinde yazıyor. Bu şekilde kullansam yakar mıyız acaba evi barkı?

yahu voltajla oynama.pc kaç voltla çalışıyorsa adaptör aynı voltaj olmalı.pc 5 amper çekiyorsa adaptör de 5 veya daha yüksek amperde olmalı.fesübanallah yahu.

yakın.

150 metre yaklaşık

mecidiyeköy çıkışından çıkıp soldan devam edin. yer yüzüne çıkınca sola dönüp insan kalabalığın takip edin. 1-2 dakika içinde oradasınız.

yürüyorsun biraz ama yakın.

tamamen jquery.
mantığı anlatıyorum.

<ul>
<li class="ustmenu">Menü 1</li>
<li class="ustmenu altmenusuvar">Menü 2
<ul class="altmenu kapsayici">
<li class="altmenu-link">Menü 2 'ye ait alt menü 1</li>
<li class="altmenu-link">Menü 2 'ye ait alt menü 2</li>
</ul>
</li>
<li>Menü 3</li>
</ul>

altmenusuvar'a tıklanınca altmenu-kapsayici'yi gostereceksin. toggle event kullanabilirsin.
gerisi tamamen css. bir de bir menü açılınca diğerlerini kapatmak için tum altmenuleri hide dersin olur biter.

istersen kod da yazarım ama sanırım kod istemiyorsun : )

çok teşekkürler.
istemesine isterim :) ancak zahmete sokmak istemem :) sanırım araştırıp bulmam daha doğru olur ancak hazırda varsa görmek isterim tabi.
bunun yanında konuya o kadar uzağım ki :D bu yazdığınızı nasıl çalıştıracağımı bile bilmiyorum. html içerisinde mi olacak bu? yoksa ayrı bir text dosyada olup html içerisinden mi çağrılacak
bunların yanında bunu yazabileceğim bir ide var mı?
tekrar teşekkürler.

Abi şimdi bak. Ben temel bişeyler anlatayım. Çok temel olursa kusura bakma. Ama ben böyle anlatıyorum. Kod yazmayacağım özellikle istemediğin sürece. : )

HTML -> Verinin kendisini içerir. Veriye <div>VERİ</div> gibi etiketler eklenir ve böylece "seçilebilir ve tanınabilir" olması sağlanır. Verileri de xml'deki gibi (ki html de bir xml'dir) ağaç yapısında tutmalısın. (Dom)

CSS -> Verinin nasıl olacağına karar verir. Tamamen görüntüyle ilgili bir kavramdır. Event içermez (css 3 te içermeye başladı ama siktir et şimdi)

Javascript -> Veriyle ilişkiye girmeni sağlar hacı. Butona tıklayınca ne olsun filan. Kullanıcının browser'ındaki o dökümana müdahale etmeni sağlar.

Şimdi senin yapman gereken şu. Menü içeriğini html'e atıcaksın (body etiketinin içine) sonra menü görüntüsünü css ile ayarlayacaksın. sonra menüye tıklanınca neler olacağını ayarlayacaksın javascript ile (jquery).

Anlamazsan kod yazıcam. Daha kısa sürerdi : )

Bunlar için IDE yok. Elinle yazacaksın. Yok arkadaş ben yazmam diyorsan Adobe'un ürünleri var, Muse, Spry vs. Bakabilirsin ama vakit kaybetme bence.

JQuery'in bir accordian plug'inin bulup, üstüne de ajax metoduyla verileri çeker, birleştirirsin olur biter.

Ahanda burada bir örneğini yapmışlar: stackoverflow.com


EK not: serafettinn WEB 101 eğitimine başlamış, ben HTML, DOM, AJAX nedir bildiğini varsayarak yazmıştım...

:)
şimdi bir kaç örnekte ben buldum, bunları bir okuyayım anlamaya çalışayım olmazsa buradan tekrar sorup ayıp olmazsa mesajla soru sordum diye de hatırlatırım :D

teşekkürler serafettinn & turkay

bununkini silemezsin. çünkü transparen bir imajın var. yani ben silemezdim.

magic wand tool ile siyah alanı seçip kaldırabilirsiniz.

edit:serafettin 1 haklı ama bunda verimli bir sonuç alamayabilrsiniz. Varsa elinizde büyük hali upload edin deneyeyim bir.

delete tuşuna bas

www.clippingdesign.com burda sanki siliniyo gibi ama anlamadım

verdiğin linkte ben sırf siyah zeminde o efektin olduğu bir kulanım görmedim. Ama sırf o efekti elde etmek istiyorsan orada ki anlatımda sadece o efektle ilgili olan kısmı yapıp elde edebilrsin.

bir ihtimal channellarla olabilir. channelları kullanarak imaj kırpma üzerine bir tutorial varsa göz at derim. select by color kullanıp daha sonra pen toolla gerekli kısımları seçimden çıkartarakta mükemmel olmasa da işine yarayacak bir sonuç elde edebilirsin.

tam sizin yaşlarınızda spora başlayıp, şimdi 50li yaşlarda türkiye'nin saygın maratoncularından olan ptt müdürü sami arlı bey ile bizzat spor yapmıştım.

size tavsiyem:

benim yaşım benim yaşım demeyin. yaşınızda bir şey yok.

onun dışında da bodyforumtr den okuyun bol bol.

Abi 38 nedir ki ya. Atlet bile olursun bu yaşta : ) Cidden valla beşiktaş civarındaysan ben de düşünüyorum. beraber de gideriz yani :D

@29ekim2011,
eyvallah... yas meselesi aslinda kafamda yoktu. uzun zamndir spor yapan bir arkadas gozumu korkuttu bu konuda... 35'ten sonra su kadar kalori yakman, su kadar kalp atisini gecmemen lazim vs diye yedi bitirdi beni burada :) eh ben de biraz evham yaptim sanirim. tesekkurler...

şimdi yaş itibariyle eklemleri riske atabilecek sporlardan kaçının. halı saha maçı, basketbol ile falan olacak işler değil. düzenli bir koşu programı, iyi bir gel ayakkabı ile açık hava koşuya başlayın. hava ne kadar soğuk olursa olsun koşarken asla üşümezsiniz. koşu parkuru evinizden uzaksa oraya arabayla gidip hiç soğumadan araba ile dönebilirsiniz. her gün ilk başta 10 km hafif tempo koşu ile başlayın sonrasında canınızın ve vucudunuzun durumuna göre arttırın.

havanın yağışlı olduğu günlerde nike ın training center diye bir programı var. onu uygulayın. 30 dakikalık paket program silsilesi ve hakikaten yorucudur.

yorgunluktan yılmayın. spor yorgunluğu yatarak geçmez. ilk günden pes etmeyin. spor yorgunluğu spor yaparak geçer. ilk günler kas ağrıları yüzünden yürümekte dahi zorlanabilirsiniz bunu anca yine spor yaparak geçirebilirsiniz. bu sıkıntılı donem bir hafta içinde geçecektir.

sporun getirdiği zindelik ve sağlıklı olma duygusu sizi gaza getirebilirse inanılmaz bir şey yapmış olursunuz. başarılar.

@serafettinn,
eyvallah ustadim... valla senin gibi gaz adam lazim bana ama maalesef bayagi bir uzaktayiz seninle. Insallah bir gun...:)

@ayanux
Valla tesekkurler, verdigin oneriler kulagima kupe... ozellikle yasadigim yer cok yagisli oldugu icin kisa surede yagmur camur olayindan gina gelmesin diyordum ama soylediginiz sey iyi oldu. bu hafta icinde insallah bir seylere baslayacagim. tesekkurler herkese...

tenis. deli gibi ter atarsınız. hoplamalı zıplamalı. eğlenceli.

gittiğim spor klübünde bir amca vardı ama ben kendi sporumu bırakıp onu izliyordum adam beni suya götürür susuz getirirdi yani o derece. hatta geçenlerde de görünümü 70şimsi olan bir amca da vardı. Kısacası sporun yaşı yoktur efenim.

dayanıklılık, fiziksel kapasite adına yapılan bir test var adı cooper testi.

harp okulu, komando kursu, sporcular, beden eğitimi vs vs konularında referans bir test. manası "12 dakika koş da ne kadar koşarsan koş". buna göre de çizelge var:

en.wikipedia.org

21 yaşındaki adamın değerleri ile 50+ adamın değerleri arasında sadece 400 metre var.

yani "21 yaşındaki adam çok iyi olmak için 2800 koşsun, 50üstü 100 metre koşsa yeter" DENMEMİŞ. Arada sadece 400 metre var. hem de 12 dakikada 400 metre fark.

bizim adam ise sadece 38.

yok halı saha olmaz, yok basketbol olmaz demek, konuyu bilmemektendir.

ronnie coleman da 41 yaşında mr olympia idi. devam etse, nerdeyse 50sine kadar ilk ona falan girerdi. ve bir sürü mr olympia 35inde bu unvanı aldı.

38 yaşındaki adama onu yapma, bu senden geçti falan denmez.

valla siz evinizin yakınlarındaki bir body salonuna gidin, (akşam 7-8 gibi) şöyle bi yarım saat etrafı izleyin, anında kaydınızı yaptırırsınız.

nerdeyse 50 yaşına gelmiş adamlar bile spor yapıyor, hafiften şekil bir vücut için çalışıyor. geçenlerde 70 yaşında bi dede gördüm ben o sadece yürüyordu ama

cevap yazan, fikir belirten herkese cok tesekkurler. Sagolun...

yapacağınız spor aerobik olmalıdır ör: yürüyüş, koşu v.b
haftada 3 günden az olmamalı.
antreman a ilk 20 dk başlayıp ilerleyen haftalarda yavaş yavaş artırarak 45 dk ya çıkarılmalı.
şiddeti ise orta seviye, kendinizi çok zorlamayacak şekilde yapmalısınız.

shift'e basarak dene.

küçültürken shift'e basılı tutun. böylece orantıyla küçültecek.

edit: ctrl demişim pardon ilk başta

işe yaramıyor nedense :/

tamam, yarıyormuş teşekkürler :)

select * from takimlar t,fikstur f where f.h_id=t.id as evsahibi_isim and f.a_id=t.id as konuk_isim

h_id ve a_id işte bunlar fikstur tablosundaki takım idleri olucak.

olmadi. anladığım kadarıyla as de bir sıkıntı doğuyor. sırf sql olarak phpmyadmin de döndürünce hata veriyor as den itibaren. as leri kaldırınca çalışıyor ama çıkan değer boş küme oluyor normal olarak.

tabloların screenshot'ını çekip koysana hacılüs.

Select F.*, T_TakimAdi as EvSahibi, T2.T_TakimAdi as Konuk From Fikstur as F
Inner Join Takimlar as T On F.EvsahibiID = T.T_Id
Inner Join Takimlar as T2 On F.KonukID = T2.T_Id

arkadaşlar ben çözdüm sorunumu ama yapısal değişiklikle, home veya away diye id ayırmadan t_id şeklinde çağırıyorum mac_id yerine stat_id diye AI atadım dolayısıyla mac_idleri aynı tuttuğumda sorunu çözüyorum. teşekkürler.

yok yaw olmamış yani oluyor da bu sefer puan durumu falan için yapılacak sorgu iki satırdaki değeri kıyaslamaya gidiyor onu zaten bilmiyorum.

@oda sicakliginda saklayiniz ya senin verdiğin sorguyu denedim ama sanırım ifadeleri yanlış anlıyorum yerine koyduğumda olmuyor.

bir takimlar tablom var bunda takimlarin idleri t_id adlari t_adi.
bir fikstür tablom var bunda mac_id ht_id ht_skor at_id at_skor diye sütunlar var. ben ht_id ve at_id leri takimlar tablomdaki t_idlere göre verdim ki birleştirebileyim.

tabloları oluşturmadan senin tarifine göre yazdım. şu an makinede ms sql var mysqlde de çalışması lazım.

senin kullandığın alan adlarına göre;
Select F.*, T.t_adi takim1, T2.t_adi takim2 From fikstür F
Inner Join takimlar T On T.T_id = F.ht_id
Inner Join takimlar T2 On T2.T_id = F.at_id

alternatifi;
Select F.*,
takim1 = (Select t_adi from takimlar Where t_id = F.ht_id),
takim2 = (Select t_adi from takimlar Where t_id = F.at_id)
From fikstür F

bunların her ikisi de aynı sonucu verir. yine olmazsa tabloların yapısını ekle yada mesajla gönder.

oldu valla büyüksün.

if($_GET['id']===0){
header("Location:sub.siteminadi.com");
}

@gzg haklı. düzelttim. : )

== yerine === kullanırsanız daha sağlıklı sonuç alırsınız.

== kullandığınızda if cümleciği 0, false ve null değerlerinin hepsini 0 algılarken, === kullandığınızda if yalnızca 0'ı 0 olarak algılayacaktır.

Sitede sorun var. Chrome sorunu değil.

mozilla ila denedim, giriyor siteye :)) chrome'da bi problem var sanırım

www.nba.com

şey dediğin bildiğin köpek farkında mısın?

evet köpek diyemiyorum ama ben kendisine :)

cinsi pomeranian, göğsü falan uzun tüylü normalde. bunun traşından böyle.

Ulan yapay yapay köpekler ortaya çıkmış. Hayvanı maymuna çevirmişler. Popi yapmışlar. Yazık be.

Pomeranian cinsi bu köpeğin ama hiçbir pomeranian'ı benzetemiyorum ben kendisine. sıradışı bence.

www.kopekler.eu

klavye kablosuz mu?

hayır bildiğin laptop 1.5 senelik c'nin %60 ı dolu d'nin %30 u

harici klavye. büyük ihtimalle klavyenizle alakalı bir sorun vardır, o da değilse belki virüstür. combofix falan deneyin diycem de az da dalga geçmiyorum combofixle hani.

arkadaşım da yaşıyor aynı sorunu. hala çözemedik maalesef. : (

işletim sistemi nedir?

durum sadece yazı yazarken mi? yoksa mesela ok tuşlarıyla gezerken de aynı gecikmeler söz konusu mu?

edit2: bilgisayarınız masaüstü mü notebook mu?

eğer notebook ise bataryasını çıkartıp da çalıştırmayı deneyin.

işletim sistemi windows 7 32bit
laptop toshiba..

evet yön tuşlarıda aynı şekilde gecikiyor saçmalıyor.

bende de son bastığım tuşu önce algılıyordu, ali yazacağıma ekran donuyordu ila geliyordu ekrana, combofix ve advanced system care 4 ile hata düzeltme yaptım düzeldi :)

Bu durum oluştuğunda ctrl+alt+delete ile işlemci yükünü kontrol eder misiniz? İşlemci %100 civarına çıkıyor mu? En çok yük bindiren uygulama(lar) neler?

hepsiyle 5 dk seviş. tüm seçimler yanlış olucak sonuçta.

başbaşa mı olacaksın yoksa bir çok insanla birlikte mi bu önemli. her şeyi yapamazsın sonuçta diğer insanlar varken.

edit: her bir eş adayıyla mı görüşmek için 30 dk? Kaç eş adayı var? Yoksa Sadece bir eş adayı var ve onun için mi 30 dk. veriliyor? Ya da Sınırsız eş adayı arasından 30 dk.'da sana uygun olan eşi mi bulacaksın?

Aydınlat bizi nemo problemo. Sen aydıtlat gerisi nemo problemo.

iyi insan olması neyi değiştirir ? iyi olması sizinle anlaşabileceği,paylaşımları olabileceği anlamına gelmez. ya da iyi olması kişilik sahibi olduğu anlamına da gelmez. o yüzden serafettinn +1

@solfej
başbaşa olcaz

@pelinn.
senin söylediği kısmı geçtim orası hertürlü olur. o konuda hiç şüphem yokta. hani bişi söylediğinde anlar mı? halden anlar mı? o tür şeyler. iyilikten kastım.

(bkz: blind date)

@buffy

yok görücü usulu değil. evlenmiyorum zaten. sadece fikirlerinizi merak ediyorum.

Karşıdaki insanı 30 dakikada tanıyıp karar vermek neredeyse imkansız olduğundan önceden hazırlanmış bir prensipler, olmazsa olmazlar ve beklentiler listesi ele alınıp tek tek kontrol edilirse yol katedilir (tarafların doğru ve samimi olduğu kabul edilirse)

kokla...

anlayamazsın.

oyunun ismi evrensel. butun dillerde lego. (cince ve arapca gibi dillerde farkli karakterlerde yazilabiliyor tabi)

ismi danca'da "iyi oyna" anlamına gelen "leg godt" soz obeginden geliyor.

resimdeki parcalar da 1958'te ortaya cikan ilk lego parcalari. ingilizce'de "lego bricks" deniyor.

lego o oyuncakları üreten şirketin adı. benzer olarak k'nex var mesela ama bu tarz oyuncaklara verilen genel bir ad bildiğim kadarıyla yok.

sirketin ismi "The Lego Group". Oyuncagin ve markanin ismi "Lego".

türkçe karşılığı lego diyebilir miyiz yani?

arkadasim dediklerim yeterli degil mi :)

turkce karsiligi diye birsey yok iste. butun dillerde kabul edilmis ozel isim bu. turkce'de de lego.

ingilizce'de parcalari birlestirip birseylerin olusturuldugu oyunlarin butunune "construction set" demisler. turlerine de ayirmislar:

en.wikipedia.org

turkce'de genel bir kelime yok. lego unlu oldugu icin, o kelime hepsinde kullanilabiliyor. mesela knex oyuncagi lego degil ama turkce'de bir cesit lego olarak soylenebiliyor. jenerik marka olmus yani.

baya irdeledik konuyu ya...

need for speed gibi yani.

coka cola gibi en fazla "kola" desin. e logo'da da o durum yok.

yapboz

Yapboz legonun değil, puzzle'ın karşılığıdır. kağıttan iki boyutlu bulmacadır.

socks4 proxy'nin bir protokolü. karşılaştırma vpn vs proxy olmalı ve vpn seçilmeli.

firefox taki tüm add ons özellikleri.

çok detaylı oldu.

adres cubugunda gecmise bakarak yaptigi onerilerde hem gorsel hem islevsel acidan firefox kadar basarili olsa.

kendi proxy ayarlarini kullanabilse.

sag tik menusu, ust menuler gibi yerlere de eklentilerle mudahale edilebilse.

tam ekran modunda sekmeler arasi gecis yapilabilse, adres cubugu kullanabilse.

zoom ozelligi daha basarili olsa (frameler kayiyor).

windows'ta DPI scaling kullanildiginda (default olarak her seyin boyutunu %125 veya %150'ye cikarma) yazilarin cozunurlugunu arttirsa.

"ac" secenegi olsa, yani belirli formattaki dosyalari sadece temp klasorune indirip acsa, downloads klasorumuzu sisirmese.

görselleri tek bir fare hareketiyle (sağa sürükle) kaydedebilse. (firefox'ta vardı yine. en son baktığımdaysa chrome'da yoktu, şimdi belki vardır. ama yoktur muhtemelen)

ekran kartının sürücülerini bir güncelle, büyük ihtimal düzelir. kaç inç ekran varki 1920*1080 çönünürlük yahu.

biz internet sitelerini yaparken 72dpi kaydederiz görselleri. sen zoom yapacaksan bir logo yayılacak ve bulanık çıkacak. yapacak bir şey yok. ya tüm bilgisayara küçük ya web sitesine büyük bakacaksın...

not: alışırsın zamanla.


ha sürekli girdiğin web siteleri varsa eğer custom css yazarız. genişliklerini büyütürüz. sadece onlar için ama.

960px standarttır.
1000px'e kadar çıkabilir.
ya da fulscreen olur. yani sayfa küçüldükçe küçülen cinsten.

facebook'a yazamam. facebook bile kötü görünüyorsa sen anti aliasing ayarlarını veya cleartype ayarlarını filan kurcala bence.

ha inci ekşi yazarım tabi sabah msj atarım.

kucuk ekranlar yuksek cozunurluklu ise gorulen bir durum bu, dpi scaling kullanman gerekiyor. masaustune sag tik - personalize - sol altta display - oradan %125 veya %150 sec hangisi yeterliyse. yeni gorunum icin oturumu kapatip acman gerekiyor, onu yaparsin zaten. sonrasinda da web'de gezinirken yine de kucuk gelen sayfalarda ctrl++ ve ctrl+- ile sayfayi buyutup kuculteceksin. optimum cozum bu.

beni hep özel VIP araçla aldılar ama mutlaka dolmuş,taksi gibi seçenekler vardır. Adana'da nereyi göreceksin işte bir Real'leri var bir de Optimum'ları. Optimum alışveriş merkezi şehrin daha içinde o yüzden görülebilir ama real tarafı daha iyi gibi. Ben şehir merkezinde yürümüş, bazı kafelerinde çay kahve içmiş, sonra can sıkıntısından ölmek üzereyken önce optimum sonra real'in oraya gitmiştim. m1 tepe de diyebiliyorlar sanırım. Bir de starbucks var orada mutlaka 1-2 saat geçir. İçinde çocuk oyun alanı var millet çocuğunu bırakıp dışarıda sigara falan içiyor çocuklar birbirini yiyor. Çok eğlenceli.Nasıl anne babalar var diye de bakıyorsun öyle.
bir de kahvaltı yapayım diye sabahın 9'unda gittiğim pastanelerin falan açık olmaması durumu vardı ki tam şenlikti.

havalanında inip taksiye binebilirsin. yok otobüsle gidicem dersen yola çıkarsın 066 geçer oradan ona binip istediğin yere gidebilirsin. tam olarak nereye gideceğini de yazsaydın iyi olurdu.

şırdan yiyebilirsin herhangi bir yerden. kebap allahın emri zaten. kebapçı ibonun kebabı iyidir. hasanusta da olabilir. görebileceğin real ve optimum gibi alışveriş merkezleri var. en işlek yerleri gazipaşa ve barajyoludur.

sormak istediklerin varsa cevaplarız

kafanıza göre dolaşın kaybolma şansınız yok zira gitmek isteyeceğiniz her yerden dönüş bulabilirsiniz. yeme içme konusunda çarşıda benim önereceğim kebapçı şeyhmus var adliyenin orada. adana insanı sıcak kanlıdır ne aradığınızı sorarsanız size seve seve yardım ederler.

@nemo problemo: hiç bir yere gitmiyorum aslında :) sıkıntı orda, bir arkadaşı görmeye gidiyorum ama arkadaşın gelmeme olasılığı biraz yüksek, o bakımdan akşam uçağa kadar dolaşmam zaman geçirmem gerekiyor.

havaalanı kapısından geçen hemen her dolmuş sizi merkeze götürür. yine de dolmuşa bindiğinizde "botanik park"ta ineceğinizi söyleyin.

kahvaltı yapmak isterseniz; botanik park'ın sol tarafına doğru 100 metre yürüyün. arıplex sinemasını göreceksiniz. sinemanın sokağında, 50 metre ilerde solda "köylü kafe" var. çok güzel gözleme yapıyorlardı eskiden. kahvaltıdan sonra yüzsüzlük edip sahlep de için. hiç çekinmeyin "burası hiç değişmemiş ah ah" şeklinde atıp tutun. orası hiç değişmiyor gerçekten de.

içmek isterseniz; arıplex'in 200 metre solunda, sol iç tarafta "tiyatro kafe" var. sevimli yerdir. aynı yolun sonunda, tren garının yanında "gümüş at" diye bir yer daha var. orası daha güzeldir ama 1-2 lira daha pahalıdır. giderseniz satranç oynayacak birilerini de bulursunuz muhtemelen orada.

bici yicem ben, hanimiş bici? : botanik park'ın içinde bir yer var. fena değildi. bu mevsimde bici yapıyorlar mı emin değilim ama. bulamazsanız eski baraj'a gidebilirsiniz. orada kesin bulursunuz. eski baraj için taksiye binmenizi öneririm, 10 lira anca tutar.

e şalgam içmedik daha? : botanik park'tan sağa doğru 3 dakika yürürseniz eski çarşı ya ulaşırsınız. orada 3 tane eski şalgamcı var. sorsanız gösterirler zaten. kana kana için. yine aynı yerde tatlıcı ikizlerden tatlı da yiyin. demek ki neymiş, şişmanlık bizim suçumuz değil kaderimizmiş. di'mi... eşe dosta lokum alayım derseniz, ikizlerin hemen yanında tarihi bilmem ne lokumcusu var. gayet güzeldir. almadan önce hangisinden alsam ayağına yarısını yiyin. çok anlayışlılar.

kebap : salaş yer arıyorsanız yine eski çarşı'da yemenizi tavsiye ederim. mümkünse 'kazancılar'da. akşam giderseniz çalgı-çengi işleri de oluyor. "salaş nemiş ıyk" derseniz, kebabçı ibo ve türevleri var ama salaş yerlerden yiyin diye tarif etmiyorum. illa gidecekseniz kendiniz bulun. hıh!

param bol diyorsanız adnan menders'i gezin. taksi şart ama. ya da araba kiralamanız lazım.

tarihi yer bakınayım derseniz. merkez olduğu gibi tarihi. evlerin falan yakınından yürümeyin. öyle tarihi, o derece. devriliverir mazallah.

"adana neden 3. sayfa haberlerinin şehri" diye merak ediyorsanız şehri ikiye ayıran bir nehir var. aşağı tarafı; gezinip tozunduğunuz taraf seyhan, karşısı yüreğir. seyhan'ı gezdikten sonra yüreğir'i de bir görün. mc'donald s a, akuaparka 10 dakika mesafede tezek içinde bilye oynayan çocukları görünce eşitsizlik yüzüne yüzüne vuruyor insanın.

aklıma gelenler bunlar.

Havaalanından çık ve yolu takip ederek yürü. Yürüdüğünde bir park göreceksin ufak. Orada bir durak var. Orda dur ve meydan dolmuşlarına bin (dolmuş=minibüs)
Şehir merkezinde indirecekler seni. Devamı için ararsın beni. Numaramı msg attım.

bunları deneyin en azından tadına bakın başka yerde yok.
şırdan,
mumbar,
bicibici (olmasa da olur),
seyyar tezgahtan dürüm,
taneli şalgam (acısız),
tane ile satılan tatlıcılardan bütün tatlılar ( taş kadayıftan 2 tane),
sabah kahvaltısında ciğer,
kelle paça (unla terbiye edilenlerden değil)
bana da teşekkür.
bunlardan çoğunu çetinkaya civarında bulabilirsin. mumbar şırdan akşamları baraj yolunda. adana da bir yerlere gidilmez, bir şeyler yenilir, içilir.

alerji olabilir
iltihaplanma olabilir
kist olabilir
cinsel yolla bulaşan hastalık olabilir

başka şeyler de olabilir tabii de kararı doktor versin. doktora gidiniz.

kıl dönmesi filan? araştır bence

kıl dönmüştür. şişecek, enfeksiyon kapacak ve sonra geçecek bir ihtimal. geçmezse o zaman kötü tabi.

gecenlerde benzerini atlattim. bendeki kil koku iltihabiydi. apse yapmis o sekilde. 1 hafta antibiyotik tedavisinden sonra gecti. bir dermatologa gorunun.

(git: 327896)

dokunduğumda çok az bi miktar irin çıktı. racing2 nun da başına gelen yerde tam olarak. ama bende herhangi bir ağrı, acı yok. sadece derinin soyulmasından dolayı ufak bir yanma. çok ters bir yerde olduğundan şimdilik üstüne yara bandı çektim sürtünmeden iyice mahvolmasın diye. 1-2 gün daha beklemedeyim. düzelme olmazsa doktora gidicem.

(bkz: furonkül)

jquery değil. o yüzden yardımcı olamıyorum. ckeditor tavsiye ederim. türkçesi de var. dökümantasyonu da iyidir.

yardımcı olucam ama ne istediğinizi anlayamadım; hangi submit butonundan bahsediyorsunuz?

www.nicedit.com burda ana sayfada editörün bi kopyası var, orda html butonuna basınca altta submit query tuşu çıkıyor, ben bu dalganın arayüzünü tamamen türkçeye çevirmek istiyorum o yüzden giriştim.

tarayıcıyla alakalı olmasının sebebi o input oluşturulurken değer verilmemiş, nasıl değer veririz onu merak ediyorum ben de, veyahut güzel temiz ve türkçeye çevrilebilir bir text editörü önerebilirseniz o da makbule geçer

tamam şimdi gördüm.
bir kere öncelikle bu tarz kodda değişiklik yapacağınız zaman sitesinden uncompressed versiyonunu çekin ki üzerinde rahat çalışabilin. değiştirmeniz gereken kısım da uncompressed olanda 988. satırda. Normalde şu kod var orda:

new bkElement('input').setAttributes({'type' : 'submit'}).setStyle({backgroundColor : '#efefef',border : '1px solid #ccc', margin : '3px 0', 'float' : 'left', 'clear' : 'both'}).appendTo(this.form);

buradaki {'type' : 'submit'} bloğunu {'type' : 'submit' , 'value' : 'gönder'} şeklinde değiştirmeniz yeterli.

yasadışı ve bu yüzden yasak.

(bkz: korsan)

yassah hemşerim

şurayı iyice oku.
www.eksiduyuru.com

ayrıca işimize yarayan cevapların yanındaki kutuya tick atıyoruz. bilgine.

sadece işine yarayan te cevaba tik atmaktansa, sana zaman ayırıp cevap veren heresi tiklemek de bir yol bilgine...
yani bnm cevap hariç diğer bütün cevapları tikle...

smart draw

vergiyi bilmemde visio ile flow chart çiziliuor malum