havaalanı kapısından geçen hemen her dolmuş sizi merkeze götürür. yine de dolmuşa bindiğinizde "botanik park"ta ineceğinizi söyleyin.
kahvaltı yapmak isterseniz; botanik park'ın sol tarafına doğru 100 metre yürüyün. arıplex sinemasını göreceksiniz. sinemanın sokağında, 50 metre ilerde solda "köylü kafe" var. çok güzel gözleme yapıyorlardı eskiden. kahvaltıdan sonra yüzsüzlük edip sahlep de için. hiç çekinmeyin "burası hiç değişmemiş ah ah" şeklinde atıp tutun. orası hiç değişmiyor gerçekten de.
içmek isterseniz; arıplex'in 200 metre solunda, sol iç tarafta "tiyatro kafe" var. sevimli yerdir. aynı yolun sonunda, tren garının yanında "gümüş at" diye bir yer daha var. orası daha güzeldir ama 1-2 lira daha pahalıdır. giderseniz satranç oynayacak birilerini de bulursunuz muhtemelen orada.
bici yicem ben, hanimiş bici? : botanik park'ın içinde bir yer var. fena değildi. bu mevsimde bici yapıyorlar mı emin değilim ama. bulamazsanız eski baraj'a gidebilirsiniz. orada kesin bulursunuz. eski baraj için taksiye binmenizi öneririm, 10 lira anca tutar.
e şalgam içmedik daha? : botanik park'tan sağa doğru 3 dakika yürürseniz eski çarşı ya ulaşırsınız. orada 3 tane eski şalgamcı var. sorsanız gösterirler zaten. kana kana için. yine aynı yerde tatlıcı ikizlerden tatlı da yiyin. demek ki neymiş, şişmanlık bizim suçumuz değil kaderimizmiş. di'mi... eşe dosta lokum alayım derseniz, ikizlerin hemen yanında tarihi bilmem ne lokumcusu var. gayet güzeldir. almadan önce hangisinden alsam ayağına yarısını yiyin. çok anlayışlılar.
kebap : salaş yer arıyorsanız yine eski çarşı'da yemenizi tavsiye ederim. mümkünse 'kazancılar'da. akşam giderseniz çalgı-çengi işleri de oluyor. "salaş nemiş ıyk" derseniz, kebabçı ibo ve türevleri var ama salaş yerlerden yiyin diye tarif etmiyorum. illa gidecekseniz kendiniz bulun. hıh!
param bol diyorsanız adnan menders'i gezin. taksi şart ama. ya da araba kiralamanız lazım.
tarihi yer bakınayım derseniz. merkez olduğu gibi tarihi. evlerin falan yakınından yürümeyin. öyle tarihi, o derece. devriliverir mazallah.
"adana neden 3. sayfa haberlerinin şehri" diye merak ediyorsanız şehri ikiye ayıran bir nehir var. aşağı tarafı; gezinip tozunduğunuz taraf seyhan, karşısı yüreğir. seyhan'ı gezdikten sonra yüreğir'i de bir görün. mc'donald s a, akuaparka 10 dakika mesafede tezek içinde bilye oynayan çocukları görünce eşitsizlik yüzüne yüzüne vuruyor insanın.
aklıma gelenler bunlar.
0