9gag.com
www.bobiler.org
www.lastfm.com.tr
fizy.com
www.linkedin.com
www.nba.com
www.extramucadele.com
www.tineye.com
www.movieposterdb.com

(bir de arada buradan entry seçip seçip okuyorum:)
sozluk.sourtimes.org

ha bir de tenmunitemail var çok yararlı bir site.

www.stumbleupon.com
ilgi alanlarınıza göre, binlerce materyal arasından ilginç siteler keşfetmenize yarayan hede.

www.kongregate.com
45.000'den fazla flash oyunun bulunduğu(flash oyun deyip geçme) oyunlarda gösterdiğiniz başarıya göre puan kazandığınız über site.

www.sezyum.com
www.smartphowned.com
www.zaytung.com
krampon.net
www.cracked.com

wallbase.net
buradaki resimlere çok bakıorum ben sıkılınca

gegen die wand,pink flamingos

(bkz: pardon)
(bkz: ağır roman)
(bkz: hababam sınıfı)

cüneyt arkın ve kemal sunal filmleri...

in bruges <3

kemal sunal filmleri. ama coktandir izlemiyorum.

in bruges +1
amores perros

@sormaya geldim pardon'u nasıl unutmuşum ya? en az 3-4 defa izlemişimdir.

la vita e bella

forrest gump

(bkz: reconstruction)

1. (bkz: le fabuleux destin d'amelie poulain)
2. (bkz: v for vendetta)
3. (bkz: a beautiful mind )
4. (bkz: gülen gözler)
5. (bkz: forrest gump)

daha vardir da, ilk aklima gelenler bunlar.

matrix'ler, özgürlüğe kaçış, amadeus, kırmızı keman, piyanist, kuzuların sessizliği serisi (en son film hariç), gladyatör.

@06017 ??

In Bruges +2

groundhog day, it's a wonderful life, the kid (bruce Willisli olanı), family man, me myself I

pride and prejudice, persuation, emma, sense and sensibility

remains of the day, howards end, room with a view

you've got mail, shop around the corner, meet me in st louis, life with father

rapsody, giants, last time I saw paris, the fiddler on the roof, some like it hot`

ayaküstü bunları hatırlayabildim.

Lotr serisi.100 kere falan izlemişimdir ama hala aynı şevkle izleyebiliyorum.Kafamı seveyim kafamı.

entellik yapmayin. adam gibi yazin.

zubuk

atla gel saban

tosun pasa

Mary and Max
Oldboy

Sıkkın olduğumda sürekli açıp izlediklerim. Özellikle mary and max'e erir biterim.

The Notebook
Gerçi ben 2 kez izledim ama sonsuza kadar izleyebilirim.
Not : Romantik değilim.

Woody Allen, Şaban, Amadeus, Contact, Dünyayı Kurtaran Adam, LOTR, bilcümle müzikal.

bourne serisi.

korkuyorum anne

tosun paşa'yı 7-8 kere rahat izlemişimdir vaktinde, sonra harddisk yanınca yalan oldu, elime geçse yine izlerim.

man on the moon
memento
the school of rock
the truman show

fight club
persepolis
jesus christ superstar
gattaca

Bambaşka 3 film önereyim sana:

(bkz: The Prestige)
(bkz: Jungfrukallan)
(bkz: Into The Wild)

Alakasız gözükebilirler; ama hepsinin içinde bir yerlerde hayatta kalma teması var. Kimi doğaya, kimi diğer insanlara, kimi de "kendine" karşı yaşam mücadelesi veriyor üç filmde de...

the man from earth
12 angry man izlemişsin pekii; (bkz: dogtooth)

oha düşündüm de bu tam sana göre: la vita e bella - hayat güzeldir, ama bu çok biliniyor sanırım. umarım izlememişsindir. neyse,
crank dicem ama sadece hayatta kalma temalı kısma uyuyor.
bunu da izlemişssindir; lock stock and two smoking barrels

waking life
chinjeolhan geumjassi
little miss sunshine
black
network
identity

Ben Efsaneyim. Hayatta kalma bide gerilim i görünce atlatım hemen. İzlemediysen izle.

bir şey önermeyeceğim de ben efsaneyim zaman kaybı.

(bkz: sanger fran andra vaningen)
www.imdb.com
aslında bu filmi izleyeli oldu baya ve tekrar izlemeyi düşünüyordum ama unutuyordum hep. yine hatırladım, bakalım unutmazsam izliyim.
ayrıca eski filmler de olsun ya niye olmasın. böyle şeyler duyunca hüzün kaplıyor içimi. mesela jungfrukallan güzel ama eski. ama ben bunu izlerim diyorsan şunu da kesin izle o zaman (bkz: det sjunde inseglet)
www.imdb.com
eski filmlere sırt çevirmeyelim lütfen eheh.

:) teşekkür ederim şunları da ekliyim o zaman. bunu izlemiş olabilirsin ama belki.
(bkz: kynodontas) www.imdb.com
bir de türk filmi olsun.
(bkz: dokuz) www.imdb.com

oldboy.

hiç türkçe film yok listende.
ümit ünal'ın ses filmi
bir de Amenabar'ın tez filmi

Ghost Writer

hangover

Mary and Max
Dial M for Murder
Dancer in the Dark
Three...Extremes

howl's moving castle

spirited away

princess mononoke

ponyo

den brysomme mannen

taxidermia

denemelisin..

death proof ve inglorious basterds?

Zaten bir sürü Tarantino filmi yok ki? Bu saydıklarının dışında 3-4 tane daha var.

Inglourious Basterds önereyim. Bu saydıkların haricinde en sağlamı budur.

Zaten ondan başka Death Proof ve Jackie Brown var başka da yok sanırsam. Az ve öz film çekiyor üstat.

dün jackie brown'ı izledim. De Niro falan da var, izle bence.

tarantino filmlerinden 2sini beğendiysen diğerlerine de bayılırsın. NAtural born killers'ı yazmamışlar üsttekiler. Inglourious basterds en yeni filmi olduğu için en giderlisi o gibi gözküyor. mesela benim favorim NBK'dir.

@ronaldo17 natural born killers tarantino filmi değil oliver stone filmi. Senaryo tarantino'nun. Karakteristik tarantino yönetmenliğini göremiyoruz o filmde. keza true romance diye bir film var, onun da senaristi quentin tarantino o da güzel.

Yaklaşık 1 senedir Doping kullanıyorum. En ufak bir hız düşüklüğü veya net düşmesi yaşamadım. Millenicom tarafından kendi altyapılarını kullanıyorlar ve oldukça cazip kampanyaları var. Bakmanı tavsiye ederim.

bölgenizde altyapısı varsa turkcell superonline fiber internet derim

www.dizimag.com

Vallahi internetin sınırsızsa ve torrent kullanmayı biliyosan bu dizilerin sezonlarını indir direk. Yok ben ses ve görüntü kalitesinden memnun olurum, bana yeter diyosan internet sitelerinden izleyebilirsin. Google'a "how i met your mother izle" diye yazıp arattığın anda karşına gelen çoğu site zaten arşiv tadındadır. diziport, cinemaklubu gibi siteler iyidir. Ama indirmen ve o şekilde izlemen daha keyifli olcaktır. ;)

www.sikayetvar.com sitesinden başlayabilirsin. büyük ihtimalle levi's sizi 24 saat içinde geri arayacak ve sorunu çözecektir. eğer çözmemeye çalışırlarsa telefonda tehditkâr konuş.

iş büyürse şurayı bir incele:

www.ttkd.org.tr

www.sikayetim.com ya da Tüketici Hakları Merkezi(TÜ-MER) Şikayet Komitesi'nin nosu var şöyle bişi :(212)611 10 00.
Eğer levis size geri dönüt yaparsa,buyrun gelin değiştirelim tarzında kabul etmeyerek işin daha büyük mevkiilere ulaşacığını kibar ama inceden tehditkar bi şekilde söyleyin.
Zira bu tarz büyük mağazalar bunlara dikkat ederler,sizinki mağaza çalışanıyla/şubesiyle filan mı alakalıdır nedir,bildiğin haksızlık+pişkinlik yahu.

bu arada ortada kanunlara aykırı bir durum söz konusu değil. iade almamaları gayet normal ve yasal.

mağazadan alımlarda ürünü geri alma yükümlülükleri yok. iade alımı sadece uzaktan alımlarda(web,telefonla satış) veya üründe bir ayıp olması durumunda mümkün. bazı firmalar politika olarak uyguluyorlar ama hukuki bir yükümlülükleri yok. dolayısıyla ortada bir hukuksuzluk yok, haberiniz olsun.

outlet'in içerisinde "iade ve değişim yoktur" yazıyor olabilir. olmayadabilir. ama outletler genelde değişim yapmaz.

mal ayıplı olmadıkça iade alma zorunlulukları yok.

oha kendi kendime buldum. her neyse oynamak isteyenler şöyle gelebilir.

Çok da ünlü oyundur, çok da süper oyundur tamam mı. Erken görsem lönk diye yapıştırırdım cevabı. Herkese benden de tavsiye olsun bu über oyun.

sevmiş. hatta babamı sevmemiş...

dalga geçilecek yargılanacak bişi değil sonuçta. annemin bir çocukluk aşkı varmış, babamın eski sevgililerini de annem hep bilirmiş, akraba oldukları için. kader kısmet 25 yıldır evliler şimdi :)

@tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
inan ben de dalga geçmek için sormuyorum fakat akraba olduklarını söylediğin için kafama takıldı, sen de fiziksel ve ya zihinsel bir problem nasıl oluşmadı?

babanizla 15 yasinda vs evlenmemisse muhakkak sevmistir. platonik de olsa. zaten platonik veya degil ne farkeder, mevzubahis sevmekse? ha siz baska sey kastediyosaniz onu bilemeyiz

annem, babamla evlenebilmek için nişan atmış. anlattığına göre nişanın bozulduğu gün de, adam hüngür hüngür ağlamış kapısında. ama "kadınların efendi adam yerine piç tercihi" sonucunda, babamla evlenmiş annem. şimdi "lanet olsun o nişanı bozduğum güne" diyor, babam da "peki" diyor.

sonuç olarak fiziken babama benziyorum ve bu durumdan oldukça memnunum.

not: yadırganacak bir şey yok hocam, 25-30 sene önce de aşk vardı.

@dusunuyorum oyleyse vurun
öyle çok çok yakın bir akrabalık söz konusu değil zaten dedemin halasının torunu muymuş neymiş annem :)

edit: varım ne lan :) "otomatik tamamlama mode on" :)

annem nişanlanma aşamasına kadar gelmiş önceki adayla.

bildigimiz kadariyla sevmemis ama, evlendiginde 25 yasindaymis.
hadi en fazla 15 yasinda ergenlige girmis olsa, 10 sene boyunca hic bir erkege yan gozle bakmamis olma ihtimali olacagini zannetmiyorum.
illa ki sevmistir de, kimsenin haberi yoktur.

Annem 15 yaşında evlenmiş babamla. Yaş bu olunca ilk aşkı da babam oluyor. Anlatırken 'o yaşta aşkı ne biliyorsam' diye eklemeyi ihmal etmiyor

sevmiş, hatta bir kaç tane de çıkıntısı olmuş o zamanın tabiriyle:)

görücü usulü 16yaşındayken evlendirilmiş. ama zaman ilerledikçe babamın iş arkadaşları falan snaırım annemi hoş hatun olarak görmüşler. asılma yok ama özenmişler yani. ne güzel karısı var falan.. bunları duyunca neden ilk çocuk olup babama çektiğimi sorarım hep.

evlendiklerinde babam 28 annem 25 yaşındaymış. ve ikisi de birbirlerinin ilk sevgilisi olduğunu iddia ediyorlar. ben de bunu yemiş gibi davranıyorum. hayır 22 yaşında adamım ağrıma gitmiyor değil bu tarz şeyler.

şöyle düşünmek lazım onların devriyle şimdiki devrin arasında bir ton fark var. olmuştur garanti eğer çok erken evlilik söz konusu değilse. olmuştur da o zamanlar olan ilişkiler de bu zamanın ilişkileri gibi değildir, bir yerde bir masanın iki ucuna oturdukları bile vaki olmamış olabilir, platonik takılmış olabilirler. ama işte çocuklarına bunu anlatmak ayıp geliyordur falan.

@falandankorkmamfilandankorktugumkadar çok sevdim sizinkilerin hikayesini :)

bizimde böyle alengirli bir biraraya geliş öykümüz var, çocuk istemiyorum ama sırf bu hikayeyi anlatmak için çoluk çombalağa karışabilirim :P

evet sevmiş ama çocuk öğretmen adayıymış, "öğretmenle evlenirsem bana rahat bir hayat sunamaz." diye düşündüğü için 22 yaşındayken üniversiteden hocası olan babamla evlenmiş ama yine de aşk evliliği olduğunu söylüyor.

babam da daha öncesinde başka biriyle nişanlıymış. kız nişanı bozmuş, başkasıyla evlenmiş.

sevmemis... babami da sevmemis basta... zira henuz 15 yasindaymis... sonra ise babami canindan cok sevmis, seviyordu...
simdi ise yaslilar... didisip duruyorlar...

photobucket.com

iki saniyede üye ol. en efektif fotoğraf upload sitesidir. başka alternatife ihtiyaç yok ;)

imgur.com

reddit'in kendi sitesi. o yüzden çok kaliteli, hızlı ve güvenilir.

kesinlikle photobucket. zira üyeliğimde bundan 7 sene önce upload ettiğim görseller duruyor.

film: the hangover
dizi: the big bang theory
şov: russell peters

The Horribly Slow Murderer with the Extremely Inefficient Weapon

YouTube'dan bulabilirsin. 10 dakikalık kısa film. Eğer benim gibi karnına ağrılar girerse, devamı niteliğindeki diğer görüntüleri de yalayıp yutacaksın hemencecik.

woody allen yapimi, bananas, turkce muz cumhuriyeti diye geciyor.

hangover hiç komik değil. sakın.
The Horribly Slow Murderer with the Extremely Inefficient Weapon baya iyi şimdi baktım.. (=

dizi : coupling

little britain

kesinlikle ; Due Date izle.

amerikan yapımı dizilerde seinfeld in üstüne tanımam abi.

(bkz: misfits)
(bkz: extras)

Kick-Ass
Red

In Bruges'i kesin izlemişsindir o zaman.

four lions

www.imdb.com

hastasıyım ben bu filmin!

www.leegt-games.co.uk

şuraya bir bak.

Gemcraft

çok genel olmuş. indie diye geçen oyunlara bak. çoğu küçük boyutlu zaten. dene işte.

13 tzameti

bourne trilogy : ak si yon

Snatch
Lock, Stock and Two Smoking Barrels

Guy Ritchie'nin bana göre en baba iki filmi. İzlemediysen ilaç gibi gelecektir.

yanilmiyorsam mel gibson in tam da aradigin gibi bi filmi vardi, ismi aklima gelmedi ama.

mel gibson'ın filmi maverick ya da onun doğru yazılmış hali. poker gilmi , ama günümüz casino ortamı değil tabi.

mel gibson'un "payback" var..

Rounders (kumar) Matt Damon ve Ed Norton karşılıklı döktürüyorlar...

Poolhouse Junkies (bilardo)

Yazılı kural olarak bir fikrim yok fakat hatırlarsan Euro 2008 gruplarında bizim Çek Cumhuriyeti'yle puanımız ve averajımız eşitti. Son maçta karşılaştığımız için 90 dakika berebere bitseydi penaltı atışlarına geçilecekti.

Eğer gruplarda ilk 5 maç da berabere bitmişse, son maçlar 0-0 bittiği takdirde takımlar penaltı atışına geçer diye tahmin ediyorum. (aslında işkembeden sallıyorum desem yeridir.)

If two or more teams are equal on points on completion of the group
matches, the following criteria are applied to determine the rankings:
a) higher number of points obtained in the group matches played among the
teams in question;
b) superior goal difference from the group matches played among the teams
in question;
c) higher number of goals scored away from home in the group matches
played among the teams in question;
d) superior goal difference from all group matches played;
e) higher number of goals scored;
f) higher number of coefficient points accumulated by the club in question,
as well as its association, over the previous five seasons

hepsi ve daha fazlasi: www.uefa.com

@alan shearer
hocam şimdi bi de tercüme için mi duyuru açayım? özet geçsen :)

euro 2008'in özel formatıydı o, penaltılara gitmez. f seçeneğine kadarkiler hep gol atılmış olma şartına bağlı, eğer dediğiniz gibi hiç gol atılmamışsa f seçeneği devreye giriyor. takımların son 5 yılda avrupada topladığı puanlara göre dizilir diyor. istediğiniz cevap bu.

the exorcist

musallat

poughkeepsie tapes, insidious. ikisini de yakın zamanda izledim, ikisi de iyi.

orphan
frozen
cold prey
the last house on the left
haute tension
the descent

[REC]

izlemediysen blair witch project fena deildir
yenilerden insidious ta etkileyiciydi..

(bkz: betsson)

poker'den casino oyunlarına, tek maç oynayabildiğin yüksek bahisli tüm spor branşlarından kazı kazan ve tombalaya kadar her şey.

30 lira verip speedcard çıkarttıracaksın, türkiye desteği de var.

izlemediysen;
(bkz: mustafa hakkında herşey)

hotel rwanda

mustafa hakkında her şey gerçekten tarife uyuyor, korka korka izlemiştim :) hotel rwanda'yı izleyeyim bulursam. teşekkürler

oldboy
donnie darko
mr. nobody

(bkz: the girl next door)

şu anda aklıma festivalde izlediğim "inhale" geldi. bulurmusun bilmiyorum ama gayet tokatlayıcı filmdir. populer olarak şu anda aklıma gelen "Unthinkable" (Düsünülemez)

dönüş yok.

(bkz: cannibal holocaust)

(bkz: the man from earth)

oldboy +1000000

Incendies

tabii ki albert camus - yabancı

tam aradığın olsa gerek.

adalet ağaoğlu - ölmeye yatmak

oblomov - yazarını unuttum, google a sormaya da üşendim.

taxi driver
yusuf atılgan - anayurt oteli

tam konunun karşılığı bir film: into the wild

anayurt oteli ile yabancıyı arkadaşa kaptırdıydım onları söylemeyi unuttum ama into the wild olabilir gibi geldi saolun

yeraltından notlar - dostoyevski

into the wild, bireyin toplumu yozlaşmış, maddeci hale gelmiş bulan bir gencin doğal yaşamı aradığı insanların az olduğu yerlere doğru yolculuğa çıktığı ve bir doğa yaşamını tercih etmesini konu alan bir film. içinde iletişimsizlik, tutunamama barındırmaz. zaten söz konusu birey derslerinde, özel hayatında başarılı olan biriydi. ama o kendiliğinden yalnız kalmayı tercih etti, tutunamadığı için değil. önerim: arayışa devam.

Zeki Demirkubuz'un "Yazgı" isimli filmini şiddetle öneririm. Zaten Camus'nun Yabancı romanından esinlenerek çekilmiş, enfestir.

Ayrıca Belçika yapımı olan "Ben X" filmini de değerlendirebilirsiniz.

tabii ki adorno-minima moralia diyorum her ne kadar doğrudan bir reçete olamasa da..

hıı bir de mülksüzler- ursula le guin

bu da tam olarak bu olmasa da shevek karakterinin yaşadıkları sorunuz kapsamına rahatlıkla girer bence.

Proust- kayıp zamanın izinde (alt metinlerinde var)
Beckett- Godot'u beklerken ( II dünya savaşı sonrası yalnızlaşma)
Milan Kundera: Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği (ve hemen hemen diğer kitapları)
Salinger: 9 öykü ile yükseltin tavan kirişleri ustalar ve seymour (savaş sonrası bunalım sezilebilir, anlatım ne kadar mutlu gözükse de)

Ekstra Tezer Özlü ablamınızın tüm kitaplarını da unutmayalım.

edit: tabi bana kalsa varoluşçuluk için sartre okumak gerek. manifestodan itibaren yazdığı herşey. (roman, derleme, tiyatro v.b)
not 2: Bunun dışında simon de beauvoir var. Felsefeci hatun, aynı zamanda Camus ve Sartre'ın manitası.
not 3: (bkz: Boris Vian)'da okuyabilirsin.

not 4: Eğer istersen elimde varoluşçuluk, yabancılaşma ve absürt tiyatro bağlantısına dair sunum var.

minima moralia'yı ben de öneririm. atay'dan sadece tutunamayanlar değil, korkuyu beklerken öykülerinin de bir kısmı önerilebilir. melville'den katip bartleby de olabilir.
nilgün marmara'dan daktilo'ya çekilmiş şiirler ve kırmızı kahverengi defter geldi aklıma.

not: oblomov'un yazarı gonçarov.

@ilkinci bence filmi bir kez daha izle derim. insanların iki yüzlülüğü, ailevi sorunları, hayata yabancılaşma bu arkadaşı yalnız kalmaya itiyor. kendi kendine hadi lan ben yalnız kalayım demiyor yani. sözlükteki entrylerden bir kaçını okursan daha iyi anlarsın demek istediğimi.

ya figüranlara çok takma bence. emrah serbes bununla ilgili açıklama yapmıştı. burası istanbul gibi değil figüran bulmakta zorlanıyoruz demişti. ama sen bir izlemeye devam et onların oyunculuklarına bile bayılacaksın.

Diziyi izlenir kılan şey, Behzat, Harun, Hayalet ve Akbaba'nın çok gerçek birer karakter çizmeleri, diğer dizilerdeki kibar polisler gibi tiyatral değil sonuna kadar hödük olmalarıdır. Eğer bunlar seni cezbetmiyorsa zamanını boşa harcama derim.

Ayrıca o figüranların çoğu duyduğuma göre zaten gerçek hayatta ne yapıyorlarsa dizide de onu yapıyorlarmış. Yani mesela adam dönerciyse, dizide de dönercilik yapıyor.

bu arada yan roller harbiden dizi setine giderken yoldan toplanıyor. sen daha önce dizide görüktün mü diye soruyorlar görükmediysen sokuyorlar. en azından önceleri böyleydi bildiğim kadarıyla. oyunculuk arama o yüzden çok.

ENGÜRÜ KÜLTÜRÜ ece temelkuran ın dizi hakkında yazısı.sonuç:liselilere göre olan boktan bi dizi

Behzat Ç. bu hayatta ve bu hayatın erkeklerinde istemediğim, istemediğimiz neredeyse her şeyi temsil ediyor. Birincisi Behzat Ç. ergen bir erkek. Aslında tam bir erkek değil yani. Hiç değilse henüz adam olamamış bir oğlan çocuğu. Karısını ve kızını kaybetmiş polis-dedektif tiplemesinin Amerikan ucuz romanlarından ve Hollyvvood filmlerinden çalınıp Allah ne verdiyse yerlileştirilmesiyle elde edilen "esprinin" gizleyemediği, sevimsiz bir hamlık var Behzat'ta. Olayın Ankara'da geçmesi bu bakımdan ironiktir. Erkek erkeğe bir hayatın tesis edildiği, ergen kabalığının ve sakarlığının erkekler arasında yeniden ve yeniden onaylandığı, kadınlardan neredeyse bucak bucak kaçılan Engürü Kahvesi kültürünün ürünlerinden biridir Behzat. Kadınlar konusunda beceriksizdir, hırçındır, küser, hırttır, hırtlığını yontmaya gerek duymaz.

BEHZAT BİR VELETTİR!
Behzat Ç., kadınlar tarafından ele geçirilme korkusuyla, yalnızlığın ruhta yarattığı berduşluk arasında sıkışıp kalmış bir oğlan çocuğudur, istediği kadar tespih sallasın, istediği kadar dövsün, sövsün, vursun, ağır abi sessizliklerine burunsun... Hazin bir çocuktur Behzat Ç. Konuşmayı beceremediği için küfreden, özür dilemeyi beceremediği için sevimlilik yapmaya çalışan, bir kadın/bir ilişki için herhangi bir çaba harcamamasına rağmen reddedilmesine/terk edilmesine şaşıran, karşısındakinin ne hissettiği, ne istediği konusunda bir fikri olmamasını umursamayan bir şımarık velettir!

HEMŞİRE REFLEKSİ
Bu küsmüş oğlan çocuğu vakaları kadınlarda tuhaf bir ruh haline sebep olur. Birincisi ve otomatik olanı "Onun dermanı bende" sanrısıyla başlayan hemşire şefkati refleksi. İkincisi ve bunu takip eden tepki ise öğretmen-anne olmak için engellenemez istektir:


"Benimle yaşarsa adam olur!"

Kadınlar kendilerine umut verilmemesine rağmen umut edebilen son canlıdır!
Behzat Ç.'nin bir roman/dizi kahramanı olarak çekiciliği ama aynı anda çekilmezliği buradadır. En azından kadınlar için. Erkekler için ise gerekçe malumdur. Ergen erkeklerin kendi olmamışlıklarını onaylamak için ne büyük endüstriler inşa ettiklerini hepimiz biliyoruz. "Kurtlar Vadisi"nin konuşamadığı için mal mal bakan bütün o erkek karakterleri neden seviliyor sanıyorsunuz!

PEJMÜRDENİN YÜCELİĞİ

Behzat Ç. bu durumu olumlayan, onaylayan ve hatta taçlandıran bir karakter olarak yan karakterlerini de kendi "veletliğine" çağırır. Yardımcılarının tamamı da aynı hırtlığın, beceriksizliğin ve kabalığın bir parçasıdır. Bir kadınla konuşamamanın aslında hiçbir sevimli tarafı olmamasına rağmen karakterlerin neredeyse tamamı aynı yolun yokuşudur. Bir kadınla konuşmayı becerebilen, kadına çiçek almak gibi, Behzat ve çevresi için akıl almaz derecede saçma bir şey yapabilen yakışıklı genç polis ise sadece alay konusudur. Onun nezdinde bakımlı olmak da yerin dibine sokulur ve ergen oğlan çocuğu pejmürdeliği bir kez daha yüceltilir.

SENİ UZAKTAN SEVMEK...

Sadece Emrah Serbes'in değil, son dönem genç erkek yazarların bir tür "ergen erkek edebiyatı" yaptığını düşünüyorum. Kadın karakterlerinin erkek karakterlere oranla suni ve derinliksiz kalması bu ergenliğin bir sonucu. Kadınlara yaklaşmayan, yaklaşmaya çekinen bir edebiyat bu. Tıpkı "Sevgilin var mı len?" diye sorulunca "Ben kızlara sinir oluyorum” diye bağıran on yaşındaki oğlan çocukları gibi. Belki de bu yüzden biz kadınlar olarak Behzat Ç.'yi izlemeyi seviyoruz. Hayatımızda asla istemediğimiz ama içimizde hemşire/öğretmen/anne şefkati uyandırmayı bir biçimde başaran bu karakteri uzaktan(!) sevmeyi istiyoruz.

Evet gerçekten sonradan düzeliyor. Beğeneceksin bence.

Ben başları izlemedim. Son 2-3 bölümü izledim, 30. bölüm sonrası hastası oldum. Doğrudan geçebilirsin, kasmaya çok gerek yok. 30'u izle, sonrasında karar ver izlemek isteyip istemediğine.

ilk bolumlerde ben de oyle demiştim sonralardan düzeliyo figuranlar sacma gelebiliyo ama daha az göze batıyo alışyosun belkide.

bu denli kötü bir dizi ben daha görmedim. izleyenlerin alayı apaçi. daha yüzlerce güzel dizi var. istersen sana onlarcasını önerebilirim özelden. türk dizisi işte, ne bekliyorsun. kendini tekrarlayıp duruyor.

@nezaretten taharet

panpa izleyecegim buyuk ihtimal behzat c'yi.

ama senin onerilerini de duymak isterim.

özelden uzunca döşedim. bırak behçatı.

Bu işten anlamam fakat takip ettiğim kaliteli bir e-dergi şu platformu kullanıyor:
(bkz: issuu)

issuu barındırma ve embed edebilme özelliklerine sahip. ama öyle dergi tasarımı filan yapamazsın. bildigin pdf, doc dokümanını atıosun o kendisi yayınlanabilir bir şey yapıyor. en kullanışlı, en okunaklı e-doküman üreticelerinden biridir. kaç tane e-dergi gördüm bunu kullanan.

issuu e-dergileri yayınlama portalı gibi bir şey değil mi yahu? biz hazır içeriği kayan sayfalı e-dergi formatına getirmek istiyoruz.

tasarımcımız var, derginin tasarımları hazır zaten. biz sadece bu tasarımları (pdf ve epub formatında) programa aktardığımızda, program bize flash tabanlı ya da başka yaygın bir platformda çalıştırılabilir forma soksun istiyoruz.

page-flip.com

çok kaliteli, hatta en kaliteli. ama tabii ki paralı...

www.youtube.com

(bkz: #23040366)

rosebud +1 diyorum ve ekliyorum; guitar hero world tour oynayan herkes bilir bu parçayı sanırım.

belirsiz, amansız.

ince hastalık

kanser.

Dizilerde hasta olan bir karakterin hastalığının ne olduğu zikredilmez. Aynı hastalığa sahip izleyicilerin moralini bozmasın diye. İnci'nin hastalığının akciğer kanseri olduğunu söyleseler, 3-4 bölüm sonra senaryo gereği ölse, bu diziyi izleyen kanserli hastaların moralini düşünebiliyor musun?

@rosebud kavak yellerinde gayet de efe için beyninde ur var ve ölecek dediler.

adit: beyninde ur yerine lösemi demişim, öyle biliyordum. düzelttim. teşekkürler.

lösemi değil beyninde ur var

@bıdıbıdı o saçma diziyi çoktandır izlemiyorum kimin eli kimin cebinde belli değil, eğer dediğin gibiyse o dizinin ayıbıdır. Genellikle dizilerde hastalık adı zikredilmez.

drama yaratmak için ölümcül bir hastalıkları olur zaten filmlerde hep. ve insanın aklına tüberküloz ya da menenjit de öldürebilme potansiyeli olmasına rağmen bunlar değil de neden kanser gelir ki istemeden de olsa, filmde adı verilmemiş bile olsa? ölümcül olmasından mı acaba? sağlık her zaman filmlerde sömürülmüştür. ama kanser olduğunu sağlam bi kaynaktan duydum. umarım yanlış çıkmaz. yani tamam isim verilmesin. ama insanlar bunu zaten düşünüyor.

dizihd.com
diziport.com

kesinlikle dizimag.com u tavsiye ederim.

@ oblitus +1.

bu ikisi iyi gerçekten.


2.soru için de yabancı sitelerde var.

www.tv.com
www.tvtubex.com
watchseries.eu

bunlardan birkaçı.

Ancak bazıları coğrafik konumdan dolayı bize izletmiyor dizilerini.

dizimag.com da gecerli bi site...

abby fine reader

abby fine reader serial ister.ama onun portable sürümü var.bulursan çok başarılıdır kendisi.

www.pdftoword.com

program kurmadan online olarak halledebilirsin. pdf dosyasını upload yapıyorsun, word dosyasını e-mailine yolluyor. bu iş için daha önce kullandım gayet başarılı..

this is england, şahane bir film.

dizi olarak da coupling UK, the IT crowd ve black books güzeldir.

shaun of the dead
about a boy
love actually
dear frankie (daha çok iskoç filmidir)

filmlerde romantizm bol olabilir (shaun of the dead hariç) ama yine de güzel filmlerdir.

dizi olarak misfits'i izlemeni öneririm, gerçekten harika bir dizidir.

shaun of the dead i izledim.Gerçekten zevk alıyorum bu filmleri izlerken yahu! :))

Film olarak;
Boy A, In Bruges, Exam

Dizi olarak;
Misfits

layer cake
harry brown

extras , the office UK

hitchiker's guide to the galaxy

Dizi olarak Doctor Who.

layer cake +1, mükemmel bir film.

american beauty olabilir mi sanki?

www.imdb.com

hayır, american beauty izledim ama o değildi eğer hepten karıştırmadıysam.

The Long Weekend

www.imdb.com

film aklımda çok sanatsal güzel bir film gibi kalmıştı hayallerim yıkıldı. teşekkürler rosebud, izlediğim film buydu galiba.

en.wikipedia.org

Burada en iyi İngiliz dizileri var. Ordan burdan okuduklarıma göre Misfits ve Shameless gayet kaliteli gözüküyor.

black books var bir de..

CNBC-e'de Emma var bugünlerde, İngilizce dersi gibi :)

spaced vardır çok iyi,black books, peep show ,the it crowd izlenebilecek diziler

snuff box var bi de 6 bölümlük skeçşov dedikleri türden

lie to me'de başroldeki dr. cal lightman (tim roth) bu aksanda konuşuyor, dizi de şahanedir hani.

shameless adlı dizinin orijinali var. 8.sezonda. ingiliz(hatta birleşik krallık) argosuna dair pek çok şey öğrenebilirsin. tr altyazı pek yok. ing var ama divxplanet'ta. online izlemek için küçük bi google araştırması yardımcı olur sanırım.

shaun of the dead var film olarak.

bunu gorunce eklemeden gecemedim, ingiliz ingilizcesi filmleriyle dalga gecen bir saturday night live skeci, cok guzel:

(git: www.youtube.com

bir kaç gün önce cnbce verdi.

boy A

leon. konu kapanmıştır:)

un prophete.

hemen kapadın konuyu. neyse bu da iyidir. naif bi film. gürültü şamata arıyorsan tavsiye etmem: les choristes

(bkz: le scaphandre et le papillon)

la mome
la science des rêves

Une Vieille Maîtresse

birisinin amelie yazmasını beklerdim :)

(bkz: Les Choristes)
Jeux d'enfants
Le Dernier métro
La Cité des Enfants Perdus
La Haine
Angel-A
He Loves Me... He Loves Me Not
La promesse

Hepsini beğenebileğiniz gibi hiçbiri de sizi tatmin etmeyebilir.

un prophete +1
ne le dis a personne

haneke'nin tüm filmleri muhteşem bence. ama en iyisi (bkz: le temps du loup)

Kesinlikle "Les Choristes"

taxi serisi, bence yani =)

monsieur ibrahim et les fleurs du coran

mouchette
pickpocket
400 blows
daha yenilerden nicmacs

amelie en güzeli, hatta hiç biri amelie nin aynından geçemez.

ama başka güzel;
jeux d'enfants
le pact des loups

les choristes, la haine, le scaphandre et le papillon

Souhaitez-moi bonne chance.

keskinlikle (bkz: ils se marierent et eurent beaucoup d'enfants)

(bkz: Jules et Jim)
(bkz: Trois couleurs: Bleu)
(bkz: La Double vie de Véronique)
(bkz: Le Herissón)
(bkz: Au revoir les enfants)
(bkz: Le Souffle au coeur)

amilie

hotel rwanda

Hotel Rwanda bu saatte ağır kaçar. Gözüm kapalı Buried öneriyorum.

hotel rwanda

buried

buried de tabutta geçmiyor mu ya? o da ağır kaçabilir

Evet Buried başından sonuna kadar tabutta geçiyor fakat tempo bir an bile düşmüyor, Ryan Reynolds tek kişilik bir gösteri yapıyor. Yalnızca klostrofobik bir gerilim değil, bunun dışında pek çok derdi olan bir yapım.

hotel rwanda izlemeye başladım. hayırlısı.

rwanda trajık.

buried hayatımda izlediğim en boktan filmlerden biriydi

buried e 3 kere başlayıp hep yarım bıraktım ya da uyuyakaldım içimi dardı of

buried cok sıkıcı.

warez-bb hepsinin kaynagi zaten?

onlar daha iyiydi aradıgını bulması kolay oluyodu.

tehparadox

warez.ag

evet.
bankoyu bı kenara ayır.

kalan 5 mactan 3-4-5 tutarsa kazanırsın. yanı 3 tutarsa kazanırsın(+banko tabı)

Alırsın.

bulunduğun yerdeki nüfus müdürlüğünden vermeleri lazım

Aynı şekilde başka bir şehre kaydımı aldırdığım için biliyorum aynen şöyle yapacaksın:

Önce kimliğinle nüfus müdürlüğüne gidip kaydını yaptıracaksın. Sana bir belge verecekler. O belgeyi alıp muhtara gideceksin, tahminimce hemen verirler ikametgah kağıdını.

californication
under the bridge
otherside
Breaking The Girl

By the way

road trippin bence.
büyük ihtimalle.

teşekkür ederim lakin dinlediklerim bahsettiğim şarkıya benzemiyor.

scar tissue?

@ deliberte , maalesef..
@a perfect lie, evet pek ilgisi yok, ama saol,ki severim bu adamları...

Can't Stop olmasın...

Öncelikle herkese teşekkürler. Şarkıyı buldum lakin Coldplay çıktı :))) Ama bu sayede dinlemediğim pek çok Red Hot şarkısını dinlemiş oldum . (bkz: #22918144) Tekrar tek tek teşekkür ederim.

biliyorsunuzdur muhtemelen ama (bkz: tish-o) var, istediğiniz baskiyi yaptirabiliyorsunuz veya hazir baskilardan alabiliyorsunuz.

ben almistim zamaninda, paketi de kendisi de cok kaliteliydi. ama 2 seneye yakin olcak bu dedigim.

www.tish-o.com.tr

tish-o tırt www.basmatik.com

Grup 84 - Rol yapma www.youtube.com

Dilemma - Hep Bana www.youtube.com

yeni akla gelen edit: Athena - Hazırla Beni www.youtube.com

sakin - ikarus başarsa

grup84-hayır olamaz ( hiç sevmem bu grubu ama bu şarkı bi iyi olmuş)

Asfalt Dünya - Sakın
6. Cadde(Emre Aydın'ın ilk grubu) - Sen ve Ben
Manga - Hayat Bu İşte
Meyan - Yaratmak Dert Değil

ekleme:
Kreş - Yarım Kalan Şarap
Kolpa - Son Nefesim

Gripin- Beş
Teoman- Saat Üç
Pi- Çok da Umrumda

nasıl bir alaka kurdular bilemiyorum :)

lake mungo
rec

Blair Witch bence bok gibi. REC I ve REC II'yi de tavsiye ederim. Fourth Kind filmi de iyiydi valla.

[REC] ve Cloverfield.

Paranormal Activity sevdiysen bu ikisini de çok seveceksin.

el kamerası gibi bi teknikle çekildikleri için benzetilmiştir. paranormal activity, rec güzeldir, candır. blair witch boş zamanın varsa izlenir. genel kültür olsun diye.

biraz geç oldu ama bu tırsma garantili film yeni: (bkz: trolljegeren)

service pack yüklemiş olabilir misin?

sp1 yükleyeli baya oldu ya

Uzaktan kesin bir şey söylemek zor fakat Microsoft'un Win7 için çıkardığı bir güncelleme işletim sisteminin orijinal olmadığını anlıyor. SP1 yüklediğine göre bu güncelleştirmeyi de yüklemiş sayılıyorsun. Dediğim gibi kesin değil ama büyük ihtimalle o malum güncelleştirme yüzünden bu sorunla karşılaştın. Bu güncellemenin çözümünü araştırmanı önerebilirim.

sp1 de olduğunu biliyorum da aradan süre geçmesi tam bilemedim ama sp1 de orjinal olayını halledemediler sanırsam

şunu deniyorum sonucunu bildiririm

geekmontage.com

7 loader çözdü yine olayı, uninstall-restart-install-restart yoluyla

Bir iki ekstra bilgi var o linkte, o zımbırtının çalışmasını engelleyebiliyorsunuz.

bilginize duyuru halkı

şu an sorun yok bende.

Bende de sorun var, kullanıcı adı ve şifremle giriş yapıyorum fakat kanal listesi falan gelmiyor siyah ekran var sadece. Genel bir sorun herhalde...

(bkz: 2001: a space odyssey)
(bkz: solyaris)

eger bulabilirsen (bkz: westworld)
henüz seyretmedi isen solyaris, stalker, moon, gattaca, existenz, code 46, blade runner,

2001: a space odyssey +1

2001: A Space Odyssey +1
Inception
Equilibrium

Frequently Asked Questions About Time Travel
www.imdb.com

yaratık, uzay gemisi yok ama oldukça fantastik, eğlendireceğinin garantisini verebilirim.

bunların yazılmamış olmaması şaşırtıcı:


deja vu*
donnie darko
the butterfly effect

bir de pandorum

repo men.

Yüzlerce dolarlık programları, Windows'u kırıyorlar sXe'yi mi kıramıcak adamlar. sXe'nin yeni sürümü çıktıktan tan iki üç gün içinde anında kırılır ve hilesi çıkar bundan kaçış yok. Eğer hile kullanan bir lavukla karşılaşırsan ve server'da o angutu banlayacak admin yoksa ya başka server'a kaçacaksın ya da google amcayı kullanıp sen de hile indirip kullanacaksın olay bu :)

indiriyorm ama sxe i devre dışı bırakamıyorum. bunun nasıl yapıldığını bilen yokmu

Transformice deneyebilirsin. Bir noktadan sonra bağımlılık yapabiliyor yalnız..

popomundo vardi bi aralar, devam ediyodur hala. ama oyundaki 'ayakustu bir posta', 'sevisme' gibi atraksiyonlari duyan her turk genci bi umut basladi oyuna.

bir de kiz oyunu biraz.

OGame vardı bir zamanlar, deli sarardı.

darkorbit'te güzeldir.

haxball

battlestar-galactica.bigpoint.com

küp yuvarlamaca vardıbir ara. adını hatırlayan olursa iyiydi baya.
portal seviyorsan onunda flashı var.

exam çok ucuza çekilmiş bence. bütün film bi odada geçiyor.

the man from earth

@misery loves company, teşekkürler, araştırıcam...
@bryan fury, listede yazmıştım onu, teşekkürler yine de...

Dondurmam gaymak. :) icinde bir tane prof. Oyuncu var idi yanilmiyorsam cekildiginde. Olayda 2bintllik motor sevdasi :)

yenilerden buried de fena değil.

Buried +1

Eskilerden "Dial M for Murder" da kesinlikle izlenmeli.

buried'i indirmeye başladım. exam'da ispanyol el metodo filminden uyarlamaymış sanırım. onun da o versiyonunu indiricem...

(bkz: zengin mutfagi)

dogville, manderlay

(bkz: clerks)

the man from earth'e +1 de benden gelsin. gercekten iyi bir filmdi.

bu the man from earth sevdası nedir arkadaş ya. beş para etmez film. iyi ki dini konulardan bahsetti herifler. yahu senaryo ":D", oyunculuk ":)", yönetmenlik "XD" seviyesinde. bir de 12 angry men ile falan kıyaslanıyor. yapmayın etmeyin.

the man from earth ı çıkarın bence bu listeden ilk 10 dakika sonra ne zaman ben isayım diyecek diye bekledim sonra sıkılıp kapattım ama tahminim doğruymuş hayatımda gördüğüm en saçma filmlerden. bütçesini bilmem ama yaratıcılık istiyorsanız eğer harvey(1950)i izlemenizi tavsiye ederim

rezervuar köpekleri diyorum. sonuçta bir odada muhabbet üzerine kurulu.

amatör çekim tarzındaki filmleri izlemişsin ama belki izlememişsinidr diye yazayim yine de:
cloverfield
blair witch project
lake mungo
the fourth kind
127 hours

onun dışında şunlar var:
el mariachi
brick
open water
once
saw
the evil dead
super size me
pi
cube
la science des rêves
eraserhead
tape
dead man's shoes
one week

"buried" bir kere daha vurgulayim!

Klasik olacak ama bu tür işler için amatör düzeyde en pratik araç Windows Movie Maker.

windows movie maker da video akışını yavaşlayabiliyor muyuz ?

hayır. sony vegas kullanın.

ulead?

isterseniz online sipariş yapıyordunuz onla geliyordu, isterseniz şube seçiyorsunuz oraya geliyor oradan alıyorsunuz.

Ben internet sitesindeki formu doldurup, kartın gelmesini istediğim D&R şubesini seçmiştim. Yaklaşık 1 ay içinde seçtiğim şubeden kartı teslim aldım.

izmirdeysen alsancak şubesinden hemen alabiliyorsun galiba.hala geçerli mi bilmiyorum.

Hangi mağazadan alabileceğime dair bir seçenek çıkmadı kayıt sırasında, ama iletişimde ki mail adresine mail atınca hemen geri döndüler, bildirdiğim mağazadan teslim alabilecekmişim.

İzmit'teki Dolphin alışveriş merkezinin en üst katında bi tane tobacco shop var. Ordaki abi bize hem lucky strike hem de djarium temin ediyordu, ama baya zaman geçti üstünden. bir denemeni tavsiye ederim.

o tobacco shoptan real de de var. bide oraya bak bence.izmit için söyledim bunu.

fat32 ntfs olayı olabilir. ntfs yapacaksınız biçimlendirirken.

öyle bi seçenek sunmuyo bana. "dosya sistemi" yazan sekmeye tıkladığımda sadece fat32 çıkıyo. başka bişey seçtirtmiyo.

bi de ps3'e atmak istiyorum filmi. fat32 dışındakileri görmüyo diye biliyorum.

fat32 dosya sisteminde, boyutu 4 Gb'dan daha büyük bir dosyayı tek seferde transfer edemezsin. Ya flash diskini formatlayıp NTFS formatına getireceksin ya da filmi, program vasıtasıyla iki parçaya bölüp öyle atacaksın.

bu ikiye bölme olayını nasıl yapabilrim? en akıllıcası bu sanırım?
bi de uzun sürer mi ki?

winrar ile yaparsın panpa. dosyayı rarlayacaksın. depolama seçeneğinden en hızlı şekilde diyeceksin. sonra orda boyut seçme var o işten pek anlamıyorum. ama tabi dosya rarlı olacak en sonunda. ps3 rar açıyorsa bu şekilde yapmak en mantıklısı.

yok tamam ben şimdi mkv bölen bi program buldum. onunla alt yazı da ekleniyomuş filme.

ama şimdi sorum değişti. altyazıyı ekleyip mi ikiye böleyim filmi, yoksa önce bölüp sonra mı alt yazı ekleyeyim?

Once ekle sonra bol.

en iyisi sen filmi pcde izle :)

hacı flash diski bilgisayara tak.
bilgisayarımdan diske sağ tıkla ve biçimlendirmeye gel.
biçimlendirme şeklini ntsf yap ve biçimledir.
tamamdır.

filmi ikiye bölmek istersen
filme sağ tıkla
winrar ile "arşive ekle"ye tıkla
sol altta "ciltlere böl, bayt" diye bir kısım var.
(atıyorum filmin 5 gb ve sen 2,5-2,5 olarak böleceksin o kısmı 2,5 gigabyte'ı byte olarak yaz ve tamam de.
sana 2 adet 2,5 gb rar dosyası verecektir.

aga flash a atacağın her mkv yi ikiye üçe böleceksen işin çok senin. diski ntfs olarak biçimlendir -biçimlendirme kısmındayken flash disklerde normalde NTFS yi göstermez.-
www.chip.com.tr

cmd komutu vardi,
flash in icini yedekle onec, sora da
windows unun surumune gore google da
fat32 den ntfs ye çevirmeyi arat, kolay bişi zira.

ingilizcen varsa hele;
fat32 convert ntfs yaz cikar bisiler :)

sorun halloldu sağolun.

elektrik.kocaeli.edu.tr

Pm attım dostum bakarsın

Carom 3D

3d cool pool ultra diye bir oyun var. biraz eski bir oyun ama eğlenceli. hala internet üzerinden oynanabiliyor. bir deneyin derim.

* candy'ye müslüman
pm atmasanız da herkes bilgilense?

kayıp gül-serdar özkan
şah sultan-isender pala

Emrah Serbes- Erken Kaybedenler
Ece Temelkuran- Muz Sesleri
Murat Uyurkulak- Tol

Yeni değil ama kesinlikle okunmalı;

Murat Menteş- Dublörün Dilemması/Korkma Ben Varım

zamanya - yiğit kulabaş

esma_sultan'a aynen katılmakla beraber ekliyorum:
oğullar ve rencide ruhlar-alper canıgüz
tatlı rüyalar-alper canıgüz

yusuf atılgan - anayurt oteli
yusuf atılgan - aylak adam
yusuf atılgan - bütün öyküleri

Kesinlikle Suzanne Collins'in Açlık Oyunları serisini tavsiye ederim.

1) Açlık Oyunları
2) Ateşi Yakalamak
3) Alaycı Kuş

kayıp gülü alma, bir saatte bitecek sıkıcı ortaokul düzeyinde kitap.

hakan günday al.

Yeni bir kita değil ama okumadıysan
Balzac-Stefan Zweig'ın kaleminden,
okumanı tavsiye ederim..