the harp Irish bar var akmar'ın oralarda. geçen sene city-liverpool maçını izlemiştim. bu sene yayın var mıdır bilmiyorum ama.

Kamyonlar kavun taşır.

sertab erener - zor kadın şarkısının sonunda "şarkı bitti gidiyorsun" diyordu. bi dinleyiver, belki aradığın şarkıdır. aklıma başka gelmedi.

Sebahat abla.

Mabel matiz'in bu şarkı bitmez ama bitti diye biten bir şarkısı vardı.

Sertap Erener'in "Güle Güle Şekerim" adlı şarkısında var o kısım

Ben anladığımı söyleyeyim; gerçek dünya ile bağlantımız kalmadı artık umudumuz ve beklentimiz kara delikler ve vahiyler.

Bilim tarafına da, manevi tarafa da söylüyor gibi. "Bizi buradan kurtaracak şeyler" olarak bu ikisinin umut edildiğini söylüyor yani.

aynı zamanda bulunduğu albümün adı bu tamlama. bellamy şöyle demiş;

"The title is taken from lyrics in "Starlight". Bellamy told Q: "Black holes and revelations – they're the two areas of songwriting for me that make up the majority of this album. A revelation about yourself, something personal, something genuine of an everyday nature that maybe people can relate to."

bu da kaynak
en.wikipedia.org

Ben ilk satırdan sonra "are" var gibi duydum hep onu.
Umitlerimiz ve beklentilerimiz birer karadelik ve devrimdirler" minvalinde

ben avrupa yakasında oturmama rağmen anadolu yakasında yaptırmıştım testimi. geçtiğimiz yaz haziran'dı tarih.

portishead alır mıydınız? *roads* www.youtube.com

ya da

massive attack? *live with me* www.youtube.com (klibi yeter..)


bonus:

the soundtrack of our lives - second life replay www.youtube.com

www.youtube.com

epitaph - king crimpson

Depresyon deyince benim için olmazsa olmaz şudur

www.youtube.com

bilmiyorum karsilar mi ama ilk aklima geleni paylasiyorum. ayni sarkinin sigur ros versionu da cok hisli

open.spotify.com

Murat Kekilli - Bu Akşam Ölürüm

Şimdiye kadar dinlediğim en sağlam depresif şarkı, diğerlerine hiç gerek yok. Leşi bile var şarkının, kaç tane adam intihar etti bunu dinleyip.

www.youtube.com

placebo running up that hill
radiohead creep
radiohead paranoid android
megadeth a tout le monde

placebo - twenty years
archive - again

Cinematic orchestra- to build a home
Özellikle bu kliple izlemek lazım
youtu.be

Paolo nutini-iron sky
open.spotify.com

Guns n roses - this I love
The Stranglers - Midnight Summer Dream
Lou Reed - Perfect Day
A Toys Orchestra - Invisible
Shocking Blue - Never Marry a Railroad Man

Darkwood - Caucasian Tales
Judas Priest - Before the Dawn
Mylene Farmer - Mad World
Mike Oldfield - Nuclear
Pink Floyd - Julia Dream
The White Buffalo - The Whistler
Steve Earle - Pilgrim

Ve son olarak favorim,

Dire Straits - where do you think you're going

depresif değil de gece camı açıp yatağa/koltuğa uzanırsın içeriye de hafif hafif eserken dinlersin bunu

maggot brain
youtu.be

youtu.be

youtu.be

youtu.be

Tia Blake - Turtle Dove

open.spotify.com

devics - salty seas.

antimatter - the weight of the world

www.youtube.com

radiohead - nude
the smiths- i know it's over
morrissey - let me kiss you
radiohead - no surprises
muse - muscle museum

Imkan varsa 16 alin derim.

8gb var bende photoshop akiyor sorun yok.

Premiere'de flog 10bit 4k goruntulerle sorunsuzca calisiyorum. 1-2 kere cakildi o da premiere'in şanindandir.

Goruntuye renk yapinca full kalitede oynatirken bazen takilabiliyor, 1/2 cozunurlukte sikinti yok. Cok fazla layer acarsaniz zorlanir ama. Proxy ile calismak gerekir onda da.

Zamanla kasilma yapar mi konusu zamanla anlasilir galiba. Simdilik iyi. Ama 16 alma imkani varsa cok daha iyi.

8gb ram, i5 işlemcili MacBook Air 2017 kullanıyorum, onda bile en son sürüm Photoshop, Lightroom ve Acrobat gayet hızlı, şu ana kadar en ufak sorun yaşamadım.

M1'de de o kadar önemli olacağını zannetmiyorum açıkçası.

alıp yıllarca kullanırım diyorsan, ana makinen olacaksa 16gb'ı almayı zorla.(çünkü m1'de bu sadece ram değil, ekran kartının hafızası aynı zamanda)

Ben 8gb aldım işimi görüyor ama evde iyi bi pc'm var büyük işleri onda yapıyorum.

Ram yükseltme imkanı olmayacağı için 16 almak daha mantıklı. Macbook alıyorsan en az 10 sene kullacaksın.

Almışken 16 GB alın derim. Hem birkaç yıl daha uzun kullanmanızı da sağlayabilir bu fark.
Çünkü genellikle bilgisayarın işlemcisi yavaş diye değil RAM yetmediği için veya yeni bir teknoloji çıktığı için değiştiriyoruz.

"Adobe programları" geniş bir kavram. Mesela After Effects için Adobe sitesinde minimum 16 GB RAM gerektiği yazıyor.
helpx.adobe.com

Photoshop için minimum 8GB RAM istiyor. Ama grafik kartı için de 4 GB istediğini yazıyor. M1'da grafik kartı da RAM'i paylaşıyor diye biliyorum. Belki bazı dosyaları açamayacaksınız, belki de hiçbir zaman öyle büyük dosyalarla çalışmayacaksınız.
helpx.adobe.com

after effects'de bazı efektlerde kasma yaşadım ben ama diğer yazılımlarda bir sorun çıkmadı. 8gb benim alet. after effectsle aktif bir işim olsa kesin 16 gb alırdım ama.

Money for nothing ama zamanla ben mark knopfler'ın single'larını daha çok sevmeye başladım.

Bir de telegraph road.

Brothers in arms
Your latest trick

romeo and juliet

sultans of swing

money for nothing

brothers in arms

Valla en çok sevdiğim sultans of swing ancak alchemy versiyonu. Herifler resmen döktürmüş o konserde.

telegraph road
tunnel of love
romeo and juliet
once upon a time in the west
your latest trick
sultans of swing.

telegraph road ve money for nothing

www.youtube.com

www.youtube.com

tüm damien rice şarkıları
jeff buckly, the smiths, sesi yeter hüznün prensi.
mighty sam mcclain, blues seviyorsan.
nick cave şarkıları

www.amazon.com.tr

ben bunu almıştım. çok memnunum.

www.hepsiburada.com

bende de bu var. gayet iyi şimdilik.

bir iki ay önce alttaki linkteki ürünü hepsiburada'dan 450 liraya almıştım. port sayısı ve en mantıklı olandı ama rakam şu anda uçmuş. usbc üzerinden laptop'ı şarj etme özelliği de olduğu için, akşam ofisten çıkarken bir kablo çıkartıp devam ediyorum, sabah da toplamda bir kablo takmış oluyorum. (ürüne bir harici ekran, bir usb hub ve şarj kablosu bağlı)

www.mediamarkt.com.trçok-bağlantı-noktalı-hub-1217028.html?rbtc=aka%7Cops%7C%7C%7Cp%7Cstandart%7C&v=1.23.2

Koşuyolunda bir mekanda tanesi 44TL idi.

bu hafta nazım'da 25 lira, masalevi'nde 47 lira ödedim. çok alakasiz sayılar ama bence 40-50 bandına gelmiştir geneli.

Kadıköy Harlem'de 30 tl

showbiz komple album. muscle museum ve unintended ilk iki

sıralamasız olarak unintended, starlight, sing for absolution, hysteria, time is running out, muscle museum, supermassive black hole en çok dinlediklerim sanırım.

Exogenesis Symphony
uprising
the globalist
thought contagion

tabii psycho, hysteria falan yazmazsam da ayıp olur şimdi

citizen erased

hysteria
uprising
psycho

sing for absolution
unintended
uno

Micro Cuts
Megalomania
Space Dementia
The Small Print
Butterflies and Hurricanes
Endlessly (sentetik soprano sesi hariç)
Knights of Cydonia

İlk dört albümü cidden çok seviyordum ben bunların dinlemeyeli epey olmuş, sonraki albümlerde çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım. Hala da küfürler ederim.

citizen erased.

Demin bulaşık yıkarken unintended söylüyordum iyi denk geldi bu soru :)

En sevdiğim ise uprising olabilir.

Starlight.

Sonraki ise knights of cydonia

yazılmamışlar arasından: supremacy. girişi çok iyidir

Cave

yukarıdakilere ek dig down ve unnatural selection da harika iki parça.

hep eskiler yazilmis yenilerden thought contagion

bliss
time is running out
new born
undisclosed desires
resistance

daha çok var aklıma gelmeyen

frostpunk

Europa universalis 4

Normalde önümüzdeki 1 sene oynayacağım oyunlar, okuyacağım kitaplar falan bellidir öyle bir insanım. Geçen ay Spellforce 3 ile tanıştım mahvetti tüm planlarımı. Hem strateji hem üstüne aynı anda rpg var, hikayesi dünyası çok iyi bağımlılık yarattı.

Onun dışında ageof4 çıktı geçenlerde, beğendim ben.

Northgard demeye geldim, Spellforce 3'ü kara listeye aldım gidiyorum.

Northgard +1

sudden strike ve company of heroes var ama bunları bilirsin zaten.

3-5 seneden fazla oldu sanırım ama hearts of iron 4 ve europa universalis 4.

Halo Wars
store.steampowered.com

Iron Harvest (Türkçe dil destekli)
store.steampowered.com

Spellforce 3 +1

Creeper World III:

Bildiğiniz tüm RTS oyunlarını unutun, bu oyunun dinamikleri ve düşünce tarzı hiç birinde yok

twittterda böyle yazıyordu

ben sokmadım ama sokan bir elemanın taktiği vereyim.

iki akıllı telefonla geçiyor xray'den, biri bozuk. telefon xray'de gözükünce bozuk olanı veriyor sağlamıyla içeri giriyor. denemeye değer mi karar senin. ama yakalanınca da postalya eve gönderiyorlar telefonu.

WhatsApp olmaz. Kamerası varsa da olmaz. Normalde Askercell dışındaki hatlar da yasak. Android olmaz. Bizim bölüktekiler sırt çantasıyla birlikte tellerin üstünden içeri atıyorlardı. Siz bunu yapamazsınız.

Not: 6 ay yaptım

ziyaretçiyle sokuyorlardı. ama koğuşta saklamıycaksınız. bizimkiler ayakkabı dolabının arkasına saklıyordu.

Whatsapp'i girmeden sil, bakarlarsa whatsapp yok dersin.
Giris tamam.

Yöntem bilmiyorum ama başınızı ağrıtmadan sokabilmek için şöyle eski görünümlü kamerasız bir android telefon varmış:

www.youtube.com

tr.aliexpress.com

www.sahibinden.com

yerine göre çok değişiyor. Ekşiden bizzat senin gideceğin yere gitmiş askerlik yapmış birilerini bul sor.

Benim yaptığım yerde (Samsun) çok dikkat ediyorlardı kimse sokamadı (birkaç kişi farklı tricklerle iphone soktu ama çok dikkatli zor kullanabiliyorlardı). Fakat başka yerde yapan arkadaşım (Burdur'du sanırım) baya her akşam instagrama foto atıyordu :D

Ziyaretçiyle almıştım. Gittiğin yerle çok alakalı internette eski gidenleri bul zaten sorun oluyor mu olmuyor mu söylerler. Bizde göz yumuluyordu, rahat kullandım

ucuza ikinci el bi akıllı telefon alsam kamerasını kırsam o zaman kabul ederler mi?

bazı yerlere rahatça sokuluyor, serbest gibi. gideceğin yeri iyi araştır.

kamerasını niye kırıyorsunuz asker telefonu diye geçen bir sürü kamerasız samsung falan telefon var. hatta iyice araştırırsanız kamerasız ama basit internete girip whatsapp çalıştırabilen modeller de vardı.

Ahh ne sen sor ne ben söyleyeyim…

Gece rahatsizlananlar birlik disinda hastaneye gonderiliyordu, rahatsizim diye hastaneye gitmistim oraya kuzen getirmisti benim telefonu. Gece gidislerde dönuste xray‘den gecilmiyo diye yaptim tabi bunu. O sekilde sokmustum. Tabi bi de agrim var diye agri kesici agir bi igneyi yemistim popoya. Ertesi gun ustune oturamadim :(

Ama degdi 10gün boyunca telefon vardi. Cunku zaten yurtdisinda yasiyoruz mecbur whatsapp lazimdi. Komik ama guzel bi aniydi.

Ozetle sen de ogren gece hastane donüsü xrayden gecirmiyolarsa gece bul birini oyle hallet.

www.amazon.com.tr

şöyle bişey gördüm.
www.youtube.com
www.dockcase.com
bir de şu var ama hdmi yok
macmarketi.com

Mcdodo hem sorunsuz hem de uygun fiyatlıdır. Şuan kullanıyorum.

www.hepsiburada.com

@himmet dayı +1. o ürünü kullanıyorum, aliexpress'ten 1 ay evvel 300 ₺'ye aldım sanırım.

Ugreen +1
Yaklaşık bir yıldır ipad proda kullanıyorum sıkıntısız.

www.hepsiburada.com

bunu kullanıyorum 3-4 aydır. memnunum ben bir sorun çıkarmadı.

bix.com.tr

ucuz 150 tl ye tüm istediklerin var, ekstralar için fazla para vermeye gerek yok

bence giremez. 4.lük yarışı için adaylardan oyunu en oturmamış takım bence manu.

ogs giderse girebilir ama gitmezse ilk 8'e bile giremez bence.

giremez.

İlk 3 belli
Arsenal sıkı geliyor, ayrıca conte'de geldi. United'in işi biraz zorlaştı. Conte united'e gelse, ilk iki bile derdim.

Xbox+gamepass.
Hangisi olduğunu bilemem bende ps4 var ama xbow gamepass ile ciddi fark koyuyor.

ps kullanıcısı olarak ps önermiyorum. oyunlar aşırı pahalı. oyuna fazla para vermeyeyim diyorsan konsol mantıklı değil ama ps4 diyorsan bütçe kısıtlıdır diye düşünüyorum. pc toplanmaz yani. o yüzden xbox. sürümünü bilemiyorum ama günceli yine pahalı.

bende de ps4 var ama xbox series s + game pass almayı düşünüyorum. arkadaşların dediği gibi güncel ps4 oyunlarının fiyatları olacak iş değil.

Xbox Series S + Xbox Game Pass +1

Ayda 30 TL'ye istemediğiniz kadar oyuna erişim şansınız olur.

to go around: 'herkese yetmek' anlamında kullanılmış.

herkese yetecek kadar sevgi yok deniyor yani.

+1

hepimizi saracak, hepimize yetecek kadar sevgi yok.

dream theater - scenes of a memory

scenes from a memory'i yukarıya eklememişim ama onu da çok seviyorum tabii ki. a matter of life and death de favori maiden albümlerimden. aslında biraz önce in the court of the crimson king'i dinledim baştan sona, o yüzden bu albüme daha yakın öneriler şu an daha makbul olurdu herhalde.

Twelve dance with the god
Safinaz
Bunarada harika albümler yukarıdakiler.
Bilmeyenler dinlesin:)

@psa, whoracle in flames albümüydü değil mi? :B o albümden sadece whoracle'ı hatırlıyorum, onu dinleyeyim, iyi dedin. :B

@kisa, onları da yazdım kenara. :B

naxatras grubunun aynı adlı 2015 albümünü de belki bir deneyebilirsiniz. konsept albüm değil ama başından sonuna götürebilir bir yapısı var bence. 10 dakikalık ilk şarkısı i am the beyonder için bile bi bakılabilir :)

bu arada belki biliyorsunuzdur zaten ama her ihtimale karşı AMOLAD Live Globen konser kaydını buraya bir bırakmak isterim, bence albümden daha başarılı, dinlemeyenler varsa bir şans verebilirler belki :)
www.youtube.com

savatage - a rock opera

m1'li macbook air, ram'i 16gb alabilirsen süper olur. Ben en ucuz versiyonuyla bile photoshopta işler yaptım, davinci'de h265 kurgu da yaptım. Çok büyük işler yapmayacaksan yeter, ham performans gerekiyorsa tabii ki pc daha güçlü. (veya son çıkan m1 pro'lar vs. ama onlar bütçe dışı zaten)

Laptop demesen mac mini derdim.

Monsterlar falan da performans verir ama kasa büyür, fan sesi olur, pil ömrü az olur vs. Taşınabilir dediğin için Air dedim. Pt.com.tr'ye bak öğrenci indirimi vs.

m1 air kullanıyorum ps ve ai için. hiç bir sıkıntı çıkarmadı. premiere denemedim.
pt'den almıştım ben de 9 bin liraya. 8 gb ram benimki ama.

öncelikle bir spoiler işareti koymanızı öneririm.

-----spoiler-------

devam edilir. arthur öldükten sonra marston ile oynamaya devam ediyoruz. çok keyifli bölümler olmasının yanında -ilk oyunu oynadınız mı bilmiyorum- ilk oyuna bağlıyor oyunun sonuda. ayrıca oyundaki karakterlerinin yıllar sonra neler yaptığını ögreniyoruz. bence kesin devam.

ben uğraşamadım oynamakla, youtube'dan gameplay videosu izledim.

mesajınızı edit'leyip spoiler uyarısı koymanızı öneririm.

spoiler uyarısı konusunda +1

--spoiler--

ana hikaye tam olarak arthur'un ölümüyle bitmiyor. marston'ın ailesini bir araya getirmeye çalışması, eski çete üyeleriyle (bilhassa charles, sadie ve uncle ile) bir araya gelişi, dutch ve micah ile karşılaşması var daha. o kısımlar da bittikten sonra oynayıp oynamamak size kalmış, oyunu sevdiyseniz hayvan avı, balık tutma, challenge'lar, easter egg'leri bulmaya çalışmak gibi şeyler yaparsınız zaten. fakat sizin bıraktığınız yerde hikaye henüz bitmemiş oluyor, chapter 6'yı bitirmiş oluyorsunuz sadece. epilogue bölümlerinde hikaye devam ediyor ve bence chapter 6'dan sonra hikayeyi buruk ama son derece güzel bir sona bağlıyor. mutlaka oynanmalı diyorum ben.

kesin oyna. marston bölümleri de zevkli.

tek kelime değil ama master of none olabilir.

Ramy

@freebird5406_2 evet ramy idi.
@ravenclaw hintli değilmiş ben de ararken o diziyi buldum da meğer arapmış

www.ido.com.tr

şöyle bir sayfa var, ama sefer saatleri ya da bilet al linkinde yok bir bilgi. Eski bir hat olabilir.

Edit: Bir haberde şöyle bir bilgi var;

Bu kapsamda 01 Aralık 2018 tarihinde Bostancı-Beşiktaş, Bostancı-Kadıköy-Yenikapı-Bakırköy, Adalar hatlarımız geçici olarak durdurulacak olup Bostancı, Yenikapı ve Kadıköy iskelelerimiz şehir dışı hatlar için faaliyet vermeye devam edecektir.

ido vardı kapandı 2-3 yıl önce. yanında turyol iskelesi var ama o da çalışmıyor galiba. bakırköy'e deniz ulaşımı büyük sıkıntılı.

Moda caddesinde san sebastiancı var eywa isimli. baya güzeldir, oraya bakabilirsiniz.

Moda Chocca'daki tuzlu karamelli cheesecake sıra dışı bir şey. Ben cheesecake severim diyen herkesin yemesi lazım. Ben sevmem normalde ama ben bile bayıldım. Çok iyi. "Bir cheesecake ne kadar iyi olabilir ki" sorusunu sorduğuna pişman edicek kadar iyi.

Seyahat acentaları aracılığıyla alabilir.

yazıhane tarzı şeyleri var aslında ama ne kadar yaygın onu bilmiyorum. oturduğunuz yere göre bir bakın bence. uçak bileti satış ofisi diye aratabilirsiniz.

barlar sokağının ortasında var bir mekan. adını hatırlamıyorum negatif olabilir. ben de, arkadaşlarım da orada kulak piercingi yaptırdık bir sorun çıkmadı.

adamı eve çağırıp dene desen olur bence.

dh 2. el e koy, ama o 100 oyuna extrem bir para beklemeyin

Sahibinden'e video koyulabiliyor eve sokmak istemiyorsa cihazın çalıştığını ve kıçını başını gösterdiği bir detaylı videoyu çekip koyabilir. Elden de teslim ederse çok sıkıntı olmaz. Elden bir sürü konsol aldım, sattım zamanında.

4 ay önce ps4 slim aldım letgo'dan. Bulunduğum yer küçük bi ilçe, 1 tane PlayStation cafe var. Oyun satma/kiralama ufak tefek teknik servis işlerine de bakıyorlar (dualshock tamiri vs) Önce onlarla iletişime geçtim ve birinden cihaz alacağımı, ücreti mukabilinde incelemelerini rica ettim kabul ettiler. (vidaları mühürlü olduğu için daha önce içi açılmış mi açılmamış mi vs anlıyorlar)

Satıcıyla cafede buluştuk, ps cafe sahibi inceledi ve sağ olsun 100 lira da pazarlıkla indirim yaptırdı bana aldım cihazı :)

Cihazı aldıktan sonra cafeden oyun da satın aldığım için yaptığı eksperliğe ücret istemedi ama zorla da olsa 20 tl verdim oyunlara ödediğime ek olarak.

Bu tarz 1 şey deneyebilirsiniz.

2 tane ps4 sattım. Birinde sözlükten bir arkadaş gece yarısı sağ olsun güvenip eft yaptım ertesi gün kargoya verdim. Diğerinde de letgo’dan aynı şehirde olan biri evine gelip deneyebilir miyim dedi geldi fifa attık beğendi aldı gitti. Doğru olan da bu şekilde zaten.

ben kendi ps4'ümü donanımhaber 2. el forumundan almıştım. daha önce satış yapmış kullanıcıların referansı vs oluyor daha bir güvenilir gelmişti bana. aldığım alette de bir sorun yoktu.

skoda scala.

Ben de Scala diyorum.

Ben de Skoda diyorum. Plase olarak da bulabilirseniz temiz 2015 (makyajlı kasa) BMW 1 serisi.

skoda scala

2 aydır Scala kullanıyoruz sorunuz varsa yardımcı olabilirim

egea cross al. manuel ama. ncap yıldızının düşük olma sebebi otonom sürüş sistemlerinin olmayışı. kör nokta ikaz, şerit takip sistemi ıvır zıvır şeyler. çarpışma testleri 4 yıldız. ki 2016 yılındaydı o test. şimdi lounge pakette hepsi var. girse 4.5 yıldız kesin alır.

onun dışında 250 ye çıkabilirsen skoda kamiq güzel olurdu.

senin kriterlerine uyan polo da olabilir. yeni polonun boyutları da büyüdü nerdeyse golf kadar.

i20 de olabilir 210 civarı. hyundai bayon çıktı yeni.

kia rio olur yine.

Scala'dan başka çarem yok galiba. :D Yalnız ikinci el ilan çok az tabi yeni bir araba olmasından dolayı.

Bir de polo çok yakar mı acaba ve güvenli midir? Aklım kalıyor onda da :)

Edit: Üstteki soruyu sorduğum anda @xrated cevap vermiş. Teşekkürler.

toyota auris olabilir belki farklı olarak.

Skoda scalanin sifiri 230 bin civari zaten. 2. El bakma

Yeni Yaris çok güzel olmuş. NCAP'ten 5 yıldızı da almış. Düzgün bakarsanız meşhur Toyota sağlamlığıyla başınızı ağrıtmaz. Şimdi baktım hybrid olmayan otomatiği 230'dan başlıyor.

Ben de önümüzdek sene hybrid versiyonunu almayı düşünüyorum.

Edit: Aynı fiyata sedan Corolla da varmış.

www.youtube.com

12:40

daha önce bir bölümde daha yapıyordu da hatırlayamadım
burhanın evinde kalmaya başladığı zaman burhan buna kahvaltı hazırlıyordu filan

İlk yaptığı anı bulmaya çalışıyorduk, bulamadık biz de. Teşekkürler yine de.

www.youtube.com

23:00

Gaffurlara ingilizce kursu verdiği zaman

ilk yaptığı an ingilizce dersinde +1

ing dersi değil, ingilizce dersinden önce içiyordu. Burhan gaffur'a anlatıyordu çayı tek seferde içiyor diye, o da cem'i öldürmek için çayına ilaç koyup ing provası sırasında içmesini sağlıyordu

valla pek detaylı bilgi veremeyeceğim ama bir arkadaşımın toyota avensis'i vardı. devasa bi bagajı ve çok geniş arka koltukları vardı. eşya taşımamız gerekmişti de dünyaları almıştı bagajı. bir bakabilirsiniz.

o fiyata 7.5 var mı bilmiyorum. ben 230’a kadar bakıyorum 2016 falan anca geliyor. otomatik tabii ki manuel bilemem.

Golf kalite olarak hepsinin 2-3 tık önünde ama saydıklarınıza göre yeni corolla alırdım ben.

Civic al 6-7 yil garantisi var.

Corolla

Fiyatlari ne durumda su an bilmiyorum ama butcem eli yuzu duzgun bir qasqhaiye yetiyorsa ve aile araci ariyorsam direkt qasqhaiyi yapistirrim. Dizel otomatik bir qasqhaiyi alir uzun zaman kullanirim. Hem de japon.

scala da bakabilirsin, bagajı golf'ten büyük. sıfıra yakın bulursun hem o fiyata.

Ben olsam station bir arac alirdim. Toyota uzmez uzun sure kullanirsin, ama surus keyfi vermez. Atmosferik motor sevenleri istisna tutuyorum. Octavia surus keyfi verir ama sanayiye sokabilir, sokmayabilir de, cok sans isi. Qasqai surdum ve hem keyfi var hem sorun yasamadim. Gri direksiyonlu olan eski modellere bakma sadece. Siyah direksiyon olan yeni modlere bak. Kac senesinden basliyor bilmiyorum.

Corolla derim ben.

tatlı hayat, tatlı kaçıklar... yalnız tatlı kaçıklar moralinizi biraz bozabilir. bugün bir bölümü yayınlansa kanalı kapatırlar.

Beş kardeş
Şaşıfelek çıkmazı

üsküdar'a giderken.

işler güçler'de olabilir.

Bulabilirsen Kaygısızlar, Sıdıka, Bizimkiler

Yedi Numara bir de tabii.

Kardeş payı

ikisi de hoşuna gider ama yüzüklerin efendisinde biraz şiddet var, kafa kol kesme vs :)

marvel filmlerini de sever bence. şu sırayla izlemeye başlasın

1. Captain America: The First Avenger (1942-1943)
2. Captain Marvel (1995)
3. Iron Man (2010)
4. Iron Man 2 (2011)
5. The Incredible Hulk (2011)
6. Thor (2011)
7. The Avengers (2012)
8. Iron Man 3 (2012)
9. Thor: The Dark World (2013)
10. Captain America: The Winter Soldier (2014)
11. Guardians of the Galaxy (2014)
12. Guardians of the Galaxy 2 (2014)
13. Avengers: Age of Ultron (2015)
14. Ant-Man (2015)
15. Captain America: Civil War (2016)
16. Spider-Man: Homecoming (2016)
17. Doctor Strange (2016-2017)
18. Black Widow (2017)
19. Black Panther (2017)
20. Thor: Ragnarok (2017)
21. Ant-Man and the Wasp (2017)
22. Avengers: Infinity War (2017)
23. Avengers: Endgame (2018-2023)
24. WandaVision (2023)
25. Spider-Man: Far From Home (2023)

not: filmlerin yanında yazan yıllar filmin geçtiği yılı belirtiyor. kafa karışıklığı olmasın.

Yüzüklerin Efendisi'ni sevmemesi mümkün değil ama şu an biraz ağır gelebilir. Bence Yüzüklerin efendisi lise çağında daha iyi olur. Şu an Harry Potter bence en ideal film serisi gibi duruyor. Sever mi? Bence çok sever. Dünyanın en popüler serilerinden biri neticede.

Star Wars artık biraz eski kaçabilir ama ben her insan evladının en azından sitcom dizilerde yapılan göndermeleri anlamak adına Star Wars 4-5-6 filmlerini izlemesi taraftarıyım. Ben SW fanı değilim ama sinema dünyasının en önemli eserlerinden biri SW serisi (4-5-6 güzel, diğerleri meh). Bu durum biraz şöyle; Richard Dawkins İngiltere'de çocuklara İncil'in öğretilmesi taraftarı (kendisi ateist bildiğimiz gibi). Çünkü İngiliz edebiyatındaki İncil göndermelerinin başka türlü anlaşılamayacağını, bu nedenle İncil'in öğretilmesi gerektiğini söylemişti bir tartışma programında. Ben de diyorum ki Star Wars'u sevmek zorunda değil kimse ama birçok yerde gönderme yapılıyor seriye. Bunları anlamak için izlemek şart.

avatar the last airbender, çocuğu epey idare eder.

bence de harry potter çok uygundur. ben bir star wars fan boyu olarak günümüz çocuklarının en azından ilk filmlerini seveceğini düşünmüyorum. konusundan vs degil zamanındaki efekt yoksunluğundan dolayı. son seri genelde sevilmez ama görsellik vs olarak günümüzde geçerli bir seridir belki o olabilir. lotr bence de çok ağır gelir.

onlar haricinde bence marvel ve dc filmlerinden de hoşlanabilir. avengers serisi justice league sersi vs.

edit: avatar: last airbender +1

Üsttekiler +1, hatta harry potter serisi tam bu yaş için zaten. Yüzüklerin efendisini bi kaç sene sonra izlese daha çok keyif alabilir, ama Hobbit serisi yine bu yaşlara uygun bence.

Ayrıca bahsettiğiniz tür değil ama Miyazaki filmlerini de düşünebilirsiniz.

Narnia serisi

bence biraz daha çocuklara uygun olanlardan başlayıp sonra yetişkin filmlerine geçin.
1- Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap
2- Narnia Günlükleri: Prens Kaspiyan
3- Narnia Günlükleri: Şafak Yıldızı'nın Yolculuğu
4. Jumanji- 1995
5. Jumanji Zathura
6. Bettle Juice

burada yönlendirme önemli. fantastik filmler daha çok hazıra konma üzerine kurulu. ama bilim kurgu filmleri öyle değil. star trek ya da star wars tarzı filmlerde hem hayal hem de gerçek var.

The Iron Giant demeye geldim ben. Bir de Studio Ghibli +1

bu arada animasyon diye söylemek hiç aklıma gelmedi, yukarıda önerildiği için yazayım. avatar the last airbender'ı da bitirdi 50-60 bölüm.

Uzaktan

severim. genel olarak zaten çok tehlikeli, aşırı büyük veya sinek-böcek tayfasından olmadığı sürece her türlü hayvanı sevimli buluyorum. imkanım olsa oturup sohbet etmek isterdim. hayvanların bu olayı üzüyor zaten beni. konuşamıyor arkadaş. anca el kol yapıyor. onu benim kardeşim de yapıyor birader, bari elinde çubukla yere falan bi şeyler yaz ne bileyim. keşke onu becerebilseler. ama hayvana kızmak da yanlış tabii, ne yapsın, o kadarına yetiyo demek ki. ben çok mu akıllıyım, değilim. olduğu kadar.

maymungilleri oldum olası antipatik buluyorum. goril yine nispeten ağırbaşlı kendi halinde de şu maymun, şempanze vs'leri hiç sevmiyorum. sevimsiz ve şirret oluyorlar. gözler ferfecir güven vermeyen ifade falan

maymun familyasini ben de cok itici buluyorum, hele o kambur duruslari, vucut yapisi falan aci cekiyorlar gibi hissedip rahatsiz oluyorum nedense.

çoğu yabani hayvanı uzaktan seven biriyim ama maymun ve türevleri genelde pek sempatik gelmiyor bana. Yine aralarında en sevdiğim Goril ve Orangutan olabilir. Daha oturaklı ve ağırbaşlı geliyor. Ama bu şempanze gibi olanlar yaramaz insan gibi, onlar itici geliyor bana.

Bana da figür olarak sempatik geliyor, yaban hayvanlarına zararsız olsalar bile yaklaşıp alanlarına girmem prensip olarak fakat bir yandan bir gorilin eline dokunmak isterdim

the square filmini izledikten sonra sevemiyorum

severim. insana çok benziyorlar.

Maymungillerin hiçbirini sevmem. İnsansı halleri garibime gidiyor.

ben de tam tersi, insansı hallerini çok ilginç buluyorum ya maymun ailesinin. goril de uzaktan güzel tabi de yakından korkutucudur muhtemelen.

yetiskin ve akli dengesi yerinde olan hikaye anlaticilari sik sik tamamen bilmedikleri seyleri anlatirlar. bu yuzden absalom absalom'da rosa, sutpen'in zencileri ile cocuklarinin gozunun onunde olan kavgalari da yogun detayla anlatir.

in great detail cumle sonunda olsa ya da detail'den sonra of gelse daha iyi olur sanki dilbilgisi olarak. buradaki zenciler de sanirim hizmetciler olsa gerek. ya da yaninda calistirdigi kisiler. bilmiyorum hikayeyi.

william faulknerın abşalom abşalom kitabında yer alan thomas sutpen'in köleleriyle ettiği kavgadan bahsetmiş cümlede. çeviriye bir katkım olmadı ama belki anlaşılır olur diye dedim.

Bununla birlikte, yetişkin ve zihinsel olarak normal anlatıcılar da oldukça sık tam olarak bilmedikleri şeyleri anlatırlar. Böylelikle Rosa Absalom'da, Absalom! Sutpen'in zencileriyle çocuklarının huzurunda kavgasını çok detaylı anlatıyor ve ekliyor ...

www.gittigidiyor.com


www.hepsiburada.com

farklı sitelere de bakabilirsin fiyat için. %100 çözüm budur.

ilaçlama şirketleri var. satılması yasak, ama bu böceklerin türlerine göre en etkili ilaçları sadece onlar alabiliyor ve uygulayabiliyor.
milyon tane yöntem denedikten sonra bir şirketi aradım, gelip üç-dört yere minicik bi şey koydu. on gün içinde bitti. derlerdi de inanmazdım. işi bilene teslim edin derim.

işi bilene teslim edin +1, kendi kendinize ilaçlama yapmayın bence.

bir de eve en çok nereden girdiklerini tespit edin, apartmandaysanız siz evi ilaçlatsanız da sonu gelmeyebilir. bu arkadaşlar kanalizasyondan falan geliyorlar zira sonuçta. biz ilaçlama artı nereden geldiklerini tespitle önünü alabilmiştik. davlumbaz havalandırma borusunun çıkışında koruyucu tel bir kapak yokmuş mesela, oradan geliyolarmış. kullanılmayan banyo gideri gibi yerler varsa poşetlerle gazete kağıtlarıyla tıkayın falan mesela.

Ilaclama firmasi+1

ilaçlama daha etkili tabi de kısa vadeli çözüm olarak bu raid'in vs tabletlerinden alıp kritik köşelere koyulabilir. eski evde bende de çok çıkıyordu. sağda solda ölülerini görüyordum. gene tatsız bir görüntü tabi o ayrı.

Bir gede her şey uyurken ayakkabımı koyduğum poşetin içinden ses gelmesiyle başlamıştı, sese uyandım ve karşımda o şeref yoksunu böcek. Öldürmeye çalıştım ama ölmedi kayboldu gitti. Annemler de memleketteydi, korkudan gece üçte onları aradım çok köyü olmuştum hiç uyuyamamıştım. Bir de annemler de arada görüyormuş ama bana ve kardeşime dememişler sonradan dediler. Sabahına evi ilaçlattım. Sonra gördüm pezevengi. Hatta her türlü böcek yok oldu öyle diyim.

Bor mor koyma vs hikaye. Tek çözüm ilaçlatmak.

ben de aynı sorundan muzdariptim. sonra bir böcekolog buldum adam aklıma hayalime gelmeyecekyuvalar buldu..masamın menteşeleri, pencere çerçevelerindeki tüneller vs. tabi ortalığı da ilaçladı çok şükür bitti. işini bilen bir ilaççı bulmalısınız.

İlaclama ya da bayerin ilaci. Ben bayerin ilacini kullaniyorum. Her yil bu zamanlar da terasa yeniliyorum. Evde hayvan varsa ilaclama sikinti. Bir de ilaclamayi 15-20 gun sonra yenileme iz gerek yoksa olmeyen yumurtalardakiler yeniden cikiyor. Bu nedenle bayer daha mantikli geliyor bize. 15-20 gun sonra kendimiz yeniden uyguluyoruz bir yere daha

favori listeme hizlica bir goz attim:
clean bandit rockabye
adele someone like you
Stromae - Papaoutai
Nat King Cole - Nature Boy
Passenger Let Her Go
Abba - The Winner Takes It All
The Doors - People Are Strange
Bon Jovi - Livin' On A Prayer
The Cranberries - Animal Instinct

iron maiden - wasted years.

Marinella - Lege Mou Sagapo
www.youtube.com

tool - parabola

Tütün içince is yapıyor ama normal sigaraysa bilemiyorum. Tütün içtiğimde içtiğim elin işaret ve orta parmaklarındaki tırnak sararıyordu.

sanırım 6 aydır tütün içiyorum.

1- sicaklik
2- tutun

olmasindan kaynakli. ben ellerimi surekli yikadigim halde sararma olusuyor. sadece tirnakta da degil derimde de sararma mevcut. 15 senedir cuara iciyorum. ha bu arada elektronik sigaramin pil kapagi da sararmis. o da sicakliktan.

Nikotin ve katran lekeleri. Dişleri de sarartıyor aynı şekilde.

bıyıklar nasıl sararıyorsa öyle.

tırnağı da sarartır vücudu da. içme derim.

Annemin arkadaşı 64 yaşında, saçlarını boyamıyor bir yıldan fazladır, bembeyaz şimdi saçları ama üstlerde sarılar var çok acayip. Kuaföre sorduk sigara içiyor musunuz dedi, sigaradanmış.

vaktiyle american sprit tarzı ağır tütünler içiyordum, işaret parmağımla orta parmağımın ucu baya koyu sarı- siyaha dönmüştü. görenler veremli zannediyordu. tütün yapıyor yani. kuru tütünler daha fazla yapar.

Bazı karakterler yabancı gelebilir ama genel toplamda izleyebilirsiniz. Zaten genelde 3'er bölümlük seriler halinde ilerliyor yanlış hatırlamıyorsam 2. sezondan sonra. Ama çok güzeldir her sezonu, tamamen izlemenizi tavsiye ederim. Bir Star Wars severseniz zaten başlayınca hemen akmaya başlıyor.

ilk sezonlarda da cok guzel bolumler var ama bos bolumler de var.

www.reddit.com

Su linkten bakabilirsin, guzel bir liste hazirlamis hem kronolojik siraya gire hem de bos doldurucu bolumler olmadan. 121 bolumden 69'a dusmus. Sonrasinda da 7. sezon geliyor, tamamini izlemeye deger zaten.

İzle izle, yeni çıkacak bir sürü sw yapımı clone wars karakteri hikayesi içericek; canona aşinalığını geliştirir.

Yiruma - Kiss The Rain (daha çok River Flows In You ile biliniyor ama bence Kiss The Rain daha hoş)

evgeny grinko- valse

(git: youtu.be)

(git: youtu.be)

En sevdiklerim.

Al sana en bilinmeyeninden muhteşem bir eser. Bu adamın diğer şarkılarına da bak.
youtu.be

www.youtube.com evgeny khmara - element

Tigran Hamasyan şüphesiz

Parça ismi: Drip
İkinci eser: Kars1

ludovico einaudi - the earth prelude
niklas paschburg - tuur mang welten
george davidson - mariage d'amour

Ólafur Arnalds - www.youtube.com

Philip Glass +1
Joep Beving
Maria Joao Pires
Stimming

Erik Satie +1

Bu cevap için giriş yaptım.
(bkz: deli vahit)

erik satie

@kumandanım şimdiden favorim oldu. Aydınlandım. İçimdeki sanat aşkı körüklendi. Çok müteşekkirim.

Curry..

Curry.

Curry çoktan tarihin en iyi şutörü kabul edildi zaten

Durant

Durant..

Curry.

141. bölüm

youtu.be

affınıza sığınırak soruya kaynak yapmak istiyorum
cem ve şesunun içmeye gidip gecenin sonunda şesunun sapıttığı bir bölüm vardı. ofisteki kızlara falan sallıyordu şesu.
kaçıncı bölümdü bu?

Taban fiyat uygulaması getirildi zaten. Ücretler aynı oluyor. Kasım sonu 1900 TL ödedim kursa. 90 TL teorik sınav ücreti. 130 TL direksiyon sınavı. Harç ücreti de 900küsür TL.

Geçtigimiz sene ben harca 900 küsur para ödemiştim. 1000'e yakın bir küsurdu bu arada. Şimdi 1000 olmuştur. Kurslar zaten birbirine yakın ücrette oluyor hemen hemen. Bir 3000 lira tutar gibi.

yatış. ot gibi takılıyorum, covidi yeni atlattım ailem karantinada hala, herkes kendi odasında

edit: teşekkür ederim

@oekuklu geçmiş olsun.

Özel bi yemek hazırlamadım, evde kestane ve sıcak şarap ve film ile minimal bir eğlence, sonra da sevdiğim bir konseri açabilirim yine youtube dan, geçen sene de yılbaşını böyle geçirdim ve bu modu seviyorum

Pizza yapiyorum. Bitince alıp seçtiğim filmlerden birini karşısında yerim herhalde.

2 senedir oyun oynarak giriyorum. bu sene de niyetim oyun oynamak.

içim sıkılıyor ve bir an önce sızmayı diliyorum :D

Konsolum var oyun oynayarak

biraz sonra trainer'da 45 dk düşük tempo pedal çevireceğim. maksat spor olsun.
akabinde 22.00 civarına kadar çalışırım.
sonra bir online yılbaşı meeting'ine katılıp kamerayı sesi filan kapatarak eğleniyormuş gibi davranmaya bile tenezzül etmeyiş,
ardından bir film. büyük ihtimal uzakdoğu filmi.

ilk kez tek başıma giriyorum. güzel bir yemek yaptım kendime. bir şişe şarap açtım. spotifydan güzel bir liste açtım öyle takılıyorum.
open.spotify.com

Molalarla çalışarak giriyorum. Aralarda Anna Karenina’yı izliyorum durdura durdura. Çay, kahve.

Toplu yeni yıl mesajlarını hem gönül kırmadan hem sohbeti uzatmadan tek mesajda eritmenin yöntemlerini düşünüyodum. İşe yarıyor gibi.

Film + karbonhidrat..

ben de ps4 oynuyorum arada youtbe'dan bir şeyler izliyorum. yine arada da sevgilim ve eş dostla konuşuyoruz. standart bir tatil günü gibi geçiyor.

Kız arkadaşımla gezdim yasak saatine kadar. Film izlemeyi düşünüyoruz. Arada televizyona bakıyorum. Kuru yemiş, mandalina, çay falan takılırım.

www.komikim.com

şurada şeçmece skeçleri mevcut. tv8'de var aralarda. dediğiniz var mı bilmiyorum ama.

Eğer bulamazsan, Şahan'a Youtube'dan yazsan bi güzellik yapar mı acaba? (sonuçta ne olacak bi mesajdan?)

twitter.com

Bu hesaptan bazı skeçler paylaşılıyor, mesaj atıp sorabilirsin vardır belki.

Ya ben de çok peşine düştüm tv8 bölümlerinin. İnternette düzenli yok. Şahanın YouTube kanalında tv8 bölümleri nerede diye yorumlarsa yalvaran genelde benimdir. Bence çok çıkmaz bir şey, doğrudan şahana ulaşmak gerek. :(

ya bende var onlar stokçu olduğum zamanlarda dvd lere depolamıştım ama dvd sürücüsü olan bilgisayarımız bile yok evde hatta o dvdler ölmüş bile olabilir hatta atmış bile olabilirim.

TV8 bölümleri efsane komik gelirdi o zamanlar

-----sw return of the jedi ile ilgili spoiler içerir----


darth vader ve darth sidious'un "öldüğü" ve luke'un düzeni tekrar kurmaya çalıştığı dönem. sonrasında yeni üçlemenin zamanı geliyor. bildiğim kadarıyla return of jedi ile force awakens arasında geçen tek dizi mandolorian. ama çizgi roman kitap vs başka bir medya aracında konu alındıysa onu bilmiyorum.

Yeni Cumhuriyet'in kuruluş dönemi.

Diziden gördüğümüz Yeni Cumhuriyet kurulmuş olsa da imparatorluktan kalma birlikler bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Yeni duyurulan dizilerle başka şeyler de belli olacaktır.

arkadaşımız hangi zamanda geçtiğini açıklamış: eksisozluk.com

Evet, hatta telefon ondayken başka bir yere giderim/tuvalete giderim, hiç umrumda olmaz

Kontrol amaçlı bakıyorsa o iş olmaz.
Al bak diye ya da ver bakayım diye olmaz yani.
Ama telefonunu versen fotoğraf çekicem vs. Olabilir

soru geniş olmuş ama

kisa +1

karşılıklı olarak birbirimizin sınırlarını bildiğimizden telefonlarımıza bakabiliyoruz, ama telefonda bakmayacağımız yerler olduğunu ikimiz de biliriz. bunu da özellikle konuşup üzerinde karar verdiğimizden değil, insanın özeli nedir, birbirimizn rahatsız olacağı şeyler nedir bildiğimizden.

birbirimizde şifrelerimiz var. bir acil durum bile olsa gerekebilir sonuçta. ortamda onun telefonu yoksa benimkini alır internetten bişi bakacaksa bakar, aynısı benim için de geçerli. bir oyun oynayacaksa oynar, x bir app'te bir şey bakacaksa bakar. ama ben "mailime girip şuna bakar mısın" ya da "mesajlardan şunu söyler misin" demeden bu tür şeyleri açmaz. ben de onunkileri açmam.

karşılıklı rıza ve güven meselesi. bişeyleri kontrol etmek için almak istese hayatta vermezdim, saklayacak bir şeyim olmadığı halde vermezdim yani.

Vermezdim. Genel olarak da telefonum herhangi bir baska kisinin elinde oldugunda, bir an once geri alma istegiyle doluyor icim, kisisel alanim ihlal edilmis gibi hissediyorum.

Veririm bakmaz
Verir bakmam.

istemeye utanmıyorsa veririm. ben hiçbir zaman birinin telefonunu isteyip kontrol ettiğimi hatırlamıyorum ama benim telefonumu isteyip mesajlarıma falan bakmak isteyenler oldu. bir şey demeyip verdim çoğunlukla. kendileri düşünsün. ben zaten aldatsam bile başkasının mesajını telefonda tutacak kadar denyo değilim. hele ki birlikte olduğum kişi telefonumu isteyip mesajlara bakacak kadar düşebilecek potansiyeldeyse.

telefonlar evde hep ortalikta duruyor bunca yildir birlikteyiz bi kere ben onun/o benim telefonlarimizi dur bakim sunu bi kurcaliyim diye elimize almamisizdir. benim eski telefonun hafizasi cok doldugu icin gittigimiz tatillerde onun telefonundan cekeriz mesela fotograflari. sonra alir fotograflarimiza bakarim ara ara ama bir kez olsun baska bir seyi kurcalamadim. arada benim telefonda oyun oynarken uyuyakaldigim zamanlarda da o telefonumu alip kaldigim yerden oyunu oynar bazen ya da alarmimi kurar filan ama o da bir kez olsun bir seyleri karistirmamistir. bu tarz sinirlari bilmeyen ya da bunlara saygi gostermeyen insanlarin iliskileri iki taraf icin de cok yorucu ve yipratici oluyor.

alsin baksin sorun degil, guvnemedigim kisiyle neden evlenim. kontrol amacli bakmasi hosum gitmez tabi.

Baksın, seffafim ben. Şifre bile koymam.

Yuzır +1
Telefon çok özel bir alan, ben de kimsenin kurcalamasını istemem.

Bunun sebebi sevgiliden bir şeyler saklamak değil ayrıca. Benim sevgilimden ayrı da bir hayatım var ve oraya ait bilgiler de telefonda. Mesela arkadaş grubunda birinin attığı, gruba özel fotolar olabiliyor. Empati yaptığımda, benim oraya attığım bir fotonun gruptan birinin kız arkadaşı tarafından görülmesini istemeyebilirim. Bu kadar basit aslında sevgiliye telefon paylaşmak istememe noktası.

Telefonumu bi işi için eline aldığında panik olmamı hissettirecek kadar özel hayata saygısız biriyle sevgili olacağımı sanmıyorum. Daha önceki ilişkilerimde bu yönde bir sıkıntı yaşamayacağımı bildiğim için telefonumu özellikle sakınmadım. Zaten telefonu eline alınca panik olma hali ilişkideki diğer kişi için kırıcı bir tavır bence, onu yapmam. Burnunu sokmaya meraklıysa genel tavır olarak da sürdüremem ben o ilişkiyi. Meraklı değilse en baştan sınırımı çizer, bu konudaki düşüncemi belirtirim, sonra da bunu anlayacağı için panik olmama gerek kalmaz.

Vermem.
Fotograflar, mesajlar, notlar, arama motorunda gecmisler vs benim icin cok ozel ve baskasini asla ilgilendirmeyen seylerle dolu.
Bunu sorun gormeyip paylasanlara da ayri sinir olurum ama kendi ozellerini acik ettikleri icin degil, benim saklayacak bir seyim yok diyerek arkadaslarinin ve aile uyelerinin ozelini de onlarin rizasi disinda ucuncu bir kisiyle paylastiklari icin.

Veririm tabi neden vermeyeyim.

İnsanın eşinin bakmasindan daha doğal ne var ki. Bakar tabi

eşim haricinde kimseye vermem çünkü gizlim, saklım, sırrım olmayan tek insan o.

eşimle birbirimiz arasında telefonlarımız hiç dert olmadı. Ergenliğini atlatan, kişiliği ve karakteri oturmuş, kendine ve karşısındakine güveni tam olan insanlar için telefon alma verme gibi bir durum olmuyor.

Bazen kısadan google'lamak gerekiyor ve o an kimin telefonu yakınsa o kullanılıyor. Ya da market alışverişi gibi uygulamalar karttan dolayı benim telefonumda yüklü, eşim alıp içerde kafasına göre takılır sonra getirir telefonumu. Tam tersi bazen ben de onun telefonundan oyun vs oynarım, ya da takıldığı bölümü geçmeye çalışırım.

Ama harici bir insana asla telefonumu vermem, çok acil bir arama yapacak olsa bile bir an önce alma moduna geçerim.

Ekleme: Bu arada eş veya sevgiliye karşı özel alan nasıl oluyor onu da anlamıyorum. Yani takılmalık ve yeteri kadar özel olmayan insanlar zaten sevgili kategorisine de girmez; fuckbuddy gibi bir durum olsa anlarım. neyimi bilmesine gerek var vs moduna girerim de.. Çok enteresan kafalar.

Bakan (ya da baktigini fark ettigim) biri olmadi simdiye kadar. Bakmak ya da bakmak icin istemek benim icin ayrilik nedeni. Ben de bakmadim kimsenin telefonuna simdiye kadar.
Tabi telefonu bozulmus da benimkini kullanmak icin isterse veririm. O da bi kere iki kere. Telefon ozel bi sey bence.

Veriyorum ben de. Bir şey yok zaten telefonumda kafa rahat. Ha ama telefonumu benden kontrol etmek amaçlı istese canımı sıkardı. Neyse ki böyle boş işlerle uğraşmıyoruz.

sevgiliye ve ilişkiye göre değişir, her ilişkinin dinamiği ayrı oluyor sonuçta.
10 yıllık insanla, iki aylık insan aynı olmaz tabii.

bir kere beraber "kimler var telefonunda?" diye tek tek bakıp, "o kim? bu kim?" diye soran, geyik yapıp gülüp eğlenen olmuştu ama zaten kaç yıllık ilişkiydi.

büyük bir ciddiyetle incelemek falan isterse, "n'oluyoruz?" diyebilirim.
ben rahat insanımdır, telefonum falan ortalıktadır zaten genelde.
o yüzden öyle özel ve ciddi incelemeler beni gerebilir.
bakmak istiyorsa alıp bakabilir, merak ettiğini de sorabilir tabii ki.
ama eski sevgilinin telefonunu görünce gerilen, her şeyden nem kapan insanla olmaz zaten.
çünkü eski sevgililerle aktif olarak görüşmeyi onaylamasam da, ayrıldığım insanın telefonunu silmek aklıma gelmez mesela.
ya da facebook'ta 20'li yaşlarımdayken çıktığım 2-3 kişi ekli duruyor.
ne bileyim, inbox'ımda gerilere gidilse kim bilir ne mailler vardır.
sonuçta benim de yaşanmışlıklarım var, o yüzden çok steril bir şey bekleyen hayal kırıklığına uğrar.
bunu normal karşılamayan zaten paranoyak olur.

ama bir şeyden şüphelenip de baktığını ya da yokladığını, kontrol ettiğini hissedersem olayımız büyük ihtimalle biter.
neyse ki bugüne kadar hiç teftiş edilmedim, başıma gelmedi.

ama yani gelen mesajı gördü ya da telefon çalınca arayana normal refleks olarak baktı diye olay çıkartılmasını da mantıklı bulmuyorum.
yani bunun bir dengesi olmalı.
evet, şifre paylaşmak falan saçma ama insanların arasında "özel alanım" diye gizledikleri bir şey de olmamalı.
yani ortak bir rahatlık düzeyinde olunmalı.

kontrol amaçlı telefon karıştırma meselesi insanın aklına normalde gelmez bence.
muhakkak huylandığı bir şey olmuştur da bakmak ister.
o yüzden ortada bir şey yokken bu şekilde kontrol etmek istemesi başka bir sorun var demektir zaten.
yani huylanmakta haklı değilse, paranoyak ve ayak uyduramayacağım kıskançlıkta biri demektir, o yüzden yürümez.
o tip insanlar da zaten aradıklarında muhakkak aslında önemi olmayan ama kendileri için kafaya takılacak ya da sorun olacak bir şey bulurlar.

veririm de alırım da sevgilim adı üstünde.

karşılıklı güven olmadıktan sonra ne yapsan boş. Arkadaşım yedek telefon kullanıyor ve onu başka yerde tutuyor. Elinden bir uçan bir kaçan kurtuluyor. Ben vermem

Kontrol amaçlı bakmak istiyorsa, o iş o dk biter.

Ama diyelim chrome a girecek, çekilmiş videolara fotoğraflara bakacak;
Eskiden umrumda olmazdı, tuvalet vs giderdim takılırdım.

Ama malesef insanlar beni çok yıprattı. Adam bir kavgada sinirli iken 6 ay öncesinin konuşmasına o sinirle atıfta bulununca böyle bir dank ediyorsun. İnsanlar düşündüğümüz kadar saf, iyi niyetli, kendimiz gibi hiç değiller. O sebeble hayatta eskisi gibi relax olmam. Mümkünse de başka seçenek sunmaya çalışırdım ama bunu sinsice yapmak yerine, sempatik ve dürüstçe ya ne yapacaksın telefonumu, seninkinin şarjı bitmiş diye böyle de olmaz ki, itira et kurcalamak için istiyorsun fln der gülerim. O da güler. Tatlıya bağlarız.

Bu sohbetin döndüğü bir ilişki bana ters.

Çok üzülüyorum çocuğunu kontrol edemeyen ebeveynlere;
Çok basit, android telefon, çocuğun doğru bilgileri ile doldurulmuş bir gmail hesabı ve family link bağlantısı, bu kadar, sonra çok istiyorsa istediği uygulamayı yasaklar.

ben hiç sevmiyorum, tiktok'u. kötü niyetli bir uygulama olduğunu düşünüyorum ve kullanımamasını isterim.

ancak yasaklamak gerçekten kullanılmasını engeller mi? velev ki bunu yasakladık, başka hangi uygulamalar var. ne yazık ki çözüm değil.

tiktok'un tehlikesi sadece saçma içeriklerin olduğu bir uygulama olması değil (üstelik, sanırım sağlam içerikler de varmış) asıl problem masum görünmesine karşın cihazdaki tüm bilgileri alıp göndermesi. "amerika yerine çin alıyor bilgilerinizi, ne yapacak senin telefonundaki bilgileri, önemli mi sanki" gibi laflar ediyorsanız zaten tiktok'un tehlikesini farketmemiş olabilirsiniz. ancak tehlikeli.

yasakların sonu yok, bugün tiktokla başlar yarın twitter instagram diye devam eder. sırf sevmiyoruz diye bir şeyin yasaklanmasını istemek doğru gelmiyor bana.

ayrıca uygulamayı bu hale getirenler de bilinçsiz kullanıcılar. bütün gün sussun diye çoluk çombalağın eline telefon verirsen o da internette ne görürse yapar.

kullanıcı verisi satması da sırf tiktokun değil tüm "ücretsiz" sosyal medya platformlarının gelir kapısı zaten. yoksa senin benim hayrıma insanlar eğlensin diye uygulama çıkarmıyor bu geliştiriciler.

Hükümete zarar vermeyen tek sosyal ağ tiktok.
Mal mı bu adamlar illa yasak gelecekse twitter'a gelir.

Gorusuyoruz.
Cafeler ve restoranlar acilmadan sokakta, parkta gorusuyorduk.
Simdi 2 haftadir cafeler vs acik, simdi hem oralarda hem acik alanda gorusuyoruz. Maske takmiyoruz.

istanbul.
sürekli işe gelenlerden birkaçıyla açıkalanda görüşüyorum. evden çay götürüyoruz.
aynı mahallede oturduğum, kurallara genel olarak dikkat eden ve riskli yaş grubunda olmayan, bu yaş grubu ile aynı evi paylaşmayan birkaç arkadaşımla da evde görüşmeye başladık birkaç haftadır. o geliyor, ben gidiyorum haftada 1-2 defa.

Daha gorusmeye baslamadik ama birkac hafta sonra artik bir ikisi ile gorusuruz diye dusunuyorum. hemen hepsi karantinadaydi zaten. biraz daha gorusmemeye devam edersek ben psikolojik sagligimi kaybedecek noktaya gelecegim sanirim zira evde iki kisiyiz ve uc aydir kimseyi gormuyorum, 10 gunde bir market disinda bir yere gittigim de yok.

acik hava ve biraz mesafe ile gorusuruz dedik.

Evime yakın oturan bi arkadaşımla son iki haftada iki kez çıkıp yakındaki bi parka yürüyüp oturup muhabbet ettik bi iki saat. Gidip gelirken maske taktık ama otururken takmadık açıkçası.

İstanbuldayı ben görüşmüyorum ama imstada herkes biribrbin evinde toplanıp eğleniyor. Anlamadım :/

evet bu hafta itibariyle başladım. maskesiz olarak. akıl sağlığını korumak için şart. büyütmenin alemi yok.

İstanbulda'yız. Bir kere görüştük iki buçuk ay içerisinde. Tokalaşma vs gibi herhangi bir temasta bulunmadık ama yan yana otururken de maske takmadık. Çalışıyoruz hepimiz, programımız el verdikçe görüşeceğiz artık.

Olayların ilk patladığı zamanlar görüşmüyordum. Çünkü çok sigara ve alkol içiyorum, bu hastalık ciğerlere yapıyorşa cenazemizi kaldırırlar 1 aya diye düşündüm. Ama baktım benim arkadaşlar takılıyor, içiyor, maske takan falan yok :D Bizim normal zamanlarda da buluşma mekanı benim evdir, ilk başlardaki triplerim geçince hiç aralıksız eski günlerdeki gibi takılmaya devam ettik valla. Şimdi yine buradalar içtik, odalara dağıldılar uyuyorlar dskoasp :D

Şart mart yok, olmadı, olmaz yani. Dümdüz devam ediyoruz.

* Herkes yakın çevrede oturduğu için yasak falan sıkıntı çıkmıyor. Rahat rahat gidip geliyor herkes.

ben görüşmüyorum ama ailemle yaşıyorum şu an, annemle de babamla da bayağı iyi anlaşıyoruz, sosyalleşme isteğim varsa onlarla gideriyorum. ama normalde de pek kimseyi aramam ben o kadar. yaz bitene kadar görüşmem herhalde, sıcak zaten çok, antalya'dayız.

İstanbul'da yaşıyorum. Arkadaşlarımla görüşmüyorum ama salgın başladığından beri sadece erkek arkadaşımla haftada ya da iki haftada bir, toplu taşıma kullanmadan, arabaya atlatıp açık alanlara gitmek şeklinde görüşüyoruz. O minik aralar da olmasa şimdiye kadar delirmiştim zaten. Arkadaşlarımla görüşmeye de işler yolunda giderse bir-iki haftaya önce birlikte parklara bahçelere gitme ya da ev ziyareti şeklinde başlarım, kafeler barlar açıldıktan sonra salgın iyice durulmadan oralara gitmem diye düşünüyorum.

görüşüyoruz bayadır. maske mesafe koyarak arabalarla açık alana gidip sandalye atıp oturuyoruz

Maskesiz, sadece disarida yuruyus yapiyoruz ya da bir cafenin terasinda oturuyoruz. Gecen haftasonu ilk kez gorustum, yarin da gorusecegim. Birbimize mesafeliyiz, sarilma vs. yok. Gercekten akil sagligimizi korumak amaciyla bulusuyoruz.

kimse yok diyemez. maske, kolonya bir yere kadar koruyor. gözle görülmeyen mikro organizmalar bunlar.

Marketten dönünce elinizi yıkayana kadar elinizi yüzünüze götürmediyseniz, aldığın ürünleri güzelce silip dezenfekte ettiysen sıkıntı olmaz.

doğrudan doğruya yüzünüze biri hapşırmadıysa ve öksürmediyse
aldıklarını balkon vb bir yerde en azından bir gün bekletip sonrasında dezenfekte edip eve aldıysanız
eve gelince hiç bir yere ve özellikle yüzünüze dokunmadan kendinizi ve üzerinizdeki dezenfekte ettiyseniz
nerden ve nasıl bulaşabilir?

kimseyle 1 metreden yakın olmadım ama işte insan yine de korkuyor. marketten getirdiklerimizi de kolonyayla sildik ama insanı paranoyak ettiler.

Soruya ek yapmış olacagım ama virüsün havada 3 saat asılı kaldıgı söyleniyor. Bu durumda, kapalı ortam olan markette bizden önce kimin girdiğini bilmiyoruz. Enfekte birisi öksürüp hapşırsa (hatta nefes alıp vermesi/ konuşması bile yeter diyorlar) o ortamda, ardından da başka biri o ortama girse virüs ona da bulaşmıyor mu? Artık markete girmeye korkar oldum.

Neden korkuyorsun? Velev ki bulaştı? Yaşın kaç? Altta yatan bir hastalık var mı? Evinde yaşlı birisi var mı?

kendimden korkmuyorum evde evde risk grubunda babam ve annem var o yuzden. ama kendim olmaktan da korkabilirdim goruyoruz agir geciren gencler de mevcut.

valla yok diyemeyiz tabi de abi gereken önlemleri aldıktan sonra gerisi bizden çıkıyor gibi geliyor bana. yani sokakta yürürken havadan bulaşacaksa bulaşsın zaten.

3 haftadır sürekli ellerime bir şeyler sürüyorum yıkıyorum. son zamanlarda markete mi gidiyorum ameliyata mı o da belli değil. muhtemelen hepimiz böyleyiz de, ben kendi adıma başka ne yapabilirim bilmiyorum. annemle yaşıyorum 65 yaşında, 3 haftadır 2 metre yaklaşmıyorum bile.

elimden gelen budur yani. gerek tedbirleri aldım ama yüzümde maske varken gidip gözüme alnıma bulaşacak virüse de ben bir şey yapamam. bir yerden sonra akıl sağlını korumak adına çok da şey yapmamak lazım.

twitter.com

Fenomen ronaldo'yu izledik dediğin menisküsü paramparça olduktan sonra bile show yapabildiği 2002 wc mı ? Anormal sakatlıklar geçirdi, interdeki ronaldo cristiano gibi sağlıklı bi 10 sene geçirseydi gerçek ronaldo sahte ronaldo tartışmaları zaten olmazdı, ama o muazzam futbolcu en yağ gibi aktığı en çiçeğinin burnunda olduğu dönemde çok ciddi sakatlıklar geçirerek ivmelenemedi ve sevenleri için hep yarım kalmış bir aşk hikayesi gibi , ağzımıza çalınmış bir parmak bal gibi kaldı.

bir şey denecekse "gerçek ronaldo" değil de onların değimiyle "il fenomeno" demek lazım bence. çünkü her ikisi de gerçek

barcelonada oynadığı dönemden bu yana brezilyalı ronaldo hayranı bir kişi olarak bana göre de cristiano ronaldo gelmiş geçmiş en iyi futbolcudur.

hatta benim için ilk 3: cristiano ronaldo, zinedine zidane, ronaldo

ikisi futbolun bambaşka zamanları, gerçek ronaldonun da messi gibi saf bir göze hoş gelen yeteneği vardı, gerçek ronaldoya geçirdiği ağır sakatlıklarla gerçekleşmemiş ihtimaller yüzünden gönül borcu hissediyor romantik futbolseverler :)

sayılara bakacaksak messi siler süpürür fakat izlemesi bana hiç zevk vermiyor çok güzel golleri de olmasına rağmen

gerçek ronaldo r9 dur :)

Bir şey biliyormuş gibi görünüyorlar.

Ben de katılıyorum bu duruma. Evet muthemelen bir çoğumuz baba ronaldo'yu daha çok seviyoruz. Hatta gene bir çoğumuzun en sevdiği futbolcu falan. Öyle de olmayı hak ediyor zaten o ayrı. İzlerken aldığım zevki toplasan 3-4 topçudan almışımdır şahsen. Çok özel bir oyuncuydu. Bir çoğumuzza çocukluğunu, gençliğini vs hatırlatıyor.

Ama baba ronaldoyu övücem diye de cristiano'yu gömmenin bir manası yok. totale vurduğumuzda cristiano çok daha başarılı bir futbolcu/sporcu. bence bunun tartışılacak bir tarafı da yok. futbol yetenek kadar disiplin işidir de. bu açıdan cristiano çok büyük saygıyı hak ediyor.

abi o biraz yaşla ilgili
kim gençliğinde kimi izlediyse o kalıyor aklında
baban deden de maradonadan iyisi gelmedi diyecek.

Ben mesela 96-2000 arasındaki galatasaray'ı makine gibi oynuyordu diye hatırlıyorum
şimdi izlediğim, şampiyon bile olsa takımı "eh işte" diye beğenmiyorum.

40lık amca olarak
bence de gerçek ronaldo r9
inter ve barcelonadaki hali bence de herkese nal toplatır
ama hep bunlar, "bence", rakamlar istatistikler aksini söylüyor gayet haklısın

şimdiki ronaldo-messi tarihin en iyi 2 futbolcusu. fenomen ronaldo'yu da izledim, sakatlanmayan halini de izledim. dünyanın gelmiş geçmiş en yetenekli, en estetik topçularından biriydi. ama cristiano-messi bunlar 1000 gole yaklaşmış adamlar. her şeyleri ile tamlar.

insan nostaljiyi seviyor. ben de zidane'ı çok seviyorum mesela. bazen dünyanın en iyisi zidane'dır diyorum hatta ortamlarda :)

gerçek ronaldo muabbeti ilk ronaldo anlamında. luis nazario olan tamamen komplike bir forvet. cristiano ronaldo kanat oyuncusundan evrilmiş forvette her türlü pozisyonda oynayabilecek efsanedir. gerçek ronaldo denme sebebi ilk o vardı anlamında. karşılaştırmak tamamen saçma bir durum. ancak luis nazario da tarihin gördüğü en iyi forvetlerden biridir ancak cristianonun çok arkasında.

Manasi cok derin: liseli degilim, futbol bilgim tavan, kimleri kimleri izledim ben manasinda

Sergen Yalcin konusu gibi iste. ALex, Hagi Turk futboluna adini yazdirmis. Bir kesim de surekli Sergeni pompalayip duruyor, soyle yetenekliydi boyle yetenekliydi ALex, Haginin yanina koymaya calisiyor. Ulan bilmesek kandiracaklar. Sergen denen adam tutanamayan, loser bir adamdi, o kulupten o kulube multeci gibi dolanip duruyordu. Sakatlik, kilo problemleri yuzunden kariyerinin yarisini bos gecirdi. Kimi kandiriyorsunuz. Keza Emre Belozoglu hala oynuyor diye istikrar abidesi falan diye bizi yiyorlar. Eyvallah hala oynuyor saygi duyuyoruz ama e bu adamin da kariyerinin yarisi sakatlikla gecti, kalan kariyerinin 10-15i de cezalarla gecti anasini satayim, kendi golgesi ile kavga eden bi adam. Bu adami istikrar abidesi diye yutturmaya calisiyorlar. Ronaldo konusunda onu diger Ronaldodan ayirt etmek "Fenomen Ronaldo" diyorlar dis basinda bizimkiler Gercek Ronaldo, Fenomen Ronaldo diye deyip adami abartiyorlar yok yere

parks and recreation? the office? it's always sunny in philedelphia?

edit: black books'u unutmuşum bak. black books için kurşun atar kurşun yerim.

Black books?

the office'e başlamayı düşünüyorum sen de başla.

office'i izledim thanks. diğer öneriler için not defterim yanımda.

teknolojiyle biraz da olsa ilgiliysen silicon valley diyorum.

Office’i beğenmişsin madem söylediklerimi geri alıyorum :D blue mountain state, the good place (eğlenceli diyebiliriz buna), the marvelous mrs. maisel (bu da eğlenceli), brooklyn nine nine.

seinfeld demeye geldim ama izlediğiniz dizilerle pek alakası yok o yüzden emin olamadım :( önerdiğim 8-9 kişi falan var 2si hariç hepsinin izlediği en iyi komedi dizisi oldu.

It's always sunny in Philadelphia kesinlikle.

Arrested Development'a da bir bakabilirsin.

Spaced

eski olmasi sorun degilse blackadder
spaced olabilir benim favorilerim arasinda degil ama begenmen mumkun.

community'ye de bi bak bence.

extras iyidir.