başka usb girişte dene ? bir de başka bilgisayarda dene. olmazsa bozuk.

Sıfır diskler bilgisayarımda gözükmez önce formatlaman gerek. Partition Magic veya benzeri programlar kullan

windows'ta sırasıyla Administrative Tools > Computer Management > Storage > Disk Management'e git. Burada diskini göreceksin ancak muhtemelen (ezberimde değil) kırmızı ve biçimlendirilmemiş olacak. bunu biçimlemen yeterli.
ekran görüntüsü benden değil. eğer zorlanırsan mesaj at. ekran görüntüsü gönder. daha kolay yardımcı olurum. kusura bakma sistemim ingilizce türkçelerini veremedim
i417.photobucket.com

partition magic falan indirmene gerek yok. windows programları yterli.

başka usbde denedim.olmadı
partition magic uyum sorunu falan bişeyler dedi.

i51.tinypic.com



win 7 laptop.

yukardaki sıralamada en usttekine yapcan o islemi.

i51.tinypic.com adresinde disk başlatılmamış olarak görülüyor. "disk 1 bilinmeyen" yazan yeri sağ tıklayıp başlat (ya da çevrimiçi yap) gibi bişeyi tıkla. daha sonra onun sağındaki ayrılmamış yazan yeri sağ tıklayıp yeni birim de ve formatla.

Burdan en yakın yetkili teknik servise ulaşabilirsin.

www.regal-tr.com

panpa, o tv lerde tamır tv parasıyla aynıya denk geliyor genelde. bi sor ama cok da umıtlenme.

Selamlar;

Az çok işin içinde olan biri olarak söyliyeyim ben de. Web siteleri güven vermeyebilir çünkü bir çoğu kendileri seo amaçlı yapıyorlar maksat üst sıralarda çıkmak :)

Şimdi şöyle yap. TV'yi çalıştır. Sonrasında ses geldiğinde ekrana yüksek ışıklı bir lamba fener projektör vs bi şey tut. Eğer görüntüyü görebilirsen demek oluyor ki invertör arızalı. İnvertör panele ışığı veren devre. Görüntü geliyor ama aydınlığı gelmediği için görüntüyü sen göremiyorsun demektir. Bana tam marka ve model de söyleyebilirsen üç aşağ beş yukarı ne kadar maliyeti çıkar sana söyleyebilirim.

Ha bir de ek olarak eğer Regal servise ya da vestel servise götürürsen afedersin öperler :))

bomfunk mc's freestyler

Maalesef değil. Dediğim klipte sadece iki söz var.

Push The Tempo (Fat Boy Slim)

ona benzer bir klip hatırlıyorum. işlek bir caddede(times square?) kulağında kulaklıkla dans eden itfayeci, iş adamı, zenci, kız falan vardı. daft punk/fat boy slim/moby ayarında bir grup/müzisyenin şarkısıydı. moby'de olabilir.

tam olarak öyle değildi sanırım ama

cake - no phone

olabilir mi ?

chemical brothers-do it again?

pposeidon_1 haklı. fat boy slim- push the tempo

www.youtube.com

Cevap veren arkadaşlare teşekkürler. Aradığım klip @pposeidon_1'nın yazdığı push the tempo.
İzlemeyenlerede şiddetle tavsiye ederim.

İncirli-Bakırköy (minibüs)5-8 dk.
Bakırköy-Kadıköy (deniz otobüsü)25 dk.

Not: 5 dk. Meydan yada Carousel den sahile yürüme süresi.

metrobüs.

metrobüs!!! sonra? hangi durak? durakta indin, sonra?

(bkz: ido)

denizotobüsü daha hızlı bir ulaşım şekli olur.
ama metrobüse binerseniz, en son durak olan Söğütlüçeşme'de inmeniz gerek. Oradan yürüyerek Akmar'ın olduğu Kadıköy-rıhtım tarafına inebilirsiniz.

ama denizotobüsü ile gidin.

Emeği geçen herkese çok teşekkürler.

kullanici basina yillik 50 dolara www.google.com tabii bu fiyata calendar, docs falan da dahil. komple goc etmek kullanici egitimi gibi maliyetler falan da isin icine katilinca hala ucuz olur mu bilmiyorum.

Gmail işini görür mü? benim şu an 7.5 gb alanım var ve süreklide artıyor. Gmail de daha eski olanların daha büyük mail alanları vardır.

zaten 5 yıl mı ne saklamanız gerekiyor omur bıllah kısmını bılmem de. kocnet, superonline gibi yerlerle bi konusn. mail hizmeti veriyorlardı.

2 tane gmail, gb 15 gb yapar. o kadar da mailiniz yoktur herhalde.

Google apps basic edition
domain sizin domaininiz sistem gmaili'in kendisi. :)
para ödemek de yok 50 de kullanıcı veriyorlar.

direkt gmail diyorum.

gmail diyorsunuz da soran kişi şirket mailinden bahsediyor. yani kendi alanadları var. Google Apps Basic Edition ya da Domains.live.com tek çözüm bence :) hem sahiden su yakıyor (ücretsiz) hem alan sorunu yok. hem kendi alanadları ile kullanıyorlar.

gmaile her adresi yönlendirebilip üzerinden de mail atabiliyorsunuz. gmail gmail gmail

@yuto olay sadece yönlendirme ile bitmiyor ki :)

talk'u, calendar'i, moderator'ı kendi alanadları ile kullanabilirler. bunları da göz önünde bulundurmak gerek.

@homeless

Dostum arkadaş demişki "şirket maillerimizi ömür billah saklamak istiyoruz". Şirket maili istiyoruz dememiş. Dolayısı ile gmaili bu anlamda önermek yanlış değil.

Ayrıca gmail i firmalarda kullanıyor illa mail uzantısı firma ismi vs. olacak diye bir kural yok.

Şöyle bişi var ama, bilemedim? nargile tütünü normal sarılıp içilebilirmi?

aktarzane.com

nargile tutunu islak olur, sarilip icilmez.

pipo tutunu nasil acaba, bazen denk geliyo pipo icen birileri, cok super kokulari oluyor.

yok yok nargile tütünü değil,nargile tütünü kolay bulunabilen bir şey ama sarma sigarada aromalı tütün bulunmuyor,en azından ben bulamadım.var mı bu aromalı tütün ismini ve nerde satıldığını bilen ?

old holborn var, rom aromalı tütün. istanbul'da bulunuyor bu sarma tütüncülerde. kavun değil ama aromalı bi şey o da. belki hoşunuza gider.

tamamını sec, sag tık hucre bicimlendir, tarih ordan formatı ayarla.

Dostum baktım ona ama alttaki dil seçeneğini değiştirmeden istediğim format çıkmıyor. Mesela dili ing. yapıyorum tersine çeviriyor ama bu seferde 12.01.10 şeklinde yazıyor. Dil Türkçeyken değiştirmiyor sadece rakamlı yazılı alternatif veriyor.

Edit: Dil seçeneğini değiştirerek yaptım. Dili değiştirmeden yapabilen varsada berigelsin.

hücre biçimlendir isteğe uyarlanmış bölümüne aa.gg.yyyy yazınca olmuyor mu?

tarihleri yazdiktan sonra tarih modundan cikart, normal yazi moduna sok, sora da degistir den
01.12 gordugunu 12.01 yap, ama metin olarak kalirlar, tarih olarak kalmazlar. eger sadece oyle tablo seklindelerse sıkıntı yok ama makro falan varsa belki can sıkabilir.

@mahallenindelisi +1

imza da atmanız lazım, öyle bir tek kimlikle faturalı hat alınmaz merak etmeyin.

satıs sozlesmesıne ımza atmanız gerek. ımzanız olmayan hıc bı sozlesme gecerli degildir.

Adam taklit ederse imzayı? (ki çok zor bişi değil)

Arkadaş zaten bir hat almış imza vs atmış. Adamda gayet taklit edebilir imzayı ordan. Turkcell kriminal laboratuarına yollamıyor ya sözleşmeleri :)

derdim adıma birsürü hat alınmasından ziyade, bu bilgilerimle kredi çekilebilir mi? şirket kurulabilir mi? borç batağına düşülebilir mi? gibi sorlarıma yanıt bulmak ve dahi bunlar olmadan ne önlem alınabiliri öğrenmek..

oyle bişeyde mahkemeye gidiliyor ıste ordan criminal de tespiti yapılıyor gercek ımza olmadıgı anlasılıyor vs vs.

@pposeidon_1, imza inkar diye bir şey var hukukta ve evet, o durumda mahkeme kriminal incelemeye yolluyor. yoksa nüfus cüzdanı gerekmeyen her işte (iş sözleşmesi olabilir, senet, çek olabilir vs) bu tehlike söz konusu biliyorsunuz.

önlem olarak operatörünü ara. mesel turkcell olsun. ara onları, de böyle böyle diye. adma başka hat alındı mı diye sor. hayır derse, buna not falan düşün benim tek hattım budur de.

zigara diyeceem ama... :P

sizin terinizde farklı bir şeyler olabilir belki... bileğiniz terledikçe kayışı sarartıyordur. Benzer durumları altın takanlarda gördüm zira.

12 yaşında:)

terden kaynaklanıyor bu durum. benim de kol saatim sararıyor bazen deri kayışlı vs.

hmm ter diyorsunuz. başka bilgisi olan varsa duymak isterim, sağolun tekrardan.

bir de sürekli ellerini yıkasın. yani terledikçe bileklerini vs. yıkasın ki daha da yavaşlasın kol saatinin sararması.

benim de sigaradan bıyıklarım sararıyor, ama sizin anlattığınız ter..

benim de swatch saatin plastik kayışı sararmıştı. terle alakalı bişey olsa gerek. metal kayışa geçince bi sorun olmadı. bi akrabamız altın dışında hiç bişey takamaz mesela, herşey kapkara oluyor, tenine değdiği anda.

plastik dediğin malzeme ısı, ışık vb durumlar nedeniyle illaki bozunur ve rengi sararır, bozarır, markayla değil kullanılan malzemeyle alakalı direkt olarak

ilk aklıma gelen; balataların canına okumuşsun

debriyaj balatası kaçırıyor dostum. En son ne zaman değiştirdin balatayı.

@dharmalı: birkaç ay oluyor balataları değiştireli..

balataları mı , balatayı mı. fren balatalarından bahsetmiyorum baskı balata dedim. Eğer debriyaj balatasını değiştirdiyseniz, ustaya gidin hemen. Debrijay balataları ortalama kullanımda 50000 km götürür.

yokuştaki olayda debriyaj baskı balatasının ömrünü biraz azaltmıştır ama 2. durumdaki olaya yol açmasına neden olduysa debriyaj setinin değiştirdiğin yerde özensiz işçilik veya kalitesiz parça takmış olabilirler

@dharmalı: butun balatalar değişti. bu durumda ustaya gitmek farz oldu herhal..

bütün balatalar değişti diyorsunuz da ustaya kaç para verdiniz? yani debriyaj balatasının değişme maliyeti size 300-500 ye patlar tabi arabanın markasını bilmiyorum. o koku debriyajdan gelmiştir. eğer yeni değiştirttiyseniz ya kaçırttınız ya da yarı ömrünü yediniz.

montla sıç.

zaman

yaptığın salaklığı söyleyebilirsen belki daha güzel ve spesifik öneriler gelebilir. öbür türlü
bol kepçe +1

anlatırsan rahatlıyorsun.

salaklık değil, hata. HATA, hani her insana dair olan. e siz de insan olduğunuza göre, SAKİN OLUN. ne kadar utanç verici duruma düşeceğinizi falan koyun bir kenara ve düşünün, hiç düzeltme/çözme/onarma şansınız var mı? varsa hemen harekete geçin. yok mu? işteyseniz çıkışta direkt eve gitmeyin, çıkın dolaşın, yürüyüş yapın, sevdiğiniz bir mekanda yemek yiyin, yakın bir arkadaşınızla buluşun, sohbet edin ( sürekli bu konudan bahsetmenizi kastetmiyorum ) v.s.

evham yapmış paniğe gerek yok dağılın.

içimden bir ses bunun yıllar sonra kahkalarla hatırlanacak bir hata olduğunu söylüyor o yüzden rahatlayın.

akbil daha avantajlı. özellikle öğrenciysen. tabii şoföre para verip basmayı demiyorsan.

@baldur

Bilmediğimden soruyorum akbilin istanbulkart' a karşı avantajı nedir?

bir avantajı yok benim bildiğim. istanbulkart daha seri sadece :)

pardon pardon ben istanbulkart ile o 5'i birarada olan bileti karıştırdım. istanbulkart ile akbilin bir farkı yok yeni adı ve formasyonu istanbulkart diye geçiyor. tomsuz olan işte. basmıyorsun okutuyorsun:)

akbil kalktı artık, yenısı cıkmayacak. bozulursa elinde patlamıs oluyor.

pdf te A4 dosyaya yatay olarak iki sayfa basabiliyorsun. (hatta 16 sayfayı tek A4 e basabiliyorsun)

pdf dosyayı aç sol üstteki printer simgesine tıkla açılan pencereden print scaling bölümünden "multiple pages per sheet" seçeneğini seç, pager per sheet kısmını 2 yap sonraki bölümden "vertical" yada "horizontal" olarak seçimini yap tamamdır. hatta properties bölümüne girip yazdırma kısa yolları sekmesinden kitapçık yazdırma seçeneğinide değerlendirebilirsin.

anlattığınız gibi yaparsa ortadan katladığında ilk sayfa başta ikinci sayfa en arkada falan olur.. booklet printing'i seçeceksiniz evet. yalnız dikkat edin yazıcı bir yerde iki sayfa birden alır, uğraştırır onu düzeltmesi.

yazıcıda booklet seçeneği varsa olur, yoksa hiç uğraşmayın derim.

evet pposeidon arkadaşım herhalde pek iyi anlatamamışım galadnikovun dediği şekilde istiyorum çıktıyı. sanırım african rain haklı.

kitapçık şeklinde printi KONUR SOKAK 9/4 TEN ÜSTELİKTE SAYFASINI 2 KURUŞA ALABİLİRSİN TEL 418 18 82 ÜSTELİK ORTASINIDA ZIMBALIYORLAR

8000 lik iyidir.

6000 kelvin tercih edin. daha yüksek kelvin dediğiniz gibi daha mavi ışık hüzmesi verecektir. bu yağışlı havalarda sürüşü çok etkiler ve güvensizleştirir.
işinin ehli kişilere yaptırın mutlaka. eski farlarınızla bir duvara dönük olarak ışığın nerde kesildiğine bakın. xenon takıldıktan sonrada ışık kesim çizgisi aynı yerde kalmalı, oraya buraya dağılmamalı ki diğer sürücüler rahatsız olmasın.
farlarınızda mercek olduğunu yazmışsınız fakat aracınızın tüvtürk vizesinden geçebilmesi için xenon takılı farınızda yükseklik ayarı ve far yıkama tertibatı da olmalı. buna dikkat edin.

image5.sahibinden.com bu skaladan daha iyi anlaşılıyor sonuçlar. 12000lik taktırmıştı bir arkadaşım mor ışık veriyordu. Yani o kadar güçlü olması görüşü iyileştirdiği anlamına gelmiyor. BMW ve Mercedes in kullandığı değerleri bulursanız ki kısa bir forum araştırmasıyla çok rahat ulaşırsınız,o değerlerde ya da ona en yakın değerde olanı takarsanız optimum verim alırsınız.

Bir de galiba sonradan takılan xenonlar da far yükseklik ayarı işlevini yitiriyor. Ama emin değilim.

far yıkama olayı mevcut değilse işe yarmayacaktır. keza org. olmadığından yakında ceza neyin durumu bile olablir.

orjinal xenon far degeri 4300 kelvindir. lümen (aydinlatma degeri)olarak en yüksek 4300 dedir. yükseldikce rengi degisir ve lümen degeri düser...
geceucusu.com a bakarsan xenonla ilgili teferruatli bilgi edinirsin...
bu arada philips in 6000k si ile cyclon un 6000k si arasinda da fark oldugunu soylememe gerek yok sanirim.

lavaş götürebilrisiniz. ben sevmem ama seven coktur, dürüm yaparlar.

ayran

Ufak mezeler ya da yaprak sarması vs... götür.

çiğköfte sonrası olay devam edecekse künefe çok makbule gider.

daha ufak bişey olsun dersen ayran yükünden kurtarmak da sevap nedenidir.

soda da götür...tüm bu yazılanlardan sonra ihtiyaç olacaktır..

soruya bak. içki içilecekse içki götürebilirsin ama asıl tatlı götürülür. baklavadır, kadayıftır al bişiler.

künefeyi boşver! güzel bir baklava götür... mmmffh

Rakı, şalgam (acılı)

bence de rakı salgam götür, en mantıklısı, hiç olmadı bı meze yap sende onu götür

turşu?

ppoeseidon +1
marul
sarımsak

gerekli malzemeler olarak bulgur için mutlaka duru bulgur
isot için çınar baharatın isotu. kesinlikle puylbiber ve karabiber olmasın.

Onu bilmem de ilacın faydasını gördün mü? Merak ettim.

Henüz 1. ay bitti. Söyledikleri üzere kalınlaşma var. Büyüme 2. ayın ortalarında başlıyomuş bakalım.

Tahmin sadece: Viagra ve türevleri kanı inceltir daha akışkan hale getirir(sulandırır) ama bence vpills vb. benzer etki yapmaz. Sadece şahsi fikrim.

Teşekkürler. Olumsuz yorum olmadığına göre en azından psikolojik olarak rahatlayabilirim. :)Gerçektenden de yoktur umarım.

içeriğini bilmiyorum ama yüzde 99 ginseng ve ginkgo vardır içinde onun. Bunlar da kanı sulandırma özelliğini olan bitkiler. temkinli davranmak gerekir.

imax teknolojisinde sorun yok sorun istinye parkta. ama aynı değildir herhalde hala o zamandan beri ben gitmedim hiç.

yarın izlemek istiyorsan zaten IMAX olarak izleyemezsin Pazartesiye kadar yer yok.

Xpand 3D izle çok büyük fark yok. Bayrampaşa Forum tavsiye ederim ben orada izleyeceğim salonu çok büyük ve güzel.

Editttt: Sabah baktığımda yer yok diye mesaj çıkıyordu. hata olmuş düzelmiş sanırım. Yinede Forumu tavsiye ederim onunda perdesi baya bi büyük. İstinyedeki kadar vardır belki.

@pposeidon_1 daha dolmamış salonlar, boş yer çok yarın için. istinyepark olmazsa cinebonus olacak sanırım.

imax için sunu söyleyeyim. salonun yan taraflarından ve önlerden yer kesinlikle almayın. perde baya büyük, izlerken sorun oluyor.

imax le film izledıkten sonra baska yerde bişi izlemem. o derece guzel. en arkalardan yer al. perde muazzam buyuk.

hangi TV'ye ? TV kendi başına medya oynatabilecek mi ? eğer öyle bir özelliği varsa USB girişinden halledebileceksin kolaylıkla.

yine de her medya oynatabilen TV her harici diski görmeyebiliyor sanırsam.

edit: dvd player için de geçerli bunlar.

@jugador

aynen dostum. maksat cepten 20-30 liradan fazla para çıkmasın.

s-video kablosu lazım. tv değiştirmeyi düşünürsen samsunglarda istediğin özellik var. diski bağlayıp izleyebilirsin.

www.hepsiburada.com

tabiki eksisozluk

valla arkadaşların şirketinde gmail bile engelli, fakat google search açıkmış.
motivasyonda çok ciddi düşüş yaşanacaktır emin olun. yapacaksanız da adım adım yapılsın alıştıra alıştıra:)
bir de youtube'un türevleri var, diziportlar, vidivododur alkislarlayasiyorumdur.

@ot yok ya (: biz napcaz o zaman.

@manfool valla emir yüksek yerden. o dedikleriniz 3. maddeye giriyor galiba.

porno ve kumar siteleri engellenmek yerine kısıtlanmış :)
badem bıyıklılar mı bastı şirketi?

kendi web sitesi haricindeki tüm siteleri yasakla sen de rahat et. sonrasında talep geldikçe açarsın gerekli siteleri.

not: bilişim şirketinde çalışıyorum, özgürlüğün sınırı yok. ceo bizzat istedi bizden yasakladığımız siteleri açmamızı, şanslıyız :)

formspring ve skype var engellenebilecek.

ama yapmayın yahu bu kadar kısıtlama. yazık insanlar arada nefes alsınlar, kafalarını dağıtsınlar..yoksa birbirlerine sararlar ben diyeyim, entrikalar başlar şirkette:)

internet üzerinden tv tamam da radyoyu kısıtlamayin bari.

websense ya da türevi (ipcop) bir program kurun. anasını belleyecektir her türlü şeyi kafasına göre yasaklayacaktır.
benim önerim yasak yerine günde belli bir kota vermek bu tip siteler için > toplamda 2 saat ve öğle molaları ile mesai saatleri dışında açık misal. böylece gereksiz tepki çekilmez insanlar banka vb işlerini güzel güzel halleder motivasyon da düşmez. günde 2 saatten fazla bu sitelerde vakit geçireceksen çalışmakla ne işin var zaten denebilir.
karşıyım yine de böyle şeylere ama bazıları hakediyorlar. aynası iştir kişinin lafa bakılmaz denir ya kişinin çıkardığı işe göre yargılamak lazım.

O siteleri engellemekle çalışanların o sitelere ulaşmasına engel olamazsınız. Mutlaka bir yolunu bulur girerler. Tabi o büyük yerdekiler bunu anlamazlar :)

bahçelievler çok uzak olur hocam. en iyisi beylikdüzü başka düşünme derim. max 600 Liraya ev bulabilirsin.

bahçelievler kaç saat sürerki acaba . taşıt olmasa sorun olur derdim ama şahsıma ait araba olunca o nedenle bahçelievleride araya katmıştım.

avcılar, küçükçekmece, arkadağın dediği gibi beylükdüzü, gürpınar buraya yakın ve uygun semtlerdir.

bahçeşehir'e bir bak

Beylikdüzü, Gürpınar, Büyük Çekmece, braz daha uzakta Silivri, Yakuplu.....

(bkz: the pursuit of happyness )
(bkz: jerry maguire)

çiçek abbas
esaretin bedeli (ama çocuk filmi)

(bkz: Sunshine Cleaning) pek eglenceli bi filmdi sonu mutlu muydu tam emin olamadim ama sanki mutluydu:)

(bkz: everybody s fine) tam olarak öyle değil aslında ama, benziyor yine de. güzel filmdi.

(bkz: cindirella man)

Hurricane (Denzel Washington oynuyor)
A Beautiful Mind (Akıl Oyunları)

yeraltı peygamberi

50 İlk Öpücük (50 First Dates)

1- Ayıklanan böcek başına primlendirme olursa evin yolunu bulamaz onlar :) şöyle olabilir böcekli paket hangi çalışandan geçtiyse maaşından belli bir miktar kesilir. Başka bir öneride (önceki gaddarca geldiyse) önce maaşları biraz yükseltip sonra ilk alternatifi uygulayabilir. 3. alternatif baktıki yine olmuyor böcekli bezelyeyi üretime sokan işçiyi şutlasınlar, yerine yensini alsınlar.

2- Yeterli bilgi yok yorum yapmak için. 50 Tl den 3 e düşüyorsa denetim sonrası o şirketi Stieve Jobs gelse kurtaramaz bir halt var orda. Ani değer kaybından dolayı adamı kovmuşlar hem neyin motivasyonunu soruyorsun ki? Ne olursa olsun adamı dünyanın en mutlu insanı yapsan yine denetimden sonra kovulacak. Öneri: Şirket sahibi karar sürecinden çıkarılsın, Ceo tam yetkili olsun.

3- Çalışanları geliştirir eğitimlerini verir sonrada elinden kaçırmamak için olması gereken sosyal haklarını ve de pozisyon ve eğitimine uygun maaşı verir. O durumda şirketten çıkan adam zaten maldır (şahsi fikrim).

4- Güvenilir düşünme ve değerlendirmeyi bileni objektif birini derslerine sokar rapor istersin.

otomatik değilse manuel teklif verir ve anahtar kelimeleri birinci sırada çıksın seçeneğine alırsanız, ve tıklama başına teklifi yüksek tutarsanız size orada çıkarsınız, tabi bu yeterli değil google farklı şeylerede bakıyor.

sen farklı renkte olan ilk 3 satırı diyorsun sanırım. parayı veren düdüğü çalar kardeşim. bastır parayı senide koyarlar oraya.

sıralamayı verdiğin teklif ve kalite punanın belirler. parayı ne kadar bassanda eğer kalite punanın düşükse bir işe yaramayacaktır. buda aklında bulunsun:)

İkisini aynı anda okuyamazsın, ama aynı anda iki ana dal okuyabilirsin ikisininde lisans düzeyi aynı olmak şartıyla.

Edit: Önlisansta çift ana dal yok sanırım. Emin değilim.

olamıyosun,kayıt yaptırmaya kalktıgında hop dur sen okuyosun diyolar.

yüksek lisans lisans gibi değil yani 5 ders seçtin diye 5 i de devam zorunluluğu koyacak sınav yapacak diye bir şey yok.. zaten yl yapan insanların yarısı neredeyse çalışıyor oluyor bu yüzden tezli yapan adam nasılsa tezi yazacak diye kasmıyor hocalar.. o 5 dersin 4 hocası ödev ve sunum istiyor genelde sen de onları götürüp konunu anlatıyorsun bitiyor.. tabii hocalarla konuşmanda fayda var, bakıyorsun seçeceğin derslere hocalarla konuşuyorsun onlar diyor ben ödev veririm sadece derse gelmene gerek yok veya benim dersime devam şart diye sonra sen ödev verenleri seçip yoluna devam ediyorsun..

nerede yaptigina bagli degilse eger 1. ve 2. diye bir sey yok. Somut bir ornek vermek gerekirse bir kac yil oncesine kadar marmara'da bir fakultede yl egitiminin aksam saatleri yapildigini biliyorum.

1. ve 2. öğretimden çok tezli tezsiz diye ayrılıyor. Tezsizler akşam oluyor. ama zannetmeki dersler 7 de filan başlıyor gayette 5 te başlayan dersler var. Dolayısı ile derslere yetişemeyebiliyorsun. Ayrıca yoklama olayı var evet. kural olarak %30 devamsızlık hakkın var, bazı hocalar bu durumu tolere ediyorlar bazıları etmiyorlar. Yoklama alan var alamayanda var. Herşey hocanın insiyatifinde anlayacağın. Marmarada hali hazırda tezsiz yüksek lisans yapan biri olarak derse iş sebebiyle gelemeyen iki arkadaşın kaldığını söyliyim.

Çalışanlar illede tezsiz yapacak diye bişi yok gündüz derslere gitme şansın varsa tezli yapabilirsin. Hatta çalışıpta tezli yapan bir arkadaş var yine benim sınıfta bazı derslere bizimle birlikte akşam giriyor bazılarına gündüz.

bir hafta önce aile hekimimin bulunduğu yerde röntgen cihazı olmadığı için ve o raporda röntgen filmi istendiği için bir başka yere gidip çektirdim ordan aldığım yazıyla aile hekimime gittim ve aldım.

sicil kaydını ise adliyeler veriyor. 5 tl.

sicil kaydı sadece adliyeden alınır.

sağlık raporu aile hekiminizin olduğu sağlık ocağından alınır.
en yakın adliyeden al.

bunlar ehliyet içinse,

sağlık raporu sağlık ocağından ücretsiz alınır, röntgen filan hikaye, iyimisin der verir raporu. ehliyet için zaten gözü filan kontrol ediyorlar sadece.

sicil kaydı da adliyeden alıyorsun.

Sultanahmet tramvay istasyonun oraya git sor birine adliye nerde diye gösterirler 100 metre yürürsün. Ordan sicil kaydını alabilirsin hemen veriyorlar. raporuda arkadaşlar söylemişler zaten.

Adam ne kadar kazanıyor? Belki çocuk cüzdanını delmiştir, yine de sizinle bir şey paylaşmak istemiştir.

bence bu kadar ergen triplerine girmeye gerek yok.
şöyle anlatam; ben sana her ay düzenli olarak 15bin tl maaş versem evde yatsan hiç birşey yapmasan duyuruda bir başlık açıp ilk cevap yazan 3 kişiye 1000tl vericem desen sana dokunur mu? dokunmaz.
demek ki çikolata dağıtan adama bir şeyler dokunuyor.
sevgiyle kalın.

bizim şirketteki elemanlardan birininde çocuğu oldu, evde kurban kesmiş, iş yerine tatlı getirdi dağıttı, ayrıca oturduğu apartmandakilere çikolata dağıtmış.
sizin elemanda bunun gibi bir şey yapmıştır belki neden hemen ön yargıya başvurdunuz.
kurban kesse getirse dağıtsa bu seferde "ulan görgüsüze bak iş yerine getirmiş, çikolata filan getirseydi bari" diyecektiniz...

ogretmenim.
okulumdaki kadrolu ogretmenlerden birinin 2-3 hafta once bir oglu oldu.
oldugunun ertesi gunu ogretmenler odasina cikolata getirdi ve ikram etti. hosuma gitti, mutlu olduk.

olabilir boyle bir sey. takilmamali ayrintilara hep.

Hakkaten yani parası yoktur adamın belki? herkesin pelitten özel çikolata yaptırıp dağıtması mı lazım?

boşver be hacı
o kadar düşünmüş o kadar yapmış.
tatlı olsa belki daha güzel olurdu ama;
hiç bir şey yapmamasından daha iyidir.
sonuçta az da olsa paraya kıymış.
ben olsam hiçbirinizi tanımazdım.
banane la eşim dostum olan adamlarla kutlama yaparım ne tatlısı ne iş arkadaşı.

bu durumlarda çikolata ve hatta bazı bölgelerde lokum dağıtmak son derece yaygın bir gelenektir. nesini garipsediniz anlayamadım? kaldı ki çocuğu oldu ve çok mutlu diye bunu şatafatlı bir şekilde yaşaması da gerekmiyor.

cocugu dogdu diye is arkadasiniz icinden geldigi icin birseyler almis herkese dagitmaya calismis, siz de kalkmis niye baklava degil diyorsunuz, ustelik de bu davranisa cirkin ve acinasi diyorsunuz. dogru anladim degil mi? ben bu duyurudan cirkin ve acinasi birseyler cikariyorum ama is arkadasiniz icin degil maalesef, neyse..

bu arada parasi olsaydi da kurban kesseydi onu mu dagitacakti, ne bekliyorsunuz ki?? is arkadasiniz, icinden gelmis basit birseylerle kendince duyurmus olayi ki siz de bu sekilde duymussunuz olayi, bence birseyler almak da zorunda degildi. korkarim ki baklava olsaydi da bir dilim baklava verdi niye iki degil derdiniz.

20 kişi=4 - 5 kilo tatlı :) hacı sende tadımlık değil doyumluk arıyorsun anlaşılan. Bir kiloda 20-25 tane olur herkese birertane ikram edilir tamamdır :) çikolatada olabilir önemli ne ikram edildiği değil ne için ikram edildiğidir. Adamın mutluluğunu paylaş gitsin, sterse lolipop ikram etsin yani nedir ki.

Edit: 5 kilo baklava iyisinden alırsan 200 lira yapar. (dandik bişi alsa onada laf edebilirsin çünkü) 200 lira da çocuğu olmuş birine çok varlıklı değilse bi parça koyar yani.

arkadaşlar. bu olayı cidden anlamamışsınız. saçmasapan yorumlar yapmışsınız. ben böyle bir gelenek olduğunu düşünüyorum ve böyle bir mutluluğu jelatin çikolatayla kutlamayı ayıp buluyorum.

kurban kesemeyebilir tabiki. gidip en pahalısından kilosu 100 milyonluk çikolata da yaptırmak zorunda değil. keserse et dağıtır. kimse de bir şey diyemez. görgüsüz diyen der. onun kendi fesatlığıdır. bizim kültürümüzde önemli hadiselerde tatlı dağıtıldığı için baklava dedim. bazıları cidden anlamadan komedi yorumlar yapıyor.

ya arkadaşım diyeceğin şey şu. isteyen istediğini dağıtır. öyle bir gelenek yok. ne kadar garip insanlar cevap verdi şu soruya inanamıyorum gerçekten!

@pposeidon_1

ahah beni iyice fesat yaptınız ya. laf ederim hocam. hatta baklava alsa; "neden karaköy güllüoğlundan almıyor" derdim. bu işler böyle :D

ne kültürü ne hadisi :) şimdi birisi çıkar hadislere söverse nasıl cevap vereceksin bilmiyorum :))


edit: olm düzeltmiyorum ders olsun bana :D

@Her Yer Siyah

mm. biraz düşündüm de. evet. sadece senin cevaplarını beğendim. topluma ışık tutuyorsun:)

beğenmem ben beğenmem. lafçıyım ben:)

millete makara çıktı ak :)

ya yazık çocuğa ya, bişi paylaşmış demediğiniz kalmamış. :)
hele hadise (durumu) hadis olarak algılayıp bir de cevap yapıştıran arkadaşa ne diyeceğimi bilemedim, kedi canınızı sizin valla :))

atmosfer, adamın çikolata alması normal, ister jelatinli olsun, ister bebek desenli janjanlı kağıtta olsun. ama adamın arada sırada da olsa kaç tane kaldı diye çikolataları sayması anormal. bence asıl takılınması gereken nokta bu. yediğinizde de gözü kalmış olabilir o adamın, ben söyleyim bak. :p

edit notu: benim cevabı da tiklemezsen hemen seni satar karşı tarafa geçerim haberin olsun :p

empati yokluğunda böyle şeyler düşünebilirsiniz. normaldir.

Sayın Atmosphere, :)

Siz arkadaşlarınızla birlikte toplanıp bu vatandaşın cucuğuna altın neyim takmış mıydınız? Ben onu merak ettim.

@vejeteryan vampir

sayıyla bir tane verdi. sayıyor zaten adam. kelle hesabı yapmış. şu detayı 20. mesajda yakaladık. şükürler olsun. bu da bir başarı :)

sevgili atmosphere,
cevap verenlerin hepsi garip ama siz normalsiniz. bu kadar insanın hepsinin birden aynı olumsuz anlamı çıkarmış olması, acaba kendinizi yanlış ifade ettiğinizden olmasın?

bu duyurudan benim açgözlü ve gıybetçi bir tip olduğum sonucuna vardık. teşekkür ederim arkadaşlar herkese. sorumun cevabını aldım.

@atmosphere adam hiç bişey dağıtmak zorunda olmamasına rağmen böyle bişey düşünmüş sanane? borcu mu var adamın size. yersen yersin, yemezsen yeme. adamın büyük ihtimal götüne giren çıkmıycam bi 10 sene bide sana 10 kilo baklava mı ısmarlıyacak. kutudakileri de sayması belki herkese yeticek mi diye saymasındandır. kıl oldum lan durduk yere. hööff sakinim tamam

çikolata getirmesi normal de çikolataları sayması çok ayıp bence.

belki adamın 6. çocuğudur ve artık iyice dağıtmıştır.

eelmaa+1

başkasının yaptığına kabahat bulmadan önce kendi yapmamız gerekenlere bakmak lazım bence de.

mutluluğumuzu illa ki çikolata ya da et dağıtarak mı göstermek zorundayız? bence tam tersi olmalı, çocuğu olana herkes hediye vermeli. mutlu oldum diye herkesle bi şey paylaşmak zorunda değilim. biri canı çıkana kadar borca girip ev alıyor sonra bi de adamdan çikolata bekliyorlar. böyle gelenek bana çok ters. benimsemiyorum. yaparsam da sadece kınanmamak için yaparım. içimden gelmez.

ben hiç umursamam. ister dağıtır ister dağıtmaz, dağıtma zorunluluğu da yok. hiç dağıtmayabilirdi de, ben dağıtmazdım mesela. evde yakınlarına yemek vermesi bile yeni doğum yapmış karısı için ne büyük zorluk mesela kimse düşünmüyor bunu.

www.swatchsaat.com

bu pek hoştur kanımca. mağazalardan alırsanız 110 tl (nakit ödemede).

Aslında daha sade bişi lazım. Fiyat olarakta 300-400 e kadar yolu var.

buradaki saat hoştur. saat&saat mağzalarında bulabilirsiniz.

www.saatvesaat.com

tommy ve dkny derim ben.

tommy iyiymiş.

daha önce lacoste demiştim ama şuan da dkny de güzel görünüyor. beyaz-dore ikilisi bayan saatlerinde çok şık oluyor. o yüzden guess demiyorum.

en sağdaki

ortadaki

hepsi kotu. kotu derken aciklayayim elimden geldigince. daha sik ve kibar kadin saatleri mevcut. Ayrica bence kadinlar icinde uc kadran olan saatlerden pek hoslanmazlar. uc kadran saatler erkekler tarafindan tercih edilir.

@roadrunner

dostum tavsiyen/önerin var mı peki?

Tommy

ayrica tommy nin kirmizi bir saati var mukemmel bulursam gosteririm. Tersini cevirince beyaz da takilabiliyor. Kizlar iki kiyafetle de takabilecegi icin bu saate taparlar demedi deme.

Bence dkny fakat roadrunner haklı.Bunlar ile kısıtlı kalmayın derim.En olmadı bir duyuru daha açarak model önerisi istemeyi deneyin.

İlla beyaz takıntın yoksa Micheal Kors'u da bi bir düşün derim.Ama bunlar arasında kesinlikle Tommy.

her türlü lacoste.

hicbiri...

@akalmor

annene saygılar. ellerinden öpüver adıma.

1. Ayrım yok, isteyen erkek tarafı olduğu için bu görevi ordan birnin yapması daha makul, yani 2 tane amcanız vardır, büyük olan ister küçük olan yüzük takar mesela.
2.İstandikten, yüzük takıldıktan sonra öpülür
3.Öpme karşı taraftan başlanır, kendi anne-baba daha uzun süreli öpülür çünkü.

Öncelikle hayırlı olsun.

1- Nişan yüzüklerini kimin takacağı farketmez ama erkek tarafından birinin takması daha iyidir.

2- Öpmekte fayda vardır.

3-Karşı taraf ile başlanır.

bizim yüzükleri babam taktı. ben gelin olyuorum bu arada. ilk damadın babannesini sonra kendi babamın elini öptüm. o karışıklıkta kimse bakmaz ona.

hiçbir şey planlandığı gibi olmuyor, o nedenle yardırın gitsin.

hanyaa +1 =)

bizim yüzük merasimi öyle komik olmuştu ki, kırmızı kurdele kesildiğinde benim yüzük parmağımdaydı ama karşı tarafın yüzüğü, babasının avucunun içinde boşta duruyordu =D anneannem ve babası aynı anda kesmeye kalkınca (en büyükler olsun dediydik) öyle oldu tabii. bir yanda da "buraya bakın! fotoğraf çekiyorum" diyen bir kişi, ve "kameraya bakın" diyen de başka bir kişi olduğu için, hepten karambol olmuştu..

ne olursa olsun, sakin olmak en önemlisi =)

adam musalla terk.

ya bir şey vardı ama sorusunu bilmiyorum.
rabbim allah
dinim islam
kitabım kuran
peygamberim hz. muhammed
kıblem kabe

(bkz: son 45 yılın çıkmış soruları)

(bkz: münker ve nekir)

(bkz: işte o sorular)

sana verdigimiz beyni naptin derler sana.

umarım gittiğinizde sizi muhattap alacak bir melek ile karşılaşabilirsin

(bkz: bunu düşünmemiştik)

çoktan seçmeli ve yahudilik,budizm,tao,şinto vb. gibi konulardan da gelecekmiş. şimdiden oturup çalışmaya başla. anca bitirirsin.

dua et de çalışmadığın yerden sormasın!!

nurcularla iletişime geç bence, sızdırırlar büyük ihtimalle soruları.

:D cok pis seyler olabilir cevaplara dikkat edelim arkadaslar

gökten yıldırım düşüp ekşi duyuru serverlarını bozabilir. hatta birisi bozulmuş bile glba : ((

michel foucaul'un cevabına ek olarak, mormonizmi de unutmamanı salık veririm.

çalışıp mı gideceksin ?

cevapları veriyorum:

-hz ebubekir
-1453
-anamız
-kanuni sultan süleyman
-imparator neron

bu sırayla ama, sırayı karıştırma ,)

@ no avalon eheuh ölme emi

sırayı karıştırırsan ÖLÜRSÜN!!!111

bu sene soruları tübitak hazırlıyomuş

soruları tübitak hazırlasında aman ösym yapmasın sınavı :) sonra cennetmi cehennem mi bekleki atamalar yapılsın. allah korusun (tahtaya vurun)

okuduğumuzu anladık mı cevap verelim

bu sene sistem değişmiş, ondan cevaplar tutarsız.

devamlı oluyor kardeşim.
özellikle sabah işe gidiş ve akşam işten dönüş saatlerinde.
metrobüslerde, metroda, otobüslerde, minibüslerde, deniz otobüslerinde..
sürekli olmaya da devam edecek.
olabildiğinde bu tür durumlardan uzak durmamız lazım.
Kafa sağlığınız için..
Ama şöyle de düşünürsek kendi aracı olmayanlar akşamları otobüslerde metrobüslerde tıkış tıkış eziyet çekiyorlar..
Kendi aracı olanlar da trafikte tıkış tıkış eziyet çekiyorlar..
Bu işin her tarafı boktan.

istanbul'da yaşayıp, sürekli metrobüs kullanıp, sinir stres sahibi olmayan kimseyi görmedim ben. yaşam koşulları iyiye gitmedikçe daha da sık gözlenecektir bu.

yaşam koşullarından sadece maddi varlık birikimini anlayan zihniyetin de kafasına sokayım. sürekli insanlarla, arabalarla, gürültülü ortamlarla içiçe yaşamak zorunda kalmamak bile hayat algınızı değiştirecektir.

İyi olmayan fakat İstanbul için normalleşen durumlardan birisi oldu bu malesef. İnsanlar gergin, çatacak yer arıyor

Ne yazık ki anlatıkların çok normal(?) geldi, her gün bu tarz olaylar oluyor malesef.

beğenmiyorsanız, mümkünse başka şehirlerde iş arayın.

sakın, beyenmiyorsan siggigit ula!!! dediğimi falan sanma ha :D şu yazıyı okuyunca valla şaşırdım. aynısını geçen gün metrobüste nasıl yaşlılara yer vermiyorsunuz gibi bi duyuruyu okuyunca da şaşırmıştım. aynı ülke sınırları içinde 2 yerde, birinde yaşlılara çocuklulara yer vermek için otobüsün yarısı ayağa kalkıyor; diğerinde böyle kavgalar. birinde insanlar birbirlerini eziyor, yayılmak için belki de başkasının işe geç kalmasına neden oluyor, diğerinde insanlar otobüse binip hayda fazla bileti olan var mı diyor ve 5 kişinin içinde olduğu otobüsten 3 kişi çıkarıp veriyor bilet.

neyse. istanbul çok güzel şehir, nüfusu 5 milyon azalsa belki de dünyanın en güzel şehirlerinden biri. ama hayat kalitesi çok düşük.

ben de istanbul'da yaşıyorum. e ben de biniyorum toplu taşımaya. ama birinin ayağına bassam dönüp kusura bakmayın derim. tanımadığım bir kadına suçsuz yere diklenmem. konuşma falan demem. hanımefendisiz konuşmam. ne yani konu şehrin ulaşımı mı?
değil. halk cahil, kaba, eğitimsiz. anlayışsız.

metrobüste bir gerilim olduğu doğrudur.

çünkü inmek için durağa gelmeden kapıya hareketlenmek istesen, ağaçta sarkan maymunlar gibi keyfiyen geçişi engelleyen insanlara "pardon, afedersiniz, müsaade eder misiniz?" kelimelerini kullanmaktan ağzımın yayı kaydı afedersiniz. insanlar, hele kapı ağzında duranların sağını solunu gözetmesi, kapadığı geçişi her an açabilecek şekilde konumlanması gerekmektedir. ha durmayanlar için deli küfür ediyorum.

bir de o söğütlüçeşme'dir, edirnekapı'dır, o duraklarda da illaki oturacağım tribine girip mal gibi koşturmasalar, insan gibi binseler bambaşka istek tabi. binemiyoruz durakta, otobüs kapılarının iz düşümüne göre bekleyenler yüzünden.

konuyla ilgili yazacaktım fakat uzaklaşmışım iyice. yazarken bile anlım kırıştı terledim yahu.

aslında şahsi düşüncemdirki olayın temeli şudur; tramvay, metrobüs, otobüs vs. sabah ve akşam saatlerinde çok yoğun oluyor malum ve çok kere ilk gelene değilde mecburen 3. - 5. araca binilebiliyor yoğunluktan. bu da sinirleri geriyor. sinir aslında şehir yöneticilerine onların basiretsiz ve yetersizlğine ve hatta biz bunamı layığız düşüncesine sinirleniyor insanlar. araca binincede o sinirle birine patlayı veriyorler işte en ufak şeyde.

Misal; geçen zeytinburnu tramvay istasyonunda bir arkadaş çıktı "insanlıkmı bu, rezillik değilde nedir bu, bi benmi bağırıyorum" şeklinde bas bas bağırdı. herkeste (ben dahil) hak verdik ve mal gibi baktık sadece.

yokmu bu ipnetorları şikayet edecek söylediklerimize cevap alabileceğimiz bir merci? (sinirlendim lan)

Bu yetkili mercii neresiyse hatta bir kampanya başlatalım tüm duyurucular bir metin hazırlayıp buraya mail fax vs. atalım bi farkındalık bir değişim yaratırız belki. olmazmı???

www.iett.gov.tr

Bundan başka şikayet yeri varmı??

bu kadar kalabalık şehirde bu kadar kötü toplu taşımayla (hoş en kralını bile kaldırması zor) son derece normal. benim merak ettiğim nasıl insanlar katil olmadan duruyor.

chicken translate: left of the middle, road of the Moscov :D
kime söyleyeceksin bilmiyorum ama hiç bişi anlamayacak.

Edit: hjarteblod un yazdığı doğru evet. "ortanın solu" ile "moskovanın yolu" ifadelerini bağımsız gibi algılamıştım. sorry.

moderate socialism is the way to moscow. mu acaba?

nasıl bi' taharet anlayışın olacak ki kan getireceksin arkadaşım malum yerinden. otururken sorun yaşıyor musun?

yok

mide ile alakali bir problem de olabilir. simdilik heyecan yapmayin.
tekrarlanmasi durumunda "kesinlikle" doktora gidin.

olabilir,kaşıntı var mı?

bağırsaklarınızda bi enfeksiyon olabilir.

basur oulnca kan geliyor. normal zamanlarda kabızlık sorunu yaşıyorsan bu kan bence basurla ilgili. daha detaylı yanıt vermek isterdim ama bokun morfolojisine gireriz. hoş olmayabilir:)

acı ve kaşıntı var mı? varsa muhtemel

kolit de olabilir.

Fistül olma ihtimalide var. Kan dan önce şişlik filan farmıydı?

anal fissür olma ihtimaliniz de var. doktora gidin teshisi koysun.

abiler ablalar, ilginiz için çok teşekkürler;
şimcik şöyle, kanama bir nevi sivilce patlaması gibiydi. hemen gitti zaten sonrasında.. acaba tabiri caizse "sert sıçma" gibi bir eylem sonucu böyle birşeyin olması mümkün mü yoksa illa tıbbı teşhisi konmuş vakalara mı yönelmeliyiz?

bu arada dışarda birşey yok, içerde de birşey oldugunu zannetmiyorum.

tekrar ederse doktora başvurunuz
buraya sorup 10 dk içinde 10 farklı hastalık tribine girmeyiniz

@ superb, eğer tıp okuyorsan doktor olunca hastalarına "sen" diye hitap eden doktorlardan olucağa benziyorsun. bu yüzden sana tik yok, nah sana tik.. ulan ne ara farklı hastalık tribine girdim hipokrat ?!?

tçık.
eğer askerliğinizi yaptığınız garnizonun yetki alanında (yazar burada il sınırları demek istemiş) akrabanız yoksa evci izni vermezler. ya da askerliğinizi yaptığınız yere eğer birinci dereceden akrabanız gelmezse yata çıkmanız (gece akrabalarınızla komutanlığın izin verdiği bir otelde kalmak) da mümkün değildir.

aslında akraban varsa da o il sınırları içinde, ailen seni bırakmayıp o il sınırları içine de yerleşse hemen oradan refüze edilip sürgün birliğe yolluyorlar.

senin durumun çok enteresan ama buna da izin vermeyeceklerse harbiden delirmiş olmaları lazım. fakfunfon'dan yararlanabilirsin ama bunu tam bilmiyorum.

her nekadar komutanın insiyatifinde olsada bu durum vermeyebilirler. Ama evci izni yerine 3-5 gün yetiyorsa ki ben öyle anladım (bir hafta sonu demişsin) her askerin her ay için 2 gün dağıtımdada 9 gün izni vardır. O izinlerini kullanabilirsin. Tabi izni verip vermemek yine komutanın insiyatifinde.

satır silmek yerine şunu deneyebilirsin.
Veri-Veri çözümleme-Örnekleme seçeneklerini seçtikten sonra giriş aralığına 78000 lik alanı gir, örnek sayısı bölümüne 32000 gir, çıkış aralığına tıklayıp ilgili kutuya verinin girilmesini istediğin boş hücreyi tıkla ve enter.
78000 veriden rastgele 32000 tanesini sıralayacaktır. ordanda grafiğini yaparsın.

Not: Örnek sayısı bölümüne 32000 yaz dedim ama sınırı varmı bilmiyorum denemedim hiç.

Not2: veri menüsünde veri çözümleme yoksa "excel seçenekleri"nden yüklemen gerek.

Çok teşekkürler pposeidon_1

Dün buraya yazdıktan sonra bir sitede örneklemeyi rastgele değil de, belli aralıklarla yapmak için gerekli formülü buldum:

=INDIRECT("A" & ROW()*4)

Yenikapıdan feribot var. 17:30 da. olmadı Yenikapı-Yalova feribotuna binebilirsin o da en geç 19:30 da var.

alternatif olarak pendik-yalova hattını da kullanabilirsiniz, yalova-bursa çok da uzak değil nasılsa.

yenikapı-bursa
yenikapı-yalova
pendik-yalova

yenikapıdan güzelyalı'ya gelin direkt olarak feribotla.20 dk sonra bursada olursunuz.

www.ido.com.tr

ido.da çalışan biri olarak tavsiyem,bileti önceden alın..malum yılbaşı öncesi,ist.dan kaçış vakti

aşağıdaki linklerden hoş bir şeyler bulabilirsiniz.

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

eğer illa net demiyorsan lc waikiki, hamile serisine başladı. heryerde bi mağazası var, fiyatları da çok uygun.

istediğin, hoşuna giden bişi bul netten kaliteli bir t-shirt al bulduğun resmi, yazıyı vs. yi üzerine bastırt. güzel olur. içinede siner.

problem mamasını vermek veya gezmeye çıkarmak değil. ben örneğin elini uzatınca patisini avcunun içine bırakan köpeği, bunu anlar ve kendiliğinden yapar zannederdim fakat 5 ay oldu bizimki elimi uzatayım ısırıyor.

daha 5 aylık, söz dinlememesi atlaması zıplaması ısırması normal. ama eğitmeyi bilmiyorum diyorsunuz dolayısıyla bu sorunlar hayvan büyüdüğü süre içinde de devam edecektir. işini çok iyi yapan köpek eğitmenleri var. evine geliyorlar hem seni hem de köpeği eğitiyorlar. biraz araştırmanızı tavsiye ederim. bu şekilde köpeğinizin eğitilmesinden çok siz bir köpeğe karşı nasıl davranılması gerektiğini de öğrenmiş olursunuz. biraz masraflı olur ama seviyorsanız bazı şeylere de katlanmak lazım.

ha bu arada yukarıda da dediğim gibi köpekte kesinlikle bir anormallik yok, beyinlerine eğitim programı yüklü şekilde doğmuyorlar :)

askerdeyken 9 aylık bir kafkas kangalını eğitmiştim :) oturup kalkmasını öğrenmişti. elimde et ile yanına gidiyordum. hoplayıp zıplamaya başlıyordu. sonra eti gösterdim üzerime atlamaya çalıştı. 20 30 50 kere otur dedim eti sakladım. oturdu,oturunca verdim eti. böyle hafta geçti. sonra otur dediğimde oturur hale geldi. gel dedim geldi. bende anlamadım kazayla oldu valla
ipucu verebilir diye şeettim
not:subhanallah ibretlik bir paylaşım

dog whisperer'ı izle.

bu arada köpeğin henüz çocuk. bunu da aklından çıkarma.

çok güldüm yalnız duyuruna, belirtim istedim :)

zavallı hayvan bir an önce sizden kurtulmalı. üzücü yanı bunun da seçiminin sizin elinizde olması.

National Geographic Channel da "Köpeklere Fısıldayan Adam" isimli bir program var takip et onu işine yarar şeyle çıkar muhtemelen.

dog whisperer'in işinize yarayacağını sanmam. satmayı bile düşündüğünüze göre zaten zevk için almışsınız. eğitime de para ayırmazsınız bu durumda. bence sizden daha iyi bakabilecek biri varsa bi an önce verin en iyisini yaparsınız.

bu arada bazı mesajlar için belirtmek istiyorum ki köpek sevmeyen birisi değilim. köpekleri değil de balıkları sevseydim balık alırdım. yani bu köpek ile benim bir araya gelmem kötü bir tesadüf veya köpeğin başına gelmiş bir lanet değil. fakat görüyorum ki ancak balık bakabilecek düzeyde bir insanmışım. yanlış yaptığımı ben de öğrendim. o yüzden de köpeğe daha iyi bakabilmem için belki bir iki yardımcı olacak yazı okurum, ya da benden daha iyi bakabilecek insanlara satmayı düşünebilirim demiştim.

köpek düşmanı birisi değilim, bunu unutmayın. mental anlamda hayvanı geliştirmek dışında yapılması ne gerekiyorsa yaptım, sadece eğitim işinde yetersizim. yoksa bilsem eğiticem.

bu arada eğitmenler için 1-2 bin lira verecek durumum yok. olsa hiç düşünmem eğitmen tutardım.

kedi köpekle insanın beyni aynı şekilde işlemez. insan öğrenir. kedi köpek ise şartlanır. pavlov'un deneyini hatırlayın. mesela size otur denince oturursunuz. karşılığında birşey beklemezsiniz. kedi köpek ise otur sesini duyunca yemek vere vere öğretirsin, "bu lafı duyduğumda yemek gelecek" diye düşündüğü için denileni yapar. ya da döverler mesela, acı çektirirler. otur diyince "oturmazsam sopa geliyor" der, dayak yememek için oturur (polis köpeklerini falan böyle eğittiklerini düşünüyorum, yanılıyor da olabilirim ama bana öyle geliyor). bir müddet sonra da otomatiğe bağlar artık, alışır. muhakeme kuramaz. adını söyler yemek verirsiniz, adını söyler yemek verirsiniz. artık adını her söylediğinizde yemek var diye koşar gelir. ama bir müddet sonra yemek vermeseniz de adını söyleyince gelir. "amaan son üç yıldır bobi diyince yemek var diye gidiyom ama yemek falan vermiyo, gitmeyeyim bundan sonra" diye düşünemez.

bunları dikkate alarak eğitmeye çalışın. ama dövmeyin, onu beyinlerinin çalışma sistemini anlatmak için örnek verdim.

elinizi uzatınca ısırıyorsa mesela, elinizi uzaatın, ısırmaya yeltenince aynı eli tokat atacak gibi veya "halt dur orada" der gibi sertçe kaldırıp yine sertçe hşşşşşt diyin, hatta elinizi köpeğin burnuna doğru ittirin (vurmadan, dokunmadan, havayı iter gibi). bir adım geri atsın (köpekler şşş sesinden çekinir. hoşt, kışt falan denince tırsarlar). birkaç sefer o el kalkıp şşşt diye rahatsız edici sesi duyunca o ele artık ısırma hamlesi yapmaz. şşt diyerek, ayağınızı yere vurarak falan yapmak istemediğiniz şeylerden tırsıtmak yoluyla vazgeçirebilirsiniz.

@kibritsuyu teşekkür ederim. bu tarz yazılar ile yardım bekliyordum. diğer seçenekleri ben de biliyorum. biraz biraz temel eğitim için neler yapılması gerektiğini bilsem, hayvanın bir şey öğrendiğini görsem ben de asılacam bu işe fakat dediğim gibi hayvanda hiçbir gelişme olmaması bütün ümitlerimi tüketiyor, şevkimi kırıyor.

@cedric tweedledee, doğru. fakat böyle birşey olursa aşı masraflarını istemem. aldığım fiyata vermeyi düşünebilirim.

son olarak, aldığım köpek kullanma kılavuzunu bitiricem. daha sonra eğer sonuç alamazsam satışı için ilan verebilirim. yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkürler.

bu arada forum siteleri var bu konularla ilgili. oralarda yazılanlardan da yardım alabilirsin.

Köpek bakmak zor gerçekten zor. Bizim evimizde 4 kişi var, 3 yıldır American Staff cinsi bir ite bakıyoruz (:P) hepimizin anası ağlıyor yalan değil. 3 farklı kişiden eğitim denedik, başarısız oldular köpek çok burnunun dikine gidiyor çünkü.

Şimdi bizim köpeğimiz gerizekalı onu anladık biz, tek önemsediği şey BOĞAZI. Yemek verdikten sonra, ölü taklidi de yapıyor, oturuyor, yatıyor, zıplıyor, havlıyor. Ama başka zaman kendimizi yırtsak oturmuyor bile. Belki biz hata yaptık, belki eğitmenler, belki köpeğin kendisi sorunlu. Ama biz atmadık kendisini dışarını, terlik mi parçaladı yenisini aldık, havlamaya mı başladı balkona bıraktık orada havladı (bize değil ırkı gereği diğer hayvanlara saldırgan onlara havlıyor). Kısacası biz köpeğe uyduk açıkçası, o bize değil. Akşamları yatacak yer sorunu yok o 4 kişiden 3ü köpeğe aşık (4.sü babannem ve nefret ediyor açıkçası köpekten). Hep bizle yatıyor, akşamları sakinleşiyor kuzu gibi oluyor mıncık mıncık yatıyoruz beraber. Biz köpeğimizi seviyoruz, ilk aldığımız dönemler çok zor du doğru.

Sizin konunuza dönecek olursak, 5 aylık demişsiniz. O daha yavru 7-8 aylığa kadar birşey beklemeyin (evet bir çok golden var 2 aylıkken bile neler yapıyor ama onlar çok çok iyi eğitilen köpekler). Bunu siz de yapabilirsiniz ve çok çok ucuza mal edebilirsiniz. Bir sürü online kılavuzlar var, inanın istemediğiniz kadar eğitmenin yayınları var internet üzerinden. Bir köpek için HERŞEYİ öğrenebilirsiniz tabi bunun için sizin içinizde istek lazım ve tabiki zaman ayrıca istikrar. Örnek olarak otur komutunu öğrettiniz diyelim, köpek iyi cevap veriyor komuta. Fakat bunu 5-6 gün yapıp bırakırsanız başa dönersiniz. Köpekler gerizekalı değil, ama tekrarlanmayan eğitim sonucu unutuyorlar. Siz bile öğrendiğiniz hangi dersi unutmadınız tekrarlamadıkça ?

Birazcık azim lazım, eğer yok uğraşamam diyorsanız köpeğinizin cinsi gereği barınağa vermeden çok iyi bir aile bulabilirsiniz bakacak. Ama eğer böyle birşey yapacaksanız çok geç olmadan yapın. Çünkü köpek size alıştıktan sonra onun için çok zor olacaktır. Her ne kadar umursamaz gibi görünse de, her köpek sahibine sadıktır.

Bir sonraki hamlenizi iyi düşünün; umuyorum ki gerekli şartları yerine getirip onunla güzel bir gelecek sahibi olabilirsiniz. Çok da birşey öğrenmesine gerek yok, tuvalet eğitimini öğretin, komutlar için ise; otur, kalk, yat, gel, git gibi basit şeyleri öğretin başınıza bela olmaz zaten.

Hareketliliğinin iki çözümü var; birincisi ilgi. Köpeklerin doğasında hareket var, sizin köpeğiniz G.Ret. Retriever isminden anlaşılacağı üzere bir av köpeği. Bu hayvanlar doğada koşup, koklayıp vs. Enerjilerini boşaltıyorlar. Bunu sizin evde, bahçede, sokakta, parkta yapmanız gerekiyor. Onu yoracak oyunlar oynayın akşamları 1-2 saat kadar. Hiç zamanınız yoksa yarım saat bile thug&play oynayın emin olun yorulacaktır. İnsan evladı bile çocukken ilgi istiyor, yorulmak istiyor. Ki köpeklerin çocuklardan farkı yok. İhtiyaçları aynı sadece konuşamıyorlar.

İkincisi ise kısırlaştırmak. Bu biraz şans işi, kısırlaştırılan köpekler genelde sakinleşirler. İçlerindeki dürtü kaybolunca normale dönüyorlar haliyle. Fakat bazı köpeklerde herhangi bir etki olmuyor. Bizimkinde çok fazla işe yaradı, %50 sakinleşti köpek belki.


Umarım herşey ikiniz için de zararsız bir şekilde sonuçlanır :)

5 aylık bir köpek için beklentileriniz çok yüksek. bir çocuk gibi düşünün, onlarında çocukluğu ergenliği ve olgunluğu var. siz daha yolun başındasınız ve yaşına göre fazlaca oyunbaz olması gayet normal. eğitmeyi bilmemek değil, öğrenmemek ayıp. köpek eğitimi üzerine bi dolu yayın mevcut. ayrıca eğitim için yardım alabileceğiniz yerleri veterinerinizden ya da pet shop'tan öğrenebilirsiniz. bu kadar sabırsız davranırsanız başarılı olabilmeniz çok zor. 5 aylık bir hayvanı eğitememe ümitsizliğine kapıldıysanız, bence onu benimseyecek birine verin.

Pek mantıklı değil ama kullandığın telefon eğer numarayı gösteren türde birşeyse geçmişe dönük olarak arayan numaraları kontrol edebilirsin..

Eski ev telefonlarından maalesef.

ay sonu için arama ayrıntısı isteyin telekomdan... 50 tl sanrım ücreti var... aranılan tarihteki numaraları denersiniz...

@gelecektengelenkutupayısı: dostum adam aramamış aranmış. o dediğin aradığı numaraları görmek için işe yarar sadece.

birader annene bir sor tekrar hafızasını yoklasın firma ismi filan söylemişlerdir heralde. öbür türlü bulamazsın.
takma kafana hiç, belkide hayırlısı böyledir.

kariyer.nette başvurularınızdaki ilan detaylarından şirketi bulun. çok şirket varsa deneme/yanılma yapabilirsiniz tarih bazlı.

en yeni başvurduğunuz şirketi arayıp, en eskiye doğru ilerleyin.

iletişim bilgileri için google'a bakarsınız, olur biter.

telekom'u arasaniz, telefon bankaciliginda kredi karti donem ici hareketlerini ogrenmenin olmasi gibi son arayanlari ogrenme servisi cinsi bir seyi vardir belki.

the matrix(ilk film), shawshank redemption, a beatiful mind.

ran
matrix
throne of blood
children of men
ipman
500 days of summer
inception
darkcity
chunking express

the fall,memento,pride and prejudice

factotum
chunking express
eternal sunshine of spotless mind

şu an bunlar olsun istedim
natural born killers
el maquinista
amores perros

Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli)
Schindler's List (Schindlerin Listesi)
Star Wars 1-6 (Yıldız Savaşları)

the thing
coen kardeşlerin çoğu filmi
miyazaki filmleri
tarantino filmleri
after hours
woody allen filmleri
office space

esaretin bedeli
vanilla sky
paramparça aşklar ve köpekler

gadjo dilo
amelie poulain
get low

amores perros, babel,21 grams
l.highhway, mulholland drive, eraserhead
videodrome,fly,history of violence
dogville,europa,5 obstacles
the game,fight club (kimse yazmamış amk),seven
solaris,stalker,andrei rublev

öptm kib bye

1) Citizen Kane
2) 2001: A Space Odyssey
3) Inception
4) Barry Lyndon
5) Oldboy

fight club
american beauty
a clockwork orange

fight club, jeux d'enfants, paramparça aşklar ve köpekler.

yazılmamış olanlarda yazayım ben de madem: I'm a cyborg but that's ok
Adams aebler
Mr. Nobody
Ink
Trois Couleurs: Bleu
Okuribito
Babel
Nyfes
Dogville
Silent Hill (bak bunu korku filmleri sorusuna yazmayı unuttum =))
veee Black (2005)

pulp fiction
in bruges
death proof

The Silence of the Lambs
Léon
The Butterfly Effect

Ekle > Kesme

ekledikten sonra

ekle > sayfa numaraları > biçim > başlangıç değerini 1 yapın.

bu şekilde aynı döküman içinde birden fazla kez sayfa numarasını sıfırlayabilirsiniz.

----------

"başlata biliyorsak nasıl?"

biliyorsak birleşik yazılır. bu çaba keşke bağlaç olan de lerde gösterilse.

Ekle>Sayfa Numaraları>Biçim>Sayfa Numaları
Başlangıç kutucuğuna istediğin sayfa numarasını yaz, oradan itibaren başlaın 1-2-3 diye gitmeye sayfa numaraları

2007 kullanıyorum. bulamadım tarif ettiğiniz menüleri.

3. sayfadan itibaren "section break" koy. 4. sayfanın footer'unu aç. Açınca forman page numbers de. oradan ekle. Dikkat et yukarida link to previous seçili olmasın.

1- tüm excel sheet içinde mi?
2- hücrede sadece tır mı yazıyor yoksa ahmet tırı aldı gibisinden birşeyler mi yazıyor?

=IF(A18:G18="tır","tır","gemi")

A18 ile G18 bölmesine tır yazarsanız formülü yazdığınız hücrede tır yazar
A18 ile G18 arasını boş bırakır/farklı birşey yazar/gemi yazarsanız formülü yazdığınız yere gemi yazar


önceden gelen edit akbayram : benim yazdığım formul ingilizce sürümden
çalışmaz ise
=EGER(A18:G18="tır","tır","gemi")
olarak değiştir

hücrede aslında sadece tır yada gemi yazıyo olacak. yazdığınız formülü denemiştim o da olmuyor, #değer hatası veriyor

aranacak hücere(ler)de sadece tır ve gemi kelimeleri olacaksa =eğer(a1="tır";"tır";"gemi") yazarsın

Her Yer Siyah ın formülüde çalışıyor tabi , yerine ; koyarsan :)

@poseidon formül tek bir hücre için işe yarıyor yazdığın gibi, ama birden çok hücre seçmem gerek onlar içinde 1 veya birden çok tır yazabilir. bu durumda tek bir hücreye tır olarak yazırıcam.

=EGER(f5:f9="Tır";"Tır";"Gemi") bu olmuyormu peki???

çok satır yoksa manuel yap daha kolay olur.

öncelikle dediğiniz şey fazla mantıksız...
10 hücre seçeceksiniz 5 tanesinde tır yazacak 5 tanesinde mahmut yazacak
formul ne karar verecek ben ne yazayım diye?

=EĞER(YADA(F5:F9="TIR");"TIR";"GEMİ")

sonra ctrl+shift+enter

edit: düzelttim VEYA/YADA kısmını.

belki de bu formül uygun değildir ama bu sefer hangi formülü kullanıcam. ayrıntılı anlatmaya çalışayım. dosyada bahsettiğğim F5:F9 arası hücrelerde hepsinde yazmıcak tır diye. bu hücreler arasında TIR yazan hücrelerin karşısında zaten sevk edilcek parçalar var. Şöyle bi durum zaten yok o gün oraya hangi ürünler sevk edilecekse onlar ya tır yada gemi olacak, yani bu hücreler arasında bir gemi bir tır gibi bir durum söz konusu değğil. ama şu sorun var; bu hücreler arasındaki tüm parçalar sevk edilmeyecğinden bazı hücreler boş olabilir. formülle yapmak istediğim bu hücreler arasında herhangi birinde tır yazısını grdüğünde başka bir hücreye tır diye yazdırmak.

tamam yapıyor işte yazdığım formül.

@galadnikov

office 2007 de "veya" diye bir formül yok onun yerine "yada" kullanılıyor. o nedenle formülün çalışmıyor.
(evet 2003 te vardı "veya")

@galadnikov valla birebir kopyalıyorum olmuyor dostum.

docs.google.com

ctrl+shift+enter yapmadıysanız ondan çalışmıyodur, başka hata yok gibi görünüyor gene ingilizce-türkçe sıkıntısı olmadıysa.

sorun bendeymiş ctrl+shift enter a basmadığım için oluyormuş çok teşekkürler dostum

soru basit gibi görünüyorda dosyanın nasıl bişi olduğunu tam kafamda oluşturamadım bir yere upload etsen daha iyi olurdu. yinede şöyle diyim belki işini görür; görünmesini istediğin bilgiyi(firma ismi) süzdüğün bilgi ile aynı satıra al.

mesela süzdüğün bilgi a15 te ise firma bilgiside b 15 te olsun gibi...

of off excel 101:
tarih başlıklı bir sutun aç
her satıra tarihi ayrı ayrı gir.
a ürünü t tarihi f firması gibi her satırda tekrarlanacak yani.
sonra tarih kısmına gelip süzersen tarih ve firmaları göreceksin.
excel'i word gibi kullanırsan olmaz tabi.

@ozdek o şekilde çok bilgi kirliliği olur gibi, şimdi ben şöyle anlatayım. Bende B sütununda firmalar var mesela Arçelik diyelim, altında 10 adet ürün ismi va. sağa doğru da günler gidiyor. Ben her gün için süzdğümde o günde hangi firmanın ürününün karşısı doluysa yani sevk etmemeiz gerekn ürün varsa onları görebiliyorum ama bu sefer firma isimleri belli olmuyor. Bu firma isimlerini bie şekilde altında sevkiyat olan ürünlere iğnelemem gerekiyor. tarihleri satırlara koyarsam olay kopar düzen kalmaz.

pposeidon_1 bu işten anlamaz, excel işlerini bana yaptırır hep :))
neyse bir yere upload edersen mesaj olarak geçersen yardımcı olabilirim
"bir tost"

@anubis026
işte bu düzen kalmaz word gibi kullanayım mantığı yüzünden istediğini başaramayacaksın ;)
kolay gelsin sana ama at o gözlükleri.
bu işten para kazanıyorum yıllardır bir bildiğimiz var herhalde.(excel bilgim sadece herhalde maaşımın büyük kısmını öder)
database şeklinde tutacağın bilgiyi sonraq pivot ile çekerek istediğin rapor gibi görünümü elde edersin ama dost acı söyler şu anki mantığınla bunu yapmanı olası görmüyorum. tarihleri satırlara koymazsan kopacaksın düzen falan kuramayacaksın zaten hiç.
sen bunu bir bilene sor bak o göstersin iyice.
dosyanı upload et bir yere biri hayrına yapar belki.

@ozdek dediğin gibi yaparsam mesela, pivot tablo oluşturmaya çalıştığımda o tarihte sevkiyat yoksa hata vermez mi pivot tablo. Bütün hücrelerin dolu olması gerekiyor, onu da denedim. Ben yanlış kullanıyo olabilirim ama özet tablodaki en büyük sorunum bu.

Sana tavsiyem en basa bir sutun daha ekle, hangi gune gore sıralicaksan onu basa kopyala , tumunu sec , ve sırala. İsin bitincede ekledigin sutunu kaldır. Olsun bitsin.

Sayın ozdek kadar olmasa da benim de maaşımın kaynağını excel bilgim oluşturuyor. Ancak kaç defa okuduysam ne yapmak istediğinizi tam olarak anlayamadım.

Ancak eğer excel'de süzme yapacaksanız formatınız pposedion ve ozdek'in belirttiği gibi olmalıdır.

Siz sütunlarda yani A1, b1, .... hücrelerinde tarihler var diyorsunuz. altında da ürünler yazıyor diyorsunuz. Doğru anladıysam a1'de 16/12/2010 varsa a2'de kalem, a3'te kitap gibi ürünler var. Peki bu tabloda firma bilgileri nerede? Daha da önemlisi a1'deki tarihi neye göre süzdürüyorsunuz da ürün bilgileri geliyor?

edit: dosyayı bir yere yükleyemiyorsanız en azından ekran görüntüsü alıp yüklerseniz daha anlaşılır olur bence.

maaşımın tamamını excelden kazanıyorum, çekilin :) (şaka bir yana yeni mezun canavar gibi excel bilen eleman arıyorum kaç aydır. MIS elemanı olacak, yetişecek yanımda) bir sürü yazıyı okudum 44 demiş diyeceğini tam da onun gibi rapor sanırım. yani bilgilerin bağlantısı a1 b1 c1 diye değil a1 a2 a3 şekilde gidiyor. "a1" niteliğinde bişi süzünce a2 yok oluyor. özdek demiş sütün aç, olmamış. özet tablo yap, her satırda da veri yok. valla mesele çıkmazda dosya büyüklüğünü de bilmiyorum. olmazsa özle yapitır- ters yapıştırla, sütü bilgi verilerini satıra çevir. yada igdeceği firmalar çok standartsa, aç yana bir sütün bir veri aralığından düşeyara ile getirttir.
tabi şimdi sen belki verilere bişi olur başım ağrır diy egöndermek de istemiyorsun ama boşlukta çavuş dövüyoruz sankim.

Biraz anlamaya başladım galiba (biraz geç oldu ama neyse): Eğer firma isimlerini ürünlerin yanına alırsanız işiniz hallolur. yani yapmanız gereken A ve B sütunları arasına bir sütun eklemek ve ürünlerin solundaki hücrelere firma ismini yazmak. Başka türlü olmaz. Kısacası tablonuzu gerçek bir tablo düzenine getirmelisiniz.

sürekli alışveriş yaptığın marketin kartını al hacı. bi zararı olmaz cüzdanında yer kaplamasından başka.

(marketlerin kendi verdiği kartlardan bahsettiğini sanıyorum migros kart vs. gibi)

kartla elde ettikleri istatistikler o kadar değerliki, verdikleri hediyeler, indirimler yanında sinek vızıltısı.
bu kayıtlarla verdiklerinin çok fazlasını kara dönüştürüyorlar

çoğu bakkalda görüyorum artık. havalimanında iç hatlarda da var.

theconqueror dostumun dediğigibi eminönünde var kahveci mehmet efendinin çaprazında bir dükkanda kocaman BOLÇİ diye yazıyor hatta.

istiklal caddesinde afm sinemasini .tunel yonune dogru giderken, biraz gecince sag cephede bir bakkal var, orasi bolci satiyor.

asgari ödeme 90 lira geldiğine göre toplam borcun 450 liradır. 100 lira asgarisini ödersen kalan 350 liraya faiz gelir. aylık %2-3 arası bir faizi olması lazım.

faizden kurtulmuyorsun. asgariyi ödeyerek sadece kartının yapacağın işlemlere kapatılmasını önlüyorsun.

sana zaten her ay, taksitli ödemelerin dışında toplam borcun gelir. onun hepsini ödemen lazım, 3 kuruş bile az ödesen faiz işler. kredi kartı böyle bir şey, asgari ödemeden uzak durman lazım.

zacura,

olayin mantigi su: kredi kartin ile harcama yaptigin zaman bankadan borc almis oluyorsun. banka borcunu hemen istemiyor. donem sonunu bekliyor, sonra da donem sonundan itibaren sana odeme icin sure (1 hafta, 10 gun vs) taniyor. en gec o gun borcunu odemek zorundasin, yoksa faiz isliyor. ama kolaylik olsun diye butun borcunu kapatmama hakki da taniyor. sana odemen gereken asgari borcu soyluyor. o miktari odersen kartini kullanmaya devam edebiliyorsun. tabi geri kalan borcuna faiz isliyor.

world card için örnek veriyorum:
asgari ödeme yapmazsan veya geciktirirsen; faizin tüm borç üzerinden %2,94 hesaplanır. ödeme yaparsan; kalan borç üzerinden %2,44 faiz ödersin.

basit bir örnek. minnacık:

1000 liraya laptop aldın. 10 taksit.
ilk ay 100 lira ödedin. gecikme yok -> faiz: 900*2.44/100=21,96 tl faizi yedik. ilk ay:)
borç ne oldu: 900+21,96=921,96=922 diyelim.

öteki ay ödeyemedin. geciktirdin veya ödeyemedin diyelim -> faiz: 922*2,94/100=27,1 tl
borca bakalım: 922+27=949=950 diyelim.

sonuç= ilk ay 100 lira ödedin. fakat öteki ay ödeyemedin. 2 ay içinde 50 lira içerdesin! banka kazanıyor. taksiti arttırdığın müddetçe banka zaten hep kazanıyor:)

isterseniz ilk bölümden düzenli ödediğiniz düşünerek tüm borcunuzu çıkarabilirsiniz. ben hesapladım: yaklaşık %20-30 arası bir faiz ödüyorsunuz. 10-12 taksitli bir alışverişte.

sevgiler:)

atmosphere'in verdiği 1. bilginin yanlış olduğunu düşünüyorum,biliyorum.

1000 liralık bir şeyi 10 ay taksitle ayda 100 tl aldıysan;

ilk ay için minimum ödeme tutarın 100'ün %20'si 20 liradır. 20 lira ödersen 100-20=80 liradan ayda %2.44 faiz yersin. Ama 100 lira ödersen, önümüzdeki aya hiç faiz gelmez.

ayrıca bazı kredi çeşitlerinin dosya masrafları yüzünden, kredi kartından para çekmek daha mantıklı olabiliyor.

verdiğim bilgi kesinlikle doğrudur. inanmayanları ikna etmek gibi bir çabam yok. merak eden araştırır:)

manisa celal bayar hala kullanıyor sanırım.

marmara ün.

ankara üniversitesinde de hala geçerli diye biliyorum, yanılma ihtimalim de var tabi.

kocaeli üniversitesinde; hem harf, hem 100'lük, hem de 4'lük sistem var...
Notları 100 üzerinden alıyorsunuz, bu ayrıca harf olarak işleniyor. Genel ortalamanız ise 4 üzerinden.

ege üniversitesi bazı bolümlerinde
100lük sistem
harf sistemi
geçme notu
ve 4 lük sistem kullanıyor.

Ege üniversitesi 2003'ten sonra bağıl değerlendirme sistemine geçti. Not geçme sistemine dahil olanlar hala 100 üzerinden değerlendiriliyorlar.

panpa üstündeki harflerden satılıyor yapıştırmalı olarak.
bir kere yapıştır sonra bir ömür boyu mutlu ol.

dostum eskiden kumandalara yapılan sistemi uygula...
klavyeti strech jelatinle kapla ohh miissS :)

laptop'dan bahsediyor...
servislerinde tuş takımları satılıyor
olmadı sticker mantıklıymış

@winston insanı

hacı nerden alırız o zımbırtıları (itanbul)

@Her Yer Siyah

Laptop değil :)

dandik bir klavyede görmüştüm bu sorunu. belki kaliteli bir klavye alarak çözebilirsin.

bi klavye alabilirsin :)

kırtasiyelerde vardır a'dan z'ye tablet halinde harf çıkartmaları. bi ara Q kullanırken ben de F düzenini öyle sağlıyordum hatta.

@sutlu nescafe hacı iyi para verdim kodumun klavyesine (logitech)

silinmesinler diye klavyedeki tuşların üzerine şeffaf oje de sürebilirsin.

üzerinde hiç karakter olmayan klavye modelleri var üstelik de bayağı pahalı. sen de tüm karakterlerin silinmesini bekle ve karizma yap "böyle de yazıyorum benim için farketmiyor" diyerek..

@satsuma

enteresan bir fikir. denedinmi hiç?

@pposeidon_1;
uzaktan kumandanın tuşlarında denemişliğim var. bir süre sonra soyulduğu için yenilemek gerekiyordu fakat klavye tuşları yumuşak olmadığından dolayı uzaktan kumanda kadar kısa ömürlü olmaz diye düşünüyorum.

hayır, paranın değeri düşer neticede gizli bassan bile harcanacak.

çaktırsanda çaktırmasanda bastığın paranın karşılığını (altın olarak) kasana koyamazsan basit arz talep kanunundan dolayı mevcut mal ve hizmetin peşinden koşan para miktarı artacağından bu mal ve hizmetlerinde fiyatı artar e dolayısı ile enflasyone sebep olur. o nedenle MB kimseye çaktırmadan kalpazanlar gibi para bassa bile ekonomi onu enflasyon olarak yansıtacaktır.

ABD dediğin olayı yapar ve yapıyorda fakat bizden farklı olarak dolara duyulan güven ve karşılığı istenildiği anda çıkarılabilir düşüncesinden dolayı enflasyonu bizdeki gibi azdırmaz.
olayı çok kabaca anlatmaya çalıştım eksikler vardır elbet idare et :)

mesela bugün öğle yemeği icin 10 liran var. MB para arzını artirdıgında senin cebinde aynı yemeğe ödemek için 15 lira olacak dolayısıyla o yemeğin fiyatını artırmış olacaksın. yani böle bisey malesef olamaz. tabi bir yandan para arzını yapıp diğer yandan vergiler artırılırsa o zaman cebindeki 15 liranın 5 lirasını vergiye verirsin 10 lirasıyla tekrar yemeğini yersin böyle olabilir ancak