Ekşi Duyuru kullanıcı

(2)

Bir Reklam

mabl

Sevgili arama motorları,İskandinav bi hatun evine geliyor, kapının önü kar olmuş hep. elleriyle kazıyor sonraNe reklamı olduğunu bilmiyorum. Norveçli balıkçılar ayarında bişey sanıyorum.Bu reklamı bulabilir miyiz?

Sevgili arama motorları,
İskandinav bi hatun evine geliyor, kapının önü kar olmuş hep. elleriyle kazıyor sonra
Ne reklamı olduğunu bilmiyorum. Norveçli balıkçılar ayarında bişey sanıyorum.

Bu reklamı bulabilir miyiz?

mabl

(14.02.09)

(bkz: neutrogena el kremi)

phonex

(14.02.09)

www.youtube.com

layouter

(14.02.09)

(9)

Google chrome bunu nasıl yaptı?

bagcivan

merhaba tanzanyalılarverdiğim resimde google chromenin ana sayfasına bir arama şeysi geldi bunun nerden geldigini bilmiyorum vede nasıl geldigi hakkında hiçbir fikrim yok ama müthiş bir şey oraya aradığım kelimeyi yazınca direk ekşideki sayfası çıkıyor.bu harikulade şeyi nasıl becerdimde oraya koydu

merhaba tanzanyalılar

verdiğim resimde google chromenin ana sayfasına bir arama şeysi geldi bunun nerden geldigini bilmiyorum vede nasıl geldigi hakkında hiçbir fikrim yok ama müthiş bir şey oraya aradığım kelimeyi yazınca direk ekşideki sayfası çıkıyor.bu harikulade şeyi nasıl becerdimde oraya koydum onu bilmiyorum.bu neyin nesidir neyin fesidir nerden geldi oraya?

büyük resim boyutu içim : i39.tinypic.com

bagcivan

(13.02.09)

varsayılan arama motoru linkine sözlüğün adresi yazılmış.

edit: ego da nal gibiymiş.

teritori

(13.02.09)

chrome hiç kullanmadım ama o sayfayı sık ziyaret ettiğiniz için öyle bir şey yapıyor olabilir.

sanal uyku

(13.02.09)

varsayılan arama motoru google.

i43.tinypic.com

🌸bagcivan

(13.02.09)

chrome kullanmadım ama sallıyorum. history'yi de opera'daki speed dial olayı gibi ilk ekrana getiriyor olmasın?

phonex

(13.02.09)

seçenekler, temel bilgiler, varsayılan arama,,
oradan ayarlayabilirsiniz..
ve evet, google her zamanki gibi aşmış..

erostrada

(13.02.09)

Firefox'ta ekşinin arama motorunu eklemekle aynı şey. Opera'cıların "o özellik zaten opera'da var" demesi gibi oldu bu :)

edge_nabby

(13.02.09)

mantığıma yatan @sanal uyku'nunda dedigi gibi sık kullandığım için oldugu.varsayalan arama moturu google ama ekşinin arama motoruda ekli hatta daha fazlasıda var.bence bu arama motorlarından sık kullandığımız oraya geliyor.@erostrada dediği gibi google aşmış..

🌸bagcivan

(13.02.09)

sözlük, arama motorlarını ve bilimum botları sözlükteki arama fonksiyonundan haberdar ettiği için doğaldır otomatik alması.

hatta : sozluk.sourtimes.org

<AdultContent>evet aminakodugum</AdultContent>

ilahi ssg :)

tsllbn

(13.02.09)

evet firefoxta falan da var. ama firefoxa eklemek için bir miktar uğraşmanız gerekiyor. krom her şeyi kendisi halediyor. mesela bence ingilizce wikipedia, almanca wikipedia, paticik.com arama şeysileri kendinden mevcut.

ayrıca da mrtksn ın da dediği gibi tab ile de arama yapılabiliyor.

murtaza koptagel

(13.02.09)

(4)

MySQL kurulumu?

phonex

hali hazırda xp sistemli pc üzerinde 5.1.30 versiyonu, windows servisi olarak kurulu. istiyorum ki 4.1.22 versiyonu kurayım çalışsın. evet zevkten istiyorum. kurma işlemi tamam ancak son aşamada ayarları yapılırken servisi başlatamıyor. var mıdır bir çözümü?not: port çakışması olmaması için ikisinin

phonex

(13.02.09)

yutupta videosu var. burda anlatsak alengirli.

www.youtube.com

sokak cocugu

(13.02.09)

kurup ayarlarını yapabiliyorum. sıkıntım bir sebepten ötürü aynı anda iki versiyon kullanıp ikisini de aynı anda çalıştırabilmek.

🌸phonex

(13.02.09)

o kadarını bilmiyorum. 2 tane mysql kurmadım hem sokak çocuğuyum ben mendil satarım. bi tane almaz mısın abi.

sokak cocugu

(13.02.09)

mysql'i kurarken servis adını seçtiğimiz bir kısım var. oradan farklı bir isim seçersen ikisi birden çalışabilir.

manganese

(22.02.09)

(2)

java script kod örneği

bugax

internette çok örneğini görmüşsünüzdür, hani internet explorer bazen uyarı verir ya java scriptle tamam'a basarsınız gider.işte bunun delirten bir versiyonu vardı.sallıyorum ama örneğin sayfayı açınca ; buraya basınca kapanacağını düşünüyomusun? tamama tıklayınca , bu sefer kapanmadı ama birdaha tıklarsan kapanıcak. tamama tıklayınca yine kapanmadı bidaha tıkla vs. gibi bir türlü kapanmayan ve uzattıça uzatan vs. gibi insanı delirten bi html sayfa vardı. nerden bulurum kodları ?

bugax

(10.02.09)

phonex

(10.02.09)

eklemek isterim ki bu en son 1999, hadi taş çatlasın 2000 senesinde komikti.

kurukafa

(10.02.09)

(7)

Sevgililer Günü Hediye

fundamental

sevgililer günü yaklaşıyor malum kız arkadaşa ne alınır?

fundamental

(10.02.09)

sevgilin neleri sever, nası bir tarzı vardır. bundan bahsedersen biraz daha iyi yardımcı olunur bence.
hoşuna gidebilecek bi takı alabilirsin; deniz kabuklu olur ne biliyim el yapımı (pahalı olmayan) hoş bir şey olur.
hediye almazsın ama romantik ve eğlenceli bir gün planlıyabilirsin.
bazıları için bi buket çiçek bile yeterlidir.
mesela çok izlemek istediği bir oyun vardır ona götürebilirsin, sürpriz olur... oyunun biletlerini hediye paketi yapar verirsin ona...
başta dediğim gibi biraz daha özgülleştirmek daha iyi.

turunun son ornegi

(10.02.09)

kirmizi gullerle dolu bir ucak gemisi diyecem abes kacacak, pelus ayi diyecem klise olacak, altin buda heykeli diyecem sacma gelecek, yuzuk alsam yanlis anlayacak yersiz bir umutla dolacak, resminin yapbozu desem ayaga dustu o da oeh diyecek icinden, plaket yaptir diyecem, bu ne benle sevgili oldun diye odul mu veriyorsun diyecek, cicek hele hic olmaz onu yorum bile yapmiyorum, araba al diyecem butceni bilmiyorum ki, kitap alsam okumayacak, tozlanacak o raflarda, telefon olmaz, saat olmaz, parfum, makyaj, ayakkabi, canta, kiyafet hic olmaz. arsa alim desem kendime alirim, ne diyorum yahu, unut burayi, gokyuzunden yildiz ya da okyanustan tropikal ada alsak ikimizin parasi bile yetmez ama orjinal fikir yine de hmmm, bence sevgililer gununu al sen, yerine de normal bir gun koy, yok bunu da begenmez, is zor vallahi, neyse uzatmayim asagidaki (veya bunu yazarken biri benden once yazmissa yukardaki) cevaplardan birini begenirsin heralde, benden bu kadar, sevgili gunler...

ermanen

(10.02.09)

diğer klasik sevgililer gibi hediye almak yerine sevgililer gününü görmezden gel.sevgili olma olayını kalıp haline getirme.

illa da hediye dersen ; www.miktarz.com 'a bak bi

bugax

(10.02.09)

valla bir ara yıldız satın almak modaydı. burç grubuna göre falan. hatta o yıldızın adına kayıtlı tescil belgesi, yıldız kolye tarzı bir şeyde gönderiyorlardı da adres neydi onu hatırlayamadım.

edit yapmadan bulurum arkadaş adres şu; (git: www.yildizal.com)

phonex

(10.02.09)

www.sahibinden.com

wolkymus

(10.02.09)

takı, çanta, basit aksesuarlar bence mutlu eder. ama mutlu olmasını garantilemek için bir gün öncesinden onu şaşırtacak birşeyler yapabilirsin. böylelikle onun büyüsü kaçmadan 14 şubat gelir, sen ne alsan o sevinir. şaşırtacak derken hani böyle insan beklemediği anda dolabında bi ufacık gofret bulur, şeker bulur, bir de not bulur sevinir filan ya, bu mantıkta bişey. sen geliştir artık. böyle ay aşkıııııııım dedirtecek birşey...
kızlar genel olarak maddi değeri olan bir hediye beklerler. mesela başka bir arkadaşın bir deniz kaplumbağasını evlat edinin fikri de güzeldi. ama bir kız tek hediye olarak bir deniz kaplumbağasının kendi adına evlat edinilmiş olmasına çok sevinmez, azcık sevinir. özel bir hediye de bekler. ne bileyim 20 liraya bir takı 10 liraya da bir kaplumbağa evlat edinmiş olursan o zaman mutlu olur.
böyle diyorum ama ben pek sevgililer günü hediyeleşmelerini sıcak bulmam. prensip olarak sevgilimin beğendiği bir şeyi ay bu sana çok yakıştı bunu sana ben alayım der, garantili alırım. ama bu kısa süreli ilişkilerde işlemez. özellikle ilk yıl hediyelerin biraz önemi oluyor. ya zaten hediyeleşmek güzel birşey. olaya bir de bu açıdan bakmak lazım. başka bir insanı mutlu etmek filan?

bir kavanoz recel bunlarda gecer

(10.02.09)

bi desen ya da figür çiziktir. onu kolye olarak yaptır. emek desen emek, özel desen özel, değer desen değer ;)

frtsglm

(11.02.09)

(3)

üste (tene) sinen kokular

mistiqkedi

bunu vaktinde sigara kokusuyla alakalı olarak daha genel çapta sormuştum. şu andaki sorum biraz daha farklı. şimdi ben sabah duşumu alıyorum, deodorant parfüm vs. hepsini üzerimde uygulayıp çıkıyorum dışarı biniyorum otobüse. takriben 1 saat 1 saat 15dk süren yolculuk sonunda böyle otobüsün kokusu mu diyeyim, fenafillah bir koku üzerime siniyor. ayrıca sigaralı bir ortamda mesela sigara kokusunu resmen çekiyorum sömürüyorum üstüm başımla.

sorum da şöyle oluyor haliyle; bu üste (tene daha çok) kokuların sinmesinin sebebi ne olabilir? atıyorum, cildi yağlı olanlarda/çabuk yağlananlarda koku sinmesi daha hızlı/efektik olur gibisinden bir cevap arıyorum aslında. doğru cevabı bulunca da ne yaparız da bunu düzeltiriz diye sorucam ama şimdilik birinci sorudan başlayın. :)

mistiqkedi

(10.02.09)

giydiğiniz kıyafetten kaynaklanabilir mi? kazak falan giyiyorsanız belki yüne siniyordur koku.

phonex

(10.02.09)

dogrudur cildin yaglıysa daha çok siner ama kış aylarındayız üstünde tonla şey oluyor olmaması lazım. tabi bi de saçın uzun ve o da yağlı yapıya sahipse siner.

likeinme

(10.02.09)

bence deodoranttan

artikbenimdebirvolvomvar

(10.02.09)

(5)

program yazmak

karacoğlan der ki

şimdi çok merak ediyorum.

bu bilgisaayr prgoramları nasıl yazılıyor ?

bildiğimiz -babadan kalma- geleneksel klavyelerle yazılabilir mi ?

program files de mesela dosya açıyorum rastgele ;

"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/af=Afrikaanse"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/af_ZA=Afrikaanse (Suid-Afrika)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/am=am"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/am_ET=am (ET)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar=ar"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_AE=ar (AE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_BH=ar (BH)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_DZ=ar (DZ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_EG=ar (EG)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_IN=ar (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_IQ=ar (IQ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_JO=ar (JO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_KW=ar (KW)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_LB=ar (LB)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_LY=ar (LY)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_MA=ar (MA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_OM=ar (OM)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_QA=ar (QA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_SA=ar (SA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_SD=ar (SD)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_SY=ar (SY)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_TN=ar (TN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ar_YE=ar (YE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/be=be"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/be_BY=be (BY)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/bg=bg"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/bg_BG=bg (BG)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/bn=bn"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/bn_IN=bn (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ca=ca"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ca_ES=ca (ES)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ca_ES_PREEURO=ca (ES, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/cs=cs"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/cs_CZ=cs (CZ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/da=da"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/da_DK=da (DK)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de=de"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_AT=de (AT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_AT_PREEURO=de (AT, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_BE=de (BE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_CH=de (CH)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_DE=de (DE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_DE_PREEURO=de (DE, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_LU=de (LU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de_LU_PREEURO=de (LU, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/de__PHONEBOOK=de (PHONEBOOK)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/el=el"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/el_GR=el (GR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/el_GR_PREEURO=el (GR, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en=en"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_AU=en (AU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_BE=en (BE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_BE_PREEURO=en (BE, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_BW=en (BW)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_CA=en (CA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_GB=en (GB)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_GB_EURO=en (GB, EURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_HK=en (HK)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_IE=en (IE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_IE_PREEURO=en (IE, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_IN=en (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_MT=en (MT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_NZ=en (NZ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_PH=en (PH)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_SG=en (SG)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_US=en (US)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_US_POSIX=en (US, POSIX)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_VI=en (VI)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_ZA=en (Suid-Afrika)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/en_ZW=en (ZW)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/eo=eo"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es=es"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_AR=es (AR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_BO=es (BO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_CL=es (CL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_CO=es (CO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_CR=es (CR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_DO=es (DO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_EC=es (EC)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_ES=es (ES)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_ES_PREEURO=es (ES, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_GT=es (GT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_HN=es (HN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_MX=es (MX)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_NI=es (NI)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_PA=es (PA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_PE=es (PE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_PR=es (PR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_PY=es (PY)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_SV=es (SV)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_US=es (US)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_UY=es (UY)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es_VE=es (VE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/es__TRADITIONAL=es (TRADITIONAL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/et=et"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/et_EE=et (EE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/eu=eu"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/eu_ES=eu (ES)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/eu_ES_PREEURO=eu (ES, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fa=fa"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fa_AF=fa (AF)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fa_IR=fa (IR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fi=fi"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fi_FI=fi (FI)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fi_FI_PREEURO=fi (FI, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fo=fo"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fo_FO=fo (FO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr=fr"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_BE=fr (BE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_BE_PREEURO=fr (BE, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_CA=fr (CA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_CH=fr (CH)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_FR=fr (FR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_FR_PREEURO=fr (FR, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_LU=fr (LU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/fr_LU_PREEURO=fr (LU, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ga=ga"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ga_IE=ga (IE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ga_IE_PREEURO=ga (IE, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gl=gl"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gl_ES=gl (ES)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gl_ES_PREEURO=gl (ES, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gu=gu"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gu_IN=gu (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gv=gv"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/gv_GB=gv (GB)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/he=he"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/he_IL=he (IL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hi=hi"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hi_IN=hi (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hi__DIRECT=hi (DIRECT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hr=hr"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hr_HR=hr (HR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hu=hu"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hu_HU=hu (HU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hy=hy"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hy_AM=hy (AM)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/hy_AM_REVISED=hy (AM, REVISED)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/id=id"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/id_ID=id (ID)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/is=is"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/is_IS=is (IS)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/it=it"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/it_CH=it (CH)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/it_IT=it (IT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/it_IT_PREEURO=it (IT, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ja=ja"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ja_JP=ja (JP)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ja_JP_TRADITIONAL=ja (JP, TRADITIONAL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kk=kk"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kk_KZ=kk (KZ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kl=kl"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kl_GL=kl (GL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kn=kn"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kn_IN=kn (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ko=ko"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ko_KR=ko (KR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kok=kok"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kok_IN=kok (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kw=kw"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/kw_GB=kw (GB)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/lt=lt"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/lt_LT=lt (LT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/lv=lv"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/lv_LV=lv (LV)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/mk=mk"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/mk_MK=mk (MK)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/mr=mr"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/mr_IN=mr (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ms=ms"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ms_BN=ms (BN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ms_MY=ms (MY)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/mt=mt"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/mt_MT=mt (MT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nb=nb"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nb_NO=nb (NO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nl=nl"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nl_BE=nl (BE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nl_BE_PREEURO=nl (BE, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nl_NL=nl (NL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nl_NL_PREEURO=nl (NL, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nn=nn"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/nn_NO=nn (NO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/om=om"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/om_ET=om (ET)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/om_KE=om (KE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pa=pa"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pa_IN=pa (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pl=pl"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pl_PL=pl (PL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ps=ps"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ps_AF=ps (AF)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pt=pt"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pt_BR=pt (BR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pt_PT=pt (PT)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/pt_PT_PREEURO=pt (PT, PREEURO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ro=ro"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ro_RO=ro (RO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ru=ru"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ru_RU=ru (RU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ru_UA=ru (UA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sh=sh"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sh_YU=sh (YU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sk=sk"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sk_SK=sk (SK)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sl=sl"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sl_SI=sl (SI)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/so=so"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/so_DJ=so (DJ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/so_ET=so (ET)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/so_KE=so (KE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/so_SO=so (SO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sq=sq"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sq_AL=sq (AL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sr=sr"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sr_YU=sr (YU)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sv=sv"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sv_FI=sv (FI)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sv_SE=sv (SE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sw=sw"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sw_KE=sw (KE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/sw_TZ=sw (TZ)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ta=ta"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ta_IN=ta (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/te=te"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/te_IN=te (IN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/th=th"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/th_TH=th (TH)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/th_TH_TRADITIONAL=th (TH, TRADITIONAL)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ti=ti"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ti_ER=ti (ER)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/ti_ET=ti (ET)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/tr=tr"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/tr_TR=tr (TR)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/uk=uk"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/uk_UA=uk (UA)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/vi=vi"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/vi_VN=vi (VN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh=zh"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh_CN=zh (CN)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh_HK=zh (HK)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh_MO=zh (MO)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh_SG=zh (SG)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh_TW=zh (TW)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh_TW_STROKE=zh (TW, STROKE)"
"$$$/Lilo/DisplayLanguageName/zh__PINYIN=zh (PINYIN)"

bunu yazınca bilgisayarın dili mi oluşuyo , noluyo..

çok özür dilerim , 2 yaşında bebek soruları gibi oldu ama yapacak bişiy yok.

karacoğlan der ki

(08.02.09)

öncelikle bu dosya, hangi programa ait olduğunu bilmemekle birlikte o programın dil değişkenlerini tutan bir dosya olduğu belli. yani programın dilini değiştir dediğinizde program önce bu dosyadaki listeyi alıyor olmalı.

bilgisayar programları, kullandığın pc'de de yazılır. sadece ek olarak hangi dilde yazmak istiyorsa onun derleyicisini pc'ye kurman gerekli. örneğin visual basic de vbscript ile bir program yazmak istersen visual studio 6 ya da daha düşük versiyonunu kurabilirsin.

diller ve bu dillerin derleyicileri yani çalışan şekle getiren programlar var. (örn; visual studio 6) anlayacağınız şekilde yazdığınızı exe hale getirip (ek olarak dll ve kaynak dosyası olarak farklı formatlar da kullanabilirsiniz tabii örn; yukarıya yapıştırdığınız bilgi gibi) çalıştırmanıza yaran programlar var. örneğin; 2+2 yazdığınızda ekrana 4 yazan ya da printf "bu bir denemedir" yazdığınızda da ekrana "bu bir denemedir" şeklinde çıkaran programlar var.

çeşit çeşit programlar ve sonunda uzmanlık isteyen durumlar var. örn; muhasebe programı yazacaksanız, orta halli bir muhasebeciden daha iyi muhasebe hesaplamalarını bilmeniz gerekli ki bunu bilgisayar ortamında sıkıntısız bir şekilde otomasyona çevirmeli, bir kayıt ortamına (genelde sql server adı verilen uygulamalara) kaydedebilip daha sonra da tekrar ordan okutup eski kayıtları dökmek gibi vs..

en basitinden programlama ile uğraşanların analitik düşünceye (bkz: analitik dusunce sistemi) ve algoritmaya (bkz: algoritma) hakim olması gerekir. en basitinden 3 öğrencinin sınav sonucunun aritmetik ortalaması istendiğinde izlenmesi gereken yol aşağı yukarı şudur;

1) 1. öğrencinin sınav sonucunu gir
2) 2. öğrencinin sınav sonucunu gir
3) 3. öğrencinin sınav sonucunu gir
4) 3 notu topla bir değişkene aktar
5) toplam değişkenini 3'e böl bir değişkene aktar
6) sonuç değişkenini ekrana yazdır.

bla. bla. bla. umarım anlatabilmişimdir.

phonex

(08.02.09)

:D arkadaşım sanırım sen exe leri notepad le ya da hex le açıp o kodlardan korkmuşsun. program yazmak için ingilizce ve visual basic gibi yazılım programları gerekir, ki bir sürü yazılım türü var. java mı istersin c mi c++ mı c# mı hepsi sana bağlı. örnek bir link vereyim : ourworld.compuserve.com

cevaps

(08.02.09)

evet bildiğin klavyeyle yazılıyor. aynı buraya yazı yazar gibi. ekstra bir donanıma*** gerek yok.

emrag

(08.02.09)

henüz ilkokuldayken, bilgisayardaki resim dosyalarını, exe dosyalarını felan edit komutuyla açar (ms dos tabii ki, başka os yoktu) karman çorman karakterlere bakar, vay beee demek bunları yazınca bu program bu resim felan çıkıyo der şaşırırdım.
onu hatırladım şimdi. inşallah siz de bir ilkokul öğrencisinizdir. eğer öyleyse geleceğiniz parlak :)

mabl

(08.02.09)

yazılır ama kimse eline notepad alıp program yazmaya kalkmaz. yazarsa bana aferin deyin diyordur. deriz de.

bana başangıçta anlaşılmasıkolay gelen (bkz: delphi) başlığını oku. internetten bul. dene.
tahmin ettiğin kadar anlaşılmaz olmadığını göreceksin.

can see

(08.02.09)

(6)

Bağ-Kur olayı?

phonex

sevgili sgk uzmanları,
26 ocak itibariyle bağkur'da kayıtlı görünmekte 28 şubat itibariyle de 267,24 tl borçlu durumdayım. o kadar aramama rağmen belki de ahmaklığımdan, aradığım soruların cevabını bulamadım. maddelersek;
1) basamak 01 görünmekteyim ne anlama gelmekte?
2) başvuruyu yapıp formu doldururken oradaki görevli dilekçedeki boşluğa 22,50 tl yazmamı söyledi günlük prim mi neymiş? nedir bu?
3) 267,24 tl çok para. daha az ödemenin bir yolu yok mu? basit usul vergiye tabiyim belirteyim.
4) bagkur.gov.tr de sağlık karnesi çıkarabilmem için en 8 ay primleri eksiksiz ve arka arkaya yatırmam gerektiği söyleniyor. yeni kanunla 1 ay olduğu söyleniyordu, durum nedir?
5) ailemden kimler sağlık karnesinden faydalanabilir? senin için bu kadar ay, ailen için şu kadar fazladan ay prim yatması durumu söz konusu mu? annem ve babam var. ikisininde kayıtlı geliri ve sigortası bulunmamakta. ek olarak üniversite öğrencisi bir kızkardeşim var.

teşekkürler.

phonex

(08.02.09)

1. basamak şuydu. eskiden 1'den 24'e kadar bir basamak listesi vardı. yıllar geçtikçe birer birer yükselirdiniz. her basamağın bir gelir dilimi vardı. yani o basamağa tabi olan kişi o kadar para kazanıyor varsayılır, üzerinden de belli bir yüzdede (rakamı unuttum şimdi, zaten hükmü kalmadı) prim alınırdı. yeni kanunla bu kaldırıldı. artık ne kadar para kazandığınızı dilekçe ile kendiniz beyan ediyorsunuz. yani isterseniz milyar kazanın, "benim kazancım asgari ücrettir" diye dilekçe verip asgari ücret üzerinden %33,5 prim ödüyorsunuz.

2. yukarıda bahsettiğim dilekçe ile kazanç bildirme olayı bu işte. 22,50 tl., prime esas kazancın alt sınırıdır. prime esas kazancın alt sınırı da asgari ücrettir. yani asgari ücretin günlük tutarıdır. aslında 666 lira olan asgari ücretin günlük tutarı 22,20 tl.'dir ama adam size yuvarlak hesap 22,50 demiş. bunun 30 günlük tutarı (675 tl.) üzerinden %33,5 prim ödeyeceksiniz.

3. 675 liranın %33,5'u 227 lira yapıyor. ödeyeceğiniz prim bu aslında. ama aynı sorun bende de var. ben de "günlük kazancım 22,50 tl.dir" diye dilekçe vermeme rağmen benim de hala 269 lira borcum gözüküyor. uyuşuk memurların dilekçeyi hala işleme koymadığını düşünüyorum. inadına 227 lira yatırdım ve borçlu gözüküyorum. borçlu gözüküyorum ama pazartesi gidip hallettirmeyi düşünüyorum. sonuca göre ekleme yapacağım buraya.

4. bağkur çok uyuşuk bir kurum. sitelerini aylardır güncellemiyorlar. sağlık karnesi de kalktı zaten. 8 ay olayı eskidendi. bağkurlu iseniz hemen gidip başvurup sağlıktan yararlanmaya başlayabilirsiniz. ssk ve emekli sandığından kaydınız olmadığına dair belge (internet çıktısı da olur), vukuatlı nüfus örneği (bu da bakmakla yükümlü olduklarınız kimler diye görmek için), bir de bağkur'dan ekstre çektiriyorsunuz borcunuza bakıyorlar. bu belgelerle sağlık karnesi servisine (karne marne kalmadı ama servisin adı hala böyle) gidiyorsunuz. orada bir form verip doldurtuyorlar, yarım saat içinde sağlık vizeniz yapılıyor (dediler ama uyuşukluklarından bunu da yapmamış olabilirler. bana yarım saat içinde tamamdır dediler, ama henüz ihtiyacım olmadı. belki o form da uyuşuk bir memurun bilgisayara girmesini bekliyordur bir çekmecede). tc kimlik numarası ile gidip tedavi, muayene olabiliyorsunuz. yalnız bir önceki ay sonu itibariyle borcunuz olmaması gerekiyor.

5. evet, anne ve babanız da sizin sağlık sigortanızdan yararlanabilirler. ama kardeş yararlanamıyor bildiğim kadarıyla.

kibritsuyu

(08.02.09)

kibritsuyu aslında her şeyi yazmış ama bi iki ufak ekleme yapayım. bagkur da basamak olayı kalktı. böylece beyan ile asgari ücret gösterebiliyorsunuz. sadece calıstırdıgınız işçilerden birini asgari ücretten daha yüksek ücretten gösteriyorsanız, işveren olarak da en az o işçiniz kadar beyan etmek zorundasınız ama sanırım siz de böyle bir sorun yok.
227 değil de 265 gözükmesi muhtemelen yaptıgınız işin "tehlike derecesi"nin bagkur sisteminde 1 den daha yüksek gözükmesindedir. 1,5 falan gözüküyor olabilir bu oran. bu orana eger işçi calıstırıyorsanız sgk tahakkukunuzdan bakabilirsiniz.
sgk tahakkukunda tehlike dereceniz "1" yazdıgı halde, 22.20 tl de beyan ettiginiz halde hala 269 gözüküyorsa dedigim gibi bagkurun sisteminin bok yemesidir.
memurların uyusuklugu da olabilir yalnız onlar icin beyan dilekcesinin kayıt altına alındıgı ay sonuna kadar girilme zorunlulugu var diye de biliyorum. borclu gözükme sorunu yine sistemin bok yemesi. ödeme yapsanız da su anda cogu kişi de 2 aylık borc gözüküyor.
tehlike sınıfını bilmiyorsanız nace kodlarından bakabilirsiniz. ya da bana söyleyin ben yarın bakıp yazarım. ona göre de bu sefer beyan değil de düzeltme dilekcesi vermek zorunda kalacaksınız. tehlike derecen nace sınıflandırmasına göre "1" oldugu halde sisteminizde "**" gözüküyordur düzeltimesine falan filan diye.
son olarak kardeşiniz sizin karnenizden yararlanamaz.

oe911

(08.02.09)

basamak sistemi ekim ayında kalmıştı ama bağkur, ssk, emekli sandığı'nın birleşme sancıları devam ettiğinden işlemler sanırım biraz yavaş ilerliyor. babamın bağkur primi geçen ay kendiliğinden düşmüştü herhangi bir beyan olmadan. ki kendisinin emekliliğine 1 sene falan kaldı. ama benimki düşmedi mesela ondan fazla veriyorum şu an. ben de en düşük seviyeye çektirmeyi düşünüyorum. en düşük prim tutarı da 217 tl sanırım.

karne konusunda da 30 gün yeterli bildiğim kadarıyla. kardeşlerin durumu da tam bilmiyorum. ekim'den sonra pek çok şey değişti ve maalesef bazi yerlerde görevliler bile bunları net olarak bilmiyor.

cubuk kraker

(08.02.09)

evet sistemin bok yemesi gibi görünüyor. ben masa başı çaılışıyorum. tehlike sınıfım da en düşüğünden. ekimden önce 1,5 idi. yeni kanun ile 0,5 düştü 1 oldu. yarın gidip düzelttirmeye çalışacağım. sonucunu yazarım buraya.

kibritsuyu

(08.02.09)

aklıma geldi. iş bankası internet şubesinden ödeme yapmayı denediğimde ne çıkacak diye merak edip baktım. çıkan sonuç şu;
-------------------
SON BASAMAK: 10
SON BASAMAK YÜK. TARİHİ: 20090126
ÖDEME TÜRÜ: Aylık Prim Tahsilatı
AYLIK PRİM:
Her ay yatırılması gereken aylık prim tutarıdır. Bilgi mahiyetindedir. 229.50 TL
TOPLAM BORÇ:
(Eski borç+Gecikme zammı+cari ay primi) 267.24 TL
FAZLA ÖDEME: 0.00
TOPLAM BORÇLANMA BORCU:
Askerlik, Vergi ve isteğe bağlı borçlanma için bu tutarı dikkate alınız. 0.00 TL
------
yeni kayıtlının eski borcu olmaz. 13 günlük kaydın gecikmesi mi olur? cari ay primi ne lan bağkur? kendi sitende bile bulamadım açıklamasını? cari ay primi olsa olsa her ay ödeyeceğim primse aradaki fark ne? sanırım bu tehlike derecesi olabilir. hesaplayınca oaranlar tutmasa da oldukça yaklaşıyor. bu arada iş kolu taksi taşımacılığı, nace kodu ise 493200.

cevaplar için herkese teşekkür ederim.

🌸phonex

(08.02.09)

evet bağkur'dan geldim ve sonucu yazayım.

gittim tescil servisine dedim ki "ben günlük kazancım 22,50 liradır diye dilekçe verdim ocakta, ama hala yüksek tahakkuk ediyorsunuz 269 lira gözüküyor" dedim, "evet daha işlenmemiştir. dilekçe verdiğiniz tarih itibariyle işlenecek, siz şimdi ne yatırmanız gerekiyorsa onu yatırın" dedi.

yani henüz işlenmemiş o tutarlar. size hala basamak hesabından borç tahakkuk ediyor ama önemsemeyin. 22,50 liranın aylık tutarı (675 lira) üzerinden priminizi hesaplayın (tehlike derecesine göre %33,5 - %39 arasında değişiyor), ne çıkıyorsa onu ödeyin. borçlu gözükeceksiniz ama dilekçeniz işlenince düzelecek. bu arada borçlu gözüktüğünüz için sağlıktan yararlanamayacaksınız. eğer aceleniz varsa, bir an önce işleminiz yapılsın istiyorsanız ne yapacaksınız? benim yaptığımı yapacaksınız.

bu dilekçeleri sisteme giren servisi bulacaksınız, derdinizi anlatacaksınız. size dağ gibi (abartısız üst üste dizsen 3-4 tane benim gibi adam eder, neyse ki yanyana dizililer yerde) bir dosya yığını gösterip "şu dosyaların içinden kendi dosyanızı bulun, halledelim" diyecekler. arayacaksınız tek tek, bulamayacaksınız. "burada yok" dediğinizde "belki arşivdedir" diyecekler. ineceksiniz arşive, soracaksınız, oradan çıkacak dosya. "mınakoyim baştan söylesene, onca dosyayı tek tek arattın" diyeceksiniz içinizden. "e alayım, işlemini yaptırayım diyeceksiniz", "size veremeyiz" diyecekler. geri yukarı o dağ gibi dosyalı servise gideceksiniz, yazıyla aşağıdan dosyanızı isteyecekler. dosya gelecek. teyze alıp bilgisayara iki tık tık bi şık şık yapacak ve hallolacak.

not: bağkur'dan aldığınız bir dosya numarası olacak. benimki zarf etiketine döktürülmüş ufak bir kağıttaydı. onu mutlaka yanınıza bulundurun.

kibritsuyu

(09.02.09)

(2)

ASP ile Mail Formu

yuto

sevgili sözlükçüler html sayfada form un post fonksiyonuyla e posta göndermek istiyorum aşağıdaki kodla gönderilebiliyor ama türkçe karakterler çıkmıyor ve de satırbaşlarını nasıl <br /> ile değiştireceğimi bulamadım yardımınıza sığınıyorum, teşekkürler.

Not: Satırbaşı için de replace denedim ama gelmeden önce hem karakterler bozluyor hem de "\n" ler " "<buna dönüşüyor
__
<%
session.CodePage=1254
Const cdoSendUsingPickup = 1 'Send message using the local SMTP service pickup directory.
Const cdoSendUsingPort = 2 'Send the message using the network (SMTP over the network).

Const cdoAnonymous = 0 'Do not authenticate
Const cdoBasic = 1 'basic (clear-text) authentication
Const cdoNTLM = 2 'NTLM

Dim objMessage
Set objMessage = CreateObject("CDO.Message")
objMessage.Subject = "Iletisim Formu"
objMessage.Sender = "[email protected]"
objMessage.From = "[email protected]
objMessage.To = "[email protected]"
objMessage.bodyPart.Charset = "utf-8"
objMessage.HTMLBody = "<b>Iletisim Formu:</b><br />Gönderen:" & request.form("Name") & " ( " & request.form("Email") & " )<br />Mesaj:<br />" & Replace(Replace(Replace(request.form("Text"), "Ä±", "i"), "Ã§", "c"),"ÄŸ","g")

objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = 2

'Name or IP of Remote SMTP Server
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = "smtp.mysite.com"

'Type of authentication, NONE, Basic (Base64 encoded), NTLM
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = cdoBasic

'Your UserID on the SMTP server
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = "[email protected]"

'Your password on the SMTP server
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = "sifremcokgizlixxxx"

'Server port (typically 25)
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = 25

'Use SSL for the connection (False or True)
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = False

'Connection Timeout in seconds (the maximum time CDO will try to establish a connection to the SMTP server)
objMessage.Configuration.Fields.Item _
("schemas.microsoft.com") = 60

objMessage.Configuration.Fields.Update
objMessage.Send
response.redirect("iletisim.htm")
%>
__

yuto

(30.01.09)

objMessage.bodyPart.Charset = "utf-8" yerine objMessage.bodyPart.Charset = "windows-1254" ya da sadece "1254" kullanmayı dene. satırbaşları içinse replace komutuna ek olarak şunu ekle " Replace(vbCrLf, "<br />") " vbCrLf yemezse Chr(13) yazabilirsin.

phonex

(30.01.09)

türkçe karakter şeysi de
Codepage=65001
ve
Response.CharSet = "utf-8"
eklediğimde oldu duyuru arşivlerinde dursun

🌸yuto

(30.01.09)

(4)

tc kimlik no cozumlemesi

jay kay

bi site vardi hatirlamiyorum tc kimlik nonu yazinca aile soyagacini falan cikariyodu cakal bi site. bu tc kimlik nosunun cozumlemesi nedir? neye gore bulunabiliyo onlar? sahnesecmen.orgda da yazinca hanedeki insanlari falan cikartiyo. nasi oluyo o is numaradan?

jay kay

(29.01.09)

artık öyle bir site olmaz kapattılar onu, yakın numaralar akraban diye oluyordu o. şimdi sistemi değiştirdiler olmaz.

thefirstfbli

(29.01.09)

gayet de guzel olur.

tc kimlik sitesinden once anne baba adini ve dogum tarihini bildigim yakin akrabalarimi buldum. sonra bunlarin tc kimlik no larinin arasindaki algortimayi cikardim ve kimlik bilgileri olmadan da kimin kutugumde kayitli oldugunu bastan sona kadar cikardim.

oldukca zahmetli is, algoritma da su an aklimda degil. zaten bakildiginda bile "dur bakiyim nasil bir algoritmaymis" demek zor, karisikti. tek hatirladigim son rakamlar 4'er gidiyordu.

no christ requiress

(30.01.09)

@phonex: abi olmadı bende?

acaba ilk 10 rakamın toplamının onlar basamagı mı kimlik numarasının birinci basamağı olan?

osuruklu

(30.01.09)

@osuruklu
elimizdeki tc no 12345678905 olsun; formül şöyle
1+2+3+4+5+6+7+8+9+0 = 45 - rakamlar toplamı 45 etti. 45 rakamının birler basamağı "5" tir. 11 haneli tc nosunun da birler basamağının 5 olduğunu gördük o zaman doğrulama tamamdır. bu bir çeşit basit bir doğrulamadır. gerçek tc no olduğu anlamına gelmez. maksat birisinden bilgi alırken sallama olup olmadığını o an anlamak içindir.

edit: şimdi senin demenle bütün aile bireyleri, bildiğim arkadaşların numaraları ile denedim. bir tane bile falso çıkmadı. hepsi bu formülü doğrulamakta.

phonex

(30.01.09)

(1)

Seyahat Acentesi

sayinseyirciler

Merhaba,ETS , Jolly Tur, vs.. gibi bilumum tatil şirketlerinin acenteliğini yapan ya da bu konuda bilgisi olan var mıdır acaba ? Bu şirketlerin acenteliği karlı bir iş midir, ne kadar gelir getirir, zorluğu nedir, bilgiye ihtiyacım var .

Merhaba,

ETS , Jolly Tur, vs.. gibi bilumum tatil şirketlerinin acenteliğini yapan ya da bu konuda bilgisi olan var mıdır acaba ? Bu şirketlerin acenteliği karlı bir iş midir, ne kadar gelir getirir, zorluğu nedir, bilgiye ihtiyacım var .

sayinseyirciler

(11.01.09)

yüzde hesabı çalışılıyor. bir tur şirketine ne kadar çok müşteri getirirseniz o kadar karınız artar ve de tur şirketinin iyi bir acentesi olduğunuz için belki kâr marjınızı yükseltir. müşteri portföyü bu mekanı nereye açacağınıza ve reklam gücünüze de bağlı, senede sadece bir iki ay çalışan hac turu yapanlar olduğu gibi sadece yaz ya da kış döneminde acenteliği yapanlar var. mesela tatilsepeti.com 300'e yakın çalışanı olduğunu duymuştum. kriz döneminde eleman çıkartmış mıdır bilmem. bu dönemde bu işe atılmanızı tavsiye etmem. geçen yazın sonunda ingiltere'nin en büyük tur firması battı. alanya'da kurulduğundan beri tüm sezon açık duran oteller bu kış kapalı, sadece kilit personel duruyor. onlar da kimisi 4/3 maaşa kimisi yarım maaşa çalışıyor.

kısaca kâr durumu size bağlı, ne kadar müşteri o kadar para. gelir durumunuz biraz da gider durumunuza bağlı. lüks bir semtte yola nâzır bir ofis tutmak tuzlu ancak bir seyahat acentesi için şarttır. elbette bu işlerden anlayan profesyonel biri ile çalışmakta fayda vardır.

phonex

(11.01.09)

(6)

Eşşoğlueşşek şakası için yardım

mci

İsmi lazım değil, sözlükten bir yakın arkadaşım düzenli olarak yaptığı şakalarla affedersiniz altıma sçmama sebep olmakta.Benim isteğim ise bu zibidiye öyle bir şaka yapayım ki aklı uçsun, g.tü tavana vursun.Scary tactics olsa gidip başvuracağım ama yok işte. Sözlükte de aradım konuyla alakadar şeyl

İsmi lazım değil, sözlükten bir yakın arkadaşım düzenli olarak yaptığı şakalarla affedersiniz altıma sçmama sebep olmakta.

Benim isteğim ise bu zibidiye öyle bir şaka yapayım ki aklı uçsun, g.tü tavana vursun.

Scary tactics olsa gidip başvuracağım ama yok işte. Sözlükte de aradım konuyla alakadar şeyler, mamafih bulamadım. Şöyle yaratıcı yönlerinizi konuşturup bir kaç fikir verseniz süper olur.

mci

(11.01.09)

mağdur kimdir yakınlığınız nedir aynı evde mi kalıosunuz kaç senedir tanıosunuz size ne tür şakalar yapılmış bunları bilmeden bişey demek zor. ha adam okur burayı çakar davayı diyosanız mümkün mertebe verilecek maksimum bilgiyi verin ki bişeyler üretilebilsin

pascha d

(11.01.09)

mağdur çok yakın arkadaşım , uzun senelerdir tanıyorum. aynı evde yaşamıyoruz ama ara sıra ziyaretime geliyor. çakıp çakmaması çok sorun değil ilham verecek fikirler olsun ben modifiye ederim. 20 küsür yaşlarında , beyaz ,erkek.
her türlü şakamı kaldırabilecek pozisyonda yani. lütfen acımasız olun zira bana yaptıklarını fitil fitil burnundan getirmem lazım.

🌸mci

(11.01.09)

Scary Tactics'de anımsadığım kadarıyla şakalananlar genelde iş arayan kişilerdi. şaka yapılanlar çalışmak için gittikleri yerde şaka yapılıyordu. anımsadığım bir tane vardı gence çukur kazması için para veriyorlardı. o da kazmaya başlıyordu daha sonra adam halıya sarılı bir ceset getiriyordu. en sonunda 2 mafya kılıklı adam gelip diğer adama işimize neden yabancı sokuyorsun deyip onu öldürüyorlardı. çocuk da olduğu yerde donup kalıyordu falan filan.

aklıma birkaç senaryo geliyor ama kalabalık bir ekip, araç ve ev ister, kurusıkı bir tabanca ister. elbette öncelikle mükemmel bir oyunculuk ister. bir arkadaş için kız kaçıracağız deyin. ikna olmazsa para ile ikna etmeye çalışın. hâyır işi deyin. siz onu ekin, gitmeyin operasyona. gitsinler bir eve, kızı kaçıracak elemanla beraber. içerdeyken ev ahalisi uyansın evin babası ya da abisi çeksin silahı, koftiden vursun elemanı arkadaşın önünde. o zaman kalpten gitmezse altına sıçacaktır.

phonex

(11.01.09)

çüküne rakı döküp yakın

alkolikfedai

(11.01.09)

arkadaşınız esmer ve yavşak mı beyefendi?

paranormal

(11.01.09)

bizim bir arkadaşa şöyle birşeyler yapmışlardı ama, aradığınız şeyin yanında hafif kalabilir.
mevsim kış. yurttalar. perşembe gecesi. çünkü ertesi gün adam istanbuldan evine gidecek lüleburgaza. çorapla yatıyor. uyurken, arkadaşları çoraplarını çıkarıp ayak tırnaklarını bir güzel kırmızı ojeyle boyuyolar. sonra yine giydiriyorlar. adam ertesi gün, evine gidiyor, ana-babasının yanında da çorapları çıkarınca mis gibi kırmızı ojeyle kalıyor.

ama dediğim gibi, yeterince ağır değil.

cedilla

(11.01.09)

(5)

işlemci değiştirme

ayiadam

ya benim eski mi eski, leş mi leş toshiba satellite a100 bir dizüstü bilgisayarım var. geçen gaza geldim ram ekledim. topladı kendini biraz. bunu görünce biraz daha gaza geldim. işlemciyi değiştirebilirmiyim_? merak ettiğim konu bu. değiştirebilirsem alacağım herhangi bir işlemciyi anakart kabul eder mi_? ayrıca ekran kartım ati radeon xpress 200m. onboard'dur kendisi. bunu herhangi bir şekilde devre dışı bırakma ve yerine yeni bir onboard olmayan ekran kartı takmam mümkün mü_?

ayiadam

(04.01.09)

yamulmuyorsam notebooklarda anakart ve işlemci ayrılmaz bir ikili. o yüzden işlemci veya diğer parçalara (ekran kartı) müdahale edemezsin. ama sabit diski değişme şansın var.

ntfs

(04.01.09)

değiştirebilirsin ancak modeline göre bazen bir kapak bazen komple dizüstünü dağıtman gerekebilir. sanırım o modele uyan üst işlemci de piyasada kalmamıştır.

phonex

(04.01.09)

işlemcinin ne olduğuna bakar, genellikle lehimli olmuyor ama üst model işlemciyi bulmak da çok zor oluyor. gittigidiyor, ebay gibi yerlerden bir şeyler bulunabilir.

pusula

(04.01.09)

işlemci değiştirirsin ama notebooklarda ram ve hdd dışında herşey el yakıyor pek tavsiye etmem. alacağın işlemci de %99 ikinci el olacak bunu da belirteyim. onboard ana karta harici bir şekilde ekran kartı eklemek istiyorsan usb'den bağlanan ekran kartları görmüştüm ama acaip uç tabi, bence o a 100'e bir çöp bile alma bundan sonra ölü yatırım olur.

abtash

(04.01.09)

@abtash sen de haklısın da gönül isterki prince of persia'nin yenisini oynayabilecek hale getireyim şu mereti.

🌸ayiadam

(04.01.09)

(10)

Çay bardağına sıcak su neden çekilir?

derectus

Malumunuz, çay doldurulmadan önce sıcak su doldurulup, çalkalanıp dökülür. Bunu yapınca bardağın çatlamayacağı düşünülür. Bu bir efsane midir yoksa gerçekten de böyle midir? Sonuçta çay da sıcak, su çekmeden çay koysakta aynı etki olmaz mı? Yoksa bu olay su ve çayın yoğunluk farkı (varsa) gibi kimya

Malumunuz, çay doldurulmadan önce sıcak su doldurulup, çalkalanıp dökülür. Bunu yapınca bardağın çatlamayacağı düşünülür. Bu bir efsane midir yoksa gerçekten de böyle midir?
Sonuçta çay da sıcak, su çekmeden çay koysakta aynı etki olmaz mı? Yoksa bu olay su ve çayın yoğunluk farkı (varsa) gibi kimyasal bir olaydan mı kaynaklanır?

derectus

(03.01.09)

çay sıcak içilir, hatta cok sıcağı daha makbul. çay bardağı soğuktur ilkin. içine çay dökünce bardak çaydan ısı alır ısınır. işte önce dökülüp çalkalanan sıcak su bardağı ısıtır ve çay sıcak sıcak içilir. çayın hiç ısı kaybı olmaz böylece

efruz

(03.01.09)

herhalde eskilerden kalmış bi alışkanlık olsa gerek.şimdi birçok yer doğalgazlı ısı farkı çok yok ama eskiden elimdeyken bile soğuktan çatlayan bardaklar hatırlıyorum.ısı farkıdır yani bence bu alışkanlığın sebebi.bi de çalkalamak için önce içine çay kaşığı konur(gene çatlamasın diye) sonrada az bi suyla çalkalanırdı.ağzına kadar kaynar suyu basınca gene çatlama tehlikesi vardı

edit: evet soğumama olayını düşünmemiştim ama şimdi anneme sorsam o da herhalde ilk soğumaması için der evet

genc irisi

(03.01.09)

ani ısı değişimleri sebebiyle çatladığını biliyorum. bizde genelde bu sebepten çok bardağa konan çayın hemen soğumaması için yapılır bu hareket.

phonex

(03.01.09)

genelde kahvehanelerde yapılır, fakat ilk amaç soğumaması değil çatlamaması. şöyle ki:

elimizde buz gibi bir çay bardağı var. eğer buna aniden ağzına kadar çay/sıcak su filan koyarsak aşırı yüklenmekten çatlar. soğuk camın sıcaklığı ani bir değişime maruz kalır.

ancak şöyle az bir su koyup çalkalarsak, su az olduğu için biz çalkaladıkça(bardağı) ince bir katman soğuk camda dolaşmış olur ve onu 'ılıtır'. ardından konulan çay/sıcak su ılık bardakta soğuk bardağa göre daha az şok etkisi yaratır. amin.

oldu görüşürüz

(03.01.09)

hatta içine çay kaşığı (metal ise) o varken sıcak su dökülür zira o içindeyken çay doldurulup sonra kaşık çıkarılınca sıcaklığıda beraberinde götürür..

edip

(03.01.09)

peki çatlamasının sebebi nedir yani fiziksel olarak?

uctumdageldim

(03.01.09)

yazılmamış, belirteyim dedim. bardağa çay kaşığı atıp sonra sıcak suyu dökmek bardağın çatlamasını önler çünkü metal ani ısı değişimi görecek bardaktaki ısı artışını dengeler. vs. vs.

muzcu

(03.01.09)

ısı değişimi işte, genleşme sonucu.

edip

(03.01.09)

oluşan ısıl şok sebebiyle bardağın içi/dışı üstü/altı arasındaki genleşme miktarları farklı olacaktır, bu yüzden çatlar herhalde.

aslında problem süreksiz (transient) olduğu için genleşme haricinde bambaşka dinamikleri de ihtiva ediyordur muhtemelen. bir malzeme mühendisi bizi aydınlatabilir ?

makineci

(03.01.09)

şu saatte elimden geldiğince söyleyeyim. şimdi ısıyı aldığında 1- belli düzlemlerde genleşme olur 2- malzemenin yapısında belli değişiklikler olur (hiç çay bardağı için geçerli sıcaklıklara bakmadım ama etkileyecek kadar yüksek olduğunu sanmıyorum ama bulunsun akılda)3- yüzey gerilmeleri oluşur. daha doğrusu yüzey gerilmelerinde farklılıklar oluşur.

şimdi burada 3. madde 1. maddenin sonucudur. yani belirli bir genleşme oluşurken iç tarafta dışarda buna karşılık gelecek bir genleşme olmaz çünkü ısı iç tarafta çok hızlı ilerlerken dış tarafta çok daha yavaştır. bu sebeple 2 genleşme arasında bir fark oluşur. burada camın katı yada sıvı değil amorf bir yapı olmasının da olayın içine girmesiyle içinde zaten çok miktarda bulunan taneler kristal yapıda olmadıklarından rastgele hareketlenecek ve çatlayacaktır.

cam hakkında hiçbir araştırmasal fikrim olmadığı için yazdıklarım tamamen teorik bilginin cama yönelik uygulanmasıdır hatalar olabilir. fikir vermesi için rijit maddelerin ısı tepkileri hakkında araştırma yapabilirsiniz.
hatta metallerin ısı değişimlerine tepkilerini filan merak ediyorsanız link vereyim sunumları okuyun :D

darknum

(03.01.09)

(5)

psikiyatr hastaya teşhisi söyler mi?

medea

Birkaç yerde hastanın o hastalığın rolüne girmemesi için söylenmemesi gerektiğini okumuştum. Ben de bir yıldır psikoterapi görüyorum ve bana da doktora sorduğum halde teşhis konusunda hiçbir şey söylenmedi. Annem ara ara doktorumla konuşmaya gider bizim çocuk ne durumda diye. Bir keresinde doktor "uzun ve zorlu bir tedavi süreci, sabırlı olun" demiş mesela. bu, bana bi teşhis koyduğunu ama söylemediğini düşündürmüştü. Siz ne düşünüyorsunuz?

medea

(31.12.08)

doğrudur. bende annem için giderim arada. teşhisi yıllar evvel konmuştu. söylemedik kendisine. doktoruna sorduğu zamanda bildiğim kadarıyla doktor geçiştiriyor lafı dolaştırıp. annem de doktor için "iş bilmez" diyor. biz zaten kendisine söylesek de rahatsızlığını kabullenmeyecek biridir. insanımız hâlâ psikiyatrları deli doktoru olarak görüyor buna bazı hastaları da dahil. haliyle kimse ben psikiyatra gidiyorum demez, diyemez çekinir açıkçası insanların acıyan, garip bakışlarıyla karşılaşmamak için.

öncelikle geçmiş olsun. annemin rahatsızlığı, kronikleşmiş ömrü boyunca devam edecek, kendi ailesinde de karşılaşılmış genetikten geçen bir rahatsızlık. 6 ayda bir doktoruna görünür. o arada bir iğne olur. ağır stres altında olursa bazen de ilaç tedavisi uygulanır. bu sebeple kimse annemi en ufak strese sokacak bir harekette bulunmaz. canını sıkan kendisini rahatsız eden hiçbir durum ya da olayla başbaşa bırakılmaz muhatap edilmez. zaman dediğiniz göreceli bir kavram, geçecektir en sonunda. siz böyle şeylere kafanızı yormayın. doktorunuzun tavsiye ve yönlendirmelerinden kesinlikle çıkmayın. bu işleri o biliyor en nihayetinde.

phonex

(31.12.08)

eger kiside psikiyatrik bir hastalik varsa elbette soylemek durumunda kisi. zorunluluk derken zaten ortada bir tedavi varsa insanlarin ilaci neden kullanacaklarini bilmeye hakki var bir kere. ornek olarak depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk sayilabilir bu durumlar icin.

gittiginiz kisi psikiyatrist mi bilmiyorum ama anladigim kadariyla psikiyatrik bir durumunuz yok. basliga psikiyatrist yazdiginizi gordugum icin soyledim bunlari.

fakat bir psikoterapistin "narsistsiniz" diye hastaya durumu hakkind abilgi vermemesi kisinin tedavi yaklasimina gore kabul edilebilir bir davranis olabilir bence. bahsettiginiz seyin adi "transferans" olarak gecer, bazilari terapotik olarak kullanabilir bunu. ama kural olarak soylenmez diye bir sey oldugunu sanmiyorum

gimbal

(31.12.08)

@phonex
teşekkürler, size de geçmiş olsun.

@gimbal
ilaç kullandığım bir dönem de oldu buna rağmen bana ısrarla sormama rağmen neden ilaç kullandığıma ya da neden haftada bir psikiyatra geldiğime dair bir bilgi verilmedi (bu arada gittiğim kişinin psikiyatr olduğundan eminim, eğitimiyle ilgili ayrıntılı bilgim var)
bunun dışında, psikiyatrik bir durumum olmadığına yazdığım bir kaç satır yazıdan kanaat getirdiğinize göre ya çok hevesli bir psikolog adayı ya da çok tecrübeli bir psikolog olmalısınız.
Son paragraf benim bu konudaki düşüncelerimin özeti olmuş bu arada, zaman ayırdığınız için teşekkürler.

🌸medea

(01.01.09)

psikiyatrik bir durumunuz olduguna pek kanaat getirmedim aslinda, yazdiklarinizda ilaca iliskin bir sey olmadigi icin ve sadece psikoterapiden bahsettiginiz icin o anlam cikiyor diyebiliriz. yalniz neden doktorunuzun size aldiginiz ilac veya bu ilaci neden kullanmaniz gerektigi hakkinda bilgi vermedigini anlayabilmis degilim. bence onemli bir bilgi bu

gimbal

(01.01.09)

doğru bir yöntem ama türkiye'de biraz farklı işliyor böyle şeyler. genelde psikiyatrlar yakaladığı tavuğu yolmak üzere 5 6 seansta bitebilecek bir hastalığı 20'ye 30'a çekmekte sakınca görmüyorlar. psikiyatr ve sizin konuşma oranınız arasında dağlar kadar fark olmuşsa kıllanmaya başlayın derim.

hastalık teşhisiyle ilgili bir şey bilmiyorum sadece söylemek istedim.

atrin

(01.01.09)

(14)

Kedi Besleme Merakı?

mim

Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu,

mim

(19.12.08)

Sırf bu saydıkların yüzünden kedim benimle değil şuan, evde ailemle sefa sürüyor.

shangrilla

(19.12.08)

Sırf bu saydıkların yüzünden evimde kedi besleyemiyorum. Mamasını veririm o sorun değil. Hayvan dediğin ilgi ister. İlgilenmemek karşılığında 1 kutu konserve açıp hayvanın önüne koymak hayvan beslemek değildir. Zaten kısırlaştırma olayına şiddetle karşıyım, e çiftleştirsen de problem... Evden uzun süre ayrılmak durumunda kalırsam zorluk çekerim, hastalığında masraflarını karşılayamam... Bunlara çözüm bulmadığım sürece kedi*köpek beslemeyeceğim sanırım. Sadece sokaktakileri seviyor ve yemek veriyorum o kadar...

trista

(19.12.08)

yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence. aynı evde 3 arkadaş yaşanmasına rağmen insanlar yemek ya da ödemeler gibi durumlar dışında konuşmuyor, biraraya gelmiyor. herkese kendi odasına çekilip keyfine bakıyor. kedi burda yalnızlıktan kurtarabiliyor. kimisi gerçekten bir sorumluluk sahibi ve hayvanına bakabiliyor. gerektiğinde kendi maddiyatını hayvanın bakımı için kullanabiliyor. özenti olan da vardır. mesela kardeşim kendisi kedi istiyorken balık almaya ikna etmiştim. küçük bir cam fanus içinde bir tane japon balığı almıştı. suyu değiştirmeyi unuttuğu için balık ölmüş. bir de böyleleri var.

edit: özenti durumu kardeşim gibi maymun iştahlı, ne yaptığını bilmezler için geçerlidir. gerçek hayvan ve de kediseverlere, onu bir aile ferdi gibi görenlere saygımız sonsuzdur. şaka da olsa bir an acaba yanlış mı anlattım psikolojisine girdim.

phonex

(19.12.08)

ahan da o garip insanlardan birisi olarak cevap veriyorum. kedilerimiz hayvanat değildir, birer can yoldaşı, ailenin üyesidir. durum böyleyken onlar için gerekli her türlü şeyi yaparım, yapmak için çırpınırım. zaten laf olsun diye evde saklanmaz bunlar. en azından 10-15 sene bakacaksın.

çok ultra bütçeler gerekmiyor. aşı dediğin senede 3-4 tane aşı, bir de 2 ayda bir parazit aşısı. tanesi ortalama 20 lira. e sevdiğin varlığın ve senin sağlığın için buk kadar bir para ayır.

lüzumsuz yere harcanan o kadar çok para var ki bir kedinin boğazı ve aşısı mı bizi fakirleştirecek???

mea maxima culpa

(19.12.08)

kedi beslemeye özenti diyenlere bu lafı iade ediyorum. o zaman siz de hiç anlamadığınız kedi besleme ile ilgili başlıklara bir özenti sonucu cevap yazıyorsunuz. oldu mu?

mea maxima culpa

(19.12.08)

mea maxima culpa, kedinle ilgilenebiliyorsan ne kadar güzel. önemli olan bunu bilmek zaten. ha aşı mama bir masraf değil. daha geçen gün biri burada kedisi hastalandığı için 400 ytl masraf yapmak zorunda kaldığını söylemişti. tabii gittiği veterinerin kazığı mevcut bu konuda ama düşünsene kedin hastalanacak ve senin elinden birşey gelmeyecek. bütün bunları gözden geçirip emin olup vs. bence kedi-köpek veya diğer evcil hayvanlara bakılmalı. süs için mıncıklamak için kedi alıp sıkılanlar çok. sokağa atanlar, naparsa yapsın diyenler o kadar çok ki. onlar oyuncak alsınlar daha iyi gerçekten. özenti derken arkadaş bundan bahsetmiş olabilir.

trista

(19.12.08)

"Yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence." Cümlesinden her kedi besleyen özentidir anlamı nasıl çıkıyor merak ettim. Türkçe konuşuyoruz hepimiz değil mi? :)

dumur

(19.12.08)

canım arada biz de şakayla karışık birşeyler yazabiliriz.

efendim iki kedim var. birisi hasta, düzelmiyor. hemen her gün veterinerdeyiz. hatta bugünlerde antibiyotik tedavisindeyiz her gün iğne oluyoruz :((

veterinere feci borçluyum. her ay taksit taksit ödüyorum. ne yapabiirim? gözümün önünde mantar kapıyor acılar çekiyor yavrum. :((

mea maxima culpa

(19.12.08)

benim de anlamadığım bir şey var. neden insanlar hiçbir şekilde evcilleşmeyen bir hayvanı illa alıp evinde beslemeye çalışır ki? neden doğaya bu kadar müdahale etmeyi seviyoruz. (evde kedi beslemenin doğayla ne ilgisi var diye düşünenler olacak ama bu sadece bir örnek.) sonra da yok aşı olması lazım, yok kısırlaştırılması lazım ama öyle de olmaz, çiftleştirsen de olmaz yok ilgi ister. abicim rahat bırakalım hayvanı. niye eve alıyoruz. bırakalım gitsin kendine bir eş bulsun. çoluk çocuk sahibi olsun. mutlu mesut yasasın. hem müdahale ediyoruz hem de şikayet ediyoruz.
hele bir keresinde burada bir duyuruya rastlamıştım ki bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum. arkadaşın biri yağmurlu bir günde hamile bir sokak kedisini evine almış. sonra kedi doğurmuş. ama arkadaş hala kediyi evinde tutuyor. ve sonra da yavruları birilerine vermek için buraya duyuru açmış. valla çok ilginç geldi bana tamamen vahşi bir hayat yaşayan bir hayvanın yavrularını insanlara dağıtmak. sanki annesi yavrulara bakamayacakmış gibi. iyi de hayvanın doğası bu. yani o kedi yavrusuna her koşulda bakabilecek. neden bu müdahale??

henry gale

(19.12.08)

kedi, köpek vb hayvanlar "evcil hayvanlardır". vahşi ve doğada yaşayan hayvanlar değildirler. insanlar tarafından bekçilik etmeleri ve fare yakalamaları için "evcilleştirilmişlerdir".

hal böyleyken evcilleşemeyen hayvan, doğal yaşam gibi olgulardan bahsetmek bence komik.

ikinci olarak ise kedi ve köpeğin evcilletirildikleri tarım toplumu ve çiftlik-tarla ortamları çoklukla ortadan kalktı. endüstrileşme ve çevre kirliliği gibi gelişmeler sonucu kediler beton ve asfalttan oluşan şehirlerin ortasında kaldılar. insanlar çiftliklerden ve bahçeli evlerden apartman katlarına taşındı. bir yandan da bu uygunsuz kentleşmenin getirdiği çöplükler sonucu kedi köpekler beslendiler ve gereksiz nüfusları büyüdü.

hal böyleyken eskiden sınırlı sayılarda çiftlikte bekçi ve fare avcısı olan hayvancıklar şehirin ortasında evsiz-yurtsuz istenmeyen bir şekilde bir de hastalık taşıma riski ile ortada kaldılar.

durumun özeti budur. yorumlarımızı bunun üstünden yapalım.

bu durumda evimize aldığımız ve olabildiğince sokaktaki hayvanları tabii ki aşılatacağız, tabii ki kısırlaştıracağız. niye zavallı hayvanlar araba altında kalıp sakat kalıyor, kör oluyor, hastalıktan ölüyor.

onlar isteyerek mi geldiler bu duruma? yoksa insanlar tarafından evcilleştirilerek insanlara bağımlı hale mi getirildiler. lütfen bunların ayrımını yapalım.

mea maxima culpa

(19.12.08)

sevgili arkadaşlar,
öncelikle şunu söylemek istiyorum hiçbir hayvan insarlarla yaşadığı için evcil olmaz. yani şehirde yaşayan bir hayvan, evcil olduğu için değil insanların onlara sağladığı yiyecek bulma imkanı için şehirde yaşıyordur. çünkü doğaya oranla şehirde daha kolay yiyecek bulur. şehirler de atmacalar şahinler de yaşıyor. amerikada rakunlar ingilterede kırmızı tilkiler geceleri şehre iniyorlar. hatta birçok kez televizyonda şehri basan ayılar (gerçek ayılar :)) gördük. bu onları evcil yapmaz.
ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.
neyse konu fazla uzadı. benim demek istediğim şu, zaten içine ettiğimiz doğal hayatı ve hayvanları bu şekilde ne kadar düzeltebiliriz ki? ya da acaba havyanları, onların bize ihitiyacı olduğu için mi alıp evde besliyoruz yoksa bizim onlara ihtiyacımız olduğu için mi? bu beyhude bir çaba değil mi?

henry gale

(19.12.08)

kediler evcilleştirilmiş hayvanlardır. ama köpeklerden daha geç. burada doğadan bahsetmemiz için öncelikle şehir yaşantısının olmaması gerekir. hangi kedi avlanıyor şehirlerde? kedi fare gördüğü zaman avlamayı bile bilmediği için onunla oynamayı tercih ediyor. kediler şehirlerde yaşadıkları sürece onların insanlar tarafından bakılmaya ihtiyacı var. bu yüzden "kedileri doğalarında bırakın" gibi birşey söz konusu değil. ha sen köyde yaşıyor olsaydın zaten kediler muhtemelen sana yaklaşmayacaktı, yabani olacaktı ve avlanıyor olacaktı. şu an kedilerin şehirlerdeki tek doğası çiftleşebilmek. üremek. bu kedilerin, köpeklerin bakıma ihtiyacı vardır tekrar söylüyorum....
kimse doğadan bir hayvanı alıp koparmıyor. böyle birşey olsaydı çok zalimce olurdu zaten!

trista

(19.12.08)

-ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.-

sevgili henry gale; bu biraz düşünülmeden ve kulaktan dolma bilgilerle yazılmış bir cümle gibi duruyor, veya askıda kalmış. aynı ev içinde 1 kedi ve 40 kiloluk bir alman çoban köpeğine bakıyorum ve ikisi de gayet mesut mutlu hayat sürüyorlar. üstelik köpekte bulunan kedi fobisi ( ki korku agresyonu ile neticeleniyordu ve agresyonuna izin vermediğim için baskılanan bu davranış işeme ile geri dönüyordu) gene canlı bir kedi ile rehabilite edildi. halbuki içgüdüsel olarak birinin köpeği gördüğü zaman tıslaması, diğerinin ise dişlerini kürdanla kaşıması gerekirdi. içgüdüsel olaylar baskılanabilir, insanoğlu bununla oynayabilir. zaten bunun için seçici üretim süreçleri olmuştur.

yani afrika' nın bağrından kopan gelen kaplanı, gider sirk hayvanatı olarak koyarsan yapacağı ilk iş zebrayı yemek olacaktır. ancak şehir ortamında yetişmiş bir kedi, kötü kedi şerafettin olmadığı sürece ortama uyum sağlamak isteyecektir.

galahad

(19.12.08)

kedinin böcek avlaması, böcek peşinde koşması onun vahşi hayvan olduğunu göstermez. böceği her zaman avlar sonuçta evcil de olsa "hayvan"dır.

ancak hiçbir zaman bir vahşi hayvan, misal bir ayı, bir kaplan insanın yanına gelip de kendini sevdirmeye çalışmaz. ama kedi ve köpeklerin çoğunluğu içgüdüsel olarak insanların yanına gelir ve şirinlik yapar, kendini sevdirmeye çalışır. kucağınıza atlar, bakarsınız açık pencereden eve girmiş koltuğa yerleşmiş.

mea maxima culpa

(19.12.08)

(8)

oy kullanmama cezası?

efexor

84 doğumluyum. bugüne kadar hiç bi seçimde oy kullanmadım. bu seçimde de kullanmazsam ceza alma ihtimalim var mı?

efexor

(05.12.08)

ikamet ettiğiniz ilçenin yüksek seçim kuruluna kayıt olmadıysanız bir sıkıntı olmaz. vaktinde bahsi geçmişti de ysk başkanı ceza makbuzunun hazırlanıp postalanması bile cezadan daha maliyetli o sebeple pek üstüne düşmüyoruz demişti. son ceza tutarları nedir bilmiyorum.

phonex

(05.12.08)

birşey olmaz.

metox

(05.12.08)

oy kullanmak bir haktır, zorunluluk değil.
oy kullanma hakkın olduğu kadar o oyu kullanmama hakkın da vardır, bu da senin seçimindir.

ceza söylentisini seçime katılımı yükseltmek için her seçimden önce çıkarırlar mutlaka.

lord seithel

(05.12.08)

ceza var diyorlar, oy kullanmayan bir sürü insan var tanıdıgım. ceza aldım dediklerine hiç şahit olmadım şahsen.

ymerdiveni

(05.12.08)

Bir şey olmaz. Milleti korkutmayı seviyorlar. Korku ile yürür çünkü bürokratik aygıt.

danimarkaprensi

(05.12.08)

Hiçbir şey olmaz. Zaten oy kullanmayana ceza kesen akla koyayım. Oy kullanmamak da bir demokratik hak çünkü...

fedaialkolik

(05.12.08)

phonex'in yazdığı doğru.

kilroy

(06.12.08)

Oy kullanmaz isen teorik olarak "yauw bu memleket niye böyle, başımızdakiler niye böyle", "bu belediye yazın suyu kesiyor lanet olsun" ya da "otobüs gelmedi iki saattir, başımızdakiler böyle olursa böyle olur" deme hakkını yitirirsin o kadar.

"hacı zaten benim oy vereceğim adam başa gelemezdi" ya da "üstad, oy verecek adam mı var" demen de bu durumu değiştirmez. Demokrasi, bu sorunların çözümlerini açmıştır. Ki oy vermen, oy verecek adayları araştırman, en uygununu bulman da bu tür bir çözüm yoludur.

Ha "ben Polonya'da öğrenciyim memlekete gidemoorum" dersen o ayrı tabe.

pascha c

(25.12.08)

(6)

Vista'dan sonra sıçan yazıcı

teritori

Efendim ofiste HP Deskjet 1280 bir yazıcımız var. Benim makineme bağlı ve ofisteki diğer bilgisayarlar da ağ üzerinden yazdırıyolar. Fakat bilgisayardan birisi değişti ve Vista işletim sistemli makine oldu. O günden beri çıktı alırken sürekli sorunlar yaşıyor bu makine. Excel'de çerçeveler ve eklenen çubuklar filan çıkmıyor, pdf dosyalarda metinler çıkmıyor ve AutoCad'de de hiçbir şekilde çıktı alınamıyor.

Bu çıktı alamayan bilgisayarı direk yazıcıya bağlamayı da denedik yine bir sonuç vermedi. Nedir bu sorun, vardır sanırım bir çözümü?

teritori

(05.12.08)

Diğer bilgisayarlar çıktı alırken bir sorun yok da sadece vistalı makineden çıktı alırken sorun oluyor, doğru mu anladım? Ona göre fetva vereceğim de o bakımdan:)

elinherifi

(05.12.08)

yazıcının driverı vista uyumlu mudur? belki de hp destek sayfasından vista uyumlu sürücü indirmek gerekiyordur.

phonex

(05.12.08)

evet aynen öyle. aynı dosyaları ben sorunsuz yazabiliyorum.

🌸teritori

(05.12.08)

@phonex: onu da denedik. yemedi.

🌸teritori

(05.12.08)

aynı şeyi bende de yapıyor. xp yüklü bilgisayar üzerinde takır takır çalışıyor, yeni aldığım laptop tan (vista) ağ üzerinden bir türlü çıktı almıyor. ne yaptıysam olduramadım. sevgiler hp...

metox

(05.12.08)

çözümü buldum efendim.
yazıcı ekle'den 1220c'yi yüklüyorsunuz. sonra denetim amsasındaki yazıcılarda, 1220c üzerine sağ tıklayıp özelliklerde bağlantı noktaları sekmesine geliyosunuz. usb portunu seçiyorsunuz ve hayat bayram oluyor.

🌸teritori

(05.12.08)

(2)

Bati Sahra (Western Sahara) ve onun gibi yerler

ermanen

Bati Sahra (Western Sahara) su anda ulke degil, di mi? Wikipedia'dan okudum da karmasik bir durumu var, en son 2007 olarak yazmislar, sozluktede 2006'da yazilmis en son, degisen birsey oldu mu? Tartismali bolge mi diyoruz buraya simdi yoksa kendini yonetemeyen ulke mi diyoruz, ne diyoruz? Ayrica bun

ermanen

(04.12.08)

cia factbook'a göre haziran 2007'de fas ve birleşmiş milletler oturup tartışmışlar ve o zamandan beri bir sonuç alınamamış. kuzey kıbrıs diyeceğim ama batı sahra nın durumu daha farklı gibi geldi. filistin sanırım olmaz. belki karadağ olabilir. kosova olabilir. türkiye kosovayı tanımakta. ermenistan ve azerbaycan arasında da karabağ sorunu var. gürcistan ile rusya'da yer kavgasından birbirlerine girmişlerdi ama hatırlayamadım birden. bu konuda cia factbook tan yararlanabilirsin. (git: www.cia.gov)

phonex

(04.12.08)

en.wikipedia.org

no christ requiress

(05.12.08)

(3)

ost to pst

kisa

arkadaşlar bir halt yedim temizlemem lazım :)ost dosyalarını pst ye çeviren (outlook) free yada serialli bir program linki lazım...inanın ölüm kalım meselesi desem yeridir.yardım için sözlükten mesaj ya da guzelmail ett gmail nokta kom adresi olur

arkadaşlar bir halt yedim temizlemem lazım :)

ost dosyalarını pst ye çeviren (outlook) free yada serialli bir program linki lazım...

inanın ölüm kalım meselesi desem yeridir.

yardım için sözlükten mesaj ya da
guzelmail ett gmail nokta kom adresi olur

kisa

(04.12.08)

:) o şekilde baktım ama sonuca ulaşamadım ne yazık ki, genede teşekkürler ilginiz için

🌸kisa

(04.12.08)

dosyanın bir kopyasını oluşturup uzantısı elle pst olarak değiştirmeyi denedin mi?

phonex

(05.12.08)

evet denedim, malesef çözüm değil.

🌸kisa

(05.12.08)

(1)

yeni ilçe sınırları

kafa radyo

efenim bildiğiniz gibi merkezi yönetim ilçe sınırlarını değiştirdi ve bazı beldeler bazı belediyelere katıldı. selimpaşa'nın silivri'ye katılması gibi.sorum ise bu sınırları değişen yerleşim birimlerinin bir listesi var mıdır?

efenim bildiğiniz gibi merkezi yönetim ilçe sınırlarını değiştirdi ve bazı beldeler bazı belediyelere katıldı. selimpaşa'nın silivri'ye katılması gibi.

sorum ise bu sınırları değişen yerleşim birimlerinin bir listesi var mıdır?

kafa radyo

(04.12.08)

(git: mevzuat.basbakanlik.gov.tr

phonex

(04.12.08)

(4)

bazı sitelere giremiyorum, neden?

kucukkiz

en başta şu umut sarıkayanın fitifiti.tv diye bi sitesi varmış sanırım ona giremiyorum, dns'ler mis gibi youtuba falan giriyorum, diğer yasaklı sitelere de. nolye ya?

kucukkiz

(04.12.08)

site şahaneymiş. (ahaha)

edit: şahane falan değilmiş ya. okurken çok güldüğüm karikatürlerden iğrendim demin. kötü fikir.

mevta

(04.12.08)

Umut sarıkaya'nın değil o site. Başka öğrenci bi çocuk yapmış o videoları.

3200

(04.12.08)

peki ben soruma cevap alamayacakmıyım? :(

🌸kucukkiz

(04.12.08)

ağ bağlantı ikonunun üzerine sağ tıklayıp onar seçeneğini tıkla. bazen takılıyor bu şekilde onar deyince düzeliyor. (bir nevi ethernet restart)

phonex

(05.12.08)

(5)

PDF-Word Dönüştürücü Tavsiyesi

diadra

Bulabildiğim tüm freeware PDF'ten Word'e dönüştürücüleri denedim sanırım fakat yine de memnun kalmadım. O nedenle müthiştir, müthişe yakındır, en iyisidir diyebileceğiniz PDF-Word converter tavsiyelerinize ihtiyacım var.Freeware olanlar dışında aranızda paraya kıyıp bu tip bir yazılım edinmiş olan v

Bulabildiğim tüm freeware PDF'ten Word'e dönüştürücüleri denedim sanırım fakat yine de memnun kalmadım. O nedenle müthiştir, müthişe yakındır, en iyisidir diyebileceğiniz PDF-Word converter tavsiyelerinize ihtiyacım var.

Freeware olanlar dışında aranızda paraya kıyıp bu tip bir yazılım edinmiş olan varsa: Hangi yazılımı kullanıyorsunuz? Memnun musunuz?

Şimdiden çok teşekkürler.

diadra

(03.12.08)

işin kompedanı adobe acrobat professional'dır. şirket lisansı ile acrobat 8 kullanmaktayım. oldukça iyidir. rakamsal anlamda tuzludur lisansı. dışarı açık duyuru olmasaydı başka bir seçenek önerirdim.

phonex

(03.12.08)

ABBYY PDF Transformer oldukça kullanışlı. türkçe karakter sorunu da yok bazılarının aksine. hem isterseniz çeşitli tabloları falan çerceve içine alıp resim olarak kaydetmenize olanak tanıyor.

fucksmakinasi

(03.12.08)

(bkz: abbyy fine reader)

ymerdiveni

(03.12.08)

msj attim, tamam.

trimpot

(03.12.08)

ocr nin kralı (bkz: finereader) dır efenm. pdf yi sadece pdf çeviren programlardan bile iyi ve hızlı çeviriyor. paralı lakin her kuruşuna değer bence.

cashkopat

(03.12.08)

(4)

Buhar makinasi, Nem Verici

pyro clustic flow

burun, bogaz kurumumasini engellemek icin islak havlu koymaktan daha etkili bir cozum olarak buhar makinasi almayi dusunuyoruz. ismi nem verici diye de geciyor. ikisi de ayni sey mi bilemedim gerci. 35 liralik febbre diye bir sey var koctas'ta. ise yarar mi acaba? kullandiginiz ve memnun kaldiginiz

pyro clustic flow

(30.11.08)

Bizde Sinbo'nun bir modeli var. Memnunuz. Bu cihazlarda önemli olan su haznesinin büyük olup, sık sık doldurmak gerekmemesi ve tabi ki mümkün olduğu kadar sessiz çalışması. Özellikle geceleri kullanılacağından sessizlik çok önemli.

(30.11.08)

babam için almıştım sinbo marka bir tane, buhar makinası, nem verici aynı anlamda. bir de hava temizleme cihazı diye bir şey var eğer ortamdaki tozdur, partiküldür falandır onları temizlemek için. febbre nasıldır bilmem ama sinbo güzeldir haznesi de büyüktür zırt pırt su koymak gerekmez.

phonex

(30.11.08)

dun gece kullandim uzun aradan sonra. benimki de simbo pyrocum, islakkedi aldi. bir sorun cikarmadi simdiye kadar. 6 lt ye kadar su aliyor yanilmiyorsam. genelde sinbo'nun diger urunlerinden insanlar memnun degildir ama bu aleti simdilik sorunsuz.
sah-6101 bizimkinin modeli. az yakiyo serefsiz : )

la traviata

(30.11.08)

ben de sinbo kullandım. gerçekten de çok dandik bir marka olduğu kanısına varabiliyorsunuz diğer ürünlerde ama hava nemlendirme cihazı iyi. insanın ağzı burnu hiç kurumuyor uyurken. biz mediamarkttan aldık ama migros'larda var sanırım. 50 lira civarı.

uckac

(01.12.08)

(5)

eröyinin gramı ne kadar?

osuruklu

asagidaki soruyu gorunce aklima geldi. gecen bi arkadasa sormustum da kolombiyali bi arkadasi varmis bunun, 500 dolar demis gramina. bana bek inandirici gelmedi `#7117657` numarali entariyi okuyunca. kıza öröyin yüklemesi yapın...

asagidaki soruyu gorunce aklima geldi. gecen bi arkadasa sormustum da kolombiyali bi arkadasi varmis bunun, 500 dolar demis gramina. bana bek inandirici gelmedi #7117657 numarali entariyi okuyunca.

kıza öröyin yüklemesi yapın...

osuruklu

(30.11.08)

verdiğiniz fiyat über kalite kokain'in ederidir avrupa dolaylarında. eroin çok daha ucuz. çok pis şeyler ama bunlar hep. öldürüyor, süründürüyor hırpalıyor duvardan duvara adamı. çok yanlış.

passenger

(30.11.08)

altın 25$/gr platin 66$/gr iken "orlon yün" o kadar pahalı olmaz.
"american gangster" filmi ve "breaking bad" den yola çıkarak; o paket fiyatı olabilir diyorum 250gr ya da yarım okka gibi.

s man chen

(30.11.08)

narkotikte çalışan bir polis arkadaşıma bu soruyu sorduğumda ülkeden ülkeye değiştini öncelikle kalitesine sonra da uyuşturucunun o ülkeye giriş zorluğu, kullanımı ve satışı durumunda yasal yaptırımlara göre değişeceğini söylemişti. örn; arabistanda direkt idam. bu işle uğraşan adam yakalandığında idamlık olduğunu bildiğinden istediği rakamı rahatlıkla çekebilir ve de müptelasından o parayı alırmış. uyuşturucuyu üreten ülkelerde ise afganistan, bilumum güney amerika ülkelerinde ucuzmuş. bir de mafya tekeli ve de rüşvet çarkı durumu. italya'da temiz eller operasyonu öncesinde birçok bürokrata ve polise rüşvet yedirdiği için mafya rahatlıkla köşe başında nohut pilav satar gibi uyuşturucu satabiliyormuş.

edit: şimdi aklıma geldi de haberlerde çıkardı şu kadar kilo / ton şu cins uyuşturucu yakalandı piyası değeri şu kadar milyar / trilyon tl diye. egm sayfasından narkotik şube kısmına girip operasyon haberlerine bakabilirsiniz.

edit 2: kısa bir google araması sonucu (git: www.nethaber.com)

Toplam 28 milyon dolar değerinde 565 kilo eroin
28.000.000 / 565.000 = 49,50 * 1,56 = 77,22 ytl

sözlükçü not : iyi para
ayrıca göğüs kabartan link : narkotik.iem.gov.tr

haberden not: Başka bir deyişle BEŞ YIL İÇİNDE Narkotik operasyonlarında 57 TON (uyuşturucu, uyuşturucu madde yapımında kullanılan yan ürünler, ham maddeler) MADDE yakalaması gerçekleşmiştir. (bu istatistik sadece istanbul narkotik şube için geçerli türkiye'nin tamamı dahil değildir.)

phonex

(30.11.08)

mrtksn'ın değindiği eroin fabrikaları: www.yuzde52.org

dehri

(30.11.08)

500 dolar doğrudur.

entry'de yazanlar da toptan fiyatlar..

co2s2

(01.12.08)

(7)

internet kablosu..

ocanal

Öncelikle durumu basitçe anlatayım.

Elimde iki tane bilgisayar var. Birisi masaüstü birisi laptop. Bazen ikisiyle birlikte internete girmek istiyorum.Ama interneti komşularla paylaştığımızdan ne modemde yeni bir kablo takacak bir yer var ne de ben iki katı para ödemek istiyorum

soru-1

Modem üst komşumda dolayısıyla benim modemle hiç ilgim yok. Sadece bana gelen bir tek internet kablosu var. Bana öyle bir alet lazım ki bu tek internet kablosundan bana iki çıkışlı internet versin istiyorum. Böyle bir alet var mı? Varsa nasıl bişeydir? Pahalımıdır ucuz mudur?

soru-2

eğer ki birinci soruya cevabınız 'evet var' ise internet performansında nasıl bir değişim olur. ben bu aleti kullanarak iki bilgisayarla internete girersem yavaşlama mutlaka olacaktır. Sorum tam olarak şudur ki ben bu aleti kullanarak sanki modeme iki ayrı kablo takmışım gibi mi çalışır yoksa tek tablodan gelen internetten mi paylaşılır?

ocanal

(22.11.08)

1 evet
2 cihazın hub, switch ne dersen işte. 4 lüleri var en ucuzundan 20-30 lira mı neydi en son.
2. nin alt sorusu elbette modeme iki kablo takmış gibi olursun. eğer komşun modemden özel bir ayar yapmadıysa (mac adres filtresi, ya da şu portlu kullanıcı bu kadar mbit hıza erişebilsin gibi) ki zannetmiyorum. gelen hızı sömürürsün. komşunda bir bilgisayar olduğunu varsayıyorum sende de bir tane var ve bağlantınız 3 mbit, aynı anda yoğun olarak kullanmaktasınız. 1,5 - 1,5 paylaşırsınız ancak sen iki tane kullanırsan switch cihazı ile olay 1 komşu, 1 senin masaüstü, 1 mbit de senin laptop. karlı çıkarsın açıkçası ama bağlantıyı o kullanmazsa bu sefer 3 lük bağlantı senin 2 bilgisayar arasında 1,5 - 1,5 paylaşılır.

not: değerler, ortalama olsun diye böyle sallanmıştır. hata varsa uzman bir arkadaş elbette düzeltecektir.

phonex

(22.11.08)

hub'lar var.10-15 ytl'ye edinebilirsin. 1'e 5 çıkış falan veriyorlar genelde en küçükleri bile. internet hızıda başka bir etken yok ise modemden toplam 5 kablo çıkıyor ise bu şekilde 6 çıkıyormuş gibi olur. yani sana gelen internetin yarısını almazsın toplamdan pay alırsın.

insantaklidiyapanmaymun

(22.11.08)

soru-1: size 6 ya da 8 portlu bir switch lazim. o da fazla bir mebla degil. yaklasik 15-20 ytl civarinda.

soru-2: bu durumda genel modemin baglantisini paylasirsiniz.

trimpot

(22.11.08)

peki ikili olanı var mıdır? Daha fazla bilgisayarım olmayacak ve interneti evden başkasına habersiz vermeyi düşünmediğim için sadece 2 li yeter bana.

🌸ocanal

(22.11.08)

ikili yok minimum dörtlü var zaten olsa da arada fiyat farkı olmaz ki sana en az iki li değil üçlü lazım çünkü komşudan gelen kabloyu da hub a takman lazım. diğerini de kullanmazsın zaten.

phonex

(22.11.08)

Aynı sistem bizim evde var. Alt komşudan kabloyla aldığımız bağlantıyı switch vasıtasıyla ev arkadaşım ve bana pay ediyoruz. Üstelik alt komşuda bulunan modemin başka çıkışı olmadığı için oraya da bir switch taktık. Sonuç olarak; bir sorun yok, bağlantıyı da sömürüyoruz. Fazla ethernet port'u da göz çıkarmaz, laptop'ını kapan gelir, multiplayer oyun atarsınız falan. Güzel şeyler bunlar.

Burada da işine yarayabilecek ürünler mevcut: www.hepsiburada.com

shangrilla

(22.11.08)

ben 1 giriş 2 çıkış olarak sanıyordum. Anladığım kadarıyla giriş çıkış fark etmediğinden en az 3 lü lazım. Verdiğiniz bu bilgiler için teşekkürler.

🌸ocanal

(22.11.08)

(6)

adsl

elbar

kablolu modeme bağlı bir bilgisayardan sahibinden habersiz nasıl veri indirilir allahaşkına,kardeşim işteyken bilgisayarı kullanılıyor gözüküyor,bunu ekim faturası geldiğinde anlıyor,ekim ayının son günlerinde olmuş,zaten kotayı aşmamış ama şimdi kasım ayındayız fatura geldiğinde anlıycaz yine kulla

elbar

(22.11.08)

(git: adslkota.ttnet.net.tr) burdan adsl kullanıcı adı ve şifreniz ile 12 saat gecikmeli olarak kullanım olup olmadığını görebilirsiniz. kesin emin olmak için 24 saat hiçbir şekilde kullanmayın hatta telefon kablosunu çekin. sonra kontrol edin eğer dediğiniz gibi bir kullanım varsa sorunu gerizekalı ttnet'in olayıdır. şöyle anlatayım. faturalandırma ve kotalama istatistiği durumu adsl ttnet kullanıcı adlarımız üzerinden yapılır. ben tatillerde ailemin evine gittiğimde evimdeki modemi kapatıp bana ait kotasız kullanıcı adı şifremle kuzenin modemine kaydedip onun bilgisayarından işlemleri ve downloadlarımı yapıyordum. bu kota harcamalarım kuzenin kotalı hesabına değil benim kotasız hesabıma kaydediyordu. aslında bu bir nebze güvenlik açığıdır. eğer kullanıcı kotalı olursa bu durumda kota aşımı kullanana değil şifre sahibine fatura edilir. kullanıcı adı ve şifresini kontrol ederken bir şekilde bağlanılan hattın numarasına da kontrol etmek zorundaki bunun önüne geçsin.

kıssadan hisse sanırım sizinki de bu hesaptır. birisi kullanıcı adınızı ve şifrenizi biliyor hatta durun tahmin edeyim. adinizsoyadiniz@ttnet 123456 dir. bunun için yukarda verdiğim adresten şifrenizi değiştirebiliyorsunuz online olarak. ordan değiştirin ve tabii modemin ayarlarından bu şifreyi de girin ki bağlanamama probleminiz olmasın.

phonex

(22.11.08)

şifreyi değiştirdik ancak modeme yeni şifreyi henüz giremedik bağlantı kopuyor çünkü sürekli,hala da kullanıyormuş bizim hattı,bu akıllı arkadaşı tespit etmek mümkün mü peki, ttnet kesinlikle kabul etmiyor böyle bir durumu,izah ettik telefonda kem küm dışında bir cevap gelmedi.

🌸elbar

(22.11.08)

bre zındık! bre melun! hiç ttnet'te soun mu olurmuş!
işin esprisini geçelim. şifreyi değiştirmişsiniz güzel olmuş. elbette mümkün bu akıllıyı ancak bunu ttnet yapabilir o da yasal prosedür falan filan ister uzun iş. "uğraşacağım ebesine atlayacağım o adamın" derseniz savcılığa dilekçe, ordan savcılık inceleme ister ya da mahkeme kararı çıkartılır ancak o zaman ttnet size yardımcı olur. o direkt size değil savcılığa yazar durumu. asıl sorunuza gelirsek ancak arkadaşın bir şekilde kopması lazım. koptuktan sonra zaten şifre değiştiğinden kendisi bağlanamayacaktır. işiniz arkadaşın internette işinin bitmesine bağlı.

not: burda yağmur var. standart olarak ortalama 2 saatte bir modem kapatmak gerekiyor. yağmurlu havaysa şansınız yüksektir.

phonex

(22.11.08)

@phonex: senin dedigin olmaz abi. adsl kullanici adi ve sifresi telefon numarasiyla ilintili. yani kendi kullanici adinla ve sifrenle baska bi telefon hattindan baglanamazsin.

osuruklu

(22.11.08)

@osuruklu
bahsettiğim durumu bundan 1 yıl önce kadar gayet rahat yapıyordum ancak 1 yıldır denemedim. o dönem ilintili değildi. test imkanım olsa aslında tekrar test etmeyi düşünüyorum ne yaptılar diye ama arkadaşın durumu karşısında aklıma ilk bu geldi.

phonex

(22.11.08)

@osuruklu olmaz bence de,hatta inanamadık faturaya bakıncaya kadar,işteyken,gecenin bir körü hep internet kullanılmış,download falan herhalde çünkü bayağı giydirmiş,sence ne olabilir,phonex in dediğini yaptık bekliyoruz işte.

🌸elbar

(22.11.08)

(3)

voip turkiye'de neden yok

outshined

turkiyede yasadigim yillarda telefon faturasindan soguslenen biri olarak konusuyorum. bu voip uygulamalari niye yok turkiye de hala? su anda skype ile yilda 30 dolara abd sinirlari icinde istedigim cep-ev telefonu farketmeden arayabiliyorum ve sinirsiz konusabiliyorum.

simdi bile is ilerledi magic jack diye birsey cikti. aleti usb'ye telefon kablosunu da buna bagliyorsun yilda 19 dolara istedigin kadar konus. isin ilginci turkiye'ye gittiginde de amerikayi internet ustunden bu alet ile ucretsiz aramak mumkun.

demek istedigim su ki, madem turkiyedeki alt yapi bu aleti destekliyor neden kimse kalkip boyle bir servis (voip)vermiyor. telefon sirketleri zaten yeterince milleti soydular daha da soymak islerine gidiyor herhalde tek aciklamam bu. eger bu konu hakkinda bilgisi olan varsa yazsin lutfen...

outshined

(22.11.08)

şu an voip hizmeti veriliyor, koç.net in arçelik ve beko mağazalarından satışa sunduğu Biri adsl internet paketi ile voip hizmeti alabiliyorsunuz. Paketle birlikte verilen Airties Wav-180 modem üzerinde bulunan çift voip ile bu hizmet sayesinde ev faturasında %30 ile %60 arasında indirim sağlattırıyor. şu an için uluslararası, şehirler arası ve cep telefonu aramalarında geçerli. 2009 ortalarına doğru şehiriçi de giricek sanırsam.

foca fatihi

(22.11.08)

voip wise diye bir program vardı sanırım. 10 € alınca 3 ay boyunca tr deki sabit hatlar ücretsiz (sitesinde birçok ülke var) ama gsm in özel bir tarifesi vardı. yanlış anımsamıyorsam adamların gsm tarifesi iki farklı gsm ve sabitten gsm aramasından daha ucuzdu. neden vermiyora gelince bugün internetten tutun gsm kadar bütün operatör ve servis sağlayıcılar genel türk telekom alt yapısını kullanmakta ve "ben şu parayı istiyorum banane banane" deyince mecbur fiyatlar söğüşleme düzeyinde oluyor. ayrıca rekabet kurumu var. turkcell de çalışan bir arkadaşım, turkcellin bu laptoplara takılan pcmcia modem ile birlikte kampanya düzenleyip 3 gb kotalı edge hızında (elbette destekleyen bölgelerde haricinde gprs ile) aylık 19 liraya vermek istediğini söylemişti. malumunuz bu şekilde adsl bile alsanız 10 lira sabit hat bedeli sebebiyle 29 a geliyor ayrıca dağda bayırda internet olayını saymıyorum bile. kendisinin yalancısıyım türk telekom rekabet kurumuna giderek olayı daha başlamadan durdurmuş.

phonex

(22.11.08)

şehiriçi görüşme lisansı satılmıyor türkiyede. onunda etkisi büyük.

darknum

(22.11.08)

(3)

Kongrede calacak caz grubu

gimbal

2009 Nisan ayinin ortalarinda Marmaris'te gerceklesecek bir kongremiz var. Konusu sinirbilimleri.
Genel olarak hekimler, akademisyenler ve ogrenciler olacak diyebiliriz.
Kongrenin sosyal programinda cikartmak uzere bir grup arayisina girdim.
Oneri bekliyorum,

Kriterler sunlar

+cok buyuk, cok unlu veya cok pop olmamasi
+caz gruplari (trio, quartet veya daha buyuk) kabulumuzdur.
+nardiste her gun raslayabilecegimiz bir grup yerine belki etnik ogeler kullanan, farkli enstrumanlar barindiran, akilda kalici olsa hos olur
+kongrenin dahilindeki bir konserde oldugundan seyircilerin marmarise gelmekteki amacinin konseri dinlemek degil kongreye katilmak oldugunu dert etmeyecek nitelikte olmasi

su ana kadar buldugum isimler:
Sarp Maden (ve beraberinde Quartet Muartet, Trio Mrio seklindeki Sarp Maden acilimlari)
www.myspace.com

quartet muartet
www.myspace.com

Evo trio
www.evotrio.com

3 sebep
www.myspace.com

ucabildiginiz kadar ucun, thrash metal sozkonusu degil (tharath, sozum sana)

gimbal

(14.11.08)

(bkz: blue print project)
piyanist aşkın arsunan önderliğinde kurulmuş bir grup. Geçen 19 ekim gecesi Alanya 6. Jazz Günleri'nde dinlemiştim. Gayet güzel bir sahne performansları vardı.

phonex

(15.11.08)

merhabalar, evo trio grubunun gitaristi aynı zamanda bir sözlük yazarı (randyrhoads), pek sözlüğe bakmıyor bu aralar ama ben haber edeyim isterseniz bir iletişime geçin.

edit: pardon ekşiduyuru kullanıcısı olduğunuzu görmemişim, [email protected] adresinden iletişime geçebilirsiniz, aynı zamanda www.myspace.com/evotrio adresinde grubun yeni kayıtları mevcut.

sahtepetrucci

(15.11.08)

www.myspace.com/teneffus

ulaşmak isterseniz [email protected]

bu soruyu okudu kendisi, direkt konuya girilebilir.

yedek ruh

(16.11.08)

(2)

youtube googlevideo etc. bu siteler teknik olarak nasil calisir?

rusdemezale

iyi geceler roma,

yani, tahmin ederim ki, cok buyuk bandwidth vardir bunlarda.
load balancing icin en az 1000 tane server vardir.

yaklasik olarak bu tur teknik info'yu nerden bulurum.
hangi programlama diliyle yazilmislardir.

data filesystem'de mi duruyo, yoksa boyle cidden buyuk cache filan mi kullaniyolar?
yuklenilen data miktari nedir, dynamic upload/download ne kadardir?
indexlerken data'yi nasil bi approach izliyolar.

yani her turlu teknik info 'ya ihtiyacim var.
merakli suser'lardan haber beklerim.

rusdemezale

(12.11.08)

(bkz: http://computer.howstuffworks.com/youtube.htm)

phonex

(13.11.08)

yani bu isleri biz yapamaz miyiz? give up mi yani daha baslamadan :( hoyratca, nedensizce....
ne bileyim boyle spesifik bi alanda bu hizmeti versek, boyle turkiye tabanli bisey for the beginning. mesela sirf tr filimleri olabilir, bunu imdb'ye link atip, yorum yaptirip versek. millet de film odemek icin para odese. 1 $/film/person/izleme mesela...
cok yatirim gerekir mi acep.
meraklisina gelin ortak boyle bi firma kuralim diyorum.

🌸rusdemezale

(13.11.08)

(12)

e-mail adres tavsiyesi

robin crusoe

kendi isim ve soyismimle bir domaine sahibim. www.isimsoyisim.com şeklinde. istiyorum ki bu adresimi mail adresi olarak da kullanayım ancak mail için bir ön ad bulamıyorum. isim soyisim adreste olduğu için ne yapsam saçma geliyor kulağıma. "(...)@isimsoyisim.com şeklinde olabilir mesela" gibi öneril

kendi isim ve soyismimle bir domaine sahibim. www.isimsoyisim.com şeklinde. istiyorum ki bu adresimi mail adresi olarak da kullanayım ancak mail için bir ön ad bulamıyorum. isim soyisim adreste olduğu için ne yapsam saçma geliyor kulağıma.

"(...)@isimsoyisim.com şeklinde olabilir mesela" gibi önerilerinizi bekliyorum. bi el atıverin.

robin crusoe

(12.11.08)

sitenin içeriğine bağlı olaraktan [email protected] olabilir mesela..
hiç mantıklı bişi bulamadın, nickini korsun [email protected] diye (:

thefalloftekin

(12.11.08)

[email protected]
[email protected]
[email protected]

badseed

(12.11.08)

[email protected]

deckard

(12.11.08)

ben [email protected] şeklinde kullanıyorum. diğerleri çok uzun geliyordu. (malum carbon copy) ama ingilizce olması benim de hoşuma gitmiyor pek. ayrıca insanlar anlamakta güçlük çekebiliyorlar...

tranko buskas

(12.11.08)

[email protected]

derectus

(12.11.08)

bu şeylerden pek anlamıyorum da merak ettiğim için soruyorum; isim@soyisim şeklinde olmuyor mu? öyle olsa daha güzel durur sanki.

light beam

(12.11.08)

@light beam

öyle olmuyor malesef. domaini ne şekilde aldıysanız mail adresini de onun başına getiriyorsunuz. (domaininiz www.domain.com ise [email protected], [email protected] gibi)

öneriler için teşekkürler. aslında [email protected] olabilir.

yok mu şöyle daha vurucu öneri. :)

🌸robin crusoe

(12.11.08)

[email protected]

arkadaşlar adresi görünce "ne megolaman adammışsın" dese de ben seviyorum.

phonex

(13.11.08)

[email protected]
şeklinde bir örnek görmüştüm.

ophelia

(13.11.08)

[email protected] vardı. bence denemeye değer.

elcezire exclusive

(13.11.08)

Ben de email@ diyecektim. mail@ denmis zaten. Iletisim@ de fena degil. Ismini tekrarlamak istemiyorsan bu tip sozcukler mantikli.

wpi

(13.11.08)

[email protected] ' u kimse yazmamış mı ben mi göremedim??

charlesbukowskiineksi

(13.11.08)

(2)

bilgisayardan telefonla konuşmaca

kibritsuyu

şimdi bilgisayarda faks modem kartı var, telefon hattına da bağlı. faks çekmek için kullanıyorum. hata faks numarasnı çevirdiğim kişi telefonu açınca sesini hoparlörlerden durabiliyorum. e mikrofonlu kulaklık da var. ben bilgisayardan telefonla konuşamaz mıyım bir şekilde? yani ne bilyiim arandığımda bilgisayar ötsün, kulaklığı takıp açayım konuşayım. ya da numara çevireyim birini arayayım konuşayım?

eskiden terminal ekranı vardı atdt 1234567 diy çevirir arardık da şimdi nasıl oluyor o iş?

kibritsuyu

(12.11.08)

advanced call center diye bir program hatırlıyorum tabii modemle uyumlu olması falan lazımdı çalışması için. caller id, telefon istatistiği (arama zamanı, kaç kez çaldı, telefon açıldı ya da açılmadı gibisinden kayıt) telesekreter özelliği, konuşmayı kaydedebilmesi gibi özellikleri olan bir programdı.

phonex

(12.11.08)

Madem telefonla konuşmak için bilgisayar karşısında mikrofon ve kulaklık kullanacaksınız numarayı türk telekomdan çevirmeyin voip kullanın çılgınlar gibi para cebinizde kalır.

3200

(12.11.08)

(5)

DGS ile Açık Öğretim Fakültesine başvurmak ve de İşletme mi İktisat mı sorunsalı?

phonex

başlıkta amaç kısmen anlaşılmıştır sanırım. bilgisayar teknolojisi ve programlama önlisans mezunuyum. açıköğretim hazırlık programına (intibak) başvuracağız. (bkz: kendinden çoğul gibi bahsetmek) şimdi aklıma takılan noktalar şunlar;
* iktisat ya da işletmeye başvuru hakkım var. amaç askerlik ötelemek, (bkz: askerden kaçarken akademik kariyer yapmak) takıntısız, mümkün mertebe çok az hatta hiç çalışmayarak okulu bitirmektir. diyorlar ki işletme rahat, iktisat kazık, diyorlar ki sayısalcı bir kafan var ezberde zorlanıyorsan iktisatı seç, işletme ezber işi gerektirir. başvurunun süresi bitmek üzere iken hâlâ kafam buna takık durumda. şimdi deseler ki, ver 10 bin lira al sana diploma, hemen tamam derim. işletmecilik ya da iktisatçılık yapacak değilim. kısa dönem askere hangi yoldan daha kolay gidilir?
işletmeyle mi iktisatla mı?

phonex

(12.11.08)

aynı dertten mustaribiz. ben yallah diyip işletme yazdım.
bakalım...

flame of feanor

(12.11.08)

matematikle aran yoksa iktisat başını ağrıtır, işletme kolayına gelir. ancak iktisatın bir anabilim dalı olduğu gerçeği de var tabi.

robin crusoe

(12.11.08)

işletme daha kısa yol gibi.

nesfit

(12.11.08)

intibak süresinde askerlik tecil işlemleri yapılmıyor!

bu şu demek oluyor aöf sizden kayıt için askerlik durum belgesi istiyor. ama askeriyede hazırlık/intibak durumunda olduğunuzdan bu belgeyi sunmuyor. çünkü öğrencilik sayılmıyor intibak. tekrar geri dönüp aöf'ye kayıt yaptıramıyorsunuz. böyle ortada kalıyorsunuz böyle.
en iyisi öss ile aöf de 4 yıllık bir lisans programı yazarak paşa paşa 4 yıl okumak.

winsome

(13.11.08)

@winsome önlisans mezunu olmam dolayısıyla iki yıllık tecil hakkımı geçen yıl kullandım. Bu sebeple o konuda bir sıkıntım yok. Sıkıntı eğer intibakı veremezsem olur. İşte o zaman sı.arım. Tekrar intibak okuyamam. ASAL onu da saymaz askere gel koçum der.

🌸phonex

(13.11.08)

(5)

mönitörden elektrik çarpması?

faust

philips 107e6 model eski bir monitörüm var. haddinden fazla bir elektirik çarpması oluyor ekrana dokununca. hai şu parmak uçlarımızı hafif karıncalanır gibi yapıp hoşumuza giden türden değil. bildiğin çarpıyor alet.öyleki anında geri çekiyor refleks olarak. tabi her zaman olmuyor. herkese aynı anda olmuyor. misal bazen beni çarparken arkadaşı etkilemiyor. tamam insanda da elektirk var vs. ama böyle kuvvetli çarpması normal mi? elektirk mi kaçırıyor bu meret?

faust

(12.11.08)

monitör fişinin takılı olduğu prizin topraklamasında sorun olabilir mi?

phonex

(12.11.08)

çok enteresan bir şey önereceğim, monitörün elektrik fişini önceki konumuna göre ters takınız belki sorununuz hallolabilir.

allezz

(12.11.08)

hızlı cevaplar için teşekkürler öncelikle.

@phonex
net bir bilgi sahibi değilim. topraklamada sorun varsa nasıl halledilir diye sorsam çok mu olmuş olurum?

@allezz
ilginç bi öneri. deneyelim. sonucu yazarım buraya.

🌸faust

(12.11.08)

fişi taktığın priz (üçlüdür, duvardadır) ona baktığında üst ve alt kısmında içe doğru metal aksam vardır. prizin üst ve alt kısmında bulunan küçük boyutlu açık metale temas edecek şekilde bulunması lazım bunların. bu yoksa ya da tahribat görmüşse (genelde ütü kaynaklı fazla yük binmesinde prizin erimesi, patlaması ya da oynanıp metal aksamın kırılması vs..) prizi, topraklı bir prizle değiştirin. bunu bilen birine yaptırın ki elbette çarpılmayın sonra bunlar başıma @phonex yüzünden geldi demeyin eğer ev eskiyse (çocukluğumun geçtiği izmirdeki müstakil evim gibi) evin topraklama hattı olmayabilir. (en az 25 senelik evlerden bahsediyorum hatta sıva üstü döşeme olanlardan falan) ben bu durumda oda da kullandığım prizin topraklamasına tel bağlayıp (elbette çıplak tel değil) oda penceresinden sarkıttıktan sonra toprağa sokmuştum. (meslek lisesi öğrencisi her işi bilir ve yapar) kısaca maddelendirirsek;
* evin elektrik döşemesinde topraklama yapılmış mı? eski ev ise sorunlu olabilir. bunu evin büyüğü ya da sahibi bilir.
* prizin topraklamasını kontrol edin. sorunluysa değiştirin.
* bu işleri bilen/tecrübeli birine yaptırın. al işte bak eğildim, çatal görünüyor, ustayım yaparım diyen arkadaşınıza kanmayın. merakınıza yenilip sizde kurcalamayın. elektrik çarpar.

phonex

(12.11.08)

antistatik temizleme spreyleri de işe yarayabilir.

leylak sarabi

(12.11.08)

(1)

Süresi dolan domain?

alkolik imam

Tescil üresi dolmuş olan domainimin süresini uzatmak istiyorum. Fakat bunu sadece tescil işlemini ilk yapmış olduğum firmadan mı yapabilirim? Çünkü bildiğim kadarıyla yaklaşık 6 ay kadar düşmüyor o domain. Ve böyle olunca da diğer firmalarda tescilli olarak görünmekte.

alkolik imam

(12.11.08)

godady.com için bildiğim standart şudur (genelde üç-beş aynıdır)
* domain bitimine 1 hafta kala transfer yapılamaz.
* süresi biten domain 1. ay içinde ufak bir farkla tekrar uzatılabilir.
* süresi biten domain 2. ay içinde 100 $ yakın bir fiyatla uzatılabilir.
* süresi biten domain 3. ay sonunda karışılmaz eğer hiti veya sıkça sorgulaması yapılmış bir domain ise (bunun istatiğini tutan yerler varmış) domain sale firmaları üstüne çöküp hemen yeniledikten sonra fahiş fiyata satabiliyorlar.

domainin tescil yeri neresiyse ordan bir yıllık daha uzattır sonra da istediğin yere transfer yaptırırsın. şu an eski domain tescil yerinden başka gidecek bir yerin yok.

phonex

(12.11.08)

(5)

Youtube video ekleme

punkertifo

Efendim, hamdolsun Youtube'a girebiliyorum. Ancak, bir video yüklemek istediğimde, o sevimsiz, kırmızı "engellenmiştir" yazısını karşımda buluyorum.
Buna bir çözümü olan var mıdır acep?

not: Bu arada video upload edince;
lax-v137.lax.youtube.com şeklinde bir domain'e yöneliyor.

not2: Hosts dosyası ile oynayarak, diğer yasaklı siteleri de açmak mümkün mü? Eğer mümkün ise, bu sitelerin iplerini nasıl öğrenicem?

not3: Ne olur olmaz dışarıya kapattım.

Teşekkür ederim yahu!

punkertifo

(11.11.08)

hosts dosyasına *.youtube.com yazıp eklersen sanırım video ekleyememe sorunun çözülür. diğer sitelere de sanırım mümkündür. yasaklı adresi whois.domaintools.com şeklinde belirtirsen sayfanın ortalarında Server Data başlığı altında sunucunun ip adresini lokasyonunu falan veriyor. o ip adresini de hosts dosyasına domain ile birlikte eklersin.

not: önerilen işlemler tarafımdan test edilmemiştir. çalışıp çalışmayacağı da muammadır.

phonex

(11.11.08)

Yok, denedim olmadı. Yine de sağolasın ilgilendiğin için.

🌸punkertifo

(12.11.08)

youtube jacker indir kur pc ye düzelir sanırım ben öyle yapmıştım zamanında, virüs,trojan falan yok gönlünü ferah tut :)

from brain to fingers

(12.11.08)

(bkz: http://www.evernote.com/pub/hecatomber/public#e4228511-7534-404e-9fe0-0e2be06de27d)
yukarda belirttiğim adreste eleman youtube'un kullandığı tüm ip adresleri, domain ve sub domainleri liste halinde vermiş. bu dosyayı olduğu gibi hosts dosyasının içine gömersen sorunun ilelebet düzelecektir. (sanırım) diğer siteler içinse belirttiğim yöntemi kullanırsın ancak youtube gibi yoğun kullanımlı bir site olup da birden fazla ip kullanma olayı varsa onun da bir ip listesini bulman gerekecektir.

phonex

(12.11.08)

çok teşekkür ederim, bu ipler sayesinde işimi rahatça görüyorum artık =)

🌸punkertifo

(13.11.08)

(1)

[ joomla ] tasarımı başka bir server üzerinde yapmak

enola gay

şimdi bir şirket için web design işine girdim. joomla ile yapacağım. fakat şirket domain ve hosting şifrelerini vermiyor. neyse... tasarımı yap cd ile ver diyorlar.

bu durumda: benim kendi domainim olan www.bilinmeyenler.net üzerinde klasör açıp joomla dosyalarını oraya extract edip tüm tasarımı burada yaptıktan sonra tüm klasörleri, tasarımını yaptığım server a direk upload edersem orada da çalışır mı?

ne önerirsiniz bu konuda? bilgisayarına server kur derseniz ortada kalırım çünük mysql database vs. de kullanıyor bu joomla.. yani hiç anlamam o işlerden...

önerileriniz nedir? hiç sorun yaşamadan başka hosting üzerine yapabilir miyim bu işi?

enola gay

(18.02.08)

sorun çıkacaktır. çünkü joomla kurulum sırasında bilindiği üzere bazı bilgiler istiyor ve sitenin kurulu olduğu yolları local olarak configuration.php dosyasına yazıyor. bir mysql de otomatik oluşturduğu tabloları phpmyadmin ya da mysql front kullanarak şirket sunucusuna aktarman gerekir. daha sonra joomla dosyalarını şirket sunucusuna aktarır ve configuration.php dosyasını baştan düzenlersin. düzenlemen gereken birkaç satır var.
$mosConfig_absolute_path -sitenin sunucu üzerindeki lokal yeri
$mosConfig_cachepath -sitenin sunucu üzerindeki geçici dosya lokal yeri
$mosConfig_live_site - sitenin http adresi
tabii e-posta sunucusu ve mysql database bilgileri de farklıysa onları da bulup değiştirmen gerekecektir.

phonex

(18.02.08)