paradoxical
askinin gitara baglandigi kisimla ilgili fiziksel bir sorun yasanmakta ve tamir ettirmek istemekteyim. isini gayet iyi yapan ve istanbul avrupa yakasinda (ikinci tercih anadolu yakasinda) bu isi en iyi yapan yer neresidir, kimdir?
askinin gitara baglandigi kisimla ilgili fiziksel bir sorun yasanmakta ve tamir ettirmek istemekteyim. isini gayet iyi yapan ve istanbul avrupa yakasinda (ikinci tercih anadolu yakasinda) bu isi en iyi yapan yer neresidir, kimdir?
0
Uğur Abi!
Taksim/Tünel'de kendi atelyesi var. Yolu tarif ediyorum, sıkı tutun:
Tünelden Karaköy'e inen caddeden(müzik mağazalarının olduğu) aşağı doğru inmeye başla. 100 mt. gitmeden yol 3e ayrılacak(Biri düz Karaköy'e devam eden, diğerleri sağdan ikiye ayrılan). En sağdaki yola gir. 10 mt önünde solda Kıvılcım Drum Shop'u göreceksin.
Ya da Tünel'e gidince direk Kıvılcım drum shop'u veya stüdyo la'yı sor(Bu ikisi yanyana zaten), daha kolay olur bulman.
Neyse Kıvılcım'ın solundaki pasaja gireceksin, içeride çay ocağı vardır. O pasajın en üst katına çıkacaksın(çay ocağını görmeden çıkma derim, inan sebebini bilmiyorum). Uğur abi 24 saat oradadır.
Güzel yüzlü, iyi sohbet bir abimizdir...
edit: Güler yüzlü olacak o, yalana da gerek yok hani...
Taksim/Tünel'de kendi atelyesi var. Yolu tarif ediyorum, sıkı tutun:
Tünelden Karaköy'e inen caddeden(müzik mağazalarının olduğu) aşağı doğru inmeye başla. 100 mt. gitmeden yol 3e ayrılacak(Biri düz Karaköy'e devam eden, diğerleri sağdan ikiye ayrılan). En sağdaki yola gir. 10 mt önünde solda Kıvılcım Drum Shop'u göreceksin.
Ya da Tünel'e gidince direk Kıvılcım drum shop'u veya stüdyo la'yı sor(Bu ikisi yanyana zaten), daha kolay olur bulman.
Neyse Kıvılcım'ın solundaki pasaja gireceksin, içeride çay ocağı vardır. O pasajın en üst katına çıkacaksın(çay ocağını görmeden çıkma derim, inan sebebini bilmiyorum). Uğur abi 24 saat oradadır.
Güzel yüzlü, iyi sohbet bir abimizdir...
edit: Güler yüzlü olacak o, yalana da gerek yok hani...
0
mortanius
Şimdi, benim maruzatım şöyle;Halihazırda artık bazı tuşları basma yetisini kaybetmeye yaklaşmış Nokia 7610 modeli telefonumdan daha üst model bir telefona terfi etmek istiyorum. Fakat başlıkta sıraladıklarım arasında kaldım.. Son 1 haftadır iphone'a kaydı gönlüm. Fakat Türkiye'de satılmıyor tabii ki
Şimdi, benim maruzatım şöyle;
Halihazırda artık bazı tuşları basma yetisini kaybetmeye yaklaşmış Nokia 7610 modeli telefonumdan daha üst model bir telefona terfi etmek istiyorum. Fakat başlıkta sıraladıklarım arasında kaldım.. Son 1 haftadır iphone'a kaydı gönlüm. Fakat Türkiye'de satılmıyor tabii ki ve Amerika'dan getirtme/yollatma gibi bir ihtimalim de yok. Yurtdışından yollayan birilerine de ne kadar güvenebilirim orası ayrı. Her neyse.. Tabi Türkiye'de illa vardır kaçak getiren, kırdıran(crack), satan.. Fakat böyle bir araştırma da yapmadım ve fiyatları konusunda da bir bilgim yok.. Türkiye'de iphone alabilir miyim? Nasıl alırım? Piyasası ortalama ne kadardır?? Bilginiz varsa bunları paylaşabilirseniz sevinirim..(Not: bu arada şu an Ankaradayım.Ama Temmuz ayı içerisinde İstanbul'a da gelebilirim..)
Bunun dışında diğerleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?? N95 8GB biraz fazla kalın gibi, taşınabilirliği konusunda pek iç açıcı değil. Ve fiyatı da şimdilik gereğinden biraz fazla tuzlu gibi.. Tabii ki özellik bakımından harika. Beni çeken de bu zaten ama ince/zarif/şık/taşınabilir olması da önemli bir faktör..
Blackberry'leri de şıklığı ve fonksiyonelliği yüzünden düşünüyorum açıkçası.
Telefonda kesinlikle olmasını istediğim özellikler ise:
+ Wireless
+ MP3 Player
+ işletim sistemi (Symbian OS veya Windows Mobile vs vs.. anladın sen onu ;)
+ Kamerası da iyi olabilirse çok güzel olur..
Biraz fazla uzun oldu, farkındayım ama kafam çok karışık ve ancak bu kadar toparlayabildim. :-s
Okuma ve cevap yazma zahmetini gösterenlere şimdiden teşekkürlerimi sunarım...
Halihazırda artık bazı tuşları basma yetisini kaybetmeye yaklaşmış Nokia 7610 modeli telefonumdan daha üst model bir telefona terfi etmek istiyorum. Fakat başlıkta sıraladıklarım arasında kaldım.. Son 1 haftadır iphone'a kaydı gönlüm. Fakat Türkiye'de satılmıyor tabii ki ve Amerika'dan getirtme/yollatma gibi bir ihtimalim de yok. Yurtdışından yollayan birilerine de ne kadar güvenebilirim orası ayrı. Her neyse.. Tabi Türkiye'de illa vardır kaçak getiren, kırdıran(crack), satan.. Fakat böyle bir araştırma da yapmadım ve fiyatları konusunda da bir bilgim yok.. Türkiye'de iphone alabilir miyim? Nasıl alırım? Piyasası ortalama ne kadardır?? Bilginiz varsa bunları paylaşabilirseniz sevinirim..(Not: bu arada şu an Ankaradayım.Ama Temmuz ayı içerisinde İstanbul'a da gelebilirim..)
Bunun dışında diğerleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?? N95 8GB biraz fazla kalın gibi, taşınabilirliği konusunda pek iç açıcı değil. Ve fiyatı da şimdilik gereğinden biraz fazla tuzlu gibi.. Tabii ki özellik bakımından harika. Beni çeken de bu zaten ama ince/zarif/şık/taşınabilir olması da önemli bir faktör..
Blackberry'leri de şıklığı ve fonksiyonelliği yüzünden düşünüyorum açıkçası.
Telefonda kesinlikle olmasını istediğim özellikler ise:
+ Wireless
+ MP3 Player
+ işletim sistemi (Symbian OS veya Windows Mobile vs vs.. anladın sen onu ;)
+ Kamerası da iyi olabilirse çok güzel olur..
Biraz fazla uzun oldu, farkındayım ama kafam çok karışık ve ancak bu kadar toparlayabildim. :-s
Okuma ve cevap yazma zahmetini gösterenlere şimdiden teşekkürlerimi sunarım...
0
Blackberry hakkinda bi bilgim yok ama iphone u gittigidiyor.com dan temin edebilirsin bir suru kisi getiriyor artik sagdan soldan uygun fiyatlara bulunabiliyor. Saniyorum 8gb lik olanlari 800 900 YTL civari. 16liklar da 1.100 1.200 YTL idi son baktigimda.
Kamera acisindan bakarsak n95 her turlu iphone dan iyi. Bir de cift tarafli kamerasi oldugu icin video call ciktigi zaman yararli bir ozellik olabilir diye dusunuyorum. bana gore yazilim konusunda iphone sahane fakat n95 8gb in de ozellik bakimindan iphone dan asagi kalir bir yani yok. Ustune ustluk bir de gps i var (her ne kadar cok verimli olmasa da). N95 in kalinligi tasimada bir sorun yaratmiyor ama iki yone de acilan kapagi oldugu icin bazen cepte acilabiliyor hehe. onun disinda n95 8gb i tavsiye ediyorum. gayet guzel kullanisli bir telefon/cihaz/alet ne diyecegimi bilemedim :) bol sans
Kamera acisindan bakarsak n95 her turlu iphone dan iyi. Bir de cift tarafli kamerasi oldugu icin video call ciktigi zaman yararli bir ozellik olabilir diye dusunuyorum. bana gore yazilim konusunda iphone sahane fakat n95 8gb in de ozellik bakimindan iphone dan asagi kalir bir yani yok. Ustune ustluk bir de gps i var (her ne kadar cok verimli olmasa da). N95 in kalinligi tasimada bir sorun yaratmiyor ama iki yone de acilan kapagi oldugu icin bazen cepte acilabiliyor hehe. onun disinda n95 8gb i tavsiye ediyorum. gayet guzel kullanisli bir telefon/cihaz/alet ne diyecegimi bilemedim :) bol sans
0
Blackberry kurumsal bir cihaz bence. Yani şirket size blackberry vermediyse onu kullanmak pek kafaya yatacak bir şey değil gibime gelir hep. n95'e gelince; evet kamerası iyidir ama o kadar. Kazık gibi bir alet bence. Wireless + mp3 player ve 3. parti uygulamaların zenginliği açısından alternatifsiz iphone diyorum! 8 GB lıklar artık 700 ytl civarına düştü. 16 gb sıfır iphone'u 850-900 ytlye doğubankta da bulabilirsin. Iphone ile foto çekmek akıl karı değil. İyi bir kamerası yok doğrudur ama gündüz çekimleri fena değildir. Müzik + internet + kazık olmayan bir telefon diyorsan iphonedur...
0
iphone'un 2. nesilleri çıkmak üzereyken 1. nesil iphone almak istiyorsan sen bilirsin. biraz bekle derim açıkçası. n95 ile iphone u karşılaştırmışsın ya ne desem bilemedim :)dokunmatik ekran olmayan bir aleti artık kullanmak istemiyorum (iphone dan sonra tabi). blackberry ise zilyon tane modeli var böyle söylemen ben bir nokia almak istiyorum çok şık demenle çok fark oluşturmadı bende açıkçası(model belirtmen lazım). ayrıca blackberry alacaksam şirketimin almasını tercih ederim. tek numarası push mail ve klavyesi ki yakında iphone 2.0 alacak onun pabucunu aşağıya ;) (bu arada yahoo mail iphone da push mail özelliğiyle çalışmaktadır bilginize)
iphone dışında yazılım desteği çok iyi olan bir telefon olmayacak zaten yakında. apple app store yakında açılıyor unutmayalım.
iphone dışında yazılım desteği çok iyi olan bir telefon olmayacak zaten yakında. apple app store yakında açılıyor unutmayalım.
0
windows mobile olan bir pda/smartphone bu saydıklarınızı çok rahat dövüyor.
misal genç osman www.hepsiburada.com
yahut www.hepsiburada.com
misal genç osman www.hepsiburada.com
yahut www.hepsiburada.com
0
ıphone türkiyede yasal yollarla satılmaya başladı artık.büyük mağazalarda bulunuyo.fakat cihaz hiç bi vas servisini desteklemiyo.sadece internet e bağlanılabilir.mms i bile desteklemiyo.üstelik ota ayar grubuda hiç bi op de mevcut değil.yani ıphonun görüntüsünden başka hiç bi özelliği yok.
Blackberry yi kullanmak ta biraz pahalı bi servis.aylık üyelik ücreti alınır paketlere üye olmak gerekiyo
kullanımı en kolay ve bütün vas servislerini açabilen en iyi telefon n95,e51,k790i
Blackberry yi kullanmak ta biraz pahalı bi servis.aylık üyelik ücreti alınır paketlere üye olmak gerekiyo
kullanımı en kolay ve bütün vas servislerini açabilen en iyi telefon n95,e51,k790i
0
0
ucunu de kullandim, aralarinda bariz farklar / garip benzerlikler var.
n95 bu fark / benzerlik oraninda en kenarda kalan alet. neden derseniz, symbian isletim sisteminin gosterdigi gelisme hizindan kaynaklaniyor. bana gore yavas gelisiyor, bu yuzden nokia da yazilimin gelismemisligini donanimsal farklar yaratarak kapatmaya calismis.
i phone, mac gibi karisik bir sisteme sahip. ornek vermek gerekirse, mms gonderebilmek icin mms ile ilgili bir program yuklemeniz gerekiyor cihaza. bazi ozellikleri gprs ya da internet baglantisi olmadan calismiyor. direkt youtube / flickr / facebook gibi baglantilari var, yerlesik safari tarayicisi var, dokunmatik ekran gayet kullanisli. boyut olarak iphone biraz daha buyuk. ergonomi acisindan ise n95'e gore biraz daha zor gibi.
blackberry ise, kisisel olarak da kullanilabilir ancak temel kullanim alani aninda e-posta oldugundan, eger "e-posta almak gondermek benim icin cok cok onemli" deniyorsa edinilmesi sart gelen bir cihaz. bireysel olarak kullanmak icin aylik sabit ucret oduyorsunuz (en azindan vodafone icin tarife bilgisi vereyim, aylik 49 ytl karsiliginda hem blackberry hizmeti aliyor hem de sinirsiz gprs baglantisi saglayabiliyorsunuz)
eger sirket icinde kullaniliyorsa blackberry benim gozumde hepsinden ustun bir alettir. pc senkronizasyonu-application kullanisliligi vs bu tarz uygulamalarda cok cok ilerde bir teknolojiye sahip. network'un butun nimetlerinden yararlanmak uzere tasarlamislar adamlar. fakat bu da yuksek maliyetlerle karsilanabilir bir sey.
bireysel kullanimda da pop3 destegi olan e-posta adresleri kullanmak sart. 10 adet e-posta tanimlayabiliyorsunuz blackberry'e.
ayrica qwerty klavye olan modelleri daha bir kullanisli.
fakat blackberry'den, wireless-mp3 player vs gibi ozelliklerin kullanimi icin ancak orta duzey performans almak mumkun.
blackberry fiyatlari 800-1500 arasi degiskenlik gosterebiliyor (modele gore)
ek1 : Nokia N 96 cikali 4 ay oldu.
ek2 : win mobile isletim sistemine sahip cihazlar bu ucunu de dovemez (hadi n95'i belki dover diyelim). isin derinine inmek lazim.
n95 bu fark / benzerlik oraninda en kenarda kalan alet. neden derseniz, symbian isletim sisteminin gosterdigi gelisme hizindan kaynaklaniyor. bana gore yavas gelisiyor, bu yuzden nokia da yazilimin gelismemisligini donanimsal farklar yaratarak kapatmaya calismis.
i phone, mac gibi karisik bir sisteme sahip. ornek vermek gerekirse, mms gonderebilmek icin mms ile ilgili bir program yuklemeniz gerekiyor cihaza. bazi ozellikleri gprs ya da internet baglantisi olmadan calismiyor. direkt youtube / flickr / facebook gibi baglantilari var, yerlesik safari tarayicisi var, dokunmatik ekran gayet kullanisli. boyut olarak iphone biraz daha buyuk. ergonomi acisindan ise n95'e gore biraz daha zor gibi.
blackberry ise, kisisel olarak da kullanilabilir ancak temel kullanim alani aninda e-posta oldugundan, eger "e-posta almak gondermek benim icin cok cok onemli" deniyorsa edinilmesi sart gelen bir cihaz. bireysel olarak kullanmak icin aylik sabit ucret oduyorsunuz (en azindan vodafone icin tarife bilgisi vereyim, aylik 49 ytl karsiliginda hem blackberry hizmeti aliyor hem de sinirsiz gprs baglantisi saglayabiliyorsunuz)
eger sirket icinde kullaniliyorsa blackberry benim gozumde hepsinden ustun bir alettir. pc senkronizasyonu-application kullanisliligi vs bu tarz uygulamalarda cok cok ilerde bir teknolojiye sahip. network'un butun nimetlerinden yararlanmak uzere tasarlamislar adamlar. fakat bu da yuksek maliyetlerle karsilanabilir bir sey.
bireysel kullanimda da pop3 destegi olan e-posta adresleri kullanmak sart. 10 adet e-posta tanimlayabiliyorsunuz blackberry'e.
ayrica qwerty klavye olan modelleri daha bir kullanisli.
fakat blackberry'den, wireless-mp3 player vs gibi ozelliklerin kullanimi icin ancak orta duzey performans almak mumkun.
blackberry fiyatlari 800-1500 arasi degiskenlik gosterebiliyor (modele gore)
ek1 : Nokia N 96 cikali 4 ay oldu.
ek2 : win mobile isletim sistemine sahip cihazlar bu ucunu de dovemez (hadi n95'i belki dover diyelim). isin derinine inmek lazim.
0
Öncelikle cevap yazma zahmetinde bulunan herkese tekrar çok teşekkürler!..
Yazılanları okuduktan sonra verilen linklere ve önerilen diğer alternatiflere şöyle bir göz attım, önerileri değerlendirdim ve bir karara vardım diyebilirim..
Sanırım en mantıklısı iphone'un 3G versiyonunu beklemek olacak.. 11 temmuzda çıkacağı söyleniyor ve ilk piyasaya sürülecek 22 ülke arasında maalesef Türkiye yok. Bu durumda yurtdışından birine getirtmem veya göndertmem gerekecek.. desdinova böyle birşeyi teklif etmiş, Hollanda'da da bir arkadaşım var-ona da göndertebilirim. Ne yapsam bilemedim?! Allahım, her cevap yeni bir soruya dönüşüyor.. =/
(Bu arada, HTC Touch Diamond da hiç fena değilmiş. hmm...)
Yazılanları okuduktan sonra verilen linklere ve önerilen diğer alternatiflere şöyle bir göz attım, önerileri değerlendirdim ve bir karara vardım diyebilirim..
Sanırım en mantıklısı iphone'un 3G versiyonunu beklemek olacak.. 11 temmuzda çıkacağı söyleniyor ve ilk piyasaya sürülecek 22 ülke arasında maalesef Türkiye yok. Bu durumda yurtdışından birine getirtmem veya göndertmem gerekecek.. desdinova böyle birşeyi teklif etmiş, Hollanda'da da bir arkadaşım var-ona da göndertebilirim. Ne yapsam bilemedim?! Allahım, her cevap yeni bir soruya dönüşüyor.. =/
(Bu arada, HTC Touch Diamond da hiç fena değilmiş. hmm...)
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
90 yilinda amerika'dan alinmis bir canon eos 750 makine gecti elime. dogal olarak dijital degil. ilk sorum bu, dijital olmayan fotograf makineleri hala kullaniliyor mu, yoksa bunu satip ustune de bir miktar ekleyip dijital almam daha mi mantikli?ikinci soru su, ben bu aleti calistiramadim. yanlis bi
90 yilinda amerika'dan alinmis bir canon eos 750 makine gecti elime. dogal olarak dijital degil. ilk sorum bu, dijital olmayan fotograf makineleri hala kullaniliyor mu, yoksa bunu satip ustune de bir miktar ekleyip dijital almam daha mi mantikli?
ikinci soru su, ben bu aleti calistiramadim. yanlis bir sey de yapmak istemiyorum. pili bitmistir diye dusundum ama kurcaladim pil falan da goremedim, o yuzden atiyor olabilirim.
ben bu makineyi ne yapiyim? fotografcilik konusunda pek bilgim yok. ama ufaktan baslamak istiyorum. bununla mi baslamak gerek yoksa dijital makineleri mi tavsiye edersiniz?
sagolun.
ikinci soru su, ben bu aleti calistiramadim. yanlis bir sey de yapmak istemiyorum. pili bitmistir diye dusundum ama kurcaladim pil falan da goremedim, o yuzden atiyor olabilirim.
ben bu makineyi ne yapiyim? fotografcilik konusunda pek bilgim yok. ama ufaktan baslamak istiyorum. bununla mi baslamak gerek yoksa dijital makineleri mi tavsiye edersiniz?
sagolun.
0
o aletin sadece govdesinin ederi 100-150 ytl civarinda. bence satmayin, alete yazik etmeyin. cok guzel kareler yakalarsiniz o aletle. keske benim de oyle birseyim olsaydi der dururum hep. satmayin.
0
üniversitelerin falan fotoğraf toplulukları oluyor katılıp başlayın güzel güzel. onlar zaten kızıyorlar digital fotoğrafçılığa, sizi o makineyle bağırlarına basarlar.
ha, satmayın bence de.
ha, satmayın bence de.
0
pille calisan bir alet bu, teknik ozelliklerine bakinca pilsiz calismasinin imkansiz oldugunu dusunuyorum.
90 uretimi de olsa degerli bir seydir o alet. satsaniz birakin 150'yi, 100 lirayi gecmez bile. uzerinde objektif varsa, mesela 1:2 ya da 1:1.8 filan yaziyorsa guzel bir objektiftir kendisi.
bir fotografciya gosterin, calismasi konusunda yardimci olurlar muhakkak.
baslamak icinse bu tarz bir makine gayet guzel olur.
fakat bununla ilgili bir tavsiyem var ki, cabuk ogrenmeye bakin. bir sure sonra filme & banyoya verilen para rahatsiz etmeye baslayabilir. saygilar.
90 uretimi de olsa degerli bir seydir o alet. satsaniz birakin 150'yi, 100 lirayi gecmez bile. uzerinde objektif varsa, mesela 1:2 ya da 1:1.8 filan yaziyorsa guzel bir objektiftir kendisi.
bir fotografciya gosterin, calismasi konusunda yardimci olurlar muhakkak.
baslamak icinse bu tarz bir makine gayet guzel olur.
fakat bununla ilgili bir tavsiyem var ki, cabuk ogrenmeye bakin. bir sure sonra filme & banyoya verilen para rahatsiz etmeye baslayabilir. saygilar.
0
sirrikadem
elimizde bir fotoğraf dosyası var diyelim.bu fotoğrafa ait bilgileri nasıl öğrenebiliriz? ne zaman çekilmiş, ne ile çekilmiş vs.not: bazı fotoğraf paylaşım sitelerinde, fotoğrafın sergilendiği sayfada otomatik olarak ekleniyor oraya o bilgiler. sanırım dosyanın içerisine sıkıştırılıyor bu bilgiler.
elimizde bir fotoğraf dosyası var diyelim.
bu fotoğrafa ait bilgileri nasıl öğrenebiliriz? ne zaman çekilmiş, ne ile çekilmiş vs.
not: bazı fotoğraf paylaşım sitelerinde, fotoğrafın sergilendiği sayfada otomatik olarak ekleniyor oraya o bilgiler. sanırım dosyanın içerisine sıkıştırılıyor bu bilgiler. he?
bu fotoğrafa ait bilgileri nasıl öğrenebiliriz? ne zaman çekilmiş, ne ile çekilmiş vs.
not: bazı fotoğraf paylaşım sitelerinde, fotoğrafın sergilendiği sayfada otomatik olarak ekleniyor oraya o bilgiler. sanırım dosyanın içerisine sıkıştırılıyor bu bilgiler. he?
0
fotoğrafa sağ tıklayın özellikler'i seçin, özet tabına basın, gelişmiş sekmesinde dijital makinanın yazdığı bilgiler mevcut. çok güvenilir değil aslında bu bilgiler, makinadaki tarih ayarı yanlışsa doğal olarak bilgiler yanlış oluyor.
0
en basitinden acdsee ya da photoshop gibi programlar windows'dakinden daha ayrıntılı bilgi vermekte. acdsee'de resim / fotoğraf ekrandayken sağ tıklayıp "properties" seçildiğinde ayrıntılar çıkmakta. tabi kullanıcı tarafından silinmediyse.
photoshop'ta da hangi menü hatırlayamadım ama file'dan olabilir, yine "properties"e girilince exif/metadata altında ayrıntı yer almakta.
photoshop'ta da hangi menü hatırlayamadım ama file'dan olabilir, yine "properties"e girilince exif/metadata altında ayrıntı yer almakta.
0
winsome
fotograflara bakıyorumda hepsi siyah beyaz. sanatsal çalışma olsun diye şekil mi yapıyorlar.yoksa uzayda herşey siyah-beyaz mı?ya da daha kötüsü, mars filan hikaye. samandıra, sultanbeyli gibi allahın siktirettiği dünyada bir yere konumlanıp sağı solu siyah beyaz çekiyorlar ki anlaşılmasın ortam. h
fotograflara bakıyorumda hepsi siyah beyaz.
sanatsal çalışma olsun diye şekil mi yapıyorlar.
yoksa uzayda herşey siyah-beyaz mı?
ya da daha kötüsü, mars filan hikaye. samandıra, sultanbeyli gibi allahın siktirettiği dünyada bir yere konumlanıp sağı solu siyah beyaz çekiyorlar ki anlaşılmasın ortam.
phoenix.lpl.arizona.edu
sanatsal çalışma olsun diye şekil mi yapıyorlar.
yoksa uzayda herşey siyah-beyaz mı?
ya da daha kötüsü, mars filan hikaye. samandıra, sultanbeyli gibi allahın siktirettiği dünyada bir yere konumlanıp sağı solu siyah beyaz çekiyorlar ki anlaşılmasın ortam.
phoenix.lpl.arizona.edu
0
siyah beyaz fotograflarin islenmesi ve tasinmasi gorece daha kolay oldugundan, o uzak memleketten gonderilen fotograflarin siyah beyaz olmasi gayet mantiklidir.
0
daha ilk fotoğraflar sonra renklileri de gelir. bana da hep kolpa geliyor aynısını burda bende çekerim.
0
benim de anlamadığım bir şey var izninizle maydonoz oluyorum soruya.
1. 30 küsur yıldan beri yapılan ilk ciddi çalışma dedi dün ntv. ulen 1996'da pathfinder gitmedi miydi mars'a? sojourner denen alet inip buna benzer kırmızı fotoğraflar çekmedi miydi? yalan mıydı onlar?
2. 680 milyon kilometre uzaktan bu resimler, bilgiler ne aracılığıyla geliyor ulan? ışık hızıyla mı iletiliyor bu dalgalar? cahilliğimi bağışlayın ama uzayda hava yokken daha hızlı bir iletişim mi sözkonusu? radyo dalgası mı, elektromanyetik mi, başka bir iletim teknolojisi mi nedir ulan kafayı yiyecem. klasik radyo dalgası ise 1 hafta falan süremsi gerekir o dalganın o mesafeden buraya gelmesi. yanılıyor muyum?
1. 30 küsur yıldan beri yapılan ilk ciddi çalışma dedi dün ntv. ulen 1996'da pathfinder gitmedi miydi mars'a? sojourner denen alet inip buna benzer kırmızı fotoğraflar çekmedi miydi? yalan mıydı onlar?
2. 680 milyon kilometre uzaktan bu resimler, bilgiler ne aracılığıyla geliyor ulan? ışık hızıyla mı iletiliyor bu dalgalar? cahilliğimi bağışlayın ama uzayda hava yokken daha hızlı bir iletişim mi sözkonusu? radyo dalgası mı, elektromanyetik mi, başka bir iletim teknolojisi mi nedir ulan kafayı yiyecem. klasik radyo dalgası ise 1 hafta falan süremsi gerekir o dalganın o mesafeden buraya gelmesi. yanılıyor muyum?
0
tahminimce isigin uzaydaki davranisiyla dunyadaki davranisi arasinda farklar olmasi sebebiyle siyah beyaz fotograflar cekiliyor. belki sonradan renklendiriliyordur, o kismi muamma gibi..
0
evet kibritsuyu diyince benimde aklıma takıldı. o fotoğraflar görüntüler ne çabuk ulaştı dünyaya?
ve iletişim için ne tür birşey kullanılıyor. anlayan beri gelsin.
ve iletişim için ne tür birşey kullanılıyor. anlayan beri gelsin.
0
şimdi radyo dalgası dediğimiz de elektro manyetik bir dalga olduğu için ışık hızına eşittir hızı. bu bilgiden sonra da mars ile dünya arası uzaklığın yaklaşık 80 milyon kilometre olduğunu öğreniyorum wikipedia'dan. sonra da hesaplayarak 4-5 dakikada görüntülerin dünyaya ulaşacağını buluyorum. yanlış mıyım?
0
zaten uzaydan gelen her fotoğraf siyah-beyaz olur ki. sonradan renklendiriliyor hepsi. misal (URL'nin sonuna bakın);
www.nasa.gov
bu fotoğraflar neredeyse gb büyüklüklerinde. haliyle veri transferi esnasında kolaylık sağlanması açısından, en doğru ve net görüntüyü yakalama açısından vs. siyah-beyaz çekiliyorlar.
www.nasa.gov
bu fotoğraflar neredeyse gb büyüklüklerinde. haliyle veri transferi esnasında kolaylık sağlanması açısından, en doğru ve net görüntüyü yakalama açısından vs. siyah-beyaz çekiliyorlar.
0
he ayrıca 29-30 mayıs tarihlerinde istanbul üniversitesi beyazıt kampüsünde astronomi şenliğimizi düzenliyoruz. phoenix ile ilgili konuşmalar yapılacak orada da. merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz. şu an deli gibi sunumlara hazırlanıyorum, ilerleyen vakitlerde buradan detaylarıyla birlikte duyuru yapacağım. gece gözlemi falan da olacak, phoenix hakkındaki sorularınızı da sorabilirsiniz.
0
elektromanyetik dalga dediğimiz şey ışık hızında iletiliyorsa benim cep telefonuyla konuşurken sadece ses bilgisini taşıyan elektromanyetik dalgalarım sadece tepemdeki uyduya gidip gelirken niye 1 sanie kadar lag yapıyor?
680 milyon kilometreyi haber spikeri söyledi. 80 ise daha çabuk sürer tabii.
680 milyon kilometreyi haber spikeri söyledi. 80 ise daha çabuk sürer tabii.
0
uyduların ne kadar yükseklikte seyrettiklerini ve telefonun işleyiş mekanizmasını bilemiyorum ancak elektromanyetik dalgalar ışık hızında ilerlerler. ışık da bir elektromanyetik dalgadır zaten.
680 yanlış bilgi olmuş. dünya ile mars arasında başka gezegen yok. dünya güneş arası 150 milyon kilometre zaten.
680 yanlış bilgi olmuş. dünya ile mars arasında başka gezegen yok. dünya güneş arası 150 milyon kilometre zaten.
0
paradoxical
selamlar. yakın zamanda prosumer dslr sınıfına geçmeyi planlıyorum ve bu iki makine arasında kararsızım. makineyi ciddi ciddi iş için kullanacağımdan en ince ayrıntısına kadar öğrenmek ve kullanabilmek istiyorum. kağıt üstünde karşılaştırma yapınca ikisinin de avantajları ve dezavantajları ortaya çı
selamlar. yakın zamanda prosumer dslr sınıfına geçmeyi planlıyorum ve bu iki makine arasında kararsızım. makineyi ciddi ciddi iş için kullanacağımdan en ince ayrıntısına kadar öğrenmek ve kullanabilmek istiyorum. kağıt üstünde karşılaştırma yapınca ikisinin de avantajları ve dezavantajları ortaya çıkmakta. kullananların fikir ve tavsiyelerini bekliyorum.
belli başlı farklardan bahsedeyim,
mağaza fiyatları
*nikon- body fiyatı 1600 dolar civarinda
*canon- body fiyatı 1300 dolar civarında
hayyam pasajı fiyatları
*nikon- body ikinci el - garanti (?) 1000 dolar
*canon- body sıfır- garantili 1200 dolar
~bazı farklar, avantajlar ve dezavantajlar~
*nikon- nikon'un slr'a geçişinden bu yana ürettiği envai çeşit nikon objektifin büyük bir bölümü, d200'de kullanılabilmekte. bu da ucuz objektif sorununu belli bir yere kadar gidermektedir.
*canon- canon'un slr'a geçişinden bu yana ürettiği envai çeşit canon objektifinin küçücük bir bölümü, 40d'de kullanılabilmekte. bu da canon'a ya da sigma-tamron gibi firmalara extra para dökmek demek.
*nikon- crop faktör, 1.5. bu biraz daha büyük bir sensör demek ve bir avantaj.
*canon- crop faktör, 1.6 bu biraz daha küçük bir sensör demek ve ufak bir dezavantaj
*nikon- 10.2 megapixel ccd algılayıcıya sahip,
*canon- 10.1 megapixel cmos algılayıcıya sahip.
*nikon- 12 bit raw çekiyor
*canon- 14 bit raw çekiyor ve sRAW adı verilen 2.5 megapixellik test formatı da var. ufak boyutlu raw çekimler için avantaj.
*nikon- large-fine çekilmiş bir jpeg ortalama 4.5 mb yer kaplamakta (10.2mp)
*canon- large-fine çekilmiş bir jpeg ortalama 3.5 mb yer kaplamakta (10.1mp). bu da storage sorununu az da olsa gideriyor.
*nikon- 11 netleme noktasına sahip. eksi 1'den 19'a kadar exposure value değeri mevcut
*canon- 9 netleme noktasına sahip, 0'dan 20'ye kadar exposure value değeri mevcut
*nikon- 5 fps ardıl çekimle yaklaşık 35 fotoğraf çekebiliyor.
*canon* 6.5 fps ardıl çekimle yaklaşık 70 fotoğraf çekebiliyor.
*nikon- anladığım kadarıyla daha kullanışlı bir metering moduna sahip, en azından matris ölçüm modunun kullanışlılığı dikkatimi çekti.
*canon- metering modu ise 35 bölgeye evaluative edilmiş, bu da canon'a has bir özellik olarak dikkatimi çekti. gerçi bu konuda daha fazla şey bilen insanlar olabilir..
*nikon- autofocus'da ağırlıklı focus point'i gruplar halinde seçmek mümkün, yatay ve dikey gibi.
*canon- autofocus konusuna böyle gruplama fonksiyonu var mı yok mu bilemiyorum.
*nikon- profosyonel diyebileceğim bir kullanıcı, 800 iso ve üzerinde noise problemi yaşadığını belirtti. bu bir dezavantaj.
*canon- henüz 40d kullanan ve noise sorunu yaşadığını söyleyen birini görmedim.
*nikon- 2.5 inch 230 bin pixel çözünürlüklü lcd monitöre sahip
*canon- 3 inch 230 bin pixel çözünürlüklü lcd monitöre sahip
*nikon- 10 çekim moduna sahip
*canon- 11 çekim moduna sahip-3 adet de kullanıcı modu eklenmiş.
*nikon- sensör temizleme sistemine sahip değil
*canon- sensör temizleme sistemine sahip
(verilerin bazılarını dpreview.com'dan aldım)
şimdilik aklıma gelen temel farklar bunlar.
şu da var, elime nikon d200 aldım ve kurcaladım, fotoğraf çektim, nasıl bir makine olduğunu az da olsa biliyorum. ancak hiç 40d kullanmadım. ancak 20d kullandım ve az da olsa makineye alıştım.
bu karşılaştırma sonucu, canon bana daha yakın dursa da özellikle objektif kullanılabilirliği açısından nikon çekici görünüyor. ha şu da var, canon'a biraz daha para bayılıp bir bayonet converter almak mümkün fakat bu da ne kadar sağlıklı olur, fotoğraf kalitesini nasıl değiştirir bilemiyorum.
tavsiyesi ve fikri olanlara şimdiden çok teşekkür ediyorum, oldukça önemli bir konu benim için..
belli başlı farklardan bahsedeyim,
mağaza fiyatları
*nikon- body fiyatı 1600 dolar civarinda
*canon- body fiyatı 1300 dolar civarında
hayyam pasajı fiyatları
*nikon- body ikinci el - garanti (?) 1000 dolar
*canon- body sıfır- garantili 1200 dolar
~bazı farklar, avantajlar ve dezavantajlar~
*nikon- nikon'un slr'a geçişinden bu yana ürettiği envai çeşit nikon objektifin büyük bir bölümü, d200'de kullanılabilmekte. bu da ucuz objektif sorununu belli bir yere kadar gidermektedir.
*canon- canon'un slr'a geçişinden bu yana ürettiği envai çeşit canon objektifinin küçücük bir bölümü, 40d'de kullanılabilmekte. bu da canon'a ya da sigma-tamron gibi firmalara extra para dökmek demek.
*nikon- crop faktör, 1.5. bu biraz daha büyük bir sensör demek ve bir avantaj.
*canon- crop faktör, 1.6 bu biraz daha küçük bir sensör demek ve ufak bir dezavantaj
*nikon- 10.2 megapixel ccd algılayıcıya sahip,
*canon- 10.1 megapixel cmos algılayıcıya sahip.
*nikon- 12 bit raw çekiyor
*canon- 14 bit raw çekiyor ve sRAW adı verilen 2.5 megapixellik test formatı da var. ufak boyutlu raw çekimler için avantaj.
*nikon- large-fine çekilmiş bir jpeg ortalama 4.5 mb yer kaplamakta (10.2mp)
*canon- large-fine çekilmiş bir jpeg ortalama 3.5 mb yer kaplamakta (10.1mp). bu da storage sorununu az da olsa gideriyor.
*nikon- 11 netleme noktasına sahip. eksi 1'den 19'a kadar exposure value değeri mevcut
*canon- 9 netleme noktasına sahip, 0'dan 20'ye kadar exposure value değeri mevcut
*nikon- 5 fps ardıl çekimle yaklaşık 35 fotoğraf çekebiliyor.
*canon* 6.5 fps ardıl çekimle yaklaşık 70 fotoğraf çekebiliyor.
*nikon- anladığım kadarıyla daha kullanışlı bir metering moduna sahip, en azından matris ölçüm modunun kullanışlılığı dikkatimi çekti.
*canon- metering modu ise 35 bölgeye evaluative edilmiş, bu da canon'a has bir özellik olarak dikkatimi çekti. gerçi bu konuda daha fazla şey bilen insanlar olabilir..
*nikon- autofocus'da ağırlıklı focus point'i gruplar halinde seçmek mümkün, yatay ve dikey gibi.
*canon- autofocus konusuna böyle gruplama fonksiyonu var mı yok mu bilemiyorum.
*nikon- profosyonel diyebileceğim bir kullanıcı, 800 iso ve üzerinde noise problemi yaşadığını belirtti. bu bir dezavantaj.
*canon- henüz 40d kullanan ve noise sorunu yaşadığını söyleyen birini görmedim.
*nikon- 2.5 inch 230 bin pixel çözünürlüklü lcd monitöre sahip
*canon- 3 inch 230 bin pixel çözünürlüklü lcd monitöre sahip
*nikon- 10 çekim moduna sahip
*canon- 11 çekim moduna sahip-3 adet de kullanıcı modu eklenmiş.
*nikon- sensör temizleme sistemine sahip değil
*canon- sensör temizleme sistemine sahip
(verilerin bazılarını dpreview.com'dan aldım)
şimdilik aklıma gelen temel farklar bunlar.
şu da var, elime nikon d200 aldım ve kurcaladım, fotoğraf çektim, nasıl bir makine olduğunu az da olsa biliyorum. ancak hiç 40d kullanmadım. ancak 20d kullandım ve az da olsa makineye alıştım.
bu karşılaştırma sonucu, canon bana daha yakın dursa da özellikle objektif kullanılabilirliği açısından nikon çekici görünüyor. ha şu da var, canon'a biraz daha para bayılıp bir bayonet converter almak mümkün fakat bu da ne kadar sağlıklı olur, fotoğraf kalitesini nasıl değiştirir bilemiyorum.
tavsiyesi ve fikri olanlara şimdiden çok teşekkür ediyorum, oldukça önemli bir konu benim için..
0
bayonet converter hiç bir işe yaramaz çok kötütavsiye etmem kullandım baktım kenar köşeler kapkara olur ve af yi geçiktirir....
canonun objektifleri biraz daha pahalı ve ikinci el de birazdaha yıpranmış malzemeleri var....
nikon kullanıcısı makineye ve objektife birazdaha özen gösteriyor o yüzden temiz çiziksiz objektifleri mevcuttur piyasada...
canon 40d boyut bakımından ve eli doldurma açısından biraz küçük ve acemiş durmakta...
ancak nikon d200 gayet eli doldurmakta ve d200 deki beyaz ayarıoto mükemmele yakın otomatikte sonuç vermekte
ve birde canonda ince gıcık bir optrutor sesi duyulmakta kişiyyyt diye
ancak d200 tok bir ses mevcut
ve d200 de ch diye bir çekim modu vardır ki sandisk extreme 4 kartla birlikte canavar gibi olmakta adete taramlı tüfekmodunda herşeyi çekmektesindir. buda istediğin kjareni yakalmada çok güzel bir şey...
eskiden canonu seven birisiydim ama nikon mükemmel onu anladım kullana kullana
canon aldığında aklın bu sözlerimden dolayı nikon da kalabilir ama
d200 alırsan aklın nikon d3 kalacaktır.
vay be ne yazdım ha bende...
canonun objektifleri biraz daha pahalı ve ikinci el de birazdaha yıpranmış malzemeleri var....
nikon kullanıcısı makineye ve objektife birazdaha özen gösteriyor o yüzden temiz çiziksiz objektifleri mevcuttur piyasada...
canon 40d boyut bakımından ve eli doldurma açısından biraz küçük ve acemiş durmakta...
ancak nikon d200 gayet eli doldurmakta ve d200 deki beyaz ayarıoto mükemmele yakın otomatikte sonuç vermekte
ve birde canonda ince gıcık bir optrutor sesi duyulmakta kişiyyyt diye
ancak d200 tok bir ses mevcut
ve d200 de ch diye bir çekim modu vardır ki sandisk extreme 4 kartla birlikte canavar gibi olmakta adete taramlı tüfekmodunda herşeyi çekmektesindir. buda istediğin kjareni yakalmada çok güzel bir şey...
eskiden canonu seven birisiydim ama nikon mükemmel onu anladım kullana kullana
canon aldığında aklın bu sözlerimden dolayı nikon da kalabilir ama
d200 alırsan aklın nikon d3 kalacaktır.
vay be ne yazdım ha bende...
0
bende şunları eklemek isterim ki;
nikon d200 2005 kasım çıkışlı bir makina 2005 teknolojisine sahip bir yerde.
canon 40d ise 2007 ağustosunda piyasaya sürüldü.
canon 40d live view özelliğine sahip bence en büyük farkı bu nikon'dan.
Aslında bu karardan önce mevcut lenslerini düşünsen daha da iyi olur şu anda kullandığın lensleri kullanabilecek misin aldığın yeni makina da?
bunlara ek olarak ben olsam yemem içmem 51 nokta netlemesi, live view özelliği, subject tracking'i bir sürü manyak özelliği ile d300 alırdım galiba :)
arz ederim.
nikon d200 2005 kasım çıkışlı bir makina 2005 teknolojisine sahip bir yerde.
canon 40d ise 2007 ağustosunda piyasaya sürüldü.
canon 40d live view özelliğine sahip bence en büyük farkı bu nikon'dan.
Aslında bu karardan önce mevcut lenslerini düşünsen daha da iyi olur şu anda kullandığın lensleri kullanabilecek misin aldığın yeni makina da?
bunlara ek olarak ben olsam yemem içmem 51 nokta netlemesi, live view özelliği, subject tracking'i bir sürü manyak özelliği ile d300 alırdım galiba :)
arz ederim.
0
orange coffee
gitar ogrenmeye karar verdim once tek basima ogrenmeye calisicam olmazsa bir kursa gidicem akustik alayim diyorum.. gitarlarda turlere gore ogrenme zorlugu ve sureci farklimidir yani klasik kolay akustik zor ogrenilir gibi bisey olabilirmi? birde gunun 3-4 saatini bu ise ayirarak kendi kendime ogr
gitar ogrenmeye karar verdim once tek basima ogrenmeye calisicam olmazsa bir kursa gidicem akustik alayim diyorum.. gitarlarda turlere gore ogrenme zorlugu ve sureci farklimidir yani klasik kolay akustik zor ogrenilir gibi bisey olabilirmi? birde gunun 3-4 saatini bu ise ayirarak kendi kendime ogrenebilrmiyim?
0
akustik gitar alip ba$larsan tek zorlayacak $ey parmaklarinin ali$masi olur.
klasik gitarda da acir ama akustik gitarin metal telleri dikkat etmezsen kesebilir parmaklarini.
ben 3-4 saat kendini kasmaktansa 1saat kursa git derim.
klasik gitarda da acir ama akustik gitarin metal telleri dikkat etmezsen kesebilir parmaklarini.
ben 3-4 saat kendini kasmaktansa 1saat kursa git derim.
0
abi bir yıldan beri akustik gitar çalıyorum. klasik gitar ile başladım ben bu işe. kursa da gitmedim. benim amacım elektro çalmaktı belki ama pahalı olduğu ve onu kullanabileceğim ortamım ve imkanım olmadığı için almadığımdan sebep klasikti tericihim. ama yeni başlayacaksan ve eninde sonunda akustik gitar çalacağım diyorsan klasik gitara dokunma. al akustik gitarını eğer temel olarak hiç bir şey bilmiyorsan git bir gör nedir ne değildir diye veya varsa bir arkadaşın onunla otur nedir ne değildir bir içine gir işin. notadır, gamdır, ritimdir arpejdir. bişeyler kapmaya bak ama sakın onları gördüğün gibi öğrenebileceğini sanma... tabi ki tekniğin zamanla ve yavaş yavaş gelişecek. oda senin yeteneğine azmine isteğine çalışmana kalmış. eninde sonunda kursa da gitsen evde mutlaka 3-4 saat takılcaksın o gitarla sırf bu teknik geliştirme meselesinden yoksa kursa gittiğin zaman üzerine ilham ya da yetenek tohumu serpmiyorlar... sonra belki sonra elinden düşürmeyeceksin gitarı ortamdan ortama heryere koşcaksın orası ayrı. ama dediğim gibi eğer hiç bir şey bilmiyor ne biçim bir iş abi bu olay diyorsan git bir göre nedir ne değildir arkadaşlar edin bir kaç gitar çalmaya çalışan kurstan beraber takılın işte bundan iyisi şamda kayısı ;) ben şu an amatör de olsa kendi şarkılarımı kaydediyorum çok da keyif alıyorum bu işten... akustik bambaşkadır. tekrar belirtiyorum kursa gitmedim. bunun keyfi de bambaşka ;)
0
gayet öğrenirsin.
Bora uslusoy - Gitar Metodları kitabını almanı tavsiye ederim.
Başşlangıçta bol bol parmak egzersizi yap.
Bora uslusoy - Gitar Metodları kitabını almanı tavsiye ederim.
Başşlangıçta bol bol parmak egzersizi yap.
0
solfej e katılıyorum, hangi gitar türünü çalacaksan onunla başla. ayrıca sabır sabır sabır diyorum. 1 ay sonra sıkılıp bırakırım diyorsan hiç masraf yapma boşuna.
0
abi direk akustikle baslarsan parmakların cok acır, amaan alışırız deme. zaman oluyo dayanılmıcak acılar cekiyosun tellere basarken. ha ben uzun süreli akustik çalmadım ama belli bi zaman ara verdikten sonra klasikte bile hafif bi parmak sızısı, parmağın tel şeklinde içine gömçürmesi yaşayabiliyosun. elektronun telleri biraz daha yumuşak olduğu için pek fazla sorun olmaz ama, akustik sikertir derim
0
tüm gitarlar birbirine benzer ama hepsinin teknikleri farklıdır.
gitar alıcaksan eğer akustik gitar alıcaksan cort un güzel akustikleri var. yaklaşık 300-450 arası.alet o kadar güzel gözüküyo ve tonu o kadar güzelki anlatamam.
sonra ibanezin bir modeli var.biraz araştırıp linkleri bulucam.
www.mydukkan.com
www.mydukkan.com
ibanezin linkini bulamadım.450 ytl falandı ama çok güzel bir gitardı.
ayrıca akustik gitar alıcaksan.yada klasik akustik gitar alıcaksan.boyalı gitar almak.en iyi tonu naturel ağaç tan alırsın.en sağır gitarlar siyah olanlardır.
gitar alıcaksan eğer akustik gitar alıcaksan cort un güzel akustikleri var. yaklaşık 300-450 arası.alet o kadar güzel gözüküyo ve tonu o kadar güzelki anlatamam.
sonra ibanezin bir modeli var.biraz araştırıp linkleri bulucam.
www.mydukkan.com
www.mydukkan.com
ibanezin linkini bulamadım.450 ytl falandı ama çok güzel bir gitardı.
ayrıca akustik gitar alıcaksan.yada klasik akustik gitar alıcaksan.boyalı gitar almak.en iyi tonu naturel ağaç tan alırsın.en sağır gitarlar siyah olanlardır.
0
simdi soyle bi sey var ki, gitar calmaya klasik ile baslayanlar sonradan elektro gitara gecerken zorluk yasar diye bir sey bence yok. keza klasik gitar ogrenme acisindan daha kolaydir. akustik gitar daha fazla fiziksel efor gerektirir ve yorucudur. arti penasiz calmak komiktir, hincaldir uluctur.
klasik gitar daha hizli ve kolay ogrenilir, elektro gitara gecildiginde sorun yasanmaz.
teknik olarak klasik gitar ve akustik gitar arasinda minnacik farklar vardir.
elektro gitarla akustik gitar arasinda, daha minnacik farklar vardir. bu farklar gitarist insanini rahatsiz edecek duzeyde degildir.
soyle de bir detay var, klasik gitar calmak bas gitar calmanin mantigini kavramaniza da yardimci olabilecektir. saygilar.
klasik gitar daha hizli ve kolay ogrenilir, elektro gitara gecildiginde sorun yasanmaz.
teknik olarak klasik gitar ve akustik gitar arasinda minnacik farklar vardir.
elektro gitarla akustik gitar arasinda, daha minnacik farklar vardir. bu farklar gitarist insanini rahatsiz edecek duzeyde degildir.
soyle de bir detay var, klasik gitar calmak bas gitar calmanin mantigini kavramaniza da yardimci olabilecektir. saygilar.
0
Müzik türü ve çalma tekniği hedeflerini belirlemeniz sanırım faydalı olur. Pena kullanmak ve parmakla çalmak arasında ciddi farklar var; öyle ki John Petrucci ile Erick Turnbull neredeyse ilgisiz.
Örneğin rock çalacağım diyorsanız klasik gitar metodu alıp çalışmanız pek mantıklı olmaz, çünkü o metodda göreceğiniz şeyler "klasik müzik" çalmak içindir.
Önce klasik, sonra akustik, en son elektro diye bir yol izleniyor genelde; pek doğru değil ancak. "Klasik gitar çalacağım ben, Asturias ne güzel parça" diyorsanız klasik gitar alın. "Fingerstyle" istiyorsanız belki klasik de olur, ama akustik olsa daha güzel olur. Jazz çalacaksanız yine çok ihtimal var, hedeflediğiniz gitaristlere göre akustik ya da elektro gitar gerekir.
Günde 3-4 saat hiç de az değil, yöntem doğru olduktan sonra çok hızlı ilerlersiniz.
Örneğin rock çalacağım diyorsanız klasik gitar metodu alıp çalışmanız pek mantıklı olmaz, çünkü o metodda göreceğiniz şeyler "klasik müzik" çalmak içindir.
Önce klasik, sonra akustik, en son elektro diye bir yol izleniyor genelde; pek doğru değil ancak. "Klasik gitar çalacağım ben, Asturias ne güzel parça" diyorsanız klasik gitar alın. "Fingerstyle" istiyorsanız belki klasik de olur, ama akustik olsa daha güzel olur. Jazz çalacaksanız yine çok ihtimal var, hedeflediğiniz gitaristlere göre akustik ya da elektro gitar gerekir.
Günde 3-4 saat hiç de az değil, yöntem doğru olduktan sonra çok hızlı ilerlersiniz.
0
punkertifo
gina gershon isimli güzide aplanın fotolarını arşiv yapıyorum bir süredir.arayıp tararken, tam istediğim gibi bir site buldum. ancak site; "telif hakkı bıy bıy bıy" diyerekten, resimleri korumaya almış, sağ tuş+kaydet işlemi çalışmıyor.bu yasağı delip geçecek bir yöntem ve/veya ek bir yardımcı poror
gina gershon isimli güzide aplanın fotolarını arşiv yapıyorum bir süredir.
arayıp tararken, tam istediğim gibi bir site buldum. ancak site; "telif hakkı bıy bıy bıy" diyerekten, resimleri korumaya almış, sağ tuş+kaydet işlemi çalışmıyor.
bu yasağı delip geçecek bir yöntem ve/veya ek bir yardımcı pororam var mıdır? mümkün müdür?
not: ss alıp paintten kaydetmek çok uzun geliyor bana. ayrıca jpg olarak kaydedilince fotonun kalitesini de düşürüyor. bunun dışında yapılacak bişi var mı?
not 2: ne olur ne olmaz dışarıya kapattım.
arayıp tararken, tam istediğim gibi bir site buldum. ancak site; "telif hakkı bıy bıy bıy" diyerekten, resimleri korumaya almış, sağ tuş+kaydet işlemi çalışmıyor.
bu yasağı delip geçecek bir yöntem ve/veya ek bir yardımcı pororam var mıdır? mümkün müdür?
not: ss alıp paintten kaydetmek çok uzun geliyor bana. ayrıca jpg olarak kaydedilince fotonun kalitesini de düşürüyor. bunun dışında yapılacak bişi var mı?
not 2: ne olur ne olmaz dışarıya kapattım.
0
sayfa kaynagini goruntuleyebiliyorsan ilgili jpg'lerin linkini arayip tarayiciya yapistirinca direk link sayfaya cikabiliyor boylece sag klik olayini cozmus olursun.
daha kolayi belki vardir ama ilk aklima bu geldi.
daha kolayi belki vardir ama ilk aklima bu geldi.
0
"neo downloader" url yi giriyorsun, girdiğin url de ne kadar image varsa hepsini bilgisayara inidiriyor. şahane bir icat
0
javascript:function%20loadScript(scriptURL)%20{%20var%20scriptElem%20=%20document.createElement('SCRIPT');%20scriptElem.setAttribute('language',%20'JavaScript');%20scriptElem.setAttribute('src',%20scriptURL);%20document.body.appendChild(scriptElem);}loadScript('westciv.com');
bunu bookmark olarak eklersen yararı dokunabilir(:
bunu bookmark olarak eklersen yararı dokunabilir(:
0
einherjer
Bu makinelerden birini alacağım ama hangisini, gerçekten seçemiyorum. açıkçası profesyonel bir yardıma ihtiyacım var.ikisi de kompakt makine, aralarındaki ufak farklar:S5700 7,1 mp- S5800 8mp.S5700 deki noise problemi s5800'de giderilmiş.58000'de ilave olarak bir kart seçeneği daha eklenmiş.bunlar b
Bu makinelerden birini alacağım ama hangisini, gerçekten seçemiyorum. açıkçası profesyonel bir yardıma ihtiyacım var.ikisi de kompakt makine, aralarındaki ufak farklar:
S5700 7,1 mp- S5800 8mp.
S5700 deki noise problemi s5800'de giderilmiş.
58000'de ilave olarak bir kart seçeneği daha eklenmiş.
bunlar benim internette görebildiğim ve yine internette konuşulan şeyler.işin can alıcı kısmı, böylesi kompakt bir makinenin küçük sensörüne 8mp'in çok fazla olduğu söyleniyor. lensin o çözünürlüğü verecek kapasitede olması gerekiyormuş ve yüksek iso performansı daha da düşermiş.ISO400 lerde gece çekiminde bu daha da belli olurmuş.var mıdır bu işin aslı?gerçekten de böylemidir? neleri önerirsiniz?
S5700 7,1 mp- S5800 8mp.
S5700 deki noise problemi s5800'de giderilmiş.
58000'de ilave olarak bir kart seçeneği daha eklenmiş.
bunlar benim internette görebildiğim ve yine internette konuşulan şeyler.işin can alıcı kısmı, böylesi kompakt bir makinenin küçük sensörüne 8mp'in çok fazla olduğu söyleniyor. lensin o çözünürlüğü verecek kapasitede olması gerekiyormuş ve yüksek iso performansı daha da düşermiş.ISO400 lerde gece çekiminde bu daha da belli olurmuş.var mıdır bu işin aslı?gerçekten de böylemidir? neleri önerirsiniz?
0
noise farki cozunurlukten daha onemlidir, keza 7mp ile 8mp arasinda 1mp olsa bile %5 ancak fark olur (hatta daha az). ancak noise problemi, bir cok fuji'de diger makinelere oranla fazla.
eger ust modelde bunu giderdik diyorlarsa, cozunurluk farkina bakmadan fiyatlari kiyaslayin. fiyatlar arasindaki fark, 50ytl yi geciyorsa iki makineyi de tavsiye etmem.
s5700'un minimum pozlama suresi 4 saniye imis. uzun pozlama gerektiren cekimlerde zorlayabilir. bu deger genelde 30 saniyedir cunku. maksimum pozlama degeri ise, 1/1000 imis. bu da genelde 1/4000 olur. bu da hizli nesnelerin cekiminde zorlayabilir, ya da cok isikli bir ortamdayken yeterli gelmeyebilir.
ek memory kart secenegi iyi gorunmekte ancak zaten bir 4gb bir de yedekte 4gb'lik iki kart is gorur diye dusunuyorum.
yukarida bahsedilen s6500fd, 6.3 megapixel ancak yine cok fark olmayacak. bir diger farklilik, s5800'un objektifi 28-380mm, s6500fd'ninki ise 28-300mm. yani s5800 biraz daha uzaga gidebiliyor. su da bir fark, s5700'un ekrani 2.5 inch, s6500fd'ninki 1.7 inch imis. diger bir fark, s6500fd ile gelen objektifin max. diyafram degeri 1:2.8 imis. gece cekimlerinde bir miktar avantajli olur boylece. s5800'de ise bu deger, 1:3.5 imis.
bu su demek oluyor, 1: den sonraki deger ne kadar kucuk olursa objektife o kadar cok isik girer. yani 1:2.8'e, 1:3.5'den 0.7 oraninda daha fazla isik girmekte. bu da iso'yu zorlamamani saglar.
bi de genelde noise 400 iso'nun uzerinde belli olur, 800'de ve sonrasinda..
biraz uzun ve karisik gelebilir fakat ne tarz fotograflar cekilecegine gore daha fonksiyonel ve benzer duzeyde fiyati olan baska bir makine de incelenebilir.
*edit: s5800 ile ilgili cok fazla teknik veri bulamadigim icin en azindan s5700'le ilgili karsilastirma yapabildim. bi de kisisel gorusumu belirtmek isterim; iki makine de pek fonksiyonel gelmedi acikcasi. son cumleme ek olsun, Canon PowerShot S5 IS'e de bir bakin derim.
eger ust modelde bunu giderdik diyorlarsa, cozunurluk farkina bakmadan fiyatlari kiyaslayin. fiyatlar arasindaki fark, 50ytl yi geciyorsa iki makineyi de tavsiye etmem.
s5700'un minimum pozlama suresi 4 saniye imis. uzun pozlama gerektiren cekimlerde zorlayabilir. bu deger genelde 30 saniyedir cunku. maksimum pozlama degeri ise, 1/1000 imis. bu da genelde 1/4000 olur. bu da hizli nesnelerin cekiminde zorlayabilir, ya da cok isikli bir ortamdayken yeterli gelmeyebilir.
ek memory kart secenegi iyi gorunmekte ancak zaten bir 4gb bir de yedekte 4gb'lik iki kart is gorur diye dusunuyorum.
yukarida bahsedilen s6500fd, 6.3 megapixel ancak yine cok fark olmayacak. bir diger farklilik, s5800'un objektifi 28-380mm, s6500fd'ninki ise 28-300mm. yani s5800 biraz daha uzaga gidebiliyor. su da bir fark, s5700'un ekrani 2.5 inch, s6500fd'ninki 1.7 inch imis. diger bir fark, s6500fd ile gelen objektifin max. diyafram degeri 1:2.8 imis. gece cekimlerinde bir miktar avantajli olur boylece. s5800'de ise bu deger, 1:3.5 imis.
bu su demek oluyor, 1: den sonraki deger ne kadar kucuk olursa objektife o kadar cok isik girer. yani 1:2.8'e, 1:3.5'den 0.7 oraninda daha fazla isik girmekte. bu da iso'yu zorlamamani saglar.
bi de genelde noise 400 iso'nun uzerinde belli olur, 800'de ve sonrasinda..
biraz uzun ve karisik gelebilir fakat ne tarz fotograflar cekilecegine gore daha fonksiyonel ve benzer duzeyde fiyati olan baska bir makine de incelenebilir.
*edit: s5800 ile ilgili cok fazla teknik veri bulamadigim icin en azindan s5700'le ilgili karsilastirma yapabildim. bi de kisisel gorusumu belirtmek isterim; iki makine de pek fonksiyonel gelmedi acikcasi. son cumleme ek olsun, Canon PowerShot S5 IS'e de bir bakin derim.
0
olympus sp 570 ultra zoom da fena görünmüyor bu sınıfta, bir bakın isterseniz.
s6500fd'nin sensörü, zumla odaklamanın objektif üzerinden yapılması vs çok güzel de, ebatları biraz fazla büyük geliyor bana; panasonic fz50 de keza.
s6500fd'nin sensörü, zumla odaklamanın objektif üzerinden yapılması vs çok güzel de, ebatları biraz fazla büyük geliyor bana; panasonic fz50 de keza.
0
s5700 kullanıcısıyım
şu anda satmayı düşünüyorum :)
makinadan ne istediğine bağlı
ben amatörlüğümü atmak için aldım attım ve gerççekten makinamı çok seviyorum
5800 almaya değmez 5700 al gitsin sonra nasılsa yetmeyecek slr bakmaya başlayacaksın.
2. el düşünürsen görüşelim, gitti gidiyor üstünden sattıyorum.
şu anda satmayı düşünüyorum :)
makinadan ne istediğine bağlı
ben amatörlüğümü atmak için aldım attım ve gerççekten makinamı çok seviyorum
5800 almaya değmez 5700 al gitsin sonra nasılsa yetmeyecek slr bakmaya başlayacaksın.
2. el düşünürsen görüşelim, gitti gidiyor üstünden sattıyorum.
0
hollandabocegiilesevismek
elimizde bir bilgisayar var. 8 yildir kullaniyorum. son zamanlarda bilgisayar donmaya basladi. ara sira da reset atiyor kendi kendine. bu olay son gunlerde sik sik olmaya basladi. mesela bilgisayari actigim andan itibaren donmaya basliyordu ve ardi ardina uc dort sefer reset atma geregi duyuyordum.
elimizde bir bilgisayar var. 8 yildir kullaniyorum. son zamanlarda bilgisayar donmaya basladi. ara sira da reset atiyor kendi kendine. bu olay son gunlerde sik sik olmaya basladi. mesela bilgisayari actigim andan itibaren donmaya basliyordu ve ardi ardina uc dort sefer reset atma geregi duyuyordum. bir gun bilgisayara format atip bu sorunun duzelecegini sandim. c ile d diskini sildim ardindan windows setup a gecti ve bundan sonra donmaya basladi. ne kadar denesem de deneyim windows setuptan ileri gidemedim ipnetor bilgisayar donuyor, bir care bir cozum bir akil ariyorum. te$kurler...
0
ramlerde temassızlık olabilir, çıkartıp yeniden takmayı veya birden fazlaysalar yerlerini değiştirmeyi deneyebilirsiniz.
0
i$lemci sicakligini kontrol edin.
cok yuksek degerlerde ise fan(lar)i temizleyin.
cok yuksek degerlerde ise fan(lar)i temizleyin.
0
rami cikarttim yeniden taktim ama aynisi oluyor. uc tane ram yeri var. diger bolmesini deneyim mantikli geldi.
ayrica fani da temizledim orda sorun yok. bu nasil problemdir anlamadim gitti ??
ayrica fani da temizledim orda sorun yok. bu nasil problemdir anlamadim gitti ??
0
bence de işlemciyle ilgili bir sorun var. işlemci yeterince ısınırsa bilgisayarınız çözülür problem kalmaz. soğuk yörelerden uzak durun. temmuz'da adana'yı tavsiye ederim.
0
buyuk ihtimal ramlerde bir sorun var. baska bir ram bulabilirseniz onu deneyin. eger farkli ramde de ayni sorun ortaya cikarsa cok ufak bir ihtimal olsa bile psuda bir sorun olabilir. daha sonra da islemci geliyor ama ona ihtimal vermiyorum pek ben.
0
fani temizledikten sonra gorebiliyorsaniz pc acilirkenki isi degerlerini kontrol edin, gecenlerde 90derecede calisan ve windows login olur olmaz kapanan bir pc'nin islemci fanina saksi diktim mesela. o derece toz vardi. temizledikten sonra isinin ortalama 40-50 maksimum 55derece civarinda olmasi normaldir, daha ustu anormallik yaratabilir.
harddisk slotlarini kontrol edebilirsiniz, alternatif disk slotu deneyebilirsiniz.
power'la ilgili bir sorun varsa, ornegin cd-rom veya dvd-rom'unuzun baglanti ve guc kablolarini sokerek acmayi deneyin. asiri yuklenme varsa ve bir donanim fazla geliyorsa, daha guclu bir power supply almaniz gerekebilir. simdilik bunlar geldi aklima..
harddisk slotlarini kontrol edebilirsiniz, alternatif disk slotu deneyebilirsiniz.
power'la ilgili bir sorun varsa, ornegin cd-rom veya dvd-rom'unuzun baglanti ve guc kablolarini sokerek acmayi deneyin. asiri yuklenme varsa ve bir donanim fazla geliyorsa, daha guclu bir power supply almaniz gerekebilir. simdilik bunlar geldi aklima..
0
aynali
firefoxta çok fazla sekme veya pencere açınca youtube videoları 2. saniyede duruyor ve ilerlemiyor,myspacete şarkılar dinlenmiyor.ben de bu iki site için ie açmak zorunda kalıyorum.firefoxun bu kötü alışkanlıgını önleyecek bir şey yok mudur?yoksa bu bana has bir problem midir?güncellenmiş firefox 2
firefoxta çok fazla sekme veya pencere açınca youtube videoları 2. saniyede duruyor ve ilerlemiyor,myspacete şarkılar dinlenmiyor.ben de bu iki site için ie açmak zorunda kalıyorum.firefoxun bu kötü alışkanlıgını önleyecek bir şey yok mudur?yoksa bu bana has bir problem midir?
güncellenmiş firefox 2 kullanıyorum bu arada.
güncellenmiş firefox 2 kullanıyorum bu arada.
0
ne firefox 2 de ne de firefox 3 betalarda bir çözümü yok diye biliyorum. ama olabilir de. hazır beta larla falan uğraşırken. aslında bildirmek gerekir bu hatayı elemanlara.
0
ilk aklima gelen memory management eksikligi. yani proram afedersiniz hayvan gibi ram'e yuklenince boyle yavaslamalar olabilir.. bi caresi var mi yok mu orasini bilemedim.
0
önbelleği temizlemeyi denediniz mi? (araçlar\seçenekler\gelişmiş'in altındadır)
bende de aynı sorun vardı, bu sayede çözülmüştü.
bende de aynı sorun vardı, bu sayede çözülmüştü.
0
yeni formatlanmış bir makinede bile aynı sorun var.ama deneyeyim bir weeping guitar.
0
Videolar Yasalara göre filtreleniyor, Videoları doğrudan indirebiliyorsun youtube linklerin değişmiyor watch?v.... şeklinde kullanabiliyorsun, login olabiliyorsun yorum yazabiliyorsun vs vs www.dinamiturk.com YouTube'a en hakiki çözüm :)
0
orange coffee
teee eskilerden kalma henrycon a 8000s fotograf makinesi var evde lakin ben bu makineyi velektene pek bi attim tuttum oynadim herseyini karistrdim.. simdi fotograflada ilgilendigimden bu makineyi kullanmak istiyorum.. istanbulda bildiginiz bi tamirci varmi?alacagi fiyat pek onemli degil ama isini iy
teee eskilerden kalma henrycon a 8000s fotograf makinesi var evde lakin ben bu makineyi velektene pek bi attim tuttum oynadim herseyini karistrdim.. simdi fotograflada ilgilendigimden bu makineyi kullanmak istiyorum.. istanbulda bildiginiz bi tamirci varmi?alacagi fiyat pek onemli degil ama isini iyi yapsin makineyi kullanmak istiyorum cunku..
0
eger makinenin arizasi fazlaysa muhtemelen size "bunu yaptiracagina yenisini al abi/abla" diyeceklerdir.
keza soyle bir bakildiginda makinenin bilimum sitelerdeki fiyati 15 ila 50 ytl arasinda. hasarin karsilanmasi bunu asabilir.
bir de uzerinde gelen kit objektifinin 50mm 1:6.3 oldugunu gordum ki bu iyi bir deger degildir. kullanim zorlugu yaratir.
keza soyle bir bakildiginda makinenin bilimum sitelerdeki fiyati 15 ila 50 ytl arasinda. hasarin karsilanmasi bunu asabilir.
bir de uzerinde gelen kit objektifinin 50mm 1:6.3 oldugunu gordum ki bu iyi bir deger degildir. kullanim zorlugu yaratir.
0
rentts
az önce harddiskle ilgili bi soruyu okuyunca aklıma geldi. ileride bu harddiskler nolcak? solid state drive (ssd) e mi döncek olay, toshiba nın portege modellerinde olduğu gibi? bir de bu ssd yi neden daha hızlı hale getiremiyorlar? sözlükten şöyle bi link buldum hızını göstermek açısından: http://w
az önce harddiskle ilgili bi soruyu okuyunca aklıma geldi. ileride bu harddiskler nolcak? solid state drive (ssd) e mi döncek olay, toshiba nın portege modellerinde olduğu gibi? bir de bu ssd yi neden daha hızlı hale getiremiyorlar? sözlükten şöyle bi link buldum hızını göstermek açısından:
www.youtube.com
www.youtube.com
ama ben artık pc lerin de tv gibi düğmesine basınca açılan aletler olmasını istiyorum. bu imkansız mı?
www.youtube.com
www.youtube.com
ama ben artık pc lerin de tv gibi düğmesine basınca açılan aletler olmasını istiyorum. bu imkansız mı?
0
özellikle apple'ın macbook pro ürünlerine bahsettiğiniz "tv gibi açma" olayına bayağı yaklaşıldı diyebilirim kendi gözlemlerim sonucu. ortalama ram kapasitesi ve leopard işletim sistemiyle gerçekten iyi sonuç elde edilebiliyor.
0
bilgisayarı sürekli açıp kapatma ihtiyacın mı var ki? laptopda standby a alıyorum böyle durumlarda valla tv gibi açılıyor. evde vista kurulu htpc var 30 sn de falan boot edebiliyor ekstra bişi yapmadan ki günde en fazla 1 kere açtığım düşünülünce 30 sn değil 130 sn olsa kaç yazar? açıkçası şu hızlı açılma konusundaki fantazileri hiç anlamıyorum. oyunları hızlı oynayalım, nette hızlı sörf yapalım falan daha mantıklı istekler gibi. bir de fragmantasyon yaşamayan hdd istiyorum mümkünse.
0
ne kadar gelecek?
Misal benim olmasını istediğim; bionik çipler. Yapıldığında adları bionik çip mi olur bilemem elbet ama şöyle bir şey olacak. Bu meretler bizim vücudumuza takılacak. hatta bu teknolojiden önce şu an çalışması yapılan akıllı zımbırtı türünde bir şeyler var. Bunlar o an neye ihtiyaç varsa; ram, işlemci tampon belleği ya da işlemci yükünde; hem ana işlemci hem video işlemci olabilen, eldeki kaynağı ihtiyaca göre yönlendirebilen, yani her iş için ayrı kart mart yok, tek ve bütün bir sistem mevcut, o an ne gerekli ise ağırlığı oraya veriyor(bir nevi beyin). Bu bahsettiğim şeyin işini beynimize yaptırabilek bir çip gibi bir şey yapabilirlerse, bu meretler sayesinde matrixe girer gibi internete gireceğiz... (kablosuz olacak elbette)
(bkz: i have a dream)
Misal benim olmasını istediğim; bionik çipler. Yapıldığında adları bionik çip mi olur bilemem elbet ama şöyle bir şey olacak. Bu meretler bizim vücudumuza takılacak. hatta bu teknolojiden önce şu an çalışması yapılan akıllı zımbırtı türünde bir şeyler var. Bunlar o an neye ihtiyaç varsa; ram, işlemci tampon belleği ya da işlemci yükünde; hem ana işlemci hem video işlemci olabilen, eldeki kaynağı ihtiyaca göre yönlendirebilen, yani her iş için ayrı kart mart yok, tek ve bütün bir sistem mevcut, o an ne gerekli ise ağırlığı oraya veriyor(bir nevi beyin). Bu bahsettiğim şeyin işini beynimize yaptırabilek bir çip gibi bir şey yapabilirlerse, bu meretler sayesinde matrixe girer gibi internete gireceğiz... (kablosuz olacak elbette)
(bkz: i have a dream)
0
@özdek
sanırım tek fantezimin pc nin hızlı açılması olduğunu sanmışsınız. zira öyle değil şöyle;
istediğim şey herşeyin süper hızlı olması hani eskiden bi siteyi açmak için baya bi beklerdik ama şimdi tak die açılıyo ya, bunun gibi. istiyorum ki bilgisayarlar çok hızlı işlem yapabilsin, mesela render için saatlerce beklemeyelim, çok hızlı kopyalamalar olsun, internet hızlı olsun, oyunları kurması da oynaması da açması da hızlı olsun, hayat bayram olsun. ayrıca bilgisayarımın hep açık durmasını istemem niye hep açık dursun ki eğer bi iş yapmıyosa? boşa elektrik yakmasın kapatayım tv gibi başında olmadığım zamanlar. sanırım bilgisayarları çoğumuz açılması uzun sürer diye açıp yatana kadar kapatmıyoruz.(kimilerimiz -interneti download edenler- yatınca bile kapatmıyo ama o ayrı) derdim budur yane.
sanırım tek fantezimin pc nin hızlı açılması olduğunu sanmışsınız. zira öyle değil şöyle;
istediğim şey herşeyin süper hızlı olması hani eskiden bi siteyi açmak için baya bi beklerdik ama şimdi tak die açılıyo ya, bunun gibi. istiyorum ki bilgisayarlar çok hızlı işlem yapabilsin, mesela render için saatlerce beklemeyelim, çok hızlı kopyalamalar olsun, internet hızlı olsun, oyunları kurması da oynaması da açması da hızlı olsun, hayat bayram olsun. ayrıca bilgisayarımın hep açık durmasını istemem niye hep açık dursun ki eğer bi iş yapmıyosa? boşa elektrik yakmasın kapatayım tv gibi başında olmadığım zamanlar. sanırım bilgisayarları çoğumuz açılması uzun sürer diye açıp yatana kadar kapatmıyoruz.(kimilerimiz -interneti download edenler- yatınca bile kapatmıyo ama o ayrı) derdim budur yane.
0
evet kesinlikle hdd'lerin hizlanmasi gerekiyor.. mesela ben sunu merak ediyorum, yazma & okuma hizi baglanilan internet hizindan dusuk olan harddiskler oldugu surece, 3634 mbit internet baglantisinin ne anlami olacak?
ayni sey isletim sistemi ve kullanilan programlarla da ilgili. diger donanimlar da bu bilesenlere dahil. donanim & yazilim & isletim sistemi & internet vs arasinda bir orantisizlik var. (ozellikle windows sistemlerinde)
su ana kadar 8 islemciyi de kullanip 10 kat daha hizli render yapan bir program gordum (3d max) onun disinda her islemciyi kullanip da isini super hizli yapan bi proram gormedim (ya da henuz goremedim..)
ayni sey isletim sistemi ve kullanilan programlarla da ilgili. diger donanimlar da bu bilesenlere dahil. donanim & yazilim & isletim sistemi & internet vs arasinda bir orantisizlik var. (ozellikle windows sistemlerinde)
su ana kadar 8 islemciyi de kullanip 10 kat daha hizli render yapan bir program gordum (3d max) onun disinda her islemciyi kullanip da isini super hizli yapan bi proram gormedim (ya da henuz goremedim..)
0
harddiskler zaten mekanik aksam olarak en az gelişen bilgisayar parçası. dönme hızı ve bağlantı arayüzü dışında pek bir gelişme olmuyor harddisklerde. oysa ramler olsun, işlemciler olsun, ekran kartları vs çoştukca çoşuyor.
0
SSD harddisklerin gelecekte yaygınlaşacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Intel ve Micron gibi firmalar şu an piyasada olan SSD disklerden 5 kat hızlı olduğunu iddia ettikleri diskleri piyasaya sürmek üzereler. Gelişmenin sonu yok ama düğmesine basılınca açılan PC de biraz zor gibi çünkü her yeni işletim sistemi öncekinden daha yeni teknolojiler gerektiriyor maalesef.
0
donanım hızlansa da içine beklletme süresi koyar yine yavaşlatırlar. cep tel.ine bakarsak ilk çıktılarında şak diye açılıyordu şimdi benim pc daha hızlı açılıyor yani teknolojiden çok firmalara bağlı bence.
0
adanus
Şimdi efendim, bas gitar çalmak (çalmaya başlamak :)) için yaşı azıcık ilerlemiş birisi olarak soruyorum ki, yeni başlayan birine (ki bu ben oluyorum) hangi markanın hangi modelini tavsiye edersiniz. Bunun yanında edinilmesi gereken alet, edevat ve donanım neler olmalıdır. Ankara'da, bunları uygun f
Şimdi efendim, bas gitar çalmak (çalmaya başlamak :)) için yaşı azıcık ilerlemiş birisi olarak soruyorum ki, yeni başlayan birine (ki bu ben oluyorum) hangi markanın hangi modelini tavsiye edersiniz. Bunun yanında edinilmesi gereken alet, edevat ve donanım neler olmalıdır. Ankara'da, bunları uygun fiyata alabileceğim yerler nerelerdir. Ayrıca, bütün bunlar bana, tahminen ne kadara patlar.
0
300USD den daha ucuza bas gitar bulmak zor ikinci el bulabilirsin ama tavsiye etmem marka olarak cort tavsiye edebilirim. amplifikatör ise laney ciye bi marka var piyasadaki en uygun fiyat bu markada sanıyorum.
0
equaliser pedali cogu zaman hayat kurtarir canli canli sahit olmusumdur buna. tavsiyeliktir efenim.
edit: tabi anfinin eq ayari yoksa.. bi de anfide behringer alternatifi de dusunulebilir, o da laney kadar ucuz ve iyi modellere sahip. arastirmak lazim tabiy.
edit: tabi anfinin eq ayari yoksa.. bi de anfide behringer alternatifi de dusunulebilir, o da laney kadar ucuz ve iyi modellere sahip. arastirmak lazim tabiy.
0
Başlangıç için amfiye para vermek yerine bas gitar processorü de alabilirsin. Daha ucuza gelebileceği gibi güzel tonlar da yakalayabilirsin. Hem kimseyi rahatsız etmeden kulaklık vasıtasıyla da çalışabilirsin, hem de pcye bağlaman çok daha kolay olur.
Baktın ileride bu olayı aşıyorsun, amfi alırsın.
Baktın ileride bu olayı aşıyorsun, amfi alırsın.
0
İlginiz için teşekkür ederim arkadaşlar. Benim de araştırmalarım sonucu, yeni başlayanlar için Ibanez GSR200 tavsiye ediyolar (bunun hakkında görüşünüz nedir?) ve bahsettiğiniz gibi bunun fiyatı yaklaşık 300USD. Processor'e gelince, onların fiyatları da 200YTL'den başlıyor ve dediğiniz gibi amfiler gibi uçuk olmamakla birlikte tercih edilebilir. Biraz daha araştırayım bakalım...
0
başlangıç için ne eq. nede processor e para verin derim. sadece anfi yeter. ileride ihtiyaç duyarsan belki compressor düşünüşebilir. bas için çok bütçe ayıramıyorsan sx lere bak derim. ağaçları o para için gayet iyi (200 - 250 usd).
yok illa processor alacam dersen digitech bp8 var satabilirim :)
yok illa processor alacam dersen digitech bp8 var satabilirim :)
0
akiskan
efendim ben işimi değiştirince uzun zamandır istediğim güzel dslr bir makine aldım. bir nevi ukte doldurdum. fakat problem şudur ki makinenin kullanım kitapçığını okuyarak güzel fotoğraf çekilmiyor. iso değeri,shutter açıklık miktarı,süresi,bla bla nedir internetten açıp okuyarak da elde ettiğim res
efendim ben işimi değiştirince uzun zamandır istediğim güzel dslr bir makine aldım. bir nevi ukte doldurdum. fakat problem şudur ki makinenin kullanım kitapçığını okuyarak güzel fotoğraf çekilmiyor. iso değeri,shutter açıklık miktarı,süresi,bla bla nedir internetten açıp okuyarak da elde ettiğim resimler cep telefonu kalitesinden çok da ilerde değil.
peki hafta içi akşam en erken 7 ye kadar çalışan ben nasıl öğrenecem fotoğraf çekmeyi ?
peki hafta içi akşam en erken 7 ye kadar çalışan ben nasıl öğrenecem fotoğraf çekmeyi ?
0
nette fotoğraf dersleri diye aratırsan karşına online bir şekilde öğrenebileceğin kaynaklar ve powerpoint sunumları felan çıkıyor. şahsen ben bunu fotoğraf kursuna başladığımda yapmıştım ve başlangıç için gösterilen dersler üç aşağı beş yukarı birbirinin aynısı. yani teknik bilgileri ordan alabilirsin. ha işin bir de düşünme boyutu var ki o fotoğraf kurslarında daha etkili oluyor. zira farklı kültürlerden insanların bir fotoğrafa bakış açılarını görebiliyorsunuz ve bu da sizin düşüncenize katkı yapıyor. ama aynı katkıyı fotoğraf sitelerini gezerek de elde edebilirsiniz gibi geliyor, fotokronik, fotokritik, ya da online fotoğraf dergileri gibi.
0
fotografin kalitesiz gorunmesinin ilk sebebi, cozunurluk tercihi olabilir. ornegin makineniz 7 megapikseldir ancak bunu 1.3 megapiksele ayarlayarak cekiyorsaniz, kotu gorunebilir.
ikincisi, fotografta cok fazla kirli nokta (noise) varsa, iso & diyafram & pozlama suresi uclusunun uyumsuzlugundan olabilir. ornegin karanlik ortamda yuksek iso, noise ortaya cikarir. bazi makinelerin noise orani digerlerine gore biraz daha fazla olabilir, bu markaya gore degisiyor. makinenizin markasi-modeli ve uzerindeki objektifin ozellikleri nelerdir?
dslr makineler arasinda da kalite farki vardir, ornegin bir nikon d40 ile bir canon 5d arasinda oldukca fazla fark olmakta.
arti kullanilan objektif de cok farkediyor, ornegin canon'un giris seviyesi kit lensi 18-55mm 1:3.5 objektifi cok kaliteli degildir, ancak sigma ve tamron bu konuda iyi lensler uretmekte. carl zeiss, minolta ya da schneider de lenste mukemmel sonuclar verebilmektedir.
aksam saatlerinde ya da gece cekimleri icin tripod kullanmanizi oneririm. hatta soyle diyeyim, pozometre 100'un altinda pozlama suresi veriyorsa tripod kullanilmasinda fayda vardir. tabi bu rakam objektifinizin diyafram hiziyla da alakali, ornegin iki fotografi 1/100 saniye, biri 50mm. 2.8 objektifle, digeri de 50mm 1:1:4 objektifle cektiginizde, 1:1.4 diyafram degeri olan objektifle cekilen fotograf biraz daha aydinlik gorunecektir ve alan derinligi artacaktir.
iso fotograftaki kirliligi ortaya cikarabilecek en onemli faktordur. ornek vermek gerekirse, bir arkadasim nikon d200 kullaniyor, ki gayet super bir makinedir kendileri.. ustundeki objektifler de gayet iyidir. ancak alet 800 iso'da noise yapmaya basliyor. bu bir dezavantaj tabiki de.
biraz uzun oldu farkindayim ama soyle diyeyim, bu hicbir sey. fotografcilikta dengeyi bulana kadar cok hafiza karti bosaltmak gerek..
ikincisi, fotografta cok fazla kirli nokta (noise) varsa, iso & diyafram & pozlama suresi uclusunun uyumsuzlugundan olabilir. ornegin karanlik ortamda yuksek iso, noise ortaya cikarir. bazi makinelerin noise orani digerlerine gore biraz daha fazla olabilir, bu markaya gore degisiyor. makinenizin markasi-modeli ve uzerindeki objektifin ozellikleri nelerdir?
dslr makineler arasinda da kalite farki vardir, ornegin bir nikon d40 ile bir canon 5d arasinda oldukca fazla fark olmakta.
arti kullanilan objektif de cok farkediyor, ornegin canon'un giris seviyesi kit lensi 18-55mm 1:3.5 objektifi cok kaliteli degildir, ancak sigma ve tamron bu konuda iyi lensler uretmekte. carl zeiss, minolta ya da schneider de lenste mukemmel sonuclar verebilmektedir.
aksam saatlerinde ya da gece cekimleri icin tripod kullanmanizi oneririm. hatta soyle diyeyim, pozometre 100'un altinda pozlama suresi veriyorsa tripod kullanilmasinda fayda vardir. tabi bu rakam objektifinizin diyafram hiziyla da alakali, ornegin iki fotografi 1/100 saniye, biri 50mm. 2.8 objektifle, digeri de 50mm 1:1:4 objektifle cektiginizde, 1:1.4 diyafram degeri olan objektifle cekilen fotograf biraz daha aydinlik gorunecektir ve alan derinligi artacaktir.
iso fotograftaki kirliligi ortaya cikarabilecek en onemli faktordur. ornek vermek gerekirse, bir arkadasim nikon d200 kullaniyor, ki gayet super bir makinedir kendileri.. ustundeki objektifler de gayet iyidir. ancak alet 800 iso'da noise yapmaya basliyor. bu bir dezavantaj tabiki de.
biraz uzun oldu farkindayim ama soyle diyeyim, bu hicbir sey. fotografcilikta dengeyi bulana kadar cok hafiza karti bosaltmak gerek..
0
DSLR ile başlamak biraz yanlış olmuş. Eğer fotoğrafçılığa gerçek bir tutkunuz varsa analog makinelerle başlamalı, en azından prensiplerini öğrenmeli, kompakt makinelerle tarzınızı oturtup sonra DSLR'a geçmenizi tavsiye ederdim. Okumayı öğrenmeden kitap okumaya çalışmak gibi. Ama bu hevesinizi kırmasın. Bol bol çekim yapacaksınız. Deneyip sonuçlarını göreceksiniz.
Güzel fotoğraf dediğiniz nasıl oluyor? Sorun nedir? Netlik mi, keskinlik mi, renkler mi? Yoksa konu mu? Bunun cevabını bulmanız, güzel dediğiniz fotoğrafı elde etmenizi kolaylaştıracaktır.
Güzel fotoğraf dediğiniz nasıl oluyor? Sorun nedir? Netlik mi, keskinlik mi, renkler mi? Yoksa konu mu? Bunun cevabını bulmanız, güzel dediğiniz fotoğrafı elde etmenizi kolaylaştıracaktır.
0
anladığım kadarıyla fotoğrafçılığa yeni başlamışsınız. direk slr makineyle başlayayım diyorsanız kusura bakmayın ama biraz eşekliğe kaçıyor bu. slr'ler profesyonellere yöneliktir. çok ayrıntılı ve hassastır. teorik/pratik birikim ve yatkınlık olmalı. kullanım kılavuzu okuyarak öğrenilseydi basit bi düğün fotoğrafçısı milyarlar kazanamazdı. üstelik sadece çekim bilgisi de değil bilgisayar ortamında onu işlemek için de birşeyler bilmeniz gerekli, tam anlamıyla kullanabilmeniz için. bu saatten sonra compact'a dönmem derseniz herbişeyi oto yapıp uğraşın edin artık.
-lensler belirli değerlerde belirli amaç doğrultusunda kullanılıyor. diyafram falan öğrenene kadar standart olanı işini görür.
-ripperjack fotoğrafa bakış açısından bahsetmiş. o apayrı bi konu. sanatçılık, yaratıcılıkla ilgili daha çok.
ilerletince fotokritik'e katılıp çalışmalarını gönderir eleştirilerden faydalanırsın.
-lensler belirli değerlerde belirli amaç doğrultusunda kullanılıyor. diyafram falan öğrenene kadar standart olanı işini görür.
-ripperjack fotoğrafa bakış açısından bahsetmiş. o apayrı bi konu. sanatçılık, yaratıcılıkla ilgili daha çok.
ilerletince fotokritik'e katılıp çalışmalarını gönderir eleştirilerden faydalanırsın.
0
tekniği bi yana bırakıp ''konu'' üzerine çalışın.tekniğiniz muhakkak zamanla keskinleşecektir. ama anlatım çok önemli. konu keza...bakana da çekene de bişeyler katmalı.
0
makinanın pozometresi gereken diyafram değerini verir size zaten. yapmanız gereken örtücüyü ayarlamak ve çerçevenizi oluşturmak. bunu oturttuktan sonra da ister örtücüyü 1 e getirir çizik araba farı çekersiniz ister 1000 e getirir hızlı tren çekersiniz. çok çok fazla zorluğu yok bu 2 ayar bakımından.
0
mortifera
şimdi efendim ben bir blog açmayı düşünmekteyim, yalnız o gün neler yedim, ya da hayat ne kadar acımasız ve martılar konulu bir şey değil de, beğendiğim linkleri/videoları/karikatürleri koyacağım bir yer istiyorum sadece... alt yapı olarak buna en uygun blog sitesi nedir?(dreamweaver filan öğrenmeye
şimdi efendim ben bir blog açmayı düşünmekteyim, yalnız o gün neler yedim, ya da hayat ne kadar acımasız ve martılar konulu bir şey değil de, beğendiğim linkleri/videoları/karikatürleri koyacağım bir yer istiyorum sadece... alt yapı olarak buna en uygun blog sitesi nedir?
(dreamweaver filan öğrenmeye kasmak istemiyorum yoksa gidip adam gibi site açardım hoş)
(dreamweaver filan öğrenmeye kasmak istemiyorum yoksa gidip adam gibi site açardım hoş)
0
wikipedia iyidir.
hosting ile ugra$mak istemiyorsan blogger da olur.
edit: ulan wikipedia nerden cikti. wordpress olacak.
hosting ile ugra$mak istemiyorsan blogger da olur.
edit: ulan wikipedia nerden cikti. wordpress olacak.
0
blogger iyidir.ben bizzat o ilk dediklerinizi icra ediyorum.(o gün neler yedim, ya da hayat ne kadar acımasız ve martılar konulu) :)
www.blogskins.com dan begendiginiz bir temayı uygular cillop gibi kullanırsınız.
www.blogskins.com dan begendiginiz bir temayı uygular cillop gibi kullanırsınız.
0
en basit kurulup kullanacağın bloggerdır. ha dersen biraz kurcalarım eklerim, çıkartırım bişiyler wordpress şahıdır o olayın.
bi de wordpress kuracaksan yardımcı olurum istersen (blogspot çocuk oyuncağı onda yardıma gerek yok)
bi de wordpress kuracaksan yardımcı olurum istersen (blogspot çocuk oyuncağı onda yardıma gerek yok)
0
soufigay
Merhaba Arkadaşlar;Bu akşamdan beri msnimde bir problem var, klavyedeki türkçe karakterler basmıyor, yani msndeyken "ç" tuşuna bastığımda "." çıkması gibi onun dışındaki programlarda veya genelde bir karakter sorunu yok. Bu sorunumun çözümü nedir?
Merhaba Arkadaşlar;
Bu akşamdan beri msnimde bir problem var, klavyedeki türkçe karakterler basmıyor, yani msndeyken "ç" tuşuna bastığımda "." çıkması gibi onun dışındaki programlarda veya genelde bir karakter sorunu yok. Bu sorunumun çözümü nedir?
Bu akşamdan beri msnimde bir problem var, klavyedeki türkçe karakterler basmıyor, yani msndeyken "ç" tuşuna bastığımda "." çıkması gibi onun dışındaki programlarda veya genelde bir karakter sorunu yok. Bu sorunumun çözümü nedir?
0
msn penceresi acikken alt shift e bas bir daha dene bakalim. o da olmuyorsa denetim masasindan klavye ayarlarini karistirman lazim
0
alt ve shift tuşlarına basmak problemi giderecektir ancak alt shift yapmaktan sıkılıyorsanız (bir süre sonra sıkılıyor insan) ve ingilizce klavye düzenine ihtiyacınız yoksa;
windows xp için-> denetim masası- (klasik görünümdeyken) bölge ve dil seçenekleri- diller- detaylar/ ayrıntılar bölümünde türkçe ve ingilizce klavye düzenini göreceksiniz.
buradan ingilizce klavye düzenini kaldırıp klavye düzeninin hiç değişmemesini de sağlayabilirsiniz.
ingilizce klavyeyi kaldırmak istemiyorum diyorsanız,
aynı bölümdeyken altta tuş ayarlarına girip "giriş düzenini değiştir" bölümünden klavye geçişi için kısayol tik'ini kaldırabilirsiniz.
windows xp için-> denetim masası- (klasik görünümdeyken) bölge ve dil seçenekleri- diller- detaylar/ ayrıntılar bölümünde türkçe ve ingilizce klavye düzenini göreceksiniz.
buradan ingilizce klavye düzenini kaldırıp klavye düzeninin hiç değişmemesini de sağlayabilirsiniz.
ingilizce klavyeyi kaldırmak istemiyorum diyorsanız,
aynı bölümdeyken altta tuş ayarlarına girip "giriş düzenini değiştir" bölümünden klavye geçişi için kısayol tik'ini kaldırabilirsiniz.
0
zkurmus
Merhabalar,Şimdi ben Güney Kıbrıs'a gitsem, cep telefonum çalışır mı? (anladınız ya, çalışır da konuşabilir miyim?) Birisi çalışmayacağını söylüyor.
Merhabalar,
Şimdi ben Güney Kıbrıs'a gitsem, cep telefonum çalışır mı? (anladınız ya, çalışır da konuşabilir miyim?) Birisi çalışmayacağını söylüyor.
Şimdi ben Güney Kıbrıs'a gitsem, cep telefonum çalışır mı? (anladınız ya, çalışır da konuşabilir miyim?) Birisi çalışmayacağını söylüyor.
0
kıbrıs'ta okuyan arkadaşlarımın hepsinin farklı hatları var. eski hatları çalışıyor fakat dediklerine göre iki katı kontör yiyormuş. güney kıbrıs için de farklı olduğunu sanmıyorum.
0
türkiye güney kıbrıs ı tanımadığına göre roaming anlaşması olmayabilir.
kullandıpın operatörün sitesinde olsa gerek hangi ülkelerle olduğu.
kullandıpın operatörün sitesinde olsa gerek hangi ülkelerle olduğu.
0
clones
şimdi ben bir bilgisayar için 1500 ytl ayırsam-ki hayal ediyorum bunla elde edeceğim bilgisayar nasıl bir bilgisayar olur? yani ne yapılır ne yapılmaz vb bir suru soru....
şimdi ben bir bilgisayar için 1500 ytl ayırsam-ki hayal ediyorum bunla elde edeceğim bilgisayar nasıl bir bilgisayar olur? yani ne yapılır ne yapılmaz vb bir suru soru....
0
1) amacin nedir?
2) laptop mu? desktop mu?
bildigimiz ogrenci adam isen alacagin laptop ile ancak en guncel oyunlari oynayamassin,
desktop ile ise diledigini yaparsin. fakat burda ki onemli husus yine senin kisisel zevklerindir. mesela ben kasa tasariminia hic onem vermem ve en dandik kasalardan birine sahibim. monitore cok onem veririm ve monitorum kasami ve butun donanimlari 2 kere satin alir.
ortalama bir kullanicnin desktop i icin fazla bile bir maliyet 1500 ytl. yerinizde olsam o paraya cok fazla marka duskunu olmadan iyi bir laptop alirdim.
ekleme: ustte bulunan satilik laptop ilani hakikaten iyi (kendisini tanimam). yalniz numpad sikistirilmasi hos degil okadar. bence bi goz at.
2) laptop mu? desktop mu?
bildigimiz ogrenci adam isen alacagin laptop ile ancak en guncel oyunlari oynayamassin,
desktop ile ise diledigini yaparsin. fakat burda ki onemli husus yine senin kisisel zevklerindir. mesela ben kasa tasariminia hic onem vermem ve en dandik kasalardan birine sahibim. monitore cok onem veririm ve monitorum kasami ve butun donanimlari 2 kere satin alir.
ortalama bir kullanicnin desktop i icin fazla bile bir maliyet 1500 ytl. yerinizde olsam o paraya cok fazla marka duskunu olmadan iyi bir laptop alirdim.
ekleme: ustte bulunan satilik laptop ilani hakikaten iyi (kendisini tanimam). yalniz numpad sikistirilmasi hos degil okadar. bence bi goz at.
0
1500 ytl şu an bir masaüstü pc için gayet yeterli bir rakam. toplama mı alınacak yoksa direk bir marka mı alınacak, bu da önemli bir faktör.
örneğin şu linkte direk marka halinde satılan pc'ler ve fiyatları mevcut.
www.vatanbilgisayar.com
işlemci olarak genelde dual core işlemciler kullanılıyor. ancak markalardan alınan pc'lerde diğer donanımlar onboard olarak verildiğinden maksimum performans elde etmek pek mümkün değil..
laptop alınacaksa, 1500 ytl ihtiyaç duyulan performansa göre pek yeterli olmayabilir. ortalama-ortalama altı bir kullanıcı için yeterli olabilir ancak hem mobil olayım hem de iyi performans alayım diyorsanız biraz daha bütçe ayırmanız gerekebilir.
örneğin şu linkte direk marka halinde satılan pc'ler ve fiyatları mevcut.
www.vatanbilgisayar.com
işlemci olarak genelde dual core işlemciler kullanılıyor. ancak markalardan alınan pc'lerde diğer donanımlar onboard olarak verildiğinden maksimum performans elde etmek pek mümkün değil..
laptop alınacaksa, 1500 ytl ihtiyaç duyulan performansa göre pek yeterli olmayabilir. ortalama-ortalama altı bir kullanıcı için yeterli olabilir ancak hem mobil olayım hem de iyi performans alayım diyorsanız biraz daha bütçe ayırmanız gerekebilir.
0
notebook da olsa desktop da olsa oldukça yeterli bir rakam. bakacağın adresleri iyi seç. nova, exa ve gigatek markalarına bakabilirsin. netten değil de yanlarına gidersen de daha da indirim yapacaklardır. saygılar.
0
