Giriş
(4)

Yeni başlayanlar için yunanca

sanguine
Üçtür Yunanistan'a gidiyorum artık böyle günlük konuşmalari yapabileceğim bir kitap arıyorum Türkçe veya İngilizce olabilir. Günlük dilde basit şeyleri bana öğretecek bir kitap. Fiziki olarak gidip almak istiyorum hangi mağazalara bakayım, şişli Beyoğlu civarındaki mağazalar öncelikle.
Üçtür Yunanistan'a gidiyorum artık böyle günlük konuşmalari yapabileceğim bir kitap arıyorum Türkçe veya İngilizce olabilir. Günlük dilde basit şeyleri bana öğretecek bir kitap. Fiziki olarak gidip almak istiyorum hangi mağazalara bakayım, şişli Beyoğlu civarındaki mağazalar öncelikle.
0
sanguine
(12.07.25)
İstos yayınlarının Türkçe yunanca ortak kelimeler adlı kitabı öğrenmenizi hızlandıracak bir yan kaynak olabilir.
0
one minute
(12.07.25)
Sadece kitapla dil nasıl öğrenilir onu hayal edemiyorum.
Kursa giderek öğrenmiştim.

Basit şeyleri ezberlemek için kitapçılarda satılan iskambil kağıdı büyüklüğünde kartlar var, tarif ettiğiniz o gibi.

Aslında tarif ettiğiniz ihtiyacı karşılayan şey duolingo aplikasyonu ama özellikle kitap demişsiniz.

Başlangıç olarak alfabeyi öğrenin derim, herhangi bir kaynaktan olur o.
0
michael_knight
(12.07.25)
2 sene bir yunandan yunanca öğrendim.
Sadece kitapla zor, videolarla bir noktaya gelirsiniz ama kurs murs olmasan çok kullanabilir moda gelemezsiniz bence. Zaten çok zor bie dil yunanca, kursta bile 1-2 senede ancak günlük konuşma noktasına gelebiliyorsunuz.
0
mor oje
(13.07.25)
Bu arada bizim kitabımız şuydu: images.app.goo.gl
0
mor oje
(13.07.25)
(12)

Mal gibi yaşıyorum.

tahirkemalbozoglu
Sanırım iyiden iyiye ruh halim bozulmaya başladı. Her ne kadar kendi isteğim dışında olsa da başlarda hoşuma giden yalnızlık artık bunaltmaya başladı. Arkadaş çevremin olmaması, bir kısmının evlenip iletişimin kopması, bir kısmının da itlikleri nedeniyle artık monotonluktan da öte bir hayat yaşıyoru
Sanırım iyiden iyiye ruh halim bozulmaya başladı. Her ne kadar kendi isteğim dışında olsa da başlarda hoşuma giden yalnızlık artık bunaltmaya başladı. Arkadaş çevremin olmaması, bir kısmının evlenip iletişimin kopması, bir kısmının da itlikleri nedeniyle artık monotonluktan da öte bir hayat yaşıyorum. İş ve ev. Hayatım bu iki kelimeden ibaret. Mal gibi yaşıyorum.

Abi bir insanın hiç mi hobisi, yapmak istediği bir şey olmaz lan? Boş tenekeye vursan tın tın ses çıkartır. Ben 33 yaşında 70 yaşındaki adam hayatını yaşıyorum. Çiçek sular mı insan bu yaşta Muhsin Bey gibi. Çiçek sulayıp, çayımı demleyip, yatağa giriyorum. İnsan kendini geliştirir, bir dil öğrenir, bak! Boş zamanın var… okuyup iki kelam konuşacak konu hakkında bilgi edinir. Ama yok! Yok işte, içimde yok. Vasıf yok, yetenek yok, zevk yok, vizyon yok, şaban gibi adamım.

Evet, insan sevmiyorum, özellikle birkaç yıldır iyice nefret etmeye başladım. Her yerde bi çürümüşlük, köylü kurnazı, insanımızın çok sevdiği dedikodu vs diye diye olabildiğince uzak durmaya çalıştım. Ancak, işte kazın ayağı öyle olmuyor..muş. İnsan sosyalleşmek istiyor. Evde durmaktan başka ne yapabilirim diyorum, aklıma gelen bir şey yok. Çocuk olsa, ben çocuğa ne öğretebilirim, ne verebilirim? Hiç… Bişey yapmalı.
0
tahirkemalbozoglu
(07.01.25)
Olduğun insanı kabul edip huzur bul.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.01.25)
benim de bir dönemim böyleydi. depresyon değil de yalnızlık ve biraz da sosyal fobinin etkisiydi bu. erkek arkadaşımla tanışınca her şey değişti. şimdi birlikte sıkılıyoruz :)
şaka bir yana eksik kalan tarafın bir eş olabilir. senin arkadaşın yoksa onun arkadaşlarıyla arkadaş olursun belli mi olur.
0
neira
(07.01.25)
timeleft kadıköy denensin
0
ala09
(08.01.25)
şu durumda hayatına sokacağın en büyük değişken, bir sevgili olur. onunla birlikte istesen de istemesen de birçok şey değişir.

sevgili yap.
0
sir gawain
(08.01.25)
İst mi yasiosun
0
abuzer
(08.01.25)
Ankara'da yaşıyorsan bul beni arkadaşım. Bizim çiçek sulayabilen arkadaşlara ihtiyacımız var. Sana hayata dair başka paylaşımlar da sunabiliriz.
0
one minute
(08.01.25)
senin yerinde olsam yoğun bir hastanenin acil servisine ve bir kaç huzur evine gidip 10 -15 dk geçirirdim.
0
denizmaniaherif
(08.01.25)
Sana haftada minimum 4 gün tempolu uzun yürüyüş yazıyorum hocam. Boş boş yürüme değil ama tempolu yürüyüş, he boş boşu da yap extra olarak.

Mümkünse deniz kenarına in, temiz havada tempolu yürü 2-3 saat.
0
kumandanim
(08.01.25)
bu hayatta en önemli şey dostların, sevdiklerin ve onlarla bir şeyler paylaşmak. herkesin eninde sonunda anlayacağı tek gerçek. nasıl yaparsın bilmiyorum ama dost edin. uzaklaştıgın kişileri arayıp tekrar arayı düzeltmeye çalış.
0
archmeister8
(08.01.25)
sorgulamaya devam et.

tam zamanındasın. fırsatları da çevirme.
0
mathilda.may
(08.01.25)
devam et bence boyle. buysan busun.
0
baldur2
(08.01.25)
periyodik olarak bu tarz duyurular açıp hiç ilerleleme kaydedemediğini gözönünde bulundurursak sana psikolog yolları görünüyor.
0
buenosdias
(08.01.25)
(1)

Hat var ama şebeke çekmiyor

c0sh_kun
Merhabalar,Babamın redmi 8A telefonu var türkiye cihazı. Sim kartı telefon görüyor yalnız şebeke çekmiyor. Sim kart etkinleştirilemedi diye uyarı verdi geçenlerde.Sorun için denediğim yöntemler:1) Sim kartı çıkartıp başka telefonda denedim çalışıyor.2) Başka telefonda olan çalışan sim kartı bu telef
Merhabalar,

Babamın redmi 8A telefonu var türkiye cihazı. Sim kartı telefon görüyor yalnız şebeke çekmiyor. Sim kart etkinleştirilemedi diye uyarı verdi geçenlerde.

Sorun için denediğim yöntemler:

1) Sim kartı çıkartıp başka telefonda denedim çalışıyor.
2) Başka telefonda olan çalışan sim kartı bu telefona taktım, sim kartı görüyor ama şebeke çekmiyor.
3) IMEI kopyalanmış mı diye kontrol ettim (çift sim kartlı telefon) 2 IMEI de kayıtlı gözüküyor problem yok.
4) Fabrika ayarlarına döndüm işe yaramadı
5) Güncelleme yaptım son sürüm, işe yaramadı.
6) Reboot yaptım işe yaramadı

Son çare servise göndereceğim garantisi geçeli 2 yıl oldu. 2 telefoncuya gittim teki yapamayaız dedi, teki yaparım ama 1 hafta sonra böyle olursa garantisini veremem dedi. Yetkili servise göndermeyi planlıyorum ama telefonun piyasası zaten 2.000 civarı bişey servis de telefon gelmeden fiyat veremeyiz diyor.

Daha önce bu tarz durumla karşılaşan var mı?
0
c0sh_kun
(27.09.24)
Bu modellerde sık rastlanan bir sorun. Ben de çözemedim. Kardeşim tamirciye yolladı tamirci birkaç saatte çözdü.

Redmi veri topluyor. Sim etkinleştirme diye bir bölüm var orada "yetkiyi geri al" demelisiniz. Youtube'da çeşit çeşit videolar var. Benim sorunum çözülmedi ama çözülmüş birçok problem.

Bir de telefonunuzun yurtdışına sms atma özelliği açık olmalı sanırım. Makine yurtdışına sms atıyormuş. Anlayacağınız bu redmi'ler bildiğiniz casus makine izlenimi yarattı bende. Ben bezdim. Tamir edilmiş telefonu da kullanmıyorum.
0
one minute
(27.09.24)
(4)

Hayvan sahiplenme ve yurtdışına götürme

manimani
Konu başlıkta aslında Fransa'dan Türkiye'ye tatile gelen bir tanıdık, geldiği yerde sevdiği bir sokak köpeğini sahiplenip Fransa'ya getirmek istiyor.Bununla alakalı prosedürler nedir? Ya da bu mümkün müdür evvela onu sorayım yasal olarak?İşte mümkünse nasıl yapmak gerekir?Kime müracaat edilecek?Köpe
Konu başlıkta aslında
Fransa'dan Türkiye'ye tatile gelen bir tanıdık, geldiği yerde sevdiği bir sokak köpeğini sahiplenip Fransa'ya getirmek istiyor.
Bununla alakalı prosedürler nedir?
Ya da bu mümkün müdür evvela onu sorayım yasal olarak?
İşte mümkünse nasıl yapmak gerekir?
Kime müracaat edilecek?
Köpek çeşme/ İzmir konumunda.
Arkadaş kendisi Fransız olduğu için bize sordu, yardımcı olmaya çalışıyoruz kendisine.

Şimdiden teşekkürler yardımlarınız için.
0
manimani
(26.09.24)
Mümkün ama bunun için belirli prosedürler var ve zaman alıyor. En az 2-3 aylık bir süre lazım. Biz kedimizi Türkiye'den İsviçre'ye getirdik, benzer prosedürler uygulaniyor. Google'dan arama yaparak detayları öğrenebilir ya da direkt Fransa Konsolosluğu'na mail atıp öğrenebilirsiniz (biz İsviçre için böyle yapmıştık).

Bir de belirli yaştan küçük kedi/ köpeği ülke dışına çıkaramıyorsunuz. Yavru mu köpek?

Kuduz asisi- kuduz titrasyonu gibi prosedürleri var.
0
fraise
(26.09.24)
@fraise
Teşekkür ederim bilgiler için.
Köpek yavru değil büyükçe, yaşını vs bilmiyorum. Belediye tarafından küpe takılmış.
Muhtemelen belediyede kaydı vs vardır.
0
🌸manimani
(27.09.24)
Öncelikle çiplenecek. Aşıları yapılacak. Kuduz titresi verilecek ilçe tarıma. Kuduz titresi 2 ayda çıkıyor. Kuduz olmadığı netleşince uçuşa hazır. Ya kendisi götürecek ya uçuş gönüllüsü bulunacak.

İlçe tarımdan ilçe tarıma gıcıklık değişiyor. Çip götüren kişiye yani uçuş gönüllüsüne mi ait yoksa fransa'da karşılayacak kişiye mi ait olmalı önce birÇeşme İlçe Tarım Müdürlüğü'ni arayın bence. Sanki sokak hayvanı kaçırıyoruz yurt dışına.
0
one minute
(27.09.24)
@one minute teşekkür ediyorum açıklamanız için. Buradan sonra ilçe tarımla iletişime geçeceğiz.

Tekrar teşekkürler
0
🌸manimani
(27.09.24)
(2)

Sokaktaki yavru kediler için kedi evi

dilili
Selamlar,arka bahçemizde minik bir anne ve 3 yavrusu yaşıyorlar. Ankara'da olduğumuz için havalar soğuyunca ne yapacaklar derdine düştük. Evimizde de kedilerimiz olduğu için eve alamıyoruz. Bir aralar Adore Mobilya'da kedi evi vardı ancak bakındım internette, şimdi yok gibi. Sokağa koyabileceğimiz k
Selamlar,
arka bahçemizde minik bir anne ve 3 yavrusu yaşıyorlar. Ankara'da olduğumuz için havalar soğuyunca ne yapacaklar derdine düştük. Evimizde de kedilerimiz olduğu için eve alamıyoruz. Bir aralar Adore Mobilya'da kedi evi vardı ancak bakındım internette, şimdi yok gibi. Sokağa koyabileceğimiz kedi evi önerilerilerinize açığım.
0
dilili
(16.09.24)
eczanelerde ilaç taşımada kullanılan strafor kutular var. ve bunları işi bitince atıyorlar. en iyi yuva bunlardan oluyor. bir de nalburdan alacağınız kalın naylon ile sararsanız çok sağlam oluyor.
0
surprise
(17.09.24)
Ben sokaklara atılan komodinlerden yapıyorum. Üzerini de 15 kg'lık mama poşetleriyle sarınca tam oluyor. Adore Mobilya'nınkinden de bu hafta A101'de satışa çıkacak kedi evlerinden de çok daha dayanıklı oluyorlar.
0
one minute
(30.09.24)
(5)

Turuncu kedi sahipleneyim mi

Kittie
Herkes basina dert mi alican diyor sfshGoruntu olarak begeniyorum.Bir de sokakta cok fazlalar ve hepsi iri yapili oluyor.Daha saglikli bir tur mu diye dusunuyorum.Uzun yillar benimle olsun istiyorum. Dayaniklilik onemli bu yuzden. Bazi kediler ufacik seyi en pahali tedaviyi de versen atlatamiyor.Gen
Herkes basina dert mi alican diyor sfsh
Goruntu olarak begeniyorum.
Bir de sokakta cok fazlalar ve hepsi iri yapili oluyor.
Daha saglikli bir tur mu diye dusunuyorum.

Uzun yillar benimle olsun istiyorum. Dayaniklilik onemli bu yuzden. Bazi kediler ufacik seyi en pahali tedaviyi de versen atlatamiyor.

Genel olarak onerir misiniz turuncu?
Bir de kucak kedisi olmasa bile arada sevdiren, cana yakin kedi istiyorum.
0
Kittie
(03.05.24)
turuncular genel olarak hiperaktif oluyorlar. sahiplenirken bunu göze al.
ama gene iş sende bitiyor. yaramazlık yapmasına, tepelere çıkmasına göz yumarsan öyle devam eder.
severken agresif seversen oda ısırmaya tırmalama meyilli olur
misal benin ilk kedim sofradan inmezdi, tabaktan yemek çalardı, şimdiki kediyi sofradan uzaklaştırdık. biz yemek yerken yanımıza bile gelmiyor.

kucak konusu da tamamen kedinin karakterine bağlı. benimki istediği zaman sevdiriyor. biz alınca kucakta durmuyor kaçıyor.

birde bu tekir tayfası, sarılar, 3 renkli calicolar sağlıklı olur. yıllık aşılarını, iç-dış parazitlerini yaptırırsan uzun yıllar yaşarlar. benim ilk kedim 18 yıl yaşadı.

ama en önemlisi camlara kedi sinekliği yaptır. özellikle yaz geliyor camdan düşmeler çok oluyor. tedavileri hem maliyetli hemde uzun sürebiliyor. önlem almak çok önemli.

mamalar ise aşağı yukarı hepsi aynı kalitede. ortalama bir mamanın kilo fiyatları 200-250 lira bandında. gidipte 10 kilosu 1000 liralık sokak için satılan mamalardan almazsan sorun olmaz.
0
my fault
(03.05.24)
Dış ortama daha iyi uyum sağlıyorlar ve daha başarılı ürüyorlar o yüzden çok var.

Evcil hayvanların ömürlerine etki eden 2 tane şey var birisi bakım ikincisi genetik. Dolayısıyla eğer uzun ömürlü bir evcil hayvan istiyorsanız yavruyken sahiplenmeli ve melez yerine cins hayvanlara yönelmelisiniz.

Not: Yorumum sizin uzun ömürlü bir kedi istediğinize binaen. Kimse beni ırkçılıkla suçlamasın diye bunu yazıyorum :D
0
nuevo
(03.05.24)
renkten çok anlaşılmıyor bu işler.
benim kedi tekir, almadan önce tam terörist olur bunlar emin misin evin altını üstüne getirir diyolardı.
aldım ve dünyanın en munis kedisi çıktı.
Asla para verip almayın, hele cins kedi falan hiç girmeyin o işlere, genetik olarak genelinde hastalık oluyor hiç beklemediğiniz bi an allah korusun türlü hastalıklar çıkabiliyor.
tavsiyem tekir, sarman, smokin, düz siyah da olabilir gibi türlere yönelin.
hatta hastalıklara göre en dayanıklı kedilerin düz siyahlar olduğunu okumuştum.
0
rentts
(03.05.24)
1+ yaş huyunu suyunu bilenden kedi sahiplenin,
bu işler şans karekteri kedinin değişkenlik gösteriyor, turuncu ve çok uslu kedilerde var, kuzenimin cins shorthair kedisi hiç susmuyor mesela ama diğer kuzeninki tam bir minnoş,
tekir kediler daha az veteriner masrafı çıkartır diyorlar, benimki tekir dağ kedisi ama bağırsak sorunlarından çok para harcadık, küçükken minnoştu büyüdükçe ele ayağa saldıran bi manyak oldu siyah beyazlar manyak oluyor dediler bizimkide öyle çıktı.

kedi istiyorsan masrafını göze alacaksın. geçen patisi şişti durduk yere 5bine çıktık.

cana yakın kedi istiyorsan 1 yaş artı huyu bilinen kedi sahipleneceksin.
beyaz kediler alerjik oluyor ama minnoş oluyorlar.
0
eja
(03.05.24)
İlan hala güncel mi bilmiyorum.

Turuncu kedilerin daha iri olmasının sebebi %90'ının erkek olması. Calico (3 renkli) kedilerin tamamının dişi olması gibi kalıtsal bir durum yani.

Her kedide olduğu gibi agresifi de vardır seveceni de. Mesela benim turuncu kedilerden biri veteriner görünce tansiyonu düşer, gözleri büyür, baygın baygın bakar. Bir bebek gibi onu sallamamı, sakinleştirmemi bekler. Diğeri de uyumlu.

maske/smokin kedilerin çoğu şımarık, hareketli olur. Calico'ların çoğu geveze olur. Tortoishellerin çoğu aşk pıtırcığı olur...

İsimlerine bakmayın bunların hepsi tekir sülalesi, karma ırk ve cins kedilere göre çok daha sağlıklı, kalıtsal problemleri olmayan kediler. Genleri sokağın birçok virüs ve bakterisine bağışıklık kazanmış kediler.

Sahiplenmeden önce corona testi yapın ama. Çünkü sokaktan gelen kedilerin çoğunda kedi corona+ ihtimali yüksek. İlerleyen yıllarda fipe dönebilir. Onun da tedavisi mümkün artık. Bahsettiğim tansiyonu düşen kedi fip atlattı.

Ankara'daysanız size boy boy kedi önerebilirim. Kedi kurtarma derneğimiz ve onlarca kedimiz var.
0
one minute
(07.06.24)
(5)

Köpek maliyeti

ekmek
Sokaktan köpek sahiplenmeyi düşünüyorum cinsi değil o yüzden özel mama ihtiyacı olmaz herhalde bildiğimiz sokak köpeği. Bu arkadaşların aylık maliyeti ne kadardır. Mama, aşı, aniden veterinere gittik orda çıkacak fatura vs.
Sokaktan köpek sahiplenmeyi düşünüyorum cinsi değil o yüzden özel mama ihtiyacı olmaz herhalde bildiğimiz sokak köpeği. Bu arkadaşların aylık maliyeti ne kadardır. Mama, aşı, aniden veterinere gittik orda çıkacak fatura vs.
0
ekmek
(07.04.24)
özel mama yerine dandik vereyim diye bir şey söz konusu olamıyor öncelikle. çünkü mamadan kestiğiniz bütçe ileriki yıllarda size hastalık olarak dönüyor. bunun cins ayrımı yok, metabolizmaları aynı çünkü hepsi köpek. o yüzden sokak köpeği diye ayrım yapmadan iyi bir mama almanız gerekiyor. 12 kg mama 1700 bandındaydı en son. nd, hills, acana, proplan, royal canin gibi markalar trdeyseniz tercih edilenlerden.

yıllık aşıları var şu an tanesi 600. kuduz, karma, bronşin. 2 ayda bir iç parazit hapı veriliyor köpeğin kilosuna göre miktar değişiyor. 40 kg köpek için 4 hap veriyordum hapın tanesi 80 lira. hava sıcakken bir de dış parazit ilacı var kene pire vs önlemek için. bunun maliyetini hatırlamıyorum daha bu ay yaptırıcam ben de. ya da iç dış parazit bir arada olan tabletler var geçen yaz 450ydi.

sürpriz masraf her an çıkabilir. operasyonlar da pahalı malzemeler ithal olduğundan. ama bu da operasyona göre değişir birkaç bin diyeyim.
0
pide
(07.04.24)
Sabah akşam dışarı çıkarıp tuvaletini yaptırıp oyun oynatanayacaksan, en azından iki günebir koşturamayacaksan hiç girişme. Bütçe dışında ciddi zaman da ayırmak gerek köpeğe.
0
prole
(07.04.24)
sokak köpeği olunca ucuz mama ile beslenebiliyor mu yani :)
sokak köpeği alışkındır canı istemez özel mamayı diye düşünüyorsun sanırım ama işte bu yüzden erkenden ölüyor sokak köpekleri zaten. yetersiz beslenen her canlı hastalanıp erken ölür, yeterli beslenen sağlıklı ve uzun ömürlü olur.
0
benarrivo
(07.04.24)
ucuz mama mutsuz hayvan demek.
aç olunca saldırgan veya bitik oluyorlar. bunu gerçekten istemezsin.

veterinerlerde sahiplenme bedeli diye bir şey var. sokaktan götürdüğün hayvan için sana kesilen faturanın yarısı veya üçte birini ödüyorsun. bazı veterinerler ücretsiz iken. bunu yediremediğim için de yazayım.

umarım olmaz ama bir arı sokuyor gidiyorsun. sabit bir gider söz konusu olamaz. sabit temel giderler denilebilir.

en önemlisi yukarıda bir arkadaş da demiş, vakit. vakit ayıramayacaksanız hiç bulaşmayın. boşandık diye kocama bıraktığım köpek daha 1 yaşına gelmeden kanserden ölmüş. kendimi suçluyorum.
0
janderzel zartanyan
(07.04.24)
Kaliteli mama her köpeğin hakkı ama maalesef sokaktakileri kaliteli mama ile beslemeye güç yetmiyor.

Köpeğinize ne kadar ona uygun olan kaliteli mamayı verirseniz ömrünü uzatırsınız. Veteriner masrafınız azalır.

Depremzede bir köpeğimiz var pansiyonda. Sahiplenmek isterseniz detayını konuşuruz.
0
one minute
(15.04.24)
(7)

Kedi tıraşı-narkoz problemi

sacrilegious
Merhaba kedim uzun tüylü ve tüyleri inanılmaz çok kıtık olduğu için mecburen tıraş ettireceğiz. 5 yaşında bu sebeple narkoz anestezi verilmesinden korkuyorum. Sizce narkozsuz tıraş edilirse kesikler açısından çok mu tehlikeli veya çok mu strese girer geçen sefer narkozsuz başlayıp hırçın durmuyor de
Merhaba kedim uzun tüylü ve tüyleri inanılmaz çok kıtık olduğu için mecburen tıraş ettireceğiz. 5 yaşında bu sebeple narkoz anestezi verilmesinden korkuyorum. Sizce narkozsuz tıraş edilirse kesikler açısından çok mu tehlikeli veya çok mu strese girer geçen sefer narkozsuz başlayıp hırçın durmuyor deyip narko verdiler. Hayvan için en doğrusu ne olur sizce ne yapmalıyım?(evde taratmıyor almadığım tarak denemediğim yöntem kalmadı. bütün elimiz bacağımız yara içerisinde ve stresten saklanıyor bu sefer günlerce o yüzden mecbur tıraş ettireceğiz)

Yanıtlarınızı bekliyorum teşekkürler
0
sacrilegious
(04.01.24)
narkoz değil farklı bir yatıştırıcı verildiğinden bahsetti benim veterinerim bu gibi durumlarda, o yüzden zararı minimize ediliyor, veterinere sorun gerçekten narkoz mu yoksa yatıştırıcı mı kullanacak.
taratmıyorsa veteriner uyanıkken traş edemez. sürekli narkoz almasıda çok zararlı.

bu arada ben veteriner eldiveni aldım taramak için işe yarıyor aklınızda bulunsun, taramam tam 1 gün sürüyor ama denemeye değer, kaçıyor veya ısırıyor bi yarım saat bekliyorum sonra tekrar tarağı elime alıp sıkıştırıp tarıyorum.
0
eja
(04.01.24)
İnsan olsun, hayvan olsun farketmiyor. Narkozda %3 gibi ölüm oranı vardır.

Traş yerine, Furminator marka tarakla tarayın. Tüyleri inanılmaz farkedecektir. Yalnız Furminator gibi değil, orijinal Furminator markası alın. Tarağın uçları, can yakmayacak şekilde ölü veya kırık tüyleri toparlar.
0
alfired
(04.01.24)
Ben de olsam kendim halletmeye çalışırdım o tıraş işleri bana da çok hoş gelmiyor.

Ya en güvendiği insan tarafından moser ile tıraş edilecek ya da alfired'in dediği gibi gerçek furminator tarak da sanki çözer gibi geliyor günlük kullanımda. (Bende taklidi var her gün tarıyorum veterinere gidince gerçeğini bi sürtüyor kediden halı çıkıyor gerçeğini almak lazım cidden)
0
hedep
(04.01.24)
Böyle eldiven seklinde tarayıcılar var onu denediniz mi çok rahat
0
sanguine
(04.01.24)
Kesinlikle narkozsuz. Operasyon harici narkoz kullandırmayın.
FİP bağışıklığın en düştüğü anda ortaya çıkıyor. Narkoz sonrası kediler için tehlikeli. 10 narkozda ortaya çıkmasa da 11.de çıkabilir.
Ben kedimi tüy için riske atmazdım.
0
artci sarsinti
(04.01.24)
iran kedimizi tras ettirmistik ve korkudan altına isemisti ortaligi yikmisti. islemin ortasında müdahale de edemedim ama bir daha asla kestirmedim. hayvan o kadar korktu ki icim eridi parçalandı. kalp krizi geçirebilirdi demisti veteriner.

narkoz zaten tam muamma, asla yaptirmazdim acil bir müdahale olmazsa. geri uyanayaman çok kedi var.

tuy icin bu riskleri almayın, kitiklari tarakla fln olduğu kadar kendiniz açın
0
oscar
(05.01.24)
Ankara'daysanız @patiyıka'ya ulaşın. Canavarları sevgi böcüğüne döndürüyor Berk Bey.
0
one minute
(05.01.24)
(6)

kedi sahiplenmede süreç nasıl işleyecek? çip varsa/çip yoksa...

konetsu
2 gün önce sokakta bir ankara kedisi buldum. ilk günü bende geçirdi sonra anneme götürdüm. veterinere gidecek birkaç güne kadar ama çipliyse/çipsizse önümüzde nasıl bir süreç bekliyor bizi?çip varsa mutlaka sahibine geri mi teslim edilecek? bulduğumdaki duyuruda da söylenen beni de endişelendiren te
2 gün önce sokakta bir ankara kedisi buldum. ilk günü bende geçirdi sonra anneme götürdüm. veterinere gidecek birkaç güne kadar ama çipliyse/çipsizse önümüzde nasıl bir süreç bekliyor bizi?

çip varsa mutlaka sahibine geri mi teslim edilecek? bulduğumdaki duyuruda da söylenen beni de endişelendiren temel durum sahiplerinin kediyi istememesi ve ceza yememek için teslim aldıktan sonra yine bırakmaları. çünkü arayabildiğim kadar kayıp ilanı aradım ve bu kediyi arayan kimseye rastlamadım. zaten öyle kaçacak huyda bir hayvan değil, bana sahipleri terk etmiş gibi geldi.

çip yoksa yetişkin kediye çip taktırırken illaki ceza mı ödeniyor artık? biz daha 2 gün önce aldık eve, bizden kaynaklı bir gecikme yok...

bir de aşı durumu ne olacak? çip yoksa aşılı mı aşısız mı bilemeyeceğiz, zaten yapılmış aşılar tekrar yapılırsa sağlık problemi yaratır mı kendisine?

annem ilk günden bağlandı ve ben kontrol edilmesi için veterinere götürmesi konusunda ısrar ediyorum ama o çipliyse ayrılmak zorunda kalabileceğini düşündüğünden yanaşmıyor gibi geldi biraz. bi kere aradı tanıdığı bi veterineri telefonu açmadı ama üstelemedi tekrar aramadı.

kedi de hemen alıştı. daha ilk günden yatağına çıkmış yanına yatmış mesela. evde de yabancı bir ortamda gibi değil sanki yıllardır orada yaşıyormuş gibi rahat, masada koltukta sandalyede filan uzanıp yatıyor yayılıyor :) şöyle bi şapşik kendisi i.imgur.com

ayrıca çipli olup olmadığını veterinere götürmeden kendimiz tespit edebiliyor muyuz bir şekilde?

ben en kısa sürede veterinere götürmesi için baskılıyorum. sonuçta kaçış yok... illaki gidilecek bir gün. geciktirmenin kimseye bi faydası yok.
0
konetsu
(11.08.23)
Sorularınızın birçoğuna cevabım yok ama benim gittiğim veteriner 6 aydan büyük kedilere çip takamadıklarını söyledi. Ceza ödeyerek de mümkün değilmiş. Belediyenin takması gerekiyormuş. Hatta orada bulunan bir görevli mesai saati dışında arayın ki ilçe değil il belediyesi baksın demişti.
0
peki madem
(11.08.23)
çipli olup eski sahibine ulaşabilirseniz geri kabul etmezlerse veterinerde sahiplik değişimi yapabildiklerini söylemişti veterinerim, sadece karşı tarafın bilgileri olmalı ve kayıtlı telefonuna bir mesaj onayı geliyor ve devir sağlanıyormuş.

parazit için götürün mutlaka veterinere, parazit insana geçebiliyor çocuk sokakta kaldıysa oluşmuş olabilir.
Bazı vetler yapıyor çipsiz işlem ama eninde sonunda tarım ormana gitmeniz gerekecek çip için ordada ceza almıyorlar sokaktan sahiplenilen kediye

ps. çok tatlıymış sıpa
0
eja
(11.08.23)
çipli olduğunu kendiniz tespit edemezsiniz. sahibi varsa arıyordur kontrol etmek en sağlıklısı. bu hayvan uzun süredir sokakta olamaz.

malesef sokaktan gelen veya 6 aydan büyük kediye çip taktırmak büyük sıkıntı. saçma bir sistem var. kedi çok yaşlı değilse ve tanıdık vet. varsa kediyi 6 aylık olarak işleyip çip takabiliyorlar.

iç-dış paraziti damla olarak alıp kendiniz yapabilirsiniz. bu işlem için çip-kayıt vs gerekmiyor.
0
orpheus
(12.08.23)
@orpheus 15-20 gündür dışarıdaymış komşulardan duyduğum kadarıyla. ben de kedi sesi duyuyordum ama yan komşudan filan geliyordur diyip çıkıp bakmamıştım hiç. zamanın çoğunu bizim binanın içinde geçirmiş geceleri dışarıda değilmiş yani. bodrumda filan saklanıyordu galiba. ben ilk karşılaştığımda da hemen binaya girip bodruma koşmuştu. yemeyi içmeyi nasıl halletti birileri mi besledi yoksa çöpten mi yedi bu süreçte bir fikrim yok. ama birkaç gün değil birkaç hafta dayanmış. akıllı bayağı zaten :) hem de uslu. kedi taşımalık çanta siparişi verdik vete götürmek için. çanta gelince ziyaret edeceğiz bakalım...
0
🌸konetsu
(12.08.23)
Sürekli başımıza geliyor. Daha birkaç gün önce çipsiz British aldım sokaktan. 10 gün kadar sahibini aradım. Zaten sahibi arıyor olsaydı illa bana ulaşırdı. Sonra kızdım çipledim hayvanı. Üzerine kısırlaştırdım da.

Sahibi gelip almak isterse cezası var o hayvanın çipsiz olmasının. Ben hayvanı sokaktan aldığım için sorunsuz çipledim. Sahibinin hak iddia etmesini istemedim. O çocuk 8-10 gün sokakta yapamayacak bir can. Bu cana bakamayacak insana teslim/iade etmem.

Şimdi sahiplendirme sürecindeyiz. O süreçte şöyle işliyor. Bulunduğunuz kentin veteriner hekimler birliği/Odası'nın web sitesinde çip devir sözleşmesi var. İndirip karşılıklı imzalıyorsunuz. AVHO sitesinden örnek form: www.avho.org.tr

Kediyi görmek isteyenler de instagram.com/ayrancipatikurtarma
0
one minute
(16.08.23)
bugün gidildi vete, çip yokmuş.
0
🌸konetsu
(17.08.23)
(3)

fip tedavisi hakkında

deranzo1
http://www.fiptedavisi.netbu sitedeki ilaç fip hastalığına çare mi yoksa para tuzağı mı? gerçekten işe yarıyorsa fiyatlar ne durumdadır?
www.fiptedavisi.net

bu sitedeki ilaç fip hastalığına çare mi yoksa para tuzağı mı? gerçekten işe yarıyorsa fiyatlar ne durumdadır?
0
deranzo1
(09.08.23)
İsimlerini ilk defa duydum. Hikayelerini okudum verdiğiniz linkten, çok prensipli, hasta odaklı, insanlık namına yapılan bir işmiş gibi bir başlangıçla başlıyor, sonunda bir ticari marka tanıtımına dönüyor gibi hissettim ama önyargı da olabilir.

Gs ilacı benim bildiğim tedavide tek yöntem şimdilik.
84 gün sürüyor. Ortalama 2bin dolar falandı maliyeti benim araştırdığım zamanlarda. Çok yeni bir tedavi yöntemi sayılır. 3-5 sene falandır.
Çünkü bir kedimi kaybettim fip’ten o zamanlar yoktu 2017de.
Hasta kediniz varsa yurtdışına gidip gelenlerden rica edin. Türkiyede elinde stok bulunduran kedi sahipleri ve vet.ler de var.
Ama bu hastalıkta en önemlisi zaman. Kediler bu hastalığa 1 hafta ancak dayanabiliyor nerdeyse…
0
artci sarsinti
(09.08.23)
FIP yerine, kedi kanseri (veya kedi için AIDS) diye düşünün.

Dünyada bilinen bir FIP testi yok. Dolayısıyla ilacı da yok.

Tedavisi semptomları düzeltmek üzerinedir. Virus böbreği vurdursa böbrek tedavisi, virus ciğeri vurduysa ciğer tedavisi vs yapılır.

Bu tedavilere cevap verirse de, bağışıklık güçlendirici tedavi uygularsınız. Bünyesi (bağışıklık sistemi), virüsü yenebilirse yaşamaya devam eder. Başka yolu yok.
0
alfired
(10.08.23)
Tedavisi vardır. Onlarca kediyi tedavi ettirdik. Hala da tedavisine devam ettiğimiz kedilerimiz var. Siteyi bilmiyorum. Çok fazla marka peydah oldu bu işte para olduğu anlaşılınca.

Ben hala GS iğnesi kullanıyorum. Toz yabancı, üretim yerli orta segment ilaç olan Royal'i kullanıyorum. Çok paramız olsa Hero, Capello hatta tek lisanslı ilaç olan şişesi 240 küsür dolarlık Mutian'ı kullanırdım ama fakirliğin gözü kör olsun.

Şu paylaşımda kediin 2 günde ne halden ne hale geldiğini görebilirsiniz. www.instagram.com

Fip'ten anlamayan hekimlerden uzak durun.
0
one minute
(16.08.23)
(1)

10 günlük yavrular yuva arıyor

cekimser atom
daha 1 en fazla 2 haftalık yetim yavrular var evimizde. geldiklerinde çok kötü haldelerdi biberonla besliyoruz. ikisi de dişi. evde 2 kedimiz daha var bu yüzden bu yavruşları sahiplendirmek istiyoruz. [https://soz.lk/i/5vmk9h31 görsel][https://soz.lk/i/hdyo882b görsel]bu fıstıklara yuva olmak isteye
daha 1 en fazla 2 haftalık yetim yavrular var evimizde. geldiklerinde çok kötü haldelerdi biberonla besliyoruz. ikisi de dişi. evde 2 kedimiz daha var bu yüzden bu yavruşları sahiplendirmek istiyoruz.

görsel
görsel

bu fıstıklara yuva olmak isteyen ya da en azından aracı olmak isteyen yazabilir mi lütfen?
0
cekimser atom
(20.04.23)
Onlara yuva değil süt anne aramalısınız. Bunlar kedi sütü tozu ile beslenmeli ve zeytinyağlı pamukla kakaları yaptırılmalı.
0
one minute
(26.04.23)
(4)

kedinin patileri toprak olmus

Kittie
islak toprakta yata yata toprak dolmus patileri. neden temizlemiyor sizce? 1 gundur oyle. islak toprak bizim bahce. kedi de bahcede yasiyor. evi, minderi falan var.ben kediden korktugumdan dokunamiyorum. ama baya toprak girmis aralarina topak topak.
islak toprakta yata yata toprak dolmus patileri. neden temizlemiyor sizce? 1 gundur oyle. islak toprak bizim bahce. kedi de bahcede yasiyor. evi, minderi falan var.
ben kediden korktugumdan dokunamiyorum. ama baya toprak girmis aralarina topak topak.
0
Kittie
(09.04.23)
Yahu ne yapacaksın kedinin elini ayağını? Boşver. Çok ihtiyaç duyarsa kendi kendini temizler o.

İnsanların hayvanlara aşırı müdahil olması iyi bir şey değil. Geçende bir arkadaşımızın bir paylaşımını gördüm. Millet yavru kumruları falan "üşür" diye eve alıyormuş falan. Bırakın yahu hayvanların yakasını. Onlar kendi başlarının çaresine çok iyi bakar. Beslemeyin, bakmayın. Doğanın düzenini bozmayın.
0
alperz
(09.04.23)
Kediler cins cins. Erkek kediyse disiler kadar temizliklerine duskun olmuyorlar. Bizim Garfield kilikli bir erkek kedi vardi, les gibi gezinirdi, yalanmaya useniyordu resmen. Kakasini bile usulen uyduruktan kapatirdi. Baska bir kedimizde de obsesif kompulsif bozukluk vardi. Kedi sabahtan aksama kadar yalanirdi. Insan eli degdi mi komple bastan yalanirdi. Diger kedilerin kumunu kontrol eder, duzgun kapatmayan varsa onlarin da kakalarini kapatirdi.
Ama illa da temizlemek istersen bardakla patilerine biraz su dok, islaninca gerisini yalayarak temizler.
0
congratulationsyouwon
(09.04.23)
Yalanmıyorsa ağız enfeksiyonu olabilir. Ağzını koklamayı deneyin. Öyle hayvanlar kendilerine çok iyi bakıyor diyenlere de aldırmayın. Her gün bir iki yaralı, hasta kedi yakalıyoruz.
0
one minute
(10.04.23)
hasta olan, ölecek olan hayvanları iyi ederek doğanın işine karışıyorsunuz. milyonlarca yıldır devam eden ayarı bozmayın. zayıf olan ölsün.
0
alperz
(10.04.23)
(1)

özel ihtiyaçları olan kedi için yuva aranıyor

aycit
1 haftadır kaza geçirmiş bir kediyle ilgileniyorum. 6 aylık dişi bir kedi. Kedi idrarını ve dışkısını tutamıyor. İdrarının da büyük bir kısmı kendiliğinden çıkıyor ancak idrarının tamamını yapmasına günlük olarak destek olmak gerekiyor. Bir yuva arıyorum. Sahiplenecek kişinin kapalı bir bahçesi vars
1 haftadır kaza geçirmiş bir kediyle ilgileniyorum. 6 aylık dişi bir kedi. Kedi idrarını ve dışkısını tutamıyor. İdrarının da büyük bir kısmı kendiliğinden çıkıyor ancak idrarının tamamını yapmasına günlük olarak destek olmak gerekiyor. Bir yuva arıyorum. Sahiplenecek kişinin kapalı bir bahçesi varsa bakımı kolay olacaktır. Evde bakım için ise bez bağlamak bakım veren kişi için rahat olacaktır. Kedi sevgi dolu, yürüyüşünde hafif bir aksaklık var ancak hareketini kısıtlamıyor. Köpeklerle arası iyi. Yuva aranıyor. Şehir fark etmez, başka bir şehre ulaşımını sağlayabilirim.
0
aycit
(08.09.22)
Bu durumda istediğiniz en son şey akıldır muhtemelen. Kusura bakmayın. Benzer durumda birkaç kediyi fizik tedavi ile iyileştirdik. Her gün ayaklarına açma kapama germe hareketleri yapın lütfen.
0
one minute
(12.09.22)
(9)

sahiplenecek kedi istanbul içi

rentts
yukarıdaki duyuruyu gördüm ancak benim aradığım kedinin bazı özellikleri olması gerekiyor, nedenini de açıklayacağım.şöyle ki evde halihazırda bir kedim var. (sokakta karların altında bulup sahiplenmiştik) ve 7-8 ay önce FIP atlattı. FIP tedavisi 84 gün sürdü ve çok şükür şimdi sağlıklı bir kedi bir
yukarıdaki duyuruyu gördüm ancak benim aradığım kedinin bazı özellikleri olması gerekiyor, nedenini de açıklayacağım.

şöyle ki evde halihazırda bir kedim var. (sokakta karların altında bulup sahiplenmiştik) ve 7-8 ay önce FIP atlattı. FIP tedavisi 84 gün sürdü ve çok şükür şimdi sağlıklı bir kedi bireye dönüştü.

sahiplenmek istediğim kedinin evde bakılan bir kedinin yavrusu olmasını tercih ediyorum. çünkü sokaktaki kedilerin yüzde 80-90'ında corona var.

FIP atlatmış evdeki kedime dışarıdan gelen kediden yeni virüs bulaşsın istemiyorum.

o yüzden evde doğmuş yavru bir kedi (2-3-4 aylık olması tercihim evdekiyle anlaşabilmesi için yavru olması daha iyi diyorlar) arıyorum.

varsa gördüğünüz bildiğiniz yönlendirirseniz sevinirim.

(cins kedi özellikle istemiyorum, tekir,sarman vs gibi bir tür olması tercihim çünkü cins kedilerin türlü genetik rahatsızlıkları oluyor)
0
rentts
(07.08.22)
öncelikle geçmiş olsun
ama fip atlatılan bir şey değil.
kediniz iyileşmiş ama gelen kediye fip'i kediniz bulaştıracak muhtemelen.
yani fip olan ve iyileşen kedi fip'i atlatmış olmuyor, onu demek istiyorum.
hatta -allah korusun- ona hep iyi bakılması lazım bu yüzden ki tekrar nüksetmesin.

dolayısıyla şu anda hasta olmayan herhangi bir kediyi alabilirsiniz ama aldığınız kediye fip bulaşacak ve o da hasta olabilir.
o yüzden fipli kediler genelde tek kedi olurlar ya da evde halihazırda birden çok kedi varsa onlar aynı şekilde bırakılırlar çünkü biri hasta bile olsa hepsi yüzde 99 taşıyıcı olur.
yani tersten düşünüyorsunuz.

bu nedenle kedinizin altı ayda ya da yılda bir gerekli tahlillerini, testlerini yaptırmayı unutmayın.
0
blatta hiberna
(07.08.22)
blatta hiberna +1
0
alfired
(07.08.22)
@blatta hiberna
teşekkürler iyi dilekleriniz için...

"aldığınız kediye fip bulaşacak ve o da hasta olabilir" demişsiniz.
çalışmalar bu bulaşıcılığın çok nadir görüldüğünü gösteriyor

ccah.vetmed.ucdavis.edu

ilgili kısım

Is FIP contagious?
Cats with FIP do not appear to be very contagious
to cats that they come in contact with. Although this has
been based mainly on clinical observations, it has also been
confirmed by laboratory studies. We have not observed
contact transmission in experimental settings. Furthermore,
cat-to-cat transmission implies that every FIPV isolated
from a group outbreak of FIP will be genetically identical in
its 3c gene mutation. As I mentioned earlier, we have yet to
observe this. However, we now know that FIPV is present in the feces of most cats with FIP, so horizontal transmission is theoretically possible, although very uncommon.

çevremde fip olup iyileşen ve yanına yeni kedi alınıp sağlıklı bi şekilde hayatına yıllardır devam eden kediler var.

makalenin son cümlesi zaten teorik olarak mümkün ama çok sık rastlanan bir durum değil diyor.
0
🌸rentts
(07.08.22)
kedinizin fipi atlatmış olması bir daha fip olmayacağı anlamına gelmez. fip denen bela kedinin strese girmesiyle tetiklenebiliyor. en az biri yetişkin iki kediyi aynı eve almak karakterleri nasıl olursa olsun onlar için stres demek. buna bir de fipli kedinizi eklerseniz büyük olasılıkla tekrar fiple yüzyüze kalacaksınız demektir.

hele gelecek kedi yavru ise problem iki kat artar. erkek kediler (bazı deli bireyler hariç) kesinlikle yavru istemez. dişilerde de her dişinin yavru kabul etme garantisi yoktur.
0
tururo
(07.08.22)
@tururo
fip, nedenleri, tedavisi, nüks riski ve tetikleyebilecek faktörler hk. yeterince bilgi sahibiyim.
teşekkürler.
0
🌸rentts
(07.08.22)
"hasta olabilir"den kastım ıslak fip dediğimiz aktif hastalığa çevirmesi değildi.
taşıyıcı olarak fipli kedi olacak yüzde 99 ihtimal.

sizin dediğiniz bulaşıcılığın nadir görülmesi araştırması belirli temaslar için mi yoksa sürekli birlikte yaşayan kediler için mi ona bakmak lazım.
orada "temasta bulunan" diyor.
benim de evde geçici olarak baktığım, bir odada izole halde yaşayan bir kedim fip'ten öldü, diğerlerine bulaşmadı.
ama işte "birlikte yaşamak" farklı bir şey
o yazının devamında "uncommon" da olsa, dışkıda bulunduğu ve bu şekilde bulaştığı yazıyor.
aynı evde senelerce aynı kum kabına tuvaletlerini yapacakları için bu "uncommon" ifadesi bence yetersiz bir ifade bu durumda.

ama şöyle bir gerçek var ki, çok kedili bir evde kedilerden biri fip olduğunda, daha doğrusu taşıyıcı olduğu fip ıslak fip'e dönüşen ve hastalanan bir kedi olduğunda, o hanedeki bütün kediler -pasif olarak- fipli olarak kabul edilir.
hasta olmasalar da, taşıyıcı olarak kabul edilirler yani.
hatta bu yüzden ben fip geçirmiş kedisi olan arkadaşımı kendi kedilerimle muhatap etmiyorum ve onun kedileriyle de mümkün mertebe muhatap olmamaya çalışıyorum.

bu arada stresin fip'i en çok tetikleyen şey olduğu kesin.
kedinin başka bir kediye alışması da çok stres yaratacak bir şey bence de ama bu biraz kediden kediye de değişebiliyor.
belki üzerinden bir yıl falan geçtikten sonra bir kedi daha almanız daha sağlıklı ve güvenli olabilir.

diğer yandan, tabii ki başka kediyle mutlu mesut yaşayabilirler ama belki bu yüzden yavru kedi değil de, bünyesi kuvvetli yetişkin bir kedi sahiplenmek de bir seçenek olabilir.
yani iyi düşünmeniz lazım.
0
blatta hiberna
(07.08.22)
@blatta hiberna
fip i tetikleyen şey stres ve bağışıklığın düşüklüğü aynı zamanda.
o konuda haklısın. hatta benim kedim de kısırlaştırma ameliyatı sonrası fip oldu.
yani vücudunda corona vardı zaten ama bayıltılınca da operasyon için bağışıklığı düştü ve fipe çevirdi.
%100 bilemeyiz tabi ama yüksek ihtimal böyle.
kedimin fip’i atlatmasının üzerinden 1 sene geçti zaten ve evde sıkılıp tek ben yokken tek başına depresyona girmiş bir hayvana dönüşmesini istemiyorum.
benim de aklıma takılan en büyük sorunlardan biri birbirine alışırken kabullenme sürecinde stres olup olmayacağı.
daha önce başka bir kediyle biraya da gelmediği için ne tepki verir bilemiyorum.
yavru istememin sebebi yavruya karşı doğal olarak daha nazik oluyorlar.
0
🌸rentts
(07.08.22)
Fip atlatmış kedinize hiçbir şekilde başka kedinin riski olacağını sanmam. Kriterler koymaya pek gerek yok. Bende de fip atlatmış kedi var.

Fipli kedinizin bağışıklığına dikkat edin yeter.
0
one minute
(10.08.22)
Fip bulaşıcı değil bu arada. Corona bulaşıcı. Fip de bir şekilde corona varyantı diyebiliriz. Stres, baskı vs ile bu varyant aktifleşiyor. Fipli kedi nadiren corona taşıyıcısı oluyor. Testlerle kedinizi tanımışsınızdır zaten.

Karma aşıları olan bir kediyi rahatlıkla alabilirsiniz.
0
one minute
(10.08.22)
(2)

Pazar günü buldok vb. bir cins köpek bir kediye saldırdı? Şikâyet etmeli mi

santimantal
Bulunduğum binanın camından şahit oldum.Köpek kediyi ağzına almıştı.Sahibi bırakması için bağırıyordu.Tüm mahalle bu bağırışı duydu.Köpek kediyi bıraktı ama artık yapacak bir şey kalmamıştı :(Sonra adam köpeyi tasmasından tutup götürdü.O an yanımda telefonum yoktu, görüntü alamadım.Ama olayın gerçek
Bulunduğum binanın camından şahit oldum.
Köpek kediyi ağzına almıştı.
Sahibi bırakması için bağırıyordu.
Tüm mahalle bu bağırışı duydu.
Köpek kediyi bıraktı ama artık yapacak bir şey kalmamıştı :(
Sonra adam köpeyi tasmasından tutup götürdü.
O an yanımda telefonum yoktu, görüntü alamadım.
Ama olayın gerçekleştiği sokağı biliyorum.
Çevredeki kameralar aracılığıyla kişi tespit edilebilir belki.
Polise ya da hayvan hakları savunucularına şikâyet etsem bir sonuç çıkar mı acaba?
Ne yapmalıyım?
Köpeğin bir suçu olduğunu düşünmüyorum ama köpeğe zarar verilebileceğinden de korkuyorum.
155'e şikâyet etsem nasıl olur?
Şikâyet ederek başıma iş açma ihtimalim de var mı?
0
santimantal
(05.08.22)
tarım ilçeye başvurun. bu tür olaylara onlar bakıyor diye biliyorum. elinizde görüntü yoksa pek birşey beklemeyin bu arada...
0
false pretension
(05.08.22)
Bildiğim kadarıyla ağızlıksız gezdirdiği için sahibi ceza yer. Buldog yasaklı ırk olsaydı tarım orman alırdı köpeği ama bu durumda almaz.

Bence 155 yerine DKMP bölge müdürlüğüne ulaşın. Haykonfed'den destek alın. Zaten onlar polisi (Haydi Polisi) yanlarına alacaklardır. Cimer seçeneğini de dikkate alın.

Köpeğin sahibi iyi niyetli olsaydı geri dönüp kedinin sağlığına bakar, alır, duruma göre kliniğe ya da tıbbi atığa/gömmeye götürebilirdi. Hikayeniz bu şekildeyse bence dengesiz bir sahip ve cezalandırılmalı.

Direkt polisi ararsanız sallamasyon bir şey çıkabilir ortaya. Tecrübeyle sabit.
0
one minute
(05.08.22)
(3)

2 ay önce doğum yapan kediden hala süt gelir mi?

nefertarii
Bizim iş yerinin yakınında bir tekir kedi 2 gün önce doğum yaptı; yavrulardan biri öldü birini anne kedi aldı, biri de anne kedi bıraktığı için bize kaldı. Bugün başka bir dişi kedi geldi bizim yavruyu yaladı filan, sarıldı da. Yan dükkandan biri o kedinin 2 ay önce doğum yaptığını söyledi. Bizim y
Bizim iş yerinin yakınında bir tekir kedi 2 gün önce doğum yaptı; yavrulardan biri öldü birini anne kedi aldı, biri de anne kedi bıraktığı için bize kaldı.

Bugün başka bir dişi kedi geldi bizim yavruyu yaladı filan, sarıldı da. Yan dükkandan biri o kedinin 2 ay önce doğum yaptığını söyledi. Bizim yavru kedi sabahtan beri onu yalayıp duruyor, emiyor ama o kediden süt geliyor mudur? Veterinerle konuştuk, kedi emiyorsa süt geliyordur diyor ama pek emin olamıyorum. Anne kediye royal canin’in mother &baby cat mamasını aldık protein desteği için.

Kedi süt tozu ve biberon da aldık duruyor ama kedi çok çok küçük; o yüzden ne yapsak bilmiyorum.

Bilen biri yardımcı olabilir mi?
0
nefertarii
(25.03.22)
Üç aya kadar gelir süt hatta daha da uzun sürebilir.
0
buffy de vampir sayılır
(25.03.22)
Emildikce geliyor diye biliyorum. Bir veterinerin önünden geçerken sorun ya da belediye veterineri ile konuşun
0
spankenstein
(25.03.22)
Süt geliyordur. Kedi sütü tozunu hazırlayıp vermenize gerek yok.

Anne kedi bırakmamıştır ya sizi güvenli bulmamıştır ya da elleyip kokladıysanız kaçmıştır. Süt anne bulmuşsunuz ne mutlu. Süt anne yavrunun poposunu yalıyor mu dikkat edin. Gerekirse iletişime geçin benimle insta @ayranci.patileri buraya pek bakmam.
0
one minute
(25.03.22)
(7)

Köpek sahiplenmek, İstanbul küçük-orta boy

michael_knight
Merhaba,İstanbul'da bir apartman dairesinde yaşıyoruz. Küçük veya orta boy sahiplenmek istiyoruz.Irkı seçebiliyor olsaydık basenji bize uygun olurdu gibi görünüyor ama bir canı görünce zaten aranızda bir elektrik oluyor ve ne ırk, ne boy, ne hastalık hiçbir zorluk insana zor görünmüyor.Nasıl bir yol
Merhaba,

İstanbul'da bir apartman dairesinde yaşıyoruz.
Küçük veya orta boy sahiplenmek istiyoruz.
Irkı seçebiliyor olsaydık basenji bize uygun olurdu gibi görünüyor ama bir canı görünce zaten aranızda bir elektrik oluyor ve ne ırk, ne boy, ne hastalık hiçbir zorluk insana zor görünmüyor.

Nasıl bir yol izlemeliyiz?
0
michael_knight
(19.03.22)
Bakmışsınızdır belki ama barınakları denediniz mi?
0
orient blue
(19.03.22)
twitter.com

Bu kadin Cok tatli ve surekli kopek sahiplendiriyor ya da paylasiyor yuva arayan kopusleri.

Bi bucuk yildir kopegim var benim de, herhaldr hayatimda verdigim en dogru karar Cok sey ogrendim kopegimden :-)
0
euteamo
(19.03.22)
Kurtaranev’e bakabilirsiniz.
www.kurtaranev.org
0
boyalı kuş
(19.03.22)
İstanbul'da bir tane Pendik-Tuzla civarında Tepeören diye bir barınak gördüm. İBB'nin.
Bir de Küçükçekmece'de, Küçükçekmece belediyesi'nin.
Yedikule'dekine gitmek istemedim nedense.

Önce hangisine gitsek acaba veya bilmediğim daha büyük başka barınaklar da var mı İstanbul'da?
0
🌸michael_knight
(19.03.22)
En muhtaç olanlar belediye barınaklarındakiler, bence oralardan sahiplenin. Hangi barınağa giderseniz gidin eminim küçük-orta ırk bir köpekle karşılaşırsınız en büyüğünü seçmenize gerek yok. Hangisi size yakınsa ona gidebilirsiniz.
0
hipopotamus
(20.03.22)
Sizin ilk bakacaginiz kopekse, size ilk saniyede direkt gelmeyen, yanasmayan; sizle biraz zaman gecirince yakinlasan kopegi secin. Daha sakin; asiri enerjik, atilgan olmayan kopegi sahiplenmek gerekiyor bu noktada. Boyle kopeklerle uyumu yakalamaniz cok daha kolaydir. Baskinlik, dikbaslilik ilk kez kopek sahiplenecek insanlari fazlasiyla yorabilir. Sorunlar 100 tane olunca, bunlarla basa cikamaz hale gelirsiniz. Sonuc olarak sahiplenilen kopegin yine barinagi boylamasini siz de istemezsiniz. Sakin ve uyumlu bir kopek aradiginizi soyleyin barinakta da.

Cinsiyet ve köpegin büyüklügü, köpegin enerjisi ve ev ici uyumu hakkinda hicbir sey ifade etmez. Kücük irklar genelde havlamaya yatkinlardir ve apartman dairelerinde, gürültüden dolayi daha cok sorun cikartirlar.

Kopek ergenlik doneminde bildiklerini unutup tam bir sapsal gibi davranabilir ve bu aylarca süren bir donemdir. Kopegi sahiplendikten birkac hafta sonra hemen egitime baslayin, yoksa basa cikamadiginiz donem gelip cattiginda sifir yardim ve bilgiyle bu donemi gecirmeniz cok zor.

Hangi irktan kopek sahiplenirsiniz sahiplenin, bu sizi ilk aylar oldukca zorlayacaktir, pes etmeyin. Acil bir durumda ona bakacak birkac kisi olsun. Sorunlar, siz yeterli yardimi alinca ve sabirli davraninca gunluk hayatinizi olumsuz etkilemeyecek hale gelecek bir süre sonra.
0
buf-e kür
(20.03.22)
Bana ulaşır mısınız?

Sokaklardan kedi köpek kurtarıyoruz. Sahiplendiremediğimiz canlar var. 0555 549 25 11 insta @ayranci.patileri
0
one minute
(25.03.22)
(6)

Kusan kediye ne verilir?

mezarkabul
Kedimiz üç buçuk aylık. Bugün iki defa kustu, tüy vs kusmadi, mamayı hazmedememis. Yoğurt ve su verdim biraz. Başka ne vermeli
Kedimiz üç buçuk aylık. Bugün iki defa kustu, tüy vs kusmadi, mamayı hazmedememis. Yoğurt ve su verdim biraz. Başka ne vermeli
0
mezarkabul
(20.06.21)
hiçbir şey vermeyin.
kusabilir arada bir, normal.
mamayı çiğnemeden yutmuş, fazla yemiş olabilir.

suyu ve kuru maması ulaşılabilir olsun, o istediği zaman gidip yer.
öğün olarak veriyorsanız mamayı bulmuşken olabildiğince fazla yemeye çalışıyor olabilir.
0
blatta hiberna
(20.06.21)
bizim veterinerimiz kustugu zaman mamayi ve suyu kaldirin 4-5 saat yemesin ve icmesin diyor.
0
la lykia
(20.06.21)
Kusana kadar yiyebiliyolar bazen, diri diri mama gözüküyorsa çıkardığında çok paniklik bir durum yok fazla yemiştir. Çok tekrarlarsa endişelenirsiniz.

~Yavru maması mı veriyorsunuz yetişkin mi?
0
hedep
(20.06.21)
Yavru kedi maması veriyorum hocam.
0
🌸mezarkabul
(20.06.21)
Kedidir kusar
Gün gelir günde 3-5 kez kusar
Silip geçeceksin
Sakın Bişi verme yabancı şeyler. Yoğurt falan aman.
0
otopsicocugu
(20.06.21)
Yoğurt, süt vs laktozlu şeyler sakın vermeyin. Kusması gayet normal. Asıl ishalini kontrol edin lütfen.
0
one minute
(24.06.21)
(3)

Kedilerde Sarılık

canavar geliyor kacalim
İleri derece sarılık olan bir kedi vardı. Bu minnoşun iştahı iyiydi. Sonra veterinerde kaldı. Veterinerden çıktıktan sonra daha kötüye gitti. Acaba ihmal olabilir mi? Yoksa zaten ilaçlar bir işe yaramayacaktıda ondan mı böyle oldu? Aynı zamanda kansızlık parazit ve tümör de varmış. Veterinerden çıka
İleri derece sarılık olan bir kedi vardı. Bu minnoşun iştahı iyiydi. Sonra veterinerde kaldı. Veterinerden çıktıktan sonra daha kötüye gitti. Acaba ihmal olabilir mi? Yoksa zaten ilaçlar bir işe yaramayacaktıda ondan mı böyle oldu?
Aynı zamanda kansızlık parazit ve tümör de varmış.

Veterinerden çıkardıktan sonra geri yerine bıraktık. eskisine göre kötüydü. Ama yine de yürüyordu. Yemek yiyordu. 2 gün sonra sabah baygın yatırıyormuş yerde. Akşama doğru da öldü. Böyle iyiyken birden ölürler mi sarılık karaciğer yetmezliğinde?
0
canavar geliyor kacalim
(09.05.21)
keşke tedaviye devam etseydiniz ama tümör ne olurdu bilemem tabii.
veteriner sokak kedisi diye çok ilgilenmemiş ya da genel olarak kötü bir veteriner olabilir.

anlattıklarınız "birden" olan şeyler değil ki.
hayvancık hastaymış, yavaş yavaş ölmüş.
üstelik çok hastaymış, keşke birden ölseymiş.
0
blatta hiberna
(09.05.21)
veteriner 7/24, öyle olmasa bile klinik personelinin tüm çalışma saatleri dâhilinde hayvanların bakım gördüğü bir yerdir. söz konusu veterinerde doğru tedaviyi görüp görmemesinden bağımsız olarak, ağır hasta bir hayvanın her daim ilaç pompalanabilecek bir ortamdan çıktıktan sonra kötülemesi çok sık rastlanan bir olay maalesef. organ yetmezliği de en bariz ölüm nedenlerinden biridir zaten; kalp, böbrek, karaciğer. veterinere yönelik hususi bir şüpheniz yoksa elinizden geleni yapmışsınız gibi görünüyor.
0
bir garip melek
(09.05.21)
Ben de pek veteriner hatası olduğunu düşünmüyorum. Sarılık ters giderse hızla fip'e dönebiliyor. Fip de çok çabuk öldürüyor zaten. Bu tür hayvanların ölüsünü de ya kireçle gömmek ya da veterinerlerin tıbbi atığına vermek gerekiyor.

Yaralı hasta sokak hayvanlarını yakalıyor tedavi ettiriyorum. Benzer şeyler çok başıma geliyor.
0
one minute
(14.05.21)
(4)

kadıköyden ulusa gidiş

kapitalist gerilla
kadıköy merkezden, beşiktaş ulusa (trt binasına) en rahat nasıl gidebilirim?
kadıköy merkezden, beşiktaş ulusa (trt binasına) en rahat nasıl gidebilirim?
0
kapitalist gerilla
(20.04.21)
vapur + otobüs en hızlı ve mantıklısı sanırım
0
blackgirl00
(20.04.21)
Vapur + u1 veya u2 hatirlamiyorum ortakoy’den giden
0
mor oje
(20.04.21)
Vapur + beşiktaş sahilden u2, yoksa u1
0
ruhen hastayim ben
(20.04.21)
Ankara'ya geleceksiniz sandım :)
0
one minute
(20.04.21)
(4)

Bir batında iki babadan yavru olabilir mi

mezarkabul
Kediler için soruyorum, bir yerde okumuştum mümkün olabileceğini. Bizim anne British, baba sokak kedisi. Yavruların ikisi tam siyah beyaz diğer ikisinde sarı da var. Bahçeye gelen siyah beyaz bir kedi var, bir de sarı kedi var. Hiç üç rengin bulunduğu erkek kedi gelmiyor bahçeye
Kediler için soruyorum, bir yerde okumuştum mümkün olabileceğini.

Bizim anne British, baba sokak kedisi. Yavruların ikisi tam siyah beyaz diğer ikisinde sarı da var. Bahçeye gelen siyah beyaz bir kedi var, bir de sarı kedi var. Hiç üç rengin bulunduğu erkek kedi gelmiyor bahçeye
0
mezarkabul
(12.03.21)
Farklı erkek kediler tek bir dişiyi dölleyebilir, evet. Bu fenomene de süperfekondasyon denir.
0
inawen
(12.03.21)
Merak edip araştırdım, evet olabiliyormuş;

" Kedilerde superfekondasyon vardır. Yani dişi kedi birden fazla erkek kedi ile çiftleşir ve aynı batında farklı babalara ait yavrular olabilir."
0
John Bloor
(12.03.21)
Teşekkürler.

Yavrulardan ikisinin gözü açılmak üzere sanki ya, hafif açık gibi duruyor daha çok erken. İki haftalık olunca açılıyor genelde bildiğim kadarıyla. Benimkiler üç günlük henüz. Foto çekebilirsem atarım. Endişelenecek bir şey var mı sizce
0
🌸mezarkabul
(12.03.21)
Üç renkli kedilerin büyük çoğunluğu dişidir zaten. Çok az erkek çıkar.
0
one minute
(12.03.21)
(1)

Dnr da depoda kitap olur mu

nick istemiyorum ben
Kitap satın alacagım ama raflardaki kitapları almak istemiyorum depoda kitap tutuyolar mı
Kitap satın alacagım ama raflardaki kitapları almak istemiyorum depoda kitap tutuyolar mı
0
nick istemiyorum ben
(08.02.21)
Ancak çok satan kitapalrdan depolarında olabilir. İdefix veya dr.com.tr'den alırsan depodan alırsın.
0
one minute
(08.02.21)
(4)

Yeni kedi sahiplendik. Neler yapalım?

goklerdengelenkarar
Sokakta bulunmuş 1 yaş civarı british longhair melezi bir yavruyu geçici evinden sahiplendik. Geçici sahipleri vet.e götürmüş. İç dış parazit yapılmış. Karma ve kuduzu daha önce yapılmış olma ihtimali nedeniyle şu an yapamayiz demişler. Onun dışında kum, mama, tırmalama tahtası vs her ihtiyacını ald
Sokakta bulunmuş 1 yaş civarı british longhair melezi bir yavruyu geçici evinden sahiplendik.

Geçici sahipleri vet.e götürmüş. İç dış parazit yapılmış. Karma ve kuduzu daha önce yapılmış olma ihtimali nedeniyle şu an yapamayiz demişler.

Onun dışında kum, mama, tırmalama tahtası vs her ihtiyacını aldık.

4 yaşında küçük cocugumuz da var. Onun ve kendi sağlığımız ve ayrıca kedinin sağlığı için dikkat etmemiz gereken bir şeyler var mı?

Daha önce 12 sene köpek ve sokakta da kedi besledik ama evde ilk defa Jedi besleyecegiz.

Aldığımız evden aynen getirdik. Yıkama, temizleme vs hiçbir şey yapmadık.

Biraz fazla miskin bir can :) kızımızın oyun beklentisinde beklediğini vermeyeceği çok belli :))

Herneyse ek sorularım da var:

Tırmalama tahtasına nasıl alistiralim?
Kendisi istemedikçe oynamaz o çok belli ama teşvik için yapabileceğimiz bir şeyler var mı?

Başka genel olarak nelere dikkat edelim? Bu canı bu evde çok mutlu etmek istiyoruz.
0
goklerdengelenkarar
(23.11.20)
Britishler miskin oluyor. Fazla oyun beklemeyin. Hatta hiç beklemeyin. Okuduğum gördüğüm böyle.
0
sutlu nescafe
(23.11.20)
Yıkamaya veya temizlemeye gerek yok. Sadece tarayın. Ek olarak tırnaklarını kesebilirsiniz.

Tırmalama tahtasına götürüp tırnaklarını sürtün. Evin farklı yerlerine birkaç tane yerleştirebilirseniz daha iyi olur.

Bazı cins kedilerin kronik rahatsızlığa bağlı ağrıları vs olduğu için hareket etme konusunda isteksiz oluyolar doğal olarak. Umarım durum bu değildir.

Camlar sineklikli değilse mutlaka taktırın.
0
elorelia
(23.11.20)
Özellikle eve ve size alışana kadar üstüne gidip sevmeye, kucağınıza almaya zorlamayın, çocuğunuzu da engelleyin. Biliyorum çok zor ama kediyi rahat bırakıp alışmasını beklemek çok önemli, sonrasında çok daha rahat ve mutlu olursunuz hem kedi hem siz.

Tırmalama tahtasını kendi kendilerine keşfediyorlar genellikle, olta biçimli oyuncaklarla ya da bir kurdeleyle falan tahtanın üzerinden uzanıp oynatabilirsiniz.

Arkadaşlarımın miskin British'i lazer pointer kovalamayı seviyor, onu da deneyebilirsiniz.

Suyunu taze tutun, güveneceğiniz bir veteriner bulup aşılarını takip edin. Mutluluklar :)
0
kobuzchu kiz
(23.11.20)
Evde çocuk da varsa kesinlikle mantar aşısı yaptırmalısınız. Kedilerdeki bazı mantar ev ahalisinin bağışıklık durumuna göre insana geçebilmekte.

Çeşitli oyuncak önerileri yapılmış. 5-10 liraya petshoplardan oyuncak fare alabilirsiniz. Bir ipin ucuna bağladığınız herhangi bir şeyi -ona zarar vermeyecek yumuşaklıkta- bağlayarak ipi sallayın. Ha bir de beyaz pinpon topuna çıldırıyorlar genelde.
0
one minute
(24.11.20)
(1)

Ankara-Ayrancı-Kedi-Köpek Pandemi-Dayanışma Ağı Bilgilendirme-Destek Mesajı

one minute
Bir süre üstte tutulması ricadır...Kısa metin sevenler için özet;Bir süredir Çankaya-Ayrancı'da sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarımız var. Detayı Üçüncü paragraftan itibaren okuyabilirsiniz. Kısırlaştırıyoruz, tedavi ediyoruz ve mümkün mertebe yuvalandırmaya çalışıyoruz. Bu yazı maddi, manevi, e
Bir süre üstte tutulması ricadır...

Kısa metin sevenler için özet;

Bir süredir Çankaya-Ayrancı'da sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarımız var. Detayı Üçüncü paragraftan itibaren okuyabilirsiniz. Kısırlaştırıyoruz, tedavi ediyoruz ve mümkün mertebe yuvalandırmaya çalışıyoruz. Bu yazı maddi, manevi, emek, lojistik destek talebi içeriyor.

Talepleri yazının sonuna ekleyeceğim. İmla kontrolü yapmadan hızlıca yazacağım için baştan maddi hatalar için özür dilerim. Tekrar söylüyorum talepler yazının sonunda olacak.

3-5 kişilik bir arkadaş grubu olarak Ayrancı özelinde -bazen dışında- acil müdahale timi gibi çalışıyoruz. 2 tane kedi kapanımız, iki kedi kafesimiz, 2 kedi-küçük ırk köpek kafesimiz var. Köpek yakalama kapanımız yok. Emaneten kullandığımız köpek kapanını cumartesi teslim edeceğiz.

Pusetlerle kedi yakalayabiliyoruz ama güçlü sokak kedileri bildiğiniz klasik plastik pusetleri kırabiliyor. Sorunlu bir kediyse daha sonra yakalamak daha zor olabiliyor.

Yaptığımız 6-7 işi anlatayım.

1- Kuğulupark'ta bacağı kırık aksayan bir kedi vardı. 7 ay yakalanamadı kedi. Tüm Ankara'ya dert oldu. Sabaha kadar Kuğulupark'ta kalıp Ekim soğuğunda kediyle sosyalleşip sabah kediyi yakaladık. 6-7 ay önce yakalayamadığımız için o bacağı kurtaramadık. Sponsorumuz vardı. Kedi ampute edildi. Yuvalanması lazım. (Edit; yuvalandı)

Aynı gece bu kediye benzer bir kedi Kuğulu'da yakalanıp gece 3'te kliniğe bırakıldı. Viral çıktı arkadaşta. Yaklaşık 1 aydır klinikte ve masrafının ne olacağı bilinmiyor.

2- Bizzat benim belediye kliniğinde kısırlaştırdığım ve bir gün sonra evden kaçırdığım bir kediyi 3 ayda ancak yakaladık. Mahallede gören birçok arkadaş "kim lan bu şerefsiz, kediyi kısırlaştırıp sokağa salmış" diye ahali Facebook grubuna yazdı. Gece gündüz çalışarak 3 ayda ancak yakaladık. Tedavi ve bandajdan kurtarılınca tekrar yaşam alanına bırakıldı.

3- Viral hastalık ihbarlarıyla yakaladığımız yaklaşık 10 kedi var. Meneviş, Kuzgun, Yaylagül sokak gibi aşağı Ayrancı sokaklarında yetişkin kedileri bile öldüren viral salgın var. Yaz boyu sadece yavrular ölüyordu mahallenin diğer sokaklarında. Bu bahsettiğim 3 sokaktaki 8-10 binalık bölgedeki salgın artık yetişkin ve güçlü kedileri de öldürüyor. 3 gece peşinden koştuğumuz kedi 3 gündür klinikte ve durumu cidden çok ağır. Yeterli lojistik malzememiz olsa ilk gün yakalardık ve şu an sokağa salmış olurduk belki de.

Kedi yakalama ağımız -balık yakalama halkası gibi bir şey- olmadığı için tavşan kafesine süpürge sopası takarak yakaladık. Tam Zihni Sinir işi. Bu kedinin damak, ağız, burun 'çürüdüğü" için yaş mamaya gelmiyordu. Bölgede 4 yetişkin kedi aynı klinik bulgularla veterinere gitti. Biri öldü, ikisi viral tedavide, birinin virali çene kemiğine vurduğu için çene ameliyatı dün gerçekleşti. Bu kediler hakkında klinik bedeli bilmiyoruz.

Yazanlar-Gerede kedileri arasında mantar salgını çıktı. Bahçelerden birinde bir anne iki yavruda çıkan mantar kedilere bakan kadın arkadaşımıza ve kocasına bulaştı. Bu aile 2 aylık ebeveynler. Kediler yakalandı. Mantar aşıları yapıldı ama her ihtimale laboratuvara partikül de gönderildi test için. Mantar problemini şimdi çözemezsek bundan sonrası çok daha zor olabilir.

4- Dikmen Vadisi'nin aşağı kısmında bir anne köpek var. Sürekli doğuruyor ve yavruları tehdit altında olduğunu düşünerek oradan geçen, köpeğini gezdiren insanlara ve köpeklere hırlıyor, havlıyor. Bir-iki ısırma vukuatı olduğu söyleniyor ama çok da ihtimal vermiyoruz. Yoğun çabalar sonunda yaklaşık 2000 lira gibi bir maliyetle köpeği ve 3 yavrusunu yakaladık. Kısırlaştırma-aşılama işlerinin büyük kısmı -1000 TL gibi- yapıldı. İkinci doz aşılarda desteğe ihtiyacımız var. Veterineri vadiye getirmek dahil 500-600 lira civarı olacak. Bu arada bu anne köpeği yakalamaya çalışırken vadiye atılmış, ölüme terk edilmiş felçli tavşan bulduk. Veterinerde yaşatamadık. Parası ödendi. Makbuzları elimizde.

Benzer durumda bir anne köpek de Botanik Park'ta var. Belediyenin lojistik desteği var. Yakalama çalışmalarımızın maliyeti bile 1000 lirayı aştı. Parazit zehirlenmesinden muzdarip yavrularından biri klinikte. Bir şekilde para bulacağız.

5- Bir arkadaşımız Ev, araba, dükkan, daire almayıp arsa aldı. Arsada yaklaşık 150 köpeğe bakıyor. 50 yavru köpeğin aşılanması gerekiyor. Bu 150 köpeği her gün besliyor. İlk parti aşılar için kalan ihtiyaç 2000 lira civarı. Bu aşılar iki parti yapılıyor. Toplam maliyet 10.000 lirayı bulabilir.

Geçen hafta Şereflikoçhisar'dan gelen bir ihbar üzerine memesinde 4 kilo ağırlığında ur olan bir köpeği Ankara'ya getirdik. Ameliyatı başarılı geçti. Yaklaşık 1500 lira ameliyat masrafı var. Bu halde sokakta yaşayamayacak bir can olduğu için sahiplendirmemiz de gerekiyor. İşin en zor kısımlarından biri de bu.

6- İki farklı bağımsız besleme yapan arkadaşı bu maddede anlatacağım. Ayrancı'nın en uzun sokaklarından biri olan Meneviş'te iki lokasyon var. İki arkadaş -ki biri öğrenci- besliyor, tedavi ettiriyor ve kendi kedilerinden bağımsız dayanışma taleplerine de para aktarıyorlar. -Ben bunu anlamıyorum- Bazen kedilere mama-ilaç bulmak için eşya satıyorlar. Benim yardım taleplerime aktarma yaptılar. Sonrasında arkadaş olduk. Mama, ilaç desteğine ihtiyaçları var.

Çözüm önerisine geleyim ki bu kısım artık herkesi, tüm besleme yapan hayvanseverleri ilgilendirir. Bu noktadan sonra yazdığım her şey veteriner önerisi.

Pandemiyle beraber kendi beslenme, barınma, yaşama şeklimizi nasıl değiştirdiysek kedi-köpek besleme şeklimizi de öyle değiştireceğiz. Artık salyalarımızı birbirimize aktaramıyoruz. -Nerde o güzel günler- Toplu mama ve su kaplarında beslediğimiz hayvanlar mamaya-suya hastalıklı salyalarını bırakıyor, sağlıklı kediler de o mamadan sudan o salyalı hastalığı kapıyorlar. Minik kaplar hatta kapsız bir şekilde sokağa, karton, poşet vb üzerine dökülen öbek öbek mamayla beslememiz gerekiyor. Yesin, bitirsin ve gitsin.

Her 5 kedi için bir kapak amino sol -at ilacı- 200-250 ml suya -bir su bardağı- katılıp sulama işi yapılmalı. Veteriner dostlar hatam varsa düzeltsin lütfen. Artık eskisi gibi besleyemeyiz. Siz beslersiniz de biz ya gömeriz ya veteriner parası öderiz. Yetişemez, destek istemeye devam ederiz. Zarar verecekseniz beslemeyin lütfen.

Son kerte; En çok gönül lazım bize. Emek lazım. Emek parayı da, lojistik ihtiyacı da, belediyeyi de, doğru sponsor firmayı da, puseti de, kapanı, kafesi de, nakliye için lazım olan arabayı da, besleme için ihtiyacımız olan vitaminleri, biyobiyotikleri de daha nice nice şeyleri de çözer.

Hesap no isteyen arkadaşlara sadece veteriner hesap numaraları verilecektir. Buraya da bakar olacağım ama mümkünse dönüşlerinizi sözlükten yapınız.
Akıl istemiyoruz. Kısırlaştırmayı belediyede yapın diyen arkadaşlar olacaktır. Demesinler mümkünse. Belediyenin kendisi gelecekse o desin. Arabamız yok, tüm mahalleye pay ettiğimiz 2-3 kafesimiz var. Bir de hepimiz çalışan insanlarız. Belediyeye götür-getir zamanımız yok. Üstelik 7-10 gün nekahat süreci için evlerimizde yer yok. Veteriner kliniği cidden en ekonomik yöntem oluyor bu durumda.

Olumlu dönüşünüzü bekliyorum. Vaktim olursa olumsuza da cevap veririm ama bununla uğraşacağıma hasta-yaralı-kısırlaştıracak cana zaman ayırmayı tercih ederim.

Çalışmalarımıza dair 2 örnek görseli ekledim.

İletişim için; 0555 549 25 11


#DayanışmaYaşatır.
0
one minute
(13.11.20)
Bunu üstte tuttturacak moderatöre nasıl ulaşabilirim?
0
🌸one minute
(15.11.20)
(4)

alkolizm tedavisine nasıl ve nereden başlanır?

cemal okuryazar
kardeşim 26 yaşında, alkolizm belirtileri gösteriyor. başlangıç seviyesinde, henüz yatarak tedavi aşamasına gelmedi çok şükür.kendisi bu aşamada tedavi olmaya razı durumda. ancak nereden başlayacağımızı bilmiyoruz.psikolog mu, psikiyatrist mi, terapi grupları mı, direkt hastane mi...bilen varsa tecr
kardeşim 26 yaşında, alkolizm belirtileri gösteriyor. başlangıç seviyesinde, henüz yatarak tedavi aşamasına gelmedi çok şükür.
kendisi bu aşamada tedavi olmaya razı durumda.
ancak nereden başlayacağımızı bilmiyoruz.
psikolog mu, psikiyatrist mi, terapi grupları mı, direkt hastane mi...
bilen varsa tecrübelerinden faydalanmak isterim. kendisi de fikrini değiştirmeden aksiyon almak istiyorum.
not: lokasyon ankara.
0
cemal okuryazar
(03.10.20)
(0312) 395 95 95 numaralı telefondan randevu alıp bir sabah Batıkent-Serhat Mahallesi'ndeki Amatem'e gidin. Karaciğer ölçülerine göre muhtemelen ilaç yazacaklardır. Yazacakları ilaç da muhtemelen nervium olacaktır ve sorunu çözer diye tahmin ediyorum. Bende öyle oldu.

Ha paranız var Amatem kapılarında esrarkeşlerle karşılaşmak istemem, derseniz Boylam'ı arayın. İyi paranızı alırlar ama uzun vadede alkole yatırılan paranın yanında bir şey değil.
0
one minute
(03.10.20)
Sadece tıbbî değil psikolojik anlamda da yardım alın. Bağımlılıklar durduk yere gelişmiyor ve sadece bir maddenin sağladığı bir şey değil. İnsan bağımlılık yaptığını bile bile o maddeyle bağ kurmaya niçin ihtiyaç duyuyor o önemli. Eğer bunları sıkıca çözebilirseniz asıl geri dönüşsüz çözüm o zaman elde edilmiş olur. Barış Muslu'yu instagram hesabından bi okuyun derim.
0
1bir1bir1
(03.10.20)
Amatemde çip takılıyormuş, belli aralıklarla ilaç salgısı için. Bana fikir korkunç geldi ama çoğu insan işe yaradığını yazmış.
0
ashleybon
(03.10.20)
Amatem biraz hardcore galiba. Daha hafif olduğunu düşünüyorsanız farklı yerleri de deneyebilirsiniz.

Yedikule de Balıklı Rum Hastanesi var. Daha yumuşak bir ortamı var, bir yakınım tedavi oldu, çok iyi oldu.
0
burfak
(03.10.20)
(3)

Kasko

üç gün gündüz
Kasko için Sompo ve AKSigorta seçeneklerimiz var, nasıldır bunlar iyi midir, sizin tavsiye edeceğiniz bir firma var mıdır? Teşekkürler.
Kasko için Sompo ve AKSigorta seçeneklerimiz var, nasıldır bunlar iyi midir, sizin tavsiye edeceğiniz bir firma var mıdır? Teşekkürler.
0
üç gün gündüz
(19.09.20)
firma ile beraber poliçe kapsamları da önemli aynı fiyatı verip farklı kapsamları olmaları seçimi etkiler.ikisiylede çalışmadım bu sebeple bu iyidir kötüdür diyemiyorum
0
basond
(19.09.20)
Sompo daha iyidir.
0
since1907
(19.09.20)
Sompo +1. Tabi sigorta kapsamına da bakmalı.
0
one minute
(20.09.20)
(2)

Telefondan ses kayıt

etna
Bir doktorun söylediklerini unutmamak için kaydetmem gerekecek ama ses kayıt cihazım yok, cep telefonuyla bu işi yapabilir miyim? Kullandığınız, denediğiniz bi uygulama var mı?
Bir doktorun söylediklerini unutmamak için kaydetmem gerekecek ama ses kayıt cihazım yok, cep telefonuyla bu işi yapabilir miyim? Kullandığınız, denediğiniz bi uygulama var mı?
0
etna
(18.03.20)
iphone kullanıyorsanız voice memos var standart uygulama, sesli not almak için. Android muadili de vardır mutlaka.
0
kobuzchu kiz
(18.03.20)
notlar, sesli notlar gibi uygulamalar var. Çok zor geliyorsa herkesin çıktığı, yalnız kaldığınız bir whatsapp grubuna sesli whatsapp mesajı gönderin. Hatta grubun adını da benim yaptığım gibi "kendime notlar" yapın. Çok sorunu çözüyor.
0
one minute
(18.03.20)
(1)

Kedime 20 günlük yuva (Ankara)

frenchvanilla
Merhaba, Ankara’da kısır Van cinsi dişi kedim için (aşırı tatlıdır kendisi) 3-20 ağustos tarihlerinde güvenle kalabileceği bir yuva arıyorum. Tüm ihtiyaç gereçleri mama kum vb her şey Temin tarafımdan Temin edilecektir. Resmini görmek isteyen 05071685966 dan iletişime geçebilir
Merhaba, Ankara’da kısır Van cinsi dişi kedim için (aşırı tatlıdır kendisi) 3-20 ağustos tarihlerinde güvenle kalabileceği bir yuva arıyorum. Tüm ihtiyaç gereçleri mama kum vb her şey Temin tarafımdan Temin edilecektir. Resmini görmek isteyen 05071685966 dan iletişime geçebilir
0
frenchvanilla
(16.07.18)
www.facebook.com

bu arkadaş kedi-köpek oteli işletiyor.
0
one minute
(17.07.18)
(5)

Ankara Kızılay’da yemek

rukayka
Bu şehrin yabancısıyım. Çok acıktım. Her yerde yemek yiyemeyenlerdenim. Adı bilindik yerler kapanmış. Acil öneri lütfen! Kelle paça işkembe olabilir güvenilir hijyenik olmak kaydıyla..
Bu şehrin yabancısıyım. Çok acıktım. Her yerde yemek yiyemeyenlerdenim. Adı bilindik yerler kapanmış. Acil öneri lütfen! Kelle paça işkembe olabilir güvenilir hijyenik olmak kaydıyla..
0
rukayka
(13.12.17)
Bu saate benim bildiğim tek açık yer meşrutiyet köprüsü altındaki pilavı ve köfte kokoreç tezgahı.
0
kablelvuku
(13.12.17)
dediğin çorbalar Rumeli İşkembecisinde vardır ama geçen senelerde içtiğimde eski lezzetinin olmadığını farketmiştim şu an nasıldır bilemem. Bu saatte açık ise Masabaşı veya Tarihi Mutfak'a gidip kebap ağırlıklı bişeyler bişeyler yiyebilirsin ama tencere yemeği zor.
0
candanag
(13.12.17)
Rumeli
0
one minute
(13.12.17)
sakarya'da dürüm, balık ekmek, kokoreç bir sürü seçenek olur, aynı şekilde karanfil'de de açık tezhahlar bir de kumrular caddesinde döner, pastane türü yerler olur, hepsi bu saatte açıktır.
0
gezegen olan pluton
(13.12.17)
Meşhur mithatpaşa işkembe kebap var oraya gidebilirsin. Bi de yine mithatpaşa da ilk usgecitin altında seyyar bir kokoreççi var güzeldir kokoreci
0
tociess
(14.12.17)
(2)

d&r

guldum gectim genceciktim
d&r da calisanlar; maas, yemek, yol vs. durumlari nasil?
d&r da calisanlar; maas, yemek, yol vs. durumlari nasil?
0
guldum gectim genceciktim
(06.10.17)
Çalışmadım, çalışmıyorum ama çok tanıdığım var. Tecrübesizsen asgari ücretle başlarsın. Biraz tecrübeliyle 100-200 lira oynar. Yemek için multinet veriyorlar. Toplam kaç paralık bilmiyorum ama günlük en fazla 30 tl harcama kotası var ki, eve alışveriş yapıp işte aç kalma, kotası gibi bir şey bu. Yol parasını İstanbul'da veriyorlar ama diğer kentlerde vermiyorlar sanırım.
0
one minute
(06.10.17)
ha yine kole mantigi yani
0
🌸guldum gectim genceciktim
(06.10.17)
(3)

Örgütlü Kötülük

re noreno
Günümüzdeki örgütlü kötülükle kendi içinizde nasıl baş ediyorsunuz? Biraz önce ekşide "nuriye ve semihin açlığına ses ver" başlığı altında bugün yazılanları okudum. İçimi baştan sona iğrenme duygusu kapladı.Göz göre yalan söyleniyor, dalga geçiliyor ve tamamen ahlaksızlar. Ahlaksızlıkları da sırıtıy
Günümüzdeki örgütlü kötülükle kendi içinizde nasıl baş ediyorsunuz? Biraz önce ekşide "nuriye ve semihin açlığına ses ver" başlığı altında bugün yazılanları okudum. İçimi baştan sona iğrenme duygusu kapladı.

Göz göre yalan söyleniyor, dalga geçiliyor ve tamamen ahlaksızlar. Ahlaksızlıkları da sırıtıyor orada.

Hadi ülkedeki her problemi çözdük diyelim, bu ahlaksız insanları ne yapıcaz bundan sonra? Gerçekten tası tarağı toplayıp gitmek mi tek çözüm?
0
re noreno
(14.08.17)
Bunlar ile baş edilemez malesef öyle biz edirneden vana samsundan adanaya kadar ahlaksız ve namussuz bir toplumuz güce tapan bu tapınmayı marifet sayan karakter yoksunu bir topluluğuz halk yada millet olmakla uzaktan yakından alakamız yok sadece nuriye ve semih olayı için demiyorum. (herkesin fikri kendine) genel olarak bu böyle şimdi kalkıp hayır biz böyle misafirperver bir milletimiz falan diyecekler olucaktır. ama hepsi hikaye 35 yaşındayım ve bu ülke adına hiç bir umudum yok artık adliyelere gelen dosyaların raporlarına baktığım zaman yaş sınırının 10 lara kadar düştüğünü oğulların gizlice annelerinin fotalarını çekip internette paylaştığını babaların kızlarını sattığını uyuşturucu ve fuhuş 10 yılda 150 kat artığını gördüğümden beri tek düşüncem bir şekilde gitmek ve bir kaç yıl içinde başaracağımı düşünüyorum.
0
denklemci
(14.08.17)
O yorumların %90'ı aktroll ve onlardan etkilenen yurdum ahalisi. Baskın medya bu yönde yorumları pompaladığı için insanların gerçek bilgiye ulaşma imkanı zorlaşıyor. Bu devran döner ve böyle ellerini kollarını sallaya sallaya normal bir yargıda suç teşkil edecek söylemlerde bulunamazlar.

Hemen teslim olmamak lazım baskın cehalete.
0
one minute
(14.08.17)
Bazen bunlari izliyorum. Nerede oldugumu hatirlatiyor bana:

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com


Sanirim sorunun cevabi da bu videolardan sonra cok belli. Bu insanlarin arasinda azinligiz!
0
Traveller
(14.08.17)
(30)

sigara içen insana acınır mı?

tolga asp
şirkette 70 yaşında bir çaycımız var, ihtiyacı olduğu için rica minnet işe aldık, kendi çapında çalışıyor işte. oğluyla birlikte yaşıyor, oğlu da 30 küsür yaşında yüksek lisans peşinde koşuyor, işi yok. tek işi ders çalışmak.neyse, kadın işe başlamadan önce kiraları birikmiş, aldığı para ucu ucuna y
şirkette 70 yaşında bir çaycımız var, ihtiyacı olduğu için rica minnet işe aldık, kendi çapında çalışıyor işte.

oğluyla birlikte yaşıyor, oğlu da 30 küsür yaşında yüksek lisans peşinde koşuyor, işi yok. tek işi ders çalışmak.

neyse, kadın işe başlamadan önce kiraları birikmiş, aldığı para ucu ucuna yetiyor, kombiyi bile açmıyormuş faturayı ödeyemeyiz diye, hatta gelecek ayın maaşından avans verdiğimiz bile oluyor.

yani kadının durumu bu, bende durumu bildiğim için abla her sıkıştığında borç veriyorum, öteki ay ödüyor.

şimdi bu durumda olan bir kadının fosur fosur sigara içmesi normal mi? oğluyla birlikte günde 3 paket içtiklerini öğrendim. kaba bir hesapla ayda 900 lira yapar. durumu olmadığı için kış günü kombi bile açmayan bir insan sigaraya nasıl 900 veriyor anlamıyorum ben. bu kadar mı bağımlı yapıyor? ciddi ciddi istese bırakamaz mı gerçekten?

ben sırf bu yüzden artık kendisine borç vermemeyi düşünüyorum, belki burnu sürtüp parasını keyfi harcamak yerine zorunlu ihtiyaçlarını karşılar.

sorum bağımlılıkla ilgili, bu kadar bağımlı yapıyor mu cidden? elinde olan bir şey değilse acımaya devam edicem ama keyfi olarak bırakmıyorsa acımıcam.
0
tolga asp
(19.02.16)
Kendine acımayana ben hiç acımam. Kendine ya da etrafına bilerek ve isteyerek zarar veren insanlar umrumda değil.
0
harvey
(19.02.16)
istese bırakır
0
yue
(19.02.16)
günde 3 paket sigarayla 900 tl'ye nasıl ulaştın ki? içtiği sigara markasını biliyo musun?sarma sigaralar var paket maliyeti en fazla 1-2 liraya geliyo tütün kalitesine göre. öle bişiler yapıolardır belki.
0
spirit crusher
(19.02.16)
Aynen kardeşim, acıma
0
Traveller
(19.02.16)
Hiç acımam. Ne yiyip ne içeceğini keyfi bilir de durumun beni alakadar ettiği kısımlarda destek olmaktan kaçınırım.
0
chicha
(19.02.16)
verdiğin parayı geri alıyorsun sonuçta. sigrası seni etkilemesin. her ay cebinden yardım yapsan neyse.
0
vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur
(19.02.16)
Sagliga zararli ama bi sekilde yasadiklari hayat geregi ictigi sigarada ucuzdur. Tutup parlement icmiyodur. Zarari kendine. Keske biraksalar. Sigara iciyorlar diye Borc vermemeyi dusunmen cok itici geldi bana.
0
nick konusunda kararsizim
(19.02.16)
paket başı 5tl desek yine 450-500 oluyor, vermezdim ben olsam. lüks/zevk için borç isteyen adama vermiyorum ben.
0
fakyoras
(19.02.16)
yardım, iyilik vicdan ile ilgili bir şey. vicdanın neyi öngörüyorsa onu yap. ama sadece iyilik yapıyorsun diye de kimsenin hayatını eleştirmeye hakkın yok! kaldı ki borcunu geri ödediğini söylüyorsun.

çok pahalı bir sigara içtiğini sanmam. sigara kullanan herkes zararlı olduğunu biliyor. içmeyen için bırakmak da kolay. demek ki bırakamıyor ki o yaşında kullanmaya devam ediyor.
0
bite the pain
(19.02.16)
hitler, sen misin abi?
0
anonymice
(19.02.16)
O parayi nereye harcadiginin ne onemi var ki? Sonucta sen borc veriyorsun ve geri de alabiliyorsun eeee o zaman?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.02.16)
bsigara konusunda faşistliği bırakmalısınız artık. sizin şahsınıza söylemiyorum, genel konuşuyorum. herhangi bir sebepten ötürü borç vermek istemiyorsanız zaten vermezsiniz. sigara bunun sebebi olmasın. herhangi bir sebepten borç isteyen ve bunu ödeyen bir insanın yaşayış şekline bakmak çok itici. ben böyle bir şey düşünmekten şahsen utanırdım.

sorunuza gelince evet bağımlılık yapıyor bu kadar. emin olun bu kadar sıkıntı çeken bir insanın aklına sigarayı bırakmak gelmiştir. bir siz (acıma diye cevap verenler) akıllı değilsiniz. kadının içinde bulunduğu koşullar sigarayı bırakmayı değil daha da devam ettirici koşullar.
0
uuth
(19.02.16)
sigara bağımlılık yaptığı için bence "sigara içene acımam" demek çok acımasızca bir yaklaşım olur. sigara lüks ya da zevk değil, bağımlılık. sigara içene içtiği süre boyunca zevk veriyor olabilir ama bu bağımlı olduğu için içtiği gerçeğini değiştirmiyor.

uyuşturucu da öyle, alkol de öyle. bunlar tartışmaya açık konular değil, bir kere aldı mı vücut istiyor işte. bağımlılığın tanımı bu zaten.

hepsinin bağımlılık yapma derecesi farklıdır gerçi, ben insanları yargılayamam ama durum budur.

sigarayı bırakmasına yardımcı olmaya çalışın bence, yapacağınız en iyi şey o olur.
0
hayirsiz
(19.02.16)
burnu sürtülsün nedir ya. ayıptır. yazmasam içimde kalacaktı.
0
sparkle kiddle
(19.02.16)
Tamam sigara tu kaka, ben de hiç hoslanmiyorum; etrafımda icen herkese de birakmalari için her fırsatta bir şeyler söylüyorum ama sizin düşündüğünüz şey de çok itici. Want2die da söylemiş, o durumda olan insanların bir kısmı sarma marma iciyor, elinden geldiğince ucuza kapatmaya çalışıyor vs. Ki bunu yapmasa bile bu konu yüzünden yargılamak hoş değil. Kadın kop koplarda filan yemiyor parasını. Sizden borç isteyince de geri oduyormus, neye harcadığı sizi niye ilgilendirsin ki? Ha vermek istemezsiniz, ona bir şey demem. Bırakma kısmı da gerçekten sancılı bir süreç, zaten o kadar kötü durumdayken daha da psikolojisi bozulabilir ablanın.


Bu mantıkla asgari ücretli çalışanın atıyorum dışarıya çıkıp iki kahve İçmesi ya da eve bira alıp icmesi de saçma. Sonuça parası belli, nasıl böyle şeyler için harcama yapabilir, değil mi ama?


İnsanlara karşı böyle tutumlar sergilemeyin lütfen, kimse mükemmel degil, kimse dört dörtlük alışkanlıklara sahip değil.
0
fraise
(19.02.16)
Kaçak sigara. Ucuzunun paketi 1 lira falan. Aylık 90 lira eder. Stres yüzünden içiyorsa 90 lira için bırakmaz.

parası olan arkadaşlarım bile vergi vermemek için 10 liralık sigarayi 3 liraya buluyor.
0
harzem
(19.02.16)
@want2die sen taktın tütüne. kadın parliament içiyor, ben 10 liradan hesaplamıştım 11,5 liraymış. 900 lirayı bile geçiyor.

takıla takıla buraya mı takıldın?

edit: la arkadaş 70 yaşındaki kadın oturup tütün mü saracak? kadını benden daha mı iyi tanıyonuz? kaçak sigara ve sarma konusunu geçin lütfen. kadınla muhabbet ederken "akşamları eve giderken bakkaldan 1 paket kendime 2 paket de oğluma alıyorum seviniyor:)))" diyor. bu yüzden kaçak ve sarma olmadığını biliyorum. illa tek tek bütün detayları yazıp 8 sayfalık duyuru açmam mı gerekiyor? siz yazılanları yorumlayın yeter ötesi beni ilgilendirir.
0
🌸tolga asp
(19.02.16)
Malbora falan iciyor heralde. 900 lira baska turlu aklim almadi. Simdi ben soruya cevap veriyim. Sigara bagimlisiyim. Yeri geldiginde yemek yemiyorum sigaraya para veriyorum. Boyle bagimli yapiyor insani bu lanet sigara. Birakmasi oldukca zor. Saglik problemi olusturmadigi surecede birakmak gercekten zor.

Buyuk olasilik ya sariyolardir yada kacak sigara iciyolardir 3 lira pakete verip. Tas catlasin 300 veriyolardir aylik. 900 diyip vicdanini rahatlatmak istemeni anliyorum ama sen bildigin yoldan sasma. ha bakkaldan malbora aliyorsada bi siktirsin gitsinler afedersin.

edit: kacak parlement olmasin? pakette turkcemi yaziyor? baska bir dilmi?
0
duyurumvar
(19.02.16)
14 yaşında arkadaşımın verdiği yarım sigara dışında hiç sigara içmedim, içesim de gelmedi.Sigara bana biraz zengin alışkanlığı, lüks gibi geliyor. Çevremde 10 kere, 20 kere sigarayı bırakan insanlar var. Bir tanıdığım akciğer kanseri oldu ve ciğerinin üçte birini aldılar, hala tüttürmeye devam ediyor. Anladığım kadarı ile irade meselesi ve irade de çok kaygan bir kavram. Geçen bir makale diyordu ki, iradeyi belirleyen en temel üç şey var (başka şeyler de var da, en önemlisi şu üçüymüş). İlki genler, dediği özetle "Genlerinde izin vermeyecek derecede iradesizlik sunuyorsa, irede imkansız ve anlamsız. İstediğin kadar yırtın" ama bu da o kadar çok kişide olan bir durum değilmiş. Genlerinde varsa bile bazen hastalıklar kontrolü ele alıyor. Örneğin, Hashimato hipotroidi olan bir arkadaşım yemek yemeyi bırakamıyor. Böyle hastalıklar kişinin iradesini komple elinden alıyor. Hani "Tatlı da yemeyim" deyiverir insan, o hastalar için öyle bir cümle imkansız, "Yemeyim, yemeyim" derken komple yutmuş olabiliyorlar. İradesizliğin en büyük kalemini de depresyon, vb. psikolojik rahatsızlıklar ile toplumsal nedenlerle kaynaklı stres gibi şeyler. Kafa oyalandıkça, bağımlılık yapan şeyleri daha az arıyor ama kafanın içini sürekli oyan bir düşünce, stres, boşlukta veya baskı altında hissetmek gibi şeyler bağımlılıkları körüklüyor. Bakınca hiç mantıklı değil ama birinin para sıkıntısı varsa ve bunu yoğun olarak düşünüp bunalıyor, dertleniyorsa; bu sıkıntı temel ihtiyaçlarına yetmiyorsa, örneğin, bu ay son on gün yiyecek alacak parası kalmıyorsa, bu gibi durumlar bağımlılık yapan maddeleri daha çok kullanmasına neden oluyor. Ellerinde kalan keyif o; zarar verici keyif ama kendini gerçekleştireceği, kimlik kazanabileceği tek yol o. Çalışmanın söylediği başka bir şey de, kadınlarda irade kontrolü erkeklere göre çok daha zor. Bunu da yukarıdaki maddelerle ilişkilendiriyordu. Sonuçta, elinde bırakma fırsatı olsa kim bırakmaz? Akciğer kanseri olmuş ve "Yaşamak istiyorum" diyen insan, neden sigarayı bırakmasın. Şu ana kadar çekirdeğe başladığında önüne dağ yapmadan durabilen az sayıda takdir edilesi insan gördüm; nikotin daha uzun süreli ve büyük bir bağımlılık.

Bu kişiye acımak zorunda değiliz, sadece halden anlamak ve sonuçları düşünmek gerek. Vermediğiniz avans onu daha çok strese ve daha çok sigaraya sürükleyebilir. O sigarayı alacak borcu başkasından isteyebilir, bağımlılığına ulaşamadıkça saldırgan davranışlar gösterebilir. Atıyorum, oğlu okula gitmek için yol parası vermektense sigara içebilir. Kaldı ki tütün sarıyor olabilir, bu nedenle aldığını komple sigaraya yatırmıyor olabilir. siz 100 TL avans veriyorsanız, 20 TL'yi sigaraya veriyor, 80 TL'sini ihtiyaçları için harcıyor olabilir. Tamamen keserseniz, 80 TL'lik kendi ihtiyacını da alamaz. Belki sigarayı bırakırsa ve bir ay içmediğini görürseniz, zam yapabilirsiniz öyle bir yetkiniz varsa ya da daha fazla avans alabilir. Paraya çok ihtiyacı olduğu için, ceza ile de karşılaşmayacağı ve tam tersine ödülle karşılaşacağı için bırakmak için gerekli motivasyonu bulabilir veya sadece akşamlara azaltabilir belki.
0
aychovsky
(19.02.16)
Senin paranla almıyor o sigarayı, en fazla senin ona borç verdiğin parayla alıyormuş. Sigara içiyor olmanın naddi manevi bedelini de soğuk havada kombiden kısarak ödüyor zaten. Başka nelerden kısıyor kim bilir.

Borç vermeyi bırakalım demek yerine bu kadının çocuğuna iş bakalım, biraz rahatlatalım sonrasında da bir randevu akıp kliniğe götürelim gibi bir yaklaşım, tabi kadının da pnayıyla daha doğru olurdu.

Borç para verdiğin için kendini yükseklerde görme. Borcuna sadık insan her yerden borç bulur. Sen maaşını aksatma yeter.
0
one minute
(19.02.16)
çekip iyi niyetle konuşurum. ablacım üzülüyorum sizin durumunuza ama sigara hem sağlığına hem cebine zararlı, istersen bi doktorla konuşturayım seni derim.
0
victum
(19.02.16)
"ben sırf bu yüzden artık kendisine borç vermemeyi düşünüyorum, belki burnu sürtüp parasını keyfi harcamak yerine zorunlu ihtiyaçlarını karşılar."
demişsin ama zaten sigaraya zorunlu ihtiyaç olarak bakıyorlar bu derecede bağımlı insanlar. paraları azaldığında yeme-içmeden keserler, sigaradan değil.

sigara kullanmıyorum ama ailemden ve etrafımdan gördüğüm bunlar maalesef.

söylemişler, ben de katılıyorum; borç vermek istiyorsan ver, vermek istemiyorsan verme. sigaradan bağımsız olarak düşün. sonuçta borcuna sadık bir insanmış kendisi.

ve şunu söyleyeyim, kadın gelmiş 70 yaşında, bu yaştan sonra sigarayı bırakması çok zor, gerek de yok bence, sigarayı bırakma aşamasında zaten yoğun bir stres yaşayacak, zaman zaman krize girecek, bu yaşta kaldırması kolay değil. ama oğlu için bir şeyler yapılabilir..
0
peggy
(19.02.16)
sigara içmeyen biri olarak sigaranın nasıl bir haz verdiğini anlayacak durumda değilim, ama bu adam da robot mu olsun, üç kuruşluk bir zevki belki de sigara adamın, belki o sigarayla rahatlıyorlar, sanki herkes kesesine göre harcıyor, kimsenin kredi kartı yok, kimse lüks harcama yapmıyor, bu garibanların o kadarcık da "lüksü" olmasın mı? sigara içmeyip sigraya vereceği üç kuruş parayla ne yapacak ki?
0
theos ek mekhanes
(19.02.16)
parası olmayan adam sigarayı felan bırakamaz...sigara onun dert ortağıdır be....
0
gkhT
(19.02.16)
elinde olan bir sey degil. bir ay sonra oleceksin de, daha cok icmeye baslar.
birakmasi zor belki ama, biraktiktan sonra baslamamak imkansiza yakin.
icindeki bagimlilik maddesi az olan sigaralardan icse daha iyi olur tabi. dozaji cok fazlaymis.
0
bir varmis bir yokmus
(19.02.16)
sunu bastirip gorebilecegi bir yere koyun. direk verince tepkisi ne olur bilmiyorum.
sigarayi birakmanin kolay yolu - alan carr
www.fadonet.net
0
bir varmis bir yokmus
(19.02.16)
harvey +1
0
mza
(19.02.16)
sana ne hacı, annen yaşında kadını mı eğiteceksin aklınca? borç veriyosun ertesi ay ödüyor diye kadını satın mı aldığını sandın? "burnu sürtsün"müş, bak bak laflara bak ya.
0
littlejack
(19.02.16)
tayyo sen misin?
0
Big bada bum bum
(20.02.16)
(20)

kedi beslemek :(

uuth
arkadaşlar, 7 aylık evliyiz. bi kedi sahiplenelim diyoruz. ev 2+1. eşyalar falan da yeni. amerikan mutfak.bir kedi sahiplensek, eşyaları falan tırmalar eder, rahat durmaz, mutfakta girmediği delik kalmaz falan. kendine de etrafa da zarar verir diye endişeleniyoruz. koku falan da endişelendiğimiz bir
arkadaşlar, 7 aylık evliyiz. bi kedi sahiplenelim diyoruz. ev 2+1. eşyalar falan da yeni. amerikan mutfak.

bir kedi sahiplensek, eşyaları falan tırmalar eder, rahat durmaz, mutfakta girmediği delik kalmaz falan. kendine de etrafa da zarar verir diye endişeleniyoruz. koku falan da endişelendiğimiz bir diğer konu.

her gün 8 saat evde yalnız kalacak olması da ayrı bir konu.

benzer koşullarda kedi besleyen arkadaşlar var mı? biz mi çok kuruntu yapıyoruz? eğer kuruntu yapmıyorsak, bunları engellemenin bir yolu var mı?
0
uuth
(27.01.16)
en uslu kedi bile tırmık şeysi olmasına rağmen tüm koltukları tırmalar
8 saat yalnız kalmak kedi için çok sıkıntı olmaz tabi ama kum kokusu vs olacak

koltukların eskimesine ve kum kokusuna razıysanız bisi olmaz
her kedi mutfağı dağıtacak diye bir şey yok genelde erkek kediler öyle arsız oluyor
0
neira
(27.01.16)
biz de ayni tereddutlerle edindik bir kedicik. koku konusunda, terasiniz varsa kumu terasa koyun, hic sikinti yasamayacaksiniz. bizim bir odada duruyor, hafif koku oluyor her gun havalandirmazsak, ama proplan + kapali tuvalet kokuyu azaltiyor. dedigim gibi terasta olursa hic koku problemi olmaz diye dusunuyorum.
bizim yavru cok cok yaramaz oldugu icin sorun yasadik biraz, o yuzden illa yavru olsun demiyorsaniz, 1 yaslarinda, daha once baska bir evde bakilmis kedi alin, boylece huyunu suyunu bilirsiniz.
0
fog weaver
(27.01.16)
kumunu düzgün temizlediğiniz sürece koku sıkıntısı olmaz yada tuvalete falan koyarsınız sıkıntı çıkmaz. 8 saat yalnız kalması kedi için çok sıkıntı oluşturmaz uyur zaten çoğunda.

eşya tırmalama ve mutfağı gezme konusu ise biraz sıkıntılı olabilir. ona tırmalayacak başka birşey verirseniz ve eşya tırmalamaya kalktığında hafiften kızarsanız yavaş yavaş öğrenir aldığınız şeyi tırmalar sadece. ancak mutfakta heryere girer çıkar açıkta birşey bırakmayın yeter. bizimkide girip çıkıyor ama açıkta birşey olmadığından sıkıntı yok. küçükken tezgaha çıktığında kızıp aşağı indiriyorduk artık yapmaması gerektiğini öğrendi.
0
lprytk
(27.01.16)
merhaba,

biz de 2 senedir evliyiz. ilk kedimizi evlendikten 3 ay sonra sahiplendik. evimiz 2 + 1. sizdne tek fark mutfağımız amerikan değil kapalı. tek kedide koku hiç sorun olmuyor. kapalı kedi tuvaletleri var, o ve kristal kum ile her gün, günde bir kez tuvaletini temizlerseniz hiç sıkıntı yaşamazsınız. çevresini temiz tutmak konusunda da isterseniz çeşitli tavsiyeler verebilirim.
yalnızca amerikan mutfak biraz zorlayıcı. o da kediyi eğitmeniz zor olduğundan. tezgaha çıkar, çıkmasından öte yemek yaparken rahat bırakmaz, sen attıkça gelir :) sabırlıysan sorun yok. amerikan mutfak evde de kedi bakan çok tanıdıklarım var.

eşyalara gelince benimki sadece deri kısımlara takıktı. çalışma odamdaki bir koltugun kenarları, bir de yatak başlığımı halletti sağolsun. hı bi de merakla oraya buraya çıktığında devirip kırdıgı zaiyatlar da oluyor. ama eve getirdiği renk ve sıcaklık hiç bir şeye değişilmez!

P.s.: şu an aynı şartlarda 3 kedim var. hepsini çılgınlar gibi seviyorum. :)
0
maviyazar
(27.01.16)
Öncelikle kediden kediye de çok değişiyor, karakter ve şans meselesi. Benim bir kedim mutfak tezgahına haşlanmış bütün tavuk koysak kafasını çevirip bakmaz, diğeri çok paçoz. Ama ilki çok sinirli, ikincisi dünyanın en iyi niyetli kedisi. İnsan gibi çeşit çeşitler. Evet, ruh hastası yaptıkları zamanlar olacaktır ama kesinlikle pişman olacağınızı sanmıyorum. Ayrıca 1 yaşına gelirken kısırlaştırın, ondan sonra süreç içerisinde daha sakin oluyorlar.
0
whoosie
(27.01.16)
minikken sahiplenirseniz biraz büyüyünce çok hareketli oluyor, ki normali de bu zaten. ergenliğe vb giriyor onlar da. sonra duruluyor. bunları göz önüne almak lazım.

belki iran kedisi vb olur, onlar çok hareketli değil diye biliyorum. ama kediler de sölynediği üzere çeşit çeşit, ırk karakteristiklerinin yanı sıra kişiklikleri de değişebiliyor.
0
eindaclub
(27.01.16)
benim kedim;
- günde 12 saat kadar yalnız kalıyor,
- hiçbir yeri tırmalamaz,
- mutfak tezgahına çıkmaz, öyle eğittim ama çıksa da pek sorun etmezdim,
- kuru maması dışında hiçbir şey yemez, sadece siyah zeytin fetişi var tabi ki.
- çok usludur, çok güzel kendini sevdirir.

hepsinin karakterleri farklı ama sevgi dolu, huzurlu ve sakin bir evde yaşamak bir fark yaratıyor, neticede sahiplerine benziyorlar bence.
0
tiny penny
(27.01.16)
bu kadar eşya düşkünüyseniz köpek almanızı öneririm.küçük ırk köpeklerden bulabilirseniz ve yanına bir arkadaş daha alırsanız hem SOKAKLARDAN iki can kurtulur hem de yavrularınız sıkılmaz hem siz sevginizi verebilirsiniz
0
rakicandir
(27.01.16)
Koltuklar tırmalanıyor genelde, pek yapacak bir şey yok. Bizimki mutfak tezgahına falan çıkmaz, pencereden baksın, yatsın uyusun tek derdi o. Koku için de bentoit kum kullanın, hemen topaklanıp çok kolay temizleniyor, 2 günde bir temizlesen kokmaz.
0
r_u_h
(27.01.16)
@rakicandir, eşya düşkünü değiliz, konu eşyaya çok endekslendi. burada hem kedi kendisine zarar vermesin, hem 8 saat yokuz, o yaramazlıkla üstüne bişey mişey devirir, bunun yükünü kaldıramayız.

köpek sahiplenmeyi de çok düşündük ama 8 saat evde yalnız kalacak hayvan. çok üzülürüz.
0
🌸uuth
(27.01.16)
eşyaya dönüşmesinin sebebi kedi köpek besleyenler insanların "eşyalarımı kemiriyor o yüzden vermek zorundayım" ya da canları sokağa bıraktıklarını gördükleri için bir reaksiyon gösteriyor,doğal olarak.
kedi ya da köpek fark etmez, yalnızlığına çare olsun istiyorsanız yanına mutlaka arkadaş edinin. hatta bir kedi bir köpek bile olabilir bu.
0
rakicandir
(27.01.16)
hayvanların da farklı karakterleri olsa da sizin ona yaklaşımınızla da ilgili. fazla hareketli olduğum dönemlerde eve gelen yavrular çok hareketli biraz da kontrol edilemez olarak büyürken masa başında çalışır olduğum dönemde gelen yavrular masa üstündeki yatakta uyuyan kedilere dönüşüyor. yalnız ergenlik geçişi çoğu hayvanda sorunlu dönemler yaşatabiliyor.

ev konusunda sanırım siz yokken mutfakta başına iş açmasından endişelisiniz. evde yokken sadece salonun kapısını kapalı tutarsanız ona yine geniş bir alan kalır. tuvaleti banyoya koymak da kokuyu azaltıyor. (banyo sürekli havalandırılan bir yer) fazla endişelenmenize gerek yok. bir şekilde ev içindeki duruma herkes ayak uyduruyor. sadece düzenin oturması için biraz sabır gerekiyor. kedi için yüksekte yatabileceği, gizlenebileceği bir yer olursa diğer yerleri neredeyse hiç umursamıyor.

eğer sabah erken kalkmak, yorgunluktan ölseniz, hasta olsanız dahi günde 2 kere dışarı çıkmak size zor geliyor ise köpekle yaşamaktan daha kolay kediyle yaşamak.

kedi ya da köepk için kaygılarınızı, uyumunuzu anlayabilmek için belki kısa süreli geçici yuvalık yapabilirsiniz.
0
madarch
(27.01.16)
bizde evlendikten 6 ay sonra kedi aldık. çok uysal ve tembel. günde 8 saat yalnız kalıyor ama sürekli uyuyor. hatta biz evdeyken de. tırmalamalar oluyor malesef sandalyemin köşesini parçaladı. bant yapıştırdım, şimdi eminim parçalayacak başka yerler arıyordur. ama olsun o kadar tatlı ki. koku içinde, bizim kullanılmayan odamız vardı orada duruyor kumu(kedi odası yaptık) hep camı üstten açık. 2 günde 1 temizliyoruz. koku rahatsız etmiyor. ama cinsleri farklı duyduğuma göre, tekir van çok hareketliymiş. onu araştırıp alabilirsiniz belki.
0
panda
(27.01.16)
sizin durumunuzda en iyisi orta yaşlı bir kedi sahiplenmek, çünkü :)

1) yavru ve genç kediler 8 saat yalnız kalınca büyük ihtimalle sıkılır. bu açıdan fazla hareket oyun istemeyecek orta yaşlı bir kedi iyidir.

2) ortak özellikleri olsa da her kedinin karakteri ayrıdır. bir kedi mutfağa - yemek masasına - yemeğe ilgi göstermezken diğeri bunların meraklısı olabilir. yavru kedilerin ilerde ne karakterde çıkacağını bilemezsiniz. oysa orta yaşlı bir kedi alırsanız huyunu suyunu, yeme içme tırmalama alışkanlıklarını sorup öğrenebilirsiniz.
0
titiraprap
(27.01.16)
özellikle yavruyken coşkun oluyorlar. ben de yeni yeni tecrübe ediyorum. 1+1de (açık mutfak) yaşıyorum.

bi kere her yer tüy oluyor illa ki.
mutfak masasına nadir de olsa çıkıyor. kızınca iniyor.
nedense mutfak tezgahına çıkmıyor.
gecenin bi yarısı oyun oynamak isteyebiliyor, yatakta hoplayıp zıplıyor, kolunu bacağını ısırıyor, kapıya koyarsan ağlıyor. aynı bir bebek anlayacağın.
tırmalama tahtası işe yarıyor ama koltuk ve yatakları da tırmalıyor. eşyalara çok değer veriyorsanız ya da çok titizseniz temizlik konusunda işiniz zor.
ben evde hafif bi kedi beslemeye dair koku seziyorum. illa ki oluyor.
ama çok sevgi kaynağı yani, başlarda çok zorlandım ama şimdi çok seviyoruz birbirimizi, uykuları da düzene girdi.

edit: ben işteyken yalnız kalıyor epey. yapabileceğim bişi yok maalesef. akşam da ağzıma tükrüyor tabi meeeööw meeeöw nerdeydin diye hesap soruyor yavrum yazık. :( haftasonları evde olduğumdan çok mutlu ve huzurlu. ay özledim <3
0
hushhush
(27.01.16)
1. düşünmeden alın! (benzer durumu tecrübe ediyoruz halen)
2. 2 tane alabilirseniz hem yalnız bırakmış olma vicdanı olmaz hem de mutlu olurlar.
3. aman diyim petshop'tan almayın..
0
zakk
(27.01.16)
bir kac oneri:
-mutfak tezgahi gibi cikmamasini istediginiz yuzeylere bir kac gun boyunca aliminyum folyo ile kaplayin, huylaniyorlarmis ve bir kac denemeden sonra o yuzeye cikmaktan vazgeciyorlarmis (ben henuz denemedim)
-tuy icin furminator tavsiye ediyorum. biraz pahali (ucuzlari cin mali, uzak durun), tuy dokumunu yuzde 90a yakin azaltiyor
-yaklasmamasini istediginiz yerlere (kablolar, vazolar) kolonya veya portakal yagi durun. nefret ediyorlarmis. bunu da yakinda deneyecegim.
0
fog weaver
(27.01.16)
sahibinin bırakmıs oldugu 1 yasında asırı tatlı guzel bir bir kedi var evimde gecici bir sure alabildim ben. dısarı bırakmak istemiyorum eger bir kedi sahiplenmek istiyorsanız lutfen onu alın cok ihtiyacı var buna. butun asıları her seyi tam sadece kalıcı olabilecegi bir eve ihtiyacı var
0
postmodern rh
(27.01.16)
bi de şöyle düşünün. yarın bi gün bebeğiniz olduğunda o mobilyaları mahvetme ihtimali var. bebek mi daha kıymetli eşya mı?

bi kedicikle evi paylaşmak, bir cana (insan ya da hayvan) yuva olmak mı kıymetli yoksa eşyalar mı?

bu açıdan bakın derim :)

belki de düşündüğünüz kadar zarar da vermeyecek eşyalarınıza...

hazır bu kadar niyet etmişken, yardıma muhtaç bi yuvasıza yuva olun gitsin.
0
whatyougetiswhatyoudid
(28.01.16)
Amerikan mutfak bir evde üç kedi besledim. Şimdi başka bir eve taşındım ama evin salon ve mutfağında kapı olmadığı için burası da amerikan mutfak sayılır. Üstelik kedi sayısı da beş oldu.

İlk üç kedim tezgah konusunda terbiyeliydi. Son gelen iki yavruyu terbiye etmek kolay olmuyor. Mutfağınızda açık gıda ve bulaşık bırakmamaya özen göstermeniz gerekiyor.

Koku konusunda arkadaşlar zaten söylemişler. Ben beş kediyle, kapalı evde koku sorunu yaşamıyorum. Üstelik kum kabı da kapalı değil. Dışkısı kurur kurumaz kum küreğiyle alabilirseniz sorun yaşamazsınız.
0
one minute
(30.01.16)
(8)

kedi almak istiyorum ama hiç bir bilgim yok

qavqaw
ev de yalnız kaldığımdan dolayı ve artık sorumluluğu bir nebze artırtmak istediğimden kedi almak istiyorum.yardımcı olmak isteyenleri bekliyorum.
ev de yalnız kaldığımdan dolayı ve artık sorumluluğu bir nebze artırtmak istediğimden kedi almak istiyorum.yardımcı olmak isteyenleri bekliyorum.
0
qavqaw
(12.09.15)
lokasyon bilgisi verirsen daha kolay olur
0
dinsiz adam
(12.09.15)
hiçbir bilginiz olmadığını belirttiğiniz için, bilgi amaçlı:

kedinmivar.blogspot.com.tr
kedinmivar.blogspot.com.tr
0
whimsical
(12.09.15)
merhaba, biz sahiplendiriyoruz bikac ilan asagida. bilgilendirme de yapariz, hic sorun olmaz :)
0
doras
(12.09.15)
Kedi satin alinmaz bu arada. Ilk bilgi bu olsun aklinda kalsin. Veterinerlere ugra. Onlar sana yardimci olur hatta kendileri de verebilir.
0
Traveller
(13.09.15)
aynen yanlış oldugunu anlamıştım.ama yaziiim dedim.tesekkürler
0
🌸qavqaw
(13.09.15)
"kedi almak" ifadesini ben "eve almak" diye algılamıştım/yorumlamıştım. tabi ki satın almayın. sokaklar, dernekler, barınaklar kedi dolu...
0
whimsical
(13.09.15)
Sahiplenmeyi düşünüyorsanız İstanbul Ümraniye'de 3 yavru tekir var. Ben de 3 yetişkin dişi kedi ile yaşıyorum. Sormak istediklerinize yanıt veririm.
0
one minute
(14.09.15)
* kakasını çişini kuma yapıyor ama kumunu günlük değiştirmeniz gerekiyor. (kakalarını tek tek kürekle topluyorsunuz yani)
* yavru bi kedi sahiplenirseniz size alışması daha kolay olur
* düzenli olarak aşı yaptırmanız gerekiyor, bunun için güvenilir bir veteriner bulmanız lazım
* en önemlisi! en az 10 yıl aynı evi paylaşacaksınız. önümüzdeki 10 yıl için ona bakabilir misiniz bunu iyi düşünmek gerek
0
7876
(14.09.15)
(9)

Secim sorusu

eksi sozlukte eksiyen adam
Oy verdigimiz parti baraji gecemezse ne oluyor, kime fayda oluyor ayrintili aciklaybilecek var mi?
Oy verdigimiz parti baraji gecemezse ne oluyor, kime fayda oluyor ayrintili aciklaybilecek var mi?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(01.06.15)
tarafsiz cevaplayin, hdp sorusu degil.
0
🌸eksi sozlukte eksiyen adam
(01.06.15)
D'hondt sistemini öğrenirsen tam anlamıyla anlarsın konuyu.
tr.wikipedia.org

Özet olarak, o seçim bölgesindeki en çok oy alan en çok fayda görüyor herhangi bir X partisinin barajı geçememesinden.
0
zamanin otesinden gelen edit
(01.06.15)
Barajı geçerse çok iyi olur tabi ama o barajı geçtirtmezler. 9.9999 gösterir yine geçtirtmezler. Şimdiye kadar anketlerle hatta seçim sonuçlarıyla bile nasıl oynandığını gördük. Risk almaya hatta bile bile oyunu çöpe atmaya gerek var mı? Bir partinin gitmesini istiyorsanız onun en güçlü rakibini desteklersiniz. Bu böyledir. Sonra o stratejiler götünüzde patlar
0
rakidabalikolsa
(01.06.15)
nasıl hdp değil ya :) şimdi hangi parti olduğuna bağlı böyle saçma olur. ben hdp diye şeettim
0
lorne malvo
(01.06.15)
Partin barajı geçemezse verdiğin oy geçerli oy oranına girdiği için totalde bütün partilerin oranını etkiliyor. Yani bu nedenle hiç birini etkilemiyor.
0
garaser
(01.06.15)
akpye yarıyor. çünkü, en çok oy alan parti o. baraj altında kalan oylar, barajı geçen partilere, oy oranlarına göre dağıtılır. diyelim 10 oy baraj altında kaldı. 6sı akpye, 3 chpye, 1i mhpye gider. yani evet hepsine dağıtılıyor ama orana göre dağıtıldığı için en karlı çıkan akp oluyor.

somut örneklerle konuştum. akpyi çıkarıp, "en çok oy alan parti" de koyabilirsin.
0
ack3000
(01.06.15)
en genel ifadeyle
meclise giren parti sayısı artarsa oyun önemi düşer.
tersi meclise giren parti sayısı azalırsa oyun önemi çok artar.

iki örnek
2002 seçimlerinde meclise sadece 2 parti girdi akp oyların 1/3 unu alarak meclısın 2/3 une sahıp oldu.

1999 seçimlerinde meclise 5 parti girdi.
dsp en yuksek oyu alan parti olmasına ve ıkıncı mhp ye 4 puan fark atmasına rağmen sadece 7 mılltvekılı fazla çıkarabildi.
0
erektus
(01.06.15)
Barajı geçerse akp oluyor. geçemezse anap, dyp, dsp oluyor.

Daha önce baraj altı kalıp sonradan meclise girebilen tek parti chp. chp'nin de tek avantajı shp ile birleşmek olmuştu. anap, dsp ve dyp'nin durumu ortada.
0
one minute
(01.06.15)
en çok oyu alan partiye gidiyor...
0
le fantome de l opera
(01.06.15)
(22)

TDK sözlük vs. nişanyan sözlük vs. vikisözlük vs. imla kılavuzu

ermanen
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)

TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.

Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)

hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?

Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?

örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?

ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)

ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?

edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.

sadece 2-3 saatliğine rica ettim.

SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.
0
ermanen
(18.06.13)
Yabanci kokenlilerde, kelimeyi aratir, gazetelerde falan nasil kullaniliyorsa onu kullanirdim.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.
0
el desaparecido
(18.06.13)
mot à mot

doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.

Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.

Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.

Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.

Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.

TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?

Başka örneğe gelelim:

Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.

Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.

Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.

Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.

Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.

Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.

Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.

Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
0
compadrito
(19.06.13)
nişanyan daha kişisel bir çalışma iken tdk çok daha yaygın kabul görmüş bir çalışma.

öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
0
paspasanahtarinustunde
(19.06.13)
irbat
(19.06.13)
adı üstünde tdk en güvenilir kaynaktır. arada bi s.çar ama gene de en geçerlisi o. sonuçta bir sözlük veya ansiklopedi de tdk'yı kaynak olarak yazıyor. nişanyan hariç tabi.

soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
0
nicki martin
(19.06.13)
@compadrito

güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)

demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.

bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.

edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.

ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.

sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?

edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
0
🌸ermanen
(19.06.13)
elbetteki tdk, bunu tartışmak bile abes.

tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.

herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
0
wilhelmwasmuss
(19.06.13)
tdk ve vikisözlük'ü geçeceksin. birisi başbakan'In konuşmalarına göre tanım değiştirebilen, dilin organik yapısıyla bağı olmayan, cunta tarafından kurulmuş güdük bir bürokratik kurum. vikisözlük maalesef yeterince kapsamlı ve denetimli değil.

bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.

ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.

nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
0
dehri
(20.06.13)
simdi cevabi bilmem ama tdk'ya tepki olarak dogan dil dernegi diye bir dernek var haberdar degilsiniz sanirim. ahanda onun yazim kilavuzu:
www.dildernegi.org.tr

ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
0
f_d
(20.06.13)
@ermanen üstadım,

TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.

Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.

Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.

Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)

Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.

"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.

Kaynak da www.nisanyansozluk.com

Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.

Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.

(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.

Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.

Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.

@dehri

Adamsın, adamın hasısın.
0
compadrito
(20.06.13)
@compadrito

çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)

ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.

başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.

size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.

teşekkürler cevaplar için.
0
🌸ermanen
(20.06.13)
Yok üstadım, söz dokundurmak bizim haddimiz değil, ıstağfirullah! Yanlış anlaşıldıysam, benim kabahatimdir, özür dilerim.

Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.

Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...

Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.

Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.

Korner - corner
Forvet - forward

Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.

Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?

diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...

"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?

dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?

Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?

Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.

Motamo da öyle,

Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
0
compadrito
(20.06.13)
Dil Derneği'nin klavuzundan şaşmam. Kimseyi de şaşırmasın...

www.dildernegi.org.tr

götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
0
one minute
(20.06.13)
cevapları okumadım, değinmiş olan varsa affola.

kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.

tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
0
inawen
(20.06.13)
""Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?"
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz
0
fenasi kerim
(21.06.13)
Yukarıda tek bir bkz. ile ifade edilmiş, daha ayrıntılı olarak anlatayım. Günümüz TDK'sı güvenilir sayılmıyor. Bunda TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamalarının etkileri büyük. Tabii bunun da temelinde 1980 darbesiyle birlikte asıl TDK'nın dağıtılıp yerine bir kukla kurum konulması yatıyor. Dolayısıyla bugün ciddi yayınevlerindeki editörler, redaktörler, yazarlar, akademisyenler, reklamcılar 1980 darbesinden önceki son TDK başkanı olan Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafından hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzuna itibar ediyorlar. Hatta AKP hükümetine kadar ÖSYM bile TDK'nın değil, Ana Yazım Kılavuzuna göre üniversite sınavlarını hazırlamaktaydı.

TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.

Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.

ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.

Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com

Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.

TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.

Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
0
microfiction
(21.06.13)
@ermanen

Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.

@microfiction

Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."

yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.

Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.

Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):

"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"

gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.

Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?

Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:

(bkz: literally)

Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.

Öte yandan,

"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,

ben arada sırada girilerimde,

ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.

Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.

Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?

"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.

"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.

Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?

Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.

"mot à mot

doğrusu bu."

diye yazmışım. Biraz aşağıda da,

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.

Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.

Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
0
compadrito
(22.06.13)
Böyle konularda Dil Derneği tek doğru kaynaktır.
0
amateur
(22.06.13)
@compadrito tdk'nın resmî bağlayıcılığı yok sözünü size söylemedim.

ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
0
microfiction
(22.06.13)
@microfiction

Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."

yazdıktan sonra,


"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"

yazdınız.

Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.

Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?

Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...

Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...

Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
0
compadrito
(22.06.13)
burada kastettiğim şey zaten sözlükteki tanımlar, içerik yönünden değil, imla yönünden sözlüğün kullanımı. dolayısıyla başlıklar da doğru imla konusunda yardımcı olacaktır. entrylerin içerikleriyse dediğiniz gibi fikir verecektir. zaten burada bile görüyoruz bu kullanım biçimini. entrylerde ayrıca başka kaynaklarda kolayca erişemeyeceğimiz biçimde yazım kılavuzları arasındaki çelişkiler, bu çelişkiler üstüne tartışmalar, farklı görüşler de yer alıyor. insanlar birbirinin hatalarını düzeltiyor, doğruya ulaşılıyor. sözgelimi ben mevhum yazmışım, siz mefhum olduğunu düzeltiyorsunuz vb. internet de böyle bir şey zaten. internet okuryazarı olan kişi doğru biçimde okuyabiliyor. ama dediğinizi anlıyorum, doğruda doğruya bir yazım kılavuzu değil zaten sözlük.
0
microfiction
(22.06.13)
Dile cidden kafa yoracaksanız çeşitli imla kılavuzlarrına sahip olmanız gerekiyor zaten. Benim ana referansım Dil Derneği'nin kılavuzudur. Nijat Özön ve TDK'da elimin altında.

Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.

Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.

Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
0
one minute
(16.09.14)
(3)

Ankara'da duyuru zirvesi de mi yapmayalım?

yatagants
Evet ankara olarak bi toplansak nasıl olur?Mekan ve tarih önerilerinizi yazarsanız sevinirim.Moderasyon üstte tutarsan sevinirim.
Evet ankara olarak bi toplansak nasıl olur?

Mekan ve tarih önerilerinizi yazarsanız sevinirim.

Moderasyon üstte tutarsan sevinirim.
0
yatagants
(15.05.13)
haftasonu seğmenler çok cümbüşlü oluyor. hava da güzel olacakmış. bence mikemmel. gerçi finaller filan varsa bilemem. (yine de ctesi kaput bende.)
0
kediebesi
(15.05.13)
bende bende bende gelmek istiyorum. ama okulun son 15'ine girdik yaw :/ yazmam gereken 5 ödev, yapmam gerek 3 sunum ve girmem gerek 2 final var. buluşursanız eğer, umarım yağmur yağar!
0
sheridans
(15.05.13)
Yarın üniversite öğrencileri dış işleri bakanını istifaya çağıracak. Hadi Reyhanlı için gidek.
0
one minute
(15.05.13)
(7)

16-19 yaş gençler için kitap önerileri

archely
Var mıdır? Harry potter olmasın lütfen öneri.Felsefe, Sanat, sinema, roman vs hersey olabilir.
Var mıdır? Harry potter olmasın lütfen öneri.
Felsefe, Sanat, sinema, roman vs hersey olabilir.
0
archely
(01.05.13)
makyavel-prens
sun tzu - savaş sanatı
tolkien- lotr
dragonlance- ejder mızragı serisi falanda iyidir.
0
tık tık tık
(01.05.13)
jostein gaarder - sofi'nin dünyası
0
patricia kitten
(01.05.13)
Le Guin - Marifetler
0
burka
(01.05.13)
arkadaş daha önce neleri okumuş?

okuma alışkanlığı hangi seviyede?
0
one minute
(01.05.13)
felsefenin temel ilkeleri - george politzer
0
ygmrszhvlrdneypcgniblmynsmsye
(01.05.13)
tesekkurler cevaplar icin. makyavel - prens, jostein gaarder - sofi'nin dünyası, Le Guin - Marifetler i begendim. 1 tane daha gerekiyor.
0
🌸archely
(01.05.13)
Felsefenin Tesellisi ve yazarın diğer kitapları - Sel Yayıncılık
Bir Dinazorun Anıları - Mina Urgan YKY
Nietzche Ağladığında - Ayrıntı
Dünya Klasikler, Özellikle Dostoyevski, Gorki, Tolstoy,
Türk Klasikleri, Özellikle Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir (3 Kemaller Efsanesi) + Necati Cumalı ve Sabahattin Ali
Nazım'ın, Cemal Süraya'nın, Orhan Veli'nin Şiirleri başta olmak üzere önemli şairler.

Felsefe demişsin, Klasik Yunan şairleri es geçilmemeli. Ritsos, Kavafis, Yanında Neruda, Brecht

Zweigh'in yazdığı biyoğrafiler okunmalı. Montaigne'nin Denemeler'i, Thomas MOore'un Ütopyası, Erasmus'un Deliliğe Övgü'sü...

Seviye biraz daha düşükse, eğlenceli, içinde biraz felsefe, biraz dünya tarihi, biraz siyaset içeren romanlar isterseniz Ronja (Haydut Kızı)-İthaki, Momo - Kabalcı, Behrengi'den ne varsa, Çocuk Kalbi, Küçük Prens, Fareler ve İnsanlar, İnci...

Ayrıca bu dediklerimi herkes okumalı. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Buradan sonrası için arkadaş kendi yolunu çizebilir.
0
one minute
(01.05.13)
(8)

1 mayısı sadece

in vino veritas
sol gruplar mı kutluyor? aklıma takıldı merak ettim. akpliler kutlamıyor mu, onlar emekçi değil mi?
sol gruplar mı kutluyor? aklıma takıldı merak ettim. akpliler kutlamıyor mu, onlar emekçi değil mi?
0
in vino veritas
(01.05.13)
emekci var "emekci" var.

akp ve akpliler demokrat da ona kalirsa hatta "ileri demokrat".
0
Argaeos
(01.05.13)
sulandırıp kutlayanlar var. sek alınca 1 mayıs fena çarpıyor o tür bünyeleri çünkü. dünyanın tek enternasyonal gününe yerel hamaset edebiyatlarını bulaştırıyorlar, kahraman milletlerini yüceltme fırsatı olarak gören var. da zaten 1 mayıs kutlama günü değildir. kara günlerin yıl dönümleri kutlama değil direniş olarak nitelendirilmelidir bana kalırsa. bu sebepten 8 mart da bir direniş günüdür. örnekler çoğaltılabilir.
0
ismail yk
(01.05.13)
tabi ki sadece solcular kutluyor. mağaradan mı çıktın?
0
dafuq
(01.05.13)
@dafuq, evet itirazın mı var?
0
🌸in vino veritas
(01.05.13)
antikapitalist müslümanlar da kutluyor mesela. kimisi sol saymaz, ben sayıyorum gerçi.
0
ismail yk
(01.05.13)
sol gruplardan kastın marksist sol ise, hayir sadece onlar degil. anarşistler ve bir grup antikapitalist müslüman da kutluyor. kendi pankartlari olur.
0
atmacaged
(01.05.13)
facebook
(01.05.13)
Ayrıca Hak iş gibi islamcı sendikalar da var. antikapitalist müslümanlar fatih camiinde iş kazalarında ölenler için gıyabında namaz kılıp taksim'e yürüyeceklerdi.

ha bir de tkp var. onlar taksim'de değil kadıköy'deler.
0
one minute
(01.05.13)
(2)

Stefan Zweig-Montaigne

patrika
Merhaba arkadaşlar,Stefan Zweig'in yazmış olduğu Montaigne adlı eserini okuyan arkadaşlar varsa kitap genel hatlarıyla neyi anlatıyor merak etmekteyim.Sadece Montaigne'in biyografisi gibi mi görmeli yoksa başka derin çıkarımlarda mevcut mudur?
Merhaba arkadaşlar,
Stefan Zweig'in yazmış olduğu Montaigne adlı eserini okuyan arkadaşlar varsa kitap genel hatlarıyla neyi anlatıyor merak etmekteyim.

Sadece Montaigne'in biyografisi gibi mi görmeli yoksa başka derin çıkarımlarda mevcut mudur?
0
patrika
(29.04.13)
sadece 128 sayfa, etiket fiyatı 10 lira. bu soru da burdan soruluyorsa biz kitapçılar kağıt yiyelim artık.

www.idefix.com
0
one minute
(29.04.13)
@one minute ben kitap hakkında bilgi almak istedim. kitap hakkında bilgiler de montaigne hakkında biyografi olduğu yazmakta ama yazarı da zweig olunca okuyan arkadaşlardan daha detaylı bilgi edinmek istedim.
sanırım bunda anormal bir durum yok.
0
🌸patrika
(29.04.13)
(2)

taksimden 12sen sonra ulaşım

iflah olmaz
arkadaşlar metro kapandıktan sonra taksimden mecidiyeköye doğru hangi otobüsler gaçiyor biliyor musunuz. bi de metro 12.30 da kapanmıyo muydu cuma c.tesi günleri geçen 12.20 de ortada kaldım ne ara değişti bunun saatleri
arkadaşlar metro kapandıktan sonra taksimden mecidiyeköye doğru hangi otobüsler gaçiyor biliyor musunuz. bi de metro 12.30 da kapanmıyo muydu cuma c.tesi günleri geçen 12.20 de ortada kaldım ne ara değişti bunun saatleri
0
iflah olmaz
(28.04.13)
12.30'dan sonra 25G (A.K.A. seks otobusu) geciyor mecidiyekoyden.. 12'de kapaniyor metro gunden bagimsiz olarak.. her ne kadar cuma cumartesi 12.30 deseler de sehir efsanesi o herhalde, denk gelemedim ben bi turlu..

12.30
1.30
2.30
gibi saatlerde kalkiyor 25G
0
buzzlightyear
(28.04.13)
bostancı kadıköy otobüslerinin bir kısmı mecidiyeköy'den gidiyor. 110-112 sırasında sor.
0
one minute
(28.04.13)
(4)

Vapurdan Inmeme

jesterdvine
Simdii, diyelim ki vapurla Besiktasa gittik. Inmezsek geri doner miyiz, yoksa yassah hemserim yapip atarlar mi iskelede?
Simdii, diyelim ki vapurla Besiktasa gittik. Inmezsek geri doner miyiz, yoksa yassah hemserim yapip atarlar mi iskelede?
0
jesterdvine
(28.04.13)
geri dönersiniz.
0
thefin
(28.04.13)
genelde sorun yok ama son noktada bir görevli gezip herkesin indiğinden emin olunca işaret ediyor kapıları açın diye. ondan sonra binen oluyor. öyle olunca indiriyorlar ne yazık ki.
0
wiillii
(28.04.13)
vapur iskeleye demirlemeyecekse sonuna kadar turlarsın dostum. kimse seni zorla yaka paça indirmez. dolaşıyorum dersin anlaşılır.
0
one minute
(28.04.13)
o işi karaköy-kadıköy vapurlarında yapmak daha mantıklı. haydarpaşa'dan binenler olduğundan pek sallamıyorlar ama beşiktaş vapurlarında "hadi herkes düşsün" diye gezen görevliler olabiliyor.
0
nax
(28.04.13)
(11)

Toplu Olarak Kan - İlik Bağışlama Hakkında

non fui fui non sum non curo
günaydın ekşi sözlük donörleri.öncelikle uyku sersemliğinden mütevellit beynim durma noktasına geldi. başlık da anca bu kadar oldu. bunun için özür diliyor ve anlatıyorum sıkıntımı. Bir aile dostumuzun oğlu kan kanseri ve ilik nakli gerekiyor.baba, bu sıkıntısını bize 1 hafta önce söyledi ve çok umu
günaydın ekşi sözlük donörleri.
öncelikle uyku sersemliğinden mütevellit beynim durma noktasına geldi. başlık da anca bu kadar oldu. bunun için özür diliyor ve anlatıyorum sıkıntımı.

Bir aile dostumuzun oğlu kan kanseri ve ilik nakli gerekiyor.
baba, bu sıkıntısını bize 1 hafta önce söyledi ve çok umutluydu çünkü babam hem bursa su platformu hem bursa artvin dernekleri federasyonu yönetim kurulunda. federasyona 41 dernek bağlı. bursada aşşağı yukarı 600.000 artvinli yaşıyor. ve üyeler gerçekten bu tür konularda çok duyarlı. zaten senede bir kan bağışı yapılıyor. yani sıkıntı kan olsa, o kan gurubundan biri bulunup pekala istanbula gidilebilirdi. ama bildiğiniz üzre ilik uyumu tamamen şans.

babam da tahmini 500 -ki bu 5.000 de olabilir- insan toplayıp ilik bağışlamak, onları da bi şekilde istanbula göndermek istedi. hem bu sayede orçun kurtulmasa bile belki baska hastalar kurtulabilirdi.

bunun gerçekleştirmek, personel ve gerekli araç-gereç temkini için devlet hastanesi, uludağ üniverstesi hastanesi, sağlık bakanlığı ve kızılaya basvuruldu. fakat hepsi bunu yapamayacaklarını söylediler. ısrarlardan sonra kızılayın söylediği "insanları istanbula götürün" -einstein was there- ondan sonra da "taam biz iki tane hemşire temin ederiz ama nakliyesi size kalmış" old

sorunu anlamış oldugunuzu sanıyorum. biz bu ilikleri istanbula ulaştırmak mümkün müdür. mümkünse nasıl götürürüz?
0
non fui fui non sum non curo
(07.01.13)
Bursanın otobüs firmalarına başvurun. Uludağ Turizm mesela...

Şişli Belediyesi Mustafa Sarıgül'de yakın durabilir. Kendi bölgesindeki cenazeleri minübüsleriyle cenaze memleketlerine ücretsiz götürüyor. yani belki 5.000 kişi olmaz ama 100 kişiyi götürür.

parça parça sponsorlar bulunabilir.
0
one minute
(07.01.13)
Mustafa Sarıgül uçak bile ayarlar sizin için. çok ciddiyim, kendisine bir şekilde ulaşmaya bakın.
0
klassno
(07.01.13)
one minute, önerileriniz güzel ancak uludağ firması bursaya ait değil bize ait biz de balıkesirliyiz dünyanın en büyük hatasını yapmışsınız özür dilemeniz gerek
0
geceleriucanteror
(08.01.13)
buna takıldın yani geceleriucanteror.

Dostum alınan iliklerin nakliyesini nasıl sağlayacaksın peki, özel araçla vs taşınacak birşey mi bunlar yoksa techizatlı araçlar mı gerekiyor?
0
godless frog
(08.01.13)
e bursa'dakiler uludağ tıp fak.e bağışlasa testlerden sonra uygun bir örnek çıkarsa hastane onu zaten istanbul'a ulaştırmıyor mu?
konu hakkında epey bilgisizim kusura bakmayın
0
somethinginthewayshemoves
(08.01.13)
ozel aracla tasınmıyormus.
ıstanbul unıversıtesıne basvuruldu bugun. onlardan yardım ıstenıcek. olmassa sarıgul'e ulasmaya calısıcaz o zaman sanırım.
0
🌸non fui fui non sum non curo
(09.01.13)
somethinginthewayshemoves'in dediği gibi yanlış biliyorsam düzeltin ama, neden bulunduğunzu yerdeki üniversite hastanesi, yani uludağ tıp fakültesi hastanesine gidip gerekli işlemleri yaptır mıyorsunuz? bildiğim kadarıyla ilik bankası denen bişey var, siz nerden verirseniz verin, bilgiler veri olarak paylaşılıyor zaten. ister 50 ister 5000 kişiyi istanbula götürmek yerine herkes bursada kanını verin. uyumlu olan çıkarsa o istanbula gider.
ben yanlış biliyorsam cehaletimi mazur görün lütfen..


eğer illa istanbula gidilmesi gerekiyorsa ilgili yere telefon açılıp toplu bağış yapılacağı bildirilerek araç göndermesi istenebilir belki. sonuçta kan veriliyor donör olmak için. kızılayın kan bağışı arabaları gibi bi araç vardır mutlaka koskoca çapada. o kadar kişinin bağış yapacağını duyduktan sonra, başhekim kendi cebinden doldurmalı arabanın benzin deposunu.

bu numaradan ulaşılabiliyormuş çapa ilik bankasına: Tel:0212 534 75 00
0
halanne
(09.01.13)
arkadaşlar kan nakli ile ilik nakli arasında fark var. ilik nakli için de kan veriyorsunuz ama örnekleri her hastane almıyor. Türkiye'de belli başlı ilik nakli merkezleri var ve oralardan sisteme giriliyor kan/ilik özellikleriniz. Yani bu kişilerin kanlarının değil, kendilerinin bizzat ilik için örnek alınan merkezlere ulaşması gerekiyor.

Bursa'ya en yakın merkez neresi bilmiyorum. İstanbul'da Çapa Tıp Fakültesi bu işi yapıyor. İlik nakli için de belli başlı kurallar var. En basitinden epilepsi(sara) hastaları ilik bağışlayamıyorlar

bu arada küçük bir bilgi daha. İlgili merkeze gittiğinizde sizden ilik almayacaklar. Kan alacaklar. Kan özellikleriniz uyduktan sonra sizden ilik isteyecekler! İlik nakli de korkulacak bir şey değil. Basit bir operasyon. Bayıltmıyorlar sizi. O yüzden korkmayın lütfen. Herkesin gidip bu sosyal sorumluluk görevini yerine getirmesi gerekmekte!

Bursa için istanbul'a ücretsiz ve organize bir şekilde ulaşmak istiyorsanız Nilüfer Turizm'in kapısını ve Vali'nin kapısını bir çalın. Koordineli bir şekilde güzel bir organizasyon yapabilirsiniz umarım.

Lütfen arkadaşlar!! Duyarsız olmayalım! Hastanın kan grubu filan da önemli değil. Sizin kemik iliğiniz uygun olduktan sonra, o hastanın kan grubu sizin kan grubunuza dönecek...
0
bilmemkacincinick
(09.01.13)
bursa'da uludağ üniversitesinde ilik için kan örneği verilebiliyormuş. önümüzdeki hafta kuzenlerle gideceğiz biz.
0
somethinginthewayshemoves
(09.01.13)
arkadaslar merhaba. bugun gidebildim uludag universitesine. onceden istanbul universitesinin bursa merkezi gibi bir seylermls ama istanbul unioersitesi simdilik bu uygulamayi durdurmus. ozetle , su an uludag tip ilik icin ornek alamiyor. bilgilendirme amacli yazayim dedim.
0
somethinginthewayshemoves
(17.01.13)
daha önce de söylediğim gibi Bursa'nın yerel otobüs firmalarına ve Bursa Valisi, belediye başkanına gideceksiniz. Siz kendi içinizde güzel bir şekilde organize olabilirseniz yardımcı olacaklardır size. Sosyal medyada da sesinizi duyurmaya çalışın.. hashtag oluşturun twitter'da
0
bilmemkacincinick
(17.01.13)
(6)

ankara'da mangal

mutcai
ankarada kızlı erkekli çalgılı çengili içkili falan mangal yapabileceğimiz neresi var. mesela mogan çok iyi ama bildiğim kadarıyla mangal yasak.
ankarada kızlı erkekli çalgılı çengili içkili falan mangal yapabileceğimiz neresi var. mesela mogan çok iyi ama bildiğim kadarıyla mangal yasak.
0
mutcai
(17.08.12)
belediye tesislerine gitmeyin güvenlikler gelip alkole karışıyorlar uyarıyorlar filan (yasakmış)

alacaatlı iyidir.
0
avamys
(17.08.12)
göksu var ama içki var mı bilmem
0
utkucbkc
(17.08.12)
Göksü Gökçekleştirilmiş bir mekan, alkol olmaz.

Kurtboğazı Barajı'na gidebilirsiniz. maps.google.com
0
faith no more
(17.08.12)
mogan da mangal yasak değil. hatta masaların yanında mangal koyma yerleri dahi var. alkol konusunda ise büyükşehirin elinin değdiği heryerde alkol problemdir. kızılcahamamda soğuksu parkına veya karagole gidebilirsiniz oralar rahattır.
0
hocuspocus
(17.08.12)
Benim teras var. Ciddiyim.
0
one minute
(17.08.12)
ahlatlıbel. orada bir restorantta alkol satışı olduğu için içilen alkole bir şey deneceğini sanmıyorum.
0
antonin artaud
(17.08.12)
(6)

Eski sevgilim ve kolumdaki yanık izi ?

ifıdieyoung
Selam Gençlikk,Yaklaşık 8 ay öncesiydi aşık olmuştuk tabi.Geceydi sanırsam, onunla mesajlaşırken aynı zamanda gömleklerimi ütülüyordum.Bir anda dalgınlığıma gelmiş olsa gerek ütüyü koluma değdirdim.Orası 2 ay acıdı falan.Üzeri de iltihaplandı falan garip birşey oldu.Bu yara izi 3 aya falan geçer ded
Selam Gençlikk,

Yaklaşık 8 ay öncesiydi aşık olmuştuk tabi.Geceydi sanırsam,
onunla mesajlaşırken aynı zamanda gömleklerimi ütülüyordum.Bir anda dalgınlığıma gelmiş olsa gerek ütüyü koluma değdirdim.Orası 2 ay acıdı falan.Üzeri de iltihaplandı falan garip birşey oldu.Bu yara izi 3 aya falan geçer dediler.Fakat 8 ay oldu geçmedi Yanık izi hala kolumda.Yanık izine ne zaman baksam o kızı hatırlıyorum.Bu yara izi geçmeyecek gibi duruyor, yani bu durumda ben ne zaman yara izine baksam ömür boyu o kızı hatırlamak zorunda mı kalıcam ?

Not: Yine o zamanlar o kızı düşünürken ütü kazası gibi araba çarpma(çok hafif), evimin duman altı olması(yemeği ısıtırken kömür olmuştu ev de dumanaltı).Bunların hepsi 1 hafta içinde olmuştu.Hayatım boyunca böyle hatalar yapmayan adamdım ben lan :(
0
ifıdieyoung
(19.07.12)
dövme yaptırabilirsin belki ama sana bir şey hatırlatmayan bir dövme (tribal falan) olabilir.
0
kayranin kedisi
(19.07.12)
abi senin mantığınla her ayrıldığımız sevgilimizden kalan şeyleri hayatımızdan çıkaracaksak çıplak dolaşmak zorundayım sokaklarda hani o nu geçtim istanbul-izmir-manisa bu şehirlere bi daha uğramamalıyım.

atlatırsın yani illa ki atlatmak zorundasın.
0
219 taksim 3
(19.07.12)
contractubex sür. pahalıdır ama izleri azaltır.

ayrıca takıntılı olma
0
bradshaw
(19.07.12)
o izi her gördüğümde o kızı hatırlayacağım diye kendini şartlarsan, tabiiki hatırlarsın. rahat ol, kafana takma, o izi gördüğünde ufak bir kaza olduğunu hatırla, o yeter.
0
dead and broken
(19.07.12)
Psikologa git. Ciddiyim. Yok dövme, yok deri nakli. Bu sefer onlara bakıp o kızı hatırlarsın. ömür boyu eline ütü almayacak mısın, yemek yapmayacak mısın?

Git doktora...
0
one minute
(19.07.12)
yanık izi kız yüzünden değil senin dalgınlığın yüzünden oldu. her kız arkadaşı olan sakarlık yapmıyor. kıza bağlama olayı, bir estetisyene git, scar sorununa çözüm buluyor onlar.
0
narcissa black
(19.07.12)
(9)

8. evlilik yıldönümü için değişik önerisi olan...

cokacayipsey
vay efendim yemek olsun bir gece kaçamağı için otel olsun, 2-3 gün daha ekleyip tatil olsun gibi önerilerden ziyade değişik bir şeyler önerebilecek olan var mı ?hediye demiyorum bakın o gün için bir öneri ?
vay efendim yemek olsun bir gece kaçamağı için otel olsun, 2-3 gün daha ekleyip tatil olsun gibi önerilerden ziyade değişik bir şeyler önerebilecek olan var mı ?

hediye demiyorum bakın o gün için bir öneri ?
0
cokacayipsey
(18.07.12)
ilk tanisilan yere gitme. ya da onceden cok sik gidilen bir yere gitme olabilir, evlilik oncesi vs.

romantik olacak iste. paintball'a gidilmezki 8. evlilik yildonumunde. zaten her turlu seyi yapmissiniz.
0
archely
(18.07.12)
Aslında paintball bana mantıklı geldi, değişik bir şey gibi.
0
efrasiyab87
(18.07.12)
efendim alın valizleri, otostop çekerek bi yere gidin. kafanıza göre. hatta tekin olmayan bir yerlere gidin bi de. o güvensizlik hissiyle bir oluşacak yakınlaşma apayrı bir lezzet katar.
0
helios
(18.07.12)
paintball süper bir fikir, otostop da güzelmiş.
0
🌸cokacayipsey
(18.07.12)
Sekiz yıl boyunca karşındaki kadın için bir sürpriz yapabilecek duruma gelmeyip bunun durusunu açıyorsanız kusura bakmayın yani. Arkadaş ortamında duyurunuzu sesli okudum. hep beraber aynı anda "boşannnnnn" diye bağırdılar.

Sekiz yıllık ilişkiyi duyurulara düşürecek kadar ergen olmayın lütfen.
0
one minute
(18.07.12)
@one minute, yedi yıldır süprüz yapıyorum zaten, sorun yok, çeşit peşindeyim, kafa bir yerden sonra tekrar etme mekanizmasına dönüşüyor. yarın sınavınız falan yok mu yatsanıza siz.

"o boşannnn değil boşalllll olacak, porno film mi izliyonuz keranacılar"
0
🌸cokacayipsey
(18.07.12)
fikir önerisi rica etmenin nesi ergenlik @one minute

dağlara çıkın.
0
sonsuz
(18.07.12)
büyükçe bir tuval ve yağlıboyalar alın. yarıdan bölün. bir tarafına o bir tarafına siz bir şeyler çizin ve ikinizin yapmış olduğu bir yağlıboya tablonuz olsun.
0
kayranin kedisi
(18.07.12)
boşanın
0
heamkhe
(18.07.12)
(17)

11 yaşındaki kızıma kitap tavsiyesi (ufuk açıcı, okuma alışknlğ edindirici)

ground
şu an tatilde malumunuz. şöyle kendinizin de o yaşlarda okuyup dünyaya farklı açıdan bakmanızı sağlamış, sayesinde kitap okuma alışkanlığı kazandırmış, sürükleyici eğitici öğretici kitap tavsiyelerinize ihtiyacım var. tikler şirketten...
şu an tatilde malumunuz. şöyle kendinizin de o yaşlarda okuyup dünyaya farklı açıdan bakmanızı sağlamış, sayesinde kitap okuma alışkanlığı kazandırmış, sürükleyici eğitici öğretici kitap tavsiyelerinize ihtiyacım var. tikler şirketten...
0
ground
(05.07.12)
gülten dayıoğlu olabilir, eğitici öğretici değil ama sürükleyici en azından
0
dieselsingle2
(05.07.12)
okumadıysa tabi ki de küçük prens.

ayrıca gülten dayıoğlu +1
0
tunachu
(05.07.12)
okumadı ise harry potter.
0
goldentitan
(05.07.12)
gülten dayıoğlu iyiydi harbi, onun dışında hayvan çiftliği olabilir

"Smart 11-year-olds won't need any pre-knowledge of Marx, Lenin, Trotsky and 1917 to appreciate this brilliantly-told fable." ve "This is not a great book for small kids, you have to be above 10 to read it, but it is a book with a lot of twist and turns" demişler.
0
yuto
(05.07.12)
şeker portakalı
gulliverin gezileri
denizler altında 20 bin fersah
balonla beş hafta seyahat
muzaffer izgünün rıfat ılgazın kitapları olabilir bence.
0
strangerinhere
(05.07.12)
Masalın Aslı
0
slalom
(05.07.12)
samed behrengi kucuk kara balik
0
mavicorap
(05.07.12)
martı jonathan livingstone
0
altikereyedi
(05.07.12)
bir arkadaş dünya klasiklerinin ağır dilini hafifletip çocuklara uygun hale getirilmiş versiyonunu almıştı kardeşine çokta beğenmişti çocuk bence güzel olabilir.
0
bunumu demek istedin
(05.07.12)
hobbit
0
sui
(05.07.12)
hemingway
0
cokta cokoprens
(05.07.12)
çevirisi yapılmış olanlara bakının goo.gl
0
yapacakbirseyyok
(05.07.12)
muzaffer izgü, aziz nesin serileri.
0
balik kraker
(05.07.12)
eğlenceli bilgi serisi var timaş'ındı yanılmıyorsam, ilgi alanına göre o seriden seçebilirsiniz
0
lonelily
(05.07.12)
Gülten Dayıoğlu ne ya. Onu okutacağınıza Aşk-ı Memnu izletin çocuğa. Gülten Dayıoğlu'ndan mezun olan İpek Ongun'la Sera dizisine başlıyor ordan da Ayşe Kulin, Canan Tan biraz şanslıysa Elif Şafak'a terfi ediyor. Ötesine geçen şanslıdır.

Pipi Uzunçorap, Haydut Kızı Ronja, Dorian Grey'in Portresi, Şeker Portakalı, Küçük Prens, Mutlu Prens, Samet Behrengi'den ne varsa, Steinback (Gazap Üzümleri, İnci, Fareler ve İnsanlar) London (Martin Eden), Emma, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz v.b

Adam gibi Türk ve Dünya Klasiklerini okutun.

Ayrıca Sol Ayağım hariç; corazon valient +1

mümkün mertebe twilight, yüzüklerin efendisi, unutulmuş diyarlar, ejderha mızrağı gibi fantastik serilerden en azından 16-17 yaşına kadar uzak dursun. Bu kitaplarla erken yaşta karşılaşan çocukların hayalgücü süper olsa da, asosyal tiplere dönüşüyorlar.
0
one minute
(05.07.12)
harry potter okuyacaksa önce filmleri izlesin sonra kitapları okusun ki her şey yerine otursun kafada soru işareti kalmasın :)
0
c1b2k3
(05.07.12)
ufuk açar mı bilmiyorum ama okuma alışkanlığı kesinlikle edindiriyor:

thomas brezina 4 kafadarlar takımı serileri.
hayaletler değirmeni
sultanın büyülü kılıcı
hayalet gemiden s.o.s
bi de rusya'da geçen bi tanesi vardı bunlar en iyileri ama hepsi guzeldir o yaslarda bir cocuk icin diye dusunuyorum.
0
12345678910111213141516171819202122
(05.07.12)
(18)

ankara'da niçin duyuru zirvesi yapmıyoruz?

damla cikolata
evet neden?
evet neden?
0
damla cikolata
(04.07.12)
E duyuru celebritylerinden biri önayak olsun da yapalım. Ankaralı gençler her gece haxball oynuyorlar yapar onlar.
0
terelelli
(04.07.12)
ben Temmuz 22'de planlıyordum da haftaya açıcaktım duyurusunu :) laser tag planı vardı aylar öncesinde, onu gerçekleştirmek için nabız yoklayacaktım.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(04.07.12)
Ş ansıma ne zaman yapalım dense 365 günde bir gün Ankara'da olmamış oluyorum
:( bu cuma yapın gayseriye düğüne gidecem
0
niye ama
(04.07.12)
Laser tag olur, paintball da cillop olurmuş bak.
0
terelelli
(04.07.12)
bu istanbul zirvesini falan görünce dedim bizim de olsun :) buyrun efendim yoklayın nabızları
0
🌸damla cikolata
(04.07.12)
@niye ama
@terelelli
@damla cikolata
29 temmuz olabilir ne dersiniz :)
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(04.07.12)
haber bekleriz.
0
one minute
(04.07.12)
29 Temmuz Ramazan'ın 10'u oluyor derim
ben ilaç kullanıp oruç moruç hikaye olan bir bireyim artıkın ama belki insanların Ramazan'a ilişkin planları vardır. Ramazan öncesi yapılabilemez mi?
Ankara'da olduğum sürece ben her türlü gelirim ama illa ben n gün yoksam o gün yapmak istersiniz :(
0
niye ama
(04.07.12)
bana uygun.nerede düşünmüştün? benim bildiğim bi kentparkta var laser tag başka nerde var bilmiyorum.bir de klasik şeyi söyliyim de ' ben kimseyi tanımıyorum haa ! :)
0
🌸damla cikolata
(04.07.12)
bensiz olmasın arkadaş. ben 25'inde geliyorum :) e iftardan sonra yaparız. saat 8 gibi toplanırız. zaten laser tag yarım saat sürüyor. 21:30'da başlasak 22:00'a kadar sürer. o saatten sonra evine gidemeyecek olan olur mu ki acaba?

@damla cikolata evet kentpark'ta. ben de kimseyi tanımıyorum :))
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(04.07.12)
amk ya amk zirve yapılmaz yapılmaz yapılınca da doğum günümde olur..
0
zaraeta
(04.07.12)
@tohyy o zaman önümüzdeki günlerde sen bi duyuru açarsın?
0
🌸damla cikolata
(04.07.12)
iki üç gün içinde planlarız :)

damla cikolata senden de yardım bekliyorum. ben zaten bir ara laser tag için konuşmuştum 20 kişi üstüne indirim yaparız demişlerdi ama alan kaç kişi alır bilmiyorum :)
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(04.07.12)
Ramazan ramazan laser tag olmaz sanki ya. Daha erken olmaz mı şöyle 15 temmuz civarı falan?
0
terelelli
(04.07.12)
benim evde halı yıkama zirvesi yapalım.

iki ay evvel eve yerleştim. eski kiracılardan kalan çer çöp eşya ne varsa attım. bişey kalmadı. sadece 4-5 halım var. onları yıkamaya gelin la. her gelen üç bira alsın. bi miktar da ben alırım. hoş bir terasım var. ıslanarak halı yıkarız :D

Edit; hortum yok. biriniz hortum getirsin. ona 5 bira benden.
0
one minute
(04.07.12)
ben de katılmayı accayip isterim ama bir tatil planım var. uyarsa direk beni de yazın pls.
0
hatali sifre
(05.07.12)
@one minute ahaha tamam.

ankara'da zirve çankırı caddesi'nin güzel mekanlarında olur^^
0
psikolog sulugoz
(05.07.12)
Sen gelme @psikolog sulugöz. Şu sözlükte bir seni tanıyorum bu şehirden sen de bana daha "hoş geldin" demedin.
0
one minute
(05.07.12)
(3)

halıcıogluna nasil gidebilirim?

morte
adres:halıcıoğlu kumarbazhane cad. beyoglu diyor.yesilkoyden gidecegim. şimdi taksim cok mu alakasız?
adres:halıcıoğlu kumarbazhane cad. beyoglu diyor.
yesilkoyden gidecegim. şimdi taksim cok mu alakasız?
0
morte
(21.05.12)
seyrantepe topkapı minibüsleriyle gidebilirsin. yesilköyden önce 4.levente geç. emniyetevleri çıkışında bekle oradan geçer minibüsler. askerlik şubesine gidiyorsun herhalde?
0
jarmil
(21.05.12)
bilen de bilmeyen de cevap veriyor. hacı metrobüse bin haliç köprüsünü görünce düğmeye bas. in kime sorsan tarif eder. bilmeyeni de sana 4. levent e git diyeni de döv.
0
one minute
(21.05.12)
taksim çok alakalı evet ama düzeltme yapıyorum. taksim yerine şişhane ye gidiceksiniz yani taksimden aşağı çiçekçiler tarafından doğru aşağı inen taraf araba ise bu yolu takip ediyoruz tepe başını geçtikten sonra ilerde ışıklar var ışıkları geçiyorsunuz sağda okul var okuldan sonra ilk sağdan devam ederseniz rahmi koç müzesine kadar gidin orası kumarbazhane oluyor. daha kolayı ise metrobüs halıcıoğlu durağında inip köprüden aşağı yola sallanın karşınıza çıkan cadde kumarbazhane cad. eğer taksimde ısrar ederseniz şişhaneden minibüsler rahmi koç müzesinin önünden geçer
edit: ule ben yazarken bir cevap vardı çok yavaşım :p
0
gündüz m
(21.05.12)
(13)

Anneanne, Babanne'ye "Ebe" demek sadece bize has bir olay mı?

dergus
Arkadaşlar ben Konya Beyşehir'liyim. Bizim oralarda biz nene yerine ebe diyoruz. Yani annenanne, babanne bizde "ebe" oluyor. Bunun bildiğimiz çocuk doğum ebeleriyle hiçbir alakası yok. Ama ben ilkokula başladığım gibi farkettim ki, kimse nenesine ebe demiyor. Hatta Ebe'ye edilen malum küfürde "bulsa
Arkadaşlar ben Konya Beyşehir'liyim. Bizim oralarda biz nene yerine ebe diyoruz. Yani annenanne, babanne bizde "ebe" oluyor. Bunun bildiğimiz çocuk doğum ebeleriyle hiçbir alakası yok. Ama ben ilkokula başladığım gibi farkettim ki, kimse nenesine ebe demiyor. Hatta Ebe'ye edilen malum küfürde "bulsam ben yapacam" falan diyorlar. Oysa bizim oralarda ebe'ye edilen küfür en ağır küfürlerden biridir. Başka yörelerde de var mı nene'ye ebe deme olayı? Yoksa bize mi mahsus?
0
dergus
(21.05.12)
İstanbulluyum hiç kullanmadım o şekilde ama çok şahit oldum çevremde. yöreyle ilgili olduğunu sanmıyorum.
0
olkol
(21.05.12)
var var. ben duydum. kahramanmaraş.
0
reliable
(21.05.12)
istanbulluyum ve anneanne/babaanneye ne nene ne de ebe dendiğini duymadım.
0
neira
(21.05.12)
trakyada annanne, babanne denir. nine bile denmez genelde. ebe hiç denmez.

edit: iç anadolulu arkadaşlarımın kullandığını gördüm.
0
lemmiwinks
(21.05.12)
izmir, bi süre ebe nine dediğimi hatırlıyorum ben
0
bendensin
(21.05.12)
bende konyalıyım..bizde hacıane hacıdede diyorduk.
0
mars'dan yazan varlık
(21.05.12)
Lisede (Sivaslı) bir arkadaşıma "ebeni sikiyim" demiştim de küçük çaplı bir gerginlik yaşanmıştı. Onlarda da nene manasında kullanılıyormuş. Bir onda duymuştum bir de sende duydum. :)
0
lazor
(21.05.12)
ankaralıyım. biz de ebe diyoruz.
0
ency
(21.05.12)
kars'lıyım,doğum yeri kastamonu annem oralı neyse işte anaanne,babaanne ikisinede ana diyoruz biz. bu kelimelerin kullanımı biraz daha geleneksel yaşayan ailelerde oluyor sanıyorum ve evebeynlerinin anne-babalarıyla kurduğu ilişkilere tanık olan torunların kullanılıyor olma ihtimalinide kendimden örnek veriyorum.
0
gündüz m
(21.05.12)
sivas tokat yöresinde kullanılır. hayatta iki ebem var. bir ebem -dedemin annesi- üç yıl evvel öldü.

biri ebeni sitiyim, derse; onun canına minnet, derdim ben.
0
one minute
(21.05.12)
adana, nene kullanılır ama ebe hiç duymadım
0
juusto
(21.05.12)
çanakkale ve manisa dolaylarında anneanne/babaanne geçerlidir.
0
merena
(21.05.12)
Kastamonu , ebe deniliyor.
0
hicunutmam
(21.05.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.