taksim'de çiçek pasajının girişindeki tobacco shopta var.

Bornova-Küçükpark'ta Empas'ın karşısındaki tekellerde var.

www.youtube.com

bu mu?
biraz daha ipucu verirsen kesin bulurum.

www.youtube.com

buysa hiç şaşırmam.

ikisi de değil.

Beni Aşka İnandır (Akustik)
Kolpa

Es
Mustafa Ceceli

Bitmesin
Gökhan Türkmen

Soğuk Odalar
Emre Aydın

Seni Sevmeye Aşığım
Ferhat Göçer

joytürk'ün sitesinden çaldım en çok çalınanları

www.youtube.com

olmaz mı ki?

laallalal olm cevab veremediniz mi ? ):

başbakanlık bursu var yüksek lisans ve doktorada alınabiliyor. kaynak bizzat benim, yüksek lisansta burs aldım :)
burs için kyknın sitesinden online basvuuru açılıyordu diye hatırlıyorum. bu sene doktoraya başlayacağım için kendimde başvuracağım ama başvuru duyurusu filan göremedim henüz.

Hatta buyrun;

MASTER VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE
2012-2013 Öğretim Yılında İlk Defa Yüksek Lisansa Başlayan öğrenciler Müracaatlarını 17 Eylül – 07 Ekim 2012 (07Ekim 2012 dahil) tarihleri arasında yapacaklardır.

www.kyk.gov.tr

KYKnın sitesine 5 dklık bir göz atmayla bulunabiliyor.

usta ben ona baktım da işte aslında olayın detaylarını sorcaktım kimse siklemediydi. ben kredi aldım lisansta 10 bin borç takmışım görünüyor. nolcak abi burs cıkma ihtimali nedir ? lisansta kredi almış birine ? sonra otomotik ertelencek mi nasıl olcak ?

Haklılar. İnanın 1 hafta bodrumda otelde kaldım sıkıntıdan öldüm koyun gibi hep belli saatlerde yemek yemek, kahvaltı için erken uyanmak güzelim tatili zehir ediyor. Hele yemekler fabrikasyon olduğundan tad aramak aptalca oluyor. En iyisi dandik bir otele gidin arkadaşların haklı ama dandik bir otel bile kişi başı az buz birşey değildir şuan. Dışarıda yemek en iyisi, ardından gümbet barlar sokağına akarsınız zaten.

gümbet te can otelde kaldım fiyatları iyidir haklılar ucuz otelde kalın.

gündüzleri sahilde, akşamları barda olacağınızı göz önünde bulunrursak pahalı otel gereksiz.

23 nisan tatilinde arkadaşlar centrale otelde kalmıştık merkezde, kalınabilir bir yer.

gardenya hotel, fiyatları uygundu geçen sene.

ben de tez aşamasında yüksek lisansı bıraktım. zaten belliydi girerken, bu iş olmayacak diye girmiştim ve olmadı. haliyle de üzülmedim.
bizde durumlar böyleydi.

ben işte böyle bi insan yüzünden toptan hayallerimden vazgeçmeyeyim diyorum ama eğer bırakıp da başka bi okula başvurursam bu karşıma sorun olarak çıkar mı onu bilemiyorum sonuçta proje belirlendi falan filan

danışman önemli, hayatı zindanda eder, gül gülistanlıkta.

ben danışmandan yana çok sorun yaşadım, hala dahada yaşıyorum. hatta istemediğim bir proje bana tez olarak patladı. bitirmek tam 3 senemi aldı, hoca proje konusuna çok yabancıydı. kendi kendime, kişisel bağlantılarımı kullanarak, farklı hocalarla temasa geçerek bitirdim tezi, yine de yaranamadım. o yüzden bu konuda baştan bir karara varmak en hayırlısı. sonrasında girdap gibi, içinde kaldığın süre uzadıkça çıkman zorlaşıyor.

okul değiştirceksen çok büyük bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. şu anki hocanın gitmek istediğin okulla bağlantısı var mı onu bir araştırırsan daha rahat sonuca varırsın. ordaki hocalarla bir bağlantısı yoksa (arkadaşlığı, proje ortaklıı vs gibi.) hiç arkana bakma derim ben. kaç kurtar kendini.

ya arkadaşlar bende yüksek yapıyorum iktisattan. bu sene kazandım, ne bu tez en kolay aşama değil mi. danısman felan proje neden bahsediyorsunuz. bir konu seciyorsunuz ve onu arastrmıyormusunuz, danısman felan ne alaka niye onu bekliyorsun ki? git araştır konun ne ise.

ben fizik yüksek lisansı yapıyorum ve deneysel çalışıyorum yani kendin araştırmayla olmuyor çünkü bunun malzeme alması var laboratuvarı var ordaki cihazları öğrenmesi var ve biri seni desteklemediğinde bunlar kocaman birer sorun oluyorlar. ben sırf başlayabilmek için aylarca bekledim şimdi de malzemeler gelsin diye bekliyorum çünkü hoca lütfedip fatura bilgisi falan yollamıyo şirkete

@bazardaki artis;

fen bilimlerinde her şey, araştır, makale indir, oku, karşılaştır eksenin gelişip, bitmiyor. iş pratiğe dönünce, sorunlu protokoller, sonuçları çıkmayan laboratuvar deneyleri, yetersiz ekipman, yetmeyen kimyasallar derken bir sürü faktör giriyor devreye.

bir de danışmanın ilgilenmezse, sen proje koordinatörlüğüyle hoca arasında seken pinpon topundan farksızsın. ayrıca bizim açımızdan tez aşaması stresli, en azından proje verdiğinde. proje yazılır, onaylanması 6-9 ay arasında bir süre tutar. sonra kimyasallar ihaleye çıkar, eline gelmesi 6 ayı bulur. danışmanda firmayı sıkıştırmazsa iyice sarkar kimyasalların gelmesi.

demem o ki, her yüksek lisans öğrencisininin koşullarınızı kendi koşullarınıza göre değerlendirmek hatalı olur.

(bkz: kırık kalp sendromu)

ben bir acı hissediyorum. sızı gibi daha çok, ama hissediyorum.

Psikosomatik ağrı denen durum. Psikolojik yani evet. Böyle durumlarda fiziksel rahatsızlık bulamayınca antidepresan veriyorlar.

Onu bilmem de benim çok fazla ağrıyınca hissetmemek için artık üstüne vuruyordum. Kalbinin ordaki kaslar ağrıyormuş sıkıntıdan

valla böyle kaşınma gibi sıcaklık gibi bir acı falan oldu ama hala devam ediyorsa sabah bir gidin deldirdiğiniz yere sorun derim.

acır yani normal bence.

acı varsa bir baktırın derim, 2 kere deldirdim hiç ağrı hissetmedim.

bepanthen sürün, geçer.

cok normal hemde. krem sürsün yumusak tutsun orayı ama acı olacak bi süre yavaş yavaş geçicek

normaldir, benim bir hafta boyunca devam etmişti acısı. üzerine yatmasın pek.

normaldir. Mesela arkadaşım kulak kepçesinin üstünü deldirdi, 3-4 ay oldu hala acıyor. ama diğerleri acımıyor.
Bir arkadaşımın da kaşı acımıştı uzun bir süre.
Eğer geçmezse, bence çıkarın kapansın. Olmuyorsa zorlamayın

hacılar madem kulak deldirme mevzu, ben de bişey sorucam tee 6-7 sene evvel deldirmiştim şimdi baktım kapanmış bi da mı deldirmem lazım yoksa biraz oynarsam girer mi küpe?

iki kulagimda toplam 9 tane delik var. Kikirdak da delik. Biri bile acimamisti ne deldirirken, ne sonra. Enfeksiyon da olabilir normal bi agridan ziyade. Bence onu bi doktor gorsun sabah devam ederse. Siserse direk acile gidin.

şöyle bir link var ama güncel mi bilmiyorum.

tr-tr.facebook.com

yazara özelden mesaj atıyorum verilen linki.

Adres

Yıldız Posta Cad. Süleymanbey Sok. Uluğ apt.
No: 10/B Gayrettepe-Beşiktaş / İstanbul
Telefon : (0212) 2882441
Faks : (0212) 2882441
7/24 ALO ACİL : 0539 4843200 / 0542 4821594


candy vet kliniği bunuda yollar mısın.

teşekkür ederim hepinize, malesef konuştuk ve önerdikleriniz de dahil hiç kimsenin ambulans vb. servisi bulunmuyor. en erken 8de gelebileceklerini söylüyorlar. biz de malesef götüremiyoruz, hem aracımız yok hem de incitmekten korkuyoruz. durum bu şekilde, başka bir yer bilen varsa ve söylerse çok memnun oluruz, teşekkürler tekrar

ambulans hizmeti vardı bir ara istanbul için, 153'tü numarası. Devam etmiyor mu ki?

knorrbulyon acaba yanın agıttınız mı durumu ne can cekısıyor demıssınız anladıgım kadarıyla kırıkları var ama bır taksı falan tutamazmısınız 24 saatlık veterınere gıtmek ıcın durumunuzu bılmıyorum ama sadece fıkır yurutuyorum. evcıl bır kedıyse sahıplerı vardır dıcem ama onlarınd abu saatte kedı kactıysa bıle haberı yoktur. bır baksanız sokagın ortasında oylece yatmasa kedı

bu arada 153 hayvan ambulans servısı 24 saat servıs verıyormus ıstanbulda. bır deneyın ıstersenız.

knorrbulyonla aynı evdeyim.
153'ü aradık ve sabah 9'da arayın o zaman geliriz dediler.
hayvan gibi yazar, kediyi yerinden oynatırsak canının daha çok yanacağından korkuyoruz. profesyonel şekilde taşınmalı sanırım. hayvanı kurtaralım derken öldürmekten korkuyoruz.
az önce kedinin yanına tekrar indik ve yerinden bir 30cm hareket etmiş, başına kediler toplanmış ve biz hala hiçbir şey yapamıyoruz. 15 milyonluk şehirde geceleri ambulans hizmeti veren bir veteriner bile yok mu?

www.beyazpativet.com

avrupa yakasına ambulans hizmeti varmış. bir deneyin isterseniz, araştırmaya devam ediyorum.

internette bulduğumuz her yeri aradık. hepsi birbirine yönlendiriyor ve almaya gelmiyor. çaresiz sabahı beklemeye başladık.cumartesi olmasından dolayı bir aksilik olmamasını umuyoruz.

neskafe nin verdiği linkte ambulans hizmeti verdiği yazıyor umarım ölmez:S

birde sokak kedisi demeyin sakın kedimiz derseniz ilgileneceklerdir paragöz bunların çoğu öğrencidir ya da ne bileyim sokak kedisiyle ilgileniyordur diye gelmiyor olabilirler.

iç kanamadan ölebilir fazla beklerseniz

yani akla en yatkın olanı su size en yakın acık olan veterınerı arayıp kedının durumunu (kedının yanından arayın yani) anlatarak, hayvanı nasıl hareket ettırmenız gerektıgını sorun sonrada kedıyı sert bır zemın ustune(kolay egılıp bukulmeyen bır karton-kontrplak tahta gibi) havaya kaldırmadan ve hareket ettırmeden cekerek bır taksıyle veterınere goturmenız. yok denıldıgı gıbı ıc kanamadan ölecek hayvan muhtemelen damagı vs de parcalanmıstır.

www.klinikpetmania.com
"Polikliniğimizde acil müdahaleleri yerinde yapabilecek ekipmana sahip ambulans aracımız bulunmaktadır." yazıyor web sitelerinde.

0 212 873 93 23
0 506 770 15 00

kalp krizi geçirdim desem bu kadar kişi yazmaz ya
ama kedi olunca konu.. vay arkadaş.

Laplacee bir dusun bakalım neden kimse sen kalp krizi geçirsen umursamaz?! içinde bir tutam sevgi olsa azıcık cat sitelerinde hatun peşinde koşacağına dünyayı paylaştığın 4 ayaklı hayvanlara ilgi göstersen emin öl öldüğünde arkandan üzülen birileri çıkar. sen sabaın 4-5-6 sında iki ayaklı hayvan peşinde koşup sonra da buraya gelip bu saçmalıkları yazıyorsan ne diyelim sana.

adam kediyi kıskandıya la.

durumu sorabilir mi birileri ? noldu kediye?

ben sarı laleler dinliyorum. yeni sayılır.

yalnızlık ömür boyu olur. tam ortasındayım olur.

doom metal dinle aga iyi gidiyor.

saturnus, anathema falan iyidir.

saturnus-all alone
saturnus-rain wash me
saturnus-i long

anathema- rastgele aç bir tane

ha metal dinlemem diyorsan siktir et.

www.birbuyuk.com

Güzel radyodur , efkarlandırır.

haydar haydar-can gox

buzuki orhan-fırtına

zakkum anason

elçin bulut'un geçen gün arkadaşımla radyoda keşfettiğimiz bir şarkısı var. kendisini de bildiğimizden değil, onu da yeni keşfedip araştırdık. ah ege bizim ege diye bir şarkısı var adını tam bilemiyorum. hatta albüm yapmış. zülfü livaneli'nin vokalistliğini yapmış galiba. güzel şarkıydı, egeli rakıseverler olarak tavsiye ederiz yani...

Hüsnü Arkan - Hoşgeldin
Hamit Ündaş/Nazan Öncel - Ağlamaya Devam
Çiğdem Erken - Bir Kadeh Akşam Rakısı (soundcloud.com)
İncesaz - Çok Aşığın Var Diyorlar
Jülide Özçelik - Yalan Dünya (Neşet Ertaş Cover)
Nev - Efkarlı
Sıla - Gözlerine Teslimim
Müslüm Gürses - Nilüfer
Müslüm Gürses - Hayat Berbat
Yasmin Levi - La Alegria
Jahan Barbur - Neden
Jehan Barbur - Öylesine
Nilüfer - Haram Geceler
Ebru Gündeş - Bir Gün Aşklar Biter
Haluk Bilginer - Sende Başını Alıp Gitme Ne olur

----
Daha ağır dersen;

Yusuf Taşkın - Ağla Sevdam
Ahmet Kaya - Yakarım Geceleri (Ve daha bir sürü şarkısı)
Ulaş Özdemir - Bir Ay Doğar
İlkay Akkaya - Hadi Git
Kardeş Türküler - Ahirim Sensin
Suavi - Hasret Türküsü

----
Şimdilik aklıma gelenler kendi efkar listemden.

Onur Akin - Ne Olur Bir Sabah (fizy.com)
Onur Akin - Ey Hayat (fizy.com)
Niran Unsal - Kader Diye Diye (fizy.com)

Ulan canim raki cekti be.

normal maalesef. yazın güneş, deniz, havuz vs. yüzünden daha çabuk akıyor boyalar.

ama 2 ay önce boyadığım saçlar hala simsiyah, hem de uyduruk bi boyayla evde boyamıştım.
sadece diplerde yeni boyanan yerler aktı. çok saçma değil mi?

kaliteli kuaförlerin birçoğu bitkisel içerikli boyalar kullanıyor bildiğim kadarıyla. onların kalıcılığı evde uyguladığın boyanınkinden daha az olabilir.

4 senedir mavi-siyah kullanıyorum, hiç dip boya yaptırmadım gerçi ama mavi-siyah öyle kızıl gibi filan akan bir renk değil ki. 2 haftada dipten yeni çıkanlar parlıyordur. :) kendi renginiz ne kadar açıksa o kadar çok belli oluyor m<vi-siyahta, aynı sorundan bende muzdaribim ne yazık ki. en güzeli 3-4 hafta bir direk boyamak, dip boyayla hiç uğraşmayın bence.

Derneğin mesiri daha güzel tat olarak. bir de kanavozdakiler biraz daha reçelvari. çubuk olanlarından yiyin. sanırım altta verdiğim linktekiler derneğin olmalı:

www.toptanmesirmacunu.com

derneğinkiler genelde manisanın şekerlemecilerinde filan satılıyor, tuğba kuruyemiş vs gibi yerlerde maccun bulabilirsin daha çok.

kendisinin multivitamın etkisi yok. boktan da birşey. baharattan nasıl bir medet umuyorsun onu da anlamadım. multi vitamin ve omega 3 hapı kullan çok daha işini görür.

not: manisada uzun süre yaşadım.

"baharatlardan nasıl medem umuyorsun", ilginç bir yaklaşım olmuş tabi. tadını beğenmeyebilirsiniz de, yani baharat dediğin şey, içi boş bir selülozik malzeme değil sonuçta.

deniz köy?

sessiz, sakin kendi halinde bir halkı olan köy.

Balikliova/urla

biraz uzak galiba dikili-pisa plajı(sanırım adı böyleydi)

denizi temiz, aniden derinleşmeyen - hatta yürümekten yorulursunuz gene de bel seviyesini geçmez, biraz fazla yani-, kum plaj : mordoğan-ardıç.
yol ardıç'a 1 sa 15 dakika. bol virajlı, ama güzel manzaralı.

üçkuyulardan araba kalkar sık sık.

Ben de sorun yok.

opera minide de görünmüyor telefonda

şu an baktım bende de görünmüyormuş meğersem.

(git: 439426)

kullanmadım ama kullananı gördüm. patates kızartması çok uzun sürüyor. o paraya değmez diyorum.

şahsi kanaatim kullandığı yağ oranı göz önünde tutulursa hiç de öyle kötü denecek bir şey çıkartmadığı yönünde. ben memnunum.

biz kulanıyoruz, patates kızartması 15-20dk sürüyor ortalama ve tad ve çıtırlık olarak yağ içinde kızartmadan hiçbir farkı yok kesinlikle.

diğer yemeklerini de bayılarak yiyoruz ayrıca, yanından tarif kitabı da çıkıyor, sağlıklı yemekler yapabiliyorsunuz kolay bir şekilde.

şahsen benim favorim; julien doğranmış havuç, kabak, kırmızı biber ve tavuk göğüs kızartması. üstüne de yoğurdu döküyorsun. oof offf!

özet olarak kesinlikle tavsiye ederim, biz hiç pişman olmadık.

ptates kızartınca tam istediğin hazzı a lamıyorsun. dışı birazcık sert içi de buharda pişmiş patates gibi işte. yani 1 kaşık yağdan mucize bekeyemeyiz ama kötü değil denemelisin. büyük tefal mağazalarında gözünün önünde patates kızartıp servis ediyorlar git bir dene derim. ve çok güzel yumurtalı patates yapılıyor. tavuk falan da çok güzel oluyo ama uzun sürüyo tabi 30 dakika bekliyosun

Aldık biz de. Rezalet patates yapıyordu. Sonradan iade mi ettik ne yaptık hatırlamıyorum.

Düdüt: Ha şey, diğer yemekleri belki iyi yapıyordur bilemem. Biz yağsız patates yiyelim hesabı almıştık. Hiç denemedik tavuk falan.

kendi doğradığımız patateslerde henüz başarıyı yakalayamadık ama dondurulmuş patatesleri iyi yapıyor, tabi yağda kızarmış gibi çıtır çıtır olmuyorlar ama tadları güzel, 30-35 dk sürüyor kızartması.

onun dışında patlıcan kızarttık beğenmedik, lastik gibi oldu. kabak ve biber başarılı. tavuk özellikle mangallık kanat-butlar enfes oluyor. köfte vs güzel.

kitabında değişik tarifler var deneyip görmek lazım. :)

İş değil. Fena patladı zaten.

donmuş patatesleri gayet güzel yapıyor. İsterseniz içine birkaç nugget'ta atabilirsiniz aynı anda.
20-25 dakikada mis gibi kızartma hazır.

-Sadece senin olmak istedim
-Yaşamak istemem

cherokee

Sahil

dünya. erkan oğur'la birlikte yaptıkları. lakin uzun versiyonunu bulamıyorum. gerçi uzun versiyonunun kayıp olduğunu falan da duymuştum bir yerlerden.

(bkz: sadece senin olmak istedim)

gecenin rengi de süperdir

yaşamak istemem+1

ağlamayı sevmem

cherokee, benimle uçmak ister misin?, bir kaç saat, dünya

@microfiction uzun versiyonunu erkan oğur bile dinlemediğini söyledi diye biliyorum. ileride bir albümü çıkarsa onda olur herhalde.

cherokee

gitarı gerçekten konuşturduğu şarkı;
-hisset beni

tam olarak o bilgisayardan yazıyorum:

biraz daha az ısınsa süper olacak. bir de yavaş açılıyor sanki. ama bir senedir sürekli elimde, ne tamir ne de format gördü. tavsiye ederim.

urunde isletim sistemi yok linkteki.. bunun harici bir sıkıntısı yok gibi.. dell iyidir..

Dell genel olarak iyidir, fiyat/performans oranı açısından, o modele göre fiyatı da çok iyi ben al derim...

evet baya uygun aslında. ama amaç kişisel kullanımsa biraz fazla. öyle bir ihtiyaç için özellikleri fazla ama. daha ucuza basit ihtiyaçlar için bir notebook bulabilirsiniz.

dell iyidir genel olarak, bende de 5110 vardı ama klavyesi şekildeki gibi değildi. Benimki full platik klavyeydi, ona dikkat et. Plastik klavyeler esneme yapıyor, hoş olmuyor.

Onun dışında dell iyidir

oha, en rağbet gören duyurum bu oldu sanırım şimdiye dek.

@devilred: ısınınca fan sinirli sinirli üfürüyor mu peki?

@bigman: evet işletim sistemi yok, freedos. manüel olarak halledeceğiz aldıktan sonra. sorun olarak görmedim pek.

@bonjurkes: aradaki farkı tam olarak bilebilmem açısından, şekildeki ne klavye oluyor? netten alacağız, almadan önce araştırmak soruşturmak lazım demek.

ahan da birebir benimki..

iyidir hoştur da uydunet kullanıcısıysanız yaklaşmayın aman diyim..
beni aylarca süründürdü..sonuç olarak sorun yine çözüldü ama birkaçbin sinir hücresi kaybettim..
(git: #406433)

fanı kötü yerde, tam dize koyulan tarafta kalıyor ve aletin soğuması zaman alıyor. o sebepten dolayı da öyle bir üfürme olmuyor, çünkü hep sıcak.

netten almadan önce başka bir dükkanda inceleyin mıncıklayın, ona göre alın. Özellikleri farklı olsa da kasaları aynıdır. Tamamı tek parça olan klavyeler var, bu linkte olanların harfleri arasında boşluk var. tek parça olanlar dümdüz birbirine bitişik oluyor. bastıkça klavye içeri doğru esniyor

dell iyidir, çoğu iyi firma bile dell kullanır. teknik servisi de iyidir. hp gibi değil

oha amma çok varmış bu bilgisayarın kullanıcısı. ben de bu bilgisayardan yazıyorum cevabımı.

cillop gibi alet. sıkıntı çıkarmadı hiç. altına logitech soğutucu aldım canavar gibi kullanıyorum. amma ve lakin şöyle bir durum var:

alette optimus denen bir teknoloji var. yani çift ekran kartı kullanıyor. birincisi tümleşik intel ekran kartı, ikincisi nvidia 525m. bilgisayarın ekran kartını zorlayacak işlem yapmazsan(oyun, program, vs) intel kartı kullanımda. ne zaman ki oyun açarsın o zaman 525 devreye girer. böylece pil ömrünü uzatıyor arkadaş.

fekat mesela geçenlerde pes 2012 yükledim. oynamaya çalışınca ekran kartınız oyunu kaldırmıyor diyerek uyarı verdi. yani oyun, bilgisayardaki ekran kartını 525 olarak değil, sıçık intel olarak görüyor ve açmıyor. girmediğim yabancı forum kalmadı bir çözümü yok bunun. bazı oyunlarda sıçabiliyor anlayacağın aklında bulunsun diye yazdım.

ha şimdi birisi çıkar hacı şöyle yaparsan oynarsın der boynuna sarılırım ayrı konu.

(not: ekran kartı ayarlarından pes 2012 için nvidia kullan seçtim bir şey olmuyor atlamayın hemen :) settings kısmından ekran kartı da seçemiyorsun.)

ısınması sıkıntı,parça kalitesi orta,teknik servis harika

inspiron serisi için bir şey diyemeyeceğim. fakat 3 sene kadar vostro serisinden bir cihazını kullanıp, servis konusunda nahoş ve uzuuun bir süreç geçirmişliğim var.

(bkz: #22008848)

bence güncellediğiniz anda çözersiniz, bazı güncellemelerde sorunlar çıkıyor, bahsettiğiniz sorunu bende yaşamıştım bir dönem.

adobe mu opera mı güncellenecek? :)

opera

12.00 sürümüne güncelleyince sorun çözüldü, teşekkürler.

Ankara dtcf iyidir. Orada İspanyol dili okuyan bir arkadasım var ve gayet memnun. Zaten dil okulu deyince Boğaziçi ceviribilim degilse Ankara dtcf deniyor.

dil tarih iyi değildir. ben ordayım. dil bilim bölümünü bilmem ama fakülte hayal kırıklığı yaratabilir.

Şu yabancı dil çıkışlıların tercihleri kadar anlamadığım başka hiçbir bölüm yoktur herhalde. Bu Dilbilimden mezun olunca ne olunur ki, ne iş yapılır? Ciddi ciddi meraklardayım. Mesela formasyon alıp, öğretmenlik yapılabilir mi?

valla benim de zorunlu seçmeli dilbilimi dersim vardı. dünyanın en saçma konuları tartışılıyordu felan. facebooktan dtcf dilbilim grubunu bulup orda okuyan birilerini bulun bence. ya da direkt dtcf ana grubuna yazıp da bulabilirsiniz.

heh bir de dersler: www.linguistics.humanity.ankara.edu.tr

www.linguistics.humanity.ankara.edu.tr
aslında cevabı burada varmış.

Özet geçmek gerekirse:

"Dilbilim Bölümü, bu güne kadar özellikle dilin önemli bir çalışma malzemesi olduğu alanlara eleman vermiş bir daldır. Reklamcılıktan metin yazarlığına, halkla ilişkilerden düzeltmenliğe, Türkçe ve İngilizce okutmanlığına kadar uzanan geniş bir çalışma alanı olan bu uzmanlık dalının önemi, ülkemizde de yavaş yavaş daha belirginleşmektedir. Mevcut program üzerinde ise, günün gerekleri doğrultusunda düzenli olarak değiştirme ve yenileştirme çalışmaları yapılmaktadır. "

edit:geçen yıl puan-dil1 309

ben boğaziçi'nde bunun sertifika programına katılmış biri olarak söylüyorum.
1-@neskafefincanindaturkkahvesi arkadaşım dilbilim dediğin şey senin neuropsychology'den tut adli tıp'a patoloji'den tut robotların konuşma olayına kadar her şeyde işi olan bir alandır. dil dedin mi sadece ingilizce öğretmenliği anlamayın pls.
2- @bgraydin arkadaşım dünyanın en saçma konuları dediğin şey sen elma'ya elma derken bir ingilizin ona ilmey gibi bir şey demesinin nedenidir. sen ben okula gittim derken ingilizlerin ben gittim okula şeklinde zorunlu ve değişmeyen bir cümle yapısının olmasının nedenidir. ya da yemek-yemeği olayında k'nın yumuşamasının nedenidir. daha çok var ama dersini almış bir insan zaten saçma diyorsa anlatıp kendimi de yormak istemiyorum.

Soruya cevaben: dilbilim üzerine akademik kariyer yapılabilecek sanırım en iyi alanlardan biridir. sözlüğü açıp dilbilim başlığının altına bir kez baksanız belki de bu bilinçsizlik oluşmayacak.

@eastanbool

Evet bence de kendini yorma, niye bu kadar sahiplenip atarlandığını da anlamadım.

Elbette gereklidir ama son derece eğlenceden uzak konular tartışılır. genelde felsefik temellere otutturulur, bir konu üzerinde bir adamın yazdığı sayfalarca makale okunur, ki o konuyu 3 cümleyle özetlemek yeterlidir.

bir dil öğrencisi dil tarihe gelecekse çin dili, rus dili, kore dili gibi bölümleri seçmesini daha çok tavsiye ederim.

bilinçli bir şekilde dilbilim okumak, akademik kariyer yapmak istiyorsa tabii eastanbool haklı, filoloji yerine dilbilim değişik disiplinlere açılma şansı vs. ile çok daha iyi bir seçenek olur.(zor olur, çok çalışması gerekir ama olur) fakat sırf puanı ona yetiyor diye veya bitirince ideali öğretmen olmaksa dilbilim seçerken bir kere daha düşünmesinde yarar var. benim zamanında ankara dilbilim türkçe, hacettepe dilbilim ingilizce eğitim veriyordu mesela şimdiki durum nedir bilmiyorum, formasyonu düşünüyorsa son durumları kontrol etsin, kendim dilbilim mezunu olarak puanım boşa gitmesin diye seçmiştim dilbilimi ama şu an tercih yapacak olsam bgraydın'ın dediği gibi dtcf'de çin dili, rus dili, kore dili gibi bir bölümü tercih ederdim.

@password, @aglak adam; teşekkürler.

@bgraydin; Fakülte için hep olumlu cevaplar almıştım, sizin beklentinizi karşılamama sebebi nedir, merak ettim.

@eastanbool;
Öğretmenlik sadece örnek olarak verilmişti zaten, her sene bir fasıl formasyon kalktı, kalkmadı tartışmaları olduğu için.
Kaldı ki sözlükten dilbilim başlığını okumuştum, burda sadece tek soru bu değil sizde okusanız yazdıklarımı zaten bunu farkedersiniz. Farklı alternatifler sunabilir miyiz bunu merak ediyoruz. En başından söylediğim gibi sayısal çıkışlı ve dil bölümleriyle hiç alakası olmamış birisiyim. Size göre bilinçsiz olmamızı mazur görün, duyuru açmamızın amacı buydu zaten. Fikir paylaşımlarında bu kadar yıkıcı bir tavırda olmak hoş değil. Biraz sakin cevaplar verin lütfen.

@irbat;
akademisyenlik çok çaba gerektiren bir alan, kendimde doktora adayıyım zaten fen bilimlerinde. o yüzden tek alanının bu olması pek hoşuma gitmiyor -kendi fikrim bu tabiki-. Formasyon büyük bir handikap, son durumu soruşturuyorum bakalım ne olacak.
Kendimde puanım yettiği için bir bölüm okudum, tek şansım mezun olurken gerçekten seviyordum bölümümü. Zaten şu durumda da sadece puanı yettiği için bu bölümü okusun istemiyorum.

Fakülte dediğimiz yer büyük bir lise. Oturacak yer bulamayacak kadar kalabalık ve küçük. Tabii ki insan alışıyor o durum daha sonraları insanın hoşuna bile gidebiliyor ancak kampüs olmadığı için hayal kırıklığı yaratabiliyor.

Bir de dıştan görünen binalar haricinde içeride ek binalar var. dilbilimi bölümü de o ek binanın içerisinde. söylenti odur ki dtcf bir süre gölbaşına taşınacak ve içerideki binalar yıkılıp yeni binalar yapılarak fakülte adama döndürülmeye çalışacak ya da bazı bölümler temelli gölbaşına taşınacak ve fakülte popülasyonu azaltılacak. Eğer fakülte çok önemli değil diyorsan sorun yok ama önem verdiğiniz bir konuysa bölümü seçmeden bir gidip görün derim.

bu video okulun genel havası hakkında ve "orta bahçe" denilen yer hakkında biraz bilgi verir =) www.youtube.com

@bgraydin; tamam, anladım :) teşekkür ederim.

finalin yerine geçiyor işte kısacası.finale giriyormuşsun gibi düşün yani bir farkı yok.

final notu yerine bütünleme notunuzu koyun. ona göre ortalamanızı hesaplayın.

bütünlemede finale nazaran daha vize ağırlıklı sorular çıkıyor genelde. hocaya göre değişir mi? bilmiyorum hep öyleydi bizde.
bütünleme candır can.

six feet under dizi değil hayattır.
e cevabımda;
e. six feet under

evet, çok farklı. saydıklarınızın hepsinden farklı bir dizi. edebiyat eseri gibi sanki.

dexter>wire>breaking bad>mentalist derim bu seçeneklerden.
izlemediysen game of thrones.
sherlock da iyi diyorlar çok bölümü yok

listeden sadece breaking bad'i izledim.ama izlemediysen sırasıyla the sopranos,oz ve rome öneririm.hepsi ağır sağlam dizilerdir.

b) Dexter

six feet under güzeldir, izlenesi.

seçeneklerden gidecek olursak, the mentalist.
benim önerim ise criminal minds ve ya E.R. -ama E.R. bütün seon alt yazıları mevcut değil-

hardcore dizici isen a veya c ama hardcore dizici boyle sorular sormaz o yuzden d veya b.

@mesa, sopranos yanılmıyorsam bilim-kurgu. bilim-kurgu tarzında dizi istemiyorum.

@short skirt/long jacket, game of thrones izliyorum, sherlock bitirdim.

hiç alakası yok yüzeysel olarak amerika'daki bir italyan mafyasını anlatıyor.ama dizinin içinde her şey var hayata dair.yukarıda çok güzel yazmış birisi hardcore izleyici diye.hardcore izleyici değilsen sıkılabilirsin ama.

sopranos mafya dizisi, bilimkurgu nereden cikti?

tamam vurmayın karıştırdım.

C ve d hakkinda hic bi fikrim yok ama b harikadir bence. Dexter diyorum.

The Wire, HBO daha iyisini çekene kadar en iyisidir, televizyonun zirvesidir... Ötesi yok diyorum.

Ayrica e) battlestar galactica

Dexter. Su gibi gidiyor meret.

tabii ki breaking bad

ne izleyeceğine karar verene kadar the lost room izle, zaten kısacık. benim favorim battlestar galactica. ardından da dexter ile breking bad gelir zaten, ayrıca rescue me bambaşkadır.

dexter'a değinmek istiyorum; çok sevsem de düşen bir grafikle ilerliyor bence, eski tadı yok.
tersine sons of anarchy başlarda akmıyor gibiyken her sezon üstüne koymakta(olaylar olaylar).

firefly da güzeldi bak, cowboy bebop esintili...

kramp gibi görünüyor. bir şey yapmana gerek olduğunu sanmıyorum sadece kaslarını zorlamadan ısıtmanı öneririm. eğer tekrarlarsa da bir doktora başvurman gerekebilir.

iğne batır kasılma devam ediyorsa.

gerdir iyicene kası zıt yönde. bu sabah aynı sebeple uyandım iki üç saat yürüyemedim. doktora gitsen kas gevşetici verip yollayacaklar varsa iç bir tane uyumaya çalış

kramp girmiş.

1-2 gün acıması normal.doktora girsen gülerler

ilaca bile gerek yok,acın azalacak

şayet krampsa, sayesinde az uykudan acıdan sıçrayarak uyanmadım. deneyimlerimden yola çıkarak 1-2 gün hafif acısının devam edeceğini söyleyebilirim.

kas gevşetici+1 diyeceğim bu durumda, o da ağrı katlanılmaz boyuttaysa, yoksa gerek yok.

gec kalmisim biraz ama ayda bi kere falan oluyor bana bu.. belli bi sure sonra, maksimum 1 gun, kendiliginden geciyor.. sanmiyorum doktora gitmen gerektigini..

kramp kendisi geçecektir. rahatsız ayakkabı veya çok ayakta kalmaktan olabilir.çok sık tekrar ediyorsa magnezyum eksikliğidir.

Sertab Erener - İncelikler yüzünden deyip kaçıyorum. En azından bir kız çocuğu aile ortamı filan mevcut :)

Carbon-14'ü araştır. bağla biyolojiye fosillere falan bitti gitti.

ingilizcen yeterliyse ya da türkçe kaynak bulabilirsen "amusia" hastalığını anlatabilirsin. baya ilgimi çekmişti, müzik ritmlerini yeteri kadar algılayamamak hastalık olarak nitelendiriliyormuş artık. şöyle bir test var bir de onunla ilgili:

medgadget.com

gdo dene. hem popüler, ilgi çekici olur. türkçe kaynak da bulabilirsin bol bol.

kolay olmasını istiyorsan vitamin ve mineralleri yaz.

normal fotosentez ile çöl bitkilernin fotosentezi arasındaki farklı karsilastirmali arastir.

ilgili cekici bir konudur. su kaybina karsi adaptasyon falan filan.

c3 ve c4 fotosentezi
tr.wikipedia.org

www.yorumla.net

Biyolüminesans derim ben. Hem ilgi çekici hem de hazırlması çok zor olmaz.

Reaksiyonun oluşumundan bahsedersin giriş olarak. Biyolüminesansın canlıların yaşamlarındaki yerinden bahsedersin (Kamuflaj vs. gibi). Hangi canlılarda gözlenebildiğinden filan derken bi' bakmışsın bitmiş.

nerde hani - mazhar ve fuat
kediler - bülent ortaçgil
Geçmiş olsun - duman
melamet hırkası - kimden olduğu fark etmiyor.

ayni drumdayim listenden otlanicam , sezen aksu unuttun mu beni dinliyorum bu aralar

o zaman ben de dinlediklerimi yazıyım. ama bıktım artık.

cem adrian : ben geldim, bana ne yaptın,emir
rafet el roman: senden sonra
göksel: acıyor
nil karaibrahimgil: kek
duman: yanıbaşımdan
nev: alev alev

aklıma şuan gelenler bunlar

Mehmet Güreli kimse bilmez
Sakin - edepsiz komedya
Mor ve ötesi - camgezer

bülbülüm altın kafeste - erkan ogur

herkes gibisin - cem karaca

Mete Özgencil - Nasıl Zor Şimdi
Yavuz Çetin- Ağlamayı Sevmem
Nazan Öncel - Beni Bu Koca Şehirde Yalnız Bırakma
Pilli Bebek - Olsun
Pilli Bebek - Duruyor Zaman
Asfalt Dünya - Beni Severmiş O
Hindiba - Bu Şehirden
Göksel - Gidemiyorum
Grizu - Bütün Bunlar Düş
Candan Erçetin - Daha
Levnt Yüksel - Yas
Melis Danişmend - Misafir (Kurban'dan cover)
Sakin - İlk Yara
Leman Sam - Metris
Müslüm Gürses - Hayat Berbat
Müslüm Gürses - Affet

Birbirinden alakasız şarkıları arka arkaya dinliyormuşum, aferin bana.

athena - an
pilli bebek - sakarya (adı türkçe)
duman - kırmış kalbini
yeni türkü - akasya kokulu sabahlar (ve aynı albümdeki çoğu şarkı)

11.51, win7. Hiçbir sorun yok.

11.52 benim 32 bit diyor nasıl 64 yaparım bunu

güncellesinize kardeşim :)

ygs(türkçe1 mat1 fen1 ve sosyal1) ve yabancı dil sınavına girecek . onun için önemli olan dersler türkçe ve sosyal bilgiler. ve tabiki de dil.

puan düşme olayı çok çok az orta öğretim puanı alandışı tercihlerde 0.15 yerine 0.12 ile çarpılıyor.

lise son sınıftayım, yabancı dilciyim. biz öncelikle ygs'ye gireceğiz ve burada bize,

40 temel matematik (28 mat 12 geometri olması lazım)
40 temel sosyal bilgiler (coğrafya-tarih-felsefe)
40 temel fen (kimya-fizik-biyoloji)
40 türkçe (paragraf ağırlıklı, 6-7 gramer sorusu)

sorulacak. bu sınavın etkisi yanılmıyorsam %35. sonra 80 soruluk ingilizce sınavına gireceğiz, onun da etkisi %65 oluyor haliyle. fakat dil-1, dil-2 ve dil-3 tercihlerine göre puanları değişir... mesela ingiliz dili okuyacaksa dil-1 puanıyla girer ki bu puan türünde ingilizce çok önemlidir.

rusça okuyacaksa dil-3 puanıyla girer o bölüme, orada türkçe ve sosyal biraz daha değerleniyor. gibi gibi.

örnek bir sınav sonucu verirseniz nereye gidebileceğini söyleyebilirim. yani hangi üniversite, hangi bölüm vs.

@der meister;

Mesela bu matematik, sosyal bilgiler, fen ve türkçe sorularının kat sayıları nasıl? Hangileri derslerden desteklenmeli öğrenci?

ben kat sayı denen şeyi kendimi bildim bileli anlamıyorum fakat şöyle söyleyeyim: türkçe ve sosyal en önemlileridir, ardından matematik gelir, en son fen. 1 türkçe sorusunun getireceği puanı 2 matematik sorusu getirir, 3 fen sorusu getirir. ben böyle biliyorum.

ki hedefi boğaziçi değilse eğer, öncelikle sosyal ve türkçeyi halletmesini, biraz matematik serpiştirip 60 üstü ingilizce netiyle süslemesini tavsiye ederim. gerçi bunu yapan adam biraz zorlasa boğaziçi'ne de girer zaten.

jack of shades;

Teşekkürler yardımcı olduğun için.

@der meister;

O kadar uzun süre geçtiki, artık sistemdeki değişikliklere ayak uyduramıyorum. Dil netlerini yükseltmek için ekstra çaba harcamak, sonrasında türkçe ve sosyale eğilmek daha doğru olacak sanırım. Teşekkür ederim.

seçeceği bölüm ne olursa olsun, en mantıklı hedef budur evet. çünkü matematik ve fen hem dil öğrencisine çok ters gelen, çok daha fazla çaba gerektiren dersler hem de getirdikleri puan az.

henüz dizimagden dizi izlemişliğim var ve sorun yok bende, gayet akıcı ve takılmadan geliyor görüntü. tarayıcı olarak opera kullanıyorum.

laboratuar malzemesi satan yerlerde benzer siseler var.

olabilir,bakarım:) bi de minik misk şişeleri olabilir gibi geldi,kapakları mantar değil ama bi şekilde halledilebilir belki. başka fikri olan?

Valla böyle mantar kapaklı filan değil ama WATSONS'da minik şişeler vs satılıyor...

ilk resimdeki şişelerden aldım zeytin yağı satan bir yerden. içinde badem yağı, çörek otu yağı, kayısı çekirdeği yağı vs. var, olur da bulamassanız boş olarak, belki o şekilde alıp içindekileri boşalttıktan/kullandıktan sonra kullanırsınız.

tabi,icini bosaltip kullanabilirim,onemli olan siseyi bulmak:) aktar tarzi yag satan yerlere de bakayim o zaman.

ekteki ufak şişelerden yapılma küpeler görmüştüm kanlıca'da belki işinize yarar.

Laboratuvar malzemesi satan yerlerde "flakon" adıyla bulabilirsin ama genellikle plastik tıpalı olurlar, mantar kapak hiç görmedim. :)

www.arslanambalaj.com
www.duruesans.com

şöyle iki site buldum işinize yararsa.

ayı değil mi ya o.. ayıdır ayı..

Âlem: Animalia - Hayvanlar
Şube: Chordata - Kordalılar
Sınıf: Mammalia - Memeliler
Takım: Carnivora - Etçiller
Familya: Ursidae - Ayıgiller
Cins: Ailuropoda
Tür: Ailuropoda Melanoleuca

kaynak: vikipedi

pandaya ayı diyeni yerim. Panda candır.:))

çin ayısı pandadır pampa

Ursidae-Ayıgiller ailesi üyesi pandalarda diğer ayılar gibi.

tr.wikipedia.org

(bkz: never say no to panda)

pandalarla ayıların akrabalığı mı! uhh baby :)

prematüre ayı
diyelim kavga çıkmasın?

aslan ile kaplan neyse, ayı ile panda da o işte. adını sen koy. emmoğlu mu dersin, bacanak mı dersin.

www.imdb.com

Linkteki film olabilir mi? Bir ara sürekli tvde karşıma çıkıyordu.

kesinlikle hearthbreakers olmalı

www.eslao.net

Evet değişti.

www.osym.gov.tr
sayfasından başvuru kılavuzunu inceleyebilirsiniz.

kara kaplumbağsı kazayla sırt üstü duruma gelirse kendi kendini düzeltemiyo ve açlıktan ölüyor. evde salarsan dolaşsın diye devrilirse ve görmessen ölür. daha önce beslemedim ama hayatta kalması için önemli bir bilgi diye uyarayım dedim.

su kaplumbağası kafasını yere koyarak takla atabiliyordu ama kara kaplumbağalarının hepsi bunu yapamıyor diye ben de duymuştum.

Kara kaplumbağalarının doğadan toplanması ve satışı yasak diye biliyorum, koruma altında olmalı türleri. Bir de su kaplumbağalarına oranla daha uzun yaşıyorlar (ki 60 yıl civarı olarak okudum çoğu yerde) o yüzden evcil hayvan olarak beslemek ne denli doğru olur bilemiyorum. 25 cm'e kadar da büyüyorlar. Bakımları da bayağı zor ve masraflı. Uzun süre ev ortamında yaşadıktan sonra doğaya salındığında da hayatını sürdürmesi zor. O yüzden iyi düşünüp karar vermenizi öneririm.

Ayrıca çok ses çıkarıyorlar, ya birbirlerine çarpıp duruyorlar yada teraryumun kenarlarına tırnaklarını sürtüyorlar. :)

Mümkün olduğunca geniş bir teraryum hazırlamak gerekli, zemin maddesi (talaş) ya da toprak düzenli değiştirilmeli yoksa koku oluyor. Su kaplumbağasında olduğu gibi Uvb lamba gerekli yine. Eğer yavruyken besleyecekseniz kış uykusuna yatırılması önerilmiyor, 26-27 derecede tutarsanız bulunduğu ortamı kafi gelir. Bunu spot lambalar yardımıyla sağlayabilirsiniz. Altına girebileceği bir mağara gerekli, karanlıkta uyumayı seviyorlar. Sığ bir su kabı koyun, içine girip çıkıp yıkanıyorlar gözlemlediğim kadarıyla, su içtiklerini görmedim hiç :)

Beslenmesine gelince su kaplumbağısndaki gibi protein ağırlıklı değil tamamen yeşillik ağırlıklı besleniyorlar. Karahindiba temel besinleri. Marulu çok seviyorlar. Salatalık, çilek, üzüm, asma yaprağı, lahana yerlerken gördüm bizzat. Piyasada da kara kaplumbağaları için yemler mevcut. Kalsiyum ve d3 vitamin takviyesi de yapmak gerekiyor.

Güneşlendirmekte gerekiyor, kabuklaarının yumuşamasını engelliyor güneş.

Bir de kaplumbağayı doğadan alıp besleyecekseniz aman diyeyim kenelere dikkat. Bacakların iç kısmında, kabuğa çektiği yerde bolca yerleşebiliyorlar, bir pens yada cımbız yardımıyla çıkarılabilir ama sonrasında bakım yapılması gerekir mi bilemiyorum. Çıkarma işlemini yaparken dikkatli olun keneyi parçalamamaya dikkat edin ve kendinizden mümkün mertebe uzak tutun. Kullandığınız pensi yada cımbızı dezenfekte edin. Zaten teraryumda bakacağınızdan bir daha kene görülmez.

www.turtleturk.com besleme hakkındaki zorlukları doğru besleme koşullarını bu siteden öğrenebilirsiniz.

Bacaklar kısa, tavuğa benziyor, uçamıyor. Galliformes (Tavuksular) takımından Kırmızı altın sülün olduğunu düşünüyorum.

bunlara benziyorsa altın sülün.
www.google.com.tr

manisa seyahat ile gidip gelebilirsin. arayıp ayrıntılı bilgi almanı tavsiye ederim.

İkinci öğretimseniz özel servisleri (en azından geç çıktığınız derslerde strese girmiyorsunuz servis kaçtı mı acaba diye), yok örgün öğretimim diyorsanız manisa seyahati kullanmanı öneririm.

İktisat Fak. okuyacaksanız geliş gidişler daha rahat, en azından dersten çıkınca okulun cadde karşısından manisa seyahate biner gidersin Bornovaya.

Manisa Seyahat : www.manisaseyahat.com
Özel servislerden birinin sitesi de şu: ozelspil.com

Muradiye kampüsünde servisi beklemek durumundasın her daim. 11-13-14-17-19-21-23:00'da olmak üzere 2 saatte bir araba kalkıyor çoğu semte (Manisa Seyahat için bu dediklerim) Özel servislerin saatlerinde değişiklik olabiliyor. Manisa seyahat geçen dönem 5 tl idi. Özel servislerin fiyatı değişken.

Yeni başladığınızı düşündüğümden okula kayda gittiğinizde bir sürü servisle görüşebilirsiniz, genellikle kayıt dönemi danışma masaları açıyorlar.

Biyoloji bölümü binası. Manisa kavşağı tarafından girersen kampüse daha yakın.

Lie with Me

İçin aynı yorumu yapan bir arkadaşım vardı. Olabilir mi?

"Türkiye'de üç türü bulunur. Bunlar, Alman hamam böceği (Blattella germanica), Doğu hamam böceği (Blatta orientalis) ile Amerikan hamam böceği (Periplaneta americana)'dir. Bunlardan Doğu hamam böceği Türkiye'nin yerli böceğidir ve sık sık karafatma (Blaps spp.) ile karıştırılmaktadır."

Yazmakta vikipedide. Aslında belki fotoğraflarını koyarsanız daha çok bilgi alabilirsiniz.

her hamamböceği gördüğünde sinir krizleri geçiren bir insan olarak yılların tecrübesiyle yazıyorum;

rutubetsiz biyerde tuttunsa ondan ölmüşlerdir hocam. bu allahsızlar çok seviyolar rutubeti, bize nefes neyse onlara rutubet o anladığım kadarıyla.
herhangi bir yiyeceğe hayır diyeceklerini sanmıyorum ayrıca..

das.org.tr

Yukarda verdiğim pdf'e göz atmanızda yarar var. Yaygın görülen türleri ayırt edebileceğiniz küçük farklılıkları vermişler.

mahmut çelik

Teşekkürler.. özellikle pdf çok işime yarayacak gibi görünüyor. fotoğraflarını çekecek bir makinem yok. Ancak edinmem gerekecek sanırım.

Ha bir de fotolardan bakınca bendekilerin Periplaneta americana (Amerikan hamam böceği) olduğunu farkettim.

peki nerde yakaladınız bu böcükleri. ya sahipli böcükse.

Rutubet sağlamadıysan ondan ölmüş olabilirler. Ama suyun içinde boğulmamaları da önemli. Boğulmasınlar diye elyaf, sünger gibi bişey koy su kabının üstüne. Teraryumlardaki canlılara canlı yem üretenler genelde böyle yapıyo. Ben de beslenme konusunda herhangi bişeye hayır diyeceklerini sanmıyorum. Ekmeğin püsküütün yanında sebze takviyesi yaparsın arada böcüklere.

@fukka Kendi evimdelerdi. Böyle yaklaşık bir ay arayla falan biri görünür oluyorlar. sahipsizler sanırım. araştırma bittikten sonra salıverecem zaten. ama eve salmam sanırım. tepelik nemli bir yere bırakırım.

@wrench ıslak sünger müthiş fikir. hemen uygulamaya geçiyorum.

@isviçreli, o toplama kampı hakkında bilgi edinmeye çalışıyorum şimdi. tam olarak kastettim buydu, evet.
@mor oje, sağolasın. şu an yazdığın her yer yabancı, ama yürürken aklıma gelirsin :) netten teker teker bakıyorum yazdığım yerlere..

artık içerisinde yenilenmemiş hiçbir şey kalmamış gerçi ama anne frank'ın evi de ilgini çekebilir nazi kamplarıyla ilgileniyorsan. hikayesini birebir görmüş olursun onun da.

(bkz: red light district)

@demetrius, fuhuş bölgesi diyor oraya? bağyan kişiyim ben, çok işim olmaz. gezi, sanat falan gibi bakmıştım ama..

yok aynı zamanda turistik bir yer. ben çok ilginç buldum (bir bayan olarak), bakış açınıza bağlı.

ha pardon, ben de takılma amaçlı yazdınız sanmıştım :)
sağolasın o zaman :) ekliyorum listeye.

size "ice bar var çok güzel mutlaka görmelisin" derlerse gitme sakın hiçbir esprisi yok üstüne bir de 15euro =)

ayrıca red light da bir bayan olarak da gayet görülesi bir yer =) çift şeklinde hatta çocuklu aileler falan da geziyor :D:D:d

benim için de wok to go'dan yemek yiyin madem =)))))

Kardeşimle beraber ekim ayında gitmeyi plandığımız için biraz araştırmıştık. Şöyle bir link bulduk, güzelde bilgi vermiş, görmediyseniz ilgilinizi çeker.

carriemeldrops.blogspot.com

anna frank's museum var. kızın ailesi ile birlikte sığındığı ev, ona gidebilirsin. bir de torture museum var o da gerçekren ilginç, işkence tarihi üzerine bi çok şey görüyorsun.

Doktora görünmekte fayda var. Şahsen yetenekli olduğumdan mütevellit, bir basketbol topuyla serçe parmağımı kırmışlığım var. Yani kırık, çatlak olabilir, doktora ggörünün bence.

Geçmiş olsun.

kuzenime de aynı şey oldu. şiştir geçer dedik meğer kırılmış.

(git: 145862)

montla?:)

hocam ilk gün buz yapıyosun şişmesin daha fazla diye...baktın şişme durdu (ama ilk gün bi geçsin) sıcak (ılık-sıcak arası işte) suyla masaj yapar gibi ovuyosun parmagı yalnız fazla bastırma oynatma.

beni geceleri uykumdan ettiği çok olmuştur bu mal şişliğin, gece kalkıp sıcak su yapardım öyle uyurdum...hatta bi kabın içinde su getirirdim odaya elimi onun içine koyup uyumaya çalışırdım. bir haftada geçer.

parmak deforme olabilir biraz (iyileştikten sonra anlarsın) inşallah olmaz.

kırık ihtimaline karşi da bi doktora git derim...kişiliğine de bağlı olarak bi süre sonra acısına alışabilirsin, kırık varsa yanlış kaynar falan kesin gitmek lazım. kırık olsa duramazsın diyenleri de pek takma.

doktora gidin rontgen cekilecek. aynı olay yüzünden 1 ay kolum alcıda kaldı seneler once.

çok geçmiş olsun

civcivin gözleri olabilir.

civcivin gözü :P
vay be 3 sn farkla kaybetmişim hehe :P

bir daha yumurtadan soğutan bir cevabı var.
www.thepoultrysite.com

hatta: Does a blood spot mean an egg is contaminated?
No. You can’t see bacteria with the naked eye. Blood or meat spots are occasionally found on an egg yolk and are merely an error on the part of the hen. They’re caused by the rupture of a blood vessel on the yolk surface when it’s being formed or by a similar accident in the wall of the oviduct. Most eggs with blood spots are detected by electronic spotters and never reach the market. But, even with mass scanners, it’s impossible to catch them all. Both chemically and nutritionally, eggs with blood spots are fit to eat. You can remove the spot with the tip of a knife, if you wish.

Gelişmekte olan bir embriyo olması muhtemeldir.

valla bana da horozun dölünden artıklar dedilerdi uzun yıllar inanmıştım

yediğimiz yumurtalar döllenmemiş yumurtalar değil midir efenim? ben mi yanlış biliyorum?

yumurtanın nerden geldiğine bağlı. pek ala bi civciv adayı olabilir ;)

edit: nerden geldiğine bağlı derken; bi üstteki cevaba atfen, döllenmiş de olabilir manasında.

old timer böyle bir zorunluluk yok.
marketten alınan yumurtaları kuluçkaya yatıran (sanıyorum) bir ingilizin nurtopu gibi civcivleri oldu :) hatta içinde can olan bu yumurtalar ne kadar iğrenç ve kötü gelse de aslında çok daha faydalı, maalesef :P

Ben de merak ettim, Gedik Flora sitesini buldum: www.gullini.com

Altta nasıl satın alabilirim kısmısı var ve Anadolu Yakası'na ait bir telefon numarası verilmiş.

en.wikipedia.org

"likapa, ligarba, kaskanaka, çela, morsvi, lifos, çalı çileği, ayı üzümü, çoban üzümü" gibi adlarını vermekte vikipedi.

Likapa diye googleda aratınca çokça sonuç geliyor. Muhtemeln bu adla sorarsanız aktarlara bilgi alabilirsiniz belki.

Ayrıca şöyle bir link bulabildim.

www.karspazari.com

ilk resim muhtemelen saçma sapan kurutma yontemleri yuzunden o hale gelen cinsten, en azından istanbuldaki aktarlarda falan öyle. 2.resimdeki haliyle rize'de üretilir, vakti de gelmiştir ya da yakındır. likapa adıyla rize yoresinde bilinir, ordan tazesini sipariş edebilirsiniz, gugıl amcanın yardımıyla.
hehe bu arada ayıların cok sevidği bir yemiştir, rizeyle alakalı bi programda izlemiştim.

istanbulda kuruyemişçilerde yaban mersini denen şey kesinlikle kızılcık yani cranberry. gerçek yaban mersini kurusu istanbulda pek görmedim yurtdışında dried blueberry die bulabilirsin ama kilosu en az 25 dolar a gelir + shipping ki bir bulduğum site tr a shipping yok demişti.
sahibinden.com ve gittigidiyor.com da satan adamlar var.
www.iherb.com
ben netten bu ürünü almıştım, çok güzel, şu an yok ama ilerde belki yine olur. hem ekstra su koyup meyve suyu yapınca çok güzeldi, hem de salatalarda mükemmeldi.

İlk fotoğraftaki yaban mersini değil. Büyükşehirde yaşıyorsanız bazı süpermarketlerde bulabilirsiniz. Ankara'da Real'de bulunabilir mesela. İstanbul'da Macrocenter'larda da var. Rize'de reçeli yapılıyor, ama satıldığını görmedim.

100 gramına 25-30 TL istemeleri mümkün.

istinye park'taki malatya pazarında gördüm ve hatta tattım ben. daha az şekerli ve kilosu oldukça pahalıydı. ama var, bilginiz olsun. :)

Turkce isimlerde tutarsizlik var, bircok yerde karsiniza cikar. Bazi yerde cranberry'ye yabanmersini deniyor, baska yerlerde blueberry'ye.

sol üst köşedeki download linki orjinal pdf nin bulundugu adresten yüklemeyi deniyor googledan değil ve malesef o site de uçmuş durumda.

of öyleymiş.. copy-paste yapmayı denedim ama, görselleri kopyalamadı.

evet htmlden kopyalak istedim grafikler yok onda da :/

sağol yine de

Görsellere geldiğinizde resmi kaydet dediğinizde bütün sayfayı kaydediyor. Picture manager filan kullanarak istediğiniz grafiği kırpıp kullanabiliyorsunuz.

Albrecht Dürer'in Praying Hands'i olabilir mi acaba?
commons.wikimedia.org:Albrecht_Dürer_Betende_Hände.jpg

yo, hayır bu değil, benim aradığım resimde çizilen eller çalışmaktan dolayı nasırlaşmış ve artık nazikliğini yitirmiş olan eller,

aaaa! yeni mi türedi? (bkz: seboreik dermatit) olsa gerek. doğru dermatoloğa. oynama sakın onlarla. azarlar, çıldırırlar, sinirlenirler, saldırırlar vuuuu. dermatolog evet. sen bi şey yapma yani, en fazla şampuan kullan hassas deriler için olan kaliteli bi şeylerden.

seboreik dermatit ile aynı sey mi bilmiyorum ama saç derisi egzaması da olabilir. eger yıkamadan sonra bile hemen kepeklenme ve genelde aynı yerde oluyorsa bu kabuklanmalar, bence odur. ve losyoları, ilaçlarıyla cok rahatlatıyor.

Seboreikliler klübü filan kuralım artık. :) Dermatoloğa danışın hemen. Yalnız öyle pekte tedavi edilebilen bir şey değil sağolsun. Ya da bende işe yaramıyor bilemeyeceğim. Deride yaramsı görüntüler oluyor, siz oynadıkça kabuk kabuk dökülüyor. Kaşınıyor, kaşıdıkça daha beter oluyor. Nacizane önerim mümkün olduğunda kaşımayın, kaşıdıkça görüntü de çirkinleşiyor.

Edit: Geçmiş olsun demekte lazım.

saç egzaması. çözümü yok ancak düzenli kullanlan losyon ve şampuanlarla filan sakinleştirilebiliyor bu olay. sakal varsa orada, hatta kaşlarda bile çıkabiliyor bu saçma sepelek iş. tedavi edilmezse saç kaybı kaçınılmaz oluyor orası daha da kötü. (travmatik ölçülerde yaşıyorum oradan biliyorum :))
her insanın ihtiyacı olan tedavi dozajı farklı olduğundan dermatolog en iyi kararı verir. saç yapınıza, kafa derinize göre ph değeri uygun olan bir şampuan verecektir muhtemelen, bir-iki tane de losyon ile rahatlayabilirsin büyük ölçüde.

Şu zamana kadar yardım eden hiç bir yazar benden ücret talep etmedi. Okulda bulunduğum zamanlar ben de göz atıp, okulun veri tabanından elde edebildiğim makaleleri yollamaktayım.

sözlükte makale için para isteyeni ilk defa bugün duydum.

rencide etmeli

Amacından saptırmışlar, siz alet olmayın.

İyiymiş :) Sırf sizin için indirdiyse aptallık etmiş çünkü birileri mutlaka bulup bedava olarak yollayacaktır.

Bugüne kadar ne ben kimseden para istedim, ne de benden isteyen oldu. O arkadaş kimse açıkla bence, rencide edelim gerçekten.

sözlük kurallarına göre, mesajları yazarın izni olmadan açıklayamazsınız.

konu nedir?

İlgili tezlerin sahiplerine ya da danışmanlarına mail atıp, uygun dille teze ulaşamadıgınızı belirtirseniz yardımcı olabilirler gibi geliyor, denemekte fayda var bence.
Bir de çalışma alanınızı yazarsanız daha rahat yardımcı olunabilir diye düşünüyorum. Kolay gelsin.

Konuyu "Internet Marketing" diye genelleyebiliriz kısaca..

İlle o dökümanlara ulaşmak durumunda da değilim aslında, nasıl yapılır akademik döküman taraması, nerelere bakmalıyım, ne yapmalıyım aydınlatılmaya ihtiyacım var sanırım biraz

desem ki benim bitirme projemde online marketing?

cok iddiali bir calisma degil ama finans sektorunun banka ayagini inceleyen bir calisma...isime yarar dersen bi bakarim bulmaya calisirim. evet bi garibim bitirme projemi saklamiyorum:P

Ben işin biraz daha sosyal ağlar, bloglar, viral vb. boyutunu incelemeyi planlıyorum ama hem proje için, hem de işimden dolayı kişisel merak nedeniyle işime yarayabilir projeniz.. zahmet olmazsa ve bulabilirseniz çok sevinirim gerçekten :)

gonderttim, 1 tanede bonus var en azindan sekil sartlari konusunda yardimci olur.

kayıt yaptırdıktan sonra hemen hemen tüm dökümanlara erişebiliyordu diye hatırlıyorum

bir bölümü erişime açık bir bölümü kapalıdır.
erişime açık olanları siteye kayıt olarak,
kapalı olanları yazarından isteyerek/kütüphaneden fotokopi çektirerek edinebilirsiniz.

Odaların düzenlediği eğitimlere katılarak (lpg istasyonlarında sorumlu müdür, bilirkişi, etc..) sertifika alıp bunları pekte mesai harcamadan icrâ edebilirsiniz.

durum değişmediyse, okulun burs vermesi lazım belli sayıda öğrenciye, ben aldım nitekim. enstitünüze bi sorun yardımcı olurlar kanaatindeyim.

ortalamanız 3.00'ın üstündeyse tübitak bursuna başvurun. gayet tatmin edicidir.

@huan Sorumlu müdürlük çok sorumluluk isyeten ve part time gibş yapılacak bir iş değil.Ben o eğitimleri aldım bi dönem de çalıştım Sm olarak.Sürerli takip isteyen mesuliyeti çok fazla olan bi meslek.fabrikanın tüm düzeninden sen sorumlu oluyorsun.

@anestezik hangi üniversiteden aldın bursunu?ne şartları istediler senden.Not oratlamasıdır şudur budur ?

abant izzet baysal üniversitesi'nde yaptım y.lisansımı. hiçbir şart istemediler (anne-baba maaş bordrosu istediler mi tam hatırlamıyorum), ilk dönem başvurduk (ortada not yoktu)bazı arkadaşlarla ve hepimize çıktı.

benim bölüm kimya değil bu arada ama bölümlere göre bi değişiklik olduğunu sanmıyorum.

anestizik'in yazdığı doğru. bildiğim kadarıyla her enstitünün belli sayıda öğrenci kontenjanı var, basvuru yapılıyor. yanlış hatırlamıyorsam eğer bu basvurular kyk'ya iletiliyor. eğer ebeveynlerde vergi mükellefi olan filan yoksa büyük ihtimal kabul ediliyor. biz 5-6 arkadaş basvuru yapmıstık, sadece 1 kişiye burs çıkmamıştı.
ayrıca danışman hocanız tubitak projesi verirse ve sizi de bursiyer olarak yazarsa bildigim kadarıyla gayet iyi bir burs alıyor öğrenciler bu durumda.