arayacağın yerin türkiye olacağını varsayarak;
yurt dışı kullanım paketi.

çıkmadan önce telefonunu yurt dışına açtırmayı da sakın unutma!

yenikapı'dan binilmiyor ki feribota. harem'di galiba oranın adı tam emin değilim ama yenikapı değil kesinlikle.

bursa'nın karşısından biniliyor izmit'e doğru gideceksiniz. şuanda ismini hatırlayamadım. ama yenikapıdan da haremdende binilmiyor.

feribota gebze eskihisar dan geçiyor olabilirler.

eskihisar'dan topçulara geçiyorsunuz

şifreni değiştirmelisin.

settings>apps>revoke access.

bir sürü şey var. hepsini mi kapatayım?

şüpheli olanları. hatta alayını kapat gitsin. o app'lerin senin hesabına birini takip ettirme, spam tweet atma gibi yetkileri var.

saçma sapan ne varsa kapatın o listede. onlar yapıyor.

bioder

kadın kuaförleri yüz için sir ağda kullanıyor. ne kullanırsan kullan ilk önce ufak bir bölgede dene. alerjik reaksiyon gösterip göstermediğini gözlemlemek en iyisi olcaktır.

bioder köpük mü krem mi kullanayım.. be
irde minoxil çıkarmış işe yarar mı acaba..

(bkz: hamam otu)

hamamotu doktorlar tarafından kesinlikle önerilmiyor.. çok kullanıldığında kanser yapıyor imiş, ayrıca içinde kükürt ve arsenik olduğu için solunumda bile adamı öldürebiliyormuş

weet, lapiden.

Türkiyedeki fiyatların eurolusunu al, 10 liralık yemek 10 euro, ama alkol bize oranla ucuz, hatta bayağı ucuz...

ispanyada 33'lük bira markette 50 cent sokakata 1 euro barda 1,5-3 euro arası.

yiyecekler de 3 eurodan başlıyo 15'e kadar mekanına göre. fakir iki kişi carrefour'dan 1 euro'ya salam, 1 küsür euroya kaşar ve 1 euroya 2 hayvan gibi baget alıp içini doldurabilir.

ispanya yı bu sene yakından göreceğim ama italya biraz pahalıydı. turistik yerlerde özellikle su pahalı. italya da sandeviç tarzı yiyecekler var gerçekten güzeller. dondurma zaten nefis.

gecen sene ispanyada 1 paella 1 litre sangria turistik mekanda 40 euro civariydi.

puerda de sol (madrid) ara sokaklarina gidersen kisi basi 10 euroya 1 sise sarabi dahil tapascilari bulursun.

barcelona la rampla uzerinde ki eski bi halk pazari var mercado bilmem ne orda deniz urunlerini pisirip onune getiriyorlar cok lezzetli 2 kisi icki dahil 50 euro.

kisaca tavsiyem turistik mekanlardanlardan uzaklasin hem fiyat duser hem de lezzet artar.

italyayi bilmiyorum.

Spesifik olarak bilmiyorum ama bu yaz gideceğim yeri burdan buldum:

www.tatilsepeti.com

antalya da daha çok alman rus ağırlıklı turist ağırlar. türklerin çok gittiği yerlerde indirim olur.

sağ tıklayıp " bu kişiye çevrimdışı görün" derseniz engellemiş oluyorsunuz.

hotmail- msn- kişiler - erişim
sonra da erişimi kısıtla yapabilirsin.

youtube a bisi oldu video açmıyor

ben de açılıyor.

ilgilendiğin için teşekkürler!

ennio morricone - chi mai

atabilirsin. problem olmaz.

süt içmeyi de dene. kimi mideleri sakinleştirici etkisi vardır.

tek seferde 4 tane atmak zorunda kaldığımı hatırlıyorum. bir şey olmamıştı.

bildiğin karbonat. bir şey olmaz.

günde max. 16 tablet, tek seferde 2 tane olabilir.

yogurt ye en guzeli

yogurt ye en guzeli

sabah aç karnina 1 lansor at dua edersin bana

mısır a gitmek için hem mevsim ve hem de oranın güvenlik şartları pek uygun değil. klasik mısır turu için nisan ayına kadar yapılması daha uygundur. malum kum fırtınası.

başka ülkelere gitmeyi düşünebilirsiniz.

Naturelist +1

Sen de görmüşsün zaten Mısır turları yaz aylarında satılmıyor pek. Mart-Nisan-Mayıs aylarını düşünebilirsin illa Mısır olacaksa.

Anladım. Tur azlığını hava durumundan ziyade oradaki siyasi atmosfere bağlamıştım. Ortamın da turistik amaçlı ziyaretler için çok kötü olduğunu düşünmüyordum açıkçası. Ama görünen o ki hem hava hem de siyasi şartlar normale dönene kadar Mısır turunu ertelemekte yarar var. Yanıtlarınız için teşekkür ederim.

az da olsa tavuk olsun içinde, bir de ayran alayım ben, açık.

soğanları fazla öldürme. biraz çiğ kalsın. eğer koyacaksan tabi..

Kultur mantari kullanmamaktan baslayabilirsin :)

Taze yoksa kuru kekik/nane.

kırmızı biber yeşil biberleri de soğan ile kavur. tavuk eti çok yakışır, pişirince tere otu ekle. afiyet olsun!

içinde tavuk olursa o mantar sote olmaz. mantarın tadını ölesiye hissedeyim diyorsan kullanacağın 3 şey var. kırmızı taze biber, mantar ve soğan. ince ince doğra ve ye. karabiber ve tuzu unutma.

başka bir versiyon domates soğan, mantar, sivri biber kullarak yapılanı. istediğini dene

çok az fesleğen, taze olanı makbuldür. ama çok azıcık atman lazım, fazla atarsan sadece fesleğen tadı alırsın.

bana da aynısını yapmıştı doktor sanırım astigmatınız düşük olduğu içindir. Yoksa daha da pahalı oluyor astigmatta olunca lenslerde

astimatım var 10 senedir astimatsız kullanıyorum. bir şey kaybetmiyorsun merak etme.

gözlükçü ne bilirmiş? doktor'un açıklaması lağzım gerekmez mi böyle şeyleri?
bende de astigmat var ve bana da astigmatsız almam gerektiğini söylemişti doktor.
benim gözlerde, miyopi alıp başını taaa çin'e kadar gittiği için astigmat olmuyormuş o kadar büyük dereceli lenslerde.
gerçi, şimdi bunları yazarken, reçeteden gözüme ilişti de, senin derecelerin hiçte ileri değil.

astigmatın 0,75'ten büyükse torik veriyorlar.

Optisyen bana Acuvue oasys önerdi. Şuradan baktığımda ise(www.lensmarket.com) oasys için Bc=8.4 yazıyor. Benim gözler ise 8.7 ve 8.9. Bu önemli bir şey mi?

valla gözlükçü genelde anlıyor o işlerden ve biliyor çünkü bakkal değil o adamlar optisyen. doktor raporu sadece senin gözünün durumunu gösterir, optik çözümler gözlükçünün işidir. sen dinle gözlükçüyü (eğer sağlam bir adamsa tabi).

8.4 olan gözün çapıdır.

astigmatsız lens neymiş? merak ettim. miyop gözler için mi lens verilecek?

dün çok içmek? gün içinde fazla kahve içmek?

sinir sıkışması olabilir.

ben kendimi bildim bileli ellerim/bacaklarım titriyor ara ara. parkinson mu diye düşündüm bile bir ara. fakat alakası yokmuş. sonradan fark ettim ki, kaslarımı zorladığımda ya da farkında olmadan gece üzerine yattığımda falan ertesi gün böyle titremeler olabiliyor. sende de benzer bir şey olabilir bence.

ben yine de bir doktora danış derim. olmadı, internetten araştırma yap. bizim yorumlarımız (aramızdan bir doktor çıkıp 'açılın ben doktorum' demediği sürece) en fazla fikir verir sana. doğru tanıyı koymaz.

@ minguinho: kahve içmem, dün de iki kadeh şarap içtim ki benim için gayet normal. diyorum ya herşey normal, yorgun falan olsam zaten umursamayacağım..

@ deckard: almanya'dayım, o yüzden burda soruyorum :-/ burda doktor işleri zor :(

Terleme,uykuya dalmada zorlukta varsa hipertroid olabilir.

sigaradan da olabilir

daha aydınlık olan pencereye geçiş yapıyorlar, orada da ölüyorlar ne yazık ki.

ışığa uçar bütün kelebekler:)

yeşil pasaportun varken idata'ya ne hacet? yamulmuyorsam idata'yla falan uğraşmana gerek yok.

tekrar al, kafan rahat olur. evrakları elden dolaştırırsan bir günde yaparsın.

@schopenowski, yeşil yok hacı. 15 senelik örtmenlere veriyorlar galiba onu, benim 3 daha.

@naturelist, elden dolaştırarak 1 haftada aldım hacı, o kadar bekleyemem artık. milli eğitim müdürü yerinde olmuyor, imzaladığında mesai bitiyor, ertesi gün kaymakama gidiyorsun, iki gün gelmiyor falan. çıldırıyo insan. bence bişey olmaz. evet evet olmaz. ühüüü.

kayıtlara geçmesi açısından:

dilekçe yazdım. vizemi aldım. zaa xD

klişe olacak ama "şükretmek" diyebilirim; sağlığıma, kafamın çalışmasına, aileme, daha önce üstesinden gelebildiğim şeylere, bundan sonra da bir umut başarabilecek olmama.
bir de yürürüm, yürümek iyi gelir.

uyurum.
uyanıp türk kahvesi+sigara yaparım
yine uyurum
yine uyurum

bir şeyi bahane eder ağlarım. çok iyi geliyor.

yürürüm, yürürüm.
bulunduğum ortamı değiştiririm. tabii ki yola çıkmadan bir parça da yolluk çikolatayı yolluk niyetine ağzıma atarım.

çok vahim durumlardaysa kötü durumu değiştiremiyorsam ağlarım. yakın bir arkadaşımı ararım bir de ona anlatırken ağlarım.

online satin alabilecegin bir seyler ara... uzun uzun özelliklerini fln incele, en iyisini bulmaya calis.. kendini kaptirabilirsen ne ala.. biraz soluklanirsin..
cok fenaysa, uyu..

kendime biraz süre veririm, mesela bir gün boyunca istedigim kadar drama yapabilirim, acıklı film mi izlenecek, vaylar bana diye agıt mı yapılacak bunları yaparım ve biter. sonra acı gecmiyor tabii, ama en azından normal hayata donebiliyorsunuz kısmen.

icip icip uyuyorum, sonra alkolun depresif etkisi yuzunden iyice agd olunca silkinip ise guce bakiyorum, o olmazsa sarmazsa bilgisayar oyunu, kitap mitap, kafami canimi sikan seyden alacak seylere sariyorum. cok cozmese de idare ediyor. cevremde hic arkadasim yok, butun dertlerimi kendi kendime halletmeye calisiyorum, en etkili yontem yukarida anlattigim gibi. yalniz basima halledemezsem, cevremde baska birileri olsun, kafami dagitsin dersem orospu tutuyorum, iciyorum, zirliyorum hatuna (gerci lisan problemi yuzunden pek anlamiyolar ne dedigimi ama olsun oylesi daha iyi), sikisiyorum, o da icimi ferahlatiyo az biraz.

arkadaşım yaptırmıştı. malzemeyi sürüp kurutmayla (adını bilmiyorum:D) ısı vermişlerdi.

şu kafaya geçen çılgın alet di mi, ben de bundan korkuyordum :D

kadınlar kulübünde kuafördeki işlemleri evde kendileri yapan çok acayip ablalar var.

yukarıdaki sepete takılan limon kokusu veren şeyler var hipermarketten 1 tl'ye almıştık sadece kokuyu engellemek istiyorsan bu bir çözüm olabilir

bulaşık makinesini temizlemeyi sağlayan deterjanlar var, onlardan kullan.

kullanım sıklığına göre ortalama 2 ayda bir makineyi boş çalıştırın, kendini temizlesin.

filitrede yemek artıkları felan birikip çürümeye başlamış olmasın, filitreyi kontrol ediyor musunu?

(bkz: mcdonald's)
dünyanın her yerinde mevcut. en kötü ihtimal ihtiyacınızı oradan giderirsiniz.

bavulda kuru gıdalar için bir sorun çıkacağını da sanmıyorum.

bence pek bir sey goturme illaki international urunlerin satildigi bir market vardir.
ben bugune kdaar hep aldim hep de niye bunlari tasidim diye pisman oldum bir dah almiycam yanima hicbir sey.

hazır çorba hayat kurtarır. 10 paket al.

@anonim yazar, et yeme derdinde değilim de, şöyle bi durum var gibi www.eksisozluk.com

@nekodunlangafana, herkes aç kalırsın diyince insan bi stok yapma ihtiyacı duyuyor. avrupa olsa +1

ben nereye gidersem gideyim mutlaka konserveyi bavuluma koyuyorum, ne olur ne olmaz. atıştırmalık kraker mutlaka çantamda oluyor; pis boğaz mıyım neyim:D

hindistan da nerede kalacağını ve ne tür bir gezi programın olduğunu bilmiyorum. ben hindistan'a gitmeye hiç niyetlenmedim, temizlik sorunu hala oraya gitmeme engel. giden arkadaşım her gün için bir kıyafet götürüp akşam giydiği o kıyafeti atmış.

@naturelist, en iyisini yapıyosun kraker+1, ama ben konserveden şüpheleniyorum. özellikle yerel uçuşlarda almazlar umarım. hindistan asya'da başlamak için güzel bi nokta gibi geldi bana, pisliğin içindeki temizliğe şahit olucam, vuu! :P

ben de tek kullanımlık t.shirt olayındayım ama dediğim gibi asıl derdim yemek :)

Hindistanda nereye gideceksin? New delhide janpath diye bir carsi var orada mcdonalds ve pizzaci var. Normal tavuk burgerlwrini yiyebilirsin digerleri asiri baharatli. Agrada ise bu tur yerleri bulmak zor. Yanina galeta etinin kizarmis ekmeklerini ve krem pwynir alabilirsin. Havaalaninda sikinti cikmiyor

@zenc sana pm atabiliyor muyum, öyleyse atabilir miyim? (:

Ben attim pm sana karşim

abd ye yiyecek sokmak yasaktır. yakalanırsanız yiyeceğiniz çöpe gidiyor.

el bagajı+laptop çantasına izin var. benim büyük laptop çantama kıyafet de tepiştirdiğim olmadı değil şimdi.

Yiyecek içecek sokmak başınıza dert açabilir. Zaten bu son kısıtlamalardan sonra uçaklara o tarz şeylerin girmesi yasaklandı diye biliyorum bir de ekstradan ABD'nin bu konuda yasakları vardır. Ama belki uçak inmeden önce bilgi formu dağıtıyorlarsa onda bildirebilirsiniz.
Discovery channelda yayınlanan borderline security isimli programda avustralyaya yiyecek içecek ancak uçuşta dağıtılan kartlarda bildirilirse sokulabiliyordu onun dışında para cezası falan varmış.

bende direk sirt cantasi var laptop cantasi olarak. ama bilgisayari goturmeyi planlamiyorum cok vaktimi yer diye. orda elemanlar; noluyoruz genc dese ben de laptop cantam desem acip gostermek gerekir heralde bir de hos olmaz gibi, evet :)

@skywalker peki bahsettiginiz bu olay ucagin ici mi yoksa bagaj kismi icin mi?

yiyecek sokmak yasak abd'ye, ozellikle et ve sut urunleri konusunda ekstra hassaslar. zaten ucakta yesil bir form verip yaninizda yiyecek veya icecek getirdiniz mi diye soracaklar. ayrica pasaport kontrolunde duran adamda cok buyuk olasilikla o yesil forma baktiktan sonra soracaktir. yanimda yiyecek yok demekte ozgursunuz ama bavul kontrolunde yakalarlarsa ceza kesiyorlar, sikinti cikariyorlar. is biraz sansa kaliyor, hicbir sey sormayip direk pasaport kontrolunden cikadabilirsiniz ya da bavulunuzu kontrolde edebilirler. ben farkinda olmadan iki uc defa sucuk sokmusum, sagolsun annemler atmislar bavula benim haberim olmadan. ama yakalansam dayarlardi cezayi. yine sansini deneyip gida sokan insan da var epey ama soyledigim gibi biraz sans isi, bir de kapali kutuda oldugu surece sekerleme veya cukulata tarzi gidalara pek ses cikarmiyorlar. bulguru tarhanayi bilemicem. bir de son olarak gida getireceksiniz bunlarin hepsini teslim edeceginiz bagajda olsun, el bagajina hicbir gida koymayin, yuzde bin cope gider.

@freekara depresyondan son saniye cevirdin resmen :)

herkese cevaplari icin de ayrica tesekkur ediyorum

sırt çantasıyla binebilirsin belirli kiloyu aşmadıkça. yiyecek sakat iş. sıvının da hertürlüsü yasak zaten.

git git. istanbulda yaşayan biri için çok anormal bir yer değil. bildiğin aksaray hatta. ucuz alışveriş yaparsın hem bir de gitmişken pizza napolitana ye..

2 kez gittim 2sinde de başıma bir iş gelmedi. azıcık çantaya ceplere dikkat et yeter.

bundan 5 yıl önce gitmiştim. gerçekten italya daki tüm çarpılmış arabalar burda. şehir merkezinde polis otoları oldukça çoktu. uyanık olmakta fayda var:)

istanbulluysan hiçbişey olmaz

Karaköy, Tarlabaşı gibi semtleri var, türlü türlü insanları, her tarafı çarpılmış arabaları ve çöp yığınları ve her yerden görünen Vezüv manzarası var. Çok şükür ki bizim başımıza gasp ya da rahatsız edici bir olay gelmedi. Şimdi olsa yine giderdim diyorum, hala özlerim oraları çünkü. İtalya'nın geri kalanına pek benzemez ama. Kendine mukayyet ol ve tadını çıkar :)

toplu taşıma mı kullanacaksın özel araç mı?

ilk gidişte toplu taşıma kullanacağım ama bana servisle yolun ne kadar sürdüğü bilgisi de lazım

esenler den gebzekoop ile git. çok fazla indi bindi yapmamış olursun diye düşünüyorum. turkcell ofisi nin gebze nin dışında olma ihtimali de var.

turkcell serbest bölgede tübitak marmara araştırma merkezinin olduğu yerde otogara yakınmış

bence okuyacağın bölüme göre değişir.

hangi bölüm?

iletişim

şehir olarak mı bölüm olarak mı?

ikisi de çok güzel. ama bence izmir bi tık önde.

imza izmirli, eskişehir'de öğrenci.

wartzay ikisinin birleşimi

Ege'nin iletişim bölümü hakkında o kadar bilgim yok ama Anadolu'nun ilitişim bölümünün iyi olduğunu söylüyorlar. Şehir seçimi için de nereli olduğuna göre de değişir diyeyim. Denizi olan bir şehirdensen hiç sana göre değil bence. Bir de çok ufak bir yer hoca 6 ay içinde biter gider! Ama bir o kadar da pahalı. Soğuğu da cabası! Bi' hatırladım yine tiskindim vallahi, boş ver sen İzmir'e git!

eskişehiri bir arastır derim..en iyi iletişim fakültelerinden biridir hele reklamcılık ve halkla ilişkiler okuyacaksan eskişehir derim ben

kıyas yapmayalım. tek başına eskişehiri düşünelim. bence dışardan gayet iyi görünüyo. şehir zaten güzel. anadolu iletişim de dünkü bölüm değil. ha bu iyi olduğunu göstermiyo ama işte dur şimdi..
izmire gelelim. gelelim izmire. izmir..? neyi var izmirin? deniz. büyükşehir. peki gelişmiş mi? yoo. insanı mı süper? büyük şehirlerde insanı süper diye bişey denemez artık unut bunu. boyoz mu çiğ börek mi? boyozu soğuk yedim bi kere niye bu kadar methedildiğini hala anlamış değilim.

ya neyse işte salla izmiri eskişehir iyi.

anadolu'nun iletisim dalinda piyasada da kalitede de ismi var. sehir olarak izmir>eskisehir>diger butun sehirler ban kalirsa.

not: anadolu insaat muh. ogrencisiyim 6 senedir , dogma buyume izmir bornovaliyim.

ege iletişim akar,eğitimi iyi bence;kız arkadaşım o fakültede kendisini nasıl yetiştrdiğini gözlerimle gördüm. sonuçta her ünide olduğu gibi iş sen de biter.

izmir faktörü zaten bambaşka bir olay;)

+ senin için yeni iletişim fakultesi yapıyorlar egeye ayna camlı falan iyisin yine:D

izmir +78656

Kızsan İzmir. Erkeksen git Eskişehir'de oku.

izmir'liyim, eskişehir'de okudum anadolu üniversitesi'nde. iletişim okuyan çok da arkadaşım oldu, hiçbiri gidip süper bir işe girmedi. anadolu iletişim'in olayı daha öncedenmiş. daha önce sadece öss ile değil, öss + mülakat ile giriliyormuş ve buna göre seçiyorlarmış insanları. son senelerde öğrenci kalitesi düştü normal olarak. benim okurken gördüğüm iletişim öğrenci kitlesi genelde caka satmayı seven, özenti tiplerdi ve çoğundan bir bok olacağını düşünmüyorum ki tonla adam tanıdım içlerinden, ev arkadaşlarım vs. oldu.

ha ege hakkında pek bilgim yok, bir kuzenim okuyor, o da mezun olmadı daha. ama şehir farkı dersen, ben de sana eskişehir'in amına koyayım derim. on sene öncesine kadar ortalama bir anadolu kasabasından farkı yoktu, sonradan çok hızlı bir şekilde değişim yaşadı ve ne halkı ne de altyapısı kaldırabildi bunu. caka satmayı çok seven bir belediye başkanı var. saçma sapan yerlere saçma sapan parklar vs. yapıyor ama şehrin merkezinin biraz dışına çıktığında, çok dışına da demiyorum, üniversitelerin çevresinden biraz uzaklaştığında dolaşacağın yerler bakımsız, yatırım yapılmıyor, birçok yer hiç abartmıyorum, köy gibi.

ben mühendislik fakültesinde okudum, bizim kampüs biraz şehir dışında kalıyor ki kazanıp gidersen eskişehir'e, sen de hazırlığı o kampüste okuyacağın için göreceksin dediğim şeyleri.

ayrıca eskişehir'in insanı sanıldığı gibi modern ve hoşgörülü vs. değil. yerel seçimlerde büyükerşen sayesinde dsp-chp artık neyse o parti kazanıyor ama genel seçimlere bak, hep akp 1. parti. şehir hayatına alışabilmiş değiller, sürekli bir birbirini ezme durumu var göt kadar şehirde, kimsenin birbirine saygısı yok. hele öğrenciysen kimsenin sana saygısı yok.

bütün bunları düşün derim, nerelisin bilmiyorum ama ben izmir'de doğup büyüdükten sonra burada geçirdiğim altı sene sonunda bıktım. izmir candır, başka yere benzemez. ama ege iletişim konusunda bir şey diyemeyeceğim.

ha bu arada esnafı vs. de öğrenciyi sikmeye çalışıyor, onu da bil.

polise şikayet edebiilirsiniz

bu konuyla alakalı çok duyuru var burada. arama yapıp inceleyebilirsin fakat en kısa yoldan söylemek gerekirse,
yaptırım falan yok. kavga etme, tartışma. bezdiri yoluna git. sen de onları rahatsız et ama kasten yapmış gibi değil. ben bu sebeple sinema ses sistemi almıştım. şimdi gül gibi anlaşıyoruz.

bir de bir hayat kurtarıcı olarak (bkz: kulak tıpası)

polis çağırın gece 12yi geçince. Para cezası var, evde kaç kişilerse kişi başı ayrı ayrı ceza kesiliyor. 70-80 tl civarında cezası.
Polis geldiğinde yakalarsa ödemek zorundalar paşa paşa.

polise ya da apartman yöneticisine haber verin
ayrıca çalış çalış nereye kadar sen de çık onlara eşlik et bence

ben zyrtec kullanıyorum. bana uyku yapmıyor ama ben alıştım diye olabilir. başkalarına yapar belki.

göz damlası olarak zaditen öneririm. kortizonlu olmadığı için uzun süreli kullanabiliyorsun. yıllardır kullanıyorum. eğer burun akıntın yoksa göz damlası dene.

clarinese ve zyrtec'i kullanıp kullanamayacağınızı sorabilirsiniz doktorunuza.
bunlar en az uyku yapanlar diye biliyorum.

doktor kardeşime akşamları almasını önermişti

doktor bana xyzal önerdi, zyrtec e göre daha az uyku yapıyormuş
gece yatmadan önce alınırsa da etkili oluyor ben de ama ben genelde kahvaltıdan sonra alıyorum

avamys diye de bir burun spreyi olması lazım

avamys +1

ben de 5000 alıyorlar diye duymuştum.

herkes dışardan böyle duyar ama içine girince hiç öyle olmaz.

100 metre koşusunda 1 birinci vardır hep onu görürsün ama arkada 7 kişi daha vardır. der şerif izgören

çok maaş alan adamları gösterirler sürekli çalıştığın yere göre değişir fiyatlar ve senin yeteneğine adını duyurmuşluğuna bakar tabi.

5 yıldızlı yerlerde yüksek alırlar diye duymuştum bende bide lüks lokantalarda.

ona bakarsan bankacılar 15 bin lira alır ama işin aslı kariyerlerine 800 lira ile başlarlar, çoğusu en fazla 2250 tl yi görür kariyerleri boyunca. aşçı maaşları da ortalama 1500-2000 lira arası. 4000 lirayı geçmek için kendini kanıtlaması, 8000 lirayı geçmek için kendine özgü bir tarz geliştirmesi, yenilikler icad etmesi lazım.

@hayirsiz

akbank gişe memurları

ya direk başlar başlamaz 10binle başlamazsın ama iyi bir yerde başlarsan,2-3le başlatırlar. zaten her sene gayet güzel artıyor maaşın. çırağan sarayı(uçuk oldu farkındayım)aylık 75bin euro alıyor 3 aydada çift maaş.
not:mutfakta çalışıyorum

gibsonrules, zaten meraktan soruyorum, ben mimarlık okuyorum, aşçı olmam paralel evrende bile mümkün değil:)

bir de şöyle bir şey buldum, işine yarayacak varsa. çok detaylı anlatmışlar.
www.jobmonkey.com

İyi bir yerde aşçılar çok net maaş alır. Hele sos şefi falan olunmuşsa, üf. AMA

1- Oraya gelmek için it gibi çalışmak lazım. (Örn. Sabah 6-Gece 11 gibi) ve oraya gelene kadar da, yamak olarak öyle 10000-15000 havada uçuşmaz. Onun için Gordon Ramsey'nin öğrencisi falan olup başka restorana geçiş yapmış olmak falan lazım. Ama bi 5-10 sene süründükten sonra (bu arada maaşlar yerine göre değişir), gayet hatta fazlasıyla yeterli maaş alınmaya başlanır.

Benim de tatlı şefi olmak gibi hayallerim vardı da araştırmıştım ama matematiği daha fazla sevdiğimi keşfedince istatistikçi olmaya karar verdim.

sor giristeki adama,izin verirse gir

o kadar kolay değil maalesef. şöyle bir şey buldum ama bu cidden uygulanıyor mu, onu merak ediyorum.

www.turkyahudileri.com

biz yaklasik bir ay önce nevi shalom'a izinsiz girdik. giriste sadece kimlik kontrolünde bulundular. form doldurma, izin alma olayi yoktu.

röleve dersinde karaköydeki schneider temple'da çalışmıştım. eskiden sinagogmuş şuan sanat galerisi olarak kullanıyor. çok acayip bir yerdi. yerin altında 3kat bodrum ve bize göstermedikleri alt katlar vardı. her yerde gizlenmiş kameralar vardı bide. sergi salonu olduğu için izin almadan gezme imkanın var zaten. ordan başla bence. olmadı sana fotolarını atayım :D

karaköy de 500. yıl müzesi var oraya rahatça girebilirsin. eski bir sinagogmuş.

en güzeli turla gitmek bu durumda. fest travel'a baktım ama onlarda yoktu.
www.festtravel.com

şurası geçen sene yapmış, arayıp sorabilirsiniz. program da güzel epey.
plazatur.com

sıcak bir banyo yapmak iyi gelir ama sonra sakın üşütme. sonra da ballı, sıcak süt iç.en son da temiz bir uyku çek. geçmiş olsun!

aferin çak, bünye daima sıcak olcak. üstüne bi mentollü sigara. hadi geçmiş olsun :)

limon+gripin çak terle sıcak duş al.2 saat sonra tekrar lim10+gripin.

şifreni değiştirdin mi? büyük harfli küçük harfli sembollü böyle kompleks bir şifre yaptın mı?

şifreni değiştir, kullanıcı adını değiştir bir de öyle dene istersen

şifreni değiştir

deniyorum

applicationlara gir revoke accesslere tıkla

beyaz pastane, atatürk bulvarı, ben orada yerim :)

eskişehir'de en iyi muzlu rulo pastayı hemşin'de yemiştim. yalnız normal pasta boyutlarında değil, küçük tek atımlık pastalar şeklindeydi, tadı on numaraydı hakikaten. yerini tarif etmek gerekirse, çarşının arka paralelinde, şair fuzulinin üzerinde ufak tefek bir yer.

eskişehir de pastane önerebilirim. heykel e bak.

atatürk bulvarındaki dr. beyaz'a +1
çok güzel yapıyorlar

Benim istediğim ev yapımıydı aslında.
Atatürk bulvarı eski Hasan Polatkan değil mi? Migros'a göre nerede kalıyor beyaz pastane ?

evet h.polatkan. ogü'ye doğru giderken migros'u geçin, camiye gelmeden önce, sağ tarafta görürsünüz

aslında üşenmiyorsan kendin yapmayı deneyebilirsin uygun bir mutfağın varsa. internette tarifler var, biz bir kere yapmıştık internetteki tariflere bakarak, çok zor bir şey değil.

bende o beceri yok maalesef.

kobuzchu kızın anlattığı yerde, cami ile migros arası diyelim.

pasta yiyeceksen de şehrin pastacısını dene, aynı yer

pazartesi günleri müzeler kapalı diye biliyorum

google'lamak çok daha basit be hacım, neyse:

www.ayasofyamuzesi.gov.tr
"Ayasofya Müzesi Pazartesi günleri hariç her gün ziyarete açıktır."

geçen gün çok fırtına vardı. bugün parçalı bulutlu gibiydi. sıcaklık güzeldi. yanınıza çok kalın olmayan yağmurluk bir şeyler alın. haftasonu çok yağmaz diye umuyor-düşünüyorum.

Bugün çok güzeldi, cumartesi yağmurlu görünüyor. Pazar ve pazartesi açık ama.

cumhuriyet caddesini bilmiyorum. öyle bir caddemiz yoktu hatırladığım kadarıyla:) sivrihisar caddesi ise çarşı ile otogar arasında uzun bir caddedir. otobüs ile gelecekseniz saat24 den sonra otobüslerin şehir içi servisi olabilir yoksa da taksiye atlarsınız. saat24 ten önce geldiyseniz tramvay ile çarşıya doğru gidebilirsiniz.

ben bir gömlek beğenmiştim madrid'de zara'da, 40 euro'ydu. aklımda tek o kalmış. bir fikir verir herhalde.

edit : o zaman 1 eur , 2tl anca vardı tabii.

geçen hafta 25euroya şort aldım.
buradakinden azıcık ucuz yani.

www.zara.com burda yazıyor bütün fiyatları.

teşekkürler!

çok değil, taşıdığına değmez.

sahilden giden 133 t var alt bostancı- tuzla otobüsü.

ya da binmedim ama sahilden pendik kadıköy galiba sarı minibüsler varr.

kadıköy'e geçip gebze banliyösüne binin, adresinize göre yalı, süreyyaplajı veya maltepe'de inin. bu yolla 15 dakikadan az sürer.

kabataştan kadıköye sadece belirli saatlerde vapur var ve vapur iskelesi hem haydarpaşa hem de söğülüçeşmeye epeyce uzak. bostancıya geçip trene oradan binmek daha mantıklı olur diye düşünüyorum.

beşiktaştan geçen 112 yi bin. son durakta in. ordan giden otobüsler de fakat çok sık geçmiyorlar. tren daha sık geçiyo ve çabuk gidersin. trende maltepe istasyonunda in. hemen sağ tarafı yalı mahallesi zaten.

süreyyapaşa ve yalı mahallesi birbirine çok yakın olsa da farklı yerler. yalı mahallesi sema hastanesinin olduğu yer için kullanılır genelde. treni tavsiye etmem çünkü vapurla tren birbirine çok uzak. dolmuşa falan binmek gerekir tren için çünkü cidden uzak. -haydarpaşadan artık binilmediğini hatırlatırım-. yani ben de bostancıya geçip dolmuşa binmenizi tavsiye ederim.

eskişehir'e gel

Haydarpaşa'dan trenler hala işleseydi gelirdim hiç düşünmeden, o nednele istanbul'a bağlıyım.

sinemaya git

açlık oyunları filmini izlemeye git, ben öyle yapacağım:)

besiktas parkına git.apaçi kaykaycı cocuklar fln komik düsüyolar.

sahnehal'de "eksik" adlı bir oyun var. bu akşam izledim çok güldüm. ona git yarın. eğlenirsin.

Taksim'e git
herkesicinmimarlik.org

kro olacağını düşünebilirsin ama vücudun iyiyse (yapılıdan çok şişman yada çok zayıf olmamanı kastediyorum) beyaz t-shirtler çok seksi duruyor.

tanımadığım için anlamadım bu arada.

bişe giyme.

şaka lan. gömlek olabilir.

arayı açmıştın:) özlettin!

güzel bir gömlekte giyebilirsin.

kırmızı da güzel gider. özellikle kot pantolonla da uyum sağlar. tabi ayakkabı da önemli.

montun rengine uygun bi tişört onun üstüne de önünü açık bırakacağın bir gömlek giy evlat. tıpkı dean winchester gibi.

aha şöyle,
media0.boxwish.com

ne giyilebilir: tercihi duz renk , yine tercihi koyu ton ya da beyaz tisort. spor gomlek ya da dokumsuz klasik gomlek.

ne giyilmese guzel olur; kazak!!!!! , dokumlu uzun kollu(sleeve) , sutyen(bu son dedigim opsiyonel)

koyu kahve mont, beyaz tşört ya da gömlek, mavi kot

tek kişi kalacaksanız oda ücretiniz biraz pahalı olur:)

iyi bir grupla seyahat ederseniz hiç sıkılmazsınız.

pronto da var.ikisinden de memnun kalmıştım.

eğer okul dediğin üniversiteyse yanına git cesaretim yok faceboktan msg atsam mı de daha etkileyici olur, yapma etme.

her zaman ki gibi.
(bkz: seviyosan git konuş bence )

bekara karı boşamak kolay : )
yahu yokmu fikir verecek?

Bul buluştur bir ortak arkadaş, kantinde aynı masaya denk getir birbirinizi öyle tanış. İlla ki vardır, yoksa da yarat.

Ya da az araştır hangi kulübe gider ne yapar sen de katıl tanış.

Ha iyice romantiğim diyorsan, farklı departmanlar olsa bile bir dersine git yanına otur tanış öyle, sonradan "Tanışmak için girdiydim" dersin.

mesaj yolu ile fikir istiyorum. : )

bu gece mesaj atma.

mutlaka yanlış anlaşılacağın birşeyler yazacaksın.

ortak tanıdık bul,olursa ortam yarat.en son mesaj at.

hiç konuşmadığın bir kıza direkt mesaj atma.

mesaj atma ters tepme ihtimali yüksek. zaten bir sürü mesaj alıyordur bizim abaza türk erkeklerinden.

ya fırlamalık yapıp tanışcan yüzyüze, yada ortak arkadaş, ortak sosyal aktivite fln bulup tanışcan. bence başka yolu yok.

morcivert+1, ama fırlamalık da yani düşük ihtimal azcık, arkadaş ortamı daha sağlam gibi.

mesaj atma. kalabalık olsun ne olur yani usulca gider konuşursun. mesaj atma sakın. yapma bunu. kadınlar için önemli şeyler bunlar. diyelim ki olmadı. daha sonra insanlara anlatırken facebooktan mesaj atan çocuk olacaksın imajın yerlerde olacak.

eminönü'ne gidiyorum.doğrusu

'ne gidiyorum.
not:bugün türk dil kurumu günü falan da haberim mi yok?

yoldayken hiçbir şey deme, gelince "eminönü'ndeyim." dersin.

eminönü' ye

örnekle açıklamak isterdim ama örnek bulamadım iki saattir.

hande ataizi'ye mi hande ataizi'ne mi. tdk esas bunu cevaplasın.
bu arada sorunun cevabı eminönü'ne.

-'ye gidiyorum olması gerekir
çünkü eminönü bileşik kelimedir
ama sadece önü olsaydı kelimemiz önüne gidiyorum olması gerekirdi
bileşik kelimeler tek kelime olarak düşünülerek ek getirilmesi gerekir
sonuç olarak eminönüye gidiyorum

çok da farklı olmayan bir versiyonu için...
(bkz: eminönü'den mi eminönü'nden mi)

sonuç: birleşik kelime "özel isim" olarak anlamını yitirmiştir. dolayısı ile doğrusu "eminönü'ye" dir.

belirtisiz ad tamlaması biçimindeki yer adlarına ek geldiği zaman şu örneklerdeki gibi olur:

eminönü'ne
nişantaşı'na
kadıköyü'ne (eski kullanım)
paşakapısı'na
kocaeli'ne

Kaynaştırma Harfleri: (y,ş,s,n) (yaşasın)
*Türkçe'de iki ünlü yan yana gelmediği için, ünlü ile biten bir sözcüğe, ünlü ile başlayan bir ek getirileceği zaman araya kaynaştırma harfleri(y,ş,s,n) getirilir.

bunu nice istanbul üniversitesi edebiyat mezunlarına, okuyanlarına sordum kesin bir cevap alamadım. ama taoplamın yaklaşık %80i eminönüye diyor :)

gündüz gece yakınlık farketmiyor. en yakın gezegene gitmeye uğraşıyoruz.

güneş gezegen değil yıldızdır.

fen dersi olmadı, hayat bilgisi dersi de mi yoktu sizin okulda:)

güneşte sürekli bir füzyon aktivitesi (hidrojen bombasının temelindeki olay bu işte) varolduğundan olabilir.

yaş kaç?

bir kimse de çıkıp dememiş ki 'be arkadaşım güneşe yaklaşmak mükün mü?' diye.



kardeşim dünyadan bile çıplak gözle bakamadığımız bir cisme nasıl gitmeyi düşünüyorsun?

birincisi güneşteki sıcaklığa, patlamalara genel olarak güneşteki şartlara dayanabilecek materyallerimiz yok
ikincisi güneş gezegen değildir yıldızdır dünyadan çok daha büyüktür burda ağırlığı gramla ölçülen şeyler orda tonla ölçülür (sanırım biraz abarttım)
üçüncüsü mars bir ışık kaynağı değildir o yüzden görünmez
dördüncüsü görünen her şeye gidemeyiz yüzlerce ışık yılı uzaktaki yıldızları gece görüyoruz diye yakın anlamına gelmez
beşincisi mars bu aylarda dünyaya güneşten daha yakın şu anda marsla dünya arası uzaklı 0,7 astronomik birimdir (güneşle dünya arası mesafe ortalama 1 au)
altıncısı senin sorduğun astronomi sorusu astroloji gezegenlerin diğer şeylere olan etkisi ile ilgilenir (özet olarak burçlar diyelim) astronomiyle astroloji farklı şeylerdir tıpkı ekonomi ve ekolojinin farklı olması gibi
yedincisi marsta su buharı ıvır zıvır bulundu diyolar yani yaşamaya ve kolonileştirmeye daha uygun yakında sanal atmosfer oluşturup toprağına deney amaçlı bitki ekmeyi planlıyorlar

madem o kadar sıcak gece gidelim?

beyler dağılın adam dalga geçiyor

margarin yoksa sizin ki "kek"e benzeyecektir.

katı yağ olmadan o iş yaş. bence un helvasına dön sen.

Margarin zaten çok zararlı.Boşverin kek olsun ya.Kullanmayın şu zıkkımı.

nasıl ya sıvı yağla da kurabiye yaparsın gayet lezzetli olur, sevdiğim bir tarif de var hatta buyrun ben ceviz koymuyorum içine ama

*Sıvı yağ 1 çay bardağı
*Yumurta akı 1 adet
*Nişasta 1 çay bardağı
*Pudra şekeri 1 su bardağı
*Kabartma tozu 1 paket
*Un 3.5 su bardağı
*Vanilya 1 paket
*Ceviz 1 su bardağı dövülmüş
*Pudra şekeri (üzeri için)
Sıvı yağ, yumurta akı, 1 çay bardağı nişasta ve pudra şekerini bir kapta karıştırın. Elenmiş un, kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyin. Sert bir hamur elde edene kadar yoğurun. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp avucunuzda açıp içine ceviz yerleştirin. Hamuru kenarlarından kapatıp yağlanmış fırın tepsisine dizin. önceden 180 derece ısıtılmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin. Fırından çıkınca soğumasını bekleyin ve üzerine pudra şekeri serpip sevris yapın.

sirena bu seninki şam kurabiyesi gibi yumuşak, poğaçanın tatlısı türevi bişi di mi? yoksa kıtır oluyo mu?

baya kıtır bir kurabiye oluyor, ağızda dağılıyor un kurabiyesi gibi

vay vayy listeye ekledik o zaman :D

kıtır kurabiye seviyorsanız çok kolay bir tarif daha vereyim gene sıvı yağla yapmak için
1 paket kremşanti, 1 bardak un, 1 çay bardağı sıvı yağ itersen bir paket vanilya
sıvıyağla kremşantiyi iyice karıştırıp unu ekle, hamuru yarım saat kadar dolapta dinlendir, ceviz büyüklüğünde koparıp şekil ver, 180 derecede 16-18 dakika pişir üzerine pudra şekeri serperek servis et. çok güzel bir kurabiye bu :)

pek çok otobüs firmasının havaalanına servisi vardır araştır.

taksi lazım bana :)

taksiyle.com

yatağa gir suratına yastığı bastıp öyle bağır

istasyonun oraya ya da tren raylarının olduğu bi yere git. tren geçerken bağır, duymazlar, anlamazlar.

beni eskişehirli arkadaşım götürmüştü şelale park diye bir yer odun pazarının yukarısında olabilir sanki

@wishes; futbolu sevmiyorum ki abicim, o stat olayı istediğim ortam değil...

@trinitrotoluen; o işe yaramıyor be abicim...

@defnee; o da bi bakıma uçak geçerken bağırmayla özdeş ama ihtiyacımı gidereceğini sanmıyorum..

@traxes; orası da turistik bi yer, günün her vakti insanlar var..

sarıcakaya ya doğru git. bozdağ da arabayı durdur, at çığlığını:)

@wishes; o da trenle ya da uçakla aynı kapı be abicim...

@naturelist; orası tam olarak neresi bilmiyorum ama işimi görebilir heral?

emek mahallesinin tepeleri boş hem tramvayda yakınlarında indiriyor sanırım

geçen gece saat 23.00 civarı Çarşı Durağı'nda tramway bekliyordum. orduevi tarafından bir böğürme sesi geldi. daha sonra böğüren çocuk ve yanındaki arkadaşı birlikte durağa gelip yanıma oturdular. bağıran çocuk hala titriyordu ve hakkaten çok rahatlamış gibi görünüyordu ve heyecanlı bir biçimde arkadaşıyla konuşuyordu: "abi hakkaten çok rahatladım ya ne güzel şeymiş bu... evde nerdeyse duvarlara tırmanacaktım, ne güzel deşarj oldum" diyordu. arkadaşıda onu onaylıyordu.

neyse sanırım çok uzattık:) gece saatlerinde aslında ikieylül caddesi gibi merkezi bir yerde bile içini dökecek şekilde bağıranlar, çığıranlar oluyor. hem kış hala devam ettiği ve hava çok soğuk olduğu için saat 21.00 dan sonra sokaklarda pek kimse kalmıyor. bu seçenekte düşünülebilir.

açıkcası o gece şahit olduğum olaydan sonra bu şekilde deşarj olmaya ve avazım çıkana kadar bağırmaya ben de çok özenmiştim ama şimdiye kadar fırsatım olmadı:) benden bu kadar panpa:)

@yokumbenburda; evet bi bakıma o da bi alternatif ama amaç burda diğer insanları da rahatsız etmemek...aslında çok pis içip de yapılabilir de...

belli ki afyonlusun... ankara yoluna git deli gibi bağır.

@sndnzr; bu kanıya nasıl vardın bilmiyorum ama çok güzel yanıldın...

spider03 yazıyor panpa. 03. sıfırüç.

moda ağva şile sarıyer tarlabaşı

ilçeden ziyade biraz daha spesifik cevaplar bekliyorum, ama yine de ilginiz için teşekkür ederim.

köprü girişlerinde bir şeyler satmaya uğraşan insanları çek

üst geçitler

öyle garlar filan bilindik yerlere gitme bence, oralarda çekilmiş binlerce konu üzerine milyonlarca fotoğraf var zaten, seninki de kesin vardır. arka sokaklara git bence. anadolu yakasında minibüs caddesi üzerinde çek, maltepe merkezde sahile doğru eski mahalleler var, ahşap evlerin falan olduğu oralara git. haydarpaşa da klasik koyu tonlamayla arka plana eskişehir trenini alıp, odağı converselere ayarlayıp treni buğulu bırakma olayı olmasın.

metal elek ya da makarna süzgecinin altına sebzeler suya değmeyecek şekilde su koyup kapak kapatabilirsiniz üstüne.

buharda pişirmek için aparatın yoksa tel süzgeçte işini görür.

evde tel süzgeç varmı demirden... tencereye suyu koyuyorsun su olan kısıma o tel süzgeci ters çevirip koyuyorsun ve ustune suya değmicek şekilde broklolileri döşüyorsun ağzını kapatmaki kararma yapmasın.. tel süzgeç yerine her hangi kaynar suda erimicek başka bişeyde olur

doğrudan haşlayınca da güzel oluyor, suyuyla da çorba yapıyorum :)tavukla ve domatesle az suda yemeği de olur.
haşlanmış ya da buharda pişmiş brokoliyi ya limon zeytinyağı sosunda, ya da sarımsaklı yoğurtla deneyin, enfes oluyor.

tam pişirme brokolileri. hafif çiğ kalsın.
bir tavaya biraz zeytinyağı ve sarımsak atın sarımsaklar yağa iyice tadını verdikten sonra (bunun için sarımsakları kesmemeniz, tavanın içinde ezmeniz gerekir) tavadan çıkartın ve brokolileri atın birazcık çevirin. üzerine limon ya da yoğurtla süper olur.

Düdüklün varsa içine metal süzgeç koy, üzerine brokoliyi diz. Bir bardak kadar su koy, brokoli suya değmezse daha güzel olur. Birazcık tuz. Yeşil rengini korusun diyorsan suyunu soğuktan koyacaksın. Düdüklü fıslayınca hemen altını KAPAT, yoksa brokoliyi öldürürsün, biraz dirisi daha güzeldir.

harem gebze ler hala var.ama çok yavaş gidersin

haremden efe tur arabalarıyla gebze otogarına gelebilirsin, diye düşünüyorum. efe tura telefon ile sor.

peki dudulludan hareme nasıl giderim o zaman??? ben gerçekten hiçbişey bilmiyorum da:)

Dudullu'dan Bostancı'ya minibüsle geçip ( ortalama 20-25 dakika ) Bostancı koprusunun aşağısından da Gebze otobüs veya türevlerine binmen gerekecek sanırım.

Esasında tam olarak şöyle... Kadıköyde kozyatağında SıtkıBey Plaza varmışmış. Benim de oradan en kısa sürede Gebze geçmem gerekmekte. Yani ben Dudulluyu biliyodum, o nedenle orayı baz almıştım ama, Kozyatağından daha kolay olacaksa da Dudulluya gitmek mantıksız geldi şimdi... Zahmet veriyorum ama:)

Kozyataginda isiniz kacta bitiyor ve kaca gebzede olmaniz lazim?

10:00'da bi mülakata girmem gerekiyor. kaçta biter bilmiyorum ama 11:00 dan 14'e kadar (enn geç) vaktim var... 14:00'da gebzede olmam gerekiyor...

uğramazlar

uğrayabilir mi?

teknik olarak mümkün.

uğrar mı?

hayır.

ama kaptandan bi rica edin belki sizi kırmaz.

peki a kısısı eksisehirden b kısı bursadaqn yola cıksa hangi terminalde binmeleri gerekir ortak nokta neresi istanbul iicn

inebolu'ya ugrayanlar var. ordan bursa yapılabilir.

@morte, inebolu

bursadan kalkan istanbul otobüslerinin çoğu yalova üzerinden topçulardan feribota biner. siz konuya çok farklı yaklaşıyorsunuz. bu açıdan en mantıklısı eskişehirdekinin bursaya gelmesi olur. çünkü yol daha güzel.

uğramıyor (bende eskişehirden istanbula gittim deneyimli bir yolcuyum)

kardeşim eğer kız sana karşı birşeyler hissetseydi ilk konuştugunda geri cevirmezdi.

bu tip durumlar kızların çok hoşuna gider. yani sen onu seviyorsun,bunu söyledin. onun gözünde her zaman ceptesin/ona muhtaçsın/onsuz yapamzsın vs.(uygun tanımı bulamadım) demek istediğim kız bu şekilde egosunu tatmin edecek,ediyor da. bu işler böyledir. 17 yaşında da 27 yaşında da.

sana tavsiyem kendini daha fazla yıpratma ve kafanda bitir bu olayı.

sevdiğin kızı unutamıyorsun anladık .

kızımız çikolata severmiş, arada çikolata ikram et. artık sadece arkadaşız ayağına:)

paşam sakin ol. Yolun sonu değil. Kızda seni seviyor.

belki böyle söyleyince çok kaba gibi olacak ama ısrar ısrar ısrar diyorum ben. madem seviyosun ısrar et. tabi hayvanlığa vurmadan kibar yollarla kastettiğim. yanlış anlama ama çok gençsin bu kadar uzun düşünme bu konularda dinamik ol aktif ol :)

Sende gençliğimi gördüm evlat :) Yapacağın şey basit, peşini bırak. Ya da çok ilgiliysen aynı ortamda bulunmak zorundaysan ilgi seviyeni en dibe düşür. Arkadaşlarına daha fazla ilgi göster.

Sonunda kıza açıldın ha... Bana kalırsa o iş olmaz değil, kızın peşini bırakmasan, zorlasan, kendini yırtsan bir şekilde belki olur, belki olmaz.

Ama daha önemli bir mevzu var, bir kızdan böyle bir cevap alıyorsan bir daha girişimde bulunma derim ben. Birine ilgi duyduğunu söylediğinde sana vereceği cevap ya evet ben de sana ilgi duyuyorumdur, yahut hayır ben sana ilgi duymuyorum, aramızda birşey olmazdır. Hadi çok kassak belki seni tanımak için biraz vakit ister vs. Ama ben kimseyle birlikte olmayı düşünmüyorum anlamlı ve hoş bir cevap değil. Çünkü bu bir arz-talep meselesi değil. Daha irdelenir bu konular ama boşver gitsin.

Kızla selamı sabahı kesme ama ilgi gösterme bir daha, hepimiz geçtik oralardan. 17 yaş en bi güzel yaş; gez, toz eğlen.

Sle'nin cevabı doğru cevap. Ben de daha önce benzer bir şey yazmıştım.

Kızın naz yaptığını düşünmüyorum, yaşlarınız daha küçük. Kızcağız gerçekten bu tür bir arkadaşlık düşünmüyor olabilir. Ona sevgi ve saygı göstererek normal arkadaşlığa devam et. dedikodu ve yorum, olayı yıpratır, gerek yok. Bırak diyenler de hatalı. bu kadar kolay vazgeçecektiysen ne diye kızcağızı meşgul ettin, kafasına girdin.
derslerini de ihmal etme..

havataş var diye biliyorum.

kadıköyden e9 ya da e10 var iett nin sitesine bakın

arkadaş iett'nin sitesinden sg2 kalkıyor diyor ancak gidiş süresi 2.5 saat. bu ne amk. havaşla 40 dakkada gidiyorduk??

havataş var onunla git

havatas rezillik. sifir kalite.

2 gün önce kadıköy e vardı.

kadıköy'den e10 24 saat çalışıyor.

havas'i kapattirip havatas diye bir sey kurdular ama nasil bilmiyorum

Öncelikle kesinlikle tecrübeli değilim :)
Bizimki de sürekli kucakta olmak istiyor babadaysa omuzda gezecek , annede süt emmek istiyor. fischer pricenin ana kucağından aldık altında hafif titreşim veren bir zımbırtı var anca onda biraz duruyor ama 2.5 aylıkken çok da fazla ilgisini çekmeyebilir, çın çın veya dönence denenebilir.
3 aylıkken artık dönence ve diğer şeyler ilgisini çekiyor, uzanıyor vs ama çok da ümitlenmeyin yine kucak 1. tercih.
Kabız meselesine gelince biz çok sıkışınca fitil yaptık ( 3 gün filan yapamayınca çok sıkıntı çekiyordu ) çocuk da rahatlıyor biz de.
pamukçuktan anlamam :)
konak için galiba bebe yağı sürüyorlar biraz oaralara ama emin değilim.

Kolay gelsin.

kucağa alıştırmayın sonra bıraktıramazsınız.

yediklerinizile alakalı kabızlığı .

sık banyo yaptır diye biliyorum ama dayanamadım biraz araştırdım:)

"döküntüler ilk ortaya çıktığı zaman uygulanması halinde genellikle etkilidir: Etkilenen bölgeler akşamları az miktarda zeytin yağı veya parafinle fırçalanır. Ertesi sabah bölge sabun ve ılık suyla itinayla yıkanır ve kabuklar kolaylıkla yerinden kopar. Kabuklar tamamen yok olana kadar bu uygulama devam ettirilir."

-sokulmak / sıcaklık istiyor işte. buna yapacak birşey yok. keyfini çıkartın. zaman geçtikçe sizden zaten kopacak.
-karın üstü yatırırsak yan ya da sırt üstüne göre daha iyi uyuyor. yatağın üzerine polar battaniye sermek de etkili oldu
-kucaktayken sizin de konforlu olduğunuz bir pozisyon bulun. ben bilgisayar bile kullanıyorum bazen tek elle :)
-ne zamanın cevabı yok, her bebek kendi kitabını yazıyor emin olun
-konak için, banyo yaptırmadan 10 dk önce bebe şampuanını sürün (mustela güzeldir) sonra banyo yaptırın, eser kalmaz
-kabızlık için 2 gün normal kabul ediliyor genelde, haftada bir yapanlar var. en iyisi doktor kontrolünde takip etmek.
-dilinin dışarıda olması dişetleri kaşındığı içindir. yakında salyalar da başlayacak. emziğe alıştırmaya çalışın

@spankenstein, doktor emziğe karşı, veremedim o yüzden korkuma. Bir de hastanede 4-5 yaşında emzikle dolaşan bir kaç çocuk gördüm, korktum açıkçası.

bu bizim ikinci çocuk. emzik emsin diye uğraştık bile. hatta bizim doktor emzik verin ama onla uyutmayın diye tembihte bulundu. dişi kaşınıyorsa emzik olmadı elini emecek. başlatmayı de bitirmeyi de bilirsen sıkıntı olmaz.

dediğim gibi, her çocuk kendi kitabını yazıyor. sonuçta tercih size kalsın, doktora değil