alm est
merhabaşöyle 2000'lerden günümüze şutu kötü veya nispeten kötü ama penetre ile yardırıp sonu smaç, turnike veya asist ile bitiren guard, 2 ya da 3 numara efsane isimler verebilir misiniz?mesela vince carter bu isimlerden midir?
merhaba
şöyle 2000'lerden günümüze şutu kötü veya nispeten kötü ama penetre ile yardırıp sonu smaç, turnike veya asist ile bitiren guard, 2 ya da 3 numara efsane isimler verebilir misiniz?
mesela vince carter bu isimlerden midir?
şöyle 2000'lerden günümüze şutu kötü veya nispeten kötü ama penetre ile yardırıp sonu smaç, turnike veya asist ile bitiren guard, 2 ya da 3 numara efsane isimler verebilir misiniz?
mesela vince carter bu isimlerden midir?
0
Nispeten derken kime göre daha kötü mesela :)
Benim aklıma Jason Kidd geliyor. Şutu kötüydü diyemeyiz ama içeri penetre ve asist konusunda adam uzmandı. Şutu da mesela Steve Nash'e nispeten kötüydü.
Şutu cidden kötü olup NBA efsanesi olmak zor bu pozisyonlar için.
Benim aklıma Jason Kidd geliyor. Şutu kötüydü diyemeyiz ama içeri penetre ve asist konusunda adam uzmandı. Şutu da mesela Steve Nash'e nispeten kötüydü.
Şutu cidden kötü olup NBA efsanesi olmak zor bu pozisyonlar için.
0
Jason Kidd lig tarihinde en çok üçlük atan 8. kişi.
www.basketball-reference.com
Şut atamıyor olayı kariyerinin ufak bir kısmı için geçerli sadece.
Neyse buna en iyi örnek Rajon Rondo.
www.basketball-reference.com
Şut atamıyor olayı kariyerinin ufak bir kısmı için geçerli sadece.
Neyse buna en iyi örnek Rajon Rondo.
0
@manert
allen iverson'ın mı şutu kötü veya nispeten kötüydü? çok iyi denemez belki ama nispeten kötü demek için bile fazla iyi şut atıyor derim ben iverson için.
baktım şimdi -sadece 3 sayı tam bir ölçek değilken bile, bir fikir verir diye baktım- kendisinin 3 sayı yüzdesine %22 ile 36 arası değişmiş. baskın sezonlarında 30'lar ve çevresinde dolaşmış. ki kendisinin oyunu şuta dayalı değilken bu oranlara kötü demedim ben. ne bileyim curry gibi müthiş bir şutör bile %41 ile %45 arası atmış şimdiye kadar kariyerinde. o yüzden kötü diyemedim ben.
allen iverson'ın mı şutu kötü veya nispeten kötüydü? çok iyi denemez belki ama nispeten kötü demek için bile fazla iyi şut atıyor derim ben iverson için.
baktım şimdi -sadece 3 sayı tam bir ölçek değilken bile, bir fikir verir diye baktım- kendisinin 3 sayı yüzdesine %22 ile 36 arası değişmiş. baskın sezonlarında 30'lar ve çevresinde dolaşmış. ki kendisinin oyunu şuta dayalı değilken bu oranlara kötü demedim ben. ne bileyim curry gibi müthiş bir şutör bile %41 ile %45 arası atmış şimdiye kadar kariyerinde. o yüzden kötü diyemedim ben.
0
smacı yoktu ama, tony parker'ın gençliğindeki penetresi, deliciliği ve göz yaşı damlası acayip bir olaydı.
steve nash'in avuç içiyle bıraktığı turnikeler de çok güzel görünüyordu. 2000'den heatles dönemine kadar ki nba çok iyiydi be.
edit: şutu olmayan demişsin pardon, nash'i yoksay. aradığın kişi tony parker.
steve nash'in avuç içiyle bıraktığı turnikeler de çok güzel görünüyordu. 2000'den heatles dönemine kadar ki nba çok iyiydi be.
edit: şutu olmayan demişsin pardon, nash'i yoksay. aradığın kişi tony parker.
0
Stephon Marbury
Steve franchis
Detroit zamanları grant hill
Darius miles
Iguadala'nın ilk zamanları
Belki jamal tinsley
Latrell sprewell
Jason williams
Jason richardson
Rudi gay
Derrick rose ilk 2 yılı
Steve franchis
Detroit zamanları grant hill
Darius miles
Iguadala'nın ilk zamanları
Belki jamal tinsley
Latrell sprewell
Jason williams
Jason richardson
Rudi gay
Derrick rose ilk 2 yılı
0
abi en baslardaki lebron james diye bir gercek var adamin sutu abooov kacin seviyesindeydi simdi öyle degil ki hala cok iyi bi sutu oldugu söylenemez ama adam efsane
0
Vince Carter'ın şutu epey iyi, asist özelliği de pek yok. Şu an oynayanlardan 3 isim;
1 numara: John Wall
2 numara: Demar Derozan
3 numara: Giannis Antetokounmpo
1 numara: John Wall
2 numara: Demar Derozan
3 numara: Giannis Antetokounmpo
0
cilekli krep
türkiyede isteseler de seks işçiliğinden başka bir meslekte barınamadıklarını biliyoruz. istifaya zorlama, işe almama vs. peki avrupa'da nasıl bilen var mı? yani karşınıza trans bir doktor veya satış elemanı çıkabiliyor mu?
türkiyede isteseler de seks işçiliğinden başka bir meslekte barınamadıklarını biliyoruz. istifaya zorlama, işe almama vs. peki avrupa'da nasıl bilen var mı? yani karşınıza trans bir doktor veya satış elemanı çıkabiliyor mu?
0
Beyoglu mac de calisan birisi var mesela, cok takdir etmistim ona boyle bir imkan sunduklari icin
0
ingiltere
apple'da çalışan bi trans görmüştüm. hatta telefonumun sorununu çözmüştü
apple'da çalışan bi trans görmüştüm. hatta telefonumun sorununu çözmüştü
0
www.reddit.com
Burada anlatmışlar. Turkiyede şu oyuncu Rüzgar gibi olan çok var mı? Mesela sex işçisi dediklerimiz ameliyata falan giriyor mu? bazıları direkt üzerine kadın giysisi giymiş gibi.
Burada anlatmışlar. Turkiyede şu oyuncu Rüzgar gibi olan çok var mı? Mesela sex işçisi dediklerimiz ameliyata falan giriyor mu? bazıları direkt üzerine kadın giysisi giymiş gibi.
0
Kibris sehitlerindeki flormar da trans biri calisiyor.
Yillar once amerikanyapimi bir belgesel izlemistim sex change operation diye ameliyatlari yapan doktor transti.
Yillar once amerikanyapimi bir belgesel izlemistim sex change operation diye ameliyatlari yapan doktor transti.
0
Berlin Alexa Kiko'da trans değil ama drag queen gibi makyaj yapan bir gay var. Kibar biriydi. Çalışıyor yanı gayet güzel.
0
Beyoglunda bir iki mekanda garsonluk yapanlar gördüm. Her zaman diğer garsonlara göre daha güler yüzlü ve iyi hizmet sunuyorlardı. Keyifleri de yerindeydi.
0
benim çalıştığım üniversitede trans hiç görmedim ama çok sayıda eşcinsel var. açıklar bu konuda da.
ben türkiye de eşcinsellerin çok ciddi ayrıma maruz kaldıklarını düşünmüyorum(transların durumu elbette daha zor). genelde türk insanı karşılaştırıldığında çok ilginçtir eşcinsellere karşı oldukça hoşgörülü. burada ben karşı olduğum için değil domuz ya da içkiye karşı olan adam eşcinsellere çok hoşgörülü olabiliyor bunu vurguluyorum.
eşcinsel ve oldukça aramızın iyi olduğu bir öğrenciyle sohbet ederken o eski işyerinde çok ciddi mobbinge maruz kaldığını anlatıyordu eşcinsel olduğu için. ek olarak ev bulma, sosyal yaşam, arkadaşlıklarının hepsini etkilediğini söylüyordu, eşcinsel olduğunu açıklamadan önce olan arkadaşlarının çoğu artık arkadaşı değillermiş, o sırada gözleri dolmuştu.
avrupada gayler rahatlar ama onlarında oldukça sorunları var kısaca. Translar konusunda çok rastgelmediğim için bilgim yok.
ben türkiye de eşcinsellerin çok ciddi ayrıma maruz kaldıklarını düşünmüyorum(transların durumu elbette daha zor). genelde türk insanı karşılaştırıldığında çok ilginçtir eşcinsellere karşı oldukça hoşgörülü. burada ben karşı olduğum için değil domuz ya da içkiye karşı olan adam eşcinsellere çok hoşgörülü olabiliyor bunu vurguluyorum.
eşcinsel ve oldukça aramızın iyi olduğu bir öğrenciyle sohbet ederken o eski işyerinde çok ciddi mobbinge maruz kaldığını anlatıyordu eşcinsel olduğu için. ek olarak ev bulma, sosyal yaşam, arkadaşlıklarının hepsini etkilediğini söylüyordu, eşcinsel olduğunu açıklamadan önce olan arkadaşlarının çoğu artık arkadaşı değillermiş, o sırada gözleri dolmuştu.
avrupada gayler rahatlar ama onlarında oldukça sorunları var kısaca. Translar konusunda çok rastgelmediğim için bilgim yok.
0
bbc'de bir belgesel-program izlemiştim, iskoçya'daki birkaç transseksüelin yaşamından kesitler sunuyordu. oradaki kadınlardan biri eski bir askerdi (dönüşüm süreci öncesi) ve otobüs şoförlüğü yapıyordu (dönüşümü süresince):
www.bbc.co.uk
www.bbc.co.uk
0
Malezya'da 2007de trans pasaport polisleri, luks otel resepsiyonistleri vardi.
Avrupa'da tanidigim 2 trans var, ikisi de onay bekleyen multeci statusunde olduklari icin calisamiyolardi. Seks isciligi yapiyolardi onlar da (trden gelmeler)
Biri musterisi tarafindan olduruldu, 4 gun sonra evinde bulundu (ahh hande :// )
Oteki ise azaltti seks isciligini.
Avrupa'da tanidigim 2 trans var, ikisi de onay bekleyen multeci statusunde olduklari icin calisamiyolardi. Seks isciligi yapiyolardi onlar da (trden gelmeler)
Biri musterisi tarafindan olduruldu, 4 gun sonra evinde bulundu (ahh hande :// )
Oteki ise azaltti seks isciligini.
0
eskişehir'de web tasarım yaparak geçinen bi trans vardı haberi yapılmıştı bikaç yıl önce. akıbetini bilmiyorum
0
Estetik Med M.koy subesinde bir ara gormustum artik gormuyorum.
Param olsa demokratik bir ulkede bir universite kurardim ve tum calisanlari toplum tarafindan dislanmis bireylerden olusurdu.
Param olsa demokratik bir ulkede bir universite kurardim ve tum calisanlari toplum tarafindan dislanmis bireylerden olusurdu.
0
Sanırım doğuş kolejine bir basketbol koçu vardı. Cinsiyet değiştirdi ve kolej onu istihdam etmeye devam etti. Ancak velilerin yoğun baskılarına dayanamayıp sonunda işten çıkarmışlardı :(
Kolejin ismini hatırlamıyorum . Doğuş diye kalmış. Bulursam kontrol eder, yanlışsa duzeltirim.
Kolejin ismini hatırlamıyorum . Doğuş diye kalmış. Bulursam kontrol eder, yanlışsa duzeltirim.
0
antalya'da bi müşterimiz vardı, modacıydı-paris hilton'u falan giydirmişliği vardı operasyon öncesinde. birçok falcı var aralarında. birinin de güzellik salonu vardı. nerden tanıyon bu kadarını demeyin patronum da gay'di.
0
ev aldığımız inşaat şirketinin temizlik için gönderdiği 4 kişiden biri transtı. süper temizlik yapıyordu, sonra da temizlik için onu çağırmak istedim. ama yanlış anlar diye telefonunu isteyemedim.
inşaat sonrası koca evi yarım günde pırıl pırıl etmişti. sesimi duyuyorsa bulsun beni, bütün temizlik işlerimizi o yapsın.
inşaat sonrası koca evi yarım günde pırıl pırıl etmişti. sesimi duyuyorsa bulsun beni, bütün temizlik işlerimizi o yapsın.
0
kanzuk seni yiyeceğim arslanım
Neden sürekli ağır çekimde hareket edecek şekilde oluşturuyolar bunları? 1 adımı tamamlaması 30 sn falan sürüyor. Üstüne doğru bi şey geliyor o kadar yavaş haraket ediyor ki yakalayamıyor falan. Nereden oluştu bu algı? Devlerin de yerdeki minikler gibi hızlı hareket ettiği filmler var mı?https://www
Neden sürekli ağır çekimde hareket edecek şekilde oluşturuyolar bunları? 1 adımı tamamlaması 30 sn falan sürüyor. Üstüne doğru bi şey geliyor o kadar yavaş haraket ediyor ki yakalayamıyor falan. Nereden oluştu bu algı? Devlerin de yerdeki minikler gibi hızlı hareket ettiği filmler var mı?
www.youtube.com
6:50
www.youtube.com
6:50
0
mesela fillerin yavaş yürümesi bana da ilginç gelmiştir hep.oysa fil yani bu.
hacim,kütle meseleleridir belki. gerçeklerin anasını ağlatıyoruz bari fizikten birkac şey sıkıştıralım gibi.
hacim,kütle meseleleridir belki. gerçeklerin anasını ağlatıyoruz bari fizikten birkac şey sıkıştıralım gibi.
0
bir arkadaşıma sorduğumda da bana "mesela sineklere göre de bizler aynı devler gibi hareket ediyoruz." demişti. ama tatmin olmadım tabii, belki gerçek cevabı @yuz kiloluk bir zenci'nin de dediği gibi olsa bile.
0
filmlerde bu hızı ekrana sığdırırlarsa çok iğrenç görüntüler oluşur. yakalayamazsın görüntüyü
bir de quorada cevaplamışlar biraz kasların gücü büyüklükleri ile lineer oranda korelasyon göstermiyormuş. yani devlerin kasları büyük olsa da o beklnene güç olmazmış.
bir de quorada cevaplamışlar biraz kasların gücü büyüklükleri ile lineer oranda korelasyon göstermiyormuş. yani devlerin kasları büyük olsa da o beklnene güç olmazmış.
0
Yercekiminden dolayi buyuk canlilar genel olarak daha yavas hareket ediyorlar zaten. Teorik olarak 7 metrelik bir insan normal bir insandan daha atik olmazdi
0
ayılar da kocaman ama dicaprio dövüyor yeri gelince, çevik hayvan. gücünü kısıtlamak için bence biraz yavaş ve gerizekalı yapıyorlar devleri. bkz got'taki salak dev. eline bi sopa alıp dövemedi. illa osmanlı tokatı atacak yavaş yavaş bide. boksör çevikliği beklemiyoruz. kas yoğunluğu artınca çeviklik azalır belki biraz ama bence de abartı bu filmlerdeki. troll hunter izleyebilirsin hala izlemediysne aklım ageldi güzle film.
0
manert
SPSS ile ilgili kısa birkaç sorum vardı, yanıtlayabilirseniz çok sevinirim1- Bir ultrason yönteminin bir tümörü tanımlamada geçerliliğini değerlendirmek istiyorum. Buna göre ultrason 1 ile 5 arasında bir değer veriyor, bunu da gerçek tanı ile karşılaştıracağım. Diyelim ki ultrasonun 1 ve 2 verdiği d
SPSS ile ilgili kısa birkaç sorum vardı, yanıtlayabilirseniz çok sevinirim
1- Bir ultrason yönteminin bir tümörü tanımlamada geçerliliğini değerlendirmek istiyorum. Buna göre ultrason 1 ile 5 arasında bir değer veriyor, bunu da gerçek tanı ile karşılaştıracağım. Diyelim ki ultrasonun 1 ve 2 verdiği değerler iyi huylu, 3 4 veya 5 verdiği değerler ise kötü huylu tümör gösteriyor olsun. Ben bunu analiz edince 1 için ayrı, 2 için ayrı 3 için ayrı vs vs hesaplıyorum. peki 1 ile 2 için toplam olarak iyi huylu, 3 4 veya 5 için ise kötü huylu demesini nasıl sağlarım?
2- Peki bu sonuçarlı hasta cinsiyeti vs göre ayrı ayrı nasıl hesaplarım? yine crosstab den mi yapacağım yoksa anova falan mı?
1- Bir ultrason yönteminin bir tümörü tanımlamada geçerliliğini değerlendirmek istiyorum. Buna göre ultrason 1 ile 5 arasında bir değer veriyor, bunu da gerçek tanı ile karşılaştıracağım. Diyelim ki ultrasonun 1 ve 2 verdiği değerler iyi huylu, 3 4 veya 5 verdiği değerler ise kötü huylu tümör gösteriyor olsun. Ben bunu analiz edince 1 için ayrı, 2 için ayrı 3 için ayrı vs vs hesaplıyorum. peki 1 ile 2 için toplam olarak iyi huylu, 3 4 veya 5 için ise kötü huylu demesini nasıl sağlarım?
2- Peki bu sonuçarlı hasta cinsiyeti vs göre ayrı ayrı nasıl hesaplarım? yine crosstab den mi yapacağım yoksa anova falan mı?
0
1. transform -> recode into diferent variables -> ordan ultrasonu seç -> old and new values -> range'e göre seçip yeni bir numara ata (mesela 1 ve 2 için 1 diyeceksin yine gibi).
2. cinsiyete göre ne hesaplaması? iyi huylu kötü huylu mu? zaten direkt frekanstan çıkarıyor. ha odds ratio falansa o da ayrı. ama cinsiyetle ne karşılaştırılacak?
2. cinsiyete göre ne hesaplaması? iyi huylu kötü huylu mu? zaten direkt frekanstan çıkarıyor. ha odds ratio falansa o da ayrı. ama cinsiyetle ne karşılaştırılacak?
0
1. yaptım gibi:) peki bir soru daha, şimdi ultrason ile baktığımız bazı hastaların 2 kitlesi vardı. tabi ikisi de iyi de olabilri, biri iyi biri kötü veya ikisi kötü olabilri vs. ben veri girerken iki ayrı hasta gibi olmasın diye, bir hasta için bunu iki farklı değişken olarak girdim(farklı sütunlarda). bunu analiz ederken istiyorum ki ultrason 1 ve ultrason 2 olsun(yanyana iki sütunda), bunların ikisini de crosstab de aynı satırda göreyim; aynı şekilde bunların sonuçlarını da sütun olarak sonuç1 sonuç 2 girmiştim, crosstab de bunları aynı sütunda göreyim(anlatabildim mi bilmiyorum:). Bunu nasıl yaparım?
2. Ultrasonun verdiği sonuç hastaların cinsiyetine, tanısına vs göre değişiyor mu bakmak için demiştim. hani kadınlarda ultrason şöyle değerlendirdi, erkeklerde böyle gibi. yani ultrasonun işlevliliğini farklı değişkenlere göre anlamlı mı diye bakmak için
2. Ultrasonun verdiği sonuç hastaların cinsiyetine, tanısına vs göre değişiyor mu bakmak için demiştim. hani kadınlarda ultrason şöyle değerlendirdi, erkeklerde böyle gibi. yani ultrasonun işlevliliğini farklı değişkenlere göre anlamlı mı diye bakmak için
0
Bence crosstab fonksiyonunu cok yanlis anlamissin. Yanlis hatirlamiyorsam kikare falan icindi o
2 usg sonucu icin ucuncu bir sutun yapip sadece biri malign, ikisi malign, ikisi benign gibi bir atama yapabilirsin
Bir de cinsiyetle alakali hipotezin nedir? Bagimsiz 2 degiskende hanhi istatistiksel metot kullaniliyorsa onu yapman lazim, crosstabe cok takilma
2 usg sonucu icin ucuncu bir sutun yapip sadece biri malign, ikisi malign, ikisi benign gibi bir atama yapabilirsin
Bir de cinsiyetle alakali hipotezin nedir? Bagimsiz 2 degiskende hanhi istatistiksel metot kullaniliyorsa onu yapman lazim, crosstabe cok takilma
0
victum
http://www.milliyet.com.tr/tip-dunyasi-sokta/dunya/detay/2220889/default.htmOlabilir mi böyle bir şey gerçekten ya? Olduysa da mantıklı mı, doğru çözüm bu mudur?
www.milliyet.com.tr
Olabilir mi böyle bir şey gerçekten ya? Olduysa da mantıklı mı, doğru çözüm bu mudur?
Olabilir mi böyle bir şey gerçekten ya? Olduysa da mantıklı mı, doğru çözüm bu mudur?
0
Plastik cerrahinin sik yaptigi uygulamalardan birisi. Cok uzaklara gitmeye gerek yok, yurkiye'de herhangi bir plastik cerrahi kliniginde yapilabilen cok da zor olmayan bir prosedur.
0
Çok uzun yıllardır olan bir şey. Bildiğim kadarını söyleyeyim. Derin hasar gördüyse, başka yerden getirdiğini besleyemeyecekse alıp beslenebileceği yere götürüyorlar. Böylece vücudun içindeyken güzel güzel besleniyor, kendini onarmaya fırsatı oluyor. Sonra o ceple birlikte çıkartıp kapatıyorlar.
0
manert
Birkaç aydır bakmama rağmen kafamda net birşey oturmadı, yardımcı olabilirseniz sevinirim.Bütçe 40.000-45.000 civarı olacak. 25 yaşındayım, hatchback bir otomobil bakıyorum. İlk aracım olacak, çok da sürüş tecrübem yok İstanbul'dayım. Bu nedenle sıfır almayı pek düşünmüyorum, otomatik vites konusund
Birkaç aydır bakmama rağmen kafamda net birşey oturmadı, yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Bütçe 40.000-45.000 civarı olacak. 25 yaşındayım, hatchback bir otomobil bakıyorum. İlk aracım olacak, çok da sürüş tecrübem yok İstanbul'dayım. Bu nedenle sıfır almayı pek düşünmüyorum, otomatik vites konusunda da çekincelerim var hem alabileceğimden daha eski şeyler alabilirm otomatik olursa hem de ikinci el olduğu için arıza vs. çıkarmaya daha müsait olur gibi geliyor bana. Dizel olmasına da gerek yok sadece haftasonları falan kullanacağım.
Ne önerirsiniz?
Bütçe 40.000-45.000 civarı olacak. 25 yaşındayım, hatchback bir otomobil bakıyorum. İlk aracım olacak, çok da sürüş tecrübem yok İstanbul'dayım. Bu nedenle sıfır almayı pek düşünmüyorum, otomatik vites konusunda da çekincelerim var hem alabileceğimden daha eski şeyler alabilirm otomatik olursa hem de ikinci el olduğu için arıza vs. çıkarmaya daha müsait olur gibi geliyor bana. Dizel olmasına da gerek yok sadece haftasonları falan kullanacağım.
Ne önerirsiniz?
0
toyota yaris. 2013 bulursun o fiyatlara. ya da polo golf.
Renault Fiat Ford alma. ya alman ya da japon arabası almaya özen göster bütçen yeterli.
Renault Fiat Ford alma. ya alman ya da japon arabası almaya özen göster bütçen yeterli.
0
Her duyuruya yazdığım gibi Honda Jazz yazıp geçiyorum. Eşimde 2009 ishift var(otomatik). Bakım harici servise gitmedik, yakıtı inanılmaz makul ve koltuk yatış pozisyonları sebebiyle bisikletinizi dik, buzdolabınızı yatık taşıyabilirsiniz. (Taşıdık)
0
honda jazz sorunsuzdur ama 2012 den sonra üretimi durduruldu şimdiki modeller 35 defa el değiştirmiş ayrıca bayana yakışan bir araba. ıbiza dsg sor bayilere yeni motor geldi belki kalanları iyi fiyatdan çıkartırlar 45k civarı. sıfır bak hiç bulaşma ikinci ele.
0
ilk araç oalcağı için ikinci el almak mantıklı değil mi? o alacağım 45 e diyelim, oraya buraya muhakkak sürteceğim satmak istediğimde fiyatı 4-5 bin düşecek ne gerek var?
Bir de daha ucuz birşey de almak isterim aslında ama çok da öğrenci arabası olsun istemmiyorum biraz da zevk için alacağım aslında çok ihtiyacım yok.
2010-2011 1.4 golf baktım aslında 50000-60000 kilometrelerde, ne dersiniz?
Bir de daha ucuz birşey de almak isterim aslında ama çok da öğrenci arabası olsun istemmiyorum biraz da zevk için alacağım aslında çok ihtiyacım yok.
2010-2011 1.4 golf baktım aslında 50000-60000 kilometrelerde, ne dersiniz?
0
zevk için araba mı alınır yahu. hobiler edin bence arabaya ihtiyacın yok gereksiz zarar senin için.
0
Güzel bi golf alınır o paraya. İlla otomatik dersen pololar var, Citroen c-elysse de o fiyata bulunabilir.
0
kia ceed yok derken son kasası yok, i30 lar da o fiyata baya yüksek km lerde hasarlı var.
0
alfa romeo giuletta(2011-2012) gider sana sen genç adamsın sen. şekilli hem.
0
KidLazer
selam,burda az biraz içimi dökeyim dedim iyi kötü bir tavsiye almak adına. ne yazık ki tl;dr'ciler için özet geçemiyorum:(4 yıllık bir ilişkim var. kız arkadaşım rus. amerikada tanıştık. sonra öyleydi böyleydi derken ikimizin de hayali olan almanyada master olayına giriştik. aynı üniversiteyi kazand
selam,
burda az biraz içimi dökeyim dedim iyi kötü bir tavsiye almak adına.
ne yazık ki tl;dr'ciler için özet geçemiyorum:(
4 yıllık bir ilişkim var. kız arkadaşım rus. amerikada tanıştık. sonra öyleydi böyleydi derken ikimizin de hayali olan almanyada master olayına giriştik.
aynı üniversiteyi kazandık neyse okuyoruz gidiyoruz herşey güzel. aynı evde yaşıyoruz. bilen bilir almanların skimsonik (afedersiniz başka sıfat bulamıyorum) mimari dizaynlarını. şu an kaldığımız ev( denebilirse tabi) 1 oda 30m2 bir daire. yakında taşınıyoruz o ayrı ama bu da bi kenarda dursun..
ilk başlarda birlikte olamadığımız için ilk almanyaya gelişimiz çok tatlı başladı. özlem giderme cart curt derken yürüdü bi şekilde. simdi de bi sıkıntımız yok açıkcası. ancak bunalmaya başladım.
beni çok sevdiğinin ve her geçen gün daha da çok sevdiğinin farkındayım. bir şikayetim yok. ancak hiç bir özgürlüğüm kalmadı neredeyse.
heryere birlikte gidiyoruz herşeyi birlikte yapıyoruz dışarı birlikte çıkıyoruz . . .
ikimiz de fitness'a yazıldık mesela. benim bazen proje çalışmasından dolayı toplantım oluyor ya diyorum sen git beni bekleme yok illa beraber gidelim. gidemem diyince bozuluyor yalnız gitmesine ikna edemiyorum onun gönlü olacak diye işi gücü bırakıp fitness'a gidiyorum. ya da ne bileyim ben o gün okul yemekanesindeki yemeği beğenmiyorum ben yemicem sen al gel birlikte otururuz diyorum tripler bilmemneler yok ben yicem de sen bakıcan mılar. ulan al işte de ye ben sıkıntı yapmıyorum sana noluyo?!
ben mühendisim o yüzden bana lisans'ta ne 'çaktılarsa' (ki şikayet etmiyorum) öyle gidiyorum. ben duruma olur/olmaz ya da ihtimal dahilinde diye bakarım. yani işim mantıkla. o ise medya okuyor ve işi duygularla ümitlerle vs vs..bana diyor yılbaşını beraber kutlayalım ben rusyaya gidicem illa sen de gel. güzel güzel izah ediyorum 'bak buraya gelmeden önce tatlı paralar kazanıyodum o yüzden geliyodum istediğim vakit ancak durum değişti artık öğrenciyim ve cepten yiyorum + ailemi görebileceğim tek 15 gün bu başka da yok'. triplere giriyor üzülüyor falan ya anlıyorum da üzülmesini ama arkadaş zaten 7/35 birlikteyiz ya . bi bırak da gidiyim kardeşim dediğim adamlarla 3 5 zaman harciyim ailemi göriyim gidiyim modada denize karşı bira içeyim nevizadede rakı balık yapayım. çok mu şey istiyorum arkadaş?
özetle benim özgürlüğüm adına ortada bişe kalmadı. bikaç kez dile getirdim bu fitness konusu üzerinden. bak dedim benim bu işim var senin ise boş zamanın herşeyi birlikte yapamayız sen fitness'a git ben işimi hallediyim erken biterse gelirim. yok diyo o zaman ben de gitmeyeyim. bunu 2 3 kez söyledim bazen biraz da agresifleşerek. yani doğrudan suratına karşı da 'hacı bi dur ya bi dur. her dakka birbirimizi görüyoruz zaten bi rahat nefes aldır' diyemiyorum üzülecek diye..bi de bu skimsonik ev yüzünden iyice kodeste gibiyim. o erkenden yatıyor bense klasik türk erkeği misali 12 1'den önce yatmıyorum. gitar çalıyorum kulaklıkla çalmama rağmen gecenin bi vakti parmaklarım titrese bile gitara dokunamıyorum. yok illa gel birlikte yatalım da bilmemne de..
hoff ne dolmuşum ya..bi akıl verin beyler bayanlar ne yapmalı?
bu yazıyı okuduysanız size inancınıza göre +10 sevap point gönderiyorum.
burda az biraz içimi dökeyim dedim iyi kötü bir tavsiye almak adına.
ne yazık ki tl;dr'ciler için özet geçemiyorum:(
4 yıllık bir ilişkim var. kız arkadaşım rus. amerikada tanıştık. sonra öyleydi böyleydi derken ikimizin de hayali olan almanyada master olayına giriştik.
aynı üniversiteyi kazandık neyse okuyoruz gidiyoruz herşey güzel. aynı evde yaşıyoruz. bilen bilir almanların skimsonik (afedersiniz başka sıfat bulamıyorum) mimari dizaynlarını. şu an kaldığımız ev( denebilirse tabi) 1 oda 30m2 bir daire. yakında taşınıyoruz o ayrı ama bu da bi kenarda dursun..
ilk başlarda birlikte olamadığımız için ilk almanyaya gelişimiz çok tatlı başladı. özlem giderme cart curt derken yürüdü bi şekilde. simdi de bi sıkıntımız yok açıkcası. ancak bunalmaya başladım.
beni çok sevdiğinin ve her geçen gün daha da çok sevdiğinin farkındayım. bir şikayetim yok. ancak hiç bir özgürlüğüm kalmadı neredeyse.
heryere birlikte gidiyoruz herşeyi birlikte yapıyoruz dışarı birlikte çıkıyoruz . . .
ikimiz de fitness'a yazıldık mesela. benim bazen proje çalışmasından dolayı toplantım oluyor ya diyorum sen git beni bekleme yok illa beraber gidelim. gidemem diyince bozuluyor yalnız gitmesine ikna edemiyorum onun gönlü olacak diye işi gücü bırakıp fitness'a gidiyorum. ya da ne bileyim ben o gün okul yemekanesindeki yemeği beğenmiyorum ben yemicem sen al gel birlikte otururuz diyorum tripler bilmemneler yok ben yicem de sen bakıcan mılar. ulan al işte de ye ben sıkıntı yapmıyorum sana noluyo?!
ben mühendisim o yüzden bana lisans'ta ne 'çaktılarsa' (ki şikayet etmiyorum) öyle gidiyorum. ben duruma olur/olmaz ya da ihtimal dahilinde diye bakarım. yani işim mantıkla. o ise medya okuyor ve işi duygularla ümitlerle vs vs..bana diyor yılbaşını beraber kutlayalım ben rusyaya gidicem illa sen de gel. güzel güzel izah ediyorum 'bak buraya gelmeden önce tatlı paralar kazanıyodum o yüzden geliyodum istediğim vakit ancak durum değişti artık öğrenciyim ve cepten yiyorum + ailemi görebileceğim tek 15 gün bu başka da yok'. triplere giriyor üzülüyor falan ya anlıyorum da üzülmesini ama arkadaş zaten 7/35 birlikteyiz ya . bi bırak da gidiyim kardeşim dediğim adamlarla 3 5 zaman harciyim ailemi göriyim gidiyim modada denize karşı bira içeyim nevizadede rakı balık yapayım. çok mu şey istiyorum arkadaş?
özetle benim özgürlüğüm adına ortada bişe kalmadı. bikaç kez dile getirdim bu fitness konusu üzerinden. bak dedim benim bu işim var senin ise boş zamanın herşeyi birlikte yapamayız sen fitness'a git ben işimi hallediyim erken biterse gelirim. yok diyo o zaman ben de gitmeyeyim. bunu 2 3 kez söyledim bazen biraz da agresifleşerek. yani doğrudan suratına karşı da 'hacı bi dur ya bi dur. her dakka birbirimizi görüyoruz zaten bi rahat nefes aldır' diyemiyorum üzülecek diye..bi de bu skimsonik ev yüzünden iyice kodeste gibiyim. o erkenden yatıyor bense klasik türk erkeği misali 12 1'den önce yatmıyorum. gitar çalıyorum kulaklıkla çalmama rağmen gecenin bi vakti parmaklarım titrese bile gitara dokunamıyorum. yok illa gel birlikte yatalım da bilmemne de..
hoff ne dolmuşum ya..bi akıl verin beyler bayanlar ne yapmalı?
bu yazıyı okuduysanız size inancınıza göre +10 sevap point gönderiyorum.
0
beraber kaliteli vakit geçirmek ne kadar önemliyse, bireylerin kendine özel anları, aktiviteleri olması da bir o kadar önemli. bunu tatlı tatlı anlat. ve de haklısın yani. yılbaşı için de şartların gerektirdiklerini anlat. hayatında tek değerli insan o değil ve zaten her Allah'ın günü onunlasın. Aileni özlediğini anlat. of. ben bunaldım.
0
annem kadar güvendiğim kızı azıcık başıboş bıraktık da ne oldu? ellerin oldu. durumun hiç hoş değil ama ya benim düştüğüm duruma düşseydin? kadınları yalnız bırakma, son yazdığımı da asla unutma.
0
e bunalır insan tabii, ben okurken daraldım. bağlı değil bağımlı kişilik tipi kız arkadaşınınki. ya katlanacaksın ya ayrılacaksın. değişir diye bekleme, değişmez.
0
Abd de yasiyodun orda bi rus sevgilin oldu simdi almanyada beraber yasiyosunuz fitness a vs ye gidecek maddi gucun de var ve sen hala gelmis burda dert mi yaniyosun ay personal space'im hic kalmadi diye. Gercekten first world problem mis kardes.
0
@rentts
work and travel'da tanıştık. almanyada master yapıyoruz. 6 aylığına 45 euro veren her üni öğrencisi fitness'tan sınırsız yararlanabiliyor. pek lüks bir durum yok anlayacağın :)
work and travel'da tanıştık. almanyada master yapıyoruz. 6 aylığına 45 euro veren her üni öğrencisi fitness'tan sınırsız yararlanabiliyor. pek lüks bir durum yok anlayacağın :)
0
Biraz asagida bir arkadas paylasmis, tam senin durumuna uygun:
mwebtv.hurriyet.com.tr
Once sen izle, sonra altyazi falan bir sekilde kiz arkadasina izlet:)
mwebtv.hurriyet.com.tr
Once sen izle, sonra altyazi falan bir sekilde kiz arkadasina izlet:)
0
yani ben anlamıyorum, adam size göre iyi bi hayat yaşıyor diye içine dert olan, fikir almak istediği bişeyi yazamayacak mı?
poponu kaşı, Valla nazar değecek.
bağımlı insan türü demiş biri. çok yerinde bi tespit. bu konuyu bi oku bence.
poponu kaşı, Valla nazar değecek.
bağımlı insan türü demiş biri. çok yerinde bi tespit. bu konuyu bi oku bence.
0
seviyosun. ayrılamazsın. o zaman gidip konuşacaksın. olmadı daha sert konuşacaksın. onun attığı tripleri sen atıcaksın. üzülmesin diye yumuşak davranıyosun ya da hemen yumuşuyosun onun yüzüne karşı bence. sert olup kendini ifade etmen lazım. gerekirse büyük bi kavga çıksın ama seni anlasın.
0
Olm ozendim halinize. Sukret haci sittir et gerisini.
Ama o evde olmaz 2+1 tutun.
Ama o evde olmaz 2+1 tutun.
0
oddyseus
çeşme mi yapalım marmaris mi yılbaşı için? Geçen sene alaçatı'daki street party fena değildi mesela. Ege tarafı öneri yaparsanız sevinirim.
çeşme mi yapalım marmaris mi yılbaşı için? Geçen sene alaçatı'daki street party fena değildi mesela. Ege tarafı öneri yaparsanız sevinirim.
0
want2die, hocam sürekli birlikteyiz yapıyoruz onu zaten. yılbaşı için daha farklı özel bir şeyler yapmak istiyoruz.
0
ayh cesme ne ya o kadar dustunuz mu?? biz butun duyuru amsterdam turu filan ayarladik adamlar cesme diyo yazik yhaa .s.s.s
0
Bebek sellitout da kutlayın. Gerçi çoktan dolmuştur. Bi de kişi başı bi 5-10 bin tutar.
0
17 panda gucu
merhaba arkadaşlar,4 gün önce sol bacağımın arkasında, diz ve ayak bileğimin arasındaki bölgede biraz ağrı, şişkinlik ve kızarıklık hissettim. ağrı sadece ayaktayken oluyordu, otururken hiçbir ağrım yoktu. ertesi gün ağrı ve kızarıklık baya arttı. ayağa kalkmak ölüm gibi geliyordu. bana enfeksiyon g
merhaba arkadaşlar,
4 gün önce sol bacağımın arkasında, diz ve ayak bileğimin arasındaki bölgede biraz ağrı, şişkinlik ve kızarıklık hissettim. ağrı sadece ayaktayken oluyordu, otururken hiçbir ağrım yoktu.
ertesi gün ağrı ve kızarıklık baya arttı. ayağa kalkmak ölüm gibi geliyordu. bana enfeksiyon gibi geldi. çünkü iki gün önce ayakkabım vurmuş, ayağım baya tahriş olmuştu. bir enfeksiyon hastalıkları doktoruna danıştım. bacağıma bakıp cellilutis olmuşsun dedi. augmentin'e başladım (1000 mg, günde üç kez). iki gündür evde dinleniyorum. şu an bacağımdaki şişlik çok az. kızarıklık da öyle. ayağa kalktığımda hiç ağrım yok. çok iyi hissediyorum.
ama yine de içim rahat değil. cellulitis'İn belirtilerinden biri de ateş yükselmesi, baş dönmesi vs. idi ve ben bunları hiç yaşamadım. tek hissettiğim, bacağımda sıcaklık, şişkinlik ve ayağa kalktığımda dayanması zor bir acıydı (5-6 adımdam sonra acı biraz azalıyordu).
her neyse, sonradan internette araştırırken, aynı belirtilerin dvt (derin ven trombozu)'nın habercisi de olabileceğini öğrendim. dvt'nin de ölümcül olan akciğer embolisine sebep olduğunu biliyorum. yarın hastaneye gitmeyi düşünüyorum ama bir de buradan fikir alayım dedim. yarını beklemeyip hemen acil'e mi gitsem acaba?
dediğim gibi, şu an ayağa kalktığımda herhangi bir ağrım sızım yok. her şeyim normal, sadece sol ayak bileğimin biraz üstünde arka tarafta hafif bir şişkinlik ve biraz kızarıklık kaldı. bir gün önce, ağrıyan noktaya dokunamıyordum; şu an dokunduğumda bile acımıyor. acaba damarı tıkayan pıhtının birazı oradan kopup kan dolaşımına mı karıştı, ondan mı bacağımdaki ağrı kayboldu?
bilgili arkadaşların yardımlarını tavsiyelerini bekliyorum.
4 gün önce sol bacağımın arkasında, diz ve ayak bileğimin arasındaki bölgede biraz ağrı, şişkinlik ve kızarıklık hissettim. ağrı sadece ayaktayken oluyordu, otururken hiçbir ağrım yoktu.
ertesi gün ağrı ve kızarıklık baya arttı. ayağa kalkmak ölüm gibi geliyordu. bana enfeksiyon gibi geldi. çünkü iki gün önce ayakkabım vurmuş, ayağım baya tahriş olmuştu. bir enfeksiyon hastalıkları doktoruna danıştım. bacağıma bakıp cellilutis olmuşsun dedi. augmentin'e başladım (1000 mg, günde üç kez). iki gündür evde dinleniyorum. şu an bacağımdaki şişlik çok az. kızarıklık da öyle. ayağa kalktığımda hiç ağrım yok. çok iyi hissediyorum.
ama yine de içim rahat değil. cellulitis'İn belirtilerinden biri de ateş yükselmesi, baş dönmesi vs. idi ve ben bunları hiç yaşamadım. tek hissettiğim, bacağımda sıcaklık, şişkinlik ve ayağa kalktığımda dayanması zor bir acıydı (5-6 adımdam sonra acı biraz azalıyordu).
her neyse, sonradan internette araştırırken, aynı belirtilerin dvt (derin ven trombozu)'nın habercisi de olabileceğini öğrendim. dvt'nin de ölümcül olan akciğer embolisine sebep olduğunu biliyorum. yarın hastaneye gitmeyi düşünüyorum ama bir de buradan fikir alayım dedim. yarını beklemeyip hemen acil'e mi gitsem acaba?
dediğim gibi, şu an ayağa kalktığımda herhangi bir ağrım sızım yok. her şeyim normal, sadece sol ayak bileğimin biraz üstünde arka tarafta hafif bir şişkinlik ve biraz kızarıklık kaldı. bir gün önce, ağrıyan noktaya dokunamıyordum; şu an dokunduğumda bile acımıyor. acaba damarı tıkayan pıhtının birazı oradan kopup kan dolaşımına mı karıştı, ondan mı bacağımdaki ağrı kayboldu?
bilgili arkadaşların yardımlarını tavsiyelerini bekliyorum.
0
doğum kontrol hapı kullanmıyorum.
erkeğim, 30 yaşındayım, genel olarak bilgisayar başında geçen (hareketsiz) bir hayatım var.
gerçi son bir haftadır normalin dışında fazla hareketliydim. fazla ayakta durmaktan ayaklarım şişmişti, ağrılar ve kızarıklık zaten ondan sonra başladı.
erkeğim, 30 yaşındayım, genel olarak bilgisayar başında geçen (hareketsiz) bir hayatım var.
gerçi son bir haftadır normalin dışında fazla hareketliydim. fazla ayakta durmaktan ayaklarım şişmişti, ağrılar ve kızarıklık zaten ondan sonra başladı.
0
backpacker
nedir? ciddi bir ortamda kullanılacak. turkish proverb olarak ittirmem gerekiyor bunu, en güzel nasıl denir?
nedir? ciddi bir ortamda kullanılacak. turkish proverb olarak ittirmem gerekiyor bunu, en güzel nasıl denir?
0
evet gayet chicken translete yapılabilir anlamlı şekilde.
"eat sweet talk sweet"
google'da aratınca "türkiye'de tatlı ikramı" ile ilgili ingilizce yazılar çıkıyor.
"eat sweet talk sweet"
google'da aratınca "türkiye'de tatlı ikramı" ile ilgili ingilizce yazılar çıkıyor.
0
şimdi adamların "sweet-talk" diye bir deyimleri var ama kendisi fiil olarak kullanılıyor. "talking sweet" bildiğin kulak tırmalar diye düşünüyorum.
let's eat something sweet and talk about something sweet diyesim var ama çok uzadı sanki bu da böyle.
let's eat something sweet and talk about something sweet diyesim var ama çok uzadı sanki bu da böyle.
0
m e l t e m
Panteizme göre, basitçe; her şey Tanrı ve Tanrı her şey. 1) Peki tanrıya atfedilen özellikler var mı? 2) Tanrı'nın varlığını kabul etmelerinin temel nedenleri ne? Yani neden doğa ve evrenin bir yaratıcı olmadan da var olabileceğini düşünmüyorlar da bu şekilde düşünüyorlar?3) "Tanrı, evren ve insan;
Panteizme göre, basitçe; her şey Tanrı ve Tanrı her şey.
1) Peki tanrıya atfedilen özellikler var mı?
2) Tanrı'nın varlığını kabul etmelerinin temel nedenleri ne? Yani neden doğa ve evrenin bir yaratıcı olmadan da var olabileceğini düşünmüyorlar da bu şekilde düşünüyorlar?
3) "Tanrı, evren ve insan; birdir, aynıdır" ne anlama geliyor? Tanrı'nın insandan ve evrenden bağımsız bir varlık olmadığı, ancak onlarla beraber var olabileceği anlamına mı geliyor?
1) Peki tanrıya atfedilen özellikler var mı?
2) Tanrı'nın varlığını kabul etmelerinin temel nedenleri ne? Yani neden doğa ve evrenin bir yaratıcı olmadan da var olabileceğini düşünmüyorlar da bu şekilde düşünüyorlar?
3) "Tanrı, evren ve insan; birdir, aynıdır" ne anlama geliyor? Tanrı'nın insandan ve evrenden bağımsız bir varlık olmadığı, ancak onlarla beraber var olabileceği anlamına mı geliyor?
0
panteizmin bir tanrısının olduğunu sanmıyorum. her şeye kadir bir üstün güç yok. evrenin kendi varlığının farkına varması için bilinci yarattığını düşünmek de bir çeşit panteizm, hayatta kalmayı uzatmak için canlılığı icat etmesi de.. yani bu sonuncu hususunda mesela, adam/kadın diyor ki organik moleküller enerjiyi kimyasal bağlar sayesinde tutan büyük enerji depolarıdır. bu da termodinamiğin basit düzensizlik kurallarına karşı bir hareketi "andırır". bu evrenin sonsuzluk çabasıdır gibi bişiler bişiler. evren kend üzerinde söz sahib bir güçtür. daha gider.. buradan büssürü çıkarım.
bu gibi düşünceler ışığında:
1) tanrıya klasik yakan yıkan affeden kurtaran azap veren hoop şakaydı diyen çocuk kestirecekken al lan bunu kes diye koyun yollayan muzip bir karakter atfetmiyor panteizm çünkü adı sanı olan bir tanrısı yok. doğayı araştırdıkça bulduğunuz şey tanrı. artık o şey her neyse. bu açıdan başarılı bir yöntemi var. büyük büyük vasayımlar yapıp kozmoloji sınnavında sıçmıyor. ignostiklerden sonraki en sağlam limandalar.
2) 1. cevabımda işaret ettiğim gibi, sorun sadece yaratma değil, kendini yaratan bir evreni düşünmek zor değil, evrenin kendinin farkına varıp ipleri ele alması da çok uçuk değil. bunları doğadaki bağlamına oturtursak biz tanrının olası bütün hisleri, algısı, hafızası ve aklıyız. kendinin farkına varmasıyız da belki. bu durumda panteistçisınin "tanrı" sanki aciz gibi, en azından mütevazı. ben ikinciyi tercih ederdim.
3) evrenin kafamızın içinde bir temsili var. matematik evrende kusursuz işliyor. matematiği aklımız üretiyor. yani evrenin özüne mündemçiz, vice versa.
tanrısızlığın hiçbir panteist için soruna yol açacağını sanmam şahsen.
bu gibi düşünceler ışığında:
1) tanrıya klasik yakan yıkan affeden kurtaran azap veren hoop şakaydı diyen çocuk kestirecekken al lan bunu kes diye koyun yollayan muzip bir karakter atfetmiyor panteizm çünkü adı sanı olan bir tanrısı yok. doğayı araştırdıkça bulduğunuz şey tanrı. artık o şey her neyse. bu açıdan başarılı bir yöntemi var. büyük büyük vasayımlar yapıp kozmoloji sınnavında sıçmıyor. ignostiklerden sonraki en sağlam limandalar.
2) 1. cevabımda işaret ettiğim gibi, sorun sadece yaratma değil, kendini yaratan bir evreni düşünmek zor değil, evrenin kendinin farkına varıp ipleri ele alması da çok uçuk değil. bunları doğadaki bağlamına oturtursak biz tanrının olası bütün hisleri, algısı, hafızası ve aklıyız. kendinin farkına varmasıyız da belki. bu durumda panteistçisınin "tanrı" sanki aciz gibi, en azından mütevazı. ben ikinciyi tercih ederdim.
3) evrenin kafamızın içinde bir temsili var. matematik evrende kusursuz işliyor. matematiği aklımız üretiyor. yani evrenin özüne mündemçiz, vice versa.
tanrısızlığın hiçbir panteist için soruna yol açacağını sanmam şahsen.
0
@namus ninjası
Kendi fikirlerini paylaştığın için teşekkür ederim. Spinoza'ya göre "Tanrı" var. Bu duyuruyu açma amacım bilgi almak. Bu düşünceyi benimsemiş birinin bilgilendirici cevabını alabilmeyi umuyorum.
Kendi fikirlerini paylaştığın için teşekkür ederim. Spinoza'ya göre "Tanrı" var. Bu duyuruyu açma amacım bilgi almak. Bu düşünceyi benimsemiş birinin bilgilendirici cevabını alabilmeyi umuyorum.
0
Bence panteizm en mantikli evren-tanri aciklamalarindan birisi, belki de en mantiklisi.
Ben olaya au acidan bakiyorum;
Mesela vucudumuzda var olan her hucrenin bir gorevi var, ama o hucre aslinda hangi dokuya ait oldugunun farkinda degil. Dokular kendince besleniyor ve fonkaiyon gosteriyorlar ama bir organa ait olduklarinin farkinda degiller. Organlar bir araya geliyor sistemleri, sistemler bir araya geliyor ve insani oluaturuyorlar. Peki bunun hangi noktasi "sen"sin? Kendi halinde takilan bir hucre nasil senin farkinda degilse, sen de o tanrinin bir parcasisin ama bunun farkinda degilsin belki de.
Ben olaya au acidan bakiyorum;
Mesela vucudumuzda var olan her hucrenin bir gorevi var, ama o hucre aslinda hangi dokuya ait oldugunun farkinda degil. Dokular kendince besleniyor ve fonkaiyon gosteriyorlar ama bir organa ait olduklarinin farkinda degiller. Organlar bir araya geliyor sistemleri, sistemler bir araya geliyor ve insani oluaturuyorlar. Peki bunun hangi noktasi "sen"sin? Kendi halinde takilan bir hucre nasil senin farkinda degilse, sen de o tanrinin bir parcasisin ama bunun farkinda degilsin belki de.
0
bizzat panteizmi "kendim" bir süre benimsemiş biri olarak bir kısım filozofların yolundan gitmememin panteist olamayacağım/panteizmi anlayamayacağım anlamına gelmesi?.. bu imaya en hafif tabirle gücendim.
bilhassa bilimkurgu yazarları ve bilim insanları arasında önerilen panteist fikirler üzerinden gitmem panteizmle ilgili düşüncelerimi "bana özgü" yapmıyor.
panteizm bazı afili isimli düşünürlerin tekelinde değil.
benim lise arkadaşım sunay da bu konuda otorite denecek kadar doludur mesela.
bilhassa bilimkurgu yazarları ve bilim insanları arasında önerilen panteist fikirler üzerinden gitmem panteizmle ilgili düşüncelerimi "bana özgü" yapmıyor.
panteizm bazı afili isimli düşünürlerin tekelinde değil.
benim lise arkadaşım sunay da bu konuda otorite denecek kadar doludur mesela.
0
@ninja
Bir kısım filozof dediğin şahıs panteizmin mucidi. Cemal Bali Akal gibi hukukçuların üniversitelerde onun fikirleri üzerine siyaset bilimi dersleri verdiği bir düşünür.
Daha ilk cümlende diyorsun ki "panteizmin bir tanrısının olduğunu sanmıyorum". Hem panteizmin Tanrı ve evrenin özdeş olduğu anlayışıyla çelişiyorsun, hem de bir sanrı üzerinden yola çıkıyorsun.
Seni kesinlikle gücendirmek istemem. Panteizmi ben anlamadım ki sana anlamadığını söyleyeyim. Tek istediğim "bilgi".
Sunay'a selamlar.
Bir kısım filozof dediğin şahıs panteizmin mucidi. Cemal Bali Akal gibi hukukçuların üniversitelerde onun fikirleri üzerine siyaset bilimi dersleri verdiği bir düşünür.
Daha ilk cümlende diyorsun ki "panteizmin bir tanrısının olduğunu sanmıyorum". Hem panteizmin Tanrı ve evrenin özdeş olduğu anlayışıyla çelişiyorsun, hem de bir sanrı üzerinden yola çıkıyorsun.
Seni kesinlikle gücendirmek istemem. Panteizmi ben anlamadım ki sana anlamadığını söyleyeyim. Tek istediğim "bilgi".
Sunay'a selamlar.
0
sunay uzağımda, selamı iletmem zaman alacak ama şu durumda envanterde olanı çıkarmam lazım. gerçi benden rafine kitabi bilgi çıkmaz. postüla okumayı sevmiyorum. (bu iyi değil biliyorum ama kafaya girmiyor işte.) ama deneyeyim.
şimdi hangi branşındadır panteizmin, tam bilmiyorum ama bu güzel insan:
en.wikipedia.org:Carl_Sagan_Planetary_Society.JPG
şu kitabının özellikle son kısımlarında:
static.idefix.com
tam olarak tanrıyı geri plana atan bir çeşit tümtanrıcılığı tarif ediyor ve ben de o metinlerine dayanarak yazdım ilk yazdıklarımın çoğu kısmını.
şu durumda bir anlam ayrımı yapmam gerekiyor, ben panteizmi gerçek bir tanrıya atıf yapmayan şekilde tasavvur ediyorum. sagan da böyle yapıyor çünkü.. ve tümtanrıcı olduğunu hiç belirtmemiş olsa da onun pozisyonu ne ateizme ne monoteizme yakın. hatta agnostik bile değil, merak ve hevesleri tamamen tümtanrıcılığa yakın düşüyor.
doğumumuz esnasında yaşadığımız deneyimin evrenin meydana geldiği andaki deneyimin tekrarı olabileceğini iddia edecek kadar ileri gitmiş biri bu adam. hatta bu deneyimi yarı bilinçli halde yaşayabildiğimizi yani rüyalar vasıtasıyla zihnimizin çekirdeğinde evrenin doğuşunu tekrar yaşadığımızı söyleyen, hatta bu sebepten belli başlı kimyasalları bu iş için kullanabileceğimizi ima eden (galiba soru cevap konferanslarda bunu doğrudan da söylüyor) ve bu sebepten şu tür internet memlerine:
oi47.tinypic.com
2.bp.blogspot.com
konu olan biri.
konudaki tek değerli kaynağım bu. ben tanrı evren insan üç ayağında tanrıyı sallamayanlardanım, onsuz da ayakta durur düzen. bir şekli şemali yok, amorf, hatta tepkimesiz zaten bu tanrı tanımı. ama işte "ben tanrıtanımazım" ya da "tektanrıcıyım" diyemeyen insaların aslında muhtemelen pek güzel panteistler olduğunu düşünüyor ve öyle sınıflandırıyorum.
islamın, şu, kamplara ayrılıp bölgesel sınırlara hapsolmadığı, eski en ileri zamanlarındaki fikir akımlarını, ilk mutasavvıfları, ya da daha sonraları ben tanrıyım deyip ceza alıp derisi yüzülenlerin tarihini bilsem, bu soruyu daha da karışık cevaplarla istenen cevabın uzağına taşıyabilirdim :( keşke bunu yapabilseydim. çünkü bunu gerçekten isterdim.
ateizmle ilgili spekülasyon yapmak çok sıkıcı hem de ergence ve de carl saganı çok özledim :(
şimdi hangi branşındadır panteizmin, tam bilmiyorum ama bu güzel insan:
en.wikipedia.org:Carl_Sagan_Planetary_Society.JPG
şu kitabının özellikle son kısımlarında:
static.idefix.com
tam olarak tanrıyı geri plana atan bir çeşit tümtanrıcılığı tarif ediyor ve ben de o metinlerine dayanarak yazdım ilk yazdıklarımın çoğu kısmını.
şu durumda bir anlam ayrımı yapmam gerekiyor, ben panteizmi gerçek bir tanrıya atıf yapmayan şekilde tasavvur ediyorum. sagan da böyle yapıyor çünkü.. ve tümtanrıcı olduğunu hiç belirtmemiş olsa da onun pozisyonu ne ateizme ne monoteizme yakın. hatta agnostik bile değil, merak ve hevesleri tamamen tümtanrıcılığa yakın düşüyor.
doğumumuz esnasında yaşadığımız deneyimin evrenin meydana geldiği andaki deneyimin tekrarı olabileceğini iddia edecek kadar ileri gitmiş biri bu adam. hatta bu deneyimi yarı bilinçli halde yaşayabildiğimizi yani rüyalar vasıtasıyla zihnimizin çekirdeğinde evrenin doğuşunu tekrar yaşadığımızı söyleyen, hatta bu sebepten belli başlı kimyasalları bu iş için kullanabileceğimizi ima eden (galiba soru cevap konferanslarda bunu doğrudan da söylüyor) ve bu sebepten şu tür internet memlerine:
oi47.tinypic.com
2.bp.blogspot.com
konu olan biri.
konudaki tek değerli kaynağım bu. ben tanrı evren insan üç ayağında tanrıyı sallamayanlardanım, onsuz da ayakta durur düzen. bir şekli şemali yok, amorf, hatta tepkimesiz zaten bu tanrı tanımı. ama işte "ben tanrıtanımazım" ya da "tektanrıcıyım" diyemeyen insaların aslında muhtemelen pek güzel panteistler olduğunu düşünüyor ve öyle sınıflandırıyorum.
islamın, şu, kamplara ayrılıp bölgesel sınırlara hapsolmadığı, eski en ileri zamanlarındaki fikir akımlarını, ilk mutasavvıfları, ya da daha sonraları ben tanrıyım deyip ceza alıp derisi yüzülenlerin tarihini bilsem, bu soruyu daha da karışık cevaplarla istenen cevabın uzağına taşıyabilirdim :( keşke bunu yapabilseydim. çünkü bunu gerçekten isterdim.
ateizmle ilgili spekülasyon yapmak çok sıkıcı hem de ergence ve de carl saganı çok özledim :(
0
Bu konuda oldukça bilgilendirici bir blog yazısı buldum. Konuyla ilgilenenlerle paylaşmak istedim. Şurada: panteidar.blogcu.com
0
Agnostiğim. Agnostik ateizm ama benim inandığım. Yani öyle müdahale eden, yargılayan, cezalandıran bir tanrının varlığına/var olabileceğine inanmıyorum. Ancak bununla birlikte "tanrı"nın varlığı yokluğu hakkında kesin bir şey söylemenin de doğru/mantıklı olmadığını düşünüyorum, çünkü vardır demek de yoktur demek de dogmatik oluyor. Panteizmi daha araştırmam gerek. Doğa ile tanrının bir olduğu düşüncesi anlamlı geliyor ama mantığını henüz oturtamadım. Panteizmdeki tanrı inancının temelini daha oturtamadım. Varlığına neden inandıkları konusunda kafam karışık.
0
pescador
bugün godsparticle çok benzer bir duyuru açmıştı. MR çekilmekten ciğerim solduğu için aslında çekiniyorum doktora gitmeye. kesin beyin MR'ı isteyecek. şikayetlerimin tamamını yazacağım. en azından ne olabileceği ya da ciddiyeti konusunda fikir almak istiyorum. bilen eden yardımcı olursa çok memnun o
bugün godsparticle çok benzer bir duyuru açmıştı. MR çekilmekten ciğerim solduğu için aslında çekiniyorum doktora gitmeye. kesin beyin MR'ı isteyecek. şikayetlerimin tamamını yazacağım. en azından ne olabileceği ya da ciddiyeti konusunda fikir almak istiyorum. bilen eden yardımcı olursa çok memnun olurum.
- bazen nefes alırken burnuma su kaçmış gibi hissediyorum. hani su kaçınca o tuzlu, acı bir tat olur ya. ona benzer bir tat duyuyorum. az önce oldu mesela 2-3 dakika kadar. sabahtan beri burnuma su temas etmiş değil.
- sık sık dengemi kaybediyorum. ayağım da problemli, direkt sebebi beyin midir bilmiyorum ama ayağımı yere normal bastığım halde "LAN LAN LAN DÜŞÜYOM AQ" diye aniden heyecana kapılıp tökezliyorum. birkaç kez aynı çizgi filmlerdeki gibi kendi etrafımda dönüp yere düştüm hatta kjsfsk
- dönem dönem baş ağrısı ve konfüzyon yaşıyorum. yani yer-zaman bilinci falan çok zayıflıyor. aptallaşıyorum bayağı. beyin kapatıyor kendini tamamen.
- bu sadece bir kez oldu. sağ gözümün yanında bi yerde böyle içerden piçuvk diye bi şey patladı sanki, ısındı orası. sonra hissizleşti. sonra 1-2 dakika içinde geri geldi.
- 15-20 adım uzağımdaki şeyleri algılamakta güçlük çekiyorum. görüş anlamında sıkıntı yok ama odaklanamıyorum. 2-3 kişi var mesela konuşan, tipleri net olarak görüyorum ama o imajı algılayamıyorum kafamda. garip bi şey biraz tam ifade edemedim.
***
şimdi bunları anlatsam direkt beyin MR'ı yazacak, bissürü uğraş dur. sinüzit falan mı acaba? yoksa başka bi şey mi? yeter bıktım lan.
- bazen nefes alırken burnuma su kaçmış gibi hissediyorum. hani su kaçınca o tuzlu, acı bir tat olur ya. ona benzer bir tat duyuyorum. az önce oldu mesela 2-3 dakika kadar. sabahtan beri burnuma su temas etmiş değil.
- sık sık dengemi kaybediyorum. ayağım da problemli, direkt sebebi beyin midir bilmiyorum ama ayağımı yere normal bastığım halde "LAN LAN LAN DÜŞÜYOM AQ" diye aniden heyecana kapılıp tökezliyorum. birkaç kez aynı çizgi filmlerdeki gibi kendi etrafımda dönüp yere düştüm hatta kjsfsk
- dönem dönem baş ağrısı ve konfüzyon yaşıyorum. yani yer-zaman bilinci falan çok zayıflıyor. aptallaşıyorum bayağı. beyin kapatıyor kendini tamamen.
- bu sadece bir kez oldu. sağ gözümün yanında bi yerde böyle içerden piçuvk diye bi şey patladı sanki, ısındı orası. sonra hissizleşti. sonra 1-2 dakika içinde geri geldi.
- 15-20 adım uzağımdaki şeyleri algılamakta güçlük çekiyorum. görüş anlamında sıkıntı yok ama odaklanamıyorum. 2-3 kişi var mesela konuşan, tipleri net olarak görüyorum ama o imajı algılayamıyorum kafamda. garip bi şey biraz tam ifade edemedim.
***
şimdi bunları anlatsam direkt beyin MR'ı yazacak, bissürü uğraş dur. sinüzit falan mı acaba? yoksa başka bi şey mi? yeter bıktım lan.
0
doktor MR istemeden nasıl bilsin beyninde ne var ne yok ?
MR'da radyasyon kullanılmaz/yoktur çektir gitsin.
MR'da radyasyon kullanılmaz/yoktur çektir gitsin.
0
@neferkitty, MR'sız ne var ne yok bilsin demiyorum zaten. bu semptomlar neyle alakalı olabilir, fikir almak için soruyorum. dedim ya. MR mecbur. psikoloğa canım sıkıldı diyeceğim o da MR isteyecek ondan çekiniyorum.
ayrıca nasıl radyasyon yok yau, ben var diye biliyordum. kişisel dozimetre taşınması zorunludur diyo. radyasyon yoksa neden dozimetre?
ayrıca nasıl radyasyon yok yau, ben var diye biliyordum. kişisel dozimetre taşınması zorunludur diyo. radyasyon yoksa neden dozimetre?
0
MR çektir. Denge konusunda orta kulakta sorun olabilir gibime geldi ama diğer maddelerden dolayı beyinde de birşey olabilir. Küçük bir beyin kanaması bile geçirmiş olabilirsin. Bir kaç sene sonrasında büyük geçirip el ayaktan kesilme hatta ölüm gerçekleşebilir. Kendi babamdan biliyorum. Yarın ilk işin doktora gitmek olsun. geçmiş olsun.
0
az önce sildiğin duyurunu görüp o yüzden yazmıştım aslında :D
''Bu yöntemde iyonizan radyasyon kullanılmaz ve bir takım üst limitlere uyulduğunda, bugüne kadar hiçbir biyolojik zararlı etkisi bulunamamıştır. Bu özelliği nedeniyle, yöntem normal deneklerde, çocukluk yaş grubunda ve aynı hastada defalarca tekrarlanabilme avantajına sahiptir. ''
şurda uzuuuun uzun nasıl çekildiği, mekanizması vs anlatılıyor:
www.konez.com
''Bu yöntemde iyonizan radyasyon kullanılmaz ve bir takım üst limitlere uyulduğunda, bugüne kadar hiçbir biyolojik zararlı etkisi bulunamamıştır. Bu özelliği nedeniyle, yöntem normal deneklerde, çocukluk yaş grubunda ve aynı hastada defalarca tekrarlanabilme avantajına sahiptir. ''
şurda uzuuuun uzun nasıl çekildiği, mekanizması vs anlatılıyor:
www.konez.com
0
@neferkitty, geçen belimden çekildim ve normalde pek ağrımayan belim MR'dan sonraki 3 gün boyunca yandı resmen. ben o yüzden içimize içimize veriyolar ne var ne yok diye düşünmüştüm. sen yazınca rahatladım şimdi. iyi madem.
@false pretension, şu an zaten sağ ayağım iflas bayrağını çekmiş durumda. yürüyemiyorum. ama bu belden kaynaklıydı. yani en azından öyle düşünüyor doktor. beyinden olsaydı bu kadar ağrımazdı diyolar. bakalım. allah belamı vermiş uzatmaları oynuyorum.
@false pretension, şu an zaten sağ ayağım iflas bayrağını çekmiş durumda. yürüyemiyorum. ama bu belden kaynaklıydı. yani en azından öyle düşünüyor doktor. beyinden olsaydı bu kadar ağrımazdı diyolar. bakalım. allah belamı vermiş uzatmaları oynuyorum.
0
zamanında başağrısı, göz ağrısı, baş dönmesi gibi envai çeşit kafa problemlerinden muzdariptim. nörologa gittim, mr, tomografi vs. çektiler. bir şey çıkmadı. göze yolladılar en sonunda ve anlaşıldı ki astigmat imişim. uzun yıllardır gözlük kullanıyorum ve gözlük kullanmaya başladığımdan beri bu problemleri hiç yaşamadım.
yani çok endişe etmeye gerek olmayabilir. doktora git her halükarda yine, kesin bir çözüm illa ki bulunur. gözle ilgili sorunun olabilir, kulakla ilgili denge sorunu olabilir.
yani çok endişe etmeye gerek olmayabilir. doktora git her halükarda yine, kesin bir çözüm illa ki bulunur. gözle ilgili sorunun olabilir, kulakla ilgili denge sorunu olabilir.
0
Ilk olarak MR zararli birsey degildir, dozimetre gerektirenler rontgen ve tomografi.
Ikincisi de sinuzit olmasi muhtemel. Norolojik problemlerinin birden fazla sebebi olabilir, basit bir B vitamini eksikligi de olabilir, psikiyatrik de olabilir, beyninde mevcut birtakim sorunlar da olabilir, hicbir sey olmaya da bilir. Bu kadar veri ile konusmak da sacma, konusup seni kuskulandirmak da sacma. O yuzden sen git doktoruna, muayeneni ol. Bosunakuruntu yapmana sebep olur buradan duyduklarin
Ikincisi de sinuzit olmasi muhtemel. Norolojik problemlerinin birden fazla sebebi olabilir, basit bir B vitamini eksikligi de olabilir, psikiyatrik de olabilir, beyninde mevcut birtakim sorunlar da olabilir, hicbir sey olmaya da bilir. Bu kadar veri ile konusmak da sacma, konusup seni kuskulandirmak da sacma. O yuzden sen git doktoruna, muayeneni ol. Bosunakuruntu yapmana sebep olur buradan duyduklarin
0
delifaruk
Burnum tikali. Doktora gorundum, icine birsey sokup bakti ve kikirdak yamuk dedi. Ameliyatlikmis, bska turlu duzelmezmis. Kikirdakla alakasi varmi bilmem ama disaridan bakildiginda da burnum bir tarafa dogru yamuk. Bu ameliyati oldugumda burnumun sekli de duzelir mi yoksa ayrica estetik mi yaptirma
Burnum tikali. Doktora gorundum, icine birsey sokup bakti ve kikirdak yamuk dedi. Ameliyatlikmis, bska turlu duzelmezmis. Kikirdakla alakasi varmi bilmem ama disaridan bakildiginda da burnum bir tarafa dogru yamuk. Bu ameliyati oldugumda burnumun sekli de duzelir mi yoksa ayrica estetik mi yaptirmam lazim? Yandan gorunuste de burun biraz fazla ileride mesela.
Bir de bu kikirdagi ameliyatla duzelttirdidikten sonra bir muddet evde yatiyor muyuz?
Bir de bu kikirdagi ameliyatla duzelttirdidikten sonra bir muddet evde yatiyor muyuz?
0
bir haftada iyileşiyor. o gün içinde gezmeye başlıyosun zaten.
nerden mi biliyorum? kira vermeyip burnunu yaptıran o.ç. ev arkadaşım yüzünden.
nerden mi biliyorum? kira vermeyip burnunu yaptıran o.ç. ev arkadaşım yüzünden.
0
estetik işte. git bi estetik cerraha, o yapsın ameliyatı. hepsini yaparlar. 1 hafta yatarsınız.
0
ameliyat burnun şeklini etkilemiyor, içten kesikle yapıldığı için dışarıdan bi şey belli olmuyor tamponların şişliği dışında. estetik yaptırman lazım görüntünün de değişmesini istiyorsan. ameliyattan sonra da yatmanı gerektirecek pek bi durum olmuyor. sadece kan sızıntısı oluyor bi süre, bıyık bölgesine sargı bezi bantlıyorlar. onu değiştirmen ve okyanus suyuyla temizlemen falan gerekiyor işte. ilk günler uyumak zor oluyor bi de burun kapalı olduğu için ve biraz dik yatmak gerektiği için. ben yatmıştım 1 hafta kadar ama tansiyon düşüklüğünden. böyle yani. zor bi ameliyat değil.
0
param olunca reha yavuzer'in elinden geçmeyi planlıyorum :P
en iyisi oymuş zira , arkadaşım da ona burnunu yaptırdı ama çok pahalıya yaptırdı .
burun değil sanat eseri öyle diyeyim.
5-6 sene önce 6000-7000 civarına yaptırmıştı.
en iyisi oymuş zira , arkadaşım da ona burnunu yaptırdı ama çok pahalıya yaptırdı .
burun değil sanat eseri öyle diyeyim.
5-6 sene önce 6000-7000 civarına yaptırmıştı.
0
geçmiş olsun. 2 defa burun ameliyatı oldum. eğer doktor ameliyat ol diyorsa ol bence. deviasyon varsa ameliyatla düzeltilir. kbb uzmanına gitmen lazım. ameliyattan sonra 1 hafta kadar burunda tamponlar kalıyor. o süreç biraz zorlar. iyileştikten sonra "daha önce hiç nefes almamışım" diyeceksin. sözlükte (bkz: burun ameliyatı) başlığında detaylı yazılmış. aklına takılan bir şey olursa cevaplamaya çalışırım.
0
Plastik cerrah nefesle ilgili sorununuzu cozmez. Kbb hem septumu duzeltir, isterseniz ve yapiyorsa estetik de yapar.
0
Septoplastiyi (septum düzeltme, dışarıdan çok bir etkisi olmuyor) devlet ödüyor. Rinoplastiyi ödemiyor (estetik ameliyat). Sen septorinoplasti yaptiracaksin hem guzelleseceksin hem nefes alacaksın, ama sana rino kısmını cebinden vermen lazım diyecekler. Bir de iyi bir cerraha git, bence bu is plastikcilere kalmalı ama kendini acayip geliştirmiş kbbciler var haklarını yemeyelim. Plastikte reha yavuzer, barış çakır, teoman doğan, fatih dagdelen, erhan eryilmaz, serdar eren aklıma gelen isimler. Kbb'de emre ılhan'i övuyorlar.
0
kbbcilerin yaptığı burun genelde bi süre sonra çöküyor valla sen bilirsin :D
her şeyi uzmanına bırakmak en doğrusu bence , bir de devlet ile özelin malzemesi anestezisi bile farklı olur elbet.
Burun bu 1 kere yaptırılır para yoksa bırak yamuk kalsın, daha da yamulmasından iyidir bence.
her şeyi uzmanına bırakmak en doğrusu bence , bir de devlet ile özelin malzemesi anestezisi bile farklı olur elbet.
Burun bu 1 kere yaptırılır para yoksa bırak yamuk kalsın, daha da yamulmasından iyidir bence.
0
Devlette gazi üniversitesi bayağı iyidir plastik cerrahi için, bir de çökmüş burnu revizyon için almak istemezler genelde. Bir kez olsun tam olsun. Sen plastik cerraha git, ama estetik tecrübesi olsun asistanlikta iki meme bir burun yaptırılip yollanmış biri olmasın.
0
ameliyatina hem kbbci hem plastik cerrah girmesi lazim estetik bir degisiklik istiyorsan. kbb cinin yapacagi kisimla egrilik ve kikirdak duzeltilir. duzgun nefes alirsin. estetikcinin yapacagiyla da bira geriye alinir profil duzeltilir vs.
0
s.a hocam.
2 sene önce bu zamanlar oldum deviasyon ameliyatını. benim de kıkırdak sağ burna doğru bombe yapıyordu.
bu amelyiatın dış görüntüne en ufak bir etkisi yok. ameliyattan 1 saat sonra bile yok (sadece içi tampon yüklü olduğu için burnun şişik gözüküyor), morarma bile yok yani öyle söyleyeyim.
eğer burnunun görüntüsünden memnun değilsen, deviasyon ameliyatı sırasında bir de estetik ameliyatı yapıyorlar. o da ekstra para tabi, ben deviasyonu özel hastanede 400tl'ye (sgk bir kısmını karşılamıştı çünkü) oldum. estetik olanlar ekstra 1500-2000tl veriyordu.
not: kbb'ciye amelyiat oldum. çünkü burnumdan nefes alamıyordum, tavsiyem kbb'ciye ameliyat olman çünkü senin öncelikli problemin burundan nefes alamamak.
2 sene önce bu zamanlar oldum deviasyon ameliyatını. benim de kıkırdak sağ burna doğru bombe yapıyordu.
bu amelyiatın dış görüntüne en ufak bir etkisi yok. ameliyattan 1 saat sonra bile yok (sadece içi tampon yüklü olduğu için burnun şişik gözüküyor), morarma bile yok yani öyle söyleyeyim.
eğer burnunun görüntüsünden memnun değilsen, deviasyon ameliyatı sırasında bir de estetik ameliyatı yapıyorlar. o da ekstra para tabi, ben deviasyonu özel hastanede 400tl'ye (sgk bir kısmını karşılamıştı çünkü) oldum. estetik olanlar ekstra 1500-2000tl veriyordu.
not: kbb'ciye amelyiat oldum. çünkü burnumdan nefes alamıyordum, tavsiyem kbb'ciye ameliyat olman çünkü senin öncelikli problemin burundan nefes alamamak.
0
@freekara, hocam yanlış konuşuyorsun bu arada. "kıkırdağı da ucundan düzelt" demek doğru değil çünkü benim, pansumana gidip gelirken gördüğüm kadarıyla kullanılan ekipmanlar bile değişiyor. mesela estetik olanların burun sargısının altında metal bir "alçı" görevi gören bişi vardı, aynı zamanda aynı kemiği de kesmiyorlar.
yani ameliyatta kullanılan ekipmandan tutun ameliyat süresine kadar her şey değişiyor.
öyle "ucundan düzelt" demek olmuyor, hazır kalbi açmışken bi de karaciğere bakalım bari, demek gibi bir şey oluyor.
ikisi farklı operasyon yani.
yani ameliyatta kullanılan ekipmandan tutun ameliyat süresine kadar her şey değişiyor.
öyle "ucundan düzelt" demek olmuyor, hazır kalbi açmışken bi de karaciğere bakalım bari, demek gibi bir şey oluyor.
ikisi farklı operasyon yani.
0
@kamera motor plastikçiler kbb'nin işi olmasına rağmen estetik ameliyat sırasında konka cerrahisi bile yaparlar hasta daha iyi nefes alsın diye. kbb'ci aramazlar. öyle bir yansıtmışsınız ki sanki plastikçiler burun güzel gözüksün de fonksiyonel olmasa da olur gözüyle bakıyormuş gibi. öyle bir şey yok.
0
hacı yanlış anlama ama kbb'ye gidip bu ara bu bahaneyle ameliyat olan çok kişiyi görüyorum. nitekim ben de oldum ama sıfır estetikle.
niyetin estetikse laga luga yapma, eğer değilse kıkırdağı al kurtul. parayı sokakta bulmuyoruz.
niyetin estetikse laga luga yapma, eğer değilse kıkırdağı al kurtul. parayı sokakta bulmuyoruz.
0
Burunda abartili bir yamukluk yok ama iceriden tikali, kikirdagin her halukarda duzeltilmesi lazim tikaniklik icin.
0
@delifaruk, kıkırdağın düzeltilmesi gerek dediğin şeyin dışarıya en ufak bir etkisi yok.
0
manert
Aynı işi yapıyor olacağım. Aslında soru sadece kazanılan maaşla ilgili değil tabii ki, olayın İzmir vs İstanbul yönü de var:)İşim yoğun olacak, hani hafta bir gün 3-4 saat ya gezerim ya gezemem öyle bir durum var. Ama vakit buldukça da kafamı dağıtacak, istediğimi yapabileceğim rahat bir şehirde yaş
Aynı işi yapıyor olacağım.
Aslında soru sadece kazanılan maaşla ilgili değil tabii ki, olayın İzmir vs İstanbul yönü de var:)
İşim yoğun olacak, hani hafta bir gün 3-4 saat ya gezerim ya gezemem öyle bir durum var. Ama vakit buldukça da kafamı dağıtacak, istediğimi yapabileceğim rahat bir şehirde yaşamak istiyorum.
Evet fikirleri alayım:)
Aslında soru sadece kazanılan maaşla ilgili değil tabii ki, olayın İzmir vs İstanbul yönü de var:)
İşim yoğun olacak, hani hafta bir gün 3-4 saat ya gezerim ya gezemem öyle bir durum var. Ama vakit buldukça da kafamı dağıtacak, istediğimi yapabileceğim rahat bir şehirde yaşamak istiyorum.
Evet fikirleri alayım:)
0
İzmir kesinlikle.
Aynı hesaba gelecek kirasıyla gereksiz trafikli vakit kayıplarıyla.
Aynı hesaba gelecek kirasıyla gereksiz trafikli vakit kayıplarıyla.
0
800 lira az para degil, 5300 fena bi para degil, istanbulda guzel yasarsin.
izmirliyim, istanbulda calisiyorum.
izmirliyim, istanbulda calisiyorum.
0
Izmir. 800 lira icin hayatimi kalabalik ve stresli bir sehirde geciririm dersen istanbul.
0
şahsen istanbul derdim. istanbul dışında bir yerde yaşarsam mutlu olamayacağımı düşünüyorum. kafanı dağıtabilmen için de binlerce alternatifin olacak.
0
Kesinlikle İzmir.
İstanbula defalarca sadece gezmeye gitmiş ve trafik sebebiyle planladiginin 1/3 unden vazgeçmiş biri olarak insanların İstanbul da yasamaya nasil vakit bulduklarına pek aklim etmiyor. 1 gün değil 2 gun degil sürekli stres hali.
Not İzmirde de gezdim ayrıca bir kaç kere 15 20 günlük misafirliklerim oldu.
İstanbula defalarca sadece gezmeye gitmiş ve trafik sebebiyle planladiginin 1/3 unden vazgeçmiş biri olarak insanların İstanbul da yasamaya nasil vakit bulduklarına pek aklim etmiyor. 1 gün değil 2 gun degil sürekli stres hali.
Not İzmirde de gezdim ayrıca bir kaç kere 15 20 günlük misafirliklerim oldu.
0
Cevaplar icin tesekkurler.
Soylemeyi unuttum, istanbul'da okudum yani istanbul'a daha hakimim. Muhtemelen calistigim yere oldukca yakib bir yerde ev tutarim, ise gidis geliste trafik yasamam en azindan.
Ailem ayvalik'ta ama, izmir'e 2 saat:)
Soylemeyi unuttum, istanbul'da okudum yani istanbul'a daha hakimim. Muhtemelen calistigim yere oldukca yakib bir yerde ev tutarim, ise gidis geliste trafik yasamam en azindan.
Ailem ayvalik'ta ama, izmir'e 2 saat:)
0
İstanbul. İstanbullu arkadaşlar burada çok sıkıntı yaşıyor hiç sevmiyorlar. Izmirliler fanatiktir, tarafsız insanlara sor.
0
İzmir derim. İstanbul'a göre daha yaşanılası. Ailenize yakın olması da oldukça büyük avantaj bana kalırsa.
0
kollaps
dell ve toshiba arasında kaldım sizce hangisi?http://www.teknosa.com/urunler/125032507/dell-inspiron-p28f-5521-f53w81c-notebookhttp://www.teknosa.com/urunler/125032688/toshiba-satellite-l50-a-1d1-notebook
0
Dell olanını neredeyse 1 yıla yakın zamandır kullanıyorum. Tavsiye ediyorum.
Laptop çantasını teknosadan almıştım yalnız, sapı koptu ve düştü. Kensington kilidininin olduğu plastik kısım kırıldı sadece. Laptop taş gibi.
Aldıktan sonra tüm güncelleştirmeleri yükle ve Windows 8.1'e yükseltme.
Cihazın performansı oldukça yüksek.
Ancak bu fiyat ne böyle!!!!
Şimdi baktım. Ben 16.Ocak.2013'te
Dell Inspiron 5521 i5 3317U 1.7GHZ 8GB 1TB 15.6" G31W81C
olanını 1600TL'ye almışım.
Cihaz Taş! Isınma Problemi yok. Fanın çalıştığını hiç anlamıyorum. Sadece pili çıkarıp prizden çalıştırırsam fan çoşuyor. Ha bir de Windows 8.1'e yükselttiğim zaman fan hiç susmamıştı.
Laptop çantasını teknosadan almıştım yalnız, sapı koptu ve düştü. Kensington kilidininin olduğu plastik kısım kırıldı sadece. Laptop taş gibi.
Aldıktan sonra tüm güncelleştirmeleri yükle ve Windows 8.1'e yükseltme.
Cihazın performansı oldukça yüksek.
Ancak bu fiyat ne böyle!!!!
Şimdi baktım. Ben 16.Ocak.2013'te
Dell Inspiron 5521 i5 3317U 1.7GHZ 8GB 1TB 15.6" G31W81C
olanını 1600TL'ye almışım.
Cihaz Taş! Isınma Problemi yok. Fanın çalıştığını hiç anlamıyorum. Sadece pili çıkarıp prizden çalıştırırsam fan çoşuyor. Ha bir de Windows 8.1'e yükselttiğim zaman fan hiç susmamıştı.
0
taking fire need assistance
Yüzüklerin Efendisi serisindeki orklar nasıl ürüyor? Kadın ork kavramı yok sanırım. Kitaplarını okumadım ama bununla ilgili kesin bir bilgi mevcut mu? Yani tek bir cinsiyet olmasına rağmen üremeleri nasıl gerçekleşiyor?Uruk-Hai'leri garip bir çamur havuzundan çıkartıyorlardı Isengard madenlerinde. B
Yüzüklerin Efendisi serisindeki orklar nasıl ürüyor? Kadın ork kavramı yok sanırım. Kitaplarını okumadım ama bununla ilgili kesin bir bilgi mevcut mu? Yani tek bir cinsiyet olmasına rağmen üremeleri nasıl gerçekleşiyor?
Uruk-Hai'leri garip bir çamur havuzundan çıkartıyorlardı Isengard madenlerinde. Benzer şey mi?
Uruk-Hai'leri garip bir çamur havuzundan çıkartıyorlardı Isengard madenlerinde. Benzer şey mi?
0
Tam hatirlamiyorum ama kokenleri elflerdi saniyorum. Lanetlenme gibi bir durum sozkonusuydu sanirim.
0
Cevaplar için teşekkürler. Fakat asıl merak ettiğim, üremeleri nasıl gerçekleşiyor? Yani dişi bir türü yoksa, çoğalmalarını sağlayan faktör ne? Ya da Tolkien bunu sır olarak mı tutmuş?
0
açıkçası belirsiz görünüyor, özelliklie uruk-hai'lerin elf-orc genlerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkarılması gibi birşey.
tr.wikipedia.org
yine aynı uruk-hai'lerin "türetilmesi" gibi elf'lerden türetilmiş oldukları yazılıyor.
tahmin yürütmek gerekirse elf & hobbit ya da elf & cüce karışımı bir gen karışımıyla ortaya çıkmış olabilirler, bilemedim.
tr.wikipedia.org
yine aynı uruk-hai'lerin "türetilmesi" gibi elf'lerden türetilmiş oldukları yazılıyor.
tahmin yürütmek gerekirse elf & hobbit ya da elf & cüce karışımı bir gen karışımıyla ortaya çıkmış olabilirler, bilemedim.
0
Kitaplarda dişi Orc'lardan bahsedilmiyor. Ancak bu var olmadıkları anlamına gelmez. Zaten Tolkien'in kitaplarında çok fazla kadın karakter yoktur.
0
lorenzen
hafta icleri saat 06:45'te kalkiyorum. gunun 12 saatini - yol ile birlikte - is aliyor. 8 saat uyursam bana 4 saat kaliyor ve bu sure cidden yetmiyor bana. dolayisiyla daha az uyumam gerekiyor fakat gerek yillarin getirdigi uyuma aliskanligi gerekse universiteyi ikinci egitim okuma nedeniyle uyumaya
hafta icleri saat 06:45'te kalkiyorum. gunun 12 saatini - yol ile birlikte - is aliyor. 8 saat uyursam bana 4 saat kaliyor ve bu sure cidden yetmiyor bana. dolayisiyla daha az uyumam gerekiyor fakat gerek yillarin getirdigi uyuma aliskanligi gerekse universiteyi ikinci egitim okuma nedeniyle uyumaya alistim. 2 gun altisar saat uyusam 3. gun gozlerimi acamiyorum ve 10-11 saat uyuyorum. benim bunu duzenli olarak 6 saate dusurmem gerekiyor. mesela su an yine uykum var dun 6 saat uyudum fakat direniyorum ama biliyorum ki yarin dayanamayacagim ve sizacagim.
tum hayatim boyunca uykuya dayanakli biri olmadim. hayatimda sinav icin bile sadece bir kez sabahladim. hep uyku agir basti. soru ortada aslinda. duzenli olara 6 saat uyumam icin ne yapmam gerekiyor?
tum hayatim boyunca uykuya dayanakli biri olmadim. hayatimda sinav icin bile sadece bir kez sabahladim. hep uyku agir basti. soru ortada aslinda. duzenli olara 6 saat uyumam icin ne yapmam gerekiyor?
0
spor yapabilirsin zinde kalmak için. onun dışında vücut bir kere alıştı mı yapıyorsun. ilk başlarda 2-3 alarm birden kurman gerekebilir.
0
bir anda 6 saate çekme uykunu. yavaş yavaş azalt. kendi bünyene göre azalma miktarını ayarla. örneğin ilk iki hafta 7,5 saat uyu. sonraki iki hafta 7 saat. bu şekilde kendine uygun bir ayarlama yap.
0
uyanmakla sorunum yok. istedigim saatte tek alarmla uyanirim. hatta odaklanirsam alarm kurmadan bile uyanirim ama dedigim gibi ertesi gun erkenden yatiyorum yeteri kadar uyumayinca.
0
Istedigin cevap modiodal. Uyku bozukluklari tedavisinde kullaniliyor, gun icindeki uyku ihtiyacini azaltiyor.
Herhangi bir doktora yazdirabilirsin. Sikayet olarak gunde 9 saat uyumasam kendime gelemiyorum falan dersin:)
Herhangi bir doktora yazdirabilirsin. Sikayet olarak gunde 9 saat uyumasam kendime gelemiyorum falan dersin:)
0
eyvallah ama bunun icin asla ilac kullanmam. zorunlu haller disinda ilac kullanimina sicak bakmiyorum.
0
evlen ve çocuk yap :) (evlenmen şart değil tabii)
2 saatlik uykuyla sesini duyunca cin gibi oluyosun
2 saatlik uykuyla sesini duyunca cin gibi oluyosun
0
13 gun boyunca zorla kendini ve 4 saatten fazla uyuma. Sonrasinda 6 saat uyuyunca zipkin gibi kalkarsin. Denedim biliyorum. 5 saat bana yetiyor.
0
Üstad günde en az yedi saatten şaşma derim. Uzun vadede uykusuzluk etkisini çok ağır gösteriyor. Yaş da 30'u geçtiyse sekiz saat bile normaldir. Sağlık için uykuya bak. Bazı faaliyetleri işyeri dönüşü servis vs varsa oraya sıkıştır. Kitap okuma, tabletten telefondan film izleme gibi.
0
Bir yetişkin beyninin günde 8 saat 20 dakika kaliteli uykuya ihtiyacı vardır. Bu süreden çaldığınızda, unutkanlık başlar, hatalar ve mutsuzluk artar. Asabi ve gergin olursunuz. İnsülin direnci gelişimine de katkısı olur.
0
kimi kaynaklar da diyor ki 6 saat uyku yeterlidir. sanırsam bu konuda da net bir doğru yok ve kişiden kişiye değişmekte.
0
kaynaklarla neyi kast ettiginizi bilmiyorum ama basili metin dahi olsa bilgilerin dogruluguna inanmak zor. bir veya birkac doktora danismanizi oneririm (6 saatliik uykunun yeteriligi konusunda).
eger ucuncu gun 10/11 saat uyuyorsaniz, bu 6 saatlik uykunun sizin bunyenize yeterli olmadigini gosterir. kafein ve enerji haplariyla gun icinde daha uzun sure uyumadan durabilirsiniz ama bir sure sonra kronik yorgunluk hissedecek ve direnciniz dustugu icin cok sik hastalanmaya baslayacaksiniz. kendimden biliyorum.
su halde yine de az uyumakta israr ediyosaniz, vitamin tabletleri alabilirisiniz (kaliteli olanlardan). ayrica yediklerinize dikkat etmeniz gerekiyo. sebze ve proteini bol tuketmeniz ve mumkun oldugu kadar islenmis urunlerden kacinmaniz lazim.
eger ucuncu gun 10/11 saat uyuyorsaniz, bu 6 saatlik uykunun sizin bunyenize yeterli olmadigini gosterir. kafein ve enerji haplariyla gun icinde daha uzun sure uyumadan durabilirsiniz ama bir sure sonra kronik yorgunluk hissedecek ve direnciniz dustugu icin cok sik hastalanmaya baslayacaksiniz. kendimden biliyorum.
su halde yine de az uyumakta israr ediyosaniz, vitamin tabletleri alabilirisiniz (kaliteli olanlardan). ayrica yediklerinize dikkat etmeniz gerekiyo. sebze ve proteini bol tuketmeniz ve mumkun oldugu kadar islenmis urunlerden kacinmaniz lazim.
0
collorado
Arkadsaslat suv arac almak istiyorum ama kafam cok karisik maddi yonden ciksbilecegim en ust rakam 65 70 ilk akla gelen QQ OLUYO ama ben Qq disindaki onrrileri brkliyorum gonda 1.6 dizel hosuna gitti ama fiyat yuksek 80 binden bsliyo kuga ve tiguan dizel 2000 motor vergi yakit ve fiyat yuksek bir al
Arkadsaslat suv arac almak istiyorum ama kafam cok karisik maddi yonden ciksbilecegim en ust rakam 65 70 ilk akla gelen QQ OLUYO ama ben Qq disindaki onrrileri brkliyorum gonda 1.6 dizel hosuna gitti ama fiyat yuksek 80 binden bsliyo kuga ve tiguan dizel 2000 motor vergi yakit ve fiyat yuksek bir alternatif benzinli alip tup yaktirma yontemi geldi aklima, vaziyey bu yardimci olursaniz sevinirim
0
Dedeme uc hafta once tiguan'in baz modelini aldik 63000 tl'ye. 1.4 motor ama canavar gibi hic gerek yok 2.0 falan.
Bence kesinlikle aradiginiz cevap tiguan. Olmazsa da qashqai alin ama kia falan pek tavsiye etmiyorum.
Bence kesinlikle aradiginiz cevap tiguan. Olmazsa da qashqai alin ama kia falan pek tavsiye etmiyorum.
0
70.000 tl'ye zor eğer dizel istiyorsan reno captur 1.5 dci var ya da ssanhyong korando.
benzinli ki sportage, suziki olabilir.
benzinli ki sportage, suziki olabilir.
0
Tiguan yakit konusunda herkes farkli bisey soyliyor kesin bilgisi olan bide tup takma olayi nasil
0
the kene
A) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptirler." B) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptir." biri yanlış, biri doğru mu bunlardan? yoksa ikise doğru ama biri daha mı uygun? nedir ne değildir arkadaş, yıllardır kafamda bu soru:)
A) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptirler."
B) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptir."
biri yanlış, biri doğru mu bunlardan? yoksa ikise doğru ama biri daha mı uygun? nedir ne değildir arkadaş, yıllardır kafamda bu soru:)
B) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptir."
biri yanlış, biri doğru mu bunlardan? yoksa ikise doğru ama biri daha mı uygun? nedir ne değildir arkadaş, yıllardır kafamda bu soru:)
0
özne yüklem uyumu:)
aklımda kaldığı kadarıyla öznenin canlı cansız olmasına göre değişiyor. Şöyle bir örnek buldum:
İnsan isimleri çoğul olarak özne olduğunda yüklem tekil ya da çoğul olarak kullanılabilir.
ÖRNEK: Sanatçılar sahneye çıktı. (D)
Sanatçılar sahneye çıktılar. (D)
Ancak insan dışındaki canlı veya cansız varlık isimleri çoğui durumda özne olduğunda yüklem tekil olmak zorundadır.
Kanun maddeleri Meclisle ele alındılar. (Y)
Kanun maddeleri Mecliste ele alındı. (D)
aklımda kaldığı kadarıyla öznenin canlı cansız olmasına göre değişiyor. Şöyle bir örnek buldum:
İnsan isimleri çoğul olarak özne olduğunda yüklem tekil ya da çoğul olarak kullanılabilir.
ÖRNEK: Sanatçılar sahneye çıktı. (D)
Sanatçılar sahneye çıktılar. (D)
Ancak insan dışındaki canlı veya cansız varlık isimleri çoğui durumda özne olduğunda yüklem tekil olmak zorundadır.
Kanun maddeleri Meclisle ele alındılar. (Y)
Kanun maddeleri Mecliste ele alındı. (D)
0
ikisi de doğru yaa, ama bir anlama ayrımı çıkıyor şöyle ki:
- derin venler...............sahiptirler dersen derin venlere bir canlılık/kişileştirme isnat etmiş oluyorsun.
-derin venler..........sahiptir deyince de düz bir cümle işte, cansız bir şey hakkında kurulmuş.
ama kişleştirme gibi bir amacın yoksa @niye ama +1
- derin venler...............sahiptirler dersen derin venlere bir canlılık/kişileştirme isnat etmiş oluyorsun.
-derin venler..........sahiptir deyince de düz bir cümle işte, cansız bir şey hakkında kurulmuş.
ama kişleştirme gibi bir amacın yoksa @niye ama +1
0
ete summer
aleviler/alevilik hakkında bilgisi olan?türkiye'de alevi nüfusun sayısı belli midir?esasında bu sorunun cevabı umrumda değil. asıl derdim, bugün sorduğum şu sorulara http://www.eksiduyuru.com/duyuru/673558/alevilik-ile-ilgili-3-sorutatmin edici cevap gelmedi.
aleviler/alevilik hakkında bilgisi olan?
türkiye'de alevi nüfusun sayısı belli midir?
esasında bu sorunun cevabı umrumda değil. asıl derdim, bugün sorduğum şu sorulara www.eksiduyuru.com
tatmin edici cevap gelmedi.
türkiye'de alevi nüfusun sayısı belli midir?
esasında bu sorunun cevabı umrumda değil. asıl derdim, bugün sorduğum şu sorulara www.eksiduyuru.com
tatmin edici cevap gelmedi.
0
önceki duyuruna cevap vermeye çalışacağım, zira buradaki sorular hem anlamsız hem de kötü yerlere yorulabilir.
anadolu'nun dışına çıkınca "alevilik" kelimesinden şia kolu ve şia'ya yakın tarikatlar akla geliyor. mesela ülkemizde "arap aleviliği" diye tanımlanan nusayrilik gibi. ya da şiilik mezhebi gibi.
anadolu'ya geldiğimizde işler biraz karışıyor. alevilik dediğimizde anlaşılan şey, içinde esas olarak bektaşiliğin olduğu bir mezhep. hem nusayriliğin hem de bektaşiliğin asıl ortak noktası ise bu inanışların batıni -ya da ezoterik- inançlar olması. dolayısıyla ritüeller oldukça imgesel ve imgeler de tarihseldir. nusayrilikte kendine özgü bir namaz bulunurken, bektaşilik ve benzeri alevilik kollarında semah bulunur.
anadolu'da alevilik, geçirdiği tarihsel süreçten de dolayı kültürel aktarımın temel alındığı, dolayısıyla, kan bağının alevi olmaması durumunda olunamayan bir durum. yani dış alımlara kapalı. ama bunun günümüze gelen yolculukla çok ilintisi var, zira yunus emre, bektaşı veli'nin öğrencisinin öğrencisidir ve sünnidir. nusayrilikte de keza, kan bağı olmayan birinin nusayri olması durumu yoktur.
şunu da ekleyeyim, yazmış olduklarımı başka bir arkadaşımız külliyen yalan şeklinde çürütebilir de, bu kadar da göreceli bakış açılarının doğduğu inanç sistemleri zira. yani ortodoks müslümanlık gibi net ve belli kuralları yok.
anadolu'nun dışına çıkınca "alevilik" kelimesinden şia kolu ve şia'ya yakın tarikatlar akla geliyor. mesela ülkemizde "arap aleviliği" diye tanımlanan nusayrilik gibi. ya da şiilik mezhebi gibi.
anadolu'ya geldiğimizde işler biraz karışıyor. alevilik dediğimizde anlaşılan şey, içinde esas olarak bektaşiliğin olduğu bir mezhep. hem nusayriliğin hem de bektaşiliğin asıl ortak noktası ise bu inanışların batıni -ya da ezoterik- inançlar olması. dolayısıyla ritüeller oldukça imgesel ve imgeler de tarihseldir. nusayrilikte kendine özgü bir namaz bulunurken, bektaşilik ve benzeri alevilik kollarında semah bulunur.
anadolu'da alevilik, geçirdiği tarihsel süreçten de dolayı kültürel aktarımın temel alındığı, dolayısıyla, kan bağının alevi olmaması durumunda olunamayan bir durum. yani dış alımlara kapalı. ama bunun günümüze gelen yolculukla çok ilintisi var, zira yunus emre, bektaşı veli'nin öğrencisinin öğrencisidir ve sünnidir. nusayrilikte de keza, kan bağı olmayan birinin nusayri olması durumu yoktur.
şunu da ekleyeyim, yazmış olduklarımı başka bir arkadaşımız külliyen yalan şeklinde çürütebilir de, bu kadar da göreceli bakış açılarının doğduğu inanç sistemleri zira. yani ortodoks müslümanlık gibi net ve belli kuralları yok.
0
Nüfus olarak herkese tek tek sorulamayacağı için bilemeyiz, ama yoğunluk olarak şuradaki haritaları ve bilgileri inceleyebilirsin. sahipkiran.org
0
tebelles
arkadaşlar günde 8 saat uyuyorum. aptal olduğum için bu bana yetmiyor. gün içerisinde 1 saatlik uyku zamanım olabiliyor. 16:00-17:00 arası siesta yapayım diyorum. yalnız bu uykunun vücudun işleyişini daha sağlıklı hale getireceği belirli başka bir zaman dilimi var mı? en mantıklı ve işlevli olan bu
arkadaşlar günde 8 saat uyuyorum. aptal olduğum için bu bana yetmiyor. gün içerisinde 1 saatlik uyku zamanım olabiliyor. 16:00-17:00 arası siesta yapayım diyorum. yalnız bu uykunun vücudun işleyişini daha sağlıklı hale getireceği belirli başka bir zaman dilimi var mı? en mantıklı ve işlevli olan bu zaman diliminde uyumam mı olur? 13:30-14:00 arasında uyursan çok iyi olur, ya da hiç uyuma ne gerek var gibi sert, ne istediğini bilen argümanlar istiyorum.
0
SSekizsaat zaten fazla, bir de siesta ile hayatini mahvetme derim. Illa ihtiyac duyuyorsan 6 saat uyku+1 saat siesta yapabilirsin. Bir de android veya iphone sahibiysen ssleep tracker tarzi progranlari tavsiye ederim ise yariyorlar.
0
sekiz saat niye fazla ya? spor yapıyorum çok yoruluyorum eve gelince. sanki o an uyumazsam günümün geri kalanı hiç verimli olmayacakmış gibi geliyor. yarım saat 1 saat uyusam her şey düzelecekmiş gibi. (tabii abartıyorum ben 3 saat falan uyuyorum 1 saat yerine)
edit: iphone'um falan yok da o dediğin şey çok güzelmiş. aklımı aldı.
edit: iphone'um falan yok da o dediğin şey çok güzelmiş. aklımı aldı.
0
manert
20 gün boyunca minimum zaman kaybı ile harbiye-topkapı yapmam gerekiyor.kalacağım yer harbiye'de Hilton Oteli'ne çok yakın. aklıma gelen iki yok var:A- yürüyerek taksim. füniküler ile kabataş. tramvayla topkapı.B- Yürüyerek osmanbey. metro ile mecidiyeköy metrobüs. metrobüsle topkapıVar mı alternati
20 gün boyunca minimum zaman kaybı ile harbiye-topkapı yapmam gerekiyor.
kalacağım yer harbiye'de Hilton Oteli'ne çok yakın. aklıma gelen iki yok var:
A- yürüyerek taksim. füniküler ile kabataş. tramvayla topkapı.
B- Yürüyerek osmanbey. metro ile mecidiyeköy metrobüs. metrobüsle topkapı
Var mı alternatifiniz? bir de taksime de olsa mecidiyeköy'e de, yürümem mi gerekiyor?
kalacağım yer harbiye'de Hilton Oteli'ne çok yakın. aklıma gelen iki yok var:
A- yürüyerek taksim. füniküler ile kabataş. tramvayla topkapı.
B- Yürüyerek osmanbey. metro ile mecidiyeköy metrobüs. metrobüsle topkapı
Var mı alternatifiniz? bir de taksime de olsa mecidiyeköy'e de, yürümem mi gerekiyor?
0
cevap veriyorum A.
ama taksimden aksaraya inip tramvaya atlaman en hızlısı olacak.
ama taksimden aksaraya inip tramvaya atlaman en hızlısı olacak.
0
otobüs var. meydandan tarlabaşı tarafından yürüyebilrsin de ama pek tavsiye etmem. harbiye caddesi üstündeki mcdonaldsın karşısındaki duraktan geçen otobüslere bin.
0
topkapı nın neresi olacağı önemli.. taksimden metroya binip metrobüsle topkapı duragı veya tarlabasından topkapı otobüsüne binebilirsin. ayrıca taksimden yine topkapı nın muhtelif 1 2 yerine giden sarı dolmuslar var
0
topkapıda pazartekkeye gideceğim. tramvay geçiyor oradan bi şekilde tramvaya geçersem uygun olur. ya da metrobüse geçip cevizlibağ'da inmem gerekir.
önemli nokta hız. metrobüs veya tramvaya ulaşmaktansa tarlabaşı otobüsleri daha mı hızlıdır? topkapıya kadar otobüsle gitmektense eminönü vs. inip tramvaya mı geçeyim?
önemli nokta hız. metrobüs veya tramvaya ulaşmaktansa tarlabaşı otobüsleri daha mı hızlıdır? topkapıya kadar otobüsle gitmektense eminönü vs. inip tramvaya mı geçeyim?
0
belirtmek de fayda var, metrobüs ile yolculukta cevizlibağ'da inemiyorsunuz bir süre. üst geçitte çalışma var ve ne zaman biteceği belli değil. ondan önceki durak topkapı durağı ama pazartekkeye çok uzak, siz en iyisi tramvay ile gidin. ama akbil yönünden sıkıntınız yoksa taksimden metro ile şişhane, oradan araba ile pazartekkeye ulaşabilirsiniz. özelliklte zeytinburnu araçları (93T) ile direkt pazartekkeye ulaşabilirsiniz. 93T yoğunlupa bağlı olarak 15 dakikada bir geçer. olmadı aksaray arabalarıan biner son durakta ine tramvay ile gidebilirsiniz pazartekkeye.
0
kahin ahtapot paul
Evleneceğiniz insanla ortak zevk sahibi olduğunuzu varsayın.Öyle bir şey olsa ne koyardınız ismini?(edit: evlenmeyedebilirsiniz, tek başınıza da büyütebilirsiniz, illa evlenmeniz gerekiyormuş gibi konuştum ahaha)
Evleneceğiniz insanla ortak zevk sahibi olduğunuzu varsayın.
Öyle bir şey olsa ne koyardınız ismini?
(edit: evlenmeyedebilirsiniz, tek başınıza da büyütebilirsiniz, illa evlenmeniz gerekiyormuş gibi konuştum ahaha)
Öyle bir şey olsa ne koyardınız ismini?
(edit: evlenmeyedebilirsiniz, tek başınıza da büyütebilirsiniz, illa evlenmeniz gerekiyormuş gibi konuştum ahaha)
0
sanırım vermezdim. zira karakteri sevip ismi sevmeyebilirim. ismi de seviyorsam zaten tek sebep karakteri sevmemiz olmaktan çıkar.
0
zaten düşündüğüm bir isim yeni bir dizide popülerse bile o isimden vazgeçerim.
4-5 yıl sonra Kuzeyler Güneyler okula başlayacak misal.
4-5 yıl sonra Kuzeyler Güneyler okula başlayacak misal.
0
veririm. hatta albus koymayı düşünüyorum. o derece.
köpek olursa da boomer. o da independence day filmindeki köpeğin adı.
köpek olursa da boomer. o da independence day filmindeki köpeğin adı.
0
İsterim lakin bir karizması olmalı.
Mesela @elorelia Albus demiş. Eğer dumbledore'dan geliyorsa hiç koymasın daha iyi. o çocuğun arkadaşı olsam "ailen de ne ergenmiş ha, albus diye isim mi koyulur" derdim.
Bir aralar oğlum olursa adı Güney olsun diyordum, Kuzey Güney dizisinden sonra vazgeçtim. Tersi durum da mevcut bende.
Mesela @elorelia Albus demiş. Eğer dumbledore'dan geliyorsa hiç koymasın daha iyi. o çocuğun arkadaşı olsam "ailen de ne ergenmiş ha, albus diye isim mi koyulur" derdim.
Bir aralar oğlum olursa adı Güney olsun diyordum, Kuzey Güney dizisinden sonra vazgeçtim. Tersi durum da mevcut bende.
0
kızım olsa adını Arwen koymak isterdim:) ama W sorun çıkartır, Arven desem de çakması gibi oluyor bilemedim...
0
Mikail bey
Bu orospu cocuklarini gordugum yerde sinirlerim bozuluyor. Zamaninda kiz arkadasimin da kedisi var diye evine gitmezdim. Kendini begenmis, pic kurusu ve orospu cocugu olarak geliyor bana. Kopek oyle degil mesela, ya kuser ya da oynar. Kus bile cok alismaz insana ama kibirli hareketleri yok, kopek gi
Bu orospu cocuklarini gordugum yerde sinirlerim bozuluyor. Zamaninda kiz arkadasimin da kedisi var diye evine gitmezdim.
Kendini begenmis, pic kurusu ve orospu cocugu olarak geliyor bana. Kopek oyle degil mesela, ya kuser ya da oynar. Kus bile cok alismaz insana ama kibirli hareketleri yok, kopek gibi yalaka da degil. Dunyanin en gereksiz hayvani gibi geliyor bana kediler boyle dusunen baskalari var mi?
Not: senin gibiler sonra kedileri olduruyor diyen zihinsel engelliler cikacaktir, oldurmek zarar vermek ayri sey, tiksin,ek gormek istememek ayri sey.
Kendini begenmis, pic kurusu ve orospu cocugu olarak geliyor bana. Kopek oyle degil mesela, ya kuser ya da oynar. Kus bile cok alismaz insana ama kibirli hareketleri yok, kopek gibi yalaka da degil. Dunyanin en gereksiz hayvani gibi geliyor bana kediler boyle dusunen baskalari var mi?
Not: senin gibiler sonra kedileri olduruyor diyen zihinsel engelliler cikacaktir, oldurmek zarar vermek ayri sey, tiksin,ek gormek istememek ayri sey.
0
ben varım, çok huylanırım kedilerden. niye bilmiyorum, sanırım küçükken gördüğüm araba tarafından ezilip yol kenarına atılmış kedi cesetleri yüzünden.
0
ben de sevmem kedileri. tam "işini görüp kıçını döndü yattı" hayvanı.
köpek candır.
köpek candır.
0
tanısan seversin bence, hiç öyle söyledikleri gibi sahibi sallamayan, nankör, kibirli hayvanlar değiller. evdeki kedilerden biri, sahibi olan ev arkadaşım her evden çıktığında kendini kapının önüne atıp aaaauu aauuu diye ağlıyor, benim kedi her gece ben yatağa gittiğimde göğsüme çıkıp ben uyuyana kadar purr purr diye ses çıkarıyor, öyle ki sınav dönemlerinde bazen gece 3-4 e kadar ders çalışıyorum gelip masanın bir ucunda oturup gözlerinden uyku akarak beni yatırmayı bekliyor, ben yatmaya gidiyorum anca gelip ben uyuyana kadar göğsümde bekleyip öyle uyuyor. ben hastalandığımda, ateşim varsa kusuyorsam gelip saatlerce kıpırdamadan ayağımın ucunda yatıyor, her öksürdüğünde kfasını kaldırıp bakıp ateşim varsa ıslak burnunu yanağıma değddiriyor yüzüme sürtüyor, teselli ediyor. ben bazen evde 1-2 günlüğüne yanlız bıraktığımda, mama vermesi için arkadaşıma anahtar vermiş oluyorum, arkadaşların dediğine göre benim yatağıma ya da salonda bıraktığım bir eşyama kafayı gömmüş yatıyor oluyor, gelen kişi mama da verse su da verse yüzüne bakmıyor. abimin kedisi de abim işe gidince bunun yatağa attığı pijama üstüne sarılıp uyuyor, her kapı sesinde kapıya koşuyor.şimdi neresi kibirli orospu çocuğu bu hayvanın.
0
kedilerden değil de, kedileri hayvanlar aleminin yegane ayrıcalıklı hayvanıymış gibi görüp bunu yere göğe sığdıramayan zihniyet var ya üstlerine kusasım geliyor.
sokakta aç bin hayvan var. hayvana duyarlı olan hepsine duyarlı olacak arkadaşım. yavruma yuva arıyorum lügatı ne ulan anlayamıyorum. taşrada yuvalarında ısınamayan pabucu delik insan yavruları vardır onlar yavrum işte.
yoksa kedi de bir hayvan karda kışta yemek çıkartıp kaldırıma komuşluğumuz çoktur. ama kargalar için de pencere pervazına. köpekler için aşağı sokağın köşesine.
sokakta aç bin hayvan var. hayvana duyarlı olan hepsine duyarlı olacak arkadaşım. yavruma yuva arıyorum lügatı ne ulan anlayamıyorum. taşrada yuvalarında ısınamayan pabucu delik insan yavruları vardır onlar yavrum işte.
yoksa kedi de bir hayvan karda kışta yemek çıkartıp kaldırıma komuşluğumuz çoktur. ama kargalar için de pencere pervazına. köpekler için aşağı sokağın köşesine.
0
ben de varım. dışarıya ekmektir, sudur koyarım o kadar. ölsün istemem yani. ama yolda görsem böyle miskin falan, kaldırıp yarım vole vuruyorum. uzak dursunlar benden abi sevmiyorum.
0
kedisine göre değişir bazıları çok kezban oluyo. öyle kedi manyakları gibi gördüğüm yerde kucağıma alıp sevmem. o gelir yanaşır, sevdirmek isterse bikaç başını okşarım o kadar. hayvanların çoğu dost canlısıdır, onun için ayırmam genelde :D
0
benim de kedilerle hayvanlarla bir problemim yok, uzaktan severim ama bende de var böyle bir tiksinti genel olarak. ama evde bakılan kediye-köpeğe daha fazla tiksinti duyuyorum. bu durumun kedi sahiplerinin kedileri çok şımartması ile ilgisi var. böyle masaya, sehpaya çıkmasına izin vermeler falan. iğrenç bence.
0
nıç
sevgilinize aşık mısınız? sevmeden mi birliktesinizi sorgulamıyorum. "ben aşığım" diyebiliyor musunuz? cinsiyet-yaş da eklenirse süper olur.
sevgilinize aşık mısınız? sevmeden mi birliktesinizi sorgulamıyorum. "ben aşığım" diyebiliyor musunuz?
cinsiyet-yaş da eklenirse süper olur.
cinsiyet-yaş da eklenirse süper olur.
0
Asık degilim. gerçi daha yeni, 3 aydır birlikteyiz ama olacağımı da sanmıyorum bir seyler eksik cunku. 21 erkek
0
aşıktım, 6-7 ay sonra aşk bitti, onunki biraz daha uzun sürdü, onunki de bitince bitti işte.
0
sırılsıklam hem de paçalarımıza kadar. bir gün görüşmesek kötü hissediyoruz. maalesef uzun mesafe ilişkisi 3000 kilometrecik kadar.
0
28 M / aşığım, çok aşığım hatta. hiç aklımdan çıkmıyor, sürekli karnımda bişiler var kelebek gibi.
0
24 yaşındayım, aşık değilim ama bunu çok sorun ediyorum nedense. aşık olmadığım için karşımdakini de oyalıyor gibi hissediyorum bazen, ama her ilişki de evlenmek için başlamıyor onu da biliyorum. kafam çok karışık.
0
pazubant
Bir sandık içi vardı.iki kişi sürekli birbirlerine sürekli sarılmış biçimde yaşıyorlardı.buldurabilirseniz sevinirim.
Bir sandık içi vardı.iki kişi sürekli birbirlerine sürekli sarılmış biçimde yaşıyorlardı.buldurabilirseniz sevinirim.
0
yinyue
genel olarak MSI markasi hakkinda ne dusunuyorsunuz. alinacak pcnin teknik ozellikleri guzel ve yeterli ama bilgisayarin omru ne kadardir? sik sik sorun cikartir mi falan filan?
genel olarak MSI markasi hakkinda ne dusunuyorsunuz. alinacak pcnin teknik ozellikleri guzel ve yeterli ama bilgisayarin omru ne kadardir? sik sik sorun cikartir mi falan filan?
0
aldığım ex600 model laptop ile bu yıl 6. senemize giriyoruz. bir kez bile teknik servis görmedi, arıza yapmadı. sadece sağ fanda bir sorun var sanırım, o taraf biraz fazla ısınıyor o kadar:) tavsiye ederim kısacası.
0
manert
Şimdi durum şöyle ki; yeşil pasaport çıkarttım yeni. Nisan ayında Roma' ya erasmus için gidiyorum, 4 ay kalıcam. Ancak yeşil pasaportla yurtdışında 3 ay kalabiliyoruz aralıksız.Bu durumda ne yapmam daha mantıklı olur?a- Gitmeden 4 aylık vize başvurusub- Gittikten sonra oturma izni için başvuruBir de
Şimdi durum şöyle ki; yeşil pasaport çıkarttım yeni. Nisan ayında Roma' ya erasmus için gidiyorum, 4 ay kalıcam. Ancak yeşil pasaportla yurtdışında 3 ay kalabiliyoruz aralıksız.
Bu durumda ne yapmam daha mantıklı olur?
a- Gitmeden 4 aylık vize başvurusu
b- Gittikten sonra oturma izni için başvuru
Bir de şunu merak ediyorum. Diyelim ki 4 aylık vize aldım, vize sürem dolduktan sonra yeşil pasaport sahibi olmam dolayısıyla 3 ay daha kalabiliyor muyum yurtdışında?
Bu durumda ne yapmam daha mantıklı olur?
a- Gitmeden 4 aylık vize başvurusu
b- Gittikten sonra oturma izni için başvuru
Bir de şunu merak ediyorum. Diyelim ki 4 aylık vize aldım, vize sürem dolduktan sonra yeşil pasaport sahibi olmam dolayısıyla 3 ay daha kalabiliyor muyum yurtdışında?
0
4 aylik vize alman daha mantikli.
vize suren dolduktan sonra ulkeden cikis yapman gerekiyor, 3 aylik surenin tekrar italya'ya gittiginde baslamasi icin.
vize suren dolduktan sonra ulkeden cikis yapman gerekiyor, 3 aylik surenin tekrar italya'ya gittiginde baslamasi icin.
0
Gitmeden vize başvurusu her durumda daha mantıklı.
Gittikten sonra oturum izni için orada vize isteyebilirler, olmayınca da sıkıntı olur.
2. sorunun cevabı da muhtemelen hayır, giriş yaptığın vizenin süresidir önemli olan.
Hiç vizen olmasa da 90 gün kalma hakkın olacaktı, 2 aylık bir vize söz konusu olsa belki 90 gün kalma hakkın olurdu ama 4 ayın üzerine 90 gün izin vereceklerini sanmıyorum.
Tabi iki durumda da yakalanmadığın sürece kimse kolundan tutup sınır dışı etmez, ama o riske değer mi, orası tartışılır.
Gittikten sonra oturum izni için orada vize isteyebilirler, olmayınca da sıkıntı olur.
2. sorunun cevabı da muhtemelen hayır, giriş yaptığın vizenin süresidir önemli olan.
Hiç vizen olmasa da 90 gün kalma hakkın olacaktı, 2 aylık bir vize söz konusu olsa belki 90 gün kalma hakkın olurdu ama 4 ayın üzerine 90 gün izin vereceklerini sanmıyorum.
Tabi iki durumda da yakalanmadığın sürece kimse kolundan tutup sınır dışı etmez, ama o riske değer mi, orası tartışılır.
0
@cakabo: Ülkeden çıkarken pasaportunu kontrol etmiyorlar mı peki?
Bir soru daha. Gideceğim üniversitede diyelim ki eğitim yılı 10 temmuzda bitiyor. Peki ben vizeyi 10 ağustosa kadar isteyebilir miyim?
Bir soru daha. Gideceğim üniversitede diyelim ki eğitim yılı 10 temmuzda bitiyor. Peki ben vizeyi 10 ağustosa kadar isteyebilir miyim?
0
Çıkarken pasaportuna bakıyorlar ama bu durumu yaşayan hiç kimsenin pasaport kontrolünde sorun yaşadığını duymadım. Tek sorun, eğer ki farkederlerse, bundan sonraki vize başvurularında olur.
Öte yandan yeşil pasaportunda vize olmadığını düşünürsek 90 gün için hesap yapacaklarını da pek sanmıyorum, o kontrol yalandır yani. Zaten çıkıyorsun ülkeden.
Vizeyi daha uzun isteyebilirsin bütünleme vs diyerek, 1 ay için sorun çıkaracaklarını sanmıyorum.
Öte yandan yeşil pasaportunda vize olmadığını düşünürsek 90 gün için hesap yapacaklarını da pek sanmıyorum, o kontrol yalandır yani. Zaten çıkıyorsun ülkeden.
Vizeyi daha uzun isteyebilirsin bütünleme vs diyerek, 1 ay için sorun çıkaracaklarını sanmıyorum.
0
Elbette gitmeden önce başvuracaksınız.
Yeşil pasaportla üç aylık seyahat yalnızca turistik geziler için. Erasmus ile 1 aylığına bile gidiyorsanız başvurmanız lazım. Aksi takdirde yalnızca girişte değil, orada yapacağınız resmi işlemlerde de sorunlar yaşarsınız.
Yeşil pasaportla üç aylık seyahat yalnızca turistik geziler için. Erasmus ile 1 aylığına bile gidiyorsanız başvurmanız lazım. Aksi takdirde yalnızca girişte değil, orada yapacağınız resmi işlemlerde de sorunlar yaşarsınız.
0
