Giriş
(7)

Ayrılık sonrası, dertleşme isteği

Carlito Brigante
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar. İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar.

İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
0
Carlito Brigante
(24.01.22)
Maalesef çoğu kişi dinlemek istemez bunu. Bunun için :

Psikoterapi, yaş danışmanlığı.
0
jackyr
(24.01.22)
@jacjyr

Vardır illa birileri diye düşünüyorum. vardır ya.
0
🌸Carlito Brigante
(24.01.22)
buraya yaz işte
0
selam
(24.01.22)
Yazsana merak ettim
0
abuzer
(24.01.22)
Geçmiş olsun, anlat dinleriz(okuruz) Elden ne geldiyse
0
lcha
(24.01.22)
yazarsanız okuruz, destek olmaya çalışırız. çok oldu burda böyle hikayeler :).
0
Phoebe
(24.01.22)
connected2me tarzı anonim muhabbet etme sitelerinde bu tarz çok insan vardı eskiden, dene derim.
0
roket adam
(24.01.22)
(10)

Çekirdek Kahve

do you remember me
Bir arkadaşıma hediye olarak çekirdek kahve almak istiyorum ama kahve ile pek aram yok, kalitesini de anlamam. Ne önerirsiniz? 1 KG için 200 TL bütçe yeterli midir?
Bir arkadaşıma hediye olarak çekirdek kahve almak istiyorum ama kahve ile pek aram yok, kalitesini de anlamam.

Ne önerirsiniz? 1 KG için 200 TL bütçe yeterli midir?
0
do you remember me
(24.01.22)
Ozel bir sey almak icin yetmez. Anca sabah her gun ictigi standart kahvesini almis olursun. Ne kadar ozel.bir sey almak istedigine bagli
0
floydian
(24.01.22)
petra piyasanın iyilerinden ama ürünlerinin 250 gramı 12-130 tlden satılıyor. o yüzden sizin bütçeyi aşar gibi.

şöyle diyeyim size, geçen nerodan 200 gram kahveyi 70 tlye aldım ki, neronun kahveleri öyle ahım şahım da değil. son dönemlerde fiyatlar çok arttı, o yüzden bütçeyi arttırmakta fayda var.

bütçe sorunu ortadan kalkarsa petra, kronotrop veya julius meint çekirdek kahveler hediye olarak alınabilir.
0
kojonotsuki
(24.01.22)
hocam geçen sene alırdın da bu sene kg 200 tl'ye baya standart kahve alabiliyorsun.

www.n11.com
0
lcha
(24.01.22)
bunu al beğenir.
trendyol gibi sitelerde biraz daha uygun fiyata bulabilirsin.

www.tchibo.com.tr
0
nuisance
(24.01.22)
Zincir kahvecilerin maliyetleri yüksek olduğu için fiyatlar fahiş, uzun yıllardır kahvenin iyisi nereden alınır diye araştırıyorum, linkini gönderdiğim yerden çok memnunum, iki yıldır burayı kullanıyorum. Direkt kendileri ithal ediyorlar. İyi kahveyi desteklediğim için paylaşıyorum, kendi çıkarım yok.

www.sanalbaharat.com
0
hadi ya la
(24.01.22)
bir kutu illy alın mutu olsun
0
lancelot du lac
(24.01.22)
Petra'dan o fiyata 250gram kahve alabilirsiniz.

1kg kahveyi kim ne yapsın? Çabucak bayatlar.

Ben MOC aldım bu sefer espresso için çekirdek, Petra'nın yarısı fiyatına falan, Columbia'sını denedim iyi gibi, oraya da bakabilirsiniz.

Filtre için Petra'nın mavi kutulu çekirdekleri güzel yine.
Kronotrop'ta espresso çekirdeği sadece Etiopya vardı geçen hafta.
0
dreamnesiac
(24.01.22)
kronotrop ödüllü bir lezzete sahip. o fiyata 250 gr - 500 gr arası alabilirsin. Ama bence zaten o kadar büyük porsiyonlarda hediye almanız doğru olmayabilir. sonuçta tazeliğini kaybettiğinde aromasını kaybeden bir ürün bu.
0
zimbirik
(24.01.22)
çekirdek kahve bayatlar ama çekilmiş kahveden daha geç bayatlar.

kafeingo'ya da bakmanızı öneririm
0
co2s2
(24.01.22)
kablelvuku
(24.01.22)
(1)

Covid Temaslı

Zaman Tamircisi
Kardeşimin testi pozitif çıktı annemle birlikte yaşıyorlar, ikisinde de şu an için herhangi bi semptom yok anneme de test yapılması gerekiyor mu nasıl oluyor bu aşamada? İkisinin de 3-4 tane aşısı var bu arada son aşılar geçen ay yapıldı. Teşekkür ederim.
Kardeşimin testi pozitif çıktı annemle birlikte yaşıyorlar, ikisinde de şu an için herhangi bi semptom yok anneme de test yapılması gerekiyor mu nasıl oluyor bu aşamada? İkisinin de 3-4 tane aşısı var bu arada son aşılar geçen ay yapıldı. Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(21.01.22)
Valla hocam zaten kimseyle muhatap değilse anneniz test olmasın. hastaneler kalabalık teste giden daha fena oluyor.
not: annem ve babam evde atlattılar covidi, test olmadılar. zaten test olsalar da hafif-orta atlatanı parol verip gönderiyolar.
0
lcha
(21.01.22)
(18)

Ot gibi yasamayalim derken hayatimizi mi zorlastiriyoruz?

karanlik yanim
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantr
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.

Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantrasyon ve öz disiplin gerektiriyor. Dolayisiyla enerjimin büyük kismini buraya veriyorum. Fakat ot gibi yasamamaya kararli oldugum icin bunun yaninda bir de sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum.

Yani böyle listeleyince cok gibi görünebilir ama aslinda cogumuzun istedigi standart seyler. Fakat kendim icin sectigim kariyerle celisiyor gibi geliyor, cünkü isimde mutsuz ve yetersiz hissediyorum kendimi. Yetisemiyorum yapmam gereken islere, ya da hep son dakika. Is arkadaslarim benim gözümde ot gibi yasiyorlar (laf etmek icin söylemiyorum, tespit yapiyoum) ama belki de dogrusunu yapiyorlar. Bu bahsedecegim kisiler islerinde basarililar ve bundan son derece tatmin oluyorlar ve islerinde mutlular. Bunun disinda baska bir seye ihtiyaclari yokmus gibi. Soruyorum mesela dün aksam ne yaptin, hic bir sey, bi bölüm dizi izledim sonra sizmisim. Spor? Yok, ayda 1-2 kosuya ciksam yetiyor. Yemek? Disardan söyledim. Haftasonu ne yaptin? Sosyallik? Iste kiz/erkek arkadasimla takiliyoruz, hep ayni. Ee baska ne yaptin? Iste bugünkü toplantiya hazirlandim, su raporlari okudum, yazdim vs. Toplantida zipkin gibiler, raporlar, sunumlar zehir gibi, basarililar, tatmin oluyolar. Basit bir formülde yasiyorlar yani aslinda. Anlamli bir kariyer secmisler, bundan tatmin oluyorlar ve kolay kolay baska bir seyin bunun önüne gecmesine izin vermiyorlar. Ha sonra gidip en kralindan tatili de yapiyorlar, ama iste gündelik yasamlarini cok basit tutuyorlar. Ben cok karmasik yasiyorum ve hem is yasaminda hem de is disinda kendime cok fazla yük yüklemisim gibi bir halim var. Oturup ise odaklansam hayati kaciriyorum ot gibi oldum diye üzülüyorum. Diger türlü olunca isime öncelik vermem gerekiyor diye gözüm arkada kaliyor, yaptigim is disi aktivitelerden de tatmin olamiyorum. Böyle garip bir kisir döngü. Var mi benzer seyler yasayanlariniz? Caresi ne? Caresi belli aslinda iste ama biraz dert yanayim dedim :)
0
karanlik yanim
(20.01.22)
Yazdıklarınızın hepsini okudum ve ekleyecek bir şey bulamadım. Çok haklısınız.
0
aeroknight
(20.01.22)
Türkiye'de idealizm daima kaybettirir. Süper işler yapacağım diye özel sektöre girenlerin hepsi bitik, erken yaşta kronik hastalıklara yakalanıyorlar ve ölüyorlar. Dediklerinizin maddi karşılığı falan yok. Kimse de size aferin demez. Birilerini zengin ediyorsunuz işte.

zaman>para. eğer yaptığınız işten zamanı satın alacak kadar para kazanmıyorsanız idealizm gereksiz. sizin yemeğinizi ve işlerinizi birinin yapması gerekir. Bunu satın alabilmeniz gerekir.
0
garylineker
(20.01.22)
ay gerçekten zorlamamak lazım.
sizi okurken yoruldum.

arkadaşlarınızın hayatı daha makbul benim için. dizi yerine kitap, sporu da biraz daha sık yapıp düzenli ev yemeği yemek, düzenli yaşam, arada ufak tefek seyahatler ve tiyatro-sinema, bitti gitti. öyle her an çeşit çeşit arkadaşa, aktiviteye zaman ayırırsam kendimle ilgilenemem, evi de ... götürür :) pilim de biter.

sağlığınıza dikkat ediyorsunuzdur umarım.
0
adse
(20.01.22)
aslında bu neye benziyor biliyor musunuz? hem ergen-genç, hem de yetişkin/olgun yaşamı sürmeye çalışmaya benziyor. gençken(üni bitene kadar olan dönem) sosyal olabiliyoruz. çünkü para kazanma kaygısı olmuyor. gez, toz, ye iç, sinemaya tiyatroya git, sevgilinle arkadaşlarınla takıl. vakit bol, sorumluluk yok. ancak iş hayatına başlayınca o dönem yavaş yavaş kapanıyor artık yetişkin oluyorsunuz ve birtakım sorumluluklar da yükleniyor. 8-10 saat gibi çalışma sürelerinden bahsediyoruz. bunun üzerine işe hazırlanma süresini ve yolu da ekleyince bir günün yarısı harcanmış oluyor. 8 saat de normal uyku süresi. ee geriye ne kaldı? yemek pişir, ye, çamaşır yıka, as, bulaşık yıka, yerine koy, banyo yap, ütü yap... sana kalan resmen 1-2 saat. bu sürede de insanın bir şey yapası gelmez zaten.

problem çalışma saatleri aslında. bana hiç insani gelmiyor. en iyi ihtimalle 8 saat çalışıyoruz. günde 14-15 saat bile çalışan da bir sürü insan var. zengin aileden gelmiyorsak hepimiz hergün sabahın köründe eşek gibi uyanıp işe gitmek zorundayız.

bir de bahsettiğiniz arkadaşlarınız bu tarz şeyleri düşünecek tipler değil, biz nedense kafamıza takıyoruz. rahat bir yaşam için böyle şeyleri düşünmeyip sürüye uymak gerekiyor. zaten işle birlikte evlilik ve çocuk kombosu da eklenince insan insanlıktan çıkıp robota dönüşüyor. tek çare; çalışmak zorunda olmayacağınız kadar paranızın olması :)
0
rose parks
(20.01.22)
ben de böyle hissediyorum. çevremdekiler mükemmeliyetçisin, çok kasıyorsun falan diyorlar hep. bir de ''perfect is the enemy of good'' durumu var. o bahsettiğin insanlar iyi/ortalama sonuç ile tatmin olabiliyorlar. biz de her şey mükemmel olsun diye uğraşırken yetişemiyoruz çoğu zaman dediğin gibi.
0
william morris
(20.01.22)
hayati ot gibi yasamamak demek ANLAMLI tecrubeler yasamak demek benim icin. senin tanimin daha cok "hayatini dolu yasadigini dusundugum kisilerin yaptigi seyleri kopyalamak" gibi tinladi bana, kendin icin de anlamli bulmuyorsun yaptiklarini ve tatmin olmuyorsun. bunu da suni olarak devam ettirmek zulum geliyor haliyle.

kendince gercekten anlamli buldugun bir sey yaparsan (isinin yaninda bile olabilir yani is degistir demiyorum) mutlu olursun bence. baya da sadelesmis olur hayatin.
0
robokot
(20.01.22)
"Hayati ot gibi yasamayayim derken"

Birilerinin sana baski yapmasina izin verme, zirada sozkonusu durum o sekilde. Buradaki "ot" standardini kim koymus? Kendi hayatindan kendin sorumlusun. Kitap okumak istiyorsan oku. Ayda 1 degil, 5 kitap okusan bile kimse "ooo ot gibi yasamayan, anlamli yasayan klas insan geciyor" diye parmakla gostermeyecek zaten. Dolayisiyla sonu basi belli olmayan bir hamster kosusu bu. Takilma yani.
0
hot potato
(20.01.22)
seni anlıyorum ve tamamen aynı düşünüyorum

bence iş hayatı ve kariyer peşinde koşmak ömrü heba eden aptalca bir şey.
o unvanlar, karizmatik linkedin profilleri falan kölelik tasması gibi.

ömür geçip gidiyor senin de yazdıgın gibi hiç bir şey yapılmıyor.
0
dafuq
(20.01.22)
Çok haklısınız. Zaman zaman durup yarın ölmeyeceğim ne malum neden ot gibi yaşayıp keyfime bakmıyorum diye ben de düşünüyorum. Ama o ot gibi yaşama olayına girince de mutlu olmam bence. Mutluluk otluk ya da ot olmamakla alakalı değil. Esas nokta bu. Ama katılıyorum size. Ve motive olmakta cok zorlanıyorum +1

Bu şey başlığı işte. Memur olup sıradan bir hayatla ölüp gitmek.

Biraz da kendini kabulle alakalı sanırım. Öz kabul.
0
westblack
(20.01.22)
Dediginiz sey bu zamanin sorunu, hem de alan farki olmadan.

Ornegin akademide interdisipliner calismalisiniz. Bir tarihci bir ton alandan bilgiye sahip olmali. Hem alaninda cok ilerleyeceksin, hem de bircok alanin bilgisine hakim olacaksin. Böyle bir sey olabilir mi? Bunun korkusu altinda ezilip kalan cok.

Modern insan da oyle. Spor yapmali, kendini buldugu ve ileriye goturdugu bir hobisi olmali, iyi beslenmeli; iyi bir sosyal cevresi olmali; isinde ilerlemeli vs. vs...

Bu isin bir dogrusu yok. Kimin nereden tatmin olduguna bakip, karsilastirma yapma cok saglikli degil. Siz onlardan ustun degilsiniz. Onlar da sizden ustun degil.

Ne yapmak istiyorsunuz? Cok dolu bir gun sizi tatmin ediyor mu? Etmiyorsa, sadece bu "yarista" one gecmek icin mi acaba bu kadar cok sey yapma telasindasiniz?

Isim bittiginde, bana zevk vermeyen yerde yokum. Her yerde olamam. Siz de olamazsiniz. Eskiden ates icinde yatarken sosyallesmeye calisiyordum, etkinlik kacsin istemiyordum. Bunun telasini sanirim 20lerin ortasinda biraktim. Caresi telas halinden cikmaniz. Zorlamayin. Size recete ile verilmis seyleri yapmak yerine, size haz veren seylerin pesinden kosun. Yemek yapmak hobiniz ise o alanda derinlesin. Ama buna vakit harcarken, ayni zamanda 3 spor dalinda ilerleyemeyebilirsiniz. Bircok alanda ortalama olmayi da kabul edin.
0
buf-e kür
(20.01.22)
"sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum."

bunları yapmak kısa vadede de keyifli değil mi? sağlık, beslenme bir de sosyalleşme dışındaki şeyleri keyif vermediği için bırakırsanız ot gibi yaşıyor olmazsınız.
0
curious mind
(20.01.22)
mukemmel olmaya calisiyosunuz ve korktugunuz profil olmamak icin biraz zorluyosunuz. ben de cok boyle davrandim biraz isle tatmin olmamaktan da kaynaklaniyor bence. ben isten sonra yorgunluktan ölurken bi seyler de yapmaya calisinca cok daha yoruluykrum zorlama olunca. ama ayda yilda bir yapinca dinlenmis, stres atmis hissediyorum. kisisel bakim disinda arada gundemden uzak kalmak, sosyal olmamak o kadar iyi geldi ki. kendime daha alakasiz bi gundem yapip tek basina takilmak daha guzel hissettirdi. mutfakla arasi olan biri degilim durduk yere butun izin gunumu mutfakta tatli yaparak gecirince guzel oluyor. ne saat kaygim ne yapilacaklae listesi var tek 1 is. veya bi besteyi calmaya calisiyorum butun gun tek amacim bu belki aksam yuruyus market vs. naptin denince evdeyim diyorum hicbi sey yapmiyomus gibi ama saate bakmadan gunu bitirmek, listesiz o kadar guzel ki. vizyonsuzluk hissine kapilmadikca, sıkıştırılmış hizli hayata mola vermek iyi

zaman obsesifligi diyebilir miyiz cok sey yapma istegi? umarim ornekle saptirmamisimdir konuyu.
0
ala09
(20.01.22)
Hayatınız güzel böyle bakılınca. Ben bahsettiklerinizin çoğunu yap(a)mayan, ve işyüküne de anca yetişebilen versiyonuyum :)
O gün dinlenmiş uyanıp, kendime bir-iki kahve yapıp, sevdiğim temel şeyleri yerine getirince mutlu sayıyorum kendimi.
Netflix falan zaten muhteşem şeyler :)

Bence güzel ve biraz "lüks" bir "kısırdöngü", seçenekleri optimize etmek tamamen size bağlı, tadını çıkarın :)
0
dreamnesiac
(21.01.22)
yaşamak sancılı bir süreç; dünya bok gibi bir yer, insan olmak bok gibi bir deneyim. Onca koşuşturma, hedef, tatmin sağlama araçları; hepsi bu bok gibiliği kapatmak için çırpınışlarımız. Bunun farkına vardıkça daha çok çırpınmaya başlıyorsun. O kocaman boşluğu, anlamsızlığı doldurmak için çabalıyorsun ve hiçbir zaman yeterli olmuyor.

Bununla baş edemezsin. Bazı insanlar gözlerini buna kapatıp, belirli şeylere konsantrasyon sağlayıp önlerine bakabiliyor. Bazıları ise durup nefes aldıkları anda o boktanlıkla yüz gelip dehşete kapılıyor, sonrasında ise bundan kaçmak için bir şeylere tutunmaya çalışıyor.

Bunun kurtuluşu yok, ne yaparsan yap huzura eremeyecek, kendi küçük dünyanda kalmakta başarılı olamayacaksın. Bunun tek yolu kendini kandırmayı başarmak, bir şeyleri fark etmemeye, etsen de görmezden gelmeye çalışmak. Şu anda hayatının bu noktasında değilsin, olabilir misin onu da bilemem.

Çaresi var ama reçetesi yok, şunu yap böyle bak şöyle düşün ile olacak iş değil. Belki de ilk adım bunları kabullenmek midir diye düşünüyorum; belki, bir umut..
0
Bruce
(21.01.22)
bu insanların ot gibi yaşadığına nereden kanaat getirdiniz? insanlar andan zevk alıyor olabilir. bir bölüm dizi izler sızar ama huzuru vardur, mutludur, stres yoktur.

sizin ot gibi yaşamayayım diye verdiğiniz çaba sizi diğerlerinden üstün kılmıyor aksine yoruyor.
0
Hallegadola
(21.01.22)
tamamen benim ideal bulduğum yaşam biçimini anlatmışsınız ve işin kötüsü bunların hepsini düşünüp hiçbir şey yapamamak, sonunda yetersiz hissedip hiçbirini isteyemez hale gelmek ile sonuçlandı benim serüvenim. bu sabah bunları düşünürken aklıma Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiiri geldi: her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...

Madem bunların hepsini yapmak beni hepsinde başarısız kılıyor sadece hayati olanlara odaklanayım dedim sonunda. Yapmam gereken iş ve vücudumun ihtiyacı olan kadar hareket.

Diğer konularda da ben beceremedim ama izlediğim onlarca zaman yönetimi vb. videolarından ve okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuç: alışkanlıklar işleri kolaylaştırır. bunun üzerine cumartesi akşamlarını film akşamı olarak belirledim. Haftada bir film izlemek yılda 52 film izlemek demek oluyor. Bu kadar kültür bana yeter. Haftada 2 günü boş zamanlarımı sadece kitap okumaya vererek bu konuda da bir kademe atlayabilirim. tik... Aralara da sosyal aktivite atarsam fena olmaz. Şimdilik bu plan emekleme aşamasında ama şu ruh halimi atlatabilirsem düzene koyabileceğime inanıyorum. Tek bir gün içerisinde her şeye yetişmeye çalışmak beni hepsinde başarısız yapıyor, tek cephede savaşmak gerek.

Şu an düzeninden memnun olduğum tek bir şey var: sağlıklı beslenme. Bu konuda gerçek bir guruyumdur, içlerinde en kolayı bu bence. Buharda haşlanmış sebze ve fırında pişirilmiş tavuk/balık ile besleniyorum sadece. Bir de salata. Bunların hepsi de çok kısa zaman alıyor. Eti al fırın poşetine koy ya da direkt kağıda koyup fırınla, kendi kendine pişsin. Haşlanmış sebze de öyle, yıka ve buharın üstüne bırak, kapağını kapatınca karıştırmaya bile gerek olmuyor. Tik... Bunların yanına bazen salata bazen bulgur pilavı yapıyorum bunlar da yarım saatlik basit yemekler.
0
Mossy
(21.01.22)
Hocam işini hobin haline getirirsen hobine vakit kalmaz. Yani en azından TR koşullarında bu böyle. Ama bence şöyle olması makul. işe yeni giren biri her halukarda adaptasyon sorunu yaşıyor. 3 sene filan dişini sıkarsa, sonra iyi seviyeye geldiğinde hem işinde iyi olur hem de sosyalleşebilir. şimdi burada risk şu: 3 sene dişini sıkan o durumu normalleştiriyor ve ot gibi hayatı sadece iş olan birine dönüşebiliyor. Bu noktada dikkat etmek gerek.
0
lcha
(21.01.22)
bence çok doğru yoldasın, koç burcu falansın heralde. bana sorsan şu an hayalim bu anlattığın hayatı yaşamak fakat tek farkla, yaşarken yaptığım her aktivitede bu beni mutlu etti mi etmedi mi diye sorgulayıp kendime o anda yok ya bunu yapmayayım deme hakkı vererek.

nitekim senin yaşadığının tam tersi bir deneyim yaşadım ve artık hayatta sevmediğim şeyleri yapmayı bırakıyorum dedim, işi bıraktım, arkadaslarımın coguyla gorusmeyı bıraktıgım, sevmedıgım mekanlara gıtmeyı bıraktım. gunun sonunda gittikçe asosyallasan bır hayatım oldu bır senede şu anlattıklarının yarısına enerjim yok gibi hissediyorum ama bir yandan eskisinden mutluyum.

kısacası ne benimki ne seninki dengede olan. ben sevdigim seyleri bulup tek tek eklemeye calısmalıyım, sen de sevmediklerini tek tek çıkarmayı orta yerde buluşuruz
0
kurcalamabozarsin
(22.01.22)
(8)

kadıköy'de kahve içmelik mekan önerisi

anti-kahraman
Thales, oblomov gibi yerlerde takılıyoruz. önerebileceğiniz başka yerler var mı?
Thales, oblomov gibi yerlerde takılıyoruz. önerebileceğiniz başka yerler var mı?
0
anti-kahraman
(20.01.22)
Tavsiye değil de ben talepte bulunayım. Kadife Sokak'tan Moda sahiline doğru giderken, Moda caddesinin arasında kalan sokaklarda (sanırım butik) kahveciler var. Onları deneyebilirsiniz, beğenirseniz haberdar edin. Merak ediyorum ben de.

Ben genelde Moda'daki Nero'yu tercih ediyorum güzel havalarda. Manzarası da güzel kahvesi de.
0
nawar
(20.01.22)
Boden
0
hooiken
(20.01.22)
FatCat
0
lcha
(20.01.22)
modadaki starbucks'ı geçince pizza locale'a gelmeden sağa dönerseniz o sokakta 3. dalga kahveci var. adını hatırlayamadım, tam karşısında tekel var. hem ortamı hem de kahveleri güzel. ama içerideki masa sayısı az, kışın aynı keyfi vermeyebilir.

page var yine modada, bu arkadaşların wiener melangeları gerçekten iyiydi. onun ilerisinde kronotrop var, kahve/ortam olarak üzmez.
0
kojonotsuki
(20.01.22)
Cuba kafe var yine modada ama icerisi cok dar.
0
Northern Mariner
(20.01.22)
Yoğurtçu tarafında Frogy var. Sahlepi nefis.
0
lüzumsuz adam
(20.01.22)
İmge kitapevinin karşısında Lebita cafe bistro başarılı.
0
put it in your appropriate place
(20.01.22)
thales ve oblomov kahve içmelik mekanlar değil aslında. migrostan eski havuza çıkarken birkaç tane sağlı sollu kafeler var oralarda içilebilir. manifesto, kronotrop vs. bi arka sokakta story var o olabilir.

söylendiği gibi moda caddesi üstünde ve arkasındaki ara sokaklarda kafeler var. cherrybean, yine kronotrop, yumma vs.
0
tepedeki psychedelic adam
(20.01.22)
(5)

Bu durumda virüs bulaşma olasılığı?

hadi ya la
2 saat boyunca bir odada sohbet ediyorsunuz, ertesi gün odadaki 3 kişi test yaptırıyor pozitif çıkıyor. Maske yok. 3 doz biontech aşılısınız. Bulaşma ihtimali çok yüksek, değil mi?
2 saat boyunca bir odada sohbet ediyorsunuz, ertesi gün odadaki 3 kişi test yaptırıyor pozitif çıkıyor. Maske yok. 3 doz biontech aşılısınız. Bulaşma ihtimali çok yüksek, değil mi?
0
hadi ya la
(19.01.22)
Evet
0
lcha
(19.01.22)
bi simülasyon vardi. markette öksüren biri 2 reyon arkasındaki maskesiz birine bulastirabiliyordu. evet yüksek.

edit: buldum.
www.youtube.com
0
dokunmakalbime
(19.01.22)
15 gün önce 6-7 saat boyunca yan yana oturduğum, kahvaltı yaptığım, yemek yediğim, ps oynadığım kişiden bana ve aileme virüs bulaşmadı. kendi ailesine bulaştırmış ama. nasıl bulaştığını bende anlamadım.
0
rahmi pinkfloydoglu
(19.01.22)
sohbet, kahve, seks üzerine bir tarafa hiçbir şey olmazken diğer kişinin akşamına ambulansla hastaneye gittiği bir durum biliyorum. isteğe bağlı karantinada kalındı, test yapıldı ve negatif çıktı. herhangi bir semptomla da karşılaşılmadı. yani bulaşmama olasılığı da var.
0
marla is in my head
(19.01.22)
bu işte çok fazla faktör var. bir dünya çift tanıyorum eşlerden biri covid olup da diğeri olmayan. keza bizde de aynı şekilde oldu. ben daha aşı vs. ortada yok iken kapmıştım. ne eşime ne çocuklara bulaştı.
0
lazpalle
(19.01.22)
(8)

İlk kez kredi çekiyorum. Hayat sigortasini nasıl iptal edebilirim?

sirisum
Onu yapmazsam orani cok daha yüksek olacak dedi gorevli, bu nedenle mecburen onayladim fakat iptal edebiliyormusuz. Nasil edebilirim? Konuya cok yabancı olduğum için internette yazilanlari anlayamadim. Teşekkürler
Onu yapmazsam orani cok daha yüksek olacak dedi gorevli, bu nedenle mecburen onayladim fakat iptal edebiliyormusuz. Nasil edebilirim? Konuya cok yabancı olduğum için internette yazilanlari anlayamadim. Teşekkürler
0
sirisum
(19.01.22)
Bence iptal ettirmeyin. Allah korusun başınıza bir iş gelse ailenize kalacak borç. Bir yakınımın eşi yüklü bir kredi çekmiş. Covid ilk çıktığında covidden kaybettiler.

Sigorta firmasından arandıklarına kredi çektiğini öğrenmişlerdi. Sigorta tüm borcu tek kalemde kapattı. Çekilen krediyle alınmış olan araba bedavaya gelmiş oldu.
0
celebi efendi
(19.01.22)
Birkaç kez kredi çektim, şöyle, asıl sigorta yaptırmazsan kredi faiz oranı bir miktar artıyor. Sigorta yaptırınca da faiz oranı bir miktar düşüyor ama bir miktar da sigortaya ödüyorsun. Totalde sigortalı daha cazip oluyor. O yüzden sigortalı yaptır, iptal etme. Kredi bitince de sigorta otomatik iptal ediliyor.
0
prole
(19.01.22)
Cevap veren arkadaşlar bankaci mi bilemedim. Madem bu kadar iyi bir sey yerden yere neden vurulmuş ekside ve forumlarda anlayamadim
0
🌸sirisum
(19.01.22)
krediyi bugün kapatmak istersen iptal ederler para da iade olur totalden düşer ama taksitleri düzenli ödeyeceksen yaptırmadığına oranla daha az para çıkacak cebinden. sigorta avantajı da cabası.
0
xiii
(19.01.22)
Sigorta firması üzerinden cayabilirsiniz, sözleşmede detaylar yazar.

Ekşi çok bilmişleri tabi kötüler, her şeyi kötüler onlar, sana şöyle söyleyeyim, babam vefat ettiğinde totalde 600 bin lirayı geçen ödeme yaptı sigortalar, kredileri alırken ooo çok çıkıyor falan diyorduk sigorta ama ölümün ne zaman geleceği hiç belli olmuyormuş onu da anladık.
Neyse yani sigorta şirketinden gelen belgeyi oku, ilk 15 gün içinde krediyi iptal edersen tamamını, sonrasında erken kaparsan da oranlı olarak sigorta iade edilir.
0
atom karincanin torunu
(19.01.22)
Hocam eğer bir yerde çalışıyorsanız ve sigortanız kapsamlıysa ya da başka bir kredi çektiğiniz için sigortanız varsa buna gerek yok. Ancak yerden yere vuranlar genelde bilmedikleri için vuruyorlar onu da kabul edelim.
burada amaç başa bir şey gelirse borcun sigortalanması. İnsanlar 50 bin çekecektim 48 yattı diye carlıyor. Kredi onaylandıktan 1 gün sonra gidin şubede söyleyen kişi iptal etsin.
0
lcha
(19.01.22)
Dostum tbb uzerinden 30 gun icinde basvuru yapman gerek. Pm at yardimci olurum.
0
müptezeller diyari
(19.01.22)
konut sigortasında iptal edemezsiniz bilginiz olsun.
0
nuisance
(19.01.22)
(10)

Etrafimda iki olay var, sizin yorumlarinizi merak ettim.

cleric
Olay 1:Yer: Avrupa. Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani
Olay 1:

Yer: Avrupa.

Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani Harun abi degil merak etmeyin)

Kadinin bize verdigi adi/resimleri sosyal medyalarin hicbirinde yok. Google'da arattik ve bu isim hakkinda unutulma hakki (Right to be forgotten) karari verildigi cikti. Yani kadinin gecmisinde mahkeme kararlik bir olay var. Kadin oldugu icin kotu bir olayin kurbani olmus olma ihtimali daha yuksek. O yuzden bulusmadan once sormaya cekindi eleman.

Sizce eleman bulusmaya gitsin mi? Ne kadar riskli buldunuz olayi?

Not: Epeyce basarili bir arastirmaci oldugumu dusunuyorum ve uyguladigim butun teknikler sonucsuz cikti. Butun olayin cok detayli bir saka olma ihtimali de var ama bence hatun gercek.

Olay 2:

Yer: Turkiye
Kisi Kadin. Konustugu kisi erkek.

Iki tarafin da adi sani belli, 2-3 kere bulusuldu ters bi durum yok ama elemanin adi internetten aratilinca cok korkunc bir olay cikiyor.

Yillar once eleman ergenken, eski kiz arkadasi baska bir erkekle bulusuyor ve bulusmadan donuste evine yakin bir yerde korkunc bir bicimde olduruluyor, tecavuz veya hirsizlik yok.

Elemanin olay saatinde telefonu kapali ama baska yerde olduguna dair cok sayida sahit var. Elemana gore kizla ayrilmislar ama arkadaslarina gore ayri degiller ve o gun kavga etmisler.

Gazetelerde elemanin polise gore kesinlikle supheli olmadigi soyleniyor ama elemanin ailesi cok zengin. Her sey olmus olabilir.

Arkadasim 2-3 kere ciktigi ve oldukca yakinlastigi halde bu konuyu elemana bir turlu soramiyor. Belki sorsa eleman suclu olmadigina dair cok net kanit gosterecek ama bunu bilemiyoruz. Su ana kadar davranislarda bir terslik yok ama bu hicbir seye kanit olmaz.

Siz arkadasimin yerinde olsaniz ne yaparsiniz?
0
cleric
(18.01.22)
Olay 1: hiç bir fikrim yok ne olmuş olabileceği ile ilgili ama insanı geren bir durum. Ben olsam iletişim kurmak için çaba göstermem.

Olay 2: elemanı her yerden engelleyip gerekli önlemleri alırım. Dünyada adam mı kalmadı da katil olma ihtimali barındıran biriyle muhatap olayım. Valla insan ne yapıyorsa kendine yapıyor ya. Bile isteye katille flört etmek filan.
Katil olmasa bile gerek Yok öyle şüpheyle durulmaz.
0
kaptan maydanoz
(18.01.22)
1- Sorardım açık açık bu ne iş diye.
2- Dünyada adam mı kalmadı +1
0
pispinti
(18.01.22)
1. Unutulma hakkı illaki mahkemelik bir şey olduğu anlamına gelmiyor ki. Sorardım +1 Ama yine de public bir yerde buluşsunlar.

2. Dünyada adam mı kalmadı +1
Hadi kanıt gösterdi, ikna olacak mı arkadaş, kafada o şüpheyle ilişki mi olur?
0
kobuzchu kiz
(18.01.22)
olay 1: beni ilgilendirmez, kadın belli ki geçmişinde bir şeyler yaşamış ve bu konuda hassas olduğu için herkes bilmesin önlemi almış diye düşünürüm. buluşmada risk yok bence, ama ciddi ilişki kafasındaysam kendime biçtiğim sürede bu konu aydınlanmazsa muhtemelen ayrılırım. çünkü ben herkes değilim.

olay 2: o erkeğe bu soruyu soracak kadar yakınlık yaşamam mümkün değil, her yerden siler engeller koşarak kaçarım. böyle bir şüphe varsa arkadaşlık bile edilmez. of allah muhafaza ya. bir yandan da ulan ya masumsa diye düşündüm ama işte bilemen. riske edilmez.
0
evde liyakat kalmamis
(18.01.22)
1. Buluşurdum. Ne olacak ki. Zaten alt tarafı dışarıda buluşma planı. Zaten yakınlaştıkça anlatır gerekirse.

2. Asla buluşmam görüşmem. Belli ki çocukluk hali ile bir şeyler olmuş. Ailesi bu kadar zengin birinin kız arkadaşı faili meçhul bi cinayete kurban gitse aile zaten faili meçhul kalmaması için araya tanıdık sokar: belli ki saklanan bir şeyler var.

İlk durumda her şey yasal görünüyor: kadın büyük ihtimalle bit mağduriyet yaşamış ve kimliğini gizli tutuyor. Yasal olarak da buna göre gerekli aksiyonları almış.

İkinci olayda katil gizlenmiş gibi.

İlk olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir mağdurla buluşacak. İkinci olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir katille buluşacak.
0
zimbirik
(18.01.22)
1. Anlamadigimiz bir olay, bizim ulkede karsiligi yok. Teshis koymak zor.

2. Ben erkek halimle benzer olaya karismis bir kadinla bulusmam.
Zaten "cok zengin" kisilere guvenmem arkadas da olmam.
0
divit
(18.01.22)
olay 1: buluşunca erkek kadın tarafından bıçaklanacak falan mı zannediyor yahu ne komik. buluşursun, konuşursun samimiyet ilerlerse olayı sorarsın. bitti. ayrıca büyük ihtimalle olsa olsa kadın mağdur olmuştur.

olay 2: bir kadın olarak bırak buluşmayı, 100 metre ötesinden geçmezdim adamın.
0
rose parks
(18.01.22)
Unutulma hakki illa ki korkunc bir sey oldugu anlamina gelmiyor. Utandirici bir sey misal rizasi olmayan bir fotograf vs, kendisinin dahil olmadigi ama ailesini vs ilgilendiren bir suc, atilmis sacma sapan bir tweet gibi seyler yuzunden bu karar alinabiliyor bildigim kadariyla. Jon Robson'in So You Have Been Publicly Shamed kitabinda benzer durumlardan cok bahsediliyor. Eger icimi cok kaldirmadiysa ve surekli gerilmeyeceksem iletisimimi cok etkilemezdi ama merak ederdim.

Ikinci olay da gereksiz bir gerginlik sanki. Yani ne kadar asik olmaliyiz ki bu insana gozumuz hicbir seyi gormeyecek? O huzursuzlugu cektigimize deger mi? Bilemiyorum.
0
sopiro
(19.01.22)
1- public alanda görüşürüm
2- görüşmezdim
0
lcha
(19.01.22)
Merak edenler icin not:

1. olayda gorusme oldu. Kadinin dedigi kadariyla cok sikintili bir eski sevgili problemi olmus. Eger bu problem olacaksa devam etmeyebiliriz demis, eleman hatuna bayildigi icin devam ediyorlar ama o manyak eski sevgili meselesi her zaman bir risk olarak duracak.

2. olayda kadin durumu sormus, eleman bu olaydan oldukca bikmis olmasina ragmen detayli bir bicimde anlatmis. Elemanin hikayesi oldukca tutarli gozukuyor ve bu is her yerde karsisina ciktigi icin kanitlarini, dava dosyasini ve polis raporlarini hep el altinda tutuyormus. Kizin babasi ile elemanin babasi arkadasmis zaten sagda solda beraber resimleri var. Ben sahsen elemana inandim ama gercekten cok zor durumu adamin. Insanlar otomatikman manyak gozuyle bakiyorlar.
0
🌸cleric
(21.01.22)
(7)

kvkk ceza hk

müptezeller diyari
selam, bi devlet bankasi subesi, hesabima birileri yanlis bi havale yapinca, sahislara numarami vermisler. 20 farkli kisi tarafindan arandim bugun, kvkk sikayeti oncesi bankaya bu durumu bildirip cevap almam zorunluymus, bankaya bildiride bulundum demin. bu tur durumlardan dolayi ceza alir mi ilgili
selam, bi devlet bankasi subesi, hesabima birileri yanlis bi havale yapinca, sahislara numarami vermisler. 20 farkli kisi tarafindan arandim bugun, kvkk sikayeti oncesi bankaya bu durumu bildirip cevap almam zorunluymus, bankaya bildiride bulundum demin. bu tur durumlardan dolayi ceza alir mi ilgili banka, var midir ornegi?
0
müptezeller diyari
(18.01.22)
kvkk çok sıkı takip edilen bir durum. her bankanın ilgili birim ve veri sorumluları var. mutlaka gereken yapılır eğer bir ihmal varsa. ciddi cezalar kesiliyor kvkk kapsamında.
0
biseysorucam
(18.01.22)
İlk siz olsanız ne yazar, edin şikayet :)
10 sene sonra data silme konusu var biz bir data demizleme yapıyoruz varya kaç kişi toplaşıyor kaç kontrolden geçiyor fazla veri tutarsak diye. Yanlışlıkla veri tutmak böyle bir problemken bilerek veri dağıtmak iyi can yakar ki zaten kvkk tam da sizin durum.
Ben olsam operatörümden döküm alabiliyorsam alır, yoksa kendim manuel şu nodan şu tarihte arandım der yaparım şikayetimi. Güzel de ceza alırlar.
0
cilekli pasta
(18.01.22)
muhtemelen kvkk hakkında izinleri vermişsinizdir. ancak bu maddeler genel işlem şartı kapsamında sayılıp geçersiz sayılır. bence ceza alır. hem suç duyurusunda bulunun hem de kvkk kuruluna başvurun
0
paintov
(18.01.22)
Banka tarafinda birilerinin cani cok pis yanacak.

Buyuk dert almislar baslarina.
0
celebi efendi
(18.01.22)
sadece merakımdan soruyorum 'ne kadar para yatırdılar da 20 kişi aradı?

bir de aradılar da ne dediler?
0
killerbee
(18.01.22)
kvkk onayınız olabilir şubede ama ona baktıklarını sanmam. şikayet edebilirsiniz tabi.
0
lcha
(18.01.22)
Bir şirketin yöneticisi "adam lazım olursa dursun" diye başvuru için gelen cvleri arşivlemiş bilgisayarına. Ama normalde cvlerin silinmesi gerekiyormuş başvurudan 3-4 ay sonra. Bu yüzden ceza yedi şirket.

Aşırı ciddiye alınıyor bu konu
0
anten
(18.01.22)
(10)

siparişle gelen poşetleri yıkama/silme yapıyor musunuz, direk dolaba mı

ShadowOfMoon
mesela getirden gelen kağıt veya plastik poşet için. nereye sürüldüğü belli değilveya yemek siparişiyle gelenveya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuzo poşetleri kullanıyor musunuz tekrarben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesi
mesela getirden gelen kağıt veya plastik poşet için. nereye sürüldüğü belli değil
veya yemek siparişiyle gelen
veya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuz

o poşetleri kullanıyor musunuz tekrar

ben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesinde mağazada restoranda yere koyuldu. ayakla basılan yerlere değdi vs.

bunları düşünüyorum ama eve poşet gelince altını silmiyorum ve yatağıma bile koyuyorum.
0
ShadowOfMoon
(17.01.22)
Seffaf posetle dolaba koyarim ama asil buyuk poseti yere koyarim sadece. Cunku dedigin gibi yere falab konuyor disarida.
0
floydian
(17.01.22)
direkt dolaba atıyorum. ya da siparişse poşedi açıp direkt yiyorum. henüz ölmedim. pandemiden beri gelen kargo ya da siparişi aldıktan sonra el yıkama alışkanlığı oldu ama.
0
pide
(17.01.22)
Direkt buzdolabına atarım, takılmam öyle şeylere.
0
sta
(17.01.22)
büyük poşeti çöp poşeti yapıyorum, kendi sarılı poşetini genelde dolaba atıyorum
0
lcha
(17.01.22)
eskiden de gelenleri hemen ayirir dolaba oyle koyardim, simdi de oyle; pandemi ile birlikte eskiden yaptiklarim devam ediyor. oyle temiz suyla, deterjanli suyla silme filan yapmadim hic. dediginiz gibi buyuk poset hafif kirli olabilir, onu da hemen cop poseti gibi yapar gelenlerden cikardigim plastik, kagit vb seyleri ona koyar oyle atarim
0
sweetoffice
(17.01.22)
poşetleri kullanmıyorum.
covidden beri buzdolabına girecek ve paketinden kurtaramadığım ürünlerin paketini sabunluyoruz.

meyve sebzelerin poşetlerini değiştiriyoruz veya balkondaki kasaya bırakıyoruz. poşeti yıkayıp ne yapayım? sabun+su poşetten daha pahalı :D atıyoruz direkt.
0
rewlack
(17.01.22)
Poseti kullanıyorum. Yikama yaglama falan yapmıyorum.
0
stavro
(17.01.22)
hijyenden bağımsız olarak, poşetle bir şeyleri dolaba koyarsanız dolap çok pis naylon kokar bir süre sonra. şeffaf poşetten bile çıkarıyorum.
poşetleri poşetliğe koyuyor, çöp möp için tekrar kullanıyorum. tuvaletin çöp poşedi bittiyse oraya da taktığım oluyor zaman zaman.
0
kenarortay
(17.01.22)
dolaba poşet hiç koymuyoruz ki. domates meyve vs dışında dolapta hiç poşet yok.
0
roket adam
(17.01.22)
Büyük poşeti delik değilse kaldırıyorum kenara, çöpü falan koyarım sonra atarken diye,
Şeffaf poşetlerin hepsini atıyorum. Ambalajcıdan rulo şeffaf poşet alıyorum covidden beri, meyveyi sebzeyi kendi temiz poşetime koyuyorum. Yıkanabilecek ambalajlı her şeyi yıkıyorum. Ama tuvalet kağıdı, peçete vs. içine su kaçtığı için domestos spreyliyorum her tarafını, sonra kurulayıp kaldırıyorum.
0
hrvl
(18.01.22)
(4)

f/p güneş kremi

denizzz
var mı memnun kaldığınız ucuz ve başarılı kremler?
var mı memnun kaldığınız ucuz ve başarılı kremler?
0
denizzz
(17.01.22)
f/p derken, aldığı paranın hakkını veren babe

ucuz kozmetiklerde (ki artık ucuz değil hiçbiri) o paranın hakkını veren de yok
0
lcha
(17.01.22)
Rossmann'ın isana markasını kullandım bu yaz karartmadı. Kaliteli kremler karartmamaktan başka ne yapıyor bilmiyorum.
0
ismailond
(17.01.22)
Avene
0
ala09
(17.01.22)
Missha aqua sun gel
0
jjimyl
(17.01.22)
(5)

Skechers Ayakkbı Kalıpları

delidir yakalayin
Merhaba,istediğim bir ayakkabı var ve son 40 numarası kalmış. normalde 41 numara giyen insanım. kalıplar genelde dar mı geniş mi ? yoksa modele göre değişiyor mu ? teşekkürler
Merhaba,

istediğim bir ayakkabı var ve son 40 numarası kalmış. normalde 41 numara giyen insanım. kalıplar genelde dar mı geniş mi ? yoksa modele göre değişiyor mu ? teşekkürler
0
delidir yakalayin
(17.01.22)
Kalıpları bence tam. Ayağınızı ölçüp beden tablosundan bakabilirsiniz oradaki ölçüye uyuyor.
Bence 41 giyene 40 olmaz. Ben 38 giyiyorum ama ayakkabılarımı hep 39 alırım skechersta 39 büyük oldu diye 38 almıştım. Uzun yürüyüşlerden sonra hafif sıkma oluyor.
0
curukturpkokusu
(17.01.22)
numaralar tam, ayakkabilar kalitesiz, 41 iken 40 alirsaniz hemen deforme olur.
0
darkrocq
(17.01.22)
d'lites modelinde ve baska bir iki modelde kucuk numara daha uygundu benim icin. bence alip denemeye deger olmazsa isde edersiniz. bence kaliplar genis
0
ala09
(17.01.22)
modeline göre değişir ben de 1 numara küçük kullanıyorum Skechers'ta
0
lcha
(17.01.22)
Modeline göre değişiyor Skechers'da. Ben 46 numara giyiyorum, bazı modellerde 45 de oluyor. bazılarında olmuyor.
0
pispinti
(17.01.22)
(16)

İlişkilerde çok kavga etmek normal mi

abuzer
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlı
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlıklı iletişim kuramıyor olmak neden bu kadar normallesmis?

Karşılıklı sevgi/saygı olan ilişkinizde sürekli kavga ediyor muydunuz?
0
abuzer
(17.01.22)
eşimle tartışmalarımız çok olmuştur ama soruda tanımlanan seviyede kavgalarımız olmadı.
kavga ile canlı tutulmaya çalışılan ilişki sığ bir ilişkidir.
0
lazpalle
(17.01.22)
bana göre kavga etmek ilişkinin zayıfladığına işaret. ilişkilerim genelde 4-5 sene gibi uzun sürelidir ve hiç kavga etmem, bir kere bile.
0
gabe h coud
(17.01.22)
Kavga, kaostan beslenen insanlar için bir ihtiyaç. Kavga etmeyince eksiklik hissediyorlar bunu normal görüyorlar.
Ben ilişkilerimde kavga etmem. Kavga edeceğim, hakaret edeceğim insanla aynı ortamda bile bulunmak istemem. Saygı duymadığın biriyle ne kadar sağlıklı bir ilişki kurulabilir ki.
0
kaptan maydanoz
(17.01.22)
karakter mevzusu, annem babam sürekli her halttan kavga eder ama birbirlerini de çok severler. ben, ses yükseldiği an koparım, hiç kavga edemem.
0
lcha
(17.01.22)
Kavgaların sıklaştığı, seslerin yükseldiği ve küfürlerin başladığı ilişki sona yaklaşmış demektir. Birçok kişi itiraz edecek ama gözlemlerim bu şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kavga edilmeyen ilişkide anormallik vardır evet, çünkü siz iki bireysiniz. Farklı ailelerce yetiştirilip farklı deneyimlerden geçtiniz ve farklı fikirleriniz var. İnsan zaman zaman gergin olabilir ve fikir çatışmaları, anlaşmazlıklar yaşanması kaçınılmaz. Eğer yaşanmıyorsa ortada kendini yok sayan biri var demektir ve bunun sonumda da ya bir taraf sıkılır gider ya da ses etmeyen taraf artık patlar gider. Kimse kimse için biçilmiş kaftan değil, herkes büyük ya da küçük tavizler verip ortaklaşmalı.

Ancak bu çok kavga edilmesi normal demek değil. Bu adeta "ölmek mi istersin, ölene kadar 18 saat çalışmak mı" gibi bir soru. İkisinden birisi normal olmak zorunda değil.

İki yetişkin insan arasında tartışmalar yaşanması doğal, ancak bu saygı sınırlarının aşılmasını gerektirmiyor, uzlaşma yolları aramayı gözardı etmeyi, herkesin kendini düşünmesini gerektirmiyor. Eğer çözümsüzlük varsa ilişkiyi devam ettirip birbirinizi yiyip bitirmenizi gerektirmiyor.
0
akhenaten
(17.01.22)
@akh, "ilişkilerde anlasmazlik olmamali" diyen kimse gormuyorum bu duyuruda. Anlasmazliklarimi saglikli bir şekilde iletisim kurarak cozuyorsam neden birey olamiyorum bunu anlamadim
0
🌸abuzer
(17.01.22)
İlişkilerde ilk başlarda sık, sonrasında da aralıklarla kavga iyidir.

Kavga = arada iletişim var demek + taraflar kavgada olsa, aralarındaki sorunu çözme iradesi gösteriyor demek.

Ancak kuru kavgalar çoğunluktaysa ve sürekli kavga ediliyorsa, bu artık kötü bence. Sorunları çözmeye yönelik değil de, birbirine hakaret etme, yıpratma, ego tatminine yönelik kavgalar ise kötü.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.22)
Kavga var, kavga var. Öyle küfürlü hakaretli kavga varsa zaten saygı olmaz. İki kişi kavga ederken de ortaya küfür diye bir şey olamaz. Duvarı yumruklasan da mesela o karşı tarafa yaptığın bir harekettir. Dolayısıyla mesela sesler yükselebilir zaman zaman ama, bu bir tarafın diğer tarafı bastırmak için kullandığı bir araca dönüşünce şiddet oluyor. Küfür ve hakaret etmek de öyle.

Bana göre arada bir kavga edilebilir. Sonra da anlaşıp mesele çözülebiliyorsa bu sağlıklıdır zaten, olması gerekir. Kavga etmeyelim diye içine atarsan sürekli sonrasında daha büyük sorunlar çıkar ilişkide. Ama öyle düzenli ve psikolojik şiddet içeren kavgalar olmamalı elbette.
0
gmzo
(17.01.22)
cok kavga hic de normal bir sey degil. kavgaci biri olarak soyluyorum bunu benim kavgam sevgilimle degil ki. bi taraf yukseldigi anda digeri duser kavgaya donusmeden de gecebiliyo o hararet. ama karsilikli bagrisma bence asiri yipratici bir durum ve zedeler
0
ala09
(17.01.22)
Her ilişki kendine özel diye bir başlangıç yapayım. Benim ilişki tanımıma göre böyle kavga normal değil. Tamam, işyeri tartışması gibi olmuyor, bazen ses tonu biraz daha artıyor (ki bunu da kontrol etmeye çalışıyoruz), bazen gözyaşları giriyor ama küfür hakaret olmaz. Ki bence bu tartışmalar bile sık olmamalı, olmayacak hale döndürmek lazım ilişkiyi. Daha sonra aynı yatağa gireceğin adama/ kadına hakaret hiç olmaz.

20+ yıllık evli kadın olarak yazıyorum
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.22)
tartışma elbet ki oluyor. ama kavga halinde çok sinirlendiğinde genelde hemen susarım, sakinleşmesini beklerim, konuyu değiştiririm. sakinleştikten sonra belki 3-4 saat sonra minnoş halimle yaptığının yanlış olduğunu fikrine katılmadığımı kızmasını istemediğini söylerim. o da birkaç kelam eder anlaşırız konu kapanır.

ben sinirlendiğim zaman da o konuşmaz, bana sarılır ya da sakinleşmemi bekler. çok uzun süre devam edersem kızar bi, ikimizde susarız mesela ama bu arada da el ele tutuşup yürümeye devam ederiz mesela. sonra da tekrar sakinleşip konuşup devam ederiz.

bu arada hiç birbirimize küfretmedik hakaret etmedik.

genelde bizde böyle devam ediyor. benim annemle babam çok zıtlaşır ve asla alttan almaz bir taraf. bu beni çok yordu. asla susmazlar kavga zamanında. böyle olmak istemiyorum çocuğum olduğunda da ileride bu hallerimizi görmesini istemiyorum. dolayısıyla susmak bence en iyi çözüm.
0
Hallegadola
(17.01.22)
@abuzer olamazsınız demedim ki, sanırım tanım farklılıklarından dolayı yanlış anladınız. Ben kavgayı daha kapsayıcı anlamda kullandım, tekme tokat ve küfürlerin olduğu bir anlamda değil. onun için aşağıda kavga ederken saygı sınırlarının korunması gerektiğinden bahsettim.

Yani sizin anlaşmazlık veya tartışma dediğiniz şeyle benim kavga dediğim şey aynı. Aynı şeyi söylüyoruz.

Eğer kavga ve tartışmayı şiddet dozu farklı iki ayrı şey olarak ayrırsak evet, "kavga" etmemeniz gerekir sağlıklı bir ilişkide.
0
akhenaten
(17.01.22)
normal şartlarda hiç kavga edilmemesi sıkıntılı bir sürece işaret ediyor aslında. "eeeh sikerler" eşiği var. onu geçmiş olabilirsin çünkü.

ayda yılda bir kavga olabilir de bundan fazla kavga ediliyorsa kendini tamamlayamamış, kaostan beslenen, toksik kişilerin ilişkisi olabilir o. hele evli falan değillerse "kurulu düzen" bahanesi de yok. o kadar kavga etmenin ne getirisi olabilir ki? kimsenin birbirini yıpratmaya hakkı yok.

böyle bir kalitesizlik var ama iş yerinde mobbing, ilişkilerde kavga her yerde aynısı var zaten diye normalleştiriliyor. bu çok saçma.
0
nawar
(17.01.22)
ben sana katılıyorum. sürekli kavga edilip didişilen ilişkiler kesinlikle huzursuz ve mutsuz bir aile ortamı doğuruyor. böyle bir çiftle aynı ortamda dahi bulunmak istemem, bu tarz arkadaşlarım vardı bizim yanımızda kavga eden ciddi ciddi görüşmeyi kestim. çevremde de var böyle paso kavga edip bunu birbirimizi çok seviyoruz diye normalleştiren, bence ciddi bir psikolojik problem bu. insan sürekli gergin yaşarken kendi duygularını zaten gösteremez ki.

benim de eşimle uyuşmadığım noktalar var ama çok seyrek kavga ederiz. birbirimizi kırana kadar devam ettirmek genellikle anlamsız. hele hakaret falan benim kırmızı çizgimdir. yani anlaşmazlık yok değil var, ama kavga yok. insan gibi medeni olarak tartışır, ya anlaşırız ya da agree to disagree olarak devam eder. ses yükseltmek falan dahi benim için çok aşırı şeyler.
0
roket adam
(17.01.22)
sağlıklı iletişimin tam olarak ne olduğuna dair ahkam kesemem, çünkü herkesin normali ve sağlıklısı kendine. sağlıklı tanımını da kişinin fonksiyonalitesini bozmayan şekilde yapmaya gayret ediyorum. benim etrafımda gördüğüm sürekli kavga eden o çiftler beni aşırı yoruyor ve geriyor. gerçekten negatif yükleniyorum, mümkünse o çiftlerle vakit geçirmemeye çalışıyorum. mesela kardeşim ve eşi sürekli kavga eden bir çift oldum olası, bayağı üzülüyordum bunlar ayrılacak yeğen başa kalacak diye en başlarda ama ayrılık falan yok iletişim tarzları öyleymiş meğer. manyaklar mı ne evet ama fonksiyonları devam ediyor, herhalde sağlıklı sınırlar içinde hala diyorum devam ediyorum.

yüz yıldır aynı adamlayım; dört senedir de evliyiz. küfürü hakareti konuşmuyorum, öyle bir şey söz konusu bile olmamalı normal şartlar altında ama birbirimize sesimizi yükselttiğimiz kavga sayısı bile gerçekten bir elin parmaklarını geçmez. sürekli kavga etsem yorulurum, motivasyonum düşer, ne bileyim o insanla paylaşımım doğal olarak azalır. hayata karşı bir hıncım varsa muhattabı kim ise ondan çıkarırım, çıkaramıyorsam da eşime anlatırım biraz yükümü alır rahatlarım. ben de bu şekilde fonksiyonlarımı koruyabiliyorum.
gerçi kavga var kavga var, misal ya bu mutfağı yine mi toplamadın o kadar yemek yaptım aşkolsun insan bari toplamaya yardım eder sitemini de kavga göreceksek işimiz iş :)
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
(5)

covid ölümleri

ismailond
Önceden doktor, hemşire, genç, çocuk virüsten ölünce haber olurdu, uzun zamandır virüsten ölen birinin haber yapıldığını görmüyorum. Neden olabilir?
Önceden doktor, hemşire, genç, çocuk virüsten ölünce haber olurdu, uzun zamandır virüsten ölen birinin haber yapıldığını görmüyorum. Neden olabilir?
0
ismailond
(13.01.22)
sağlık çalışanı ölümlerinin aşılar nedeniyle neredeyse sıfırlandığını okumuştum bir yerde.
0
tantunisultansuleyman
(13.01.22)
Bir nevi "ölen öldü kalan sağlar bizimdir" oldu, virüsün öldüreceği riskli hastalık sahibi insanlar zaten öldüler hızlıca herhalde.

Şu anki ölümler de genel olarak aşısız yaşlı yaş grubu sanırım. Allah hepsine rahmet eylesin.

Tabi ki aşıdan sonra ölümler çok çok azaldı +1

Bunun en güzel istatistiği aşının buluşundan önceki sağlıkcı ölümleri ve aşı sonrası sağlıkcı ölümleri sayısıdır.
0
John Bloor
(13.01.22)
Ölümler azaldımı ? Aksine 150 civarına sabitlediler ki bu sayının çok daha üstündedir. Dünya yakında tekrar kapanmaya gidecek önlemleri sıkılaştırıyor. Bizimkiler tam aksine gevşetiyor. Niye bunu karşılaya bilecek para yok çünkü, zaten geçen 2 yılda doğru dürüst yardım yapılmadı bile şimdi ise verecek 1 kuruş paraları yok. patronlar iş gücü kaybından şikayetçi diye karantina sürelerini düşürdüler şimdide semptonsuza test yok diyerek herkese bulaşın önünü açıyorlar.
0
astronom bey
(13.01.22)
Aşıdan dolayı sağlıkçı ölümleri azaldı. Onun dışında veriler aşılı olanların ayakta tedavi olarak atlattığını söylüyor zaten. Aşı oranı yüksekse kapanmaya gerek yok zaten .(yanlış anlaşılmasın kapanma isterim, evden çalışırım kapanırsa güzel olur.) Ben de covid oldum 7. gün test olduğumda negatiftim.

Semptomsuz test olmasın kısmına ben de karşıyım, semptomsuz geçirenler bulaştırabilir.
Ama zaten test olmak isteyen ağrım var öksürüyorum der yine test olur.

Evet orana baktığınız zaman pozitif olup ölen sayısı azaldı. Ölümlerin arttığına dair kanıt var mı kimsede ?
0
ceketimi alip cikcam
(13.01.22)
aşılılarda ölüm azaldı, en son omicronla aşısızlarda da ölümler ya da hastaneye yatışlar azaldı. Tabii ki sıfırlanmadı ama ölenler aşısız olunca (Türkiye açıklamasa da Avrupa verileri var) kimse ciddiye alıp haber yapmıyor.
0
lcha
(13.01.22)
(11)

Başkasının kullandığı arabada kendini güvende hissedememek

Berck
Merhaba. Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanl
Merhaba.

Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanlar için bu durumdayım.

Pandemide arabamı sattım, şu an arabam yok ama mevcut kız arkadaşımın arabası var. Onun arabasıyla şehiriçinde bir yerlere gidip geliyoruz, o konuda kısmen sakin kalabilmeyi başardım. Ama şu günlerde arabasıyla şehirlerarası haftasonu bir yerlere kaçalım diyor. Uzun mesafeler söz konusu ve işte bu nokta sıkıntı, bu bana fazla gelen kısım. "Sen arabanı bana ver, ben kullanırım" gibi bir şey demek de istemiyorum, o pek hoş kaçmaz bence. Neticede araba onun arabası, o teklif etmedikçe ben demem.

Sizce durumumu açıkça böyle böyle, senin kullandığın araçta uzun yolda ben kendimi rahat hissetmem diye söylemem mi lazım? Böyle dersem de bir bozulur sanki. Bugün milli futbolcu Ahmet Çalık'ın trafik kazasında vefat ettiğini öğrenince kaygım daha da bir hortladı.
0
Berck
(11.01.22)
Bence dürüst olmak iyidir. Alınacak bir şey yok ama alınırsa da yapacak bir şey yok. Ben kendi adıma pek umursamazdım.
0
lcha
(11.01.22)
"Sadece seninle ilgili değil, arabayı kullanan ben olmadığım zaman ben kendimi rahat hissetmiyorum, sürekli sağ koltukta diken üstünde oturuyorum, sorun sende değil bende :)" derdim ben olsam.
0
pispinti
(11.01.22)
Sizin kadar yoğun hissetmiyorum bunu ama henüz acemi şoför olmama rağmen ehliyet almadan öncesi ve sonrası tutumum arasında fark çok büyük.

Önceden sadece yolcuydum, hiçbir şey anlamıyordum. Ehliyet alıp bir süre kullandıktan sonra insanların ne kadar emniyetsiz şerit değiştirdiklerini, trafiğin ne kadar öngörülemez olabileceğini anladığımdan beri dikenüstüyüm.

Sizin deneyiminiz de fazla olduğundan çok fazla nadir yaşanabilecek olay görmüş olmalısınız, haliyle normal bence temkinli olmak. Ama "asla başkasının arabasına binmem" düşüncesi insanın hayatını baltalayan bir düşünce. O açıdan sağlıklı görünmüyor. Sonuçta milyonlarca insan trafiğe çıkıyor ama milyonlarca kaza olmuyor.
0
akhenaten
(11.01.22)
mesleği taksicilik olan kişiler de dahil olmak üzere böyle bir kaygım var, o yüzden sizi çok iyi anlıyorum. taksicileri ikaz etmekten bıkıp araç kullanmaya başladım öyle söyleyeyim.

arabayı ben kullanmıyorsam genelde arka koltuğa oturup kemeri bağlayıp kendimi yoldan soyutluyorum ama sizin durumunuzda bu çok olası bir çözümmüş gibi görünmüyor. bence dürüst olmanızda bir sakınca yok ama bu kadar düz bir dürüstlük için ilişkinizde hala biraz vakte ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız arabayı ben kullanmıyorsam beni araba tutuyor gibi bir söylemle de olayı yumuşatabilirsiniz sanki.
0
evde liyakat kalmamis
(11.01.22)
Açıkça dersen bozulabilir de, o sana açıkça "binme o zaman" derse sen bozulmaz mısın? Kaygınız çok yüksek düzeyde değilse bence paylaşmanıza gerek yok.
0
dissendium
(11.01.22)
Arabayi ben kullanayim diye teklif etmekte ne sakinca var ki? Arabayi erkek kullnlanir zaten genelde yolculuklarda. Kizi oturtursun yolcu koltuğuna, arabayı sen kullanırsin erkek olarak. Kadina kapiyi tutmak veya kapi girisinde yol vermek gibi.
0
stavro
(11.01.22)
Bu kaygı durumunuzu bilmiyor mu kız arkadaşınız? Yani hiç bahsetmediniz mi daha önce? Bahsetmediyseniz eğer genel anlamda böyle bir sorununuz olduğundan bahsetseniz belki de kendisi teklif eder?
0
hrvl
(11.01.22)
Ben de aynı fikirdeyim, evet kız bozulur ama gerçek bu. Bence idare etmeye çalış kendini zorla derim. Ben taksiye bile binince ateşim çıkıyor resmen.
0
roket adam
(11.01.22)
@stavro Kendi arabam değilken kıza direksiyonu bana ver demem. Benim tercihim bu olmaz yani, başkası diyebilir tabii. Bana "Sen sürsene biraz da" demedi hiç, kendi teklif etmezse ben demem.

@hrvl Yok henüz hiç bahsetmedim.
0
🌸Berck
(11.01.22)
Trafikten ve araba kullanmaktan çok korkan biri olarak alternatif önereceğim.

1. Yol uzunsa "yolun yarısında yer değiştirelim istersen, sen de çok yorulma" diye önerebilirsiniz bence.

2. Copilot olma konumunu benimseyin, yola çıkmadan önce sandviçler alın, içecekler alın. Yolda yiyecek içecekle ilgilenerek, telefonunuzdan gideceğiniz yerle ilgili ilginç bilgiler bulup yüksek sesle okuyarak, "bak şöyle bir restoran varmış, mutlaka gitmek lazımmış" gibi planlar yaparak, yola özel müzikler seçip dj'lik yaparak vs... dikkatinizi yoldan başka bir şeylere yönlendirin.
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
Bu kaygı sadece araba için mi geçerli yoksa başka alanlarda da benzer durumlar mevcut mu? Yani mesela belli bir zamanda yetişmesi gereken bir işi, ekip arkadaşına anlatıp işi birlikte yapmak mı, yoksa ona anlatana kadar ben zaten işi yaparım hem onun hata yapıp yapmayacağı riskini de almak istemem mi?

Kontrolcü bir yapınız olabilir ve bu kaygı da onun bir sonucu olabilir gibi de duruyor sanki.

Yoksa sizin de bildiğiniz gibi kimse anasının karnından Michael Schumacher olarak doğmuyor. Sizin kadar iyi kullanabilmesi için sizin kadar tecrübe sahibi olması gerek. Eh bu tecrübe edinmenin yolu da araba kullanmaktan geçiyor. Bence bu gerçeğin farkındasınız ama buna rağmen kaygınızı engelleyemiyorsanız, travmatik başka bir sebebi de olabilir bu kaygının ve bu durumda belki bir psikologla da görüşmek iyi olabilir.
0
thracia
(12.01.22)
(13)

Erkek bireye hediye

kismisolungac
Aynı eve çıkılacak erkek bir bireye(sevgili evet) gönderilecek, çok mu mıçmıç gerçekten?Zuhouse yerine our first home yazılacak.
Aynı eve çıkılacak erkek bir bireye(sevgili evet) gönderilecek, çok mu mıçmıç gerçekten?
Zuhouse yerine our first home yazılacak.
0
kismisolungac
(11.01.22)
Erkeklerin birçoğu daha somut şeylerden hoşlanıyor bence.
Kadın görüşüyle bence tatlı ama eşimin iç sesi "Ne gerek var" diyor.
0
marla is in my head
(11.01.22)
Muşta mükemmel bir hediye olurdu
0
baal
(11.01.22)
Erkek birey sevgili ise güzel,
Sevgili değilse, arkasına bakmadan kaçacaktır.
0
Mirket
(11.01.22)
Siz sevgilinizle eve cikacaksiniz da o yuzden mi bu? Oyle ise, ona hediye degil bence. Evinize bir sus. Ozellikle ona bir hediye almak istiyorsaniz daha bireysel bir sey secin.

Herhangi bir arkadasinizla eve cikiyorsaniz ve romantik bir yan anlam yoksa, almayin.
0
sopiro
(11.01.22)
bunun yerine evin bir ihtiyacını alsan (yani en azından daha fonksiyonel bir şey olsa) daha iyi olur gibi düşünüyorum
0
lcha
(11.01.22)
bir erkek olarak hobilerime yönelik hediyeleri severim. tamam kadın gözüyle "ayyy çok tatlı" ama biz erkekler ne yalan söyleyeyim bu tarz hediyelerden hoşlanmıyoruz.

sevgilinin illa ki hoşlandığı, yaptığı vs. bir hobisi vardır. siz de onu aynı eve çıkacak kadar tanıyan sevgilisiyseniz bunu biliyorsunuzdur. ona yönelik bir şeyler alın. teknolojiden mi hoşlanıyor? ona göre bir şey. oyun oynamak mı hoşuna gidiyor, xbox-ps , arabalardan mı hoşlanıyor ölçeklendirilmiş maket araç olabilir, enstrüman mı çalıyor, ona yönelik bir aparat vs. müzik dinlemeyi mi seviyor, iyi bir kulaklık vb.

ben bu tarz hediyelerden hoşlanırım. etrafımdaki erkekler de bu tarz hediyelerden hoşlanıyor.

dip not: eğer hobisine uzak bir insansanız mutlaka o hobi ile ilgilenen birinden yardım alın. sizin dışarıdan gördüğünüz gibi değildir çünkü çoğu zaman bilmediğiniz detaylar vardır içerideki bir insana göre.
0
syozkn
(11.01.22)
anneler gününde anneye küçük ev aleti almak gibi olmuş. yani sevgilinizin kendi kullanımından çok, eve dekoratif eşya almışsınız.
0
co2s2
(11.01.22)
güzel bir şey ama buna hediye diyemeyiz.
Mutlaka alın bence bunu ama hediye de alın.
0
michael_knight
(11.01.22)
tablo gayet guzel erkekler yermis sanirim biraz. yeni evin ihtiyaclarindandir bence. ben nevresim takimi almistim zamaninda djdj Duvar saati veya diger ev esyalarindan banyo rafi, askilik ne bileyim kapi onu paspasi bile alinabilir.
0
ala09
(11.01.22)
Tablo güzelmiş. "Bunu sana aldım" değil de "bunu evimize aldım" diyebilirsiniz bence.
0
pispinti
(11.01.22)
Evet genel olarak haklisiniz bunu biraz da kendime hatira olsun diye aliyorum sanirim.
Kisisel hediyeleri her zaman aliyorum, bu da kendim icin aldigim bisey olsun o zaman:)
0
🌸kismisolungac
(11.01.22)
Pispinti +1

Ayrıca böyle bir şey benim hoşuma giderdi.
0
not sure if serious
(11.01.22)
Bir erkek olarak, sevgilim böyle bir hediye alsa hoşuma gider. Taşındığında da güzel bir anı olarak kalır. Ama söylendiği gibi biraz kişisel değil de ev hediyesi.
0
mirafiori
(12.01.22)
(4)

Covid PCR Test Sonucu

ayakkokususeveninsan
MerhabalarDün öğlen 12'de FSM Ataşehir hastanesinde PCR testi yaptırdık ama hala sonucu çıkmadı. Bu kadar uzun sürmesi normal mi? Hastaneyi aradık 48 saate kadar çıkar diyor. Test sonuçlarınız ne kadar sürede çıkmıştı?
Merhabalar
Dün öğlen 12'de FSM Ataşehir hastanesinde PCR testi yaptırdık ama hala sonucu çıkmadı. Bu kadar uzun sürmesi normal mi? Hastaneyi aradık 48 saate kadar çıkar diyor. Test sonuçlarınız ne kadar sürede çıkmıştı?
0
ayakkokususeveninsan
(10.01.22)
bu ara sanırım çok test yaptıran var, herkesten duyuyorum benzer bir şikayeti. ben 6 ocak'ta özel bi hastanede sabah 11 gibi yaptırdım aynı günün akşamı saat 5 gibi sonuç çıktı.
0
gokyuzu gibi
(10.01.22)
son haftalarda 24-48 saat arası yansıyor sisteme.

geçmiş olsun
0
lcha
(10.01.22)
İzmir de 12 saat içinde çıkıyor
0
fikox
(10.01.22)
bende dün 13gibi süreyyapaşada yaptırdım benimde hala çıkmadı.

sanırsam testleri toplayıp feriha öz acil durum hastanesine gönderiyorlarmış. oradaki laboratuvar çalışıyor, bütün hastanelerinki orada toplanınca sonuç çıkması uzun sürüyordur.
0
astronom bey
(10.01.22)
(6)

Covid'in Vücudumdaki Etkilerinin Günden Güne Değişmesi?

BuddyGuy
Merhaba,Pozitif olarak 4. günüm. İlk gün eklem ağrısı, baş ağrısı ve ateş vardı. Sonraki gün de aşağı yukarı benzer etkiler devam etti. Ancak dün öne çıkan rahatsızlığım şiddetli öksürükken, bugün de hem öksürük hem de burun tıkanıklığı. Resmen sadece ağzımdan nefes alıyorum.Covidi hafif yorgunlukla
Merhaba,

Pozitif olarak 4. günüm. İlk gün eklem ağrısı, baş ağrısı ve ateş vardı. Sonraki gün de aşağı yukarı benzer etkiler devam etti. Ancak dün öne çıkan rahatsızlığım şiddetli öksürükken, bugün de hem öksürük hem de burun tıkanıklığı. Resmen sadece ağzımdan nefes alıyorum.

Covidi hafif yorgunlukla atlatanlara imreniyorum, gerçekten geceleri çok zor geçiyor. Hani omicronla hafif atlatılıyordu? :(

Sizin veya çevrenizin de benzer deneyimleri var mı bu konuda? Parol, mucovit ve vitaminlere abanıyorum. Şunu da mutlaka yap dediğiniz bir şey varsa çok makbule geçer.

Çok teşekkür ederim.
0
BuddyGuy
(10.01.22)
Geçmiş olsun. Aşı durumunuz neydi?

Herkeste farklı seyreden bir hastalık. Burun bantları burun tıkanıklığınız için işe yarar belki, biraz rahatlatır sizi. Burun bandı bulamazsanız ben bazen bu amaçla yara bandı da kullanıyorum.
0
hair freak
(10.01.22)
parmak oksimetre al, kan oksijen saturasyonu 94-92 civarlarina duserse dogru hastaneye. parol, saglikli bir insan icin gunluk limit en en en fazla 3000mg, hasta oldugunu da goz onunde bulundurarak bu rakama yaklasmamaya calis. seker gibi kullanilacak bir ilac degil, karaciger gider haberin olmaz.

asi yoksa ekstra dikkat! omicron oldugun testle kanitli degilse omicron oldugunu da varsayma. gerci aslinda hafif atlatilmiyor pek omicron ozelinde, biraz mit o. cok gecmis olsun.
0
robokot
(10.01.22)
Benim de benzer şekilde seyrediyor. 4. gün öksürük ve boğaz ağrısı başladı, bugün 6. gün ve eklem ağrılarım azalmasına rağmen boğazım hala çok kötü. Sürekli sıcak şeyler içiyorum ancak henüz bir faydasını görmedim. Pastil alacağım bugün belki işe yarar diye. 2 doz biontech.
0
sele zeytini
(10.01.22)
@hair freak çok teşekkür ederim. 2 doz Biontech olmuştum, üçüncüyü olmaya iki gün kala covid kaptım :(

@robokot parmak oksimetreyi hiç bilmiyordum, bugün aldırıp kullanacağım. Karaciğer hali hazırda sıkıntılıydı, sanırım çok yoruyorum bu sıralar. Tavsiyelere uyacağım, çok çok teşekkür ederim.

@sele zeytini berbat bir şey gerçekten. Doktor Phyorelief adında, tadı iğrenç ama etkili bir pastil verdi. Boğazı kısa süreli de olsa yumuşatıyor, çok geçmiş olsun :(
0
🌸BuddyGuy
(10.01.22)
Çok geçmiş olsun. Covid çok ilginç bir hastalık ben de 3 hafta önce atlattım. Bir günün şikayeti diğerine uymuyordu hiç böyle bir şey yaşamamıştım. hafif atlatmış olsam da garipti, umarım daha da bulmaz bizi. gençliğimizi yedi nalet virüs!
0
lcha
(10.01.22)
Ayni belirtilerim vardi, senin kadar agir olmasada ilk 2 gun kotuydu birde 7. Gun kotu gecti.. Parol aldim birde doktor grip ilaci verdi, yatarak geciyor malesef.
Bide zencefil tarcin karanfil balli cay cok iyi geldi
0
eja
(10.01.22)
(2)

bu test zıkkımı nerede yapılıyor?

kibritsuyu
abi 2 yıldır hiç covid testi olmadım, çünkü hiç gerek olmadı.bu aşı olmayanlar haftada iki kere test yaptırmak zorunda kalıyor falan. nerede yapılıyor olum bu testler? ankara için adres verebilir misiniz?dün kendimi kötü hissettiğim için iş çıkışı dikmen 29 mayıs hastanesi'ne gittim. aldığım numara
abi 2 yıldır hiç covid testi olmadım, çünkü hiç gerek olmadı.

bu aşı olmayanlar haftada iki kere test yaptırmak zorunda kalıyor falan. nerede yapılıyor olum bu testler? ankara için adres verebilir misiniz?

dün kendimi kötü hissettiğim için iş çıkışı dikmen 29 mayıs hastanesi'ne gittim. aldığım numara 400 küsur, ekranda yanan numara 150. lan 300 kişi var önümde. geç gideyim tenha olur dedim, yine bi 50 kişi var, ekran durmuş, güvenlik bağırarak alıyor. bu sefer de 23:45'te sistem kapandı, 8 kişi kala yol verdiler.

şehir hastanesine eşimi götürmüştüm, orası daha beter kalabalık.

özeller kapıyı 200 lira'dan açıyor.

nerede olacaz olum test? ankara için adres verebilir misiniz?
0
kibritsuyu
(06.01.22)
Eğer hastaysanız, semptomlarınız varsa özellerde de ücretsiz.
0
sta
(06.01.22)
Semptomun varsa ve doktoru ikna edersen ücretsiz ama artık özeller de kalabalık.
0
lcha
(06.01.22)
(4)

güldür güldür

ismailond
skeçlerde bazı oyuncular için aynı isim sürekli kullanılıyor. bilal, yeter, hayati gibi. ben gerçek isimleri sandım ama değilmiş. herkesin sabit bir takma ismi mi var bu programda? her skeç için aynı isimleri mi kullanıyorlar? ve ali sunal'a neden aziz diyorlar?
skeçlerde bazı oyuncular için aynı isim sürekli kullanılıyor. bilal, yeter, hayati gibi. ben gerçek isimleri sandım ama değilmiş. herkesin sabit bir takma ismi mi var bu programda? her skeç için aynı isimleri mi kullanıyorlar? ve ali sunal'a neden aziz diyorlar?
0
ismailond
(05.01.22)
Birincisi:

Ali Sunal'a Aziz denilmesinin nedenlerinden ilki, onun 2012 yılında oynadığı bir filmde canlandırdığı "Aziz" karakterinden gelmektedir.

İkinci olarak ise;

herkesin bir "sahne adı"nın olduğu Güldür Güldür Show'da Ali Sunal'ın da "Aziz" adını kullanıyor olmasından kaynaklıdır.

yukarıda söylendiği gibi sanırım her oyuncunun bir sahne adı var.
0
mustafakesekci
(05.01.22)
her oyuncunun sabit bir sahne ismi var, hatta bazılarının sabit bir sahne karakteri var.

örneğin şu anda kadroda olmasa da, "şevket" karakterini canlandıran oyuncu çağlar çorumlu'nun normal hayatında herhangi bir şivesi yok. fakat oynadığı şevket karakteri şiveli konuşuyor. yani şöyle; rol gereği, skeçte oynadığı karakter şivesiz istanbul türkçesi konuşuyor bile olsa, ali sunal zile basıp oyunu durdurduğunda şiveli haline dönüyor, ali sunal'la şiveli miveli konuşuyor. skeç başladığında şivesiz haliyle oynuyor.

aynı şekilde "burcu" karakterini canlandıran aylin kontente de, skeci gayet normal bir ses tonuyla oynarken, ali sunal zile basıp durdurduğunda, incecik sesli, aptal gibi konuşan bir kadına dönüşüyor.

aziz de ali sunal'ın sahne adı.
0
kibritsuyu
(05.01.22)
@yazdonumu kısaca yazmış, ben detaylandırayım. bu programın orijinali 5’er beşer. orada ali sunal, kitap çıkarmış olan bir beşeri bilimler hocasını (aziz hoca) oynuyor. diğer karakterlerin hepsi de, bu kitapta geçen durumları canlandıran öğrenciler. zaten skeçlerde ali sunal’ın arada durdurup “şöyle anlat, bunu yap” demesinin asıl sebebi de, diğer oyuncuların bu kitaptaki olayları daha doğru anlatabilmesi için yönerge. tabi sonrasında olay biraz daha değişti, komedi unsurunun ağır basması için bu kısımlar sulandırıldı diyebiliriz. hatta sonrasında ikinci kitabı da çıkmıştı aziz hoca'nın.

bu arada 5’er beşer’in çıkış tarihi 2011, yani @mustafakesekci’nin bahsettiği filmden önce. bu yüzden aziz isminin bu filmle alakası olduğunu zannetmiyorum.

@kibritsuyu’nun bahsettiği durum da bununla alakalı. aylin kontente’nin canlandırdığı burcu karakteri saf/salak hatta yanlış hatırlamıyorsam torpille aziz hoca’nın yanına verilmiş bir karakterdi (aziz’e para sağlayan zengin birinin kızı mıydı neydi çok detaylı hatırlamıyorum). o yüzden buradaki her oyuncu, bir karakteri canlandıran karakteri canlandıran karakter (karakterception). yani aylin kontente aslında hep “burcu” karakterini oynuyor, burcu karakteri skeci oynuyor diyebiliriz. aziz hoca zili çaldığında oyuncu, skeci oynayan karakterden çıkıp bir üst karaktere (burcu karakteri) geçiyor. bu üst karakterden gerçek oyuncuya çok nadir geçiliyor (bazen yeni oyuncuları tanıtmak veya mevcut bir oyuncu ile ilgili bilgi vermek için yapıyorlar, bazen de kemal sunal’la ilgili bir konuşma olduğunda aziz karakterinden çıkıyor ali sunal).

hatta şunu da ekleyeyim, bir ara “ali sunlar diğer oyunculardan daha mı yetenekli, niye ona hoca diyorlar” gibi muhabbetler vardı (bunu güldür güldür dışındaki bir oyuncu da söylemişti sanırım). ama insanlar işin aslını (ali sunal’ın aziz hoca diye bir karakteri oynadığını) bilmedikleri için ali sunal yönetmenmiş gibi düşünüyordu ama durum çok farklı işte :)
0
shadowfollower
(05.01.22)
Beşer Beşer ve İnsanlar Alemi'nde özel hayatları gibi görüntüler sıkıştırılıyordu araya, o zamanlar daha net anlaşılıyordu. Artık o kalmayınca bu gibi sorular da olabiliyor. Ruhunu kaybetmesi üzücü ama para kazanmaları bir o kadar sevindirici.
0
lcha
(05.01.22)
(20)

Sosyal medya gizliliğini çok mu abartıyorum?

ceann deas
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkad
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkadaşlarım toplu fotoğraflarımızı paylaştığında bile geriliyorum kim bilir nasıl tiplerle takipleşiyor ya başıma bela olursa korkusu basıyor.

Dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleydim ama bi kızın sosyal medya fotoğraflarının alınıp başka birinin bedenine shoplandığı ve kızın hayatının karardığı konulu gerçek hayattan uyarlanmış bir film izlediğimden beri daha da arttı sanki. Belki ego diyeceksiniz kendini o kadar önemseme diyeceksiniz ama televizyonda ayda 2-3 tane reddedildiği için öldürülen kadın haberi çıkıyor hangi takıntılı psikopatın hayatımı kaydıracağını bilemiyorum. Evimi, odamdaki eşyaları paylaşırken bile geriliyorum.

Sizde çok mu abartıyorum yoksa korkularımda haklı mıyım?
0
ceann deas
(04.01.22)
Instagram’ı gizli yapabilirsin. Tanımadığın kimseyi eklemez, mesaj kabul etmezsin. Senin tercihin tabii ama sanki biraz abartıyorsun.
0
gabe h coud
(04.01.22)
Psikopatın hayatını kaydıracağı alan sosyal medya olmadığı için evet, abartıyorsun. Başka sebeplerden kullanmamayı anlarım ama takıntılı psikopat fotonu beğenip de peşine mi düşücek ki.

Ki öyleyse sokağa çıkmaman, işe okula gitmemen lazım. Yolda kafana saksı düşüp ölme ihtimalin bahsettiğin ihtimalden daha fazla.
0
Bruce
(04.01.22)
Çok kelimesi az olmuş. Çok çok abartılı. Açıkçası biraz da garip.
0
dissendium
(04.01.22)
internete gercek ismimizi ve fotolarimizi vermezdik zaten.
2007'ye kadar boyle gitti sonra facebook isim vermeye zorladi.

Bu ama paranoyadan degildi, niye verelim kafasiydi.
Benim hala oyle mesela.
Ne foto yuklerim ne ismim var dogru duzgun.

O dedigin manyakligi sen bir yere uye olmasan da yapabilir zaten.
0
divit
(04.01.22)
Instagram'ı gizli yapsan bile bazı uygulamalar ile hesap içeriğini görebiliyorsun. Bilmiyorum sosyal medya inanılmaz korkutucu bir yer gibi geliyor.
0
🌸ceann deas
(04.01.22)
korkularında haklısın ancak korunma yöntemin çok işe yarayacak bir yöntem değil. siparişini getiren de manyak olabilir marketteki görevlide. tehlike her yerde ve her an var. eğer vaktin ve enerjin varsa savunma sanatları ile ilgilen bu daha etkili bir yöntem olur.
0
selam
(04.01.22)
instagramı gizli yapar da, instagramdaki arkadaşın seni yanındaki arkadaşına gösteriyor, birlikte tartıyorlar senin profilini o nasıl olacak

ayrıca evet evinin cephesini, sokağını, konum içeren fotoğraflarını atarsan, sapık olmasa da hırsızın biri dadanabilir.
0
comp
(04.01.22)
Abartmıyorsun ülkenin manyağı çok, yani evet sokakta başına bir şey de gelebilir bu ülkede, ona da bir şey yapamazsın, sen sadece olasılıklardan birine karşı önlem almışsın, bir de başına sosyal medya sorunu çıkmasın diyerek
0
freebird5406_2
(04.01.22)
Olması gereken bu aslında. En basitinden her gittiğiniz yeri herkese açık şekilde paylaşırsanız bir nevi izlenmiş oluyorsunuz. Sizi sevmeyen ve hakkınızda bilgi edinmek isteyen insanlara da bu fırsatı vermiş oluyorsnuz.

Yaptığınız %100 doğru.
0
garylineker
(04.01.22)
Kendinizi onemsemeyip de kimi onemseyeceksiniz ki? Tabii ki koruma ihtiyacı hissetmeniz cok normal.

Ben de neredeyse hic kendi fotografımı paylasmadan kullanıyorum sosyal medyayı. Sadece Instagramda hesabım var, onda da bir sekilde iliskim olmayan insanları eklemiyorum.
Biz okulda cocukları bu tarz konularda egitmek icin o kadar cok korkutucu vaka duyuyoruz ki her turlu onlem mantıklı gelıyor. Isminizi, calıstıgınız yerı ve evinizi net sekilde belli olmayacak sekilde paylasımlar yapmanız onemli. Bazı insanlar garip bir sekilde kapısının onunde poz veriyor “atasehir doga sitesi” diye de lokasyon ekliyor, aklım almıyor.

Ben Istanbulda yasarken soyle bir olay basıma geldi: ben bir performans aktivitesine katıldım. Bu aktivitede biri ufak bir video cekip story atmıs. Bu kısıyı tanımıyorum, seyircilerden biri. Storyde de olumlu birsey soylemis, atıyorum “haha bu kız komik” falan gibi. Bu tanımadıgım kisinin tanımadıgım bir arkadası bu storyı gorup ilgilenip bana mesajlar attı, tanısmak istedi. Ilgilenmedigimi soyledim, bu biraz surdu. Bir gun evime yakın oldugu icin hep gittiğim kafede yanıma yaklasıp merhaba dedi biri. O adam! Cunku bakın, zamanında postlarımda kafeyi etiketlemisim, etiketlemesem de bardakta falan adı yazıyor. Sonra kafeden “evime yakın oldugu icin sık sık okuma yapmak icin geldiğimi” vs soylemisim. Semti belli.

Siz bir kadınsanız eger durum biraz daha hassas bariz guvenlik sebepleriyle. Paranoyak olmaya gerek yok da tedbirli olmaya gerek var.
0
sopiro
(04.01.22)
Tedbir güzel paranoya normal değil. Bu mevzu biraz tedbiri de aşmış paranoyaya ilerlemiş.
Bununla birlikte, malesef günümüzde sosyal medya çoğu arkadaşla iletişim kurma platformu oldu. Uzak durunca bağ da kopuyor. Bu endişe bir diğer yandan seni yalnızlaştırabilir - ki fotoğraf koymaktan endişe ediyorsan sokakta yürürken ne kadar rahatsın?Belki profesyonel bir destek yardımcı olabilir.
0
lcha
(04.01.22)
Sokakta yürürken de başıma bir şey tabiki gelebilir ama insanlar artık sokaktan daha çok sosyal medyada. Ayrıca sokakta tipinden kıllandığın insandan uzaklaşabiliyorsun fakat sosyal medyada öyle bir şansın yok engellesen bile seni buluyor.
0
🌸ceann deas
(04.01.22)
Yaşadığınız durum sıradan değil. Sosyal medya kullanmamayı seçmek ile bundan bu derece korkmak farklı şeyler.
Sokakta birinden uzaklaşıp sosyal medyada uzaklaşamayacağınızı söylüyorsunuz. Yani tehditleri artık normal değerlendiremiyorsunuz belli ki. Yüksek bir kaygı duyuyorsunuz öyle anlaşılıyor. Destek almakta fayda var.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.01.22)
Gereksiz ve aşırı evham. Bence de destek almalısınız.
0
himmet dayi
(04.01.22)
Yani evet biraz abarti da geriliyorsan icin rahat etmiyorsa kullanma zaten kendini niye sikintiya sokasin? Cok elzem bir şey değil sosyal medya, kullanmasan veya ismini esgalini vermesen bir sey kaybetmezsin.

Ama korkun gereksiz herhangi bir sapigin manyagin sana ulasmasi icin senle iletisime gecmesi lazim, fitograftaki suratina bakarak adresini tespit edemezler.
0
stavro
(04.01.22)
Paranoyaklık ile gerçeklik arasında müthiş bir yerdesiniz bence; o yüzden net bir cevabı yok. Abartıyor mu acaba dedim ama kesinlikle abartmıyorsunuz. Saçma sapan tipler, her olasılığa açık saçma toplum üyelerimiz.. Yapınız bunları görmezden gelmenize izin veriyor mu vermiyor mu?
0
lüzumsuz adam
(04.01.22)
Çok abartıyorsunız. Neden diye soracak olursanız herkesin günlük yaşamında yer etmiş bir konuyla alakalı kaygı oranınız çok yüksek.

Gerçekten birisi sizin fotoğraflarınızla bir şeyler yapmaya çalışabilir mi? Evet. Teknik olarak imkanlı ve mümkün bir şey bu.

Ancak yolda yürürken kılıçla öldürülebilmeniz de mümkün, bunu gördük değil mi? Peki ne yapalım, evden dışarı çıkmayalım mı? Eğlenmek için öylesine gittiğiniz bir cafe'de kredi kartınız kopyalanabilir mesela, ne olacak?

Kişisel bilgilerimizi ortalığa yaymamız kötü bir şey çünkü firmalar bu bilgilerle bizim üstümüzden kar elde ediyor. Ama hayatım altüst olacak düşüncesi sadece size zarar. Hiç sosyal medyada bulunma amacı hissetmiyor olsanız aman da illa kullan demem, ama cafe örneği gibi; eğer orada fotoğraf paylaşmak sizi eğlendiriyorsa ve bundan sırf başıma iş gelir korkusuyla uzak duruyorsanız bu normal değil.
0
akhenaten
(04.01.22)
sosyal medyada pek aktif olmayan, fotoğraf paylaşmayan biriyim ama kendi adımı kullanıyorum.
bunun nedeni tamamen mahremiyet ve önüme gelen yemeği yemeden önce fotoğrafını çekmeyi akıl edemiyor oluşum.

yani instagram'ı, sürekli öz çekim yapmayı falan sağlıklı bulmuyorum.
diğer yandan da, ayak uyduramıyorum gerçekten.
ama arkadaşlarımla falan paylaşımlar yapıyorum yeri gelince.

fakat sizin bahsettiğiniz tamamen ayrı bir şey.
fotoğrafların farklı şekilde kullanılmasından korkmak, kendi adını kullanmamak, eşya paylaşırken bile gerilmek falan.

evet internet tehlikeli olabilecek bir ortam ama diğer yandan da, kimse sizin peşinizde koşmuyor, kimse varlığınızın farkında değil genel olarak.
hesap gizliliği ayarlarınızı ona göre düzenleyip en azından arkadaşlarınızla belli şeyleri paylaşmak gayet normal bir şey.

ne tür bir korku olursa olsun, sürekli korkularla, olabilecek kötü senaryolarla yaşamak ve bunları düşünerek hayatı düzenlemek psikolojik destek almayı gerektiren bir şey.
0
blatta hiberna
(04.01.22)
Bence de abartı geldi. belki destek alman gerekebilir. kullanmamak ayrı korkmak evham yapmak apayrı şeyler
0
all girls dream
(04.01.22)
Abartiyorsun net
0
lost aci soyler
(06.01.22)
(3)

Yılbaşı aktiviteleri İstanbul

havadakarada
Yılbaşında yapılabilecek önereceğiniz bir şeyler var mı? Herhangi bir şey olabilir konser vs. Aklıma bir şey de gelmiyor alternatif olarak konser harici :D
Yılbaşında yapılabilecek önereceğiniz bir şeyler var mı? Herhangi bir şey olabilir konser vs. Aklıma bir şey de gelmiyor alternatif olarak konser harici :D
0
havadakarada
(29.12.21)
Konser, parti vs haricindekiler zaten pek yılbaşı gecesi etkinliği olmuyo, normal bi gecede yapılacak herhangi bi şey yapabilirsiniz :)
0
savidan
(29.12.21)
var tabi, evde oturmak. çünkülü;

yılbaşı diye kazıklanmıyoruz, 100 kişilik yere 300 kişi dolduran mekan sahipleri yüzünden sigara dumanında boğulmuyoruz, reina'da ki gibi bombalar patlamıyor ve virüs kapmıyoruz.
0
killerbee
(29.12.21)
Valla yılbaşında İstanbul korkunç. 1 Ocak gecesi çık aynı fiyata 2 katı eğlen ye iç
0
lcha
(30.12.21)
(20)

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda?

norules
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor yani.

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
0
norules
(29.12.21)
Ben öyleydim. Daha doğrusu ergenliğimde ve genç yetişkinliğimde öyleydim, sonrasında o kadar katı değildim (bu katılığı açacağım) ama evlilik hedefim de olmadı. Sonra evlendim çünkü hayata aynı baktığım, evlilik konusundaki çekincelerimi (ortalama Türk erkeği toksik cinsiyetçiliği) bünyesinde neredeyse hiç barındırmayan bir adama aşık oldum. 30'ların ortasında/ikinci yarısında evlendik.

O kadar katı olmak orta yaşlara gelmiş insanlar için biraz saçma geliyor bana, ergen inadı gibi geliyor. (Ha evlenmeden de çocuk yapabileceğiniz, devletin sizi çift olarak kabul ettiği, partnerinizle birbirinizin sağlığı, resmi işleri vs konusunda aile saydığı bir ülkede yaşıyorsanız o ayrı.) Evliliği ulaşılması gereken bir hedef sayıp önünüze çıkan ilk kadınla evlenin, sizi evlendirmek isteyen akrabalar temiz aile kızlarıyla tanıştırsınlar demiyorum. Fakat "olsa da olur olmasa da olur, bir gün bir sevgilimle evlenmek istersem bakarız" yaklaşımı daha sağlıklı sanki.

Ha bir de, evlenince yaşlılığınızın eşinizle huzur içinde geçeceğinin garantisi yok. Gayet huzurla evliyken eşi erken ölünce 40'larında, 50'lerinde yalnız kalan çok insan var. Ne yapmak lazım o zaman, yalnız kalmamak için hemen yeni birini bulup evlenecekler mi?
0
kobuzchu kiz
(29.12.21)
30 yaşındayım. Hayatımı birlikte geçirme niyetimin olduğu kadınla ilişkim geçen sene sonlandı. Uzun bir ilişkiydi. Bu da bana uzun vadeli plan yapmamın pek de anlamı olmadığını öğretti. Etrafımda evlenen çoğu insan da zaten bunu hedef edindiğinden değil öyle süregeldiği için evlendiler. O yüzden en fazla 8-9 gün sonrasını düşünüyorum galiba artık :)
Yalnızca kendi kontrolümüzde olmayan planların hayalkırıklığı hoş olmuyor.
0
lüzumsuz adam
(29.12.21)
bu baskının varlığı yalnızlığınızdan/düzenli bir ilişkinizin olmayışından mı yoksa bekar oluşunuzdan mı kaynaklanıyor?

@kobuzchu kiz+1

yakınlarınız hayat tek başına tatsız, birini sevince daha güzel demek istiyor da olabilir. yoksa tabiiki evlenmek bir hedef olmamalı, öyle olması saçma zaten.
çok küçük yaşlardan beri kendi kendine yetebilen biriyim, birey olmayı erken öğrenmiş biriyim. dolayısıyla "aile" ye aşırı anlam yükleyip ihtiyaç duymadığım gibi, aile olmak için evliliğe gerek olduğunu da düşünmüyorum. insanın tüm sosyal çevresi geleceğini şekillendiriyor aslında. sırf partneriz değil. motivasyonum bu konularda attığım, atacağım doğru adımlar. ancak yine de @kobuzchu kiz+1111
0
jimjim
(29.12.21)
20li yaşlarımda evlilik için aile ve toplumun da etkisiyle belki diyordum, okul biter evlenir çocuk sahibi olur aile kurarım klasik düşüncesi vardı.

30 lu yaşlarıma gelince evlenmeyi gerçekten istemediğimi fark ettim, bunda 18 yaşımdan itibaren aileden ayrı, kendi başıma yaşamaya başlayıp kendi istediklerimi yapma özgürlüğünün ve kendimi tanımanın da etkisi oldu. aklımda tek soru biyolojik saatim işlemeye başladığında çocuk istersem ne olur acabaydı. yine şanslıydım ki bu da bende olmadı. çocuklara aşık bir insanım, birlikte vakit geçirmeye bayılıyorum ama kendi çocuğumun olması düşüncesi beni çok rahatsız etti. bu arada ablam da evlenip çocuk yapınca ailenin evlen baskısı da yok oldu, ben de çocuk sevgimi bu şekilde giderebilir hale geldim.

40a yeni girmiş bir insan olarak evlenme ve çocuk yapma konusunda almış olduğum kararlardan asla pişman olmadım. hatta tersi bir durumda olsam ülkenin de malum durumu yüzünden anksiyete krizleri geçirirdim, şu an kararlarımı tek başıma alıyorum, hayatımı nasıl sürdüreceğime, ne yapmak istediğime tek başıma karar veriyorum.

yaşlanınca ne olacağını açıkçası pek umursamıyorum, son 2-3 yıldır yaşanılanlardan sonra anladım ki önümüzdeki ay bile ne olacağı belli değil. bu konudaki mottom "tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset" sanırım.

evlenip aile kurup çok mutlu olan insanlar da var, yalnız yaşayıp ileriki yaşlarda bu durumdan pişman olmayanlar var, çocuklarının bakmadığı yaşlılar var. emekli maaşını verip huzurevinde yaşamak, ya da elden ayaktan düşene kadar kendi başının çaresine bakıp, gerekirse bakıcı ile son zamanları yaşamak bana rahatsız edici gelmiyor. yaşayıp göreceğiz modundayım.
0
hypathia
(29.12.21)
Kritere bağlı olarak benim kriterlerime uyan biri olmadığında öyleyim.
0
garylineker
(29.12.21)
kobuzchu kiz +1

Hayatımın hiçbir döneminde evlenmeyi düşünmedim. Evlenmek, çocuk sahibi olmak hiç istemediğim şeylerdi. Ergenlik zamanında bu konuda çok keskin söylemlerim vardı ama insanların "aa öyle mi, peki" demek yerine sürekli seni ikna etmeye çalışmaları bi noktada o kadar bunaltıyor ki pes ediyorsun.

Son yıllarda "yoo düşünmüyorum" demekle yetiniyorum uzarsa da "bakalım hayat bu belli olmaz" diyorum.
33 oldum hala aynı fikirdeyim.

Yalnız kalma konusunda yine kobuzchu kiz +1 diyeceğim.
0
mutekebbir
(29.12.21)
Evlenmek ya da evlenmemek konusunda katı olmak gerektiğini düşünmüyorum. Bu kadar anlam yüklenecek bir şey değil evlilik. 34 yaşında bekarım, olursa evlenirim olmazsa meh dedim.. Hala da öyle diyorum. Evlenmem diye ciddi ciddi konuşanlar çocuk yapıyor şu an.
0
lcha
(29.12.21)
Evlenmeyeceğim değil ama çocuk doğurmayacağım netliğindeyim şahsen. Hoş, hayat bana "evlenemicen sen" netliği göstermeye başladı ama... bakalım.
0
muhayyer divan
(29.12.21)
hypathia +1

34 yasında, kadınım ne evlilik ne de cocuk isteğim var. buna katılık değil de soru baslıgındaki gibi "netlik" demek daha doğru. istemiyorsan istemiyorsundur, biri fikrimi değiştirirse evlenirim diyorsan ılımlısındır, istiyorsan da istiyorsundur. hiçbir zaman evlenmeyi dusunmedim ve istemedim.
0
suyin
(29.12.21)
34 yaşındayım, son ilişkimi “benimle gelecek yok” cümlesi yüzünden bitirmek durumunda kaldım. evlenme niyetinde değildim, ama birlikte yaşamak da dahil hiçbir gelecek düşünememek de geri kalan kısımları yolunda giden bir ilişkiyi bitirmeme yetti. evlenmek istememeye sonuna kadar saygı duyuyor ve hak veriyorum. ama 30+ yaşında olan birinin en basit ilişkiye başlarken bile bunu karşısındakine söylemesi gerektiğini düşünüyorum. zira mevzu sadece imza atmak değil. şu yaşımda hayatımda biri varsa hafta sonumu kimle geçireceğim, tatile kimle gideceğim vs. düşünmeme gerek kalmamalı. “birlikte” olmak karşılıklı sorumluluk alabilmek istiyorum. imza olması ya da olmaması bu durumu değiştirmiyor. belli bir yaşta insanların bunu önceden konuşup üstünde anlaştıkları takdirde ilişkiye başlamaları gerektiğini düşünüyorum. + yaşlanınca yalnız kalma durumundan korkuyorum ama korkunun da ecele faydası yok. yalnız kalmayacağım diye de evlenilmez ya da birlikte kalınmaz olmadım biriyle.
özetle: kısmet.
0
inanna
(29.12.21)
hypathia +1
0
olimpia
(29.12.21)
25 yaşındayım, biraz daha gençken "aman ya ne evlenicem" kafasındaydım ama şu an oturup düşününce çevrenizde her ne kadar arkadaş, aile, sevgili vs. olsa da bir yaştan sonra yalnız kalmak ve bu durumun üzmesi kaçınılmaz. o yüzden şu an daha sıcağım, asla evlenmem demiyorum illa da evleneyim de demiyorum. kısacası uygun birisi olursa neden olmasın kafasındayım.

ama çocuk konusunda kendimi bildim bileli istemiyorum. hamile kalmak, doğurmak, bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmek bana aşırı korkutucu ve zor geliyor.
0
candide
(29.12.21)
Asla evlenmiş olmak için evlenilmemeli düşüncesinde biriyim. İnsanlar gerçekten birlikte yaşamayı ve aile kurmayı çok istediklerinde evlenmeliler bence. Yalnız kalmamak için yapılan evlilikler hep boşanmayla ve yalnız kalmayla sonuçlanıyor zaten.

Ek olarak 30 yaşına merdiven dayamış bir kadın olarak her zaman evliliği saçma bulmuştum. Şimdi sevdiğim insanla birlikte yaşamayı çok isteyen bir ruh haline büründüm.

Yani zaman ne gösterir bilinmez. Büyük büyük konuşmamak lazım hayatta.
0
alaimisema
(29.12.21)
%99: evlenmeyeceğim + %1: belki = kısmet ve olasılıklar.
0
neynep
(29.12.21)
Kesin ve net olarak evlenmeyeceğim(büyük çaplı bir felaket olmazsa), biriyle birlikte yaşayabilirim ama evlenmeyi düşünmüyorum. Yaşlanınca evli ve çocuklu olduğu halde eşi ve çocuklarının bakmadığı bir çok kişi biliyorum, üstelik bu kişiler çalışma hayatlarının tamamını eşi ve çocukları istediği gibi yaşayabilsin diye uğraşarak geçirdiler. Yaşlanınca eşiniz veya çocuğunuzun size bakacağının garantisi yok ama onlara harcayacağınız paraları kendinize ayırırsanız çok sağlam bir birikiminiz olabilir.
0
bartholomew87
(29.12.21)
ben varım. 28 yaşında adamım. yaşıtlarımın çoğu evlendi, çocuğu oldu. hiçbirine özenmedim, aklımdan bile geçmedi evlilik. bana çok sıkıcı ve sıradan geliyor evlilik. en sevdiğim insanla bile evlenmeyi kırk kere düşünürüm. belki ilerde evlenirim ama büyük ihtimalle boşanacağımı biliyorum:) yaşlılıkta yalnızlıktan ise hiç korkmuyorum.
0
nothing in my way
(29.12.21)
Yas ilerdeikce bir cok konuda kafa yapımının degistigini gordukce artik hemen hemen hicbir konuda o kadar kesin konusmuyorum kendimle ilgili. Yarın ne olacagi belli olmaz. Dolasiyla hiçbir zaman evlenme heveslisi biri olmamakla birlikte kesinlikle asla evlennem diye bir iddaam yok.
0
stavro
(29.12.21)
33 erkek kişisi.

Zaman zaman sevdiğim biriyle evlensem, kendi halimizde tatlı bir aile olsak, kızım olsa diye düşündüğüm oluyor ve zaman zaman gerçekten de istediğim olur ama işin içinde çocuğun sorumluluklarını da düşününce bir ürpeme geliyor. Evlilik zaten başlı başına bir zor süreç, çocuk apayrı bir süreç. İlla evleneyim diye tabii ki bir düşüncem yok. Bazen iyiyim ya böyle dediğim de oluyor.

Öbür taraftan sanki hiç evlenecekmişim gibi geliyor. Ben seviyorum sevmesine ama tek taraflı kalıyor. Bir karşılık alamıyorum. Dediğim gibi illa evleneyim diye bir düşüncem yok.

Kısaca bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
Benim evlenmem ülkemizde yasal değil. Açıkçası hayatım boyunca da bu durumun değişeceğini düşünmüyorum. Biraz da bu yüzden evlilik hiç gündemimde olmadı. Yanlızlığımı seviyorum, ama belki de tersini hiç yaşamadığım içindir onu bilemem. Yukarıdakilerin de dediği gibi hayatın ne getireceği bilinmez. Göreceğiz. Çocuk kesinlikle istemiyorum ama. Bu konuda kararımı asla değiştirmeyeceğimden adım gibi eminim.
0
peki madem
(29.12.21)
Erkek bakis acisindan bu evlilige direnme mevzusu da solculuk gibi, birisi parayi bulana kadar suruyor, oburu de dogru zamanda dogru hatunu.

Evlenmeyecegim kafasinda olan birsuru arkadas evlendi. Hemen evlenmeliyim diyenler evlenemedi hala bekliyor. Kimisi evlendi coktan bosandi, ikinciye evlendi. Hayat zaten cogunlukla sizin istediginiz kulvardan ilerlemiyor.

Ortada korkulacak birsey yok, uzerinde asiri dusunulup kafa yorulacak birsey degil. Herkes evlenmek zorunda da degil. Hayatin akisina birakin kendinizi, olursa olur, olmazsa olmaz.
0
cooperr
(29.12.21)
(4)

Uyuyamadım ve yarın uyanık kalmam lazım halp

aguen
Merhaba duyuru, iki haftadır izindeydim ve son iki günkü çabalarıma rağmen düzeltemedim uyku saatlerimi :/ Yarın (bugün) işe gideceğim. Normalde enerji içeceği falan geçiştirirdim ama akşam da arkadaş yurtdışına dönecek ona veda edeceğim.Bugün (dün) 13:00te uyandığımı düşünürsek 35-36 saat yapıyor t
Merhaba duyuru, iki haftadır izindeydim ve son iki günkü çabalarıma rağmen düzeltemedim uyku saatlerimi :/ Yarın (bugün) işe gideceğim. Normalde enerji içeceği falan geçiştirirdim ama akşam da arkadaş yurtdışına dönecek ona veda edeceğim.

Bugün (dün) 13:00te uyandığımı düşünürsek 35-36 saat yapıyor toplam uyanık süre. Çok değil aslında neden bu kadar gerildim bilmiyorum ama sizin bu durumlarda tercihiniz ne oluyor sorayım dedim.

Şu anki plan sabah soğukta yürüyerek işe gitmek + yolda kahve almak + gerektikçe enerji içeceği ile günü kapatmak
0
aguen
(27.12.21)
Uyumadigi dusunmemek
Enerji icecegi bende ters etki yapiyor 3-4 saat sonra full cöküş..
Cay kahve ve kendini mesgultutmak
0
eja
(27.12.21)
Arcallion 2 adet tok karnına
0
kisa
(27.12.21)
Modafinil yapıştır bi 100 mg.
0
plutongezegendegilmi
(27.12.21)
keşke akşam bir melatonin çaksaymışsın.

çok uykun gelirse toplantı ayağına gidip 1 saat kestirsen mis gibi olur aslında
0
lcha
(27.12.21)
(23)

Herkesin pazarlık yapması, üç kuruşun peşine düşmesi canımı sıkıyor

plutongezegendegilmi
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber ç
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber çalıştığımız adama, çok fazla da parası yok, bir de o kadar tanışıyoruz, hukukumuz vardır diye 35$ dedim, 30 olmaz mı dedi. Yani durumu 5$'a ihtiyaç duyacak kadar kötü değil, jest olsun diye 50 dememiştim halbuki.

Yani bunun çok basit bir çözümü var, 50 istiyorsam 60 derim, pazarlıkla 50'ye ineriz ben yine istediğimi alırım. Ama bu yaklaşım bana "çakallık" gibi geliyor, içim rahat etmiyor. Ben hesabımı kitabımı yapıp sana bi rakam söylemişim, niye beni çakal varsayıp direkt pazarlığa girişiyorlar anlamıyorum ve bu durum çok canımı sıkıyor.

Bi de bu durum evrensel. Yani Amerikalı da aynısını yapıyor, Arap'ı da Avrupalısı da Türk'ü de. Adama diyorum ki ben şuraya 5 saat daha ayırayım, daha güzel olsun diyorum. Hemen "bu 5 saatlik harcama bana kaç müşteri daha getirecek" hesabı yapıyor. Bilmiyorum abi, ben sadece daha güzel olsun istiyorum, o yüzden yapayım dedim. "Daha çok para alayım" derdinde değilim, öyle olsam baştan pazarlığı ona göre yapardım, ama bi iş sırf güzel olsun diye milyon dolarlık projede 200-300$ para harcamaktan kaçmak bana aşırı çiğ bir hareket gibi geliyor.

İçimi döktüm, sorularım şunlar:

1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
0
plutongezegendegilmi
(22.12.21)
Yakın bir arkadaşım sizinle aynı durumda. Her iş yaparken pazarlık yapmaktan, mücadele etmekten yorulmuş bir halde. Özellikle ekonomi bozuldukça artıyor tabi. Kişinin işi öğrenene kadar verdiği emek iş için harcayacağı mesai göz önüne alınmadan gelen teklifler artık küfür gibi gelmeye başladı. Değersiz hissediyor bu yüzden de ruh sağlığı için yüz binlerce kişi gibi yurtdışına gitmeye yol bakıyor.
0
Ufuk
(22.12.21)
freelance sitelerinden komisyon ödeyerek de olsa iş alın. hiç muhatap olmadan saatlik ücret şu kadar gibi belirtin
0
OrangeYellow
(22.12.21)
Piyasının zaten ortalama olarak biraz altında ya da ederi kadar teklif verdiysen sorun etme.
Tok satıcı ol bu durumda.
0
Erva
(22.12.21)
satış işinde her bölgenin, her sektörün, her segmentin her müşteri kitlesinin iş yapış şekli farklıdır. ufak müşteri "50 dolar olmasın da 40 olsun" diye pazarlık yapar, 10 binlerce çalışanı olan enterprise müşteri "liste fiyatından %95 indirim ver" diye darlar. bu kültürel kodları bilip oyunu ona göre kurman ve karını maksimize etmen lazım, satış budur zaten. burada etik olmayan hiç bir şey yok. sen yukarıdan fiyat vermeye devam et. çer çöp ölücü müşteri fiyat yüksek diye uzak durur, o parayı verecek adama da indirim verirsin, olur biter. eğer standart olarak piyasa ortalamasında ya da piyasa altında iş veriyorsan satıcı algın da buna göre oluşacaktır ve dolayısıyla bu ölücülerle daha fazla uğraşman gerekecektir.
0
roket adam
(23.12.21)
Arkadaşlar, teşekkür ederim ama derdim yalnızca para değil. Yani ben de isterim çok param olsun zengin olayım falan, ama o ayrı konu.

Adamın ne fiyat verirsem vereyim, zaten fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr" diye düşünüyor olması can sıkıcı geliyor. Zaten o yüzden duyuruyu gönül işlerine açtım.

Bir de bu işlerin "iş hayatı böyle" olarak ayrıca ele alınabileceğini de düşünmüyorum. O yüzden pazarlık skill'lerimi geliştirip, fazla parayı alıp çıkmayı tercih etmek istemiyorum.

Çünkü bence verdiğimiz her karar karakterimizi şekillendiriyor. Yani ben de iş hayatında çakallık yapıp 3-5 fazla kazanabilirim, ama bu benim karakterimi yontar, o da iş-dışı hayatıma da etki eder, ondan sonra da hem kendim hem de çevrem için daha tatsız bir insan olurum diye düşünüyorum. Bu yüzden böyle insanlarla iş yapmak da canımı sıkıyor.
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
Valla hocam teklifi verirken nasil konustugunu tam bilmiyorum ancak ben freelance calisirken eger indirim yaptiysam fix lafim 'normalde X lira ancak senin icin Y olur'(X>Y) seklindeydi. Diger turlusu dedigin gibi oluyordu cunku verdigim teklifin aslinda indirimli teklif oldugunu bilmiyorlardi. Dolayisiyla teklifinin indirimli teklif oldugunu muhakkak belirt bence, bu sayede oyle pazarlik yapmak zorunda gibi hissetmezler.
0
j r r tolkien hayrani
(23.12.21)
Yıllar önce üniversite öğrencisiyken özel matematik dersi veriyordum. Onda bile pazarlık yapan oluyordu. Pazarlığın mantığını anca kendiniz pazarlık yapma ihtiyacı ya da isteği duyduğunuzda tam olarak anlayabilirsiniz. Diyelim ev kiralayacaksınız. Kiraya 2100 demişler. Yani oradaki 100'ün indirim payı olduğu çok belli. 100 lira gitmesin diye siz de pazarlık yapmaya çalışabilirsiniz.

Hatta bazen siz demeden 100 lira indirim yapabilirler. Amaç size kabul ettirmek. Siz de onlar demeden normalde 60 ama size 50 derseniz inanılmaz bir ikna atmosferi oluşturabilirsiniz. Bu sefer karşıdaki 10 dolar indirdi, hemen kabul edeyim diyebilir.
0
dissendium
(23.12.21)
@dissendium, hocam işte dediğim tam olarak da bu. Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
sen bunu yapmak istemiyorsun, bunu anlıyorum. teknik işler yapan insanlar bu oyundan hoşlanmaz zaten genel olarak, daha düz ve öngörülebilir bir fiyat tablosu olsun gelen gelsin gelmeyen gelmesin istiyorsun haklı olarak. ama paranın yansıdığı hiç bir yerde öyle olmuyor maalesef, özellikle hizmet pazarlarken mutlaka bir satış stratejisi olmak zorunda.

freelance çalışan olarak bunu yapmak zorundasın çünkü işi yapan da sensin, satan da sensin. o zaman bunu çakallık, etik-dışı vs olarak görmekten ziyade bir strateji, bir oyun, işin gereği olarak görecek şekilde mindset'ini değiştirmen gerekiyor. yanlış bir strateji izlersen de ucuzcu müşterilere ucuza iş yapıp işinden nefret etme riskin yüksek. ama yok ben bununla uğraşmak istemiyorum abi dersen (bu da gayet normal haklı bir tercihtir yani), o zaman satışla hiç uğraşmayacağın bir işte, mesela direkt bir şirket bünyesinde çalışman daha mantıklı. bırakırsın başkaları bunlarla uğraşır, sen de işini yapar geçersin.

dediğim gibi dünyanın her yerinde, her müşteri segmentinde farklı bir practice var bu konuda. ama bir kural mutlaka var ve her projede, her işte bu tiyatro oynanıyor. alanında apple gibi bir şey değilsen de öyle "benim fiyatım bu kardeş" deme şansın olmuyor maalesef.
0
roket adam
(23.12.21)
bunu kişisel almamak lazım öncelikle. zaten tanıdığınız olsun, tanımadığınız olsun, farklı ülkelerden insanların aynı talepte olması olsun bu durumu da kanıtlar nitelikte bir şey.

george carlin'in bir gösterisinde söylediği bir şey vardı "iş dünyasındaki herkesin işi gücü karşıdakine nasıl daha çok geçiririmdir." gibi bir şey söylüyordu. piyasanın düsturu bu. üreten yüksek fiyat veriyor ki bir umut pazarlık yapılmazsa veya çok zorlanmazsa aradaki farktan kazandığını kâr sayıyor. tüketen de yıllar içinde pazarlık yaparak fiyatın iyi kötü %10-15 düştüğünü deneyimlemiş hep, ilk teklif edilen fiyatın her zaman şişirilmiş olduğunu düşünüyor bu yüzden. e bir de ölücülük diye bir şey var, satıcının zor durumda olmasını umarak belirtilen fiyatın yarısını teklif ederler "ya tutarsa" diye.

yıllardır beraber çalıştığınız insan bile hala indirim kovalıyorsa demek ki bu zaman içinde geliştirilebilen bir anlaşma da değil, ki benim deneyimim de o yönde. o yüzden her zaman pazarlık paylı fiyat vereceksiniz. hem sizin cebiniz yanmayacak hem de alıcı da "oh be fiyatı kırdım biraz" diye iyi hissedecek.
0
yviene
(23.12.21)
@plutongezegendegilmi, abi sen tamam diyorsun da başkası tamam demiyor. Evi kiralayacak kişi nasıl bir insanla karşılaşacağını bilmediği için pazarlık payı bırakıyor. 2000 desen adam 1900 olmaz mı der. Bir de indirim yaptırmış olmanın getirdiği bir tatmin duygusu var. İnsan garip bir canlı. 2 liralık şeyi 1 liraya alınca deli gibi sevinebiliyor. Bir de bu işlerde süreklilik önemli. İndirim olunca müşteriyi bağlıyorsun. Gerçek bir indirim olmasa da insan böyle küçük oyunlarla kandırılabiliyor.
0
dissendium
(23.12.21)
Valla kurumsal etiket fiyatın olmadığına göre bundan kaçarın pek yok gibi. Sektörünüzde dünya çapında böyle bir anlayış oluşmuş sanırım tüm dünya vatandaşları yaptığına göre. Ben turizm sektöründeyim, bir iki futbol kulübü pazarlığın anasını ağlatıyor resmen, onun dışında pazarlık yapan kimse olmuyor. Futbol kulüplerine de artık ayar olduğum için 50% fazla fiyat çekiyorum. Hiç uğraşmak istemiyorsam cümleyi 'verebilecegim en düşük fiyat x$' gibi kurarım yine de pazarlık yapıyorsa malesef olmaz deyip geçiştiririm.
0
uvbray
(23.12.21)
@roket adam, normal çalışan olarak da durum farklı değil ki. Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?

Yani şöyle pazarlık olsa anlarım, ya bütçemiz 900, ama sana da 1000 lazımmış, o zaman 900 verelim ama 2 hafta da fazladan izin hakkı verelim, ortada anlaşalım. Bu mesela bence mantıklı bi pazarlık, ama durduk yere "hadi bana indirim yap" işini anlamıyorum cidden. Niye yapayım? Kaldı ki baştan adama sempati duyup indirim yapsam bile adam bu sefer daha da fazlasını istiyor. Ayıp yav. Sanki baştan hakkımdan fazlasını istemişim muamelesi gibi.

Asperger değilim bildiğim kadarıyla, konsepti de anlamadığımdan ya da beceremediğimden değil. Hiç hoşlanmıyorum sadece. Dilencilik gibi geliyor. Tüm dünya buna nasıl okey olmuş, o da çok acayip.

Rant yapıyorum bu arada, yani cevaplar için teşekkürler. Sinirim bozuldu süreç esnasında, burada biraz ağlayıp rahatlamaya çalışıyorum :D
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
freelance adam alanlar zaten cakalin onde gideni oluyor.
Sen bedava yaparim desen ona da itiraz etmez, bana hala 40 dolar odeyecek ucus okulu sahibi amerikali var.

Bu adamlar zaten duzgun olsa gidip bir sirketle anlasiyor 200bin dolar veriyor. Dusunmuyor bile.
Ama nerede sinegin yagini cikarmanin pesinde adam var hepsi freelance sitesinde takiliyor.

Tabi bir de is yapanlarin sirf isi kapmak icin 3 kurusa is almasi var. Bunlarin yuzunden alisiyorlar.

Benim de cidden ustteki gibi belese is yaptigim oldu.
Cok les ortamlar ya, dayanan adama helal olsun.
0
divit
(23.12.21)
Freelance iş özelinde demiyorum ama pazarlık konusu hayatın her yerinde var. Şirketler arası dev satın alma sözleşmelerinde bile pazarlık olur. Tabii yaklaşım birebir konuşma gibi "şu fiyata olmaz mı?" şeklinde değil. Bunun yerine satıcıya 'hedef fiyat' gönderilir veya direkt teklifini 'revize etmesi' talep edilir. Hatta satın almacının, teklif vereni arayıp hiç olmadığı halde "elimde şöyle bir teklif var ama işi size vermek istiyoruz, bunun altına inemez misiniz?" diye sorduğu pazarlık şekli bile var.

Uzun lafın kısası bunu dert edinmemeye çalışmak lazım. Özellikle alınacak hiçbir şey yok. Pazarlık payı koymayı diğer insanlar çakallık olarak değil de hak olarak gördükleri için pazarlık yapmakta da bir beis görmüyorlar.

Ben pazarlık yapabilen biri değilim ama örneğin araba falan alıyorken mutlaka yaparım. Çünkü ikinci el otomobil piyasasında pazarlık payı koymamak anormal hale gelmiş. Sıfır araç alımında bile 10 farklı bayiden 10 farklı fiyat alabiliyorsun. Böyle bir ortamda insanların fiyatta indirim istemesi gayet normal.
0
himmet dayi
(23.12.21)
1- Evet. Pazarlik artik her sektorde, her toplumda var. Insanlar zenginlestikce cimrilesiyor. Benim tanidigim cimri adamlarin ezici cogunlugu cimri ama alakasiz konularda. Gider $5000 bir sise sarap alir ama pizza getiren cocuga 1 dolar bahsis verirken eli titrer.
2- Evet, cozumu yuksekten baslayip dusunce istedigim rakama gelmek, culsuz adamla is yapmamak, mumkun olduguna kendini ucuzdan satmamaya calismak. Sen indikce degerin azaliyor.
3- Bedeva isi ben cok sevdigim, dost bildigim arkadaslara ve yakin akrabalarima yaparim. Onun disinda para mevzusunu cozduysen zevkine saga sola kiyak yapilabilir.
0
cooperr
(23.12.21)
1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
evet, herkes pazarlık derdinde, çünkü kazıklayanlar çok. o kadar kazıkçı arasından hangisi hakkaniyetli fiyat hangisi değil tüketicinin anlayacağı bi şey değil bu. böyle düşünerek yola çıkarsa kazıklanır. müşteri ne bilsin sizin fiyat şişirip şişirmediğinizi, herkes şişirdiği için her satıcıya yaklaştıkları gibi yaklaşıyorlar. çok normal. en güzeli bu mu, hayır. ama olay bu.
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
boşuna dert ediyorsunuz. çözümler: 1. satış kısmını başkalarının yüklendiği bir iş modeline geçersiniz (ya partner bulursunuz ya da başkasının yanında çalışırsınız). 2. yüksek fiyat çekersiniz, indirimle normale düşer. 3. bende fiyat bu kardeşim deyip kapıyı gösterirsiniz.
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
bunu anlamadım. siz sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden mi iş yapıyorsunuz? öyle iş mi yapmak istiyorsunuz? bunun pazarlıkla alakası ne?

edi: üç kuruşun derdine bi müşteri düşüyormuş gibi sormuşsunuz ama madem üç kuruş siz de derdine düşmeyebilirsiniz.
0
erenderk
(23.12.21)
1- Hocam sadece senin mevzunda da değil, genel olarak insanlar pazarlık seviyor ve ilk fiyattan almayı istemiyor. Sırf bu yüzden fiyat çalışırken hep üstünü söylüyorum şurdan bırakırım gibi düşünüyorum. Şöyle diyim koca firmalarda bile durum bu.

2- Dert etme çünkü insanları değiştiremezsin. En güzeli yüksek fiyat çak pazarlık yapıp mutlu olsunlar. Çakallık değil bu, olması gereken oldu artık.

3- Yapılabilir ama iş ayrı dostluk ayrı
0
lcha
(23.12.21)
"fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr"

çoğu kimse böyle düşünmüyor, siz onların böyle düşündüklerini iddia ediyorsunuz, kim size gelip sen beni kazıklamaya çalışıyorsun dedi? öyle demiş olsalardı X işi Y fiyatına yapıyorum bunu dediler haklılar mı yoksa kendimi çok mu abartıyorum diye sorardınız.

" Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?"

değil, insanlar küçük mutlulukların peşinde koşmayı büyük mutluluklara tercih ederler. oradaki 100 lira indirim yada pazarlık payı karşı tarafın psikolojisini rahatlatmak için. insanlar kar etmeyi severler. sevdikleri şeyi onlara vermenin ne kötü yanı var?

"Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?"

yine yukarıdaki şey, adamın bütçesi 900 lira için değil zaten, maliyeti düşürmek için yaptığı bişi, bu şekilde kar maksimazsonuna gitmeye çalışıyor ancak bunlar böyle defter kitap üzerinde düşünülerek yapılan şeyler değil, icgüdüsel şeyler.


"1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?"
bende çok hoşlanmam bu işlerden, bir gün biri bana pazarlık sünnettir demişti orada anlamıştım konu aslında pazarlığın alıcı için biraz keyif verici olması durumu var.

2 - bence boşuna dert ediyorsun, kimse senin kazıkçı olduğunu düşünmüyor onlardan fazla para almak istediğini düşünmüyor/hissetmiyor sadece maliyetini düşürmeye çalışıyor, milyonluk projelerdede böyle çünkü milyonlıuk projede tek çalışan sen değilsin herkesten 100 dolar kar etse belki 100 bin dolar kar edecek. onu da reklam bütçesine katacak vs. vs. elindeki kaynakları mümkün olduğunca efektif kullanma peşindeler, dediğim gibi icgüdüsel bir hareket bu. en az eforla max verim elde etmenin modern toplumdaki yeri bu.

3 - yaparsan yapılmış olur, bir yerden birinin başlaması lazım değil mi? ama şunu unutma ki fiyat vermeden yaptığın her şey daha sonra görevin olur ve diğer işlerindede aynı beklentiye girerler ve zorlamaya başlarlar insanlar bunu tecrübe ederek öğrendikleri için yapmamayı tercih ediyorlar.
0
selam
(23.12.21)
Bizde de çok var pazarlık yapan. Hatta öylesine var ki senenin başında hazırlanan tarife yıl sonuna kadar her müşteriye özel fiyatlandırma şeklinde bölünmüş hale geliyor. Üstelik fiyatlara benim karar vermediğimi söylememe rağmen yine de benimle pazarlık yapmaya çalışıyorlar hala. İnsanlar hem iş iyi olsun istiyor hem de para harcamak istemiyor. Mesela benim işim hukuki alanda olduğu için yurt dışındaki partnerlerimiz saat ücreti ile çalışıyorlar. Burada müşteriler fiks fiyata sabah akşam soru sormaya, saatlerce telefonda konuşmaya, sonsuz gereksiz toplantıya alışıyorlar. Aynı muameleyi yabancıya yapınca görüyorlar ki adam çatır çatır harcadığı her dakikanın parasını alıyor. Sonra neden bu kadar pahalıya geldi diye soruyorlar. Parayı verince seni satın almış gibi davranıyorlar bazen gerçekten sinir bozucu.

Büdüt: "Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?" demişsiniz bence iş dünyasında bu olmamalı. Bu "biz bir aileyiz" diyen şirketler tadında mesela. Sonuçta ben bir iş yapıyorum sen de bana parasını veriyorsun. Sınırlar olmalı diye düşünüyorum ben. Belki çok duygusuzca yaklaşıyorum ama kesinliği, nerede durduğumu bilmeyi seviyorum.
0
peki madem
(23.12.21)
herkesin yaptığı gibi eksradan bir 'pazarlık payı' koyup düşebilirsin. 50 dersin 40'a düşersin kabul ederler. bu arada kendi emeğine istediğin fiyatı biçebilirsin. bunda da yanlış bir şey yok. çakallık değil yani. yani yüksek ücretlere de çalışabilirsin. bu yüzden saatlik ücretini bir tık yükseltebilirsin.
0
tute
(23.12.21)
1- var, bizzat ben yapıyorum. öncelikle sen değilsindir belki ama ortalık çakal kaynıyor. hakketmeden para kazanmak isteyen, 1 liralık işi 5 liraya pazarlayan insan kaynıyor ortalık. para kolay kazanılmıyor, hele bu devirde işimiz hepten zor. o yüzden paramızı nerden kurtarabilirsek bizim için kar. arada senin gibi düşünen insanlar da oluyor işte.

2- biraz öyle, çözümü yok.

3- çok insanla çalıştım, çok insana iş yaptırdımm ama maddi karşılığında yapması gerekeni bile yapmayan o kadar insan var ki, dediğin biraz ütopik.
0
not sure if serious
(23.12.21)
Arkadaşım vallahi yanlış anlama deeiğim; her Allah' ın günü nasıl pazarlıklar içinde bulunduğuma çok değil bi' kaç defa şahit olsan koşa koşa eve gider, yorganın altına girip titrersin.
21 senedir tam zamanlı olarak iş hayatının içindeyim - ki sektör pazarlığın en tepesindeki sektör desem yeridir heralde - yurtiçi olsun yurtdışı olsun ürünümü dediğim ilk fiyattan sattığım müşteri ya 1 ya 2dir inan.
0
kumandanim
(23.12.21)
(5)

amerikan şirketiyle mülakat

semaforo de medianoche
bir amerikan şirketiyle mülakat aşamasına geldim ve ceosuyla 15 dklık bir görüşme yapıcam haftaya. ancak pek çok yurdum genci gibi ingilizce speakingim benim de oldukça sorunlu. yani reading olsun writing olsun fena değil öyle böyle hallediyoruz ama speakingde düşünme süreci çok daha hızlı olmak zor
bir amerikan şirketiyle mülakat aşamasına geldim ve ceosuyla 15 dklık bir görüşme yapıcam haftaya. ancak pek çok yurdum genci gibi ingilizce speakingim benim de oldukça sorunlu. yani reading olsun writing olsun fena değil öyle böyle hallediyoruz ama speakingde düşünme süreci çok daha hızlı olmak zorunda olduğu için orada patlıyorum. kendim bazı sorular çıkarıp onlara hazırlanıcam ama onun dışında mülakata hazırlanmak için ne önerirsiniz? bir de benzer tecrübeler yaşadıysanız siz de kesin sorar dediğiniz sorular var mı?

şirket küçük bir start-up, linkedinde 15 çalışanı gözüküyor ama fena kazanmıyor galiba. 6 milyon dolar civarı yatırım almış. bir hizmet sunuyolar ve bu hizmetin bir de internet sitesi uygulaması var benim görüştüğüm pozisyon da çoğunlukla analiz biraz yazılım karışık bi şey sanırım. ikcı değil direkt ceoyla görüşeceğim için o klasik sorular şekil de değiştirebilir biraz.

edit: mülakat online evet, şirket amerika'da zaten pozisyonda da remote çalışıcam o yüzden.
0
semaforo de medianoche
(17.12.21)
hocam hızlıca cambly gibi bir yere kaydol, konuşmalar yap biraz esnemeni sağlar. Senden muhteşem aksanlı konuşmanı beklemiyorlar, sadece anlattıklarını anlasan sorulara doğru cevap versen yeterli.
0
lcha
(17.12.21)
Türk şirketiyle online İngilizce mülakat yapmıştım. Başlangıç genelde kendini tanıtır mısın, kendinden bahseder misin şeklinde olduğu için bu kısımları kafanızda tekrar edebilirsiniz. Muhabbet bir noktadan sonra doğal şekilde gelişiyor. Biz koronavirüs, futbol muhabbeti yapmıştık ki işin bunlarla hiç alakası yok (mühendislik). Konu dışı konuşmalara da hazırlıklı olun. Çünkü bir Ceo dünyada ne olup bittiğini de konuşmak isteyebilir. Bence sesi biraz açabilirsiniz iyi duymak için. Kelimeleri, cümleleri kaçırmamak için. Önünüze bir kâğıt koyup söylediği şeylerden birkaç anahtar kelime not alabilirsiniz. Çünkü adam durmadan 5 dakika da konuşabilir. Sonra en son "ne demişti" durumu olmasın. Bence pozisyonu da iyi araştırın.

Online olup olmadığını yazmadığınız için online olduğunu kabul ederek cevapladım.
0
dissendium
(17.12.21)
az önce iş görüşmesinin aşaması olarak speaking görüşmesi yaptım.

son dakikada kurtarıcı bekleme, olan oldu artık ama en azından bir gayret kalıpları tekrar et ayna karşısında. konuşurken, başlangıcı yaparken, cümleleri bir biriyle bağlarken neler söylemeliyim diye. arada esas cümleleri de mümkün olduğunca basit tut, gramer kasacağım diye duraksama.

çok doğal durmasına bakma şu aşamadan sonra, hatalıydı diyemesinler, yeterli.
0
gabe h coud
(17.12.21)
up. özellikle şu sorular mutlaka gelir şeklinde yanıtlar çok işime yarayabilir
0
🌸semaforo de medianoche
(18.12.21)
www.youtube.com bu videoda gayet makul bir sekilde anlatmis sorular ve nasil cevap verecegini.

yavas ve tane tane konus ve kesinlikle prova yap yukarida yazildigi gibi. bir seyi anlamazsan tekrar eder misiniz diye sor. gerekirse 10-15 saniye isteyip dusun konusmaya baslamadan once. yavas konusmak ve basit cevaplar vermek, soruya alakasiz seyler soylemekten veya kalip kullanicam/aksan yapicam diye bir ton hata yapmaktan %100 daha iyidir.

kesin gelecek soru: bu pozisyona neden uygun oldugunu anlat. alakali tecrubelerin neler. bunu sular seller gib izah edemeyen eleman gecemez.
0
hot potato
(18.12.21)
(11)

Eski ilişkideki hatalarınız yüzünden cezalandırıldığınızı hiç düşündünüz mü

magni
Beni samimiyetle seven, benim de aynı şekilde onu sevdiğim eski bir kız arkadaşım vardı.Uzun bir süre ilişkimiz karşılıklı çok güzel bir çizgide gitti. İlişkimizin bitmesine yakın dönemlerinde ise şımarıklıklar yaptım, bencilce hareket ettiğim konular oldu. Allah var, o pek çok konuda alttan aldı, t
Beni samimiyetle seven, benim de aynı şekilde onu sevdiğim eski bir kız arkadaşım vardı.

Uzun bir süre ilişkimiz karşılıklı çok güzel bir çizgide gitti. İlişkimizin bitmesine yakın dönemlerinde ise şımarıklıklar yaptım, bencilce hareket ettiğim konular oldu. Allah var, o pek çok konuda alttan aldı, toparlayıcı olmaya çalıştı. O zamanlar yanlış yaptığımı göremiyordum tabii, ona kızıyordum. Ama aradan zaman geçip de kendi fotoğrafına baktığında, net bir yüzleşme yaşıyorsun.

O kızdan sonra hayatımda pek çok denemem oldu. Onun ardından, hep en ufak bir sıkıntı baş gösterdiğinde çizgisini çeken, istediği olmayınca anında uzaklaşma yolunu tercih eden insanlara denk geldim. "Eski kız arkadaşım melekmiş meğer" düşüncesi defalarca aklımdan geçti bu süreçte.

Sanki geçmişte ona yaptığım hatalar yüzünden hayat beni cezalandırıyor gibi hissetmeye başladım, hiç böyle bir kafaya girdiğiniz oldu mu sizin de? "Ben onun değerini bilemedim ve hayat artık karşıma bu tür insanları çıkararak bedel ödetiyor" falan gibi bir şey yani?
0
magni
(07.12.21)
adına karma diyoruz
sonsuza kadar sürmez
0
bir soru sorcam
(07.12.21)
Yok öyle bir şey. Tamamen algıda seçicilik. Hiç kimse mükemmel değildir, bence vicdan azabı çekmene gerek yok. Bu ilk zorlukta uzama olayı genelde yaşla alakalı bir şey, kafana takma.
0
roket adam
(07.12.21)
Hayır hiç olmadı. Eski sevgiliye şımarıklık yapmış olmak hayatının devamında bedel ödemeni gerektirecek kadar evil bir şey değil. Bu rasyonel bir şey de değil zaten. Pişmanlık belki seni o yönde düşünmeye itiyor. Psikolojide vardır mutlaka karşılığı.
0
IncredibleMau
(07.12.21)
benzerini yaşattım yaşadım. çok uzun süre bu yüzden lanetlendiğimi düşündüm ama bence yeterince burnum sürttü.
0
lcha
(07.12.21)
sanki var gibi böyle bir şey. algıda seçicilik olduğu büyük ihtimal de, böyle bir şeyin olması ihtimali hayatı daha anlamlı kılmıyor mu?

tam tersini düşün. sürüm sürüm sürünsün istemez misin :)
0
gabe h coud
(07.12.21)
Böyle şeyler daha ziyade yeni tanıştığınız insanları eski sevgilinizle kıyaslamanızdan kaynaklanıyor. Eğer kendinizin de hatalı olduğuna inanmışsanız bu da tuzu biberi oluyor.

Kendinizde gördüğünüz hataları yapmamaya çalışın, yeni tanıştığınız insanları da eski sevgilinizle kıyaslamayın. Her soruna herkes aynı şekilde yaklaşmaz. Siz eski sevgilinize ayarlı bir sorun çözme dürtüsüne sahip olabilirsiniz. Bu başka biriyle bu sorunları çözemeyeceğiniz anlamına gelmiyor, sadece başka yolları denemelisiniz.
0
akhenaten
(07.12.21)
Düşünmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(07.12.21)
Hayır. Kader/karma/ilahi adalet inanmam.
0
jazzabel
(07.12.21)
Varsa karmanın bile bir ekonomisi olsa gerek. Haksızlık yaptığınız bir ilişkiye karşılık sizin haksızlığa uğradığınız bir ilişki. Bütün ilişkileriniz kötü gidecek diye düşünmemek lazım...
0
the thrill of the chase
(07.12.21)
Ben karmaya inanıyorum. Eden bulur.
0
geçerkenugradım
(08.12.21)
yanlış anlamayın eskiden ben de aynı şekilde düşünüyordum. ancak şu bir gerçek ki eski kız arkadaşınızın sizden tamamen ayrıldıktan sonra hayatınızı yönetebilmek gibi gizli güçleri olsaydı emin olun sizle hiç uğraşmazdı kendi devletini kurar kraliçe olurdu :)

muhtemelen daha farklı bir şehire/ortama girdiğiniz için arkadaş çevreniz değişmiş ve insanların ilişki anlamında daha rekabetçi olduğu bir ortama girmişsiniz.(belki istanbul bilemem tabi) bir de tabi boşluğa düşmüş gibi hissediyorsunuz beklentiniz karşılanmayınca. Bunlar doğaldır ve eski kız arkadaşınızla diğer potansiyel kız arkadaşlarınız arasında korrealasyon kurmanız sadece hepsinin cinsiyetinden kaynaklanıyor tek ortak noktaları bu.

Hayat devam ediyor, geçmiş eski bir tiyatro sahnesi, perdeyi aralasanız bile artık cansız. Bunları düşünmektense anın akışına bırakın kendinizi. En azından değiştirebilme şansınız var bazı şeyleri.

Ayrıca bu dünyada adalet yoktur.
0
stavroqin
(12.12.21)
(9)

Siz olsaydınız ne yapardınız vol 2

Kronikkötümser
Selamlar,Geçen gün aşağıdaki soruyu sormuştum sizlere,http://eksiduyu.ru/1504709Oyuna gittim, çıkışta kendisini tebrik ettim bi yarım saat oyun ile ilgili sohbet ettik, enerjik ve pozitif konuşmalar geçti aramızda bir soğukluk veya zoraki konuşma gibi bir durum sezmedim, oyun günü migreninin tuttuğu
Selamlar,

Geçen gün aşağıdaki soruyu sormuştum sizlere,

eksiduyu.ru

Oyuna gittim, çıkışta kendisini tebrik ettim bi yarım saat oyun ile ilgili sohbet ettik, enerjik ve pozitif konuşmalar geçti aramızda bir soğukluk veya zoraki konuşma gibi bir durum sezmedim, oyun günü migreninin tuttuğunu iğne ile oynadığını söyledi sohbet arasında muhabbet bitincede '' ben seni daha faizla tutmayayım zaten yorgunsun ve hastasın tekrar tebrikler çok geçmiş olsun'' dedim ve tokalaşıp bitirdik sohbeti.

Şimdi ben bu arkadaştan umudu keseyim mi ?
Gerçekten davet etmek istese oyun sonrası bir yerelere davet eder miydi ?
Bugün bir arkadaşıma anlattım konuyu '' abi tokalaştıysa olmaz o iş dedi'' bu işler böylemi oluyor, bi mesaj yöntemi mi bu ?
Birde yeni bir oyuna başlayacaklarmış ocak ayında ona da gidip izlesem mi ?

Instagram vs eklemedim hala siz olsaydınız ne yapardınız vol2 ile karşınızdayım :)
0
Kronikkötümser
(06.12.21)
Bence artık sen durmalısın, eğer gerçekten migreni tuttuysa ve önceki konuşmamızdaki drink muhabbetini hatirlarsa numaranı alıp ulaşsın sana
0
galandar kostumu
(06.12.21)
Açıkça söylemek gerekirse, "zor zamanlar geçiriyorum kimseyi üzmek istemem'' sözünün gerçekliğine ben pek inanmıyorum. Gerçekten çok ilgisini çeken birisi olsaydınız farklı bir yaklaşımı olurdu mutlaka. Bakın mesela sizin gerçekten ilginizi çekmiş ve farklı bir yaklaşımda bulunmuşsunuz. Benim tahminim sizden görünüş olarak o kadar da etkilenmedi ama kibar ve olumlu anlamda sohbeti olan birisiyseniz ters de yapmadı. Bakalım duruma göre oyuna girersiniz belki,karşı tarafın özel hayatına bağlı.

not: Erkek olduğunuzu varsayıyorum.

not2: nick-entry uyumu takdire şayan.

not3: tekrar okuyunca kırıcı mı oldu diye düşündüm ama hepimiz anonimiz, birileri de dark side olmalı değil mi?
0
biravekahve
(06.12.21)
Bence boş ver. Kimseyi şımartma. O iletişime geçerse düşünürsün.
0
dissendium
(06.12.21)
@biravekahve, yok yok kırıcı olur mu hç, gayet kibar bir şekilde ifade etmişsiniz düşüncelerinizi, Yani tip olarak tabi ki karşı tarafı tatmin edememiş olabilirim, zaten pek yakışıklı / karizmatik olduğumuda söyleyemem :)

Nick kesinlikle şahsımı yansıtıyor :)

Yani oyuna gideyim diyorum ama bu seferde çok rahatsız etmiş olur muyum ? Taciz etmiş olur muyum diye düşünüyorum. Amadım karşı tarafın ilgisini çekmekten önce onu rahatsız etmemek.

Evet er kişisiyim :)
0
🌸Kronikkötümser
(06.12.21)
kadın oyuncu, sana istediği duyguyu yansıtabilir
iş yerine gitmek yerine net olup bi kahve içmeye davet edebilirsin
0
bir soru sorcam
(07.12.21)
Bir sey yapmayin. Sizde olan sosyal medya, internet, soru sorma becerisi vs onda da var. O da istese arar bulur.

Tokalasmanin kotu isaret oldugunu sanmiyorum, aksine abartili olmayan bir temas iste, neden kotu olsun. Ama 'hastaydim' vs gibi seyleri bir yere davet etmeyin diye soylemis olabilir diye dusundum ben. Cok da zorlamamak lazim.
0
sopiro
(07.12.21)
sosyal medyada takip et, arada like bas. görsün :) ilgileniyorsa o gelir zaten.
0
lcha
(07.12.21)
o işin peşini bırak. Kadın sana pas vermemiş, görüşmek istese zaten anlardın.
0
KaraSakall
(08.12.21)
bence buradan bir şey çıkar gibi durmuyor. arada ortak tanıdık olduğu için çok terslemek istememiş de olabilir. tatlı tatlı uzak tutmaya çalışıyordur belki.

sopiro'nun da dediği gibi, migreninin tutması meselesi de çıkışta bir şeyler yapma konusu açılmasın diye uydurulmuş olabilir. ben de migrenimi çok alet etmişimdir bir şeylerden kaçmak için, oradan biliyorum.

başka hamle yapmayın. sizi tanıştıran arkadaşınızın fikrini alabilirsiniz bir kez daha belki. olumlu bir şey duymazsanız da bırakın tamamen, çıkarın aklınızdan. "ay yapıştı bu da" pozisyonuna düşmeyin. istiyorsa kendi bir adım atsın bir an önce.
kaç yaşına gelmiş insanların daha seri ve net davranması gerektiği kanaatindeyim ben.
0
treize
(08.12.21)
(8)

sevgilimi unutamıyorum

aeroknight
samsun başıma yıkıldı adeta. her şeyi güzel gittiğinin ertesi günü bir anda ayrılalım mı mesajını aldım ve yıkıldım. ne işe odaklanabiliyorum ne okula. günlerdir uyuyamıyorum ve çok sinirliyim, yüzüm düştü, motivasyonum yok. mesaj attım 2 hafta sonra çok özledim diye ben artık hiçbir şeyini istemiyo
samsun başıma yıkıldı adeta. her şeyi güzel gittiğinin ertesi günü bir anda ayrılalım mı mesajını aldım ve yıkıldım. ne işe odaklanabiliyorum ne okula. günlerdir uyuyamıyorum ve çok sinirliyim, yüzüm düştü, motivasyonum yok. mesaj attım 2 hafta sonra çok özledim diye ben artık hiçbir şeyini istemiyorum deyip engelledi beni. ne yapmalıyım?
0
aeroknight
(06.12.21)
ne kadar süredir beraberdiniz?
0
chezidek
(06.12.21)
1 sene tam olarak
0
🌸aeroknight
(06.12.21)
hocam "her şeyin güzel gittiği" 1 senelik bir beraberliğin ardından zart diye ayrılalım mesajı attıysa o zamana kadar güzel gitmeyen bir şeyler vardır.

şu an anlatmaktan imtina ettiğin bir şeyler mi var?

yüz yüze görüştüğünüz bir insan mıydı? yoksa uzaktan mesajla idare edilen bir şey mi?
0
chezidek
(06.12.21)
haklıysan da haksızsan da ceketi alıp gitme vaktidir. önceliğin kendine saygını korumak olsun. gelecekte benzeri hataları yapmamak için muhasebe yapman gerek. bunun için bolca vaktin var. kendine üzülerek vakit kaybetmeye gerek yok.
0
zgrydn
(06.12.21)
1 senede yine aşırı bağlanmamışsındır. Çivi çiviyi söker. Yalnız kalma, durumun varsa bir kaç ay para harca kendine.

Onu da kendi zihninde şekillendirdiğin gibi düşünme, idealine oturtma. Düşündüğün kişi değilmiş. Onu her özlediğinde bunu kendine hatırlat.

Ve onu hatırlatacak ne varsa hayatından çıkar.
0
gabe h coud
(07.12.21)
Çivi çiviyi söker +1. Yolunuza bakacaksınız başka çaresi yok bu ölüyorum bitiyorum halleri maalesef ilişkinin sizin için bir takıntıya dönüştüğünü gösterir.

Seneler evvel 20 li yaşlarımdayken 4 senelik sevgilimle benzer bir şekilde ilişkimiz bitmişti, aynen sizin durumunuzdaki gibiydim. Sonra birkaç ay geçti ve yeni bir kadınla tanıştım ve o kadın bana 4 senemi bomboş, sevgisiz ve çaresiz geçirdiğimi gösterdi. Sonra onunla da ayrıldık ama gerçek ikili ilişkinin nasıl olması gerektiğini artık çok iyi biliyorum.

Yani yol uzun, ağlaya ağlaya yere bakarak yürümektense başınızı dimdik tutup hayat yolundaki diğer tüm güzelliklere odaklanın.
0
apocalipy
(07.12.21)
o yokken ne yapıyorsan onu yapmalısın, mümkünse beraber takıldığın yerlere gitme.

mümkünse fiziksel efor sarfetmen gereken şeylere vakit ayır, daha önce keyif aldığın şeylerden şimdi keyif almayacaksın ancak yeni şeyleri deneyebilirsin, dart oynamak, bilardo oynamaya başla mesela.

ikinci olarak şu an keyfin olmadığı için her şey sana yük gelir, o yükü taşıyacaksın, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaksın.

birisi senin bütün yeteneklerini becerilerini zekanı elinden alabilir mi?
0
selam
(07.12.21)
Aynısını yaşadım birebir. Tabii 13 sene önceydi benimki. Ne zaman istersen mesaj atıp içini dökebilirsin.


söyleyeceğim şey, bekleme gelmez. Gelse de hayrı olmaz, yoluna bak. zaman geçecek unutacaksın zaten.
0
lcha
(08.12.21)
(2)

Eski arkadaşlarla konuşmaca

0zlem
Eskiden sık görüştüğüm arkadaşların hepsiyle yaşadığım buhranlar dolayısıyla irtibatı kesmiiştim. O dönemler kimseyle görüşmek konuşmak istemiyordum diyelim.3 4 sene olmuştur konuşmayalı normal olarak hiç arkadaşım da kalmadı.mesaj atayım diyorum ama ne diyeyim işte?Siz ne dersiniz saçma mı? Eski ar
Eskiden sık görüştüğüm arkadaşların hepsiyle yaşadığım buhranlar dolayısıyla irtibatı kesmiiştim. O dönemler kimseyle görüşmek konuşmak istemiyordum diyelim.

3 4 sene olmuştur konuşmayalı normal olarak hiç arkadaşım da kalmadı.

mesaj atayım diyorum ama ne diyeyim işte?

Siz ne dersiniz saçma mı? Eski arkadaşınız sizs mesaj atsa ne yaprdınız mesela?

Normalde severim hepsini bir problemimiz yok yani
0
0zlem
(06.12.21)
teke tek sıkıntı olabilir 3-4 tane, kendi içlerinde de samimi arkadaşla irtibat kurarak bir yemek ya da cafe buluşması önerebilirsin
0
avatar is back
(06.12.21)
dürüstlük her zaman kazanır ya. eğer kırma dökme olmadıysa, "ya ben seni özledim" diye bile yazabilirsin.
0
lcha
(06.12.21)
(3)

Tarot Falı Bakan Var Mı?

sifirinaltindaotuzalti
Selam arkadaşlar soru başlıkta.Tarot falı bakan var mı? Tarotun enerji ile ilgili olduğuna ve falda çıkanların gerçekliğine inanıyor musunuz?
Selam arkadaşlar soru başlıkta.

Tarot falı bakan var mı? Tarotun enerji ile ilgili olduğuna ve falda çıkanların gerçekliğine inanıyor musunuz?
0
sifirinaltindaotuzalti
(05.12.21)
İnanmıyorum.
0
zimbirik
(05.12.21)
yakın bir arkadaşım bakıyor .tarot dışında bir masa dolusu kartı var ve online kamera ile başkalarına da bakıyor.
bana da birkaç defa baktı ve kartlar çok ilginç.hepsinin uzun hikayeleri var ve farklı zamanlarda da baksa bana hep aynı kartlar geliyor. narsist,içe dönük,kapalı bir karekter çıkıyor.
böyle şeylere meraklı ve inanan biri değilim ama o kartlarda var birşey.
0
devilone
(05.12.21)
Instagram'da: Tarodoloji dışında sevdiğim biri çıkmadı.

Ben normalde "tarot mu heh!" derdim de hepimizi döne döne şaşırttı sağolsun :)
0
lcha
(06.12.21)
(4)

Dövme sahiplerine soru

Lanovaromana
Merhabalar, Dövme yaptırmaya karar verdim, nasıl birşey olacağını da biliyorum ama kime yaptırayım sorusunda takıldım. Dövmesi olan siz Romalılar, yaptırdıktan sonra pişman olanlar, yaptırdıktan sonra keşke şurası şöyle olsaydı diyenler, yaptırdıktan sonra keşke bu değil şu dövmeciye yaptırsaydım di
Merhabalar,

Dövme yaptırmaya karar verdim, nasıl birşey olacağını da biliyorum ama kime yaptırayım sorusunda takıldım.

Dövmesi olan siz Romalılar, yaptırdıktan sonra pişman olanlar, yaptırdıktan sonra keşke şurası şöyle olsaydı diyenler, yaptırdıktan sonra keşke bu değil şu dövmeciye yaptırsaydım diyenler? Ya da bunların hiçbirini demeyip de memnun olanlar, tecrübelerinizi paylaşabilir misiniz?

PS. İlk dövmem değil ama kolumun önüne yaptıracağım için sürekli göreceğim ilk dövmem olacak.
0
Lanovaromana
(04.12.21)
Koray Karagozler'e yaptirmistim ama Almanyaya tasindi bildigim kadariyla. Istanbul'da iseniz egeonatgezer bayagi becerikli bir cocuk. Instagram'da profili var. Ama tabii 'kime dovme yaptirayim' cok dogru bir soru degil, nasil bir dovme yaptiracaginiza gore belirlemeniz gerekir. Kimi insan minimalist dovmeler ustune calisiyor, kimi klasik vintage seyler calisir, suluboya teknigi var, portre var, yukarida bahsettigim Ege sanki cini deseni gibi seyler calisiyor mesela. Ona gore bulmanizi tavsiye ederim.
0
sopiro
(05.12.21)
sopiro +1 ayrıca ne şanslıymış koray karagözler' e dövme yaptırmış.
0
guitarissimo
(05.12.21)
Ben İlhan Bilir’e yaptırdım ve memnunum. İstediğim dövme tarzında kim çalışıyor, kimlere yaptırabilirim, yorumlar neler diye bakmıştım. Zaten İlhan Bilir’i de eşini de takip ediyordum. İçime çok sindi. Kafamda bir kaç tane daha var onlar için de gideceğim.
0
jazzabel
(05.12.21)
Geç gördüm, birini Biçem Şinik'e yaptırdım, diğeri için Barış Yeşilbaş'la görüşüp düzgün bir tasarı yapamadık ben de Ahmet Cambaz'a yaptırdım. İkisinden de çok memnunum.

Doğrusu yaptırdığım kişi benim için desenden önemliydi. Çünkü iyi bir şekil kötü çizimle berbat oluyor ve benimle birlikte varolacak bir görsel iyi olmalı.
0
lcha
(07.12.21)
(4)

teklif yenileme

kent sakini
merhabalar, hızlıca bir görüş almak istiyorum. çevremden çok farklı yanıtlar aldım, bakalım sizler nasıl yaklaşacaksınız.mimarlık yapıyorum, dolar 8.20 iken bir projeye teklif verdim. proje 2 aşamalı, ilk aşaması 2 aylık bir süreçti, eğer o noktada teslim ettiğim tasarım onaylanırsa 2. aşamanın sözl
merhabalar, hızlıca bir görüş almak istiyorum. çevremden çok farklı yanıtlar aldım, bakalım sizler nasıl yaklaşacaksınız.

mimarlık yapıyorum, dolar 8.20 iken bir projeye teklif verdim. proje 2 aşamalı, ilk aşaması 2 aylık bir süreçti, eğer o noktada teslim ettiğim tasarım onaylanırsa 2. aşamanın sözleşmesi imzalanacaktı. ancak işveren benden her iki aşama için de fiyat teklifi isteyip toplam bedeller üzerinden karar vermek istedi.

ben dolar 8.20 iken TL olarak bir teklif verdim ve 1. aşamanın sözleşmesini imzalattım. 1. aşama toplam bedelin %20si gibi bir bedeldi, tasarım çok beğenildi ve iş onaylandı.

şimdi 2. aşamaya geçeceğiz ancak bu aradan geçen süreçte dolar neredeyse 14 oldu ve belki de ben sözleşmeyi imzalatana kadar 16 olacak. yani teklifi verdiğim günün 2 katı. ayrıca meblanın büyük bir kısmını da 6 ay sonra alacağım. o güne kadar alım gücüm bu sözleşme üzerinden inanılmaz derecede düşmüş olacak.

ilk başta bir fiyat üzerinden söz verdiğim için bunun benim sorumluluğum olduğunu, değiştirmek istesem bile işveren tarafından hoş karşılanmayacağını söyleyenler de var ancak ben de vakıf işi yapmıyorum sonuçta. ilk teklifi verirken iyi öngörü yapamadık diye bedavaya iş mi yapacağız şimdi 6 ay?

ne düşünüyorsunuz bu konuda? sizce nasıl ilerlemek doğrudur?
0
kent sakini
(03.12.21)
kullandığınız yazılımların lisans ücretleri dövize bağlı olduğu için bir miktar artırım talep edebilirsiniz. fakat tl teklif verip, dolara göre teklifi güncellemek ve proje işi için %100'e yakın artırım yapmak bence mantıklı değil. dolar bu kadar artmış olmasaydı bile siz uzun sürecek bir iş için vergi/sigorta/asgari ücret/yüksek enflasyon gibi ülke değişkenlerini göz önüne alarak teklif verdiğinizi düşünürler ve onlar da bütçelerini ona göre hazırlamış olabilirler.

benim kardeşim de şu an küçük bir proje yapıyor ve işvereni ile aylık tl üzerinden anlaşmıştı. maaş gibi düşünün. bu ay 1.5x olarak işvereni fiyatı güncelledi ki o talep etmemişti bile. fakat götürü bedel biraz daha büyük proje yapıyor olsaydı böyle bir şey gündeme gelmezdi.

ama siz yine de pazarlığınızı yapın. hatta proje yaptığınız firma ihracatçıdır, diretir ve belki alırsınız. isteyenin bir yüzü kara, vermeyen zenci.
0
malheiros
(03.12.21)
bence bundan sonra sözleşmelere kur belirtmekte fayda var.

şimdi 2 durum söz konusu: eğer imzalanmadıysa fiyat artırılabilir ama adamlar da bu yüzden kaçabilir. Ama bence ucuz iş yapmaktan daha iyidir.

Ben olsam her türlü şansımı denerdim. sonuçta imzalayıp kesinleştirseler böyle bir durum olmazdı, oyalanmaları sizi zarara sokmamalı.
0
lcha
(03.12.21)
imza edilmemiş bir sözleşme yok hükmündedir.
çık, zarar edip batarsın.

Ekonomi tek taraflı değil. Destek verdiğin projenin fiyatı aynı kalıyor mu? kalmıyor.
Bu bir apartman olsun. 10 daireli... şu an bile dövize endeksli fiyatlar zaten uçtu.
fiyatı arttırmış olman hiç bir şey değiştirmeyecek temelde.

adam mız mız ederse çık ...
0
approximate value
(03.12.21)
normal sartlarda olsak soz vermissiniz, etik degil vs derdim.

ama o kadar anormal sartlar var ki su an, o isverenin sizin bu talebinizi abes bulmasi, aylar once soz verilen fiyati baz almak istemesi etik degil gibi su an.

dolandiricilik yapmiyorsunuz sonucta, guzel bir uslup ile aciklayin bence.

ama bir fiyata soz verirken de bence bundan sonra su tarihe kadar gecerlidir deyin ve/veya kura endeksleyin.

isveren itiraz ederse eger:
approximate value +1
0
la lykia
(03.12.21)
(8)

Görüşesim yok - Nasıl söyleyeyim?

noxell
Selam,Benim bir arkadaşım var, hemcins. 1 yıl kadar önce tanıştık, uyuştuk, hızla samimi olduk. Normal arkadaşlık. Ama zamanla onun benim onu salladığım kadar sallamadığını fark ettim. Ben daha çok arıyordum gibi. Onun son dakika plan değiştirdiği olmuştu 1-2 kez. Bu tarz küçük küçük şeyler sebebiyl
Selam,

Benim bir arkadaşım var, hemcins. 1 yıl kadar önce tanıştık, uyuştuk, hızla samimi olduk. Normal arkadaşlık. Ama zamanla onun benim onu salladığım kadar sallamadığını fark ettim. Ben daha çok arıyordum gibi. Onun son dakika plan değiştirdiği olmuştu 1-2 kez. Bu tarz küçük küçük şeyler sebebiyle ve bir olay karşısındaki tutumu (kötülük değil, yorum farklı diyebilirim) sebebiyle biraz soğuduğumu fark ettim.

Artık benim de çok görüşesim yoktu. Son görüşmemizde de az oturup kalktım, biraz sıkılmıştım.

Şimdi olay şu ki, ben şehirden ayrılacağım. bir veda partisi olacak. ben onu da çağırdım, çağırmayacağım seviyede değiliz, zaten aramız kötü de değil. Hem de kalabalıkta kaynar gideriz diye düşündüm. Ama son dakikada yine bir iptal geldi ondan. Bozuldum tabii. Yani sunduğu gerekçe anlaşılır ama yine de uğrayabilirdi bence. O da bu gece dışında, illa gitmeden oturup vedalaşalım diyor. Ben haberleşiriz dedim ama yalnız görüşesim hiç yok gibi. İşim gücüm çok demeyi düşündüm artık en son.

Nasıl yapayım?
0
noxell
(02.12.21)
Ben öyle durumlarda istekli davranıp son dakika işleri icat ederek iptal ediyorum. Hem benim keyfim kaçmıyor hem karşı taraf bozulmuyor. Tabi bu karşı tarafın sana göre plan/hazırlık yapmayacağı durumlarda geçerli. İşinin çıktığına onu ikna edebilirsin ama sırf bozulmasın diye planlarını bozmuş olmak da hoş olmaz.
0
IncredibleMau
(02.12.21)
Veda partisi planlandıysa gitmeniz yakın demektir. "Parti akşamı dışında zamanım yok, hem hazırlanmam gerekiyor hem de ailemle/akrabalarla planlarımız var, kusura bakma. Artık ben buraya gelince/sen bizim oraya gelirsen görüşürüz yine."
0
kobuzchu kiz
(02.12.21)
Kendimi rahat hissetmiyorsam aynı elektrik artık yoksa iş güç çok deyip sıyrılman taraftarıyım ben de.
0
later
(02.12.21)
Haberleşiriz de arar sorar üstelerse görüşürsün ki bu tavırda birisi muhtemelen onu da eker
0
lcha
(02.12.21)
Senin için değerine bağlı. Ama böyle bir tutum sergileyecek kadarsa ilişkiniz, salla bence de. "Geldiğimde ya da geldiğinde görüşürüz." de geç derim.

Gerçekten iyi arkadaşların bu gibi durumlarda empati yapması gerektiğini düşünüyorum.
0
lüzumsuz adam
(02.12.21)
böyle şeylerde 1 saniye bile düşünmüyorum, işim var , hastayım de geç.

sebep ne olursa olsun muhabbet sarımıyorsa olay bitmiştir.
0
killerbee
(02.12.21)
Gitmeyin son ana kaldi yetismedi diyin bi sey derse. İstemediginiz seyi neden yapasiniz ki, zaten olay bitmiş
0
gunes123
(02.12.21)
tamam görüselim de, sen onu ek ama son dakika.
0
durgunfoton
(03.12.21)
(3)

Urfadaki salcalar

abuzer
Balikligolun karsisinda bir isot evinden acı biber salçası aldık. Ama aciliginin yanında bana aşırı bir şeker tadı geliyor. Salcaya şeker katılıyor olabilir mi Urfa'da? Yoksa biberin kendi tadı mi oyle
Balikligolun karsisinda bir isot evinden acı biber salçası aldık. Ama aciliginin yanında bana aşırı bir şeker tadı geliyor. Salcaya şeker katılıyor olabilir mi Urfa'da? Yoksa biberin kendi tadı mi oyle
0
abuzer
(02.12.21)
akrabalar evde kendi yapar hiç öyle şeker tadı almadım
0
lcha
(02.12.21)
İçine şeker değil de nişasta koyuyorlar kıvam alsın diye. Klâsik esnaf kurnazlığı. Gerçek salçada öyle şeyler olmaz.
0
westblack
(02.12.21)
Nişasta şeker tatlılığı vermez ki? Verir mi
0
🌸abuzer
(02.12.21)
(13)

hangisi?

nadirendeolsa
oldukca heyecanlı başlamış aşk/ tutku gibi duyguların yogun yaşandıgı fakat bunun yıkıcı getirilerinin olduğu bir ilişki / heyecansız, stabil başlayan ama bir şeylerin daha belirli olduğu, duyguların daha kontrol edilebilir olduğu ve yıpratmayan ilişkievet keşke hepsi bir arada olsa ama onu düşünmed
oldukca heyecanlı başlamış aşk/ tutku gibi duyguların yogun yaşandıgı fakat bunun yıkıcı getirilerinin olduğu bir ilişki / heyecansız, stabil başlayan ama bir şeylerin daha belirli olduğu, duyguların daha kontrol edilebilir olduğu ve yıpratmayan ilişki

evet keşke hepsi bir arada olsa ama onu düşünmeden,kendi ilişkilerinizden ve karakterinizden yola cıkarak hangisini seçersiniz.

özetle ne olursa olsun tutkudan yana mısınız huzurdan yana mı.

edit: yıkıcı derken bir dargın bir barışık, gelgitli ama kopulamayan ilişki demek istedim. şiddet hakaret vs gibi insanlık dışı şeyler degil.
0
nadirendeolsa
(01.12.21)
Kendi karakterimden yola çıkarak şimdiye dek (30 yaşıma); sakin huzurlu iliskiyi secerdim

Simdiki aklimla; ikisini de secmem, yalnız kalmayı secerim
0
abuzer
(01.12.21)
kesinlikle 1. ikincisi yerine yalnizlik tercih ederdim
0
gunes123
(01.12.21)
tartismasiz 1
2 benim midemi bulandiriyo hic bulasmam yalnizligi tercih ederim. huzur diye de adlandirmam
0
ala09
(01.12.21)
İkisine de ihtiyaç duyulan yaşlar dönemler var. 1i çok yaşayan huzuru 2de buluyor, 2yi yaşayan 1in heyecanını yaşayınca onu arayabiliyor.

Yıkıcı etkiyi hiç sevmem, onunla mücadele de edemem. 1in olumlu yönlerini özlediğim oluyor ama sürdüremem yani onu biliyorum. 2 oldu genelde ilişkilerim.
0
Bruce
(01.12.21)
ikisi bir arada. tutkuyla başlasın, sevgiye ve huzura evrilsin. arada tutku da yeniler kendini belki
0
gabe h coud
(01.12.21)
Yıkıcı derken? Dayak yemeyeceğimi varsayarak 1 diyorum.
0
ganbatte
(01.12.21)
düzgün bir ilişkinin yıkıcı getirileri olmaz. hem heyecanlı hem aşk tutku gibi duyguların yoğun yaşandığı hem de stabil olabilecek ilişkiler var ve yaşanıyor. o yüzden kendinizi öyle ıvır zıvır ilişkilere sokmanıza gerek yok derim.
0
roket adam
(01.12.21)
2.seçenekte karşılıklı beğeni varsa 1.yi geçer 1senede
0
bir soru sorcam
(01.12.21)
yıkıcı ilişkide karşılıklı sevgi veya saygı yoktur ondan yıkıcıdır. o yüzden bunlar varsa 2 diyorum.
0
curious mind
(02.12.21)
1den başlayıp savaşıp, didinip, sürüklenip 2ye çevirmek :(
0
lüzumsuz adam
(02.12.21)
2 seçiyorum. Ayrılıp barışmalı ilişkiler bana göre değil. Benden ayrılan insana ömür boyu tekrar güvenemem çünkü.
Sakin sakin sevelim sevilelim.
0
Gradient_tabanlı_mor
(02.12.21)
ikisi de olmaz, ya hep ya hiç
0
lcha
(02.12.21)
ilki obv.
0
emresh
(03.12.21)
(6)

Fon işlemleri

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar, İlk defa fon aldım, ancak nasıl yönetileceğini tam anlayamadım. Mesela ben bugün saat 12.00 den önce satmak istesem ertesi günün fiyatıyla bi sonraki gün satışı oluyor anladığım kadarıyla, ancak belki zararda olacak onu bilemeden satış yapmak çok riskli oluyor. Fonda kısaca satış veya al
Merhabalar,

İlk defa fon aldım, ancak nasıl yönetileceğini tam anlayamadım. Mesela ben bugün saat 12.00 den önce satmak istesem ertesi günün fiyatıyla bi sonraki gün satışı oluyor anladığım kadarıyla, ancak belki zararda olacak onu bilemeden satış yapmak çok riskli oluyor. Fonda kısaca satış veya alış yaparken fiyatı görmeden mi yapıyoruz? Çünkü işlem fiyatları ertesi gün veya sonraki günün fiyatlarıyla gerçekleşiyor benim anladığım?

Teşekkürler.
0
esinikaybetmiscorap.
(01.12.21)
Evet, öyle oluyor. Alım satım fiyatlarını bilmeden işlem yapılıyor. 12'ye kadar olan alım emirleri için ertesi gün (T+1 deniyor) belirlenen fiyattan almış olur.
12'den sonraki emirlerde de T+2'nin belirlenecek fiyatından alım olur.
0
himmet dayi
(01.12.21)
evet, doğru anlamışsınız.
0
rewlack
(01.12.21)
Evet dediğiniz gibi, hatta satış işlemi birkaç güne kadar uzayan fonlar var. Bu yüzden fon alacaksanız orta ve uzun vadeli düşünmenizde fayda var.

Yani birgün yüklü bir harcama yapacağınız zaman kırmak üzere tuttuğunuz bir kumbara gibi bu. Ya da fonun doyuma ulaştığına inandığınız bir dönem geldiğinde "ya şu fonda yatırımım vardı, artık satayım da başka fonlar bu dönemde çok daha getiri sağlıyor" diye satabilirsiniz.

Ama altın, dolar ve coinlerde şu sıralar çokça yapıldığı gibi iyi fırladı, satıp alttan toplarım stratejisi fonlarda çok tutarlı değil.
0
akhenaten
(01.12.21)
ilke olarak hiçbir zaman nasıl çalıştığını bilmediğiniz finansal ürüne yatırım yapmayın, uzun vadede zarar edersiniz. önce eğitimini alıp sonradan başlarsanız başarı şansınız artar.
0
stavroqin
(01.12.21)
fon uzun dönem bağlanmak isteyenler için uygun aksi halde hiç bulaşmamak gerek.
0
lcha
(01.12.21)
Cevaplar için çok teşekkürler, çok az miktarda fon aldım açıkçası sırf işleyişi görmek için alacağım paranın hepsiyle değil çok çok azıyla girdimki neyle karşılaşabilirim önceden bir görmek için.
0
🌸esinikaybetmiscorap.
(01.12.21)
(5)

Nemlendiricili Sıvı Sabun

dreamnesiac
Böyle bir şey arıyorum, eski duyurulara baktım bulamadım.Yani mümkünse çok katkı maddesi içermeyen, ellerin nem dengesini de bozmayan.Var mı önerebileceğiniz marka?Teşekkürler
Böyle bir şey arıyorum, eski duyurulara baktım bulamadım.
Yani mümkünse çok katkı maddesi içermeyen, ellerin nem dengesini de bozmayan.
Var mı önerebileceğiniz marka?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(01.12.21)
Dove çok iyi o konuda ama pahalı. Le petit marselias ( doğru yazdı isem ) de fena değil.
Dalan zeytinyağlı küçük şişedeki de iyi gibi.
Ben dalanın bidonda satılanını alıyorum. Az bi kurutma varsa bile palmolive vs markalardan çoook daha iyi ve ekonomik
0
photo85
(01.12.21)
Asla elimi kurutmadı ama çok pahalı: www.olivos.com.tr
0
lcha
(01.12.21)
Olivos guzel ama pahali, dove da iyi, aralarinda en ekonomik dalan sanirim. Yukaridaki arkadaslara katiliyorum ben de
0
Pufpuf
(01.12.21)
Ben Viking kullanıyorum. Dalan ile hemen hemen aynı fiyatta sanırım. Bu firmanın diğer ürünlerini de seviyorum. Dalan'dan memnun kalmazsanız alternatif olsun.
0
ganbatte
(01.12.21)
Bebek sabunlarını düşünün derim.
0
demeboyle
(01.12.21)
(4)

Oturduğum ev satılmış

kablelvuku
Aha sonunda benim de başıma geldi diyeceğim bir olay ile karşı karşıyayım. 3. Yıla doğru ilerlediğimiz evimiz, bugün sağolsun ev sahibinin haber vermesi ile öğrendim ki oğluna devredilmiş. Yani tapu artık oğlumun üzerine muhatabınız o ben yokum arada artık dedi çıktı gitti. Oğlu da Almanya’da yaşıyo
Aha sonunda benim de başıma geldi diyeceğim bir olay ile karşı karşıyayım.

3. Yıla doğru ilerlediğimiz evimiz, bugün sağolsun ev sahibinin haber vermesi ile öğrendim ki oğluna devredilmiş. Yani tapu artık oğlumun üzerine muhatabınız o ben yokum arada artık dedi çıktı gitti. Oğlu da Almanya’da yaşıyormuş perşembe gelip tapuyu alacakmış vsvs.

Sorular

1) kontrat Temmuz’da başlamıştı, şu an zam talep edebilir mi?
2) kontrat beni bağlamaz zammı kabul etmezsen çık diyebilir mi?
3) depozito öteki ev sahibinde, öteki dediğim de babası ya la adamın. Neyse. Çıktığımız zaman son kiradan depozitoyu düşüp ödememin bir eksisi olur mu benim tarafımda?

Büyük bir hanzo ile savaşacakmış hissiyle tanışmayı bekliyorum kendisiyle. Eli silah tutan herkesi bekliyorum.
0
kablelvuku
(30.11.21)
Kiracili daireyi yakin zamanda sattim. Elimdeki depoziyotu yeni ev sahibine yolladim.

1 - Hayir.
2 - Hayir.
3 - Depozitoyu babasindan al, ogluna ver. Karambolde yok olmasin cikarken.
0
cooperr
(30.11.21)
Evi kiracı ile birlikte satın aldı. Kendisi oturmayacaksa seni çıkaramaz. Depozitoda artık onun sorumluluğunda. Ama burası tr onun için cooperr +1
0
ceketimi alip cikcam
(30.11.21)
aslında burada önemli olan şu : 3. yıl demişsiniz ama kontratı senelik yeniliyor muydunuz?

eğer sözleşmeniz temmuzda başladıysa, şu anda herhangi bir artış talep edemez ama sözleşme bitiş tarihinden önce size sözleşme yenilemeyeceğini bildirip, sözleşme süresi bittiğinde tahliye etmenizi isteyebilir.

dolayısı ile 1, 2 hayır. ancak eleman ben oturacağım diyerek tahliye etmenizi isteyebilir. bu durumda da, belli bir süre içerisinde başkasına kiraya verirse sizin dava açıp zararınızın tazminini talep etme hakkınız doğar.

3. için, bence de babasından depozitoyu alıp oğluna verin ya da bu işlemin gerçekleştiğini imza altına alın.
0
altinci nesil caylak
(01.12.21)
1- Edemez böyle devam.
2- Noterden ihtarname çeker 6 ay bu fiyattan oturursun :)
3- Depozitoyu eski ev sahibinden alıp yenisine vereceksin. eğer vermezlerse yazılı kağıt vermeli, onu da vermezse kiradan kes. yok öyle devrettim deyip kaçmak.

*Kendi oturmayacak olursa davalık olup çıkmama hakkın var. Kendi oturacaksa (üzerinde başka evi olmaması gerekir ve yine ihtarname çekip 6 aydan önce çıkaramaz.)

Özetle 6 aydan önce seni hiçbir güç çıkaramaz.
0
lcha
(01.12.21)
(7)

Siz bu durumda olsaydınız ne yapardınız?

Kronikkötümser
Geçen akşam bir cemiyette bir kadın ile tanıştım, bi yarım saat sohbet sonrası kendisine ondan etkilendiğimi söyledim. '' Sohbetin çok keyifli ancak şu an zor zamanlar geçiriyorum kimseyi üzmek istemem'' dedi ve mayınları döşedi aramıza. Gecenin ilerleyen dakikalarına sohbet koyulaşınca kendisinin t
Geçen akşam bir cemiyette bir kadın ile tanıştım, bi yarım saat sohbet sonrası kendisine ondan etkilendiğimi söyledim. '' Sohbetin çok keyifli ancak şu an zor zamanlar geçiriyorum kimseyi üzmek istemem'' dedi ve mayınları döşedi aramıza.

Gecenin ilerleyen dakikalarına sohbet koyulaşınca kendisinin tiyatro sanatçısı oldugunu öğrendim, bu hafta oyunu varmış, ben izlemeye gelmek isterim dedim ve oyununa bilet aldım, kendiside bana çok sevinirim hatta çıkışta bişeyler içeriz dedi.

Şimdi bu arkadaş nezaket olsun diye mi bana '' çıkışta bişeyler içeriz'' demiştir yoksa iletişimi devam ettirmek için mi ?

Bu arada bugün bizi tanıştıran arkadaşımla telefonda konuşmuşlar kadın yine zor zamanlar geçiriyorum onu üzmek istemem demiş.


Ben bu hafta oyununu izlemeye gideceğim, ne instagramdan ekledim ne de telefonunu aldım, oyunu izledikten sonra tebrik etmeye gideyim mi yoksa zaten kadın istemiyor rahatsız etmemek için çekip gideyim mi evime oyundan sonra?
0
Kronikkötümser
(30.11.21)
Ayıp olmasın diye birini dışarı davet etmezdim ben. Bence yanına uğrayıp tebrik et. Ama o gece çıkmayı teklif etmezse ben teklif etmezdim.
0
zimbirik
(01.12.21)
Friendzone'lamış :( Önce bir mesafe koymuş, sonra görüşünce ölçüp tartarak kendisine iyi geleceğinizi düşününce devam ettirecek...
0
silverleaf
(01.12.21)
bırak peşini ya, boşver. kaçanı kovalama. seni beğenseydi, potansiyel görseydi, hiç "zor zamanlardan geçiyorum, üzmek istemem" demezdi, emin ol. tersini düşün. beğendiğin dibinin düştüğü bir january jones ile tanışmış olsan, zor zamanlardan geçiyorum diye sallar mıydın?

iki taraf da aynı enerjiyle ve aynı istekle yaklaşmıyorsa ölü doğum gibi bir şey oluyor.
0
gabe h coud
(01.12.21)
Friendzone +1

"zor zamanlar geçiriyorum, kimseyi üzmek istemem" kısmının çok doğru olduğuna inanmıyorum. o da etkilenmiş olsa bu şekilde yaklaşmazdı. etkilenmemiş/beğenmemiş diyebiliriz. Oyun sonrası bir şeyler içme baş başa olur ise bir umut vardır diyebiliriz. oyundan diğer arkadaşlar da gelir ise direkt FZ.
0
himmet dayi
(01.12.21)
Sen beğendiysen git görüş ama bir iş çıkmasını bekleme.
0
lcha
(01.12.21)
Oyuna git, bitince nazikçe tebrik et. Varsa oyunla ilgili beğendiğin yerleri çok kısaca söyle. Sonra da herhangi bir beklentiye girmeden, ondan bir hareket bekliyormuş gibi görünmeden veda et ve evine dön. Eğer sana karşı bir ilgisi varsa ya da oluşursa, sana arkadaşı üzerinden haberi ulaşır. Yoğun ilgi böyle durumlarda karşı tarafı daha da itmekten başka bir işe yaramaz. Sen hayatına devam et bence, dışarıda birbirinizden etkileneceğiniz bir sürü insan var. Bunu unutuyoruz çoğu zaman.
0
thracia
(01.12.21)
Nezaket. belki çay kahveye davet eder ama sakın ilişkisel bir şey bekleme, yara bandı vazifesi göreceksin.
0
KaraSakall
(01.12.21)
(3)

konser hes/aşı kontrolü

kondansator
avm ve spor salonlarında çift olarak gidenlerde sadece birimizin hes koduna bakıyorlar. konserlerde ve diğer etkinlik alanlarında da böyle mi acaba? yoksa tek tek çıkartıp hes kontrolü mü yapıyorlar aşılı aşısız diye
avm ve spor salonlarında çift olarak gidenlerde sadece birimizin hes koduna bakıyorlar. konserlerde ve diğer etkinlik alanlarında da böyle mi acaba? yoksa tek tek çıkartıp hes kontrolü mü yapıyorlar aşılı aşısız diye
0
kondansator
(26.11.21)
2 kere konsere gittim, ikisinde de ikimize de kontrol yaptılar. avm'lerde de çift olarak bakıyorlar hatta istanbulda.
0
roket adam
(26.11.21)
Aslında amaç o şekilde olması değil, saçmalıyorlar. Mekanlarda şu ana kadar teker teker baktılar bana (sinema hariç)

ama teker teker baksalar da. bazı mekanlar baya detaylı bakarken bazıları sallıyor orda da. örneğin DasDas "aşınız eksik" dedi arkadaşa. Direkt almıyorlardı, helall :) (Yurtdışı aşı kartını gösterdi arkadaş, incelediler öyle geçti)
0
lcha
(26.11.21)
Biz mekana gittik 6 kisi, 1 kisiye bakip gecirdiler.

Babanin hes'iyle girsen ne anlayacaklar zaten, alt tarafi bir tane barkod goruntusu.
0
divit
(26.11.21)
(8)

kolyeyi vermek ya da vermemek?

birkibirkibirkibirkiuc
merhaba,iki aydir birlikte oldugum kadinla ilgili bir durum var. gecenlerde diger arkadaslariyla gittigi bir mekanda erkek arkadasiyla karsilastigindan, cocugun kendisini tuvalete kadar takip edip konusmak istediginde konusmadan uzaklastigindan bahsetmisti. birkac gun sonra ise dogum gununde cocugun
merhaba,

iki aydir birlikte oldugum kadinla ilgili bir durum var.

gecenlerde diger arkadaslariyla gittigi bir mekanda erkek arkadasiyla karsilastigindan, cocugun kendisini tuvalete kadar takip edip konusmak istediginde konusmadan uzaklastigindan bahsetmisti. birkac gun sonra ise dogum gununde cocugun evinin posta kutusuna bir kolye ve yanina ilistirilmis bir not biraktigini soyledi. (butun bu olaylarin tesaduf seviyesi cok yuksek, ama yine de dogru olduguna inanarak yaziyorum, cunku bunlarin birer kiskandirma/test taktigi olduguna inanan bircok arkadasim var)

kolyeye olan tepkisi "benim icin sen olsan da olmasan da hediyesinin hicbir onemi yok. cope atmadim, birilerine veririm, simdilik kenarda dursun. zaten duz bir kolye, kuslu bile degildi"(kendisinin kuslari var)

neyse ben bu olaylardan ne kadar rahatsiz olsam ve ona ben olsam kolyeyi bir dakika bile evde tutmayacagimi soylesem de, yine de cool adami oynadim. yine de bana bir mesaj verdigini dusunerek pahada yuksek olmasa da hos ve kuslu bir kolye aldim.

ancak iki haftadir kolyeyi verip vermeme konusunda kararsizim. verirsem sanki onun eskisini kafama cok takiyormusum ve onun ustune cikmaya calisiyormus gibi gozukecegimi dusunuyorum. ayrica acikcasi aldigim da gumus ve oyle cok degeri olan bir kolye degil, cocuktan da tam olarak ne geldigini bilmiyorum.

ancak vermezsem ve bu konuyu da bir daha acmazsam, sanki cok onemsemiyormusum ve onu takmiyormusum gibi olacak sanki.

nasil davranmaliyim sizce? acmazda kaldim resmen.

simdiden tavsiyeler icin tesekkurler, iyi geceler!
0
birkibirkibirkibirkiuc
(25.11.21)
En kısa zamanda yeni aldığınız kolyeyi Mordor'da Hüküm Dağı'nın alevlerine teslim ederek yok edin, konusunu dahi açmayın.

Aranızda bir ilişki varsa, o erkek arkadaşı sizin denginiz değil. Eğer kendinizi başka biri ile rekabet halinde görüyorsanız da zaten bir ilişki içinde değilsiniz.
0
archmage mahmut
(25.11.21)
Dünyanın en hatalı hareketi olur şu anda o kolyeyi hediye etmeniz.

Ben olsam ilk anda büyük çıngar çıkartırdım anlattığınız konu başıma gelse. Siz iyi idare etmişsiniz. O konuyu bir daha açmazsanız daha mantıklı olacaktır şu saatten sonra.
0
pispinti
(25.11.21)
kolyeyi saklaması kabul edilecek bir şey değil. bunu anlamasını sağlaman gerekiyor. anlamıyorsa, gerekçe sunuyorsa gitsin o gerekçelerle birlikte olsun.
kolye alman çok garip olmuş. sakın verme şimdi. kenarda dursun, eğer aranız düzelirse seneye verirsin.

her durumda ilişkinin enerjisinden büyük bir lokma alınmış, zamanını harcama, yollarını ayır, tertemiz başka bir ilişkiye başla derim.
0
gabe h coud
(25.11.21)
Abi verme kolyeyi ama eski erkek arkadaşının hayatına böyle müdahil olmasına göz yumman cool adamlık değil yapma etme. İçine nasıl sindirebildin bu durumu. Allah korusun bana olsa olay çıkartırım.
0
bigcaptain
(25.11.21)
@gabe h coud: kolyeyi saklamamasi gerektiğini nasıl bir argümanla destekleyebilirim? Bana "kolyenin burada olup olmamasının benim için bir önemi yok. Kaldı ki çöpe atacağıma kuzenime veya bir arkadaşıma veririm" dedi.

Ben bunun üzerine ne diyeceğimi bilemedim. Kolyenin orada durmasının beni rahatsiz ettiğini söyleseydim, bu seferde ona guvenmiyormusum gibi bir anlam çıkacak gibi geldi. Ama kesinlikle bu konuda bayağı huzursuzum, sadece nasil kelimelere dokecegimi bilemiyorum.

@bigcaptain: hayatına müdahil olmasını ben de engelleyemezdim, kız da. Bir kontaktlari yok, sadece mekanda karsilastilar ve sonra çocuk evini bildiği için posta kutusuna atıp gitmiş. Hani kızın da durdurabilecegi bir şey değildi sanki.
0
🌸birkibirkibirkibirkiuc
(25.11.21)
sana shit test yapiyor, yol ver gitsin.
0
divit
(25.11.21)
Sevgili duyuru tartışma başlatıcı içerik olarak düşünmüş şöyle güncelledim:

Ver kolyeyi tabii ki.

Eski erkek arkadaşıyla konuşmuş konuşmamış, hediyesini tutmuş, atmış vs. bu senin ilgi alanında olması gereken konular değil. kadınlar genelde bu mevzularda eğer bi gönülleri olsa renk vermezler.belli bir IQ seviyesindeki her kadın bunu karşısındaki kişiden saklayabilecek yeteneğe sahiptir. Ama ne yapmış? Gelmiş efendi gibi yaşadığını anlatmış, biri dürüst olduğu için onu cezalandırmanın ne manası var? Zaten gönlü olsa, çaktırmadan yanlardı ya da kolyeyi takar ses etmezdi. Evet belki test etmiş olabilir (20-25 yaş arası için gayet normal bir hareket olur bu) Ama bu durumda ciddiye alınacak bir taraf göremiyorum.

o nedenle hediyeyi ver, keyfine bak. Dürüstlüğünü cezalandırma ya da ondan ek beklentilerin olmasın ki hayatta yaşadığı her şeyi yargılanma ya da iç işlerine karışılma korkusu olmadan açıklasın. Önemli olan tek şey sevgi, gerisi boş.
0
lcha
(25.11.21)
Icha +1
Dürüst olmuş gelmis anlatmis. İcinizden geliyorsa verin kolyeyi, öbürünü de kuzenine ver artik diyip mutlu mesut devam edin hayatiniza.
Dürüstlüğü cezalandirmayin.
0
65 derece
(25.11.21)
(4)

başvuruda son 6 ay çekilmiş foto sorusu

japon balığı
2 fotoğraf istemişler son 6 ay çekilmiş diye. sınav sonuçlarının birinde 3 sene önceki foto var. Oradaki fotoğrafı başvuruya eklesem sorun olur mu?
2 fotoğraf istemişler son 6 ay çekilmiş diye.
sınav sonuçlarının birinde 3 sene önceki foto var. Oradaki fotoğrafı başvuruya eklesem sorun olur mu?
0
japon balığı
(12.11.21)
sırıtacak kadar çok değişiklik yoksa güncel görüntünde yapıştır geç. fotoğrafın çekildiği tarihi mi araştıracaklar sanki ?
0
killerbee
(12.11.21)
killerbee +1

tipin aynıysa sorun yok
0
lcha
(12.11.21)
Ben yeni kimlik için 6 yıllık fotoğraf vermiştim.
0
Wakatakakage
(12.11.21)
ben de yeni kimlik için 3-4 yıllık bir fotoğraf verdim. Memur anladı hatta son 6 ayda çekilmemiş bu dedi ama tipimde fazla bi değişiklik olmadığı için olsa gerek kabul etti fotoğrafı.
0
oldtimer
(12.11.21)
(5)

Moka pot ile alakalı kahve gurmelerine soru

limonlu eksi
Merhaba arkadaşlar öncelikle selamlar. Ben bu indirim günlerinde gaza gelip bir adet 6 kişilik olanlarından moka pot aldım. Normalde 1 veya en fazla 2 kişilik yapar kullanırım dedim. Arada bir kalabalık misafir olursa diye almışken büyük olsun diye 6 kişilik modelinden aldım. Fakat sagdan soldan bi
Merhaba arkadaşlar öncelikle selamlar. Ben bu indirim günlerinde gaza gelip bir adet 6 kişilik olanlarından moka pot aldım. Normalde 1 veya en fazla 2 kişilik yapar kullanırım dedim. Arada bir kalabalık misafir olursa diye almışken büyük olsun diye 6 kişilik modelinden aldım. Fakat sagdan soldan birkaç yerde bu meret kaç kişilik modelse sadece o kadar kahve yapılabileceğini, gidip 6 kişilik modelde tek kişilik kadar yapılamayacağını okudum. Ben kendi kendime buna tek kişilik kadar kahve koyarım suyu da tek kişilik kadar koyup yaşar giderim diye düşünmüştüm. Yanıldım mı sizce? Bu sorunun cevabını bulamadıgım için iade edebilirim düşüncesiyle daha hiç kullanamadım karşılıklı bakışıyoruz bu dayıyla. Degerli yorumlarınızı bekliyorum. Saygılar efenim
0
limonlu eksi
(12.11.21)
Bende de 6lı var. Mochapot zaten oldukça sert kahve yapıyor, kahvesini az, suyunu da yarım değil de yarımdan daha fazla koyarak yapıyorum ben tek olduğum için. Gayet oluyor.
0
lcha
(12.11.21)
merhaba,

evet yanıldınız. kaç kişilik ise o kadar kahve koymanız gerekir. ha bu şekilde yapamaz mısınız evet yaparsınız. fakat kahve yanabilir/gerçek tadı alamazsınız vs.
0
kablelvuku
(12.11.21)
hocam öncelikle 3 kişi 6 kişi muhabbeti single shot espresso hesabına göre yapılıyor. ama normalde single shot bir kişiye kolay kolay yetmez. özellikle latte/cappuccino gibi içecekler yapacaksanız zaten double shot kullanmanız daha mantıklı olur.

eğer tek kişi için düzgün bir kahve almak istiyorsanız benim tavsiyem en azından yarım miktarda (3 porsiyon gibi) hesaplayıp kahve yapmanız. kahveyi kesinlikle buna göre koyun, suyu biraz daha az (2,5 porsiyon mantığıyla) ekleyebilirsiniz. ancak asıl püf noktası, kahvenin yanmaması için soğuk su değil kaynar su kullanmanız gerekliliği. bu şekilde hazneye kaynar su koyarak pişirirseniz muhtemelen hakveyi yakmadan pişirebilirsiniz. ancak yine de, yanma riskini azaltman adına nispeten daha az kavrulmuş kahveleri tercih edebilirsiniz.
0
shadowfollower
(12.11.21)
biz de tam tersi hatayı yaptık. anneme iki kişilik almıştım zamanında beraber içeriz diye. keşke 4-6 kişilik alsaymışım diyorum. iki shot yetmiyor kahveyle aranız azıcık iyiyse.
0
tey tey
(12.11.21)
evet suyu işaretli yere kadar doldurmanız gerekiyor çünkü bildiğiniz gibi ısınan suyun basıncı artıyor ve bu şekilde kahveyi basınçlı suyla demlemiş oluyorsunuz. suyu az koyarsanız yeteri kadar su kahvenin bulunduğu hazneye dolmaz ve kahve demliğe ulaşmayabilir. yani işaretli yere kadar doldurmanız lazım. benim 4 kişilik ve ben de çoğunlukla bitiremiyorum maalesef ağır geliyor bana, demlenen kahvenin bir kısmını atmam gerekebiliyor ama 2 kişiyseniz ve kahvenizi koyu seviyorsanız ideal bence 6 kişi. ben genelde sütle seyreltip içiyorum ve koyu yapmıyorum ondan kaynaklı olabilir.
0
einsteinin kedisi
(12.11.21)
(7)

Samanik rituellere katilmak

Mirabel
MerhabaUzun zamandir sormak istiyorum da, arkadasimin samanik inanclara sahip komsusu rituel gibi bir sey yapti gecen aylarda. Davullu muzik, los ortam ve meditasyon var. Uyusturucu, alkol vb.kesinlikle yok. Rituelin sonunda biseyler olmasi hayvan falan gormemiz gerekiyomus onceki hayatimizla ilgili
Merhaba
Uzun zamandir sormak istiyorum da,
arkadasimin samanik inanclara sahip komsusu rituel gibi bir sey yapti gecen aylarda. Davullu muzik, los ortam ve meditasyon var. Uyusturucu, alkol vb.kesinlikle yok. Rituelin sonunda biseyler olmasi hayvan falan gormemiz gerekiyomus onceki hayatimizla ilgili ama ben ve arkadasim oyle bisey gormedik. 2 kisi daha vardi iyi insanlar onlar gormus. Komsusu da melek gibi bir insan aslinda. Sizce gercekten goruyorlar mi yoksa gorduklerini mi zannediyorlar? Biz neden goremedik?
0
Mirabel
(10.11.21)
süreci biraz daha detaylandırır mısın ? mesela başlamadan önce hayvanların şamanizmde yeri gibi ön bilgi konuşma anlatı hikaye yani bağlantılı bir şey yapılıyor mu ? yoksa bilgi vermeden sadece sonunda mı insanlar gördüklerini paylaşıyor

yani oluru yok da yine de merak ettim :)
0
freebird5406_2
(10.11.21)
Ben o ritüelden 2-3 kez yaptım, evet gördüm. Katıldıklarım rahim şifalandırma üzerineydi (kadın hastalıkları konusunda bedeni rahatlatma amaçlı) ve o ritüellerden çok fayda da gördüm. Olması da olmaması da şart değil, o an neyse odur.
0
muhayyer divan
(10.11.21)
Valla çok fazla zırvalayan var malesef. Playing star again +1
0
lcha
(10.11.21)
şimdi mescide gidip zikir yapanların arasına girseniz onlar gibi kendinizden geçebilir misiniz? hayır. bu da aynı hesap. kimi hemen adapte olurken kimi zamanla ulaşır. belki birkaç sefer daha denedikten sonra görebilirsiniz.
0
rose parks
(10.11.21)
buna inanmak istedikleri, görmek istedikleri için görüyorlar. siz gerçekten böyle spritüel konulara inanıyor musunuz yoksa bir deneyelimcilerden misiniz? spritüel konuların hemen hepsi reel hayattan kaçış üzerine kurulu dikkat ederseniz. görenlerin zaten gerçek hayattan kaçma niyetleri vardır muhtemelen.
0
Phoebe
(10.11.21)
ben de katılmıştım böyle bir şeye ve erk hayvanlarımı gördüm. bana verdikleri mesajlar gayet manidardı. hayvan da zaten bir sembol. şamanik yolculuğun bir amacı zaten günlük yaşam hakkında rehberlik almak. içsel rehberlik. yalnız bunlar bir günde anlaşılabilecek şeyler değil. deneyimledikçe oturuyor sanıyorum ki.

bu arada yarı trans halindeyken bilen bilir zihin durur, rüya görüyormuşsunuzcasına kareler akar gözünüzün önünden. insanlar bir taraflarından uydurmuyor yani deneyimlerini eğer yalan söylemiyorlarsa.
0
durme
(10.11.21)
nerede yapılıyor hocam bu olay? merakım var katılayım.
0
tantunisultansuleyman
(12.11.21)
(8)

merhamet mi doğruculuk mu?

proverb haste makes waste
Geçenlerde evime armut'tan bir temizlikçi abla geldi. Normalde mahalleye gelen ablalardan aldığım fiyatın yarısına. Tabi benim içime sinmedi hem taksiyle gelmesini istedim (karşılayacağım elbette) hem de niyetim üstüne fazla para vermekti. Evimde yapılan işlem şu: çarşaflar takılmış. koltuğun & tv'n
Geçenlerde evime armut'tan bir temizlikçi abla geldi.
Normalde mahalleye gelen ablalardan aldığım fiyatın yarısına.
Tabi benim içime sinmedi hem taksiyle gelmesini istedim (karşılayacağım elbette)
hem de niyetim üstüne fazla para vermekti.

Evimde yapılan işlem şu:
çarşaflar takılmış.
koltuğun & tv'nin yeri değişmiş.
yerler silinmiş (bunu kafasına göre yapmış süpürge halleder uğraşma demiştim)

yapılmayanlar:
buzdolabındaki ıvır zıvırı atmasını istemiştim
Banyoyu ciflemesini
tezgahı temizlememiş - ocak kirli
asla toz falan almamış.

Şimdi bi yandan büyük bir merhamet duyuyorum (gerçekten az bir paraya geldi)

bi yandan cinim tepeme çıktı çünkü kabul etti bu parayı.
Verim mi düşük puan? (derdimi şeyyapmayın)
0
proverb haste makes waste
(10.11.21)
bazı şeylerin az paraya olmayacağını da sanki tahmin etmek gerekir, 10 liraya iskender + içecek yazan dükkana girmeyiz mesela sadece ucuz diye
0
freebird5406_2
(10.11.21)
Garibin kalbini kırmayın. Görmezden gelin. Bu sizin için daha büyük bir davranış olur.
0
psmstc
(10.11.21)
Ya birine parayla iş yaptırırken fazladan para/bahşiş vereceksem işin sonunda veriyorum hep. "Güzel iş yapmışsın, eline sağlık" anlamında. Eğer güzel iş yapmamışsa vermiyorum.

Siz teklif ediyorsanız karşı taraf her türlü kabul eder, bunda ilginç bir şey yok. Ama abla belli ki az para alıp az iş yapıyormuş. İlla fazla para vermek istiyorsanız işi kontrol ettikten sonra yapmanız gerekiyordu.

Dolayısıyla sırf fazla para verdim düşük puan vermeyin. Çünkü karşı tarafın suçu yok. Ama az para verdiğiniz senaryoda da işten memnun olmayacaktıysanız verin.
0
plutongezegendegilmi
(10.11.21)
ablalardan aldığın fiyatın yarısına geldiyse armut'tan şu yapılacak bu yapılacak diye işaretleyerek mi aldınız, saat bazında ücretlendirme mi yaptınız, hizmeti nasıl aldınız? bence değerlendirmeyi buna göre yapmanız gerekir.

temizliğe yardıma gelen kişi buzdolabındaki ıvır zıvırı atmak zorunda değil ve hatta atmaz ama banyo ve mutfak temizlenir ya, o kadar da değil.

"artıları: gerçekten uygun bir fiyata anlaştık
nevresimleri değiştirip yerleri süpürüp silmiş
eksileri: banyoyu ve mutfak tezgahını temizlemeyi ve toz almayı unutmuş"

ortalama bir puan verip yukarıdaki gibi bir yorum yapabilirsiniz bence.
0
evde liyakat kalmamis
(10.11.21)
Görmezden gelin.
Temizlikçi kadınların ailesel vs. bir çok dertleri olur.
0
Erva
(10.11.21)
Armut'tan çağırdığım kadında benzer bir durum yaşadım. Bir de kendini övdü durdu, "ben çok iyiyimdir" diye. anlamsız..

Düşük puan vermelisin, sonuçta 100 demişler de zorla 50 vermemişsin. Bile isteye geldiği işi yapmıyorsa başkasına da gidip hakkını yemesin.


Ben düşük puan verme diyenleri anlamıyorum. 3 gün sonra size de gelip bu şekilde hizmet verecek eğer bir şekilde düzenleme olmazsa. parayı sokaktan mı topluyorsunuz? kimse kimseyi zorla bir iş yapmaya ikna etmiyor ama sonuçta 1 günlük temizlik alındıysa ve gelen kişi de bunu bilerek geldiyse kaç paraya geldiğinin vs anlamı yok. Ucuza geliyor diye neden parayı sokağa atalım ki? Ben şahsen anlaşma koşullarına uyulmadığında yazarım. Talep de belli, sonuç da. Burada "vicdan" yapılacak bir konu yok. profesyonel bir işbirliği olarak değerlendirilmeli.
0
lcha
(10.11.21)
Eğer mümkünse düşük puan verme ama yorumlarını yaz.
Ama en yüksek puanı da vermen bence 100 puansa mesela 80 ver, yorumda da şunları yapmayı unutmuş diye belirt.
0
michael_knight
(10.11.21)
Evimde değerli bir şey yoktu. Baştan da söyledim rahat ol diye.
Sadece çok konuşup ve kendini çok övüp evi böyle perişan bırakmış.
Ek para falan da vermedim tabi. İçimden geçirmiştim sadece.
Dün oturup kendim temizledim bi daha. (keriz hissediyor)
0
🌸proverb haste makes waste
(11.11.21)
(5)

Shengen için dilekçede bunu yazsam ne olur ?

denizmaniaherif
Kısaca yazıyorum. İdataya yazacağım Almanya için.Şimdi kararlaştırdığım 29 ocak 4 şubat arasında bir gezim var bileti oteli hazır. Ancak ben multiple ve uzun süreli vize için 2. bir tatil daha planladığımı belirtmek istiyorum.ücretsiz bir şekilde iptal edebildiğim hiç bir uçak bileti yok ama gezi ka
Kısaca yazıyorum. İdataya yazacağım Almanya için.

Şimdi kararlaştırdığım 29 ocak 4 şubat arasında bir gezim var bileti oteli hazır. Ancak ben multiple ve uzun süreli vize için 2. bir tatil daha planladığımı belirtmek istiyorum.

ücretsiz bir şekilde iptal edebildiğim hiç bir uçak bileti yok ama gezi kanıtı da sunmalıyım. Sizce bookingden ücretsiz iptalli otel rez. eklesem yanına da pandami şartları sebebiyle neler olacağını kestiremediğim için uçak biletimi henüz almadım yazsam.

1 - mide bulandırır mı ?
2 - memurum, tek tarih göstersem de uzun multiple alma şansım olur mu ?
0
denizmaniaherif
(04.11.21)
Deneyen arkadaşlarım oldu, bir zararı yok. Sene içerisinde 3-4 tatil planladım diye artırıp uzun dönem bilet görselini ekle geç ne kaybedersin? bişi olmaz :)
0
lcha
(04.11.21)
bu hafta belçikadan Schengen aldım, dilekçe yazıp yüksek lisans yaptığımı ve bu sırada da Avrupada seyahat etmenin gözlem için olumlu olduğunu Belçika dışında da seyahat etmek istediğimi belirttim.( başka ek hiç belge koymadım bilet vs ) son vizem pandemiden önce multi italya 6 aydı. Belçika da dün multi 6 ay verdi. ki şu an çalışmıyorum gelir beyan etmedim yani sadece seyahat masraflarına yetecek kadar hesap da para gösterdim.

Nitekim, kısa öz bir dilekçe yazabilirsin, denedim çalışıyor.
0
tuborg yesili
(04.11.21)
şimdi ücretsiz iptalli bir booking yaptım geziden 4 ay sonraya. Coronadan ötürü engel çıkmazsa bu otelde şu tarihlerde kalacağım da yazacağım. Komik mi olur uçağı almamış olmaya bahane gibi mi olur otel var uçak yok ? hiç bilemedim ama booking yaptım.
0
🌸denizmaniaherif
(04.11.21)
uçağı almak zorunda değilsin paranı yakmak istememiş olabilirsin, vize ucu açık bişey. neden multi ve uzun istediğini kısaca özetle geç bence.
0
tuborg yesili
(04.11.21)
Güncelleme.

6 ay verdiler. 1 ayda geldi. multiple.
0
🌸denizmaniaherif
(14.12.21)
(10)

Hediye için hangi rakı?

arma aski
Bana bir konuda çok yardımı olan yabancı bir arkadaşa rakı hediye edeceğim. Laf arasında hiç denemediğini ve merak ettiğini konuşmuştuk zaten.Benim aklıma "yeni rakı giz" almak geldi fakat alkol oranı yüksek bir rakı almak mantıklı mı bilemedim. Ya da hiç uğraşmadan içimi rahat diye göbek rakısı fal
Bana bir konuda çok yardımı olan yabancı bir arkadaşa rakı hediye edeceğim. Laf arasında hiç denemediğini ve merak ettiğini konuşmuştuk zaten.

Benim aklıma "yeni rakı giz" almak geldi fakat alkol oranı yüksek bir rakı almak mantıklı mı bilemedim. Ya da hiç uğraşmadan içimi rahat diye göbek rakısı falan mı alsam?

Bahse konu arkadaş İtalyan bu arada, eğer damak tadı vs açısından kıyaslama olabilecekse.

Sonuç olarak, ben bu arkadaşa hediye hangi rakıyı alayım?

Teşekkürler.
0
arma aski
(02.11.21)
Hiç rakı içmediyse içimi hafif bir şey almanızı tavsiye ederim.

Göbek rakısı olur. Ama yeni rakınında içimi rahat serileri var. Bütçeye göre seçebilirsiniz.
0
Dr_Stat
(02.11.21)
Beylerbeyi Göbek <3
0
lcha
(02.11.21)
beylerbeyi gobek +1
0
cooperr
(02.11.21)
Macrocenter falan varsa oralarda, özel ambalajlı, bardaklı falan bir şey bulursan daha hoş olur.
0
Mirket
(02.11.21)
Yeni rakı giz. %68 alkol oranlı special bir hediye olabilir. Ama fiyatı biraz yüksektir. Tavsiyedir:)
0
deepest
(02.11.21)
Kesinlikle beylerbeyi göbek.
0
astrid
(02.11.21)
Yeni Rakı Ustaların Karışımı
0
since1907
(02.11.21)
Beylerbeyi Göbek +1 demeye geldim.
0
kobuzchu kiz
(02.11.21)
Beylerbeyi göbek +1
0
Northern Mariner
(02.11.21)
başlığı görür görmez beylerbeyi göbek demeye geldim. kendi paketi de var.

hiç rakı denememiş adama alkol oranı %68 olan rakı almayın.
0
kibritsuyu
(02.11.21)
(7)

hgs ogs?

megacracker
hangisini çıkartmam lazım bilemedim bi el atsanız :)
hangisini çıkartmam lazım bilemedim bi el atsanız :)
0
megacracker
(02.11.21)
hgs
0
lcha
(02.11.21)
ne farkı var hocam kısaca yazabilir misinizz
0
🌸megacracker
(02.11.21)
ogs bir cihaz ve ilk alirken sanirim gereksiz bir depozito odeniyor. bir de uzun yillar kullanilsa da bir sure sonra pili falan bitiyor galiba ugras cihaziyenile vs.

o yuzden ogs kullanan biri olarak hgs tavsiye ediyorum. hgs etiket fiyati daha ucuz galiba
0
exlibris
(02.11.21)
hgs. otomobili olan herkes hgs çıkardığı için hgs diyorum. zamanında farkına falan baktım, pek bir şey anlamadım ama hgs daha yeni teknoloji sanırım. yünetmesi, alması da kolay.
0
prole
(02.11.21)
Ogs araca takılan pilli bir cihaz. Geçiş ücretini çektiğinde ötüyor. HGS ise basit bir etiket.

Ogs ile çok sorun yaşamadım, HGS kullanmadım o yüzden yorum yapamıyorum.

Ne alırsanız alın kredi kartına bağlayın. Bakiye takip etme, bakiye yükleme derdi olmaz.
0
inheritance
(02.11.21)
HGS
OGS'nin komple piyasadan kaldırılması lazım. Bi de bi zamanlar KGS vardı, tam komediydi.
0
maksat muhabbet
(02.11.21)
HGS alırsanız bankadan çıkarttırın. PTT'ten çıkarttığınız zaman daha sonra kredi yüklemelerinde komisyon vs. can sıkıcı oluyor.
0
pispinti
(02.11.21)
(18)

Evlilğe az kala evlenmek istememek

kisakaslicocuk
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
0
kisakaslicocuk
(02.11.21)
Bu durum erkekler için çok sık yaşanıyor. Ben arkadaş çevremde benzer durumları çok duyuyorum, çok muhabbeti geçiyor. Evlilik hazırlık sürecinde işler ciddileşip, aileler az biraz sürtüşüp, nişanlı çiftin arası bu süreçte hep böyle oluyor. Erkek tarafı sanki kendisi evlenmeyecekmiş gibi birde hiçbir işe karışmıyor.

En mantıklısı sevgilinizle tüm bu işlerden uzak bir iki gün geçirmek. Tüm bu koşturmacılardan kurtulup, dinlenirseniz iyi gelir. Kimse evlendikten sonra ne olacağını bilemiyor. Ama başlarda çok istediğinize, kızı düşündüğünüze göre onu çok seviyorsunuz.
0
GoodMorningTeacher
(02.11.21)
hevesinizin kırılması normal.

evlilik meseleleri ve aileler olmadan birlikte biraz yalnız zaman geçirin. +1
0
blatta hiberna
(02.11.21)
uzaklas +1

bir hafta bozcaada'ya kac dusun biraz..emin degilsen ve nisanli isen bir sure daha nisanlilik durumunu uzat.
0
cooperr
(02.11.21)
1) fiziksel olarak beğeniyor musun
2) konuşmaktan zevk alıyor musun
3) hayat görünüşünüz, huylarınız benzer mi
4) vicdan mı yapıyorsun
0
bir soru sorcam
(02.11.21)
"bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor"

bu bile evlenmemek için geçerli bir sebep:)
0
nothing in my way
(02.11.21)
"istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar."
Böyle düşünerek devam edilirse ikiniz için de işkence olur o evlilik.
Erkeklerin kendilerini bu kadar önemseyip "ben olmazsam hayatı kayar" deyip hem kendini hem karşısındakini evliliğe mahkum etmesine deliriyorum gerçekten.
Kaymaz hayatı merak etmeyin üzülür belki ama atlatır korkmayın bu kadar. Kızın bir rahatsızlığı yoksa hayatına bir şekilde devam eder.

Sadece ailelerin devreye girmesinden kaynaklı bir durumsa bu evlenmeyi düşündüğün birinden böyle vazgeçmek de olmaz. Bunun ayrımını yapmanız gerekiyor.
Kolay gelsin.
0
mutekebbir
(02.11.21)
Evlenme
0
damladamla
(02.11.21)
belli ki zaten hiç sevmemişsiniz. seven insan sevdiğinden ayrılacağını düşününce sadece onun hayatı etkilenirmiş gibi konuşmaz. çocuk oyuncağı gibi evleneyim evlenmeyeyim de demez. evlenince sizin durumunuzdan etkilenip kızın üzülmeyeceğini düşünsem evlenin onunki kayacağına siz hayatınız kaysın derim de işte kıza yazık. ayrılın da kızın da mutlu olma şansı olsun.
0
erenderk
(02.11.21)
iyice düşünüp taşının derim. 4 gün tek başınıza sakin kalıp düşünün.ileride zira geri dönüşü çok daha zor.
0
drako
(02.11.21)
"istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar."

emin ol hayatı kaymaz. bir kaç ay sonra başkası ile evlenirse şaşırma.
0
dafuq
(02.11.21)
Evlenme tarihi yaklaştıkça erkeklerde sıkça görülen bir ruh hali seni de sarmış.

Çok da şey yapma.
0
Mirket
(02.11.21)
Daha once birlikte yasamak bence bir gecis sagliyor. Eger uygun olursa (ornegin kulturel, ekonomik vs.) bir sure birlikte yasayabilirsiniz.
0
elitist
(02.11.21)
Evlen ya nolcak sonra bir garsoniyer tutarsin bunaldin mi kacarsin
0
floydian
(02.11.21)
evleneceğin kişi ile uzun vadeli plan ve beklentiler konusunda anlaşabiliyorsan evlen. evlilik bir çeşit uzun vadeli iş sözleşmesi gibi bir şey çünkü. aile maile can sıkarsa bile dert etme derim. mühim olan karşı taraf ile asgari beklentilerde anlaşabilmek. değilse boş ver. ne kadar erken ayrılırsan o kadar iyi. senin hayatının kaymasındansa başkasının hayatı kaysın, boşver. kocaman bir ömrü geçimsiz eşe vermeye gerek yok.
0
my leave requests
(02.11.21)
tam tersi bu duygular ile evlenirseniz kızın hayatı ve bonus olarak izin hayatnız kayar nafaka vs. bence bir süre isteyin kendinizden ve nişanlınızdan. kendinizi dinleyin hala istemiyorsanız bunu açık yüreklilikle söyleyin. bakın evliliğin dinamikleri çok çok çok farklı ve ne yazık ki ailelerin etkisi bizim topraklarda fazlaca oluyor evliliğe. onun ailesi şimdiden irrite ettiyse size devamı gelecektir. ha malum kişi ile aranızda çok kuvvetli bir ten uyumu + arkadaşlık potansiyeli varsa ve ailelerin problemlerini çekirdek ailenize dahil etmeyeceğinize dair birbirinize söz veriyorsanız evlenin.
0
iwillsee
(02.11.21)
bu yazdığını karşındakine okut, konu kapansın.
0
lcha
(02.11.21)
kimsenin hayatı kaymaz öncelikle onu diyeyim.

evlilikten son anda kaçan da hep erkekler. kadınlar halbuki evliliğin tüm sorunlarını taşıyor. kadınların kaçması gerek normalde.

çok içli dışlı olmayın ailelerle. ben de aynı süreçten geçiyorum. ikiniz bir çift olun ve ailelere karşı bir olun. kulak tıkamayı öğrenin.

bir yere kaçın sevgilinizle baş başa.
0
Hallegadola
(02.11.21)
Hayatı kayma noktası muhtemelen mutaasıp ailelerde erkek tarafının bir şekilde allem kullem sözler verip kızla ilişkiye girmesi durumunda olur. Sadece ama sadece bu durum için "bir tarafına sahip çıkamayıp verdiğin sözler sebebiyle bir insanın hayatını karartmaya hakkın yok" diyeceğim. Diğer her türlü durumda insanlar yollarına devam ederler, hayatları filan da kaymaz.
Aileleri evlilik işlerinize mümkün olduğunca karıştırmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.