Giriş
(6)

İndirimli seyahat kartlarının yıl sonuna kadar vize işlemi...

lazarus
...online olarak www. iett.gov.tr'den yapılır diyor. Günlerdir giriyoruz. Arıyoruz sitede böyle bir şey bulamıyoruz. Bu nasıl iş ya?! Abi bu işi nasıl yapıyoruz bilen var mı?
...online olarak www. iett.gov.tr'den yapılır diyor. Günlerdir giriyoruz. Arıyoruz sitede böyle bir şey bulamıyoruz. Bu nasıl iş ya?! Abi bu işi nasıl yapıyoruz bilen var mı?
0
lazarus
(16.12.11)
bugün yaptım. biliyorum.
0
lorenzen
(16.12.11)
skart.iett.gov.tr
buradan yapıyorsun. kartına para yüklerken adama diyorsun ki vize işlemi yaptım. o da birtakım işlemler yapıyor ve bakiyenden beş lira düşüyor. bir sene uzatıyorsun.
0
lorenzen
(16.12.11)
5 lira yükleyeceksin. nasıl gidip bankaya 5 lira yatıracaksan karta beş gayme yükleyeceksin. daha pratik dimi?
0
lorenzen
(16.12.11)
lorenzen, skart.iett.gov.tr devamlı hata veriyor. açılmıyor bir türlü, önceden de denemiştim.
0
🌸lazarus
(16.12.11)
@efendilik dizboyu; aylık olması bir şeyi değiştirmiyor. prosedür aynı.
0
demcan
(16.12.11)
@lazarus; bende bir problem gözükmüyor. farklı bir tarayıcıyla dener misiniz?
0
demcan
(16.12.11)
(3)

Bostancı SGK ve Bostancı Bağkur aynı şey...

lazarus
... midir? Bu bir.İkincisi eğer bunlar aynı yerdeyse, bu yer nerededir?Hem açık adres, hem halk tipi adres lazım. Zira açık adresten minibüsçüler pek anlamıyor, falancanın yanı filancanın köşesi gibi tarifler her zaman adresi sağlama açısından geçerli bir... Derdimiz anlaşıldı galiba ya.
... midir? Bu bir.

İkincisi eğer bunlar aynı yerdeyse, bu yer nerededir?

Hem açık adres, hem halk tipi adres lazım. Zira açık adresten minibüsçüler pek anlamıyor, falancanın yanı filancanın köşesi gibi tarifler her zaman adresi sağlama açısından geçerli bir... Derdimiz anlaşıldı galiba ya.
0
lazarus
(30.10.11)
Aynıdır
Ben gösteri merkezinin orda inip okları takip etmiştim yaya olara...:) Halka da sorabilirsin
Ben emekli sandığı için gitmiştim
0
hipersomniac
(30.10.11)
ne taraftan geldiğini de yazarsan daha iyi olurdu ama "minibüs yolundan bostancıya doğru giden pendik-kadıköy minibüsleri" ne binin bostancı lunapark ın orda emekli sandığı varmış abi orda inicem diyin. adam sizi indirmeyi unutursa diye de sağınıza solunuza bakın lunapark ı gördüğünüzde inin orda kime sorsanız gösterir. bostancı gösteri merkezinin hizasında lunapark.
0
rentts
(30.10.11)
üsküdar'dan gidecektim ben....
0
🌸lazarus
(30.10.11)
(13)

evlilikli filmler arıyorum

bencilata
içinde evlilik olsun. aldatmalı şidddetli mutlu mutsuz ama mutlaka içinde evlilik olsun.
içinde evlilik olsun. aldatmalı şidddetli mutlu mutsuz ama mutlaka içinde evlilik olsun.
0
bencilata
(21.08.11)
karşı pencere
0
bordeaux
(21.08.11)
ve özellikle; casomai
0
bordeaux
(21.08.11)
kelimeyounu
(21.08.11)
3 maymun
0
uykusuz her gece
(21.08.11)
miike filmlerine bak.

audition misal.

zebra lı biseyler vardı.

genel olarak hepsıne bakabilrisin. ichi haric.
0
bryan fury
(21.08.11)
toshiro
(21.08.11)
iklimler.
0
garven
(21.08.11)
özellikle bnuel'den(bkz: belle de jour)

(bkz: kramer vs. kramer)
0
lazarus
(21.08.11)
ma femme est une actrice...

www.imdb.com
0
uuuu
(21.08.11)
Kill Bill: Vol. 1 & Vol. 2
www.imdb.com
www.imdb.com
0
yakuza123
(21.08.11)
vavien
0
turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon
(21.08.11)
(bkz: unfaithful)
0
laluzdelavida
(21.08.11)
yes!
sally potter...
0
saydam
(22.08.11)
(5)

Yunanca bilen aziz dost! "Logothetis" ne demektir?

lazarus
... Umarim bana yardımınız dokunur?
... Umarim bana yardımınız dokunur?
0
lazarus
(21.08.11)
tepedeki psychedelic adam
(21.08.11)
bi de sayfa türkçe açılaydı.
0
🌸lazarus
(21.08.11)
bakanlık gibi bişey denebilir sanırım türkçe. bu bi cümlenin içinde geçiyorsa onu da yazarsan belki daha iyi olabilir.
0
tepedeki psychedelic adam
(21.08.11)
Yani o sayfadan anladığımız kadarıyla Bizans ve Doğu Roma'da bakan sıfatına haiz kişiler için kullanılıyor bir nevi.

mesela: logothetēs tou dromou imparatorluk postasından, diplomatik yazışmalardan falan sorumluymuş

logothetēs tou genikou maliye bakanıymış.

kelime yunanca'da emreden, sayan, hesaplayan, derecelendiren anlamında imiş.
0
ernest everhard
(21.08.11)
saray bürokratlarında kullanılan bir ünvanmış. en büyük ikinci aşama... isim olarak da kullanıldığını farkettim.
0
🌸lazarus
(21.08.11)
(4)

Fen Edebiyat ve İletişim fakülteleri harç ücretleri

lazarus
... normal ve ikinci öğretim kaç lira olacak bu yıl?
... normal ve ikinci öğretim kaç lira olacak bu yıl?
0
lazarus
(05.08.11)
eylül başında belli oluyor her sene sanırım.
0
xiii
(05.08.11)
ikinci öğretimleri de yazın hele..
0
🌸lazarus
(05.08.11)
xiii
(05.08.11)
normal 284 tl ikinci 962 tl
0
sarızeybek
(05.08.11)
(2)

İzmir'de Balca oteli nasıl bilirsiniz?

rectoa
Daha önce otel aranan sorulara verilen cevaplarda gördüm balca oteli. iki kişi çok memnun kaldığını söylemiş. olumsuz bişey yok yani.şimdi sevgiliyle gitsek kalsak evlilik cüzdanı ıvır zıvır sorarlar mı, ayrıca bir veya iki gecelik oda fiyatları nasıldır acep, giden eden varsa bir zahmet? ha bide iz
Daha önce otel aranan sorulara verilen cevaplarda gördüm balca oteli. iki kişi çok memnun kaldığını söylemiş. olumsuz bişey yok yani.

şimdi sevgiliyle gitsek kalsak evlilik cüzdanı ıvır zıvır sorarlar mı, ayrıca bir veya iki gecelik oda fiyatları nasıldır acep, giden eden varsa bir zahmet?

ha bide izmir'de bir veya iki gecelik ucuz otel önerileriniz varsa onlara da açığım. ucuzdan kastım 100 lira altı ve evlilik cüzdanı falan sormayacak.
0
rectoa
(24.07.11)
gayet iyi biliriz. balca uygun isteğinize. pisiyi görürsen benim için sev selam söyle bişi yap. sarılı grili uzun tüylü bişi.
0
kediebesi
(24.07.11)
geçen hafta kaldım. 2 kişilik 90 tl. iyidir, gidebilirsiniz.
0
lazarus
(24.07.11)
(12)

kelime karşıt anlam

karlmarx
"hırslı" nın karşıt anlamı nedir, yani hırslı olmayan insan nedir? ne deriz biz ona?
"hırslı" nın karşıt anlamı nedir, yani hırslı olmayan insan nedir? ne deriz biz ona?
0
karlmarx
(14.07.11)
hırssız demiyor muyduk?
0
sheridans
(14.07.11)
başka bir şey vardı gibi.
0
🌸karlmarx
(14.07.11)
iddiasız diyebiliriz bazı yerlerde.
0
deeperdown
(14.07.11)
hevessiz, isteksiz de olabilir.
0
ermanen
(14.07.11)
Olumsuzluk ekiyle zıt anlamlı yapılmaz.
0
grgn
(14.07.11)
sakin olabilir.
0
ykup
(14.07.11)
sakin olabilir.
0
ykup
(14.07.11)
sönük?
0
derbeder58
(14.07.11)
kanaatkar
0
lazarus
(14.07.11)
kanaatkar +1

belki ihtirassız
0
pyro clustic flow
(15.07.11)
mütevazı?
0
kediebesi
(15.07.11)
tekinsiz denir, tekin diyil denir ama tekinli veya tekin denmez mesela. her sözcüğün karşıt anlamı olmayabiliyor, karşıtına yakını aranabilir (aradım, bulamadım).

hırslı ihtiraslıdır, hırssız da ihtirassız, ama hırssız da ihtirassız da "hırsı olmayan", "ihtirası olmayan" diye ifade edilebiliyor en fazla, bence berbat ifadeler.
0
tedirginlik hucresi
(15.07.11)
(6)

eski kütüphane

miown
merhaba kitap kurtları, İzmir' de İstanbul' daki Süleymaniye kütüphanesi gibi bir kütüphane var mı, varsa nerede bilen var mı, tavsiye edebilir misiniz?
merhaba kitap kurtları, İzmir' de İstanbul' daki Süleymaniye kütüphanesi gibi bir kütüphane var mı, varsa nerede bilen var mı, tavsiye edebilir misiniz?
0
miown
(05.07.11)
teşekkürler, çok atmosfer derdinde de değilim de, osmanlıca kaynak olsun kâfi bana, zaten İzmir genel olarak İstanbul atmosferinden uzak (bence).
0
🌸miown
(05.07.11)
ege üniversitesi ve dokuz eylül üniversitesinin kütüphanelerine de bir bakın derim, teknik birşeyler arıyorsanız.
0
denize karsi icen keci
(05.07.11)
@denize karsi icen keci
teşekkür ederim, bu kütüphanelere girmem mümkün mü halktan biri olarak, gerçi 9 eylülde eşim var oraya giderim ama.
0
🌸miown
(05.07.11)
dün konak'ta milli kütüphane'deydim. sayım olduğu için temmuz sonuna kadar kapalı.. haberiniz olsun.
0
lazarus
(06.07.11)
misafir olarak girebiliyorsunuz 1 tl gibi bir ücreti var, yıllık 30 tl sanırım.
kusura bakmayın ancak gördüm sorunuzu.
0
denize karsi icen keci
(13.07.11)
estağfurullah cevap vermeniz yeterli, bilgi için teşekkür ederim.
0
🌸miown
(13.07.11)
(2)

56 ekran televizyonla otobüse binebilecek miyim

lazarus
...dersiniz? Evet problemimiz bu. Yarın şehirlerarası bir yolculuğa çıkmam gerekiyor. Bileti zor buldum. 53 nolu kolduğu verdiler. Dedim televizyon var onu alabilecek misiniz? Kadın şöyle bir baktı "nasıl yani?" dedi. Hemen algılayamaması hayra alamet değil gibi geldi bana. sonra "30 kilo var mıdır?
...dersiniz? Evet problemimiz bu. Yarın şehirlerarası bir yolculuğa çıkmam gerekiyor. Bileti zor buldum. 53 nolu kolduğu verdiler. Dedim televizyon var onu alabilecek misiniz? Kadın şöyle bir baktı "nasıl yani?" dedi. Hemen algılayamaması hayra alamet değil gibi geldi bana. sonra "30 kilo var mıdır?" diye sordu. Ben de "yok yaa ne 30 kilosu" dedim çabucak olumsuz konuşmasın diye. Hık mık dedi, ama olumsuz bir şey de söylemedi. Olsaydı kesin "hayır" derdi değil mi arkadaşlar?

Hakikaten 30 kilo var mıdır bu tv ya? Tüplü, 56 ekran tv. Ayrıca bir de çantam olacak. Firma da Kamil Koç. Son olarak bunu nasıl paketlemem lazım? Kutusu yok. Bir şeye sarayım diyorum ama neye? Gözüme nevresim takımının çarşafını kestirdim. Napıyorum ben ya!!!
0
lazarus
(01.07.11)
hareket yarın 14'de... daha servise inme binme çilesi var. çok gerginim ya. eskiden harem'den hop otobüse... şimdi bok vardı firmaların her biri ayrı yerde. bu da ayrı bir mevzu... nevresimle bildiğiniz tepeden düğümlü bohça mı yapsam? ya da sabahın kör selası bülbülderesi'nde bir market var. oraya inip dibindeki çöpü deşeleyim, koli atıyorlar oraya bazen:(
0
🌸lazarus
(02.07.11)
Çevrenizde yapımarket ya da teknoloji market tadında yerler varsa onlarda böyle çantalı koliler oluyor. Bir umut deneyin bence. Olmadı gideceğiniz yere kargo verin televizyonu usta.
0
vexations
(02.07.11)
(10)

Fotoğraf makinesinden anlayanlar

lazarus
... az bakın hele. Şimdi elimde Canon EOS 5D bulunmakta. Ne var ki çektiğim hiçbir fotoyu bilgisayara aktaramadım. Nedeni hafıza kartı (adı hafıza kartı mı o şeyin!?!?)nı okuyacak bir okuyucu bulamadım. Bir haftadır nerde Teknosa, nerde fotoğrafçı geziyorum, makinemin içinden kartı çıkarıp "abi bunu
... az bakın hele. Şimdi elimde Canon EOS 5D bulunmakta. Ne var ki çektiğim hiçbir fotoyu bilgisayara aktaramadım. Nedeni hafıza kartı (adı hafıza kartı mı o şeyin!?!?)nı okuyacak bir okuyucu bulamadım. Bir haftadır nerde Teknosa, nerde fotoğrafçı geziyorum, makinemin içinden kartı çıkarıp "abi bunun okuyucusu lazım" diyorum, adamlar sanki antik bir nesne görmüşler gibi iki adım gerileyip o yok bizde, bizde olmaz, tarzı nefret ettiğim tepkilerde bulunuyorlar. Neden arkadaşlar??? Bir makinenin kart okuyucusunu bulmak neden bu kadar zor. Makinemi gören herkes "oo abi deliymiş bu makine!!" diyor, ben makineme kart okuyucu bulamıyorum. Bir tane fotoğrafı bile bilgisayara aktarıp alemlere akamadım 3 hafta oldu amk! Allahını seven bana yardım etsin, ya bu kart okuyucuyu buldurun, ya da fotoğrafları bilgisayara aktaracağım yeni ya da başka bir yöntem söyleyin yoksa çıldıracağım arkadaş ya!

Son söz: son sorduğum eleman flaşlı mlaşlı bir şey söyledi kartın cinsiyle ilgili. teknikten hiç anlamadığım için kartın üzerinde yazanları yazıyorum buraya: HITACHI 3GB Microdrive ve bir sürü bir şeyler işte rakamlar vs.
0
lazarus
(30.06.11)
5d kullanıyorsan kartın CF oluyor. Yani "Compact Flash" bunu okuyabilen bir sürü card reader vardır aslında ama nedense çok bulunmuyor. Ben Gold'tan Philips marka almıştım, 1.5 yıldır kullanıyorum. Çok memnunum. Aradığın şey linkte ;)

www.gold.com.tr
0
sustain
(30.06.11)
aleti direkt olarak usbden baglayip aktarabiliyor olmaniz lazim? kendisi bir kart okuyucu ayni zamanda cunku.

benim canon eos 350d oyle en azindan. 5d de mi olmayacak.
0
entrapmen
(30.06.11)
usb den direk bağlama, ne olur ne olmaz, yakanlar var makinesini...

www.hepsiburada.com
0
inspectorjavert
(30.06.11)
niye yansin abi makina? sacmalamayin. her daim kart okuyucu mu bulundurulacak? onun isi bu.
0
entrapmen
(30.06.11)
Usb'den direk bağlanıldığında voltaj değişikliğinden dolayı makina zarar görebiliyor. O konu hiç güvenli değil. Makinayı direk bağlamanızı ben de önermem
0
sustain
(30.06.11)
zaten bağlanmıyor ki ya. ben bağlamıştım usb kablosuyla ne gördü ne tanıdı...
0
🌸lazarus
(30.06.11)
Usb den doğrudan bağlaman en mantıklısı.Görmemesinin nedeni makinayı açıp display moduna geçmemendir muhtemelen
0
saksel
(30.06.11)
canonun bir programı var sitesinden onu yükle usb üzerinden baladığında fotoğrafları aktarabilirsin.

ayrıca hitachi microdrive compact flash formatındadır. onun yerine ucuza 4 gb kbir CF kart alırsan daha rahat edersin ve herhangi bir CF okuyucu ile resimleri aktarabilirsin.

usb den bağlayınca yanma yanmama konusunda. bu tür elektronik cihazları hiçbi zaman hem şarj hem de usb aynı anda bağlamayın. bilgisayarın şase seviyesi ile şarj aletinin sviyesi farklı ise kaçaklardan dolayı cihaz yanabilir. ama pil üzerinden kullandığınız sürece böyle bişey imkansız.
0
orpheus
(30.06.11)
display modu nedir???? neyin modu bu, bilgisayar? Fotoğraf makinası???
0
🌸lazarus
(01.07.11)
gormeyeli isi zorlastirmis mi canon?

fotograf makinasi acikken hicbir driver vs kurmadan direkt olarak tanimasi gerek. en azindan eski modellerde hangi modda oldugunun da onemi yok. bilgisayar direkt olarak tanir ve ne yapayim der. ben en duzenli olarak windows live fotograf galerisi ile aliyorum (kullanim kolayligi ve standartizasyonu cok guzel yapmasindan oturu).

voltaj degisimleri demis birileri. bilgisayardan gelen voltajdan bahsediyorsaniz... cok fotograf makinasi bagladim hic yakmadim. gerci kullandigim hicbir bilgisayarin anakarti/guc kaynagi uyduruk olmadigindan olabilir. eger yaniyorsa da yansin pezevenk.
0
entrapmen
(01.07.11)
(4)

Aradığım şarkı: Kargo-Yıllar Sonra, ama bir dakka durun...

lazarus
...benim dediğim çok eski bir versiyon. Gözlüklü bir kız söylüyor. Kilibi 90larda tvlerde dönerdi. Şimdi napsam etsem bulamıyorum, hep bana yeni yorumu dayatıyorlar abi bu bundan başka yok diye...O kız kimdir ve şarkısına nasıl ulaşabiliriz? Mevzu bu!
...benim dediğim çok eski bir versiyon. Gözlüklü bir kız söylüyor. Kilibi 90larda tvlerde dönerdi. Şimdi napsam etsem bulamıyorum, hep bana yeni yorumu dayatıyorlar abi bu bundan başka yok diye...O kız kimdir ve şarkısına nasıl ulaşabiliriz? Mevzu bu!
0
lazarus
(18.06.11)
alınız :)
www.youtube.com
0
senzapelle
(18.06.11)
oo harika çok tejekkürler da klip gene yok yaa:(
0
🌸lazarus
(22.06.11)
kız deniz aytekin. klibi hatırladım, bi bulmaya çalışayım ben de.

aha da: www.izlesene.com
0
bruges
(22.06.11)
harikasın... bruges çok teşekkürler...
0
🌸lazarus
(23.06.11)
(9)

Canon EOS 5d bir adet makine

lazarus
kullanmaktayım. teknik işlerden hiç anlamadığım için çektiğim tüm fotoları bilgisayarıma indirmem gerektiğinde kablo-usb bağlantısıyla bunu başarabileceğimi sandım ve fakat bilgisayarım donanımı yüklemem için benden cd istedi. cd yok, ulaşmam da mümkün değil... zor durumda kaldım. napmalıyım, yardım
kullanmaktayım. teknik işlerden hiç anlamadığım için çektiğim tüm fotoları bilgisayarıma indirmem gerektiğinde kablo-usb bağlantısıyla bunu başarabileceğimi sandım ve fakat bilgisayarım donanımı yüklemem için benden cd istedi.

cd yok, ulaşmam da mümkün değil... zor durumda kaldım. napmalıyım, yardımcı olabilir misin bana lütfen...(önerisi olan arkadaşlar, detaylı anlatırsanız sevinirim)
0
lazarus
(12.06.11)
hafiza kartini dogrudan kart okuyucu baglantisiyla bilgisayariniza baglamayi deneyin.
0
ISIK
(13.06.11)
evet kart okuyucu +1
herhangi bi foto maknesi mecbur kalmadıkça direkt pc ye bağlanmaz. adettendir. voltaj farkı falan olursa yakabilirsiniz dediydiler bana da.
0
rentts
(13.06.11)
kart okuyucu nedir????
0
🌸lazarus
(13.06.11)
sd hafiza kartini, usb uzerinden bilgisayara baglamaya yarayan kucuk aparat. ortalama duzey bir okuyucunun fiyati 20 liradir, 5 liraya bulmak bile mumkun. hatta artik cogu dizustu ve masaustu modellerde kendiliginden bulunur kart okuyucu. bilgisayarin uzerinde SD yazan kucuk bir yuva vardir.
0
ISIK
(13.06.11)
menüye gir usb ayarlarında 2 seçenek olacak seçili olanın altındakini seç(tam adını hatırlamıyorum) usbyi çıkar yeniden tak (makina açık olsun) windows görecek. olmadı picasa kur içe aktar tüm makinaları tanıyor. oradan al. yanlış hatırlamıyorsam 5dler cf kullanıyor klasik kart okuyucu işine yaramaz. bir magazadan cf kart okuyucu alıp kullanabilirsin yada.
0
exodia
(13.06.11)
bu arada belki bilmiyorsundur diye, anneya anlatir gibi yazayim. cekilen fotograflar kameranin icindeki SD kart a yaziliyor. SD karti kameradan cikartip (eos 7d kameranin sag tarafinda "card open" yazan yeri oynatip kart yuvasina ulasiyorsun, muhtemelen 5d mark2 de de aynidir) yukarida arkadaslarin yazdigi gibi kart okuyucu yuvasina yerlestireceksin. kart okuyucuyu da usb ile bilgisayara baglayinca harici disk olarak bilgisayarinda cikacak.
0
perkele
(13.06.11)
Canon Eos 5d makinalarda, SD kart değil, CF kart kullanılmaktadır. Bunlar SD karttan büyüktürler ve dizüstü bilgisayarlarda genellikle CF kart girişi bulunmaz..

Bu durumda en mantıklısı, CF kart okuyabilen bir kart okuyucu almanızdır. 5-10 tl ye bile alınabiliyor ama tavsiye etmem, genellikle çok yavaş olurlar ve çok sorun çıkarırlar. Ben sanırım 25 tl ye almıştım bir tane, çok memnunum. "Philips Multi-CardReader"
0
sustain
(13.06.11)
peki arkadaşlar, çektiğim fotoğraflara ulaşma işinden geçtim de şimdi usb kablo bağlantısının fotoğraf makinesini hiçbir şekilde görememesi falan normal mi?
0
🌸lazarus
(13.06.11)
hiç görmüyor ise alet kapalı iken deniyor olmayasınız?
0
erostrada
(13.06.11)
(11)

ney çalma

nergissen
Merhabalar, ben bir enstrüman çalmayı öğrenmek istiyorum. Fakat neyi öğreneceğime karar veremedim, zaten pek de üstünde duramadım fırsatını bulup. Teyzem ney sesini çok sever, onu öğrenmemi önerdi. Bilgisi olan fikir verebilir mi acaba neyle ilgili? Ben de daha iyi düşünürüm.
Merhabalar, ben bir enstrüman çalmayı öğrenmek istiyorum. Fakat neyi öğreneceğime karar veremedim, zaten pek de üstünde duramadım fırsatını bulup. Teyzem ney sesini çok sever, onu öğrenmemi önerdi. Bilgisi olan fikir verebilir mi acaba neyle ilgili? Ben de daha iyi düşünürüm.
0
nergissen
(04.06.11)
ney sadece bir enstrüman değildir. türk müziğindeki yeri ayrıdır. diğer enstrümanlarda olmadığı kadar duygu vardır. bir klarnet yada zurna gibi bas nefesi olsun bitsin gibi bir durum yok. verdiğin her nefes kalbinden çıkar. sükuneti içinde hissedersin. eğer maksat şarkı çalmak falansa başka bir enstrümana yönel.benzetme yapmak gerekirse

araç sektöründe vosvosların yeri nasıl ayrıysa,
enstrümanda da ney'in yeri o kadar ayrıdır. ayrı bir komünleri, felsefeleri vardır.
0
mayeskuel
(04.06.11)
dinle aran iyiyse çal. çünkü ney ilahilerde, mevlevi müziğinde çok kullanılır.
ama bence, eğer üflemeli bir çalgı istiyorsan, klarnet'i tek geçerim.
0
take me rufee
(04.06.11)
ney işi zor. teyzenin sevdiği sesi çıkarman 10 yılını alabilir.
0
jangbogo
(04.06.11)
bu uğurda hem yüreğimi ortaya koyup, hem de elimden gelenin en iyisini yapmalıyım demek ki. valla gözüm korkmadı desem yalan olur. neyse tavsiyeleriniz için teşekkürler. kararsızlığımla baş başa kalayım bari :))
0
🌸nergissen
(04.06.11)
Müziğin mantığını öğrenmek adına piyanoyla başlayabilirsin.

Ayrıca @compadrito, yapmayın yahu sıkıldım şu geyikten. Ney de bi' enstrümandır ve çalınır.
0
bitti
(04.06.11)
Teyzenize bakmayın, siz de seviyor musunuz ney sesini? Epey bir çalışmanız gerekecek çünkü.
0
sourlemonade
(04.06.11)
ney iyidir bence, sesini seviyorsan başla. ses çıkarmak çok zor falan değil. ben başladım ama kişisel bir nedenden bıraktım ilk ders aslında, ses de çıkarabilmiştim yani anlattıkları gibi zor değildi.
0
nicksiz bir insan
(04.06.11)
neyden ilk ses çıkartmak 1 ay, tüm notaları doğru düzgün çıkartmak 4 5 aylık iş olabilir, yani bir ayda iki şarkı çalayım diyorsanız olmaz, sabır ve kendini adama işidir. sadece sanat müziği ve ilahi değil pop müzikte de çalınır, flamenkoda da örnekleri vardır, hatta pentagram neyi metal müzikte kullanmıştır. sonuçta bir enstrümandır ve nerede nasıl kullanılacağı size kalmış birşey. ama kolay değil, bir de türk müziğiyle çok içli dışlı değilseniz öncelik bir batı enstrümanına müziğin mantığını öğrenmek sonra türk müziğini çok dinleyip türk müziği mantığını kavramak daha iyidir.
0
r_u_h
(04.06.11)
"bir enstrüman çalmak istiyorum, ne çalsam karar veremedim..." diye bir cümle, istek, soru olmaz. sadece bir enstrüman çalmak istiyorsan; çalma.

normalde çoktan şu enstrümanı çalmak istiyorum diye karar vermiş olman gerekirdi. "kendimi geliştirmek istiyorum, o halde ne yapsam" modunda bir istek mantıklı değil.

yeterli araştırma yapmadıysan enstrümanlar üzerine ve bu sebepten soru soruyorsan; "bak aslında o kadar da önem vermiyormuşsun enstrüman çalmaya" gibi bir cevap alman lazım olur. tavsiye üzerine sanatla ilgilenilmez.
0
merdümgiriz...
(04.06.11)
meseleyi en temelden kavraman en doğrusu olur.

ney asla çalınmaz.

ney üflenir. eğer karar verirsen müzik aletleri satılan yerlerden alma. bunu yapan özel ustalar vardır. bunları bulman lazım. diğer sazlardan farklıdır ve ney için kesinlikle iyi bir sazla başlaman şarttır. derler.
0
lazarus
(05.06.11)
valla başlangıç enstrümanı olarak biraz ağır kaçabilir, ama denemekte fayda var. halk eğitim merkezi tarzı yerlerde ucuz yollu ders alınabilir.

ney gayet de çalınır, notaları vardır falan. müzik aletidir.
0
domine deyus
(05.06.11)
(10)

Ayrıldığın kişinin o sürede yaptıkları

alihoca
Şimcik olayı başlıkta tam anlatamadım. Düşünün 5-6 yıllık bir ilişki yaşıyorsunuz, bundan 8 ay önce ayrılmışsınız bugün tekrar barışmak üzeresiniz. Bu sürede kızın 8 ay içinde yaptığı birkaç flort gibi şeylerde kulağınza gelmiştir. O süre zarfında yaptıkları sizi etkilermi? Etkilemeli mi? Bu arada 2
Şimcik olayı başlıkta tam anlatamadım. Düşünün 5-6 yıllık bir ilişki yaşıyorsunuz, bundan 8 ay önce ayrılmışsınız bugün tekrar barışmak üzeresiniz. Bu sürede kızın 8 ay içinde yaptığı birkaç flort gibi şeylerde kulağınza gelmiştir. O süre zarfında yaptıkları sizi etkilermi? Etkilemeli mi? Bu arada 2 tarafında birbirine olan sevgisinden eminsiniz. Son olarak anlamışsınızdırda erkek tarafı olduğunuzu hatırlatiyim. Tabiki kadınlarda cevap yazabilir.
0
alihoca
(24.05.11)
şöyle ki, b birlikteliğimiz sırasında hiç yapmaz dediğim şeyler yapmışsa etkiler de. diğer türlü flörtleri ya da arada bi ilişkisi olduysa onu sorun etmem sanırım.
yapmaz dediğim şeyler de işte kendine saygısı olmadığı ya da ayrıldıktan sonra dağıttığı izlenimi bırakacak türde şeyler.

sonuçta ben de o 8 ay içinde flört edicem ya da biriyle sevgili olucam. boş duracağımı sanmıyorum.

ha aşkımdan boş durduysam yani o kadar aşıksam da yine aynı kapıya çıkar. o süreci dert etmem.
0
godless frog
(24.05.11)
etkilememeli, ama elinde değil biliyorum.
çok normalsin..

ayrıca hanım değil, kadın.
0
Her Yer Kara
(24.05.11)
kabul ediyorsan eğer tekrar herşeyiyle kabul edeceksin abicim.ondan sonrası kolay zaten.
0
qrsha33
(24.05.11)
mantığınız etkilememeli diyor ama hislerinize söz geçiremiyorsunuz. ikilemde kalmışsınız, biz ne yazsak boş bence. sevginizi karşılıklı yaşadıkça, zamanla unutursunuz umarım.
0
pyro clustic flow
(24.05.11)
Malesef etkiler. Ama önemli olan ileride unutabilmek. Birbirinizi çok seviyosanız unutursunuz bence.
0
efebb
(24.05.11)
Birbirinizin kıymetini anlayacak tecrübeler yaşadıysanız kıymet bilmeniz açısından faydası dokunur.

Gene de arabanızın yanına geldiğinizde kapınızda ufak bir çizik, göçük gördüğünüzde bile canınızı sıkıyor, bu daha fena...

Kurcalamazsan canın az yanar, kalkıp kurcalarsan da yarana tuz basarsın. Karşı taraf yalan yanlış anlatırsa ve farkına varırsanız güveniniz sarsılır, her şeyi olduğu gibi anlatırsa ağır gelebilir. Komple boklu değnek.
0
kimlanbu
(24.05.11)
O iş zor, hele senin o süre zarfında bi flört olayların olmadıysa. Her ne kadar "Canım, ayrıydık, istediğini yapardı. Nınını.." desen deee, kimi zamanlar "onu da böyle öptü mü?" "sevse flört edermiydikine?" bık bık bık önce kedini sonra onu yiyebilirsin. bence en iyis, oturun, anlatırın, ona deyin ki evet bu durum beni rahatsız ediyor, ama üstesinden gelebilirim, bu konuyu açılmamak üzere kapatın. kendinizden emi nolun barışmadan önce karşı tarafında hayatını zehretmeyin.
0
mahnita
(24.05.11)
etkiler.

ayrıl-birleş durumlarından zaten hayır gelmez bu birincisi. sonra birleştin; hep canım cicim gitmeyecek. ilerde krizler baş gösterecek. hatta (bence) en kısa zamanda. gene kavgalar falan yaşayacaksınız. o zaman bu "yaşananlar" gözünüze çok önemli görünür, tartışma konunuz çok alakasız olsa bile mevzu nihayetinde gelir bu yaşanan maşanan ne varsa, onlara dayanır (zihin büyüterek kurgular) haksız yere suçlayıcı davranabilirsiniz bile.

bence birleşmeyin ayrılın. acı çekmek güzel bir şey.
0
lazarus
(24.05.11)
Etkilemez ama yine de kafayi takacaksin. Bu kesin.

Bu arada hanim degil demisler. Neden degil onu anlamadim? Nihayetinde karsiligi olarak beyefendi yok mu?
0
tbernhard
(25.05.11)
ya ben düşündüm de, hiç kurcalama. deva edin. ama bu konuda tutarlı ol. kurcaladıkça sinir olucaksın. sadece yeni birilerini tanımaya çalıştı, oldu bitti de. önüne bak. evet.
0
mahnita
(25.05.11)
(18)

Alkol almakla ilgili - Çok İlginç

amanda
rakı içmeye başlıyorsunuz. yaklaşık 4. kadehten sonrası bir anda bıçak gibi kesiliyor. ertesi sabah uyandığınızda 4. kadehten sonrasını ile ilgili bir an bile hatırlamıyorsunuz. 3-4 saatlik kısmın tümü kayıp (!)aynı hangover'daki gibi fakat gerçek.böyle birşey başınıza geldi mi ?gelmedi ise de yorum
rakı içmeye başlıyorsunuz. yaklaşık 4. kadehten sonrası bir anda bıçak gibi kesiliyor. ertesi sabah uyandığınızda 4. kadehten sonrasını ile ilgili bir an bile hatırlamıyorsunuz. 3-4 saatlik kısmın tümü kayıp (!)
aynı hangover'daki gibi fakat gerçek.


böyle birşey başınıza geldi mi ?
gelmedi ise de yorumlarınız nelerdir ?
0
amanda
(23.05.11)
hayir.
kisi uyumadigi (sizmadigi) surece mumkun degil bence.
unutma tabii ki mumkun ama, sahne sahne de olsa bir seyler hatirlamasi lazim.
cok anlatan duydum buna benzer hikayeleri. genelde saklamak isteyecekleri veya utanacaklari bir sey yapmis oluyorlar.
0
avrasya
(23.05.11)
benim gelmedi çünkü sızmıştım o andan sonra. olaya da blackout deniyor.
0
ermanen
(23.05.11)
avrasya'ya katılıyorum ve bizzat başımdan geçti böyle şeyler. mutlaka hatırlıyorsan ama kare kare net bi şekilde olayları hatırlayamıyorsun
0
uykusuz her gece
(23.05.11)
geldi, mümkün tabii. yorumum; ağzımızla içelim.
0
kayip ruh
(23.05.11)
arkadaşlar, çok içmekle ilgili olmasından ziyade, herşey birden nasıl kesiliyor burayı anlamak güç, çok içiliyor olsa, her kadehten sonrasını hatırlarsın değil mi ?
0
🌸amanda
(23.05.11)
körkütük sarhoş olduğum çok oldu ama hiç öyle 3-4 saatlik hafızanın gitmesi gibi bi durum olmadı, yarım yamalak da olsa hatırlarım ne yaptığımı.
0
kabiz kugu
(23.05.11)
karnım aç değildi.

sadece rakı içtim ve çok fazla içen birisiyim uzun süredir.

başka görüşü olan ?
0
🌸amanda
(23.05.11)
"ot+alkol" dahil boyle bir etki olusturmuyor. hopeless'in dedigi cok ilginc, bilincli yapilan, kopeklere saldirmak, temizlik yapmak gibi eylemlerden bahsediyor.
blackout halde bunlar nasil olacak?
0
avrasya
(24.05.11)
4 kadeh bu iş için az bence.

ben de hayatımda 1 kez yaşadım: akşamüstü başlayan sınırsız içkili bir düğünde önce meyveli kokteyller, hava kararırken bi kaç kadeh beyaz şarap, yemekte ve akabinde bi kaç kadeh kırmızı şarap, gecesinde şampanya ve en son bankodaki görevlinin koca şampanya şişesini bana verişini hatırlıyorum, sonra da o şişeyle ortalarda gezinmemi. sonrasında tek bir kare bile yok, sabah yatağımda uyandım.

söylediklerine göre o arada yanıma birini vermişler, otel odasına çıkıp banyoda kusmuşum vs, sonra yatmışım, sonra kalkmışız, taksiye binerken arkamdan sarılan birine zarar verecek korkusuyla saldırmışım zor almışlar elimden, falan filan.

ama tam bir blackout'tu, hiç abartmıyorum, tek karesini bile hatırlamıyorum. çok korkunç bir şey, çünkü hiç bir şey hatırlamıyorsun ve aklına bin türlü rezillik geliyor yapmış olabileceğin.

ya düşündüm de, içmene/bünyene bağlı, belki 4 kadehle de olur (ama zor).
0
dekila olmeka
(24.05.11)
ben en sarhoş hâlimde bile genel olarak her şeyi hatırlıyordum, sadece söylediğim bir iki cümleyi hatırlamıyordum. Bana söylediklerinde ben böyle cümleler kurmam ki dedim, ama kurmuşum işte. ben içkiden sarhoş olup tamamen bir şey hatırlamıyorum diyenlere inanmıyorum da. çünkü hatırlamadıkları şeyler avrasya'nın da dediği gibi saklamak isteyecekleri ya da utanacakları şeyler.
0
butimar
(24.05.11)
kuzenimin başına birkaç kez gelmiş anlatırdı kendisi, bi baktım şurda uyandım şunları şunları yapmışım ama bir kare bile hatırlamıyorum diye.
ama 4 ilginç bir rakam. yorumlayamadım
0
dieselsingle2
(24.05.11)
öncelikle uzun süredir sıkı bir içiçiyim (dim)

bir diğeri utangaçlıkla falan ilgisi olamaz, çünkü 3-4 saatin hepsi kayıp, o kadar ayıp birşey yapmış olamam.
0
🌸amanda
(24.05.11)
bazen bir bok hatırlamadığım oluyor.içkiye göre ve ya içilenin çokluğuna göre değil random olarak bazen ertesi sabah kalktığımda bi bok hatırlamadığım oluyor.hem de hiç bir şey hatırlamıyorum.
0
jack n brooks
(24.05.11)
daha gecen hafta hanim evde yokken oldu, bi büyük actim bitti, sonra dolaptan bira almaya gittigimi hatirliyorum, sabah kalktigimda bilgisayarin yaninda sadece bitmis bir bira sisesi ve bir tabak yogurt vardi, bütün mezeleri küllügü ortaligi temizlemisim, az biraz yogurt yemis yatmisim :)
0
keseci
(24.05.11)
ruh haline, yediklerine, alkol alma sıklığına, pek çok etmene bağlı olarak oluşabilir
0
theos ek mekhanes
(24.05.11)
kesinlikle mümkün. yaşadım. hatta tam o bıçak gibi kesilen an var videoda. en son serdar ortaç'ın karabiberim şarkısıyla dansediyordum hatırladığım. sonrası sabaha kadar yok.

bu da böyle bi anımdır.
0
cilgin fantezilerin adami
(24.05.11)
bir arkadaşımın anısını da anlatayım :)

bu adamın sabah 6 da uçağı var. önceden nolur nolmaz diye alarmı kuruyor. içiyolar baya o gece. hatırlamıyo sonrasını. sabah bi uyanıyo saat 11 kaçmış uçak falan. kimse gece ne olduğunu hatırlamıyo. nasıl odaya gelmiş o bile belli değil. sağı solu arıyo sonra. en son bi arkadaşının odaya bıraktığını öğreniyo ama o arkadaşı bile bu adamı odaya bıraktığını hatırlamıyo.
0
cilgin fantezilerin adami
(24.05.11)
doğum günümdü. şehrin en nezih, en itibarlı meyhanelerinden birinde benim için yer ayırtıldı. ben bu süprizi akşam öğrendim. hadi gidiyoruz dediler. e hadi gidelim dedim. içeride ambiyans süper, duvarlarda çerçeveli kupürler, nostaljik fotoğraflar, hafiften bir taş plak, cızırtılı hoş nağmeler. hemen havaya girdim. neşem tavan. bilerek fasıl tercih edilmemiş, adamımız böyle sever denmiş. her şey, her ayrıntı benim için düşünülmüş. yeni insanlar da var tanışıp sohbet edeceğiz.

herkes bir bir geliyor. ben doğum günü çocuğu herkese gülücükler, özlü sözler...hafiften bir sokrat-neyzen senteziyle bütün ilgiyi erkenden üzerimde toplamayı başarıyorum masada. mezeler çeşit çeşit, alllaaah deyip delicesine yumuluyorum şakşulara,deniz börülcesine, haydariye, envai çeşit peynirlere, favaya, sarmalara. gecenin devamında olacakların habercisi, bir alamet bu aslında. kadehler hafiften dolup boşalmaya başlıyor. rakı sofrasının ana prensibi "aheste olacaksın" olsa da ben sevindirik olmanın beni taşıdığı tüm noktaları bir bir aşıyorum delicesine, galiba biraz hızlı ilerliyorum.

sponsorumuz arkadaşımın validesi, görmüş geçirmiş bir hanım. hemen sağ yamacımda oturuyor. böyle mistik, ruhani bir hali var kadıncağızın. ona doğru dönüp en absürt en akıl almaz konulardan konuşup ha babam averaj topluyorum. burçlar, yıldızlar, mevlana, yunus derken ara ara masaya dönüp etrafı kolaçan ediyorum. karşımda biri var böyle gözlüklü ağız hafif aralanmış ilgiyle (aslında dehşetmiş o) beni izliyor. sonradan onun masanın en sağlam içicisi olduğunu öğreniyorum. sonra, kısa bir zaman sonra kadehimi hafif havaya kaldırıp "içinde durduğu gibi durmaz ehehe" gibi bir şey diyorum. sonrası koyu, zifirzindan bir karanlık...

zaman: sabahın geç vakitleri... öğleye çok yakın. mavi bir kanepe, üzerimde ağır bir yorgan. başımda yapış yapış bir ıslaklık. bez! kim koydu bunu lan. ayrıca burası neresi ben nerdeyim. başımda arkadaşım ve eşi. kızın elinde mavi bir kap! sabaha kadar kustun, kan geldi panik yaptık. doktor çağıracaktık nerdeyse ki uyudun şükür diyorlar. pehh! ulan kepazeliğe bak, rezilliğe bak. ne oldu bana anlatın diye ağlamaklı bir nidayla inliyorum yattığım yerden. ağzımın içi de afedersiniz bok gibi. dün süper şov yaptın var ya diyorlar. dur sana anlatacağız. bir sürü foto da çektik. ne biçim gülüyorsunuz ya, sahi ne oldu diye daha acıklı inliyorum yorganın altında. herhalde bir daha gidemeyiz o meyhaneye sayende ama unutulmaz bir gece yaşattın herkese diye gülüyor imalı imalı. ve ben yatağın içinde bir beden küçülüyorum utancımdan. ve bir bir anlatıyorlar yediğim haltları. ben atmayın ya, sallamayın, doğruyu söyleyin bak ünlemleriyle dalıyorum her bir lafın arasına. hatırladığım o son görüntüden sonra yaklaşık 5 saat kadar daha meyhanede kalınmış... bu süre içinde ana yemekler yenmiş, pasta kesilmiş, şarkılar söylenmiş. ben hiçbirini hatırlamıyorum. ama sen hepsinde halay başıydın maşallah diyorlar, bir türlü inanmıyorum. şaka yapmayın lan diyorum. nafile. sadede gelecek olursam yapılanlar şu maddelerle özetlenebilir.

* masadaki kadınların hepsini azarlamak, laflarını kesip erkekleri konuşturmak, siz zaten hep böylesiniz, hepiniz aynısınız türünden abuklamak. (gülüşmeler)

*ikide bir tuvalete çıkmak, kapıyı kilitleyip içerde ağlamak, garsonların defalarca çıkarma girişimleri, kısacası hepsine kabus olmak. (gülüşmeler)

* elimden kadehi almaya kalkan bir hanıma kafayı takmak ve gecenin sonuna kadar nihat doğan formatında seriye bağlamak, kadını ha babam perişan etmek ama o hanımın da (medeni biriymiş şükür) diğerleri gibi beni ciddiye almaması, takmaması (gülüşmeler)

* aynı zamanda meyhaneye adı verilen sahibinin vefatı üzerine meyhaneyi idare eden oğluyla gecenin sponsoru teyzenin taziye konuşması yaptığı esnada "baba benim, baba benim" diye masayı yumruklamam, "he he baba sensin" diye iki kişinin beni kollarıma girerek dışarı çıkarması (gülüşmeler)

* sonra benim yeniden ağlamaya başlamam, bunun epey bir sürmesi (gülüşmeler)

* takside beni arka üçlüde ortaya almaları, bu haldeyken bile şoföre karışmam, abi kusura bakmıyorsun değil mi şeklinde adamı sakinleştire sakinleştire yarım saati bulan bir yolculuk (gülüşmeler)

* bu arada "çişim var" diye tutturmam, adamın iki de bir arkaya dönüp "işemez di mi bu" deyip endişeli endişeli konuşması, zaten trafik fobisi olan kız arkadaşın şoföre "önünüze dönün" diye diye oracıkta panik atak geçirmesi, bir de onunla uğraşmalar (gülüşmeler)

* taksiden iner inmez benim pantalonu çözmem, dur yapma etme demeye kalmadan apartmanın kapısına şarıl şarıl işemem (gülüşmeler)

* arkadaş beni zaptetmeye çalışırken eşinin olayı anlayamayıp noluyor diye seyirtmesi, o halime bakakalması, bu esnada arkadaşın "sen bakma istersen!!" diye eşine şey etmesi (gülüşmeler)

* 5. kata çıkamadan sızmam, eve sürükleyerek sokmaları, sabaha kadar kusmam ve sabaha kadar kimseyi uyutmamam (gülüşmeler)

* bütün bu kepazelikleri yaşatmama, herkese kabus olmama rağmen masada beni dikkatle izleyen süper içici eleman ve ekibi tarafından takibe alınmam, rakı sofralarına ısrarla davet edilmem, tabii ki uzuuunca süre gelen tekliflerin tamamını reddetmem."abi bu var ya..." şeklinde rakı sofrası hikayelerine şakşukadan mualla meze olmam. (mütemadiyen gülüşmeler)

* sponsor teyzeyle her karşılaşmada utanmalar, tekraren özür dilemeler; onun da "olur evladım böyle, biz rakı sofralarında ne adamlaar gördük" demesi... bu iyi mi kötü mü, pek anlayamadım haliyle.
0
lazarus
(24.05.11)
(3)

Accesle basit bir ev kütüphanesi veritabanı

lazarus
... oluşturabilecek hayırsever biri var mıdır acaba?Eğer varsa, bendeki excel dosyayı hemen kendisine göndereceğim. Ayrıca kendisine kitaplığımdan bir kitap hediye edebilirim.
... oluşturabilecek hayırsever biri var mıdır acaba?

Eğer varsa, bendeki excel dosyayı hemen kendisine göndereceğim. Ayrıca kendisine kitaplığımdan bir kitap hediye edebilirim.
0
lazarus
(21.05.11)
Ev kütüphanesi için veritabanı oluşturmaya gerek yok bence, oluştursan bile tek liste olur sanırım, o yüzden elindeki excel dosyası ile devam et. Filtreleri kullanarak istediğini yapabilirsin. İşi ticarete dökmeyi planlıyorsan ayrı tabii.
0
holybullshit
(21.05.11)
sadece kitaplar yok, plaklar, cdler, dergiler vs. o nedenle böyle bir şey istedim.
0
🌸lazarus
(21.05.11)
excel tablosuna bir kolon daha ekleyip o girdinin türünü tutabilirsin, iş yine filtreye bakar. relational database olayına girmedikten sonra excel tablosu olarak tutmak daha mantıklı.
0
holybullshit
(22.05.11)
(36)

Bir kız meselesi... Lütfen üşenmeyin dostlar, hiç iyi değilim...

dergus
Dertliyim arkadaşlar… Kafayı yemek üzereyim. Duyuruya da ilk kez böyle bir dert açıyorum ki sizlerin değerli fikirleri, belki bana bir çıkış yolu gösterir…Arkadaşlar, Facebook’tan tanıştığım bir kız vardı. İsmi bende kalsın, üç beş muhabbet derken birbirimize bayağı bir ısındık. Zamanla telefonlaşma
Dertliyim arkadaşlar… Kafayı yemek üzereyim. Duyuruya da ilk kez böyle bir dert açıyorum ki sizlerin değerli fikirleri, belki bana bir çıkış yolu gösterir…

Arkadaşlar, Facebook’tan tanıştığım bir kız vardı. İsmi bende kalsın, üç beş muhabbet derken birbirimize bayağı bir ısındık. Zamanla telefonlaşmalar derken, bu yakınlık iyice arttı ve nihayet okuduğu şehirden, ailesini ziyaret etmek maksatlı İstanbul’a geldi. Geldiği günde benimle buluştu, ki çok güzel bir gündü. Beraber benim okuduğum üniversitede, benim dersime girdik falan. Oradan Taksim, Eminönü, Sarayburnu, Gülhane…

Onun okuduğu şehre dönmeden, bir kez daha buluştuk; daha kısa ama yine güzel bir buluşmaydı. Annesiyle kavga etmişti, otogara götürdüm, ben yolcu ettim… Yaşadığı şehre döndüğünde de telefonlaşmalarımız devam etti ve inceden inceye birbirimizden hoşlanmaya başladığımızı da itiraf etmeye başladık. İlişkimizin şöyle bir yönü vardı, o kendince çelişkilerle dolu tesettürlü bir kız, ben inancını yitirmiş, sol görüşlü ama sola zere faydası olmamış, içten içe de ilişkiler konusunda oldukça muhafazakar bir vatandaş. Seneler önce biten çok ciddi bir ilişkimden sonra, bir türlü dikiş tutturamamış aynı zamanda; ve kendimin de tasvip etmediği bir takım zevk-ü sefa alemlerine de sirayet etmiş biri. Bunu da ona anlatırdım, içimdeki vicdan azaplarını, kırdığım kalpleri, onun yanındayken daha iyi bir adam olduğumu. Onda dinmek istediğimi, sessizleşmek, durgunlaşmak istediğimi… Öte yandan, kendi hayatımı da bir nevi nezarethane hayatına benzetirdim ki, aileyle yaşamak, hep erkeklerden kurulu bir çevre, ve ancak o çevreden kaçarak kaçamak yaşadığım ilişkiler… Kısacası bu kız, soluk aldığım çok güzel bir ova, bozkır gibiydi. Durgun, sessiz…

İçimde bir takım korkular da vardı, ayrı şehirlerde yaşamak, birbirimizi yeterince tanımamak gibi… Bunu da ona sıkça belirtirdim, korkuyorum diye. Bu yüzden adını koyamıyorduk zaten ilişkinin. Derken, bir şekilde beni yaşadığı şehre çağırdı. Öğrenci evine… İşin aslı, korktum. Ama sevindim de. Korkumun sebebi evin fazlasıyla sosyal ortamı, sevincimin sebebi ise hatunumu görecek, onun yanında kalacak olmak…

Velhasılı oraya gittim. Gittiğimin gecesiyle bazı korkularım gerçek olmaya başladı. Otogardan, bir erkek arkadaşının arabasıyla beni aldılar. Arabada beş kişiyiz, 3 erkek, 2 kız. Bir ölüm sessizliği, kimsenin konuştuğu yok. Eve geldik, evde daha da kalabalıklaştık. 5 kız, 4 erkek olduk. Salona oturuldu, çaylar demlendi, muhabbet edilecek. Ancak, sürekli okudukları okulun festivalinden bahsediliyor, konuya müdahil olamıyorum… Aralarındaki ortak muhabbetten, esprilerden gidiyorlar. Yeni gelen adama yöneltilen sorular olur ya hani, onlar bile çok kısa, çok isteksiz gibi. Bilmiyorum, belki de ben böyle hissettim ama, sonuç olarak benim hatun da o insanlarla senelerdir tanıştığı için, benle pek ilgilenemiyor… Genelde o vatandaşların muhabbetine katılıp, o da gülüp eğleniyor falan. Velhasılı, sabaha kadar oturuldu. Çok sıkıldım, gerildim. Yatacağım odaya giderken, o geldi. Biraz konuşalım dedi. Yatağa oturduk.. Elini tuttum, dizine yattım. Daha çok başbaşa vakit geçirmek istediğimi söyledim. Giderken de, keşke beraber uyuyabilseydik dedim ama inanın bu bir teklif falan değildi. İçimden geçen, çok safça bir dilekti sadece. Gelecekte olmasını istediğim bir dilek...

Herneyse, ertesi gün başladı. Kahvaltı bilmemne derken, eve başka vatandaşlarda geldi. Daha da kalabalıklaştık. Bir yandan da benim hatun, erkek arkadaşlarıyla da benden daha samimi olduğu için korkunç kıskanıyorum. Rahatsız oluyorum. Zira el kol şakaları yapılıyor, vs. Biraz da benimki kapalı olduğundan, onda bir dokunulmamazlık arıyorum. Göremedikçe o hassasiyeti, daha da sıkılıyorum. Ortamdaki ortak muhabbet ise, aynı soyutlanmışlıkla sürüyor. Konuşabileceğim her konuya müdahil olmaya çalışıyorum, ama olmuyor. Hep ortak şeyleri konuşuyorlar. Öyle böyle yine akşam oluyor, ricam üzerine ufak bir şehir turu yapıyoruz başbaşa. Belki 1 saat sonra, yine çağırıyor arkadaşları. Arkadaşlarından birinde yemek yenecekmiş, oraya gidecekmişiz. İstemsizce kabul ediyorum, bir yandan hatuna memnuniyetsizliğimi dile getiriyorum. Daha çok başbaşa kalalım diyorum, bu şekilde seni tanıyamıyorum, ilişkimizin adını koyacak noktaya gelmemiz zorlaşıyor diyorum. O da sürekli daha çok ilgi göstereceğinden söz ediyor… Velhasılı o eve varıyoruz, yemek yeniyor. Daha dar bir masada, yine muhabbet başlıyor. Bu sefer daha sıcak bir muhabbet ediliyor derken, haydi pis yedili oynayalım diyorlar ki kart oyunlarını hiç sevmem, ve sembollerinin dahi ne anlama geldiğini bilmem. Öğretiriz diyorlar, mecbur kabul ediyorum. Topluluktaki çıban başı pozisyonundan korkuyorum. Neyse, öğretmeye çalışıyorlar, başlarını anlıyorum ama gittikçe kafam karışıyor, pes ediyorum. Siz oynayın, ben laptopta takılırım diyorum. Sözlük, facebook bilmemne derken, saat sabahın 06:30’u oluyor ve eve dönüyoruz. Evde 1 saat daha toplu muhabbet ediliyor, hatun hadi yatalım diyor. Ben yine biraz başbaşa kalır, dertleşiriz derken; direk kendi odasına yöneliyor. Çok moralim bozuluyor, biraz konuşalım diyorum, hastayım, yorgunum diyor. Odaya geçiyorum, hiç uykum yok. Hiç ilgi görmemişim, benim hatun değil herkes muhabbetinde, keyfinde, eğlencesinde ve korkunç yalnızım. Bir sms atıyorum, keşke kart oyunlarıyla yormasalardı seni diyorum. Söz veriyorum, daha çok ilgileneceğim kalan iki gün seninle diyor. Çocuk gibi ilgi beklemekten sıkıldım diyorum, izin ver geri döneyim, sende rahat et, senin de keyfini bozuyorum diyorum. Hayır seninle ilgilenmek istediğim için ilgileneceğim diyor. Ertesi günde aynı ortam yaşanacağını tahmin ettiğimden, istanbul’a geri dönmek fikriyle güne başlıyorum. Herkesten saatlerce erken uyandığım için, mutfakta mal mal kitap okuyor, sigara içiyorum. Hatun uyanıyor, geliyor. Çok erken uyandığımı anlayınca canı sıkılıyor, derdimi anlatıyorum. Bence bugün de benimle ilgilenemeyeceksin diyorum, arkadaşların sürekli etrafında olacak diyorum. Onlar fenerin maça gidecekler, oradan da festival geçecekler; sadece ikimiz kalacağız diyor. Bak bir terslik çıkarsa moralim çok bozulacak diyorum, izin ver gideyim diyorum. Hayır diyor. Kabul etmek zorunda kalıyorum. Arkadaşları maça gidiyorlar, pat yarım saat sonra kapı çalıyor. Gelen bayan arkadaşlarından biri. Aha diyorum içimden, dediğim oldu. Üçlü oturuyoruz bir müddet, hatunun gideceği yok. Cimbomluymuş zira. Sigara alma bahanesiyle evden çıkıyorum, dışarıda yürüyorum bir saat civarı. Arıyor, geliyorum diyorum. Geliyorum, mutfakta bu sefer 1 kişi daha var. Daha da canım sıkılıyor, odama geçiyorum. Tavana bakıyorum öyle, derken odaya geliyor. İçeri gelmeyecek misin diyor, biraz dinleneyim geleceğim diyorum. Yine gitmiyorum, tekrar geliyor. Arkadaşım çok ısrar etti, bugün de festivalin son günü; hadi festivale gidelim diyor. Çıldıracak gibi oluyorum, dalga mı geçiyorsun diyorum. Hani söz vermiştin diyorum, gelmem diyorum kesinlikle. Onun da gitmeyeceğini umuyorum. Arkadaşım iki hafta sonra memleketine gidecek, belki de hayatımız boyunca bir daha görüşemeyeceğiz, hem bu gece hayatımızda katılabileceğimiz son festival diyor. Kesin bir dille reddediyorum, o gitmeye karar veriyor. Yabancı bir evde yalnız kalmanın boktanlığı ve yıkınlığıyla kalakalıyorum ortada… Gitmeyeceğini ummak, ve gitmesi. Çok yıkıyor beni. Gidiyorlar. Ağlama raddesine geliyorum, ağlayamıyorum. Yazı yazıyorum, onun bilgisayarının göremyeceği bir klasöre koyuyorum. Bir nevi günlük gibi, anlık, tek günlük bir yazı… Odaya geçiyorum, kitap okuyorum. En sonunda geliyorlar. Tanımadığım iki erkekle birlikte. Hepsi 5’er yıllık arkadaşları, abileri, kardeşleriymiş. Neyse ki bu çocuklar biraz daha candan. Sabaha kadar muhabbet ediyoruz keyifsizliğime rağmen. En sonunda gidiyorlar. Ben, hatun ve evdeki diğer iki arkadaşı kalıyor sadece. Onlar da yatmış. Salona geçiyoruz, ben gidiyorum diyorum. Yat, uyu, dinlen; beraber kampüse de bir çıkalım, akşam gidersin diyor. Reddediyorum, biraz konuşalım, gideyim diyorum. Konuşuyoruz, durumu tartışıyoruz. Haksızlığını kabul ediyor, mahçup bir halde. Ama ilk gecenin sabahı, odasında başbaşa kaldığımızda; elini tutmamdan, dizine yatmamdan çok rahatsız olduğunu, bu yüzden de özel ilgi göstermekten korktuğunu ifade ediyor. Bunu niye baştan söylemedin diyorum, söyleyemedim diyor. Ayrıca ilişkimizin adı konulmadığından, arkadaşlarımın yanlış anlamasından korktum diyor. Arkadaşlarıyla ilişkisinden çok rahatsız olduğumu, başörtülü bir kıza bunların yakışmadığını söylüyorum, özgürsün diyorum; örtüyü çıkar istediğini yap ama başında örtü varsa hakkını ver diyorum, haklısın diyor… Dışarıda gezseydik diyorum, param yoktu diyor… Çok yorgun bir halde, uyudu uyuyacak ayrıca… Sıkıntılı muhabbetten ve hayalkırıklığından ikimiz de bunaldığımızdan, hadi diyorum gitmeden bir eğlenceli 5 dakika geçirelim. 5 dakika gülüyor, eğleniyoruz. Omzuma başını yaslıyor, uyuya kalıyor… Uyanıyor sonra, odama gidiyorum, giyiniyorum, hazırlanıyorum. Evden çıkıyorum, beni iletmesine izin vermiyorum. O da çok ısrar etmiyor…

Normalde sms’le her şeyi birbirine haber veren bir ikili olarak, otobüse bindiğimi falan haber vermiyorum. Çünkü kırgınım. Boğaz köprüsünü geçerken, sms geliyor. Haber vermediğimden sitem eden… Uykulu olduğunu bahane ediyorum. Bu sefer inince ben sms atıyorum, cevap akşam geliyor. Gözün aydın diye… Buna inanıyor musun diyorum, bilmem diyor. İğneliyor. Başarısız olduğuma dair bir şarkı sözüyle karşılık veriyorum, beni affet ne yaptığımı bilmiyordum minvalinde bir cevap veriyor… Hayalkırıklığından, yenilgiden bahsediyorum; daha da cevap gelmiyor… Tam 3 gün geçiyor. Facebook’ta sıkıntılı şeyler paylaşıyor, keşke gitmeseydin sözlerinden oluşan şarkılar vs… Herhalde bu kız beni özledi diyorum, arıyorum… Şoka uğruyorum, ben haklı olduğumu düşünürken, tamamen benim haksız olduğumu, ortamdaki herkesin keyfini kaçırdığımı, evdeki kimseyle selamlaşmadan ayrıldığımı, onu küçük düşürdüğümü, başbaşayken yaptıklarımla onu da kullanıp atmak istediğimi, ortamlarını beğenmediğimi, küçük gördüğümü, hayatına aşırı müdahele etmeye meyilli olduğumu, eğer benle olursa ileride de hep sorun yaşayacağımızı vs söylüyor. Daha tanışalı 2 ay olan bir adam, 5 senelik arkadaşlarıma ve başörtüme vs karışamaz diyor. Ve seni sevmiyorum diyor. İçime acaip oturuyor, Ben seni seviyorum diye bağırıyorum. Bu kadar çabuk karar verme diyorum. Verdim diyor. Arkadaş da mı kalamayacağız diyorum, Bilmiyorum, öfkem biraz geçsin diyor. Öfken geçince arkadaşlığı değil, beni sevip sevmediğini düşün diyorum. Tamam diyor. Dünden beri mal mal bekliyorum. Face listesinde hep online, bir şey yazmıyor. Msn’de online, bir şey yazmıyor… Çok kötü bir durumdayız…

Arkadaşlar, ben bu kızı herşeye rağmen seviyorum. İçimde acaip bir boşluğu doldurdu. Ama hareketleri çok dengesiz, bir yaptığı, bir ettiğini tutmuyor. Düşünsenize, hayatımda en haklı olduğumu düşündüğüm olayda, çok haksızmışım gibi bir tepki alıyorum misal; üstelik ben oradayken, o da bana hak verip, kendini suçlarken. Galiba arkadaşları onun için çok değerli olduğundan, onların dolduruşuna geldi. Belki haklı da…. Bende kendi duygularıma güvenemez oldum. Belki de haksızım diyorum. Size soruyorum, haklı olan kim? Ne yapmak gerek? Facede, msn’de online olup konşamamk çok kötü, ama gurursuzluk da etmek istemiyorum. Çünkü bir kere denedim gördüğünüz gibi telefon açmayı, ağzına geleni söyledi. Kız burçlara çok inanıyor, İkizler burcu. Ben inanmıyorum, Yay burcuyum…

Biliyorum ki bir çoğunuz, bu ilişki çoktan bitmiş, yürümez diyorsunuz. Üşenmeyip okursanız tabii, ama yürümesi için ne yapabilirim sizce? Ne yapılabilir? Aklım durmuş vaziyette… Tam da final dönemi, tez yazım dönemi olmamalıydı bu. Ama aklım ondan başka hiçbir şey düşünemiyor. Haklılığı, haksızlığı; olayları düşünüyorum sürekli. Ve mutlu olduğumuz zamanı düşündükçe kafayı yiyorum.

Bazılarınız aga internet ilişkisi zaten böyle olur falan diyeceksiniz, diyin abi. Haklısınız… Ama bu bir çaresizlik işte, böyle denk geldi. Alıştım ona. Onu unutmak istemiyorum, unutabileceğimi biliyorum…

Üşenmeyip okursanız, şimdiden sağolun…
0
dergus
(21.05.11)
oturdum okudum. fazla kasıyorsunuz gibi geliyor bana. o yazmıyorsa siz yazın, üstüne gidin meselenin, baktınız olmuyor uyuşmuyorsunuz demek ki yapacak bir şey yok yani. öyle çat diye bi iki ayda hemen hayatına bu derece müdahale etmek bence de garip, yok başörtülü kadına yakışmazmış yok kart oyunu banalmiş böyleymiş şöyleymiş.
0
roket adam
(21.05.11)
hepsini okudum da hem ona inanamıyorum hem de bu kadar dramayı nasıl kaldırıyorsunuz ona da inanamıyorum.. oluruna bıraksanız, eğlenseniz.. belki öyle olsa daha iyi olacak.. olmuyorsa da zorlamayın ne bilim.. hem başka şehir hem başka kişilikler falan...
0
ermanen
(21.05.11)
canım sıkılıyordu, üşenmedim okudum hepsini.

Bu ilişkide iki tarafın da suçu var %51'i sende. Hatunun kalbine giden yol arkadaşlarından geçiyor ilk etapta, sen kendini kızın arkadaşlarına sevdirememişsin ki...

sen evde yokken senin hakkında konuşulmuyor sanıyorsan yanılıyorsun, muhabbeti de söyleyeyim "lan ne uyuz adam yahu, her şeye muhalefet bik bik"

bu konuşmalar canım cicim aylarında bile kızın içinde yer eder, kendi içinde çelişkiler yaşamaya başlar.

yapacağın sahte de olsa güler yüzünü takınıp sempatik imajı çizmekti, konsere mi gidilecek git, kart oyunları sevmiyorsan da ortama uyum sağla.

kızın da suçu var, arkadaşları ile seni kaynaştırma işinde daha duyarlı olması lazımdı, muhabbete seni de katmak için çaba göstermesi lazımdı.

kafasındakinin de "hakkını" veremiyor gördüğüm kadarıyla, istediği için değil küçüklükten beri gördükleri yüzünden kendisini kasa kasa bu hale gelmiş.

yok abi yürümez bu ilişki, elini tutamayacağım, kucağında yatamayacağım, dudaklarına yapışamayacağım sevgili eksik olsun.

senin bir hatan daha var, yalnız kalma çabaların yanlış anlaşılmış kesinlikle. Böyle bir şey istiyorsan dile getirmeyecektin.

eski ilişilerinde olayların gelişme hızına göre yaşamak istemişsin ama kızın iivmesi düşük. sen emeklemeden koşmak istemişsin haliyle geri tepmiş.

şu dakkadan sonra barışsanız da büyüsü kaçmış afedersin bi boka benzemez.

ilk günler çok pis acıtıyor, sikindirik kral tv şarkıları bile sanki sana yazılmış gibi hissediyorsun, ottan boktan sözler sana anlamlı geliyor, için yanıyor, nefes alamayacak gibi oluyorsun.

koy götüne gitsin, denemişsin ama uyum sağlayamamışsınız. ısrar edersen hep senden gidecek bir şeyler ve tükeneceksin.

ne gerek var, git bütün sevgini, aşkını hak eden, karşılık veren birisine harca.

bitti.
0
kimlanbu
(21.05.11)
oha okudum :(

hacı sevmiş olabilirsin ama kız pek sana göre değil. daha kendini oturtamamış. en azından ben öyle net olmayan insanları sevmem. kızın muhafazakar-kapalı olmasına asla takılmıyorum. ama sana değer vermemiş. arkadaşlarıyla takılıp sana ilgi göstermiyorsa değer vermiyor işte. kızların anlaşılamayacak hareketleri oluyor arada ama bu onun gibi değil olmaz gibi kusura bakma. gün gelir sana pişmanım özledim falan derse dahi hiç güven olmaz. davranışlarını anlayamadığın kızdan kork hacı. seni istese dahi kendisi için isteyecek. ilişki dediğin çift taraflı olur. yani bu ilişki olmaz.

kusura bakma belki fazla umutsuzum ama bu ilişki olmaz sanki.
bak ben üşenmedim okudum üstüne bi de yazdım sen de oku :)
0
eipcack
(21.05.11)
Hepsini okudum ben de. Bence haksız olan kişi kız. Hem sizi bir şekilde muhabbete dahil etmiyor, hem ilgisiz davranıyor. Yani sonuçta 15 yıllık arkadaşı değilsiniz ki sizi evde bırakıp gitsinler de size ayıp olmasın. Ayrıca ortada adı konmamış da olsa bir ilişki var, en çok vakti beraber geçirmeniz/geçirmek istemeniz kadar doğal bir şey yok. Bence yeteri kadar değer vermemiş, ya da bir şekilde vazgeçmeye çalışıp sizin de vazgeçmenizi sağlamaya çalışıyor olabilir.

@roket adam
Abi bence de iki ayda müdahale olmaz da, sanırım olaylardan sonra gelişen içgüdüsel tepki olarak olmuş öyle.
0
thor odinsson
(21.05.11)
okumadım. =/ naptın olm sen =/ ama bi zaman fırsatını bulup okuyacağım ve bu cevabı editleyeceğim. şimdi çok pis uykum var ama.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(21.05.11)
En az kız kadar sen de suçlusun panpa. Hadi kız bu gibi durumlara tecrübesiz, sen niye ortama adapte olamıyorsun? Gerekirse sessiz sakin oturmalı, ama ağırlığını da koymalısın.

Kız gitmiş gibi. Pek yapacak bir şey yok. Vur kaç deneyeceksin.
0
ataturkiye
(21.05.11)
güzel güzel okuyup sana hak vermek üzereyken başörtülü olduğu için söylediklerin yüzünden siktiri çektim esaslı. sen kimsin ki? nesin yani 3 günlük biri, ileriye atılmış ufak önemsiz bir çentik, nasıl bu hakkı bulabiliyorsun kendinde, sırf seninle ilgilenilmedi diye çocukça bir mızmızlıkla onu belli bir kalıbın içinde tutmaya çalışıyorsun? hatuna yerden göğe hak verdim ve helal olsun, demek hala böyle erkeğin önünde eğğilip bükülüp kişiliğinden kim olduğundan ödün vermeyenlerde varmış.

Sen onu sevmiyorsun arkadaşım tipik bir türk erkeği olarak kontrol edemediğini elinde tutmanın ateşiyle yanıyorsun. emin ol bu hatun sana biraz daha ilgili davransaydı bu kadar üstüne düşmeyecektin. umarım hatun senin ne olduğunu gördüğü halde değişirsin umuduyla geri gelmez. Değişmezsin çünkü.
0
cinna monster
(21.05.11)
okudum hepsini ben de. şimdi kız neden haksız olduğunu düşünürken haklı olduğunu düşünmeye başladı demişsin, sen gittikten sonra bütün olanları arkadaşlarına anlatmış bu kız, onlar da bu sana sonradan söylediklerini söylemişler gaza gelmiş. bundan sonra da hep böyle olur bak, ilişkinin her ayrıntısını herkes bilebilir, tüm arkadaşlarına seninle olan her şeyi anlatabilir.
gelelim kim haklı, kim haksız evet kız seninle daha çok ilgilenmeliydi ama sen de biraz daha ortama ayak uydurabilmeliydin. kaleyi içten fethetmek diyoruz biz buna, arkadaşları seni sevseydi kız sana aşıktı şimdi ama olan olmuş bi kere. kıza karışmasan da iyiymiş ya neyse kısmet artık bence büyüsü kaçmış hakkaten boşver gitsin. boşveremiyorsan da bekle işte ama arama, kız ararsa konuşursanız artık akışına göre bakarsın.
0
ekaterina
(21.05.11)
okudum.. hatta cevapları da okudum.
kimlanbu +1
0
benaslinda
(21.05.11)
cok uzun olmasina ragmen ben de okudum, bir sekilde okuttu kendini yazi.

ön bilgi: erkegim, istanbulluyum.

ben de bir kac yerde "cinna monster" gibi tepkiler verdim ne yalan soyliyim.

tamam, arkadas ortaminda onun da biraz seni dahil etmesi gerekir belki ama, bilirsin ki yakin arkadaslar bir araya geldiklerinde bazen diger seyleri unuturlar ve anılardan, eski olaylardan konu acip guler eglenirler, hele kalabaliklarsa bu daha da fazla olur, seni unuttugu anlar ya da unuttugunu dusundugun anlar olacaktir zaten. ha, daha duyarli olabilir miydi? belki biraz. ama sen de sicakliginla, sohbetinle, bir sekilde dahil olabilirdin, bu insanin yapisiyla da paralel gidebilecek bir sey tabii. eger arkadaslarinin da gonlunu biraz fethedebilseydin, belki o gunler hem cok daha eglenceli gecerdi, hem de kizi cok olumlu etkilerlerdi ve sana daha yakin olup daha cok zaman ayirabilirdi.

basortu ile alakali kisimlarda sana hic katilmiyorum, gercekten onu bir kaliba sokmaya calisir bir tavrin olmus, ki bu kadar kisa zamanda gercekten bence buna hakkin yok. aslinda kisa / uzun zaman degil, genel olarak hakkin yok bence.

isin bundan sonraki kisminda cok ustune gitme derim. burclardan cok anlamam ama eger ikizler'e gore hareket edeceksek, ablam ustune gidilmesinden hic hoslanmaz meselea bir ikizler olarak : )

kaldi ki cok fazla bu isin muhabbetini yapmis cok fazla dramatik bir hale getirmissiniz, birakin iki taraf da nefes alsin, tekrar sana yazacaktir bir sure sonra zaten.

--
son edit: kizlari, hatta birak kizlari insanlari anlamak bazen cok zor. o yuzden burda yazan seylerden mantikli olanlari sizi anlatmayabilecegi ve ilac olamayacagi gibi, cok alakasiz cevaplar da gercekten de kizi anlatiyor olabilir. ve istedigin uzunlukta yaz, yine de onu senden iyi bilemeyiz, anlayamayiz, siz yasadiniz cunku. keske cok yakin dostuyla konusabiliyor olsan da sana ipuclari verse bu baglamda.

kolay gelsin. cok fazla kafana takma bunlari. sabahin 4unde bu kadar uzun bir sekilde bunlari yazdirabiliyosa sana kisa sureli tanidigin biri ve bu denli uzebiliyosa, ilerde cok agir seylere cok daha feci uzulebilir ve depresyona girebilirsin gibi geldi bana. aman diyim... hayat guzel, salla
0
la traviata
(21.05.11)
İlaç saatimi beklerken, ben de oturup oturdum hepsini.

Yani ne denir ki şimdi? Belki acı gelicek ama, bu kızı hayatında koyduğun mevkiye bir bak.
Bir de onun seni koyduğu mevkiye bak.
İstanbul'a gelmiş, ona çok güzel günler yaşatmışsın ya hani, sabahtan akşama kadar gezmişsiniz ya. Bir düşün, sana deseydi ki "Ben evde kalmak istiyorum, gezmeyelim." kırar mıydın?
"Arkadaşlarını çağır beraber takılalım" dese? "Kimseyi çağırma yalnız olalım" dese?
Asla kırmazdın. Ne derse desin, sırf 3 günlüğüne geldi, mutluluğu daim olsun diye her dediğini yapardın.
Ama o öyle değilmiş işte. Yok omuzuna yatıp elini tutmandan rahatsız olmuş falan, hepsi bahane bunların. Sen onu başının üstüne koymuşsun, o ise seni "hayatına renk katan küçük bir ayrıntı" olarak görmüş.
Müdahale boyutunda sinirlenmiş "karışamazsın arkadaşlarıma" demiş. Düşünsene sen bunu der miydin? Normalde senin söylediğin de anormal, senin haddine değil, ama kız açısından anormal olan da hem seni hayatında söz sahibi yapar gibi davranması, her an sms ile haber vermesi, hem de karışamazsın diyerek sınır koyması.
Sorun kızda değil yani dostum, sorun sende. Sorun senin fazla değer vermende. Ben de yaşadım internet aşkları, çok güzel günler de geçirdim, internetten aşk olmaz diye bir şey yok. Ama sizinkisi yüz yüze de olmaz.
O kız bu. Yanına gidip gördüğün, konuştuğun ve ortamında delirdiğin kişi o. Hayallerindeki insan değil, sadece sana güzel anlar yaşatmış bir hayal. Herşey bugün düzelse, yarın yine bozulacak. Diğer sene yine bozulacak belki de.
Zordur biliyorum ama, at gitsin biraz kafandan. Gözlerin görmeyince, aklın da ruhun da unutur zamanla.
Yine tek ilacın zaman. Onsuz ve ondan tek kelime haber almadan geçecek olan zaman.
0
burberry
(21.05.11)
paşam yol ver, geçsin gitsin.
0
charlesbukowskiineksi
(21.05.11)
okudum.

burberry +1
0
murdoc
(21.05.11)
ben de farklı bi açıdan yaklaşayım. Yay ve ikizler zıt burçtur. Sittin sene anlaşamayacağınıza emin ol.
0
spreadyourwings
(21.05.11)
sürekli kızarak, düşünerek, neden diye sorarak bir ilişki yürümüyor maalesef. gerçek sevgi karşılıksız olur ağa deseler de herkes emeğinin karşılığını sevgisinin değerini görmek ister.

ortak noktayı bulma adına bir şey yapmıyorsa, kızgınlığını dile getirirken karşıdakini nasıl en ağır şekilde yaralarım diye düşünüp "seni sevmiyorum" diyerek kapıyı kapatmışsa bundan bi bok olmaz arkadaşım.

sen haklısın ya da o haklı demek saçma olur bu noktada. ki sen zaten "içimdeki boşluğu doldurdu, her şeye rağmen onu istiyorum" derken kendini ele vermişsin. kız ne yaparsa kabulun. ilişki sürse de sen istediğin için sürecek. ama ipler hatunda olacak. 3 gün mutlu olup 33 gün huzursuz mutsuz mu olacaksın?

bırak allasen ya, bir yudum su içmek için musluktan doldurmak yerine dağa çıkayım orayı kazayım su bulayım içeyim bu arada susuzluğuma da dayanayım. hayat bu kadar uzun değil. zemzem mi mübarek ne uğraşıyosun...
0
numan
(21.05.11)
hatun kişisi olarak düşünüyorum ve kızın o kadar insanı sürekli etrafında tutma çabası enteresan geldi. sanki bodyguard gibi evde sürekli insanların olması beni bile daralttı okurken. ayıp etmiş bence o kadar yol gitmişsin kendisi için en azından buna saygı duyup daha anlayışlı olabilirdi. madem bu kadar sıkıntısı vardı gitmek istediğinde neden engel oldu? bence bırak bu kızı sürekli bu gelgitlerle yaşanmaz. sana kızmı yok hacı? :)
0
dutturudunya
(21.05.11)
hacı... ohaaa yaa. o kadar da yardırılır mı? insan okuyacak lan bunu!
0
zeynelali
(21.05.11)
hocam her ne kadar cinsel bir mevzu olmasa da cok acik ve net sen agir abazasin, hic kusura bakma. boyle bir insanla ugrasilir mi ? bildigin ayri tellerden caliyorsunuz, uzun sure ili$kiler de birbirini anlamadan olmaz ama siz daha 2 aylikta boyleyseniz...

bence uzun sure abaza kalmi$in bu bayanda i$ik gorunce gitmi$sin ve sende ali$kanlik olmu$ ayrilirsan yine abaza donemlerinde kalicaksin saniyorsun.

kendini du$unmuyorsan bizi du$un birak ayril, 1 sene boyunca hergun kavga edicegine 6 ay uzul daha iyi valla.
0
kreider
(21.05.11)
sizin ilişkiniz internet ilişkisinden fazla olmuş evet orası doğru.. öncelikle kızın davranışlarıyla ilgili 2 tahminim var, ya kızın başka büyük bir problemi vardı, dengesiz hareketleri o yüzden. 2. ve asıl inandığım tahmin,sizden soğumuş ama bu konuyla ilgili kendi içinde bi çatışma yaşamış. bi tarafı size bok gibi davranarak sizi de soğutmaya çabalıyor, ama bir tarafı yine de sizden kopmak istemiyor. sonuncuda kopmak isteyen tarafı baskın çıkmış herhalde. sizden soğuyan birini tekrar aşık etme şansınız yok, büyük ihtimal boşlukta olduğunuz için ona bağlanmışsınız. onu unut gibi bir tavsiye vermek anlamsız ama siz de kendinizi soğutmaya çalışın, artık yapacaklarınız anlamsız.
0
chickensoup
(21.05.11)
senle o kadar ayrı dünyalarda bi kız ki. sen sakin içine kapalı dünyaya senin gibi bakabilecek bi kız aradın ve kızın başörtülü olması dolayısıyla bu beklentin çok arttı.

fakat karşında çok başka bir tür var belki de hiç rastlamadığın --> ortam kızı

aman diyim uzak dur karşılıksız aşk olayları maksimum 1-2 hafta içinde unutulur geçer. hiç uğraşıp daha da üzülme. sadece 1-2 hafta çok üzüleceksin o kadar. sana göre değil o kız. çok farklı telden çalıyo. ona hayatında gittiği yolda başarılar.
0
tuzak kurdu
(21.05.11)
kiz bariz olgunlasmamis ya daha cok cocuk ve bu gidisle de kisisel gelisimini kolay kolay boyle bir arkadas ortami da etrafindayken tamamlayamaz. milletin lafiyla is yapan arkadaslarini bile en basit konuda reddedemeyen insanlardan. emin ol ki etrafindaki bir kac kisiye sizin iliski durumunuzu anlatmislardir ve cevresi kizi sonuna kadar hakli goruyordur bir de. bu kiz iliskiniz olsa bile 3. 4. yorumcular katarak devam eder. ya birak dostum cahil cuhela insanlarla ugrasma.
0
madworld
(21.05.11)
vauvv, uzunmuş ama okudum.
ilk aklıma takılan şu oldu söylemeden geçemeyeceğim, kusura bakma, türbanlı kızın nikahsız bir erkeğin (senin)omzuzna dizine yatması uygun görünürken erkek arkadaşlarıyla şakalaşması mı tuhaf geldi?
kız arkadaşlarına farklı bir kimlik çizmiş olabilir, erkek arkadaşıyla kalabalıkta rahat edemiyor olabilir, en önemlisi keşke beraber uyusaydık, diyerek niyetin ne olursa olsun çok yanlış bir cümle kurmuşsun. bu cümle hiçbir zaman samimi gelmez kadınlara. kızı korkutmuş olabileceğini düşünüyorum.
öte yandan, sen de arkadaşlarıyla frekansı tutturamamışsın, ortama uyum sağlayamamışsın ki normal birşey bu. sanırım gitmeden evvel biraz abarttın ve kızı gözünde büyüttün, ortam ise seni hayalkırıklığına uğrattı. kız da tutuk davranınca kırıldın.
ilişkinizde yürümeyecek bir durum yok, kız sanırım tecrübesiz ve biraz da çekingen/korkak. normaldir. biraz ara ver, zırt pırt arama yapışma kıza. birkaç gün sonra mesaj at, konuşalım ve karar verelim, diye. kabul ederse ara, sakince kendini ifade et. kızın türbanı bilmemnesi arkadaşlarına girme, zaten seni ilgilendirmez o onun sorunu. ama kıskandığını söyleyebilirsin. yaygara yapmadan konuş olgun bir şekilde youlna girer, diyorum. feysbuk saçmalığına göre de yorum yapma bence.
0
african rain
(21.05.11)
ayrı dünyaların insanlarsınız, daha fazla alışmadan unutmaya çalış bence.
0
ecece
(21.05.11)
hacı bahane bu kızın dedikleri. yok dizine yatmandan rahatsız olmuş falan.
kusura bakma ama senin kızın karşısında öyle mızmızlanmaman gerekiyordu. bir kere rahatsızlığını söyledikten sonra bir daha yapınca hadi eyvallah demen gerekiyordu ki akıllansın. yoksa aman boşver affeder nasılsa diye içinden geçirip seni sallar tabi.
sen oraya onun için gitmişsin ve en önemlisi o seni çağırmış. seninle tabiki ilgilenmesi gerekiyordu. yok festival falan onlar da bahane.

benzer bir kıza rastlamış olarak tavsiyelerim;
-bir şey yazma. o sana yazdığında da yok şundan şundan hatalısın muhabbetine girme ki savunmaya geçmesin. sen haklısın zaten, hatalı olan o buna göre davran.
-sabit ol, ağırlığını koy. hadi eyvallah diyebil sana saygısızlık yapılınca. yok şunu yapmıyorsun falan diye drama yapma. evet drama istiyorsun bu belli inkar etme boşuna.
-eğer aranız düzerlirse hemen düzelme, hemen öyle iyi canım cicim falan diye davranma.

kızı tanıdığım kadarıyla tavsiyelerim bunlar, yanılıyorumdur belki. ama sen işin özünü kavra, ona göre davran işte.
0
hikmetkaraman
(21.05.11)
çay demlenirken okudum. cevapları okumadım.

ycve gönüllü dergus. koy gtüne gitsin derim. zamanında benimde vardı böyle dengesiz bir ilişkim. ilişkim değil de, ilişkideki insan aşırı dengesizdi. ben de seviyorum her türlü nazına katlanırım şeklinde davrandım. 1.5 yıl boyunca kız ağzıma sıçtı. sonuçta bitti. dönüp baktığmda , hayatımın en sefil yıllarını geçirdiğimi görüyorum. dediğin gibi karaktersizleşme/gurursuzlaşma noktasına geliyor bir süre sonra böyle ilişkiler karşı taraf dengesiz ise eğer. zira o böyle davrandıkça, sen ona daha bir ilgi gösterip daha bir sevmeye başlayacaksın, o da iyice zıvanadan çıkacak. olan sana olacak. şimdiden bazı şeylere pişman görünüyorsun ileride daha daha pişman olacağın şeyler yaşarsın böyle devam edersen.

ne kadar seversen sev, bir şekilde kurtulmaya çalış. okuyormuşsun daha, son senen herhalde, bk etme herşeyi. daha çok seveceğin biri elbet çıkacak karşına.
0
yavuzku
(21.05.11)
hepsini okudum. öncelikle gurur yapma, msnden vs yaz. bence bir şey yazacak mısın diye de her yerden online oluyor. sıkarım, bunaltırım vs diye düşünme, yaz. düşün dedim tamam dedi, onun yazmasını bekliycem deme.

kız senle ilgilenememiş, arkadaşlarıyla ilgilenmiş. sen de arkadaşlarının ortamına müdahil olamamışsın, sorun olmuş. büyütmüş olayı kız. yok mahçup oldum da bilmem ne.
bence kıza yaz, zaten yazmazsan gün geçtikçe daha geç kaldığınız aradan zaman geçtiğini düşüneceksiniz, artık yazmak için geç dyeceksiniz, pişman olacaksınız(ikiniz de) o yüzden en kısa zamanda yaz. eğer konuşmak istemese zaten senin yazmana fırsat verecek biçimde online olmaz her yerde. o yüzden yaz.
türban, solcu vs ayrımına hiç girmiyorum. bence hiç önemi yok. ne hissettiğiniz önemli. şu ana kadar, bu hislerin sizi sarması sürecinde önemi olmadıysa bunun sonrasında da olmamalı bence.
konuştuğunuzda (ki en kısa zamanda konuş! şimdi online ise şimdi) şu türbanlı olduğu halde erkek arkadaşlarıyla el şakası vs olayına girmesi senin dizlerine yatınca çekinmesi olayını sakın söyleme bence. bu şekilde karşılaştırarak söyleme. yalnızca içinden gelerek yaptığını farklı bir niyetin olmadığını açıkla.
bence en çok dizlerine yatmasısna ve sonrasında yanında uyusam mı ne demişsin ona takılmış. normal gör bunu. çok fazla görüşmediniz, art niyetin olabilir mi diye tedirgin olabilir. aslında öyle olmadığını açıkla. kafasındaki tereddütler yok olsun.
araya zamanı sokma, tek diyeceğim bu. yaşadıklarına kendimden pay biçtim. ve zamanı sokma araya diyorum.
0
girl in a coma
(21.05.11)
kız senden sonra arkadaşlarına senin hakkında bir brifing vermiş ve arkadaşları sen iyi bile olsan seni kötüleyip kendisini gaza getirmişler.şimdi oda bu gazla beraber salak saçma seyler yapmakta. bence şu anda hiç uğraşma zamanı geldiğinde laflarını bir bir edeceksin çünkü...
0
andromedus
(21.05.11)
işimin gücümün arasına denk geldi, ama okudum. çünkü samimi kasmışsın aferin.

az ve öz ve oldukça öylesine:

- ben de yay burcuyum. konuyla ilgili değil.

- ne sen solcusun ne o tesettürlü, bu bakımdan birbirinize çok benziyorsunuz.

- ama dünyalarını birbirinize o kadar da uzak. onun için kat ettiğin mesafeleri hiçe sayarak deliler gibi ortam yapması, ortamlara akması sopalık olmuş. sopalık amiyane tabirle tabii. şiddete bulaşma kardeş. bu nezaket algısıyla ilişkili bir durum. insanın kendisi için gelen bir insanı üstelik yabancı olduğu o çevrede böyle yalnız ve çaresiz bırakması, insanlığının ölçüsünü anlamamıza da yardım eder. eskiler ilk intiba son intibadır der, tamamen katılmasam da hayat çok kez kanıtlamıştır. tecrübeyle sabittir. sana bunu layık gören bir kız. bunu düşün. birinden soğumak için tek başına dev etki. ayrıca sosyalleşmeyi böyle kanıksamış bir hanım kızla ben de mutsuz olurdum. yaylar biraz ilgi arsızı oluyor sanırım.

- normal hayata dön, bırak şu internet sevdalarını. gerçek hayata karış, gerçek insanların arasına karış. desem de bildiğini okuyacaksın. o halde,

- acı çekmek güzeldir, insanı olgunlaştırır. ilerde ne saçmaymış lan dersin.
0
lazarus
(21.05.11)
okudum kardeşim. cevap veriyorum; bırak abi sen bu kızın peşini. kız daha genel bir kişilik oturtamamış...sende kendimi gördüm bu arada ya...=//

bir de genel bir tavsiye vereyim; çok arkadaşı olan insandan korkacaksın arkadaş. çok sosyal olan insandan ürkeceksin. bunu bilir bunu söylerim.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(21.05.11)
@roket adam

üstüne gitmek, daha da soğutmaz mı? çok istiyorum konuşmayı, aramayı ama aramayla alakalı

tek tecrübemin sonunda, ağzına geleni söylemesi aramamanın daha doğru olduğunu

düşündürüyor...

@ok by,

ben de aynı şekilde düşünüyorum.

@kim lan bu,

acı ama, haklı gibisin... dediklerin büyük oranda doğru, ama sahteciliği istemedim be

üstad. hatunun dizine yattığında da söyledim, sana hiç yalan söylemeyeceğim dedim. içimdeki

herşeyi bileceksin vs, dedim. zira bu kaçıncı deneme, artık adam gibi olsun dedim bazı

şeyler; sonuç ortada malesef. bana da olmayacakmış gibi geliyor artık... arar diyenlerin

sözlerine inanmak istiyor insan, ama aramayacak gibi.

@eipcack

inanmak istemiyorum inatla ama öyle haklısın ki sende. iyice arabesk moda bağladık, acı

gerçekler hesabı...

@thor odinsson

benim tepkilerim, biraz içgüdüsel oldu. yalnız kaldıkça, daha da gözüme batmaya başladı

herşey. yoksa, arkadaşlarına falan karışan bir tip değildim ki, ona daha önce de defalarca

keşke istanbul'da olsaydın, ayrı şehirlerden korkuyorum vs demişimdir..

@superapple

aynen öyle, sessiz kalmayı düşünüyorum. diğer türlü gittikçe değerim, kıymetim düşecek. onu

gösterdi bana davranışlarıyla, ama kaybedersem çok canım sıkılacak, bu şimdiden belli. bu

arada iyiden iyiye burçlara inandırmaya başladı bu mevzular. bu arada hatun, tam bir gıcık

ikizlerim işte falan diye de dem vurmuştur defalarca. duygusal olmadığını falan belirtirdi

ara ara...

@avrasya

yukarıda da söylediğim gibi, benim de olacağına dair bir inancım kalmadı ama duygukar işte.

doğru demişsin, dost acı söyler misali. seni sevmiyorum diyen insana ne yapabilirsin ki?

yüzde yüz ben haksız olsam dahi, behzat amirimin dediği gibi; "insan sevdiğine ikinci şansı

verir"...

@ataturkiye

dostum, birebir diyaloglarda gayet rahattım. siyasi mevzularda, ya da ortak konularda gayet

konuştum bende. ama benle hiç alakası olmayan, ortak yaşanmışlıklar üzerine konuşulan

şeylerde ne diyebilirsin ki?

@cinna monster,

sanırım sen de hatunsun. başörtü mevzunda söylediklerim, durulacak, güvenilir bir liman

arayışımın bir nevi somut tezahürünü onda görmemdi. evet, bunu müslümanlıkta, tesettürde

aramak belki temelden yanlıştı ancak, görüntüde gösterdiği hassasiyeti evdeyken de beklemiş

olmam çok şey mi? lakin, illa ki bunu daha 2 aylık adamken söylemek çok yanlıştı, kabul

ediyorum. ama stratejist davranamadım işte, yalan söylemek istemedim. ne yapayım? ilgi

konusunda ise, evet; belki şu an ki kadar kafama takmayacaktım yaşananları ama herşey çok

daha güzel olacaktı. bir ilişki yaşıyor olacaktık, öyle değil mi? ve ben bana bir yanlış

yapılmadığı müddetçe, bu ilişkiyi sonsuza kadar sürdürme ve kendi düzensiz hayatımdan da

vazgeçme umudunu taşıyordum. bilemiyorum...

@ekaterina

inşallah arar abi, ne diyeyim. sen de haklısın.

@la traviata

başörtü ve arkadaşlar konusu, yukarıda dediğim gibi. hakkım olmadığını idrak ediyor

gibiyim. ama yine de az ilgilendi benle, beni ortama dahil etme çabası düşük oldu vs. vs.

vs.. tekrar sana yazacaktır diyorsun, bu tip şeyler mutlu ediyor beni. hele işte şu

konuşmamızda, "görüşürüz" diye kapatması. tükürüğe şükür demek değilse eğer, arar diye

bende umuyorum ama...

@burberry

doğru söze ne denir? iyi yazmışsın, güzel yazmışsın. kalemine sağlık, geçmiş olsun ayrıca

dostum. velhasılı, şu fazla değer verme olayı aslında kronik bir noktaya geliyor. hayatıma

onlarca hatun girdi, nedense hep böyle sorunlu olanlarına çok değer verdim. zevk-ü sefa

diye söz ettiğim hatunlarsa, belki çok daha değer verecek insanlardı bana, ama ben onlara

değer vermedim. belki de tanrının tokatları bunlar, bilemiyorum ki.

@spreadyourwings

burçlar hakikaten bu kadar etkili mi? neden?

@numan,

hakikaten, tek bir taraf istiyor diye ilişki olmaz. ve telefonu kapatmak isterken kırıcı

olma çabasını bende sezdim. hele ki, kapatmak istiyorum ders çalışacağım deyip, şu an

kapatırsan bok gibi hissedeceğim, bunun hiç önemi yok mu dediğimde; hayır ya ben iyi

hissetmek istiyorum, senin nasıl hissettiğin beni ilgilendirmez vs. demesi..

@dutturudunya

kız var, 1 aya yine bulunur bir şeyler, lakin artık bir durak olsun istedim be arkadaş.

yeter dedim, daha fazla kirlenmeden burada soluk al. hatta herşey yolunda gitsin de, evlen

anasını satayım. her ne kadar bir erkekte olsam, skor çok olsun çabasında değilim. sıkıldım

artık hayatıma girip çıkan, onlarca hatundan. şehrin her köşesinde, başka bir hatunla

saçmasapan hatıralar birikti. artık gezerken rahatsız oluyorum, kendi maneviyatımı

yitiriyorum. bu son durak çabasının ters tepmesi zaten, iyiden iyiye yıktı ya ruh halimi.

@kreider

abazanlık konusu şöyle, ciddiye almadığım ve içten içe kendimi rahatsız eden hatunlarım

oldu. hatta daha 3 hafta önce, bu hatunla daha hiç buluşmamışken dahi vardı. arasıra

buluşur, insani bir takım hormonları; "yalancı duygular"ın arkasına saklayıp giderirdik. bu

hatuna kafayı takmamın sebebi, bilmiyorum. bu kadar soruna rağmen, seviyorum, özlüyorum o

eski durumu. iyi olduğumuz anları vs... abazanlık var mı? duygusal anlamda olabilir ama

cinsel anlamda vs, yok emin ol... zaten ondan böyle şeylerde beklemedim asla.

@chickensoup

kızın ailesiyle çok ciddi problemleri olduğu doğru. arkadaş ortamıyla alakalı problemleri d

var aslında... hatta, bana sıkça bazı arkadaşlarının dedikodusunu yapar, bu ortamdan artık

rahatsız olduğunu vs, bahsederdi. belki ben de o önyargıyla sevemedim adamları, şimdiyse

tam zıttı davranıyor. kafayı yememek elde değil. nihayetinde sevmiyorum deme noktasına

gelindi işte...

@tuzak kurdu

unutma konusu umarım dediğin kadar rahat olur. ama ben birlikte olalım isterdim.

@madworld

öyle düşündüğüm için kıza anlattım bu duyguları son sabah, ama elime geçeni görüyorsun.

@african rain,

çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan,

hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir

cevap korkutuyor beni.

@hikmetkaraman

söylediklerin ciddi anlamda mantıklı. bende bir noktada eyvallah dedim zaten. normalde onun

dersine de girip, öyle gidecektim. ama ters tepmesi şaşırttı beni. şimdi aramayayım

diyorum, yine ters tepecek diye korkuyorum anasını satayım... drama arzusu var mı? öyle

görünüyor sanırım, vardır illa ki. mutsuzluğa alışan bir bünye, aşırı mutluluğa gelemedi

belki de ve yine bok etti herşeyi.

@yavuzku

+rep. haklısın :) ama dayı, dedim ya... çok yoruldum be, vallahi billahi çok yoruldum

artık. 87'liyim ben, bazılarınızdan çok küçük, bazılarınızdan da büyüğümdür herhalde ama

liseden beri o kadar çok şey yaşadım ki. ruhum aşırı yoruldu abiler. umut denen duygu ise

tamamen hırpalandı.

@girls in coma,

anladığım kadarıyla sende hatunsun. ve online ise yaz diyorsun. e peki, bu zamana kadar

yaşadığım ve hep tam tersi işleyen tecrübeler ne olacak? bugüne kadar hep dediğin gibi

yaptım, yazdım ve yazdıkça değerim düştü. bilenler bilir, seveni s.... s...ni, severler

diye bir laf vardır. hep bu söze uygun düştü yaşadıklarım. şimdi evet seviyorum, ama

içimden geldiği davranıp sürekli arasam, yazsam; tiksinmeyecek mi? soğumayacak mı? ulan ne

yapışık adammış demeyecek mi sence?

@andromedus

zamanı nasıl gelecek hacı?

@esrefoldu

aynı şeyi dedim. beni dahi davet etmemen gerekiyor normalde dedim. hatta el ele

tutuşmamamız gerekiyor dedim, vs vs vs... birde doğru nedir, onu bir bilsem.

@lazarus

zaten o arada kalmışlık yedi bitirdi ikimizi de... burçlara bende inanmam, öte yandan;

kendi duygularıma inancım kalmadı. ben haklıydım diyorum, şimdi sizde konuştukça ulan

galiba kız haklı diyorum. ne yapacağımı iyice şaşırmaktayım. o dünyaların benzemesi,

kültürel anlamda farklarımız olsa da bizi birbirimize baya bir yakınlaştırmıştı... ne

bileyim..

@bu nick tam yirmi alti karakter

eyvallah, ne diyeyim...


ve genel manada,

yukarıdaki cevaplar herkese verilmiş cevaplardır aynı zamanda. yani kişiye özel değil... şu

an bir gelişme yok arkadaşlar, hatunla aynı anda online oluyoruz. yazmıyorum, o da

yazmıyor. aradığı, sorduğu da yok... kafamdan daha aptalca fikirler geçmeye başladı, bir

çiçek alıp yaşadığı şehre habersiz gidip, bir kafeye davet edip adam akıllı bir ilan-ı aşk

etmek ve yaşananlardaki hataların, bence ondan daha değerli olmadığını. onu sevdiğimi, ama

bir ilişki yaşayacaksak, sadece ben seviyorum diye olmasını istemediğimi falan söylemek

gibi... ayrıca, arkadaşlarının aslında hiçbirinden kişisel olarak nefret etmediğim için,

ama toplu ortamda beni yanlış tanıdıkları için her birine faceden özel bir şeyler yazmak,

en azından yemeklerini yiyip, evlerinde kaldığım için bir helallik istemek istiyorum ki

kesinlikle "ben aslında iyi biriyim lan, sevin beni" minvalinda olmayacak...

fikirlerinize açığım hala canlar, ve şunu gördüm ki; duyuru ve sözlük bir aile gibiymiş.

psikoloğum bu kadar yardımcı olmadı bana... hepinize tek tek, ve gönülden; çok ama çok

teşekkür ediyorum... müthiş bir şey bu gördüğüm. keşke o da bu kadar ilgi gösterebilseydi,

bir zamanlar gösterdiği gibi...
0
🌸dergus
(21.05.11)
evet burç olayı etkili. Hele bi de buna inanan bi kızlaysan sırf zıt burç olduğunuzu bildiği için bile sinir olur sana. Tabi burç mevzusunu bırakacak olursak olmaz olamaz sizin bu ilişkiniz. Kendi kültür ve mantığına uygun onbinlerce kızdan birini seçmelisin ;)
0
spreadyourwings
(22.05.11)
abi gitme diyeceğim gideceksin biliyorum. eğer bu kadar değerliyse yap o zaman. yapmazsan aklında kalacak, pişman olacakmışsın gibi geliyor bana. ama bunu yaptıktan sonra kendini biraz geriye çek ve bekle. ona düşünme şansı ver.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(22.05.11)
ya ben sana sürekli yaz yapış demiyorum ki. şu an düşünme sürecinde değil mi bu kız? evet öyle. yaz, ne düşündüğünü sor. kendini açıkla, yaptıklarındaki amacı, düşündüklerini anlat. sonra da hala aynı fikirde olup olmadğını sor. açık yürekli davran. ve konuşma sonunda ondan haber bekleyeceğini söyle. ben istiyorum sen de istiyorsan devam edelim, seni bekliyorum de ve bekle. eskilerden pay biçip aynısı başıma gelecek diye düşünme. her insan farklı, her ilişki farklı bir deneyim. sen kendini açıkladıktan sonra geri dönüş alamıyorsan üstelemenin alemi yok. kendini açıkladın, olursa olur, olmadıysa olmaz. kendi değerini düşürmezsin. kimseye yalvarmıyorsun. istediğin şeye bir şans veriyorsun. bu açıdan bak. yapmadıklarına daha çok pişman oluyor insan.
0
girl in a coma
(22.05.11)
Aga belliki bu iş her türlü sana kaçacak, bari erkenden kurtulda fazla kalın olmasın.
Kırıcı olmadım umarım.
0
tck35
(22.05.11)
"çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan, hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir cevap korkutuyor beni".
olumsuz cevap da gelebilir tabii ki bunu göze alacaksın. korkunun ecele çaresi yok, olmazsa da olmaz zır zır ağlayacak halin yok, istemiyorsa önündeki maçlara bakacaksın evladım. not: hatunum.
0
african rain
(22.05.11)
(4)

Kütüphane tasnif programı lazım...

lazarus
Arkadaşlar, ev kitaplığımı düzenlemek, kitapların envanterini tutmak için bir kütüphane programı arıyorum. Adı, yazarı, yayınevi, basım tarihi-yeri, türü, konusu gibi temel bilgileri içeren bir datalama yeteneğine sahip olmalı bu program. Lütfen bir el atın.
Arkadaşlar, ev kitaplığımı düzenlemek, kitapların envanterini tutmak için bir kütüphane programı arıyorum. Adı, yazarı, yayınevi, basım tarihi-yeri, türü, konusu gibi temel bilgileri içeren bir datalama yeteneğine sahip olmalı bu program. Lütfen bir el atın.
0
lazarus
(20.05.11)
Small Library Organizer Pro, v2.6
böyle bişey var ama ne kadar istediğin gibi olur bilemiyorum.

i1105.hizliresim.com
0
in search we trust
(20.05.11)
google araması yapıp gelen sonuçlardan tatmin olmadığını düşünerek bu tip birşeyi kendi kullanımına uygun olarak yapabilmek için acsess kullanabilirsin sanırım. tabii bu offline olmasında ısrar ediyorsan bir seçnek. online olmaı sorun değilse goodreads.com veya neokuyorsun.com seçeneği iyidir. özellikle ilk seçenekte bir kitabın birden fazla versiyonu eklenebiliyor yani elinizdeki basımlara kapaklara uygun bir listeleme yapabilirsiniz. neokuyorsun.com'u en son eytera bea diyerek bırakmıştım, son hali nedir bilmiyorum, eksiklikleri olan ama geliştirmeye açık bir platform. türkçe olması da ingilizce bir site ile uğraşmak istemezseniz artı bir durum.
0
cinna monster
(20.05.11)
arkadaşlar, accesste hazırlanan basit bir şey benim işimi görür. mevcut şeylere bakındım. ya linkler bozuk ya da saçma sapan siteler çıkıyor. bu forum sitelerine deliriyorum zaten. evdeki kitaplığım için böyle bir program arıyorum. kullananlar varsa benimle paylaşabilirler mi?
access kullanamıyorum, bilsem kendi datamı oluşturacağım ama?? yok işte.
0
🌸lazarus
(20.05.11)
nick ile çok uyumlu bir soru olmuş, belirtmeden geçemiyorum.

(bkz: lazarus librarus)
0
espandon
(21.05.11)
(18)

ne yapmalı?

bezgin
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.peşin uyarılar:1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız a
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.
peşin uyarılar:
1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.
2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız anlarsınız öyle olmadığını.

İçinde bulunduğum durum:
27 yaşındayım. Erkeğim. Günde 10-18 saat uyuyorum. Kalan zamanımı da oturarak geçiriyorum. Otururken ya kitap okuyorum ya da bilgisayar başında haber yahut online dizi takip ediyorum. Bu neredeyse hiç değişmiyor. Ayda ortalama 25-26 gün saat sabah 5-13 arası uyuyorum. Uyanma zamanım ise belirsiz. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı, gece 1 falan uyanabildiğim vakitler. Yani uyku problemlerimi şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uyuma. Ne yaparlarsa yapılsın uyanamama. Aşırı miktarda gündüz uykusu.
Uyku sıkıntılarım yüzünden askerlik yapmadım, her yıl erteliyorlar. Bir dediler narkolepsi var sende. Bir dediler idiyopatik hipersomnia. Bir dediler narkolepsi şüphesi... Polisomnografiye yattım kaç kez. Sentetik Tiroid Hormonu kullandım. Subklinik hipotiroidi hastası olduğum zannedildi çünkü herşeyim normaldi ama TSH miktarım yüksekti. Sonra bunun aşırı kilodan kaynaklandığını tahmin ettim ben. Hipofiz bakıyor benim metabolizma yavaş hayvan gibi yiyorum da hiç hareket de etmiyorum o da ne yapsın paso tiroidi uyarıyor salgıla tiroksini diye. Ama tiroid görevini düzgün yapıyor Allah'tan. 123 kiloyum bu arada 180 galiba boyum, hiç ölçmedim desem yeridir.
Bunun dışında evliyim. 3 yaşına koşan şekerden baldan tatlı bir oğlum var. Bilişim Sistemleri Mühendisiyim. Ama tahmin edersiniz ki çalışamıyorum. Eşim de çalışmıyor. Aile şirketimiz var tekstil üzerine. Sözde ben de ortağım ama ne fabrikaya ne de mağazaya adım atamıyorum. Muhasebeye mail atıyorum, para yolluyorlar hesabıma, eşim ev alışverişi yahut kendi ve çocuk için bankamatikten çekiyor. Şirkete yegane katkım web sayfasını hazırlamak ve yurtdışı maillleri çevirmek oluyor. Ki bu işler için asgari ücretle çalışan bir işçi yetebilir ama benim ailece aylık masrafım 6-7 bin liradan aşağı düşmüyor. Yani belki de baba parası, abi parası, abla parası yiyiyorum diyebiliriz buna...
Arkadaşım yok. Nasıl yok? Liseye kadar Tokat'ta okudum. Üniversiteye İstanbul'a geldim ve buraya yerleştim. Lise ve öncesi arkadaşlarımla irtibatım yok gibi. Üniversite'de ise içine çok kapanık bir öğrenciydim. İki üç tane çok samimi olduğum arkadaş vardı. Bir tanesi öldü. Biri Adapazarı'nda diğeri ise Amerika'da. İşyerinde de (ezkaza iki ayda bir falan uğradığımda) patron statüsünde olduğumdan hiç iş arkadaşım da yok.
Kötü bir evliliğim var. Ben eşimin ailesiyle konuşmuyorum. O da benim ailemle görüşmüyor. Eşimi deliler gibi seviyorum. Bir iki kez kısa süreli ayrılık yaşadık. Babamın evine gittim (evet, ben gittim.) Bir iki ay görüşmedik. Boşanma falan sözkonusu oldu. Eşimin ailesi problemli insanlar. Sanki kızları boşansın diye gayret ediyorlar. Benim gayretlerimle yuvamız bozulmadı. Şimdi eşime sorarsanız ben dünyanın en kötü kocası, damadıyım. O da dünyanın en acı çeken karısı. Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok. En fazla canıma tak edince bağırmışımdır tartışırken o kadar. Eşimle severek evlendik. Hala kendisini deli gibi seviyorum. %100 onun suçlu olduğu bir tartışma sonrası küsersek yine bir gün içinde ben dayanamayıp adım atıyorum. Birkaç kez ağır olayım dedim. Karşı taraf adım atsın dedim. Ama olmadı. Boğazım düğümleniyor, bana sayıp sövmüşse bile gidip sarılıyorum. Eşimin de problemleri var. Mesela kimseyle arkadaş olmak istemiyor. Apartmanda yalnız yaşıyor diyebiliriz. Gelen komşularla irtibat kurmuyor. Çalışmıyor. Çalışmamasına beni bahane ediyor. Halbuki evleneli dört yıl oldu ilk yıl hamileydi şimdi çocuk oyun çağına geldi, gelmedi. Eşim de oğlum dışında kimseyle görüşmüyor gibi bişey. Ama onun sülalesi tamamı İstanbul'da. Akrabalarıyla arabaya atlayıp gidip görüşebiliyor. Yemek haftada bir yapıyor, yapmıyor. Dışarıdan yiyiyoruz. Ayakkabın kirlenmiş dersen bile üzerine alınıyor. Kaşlarını çatıyor. Bir de eşyaların kıymetini bilmiyor. Dört yılda beş bilgisayarını kırdı. Ev aletlerinin yarısı yeniden alındı. Cahil değil, kimya müh. yüksek lisans mezunu. Küçük de değil benim yaşıtım. Ama ailesi aşırı şımartmış. Uzadıkça uzuyor detayları keseyim. Neyse, benim stresimin çoğunu eşime borçluyum. Resmen nefesim daralıyor kendisiyle konuşunca. Ama deliler gibi seviyorum onu. İki gün ayrı kalsam özlüyorum. Hayır dünya güzeli değil kendisi, 1.60 boyunda 68 kilo Türkiye şartlarında fiziken 10 üzerinden 5'lik bir kişi. Ben de öküz gibi şişmeden evvet baya baya eli yüzü düzgün biriydim, her neyse. İki gün görmeyince bunu üzülüyorum, özlüyorum. Oğlumu aynı şekilde deliler gibi seviyorum. Yani bir yandan bitiriyor beni bu evlilik bir yandan da benim herşeyim eşim ve oğlum. Üstüne üstük eşimin de beni sevdiğini biliyorum. Ama benimkiyle kıyaslanamaz zannımca. Sanki kendisinde acıma duygusu yok. (Hayvanlara ve oğlumuza karşı duyduğu hariç)
Gelelim geçmişime biraz da:
Üç yaşımdayken okuma yazma öğrendim. Deli gibi kitap okuyor(d)um. İlkokulu üç yılda bitirdim. Benle karşılaşan hemen herkes gördükleri en zeki çocuğun ben olduğunu söylerdi. Anadolu Lisesini (orta) birincilikle ve Fen Lisesini ikincilikle bitirdim bir gün bile ders çalışmadan. Ulusal Fizik Olimpiyatlarında dereceye girdim. Çok iyi bir üniversiteden mezun oldum hem de haftada bir gün devam ederek. Ama şimdi arkamdan vaktiyle nal toplayanlar uçup gittiler ben bir yüksek lisans dahi yapamadım. Bırakın eski zekamı, moron gibiyim. İki üç kez tekrar ettirmeden karşıdakine ne dediğini anlamıyorum neredeyse. Teoride yine süper fikirler bulduğum oluyor ama pratikte bir et yığınıyım. Son yılda dokuz ay boyunca ayda altı saat psikoterapi gördüm. İlaçlar kullandım. Arpa boyu ilerledim sadece. Defalarca kilo vermek istedim, diyetisyen falan, olmadı.
Herşeyden sonra şimdi hala:
Obezim. Tembelim. Hareketsizim. Uyuyan bir et yığınıyım. Evliyim. İşsizim. Başarısızım. Ama bunları düzeltmek için somut bir adım da atamıyorum. Evden dışarı çıkamıyorum. (Hoş genelde gece uyanık olunca nereye çıkayım) Arkadaşım yok. Sosyal hayatım yok. Sap olabildiğim bir baltam yok... Ve artık o kadar alıştım ki gayet normalmiş gibi geliyor bana.
Nereden başlamalı?
(Umduğum gibi yazamadım)
0
bezgin
(15.05.11)
umduğunuz gibi yazamadığınız gayet net. kim bilir daha yazacak ne kadar çok şeyiniz var.ben de şuradan başlamak isterim, yaşam standartlarınız anlattığınız üzere oldukça iyi, yani çoğu şeyde sıkıntı çekmiyorsunuz. yaşam şartlarından ziyade sorununuz daha çok iletişim odaklı. eşinizle iletişiminiz de anlattığınız üzere pek iç açıcı değil. hayattan aşırı derecede kopmuşsunuz. yaşamak için yaşıyor gibisiniz. şimdi burada, ''sizin yerinizde olmak için uğraşan çok kişi var kıymetini bilin'' klişesini söylemek pek uygun değil ama, eğer bi yerden başlamak istiyorsanız ilk önce hayata biraz daha önem verin. şöyle bir çevrenize, olup bitenlere bi bakın ve siz bu olanların neresindesiniz bi düşünün. tabii ki hayat ortağınız, eşiniz ile beraber. her şeyin başı iletişim, fikir alışverişi. benim bu yazdıklarınızdan anladığım, her şeyi erteleyip, hayatı boşverip her şeyi gidişine bıraktığınız. diğerlerine göre imkanlar açısından 1-0 öndesiniz, gerek mesleğiniz gerekse maddi açıdan. tüm bu artıları kullanıp hayata tekrar bağlanmak ve sadece oğlunuz için bile -ki en önemlisidir aslında- bir şeyler yapmanız gerektiğinin farkına varmanız gerekir.
0
raycharles
(15.05.11)
psikolog/psikiyatr ile baslayabilirsiniz. esinizle beraber gidin mumkunse. ve kilo verip saglikli olmanin bir yolunu bulun kesinlikle. daha iyi bir diyetisyen ve bir spor egitmeniyle gorusun derim.
0
ermanen
(15.05.11)
trolsen veya değilsen 2sinden biri olup olmaman çok umrunda değil gerçi ya, kısa keseyim;

iş mevzuu - bir çok kişi böyle bir hayat ister, işe katkını olabildiğince arttır, arada git ne oluyor ne bitiyor bak.

ev mevzuu - hatun çok sıkıyorsa bırak. çocuk için değmez, bir çok çocuk uzun dönemde ayrı bile olsalar zihisel olarak sağlıklı ebeveynle daha mutlu.

sosyal hayat - olur abi sosyal hayat istersen her an olur ufak adımlar yeterli

cevap veren: 30 yaşında, evlenmeyi düşünmeyen, işgüç sahibi bir insan
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(15.05.11)
21 yaşındayım ama bir şeyler yazasım geldi.

panpa sen kendini kısır döngüye hapsetmişsin. bir şeyler değiştirmen lazım. karını seviyorsun ama en büyük problem de o gibi. nasıl dayanıyorsun anlamadım, bu ne sevgi ah bu ne ıstırap.

bence spora falan başla. para konusunda sorun yok nasıl olsa. bir de yemek yapmayı falan öğren ne bileyim, dışarıdan yiye yiye yakında sağlığın bozulacak. spora git, terle, efor sarf et, yağ yak, yorul, rahatla. sonrasında eminim daha optimist bir bakış açısına sahip olacaksın. algısal bozuklukların da düzelecek. orada da tanışırsın birkaç insanla, çay içersin falan olmadı. semt neresi istanbul'da? mea maxima culpa'nın bi kitap kulübü var, her hafta kitap okuyorlar aralarında tartışıyorlar, çikolatalar püskevitler falan. kitap okumaya zamanın varsa onlarla takıl. yap yani bi şeyler geçmez böyle hayat.
0
i ve been mistreated
(15.05.11)
Bir sekilde, seni evden uzaklastiracak bir spora basla. Ne aptigin veya nasil yaptigin onemli degil. Onemli olan vucuduna olan saygini tekrar hatirlaman. Bence senin baslangic noktan bu.
0
insanimsi
(15.05.11)
cevaplar için teşekkür ederim ama,
@raycharles
bir şeyler yapmak gerek ama ben farkındalığı oturtamıyorum bir türlü. hele de siz tam bir şeye karar vermişken eşiniz köstek oluyorsa...
@ermanen
duyuruda dokuz ay boyunca psikolojik yardım gördüğüm yazıyor
@drip nicki zaten kullanılmakta
çok yüzeysel uyarılarınız. yapamayan adama yap diyorsunuz. haklı olsanız dahi o bana zaten ulaşmıyor.
@ivebeenmistreated ve @insanimsi
yemek yapmayı biliyorum ama yerinden kalkmayan adam yapamaz yemek.
bir de salondaki kullanılmayan bisikletle yürüyüş bandı, belediyenin havuzunda devamsızlıktan iptal olan hesaplarım, havaya saçılan fitness paraları ile üçüncü gününü görmediğim düzenli yürüyüşlerim ve bir de iki buçuk yıl önce sakatlanan ama hala doktora göstermediğim dizim selam söylüyor size...
123 kilo bir adam, hele de hiç arkadaşı yoksa ve evden çıkamıyorsa nasıl spor yapacak?
0
🌸bezgin
(15.05.11)
-esiniz hic psikyatra gitti mi? onu goturerek baslayabilirsiniz... ama evden cikamiyordunuz dimi? ikna da olmaz o simdi.... ailesini ikna edin desem, gorusmuyorsunuz... Ama bir sekilde esinizin psikyatra gorunmesi lazim... yani beraber gitmeniz lazim....
-cogu sorunu kiloya baglamissiniz ama kilo aslinda cok cok cok zararli olsa da (ben de su an tas devri diyetinde olan bir tosuncugum) kilolu insanlar isine gucune gidebiliyor, uyuyup uyanabiliyor, bunu dusunun. butun sucu kiloya atmayin...
-o arkasindan nal topladiginiz arkadaslariniz sizin tassaginizi yesin... biraz silkelenince siz de supper olacaksiniz bunu unutmayin...
-biraz silkelenin. nasil mi? oncelikle sunu bir arastirin:
en.wikipedia.org
sabahlari cok kuvvetli isiga maruz kalin. gece 11 gibi de isiklari sondurun. radyo falan dinleyin. biyolojik saati sifirliyor.
-iki ayda bir gidiyorsaniz ise ve tekstil isi ise sevmiyorsunuzdur o isi. baba'ya abanin, o maddi yonden destek olsun ama siz sevdiginiz isi yapin. ne seviyorsaniz tabi. oglu icin anlayisla karsilayacaktir neticede bu halden iyi...
-sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.. namaz niyaz bir de, tavsiye etmek durumundayim huzur icin zira...
-sosyal yonden ise aklima maalesef hicbir sey gelmiyor... zannimca akraba yok istanbul'da dimi? tiyatro kursu, dil kursu, kitap kulubu falan diyemem zira evden cikamiyorsunuz. anladigim kadariyla eski dost lazim sizi evden cikaracak ama o da yok diyorsunuz. semt neresi, ben ugrayayim arada diycem ama yengeden korktum valla ne diyeyim... siz once kapiciyla, siparis getirenlerle, sucuyla falan muhabbet etmeye baslayin ikiser ucer cumle bir iki dakika... arkadas kazanmak icin adim atmak lazim oyle kendiliginden kimse gelip size demez hadi soyle yapalim... hatta bu duyuruya baktigimda gizliden bir arkadas bulma cagrisi olarak goruyorum... belki siz farkina varmadan bilincaltiniz bunu istedi...
edit: yas sizden birazcik daha yasli. evli ve cocuklu bir insan.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.05.11)
@bezgin

cevabimda sadece psikolojik yardim almanizdan bahsetmedim. esinizle beraber gidin dedim bir de ve onun yaninda baska konularda da (diyet, spor gibi) profesyonel insanlara danisin. ise yaramidaysa baskasina danisin. icinizden de gelmesi ve azmetmeniz gerekiyor, bosvermislik var hep yazdiklarinizda. en azindan yapmaniz gerekenleri yazmaya calistik iste. sonucta sizde bitiyor.

onun disinda umut verici veya zorluklardan iyi durumlara gecmis insanlarin hayat hikayeleriyle ilgili eserler filmler de ise yarayabilir.

son olarak diyecegim, kafa dagitmak icin bir tatile cikabilirsiniz ve yeni bir sayfa acabilirsiniz belki.
0
ermanen
(15.05.11)
demek istediğim de bu zaten. her şeye psikolojik yardım, doktora gitmelisin vb. önerilerle çözüm aramak yerine bi kere de kendinizi toparlamaya çalışmayı deneyin demek istiyorum. ilk olarak da size köstek olduğunu söylediğiniz eşiniz ile başlayın bu işe. sabırlı olun biraz, bir-iki-üç değil başarana kadar deneyin. eğer durum daha da kötüye gidiyorsa o zaman başka çözümler ararsınız tabii ki. ama ilk önce konuşmakla başlayın.
0
raycharles
(15.05.11)
Ben sadece çalışma mevzuna yorum yapmak istiyorum. Yaşım sizden büyük.

Sağlık probleminiz olduğunu söylüyorsunuz. Bunu bir yana koymak istiyorum... Madem aile şirketiniz var, bir oda isteyin ve her gün ofise gitmeye gayret edin.

Bunu şunun için söylüyorum. Yapacağınız tercüme işini asgari ücretli bir eleman elbette yapabilir. Hatta sizin aldığınız maaşa yönetici çalıştırılıyor, farkındasınızdır. En başlarda sizin öyle çok bir şey yapmanız önemli değil. Şirketin içine girip, hem evden biraz uzaklaşın ve zincirinizi kırın. Hem de yavaş yavaş, şirket içindeki aile üyelerine toplantılarda, yemeklerde vb. destek olun. Şirketin çalışmasını öğrenin. Mesela abiniz veya ablanız olmadığında, size telefon açıp bir işin takip edilmesini istesinler. Eğer şirketinizde kurumsal yapılaşmaya yönelik uygulamalar yapılıyorsa, bu takipleri zorlanmadan yapabilirsiniz.

Ve emin olun, bu şekilde destek vermeniz, ayda 6.000TL'lik net iş yapmaktan daha kıymetlidir.

Ben de aile şirketinde çalışıyorum ve bir bilseniz, patron çocuğu olarak şirkette çalışan, üniversiteyi babasının hocalara verdiği yardımlarla bitirmiş, şirkete sadece soliter oynamaya gelen adamlar var (abartmıyorum). Yaşları da sizden büyük. Üstelik sizin aldığınız maaşı alıyorlar ve dışarı da şirketi onlar yönetiyormuş gibi başkalarına lanse ediyorlar.

Demek istediğin, şirkete gidin. Üretime ortak olmaya çalışın. İzleyin, dinleyin, paylaşın... Uykunuz gelirse de, mazeretinizi bildirin ve şirkette biraz uyuyun...
0
sheba and the albino girls
(15.05.11)
32 yaşındayım.
eşiniz de siz de sıkıntı çekmeden büyümüşsünüz diye tahmin ediyorum. amaçsızsınız. sadece iki ayda bi şirkete giderek ve üç beş mail çevirerek ailen izin hayatını idame ettirecek maddi imkana kavuşuyorsunuz. bi' şeyleri elde etmek için zahmet etmenize, çalışmanıza gerek yok. rahatsınız yani. bunun sonucunda da kendinizi olumlu motive edeceğinize tam tersi yollara girmişsiniz.
olay sadece zekaya, eğitime vb. bakmıyo' artık. ne eğitimsiz insanlar nerelere geliyo' - he tasvip ettiim bi' şey mi, tabi ki diil, o başka bi' konu -

olay zekada değil, kullanmakta.

başlayacağınız yeri yazdığınızı bi' kere daha okursanız çok basit bulursunuz gibi geliyor ama insan kendine karşı bazen dışardan bakmakta zorlaşır.





evliliğiniz.


a şıkkınız bu.



- şahsi görüşlerim bunlar. haddimi aştıysam özğr dilerim şimdiden. -
0
charlesbukowskiineksi
(15.05.11)
14 yaşındayım ama cevap vereceğim. Sorunların çözülmeyecek şeyler değil ama eşin olduğu sürece bir arpa boyu yol alamazsın. Sen problemli bir kişiliksin, onu anladık ama eşinin çalışmaması, yemek bile yapmaması, üstüne üstlük 3-4 ailenin geçindiği parayı harcamanız... Bence eşin de en az senin kadar problemli ve üzgünüm ki birarada olduğunuz sürece iyileşmeniz zor. Ne kadar severseniz sevin ayrılmalısınız. Psikolojik rahatsızlıklar da bulaşıcıdır ve sen ne kadar çabalarsan çabala evdeki ortam seni geri çeker.

Bunun yanında uyku probleminin de fizyolojik kaynaklı olduğunu sanmıyorum. Bana depresyon uykusu gibi geldi.

Peki ne yapmalısın? Ayrıl ya da ayrılma öncelikle seni evden çıkaracağız. Maddi yönden de bir sıkıntın olmadığına göre önce o bilgisayarın fişini çekip çıkıp dolaşacaksın bütün gün. Nereye gittiğinin bir önemi yok, istersen cafede otur bütün gün. Ama gece yarısına kadar eve girme. Böylece uyku problemini de çözeceğiz. 1 ay bu programı uygularsan eğer gerisi için tavsiye verebilirim.
0
ataturkiye
(15.05.11)
Size öneri olmasa da karşılaşabileceklerinizi ve sorunların kaynağını söyleyeyim:

1. Hanımın bunalımı senin gibi fizyolojik etkenlerden kaynaklanmıyorsa (ki buna dair bir şey yazmamışsın) tamamen rahat ve hazır paranın gelmesinden kaynaklanıyor.

2. Ailen sana yardım ediyor ama unutma onlarla konuşmayan bir gelinleri var. Yani annen baban yaşayana kadar kardeşlerin gıkını çıkarmaz, ama eğer allah göstermesin onlara bir şey olursa özellikle kız kardeşlerin baskısını ensende hissedersin ve para verdikleri senin anlattığın gibi para savuran bir kadınının en azından kendilerine biat etmelerini isterler.

3. Senin onun ailesiyle konuşmaman yanlış, ne yap ne et senin ailenle konuşmasını sağla bu yüzden de git onun ailesinle konuş. Eninde sonunda kayınbaban da haklı olabilir, kızsın bağırsın ama kızı sende unutma git elini öp bayramlara getir çocuğu vs.

4. Çalışmamak için önerim yok zira bu durumda bile sorun tamemen fizyolojik geliyor. Ama şunu yapabilirsin sanırım, resim müzik web tasarım yapıyorsun grafikler yap. Blog aç bir tane. Sonra çocuğunu müzeye getir. Dışarı çıkarsan dışarıda uyumak biraz daha zordur.
0
ernest everhard
(15.05.11)
kendinize olan güveni tekrar sağlamak için adım atmanız lazım.
en azından arkadaşların dediği gibi yemek yapmak, şirkete gitmek için çaba sarfetmek yada eşiniz ve çocuğunuz ile aranızı daha iyi yapmak için haftada bir dışarı sinema yada park gibi yerlere gitmek olabilir.
yazdıklarınızı okudum, akıl vermek kolay gibi gözüküyor lakin hastalığınız malum. ama birşeyler yapmak ve adım atmak için de kafadan "zaten hastayım, o yüzden yapamıyorum" düşüncesinden kurtulmanız gerek.
Allah yardımcınız olsun.
0
ykup
(15.05.11)
yaşım 30+ sana az ve öz yazacağım;

kaybolan şey, kaybolduğu yerde aranır. ama görüyorum ki sen neyi nerede kaybettiğini anlamaya çalışıyorsun.

karın sana olan saygısını yitirmiş. bu bir. belki baştan öyleydi, sen farkedemedin. değilse de fiziksel dezanformasyon geçirmiş olman buna kafidir. eşinin fiziğini değerlendirmişsin ama kendisini sana çok görüyor bile olabilir. demek istediğim bu değil aslında, karakterinle ilgili. onun ailesini boşver. senin kendi ailenle ilişkinden kaynaklı bir soğuma olabilir. anladığım kadarıyla onlar olmadan bir hiçsin. bunu işlevin olmadığı (ya da çok minik) halde dahil edildiğin işletme ortaklığından yola çıkarak ve çok yüzeysel söylüyorum.neyse buralara girmeyim ben.

diyeceğim net. büyük bir kalkışma, ayaklanma başlatmalısın kendine karşı. kendini alışkanlıklarına, bağımlılıklarına rağmen yenmen lazım. bunun için büyük bir bedel ödeyeceksin. o bedeli bugüne kadar hiç ödemedin. bu halinle hiçbir ilişkiyi idare edemezsin. hiçbir trrafikten sağ salim evine dönemezsin. çünkü sekizde sekiz kabahatlisin.

yapacaklarını (sen bunları yapamazsın ama yine de) söylüyorum:
-karından ayrıl! kendine olan saygını ancak acı çekerek kazanabilirsin. karından ayrıl çünkü sen onu sevmiyorsun, sadece ona bağımlısın. alışkınsın. bu da yeterince hastalıklı bir durum. sana hakaret ve kötülük etme hakkını kendinde görmesine neden olacak bir manzara. ve bunu belki yapıyordur da. buna neden müsade ediyorsun?

-ideal boyutlara küçülene dek ölüm diyetine gir! çünkü ambalajın seninle ilgili beslenebilecek tüm olumlu kanaatleri engelleyen bir zar gibi. bu halin senin bile ikna edemezken, hayattan şikayet ediyorsun. karını boşver, diğer insanlar ne düşünüyor. dışarda yürürken, alışveriş yaparken, apartmana girerken karşılaştığın insanlar, ilk etapta ne düşünüyor senle ilgili. "vay be fizik olimpiyatlarını kazanacak ideal beyin" demedikleri kesin. geçmişle kendini haksız yere ödüllendirme. yaşandı bitti. ve sen o nimetleri yerinde değerlendiremedin. zekanı ölümcül günahlara köle ettin. tembelliğe, obezliğe, bağımlılığa. acı çekmeyi reddettin. kendine olan sevgini ancak acı çekerek kurtarabilirsin.

sana söylenecek çok şey var ama az ve öz dedim bir kere.
0
lazarus
(15.05.11)
:((( hocam üzdün bizleri yazdıklarınla. zor bir durum.

sanırım sizin sorununuz bıkkınlık ve üşengeçlik ama bu zaten hemen herkeste vardır. size özgü bir şey değil. ben bazen konuşmaya bile üşeniyorum. bu üşengeçliği yenmek lazım. kendinizi dışarı çıkmaya zorlayyın. sokakta şöyle bir tur atıp geri dönün. bunu her gün mesafeyi biraz daha artırarak yapın. gördüğünüz esnafa "selamunaleykum" deyin. çocuklarla şakalaşın... vb... biraz haraketlenme gelir inşallah.

bilişim sistemleri mühendisi çok rahat freelancer ve home-ofis çalışabilir. eminim ki çok rahat iş bulursunuz. daha dün burada yani ekşiduyuruda homeofis çalışacak e-ticaret blen eleman arıyorlardı. böyle bir iş bulursanız üretken olmanızı ruh halinize ayrı bir katkı yapacaktır. birşeyler başarabilme duygusu terapist görevi görür.

ailevi konularda ise sabır dilemekten başka tavsiyem yok...

edit: akran sayılırız.
0
mustasim billah
(15.05.11)
once biraz sert konusup sonra sadede gelecegim.

eşiniz için yaptığınız tek şey onu çok sevdiğinizi söylemek gibi görünüyor.

para? bileğinizin hakkıyla kazanmıyorsunuz.
çalışma? yok.
seks? gunde 18 saat uyuyan bir insan olarak yaptığınızı hiç zannetmiyorum.

"Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok". ok bunlarin olmamasi guzel super de, ne var? var olan bir sey var mi?

ilk cumleyi okudugumda, peki size bu yasinizda kim bakiyor? diye soracaktim ama hemen aciklamissiniz.

soyleyeyim, bence coook sanslisiniz. o somut adimi atmak icin elinizde bin turlu motivasyon var. hic bir eksiginiz yok hatta maasallah.

hazirindan bir sirket, ekonomik darbogaz olmamasi, es, COCUK, ev...

belki de her sey hazir, ben yatayim diye dusunuyorsunuz, belki de gercekten bir hastaliginiz var.

bence bu olayin baslangicina bakmak lazim. hep mi boyleydi? "benim stresimin çoğunu eşime borçluyum", evlenmeden once super miydiniz?

her sey evlenince mi basladi?

esinizin calismamasi sizin calismamaniz icin bahane gosterilemez. belki de siz onu, bu depresif hale sokuyorsunuzdur, esim bile calismiyorsa, ben neden calisayim ki diyordur.

esiniz, bence sabirli bir kadinmis. esinizin ailesi, sabirli insanlarmis. 25 yasindayim, evli degilim, buyuk konusmayayim ama, esinizin yerinde olsam, bu derece buyuk problemleri olup da hepsi icin ustune beni ve ailemi suclayan, ustune ufak bir ozette bile bin turlu kotu ozellik bulan (alingan, cirkin, simarik, tembel, bahaneci vs vs...) birinin yaninda yarim saat daha kalmazdim herhalde...

cozum onerim: suradan baslayin:

esinize butun sorunlara ragmen oldugunu iddia ettiginiz sevginiz, hayatinizin cogunu uyuyarak, yiyerek, hareket etmeden gecirmeniz, sizin bir bagimlilik bagimlisi oldugunuza isaret ediyor bence. esinize bagimlisiniz, yemek yemeye bagimlisiniz, uyumaya bagimlisiniz. bagimli insanlarin, ozellikle yemek bagimlisi insanlarin (ben bunu arastirdigim icin bunu biliyorum belki diger bagimliliklar da oyledir.) genel profili sizin gibi. iyi egitimli, normalin ustunde zeki, hayatinin bir donemine kadar cok cok parlak...
sonradan bagimliliklara kapilarak kelimenin tam anlamiyla "sicmanin" sebebi ise surada: mukemmeliyetcilik. mukemmel yapamadiginiz, sizi normalde mutsuz edecek her sey icin bagimliliklariniza sariliyorsunuz. ornek, sigara bagimlisi, is arkadasiyla tartisan bir insanin sinirle disari cikip bir sigara icmesi gibi. halbuki bu hic bir sorunu cozmez, sadece bir "sanal" yatistirmadir. bagimliliklarin hepsi boyle. sorunlari cozmeyi degil maskelememizi sagliyorlar. sonuc, daha basarisiz, daha bagimli bir insan.

esinizden ayrilamiyorsunuz, sevmediginiz ve onun sizi sevmedigi neredeyse net oldugu halde vazgecemiyorsunuz, cunku onun sizi mutlu ettigi zamanlarin yerine ayni sekilde mutlu edecek kimse olamayacagini dusunuyorsunuz. bu sevgi degil, bagimlilik.

ac oldugunuz icin degil, yemek yemek sizi mutlu ettigi icin yemek yiyorsunuz. cok mutsuz oldugunuz icin de her gecen gun daha cok yiyorsunuz.

cok yuksek ihtimalle, yorgun veya hasta oldugunuz icin degil, uyumak sizi mutlu ettigi icin uyuyorsunuz.

insani mutlu eden hormonlari, bunlarin nasil calistirildigini, cesitli bagimlilik cesitlerini, neden olduklarini, nasil cozuleceklerini, bir bir oturun arastirin.

tavsiyem, oncelikle uyku problemini cozun. yataktan kafanizi kaldiramadiginiz zamanlarda uyanabilmek icin, uykuya ihtiyacim mi var, yoksa mutsuzluktan mi uyumak istiyorum? diye sorun kendinize.

yiyeceginiz her karbonhidrat ve yag iceren yemek icin, ac oldugum icin mi, yoksa kendimi odullendirmek icin mi yiyorum bunu? diye sorun kendinize. su konuyu arastirin: "binge eating". diyetisyen falan fayda etmez. tipki sigarada bilmemne hapinin, bilmemne bantinin ise yaramadigi gibi.

kafanizda, bagimliliklarinizi, nedenlerini tanimlayip, onlardan uzaklasmaniz lazim.

psikoterapide bunu soylediler mi size bilmiyorum, ama bence sorun burada.

bir de esinize olan bagimliliginizi en sona birakin, belki diger her sey duzelince, iliskiniz de duzelir. en ufak bir ayrilma dusuncesinin golgesinin gectigi bir iliskinin bile duzelmeyecegine inanan bir insanim ama, ortada cocugunuz varmis, belki duzelir.

aslinda cozmeniz gerekenler cok cok fazla degil. bahsettiginiz parlak zekayi kullanin. bence cozeceksiniz. kolay gelsin.
0
leci
(16.05.11)
hedonistbeyin
(01.07.13)
(3)

Facebook'ta davet ettiklerimiz

lazarus
... bu davetleri nereden nasıl göreceğim? Sabahtan beri arıyorum bulamadım. Bir tanesini iptal etmem lazım? Yanlışlıkla oldu.
... bu davetleri nereden nasıl göreceğim? Sabahtan beri arıyorum bulamadım. Bir tanesini iptal etmem lazım? Yanlışlıkla oldu.
0
lazarus
(13.04.11)
arkadaş listenin içinde olsalar gerek. bakıp tek tek anlayabilirsin.
0
Her Yer Kara
(13.04.11)
benim gönderdiğim davetler "arkadaşlar" sekmesinde görünmüyor. ben onları, yani gönderdiğim istekleri görmek istiyorum.
0
🌸lazarus
(13.04.11)
yanlışlıkla istek yaptığın arkadaşın profiline girersen orada isteği iptal et tarzı bir tuş olması lazım. Eskiden öyleydi yani.
Ha bana liste lazım diyorsan, hiç denk gelmedim.
0
natnan
(13.04.11)
(9)

yunan şarkıları önerin la

kedislike
yunanca rock falan değil. bildiğin yunan ezgileri içerecek. sözlerini duymadan "ha evet bu yunan şarkısı" diyebileyim.
yunanca rock falan değil. bildiğin yunan ezgileri içerecek. sözlerini duymadan "ha evet bu yunan şarkısı" diyebileyim.
0
kedislike
(02.04.11)
yutupa fedon yaz pampa.
0
deeperdown
(02.04.11)
zorba soundtrack
0
purpurum
(02.04.11)
stelios kazantzidis dinlemenizi öneririm. ayrıca daha çook isim var.
0
lazarus
(02.04.11)
Haris Alexiou nun her parcasi klasik yunan ezgileri. bircogunun melodisi tanidik hatta.
0
freefroglet
(02.04.11)
(to) parapona - eleftheria
s'agapo - alkistis

ya da dur abi bak ben bi mix yapmıştım zamanında... dinle bayıl :(

8tracks.com
0
x factor
(02.04.11)
pame hawaii
0
iskembepaca
(02.04.11)
www.cduniverse.com

albümünü tek geçerim sorduğunuz konuda.
0
sourlemonade
(02.04.11)
şu siteye bi göz at derim www.music-bazaar.com
0
gazmaskesi
(05.04.11)
sarbel- yassou maria
0
eskidenküçüktüm
(09.04.11)
(23)

Rastgele seçtiğiniz kitabın 20. sayfasındaki ilk cümle nedir?

ermanen
(ilk tam cümle olsun. bir önceki sayfadan gelen cümleyi almayalım.)Bir de o cümlenin size çağrıştırdığı şeyi veya sizle ilintili olan herhangi bir bağlantısı olup olmadığını soruyorum. bütün cümle olmasa bile içinde geçen kelimelerle de ilgili olabilir. (duyurucu burda anketten sıyrılmaya çalıştı.)*
(ilk tam cümle olsun. bir önceki sayfadan gelen cümleyi almayalım.)

Bir de o cümlenin size çağrıştırdığı şeyi veya sizle ilintili olan herhangi bir bağlantısı olup olmadığını soruyorum. bütün cümle olmasa bile içinde geçen kelimelerle de ilgili olabilir. (duyurucu burda anketten sıyrılmaya çalıştı.)

******************
bu da benim cevabım:

"To innovate and succeed, the new mass collaboration must become part of every leader's playbook and lexicon."

Wikinomics kitabından.

bu cümlenin benle bağlantısı gelecekte olacak sanırım.
0
ermanen
(14.03.11)
giovani benim dil partnerimdi.

eat pray love kitabından
0
Aslan Yürekli
(14.03.11)
malzemede çekme emniyeti 10 N/mm^2 olduğuna göre t kalınlığını hesaplayınız.

mukavemet dersi alıyorum 3.kez. baya bi bağlıyız yani uzun süredir.
0
ronaldo17
(14.03.11)
''Neyse, bu saatte arama, yüreğine inmesin. Anası babası nerede?''

(bkz: her temas iz bırakır)
0
jameskeenan
(14.03.11)
Macondo 'da dünyaya gelen ilk insan sıfatını taşıyan Aureliano, martta altısına basacaktı.

Evet, ben de mart ayında doğmuşum.
0
dnk3r
(14.03.11)
"nehlüdov kadına kur yapan bir subaydan söz edildiğini duyuyor ve bu durum onu bir yandan kıskandırarak üzüyor, öte yandan da boğazına kadar battığı bir yalandan kurtulma umudu vererek sevindiriyordu."

tolstoy-diriliş

adam terazi burcu büyük ihtimalle.
0
onuruno
(14.03.11)
"doğum sancıları içinde yatarken, açık bir pencereden gece boyunca akapella şarkılar söyleyen delikanlıların seslerini duyabiliyordum."

hmm benimle pek bi bağlantısı yok, evet :)
0
tepedeki psychedelic adam
(14.03.11)
Brian, "Gerekli Şeyler"in açılışından önceki gün eve dönerken bisikletine binmedi.
Ruhlar Dükkanı, Stephen King

hiçbir ilgisi yok :/
0
yanginmerdiveni
(14.03.11)
ingilizde bol gelirli bir bay sarki soyluyor
sevda sözleri c. sureya
0
un
(14.03.11)
"orada çekiçle-örs arasında farkında olmadan çelikleştik."

alev coşkun - hasan ali yücel

olmadı bende. pek alaka bulamadım :)
0
orange coffee
(14.03.11)
"Von dem Typ, der mir gestern seinen Helm ins Gesicht gefeuert hatte."

anna gavalda'nin bir kitabindan.
0
mamu
(14.03.11)
değişip duran seyircilerden ayrı bir de onların seçtiği sürekli gözcüler vardı ki, ne tuhaftır, hep kasaptı bunlar ve görevleri üçer üçer açlık şampiyonunun başında beklemek, kimse görmeden bir şey yememesi için onu göz altında tutmaktı. (kafka, akbaba)

:)) benimle olan bağlantısı şu an diyet yapıyor olmam olabilir ve dolayısıyla kendi kasabım oluyorum.
0
kayranin kedisi
(14.03.11)
Oppenheimer tarafından yapılan bir diğer deneyin sonucu ise şu faydalı tavsiyeyi ortaya çıkardı:Daha akıllı görünmek için eş anlamlı kelimelerin daha karmaşık olanını seçmeyin.

"gündelik hayata dair 104 garip bilimsel gerçek, ntv yayınları" :)

çağrışım: kelime süslemeye gerek yok, sade yalın anlatımın iyi olduğu çağrışıyo:)
0
maltiner
(14.03.11)
"Estragon: Bekliyoruz."
Godot'yu Beklerken - Samuel Beckett (Kabalcı)
ben de bekliyorum
0
sicrayan geyik
(14.03.11)
Dear Nikki,
Because we don't like it.

(bkz: He's just not that into you)
0
inthechaos
(14.03.11)
"Greklerin içine değin girmiştir."

Tragedya'nın Doğuşu, Friedrich Nietzsche, Say Yayınları, 2. basım, 1994.
0
lazarus
(14.03.11)
''Sonra kanı gördü''.
Ken Grimwood-Kayboluş
0
Chit
(14.03.11)
This book will touch on some aspects of systems in state-space form, but a through study of linear systems, including state-space concepts, is beyond the scope of this book.


Mathematical Methods and Algorithms for Signal Processing.

en yakinimdaki kitap buydu. durum-uzay'i salla sen nabican demis, salliycam demek ki.
0
leci
(14.03.11)
Unutmak, olağan karşılamak istediğim çarpıcı gerçek gene içime işlemişti.

masumiyet muzesi.
0
aklimiseveyim
(14.03.11)
afrikalı leo

"doğumumdan bir hafta sonra babam berber hamza'yı beni sünnet etmesi için çağırdı ve bütün arkadaşlarına bir şölen verdi."
0
bira sisesi kapagi
(14.03.11)
In this text, three factors are derived for arithmetic gradients: the PG factor
for present worth, the AG factor for annual series and the FG factor for future
worth. There are several ways to derive them.
engineering economy 6th ed.
0
nekodunlangafana
(14.03.11)
Kısacası, güneşin büyüleyici bir biçimde aydınlattığı bu salonda, çevresinde bulunan herkesle kusursuz bir biçimde bağdaşsa da, toplumsal kökeni gizemli.

Teorema - Pier Paolo Pasolini

ayrıksılığı, merak yaratmayı, çağrıştırıyor. kendini tümüyle göstermemek (paylaşacakları olmasına rağmen etraftakilerin çoğuyla paylaşacak şeyler bulmakta zorlanmak, gündeliğin basitliğinden sıkılmak yüzünden ise eğer) bana pek yabancı diyil.
0
tedirginlik hucresi
(15.03.11)
böyle şeyler söyleme bana.N'olur böyle şeyler söyleme
C.Süreya/Onü. Günün Mektupları
0
ozkaya
(15.03.11)
"Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan arttırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir."
0
overdose
(18.03.11)
(5)

Laptop wirelesi neden blokladı???

lazarus
Arkadaşlar, laptopum önemli bir çalışma esnasında şarzının bitmesi nedeniyle kapandı. Adaptörünü taktım, yeniden açtım. Her şey yolunda. Mı acaba!! Değil, çünkü wireless çalışmıyor, mavi ışık kırmızı oldu. Parmağımla bastırıyorum, mavi yanıyor, çekince hemen kırmızıya dönüyor. Yöneticisini açıyorum,
Arkadaşlar, laptopum önemli bir çalışma esnasında şarzının bitmesi nedeniyle kapandı. Adaptörünü taktım, yeniden açtım. Her şey yolunda. Mı acaba!! Değil, çünkü wireless çalışmıyor, mavi ışık kırmızı oldu. Parmağımla bastırıyorum, mavi yanıyor, çekince hemen kırmızıya dönüyor. Yöneticisini açıyorum, "engellendi" gibi bir şey söylüyor.

1-bu niye böyle yaptı?

2-bu durumdan derhal nasıl kurtulabilirim? Yani kablosuz bağlantıyı sağlayan şeyi nasıl aktifleştirebilirim. Lütfen, durumum acil, yardımcı olun bana arkadaşlarım.

NOT: bilgisayardan ve teknik laflardan hi anlamam. şarja bile şarz derim. o yüzden çok anlaşılır bir dil, kademeli anlatım tercihimdir. Teşekkürler.
0
lazarus
(06.03.11)
network connections u ac, sag tık disable-enable yap bi.
0
bryan fury
(06.03.11)
bryan! nasıl yapıcam tarif et bir hele.
0
🌸lazarus
(06.03.11)
klasik olacak ama bi reset işe yarayabilir.
0
natnan
(06.03.11)
reset işe yaramıyor, kırıcam bu piskopat makineyi ya. lütfen yardım edin.
0
🌸lazarus
(06.03.11)
sagında solunda manuel bi acma kapama tusu var mı onu bızıklasana bi.
0
bryan fury
(06.03.11)
(3)

Gönlümce bir Erik Satie albümüm olamadı...

lazarus
...çok ihtiyaçlardayım. Erik Satie albümü linki verin hele dostlar.
...çok ihtiyaçlardayım. Erik Satie albümü linki verin hele dostlar.
0
lazarus
(12.02.11)
www.topinweb.com

son çare buradan tek tek indirirsin.
0
sen git ben geliyorum
(12.02.11)
yine tek hamlede indirememek... üzülmek.
0
🌸lazarus
(12.02.11)
tepedeki psychedelic adam, çok teşekkürler.
0
🌸lazarus
(13.02.11)
(4)

1-2 jazz müzik sanatçı adı

play time
bilmiyorum jazz kategorisine girer mi ama tesadüfen norah jones dinledim çok hoş bir müzik yapısı var.internetten tabi jazz grupları diye arattım daha fazla fikir sahibi olmak için ama pek hoşuma gitmedi.sizin tavsiye edebileceğiniz 1-2 sanatçı varsa yazarsanız sevinirim.
bilmiyorum jazz kategorisine girer mi ama tesadüfen norah jones dinledim çok hoş bir müzik yapısı var.internetten tabi jazz grupları diye arattım daha fazla fikir sahibi olmak için ama pek hoşuma gitmedi.sizin tavsiye edebileceğiniz 1-2 sanatçı varsa yazarsanız sevinirim.
0
play time
(12.02.11)
miles davis,
benny goodman.
0
jack of hearts
(12.02.11)
john scofield
wes montgomery
0
mor.inek
(12.02.11)
hindi zahra'yı dinlesene...
0
lazarus
(12.02.11)
Norah Jones dinlediysen Melody Gardot'da dinlemelisin
www.youtube.com
0
dibidik
(17.02.11)
(6)

heykel

omonia
Arkadaslar meraba,annem az önce bir heykel yapmış, ben bi basketbolcuya çok benzettim ama ismini çıkaramadım, yoksa saçmalıyor muyum :) zenci bir basketbolcuydu sanki..bir bakın hele :D
Arkadaslar meraba,
annem az önce bir heykel yapmış, ben bi basketbolcuya çok benzettim ama ismini çıkaramadım, yoksa saçmalıyor muyum :) zenci bir basketbolcuydu sanki..
bir bakın hele :D
0
omonia
(28.01.11)
chris bosh'a benzettim ben sanki
www.onemanfastbreak.net
0
r_u_h
(28.01.11)
carlos boozer diyorum ben de
0
medievalman
(28.01.11)
İlk insanlara benziyor..
0
digits
(28.01.11)
burnundan üstü nav'i lere benziyo avatardaki
0
eja
(28.01.11)
chris bosh.
0
heyforrest
(28.01.11)
neandertal gibi.
ayrıca van gogh, evet.
0
lazarus
(29.01.11)
(4)

2 Yaşındaki Ankara Kedisine Ev Aranıyor (İstanbul) (ücretsiz)

vercingetorix
http://i54.tinypic.com/2s7tnyq.jpgFotoğrafta gördüğünüz dünya güzeli dişi Ankara kedisine ev arıyoruz. Yavrusunu geçen haftalarda sahiplendirmiştik, dedik belki bir ihtimal annesine de ev buluruz... Kısırlaştırılmıştır kendisi ve çok uysal bir kedidir. İlgilenenlerle buradan iletişime geçebiliriz ön
i54.tinypic.com

Fotoğrafta gördüğünüz dünya güzeli dişi Ankara kedisine ev arıyoruz. Yavrusunu geçen haftalarda sahiplendirmiştik, dedik belki bir ihtimal annesine de ev buluruz... Kısırlaştırılmıştır kendisi ve çok uysal bir kedidir. İlgilenenlerle buradan iletişime geçebiliriz öncelikle.
0
vercingetorix
(21.01.11)
keşke yavruyu kaçırmasaydık...yolculuk yapabilir mi 7-8 saat kadar?
0
lazarus
(23.01.11)
yapabilir herhalde bilemiyorum, eğer trenle ya da özel arabayla falan olursa. ama otobüsle telef olur sanki =/
0
🌸vercingetorix
(23.01.11)
duyurunun bayağı takipçisi varmış, az önce öğrendim. teşekkürler arkadaşlar ilginiz için =) eğer bir aksilik olmazsa, bu haftasonu htrd666 kullanıcı adlı arkadaş alacak kediyi. gelişmeleri bildiririm.
0
🌸vercingetorix
(26.01.11)
hanım kızımız sahibini buldu bugün itibariyle arkadaşlar. ilgilenen herkese çok teşekkürler.
0
🌸vercingetorix
(01.02.11)
(2)

Hindi Zahra konserine gidecek...

lazarus
... birileri çıkar mı acaba?Mevzu şöyle. Hindi Zahra 6-8 Şubat'ta Babylon'da olacakmış. 21.30'da başlayacak programı kaçta biter bilinmez. Acaba Anadolu yakasında olup da konseri izleyecek arabası olan birileri var mıdır? Ben Üsküdar'dayım. Bu konsere gitmeyi çok istiyorum. Hatta gidecek olanlar var
... birileri çıkar mı acaba?

Mevzu şöyle. Hindi Zahra 6-8 Şubat'ta Babylon'da olacakmış. 21.30'da başlayacak programı kaçta biter bilinmez. Acaba Anadolu yakasında olup da konseri izleyecek arabası olan birileri var mıdır? Ben Üsküdar'dayım. Bu konsere gitmeyi çok istiyorum. Hatta gidecek olanlar varsa birleşip, toplaşıp gidelim. Ne dersiniz?
0
lazarus
(21.01.11)
Beni de yaz!
0
aslıgibidir
(21.01.11)
arkadaşlar, durumunuzu detaylandırarak bana mesaj yoluyla ulaşabilirsiniz. bu konseri kaçırmayalım.
0
🌸lazarus
(21.01.11)
(3)

Google Crome hakkında...

lazarus
Beyler iki de bir "Google Crome bir sorunla karşılaştık" deyip kendi kendini kapatıyor. AppName: chrome.exe AppVer: 0.0.0.0 ModName: chrome.dllModVer: 5.0.375.126 Offset: 0000336aNedir derdi, nasıl çözeriz?Bir deyin hele...
Beyler iki de bir "Google Crome bir sorunla karşılaştık" deyip kendi kendini kapatıyor.

AppName: chrome.exe AppVer: 0.0.0.0 ModName: chrome.dll
ModVer: 5.0.375.126 Offset: 0000336a

Nedir derdi, nasıl çözeriz?
Bir deyin hele...
0
lazarus
(12.12.10)
ne olduğunu bilmiyorum; ama silip tekrar yükle derim. aynısını da değil, indir google'dan bir daha.
0
sen git ben geliyorum
(12.12.10)
vindovs ikspi
0
🌸lazarus
(12.12.10)
hallettim arkadaşlar sağ olun.
0
🌸lazarus
(13.12.10)
(3)

Birsen Tezer'in şarkıları

lazarus
...na nasıl ulaşırız arkadaşlar. Yardımınızı bekliyorum acilen.
...na nasıl ulaşırız arkadaşlar. Yardımınızı bekliyorum acilen.
0
lazarus
(06.11.10)
Kalan Müzik'ten çıkan Cihan isimli bir albümü var. Onu satın alabilirsin.

Emeğe saygı ;)
0
zexustewas
(06.11.10)
talemon
(06.11.10)
zexustewas, çok haklısın. ama albümlere servet yatırmış biri olarak beni tanısan var ya, benim de haklı olduğuma inanırsın. arşivim şu an beş para etmiyor. hepsi kasetlerde ve benim yıllarca biriktirdiğim, gelmesi için aylarca beklediğim o şeyler şimdi herkese bir tıklama yakınlığında... Hayal kırıklığım var anlıyor musun?

talemon, teşekkür ederim.
0
🌸lazarus
(07.11.10)
(1)

Jehan Barbur'dan Seve Seve Ölürüm Senin İçin

lazarus
...mp3 ünü Allah'ını seven bir göndersin hele.
...mp3 ünü Allah'ını seven bir göndersin hele.
0
lazarus
(26.10.10)
linke ulaşılamamakta.
0
🌸lazarus
(26.10.10)
(3)

Marc Aryan şarkılarına ulaşmak istiyorum

lazarus
Lütfen bir link verir misiniz? Bu arkadaşın şarkıları lazım.
Lütfen bir link verir misiniz? Bu arkadaşın şarkıları lazım.
0
lazarus
(19.10.10)
(bkz: fizy)
0
winston insani
(19.10.10)
tepedeki psychedelic adam
(20.10.10)
çok sağol tepedeki psychedelic adam, ilaç gibi geldi.
0
🌸lazarus
(21.10.10)
(3)

Merdiven adımlamak, gezmek isteyen...

lazarus
...Var mı hakkaten? Sayın arkadaşlar İstanbul'un merdivenleriyle ilgili hazırladığım projede bana yol arkadaşı olabilecek, bacakları kuvvetli, zihni uyanık, İstanbul'a tutkuyla bağlı, şehrini tanımak isteyen ve tabii ki İstanbul'u çok çok seven kim var? E fotoğraf merakı olsa, eli kalem tutsa hiç fe
...Var mı hakkaten? Sayın arkadaşlar İstanbul'un merdivenleriyle ilgili hazırladığım projede bana yol arkadaşı olabilecek, bacakları kuvvetli, zihni uyanık, İstanbul'a tutkuyla bağlı, şehrini tanımak isteyen ve tabii ki İstanbul'u çok çok seven kim var? E fotoğraf merakı olsa, eli kalem tutsa hiç fena olmaz. Birlikte bir şeyler yazarız. Yarına bir eser bırakırız ilerde. Fena mı?

Sokaklar belli, siz de katkı sağlarsınız. Göremediklerimiz, bilemediklerimiz olmuştur mutlaka.atlayacağız otobüse, vapura gezeceğiz. Bu güzel ve önemli projeye katkı sağlamak isteyen, vakti ve ciddiyeti olan kim varsa lütfen irtibata geçsin benimle.

Sözlükten mesaj atınız.

Site yöneticisinden ricam mesajımın biraz üstte yer alması noktasında. Projemin bitiş süresi çok yakın. Lütfen.
0
lazarus
(02.10.10)
Çok isterdim lakin mesafe engeli falan.Ama çıkacaktır bir yoldaş elbet.
0
lisko
(02.10.10)
umarım, yine de teşekkür ederim.
0
🌸lazarus
(02.10.10)
projeyi bir görmek gerek
0
piri reis
(02.10.10)
(3)

Yardımsever mimar ve sanat tarihçileri

lazarus
Aranıyor. Arkadaşlar, üzerinde çalışmak ve oldukça kısa denecek bir zamanda bitirmek durumunda olduğum bir proje için kaynaklara ihtiyacım var. Bu hazırlanmış bir el broşürü şeklinde olur, kitap şeklinde olur, katalog şeklinde olur, fark etmez.Lütfen sevgili mimar ve sanat tarihçi arkadaşlar, ya da
Aranıyor. Arkadaşlar, üzerinde çalışmak ve oldukça kısa denecek bir zamanda bitirmek durumunda olduğum bir proje için kaynaklara ihtiyacım var. Bu hazırlanmış bir el broşürü şeklinde olur, kitap şeklinde olur, katalog şeklinde olur, fark etmez.

Lütfen sevgili mimar ve sanat tarihçi arkadaşlar, ya da bu işlere hevesli olup elinde materyal, bilgi vs olanlar...
0
lazarus
(30.08.10)
Şu kitapları biliyor musunuz?

İstanbul Hamamları, Mehmet Nermi Haskan
Bursa Hamamları, Elif Şehitoğlu

Mimar Sinan Üniversitesi'nin kütüphanesinde de bir şeyler bulursunuz bence.

Edit: YÖK'ün tez arama kısmında hamam diye aratınca da bazı tezler çıkıyor. Onlara da bakın.
0
sourlemonade
(30.08.10)
bilmiyordum. teşekkürler. bu arada msü kütüphanesinden bir vatandaş olarak nasıl yararlanabiliriz?
0
🌸lazarus
(30.08.10)
Akademik bir bağlantınız yoksa giremeyebilirsiniz. Bir yerde öğrenciyseniz biraz dil dökmeyle girersiniz sanıyorum. Tabii önce online katalogdan bakın bakalım o dilleri dökmenize değecek bir şeyler var mı.
0
sourlemonade
(30.08.10)
(9)

Bunca emeğin sonu bu mu olmalıydı ? eksisozluğun vefasızlığı ,hakikaten eksiymis

natron
arkadaşlar, nerdeyse 3 yıldır eksisozluğe üye olmaya çalıştım.uzun süren bir çaylaklık vs derken sonunda yazar olmuştum. entrylerimde fena değildi beğeniliyordu.karmam falan + lardaydı .geçen gün girmeye çalştığımda 'bunu düşünmemiştik' diye çıkan soğuk bir mesaj.posta kutuma baktım ,bi mail yollamı
arkadaşlar, nerdeyse 3 yıldır eksisozluğe üye olmaya çalıştım.uzun süren bir çaylaklık vs derken sonunda yazar olmuştum. entrylerimde fena değildi beğeniliyordu.karmam falan + lardaydı .geçen gün girmeye çalştığımda 'bunu düşünmemiştik' diye çıkan soğuk bir mesaj.posta kutuma baktım ,bi mail yollamışlar 15 civarında entrim silinmiş.bana ne bu entryleri düzelt ya da sil tarzı bir uyarı gelmedi. en azından uyarsalardı.ya da tekrar çayak falan yapsalardı. küt diye attılar o hayallerimizde büyüttüğümüz eksiden .
yani gerçekten ekşiymiş,vefasızmış. üzüldüm.sizinle paylaşmak istedim.yani sözlükte yazarların güvencesi yok , bir gün atılırsınız haberiniz olmaz...işte böylede harcar kendisine emek verenleri sözlük.yazık.
0
natron
(25.08.10)
kedi gibi nankormus eksisozluk. peh!
0
fdegir
(25.08.10)
tamam aklımızda bulunsun sağolasın koç
0
orange coffee
(25.08.10)
gecmis olsun.
uzulmeyin.
tekrar yazar olursunuz, kurallara biraz daha dikkat edersiniz.
sozlugu fazla abartmamak lazim.
0
la traviata
(25.08.10)
bir de not vardır o gelen mailde, hesabınızın niye silindiğine dair. onu da yazın bir bakalım niye uçurmuşlar.
0
kibritsuyu
(25.08.10)
eskiden mail falan da atmıyorlardı. şifremi yanlış giriyorum diye kafayı yiyordu uçanlar.
0
efruz
(25.08.10)
gerekçelerinde tanım devamı bkz değil falan diye silinmiş entrilerim. moderatörler kafasına göre silmişler yani.
0
🌸natron
(25.08.10)
hey dost moderatörler 1 entryi belki kafalarına göre siler, 2 entryi .... siler ama 15 entry biraz fazla değil mi sence de?
0
karrdanadam
(25.08.10)
bence modlar sana takmış
0
orange coffee
(25.08.10)
konuyla alakasız belki ama la traviata sözlük de dahil bu platformun en aklı başında adamı. takdir ettiğim biri.
0
lazarus
(25.08.10)
(7)

Hart disk silinmiş midir?

lazarus
İçinde kız arkadaşımla seks vidyolarımın bulunduğu hart disk tarafımdan silinmiş ve ardından bir güzel sabunlu suyla gusledilmiştir. Sorum şu: çekiçle de bir güzel ezdikten ve çöpe attıktan sonra seks vidyolarım internete falan düşebilir mi? Düşmez diyin nolur?
İçinde kız arkadaşımla seks vidyolarımın bulunduğu hart disk tarafımdan silinmiş ve ardından bir güzel sabunlu suyla gusledilmiştir. Sorum şu: çekiçle de bir güzel ezdikten ve çöpe attıktan sonra seks vidyolarım internete falan düşebilir mi? Düşmez diyin nolur?
0
lazarus
(22.08.10)
düşmez, kimse -size özel bi garezi yoksa- o hdd'in içinden bişeyler çıkarmak için uğraşmaz
0
kabiz kugu
(22.08.10)
plakaları mı kırıdn kasayı mı sadece ?
0
bryan fury
(22.08.10)
sildiğin bilgisayarı da açık sularda denize bırak hocu nolur nolmaz?
0
şaman
(22.08.10)
bilgisayarın teknik düzeneğinden hiç anlamam. yatay kasa eski bir makineden hart disk olduğunu tahmin ettiğim parçayı söküp aklımca icabına baktım. kasayı da çöpe attım, iki dakka sonra pencereden baktım kasa uçmuş, monitör de vardı yanında. neyse, tabii içime bir endişe düştü. acaba bu kopardığım şey hakkaten hart disk mi? gözü kör olsun cehaletin.
0
🌸lazarus
(22.08.10)
bak hard disk böyle bişey. hafif dikdörtgendir. zaten başka da öyle parça yok. ekran kartı da ses kartı da ince şerit gibi.

www.google.com.tr
0
advest
(22.08.10)
bayağı da sağlammış bu meret. kırılmak bilmedi ha.
0
🌸lazarus
(22.08.10)
eğer parçaladığın mal hard disk ise çok çok düşük bi ihtimal içindekilere ulaşılması.ama hacı eğer hard diski değilde başka bi parçayı kırdıysan yani hard disk o giden kasanın içindeyse ve onu alan cahil bi eskici değilse ciddi anlamda korksan iyi olur
0
demirr
(23.08.10)
(6)

7z diye bir şey...

lazarus
Bir arkadaşım istediğim albümleri içeren bir link göndermiş. Hevesle indirdim lakin dosya uzantıları 7z şeklinde. Sordum, ondan da açabilirsin dedi. Nedir bu? İlk kez duyuyorum, ayrıca açamadım "sende bunu açacak program yok" gibi bir şey diyor. Lütfen acil yardım.
Bir arkadaşım istediğim albümleri içeren bir link göndermiş. Hevesle indirdim lakin dosya uzantıları 7z şeklinde. Sordum, ondan da açabilirsin dedi. Nedir bu? İlk kez duyuyorum, ayrıca açamadım "sende bunu açacak program yok" gibi bir şey diyor.

Lütfen acil yardım.
0
lazarus
(31.07.10)
sıkıştırma uzantısı o da. .rar .zip gibi işte. winrar açıyordur sanırım bi deneyin
0
xenophobe
(31.07.10)
yalnız bende kurulu winrar açamadı.
0
🌸lazarus
(31.07.10)
7-zip miydi neydi öyle bir program var onun için
0
bira sisesi kapagi
(31.07.10)
7-zip programı varmış araştırdım, onun uzantısıymış zaten
0
xenophobe
(31.07.10)
nerden ulaşacağız bu programa ya?
0
🌸lazarus
(31.07.10)
xenophobe
(31.07.10)
(3)

Alejandro'nun girişindeki yumuşak ezgi

lazarus
Evet, sahi nedir o kemanla başlayan ezgi? Alejandro'ya mı aittir, yoksa önceden var olan esere mi aittir? Eğer öyleyse o eser neyin nesidir, tamamı nerdedir? Yardımcı oun bana hadi.
Evet, sahi nedir o kemanla başlayan ezgi? Alejandro'ya mı aittir, yoksa önceden var olan esere mi aittir? Eğer öyleyse o eser neyin nesidir, tamamı nerdedir? Yardımcı oun bana hadi.
0
lazarus
(15.07.10)
şarkıya ait. şarkının geri kalanında da kullanıyor zaten arkaplanda. dikkatli dinlersen fark edebilirsin.
0
peki
(15.07.10)
Merhaba lazarus öncelikle diğer arkadaş yanlış söylüyor. Klasik müzikle uğraşan biri olarak baştaki keman ile çalınan melodi aslında vittorio monti tarafından bestelenen czardas eseridir. Youtube dan dinlersen anlarsın...
0
dozer_93
(06.10.10)
tahmin etmiştim öyle bir şey olduğunu. çünkü parçadan çok ayrı duruyor.aradığım cevap buydu teşekkürler dozer_93
0
🌸lazarus
(03.11.10)
(3)

Bu tablodan hayır gelir mi?

lazarus
Sevgili arkadaşlar,Sonuç tablosu ekteki gibi. Kahramanımız burslu falan bir bölüm istemişti. Ne var ki tabloyu şu anki helecan ile yorumlama şansına sahip değil. Siz bir el atıverseniz, ne dersiniz bu tablodan bir hayır gelir mi? En iyimser ve en kötümser sonuç ne olabilir, yani en iyi neresi gelebi
Sevgili arkadaşlar,

Sonuç tablosu ekteki gibi. Kahramanımız burslu falan bir bölüm istemişti. Ne var ki tabloyu şu anki helecan ile yorumlama şansına sahip değil. Siz bir el atıverseniz, ne dersiniz bu tablodan bir hayır gelir mi? En iyimser ve en kötümser sonuç ne olabilir, yani en iyi neresi gelebilir mesela?
0
lazarus
(15.07.10)
Canım Lazarus,
İyi de arkadaşın hangi bölümleri istiyor onu yazman gerekmiyor mu öncelikle?
Ona göre bir şey söylenir.
0
jassinpera
(15.07.10)
Jassinpera,

İletişim, gazetecilik, basın-yayın, tarih, edebiyat vesaire. Galiba bölümü pek önemsemiyor, önemsediği şey iyi bir puanla burslu bir bölüm kazanarak, hem iyi bir okuldan mezun olmak hem de masrafsız okumak istiyor. Ne dersin, napabilir bu tabloyla?
0
🌸lazarus
(15.07.10)
yeditepenin burslu sosyal bölümlerine girer gibi duruyor büyük bir değişiklik olmazsa.
0
jassinpera
(15.07.10)
(8)

LYS sınav giriş belgesi neden gelmedi?

lazarus
LYS sınav giriş belgesi bir kısım öğrenciye ulaşmış olmakla birlikte bize henüz ulaşmadı. Bu normal midir? ÖSYM'nin sitesinde dakikalarca oyalanmama rağmen bu tür gecikmelerde nasıl bir yol izleneceğini öğrenebilmiş değilim. Lütfen acil yardım. Ne yapılması gerektiğini söylerseniz sevinirim. Ne zama
LYS sınav giriş belgesi bir kısım öğrenciye ulaşmış olmakla birlikte bize henüz ulaşmadı. Bu normal midir? ÖSYM'nin sitesinde dakikalarca oyalanmama rağmen bu tür gecikmelerde nasıl bir yol izleneceğini öğrenebilmiş değilim. Lütfen acil yardım. Ne yapılması gerektiğini söylerseniz sevinirim. Ne zamana kadar beklememiz doğru olur? Bu arada yutubla ne alıp veremediğiniz var amına koduğumun pezevenkleri. Adiler.
0
lazarus
(09.06.10)
Ankaradaysanız geç gelebilir
0
kulkke
(09.06.10)
bu zıkkımın merkezi ankara'da değil mi, niye ankara'ya geç geliyor yahu?
0
kibritsuyu
(09.06.10)
Ankara'da değiliz. YGS'de bayağı erken ulaşmıştı belge... Sakince bekleyeceğiz ama tehlikeli sınır nerde başlıyor, bunu bilemiyoruz.
0
🌸lazarus
(09.06.10)
Merkeze en son gider öss kağıtları

dıştan içe postalama başlıyor

gene merkeze yakınsanız sakin olun
0
kulkke
(09.06.10)
Evet Ankara'da değilim ama sikik bir şehir merkezindeyim. Biraz daha bekleyim yani sakince? Peki. Çağdaş dünya tarihini komple sikiyim. Kahrolsun İsrail.
0
🌸lazarus
(09.06.10)
endişeye mahal yok. benim ygs belgem sınavdan 1 hafta evvel gelmişti. geçen seneki öss belgem ise sadece 3 ya da 4 gün önce. evvelki sene yine aynı. istanbul'un ortasında bir yerdeyim. sınavdan 2-3 gün önce gelmemiş olursa posta merkezini kontrol edebilir ya da ösym bürolarından rahatlıkla yenisini çıkartabilirsiniz.
0
hewit
(09.06.10)
Ben İstanbul'dayım ama daha gelmedi, merak etmeyin.
0
ziplayan meksika bamyasi
(09.06.10)
Bugün gelmiş! Şimdi gönül rahatlığı içinde götüme sokabilirim, acelem neyse... Sağolun cevaplar için.
0
🌸lazarus
(10.06.10)
(22)

Film Tavsiyesi lütfen

0dy
merhabalar,ana temasını üniversite'nin, ya da bir akademisyen / mucit / dahi vs. 'nin oluşturdugu filmler arıyorum. bi icatı da anlatabilir mesela. üstün zekalı kişilerin anlatıldıgı filmler çok daha makbuldür ama.Bu profile cuk diye oturan örnek bir film olarak "`A Beautiful Mind`" gösterilebilir.
merhabalar,

ana temasını üniversite'nin, ya da bir akademisyen / mucit / dahi vs. 'nin oluşturdugu filmler arıyorum. bi icatı da anlatabilir mesela. üstün zekalı kişilerin anlatıldıgı filmler çok daha makbuldür ama.

Bu profile cuk diye oturan örnek bir film olarak "A Beautiful Mind" gösterilebilir. Good Will Hunting'de gayet uygun bi tarz.

lütfen bildiginiz bu tarz film isimlerini paslayınız.

şimdiden çok minnettarım.

teşekkürler.
0
0dy
(26.03.10)
Charlie Bartlett var, komedi filmi olmasından ziyade bir girişimci öğrenciyi anlatıyor. Dahi diyebiliriz.
www.imdb.com
0
iamthewalrusulan
(26.03.10)
Einstein and Eddington
Infinity (Feynman'ın hayatını anlatan)
0
sourlemonade
(26.03.10)
anoktak
(26.03.10)
en son x yıl önce, bi arkadaşım a beautfiul mind'i bilgisayarıma atmıştı. izle olm muhakkak diye. aylarca izlemedim. arkadaş her gördügünde soruyo izledin mi diye. bende umursamaz "yok abi ya, bakarız bi ara" diyodum. o da aynen sizin gibi "rica ediyorum, lütfen izle artık şunu demişti".. bi gece math finalinden önce beyin sulanmış bi vaziyette, bi film izleyeyim dedim. şöle bi bakym diye açtım a beautiful mind'i. o günden beri bi türlü kapatamadım. hayatımı bu kadar etkileyen bi olay daha olmadı. proje mühendisi olmak gibi hayaller kurarken, şimdi amerika'da gidebilecek uygun üniversite arıyorum doktora için. öyle içimden geldi anlatayım dedim :)

çok teşekkürler tavsiyeler için. hemen bu iki filmide ediniyorum.

daha fazla lütfen :) ..
0
🌸0dy
(26.03.10)
Pi'yi unuttum. Olmazsa olmaz.
www.imdb.com
0
iamthewalrusulan
(26.03.10)
La habitación de Fermat Aklıma birden gelmedi hepsi, taksit taksit oldu.
www.imdb.com
0
iamthewalrusulan
(26.03.10)
the prestige olabilir izlemedim şahsen ama
0
yuto
(26.03.10)
olsun olsun. süper oldu.

fermat'ın trailer'ini izlemiştim sanırım bi yerde. gökte ararken yerde bulmuş oldum. harika oldu.

çok teşekkürler.

more.. :)
0
🌸0dy
(26.03.10)
Akira Kurosawa'nın bir profesörün son yıllarını anlatan muhteşem bir yapıtı "Madadayo"yu izlemeden ölmek boşa yaşamaktır diyorum... İddiam büyük yani. Hemen edinin ve izleyin.
0
lazarus
(26.03.10)
the prestige
0
Becks
(26.03.10)
film değil de dizi önersem olur mu?
- big bang theory.
0
gebere jackson
(26.03.10)
iamthewalrusulan
(26.03.10)
ooo, harbi boşa yaşıyomuşum diyesim geldi. neler varmış.

filmlerden sonra bahsettiginiz diziye'de geçerim.

çok harika. teşekkürler.

and more..
0
🌸0dy
(26.03.10)
Diziye geçeceksen Fringe var dedi arkadaşlar. Einstein'a benzeyen adam varmış
Einstein diyince I.Q. var tabii bir de.
0
iamthewalrusulan
(26.03.10)
flash of genius,1970lerde geçen gerçek bir hikaye,bir mucidin hikayesi
0
cekikgozlusarisinzenci
(26.03.10)
iamthewalrusulan
(26.03.10)
ben de akademisyen ve dahilerden olusturdugu takimla yaptigi dolandiricilik icin

21-blackjack isimli filmi oneriyorum size
0
notorious brklp
(26.03.10)
harikasınız, teşekkürler.
0
🌸0dy
(26.03.10)
satranç ve deha :

(bkz: luzhin defence)

klimt şefimin konu edildiği aynı adlı film de iyi bir altyazıyla izlenebilir.
0
porsgemsheniark
(26.03.10)
amadeus
ray
les choristes
sherlock holmes
frida
the last station
nói albínói
proof
back to the future
religulous
la science des rêves
primer
la habitación de Fermat
la leggenda del pianista sull'oceano
0
ermanen
(26.03.10)
copying beethoven da olabilir.
bir de life of david gale
0
gebere jackson
(26.03.10)
hepsini kaydettim. sıradan başlıcam.

herkese teşekkürler.
0
🌸0dy
(27.03.10)
(3)

Si Te Contara

lazarus
Sayın latinseverler,Si te contara adlı parçanın mp3 üne acil ihtiyacım var. Elinde olanlar lütfen benimle iletişime geçsin. Ibrahim Ferrer ve bilhassa Martirio yorumu... Lütfen...
Sayın latinseverler,

Si te contara adlı parçanın mp3 üne acil ihtiyacım var. Elinde olanlar lütfen benimle iletişime geçsin. Ibrahim Ferrer ve bilhassa Martirio yorumu... Lütfen...
0
lazarus
(27.02.10)
(eger mp3 olarak kimse yollamazsa siz yapin mp3 u)

www.vidtomp3.com a gir

www.youtube.com bu linki ordaki enter video bosluguna yaz. convert etmesini bekle.

sonra da download de ve indir.
0
la traviata
(27.02.10)
başardım, harikasınız ya. çok sağolun. küçük bir soru daha, kalite şeyi nedir bunun normal mp3 dosyasına göre?
0
🌸lazarus
(27.02.10)
valla uzumunu yiyin kalitesini sormayin : )
tahminen kalite kaybi vardir.
0
la traviata
(27.02.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.