[]

Bir kız meselesi... Lütfen üşenmeyin dostlar, hiç iyi değilim...

Dertliyim arkadaşlar… Kafayı yemek üzereyim. Duyuruya da ilk kez böyle bir dert açıyorum ki sizlerin değerli fikirleri, belki bana bir çıkış yolu gösterir…

Arkadaşlar, Facebook’tan tanıştığım bir kız vardı. İsmi bende kalsın, üç beş muhabbet derken birbirimize bayağı bir ısındık. Zamanla telefonlaşmalar derken, bu yakınlık iyice arttı ve nihayet okuduğu şehirden, ailesini ziyaret etmek maksatlı İstanbul’a geldi. Geldiği günde benimle buluştu, ki çok güzel bir gündü. Beraber benim okuduğum üniversitede, benim dersime girdik falan. Oradan Taksim, Eminönü, Sarayburnu, Gülhane…

Onun okuduğu şehre dönmeden, bir kez daha buluştuk; daha kısa ama yine güzel bir buluşmaydı. Annesiyle kavga etmişti, otogara götürdüm, ben yolcu ettim… Yaşadığı şehre döndüğünde de telefonlaşmalarımız devam etti ve inceden inceye birbirimizden hoşlanmaya başladığımızı da itiraf etmeye başladık. İlişkimizin şöyle bir yönü vardı, o kendince çelişkilerle dolu tesettürlü bir kız, ben inancını yitirmiş, sol görüşlü ama sola zere faydası olmamış, içten içe de ilişkiler konusunda oldukça muhafazakar bir vatandaş. Seneler önce biten çok ciddi bir ilişkimden sonra, bir türlü dikiş tutturamamış aynı zamanda; ve kendimin de tasvip etmediği bir takım zevk-ü sefa alemlerine de sirayet etmiş biri. Bunu da ona anlatırdım, içimdeki vicdan azaplarını, kırdığım kalpleri, onun yanındayken daha iyi bir adam olduğumu. Onda dinmek istediğimi, sessizleşmek, durgunlaşmak istediğimi… Öte yandan, kendi hayatımı da bir nevi nezarethane hayatına benzetirdim ki, aileyle yaşamak, hep erkeklerden kurulu bir çevre, ve ancak o çevreden kaçarak kaçamak yaşadığım ilişkiler… Kısacası bu kız, soluk aldığım çok güzel bir ova, bozkır gibiydi. Durgun, sessiz…

İçimde bir takım korkular da vardı, ayrı şehirlerde yaşamak, birbirimizi yeterince tanımamak gibi… Bunu da ona sıkça belirtirdim, korkuyorum diye. Bu yüzden adını koyamıyorduk zaten ilişkinin. Derken, bir şekilde beni yaşadığı şehre çağırdı. Öğrenci evine… İşin aslı, korktum. Ama sevindim de. Korkumun sebebi evin fazlasıyla sosyal ortamı, sevincimin sebebi ise hatunumu görecek, onun yanında kalacak olmak…

Velhasılı oraya gittim. Gittiğimin gecesiyle bazı korkularım gerçek olmaya başladı. Otogardan, bir erkek arkadaşının arabasıyla beni aldılar. Arabada beş kişiyiz, 3 erkek, 2 kız. Bir ölüm sessizliği, kimsenin konuştuğu yok. Eve geldik, evde daha da kalabalıklaştık. 5 kız, 4 erkek olduk. Salona oturuldu, çaylar demlendi, muhabbet edilecek. Ancak, sürekli okudukları okulun festivalinden bahsediliyor, konuya müdahil olamıyorum… Aralarındaki ortak muhabbetten, esprilerden gidiyorlar. Yeni gelen adama yöneltilen sorular olur ya hani, onlar bile çok kısa, çok isteksiz gibi. Bilmiyorum, belki de ben böyle hissettim ama, sonuç olarak benim hatun da o insanlarla senelerdir tanıştığı için, benle pek ilgilenemiyor… Genelde o vatandaşların muhabbetine katılıp, o da gülüp eğleniyor falan. Velhasılı, sabaha kadar oturuldu. Çok sıkıldım, gerildim. Yatacağım odaya giderken, o geldi. Biraz konuşalım dedi. Yatağa oturduk.. Elini tuttum, dizine yattım. Daha çok başbaşa vakit geçirmek istediğimi söyledim. Giderken de, keşke beraber uyuyabilseydik dedim ama inanın bu bir teklif falan değildi. İçimden geçen, çok safça bir dilekti sadece. Gelecekte olmasını istediğim bir dilek...

Herneyse, ertesi gün başladı. Kahvaltı bilmemne derken, eve başka vatandaşlarda geldi. Daha da kalabalıklaştık. Bir yandan da benim hatun, erkek arkadaşlarıyla da benden daha samimi olduğu için korkunç kıskanıyorum. Rahatsız oluyorum. Zira el kol şakaları yapılıyor, vs. Biraz da benimki kapalı olduğundan, onda bir dokunulmamazlık arıyorum. Göremedikçe o hassasiyeti, daha da sıkılıyorum. Ortamdaki ortak muhabbet ise, aynı soyutlanmışlıkla sürüyor. Konuşabileceğim her konuya müdahil olmaya çalışıyorum, ama olmuyor. Hep ortak şeyleri konuşuyorlar. Öyle böyle yine akşam oluyor, ricam üzerine ufak bir şehir turu yapıyoruz başbaşa. Belki 1 saat sonra, yine çağırıyor arkadaşları. Arkadaşlarından birinde yemek yenecekmiş, oraya gidecekmişiz. İstemsizce kabul ediyorum, bir yandan hatuna memnuniyetsizliğimi dile getiriyorum. Daha çok başbaşa kalalım diyorum, bu şekilde seni tanıyamıyorum, ilişkimizin adını koyacak noktaya gelmemiz zorlaşıyor diyorum. O da sürekli daha çok ilgi göstereceğinden söz ediyor… Velhasılı o eve varıyoruz, yemek yeniyor. Daha dar bir masada, yine muhabbet başlıyor. Bu sefer daha sıcak bir muhabbet ediliyor derken, haydi pis yedili oynayalım diyorlar ki kart oyunlarını hiç sevmem, ve sembollerinin dahi ne anlama geldiğini bilmem. Öğretiriz diyorlar, mecbur kabul ediyorum. Topluluktaki çıban başı pozisyonundan korkuyorum. Neyse, öğretmeye çalışıyorlar, başlarını anlıyorum ama gittikçe kafam karışıyor, pes ediyorum. Siz oynayın, ben laptopta takılırım diyorum. Sözlük, facebook bilmemne derken, saat sabahın 06:30’u oluyor ve eve dönüyoruz. Evde 1 saat daha toplu muhabbet ediliyor, hatun hadi yatalım diyor. Ben yine biraz başbaşa kalır, dertleşiriz derken; direk kendi odasına yöneliyor. Çok moralim bozuluyor, biraz konuşalım diyorum, hastayım, yorgunum diyor. Odaya geçiyorum, hiç uykum yok. Hiç ilgi görmemişim, benim hatun değil herkes muhabbetinde, keyfinde, eğlencesinde ve korkunç yalnızım. Bir sms atıyorum, keşke kart oyunlarıyla yormasalardı seni diyorum. Söz veriyorum, daha çok ilgileneceğim kalan iki gün seninle diyor. Çocuk gibi ilgi beklemekten sıkıldım diyorum, izin ver geri döneyim, sende rahat et, senin de keyfini bozuyorum diyorum. Hayır seninle ilgilenmek istediğim için ilgileneceğim diyor. Ertesi günde aynı ortam yaşanacağını tahmin ettiğimden, istanbul’a geri dönmek fikriyle güne başlıyorum. Herkesten saatlerce erken uyandığım için, mutfakta mal mal kitap okuyor, sigara içiyorum. Hatun uyanıyor, geliyor. Çok erken uyandığımı anlayınca canı sıkılıyor, derdimi anlatıyorum. Bence bugün de benimle ilgilenemeyeceksin diyorum, arkadaşların sürekli etrafında olacak diyorum. Onlar fenerin maça gidecekler, oradan da festival geçecekler; sadece ikimiz kalacağız diyor. Bak bir terslik çıkarsa moralim çok bozulacak diyorum, izin ver gideyim diyorum. Hayır diyor. Kabul etmek zorunda kalıyorum. Arkadaşları maça gidiyorlar, pat yarım saat sonra kapı çalıyor. Gelen bayan arkadaşlarından biri. Aha diyorum içimden, dediğim oldu. Üçlü oturuyoruz bir müddet, hatunun gideceği yok. Cimbomluymuş zira. Sigara alma bahanesiyle evden çıkıyorum, dışarıda yürüyorum bir saat civarı. Arıyor, geliyorum diyorum. Geliyorum, mutfakta bu sefer 1 kişi daha var. Daha da canım sıkılıyor, odama geçiyorum. Tavana bakıyorum öyle, derken odaya geliyor. İçeri gelmeyecek misin diyor, biraz dinleneyim geleceğim diyorum. Yine gitmiyorum, tekrar geliyor. Arkadaşım çok ısrar etti, bugün de festivalin son günü; hadi festivale gidelim diyor. Çıldıracak gibi oluyorum, dalga mı geçiyorsun diyorum. Hani söz vermiştin diyorum, gelmem diyorum kesinlikle. Onun da gitmeyeceğini umuyorum. Arkadaşım iki hafta sonra memleketine gidecek, belki de hayatımız boyunca bir daha görüşemeyeceğiz, hem bu gece hayatımızda katılabileceğimiz son festival diyor. Kesin bir dille reddediyorum, o gitmeye karar veriyor. Yabancı bir evde yalnız kalmanın boktanlığı ve yıkınlığıyla kalakalıyorum ortada… Gitmeyeceğini ummak, ve gitmesi. Çok yıkıyor beni. Gidiyorlar. Ağlama raddesine geliyorum, ağlayamıyorum. Yazı yazıyorum, onun bilgisayarının göremyeceği bir klasöre koyuyorum. Bir nevi günlük gibi, anlık, tek günlük bir yazı… Odaya geçiyorum, kitap okuyorum. En sonunda geliyorlar. Tanımadığım iki erkekle birlikte. Hepsi 5’er yıllık arkadaşları, abileri, kardeşleriymiş. Neyse ki bu çocuklar biraz daha candan. Sabaha kadar muhabbet ediyoruz keyifsizliğime rağmen. En sonunda gidiyorlar. Ben, hatun ve evdeki diğer iki arkadaşı kalıyor sadece. Onlar da yatmış. Salona geçiyoruz, ben gidiyorum diyorum. Yat, uyu, dinlen; beraber kampüse de bir çıkalım, akşam gidersin diyor. Reddediyorum, biraz konuşalım, gideyim diyorum. Konuşuyoruz, durumu tartışıyoruz. Haksızlığını kabul ediyor, mahçup bir halde. Ama ilk gecenin sabahı, odasında başbaşa kaldığımızda; elini tutmamdan, dizine yatmamdan çok rahatsız olduğunu, bu yüzden de özel ilgi göstermekten korktuğunu ifade ediyor. Bunu niye baştan söylemedin diyorum, söyleyemedim diyor. Ayrıca ilişkimizin adı konulmadığından, arkadaşlarımın yanlış anlamasından korktum diyor. Arkadaşlarıyla ilişkisinden çok rahatsız olduğumu, başörtülü bir kıza bunların yakışmadığını söylüyorum, özgürsün diyorum; örtüyü çıkar istediğini yap ama başında örtü varsa hakkını ver diyorum, haklısın diyor… Dışarıda gezseydik diyorum, param yoktu diyor… Çok yorgun bir halde, uyudu uyuyacak ayrıca… Sıkıntılı muhabbetten ve hayalkırıklığından ikimiz de bunaldığımızdan, hadi diyorum gitmeden bir eğlenceli 5 dakika geçirelim. 5 dakika gülüyor, eğleniyoruz. Omzuma başını yaslıyor, uyuya kalıyor… Uyanıyor sonra, odama gidiyorum, giyiniyorum, hazırlanıyorum. Evden çıkıyorum, beni iletmesine izin vermiyorum. O da çok ısrar etmiyor…

Normalde sms’le her şeyi birbirine haber veren bir ikili olarak, otobüse bindiğimi falan haber vermiyorum. Çünkü kırgınım. Boğaz köprüsünü geçerken, sms geliyor. Haber vermediğimden sitem eden… Uykulu olduğunu bahane ediyorum. Bu sefer inince ben sms atıyorum, cevap akşam geliyor. Gözün aydın diye… Buna inanıyor musun diyorum, bilmem diyor. İğneliyor. Başarısız olduğuma dair bir şarkı sözüyle karşılık veriyorum, beni affet ne yaptığımı bilmiyordum minvalinde bir cevap veriyor… Hayalkırıklığından, yenilgiden bahsediyorum; daha da cevap gelmiyor… Tam 3 gün geçiyor. Facebook’ta sıkıntılı şeyler paylaşıyor, keşke gitmeseydin sözlerinden oluşan şarkılar vs… Herhalde bu kız beni özledi diyorum, arıyorum… Şoka uğruyorum, ben haklı olduğumu düşünürken, tamamen benim haksız olduğumu, ortamdaki herkesin keyfini kaçırdığımı, evdeki kimseyle selamlaşmadan ayrıldığımı, onu küçük düşürdüğümü, başbaşayken yaptıklarımla onu da kullanıp atmak istediğimi, ortamlarını beğenmediğimi, küçük gördüğümü, hayatına aşırı müdahele etmeye meyilli olduğumu, eğer benle olursa ileride de hep sorun yaşayacağımızı vs söylüyor. Daha tanışalı 2 ay olan bir adam, 5 senelik arkadaşlarıma ve başörtüme vs karışamaz diyor. Ve seni sevmiyorum diyor. İçime acaip oturuyor, Ben seni seviyorum diye bağırıyorum. Bu kadar çabuk karar verme diyorum. Verdim diyor. Arkadaş da mı kalamayacağız diyorum, Bilmiyorum, öfkem biraz geçsin diyor. Öfken geçince arkadaşlığı değil, beni sevip sevmediğini düşün diyorum. Tamam diyor. Dünden beri mal mal bekliyorum. Face listesinde hep online, bir şey yazmıyor. Msn’de online, bir şey yazmıyor… Çok kötü bir durumdayız…

Arkadaşlar, ben bu kızı herşeye rağmen seviyorum. İçimde acaip bir boşluğu doldurdu. Ama hareketleri çok dengesiz, bir yaptığı, bir ettiğini tutmuyor. Düşünsenize, hayatımda en haklı olduğumu düşündüğüm olayda, çok haksızmışım gibi bir tepki alıyorum misal; üstelik ben oradayken, o da bana hak verip, kendini suçlarken. Galiba arkadaşları onun için çok değerli olduğundan, onların dolduruşuna geldi. Belki haklı da…. Bende kendi duygularıma güvenemez oldum. Belki de haksızım diyorum. Size soruyorum, haklı olan kim? Ne yapmak gerek? Facede, msn’de online olup konşamamk çok kötü, ama gurursuzluk da etmek istemiyorum. Çünkü bir kere denedim gördüğünüz gibi telefon açmayı, ağzına geleni söyledi. Kız burçlara çok inanıyor, İkizler burcu. Ben inanmıyorum, Yay burcuyum…

Biliyorum ki bir çoğunuz, bu ilişki çoktan bitmiş, yürümez diyorsunuz. Üşenmeyip okursanız tabii, ama yürümesi için ne yapabilirim sizce? Ne yapılabilir? Aklım durmuş vaziyette… Tam da final dönemi, tez yazım dönemi olmamalıydı bu. Ama aklım ondan başka hiçbir şey düşünemiyor. Haklılığı, haksızlığı; olayları düşünüyorum sürekli. Ve mutlu olduğumuz zamanı düşündükçe kafayı yiyorum.

Bazılarınız aga internet ilişkisi zaten böyle olur falan diyeceksiniz, diyin abi. Haklısınız… Ama bu bir çaresizlik işte, böyle denk geldi. Alıştım ona. Onu unutmak istemiyorum, unutabileceğimi biliyorum…

Üşenmeyip okursanız, şimdiden sağolun…

 
oturdum okudum. fazla kasıyorsunuz gibi geliyor bana. o yazmıyorsa siz yazın, üstüne gidin meselenin, baktınız olmuyor uyuşmuyorsunuz demek ki yapacak bir şey yok yani. öyle çat diye bi iki ayda hemen hayatına bu derece müdahale etmek bence de garip, yok başörtülü kadına yakışmazmış yok kart oyunu banalmiş böyleymiş şöyleymiş.


  • roket adam  (21.05.11 04:33:50) 
hepsini okudum da hem ona inanamıyorum hem de bu kadar dramayı nasıl kaldırıyorsunuz ona da inanamıyorum.. oluruna bıraksanız, eğlenseniz.. belki öyle olsa daha iyi olacak.. olmuyorsa da zorlamayın ne bilim.. hem başka şehir hem başka kişilikler falan...


  • ermanen  (21.05.11 04:46:11) 
canım sıkılıyordu, üşenmedim okudum hepsini.

Bu ilişkide iki tarafın da suçu var %51'i sende. Hatunun kalbine giden yol arkadaşlarından geçiyor ilk etapta, sen kendini kızın arkadaşlarına sevdirememişsin ki...

sen evde yokken senin hakkında konuşulmuyor sanıyorsan yanılıyorsun, muhabbeti de söyleyeyim "lan ne uyuz adam yahu, her şeye muhalefet bik bik"

bu konuşmalar canım cicim aylarında bile kızın içinde yer eder, kendi içinde çelişkiler yaşamaya başlar.

yapacağın sahte de olsa güler yüzünü takınıp sempatik imajı çizmekti, konsere mi gidilecek git, kart oyunları sevmiyorsan da ortama uyum sağla.

kızın da suçu var, arkadaşları ile seni kaynaştırma işinde daha duyarlı olması lazımdı, muhabbete seni de katmak için çaba göstermesi lazımdı.

kafasındakinin de "hakkını" veremiyor gördüğüm kadarıyla, istediği için değil küçüklükten beri gördükleri yüzünden kendisini kasa kasa bu hale gelmiş.

yok abi yürümez bu ilişki, elini tutamayacağım, kucağında yatamayacağım, dudaklarına yapışamayacağım sevgili eksik olsun.

senin bir hatan daha var, yalnız kalma çabaların yanlış anlaşılmış kesinlikle. Böyle bir şey istiyorsan dile getirmeyecektin.

eski ilişilerinde olayların gelişme hızına göre yaşamak istemişsin ama kızın iivmesi düşük. sen emeklemeden koşmak istemişsin haliyle geri tepmiş.

şu dakkadan sonra barışsanız da büyüsü kaçmış afedersin bi boka benzemez.

ilk günler çok pis acıtıyor, sikindirik kral tv şarkıları bile sanki sana yazılmış gibi hissediyorsun, ottan boktan sözler sana anlamlı geliyor, için yanıyor, nefes alamayacak gibi oluyorsun.

koy götüne gitsin, denemişsin ama uyum sağlayamamışsınız. ısrar edersen hep senden gidecek bir şeyler ve tükeneceksin.

ne gerek var, git bütün sevgini, aşkını hak eden, karşılık veren birisine harca.

bitti.
  • kimlanbu  (21.05.11 04:52:46) 
oha okudum :(

hacı sevmiş olabilirsin ama kız pek sana göre değil. daha kendini oturtamamış. en azından ben öyle net olmayan insanları sevmem. kızın muhafazakar-kapalı olmasına asla takılmıyorum. ama sana değer vermemiş. arkadaşlarıyla takılıp sana ilgi göstermiyorsa değer vermiyor işte. kızların anlaşılamayacak hareketleri oluyor arada ama bu onun gibi değil olmaz gibi kusura bakma. gün gelir sana pişmanım özledim falan derse dahi hiç güven olmaz. davranışlarını anlayamadığın kızdan kork hacı. seni istese dahi kendisi için isteyecek. ilişki dediğin çift taraflı olur. yani bu ilişki olmaz.

kusura bakma belki fazla umutsuzum ama bu ilişki olmaz sanki.
bak ben üşenmedim okudum üstüne bi de yazdım sen de oku :)
  • eipcack  (21.05.11 04:55:47) 
Hepsini okudum ben de. Bence haksız olan kişi kız. Hem sizi bir şekilde muhabbete dahil etmiyor, hem ilgisiz davranıyor. Yani sonuçta 15 yıllık arkadaşı değilsiniz ki sizi evde bırakıp gitsinler de size ayıp olmasın. Ayrıca ortada adı konmamış da olsa bir ilişki var, en çok vakti beraber geçirmeniz/geçirmek istemeniz kadar doğal bir şey yok. Bence yeteri kadar değer vermemiş, ya da bir şekilde vazgeçmeye çalışıp sizin de vazgeçmenizi sağlamaya çalışıyor olabilir.

@roket adam
Abi bence de iki ayda müdahale olmaz da, sanırım olaylardan sonra gelişen içgüdüsel tepki olarak olmuş öyle.
  • thor odinsson  (21.05.11 04:58:00) 
okumadım. =/ naptın olm sen =/ ama bi zaman fırsatını bulup okuyacağım ve bu cevabı editleyeceğim. şimdi çok pis uykum var ama.


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (21.05.11 05:29:09) 
En az kız kadar sen de suçlusun panpa. Hadi kız bu gibi durumlara tecrübesiz, sen niye ortama adapte olamıyorsun? Gerekirse sessiz sakin oturmalı, ama ağırlığını da koymalısın.

Kız gitmiş gibi. Pek yapacak bir şey yok. Vur kaç deneyeceksin.
  • ataturkiye  (21.05.11 07:05:34) 
güzel güzel okuyup sana hak vermek üzereyken başörtülü olduğu için söylediklerin yüzünden siktiri çektim esaslı. sen kimsin ki? nesin yani 3 günlük biri, ileriye atılmış ufak önemsiz bir çentik, nasıl bu hakkı bulabiliyorsun kendinde, sırf seninle ilgilenilmedi diye çocukça bir mızmızlıkla onu belli bir kalıbın içinde tutmaya çalışıyorsun? hatuna yerden göğe hak verdim ve helal olsun, demek hala böyle erkeğin önünde eğğilip bükülüp kişiliğinden kim olduğundan ödün vermeyenlerde varmış.

Sen onu sevmiyorsun arkadaşım tipik bir türk erkeği olarak kontrol edemediğini elinde tutmanın ateşiyle yanıyorsun. emin ol bu hatun sana biraz daha ilgili davransaydı bu kadar üstüne düşmeyecektin. umarım hatun senin ne olduğunu gördüğü halde değişirsin umuduyla geri gelmez. Değişmezsin çünkü.
  • cinna monster  (21.05.11 07:17:56) 
okudum hepsini ben de. şimdi kız neden haksız olduğunu düşünürken haklı olduğunu düşünmeye başladı demişsin, sen gittikten sonra bütün olanları arkadaşlarına anlatmış bu kız, onlar da bu sana sonradan söylediklerini söylemişler gaza gelmiş. bundan sonra da hep böyle olur bak, ilişkinin her ayrıntısını herkes bilebilir, tüm arkadaşlarına seninle olan her şeyi anlatabilir.
gelelim kim haklı, kim haksız evet kız seninle daha çok ilgilenmeliydi ama sen de biraz daha ortama ayak uydurabilmeliydin. kaleyi içten fethetmek diyoruz biz buna, arkadaşları seni sevseydi kız sana aşıktı şimdi ama olan olmuş bi kere. kıza karışmasan da iyiymiş ya neyse kısmet artık bence büyüsü kaçmış hakkaten boşver gitsin. boşveremiyorsan da bekle işte ama arama, kız ararsa konuşursanız artık akışına göre bakarsın.

  • ekaterina  (21.05.11 07:51:16) 
okudum.. hatta cevapları da okudum.
kimlanbu +1

  • benaslinda  (21.05.11 08:04:27) 
cok uzun olmasina ragmen ben de okudum, bir sekilde okuttu kendini yazi.

ön bilgi: erkegim, istanbulluyum.

ben de bir kac yerde "cinna monster" gibi tepkiler verdim ne yalan soyliyim.

tamam, arkadas ortaminda onun da biraz seni dahil etmesi gerekir belki ama, bilirsin ki yakin arkadaslar bir araya geldiklerinde bazen diger seyleri unuturlar ve anılardan, eski olaylardan konu acip guler eglenirler, hele kalabaliklarsa bu daha da fazla olur, seni unuttugu anlar ya da unuttugunu dusundugun anlar olacaktir zaten. ha, daha duyarli olabilir miydi? belki biraz. ama sen de sicakliginla, sohbetinle, bir sekilde dahil olabilirdin, bu insanin yapisiyla da paralel gidebilecek bir sey tabii. eger arkadaslarinin da gonlunu biraz fethedebilseydin, belki o gunler hem cok daha eglenceli gecerdi, hem de kizi cok olumlu etkilerlerdi ve sana daha yakin olup daha cok zaman ayirabilirdi.

basortu ile alakali kisimlarda sana hic katilmiyorum, gercekten onu bir kaliba sokmaya calisir bir tavrin olmus, ki bu kadar kisa zamanda gercekten bence buna hakkin yok. aslinda kisa / uzun zaman degil, genel olarak hakkin yok bence.

isin bundan sonraki kisminda cok ustune gitme derim. burclardan cok anlamam ama eger ikizler'e gore hareket edeceksek, ablam ustune gidilmesinden hic hoslanmaz meselea bir ikizler olarak : )

kaldi ki cok fazla bu isin muhabbetini yapmis cok fazla dramatik bir hale getirmissiniz, birakin iki taraf da nefes alsin, tekrar sana yazacaktir bir sure sonra zaten.

--
son edit: kizlari, hatta birak kizlari insanlari anlamak bazen cok zor. o yuzden burda yazan seylerden mantikli olanlari sizi anlatmayabilecegi ve ilac olamayacagi gibi, cok alakasiz cevaplar da gercekten de kizi anlatiyor olabilir. ve istedigin uzunlukta yaz, yine de onu senden iyi bilemeyiz, anlayamayiz, siz yasadiniz cunku. keske cok yakin dostuyla konusabiliyor olsan da sana ipuclari verse bu baglamda.

kolay gelsin. cok fazla kafana takma bunlari. sabahin 4unde bu kadar uzun bir sekilde bunlari yazdirabiliyosa sana kisa sureli tanidigin biri ve bu denli uzebiliyosa, ilerde cok agir seylere cok daha feci uzulebilir ve depresyona girebilirsin gibi geldi bana. aman diyim... hayat guzel, salla
  • la traviata  (21.05.11 08:36:20 ~ 08:40:30) 
İlaç saatimi beklerken, ben de oturup oturdum hepsini.

Yani ne denir ki şimdi? Belki acı gelicek ama, bu kızı hayatında koyduğun mevkiye bir bak.
Bir de onun seni koyduğu mevkiye bak.
İstanbul'a gelmiş, ona çok güzel günler yaşatmışsın ya hani, sabahtan akşama kadar gezmişsiniz ya. Bir düşün, sana deseydi ki "Ben evde kalmak istiyorum, gezmeyelim." kırar mıydın?
"Arkadaşlarını çağır beraber takılalım" dese? "Kimseyi çağırma yalnız olalım" dese?
Asla kırmazdın. Ne derse desin, sırf 3 günlüğüne geldi, mutluluğu daim olsun diye her dediğini yapardın.
Ama o öyle değilmiş işte. Yok omuzuna yatıp elini tutmandan rahatsız olmuş falan, hepsi bahane bunların. Sen onu başının üstüne koymuşsun, o ise seni "hayatına renk katan küçük bir ayrıntı" olarak görmüş.
Müdahale boyutunda sinirlenmiş "karışamazsın arkadaşlarıma" demiş. Düşünsene sen bunu der miydin? Normalde senin söylediğin de anormal, senin haddine değil, ama kız açısından anormal olan da hem seni hayatında söz sahibi yapar gibi davranması, her an sms ile haber vermesi, hem de karışamazsın diyerek sınır koyması.
Sorun kızda değil yani dostum, sorun sende. Sorun senin fazla değer vermende. Ben de yaşadım internet aşkları, çok güzel günler de geçirdim, internetten aşk olmaz diye bir şey yok. Ama sizinkisi yüz yüze de olmaz.
O kız bu. Yanına gidip gördüğün, konuştuğun ve ortamında delirdiğin kişi o. Hayallerindeki insan değil, sadece sana güzel anlar yaşatmış bir hayal. Herşey bugün düzelse, yarın yine bozulacak. Diğer sene yine bozulacak belki de.
Zordur biliyorum ama, at gitsin biraz kafandan. Gözlerin görmeyince, aklın da ruhun da unutur zamanla.
Yine tek ilacın zaman. Onsuz ve ondan tek kelime haber almadan geçecek olan zaman.
  • burberry  (21.05.11 08:40:28 ~ 08:43:41) 
paşam yol ver, geçsin gitsin.


  • charlesbukowskiineksi  (21.05.11 09:00:30) 
okudum.

burberry +1
  • murdoc  (21.05.11 09:20:28) 
ben de farklı bi açıdan yaklaşayım. Yay ve ikizler zıt burçtur. Sittin sene anlaşamayacağınıza emin ol.


  • spreadyourwings  (21.05.11 09:30:33) 
sürekli kızarak, düşünerek, neden diye sorarak bir ilişki yürümüyor maalesef. gerçek sevgi karşılıksız olur ağa deseler de herkes emeğinin karşılığını sevgisinin değerini görmek ister.

ortak noktayı bulma adına bir şey yapmıyorsa, kızgınlığını dile getirirken karşıdakini nasıl en ağır şekilde yaralarım diye düşünüp "seni sevmiyorum" diyerek kapıyı kapatmışsa bundan bi bok olmaz arkadaşım.

sen haklısın ya da o haklı demek saçma olur bu noktada. ki sen zaten "içimdeki boşluğu doldurdu, her şeye rağmen onu istiyorum" derken kendini ele vermişsin. kız ne yaparsa kabulun. ilişki sürse de sen istediğin için sürecek. ama ipler hatunda olacak. 3 gün mutlu olup 33 gün huzursuz mutsuz mu olacaksın?

bırak allasen ya, bir yudum su içmek için musluktan doldurmak yerine dağa çıkayım orayı kazayım su bulayım içeyim bu arada susuzluğuma da dayanayım. hayat bu kadar uzun değil. zemzem mi mübarek ne uğraşıyosun...
  • numan  (21.05.11 09:56:41) 
hatun kişisi olarak düşünüyorum ve kızın o kadar insanı sürekli etrafında tutma çabası enteresan geldi. sanki bodyguard gibi evde sürekli insanların olması beni bile daralttı okurken. ayıp etmiş bence o kadar yol gitmişsin kendisi için en azından buna saygı duyup daha anlayışlı olabilirdi. madem bu kadar sıkıntısı vardı gitmek istediğinde neden engel oldu? bence bırak bu kızı sürekli bu gelgitlerle yaşanmaz. sana kızmı yok hacı? :)


  • dutturudunya  (21.05.11 10:01:21) 
hacı... ohaaa yaa. o kadar da yardırılır mı? insan okuyacak lan bunu!


  • zeynelali  (21.05.11 11:02:10) 
hocam her ne kadar cinsel bir mevzu olmasa da cok acik ve net sen agir abazasin, hic kusura bakma. boyle bir insanla ugrasilir mi ? bildigin ayri tellerden caliyorsunuz, uzun sure ili$kiler de birbirini anlamadan olmaz ama siz daha 2 aylikta boyleyseniz...

bence uzun sure abaza kalmi$in bu bayanda i$ik gorunce gitmi$sin ve sende ali$kanlik olmu$ ayrilirsan yine abaza donemlerinde kalicaksin saniyorsun.

kendini du$unmuyorsan bizi du$un birak ayril, 1 sene boyunca hergun kavga edicegine 6 ay uzul daha iyi valla.
  • kreider  (21.05.11 11:06:40) 
sizin ilişkiniz internet ilişkisinden fazla olmuş evet orası doğru.. öncelikle kızın davranışlarıyla ilgili 2 tahminim var, ya kızın başka büyük bir problemi vardı, dengesiz hareketleri o yüzden. 2. ve asıl inandığım tahmin,sizden soğumuş ama bu konuyla ilgili kendi içinde bi çatışma yaşamış. bi tarafı size bok gibi davranarak sizi de soğutmaya çabalıyor, ama bir tarafı yine de sizden kopmak istemiyor. sonuncuda kopmak isteyen tarafı baskın çıkmış herhalde. sizden soğuyan birini tekrar aşık etme şansınız yok, büyük ihtimal boşlukta olduğunuz için ona bağlanmışsınız. onu unut gibi bir tavsiye vermek anlamsız ama siz de kendinizi soğutmaya çalışın, artık yapacaklarınız anlamsız.


  • chickensoup  (21.05.11 11:28:49) 
senle o kadar ayrı dünyalarda bi kız ki. sen sakin içine kapalı dünyaya senin gibi bakabilecek bi kız aradın ve kızın başörtülü olması dolayısıyla bu beklentin çok arttı.

fakat karşında çok başka bir tür var belki de hiç rastlamadığın --> ortam kızı

aman diyim uzak dur karşılıksız aşk olayları maksimum 1-2 hafta içinde unutulur geçer. hiç uğraşıp daha da üzülme. sadece 1-2 hafta çok üzüleceksin o kadar. sana göre değil o kız. çok farklı telden çalıyo. ona hayatında gittiği yolda başarılar.
  • tuzak kurdu  (21.05.11 11:29:33) 
kiz bariz olgunlasmamis ya daha cok cocuk ve bu gidisle de kisisel gelisimini kolay kolay boyle bir arkadas ortami da etrafindayken tamamlayamaz. milletin lafiyla is yapan arkadaslarini bile en basit konuda reddedemeyen insanlardan. emin ol ki etrafindaki bir kac kisiye sizin iliski durumunuzu anlatmislardir ve cevresi kizi sonuna kadar hakli goruyordur bir de. bu kiz iliskiniz olsa bile 3. 4. yorumcular katarak devam eder. ya birak dostum cahil cuhela insanlarla ugrasma.


  • madworld  (21.05.11 11:32:56 ~ 11:34:04) 
vauvv, uzunmuş ama okudum.
ilk aklıma takılan şu oldu söylemeden geçemeyeceğim, kusura bakma, türbanlı kızın nikahsız bir erkeğin (senin)omzuzna dizine yatması uygun görünürken erkek arkadaşlarıyla şakalaşması mı tuhaf geldi?
kız arkadaşlarına farklı bir kimlik çizmiş olabilir, erkek arkadaşıyla kalabalıkta rahat edemiyor olabilir, en önemlisi keşke beraber uyusaydık, diyerek niyetin ne olursa olsun çok yanlış bir cümle kurmuşsun. bu cümle hiçbir zaman samimi gelmez kadınlara. kızı korkutmuş olabileceğini düşünüyorum.
öte yandan, sen de arkadaşlarıyla frekansı tutturamamışsın, ortama uyum sağlayamamışsın ki normal birşey bu. sanırım gitmeden evvel biraz abarttın ve kızı gözünde büyüttün, ortam ise seni hayalkırıklığına uğrattı. kız da tutuk davranınca kırıldın.
ilişkinizde yürümeyecek bir durum yok, kız sanırım tecrübesiz ve biraz da çekingen/korkak. normaldir. biraz ara ver, zırt pırt arama yapışma kıza. birkaç gün sonra mesaj at, konuşalım ve karar verelim, diye. kabul ederse ara, sakince kendini ifade et. kızın türbanı bilmemnesi arkadaşlarına girme, zaten seni ilgilendirmez o onun sorunu. ama kıskandığını söyleyebilirsin. yaygara yapmadan konuş olgun bir şekilde youlna girer, diyorum. feysbuk saçmalığına göre de yorum yapma bence.
  • african rain  (21.05.11 11:55:36) 
ayrı dünyaların insanlarsınız, daha fazla alışmadan unutmaya çalış bence.


  • ecece  (21.05.11 12:27:58) 
hacı bahane bu kızın dedikleri. yok dizine yatmandan rahatsız olmuş falan.
kusura bakma ama senin kızın karşısında öyle mızmızlanmaman gerekiyordu. bir kere rahatsızlığını söyledikten sonra bir daha yapınca hadi eyvallah demen gerekiyordu ki akıllansın. yoksa aman boşver affeder nasılsa diye içinden geçirip seni sallar tabi.
sen oraya onun için gitmişsin ve en önemlisi o seni çağırmış. seninle tabiki ilgilenmesi gerekiyordu. yok festival falan onlar da bahane.

benzer bir kıza rastlamış olarak tavsiyelerim;
-bir şey yazma. o sana yazdığında da yok şundan şundan hatalısın muhabbetine girme ki savunmaya geçmesin. sen haklısın zaten, hatalı olan o buna göre davran.
-sabit ol, ağırlığını koy. hadi eyvallah diyebil sana saygısızlık yapılınca. yok şunu yapmıyorsun falan diye drama yapma. evet drama istiyorsun bu belli inkar etme boşuna.
-eğer aranız düzerlirse hemen düzelme, hemen öyle iyi canım cicim falan diye davranma.

kızı tanıdığım kadarıyla tavsiyelerim bunlar, yanılıyorumdur belki. ama sen işin özünü kavra, ona göre davran işte.
  • hikmetkaraman  (21.05.11 12:35:29) 
çay demlenirken okudum. cevapları okumadım.

ycve gönüllü dergus. koy gtüne gitsin derim. zamanında benimde vardı böyle dengesiz bir ilişkim. ilişkim değil de, ilişkideki insan aşırı dengesizdi. ben de seviyorum her türlü nazına katlanırım şeklinde davrandım. 1.5 yıl boyunca kız ağzıma sıçtı. sonuçta bitti. dönüp baktığmda , hayatımın en sefil yıllarını geçirdiğimi görüyorum. dediğin gibi karaktersizleşme/gurursuzlaşma noktasına geliyor bir süre sonra böyle ilişkiler karşı taraf dengesiz ise eğer. zira o böyle davrandıkça, sen ona daha bir ilgi gösterip daha bir sevmeye başlayacaksın, o da iyice zıvanadan çıkacak. olan sana olacak. şimdiden bazı şeylere pişman görünüyorsun ileride daha daha pişman olacağın şeyler yaşarsın böyle devam edersen.

ne kadar seversen sev, bir şekilde kurtulmaya çalış. okuyormuşsun daha, son senen herhalde, bk etme herşeyi. daha çok seveceğin biri elbet çıkacak karşına.
  • yavuzku  (21.05.11 12:39:25) 
hepsini okudum. öncelikle gurur yapma, msnden vs yaz. bence bir şey yazacak mısın diye de her yerden online oluyor. sıkarım, bunaltırım vs diye düşünme, yaz. düşün dedim tamam dedi, onun yazmasını bekliycem deme.

kız senle ilgilenememiş, arkadaşlarıyla ilgilenmiş. sen de arkadaşlarının ortamına müdahil olamamışsın, sorun olmuş. büyütmüş olayı kız. yok mahçup oldum da bilmem ne.
bence kıza yaz, zaten yazmazsan gün geçtikçe daha geç kaldığınız aradan zaman geçtiğini düşüneceksiniz, artık yazmak için geç dyeceksiniz, pişman olacaksınız(ikiniz de) o yüzden en kısa zamanda yaz. eğer konuşmak istemese zaten senin yazmana fırsat verecek biçimde online olmaz her yerde. o yüzden yaz.
türban, solcu vs ayrımına hiç girmiyorum. bence hiç önemi yok. ne hissettiğiniz önemli. şu ana kadar, bu hislerin sizi sarması sürecinde önemi olmadıysa bunun sonrasında da olmamalı bence.
konuştuğunuzda (ki en kısa zamanda konuş! şimdi online ise şimdi) şu türbanlı olduğu halde erkek arkadaşlarıyla el şakası vs olayına girmesi senin dizlerine yatınca çekinmesi olayını sakın söyleme bence. bu şekilde karşılaştırarak söyleme. yalnızca içinden gelerek yaptığını farklı bir niyetin olmadığını açıkla.
bence en çok dizlerine yatmasısna ve sonrasında yanında uyusam mı ne demişsin ona takılmış. normal gör bunu. çok fazla görüşmediniz, art niyetin olabilir mi diye tedirgin olabilir. aslında öyle olmadığını açıkla. kafasındaki tereddütler yok olsun.
araya zamanı sokma, tek diyeceğim bu. yaşadıklarına kendimden pay biçtim. ve zamanı sokma araya diyorum.
  • girl in a coma  (21.05.11 12:45:41) 
kız senden sonra arkadaşlarına senin hakkında bir brifing vermiş ve arkadaşları sen iyi bile olsan seni kötüleyip kendisini gaza getirmişler.şimdi oda bu gazla beraber salak saçma seyler yapmakta. bence şu anda hiç uğraşma zamanı geldiğinde laflarını bir bir edeceksin çünkü...


  • andromedus  (21.05.11 13:03:59) 
işimin gücümün arasına denk geldi, ama okudum. çünkü samimi kasmışsın aferin.

az ve öz ve oldukça öylesine:

- ben de yay burcuyum. konuyla ilgili değil.

- ne sen solcusun ne o tesettürlü, bu bakımdan birbirinize çok benziyorsunuz.

- ama dünyalarını birbirinize o kadar da uzak. onun için kat ettiğin mesafeleri hiçe sayarak deliler gibi ortam yapması, ortamlara akması sopalık olmuş. sopalık amiyane tabirle tabii. şiddete bulaşma kardeş. bu nezaket algısıyla ilişkili bir durum. insanın kendisi için gelen bir insanı üstelik yabancı olduğu o çevrede böyle yalnız ve çaresiz bırakması, insanlığının ölçüsünü anlamamıza da yardım eder. eskiler ilk intiba son intibadır der, tamamen katılmasam da hayat çok kez kanıtlamıştır. tecrübeyle sabittir. sana bunu layık gören bir kız. bunu düşün. birinden soğumak için tek başına dev etki. ayrıca sosyalleşmeyi böyle kanıksamış bir hanım kızla ben de mutsuz olurdum. yaylar biraz ilgi arsızı oluyor sanırım.

- normal hayata dön, bırak şu internet sevdalarını. gerçek hayata karış, gerçek insanların arasına karış. desem de bildiğini okuyacaksın. o halde,

- acı çekmek güzeldir, insanı olgunlaştırır. ilerde ne saçmaymış lan dersin.
  • lazarus  (21.05.11 16:50:42) 
okudum kardeşim. cevap veriyorum; bırak abi sen bu kızın peşini. kız daha genel bir kişilik oturtamamış...sende kendimi gördüm bu arada ya...=//

bir de genel bir tavsiye vereyim; çok arkadaşı olan insandan korkacaksın arkadaş. çok sosyal olan insandan ürkeceksin. bunu bilir bunu söylerim.
  • bu nick tam yirmi alti karakter  (21.05.11 18:13:43) 
@roket adam

üstüne gitmek, daha da soğutmaz mı? çok istiyorum konuşmayı, aramayı ama aramayla alakalı

tek tecrübemin sonunda, ağzına geleni söylemesi aramamanın daha doğru olduğunu

düşündürüyor...

@ok by,

ben de aynı şekilde düşünüyorum.

@kim lan bu,

acı ama, haklı gibisin... dediklerin büyük oranda doğru, ama sahteciliği istemedim be

üstad. hatunun dizine yattığında da söyledim, sana hiç yalan söylemeyeceğim dedim. içimdeki

herşeyi bileceksin vs, dedim. zira bu kaçıncı deneme, artık adam gibi olsun dedim bazı

şeyler; sonuç ortada malesef. bana da olmayacakmış gibi geliyor artık... arar diyenlerin

sözlerine inanmak istiyor insan, ama aramayacak gibi.

@eipcack

inanmak istemiyorum inatla ama öyle haklısın ki sende. iyice arabesk moda bağladık, acı

gerçekler hesabı...

@thor odinsson

benim tepkilerim, biraz içgüdüsel oldu. yalnız kaldıkça, daha da gözüme batmaya başladı

herşey. yoksa, arkadaşlarına falan karışan bir tip değildim ki, ona daha önce de defalarca

keşke istanbul'da olsaydın, ayrı şehirlerden korkuyorum vs demişimdir..

@superapple

aynen öyle, sessiz kalmayı düşünüyorum. diğer türlü gittikçe değerim, kıymetim düşecek. onu

gösterdi bana davranışlarıyla, ama kaybedersem çok canım sıkılacak, bu şimdiden belli. bu

arada iyiden iyiye burçlara inandırmaya başladı bu mevzular. bu arada hatun, tam bir gıcık

ikizlerim işte falan diye de dem vurmuştur defalarca. duygusal olmadığını falan belirtirdi

ara ara...

@avrasya

yukarıda da söylediğim gibi, benim de olacağına dair bir inancım kalmadı ama duygukar işte.

doğru demişsin, dost acı söyler misali. seni sevmiyorum diyen insana ne yapabilirsin ki?

yüzde yüz ben haksız olsam dahi, behzat amirimin dediği gibi; "insan sevdiğine ikinci şansı

verir"...

@ataturkiye

dostum, birebir diyaloglarda gayet rahattım. siyasi mevzularda, ya da ortak konularda gayet

konuştum bende. ama benle hiç alakası olmayan, ortak yaşanmışlıklar üzerine konuşulan

şeylerde ne diyebilirsin ki?

@cinna monster,

sanırım sen de hatunsun. başörtü mevzunda söylediklerim, durulacak, güvenilir bir liman

arayışımın bir nevi somut tezahürünü onda görmemdi. evet, bunu müslümanlıkta, tesettürde

aramak belki temelden yanlıştı ancak, görüntüde gösterdiği hassasiyeti evdeyken de beklemiş

olmam çok şey mi? lakin, illa ki bunu daha 2 aylık adamken söylemek çok yanlıştı, kabul

ediyorum. ama stratejist davranamadım işte, yalan söylemek istemedim. ne yapayım? ilgi

konusunda ise, evet; belki şu an ki kadar kafama takmayacaktım yaşananları ama herşey çok

daha güzel olacaktı. bir ilişki yaşıyor olacaktık, öyle değil mi? ve ben bana bir yanlış

yapılmadığı müddetçe, bu ilişkiyi sonsuza kadar sürdürme ve kendi düzensiz hayatımdan da

vazgeçme umudunu taşıyordum. bilemiyorum...

@ekaterina

inşallah arar abi, ne diyeyim. sen de haklısın.

@la traviata

başörtü ve arkadaşlar konusu, yukarıda dediğim gibi. hakkım olmadığını idrak ediyor

gibiyim. ama yine de az ilgilendi benle, beni ortama dahil etme çabası düşük oldu vs. vs.

vs.. tekrar sana yazacaktır diyorsun, bu tip şeyler mutlu ediyor beni. hele işte şu

konuşmamızda, "görüşürüz" diye kapatması. tükürüğe şükür demek değilse eğer, arar diye

bende umuyorum ama...

@burberry

doğru söze ne denir? iyi yazmışsın, güzel yazmışsın. kalemine sağlık, geçmiş olsun ayrıca

dostum. velhasılı, şu fazla değer verme olayı aslında kronik bir noktaya geliyor. hayatıma

onlarca hatun girdi, nedense hep böyle sorunlu olanlarına çok değer verdim. zevk-ü sefa

diye söz ettiğim hatunlarsa, belki çok daha değer verecek insanlardı bana, ama ben onlara

değer vermedim. belki de tanrının tokatları bunlar, bilemiyorum ki.

@spreadyourwings

burçlar hakikaten bu kadar etkili mi? neden?

@numan,

hakikaten, tek bir taraf istiyor diye ilişki olmaz. ve telefonu kapatmak isterken kırıcı

olma çabasını bende sezdim. hele ki, kapatmak istiyorum ders çalışacağım deyip, şu an

kapatırsan bok gibi hissedeceğim, bunun hiç önemi yok mu dediğimde; hayır ya ben iyi

hissetmek istiyorum, senin nasıl hissettiğin beni ilgilendirmez vs. demesi..

@dutturudunya

kız var, 1 aya yine bulunur bir şeyler, lakin artık bir durak olsun istedim be arkadaş.

yeter dedim, daha fazla kirlenmeden burada soluk al. hatta herşey yolunda gitsin de, evlen

anasını satayım. her ne kadar bir erkekte olsam, skor çok olsun çabasında değilim. sıkıldım

artık hayatıma girip çıkan, onlarca hatundan. şehrin her köşesinde, başka bir hatunla

saçmasapan hatıralar birikti. artık gezerken rahatsız oluyorum, kendi maneviyatımı

yitiriyorum. bu son durak çabasının ters tepmesi zaten, iyiden iyiye yıktı ya ruh halimi.

@kreider

abazanlık konusu şöyle, ciddiye almadığım ve içten içe kendimi rahatsız eden hatunlarım

oldu. hatta daha 3 hafta önce, bu hatunla daha hiç buluşmamışken dahi vardı. arasıra

buluşur, insani bir takım hormonları; "yalancı duygular"ın arkasına saklayıp giderirdik. bu

hatuna kafayı takmamın sebebi, bilmiyorum. bu kadar soruna rağmen, seviyorum, özlüyorum o

eski durumu. iyi olduğumuz anları vs... abazanlık var mı? duygusal anlamda olabilir ama

cinsel anlamda vs, yok emin ol... zaten ondan böyle şeylerde beklemedim asla.

@chickensoup

kızın ailesiyle çok ciddi problemleri olduğu doğru. arkadaş ortamıyla alakalı problemleri d

var aslında... hatta, bana sıkça bazı arkadaşlarının dedikodusunu yapar, bu ortamdan artık

rahatsız olduğunu vs, bahsederdi. belki ben de o önyargıyla sevemedim adamları, şimdiyse

tam zıttı davranıyor. kafayı yememek elde değil. nihayetinde sevmiyorum deme noktasına

gelindi işte...

@tuzak kurdu

unutma konusu umarım dediğin kadar rahat olur. ama ben birlikte olalım isterdim.

@madworld

öyle düşündüğüm için kıza anlattım bu duyguları son sabah, ama elime geçeni görüyorsun.

@african rain,

çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan,

hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir

cevap korkutuyor beni.

@hikmetkaraman

söylediklerin ciddi anlamda mantıklı. bende bir noktada eyvallah dedim zaten. normalde onun

dersine de girip, öyle gidecektim. ama ters tepmesi şaşırttı beni. şimdi aramayayım

diyorum, yine ters tepecek diye korkuyorum anasını satayım... drama arzusu var mı? öyle

görünüyor sanırım, vardır illa ki. mutsuzluğa alışan bir bünye, aşırı mutluluğa gelemedi

belki de ve yine bok etti herşeyi.

@yavuzku

+rep. haklısın :) ama dayı, dedim ya... çok yoruldum be, vallahi billahi çok yoruldum

artık. 87'liyim ben, bazılarınızdan çok küçük, bazılarınızdan da büyüğümdür herhalde ama

liseden beri o kadar çok şey yaşadım ki. ruhum aşırı yoruldu abiler. umut denen duygu ise

tamamen hırpalandı.

@girls in coma,

anladığım kadarıyla sende hatunsun. ve online ise yaz diyorsun. e peki, bu zamana kadar

yaşadığım ve hep tam tersi işleyen tecrübeler ne olacak? bugüne kadar hep dediğin gibi

yaptım, yazdım ve yazdıkça değerim düştü. bilenler bilir, seveni s.... s...ni, severler

diye bir laf vardır. hep bu söze uygun düştü yaşadıklarım. şimdi evet seviyorum, ama

içimden geldiği davranıp sürekli arasam, yazsam; tiksinmeyecek mi? soğumayacak mı? ulan ne

yapışık adammış demeyecek mi sence?

@andromedus

zamanı nasıl gelecek hacı?

@esrefoldu

aynı şeyi dedim. beni dahi davet etmemen gerekiyor normalde dedim. hatta el ele

tutuşmamamız gerekiyor dedim, vs vs vs... birde doğru nedir, onu bir bilsem.

@lazarus

zaten o arada kalmışlık yedi bitirdi ikimizi de... burçlara bende inanmam, öte yandan;

kendi duygularıma inancım kalmadı. ben haklıydım diyorum, şimdi sizde konuştukça ulan

galiba kız haklı diyorum. ne yapacağımı iyice şaşırmaktayım. o dünyaların benzemesi,

kültürel anlamda farklarımız olsa da bizi birbirimize baya bir yakınlaştırmıştı... ne

bileyim..

@bu nick tam yirmi alti karakter

eyvallah, ne diyeyim...


ve genel manada,

yukarıdaki cevaplar herkese verilmiş cevaplardır aynı zamanda. yani kişiye özel değil... şu

an bir gelişme yok arkadaşlar, hatunla aynı anda online oluyoruz. yazmıyorum, o da

yazmıyor. aradığı, sorduğu da yok... kafamdan daha aptalca fikirler geçmeye başladı, bir

çiçek alıp yaşadığı şehre habersiz gidip, bir kafeye davet edip adam akıllı bir ilan-ı aşk

etmek ve yaşananlardaki hataların, bence ondan daha değerli olmadığını. onu sevdiğimi, ama

bir ilişki yaşayacaksak, sadece ben seviyorum diye olmasını istemediğimi falan söylemek

gibi... ayrıca, arkadaşlarının aslında hiçbirinden kişisel olarak nefret etmediğim için,

ama toplu ortamda beni yanlış tanıdıkları için her birine faceden özel bir şeyler yazmak,

en azından yemeklerini yiyip, evlerinde kaldığım için bir helallik istemek istiyorum ki

kesinlikle "ben aslında iyi biriyim lan, sevin beni" minvalinda olmayacak...

fikirlerinize açığım hala canlar, ve şunu gördüm ki; duyuru ve sözlük bir aile gibiymiş.

psikoloğum bu kadar yardımcı olmadı bana... hepinize tek tek, ve gönülden; çok ama çok

teşekkür ediyorum... müthiş bir şey bu gördüğüm. keşke o da bu kadar ilgi gösterebilseydi,

bir zamanlar gösterdiği gibi...
  • dergus  (21.05.11 22:37:16) 
evet burç olayı etkili. Hele bi de buna inanan bi kızlaysan sırf zıt burç olduğunuzu bildiği için bile sinir olur sana. Tabi burç mevzusunu bırakacak olursak olmaz olamaz sizin bu ilişkiniz. Kendi kültür ve mantığına uygun onbinlerce kızdan birini seçmelisin ;)


  • spreadyourwings  (22.05.11 00:19:43) 
abi gitme diyeceğim gideceksin biliyorum. eğer bu kadar değerliyse yap o zaman. yapmazsan aklında kalacak, pişman olacakmışsın gibi geliyor bana. ama bunu yaptıktan sonra kendini biraz geriye çek ve bekle. ona düşünme şansı ver.


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (22.05.11 00:28:23) 
ya ben sana sürekli yaz yapış demiyorum ki. şu an düşünme sürecinde değil mi bu kız? evet öyle. yaz, ne düşündüğünü sor. kendini açıkla, yaptıklarındaki amacı, düşündüklerini anlat. sonra da hala aynı fikirde olup olmadğını sor. açık yürekli davran. ve konuşma sonunda ondan haber bekleyeceğini söyle. ben istiyorum sen de istiyorsan devam edelim, seni bekliyorum de ve bekle. eskilerden pay biçip aynısı başıma gelecek diye düşünme. her insan farklı, her ilişki farklı bir deneyim. sen kendini açıkladıktan sonra geri dönüş alamıyorsan üstelemenin alemi yok. kendini açıkladın, olursa olur, olmadıysa olmaz. kendi değerini düşürmezsin. kimseye yalvarmıyorsun. istediğin şeye bir şans veriyorsun. bu açıdan bak. yapmadıklarına daha çok pişman oluyor insan.


  • girl in a coma  (22.05.11 01:32:07) 
Aga belliki bu iş her türlü sana kaçacak, bari erkenden kurtulda fazla kalın olmasın.
Kırıcı olmadım umarım.

  • tck35  (22.05.11 01:48:56) 
"çok umut verici konuşmuşsun dostum. dediğine inanmayı çok istiyorum ama bu kadar insan, hayır olmaz böyle ilişki vs diyor. o sms'i atmak doğru olur mu bilmiyorum, olumsuz bir cevap korkutuyor beni".
olumsuz cevap da gelebilir tabii ki bunu göze alacaksın. korkunun ecele çaresi yok, olmazsa da olmaz zır zır ağlayacak halin yok, istemiyorsa önündeki maçlara bakacaksın evladım. not: hatunum.

  • african rain  (22.05.11 14:27:58) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.