lynyrd skynyrd
iyi geceler. bir proje ödevim için illustrator'da kızgın bir ayı logosu tasarladım. sorun şu ki, bu logoyu ilk olarak kurgusal bir amerikan futbolu takımı için kullanmayı düşünüyordum; fakat bu kararımdan emin olamadım. ''kızgın ayı logosu'' başka neler için kullanılır? ya da sonu ''grizzlies'' olar
iyi geceler. bir proje ödevim için illustrator'da kızgın bir ayı logosu tasarladım. sorun şu ki, bu logoyu ilk olarak kurgusal bir amerikan futbolu takımı için kullanmayı düşünüyordum; fakat bu kararımdan emin olamadım. ''kızgın ayı logosu'' başka neler için kullanılır? ya da sonu ''grizzlies'' olarak bitecek şekilde bir amerikan futbolu takımımı belirlemeli miyim? sizin fikirleriniz nelerdir? kafanızda takım isimleri varsa lütfen söyleyin.
0
"rabid thistle bears" amerikan futbolu/buz hokeyi takimi/avcilik kulubu/deri mont markasi
0
borsada ayının bir anlamı vardı diye hatırlıyorum. Bir borsa aracı firması logosu olabilir.
0
memphis grizzlies var hacı nba takımı. çakma oluyor biraz ama biz türklerin yapısında var.
0
direkt bu adamı anlatsın.
www.google.com.tr
içki logosu - rus vodkası falan da olabilir. (ayının ruslarla alakası vardı)
www.google.com.tr
içki logosu - rus vodkası falan da olabilir. (ayının ruslarla alakası vardı)
0
iyi bira logosu olur. votka olur.
the angry siberian olsa bir de votkanın ismi.
@bass solo: müneccim ile münferit bir durumda bulunmuş olabilirsin ki ağzımdan çıkanlar milletin kulağına ulaşmadan davranmışsın klavyene :)
the angry siberian olsa bir de votkanın ismi.
@bass solo: müneccim ile münferit bir durumda bulunmuş olabilirsin ki ağzımdan çıkanlar milletin kulağına ulaşmadan davranmışsın klavyene :)
0
ayıyı kırmızı yapıp rusyayla yada sovyetlerle ilgili kullanabilirsin. ayı rusyanın simgesi gibi bir şeydir.
www.google.com.tr
www.google.com.tr
0
amabunuyapmayacaktin
Merhaba,Öncelikle teknik bilgisi yerlerde sürünen ancak engellilik üzerine kafa patlatan bir birey olarak cehaletimi bağışlayınız.Soru(n) şu:Göz takibi ile bilgisayar kontrolüne olanak sağlayan kameralarda, donanımlarda araştırdığım kadarıyla hep kızılötesi led mevcut, ve kızılötesi ışınların göze z
Merhaba,
Öncelikle teknik bilgisi yerlerde sürünen ancak engellilik üzerine kafa patlatan bir birey olarak cehaletimi bağışlayınız.
Soru(n) şu:
Göz takibi ile bilgisayar kontrolüne olanak sağlayan kameralarda, donanımlarda araştırdığım kadarıyla hep kızılötesi led mevcut, ve kızılötesi ışınların göze zararları konusunda soru işaretleri var. Dolayısıyla, bu tür zararlı olabilecek bir teknoloji kullanmadan, aygıtları yine göz hareketleri ile kontrol edebilmeyi sağlayan bir başka teknoloji bulunmakta / üzerinde çalışılmakta mıdır?
Varsa ve çok yakınımızda ise fiyat aralığı nedir, nerelerde bulunabilir?
Şu projede olanın kızılötesine hiç bulaşmayanını arıyorum aslında:
www.eyecanproject.org
Teşekkürler...
Öncelikle teknik bilgisi yerlerde sürünen ancak engellilik üzerine kafa patlatan bir birey olarak cehaletimi bağışlayınız.
Soru(n) şu:
Göz takibi ile bilgisayar kontrolüne olanak sağlayan kameralarda, donanımlarda araştırdığım kadarıyla hep kızılötesi led mevcut, ve kızılötesi ışınların göze zararları konusunda soru işaretleri var. Dolayısıyla, bu tür zararlı olabilecek bir teknoloji kullanmadan, aygıtları yine göz hareketleri ile kontrol edebilmeyi sağlayan bir başka teknoloji bulunmakta / üzerinde çalışılmakta mıdır?
Varsa ve çok yakınımızda ise fiyat aralığı nedir, nerelerde bulunabilir?
Şu projede olanın kızılötesine hiç bulaşmayanını arıyorum aslında:
www.eyecanproject.org
Teşekkürler...
0
tamamen kendi kafamdan yazıyorum. O linki okumadan. Eğer IR da problem varsa mutlaka Image Processinge girilmeli. Gözün tabakalarında kontrast var. Geneli beyaz, retina renkli bebeği siyah vs. Bence öyle olmalı... Tabi burada image processing anahtar kelime.
0
(bkz: eye tracking)
sadece bir kamerayla bile göz bebeğini takip eden güzel yazılımlar mevcut.
sadece bir kamerayla bile göz bebeğini takip eden güzel yazılımlar mevcut.
0
infrared (radyasyon emisyonu ile güçlendirilmedikçe(laser))göze zararlı değil ultraviolet göze zararlı, e=hv frekansı düşük enerjisi az sıkıntı yok yani.
mynasadata.larc.nasa.gov
mynasadata.larc.nasa.gov
0
denizin kulleri
merhabalar, salona tek kişilik rahat bir okuma koltuğu almak istiyorum. tepesine de bir ayaklı lamba koyacağım, mis. ikea'nın poang'ına filan baktım ama bilemedim yeterince rahat mı? (bir de eklemeyi unuttum poang çok sandalye gibi görünüyor alakasız kaçabilir gibi..)veya başka bir koltuk önerir mis
merhabalar, salona tek kişilik rahat bir okuma koltuğu almak istiyorum. tepesine de bir ayaklı lamba koyacağım, mis.
ikea'nın poang'ına filan baktım ama bilemedim yeterince rahat mı? (bir de eklemeyi unuttum poang çok sandalye gibi görünüyor alakasız kaçabilir gibi..)
veya başka bir koltuk önerir misiniz? (çok fazla yerim yok, berjer filan fazla yer kaplar gibi)
ikea'nın poang'ına filan baktım ama bilemedim yeterince rahat mı? (bir de eklemeyi unuttum poang çok sandalye gibi görünüyor alakasız kaçabilir gibi..)
veya başka bir koltuk önerir misiniz? (çok fazla yerim yok, berjer filan fazla yer kaplar gibi)
0
Ruprect
Soru ya da durum şu:Kedi, 3 yıllık Superonline Modeme çişini yapmak suretiyle pert etti. Sizce şu andan sonra nasıl bir yol izlenmeli.Kedinin neden böyle yaptığı ayrı bir konu tabi.Teşekkürler,Rupi
Soru ya da durum şu:
Kedi, 3 yıllık Superonline Modeme çişini yapmak suretiyle pert etti. Sizce şu andan sonra nasıl bir yol izlenmeli.
Kedinin neden böyle yaptığı ayrı bir konu tabi.
Teşekkürler,
Rupi
Kedi, 3 yıllık Superonline Modeme çişini yapmak suretiyle pert etti. Sizce şu andan sonra nasıl bir yol izlenmeli.
Kedinin neden böyle yaptığı ayrı bir konu tabi.
Teşekkürler,
Rupi
0
ben boyle internetin icine s*carim demeye getirmis iste. aboneligini iptal etmek icin bir firsat bu.
0
kedi çişi hakkaten acaip korozif bişi, modemi açıp kontak temizleyici varsa Fren Balata Temizleme Spreyi ile giriş ama ı ıh sanmam bir hayır gelsin.
0
uydumodemle aynısını yaptıydı benim p.ç içini açıp düzgün şekilde temizledim çalıştı. şans işi
0
Kedilere ve kedi sahiplerine kaynak olsun.
Dün modemi söktüm, ana kartı çıkardım, aldım musluğun altında evire çevire yıkadım. Bir torbaya pirinç doldurdum, kartı içine yatırdım, altını üstünü kapladım pirinçle. Torbanın ağzını da bağladım. Yaklaşık 24 saat bekledim ve 5 dk önce taktım çalıştırdım: Çalıştı :D Sadece superonline arayıp teknik destekten tekrar modemi restletmem gerekti :) kablolu bağlantı girişi çalışmıyor, muhtemelen karttaki o kısım cortladı bilemiyorum ona ayrıca bakacağım. Wireless mükemmel çalışıyor.
büdüt: kablolu bağlantı da çalıştı.
Bu da böyle bir anımdır :)
Dün modemi söktüm, ana kartı çıkardım, aldım musluğun altında evire çevire yıkadım. Bir torbaya pirinç doldurdum, kartı içine yatırdım, altını üstünü kapladım pirinçle. Torbanın ağzını da bağladım. Yaklaşık 24 saat bekledim ve 5 dk önce taktım çalıştırdım: Çalıştı :D Sadece superonline arayıp teknik destekten tekrar modemi restletmem gerekti :) kablolu bağlantı girişi çalışmıyor, muhtemelen karttaki o kısım cortladı bilemiyorum ona ayrıca bakacağım. Wireless mükemmel çalışıyor.
büdüt: kablolu bağlantı da çalıştı.
Bu da böyle bir anımdır :)
0
eğer kedinin en sevdiği oyuncağına falan yamuk yaptıysan oda senin en sevdiğin şeye yamuk yapmış olabilir.eğer yerden yüksekteyse kesin ima ara :D
0
alecia moore
Birkaç zamandır bitcoinle ilgi nereden alsam, buradan mı alsam diye duyurular görüyorum. İnternete bağlı bir borsa sanırım tam olarak anlayamasam da inişler çıkışlar falan, peki bir güvencesi var mı alınan bitcoinlerin, neye güvenip böyle bir şeye paralarını yatırabiliyor insanlar?
Birkaç zamandır bitcoinle ilgi nereden alsam, buradan mı alsam diye duyurular görüyorum. İnternete bağlı bir borsa sanırım tam olarak anlayamasam da inişler çıkışlar falan, peki bir güvencesi var mı alınan bitcoinlerin, neye güvenip böyle bir şeye paralarını yatırabiliyor insanlar?
0
güvencesi yok, parayı eğer yatıracaksan, stabil bir yatırım aracına değil de iddaaya kumara filan yatırırmışçasına yatırmak gerek benim şahsi görüşüm bu yönde.
0
kyha haklı.
bitcoin'in esas özelliği bence anonim ödeme yapmaya imkan sağlaması. ama oynak kur yüzünden kolay yoldan para kazanma olarak görüldüğü için insanlar yükleniyor, yakında patlayabilir dikkatli olmakta fayda var. para kazanmak o kadar kolay değil maalesef.
güvencesi yok da denmiş evet doğru, zaten en önemli risk de bu.
bitcoin'in esas özelliği bence anonim ödeme yapmaya imkan sağlaması. ama oynak kur yüzünden kolay yoldan para kazanma olarak görüldüğü için insanlar yükleniyor, yakında patlayabilir dikkatli olmakta fayda var. para kazanmak o kadar kolay değil maalesef.
güvencesi yok da denmiş evet doğru, zaten en önemli risk de bu.
0
Bir yerlerde bir kara para aklama enstrümanı olabileceği yazılıyordu. O konu riskli olabilir hatta daha yeni BDDK bitcoini tanımadı falan sanırsam.
0
Enflasyon yok.dolar alırsın abd para basar degeri düser
Ama Matematiksel olarak cıkabilecek bitcoin sayısı 21 milyon civarında sınırlı.
Onun haricinde para gönderme almada bankaları vs devreden cıkarabilir.
Yada misal araba alıyorsun diyelim bitcoinle ödeme yapıcan para adamın hesabına gecicek ama sen ok lemeden kullanamayacak. Noteri avukatı cıkarıcak devreden vs
Ama Matematiksel olarak cıkabilecek bitcoin sayısı 21 milyon civarında sınırlı.
Onun haricinde para gönderme almada bankaları vs devreden cıkarabilir.
Yada misal araba alıyorsun diyelim bitcoinle ödeme yapıcan para adamın hesabına gecicek ama sen ok lemeden kullanamayacak. Noteri avukatı cıkarıcak devreden vs
0
tek bir aciklamasi var: (bkz: lale çılgınlığı)
(anonimlik dertse, insanla beraber var olan superanonim bir alet var adi da altin. hem de hackerlar tarafindan 3.5 saniyede ic edilemiyor. onun fiyati neden bir milyon dolara cikmiyor tek dert buysa...)
(anonimlik dertse, insanla beraber var olan superanonim bir alet var adi da altin. hem de hackerlar tarafindan 3.5 saniyede ic edilemiyor. onun fiyati neden bir milyon dolara cikmiyor tek dert buysa...)
0
iyi arkadas
http://www.resimagaci.com/img/3fb32h9.jpgKyk yurduna almam mümkün değil o yüzden kütüphaneye geldiğim her gün beslemek istiyorum. 2 aylık yok herhalde.
www.resimagaci.com
Kyk yurduna almam mümkün değil o yüzden kütüphaneye geldiğim her gün beslemek istiyorum. 2 aylık yok herhalde.
Kyk yurduna almam mümkün değil o yüzden kütüphaneye geldiğim her gün beslemek istiyorum. 2 aylık yok herhalde.
0
tavuk su bulyonu alıp, suya at, kaynat, içine ekmek süt filan da koy. karıştır, bulamaç yap, ver.
0
Hadi ya cidden mi? O zaman türkçe arasına ingilizce kelime sokuşturma gerizekalılığına son ver ki insanlar anlamadığı zaman böyle yüzsüz yüzsüz laf yetiştirmekle uğraşma.
0
damacana
bu sene haziran ayında üniden mezun oldum. askerliği tecil ettireceğim bunu en son ne zamana kadar yaptırmam gerekiyor? son bir tarihi var mı?
bu sene haziran ayında üniden mezun oldum. askerliği tecil ettireceğim bunu en son ne zamana kadar yaptırmam gerekiyor? son bir tarihi var mı?
0
31 ekim olması lazım özel bir durum yoksa, gene askerlik şubesini arayıp bir sor derim.
0
peki şu an asker kaçağı durumuna mı düştüm? tecil için gitsem tutup götürmesinler askere :)
0
prolethernet
selam tez milletinin insanları,Tez yazacağım ama nerden nasıl araştırılır pek bir fikrim yok.Bildiğiniz Tez araştırma sitesi var mıdır?Tezimin konusu: Thomas aquinasın tanrı kanıtlaması ve ortaçağda tanrı kavramı. Felsefe bölümünüdeyim.Tez yazma formatı nedir ne değildir bunun hakkında da pek bir bi
selam tez milletinin insanları,
Tez yazacağım ama nerden nasıl araştırılır pek bir fikrim yok.Bildiğiniz Tez araştırma sitesi var mıdır?
Tezimin konusu: Thomas aquinasın tanrı kanıtlaması ve ortaçağda tanrı kavramı. Felsefe bölümünüdeyim.
Tez yazma formatı nedir ne değildir bunun hakkında da pek bir bilgim yok açıkçası. bu konuda da aydınlatsanız beni pek bir müteşekkil olurum kanımca.
Tez yazacağım ama nerden nasıl araştırılır pek bir fikrim yok.Bildiğiniz Tez araştırma sitesi var mıdır?
Tezimin konusu: Thomas aquinasın tanrı kanıtlaması ve ortaçağda tanrı kavramı. Felsefe bölümünüdeyim.
Tez yazma formatı nedir ne değildir bunun hakkında da pek bir bilgim yok açıkçası. bu konuda da aydınlatsanız beni pek bir müteşekkil olurum kanımca.
0
kendi enstitünün sitesinde kesin taslak vardır, ona göre yazacaksın, literatür taraması yapacaksın. yani esasında bunları sana tez danışmanının anlatması lazım en azından inceden bir yol göstermeli.
hakikisi latexle yazılır aslında da işte bizim bazı enstitüler kabul etmiyor, illa word dosyası isteyen var yani.
hakikisi latexle yazılır aslında da işte bizim bazı enstitüler kabul etmiyor, illa word dosyası isteyen var yani.
0
format sıkıntısını bir şekilde aşarım aslında benim için asıl sorun kaynak. biildiğin kaynak var mı önceki tezleri ve kaynakları barındıran.
0
sizin mevzuların taraması hakkında pek fikrim yok ama
scholar.google.com.tr
philindex.org
library.dialog.com
bu da makaleler ve kitaplar için
gen.lib.rus.ec
scholar.google.com.tr
philindex.org
library.dialog.com
bu da makaleler ve kitaplar için
gen.lib.rus.ec
0
0
karsiz ve donsuz geceler diliyorum
Vatandaşlıktan çıkarılma durumu biliyorsunuz üstün otoride devlet olduğundan dolayı kişinin isteğiyle yerine getirilmiyor. Devlet o noktalarda önemli sebepler arıyor vb. durumlar. Hatta çifte vatandaşken dahi bir diğerini tercih etmekte büyük güçlükler yaşatılıyor. Benim sormak istediğim. her hangi
Vatandaşlıktan çıkarılma durumu biliyorsunuz üstün otoride devlet olduğundan dolayı kişinin isteğiyle yerine getirilmiyor. Devlet o noktalarda önemli sebepler arıyor vb. durumlar. Hatta çifte vatandaşken dahi bir diğerini tercih etmekte büyük güçlükler yaşatılıyor.
Benim sormak istediğim. her hangi bir ülke vatandaşı olmadan hayatını sürdürebilmek mümkün mü? Mümkünse vatandaşlıktan çıkarılan insanların var olduğu bir örgütlenme var mı?
Benim sormak istediğim. her hangi bir ülke vatandaşı olmadan hayatını sürdürebilmek mümkün mü? Mümkünse vatandaşlıktan çıkarılan insanların var olduğu bir örgütlenme var mı?
0
2012 londra olimpiyatlarında hiç bir ülkenin vatandaşı olmayan sporcular vardı ama hayatlarını nasıl sürdürüyorlar bilmiyorum.
0
love angel music baby
Merhabalar,aklıma takıldı da sormak istedim.Belgesel izlerken farkettim,mesela uzay konulu belgesellerde canlandırma görüntülere bakamıyorum,ya da işte google earth de okyanuslara falan bakarken içim ürperiyor...Gezegen resimlerine,galaksi boyutları karşılaştırmalarına da bakamıyorum.Böyle bir fobi
Merhabalar,aklıma takıldı da sormak istedim.Belgesel izlerken farkettim,mesela uzay konulu belgesellerde canlandırma görüntülere bakamıyorum,ya da işte google earth de okyanuslara falan bakarken içim ürperiyor...Gezegen resimlerine,galaksi boyutları karşılaştırmalarına da bakamıyorum.Böyle bir fobi türü var mı?
0
tv_ye_konan_sinek
http://knowyourmeme.com/memes/time-traveling-hipster burda neden bahsediyor?
knowyourmeme.com burda neden bahsediyor?
0
john titor ile en ufak zerre kadar böyle minnacık ufacık bir alakası bile yok sorulan şeyin. bir de havalara girilmiş artist artist lmgtfy linkleri verilmiş şekillere bak anasını satayım. artist artist google arama linkleri verene kadar önce kendiniz de o aramayı bir yapıp baksaymışsınız neymiş ne değilmiş bir alakası var mıymış sorulan şeyle diye.
her neyse soruya gelirsek şurda anlatmış mevzuyu: blog.cezmikalorifer.com
her neyse soruya gelirsek şurda anlatmış mevzuyu: blog.cezmikalorifer.com
0
ilk bende çok heyecanlanmıştım bunu görünce ama abinin üzerindeki tişört değil gayet montreal maroons diye bir takımın o dönemdeki hokey forması olduğu anlaşılınca zaten çıkıyor mevzu ki güneş gözlüğü 19. yüzyılda bile var.
www.youtube.com
ha john titorla tth'nin ne alakası var allasen.
www.youtube.com
ha john titorla tth'nin ne alakası var allasen.
0
Sarix
engelliler için bir kampanya yapıyorlar ofiste, "unutmayın ki bizler de birer engelli adayıyız" ya da "unutmayın ki her sağlıklı insan da bir engelli adayıdır" gibi sloganlar kullanmışlar ama bir şekilde garip geldi, sizce de ifade de rahatsızlık verici, engellileri hor gören bir ifade yok mu? yoks
engelliler için bir kampanya yapıyorlar ofiste, "unutmayın ki bizler de birer engelli adayıyız" ya da "unutmayın ki her sağlıklı insan da bir engelli adayıdır" gibi sloganlar kullanmışlar ama bir şekilde garip geldi, sizce de ifade de rahatsızlık verici, engellileri hor gören bir ifade yok mu? yoksa bana mı öyle geldi?
0
ben öyle bir şey anlamadım. gayet güzel ve insanı empati kurmaya zorlayan bir slogan.
0
Bence de biraz küçük görücü, "İleride biz de sizin gibi olabiliriz" demek garip. "Biz birlikteyiz, bizim bir parçamızsınız"dan ziyade "Allah korusun, ya bir gün de biz de sizin gibi olursak" der gibi.
0
Yardımın kibirli olmayanı makbuldür. Bugün el vereyim yarın ben de belki bu duruma düşerim diye yapılan şeylerin samimi olduğuna inanmıyorum. Başkalarının eksiklikleri üzerine şükredilen hayatlar...
Peh! Her "sağlıklı" insan nedir? Engellilere "sağlıksız" demek değil midir?
Peh! Her "sağlıklı" insan nedir? Engellilere "sağlıksız" demek değil midir?
0
atalarımız boşuna dememiş "ne oldum dememeli ne olacağım demeli" diye. gayet yerinde, bir ana bakar.
0
Ben de boyle ayrintiya cok takilirim boyle hassas konularsa 2 degil 20 dusunup 1 soylemek gerek.
Hepimiz engelli adayiyiz dogru bir soylem degil.
Hepimiz engelli adayiyiz dogru bir soylem degil.
0
"siz (engelliler) eksiksiniz, biz (engelli olmayanlar) tamız"
altta yatan metin bu bence.
altta yatan metin bu bence.
0
var evet. yatın kalkın şükredin siz de onlardan olabilirdiniz gibi bir anlam var. ayrım yapma, ötekileştirme gibi.
0
elbette var rahatsızlık unsuru. benim fikrime göre bu ne destek ne de pozitif ayrımcılık. ha oraya ne yazarsın desen cevabım da yok ama özel ilgiye ihtiyacı olan bu kişilerin de dediği gibi, ''sen kim oluyorsun da bunu engel olarak belirliyorsun'' cevabını verebilirdim. bence haklısın yani rahatsız olmakta.
0
bu tarz yardım kampanyalarında bilerek ya da bilmiyerek bu tarz kibirli laflar sarfediliyor. ben daha çok dilin kullanılmasının bilinmeyişinden kaynaklandığını düşünüyorum.
0
hizari
merhaba arkadaslarkardesim madde bagimlisi nerde nasil tedavu ettirebiliriz. nasil bir yol izlememiz gerekli. kafam cok karisik. yardimci olabilirseniz sevinirim. saygilar
merhaba arkadaslar
kardesim madde bagimlisi nerde nasil tedavu ettirebiliriz. nasil bir yol izlememiz gerekli. kafam cok karisik. yardimci olabilirseniz sevinirim. saygilar
kardesim madde bagimlisi nerde nasil tedavu ettirebiliriz. nasil bir yol izlememiz gerekli. kafam cok karisik. yardimci olabilirseniz sevinirim. saygilar
0
olur hocam. psikiyatri doktoru varsa her türlü yardımcı olacaklardır. en kötü size nerede yaşıyorsanız ona göre gitmeniz gereken yeri anlatırlar.
0
anonymice
adata vardı, ordan almıstım internet paketimi. Bilgisayarı hızlıca açtım ve hemen internete girdim. Gözlerime inanamamıştım.Yepyeni bir dünya..Ben mesela ikili ilişkiler daha samimiydi o zaman , onu özlüyorum. Kız düşürmek daha kolaydı hacı, bu kadar pislik yoktu nette. Bide tabi abazalar üşüşmemişt
adata vardı, ordan almıstım internet paketimi. Bilgisayarı hızlıca açtım ve hemen internete girdim. Gözlerime inanamamıştım.Yepyeni bir dünya..
Ben mesela ikili ilişkiler daha samimiydi o zaman , onu özlüyorum. Kız düşürmek daha kolaydı hacı, bu kadar pislik yoktu nette. Bide tabi abazalar üşüşmemişti.
Siz özlüyor musunuz 15 sene onceki halini internetin? neden peki?
Ben mesela ikili ilişkiler daha samimiydi o zaman , onu özlüyorum. Kız düşürmek daha kolaydı hacı, bu kadar pislik yoktu nette. Bide tabi abazalar üşüşmemişti.
Siz özlüyor musunuz 15 sene onceki halini internetin? neden peki?
0
Mahallede evine ilk internet gelen olarak açıkçası ben özlemiyorum. Şöyle ki
1. Doğru düzgün site bulamazdım, yabancı siteler olsa bile nereye gireceğimi, nerede ne olduğunu bilmiyordum. Arama motorları bu kadar optimize değildi, ilgisiz bir ton şey çıkarırdı, hiçbirinin istediğinle alakası olmazdı. Gerçi altavista'yı özledim.
2. Film, dizi izlenmezdi. Bir arkadaşım e-posta ile fotoğraf göndermek istemişti de yüklemek üç saatimizi almıştı 1997 veya 1998'de.
3. Mirc'yi hiç özlemiyorum. Bir gün kullandığım nick ikinci gün alınmış olurdu, nick'i sahiplenemezdim. Aynı insanları bulmakta zorlanırdım. Abuk subuk bir ton tip o zaman da çıkardı. Gerçi #zurna ile nostalji yapabilirim, o ayrı.
4. Telefon faturası koldan hallice olurdu. Internet açıksa telefonu kullanamazdın. Evden biri telefonu açtığında internet kesilirdi. Bir gece interneti açık unuttum diye, eşi benzerini halen görmediğim bir telefon faturası gelmişti. Ayrıca geceleri internete giremezdim, dial-up sesinden millet uyanırdı. Modeme yastık basardım ses çıkmasın diye, yine duyarlardı.
Ben internetin 15 yıl sonrasını özlüyorum, ne çıkarsa bir an önce çıksın.
1. Doğru düzgün site bulamazdım, yabancı siteler olsa bile nereye gireceğimi, nerede ne olduğunu bilmiyordum. Arama motorları bu kadar optimize değildi, ilgisiz bir ton şey çıkarırdı, hiçbirinin istediğinle alakası olmazdı. Gerçi altavista'yı özledim.
2. Film, dizi izlenmezdi. Bir arkadaşım e-posta ile fotoğraf göndermek istemişti de yüklemek üç saatimizi almıştı 1997 veya 1998'de.
3. Mirc'yi hiç özlemiyorum. Bir gün kullandığım nick ikinci gün alınmış olurdu, nick'i sahiplenemezdim. Aynı insanları bulmakta zorlanırdım. Abuk subuk bir ton tip o zaman da çıkardı. Gerçi #zurna ile nostalji yapabilirim, o ayrı.
4. Telefon faturası koldan hallice olurdu. Internet açıksa telefonu kullanamazdın. Evden biri telefonu açtığında internet kesilirdi. Bir gece interneti açık unuttum diye, eşi benzerini halen görmediğim bir telefon faturası gelmişti. Ayrıca geceleri internete giremezdim, dial-up sesinden millet uyanırdı. Modeme yastık basardım ses çıkmasın diye, yine duyarlardı.
Ben internetin 15 yıl sonrasını özlüyorum, ne çıkarsa bir an önce çıksın.
0
zuxxi.com vardi onu ozluyorum. eksi sozlukten once fenomendi zuxxi.
bir de chivi.com vardi eglenceliydi o da. google neyim yoktu aramao motoru yahoo, altavista, lycos, hotbot vardi. bunlar hala var mi girip bakasim bile yok.
bir de chivi.com vardi eglenceliydi o da. google neyim yoktu aramao motoru yahoo, altavista, lycos, hotbot vardi. bunlar hala var mi girip bakasim bile yok.
0
gece internete girerken modemin bağlantı sesinden babamlar uyanmasın diye dua ediyodum amk. çok şükür geçti, gitti.
0
belki birkaç sene daha ilerisini özlüyorum ama özlüyorum. msn bitti, internet bitti bence.
0
romantizmini yaparım gayet ama neyini özlücem aq, 2 saat 3g çalışmasa kendimi sikicek gibi oluyorum, çok feci bağlanmışız.
mirc'i özlüyorum nickserv ve onun güzelliklerini efektif kullanınca öyle nick kaptırma durumu olmuyordu, eğleniyorduk netekim, ağır ergen non serviam geyikleri filan, ha yalnız icq'yu hakikaten özlüyorum, telefona çıkınca bir heves kurdum hemen de nerede aynı tat ki whatsapp standartlaşmış durumda şimdilik, yarın ne olur belli olmaz ama şimdilik o yani.
telefon faturalarını hiç özlemiyorum yalnız.
eksisozluk.com
mirc'i özlüyorum nickserv ve onun güzelliklerini efektif kullanınca öyle nick kaptırma durumu olmuyordu, eğleniyorduk netekim, ağır ergen non serviam geyikleri filan, ha yalnız icq'yu hakikaten özlüyorum, telefona çıkınca bir heves kurdum hemen de nerede aynı tat ki whatsapp standartlaşmış durumda şimdilik, yarın ne olur belli olmaz ama şimdilik o yani.
telefon faturalarını hiç özlemiyorum yalnız.
eksisozluk.com
0
internet kafelerde email alınır yazardı kocaman,fotokopi halinde bi kaç site örnekleri verirlerdi,itiraf.com,mynet.com gibi akşama kadar onlara bakardık amıneym
0
herseyi birakip gitmek istiyorum
Arkadaşlar buraya metroyla ulaşım sağlayabilir miyim? Esenlerden nasıl gidebilirim?
Arkadaşlar buraya metroyla ulaşım sağlayabilir miyim? Esenlerden nasıl gidebilirim?
0
esenler dediğinize göre istanbul değil mi? ankara'dda da aynı semtte aynı adda bir okul var da
0
Şirinevler de in yayla dolmuşlarına bin 1sokak arkada indirirler seni ana caddede 2dk da yürüyerek gidersin
0
ha eski bahçelievler lisesiymiş bu, metronun hemen dibinde sayılır.
www.yoltarifi.com
www.yoltarifi.com
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
linkteki saate hasta oldum, limited editionmus. oris markasini ilk kez duydum, ne kadardir fiyati? http://www.oris.ch/tr/watches/oris-chet-baker-limited-edition/01-733-7591-4084-set-ls
linkteki saate hasta oldum, limited editionmus. oris markasini ilk kez duydum, ne kadardir fiyati?
www.oris.ch
www.oris.ch
0
oris gayet iyi bir markadır. kendi liginde(isviçre malı otomatik saatler) fiyat performans ürünü saatler üretir gayet.
0
tv_ye_konan_sinek
biri şöyle bişey hazırlamış siz ne düşünüyorsunuz?http://www.youtube.com/watch?v=4HGP43XJ6qY
biri şöyle bişey hazırlamış siz ne düşünüyorsunuz?www.youtube.com
0
abicim şu olayla niye uğraşıyor insanlar ben anlamıyorum. yok led zeppelin backmasking yapınca şöyle oluyormuş da bilmemne. Aç bathory falan dinle doğrudan apaçık şeytana taptığını söylüyor zaten adamlar. çok matah bir şey bulmuş gibi bir de göstermiyorlar mı beni kanser ediyor böyle şeyler.
yanlış anlama gardaş sorunum bu tip şeylerle upraşan boş insanlarla.
yanlış anlama gardaş sorunum bu tip şeylerle upraşan boş insanlarla.
0
şimdi git ve mermer veya granit ile kaplanmış bir yüzey bul. sonra bu yüzeydeki dokuların arasına gizlenmiş kaç tane yüz görüyorsan onu not al. en azından bir iki tane bulacaksındır.
işte bu backmasking olayı aynen budur. (bkz: backmasking)
insan beyni karmaşık yapıları kendi bildiği formlara benzetmeye çalışır daima. sen bir şarkıyı tersten dinlerken çıkan sesleri ister istemez mantıklı sözcüklere, hatta bazen cümlelere yoracaksındır bu hede yüzünden.
backmasking tekniğinin gerçekten uygulandığı şarkılar var, direkt şarkının içine mesaj gömülüyor. veya tesadüf demenin zor olduğu birkaç örnek var (bkz: stairway to heaven). ancak bu kadar ayağa düşürülecek kadar kolay bir şey değil bu, kısacası illüminati ile ilgili bir iki şey okumuş hevesli bir arkadaşımızın boş bir çalışması olduğunu düşünüyorum.
işte bu backmasking olayı aynen budur. (bkz: backmasking)
insan beyni karmaşık yapıları kendi bildiği formlara benzetmeye çalışır daima. sen bir şarkıyı tersten dinlerken çıkan sesleri ister istemez mantıklı sözcüklere, hatta bazen cümlelere yoracaksındır bu hede yüzünden.
backmasking tekniğinin gerçekten uygulandığı şarkılar var, direkt şarkının içine mesaj gömülüyor. veya tesadüf demenin zor olduğu birkaç örnek var (bkz: stairway to heaven). ancak bu kadar ayağa düşürülecek kadar kolay bir şey değil bu, kısacası illüminati ile ilgili bir iki şey okumuş hevesli bir arkadaşımızın boş bir çalışması olduğunu düşünüyorum.
0
sike sürülecek akıl yokmuş adamda. sözlerini yazalım biraz.
"beni sikimle öl
o beni sikmiş
beni sikememiş.
beni sikimle ölmemi.
buna son veremez melik.
beni sik, yaz onu belime.
her yıl soguk geliş dönüş."
evet, sözler bunlar.
ne düşünebilir bunun hakkında? komşum gelecek diye sessiz gülmeye çalıştım.
"beni sikimle öl
o beni sikmiş
beni sikememiş.
beni sikimle ölmemi.
buna son veremez melik.
beni sik, yaz onu belime.
her yıl soguk geliş dönüş."
evet, sözler bunlar.
ne düşünebilir bunun hakkında? komşum gelecek diye sessiz gülmeye çalıştım.
0
ikinci video ne öyle ya?
dalga geçmek için mi hazırlanmış?
üç senedir anlamı bulunamayan tavşan aslında siyah bir cinmiş de bizi gölgesinden ele veriyormuş ve bizi kandırabildiği için seviniyormuş.
oeeh.
dalga geçmek için mi hazırlanmış?
üç senedir anlamı bulunamayan tavşan aslında siyah bir cinmiş de bizi gölgesinden ele veriyormuş ve bizi kandırabildiği için seviniyormuş.
oeeh.
0
:D
ne kafalar yaşıyorlar yahu insanlar
tvye konan sineğin link bambaşka zaten, lux aeternayı dayayınca epik olmuş tam.
yazık günah diyorum bunu düşünüyorum
not: sesli güldüm.
ne kafalar yaşıyorlar yahu insanlar
tvye konan sineğin link bambaşka zaten, lux aeternayı dayayınca epik olmuş tam.
yazık günah diyorum bunu düşünüyorum
not: sesli güldüm.
0
eternal_soul
şu kabanı beğendim: http://www.lcwaikiki.com/outlet-model.aspx?modelId=2004794&optionId=416522sizce nasıl? kötü mü duruyor? genelde kot+gömlek üstüne giymeyi düşünüyorum. kışın bursa'da giysem donar mıyım? başka nasıl bir şey önerebilirsiniz?
şu kabanı beğendim: www.lcwaikiki.com
sizce nasıl? kötü mü duruyor? genelde kot+gömlek üstüne giymeyi düşünüyorum. kışın bursa'da giysem donar mıyım?
başka nasıl bir şey önerebilirsiniz?
sizce nasıl? kötü mü duruyor? genelde kot+gömlek üstüne giymeyi düşünüyorum. kışın bursa'da giysem donar mıyım?
başka nasıl bir şey önerebilirsiniz?
0
poliamid, viskon, polyster ve akrilik, tamamı petrol ürünlerinden yapılan sentetik iplerdir. aşırı terletirler azıcık hareket edince, ancak soğuğu geçirirler. yün de özellikle yağmurlu havalarda giyerseniz ıslaklığı direk içeri iletir, at gibi de kokar. ben olsam waikikiden asla triko ve kaban almam. ama fiyatı uygun. modeli çok hoşunuza gittiyse, benzerini başka yerde bulamam diyorsanız alın ancak.
0
acelemvar
Selam çok sevgili duyurudaşlarım, bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek o
Selam çok sevgili duyurudaşlarım,
bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek olarak; ev arkadaşının sürekli çalan ve ertelenen alarmı, tencere tavanın hunharca birbirine çarptırılma sesi, bir şeylerin yere düşmesi, duvar delme sesi, yüksek desibelde ve fütursuzca konuşan insan sesi, motor egzoz sesi ve daha niceleri.
Bu psikolojik bir sorun olabilir mi?
a*
bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek olarak; ev arkadaşının sürekli çalan ve ertelenen alarmı, tencere tavanın hunharca birbirine çarptırılma sesi, bir şeylerin yere düşmesi, duvar delme sesi, yüksek desibelde ve fütursuzca konuşan insan sesi, motor egzoz sesi ve daha niceleri.
Bu psikolojik bir sorun olabilir mi?
a*
0
evet, duygularını bu kadar bastırma. ben de yaşıyorum benzer sıkıntıyı, duyguları bastırmaktan o hep.
0
stresli bir dönemden mi geçiyorsun? ben de stresli olduğum zamanlarda her türlü ses sinirlerimi aşırı bozuyor. az önce kardeşimle annem başka odada konuşurken gidip bi susun diye bağırmak zorunda kaldım mesela.
eğer altında yatan başka bir sebep varsa önce onu çözmek lazım yani.
eğer altında yatan başka bir sebep varsa önce onu çözmek lazım yani.
0
aynısı bende de var.
ben alarmı hızla kapatırım, uyuyanın yanında sesli konuşmam, ışığı açmam, odada en az sesi çıkararak veya giysileri alıp başka odada giyinirim. tabak çanak tencere ile iş görürken saça savura kullanmam. sanırım böyle özenli davranırken başkalarının tangır tungur iş yapmasını anlayamamam da tahammülümü azaltıyor. a
ancak bizim evde hep özenli davranılırdı bu konularda ve buna alışmış olduğumu düşünüyorum. hem böyle yapılmasına hem de yapmaya. dolayısıyla da diğer türlüsünün sinirlerimi bozması çok tuhaf gelmiyor, altında ille de sorun aramıyorum, bulduğum açıklama mantıksız gelmiyor çünkü. belki sizin için de geçerli sebepler vardır.
ben alarmı hızla kapatırım, uyuyanın yanında sesli konuşmam, ışığı açmam, odada en az sesi çıkararak veya giysileri alıp başka odada giyinirim. tabak çanak tencere ile iş görürken saça savura kullanmam. sanırım böyle özenli davranırken başkalarının tangır tungur iş yapmasını anlayamamam da tahammülümü azaltıyor. a
ancak bizim evde hep özenli davranılırdı bu konularda ve buna alışmış olduğumu düşünüyorum. hem böyle yapılmasına hem de yapmaya. dolayısıyla da diğer türlüsünün sinirlerimi bozması çok tuhaf gelmiyor, altında ille de sorun aramıyorum, bulduğum açıklama mantıksız gelmiyor çünkü. belki sizin için de geçerli sebepler vardır.
0
Kapıları çarparak kapatınca olan gürültü , diş fırçalanırken fırçalama sesi , tuvalet sesleri, bağırarak konuşan insan sesi , sakız çiğneme sesi, tahta kaşıgın üzerinde kalan yemek artıklarını tencereye vurarak temizlemeye çalışılırken çıkan gürültü.
benimkiler bunlar ve bu gürültülere karşı beddua , küfür ediyorum ama değişen bişe yok
benimkiler bunlar ve bu gürültülere karşı beddua , küfür ediyorum ama değişen bişe yok
0
pembe incili kaptan kirk
malum son bi iki gündür bir e kitap furyası başladı, madem okuyacaz bir e book reader tavsiyesi? öğrenci bütçesini çok aşmayacak çok da dandik olmayan tavsiyeler olursa hoş olur.
malum son bi iki gündür bir e kitap furyası başladı, madem okuyacaz bir e book reader tavsiyesi? öğrenci bütçesini çok aşmayacak çok da dandik olmayan tavsiyeler olursa hoş olur.
0
ben de öğrenciyim ama kindle paperwhite alıyorum. öğrenci bütçesi diye bişi yok moruk burda, x lirayı aşmasın de ona göre verelim öneri. en iyisi paperhwite'dır ama. 400'e bulursun. kaplı maplı.
0
akşemsettin
Mesela ben bolme isleminden sonra A/B seklinde degil de a, sgshs seklinde gostermesini istiyorum. S <=> D tusuyla oldugunu biliyorum ama her islemden sonra basmak lazim o tusa. Ben hep virgullu sekilde gostermesini istiyorum.Var mi nasil yapildigini bilen?
Mesela ben bolme isleminden sonra A/B seklinde degil de a, sgshs seklinde gostermesini istiyorum. S <=> D tusuyla oldugunu biliyorum ama her islemden sonra basmak lazim o tusa. Ben hep virgullu sekilde gostermesini istiyorum.
Var mi nasil yapildigini bilen?
Var mi nasil yapildigini bilen?
0
manuel mandalina
fizik öğrencisi kuzenime daha önce şunu almıştım: Altı Kolay Parça(Six Easy Pieces)-Richard P. Feynman, hoşuna gitmişti. bu türlü bişey önerebilir misiniz pls?
fizik öğrencisi kuzenime daha önce şunu almıştım: Altı Kolay Parça(Six Easy Pieces)-Richard P. Feynman, hoşuna gitmişti.
bu türlü bişey önerebilir misiniz pls?
bu türlü bişey önerebilir misiniz pls?
0
psikolojiden hoslaniyorsa quantum psikoloji diye bir sey var. adi ustunde kuantum fizigiyle ugrasir gibi psikolojiyi anliyorsun. fizikle dogrudan ilgili degil. fakat enteresan ve derin bir tarafi var. biraz arastirabilirsin.
edit: feynman hakkaten muhtesem bir adam : )
edit: feynman hakkaten muhtesem bir adam : )
0
www.idefix.com
çok güzel ve ilham verici bir kitap tavsiye ederim. her gün denklemlerini gördüğü adamların insanı taraflarını da görmesi hoş olur.
çok güzel ve ilham verici bir kitap tavsiye ederim. her gün denklemlerini gördüğü adamların insanı taraflarını da görmesi hoş olur.
0
neira
http://www.teknosa.com/urunler/110012600/philips-47pfl5028k12-dvb-s-amb-fhd-smart-3d-led-lchttp://www.teknosa.com/urunler/110012617/lg-47la640s-dvb-s-3d-fhd-smart-led-lcd-tv-4x-3d-gohangisini almalıyım? her ağızdan başka ses çıkıyor. kimisi lg en iyi marka philips en ufak bi ışık geldi mi görünmez o
www.teknosa.com
www.teknosa.com
hangisini almalıyım? her ağızdan başka ses çıkıyor. kimisi lg en iyi marka philips en ufak bi ışık geldi mi görünmez olur diyor, kimisi de philips bu teknolojinin başı lg neymiş diyor.
bu arada abim digiturk alıp ertesi gün iade etmiş yayın kötü diye. teknosada da digiturk u tavsiye etmiyoruz zaten gibi bi yorum okudum.
digiturk kullanıcısıyım başka şey alamam. bilgisi olan var mı bu konuda?
teknosanın satış sonrası desteği çok kötü diyorlar, şikayetçi olan var mı?
teşekkürler cicişler
www.teknosa.com
hangisini almalıyım? her ağızdan başka ses çıkıyor. kimisi lg en iyi marka philips en ufak bi ışık geldi mi görünmez olur diyor, kimisi de philips bu teknolojinin başı lg neymiş diyor.
bu arada abim digiturk alıp ertesi gün iade etmiş yayın kötü diye. teknosada da digiturk u tavsiye etmiyoruz zaten gibi bi yorum okudum.
digiturk kullanıcısıyım başka şey alamam. bilgisi olan var mı bu konuda?
teknosanın satış sonrası desteği çok kötü diyorlar, şikayetçi olan var mı?
teşekkürler cicişler
0
lg'nin televizyonları gayet iyi, philips bilmiyorum hakikaten kullanan tanıdığım yok, teknosadan bedavaya verseler almam, satış sonrası hakikaten sıkıntılı.
0
bütçe işte 2300 falan
kullanıcı yorumu almak istiorum daha çok. dediğim gibi herkesin bi fikri var ama fikirden çok kullanıcı yorumu işine yarar şu an.
kullanıcı yorumu almak istiorum daha çok. dediğim gibi herkesin bi fikri var ama fikirden çok kullanıcı yorumu işine yarar şu an.
0
sony / sharp gibi markaların üst segment modelleri hariç diğer markalar aynı fiyat seviyesinde panasonic ile yarışamıyor.
her markayı görme fırsatım oldu bunca yıl.
panasonic led tv ler hepsine on basar. (plazma istiyorsanız yine panasonic plazmalar on numaradır.)
her markayı görme fırsatım oldu bunca yıl.
panasonic led tv ler hepsine on basar. (plazma istiyorsanız yine panasonic plazmalar on numaradır.)
0
Teknosa, mediamarkt, bimeks hepsini dolaştım ve gittim hepsiburada' dan sipariş verdim. Yaklaşık 150tl daha ucuza samsung sahibi oldum. Yaptığım incelemelerde en iyi görüntünün sharpda olduğunu farkettiysem de 32" tvsini bulamadığımdan samsung tercih ettim. Digiturk hd ile harikulade bir ikili oldular
0
ben de samsung 40es6340 var, arkadaşımda lg var ama modelini filan bilmiyorum şimdi yalan olmasında linktekine benziyordu, bayağı bir ps3 oynadık film izledik iyiydi yani, dijitürkte izlemiştik filmi hatta ama hd kanalda, zaplarken de sdlerde öyle bir çamurlaşma filan görmedim, görüntüsü çok güzel ve canlıydı.
not: samsungtan memnunum tek sıkıntı 3b gözlüğü aktif pasif değil.
not: samsungtan memnunum tek sıkıntı 3b gözlüğü aktif pasif değil.
0
(git:www.philips.com.tr ) model philips kullanmaktayım. Artı ve eksilerini söyleyeyim. En büyük eksisi smart menüsü kesinlikle yavaş. Ama kullanılamayacak kadar kötü değil. DTS ses desteklemiyor. Ama önerdiğin Lg'de de DTS desteği yok. Artısına gelirsek Amblight kesinlikle denenmesi gereken bir deneyim. Acayip zevkli oluyor film izlemek falan. Görüntü kalitesi mükemmele yakın. PS3 de oyunuyorum ve hiç bir sıkıntı yaşamadım.
0
yaklaşık 2 ay önce teknosadan philips 50PFL5028 (özellikleri aynı) modelini aldık kayınpedere. smart tv'yi kullanmak tam bir eziyet. smart tv önemliyse philips tavsiye etmem.
0
evde bir lg bir filipis var. bi de 30 yıllık crt filips. bir kez tamire gitti o da scart takıldı.
bi kere filipse kötü demek mersedese kötü demek gibi bişi. elektronikte kendisi teknoloji icat eden firmalardan birisi. binlerce patenti var. evet lg de iyi ve en iyi yanlarından birisi yanlış bilmiyorsam lcd panelleri kendi üretiyor. bu nedenle o da mis gibi. filipse kötü demek lgye iyi demek yanlış. sony harika ama samsung daha iyi demek gibi bişey. samsung kötü değildir. ama sony daha iyidir tabi. iki marka için de düşünmeden alabilirsiniz. ama teknosadan almayın. bunda haklılar.
bi kere filipse kötü demek mersedese kötü demek gibi bişi. elektronikte kendisi teknoloji icat eden firmalardan birisi. binlerce patenti var. evet lg de iyi ve en iyi yanlarından birisi yanlış bilmiyorsam lcd panelleri kendi üretiyor. bu nedenle o da mis gibi. filipse kötü demek lgye iyi demek yanlış. sony harika ama samsung daha iyi demek gibi bişey. samsung kötü değildir. ama sony daha iyidir tabi. iki marka için de düşünmeden alabilirsiniz. ama teknosadan almayın. bunda haklılar.
0
yazmamaya yemin eden adam
abiler ablalar 20 yaşındayım yakında 21 bitecek bugüne kadar sadece tek bir ilişkim oldu o da biteli nerdeyse 2 sene olacak. hazır gecenin derinliklerine girmeye başlamışız yurtta da yalnızım zaten size sorayım dedim. hiç ortamım yok herhangi bi kızla tanışmak için. yani bildiğin hiç yok itü makinad
abiler ablalar 20 yaşındayım yakında 21 bitecek bugüne kadar sadece tek bir ilişkim oldu o da biteli nerdeyse 2 sene olacak. hazır gecenin derinliklerine girmeye başlamışız yurtta da yalnızım zaten size sorayım dedim. hiç ortamım yok herhangi bi kızla tanışmak için. yani bildiğin hiç yok itü makinada okuyorum bizim dönemde tek bi kız var onla da kankalı filan gidiyoz iyi kız aramız iyi de arkadaş olsak daha iyi. zaten bölümdeki tek kızı bana bırakmazlar. neyse derslerin ağırlığı da malum. bi yere filan çıkamıyorum. boş zamanım olduğunda genelde götümü devirip yatmak zorunda kalıyorum yorgunluktan dolayı. haftada bi liseden arkadaşlarımla buluşuyorum onlar da genelde birinin mekanında oluyor. yani kız gördüğüm yok resmen. nasıl olacak bu iş? arada bi dışarı çıkasım geliyo onda da kimim kimsem yok deyip vazgeçiyorum. çok sıkıldım bu yalnızlık halinden, durmadan da melankoli yapıyo bu durum ben de. var mıdır çaresi?
0
fuckbuddy islerine hic girme. girersen cikamazsin, cikarsan iflah olmazsin.
bolumden disari cikmiyo musun hacim? merkez kantin, merkezi derslikler, o, bu biseyler yok mu? illaki birileri birilerinin arkadasi ve bu tarz ortamlar icinde arkadas referansiyla istedigin insanla tanismak kolay olur.
bolumden disari cikmiyo musun hacim? merkez kantin, merkezi derslikler, o, bu biseyler yok mu? illaki birileri birilerinin arkadasi ve bu tarz ortamlar icinde arkadas referansiyla istedigin insanla tanismak kolay olur.
0
öğrenci toplulukları. sosyal yaşam efor ister, olmayanı yaratmak ise daha da çok.
0
önce o bol kesim kareli gömleği ve yanları cepli bol pantolonu, dağ ayakkabılarını ve yarım metal çerçeve gözlüğü çıkart :P
çalışma ders olaylarını daha bir programa oturtup kendine ve sosyalleşmeye vakit ayırmaya çalış, devirip yatmak yerine.
mimarlık fakültesi sana yakın, mimarlik.itu.edu.tr çizgi roman ve animasyon klübü varmış, merak salabilirsin bak, animeye bayılmaya başla şimdiden.
olmadı fotoğraf klüpleri var, trekking gezi organizasyonları var onların gezileri var, bar var kafe var.
en olmadı dans kursu.
o değil de okulun taksimin dibinde yahu nasıl sosyalleşmiyorsun.
çalışma ders olaylarını daha bir programa oturtup kendine ve sosyalleşmeye vakit ayırmaya çalış, devirip yatmak yerine.
mimarlık fakültesi sana yakın, mimarlik.itu.edu.tr çizgi roman ve animasyon klübü varmış, merak salabilirsin bak, animeye bayılmaya başla şimdiden.
olmadı fotoğraf klüpleri var, trekking gezi organizasyonları var onların gezileri var, bar var kafe var.
en olmadı dans kursu.
o değil de okulun taksimin dibinde yahu nasıl sosyalleşmiyorsun.
0
ben 5 sene taksimde okudum zaten öncesinde, bi sorunum olduğu açık. bi de çok şükür kareli gömlek harici diğerleri yok ama kareli gömleğin cebine camel çok yakışıyo onu çıkaramam, mimarlık meselesi de bütün makina seçmeli dersleri kulübleri ordan alıyo orası bizim fakülteden daha beter abazan oranı çok daha yüksek. 70 kişiye açılan mimarlıktaki bi dersi 70 makina almış. ordan ümidim yok yani pek
0
o feciymiş. www.zaytung.com
yani o zaman okul dışı dans kursu, fotoğraf klübü en olmadı müzik grubu kurmak filan, hatta sözlük zirveleri mütemadiyen.
yani o zaman okul dışı dans kursu, fotoğraf klübü en olmadı müzik grubu kurmak filan, hatta sözlük zirveleri mütemadiyen.
0
bir kere önce kendinin farkına var. itü makinada okuyorsun. kafası çalışan adamsın. istediğin sürece kadınları etkilemek çok kolay senin için. siz makinacılar bundan kaybediyorsunuz hep.
çalışmadığım zamanlarda da yatıyorum'la olmaz ama. yorulacaksın ortam oluşturmak için. ayrıca bu ortam sadece sosyalleşmende değil teknik işlerde de işine yarayacak. hele hele müh.fak. için çevre ne kadar önemli biliyorsundur, ne kadar çok tanıdık o kadar rahat iş/staj.
ayrıca, kendini itü makinacı olarak tanımlayıp kampüse sıkışmak yerine istanbul'da yaşadığının farkına varsan ne güzel olur. ben odtü elektronikçi olarak ankarada ortam yapacağım diye dötümü yırtıyorum mesela, elinizdekinin kıymetini bilin be.
çalışmadığım zamanlarda da yatıyorum'la olmaz ama. yorulacaksın ortam oluşturmak için. ayrıca bu ortam sadece sosyalleşmende değil teknik işlerde de işine yarayacak. hele hele müh.fak. için çevre ne kadar önemli biliyorsundur, ne kadar çok tanıdık o kadar rahat iş/staj.
ayrıca, kendini itü makinacı olarak tanımlayıp kampüse sıkışmak yerine istanbul'da yaşadığının farkına varsan ne güzel olur. ben odtü elektronikçi olarak ankarada ortam yapacağım diye dötümü yırtıyorum mesela, elinizdekinin kıymetini bilin be.
0
ahahasdfgf millet fakbadi bul demiş, ekmek bulamayınca pasta yesin hesabı.
napıcaksın söyleyim, topluluklara giriceksin, farklı üniversitelerde okuyan liseden samimi arkadaşlarınla görüşüceksin götü devirip yatmak olmaz, tenis oyna, latin danslarına katıl, ispanyolca ya da italyanca kursuna git( evet çok cheesy ama olsun, her yol mübah), bölümün iyi. ezik, aç, abazan görünmezsen bence başarılı olabilirsin.
Ne yazık ki bu durumdaki arkadaşlar aç görünüyor ve her gördükleri kıza merhabadan sonra yazışa geçip oldukça itici görünüyorlar. azıcık sabredip cool görünmeyi başarırsan kız düşürmek için değil de çocukluğundan beri italyanca öğrenmek istediğine, fotoğrafçılıkla ilgilendiğine kızları ikna edebilirsen zafer senindir.
Kız bulduktan sonra ancak fakbadi, uzun soluklu ilişki ayrımına girebilirsin dostum.
napıcaksın söyleyim, topluluklara giriceksin, farklı üniversitelerde okuyan liseden samimi arkadaşlarınla görüşüceksin götü devirip yatmak olmaz, tenis oyna, latin danslarına katıl, ispanyolca ya da italyanca kursuna git( evet çok cheesy ama olsun, her yol mübah), bölümün iyi. ezik, aç, abazan görünmezsen bence başarılı olabilirsin.
Ne yazık ki bu durumdaki arkadaşlar aç görünüyor ve her gördükleri kıza merhabadan sonra yazışa geçip oldukça itici görünüyorlar. azıcık sabredip cool görünmeyi başarırsan kız düşürmek için değil de çocukluğundan beri italyanca öğrenmek istediğine, fotoğrafçılıkla ilgilendiğine kızları ikna edebilirsen zafer senindir.
Kız bulduktan sonra ancak fakbadi, uzun soluklu ilişki ayrımına girebilirsin dostum.
0
cokponcik
kullandıgınız, begendıgınız parfumler nelerdir?bay bayan diye yazarsanız yanına..
kullandıgınız, begendıgınız parfumler nelerdir?
bay bayan diye yazarsanız yanına..
bay bayan diye yazarsanız yanına..
0
erkek:
dolce gabana sicily temiz kokar çok huzurludur
davidoffun halter şeklinde olan pardümü üşendim bulamadım adını
jean paul gaultier in beyaz şişesi biraz farklı bir kokudur ama dikkat çeker ve afrodizyaktır
van cleef n arpels klasik bi kokudur klastır günlük kullanılmaz
vakko "
jaguar classic "
dolce gabana one spor klasik giyindigin bi gecede dikkat çekersin
laura biogiotti rome ama türkiyede bulamıyorum. bulursan bana da al
azzaro agır bir kokudur klasik giyimle kullanırım ben
issey miyake var ama çok tercih edilmiyor artık oda spor giyimle hoş gider
kadın: calvin klein obsession bu koku aşırı seksidir duyarsam oraya doğru gidiyor beyin
ellie saab buda aşkın kokusudur
şimdilik aklıma gelenler bunlar
dolce gabana sicily temiz kokar çok huzurludur
davidoffun halter şeklinde olan pardümü üşendim bulamadım adını
jean paul gaultier in beyaz şişesi biraz farklı bir kokudur ama dikkat çeker ve afrodizyaktır
van cleef n arpels klasik bi kokudur klastır günlük kullanılmaz
vakko "
jaguar classic "
dolce gabana one spor klasik giyindigin bi gecede dikkat çekersin
laura biogiotti rome ama türkiyede bulamıyorum. bulursan bana da al
azzaro agır bir kokudur klasik giyimle kullanırım ben
issey miyake var ama çok tercih edilmiyor artık oda spor giyimle hoş gider
kadın: calvin klein obsession bu koku aşırı seksidir duyarsam oraya doğru gidiyor beyin
ellie saab buda aşkın kokusudur
şimdilik aklıma gelenler bunlar
0
Bvlgari omnia green jade;yillarca kullandim baska parfum almaya gitsem de elimde onun sisesiyle dondum maalesef artik uretilmeyecekmis.Simdi bvlgari omnia coral var o da cok hafif,guzel bir parfum;yazin kullanilmasi daha uygun gibi.Gecenlerde cacharel noa'yi denedim,cok begendim yeni parfumum o olacak gibi.Bu saydiklarim kadin parfumleri.
Erkekler icinse diesel fuel for life bana fazlasiyla cekici gelmekte (kullanan kisiyle dogru orantili da olabilir bu durum).Calvin klein one'i da begenirim.
Erkekler icinse diesel fuel for life bana fazlasiyla cekici gelmekte (kullanan kisiyle dogru orantili da olabilir bu durum).Calvin klein one'i da begenirim.
0
erkek:
davidoff adventure
jil sander sun
ck one
kadın:
ck eternity
issey miyake l'eau d'issey
212
davidoff adventure
jil sander sun
ck one
kadın:
ck eternity
issey miyake l'eau d'issey
212
0
erkek
soğukta:
sculpture, ck euphoria intense
sıcakta:
bvlgari aqva, clinique happy
soğukta:
sculpture, ck euphoria intense
sıcakta:
bvlgari aqva, clinique happy
0
leo1905
Siir veya siir kitaplarini soyleyrbilir misiniz ?
Siir veya siir kitaplarini soyleyrbilir misiniz ?
0
Sevda Sözleri
Büyük Saat
YKY'nin şairlerin kendi seslerinden şiir kitapları iyidir bir de.
Büyük Saat
YKY'nin şairlerin kendi seslerinden şiir kitapları iyidir bir de.
0
şairleri yazayım, kitaplarını bulursunuz zaten:
turgut uyar (ilk cevaptaki kitabı yazan)
edip cansever
ismet özel
sezai karakoç
özdemir asaf
turgut uyar (ilk cevaptaki kitabı yazan)
edip cansever
ismet özel
sezai karakoç
özdemir asaf
0
" 1
yetmis iki gündür bir dolapta kilitliyim.
yalnizca anahtar deliginden hava giriyor ve ölü bir isik siziyor içeri.
yalnizlik hiç de tanrisal degil, görkemli degil.
o yalinzca geçmisle gelecek, ölümle yasam arasinda kocaman bir karanlik nokta.
geçmisi ve gelecegi olmayan, ölümle yasam arasinda irinli bir leke yalnizlik denilen.
simdi ne varsa, anahtar deliginden sizan havayla isikta... ( farkina varsalar, kapatirlar miydi onu da?)
bütün bellegimdekileri yokettim.
elektrikli bir aygiyla yaktim, jiletle kazidim.
çigliklarin araligindan uçurdum hepsini, kuledip savurdum.
adimdan gayrisini bilmiyorum.
2
zamani yiyip bitirdi karanlik.
gece yoktu.
günes çoktan kömürlesmis ve yeryüzü yapiskan bir karanlikla örtülmüstü.
yabanil sesler geliyordu derinlerden ve karanligi ince bir biçak gibi yirtiyordu.
saklayan kirbaç gibi...
aci duvarini asan bu sesler, madeni bir gürültüye dönüyor ve yerkabugunu zorluyordu artik.
sesim yoktu.
karanligin karninda yitirdim sesimi.
kör bir kuyuda unutulan yusuf'tum belki.
ama durmadan soruyorlardi.
tanrilar bilmiyordu sorduklari seyleri, peygamberler büsbütün hain çikmisti.
ama yine de soruyorlar, soruyorlar, soruyorlar...
3
iki seyi bilmek istiyorum.
(belki ayni seyi iki kere bilmek istiyordum.)
duvarlarin rengi neydi?
derimin rengi neydi?
dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarimla, avuçlarimla,
dilimle dokunuyorum.
duvarlarin bir rengi olmali.
ama hiçbir duvarcinin, hiçbir ressamin bu rengi bildigini sanmam.
adi yoktu bu rengin, kimyasi yoktu.
belki renksizligin rengiydi bu.
çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarlarin rengi...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
4
bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde.
anahtardeliginden sizan ölü isikta ellerime bakiyorum. ellerim...
sanki bir kadinin memelerini hiç oksamamis, sicakligini duymamis.
ellerim...
her dizesi çiglik olan siirleri hiç yaratmamis sanki.
ne beyaz tenliyim artik, ne esmer, ne de kara...
cüzzamlinin, vebalinin bir rengi vardir.
irinin bir rengi...
ölunun bile bir rengi vardir ama derimin rengi yoktu.
belki çürüyen bir kentin rengiydi bu.
çürüyen bir dünyanin...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
5
killi, ayaklari üzerinde duramayan bir yaratiktim artik.
soyumun neye benzedigini unuttum.
'insana benziyorlardi' diye duymustum bir vakitler.
demek ki simdi maymun halkasinda insanlik...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
6
agzimi anahtar deligine dayayip havayi emiyorum.
böcek sokmasi gibi bir yanma duyuyorum bogazimda.
oysa kuru bir yapragi bile dalindan düsürecek gibi degil bu esinti.
belki çöle dönmüs topraga tek yagmur damlasinin düsüsü yalnizca.
çamur gibi bir yagmur damlasi...
ama toprak, bu damlayla çatlatacak bagrindaki tohumu.
çöl, bütün vahalarini bu damlayla yesertecek...
genzim yaniyor.
ince bir kan seridi siziyor dudaklarimdan.
kirli, sicak ve simsiyah...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
7
suyum, bir litrelik karton süt kutusu içinde.
yetmis iki gündür sakindigim ve her gün ancak bir kere dudaklarimi degdirdigim...
dilimi bir köpek gibi degdirdigim.
(dilin suya dokunusu... bir süngerin denizi yutusu yani. bir çölün seraba kesilmesi bir an için.)
her gün ancak bir kere degdiriyorum dudaklarimi suya. dilimi kaçiriyorum artik.
sünger, bütün vantuzlarini birden uzatmasin diye... batakliktaki suyun da bir su yani vardir.
çürüyen bir bedenin bile dayanilabilir kokusuna.
kutuda kalan son bir yudum su, bu bile degildi artik.
küstü, öldürdü kendini su...
su çürüdü...
adimdan gayrisini bilmiyorum... "
eksisozluk.com
yetmis iki gündür bir dolapta kilitliyim.
yalnizca anahtar deliginden hava giriyor ve ölü bir isik siziyor içeri.
yalnizlik hiç de tanrisal degil, görkemli degil.
o yalinzca geçmisle gelecek, ölümle yasam arasinda kocaman bir karanlik nokta.
geçmisi ve gelecegi olmayan, ölümle yasam arasinda irinli bir leke yalnizlik denilen.
simdi ne varsa, anahtar deliginden sizan havayla isikta... ( farkina varsalar, kapatirlar miydi onu da?)
bütün bellegimdekileri yokettim.
elektrikli bir aygiyla yaktim, jiletle kazidim.
çigliklarin araligindan uçurdum hepsini, kuledip savurdum.
adimdan gayrisini bilmiyorum.
2
zamani yiyip bitirdi karanlik.
gece yoktu.
günes çoktan kömürlesmis ve yeryüzü yapiskan bir karanlikla örtülmüstü.
yabanil sesler geliyordu derinlerden ve karanligi ince bir biçak gibi yirtiyordu.
saklayan kirbaç gibi...
aci duvarini asan bu sesler, madeni bir gürültüye dönüyor ve yerkabugunu zorluyordu artik.
sesim yoktu.
karanligin karninda yitirdim sesimi.
kör bir kuyuda unutulan yusuf'tum belki.
ama durmadan soruyorlardi.
tanrilar bilmiyordu sorduklari seyleri, peygamberler büsbütün hain çikmisti.
ama yine de soruyorlar, soruyorlar, soruyorlar...
3
iki seyi bilmek istiyorum.
(belki ayni seyi iki kere bilmek istiyordum.)
duvarlarin rengi neydi?
derimin rengi neydi?
dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarimla, avuçlarimla,
dilimle dokunuyorum.
duvarlarin bir rengi olmali.
ama hiçbir duvarcinin, hiçbir ressamin bu rengi bildigini sanmam.
adi yoktu bu rengin, kimyasi yoktu.
belki renksizligin rengiydi bu.
çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarlarin rengi...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
4
bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde.
anahtardeliginden sizan ölü isikta ellerime bakiyorum. ellerim...
sanki bir kadinin memelerini hiç oksamamis, sicakligini duymamis.
ellerim...
her dizesi çiglik olan siirleri hiç yaratmamis sanki.
ne beyaz tenliyim artik, ne esmer, ne de kara...
cüzzamlinin, vebalinin bir rengi vardir.
irinin bir rengi...
ölunun bile bir rengi vardir ama derimin rengi yoktu.
belki çürüyen bir kentin rengiydi bu.
çürüyen bir dünyanin...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
5
killi, ayaklari üzerinde duramayan bir yaratiktim artik.
soyumun neye benzedigini unuttum.
'insana benziyorlardi' diye duymustum bir vakitler.
demek ki simdi maymun halkasinda insanlik...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
6
agzimi anahtar deligine dayayip havayi emiyorum.
böcek sokmasi gibi bir yanma duyuyorum bogazimda.
oysa kuru bir yapragi bile dalindan düsürecek gibi degil bu esinti.
belki çöle dönmüs topraga tek yagmur damlasinin düsüsü yalnizca.
çamur gibi bir yagmur damlasi...
ama toprak, bu damlayla çatlatacak bagrindaki tohumu.
çöl, bütün vahalarini bu damlayla yesertecek...
genzim yaniyor.
ince bir kan seridi siziyor dudaklarimdan.
kirli, sicak ve simsiyah...
adimdan gayrisini bilmiyorum.
7
suyum, bir litrelik karton süt kutusu içinde.
yetmis iki gündür sakindigim ve her gün ancak bir kere dudaklarimi degdirdigim...
dilimi bir köpek gibi degdirdigim.
(dilin suya dokunusu... bir süngerin denizi yutusu yani. bir çölün seraba kesilmesi bir an için.)
her gün ancak bir kere degdiriyorum dudaklarimi suya. dilimi kaçiriyorum artik.
sünger, bütün vantuzlarini birden uzatmasin diye... batakliktaki suyun da bir su yani vardir.
çürüyen bir bedenin bile dayanilabilir kokusuna.
kutuda kalan son bir yudum su, bu bile degildi artik.
küstü, öldürdü kendini su...
su çürüdü...
adimdan gayrisini bilmiyorum... "
eksisozluk.com
0
t.s. eliot
the waste land
çorak ülke / thomas stearns eliot
1922
`nam sibyllam quidem cumis ego ipse
oculis meis vidi in ampulla pendere,
et cum illi pueri dicerent: sibulla ti thelis;
respondebat illa: apothanein tehelo.' (1)
ezra pound için
il miglior fabbro (2)
i. ölülerin gömülüşü
nisan en zalim aydır, gövertir
leylakları ölü toprakta, yoğurur
anılarla istekleri, uyarır
uyuşuk kökleri bahar yağmuruyla.
kış, sıcacık tuttu bizi, örter
toprağı unutkan karla, sürdürür
kısır bir hayatı kuru köklerle.i
yaz şaşırttı bizi, starnbersee'ye gelince
deli bir sağnakla; sığındık sıra kolonlara,
derken yeniden güneş, uzandık hofgarten'a,
birer kahve içip konuştuk bir saat kadar.
bin gar keine russin, stamm' aus litauen, echt deutsch. (3)
ve çocukluğumuzda, arşidüklerde kalırken,
yeğenimgillerde, kızakla gezdirirdi beni,
ve ben korkardım. ama o, marie, derdi,
sıkı tutun marie! ve yamaçtan kayardık.
dağlardaysan, orada özgür bulursun kendini.
çoğu geceler okurum, kışın da güneye giderim.
hangi kökler kavrar, hangi dallar bezer
buradaki taş yığınını? ey insanoğlu
bunu bilemez, sezemezsin, çünkü bildiğin yalnız
bir kırık putlar yığınıdır ki güneşte kavrulur
ve ona ne ölü ağaç gölge, ne cırcırböceği erinç,
ne de kuru taş su sesi verir. yalnız
burası gölge, altı bu kızıl kayanın,
(sığın gölgesine bu kızıl kayanın),
ve ben öyle bir şey göstereceğim ki sana,
ne seni durmadan izleyen sabahki gölgendir,
ne kalkıp seni karşılayan akşamki gölgendir,
sana korkuyu göstereceğim bir avuç tozda.
frisch weth der wind
der heimat zu
mein irisch kind,
wo weilest du? (4)
"bana sümbülleri ilk verişin bir yıl önceydi,
sonra sümbül kız koydular adımı."
- ama döndüğümüzde, gün sonu, sümbül bahçesinden,
kolların dolu, saçların ıslak, bir türlü
konuşamadım, gözlerim de seçmedi, sanki
ne diriydim, ne ölü, ne de bir şey biliyorum,
sırf bakıyordum ışığın gözüne, sessizlik.
oed' und leer das meer. (5)
madam sosostris, şu ünlü falcı,
iyice üşütmüştü kendini ama
en akıllı kadın diye bilinir avrupa'da
elinde bir deste hayın kağıtla. işte, dedi,
senin kağıdın, boğulmuş finikeli gemici,
(şu inciler onun gözleriydi bir zamanlar, bak!)
işte belladonna, kayalıkların ecesi,
durumların ecesi.
işte üç değnekli adam, işte çarkıfelek,
ve işte tek gözlü tüccar, bu kağıda gelince,
bu boş kağıt, tüccarın sırtındaki şeydir,
onu da görmem yasaktır. peki nerede
asılmış adam! suda ölümden sakın.
kalabalıklar görüyorum halka olmuş yürüyor.
falınız tamam. sayın mrs. equitone'u görürseniz,
deyin ki yıldız falını kendim getiririm:
öyle zamandayız ki su uyur düşman uyumaz.
düşçül kent,
kirli sisi altında bir kış sabahının,
bir kalabalık aktı londra köprüsünden, sürüyle,
ummazdım, ölüm çökertsin insanları sürüyle.
duyulan, kesik ve seyrek, iç çekişlerdi,
ve gözleri kendi adımlarındaydı her adamın.
aşıp tepeyi aktılar king william caddesinden
saint mary woolnoth kilisesine, kulede çan
ölü bir sesle tınlarken son vuruşunda dokuzun.
bir tanış görüp durdurdum haykırarak, "stetson!
"sen ha! gemilerdeki yoldaşım benim, mylae'de!
"şu ceset, bıldır diktiydin ya bahçene,
"filiz verdi mi? bu yıl durur mu çiçeğe?
"yoksa o beklenmedik don bozdu mu tarhını?
"öyleyse uzak tut köpeği, insanların dostudur,
"yoksa tırnaklarıyla kazıp çıkarır gene!
"sen! hypocrite lecteur! - mon semblable, - mon frère!" (6)
ii. bir satranç partisi
kadının koltuğu, yaldızlı bir taht gibi,
çil çil yansıdı mermerde ve ayna
- destekleri salkımlı asmalarla bezenmiş
birisinden bir altın küpidon baka kalmış,
(biri de gizlemiş gözlerini kanadıyla) -
çiftleyip alevlerini yedi kollu şamdanın
yansıttı ışığı masanın üzerine, tam da
yükselirken mücevherlerinin parıltısı
öbek öbek atlas döşeli kutulardan;
fildişi ve renkli camdan şişeciklere,
tapasız, sinmiş acayip, sentetik parfümleri,
macun, toz ya da sıvı - bunalttı, şaşırttı
ve boğdu duyuları kokularla; tedirgin olup
pencereden gelen esinle, kokular yükseldi
besleyerek upuzun alevlerini şamdanın
ve savurdu dumanları bölmeli tavana,
tedirgin edip desenlerini oymalı tavanın.
geniş kızılağaç kaplama, renkli taşlarla çevrili,
bakır kakmalı, bir yeşil, bir turuncu yanıyor
ve bu içli ışıltıda oyma bir yunus yüzüyordu.
antik şömine üstündeki tabloda anlatılan,
sanki bir pencereydi ormana açılan,
değişimiydi philomel'in, o barbar kralın
onca zorladığı; ama bülbül kesilmiş orda,
sarmıştı tüm çölü kirletilemez bir sesle,
ve hala ağlıyordu ve dünya hala o yolda,
"cik cik!" kös dinlemiş kulaklara.
ve zamanın öbür solgun artıkları da
anlatılmıştı duvarlarda; ısrarla bakan biçimler
dört yönden sarkmış, eğilip susturuyordu odayı.
sürüklendi merdivende adımlar.
ocağın ışığında, fırçanın altında, saçları
alevli oklar gibi dağılmış
işıl ışıl konuşurken, artık zalimce susacaktı.
"sinirlerim bozuk bu gece. çok bozuk. gitme kal.
"bir şeyler anlat. neden konuşmazsın hiç. konuş.
"ne düşünüyorsun? ne düşüncesi bu? ne?
"ne düşünürsün böyle bilmem ki hiç. düşün bakalım."
sanırım biz dönekler geçidindeyiz,
ölü adamlar orda yitirmişti kemiklerini.
"nedir bu gürültü?"
eşikten esen yel.
"peki ya bu gürültü? zoru nedir bu yelin?"
hiçbişey gene hiçbişey.
"bilmez
"misin hiçbişey? görmez misin hiçbişey? hatırlamaz mısın
"hiçbişey?"
hatırlarım
şu incilerdi adamın gözleri bir zamanlar.
"diri misin, değil misin? hiçbişey yok mu kafanda?"
ama
o o o o şu şekispiyerimsi cümbüş-
hem ne incelik
ne yetkinlik
"ne yaparım şimdi ben? ne yaparım ben?
"öyleyse hemen fırlayıp sürterim sokaklarda,
"saç baş darmadağın. peki ne yaparız yarın?
"ve her günü tanrının?"
sıcak su saat onda.
yağmur varsa, kapalı bir araba saat dörtte.
sonra bir el satranç oynayacağız,
kapaksız gözlerimiz kısılmış, kulağımız kapıda.
kocası terhis edildiğinde lil'e dedim ki -
esirgemedim sözümü, hem yüzüne söyledim,
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
bak albert dönüyor, çekidüzen ver kendine biraz.
bilmek ister n'aptın sana verdiği parayı,
dişlerini yaptırman için. verdi, hem de yanımda.
gel çektir tümünü, lil, güzel bir takım yaptır,
inan ki, demişti, yüzüne bakasım gelmiyor.
al benden de o kadar, dedim, albert'ciği düşün bir,
dört yıldır askerdeydi, gününü gün etmek ister,
bunu sende bulamazsa, başkaları var, dedim.
ya, öyle mi dedi. olabilir a, dedim.
o zaman bir kapı bulurum, dedi, ama açık konuşsana.
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
o işten hoşlanmasan da dayanmalısın, dedim.
yok, yapamam, dersen, başkaları seçip kapar.
albert çekip giderse, bilir miydim? deme sakın.
utanmalısın, dedim, böyle yaşlı görünmekten.
(oysa ancak otuz birinde.)
elimden ne gelir, dedi, suratını asarak,
hep aldığım o haplar, düşürmek için, dedi.
(beş tane vardı, minik george'da az kalsın ölüyordu.)
ezzacı her şey düzelir, dedi, ama nerde eski halim.
sen eni konu aptalmışsın, dedim,
ya albert rahat bırakmazsa, sil baştan, dedim.
çocuk istemiyordun da niye evlendin?
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
neyse, albert geldi o pazar, sofrada sıcak domuz budu,
yemeğe bırakmadılar beni, tatmalıymışım sıcacık -
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
iğgeceler bill. iğgeceler lou. iğgeceler may. iğgeceler.
haydi eyvallah. iğgeceler. iğgeceler.
iyi geceler leydiler, iyi geceler sevimli leydiler,
iyi geceler, iyi geceler.
iii. ateş töreni
irmağın tentesi çökmüş: damar parmaklarıyla
son yapraklar kavrayıp gömülür ıslak setlere. yel
arşınlar kavruk ülkeyi duyulmadan. su perileri gitmiş.
nazlı thames, usulca ak, bitinceye kadar türküm.
üstünde ne boş şişeler, sandviç kağıtları,
ne ipek mendiller, karton kutular, izmaritler,
ne de başka izi yaz gecelerinin. su perileri gitmiş.
ve dostları, kent kodamanlarının aylak mirasçıları,
gitmişler, adres filan bırakmadan.
leman gölünün kıyısında oturdum da ağladım.
nazlı thames, usulca ak, bitinceye kadar türküm,
nazlı thames, usulca ak, sessiz ve kısadır sözüm.
ama ansızın soğuk bir yel ve duyarım ardımda
kemik takırtıları ve kikirdemeler, kulaktan kulağa.
bir sıçan otların arasından usulca süzüldü
yapış yapış karnını toprağa sürterek,
avlanırken ben durgun sularında kanalın
havagazı fabrikasının ardında, bir kış akşamı,
aklımda kral kardeşimin uğradığı deniz kazası
ve kral babamın ölümü, ondan önce.
aşağıda ıslak toprakta çıplanmış ak gövdeler
ve basık ve kuru tavanarasındaki kemikleri
yıllardır takırdatan ayaklarıydı sıçanların.
ama ben ardımdan, zaman zaman, duyarım
korno-motor seslerini ki getirirler nasılsa
sweeney'i mrs. porter'a baharda.
ooo! dolunay doğup üstüne parlasın
mrs. porter'la kızının
onlar sodalı suda yıkar ayakların'
et o ces voix d'enfants, chantant dans la coupole! (7)
cik cik cik
cık cık cık cık cık cık
onca zorlanmış
tereu (8)
düşçül kent
boz sisi altında bir kış öğlesinin
mr. eugenides, izmirli tüccar,
tıraşsız, bir cebi kuşüzümü dolu,
cif londra: belgeler para ödenince,
kaba bir fransızcayla, ne dersin, dedi,
canon street otelinde öğle yemeğine,
sonra hafta sonu tatiline metropole'de.
erguvanımsı saatte ki bakışlar ve sırt
doğrulur masadan ve insan makinesi bekler
avara çalışan, bekleyen bir taksi gibi,
ben tiresias, iki hayat arası bocalayan, kör,
pörsük dişi memeli yaşlı adam, nasıl sezmem,
erguvanımsı saatte, akşam saatinde ki çırpınır
yuvaya doğru, gemicileri yuvaya getirir denizden,
daktilo kız çay zamanı yuvada, sabah sofrasını tpolar,
sobasını yakar, düzenler hazır yiyecekleri masada.
pencerenin dışına korkusuzca astığı
iç çamaşırları güneşin son ışınlarıyla yanar,
ve yığılmış üstüne divanın (geceleri yatağı)
çoraplar, terlikler, kombinezonlar, korseler.
ben tiresias, pörsük hayvan memeli kocamışa yeter
yeter de artardı bu sahne, gerisine gelince -
yolu gözlenen konuğu bekledim ben de.
adam, iğrenç suratlı bir gençtir, gelir,
sıradan bir emlakçı katibi, küstah bakışlı,
aşağı kesimden biri ki kurumlu hali sırıtır
bir bradford milyonerinin ipek şapkası gibi.
umduğu gibi, zaman en uygun zamandır,
yemek bitmiş, kadın oyalamaya çalışır,
istemese bile engel de olmaz kadın.
ateşlenmiş ve kararlı, adam hemen saldırır;
hiçbir engele rastlamaz yoklayan eller;
karşılık mı bekler adamdaki kör gurur,
kayıtsızlığı da hoş karşılar.
(ve ben, tiresias, önceden acısını çekmiş
aynı yatak-divanda oynanan oyunların,
ben ki thebai surlarına sırtımı dayamış,
yürümüşüm safında en aşağılık ölülerin.)
adam son bir öpücüğe daha kıyar,
el yordamıyla iner ışıksız merdiveni.
kadın döner, bir an pencerede görünür,
sanki habersizdir aşığının gittiğinden,
kafasından puslu bir düşünce geçer:
"neyse bu da bitti, iyi ki bitti hem."
bir gün gelir düşer de yosma kadın
yalnızken gene dolanırsa odasında,
eli saçlarına gider kendiliğinden
ve bir plak koyar gramafona.
"sulardaydım, bu ezgi çalındı kulağıma"
ve strand boyunca, queen victoria caddesine dek.
kent, ey kent! arasıra duyarım
lower thames caddesinde bir meyhaneden
bir mandolinin hoşa giden dertlenişini
ve öğle yemeğindeki gürültüsüyle sohbetini
balıkçıların ki orda yaşar duvarlarında
magnus martyr kilisesinin,
büyülü görkemi iyon beyazıyla altın renginin.
irmağın terlediği
yağ ve katran,
mavnalar sürüklenir
alçalan sularda,
al yelkenler
dopdolu
yelle, yelpirder koca serende.
mavnalar yıkar
sürüklenen paraketeleri
varırlar aşağı greenwich'e
köpekler adasından ileri.
weialala leia
wallala leialala
elizabeth'le leicester
çekilen kürekler,
teknenin kıçı
yaldızlı deniz kabuğu
al ve altın,
sert soluğanlar
yıkadı kıyıları,
güneybatı yeli
çan seslerini
ak kulelerin
weialala leia
wallala leialala
"tramvaylar tozlu ağaçlar.
highbury'denim. richmond'la kew idi
beni mahveden. bir kanodaydı, dapdar,
richmond'un yanında kaldırdım dizlerimi."
"moorgate'in gediklisiyim ve gönlüm
kırık dökük. her şey olup bitince
ağladı adam ve sözerdi 'yeni bir yarın'.
ses etmedim. nemeydi benim gücenme."
"margate kumsalındayım.
bağlayamam ki
hiçbir şeyi hiçbir şeyle.
ucu kırık turnakları kirli ellerin.
benim halkım gönülsüz halk, ummaz ki
hiçbir şey."
la la
sonra vardım kartaca'ya
yanıyor yanıyor yanıyor yanıyor
ey tanrım sen kurtar beni
ey tanrım sen kurtar
yanıyor
iv. suda ölüm
fenikeli phlebas, öleli iki hafta olmadan
unuttu martı çığlıklarını, soluğanları
ve kâr ile zararı.
bir akıntı, deniz altında,
sıyırdı kemiklerini fısıltılarla. yüksele alçala
yeniden yaşadı evrelerini yaşlılığıyla gençliğinin
kapılırken burgaçlara.
yahudi ol, olma
sen, ey çarkı çevirirken yelden yöne bakan!
düşün phlebas'ı, o da yakışıklı ve boyluydu eskiden.
v. gök gürültüsünün dedikleri
vurunca meşale kızıllığı terli yüzlere
inince dondurucu sessizlik bahçelere
başlayınca can çekişme taşlık ülkede
bağıranlar ve ağlayanlar
mapusane ve saraylar ve yankıması
gök gürlemesinin, bharda, uzak dağlarda
o adam ki yaşıyordu, şimdi ölüdür
bizler ki yaşıyorduk, şimdi ölüyoruz
sabrımız tükenmiş
burada su yok yalnız kaya var
kaya ve susuzluk ve kumlu yol
yol döne döne tırmanıyor dağlara
dağlar ki sırf kaya, su yüzü görmemiş
su olsaydı durup içerdik birer birer
kayalar arasında kim durur, kim düşünür
ter kupkuru, ayaklarsa kuma gömülü
hiç olmazsa su olsaydı arasında kayaların
ki ölü dağın çürük dişli ağzıdır, tüküremez
kişi burda dikilemez, oturamaz, yatamaz
üstelik sessizlik de yok bu dağlarda
ama kuru kısır gök gürlemesi var, yağmursuz,
üstelik çile yerleri de yok bu dağlarda
ama asık mor suratlar sırıtır ve hırlar
çatlak duvarlı evlerin kapılarından
su olsaydı
kaya olmasaydı
kaya olsaydı ama
su da olsaydı
ve su
bir pınar
bir gölcük kayalar arasında
hiç olmazsa su sesi olsaydı
değil ağustosböceği
ve türküyen kuru otlar
ama bir su sesi kayalardan
şakırken yalnızgezer ardıç kuşu orada çamlarda
şıp şıp şip şıp şıp şıp
ama ne gezer su
kimdi o üçüncü, hep yanında yürüyen?
sayınca bir sen varsın, bir de ben
ama ne zaman uzayıp giden ak yola baksam
birisi daha var daima yanında yürüyen
akıyor sanki boz harmanisiyle, kukuletalı,
bilemem artık erkek mi, kadın mı
- ama kimdir öbür yanında yürüyen?
yücelerden gelen şu ses de nedir
anaların yaktığı ağıdın mırıltısı,
nedir şu kukuletalı insan yığını, kaynaşır
sonsuz ovalarda, tökezler çatlak toprakta,
ki kuşatılmış dümdüz bir ufukla yalnız,
hangi kenttir şu dağların üstündeki
çatırdı ve sessizlik ve patlamalar erguvan gökte
yıkılan kuleler
kudüs atina iskenderiye
viyana londra
düşçül
bir kadın uzun kara saçlarını gerdi eliyle
ve zırıldattı tellerinde bir ezgiyi
ve bebek yüzlü yarasalar erguvan ışık içre
islık çaldılar ve kanatlarını çırptılar
ve kara bir duvardan aşağı sarktılar başaşağı
ve havada tepetaklaktı kuleler
çalarak hatırlatan çanları ki saatleri vurur
ve boş sarnıçlarla kör kuyulardan yükselen türküler.
dağlar arasındaki bu kokmuş çukurda
solgun ayışığında, otlar türkü yakıyor
çökmüş mezarlar üzre, kilise avlusunda
bomboş bir kilise, yelin cirit attığı,
cam çerçeve yok, kapı gıcırdar durur,
kuru kemikler incitmez ki kimseyi.
sırf bir horoz kurulmuş çatı direğine
ku ku riku ku ku riku
bir şimşeğin yalazında. sonra çileyen bir bora
yağmur getiren.
ganj cılızlaşmıştı ve bitkin yapraklar
yağmur bekliyordu, kara kara bulutlar
yığılırken çok uzaklarda, himalayalarda.
cengel sinmiş, kamburlaşmıştı sessizce.
derken konuştu gök gürültüsü
da
datta: verdiğimiz nedir?
dostum, tutkuyla titremekte yüreğim,
bir anlık kapılışın korkunç ataklığı,
ki bir sakınganlık çağı da onaramaz bunu,
bununla ama sırf bu tutkuyla varolduk
ve bu, ne ölüm ilanlarımızda izlenebilir
ne iyiliksever örümceğin sardığı anılarda
ne de mühür altında, sıska dava vekili kırar
bomboş odalarımızda
da
dayadhvam: duydum anahtarlar
bir kez döner kapıda, ve yalnız bir kez döner
düşünürüz anahtarı, herkes kendi zindanında
düşünmekte anahtarı, bir zindanı onar herkes
ancak akşam saatinde, göksel söylentiler
bir an için umutsuz bir coriolanus yaratır
da
damyata: tekne yanıtladı
neşeyle, yelken ve kürekte usta ellere
deniz durgundu, yüreğin yanıtlayacaktı
neşeyle, çağrılsaydı bir, usulca atarak
altında yoklayan ellerin
oturmuş kıyıda
avlanıyordum, ardımda çorak düzlükler,
topraklarımı işleyebilecek miyim hiç olmazsa?
londra köprüsü yıkılıyor yıkılıyor yıkılıyor
pi s'ascose nel foco che gli affina (9)
quando fiam uti chelidon - ey kırlangıç kırlangıç (10)
le prince d'aquitaine à la tour abolie (11)
bu parçalarla yıkıntılarımı payandaladım
ya, siza uyarım öyleyse. hieronymo delirdi gene.
datta. dayadhvam. damyata. (12)
shantih shantih shantih (13)
t.s. eliot,
çeviren: "eliot" suphi aytimur,
"t.s. eliot / çorak ülke, dört kuartet ve başka şiirler", adam yayınları.
(1)
sibyl'i cumae'de kendi gözlerimle gördüm
cam bir kavanoz içinde yaşıyordu,
oğlanlar sorunca, "sibyl ne oldu?"
yanıtı hep şuydu, "ölümü özlüyorum."
petronius'dan
satiricon, bölüm 48
(çevirenin notu: sibyl'e (kahin kadın) sonsuz hayat verilmiştir ama sonsuz
gençlik değil. yüzyıllar boyu kocadıkça gövdesi küçüle küçüle bir çekirge
kadar kalır. daha da büzülecek ama ölemiyecektir. yani hem zamanın, hem de
doğum-ölüm-yeniden doğum halkasının dışına itilmiştir.)
(2) daha iyi usta
(3) hayır rus değilim, litvanyalıyım, alman kökenli.
(4)
dağlarından yurdunun
yel eser serin serin
irlandalım, çocuğum
gurbet elde neylersin?
r. wagner (tristan ile isolde)
(5) boş ve ıssız gene deniz.
r. wagner (tristan ile isolde)
(6) sen! dönek okur! - benzerim, kerdeşim benim!
c. baudelaire
(7) ve ey çocuk sesleri, kubbelerde çınlayan!
verlaine
(8) tereu: bülbül sesine öykünmede kullanılır.
tereus: philomel'i kirleten kral.
(9) sonra kendilerini arıtan alevlere daldı.
dante, araf
(10) ne zaman kırlangıç gibi olacağım.
pervigilium veneris
(11) aquitane prensi yıkık kulede
gerard de nerval
(12) ver. duyuları paylaş. denetle.
upanishad'dan
(13) barış. barış. barış.
eksisozluk.com
the waste land
çorak ülke / thomas stearns eliot
1922
`nam sibyllam quidem cumis ego ipse
oculis meis vidi in ampulla pendere,
et cum illi pueri dicerent: sibulla ti thelis;
respondebat illa: apothanein tehelo.' (1)
ezra pound için
il miglior fabbro (2)
i. ölülerin gömülüşü
nisan en zalim aydır, gövertir
leylakları ölü toprakta, yoğurur
anılarla istekleri, uyarır
uyuşuk kökleri bahar yağmuruyla.
kış, sıcacık tuttu bizi, örter
toprağı unutkan karla, sürdürür
kısır bir hayatı kuru köklerle.i
yaz şaşırttı bizi, starnbersee'ye gelince
deli bir sağnakla; sığındık sıra kolonlara,
derken yeniden güneş, uzandık hofgarten'a,
birer kahve içip konuştuk bir saat kadar.
bin gar keine russin, stamm' aus litauen, echt deutsch. (3)
ve çocukluğumuzda, arşidüklerde kalırken,
yeğenimgillerde, kızakla gezdirirdi beni,
ve ben korkardım. ama o, marie, derdi,
sıkı tutun marie! ve yamaçtan kayardık.
dağlardaysan, orada özgür bulursun kendini.
çoğu geceler okurum, kışın da güneye giderim.
hangi kökler kavrar, hangi dallar bezer
buradaki taş yığınını? ey insanoğlu
bunu bilemez, sezemezsin, çünkü bildiğin yalnız
bir kırık putlar yığınıdır ki güneşte kavrulur
ve ona ne ölü ağaç gölge, ne cırcırböceği erinç,
ne de kuru taş su sesi verir. yalnız
burası gölge, altı bu kızıl kayanın,
(sığın gölgesine bu kızıl kayanın),
ve ben öyle bir şey göstereceğim ki sana,
ne seni durmadan izleyen sabahki gölgendir,
ne kalkıp seni karşılayan akşamki gölgendir,
sana korkuyu göstereceğim bir avuç tozda.
frisch weth der wind
der heimat zu
mein irisch kind,
wo weilest du? (4)
"bana sümbülleri ilk verişin bir yıl önceydi,
sonra sümbül kız koydular adımı."
- ama döndüğümüzde, gün sonu, sümbül bahçesinden,
kolların dolu, saçların ıslak, bir türlü
konuşamadım, gözlerim de seçmedi, sanki
ne diriydim, ne ölü, ne de bir şey biliyorum,
sırf bakıyordum ışığın gözüne, sessizlik.
oed' und leer das meer. (5)
madam sosostris, şu ünlü falcı,
iyice üşütmüştü kendini ama
en akıllı kadın diye bilinir avrupa'da
elinde bir deste hayın kağıtla. işte, dedi,
senin kağıdın, boğulmuş finikeli gemici,
(şu inciler onun gözleriydi bir zamanlar, bak!)
işte belladonna, kayalıkların ecesi,
durumların ecesi.
işte üç değnekli adam, işte çarkıfelek,
ve işte tek gözlü tüccar, bu kağıda gelince,
bu boş kağıt, tüccarın sırtındaki şeydir,
onu da görmem yasaktır. peki nerede
asılmış adam! suda ölümden sakın.
kalabalıklar görüyorum halka olmuş yürüyor.
falınız tamam. sayın mrs. equitone'u görürseniz,
deyin ki yıldız falını kendim getiririm:
öyle zamandayız ki su uyur düşman uyumaz.
düşçül kent,
kirli sisi altında bir kış sabahının,
bir kalabalık aktı londra köprüsünden, sürüyle,
ummazdım, ölüm çökertsin insanları sürüyle.
duyulan, kesik ve seyrek, iç çekişlerdi,
ve gözleri kendi adımlarındaydı her adamın.
aşıp tepeyi aktılar king william caddesinden
saint mary woolnoth kilisesine, kulede çan
ölü bir sesle tınlarken son vuruşunda dokuzun.
bir tanış görüp durdurdum haykırarak, "stetson!
"sen ha! gemilerdeki yoldaşım benim, mylae'de!
"şu ceset, bıldır diktiydin ya bahçene,
"filiz verdi mi? bu yıl durur mu çiçeğe?
"yoksa o beklenmedik don bozdu mu tarhını?
"öyleyse uzak tut köpeği, insanların dostudur,
"yoksa tırnaklarıyla kazıp çıkarır gene!
"sen! hypocrite lecteur! - mon semblable, - mon frère!" (6)
ii. bir satranç partisi
kadının koltuğu, yaldızlı bir taht gibi,
çil çil yansıdı mermerde ve ayna
- destekleri salkımlı asmalarla bezenmiş
birisinden bir altın küpidon baka kalmış,
(biri de gizlemiş gözlerini kanadıyla) -
çiftleyip alevlerini yedi kollu şamdanın
yansıttı ışığı masanın üzerine, tam da
yükselirken mücevherlerinin parıltısı
öbek öbek atlas döşeli kutulardan;
fildişi ve renkli camdan şişeciklere,
tapasız, sinmiş acayip, sentetik parfümleri,
macun, toz ya da sıvı - bunalttı, şaşırttı
ve boğdu duyuları kokularla; tedirgin olup
pencereden gelen esinle, kokular yükseldi
besleyerek upuzun alevlerini şamdanın
ve savurdu dumanları bölmeli tavana,
tedirgin edip desenlerini oymalı tavanın.
geniş kızılağaç kaplama, renkli taşlarla çevrili,
bakır kakmalı, bir yeşil, bir turuncu yanıyor
ve bu içli ışıltıda oyma bir yunus yüzüyordu.
antik şömine üstündeki tabloda anlatılan,
sanki bir pencereydi ormana açılan,
değişimiydi philomel'in, o barbar kralın
onca zorladığı; ama bülbül kesilmiş orda,
sarmıştı tüm çölü kirletilemez bir sesle,
ve hala ağlıyordu ve dünya hala o yolda,
"cik cik!" kös dinlemiş kulaklara.
ve zamanın öbür solgun artıkları da
anlatılmıştı duvarlarda; ısrarla bakan biçimler
dört yönden sarkmış, eğilip susturuyordu odayı.
sürüklendi merdivende adımlar.
ocağın ışığında, fırçanın altında, saçları
alevli oklar gibi dağılmış
işıl ışıl konuşurken, artık zalimce susacaktı.
"sinirlerim bozuk bu gece. çok bozuk. gitme kal.
"bir şeyler anlat. neden konuşmazsın hiç. konuş.
"ne düşünüyorsun? ne düşüncesi bu? ne?
"ne düşünürsün böyle bilmem ki hiç. düşün bakalım."
sanırım biz dönekler geçidindeyiz,
ölü adamlar orda yitirmişti kemiklerini.
"nedir bu gürültü?"
eşikten esen yel.
"peki ya bu gürültü? zoru nedir bu yelin?"
hiçbişey gene hiçbişey.
"bilmez
"misin hiçbişey? görmez misin hiçbişey? hatırlamaz mısın
"hiçbişey?"
hatırlarım
şu incilerdi adamın gözleri bir zamanlar.
"diri misin, değil misin? hiçbişey yok mu kafanda?"
ama
o o o o şu şekispiyerimsi cümbüş-
hem ne incelik
ne yetkinlik
"ne yaparım şimdi ben? ne yaparım ben?
"öyleyse hemen fırlayıp sürterim sokaklarda,
"saç baş darmadağın. peki ne yaparız yarın?
"ve her günü tanrının?"
sıcak su saat onda.
yağmur varsa, kapalı bir araba saat dörtte.
sonra bir el satranç oynayacağız,
kapaksız gözlerimiz kısılmış, kulağımız kapıda.
kocası terhis edildiğinde lil'e dedim ki -
esirgemedim sözümü, hem yüzüne söyledim,
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
bak albert dönüyor, çekidüzen ver kendine biraz.
bilmek ister n'aptın sana verdiği parayı,
dişlerini yaptırman için. verdi, hem de yanımda.
gel çektir tümünü, lil, güzel bir takım yaptır,
inan ki, demişti, yüzüne bakasım gelmiyor.
al benden de o kadar, dedim, albert'ciği düşün bir,
dört yıldır askerdeydi, gününü gün etmek ister,
bunu sende bulamazsa, başkaları var, dedim.
ya, öyle mi dedi. olabilir a, dedim.
o zaman bir kapı bulurum, dedi, ama açık konuşsana.
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
o işten hoşlanmasan da dayanmalısın, dedim.
yok, yapamam, dersen, başkaları seçip kapar.
albert çekip giderse, bilir miydim? deme sakın.
utanmalısın, dedim, böyle yaşlı görünmekten.
(oysa ancak otuz birinde.)
elimden ne gelir, dedi, suratını asarak,
hep aldığım o haplar, düşürmek için, dedi.
(beş tane vardı, minik george'da az kalsın ölüyordu.)
ezzacı her şey düzelir, dedi, ama nerde eski halim.
sen eni konu aptalmışsın, dedim,
ya albert rahat bırakmazsa, sil baştan, dedim.
çocuk istemiyordun da niye evlendin?
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
neyse, albert geldi o pazar, sofrada sıcak domuz budu,
yemeğe bırakmadılar beni, tatmalıymışım sıcacık -
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
vakit tamam, beyler, kapatiyoruz
iğgeceler bill. iğgeceler lou. iğgeceler may. iğgeceler.
haydi eyvallah. iğgeceler. iğgeceler.
iyi geceler leydiler, iyi geceler sevimli leydiler,
iyi geceler, iyi geceler.
iii. ateş töreni
irmağın tentesi çökmüş: damar parmaklarıyla
son yapraklar kavrayıp gömülür ıslak setlere. yel
arşınlar kavruk ülkeyi duyulmadan. su perileri gitmiş.
nazlı thames, usulca ak, bitinceye kadar türküm.
üstünde ne boş şişeler, sandviç kağıtları,
ne ipek mendiller, karton kutular, izmaritler,
ne de başka izi yaz gecelerinin. su perileri gitmiş.
ve dostları, kent kodamanlarının aylak mirasçıları,
gitmişler, adres filan bırakmadan.
leman gölünün kıyısında oturdum da ağladım.
nazlı thames, usulca ak, bitinceye kadar türküm,
nazlı thames, usulca ak, sessiz ve kısadır sözüm.
ama ansızın soğuk bir yel ve duyarım ardımda
kemik takırtıları ve kikirdemeler, kulaktan kulağa.
bir sıçan otların arasından usulca süzüldü
yapış yapış karnını toprağa sürterek,
avlanırken ben durgun sularında kanalın
havagazı fabrikasının ardında, bir kış akşamı,
aklımda kral kardeşimin uğradığı deniz kazası
ve kral babamın ölümü, ondan önce.
aşağıda ıslak toprakta çıplanmış ak gövdeler
ve basık ve kuru tavanarasındaki kemikleri
yıllardır takırdatan ayaklarıydı sıçanların.
ama ben ardımdan, zaman zaman, duyarım
korno-motor seslerini ki getirirler nasılsa
sweeney'i mrs. porter'a baharda.
ooo! dolunay doğup üstüne parlasın
mrs. porter'la kızının
onlar sodalı suda yıkar ayakların'
et o ces voix d'enfants, chantant dans la coupole! (7)
cik cik cik
cık cık cık cık cık cık
onca zorlanmış
tereu (8)
düşçül kent
boz sisi altında bir kış öğlesinin
mr. eugenides, izmirli tüccar,
tıraşsız, bir cebi kuşüzümü dolu,
cif londra: belgeler para ödenince,
kaba bir fransızcayla, ne dersin, dedi,
canon street otelinde öğle yemeğine,
sonra hafta sonu tatiline metropole'de.
erguvanımsı saatte ki bakışlar ve sırt
doğrulur masadan ve insan makinesi bekler
avara çalışan, bekleyen bir taksi gibi,
ben tiresias, iki hayat arası bocalayan, kör,
pörsük dişi memeli yaşlı adam, nasıl sezmem,
erguvanımsı saatte, akşam saatinde ki çırpınır
yuvaya doğru, gemicileri yuvaya getirir denizden,
daktilo kız çay zamanı yuvada, sabah sofrasını tpolar,
sobasını yakar, düzenler hazır yiyecekleri masada.
pencerenin dışına korkusuzca astığı
iç çamaşırları güneşin son ışınlarıyla yanar,
ve yığılmış üstüne divanın (geceleri yatağı)
çoraplar, terlikler, kombinezonlar, korseler.
ben tiresias, pörsük hayvan memeli kocamışa yeter
yeter de artardı bu sahne, gerisine gelince -
yolu gözlenen konuğu bekledim ben de.
adam, iğrenç suratlı bir gençtir, gelir,
sıradan bir emlakçı katibi, küstah bakışlı,
aşağı kesimden biri ki kurumlu hali sırıtır
bir bradford milyonerinin ipek şapkası gibi.
umduğu gibi, zaman en uygun zamandır,
yemek bitmiş, kadın oyalamaya çalışır,
istemese bile engel de olmaz kadın.
ateşlenmiş ve kararlı, adam hemen saldırır;
hiçbir engele rastlamaz yoklayan eller;
karşılık mı bekler adamdaki kör gurur,
kayıtsızlığı da hoş karşılar.
(ve ben, tiresias, önceden acısını çekmiş
aynı yatak-divanda oynanan oyunların,
ben ki thebai surlarına sırtımı dayamış,
yürümüşüm safında en aşağılık ölülerin.)
adam son bir öpücüğe daha kıyar,
el yordamıyla iner ışıksız merdiveni.
kadın döner, bir an pencerede görünür,
sanki habersizdir aşığının gittiğinden,
kafasından puslu bir düşünce geçer:
"neyse bu da bitti, iyi ki bitti hem."
bir gün gelir düşer de yosma kadın
yalnızken gene dolanırsa odasında,
eli saçlarına gider kendiliğinden
ve bir plak koyar gramafona.
"sulardaydım, bu ezgi çalındı kulağıma"
ve strand boyunca, queen victoria caddesine dek.
kent, ey kent! arasıra duyarım
lower thames caddesinde bir meyhaneden
bir mandolinin hoşa giden dertlenişini
ve öğle yemeğindeki gürültüsüyle sohbetini
balıkçıların ki orda yaşar duvarlarında
magnus martyr kilisesinin,
büyülü görkemi iyon beyazıyla altın renginin.
irmağın terlediği
yağ ve katran,
mavnalar sürüklenir
alçalan sularda,
al yelkenler
dopdolu
yelle, yelpirder koca serende.
mavnalar yıkar
sürüklenen paraketeleri
varırlar aşağı greenwich'e
köpekler adasından ileri.
weialala leia
wallala leialala
elizabeth'le leicester
çekilen kürekler,
teknenin kıçı
yaldızlı deniz kabuğu
al ve altın,
sert soluğanlar
yıkadı kıyıları,
güneybatı yeli
çan seslerini
ak kulelerin
weialala leia
wallala leialala
"tramvaylar tozlu ağaçlar.
highbury'denim. richmond'la kew idi
beni mahveden. bir kanodaydı, dapdar,
richmond'un yanında kaldırdım dizlerimi."
"moorgate'in gediklisiyim ve gönlüm
kırık dökük. her şey olup bitince
ağladı adam ve sözerdi 'yeni bir yarın'.
ses etmedim. nemeydi benim gücenme."
"margate kumsalındayım.
bağlayamam ki
hiçbir şeyi hiçbir şeyle.
ucu kırık turnakları kirli ellerin.
benim halkım gönülsüz halk, ummaz ki
hiçbir şey."
la la
sonra vardım kartaca'ya
yanıyor yanıyor yanıyor yanıyor
ey tanrım sen kurtar beni
ey tanrım sen kurtar
yanıyor
iv. suda ölüm
fenikeli phlebas, öleli iki hafta olmadan
unuttu martı çığlıklarını, soluğanları
ve kâr ile zararı.
bir akıntı, deniz altında,
sıyırdı kemiklerini fısıltılarla. yüksele alçala
yeniden yaşadı evrelerini yaşlılığıyla gençliğinin
kapılırken burgaçlara.
yahudi ol, olma
sen, ey çarkı çevirirken yelden yöne bakan!
düşün phlebas'ı, o da yakışıklı ve boyluydu eskiden.
v. gök gürültüsünün dedikleri
vurunca meşale kızıllığı terli yüzlere
inince dondurucu sessizlik bahçelere
başlayınca can çekişme taşlık ülkede
bağıranlar ve ağlayanlar
mapusane ve saraylar ve yankıması
gök gürlemesinin, bharda, uzak dağlarda
o adam ki yaşıyordu, şimdi ölüdür
bizler ki yaşıyorduk, şimdi ölüyoruz
sabrımız tükenmiş
burada su yok yalnız kaya var
kaya ve susuzluk ve kumlu yol
yol döne döne tırmanıyor dağlara
dağlar ki sırf kaya, su yüzü görmemiş
su olsaydı durup içerdik birer birer
kayalar arasında kim durur, kim düşünür
ter kupkuru, ayaklarsa kuma gömülü
hiç olmazsa su olsaydı arasında kayaların
ki ölü dağın çürük dişli ağzıdır, tüküremez
kişi burda dikilemez, oturamaz, yatamaz
üstelik sessizlik de yok bu dağlarda
ama kuru kısır gök gürlemesi var, yağmursuz,
üstelik çile yerleri de yok bu dağlarda
ama asık mor suratlar sırıtır ve hırlar
çatlak duvarlı evlerin kapılarından
su olsaydı
kaya olmasaydı
kaya olsaydı ama
su da olsaydı
ve su
bir pınar
bir gölcük kayalar arasında
hiç olmazsa su sesi olsaydı
değil ağustosböceği
ve türküyen kuru otlar
ama bir su sesi kayalardan
şakırken yalnızgezer ardıç kuşu orada çamlarda
şıp şıp şip şıp şıp şıp
ama ne gezer su
kimdi o üçüncü, hep yanında yürüyen?
sayınca bir sen varsın, bir de ben
ama ne zaman uzayıp giden ak yola baksam
birisi daha var daima yanında yürüyen
akıyor sanki boz harmanisiyle, kukuletalı,
bilemem artık erkek mi, kadın mı
- ama kimdir öbür yanında yürüyen?
yücelerden gelen şu ses de nedir
anaların yaktığı ağıdın mırıltısı,
nedir şu kukuletalı insan yığını, kaynaşır
sonsuz ovalarda, tökezler çatlak toprakta,
ki kuşatılmış dümdüz bir ufukla yalnız,
hangi kenttir şu dağların üstündeki
çatırdı ve sessizlik ve patlamalar erguvan gökte
yıkılan kuleler
kudüs atina iskenderiye
viyana londra
düşçül
bir kadın uzun kara saçlarını gerdi eliyle
ve zırıldattı tellerinde bir ezgiyi
ve bebek yüzlü yarasalar erguvan ışık içre
islık çaldılar ve kanatlarını çırptılar
ve kara bir duvardan aşağı sarktılar başaşağı
ve havada tepetaklaktı kuleler
çalarak hatırlatan çanları ki saatleri vurur
ve boş sarnıçlarla kör kuyulardan yükselen türküler.
dağlar arasındaki bu kokmuş çukurda
solgun ayışığında, otlar türkü yakıyor
çökmüş mezarlar üzre, kilise avlusunda
bomboş bir kilise, yelin cirit attığı,
cam çerçeve yok, kapı gıcırdar durur,
kuru kemikler incitmez ki kimseyi.
sırf bir horoz kurulmuş çatı direğine
ku ku riku ku ku riku
bir şimşeğin yalazında. sonra çileyen bir bora
yağmur getiren.
ganj cılızlaşmıştı ve bitkin yapraklar
yağmur bekliyordu, kara kara bulutlar
yığılırken çok uzaklarda, himalayalarda.
cengel sinmiş, kamburlaşmıştı sessizce.
derken konuştu gök gürültüsü
da
datta: verdiğimiz nedir?
dostum, tutkuyla titremekte yüreğim,
bir anlık kapılışın korkunç ataklığı,
ki bir sakınganlık çağı da onaramaz bunu,
bununla ama sırf bu tutkuyla varolduk
ve bu, ne ölüm ilanlarımızda izlenebilir
ne iyiliksever örümceğin sardığı anılarda
ne de mühür altında, sıska dava vekili kırar
bomboş odalarımızda
da
dayadhvam: duydum anahtarlar
bir kez döner kapıda, ve yalnız bir kez döner
düşünürüz anahtarı, herkes kendi zindanında
düşünmekte anahtarı, bir zindanı onar herkes
ancak akşam saatinde, göksel söylentiler
bir an için umutsuz bir coriolanus yaratır
da
damyata: tekne yanıtladı
neşeyle, yelken ve kürekte usta ellere
deniz durgundu, yüreğin yanıtlayacaktı
neşeyle, çağrılsaydı bir, usulca atarak
altında yoklayan ellerin
oturmuş kıyıda
avlanıyordum, ardımda çorak düzlükler,
topraklarımı işleyebilecek miyim hiç olmazsa?
londra köprüsü yıkılıyor yıkılıyor yıkılıyor
pi s'ascose nel foco che gli affina (9)
quando fiam uti chelidon - ey kırlangıç kırlangıç (10)
le prince d'aquitaine à la tour abolie (11)
bu parçalarla yıkıntılarımı payandaladım
ya, siza uyarım öyleyse. hieronymo delirdi gene.
datta. dayadhvam. damyata. (12)
shantih shantih shantih (13)
t.s. eliot,
çeviren: "eliot" suphi aytimur,
"t.s. eliot / çorak ülke, dört kuartet ve başka şiirler", adam yayınları.
(1)
sibyl'i cumae'de kendi gözlerimle gördüm
cam bir kavanoz içinde yaşıyordu,
oğlanlar sorunca, "sibyl ne oldu?"
yanıtı hep şuydu, "ölümü özlüyorum."
petronius'dan
satiricon, bölüm 48
(çevirenin notu: sibyl'e (kahin kadın) sonsuz hayat verilmiştir ama sonsuz
gençlik değil. yüzyıllar boyu kocadıkça gövdesi küçüle küçüle bir çekirge
kadar kalır. daha da büzülecek ama ölemiyecektir. yani hem zamanın, hem de
doğum-ölüm-yeniden doğum halkasının dışına itilmiştir.)
(2) daha iyi usta
(3) hayır rus değilim, litvanyalıyım, alman kökenli.
(4)
dağlarından yurdunun
yel eser serin serin
irlandalım, çocuğum
gurbet elde neylersin?
r. wagner (tristan ile isolde)
(5) boş ve ıssız gene deniz.
r. wagner (tristan ile isolde)
(6) sen! dönek okur! - benzerim, kerdeşim benim!
c. baudelaire
(7) ve ey çocuk sesleri, kubbelerde çınlayan!
verlaine
(8) tereu: bülbül sesine öykünmede kullanılır.
tereus: philomel'i kirleten kral.
(9) sonra kendilerini arıtan alevlere daldı.
dante, araf
(10) ne zaman kırlangıç gibi olacağım.
pervigilium veneris
(11) aquitane prensi yıkık kulede
gerard de nerval
(12) ver. duyuları paylaş. denetle.
upanishad'dan
(13) barış. barış. barış.
eksisozluk.com
0
sunset
sözelciyim ama istatistik dersi aldığım için hesap makinesi lazım oldu.bana logaritma alabilen ve a üssü b şeklinde üslü sayı çözebilen hesap makinesi lazım.Bu hesap makinelerinin adı ne olarak geçiyor ?
sözelciyim ama istatistik dersi aldığım için hesap makinesi lazım oldu.
bana logaritma alabilen ve a üssü b şeklinde üslü sayı çözebilen hesap makinesi lazım.Bu hesap makinelerinin adı ne olarak geçiyor ?
bana logaritma alabilen ve a üssü b şeklinde üslü sayı çözebilen hesap makinesi lazım.Bu hesap makinelerinin adı ne olarak geçiyor ?
0
herhangi bir, en küçüğün 1 boy büyüğünden olan kırtasiyeye gidip bilimsel fonksiyonlu hesap makinesi ya da dur abi mühendislerin aldığı makinadan alacağım de, sana verirler 16 liradan pahalıysa gözün kapalı al.
casio alman kullanıcı çokluğu sebebiyle, takıldığın yeri arkadaşa sorarak öğrenme yöntemi dahilinde sana çok yardımcı olacaktır.
kırtasiye örnekleri : nt, onun dışında teknosa gibi marketlerde de bulabilirsin.
casio alman kullanıcı çokluğu sebebiyle, takıldığın yeri arkadaşa sorarak öğrenme yöntemi dahilinde sana çok yardımcı olacaktır.
kırtasiye örnekleri : nt, onun dışında teknosa gibi marketlerde de bulabilirsin.
0
www.ikincielim.com
şundan alıcaksın. 3 sene önce 17 liraya almıştım sanırım. büyük marketlerde falan da var.
bunların yalnız bi acayip türleri var. 500 / 3000 diyorsun sonuç ekranında aynısını yazıyor. nası ayırt ediliyor bilmiyorum ama dikkat et ona.
şundan alıcaksın. 3 sene önce 17 liraya almıştım sanırım. büyük marketlerde falan da var.
bunların yalnız bi acayip türleri var. 500 / 3000 diyorsun sonuç ekranında aynısını yazıyor. nası ayırt ediliyor bilmiyorum ama dikkat et ona.
0
arkadaşın dediği 500/3000 yazıyorsun sonuç ekranına aynısı çıkıyor( ölecem gülmekten ) tamamen makinenin kullanımını bilmemekten kaynaklanıyor. zaten o yüzden casio al diyorum ki sınıfta hacı bu ne böyle dediğinde birisi sana anlatsın.
arakdaşın anlattığı durumda, DEL tuşunun üstünde S-D tuşu varya ona basmanız yeterli. sonuç istediğin şekle dönüşecektir. ayrıca evet en kullanışlı ve ucuzu resimde gördüğün. bu en basic modelinin 1 üstü. bundan al.
arakdaşın anlattığı durumda, DEL tuşunun üstünde S-D tuşu varya ona basmanız yeterli. sonuç istediğin şekle dönüşecektir. ayrıca evet en kullanışlı ve ucuzu resimde gördüğün. bu en basic modelinin 1 üstü. bundan al.
0
(bkz: catiga) millet casio ile kasarken catiga ile kastırıyordum. lise üniversite şimdi de çalışırken kullanıyorum.
0
tenayzagor
istanbulda en ucuza dişi kedi kısırlaştıran hangi veteriner var?
istanbulda en ucuza dişi kedi kısırlaştıran hangi veteriner var?
0
haydarpaşa tarım meslek lisesinin içerisindeki veteriner kliniği gayet iyi ve uygun fiyatlı.
0
yazdılar en ucuz bu kişi yapıyor 70 tl Gönen Kaya Veteriner Kliniği Gönen Kaya Atatürk Cad. Orta Sok. No: 4 D: 3 Sahrayıcedid Kadıköy İstanbul 0532 576 13 03 - 0537 249 65 13
0
0dy
Sb
Sb
0
Kalkiomda ama 10-15 daka kayib oliyor :( cok aci bu gec yatma erken kalkma konusu. Hergün acisini cekiyorum malesef :/
Ben sornan kalkip duş a girerim sorna kahve icerim ondan sorna kendime geliyorum
Ben sornan kalkip duş a girerim sorna kahve icerim ondan sorna kendime geliyorum
0
Alarm' ın volume ü yükselterek. Bu arada erken yattım 8 gibi şimdi hortladım uyuyamıyorum onu napalım? Sabah 8de deniz otobüsüne binip Bakırköy'e Geçmem lazım.
0
Gece kolay uyuyamıyorum, sabah da gürültü duyunca uyanıp uyuyamıyorum. Dolayısıyla istemeden geç yatıp erken kalkıyorum.
0
evde black smoke besleyen adam
OblivionThe Quiet EarthIdiocracyThe Lost FutureWaterworldI Am LegendThe PostmanMad Max SerisiAfter EarthThe RoadChildren of MenThe Book of ElahBu filmleri izledim, aklıma bir çırpıda gelmeyenler de var. Korku temalı olmasını istemiyorum, zombili falan da olur.
Oblivion
The Quiet Earth
Idiocracy
The Lost Future
Waterworld
I Am Legend
The Postman
Mad Max Serisi
After Earth
The Road
Children of Men
The Book of Elah
Bu filmleri izledim, aklıma bir çırpıda gelmeyenler de var. Korku temalı olmasını istemiyorum, zombili falan da olur.
The Quiet Earth
Idiocracy
The Lost Future
Waterworld
I Am Legend
The Postman
Mad Max Serisi
After Earth
The Road
Children of Men
The Book of Elah
Bu filmleri izledim, aklıma bir çırpıda gelmeyenler de var. Korku temalı olmasını istemiyorum, zombili falan da olur.
0
@kafadanbacaklı tam olarak o sayfadan geliyorum. duyuruculardan tavsiye almak istiyorum, imdb'yi pek sallamıyorum o yüzden.
0
korku olmasın, zombi olsun derken tam anlamadım.
film önerileri:
twelve monkeys
blindness
a boy and his dog
tang shan da di zhen
war of the worlds
the mist
carriers
stake land
right at your door
ever since the world ended
the signal
delicatessen
contagion
9
le dernier combat
the stand (mini dizi)
zombieland
the quiet earth
reign of fire
cloverfield
film önerileri:
twelve monkeys
blindness
a boy and his dog
tang shan da di zhen
war of the worlds
the mist
carriers
stake land
right at your door
ever since the world ended
the signal
delicatessen
contagion
9
le dernier combat
the stand (mini dizi)
zombieland
the quiet earth
reign of fire
cloverfield
0
en.wikipedia.org
www.imdb.com
valla güzelleri de izlemişsin hep işin aslı
zombieland eğlenceliydi
a boy and his dog var yani eski film ama çok yalnız hayal kırıklığı olmasın.
doomsday belki ama muhtemelen izlemişsindir onları da
the mist güzeldi
28 days ve weeks later diyeceğim onu da izlemişsindir.
children of men yazarken orada gördüm zaten izlemişsin
romero filmleri olur dawn of the dead land of the dead filan
izlemediysen shaun of the dead
hanekenin le temp dü lupe var bak o da denişik
listede screamers ı gördüm çok değişik bir filmdi ama muhtemelen izlemişsindir onu da.
quiet earth denişikti
escape from new york escape from los angeles hani tam post apoc değil ama
blindness vardı denişikti o
www.imdb.com
valla güzelleri de izlemişsin hep işin aslı
zombieland eğlenceliydi
a boy and his dog var yani eski film ama çok yalnız hayal kırıklığı olmasın.
doomsday belki ama muhtemelen izlemişsindir onları da
the mist güzeldi
28 days ve weeks later diyeceğim onu da izlemişsindir.
children of men yazarken orada gördüm zaten izlemişsin
romero filmleri olur dawn of the dead land of the dead filan
izlemediysen shaun of the dead
hanekenin le temp dü lupe var bak o da denişik
listede screamers ı gördüm çok değişik bir filmdi ama muhtemelen izlemişsindir onu da.
quiet earth denişikti
escape from new york escape from los angeles hani tam post apoc değil ama
blindness vardı denişikti o
0
@ermanen sırf korkuya yoğunlaşmış filmleri izlemeyi sevmiyorum ama zombi filmleri güzel/çerezlik oluyor. listendeki bazı filmleri izledim, diğerlerini deneyeceğim.
@baba jo equilibrium çok güzel filmdi. buna benzer film önerin varsa almak isterim.
@baba jo equilibrium çok güzel filmdi. buna benzer film önerin varsa almak isterim.
0
@kyha zombieland, doomsday, the mist, 28 days, children of men, shaun of dead, screamers filmlerini izledim ama a boy and his dog, escape from new york-la izlemedim. kurt russell oynuyormuş sanırım onları da watcliste ekleyeceğim :)
0
zombi dediğin için vereceğim bu örneği.
les revenants diye bir fransız dizimiz var 8 bölümlük , ilk sezonu bitti. 2. sezonu önümüzdeki sene kasımdaymış.
çeşitli zamanlarda ölen insanlar tekrar dirilip geri dönüyorlar ; onların ve yakınlarının yaşadıklarını anlatıyor. bölümler durağan gelebilir , ama bölüm sonlarını iyi toparlamışlar. erotik öğeler içerir.
aynı isimli aynı konuda fransız filmi de var ; izlemedim ama genel yorumlar çok iyi bir film olmadığı yönünde. hani çeşit olsun , ingilizceden sıkıldım , avrupa sineması ve değişik dillerde takılayım dersen aklında bulunsun.
les revenants diye bir fransız dizimiz var 8 bölümlük , ilk sezonu bitti. 2. sezonu önümüzdeki sene kasımdaymış.
çeşitli zamanlarda ölen insanlar tekrar dirilip geri dönüyorlar ; onların ve yakınlarının yaşadıklarını anlatıyor. bölümler durağan gelebilir , ama bölüm sonlarını iyi toparlamışlar. erotik öğeler içerir.
aynı isimli aynı konuda fransız filmi de var ; izlemedim ama genel yorumlar çok iyi bir film olmadığı yönünde. hani çeşit olsun , ingilizceden sıkıldım , avrupa sineması ve değişik dillerde takılayım dersen aklında bulunsun.
0
lucifer
İlk sorum ikea.com.tr'den alışveriş yapan var mı olacak. Üye olamıyorum haftalardır site güncelleniyor diyor, ziyaretçi olarak alışveriş yapacağım sizce sıkıntı olur mu?İkinci ve esas sorum ise hangi masayı almalıyım?Duvar rengi fotoğraftaki gibi;http://www.duvarrenkleri.com/wp-content/uploads/2011/
İlk sorum ikea.com.tr'den alışveriş yapan var mı olacak. Üye olamıyorum haftalardır site güncelleniyor diyor, ziyaretçi olarak alışveriş yapacağım sizce sıkıntı olur mu?
İkinci ve esas sorum ise hangi masayı almalıyım?
Duvar rengi fotoğraftaki gibi;
www.duvarrenkleri.com
Bazam ve başlığım siyah deri.
1- www.ikea.com
2- www.ikea.com
3- www.ikea.com
İkinci ve esas sorum ise hangi masayı almalıyım?
Duvar rengi fotoğraftaki gibi;
www.duvarrenkleri.com
Bazam ve başlığım siyah deri.
1- www.ikea.com
2- www.ikea.com
3- www.ikea.com
0
beyaz.
ama uyarayım aynısı bende var, çok ve hoyrat kullanacaksanız yüzeyi 1-2 yıl içinde yıpranıyor.
ama uyarayım aynısı bende var, çok ve hoyrat kullanacaksanız yüzeyi 1-2 yıl içinde yıpranıyor.
0
geçen hafta internetten aldım, bikaç gün içinde geldi sorun olmadı
ama yavşak yurtiçi kargocular (internetten alınca yurtiçi getiriyomuş, öbür türlü dhl) kapının iç tarafına bile koymamışlar koca konsolu annem taşımak zorunda kalmış
ama yavşak yurtiçi kargocular (internetten alınca yurtiçi getiriyomuş, öbür türlü dhl) kapının iç tarafına bile koymamışlar koca konsolu annem taşımak zorunda kalmış
0
erdok
hayatta son istediği bekar kalmak karşılıklı aşk yaşayamamak olan kişilere diyorum.biz napıcaz abi? insanlara çiftlere bakıp özenmekten,küçük çocuklara baktığında içi acımaktan başka
hayatta son istediği bekar kalmak karşılıklı aşk yaşayamamak olan kişilere diyorum.biz napıcaz abi? insanlara çiftlere bakıp özenmekten,küçük çocuklara baktığında içi acımaktan başka
0
hayattan tek beklenti aşk olmıycak abi. hayatta çok güzel şeyler var. yani sevmek, sevilmek; bunlar güzel şeyler. ama onların dışında da güzel şeyler var. onları bul, onlara odaklan.
0
mükemmeli mi arıyoruz?
yoksa kurallarımız mı çok katı?
alakası yok abi, millet bir daldan bir dala konuyor.
biz heralde tek olsun tam olsun anlayışı yüzünden yalnız kalacağız ve yalnız öleceğiz.
yoksa kurallarımız mı çok katı?
alakası yok abi, millet bir daldan bir dala konuyor.
biz heralde tek olsun tam olsun anlayışı yüzünden yalnız kalacağız ve yalnız öleceğiz.
0
ben yatıp kalkıp şükrediyorum.
en mutlu ilişkide bile aylık ortalama 3-5 huzur katili vaka yaşanabiliyor. şu an hayatımda vazgeçme lüksüm olmayan tek şey huzur.
evliliğe yine hiç girmiyorum, çatır çatır çatırdamakta olan bir kurum. çocuklara bakınca benim de içim gidiyor(eskiden nefret ederdim hemde) "ah ulan bi çocuğum olsaydı, ona bi şeyler öğretseydim, basket oynasaydık, beraber ders çalışsaydık, gezseydik" filan diyorum ama bunun için bile göze alınabilecek bir risk değil evlilik. ha karşıma doğru düzgün bir insan çıkarsa tavrım kökten de değişebilir tabi.
en mutlu ilişkide bile aylık ortalama 3-5 huzur katili vaka yaşanabiliyor. şu an hayatımda vazgeçme lüksüm olmayan tek şey huzur.
evliliğe yine hiç girmiyorum, çatır çatır çatırdamakta olan bir kurum. çocuklara bakınca benim de içim gidiyor(eskiden nefret ederdim hemde) "ah ulan bi çocuğum olsaydı, ona bi şeyler öğretseydim, basket oynasaydık, beraber ders çalışsaydık, gezseydik" filan diyorum ama bunun için bile göze alınabilecek bir risk değil evlilik. ha karşıma doğru düzgün bir insan çıkarsa tavrım kökten de değişebilir tabi.
0
Sevgili yapmak basit ama uğraş vermen lazim. Bi yerden başlamak gerek, öteki turlu sevgili kapiyi calip ben geldim demez..
0
o zaman o kişiyi beklemekten vazgeçebilirsin. kendi önüne hayatına bak, hayat spontane olarak karşına kişileri çıkaracaktır zaten. gerisini zamana bırak, o halledecektir.
0
Bu bizim tercihimiz değil ki. Ne yapabiliriz? Hicbir sey. Yonetilebilen bir sey değil bu.
Bana sorulmadi mesela, karsilikli ask mi istersin karsiliksiz mi diye. Cekecegiz erdok kardesim, mecbur.
Bana sorulmadi mesela, karsilikli ask mi istersin karsiliksiz mi diye. Cekecegiz erdok kardesim, mecbur.
0
bize de bir gün kader güler, güler inşallah deyip şarkılar söyleyeceğiz hep.
0
çok süper bir yerdesin zira tam o umut kaybolduğunda bir şeyler olacak, malüm günün en karanlık anı tam şafaktan öncesi. yani bana hep öyle olmuştu.
0
napacağız hakikaten? yalnız ve huysuz bir ihtiyar olarak öleceğimi düşünüyorum artık. evin soğuk bir köşesinde. ööyle bir başıma :(
0
umarım hepimiz için sayın khya nın dediği gibi olur da bizde toparlanırız inşallah :)
0
alm est
nexus 10 aldım. android'i yüzeysel biliyorum. dosya yöneticisi olarak hangisini önerirsiniz ya da daha iyisi var mı?
nexus 10 aldım. android'i yüzeysel biliyorum. dosya yöneticisi olarak hangisini önerirsiniz ya da daha iyisi var mı?
0
es file explorer guzel program. kullandim. tavsiye ederim ama astro hakkinda bir bilgim yok.
0
badamli
bu kadar ceken ve internette yayan varsa demekki cok izleniyor. peki insanlari bu tarz dusuk goruntu ve ses kaliteli filmleri izlemeye iten aclik nedir. anlamakta gucluk cekiyorum
bu kadar ceken ve internette yayan varsa demekki cok izleniyor. peki insanlari bu tarz dusuk goruntu ve ses kaliteli filmleri izlemeye iten aclik nedir. anlamakta gucluk cekiyorum
0
bir çoğunun hevesi 'sinemadaki filmi bedavaya izledim oluuumm!' şeklinde oluyor.. geriye kalanlarsa gerçekten 720p'den 1080p'den habersiz..
0
*Türkiye'de veya yaşadıkları yerde vizyona girmemiştir. Ne kalitede olursa olsun izlemek istemişlerdir.
*Filmin pekçok yerde tırt olduğunu söylemişlerdir. Ben mesela Dark Knight'ı Imax öngösterimde izlemişken, en son Batman filmini sinema çekim seyrettim, bir gram da pişmanlık duymadım.
*Filmin pekçok yerde tırt olduğunu söylemişlerdir. Ben mesela Dark Knight'ı Imax öngösterimde izlemişken, en son Batman filmini sinema çekim seyrettim, bir gram da pişmanlık duymadım.
0
ben daha gösterimde olan filmin 1080p'sini indirdiği iddia eden bir adamla 15 dakika tartıştım bir defa. sinema çekimi ama çok güzel çekilmiş, crop, ses dengesi, renkler harika ayarlanmış. yine de kabak gibi belli ediyor kendini tabi. ikna edemedim.
çoğu insan farketmiyor veya umursamıyor.
çoğu insan farketmiyor veya umursamıyor.
0
@celeron 300a
bahsettiğinden farklı olarak bazen mümkün olmakta; zira daha türkiye'de gösterime girmemişken bluray'ı falan çıkan filmler oluyor. sık olmasa da daha gösterime girmeden ya da gösterim haftasında HD izlediğim filmler oldu.
bahsettiğinden farklı olarak bazen mümkün olmakta; zira daha türkiye'de gösterime girmemişken bluray'ı falan çıkan filmler oluyor. sık olmasa da daha gösterime girmeden ya da gösterim haftasında HD izlediğim filmler oldu.
0
sabırsızlık olması lazım. filmlerin çoğunda, dvd veya blu-ray ripleri geç gelir. ondan kaynaklanıyor diye düşünüyorum.
0
sinema çekimi izleyip ortamdaki kızlara; "geçen gün şu filmi izledim, çok güzeldi/berbattı" diyebilmek için.
sabah haberlerinde nba özetlerini izleyip, "olm alarm kurup kalktım, maçı izledim şak büyük adam" diyen versiyonları da vardı bir zamanlar :))
sabah haberlerinde nba özetlerini izleyip, "olm alarm kurup kalktım, maçı izledim şak büyük adam" diyen versiyonları da vardı bir zamanlar :))
0
Ulkemizde hem sinemanin hem de sinemada satilan yiyecek icecegin hayvan gibi pahali olmasi.
0
Sinemaya gidecek zamanım olmayabilir, DVD'si çıkmamış olabilir, torrente düşmemiş olabilir. Kalite filmden aldığım zevki o kadar da değiştirmiyor. Hd, p değerleri gibi şeyler benim için çok bir şey ifade etmiyor. Konuya dalıp gidiyorum ben, kafamda zaten görüntüler tamir oluyor. Filmin içine girmekte zorlanmıyorum. Müzik de aynısı, cızırtılı bile olsa dinleyebilirim.
0
icim urperiyor
o kadar diyoruz japonlar bu işi iyi yapıyor, sağlam araba üretiyor falan. ortalık japon efsaneleriyle dolu. corolla'lar, hilux'lar gırla gidiyor. tüv raporlarında ilk 10'a mutlaka 3-5 araç sokup ilk 3'e de mutlaka giriyor bu araçlar. fiyatları da sınıfındaki araçlara kıyasla iyi. e abi, eksisi nedir
o kadar diyoruz japonlar bu işi iyi yapıyor, sağlam araba üretiyor falan. ortalık japon efsaneleriyle dolu. corolla'lar, hilux'lar gırla gidiyor. tüv raporlarında ilk 10'a mutlaka 3-5 araç sokup ilk 3'e de mutlaka giriyor bu araçlar. fiyatları da sınıfındaki araçlara kıyasla iyi. e abi, eksisi nedir bu araçların?
0
işe yararlarının motor hacmi 2.0 ama hem emisyon hem verim olarak çok iyiler, bizim vergi sistemi yarrak gibi, sonuç malüm.
0
toyotanın son yıllarda eksi diyebileceğim kokpit malzemesinde kaliteyi gözle görülür derecede düşürmesi.plastik aksamlar eski modellere göre oldukça eğreti geliyor bana..
0
benyazmayayımdakimleryazsın
Bulundugunuz ortama bir eleman geldi diyelim yakisikli boylu poslu. Yada sizden uzunboylu eli yuzu duzgun bir elemanla yanyana yuruyorsunuz. Icten ice kiskanip hafiften kin duyarmisiniz yoksa sallamazmisiniz ?
Bulundugunuz ortama bir eleman geldi diyelim yakisikli boylu poslu. Yada sizden uzunboylu eli yuzu duzgun bir elemanla yanyana yuruyorsunuz. Icten ice kiskanip hafiften kin duyarmisiniz yoksa sallamazmisiniz ?
0
bence bu o malum kişiyi görenin tipiyle de alakalı. mesela kendinin çirkin veya ortalama altı olduğunu bilen biri zaten alışmıştır duruma siklemez. ama mesela ben kendimi ortalama üstü görüyorum bulunduğum ortama da benden yakışıklı biri gelince derim ne sikime geldi bu göt.
0
Erkek degilim ama cevremdeki erkeklerin cogu sallamiyor bu durumu,bakmiyorlar bile.
0
ben kiskanmam. aksine samimi ve alcakgonullu biriyse laf arasinda kardesce iltifat ederim.
0
konu sadece görünüm değil her konuda erkek erkeği kıskanıyor.
karakter meselesi. sen 10/9 bir erkek ol karşındaki 10/1lik olsun eğer o 10/1'in 1'i sende yoksa onu bile kıskanıyorsun öyle arkadaşlarım vardı.
karakter meselesi. sen 10/9 bir erkek ol karşındaki 10/1lik olsun eğer o 10/1'in 1'i sende yoksa onu bile kıskanıyorsun öyle arkadaşlarım vardı.
0
duruma bağlı. ortamda hoşlandığım bir kız vardır, adam kızın da dikkatini çekmiştir falan, o durumda kıskanabilirim. öteki türlü pek takmam.
0
yok sevgilim dışında kimseyi hiçbir şey için kıskanmam. hatta muhabbetim varsa iltifat da ederim yumurta gibi çocuksun diye.
0
içten içe kıskanma olmaz, odunla taşla filan kovalamaya çalışması daha kesin ihtimal, ama kesin gay o oğlum içiniz rahat olsun. ^^
0
dış görünüş değil de, benden zeki adama imrenirim hacu. bi de benden daha kararlı adama. bi de son olarak benden daha zengin adama, şimdilik.
0
hayatta işim olmaz.. erkekler çoğu zaman diğer erkekleri yakışıklı, çirkin, ortalama vs. diye değerlendirmez bile. bulunduğum ortama ryan gosling falan girmedikçe benim için hepsi düz erkek.
tek kıskanacağım şey şansı olabilir. bende hiç yok çünkü. onda da "vay piç" derim devam ederim hayatıma.
tek kıskanacağım şey şansı olabilir. bende hiç yok çünkü. onda da "vay piç" derim devam ederim hayatıma.
0
Verilen cevaplara baktım da imrendim be! Erkeklerin dünyası ne kadar sade, kafaları rahat. Biz olsak kızı gözlerimizle milimlerine ayırırız valla.
Soruya cevap olaraktan da, hiç birbirinin yakışıklılığını kıskanan erkek görmedim diyerek katkıda bulunayım.
Soruya cevap olaraktan da, hiç birbirinin yakışıklılığını kıskanan erkek görmedim diyerek katkıda bulunayım.
0
Kendı adıma soyluyorum yakısıklı karızmatık bırını gordugumde hosuma gıdıyo hatta cogalmasını ıstıyorum oyle dıyım 0 kıskançlık yanı
0
Yani o kadar şanslı biri olacak ki dikkatimi çekecek ve "vay şanslı piç" diyeyim. ama sonrasında umrumda olmaz yani anlık.
Nedir o şans ? Yakışıklıdır, boylu boslu iyi vücutludur, pahalı bir arabadan inip o ortama ultra süper sevgilisiyle beraber gelmiştir. İşte bunların hepsine aynı anda sahip birine "vay piç" derim yani af yok. Ama o kadar, sonra muhabbetime dönerim.
Nedir o şans ? Yakışıklıdır, boylu boslu iyi vücutludur, pahalı bir arabadan inip o ortama ultra süper sevgilisiyle beraber gelmiştir. İşte bunların hepsine aynı anda sahip birine "vay piç" derim yani af yok. Ama o kadar, sonra muhabbetime dönerim.
0
ortamda benden çok dikkat çekiyorsa kıskanırım yada benim sevgilim olmadığında sevgilisi çok güzel, kafa dengi filan olanlara ne şanslı der hafiften kıskanırım. ama ne yakışıklı adam deyip kıskanmam.
0
kendinle barışıksan, yaşadığın hayatı kabullenmişsen bu tip konular aklına gelmez.
0
kıskanıyorlar. kıskanmıyorum diyen erkek yalan söyler. net. burda kendimizle barışığız, komplekssiziz imajı çizmeye çalışmış arkadaşlar. kusura bakmayın ama o bile yalan. evet tipi kıskanmazlar, çünkü bir erkek başka bir erkeğin kendisinden yakışıklı olabileceğine ihtimal vermez pek. içi boş bir özgüven var erkeklerde bu konuda. genelde el bebek gül bebek, kızlara göre daha pohpohlanarak büyütüldükleri için böyle. ama vücut kıskanılıyor. kaçarı yok onun. yani tip gibi değil, mal ayan beyan ortada. adam senin yanında daha heybetli. dağ gibi duruyor. kadınlar tarafıdan tercih edilme önceliği onda. ama işte açığı başka şekilde kapatma ihtimalleri(para, başarı vs.) kadınlara göre çok daha fazla olduğu için dünyanın sonu olmuyor pek. o diğer ihtimalleri kovalıyorlar. kadının ise öyle bir şansı yok. güzel değilse tercih edilme şansı yok.
0
kaddafikadayif
Tolkien, r.r martin demeyiniz lütfen.Bu beylerin haricinde aklınıza gelen, özellikle, öykücüleri sıralar mısınz? Ve tavsite edeceğiniz eserlerini.
Tolkien, r.r martin demeyiniz lütfen.
Bu beylerin haricinde aklınıza gelen, özellikle, öykücüleri sıralar mısınz? Ve tavsite edeceğiniz eserlerini.
Bu beylerin haricinde aklınıza gelen, özellikle, öykücüleri sıralar mısınz? Ve tavsite edeceğiniz eserlerini.
0
forever war haldemanın çok güzeldir, forever peace te iidir, yakın zamandan old mans war var hani öykü olarak güzel olan scalzinin oda, aklıma gelen bunlar oldu.
0
tim powers'in anubis kapilari
c.clarke'in rama'yla bulusmasi (veya diger cogu kitabi)
mary doria russell'in serçe'si
huxley'in cesur yeni dünya'sı
muhtemelen iplemeyeceksiniz ama turklerden mehmet açar'ın siyah hatıralar denizi
haldeman +1
ursula k. le guin mülksüzler, yerdeniz çoklaması
c.clarke'in rama'yla bulusmasi (veya diger cogu kitabi)
mary doria russell'in serçe'si
huxley'in cesur yeni dünya'sı
muhtemelen iplemeyeceksiniz ama turklerden mehmet açar'ın siyah hatıralar denizi
haldeman +1
ursula k. le guin mülksüzler, yerdeniz çoklaması
0
öykü değil de roman diyorsak, terry pratchett'ın diskdünya serisi.
bir de bulabilirseniz margaret weis-tracy hickman ikilisinden ölüm kapısı serisi.
bir de bulabilirseniz margaret weis-tracy hickman ikilisinden ölüm kapısı serisi.
0
hincaluluc
Yıllardır bilgisayarda oyun oynamıyorum ama bir yandan da istiyor canım. En son Rise Of Nations'ı oynamıştım. İlgimi çekmesinin sebebi ise oyun içerisinde çağ atlamamızdı. Var mıdır böyle farklı çağlara geçtiğimiz, kaliteli bir strateji oyunu?
Yıllardır bilgisayarda oyun oynamıyorum ama bir yandan da istiyor canım. En son Rise Of Nations'ı oynamıştım. İlgimi çekmesinin sebebi ise oyun içerisinde çağ atlamamızdı.
Var mıdır böyle farklı çağlara geçtiğimiz, kaliteli bir strateji oyunu?
Var mıdır böyle farklı çağlara geçtiğimiz, kaliteli bir strateji oyunu?
0
Civilization v'e başlayacağım herhalde. Daha yeni olması sebebiyle ilgimi çekti.
0
natnan
Hani Christmase Sale, Summer Sale gibi seyler donuyor ya; bunlar basladiginda bana haber verecek bir merci var mi? Hep tesadufen ögreniyorum ben bunlari; kim bilir kac kere de kacirmisimdir. Bir mail atsin iste.
Hani Christmase Sale, Summer Sale gibi seyler donuyor ya; bunlar basladiginda bana haber verecek bir merci var mi? Hep tesadufen ögreniyorum ben bunlari; kim bilir kac kere de kacirmisimdir. Bir mail atsin iste.
0
ekaterina
Merhaba, arkadaşım erkek tarafı şimdi 3 yıllık sevgilisi vardı bunun evleneceklerdi artık öyle ki çocuk altın falan almış baya hazırlığını yapmış. Neyse kız aydın'da yaşıyor çocuk Erzurum'da. Kızın ailesi diyor ki aydın'da yaşamazsanız olmaz çocuk da her yerde yaşarım ailenin yanında yaşamam al sana
Merhaba, arkadaşım erkek tarafı şimdi 3 yıllık sevgilisi vardı bunun evleneceklerdi artık öyle ki çocuk altın falan almış baya hazırlığını yapmış. Neyse kız aydın'da yaşıyor çocuk Erzurum'da. Kızın ailesi diyor ki aydın'da yaşamazsanız olmaz çocuk da her yerde yaşarım ailenin yanında yaşamam al sana harita seç beğen diyor, fakat kız ailesini ikna edemiyor, kendisi de çok istemiyormuş sanırım ve ayrılıyorlar. Ben çok kızdım ölür müydün, seni yiyecekler miydi ne olacaktı dedim fakat olan olmuş. Sor herkese haklı olan benim dedi, herkes böyle mi düşünür acaba? Teşekkürler.
0
Aydin'a yerlesse is bitmez ki. o tarz bir aile rahat vermezdi, kiz da ailesi karsisinda gucsuzmus. Bence dogru olani yapmis.
0
arkadaş haklıymış. geçmiş olsun. daha iyilerini bulur inşallah. (çoğul ekini kasıtlı kullanmadım ama sonradan farkına varınca silmek de istemedim. allah söyletti demek ki)
0
ya ne yapacaklar ki, evlerinden çıkmayacaklar mı nedir yani? Anlayamıyorum gerçekten.
0
bence de doğru olanı yapmış. o kafadaki aileyle uğraşılmaz. kızları evlenirken damadı yanlarına isterler, ama aynısı kendi oğullarının başına gelse olmaz öyle şey derler.
0
ha bu durumda sevginin, kızın duygularının falan hiç önemi yok yani aile kızını yanında istiyorsa salla o kızı ya mıdır. Çok saçma değil mi yok birisi ay içim şişti yemin ederim.
0
Çocuk haklı. seçenek de sunmuş. kız gönülsüzse yapacak bir şey yok. ailesinin seçtiği bir görücü usülü evlilik yapsın.
0
Mesele aynı şehirde yaşamak değil hakikaten. Aydın'da olmazsa olmaz ne demek? Oldu olacak beraber de yaşayalım?
Kızın aileyi ikna edememesi tuhaf. Ben yıkarım ortalığı gene vazgeçmem.
Kızın aileyi ikna edememesi tuhaf. Ben yıkarım ortalığı gene vazgeçmem.
0
Sevgiliyle saglikli iliski ailenin yan odada kamp kurmadigi iliskidir. Tum cevaplara katiliyorum,ki cok bile dayanmislar.3 sene nedir canim ablacim? Cocuklar birbirlerine asik olsalardi coktan evlenirlerdi ki sanirim degiller. Hem ayrica ben boyle askin izdirabini..herkese gecmis olsun diliyorum. Ailelerden ayrica sadece onlara.
0
"..ikna edemiyor, kendisi de çok istemiyormuş sanırım.."
eğer böyleyse ortada çok da büyük bi sevgi yokmuş demek ki. yani kız çok aşık olsa her yeri kabul eder, aileyi de bi şekilde ikna ederdi diye düşünüyorum. hadi edemedi diyelim hemen ayrılmazdı en azından.
eğer böyleyse ortada çok da büyük bi sevgi yokmuş demek ki. yani kız çok aşık olsa her yeri kabul eder, aileyi de bi şekilde ikna ederdi diye düşünüyorum. hadi edemedi diyelim hemen ayrılmazdı en azından.
0
bu arada çocuk kızdan değil, kızın ailesinden de ayrılmış anladığım kadarıyla. akıllıca davranmış. allah yolunu açık etsin.
0
bacım, adam haklı deyince kızıyorsunuz da, inanın ki bir cinsel sevgi uğruna verilecek tavizler listesi çok kısa ve hafif olmalıdır. genel kaide olarak. ayrıca bunu sadece erkek olarak söylemiyorum. her cinsiyet/cinsiyetsiz bu kaideye dahildir.
0
edememiş işte iç durumunu ben de bilemiyorum ama tamam de hemen evlenelim demiş sürekli yani çocuk diyor ki ailesini reddetmesi gibi bir şey gerekiyormuş bir daha hiçbir şey aynı olmaz falan demişler. Bu arada 3 yıl ayrı değillerdi 3 yıl boyunca üniversitede beraber okudular. Bu olay sonrası yani.
0
@cosmicstring haritada aydın'ın etrafına bir halka çiz 600 km uzakta bir yer seç demiş. öyle bir şey yok yani. Kız tek çocuk olduğu için haftada 1 görelim göremezsem olmaz demiş falan annesi. bence çok kötü bir şey değil, hıyarlık bir durum değil yani ama herkes böyle düşünüyormuş enteresan.
0
600 km detayını yeni verdiniz ama. o kısmı yanlış tabii ki. aydın dışında herhangi bir yere razıyım anladık biz. değil mi arkadaşlar?
0
:)) ne bileyim unutmuşum onu. Pergelde verim çiz demiş hatta ahah. Yok canım bağlayacak bişi yok tek çocuk işte annesi babası görmek istiyorlarmış. İkisinin de işi öğretmen tayin isteyecekler yani iş durumundan bağlantı da yok.
0
adam haklı +1
aile bunda diretiyorsa eğer sürekli evin içine karışacak bir aile demektir bu..
sıkıntılı bir evlilik yerine bekar hayatını seçmesi mantıklı..
600 km ise bildiğin mallık..
aile bunda diretiyorsa eğer sürekli evin içine karışacak bir aile demektir bu..
sıkıntılı bir evlilik yerine bekar hayatını seçmesi mantıklı..
600 km ise bildiğin mallık..
0
Sülalenin en küçüğü ve çekirdek ailenin tek kız çocuğu olarak düşünürsem kızın ailesiyle aynı şehirde oturmasını çok önemli bulması saçma değil. Eğer ki kız anlaşıla babasıyla minimum haftada1-2 görüşmek isterse(ki ister ister bunda garipsenecek bir durum yok) bu yönde karar vermesi gayet doğal ve inada bindirilmesi yanlış.
Ayrıca aynı şehirde olmak istemek farklı iç güvesi olmak farklı, arkadaşlar bunu baya karıştırmış anlaşılan.
Ayrıca aynı şehirde olmak istemek farklı iç güvesi olmak farklı, arkadaşlar bunu baya karıştırmış anlaşılan.
0
işin iç yüzünü bilmiyoruz. bize anlatılan bu kadar ama arka planında başka şeyler olmasa ayrılmazlardı. bişeyler de yıpranmışsa demek.
0
aynı şehirde yaşamanın bir sonraki adımı aynı mahallede yaşamak , 5 sene sonra da aynı apartmanda yaşamak olur. erkek tarafı mantıklı bir karar vermiş.
600 km mevzusu yaşanan bir tartışmadan sonra sinirle söylenen bir şey gibi geldi bana.
600 km mevzusu yaşanan bir tartışmadan sonra sinirle söylenen bir şey gibi geldi bana.
0
kiz hakli. ailesinin bulundugu sehirde yasamak istemekle iyi etmis . Geri adim atmasin oglan tasinir Aydina bu isin sonunda
0
Evlilikte bu işler ya iki tarafın kararına ya da mevcut iş imkanlarına bağlıdır. Memleketimiz her zaman doğduğumuz yer olmuyor maalesef, bazen doyduğumuz yere gitmek gerekebiliyor. Hele ki kız çocuğunuz varsa bir gün bir erkeğin çıkıp geleceğini ve onu alıp götüreceğini baştan kabullenmek gerek. İnsanlar başka kıtalara gelin ediyor kızlarını. Gerçi ailenin yanında yaşamam dayatması da pek olmamış ya, benim işim Erzurum'da ve buradan kıpırdamak istemem dese neyse. (Ailenin yanı derken direkt aynı ev değilse tabi.) Durum çift taraflı sakatmış bence.
0
önemli detayı atlamışsınız gerçekten. 600 km filan...
inatlaşmaya dönmüş bu. kız iki arada bi derede kalmış da olabilir.
inatlaşmaya dönmüş bu. kız iki arada bi derede kalmış da olabilir.
0
çok açık değil mi? kızının mutluluğunu istemek yerine, onun hayatını hangi şehirde kurması gerektiği konusunda herkesin üzerinde bir kanaat oluşturmaya çalışan bir aile. bu sizin hayatınız, nerede yaşamak isterseniz orada yaşayın kalbimiz her zaman sizinle demek yerine kızlarını arada bırakacak kadar direten, dediğim dedik, hayata müdahale eden bir aile. adam zaten bunu gördüğü için böyle bir seçenekle gelmiş ve düşündüğü şeyin doğruluğunu teyit etmiş.
adam sonuna kadar haklı, konu kilit.
adam sonuna kadar haklı, konu kilit.
0
Oglan harita acmis daha naapsin. Bakmis huzur vermeyecek ailesi secbegen al demis kiza. Kiz da ailesini secmis. Tursusunu kurarlar artik.
0
gitmediği iyi olmuş. en baştan böyle pazarlık, baskın olma durumu uzun vadede sıkıntı yaratırdı. sanırım.
0
Burda yazık olan tek kişi kız, yine de üzüldüm ben. Aileler ikna olmayabilir, onu da edememiş işte. Acı olmuş bence gerçekten.
0
mehmetoloji
Harddiskimden bu hatayı almaya başladım.Biraz araştırdım,sanırım harddisk gidici.Bu tip hata kasaya gelen darbeden olabilir mi? Bizimkilerin kasaya ayağı çarpıp duruyor,hatta birkaç kez bu yüzden bilgisayar dondu,reset filan attım.Bi çözümü yok mu? Kesin bozuk mu?Hd Tune ile taradım,raporu da koyuyo
Harddiskimden bu hatayı almaya başladım.Biraz araştırdım,sanırım harddisk gidici.Bu tip hata kasaya gelen darbeden olabilir mi? Bizimkilerin kasaya ayağı çarpıp duruyor,hatta birkaç kez bu yüzden bilgisayar dondu,reset filan attım.Bi çözümü yok mu? Kesin bozuk mu?
Hd Tune ile taradım,raporu da koyuyorum resimli.
Hd Tune ile taradım,raporu da koyuyorum resimli.
0
evet darbeden olur, hayır hemen gitmez, önce checkdisk www.wikihow.com olmadı low level format.
ama arada kontrol etmek lazım eğer artış başlar ise bs de yani bir hafta gibi ir sürede bir anda onlarcası çıkmaya başlarsa o hd gidicidir.
ama arada kontrol etmek lazım eğer artış başlar ise bs de yani bir hafta gibi ir sürede bir anda onlarcası çıkmaya başlarsa o hd gidicidir.
0
denizzz
çelik uçlu mu yoksa metal uçlular mı daha iyi iş görüyor?
çelik uçlu mu yoksa metal uçlular mı daha iyi iş görüyor?
0
metal mi plastik mi diye soruyorsunuz diye düşünüyorum. Sıcak çorbaya falan soktuğum için ben metal kullanıyorum, memnunum.
edit: el blenderinden bahsettim elbette. Diğer blenderler için çelik ve metal farkını bilemiyorum.
edit: el blenderinden bahsettim elbette. Diğer blenderler için çelik ve metal farkını bilemiyorum.
0
iki ornek blender goster soruyu anlamiyoruz. metal de celik, titanyum varsa titanyum olsun
0
stratlover
Gençler ben uzunca bir aradan sonra suluboya resme tekrardan ve fena halde sardım, fakat içimdeki kıvrık peruklu ingiliz asilzadesini zaptedemeyip %100 pamuklu kağıtlarda sanatımı icra etmek niyetindeyim. Benden bir Turner çıkmaz tabii ki de insan heves etmeyegörsün.Gel gelelim fetişisti olduğum Fab
Gençler ben uzunca bir aradan sonra suluboya resme tekrardan ve fena halde sardım, fakat içimdeki kıvrık peruklu ingiliz asilzadesini zaptedemeyip %100 pamuklu kağıtlarda sanatımı icra etmek niyetindeyim. Benden bir Turner çıkmaz tabii ki de insan heves etmeyegörsün.
Gel gelelim fetişisti olduğum Fabriano kağıtları tabaka formatında internette bulduramıyorum. Gümrükte takılır tonla gümrük vergisi ödemek durumunda kalırım diye yabancı ülkeden rulo halinde de getirtemiyorum.
Türkiye'deki online mağazacı amcalar genelde da 4 tarafı yapışkanlı bloklar halinde satmayı tercih ediyor (kol gibi pahalı, alınacak gibi değil afedersiniz.) Tabaka halinde satan bir tek site bulabildim ancak orası da... Neyse orasına hiç girmeyelim. (Ya da girelim ya. Kargo takip numarası vermeyen site mi olur abi hangi çağda yaşıyorsunuz?)
Velhasıl, İstanbul sınırları dahilinde fabriano artistico traditional white 300 gsm (cold press) kağıtlardan perakende olarak satan kırtasiye var mı? (güven sanat harici diyelim mesela.)
Yardım edelim sahip çıkalım abiler ablalar. Wax resist'den çıkmış yangın :(
Gel gelelim fetişisti olduğum Fabriano kağıtları tabaka formatında internette bulduramıyorum. Gümrükte takılır tonla gümrük vergisi ödemek durumunda kalırım diye yabancı ülkeden rulo halinde de getirtemiyorum.
Türkiye'deki online mağazacı amcalar genelde da 4 tarafı yapışkanlı bloklar halinde satmayı tercih ediyor (kol gibi pahalı, alınacak gibi değil afedersiniz.) Tabaka halinde satan bir tek site bulabildim ancak orası da... Neyse orasına hiç girmeyelim. (Ya da girelim ya. Kargo takip numarası vermeyen site mi olur abi hangi çağda yaşıyorsunuz?)
Velhasıl, İstanbul sınırları dahilinde fabriano artistico traditional white 300 gsm (cold press) kağıtlardan perakende olarak satan kırtasiye var mı? (güven sanat harici diyelim mesela.)
Yardım edelim sahip çıkalım abiler ablalar. Wax resist'den çıkmış yangın :(
0
varsa hakikat veya o civardaki (cağaoloğlu~Bab-ı Ali yokuşu) kırtasiyelerde vardır yoksa da yoktur . bir de küçük sanat galerilerine sormakta fayda var; onlar nereden alıyorlarmış vs diye.
0
physcos physcos
nişan fotoğraflarımın bulunduğu dvdyi bilgisayar okumuyor. şu kadar dolu bu kadar boş diyor yani içinde veriler var ama klasörü açınca boş görünüyor. ayrıca da fotoğrafçıyla takıştık ödeme konusunda, o dvdleri tekrardan isteyemem.noolur yardım edin yav çok çaresiz kaldım. başka fotoğraf filan olsa t
nişan fotoğraflarımın bulunduğu dvdyi bilgisayar okumuyor. şu kadar dolu bu kadar boş diyor yani içinde veriler var ama klasörü açınca boş görünüyor. ayrıca da fotoğrafçıyla takıştık ödeme konusunda, o dvdleri tekrardan isteyemem.
noolur yardım edin yav çok çaresiz kaldım. başka fotoğraf filan olsa takmıcam da nişan olunca çok moralim bozuldu.
noolur yardım edin yav çok çaresiz kaldım. başka fotoğraf filan olsa takmıcam da nişan olunca çok moralim bozuldu.
0
valla sürücüler bozulmaya böyle başlıyo dvdnin kendisinde bi sorun olmayabilir
0
windows.microsoft.com
To close a disc session manually
Open Computer by clicking the Start button Picture of the Start button, and then clicking Computer.
In Windows Explorer, click the disc burner drive, and then click Close session on the toolbar.
The session will be closed, so the disc can be used in other computers.
To close a disc session manually
Open Computer by clicking the Start button Picture of the Start button, and then clicking Computer.
In Windows Explorer, click the disc burner drive, and then click Close session on the toolbar.
The session will be closed, so the disc can be used in other computers.
0
başka bir bilgisayarda deneme şansınız var mı? Bazen yüksek hızla yazılan dvdleri bazı sürücüler okuyamayabiliyor.
0
muhtemelen adam diski kapatmamış. peki ben kapatabilir miyim kendi bilgisayarımda?
0
işte o imkan yok maalesef. noldu şimdi gitti mi bütün fotoğraflarım? :((
0
kult ablasi
sb. yüzeysel cevap vermeyin.
sb. yüzeysel cevap vermeyin.
0
sibernetik.
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur
kare kökü de yoktur
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur
kare kökü de yoktur
0
senfoni...
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...
www.siir.gen.tr
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...
www.siir.gen.tr
0
"madem eşitlikten yanasın bire sözlükçü, önce şiirini gönder de eşitlik sağlansın"
0
sibernetik.
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur
kare kökü de yoktur
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur
kare kökü de yoktur
0
armagan
Hani şu çevirip de jileti ayrı alınıp takılanlardan. İnternette 20 liradan aşağı satan yok. Ucuz bir şeydi oysa ki. En fazla 5 liralık bir şey :(
Hani şu çevirip de jileti ayrı alınıp takılanlardan. İnternette 20 liradan aşağı satan yok. Ucuz bir şeydi oysa ki. En fazla 5 liralık bir şey :(
0
onların iyileri oldum olası pahalıydı, merkur olsun parker olsun, yolda seyyarların sattığı çin malı olanlar var ama onlarda pek adi oluyor, almışken merkur long handle 180 ya da parker 22r long handle al, yani zaten evladiyelik aletler direk.
0
tahtakalede bolca görmüşlüğüm vardır. hatta bir pasaj var, böyle içinde sadece berber malzemeleri (ustura, jilet, traş makinesi vb.) satan dükkanlar var. pasajın yerini tam hatırlamıyorum ama. zaten karışık bir yer orası. oralara bak, kesin vardır. yoksa da nereye gitmen gerektiğini söylerler.
0
nezaretten taharet
kafayı yiyeceğim, bi el atın. http://4.bp.blogspot.com/_OK3Eux_vRMI/S9no3lAa28I/AAAAAAAAIFo/KJ1embghfWI/s1600/Pirate+Radio+%232.jpgortadaki renkli patchwork lazım! Nereden bulabilirim o ceketi, bir marka altında cıkıyor mudur? TEşekkürler.
kafayı yiyeceğim, bi el atın.
4.bp.blogspot.com
ortadaki renkli patchwork lazım! Nereden bulabilirim o ceketi, bir marka altında cıkıyor mudur?
TEşekkürler.
4.bp.blogspot.com
ortadaki renkli patchwork lazım! Nereden bulabilirim o ceketi, bir marka altında cıkıyor mudur?
TEşekkürler.
0
köstüm mağazalarında deneyeceksin şansını, ya da diktireceksin, kadife olanlar da şansın var ama patchwork olan zor, diktirtmeye kalktığında servet isterler arada, fazla emek istiyor malüm.
0
uk.answers.yahoo.com
sormuslar ama o sitede bulamadim ben.
simon i bosverin efenim midnight mark in ceketi varken :)
sormuslar ama o sitede bulamadim ben.
simon i bosverin efenim midnight mark in ceketi varken :)
0
muberrabutik.com
patchwork ceket diye aradığımda şöyle bir site gördüm. her türlü öneriye açığız, kendi ölçülerinizle de başvuru yapabilirsiniz denmiş. sitesindeki fiyatlar da 80-100. bir ihtimal denenebilir.
patchwork ceket diye aradığımda şöyle bir site gördüm. her türlü öneriye açığız, kendi ölçülerinizle de başvuru yapabilirsiniz denmiş. sitesindeki fiyatlar da 80-100. bir ihtimal denenebilir.
0
schizophrenia
elimde 2 tane boşta kalan massa üstü bilgisyar için sata 3.5 disk var. ama anakart dediğimiz yerde bu disklerin bağlandığı nokta hasarlı olduğu için anakarta bağlayamıyorum. bu yüzden evde boşta duran sata disklerimi kullanabileceğim bir sata disk kutusu önerir misiniz? mesela bunlar nasıl? http://w
elimde 2 tane boşta kalan massa üstü bilgisyar için sata 3.5 disk var. ama anakart dediğimiz yerde bu disklerin bağlandığı nokta hasarlı olduğu için anakarta bağlayamıyorum. bu yüzden evde boşta duran sata disklerimi kullanabileceğim bir sata disk kutusu önerir misiniz?
mesela bunlar nasıl?
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
mesela bunlar nasıl?
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
darkınkinden kullandım bir süre, oturturken filan deli ediyor ama işe yarıyor yalnız benim eski anakartımda e sata çok sıkıntılı olmuştu bir türlü tam verim alamadım ama sanırım anakarttandı o, kart okuyucusunu daha çok kullanmıştım, sattım gitti sonra yer kaplıyor diye zaten arada bir kullanıyorum diye hem cd rom da bağlanıyor diye dx.com bundan aldım iş görüyor valla, usb 3.0 ı da var.
0
fayfim
http://www.hersenscheet.com/loituma.php
0
www.youtube.com
bunu ızlemedın demekkı.
00:57 de guzel seslı bı baslıyor 1:30 da diğer sesine bürünüyor. haftalarca dinlemıstım be
bunu ızlemedın demekkı.
00:57 de guzel seslı bı baslıyor 1:30 da diğer sesine bürünüyor. haftalarca dinlemıstım be
0
@sg sayende kurtuldum habele cigolo demekten ama şimdi de bundan kurtulmam lazım :)
0
arşivci
selam,yarın telefonumu satıp yeni bir model telefon almak niyetindeyim.%99.9 android olacak.BEKLENTİLERİM-güncel olsun. son teknolojiyi desteklesin.-müzik dinleme kalitesi iyi olsun.-resim çekme kalitesi iyi olsun.-üretici firmadan uzun süre yazılım desteği alabilsin.-ince ve hafif olsun.-fiyat olar
selam,
yarın telefonumu satıp yeni bir model telefon almak niyetindeyim.%99.9 android olacak.
BEKLENTİLERİM
-güncel olsun. son teknolojiyi desteklesin.
-müzik dinleme kalitesi iyi olsun.
-resim çekme kalitesi iyi olsun.
-üretici firmadan uzun süre yazılım desteği alabilsin.
-ince ve hafif olsun.
-fiyat olarak da 1400-1500 TL yi geçmesin.
hangi marka destek konusunda iyidir? samsung iyi gibi sanki. s3 yada s4 düşünüyorum şu an için. sizin önerileriniz nedir?
not: htc evo 3D kullanıyorum. 2.3.4 sonrası sadece 4.0.3 güncellemesi vererek desteği kesti. bu yüzden hiç htc önermeyin bana.
not: tikler sonra eklenecektir.
yarın telefonumu satıp yeni bir model telefon almak niyetindeyim.%99.9 android olacak.
BEKLENTİLERİM
-güncel olsun. son teknolojiyi desteklesin.
-müzik dinleme kalitesi iyi olsun.
-resim çekme kalitesi iyi olsun.
-üretici firmadan uzun süre yazılım desteği alabilsin.
-ince ve hafif olsun.
-fiyat olarak da 1400-1500 TL yi geçmesin.
hangi marka destek konusunda iyidir? samsung iyi gibi sanki. s3 yada s4 düşünüyorum şu an için. sizin önerileriniz nedir?
not: htc evo 3D kullanıyorum. 2.3.4 sonrası sadece 4.0.3 güncellemesi vererek desteği kesti. bu yüzden hiç htc önermeyin bana.
not: tikler sonra eklenecektir.
0
s3 s4 iyidir doğru düşünüyorsun. s2 kullanıcısı olarak değiştirme ihtiyacı hissetmiyorum gayet iyi telefonlar.
0
@eindaclub
abimde s2 var. gayet güzel ama son zamanlarda wifi yüzünden şarjın çok gittiğini söylüyor. 4.1.2 güncellemesi ile böyle olmuş.
@zibidigibi
g2 de düşündüklerim arasında ama hafızanın artırılamaması kötü geldi bana.
abimde s2 var. gayet güzel ama son zamanlarda wifi yüzünden şarjın çok gittiğini söylüyor. 4.1.2 güncellemesi ile böyle olmuş.
@zibidigibi
g2 de düşündüklerim arasında ama hafızanın artırılamaması kötü geldi bana.
0
@aşksız prens
evo 3d donanım olarak s2'ye eş bir cihaz hemen hemen. s2 4.1.2 yi almış durumda. 4.2 alacağı söyleniyordu ama arayüz yüzünden vazgeçilmiş de olabilir.
tek sıkıntının 3D olduğunu düşünüyorum ama madem böyle bir cihaz üretiyorsun o zaman bunları göze alacaksın.
evo 3d donanım olarak s2'ye eş bir cihaz hemen hemen. s2 4.1.2 yi almış durumda. 4.2 alacağı söyleniyordu ama arayüz yüzünden vazgeçilmiş de olabilir.
tek sıkıntının 3D olduğunu düşünüyorum ama madem böyle bir cihaz üretiyorsun o zaman bunları göze alacaksın.
0
