-Gelirim yarıya indi diyebilirim. KÇÖ takılıyoruz. Evden çalışmaya gelince...zaten Uzakdoğu ile çalışan turizm firması. Daha pandemiye dönmeden Çin'in seyahatleri durdurması ile işler bitmişti zaten. Çok çok telefondan gelen iptal mailleri ile ilgileniyoruz. İyi ki bekarım, annemle yaşıyorum ve çeviri işi falan geliyor. Az bi şey de birikim var ama bunun sonu nereye varır meçhul.
-Hoş evden çıktığım yok, maksimum 1 sokak gerideki babamlara, 2 sokak ötedeki kardeşime falan gidiyorum. Mahalle sınırlarında yürüyorum bir de. Benim gibi bildiğin düz veba olan yere bile giden backpacker adam için işkence.
-Burada yazanların tersine teması, el sıkmayı, öpüşmeyi severim. Bunları yapamamak üzüyor biraz. Yanlış anlamayın, kişisel alan bilmez adam değiliz, hatta milletimizin bu konudaki kayıtsızlığını ben de pek sevmem. Belki bu mesafe alışkanlığı biraz onu sağlar, burası olumlu. Ama insan anasına, babasına, kardaşına, yeğenine falan bi sarılmak istiyor be abi...
-Önce iştahsızlık ve günde 2 öğünle idare etme sonucu kilo vermişken, akabinde gerçek bunalım dönemi yemek alışkanlığına döndüm ve duba gibiyim yeniden.
-İlk başta her şeyi yıkıyordum. Şimdi sadece annemin eline bir şeyi direkt vereceksem dezenfektan sıkıyorum.
Bunun dışında bir gün maskesiz çıkabileceğimiz, arada 1,5 m mesafe bırakmak için kasmamızın gerekmeyeceği, korkmadan kalabalık yerlere girebileceğimiz o kutlu günlerin hayaliyle yaşıyoruz artık, ne diyelim? Kara veba bile 7 sene sürdü, bu günler de geçecek.
0