jimjim
Ya da değil?Şu elektronik olanlar. Yani ne sağlıyor spesifik olarak?bir de marka/model farkı neyi etkiliyor?Foreo’lar (sanırım orijinalleri) neden bu kadar pahalı?
Ya da değil?
Şu elektronik olanlar. Yani ne sağlıyor spesifik olarak?
bir de marka/model farkı neyi etkiliyor?
Foreo’lar (sanırım orijinalleri) neden bu kadar pahalı?
Şu elektronik olanlar. Yani ne sağlıyor spesifik olarak?
bir de marka/model farkı neyi etkiliyor?
Foreo’lar (sanırım orijinalleri) neden bu kadar pahalı?
0
sıfır bilgiyle söylüyorum, belki bilimsel bir temeli vardır ve cidden işe yarıyordur, araştırmak lazım.
bu tarz şeyler bana para tuzağı gibi geliyor. eskiden telemarketing olayları vardı, işe yaramayan tonla egzersiz aleti, mutfak gereci vs. satılırdı televizyonda şovları yapıla yapıla. bu foreo'lar da aynı hedenin zamana ayak uydurmuş hali, televizyondan değil de instagram "influencer"ları ve youtuberlar üzerinden satıyorlar mallarını. fiyatların pahalı olmasının nedeninin de ürünün "trend" bir ürün olması diye düşünüyorum.
bu tarz şeyler bana para tuzağı gibi geliyor. eskiden telemarketing olayları vardı, işe yaramayan tonla egzersiz aleti, mutfak gereci vs. satılırdı televizyonda şovları yapıla yapıla. bu foreo'lar da aynı hedenin zamana ayak uydurmuş hali, televizyondan değil de instagram "influencer"ları ve youtuberlar üzerinden satıyorlar mallarını. fiyatların pahalı olmasının nedeninin de ürünün "trend" bir ürün olması diye düşünüyorum.
0
Ben aldığımda en fazla 1-2 hafta kullanıp bırakmıştım.Gerçekten çok gereksiz bir ürün.Uzun vadede hiçbir faydası yok.Sadece yaptığınız an yüzü yumuşatıyor o kadar.
Yüz keseleri de aynı işlevi görüyor.
Üstteki yazara katılıyorum.
Yüz keseleri de aynı işlevi görüyor.
Üstteki yazara katılıyorum.
0
Ben kullanıyorum. Yüzü ellerle ovalanan temizleyiciden daha derinlemesine temizliyor bunu çok net hissediyorum. Yüz keselerinin yapmayacağı bir şey değil Fiyu'nun da dediği gibi ama etki ediyor mu ediyor. Bu arada ben 50-60 liraya satılan Foreo muadillerinden aldım. Biri gelip Foreo kullanıyorum, etkisi bambaşka derse bilemem.
0
Stoneface
sb
sb
0
1.95’ten sonrası “fazla” uzundur benim için ve tercih etmem. Böyle bir adamla görüştüğümde kendimi çocuk gibi hissediyorum.
0
erkeğim, 180 boyum var, erkek yada kadın olarak "fazla uzun/kısa" olmak kıyafet/hizmet vb. alanlarda zorluk yaşamaya başladığı yerde başlıyor. geri kalanı kişisel estetik kaygılar, toplum gözündeki statü vs. ile ilgili şeyler.
0
Yakın dostlarımdan bir tanesi 2.02, onunla tanıştıktan sonra anladım ki hiçbir boy benim için fazla değil. Belki de ondan uzununu görmediğim için böyle diyorum, bilemedim.
0
86 ortalamanın biraz üstünde diyen arkadaş karantinada sokağa çıkmaya çıkmaya türk erkeklerinin boylarını unutmuş sanırım.
0
kafası duşbaşliğının duvarda asılı halini hayli hayli geçip dik durarak eline başlığı alıp kendini yıkayamadiğı vakit. Bir de yemek yaparken aspiratöre sarılmak zorunda kaldığı vakit.
0
gatopoco
Üç gündür sözlükte bir kızla konuşuyorduk. Sorunumuz yok. Muhabbet baya iyiydi. Dün sabah ''günaydın. istanbulda bugün hava çok kötü.'' yazmış. Ben bunu gece gördüm ve ''iyi geceler. haklısın. yağmur hala yağıyor.'' dedim. Mesajımdan sonra entry yazdığı halde bana cevap vermemiş. Anlamıyorum sorun n
Üç gündür sözlükte bir kızla konuşuyorduk. Sorunumuz yok. Muhabbet baya iyiydi. Dün sabah ''günaydın. istanbulda bugün hava çok kötü.'' yazmış. Ben bunu gece gördüm ve ''iyi geceler. haklısın. yağmur hala yağıyor.'' dedim. Mesajımdan sonra entry yazdığı halde bana cevap vermemiş. Anlamıyorum sorun ne? Niye cevap vermedi? Nerde yanlış yapıyorum da böyle oluyor bana?
0
Kız muhtemelen 16-24 yaş arası bi skalada ve kezban tribi yapıyor bence. Muhtemelen önemsenmediğini düşünüp geri bastı.
0
Sen ona devam ettirecek bir şey yazmamışsın ki. Aynen öyle deyip bırakmışsın. Tekrar bir şeyler yaz tepkisi aynı ise sorabilirsin kendisine.
0
Cevap verilebilecek bir şey yazmamışsın ki ne deseydi önemli olan nem azizim mi desin çok fazla takıntı yapmışsın.
0
böyle şeylerde her şey sizinle alakalı olmuyor. o an ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmiyoruz ve bilmemiz mümkün değil. takma kafana.
0
Cevaplık bir cümle yok boş tribe girmişsin karşı tsraf sana kızmış alalade cevapla başından savmışsın
0
kljgslsdkjsd'ın dediği gibi, her şey her zaman seninle alakalı olmak zorunda değil. işi olabilir, morali bozuk olabilir vs. hepsini geçtim, o an konuşası gelmemiş de olabilir. bunlar doğal şeyler. ayrıca katılıyorum, cevap almak istiyorsan ona göre iletişim kurman lazım. "yağmur hala yağıyor ama severim yağmurlu havaları" falan bile desen oradan bir muhabbet dönerdi. bana böyle bir şey yazılsa ben de ne cevap vereceğimi bilemez, bir şey yazmazdım muhtemelen.
bir entarisi üzerinden yeni bir muhabbet aç bence.
bir entarisi üzerinden yeni bir muhabbet aç bence.
0
yağmur hala yağıyor,karantinadan dolayı, özgürce, maskesiz yağmur altında yürümeyeli uzun zaman oldu, yağmurda yürümeyi severim gibi bişey deseydin hocam :)
0
Bence kıza yüklenmeye gerek yok. Bazı yazarların da dediği gibi sanki kesip atmış gibi cevap vermişsin. Haksız demek yanlış olur kız için.
Bu tarz mesajlaşmalarda insanlar çabuk sıkılabiliyor. Benim başıma da geldi çoğu kez. Bir süre konuşuyor insan ama birden çat diye kesiyor. Yani illa alınmasına da gerek yok.
Bu tarz mesajlaşmalarda insanlar çabuk sıkılabiliyor. Benim başıma da geldi çoğu kez. Bir süre konuşuyor insan ama birden çat diye kesiyor. Yani illa alınmasına da gerek yok.
0
test user
Biraz uzunca durumu yazdım. Yardım lütfen. 4 yaşında sarman, kısırlaştırılmış, dişi kedimiz var. Henüz 4-5 aylıkken bizle yaşamaya başladı. 3-4 hafta önce balkona karga geldi. Bizim kedi ona saldırırken kardeşim onu durdurmak istedi ama kuyruğunu yakalayınca canını yaktı. O sabah kardeşime ciddi şek
Biraz uzunca durumu yazdım. Yardım lütfen.
4 yaşında sarman, kısırlaştırılmış, dişi kedimiz var. Henüz 4-5 aylıkken bizle yaşamaya başladı. 3-4 hafta önce balkona karga geldi. Bizim kedi ona saldırırken kardeşim onu durdurmak istedi ama kuyruğunu yakalayınca canını yaktı. O sabah kardeşime ciddi şekilde saldırdı kedi. Biz kardeşimi alıp başka odaya götürmesek saldırmaya devam edecekti.
O günden sonra özellikle başta kardeşime olmak üzere hepimize karşı çok gergin. Gün içerisinde çoğunlukla bizle problemi yok. Kendini sevdiriyor, yanımıza uzanıp yatıyor vs. ama ani hareketlerde veya yanından geçerken bize saldırabiliyor. Bu saldırılar ufak tefek değil. Ölümüne saldırıyor. Durmuyor. Kardeşim bana kitap uzatırken bir anda arkama geçip bana saldırdı kulağımı yırttı. Dün sabah kardeşimin yanında yatarken bir anda sinirlendi sonra yüzüne saldıracaktı son anda kurtardı kendini kız.
Sonra akşam mamasını doldurup verirken bir anda gerilip ayağına saldırdı kardeşimin. Banyoya kaçarak kurtuldu. Babam birimize birşey olacak diye kedinin gitmesini istiyor. Onu zar zor ikna ettik tatile gönderdik evde olmasın diye ama dün gece kardeşimin bacağında çok derin yaralar oluşturdu. Bunu görünce durduramayacağımızı anladık. Yaralar çok derin. Birinin yüzünde veya gözünde olsa kalıcı hasar oluşacak.
İlaç tedavisi denedik olmadı. İnternetten biraz baktık. Veterineri dinledik. Evde sakin davranın. Sinirlendiğinde ilgilenmeyin hareket etmeyin dediler hepsine uyduk ama olmuyor. 3-4 saat çok mutluyken bir hareketimiz ona ters geliyor ve bir anda saldırıyor.
Şu an sıkışıp kaldık. Kediyi dışarı bırakamıyoruz. Dışarıda kafayı yiyor. Alışkın değil orada yaşayamaz. Barınak gönlümüz elvermiyor ama evde de duramaz bu şartlarda. Benim aklıma hayvan otelleri falan geliyor ama oralar nasıl onu da bilmiyoruz. Kararsız kaldık öylece.
Kedinin fotosunu ekledim. Bu mesela hepimiz odadayken ve kardeşimin yanındayken olan hali ama sağı solu belli olmuyor.
Bize bu konuda yardımcı olacak her türlü fikre açığız. Teşekkürler.
4 yaşında sarman, kısırlaştırılmış, dişi kedimiz var. Henüz 4-5 aylıkken bizle yaşamaya başladı. 3-4 hafta önce balkona karga geldi. Bizim kedi ona saldırırken kardeşim onu durdurmak istedi ama kuyruğunu yakalayınca canını yaktı. O sabah kardeşime ciddi şekilde saldırdı kedi. Biz kardeşimi alıp başka odaya götürmesek saldırmaya devam edecekti.
O günden sonra özellikle başta kardeşime olmak üzere hepimize karşı çok gergin. Gün içerisinde çoğunlukla bizle problemi yok. Kendini sevdiriyor, yanımıza uzanıp yatıyor vs. ama ani hareketlerde veya yanından geçerken bize saldırabiliyor. Bu saldırılar ufak tefek değil. Ölümüne saldırıyor. Durmuyor. Kardeşim bana kitap uzatırken bir anda arkama geçip bana saldırdı kulağımı yırttı. Dün sabah kardeşimin yanında yatarken bir anda sinirlendi sonra yüzüne saldıracaktı son anda kurtardı kendini kız.
Sonra akşam mamasını doldurup verirken bir anda gerilip ayağına saldırdı kardeşimin. Banyoya kaçarak kurtuldu. Babam birimize birşey olacak diye kedinin gitmesini istiyor. Onu zar zor ikna ettik tatile gönderdik evde olmasın diye ama dün gece kardeşimin bacağında çok derin yaralar oluşturdu. Bunu görünce durduramayacağımızı anladık. Yaralar çok derin. Birinin yüzünde veya gözünde olsa kalıcı hasar oluşacak.
İlaç tedavisi denedik olmadı. İnternetten biraz baktık. Veterineri dinledik. Evde sakin davranın. Sinirlendiğinde ilgilenmeyin hareket etmeyin dediler hepsine uyduk ama olmuyor. 3-4 saat çok mutluyken bir hareketimiz ona ters geliyor ve bir anda saldırıyor.
Şu an sıkışıp kaldık. Kediyi dışarı bırakamıyoruz. Dışarıda kafayı yiyor. Alışkın değil orada yaşayamaz. Barınak gönlümüz elvermiyor ama evde de duramaz bu şartlarda. Benim aklıma hayvan otelleri falan geliyor ama oralar nasıl onu da bilmiyoruz. Kararsız kaldık öylece.
Kedinin fotosunu ekledim. Bu mesela hepimiz odadayken ve kardeşimin yanındayken olan hali ama sağı solu belli olmuyor.
Bize bu konuda yardımcı olacak her türlü fikre açığız. Teşekkürler.
0
Avını elinden aldığınız için olmuş sanırım. Hiç başıma gelmedi o yüzden ne diyeceğimi bilmiyorum ama şunları denemekte fayda olabilir;
1 sakinleştirici malt deneyin
2 bir iki gün kediyi evde yalnız bırakın, sizi özlesin, bir yere gitme imkanınız varsa gidin, evde yalnız kalsın. Belki bir işe yarar
1 sakinleştirici malt deneyin
2 bir iki gün kediyi evde yalnız bırakın, sizi özlesin, bir yere gitme imkanınız varsa gidin, evde yalnız kalsın. Belki bir işe yarar
0
sarmanlar en saldirgan sokak kedisidir ne yazik ki, ben yaklasik 9 sene erkek kisir sarman baktim, biz dahil saldirmadigi kimse yoktu,eve gelenler, yardimcimiz, bakkalin ciragi...
tislamalar kabarmalar, kapi arkasindan bacaga tirnak gecirip delmek gunun olagan rutini idi. biz bir caresini bulamadik ne yazikki, ustelik daha 1 haftalikken olmek uzere bulup yasatmistim.
neyse uzun lafin kisasi, ya onunla onun sartlarinda yasamayi ogreneceksiniz yada bilemiyorum...
tislamalar kabarmalar, kapi arkasindan bacaga tirnak gecirip delmek gunun olagan rutini idi. biz bir caresini bulamadik ne yazikki, ustelik daha 1 haftalikken olmek uzere bulup yasatmistim.
neyse uzun lafin kisasi, ya onunla onun sartlarinda yasamayi ogreneceksiniz yada bilemiyorum...
0
gerçekten çok zor bir durum, umarım en kısa sürede çözüme kavuşursunuz :-(
ilaç olarak ne kullandınız? 3-4 hafta ilacın etkisini tam olarak görmek için erken bir süre olabilir. veteriner hekimle görüşüp ilaç değiştirebilirsiniz, daha güçlü bir şeye geçebilirsiniz belki.
fusha'nın dediği yalnız bırakma durumu işe yarayabiliyor. benim kedimin ilk saldırganlaşmaya başladığı dönemde veteriner hekimimiz evi terk et, 24 saat gelme, sakinleşsin demişti. uzun vadede işe yaramasa da günü kurtarabiliyor, döndüğümde hep çok sakin oluyordu.
tırmalayarak çok saldırıyorsa kedilerin tırnaklarına geçirilen jel şeyler var, onlardan yaptırabilirsiniz.
ek: feromon diffuserları var kedilerin eve tekrar ısınmasına yardımcı olmak için. ben kedime kullandığımda işe yaramamıştı pek, büyük ihtimalle kapı pencere sürekli açık olduğundan uçup gitti. bu konuda gerçi kimisi bunlar hurafe diyor, kimisi bilimsel araştırmalar var, işe yarıyor diyor. yine veterinere danışıp kullanabilirsiniz işe yarama ihtimali varsa.
ilaç olarak ne kullandınız? 3-4 hafta ilacın etkisini tam olarak görmek için erken bir süre olabilir. veteriner hekimle görüşüp ilaç değiştirebilirsiniz, daha güçlü bir şeye geçebilirsiniz belki.
fusha'nın dediği yalnız bırakma durumu işe yarayabiliyor. benim kedimin ilk saldırganlaşmaya başladığı dönemde veteriner hekimimiz evi terk et, 24 saat gelme, sakinleşsin demişti. uzun vadede işe yaramasa da günü kurtarabiliyor, döndüğümde hep çok sakin oluyordu.
tırmalayarak çok saldırıyorsa kedilerin tırnaklarına geçirilen jel şeyler var, onlardan yaptırabilirsiniz.
ek: feromon diffuserları var kedilerin eve tekrar ısınmasına yardımcı olmak için. ben kedime kullandığımda işe yaramamıştı pek, büyük ihtimalle kapı pencere sürekli açık olduğundan uçup gitti. bu konuda gerçi kimisi bunlar hurafe diyor, kimisi bilimsel araştırmalar var, işe yarıyor diyor. yine veterinere danışıp kullanabilirsiniz işe yarama ihtimali varsa.
0
@knight of cydonia "veda" diye bir ilaç verdiler. onu mamasına kattık. suyundan içmedi. her akşam verdik ama bir fayda gördük mü emin değilim. gerçi şu anda yine sakin sakin dolaşıyor yatıyor evde ama sağı solu belli olmuyor işte. tetikte geziyoruz evde.
tırnak için jel meselesine izin verirse sakin bir anında deneyeceğiz bakalım. yalnız bırakma şu aralar mümkün değil ama onu da bir deneyelim fırsat bulunca. feromon diffuser'a da bir bakayım. teşekkürler
tırnak için jel meselesine izin verirse sakin bir anında deneyeceğiz bakalım. yalnız bırakma şu aralar mümkün değil ama onu da bir deneyelim fırsat bulunca. feromon diffuser'a da bir bakayım. teşekkürler
0
Size Youtube'da ''Erdal Salih Uğur'' kanalını izlemenizi tavsiye ederim. Haydar isimli bir kedisi var. Sizin duyurunuzu görünce aklıma o geldi :D Kendisi kedi bedenine hapsolmuş psikopat bir aslandır.
0
jelleri veterinerler takıyor zaten, sizin yapabileceğiniz bir şey olduğunu pek sanmıyoum. daha önce ihtiyacım olmadığı için araştırmadım gerçi, yanıltmış olmayayım.
veda kot bayoun sanırım, o bayağı hafif bir bitkisel takviye, ilaç bile değil aslında. antidepresan ya da sakinleştirici tedavisi görmesi gerekebilir.
veda kot bayoun sanırım, o bayağı hafif bir bitkisel takviye, ilaç bile değil aslında. antidepresan ya da sakinleştirici tedavisi görmesi gerekebilir.
0
allahkitapwesli
Sürekli pirinç pilavı, bulgur pilavı, tavuk sote, makarna, mercimek çorbası, salata dönmekten bıktım. Aklıma pek çeşit gelmiyor. Çok sürmeyen, 30-40 dk da max. yapabileceğim şeyler arıyorum.Fırın yok, mikrodalga var. Tava tencere var.Teşekkürler.
Sürekli pirinç pilavı, bulgur pilavı, tavuk sote, makarna, mercimek çorbası, salata dönmekten bıktım. Aklıma pek çeşit gelmiyor. Çok sürmeyen, 30-40 dk da max. yapabileceğim şeyler arıyorum.
Fırın yok, mikrodalga var. Tava tencere var.
Teşekkürler.
Fırın yok, mikrodalga var. Tava tencere var.
Teşekkürler.
0
-ıspanak, yumurtalı ya da pirinçli
-mantar yemeği
-bezelye, tavuklu ya da havuç/patatesli
-mantar yemeği
-bezelye, tavuklu ya da havuç/patatesli
0
ıspanağı dondurulmuş alırsan eğer, yıkama derdin olmaz, bir de fiyatları gereksiz yüksek gidiyor son zamanlar, dondurulmuş daha ekonomik. en azından bizim buradaki sebze marrketlerde.
normal ıspanağı en az 4 5 su yıkaman lazım kafadan yarım saatten fazla sürer. dondurulmuşta öyle bir problem yok.
normal ıspanağı en az 4 5 su yıkaman lazım kafadan yarım saatten fazla sürer. dondurulmuşta öyle bir problem yok.
0
Ayran aşı çorbası, tam da yaz yemeği soğuk soğuk. Ben de geçen gün ilk defa yaptım, hem bu kadar basit hem bu kadar lezzetli hem de bu kadar sağlıklı bir yemeği niye şimdiye kadar denemedim diye hayıflanıyorum o zamandan beri. Onun dışında çılbır, kısır falan geldi aklıma. Bir de az malzemeli zeytinyağlılar da aslında çabuk oluyor, kabak mesela.
0
-Şehriye çorbası
-Kabak yemeği
-Kıyma alıp köfte yaparak dondurmak, sabahtan çıkarıp akşam kızartmak. Bir gün 2 saat falan uğraşırsın ama en az 10 akşam rahat edersin miktara göre.
-Kabak yemeği
-Kıyma alıp köfte yaparak dondurmak, sabahtan çıkarıp akşam kızartmak. Bir gün 2 saat falan uğraşırsın ama en az 10 akşam rahat edersin miktara göre.
0
hazir kavurma alip yumurtayla veya tavuk sote gibi falan yapabilirsin.
sebze hasla, karnabahar, patates,
sebze hasla, karnabahar, patates,
0
patates tava. zeytinyağıyla. karabiber, pulbiber, çok az köri ve tuz. patatesleri ufaltın zaten birbirine yapışıp kitleler oluşturacaklar sonra. turuncu olunca hazırdır. çok az sucuk çok yakışır. yumurta da kırılabilir üstüne.
0
ben son dönemde sebze soteye takmış durumdayım. manavda güzel sebze ne varsa alıp karıştıra karıştıra sote yapıp yiyorum sürekli. içine krema koyabilirsin bunun, peynir koyabilirsin, soya sosu konabilir... fazlaca yapıp sonra soğukken yiyebilirsin.
sabahları da burrito yapıyorum fiks. tavada pratik bir biçimde çırpılmış yumurta, aynı tavada evde şarküteri ne varsa salam sosis vs, bunları lavaşın içine koyup domates salatalık peynir ekliyorum, sarıp yiyorum. tavsiye ederim.
sabahları da burrito yapıyorum fiks. tavada pratik bir biçimde çırpılmış yumurta, aynı tavada evde şarküteri ne varsa salam sosis vs, bunları lavaşın içine koyup domates salatalık peynir ekliyorum, sarıp yiyorum. tavsiye ederim.
0
sacrilegious
Oysa içimi ferahlatması gerdjsjd... şaka bir yana, kumunun olduğu alanda kokuyu minimize etmek için ne yapıyorsunuz? Oda kokusu vs? Her gün iki kez temizliyorum, birsürü kum denedim. Tuvaletini banyoya koydum. Yine de hoş olmayan bir koku var. Aramızda buna çözüm bulan kedi sahipleri(?) varsa çok se
Oysa içimi ferahlatması gerdjsjd... şaka bir yana, kumunun olduğu alanda kokuyu minimize etmek için ne yapıyorsunuz? Oda kokusu vs? Her gün iki kez temizliyorum, birsürü kum denedim. Tuvaletini banyoya koydum. Yine de hoş olmayan bir koku var. Aramızda buna çözüm bulan kedi sahipleri(?) varsa çok sevinicem.
Teşekkürler.
Not: kuru mama kullanıyoruz. Proplan somonlu ve N&D balıklı
Teşekkürler.
Not: kuru mama kullanıyoruz. Proplan somonlu ve N&D balıklı
0
Kumunu günlük temizlemen en önemlisi. Hava alan bir yere koyma imkanın yok sanırım. Ben de bi süre banyoya koymuştum. Koku engelleyen biraz pahalı kumlar var. Mesela eczacıbaşı'nın pisi pisi marka kumu. Kokuyu iyi saklıyor. Bunun gibi kumlara yönel. Eğer yine de koku yapıyorsa koku giderici pudralar var kumun içine atılan. Onu kullandım bi ara ben. Oldukça işe yarıyor. Ama o da pahalı.
0
himmet dayı'nın söylediklerine ek olsun:
bütçem uygun dersen ever clean'in kokuya karşı kumunun başarılı olduğunu duydum.
kum kabın açıksa eğer kapalı kum kabı kullanabilirsin. kapalı kap kullanacaksan ama minimum ölçüde tozacak bir kum kullanman önemli.
çam peletinin daha az koku yaptığıyla ilgili şeyler söyleyenler de oluyor ama reklam için mi deniyor yoksa ciddi mi bilmiyorum, buna da bakabilirsin.
bütçem uygun dersen ever clean'in kokuya karşı kumunun başarılı olduğunu duydum.
kum kabın açıksa eğer kapalı kum kabı kullanabilirsin. kapalı kap kullanacaksan ama minimum ölçüde tozacak bir kum kullanman önemli.
çam peletinin daha az koku yaptığıyla ilgili şeyler söyleyenler de oluyor ama reklam için mi deniyor yoksa ciddi mi bilmiyorum, buna da bakabilirsin.
0
Bruce
görüyorum buraya yazı koyuluyor, sonra da font bulunuyor; nasıl yapılıyor bu? font arama yapılan bir motor mu, database mi var?iki fontu da bulabilir miyiz?https://i.ibb.co/9pbx7YT/shirley-font.jpg
görüyorum buraya yazı koyuluyor, sonra da font bulunuyor; nasıl yapılıyor bu? font arama yapılan bir motor mu, database mi var?
iki fontu da bulabilir miyiz?
i.ibb.co
iki fontu da bulabilir miyiz?
i.ibb.co
0
fakyoras
Selam,En son yiyeli yillar olmustur. Kac haftadir canim cekiyor nedense. Yarin yarim tavuk siparis etsem mi diyorum, yarim soyleniyordur herhalde. Eskiden tadi cok guzel geliyordu, son zamanlarda yiyen var mi hala guzel mi, yenir mi? Saglikli bir sey mi bu?
Selam,
En son yiyeli yillar olmustur. Kac haftadir canim cekiyor nedense. Yarin yarim tavuk siparis etsem mi diyorum, yarim soyleniyordur herhalde. Eskiden tadi cok guzel geliyordu, son zamanlarda yiyen var mi hala guzel mi, yenir mi?
Saglikli bir sey mi bu?
En son yiyeli yillar olmustur. Kac haftadir canim cekiyor nedense. Yarin yarim tavuk siparis etsem mi diyorum, yarim soyleniyordur herhalde. Eskiden tadi cok guzel geliyordu, son zamanlarda yiyen var mi hala guzel mi, yenir mi?
Saglikli bir sey mi bu?
0
soslanmadıkça hiç güzel gelmiyor tadı açıkçası. hele hele bütün tavuk. ince ince dilimleyip soslayıp öyle kızartmak lazım.
0
Yarım tavuk derken?
Ayrıca Evde yapmak için Tavsiyem,kemiksiz kalça alıyorsun, buttermilk(tabi ki olmadığı için kefir de olabilir, hatta yoğurt bile olur ben kullanmadım da yoğurt) içine baharat atıp biraz, tuz karabiber, paprika, sarımsak bir de taze aroma olabilir, biberiye gibi. dolapta 1-2 saat bekledikten sonra baharatlı bir un karışımına bandırıp kızartıyorsun. Baharatlı un karışımı da marinenin içine koyduklarının aynısını koyabilirsin taze ot hariç. yumurtaya gerek yok, marine sosunu kefirden falan yapmanın avantajı o, biraz yoğun olduğu için kaplıyor güzelce. bulayıp kızartıyorsun.
Bu arada hamburger ekmeklerini tereyağlayıp kızartıyoruz. Mayonezin içine taze sarımsak rendeleyip ekmeğe sürüyoruz, tavuğu da koyup güzelce yiyoruz. isteğe gore coleslaw ya da turşu konabilir.
Yok ekmek istemem dersen aynısını kanatla da yapabilirsin. afiyet olsun.
Ayrıca Evde yapmak için Tavsiyem,kemiksiz kalça alıyorsun, buttermilk(tabi ki olmadığı için kefir de olabilir, hatta yoğurt bile olur ben kullanmadım da yoğurt) içine baharat atıp biraz, tuz karabiber, paprika, sarımsak bir de taze aroma olabilir, biberiye gibi. dolapta 1-2 saat bekledikten sonra baharatlı bir un karışımına bandırıp kızartıyorsun. Baharatlı un karışımı da marinenin içine koyduklarının aynısını koyabilirsin taze ot hariç. yumurtaya gerek yok, marine sosunu kefirden falan yapmanın avantajı o, biraz yoğun olduğu için kaplıyor güzelce. bulayıp kızartıyorsun.
Bu arada hamburger ekmeklerini tereyağlayıp kızartıyoruz. Mayonezin içine taze sarımsak rendeleyip ekmeğe sürüyoruz, tavuğu da koyup güzelce yiyoruz. isteğe gore coleslaw ya da turşu konabilir.
Yok ekmek istemem dersen aynısını kanatla da yapabilirsin. afiyet olsun.
0
Pilic cevirme demek istiyorsun sanirim soylenir de cok kurutuyorlar uzun suredir iyisini yemedim kalca veya kanat ye en azindan
0
aa yemem mi?
daha bugün öğle yemeğinde bir yarım götürdüm. işe giderken yol üzerinde bir yerden aldım. güzel de yapmışlar he, kurutmamışlar.
daha bugün öğle yemeğinde bir yarım götürdüm. işe giderken yol üzerinde bir yerden aldım. güzel de yapmışlar he, kurutmamışlar.
0
Hep canım çeker hep de pisman olurum aldigima yediğime kuru kuru lezzetsiz
0
@mirafiori bence arkadaşın kızarmış tavuk dediği şey çubukta dönerek kızaran tavuk(rotisserie chicken). KFC tarzı fried chicken değil.
0
Bahsettigim donenlerdendi evet. Tesekkurler cevaplar icin, soyleyecegim galiba aksam, durumunu yazarim.
0
aziz dostum jack
çok sevdiğim bir arkadaşım doktora gitmiş, anksiyete bozukluğu teşhisi koymuş doktor ilaç vermiş fakat hayatını çok fazla etkilediği için ilacı kullanmayı bırakmış filan. bir yandan da psikolojik olmayan başka hastalığıyla mücadele ediyor. uzun bir aradan sonra yüz yüze görüştük.özel hayatı ile ilgi
çok sevdiğim bir arkadaşım doktora gitmiş, anksiyete bozukluğu teşhisi koymuş doktor ilaç vermiş fakat hayatını çok fazla etkilediği için ilacı kullanmayı bırakmış filan. bir yandan da psikolojik olmayan başka hastalığıyla mücadele ediyor. uzun bir aradan sonra yüz yüze görüştük.
özel hayatı ile ilgili de karmaşık durumlar içerisinde bu aralar, sadece konuşmak istediğini, bunaldığını birilerine anlatmak istediğini söyledi. oturduk sohbet ettik filan ama nasıl davranmam gerektiğini bilemedim.
bilmiyorum doğru mu yaptım ama o konuştu ben sustum, ağladı sustum, seni anlıyorum filan dedim kendi hayatımdan örnekler verdim.
soru: anksiyetesi olan insanlara nasıl davranmak gerekiyor, mesela telkin edici kesin yargılar kullanmak faydalı mı yoksa zararlı mı? neler söylemek gerekir. nasıl rahatlatmak gerekir?
bu arada bu konu hakkında hem benim hem onun okuyabileceği "kişisel gelişim" değil belki ama kaygılarını hayata bakışını biraz daha farklılaştıracak kitap öneriniz var mı? (kendime düşünceler'i arada okumak beni rahatlatıyor mesela)
özel hayatı ile ilgili de karmaşık durumlar içerisinde bu aralar, sadece konuşmak istediğini, bunaldığını birilerine anlatmak istediğini söyledi. oturduk sohbet ettik filan ama nasıl davranmam gerektiğini bilemedim.
bilmiyorum doğru mu yaptım ama o konuştu ben sustum, ağladı sustum, seni anlıyorum filan dedim kendi hayatımdan örnekler verdim.
soru: anksiyetesi olan insanlara nasıl davranmak gerekiyor, mesela telkin edici kesin yargılar kullanmak faydalı mı yoksa zararlı mı? neler söylemek gerekir. nasıl rahatlatmak gerekir?
bu arada bu konu hakkında hem benim hem onun okuyabileceği "kişisel gelişim" değil belki ama kaygılarını hayata bakışını biraz daha farklılaştıracak kitap öneriniz var mı? (kendime düşünceler'i arada okumak beni rahatlatıyor mesela)
0
Irvin yalom'un anksiyete terapisi diye bir kitabı var ne kadar faydalı olur bilmem ama.
0
ilaç önemli. hayatını etkileyecek yan etkiler gördüyse bunu doktoruyla mutlaka paylaşmalı, farklı bir ilaç denenebilir. belirli bir seviyeden sonra ilaçsız terapi de, terapisiz ilaç da pek bir işe yaramıyor.
anksiyete bozukluğu olan biri olarak söyleyeyim (tabii herkesin yapısı farklıdır, illa benim gibi düşünüyordur demeyeyim ama) benim için en değerli şey dinlenmek. bazen sadece derdini anlatmak, endişeni paylaşmak falan istiyorsun karşındakiyle. seni dinliyor olması fazlasıyla yetiyor. eğer arkadaşının sorunlarına çözüm olabilecek önerilerin varsa yap mutlaka ama sırf böyle şeyler önermek ya da onun sorunlarını çözmek için zorlama kendini.
anksiyete bozukluğu olan biri olarak söyleyeyim (tabii herkesin yapısı farklıdır, illa benim gibi düşünüyordur demeyeyim ama) benim için en değerli şey dinlenmek. bazen sadece derdini anlatmak, endişeni paylaşmak falan istiyorsun karşındakiyle. seni dinliyor olması fazlasıyla yetiyor. eğer arkadaşının sorunlarına çözüm olabilecek önerilerin varsa yap mutlaka ama sırf böyle şeyler önermek ya da onun sorunlarını çözmek için zorlama kendini.
0
nediyimkisimdi
Günlük verilen vaka ve ölüm sayısına inanıyor musunuz?
Günlük verilen vaka ve ölüm sayısına inanıyor musunuz?
0
Semptomu olduğu halde test yaptırmaya giden insan sayısı hakkında ne düşünüyorsun? Devletin açıkladığı rakamlar tabi ki gerçek olamaz, insanlar hastalığını gizliyor tablolara takılma.
0
Bu gizleniyor söylentisine anlam veremiyorum. Gizlemeyen ülke neden gizlemez? Gizleyen ülke neden gizler? Yani bir tane mantıklı sebep duyamadım vaka gizlenmesine ilişkin şimdiye kadar
0
vaka sayısı değil ama corona'dan olan ölüm sayıları muhtemelen az gösteriliyor. yani başka bir hastalığı varsa ölüm nedeni başka hastalık olarak yazılıyor.
0
Hayir inanmiyorum.
Tek bir örnek vereceğim, şubat sonu italyadan döndüm. Beni mayıs ayında aradılar sağlık bakanlığının biriminden karantinaya girdiniz mi diye? Hayır girmedim dedim. Tamam dosyanızı kapatıyoruz dediler. Mart sonu arasalar anlarım bir nebze, mayıs sonu :)
Vaka sayısı neden gizlenir? Paniğe yol açmamak, ekonomiyi döndürmek için. Gayet yeterli bir sebep bence. Kaldı ki ülkedeli rakamların şeffaflığı ortada. Güvenmek için bir nedenim yok şahsen.
Tek bir örnek vereceğim, şubat sonu italyadan döndüm. Beni mayıs ayında aradılar sağlık bakanlığının biriminden karantinaya girdiniz mi diye? Hayır girmedim dedim. Tamam dosyanızı kapatıyoruz dediler. Mart sonu arasalar anlarım bir nebze, mayıs sonu :)
Vaka sayısı neden gizlenir? Paniğe yol açmamak, ekonomiyi döndürmek için. Gayet yeterli bir sebep bence. Kaldı ki ülkedeli rakamların şeffaflığı ortada. Güvenmek için bir nedenim yok şahsen.
0
bu hükümetin açıkladığı herhangi bir şeye sorgusuz sualsiz inanan net kerizdir.
bakın açıklanılan her şey yalandır demiyorum. sorgulamadan inanıyorsanız kerizsiniz diyorum.
bakın açıklanılan her şey yalandır demiyorum. sorgulamadan inanıyorsanız kerizsiniz diyorum.
0
yani şimdi kimseye keriz demek istemiyorum ama knight of cydonia +1
akp hükümeti "araştırdık allah yokmuş" dese dinsiz imansızın teki olarak şüpheyle yaklaşır, "bunlar böyle diyorsa kesin vardır, verin bir kuran" derim. yaptıkları toplumsal hiçbir hareketin altında iyi niyet veya şeffaflık görmedim, bu yüzden inanmıyorum, inanamıyorum. başlarda çok istedim inanayım ama cıks yani, olmuyor; illa bir yerden güvensiz bir hamle, bir açıklama fırtlıyor. coronayla ilgili bir durum değil bu, avrupaya göre daha az insanın ölmüş gibi durmasıyla da ilgili değil. ağızlarıyla kuş tutsalar da inanmam söylediklerine.
akp hükümeti "araştırdık allah yokmuş" dese dinsiz imansızın teki olarak şüpheyle yaklaşır, "bunlar böyle diyorsa kesin vardır, verin bir kuran" derim. yaptıkları toplumsal hiçbir hareketin altında iyi niyet veya şeffaflık görmedim, bu yüzden inanmıyorum, inanamıyorum. başlarda çok istedim inanayım ama cıks yani, olmuyor; illa bir yerden güvensiz bir hamle, bir açıklama fırtlıyor. coronayla ilgili bir durum değil bu, avrupaya göre daha az insanın ölmüş gibi durmasıyla da ilgili değil. ağızlarıyla kuş tutsalar da inanmam söylediklerine.
0
knight of cydonia
bu ilanı zar zor yazıyorum ama kızımın ve kendimin iyiliği için buna mecbur kaldık.kedim liz 3 yaşında, norveç orman kırması, kısırlaştırılmış, dünya tatlısı bir hanım. iki sene önce evde geçirdiği bir kaza sonrası stres altındaki durumlarda saldırganlaşmaya başladı, bundan önce böyle bir sorunumuz
bu ilanı zar zor yazıyorum ama kızımın ve kendimin iyiliği için buna mecbur kaldık.
kedim liz 3 yaşında, norveç orman kırması, kısırlaştırılmış, dünya tatlısı bir hanım. iki sene önce evde geçirdiği bir kaza sonrası stres altındaki durumlarda saldırganlaşmaya başladı, bundan önce böyle bir sorunumuz zerre yoktu, hatta hep köpek gibi kedi der öyle severdik insanları çok sevdiği için.
iki yıldır birkaç farklı veteriner hekime gittik ve tedavi gördü. şu anda da antidepresan kullanıyor. oldukça ilerleme kaydettik ancak bu corona döneminde mecburiyetten ailemin yanına gidip gelmem gerektiği için bu ilerlemenin tamamına yakınını kaybetmiş durumdayız. lakin şöyle ümit verici bir durum oldu, ailemin yanındayken kedimi bıraktığım bakıcıya karşı hiçbir saldırganlık durumu yaşamamış. muhtemelen ya benim evde bir sorun var (kaza geçirdiği ev onu geriyor olabilir) ya da bende bir sorun var. kedimin sağlığı ve mutluluğu için veteriner hekimimizle de görüştükten sonra sahiplendirmenin iyi bir çözüm olabileceğinde kanaat kıldık.
şimdi ben bunları anlatmayıp gizleyerek kedime daha kolay bir şekilde yeni bir yuva bulabilirdim ama elimden geldiğince dürüst olmak istiyorum, hem kızım hem de sahiplenecek kişiler için. dediğim gibi normalde mizacı inanılmaz canayakın ve sevgi dolu olan bir kedi, sadece stresli durumlara girdiği ve tehdit algıladığı zaman saldırganlaşma eğilimi var ki bunu da başkasının yanındayken yaşamamış. kullandığı antidepresan ucuz bir ilaç, masrafı yok o konuda ve ağzını açıp yutturabiliyorsunuz, alıştırdım. onun dışında klasik kedi ihtiyaçları işte, maması kumu vs. onlardan da bende bir miktar yedek bulunuyor, liz ile birlikte vereceğim (böylelikle normalde kullandığımız ve alışık olduğu markaları da görmüş olursunuz, orta halli şeyler.)
biz istanbul'da, şişli'de yaşıyoruz ancak civar ilçelere, hatta illere bile getirebiliriz. yeter ki kızım onu sevecek ve mutlu olabileceği yeni bir yuvaya kavuşsun.
iki tane fotoğrafını ekliyorum buraya. daha fazla bilgi almak isterseniz buraya yazabilir veya mesaj atabilirsiniz. eğer yakınlarınızda ilgilenebileceğini düşündüğünüz birileri olursa da bu ilanı gösterirseniz çok minnettar olurum.
ek: ilk fotoda çok dobiş çıkmış ama tüy yumağı olduğu için öyle, kilosunda hiçbir problem yok, fit bir hanımefendidir.
kedim liz 3 yaşında, norveç orman kırması, kısırlaştırılmış, dünya tatlısı bir hanım. iki sene önce evde geçirdiği bir kaza sonrası stres altındaki durumlarda saldırganlaşmaya başladı, bundan önce böyle bir sorunumuz zerre yoktu, hatta hep köpek gibi kedi der öyle severdik insanları çok sevdiği için.
iki yıldır birkaç farklı veteriner hekime gittik ve tedavi gördü. şu anda da antidepresan kullanıyor. oldukça ilerleme kaydettik ancak bu corona döneminde mecburiyetten ailemin yanına gidip gelmem gerektiği için bu ilerlemenin tamamına yakınını kaybetmiş durumdayız. lakin şöyle ümit verici bir durum oldu, ailemin yanındayken kedimi bıraktığım bakıcıya karşı hiçbir saldırganlık durumu yaşamamış. muhtemelen ya benim evde bir sorun var (kaza geçirdiği ev onu geriyor olabilir) ya da bende bir sorun var. kedimin sağlığı ve mutluluğu için veteriner hekimimizle de görüştükten sonra sahiplendirmenin iyi bir çözüm olabileceğinde kanaat kıldık.
şimdi ben bunları anlatmayıp gizleyerek kedime daha kolay bir şekilde yeni bir yuva bulabilirdim ama elimden geldiğince dürüst olmak istiyorum, hem kızım hem de sahiplenecek kişiler için. dediğim gibi normalde mizacı inanılmaz canayakın ve sevgi dolu olan bir kedi, sadece stresli durumlara girdiği ve tehdit algıladığı zaman saldırganlaşma eğilimi var ki bunu da başkasının yanındayken yaşamamış. kullandığı antidepresan ucuz bir ilaç, masrafı yok o konuda ve ağzını açıp yutturabiliyorsunuz, alıştırdım. onun dışında klasik kedi ihtiyaçları işte, maması kumu vs. onlardan da bende bir miktar yedek bulunuyor, liz ile birlikte vereceğim (böylelikle normalde kullandığımız ve alışık olduğu markaları da görmüş olursunuz, orta halli şeyler.)
biz istanbul'da, şişli'de yaşıyoruz ancak civar ilçelere, hatta illere bile getirebiliriz. yeter ki kızım onu sevecek ve mutlu olabileceği yeni bir yuvaya kavuşsun.
iki tane fotoğrafını ekliyorum buraya. daha fazla bilgi almak isterseniz buraya yazabilir veya mesaj atabilirsiniz. eğer yakınlarınızda ilgilenebileceğini düşündüğünüz birileri olursa da bu ilanı gösterirseniz çok minnettar olurum.
ek: ilk fotoda çok dobiş çıkmış ama tüy yumağı olduğu için öyle, kilosunda hiçbir problem yok, fit bir hanımefendidir.
0
kediler icin antidepresan oldugunu bile bilmiyordum, ne gibi bir kaza gecirdi merak ettim.
0
insanlar için olan bir antidepresanı kilosuna göre dozajı ayarlanmış biçimde kullanıyor, veteriner hekim tavsiyesiyle tabii ki.
yukarıdan açılmış bir cama belinden sıkıştı. herhangi fiziksel bir sıkıntısı olmadı ama bu geçirdiği kazadan sonra stresli durumlara tahammülü azaldı. bir tür travma sonrası stres diyebiliriz.
yukarıdan açılmış bir cama belinden sıkıştı. herhangi fiziksel bir sıkıntısı olmadı ama bu geçirdiği kazadan sonra stresli durumlara tahammülü azaldı. bir tür travma sonrası stres diyebiliriz.
0
Semi
Bu sıra çok dertliyim. Adı Püskül neredeyse 3 aylık, ailesi olduk. Sürekli ısırıyor, sürekli tırmalıyor, sürekli pusu halinde, internette araştırıyorum otoriter hayır deyin parmak gösterin dik dik bakın, ısırmaya başlayınca 10 dk terkedin mekanı diyor. Dün akşamdan beri deniyorum, sakinleşmiş mi di
Bu sıra çok dertliyim. Adı Püskül neredeyse 3 aylık, ailesi olduk. Sürekli ısırıyor, sürekli tırmalıyor, sürekli pusu halinde, internette araştırıyorum otoriter hayır deyin parmak gösterin dik dik bakın, ısırmaya başlayınca 10 dk terkedin mekanı diyor. Dün akşamdan beri deniyorum, sakinleşmiş mi diye yanına bakmaya gittiğim anda ayağıma kilitlenip parmak gösterdiğim parmağımı ısırıyor. Sabahtan beri her ısırdığında odama gidip onu terkediyorum, sonuç olarak sayesinde salonda oturup da bir film izleyemedim. Şu an salonda ben odada çaresizce yazıyorum. Peluş oyuncak veriyorum tuttuğum elime dişlerini geçiriyor. Topla oynatıyorum dikkati sabit hareketsiz ayağıma kesiliyor tırmalayıp ısırıyor. Yani zaman mekan farketmiyor her haleti ruhiyesinde ısırıyor. Bu yazıda kullandığım ısırıyor kelime sayısının çarpı yirmisi kadar ısırıyor.
0
Dün akşam denedim işe yaramadı, bu sefer cok agresif olur ve intikam almak için etrafa tuvaletini filan yapar diye de korkuyorum. Yapar bu
0
açıkçası benim kedi de beni ısırıyor ama saldırgan davranışla değil. oyun oynarken iki patisiyle elimi kavrayıp dişini geçiriyor. o sürede bu davranışına izin verip bi süre sonra elimi çekiyorum. bu arada yaşı 4. yaş almadan önce elimde patisini geçirmediği kanatmadığı yer bırakmıyordu. yıllar süren birlikteliğimizden sonra çocukluktaki saldırganlığı bırakıp daha ılımlı olabiliyolar.
0
Papatya çayı kaynatıp suyuna katmayı düşünüyorum sakinleşmesi için, evde at koşuyor sanki.
0
Dişleri kaşınıyor, bir iki aya kadar da süt dişleri dökülüp kalıcı dişleri çıkacak, yani 6.-7. aya kadar dayanacaksınız:)
Ama siz yine de oyun olmadığını anlatmaya çalışın, belki sizi umursar:)
Bu arada kedinin göbek tarafından çekilmiş resmini görmeden inanmıyoruz:)
Ama siz yine de oyun olmadığını anlatmaya çalışın, belki sizi umursar:)
Bu arada kedinin göbek tarafından çekilmiş resmini görmeden inanmıyoruz:)
0
annesinin yanında yeterince vakit geçirdi mi sahiplenmeden önce? annelerinden can yakmadan ısırmayı, oyun oynamayı vs. öğreniyorlar çünkü.
canını yakan bir durum olabilir, iç parazit vs. veterinere götürebilirsen çok iyi olur, genel bir muayenesi yapılsın.
evde tehdit olarak algıladığı bir durum da olabilir. apartmanda başka kedilerin/köpeklerin vs. seslerini duyuyor mu mesela?
benim kedimde de agresyon problemi var, antidepresan tedavisi görüyor ve önceye göre daha iyi durumdayız. en kötü ihtimalle veteriner kontrolünde böyle bir tedaviye başlanabilir. kolaylıklar diliyorum, bu tarz kedilerle uğraşmak cidden zor iş (ama bir yandan da sikerim böyle kediyi deyip sokağa atmayan, çözüm arayan bir insanı olduğu için püskül adına çok çok sevindim.)
canını yakan bir durum olabilir, iç parazit vs. veterinere götürebilirsen çok iyi olur, genel bir muayenesi yapılsın.
evde tehdit olarak algıladığı bir durum da olabilir. apartmanda başka kedilerin/köpeklerin vs. seslerini duyuyor mu mesela?
benim kedimde de agresyon problemi var, antidepresan tedavisi görüyor ve önceye göre daha iyi durumdayız. en kötü ihtimalle veteriner kontrolünde böyle bir tedaviye başlanabilir. kolaylıklar diliyorum, bu tarz kedilerle uğraşmak cidden zor iş (ama bir yandan da sikerim böyle kediyi deyip sokağa atmayan, çözüm arayan bir insanı olduğu için püskül adına çok çok sevindim.)
0
Sokakta gözleri iltihaplı şekide 3 yavru vardı bakımlarını elimizden geldiğince yapıp Püskül’ü ailemize kattık. Anne sütü cok içememiş belliki 1 aylık ya vardı ya yoktu aldığımızda annesi yoktu. Başlarda böyle değildi. Şu an hırıltısı olduğu için 2 haftadır antibiyotik içiyor imunex direnç için ve l lysne tavsiyesi kullanıyor. İç dış paraziti yapıldı. Aşılarına başlayamadık tedavisi bitmediği için. Doktoruna sordum bakalım ne önerecek. Oyun olmadığını anlatmaya calıssam da asla anlamıyor
0
Bizim bir kedi de aynı anlattığınız gibiydi. Ozgurlestirdim. Ozgurlestiriniz.
0
Oyy çok tatlı :) bir yorumum yok, sadece benimkinin adaşıymış demeye geldim. Püskül isminde başka kedi duymamıştım. Benim Püskülüm de çok güzel ama yaramaz kediydi. Kardeşiyle bir olup yatak odamı ele geçirmişti de kaç hafta salonda koltukta yattıktan sonra pes edip yatağı salona taşımıştım. Sonra dişi kediye kaçtı, bir daha dönmedi.
0
Bizim kedilerden birisi böyle. Sokakta minicikken çok kötü halde bulan bir komşumuz biberonla büyütüp bize vermişti. Geldiğinde yaş mamayı zor zar yiyordu, 2 aylık bile yoktu.
O zaman bile oynarken, severken tırnaklardı, tırnakları jilet gibi keserdi. Şimdi 4 yaşında hala aynı. Gelip yanımızda uyur, isterse mırmır sevdirir ama sıkıldığında hemen ısırır veya tırnaklar, uzaklaşır. Isırıkları hafif uyarı halinde ama tırnaklamak dediğim kanatma seviyesinde.
Sert bir şekilde parmak sallayıp kızınca aynı dediğiniz gibi parmağı ısırıyor bizimkide. Hiçbir şey yapamazsa da yanından geçerken ayağımıza tırnak atıyor yada saldırarak sarılıyor. En çokta babama yapıyor, öyle ki babam kucağına almıyor yada hiç tutmuyor korkudan :)
Biz 4 senede bir yolunu bulamadık, vazgeçiremedik. Karakteri böyle deyip kendi haline bıraktık. Sadece kendisi geldiğinde seviyoruz :)
Hatta şuan bu yazıyı kendisi dizimde uyurken yazıyorum ama seversem uyanır tırnaklar diye sevmeye korkuyorum :)
O zaman bile oynarken, severken tırnaklardı, tırnakları jilet gibi keserdi. Şimdi 4 yaşında hala aynı. Gelip yanımızda uyur, isterse mırmır sevdirir ama sıkıldığında hemen ısırır veya tırnaklar, uzaklaşır. Isırıkları hafif uyarı halinde ama tırnaklamak dediğim kanatma seviyesinde.
Sert bir şekilde parmak sallayıp kızınca aynı dediğiniz gibi parmağı ısırıyor bizimkide. Hiçbir şey yapamazsa da yanından geçerken ayağımıza tırnak atıyor yada saldırarak sarılıyor. En çokta babama yapıyor, öyle ki babam kucağına almıyor yada hiç tutmuyor korkudan :)
Biz 4 senede bir yolunu bulamadık, vazgeçiremedik. Karakteri böyle deyip kendi haline bıraktık. Sadece kendisi geldiğinde seviyoruz :)
Hatta şuan bu yazıyı kendisi dizimde uyurken yazıyorum ama seversem uyanır tırnaklar diye sevmeye korkuyorum :)
0
Bizimki kendini sevdirmeye gelmiyor her zaman amacı ısırmak,oynamak, saldırmak. Şu an beni ısırırken sakinleşti uyudu kaldı, tam bi’ Azman
Ben ümidi kesiyorum o zaman.
Ben ümidi kesiyorum o zaman.
0
Ay daha çok bebekmis :)
Şu an karakterinin oturma aşaması lütfen ümidi kesmeyin :(
Ben de aynı sıkıntıları yaşadım pamuk kizimla. Süt dişleri dökülünce bu ısırma ve agresyon problemleri cok azaldı.
Lütfen ümidi kesmeyin benim kızım rahmetli oldu hala unutamıyorum
Şu an karakterinin oturma aşaması lütfen ümidi kesmeyin :(
Ben de aynı sıkıntıları yaşadım pamuk kizimla. Süt dişleri dökülünce bu ısırma ve agresyon problemleri cok azaldı.
Lütfen ümidi kesmeyin benim kızım rahmetli oldu hala unutamıyorum
0
yukarıda yazılanları okuyamadım, o yüzden tekrara girersem kusura bakmayın.
çok küçük daha.
hem dişleri kaşınıyor, hem de avlanmayı öğreniyor.
bunu da biraz oyun zannederek öğreniyor.
yani sizin "saldırıyor" dediğiniz şey sizinle oynaması ve beraber avlanması aslında.
o yüzden olaya onun yönünden bakmaya çalışın.
gayet normal sayılabilecek bir süreçtesiniz.
ısırdığı zaman elinizi, ayağınızı çekmeyin.
çekerseniz "kaçan av" olduğunu zannederek tekrar saldırır veya daha çok sarılır.
zaten ısırdığında elinizi, ayağınızı çekmezseniz kendiliğinden bıraktığını göreceksiniz.
bu şekilde davranırsanız büyüdüğünde de bunu oyun haline getirmesine engel olursunuz.
kedilerin yüzde 90'ı bu şekilde oynar ve avlanmayı öğrenir ama bu davranışları yetişkinliğe çoğu zaman taşımazlar.
eğer siz devamlı "kaçarsanız" o zaman işin rengi değişebilir, yani devamlı o ısırıyor, siz kaçıyorsunuz gibi bir duruma getirmeyin olayı.
şu anda hayır deseniz de, elinizi sallasanız da anlamaz.
1-2 ay sonra hayır falan dediğinizde biraz anlar gibi olmaya başlar.
sallanan ip, uçuşan torba, hareket halindeki bir ayak, bunların hepsi bir avdır.
ayrıca sağa sola atlayıp zıplayıp yere çakılması, bir şey kovalamaya çalışıp yuvarlanması gibi koordinasyon bozuklukları da normal, çünkü onları da öğreniyor ve öğrenecek.
daha bebek, alışacaksınız.
bir de bu kadar kendinizi odalara falan kilitlemeyin.
tamam ısırır ve tırmalar, can da acıtır ki yavru kediler daha çok can yakar genelde ama sonuçta bu da çita değil yani.
kaldı ki, bir de işin psikolojik yanı var.
alan hakimiyeti sizde olacak, sizi domine edemeyeceğini bir köpeğe anlatabileceğiniz kadar net anlatamasanız da, en azından buna dair bir fikir verirsiniz.
en azından sizinle bu alanı paylaşması gerektiğini bilir.
olta oyuncaklardan alın, onunla oyun oynatın, enerjisini boşaltsın.
ki yavru kedi perdeye falan bile tırmanır, normal bunlar.
siz oyun oynatırsanız bu sırada sizinle de iletişim kurmuş olur, geçinir gidersiniz.
kapıya takılan, ip ucunda oyuncak sallanan, kendi kendine oynayabildikleri oyuncaklar da var.
o da işinize yarar.
ama geceleri yatarken çıkartıp kaldırın, ne olur ne olmaz.
bir yerine dolanmasın.
lazer için zararlı diyorlar ama bence yavru kediyi meşgul etmenin en kolay ve eğlenceli yoludur, bir zararını görmedim.
yine de alırsanız gözüne falan direkt tutmayın.
yani ona avlanabileceği, oynayabileceği, kendine ait bir şeyler verirseniz o açıdan size olan ilgisi de azalır.
oyun oynadıkça da arkadaş olursunuz.
geçer yani, şu anda içgüdülerinden ibaret şekilde yaşıyor.
kedilerin huyu pek değişmez ama bebeklik sürecini nasıl yönettiğiniz de önemli.
çok küçük daha.
hem dişleri kaşınıyor, hem de avlanmayı öğreniyor.
bunu da biraz oyun zannederek öğreniyor.
yani sizin "saldırıyor" dediğiniz şey sizinle oynaması ve beraber avlanması aslında.
o yüzden olaya onun yönünden bakmaya çalışın.
gayet normal sayılabilecek bir süreçtesiniz.
ısırdığı zaman elinizi, ayağınızı çekmeyin.
çekerseniz "kaçan av" olduğunu zannederek tekrar saldırır veya daha çok sarılır.
zaten ısırdığında elinizi, ayağınızı çekmezseniz kendiliğinden bıraktığını göreceksiniz.
bu şekilde davranırsanız büyüdüğünde de bunu oyun haline getirmesine engel olursunuz.
kedilerin yüzde 90'ı bu şekilde oynar ve avlanmayı öğrenir ama bu davranışları yetişkinliğe çoğu zaman taşımazlar.
eğer siz devamlı "kaçarsanız" o zaman işin rengi değişebilir, yani devamlı o ısırıyor, siz kaçıyorsunuz gibi bir duruma getirmeyin olayı.
şu anda hayır deseniz de, elinizi sallasanız da anlamaz.
1-2 ay sonra hayır falan dediğinizde biraz anlar gibi olmaya başlar.
sallanan ip, uçuşan torba, hareket halindeki bir ayak, bunların hepsi bir avdır.
ayrıca sağa sola atlayıp zıplayıp yere çakılması, bir şey kovalamaya çalışıp yuvarlanması gibi koordinasyon bozuklukları da normal, çünkü onları da öğreniyor ve öğrenecek.
daha bebek, alışacaksınız.
bir de bu kadar kendinizi odalara falan kilitlemeyin.
tamam ısırır ve tırmalar, can da acıtır ki yavru kediler daha çok can yakar genelde ama sonuçta bu da çita değil yani.
kaldı ki, bir de işin psikolojik yanı var.
alan hakimiyeti sizde olacak, sizi domine edemeyeceğini bir köpeğe anlatabileceğiniz kadar net anlatamasanız da, en azından buna dair bir fikir verirsiniz.
en azından sizinle bu alanı paylaşması gerektiğini bilir.
olta oyuncaklardan alın, onunla oyun oynatın, enerjisini boşaltsın.
ki yavru kedi perdeye falan bile tırmanır, normal bunlar.
siz oyun oynatırsanız bu sırada sizinle de iletişim kurmuş olur, geçinir gidersiniz.
kapıya takılan, ip ucunda oyuncak sallanan, kendi kendine oynayabildikleri oyuncaklar da var.
o da işinize yarar.
ama geceleri yatarken çıkartıp kaldırın, ne olur ne olmaz.
bir yerine dolanmasın.
lazer için zararlı diyorlar ama bence yavru kediyi meşgul etmenin en kolay ve eğlenceli yoludur, bir zararını görmedim.
yine de alırsanız gözüne falan direkt tutmayın.
yani ona avlanabileceği, oynayabileceği, kendine ait bir şeyler verirseniz o açıdan size olan ilgisi de azalır.
oyun oynadıkça da arkadaş olursunuz.
geçer yani, şu anda içgüdülerinden ibaret şekilde yaşıyor.
kedilerin huyu pek değişmez ama bebeklik sürecini nasıl yönettiğiniz de önemli.
0
www.youtube.com
bu seriyi izleseniz, belki benzer bir seyler yakalarsiniz ve faydali olur. kedilere fisildayan adam gibi bir sey
bu seriyi izleseniz, belki benzer bir seyler yakalarsiniz ve faydali olur. kedilere fisildayan adam gibi bir sey
0
mikahakkinen
sb. hangisi iyidir nedir ne değildir?
sb. hangisi iyidir nedir ne değildir?
0
Hiçbiri iyi değildir. Otomatik diş fırçaları tamamen pazarlama stratejisi. Diş hekimleri bu tarz ürünleri asla önermiyor. Diş minesini aşındırıyor ama ben illa kullanıcam diyorsan oral-b markasına bak
0
Yillardir Oral B kullaniyorum ve cok memnunum. Seriler arasindaki en büyük fark, saniyede dönüs hizlari. Alirken en yenisini alayim diye düsünmeye gerek yok yani.
Oral B lerde kontrol mekanizmasi var, fazla bastirildiginda kirmizi isik yaniyor. Yani zararli oldugunu düsünmüyorum.
Oral B lerde kontrol mekanizmasi var, fazla bastirildiginda kirmizi isik yaniyor. Yani zararli oldugunu düsünmüyorum.
0
diş minesini aşındırmasının nedeni farkında olunmadan fazla bastırılması mı? bu zaten normal diş fırçalarıyla da yapılan bir şey.
normal diş fırçası ile elektrikli diş fırçasının farkını görmek istiyorsanız ikisinden sonra da diş ipi kullanın, bakın hangisi daha iyi temizlemiş. ben çok başarılı buluyorum.
normal diş fırçası ile elektrikli diş fırçasının farkını görmek istiyorsanız ikisinden sonra da diş ipi kullanın, bakın hangisi daha iyi temizlemiş. ben çok başarılı buluyorum.
0
oral b vitality kullanıyorum yıllardır. çok memnunum. daha önce de söylenilmiş, pahalı modellere gerek yok. şarjlı sade bir model alabilirsin.
0
Oral-B'nin ortalama bir ürününü (pro 750) kullanıyorum, çok pahalı olanlara gerek olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca diş hekimleri önermiyor denmiş ama benim diş hekimim kullanmamı önermişti; onun önerisiyle almıştım. Gayet memnunum, fark ettiğini düşünüyorum.
Ayrıca diş hekimleri önermiyor denmiş ama benim diş hekimim kullanmamı önermişti; onun önerisiyle almıştım. Gayet memnunum, fark ettiğini düşünüyorum.
0
ben de geçenlerde sordum, pahalı olanlar ile ucuz olanlar arasında pek fark yokmuş. pilli var bende ama sürekli pille uğraşmak istemediğimden şunu sipariş verdim.
ty.gl
ty.gl
0
vipch +1
oral b'nin basınç uyarılı modellerinden birini kullanıyorum. normal diş fırçasında ayarlayamayıp çok bastırarak fırçaladığım için diş etlerimin zarar gördüğünü söylüyordu diş hekimim, bu sorunu çözmeme yardımcı oldu. pahalı modellere gerek yok, bu özelliğin olduğu en düşük fiyatlı modeli almanı öneririm.
oral b'nin basınç uyarılı modellerinden birini kullanıyorum. normal diş fırçasında ayarlayamayıp çok bastırarak fırçaladığım için diş etlerimin zarar gördüğünü söylüyordu diş hekimim, bu sorunu çözmeme yardımcı oldu. pahalı modellere gerek yok, bu özelliğin olduğu en düşük fiyatlı modeli almanı öneririm.
0
kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi
Kedimi bisikletle veterinere getirip götürmek için sırt veya bisiklet çantası alacağım. Astronot çantaların sorunumu çözeceğini düşünüyorum ama sizlere de sormak istedim. Neler önerirsiniz?Benim bulduğum şöyle bir şey: https://www.trendyol.com/miapet/pet-astronot-kedi-kopek-tasima-cantasi-43x23x29-c
Kedimi bisikletle veterinere getirip götürmek için sırt veya bisiklet çantası alacağım. Astronot çantaların sorunumu çözeceğini düşünüyorum ama sizlere de sormak istedim. Neler önerirsiniz?
Benim bulduğum şöyle bir şey: www.trendyol.com
Yeterince kapalı (tırsak kediler için artı), baloncuk bölümü de delikli bir yüzeyle kapanabiliyor (kediyi de çantaya bu delikten koymayı planlıyorum), kedinin tırmalayıp yırtabileceği pek bir yeri yok (ürünün genel anlamda kalitesini bilmiyorum ama)
Teşekkürler.
Mesafe: Aralıksız 2,1 km (git-gel 4,2 km)
Kedi: Yaklaşık 7 kg, hadi 7,5 kg diyelim. Aşırı korkak, diğer çantaların içine girdiğinde de belirli bir süre sağı solu tırmalayıp çıkmaya çalışan cinsten.
Benim bulduğum şöyle bir şey: www.trendyol.com
Yeterince kapalı (tırsak kediler için artı), baloncuk bölümü de delikli bir yüzeyle kapanabiliyor (kediyi de çantaya bu delikten koymayı planlıyorum), kedinin tırmalayıp yırtabileceği pek bir yeri yok (ürünün genel anlamda kalitesini bilmiyorum ama)
Teşekkürler.
Mesafe: Aralıksız 2,1 km (git-gel 4,2 km)
Kedi: Yaklaşık 7 kg, hadi 7,5 kg diyelim. Aşırı korkak, diğer çantaların içine girdiğinde de belirli bir süre sağı solu tırmalayıp çıkmaya çalışan cinsten.
0
Çantanın maksimum kapasitesi 8 kiloymuş, yani ucu ucuna denk geliyor senin kedinin ağırlığıyla, bisikletle götüreceksen bence hiç konforlu bir yolculuk olmaz kedi için, 4-5 kiloluk normal kediler için daha uygun gibi bu.
0
Daha büyük çantalar da bakındım ancak, bulabildiklerimde file kullanımı çok fazla.
Örneğin: www.trendyol.com
Örneğin: www.trendyol.com
0
Bu ikincisi daha iyi gibi bence filesi sorun olmaz zaten tırsıp çökecek içeriye, bir de senin kedi büyük ilkinde çok sıkışır rahat edemez, ikincisi bu anlamda daha iyi. Yani otomobille taksiyle falan gidecek olsan ilki belki iş görür de bisikletle gideceksen hayvan için çok travmatik olur.
0
bu ikinci attığın çantadan var bende. dört kiloluk kedim ucu ucuna sığıyor diyebilirim, yedi kiloluk bir kedi bunun içinde asla rahat edemez. bu tarz taşıma çantaları için ağır bir kedin var, yani ağırlığı sorun değil de hacmen de büyüktür neticede.
aliexpress'ten almıştım ben çantayı. eğer biraz daha para harcayabilirim dersen bu astronotların daha genişleri var orada, onlara bakabilirsin. benim kedi ağır değil ama hanımefendi norveçli olduğu için cins olarak iri, bu çantalarda rahat edemez diye vakti zamanında çok araştırmıştım, oradan biliyorum.
edit: wishlist'e kaydetmişim bahsettiğim büyüklerden bir tanesini, buyur: www.aliexpress.com
aliexpress'ten almıştım ben çantayı. eğer biraz daha para harcayabilirim dersen bu astronotların daha genişleri var orada, onlara bakabilirsin. benim kedi ağır değil ama hanımefendi norveçli olduğu için cins olarak iri, bu çantalarda rahat edemez diye vakti zamanında çok araştırmıştım, oradan biliyorum.
edit: wishlist'e kaydetmişim bahsettiğim büyüklerden bir tanesini, buyur: www.aliexpress.com
0
"Mama Vadisi" isimli satıcıdan, ikinci cevapta gönderdiğim çantayı satın aldım. Şöyle söyleyeyim, çantada değil herhangi bir hayvan, bitki bile taşınmaz. Bez torbaya iki adet sap dikmişler, önüne de delik açmışlar sadece. Çantanın mukavemet sağlayacak herhangi bir yapısı yok. Ben altına 3 kat mukavvadan altlık yaptım, bir umut, bu sefer de çanta biraz daha estetik bir şekilde eğilip büküldü sadece.
Ayrıca çantanın ölçüleri yanlış. Alt kısım 250x250 ölçülerinde kare, üst kısıma doğru genişliyor (genişleyen kısımlarında verdikleri ölçü tutuyor mu bilmiyorum. Zaten tutsa ne olur.) Altta fotoğrafları var, içinde kedim varken çekmedim. Gerek bile duymadım açıkçası.
Filesine ise söyleyecek hiçbir şeyim yok. Siz benim yerime herhangi bir küfür uyduruverin.
Not: Fotoğrafları kargodan gelir gelmez çektim. Çantadaki izler benim için sıradan şeyler artık, takılmayın. Geçin.
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Ayrıca çantanın ölçüleri yanlış. Alt kısım 250x250 ölçülerinde kare, üst kısıma doğru genişliyor (genişleyen kısımlarında verdikleri ölçü tutuyor mu bilmiyorum. Zaten tutsa ne olur.) Altta fotoğrafları var, içinde kedim varken çekmedim. Gerek bile duymadım açıkçası.
Filesine ise söyleyecek hiçbir şeyim yok. Siz benim yerime herhangi bir küfür uyduruverin.
Not: Fotoğrafları kargodan gelir gelmez çektim. Çantadaki izler benim için sıradan şeyler artık, takılmayın. Geçin.
ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
wishmaythşngs
bugün satan teyzelerden aldım, benim yaptıklarım ne onların ki ne de annemin ki gibi süper olmuyor.bulguru ıslıyorum, soğanı zeytin yağında kavurup üzerine domates salçası ekliyorum..bulgurla ikisini karıştırıyorum.baharat, limon, maydonoz.yeniyor ama rahatsız edici bi tat oluyo, yağı sanki domates
bugün satan teyzelerden aldım, benim yaptıklarım ne onların ki ne de annemin ki gibi süper olmuyor.
bulguru ıslıyorum,
soğanı zeytin yağında kavurup üzerine domates salçası ekliyorum..
bulgurla ikisini karıştırıyorum.
baharat, limon, maydonoz.
yeniyor ama rahatsız edici bi tat oluyo, yağı sanki domates yanığı gibi tam anlatamadım ama..
bulguru ıslıyorum,
soğanı zeytin yağında kavurup üzerine domates salçası ekliyorum..
bulgurla ikisini karıştırıyorum.
baharat, limon, maydonoz.
yeniyor ama rahatsız edici bi tat oluyo, yağı sanki domates yanığı gibi tam anlatamadım ama..
0
domates salçasını da kavuruyorsunuz di mi bir süre ? baharat mesela ne koyuyosunuz ? kimyon vs bozar. sade karabiber yeterli bahart olarak.
0
Ben domates salçası ve yağı, kavurmadan, direkt bulgurun üzerine katıyorum. Öyle deneyebilirsiniz.
0
Ekşili seviyorsan nar ekşisini glikozdan yapılandan alma gerçek olandan al tadı çok farkediyor kısırda birde yağ olarak iyi bir sızma zeytinyağı varsa o farkeder.sogan kavuran görmedim.
0
Kırmızı biber, tuz, pul biber koyuyoruz sadece. Belki bulgurun suyunu ayarlayamiyorsundur.
0
Bulguru islatiyorum ama biraz diri bırakıyorum.
Bulgura limon sıkıp bir tur karıştırıyorum.
Kıyılmış yeşil soğan ve maydanozu ekleyip karıştırıyorum.
En son zeytinyağında kizarttigim salçayı ekleyip karıştırıyorum.
Varsa bazen nar ekşisi de ekliyorum.
Bulgura limon sıkıp bir tur karıştırıyorum.
Kıyılmış yeşil soğan ve maydanozu ekleyip karıştırıyorum.
En son zeytinyağında kizarttigim salçayı ekleyip karıştırıyorum.
Varsa bazen nar ekşisi de ekliyorum.
0
kisirda pismis bir sey yok. taze sogan, maydonoz, domates salcasi, domates ve bulgur.
0
Kavurmadan yeşil soğan ile yaparım ben. İçine domates doğramam. Yeşil soğan,maydonoz, salatalık, dereotu, varsa marul, bol biber salçası, domates, isot, kimyon, sarımsak,bol zeytinyağı ve nar ekşisi ve bonus olarak adıyamandan aldığım 7 karışım baharat. Yiyenler begeniyor.
0
Ben de artık kavurmayı bıraktım, soğan da koymuyorum. Ama asla standart bi ayar tutturamadım hepsi birbirinden farklı oluyor :(
0
Yeşil soğan ve marulsuz yemem. Çok az da sarımsak atarım salçayı kavururken . Salçayı çok kavuruyorsanız tadı kötü gelebilir.
0
Yeşillikleri yıkayıp süzülmesi için kenara alıyorum.
Derin bir tencerede önce soğanı, sarımsağı daha sonra salçayı ekleyip kavuruyorum.
Kavrulduktan sonra aynı tencereye suyu ve tuzu ekleyip hepsini kaynatıyorum.
Kaynayınca içine bulguru ve baharatları ekleyip bir güzel harmanlayıp tencerenin kapağını kapatıp bulgurun yumuşamasını bekliyorum.
Beklerken yeşillikleri ve içine koyacağım diğer malzemeleri doğruyorum.
Tüm işlemler bitince hepsini aynı kaba alıp, limonunu ve nar ekşisini ekliyorum.
Bence fena olmuyor.
Derin bir tencerede önce soğanı, sarımsağı daha sonra salçayı ekleyip kavuruyorum.
Kavrulduktan sonra aynı tencereye suyu ve tuzu ekleyip hepsini kaynatıyorum.
Kaynayınca içine bulguru ve baharatları ekleyip bir güzel harmanlayıp tencerenin kapağını kapatıp bulgurun yumuşamasını bekliyorum.
Beklerken yeşillikleri ve içine koyacağım diğer malzemeleri doğruyorum.
Tüm işlemler bitince hepsini aynı kaba alıp, limonunu ve nar ekşisini ekliyorum.
Bence fena olmuyor.
0
Uzun uzun anlatamadım ama ben de kısırda hiçbir şeyi pişirmem, rengi Kırmızı ve bol malzemeli olur
@ curukturpkokusu nun anlattığına yakın benimki de
@ curukturpkokusu nun anlattığına yakın benimki de
0
Ben bulguru ıslattığım sıcak suya limon tuzu atıyorum bir kaç tane sonra karıştırıyorum limon tuzu eriyince suyu bulgura döküyorum kapağını kapatıyorum çekmesini bekliyorum. Birde sade domates salçası ile değil biber salçası da eklerim.
0
Ben de diyorum niye kısırın standart bir lezzeti yok, meğerse herkes kafasına göre takılıyormuş.
Kısırda hiçbir şey pişmez'cilerdenim ben de. Kimyonu da yakıştıramadım ayrıca. Dereotu güzel bir fikir. Yeşil soğan ve salatalık ise olmazsa olmaz, o yumuşak bulgur ve diğer malzemelerin yanına kıtırlık, dirilik vericek bir şeyler lazım; basit ama etkili bir damak hareketlendirme tekniğidir bu. Aynısı mercimek köftesi için de geçerli mesela; hatta o daha da yumuşak olduğu için marula sarıp yiyoruz. Marul ısıra da yakışıyor bence.
Kısırda hiçbir şey pişmez'cilerdenim ben de. Kimyonu da yakıştıramadım ayrıca. Dereotu güzel bir fikir. Yeşil soğan ve salatalık ise olmazsa olmaz, o yumuşak bulgur ve diğer malzemelerin yanına kıtırlık, dirilik vericek bir şeyler lazım; basit ama etkili bir damak hareketlendirme tekniğidir bu. Aynısı mercimek köftesi için de geçerli mesela; hatta o daha da yumuşak olduğu için marula sarıp yiyoruz. Marul ısıra da yakışıyor bence.
0
buneperhizwhatisthis
Merhabalar Geçen gün kefir aldım altınkılıç’ın. (evde yapcılar bişey demeden önce baştan söyleyeyim şu an öyle bi imkanım yok)Kefiri poşetinden çıkarıp açmadan masaya koymuştum. Orada unutmuşum ertesi gün fark ettim. 1 gece oda sıcaklığında bekledi yani ama ağzı hiç açılmamış ambalajlı şekilde. Erte
Merhabalar
Geçen gün kefir aldım altınkılıç’ın. (evde yapcılar bişey demeden önce baştan söyleyeyim şu an öyle bi imkanım yok)
Kefiri poşetinden çıkarıp açmadan masaya koymuştum. Orada unutmuşum ertesi gün fark ettim. 1 gece oda sıcaklığında bekledi yani ama ağzı hiç açılmamış ambalajlı şekilde. Ertesi gün fark edince alıp buzdolabına koydum. Sorum şu ben bu kefiri tüketebilir miyim?
Geçen gün kefir aldım altınkılıç’ın. (evde yapcılar bişey demeden önce baştan söyleyeyim şu an öyle bi imkanım yok)
Kefiri poşetinden çıkarıp açmadan masaya koymuştum. Orada unutmuşum ertesi gün fark ettim. 1 gece oda sıcaklığında bekledi yani ama ağzı hiç açılmamış ambalajlı şekilde. Ertesi gün fark edince alıp buzdolabına koydum. Sorum şu ben bu kefiri tüketebilir miyim?
0
metrobus yoluna kacan angus
yeni eve taşınmayı düşünüyorum da, metroya 1 km falan. her gün git gel yürünür mü? hafif çıkmalı inmeli yokuşlu. ne dersiniz? siz her gün ne kadar yürüyorsunuz ve ne durumdasınız?
yeni eve taşınmayı düşünüyorum da, metroya 1 km falan. her gün git gel yürünür mü? hafif çıkmalı inmeli yokuşlu. ne dersiniz? siz her gün ne kadar yürüyorsunuz ve ne durumdasınız?
0
Düz yol olsa 15 dk sürer normal tempoda, buradan pay biçin.
Bunun yazı var kişi var. Karar sizin .
Bunun yazı var kişi var. Karar sizin .
0
düz yolsa korkma. 10-12 dk'ya indirirsin kısa sürede. ama yokuşlu falansa ilk başlarda terlersin sonra alışırsın.
metroya biraz uzak diye uygunsa tutulur. yürümek iyidir korkma. 1 km gözünü korkutmasın. virüsten önce günde 11 km yürüyordum sadece işe gidip gelmek için.
metroya biraz uzak diye uygunsa tutulur. yürümek iyidir korkma. 1 km gözünü korkutmasın. virüsten önce günde 11 km yürüyordum sadece işe gidip gelmek için.
0
şu an oturduğum ev metroya tam 1km uzaklıkta. deneyimle sabit, hiç uzun bir mesafe değil, çok rahat yürünüyor 10-15 dakikada.
edit: düz ayak. 1km yokuş problem olabilir tabii.
edit: düz ayak. 1km yokuş problem olabilir tabii.
0
Günde o kadarcık yürüyüş hayatımızda olmalı zaten, diye düşünüyorum. Tabi şuan değil, normal zamanda :)
0
bizim ev metroya 700mt ve genel olarak duz ayak, her gun yuruyecek olsam uzerdi. kar-kis da var tabi ki.
0
nefertarii
Kardesimle beraber Istanbul'dayiz ama annemlerin yanina donelim diyoruz? Belirsiz bir sure... Ben evden de calisabiliyorum onun zaten okulu acilmayacak artik. Ucak seyahati yapabilir miyiz sizce? cok mu buyuk vurdumduymazlik yapmis oluruz? Maske falan takacagiz. Cebimizde kolonyayla geziyoruz zaten.
Kardesimle beraber Istanbul'dayiz ama annemlerin yanina donelim diyoruz? Belirsiz bir sure... Ben evden de calisabiliyorum onun zaten okulu acilmayacak artik.
Ucak seyahati yapabilir miyiz sizce? cok mu buyuk vurdumduymazlik yapmis oluruz? Maske falan takacagiz. Cebimizde kolonyayla geziyoruz zaten.
Bir akil verin lutfen.
Ucak seyahati yapabilir miyiz sizce? cok mu buyuk vurdumduymazlik yapmis oluruz? Maske falan takacagiz. Cebimizde kolonyayla geziyoruz zaten.
Bir akil verin lutfen.
0
Lütfen bulunduğunuz yerden ayrılmayın zaruret haricinde dışarı çıkmayın. Günlerden beri bütün yetkililer bunu söylüyor hem kendiniz hem çevreniz için bulunduğunuz yeri terketmeyin ve mümkün olduğunca dışarı çıkmayın.
0
gerçekten ayrımına varamadım ama
dalga geçiyorsanız komik değil,
milletin yakını öldü burada.
ciddiyseniz asla öyle bişey yapmayın. uçak falan asla. illa da gideceğiz diyorsanız ben olsam gittiğimde orada ya da daha güzeli gitmeden önce bir 10-15gün kendimi tamamen karantinaya alır sonra da araba/taksi tutup giderdim.
keyfiniz için tatile gider gibi annenizin yanına gidebileceğiniz bir süreçte miyiz sizce? birine bişey taşısanız bu veballe yaşayabilir misiniz?
maske kolonya ne yazıkki 20 gün önceki koruma yöntemiydi. şu an sıfır temas sürecindeyiz. yani herhangi bişeyle sıfır temas. ya da aşırı steril şekilde temas. plastik, kumaş vs dahil.
gitmeyin.
dalga geçiyorsanız komik değil,
milletin yakını öldü burada.
ciddiyseniz asla öyle bişey yapmayın. uçak falan asla. illa da gideceğiz diyorsanız ben olsam gittiğimde orada ya da daha güzeli gitmeden önce bir 10-15gün kendimi tamamen karantinaya alır sonra da araba/taksi tutup giderdim.
keyfiniz için tatile gider gibi annenizin yanına gidebileceğiniz bir süreçte miyiz sizce? birine bişey taşısanız bu veballe yaşayabilir misiniz?
maske kolonya ne yazıkki 20 gün önceki koruma yöntemiydi. şu an sıfır temas sürecindeyiz. yani herhangi bişeyle sıfır temas. ya da aşırı steril şekilde temas. plastik, kumaş vs dahil.
gitmeyin.
0
Gidin. Giderken havalimanındaki koltukları filan dilleyin hatta, işi şansa bırakmayın.
0
gitmek mecburiyetinde değil gibi duruyorsunuz, o halde gitmeyin. ailenize virüs taşıyabilirsiniz, yolda başkalarına virüs bulaştırabilirsiniz, yolda size virüs bulaşabilir, ailenizde varsa onlardan size virüs bulaşabilir... biraz pimpirikli olunması gereken bir dönem.
0
bu saat itibariyle istesende gidemezsin zaten. şehirler arası yolculuklar sözde yasaklandı. uygulamayı görücez.
0
ben de benzeri bir durum içerisindeyim, babam da rahatsız. bağışıklık sistemi çok düşük ve yolda enfekte olmaktan çok korkuyorum.
0
gencler gitmek istememin sebebi annemle babamin yaninda olmak ya. ikisi de risk grubunda yas itibariyle degil ama kronik bronsit hastasi ikisi de ve sigara iciyorlar. her gun goruntulu konusarak nasil etkili olabilirim onlar uzerinde bilmiyorum ama gorucez.
0
çılgındünya
Sıvı olur toz olur ama kalıp sabun olmasın
Sıvı olur toz olur ama kalıp sabun olmasın
0
minik pattis
Bir iki şarkı dinledim de hoşuma gitti. Önermek istediğiniz grup ve şarkı var mı 90'lardan? Snow Patrol, Keane falan dinledim ve beğendim. Hiç bilgim yok bu konuda, rock hakkında bilgim yok aslında. Nasıl bilgi edinebilirim genel olarak gruplar hakkında? Hani bazı tipler var ya anlatır falan ''şu gr
Bir iki şarkı dinledim de hoşuma gitti.
Önermek istediğiniz grup ve şarkı var mı 90'lardan? Snow Patrol, Keane falan dinledim ve beğendim.
Hiç bilgim yok bu konuda, rock hakkında bilgim yok aslında. Nasıl bilgi edinebilirim genel olarak gruplar hakkında? Hani bazı tipler var ya anlatır falan ''şu grubun şu yılda çıkardığı şöyle bir şarkısı var, süper, tarzı şöyle'' gibi.
Önermek istediğiniz grup ve şarkı var mı 90'lardan? Snow Patrol, Keane falan dinledim ve beğendim.
Hiç bilgim yok bu konuda, rock hakkında bilgim yok aslında. Nasıl bilgi edinebilirim genel olarak gruplar hakkında? Hani bazı tipler var ya anlatır falan ''şu grubun şu yılda çıkardığı şöyle bir şarkısı var, süper, tarzı şöyle'' gibi.
0
şöyle güzel çalma listelerinden başla bakalım
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
0
muse
radiohead
manic street preachers
the charlatans
kaiser chiefs
pulp
bahsettiğin gruplar genelde britpop olarak geçer bu arada, bir alternatif rock türüdür. bu şekilde ararsan çok daha etkili sonuçlar bulabilirsin.
radiohead
manic street preachers
the charlatans
kaiser chiefs
pulp
bahsettiğin gruplar genelde britpop olarak geçer bu arada, bir alternatif rock türüdür. bu şekilde ararsan çok daha etkili sonuçlar bulabilirsin.
0
epistemic_regress
Malum eller muşamba kıvamını aldı, Nivea etki etmiyor. Nemlendirici el kremi önerilerinize açığım.Teşekkürler.
Malum eller muşamba kıvamını aldı, Nivea etki etmiyor. Nemlendirici el kremi önerilerinize açığım.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
En başarılı krem ailesi bepanten bence. Bepantol filan hangis olursa olur.
Neutrogena da nivea benzeri kremler içinde açık ara en iyisi bence.
Neutrogena da nivea benzeri kremler içinde açık ara en iyisi bence.
0
kullanan arkadaşım the body shop'un kenevirli serisinin çok başarılı olduğunu söylemişti. bir incele istersen yorumlarını falan.
ekleme: ben simple'ın nemlendiricisini kullanıyorum bu arada ama nivea etki etmiyor dediğine göre muhtemelen bu da isteğini tam karşılamayacaktır.
ekleme: ben simple'ın nemlendiricisini kullanıyorum bu arada ama nivea etki etmiyor dediğine göre muhtemelen bu da isteğini tam karşılamayacaktır.
0
Ben bioderma atoderm kremini kullanıyorum. Yarım litrelik şişesinden almıştım çok memnunum.
Ürün bu:
www.hepsiburada.com
Ürün bu:
www.hepsiburada.com
0
notinhere
selamlar,kız arkadaşım ingilizcesini daha da geliştirmesi için çabalıyor, hem iş hayatında hem de gündelik hayatında kullanması gerekecek. 2 ya da 3 ay boyunca konuşma pratiği dersi aldı haftada 2 kere fakat kendi başına çalışmıyor diyebilirim. ben de çok fazla baskı yapamıyorum bir yerden sonra bas
selamlar,
kız arkadaşım ingilizcesini daha da geliştirmesi için çabalıyor, hem iş hayatında hem de gündelik hayatında kullanması gerekecek. 2 ya da 3 ay boyunca konuşma pratiği dersi aldı haftada 2 kere fakat kendi başına çalışmıyor diyebilirim. ben de çok fazla baskı yapamıyorum bir yerden sonra baskılardan sıkılır diye.
öğrenmesini nasıl teşvik edebilirim?
kız arkadaşım ingilizcesini daha da geliştirmesi için çabalıyor, hem iş hayatında hem de gündelik hayatında kullanması gerekecek. 2 ya da 3 ay boyunca konuşma pratiği dersi aldı haftada 2 kere fakat kendi başına çalışmıyor diyebilirim. ben de çok fazla baskı yapamıyorum bir yerden sonra baskılardan sıkılır diye.
öğrenmesini nasıl teşvik edebilirim?
0
tesvik edemezsiniz.
kendisinin anlamasi lazim. istek olmadiktan sonra zaten ögrenme sansi yok.
kendisinin anlamasi lazim. istek olmadiktan sonra zaten ögrenme sansi yok.
0
Bazen teşvik edici hareketler karşı tarafı daha da uzaklaştırabilir. O yüzden bırakın İngilizcenin önemini başka bir yolla öğrensin.
0
ingilizcesi fena değilse (seninki de tabii) birlikte dizi/film izlerken ingilizce alt yazı ile izlemeyi, hatta alt yazısız izlemeyi teklif edebilirsin.
bunun dışında diğer iki yanıta katılıyorum.
bunun dışında diğer iki yanıta katılıyorum.
0
000000
Ucuz diye aldigim hindistan cevizi kuru cikti. 0 su ve yenen kismi da sert.Bunu nasil degerlendirebilirim. Atsam mi napsam bilemedim.Normal yiyemedim.
Ucuz diye aldigim hindistan cevizi kuru cikti. 0 su ve yenen kismi da sert.
Bunu nasil degerlendirebilirim. Atsam mi napsam bilemedim.
Normal yiyemedim.
Bunu nasil degerlendirebilirim. Atsam mi napsam bilemedim.
Normal yiyemedim.
0
markette satılan hindistan cevizleri kuru olur zaten, su istiyorsan taze hindistan cevizi alman lazım. bildiğim kadarıyla kuru hindistan cevizinin içinden çıkan azıcık su olur ya, onu da tüketmiyorlar normalde. senin dediğini anladım, ekstrem kuruymuş seninki de bunu yana bilgi olarak bırakayım.
etini eğer meyve soyacağı gibi bir şeyle çıkarabiliyorsan çıkar, sonra rondodan geçirip fırında kurutarak muhafaza edebilir, bu şekilde tüketebilirsin.
etini eğer meyve soyacağı gibi bir şeyle çıkarabiliyorsan çıkar, sonra rondodan geçirip fırında kurutarak muhafaza edebilir, bu şekilde tüketebilirsin.
0
sekerse tehlike
hangi ürünü kullanıyorsunuz, memnun musunuz, bunu almamış olsaydınız ve şimdi ilk defa alacak olsa bu fiyatın üzerine az daha koyup ne alırdınız?
hangi ürünü kullanıyorsunuz, memnun musunuz, bunu almamış olsaydınız ve şimdi ilk defa alacak olsa bu fiyatın üzerine az daha koyup ne alırdınız?
0
yıllardır oral b kullanıyorum.
memnunum.
ilk defa alacak olsam en ucuzunu alır geçerim. sadece 2 dk hatırlatması olmasına dikkat edin o güzel bir özellik. ya da 100 e kadar sayın tabi.
memnunum.
ilk defa alacak olsam en ucuzunu alır geçerim. sadece 2 dk hatırlatması olmasına dikkat edin o güzel bir özellik. ya da 100 e kadar sayın tabi.
0
Oral-B Triumph 5000 kullanıyorum, memnunum. Ama ne farkı var bilmiyorum, ucuz olanlar da muhtemelen aynı işlevi sunar.
0
oral b pro 750 kullanıyorum, çok memnunum. ucuzunu al diyenler haklı aslında, sonuçta mühim olan kullandığın başlığın ağız ve diş yapına uyması. bu modeli tercih etmemdeki esas neden iki dakika hatırlatması olması (hatta ağzın her çeyreği için 30 saniye olacak şekilde bölmüşler) ve fazla baskı uygulayınca uyarması (ki bu da benim çok yaptığım ve diş hekimimin beni uyardığı bir konuydu).
0
epistemic_regress
Öğrenciler Whatsapp'dan sorularin fotigraflarini çekip yolluyorlar, benim de o soruların videolarını çekip YouTube a yuklemem gerekiyor. Yazıcı aldım bu iş için eve, soruların çıktısını alıp üzerine çözüyordum ama iki günde kartuş bitti. Hp 304 kartusun modeli. Tekrar aldım, o da bitti. Kartuş dediğ
Öğrenciler Whatsapp'dan sorularin fotigraflarini çekip yolluyorlar, benim de o soruların videolarını çekip YouTube a yuklemem gerekiyor. Yazıcı aldım bu iş için eve, soruların çıktısını alıp üzerine çözüyordum ama iki günde kartuş bitti. Hp 304 kartusun modeli. Tekrar aldım, o da bitti. Kartuş dediğin de pahalı. Laptop var evde, başka napabilirim? Bu soruları nasıl videoya çekeyim?
0
Ne yaparsan yap soruların çözümlerini göstermek için çıktı aldığın an kartuşun yine hemen bitecek. kartuşun uzun süre dayanması için öğrencilerin fotoğraf değil, Office programlarına yazıp göndermesi lazım.
Öğrenciler sadece fotoğrafla gönderebiliyorsa, ben de soruyu çözüp geri fotoğrafla dönüş yapardım.
Öğrenciler sadece fotoğrafla gönderebiliyorsa, ben de soruyu çözüp geri fotoğrafla dönüş yapardım.
0
eğer ipad tarzı bir tabletin varsa burada sorunun üzerinden çözüm yapıp, çözümü de ekran kaydı yaparak gönderebilirsin.
ucuz yollu bir çizim tableti alıp aynı olayı bilgisayardan yapmak da mümkün. kartuş olayı cidden çok fena.
ucuz yollu bir çizim tableti alıp aynı olayı bilgisayardan yapmak da mümkün. kartuş olayı cidden çok fena.
0
Sorular bol görselli oluyor, Office programına yazmaları pek mümkün olmayabilir. Kurum çözümlerin videolarını çekmemizi talep ediyor maalesef. Tonerli yazıcı tavsiye ettiler mesela. Ya da uygun bir tablet mi alsam, soruları tabletin ekranına çözüp kaydedebilmemi sağlayacak?
0
Ucuz yollu çizim tableti önerebilir misiniz? Hiçbir bilgim yok bu konularla ilgili?
0
sketchtoy.com
çizim tableti piyasasını bilmiyorum ama üstüne kalemle yazabileceğin herhangi bir dokunmatik ekrandan (normal tablet, akıllı telefon vb.) yukarıdaki siteye girip birşeyler yapabilirsin belki. soruyu çözdükten sonra save diyorsun ve sana link oluşturuyor. bu linki de ilgili yere atarsın. çalıştığın yer tarafından video olarak kabul edilirse tabii.
çizim tableti piyasasını bilmiyorum ama üstüne kalemle yazabileceğin herhangi bir dokunmatik ekrandan (normal tablet, akıllı telefon vb.) yukarıdaki siteye girip birşeyler yapabilirsin belki. soruyu çözdükten sonra save diyorsun ve sana link oluşturuyor. bu linki de ilgili yere atarsın. çalıştığın yer tarafından video olarak kabul edilirse tabii.
0
KUCO
dünyadan soyutlasın beni, öyle bir oyun olsun... türü hiç fark etmez.
dünyadan soyutlasın beni, öyle bir oyun olsun... türü hiç fark etmez.
0
borderlands 3 olabilir yeni oyun oynarım dersen, yok sistemim eski dersen borderlands 2 oyna çok uzun süre oyalar ve çok fazla oyuncusu var.
0
eski oyun ama oynamadıysanız mount and blade fena kitler:)
Europa Universalis de öyle
Europa Universalis de öyle
0
knight online, hayat offline krdşm asdfas
insurgency
the witcher
iji diye amatör bir oyun var, o da fena sarıyor ben bu hafta 40. defa indirdim oynuyorum.
lol?
insurgency
the witcher
iji diye amatör bir oyun var, o da fena sarıyor ben bu hafta 40. defa indirdim oynuyorum.
lol?
0
gris, limbo-inside de seni soyutlar. gerçi hikayeli tüm oyunlar seni soyutlar. witcher serisi, to the moon, brothers - a tale of two sons...
0
elyaf
Hayvan gibi pahalı (Royal Canin vb.) olmayan ama ortalama kalitede kedi maması önerilerinizi bekliyorum.(Yaklaşık 1 yaşında, kısırlaştırılmamış, dişi kedi için)
Hayvan gibi pahalı (Royal Canin vb.) olmayan ama ortalama kalitede kedi maması önerilerinizi bekliyorum.
(Yaklaşık 1 yaşında, kısırlaştırılmamış, dişi kedi için)
(Yaklaşık 1 yaşında, kısırlaştırılmamış, dişi kedi için)
0
golosi veya matisse olabilir belki ama royal canin hayvan gibi pahalı bir mama değil bu arada, ortalama fiyata sahip bir mama*. çok aşağı indikçe mama kalitesi cidden düşer, bu da kedinin sağlığını uzun vadede etkiler, demedi deme.
*diğer makul kalitede mamalara kıyasla. yoksa artık her şey hayvan gibi pahalı.
*diğer makul kalitede mamalara kıyasla. yoksa artık her şey hayvan gibi pahalı.
0
ucuza getirmek için fazla miktarda alın. matisse, felicia, golosi
0
0
the real brad pitt
Bunun ilaçsız çözümü var mı. Mesela şu çayı iç uyursun, sahlep iç uyursun gibi gibi. Uykumdan uyanmam zaman aldı uyandım uykusuzluk başladı :( sabah 6 da yatıp 8 de kalktığım oluyor mesela. Şey de başladı yeniden. Aklıma nefesimin yetmediği geliyor ve öyle gibi oluyor ondna sonra. Gün içinde hiçbişe
Bunun ilaçsız çözümü var mı. Mesela şu çayı iç uyursun, sahlep iç uyursun gibi gibi. Uykumdan uyanmam zaman aldı uyandım uykusuzluk başladı :( sabah 6 da yatıp 8 de kalktığım oluyor mesela. Şey de başladı yeniden. Aklıma nefesimin yetmediği geliyor ve öyle gibi oluyor ondna sonra. Gün içinde hiçbişe yok ama dahiliyeci onaylı tamamen psikolojik. Napmam lazım.
0
Papatya çayını deneyebilirsin
Spotify veya youtube'dan guided meditasyon yapabilirsin. Yatarak ve diyafram nefesi alarak yaparsan çok yüksek ihtimalle uyuya kalırsın.
Spotify veya youtube'dan guided meditasyon yapabilirsin. Yatarak ve diyafram nefesi alarak yaparsan çok yüksek ihtimalle uyuya kalırsın.
0
psikiyatride kullanılan ilaçlara öcü gözüyle bakmasanız keşke. senin istediğin o çay önerisindeki çayda sana iyi gelen madde neyse ilaçta da bu madde direkt olarak vücuduna veriliyor. elbette gereksiz ilaç kullanımı sakıncalı ama iyileşmek için ilaç kullanman gerekiyorsa da bunu reddetmek pek makul değil.
bence git bir psikiyatriste görün. açıkça da de istersen ilaç kullanmak istemiyorum diye. en kötü ihtimalle reçeteyi yırtar atarsın çöpe, ne olacak. çay may hikaye bunlar, ben hiç çay içip de anksiyetesini yatıştıran birine rastlamadım şu güne kadar.
illa ilaç olmasın dersen psikoloğa da görünebilirsin. sonuçta ilaç tek başına işe yaramaz genelde, terapiyle birlikte yürütülür. sadece terapi görebilirsin.
bence git bir psikiyatriste görün. açıkça da de istersen ilaç kullanmak istemiyorum diye. en kötü ihtimalle reçeteyi yırtar atarsın çöpe, ne olacak. çay may hikaye bunlar, ben hiç çay içip de anksiyetesini yatıştıran birine rastlamadım şu güne kadar.
illa ilaç olmasın dersen psikoloğa da görünebilirsin. sonuçta ilaç tek başına işe yaramaz genelde, terapiyle birlikte yürütülür. sadece terapi görebilirsin.
0
ilaçsız çözümü yok kardeş. yok sıcak süt iç yok papatya iç hepsi faso fiso.
ilaçlarda ise reçetesiz alabileceğin ilaç uykudan 1 saat önce atarax.
reçeteli ilaçlarda ise olfrex 5mg yada serex 25mg.
ilaç kullanmayayım dersen kendine eziyet edersin ve ömrünün önemli bir kısmını yatakda sağa sola dönerek heba edersin.
ilaçlarda ise reçetesiz alabileceğin ilaç uykudan 1 saat önce atarax.
reçeteli ilaçlarda ise olfrex 5mg yada serex 25mg.
ilaç kullanmayayım dersen kendine eziyet edersin ve ömrünün önemli bir kısmını yatakda sağa sola dönerek heba edersin.
0
İlaçtan kastım uyku ilacıydı. Bi de ilaca öcü gibi bakmak değil de bi daha ilaçsız uyuyamazsam diye korkuyorum.
0
Melisa ve sarı kantaron çayı yap iç, derdin düşüncen çok büyük değilse uyutur bunlar. Dene
0
Meditasyon kesin cozum. Beyni susturup sadece nefes alis verisinize odaklanmaniz lazim. Akliniza biseyler geldiginde yeniden donup nefesinize odaklanin.
Ozellikle yogun is donemlerinde bana cok oluyordu, durmadan ertesi gun yapacaklarimi, o haftaki toplantiyi, cikmasi gereken upgradeleri fln dusunmekten uyuyamiyordum. Nefesime odaklanmaya basladigindan beri sorun kalmadi. "beyin, yeter sus artik uyumam lazim" diyip uyuyorum :D
Ek olarak, melisa, papatya, lavanta karisimi caylara bakabilirsiniz. Dogrudan melisa yapraklari alip demlemek bir secenek, poset cay olarak da pukka iyidir.
Ozellikle yogun is donemlerinde bana cok oluyordu, durmadan ertesi gun yapacaklarimi, o haftaki toplantiyi, cikmasi gereken upgradeleri fln dusunmekten uyuyamiyordum. Nefesime odaklanmaya basladigindan beri sorun kalmadi. "beyin, yeter sus artik uyumam lazim" diyip uyuyorum :D
Ek olarak, melisa, papatya, lavanta karisimi caylara bakabilirsiniz. Dogrudan melisa yapraklari alip demlemek bir secenek, poset cay olarak da pukka iyidir.
0
Bir diger ek olarak da homeopatik cozumlere bakabilirsiniz, tam olarak ilac degil de bitkisel ekstraktlardan uretilen minik haplar oluyor. Gece uyanmalarina ayri, sindirim yuzunden uyuyamama olaylarina ayri, beynin susmamasi konusu icin ayri cozumler olabiliyor. Duzenli kullanmak icin degil ama 3-5 gunluk "tedavi" icin daha uygun.
0
issiz karga
2 gün önce sormuştum ilk ama duyurucularımız cumartesi akşamı evde oturmadığı için cevap alamadım, belki bu sefer bir grafik tasarımcı dostumuz görür de fikr beyan eder diyerek yeniden açıyorum affınıza sığınarak.unity ye el attım bir süredir. şimdilik hobi için, 2d karakter, çevresel ögeler vs bunl
2 gün önce sormuştum ilk ama duyurucularımız cumartesi akşamı evde oturmadığı için cevap alamadım, belki bu sefer bir grafik tasarımcı dostumuz görür de fikr beyan eder diyerek yeniden açıyorum affınıza sığınarak.
unity ye el attım bir süredir. şimdilik hobi için, 2d karakter, çevresel ögeler vs bunların çizimini yapabilecek -belki sonrasında zbrush a da el atarım- bir tablet almak var kafamda. çin malı düşünmüyorum. wacom un da giriş seviyesi modelleri belli inituos art, draw, comic vs. yalnız kafamda deli sorular var:
- small mu medium mu? s modellerin aktif alanı 13 x 9.5 cm. koyuyorum önüme çok küçük geliyor. 15" laptop ekranında kullanacağım ama yine de küçük geliyor. sanki 13 x 21 daha ideal gibi, kullananların yorumu nedir?
- diğer sorum da şu, bu modellerde şöyle bir ayrım var:
-basınç hassasiyeti 1024 olup multi touh özelliğine sahip olanlar.
- basınç hassasiyeti 2048 olup mt özelliği olmayanlar.
multi touch ın tam olarak avantajı nedir? ben çizerken sağ elimi dayarım bir kere bu sorun çıkarır mı mt de? basınç hassasiyeti 2048 ve 1024 arasında bariz fark var mı? siz olsanız hangisini tercih edersiniz? ()sağ el dayanacak onu göz ardı etmeyin :)
sevgiler topunuza.
unity ye el attım bir süredir. şimdilik hobi için, 2d karakter, çevresel ögeler vs bunların çizimini yapabilecek -belki sonrasında zbrush a da el atarım- bir tablet almak var kafamda. çin malı düşünmüyorum. wacom un da giriş seviyesi modelleri belli inituos art, draw, comic vs. yalnız kafamda deli sorular var:
- small mu medium mu? s modellerin aktif alanı 13 x 9.5 cm. koyuyorum önüme çok küçük geliyor. 15" laptop ekranında kullanacağım ama yine de küçük geliyor. sanki 13 x 21 daha ideal gibi, kullananların yorumu nedir?
- diğer sorum da şu, bu modellerde şöyle bir ayrım var:
-basınç hassasiyeti 1024 olup multi touh özelliğine sahip olanlar.
- basınç hassasiyeti 2048 olup mt özelliği olmayanlar.
multi touch ın tam olarak avantajı nedir? ben çizerken sağ elimi dayarım bir kere bu sorun çıkarır mı mt de? basınç hassasiyeti 2048 ve 1024 arasında bariz fark var mı? siz olsanız hangisini tercih edersiniz? ()sağ el dayanacak onu göz ardı etmeyin :)
sevgiler topunuza.
0
Multitouch kapatilabiliyor sadece kaleme duyarli hale getirebiliyorsun avantaji sanirim elle cizimlerde falan zoom in out gibi gesture lar yapmak. Ancak Intuos Art Small var bok gibi geldi bana da yengenede. Ben sanatci falan degilim zaten yengende ressamlik var denedi biraz dijital ortamda paintle cizdi biseler ama tiskindi resmen. Gerci bizimkine piyasadaki en iyi mali da alsan kalem kagit ister. Ama bana da pek hos gelmedi ufak olani. Eglencelik alacaksan al ama pro biseler istersen alma Intuos Art Small deneni, satali oldu bir sure zaten.
0
yok zaten el kağıda, tuvale, kaleme, fırçaya alışmışsa kolay beğenmez. onu anca wacom un cintiq modeli var, ekranlı, bayağı pahalı modeller onlar paklar.
şu an en merak ettiğim şey small olan küçük gelir mi, 1024 ile 2048 arasındaki hassasiyet farkı.
şu an en merak ettiğim şey small olan küçük gelir mi, 1024 ile 2048 arasındaki hassasiyet farkı.
0
Bilmiyorum daha once kullandin mi ama o tablet ekranin tamamini temsil ediyor yani touchpad gibi calismiyor. Istersen touchpad gibi de calistirabilirsin ama sanirim cizerler pek boyle kullanmiyor. Isbu nedenle ufak olmasi baya bir dezavantaj.
0
koca ekranı fare ile kontrol ederken fareyi ne kadar ufak alanda dolaştırdığını düşün. boyut profesyonel değilsen o yüzden çok mühim değil. ben medium olanı kullanıyorum ve gayet memnunum 17 inç ekran ile uyumundan. ha alışması bayağı uzun sürüyor, onu söyleyeyim.
multi touch söylendiği gibi açıp kapatılabiliyor. açtığında kalemle kullanamıyorsun, yani kullanabiliyorsun da elini tabletin üzerine dayadığında algıladığı için mantıksız oluyor. o direkt parmak ile, büyük bir touchpad gibi kullanma amaçlı getirilmiş bir özellik ve bence gereksiz. bir senedir var tabletim, toplamda iki kere açmışımdır maksimum. basınç hassasiyeti güçlü olanı tercih etmeni öneririm.
multi touch söylendiği gibi açıp kapatılabiliyor. açtığında kalemle kullanamıyorsun, yani kullanabiliyorsun da elini tabletin üzerine dayadığında algıladığı için mantıksız oluyor. o direkt parmak ile, büyük bir touchpad gibi kullanma amaçlı getirilmiş bir özellik ve bence gereksiz. bir senedir var tabletim, toplamda iki kere açmışımdır maksimum. basınç hassasiyeti güçlü olanı tercih etmeni öneririm.
0
denizaya
Siz hala Türk eğitim sistemini eleştirin beyler.bi kız yüzünden kore kültürüne sardım bu aralar. bunlar japonlardan çok farklı bunlar.şu izlediğim son kore öğrenci videosu;https://www.youtube.com/watch?v=xQZv3FOcswwadam sallamıyorsa gece yarısı dersaneden çıkıyormuş bu koreliler. şimdi Türk eğitim s
Siz hala Türk eğitim sistemini eleştirin beyler.
bi kız yüzünden kore kültürüne sardım bu aralar. bunlar japonlardan çok farklı bunlar.
şu izlediğim son kore öğrenci videosu;
www.youtube.com
adam sallamıyorsa gece yarısı dersaneden çıkıyormuş bu koreliler. şimdi Türk eğitim sistemine salladığınıza üzüldününüz mü?
bi kız yüzünden kore kültürüne sardım bu aralar. bunlar japonlardan çok farklı bunlar.
şu izlediğim son kore öğrenci videosu;
www.youtube.com
adam sallamıyorsa gece yarısı dersaneden çıkıyormuş bu koreliler. şimdi Türk eğitim sistemine salladığınıza üzüldününüz mü?
0
Turkiye'de de intihar ediyor ogrenciler.
www.google.ie
Intihar edenlerin toplama orani ile ilgili bir istatistik varsa elinizde o ayri.
Ayrica Turk egitim sistemi cok kotu, ve bir egitim sisteminin basarisi az ya da cok intihar ettirmesi ile olculmez.
www.google.ie
Intihar edenlerin toplama orani ile ilgili bir istatistik varsa elinizde o ayri.
Ayrica Turk egitim sistemi cok kotu, ve bir egitim sisteminin basarisi az ya da cok intihar ettirmesi ile olculmez.
0
üzülmedik.
asya ülkelerinin çoğunda çok ağır ve ciddi bir eğitim sistemi var, fakat en azından liyakata önem veren ve iş hayatında karşılığını alabildiğin bir birikim katıyor. ben mühendisim, ve kore mühendisliğinin bizimkinin fersah fersah ötesinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. tek sebebi değil belki, fakat en önemli sebebi iyi eğitim.
burada o kadar ağır olmasa da evet ağır, eğitim gördük biliyoruz. ve sana kattığı şey ağırlığının yanında önemsiz düzeyde.
asya ülkelerinin çoğunda çok ağır ve ciddi bir eğitim sistemi var, fakat en azından liyakata önem veren ve iş hayatında karşılığını alabildiğin bir birikim katıyor. ben mühendisim, ve kore mühendisliğinin bizimkinin fersah fersah ötesinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. tek sebebi değil belki, fakat en önemli sebebi iyi eğitim.
burada o kadar ağır olmasa da evet ağır, eğitim gördük biliyoruz. ve sana kattığı şey ağırlığının yanında önemsiz düzeyde.
0
basond +1. kardeş troll'lük böyle bir şey değil. bakire olmayan kadınlar da gelinlik istiyor mu, çin kore ve japonya'yı neden kardeş ülke olarak görmüyor, kore'de öğrenciler intihar ediyor... umarım troll'lük çabasındaki vasat altı zekalı birisindir, cidden böyleysen çok yazık. anana babana kolaylıklar diliyorum.
0
anlamadığım şey, biz neden kendimizi iyi yerlerle değil de kötülerle kıyaslıyoruz? neden finlandiyadaki gibi mutlu bir eğitim veremiyoruz?
0
kore'de öğrenciler eğitim sistemi yüzünden intihar ediyor vs. türk eğitim sistemi @denizaya gibi kişiler yetiştiriyor
başa baş gider bence.
başa baş gider bence.
0
adamlar devamlı büyük resmi görüyor lan. En çok göremediğime üzülüyorum ama o da belki eğitim sistemindendir.
0
lol be kardeşim türkiye'deki öğrenciler oecd ülkeleri arasında en mutsuz olanları. onları da kore takip ediyor zaten.
i.hurimg.com
salladığınıza üzüldünüz müymüş. türkiye'de de intihar vakaları oluyor, eğer oradan daha düşükse bu ancak dini inançtan kaynaklıdır.
i.hurimg.com
salladığınıza üzüldünüz müymüş. türkiye'de de intihar vakaları oluyor, eğer oradan daha düşükse bu ancak dini inançtan kaynaklıdır.
0
utkumon
Merhabalar. 3 senedir falan boşlukta gibi hissediyorum. Üniversite okuyorum ama derslerde sadece bedenim var, okulu da bırakacağım galiba. Hayattan ne istediğimi bilmiyorum. Üniversiteden sonra iş bulup 40 yıl çalışıp ölmek çok saçma, hayatımı harcamak gibi geliyor. Ama bunun alternatifini kafamda b
Merhabalar. 3 senedir falan boşlukta gibi hissediyorum. Üniversite okuyorum ama derslerde sadece bedenim var, okulu da bırakacağım galiba. Hayattan ne istediğimi bilmiyorum. Üniversiteden sonra iş bulup 40 yıl çalışıp ölmek çok saçma, hayatımı harcamak gibi geliyor. Ama bunun alternatifini kafamda bulamıyorum.
Yani gel seni astronot yapalım deseler bile "öeh" diyecek bıkkınlık var üstümde. Hiç kimseye bir şey anlatasım, kimseyle konuşasım yok. Sosyal ortamlar çok yapay, samimiyetsiz geliyor. Çoğu zaman yabancılaşıp "ben burada ne arıyorum?" diye kendime soruyorum. Sanki her yere ve herkese yabancı gibiyim. Düşündüklerimi insanlara açıklamak bile zor geliyor. Kalabalıklardan çok sıkılıyorum. Kendime "Hadi bir ay kampa çıkalım ormana, kimseyi de alma, kafanı dinle" diyorum. Benim sıkıntım ne? Nasıl geçecek?
Yani gel seni astronot yapalım deseler bile "öeh" diyecek bıkkınlık var üstümde. Hiç kimseye bir şey anlatasım, kimseyle konuşasım yok. Sosyal ortamlar çok yapay, samimiyetsiz geliyor. Çoğu zaman yabancılaşıp "ben burada ne arıyorum?" diye kendime soruyorum. Sanki her yere ve herkese yabancı gibiyim. Düşündüklerimi insanlara açıklamak bile zor geliyor. Kalabalıklardan çok sıkılıyorum. Kendime "Hadi bir ay kampa çıkalım ormana, kimseyi de alma, kafanı dinle" diyorum. Benim sıkıntım ne? Nasıl geçecek?
0
yıllardır kamp kısmı hariç birebir aynısı yaşıyorum. verebileceğim en iyi tavsiye düşünmemek. bunları her sorguladığında her düşünmeye daldığın anda kafanı dağıtacak bir şey yap. oyun, dizi, kitap, film vs. alkol ve sevgili de kafa dağıtmada etkilidir.
bul yani bir yolunu. hayat böyle boktan işte.
bul yani bir yolunu. hayat böyle boktan işte.
0
kendimi bildim bileli içinde olduğum durum. sanırım 15-16 yaşlarımdaydım ilk hissettiğimde. çok fazla okuyup, çok fazla düşünüyordum ki sonra üniversitede edebiyat okudum. evet ne istediğimi bilerek gittim lakin hiçbir zaman şevkle asılmadım derslere çünkü hep eksikti bir şeyler. beckett diyor ya, ''nasıl mutlu olunacağını bilmiyorum'' diye tam da öyle ki mutlu olmak gibi bir derdim de yoktu aslında hiçbir zaman.
şimdi ise üniversite bitti daha da beter çullandı bu hissiyat üstüme. sadece aralıksız kitap okuyorum ve evde dahi ailemin yüzüne zorla gülmek zorunda kalıyorum. kapkara bir gülümseme koyuyorum suratıma. onu dahi beceremiyorum anlayacağın. çünkü o kadar farklı bir uzaklıktayım ki onların gerçekliğinden, anlamaları hayli imkansız. eğer ailenin anlamasını bekliyorsan, bekleme anlamayacaklar.
tek önerebileceğim beklemeyi öğrenmelisin. iliklerine kadar hissetmelisin zamanı. yavaş yavaş sürüklenmelisin nehir ile. sadece beklemeyi öğren. çünkü üniversite bittikten sonra şansın yaver gitmezse çok fazla zorunda kalacaksın buna. sessiz ve sakin, sabırlı bir şekilde beklemek. hayli zor gözükmüyor mu?
bir diğer önerim ise, bu kafaya yakın yazarları okuman. mesela şule gürbüz geçen mart ayında yeni kitap çıkardı. öyle miymiş? adı. kesinlikle öneririm. ha keza siddhartha, katip bartleby, daha yeni çıkan melankolinin anatomisi, novalis-geceye övgüler gibi kitaplara da sarılabilirsin aynı şekilde. hepsi farklı yazarların, google'a isimlerini yazarsan çıkarlar. kitaplar güzel yolculuk arkadaşlarıdır. illa ki okuyorsundur gerçi ancak bir ihtimal...
iyi geceler, iyi bekleyişler :)
edit: bu arada post rock'a da sarabilirsin, güzeldir.
şimdi ise üniversite bitti daha da beter çullandı bu hissiyat üstüme. sadece aralıksız kitap okuyorum ve evde dahi ailemin yüzüne zorla gülmek zorunda kalıyorum. kapkara bir gülümseme koyuyorum suratıma. onu dahi beceremiyorum anlayacağın. çünkü o kadar farklı bir uzaklıktayım ki onların gerçekliğinden, anlamaları hayli imkansız. eğer ailenin anlamasını bekliyorsan, bekleme anlamayacaklar.
tek önerebileceğim beklemeyi öğrenmelisin. iliklerine kadar hissetmelisin zamanı. yavaş yavaş sürüklenmelisin nehir ile. sadece beklemeyi öğren. çünkü üniversite bittikten sonra şansın yaver gitmezse çok fazla zorunda kalacaksın buna. sessiz ve sakin, sabırlı bir şekilde beklemek. hayli zor gözükmüyor mu?
bir diğer önerim ise, bu kafaya yakın yazarları okuman. mesela şule gürbüz geçen mart ayında yeni kitap çıkardı. öyle miymiş? adı. kesinlikle öneririm. ha keza siddhartha, katip bartleby, daha yeni çıkan melankolinin anatomisi, novalis-geceye övgüler gibi kitaplara da sarılabilirsin aynı şekilde. hepsi farklı yazarların, google'a isimlerini yazarsan çıkarlar. kitaplar güzel yolculuk arkadaşlarıdır. illa ki okuyorsundur gerçi ancak bir ihtimal...
iyi geceler, iyi bekleyişler :)
edit: bu arada post rock'a da sarabilirsin, güzeldir.
0
aynen öyle. gözden kaçmış ancak okulu bırakırsan sıçtığının halihazırda resmidir.
0
Bence okulu bırakma, okurken gönüllü projelerinde çalış, kendini ise yarar hisset. Oradaki insanların gerçekliği ve birşey için mücadelesi senin de mucadelen olsun. Bir amaç edin kendine. Okul bittikten sonra 40yil çalışmak o kadar da kötü değil, hayata tutunmak için bir sebep aslında.
0
Hedefsizlik insanı bu hale getirir. Tamam hayat oku çalış ölden ibaret ama bi şekilde bu zamanın geçmesi lazım. Erkekaen kız arkadaş kızsan erkek arkadaş lazım kafana göre aşık ol gerisi gelir. Önce okul bitirme hedefi sonra iş bulma sonra evlenme çocuk derken böyle gider...
0
ne istediginizi bilecek kadar yasayip deneyim kazanmamissiniz, biraz dis dunyaya acilmali, hayatin size neler sundugunu daha iyi anlamalisiniz. su anda sizin kucumsediginiz durum aslinda sizin icin su anda basarilabilir bir hedef degil, mesela ilk once bunu farketmeniz gerekiyor. 40 sene yasayabilecek misiniz, 40 sene boyunca isiniz olacak mi vs vs
daha sonra basarmaktan ziyade bu sureci diger insanlarin nasil zevk alarak gecirdiklerine konsantre olabilirsiniz, yani hayatiniz eseriniz olmali, bir hayat insa etmelisiniz, bir birey olmalisiniz, bunun icin de bireysel gelisiminiz hiz kazanmali, zaman geciyor ama sizin belleginiz de durmus gibi...
ben burada siz siz diyorum ama gunumuzde pek cok gencte ayni tatminsizlik mevcut, kendi hayatlarini ve baska insanlarin hayatlarini kiymetli gormuyorlar ne yazik ki, bu durumu insan kendinden baslayarak degistirir, ilk once kendi kiymetinizi analyacaksiniz ki, su anda cok basit bir is yaptigini dusundugunuz belli bir duzeli tutturmus insanlarin da o duzene belli savaslari vererek kavustugunu anlayabilesiniz.
daha sonra basarmaktan ziyade bu sureci diger insanlarin nasil zevk alarak gecirdiklerine konsantre olabilirsiniz, yani hayatiniz eseriniz olmali, bir hayat insa etmelisiniz, bir birey olmalisiniz, bunun icin de bireysel gelisiminiz hiz kazanmali, zaman geciyor ama sizin belleginiz de durmus gibi...
ben burada siz siz diyorum ama gunumuzde pek cok gencte ayni tatminsizlik mevcut, kendi hayatlarini ve baska insanlarin hayatlarini kiymetli gormuyorlar ne yazik ki, bu durumu insan kendinden baslayarak degistirir, ilk once kendi kiymetinizi analyacaksiniz ki, su anda cok basit bir is yaptigini dusundugunuz belli bir duzeli tutturmus insanlarin da o duzene belli savaslari vererek kavustugunu anlayabilesiniz.
0
sorunvar
Spor yapmadan verilir mi ? Nasıl verilir ?
Spor yapmadan verilir mi ? Nasıl verilir ?
0
sporsuz verilir ama sporlu versen daha şükela olur tabii. diyet yaparak verilir işte. holivud diyeti falan değil, bildiğin kalori sınırlandıracaksın ve adam gibi besleneceksin. haftada 1 kilo civarı idealdir genelde. 2.5-3 ayda diyet ile verirsin o kiloyu. ha daha kısa sürede de verirsin de vücudu sıkıntıya sokmaya, sağlıksız olaylara girmeye gerek yok.
0
veren arkadaşım var. diyetisyene gitti, sıfır spor ile 14 kilo verdi 3 ayda. üstelik 90 kilo civarı bir erkek kendisi, öyle 100lerde değildi yani.
ben kendim de her gün 1 saat yürüyerek 1 ayda(4-5 gün fire ile) 2 kilo verdim, üstelik yediklerime de abartmamak koşuluyla pek dikkat etmedim. kısacası kendini zorlamadan 3-4 ayda rahatlıkla verirsin, burada önemli olan irade. başladığını devam ettirmedeki ısrarın.
ben kendim de her gün 1 saat yürüyerek 1 ayda(4-5 gün fire ile) 2 kilo verdim, üstelik yediklerime de abartmamak koşuluyla pek dikkat etmedim. kısacası kendini zorlamadan 3-4 ayda rahatlıkla verirsin, burada önemli olan irade. başladığını devam ettirmedeki ısrarın.
0
goo.gl
ekmek un vs keserek ben haftada 5 kilo verdim. ben günde 2 öğün yiyorum. akşamdan sabaha ağzıma lokma koymadan. leptine dikkat et leptine.
ekmek un vs keserek ben haftada 5 kilo verdim. ben günde 2 öğün yiyorum. akşamdan sabaha ağzıma lokma koymadan. leptine dikkat et leptine.
0
Karatay diyeti ya da ketejonik diyetle bir kac ayda verirsin.
Ama az da olsa spor yap bence. En azindan evde basit egzersizler yap.
Ama az da olsa spor yap bence. En azindan evde basit egzersizler yap.
0
_goddard_
Dediğiniz neler oluyor hayatınızda?
Dediğiniz neler oluyor hayatınızda?
0
Güzel bir şarkı keşfedince kısa süreli bir his oluşuyor. Onun dışında nothing...
0
Bir gün mutlaka canlı izlemek istediğim gruplar ve müzisyenler var. Bunların yeni tur ya da konser tarihleri açıklandığında o tarihleri incelerken düşünüyorum bunu. Çoğu zaman inceleyip hayal kurduğumla kalıyorum ama her gidebildiğim konserde hayat daha çok yaşamaya değer geliyor.
Bir de kendi köpeğimle ya da başka herhangi bir hayvanla vakit geçirip oynarken böyle düşünüyorum.
Son olarak da şey var. Böyle güzel dağ evi fotoğrafı falan görünce olur da bir gün öyle bir evim olursa diye hayal kurunca hayat güzel bir şey olabilir diye düşünüyorum.
Bir de kendi köpeğimle ya da başka herhangi bir hayvanla vakit geçirip oynarken böyle düşünüyorum.
Son olarak da şey var. Böyle güzel dağ evi fotoğrafı falan görünce olur da bir gün öyle bir evim olursa diye hayal kurunca hayat güzel bir şey olabilir diye düşünüyorum.
0
burada yazılanlar: güzel bir müzik - film vs, sağlığın bozulduğu zamanlardan sonra iyileşince gelen o sevinç,
ama bir süredir özellikle doğa. öyle çılgın bir doğal güzellik içerisinde yaşamıyorum ama olduğu kadarı daha güzel olan şeyleri hatırlamama bazen yardım ediyor.
kedilerim. sevdiğim az sayıda kimsenin hayatta oluşu gibi şeyler.
şükretmeyi bu kadar yavaş öğrenmeyi istemezdim. umarım beceriyorumdur.
ama bir süredir özellikle doğa. öyle çılgın bir doğal güzellik içerisinde yaşamıyorum ama olduğu kadarı daha güzel olan şeyleri hatırlamama bazen yardım ediyor.
kedilerim. sevdiğim az sayıda kimsenin hayatta oluşu gibi şeyler.
şükretmeyi bu kadar yavaş öğrenmeyi istemezdim. umarım beceriyorumdur.
0
taze bitti
edit: bu "sokayım böyle kadere" derinliğinde değil. biraz fazla realistim sanırım. hayatım şöyle, böyle. yaşıma göre ihtiyaçlarımın bir kısmına sahip değilim. ama olsam da mutlu olur muydum bilmiyorum. bence bu konuyu kapatalım
edit: bu "sokayım böyle kadere" derinliğinde değil. biraz fazla realistim sanırım. hayatım şöyle, böyle. yaşıma göre ihtiyaçlarımın bir kısmına sahip değilim. ama olsam da mutlu olur muydum bilmiyorum. bence bu konuyu kapatalım
0
kedimiz sirinlik yapinca, eşimi guzel yuzunden opup guldurunce, bir de saglik falan.
0
Bana o hissi veren iki sey var. biri ailem digeri de tabiat. Kazdaglarinda bisikletle turladigimda kendimi cok iyi hissediyorum mesela.
0
Her sabah güneş doğuyor, her mevsim misler kokan çiçekler açıyor, bitkiler biteviye filiz veriyor, bir kuş camıma geliyor sonra bir diğeri, bir diğeri... karşı damda kumrular oynaşıyor, bir kedi sokağa giriyor, biri eğilip kediyi seviyor, kedi sokaktaki tabaktan yemeğini yiyor ve güneşli bi yere boylu boyunca uzanıyor, sokağın müdavimi köpek kedinin az ilersinde kendine yer bulup kıvrılıyor.
Güneş hepimize yetiyor, kuşlara, kediye, köpeğe, bana, bize...
Güneş hepimize yetiyor, kuşlara, kediye, köpeğe, bana, bize...
0
annemi mutlu gördüğümde, evimiz mutlu ve huzurlu olduğunda, bir sağlık problemim çözüldüğünde, o gün içsel olarak mutluysam..... arkadaşlarımla samimiyetle bir şeyler paylaştigim ve guldugumuz zamanlar. bunların hepsi sevdiğim bey için de geçerli. tatlı hayvanciklar.
0
knight of cydonia
doneleri veriyorum:- şarkıyı 20'li yaşların ortalarında, beyaz bir ağabeyimiz söylüyordu.- ağabeyimizin sesi görece kalındı.- klibi siyah beyazdı veya soluk renklere sahipti.- klipte evinden çıkan ağabeyimiz konsere gidiyor, burada şarkısını söylüyordu.- şarkıda öpücük, öpme gibi bir tema işleniyord
doneleri veriyorum:
- şarkıyı 20'li yaşların ortalarında, beyaz bir ağabeyimiz söylüyordu.
- ağabeyimizin sesi görece kalındı.
- klibi siyah beyazdı veya soluk renklere sahipti.
- klipte evinden çıkan ağabeyimiz konsere gidiyor, burada şarkısını söylüyordu.
- şarkıda öpücük, öpme gibi bir tema işleniyordu, şarkı bunun üzerinden dönüyordu.
- şarkı 2008-2012 yılları arasında bir yılda meşhur olmuştu. radyolarda çalıyor, tv'de yayınlanıyordu.
- bu ağabeyimizin muhtemelen aynı veya benzer başarıya sahip bir parçası, bu parçanın öncesinde veya sonrasında hiç olmadı.
not: donelerden bir veya birkaçı hatalı, eksik veya yanıltıcı niteliğe sahip olabilir.
- şarkıyı 20'li yaşların ortalarında, beyaz bir ağabeyimiz söylüyordu.
- ağabeyimizin sesi görece kalındı.
- klibi siyah beyazdı veya soluk renklere sahipti.
- klipte evinden çıkan ağabeyimiz konsere gidiyor, burada şarkısını söylüyordu.
- şarkıda öpücük, öpme gibi bir tema işleniyordu, şarkı bunun üzerinden dönüyordu.
- şarkı 2008-2012 yılları arasında bir yılda meşhur olmuştu. radyolarda çalıyor, tv'de yayınlanıyordu.
- bu ağabeyimizin muhtemelen aynı veya benzer başarıya sahip bir parçası, bu parçanın öncesinde veya sonrasında hiç olmadı.
not: donelerden bir veya birkaçı hatalı, eksik veya yanıltıcı niteliğe sahip olabilir.
0
dediklerinden hiçbir şey aklıma gelmedi ama bu şarkı bulma uygulamalarına mırıldanıp bulmayı deneyebilirsin. bir de şarkının sözleri hakkında tahminin varsa google'a yazıp sonuna 'lyrics' ekleyip aratabilirsin. google bulamasa da yakın sonuçları gösterecektir.
0
ne melodi, ne de söz var aklımda ne yazık ki. o yüzden klasik metotları kullanamıyorum.
0
yerli mi yabancı mı? hatırladığınız kadarıyla şarkının tarzı neydi. söylediğinizden ben yabancı ve pop olduğunu anlıyorum doğru mudur?
0
yıllar sonra hortlatayım bu duyuruyu. bir arkadaşıma sordum ve tak diye tahmin etti doğru şarkıyı.
example - changed the way you kissed me
www.youtube.com
example - changed the way you kissed me
www.youtube.com
0
basubadelmevt
Hepiniz mi fitsiniz yahu? Yok mu aramızda zamanın pattis simdinin filintaları? Biraz motivasyon ihtiyacı hasıl oldu. Su kadar zamanda su kadar kilo vermistim, temelde şunları yapmıştım dediginiz süreçler oldu mu? Absürd örneklere bile açıgm.Cinsiyetle birlikte alırsam çok hoş olur.
Hepiniz mi fitsiniz yahu? Yok mu aramızda zamanın pattis simdinin filintaları? Biraz motivasyon ihtiyacı hasıl oldu. Su kadar zamanda su kadar kilo vermistim, temelde şunları yapmıştım dediginiz süreçler oldu mu? Absürd örneklere bile açıgm.Cinsiyetle birlikte alırsam çok hoş olur.
0
iki sene önce 96 kiloydum, 1 yıl az yemek yiyerek ayda 1-2 kilo vererek şu an 77 kg dayım, son 6 aydır hala az yememe rağmen bu kiloda kaldım ama inadım inat hedefim 72
yaş 37 , e
yaş 37 , e
0
liseden mezun olurken 106 kiloydum. beğendiğim tshirt ve kotların hiçbirini giyemiyordum, kabinlere girdiğim andan itibaren sırılsıklam terliyordum, tshirt ve kot denediysem yerler ter damlalarıyla göl oluyordu ıykk. denediklerim olmayınca sinirden gözlerim doluyordu ve bir gün sonunda canıma tak etti.
tuzu ve şekeri kestim.
her öğünde 1 beyaz ekmek yemek yerine 1 veya 2 dilim tam tahıllı ekmek yedim,tabi ilk başlarda alışma sürecinde sınırı aştığım oldu.
her türlü aburcuburu kestim,tatlı krizlerinde 1-2 küçük dilim bitter çikolata veya kuru meyveler yedim.
öğünleri tam zamanında yedim.
fast food yemiyordum, ev yemeklerini de küçük tabaklarda yemeye başladım.
akşamları 45dk-1 saat yürüyüş yaptım.
dinle dinle,fazla zorlamadan kilo verdim. göbeğimde çatlaklar oluşmadı. 80 kiloya kadar düştüm.
tuzu ve şekeri kestim.
her öğünde 1 beyaz ekmek yemek yerine 1 veya 2 dilim tam tahıllı ekmek yedim,tabi ilk başlarda alışma sürecinde sınırı aştığım oldu.
her türlü aburcuburu kestim,tatlı krizlerinde 1-2 küçük dilim bitter çikolata veya kuru meyveler yedim.
öğünleri tam zamanında yedim.
fast food yemiyordum, ev yemeklerini de küçük tabaklarda yemeye başladım.
akşamları 45dk-1 saat yürüyüş yaptım.
dinle dinle,fazla zorlamadan kilo verdim. göbeğimde çatlaklar oluşmadı. 80 kiloya kadar düştüm.
0
27 erkek
Çok yeni bir süreç sayılmaz ama 3-4 yıl kadar önce 120 kilodan 5-6 ay içinde 95'lere bir süre sonra 88'e düştüm. Bu süreçlerde ortak olarak yaptığım şey kesinlikle şekere taviz vermemekti. O sırada tabi dozajı değişen spor yaptım genellikle koşu ve bisiklet şeklinde ama spor için kendimi çok kasmadım.
Aralarda gevşetip 99.9 u gördüm ama bir daha hiç 100 olmadım çünkü orası psikolojik sınırdı benim için. Ha fit değilim orası ayrı ama eski fotoğraflarıma baktığımda ben ne yapmışım kendime diyordum. Bir de boyum aynı olmasına rağmen herkes boyumun uzadığını düşünüyordu.
Çok yeni bir süreç sayılmaz ama 3-4 yıl kadar önce 120 kilodan 5-6 ay içinde 95'lere bir süre sonra 88'e düştüm. Bu süreçlerde ortak olarak yaptığım şey kesinlikle şekere taviz vermemekti. O sırada tabi dozajı değişen spor yaptım genellikle koşu ve bisiklet şeklinde ama spor için kendimi çok kasmadım.
Aralarda gevşetip 99.9 u gördüm ama bir daha hiç 100 olmadım çünkü orası psikolojik sınırdı benim için. Ha fit değilim orası ayrı ama eski fotoğraflarıma baktığımda ben ne yapmışım kendime diyordum. Bir de boyum aynı olmasına rağmen herkes boyumun uzadığını düşünüyordu.
0
Ben 2 sene önce hatta 3 sene önce 91 kiloydum. prntscr.com buradan da görüleceği üzere daha sonra aynada bir iki kere rahatsız olmamla birlikte artık abur cubur yemekten midem bulanmıştı. Tabi kızlar ile olan iletişim falan sıfıra yakındır artık. Sevgilimden de ayrılmam benim için son nokta oldu. Koşmaya başladım. 6 ay kadar karambole daha sonra bilinçli bir şekilde bir seneye yakın koşular yaptım. Bu sırada yemekten kadayıf tatlısı hariç tüm zararlı öğeleri çıkarttım çok sağlıklı gidiyordum. 82 civarına düştüm bu süreçte ve şöyle oldum. prntscr.com
Yavaş yavaş toparlarken biraz da vücut çalışayım dedim Shaun T. ile Insanity Workout yaptım biraz. O arada buraya kadar toparladı vücudum. prntscr.com
Salona falan yazıldım bir süre de vücut geliştirme ile ilgilendim ve sonuç bu oldu. prntscr.com
Şu anda 76 kiloyum ve tekrar koşulara başladım. 6 kilo verip tekrar kaslanmaya yönelik bir program ile devam etmek istiyorum. Fotolara takılmadan attım zaten herkes tanıyor artık :D Umarım birilerine ilham kaynağı olur. / 25-Erkek
Yavaş yavaş toparlarken biraz da vücut çalışayım dedim Shaun T. ile Insanity Workout yaptım biraz. O arada buraya kadar toparladı vücudum. prntscr.com
Salona falan yazıldım bir süre de vücut geliştirme ile ilgilendim ve sonuç bu oldu. prntscr.com
Şu anda 76 kiloyum ve tekrar koşulara başladım. 6 kilo verip tekrar kaslanmaya yönelik bir program ile devam etmek istiyorum. Fotolara takılmadan attım zaten herkes tanıyor artık :D Umarım birilerine ilham kaynağı olur. / 25-Erkek
0
@gözü açık sevişen yahudi
tipsizken yüzünü gösterip kas yığını olunca saklaman da efsaneymiş ha dfghjklşi.
tipsizken yüzünü gösterip kas yığını olunca saklaman da efsaneymiş ha dfghjklşi.
0
Sene içinde 10 kg oynuyorum lan, 83-93 arasında. Yazın iş yoğunluğu var, sadece ellerim çalışıyor maalesef, fırına pattesli tavuk veriyoruz yiyoruz dükkanda, kilo alıyorum, kışın iş durgun, vakit bol, karda bisiklete bindim gezdim bir saattir, döndüm brokoli+tavuk patlatıcam birazdan, elimde kaju yazdıklarınızı okuyup gülüyorum.
Kilo vermek zor değil lan, kastan kaybetmemek zor. O da ağırlık kaldırıyorsun dinlenmene dikkat edip, oluyor.
Kilo vermek zor değil lan, kastan kaybetmemek zor. O da ağırlık kaldırıyorsun dinlenmene dikkat edip, oluyor.
0
Lise sonda yaklasik 5 ayda 108 civari kilodan 79,5 kiloya düştüm. Az ama sik yiyip her gun yaklasik 1 saat yuruyus yaparak basardim bunu. Tabi seker, hamur isi de yoktu tabi. Aksam altidan sonra en fazla yogurt filan yiyordum bir de. Son 5 sene icinde en fazla 90 oldum simdi ise 81 kiloyum. 22E
0
105ten 79a indim 1 yıla yakın zamanda 2011 2012 döneminde. 185 boyum var. Sonra 85 kg oldum. Şimdi 90 kgyim. Bulk dönemine giriyorum bazen bazen yag yakımı amaçlı çalışıyorum. 2011den beri sporla ic iceyim 2 yıl iş dolayısıyla uzak kaldım sadece. Son bir senedir aksatmadan haftada 4-5 gün salondayım. Günlük 150 gr civari protein alıyorum 3-4 aydır. O sebeple 90 oldum zaten. Su kış biraz daha hacim kazanıp bahara doğru yag yakimina gecmeyi düşünüyorum.
0
karatay diyeti'yle verdim ben. 82 den 67 ye düşmüştüm şu an 70 civarıyım
cinsiyet: erkek
not: bu diyeti düzgün bir şekilde uygulayan herkes kilo veriyor.
cinsiyet: erkek
not: bu diyeti düzgün bir şekilde uygulayan herkes kilo veriyor.
0
22/e
Saat sekizden sonra yemiyoruz!
Abur cubur yok!
Geri kalanlarla aç kalma, ye.
Spor yap!
Zayıfla, bu kadar.
Şu an 72 kiloyum, zamanında 95-85 çok gördüm.
Bu arada boy bilmeden kilo istemen absürd, bunu bilesin.
Saat sekizden sonra yemiyoruz!
Abur cubur yok!
Geri kalanlarla aç kalma, ye.
Spor yap!
Zayıfla, bu kadar.
Şu an 72 kiloyum, zamanında 95-85 çok gördüm.
Bu arada boy bilmeden kilo istemen absürd, bunu bilesin.
0
Fast food u kestim, pilavı makarnayı unlu mamulleri kestim. Fit olmadım ama çevremdekiler yarın gitti diyorlar
0
Kilit noktalar sunlar:
Gunde en az 2 litre su.
Karbonhidrati hayatindan cikar.
Gunde en az 20 dakika yuruyus. En olmadi plank, dambil, squat gibi ev icinde gunde 30 dakikani ayirarak yapabilecegin hareketler.
Ekstra olarak limonlu su, yesil cay gibi seyler de yardimci olur.
Gunde en az 2 litre su.
Karbonhidrati hayatindan cikar.
Gunde en az 20 dakika yuruyus. En olmadi plank, dambil, squat gibi ev icinde gunde 30 dakikani ayirarak yapabilecegin hareketler.
Ekstra olarak limonlu su, yesil cay gibi seyler de yardimci olur.
0
calmdown
Merhaba, McDonalds'ın sloganındaki fontun ismi nedir acaba?https://i.ytimg.com/vi/dRMYD-SsTXo/hqdefault.jpg
0
0
klar'ın fonta ince bir stroke geçip kalınlaştırmışlar gibi geldi bana da.
şuraya sorabilirsin, çok işe yarıyor: www.dafont.com
şuraya sorabilirsin, çok işe yarıyor: www.dafont.com
0
shotgunwoman
yoğurtlu makarna salatası mıpatates salatası mıfırında baharatlı patates miya da sizin bağımsız öneriniz de olur : )
yoğurtlu makarna salatası mı
patates salatası mı
fırında baharatlı patates mi
ya da sizin bağımsız öneriniz de olur : )
patates salatası mı
fırında baharatlı patates mi
ya da sizin bağımsız öneriniz de olur : )
0
Ince kiyim yesillik ve limon schnitzelin yaninda olsun,
Patates salatasi ama soslu olsun,begendigin bir sosla yap,firinda falan olunca kuru kuru olacak.
Patates salatasi ama soslu olsun,begendigin bir sosla yap,firinda falan olunca kuru kuru olacak.
0
Avusturya usulu patates salatasi (figlmüller potato salad filan diye arayinca tarifi cikar belki)
O yoksa haslanmis, sonra hafif tereyagda (tavada) maydonozla kavrulmus patates. (Petersilkartoffel adi da bunun)
O yoksa haslanmis, sonra hafif tereyagda (tavada) maydonozla kavrulmus patates. (Petersilkartoffel adi da bunun)
0
yahu baharatlı patatesin burada ne kadar güzel/lezzetli olduğunu ima ettik.
direk cevap: fırında baharatlı patates yap.
direk cevap: fırında baharatlı patates yap.
0
baharatlı patates ama fırında değil, tavada tereyağında. hatta soğan da koyun, karamelize olsun iyice soğanlar.
baharat da varsa cajun. yoksa tatlı toz kırmızı biber ve kimyon.
baharat da varsa cajun. yoksa tatlı toz kırmızı biber ve kimyon.
0
basubadelmevt
Hepsiburada vb pek güvenemiyorum parfüm konusunda.Son kullanma tarihi yakın olanları satıyorlar diye duydum. Fiziki olarak bi magazadan almak istiyorum. Hangisi en güvenilir sizce? Tekin acar, sevil veya boyner. Baska öneriniz varsa o da olur.
Hepsiburada vb pek güvenemiyorum parfüm konusunda.Son kullanma tarihi yakın olanları satıyorlar diye duydum. Fiziki olarak bi magazadan almak istiyorum. Hangisi en güvenilir sizce? Tekin acar, sevil veya boyner. Baska öneriniz varsa o da olur.
0
matrix
bugün feysbuk'ta bir yazı paylaştım, kendime ait bir üst yorum ile birlikte. aşağıda o yorumla birlikte yazıyı göreceksiniz. sonra değişik yorumlar aldım vs. ilginç geldi ve burada da paylaşmak istedim. gelen yorumları da yoruma ekleyeceğim. duyuru formatı gereği de sorum işte başlıktaki sorudur, bu
bugün feysbuk'ta bir yazı paylaştım, kendime ait bir üst yorum ile birlikte. aşağıda o yorumla birlikte yazıyı göreceksiniz. sonra değişik yorumlar aldım vs. ilginç geldi ve burada da paylaşmak istedim. gelen yorumları da yoruma ekleyeceğim. duyuru formatı gereği de sorum işte başlıktaki sorudur, bu muhabbetin ışığında;
---
Arkadaşlar, erdemli bir insan olmak ve doğaya/doğanıza uygun yaşayabilmek için herhangi bir dine ihtiyacınız yoktur. Zaten içinde birazcık da olsa erdem taşıyan, bunu hisseden insan "bunları yapmam için bir dinin emir vermesine ihtiyaç duyuyorum" diyebildiği için başta kendisine üzülmesi gerekir. Bunlar zaten doğası gereği olması gereken şeylerdir. Bir din size söylüyor diye değil. İradeden ve vicdandan yoksunsanız, aciz bir varlıksınızdır ve din sizi dizginlemiş olacaktır. Şu an birilerine tecavüz etmiyor oluşunuzu dine (ve dinin "korkutması" gereği cennet-cehennem sistemine vs) bağlıyorsunuz, sizin için üzülürüm sadece...
KALİTELİ VE ERDEMLİ YAŞAMAK İÇİN…
(Yalın ve Doğru Felsefe İle)
ATLIHAN KAPANİ
Yaşamda;
İyilik yapmakla övünme!
Aslında hiç övünme!
Yalnızca iyi biri ol!
Onuru ciddiye al! Onurundan ödün vermeden yaşa!
Ama kibirli olma, gösterişçi olma!
Alçakgönüllü de olma! Kendinle gurur duyduğunu göster!
Önce kendini sev, kendine saygı göster ki, dışarıdan da göresin!
Narsizmle karıştırma bunu!
Özsevgisi, özsaygısı, özgüveni olmayanın, diger sahip oldukları sanaldır, geçicidir.
Zekan yetersiz kaldığı yerde, aklını (mantığını) kullan! Seni çıkaracaktır.
Yemek yemeye, eğlenmeye, sevmeye, cinselliğe yer verdiğin kadar zaman ayır öğrenmeye ve okumaya!
Bunlardan birinden yetersiz beslediğinde, dengenin bozulduğunu göreceksin.
Sen gör(e)mesen bile, sana yansıyacaktır sonuçları.
Bozulan denge, bozulan akıl ve beden sağlığı demektir.
Bir yapı ise varlık; huzur temeli, sağlık karkası, akıl donanımı, sevgi bahçesi, cinsellik oyun salonu, para enerjisidir.
Huzur kaçarsa, sağlık bozulur.
Para biterse, elektrik-su kesilir; binada yaşam felç olur.. Sağlık bozulur ve onarımı güç olur.. Bahçenin çiçekleri kuruyabilir, bina çatlar, oyun salonu cazibesini yitirebilir…
Paraya boşverme.. ama gereğinden fazla da değer biçme!
Öncelikle huzurunu kaçırandan kaç!
Saldırganı, nankörü, ikiyüzlüyü, iğneleyiciyi, kinayeciyi, yaralayıcıyı, iyiliğini ister gibi görünüp, felaket haberciliği yapanı, umudunu kıranı, arkandan konuşanı, yüzüne de hoş konuşmayanı, sinirliyi, öfkeliyi ve kıskancı, haseti, fesatı, sinsiyi, içten pazarlıklıyı, sahteyi upuzak tut!
Acaba başka iyi yönleri de var mı diye düşünme, -bir kez hata yaptıysan- yanına ikinci kere yaklaştırma!
Hem beden hem akıl sağlığını en birinci önceliğin yap, huzur ile birlikte.
Gerek vücudunu gerekse aklını, dirençli kılacak biçimde geliştir!
Dışarıdan yardım alamasan da, felaketlerden öz gücünle-iradenle kurtulmasını bil!
Bir felsefen, dünya görüşün olsun.
Düşüncelerin olsun, önemli ya da günlük konularda.
Ancak sorulmadan düşünceni aktarma!
Biçemin-stilin başkalarına garip ve ters gelebilir.
Bozuklar, kendileri gibi olmayan-davranmayan-yaşamayanı küçümsemeye kalkarlar.
Buna aldırma! Doğru bildiklerini söylemeyi-yapmayı sürdür!
Kendi yaşamında, aklının içerisinde denge kuramayan, senin de dengeni bozmak ister..
Dengesizle aynı yere basma!
Kompleksten ve kompleksliden çekin! Kötülük oradan gelir.
Laf taşıyana, sözünü inkar edene, başkasına ihanet edip, sana yaranmaya çalışana da yüz verme!.. Aynısını sana da yapacaktır.
Sonradan görmeyi, görgüsüzü, maddeciyi, yalakayı, dalkavuğu da uzak tut!
Zaten geçicicidir o cins, köpek balığının asalak balıkları gibi…
Bunlarla merhabayı kısa tut!
Evlerine gitme!
Sır verme!
Akıl alma!
İçten davranma!
Sevgi paylaşma!
Toplumun çoğu çürükler ve bozukluklar ile kirlenmiştir… Azınlıkta olduğunu bilmek korkutmasın.
Doğrularınla yaşamaya, kendini daha iyiye geliştirmeyi sürdür!
Herkesi evine alma!
Herkesle sır paylaşma!
Yalan söyleme ancak herkese de, her zaman, her yerde, her şeyi söyleme!
Dürüst ol.. öncelikle kendine karşı!
Zarif ol, nazik ol! En iyi imajdır…
Görgü kurallarını incelikle öğren! Kaba-sabanın (ne kadar güçlü olursa olsun) hep üzerinde olur, ondan (ne kadar varsıl olursa olsun) daha çok değer görürsün.
Çalma! Hakkın olmayana da göz dikme!
Pislik atma!
Kandırma!
İftira atma!
Dedikodu yapma!
Ama değer verdiklerin hakkında olumlu ve yapıcı eleştiriyi; sorunlarını çözebilmeyi içten istediklerini düşündüklerinle paylaş!
Bir insana güvenmek iyidir ama güvenmemek daha iyidir de..
Ya güvenemeyeceklerinle ilişkiye girme ya da sevdiklerine güvenerek güven duymayı-vermeyi; sevgiyi pekiştirmeyi öğren!
Güvenemediğin birine nasıl inanabilir; sözüne inanmadığın birini nasıl sevebilirsin ki?
Hep iyilik yap! Hep elini uzat!
Zavallıyı görmezden gelme! Yardım için yapabileceğini yap ama herkesin acılarını kendinin görme; ömür dörpüsüdür.
Prensiplerin olsun.. Ama bunlardan sevgi ve huzur için ödün vermen gerektiğinde ver!
Ancak onurundan-benliğinden ödün verirsen -hangi değer için olursa olsun- giden onurun, bozulan sen, o güzellikleri de zamanla birlikte kesinlikle götürecektir.
Toplumu çok da dinleme!
Trafik kurallarının, (d)evrim kanunlarının hepsine uy; toplum kurallarınınsa, ahlakına, aklına, dünya görüşüne, yaşam biçemine, uygarlığa uymayanlarını ciddiye alma!
Yaşamda bir ya da birkaç amacın olsun.. ya da olmasın.
Hayat bir hedef tahtası da değildir; sürekli dart sallayıp durma!
Asıl erek, kendine ve çevrene iyilikle; kendinden ve yaptıklarından doyumlu bir biçimde yaşamak olmalı.
Huzurlu olanı, hoş olanı, sana güzel ve eğlenceli geleni, seni iyi duyumsattıranı, yaşama sevinci vereni bulmak açık emelin olsun.
Seni iyi hissettirmeyenden, yararlı-hoş-eğlenceli-güzel-sevimli olmayandan derhal kurtul!
Doğayı ve barındırdıklarını sev; ona saygı duy ve bunu kanıtla!
Türünün ona verdiği zararları affettirmek, bir parça da olsa giderebilmek için bireysel çaba göster!
Bir dine-öğretiye-disipline ait ol ya da olma; inançlı ya da inançsız ol.. istersen koyu dindar, açmazsa dinsiz, hatta ateist ol.. veya yalnızca deist (tanrıtanır)… Ya da Budist, Hindu, Yehovacı, Zerdüşt.. Şaman ol dilersen, kökümdür deyip!
Ama “Kim olursan ol, gel” diyen Rumi’ci ol kesinlikle!
Asıl imanın, inancın İYİLİK olsun; ERDEMLİ OLMAK en öncelikli dinin olsun!
Erdemli ol!
İyilik yap, yardım eli uzat.
Bunu, o canlının gereksinim duyduğu için yap; ruhsal ya da dünyasal bir ödül beklentisinde olduğun veya bir cezalandırmadan korktuğun için değil.
Cennet- cehennem; günah-sevap (büyük olasılık) yok.
Bu kadar çok din olduğuna göre de, aslında din de yok.
Tanrı’nın varlığına inanmak ise sana kalmış.. Her gece birine teşekkür ederek uyumak sağlıklı.
Ancak boşuna dua edip, bir şeyler dilenmekle zaman yitirme!
Aklını kullan; sence Tanrı –varsa eger- sürekli kendinden bir şey isteyeni mi, yoksa ona iş bırakmayıp, doğru yolda, kendi ayakları üzerinde ilerleyeni, kendi işini göreni mi sever?..
Kendi damını kendin onar!
Sevdiklerine değer ver ve bunu göster.. sevdiğini her gün söyleyebilirsin!
Ama sana değer verildiğini de gör!
Sevdiğini söyleyip, seni değersiz hissettiren ya yalancıdır ya da nevrotik.
İyileşmesi için yardımcı ol! Elinin tersiyle iterse -kendi sağlığın için- aklı başına gelene dek uzaklaş!
Sevmek ve sevilmek için uğraş.. ya da uğraşma!
Sevgi aranacak kayıp eşya değildir. İçinde varsa, doğru olanı çekecektir.
Ne var ki, mıknatısın doğru ucunu tuttuğundan emin olman gerekir.
Ayrıca illa ki bir sevgili gerekmez sevgiyi akıtmak için (ama olursa ne ala). Sevginin başka onca türü vardır.
Seni düşman belleyene vurması için yanağını (hele daha önce de vurmuşsa, digerini), ısırması için elini, küçümsemesi için aklını, tükürmesi için felsefeni uzatmak için çabalama!
Kendini ve sevdiklerini korumak için her şeyi, her an yapmaya hazır olduğunu hep göster!
Tutkulu ol ama hırslı olma!
Hiçbir madde/kimse, en değerli hazine olan zamanın kaybına; harcadığın yaşam enerjisine, yitirdiğin umuda değmez!
Neyin/kimin değip, neyin/kimin değmeyeceğini sezme yetisine sahip olduğundan emin ol!
Gereksinim duyduklarından fazlası için onurundan, yaşamından, sevdiklerinden ödün verme!
Unutma, başkaları da insan.. kimsenin yaşam anını, enerjisini, duygusunu, değerini çalma!
Hiçbir şey için skor tutma! Bu kimsenin umurunda değil.
Önemli olan dolu dolu yaşamak, yaşayabildiklerini.
Yaptıklarını, başkaları için değil ama kendin istediğin için, yapman gerektiğini düşündüğün için yap!
Ama yeni yerler gör; gördüğün yerlerin çetelesini tut!
Yeni kültürler kat dağarcığına ve onları özenle istifle, özümse güzellikleri benliğinde!
Yeni insanlarla tanış; değişik insan koleksiyonu yap fakat!
Ne olursa olsun;
Pişmanlık duyma!
Ah keşke deme!
Geçmişte yaşama!
İyi ki de!
Umut besle.. ya da besleme!
Ama olumsuz ve bardağın boş tarafını gören olma!
Boş yere umut dağıt, yapabilecek başka bir şey yoksa eger! Bu insanları iyi hissettirir; kötü olana dek yaşam verir. Tersine umudu yitirmek, felaket gelene kadar geçen zamanın da yitirilmesine neden olur ki, bu, korkunç olay kadar kötüdür.
Yaşamda her an değerlidir.
Yarını düşünerek yaşa!
Ancak çingenelerin en mutlu insanlar olduklarını da unutma!
Sigara, uyuşturucu-uyarıcı kullanma!
Ama biranın beyne, şarabın yüreğe iyi geldiğini bil!
Ayrıca biraz viski zihni, biraz rakı sohbeti açar..
Kararında ateş suyu alevlendirir, cesaretlendirir..
Renk katar.. zevke kapıyı aralar, yaşamı keyiflendirir.
Şarlatan olma ama hep gül ve güldür.. espri anlayışın olsun!
Neşeli ol, güleç ol! Karizmayla ilgisi yok, korkma!
Şaka kaldırmayıp, kendisi eşek şakacısı olan densizle şakalaşma!
Temiz ol ve temiz görün!
Tadı güzel yemek yemekten..
Güzelle sevişmekten..
Hoş veya egzotik yerler görmekten..
Sindire sindire haz al; zevk aldığını göster.. çabukça tüketmek için acele etme!
Ama hiçbir zevkin kölesi olma; hiçbir şeyde aşırıya kaçma!
Unutma, fazladan alınan-yapılan her şey “ağırlık” yapar.
Kaliteyi ve kaliteliyi ayırt et!
Ne insanın ne malın ne de yaşam biçeminin kalitesizi uzun süre –bozulmadan, yokolmadan- dayanır.
Kendinin kaliteli olduğunu bil ve göster!
Beklentilerinin ona göre olduğunun da kavranmasını sağla!
Başkasına benzemeye çalışmak, başkalaşım gerektirir.
Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!
Özün-sözün bir ve temelinin sağlam olduğu belli olsun.
Araba tamirinden, tarottan, astrolojiden anlamak zorunda değilsin..
Ama tarih, andropoloji, psikoloji, toprak, zooloji, biyoloji, hakkında yeterince bilgiye sahip ol!
Ne var ki, bir şeyleri ya da kendini kanıtlamak için didinme!
Senin bildiğini bilmen en doyurucudur.
Ukalalık değil ama kültür göster hep!
Öğretebildiğin kadar çocuğa-gence-yetişkine (öğrenmeye açık olana); bilgini-bilincini, edindiğin yararlı birikimi, doğruları aktar!
Ancak doğru bildiğini; mantıksız-dengesiz, tepkisel kıskanç olana, gerçekleri saptırmaya uğraşana anlatmaya çabalama!
Ne ki doğruların için her an savaşım ver!
Yemek yapmayı öğren.. ya da öğrenme!
Yine de gurmeden anla!
İşkemben için değil, sağlığın ve damağın için sofra kur!
Bir enstrüman çal.. ya da çalma!
Ama müzikten anla!
En az bir yabancı dil öğren!
Yanı sıra, özdilini çok iyi konuş; etkileyici sözlü-yazılı anlatabil derdini, kendini!
Sana yapılan ne iyiliği ne de kötülüğü unut!
Her ikisi için de –olanağın varsa- altta kalma!
İlla ki kahraman olmak zorunda değilsin.
Ama ilkyardımın nasıl yapıldığını bil.. gerektiğinde orada ol!
Özür dilemen gerektiğinde, gecikme!
Ödün vermek değildir, hatada özür dilemek.. küçültmez, aksine büyütür.
Yufka yürekli ol, bağışlayıcı ol, uzlaşıcı ol!
Ne ki hata tekrarlama alışkanlığı olanları ve artniyetlileri kendi kendilerine bırak!
Çıkarlarını koru!
Ancak onlar için sevdiklerini ve seni sevenleri değişme!
Monogam ol ya da poligam.. ya da seri monogam (sürelerle farklı biriyle) ol!
Ancak paylaşımsız hiç kimseyle birlikte olma!
Çocuk sahibi, hayvan sahibi ol.. ya da olma!
Her durumda içindeki çocuk sevgisini ve ilgiyi en yakınındaki çocuklara, hayvanlara her an, her köşede ver, göster!
Her olanakta bir çocuğa, en azından ruhen dokun; aklen kaybolmakta olanlara yol göster!
Hep bir hayvana yiyecek-su ver, konuş, okşa!
Ölümden korkma ama ölmemek için uğraş!
Yaşamı, seni bir gün terk edecek bir sevgili gibi sev!
Ne var ki bu yüzden ona kırgın olma, ona küskün ölme!
Birlikteyken en iyisini yap!
Çok bir şeyler yapmak için de yırtınma, bununla boşuna da an yitirme!
Yolculuğunda, ne hoşuna gidiyorsa, seni iyi duyumsattırıyorsa onu yap!
Bir şeyi unutma:
İşleyen sayaç; yiten zaman tek gerçekliktir.
Atlıhan KAPANİ
03.VIII.’09
---
Arkadaşlar, erdemli bir insan olmak ve doğaya/doğanıza uygun yaşayabilmek için herhangi bir dine ihtiyacınız yoktur. Zaten içinde birazcık da olsa erdem taşıyan, bunu hisseden insan "bunları yapmam için bir dinin emir vermesine ihtiyaç duyuyorum" diyebildiği için başta kendisine üzülmesi gerekir. Bunlar zaten doğası gereği olması gereken şeylerdir. Bir din size söylüyor diye değil. İradeden ve vicdandan yoksunsanız, aciz bir varlıksınızdır ve din sizi dizginlemiş olacaktır. Şu an birilerine tecavüz etmiyor oluşunuzu dine (ve dinin "korkutması" gereği cennet-cehennem sistemine vs) bağlıyorsunuz, sizin için üzülürüm sadece...
KALİTELİ VE ERDEMLİ YAŞAMAK İÇİN…
(Yalın ve Doğru Felsefe İle)
ATLIHAN KAPANİ
Yaşamda;
İyilik yapmakla övünme!
Aslında hiç övünme!
Yalnızca iyi biri ol!
Onuru ciddiye al! Onurundan ödün vermeden yaşa!
Ama kibirli olma, gösterişçi olma!
Alçakgönüllü de olma! Kendinle gurur duyduğunu göster!
Önce kendini sev, kendine saygı göster ki, dışarıdan da göresin!
Narsizmle karıştırma bunu!
Özsevgisi, özsaygısı, özgüveni olmayanın, diger sahip oldukları sanaldır, geçicidir.
Zekan yetersiz kaldığı yerde, aklını (mantığını) kullan! Seni çıkaracaktır.
Yemek yemeye, eğlenmeye, sevmeye, cinselliğe yer verdiğin kadar zaman ayır öğrenmeye ve okumaya!
Bunlardan birinden yetersiz beslediğinde, dengenin bozulduğunu göreceksin.
Sen gör(e)mesen bile, sana yansıyacaktır sonuçları.
Bozulan denge, bozulan akıl ve beden sağlığı demektir.
Bir yapı ise varlık; huzur temeli, sağlık karkası, akıl donanımı, sevgi bahçesi, cinsellik oyun salonu, para enerjisidir.
Huzur kaçarsa, sağlık bozulur.
Para biterse, elektrik-su kesilir; binada yaşam felç olur.. Sağlık bozulur ve onarımı güç olur.. Bahçenin çiçekleri kuruyabilir, bina çatlar, oyun salonu cazibesini yitirebilir…
Paraya boşverme.. ama gereğinden fazla da değer biçme!
Öncelikle huzurunu kaçırandan kaç!
Saldırganı, nankörü, ikiyüzlüyü, iğneleyiciyi, kinayeciyi, yaralayıcıyı, iyiliğini ister gibi görünüp, felaket haberciliği yapanı, umudunu kıranı, arkandan konuşanı, yüzüne de hoş konuşmayanı, sinirliyi, öfkeliyi ve kıskancı, haseti, fesatı, sinsiyi, içten pazarlıklıyı, sahteyi upuzak tut!
Acaba başka iyi yönleri de var mı diye düşünme, -bir kez hata yaptıysan- yanına ikinci kere yaklaştırma!
Hem beden hem akıl sağlığını en birinci önceliğin yap, huzur ile birlikte.
Gerek vücudunu gerekse aklını, dirençli kılacak biçimde geliştir!
Dışarıdan yardım alamasan da, felaketlerden öz gücünle-iradenle kurtulmasını bil!
Bir felsefen, dünya görüşün olsun.
Düşüncelerin olsun, önemli ya da günlük konularda.
Ancak sorulmadan düşünceni aktarma!
Biçemin-stilin başkalarına garip ve ters gelebilir.
Bozuklar, kendileri gibi olmayan-davranmayan-yaşamayanı küçümsemeye kalkarlar.
Buna aldırma! Doğru bildiklerini söylemeyi-yapmayı sürdür!
Kendi yaşamında, aklının içerisinde denge kuramayan, senin de dengeni bozmak ister..
Dengesizle aynı yere basma!
Kompleksten ve kompleksliden çekin! Kötülük oradan gelir.
Laf taşıyana, sözünü inkar edene, başkasına ihanet edip, sana yaranmaya çalışana da yüz verme!.. Aynısını sana da yapacaktır.
Sonradan görmeyi, görgüsüzü, maddeciyi, yalakayı, dalkavuğu da uzak tut!
Zaten geçicicidir o cins, köpek balığının asalak balıkları gibi…
Bunlarla merhabayı kısa tut!
Evlerine gitme!
Sır verme!
Akıl alma!
İçten davranma!
Sevgi paylaşma!
Toplumun çoğu çürükler ve bozukluklar ile kirlenmiştir… Azınlıkta olduğunu bilmek korkutmasın.
Doğrularınla yaşamaya, kendini daha iyiye geliştirmeyi sürdür!
Herkesi evine alma!
Herkesle sır paylaşma!
Yalan söyleme ancak herkese de, her zaman, her yerde, her şeyi söyleme!
Dürüst ol.. öncelikle kendine karşı!
Zarif ol, nazik ol! En iyi imajdır…
Görgü kurallarını incelikle öğren! Kaba-sabanın (ne kadar güçlü olursa olsun) hep üzerinde olur, ondan (ne kadar varsıl olursa olsun) daha çok değer görürsün.
Çalma! Hakkın olmayana da göz dikme!
Pislik atma!
Kandırma!
İftira atma!
Dedikodu yapma!
Ama değer verdiklerin hakkında olumlu ve yapıcı eleştiriyi; sorunlarını çözebilmeyi içten istediklerini düşündüklerinle paylaş!
Bir insana güvenmek iyidir ama güvenmemek daha iyidir de..
Ya güvenemeyeceklerinle ilişkiye girme ya da sevdiklerine güvenerek güven duymayı-vermeyi; sevgiyi pekiştirmeyi öğren!
Güvenemediğin birine nasıl inanabilir; sözüne inanmadığın birini nasıl sevebilirsin ki?
Hep iyilik yap! Hep elini uzat!
Zavallıyı görmezden gelme! Yardım için yapabileceğini yap ama herkesin acılarını kendinin görme; ömür dörpüsüdür.
Prensiplerin olsun.. Ama bunlardan sevgi ve huzur için ödün vermen gerektiğinde ver!
Ancak onurundan-benliğinden ödün verirsen -hangi değer için olursa olsun- giden onurun, bozulan sen, o güzellikleri de zamanla birlikte kesinlikle götürecektir.
Toplumu çok da dinleme!
Trafik kurallarının, (d)evrim kanunlarının hepsine uy; toplum kurallarınınsa, ahlakına, aklına, dünya görüşüne, yaşam biçemine, uygarlığa uymayanlarını ciddiye alma!
Yaşamda bir ya da birkaç amacın olsun.. ya da olmasın.
Hayat bir hedef tahtası da değildir; sürekli dart sallayıp durma!
Asıl erek, kendine ve çevrene iyilikle; kendinden ve yaptıklarından doyumlu bir biçimde yaşamak olmalı.
Huzurlu olanı, hoş olanı, sana güzel ve eğlenceli geleni, seni iyi duyumsattıranı, yaşama sevinci vereni bulmak açık emelin olsun.
Seni iyi hissettirmeyenden, yararlı-hoş-eğlenceli-güzel-sevimli olmayandan derhal kurtul!
Doğayı ve barındırdıklarını sev; ona saygı duy ve bunu kanıtla!
Türünün ona verdiği zararları affettirmek, bir parça da olsa giderebilmek için bireysel çaba göster!
Bir dine-öğretiye-disipline ait ol ya da olma; inançlı ya da inançsız ol.. istersen koyu dindar, açmazsa dinsiz, hatta ateist ol.. veya yalnızca deist (tanrıtanır)… Ya da Budist, Hindu, Yehovacı, Zerdüşt.. Şaman ol dilersen, kökümdür deyip!
Ama “Kim olursan ol, gel” diyen Rumi’ci ol kesinlikle!
Asıl imanın, inancın İYİLİK olsun; ERDEMLİ OLMAK en öncelikli dinin olsun!
Erdemli ol!
İyilik yap, yardım eli uzat.
Bunu, o canlının gereksinim duyduğu için yap; ruhsal ya da dünyasal bir ödül beklentisinde olduğun veya bir cezalandırmadan korktuğun için değil.
Cennet- cehennem; günah-sevap (büyük olasılık) yok.
Bu kadar çok din olduğuna göre de, aslında din de yok.
Tanrı’nın varlığına inanmak ise sana kalmış.. Her gece birine teşekkür ederek uyumak sağlıklı.
Ancak boşuna dua edip, bir şeyler dilenmekle zaman yitirme!
Aklını kullan; sence Tanrı –varsa eger- sürekli kendinden bir şey isteyeni mi, yoksa ona iş bırakmayıp, doğru yolda, kendi ayakları üzerinde ilerleyeni, kendi işini göreni mi sever?..
Kendi damını kendin onar!
Sevdiklerine değer ver ve bunu göster.. sevdiğini her gün söyleyebilirsin!
Ama sana değer verildiğini de gör!
Sevdiğini söyleyip, seni değersiz hissettiren ya yalancıdır ya da nevrotik.
İyileşmesi için yardımcı ol! Elinin tersiyle iterse -kendi sağlığın için- aklı başına gelene dek uzaklaş!
Sevmek ve sevilmek için uğraş.. ya da uğraşma!
Sevgi aranacak kayıp eşya değildir. İçinde varsa, doğru olanı çekecektir.
Ne var ki, mıknatısın doğru ucunu tuttuğundan emin olman gerekir.
Ayrıca illa ki bir sevgili gerekmez sevgiyi akıtmak için (ama olursa ne ala). Sevginin başka onca türü vardır.
Seni düşman belleyene vurması için yanağını (hele daha önce de vurmuşsa, digerini), ısırması için elini, küçümsemesi için aklını, tükürmesi için felsefeni uzatmak için çabalama!
Kendini ve sevdiklerini korumak için her şeyi, her an yapmaya hazır olduğunu hep göster!
Tutkulu ol ama hırslı olma!
Hiçbir madde/kimse, en değerli hazine olan zamanın kaybına; harcadığın yaşam enerjisine, yitirdiğin umuda değmez!
Neyin/kimin değip, neyin/kimin değmeyeceğini sezme yetisine sahip olduğundan emin ol!
Gereksinim duyduklarından fazlası için onurundan, yaşamından, sevdiklerinden ödün verme!
Unutma, başkaları da insan.. kimsenin yaşam anını, enerjisini, duygusunu, değerini çalma!
Hiçbir şey için skor tutma! Bu kimsenin umurunda değil.
Önemli olan dolu dolu yaşamak, yaşayabildiklerini.
Yaptıklarını, başkaları için değil ama kendin istediğin için, yapman gerektiğini düşündüğün için yap!
Ama yeni yerler gör; gördüğün yerlerin çetelesini tut!
Yeni kültürler kat dağarcığına ve onları özenle istifle, özümse güzellikleri benliğinde!
Yeni insanlarla tanış; değişik insan koleksiyonu yap fakat!
Ne olursa olsun;
Pişmanlık duyma!
Ah keşke deme!
Geçmişte yaşama!
İyi ki de!
Umut besle.. ya da besleme!
Ama olumsuz ve bardağın boş tarafını gören olma!
Boş yere umut dağıt, yapabilecek başka bir şey yoksa eger! Bu insanları iyi hissettirir; kötü olana dek yaşam verir. Tersine umudu yitirmek, felaket gelene kadar geçen zamanın da yitirilmesine neden olur ki, bu, korkunç olay kadar kötüdür.
Yaşamda her an değerlidir.
Yarını düşünerek yaşa!
Ancak çingenelerin en mutlu insanlar olduklarını da unutma!
Sigara, uyuşturucu-uyarıcı kullanma!
Ama biranın beyne, şarabın yüreğe iyi geldiğini bil!
Ayrıca biraz viski zihni, biraz rakı sohbeti açar..
Kararında ateş suyu alevlendirir, cesaretlendirir..
Renk katar.. zevke kapıyı aralar, yaşamı keyiflendirir.
Şarlatan olma ama hep gül ve güldür.. espri anlayışın olsun!
Neşeli ol, güleç ol! Karizmayla ilgisi yok, korkma!
Şaka kaldırmayıp, kendisi eşek şakacısı olan densizle şakalaşma!
Temiz ol ve temiz görün!
Tadı güzel yemek yemekten..
Güzelle sevişmekten..
Hoş veya egzotik yerler görmekten..
Sindire sindire haz al; zevk aldığını göster.. çabukça tüketmek için acele etme!
Ama hiçbir zevkin kölesi olma; hiçbir şeyde aşırıya kaçma!
Unutma, fazladan alınan-yapılan her şey “ağırlık” yapar.
Kaliteyi ve kaliteliyi ayırt et!
Ne insanın ne malın ne de yaşam biçeminin kalitesizi uzun süre –bozulmadan, yokolmadan- dayanır.
Kendinin kaliteli olduğunu bil ve göster!
Beklentilerinin ona göre olduğunun da kavranmasını sağla!
Başkasına benzemeye çalışmak, başkalaşım gerektirir.
Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!
Özün-sözün bir ve temelinin sağlam olduğu belli olsun.
Araba tamirinden, tarottan, astrolojiden anlamak zorunda değilsin..
Ama tarih, andropoloji, psikoloji, toprak, zooloji, biyoloji, hakkında yeterince bilgiye sahip ol!
Ne var ki, bir şeyleri ya da kendini kanıtlamak için didinme!
Senin bildiğini bilmen en doyurucudur.
Ukalalık değil ama kültür göster hep!
Öğretebildiğin kadar çocuğa-gence-yetişkine (öğrenmeye açık olana); bilgini-bilincini, edindiğin yararlı birikimi, doğruları aktar!
Ancak doğru bildiğini; mantıksız-dengesiz, tepkisel kıskanç olana, gerçekleri saptırmaya uğraşana anlatmaya çabalama!
Ne ki doğruların için her an savaşım ver!
Yemek yapmayı öğren.. ya da öğrenme!
Yine de gurmeden anla!
İşkemben için değil, sağlığın ve damağın için sofra kur!
Bir enstrüman çal.. ya da çalma!
Ama müzikten anla!
En az bir yabancı dil öğren!
Yanı sıra, özdilini çok iyi konuş; etkileyici sözlü-yazılı anlatabil derdini, kendini!
Sana yapılan ne iyiliği ne de kötülüğü unut!
Her ikisi için de –olanağın varsa- altta kalma!
İlla ki kahraman olmak zorunda değilsin.
Ama ilkyardımın nasıl yapıldığını bil.. gerektiğinde orada ol!
Özür dilemen gerektiğinde, gecikme!
Ödün vermek değildir, hatada özür dilemek.. küçültmez, aksine büyütür.
Yufka yürekli ol, bağışlayıcı ol, uzlaşıcı ol!
Ne ki hata tekrarlama alışkanlığı olanları ve artniyetlileri kendi kendilerine bırak!
Çıkarlarını koru!
Ancak onlar için sevdiklerini ve seni sevenleri değişme!
Monogam ol ya da poligam.. ya da seri monogam (sürelerle farklı biriyle) ol!
Ancak paylaşımsız hiç kimseyle birlikte olma!
Çocuk sahibi, hayvan sahibi ol.. ya da olma!
Her durumda içindeki çocuk sevgisini ve ilgiyi en yakınındaki çocuklara, hayvanlara her an, her köşede ver, göster!
Her olanakta bir çocuğa, en azından ruhen dokun; aklen kaybolmakta olanlara yol göster!
Hep bir hayvana yiyecek-su ver, konuş, okşa!
Ölümden korkma ama ölmemek için uğraş!
Yaşamı, seni bir gün terk edecek bir sevgili gibi sev!
Ne var ki bu yüzden ona kırgın olma, ona küskün ölme!
Birlikteyken en iyisini yap!
Çok bir şeyler yapmak için de yırtınma, bununla boşuna da an yitirme!
Yolculuğunda, ne hoşuna gidiyorsa, seni iyi duyumsattırıyorsa onu yap!
Bir şeyi unutma:
İşleyen sayaç; yiten zaman tek gerçekliktir.
Atlıhan KAPANİ
03.VIII.’09
0
işte bu yazıdan sonra birisiyle şöyle bir sohbetimiz oldu;
O:
Merhaba. Simdi burada yazan seylerin cok buyuk kismi zaten dinin bizden olmamizi istedigi seyler ve tum bunlar zaten dogarken "ruh" formatinda bir yazilim olarak yuklenio bizlere. Ruh= temel vahiy bilgisi.
Fakat dinin iddiasi genel olarak şu ki ellerine dogdugumuz insanlar, icine dogdugumuz toplumun bilgisi (ata dini vs) hakikat uzere olmadigindan (cogunluk zanna uydugundan) ve buna ek olarak durtulerimize uyarak pesinden gittigimiz bazi secimlerimiz vs olabildiginden, bir sure sonra yaratilista özumuze kodlanmis olan bu temel vahiyden uzaklasiyor, potansiyelimize yabancilasiyoruz. Yani aslinda "potansiyel" olarak olabilecegimiz seyden alikoyuluyoruz. O sebeple Zikir (Kuran) bir "hatirlaticidir" ozbenligine zulmedenler icin diyor Allah.
Burda bence sormamiz gereken sey su: eger 80 sene surada yasayip sonra ölup yok olacaksak neden bizi en tatmin edecek sekilde yasamayalim da her hal ve sartta ahlakli davranalim. Mesela hesap verecegim bi merci yoksa nicin sokakta buldugum 200 tllik banknotla gidip kendime luks bi yerde yemek ismarlamaktansa, fakir birisini bulup ona bu parayi vereyim? Sahsen ben kendi adima vermem musluman olmasam o parayi. Gecen de 100 tl buldum gercekten yolda ve iki 50lik yapip fakire verdim;) ama eskiden olsa vermezdim gercekten de...neden vereyim ki? Kendime bi guzellik yaparim... yani din bencilligi dogru hedefe kanalize edio. Bu yuzden varligi cok onemli.
BEN;
> Sahsen ben kendi adima vermem musluman olmasam o parayi.
bu cümleyi kurmayı nasıl yakıştırabiliyorsunuz kendinize cidden şaşkınım... başkası adına utanmayı hissettim ben şu anda.
bencilliğinizin doğru hedefe kanalize edilebilmesini sağlayan şey din ise bu, dinin gerekliliğini değil sizin acizliğinizi (hakaret olarak kullanmıyorum. durum bildiriyorum.) ispatlıyor. ahlaklı yaşamı "en tatmin edici şekilde yaşayamamak" olarak görmek de tatmin skalanızla alakalı bir durum.
doğarken temel vahiy bilgisi yükleniyor mu bilmem ama din denilen şey de bizden önce var olan bir şey değil, bizden sonra bize yüklenen (genelde aile bazlı toplum tarafından) bir başka şeydir. "din/ler olmasaydı dünya daha boktan bir yer olurdu" savunması bana hep ucuz gelmiştir. bunu "bilemeyiz." olasılıklar üzerinden mutlak bir yargıya varamayız. din/ler olmadan da şu yazıda sayılan şeyleri yerine getirebiliyorsa (ki din/ler sayesinde bunu yerine getirdiklerini de söylemeyin. gülerim. öyle bir dünya yok. her gün ülkemizde din tabanlı nice içten-pazarlıklı örnekler görüyoruz ve git gide de artıyor bunların saçmalıkları kümülatif olarak) insanlar, zaten erdemli olacaklardır ve otomatikman zaten bir dine ihtiyaç duymayacaklardır. ille de bir çobana ihtiyacımız var algısında koyunsal bir sürü olarak görüyorsanız kendinizi, yukarıda da dediğim gibi bu sizin acizliğiniz ve "insan" denilen şeyi nasıl tanımladığınızla (toplamda yanlış) alakalı...
O;
Haha yahu gidip 200 tl ile kiralik katil tutacam da demedim ki hani bu kadar hor goruldum:))
Sonucta 80 sene yasayacak ve sonra da tamamen yok olacaksam, bir sosyopat gibi yasamak zorunda olmasam da, en fazla nasil zevk alacaksam o sekilde yasarim. 200 tl yi fakire vermektense kendime gidip zumada antrikot ismarlamayi tercih etmek de hakkim:) bana ne ben buldum sokakta onu! Doga benim karsima cikardi:)
Ha bu arada ben kendimi koyun olarak gormedigimden muslumanim. Yani benligimin/ duygularimin iplerini binlerce kulun güdümüne vermektense (ya da yine kullar tarafindan olusturulmus ben'in eline vermektense) beni yaratanin eline vermeyi sectim. Koyun degilim, kul oldugumu bilen bir kulum. Bu sebeple de kimseden ne ustun ne de asagida olmadigimi iyi biliorum;)
BEN;
200 tl'yi bir fakire vermek yerine kendinize yemek ziyafeti tercih etmeniz, bunu gerçekleştirmiyor olsanız dahi (sebebi ne olursa olsun) size ait bir şeydir. (ben şu anda birine tecavüz etmiyorsam ama edebilecek durumdaysam (niyet, istek bla bla) sırf tecavüz etmiyorum diye bu beni ahlaklı, erdemli, iyi bir insan mı yapıyor? gibi) siz sadece size ait olan bir şeyi "din korkusu/güdüsü/vs" ile sadece "yapmıyorsunuz." Allah olsaydım bu duruma "işte benim kulum budur" diye mutlu olmak yerine, tam tersi daha çok üzülürdüm. sahip çıktığınız dinin, sizi kontrol etmesi değil, sizin içinizdekini size göstermesi gerekir. o zaman işlevsel olabilecektir. bir köpeği de iple bağlayabiliriz (ve ip de onun dini olsun) ve bu sebeple birilerine saldırmıyor diye bunu ahlaklı, güzel bir şey olarak yorumlarsak hata yapmış oluruz. bağlı olduğunuz ipten dolayı "iyi ki bağlıyım" demek kadar absürt bir tablo çiziyorsunuz şu anda. işte benim size (ve sizin gibilere) yakıştıramadığım bu. daha da dumur eden bunu sizin kendinize nasıl yakıştırıyor olduğunuz oluyor malesef.
bu sebeple 200 tl'yi nasıl değerlendireceğiniz konusunda "içinizde" taşımadığınız şeyleri, din ile öğreniyorsanız, bu hissedilen, sezilen bir şey olmuyor malesef. sadece "öğrenilmiş ahlak" oluyor. öğrenilmiş romantizmden bir farkı yok. (kaldı ki 200 tl'nin bir fakire verilmesi konusu da öyle çok matah bir şey değildir. "iyilik yaptım" algısında dolaşmak dinsel bir point kazandırmaz o noktada. tam tersi "iyilik yapan kim? BEEEEN" dedirten farklı bir ego yaptırır. ego denilen meret size şah damarınızdan daha da yakındır. :) "kendime ziyafet çektirmedim, demek ki bencil değilmişim" diye mutlu mutlu dolaşırken aslında ego'nun farklı bir kulu olarak kucağına düşmüş oluyorsunuz esasında.) "iyilik;" yapılması gereken ve bundan övünülecek bir şey değildir. sadece "olması gereken" bir doğal eğilimdir. din gibi dışsal bir etkiyle güdülenmeden, kendi kendine gelişmesi gereken bir şeydir.
O:
Merhaba. Simdi burada yazan seylerin cok buyuk kismi zaten dinin bizden olmamizi istedigi seyler ve tum bunlar zaten dogarken "ruh" formatinda bir yazilim olarak yuklenio bizlere. Ruh= temel vahiy bilgisi.
Fakat dinin iddiasi genel olarak şu ki ellerine dogdugumuz insanlar, icine dogdugumuz toplumun bilgisi (ata dini vs) hakikat uzere olmadigindan (cogunluk zanna uydugundan) ve buna ek olarak durtulerimize uyarak pesinden gittigimiz bazi secimlerimiz vs olabildiginden, bir sure sonra yaratilista özumuze kodlanmis olan bu temel vahiyden uzaklasiyor, potansiyelimize yabancilasiyoruz. Yani aslinda "potansiyel" olarak olabilecegimiz seyden alikoyuluyoruz. O sebeple Zikir (Kuran) bir "hatirlaticidir" ozbenligine zulmedenler icin diyor Allah.
Burda bence sormamiz gereken sey su: eger 80 sene surada yasayip sonra ölup yok olacaksak neden bizi en tatmin edecek sekilde yasamayalim da her hal ve sartta ahlakli davranalim. Mesela hesap verecegim bi merci yoksa nicin sokakta buldugum 200 tllik banknotla gidip kendime luks bi yerde yemek ismarlamaktansa, fakir birisini bulup ona bu parayi vereyim? Sahsen ben kendi adima vermem musluman olmasam o parayi. Gecen de 100 tl buldum gercekten yolda ve iki 50lik yapip fakire verdim;) ama eskiden olsa vermezdim gercekten de...neden vereyim ki? Kendime bi guzellik yaparim... yani din bencilligi dogru hedefe kanalize edio. Bu yuzden varligi cok onemli.
BEN;
> Sahsen ben kendi adima vermem musluman olmasam o parayi.
bu cümleyi kurmayı nasıl yakıştırabiliyorsunuz kendinize cidden şaşkınım... başkası adına utanmayı hissettim ben şu anda.
bencilliğinizin doğru hedefe kanalize edilebilmesini sağlayan şey din ise bu, dinin gerekliliğini değil sizin acizliğinizi (hakaret olarak kullanmıyorum. durum bildiriyorum.) ispatlıyor. ahlaklı yaşamı "en tatmin edici şekilde yaşayamamak" olarak görmek de tatmin skalanızla alakalı bir durum.
doğarken temel vahiy bilgisi yükleniyor mu bilmem ama din denilen şey de bizden önce var olan bir şey değil, bizden sonra bize yüklenen (genelde aile bazlı toplum tarafından) bir başka şeydir. "din/ler olmasaydı dünya daha boktan bir yer olurdu" savunması bana hep ucuz gelmiştir. bunu "bilemeyiz." olasılıklar üzerinden mutlak bir yargıya varamayız. din/ler olmadan da şu yazıda sayılan şeyleri yerine getirebiliyorsa (ki din/ler sayesinde bunu yerine getirdiklerini de söylemeyin. gülerim. öyle bir dünya yok. her gün ülkemizde din tabanlı nice içten-pazarlıklı örnekler görüyoruz ve git gide de artıyor bunların saçmalıkları kümülatif olarak) insanlar, zaten erdemli olacaklardır ve otomatikman zaten bir dine ihtiyaç duymayacaklardır. ille de bir çobana ihtiyacımız var algısında koyunsal bir sürü olarak görüyorsanız kendinizi, yukarıda da dediğim gibi bu sizin acizliğiniz ve "insan" denilen şeyi nasıl tanımladığınızla (toplamda yanlış) alakalı...
O;
Haha yahu gidip 200 tl ile kiralik katil tutacam da demedim ki hani bu kadar hor goruldum:))
Sonucta 80 sene yasayacak ve sonra da tamamen yok olacaksam, bir sosyopat gibi yasamak zorunda olmasam da, en fazla nasil zevk alacaksam o sekilde yasarim. 200 tl yi fakire vermektense kendime gidip zumada antrikot ismarlamayi tercih etmek de hakkim:) bana ne ben buldum sokakta onu! Doga benim karsima cikardi:)
Ha bu arada ben kendimi koyun olarak gormedigimden muslumanim. Yani benligimin/ duygularimin iplerini binlerce kulun güdümüne vermektense (ya da yine kullar tarafindan olusturulmus ben'in eline vermektense) beni yaratanin eline vermeyi sectim. Koyun degilim, kul oldugumu bilen bir kulum. Bu sebeple de kimseden ne ustun ne de asagida olmadigimi iyi biliorum;)
BEN;
200 tl'yi bir fakire vermek yerine kendinize yemek ziyafeti tercih etmeniz, bunu gerçekleştirmiyor olsanız dahi (sebebi ne olursa olsun) size ait bir şeydir. (ben şu anda birine tecavüz etmiyorsam ama edebilecek durumdaysam (niyet, istek bla bla) sırf tecavüz etmiyorum diye bu beni ahlaklı, erdemli, iyi bir insan mı yapıyor? gibi) siz sadece size ait olan bir şeyi "din korkusu/güdüsü/vs" ile sadece "yapmıyorsunuz." Allah olsaydım bu duruma "işte benim kulum budur" diye mutlu olmak yerine, tam tersi daha çok üzülürdüm. sahip çıktığınız dinin, sizi kontrol etmesi değil, sizin içinizdekini size göstermesi gerekir. o zaman işlevsel olabilecektir. bir köpeği de iple bağlayabiliriz (ve ip de onun dini olsun) ve bu sebeple birilerine saldırmıyor diye bunu ahlaklı, güzel bir şey olarak yorumlarsak hata yapmış oluruz. bağlı olduğunuz ipten dolayı "iyi ki bağlıyım" demek kadar absürt bir tablo çiziyorsunuz şu anda. işte benim size (ve sizin gibilere) yakıştıramadığım bu. daha da dumur eden bunu sizin kendinize nasıl yakıştırıyor olduğunuz oluyor malesef.
bu sebeple 200 tl'yi nasıl değerlendireceğiniz konusunda "içinizde" taşımadığınız şeyleri, din ile öğreniyorsanız, bu hissedilen, sezilen bir şey olmuyor malesef. sadece "öğrenilmiş ahlak" oluyor. öğrenilmiş romantizmden bir farkı yok. (kaldı ki 200 tl'nin bir fakire verilmesi konusu da öyle çok matah bir şey değildir. "iyilik yaptım" algısında dolaşmak dinsel bir point kazandırmaz o noktada. tam tersi "iyilik yapan kim? BEEEEN" dedirten farklı bir ego yaptırır. ego denilen meret size şah damarınızdan daha da yakındır. :) "kendime ziyafet çektirmedim, demek ki bencil değilmişim" diye mutlu mutlu dolaşırken aslında ego'nun farklı bir kulu olarak kucağına düşmüş oluyorsunuz esasında.) "iyilik;" yapılması gereken ve bundan övünülecek bir şey değildir. sadece "olması gereken" bir doğal eğilimdir. din gibi dışsal bir etkiyle güdülenmeden, kendi kendine gelişmesi gereken bir şeydir.
0
Tam bir facebook yazısı. Hayatta okumam. Ayrıca adın atlıhan mı. 90'larda mı doğdun :)
Acemi haklı. Dinlerin çıkış sebebi belli, fakat yönetimine, yönlendirmesine sömürü katmak oldukça basit. Başlığına göre vicdanlı ve empati sahibi olmak yeterli. Din insana bunları kazandırır mı? Dinini kendi kendine yaşayabilirsen neden olmasın. Kömür yiyen koyunlar için bu mümkün değil ama malesef.
Acemi haklı. Dinlerin çıkış sebebi belli, fakat yönetimine, yönlendirmesine sömürü katmak oldukça basit. Başlığına göre vicdanlı ve empati sahibi olmak yeterli. Din insana bunları kazandırır mı? Dinini kendi kendine yaşayabilirsen neden olmasın. Kömür yiyen koyunlar için bu mümkün değil ama malesef.
0
öncelikle (bkz. okuyamadık kardeş durumumuz yoktu)
kaliteli ve erdemli yaşamak için dine bulaşmamak şarttır bana göre. din asırlar boyu belirli zümrelerin kontrolünde bulunmuş ve bu zümrelerce de manipüle edilmiş. dine inanan insan da ister istemez bu zümrelerin kendisine buyurduklarını benimsemiş.
kaliteli ve erdemli yaşamak için dine bulaşmamak şarttır bana göre. din asırlar boyu belirli zümrelerin kontrolünde bulunmuş ve bu zümrelerce de manipüle edilmiş. dine inanan insan da ister istemez bu zümrelerin kendisine buyurduklarını benimsemiş.
0
"okuyamadım" tarzı yorumlar yapanlar bi ölün abi. yeter yani. komik falan da olmuyorsunuz yani. okumaktan acizseniz bunun için ben bir şey yapamam. gidin kitapların cep tipi özet modelleri çıkıyor. onlardan alıp okuyun. bir yazının uzunluğundan ötürü "okuyamadım yeaaa, bunu insan okuyacak yeeaaa" tarzı tepkiyi çok ergence buluyorum. methiye dökülmüştür ya da dökülmemiştir. bunun bir önemi yok. vaktim vardı ve bu sohbeti seve seve gerçekleştirdim. pişman değilim. yine olsa yine yaparım.
@hasmetizm 2046:
>Tam bir facebook yazısı. Hayatta okumam.
napim okumazsan? ayrıca facebook yazısı diye bir kategori mi var? facebook'a siz ne eklerseniz facebook yazısı o olur.
>Ayrıca adın atlıhan mı. 90'larda mı doğdun :)
hayır. 90'larda doğmadım. daha büyüğüm. atlıhan'da sorun ne? "okuyamadığın" için göremedin elbette ama okuyup da şu yazıda anlatılan şeyleri yanlış bulacak adamın aklından şüphe ederim. yazıda "din" ile ilgili tek bir şey yok. o benim yazıdan sonra yaptığım bir çıkarım idi sadece.
her neyse. buraya gelip 50 tane dert yanıyor insanlar ama çoğu şeyi kendilerine yaptıklarının farkında değiller. çoğu kişinin sorunu asla uyanmak istemedikleri bir uykuda horul horul uyuyarak takılmalarıdır.
@hasmetizm 2046:
>Tam bir facebook yazısı. Hayatta okumam.
napim okumazsan? ayrıca facebook yazısı diye bir kategori mi var? facebook'a siz ne eklerseniz facebook yazısı o olur.
>Ayrıca adın atlıhan mı. 90'larda mı doğdun :)
hayır. 90'larda doğmadım. daha büyüğüm. atlıhan'da sorun ne? "okuyamadığın" için göremedin elbette ama okuyup da şu yazıda anlatılan şeyleri yanlış bulacak adamın aklından şüphe ederim. yazıda "din" ile ilgili tek bir şey yok. o benim yazıdan sonra yaptığım bir çıkarım idi sadece.
her neyse. buraya gelip 50 tane dert yanıyor insanlar ama çoğu şeyi kendilerine yaptıklarının farkında değiller. çoğu kişinin sorunu asla uyanmak istemedikleri bir uykuda horul horul uyuyarak takılmalarıdır.
0
Wolfware
Merhaba arkadaşlar.Kızarkadaşımla gidebileceğim güzel bir kafe arıyorum Taksim'de. Kahveleri güzel olsa yeterli bize. Bir de çok müzik olmazsa başka bir şey istemeyiz. Nereleri önerirsiniz dostlar ?
Merhaba arkadaşlar.
Kızarkadaşımla gidebileceğim güzel bir kafe arıyorum Taksim'de. Kahveleri güzel olsa yeterli bize. Bir de çok müzik olmazsa başka bir şey istemeyiz. Nereleri önerirsiniz dostlar ?
Kızarkadaşımla gidebileceğim güzel bir kafe arıyorum Taksim'de. Kahveleri güzel olsa yeterli bize. Bir de çok müzik olmazsa başka bir şey istemeyiz. Nereleri önerirsiniz dostlar ?
0
ara kafe var yine lisenin yakınlarında.
bir de bizim sıklıkla gittiğimiz bir yer vardı kafe bi' melek diye. biz yemek yemeye gidiyorduk ama çay kahve de içilebilir. tatlı insanlar, muhabbetimiz falan olmuştu. öyle romantik bir ortam değil ama olsun. yeri de zara'nın oradan içeri girince bir yerlerdeydi.
bir de bizim sıklıkla gittiğimiz bir yer vardı kafe bi' melek diye. biz yemek yemeye gidiyorduk ama çay kahve de içilebilir. tatlı insanlar, muhabbetimiz falan olmuştu. öyle romantik bir ortam değil ama olsun. yeri de zara'nın oradan içeri girince bir yerlerdeydi.
0
avam kahvesinde gazoz için :) hayri ustanın olduğu sokaktan biraz daha düz devam edince solda kalıyo.
urban cafe var bi de ben seviyorum. galatasaray lisenin yanında genelde toma'nın durduğu sokaktan girince.
urban cafe var bi de ben seviyorum. galatasaray lisenin yanında genelde toma'nın durduğu sokaktan girince.
0
seljax
murekkep coop gibi nereleri var bildiginiz?
murekkep coop gibi nereleri var bildiginiz?
0
(bkz: eski beyrut)
çok hoş bir mekan. disko ile metrobüs temalarını birleştirmişler. mutlaka git gör.
çok hoş bir mekan. disko ile metrobüs temalarını birleştirmişler. mutlaka git gör.
0
istanbul kanatlarimin altinda
günaydın gençler ve daima genç kalanlar!daha önce doksansekiz kere sorulmuş ama tam benim istediğim cevabı göremedim. affınıza sığınarak tekrar soracağım. "nasıl yapılır bu french?" (kahve olanı)girişyıllardır her sabah americano'sunu içmeden güne başlayamayan bi plaza insanıyım. kahve benim için bi
günaydın gençler ve daima genç kalanlar!
daha önce doksansekiz kere sorulmuş ama tam benim istediğim cevabı göremedim. affınıza sığınarak tekrar soracağım.
"nasıl yapılır bu french?" (kahve olanı)
giriş
yıllardır her sabah americano'sunu içmeden güne başlayamayan bi plaza insanıyım. kahve benim için bir must! (mehehe)
gelişme
2 hafta önce ikea'dan 400 ml'lik french press ve tchibo'dan "kenya" kahve çekirdeği aldım. tadı orta sertlikte dediler. çekirdeği tchibo'da french press'e göre çektirdim. her sabah bundan içtim bi hafta boyunca. ama ne yaparsam yapayım çok ağır oldu. midemi ağrıttı her sabah. bir de rengi çok bulanık oluyordu.
kendime sadistçe işkence çektirdiğimi ve yakında midemi deleceğimi fark edince, kahveyi değiştirmeye karar verdim ve bu hafta nero'dan kahve aldım. ama bu da sanırım demlenmiyor. rengi acayip bulanık. tadı su gibi. hayır kahveyi gittikçe artırarak daha çok miktarda koyuyorum, bi değişiklik yok.
kahveyi internette nasıl anlattılarsa birebir o şekilde hazırlıyorum. kaynamış suyu beklet, tahta kaşık kullan vs. ama mesela "suyu koyarken altın sarısı köpük oluşur" falan diyorlar, benim french'te köpük möpük yok. bulanık bir rengi var sadece. he bi de suyu koyduktan sonra bütün kahve taneleri suyun üstünde yüzüyor. pressle bastırınca dibe çöküyorlar ancak.
sonuç
kullandığım kahve mi kötü, yoksa bir yerde hata mı yapıyorum? olayım ne benim? napayım?
daha önce doksansekiz kere sorulmuş ama tam benim istediğim cevabı göremedim. affınıza sığınarak tekrar soracağım.
"nasıl yapılır bu french?" (kahve olanı)
giriş
yıllardır her sabah americano'sunu içmeden güne başlayamayan bi plaza insanıyım. kahve benim için bir must! (mehehe)
gelişme
2 hafta önce ikea'dan 400 ml'lik french press ve tchibo'dan "kenya" kahve çekirdeği aldım. tadı orta sertlikte dediler. çekirdeği tchibo'da french press'e göre çektirdim. her sabah bundan içtim bi hafta boyunca. ama ne yaparsam yapayım çok ağır oldu. midemi ağrıttı her sabah. bir de rengi çok bulanık oluyordu.
kendime sadistçe işkence çektirdiğimi ve yakında midemi deleceğimi fark edince, kahveyi değiştirmeye karar verdim ve bu hafta nero'dan kahve aldım. ama bu da sanırım demlenmiyor. rengi acayip bulanık. tadı su gibi. hayır kahveyi gittikçe artırarak daha çok miktarda koyuyorum, bi değişiklik yok.
kahveyi internette nasıl anlattılarsa birebir o şekilde hazırlıyorum. kaynamış suyu beklet, tahta kaşık kullan vs. ama mesela "suyu koyarken altın sarısı köpük oluşur" falan diyorlar, benim french'te köpük möpük yok. bulanık bir rengi var sadece. he bi de suyu koyduktan sonra bütün kahve taneleri suyun üstünde yüzüyor. pressle bastırınca dibe çöküyorlar ancak.
sonuç
kullandığım kahve mi kötü, yoksa bir yerde hata mı yapıyorum? olayım ne benim? napayım?
0
Önce sıcak suyla çalkala zımbırtıyı ısıt. Kahveyi bi ölçek/dolu tatlı kaşığı doldur. Sıcak suyu yavaşça ekle. Süzgeç zımbırtısını tak. Bi kaç dk bekle. Kahve olunca yavaş yavaş çubuğu bastır. Yoğun veya berrak olduysa bi sonraki seferde kahve miktarını ayarla.
0
size şoyle bir olcu vereyim. 180 ml suya 10 gr kahve koyuluyor. renk vs. bu sizin tercihiniz. blonde roast çekirdek bulabilirseniz onu deneyin.
0
@angelus teşekkürler.
@jamal evet suyu yeterince yavaş eklemiyor olabilirim, şaldır şaldır döküyorum cezveden.
@evim ben baya kahve koyuyorum sanmıştım ama sanırım az koymuşum. 100 gram kahveden 8 bardak içtim bitti. sizin hesabınızla 100 gram kahveyi 4-5 seferde bitirmem gerekiyor 400 ml bardak ile. blonde roast denicem. bir sonraki kahveyi starbuckstan alayım diyorum herkes çok övüyor.
@jamal evet suyu yeterince yavaş eklemiyor olabilirim, şaldır şaldır döküyorum cezveden.
@evim ben baya kahve koyuyorum sanmıştım ama sanırım az koymuşum. 100 gram kahveden 8 bardak içtim bitti. sizin hesabınızla 100 gram kahveyi 4-5 seferde bitirmem gerekiyor 400 ml bardak ile. blonde roast denicem. bir sonraki kahveyi starbuckstan alayım diyorum herkes çok övüyor.
0
kahveyi soğuk da tüketirim dersen soğuk demlemeni öneririm. sıcak kahveye göre çok daha güzel geçiyor aroması suya, o bulanıklık falan olmuyor.
0
jack n brooks
muzik dinlemek icin spotify kullaniyorum. dinledigim sarkilarin sozlerini de gormek istiyorum ayni zamanda telefonumda.bir ara desktop versiyona lyrics geldi ama o gitti sanirim. ama bana asil olarak dinlerken sozlerini de takip edebilecegim bir mobil uygulama ya da spotify a yancik olabilecek bi ek
muzik dinlemek icin spotify kullaniyorum. dinledigim sarkilarin sozlerini de gormek istiyorum ayni zamanda telefonumda.
bir ara desktop versiyona lyrics geldi ama o gitti sanirim. ama bana asil olarak dinlerken sozlerini de takip edebilecegim bir mobil uygulama ya da spotify a yancik olabilecek bi eklenti lazim. telefon iphone.
tesekkurler.
bir ara desktop versiyona lyrics geldi ama o gitti sanirim. ama bana asil olarak dinlerken sozlerini de takip edebilecegim bir mobil uygulama ya da spotify a yancik olabilecek bi eklenti lazim. telefon iphone.
tesekkurler.
0
manuelka
Bugün sevimli uysal bir kedicik tarafından http://i.hizliresim.com/Nlgd5N.jpg şu şekilde tırmalandım. kedinin tırnağı severken kazağıma takıldı onu çıkarmaya çalışırken tırmaladı. kedi gayet uysal ve insanlara kendisini sevdiren bir kediydi. ben başta önemsemedim ama izi gören herkes git kuduz aşısı
Bugün sevimli uysal bir kedicik tarafından i.hizliresim.com şu şekilde tırmalandım. kedinin tırnağı severken kazağıma takıldı onu çıkarmaya çalışırken tırmaladı. kedi gayet uysal ve insanlara kendisini sevdiren bir kediydi. ben başta önemsemedim ama izi gören herkes git kuduz aşısı ol dediği için bir korku içindeyim. Numune'nin aciline koşmaya başlayayım mı ne dersiniz?
şu şekilde tırmalandım. kedinin tırnağı severken kazağıma takıldı onu çıkarmaya çalışırken tırmaladı. kedi gayet uysal ve insanlara kendisini sevdiren bir kediydi. ben başta önemsemedim ama izi gören herkes git kuduz aşısı ol dediği için bir korku içindeyim. Numune'nin aciline koşmaya başlayayım mı ne dersiniz?
0
Kedi sokak kedisi mi? Sahipli mi? Aşıları tam mı?
Bunların cevapları önemli. Sen yine de sevimli olmasına bakma, aşını ol. Normalde beş doz yapılıyor, eğer olaydan 10 gün sonra hayvan hala yaşıyorsa son iki dozu olmana gerek kalmıyor.
Yalnız aşı her hastanede yapılmıyor, onu bi araştır öyle git derim.
Bunların cevapları önemli. Sen yine de sevimli olmasına bakma, aşını ol. Normalde beş doz yapılıyor, eğer olaydan 10 gün sonra hayvan hala yaşıyorsa son iki dozu olmana gerek kalmıyor.
Yalnız aşı her hastanede yapılmıyor, onu bi araştır öyle git derim.
0
Ya bizim okulun içindeki kedilerden biri. sahipliği değil. aşıları olduğunu sanmıyorum.
0
kuduz cok ciddi bir hastaliktir ve belirtileri gozukmeye basladiktan sonra tedavisi yoktur. en kisa surede acile gitmen lazim. esimi de tirmalamisti. 1,5 ay icerisinde 5 kere asi olman gerekiyor. bu asilari zamaninda yaptirmadigin takdirde, polis tarafindan karantinaya aliniyorsun.
0
hiçbir şey olmaz, korkmana lüzum yok. yine de git aşını yaptır mutlaka, için rahat etsin.
söylendiği gibi 10 günün sonunda kedi hala yaşıyorsa kalan iki aşıyı yaptırmak zorunda değilsin.
ek: hiçbir şey olmaz dememin nedeni "kuduz olmazsın yeaaa..." demek değildi. şimdi böyle cevaplar okuduktan sonra paniklenecek bir şey olmadığını anlatmaya çalışmıştım. yoksa amerikalıların dediği gibi: "better safe than sorry."
söylendiği gibi 10 günün sonunda kedi hala yaşıyorsa kalan iki aşıyı yaptırmak zorunda değilsin.
ek: hiçbir şey olmaz dememin nedeni "kuduz olmazsın yeaaa..." demek değildi. şimdi böyle cevaplar okuduktan sonra paniklenecek bir şey olmadığını anlatmaya çalışmıştım. yoksa amerikalıların dediği gibi: "better safe than sorry."
0
kuduz virüsü vücuda girdikten sonra 10 gün içinde öldüren bir virüs.
bildiğim kadarıyla literatürde kediden virüs kapma vakası yok. tabii bu olmayacağı anlamına gelmiyor. düşük ihtimal de olsa kedinin salyasından yaladığı patisine, oradan da size geçmiş olması mümkün olabilir.
bence bir şey yoktur ama gidin aşı olun, içiniz rahatlasın.
kuduz aşısı ilk gün, 3. gün, 7. gün, 15. gün, 30. gün, 90. gün olunuyor bildiğim kadarıyla. lakin kediyi takip edebiliyorsanız ve ilk başta da dediğim gibi kedi 10 gün içinde ölmüyorsa, ilk 3 dozdan sonrasına devam etmenize gerek yok. evet polis/jandarma takip ediyor. aşı olmadığınızda kapıya geliyorlar ama "kedi takibimde ve ölmedi" diyerek imza atıp takipten çıkabiliyorsunuz.
kedi 10 gün içinde başka bir nedenden bile ölse veya takip edemiyorsanız aşıları tamamlamanız yararınıza olur.
bildiğim kadarıyla literatürde kediden virüs kapma vakası yok. tabii bu olmayacağı anlamına gelmiyor. düşük ihtimal de olsa kedinin salyasından yaladığı patisine, oradan da size geçmiş olması mümkün olabilir.
bence bir şey yoktur ama gidin aşı olun, içiniz rahatlasın.
kuduz aşısı ilk gün, 3. gün, 7. gün, 15. gün, 30. gün, 90. gün olunuyor bildiğim kadarıyla. lakin kediyi takip edebiliyorsanız ve ilk başta da dediğim gibi kedi 10 gün içinde ölmüyorsa, ilk 3 dozdan sonrasına devam etmenize gerek yok. evet polis/jandarma takip ediyor. aşı olmadığınızda kapıya geliyorlar ama "kedi takibimde ve ölmedi" diyerek imza atıp takipten çıkabiliyorsunuz.
kedi 10 gün içinde başka bir nedenden bile ölse veya takip edemiyorsanız aşıları tamamlamanız yararınıza olur.
0
confessions of an adman
http://www.hepsiburada.com/yilbasi-isik-100-led-sari-p-HBV000002GDV0şu mu şu mu?http://www.hepsiburada.com/pandoli-yesil-kablolu-100-ampullu-eklenebilir-soketli-gun-isigi-led-isik-10-mt-p-DKPRTDOLUBP6627SA
0
FeykIM
Şimdi malum er kişiler jilete, mach 3'e olmadı berbere mecbur para bayılıyor. Tıraş bıçağı alacaktım almışken makine mi alsam dedim. Makineler hakkında tecrübeleriniz nelerdir. 1-2 yıl sonra başlık değiştirmek için bi makine parası kadar para ödemek makul mü? Şu makine özelinde birşeyler söylemek is
Şimdi malum er kişiler jilete, mach 3'e olmadı berbere mecbur para bayılıyor. Tıraş bıçağı alacaktım almışken makine mi alsam dedim. Makineler hakkında tecrübeleriniz nelerdir. 1-2 yıl sonra başlık değiştirmek için bi makine parası kadar para ödemek makul mü?
Şu makine özelinde birşeyler söylemek isteyen varsa memnun olurum:
www.hepsiburada.com
Şu makine özelinde birşeyler söylemek isteyen varsa memnun olurum:
www.hepsiburada.com
0
philips kullanan illa vardir ama o dönen basliklari saglikli bulmuyorum. her kılın kökü farklı, döne döne alıyor, diger başlık iyi. bildim bileli braun kullaniyorum. jilet de kullaniyorum arada
0
braun'nun elekli başlıkları zaten belirli periyotlarda degismesi lazim. omur boyu dayanabilen elekli kesici varsa soyleyin.
0
Daha önce başta braun ve philips makineler kullanmış biri olarak Alacaksan panasonic marka al diyorum.
10 yıldır Panasonic kullanıyorum. İlk günki gibi. Başlık değişmeye falan ihtiyaç duymadım şimdilik.
10 yıldır Panasonic kullanıyorum. İlk günki gibi. Başlık değişmeye falan ihtiyaç duymadım şimdilik.
0
ben phlipsin döner başlıklı olanlarından 6 ay kadar kullandım , memnun kalmadım.
haftada 1-2 gün tıraş olanlara göre değil uzayınca kesilmiyor .
jiletle 3-5 dk da tıraş olurken bu makınayla 15-20dk ya cıktı süre.
Ben tekrar jilete döndüm .
haftada 1-2 gün tıraş olanlara göre değil uzayınca kesilmiyor .
jiletle 3-5 dk da tıraş olurken bu makınayla 15-20dk ya cıktı süre.
Ben tekrar jilete döndüm .
0
Arkadaşların dediği gibi sakalın sertse alma. İşyerinde veya kendi tarzında sinek kaydı traşı gerekliyse alma. Ama sakalını uzun , kirli falan bırakacaksan kesinlikle çok Laz'ım olur ve linkteki ömürlük kullanılır.
0
döner başlıkları kullanan arkadaşlarım memnun değillerdi ama bunda sabit başlığın olması da bir avantaj.
söylendiği gibi, sinekkaydı peşindeysen makineye para verme çünkü işine yaramayacak. kirli sakal veya uzattığın sakalın şekillendirilmesi ve bakımı için ise oldukça işe yarar aletler.
iki yıldır philips'in multigroom modelini kullanıyorum, bir sorun yaşamadım şu ana kadar.
söylendiği gibi, sinekkaydı peşindeysen makineye para verme çünkü işine yaramayacak. kirli sakal veya uzattığın sakalın şekillendirilmesi ve bakımı için ise oldukça işe yarar aletler.
iki yıldır philips'in multigroom modelini kullanıyorum, bir sorun yaşamadım şu ana kadar.
0
Euxinos007
itunes üzerinden satın alınmış bir "uygulama içi satın alma" var. Ödemesi kredi kartından yapılmış. Bunu iptal edebilir miyiz ?. Bankayı mı arayayım ?
itunes üzerinden satın alınmış bir "uygulama içi satın alma" var. Ödemesi kredi kartından yapılmış. Bunu iptal edebilir miyiz ?. Bankayı mı arayayım ?
0
hangi uygulama olduğunu biliyorsan eğer ve istemsiz olarak aldıysan direkt olarak itunes ile görüşebilirsin. yardımcı oluyorlar böyle konularda.
0
bankayı aradım, provizyonda görünüyor halen ama iptal edemeyiz dedi. Sanırım elmanın insafına kaldı
0
Telaş etme. Paranı geri alacaksın.
reportaproblem.apple.com
Buraya gir satın aldığın uygulamayı seç (henüz listede yoksa bir iki güne listede gözükür)
Bildir'i tıklayıp "sorun seç". Müşteri hizmetleri size maille dönüş yapacaktır. Ben beğenmediğim ya da gerçekten işe yaramayan uygulama ödemelerini böyle geri aldım. Mesajınızı İngilizce yazınız bu arada.
reportaproblem.apple.com
Buraya gir satın aldığın uygulamayı seç (henüz listede yoksa bir iki güne listede gözükür)
Bildir'i tıklayıp "sorun seç". Müşteri hizmetleri size maille dönüş yapacaktır. Ben beğenmediğim ya da gerçekten işe yaramayan uygulama ödemelerini böyle geri aldım. Mesajınızı İngilizce yazınız bu arada.
0
sorunvar
Mesela aylık geliri 300 bin TL gibi bir adamı ?
Mesela aylık geliri 300 bin TL gibi bir adamı ?
0
Çok degildi ama bana göre baya zengindi.yine olsa yine reddederdim herhalde. Bu işin para ile alakası yok.
0
etmedim, muhtemelen de etmem. ayrıca bu işin para ile alakası yok demek koskocaman bir yalan. bunu ispatlamak için kağıt toplayıcı çocuklardan biri ile birlikte olmanız lazım.
insanlar her paralı insan kadınları etkiler demiyor zaten.
insanlar her paralı insan kadınları etkiler demiyor zaten.
0
aylık gelirini hesaplamadım ama benim reddettiğim üst limit aylık 35-40 bin diye tahmin ediyorum :D
0
reddetiniz mi derken ? askini mi ? sevgisini mi ? iliski teklifini mi ? ucretini mi ?
0
Bende ailemin bulduğu çok zengin bir kızı ret etmiştim. Kız çok havalıydı gucci ayakkabılar lv çantalar kültür sıfır tabi yani onu yanında biblo gibi gezdireyim istediler tam olarak. Kabul etmedim bu iş parayla hiç alakası yok demek yalan ama parayla olur demek de yalan. Herşeyin bir orta noktası var hayat beyaz yada siyah olmak zorunda değil.
0
zengin birileriyle henüz hiçbir yakınlaşmam olamadı. yakınlaşma derken cinsel manada demiyorum, close encounters of the third kind misali, hiç yakınlarında bulunamadım yani.*
0
Ben bayagi zengin birisiyle takilmistim, sirf yatlari 300k yi rahat geciyordu. Kiz psikopatti biraz kactim kizdan.
0
Çok çok dehşet bir zenginliği yoktu fakat umut verici biriydi bu konuda. ben reddettim bir sene sonra şirket açtı yat tekne falan aldı. İnsan hoşlanmayınca hoşlanmıyor yaa
0
Etmedim çünkü öyle birinden herhangi bir teklif gelmedi. Eğer gelseydi de büyük olasılıkla reddederdim çünkü o tip insanlara biraz önyargılım. Uyuşamayız gibi geliyor, mutluluk anlayışım bu. Paraya düşman değilim. Herkesin mutluluk anlayışı farklı, benimki uyum ve huzur. Parası için bi insanla herhangi bir ilişki içinde olan insanlara saygı duymam gerekiyor mu, belki gerekiyordur ancak duymuyorum.
0
Aylık gelir yanlış bir ifade. Net kazanç denilmeli. Atıyorum 300 bin tl gelirin olur ama 400-500 bin tl de giderin olur. Çok tanıdığım var arabasının, teknesinin, villasının, özel işlerine bakan yardımcılarının, sosyal hayatına harcadığı paranın, yurtdışı seyahatlerinin, kulüp harcamalarının, vs. giderleri, gelirinden çok daha fazla olan. Bunun sonucunda da ya borç,harç alıyor ya dolandırıcılık yapıyor ya da aileden kalan mirası bir bir tüketiyor. Ama sadece paraya bakan yüzlerce kızla da beraber olabiliyor...
Soruya cevap olarak reddettiğim oldu, bana bu gözle bakan kızı da anında reddederim.
Soruya cevap olarak reddettiğim oldu, bana bu gözle bakan kızı da anında reddederim.
0
Bu duyuru da tikleri neye göre verdin valla anlamadım bizde gavatlık ki adam yerine koyup cevap yazıyoruz. Sen ver 300k ya kurtul.
0
evet. çok zengin ama psikopat mafia ailesi olan bir kızı.
0
Evet- hatta birden çok.
Zengin olmak bir asset kim daha iyi şartlara sahip olmak istemez ki ama tek başına anlam ifade eden kriter değil. Buna neden şaşırılıyor anlamıyorum.
Zengin olmak bir asset kim daha iyi şartlara sahip olmak istemez ki ama tek başına anlam ifade eden kriter değil. Buna neden şaşırılıyor anlamıyorum.
0
aylık 300k vay be.
3,5k kazanıyorum, piyasaya hiç açılmamak gerek para hesabı yapıyorsanız.
3,5k kazanıyorum, piyasaya hiç açılmamak gerek para hesabı yapıyorsanız.
0
eski kız arkadaşım hayvan gibi zengindi, 2 sene sonunda ayrılmaya karar verdim. ilişki başında cok zengin oldugunu bilseydim de bu kararımı etkilemezdi sanıyorum. zengin insan cimri olur genelde, cogunlukla parayla ilgili sıkıntı yaşanıyor. fakir olsun net olsun daha değerli bence.
0
rajaz
daha önce buraya telefonunu veren var mı? izmit 41 burda avm'deki bayisine vermeyi düşünüyoruz da.telefon günde 2-3 kere kendi kendine kapanıyor, çok hızlı ve sık şarjı bitiyor, durduk yere ısınıyor, programlar arası geçişlerde ve kamerada donup duruyor. şikayetlerimiz bunlar. büyük ihtimal değişece
daha önce buraya telefonunu veren var mı? izmit 41 burda avm'deki bayisine vermeyi düşünüyoruz da.
telefon günde 2-3 kere kendi kendine kapanıyor, çok hızlı ve sık şarjı bitiyor, durduk yere ısınıyor, programlar arası geçişlerde ve kamerada donup duruyor. şikayetlerimiz bunlar. büyük ihtimal değişecekler gibi. bu süreçler kaç gün sürer/sürdü?
telefon günde 2-3 kere kendi kendine kapanıyor, çok hızlı ve sık şarjı bitiyor, durduk yere ısınıyor, programlar arası geçişlerde ve kamerada donup duruyor. şikayetlerimiz bunlar. büyük ihtimal değişecekler gibi. bu süreçler kaç gün sürer/sürdü?
0
ben istanbul'daki bir şubesine vermiştim telefonumu. bir haftadan kısa sürdü diye hatırlıyorum yeni telefonun gelmesi.
0
sanırım direkt sıfırıyla değiştiriyorlar böyle sorunlarda? sizin de mi böyle sorunlarınız vardı?
0
evet, sabah şarjdan çıkarıp evden çıkıyordum, öğlen olmadan şarjı bitiyordu. direkt değiştirdiler yenisi ile.
0
tamamdır hocam. direkt böyle söylediniz o zaman siz ve böyle rapor edildi öyleyse?
0
aynen öyle. gittim, dedim telefonum arızalı. dediler nesi var, dedim ki şarjı çok çabuk bitiyor. ha bir de ekranının bir kenarı hafifçe çıkıktı uzun süredir ama sorun oluşturmuyordu. unutmuşum onu söylemeyi. adam evirip çevirdi telefonu elinde, o kusuru da fark etti ve şarj problemi ile birlikte onu da yazdı. bir iki gün sonra aradılar, dediler telefonunuz değişecek, yenisi gelecek. yamulmuyorsam da aradıklarında gidip almıştım.
0
telefonu değiştirmeme yanlısı mı oluyolar peki? sonuçta onların herhangi bir zararı vs.. yok. telefon apple'dan geliyor. yani bana tutup da testler sonucunda şarjınız bitmiyor gibi şeyler söylemezler umuyorum. çünkü gerçekten bitiyor çabucak.
0
blatta hiberna
...neler sizce?yetersiz bulduğunuz konu başlıkları, kategoriler var mı?ya da keşke türkçe'ye çevrilse dediğiniz kitaplar, belli yazarlar, seriler vb.?
...neler sizce?
yetersiz bulduğunuz konu başlıkları, kategoriler var mı?
ya da keşke türkçe'ye çevrilse dediğiniz kitaplar, belli yazarlar, seriler vb.?
yetersiz bulduğunuz konu başlıkları, kategoriler var mı?
ya da keşke türkçe'ye çevrilse dediğiniz kitaplar, belli yazarlar, seriler vb.?
0
2017'den dileğim bir yayınevinin david foster wallace - infinite jest'i türkçeye çevirmesi
0
arkeoloji alanında hala türkçe'ye çevrilmemiş tonla ciddi çalışma var.
saçma salak amerikan bestseller'larından başka günümüz avrupa edebiyatından hala eksikler var.
saçma salak amerikan bestseller'larından başka günümüz avrupa edebiyatından hala eksikler var.
0
ben son zamanlarda erkeklerin yazdığı romantik kitaplara ifrit oluyorum. metroya oraya buraya reklam veriyorlar bir de, reklama da kendi resimlerini koyuyorlar. sanki "kızlar, bakın ben çok duygusal bir erkeğim, elim yüzüm de düzgün, taliplerimi bekliyorum." mesajı verilmeye çalışılıyor.
bu spesifik bir durum tabii, biraz genellersem önüne gelen kitap yazıyor artık. bu yüzden gerçekten yetenekli veya iyi iş çıkaran yeni yazarların da ön yargıya maruz kaldığını ve okur kitlelerine yeterli miktarda ulaşamadıklarını düşünüyorum.
yayınevleri daha seçici olabilirler.
bu spesifik bir durum tabii, biraz genellersem önüne gelen kitap yazıyor artık. bu yüzden gerçekten yetenekli veya iyi iş çıkaran yeni yazarların da ön yargıya maruz kaldığını ve okur kitlelerine yeterli miktarda ulaşamadıklarını düşünüyorum.
yayınevleri daha seçici olabilirler.
0
bir sahaf olarak tonlarca şey sayabilirim size:
1. kategoriler
2. fiyatların gereksiz fazlalığı
3. korsan baskı sektörü
4. bazı yayınevleri ve yazarların leblebi gibi kitap yayınlaması
5. bu leblebi yayınların kalitesizlik getirmesi
6. yayınevlerinin korsan sektöründen haberdar olmasına rağmen herhangi bir strateji (sizce niye?) geliştirmemesi
7. devletin sanata ve sanatçıya verdiği önemin azalması ve hatta düşman olması sonucu nitelikli yazarlığın deli cesaretine sahip olmakla eş değer hale dönmesi
8. bilimsel yayınların basılmaması
9. yine sanatın değersizleşmesinin sonucu olarak eleştirmenlerin gitgide azalıp yok olması
bunlar bir çırpıda aklıma gelenler
1. kategoriler
2. fiyatların gereksiz fazlalığı
3. korsan baskı sektörü
4. bazı yayınevleri ve yazarların leblebi gibi kitap yayınlaması
5. bu leblebi yayınların kalitesizlik getirmesi
6. yayınevlerinin korsan sektöründen haberdar olmasına rağmen herhangi bir strateji (sizce niye?) geliştirmemesi
7. devletin sanata ve sanatçıya verdiği önemin azalması ve hatta düşman olması sonucu nitelikli yazarlığın deli cesaretine sahip olmakla eş değer hale dönmesi
8. bilimsel yayınların basılmaması
9. yine sanatın değersizleşmesinin sonucu olarak eleştirmenlerin gitgide azalıp yok olması
bunlar bir çırpıda aklıma gelenler
0
birdy ve billy liar en sevdiğim kitaplar arasında yer alıyor. hediye etmek istiyorum arkadaşlara, ama billy liar'ın çevirisi yok, birdy de çevrilmiş ancak baskısı kalmamış herhalde 60 tl'ye filan bulunuyor sahaflarda. yalnız bunların basımları yapılsa satarlar mı bilmiyorum. eski kitaplar sonuçta. sonra kumların kadını'nı merak ediyorum. baskısı 50 tl'den başlıyor nadirkitap'ta. masuji ibuse'nin kuroi ame'sinin de çevirisi yoktu, o da okumak istediğim kitaplardan.
ek: ayrıca kapaklar güzel gelmiyor.
ek: ayrıca kapaklar güzel gelmiyor.
0
