Giriş
(5)

E-mail adresi satın alma

kahvegibi
Arkadaşlar,Bana İstanbul'da yaşayan 18-28 yaş arası insanların (hedef kitlem) e-mail adresleri lazım. Bu tarz bilgilere nasıl ulaşıyoruz legal olarak. Bir yerden satın almak mümkün mü?Teşekkürler
Arkadaşlar,

Bana İstanbul'da yaşayan 18-28 yaş arası insanların (hedef kitlem) e-mail adresleri lazım. Bu tarz bilgilere nasıl ulaşıyoruz legal olarak. Bir yerden satın almak mümkün mü?

Teşekkürler
0
kahvegibi
(27.05.09)
sourlemonade
(27.05.09)
Reklam amacli herhalde. Facebook'tan bu sekilde reklam verebilirsiniz, bir incelemeye deger.
0
wpi
(27.05.09)
amacımız reklam yapmak değil. Sadece bir etkinliği duyurmak. Facebookta zaten sayfa açacağız.
0
🌸kahvegibi
(27.05.09)
bazı kampanyalara üye olurken sözleşmede iletişim bilgilerinizi reklam amaçlı kullanabiliriz maddesi oluyor. Bu kampanyaları yapan firmalara ulaşarak (spritetır koladır algidadır vs) bu bilgileri sattıkları asıl büyük firmaya ulaşabilirsiniz.
0
darknum
(27.05.09)
İşin yasal yanını bilemeyeceğim ama amacı ne olursa olsun istenmeyen mail göndermek spamdir, hoş değildir. Örneğin ben bu yolla gelen tanıtımları içeriği ilgimi çekse bile değerlendirmiyorum. Hiçbir saygın kurum da böyle şeyler yapmaz zaten.
Ha diyorsan ki "ya alt tarafı kendi çapımızda bir duyuru yapacağız, salla gitsin", o zaman sizin bileceğiniz iş tabi.
Diğer taraftan siz 10000 kişiye gönderdiğinizi sansanız da biraz benim gibiler, biraz da otomatik filtre yazılımları yüzünden 50-60 kişiye düşecektir o muhtemelen.

Bence facebook önerisi gibi, google adsense gibi daha insancıl ve hedef kitleye yönelik reklamlar yapmak daha mantıklı. Etkisine karşılık gelen maliyeti de çok farklı olmayacaktır.
0
386 dx
(27.05.09)
(4)

tarih araştırması

okocha
istanbul'da bulundugum semt ile ilgili ufak bir tarih araştırması yapmak istiyorum. (Maltepe/idealtepe) eski fotoğraflar, fotograflar esliginde biraz da tarihsel döküman arıyorum. araştırmaya nereden başlamak lazım. kütüphaneleri mi gezmek lazım, yoredeki yaşlıları bulup eski fotografları mı sormak
istanbul'da bulundugum semt ile ilgili ufak bir tarih araştırması yapmak istiyorum. (Maltepe/idealtepe) eski fotoğraflar, fotograflar esliginde biraz da tarihsel döküman arıyorum. araştırmaya nereden başlamak lazım. kütüphaneleri mi gezmek lazım, yoredeki yaşlıları bulup eski fotografları mı sormak lazım, ya da istanbul'da her semtin ayrı ayrı tarihini elinde tutan bir merci var mıdır?
0
okocha
(26.05.09)
istiklal caddesinde kültür bakanlığının kitap satış mağazası var. orada bazı semtlere ilişkin kitaplar gördüğümü hatırlıyorum. maltepe için de kitap bulabilirsiniz belki.
0
kahvegibi
(26.05.09)
belediyenin bir arşivi filan vardır bence bi uğra sor.
0
ocanal
(26.05.09)
kadıköy tarihçesi olarak ara$tırırsan daha eski bilgi/belgelere ula$abilirsin. kadıköy tarihçesi ile ilgili kitap ve fotoğraf bulmak kolaydır.
0
robinbook
(26.05.09)
istanbul ile ilgili ne istiyorsan bakacağın temel kaynak istanbul ansiklopedisi olsun.

tarih vakfı yayınları.
0
kafa radyo
(26.05.09)
(5)

Eğer canım dondurma çekerse ki çekti,

HATT0
var mıdır beyoğlu veya civarında böyle güzel dondurma yapan bir yer? Gidince hakketen güzelmiş yav, bundan sonra aklımızda bulunsun da bu zımbırtıyı burada yiyelim, hmmmm şahaneymiş valla diyelim. Şöyle gerçek meyve parçacıklı, kıvamı düzgün, lezzetli külahları olan, üzerine şahane çikolata sosu vs.
var mıdır beyoğlu veya civarında böyle güzel dondurma yapan bir yer? Gidince hakketen güzelmiş yav, bundan sonra aklımızda bulunsun da bu zımbırtıyı burada yiyelim, hmmmm şahaneymiş valla diyelim. Şöyle gerçek meyve parçacıklı, kıvamı düzgün, lezzetli külahları olan, üzerine şahane çikolata sosu vs..
0
HATT0
(26.05.09)
0
bordeaux
(26.05.09)
Öncelikle tavsiyeler için teşekkürler, bir de özellikle atıyorum portakallı çeşidini deneyin, muhteşemdir gibi tavsiyeler varsa daha bir güzel olur :)
0
🌸HATT0
(26.05.09)
baileysli ve tiramisulu çeşidini deneyin, muhteşemdir:)
0
latoneus
(26.05.09)
özsüt'ün cevizli kuru üzümlü dondurmasını tek geçiyorum iki senedir.
0
kahvegibi
(26.05.09)
ben and jerry's dekı dondurmalar da cok lezzetlı. meyvelılerı de harıka, chocolate fudge brownıe ısımlı dondurması da. ama o bıraz kallavı, bayabılıyor. bense orda en cok caramel chew chew'u sevıyorum.
0
think martini
(26.05.09)
(4)

Hırvatistan

latoneus
daha önceden tatil için Hırvatistan'a giden var mıdır? bir haftalık tatil için uygun bir yer midir? pek araştırma yapmadım henüz ama vize sorunu yok, sadece pasaport yetiyor diye biliyorum. bir de bir gezi yazısında okumuştum, havaalanında pansiyon sahipleri ellerinde 'gecesi 20 Euro' gibi yazılarla
daha önceden tatil için Hırvatistan'a giden var mıdır? bir haftalık tatil için uygun bir yer midir? pek araştırma yapmadım henüz ama vize sorunu yok, sadece pasaport yetiyor diye biliyorum. bir de bir gezi yazısında okumuştum, havaalanında pansiyon sahipleri ellerinde 'gecesi 20 Euro' gibi yazılarla bekliyorlarmış, kalacak yer sıkıntısı olmuyormuş pek güya.. doğru mudur bilemedim. tavsiye midir?
0
latoneus
(25.05.09)
aga istanbuldan kocaeline gider gibi kolay hirvatistana gitmek. vize falan bi bok lazim degil :D kalacak yerde cok, hatunda cok, yeterki ingilizce bil biraz.
0
tm 100 series
(25.05.09)
Bir haftalık tatiliniz varsa Bosna Hersek'i de dahil edin derim. Üstelik Hırvatistan komşusu Bosna'ya göre pahalı bir yer. Biz Saraybosna-Mostar-Dubrovnik-Saraybosna güzergahını izleyerek 8 dolu gün geçirdik. Siz Saraybosna-Mostar-Dubrovnik güzergahını izleyerek gayet dolu 1 hafta geçirebilirsiniz ki, Mostar'ı görmenizi özellikle tavsiye ederim. Pansiyon sahipleri için duyduklarınız doğrudur, bunlar hep şansa bağlı olsa da tavsiye edilir. Bosna Hersek de Hırvatisdan da vize istemiyor.
0
kenjau
(25.05.09)
Genel itibariyle çok çaba sarfetmeden uygun fiyatlı konaklamak mümkün, Zagreb için www.lessi.com.hr den Tin Hrastnik'e ulaşabilirsin kendi apartmanında yer olmasa bile komşu apartmanların oda sahiplerini arıyor ve uygun yerler ayarlıyor (bizde bu şekilde olmuştu) ayrıca apartmanı şehir merkezinde. Dubrovnik'te de surların hemen dışındaki yerler konaklamak için uygun. Surların içindeki yerlerin daha pahalı olacağını tahmin ediyorum. Bunların dışında çok fazla bira markası var (başlarını ozujsko çekiyor) ve hepsi birbirinden güzel. Split'te fife'de, Dubrovnik'te de Lokanda Peskarija'da yiyip içmeni öneririm. Sezonunda gitmememe rağmen çok eğlenmiştim, tavsiyedir.
0
jolietjake
(25.05.09)
(4)

çeviri yapmak istiyorum, ama ne yapacağim, nereye başvuracağim, nasıl olcak bu işler bilmiyorum

fuck milk get beer2
şimdi arkadaşlar, üni. öğrencisiyim.. 98'den beridir ingilizce biliyorum.. türkiye'nin ilk 10'unda bir anadolu lisesinden mezunum.. tamamen ingilizce eğitim mühendsilik okuyorum ankara'da.. ingilizcem iyidir gayet..altyazı falan çevirdim bir iki kere tane filme, internete yüklemiştim altyazı siteler
şimdi arkadaşlar, üni. öğrencisiyim.. 98'den beridir ingilizce biliyorum.. türkiye'nin ilk 10'unda bir anadolu lisesinden mezunum.. tamamen ingilizce eğitim mühendsilik okuyorum ankara'da.. ingilizcem iyidir gayet..
altyazı falan çevirdim bir iki kere tane filme, internete yüklemiştim altyazı sitelerine, öylesine, zevkine, hobi olarak yapmıştım, para için değil..

paraya da ihtiyacım var, herkes gibi, durumlar kötü.. neden boş duruyorum ki.. evimde çeviri yaparım, 3-5 bişi kazanırım diyorum.. daha önce hiç yapmadım paralı çeviri..

ama ne yapmam gerekiyor, nereye başvurucam, nasıl oluyor bu işler, bu çeviri ortamının "olayı" nedir? bilmiyorum bunları..
google'da aradım bir kaç şey, ama sağlıklı bir sonuca ulaşamadım.. hep "çeviri yapılır" ilanları falan denk geldi..

teşekkürler şimdiden ;)
0
fuck milk get beer2
(20.05.09)
bu sıra ingilizce-türkçe çeviri piyasası biraz durgun sanırım. bu nedenle çok fazla para kazanamayabilirsiniz. onun yerine mühendislik alanında çalışabileceğiniz bir firmaya yarı stajyer olarak girip en azından hem mesleki gelişiminize katkıda bulunup, hem çevre yapıp, hem cv'ye yazacak bir şeyler çıkartıp hem de üç beş kuruş para kazanabilirsiniz. çeviriden daha fazla getirisi olur diye tahmin ediyorum.

ama yok illa çeviri derseniz burada ilan verebilirsiniz.
0
kahvegibi
(20.05.09)
kampüsün etrafında illa ki çeviri yapan yerler vardır. böyle fotokopici falan gibi yerler, hem çeviri yapılır hem çıktı alınır falan gibi (ahah cümleye gel). hepsini dolaşın, gidin söyleyin derdinizi, "çeviri yapıcam ben" deyin. birinden biri sizi arar, çeviri verir. çok çok ucuza yaparsınız, ama bence bu çok önemli değil çünkü hem yeminli bir çevirmen değilsiniz hem de hayatınızı bununla idame ettirmeyeceksiniz sonuçta, ama cebinize üç beş kuruş girer. bu yolla yıllardır çeviri yapıyorum ben, mis gibi para kaldırdım. çeviri bürolarına falan da başvurun tabii ama pek olumlu sonuç alamayabilirsiniz. yine de kahvegibi'nin önerisi bence de daha mantıklı. kolay gelsin :)
0
naoko
(20.05.09)
kariyer.net, yenibiris.com gibi sitelerde çeviri bürolarının ilanları olur. "çeviri" ya da "çevirmen/tercüman" diye aratın. onlara cv gönderin. hemen cevap gelmiyecektir tabi. ihtiyaçları olduğunda cvlere bakarak 5-10 kişi seçip, onlara deneme metni yolluyorlar. çevirinizi beğendiklerinde freelance olarak çalışabilirsiniz (cvnizde bunu belirtmeyi unutmayın).
yine çeviri bürolarını araştırın ankara'daki, onlara mail ile cv yollayın, isterlerse frilens olarak çalışabileceğinizi de ekleyin.
0
aithra
(20.05.09)
noterler konu açıldığında hassaslar yemin zaptı tutmak konusunda. bırakın anadolu lisesini falan, ingiltere'de yüksek lisans yapmanız bile iş görmüyor ikna hususunda. mutlaka lisans eğitiminizi ingilizce olarak değil, ingilizce üzerine yapmış olmanızı istiyorlar. ha ama tanıdık notere kpds'den üds'den falan doksan beşin üzerinde not gösterirseniz o da oluyor.

veya bir çeviri bürosuyla anlaşarak işin hamallık kısmını üstlenebilirsiniz. çevirileriniz onlar tarafından proofread edildikten sonra onların imzalarıyla geçerlilik kazanır. ha ne olur, biraz sömürülür emeğiniz. ama durum sahiden acilse yapılacak odur.
0
tiberius claudius
(03.06.09)
(11)

Şu Ürün Tutar mı?

bbsfatih
Herkese selam.Hem sitenin reklamını yapayım, hem de size bir kaç şey sorayım diye geldim.Okul bitti, askerlik bitti, çok güzel bir şirkette çok güzel bir pozisyonda çalışıp iyi para alıyorum, ancak rahat batıyor, kurumsallık batıyor, o boktan ortam batıyor, kendi paramı kazanayım kendi işimi açayım
Herkese selam.

Hem sitenin reklamını yapayım, hem de size bir kaç şey sorayım diye geldim.

Okul bitti, askerlik bitti, çok güzel bir şirkette çok güzel bir pozisyonda çalışıp iyi para alıyorum, ancak rahat batıyor, kurumsallık batıyor, o boktan ortam batıyor, kendi paramı kazanayım kendi işimi açayım diyorum. Dolayısıyla para biriktirmem gerekiyor, ek olarak başka bir iş arıyorum. Neyse, gelelim konuya:

Diyorum ki, şu parantez içindeki adreste mevcut bulunan ürünü (www.dikkatfikirvar.com) toptan alayım, üniversitelilerden 5 kişilik bir satış ekibi kurayım, salayım sahaya, prim usulüyle satış yapsınlar, ürün bulmak benden, ürün satmak onlardan. Belki ileride bunu network marketinge çeviririz hehe.

Gel gelelim, ürün nasıl sizce? tutar mı? kimlere satmalı? Başka bir ürün mü aramalıyız? Cevabınız evetse hangi ürün olabilir?

İş kuralım, bişiler yapalım, yeri gelmişken siteyi www.dikkatfikirvar.com 'dan, forumu forum.dikkatfikirvar.com 'dan ziyaret edelim.

Cevapları bekliyorum, bakalım bakalım.
0
bbsfatih
(19.05.09)
ürün çok güzel tutmasına tutar ama üniversitelilerden olusan bes kisilik grup tutturamaz bunu. insanların haberdar edilmesi lazım. misal tanıdığınız ilkokul öğretmenlerini ikna edip velilere önermelerini sağlamalısınız. böylece daha çok kişiye daha kısa sürede ulaşırsınız. kırtasiyelere satabilirsiniz ama onlar çok satamazlar bence. ulaşıcağınız kitelenin haberi olmaz çok. viral marketing işe yarar, hemi de masrafı olmaz.
0
ayiadam
(19.05.09)
hmm demek istediğini anladım, doğru da söylüyorsun ama o tip bir şeye de zamanım yok, yani okul okul öğretmen öğretmen dolaşamam çünkü tam zamanlı çalışıyorum. Bana bu 5 kişilik grubun direk yüz yüze satabileceği bir ürün lazım, avon misali yani. Bunu da ev ev esnaf esnaf dolaşıp çocuğu olanlara satabilirler diye düşündüm.
0
🌸bbsfatih
(19.05.09)
Benden bir tavsiye, böyle soruları açık alanlarda sormayın. Mesela burada. Fikir hırsızlığı çoktur, kendinize rakip edinmek istemiyorsanız bence gizlice yürütün bu işleri :)
0
clementine
(19.05.09)
oyuklu zaten ya defter. aslında ben girebilirim bu işe ha. sen hangi şehirdesin istanbul mu_? gerekirse okul okul da dolaşırım. istanbulsa ankara'yı domine edeyim bu defter ile :D
0
ayiadam
(19.05.09)
hehe hiç sorun değil arkadaşlar serbest piyasa ekonomisinde herkes istediği ürüne girebilir :)

Ben İzmir'deyim, İzmir'e gelirseniz rekabete de hazırım ;)

Ama okul okul gezemem işte o var :)

Başka ürün tavsiye edebilecek kişiler var mı üniversite öğrencilerine sattırabileceğimiz?
0
🌸bbsfatih
(19.05.09)
Arkadaşlar siteyi gezdim, öyle ürünü alayım hemen satayım şeklinde bir durum söz konusu değil. Her ile ayrılmış Gold bayiler var, o ile sadece onlar satış yapabiliyor. Standart bayiler de illerindeki Gold Bayiler'den alabiliyor ürünü sadece. Tüm bunlar için bir de vergi levhası gerekiyor. Kısacası, patladı bu iş. Yahu ürün bulmak lazım, üniversiteli üniversiteliye ne satar? ucuz bira? ucuz poğaça? beleş konser bileti? hehe
0
🌸bbsfatih
(20.05.09)
okulların kapanmasına 1 ay gibi bir süre kaldı. Bence Eylül ayını bekleyip öyle girin bu tür bir i$e.
0
robinbook
(20.05.09)
milli eğitim bakanlığına ürününüzü kabul ettirebilirseniz (tanış olur, kulis çalışması olur, başbakandan torpil olur vs) saha ekibine filanda gerek kalmaz. milli eğitim tavsiye eder, sende elini öpen yayınevine satarsın, paranında...
0
etna
(20.05.09)
bence fikir çok güzel ama başında durmazsanız olmaz. başında sen olmaksızın işi kontrol edemezsin.
0
kahvegibi
(20.05.09)
etna doğru söylüyor

tanıdık vasıtasıyla bu iş tutar

bir de bu ne biçim sitedir tamamen yurt dışında olan fikirlerin çalınmasıyla oluşmuş
0
demlikposet
(20.05.09)
@demlikpoşet: doğru diyosun abi.
0
🌸bbsfatih
(20.05.09)
(8)

lahmacunlar bozulmuş mudur?

pozitif dusunce de kazanir
3 saat önce aldım, salak gibi buldolabına koymamışım.poşete sarılı duruyolar, hava da çok sıcak.bozulmuşlar mıdır?
3 saat önce aldım, salak gibi buldolabına koymamışım.

poşete sarılı duruyolar, hava da çok sıcak.

bozulmuşlar mıdır?
0
pozitif dusunce de kazanir
(18.05.09)
bi şey olmaz bi tanesini bana yolla yolumuzu bulalım :)
0
rurouni
(18.05.09)
:) yollarım da işte o zaman kesin bozulur.
0
🌸pozitif dusunce de kazanir
(18.05.09)
hiçbir şey olmaz afiyet olsundur.
0
madrigal
(18.05.09)
asıl sıcakken buzdolabına koysaydınız bozulurdu.
0
kahvegibi
(18.05.09)
koy maydanozu götür hocam.
en fazla motoru bozarsın :))
0
zeki baba
(18.05.09)
auyauhauhaa abi 3 saatten ne olur allasen :)

Haftalık lahmacunları yediğimizi biliyorum evde :)
0
alkolik imam
(18.05.09)
2 günlükleri yedim ben bişi olmadı.
0
rentts1
(18.05.09)
hehe siz de abartmışsınız yahu :)
0
🌸pozitif dusunce de kazanir
(19.05.09)
(2)

İş görüşmesi - takım elbise sorunsalı

latoneus
önümüzdeki günlerde bir iş görüşmem olacak. sorunum şu ki, zaten halihazırda çalışmakta olan biriyim ve kendi işimden öğleden sonra izin alıp bu iş görüşmesine gideceğim. önce etek gömlek mi giysem diye düşündüm ama ceket pantolon daha mantıklı geldi sonradan. normalde işyerimde takım elbise giyen b
önümüzdeki günlerde bir iş görüşmem olacak. sorunum şu ki, zaten halihazırda çalışmakta olan biriyim ve kendi işimden öğleden sonra izin alıp bu iş görüşmesine gideceğim. önce etek gömlek mi giysem diye düşündüm ama ceket pantolon daha mantıklı geldi sonradan. normalde işyerimde takım elbise giyen biri değilim. şimdi böyle giyinip izin alsam niyetim çok belli olacak. tüm günümü de bir takım elbise giymek için yakmak istemiyorum, ne yapsam bilemedim. bir de nasıl bir bahane uydurmalı doktor, hastalık muhabbetinden başka? onları çok kullandım zamanında da.. teşekkürler şimdiden..
0
latoneus
(18.05.09)
nikah
0
szqnn
(18.05.09)
vize görüşmesine gitseniz?
ya da güzel bir kumaş pantolon ve gömlekle gidin
altına babet giyerek formality etkisini azaltın
ceketinizi ve topuklularınızı da görüşmeye giderken giyin.
arabanıza bırakıp ya da arabanız yoksa civarda bırakabileceğiniz bir yere bırakıp giderken ceketi ve topukluları giyebilirsiniz.
0
kahvegibi
(18.05.09)
(5)

akıl-fikir

ray simenov
tamamiyle soyut, organizasyona yönelik bi fikrin patenti mi, telif hakkı mı ne deniyosa nasıl alınır? çok deli bi fikrim var-fakat sermaye olmadığından sermaye sahibi birine fikrin değerlendirilmesini teklif etmek gibi bi hayalim var da. ha bir de bu fikrin adıma tescili aşamasında para gerekir mi-
tamamiyle soyut, organizasyona yönelik bi fikrin patenti mi, telif hakkı mı ne deniyosa nasıl alınır? çok deli bi fikrim var-fakat sermaye olmadığından sermaye sahibi birine fikrin değerlendirilmesini teklif etmek gibi bi hayalim var da.

ha bir de bu fikrin adıma tescili aşamasında para gerekir mi- gerekirse ne kadar olur?
0
ray simenov
(18.05.09)
Önce fikrini en ince ayrıntısına kadar yazıya dök ve çıkışını al.
Daha sonra bu kopyaları üç ayrı zarfa koy ve kendi adresine iadeli taahütlü olarak postaneden yolla.

Zarflar sana ulaştıktan sonra hiç bir şekilde açma!

Ptt'nin zarfa vuracağı tarih resmi tarih kabul edileceği için ileride bir sorun olması durumunda zarfları mahkemeye verip açmalarını isteyebilirsin.

Ayrıca fikrini yollayacağın herkese bu fikri mail olarak at ve kendini de onlarla beraber cc'le. (bcc değil cc)

fikrini bu şekilde garantiledikten sonra bana da ulaş:) neymiş merak ettim şu deli fikir:)
0
humanistyamyam
(18.05.09)
Burada yazmaktan dilimde tüy bitti ama eseri kendine postalamanın hukuki açıdan bir geçerliliği yok. Avrupada kullanılıyor ama Türk Mahkemeleri kabul etmiyor.

Kimseye de mail olarak atmayın.

Ancak ve ancak fikrinizi yazıya döküp notere emanet olarak bırakabilirsiniz.

Ayrıca unutmayın, organizasyona yönelik ise korumanız çok zor. Çünkü patent alamazsınız, marka olarak da korunmaz. Ne yapın edin, sermayedar bulup fikrinizi uygulamaya geçirin.
0
kahvegibi
(18.05.09)
aynı olay benim başımda da var 2 senedir. Çok uzun araştırmalarımın sonucunu seninle de paylaşayım.
Öncelikle yönetim şekli, sistem, organizasyon vs gibi soyut kavramların patentini alman çok zor. Bunun için literatürde olmaması, uygulanmamış olması ve hele hele en önemlisi modellenebilir olması gerekiyor. Sistemini modelleyip kağıda döktükten sonra hemen patent danışmanlık firmasına gitme. (onlar da suistimal edebiliyorlar)
notere git ve tasdiklet. daha sonra patent başvurusunu kendin yapabiliyorsan kendin yap. veya anlamam ben diyorsan, danışmanlık farkını da ödeyerek aracı bir kuruma başvur. onlar senin adına işlemleri yürütüyorlar. ve en son aşamada ise sermaye kuruluşlarına veya kişilere başvurunu yaparsın.
Kolay gelsin.
0
gemini
(18.05.09)
@gemini
danışmanlık farkı? ne kadara patlar tahmini?

@kahvegibi
"Ancak ve ancak fikrinizi yazıya döküp notere emanet olarak bırakabilirsiniz" nasıl olacak bu? daha önce hiç kalkışmadım böyle bi şeye. anneye anlatır gibi bi anlatırmısın şu işi bi zahmet?

@humanistyamyam
başarabilirsem bu işi neden olmasın?
0
🌸ray simenov
(18.05.09)
o değilde bizim acun hızlı davranıp (bkz: hızlı balık), tescillemek istediğim fikrimi uygulamaya dökmüş bile, "devler ligi" midir nedir, düşündüğüm buna çok benzer bişiydi. vallahi benim aklıma gelmişti bu. gitti show biz kariyer hayalleri, gitti paracıklar :)
0
🌸ray simenov
(15.10.09)
(5)

nip tuck'da içtikleri şey..

brick top
yahu hani kristiyın'la şon'un muhabbet falan ettikleri bi oda var ya işyerlerinde, hah orada sürekli mutfak tezgahı üstünde bi ot var, onu kesip falan bi makine içine koyuyorlar, sonra da içiyorlar. o nedir lan, beş sezondur merak ediyorum hala öğrenemedim, bileniniz cevap versin allahaşkına..
yahu hani kristiyın'la şon'un muhabbet falan ettikleri bi oda var ya işyerlerinde, hah orada sürekli mutfak tezgahı üstünde bi ot var, onu kesip falan bi makine içine koyuyorlar, sonra da içiyorlar. o nedir lan, beş sezondur merak ediyorum hala öğrenemedim, bileniniz cevap versin allahaşkına..
0
brick top
(18.05.09)
çim adamların kafasından çıkan şeyin kafasız hali o. mixerden çekip içiyo eleman
0
deahy
(18.05.09)
bildiğin ot.
0
blackdog
(18.05.09)
bildiğin çim hocam o..İstanbul'da bazı sosyetik mekanlarda da var aynısı gözünün önünde kesiyorlar makinada suyunu sıkıp shot bardağında servis ediyorlardı..
0
cikrikci
(18.05.09)
aehuehau harbiden çim mi yani.. allah allah ne özelliği varmış çim içmenin şimdi de onu merak ettim :))
0
🌸brick top
(18.05.09)
işte güya antioksidanmış da vs. ondan içiyorlar.
0
kahvegibi
(18.05.09)
(4)

İzmir'den Adana'ya papağan nasıl gönderilir ?

ground
kargocular canlı hayvan taşımayız diyor.otobus firmaları hiç bir şey taşıyamayız diyor.uçak ise sadece kedi ve köpek taşıyoruz diyor.uçarak gitmesinden başka gönderebileceğimiz bir yol var mı ?
kargocular canlı hayvan taşımayız diyor.otobus firmaları hiç bir şey taşıyamayız diyor.uçak ise sadece kedi ve köpek taşıyoruz diyor.uçarak gitmesinden başka gönderebileceğimiz bir yol var mı ?
0
ground
(15.05.09)
garaja gidin. adanaya giden bir otobüsten birisine otobüs bileti kadar para verin. adanada da alıcı karşılasın. hoş o parayı otobüs şöförüne de önerseniz kabul eder. firmalar bu işten para kazanmıycakları için göndermeyiz diyorlar ama otobüsler genelde şahıslara ait olduğu için seve seve yaparlar bu işi.
0
tai
(15.05.09)
yalnız hem hayvanın, hem de otobüsteki yolcuların iyiliği için uyutmanız gerekebilir.
0
kahvegibi
(15.05.09)
öyle bir firma var, evcil hayvan nakleden. internette okuduğumu hatırlıyorum. otomobil ile.

gidiş dönüş benzinini alsa götürecek biri çıkar gibime geliyor.
0
cedilla
(15.05.09)
evet tai haklıymışsın. muavin yöntemi + 10 TL ile halled,ldi.bebek şu anda adanada emin ellerde.
0
🌸ground
(18.05.09)
(3)

türkiyedeki pazar araştırma şirketleri

ninaurora
bu alanda iş arıyorum, şirketlerin pazar araştırma bölümlerinin yanısıra ajanslara da göz atma aşamasındayım.nielsen,ipsos kmg ve millward brown ilk aklıma gelenler.uluslararası olup da turkiyede de ofisi olan market research cevheri başka hangi firmalar söz konusudur?
bu alanda iş arıyorum, şirketlerin pazar araştırma bölümlerinin yanısıra ajanslara da göz atma aşamasındayım.
nielsen,ipsos kmg ve millward brown ilk aklıma gelenler.
uluslararası olup da turkiyede de ofisi olan market research cevheri başka hangi firmalar söz konusudur?
0
ninaurora
(15.05.09)
tns pr var ama onlar ipsosla birleşmişlerdi ama birleşmelerine rağmen tns pr ayrı çatı altında devam ediyordu diye biliyorum.
0
kahvegibi
(15.05.09)
www.arastirmacilar.org sayfasında Türkiye'deki bütün araştırma şirketlerini ve kontaktlarını bulabilirsin.

Yukarıda adı gecenler dışında bi de synovate var uluslararası ve başarılı bir şirket olan

Bir de Medya ajanslarından Mindshare ve OMD (yine ikisi de uluslararası)'nin kendi içlerinde 8-10 kişilik araştırma departmanları var, onun dışında reklam ahanslarından alameti farika 3-5 kişilik bir medya ve pazar araştırması departmanı açtı.

Bu arada araştırma şirketlerinde ilk bikac ay ücretsiz stajyer olarak claistiriyolar istatistik masterli 5 dil bilen biri de olsan ve sonra ilk maasın baya dusuk oluyo ama performansa göre yukselinebiliyo, uluslarası biyerde calismak bu acidan onemli cunku birinden digerine zıplayarak ve maasın artarak gecebiliosun, medya ajanslarında mmasın görece daha iyi olur ama iş tanımın sadece pazar araştırmasıyla sınırlı kalmayabilir biraz genişler mesai saatlerin uzar reklama dogru kayabilirsin muhtemelen
0
tehanu
(15.05.09)
arkadaş link vermiş ama ben de yazayım dedim. Gfk ve synovate de var ünlü olanlar arasında. bu arada nielsen biraz deneyimli adamlar alıyor aklınızda olsun.
0
susannah
(16.05.09)
(2)

Doğum günü için istenilen hediyeyi bulabilme sorunu

Arch
Yakın bir tarihte arkadaşımın doğum günü, kendisinin hoşlandığı veya ona özel olabilecek 2 şey var aklımda ve onları bulmaya çalışıyorum,1. Karlsson on the roof (git: http://en.wikipedia.org/wiki/Karlsson-on-the-Roof) kitabı veya 2002 yılında çekilmiş olan animasyon film dvdsi.2. 15-20cm boyutunda p
Yakın bir tarihte arkadaşımın doğum günü, kendisinin hoşlandığı veya ona özel olabilecek 2 şey var aklımda ve onları bulmaya çalışıyorum,
1. Karlsson on the roof (git: en.wikipedia.org) kitabı veya 2002 yılında çekilmiş olan animasyon film dvdsi.
2. 15-20cm boyutunda porselen gibi bir maddeden yapılmış makyajlı ve takma kirpikli şirin inek kumbara.

İstanbulda bunlardan herhangi birini nereden bulabileceğime dair en ufak bir fikrim yok.Bu sebepten yardımınızı istiyorum
0
Arch
(15.05.09)
inek kumbaradan profilo avm teknosa'nın ordaki hediyelikçide gördüm galiba. arka kısımda, en alt katta, tam asansörün karşısındaki hediyelikçi.
0
aithra
(15.05.09)
gene büyük inek kumbaradan boyner home'larda gördüm.
0
kahvegibi
(15.05.09)
(11)

Konu: Erken Boşalma

systemteres
Soru: Bildiğiniz bir ilacı varmıdır budur?
Soru: Bildiğiniz bir ilacı varmıdır budur?
0
systemteres
(15.05.09)
kimi depresanlar geciktiriyor lakin en etkili yol pc kas calısması.

busuru cesit geciktirici de var, spreyinden jeline kadar.
0
bryan fury
(15.05.09)
bir ara konu ile ilgili doktora gittiğimde verdiği bi deprasan işe yaramaştı. Ancak yaşadığım olay sonucunda (ailesel,ekonomik vs.vs.) sorun nüksetti. Şimdi doktora bu konu için gidecek durumum olmadığı ve ilacın ismini unuttuğum için yardıma ihtiyacım var :(
0
🌸systemteres
(15.05.09)
(bkz: kegel egzersizleri)

ayrıca sanırım, erken boşalmanın neden olduğunu bilmeniz gerekir. bazı erken boşalma problemleri fizyolojik, bazıları psikolojik olabiliyor. bunun için önce doktora gidip, teşhis koydurup, sonra ona göre bir tedavi uygulamak gerekebilir.
0
kahvegibi
(15.05.09)
cipralex 5mg/gün. yine de doktorunuza danışmanızı tavsiye ederim.
0
gonion
(15.05.09)
o sözünü ettikleri antidepresanın adı: lustral (düzenli kullanınca etkisini gösterdiğini biliyorum ama tek seferlik kullanımlarda bir şey diyemem)
0
beccaria
(15.05.09)
On sevisme
0
ergecsenturk
(15.05.09)
geciktiricili prezervatif

viagra ya da muadili ilaçlar. (ne kadar erken boşalırsanız boşalın otobüs son hızla yola devam ettiği için sorun olmuyor.)
0
aliceinchains
(15.05.09)
lustral sık kullanılan bi antidepresan. fakat yan etkileri çok. uzun süreli kullanımlarda bağımlılık yaratıyor.
cipralex iise psikiyatrik bozukluklarda kullanılıyor. bizim klinikte en patolojik vakaların 10mg olarak aldığı ilaç..
ii düşün derim.
0
iloushka
(15.05.09)
Başka şeyler düşünmek ve karşıdakinin cazibesine kapılmamak.

Ulan negzel göğüsleri var, aaa ne güzel sesler çıkartıyor, oha parfüm çok hoşuma gidiyor yerine boynunda ki tek yer, iki gözünün arası v.s. gibi, tamamen konsantre bir şekilde olaya girişirseniz faydası olur.

Tip: Bir de, karşıdakinin hareketlerini gözleyerek en uygun pozisyonları (en çok zevk aldığı v.s. gibi), en tahrik olduğu yerleri öğrenirsiniz, ilerleyen sevişmelerde + puan olarak geri döner bunlar ;)
0
artuc
(15.05.09)
cipralex yan etkisi nispeten az bir antidepresan, ve bu amaç için de sıklıkla kullanıldığını duydum. doktora danışıp kullanabilirsiniz.
rahat bir yarım saat üstüne çıkarıyor. bir arkadaşımı :).
0
lhun
(15.05.09)
eğer cipralex pahalı gelecek olursa (30-35tl arasındaydı 10mg olanı, şimdi 20mgleri çıktı 54-55tl sanırım) onun bir eski modeli olan cipram da aynı ölçüde etkili olur. etken maddeleri kardeş çünkü. (biri citalopram, biri escitalopram)
bunların yerli muadilleri de mevcut (citoles örneğin), eczacıya söyleyin, alırsınız reçetesiz filan.
bu saydıklarımın pskiyatristlerin hemen her şikayete hemen yazdığı, yan etkisi çok az olan antidepresanlar. tek dikkat edilmesi gereken, başlanıldığında uzun süre aksatmadan kullanmak, bırakırken de yavaş yavaş bırakmak. erken boşalmaya etkileri için ise "mucizevi" demek pek de abartı olmayacaktır.
0
twang
(15.05.09)
(7)

rusyadaki arkadaşa nasıl para gonderebilirim

manonflier
rusyadaki ogrenci arkadasa burs olarak bir miktar para gondermek istiyorum.sadece adını soyadını ve adresini biliyorumen kolay rahat nasıl para gonderebilirim.,banka hesap numarasını bilmiyorum surpriz olsun istiyorum o yuzden isteyemedim ,ptt den zarf ile mektubun arasına koyarak gondersek içindeki
rusyadaki ogrenci arkadasa burs olarak bir miktar para gondermek istiyorum.
sadece adını soyadını ve adresini biliyorum
en kolay rahat nasıl para gonderebilirim.
,banka hesap numarasını bilmiyorum surpriz olsun istiyorum o yuzden isteyemedim ,ptt den zarf ile mektubun arasına koyarak gondersek içindeki parayı alabilirler mi?zarfların içini kontrol etmiyorlardır degilmi? riskli birşey mi yoksa western union ile mi yollayayım.
western union ile yollayabilmek için bu bilgiler yeterli degil mi?
0
manonflier
(14.05.09)
western union için o bilgiler yeterli ama fazla komisyon alırlar haberiniz olsun

ayrıca sakın postayla falan göndermeyin bir temiz yerler. rusyada yapacağınız en son iş o olsun.
0
clementine
(14.05.09)
zarfa iki adet kartpostal koyun, ışığa tutunca para görünme olasılığı kalksın. sonra olası en az sayıda banknotu iki kartpostalın arasına yerleştirin. kesinlikle iadeli taahhütlü olarak yollayın.
0
dehri
(14.05.09)
süprizi geçin paypal kullanın derim
0
fletch
(14.05.09)
bana kanadadan ve danimarkadan zarf içinde para geldi o yuzden aklıma geldi ama evet burası rusya guvenemiyorum.western union cok fazla komisyon alıyor,cok acil ihtiyac olsa denerdim.paypal hiç bilmiyorum,uğraşmak istemiyorum.
0
🌸manonflier
(14.05.09)
minik karton bir kutuya, bir kaç cisimle beraber koyup, kutuyu da sarıp sarmalayabilirsiniz bence ama riske değer mi bilemiyorum..
0
1001gecemasallariyla1002gece
(14.05.09)
ben ingilteredeyken babam upsle göndermişti.
bir derginin arasına koyup, o sayfaları da yapıştırmıştı. eğer bir şirkette çalışıyorsanız ups'le göndermek ucuza gelebilir şirketlerin anlaşmalarından dolayı.
0
kahvegibi
(14.05.09)
Postayla göndermenizi kesinlikle önermem, adamlar kokusunu alıyor paranın. Gayet güzel kağıtların mağıtların arasına koymuştum, buldular.
0
386 dx
(14.05.09)
(8)

doğada yemek için ne depolanabilir?

nickini vermek istemeyen suser
2-3 gün bozulmadan kalabilecek, ne götürebilirim yanımda? pişirmek gibi bir lüksüm yok. lembas benzeri, doyurucu ve besin değeri yüksek olması tercihimdir.
2-3 gün bozulmadan kalabilecek, ne götürebilirim yanımda? pişirmek gibi bir lüksüm yok. lembas benzeri, doyurucu ve besin değeri yüksek olması tercihimdir.
0
nickini vermek istemeyen suser
(13.05.09)
Peksimet
0
mortifera
(13.05.09)
bizimkiler kangal sucuk ve aluminyum folyo götürüp sonra sucuğu folyoya sarıp ateşte pişiriyorlardı... eğer ateş yakabilecekseniz tavsiye ederim. ateş yakamasanız da tavsiye edeirm. çiğ de yenir ki.
0
kahvegibi
(13.05.09)
Zeytinyağlı salça, tulum peyniri, kuru kayısı, hurma vb. kuru meyveler.
0
sui
(13.05.09)
aa doğru lan, lembas peksimet zaten.
kangal sucuk için ateş yakabilirim fakat sıcakta bozulmaz mı üç gün içinde?
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(13.05.09)
ton balığı.teneke kutu yerine vakumlu pakette olanları var.taşıması kolay.bisküvide de ayı gibi kalori vardır.ayrıca bi adet snickers üstüne bi litre suyu içtiğinizde en hızlısından karnınız doyar.
0
sarap dumani
(13.05.09)
konserve?
0
henry gale
(13.05.09)
Konserve yemekler

Not: Sucuk bozulmaz sıcakta ama çiğ de yenmez.
0
ataturkiye
(13.05.09)
ekmek için de marketlerde satılan paketlenmiş pişirilmiş lavaşlardan al. hem uzun süre dayanıyorlar hem de doyurucular.
fındık, fıstık ezmesi de iyidir.
0
pyro clustic flow
(13.05.09)
(11)

emniyet teşkilatı içinde yer alsanız....

number_85
arkadaşlar emniyet teşkilatı içerisindeyer alsanız han birimi tercih ederdiniz...??hangi birim halk içinde daha sevilen daha göz önünde??? hangi birim personelınden memnunsunuz...?
arkadaşlar emniyet teşkilatı içerisindeyer alsanız han birimi tercih ederdiniz...??hangi birim halk içinde daha sevilen daha göz önünde??? hangi birim personelınden memnunsunuz...?
0
number_85
(12.05.09)
Alo Kanka hattı hizmeti varmış duyduğuma göre emniyetin, o hatta çalışmak isterdim.. ifsdş
0
kobretti
(12.05.09)
hiç birinden memnun olmamakla birlikte, ehven-i şer olarak pasaport polislerini gösterebilirim. sanırım onları, eli yüzü düzgün, diksiyonu düzgün, oturup kalkmasını bilenler arasından seçiyorlar.
0
kahvegibi
(12.05.09)
sanırım POMEM mwzunu olacaksınız ??
ben kurayla belli oluyor yada sizin niteliklerinize göre alan ataması yapılıyor iye bliyorum . ama eğer seçme şansınız var yada bunu bir şekilde yapablecekseniz başarılı olabileceğiniz ve ayrıcalığı olan alan istihbarattır , yine siz bllirsinz tabi ..
daha sevlen daha göz önünde olanlar hiç şüphesiz yunusla-şahinler ve bir de çocuk şube .. havaalanı gbi yerlerde de polisin güler yüzlü , temiz izami giyimli olanları ercih ediliyor ve oradaki polisler de sanki daha halk içinde ve o alıştığımız polisin asık suratlı imajından oldkça uzak ..
mesleğe çevik şube ve karakol dedğimiz merkezlerde masa başında çalışma vb. başlayan genç polisler bir süre sonra mesleğe aşlamadan önce hep şikayet ettikleri o abl-ablaları gibi davranmaya başlıyorlar .. e bu da hoş değil pek sanırım ..

hayırlı olsun şimdiden her erede çalışacaksanız ...
0
serra
(12.05.09)
korumalar şubeyi tercih ederdim . Hem prestijli , hem de geliri iyiymiş.
0
lngrad
(12.05.09)
polis olduktan sonra özel tim olun onlar sanki polis değilmiş gibi hem askerden hem sivilden saygı görür ayrıca elinizdeki m16 yla ya da kanasla dolaşırken siz de kendinizi rambo gibi hissedersiniz. tabi bunların olmazsa olmazı parmaksız deri eldiven ve amerikan ordu tipi güneş gözlükleri bir de intercom kulaklığı da olursa olmuşsunuz demektir. en azından dışardan bakınca.
0
rentts1
(12.05.09)
Celalettin Cerrah'ın ensesine şaplak indirebilen hangi birim varsa onda. halk kahramanı olurdum o zaman kesin.

şaka bir yana, çevik kuvvet hariç diğer tümünden güzel insanlar çıkıyor. bi ısınamadık çeviklere.
0
loststone
(12.05.09)
genel olarak polisin tamamı, halka korku ve tedirginlik veren bir imaja sahip. ilk çıktığı zamanlar motorsikletli polisler sempatik tanıtılmıştı bayaa. hatta hepsi eğitimli polislerden seçilmişti falan ama sonradan onlar da genel polis profiline uyum sağladılar.

bu sebeple en sevilmeyen ve korku veren gruplar olduğunu tahmin ettiğim, çevik kuvvet ve trafik bölümünde olma da nerede olursan ol. en azından sadece polisler hakkındaki genel yargıya kurban gitmiş olursun. ekstra bir sevilmemezlik olmaz.
0
hevipeyra
(12.05.09)
en zararsızı çocuk polisi olabilir
0
386 dx
(12.05.09)
git genel müdürlükte herhangi bir dairede uzman ol.

inşaat emlak daire olabilir, yapım onarım olabilir, teknik şube müdürlüğü olabilir.
polislikle en ufak bir ilgin olmaz. ihale şartnamesi hazırlarsın, yapılan işlerde kontrolör olursun. üniforma giymezsin. memur memur gider gelir, akşam 5 te çıkarsın işinden. nöbet operasyon çatışma derdin olmaz.
hem de polisliğin verdiği bütün avantajlardan faydalanırsın işte. en basitinden radara girer ceza yemezsin, kimliğin cebinde silahın belinde olur. mis gibi.
0
tiny axe
(12.05.09)
AB kapsamında kurulmuş Toplum Destekli Polis var. İtibar bakımından hiçbir fikrim yok. Yalnız bir yerde birim üyelerinin üniversite mezunları arasından seçileceğini ve Avrupa'da eğitim göreceğini okumuştum. Oldukça barışçıl bir birim gibi duruyor:
www.toplumdesteklipolis.com (Aşırı kötü siteye örnek olabilir yalnız siteleri.)
www.asayis.pol.tr

Ha ben böyle vurmalı kırmalı istiyorum dersen, hiç uygun değil gibi.
0
denizen
(12.05.09)
babam da polis.yıllarca birçok birimde çalıştı.soruyu ona sormuşsun gibi cevaplıyorum.öncelikle branş işi kurayla oluyor.sana sorulmuyor yani.yeni mezun polis memurlarıın büyük bölümü istanbul a gidiyor diye biliyorum.bunların büyük kısmı da çevik kuvvete gidiyor.orada zaten birey olmuyorsun bir ekibin parçası oluyorsun,bireysel olarak öne çıkmak sevilmek zor.ayrıca memnuniyet kişiden kişiye değişir.hem polise hem de hizmet alana göre yani.bence senin ne yapmak istediğin daha önemli.ama illa gözönünde olayım,herkes beni sevsin diyorsan,mesleğinde yüksel müdür olmaya bak.benzer şekilde küçük yerleşim yerlerinde çalışırsan da herkes seni tanır,işlerin rahat görülür.ama kişisel tavsiyem koruma,özel tim,istihbarat vb işlerine girmemen.filmlerdeki gibi olmuyor.onun yerine asayiş,trafik gibi şubelerde çalışmak senin için daha iyi olabilir.bu bölümlerde daha küçük bir ekiple çalışırsın.ayrıca deniz polisliği de zevklidir.az önce amir ol dedim ama birçok bölümde belli başlı adamlar oluyor bunların rütbesi önemli değil kocaman şubeyi üç kişi yönetebiliyor.yani halkla ilişkilerin,iş bitirici olman da seni arkadaşlarının ve amirinin önünde yüceltir.
tavsiyelerim: üniversite bitirmeye bakman,kendini geliştirmeye çalışman ve mesleğinde yükselmeye çalışman olur.
0
otaci55
(12.05.09)
(6)

şişe mantarı?

brc
şişe mantarı nereden satınalabilirim? kullanılmamış gerektiğinden şarap açıp sorunu gideremiyoruz. istanbul'da şişe mantarı satan bir yer var mıdır?
şişe mantarı nereden satınalabilirim? kullanılmamış gerektiğinden şarap açıp sorunu gideremiyoruz. istanbul'da şişe mantarı satan bir yer var mıdır?
0
brc
(12.05.09)
cam ürünlerinin kalıplarını imal eden yerlerde bulunur. guitarman'la irtibata geçebilirsin. yardımcı olacaktır.
0
kahvegibi
(12.05.09)
herhangi bir züccaciyede de olabilir pek tabi.
0
etna
(12.05.09)
paşabahçe'de var
0
tehanu
(12.05.09)
eminönü'nde mısır çarşısının tahtakale çıkışından çıkılır ve kapının karşısında yeralan sokağa girilir, bu sokakta girişinde teflon tencere vs. satılan bir sokak var iki yanında boncukcu vs dükkan olan. çıkmaz bir sokaktır ve dipte alta doğru merdivenleri olan bir pasaj bulunur. bu pasajta bir dükkanda bulunur şişe mantarı, köşe bir dükkandır, camekanında hatta deney tüpleri falan da vardır..
0
süpermaninkızı
(12.05.09)
dur la, ben nerede görmüştüm? eminönü değil hatırlym yazcam.
0
radikalherif
(13.05.09)
yedikule.
0
radikalherif
(22.05.09)
(1)

ankara'da dişçi

ali87
hesaplı bir dişçiye ihitacım var.annemden emekli sandığı/emekli sağlık güvencem de var. hangi özel hastanelerde ne kadar fark verip tedavi olabilirim?
hesaplı bir dişçiye ihitacım var.

annemden emekli sandığı/emekli sağlık güvencem de var. hangi özel hastanelerde ne kadar fark verip tedavi olabilirim?
0
ali87
(11.05.09)
ben ankara üniversitesi diş hekimliğini öneririm.
0
kahvegibi
(11.05.09)
(7)

celebrity fitness

terp
etiler'de dalmaz'in orda aciliyor. yeni bir spor klubu. hakkinda bilgisi olan?
etiler'de dalmaz'in orda aciliyor. yeni bir spor klubu. hakkinda bilgisi olan?
0
terp
(10.05.09)
etilerin ortasinda acilacak bir fittness klubu pahali olur gibime geliyor. en iyisi mi hisarustune dogru filan kayin.

(ve evet ne yazik ki fikrim yok)
0
yirtik foto
(10.05.09)
ben spor salonu araştırırken bakmıştım. o zaman henüz açılmamışlardı ama luxury concept bir yer olduğunu biliyorum. telefonda ısrarla fiyat vermiyorlar yalnız.
0
kahvegibi
(10.05.09)
Bugün aradılar beni 14 gün vip üyelik hediye ediyoruz dediler, böyle bir olay var yani kendiniz 14 gün gidip fikir edinebilirsiniz. Beğenirseniz kaydolursunuz.
0
crown
(10.05.09)
Ben olsam gitmezdim, 14 günlük viplerini de kendileri kullansın. 1. Ben Very Important Persomn değilim, bana niye yalan söylüyorlar. İkincisi de o 14 gün bana öyle iyi öyle iyi davranacan ki ben ezim ezim ezilcek gibi olcam sonra dünyanın parasıyla oraya kaydolucam. Karşılığında fazladan ne alabilirim? Masaj, yüzme havuzu, toplu aerobik vb. İstemez onları da kalsın.
0
Karluk
(10.05.09)
porsche'un yerine açılan yer bu değil mi?

boğaziçi kuzey kampüsünün karşısında oxygen spor salonu var, orası için de iyi diyorlar.
0
bushwacker
(10.05.09)
Vay be millette ne paralar var...

Biz de "evde nasıl spor yapabilirim" diyenlere öneri yazmaya devam... (Beriki Türkiye)
0
Karluk
(11.05.09)
hisarustu derken oxygen'i kastetmistim, ama reklam olmasin da demistim.

oxygen guzeldir de o da pek ucuz degil. fakat samimi bir ortamdir hane.
0
yirtik foto
(11.05.09)
(7)

hamile kalınca niye kedilerini evden atar bu insan evlatları?

river
evet. soru başlıkta aslında. çeşitli websitelerinde ilanlar kısmında kedi vermek isteyenlerin hamileliği gerekçe olarak dile getirdiklerini görüyorum. kedinin bir zararı mı var ve engellenemez bi şey mi bu ki onca yıllık ev arkadaşları sepetleniyor rahatlıkla?
evet. soru başlıkta aslında. çeşitli websitelerinde ilanlar kısmında kedi vermek isteyenlerin hamileliği gerekçe olarak dile getirdiklerini görüyorum. kedinin bir zararı mı var ve engellenemez bi şey mi bu ki onca yıllık ev arkadaşları sepetleniyor rahatlıkla?
0
river
(07.05.09)
kedilerin yol açtığı toxoplasma diye bir hastalık var. bu hastalık kedilerden bulaşıyor ama bunun kedilerden bulaşması iiçin kedinin fare, kuş vs gibi bir şey yemesi lazım.

oysa ev kedilerinin çoğu dışarı hiç çıkmıyor. dolayısıyla bu hastalığı bulaştırma ihtimalleri sıfır. ama insanlar araştırmadan etmeden hop atıveriyorlar kediyi. aferim onlara, hep böyle devam etsinler. bravo.
0
kahvegibi
(07.05.09)
bilgisiz doktorların payı büyük. doğru düzgün bilgilendirmeden o kedi gidecek diyorlar. bizim de kedimiz var ve ben de karşıydım bu işe nişanlım kafama vura vura anlattı zararı olmadığını. yalnız tek sorun var kedinin bebeğe karşı tutumu işte o biraz riziko
0
atrin
(07.05.09)
kardeşim 4 kedili bir evde geçirdi gebeliğini. doktoru hemen atın kedileri vs dedi. sonra olayı veterinere sorduk, araştırdık, sanıldığı kadar risk olmadığına kanaat getirdik. kedi aşılıysa zaten risk yok gibi bir şey dedi veterinerimiz. ayrıca kedilere test yapılıp, sorun varsa da tedavi edilebiliyormuş vs vs.
( burayı atrin için yazıyorum) doğumdan sonra da biri tekir olan 4 kedinin bebeğe tavrı sorun olabilecek tek şeydi. bebek eve ilk geldiğin anlamadılar ne olduğunu. ağlayınca hepsi başına üşüştüler, şaşırdılar, canı yanan bir hayvan zannettiler sanırım. bebek battaniyeye sarılıydı zaten, elimle parmaklarımı aralayıp bebeğin yüzüne koruma yaptım, pançak atmalarına karşı. bunlar gelip kokladılar bebeği. ( hepsi de birbirinden kıskanç kedilerin ve 2 tanesi de fırlama) arada merak ettiklerinde aynı şekilde yüzünü korumaya alıp koklamalarına izin verdik. 2,5 ay geçti ve ilk günden itibaren sanki o evde yokmuş gibi davranıyorlar ama bir kıskanma var. ona karşın da işte bebekle ilgilenmedikleri zamanda kedileri daha çok seviyorlar, kaşıma, tarama vs işlemleri. şimdilik böyle durum.
0
pyro clustic flow
(07.05.09)
Sadece kedi için değil, nerdeyse her şey için geçerli bir paranoya hali başlıyor hamile kalanlarda. Sağdan soldan duyulan anlamsız şeyler, denildiği gibi doktorların bilgisizliği, genel bir "ay ay ay" temalı hamilelik psikolojisi kombosu içinde süregeliyor bu toprakların beyaz türklerinde hamilelik. Kedi meselesini de ona bağlıyorum ben. Yoksa amerikada hamilesi, çoluğu çocuğu kediyle köpekle kuşla yaşıyor bir halt olmuyor, aşısı maşısı olduktan sonra ne olacak ki nihayetinde.
0
sui
(07.05.09)
valla rahatladım bunları duyunca. yalnız insanlar nasıl bu kadar cehaletle yaklaşabiliyorlar, sahip olacakları çocuk için kılı kırk yararken sahip oldukları diğer canlar için birazcık araştırma yapmaya gerek duymuyorlar; onu anlayamıyorum, yazık bu hayvanlara.
0
🌸river
(07.05.09)
eşim 9 aylık hamile ve bize de "aman deyim, atın kediyi" diye vaaz veren çok oldu. ama hem bizim doktorumuz hem de kedinin doktoru veteriner abi kahvegibi'nin anlattığı gibi meseleyi özetledi, ki veteriner abinin eşi de daha iki hafta önce doğurdu ve evde iki kedileri var. aynı şekilde bir arkadaşımın daha doğumu oldu ve yine evde bir zamanlar dışarılarda da çokça dolaşmış bir kedileri var, kendisi biraz da hırçın; bu yüzden epey temkinli davrandılar ama nihayetinde kedi (biraz durumu çözememe gibi bir hisse kapılsa da) oyunbozanlık yapmadı. rahat olunuz, kulaktan dolma bilgilerle hareket edenlere inanmayınız. bırakın kediyi, envai çeşit hayvanla beraber yaşayan türlü insan evladı doğuyor, kimselere de bir şey olmuyor.
0
min el garaib
(07.05.09)
çünkü insanlar hala; "kedi tüyü ciğere kaçıyomuş, kist yapıyomuş" cehaletinde. o insanın elinde yaşamasın zaten o kediler. sokakta şansları daha yüksek olabilir.
0
cereal killer
(08.05.09)
(8)

sutyenden çıkan teller ?

nesenbilneben
şimdi bu sorum bayanlara geliyor, tabi cevaplamak isteyen erkekler varsa hayır demem :) telli sutyenler bir süre kullanıldıktan sonra -çamaşır makinesinde yıkandığından olsa gerek- teller çıkıp batmaya başlıyor. Ki telleri çıkarayım desem garip bir forma bürünüyor ve işlevselliğini yitiriyor. Bu dur
şimdi bu sorum bayanlara geliyor, tabi cevaplamak isteyen erkekler varsa hayır demem :) telli sutyenler bir süre kullanıldıktan sonra -çamaşır makinesinde yıkandığından olsa gerek- teller çıkıp batmaya başlıyor. Ki telleri çıkarayım desem garip bir forma bürünüyor ve işlevselliğini yitiriyor. Bu duruma çözüm nedir sizce? Elde yıka demeyin zor oluyor.
0
nesenbilneben
(07.05.09)
kaliteli farklı markalar deneyebilirsin... bazı firmalar, tellerin o çıkan sivri yerleri yerine yuvarlan bir şey olanını yapıyorlar o zaman çıkmıyor teller...
bir de her şeyin ötesinde sütyenlerimizi elde yıkayalım, o tellerin ötesinde kalıbının bozulmasına neden oluyor çamaşır makinesi...
balen sanırım onun adı bu arada... balensiz sütyen de var kullanılabilir?
0
ilse
(07.05.09)
teli olmayan ama destekli sütyenler var. la senza'da bulabilirsiniz. telin batması ya da paslanıp sütyeni pas lekesi yapması gibi sorunlar da ortadan kalkıyor.
0
kahvegibi
(07.05.09)
telleri çıktığı yerden dikin(geçici bir çözüm ama=/)
bir de şöyle bir ürün var denemedim henüz: www.hizlial.com
elde yıkamak zordur ama yıpratmaz.
0
neverending nightmare
(07.05.09)
urun.gittigidiyor.com bu linktekinden aldım fakat hemen kırıldı.
0
🌸nesenbilneben
(07.05.09)
bunların tülbent gibi ve ağzı fermuarlı olanları da var, onlardan bulun.
0
quasiromantic
(07.05.09)
bunun büyük olanları var böyle kutu gibi. terlik için falan da kullanılıyor, onlardan alın.
0
surtunme kuvveti
(07.05.09)
cama$ir makinasinda yikama konusunda belki yardimci olur: (renklerine uygun olarak)yastik kiliflarinin icine atip yikayabilirsiniz. ben yaptim oldu : )
0
dolphingirl
(07.05.09)
sütyen kalitesi belirleyici bi olaydır o tel fırlaması. kaliteli sütyenlerde asla olmaz.
0
cereal killer
(08.05.09)
(6)

beyoğlunda cafe

karbasan
beyoğlunda kızkıza rahatsız edilmeden takılabileceğimiz,fazla salaş olmayan,şirin,nezih cafe aranıyor...
beyoğlunda kızkıza rahatsız edilmeden takılabileceğimiz,fazla salaş olmayan,şirin,nezih cafe aranıyor...
0
karbasan
(05.05.09)
(bkz: ara cafe)

hatta beyoğundaki cafe'lerin %90'unda rahatsız edilmeden oturduğumu da eklemek istedim.
0
kahvegibi
(05.05.09)
ikl aklıma gelenler
(bkz: limonlu bahçe)
(bkz: mihrimah sultan)
0
s nek
(05.05.09)
vazgal var beatles kafenin sokağında. sakin bir yerdir.
0
posteriti
(05.05.09)
feslegen - beyoglu mc donaldstan girince yuz metre yukarda sagda
0
la traviata
(05.05.09)
(bkz: cadde-i kebir)
0
beccaria
(05.05.09)
(bkz: tezgah)
0
dolphingirl
(06.05.09)
(10)

rapor

Les notes Bleus
şimdi doktora gitsem desem ki "hocam sizinle dürüst konuşacağım. girmem gereken bir dersin sınavına giremedim ve mazeret için rapor lazım! rica ediyorum rapor verir misin bana?"sizce;1- neler diyebilir?2- ne söylesem söylediklerine rağmen bana raporu verir?3- eğer hala inat ederse ne yapayım?not: de
şimdi doktora gitsem desem ki "hocam sizinle dürüst konuşacağım. girmem gereken bir dersin sınavına giremedim ve mazeret için rapor lazım! rica ediyorum rapor verir misin bana?"

sizce;

1- neler diyebilir?
2- ne söylesem söylediklerine rağmen bana raporu verir?
3- eğer hala inat ederse ne yapayım?

not: demagoji yapamam.
0
Les notes Bleus
(29.04.09)
nerden bilebiliriz ki hiç tanımadığımız bir insanın nasıl bir tavır takınacağını.
0
coffee and cigarettes
(29.04.09)
1- sevmem genelleme yapmayı ama çoğunluk hayır, seninle mi uğraşacağım gibi bir tepki verir. bir de istediğiniz şey yasadışı olduğu için iyi bir insan olsa bile kabul etmeyen doktor olabilir. gerçi para alınca mı yasadışı oluyordu. bilemedim şimdi..
0
dambil
(29.04.09)
@coffee and cigarettes; tahmin istemiştim sadece!
0
🌸Les notes Bleus
(29.04.09)
Ben üniversitedeyken bu dediğini yaptım ve doktor bana "Kusura bakma veremem" dedi. Hayatımdaki ilk gerçek olmayan rapor talebimdi, aynı zamanda da son oldu. Teşekkür ettim çıktım, ağlanacak halim yoktu.
0
sui
(29.04.09)
aynı gün ise sağlık ocağından(merkez değil) sanırım alabilirsin. ama demogoji yapamazsan bile sevimli olmaz zorundasın, tecrübeyle sabittir.
0
roadrunner merlin
(29.04.09)
ben lise son'da bakırköy kızılaydan almıştım
hiç konuşmamıştım bile 2-3 sene öncesinin 25 milyonunu mu ne vermiştim yanlış hatırlamıyorsam veznede kadın parayı aldı "doktor sizi bekliyor" dedi girdim doktorun odasına "merhaba nasılsınız buyrun" dedi imzaladı verdi adam
kızılaya bakın isterseniz..
0
orange coffee
(29.04.09)
hala öyle midir, yoksa bilgisayarlı sisteme geçmişler midir bilmiyorum ama normalde siz doktorun odasına girersiniz bu sırada hemşire sizi bir deftere kaydeder. sonra rapor yazıldığında da o başka bir deftere kaydedilir filan. işte geçmiş gün için rapor almak zordur çünkü o defterde sizin istediğiniz günde bir boşluk olması gerekir ki bu da genelde olmaz.

bu nedenle hiç uğraşmayın derim.
0
kahvegibi
(29.04.09)
vermediği gibi fırça bile çekebilir.
0
the kene
(29.04.09)
ben aynı gündeki sınavdan dolayı gerekli tavrı takınarak (shrek'teki şu kedi gibi bakarak) almıştım. rahat olmuştu. ama geriye dönük rapor vermez diye düşünüyorum.
0
boshi
(29.04.09)
bana egosu şişkin olan biri vermemişti. sınava giremedim fena patladı. okul 1 sene daha uzadı.
ne yap et hasta numerosu yap
0
fotograf cekemeyen japon turist
(29.04.09)
(4)

son kullanma günü gelmiş domates rendesi

efexor
yarım kiloya yakın domates rendesi var evde, bugün son kullanma günü.1 - bunun son kullanma tarihinde bi esnetme yapmamız mümkün mü? hemen bozulmaz heralde ha?2 - 1 hayırsa nasıl kurtarabilirim bunu? yağda biraz çevirip buzdolabına kaldırsam makarna vs. yaptıkça ısıtıp yesem olur mu? öyle ne kadar d
yarım kiloya yakın domates rendesi var evde, bugün son kullanma günü.

1 - bunun son kullanma tarihinde bi esnetme yapmamız mümkün mü? hemen bozulmaz heralde ha?
2 - 1 hayırsa nasıl kurtarabilirim bunu? yağda biraz çevirip buzdolabına kaldırsam makarna vs. yaptıkça ısıtıp yesem olur mu? öyle ne kadar dayanır? başka bi öneriniz var mı?
0
efexor
(27.04.09)
eğer şişedeyse ve açtığınızda kötü bir koku gelirse,
plastik, ağzı kapalı bir kapta, kartonda ya da teneke kutudaysa ve şişme bombeleşme olduysa

o zaman atın gitsin.

yok değilse, kullanabilirsiniz.

bu tarz büyük şeyleri tek kullanımlık paketleyip dondurucuya atıyorum ben. siz de o şekilde kullanabilirsiniz. ama unutmayın ne kadar uzun süre bekletirseniz, besin değeri o kadar azalır.
0
kahvegibi
(27.04.09)
Hiç açılmamışsa biraz daha durabilir ama zaten açılalı çok oluyorsa bozulmuş olabilir. Bugün kullanacaksanız biraz tadın çok ekşi gelmiyorsa kullanın ama yağda çevirip buzdolabıjnda saklamak bana pek mantıklı gelmedi.
0
3200
(27.04.09)
eğer bozulmamışsa zeytinyağlı fasülye yapabilirsin.
0
gochebe
(27.04.09)
hizla bir makarna sosu yapip gerekirse iki kisim halinde dondurabilirsin.
0
feeling the blanks
(27.04.09)
(1)

anneler günü

zeki baba
malum anneler günü yaklaşıyor.henüz hediye kavramı olmayan bizim ufaklıkla beraber bir hediye hazırlamak istiyorum.orjinal birşeyler olmalı.tavsiye edeceğiniz bir aktivite veya orjinal hediyelik eşya satan web sitesi(güvenilir) var mıdır?teşekkürler.
malum anneler günü yaklaşıyor.
henüz hediye kavramı olmayan bizim ufaklıkla beraber bir hediye hazırlamak istiyorum.
orjinal birşeyler olmalı.
tavsiye edeceğiniz bir aktivite veya orjinal hediyelik eşya satan web sitesi(güvenilir) var mıdır?
teşekkürler.
0
zeki baba
(27.04.09)
bence kocaman bir karton alın. üzerine ufaklığın ve annenin birlikte fotolarını ve anlam ifade eden, patiktir, el izidir, vs güzel bir kolaj yapın. çerçeveletin. baktıkça gözleri dolar valla.
0
kahvegibi
(27.04.09)
(5)

Bu resimdeki pipo içen adam nereden? tablo mu? kitap arkası mı? kim?

berhan
bu resimdeki pipo içen adamın ne ile alakalı olduğunu bulmaya çalışıyorum, bir yandan tablo gibi geliyor, bir yandan da bir kitabın arkasındaki resim gibi geliyor. adını sanını bulursam büyük halini bulmaya çalışıp bastırıp tablo yapıcam da...google da çok pis arattım ama bulamadım. fisherman pipe,
bu resimdeki pipo içen adamın ne ile alakalı olduğunu bulmaya çalışıyorum, bir yandan tablo gibi geliyor, bir yandan da bir kitabın arkasındaki resim gibi geliyor. adını sanını bulursam büyük halini bulmaya çalışıp bastırıp tablo yapıcam da...

google da çok pis arattım ama bulamadım. fisherman pipe, fish pipe, pips smoking fisherman falan filan daha bi sürü denedim. pipo resimleri falan çok araştırdım... yok.
0
berhan
(24.04.09)
tamamen sallıyor olabilirim ama moby dick'teki captain ahab gibi geldi.
0
kahvegibi
(24.04.09)
google'da analogik soens folk şeklinde aratınca büyük boyutları da çıkıyor.
0
ocanal
(24.04.09)
bana sanki bu grup bu tabloyu albüm kapağı yapmış gibi geldi, ama albümden yola çıkarak ismi bulurum gibi geliyor bana.
0
🌸berhan
(24.04.09)
ahah bulamadım yine, adamlara yani gruba mail attım. kisfmet.
0
🌸berhan
(24.04.09)
Tablo zaten. Altta ressamın imzası var.
0
ataturkiye
(24.04.09)
(3)

acil yardım

bulsaraa
kulağımdaki küpenin clipsi deliğin içine girmiş. delik kapanmış sanırım yani kulak mememin içinde bir clips var. aslında hala delik var ama eskisi kadar büyük olmadığından clipsin çıkması imkansız gibi. ne yapmam lzım. kafayı yemek üzreyim ve çok ağrı yapıyor.
kulağımdaki küpenin clipsi deliğin içine girmiş. delik kapanmış sanırım yani kulak mememin içinde bir clips var. aslında hala delik var ama eskisi kadar büyük olmadığından clipsin çıkması imkansız gibi. ne yapmam lzım. kafayı yemek üzreyim ve çok ağrı yapıyor.
0
bulsaraa
(24.04.09)
doktora gidiniz elbette...
0
uyuzcan
(24.04.09)
doktora gidene kadar da kulağı ıslatacak hareketlerden kaçının. zira ne kadar nem, o kadar mikrop.
0
kahvegibi
(24.04.09)
8-9 yaşlarındayken benim başıma gelmişti.koca şey kulağımın içine girmiş..dr gitmiştik,clinic gibi biyerdi hatırladığım kadarıyla,bi kaç dakikada cıkartmışlardı..fazla acı vermemişti sanırım..
0
KoukLa
(01.05.09)
(2)

japon tarzı elbise tunik onun gibi bişeyler

likeinme
bilen bilir ankarada ddt diye bi magaza var tunalı pasajında shades'in karşısında. kadın getirmiş wholesale kore,çin, japon tarzı elbiseleri 290 tl gibi fiyatlara satıyor.bi de üstüne gerçek çin ipeği bunlar demez mi! saf ipek olsa onun 10 katı fiyatı olacagını bilmiyor daha tövbe tövbe. bir kaç mod
bilen bilir ankarada ddt diye bi magaza var tunalı pasajında shades'in karşısında. kadın getirmiş wholesale kore,çin, japon tarzı elbiseleri 290 tl gibi fiyatlara satıyor.bi de üstüne gerçek çin ipeği bunlar demez mi! saf ipek olsa onun 10 katı fiyatı olacagını bilmiyor daha tövbe tövbe. bir kaç modelin aynısını internette buldum, 5 dolar, ebayda 1 pounddan bid başlıyor, gittigidiyorda var hatta. ama magazada begendiğim diger modelleri bulamadım. işte bunlar gibi genelde şifon ve çok güzel desenleri vardı ordakilerin. ev desenleri, orman içinde inekler falan vs. bulabileceğim bir site bilen var mıdır acaba? yoksa gidip 290 lira verip kazıklanabilirim her an. aynıları olduguna eminim cunku dediğim gibi magazadakileri de gördüm bi kaç yerde ama istediklerim değil. ya da belki googleda nasıl aratmam gerektiği konusunda önerisi olan vardır. bilene de alıcam bi tane bak, valla. :)


urun.gittigidiyor.com

urun.gittigidiyor.com
0
likeinme
(24.04.09)
şu muydu beğendiğiniz model?

cgi.ebay.co.uk

eğer buysa fiyatı da uygun, hem de hong kong dan 7-8 günde geliyor ankaraya. kazık yemenin alemi yok bence alın burdan.
0
pinking of you
(24.04.09)
sevgili likeinme

o kıyafetler hongkong'tan 15-25 dolara satın alınıyor. internet üzerinden de sipariş vermek mümkün ama her elbiseden iki tane almak ve en az 6 çift almak zorunluluğu olduğundan pek ekonomik olmuyor ama o kıyafetleri gittigidiyordan bulabilirsin. hatta ebay'den de bulabilirsin.

290 lira o kıyafetler için çok pahalı çünkü o parayı etmezler. zira, şifonlar acayip ince ve astarsız. (astarlı olanlar yarım astarlı), diğerlerinin bedenleri vs acayip oluyor.

ama gg'den alırken myfashionstore, ve akyajaponcanta mıydı neydi iki tane dükkan var. o dükkanlardan rahatlıkla alışveriş yapabilirsin. hiç bir şey de 290 gibi fiyatlarda değil 49-89 arası genelde.
0
kahvegibi
(24.04.09)
(9)

Laptop çantası

davy_jones77
Selamlar herkese, sırta takılan laptop çantaları oluyor böyle, bunlar ne kadar kullanışlı? Normal sırt çantasında taşısam laptop'ı olmaz mı? Bir de çok pahalı yaw bunlar ucuzları yok mudur?
Selamlar herkese, sırta takılan laptop çantaları oluyor böyle, bunlar ne kadar kullanışlı? Normal sırt çantasında taşısam laptop'ı olmaz mı? Bir de çok pahalı yaw bunlar ucuzları yok mudur?
0
davy_jones77
(20.04.09)
kullanıslı degil,
normal cantalra gore daha koruyucu oluyor, altı ustu sagı solu gayet yumsak seylerle kaplı. ucuzları cabuk kopuyor fln.
0
bryan fury
(20.04.09)
ben Lowepro nun bir çantasını kullanıyorum.fiyatı 2 yaz önce 115 ytl fln bişeydi.şimdi birincisi bence normal pc ile verilen laptop çantalarından daha koruyucu.ikincisi çok rahat.üçüncüsü pc nin yanında bi sürü şeyini taşıyabiliyosun.özellikle 15.4 ekran bişeyse adaptörü ile beraber bi 5 kilo oluyo zaten alet.ben motorda falanda kullanıyorum.yağmur çamur sarsıntı darbe hiç bişey banamısın demiyo.
Ayrıca bide herkez çantan ne kadar güzelmiş nerden aldın ayağı fln çekiyo.ben şiddetle tavsiye ederim.normal yandan çarklı laptop çantasıylada bence bir zararı olmaz.ama bilmiorum kapkaça kurban gitmeyesin xD
0
omer460
(20.04.09)
güzel bir sırt çantası al laptop'ın sığabileceği.böylesi daha hoş.
0
mstgngr
(20.04.09)
nike'ın bir sırt çantasını kullanıyorum gayet güzel. En ucuz marka bir sırt çantası 50 tl filan olur. Eğer spor giyiniyorsan veya öğrenciysen bence sırt çantası en iyisidir.Ayrıca içine ekstradan birşeyler koyabiliyorsun.

bende bu soruyu sormuştum almadan önce belki faydası olur.
(git: 49379)
0
ocanal
(20.04.09)
bi çok memlekette bunu laptopla beraber veriyollar :-( bi tek bizim memlekette ekstra oluyoru bu edavat. bizim hırtoları zorlamakta faide var diyor bu gariban.
0
anki06
(20.04.09)
alacaksan bu işi yapan bir markadan al. Ben Targus almıştım 2 sene önce. Hala ufacık bir yırtığı bile yok ve inanılmaz kullanışlı.

Bir kere bele destek olduğundan bel ağrısı pek çektirmez. tek kola yük bindirmediğinden omuz çökmesine sebep olmaz. içine yandan asmalı o saçma çantalara göre çok daha fazla edevat koyabilirsin.

kötü yanı ise inanılmaz ter yapıyor sırtta. özellikle yaz aylarında hayatı zindan edebiliyor. sen yine de seçimini sırt çantasından yana kullan ama.
0
teritori
(21.04.09)
benim lowepronun arkası fileli :D
0
omer460
(21.04.09)
elinde çanta taşımak istemiyorsan çok kullanışlı.
dışı sert, içi yumuşak malzemeden yapılı.
vanguard marka almıştım ben. 4 sene önce 70 liraydı.
pahalıydı ama çok memnun kaldım.
0
zeki baba
(21.04.09)
taşırken laptopu sarsmaması ve daha koruyucu olması nedeniyle laptop çantası kıvamındaki sırt çantları daha kullanışlıdır.

normal sırt çantasında taşıyacaksan eğer, laptop koruyucu kılıflardan alman gerekir. yoksa laptopunun üzeri çizik içerisinde kalır. hatta ekran da zarar görebilir.
0
kahvegibi
(21.04.09)
(8)

yeter ulan - düşmeyen post it

kibritsuyu
markası post-it olanlar da dahil olmak üzere üzerine not yazıp monitöre yapıştırdıktan yarım saat sonra kenarlarından kalkmaya başlayıp en fazla birkaç saat sonra da düşen post-it'lerden bıktım hoca. doğru düzgün yapıştı mı kalan, kenarları kalkıp düşmeyen post-it arıyorum. icabında günlerce monitör
markası post-it olanlar da dahil olmak üzere üzerine not yazıp monitöre yapıştırdıktan yarım saat sonra kenarlarından kalkmaya başlayıp en fazla birkaç saat sonra da düşen post-it'lerden bıktım hoca. doğru düzgün yapıştı mı kalan, kenarları kalkıp düşmeyen post-it arıyorum. icabında günlerce monitörde yapışık duracak. kağıt olan post-it'lerden bahsediyorum. post-it görevi yapan program önermeyiniz.
0
kibritsuyu
(20.04.09)
bendeki post-it marka post-it, 7-8 aydır hiçbir kenarı kalkmadan duruyor kasanın üstünde valla.
0
deckard
(20.04.09)
hayır bazen düşmüyor ama kenarları öyle bir kalkıyor ki (evet bu da post-it marka) ulan düştü düşecek, bi değsem düşer, hapşırsam iner diye strese giriyorum düşmese de.

tack it denilen mavi sümüklerden aldım, yapışkansız not kağıdının arkasına yapıştırıp öyle iliştiriyorum ekrana. ama şık değil böyle.
0
🌸kibritsuyu
(20.04.09)
Nem oraninin falan etkileyebilitesi var midir acaba?
0
msb
(20.04.09)
fikrimce en iyisi 3M post-it leridir. ancak ne kadar düşmeden durması gerekiyor, çözemedim. bir ay dayanmak için yapılmamışlardır onlar. bir de yapışkanlı kısmın yüzey alanının tüm postitin yüzey alanına oranı nekadar büyükse dayanma süresi o kadar fazla olur diye sallama bir teorim var.
0
trocero
(20.04.09)
acaba post itleri yapıştırdığınız alan pütürlü, pürüzlü ya da tozlu olabilir mi?
bu da etkiler çünkü...
0
kahvegibi
(20.04.09)
bir de post iti tomarından (tomar ne yaa) ayırırken dikkatli ayırmak lazım. bazen siz postiti çekerken kenarları kalkıyor ve sonrasında düzeltmek mümkün olmuyor.
0
kahvegibi
(20.04.09)
post-it en iyisi, o bile dusebilir. arkasina fazladan yapistirici sur, cikarmada sorun olur bu sefer de. bir de dikey degil de yatay yapistir o zaman.
0
ermanen
(20.04.09)
tomardan çıkarırken de aşağıdan yukarıya değil de soldan sağa çıkarıp, sonrasında içe doğru rulo yaparmış gibi bük biraz. o da fayda sağlar.
0
sanal uyku
(20.04.09)
(4)

acemi bir kedi sahibinin cevap bekleyen soruları

sinistra
Kediseverlerden cevap beklediğim bir kaç sorum var:1. Feline Fresh markalı bir kedi kumu buldum internette. Yüzde yüz çam talaşından yapıldığı ve organik olduğu söyleniyor. Görüntüsü kum gibi değil ancak ürünle ilgili bilgilerde kullanıldıkça kumlaştığı yazıyor. Ben bunu alıp Ak Kum ile karıştırmayı
Kediseverlerden cevap beklediğim bir kaç sorum var:

1. Feline Fresh markalı bir kedi kumu buldum internette. Yüzde yüz çam talaşından yapıldığı ve organik olduğu söyleniyor. Görüntüsü kum gibi değil ancak ürünle ilgili bilgilerde kullanıldıkça kumlaştığı yazıyor. Ben bunu alıp Ak Kum ile karıştırmayı düşünüyorum. Ancak henüz kedisi için kullanan birine rastlamadım. Guine Pig sahipleri tercih ediyormuş bu kumu daha çok. Bunu deneyen ya da denemiş birini tanıyan var mı?

2. İkinci düşüncem ise Ak Kum un ultra olanı ile kristal kumu karıştırmak. Bunu yapmamın nedeni ise ak kum çişi topaklaştırdığı için kumun ömrünü uzatmak. Bunu deneyen var mı?

3. Kapalı kum kaplarını alıp da kedisi kullanmadığı için vermek zorunda olan var mı? Eğer varsa talibim. Ben de denemek istiyorum ama ya kullanmazsa diye zaten zorda olan bütçemi daha da zorlayamıyorum.
0
sinistra
(20.04.09)
4 senedir kedimle birlikte yaşıyorum. yaklaşık 8 aydır bi' teyzenin tavsiyesi üzerine kum almayı bıraktım ( benim oğlan maaşallah sırf bağırsak mıdır nedir töbe töbe üstünde "1 ay kullanılır" yazan kumları 1 haftada o biçim yapyordu:) . önce kum kabının altına gazeteyi açık bi' biçimde seriyorsunuz ama kalın olsun baya öyle tek bir sayfayı açıp koymayın. daha sonra onun içini parça pincik edilmiş gazete partikülleri ile dolduruyorsunuz. ama baya baya doldurun yani. Benimki pek zorluk çekmedi alıştı hemen halen de o şekilde devam ediyorum. Teyze markette kum alırken gördüğü bana "evladım niye kum alıyorsun? benim evde 5 tane kedi var ben hep gazete kullanıyorum yoksa bunlara para mı yetişir?" demişti.
Şimdilerde benimkini tuvalet kağıdı kullanmaya alıştırmayı düşünüyorum:)
0
charlesbukowskiineksi
(20.04.09)
silikon kum ya da kristal kum olarak geçen kumlardan kullanıyorum tek kedi için. üzerinde bir ay yazmasına rağmen ben 2 haftada bir değiştiriyorum. evde ne koku var ne başka bir şey. Kapalı kum kabı da kedinin kolayca alışabileceği bir şey. önce alt kısmını koyuyorsunuz. bir kaç gün ona yapıyor kakasını. sonra kapağını takmadan üstünü takıyorsunuz. en sonunda da şeffaf kapağı takıyorsunuz. yalnız bazı keidler şeffaf kapağın itileceğini anlayamıyor. onları bir kere elle yönlendirerek sokarsanız yeterli olur. kademe kademe yapınca hiç sorun çıkmadan alışıyor. hem kedi için de iyi çünkü kediler başkalarının gözü önünde tuvalete girmekten hoşlanmazlar.

kumun paketini 6,5 liraya alıyorum. aylık kum masrafım 13 lira oluyor.

ev temiz kalıyor.

kedinin de herhangi bir sorunu yok.

eğer aylık 13 lira sizi çok zorlamayacaksa, kumdu, talaştı vs. uğraşmayın derim.
0
kahvegibi
(20.04.09)
kahvegibi senin silikon kum dediğin ürünün markası neydi? Bi de nereden almıştın. Benim gördüğüm cat pearls marka silika kedi kumları çok pahalıydı...
0
selimse
(20.04.09)
bence kedinin kuma ihtiyacı vardır. kumu karıştırmayı da sever, kakasının üstünü istediği gibi kapatamayınca da rahatsız olur. ve kumsuz ortama tuvalet yapan kedi, diğer ortamlarla bu ortam arasındaki farkı görememeye daha yatkın olur. ben silikon kumlar dışında bir kumu asla eve sokmuyorum. korkunç kokuyorlar.
ben normal tuvalet kullanıyorum ama kapalı tuvalete alışamamış, kullanmayan kedi hiç görmedim. etrafımda bundan kullanan çok kedi sahibi var. hiçbiri sorun yaşamadı.
0
cereal killer
(21.04.09)
(8)

Çikolata Föndü

oyle birsey yok
Föndü için hani özel çikolatalar var ya, poşetlerin içinde küçük küçük parçacıklar şeklinde.. Tadları da müthiş.. Onları İstanbul'da nerde bulabilirim bilen var mı? Kahve dünyasında filan var mıdır ki.. Denemiş olanlar varsa, hangisi en güzel?
Föndü için hani özel çikolatalar var ya, poşetlerin içinde küçük küçük parçacıklar şeklinde.. Tadları da müthiş.. Onları İstanbul'da nerde bulabilirim bilen var mı? Kahve dünyasında filan var mıdır ki.. Denemiş olanlar varsa, hangisi en güzel?
0
oyle birsey yok
(17.04.09)
poşetin içinde küçük parçacıklar halinde olan çikolatalar genelde keke filan koymak için bir yanlışınız olmasın? ve onlar genelde çikolata değil de, pralin oluyor.

onun yerine herhangi bir fondüye, istediğiniz sevdiğiniz bir çikolatayı koyun. eğer çok katı olursa azıcık margarin ekleyin. eğer margarinden kaçıyorsanız süt de olur.

ben her türlü çikolatayla yapıyorum. sorun olmuyor.
0
kahvegibi
(17.04.09)
kahve dünyasinda cikolata fondü tabagi (tepsisi, ya da her ne ise ismi) satiliyordu. (20 tl idi en son) illa ki icine malzeme de satiliyodur, satilmiyosa da calisanlara sorarsaniz yonlendirir diye tahmin ediyorum.
0
la traviata
(17.04.09)
kahve dünyasında vardı sanırım. ayrıca ülker'in de var büyük marketlerde satılıyor.
0
derectus
(17.04.09)
metro'da 5'er kiloluk satılıyo. çok tehlikeli. bi de eminönü'nde pastacılar var, bi tanesi hamdi'yi hemen geçince. orada bitterleri var çoğunlukla ama en iyisi o sanki.
0
zkurmus
(17.04.09)
evet kahve dünyasında satılıyor föndü çikolatası tadı da süper bence. bitter çikolata, beyaz çikolata, sütlü çikolata gibi çeşitleri vardı, biz sütlü olanını alıyoruz hep, diğerlerini denemedim ama o güzel..çok pahalı değildi fiyatı en son hepsinden bi parça alıp en beğendiğinize devam edersiniz isterseniz. bir de la traviata'nın dediği setin yanında da veriyorlar bi parça çikolata ama o set pek bi işe yarıyor diyemem anca bi gelen olduğunda evde fiyakalı kaplarda föndü sunmanıza yarıyor..
0
inkey
(17.04.09)
@kahvegibi yok kek için değil de, föndü için özel üretilmiş parçalı çikolatalar oluyor, onları demiştim. normal çikolatayla yapınca onun kadar güzel olmuyor.

@inkey setle filan uğraşmıyorum ben de. bizbizeyken ztn gerek yok, yıkaması ayrı dert. benmari usülünü kullanıyorum gayet de güzel oluyor.
0
🌸oyle birsey yok
(17.04.09)
kanyon makroda fondü için, isviçre malı bi çikolata var ama almadım, parçacıklı mı filan bilmiyorum ama üzerinde fondü için olduğu yazıyor.
0
cereal killer
(18.04.09)
kahve dünyasında parça çikolata olarak satıyorlar. sütlüsünü ve bitterini denedim. bitter daha mükemmel oluyor ama sonuna doğru yanıyor gibi kokuyor. benmari ile yaparsanız sorun olmaz ama ben kahve dünyasının fondü setini kullanıyorum onun altına tealight mum kullanıyorsun mecburen. çok da güzel oluyor açıkçası.
0
ozdek
(18.04.09)
(2)

Proton Gen 2

ben eskiden kucuktum
Bu aralar araba alasım var ve dün yolda gördüm bunu...önce anlamadım ne olduğunu proton olduğunu gördüm sadece,sonra netten aradım gen 2 çıktı...özellikle arka taraf direk bmw tadını yakalamış fakat bu araç alınır mı? alınsa satarken çok mu zarar ettirir?kullanan var mı?
Bu aralar araba alasım var ve dün yolda gördüm bunu...önce anlamadım ne olduğunu proton olduğunu gördüm sadece,sonra netten aradım gen 2 çıktı...özellikle arka taraf direk bmw tadını yakalamış fakat bu araç alınır mı? alınsa satarken çok mu zarar ettirir?
kullanan var mı?
0
ben eskiden kucuktum
(17.04.09)
bir arkadaşımın proton marka arabası vardı ve çok güzeldi. ama proton alıp almamak biraz alış nedeninize ve kullanma yerinize göre değişir.

eğer sıfır alayım, uzun süre bineyim diyorsanız alabilirsiniz. çünkü zaten uzun sürü kullanınca her arabanın değeri düşüyor. tamam vw'ninki az düşüyor ama ona da alırken çok para veriyorsun.

eğer anadolu şehirlerinde kullanacaksanız o zaman servis vs işleri zor olabilir. ama istanbuldaysanız servisi yedek parçası vs. nispeten daha kolay olacaktır.
0
kahvegibi
(17.04.09)
bayisi çok kalitesiz adamlardan olştuğu için alınmamalı. piyasaya ilaç gibi gelebilecek bu arabayı pazarlayamıyorlarsa, teknik servisi nasıldır kimbilir. ikinci eli zaten ölü onu biliyoruz. yine de siz bilirsiniz. ama benim bildiğim dış görünümüne aldırmamanız, içine oturun iki sürün..
0
ugandareisicumburu
(17.04.09)
(5)

Üni Gençlik komedi filmi arıyorum ismini bilen?

nl extreme
zamanında cine 5 te bolca yayınlanan, 1-2-3 seri şeklinde olan, üniversitede geçen bolca partili, içinde üni gruplarından alfa, beta, gama gibi isimlerin olduğu grupların ayrıca inekler diye bir grubun olduğu bir film arıyorum.şimdiden teşekkürler
zamanında cine 5 te bolca yayınlanan, 1-2-3 seri şeklinde olan,

üniversitede geçen bolca partili, içinde üni gruplarından alfa, beta, gama gibi isimlerin olduğu grupların ayrıca inekler diye bir grubun olduğu bir film arıyorum.

şimdiden teşekkürler
0
nl extreme
(17.04.09)
the skulls vardı seri şeklinde olan ama komedi değillerdi.

fraternity anahtar kelime ;)
0
hikaye mesture
(17.04.09)
(bkz: american pie)
(bkz: american pie 2)
(bkz: american wedding)

5 tane olması lazım toplam
0
insantaklidiyapanmaymun
(17.04.09)
(bkz: road trip)
(bkz: euro trip)

bunların üstüne yoktur heralde.
0
ayiadam
(17.04.09)
national lampoons animal house

ahh rahmetli john abimiz döktürmüştür.
0
darknum
(17.04.09)
kahvegibi
(17.04.09)
(18)

ekşi duyuru ile ilgili onemli bir soru

emcedeltate
selam likyalılar. ekşi duyuru ile ilgili uzun süredir içimde olan bir soruyu sormak istiyorum. benzeri bir soru var ise affola. burda insanlar sorularını soruyor. diğerleri olabildiğince yardımcı olmaya çalışıyor. tamam. şimdi her konuda her şeyi bilen, bilmese de yorum yapan bir milletiz (!) ya, ço
selam likyalılar.
ekşi duyuru ile ilgili uzun süredir içimde olan bir soruyu sormak istiyorum. benzeri bir soru var ise affola. burda insanlar sorularını soruyor. diğerleri olabildiğince yardımcı olmaya çalışıyor. tamam. şimdi her konuda her şeyi bilen, bilmese de yorum yapan bir milletiz (!) ya, çok feci cevaplar goruyorum ben. insan sağlığını tehlikeye atabilecek, ya da yardımcı olmaktan ote tüm herşeyi daha beter yapabilecek cevaplar. elbette sağlıkla ilgili bir soru sorulacakken orda uyarı gorunuyor.

( aldığınız cevapların doğru olmayabileceğini,
- buradan aldığınız fikirlerle kendinizi öldürebileceğinizi,
- burada yazılan fikirlerin doktorlar tarafından verilmediğini (verilse bile doğru olmayabileceğini),
- burada yazılanlardan, yazıyı yazan dahil kimsenin sorumlu olmadığını)

ancak adamın biri gitmiş kene nin üzerine kolonya dokun yazmış. uzmanlar, doktorlar her yerde bağırdı. keneye kolonya, gaz yağı, çamaşır suyu dokulmez, dokulduğu anda olumcül olabilir diye. yahu bu benim çok sinirimi bozdu. ya adam onu yapsa. hukuken hiçbirşey olmaz tamam. ancak hiç mi vicdanınız yok ya? adam buraya güvenip yapsa onu soyleyen nasıl yaşar? niçin duyuru üzerinde bu çeşit bir yasaklama yok?.
0
emcedeltate
(16.04.09)
Kene konusunda camasir suyu elbette kenenin üzerine dökülmeyecek, kene cikartildiktan sonra camasir suyuna atilarak öldürülecek. Bu arada bu söyledigim saglik bakanliginin kene konusundaki bildiriminden alinti.


Kolonya vs. konusunda senle hemfikirim.
0
the man who hears deepest inquisitions
(16.04.09)
Daha once de uyari yapildi, eksi duyuru'nun aciklama kisminda da yazildi ama bazi insanlar hala bildigini okuyabiliyor. Saglikla ilgili sorularda yardimlasma ise yarayabiliyor cogu zaman ama tehlikeli durumlar da soz konusu. Hassas olmalari lazim kisilerin, denetleme mekanizmasi mi lazim artik bilmiyorum. Mesela ben yeterince hassas davraniyorum saglik sorularinda, cogunlugunda doktora gitmelerini soyluyorum.
0
ermanen
(16.04.09)
haklısınız ama moderatörler her cevabın doğruluğunu bilemezler.her moderatör bilmek zorunda değil kenenin üstüne ne dökülceğini veya vs. bir şeyi :)
0
szqnn
(16.04.09)
yahu sorun kene değil ki sadece . neredeyse her konuda bir orneğini goruyorum bunun.
0
🌸emcedeltate
(16.04.09)
bence sağlık konusunda (ruh sağlığı da dahil olmak üzere) sorulan sorular yayınlanmamalı. söylendiği gibi ciddi tehlikeler oluşturabileceğine ben de tanık oldum. hatta özellikle depresyonda ya da bunalımdaki kişilere verilen öyle cevaplar oluyor ki, bir kişinin çevirdiği geyik diğerinin intiharına sebep olabilir. çoğu kimse doktor olmadığı için bu sorulara verilen cevaplar genellikle doktora yönlendirme şeklinde oluyor zaten. doktor olanlar da dikkat ettiğim üzere çok hafif rahatsızlıklara cevap veriyor, aksi durumlarda hastaneye gitme öğüdü veriyorlar.

gerçek olan başka bir şey ise aynı rahatsızlığa sebep veren birden fazla hastalık çeşidi olabileceği. bu sebeple zaten hastanelere gitmek ve gerekli muayene ve tahlilleri olmak lazım. misal burada "başımın ön kısmı çok ağrıyor, nedendir" diye soran birine aynı rahatsızlığı çekmiş biri, "fazla sigaradandır, sallama çok" gibi bir cevap verebilir ve o başı ağrıyan kişi aslında beyin kanaması geçiriyor olabilir.

bence durum budur. moderatörlere selam ederim...
0
hevipeyra
(16.04.09)
çözüm
sağlık kategorisi sorularında fixed bir tag olabilir. doktor tavsiyesi yerine geçmez diye.
0
can see
(16.04.09)
sanmıyorum ki özellikle sağlık konusunda bir kişi sadece burada okuduğuna göre adım atsın ya da sağlık gibi önemli başka konularda. çoğu mantıklı cevapta açıklama oluyor zaten mesela keneye kolonya dökmek mantıklı olsa yazan arkadaş şu şu yüzden iyi olur diye yazar.
0
dambil
(16.04.09)
saglik konusu sakat bir konu, belki de gereken sey wikipedia örnegi gibi, referans göstermek.
0
the man who hears deepest inquisitions
(16.04.09)
sağlık sorununa ekşi duyuru'dan(hatta genellersek internetten) çözüm arayan adam o kolonyayı bi zahmet yüzüne de bi çarpsın da kendine gelsin.
0
kermitz
(16.04.09)
bir ara sitenin en tepesinden duyuru yaptık sağlık hususuyla ilgili. uzuun bir süre girişte o duyuru kaldı öyle. eğer istek olursa tekrar sabit bir duyuru ile durumu "tekrar" açıklarız.

emcedeltate, söyleminizde haklısınız. fakat tahmin edebileceğiniz gibi moderatörlerin bu konuda yapabileceği bir şey olmadığını düşünüyorum. bu büyük oranda toplumumuzun bilmediği konu hakkında yorum yapma isteğinden kaynaklanıyor sonuçta. eğer bilinçli bir komünite olmayı başarabilirsek zaten bu tür şikayetlerimiz de otomatik olarak ortadan kalkar. güzel bir noktaya değinmişsiniz, toplumsal bilinç önemli.
0
deckard
(16.04.09)
sağlık konusunu neden hala sadece fiziksel sağlık olarak alıyorsunuz? ruh sağlığı ile ilgili sorular diğer sağlık sorularından çok daha fazla risk içeriyor, farkında değil misiniz?

adam anasından nefret ediyor ya da olağan bir ergenlik bunalımı içerisinde. kendisinden çok daha akıllı olduğunu varsaydığı * insanların bulunduğu bir platforma derdini yazıyor. hatta oturup tam sayfa dökülüyor. buna cevaben çok renkli üslubu olan arkadaşlar abuk sabuk cevaplar verebiliyorlar. bu o cevabı veren kişinin hatası değil bence çünkü adamın kendi adına hayata bakışı bu, ancak karşıdaki kişi acaip tahribatlar alabilir bu cevaplardan. bunun sonucunda soruyu soran adam (ergen olduğunu varsayıyorum) en iyi ihtimalle kızıp anasına bağırmaya çağırmaya başlasa, nefreti iyice belirginleşse bile ilerideki hayatında bu durum daha fazla yaralar açabilir.

bu durumlardaki insanlara psikolog ya da psikiyatrlar dahi uzman oldukları halde oldukça hassas yaklaşıp sorunu çözemeyebilirken, burada verilen akıllarla nerelere varabilir bu durum?

nasıl yapılır bilmiyorum ancak bir şekilde filtreleme olması gerekir. bu filtreleme birisi intihar falan etmeden ya da kız arkadaşını dövmeden önce olsa daha iyi olur.
0
hevipeyra
(16.04.09)
Herşey 'okuduğunu anlamakla' ilgili bi yerde. Örneğin o kene ile ilgili olan duyuruda, kişi kenenin bedenine girmediğini, çorabında bulduğunu yazmış, bunu nasıl öldürebilirim diye sormuş. Cevap veren kişi de, 'dikkat edin' bedene yapışmış keneyi değil, çorabında bulduğu keneyi nasıl imha edeceğini yazmış, ki sanmıyorum ki kimse insanın bedenine yapışmış bir keneyi kolonya dökerek yakmayı tavsiye etmez.

Dediğim gibi ilk olarak insanlar burada iyi niyetleriyle yardımcı olmaya çalışıyorlar, cevapları dikkatli okumak cevap verenin değil, cevap arayanın sorumluluğudur.

Ama bazı konularda dediğiniz gibi, fikir sahibi olmadan yanlış öneriler getirilebiliyor. Bunları filtrelemek de gene soruyu soranın sorumluluğundadır bence. Kimse size mantığınızın kabul etmediği birşeyi zorla kabul ettirecek değil, di mi?
0
joelskellington
(17.04.09)
saglik kategorisinin ayri bir kategori olmasi saglik sorularini destekledigimizden degil, insanlari uyarmak istedigimizden. burada biz sagligi tamamen banlesek, adam baska bir siteye sormayacak mi, veya google'da arastirip sacma sapan bir seyi yorumlayip yanlis yola gitmeyecek mi?

saglik sorularini soran insanlar sormaya her zaman devam edecekler, cevaplayanlar da bildikleri dahilinde cevaplayacaklar, abuk subuk adamlar da abuk subuk cevaplar verecektir.

eger yanlis oldugunu dusunuyorsaniz, veya bir sorunun cevaplari cok zit cevaplarsa, o zaman cevap vermek yerine, bu soruda kesin bir cevap verilemez, doktorunuza basvurun, okuduklariniza guvenmeyin yaziniz. Cunku ya bu siteyi kapatmak zorundayim, ya da bu tur sorular her zaman gelecek.
0
compumaster
(17.04.09)
emcedeltate,

aslında yazdıklarınızda haklısınız ama bunu önlemenin bir yolu yok. tıpkı eksi sözlük gibi hatta internet gibi doğru bilgiyi kendiniz ayıklamak durumundasınız.

Bir keresinde google diyet'le ilgili bir şey ararken "super zayıflatan ekmek diyeti" diye bir şey bulmuştum.

sabah 2 dilim ekmek
öğlen 2 dilim ekmek
akşam 1 dilim ekmek'ti diyetin tüm içeriği.

bunu da uygulayanlar vardır eminim. ama eğer bu noktada takılacaksak, o zaman interneti toptan kapatmamız lazım.

akli melekeleri yerinde olmayan, her gördüğünü ve duyduğunu uygulamaya çalışan birinin akli melekeleri yerinde değildir. onun da sorumluluğunu ailesi üstlensin bir zahmet. zaten biz burada, depresyonda olan birine "öl abi, sen hiç yaşama bence" diye bir cevap gelirse siliyoruz...

umarım faydalı olmuştur.
0
kahvegibi
(17.04.09)
iyi de sen ekran karşısında bu satırları okuyan adamın anlayış biçimini, zeka yapısını bilemessin ki. sen burda yazarsın adam burda yazılanı yorumlamadan uygular/ uygulayabilir. beni bu duşundurdu.
0
🌸emcedeltate
(17.04.09)
hala deniyor ki "ruh sağlığı bozuk olan burda cevap ararsa suçludur, hatalıdır", "burası bunun sorulacağı yer mi" falan. adamın zaten ruh sağlığı bozuk. aklı ve mantığı tam anlamıyla işler halde olsa, yakınında derdini anlatabileceği sağlıklı bir arkadaşı ya da büyüğüne gider onunla paylaşır veya doktora uğramayı düşünür. bu durumda derdini burada paylaşan insanların çoğunun inancı, ekşi sözlük yazarlarının belli bir seviyenin üstünde zeka ortalamasına sahip olduğu varsayımıdır. bu sebeple kendilerine verilen cevapları sıradan insanların değil, kendisinden daha akıllı ya da deneyimli olan insanların verdiğini düşünür. bahsettiğim şey ise, zaten aklı yerinde olmayan kişinin aklının iyice uçmasına sebep verecek şeylerin önüne geçme çabasıdır.


moderasyona bu konuda daha fazla yüklenmek istemiyorum ancak ekşi sözlük gibi bir yapılanma, sayfasının altına bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir şeklinde bir ibare koyuyorsa bu boşa değildir. en azından duyurunun görünen bir yerine "bu sitede verilen cevaplar her zaman doğru olmayabilir" şeklinde ya da daha etkili bir mesaj iliştirirlerse faydası olabilir. şahsen ben sözlükte saçma bir tartışma okumaya başlayıp saçma olduğu halde mantığımla kesişebilen şeyler söylendiğini gördüğümde derhal alttaki yazıyı aklıma getiriyorum. sözlüğü çok çok ciddiye almamak gerektiğini hatırlıyorum.

bu anlattıklarımı, daha evvel ruh sağlığında bozulma yaşamış kişiler eminim daha iyi anlayacaklardır. hayatının akışında bir dönem olsun ruh sağlığında ciddi bir sorunla karşılaşmamış kişiler ise okuyup geçebilirler.

edit: burada hukuki sorumluluk soruyu sorana aittir. cevap verene ya da moderatöre değil bence de. bahsettiğim olay biraz vicdani sorumluluk kısmı. bu konuda moderasyon rahatsa, gerekli önlemleri ve takibi yaptığını düşünüyorsa sorun yok demektir. anlatış üslubum sert ya da tuhaf ise kusura bakmayın. lütfen söylediklerimi iyi niyetli öneriler olarak değerlendirin.

edit2: şimdi baktım da medikal şeklinde soru açıldığı zaman bu tip uyarılar görünüyormuş ekranda. demek ki moderasyon uyumuyor ben uyuyormuşum asıl. :)
0
hevipeyra
(17.04.09)
Yer yüzünde her zaman bir soruya olabilecek en saçma cevabı verebilecek bi insan olacaktır. Buraya soru yazarken fikir arıyoruz. Her türlü bilgi seviyesine sahip insanlardan cevap geleceğini biliyoruz. Buradan aldığı bir cevabı başka hiç bir araştırma yapmadan uygulayacak insan bence zaten o saçma cevabı verenle aynı zeka seviyesindedir. Ben de sağlıkla ilgili sorular soruyorum ama her yazılanı uygulamıyorum. Maksat insanların deneyimlerinden yararlanmak. Araştırma bile yapmadan yazılanı uygulamanın doğru olmayacağını düşünemeyen yoktur bence.
0
cereal killer
(18.04.09)
@cereal killer

sen ekran karşısındaki kişinin zeka seviyesini bilmemessin ki. sen yazarsan buraya o da uygulayabilir. biz burda karşıdaki kişinin zeka seviyesini değil o cavabın uygulanabilirliğini tartışıyoruz. türk insanının zeka seviyesdi ortada. ve bu sitede sağlık ile ilgili cevapları uygulayanlar var.
0
🌸emcedeltate
(18.04.09)
(11)

kitap tavsiyesi...

miss antartika
acıklı, ağlatmaktan gözlerimin şişeceği kitaplar arıyorum, bilen var mıdır?aşkla ilgili olsa daha iyi olur.
acıklı, ağlatmaktan gözlerimin şişeceği kitaplar arıyorum, bilen var mıdır?
aşkla ilgili olsa daha iyi olur.
0
miss antartika
(16.04.09)
nicholas sparks - defter (the notebook) filminden daha güzeldir..
0
pongiyen
(16.04.09)
the time traveler's wife

filmi de geliyor...


bir de su baslik var ilgini cekerse:
(bkz: her okunduğunda hüngür hüngür ağlatan kitaplar)
0
ermanen
(16.04.09)
ocanal
(16.04.09)
komik gelebilir ama şu an twilight serisini okuyorum ve kalbimi ağrıtıyor. özellikle ikinci kitapta edward'ın bella yı terk ettiği bölümler çok feci :'(
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(16.04.09)
çalıkuşu +1
mavi saçlı kız
0
kobuzchu kiz
(16.04.09)
temasettin
(16.04.09)
angela's ashes diyorum ben de. hep ağlatıp hem güldürüyor, öyle içten ve samimi. masalını yitiren dev ve belki (okumuşsundur diye düşünüyorum)şeker portakalı.
0
girl in a coma
(16.04.09)
tabi ki "kürk mantolu madonna" -sabahattin ali
0
dr.ramiz
(17.04.09)
kirmizi gul demet demet
(17.04.09)
+1 kürk mantolu madonna...
lisede ödev diye vermişlerdi özetini yazayım diye ilk 3-5 sayfasına bir bakayım dememle o gece kitabı bitirip okula uykusuz gitmiştim. inanılmaz güzel ve çok duygusal bir kitaptır. şiddetle tavsiye ederim.
0
jeanne hebuterne
(17.04.09)
çok az bulunan bir kitap ama

seni yüreğime gömdüm

adı çok arabesk gibi dursada, konusu öyle değil.
0
kahvegibi
(17.04.09)
(6)

buluşma yeri önerileri

aithra
şimdi şöyle:yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek
şimdi şöyle:
yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.
bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek olanların yaşları ve toplantı yerine olan uzaklıkları nedeniyle beğenilmedi.
bu kadar geniş bir yelpazedeki insanların buluşabileceği ve oturup, çay kahve içip yemek yiyebileceği düzgün bir yer lazım bana. önerilerinizi bekliyorum. (çok acil :/ )
yer tarifi de yaparsanız çok süper olur. (havuz problemi gibi oldu)
teşekkürler.
0
aithra
(16.04.09)
ne kadar bütçeniz var bilmiyorum ancak herkesi mutlu edecek tek şey, bir gezi teknesi ile anlaşıp avrupa yakasındakileri alıp, peşine üsküdar' a filan geçmek, sonra oradan diğer ekibi alıp teknede yemek yemek. böylece herkesin istediği olüyür.
0
galahad
(16.04.09)
nasıl bir toplantı yapacağınızı belirtirseniz daha çok yardımcı olunabilir.
sizin amacınız ciddi bir iş toplantısı ise en iyi yer the marmara olur. yoksa büyük bir kafe bulup gitmek lazım.
0
kahvegibi
(16.04.09)
- iş toplantısı değil.
- bütçe ayıramayız. düzgün ve geniş bir restoran&cafe soruyorum zaten.
0
🌸aithra
(16.04.09)
sultanahmet genel de her yaşın hoşuna giden bir yerdir. bir sürü de oturulacak, sohbet edilecek mekanı var. ama çok ucuz olmayabilir.

ya da taksim'de teras katı deniz gören yerler var. çok güzeller. fiyatları da fena değil oralar olabilir belki.
0
saryade
(16.04.09)
fransız sokagina gidip kapali terasi olan mekanlara sorun, gece mi gunduz mu yapacaginizi bilemiyorum ama eger gunduz olacaksa zaten hafta ici sinek avliyorlar, keza hafta sonu da 30-35 kisilik gruba kimse hayir diyemez hele su zamanda. ozellikle kaziklanmamak icin (yanlis anlamayin tabii ki siz de kaziklanmamayi biliyorsunuzdur mutlaka, ben deneyimlerimden bir kuple sunmak istedim) bir kac cesit fiks menu + 1 yerli alkollu alkolsuz icecek fiyati cikarttirin ve ekstra icileceklerin de mumkunse (eger misafirlerin de bir itirazi olmazsa) masada odenmesini siddetle isteyin. belli bir yuzde garsoniye parasi kakitmak isteyeceklerdir, bunun yerine de kisi basi bahsis belirleyin, 2 lira mesela. eger gece gidecekseniz ve canli muzik varsa kisi basi ne kadar aldiklarini sorun ve mumkunse almamalarini ya da kisi basi istedikleri fiyatin ucte birini onererek misafirlerinize bunu bahsise ek olarak yansitabiilirsiniz.kolay gelsin.
0
islakkedisudankorkmaz
(17.04.09)
teşekkür ederim, hallettim.
0
🌸aithra
(17.04.09)
(1)

radyo voyage da laçin adlı azeri parçayı söyleyen hanım kızımız

jang
merhabai , radyo voyage da ara ara çalan laçin diye bir şarkı var .. hatta lütfiyar imanov da seslendiriyor ama radyodaki kızın adını bulmaya çalışıyorum :( bilen varsa söylesin ya da herkes sussun :( bulana kadar mutsuz olmaya karar verdim..
merhabai , radyo voyage da ara ara çalan laçin diye bir şarkı var .. hatta lütfiyar imanov da seslendiriyor ama radyodaki kızın adını bulmaya çalışıyorum :( bilen varsa söylesin ya da herkes sussun :( bulana kadar mutsuz olmaya karar verdim..
0
jang
(16.04.09)
bir ara ezginin günlüğü de söylemişti acaba o kayıt olabilir mi?
0
kahvegibi
(16.04.09)
(8)

Anne kedi ve yavruları acil yardım

joehigashi
Daha önce anne kedi ve yavrularıyla ilgili 2 tane soru sormuştum, ilgilenen herkese teşekkür ederim. Yeni bir soru daha doğrusu sorunla yine duyuru aracını kullanıyorum.. Bizim dişi kedi çok afedersiniz tuvalet ihtiyacını gidermek için iş hanından dışarı çıkar çıkmaz 2 tane erkek kedinin saldırısına
Daha önce anne kedi ve yavrularıyla ilgili 2 tane soru sormuştum, ilgilenen herkese teşekkür ederim. Yeni bir soru daha doğrusu sorunla yine duyuru aracını kullanıyorum.. Bizim dişi kedi çok afedersiniz tuvalet ihtiyacını gidermek için iş hanından dışarı çıkar çıkmaz 2 tane erkek kedinin saldırısına pardon tecavüzüne uğradı. Dışarıda Görür görmez erkek kedileri kovaladım ama o kadar inatçılar ki korkudan bir araba altına sığınan dişi kedinin peşinden gidip onlarda araba altına kaçtılar. Kovalamak için başka bir imkanım da kalmadı. şu an gözden kayboldular anne kedi ile beraber.. dişinin yavruları halen kapımızın önünde ısınmak için birbirlerine sarılmış hayvancağızlar.. anne, erkek kediler peşinden gelmesin yavrulara zarar gelmesin diye gelemiyor buralara. bebekler yaklaşık 10 günlük ve 1.5 saattir annelerini bekliyorlar.. Hemen sorulara geçeyim

1- 10 günlük bebek kediler ne zaman acıkırlar ? Ne kadar süre sonra müdahale etmem gerekir ?
2- Erkek kediler felaket inatçı taş atmama rağmen dişinin peşini bırakmıyor ve bırakacak gibi de değiller. Uzun bir müddet anne gelmezse yavrulara nasıl bakabilirim ? İlginiz için şimdiden teşekkürler
0
joehigashi
(15.04.09)
taş atmak yerine yemek verin. hatta yemeği uzaklaşarak verin sizi takip etsinler, dişi kediden uzaklaşsınlar.
0
turtle
(15.04.09)
teşekkür ederim cevabınız için.. Ama dediğim gibi gözden kayboldular şu anda, bulamıyorum.. O kadar inatçılar ki birde nasıl bir dürtüyse taştan bile zorla kaçtılar, kuyrukları havada hala anne kediyi arıyorlardı.. İnsan böyle bir durum karşısında sakin düşünemiyor malesef yavrular saatlerdir yardıma muhtaç şekilde annesini bekliyor o iki .ezevenk kedi yüzünden..
0
🌸joehigashi
(15.04.09)
sorularına cevabım yok ama erkek kediler yavruları öldürebiliyorlar, o ufaklıkları ulaşamayacakları bir yere götürmen fena olmaz.
0
mojosnik
(15.04.09)
@absolutely essential words

keşke dediğin gibi olsa.. Ama hayvanlar daha doğru düzgün ayakta bile duramıyorlarki.. Nerdeyse 3 saattir anneleri gelmedi..
0
🌸joehigashi
(15.04.09)
boşverin o .ezevenkleri biz işimize bakalım :)

yavru kedilere süt verebilirsiniz ANCAK SÜTÜ MUTLAKA SULANDIRMANIZ GEREKİR. Bu nokta çok önemli lütfen unutmayın... Yaklaşık bire üç sulandırmalısınız. Bir de, yavrucakların çişlerini ve kakalarını yapabilmeleri için, elinize ıslak bir bez alıp onların popolarını okşar gibi silmeniz lazım. aksi halde yapamıyorlar.
0
kahvegibi
(15.04.09)
kediler başına kalırsa eğer beslenmeleriyle ilgili şöyle birşey var.site üyelik istediği için bir de onla uğraşma diye copy paste ediyorum. www.kedilerimiz.com 'dan.

Bir Ayliktan Küçük Yavru Kedi Beslenmesi
24.9.2003
Gözleri açilmamis bir yavru kedi 15 günlükten büyük degildir. Yavrunun beslenmesini, buldugunuz andaki fiziksel durumuna göre saglanamiz gerekebilir. Ayrica kendi basina beslenemeyecegi için onu doyurmak size düsecektir.
Ilk olarak bir veterinerden yardim isteyin. Götürebiliyorsaniz klinige götürün ya da telefonla bilgi alin.

Henüz kendisi beslenemeyen kedilerin beslenmelerini saglamanin en saglikli yolu yavru kediler için yapilmis olan biberonlardir. Biberon temin etmeniz mümkün degilse damlalik veya ignesiz bir siringa da isinizi görebilir. Siringa ya da damlalik temin edemiyorsaniz bir plastik eldiven, temiz ve düz bir poset acil durum çözümü olabilir. Plastik eldivenin sadece bir parmaginin ucunu, posetin bir kösesini igne ya da makas yardimiyla 1-2 milimetre delmeniz gidanin gelmesi için yeterlidir. Açtiginiz delik küçük olursa yeteri kadar beslenemeyebilir, fazla büyük olursa da bogulmasina yol açabilir. En kisa zamanda biberon temin ederseniz emin olun beslenmesini daha kolay yapacaksiniz.

Siringa veya damlalik ile beslerken de dikkat edilmesi gereken en önemli nokta gidayi kediye verirken nazik ve yavas olmaktir. Gidayi asla çok hizli enjekte etmemelisiniz. Siringa ya da damlaligin açisini çok iyi ayarlamalisiniz. Siringayi veya damlaligi geriye, bogazina dogru tutarsaniz kedinin bogulmasina sebep olabilirsiniz. Siringanin sadece ucunu, yani bir kaç milimlik bir kismini kedinin agzina sokmalisiniz.
Kediyi siringa veya damlalikla beslemenin en kolay sekli, yüzü size dönük olacak sekilde dizinize ya da kucaginiza aldiktan sonra ensesindeki deriyi nazikçe geriye dogru çekerek agzinin hafifçe açilmasini saglamak olacaktir. Direnmeye çalisabilir. Bu durumda biraz sakinlesmesini saglayin ve beslemeye bir süre ara verin.
Bu sekilde tutumakta zorlaniyorsaniz kedinin basini nazikçe avucunuza alarak dizinizde tutabilirsiniz. Çok fazla hareket etmesine izin vermeden siringayi agzinin yan tarafina yerlestirip gidayi yavas yavas enjekte edebilirsiniz. Siringayi biberon pozisyonunda da tutabilirsiniz ama emmeye çalisacagi için damagini zedelemesi söz konusu olabilir. Genellikle siringa ile beslenen yavru kedilerin agzinda yaralar olusur. Bu duruma meydan vermemek için siringayi mümkün oldugunca kedinin damaklarina degdirmemeye çalisin.



Biberonla besleyecekseniz yasina en uygun olan biberon agizligini tercih etmelisiniz. Petshoplarda yavru kediler için uygun büyüklükte biberonlar bulabilirsiniz. Bebekler için kullanilan biberonlari tercih etmeyin. Meme agizlari çok genis olacagindan dolayi yavru yeteri kadar beslenemeyebilir.
Veterinerinizin tavsiye ettigi sekilde ve miktardaki mamayi biberona doldurduktan sonra kediyi bir havluya sarin. Beslenme sirasinda asiri heyecanlanip çok hareketlenecegi için tirnak darbeleri almaniz ve yaralanmanizi engellemek için havlu önlem olabilir. Ayrica beslenirken dökülebilecek gidanin da havlu yardimiyla dagilmasini engellemis olursunuz..

Dik bir sekilde oturup, kediyi kucaginiza alin. Kediyi tutarak sirtini kendinize yaslayin. Arka patileri kucaginizda ön patileri elinizde olacak sekilde tutun. Diger elinizde biberonu nazikçe agzina yerlestirmeye çalisin. Ilk anda ne oldugunu anlamayacaktir. Biberonun içindeki gidadan bir miktar agzinin kenarlarina damlatin. Tadini aldiktan sonra yeniden biberonu agzina yerlestirmeye çalisin. Bir kaç beceriksiz hamleden sonra biberonu emmeye baslayacaktir. Biberonu emmeye basladiktan sonra ön patilerini serbest birakin böylece biberonu ön patileriyle tutabilecektir. Bir kaç kez ara vererek dinlenmesini saglayin ve düzgün beslenip beslenmedigini kontrol edin. Biberonla bile bogulma riski yasayabilirler.

Doydugu zaman biberonu birakacaktir. Içinde gida kaldiysa bitirmesi için zorlamayin. Eger verdiginiz miktarin yeterli olduguna eminseniz biberondaki gidayi bitirdikten sonra tekrar doldurup vermeyin. Beslenmesi bittikten 15-20 dakika sonra tuvaletini yaptirin.

Annesiz bebek kediler günde en az 4 defa beslenmelidir. Beslenmenin hemen ardindan bebegin karninda bir genisleme olabilir ancak bu genislemenin asiri olmamasina dikkat edilmelidir. Dogumdan sonra birkaç hafta boyunca bebek kediler yemekten ve uyumaktan baska hiçbirsey yapmayacaklari için sürekli miyavlamalari üsüdüklerine veya aciktiklarina isaret edebilir.

Evde hazirlanan mamalar çogu zaman bebek kedilerin beslenmesinde tercih edilir. Ancak birebir kedi sütüne bagli kalinarak hazirlanan ve içinde her türlü vitamin ve minareli barindiran kedi mamalarini da veterinerinizden temin edebilirsiniz (örnek kitty milk ve milkopet). Bebek kediyi sürekli sütle beslemek kesinlikle tavsiye edilmez. Bu tür beslenme sekli ciddi boyutlarda ishale yol açabilir. Ama yinede inek sütüyle beslenecekse laktozsuz olanlari tercih edilmelidir.

Acil durumlarda kalindiginda bir kaç ögün ya da gün için örnek mama karisimi su sekilde olabilir.
1 su bardagi yari yariya sulandirilmis süt 1 tatli kasigi seker 1 çay kasigi fosfo-kalsiyum granül
Sütü sulandirmaktaki ya da laktozsuz süt kullanmaktaki amaç, kediye anne sütünden baska bir süt verileceginden dolayi olusabilecek alerjik reaksiyonu engellemektir. Laktozsuz süt kullanmak, sütün kedide gaz yapmayacagi anlamina gelmez. Ayrica sulandirilmis sütle beslenen kedinin rasitik olmasi kaçinilmazdir.

Veterinerinize danisarak, prematüre bebek mamasi, kitty milk veya milkopet toz mamalari paketlerin arkalarinda bulunan tarife göre hazirlanarak verilebilir.

Bu gibi durumlarda kullanilacak en dogru beslenme sekli, premium mama markalarinin kediler için ürettikleri bakim mamalarini kullanmaktir. (Örn: Hill's a/d)
Yine veterinerinize danisarak Multi Tab veya Vidaylin Surup gibi vitaminlerden bir kaç damla verebilirsiniz.
0
mojosnik
(15.04.09)
yavrularin sag kalmasi icin ayni anneleri gibi davranmaniz gerekir cunku bu kadar kucuk yavrular vucut isilarini kendileri ayarlayamazlar, gunduz karinlarini doyursaniz bile -ki imkansiza yakin derecede zordur- bu geceyi ya da ondan sonraki geceyi cikarabileceklerini sanmiyorum, bu yuzden beslemeye calismak yerine bir an once annelerinin gelmesini saglamaniz daha faydali olur.
0
libera
(15.04.09)
ek olarak su ya da süt sıcak olsun ki ılık bir karısım elde edin ve lütfen onları sıcak tutun henüz daha vücut ısılarının kontrol edemiyorlar.
Pet şiseye sıcak su koyun ve kumasla, kazakla atkıyla ya da havluyla sarın ve yanlarına koyun.Üşümesinler.
Geri kalan her şey gayet acık izah edilmis.
Senin ilgin icin de ben tüm canlilar adina şimdiden tesekkür ediyorum.
0
gdduman
(15.04.09)
(10)

yuksek dozda gerilim iceren roman tavsiyesi

entrapmen
sevgili kitap bocekleri,yerli, yabanci farketmez, her turlusunden ama gercekten iyi gerilim sunan roman onerilerine ihtiyacim var. sayet olabilirse polisiye ve/veya cinayet romani olsun, olmusken turkce cevirisi de olsun.tesekkurler.
sevgili kitap bocekleri,

yerli, yabanci farketmez, her turlusunden ama gercekten iyi gerilim sunan roman onerilerine ihtiyacim var. sayet olabilirse polisiye ve/veya cinayet romani olsun, olmusken turkce cevirisi de olsun.

tesekkurler.
0
entrapmen
(15.04.09)
stephen king demeyeceğim elbette :)

lakin jean-christophe grange ve maxime chattam isminde iki fransız yazar var. okumadıysanız okuyun...

büdüt: bir de ben zamanında ahmet karcılılar'ın akrep ve semender'ine hasta olmuştum, bu da bizden olsun...
0
uyuzcan
(15.04.09)
ups integralin sinirlarini belirtmeyi unutmusum. elbetteki stephen king'in cogu kitabini okudum.

grange'inda bazi kitaplarini okudum. grange pek aradigim sey degil nedense, siyah kani okudum; kurtlar imparatorlugu ve kizil nehirlerin hem filmini izledim hem okudum, tas meclisinin sadece filmini izledim. cevirilerinden midir bilmiyorum bana sadece heyecan kismini veriyor, gerilimi gelmiyor (kizil nehirleri biraz ayri tutarsak).
chattam'a bakacagim ama ozellikle bir kitabi varsa daha makbule gecer.
0
🌸entrapmen
(15.04.09)
chattam'ın üç kitabı çevrildi yamulmuyorsam türkçe'ye ve hepisi de sanırsam grange'dan iyiler...
0
uyuzcan
(15.04.09)
stephen king in richard bachman müstear ismiyle yazdığı kitapları okuyun okumadıysanız. chattam fena değildir ama bir süre sonra çok zorlama gelebilir kurgusu. cinayet polisiye janrında patricia cornwell çok çok iyidir gerilimi de fena sayılmaz.
0
justaddwater
(15.04.09)
h.p. lovecraft'ın herhangi bir kitabı işinizi görür. charles dexter ward olayı, cthulu'nun çağrısı ya da deliliğin dağlarında iyidir. gerçi hepsi iyidir.
0
coffee and cigarettes
(15.04.09)
(bkz: v.c. andrews)
tüm kitapları
0
kahvegibi
(15.04.09)
agatha christie demeye gerek yok sanırım ?
0
etna
(15.04.09)
dean koontz - hız
0
oldtimer
(15.04.09)
@coffee and cigarettes: Lovecraft'ı ben de çok severim ama neden gerilim ya da bildiğimiz anlamda korku türüne sokulduğunu anlamış değilim. Nedense Lovecraft öyküleri beni korkutmak ya da germekten çok, daha ziyade korkuyla karışık bir huzur duygusu, tuhaflığa özlem, merak, evren, varoluş duygularına gark ediyor.

Dünya kadar fatura birikti, canım sıkkın, o sebeple eleştiresim geldi.
0
carcass
(15.04.09)
(bkz: craig russell) olabilir. chattam daha iyi gerçi...

Edit: bir de robin cook'u önerebilirim ancak polisiyeden ziyade tıbbi gerilime ağırlık verir.
0
gulden kale
(15.04.09)
(2)

Bir Klip Soruyorum

kahvegibi
Ya bir klip vardı. Bizim eskilerden alpay mı desem, başkası mı tam hatırlamıyorum yaşlı birisi söylüyordu böyle.neyse klipte bunlar barda oturmuş bi arkadaşıyla içiyorlar. arkadaşına bir şeyler anlatıyor. o sırada arkadaşı viski içerken boğazına kaçıyor ama sahneye devam ediyorlar.hangi klipteydi bu
Ya bir klip vardı. Bizim eskilerden alpay mı desem, başkası mı tam hatırlamıyorum yaşlı birisi söylüyordu böyle.
neyse klipte bunlar barda oturmuş bi arkadaşıyla içiyorlar. arkadaşına bir şeyler anlatıyor. o sırada arkadaşı viski içerken boğazına kaçıyor ama sahneye devam ediyorlar.
hangi klipteydi bu?
0
kahvegibi
(14.04.09)
khan shabbir
(14.04.09)
nejat alp arkadaşım değil. böyle arkadaşı yanında içerken adamın boğazına içki kaçyor. öksürüyor filan ama bizim esas amca şarkıyı söylemeye devam ediyor.
0
🌸kahvegibi
(15.04.09)
(5)

burslu master yapmak ya da uluslararası firmalarda çalışmak için

quinza
ingilizce bir bölümden mezun olmak avantaj evet, ama şart mı? özellikle yurtdışında ya da yurtiçinde ingilizce bir bölümde burslu master (mba olabilir) için sınav sonuçları iyi olsa bile, yine de ingilizce bir lisans programını bitirmiş olmak gereklilik midir? uluslararası firmalar işe alımlarda 'bö
ingilizce bir bölümden mezun olmak avantaj evet, ama şart mı? özellikle yurtdışında ya da yurtiçinde ingilizce bir bölümde burslu master (mba olabilir) için sınav sonuçları iyi olsa bile, yine de ingilizce bir lisans programını bitirmiş olmak gereklilik midir? uluslararası firmalar işe alımlarda 'bölüm ne olursa olsun ingilizce olsun' şeklinde mi hareket ederler? (mühendislik gibi spesifik alanları kapsam dışı tutuyorum tabi)
0
quinza
(14.04.09)
yurtiçini bilmem ama yurt dışında arayanlar var, yani mesleki ve bilimsel terimleri ingilizce öğrenmiş olduğunu görmek için istiyorlar. mba dediğine göre gmat'a filan gireceksin, gmat bölüm bilgini ölçmez, bizim ales filan gibi düşün. tabi soru o kadar genel ki ne desem boş, başvurmak istediğin okulların sitelerine girip application requirements seçeneğine tıkla aradıkları özelliklere bak. yani amerikada duke universitesine başvurmak, milanoda bocconiye başvurmak ya da burda bir üniversiteye başvurmak aynı şey değil, şartları farkedebilir.
0
sakal
(14.04.09)
sanıyorum iki adet sorunuz var.
1. yurt içi ya da yurt dışında ingilizce bölümde burslu master mba yapmak için ingilizce lisans programını bitirmek şart mı?
2. uluslararası firmalar işe alımlarda ingilizce bölümleri bitirmeye önem veriyorlar mı?

1. yurt dışındaki master programları için genelde toefl ya da ielts almak gerekiyor. bunun dışında okudğunuz bölümün ingilizce olup olmaması adamları çok ilgilendirmiyor. yurt içindeki programlarda da aynı şekilde toefl, ielts ya da okulun kendi ingilizce sınavını geçmeniz genel olarak yeterli oluyor. yalnız ufak bir nokta mba'lerde genelde burs olmuyor.

2. uluslararası firmalarda da genel olarak sınav sonucu artı mülakata bakar olay. kimse sizi ingilizce eğitim veren üniversiteden mezunsunuz diye "ooo bunun ingilizcesi superdir" deyip işe almıyor. zira, en iyi ingilizce eğitim veren okullardan mezun olup da doğru dürüst ingilizce konuşamayan bir sürü adam var. bu tarz ünilerden mezun olmak ancak bir artı sağlar diye düşünüyorum.

umarım faydalı olmuştur.
0
kahvegibi
(14.04.09)
1. kayit oldugum yl programinda dil sinavi sormadilar. esim icin ise doktora'da dahi dil sinavi sormadilar.

2. simdiye kadar katildigim mulakatlarda ingilizce bolum/sinav konulari hic acilmadi. (ingilizcem rezalet idi, hala da cok iyi degil.) diploma dahi sormadilar. yani cok onemli degil.

(ben ve esim turkce egitim veren universiteden mezunuz. ayrica yukarida bahsedilen konular muhendislik mezunlari tarafindan yasanmistir.)
0
fdegir
(14.04.09)
cevap 1. kısım:

yurtdışında mba için bursu unut, kimse işe girip kendi kesesini doldurma amaçlı bir bölüm için burs vermez. kaldı ki yurtdışında London School of Economics, London Business School, Warwick gibi okulların mba'ine girmek bile imkansıza yakındır. Türkiye'de "üniversiteyi bitirdim, ne yapmak istediğimi bilmiyorum/şirketler böyle seviyormuş vs. bari mba yapayım" diye gidilir ve mba'in normal bir master'dan bir gıdım bile farkı yoktur. onlar ise ciddi anlamda tecrübeli olmanı beklerler, çünkü her şeyi pratiğe dayandırırlar ve herkesin her şeyi kendi tecrübelerinden yola çıkarak yapmasını ve tecrübelerini başkalarıyla paylaşmasını beklerler. bunun için de iyi okullar için kabul şartı minimum 4 yıl çalışmadır, ortalama 8-13 sene arası değişir. o kadar çalıştıktan sonra 80 bin pound harcayıp türkiye'ye gelmek pek mantıklı bir iş değildir.

yurtdışında normal master için konuşursam, toefl'da isteneni verebilirsen, ki bu çok değişken bir şeydir mesela hollanda leiden üniversitesi'ne 88 yeterken, kimileri 100, warwick 106, hatta lse 109 ister. biraz kasıp tabanı geçsen bile türkçe bölümden mezunsan okurken inanılmaz zorlanırsın, özellikle ingiltere veya amerika'daysan. çünkü normal masterlarda da mba'deki gibi iş tecrübesi olan, kendini çok iyi yetiştirmiş tipler geliyor, çok kişinin anadili ingilizce oluyor, olmayan da akraba avrupa dillerinden olduğu için rahat öğrenmiş oluyor.
0
gemini stonehead
(15.04.09)
cevap 2. kısım:

türkiye'deki uluslararası firmalarda bölümüne bakılmadığı külliyen yalan, ne de olsa türkiye'deki ua firmaların sadece adları yabancı, içerideki zihniyet tam türk zihniyeti. öyle korkunç çalışıp sadece kurulu sistemin üstünden giderek iş yapıyorlar ki görürsen inanılmaz hayal kırıklığına uğrayabilir "bu muymuş" diyebilirsin.

mühendislik, doktorluk vs. gibi teknik bilgi gerektirmeyen meslekler için bölüme bakmak dünya'nın en salak şeylerinden biridir. bir işletme mezunuyla sosyoloji mezunu arasında pek fark olmadığını herkes bilir. sosyal bölümlerin temeli öğrenciye muhakeme ve ifade yeteneği vermek ve analitik düşünce yapısını geliştirmektir.

ecnebiler bunu bildikleri için teknik olmayan işe alımlarda bölüme bakmaz. bu şirketlerin evrensel politikası olduğu için türkiye'de de bakmamaları istenir. ancak mülakatta sürekli karşına "madem öyle, niye işletme okumadın? niye ekonomi okumadın?" soruları çıkacaktır. hayır, elin ingilizi 15 yaşında mesleki ders görmeye başlıyor, 19 yaşında bölüm seçiyor, ona mezun olunca yanılmış olma hakkı tanınıyor, bizim iğrenç liselerimizden 17 yaşında tercih yapmak zorunda kalan çocuklara "bababa, gidip işletme okusaydın madem?" denilebiliyor.

bu uzun girizgahtan sonra diyebilrim ki şirketler bu evrensel düzende çalıştığı için, amerikalı'nın ingiliz'in her şeyi istediği zaman denetleme özgürlüğüne sahip olması için iş de yazılı bazda ingilizce olarak yapılıyor. ama sadece yazılı önemli.

ancak bu firmalara çalışanların ne kadar kötü konuştuklarını iyi ingilizce bilen herkes anlar bilir. bir de kendilerini bir şey sanıp hava vermeye çalışırlar, özellikle pg unilever pwc gibi yerlerdeki tipler ama ingilizce'yi türkçe cümlenin arasında kelime katmak şeklinde değil de cümle kurmak şeklinde kullanmaya kalktığı an kahkahayı basabilirsiniz, o ne bozuk dil, o ne biçim bir aksan diye. sözlü hiçbir şeyi ingilizce yapmadıkları için onlar da biliyor olarak gelseler bile birkaç seneye unuturlar.

film izlemekle senede 1 hafta yurtdışına çıkmakla veya ayda yılda bir gelen amerikalı denetçi, ingiliz misafiri ağırlamakla hatırlanmıyor maalesef ingilizce. ama dediğim gibi yazılı olan her şey ingilizce olduğu için o açıdan çok rahat kullanabilmen lazım. ingilizce bir raporu elinde sözlükle yazamazsın, bozuk cümleli bir şeyi müdürüne teslim edemezsin, müşteriye hiç hiç edemezsin. neticede senin yapamadığın, geç yaptığın şeyi dakik ve doğru yapan tipler olacak ve bir şekilde girsen bile müdürlerin bunu görüp rahatsız olacak. çoğu şirket de sonradan böyle tatsızlıklara meydan vermemek için ingilizce bölüm mezunlarını tercih ediyor.

ancak şöyle bir durum da var, iki aday var biri 11 yaşında başlamış yabancı dili çok iyi bir lisede okumuş (herhangi bir anadolu lisesi olamaz bu, bal kal gibi okullar bile zor), ünide türkçe bölüme gitmiş ama sürekli kendini geliştirmiş, kurslar sertifikalar vs. diğer aday düz lise mezunu kasmış ingilizce bölüme girmiş 18 yaşında öğrenmeye başlamış. ben 1. adayı seçerim çünkü zaten 18 yaşında öğrenilen dilden hayır gelmez. ingilizce bölüm dediğimiz bölümlerinden çoğu okulda hali içler acısıdır, iki cümle kuramayan tipleri geçirip bir de mezun ederler. ama şirketler bunu anlar mı, sanırım anlamaz. ellerinde binlerce başvuru vardır ve onlar en kolayına geleni yaparlar, kimseyi tanımak için uzun uğraş vermek istemezler.

özetle; ingilizce bölüm şart değil ama çok zorlanırsın. amerikan koleji mezunu arkadaşlarımdan türkçe bölüme gidenleri bile görüyorum vasat halde ingilizceleri. sen dersen ki ben de ingilizceyi iyi öğreten bir liseden mezunum ve arada hep kurslara gidip, ingilizce yazıp çizip düşünüp kendimi geliştirdim, o zaman şansını deneyebilirsin.
0
gemini stonehead
(15.04.09)
(6)

Ayakkabiyla ilgili elzem sorular

ermanen
1. Bir ayakkabinin ortalama omru ne kadardir? Turlerine gore de ayirabilirsiniz, degisir yani..2. Camasir makinesinde ayakkabi yikiyor musunuz? Elbiselerle ayakkabilarin ayni yerde yikanmasi ne kadar dogru, temizlik malzemeleri olsa bile yeterince hijyenik olur mu ki?3. En dayanikli ayakkabi hangi m
1. Bir ayakkabinin ortalama omru ne kadardir? Turlerine gore de ayirabilirsiniz, degisir yani..

2. Camasir makinesinde ayakkabi yikiyor musunuz? Elbiselerle ayakkabilarin ayni yerde yikanmasi ne kadar dogru, temizlik malzemeleri olsa bile yeterince hijyenik olur mu ki?

3. En dayanikli ayakkabi hangi malzemeden yapilir? Hangi markalar en dayanikli?

4. Ayakkabi tamircisi bulamiyorsak, onun yerine gidilebilecek bir yer var mi, ayakkabi tamiri ustlenen markalar var mi?

5. Ayakkabi cilasi uygulanamayacak ayakkabilari nasil yeni gibi gosterebilirim? (Camasir makinesinde yikamak haric)

6. Turkiye'nin en buyuk ayakkabi magazasi hangisi?
0
ermanen
(14.04.09)
1. 3 ayda parçalananı da biliyorum (sokakta okul ayakkabısıyla top oynayan çocuk), 10 sene geçip deforme olmayanı da (camel marka mesela ayağıma küçük geldiği için babama verdim hala dolabında ve kullanıyor. zamanında iyi para vermiştim)
2. Herhalde spor ayakkabıdan bahsediyorsunuz. Spor ayakkabı da dahil makinede yıkamıyorum/yıkatmıyorum. Beyaz ayakkabıdan da hoşlanmıyorum.
3. Valla gerçek deriden yapılır. O derinin de ciddi testlerden geçmiş olması lazım. Eskiden sümerbank yaparmış bunu. Malzeme hocamız bulaibliyorsanız sümerbank marka alın derdi. Tabi yabancı markalar bunu uyguluyorlar. Ben şahsen outdoor ayakkabılarını tercih ediyorum. Merrell ilk aklıma geleni. Outdoor ayakkabıları ekstra dayanıklı oluyor zaten bir bakıma tank gibi.
4. Bazı mağazalar yapabiliyorlar ama genelde düzgün bir tamirciye gitmekte yarar var.
5. Cif ile silin. Beyaz ise işe yarar.
6. Ayakkabı dünyası herhalde?
0
ozdek
(14.04.09)
1. ayakkabının ömrü, sürekli giyilip giyilmemesiyle orantılıdır doğal olarak. hergün giyilen ayakkabı çok çabuk yıpranır. günaşırı giyerseniz, ömrü 2 değil 3 katına çıkar. çünkü giyilmediği gün, dinlenir ve derisi toparlanır.
2. çamaşır makinasında ayakkabı yıkanmasına karşıyım. söylediğin hijyen nedeni var. ayrıca ayakkabı ç.makinasının tamburuna çarparak uzun vadede zarar veriyor. onun yerine stila'nın ayakkabı temizleyicileri var. ondan kullan.
3. nevzat onay dayanıklı. scooter da dayanıklı çıktı. cat tabiiki çok dayanıklı.
4. ayakkabı tamircisi bulursun heryerde. esnafa sor, bilir onlar.
5. onların da uygun temizleyiciler var. nubuk fırçası vs. en güzeli giydikten sonra kaldırırken hafif nemli bezle silmek.
6. flo vardı. bir de ayakkabı dünyası. ama çarşı pazar avm heryer ayakkabıcı artık.
7. bu madde de benden: çin malı ayakkabılardan uzak durun. çok sağlıksız. verdiğniz paraya yazık. yerli üreticiyi destekleyelim.
0
zeki baba
(14.04.09)
2.çamaşır makinesinde yıkamak spor ayakkabıların ömründen yiyor. ama pırıl pırıl çıkıyor namussuz, mis gibi oluyor. tabi çamaşırla değil ayrı yıkmaka lazım...
0
alpinsamuray
(14.04.09)
5. yumuşak kıllı bir diş fırçası ve bulaşık deterjanı, pırıl pırıl ediyor.
0
the bourgeois
(14.04.09)
6. Ankara'da izmir caddesindeki etiket ya da etichet filan diye de yazılıyor olabilir, Türkiye'nin en büyük ayakkabı mağazasını olduğunu iddia ediyordu zamanında. Hala geçerli midir bilemiyorum.
0
kahvegibi
(14.04.09)
1. annelerin güne gitme ayakkabıları ölümsüzdür mesela. esas olarak her gün üstüste giyilen ayakkabı ömründen kaybeder, bir gün dinlendirmek gerekir derler. normal bir ayakkabıyı iki yıl giyebiliyorum ama catleri yedi yıl kullanmışlığım vardır. ölmedi de ben bıktımdı.
2. spor ayakkabıların tamamını çamaşır makinesinde yıkıyorum. dört beş çift bir arada. biraz gürültü oluyor. hijyen için kosla ekliyorum biraz. dezenfektan zaten. titiz bir tanıdığım da ayakkabı yıkadıktan sonra makineyi içine çamaşır koymadan kısa program yıkıyor.
6. yeşil kunduranın bazı mağazaları çok büyüktür mesela.
0
synick
(14.04.09)
(15)

film tavsiyesi ama...

holly golightly
yalan, dolan, entrikanın biri bin para olan filmlerden tavsiyelerinizi bekliyorum. şerefsizlik, karaktersizlik, alavere dalavereyi hayat felsefesi edinmiş pis karakterlerin filmlerine ihtiyacım var. the other boleyn girl hoşuma gitmişti mesela örnek olması açısından. teşekkürler şimdiden.
yalan, dolan, entrikanın biri bin para olan filmlerden tavsiyelerinizi bekliyorum. şerefsizlik, karaktersizlik, alavere dalavereyi hayat felsefesi edinmiş pis karakterlerin filmlerine ihtiyacım var. the other boleyn girl hoşuma gitmişti mesela örnek olması açısından. teşekkürler şimdiden.
0
holly golightly
(13.04.09)
0
quadropol
(13.04.09)
partizan
(13.04.09)
(bkz: u turn)
0
kahvegibi
(13.04.09)
daha önce izlemediysen:
(bkz: the usual suspects)
(bkz: the departed)
0
panic
(13.04.09)
kesinlikle wild things.film bir nebze tırt olsa da tam istediğiniz gibi...
0
aynali
(13.04.09)
(bkz: the pristige)
0
acemiyazar
(13.04.09)
lemmiwinks
(13.04.09)
0
ermanen
(13.04.09)
layer cake de oyleydı sanki.
0
bryan fury
(13.04.09)
(bkz: malice)
0
pinking of you
(13.04.09)
kirmizi baslikli kiz
(13.04.09)
(bkz: house of games) ibneliğin bini bi para
0
damon
(13.04.09)
trawmatolog
(13.04.09)
dial m for murder
croupier
derailed
primal fear ?
zelig
before the devil knows you re dead
0
cgcore
(14.04.09)
izlemediysen trainspotting.
0
cenkin gunlugu
(14.04.09)
(6)

Bu böceğin cinsi, ismi nedir?

karaktersiz
foto biraz kotu, videodan aldim screeni. darth vader gibi mubarek.videosu: http://www.japanesebugfights.com/25.htmte$ekkurler, scarab familyasina ait, orjinal ismi Chalcosoma atlas diye geciyor. atlas beetle dogrusuymu$ sanirim. bu erkegiymi$, bok bocegi cinsine yakin gorunenler bunlarin di$ileri ol
foto biraz kotu, videodan aldim screeni. darth vader gibi mubarek.
videosu: www.japanesebugfights.com

te$ekkurler, scarab familyasina ait, orjinal ismi Chalcosoma atlas diye geciyor. atlas beetle dogrusuymu$ sanirim. bu erkegiymi$, bok bocegi cinsine yakin gorunenler bunlarin di$ileri oluyor. :)
0
karaktersiz
(12.04.09)
yamulmuyorsam bu scarab, nam-i diger bok bocegi.
0
astaroth
(12.04.09)
türkçe ismini bilmiyorum ama aradığınız böcek atlas beetle.

en.wikipedia.org
beetlespace.wz.cz
0
demcan
(12.04.09)
astaroth un dediği gibi scarab olması lazım. ingilizcesi scrabe. mısır mitolojisinde tanrı kephir'i scarab ile tasvir ettikleri için bazı kaynaklarda kephir ya da kefer olarak da geçer.
0
kahvegibi
(12.04.09)
türkçe isminin herkül böceği olması lazım.
0
oldtimer
(12.04.09)
bir gergedan böceği türevi.
0
oxibrinth
(12.04.09)
firtinanin gozunden
(12.04.09)
(4)

hakim ve jüri meselesi..

eplacebo
amerikan filmlerinde görürüz(en son Philadelphia filminde gördüm bu olayı)) dava salonunda hem hakim hem de jüri vardı, türk mahkemelerinde de hem hakim hem de jüri var mı?ayrıca hakim son kararı vermiyor mu?hakim ve jüri anlaşamazsa ne oluyor bu durumda?
amerikan filmlerinde görürüz(en son Philadelphia filminde gördüm bu olayı)) dava salonunda hem hakim hem de jüri vardı,
türk mahkemelerinde de hem hakim hem de jüri var mı?
ayrıca hakim son kararı vermiyor mu?
hakim ve jüri anlaşamazsa ne oluyor bu durumda?
0
eplacebo
(11.04.09)
türk mahkemelerinde jüri yok elbette. kararı hakim veriyor.
amerikada
jüri suçlu bulur ya da masum olduğuna kanaat eder
hakim cezayı verir diye biliyorum
0
kahvegibi
(11.04.09)
türk hukukunda jüri müri yok.
filmlerde gördüğün jürili mahkemelerde hakim karar vermez. jüri karar verir. suçlu-suçsuz der. hakim işleyişten sorumludur. bazı davalarda oy birliği gerekirken bazılarında oy çokluğu yeterli olabilir. her davada da jüri olmaz. trfikte alkollü yakalandıysan cezası için jüri toplanmaz vs vs.
0
dopermen
(11.04.09)
Amerika'da Anglo Sakson Sistemi uygulanıyor.
Bizim Hukuk Sistemimiz ise Kıta Avrupası Sistemidir. Bizde jürilik yok. Sadece hakim var. Ağır Ceza ve Ticaret Mahkemelerinde ise 3 hakim olur. Oylama yapılır ona göre karar çıkar.
0
kirmizi gul demet demet
(11.04.09)
Hatta bizde öyle kocaman mahkeme salonu bile yoktur (Ağır cezada var galiba). Normal davalarda hakimin odasına girer avukatlar, karşısındaki iki sandalyeye oturur, hakim dosyaya bakar, şöyle böyle deri. Avukatların günler boyu hazırlanması çıkıp savunma yapması falan gibi şeyler yok.
0
sui
(11.04.09)
(18)

mimari ve judas priest

loralynn
Öncelikle şöyle belirteyim mimarlık 1. sınıf öğrencisiyim. İlk defa ciddi olarak bir mekan tasarlayacağım bu tasarımımda Judas Priestten faydalanacağım bunun sebebi de sergi salonu tasarlayacak olmam ve konseptinin de Judas Priest olması. Goethe'nin "Mimari müziğin donmuş halidir." sözünden faydalan
Öncelikle şöyle belirteyim mimarlık 1. sınıf öğrencisiyim. İlk defa ciddi olarak bir mekan tasarlayacağım bu tasarımımda Judas Priestten faydalanacağım bunun sebebi de sergi salonu tasarlayacak olmam ve konseptinin de Judas Priest olması. Goethe'nin "Mimari müziğin donmuş halidir." sözünden faydalanarak bi tasarım yapayım diyorum ancak Priest'i ve müzik tarzlarını (Heavy metal, NWOBHM, thrash metal, hard rock... artık nelere girer daha fazla tartışılır.) mimari de tam olarak nasıl yansıtırım emin olamıyorum anlayacağınız biraz fikre ihtiyacım var :). Şu an makaleler arıyorum faydalı olabilecek ancak pazartesi yetiştirmem gereken bi tasarım (maketle birlikte) olduğu için biraz yardıma ihtiyacım var...Tasarım derken bu arada çok yüzeysel bir şey yapıyorum önemli olan sadece sirkülasyon sistemi denebilir daha bu kadarını öğrendik de :) Tabi cephesi de önemli açıklıkları vs...
0
loralynn
(10.04.09)
öhm tabi , jüride çok fenha daşşak gecerler bak sakına öle bişiy deme yapıyosan bile yok judas pirest yok bilmenedn etkilendim falan deme, form follows the function dersen daha cok severler seni ,sakın ha öle ucma , fonkisyonda fonksiyon , plaistık sanatcıları ki sınırsız özgürlüğü vardır öle ürün cıkarmazlar , sakın ha!
0
kakashi
(11.04.09)
Hoca aslında beğendi düşüncemi, müziği kullanmamı falan bi problem yok yani bu konuda. Üzerinde çok fazla çalışman gerek dedi ama iyi gidiyosun falan dedi, hatta judas priest dinlemek istediğini söyledi merak etmiş, sunum yaparken çalacağım :D.
0
🌸loralynn
(11.04.09)
: ) ne kadar guzel ya : ) ne kadar imrendim anlatamam.. birinci sinifta ben de boyle sesleri makete donusturuyor, yedigim simitten ilham alip tasarim falan yapiyordum. sonra nasi olduysa oldum kaldim boyle. judas priest ise judas priest, kimseyi dinleme, ondan ciktiysan aynen oyle devam et, ki sevmisler de soyledigine gore.
neyse, herkesin algisi farklidir tabii ama judas priest deyince bence huzursuz edici ve uyarici bi mekan olmali. cok net ve koseli keskin formlar canlaniyo kafamda. biraz labirent gibi, biraz da insanin ustune gelen, hic beklemedigi bi yerde cat diye kesilen mekanlar falan..
dekonstruktivist mimarlarin eserleri sana ilham verebilir. libeskind'in berlin'deki yahudi soykirim muzesine bakmani oneririm. orasi tam hardcore bi yer bence.
0
cisterna
(11.04.09)
bi de sey geldi aklima
grubun bi sarkisinin 10 ya da ne biliym 20 saniyelik bi kismini kesip o bolumdeki ritmleri mekana donusturmeye calisabilirsin
yani mesela bi sergi koridorundan bahsediyorsun. atiyorum bu koridor 20 metre olacak, sen de 20 saniye ses kaydettin. koridorun 1 metresi sarkinin 1 saniyesine "denk gelecek" sekilde sarkiyi mekanla yorumlayabilirsin.
diyelim tak tak tak tak bateriyle basliyor, o ritmler senin mekaninda yavas yavas yukselen basamaklar olabilir, ya da duzenli acikliklar olabilir.
bi yerde sok edici bi gitar tonu giriyor, o alakasiz bi girinti cikinti bisey olur
falan filan.
yani gozlerini kapayip duydugun seyler seni nasil bir yolda yurutuyor, onu hayal etmen lazim
abi cok zevkli ya
ben yapim mi : ) sen de benim bitirme projemi al : )
0
cisterna
(11.04.09)
Yorumlar için çok sağol öncelikle :). Aslında ben müzik için genel olarak akışkan bir mekan düşünmüştüm daha dairesel ne bileyim daha yumuşak falan ama sen de haklısın tabi biraz da sert, keskin olmalı. Ancak şöyle de düşünmeli heavy metal deyince akla protestlik geliyor yani kurallara karşı olan, bu yüzden geometriyi kullanmamak sanki daha doğru olmaz mı ki?
0
🌸loralynn
(11.04.09)
Valla sen yap yolla bana uyar ben değiştiririm biraz sadece :D
edit:ha bitirme projesi kısmını gözden kaçırmışım kalsın :D
0
🌸loralynn
(11.04.09)
tabii bu senin judas priest tanimina bagli, ki once bu konsepti tanimlaman gerek tasariminin anlasilmasi icin. ben heavy metali insanlari sarsip uyaran sasirtan ve harekete geciren bir muzik turu olarak tanimliyorum. bu yuzden sasirtici ve huzursuz edici bi mekan geldi aklima.
protestlikle kurallara uymamakla organik formlarin o kadar guclu bi bagi var mi sence? yani keskin duz cizgilerle de hic alisilmamis hic "kurallara uymayan" seyler yaratabilirsin. zaten onemli bi soru da su, sen o bahsettigin kurallarin ne oldugunu dusunuyorsun? : ) egrisel formlar tamamen bir dogadan oykunme ise asil kural onlar degil mi? asil kare bir dogaya karsi gelis bence. spiral degil. (tabii projenin formu icin bi kareden soz etmiyorum genel olarak konustum, cok daha duzensiz bisey olmali bana kalirsa)

bunlar tamamen benim fikirlerim tabii. yine de egriselligi kullanacaksan muzigin akiskanligi bunun altinda saglam bir temel oalrak durabilir, burdan yola cikilir. ama kurallara karsi gelis konusunu biraz dusunmen ya da biraz daha acman lazim. tasarima buradan baslamak istiyorsan once kurallarin ne oldugunu biraz dusun.

hoca gibi konusmuyorum di mi ya. bi an kil oldum kendime?
0
cisterna
(11.04.09)
Yok ya kıl değil :). Aslında yoruma bağlı olarak keskin hatlar ya da yumuşak hatlar kullanılabilir, sanırım ikna edici olmak gerek sadece. Aslında benim mantığım da keskin hatlar diyor ama biraz kişisel olarak yumuşak hatlar kullanmayı istiyorum, yanlış yoldayım biliyorum :). Basit geometrik formlar kural benim için, fazla düzgün şeyler epey parçalamam gerekecek kırıp, bükmek... Aslında şöyle yapabilirim duvarlar keskin hatlara sahipken rampalı, yükselip alçalan bir zemin akışkanlığı anlatabilir, şu an aklıma geldi :). Çok sağol ya düşünmeme de yardımcı oldun :).
0
🌸loralynn
(11.04.09)
yaani mesela. surekli bi rampada olma hali yani : ) olabilir.
illa da egrisel biseyler istiyorum diyosan, belki de heavy metal in karsi geldigi sey zaten oldugu gibi insanin yarattigi seylerdir, bu yuzden dogadaki formlari kullanmak istemissindir, heavy metal bir dogal dunya ozlemidir falan ehehe
mimarlik boyle yani bisey yapmak istiyorsun sonra altina bahane uyduruyosun, egrisel de egrisel diyosan onun da bahanesini buluruz : )

ama sen bi su yahudi soykirimi muzesine bak bence. o huzursuzlugu o keskin cizgilerin korkunc rahatsiz ediciligini bi gor. yani fikrini degistirmese de bi gor : )
zaha hadid e bak falan biraz.
fotograflarina bak yani. bi suru fikir gelir aklina.
0
cisterna
(11.04.09)
Aynen ya insanların bozduğu doğal düzene olan özlem falan :P. Bakıyorum o müzeye, hoca da göstermişti zaten. Ancak çok da rahatsız edici olmamalı ya bir soykırım müzesi kadar yani :). Zaha Hadid'e özeniyorum zaten ya :D Ya bir de şeyi soracağım ben hiç anlamıyorum maket yapma olayından çok pis oluyo yaptıklarım. Nasıl geliştireceğim kendimi ya, yaptıkça mı düzelecek yani?
0
🌸loralynn
(11.04.09)
maket yapmayi ben gecen sene ogrendim ya.
maket oyle yapalim bitsin bi is degil o ayri bi olay bence. cok sabirli ve yavas olmak gerekiyo. cok dikkatli olcaksin falan hic sanmadigin kadar uzun surmeli iyi bi maketin yapimi yani. cok sakin olmak lazim.
ince uclu maket bicagi kullan. sik sik ucunu kir. bicagi dik tut ve yavas kes. tek harekette kesemeyecegin bir seyi kesmek icin cok zorlama, yine hafif ve yavas vi sekilde 2. kez uzerinden gec, olmadi 3. kez, kopana kadar.
peligomu cok abarti kullanma, bir maketin en pis tarafi uhu izleridir, minimumda tut.
iki parcayi yapistirdiktan sonra bi on saniye oyle tutup bekle, butun parcalarda 10 saniye beklesem ohooo diye dusunme, bekle, kartonu izle, kartonu izlemekten zevk al : )
yavas ol yani. maket sakinliktir : p
0
cisterna
(11.04.09)
ahaha peki. Bu haftasonu uyumayacağım netleşti şu an. Yalnız hiç anlamıyorum herkes 1. sınıfta olmamıza rağmen ne güzel maketler yapıyor nasıl kıskanıyorum onları var ya :D. Çok yardımcı oldun cidden sağol ya.
0
🌸loralynn
(11.04.09)
bazilarinin onceden bi maket tutkusu falan oluyo, deneyimli olabilirler
ya da dogustan bi sabir bi mukemmeliyetcilik vardir bilemiyorum da baskalariyla karsilastirma kendini : ) herkes de judas priest tan ilham alip sergi mekani tasarlamak gibi biseyi dusunemez sonucta.
kolay gelsin, hic bikma : )
0
cisterna
(11.04.09)
Bu arada dekonstrüktivizmle distortionı bağdaştırdım çok mutluyum şu anda :D:D İkisi de yapıda bozulmayla alakalı o yüzden dekontrüstivist bir şeyler yapmaya kasacağım; gerçi çok yüzeysel olacak sanırım 2 günde yapılan araştırmayla ne kadar olursa artık :).
0
🌸loralynn
(11.04.09)
sevindim aklina yattigina : )
fikri olusturma seklini gelistirmek onemli simdi, eglenebilmeyi ogrenmen lazim, ki bence gayet iyi gidiyosun : )
ki iki gun cok kisa bi sure degil bahsettigin sey icin, yapabilirsinn
ama sonunda ne yaparsan yap, tasarimin altindaki bu metni, judas priest i, metal muzigi, heavy metal ile dekonstruktivizmin bagdasmasini vs, tum bu fikirleri guzel guzel anlasilir sekilde yaz, yapabiliyosan kucuk katalogumsu bi kitapcik haline getir, olmadi sadece yaz iste
sunumda da anlat, ustunde dur
insanlara bu fikir oyle ilginc gelsin ki sonunda zaman darligindan tam istedigin gibi bisey yapamamis olsan bile sonucun cok buyuk bi onemi kalmasin, coktan etkilenmis olsunlar

--
bazi hocalarin bu tip seylr umrunda olmaz, laf kalabaligi yapma ne yaptigini goster bize gibi umut kirici seyler soyleyebilirler, hevesin sonmesin
mimarlik bir urun oldugu gibi bir fikirdir de ayni zamanda, ama herkes boyle yorumlamiyor
0
cisterna
(11.04.09)
Şu an zaten bir sürü siteden heavy metal, Judas Priest, dekonstrüktivizm hakkında şeyler okuyup notlar alıyorum, dediğin gibi bunları düzenleyip hocaya da gösterebilirim araştırdığıma, boş konuşmadığıma inanır en azından. Makette çok iddaalı olamayacağım zaten büyük ihtimalle; ama önemli olan benim için hocaların söyleyeceğinden çok benim bu işi yapmayı sevmem oldu. Hocalar zaten sürekli eleştirirler genelde de beğenmezler önemli değil yani :P.Çok da gaza geldim yalnız :D
0
🌸loralynn
(11.04.09)
mimarrlıkla vs hiç alakam yok ama okuyunca inanılmaz etkilendim ve zihnimde şöyle bir fikir canlandı.

bir oda var, içinde değişik değişik bir sürü kapı var. ama kapıları açtığında duvarla karşılaşıyorsun.

belki çok klişedir, belki ilgisizdir ama öyle geldi aklıma.
0
kahvegibi
(11.04.09)
Biraz daha açarsan daha anlaşılır olacak, tam olarak anlamadım yani. Sebebi nedir o duvarın, senin için neyi simgeliyor?
0
🌸loralynn
(11.04.09)
(5)

ince kravat

cold12
niçin ince kravat takarlar bi anlamımı var yada bişey mi ifade ediyor yoksa zevk mi??
niçin ince kravat takarlar bi anlamımı var yada bişey mi ifade ediyor yoksa zevk mi??
0
cold12
(10.04.09)
bu sıralar moda oldu. retro olduğu için sanırım.
0
kahvegibi
(10.04.09)
80 lerde de moda idi hatta kırmızı dantelli ve ince kıravat takar giderdim liseye.hatta kıravat iğnesi vardı bir de.. yaa yaaa
modacıların kabızlık yaşadığına delalettir arada bir yaparlar bunu.
0
ground
(10.04.09)
10-15 seneye kadar 70'lerin nal gibi (takribi 3 kravat eninde) çılgın kravatlarını giyeceğimizi ifade ediyor.
0
ezeriko
(10.04.09)
tarkan'ın albümünden sonra moda olmuştu, şimdi geçti.
0
desdinova
(10.04.09)
Daha az gösterişli, daha mütevazi, daha günlük kullanıma uygun olduğu için olabilir. Yakışana da gayet yakışmaktadır bence. İşe giderken geniş geniş, canlı hatta parlak renkli düğün kravatı takanları çok kınamakta kafalarına kösele ayakkabıyla vurmak istemekteyimdir ben misal. Kalın olmayan, hafif ince ve ipince kravatları bende kullanmayı severim. "Yakışmıyor, giyme bunu" diyenlere "sen zevksizsin" der üzerine ters bakışlar atarım, köseleyle kovalarım.
0
katilonur
(11.04.09)
(10)

lazerle göz ameliyatı

miranda
tamamen bağımlısı olduğum gözlüklerden artık kurtulmak; dünyayla aramdaki camları kaldırmak istiyorum. ancak çok yakınımda, daha önce lazerle gözlerini sıfırlatmış biri olmadığı, konu göz olunca da malum, ince eleyip sık dokunulması gerektiği için, tecrübe sahibi arkadaşlardan doktor tavsiyesine iht
tamamen bağımlısı olduğum gözlüklerden artık kurtulmak; dünyayla aramdaki camları kaldırmak istiyorum. ancak çok yakınımda, daha önce lazerle gözlerini sıfırlatmış biri olmadığı, konu göz olunca da malum, ince eleyip sık dokunulması gerektiği için, tecrübe sahibi arkadaşlardan doktor tavsiyesine ihtiyacım var.

ankara'da ikamet ediyorum ama interneteki araştırmalarımda acıbadem göz ve dr.bozkurt şener adı karşıma çok çıktığı için tercihimi bu yönde kullanacaktım ama bir tanıdığım da ankara'dan dr. koray budak adını verdi. bu doktor hakkında bilgisi olan da varsa dikkâte alırım.

dediğim gibi istanbul'u da göze aldım ama muayene, kontroller vs. açısından ankara'da bu ameliyatı olmam daha mantıklı geliyor. sözün özü, doktor tavsiyelerine ve bu işin yaklaşık kaça patlayacağına dair yardıma ihtiyacım var, duyurulur.
0
miranda
(09.04.09)
ucuzladı baya artık
0
desdinova
(09.04.09)
kudret göz iyidir, ben istanbulda oldum ankara merkezi var bi de..
0
erostrada
(09.04.09)
lens kullan...
0
huzunkar salih efendi
(09.04.09)
sevgili miranda,

gözlüklerden kurtulmak istiyorsan lens kullanabilirsin. ama lensin de bir kullanım ömrü var. bir müddet sonra gözler lensi kabul etmiyor. alerji yapıyor. bazılarında bu süre 10 yıl, bazılarında 1 yıl.

geçen sene bu ameliyatı olmuş biri olarak dünya göz hastanesinde volkan matben'e ameliyat olmuştum. size de tavsiye edebilirim. ama güzide başkentimiz ankarada da iyi bir doktor bulabileceğinize inanıyorum. bulamazsanız o zaman volkan beyi denersiniz.

sevgiler

edit:niye böyle güzin abla formatında yazdım ben de bilmiyorum.
0
kahvegibi
(09.04.09)
bense lensi tavsiye etmiyorum. tabi gözüme uygun olup olmadığına bakılmadan verildi ve göz kuruluğuyla cebelleşiyorum 2-3 senedir. muhtemelen lazer de olamayacağım. sux. dünya göz istanbul için önerim. ankara'da yok mu? hm.
0
jumpdafuckup
(09.04.09)
ankaraya dünyagöz de açılmış. facebook ta sağda reklamlarını gördüm. sgk ile de anlaşması var. ayrıca yeni açıldığı yerlerde büyük indirimli kampanyalar düzenliyorlar. 1 yıl önce 2 göz ameliyatını babam 200tly olmuştu dünyagözde. dünyagöz iyidir, tavsiye ederim.
0
readmymind
(09.04.09)
2006 yılında lazer ile 1.75 miyopumu düzeltmek için yeditepe göz'e gitmiştim. muayeneden sonra gözümün lazere uygun olmadığı ortaya çıktı (forme fruste keratoconus)ve lens kullanmya başladım. takma-çıkarma derdi olmasa görüş oldukça net. aşırı ticarileşmemiş herhangi bir kurum, gözün için iyi olmayacağı halde sana ameliyat önermez.

ama yine de tavsiyem, çoğunlukla ücretsiz yapılan, gözün lazere uygun olup olmama testlerini önceden yapman.

şifalar.
0
kahveci
(09.04.09)
3,5 astigmat olan gözüm için istanbul ataköy deki dünya göz hastanesi yüzde 85 başarı vermişti 2 yıl önce ve geceleri araba kullanırken yine gözlük yazacaklarını söylemişlerdi. bunları söylerken de hiçbir zorlama yapmadılar illa ki ameliyat ol çok rahat edersin falan diye. en azından 2 farklı kuruluşa muayne ol derim. ikisini değerlendirirsin en azından çünkü göz önemli bir şey..

ayrıca bu göz doktorlarının gözü bozuk olanları neden gözlük takıyorlar? hani ben takayım hastalarda gözlük taksın ameliyat olurlarsa müşteri sayısı azalmasın diye mi? yoksa lazer ile ameliyat olmanın sakıncaları var da bizlere mi söylemiyorlar?
0
ykyt
(10.04.09)
lensi denemedim ama zaten kullanabileceğimi sanmıyorum. zira gözlerim hassas ve fazla ışık, yorgunluk vs. olmadan, durup dururken bile sulanabiliyor. bu yüzden lenste rahat edebileceğimi pek düşünmüyorum açıkçası.
0
🌸miranda
(10.04.09)
önce kaliteli bir yerden numarasız lens al bir iki gün kullan dene. denemeden kullanıp kullanamayacağını bilemezsin. ben o kadar kalın bir lens kullanıyorum ki normalde insanlar gözündeyken lensi hissetmezken benim hatırı sayılır derecede hissediyorum saga sola bakarken..
0
ykyt
(10.04.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.