Giriş
(2)

tur

paintov
yurtiçi yurdışı tur düzenleyen güvenli ve ucuz şirketler hangileridir?tecrübelerinizi paylaşabilir misiniz?
yurtiçi yurdışı tur düzenleyen güvenli ve ucuz şirketler hangileridir?
tecrübelerinizi paylaşabilir misiniz?
0
paintov
(18.08.09)
çok pahalı olmakla birlikte
(bkz: fest travel)
0
kahvegibi
(18.08.09)
Ankarada iseniz, Saltur ve tempo..
0
gaea
(18.08.09)
(7)

amway?

frtcek
amway denilen naneden para kazanan var mı?bu iş nasıl oluyor sayılarla anlatabilir misiz?ne kadar ürün satmak?kaç kişiyi dahil etmek?onların yüzdeleri vb..??
amway denilen naneden para kazanan var mı?
bu iş nasıl oluyor sayılarla anlatabilir misiz?
ne kadar ürün satmak?kaç kişiyi dahil etmek?onların yüzdeleri vb..??
0
frtcek
(18.08.09)
amway gibi piramit pazarlama isleri sadece yeni girdikleri yerlerde para kazandiriyorlar. ilk baslatanlar para kazanabiliyor ama kisa surede doyum noktasina ulasiliyor ve ondan sonra kimse para kazanamiyor.
0
wpi
(18.08.09)
işin matematiği ne peki?
0
🌸frtcek
(18.08.09)
olay genelde şu şekilde oluyor.
ilk üye olduğunuzda deli gibi sipariş veriyorsunuz, evinizin ihtiyaçlarını. örneğin bi bulaşık deterjanı sipariş ediyorsunuz.
arkadaşlarınız da sipariş veriyor.
ama sonraki aylarda çok fazla sipariş vermemeye başlıyorsunuz. çünkü amway ürünleri konsantre ürünler. o bulaşık deterjanı iki sene yetiyor sulandırıp kullandığınız için. ilk aylar aman aman super sipariş verdim. acayip yükselicem derken üçüncü ayda hiç sipariş vermiyorsunuz. arkadaşlarınız da vermiyor. siz de olayın üzerine düşmeyi bırakıyorsunuz.
0
kahvegibi
(18.08.09)
üye yaptığınız kişinin sırtından para kazanırsınız, yüzde hesabı.
10 liralık bir şeyi yüz liraya satarsınız. kar edilen 90 lira şöyle paylaşılır (atıyorum):
10 lira satana - 20 lira satanı üye yapana - 30 lira ana üyeye + masraflar + diğerlerine bla bla..
0
aithra
(18.08.09)
bi sikim kazanılmıyor. tecrübeyle sabittir.

üçkaatçı kafası lazım bu işe.
0
cro magnon
(18.08.09)
cro magnon dogru söylemiş. üçkağıtçı olmak gerek sanırım bu işi yapabilmek için, ilk üye olduğunda kendin için bolca sipariş veriyorsun, sonraki birkaç ay belki birilerine satıyorsun ama sonra ya sen sıkılıyorsun ya da kimse almak istemiyor. bide bunların avon, amway, dore vs. insanı satmaya zorlamaları da geriyor adamı. hiç bulaşmamak en iyisi. para kazandırmıyor.
0
somethinginthewayshemoves
(19.08.09)
an yakın dostlarımdan birinin ailesi amway le geçiniyor. 6bin e yakın para kazanıyorlar artık ve 2 senedir bu işin içindeler adam gibi. ama hiç evde değiller. tr'yi dört dönüp bin geziyorlar, eğitimler seminerler falan. zor iş yani. ama yapanı bizzat gördüm.

ha annem modeli de oluyor. bi ananemi üye yaptı. şimdi kendilerine makyaj malzemesi falan alıyorlar maks 6 ayda bir. okka.

bi de amway de neden hep başı kapalı tipsiz çirkin ve hödükler birinci oluyor ve bu nasıl oluyor? niye bir de?
0
sipsi
(19.08.09)
(2)

Facebook Arkadaşları Hakkında

hacettepeli
Kardeşlerim.. Romalılar.. Hatırlarsanız Facebook'un eski versiyonunda bir sayfaya veya gruba tıkladığımızda ilk sıralarda o sayfa veya gruba üye olan arkadaşlarımızı görüyorduk.Şimdi grup anasayfasındaki sıkışık 6 kişilik ekranda görüyoruz ama tüm üyeleri göstermeye çalıştığımızda göremiyoruz.Bu no
Kardeşlerim.. Romalılar..

Hatırlarsanız Facebook'un eski versiyonunda bir sayfaya veya gruba tıkladığımızda ilk sıralarda o sayfa veya gruba üye olan arkadaşlarımızı görüyorduk.

Şimdi grup anasayfasındaki sıkışık 6 kişilik ekranda görüyoruz ama tüm üyeleri göstermeye çalıştığımızda göremiyoruz.

Bu normal midir? Çözümü yok mudur?
0
hacettepeli
(18.08.09)
10 kere refresh ya da f5 bütün arkadaşların olmasa bile çoğunu bulmanı sağlar (o gördüğün altı kişilik alandan bahsediyor yazar).
0
bykush
(18.08.09)
üye listesinde view all dersen ilk önce o gruba üye olan arkadaşların çıkıyor. böylelikle hepsini görebiliyorsun.
0
kahvegibi
(18.08.09)
(1)

İstinye-Metro Alibeyköy taksi ücreti

Kazmapolitan
Servisi kaçırdığımızda ne kadar taksi ücreti öderiz. Mecidiyeköy, porfiloya galiba 15 yazıyormuş. orası da yine vardır 7-10 km
Servisi kaçırdığımızda ne kadar taksi ücreti öderiz. Mecidiyeköy, porfiloya galiba 15 yazıyormuş. orası da yine vardır 7-10 km
0
Kazmapolitan
(14.08.09)
alibeyköy çok büyük bir alan. o sebepten tam olarak bir fiyat veremem. ama kanyondan alibeyköy imar blokları (temden gidiş) 17 civarı tutuyor.
0
kahvegibi
(14.08.09)
(3)

Burası neresi?

cumingsoon
iyi akşamlar,Ankara Mamak'ta 19 Mayıs Bulvarı ile Kayaş Caddesi arasında bulunan bu yer neresidir, neyin nesidir?Ankara'da okuyan kardeşime sordum, `cevab veremedi`.
iyi akşamlar,

Ankara Mamak'ta 19 Mayıs Bulvarı ile Kayaş Caddesi arasında bulunan bu yer neresidir, neyin nesidir?

Ankara'da okuyan kardeşime sordum, cevab veremedi.
0
cumingsoon
(14.08.09)
orası şu anda adını hatırlayamadığım bir kışla
0
kahvegibi
(14.08.09)
eşref akıncı kışlası var o civarlarda ama orası dağın tepesinde bea yeaww. burası onun daha aşağısında bir yer bence. çiğiltepe'deki askeri lojmanlar da siteler tarafında kalıyor. bilemedim.
0
zihua
(14.08.09)
Binaların yerleşiminden ağaçların garip kesiminden anladığım kadarıyla şantiye aşamasında çekilmiş bir uydu fotoğrafı. oralarda büyük siteler falan gibi şeyler var mı? Son 3-5 senede yapılan falan? Onun fotosudur. Çözünürlük iyi olsa yorum yapacağım da anca bu kadar seçebiliyorum.
0
ozdek
(14.08.09)
(3)

tchibo'da geçen ay olan ama artık olmayan ayna :/

anaglareb
masada duruyor arada yaylı bir şeyi var eğilip bükülebiliyor iki taraflı falan şahane bir masa aynası vardı tchibo'da geçenlerde. bir türlü alamadım, bugün almaya gittiğimde artık yok falan dediler bana :/yakın zamanda gören, eden, ya da hatta elinde olan, bana satmak isteyen falan var mı acaba? çok
masada duruyor arada yaylı bir şeyi var eğilip bükülebiliyor iki taraflı falan şahane bir masa aynası vardı tchibo'da geçenlerde. bir türlü alamadım, bugün almaya gittiğimde artık yok falan dediler bana :/

yakın zamanda gören, eden, ya da hatta elinde olan, bana satmak isteyen falan var mı acaba? çok üzüntülüyüm çünkü hediye edecektim bunu pff...
0
anaglareb
(13.08.09)
www.tchibo.com.tr
ye bi bakın. orada eski kampanyaların ürünleri oluyor.
0
kahvegibi
(13.08.09)
buraya yazmadan evvel baktım, ve ne yazık ki ürünü bulamadım bile
0
🌸anaglareb
(13.08.09)
Mudo'da da gördüm ben onu...
0
pass
(13.08.09)
(5)

vize suresi hakkinda

trypana
selamlar duyuru gote girebilitesi yuksek bir durumla karsi karsiyayim :( elimde 17 agustos tarihine alinmis bir adet skyeurope bratislava-istanbul bileti ve 17 agustos tarihine kadar gecerli bir adet schengen vizesi mevcut. sorun su ki skyeurope denilen firma bugunlerde 3 4 saat rötar yapmayi adet e
selamlar duyuru gote girebilitesi yuksek bir durumla karsi karsiyayim :(
elimde 17 agustos tarihine alinmis bir adet skyeurope bratislava-istanbul bileti ve 17 agustos tarihine kadar gecerli bir adet schengen vizesi mevcut. sorun su ki skyeurope denilen firma bugunlerde 3 4 saat rötar yapmayi adet edinmis durumda ve benim ucusum da aksam 23:00 de.ucak gecikirse ve ben pasaport kontrolunden geceyarisindan once gecemezsem ne gibi bir sorunla karsilasirim ya da karsilasirmiyim?
tesekkurler viyanadan sevgilerle
0
trypana
(13.08.09)
ulkeden cikarken, ucaga gitmek icin pasaport kontrolunden ucagin kalkis saatinden 2 saat falan once gecebilirsin check-in yapip. ucagin rotari seni etkilemez yani.
0
wpi
(13.08.09)
emin olmamakla beraber su anda bile gotunuze girdigini dusunuyorum. bildigim kadariyla vizelerin gecerlilik tarihi ulkeye giris tarihinizi degil en son cikis yapmaniz gereken tarihi gosterir. yani 17 agustosta ulkeden cikmis olmaniz lazim. 18 agustos ta kacak durumuna dusersiniz. bu durumda eger gece 12 ye kadar gidip geri donmeyecekseniz, sizi pasaport kontrolunden gecireceklerini sanmiyorum
0
crucio
(13.08.09)
bir haftalığına gidiyorsanız vizenizin 17 ağustos artı bir hafta olması lazım en az. aksi halde zaten giremezsiniz. pasaport memurları bunlara bakıyor.
0
kahvegibi
(13.08.09)
devletler hukukunda genel ilkedir, vizeniz olmadan (özellikle transit uçuşlarda) havaalanında ve şehrinde uçak saatinizi bekleyebilirsiniz(bazı ülkeler bunun için havaalanında bulunan makamdan izin alınma şartını koyuyor bknz:türkiye), bu açıdan problem çıkaracaklarını sanmıyorum, ancak görevli, karısıyla kavga etmiş ya da cinsel problemler yaşıyorsa vay halinize demekten kendimi alamıyorum
kolaylıklar
0
Bigvocate
(13.08.09)
17.08 e kadar dedi mi sanki 16.08 saat 23:59a kadar gibi anlıyorum lafını. eger vizede 17 agustos yazıyorsa 12yi gecmeden pasaporttan gec bence, nasıl olsa ondan sonra neverlanddesin, kimsecikler karısamaz.
sonucta, kontrolörun agzına bakacak durumun.
0
hubble
(13.08.09)
(2)

ÇOK ACİL: hakimin davadan çekilmesi İNGİLİZCE?

vejeteryan vampir
Arkadaşlar tıkandım bu terimde. Çok acil göndermem gerek maili, ancak sözlüklerde bu terime ilişkin bir şey yok. Bilen var mı ingilizcesini?Çok teşekkürler.PS: recusition: hakimin reddi. benim aradığım çekilmesi kurumu
Arkadaşlar tıkandım bu terimde. Çok acil göndermem gerek maili, ancak sözlüklerde bu terime ilişkin bir şey yok. Bilen var mı ingilizcesini?

Çok teşekkürler.

PS: recusition: hakimin reddi. benim aradığım çekilmesi kurumu
0
vejeteryan vampir
(13.08.09)
hakimin davaya bakmaktan yasaklı olduğu ya da reddinin gerektiği hallerde hakim davadan istinkaf edebilir. Buna hakimin çekilmesi deniyor.

ingilizcesi judge's abstention olmalı.
0
kahvegibi
(13.08.09)
waiver lı bişi olsa gerek
0
duk leto
(13.08.09)
(6)

Bunlar nasıl okunur?

Vexq
Selam arkadaşlar bu ilaç isimleri nasıl okunur acabaXatralXanaxXyzal
Selam arkadaşlar bu ilaç isimleri nasıl okunur acaba
Xatral
Xanax
Xyzal
0
Vexq
(13.08.09)
ortadaki ünlü zanaks
0
kahvegibi
(13.08.09)
kelimenin başındaki "X" z veya s şeklinde okunur
sondaki ilacın okunuşu
zay-zal
uzunca süre kullandığım bir allerji ilacı oradan biliyorum.
0
CrimsonAndAzure
(13.08.09)
2- zeğneaks gibi karizmatik bir okunuşu varmış:) www.youtube.com
0
dambil
(13.08.09)
Zatral
Zanaks
Zayzal

p.s. z'ler biraz s gibi.
0
roadrunner_merlin
(13.08.09)
xyzal hakkında bir not: deneyimlediğim kadarıyla bazı eczacılar "iksizal" demeden anlamıyorlar :)
0
quasiromantic
(13.08.09)
xyzal: sürekli kullandığım bir ilaç olduğu için çoook farklı söylenişlerine şahit oldum doktorlar tarafından. zay zal, zay zıl, iksyezal, iksal :)
0
ar feiniel aredhel
(14.08.09)
(6)

Sakal derisi tahrişi?

jpsartre
Arkadaşlar okulların tatil olmasını takiben sakal bıraktım,bayada uzadı.Ama böyle beyaz pul pul döküntüler olmaya paşladı aynı kepek gibi.Bende ayrıca seboreik dermatit vardı,ama geçmişti.Acaba buda mı seboreik dermatit dir?Aynı durumu yaşamış olan varsa ilaç önerisi bekliyorum....
Arkadaşlar okulların tatil olmasını takiben sakal bıraktım,bayada uzadı.Ama böyle beyaz pul pul döküntüler olmaya paşladı aynı kepek gibi.Bende ayrıca seboreik dermatit vardı,ama geçmişti.Acaba buda mı seboreik dermatit dir?Aynı durumu yaşamış olan varsa ilaç önerisi bekliyorum....
0
jpsartre
(13.08.09)
bende olmuştu. hatta soymaya başlamıştım kanatmıştım ama kendiliğinden geçti.
0
wampex
(13.08.09)
sakallarını yıka
aynen saçlarını yıkar gibi yıka
hatta şampuanla yıka
uzun uzun yıka
günde bir kaç defa yıka

göreceksin 3 vakte düzelecek.
0
co2s2
(13.08.09)
sakallarınızı dalin'le yıkayın.
0
kahvegibi
(13.08.09)
saç egzaması tarzı bişey o. kepekten farkı dökülen derinin geniş ve tek parçalar halinde olmaları. çoğu insanda olan birşey. şampuan etki etmezse Betnovate merhem al eczaneden, çotank diye geçirir.
0
exexex
(13.08.09)
bu da bildiğin seboreik dermatit zaten. ayrıca bu hastalık geçmez, bazen uyur, bazen uyanır, daha önce hangi yöntemle geçirdiysen onları dene, en olmadı 1-2 kür m furo ile geçer...
0
brainfour
(13.08.09)
Hımm ben konazol şampuanla geçirmiştim sakalada mı sürsem acaba?Bide sakal iltihabı diye birşey duyudm bu nasıl oluyorki?
0
🌸jpsartre
(13.08.09)
(2)

Ev değiştiren kedi sorunsalı

zaugnakhaldun
Bir kedimiz var bizim 2.5 yaşında, normalde annemle kalıyor.Annem tatile çıkacağı için benim evime getirelim dedik 1.5 haftalığına kediyi; ama birkaç problem çıktı.- Kedi şu anda evde; ama alışamadı eve, hala sağa sola dolanıyor ben yataktayken, sinekliği devirip kaçmaya çalıştı bütün camları kapatt
Bir kedimiz var bizim 2.5 yaşında, normalde annemle kalıyor.


Annem tatile çıkacağı için benim evime getirelim dedik 1.5 haftalığına kediyi; ama birkaç problem çıktı.


- Kedi şu anda evde; ama alışamadı eve, hala sağa sola dolanıyor ben yataktayken, sinekliği devirip kaçmaya çalıştı bütün camları kapattım falan. Ben dahil evdeki kimseyi yanına yaklaştırmıyor zaten şu anda tıslayarak.

- Diğer problem ise şu: Ev arkadaşımın kedisi de evde; ve anlaşabilecekler mi bilmiyoruz. Diğer kedi 5 yaşında ve bizimkini bastırdı biraz, o tısladığında bizimki kaçıyor; ama yalnız bıraktığımızda ne olabilir bilmiyoruz.



Tuvaletini yemeğini alıştırdık ama şu iki problemi en rahat nasıl çözeriz merak ediyorum. Yardımcı olabilirseniz hoş olur
0
zaugnakhaldun
(12.08.09)
kediler evlerine bağlı olduklarından yeni eve hemen alışması zor. hele ki, evde bir başka kedi varken çok çok zor.
Bu nedenle kaçmak istemesi çok normal. Bu bir buçuk haftalık süreçte kendisine bir oda vs. ayarlayın. eşyalarının yerini de çok değiştirmeyin.

diğer kedi ile mutlaka sorun yaşarlar. evde yalnızken aynı odada bırakmamanızı tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(12.08.09)
muhtemelen sizinkinin o kadar fazla tepki vermesinin sebebi evde başka bir kedi olması zaten. yavrular için bile zor oluyor birbirlerine alışmaları büyük kediler de çok daha zor. zamanla geçicektir derim ama zaten 1.5 hafta sonra gidicekse yapıcak bişey yok pek, kavga edebilirler panik yapmayın. kaçmaya meyilli olabilir dikkat edin.
0
lizard queen
(12.08.09)
(2)

Başlangıç İçin Felsefe Kitapları

Mehmet Ersoz
Merhaba,Felesefeye nasıl başlamalı? Liseye giden kızım için Felsefe hakkında kitap almak istiyorum. Başlangıç için hangi kitapları tavsiye edersiniz?Teşekkürler.
Merhaba,

Felesefeye nasıl başlamalı? Liseye giden kızım için Felsefe hakkında kitap almak istiyorum. Başlangıç için hangi kitapları tavsiye edersiniz?

Teşekkürler.
0
Mehmet Ersoz
(10.08.09)
(bkz: iskambil kağıtlarının esrarı)
sofinin dünyasının yazarı aslında ama bu kitap çok çok daha güzel.
0
kahvegibi
(10.08.09)
www.remzi.com.tr

linkteki macit gökberk kitabını tavsiye edebilirim. felsefe tarihi aldığım dönemlerde ders kitabımdı.
bir felsefeye giriş kitabı değildir fakat felsefe ile ilgili kronolojik ve oldukça açıklayıcı anlatıma sahiptir. ünlü filozofların yaşamları anlaşılabilir dilde aktarılmaktadır.
bir lise öğrencisini sıkmayacağını düşünüyorum.
0
zbam zbam
(10.08.09)
(5)

Turkcell - KOL gibi fatura :/

melankomik
yaklaşık bir ay önce turkcell'in ardışık numaralara sahip iki hattın birbiriyle ayda 3000 dakika konuşabildiği, iki hattın da aynı zarf içinde satıldığı şu tanışma paketi zımbırtısından aldım. ay sonunda 9 lira fatura beklerken 360 lirayı görünce nevrim döndü şerefsizim. meğer bu numaraları kullanma
yaklaşık bir ay önce turkcell'in ardışık numaralara sahip iki hattın birbiriyle ayda 3000 dakika konuşabildiği, iki hattın da aynı zarf içinde satıldığı şu tanışma paketi zımbırtısından aldım. ay sonunda 9 lira fatura beklerken 360 lirayı görünce nevrim döndü şerefsizim. meğer bu numaraları kullanmaya başlamadan önce ikili yazıp 2222ye göndermemiz gerekiyormuş, fakat hattı alırken kimse beni bu konuda bilgilendirmedi, bu bilgi ne imzaladığım sözleşmede yazıyor ne de zarfın içindeki kağıtta. bayilerin önlerine kurdukları tezgahlarda bu hatları patates dağıtır gibi dağıtıyorlar, hattı almanız 30 saniye bile sürmüyor, verip verip gönderiyorlar insanları, ben hattı aldığım sırada içerisi kalabalıktı hattı elime tutuşturdukları gibi postaladılar beni. iyi de madem o iki hattı aynı zarfta satıyosunuz peki neden kullanmaya başlamadan önce mesaj göndererek birbirleriyle bağlantı kurmak gerekiyor. hadi bu konuda bi şey diyemem ama neden bu kadar önemli bir şey hakkında müşteriler bilgilendirilmiyor. müşteri hizmetlerini arayarak olsun dilekçe göndererek olsun itirazımı ileteceğim ama turkcell gibi bir şirketin, ayda beş on liranın hesabını yapıp turkcell'e geçen bir öğrenciden bu faturayı tahsil edeceğini düşünmeyecek kadar iyimserim. ve şu andan sonra en çok merak ettiğim şey, turkcell'in saygınlığının, benim ve etkin çevremin gözünde nasıl bir yerde olacağı.

neyse efenim sadede geleyim, diğer numara dışında başka bir numarayı hiç aramadım, hiçbir yere mesaj göndermedim, eğer incelerlerse bunu göreceklerdir, sizce turkcell bu konuda ne yapar? dürüstçe yardımcı olur mu yoksa bu kazığı bana sokar mı?
0
melankomik
(10.08.09)
turkcell bu, kazığı sokar her fırsatta. ha derseniz ki eğer "bayii beni yanılttı, eksik bilgilendirdi, bu sebeple kampanya'dan faydalanmak için yapılması gerekenleri bilmiyordum" o zaman tüketici mahkemesine gidecek olayınız.

turkcell sizi ayakta s*kmenin derdindedir, am yine de siz deneyin, denemekten zarar gelmez.
0
raj
(10.08.09)
moral bozucu cevaplar gelecek biliyorum :'o
0
🌸melankomik
(10.08.09)
web sitelerinden araştırmanız lazım iyice. bu zamanda kimseye güven olmuyor yakın zamanda benim de başıma benzeri bir durum geldi. ucuz atlattım diyemeyeceğim ama benim zararım da 100 tl civarı.
0
ozdek
(10.08.09)
burada yazdıklarınızı anlatan bir dilekçe ile tüketici hakem heyetine başvurun
0
kahvegibi
(10.08.09)
bu kampanyadan yararlanmak için şunları şunları yapmanız gerekiyor gibisinden bir şeylerin sözleşmede yazmadığına ya da 3000 dakika olayının sözleşmede belirtildiğine emin misiniz? büyük ihtimalle yazıyordur ve siz gözden kaçırmış olabilirsiniz. turkcell'in hele de bu devirde bu kadar önemli bir konuyu sözleşmede atlatması bana pek mantıklı gelmedi.
0
emrag
(10.08.09)
(4)

alakasız birkaç soru + bonus askerlik sorusu

kibritsuyu
1. şehirlerarası yollarda, yol kenarlarında parçalanmış kamyon lastiği gibi şeyler var. nedir onlar? adam lastiği yolda parçalayıp lastiksiz devam etmiyor herhalde?2. mıcırlı bir yolda giderken gördüm. kimileri ön cama baş parmaklarıyla dokunarak gidiyorlardı. cam kırılmasın diye olduğunu tahmin etm
1. şehirlerarası yollarda, yol kenarlarında parçalanmış kamyon lastiği gibi şeyler var. nedir onlar? adam lastiği yolda parçalayıp lastiksiz devam etmiyor herhalde?

2. mıcırlı bir yolda giderken gördüm. kimileri ön cama baş parmaklarıyla dokunarak gidiyorlardı. cam kırılmasın diye olduğunu tahmin etmekle birlikte, dışarıdan cama çarpan taşın, camı kırmasının içeriden parmakla nasıl engellendiğini anlayamadım. büyü gibi bir şey midir, nedir mantıklı açıklaması?

3. benzini hep shell'den alırım. onca zamdan sonra 95 oktan ile 97 oktan v power benzinin fiyatı aynı olmuş. lakin 95 oktana da "fuelsave" diye tasarrıflu bir özellik gelmiş güya. fiyatların aynı olmasından dolayı herkesin 95 yerine 97 oktan alacağını düşünüp 95 oktanı sattırabilmek için bir dümen midir bu? yoksa hakikaten tasarruf sağlar mı?

bonus soru: yakın bir akrabamın askerliği erzurum'a çıktı. kabul toplama merkezi de erzincan. biz anadolujet'ten direkt erzurum'a bilet bulduk. toplama merkezine gitmeyip direkt erzurum'daki birliğine gitse olur mu? (bu sorudan daha önceki dönemlerde sorulmuştu hatırlıyorum ama diğerlerinin altına ekleyeyim dedim bonus olarak)

ha bir de ikmal sınıfı nedir?
0
kibritsuyu
(10.08.09)
1. kamyoncular normal lastiklerin üzerine, eski lastikleri takıyorlar, yeni lastik yıpranmasın diye. o da işte yolda giderken öyle parçalanıp çıkıp gidiyor diye biliyorum.

2. taşın yaratacağı rezonansı engellemek için olabilir.
0
kahvegibi
(10.08.09)
bonus soru: olur. problem yok.
0
guybrush threepwood
(10.08.09)
1- Ağır vasıtaların lastikleri çabuk yıprandığından eski lastikler, "kaplama" denilen bir işlemle üzerine yeni lastik hamuru eklenip bir dizi işlemle şekillenip, sağlamlaştırıldıktan sonra yeni lastik gibi kullanılır. Bu kaplamanın maliyeti sıfır lastiklere nazaran daha ucuz olduğu için taşımacılık yapanlar tarafından sıkça tercih edilir. E tabi belli zaman sonra kaplama lastikte iyice aşınınca yolda giderken parça parça kopmaktadır.

2- taş geldiğinde cam kırılmasın diye parmakla tutmak, elle ittirmek gibi önlemler aslında pratikte pek faydalı değildir. Çünkü eskiden araçların ön camları herhangi bir katkı içermediğinden bahsedilen taşın çarpması sırasında hemen dağılabiliyorlardı. Elle tutmakta camı gergin tutmak gayesindeydi.
Oysa son 15 senedir çoğu oto camı güvenlik maksadıyla, herhangi bir darbe sonucunda kolay dağılmayan plastiksel yapıda üretiliyor. Ön cama taş vs çarpsada cam kırılıyor ama tuz buz olacak derecede dağılmıyor. Mersin-Antalya arasında bir gece seyahatinde tepeden ön cama yumruk büyüklüğünde bir taş düştü ve taş vurduğu yer kadar alanı çatlattı. Ama çıkardığı ses sanki arabanın tepesine insan kadar taş düşmüş hissiyatı yarattı insanda.
Araçların ön camları dışındaki camları yalnız kaçış yolu ihtiva ettiğinden ufacık bir darbeyle bile kolayca kırılır ve tuz buz olur. Bununda sebebi bu camlar tempere denilen özellikte olmasındadır.
0
icemanr
(10.08.09)
2. mythbusters bu miti test etmişti. amaç camın patlamasını önlemek ama yeni nesil camlar zaten patlamıyor. eski nesil camlarda yaptıkları denemelerde de elini koysa da koymasa da cam tuzla buz oldu. sonuç busted.
0
emrag
(10.08.09)
(5)

nevizade

parxari palikar
nevizade de rakı içmeye uygun, çokta pahalı olmayan kızlarla gidilebilecek mekan bilen var mı?
nevizade de rakı içmeye uygun, çokta pahalı olmayan kızlarla gidilebilecek mekan bilen var mı?
0
parxari palikar
(07.08.09)
hemen hemen hepsi aynıdır. sokağa girin de.
0
radikalherif
(07.08.09)
nevizade bildiğimiz nevizade ise kızlarla gidilemeyecek mekan yoktur.

çok da pahalı olmayan, sanat var, saki var.
0
kahvegibi
(07.08.09)
girmeden önce pazarlık yapınız,birçok yer indirim yapar.
0
gossamer
(07.08.09)
ille de nevizade olmasın
asmalımescit daha güzel, en azından masada otururken karşındaki işinin ne dediğin duyarsın.
zeytinli ve yaren fiyat/performans olarak uygundur.
yakup2 biraz daha pahalıdır ama iyidir
0
guitarman
(07.08.09)
mezede imroz 10 numara. gayet de nezih bi yerdir, nevizade'nin ortalarında, giderken sağda dönerken solda:)
0
eugenick
(08.08.09)
(14)

hayatın anlamı nedir?

kurtulan adam
"ona ne anlam yüklediğinizdir." cevabı kabul edilmez.yıllar sonra bu soru bana anlamlı gelmeye başladı.nedir abi bu curcuna nereye gidiyoruz ordan oraya savruluyoruz.uğruna savaşacağımız hiçbir şey kalmadı.nedir hayatın anlamı?rumuz:1920 sovyetlerinde devlet dairesinde çalışıp sonra her akşam tek od
"ona ne anlam yüklediğinizdir." cevabı kabul edilmez.yıllar sonra bu soru bana anlamlı gelmeye başladı.nedir abi bu curcuna nereye gidiyoruz ordan oraya savruluyoruz.uğruna savaşacağımız hiçbir şey kalmadı.nedir hayatın anlamı?

rumuz:1920 sovyetlerinde devlet dairesinde çalışıp sonra her akşam tek odalı hanesinde mum ışığında kitap yazan yalnız romancı.
0
kurtulan adam
(07.08.09)
"budur" yazacagım ama elimi goremeyeceksin ne yazık ki.

hayatın anlamı dusunmektir kanımca. ben dusunebilmek icin savasırım.
0
hubble
(07.08.09)
sorunun önyargılı olduğunu farkettin mi? hayatın bir anlamı olduğu varsayımını yapıyorsun.
0
lhun
(07.08.09)
algı.
0
radikalherif
(07.08.09)
insan denilen varlık, başı olmayan bir yerden geliyor, 70 sene hadi 80 sene birşeylerin mücadelesini verdikten sonra sonu olmayan bir yere doğru gidiyor. bu noktada o süre içerisinde yaptığın her şey, karakterine, kişiliğine ve ruhuna bir şey ekliyor. tüm hayatını kendisi için yaşamış olan insanlara bak örneğin, yaşlandıklarında sürekli bir korku ve ruhsal çöküntü içerisindeler. çünkü kendisi kimseye yardım etmemiş olduğundan, başkalarının da onun yanında olmayacağını düşünüyor.

çook çook uzun bir konu. yazmaya devam etmek isterdim ama gitmem gerekiyor...
0
kahvegibi
(07.08.09)
olsa dükkan senin be abi..
0
vejeteryan vampir
(07.08.09)
Soru tamamen yanlış. Hayatın bir anlamı yoktur. Aynen şey gibi ney gibiiii yumurta gibi evet yumurta. Bakkala gidip Ahmet abi bana 2 yumurta ver anlamlılarından olsun dediğin zaman Bakkal Ahmet abi seçeceği yumurtaları değiştirmez. İçinden "siktir lan ibne" diye geçirir eline gelen yumurtayı verir sana. Ama sorar "Hayırdır koçum omlet mi yapacan menemen mi?". Yani verilen yumurtanın anlamından çok amacı önemlidir, sonucu önemlidir. Anlamsız olan hayatı neden yaşıyoruz? Ben sonunu merak ettiğim için yaşıyorum. Eh sevdiklerim de var. Herkesin kendice amaçları ya da gerçekleştirmek istediği şeyler var.
kısacası i said saçlar no dedim

Not: bu cevap canı omlet çeken boş bir mide ile yazılmıştır.
0
wampex
(07.08.09)
bir büyüğüm bu soruya şöyle bir cevap vermişti
sikdir. ama belki de siktir dedi.
0
guitarman
(07.08.09)
babanın sonsuz parasını hayvanlar gibi sömürüp, hiç çalışmadan istediğini almak. yirmi yaşında kendi ferrari'nle gezip, her türlü ortamın en piçi olmak, karı kız peşinde koşmak...
0
bullet-tooth
(07.08.09)
hayatın anlamı olduğunu nereden çıkardın yav? boşuna mı bi sikim yapmayıp kıç büyütüyoruz burda?
0
cro magnon
(07.08.09)
hayatın bir anlamı olduğunu sanıp, ne olduğunu bulmaya çalışmaktır.
0
sonokur
(07.08.09)
hayatın anlamı, hayatın kendisidir.

ayrica:
(bkz: hayatın anlamı)
0
ermanen
(07.08.09)
bu dünyaya gelirken size sormadıkları için ve sizi doğuranlar da buna kendileri karar vermemiş oldukları için hayatın belli başlı bir anlamı olduğunu veya varsa da bunun bilindiğini söyleyemeyiz. bu yüzden insan bu olmayan anlamı din, edebiyat, müzik, aşk gibi mecralarda arar, düşünüldüğünde bu tür olgular da anlamsız bulunabilir ama ölmek çoğu kişiye zor geldiği ve hayata tutunabilmek için bir şeyler üretmek veya bir şeylere inanmaya ihtiyaç duyulduğu için insanlar bunlara yönelirler.

eğer farkındalığı yüksek bir insansanız ve az buçuk felsefe okuduysanız ergenliğin sonlarına doğru hayatta genel bir anlamsızlık olduğunun farkına varacaksınız. bundan sonrası da insana kalıyor işte, kendilerine meşgale yaratıp sonrasında nereye gittiğimizi bilmediğimiz bu hayatı sevmeye çalışıyorlar. kimisi dünya hayatına o kadar dalabiliyor ki (ben bu insanlara gıptayla bakıyorum) hayat ne saçma ne yüzeysel benzeri geyikler onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. kimisi de pesimist pesimist her şey çok saçma her şey çok aptalca hepimiz ölücez yok olucaz diye geziniyor. eh arasını bulmak da size kalmış.
0
i ve been mistreated
(07.08.09)
hayat (isim)
1.Canlı, sağ olma durumu.
2.Yaşam:
"Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım."- H. F. Ozansoy.
3.Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı:
"Köy hayatı. Gece hayatı."- .
4.Meslek:
"Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı."- R. N. Güntekin.
5.Geçim şartlarının bütünü:
"Hayatımı yazılarımla kazanırım."- H. E. Adıvar.
6.Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma:
"Bu köyde hiç hayat yok."- .
7.din b. Yazgı:
"Hayat onları bir türlü birleştirmedi."- .
8.Yaşamayı sağlayan şartların bütünü:
"Ayda hayat yok."- .
9.Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi:
"Atatürk'ün hayatı."- .

kaynak: TDK
0
shape of shapelessness
(07.08.09)
Hayatın anlamı, bir kimse hangi dine mensup olursa olsun; o din'in kitaplarında yazdığı şekilde ulaşılabilir bir şeydir. Örneğin abc dinine mensup bir insan, dininin kitabını layıkıyla okuyup yorumladığı takdirde bir ferahlığa kavuşacaktır.

Ateist kardeşlerim açısından konuya bakmayı unutmadım; herhangi bir dine/tanrıya inanmayan kimse için, hayatın anlamı zaman içerisinde değişebilir. Bunu kötü bir şeymiş gibi söylemiyorum, yani hayattan zevk almak en akla yatkın cevap olacağına göre ateist bir kimse beş yıl önce metal müzik dinliyorken bugün solo test çözmenin hayatın anlamı olduğunu düşünüyor olabilir.

ve not; konuyu dinlere çekmedim, siz de çekmeyin.
0
oldu görüşürüz
(07.08.09)
(1)

Yabancı şarkı (içinde haydi gari geçiyomuş)

ma
başlıkta da belirttiğim gibi şarkının bir bölümünde "haydi gari" geçen bir yabancı şarkı varmış, arkadaşım bulmamı istedi ama beceremedim tabi. hareketli bir parçaymış ;)yardımınız lütfen?
başlıkta da belirttiğim gibi şarkının bir bölümünde "haydi gari" geçen bir yabancı şarkı varmış, arkadaşım bulmamı istedi ama beceremedim tabi. hareketli bir parçaymış ;)
yardımınız lütfen?
0
ma
(07.08.09)
ziynet salinin söylediği rumca bişey vardı.
hadi gari çikiçikiçikita çikiçikiçikita diye. bu kadar kalmış aklımda :)
0
kahvegibi
(07.08.09)
(17)

kedileri sevimli yapma merakı

krimkey
NOT1:sözlerime 6 yıldır kedi sahibi olan bir insan olduğumu belirterek başlamak isterim.benim bir problemim var a dostlar, etraftaki kedilerle ilgili "kediş, kedoş, kedicik, umcuk gugcuk lübülüp" tarzındaki yazılara hiç tahammülüm kalmadı artık benim ya. deliriyorum galiba, yanlız mıyım bu konuda? y
NOT1:sözlerime 6 yıldır kedi sahibi olan bir insan olduğumu belirterek başlamak isterim.

benim bir problemim var a dostlar, etraftaki kedilerle ilgili "kediş, kedoş, kedicik, umcuk gugcuk lübülüp" tarzındaki yazılara hiç tahammülüm kalmadı artık benim ya. deliriyorum galiba, yanlız mıyım bu konuda? yahu ben oldum olası kedimi "naber lan keranacı mehehe" tarzı sevdim. çok da iyi anlaşırız allah için. Ama insanların "kedişiniz hasta olmuş, alın kucağınıza ninni okuyun, mango soyun ona, tuvaletinden sonra popişini(!)(evet bunu da gördüm bi duyuruda, POPİŞ ne lan?! OHA) yumuşacık böle minniş minniş kağıtlarla silin, bütün dünya buna inansa, minnoş kedilerle dolsa dünya, onun patişlerini ısırsak, uyy yerim ben onun pipişini" mesajlarını gördükçe uzaydan mı geldim lan ben diyorum.

ne olur yanlız olmadığımı söyleyin.

NOT2:kedimi en az sizin sevdiğiniz kadar seviyorum.
0
krimkey
(06.08.09)
yuru be. olay budur.
0
milky way
(06.08.09)
yalnız değilsin.

benim kedim azgın bir boğadır. gerekirse güreşirim icabında.

edit: aynı muameleyi ufak çocuklara da yapmıyor mu kadınlar? hasta abicim bu kadınlar. başka açıklaması yok.
0
cro magnon
(06.08.09)
yalnız değilsiniz.
0
huleyn
(06.08.09)
çok haklısınız ve yalnız değilsiniz. açıkcası ben kedileri severim uzaktan da olsa ama kedi sahiplerine direkt kılım.
0
cafcurucufcuf
(06.08.09)
benim kedilerden biri gayet beyefendi iken (bi sey yaptiracakken rica ediyo) - oteki pic, serefsiz, keraneci, yavsak. ama kesinlikle ikisi de minnos, yumos degiller ve ikisini de bir suru insani sevdigimden daha fazla seviyorum. ve hatta tassaklari alindı benim kedimin, ponponlari degil. ponpon ne ya?
0
the beyin
(06.08.09)
taşşaklarına "tontiş" diyen var.

var. lanet olsun var!
0
cro magnon
(06.08.09)
bu meseleye vaktinde kafa yordum. cevremde cok sayida kediyle yasayan arkadasim var. neyse ki hic birisi konusurken bu tip seyler yapmiyor, yaramazliklari falan anlatiliyor genelde. en coskulu sevgi gosterisi, mesela yolda yururken bir yavru kedi gorduklerinde ' caniiiim' vs demek. dusunurken konusma dili, yazma dili farkliliklarini kurcaladim ve sanirim, bunu daha cok yazarken yapiyor bazi kadinlar. peki neden? bi bilsem!
0
pyro clustic flow
(06.08.09)
duygularıma tercüman olmuşsunuz.
0
archvile
(06.08.09)
şimdi benim minnoş filan diyecek bir çocuğum var. büyüdü gerçi ama hala minnoş. o nedenle kediye de kedi diyorum evde. bizim kedi hem psycho hem de retarded olduğundan kendisini miniş, patiş filan diye sevmenin imkanı da yok.
galiba çocuksuz insanlar sevecenlik gösterme ihtiyaçlarını kedilere yönlendiriyorlar. biraz yapmacık bir şekilde de olsa dişi bireylerde bu bir gereksinim diye düşünüyorum.
0
synick
(06.08.09)
yok hocam yalnız değilsin, hatta dernek kur girmeyeni şey etsinler o derece.
0
galahad
(06.08.09)
ben oğluma tontiş diyoruum :(
0
neira
(06.08.09)
bence gayet sevimli, hoş.

Ben de kedimi genelde küfrederek seviyorum ya da aslanım falan diyorum ama bazen de kediş diyorum. Ben bile diyorum ki tatlı bir bayanın demesi çok daha güzel geliyor bana. Ben tabii kediş den fazlasını pek yapamıyorum gitmiyor da tipime de gitmiyor doğrusu. Ama kimisine yakılıyor bunları demek.

Popiş de desinler o da çok sevimliymiş.
0
Karluk
(06.08.09)
ben bir bebekle konuşur gibi ş harflerini çok kullanıyorum kelime içinde, sesimi bile inceleştiriyorum ama bu da normal değil, sizin ki daha normal bir hitap tarzı olabilir.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(07.08.09)
Bu senin problemin değil, etraftaki tivitilerin, kalimeroların problemi :)
0
alexanderrobotnick
(07.08.09)
ben de geçen seneye kadar kedi beni ellemesin, kedi bana sürtünmesin diye kaçıyordum. şimdi evde bi tanesi ile yaşayıp dudaktan filan öpüşüyorum. kendisinin bizim evdeki adı da piçtir. piç aşağı, piç yukarı.

ama bir bağyan olarak yavru kediden bahsederken kediş diyor tabi insan. yoksa benim 4,5 kiloluk kaplanıma kediş denilcek hali yok. e tabi, yavru kedinin de tuvaletini yapabilmek için götünün yalanması gerekiyor. e bunu ifade ederken de kedinizin götünü yalayın denmiyor değil mi efendim. kedişinizin popişini ıslak mendille silin deniliyor.

yani durum böyle.
0
kahvegibi
(07.08.09)
benim kedim var. adı turist. popiş ?é?!?! ini ellesem ağzıma sıçar. genelde ona "turro" "turrik" diye sesleniyoruz...
0
serafettinn
(07.08.09)
herkes her canlıyı aynı şekilde sevmek zorunda değildir. ben de çocuk görünce direkt sesi incelen insanlardan tiksiniyorum ama o insanları salak bulmuyorum.
0
cereal killer
(09.08.09)
(4)

İngilizce Türkçe

kahvegibi
Bir apartmanın utility cost'undan bahsediyoruz bir cümlede. Bu "utility cost"u nasıl Türkçe'ye çevirebilirim?
Bir apartmanın utility cost'undan bahsediyoruz bir cümlede. Bu "utility cost"u nasıl Türkçe'ye çevirebilirim?
0
kahvegibi
(06.08.09)
demirbaş giderleri diyebilirsin.

aidat ta diyebilirsin.
0
minyatur dev
(06.08.09)
hocam utility; utilities olarak elektrik su doğalgaz gibi giderleri tanımlıyor bence burada
elektrik su doğalgaz ücretleri ya da giderleri olarak ya da bir apartmanın genel giderleri parantez içinde elektrik su doğalgaz vb. şeklinde verebilirsin...
0
opethianskies
(06.08.09)
aslında cümleyi tam olarak yazsam daha iyi olacak
The amounts stated above includes the complex common area expenses and does not include utility cost of the leased area and other taxes which are the burden of the Lessee.
yani apartmanın genel giderlerini zaten ayrı olarak sayıyor.
utility cost benim de bildiğim bu elektrik, su, doğalgaz gibi giderleri ifade ediyor ama tam türkçe karşılığını bulamadım maalesef.
0
🌸kahvegibi
(06.08.09)
sabit giderler diyebiliriz

periyodik harcamalar da diyebiliriz
0
co2s2
(06.08.09)
(14)

Bir ergenin kucagına oturan/oturtan kız arkadaş

kucak
Bu denli saçma bir konuyla duyuruyu işgal ettiğim için peşinen özür dierim; ama hayat bazen daha da saçma oluyor. sadede geleyim:Bahsi geçen kız arkadaş (24 yaşında) erkek çocuklara düşkün ve saatlerini onlarla oynayarak geçirebilen birisidir. Gayet normal, hatta insanın hoşuna giden bir davranış. E
Bu denli saçma bir konuyla duyuruyu işgal ettiğim için peşinen özür dierim; ama hayat bazen daha da saçma oluyor. sadede geleyim:

Bahsi geçen kız arkadaş (24 yaşında) erkek çocuklara düşkün ve saatlerini onlarla oynayarak geçirebilen birisidir. Gayet normal, hatta insanın hoşuna giden bir davranış. E ama bu kucağına oturduğu ve oturttuğu çocuk 17 yaşında ( ısırıp, yemek istediği çok da yakışıklı bir çocukmuş!!) ve yılda bir kez gördüğü uzaktan bir akraba ise siz ne derdiniz?

Benim tepkim ilk büyük bir şaşkınlık, ardından "ben 17 yaşındaki kızı kucağıma oturtsam ne yaparsın" sorusu - verilen cevap "kardeşin gibi görüyorsan bir sorun yoktur ki." - ve ardında da aşırı tepki gösterdiğimi düşündüğümden " tamam canım kızmadım, sadece şaşırdım" diyerek konuyu kapatmak oldu. Tamam sev, başını okşa ama kucağına oturtmak ve hatta kucağına oturmak nedir yahu? Ben mi art niyetliym yoksa? Belki de, 12 yaşında mastürbasyon yapmaya başlayıp, 17 yaşında üniversitede kızların peşinde fink atmaya çalışan birisi olduğumdan ben anormalim, bilemedim... Özellikle kızların yorumlarını merak ediyorum.

Teşekkürler.
0
kucak
(04.08.09)
Boyle bir durumda işkillenmene hak veriyorum fakat bazi kadinlar gercekten de kardesi gibi gordukleri erkege yasi ne olursa olsun boyle sevgi gosterilerinde bulunabiliyor. Ben tasvip etmiyorum.

Ama senin de soyledigin gibi bir erkek olarak 17 yasinda bir kizi kucagina alsan oksasan subyanci damgasi yersin.
0
msb
(04.08.09)
bir de şu açıdan bakmak lazım.

24 yaşındaki bir insan 17 yaşındaki bir erkek çocuğunun cinsel açıdan oldukça coşkun durumda olduğunu bilebilecek durumdadır. bu nedenle 17 yaşındaki bir erkek çocuğunu, ay ben çok severim bunu hanimiş diye kucağa oturtmak çok mantıklı gelmedi.

bir de bu kişi, çocuklara mı düşkün yoksa sadece erkek çocuklarına mı?
0
kahvegibi
(04.08.09)
@kahvegibi, erkek çocuklarına, hem de çok. mesela bu çocuk hakkında " keşke elimde olsa da çocuğum olsa" dedi. neden sormuştun bunu?
0
🌸kucak
(04.08.09)
17 yaşında eşşek kadar çocuk. hani arada en azından 10-15 yaş fark olsa anlarım. 10 bile az. ben normal karşılamazdım. sen alttan almakta hata etmişsin gibime geliyor.
0
cro magnon
(04.08.09)
bence kız arkadaşınız gayet saf duygularla akraba da olduğu için rahat davranmıştır.özelikle erkek çocuklarını bu kadar seven birinin art niyetli olacağını sanmam fakat 17 yaşındaki erkek için aynı şeyi söylemek biraz zor.tabi yine de önyargılı olmamak lazım o da kız arkadaşınızı ablası gibi görüyor olabilir çünkü ne de olsa akrabalık varmış.
edit: tabi yine de kız arkadaşınızın kalbini kırmadan kaygılarınızı onunla paylaşırsanız daha sağlıklı sonuçlar alacağınızdan eminim.
not: bu bir erkek görüşüdür
0
burbat
(04.08.09)
Yanaklarını sıksa, öpse neyse de niye kucağına oturuyor ki saçmaymış...
0
loralynn
(04.08.09)
kız arkadaşın kötü niyet göstermiyor olsa bile, kim olursa olsun birinci dereceden aile ferdi değilse onun kucağına oturulmayacağını bilmesi gerekir yaşı ne olursa olsun.
17 yaşında ki eleman bundan sıkılıp utanmıyorsa zaten hoşuna gidiyordur.
0
sozluknickmiverulan
(04.08.09)
kucağa oturup, oturtmak en azından yılda bir kez görülen uzak akraba için aşırılık gibi aslında ama, aynı yaş şartlarına sahip oldugum kuzenime aynı içten ilgiyi ben de gösteriyorum. kuzen dediğim teyzemin oğlu, kücükken öptürtmezdi kendini şimdi acısını çıkarmak için boş buldugumda sırtını kolunu ısırırım, o da boydan zengin 2.07 danalar gibi bi çocuk maşallah alır döndürür beni kucagında.
fakat bu gayet yakın akraba, anneler tek yumurta ikizi, biz kardeş gibi büyüdük resmen, elime doğdu desem yeridir.

kız arkadasınızın kötü bi niyeti oldugunu sanmıyorum sadece sevgiyi abartmıstır. çocugum olsa durumuna gelince, kız, "sevgilisi cok sanslı, cok can yakcak" vs.. gibisinden laflar etmemiş ki, gayet şefkatli bi laf etmiş. anaç bi arkadasınız olabilir.

bi kızın akraba dedigi, cocuk gözüyle baktıgı insana bir ilgisi olabilecegini sanmıyorum, erkekler icin durum farklı olabiliyor ama.

arkadasınıza, ergenlik yasındaki cocugun bu ilgiyi yanlıs degerlendirebiliceni anlatırsanız belki hareketlerini kısıtlayabilir. kazık kadar cocuk sonucta.
0
avifa
(04.08.09)
sorun onda değil sende:)) bu kadar kıskanç olmayın yahu.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(04.08.09)
e ne var yani. beni de çimdikleyen bi karı vardı 22-23 yaşlarında daha ben on beşken(15). benim içimden kotu şeyler geçiyodu ama o tamamen sevdiğinden yapıyodu. hoşlarına gidiyo demek ki
0
guguriguk
(04.08.09)
anlaşılan yok yere kızın kalbini kırdım. Umarım telafi edebilirim. Sağolun cevaplarınız için.
0
🌸kucak
(04.08.09)
Bir anormallik olduğunu sanmıyorum. 21 yaşındayım ve 18 yaşındaki kardeşimle yanımda olduğu zamanlar temas halinde bulunmaktan çekinmeyiz. Yanımda oturuyorken elim sürekli boynu ve çenesi arasında gidip gelir mesela, kucağına bile oturduğum zamanlar mevcut. Herhangi bir insanın şaşkın bakışlarla bizi izlediğini fark etsem, bastırılmış sapkınlıkları olduğunu düşünmekte tereddüt etmem... Zira kişi kendinden bilir işi...
0
Struttin
(04.08.09)
Kardeşim bu kadar iyi niyetli olmayın.Düşünün ki (en azından erkekler) siz 17 yaşındayken 24 yaşında bir kıza ilgi duymazmıydınız.Böyle bir durumda cinsel dürtüleriniz harekete geçmez miydi?Madalyonun diğer yüzünde 24 yaşında bir kızda 17 yaşındaki(nerdeyse üniversite 1) bir erkeğin ne denli dürtüleri olduğunu bilebilecek kapasitededir.Ve elimde olsa çocuğum olurdu lafı hiçte alttan alınacak bir laf değildir.

İnsanlar belki de gerçekten sevgi gösterisi yapmıştır.Ancak davranışların dış dünyaya etkisi farklıdır.

Bence sevgilinizi böyle bir durum için uyarın.Bir daha aynı meselenin tekerrürü etmemesi konusunda.

Lütfen bir de gidip siz özür dilemeyin
0
memo
(05.08.09)
çocuğa yazıktır. bu hareketlerin çocuğun fantezi dünyasını yokyere hareketlendireceğini güzel dille anlatın.
0
iyilik yap pitbull
(05.08.09)
(6)

Nasıl alınır..?(Taktik)

f3lony
Ekşi halkı yakında telefon alıcağım(umarım) yanlız yaşım itibari ile maaş almadığımdan dolayı kendim alamıyacağım bana evdekileri(anne-baba 2lisini)nasıl almaya ikna edebilirim.(evet kandırmak istiyorum.)Bu konuda yardımızı ihtiyacım var,siz nasıl taktikler deniyorsunuz yada denediniz zamanında...No
Ekşi halkı yakında telefon alıcağım(umarım) yanlız yaşım itibari ile maaş almadığımdan dolayı kendim alamıyacağım bana evdekileri(anne-baba 2lisini)nasıl almaya ikna edebilirim.(evet kandırmak istiyorum.)
Bu konuda yardımızı ihtiyacım var,siz nasıl taktikler deniyorsunuz yada denediniz zamanında...

Not:Telefon alalı 2yıl oldu göz önünde bulundurulması gereken bir unsur olabilir.
Not2:Anne-baba 50 yaş civarındalar...
0
f3lony
(04.08.09)
benim her zaman ki taktiğim olan bozuldu. çok temiz taktik. nerde diye sorarlarsa servise verdim de eski telefonlardan birini kullan bir süre. düzelmiyor de. yeni telefonu al bir süre sonra yapmışlar eskiyi diye çıkar piyasaya. artık satarmısın annene babana mı verirsin o sana kalmış
0
ayiadam
(04.08.09)
her aradıklarında
"neeee, alooo, duymuyorum, alooo" deyip telefonu kapat :)
0
kahvegibi
(04.08.09)
telefonunla denize gir. yaz ayarinda cok ise yarar bir yontemdir.
0
blackworld
(04.08.09)
@blackworld: arkadasım onu yaptım bikere ama Allah korusunun kimsenin başına vermesin ne yeni telefon alması 'ganatiye verdıler' 1 sene gelmedi telefon ama sağol

@kahvegibi sanada cok tesekkur ediyorum arkadasım :)
0
charliee
(04.08.09)
bir beze sarıp duvara vur,içi dağılsın,dışı çizilmeyeceği için ne olduğunu anlamayacakalrdır,böylece yeni bir cep telefonu sırası gelmiştir.ama bunu tavsiye etmem bu ekonomik krizde anne babayı düşünmek,en azından o telefonu kendin alabileceğin bir meşgale bulman daha mantıklı olur.
0
sirincem
(04.08.09)
bnim telefon 6 senelik ben nasıl olur da almasam diye düşünüyorum senin iki senelik telefonu değiştirmek istemen garip...
0
argent dawn
(04.08.09)
(4)

fotoğraftaki ayakkabı

turkish tekila
zannedersem tabanı dışında tümüyle kumaş benzeri bir maddeden. türkiye'de bulunur mu veya internet aracılığıyla satın alınabilecek bir yer var mı?yoksa bu bir handcraft`: elişi` mı?
zannedersem tabanı dışında tümüyle kumaş benzeri bir maddeden. türkiye'de bulunur mu veya internet aracılığıyla satın alınabilecek bir yer var mı?
yoksa bu bir handcraft* mı?
0
turkish tekila
(28.07.09)
kumaş değil bildiğimiz süet bence. türkiye de de bulunabilir tabi. bi arkadaşımda siyahı vardı hatta bileği biraz daha kısa olanı.
0
kojiro
(28.07.09)
klasik bir ayakkabidir. ama moda olmadigi icin bulmasi zor olabilir.
0
wpi
(28.07.09)
hush puppies'in çok tipik bir modeli bu. hala var mı bilmiyorum ama. bir dönem camianın entelleri bunun yeşilimsi grimsi olanlarından giyerdi. hey gidi heeey. babamın da vardı bir çift.
0
kahvegibi
(28.07.09)
hush puppies evet süettir.tabanı da kauçuk. 1978den 90a kadar filan iki yılda bir, bir çift eskittim bunlardan. hala bir yerlerde var mıymış.
0
synick
(28.07.09)
(6)

imdat kedi!!!

balik kraker
bende var iki tane, biri siyam-tekir kırması, diğeri ağırlıklı olarak tekir yaş 4,5 ellerinizden öperler!!!sıkıntım evin heryerinin kedi tüyü olması. taradım, sarımsaklı vitaminler yutturdum yine de kurtulamadım. dyson animal pro aldım, bana mısın demedi.siyah bir kıyafetle koltuğa oturduğum an bemb
bende var iki tane, biri siyam-tekir kırması, diğeri ağırlıklı olarak tekir yaş 4,5 ellerinizden öperler!!!

sıkıntım evin heryerinin kedi tüyü olması. taradım, sarımsaklı vitaminler yutturdum yine de kurtulamadım. dyson animal pro aldım, bana mısın demedi.siyah bir kıyafetle koltuğa oturduğum an bembeyaz tüy dolu bir popo ile kalkıyorum. tüy toplayıcı roller de fayda etmedi artık koli bandı ile temizliyorum kıyafetlerimi, koltukları...

üstelik kıyafetlerimi, nevresimleri v.b. çamaşır makinasında sıklıkla yıkasam da, altıncı katta rüzgarda savura savura kurutsam da geçmiyor tüyler, aksine çarşaflardan gömleklere kadar her şeye bulaşıyor.

kedilerin yattıkları koltuklara örtüler serdm, kendim oturacağım zaman kaldırırım diye düşünmüştüm. onları dertop edip topluyor, yine koltuğa yatıyorlar.ayrıca bir de kendi sepetleri var ama onda yatma saatleri belli...

ailemle yaşarken de bir kedimiz vardı ama sanırım annemin hastalık derecesinde titiz olması nedeniyle evin hiçbir yerinde tüy görmezdim.

ne yapabilirim, evinde birden fazla kedisi olanlar sıcaklarda ve mevsim değişikliklerinde tüylerle nasıl başediyorlar??
0
balik kraker
(26.07.09)
ben kendimi tüylü kabul ediyorum, tüy az tutan kumaşları evde giyip çok tüy tutanları kuru temizletip, özel verdikleri torbalarda saklıyorum.
0
ilse
(26.07.09)
furminator
0
cereal killer
(26.07.09)
Kesinlikle furminator, hem şampuanı hem tarağı var. Sonuca inanamayacaksınız.
0
soufigay
(27.07.09)
iki kedim var. ilk zamanlar ben de her yere örtüler seriyordum. kedi elbette ki gidip örtüye oturmuyor. sonra ne kediye ne kendime eziyet çektirmeyi bıraktım. sonuçta stresten hastalanıp bir de daha çok tüy döküyorlar.

kedilerim sayesinde bir başak burcu olarak tersine evrim geçirdim ve çok mutluyum. ne öyle durmadan evi temizle. hizmetçi miyim. azcık da ev tüylü oluversin canım.

durmadan siyah kıyefetlerimi tüy toplayan aletlerle temizliyorum. naparsınız.
0
mea maxima culpa
(27.07.09)
her gün kedi tarağı ile tararsanız dökülen saçılan tüy miktarı çok azalacaktır. her gün tarıyorsanız, bir kaç gün ara verip tekrar taradığınızda tarakta göreceğiniz tüy miktarı, size bu hayvanların neden her gün taranması gerektiğini anlatacaktır.
0
obez kirpi george
(27.07.09)
arkadaşım kedisini traşlattırıyor. valla kedi rahatladı diyebilirim. arkadaşım zaten acayip rahatladı.
0
kahvegibi
(27.07.09)
(9)

şu belirtiler hangi hastalığın olabilir?

zipirinsan
idrarı yaparken yanma hissi, sanki çok çişi varmış gibi tuvalete gidip de bi damla bişi yapmak ve idrarın aşırı koyu renkli(neredeyse kırmızı) çıkması hangi hastalıkların belirtisi olabilir? basit bi idrar yolları şeysi mi yoksam daha başka bişiler olabilir mi?
idrarı yaparken yanma hissi, sanki çok çişi varmış gibi tuvalete gidip de bi damla bişi yapmak ve idrarın aşırı koyu renkli(neredeyse kırmızı) çıkması hangi hastalıkların belirtisi olabilir? basit bi idrar yolları şeysi mi yoksam daha başka bişiler olabilir mi?
0
zipirinsan
(23.07.09)
yanma hissi ve çok çişim varmış gibi 2 damla bırakıp gelme olaylarını bende yaşıyorum ara ara ama bir hastalık olacağı hiç aklıma gelmemişti. idrarın rengini de yediğiniz şeyler belirleyebilir. ciddi bir şey varmış gibi gelmedi bana.

edit: sürekli oluyorsa bilemicem tabi.
0
emrag
(23.07.09)
böbrek iltihaplanması, böbrek taşı, kan iltihaplanması..
0
ztpz
(23.07.09)
(bkz: sistit)
0
kahvegibi
(23.07.09)
söylediğiniz rahatsızlık, az yıkanmı$ ıspanak, marul vs. gibi gıda tüketimlerinden oluyor.
yiyip içtiklerinize özen göstermeniz gerek. :))
geçici. mevsim geçişlerinde ve özellik yaz ayların da oluyor.
0
clavelander
(23.07.09)
çişinde koyuluk varsa hemen hastaneye koşmanı öneririm. kanama geçiriyor olabilirsin.
0
clementine
(23.07.09)
idrar rengine kadar sistit olduğunu düşündüm ama rengine gelince böbrek taşı olduğunu düşündüm.
lütfen bir doktora (ürolog) git hemen zıpırım.
0
aithra
(23.07.09)
şimdi bende daha önce idrar yolları enfeksiyonu-böbrek taşı kumu-böbrek iltihabı falan hepsi oldu. ancak belirtiler tutsa da ateş/şiddetli ağrı filan yok. ondan doktora gitmeden önce bir sorayım dedim. doktora gitmekten pek hoşlanmıyorum da.

@tribal: bildiğin çiş yaaa, sidik işte:))
0
🌸zipirinsan
(23.07.09)
aynı şeyleri yaşamıştım ilk aklıma idrar yolu enfeksiyonu geldi antibiyotikle tedavi ediliyor.cinsel yollada bulaşabilir.hatta partnerde etkileri görülmese bile size bulaşıp görülebilir.ama en güzeli doktora gitmek kesinlikle yoksa işin ucunda prostatit olabilirki düşman başına hiç tedavi edilemeyedebilen bir hastalık çünkü.en kısa zamanda doktora görünmelisiniz.geçmiş olsun.
0
layer26
(23.07.09)
çeşitli sebepleri olabilir ama genelde bu durumun en iyi tedavisi günde şöyle en 2,5-3 litre su içmek.çok çektim, ordan biliyorum.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(24.07.09)
(9)

Çığlık atarak uyanmak - neyim var benim ?!

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Son altı yedi aydır uykumdan çığlık atarak uyanıyorum..Eskiden daha nadirdi, bu aralar iyice sıklaştı.Haftada bir,iki gibi. Esasen kendim de uyanmıyorum, çığlık sesime uyanan eşim tarafından uyandırılıyorum. O dürtmese, muhtemelen yeri göğü inleterek bağırmaya devam ederim, çünkü çığlık attığımı far
Son altı yedi aydır uykumdan çığlık atarak uyanıyorum..Eskiden daha nadirdi, bu aralar iyice sıklaştı.Haftada bir,iki gibi.
Esasen kendim de uyanmıyorum, çığlık sesime uyanan eşim tarafından uyandırılıyorum. O dürtmese, muhtemelen yeri göğü inleterek bağırmaya devam ederim, çünkü çığlık attığımı farketsem de uykudan kendimi ayıp, bir türlü uyanamıyorum.

Üstelik sürekli kötü rüyalar görüyorum, delirmek üzereyim! Kaliteli uyku hikayesi var ya, heh, işte bende ondan eser yok.

Gerginim, stresliyim, envai çeşit sorunum var ama hani ezelden beri böyleydi yani, son altı yedi aya has bir sıkıntım yok. Bir ilaç kullanmıyorum. Hayatımda bir değişiklik olmadı.

Neyim var benim?!
Hadi kendimden geçtim, eşim korkudan hık diye ölüvermeden bir çare bulmam lazım bu duruma.

Psikologluk bir durumum olduğunu düşünmüyorum da, doktora falan mı gitsem? Beynimde bir şey mi var acaba, insan niye bu hale gelir ki ?

Fikri olan varsa ve paylaşırsa çok sevinicem.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(23.07.09)
parasomnia gibi geldi bir an..
0
dambil
(23.07.09)
Bunlara rağmen bir psikologluk durum olmadığı kanısında mısın ciddi ciddi? Bir insanın psikologa gitmesi için ne olması gerekiyor? Düz duvara tırmanması, insanlara saldırması mı?

Psikologa/psikiyatriste gitmekten korkmayınız. Psikologa gidenler deli değillerdir.

Teşhis: Psikologluk bir durum var. Mutlaka uzman yardımı almalısın. Bana göre psikiyatrist daha iyidir ama gözü korkutmayalım şimdiden :)
0
ataturkiye
(23.07.09)
illa son aylarda ya da yıllarda bir sorun yaşamış olmanız gerekmez. belki de çok küçük yaşlarda yaşadığınız travmalar gün yüzüne çıkmış olabilir. doktora gidin elbette. fiziksel bir sorunla karşılaşılmazsa mutlaka bir psikoloğa gidip çocukluğunuza inmek gerekir =) uzun süredir böyle bir sorununuz olduğunu göz önünde bulundurursak ciddiye almanız da fayda var.
0
emrag
(23.07.09)
@ataturkiye : Uzun zaman psikoloğa da psikiyatriste de gittim. Çekindiğim, "bunlara giden delidir" deyişim falan yok. Ama bu yaşadığımın psikolojik bir şeyden ziyade, bir hastalık belirtisi olup olmadığını, tıbbi bir adı varsa bir doktora gitmem gerekip gerekmediğini merak ettiğimden, buna dair akıl verenler olur diye sormuştum.
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(23.07.09)
bir çok şey de olduğu gibi sorun fiziksel de olabilir psikolojik de. bir doktorun detaylı muayenesi ve gerekli tahlillerin yapılmasının ardından net bir şey söylenebilir. benim tahminim psikolojik. hafızanı biraz zorlayıp gördüğünüz kötü rüyalarla ilgili geçmişle bağlantı kurmaya çalışabilirsin öncelikle. bir nevi kendi kendine psikanaliz yani.
0
emrag
(23.07.09)
geçmiş olsun canım.
garip gelecek ama yatak odanı değiştir, en azından eşyaların yerini vs.
bi dene.

ayrıca, bir tanıdığımız rüyasında sürekli olarak boğulduğunu görüyordu ve nefes alamayacak şekilde uyanıyordu. sonra uyku merkezlerinden birine gitti. bir gece orada kameraların altında yatıyorsun, nabzına vs. birşeyler bağlıyorlar. adamcağızda küçük dil büyümesi varmış. bu nedenle, yatınca küçük dil nefes borusunu tıkıyormuş ve bu yüzden o boğulma rüyalarını görüyormuş. uyku merkezlerinden birine görün mutlaka.
0
kahvegibi
(23.07.09)
bence bir universitenin uyku klinigine gidin. oncelikle size yardimci olabilecek yer orasi gibime geldi. gerekli tetkiklerden sonra sizi saglikli bir sekilde yonlendirirler. cok yardimci olmadi ama yazilmadigi icin belirteyim dedim yine de.
- o arada yazilmis, neyse saglik olsun.
0
pyro clustic flow
(23.07.09)
Bir yakınım(ablam) da aynı sorundan muzdaripti. 1 hafta her gece korkunç rüyalar görüp bağırıp çağırıyormuş. İL dışındaydı ve dediğine göre bayağı strestli bir hayatı vardı. Eve geldi 2-3 gün kaldı rahatladı. Herhangi bir sıkıntı görmedik. Geri döndüğünde de birşey olmadığını aktardı. Bir tatil iyi gelebilir.
0
noblenible
(23.07.09)
aynı dert bende de var.

kronik uykusuzluğa sebep oluyor bu. ben uyumaya korktuğum için sabahlara kadar oturuyorum mesela. uykusuzluktan bayılmasam uyuyacağım yok.

psikiyatra gittim. açıkçası verdikleri ilaçlar uykusuzluğumu artırmaktan başka bişeye yaramadı. kabuslar aynen devam etti vs. terapi de bir yere kadar etkili bunda.

ben çocukken de vardı bu. babam ben uyuyayım diye "ben senin uykunu korururum, sen uyu. rüyandaki kötü adamları ben kovarım" demişti. annem söyledi, gerçekten hiç uyumazmış ozaman. neyse, öyle öyle güvenmeyi öğrenip rahat uyumaya başlamıştım. son zamanlarda tekrar nüksedince, yine benzer bi uygulamaya gittim. sonuç olumlu.

bunun dışında, bir psikiyatrdan alacağınız okkalı uyku ilaçları da rüyasız uykular uyumanız için yardımcı oluyor. ama insan tüm gün sersem sepelek geziyor sonra. bir de anksiyete falan varsa doktor yazmaya çekiniyor.
0
zipirinsan
(23.07.09)
(4)

(IST) Maltepe ya da Kozyatağı Carrefour'da 2 Kişilik Çadır ve Mat Var Mıdır?

roadrunner_merlin
soru başlıkta...
soru başlıkta...
0
roadrunner_merlin
(22.07.09)
ben bayrampaşa carrefourda gördüm iki gün önce. maltepe ve kozyatağında da vardır tahmin ediyorum.
0
kahvegibi
(22.07.09)
kozyatağı carrefourda özellikte bu aylarda bolca çadır çeşidi oluyor efendim
0
nl extreme
(22.07.09)
Kozyatağı Carrefour a gir ilerde sağda yığınla..
0
sirincem
(22.07.09)
Maltepe Carrefourda da bol miktarda çadır var.
0
frown
(23.07.09)
(3)

okuduğunu daha sonra unutma sorunsalı

eternal_soul
gayet aklı başında bir gencim. gazete, mecmua vs. okuduktan sonra aradan zaman geçiyor (6-7 saat, yani sabah okunuyor akşamüstü oluyor...) acaba ben hangi yazıyı okumuştum diye durup düşünüyorum. yazıya bakınca ha okumuştum diyorum, fakat beynime neden işlemiyor bu? nasıl çözebilirim? düzenli bir şe
gayet aklı başında bir gencim. gazete, mecmua vs. okuduktan sonra aradan zaman geçiyor (6-7 saat, yani sabah okunuyor akşamüstü oluyor...) acaba ben hangi yazıyı okumuştum diye durup düşünüyorum. yazıya bakınca ha okumuştum diyorum, fakat beynime neden işlemiyor bu? nasıl çözebilirim? düzenli bir şekilde gazete, kitap vs. okununca bu sorun kalktığını anlarmıyım? giderek kendimi garip hissetmeye başlıyorum...
0
eternal_soul
(21.07.09)
hımm. gazeteyi okuduktan sonra gazeteye bakmadan haberleri hatırlamaya çalışın. sonra ertesi gün gazeteyi okuyun üstünden 1 saat geçtikten sonra haberleri hatırlamaya çalışın. bunu böyle devam ettirin. işe yaramazsa gelin beni dövün. skljgskl (dövmeyin yahu şaka) cidden yarayacaktır işe. patentini alayım ben bunun..
0
dambil
(21.07.09)
hafızanın buna müsait değil belki de. ben de bir insanın ismini sorduktan 10 saniye sonra unutuyorum. elimde değil =)
0
argent dawn
(21.07.09)
aynı durumdan ben de muzdaribim. ama aslında değilim. dikkatimi vererek okuduğumda böyle birşey olmuyor.
bu nedenle, hatırlamam gerekenler için, okuduktan sonra aklımda ne kaldı diye bir yokluyorum kendimi. eğer aklımda birşey kalmamışsa, dikkat etmemişim anlamına geliyor.
0
kahvegibi
(23.07.09)
(7)

denetim şirketleri ne iş yapar tam olarak, mülakatlarında ne tip sorular çıkabilir?

passion rules the game
acele lütfen.danke schön.
acele lütfen.
danke schön.
0
passion rules the game
(17.07.09)
şirketlerin muhasebe defterlerini kontrol ederler, finansal durumları ile ilgili limitli seviyede yorum yaparlar...

çok çalışmayı ve sabırlı olmayı özelliklerin arasına alman lazım.
0
arigold
(17.07.09)
esnek mesai saatlerine ve takım çalışmasına uyum konusunda da başarılı olduğunu söylemen gerekebilir.
0
kahvegibi
(17.07.09)
audit çalışanı/kölesi in vito veritas bildiriyor.

her ne kadar görevi sadece kontrol edip onay vermek de olsa türkiye'de büyük çoğunlukla vergi usul kanununa göre hazırlanmış mali tabloları ufrsye (ifrs) uygun olcak şekilde hazırlayıp onaylar. ufrs hakkında biraz bilgi sahibi olabilirsen son derece faydalı olacağını düşünmekteyim. tabi bu dediklerim bağımsız denetim (audit) için geçerli. denetim firmalarının vergi bölümleri çoğunlukla tam tasdik raporu hazırlar bildiğim kadarı ile.

çok çalışmayı, deli gibi mesai yapayı döze al peşinen, misal ekip olarak biz son 5 haftada en erken gece 11de çıkıyoruz ve 2 pazar günü hariç tüm haftasonları çalıştık. bilgin olsun senenin en az 4-5 ayı böyle geçer. bol şans.
0
in vito veritas
(17.07.09)
@in vito..
mail adresini alabilir miyim bir kaç soru için?
0
🌸passion rules the game
(17.07.09)
neden audit peki? parası mı çok iyi? geleceği mi parlak?
0
jamesjersey
(17.07.09)
ben işte iktisat okuduğum için fazla muhasebe bilgim yok ama kolay öğrenirim. consulting daha yakın geliyor açıkçası..
0
🌸passion rules the game
(17.07.09)
oditörün genel kaderi birkaç yıl çalışıp senior oluduktan sonra müşterilerden birine daha iyi şartlarda geçmek oluyor. neden audit sorusunun cevabı da çok basit. her hafta farklı müşteriye gidiyorsun, üretim, finans, sigorta gibi beşbenzemez alanlarda deneyim sahibi oluyorsun yeni mezun biri olarak hem de. yılda ortalama 15-20 raporun hazırlanmasında emeğin geçiyor. kolum kadar görmüş geçirmişliği olan adamı da diğer şirketlerin raporlama/bütçe gibi departmanları havada kapıyorlar. bu departmanlarda audit kökenli olmayan bir yönetici bulmak zor artık.

mülakatlar içinse şunu söyleyeyim, ifrs'i ya da yasal mevzuatı çok bilmenizi beklemezler zaten. bunlar daha çok işi yaparken öğrenilecek şeyler olduğundan daha çok aranan özellikler çalışkanlık, fazla mesai dayanıklılığı ve temel muhasebe mantığının iyi oturmuş olması oluyor.

mülakatta başarılar.
0
mojosnik
(17.07.09)
(2)

Seyahat İçin Çanta

3200
İki tip çantaya ihtiyacım var. Biri iş seyahatleri için, diğeri de turistik gezilerim için.1) Turistik için olan: Backpack olursa iyi olur, öyle aşırı büyük olmasına gerek yok. Sağlam olsun, kullanışlı olsun yeter.2) İş seyahati çantası: Bu çantayı turistik çantaya göre çok daha fazla kullanacağım v
İki tip çantaya ihtiyacım var. Biri iş seyahatleri için, diğeri de turistik gezilerim için.

1) Turistik için olan: Backpack olursa iyi olur, öyle aşırı büyük olmasına gerek yok. Sağlam olsun, kullanışlı olsun yeter.

2) İş seyahati çantası: Bu çantayı turistik çantaya göre çok daha fazla kullanacağım ve seyahatler genelde 1 ile 7 gün arasında olacak. Yurtiçi seyahat olursa genelde 1 gün, yurtdışı seyahat olursa 7 gün için bana lazım olacak. Dışarıdan şık bir görünümü olduğu gibi, takım elbise, laptop taşımaya da müsait olacak. Günübirlik iş seyahatleri yapan iş adamı çantası yani kısacası.

Bu çantaları nereden almamı önerirsiniz? Fiyat-model olarak İstanbul'da nerelere bakmalıyım?
0
3200
(17.07.09)
1)35-55 litre civarındaki dağcılık çantalarından alabilirsiniz. sağlamdırlar.

www.dogaspor.net
0
zihua
(17.07.09)
2) 1 ila 7 gün deyince götürülecek şeyler çok değişiyor.

1-2 günlük seyahatler için pilot tipi, büyükçe bir laptop çantası gibi olup da aynı zamanda çekçekli kullanılanlar faydalı olur. mutlaka çekçek olsun, olmazsa olmaz. o çantaların üzerinde ayrıca takım elbise asmak için için ve takım elbiseyi buruşturmadan rulo yapmak için de aparatımsı bir şey oluyor...

3 günü geçenler için de 3 boy satılan bavulların en küçüğü işinizi görür diye tahmin ediyorum (erkek olduğunuzu varsayarak, bayansanız yetmez tabi)
0
kahvegibi
(17.07.09)
(4)

Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar ne hükmündedir?

roadrunner_merlin
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar ne hükmündedir?a- Talimatb- Tüzükc- Yönetmelikd- Anayasae- Kanun
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar ne hükmündedir?

a- Talimat
b- Tüzük
c- Yönetmelik
d- Anayasa
e- Kanun
0
roadrunner_merlin
(17.07.09)
Benim bildiğim hepsinin üzerinde ayrı bir statüdedir ama?
0
ataturkiye
(17.07.09)
T.C. Anayasası Madde 90'ın son kısmından:

Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
0
sarsakdahi
(17.07.09)
yani,

usulüne göre yürürlüğe konmuş bi milletlerarası anlaşma kanun hükmündedir amaaaa
eğer kanunla bu anlaşma arasında bir aykırılık varsa, milletlerarası anlaşma esas alınır.
yani bir anlamda, kanundan üsttedir hiyerarşide.
0
kahvegibi
(17.07.09)
hmm, o zaman demek ki cevap E.
0
🌸roadrunner_merlin
(17.07.09)
(1)

Diploma Başvurusu ve değişen soyad

hadibee
Öğrenciliğim bitti, diploma başvurusu için gerekli olan kağıtları da evlenmeden önce (henüz 2 hafta oldu) tamamladım fakat teknik bir sorun nedeniyle başvurum ertelendi. Şimdi yeni soyismim kimliğimde yazıyor ve ben yarın başvuruyu tamamlamak için i.ü'ye gitmeyi planlıyorum. Herhangi bir aşamada kim
Öğrenciliğim bitti, diploma başvurusu için gerekli olan kağıtları da evlenmeden önce (henüz 2 hafta oldu) tamamladım fakat teknik bir sorun nedeniyle başvurum ertelendi. Şimdi yeni soyismim kimliğimde yazıyor ve ben yarın başvuruyu tamamlamak için i.ü'ye gitmeyi planlıyorum. Herhangi bir aşamada kimliğin aslını görmek istiyorlar mı? Tek derdim başvuru kabul edilsin, diploma alırken geçmiş ola.. Bir de kabul edilmezse öğrenciliğim sırasında evli olmamama rağmen yeni soyisimle mi düzenlemek isterler? Bunun prosedürü nedir?
0
hadibee
(16.07.09)
yeni kimliğinizde kızlık soyadınızın da yazıyor olması lazım. Bununla birlikte sorun çıkartmazlar.

ama tabi öğrenci işlerinin yardımcı olma kapasitesi ile de çok ilgili. her ihtimale karşın evlilik cüzdanızı da yanınıza alın.
0
kahvegibi
(16.07.09)
(4)

alman kurt

aksoy88
yavru alman kurt köpeği lazım acil 100-200 tl arası
yavru alman kurt köpeği lazım acil 100-200 tl arası
0
aksoy88
(16.07.09)
iletişim bilgisi vermemişsiniz.
0
kahvegibi
(16.07.09)
hayvan barınaklarına bakın.
0
aithra
(16.07.09)
abi neden acil? elmyra gibi köpek kriziniz mi tuttu?

o fiyata bulduğunuz köpek ya birisinin arka bahçe yönetimiyle sağlıksız koşullarda ürettiği arka bahçe köpeği veya sokaktan bulduğu alman çoban köpeğine benzeyen çomar olacaktır.

miktarınızı arttırmanız gerekir, daha sonra üretim çiftliklerine veya alman çoban köpeği derneğine müracat etmeniz lazım. 100-200 tl ye toplama bilgisayar değil, size yaklaşık 12-13 yıl refakat edecek bir iş hayvanı arıyorsunuz. bunun sağlıklı olması ve anne-babasını bilmeniz lazım.

ha derseniz ki; bana akıl verme lan lüle, o zaman aithra doğru adresi göstermiş, yedikule hayvan barınağında dünya kadar alman çobanı var, ama neden barınaktalar orası bilinmez.
0
galahad
(16.07.09)
o paraya bulamazsın. asagı yukarı 500 tl gözden cıkarmalısın
0
anconia
(16.07.09)
(3)

dolmakalem

huseyinali
baştan söyleyeyim dolmakalem kültürüm sıfırdır.bana sheaffer marka bir dolmakalem hediye edilmişti vakti zamanında. fakat içini açıp baktıgımda hokkadan mürekkebi çekip saklamaya yarayan(kartuş degil de öbür sistem) aletin bozuk oldugunu gördüm.sorum şu: 1-bu markaya ait kartuşu alsam, o aleti çıkar
baştan söyleyeyim dolmakalem kültürüm sıfırdır.

bana sheaffer marka bir dolmakalem hediye edilmişti vakti zamanında. fakat içini açıp baktıgımda hokkadan mürekkebi çekip saklamaya yarayan(kartuş degil de öbür sistem) aletin bozuk oldugunu gördüm.

sorum şu:
1-bu markaya ait kartuşu alsam, o aleti çıkarıp yerine taksam olur mu? yani orjinali kartuş olmayan bir dolmakalemi kartuşla kullansam sorun olur mu?
2-yoksa bu markaya ait o aleti yeniden almam gerekir mi?
3-kartuş olacaksa illa ki bu markanın kartuşundan mı almam gerekir, atıyorum pelikan falan alsam olmaz mı
4-bu markanın kartuşunu nereden bulabilirim

çok sagolun ey dolmakalemseverler
0
huseyinali
(15.07.09)
sheaffer kartuşu hemen her kırtasiyede bulursun, kalemi alıp da kırtasiyeye gidersen, orada deneme veya anlayan birine sorma şansın olur.
burdan kesin cevabı alamazsın çünkü her kalemin içi farklı, kimine başka kartuş olur kimine olmaz vs.
0
zubundy
(15.07.09)
istiklal caddesinde bir dükkan var, yanılmıyorsam panter olması lazım. oraya gidersen baya yardımcı olabilirler diye tahmin ediyorum.
0
somnus
(15.07.09)
1- Sheaffer kendine has kartuş kullandığından, Sheaffer kartuş ya da Sheaffer dönüştürücü almanız gerekiyor

2- Kartuş da alabilirsiniz, dönüştürücü de

3- Bkz 1. cevap

4- Büyük kırtasiyelerde mevcut, Sirkeci'de de kolaylıkla bulabilirsiniz. (Ben en son Kabalcı'dan almıştım)

*** Bonus *** Kartuşlarınızın içini şırıngayla da doldurabilirsiniz.

Sevgiler

www.banasikcayaz.com
0
kahvegibi
(02.08.13)
(8)

Grup ve Şarkı Önerileriniz

simpson
Şöyle Ezginin Günlüğü ya da Yeni Türkü gibi güzel müzikler yapan genel itibarla insanın ruhunu karartmayan gruplar vardır mutlaka. İlla laylaylom şarkı olmayabilir ama sözleri güzel olan şarkıları da yazabilirsiniz.
Şöyle Ezginin Günlüğü ya da Yeni Türkü gibi güzel müzikler yapan genel itibarla insanın ruhunu karartmayan gruplar vardır mutlaka. İlla laylaylom şarkı olmayabilir ama sözleri güzel olan şarkıları da yazabilirsiniz.
0
simpson
(10.07.09)
pinhani ve yüksek sadakat
0
kahvegibi
(10.07.09)
grup değil ama bülent ortaçgil şarkıları da güzeldir.
0
ykyt
(10.07.09)
incesaz, fikret kızılok
0
tehanu
(10.07.09)
pilli bebek ve peyk.......
0
blowup
(10.07.09)
sema - ekho efsane hanımlar
0
pyro clustic flow
(10.07.09)
grup degil de erdal güney i öneririm sarkılarının sozleri cok guzel
saklımdasın ey yar mesela
0
voodoo 007
(10.07.09)
0
marikaki
(10.07.09)
güz kumpanyası denilmiş o zaman ondan ilk olarak " anlamların ardı " şiddetle tavsiye ederim.
0
ykyt
(11.07.09)
(5)

bulgaristan veya dubrovnik te kalacak yer

vampir akrep
arkadaşlartemmuz sonunda bulgaristana gitmeyi planlıyoruz fakat kalacak yer konusunda pek bir alternatif bulamadık. şöyle güzel eğlence mekanlarına yakın (nesebbar, varna vs) yakın deniz, kum, eğlence olayından pek uzak olmayan uygun fiyatlı kalacak yer bilenler var mıdır?bir de, vize parasını uçağa
arkadaşlar

temmuz sonunda bulgaristana gitmeyi planlıyoruz fakat kalacak yer konusunda pek bir alternatif bulamadık. şöyle güzel eğlence mekanlarına yakın (nesebbar, varna vs) yakın deniz, kum, eğlence olayından pek uzak olmayan uygun fiyatlı kalacak yer bilenler var mıdır?

bir de, vize parasını uçağa verip dubrovnik e gitmek var. fakat bu sefer de orda kalacak yer alternatifi gerekiyo. benzer şekilde.. bi bilgisi olan var mıdır?
0
vampir akrep
(09.07.09)
biz şurada kalmıştık

www.hostelworld.com

birazcık pahalı gibi ama old city'nin dibinin de dibi. artı sahibi gerçekten kral bir adam. sana dubrovnikte ne yapılır, nerede yenilir, nerede içilir hepsini gösteriyor. acayip yardımcı oluyor.
0
kahvegibi
(09.07.09)
bence kamp yapın. dubrovnik adım başı kamp yeri. hava da güzel oluyor zaten.
kalan paranızı da eğlenceye harcarsınız mesela.
0
386 dx
(09.07.09)
ya bulgaristan?
0
🌸vampir akrep
(09.07.09)
www.couchsurfing.com ya da www.hospitalityclub.com deneyebilirsiniz belki.
0
cereal killer
(09.07.09)
couchsurfing bence en iyisi,böylece iyi tasarruf yapmış olursunuz ayrıca yerel tavsiyeler de alabilirsiniz derim..olabilecekse eğer tabii...yoksa dubrovnikte gecelik ortalam 20 €,yazıktır...
0
taste
(09.07.09)
(3)

Korluk hakkinda bilgi

gioberg
Merhaba,Korluk hakkinda, daha dogrusu dogustan gorme engelliler hakkinda bilgi alabilecegim (dunyayi nasil algiliyorlar, hayal gucleri ne durumda, audio-book dinliyorlar mi? vs) gibi sorularima cevap alabilecegim, bir site veya kitap bilen var midir?Tesekkurler
Merhaba,
Korluk hakkinda, daha dogrusu dogustan gorme engelliler hakkinda bilgi alabilecegim (dunyayi nasil algiliyorlar, hayal gucleri ne durumda, audio-book dinliyorlar mi? vs) gibi sorularima cevap alabilecegim, bir site veya kitap bilen var midir?
Tesekkurler
0
gioberg
(08.07.09)
geo'nun geçen ya da ondan bir önceki sayısında vardı bu konuda bir inceleme.
0
kahvegibi
(08.07.09)
kitap bilemiyorum ama eşref armağan var mesela doğuştan görme engelli.
0
emrag
(08.07.09)
www.turgok.org

izmir'de ama telefonla bilgi alabilirsin, site de oldukça kapsamlı.
orada seslendirme stüdyoları bile var, audio-kitaplar kaydediliyor, ders kitapları bile.
0
su nanesi
(15.11.11)
(2)

şetfali cırcır yapar mı?

yoktan adam
şetfali cırcır yapar mı? motoru bozmuş biri şeftali yerse nolur? peki neden şeftali?
şetfali cırcır yapar mı? motoru bozmuş biri şeftali yerse nolur?
peki neden şeftali?
0
yoktan adam
(06.07.09)
aksine şeftali kabızlık yapar diye biliyorum.
0
kahvegibi
(06.07.09)
şeftali ishal diyetlerinde yenilmesi tavsiye edilen bir meyve. cırcır yapmaz. kayısı cırcır yapar.
0
gozupek
(06.07.09)
(3)

izmir - ayvalık ören burhaniye köpekle yolculuk etmek

uckac
şimdi şöyle bir durum var. ören'e gitmek istiyoruz, arabamız yok ve köpeğimiz var. annem de köpeği bırakmak istemiyor. bu nedenle bir araç bulmak zorundayım. şimdi sorular;birincisi, evcil hayvanları bir yerden başka bir yere götüren bir firma gibi bir şey var mı?onu geçtim, örneğin bir otomobil kir
şimdi şöyle bir durum var. ören'e gitmek istiyoruz, arabamız yok ve köpeğimiz var. annem de köpeği bırakmak istemiyor. bu nedenle bir araç bulmak zorundayım. şimdi sorular;

birincisi, evcil hayvanları bir yerden başka bir yere götüren bir firma gibi bir şey var mı?

onu geçtim, örneğin bir otomobil kiralasam, yaklaşık 190 km'lik yol git-gel 380 km. yakıt ücreti ortalama bir kiralık araba ile ne kadar tutar(palio vs.)?

üçüncü sorun, örneğin taksi şoförünün biriyle pazarlık ettim diyelim, ne kadar ister, mantıklı olan nedir?

son olarak sözlükten bu istikamete önümüzdeki birkaç gün içinde gidecek olan ve uygun vasıtası olan var mı? gönüllü veya ücretiyle, artık her neyse...

bana bir akıl fikir verirseniz sevinirim.
0
uckac
(01.07.09)
su an resmen "ya duyuruyu ne zaman actim ben " seklinde irkildim.

1,5 saat once annemi burhaniyeye yazligimiza ugurladim istanbul'dan. kamil koc sagolsun, kopegimizi goturemedi annem de. ve bana kaldi. ben de her gun her saat evde degilim, ablam da keza calisiyor, napicaz nasil yollasak annemin yanina diye dusunurken, "burhaniyeye giden biri varsa goturur mu ufak bi ucret de verebilirim" diye duyuru acacaktim, sok oldum duyuruyu gorunce : )

kopegim teriyer, minik bisi, lakin iste otobus firmalari... pff

sizin işiniz benimkinden daha kolay, cunku izmir nerden baksan en fazla 3 saat falandir burhaniyeye. firmalardan kabul etcek biri cikmaz mi acaba? kopeginizin cinsini bilmiyorum ama bizimki saatlerce agzi acik bir cantada kucakta mutlu mesut yolculuk edebiliyor.

özet,
istanbul-burhaniye arasinda ayni seye benim de ihtiyacim var, okuyanlar belki bana da yardimci olurlar.
0
la traviata
(02.07.09)
otobüs için;
box istiyor firmalar. 4 sene önce varan box istemişti 2 aylık köpek için.şuan götürmüyor diye bir efsane duydum ama bilmiyorum.zamanında ben hedef turizm diye bir şirket buldum,boxa falan gerek yok,karton kutuya koy veya istiyorsan yanına al kucağında gitsin bile dediler.karton kutuyla bagaja koydum.
yani köpeğin cinsine vs göre bagajda uygun taşıma koşullarıyla götürebilirsin.küçük firma seçmen bu işlemi kolaylaştırır.
buarada taksi için cinsi de önemli. azman boyutlarında bir rottweilerı taksi almak istemeyecektir.ben karda arabamı bırakıp taksiyle döneyim dedim, köpeği saklamadan durmuyordu hiçbir taksi.
0
iyilik yap pitbull
(02.07.09)
pet taksi diye bir şey duymuştum. internetten araştırın isterseniz. hayvanızı bir şehirden alıp, diğer şehire götürüyorlar.
0
kahvegibi
(02.07.09)
(3)

ankara'da bira & bilardo?

thejester
ankara'da merkezi bir yerde (tunalı - bahçeli - kızılay misali) şöyle filmlerdeki gibi rahat rahat hem biramızı içip hem de bilardomuzu oynayabileceğimiz (masaları/ıstakaları da güzel), uygun fiyatlı bir yer var mıdır tavsiye edebileceğiniz ey sözlükçüler?
ankara'da merkezi bir yerde (tunalı - bahçeli - kızılay misali) şöyle filmlerdeki gibi rahat rahat hem biramızı içip hem de bilardomuzu oynayabileceğimiz (masaları/ıstakaları da güzel), uygun fiyatlı bir yer var mıdır tavsiye edebileceğiniz ey sözlükçüler?
0
thejester
(27.06.09)
selanikte 312'nin yan tarafında schrödinger'in kedisi isimli mekanda bilardo ve bira var. fakat o istediğiniz ortam oluşur mu pek emin değilim. bilardo masalarını ve oynayan tipleri gördüm ama çok kaliteli masaları ve ıstakaları olduğunu sanmıyorum.
0
bellbane
(27.06.09)
uzak demezseniz bilkent'te rollhouse var.
0
kibritsuyu
(27.06.09)
tunalıda golden que vardı. duruyor mu hala bilmiyorum.
0
kahvegibi
(27.06.09)
(6)

araba danışma

kanuniye
selamlarsonunda babamı kandırdım ve araba almaya ikna ettim.ikinci el bakıyorum haliyle, kriterlerim dizel yahut lpg'li olması,çok eski model olmaması,çok kullanılmış, yıpratılmış olmaması(taksi, şirket arabası),4 kapılı olması,fiyatının da 10000-20000 aralığında değişmesi . internette yaptığım araş
selamlar

sonunda babamı kandırdım ve araba almaya ikna ettim.ikinci el bakıyorum haliyle, kriterlerim dizel yahut lpg'li olması,çok eski model olmaması,çok kullanılmış, yıpratılmış olmaması(taksi, şirket arabası),4 kapılı olması,fiyatının da 10000-20000 aralığında değişmesi .
internette yaptığım araştırmalar sonucu(arabalar ilgi alanım olmadı hiç) iki tane model buldum bi tanesi Opel Corsa 1.3 CDTİ 2004-2005-2006 modelleri bi tanesi de ford fiesta comfort 2006 model(dizel. siz olsanız hangisini alırdınız?

başka bir önerisi olan var mı?her tür öneriye açığım, cidden anlamıyorum araba işinden. iki senedir tempra kullanıyorum, tek istediğim küçük park edilebilir bi araba olması :)

teşekkürler
0
kanuniye
(24.06.09)
fiestada seyahat eden, corsayı ise kullanmış biri olarak; corsayı tavsiye ederim. daha sert olsa da, daha sağlam, daha sorunsuz, daha güvenli bir arabadır kendisi...
0
kahvegibi
(24.06.09)
bahsettiğin 2 model dışında tavsiyem olacak. hyundai getz dizel. (bkz: #13928466)

araca 3 yıldan uzun süredir sahip olduğum için ve çok sevdiğim için objektif olamayabilirim ama kesinlikle çok iyi. bahsettiğin bütçenin biraz üzerine sıfırını bile alabilirsin.
cd/mp3 player standart, 4 cam otomatik, elektrikli dikiz aynaları standart. alacağın corsa veya fiestada bunlar olmayacaktır. fiesta ve corsanın dizel performansları tatmin etmeyecektir.
tavsiye ederim şahsen..
0
hayo
(24.06.09)
2004-2005 model çok temiz hatchback ford focuslar bulabilirsin. eski kasalardan.
tasarım açısından çok sevdiğim bi araba. tüplüsünü de bulmak mümkün, olmadı sen taktırırsın. en azından biraz daha kalıplı bir araba.

eğer daha küçük araba bakıyorsan;
vw polo, honda jazz' ı önerebilirim.

bu arada hayo' nun bahsettiği gibi getz' de iyi arabadır. yaklaşık 1 yıl kullandım. 1 yıl sürecinde hiç sorun çıkarmadı. eğer ucuz ve sorunsuz bir araç istersen getz' i öneririm.
0
erzi
(24.06.09)
hiç düşünme nissan almera. geçen hafta sattık :'( çok rahat bir araba ve sorunsuz. lpg taktırınca yakıt sorunuda olmuyor.park konusunda birşey diyemeceğim
0
enter saltman benim
(24.06.09)
1999 model golf 4 kasa tdi.
2000 model değil yalnız 1999 a kadar olan seri.
0
ykyt
(24.06.09)
jazz al az yakar, sorun çıkartmaz.

gerçi ne alırsan al, anlaşılan acemisiniz bu konuda (ki herkes öyleydi bir zamanlar) tanıdığınız veya güvendiğiniz bir ustaya gösterin. aldığınız adamın ustasına asla göstermeyin. arabanın beyni dahil her tarafına iyice baktırtın. güvendiğiniz usta yoksa sağlam olarak görünen bir servise götürüp en ince ayrıntısına kadar baktırın. zira arabayı aldıktan sonra çıkacak sorunlar insanı canında bezdiriyor, yaşadım oradan biliyorum.

bunun haricinde ne alırsanız alın kilometresi 30-40 bini geçmesin. dizeller az yakar ama çok kullanıldığından sıkıntı çıkarabilir. iş arabası kesinlikle almayın, bedava da verseler.

ben japon arabası öneririm, hyundai gibi kore malı yerine. honda olur, toyota olur. benzin için en iyi motoro honda yapıyor diye biliyorum, az yakar vs. alman arabaları da, konfor be sağlamlık açısından çok iyi oluyor, onları da düşünebilirsiniz.

2. el alacağınıza göre, satış zamanını da düşünmelisiniz. arabanın piyasası olmalı ki, satarken canınız yanmasın. bu yüzden jazz'ı öneririm. geniş araba düşünüyorsanız civic olaiblir, corolla olaiblir veya focus olabilir. focus gdi ler fazla yakıyor diye biliyorum.

ne alırsanız alın, acele etmeyin ve canı 2. elden çok yanmış biri olarak diyorum ki çok çok iyi baktırın.
0
tulkas
(24.06.09)
(7)

telefonlardaki 5 tuşundaki çizgi

gokch3
aslında soru başlıktada belirttiğim gibi neden telefonlarda 5 tuşunda bir işaret var hep yani bi anlamı ve bir gereği olması gerekirki onu yapsınlar daha olmayan telefonda görmedim bazıları ses ordan gidiyor die diyor ama ev telefonlarındada var ?
aslında soru başlıktada belirttiğim gibi neden telefonlarda 5 tuşunda bir işaret var hep yani bi anlamı ve bir gereği olması gerekirki onu yapsınlar daha olmayan telefonda görmedim bazıları ses ordan gidiyor die diyor ama ev telefonlarındada var ?
0
gokch3
(18.06.09)
gorme ozurlu insanlar icin. referans noktasi bir bakima. (benim bildigim bu)
0
sourlemonade
(18.06.09)
bence o görme engelliler için yapılmış bir işaret...
0
kahvegibi
(18.06.09)
görme engelliler için olmasın??
0
putperest
(18.06.09)
aynı işaretler daktiloların k ve a tuşları üzerinde de vardır bilgisayarınızda da var dikkat ederseniz 10 parmak yazan kişiler için. birnevi başlangıç noktası gibi düşünün.
0
mentirosa
(18.06.09)
klavyede j ve f de var
0
🌸gokch3
(18.06.09)
q klavyeler için evet j ve f
0
mentirosa
(18.06.09)
sadece görme engelliler için değil aynı zamanda karanlık veya telefona bakmadan numara kodlanması için işarettir
0
nl extreme
(18.06.09)
(13)

Evlilik...

eferuzgaroglu
Arkadaşlar erken sayılabilecek yaşta(22) bir evlilik yaptım. Başta herşey güzeldi tabi. Özellikle ilk 1 yıl rüya gibi geçti. Ama şimdi ruhum yorulmuş durumda. Eve gidesim gelmiyor inanın. Buna ne derler bilmiyorum aşk mı bitti, yoksa sıkıldım mı anlamıyorum ama tek bildiğim artık evliliğe katlanamıy
Arkadaşlar erken sayılabilecek yaşta(22) bir evlilik yaptım. Başta herşey güzeldi tabi. Özellikle ilk 1 yıl rüya gibi geçti. Ama şimdi ruhum yorulmuş durumda. Eve gidesim gelmiyor inanın. Buna ne derler bilmiyorum aşk mı bitti, yoksa sıkıldım mı anlamıyorum ama tek bildiğim artık evliliğe katlanamıyorum. Boşanma düşüncesini şimdilik yapamam çocuğum var... Üstelik görünüşte çok mutluyuz eşimle ona ben boşanmak istiyorum dersem anlamsız gelir.

Size sormak istediğim neler yapabilirim bu buhrandan kurtulmak için? Yeni kaçamaklar demeyin onlar daha beter dibe sürüklüyor... Nasıl canlandırabilirim evliliğimi?
0
eferuzgaroglu
(18.06.09)
evli değilim fakat bence mutsuzluğunun kesin olarak evlilikten dolayı olduğu konusunda emin olmalısın. iş hayatın, sosyal yaşantın vs. gibi konulara biraz daha odaklanabilirsin.

ve l'ultimo bacio'yu izlemeni tavsiye ederim.
0
arigold
(18.06.09)
bence eşinle paylaşmalısın bu durumu. çok entel olacak türk aile yapısı için ama evlilik terapisi diye bişey var. türkiyede pek bilinmiyor ama ecnebiler çok gidiyor. benim tavsiyem budur.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
Ah be evladım, niye o kadar erken evlendiniz?

Anladığım kadarıyla karınız cadaloz bişi değil, olsa içinizi dökerdiniz.

Sizi evinizden soğutan şey nedir? Bu kadar küçük yaşta bir evin yükünü sırtlamak olabilir mi? Ya da çocuk (bebek henüz galiba) doğunca evde ikinci pilana atılmanız mı? Başka bir şey belkide?
0
pichoscosama
(18.06.09)
teşekkür ederim arkadaşlar önerileriniz için. eşime durumu açamam sorun yarattığımı düşünür üstelik yeni doğum yaptı bu şekildeyken ona ben evlilikten bıktım diyemem. niye erken evlendim inanın ben de bilmiyorum. bekarlık hayatımı özlüyorum sanırım. istediğim saatte eve girdiğim günleri. evet evlilik yükünü sırtlamak yoruyor beni... bilemiyorum ne yapacağım..
0
🌸eferuzgaroglu
(18.06.09)
evli değilim ama bu konu ile ilgili bazı düşüncelerim var;
bence bu sıkınıtılı hal evlilikten değilde her günün birbirine benzer olması, sıradanlık ve sorumluluklar boğmuş seni.

çok aktif bir bekar hayatı yaşamış isen normaldir, çocuk küçükse(ki öyle) bence onu düşün ve ona vakit ayır. genelde insanlar eşleriyle devamlı kapışsa bile, çocuk olduktan sonra ev içerisinde hem evlilik hem de çiftlerde canlılık gözlenir ama sizde tam tersi olmuş.

çocuk biraz daha büyüdüğünde eşin ile birlikte eşinin ailesinin yanına kısa bir tatile falan gönder. o arada biraz yanlız kalıp bu buhranı eşine ve çocuğuna yansıtmadan atlatmak en iyisi sanırım.
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
hocam;
evlilik sorumlulukların,mutlulukların,kazançların ve kayıpların paylaşıldığı bir yapı malumunuz üzerine. adı üzerinde paylaşmak. eğer sürekli olarak yükün fazlasını üzerine alırsan sıkılırsın,yorulursun. o yüzden dengeli şekilde paylaşmak en güzeli. ama doğum gibi bazı özel durumlar hariç tabii. bu tip özel durumlarda tabiiki yükü sırtlanmak gerekiyor.
sabır diyorum size. eşinizi gerçekten seviyorsanız ve ve ve en önemlisi saygı duyuyorsanız herşey kendi kendine gelecektir.
hele o ufaklık bir büyüsün, evin içinde babba babba diye dolanmaya başlasın. ahh ah, ondan daha fazla mutluluk verici bir duygu var mıdır hayatta.
unutmayın eve geç gelip, arkadaşlarla kafede barda takılmak eğlenceli gelebilir. ama mutlu bir yuvanın huzuru ve güveni hiçbirşeyle değişilmez. hayatta en sağlam kapınız eşiniz. bunu unutmayın.
size ve eşinize mutluluklar, miniğe de sağlıklı günler dilerim.
0
zeki baba
(18.06.09)
öncelikle,

evet erken bir evlilik olmuş ama her evlilik erkendir...

bir takım problemleriniz var belli ki, her evlilikte olabilir bazılarında bu sorun aşılır ve devam eder, bazılarında sorunu çözemeyip bitirirsiniz.

ama ne yaparsanız yapın düzgün bir zamanda yapın.

anladığım kadarıyla eşinizi seviyorsunuz ama evliliğin getirdiği yük ve sınırlamalar ağır geliyor. bu o kadar insani ki... önünüzde kocaman bir dünya var ve siz o dünyanın içinde tek bir kişiye bağlanmış ve kurallarla sarılmış halde yaşıyorsunuz.

ama eşiniz yeni doğum yapmış. pek çok kadın doğumdan sonra post partum sendromu denilen bir bunalım yaşar. zaten 9 aydır hamile oluşu, vücudunun bozulması vs derken, ne kadar mutluluk verici de olsa bebekle birlikte daha bir sürü problemin içine batmış durumdadır. baba ne kadar yardımcı olursa olsun, bebeğin tüm yükü annenin omuzlarındadır. bunun üzerine bir de doğum sonrası kiloları verme, dışarı çıkamama, uykusuz geceler de eklenince gerçekten zor bir durumun içerisinde debelenmeye başlayacaktır.

özgürlük istemenizi anlıyorum ama bu zamanda, yani eşiniz geceleri bebeği emzirmek için kalkarken, bi çay içmek için bile dışarı çıkamazken, arkadaşlarıyla rahatça oturup iki lafın belini kıramazken, özgürlük istiyor olmanız hem size hem de eşinize acı getirecektir. şu anda metin olmak, bebeğiniz ve eşinizin sağlığı için kendinizi biraz ertelemek zorundasınız. eşiniz tekrar kendi hayatını kurana kadar ona destek olun. sonra kafanızı ellerinizin arasına alır, hayatınızı tartar, özgürlük isteğiniz baskın gelirse içinizdeki sesi dinleyip yolunuza devam etmek üzere ayrılırsınız.
0
kahvegibi
(18.06.09)
arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. biraz da buldum bunuyorum durumu oluyor sanırım benim ki. kahvegibi sana özellikle teşekkür ederim. haklısın eşim çocuğumu verdi bana bir şekilde geçecek bu günlerde.
0
🌸eferuzgaroglu
(18.06.09)
tekrar flört edin.
yeni tanışıyormuş gibi davranın.
aranızda oyunlar oynayın.
sevginizi, aşkınızı vs. tazeleyin.
birbirinizin özel hayatına saygı duyun.
birbirinize saygı duyun.
kendinize saygı duyun.
birbirinize sevgi ve şevkatle davranın.
birbirinize sabredin.
mutlaka biriniz alttan alsın.
alttan almalar karşılıklı ve dengeli olsun.
eşinizi kendinizi sever gibi sevin.
eşinize dürüst olun.
boşanmayı çıkarın kafanızdan, boşanmak çözüm değil. bu problemi çözemezseniz, büyük ihtimalle diğer eşinizle de aynı problemleri yazayacaksınız ilerde.
değişime açık olun ikiniz de.
evliliği sadece çocuk için değil kendiniz istediğiniz için de sürdürün. ileride çocuğunuz zehir kusan ebeveynlere sahip olmasın.
insanlar 60 yaşında bile değişebilirler. sevginin ve aşkın yaşı ve süresi yok, tazelemeyi bilin yeter.
bu aralar evlenen her iki çiftten biri boşanıyor. boşanmak çok kolay ama çözüm değil. evliliğinizi kurtarın.
eşinizden ve evliliğinizden neden böyle soğuduğunuz üzerine düşünün.
.. bu arada, (sanıyorum ki) evliliğin ilk yıllarında böyle buhranlar geçirilmesi olağanmış.
0
aithra
(18.06.09)
daha önceden yapmadığınız, onunla yapmaktan zevk alabileceğiniz aktiviteler düşünün.aksi çekilmez olur.

ayrıca hayatınızda bir de onun olmadığını düşünün.böyle düşününce o hayat da çekilmez gelecektir emin olun.
0
naithan
(18.06.09)
evlilik terapisine gidin, bunu da laf olsun diye söylemiyorum, mutlaka ama mutlaka yapın bunu, madem çocuk da var... bir de eşinize dürüst olun bence.. muhtemelen o da size belli etmiyordur ama siz üzülmeyin diye aptalı oynadığına kalıbımı basarım. sorun yokmuş gibi yaparak hiçbir yere varamazsınız. aslında bu sorunuzdan sizin derdiniz de anlaşılabiliyor, iletişim denen şey ama sağlıklı iletişim sizde maalesef ki yok... olsaydı zaten bu kadar büyük dertlenmez, kendisine hissiyatınızı açıklayabilirdiniz, çok büyük bir tepkiyle de karşılaşmaz, anlayışla karşılaşırdınız. ortaklaşa kafa kafaya verip bir çözüm arardınız. sağlıklı ilişkilerde yapılan bu. şimdi de bunu yapabilirsiniz. aynen b samimiyetle kendisine açılın. inşaallah ağlayıp zırlayıp dır dır hır gür etmeden mantıklı bir şekilde konuşabilirsiniz. yine de yalnız başına iletişimde zorlanıyorsanız, ciddi olarak buna objektif bir üçüncü kişiyi ortak edin, evlilik terapisi kesin çözüm gibime geldi benim. geçmiş olsun şimdiden...
0
yattara valli
(18.06.09)
tatiiiil.
0
esas itibariyle
(19.06.09)
Erken ama tatil olabilr yada aktivite diyicem ama cocukda var ya neden bu kadar erken nedir ki acele anlamam gitti ...
0
denubis
(18.10.10)
(23)

Ne Okusam?

mulkiyeli
umutsuzluğun tavan yaptığı bir dönemden geçmekteyim..okumak istiyorumm..fakat yanlış seçimler yapmış olmalıyım ki sayfalara bakabiliyorum sadece..okuyamıyorum..halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım
umutsuzluğun tavan yaptığı bir dönemden geçmekteyim..okumak istiyorumm..fakat yanlış seçimler yapmış olmalıyım ki sayfalara bakabiliyorum sadece..okuyamıyorum..

halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım var..
0
mulkiyeli
(18.06.09)
kısa öykü okumayı deneyin. sait faik, ernest hemingway ii gider.
0
serseri marti
(18.06.09)
ben ne zaman umutsuz olsam, yüzüklerin efendisi:kralın dönüşü nü okurum. hatta vekilharç ile kral bölümünü:)) ezbere biliyorum o kısmı diyebilirim:))

onun dışında, mutsuzken insana iyimserlik aşılayan şeyler okunmalı. üstün dökmen'in küçük şeyler serisi mesela. aslında izlesen daha iyi, adamın konuşma şekline hayranım.

yine üzgünken, kafamı en iyi dağıtan kitaplar macera romanlarıdır. clive cussler kitapları, özellikle dirk pitt'in esasoğlan olduğu kitaplar müthiştir.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
şiir okumaz mısınız? orhan veli, cahit külebi insanın içine neşe saçan şiirler yazar. hafif hüzünlü bir neşesi vardır o şiirlerin.

hem, bu güzel havalarda rakı şişesinde balık olup "beni bu güzel havalar mahvetti" demek kadar hoş bir şey olabilir mi? şiir okuyun siz. ama orhan veli ile cahit külebi.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
kılıç yarası gibi - ahmet altan
isyan günlerinde aşk - ahmet altan
0
poseidon55
(18.06.09)
kitap tavsiyesi deyince coşuyorum ben onu farkettim. yine şiirden gidersek, ümit yaşar oğuzcan da iyidir. ama bazı şiirleri insanı depresyonun dibine itebiliyor. dikkatli olmak lazım.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
montaigne'in denemeleri de, hala okumadıysanız çok iyi bir seçimdir.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
trevanialn - shibumi

ilac gibi,
0
el desmandado
(18.06.09)
gabriel garcia marquez de iyi seçimdir bak. daha doğrusu güney amerikadan kimi okursanız güzel seçimdir. bi ağlatır çiçek gibi yaparlar insanı.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
vakti zamanında (bkz: bir garip orhan veli)yi oynamış idim:))
şiirler zaten başucumda..
onlarsız olmaz.
ben daha çok zihnimi uzun süre meşgul edecek, beni oyalayacak,gerçekliğimden koparacak kitaplar peşindeyim..
çok teşekkür ediyorum..
0
🌸mulkiyeli
(18.06.09)
amaç gerçeklikten kopmaksa, fantastik kurgu diyorum da başka da bir şey demiyorum. tolkien diyorum, ursula le guinn diyorum, weiss-hickman hatunların dragonlance serisi diyorum.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
ama grange var, taş meclisi var onun kitabı bak güzeldir. yine polisiyeden gideceksek, ahmet ümit de candır. severim kendisini çok.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
the catcher in the rye her derde devadır, candır
0
brainfour
(18.06.09)
sait faik'in 'şimdi sevişme vakti' adlı şiir kitabı güzeldir. hayata bağlar.
0
gayrisabit fikir
(18.06.09)
richard bach'ın martısı kesinlikle.
0
light beam
(18.06.09)
$eker portakal
0
rusdemezale
(18.06.09)
zen ve motosiklet bakım sanatı
0
386 dx
(18.06.09)
kimse yazmamış

(bkz: ihsan oktay anar)

tüm kitapları diyorum. puslu kıtalar atlası ile başlayın bence
0
kahvegibi
(18.06.09)
bazen insan gerçekten okuyamıyor, sayfalar bitmek bilmiyor, bana da olur zaman zaman. haiff şeyler okumak lazım böyle zamanlarda ne aç ne tokken çerez ya da meyve yemek gibi.

fantastik bilim kurgu iyidir o yüzden. trevenian, stephen king, dan brown falan rahat gider mesela. ama çok da haiff olmasın dersen gülün adı ve faucault sarkacı süper sürükleyici hayvan kitaplardır, okumadıysan. ursula k. le guin de öyledir. yerdeniz öykülerini özellikle tavsiye ederim fantastik seviyorsan, ya da dünyanın doğum günü'nde harika bilim kurgu öyküleri mevcuttur, başka dünyalara götürür. ya da stanislav lem'in bilimkurguları olağanüstüdür; bu türü seviyorsan biliyorsundur gerçi...
0
ashh
(18.06.09)
gündüz vassaf - cehenneme övgü..
0
chatrefhill
(18.06.09)
fantastik bilim kurgu tamamen yabancı olduğum bir tür..ama bi yerinden başlayabilirim..iyi hissettirecek diyosunuz madem:))
kinyas ve kayra sendromunu atlattım..çok zaman oldu.
öneriler güzel..listem kabarık..
hadi hayırlısı.
0
🌸mulkiyeli
(18.06.09)
o zaman yerdeniz öykülerinden başlamanı öneririm. ursula k le guin'den yani :)
0
ashh
(18.06.09)
alper canıgüz, çok eğlenirsin.
okumadıysan chuck palahniuk, özellikle gösteri peygamberi
neil gaiman terry prachet - bir kıyamet komedisi
iyice delirdim diyorsan da sophie kinsella oku :P
öykü kısmına katılıyorum, notos öykü dergisi falan alıp okuyabilirsin.
bir de ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi (begenmezsen gel istediğin kitabı hediye ederim o derece)
iyi okumalar.
0
likeinme
(18.06.09)
ben bu dönemde iki tür okuyorum; birincisi polisiye, agata kristi teyze süper kafa dağıtır,şerlok holms de olur.
ikincisi de meave binchy denen teyzenin aşk-macera romanları gibi olabilecek, ucuz hollywood filmi tadında kitaplar var. süper kafa dağıtır, yorulmazsınız, zaman geçer (bilmiyorum erkekseniz sıkılılabilirsiniz)
bir de ben o dönmi sevdiğimden, hüseyin rahmi gürpınarın dönemle dalga geçen komik kitaplarına bayılırım.
ihsan oktay anar insanı alır başka dünyalara götürür getirir, çok süper olur,çok kötü değilseniz.
0
kanuniye
(19.06.09)
(6)

kedi-kene-frontline

yapyat
Bizim kedinin üstünde kene gördüm. Şu anda kediyle veterinere gitmem mümkün değil.Frontline almayı planlıyorum ama anladığım kadarıyla o da hali hazırda kedinin üstünde olan keneleri öldürmüyor sanıyorum. Doğru mudur?Keneyi hemen çıkartmasak da 1 hafta gibi bir süre için zararını azaltmanın ya da et
Bizim kedinin üstünde kene gördüm. Şu anda kediyle veterinere gitmem mümkün değil.
Frontline almayı planlıyorum ama anladığım kadarıyla o da hali hazırda kedinin üstünde olan keneleri öldürmüyor sanıyorum. Doğru mudur?

Keneyi hemen çıkartmasak da 1 hafta gibi bir süre için zararını azaltmanın ya da etkisiz hale getirmenin yolu var mıdır?

Ya da evdeki araçlarla zarar vermeden çıkarabilir miyim?
0
yapyat
(04.06.09)
kendiniz çıkartmayı denemeyin. bir şekilde ya veterinere gidin, ya da veterineri eve çağırın. olayın ciddi olduğunu, siz keneyi çıkartmaya çalışırken, ya da kedi temizlenirken rahatsız olup keneyi çıkartmaya çalışırken size de bulaşabileceğini unutmayın bence.
0
kahvegibi
(04.06.09)
geçen hafta okudum frontline'ın prospektüsünü, sanırım mevcut keneleri de öldürüyor yazıyordu. 18:30 gibi evde olcam, gidince bakayım istersen. unutursam da mesaj atar mısın, sıfır hafızayla nasıl dolandığım belli değil bu aralar.
0
pyro clustic flow
(04.06.09)
bir de ne diycem, malum bu frontline pahalı bir şey. kedi ve köpek olanlarında gramaj dışında içerikte fark yok dedikten sonra petshop'çu arkadaşım, annemin baktığı onlarca kedi için şöyle bir formül geliştirdik. en büyük köpek fronline'ından alıp, kedinin kilosuna göre kaç ml gerekiyorsa şırıngaya çekip, iğne ucunu çıkartıp, onu sürüyoruz. artanı da şırınga deliğinin üzerini bantla kapatıp saklıyoruz. bu şekilde çok ucuza geliyor birim uygulama, aklında olsun.

bu arada sabır istiyor ama keneyi gözlemle. hareket ettiği an, yani bacak kancalarını vücuttan ayırıp yürümeye başlarsa, dikkatlice peçete, mendil gibi bir şeyle alıp, imha edebilirsin. elin yatkın değilse ya da panikleyeceğini düşünüyorsan da takdir senin, zaten malum durumu biliyorsundur, hiç girişmemeyi tercih edebilirsin. yine de yazayım dedim.
0
pyro clustic flow
(04.06.09)
frontline plus var o öldürüyor olabilir, bi sorun..
0
erostrada
(04.06.09)
keşke daha önce okusaymışım cevapları, bir ara kedinin üstünde keneyi bacaklarını çıkarmışken gördüm ama daha da iş açmayayım diye dokunmadım. Şimdi kene evde dolaştığı için ev ilaçlama çıktı. Öneriler için çok teşekkür, cümlemize kenesiz günler...

Bir de gelecekte benzer sorunla karşılaşıp buna rastlayacaklar için, veteriner keneyi öldüren bir ilaç var dedi. frontline mı değil mi yarın vet.'e gittikten sonra yazıcam.
0
🌸yapyat
(04.06.09)
normal frontline'in uzerinden aktariyorum: 1 ay sureyle, uygulandiktan sonraki 48 saat icinde keneleri oldurur ve keneyle bulasan hastaliklarin aktarimini minimize eder.

bir de bendeki kopek olani, uzerinde kedi icin kullanmayin asiri doz olabilir diye yazmis, yani kedi dozajini bilerek, o kadar uygulanir gibi bir anlam cikariyorum. bunu ekleyeyim dedim.
0
pyro clustic flow
(04.06.09)
(7)

ev almak icin en uygun metod

rusdemezale
servus dostlar, romalilar.banka kredisi mi,mortgage mi?yari pesin para + yari kredi.banka kredisi tipleri nedir tam?avantaj dezavantaj nedir? belli bi sure sonra vazgecebiliyoz mu? evin o anki degerinden mi hesaplanir peki? kim karar veriyo bunlara?bunlari derli toplu anlatacak bi hakkaniyetli expe
servus dostlar, romalilar.

banka kredisi mi,
mortgage mi?

yari pesin para + yari kredi.
banka kredisi tipleri nedir tam?
avantaj dezavantaj nedir? belli bi sure sonra vazgecebiliyoz mu? evin o anki degerinden mi hesaplanir peki? kim karar veriyo bunlara?

bunlari derli toplu anlatacak bi hakkaniyetli expert suser var midir acep, yoksa da en azindan boyle bi site'ye link atabilecek vatandas araniyo.
internet'te acaip bilgi kirliligi ve disinformation goruyorum.
adam ya herseyi anlatmiyo, ya eksik anlatiyo, ya dupeduz yalan anlatiyo.

roma'ya selam
0
rusdemezale
(01.06.09)
ev almak iyi güzel hoş. kim istemez.
ama kredi tipine karar vermeden önce gerçekten ev alacak etiniz budunuz var mı bunu iyi düşünün. bir çok parametre var. maaşınızın kaç katı değerinde bir ev alacaksınız? içinde oturacak mısınız? amacınız yatırım mı kiradan kurtulmak mı?

genel olarak banka kredisi, mortgage ile ev almak evin gerçek değerinden çok pahalıya mal oluyor.
finansal anlamda daha çok bilgi verebilirseniz yardımcı olabilirim.
0
nikdediginnedirki
(01.06.09)
mis'al peki vereyim:
70 milyar nakit var.
bakirkoy gibi, 125-150 arasi ev almak niyetim.
oturulacak evet, amac kiraya vermek degil.
maas 3-3.5 milyar arasi gidip geliyo.
0
🌸rusdemezale
(01.06.09)
evin tutarının %60-70'ini biriktirmedikten sonra banka kredi almak çok mantıklı değil. örneğin 200 binlik bir eve alacaksanız en mantıklı olan minimum 120-150 gibi bir rakam biriktirip, bunun üzerindeki miktar için kredi almak. aksi halde 60 kaat biriktirip 140 liralık kredi alırsanız o 140 lirayı 280 lira olarak ödüyorsunuz neredeyse.
0
kahvegibi
(01.06.09)
sanırım ev almaktan sa kooperatife veya toplu konutlara yazılıp evin yapılmasını beklemek ve aylık para ödemek daha ucuza geliyor. bu seçeneği de göz önünde bulundur eğer imkanın varsa.
0
argent dawn
(01.06.09)
o zaman etiniz budunuz yerinde. uygun bir adaysınız. 70 milyarı trink verip üstünü kredi alacağınızı var sayıyorum. bence mortgage için uygun bir adaysınız, vadeniz çok uzun olmayacağı için kazıklanma oranınız da nispeten düşük.

banka kredisi tipleri nelerdir?

mortgage aşşağı yukarı bankalarda hep aynı.yani bankalar arası çok büyük bir fark yok. bankaların uydurdukları kredi tipleri arasında da öle büyük bir fark yok. sonuçta faizle kredi alıyorsunuz. asıl konu eğer dövize endeksli kredi alacaksanız hangi dövizi seçmeniz. bence ytl bazlı döviz bu aralar daha mantıklı. ama döviz bazlı bir maaşınız varsa ona endeksleyebilirsiniz.
eskiden mortgage ı japon yeniyle almak çok modaydı sonra yen son bilmemkaç yılın en tavanına geldi, çok insan çılgın paralar ödüyor bankalara.

internet yerine bankaların mortgage hatlarını aramanız daha mantıklı. ayağınıza kadar gelip anlatıyorlar çoğunlukla.

şu seçeneği de sorun/değerlendirin.
bütün parayı değil de gerekitiği kadarını versem üstünü mortgage alsam diyin ve harcamayacağınız miktarın faizini hesaplayın.
sonra bütün parayı verip üstünü kredi alsam diyin ve fazladan vereceğiniz faizi hesaplayın ve buna göre karar verin.

avantaj dezavantaj?

banka kredisi almanın temel avantaj ve dezavantajlarıyla aynıdır. çok pis kazıktır aslında ama diğer yandan da o parayı biriktireceğin ve aynı anda kira bayılacağın yerde erkenden refaha kavuşup bunun bedelini ödüyorsun.

belli bir süre sonra vazgeçmek?
her türlü banka ürününde dezavantajlıdır. mortgage da zaten ev sadece sizin değil bankanın da bir yerde. siz vazgeçtiğiniz veya sözleşmeye aykırı hareket ettiğiniz an evi satar parasını alır, üstünü de size borç yazar. ohhşş.
yani vazgeçmek için almayınız. en kötü şunu yaparsınız. içinden çıkar bir kiracı bulursunuz. ondan aldığınız parayla krediyi ödemeye devam edersiniz.
elime toplu para geçti toptan kapatayım krediyi de demeyin zira mantıksızlık ötesidir. finansbank reklamı gibi deli olmak lazım =)
öyle bir durumda paranızı yatırım araçlarına yönlendirin, krediyi vadelerini bekleyerek ödemeye devam edin.

evin o anki değerinden mi?

evet öyle hesaplanır ama asla evin piyasa değerini bulmaz bu çünkü bakılan mutlaka evin maddi yapısıdır. yani ev ana caddede diye fiyatı yüksektir ama mortgage bunu pek sallamaz. evin bir ev olarak herhangi bir yerdeki değerine bakar. konumdan kaynaklanan değer hesap dışı kalır. bu arada bankalar bu değerleme yapma işi için özel ekiplerle çalışıyıorlar. sizin evi değerlemeye gelen kişiyi kafalama ihtimalinizde var, değerini yüksek bulsun ve ona göre banka daha fazla kredi versin diye. yapanlar var.

kim karar veriyo?

mortgage nispeten yasalaştı. zaten o yüzden aşağı yukarı bankaların uygulamaları aynı.

romadan, aleykümselam.
0
nikdediginnedirki
(01.06.09)
mortgage icin bir vergi avantajin var ise olur. yani mortgage olayina girme durumunda yillik odedigin faizi vergi beyani sirasinda toplam gelirinden indirebiliyor musun indiremiyor musun? indiremiyorsan mortgage sana herhangi bir avantaj saglamayacaktir kredi yaninda. eger indirebiliyorsan da alacagin vergi iadesi cok isine gelebilir.

eger kredi almaya karar vereceksen; kredi fix mi arm mi? arm ise endeksli mi? krediyi alacagin para birimi maasini aldigin para birimi ile ayni mi olacak? bos yere currency risk e girmenin bir anlami da yok. bunlar aleyhine ise, ve mortgage i lehine olan durumlar uzerinden yapabiliyor isen, o durumda da mortgage bu isin olurudur..
0
bunubenyazdim
(01.06.09)
biz yeni ev aldık. 125 milyarlık bir eve 75 nakit verdik kalanına 10 yıllık kredi aldık.her ay ortalama 860 ödüyoruz. Bunun için direkt netten bankaların sitelerine bak. Orda size uygun kredi tipi, bilmem ne diyor en azından az buçuk bilgi sahibi olabilirsin. Bir de bir tanıdık bulabilirsen bir bankacı falan çünkü iş sadece kredi almakla kalmıyor. Ev için bir dünya başka masraflar çıkarıyorlar. Adı da cidden masraf. yok dask yok bilmem ne artı paralar alınıyor işte tanıdık bankacı arkadaş burada devreye giriyor. Kredi işlerine bakan başka bir bankacı arkadaşına yönlendirebilir. Mesela biz İng banktan aldık 1,51 ken bu tanıdık arkadaşlar 1,49 a kadar düşürebiliyor. ya da olmadı masraflardan kesiyor olabildiğince falan falan.
0
pijamaliantigone
(01.06.09)
(2)

nba store'dan alışveriş

bymyself
daha önce inernetten nba store'dan alışveriş yapan var mı? 3-5 tshirt alıcam beden olarak Large aldım, boyum 178 kilom 82, Large bana uyar mı, yoksa Medium mu istemeliyim? Tecrübesi olan arkadaşlar varsa yorumlarını bekleriz...
daha önce inernetten nba store'dan alışveriş yapan var mı? 3-5 tshirt alıcam beden olarak Large aldım, boyum 178 kilom 82, Large bana uyar mı, yoksa Medium mu istemeliyim? Tecrübesi olan arkadaşlar varsa yorumlarını bekleriz...
0
bymyself
(30.05.09)
amerikan bedenlerinin bizden bir büyük olduğunu biliyorum.
yani medium alsanız daha iyi olabilir.
0
kahvegibi
(30.05.09)
size chart yok mu sitede? ordan bakip kendine uygun olani secersin.

edit: baktim varmis. inch -> cm cevrimi yapmak kaliyor sana.
0
sourlemonade
(30.05.09)
(1)

Kitap aranıyor "Cases on Information Technology And Business Process Reengineering"

uykusuz ev manyetigi
Bu kitabı arıyorum. E-book formatında satıldıgı bir yer bulamadım ama ben de becerememiş olabilirim. türkiyede satıldıgı bir yer olabilir mi?Bir de amazon.co.uk de 50 pound a buldum, alsam acaba gümrükte ekstra bişey öder miyim?
Bu kitabı arıyorum. E-book formatında satıldıgı bir yer bulamadım ama ben de becerememiş olabilirim. türkiyede satıldıgı bir yer olabilir mi?
Bir de amazon.co.uk de 50 pound a buldum, alsam acaba gümrükte ekstra bişey öder miyim?
0
uykusuz ev manyetigi
(30.05.09)
100 euroyu geçmediği için birşey ödemezsiniz gümrükte.
0
kahvegibi
(30.05.09)
(5)

yeşil kalın kumaşlı masa örtüsü

poison
şimdi durum şu ki arkadaşlarla periyodik olarak düzenlediğimiz okey, king vs şenlikleri için uygun ortam oluşturmaya karar verdik. bu sebeple kahvehanelerde çuha olarak da bilinen kalın kumaşlı, yeşil olması şart değil ama olsa güzel olur, masa örtüsü arıyoruz. akşamki partiye yetişmesi için şöyle i
şimdi durum şu ki arkadaşlarla periyodik olarak düzenlediğimiz okey, king vs şenlikleri için uygun ortam oluşturmaya karar verdik. bu sebeple kahvehanelerde çuha olarak da bilinen kalın kumaşlı, yeşil olması şart değil ama olsa güzel olur, masa örtüsü arıyoruz. akşamki partiye yetişmesi için şöyle istanbul etiler beşiktaş levent dolaylarında bir yer söyleseniz de gitsem alsam? nerden bulunur kardeşim masa örtüsü??
0
poison
(30.05.09)
en yakın kahveye sorunuz
0
demlikposet
(30.05.09)
eminönü'nde masa örtüsü ve çuha satan dükkanlar var. kenarlarında iskambil desenli olanları var bende mesela. gayet hoş
0
patricia teyze
(30.05.09)
hocam tahtakalede bulunur onlar. oricinal.
0
axijazz
(30.05.09)
2m ya da 3m migroslarda da bulunabilir belki. yakınlarınızda varsa migros ya da carrefour gibi yerlere bakabilirsiniz.
0
think martini
(30.05.09)
kenarlarında iskambil deseni olan yeşil çuha örtüyü geçen haftalarda bağhoğusta gördüm.
0
kahvegibi
(30.05.09)
(1)

latin hattı - kaligrafi

hicazkar
latin harfleri ile güzel yazı (kaligrafi deniyor galiba) öğreten kitap lazım.geçenlerde `d&r`'nin bir iki şubesine sordum, yoktu.ankara'da akçağ'da görmüştüm, geçen yolum düştü, orada da yokmuş.dıdıt: şurada varmış:http://www.asilyayin.com.tr/turkce/urun_detay.aspx?id=18097yine de tekliflere açığım.
latin harfleri ile güzel yazı (kaligrafi deniyor galiba) öğreten kitap lazım.
geçenlerde d&r'nin bir iki şubesine sordum, yoktu.
ankara'da akçağ'da görmüştüm, geçen yolum düştü, orada da yokmuş.

dıdıt: şurada varmış:
www.asilyayin.com.tr

yine de tekliflere açığım. şu kitabı gördüm, güzeldi filan...
0
hicazkar
(30.05.09)
tchibodan kaligrafi seti vardı. onun içinde latin alfabesiyle güzel örnekler olan bir kitap da vardı. bazı tchibo şubeleri eski dönemlerin ürünlerini de satıyor. oraya sorabilirsiniz.
0
kahvegibi
(30.05.09)
(6)

kedim icin pasaport

banuolcay
Kediye nereden ve nasil pasaport cikarilir bilen var mi?Italya ister mi pasaport?Yolculuk sartlarini da bilen?Simdiden tesekkurler
Kediye nereden ve nasil pasaport cikarilir bilen var mi?
Italya ister mi pasaport?
Yolculuk sartlarini da bilen?
Simdiden tesekkurler
0
banuolcay
(27.05.09)
mikroçip istiyorlar ab ülkelerinde diye biliyorum.
0
kahvegibi
(27.05.09)
baktım, istiyormuş evet.
mikroçipli ve pirelere karşı aşılı olması da gerekiyor. aşıdan sonra da en az 21 gün geçmesi gerekiyormuş. ayrıca kan testi vs istemiyorlarmış.
3 aylıktan küçük ve aşısız hayvanları getirmek yasakmış.

veterinerler biliyordur muhtemelen bu işleri. 1-2 tanesine arayıp sorun isterseniz.
yolculuk şartları da havayolundan havayoluna değişebiliyor. sitelerinden bulabilirsiniz.
0
386 dx
(27.05.09)
istanbul'daysanız, cihangir veteriver kliniği çip takma vs gibi işlemleri yapıyor. tel: 293 79 93
0
pyro clustic flow
(27.05.09)
tesekkurler herkese...
veterinerle konustum. veteriner kismi ve evraklar tamam.
ancak pasaport kedi icin olunca nereye basvuruluyor onu bilmiyorum.
bu kismini veteriner de bilmiyor :)
0
🌸banuolcay
(27.05.09)
benim bildigim onu da veterinerin vermesi gerekir.
0
pembeli kiz
(27.05.09)
veterinerin verdiği bi belge yeterli olmuyor. mikroçipi takıldıktan sonra sağlık karnesiyle birlikte gidip bazı kurumlardan onay almanız gerekli diye biliyorum ama o kurumları bilemiyorum tam olarak. ama kesinlikle sadece veterinerin yetkisine bakan şey değil.
0
cereal killer
(27.05.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.