Giriş
(16)

Sabah spor yapanlar?

mutekebbir
Merhaba arkadaşlar.Ben spora hep iş çıkışı giden biri olarak önümüzdeki süreçte bunu sabaha çekmeye karar verdim. (İşten geç çıkacağım vs.)Bu sabah ilk kez sabah gittim genel olarak gayet iyiydi hatta şu an kendimi çok iyi hissediyorum neyse sorum şu;Kahvaltınızı nasıl yapıyorsunuz spora sabah gider
Merhaba arkadaşlar.
Ben spora hep iş çıkışı giden biri olarak önümüzdeki süreçte bunu sabaha çekmeye karar verdim. (İşten geç çıkacağım vs.)

Bu sabah ilk kez sabah gittim genel olarak gayet iyiydi hatta şu an kendimi çok iyi hissediyorum neyse sorum şu;
Kahvaltınızı nasıl yapıyorsunuz spora sabah giderken, ben mesela 7:00 de salonda olacağım bu yüzden 6:30 gibi kahvaltımı hazırlamam gerekiyor bugün bu konuda çok zorlandım.
Sabahın körü uyanıp yumurta haşlamak peynir domates kesmek çok zor geldi sabah spora gidip işe gelince (9:30) kahvaltı yapsam yine aynı şekilde uygun olur mu?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(08.08.17)
Bir tane şekersiz kahve iç yeter, kahvaltı şart değil. Yani 150 kiloyla squat yapmayacaksan şart değil.
0
angelus
(08.08.17)
Angelus cevap vermişken bana laf söylemek düşmez herhalde ama eğer özellikle tansiyon sorununuz falan yoksa daha iyi bile diyorlar. Sanırım uykuyla devam eden oruç süresini uzatmış olmanız da önemli. Hatta Tuğrul Çağrı Yılmazer, üstüne bir soda falan içip uzatabildiğiniz kadar uzatın demişti bir keresinde. (Ama sanırım o zaten iki defa falan yiyor yemek bir günde.)
0
sopiro
(08.08.17)
bence omlet ve yulaf ideal. geceden hazırla, ister önce ister sonra ye.
0
filteria
(08.08.17)
Ben sabah spora gitmeden sadece bir meyve (muz, elma vs) yiyorum çünkü kan şekerim çabuk düşüyor. İşe gelince de normal kahvaltımı yapıyorum. Bir sıkıntı olmaz yani dediğin gibi yaparsan.

Bu arada sabah kalkmak çok zor geliyor ilk başlarda ama alışınca hiç zorlanmıyorsun.
0
peggy
(08.08.17)
Kahvaltıyı salla. Öğle yemeğine abanırsın. Belki bir iki gün çok açlık çekersin de kendine hakim olursan güzel günler bizi bekler.
0
alperz
(08.08.17)
ben kahvaltı yapmadan spor yapmaya kalktığımda kısa mesafe hafif koşu bile olsa gözlerim kararıyor, bayılacak gibi oluyorum. en azından biraz müsli falan yiyip gidin spora sonra bayılmayın :/
0
111111
(08.08.17)
ben spor öncesi,dayanmayacak kadar açsam fındık ceviz badem atıyorum bi iki parça.
spor sonrası bi kahve içip öğle arasında ana yemek yerdim muhtemelen,düzenim sizinki gibi olsa.
0
demoniclewinsky
(08.08.17)
Sabah sporuna direk kahvaltisiz cikangillerdenim ben de.

Kahvalti bizim toplumda cok abartilan bir sey. O kadar d elzem degil.
0
qazaqwsx
(08.08.17)
Bir gece onceden peynirimi ekmegimi domatesimi falan hazirliyorum, sadece su icip spora gidiyorum. Is yerine de gelince kahvaltimi yapiyorum. Yumurta kokusu rahatsiz etmesin diye getirmiyorum onu
0
la noix
(08.08.17)
Spora ac karnina gidersen daha faydali olur. Özellikle yag yakimi.

Spordan sonra kahvaltini yapabilirsin. Gayet faydali olur hatta. Vücudun metabolizmasi hazir hizlanmisken.
0
ingenieur und musiker
(08.08.17)
Yumurta haşlama makinesi al. Sabah hazırlanmaya başlamadan önce yumurtaları koy. Sen hazır olana kadar yumurtalar pişer. Yanına domates, peynir vs. de alıp çık. Kahvaltıyı da spordan sonra yap. Ya da öğlen de yesen olur.
0
arnold schwarzeneger
(08.08.17)
sabahtan hazırla, yanına al. spordan sonra kahvaltı yaparsın.
0
inheritance
(08.08.17)
www.achim-achilles.de

birisi ac karnina kosmanin ise yaramadigini iddia etmis, büyük bilim dergisi men's health'ten paylasarak. aha buyur ben de paylasayim o halde. ac karnina spor yaptigin zaman, vücutta karbonhidrat depolanmadigi icin, vücut ilk yag yakmaya girisecektir.
0
ingenieur und musiker
(08.08.17)
Buyrun bu da Spiegel dergisinden:

www.spiegel.de
0
ingenieur und musiker
(08.08.17)
@ingenieur, neden almanca link veriyorsun ben onu anlamadım:)

Konunun bilimsel boyutunu bilmiyorum ama @blue serenity'nin verdiği linkte anlatılan Men's Health dergisi yazarlarının kendi görüşleri değil, yanlış anlamışsın.

Adamlar şu sitede yayınlanan bir çalışmadan bahsetmişler (Journal of the International Society of Sports Nutrition):
jissn.biomedcentral.com

Keşke kaynağı link olarak ekleselermiş tabii. Makaleyi bulup okuyamadım şu an ama müsait anımda bakacağım, ben de merak ettim çünkü.

Edit: Bilimsel makaleyi buldum, okudum:
jissn.biomedcentral.com


Diyor ki: "These findings indicate that body composition changes associated with aerobic exercise in conjunction with a hypocaloric diet are similar regardless whether or not an individual is fasted prior to training."

Yani: "Sonuçlar gösteriyor ki: düşük kalorili diyet ile birlikte yapılan aerobik egzersizlere bağlı olarak vücut kompoziyonunda oluşan değişiklikler; bireyin antrenman öncesi aç olup olmamasından bağımsız olarak birbiriyle benzerlik gösteriyor."

Makalenin geri kalanında kısaca diyor ki, aç karna spor yapınca çok daha fazla yağ yakılır hipotezi yanlış, ama arada bir fark görülmediğinden, aç karna veya tok karna antrenman yapmak tamamen kişinin kendi tercihi. Bu çalışma az kişiyle ve kısa zamanda yapılmış olduğundan, yağ yakma konusunda zamanla bir durumun diğer duruma göre az bir miktar daha verimli olma ihtimalini de göz ardı etmiyoruz. Daha kapsamlı bir çalışma yapacağız. (Henüz yapmamışlar sanırım:p)
0
peggy
(08.08.17)
Aç karnına yağ yakımının temelini oluşturan şey, hormonlar ve enzimler: Leptin, lipaz, insülin, glukagon. Bu hormonların ve enzimlerin hepsi, gün içinde yapılan her türlü aktivitede, enerjinin yağlardan karşılanmasını amaç edinirler. Ben bunlardan birkaçına değinmek istiyorum. Bilgisayar başından kalkıp tuvalete giderken kullanılan enerji, genelde yağlardan karşılanır, karbonhidratlar bu döngüye çok katılmazlar, onlar yüksek efor gerektiren durumlarda ya da insülin varlığında dahil olurlar. Yağların enerji olarak kullanılması için vücut belirli durumlarda belirli hormonları devreye sokar. Misal herhangi bir durumda yağların enerji olarak kullanılması için, pankreastan lipaz enzimi (Pankreatik lipaz) salgılanır. Lipazın amacı, besinler nedeniyle oluşan yağları/lipitleri/trigliseritleri (Bunların hepsi aynı) yağ asitlerine parçalamak, sonra bu yağ asitlerini mitokondriye taşımak ve enerji döngüsüne sokup ATP üretimini başlatmaktır. Gün içerisinde yağlardan ATP (Enerji) üretimi kabaca böyle olur. Tabii bu üretim tek başına lipaza yüklenmez, açlık halinde devreye leptinler girer, leptinler yağ dokusunda bulunan bir hormondur, açlık halinde yağlardan salgılanır ve vücut yağların aynı şekilde ATP üretimine katılmasına neden olur.

Bu yukarıda anlattığımın dışında, bir de spor esnasında enerji üretimi var. Spor esnasında, aç olsan da olmasan da, ilk kullanılan enerji kaynağı kreatin-fosfattır ama o konuyu geçiyorum; açlık ve tokluk durumlarına değinmek istiyorum. Az önce gün içerisinde yağlardan nasıl ATP üretildiğini anlattım. Bu durum antrenman esnasında da geçerli fakat açlık halinde şöyle bir durum oluyor: Ne demiştik? Yağlardan ATP üretmek için pankreas lipaz salgılar, lipaz yağları yağ asitlerine ayırır ve sonra mitokondriye taşır orada da ATP üretilir. İşte, açlık halinde, yani kanda insülin yokken bunların hiçbirine gerek kalmaz, zira uzun uyku-açlık döneminde, yağlar-lipitler kendiliğinden yağ asitlerine ayrışır ve kanda serbest halde dolaşmaya başlar, bu durumda lipazın salgılanmasına hiç gerek kalmadan karnitin hormonu yağ asitlerini mitokondriye taşıyarak ATP üretimini başlatır. Aç karnına antrenman yapıldığında, yağların yakılması süreci bu şekilde kısalıyor. Eğer bir şeyler yenilirse, yani insülin salınırsa, bu süreç yine uzuyor. Zira insülinin varlığında, buraya gelene kadar saydığım hormonların hiçbiri kullanılamıyor, o zaman da karbonhidratlar enerji olarak kullanılıyor, ta ki insülin kandan temizlenene kadar. Durum biraz bundan ibaret. Ha derseniz ki çok mu fark ediyor? Çok fark etmiyor; aç karnına 5 birim yağ yakarsan tok karnına 3 birim yağ yakarsın, aradaki 2 birimin senin için ne kadar önemli olduğu önemli, benim için önemli dersen aç karnına yaparsın, önemli değil dersen tok karnına, durum böyleyken böyle.
0
angelus
(08.08.17)
(3)

Spotify playlist

solenkol
Yarın akşam ofiste kokteyl havasında ufak bi organizasyon yapıcaz kutlama havasında. Djlik görevi bana düştü, böyle hazır liste öneriniz var mı? Yaş ortalaması 25-40 arası beyaz yakalı insanlar ortamda olcak. Müzik tarzı da eğlenceli yabancı müzik olur sanırım.
Yarın akşam ofiste kokteyl havasında ufak bi organizasyon yapıcaz kutlama havasında. Djlik görevi bana düştü, böyle hazır liste öneriniz var mı? Yaş ortalaması 25-40 arası beyaz yakalı insanlar ortamda olcak. Müzik tarzı da eğlenceli yabancı müzik olur sanırım.
0
solenkol
(07.08.17)
spotify deephouse listesi işinizi görür.
0
murtiii
(07.08.17)
Arkada çalsın listesi var oda olabilir. Biraz yavaş kalabilir ama ortam nasıl tam bilmiyorum.
0
gozu acik sevisen yahudi
(07.08.17)
kokteyl havasi mi kutlama havasi mi? yoksa önce kokteyl sonra finalinde kutlama mi?
0
ingenieur und musiker
(08.08.17)
(4)

Lindau - Bregenz - Liechtenstein - Zurih

harmonikhakaret
Ey geziciler,Aniden 1 gunluk boyle bir rotamiz oldu(arabaylan). Sabah yola cikacagiz. Ugrayacagimiz yerler belli degil ve sadece 1 gunumuz oldugu icin cok zamanimiz yok. Bu rotada surayi mutlaka gorun dediginiz bir yer var mi acaba?Not: 1 gunde o kadar yer gezilir mi diye sormayin, rota ve gun sayis
Ey geziciler,

Aniden 1 gunluk boyle bir rotamiz oldu(arabaylan). Sabah yola cikacagiz. Ugrayacagimiz yerler belli degil ve sadece 1 gunumuz oldugu icin cok zamanimiz yok. Bu rotada surayi mutlaka gorun dediginiz bir yer var mi acaba?

Not: 1 gunde o kadar yer gezilir mi diye sormayin, rota ve gun sayisi belli. Ugrayacagimiz yerler belli degil.

Tesekkurler
0
harmonikhakaret
(07.07.17)
sadece lindau ve zurih.

gerci zorunlu olarak bregenzin kenarindan gececeksiniz..

bence zurih ve lindau sadece cunku bu yerlerin hepsini tek gunde yapmaktan hicbir sey anlayamazsiniz. ufak yerler de olsa olayi sehir icleri degil yani,

lindauya araba girmiyor gibi bir sey bu arada. yani inip gezmeniz gerekir ve kesinlikle en z 4-5 saat gecirilmesi gereken bir yer.
bregenz zaten kucucuk ama pfaenderbahn a binmelisiniz mesela kesinlikle.
dornbirn bregenzten daha guzel, yakininda schwarzenberg koyu filan var ama gidemeyebilirsiniz oralara, vaktiniz az.

liechtenstein cok asagida kaliyor, yolu uzatiyor ki zaten liechtenstein in sehirlerinde gercekten bir espiri yok, triesenberg ve adini unuttugum bi yeri cok guzel ve de gaenglesee ama vaduz'dan soyle bi gecmelik vaktiniz olacaktir en fazla, bir sey ifade etmez size, alt kisimlari vaduz kalesi haric siradan.
oraya giderseniz feldkirchten gecmeniz lazim, oraya da 1 saat ayirmanizi tavsiye ederim cunku old town, meydani filan cok hos.
0
kuehles blondes
(07.07.17)
bregenz'de kaşarın tadına bak mutlaka mehmehmeh
0
cekilmis gayfe
(07.07.17)
@kuehles blondes lindau'da ne var bana anlatir misiniz? 6 ay yasadim, dünyanin en sikici ve igrenc sehriydi. (yaz sonu gitmistim gerci)

Zürih sahane bir sehir. Bregenz'de opera festivali oluyor, bayagi iyi.
0
ingenieur und musiker
(08.07.17)
@ingenieur und musiker

Yasamak icin can sikici olabilir, bilemem ama turisik yapip gezmek icin cok guzel bir sehir. Lindau'ya igrenc demek cok tuhaf ama.
0
kuehles blondes
(08.07.17)
(4)

Sony a6000 mi yoksa a6300 mü - Fotograf makinasi

ingenieur und musiker
Merhaba arkadaslar, bu iki model arasinda gidip geliyorum. a6300 neredeyse a6000'nin iki kati fiyata satilmakla birlikte, sokakta ve gezerken fotograf cekmek, cok iyi video cekmek istiyorum. fakat aralarindaki farklara baktigimda, a6300'de 4K video cekimi, adaptörle canon ve sony lenslerini takabilm
Merhaba arkadaslar,

bu iki model arasinda gidip geliyorum. a6300 neredeyse a6000'nin iki kati fiyata satilmakla birlikte, sokakta ve gezerken fotograf cekmek, cok iyi video cekmek istiyorum. fakat aralarindaki farklara baktigimda, a6300'de 4K video cekimi, adaptörle canon ve sony lenslerini takabilmek, daha fazla odak noktasi ve daha iyi wifi performansi göze carpiyor. peki sirf bu farklar icin bunca para vermeye deger mi?

a6000'nin fiyati = 500 euro (lens ile birlikte)

a6300'ün fiyati = 1000 euro (16-50 lens ile birlikte)
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
kısa cevap değmez.

4k çekerken ısınıyor zaten 6300, onu pek kullanışlı sayma. düşük ışık performansı cidden iyi ama ışık bolsa yine değmez. elinde aynalı makine lensi yoksa uyumluluk konusu yine değmez. diğer özellikler ise fiyat farkından dolayı değmez. profesyonel iş yapmayacaksan, yani para kazanmayacaksan a6000 al bence.
0
baba jo
(12.06.17)
@baba jo aciklama icin cok tesekkürler! is yapmayacagim, fakat fotograf cekmekten haz aliyorum. o hazzimi a6000 ile alir miyim? acikcasi pratik, teknik olarak da yüksek bir makina olsun istiyorum, net ciksin diye götümü yirtmak, tripod tasimak falan istemiyorum.

iso degerleri, sensör boyutu hepsi birebir ayni zaten.
0
🌸ingenieur und musiker
(12.06.17)
a6000 istediğini yapmanı sağlar, aynasızların en çok satanı zaten bildiğim kadarıyla. gönül rahatlığıyla al, aradaki farkı ileride lenslere harcarsın, fotoğraf çekme deneyimini daha doya doya yaşarsın.
0
baba jo
(13.06.17)
Çok Tesekkürler! @baba jo
0
🌸ingenieur und musiker
(13.06.17)
(23)

Anne/baba olmak

Selektivite
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?Olmak istemiyorsanız, yakınlarınızla bunu paylaştığınızda tepkileri nasıl oluyor?Çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde, hiç mi olmak istemiyorsun? genç yaşta mı olmak istemiyorsun? vs. gibi sorularla karşılaşıyorum. Bir kadın anne olmak istediğini söylediğin
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?
Olmak istemiyorsanız, yakınlarınızla bunu paylaştığınızda tepkileri nasıl oluyor?


Çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde, hiç mi olmak istemiyorsun? genç yaşta mı olmak istemiyorsun? vs. gibi sorularla karşılaşıyorum. Bir kadın anne olmak istediğini söylediğinde herkes olumlu karşılarken neden olmak istemediğini söylediğinde bu kadar anormal karşılanıyor,mutlaka olması gereken bir şeymiş gibi davranıyorlar?
Çevremde her türlü görüşe sahip olan insan var. Hepsi ortak bir paydada buluşuyor, "çocuk sahibi olmak başka bir şey, mutluluk kaynağı. Mutlaka anne-baba olmalısın. "
Benim kaçırdığım bir ayrıntı var da farkında mı değilim?
0
Selektivite
(12.06.17)
Bana da aynı şeyleri söylüyorlar ki ben öyle kesin bir şekilde karşı değilim.
Maddi olarak çok iyi bir durumda olmam gerek çocuk istemem için, eğitim masraflarını karşılayabilecek en azından bir ev alabilecek durumda olmam gerekir diyorum.
Etrafımda kimse böyle düşünmüyor, kendine zor bakan insanlar çocuk yapıp duruyor ve bunun çok güzel bir duygu olduğunu söylüyor tamam annelik güzeldir de o çocuğu böyle sıkıntılar çekeceği bir hayata getirmek haksızlık değil mi?
Ve çok büyük bir sorumluluk beni biraz da korkutan bu.
0
mutekebbir
(12.06.17)
İstiyorum.

Bir sağlık sorunun var mı yok mu diye merak ediyor olabilirler. Üremek, canlıların ortak özelliklerinden biri. Böylesine bir temel bir şeyin insanların dikkatini çekmesi çok normal. Çocukları herkes sevmeyebilir ama çocuk bir yatırımdır aslında. Dünya için, ülke için bir şanstır. Anne ve baba için de bir şanstır. Çocuk olunca yalnız kalmazsın. İki yaşındaki bebek bile yalnız kalmanı engeller. Çocuklar büyüyünce ailelerine destek olurlar. Yaşlandıkları zaman bakacak kimsesi olmayan bir sürü insan var. Bunlar basit gibi görünüyor ama hepsi hayatın gerçekleri.
0
dissendium
(12.06.17)
Ben de istemiyorum hiç. Hatta bağlatmayı bile düşündüm ne varsa. Yakınlarımda herkes karsı çıkıyor. Sevecek birini buldugumda isteyecegımı düşünüyor. Halbuki böyle değil. Zaten kimse için cocuk yapmam.Hele bir erkek için asla. Bir kadın olarak maddi ve manevi gücüm yeterliyse çocuk düşünürüm ancak. Ne yazık kı erkekler genelde yaparken olayın içinde olmaya bayılıyorlar,sonrası foss.Sorumluluklar hep kadınların üzerinde. Boşanmış bir sürü tanıdıgım var, hepsi zor durumda. Yeni ilişkilerini de baya etkiliyor çocuk olayı.
Gelecekte cocuk sahibi oldugum kişiden ayrılırsam daha sonra bu yüzden sıkıntı da çekmek istemiyorum. Çocuga harcayacagıım parayı,gezilere yatırmak tercihim.Fikrim de yüzde bin beş yüz değişmicek
0
maria puder
(12.06.17)
bu soru daha 1000 sene falan sorulacak sanırım. çocuk sahibi olmak istemeyen ve "neden istemiyorsun" diyenleri anlamayan kadın... yahu istemiyorsanız istemiyorsunuzdur, bırakın ne düşünüyorlarsa düşünsünler. istemiyorum diye kestirip atacaksınız.

ben kararsızım. çocuk süper bir şey bence ama korkunç büyük bir sorumluluk. gözüm yemez gibi geliyor.
0
der meister
(12.06.17)
İnsanın en temel içgüdüsü üremektir. Sen bu en temel içgüdüye karşı çıkıyorsan tuhaf karşılanmanı tuhaf karşılamaman lazım. O kadar üst insanım ki varoluş amacımı bırakıp çocuk sahibi olmak istemiyorum diyenlere gülüyorum ben mesela.
0
devilred
(12.06.17)
çocuk sahibi olmak, anne olmak istiyorum.
ama mutluluk kaynağı olduğu için değil.
mutlu olmak için çocuk yapmak, dünyada yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri.
ve insanlar bunu sürekli yapmaya devam ederek, çocuklarına da yazık ediyorlar.
0
blatta hiberna
(12.06.17)
ben istiyorum ilerde bir gun. su an icin kendimi ebeveyn olacak kadar birikimli biri olarak gormuyorum, daha cok kendimle ilgilenmeliyim simdilik. ayrica belirli sartlarin da olusmasi gerek.


istemeyene de neden istemiyorsun demem; sorumluluk istemiyordur, kendini yeterli gormuyordur, her ne kadar klise de olsa dunyanin bir 40 sene sonraki halini gozunde canlandiramiyordur vs vs.

cocuk istemiyorum diyene sasirmak sadece bizim milletimize ozgu bir sey degil ama, alismak gerek.
0
fraise
(12.06.17)
Ben erkegim. Istemiyorum cocuk. Madden ve manen hele su sartlarda su ulkede istemedigim bir sorumluluk. Benim o cocuga karsi sorumluluklarim var. Nasi hayatini madden ve manen garanti edebileceksin. Ne kazaniyorsun. Nerede yasiyorsun. Sen baba olma nitelginde misin. Hayir.
0
brad pitt
(12.06.17)
@mutekebbir Sadece küçüklüğümden beri anne olayım, bebeklerimle ilgileneyim gibi bir düşüncem olmadı hiç. Çocukları seviyorum ama bana ait olmadıkları sürece. Bu konuda çok haklısınız, miniklerin hiç suçu yok, gelecekleri için yeterli koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak büyük bencillik ve haksızlık.
@dissendium sağlık sorunu olayını düşünmemiştim. Siz de olumlu taraftan bakmışsınız konuya. Her çocuk bir yetişkine dönüştüğünde ailesine destek olmuyor, tamamen bireysel bir hayat yaşamak isteyenler de oluyor.
@maria puder Bana da gerçekten doğru kişiyle karşılaştığımda isteyeceğimi söylüyorlar. Siz de gerekli koşullar sağlandığında çocuk düşünüyorsunuz anlaşılan.
@der meister ben bu konuda netim zaten ama gerçekten kaçırdığım bir şey olmasını istemiyorum. O yüzden farklı görüşlere ihtiyacım var. Çocuk isteyen herkesin gerekçeleri hemen hemen aynı gibi, o yüzden bir de burada yorumları almak istedim.
@devilred fikirlerinize saygı duymakla beraber, üst insanlık gibi bir iddiam olmadığını belirtmek isterim.
@blatta hiberna siz bilinçli bir anne olacaksınız,buna inanıyorum.
@vegas, @fraise @brad pitt gerekli şartlar sağlandığında bu fikre olumlu bakıyorsunuz.
0
🌸Selektivite
(12.06.17)
İstemiyorum. Ya ne gerek var ayak bağına falan? Annem torun göremez diye üzülür en fazla, kimsenin ne diyeceğimi de s. değil zaten. Çok isteyen kendisi +1 yapsın benim yerime.
0
doxanikee
(12.06.17)
Hayir sartlar saglandiginda olumlu bakmiyorum. Zaten o sartlarin saglanmasi da mumkun degil ki. Ben istemiyorum her seyden bagimsiz. Sahsen ben istemiyorum.
0
brad pitt
(12.06.17)
O kadar üst insanım ki varoluş amacımı bırakıp çocuk sahibi olmak istemiyorum.
Ülke, ekonomi, dünya kalabalığı falan gibi bir sürü rasyonelleştirme yapabilirim ama yok, çoğalmak yönünde bir istek yok bende.
0
kobuzchu kiz
(12.06.17)
anne baba olmak konusuna çok fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum. ozellikle ebeveyn olmak istemeyenler bu konuyu gereksiz fazla onemsiyorlar. Çocuk dünyaya getirmek istememek gayet doğal. Evrimsel açıdan üremek bundan daha doğal.
Ben hayata zevkler ve deneyimler çerçevesinden baktığım için doğurmak ve o hissi tatmak isterim.
Bu dünyaya çocuk mu getirilir, zaten nüfus çok fazla doğal kaynaklar tükeniyor vb. bahaneleri garip buluyorum. çünkü devasa petrol sirketleri dunyayi mahvederken bunu cocuk dogurmayak protesta etmeyi mantikli bulmuyorum. maksimum 50 sene sonra artık bu dünyada olmayacağım için çok da umrumda değil. senin çocuğun sana benim çocuğum bana.
0
betsy
(12.06.17)
Çocukları oldum olası sevmedim. Hiç sevimli bulmadım. Bana göre çocuklar gürültücü ve bencil canlılar. Sana bağımlılar ve çok büyük bir çoğunluğu nankör oluyor.

Anne baba isen elini kolunu bağlıyorlar. Yapmak istediğin hiçbir şeyi yapamıyorsun, tüm hayatını çocuklarının istek ve ihtiyaçlarına göre şekillendirmek zorundasın. Uyku saati, mama saati, okul saati, zırt saati pırt saati... Atacağın her adımda ona ne olacak diye düşünmek zorundasın. Hasta olur mu? Yaygarayı basar mı? Çocuğu kime bıraksam? Arkadaşlarla kahve içmeye gitsem başına bir şey gelir mi?

Çoğu çocuklu kadın uzun bir banyo yapmayı bile özlemiş. Eşleri sağ olsun çocukları ile çok ilgililer(!)

Kısacası çocuk Türk toplumunda bir kadın için hayatının bir anda 180 derece değişmesi demek. Ve en acısı da bütün gençliğini bu çocuk için feda ettiğinde onun da kendi kanatlarıyla uçup gitmesi. Çoğu bir teşekkür bile etmez. Nankörlük eder.

Çocuk yatırım değildir, peki kabül ancak bu şekilde bir canlı için tüm ömrünü feda etmek bana çok korkunç görünüyor. Hatta hayattaki en büyük korkum çocuk sahibi olmak diyebilirim. Benim tek istediğim sessizlik ve huzur. Ayrıca başına buyruk bir yaşam. Kimse bana bağımlı olmasın, ben de kimseye olmayayım istiyorum ama insanlar rahat bırakmıyorlar. Tavşan gibi ürüyorlar ve senden de aynısını bekliyorlar.

Ben artık insanlara kendimi açıklamaya uğraşmıyorum. Çocuk sahibi olma bahsi açılınca sessiz kalıyorum, yorum yapmıyorum çünkü nedenlerimi her seferinde sayacak takatim yok. Saysam bile anlamazlar, uzaylı görmüş gibi bakarlar. Sana da aynısını tavsiye ederim.
0
i m cool with that
(12.06.17)
10 dk sevisiyorsun cocuk oluyor. Asil amac cocuksa 3 dk.da da halledilirken anne baba olmaya bu kadar anlam nasil yukleniyor merak ediyorum. Bir de kadin calisiyor erkek calisiyor cocugu hftasonlari goruyorlar. Daha da kotusu erkek calisiyor kadin tun gun evde ve hayati cocuk bakmakla geciyor. Cocuk da zaten mahalle mektebine godiyor 15 yasinda McDonalds ve benzerlerinde calisiyor. Aptal bir bolum okuyor. Kendine topluma bir faydasi olmuyor. Boyle kitleler yetisiyor. Yani daha ne cocuk isteyesin. Cok israr eden olursa soyle onlar bakacaksa evlat edinebilirsin. Zaten 2 cocugun varsa 3.yu isterler. 3 varsa 4.yu...
0
Traveller
(12.06.17)
Kararim degismicek, hic bir kosulda cocuk istemiyorum.Yazimdan bu cikmasi lazimdi:)Bir cok anne pisman ayrica.
0
maria puder
(12.06.17)
istemiyorum, mantıklı gelmiyor mevcut şartlarda. hormonlarım da kabarmadı, ''baba ol baba ol'' demiyor :)

maddi olarak iyi olmak lazım, iyi çevrede iyi bir eğitimle yetiştirmek lazım vs vs. ki bunlar olsa bile çocuk yapıp ayak bağı neden edineyim ki kendime diye düşünüyorum. üreme içgüdüm yok be ciddi ciddi :)
0
soft
(12.06.17)
Ayrı ayrı cevap yazamadıklarım da dahil, görüşleriniz için teşekkür ederim (:
0
🌸Selektivite
(12.06.17)
anne baba olmak evet mutluluklarin en güzelidir. hele dogum anina sahit olmak ermek icin yeterlidir. ömründe bu tecrübenin kiyisindan bile gecmemis insanlarin agiz dolusu laflar etmesi onlar adina üzücü. ki cogu günün birinde o laflari tek tek yutacaklar.

bence yasami anlamli kilan sey, ister senin geninden olsun, ister baskasinin geninden(evlatlik) bir cocugu yetistirip, iyi bir insan yapmak.

elbette bilincli, anne ve babanin birbirlerine destek olarak, bol bol okuyup, destek alarak anne baba olmak cok önemli.
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Bir kaç kez aile, arkadaş ya da başka ortamlarda konusu açılıp bunu söylediğimde sanki çok garip bir şey söylemişim gibi "aaa nasıl istemezsin, olur mu öyle şey" falan diyorlar. sanki herkes default olarak çocuk yapma isteğiyle yanıp tutuşmalıymış gibi düşünüyor insanlar genelde. yok evlenince istersin, yok ilerde fikrin değişir vs diyerek ikna etmeye çalışıyorlar bir de. hormonlar ya da başka bir sebeple fikrimin değişeceğini pek zannetmiyorum.

zaten çocuk sahibi olanlar da, bilinçsiz bir şekilde çocuğun geleceğini hiç düşünmeden tamamen bencil amaçlarla çocuk sahibi oluyor genelde. ilerde bana baksın, canımız sıkılmasın, evde ses olsun vs. çok saçma bence, çocuk sahibi olunduğunda ona iyi bir gelecek sağlayıp onu en iyi şekilde yetiştirmek gerekir. ilerde o çocuğun kendi ayrı hayatı olacak, belki başka bir ülkede yaşayacak ve yaşlanınca bakılmayı bırak göremeyeceksin bile.
0
nesenbilneben
(12.06.17)
Hiç kimse sizin hayatına karışamaz. Zorla sizi anne-baba yapacakları yok.

Ancak erkekler ve kadınlar için en ideal anne-baba olma yaşı 25-30 yaşları arası. Bundan sonra da tabii ki anne-baba olunabilir, ancak pek çok açıdan işler zorlaşıyor. İnsanlar da muhtemelen kendi tecrübelerinden faydalanarak, sonradan kararınızı değiştirirseniz, sizin için zor olur diye uyarıyor.

İyi düşünülmesi gereken bir karar bu. Yine de istemem derseniz kim ne diyebilir...


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.06.17)
Kendim ve sevgilim gibi birini yetiştirmek istiyorum aslında. Ne bileyim doğa seven hayvan seven duyarlı insanların sayısını arttırabilsem keşke diyorum.

Ama bu ülkede çocuğum olsun istemiyorum. Bir kere onu devlet okuluna gönderemem, liseye hatta üniversiteye kadar iyi eğitim alabileceği bir okula gönderebilecek maddi seviyeye ulaşmadan zaten düşünemem. Ulaşsam, oğlumun askerlik yapmasını istemem. Kızımın her gün benim gibi taciz korkusuyla yaşamasını istemem.

Amaan... imkanlar el verse isterim evet. Ama bilmiyorum Altan bilemiyorum
0
mutlusismankedi2015
(13.06.17)
Kadınım ve en azından şimdilik çocuk istemiyorum. 'Belki bir gün ister miyim ki' diye düşünüyorum ama gerçekten hiç ama hiç içimden gelmiyor. Hatta bununla ilgili kaç yıl önce 'Şu çocuk ve nesli devam ettirme geni nerede' benzeri bir duyuru açmışlığım da var. Yok, gelmiyor içimden. Hani, 'Çocuklar ne güzel'ci bir doğam da yok, çocukları sevmiyorum hiç, sevimli bulamıyorum. 25 yaş civarına kadar 'Neden sevemiyorum' diye çok üzülüyordum. Bebek fotoğrafları bana sevimli değil, çoğunlukla çirkin geliyor. Bebek kokusundan da hoşlaşmıyorum. Bir iki arkadaş çocuğu istisnası var ama onun dışında çocuk görünce mutlu olmuyorum, hatta huzursuz, gergin oluyorum. Üniversitedeki en yakın iki arkadaşım deli gibi çocuk seven ve bir yerde oturduğumuzda çocukla konuşan, onlarla oynayan insanlardı. Ben bir oynamaya çalışırdım, iki zorlardım, sonra puflayıp yerime otururdum ve çok da üzülürdüm 'Neden sevemiyorum. Onlar nesini seviyor' diye. Sonra kendimi kabul ettim artık, n'apayım. Resmi olarak çocukları sevmediğimi ilan ettim. Kedi-köpek sevmeyen bir insan için ortamda kedi-köpek olması ne ise, benim için de çevre civardaki çocuk öyle. Bu aşırı sakin, içine kapanık, inek ve büyümüş de küçülmüş gibi çocukları seviyorum ama; onlarla konuşup anlaşabiliyorum. Onun dışında anaçlığa sarılmaya çok çalıştım, olmuyor, bulunamıyor bünyede.

Buna 'Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum', 'Ay benden sonra Fetret Devri mi olacak' gibi kalıplar veya bahaneler de bulabilirim, ki çok kolay. Sorumluluk ya da dünyanın hali değil derdim, sorumluluğunu da alabilirim. Sorumluluk almak göbek adım. İstememeyi her türlü mantığa yatırabilirim ama hepsinin ötesinde, içimden gelmiyor. Hamilelik sürecini de yaşamak istemiyorum zaten. Zevk almak için sevişeyim ama korunayım ben; libidoyu inkar etmiyorum sonuçta. Demek ki bir yerden bir üreme isteği var ama çok da üremek istemiyorum galiba. Türümüzü devam ettirmek çok da umrumda değil. Türümüzü çok seviyorum, benim insan arkadaşlarım da var; yine de o devam ettirme içgüdüsünü keşfedemedim henüz. İnsanın soyunun kuruyacak olması içimde bir his oluşturmuyor. Düşünmek değil, doğurudan hissetmekten bahsediyorum ve üzmüyor, sevindirmiyor, mutsuz etmiyor, içimde kocaman bir 'Eeeee? Yani?' oluşturuyor. O içgüdü içimden bir yerlerde ise de kazdım kazdım, çıkmadı. Sağlam derindeymiş. Doğal seleksiyonla elenecek genlerim ve bu da kötü hissettirmiyor. 'İyiymiş' diyorum. Ben hayatta olmadıktan sonra genlerimin hayatta olması çok da fifi geliyor. Çocukta can bulacağıma veya onun varlığıyla varoluşumu sürdüreceğime düz insan olarak inanmıyorum. Bir de zaten bir nihai amaca da inanmıyorum, rassallığa ve tesadüflere inanıyorum.

10 seneye ne olur bilmiyorum. 20 yaşındayken 'İleride fikrin değişir' dediler, değişmedi. Şimdi de 'Kendi çocuğun olursa seversin' diyorlar. Kuzenim 41 yaşında doğurdu çocuğunu ve doğumundan üç gün öncesinde bile hala 'Ben bu çocuğu isteyip istemediğimden emin değilim' diye ağlıyordu, doğurduktan sonra sevmenin ötesinde taptı. Yine de 'Şimdi var olduğu için canımdan ötem, kendimden değerlim ama hiç olmamış olsa, o dönem hamile kalmamış olsam şimdi istemezdim' diyor. Bilmiyorum, belki ben de öyle olurum. Çocuk istemiyorum ama bir gün çocuk istemeyi istiyorum. Geç kalırsam da evlatlık olur ama istemesem de olmaz sanırım. Zaman gösterecek. Şundan 2-3 yıl önce de evlenmek istemiyordum, belki hepsinin sırası vardır. Kısmet.

Ha, bir tek o bebekte sevgilinin bir parçasının olması fikri güzel geliyor. Sevgiliden bir parçanın içeride olması mutluluk veriyor. Bir kadın kalbinin üstünden bir yerden derisini kesip içine sevgilisinin saçını dikmişti 'İçimde onun bir parçası olsun' diye. Böyle bir psikopatlığa gerek yok ama sevgilinin etinden, kemiğinden bir şeyin bedenin içinde olması huzur ve mutluluk verici.
0
aychovsky
(13.06.17)
(13)

Is degistirme/ Yeni is/ Mesafe/ Maas/ Sorular

aeolus
Selamlar,simdi kisaca durumum su: ögrencilikten beri calistigim ve yaklasik 2 yildir da tam zamanli calistigim isimi degistirmei planliyorum. Yurtdisindayim, su anki isimde senelik 40k kazaniyorum, aslinda piyasanin cok cok altinda ama iste oturma izni vs. ögrencilikten sonra direk teklifi kabul etm
Selamlar,

simdi kisaca durumum su: ögrencilikten beri calistigim ve yaklasik 2 yildir da tam zamanli calistigim isimi degistirmei planliyorum. Yurtdisindayim, su anki isimde senelik 40k kazaniyorum, aslinda piyasanin cok cok altinda ama iste oturma izni vs. ögrencilikten sonra direk teklifi kabul etmistim.

Su anda bir firmadan olumlu cevap aldim, kontrat imzalama asamasindayiz. Senelik 50k (yani su anki kazanadigimdan 10k daha fazla) teklif ettiler. Gayet stabil köklü bir firma. Tek eksisi evime uzak. Trenle 1 saat sürüyor ofiste olmam, arabam olsa 30 dakikalik yol ama arabam yok. Neyse su anki calistigim yer ise aksine 15 dakika evime.

Maddi acidan düsünürsem yeni is teklifi direkt daha iyi ama, her gün 1 gidis 1 gelis 2 saat yolda gecirmek sikinti gibi. Ama su anki firmada kalsam bana yeni firmada teklif edilen maasa ulasmam imkansiza yakin. Ne dersiniz dostlar, fikirlerinizi duymak iterim.

Sevgiler
0
aeolus
(12.06.17)
taşınma imkanın varsa taşın.

eğer yoksa biraz kenarıya (arda turanca) para at ve araç al. 5-6 ay 1 saatlik yolu çek.
0
eeb
(12.06.17)
taşınma imkanı yok mu? onu hiç seçeneklere dahil etmemişsin.

yıllık 10k aylığa vurunca günde iki saate değmez gibi geliyor. ama yeni firmada maaş polisitikası, ne bileyim zam vs, yan haklar daha iyiyse geç bence. ilerde araba da alırsın. bi saat sabahları çok koymaz ama akşamları sıkıntı olabilir. onu da göze alacaksın.
0
elorelia
(12.06.17)
tasinma hic ihtimal dahilinde degil zira yasadigim yerde asiri memnunum. yeni firmada 2 yil icinde maasim 54k olacak, 5 yil sonunda yaklasik 60k olacak, zira maas bir maas tabelasina göre düzenli artiyor. onun disinda benzin ve/veya yol parasini sirket karsiliyor.
0
🌸aeolus
(12.06.17)
araba al. yeni işi de kabul et.
0
zgrydn
(12.06.17)
istanbul'da bi akraban varsa sakın sorma bu soruyu dayağı yersin.

tabii ki 50k yeni işyeri hiç düşünmeye bile gerek yok.
0
hosein
(12.06.17)
Soru: 40 k, 50 k brüt mü net mi?

tecrübene göre ve yurtdisini düsünürsek brüttür bu. brüt 10k'nin net aylik etkisi de 500 euro demek.

günde 2 saat yol, haftada 10 saat yol demek, haftada 40 saat degil 50 saat calismak demek. 500 euro daha fazla para kazanmak icin hatada 50 saat calisir miyim? hayir.

sana tavsiyem:

- yeni firmaya aylik yol masrafi ekstra vermelerini iste. aylik 150-200 euro mantikli olacaktir.

- haftada 1, home office calismayi talep et.

bunlari saglarlarsa senin icin sözlesme anlaminda karli bir gecis olur. ancak kariyerin acisindan, pozisyon acisindan senin önünü acacak hangisidir, onu sen bileceksin.

bunun yani sira, öyle tabela mabela yalan dolan avrupada. istifayi basmadan önce su anki sirketindeki patronuna git ve yillik 50k kazanmak istiyorum de. "aglamayana meme yok" avrupada da gecerli.
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
Kabul et. Kariyerinde önemli bir fırsat gibi görünüyor, taşınma ihtimalin yoksa da 1 saat tren çekilmiycek bir şey değil. Tablet alır dizi izlersin falan, geçer zaman.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.06.17)
Fazladan 10 bin için her gün 2 saat yol sıkıntı olmamalı. Ha araba her şekilde rahatlık ama sırf bunun için araba almana bile gerek yok tren iyidir uyursun kitap falan okursun, ekstra 10 bini düşünüp motive olursun.
0
angelus
(12.06.17)
@ingenieur und musiker: abi cok tesekkürler aciklamalar icin, cok haklisin, aglamayana meme yok. simdi durum su 50k küsür brüt maas, bana ayrica yol masrafimi veriyorlar ki su anki firmada böyle bir drum yok. yeni firmadaki tabela olayi kanuni zorunluluk, zira formanin %51'i devlete ait.

homeoffice konusmak istiyordum ancak aslinda bana cok bir getirisi yok, onun yerine calisma saatlerini kendi istedigim gibi yapma imkanim var.

Haftalik calisma saati 39 saat, mesailer ister ücret, isterse öteki hafta daha az calisma seklinde karslaniyor. su ank firmamda maalesef haftada 48 saat calisiyorum, 24 gün tatilim var, yeni firma 30 gün tatil veriyor.

tek sikintim yol, yani evet yapilmayacak bi durum degil ama her gün tam olarak 50 dakika yol.
@hosein: halisin abi, türkiye sartlari ile kiyaslamiyorum zaten :)
0
🌸aeolus
(12.06.17)
ilk olarak maaşlarda %25 fark var. 2. şirket daha iyi duruyor ama bu sana ne katacak o çok önemli. ona bak önce.

eğer burada problem yok ise ikinci şirkete günlük 2 saatlik tren yolculuğu sırasında hayattan bezersin. bu 2 ay olsa sıkıntı yok ama düzenli olarak günde 2 saat çok sinir bozucu ve senin verimine etki edecek bir şey. bundan dolayı 10-15 bin € bandında sıfır araba almanı tavsiye ederim. zaten mesafeye bağlı yakıtı şirket öder.

eğer araç ile gidip gelirsen sadece günde 30 dakika fazla geçireceksin yolda, bununda sana getirisi yıllık 10 bin olacak, neti düşük tabii ki ama böyle genel bakışta.

ben almanyada günde 2 saat kadar trenle yolculuk yaptığım bir işte çalıştım, hayata küstüm, işi sevmedim bundan dolayı sanırım. ek olarak mesailer genelde erken başlayacağı için uyanma saatini 90 dakika kadar önceden ayarlayacağınıda unutma. bu yıpratıcı olabilir.
0
kurnaz
(12.06.17)
@aeolus o tabelaya göre senin kategorini yükseltebilir. kisacasi isterse o zammi sana bir sekilde yapar sirketin. senin EG kategorine göre 19'a kadar yolun var. su an 11 falansin anladigim kadariyla. isterse cikartir 15'e, seni kaybetmek istemiyorsa. :)

haftada 48 saat mi calisiyorsun? oha, hem haftada 48 saat hem de 40k calisiyorsan zaten hemen ayril o isten.

yeni is yerinin imkanlari bariz olarak cok iyi. tatil sayisi, calisma saatinin 39 saat olmasi, fazla mesailerin degerlendirilmesi. o 50 dakika cekilir. :)

yeni isin hayirli olsun!
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
cok cok tesekkürler yorumlar icin. simdi kendmi sanirim yanlis ifade ettim. su anki isimde tabela falan yok, bildigin özel sirker, tabela yeni isimde var tabela sistemi ve ben E13 olarak baslayacagim, yani E13 Stufe 2 a da 3.

Aynen sanirim isi kabul edip yavastan bir araba bakmak en mantikisi olacak. Yeni isin ek geitirileri bir yana su anki firmamda sartlar oldukca kötü/ piyasa sartlarinin cok altinda. zaten bu nedenle is aramaya baslamistim.
0
🌸aeolus
(12.06.17)
avrupadayım diyosun zaten araba ucuz oralarda yapıştır bi tomofil keyfine bak.
0
yuto
(12.06.17)
(11)

Almanya'dan telefon almak

fuckirama
merhaba galyalılar! erasmus için almanya'dayım. telefon alacağım buradan (git: https://www.amazon.de/dp/B01LSUYWO0/?smid=A1WU3K4JDI8B77&tag=idealode-mp-pk02-21&linkCode=asn&creative=6742&camp=1638&creativeASIN=B01LSUYWO0&ascsubtag=7jBpsNokSrURxAdqKt-4Mg&ref=icp_lop_en-GB&language=en_GB) daha önceden
merhaba galyalılar! erasmus için almanya'dayım. telefon alacağım buradan (git: www.amazon.de daha önceden tecrübe edenler için telefon alırken nelere dikkat etmeliyim? türkiye'ye geldiğimde kullanabilmem için dikkat etmem gereken neler var? bunu alıp, türkiye'de pasaportumla kayıt yaptırdıktan sonra öylece kullanabilir miyim? garanti olayı çok mühim değil.
0
fuckirama
(09.06.17)
öğrenci numaran varsa amazon student membership yap prime olup belki shippingten kurtulursun. gerçi hepsine olmuyor da. genel olarak söyledim. ben amazondan telefon almadım. yorumlara bak uygun aradığını al işte.

diğer hususta türkiyeye geri döndüğünde evet belli bir süre içinde pasaporta kayıt ettirdiğinde türkiyede de kullanmaya devam edebilirsin sorunsuz.
0
qazaqwsx
(09.06.17)
amazondan alışveriş yapanlar için tax free olayını bilenleri de yorumlara bekliyorum...
0
🌸fuckirama
(09.06.17)
@fuc

almanyada erasmus yapıyorsan oturumun orada olduğu için tax free alamazsın, türkiyede alışveriş yaparsan alabilirsin.
0
kurnaz
(09.06.17)
@kurnaz oturumum burada değil. erasmus staj programındayım. 90 günü geçirmediğim için yeşil pasaportumla oturum almadan kalıyorum.
0
🌸fuckirama
(09.06.17)
@fuc

oy oy oy, hayatının yanlışında olabilirsin, çok dikkat et, bu yaptığın normalde yasadışı.

oturumunu oraya alman, sigortanın olması ve resmi olarak orada çalışan görünüyor olman gerek.
0
kurnaz
(09.06.17)
okulun resmi kayıtlarla gönderdiği öğrenciyim. yasadışı hiçbir girişimde değilim:)
0
🌸fuckirama
(09.06.17)
@fuc

okul size hibe veriyor ve bu eleman bizim öğrencimiz diyor sadece.

çalıştığınız yerin size sigorta yapması ve sizin oraya orada bulunduğunuz süre için ikametgahınızı taşımanız gerek. erasmus stajı sizi sadece çalışma izni külfetinden kurtarır, vize başvurusu yapmanız gerekirdi. yeşil pasaport sadece turistik gezileri kapsayan bir giriş imkanı sağlıyor. çalışma durumunda iseniz kaçak bulunuyorsunuz demek bu.
0
kurnaz
(09.06.17)
@kurnaz dogru söylüyorsunuz.

almanya'da hukukun nasil isledigini tatmak istemezsiz. :) bir daha girmeniz de mümkün olmayabilir eger bir sekilde ortaya cikarsa. hele üstüne tax free'ye girisip devleti bir de öyle dolandirmaya kalkmak demek olur.
0
ingenieur und musiker
(09.06.17)
🌸fuckirama
(12.06.17)
kurnaz'ın söylediği şeyler doğru da o eskiden öyleydi -bizim staj zamanlarımızdaydı !
bu erasmus olayı değişti, bilgilerinizi güncelleyin.
telefon için ABDden alacak olsanız bazı uyum sorunları oluyormuş ama almanya için olmaması lazım yine de telefon modelini türkiye sitelerinden kontrol edin yine tercihen fazla arıza yapmayan model tercih ederdim ben olsam.
ayrıca normalde de 3 aya kadar sürede oturum alınmıyor, oturum 90 günü geçince alınıyor adam 15 gün staj yapacak olsa oturum mu alacak??? yani tax free olması lazım diye biliyorum -tabi bu da değişmediyse. bir süre kısıtı geldi mi yakınlarda tax free uygulamasına?
0
niye ama
(12.06.17)
@fuckirama vize alip almama meselesi degil, staj yapiyorum diyorsun, akla direkt para kazanip kazanmadigin geliyor. erasmus ögrencilerinin staj yapma imkanlari nedir ne degildir, gidip ögrenmen gerekiyor. bir kere sunu anlamadim almanyada sömestir zaten 4 ay sürüyor. staj desen en kisa staj 4 ay sürüyor. 3 aylik staj programi nasil oluyor anlamadim.

erasmus staj bambaska bir olaydir, onu bilemem. sana tavsiyemiz göte gelmeden önce, git adam gibi arastir, sorustur. trafikte orta parmak gösterdin diye 4000 euro ceza kesilen yer almanya.
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
(1)

oturma izni- yeşil pasaport- 90 günlük serbest dolaşım

woody
Merhaba, Macaristan'da erasmus yapıyorum. Gelir gelmez oturma iznine başvurdum. Oturma iznim 2 temmuzda bitecek fakat yeşil pasaportum olduğundan 2 temmuzdan sonrasına da seyahat planları yaptım (schengen bölgesinde). Erasmus yaptığım şehirdeki göçmenlik ofisinin dediğine göre yeşil pasaportumdaki 9
Merhaba, Macaristan'da erasmus yapıyorum. Gelir gelmez oturma iznine başvurdum. Oturma iznim 2 temmuzda bitecek fakat yeşil pasaportum olduğundan 2 temmuzdan sonrasına da seyahat planları yaptım (schengen bölgesinde). Erasmus yaptığım şehirdeki göçmenlik ofisinin dediğine göre yeşil pasaportumdaki 90 günlük süreyi başlatmak için schengen bölgesi olmayan bir ülkeye giriş çıkış yapmam lazım ki bu 90 günlük süre ve hakkım başlasın. Ancak gezi planımla çakıştığı için 2 temmuzdan önce Macaristan'dan çıkıp 2 temmuzdan önce Macaristan'a dönmek istiyorum. Göçmenlik ofisi tam net bilmemekle, bunun mümkün olduğunu düşündü. Konuyla ilgili tecrübesi/bilgisi olan biri yardımcı olursa çok teşekkür ederim.
0
woody
(07.06.17)
böyle bir olay hicbir zaman yasamadim. ancak göcmenlik ofisinin söyledigi mantikli geliyor kulaga. 90 günlük süreyi baslatman icin cikip tekrar girmen lazim olabilir.

su cümleyi anlamadim:

"Ancak gezi planımla çakıştığı için 2 temmuzdan önce Macaristan'dan çıkıp 2 temmuzdan önce Macaristan'a dönmek istiyorum."
0
ingenieur und musiker
(08.06.17)
(6)

avrupada nasıl şehir değiştirelim

antikadimag
arkadaşımla bir hafta avrupaya çıkacağız. ülke fransa. gezilerimizi nasıl yapalım diye düşünüyoruz. interrail bileti alıp trenle (bunda hızlı trenlere rezervasyon olayı varmış. regional trenler çok mu yavaştır, hızları nasıldır deneyimleyen var mı?)araç kiralayarak (kişi başı ne kadara gelir kestire
arkadaşımla bir hafta avrupaya çıkacağız. ülke fransa. gezilerimizi nasıl yapalım diye düşünüyoruz.

interrail bileti alıp trenle (bunda hızlı trenlere rezervasyon olayı varmış. regional trenler çok mu yavaştır, hızları nasıldır deneyimleyen var mı?)

araç kiralayarak (kişi başı ne kadara gelir kestiremiyoruz sigortası, yakıtı vb. yine tecrübe lazım)

otobüsle (ouibus)
0
antikadimag
(07.06.17)
rynair
0
veritaslibertas
(07.06.17)
otobüs: eurolines, flixbus

uçak: rynair,easyjet

alternatif: blablacar
0
qazaqwsx
(07.06.17)
Araba icin websitelerine bakin, fiyat cikiyor.
0
kuehles blondes
(07.06.17)
tecrübe odaklı bir şey söyleyebilecek yok mu? mesela araç sitelerine girip bakıyorum ama 100 dolar dediği şey sigorta ve yakıtıyla ne kadara mal olur kestiremiyorum.
0
🌸antikadimag
(07.06.17)
Açılın tecrübe konuşuyor
Şimdii trenlerde tgv var fransanın hızlı treni oldukça hızlı ve pahalıdır bileti ne kadar erken alırsanız o kadar ucuz olur. Bölgesel trenler ise nispeten ucuz olmakla birlikte size çok zaman kaybettirebilir. Sncf'in sitesinden fiyat ve süreleri görebilirsiniz.
Otobüs trene göre çok ucuz. Ama süreden yine kaybediyorsunuz. Şöyle anlatayım dijon - paris için tren süre/fiyat 1.5saat/52euro iken otobüs 4saat/15euro. Ha hangi otobüs? Ouibusun bazı otobüsleri koltuk aralıları çok geniş dolayısıyla ćok rahat ama bazıları flixbus ise ortalama bir frima çok ucuz ve pratiktir.
Tavsiyem goeuro.com gibi sitelerden takip ederek tren otobüs beraber kullanın hangisi uygun olursa. Flixbus'ı da ouibus'ı da trenleri de defalarca kullandım. Hepsi de iyidir. Trenlerde tahmin edersiniz ki öngörülebilirlik daha fazla gecikme vs. neredeyse hiç olmaz. Otobisler de ucuzdur işte
en.voyages-sncf.com
flixbus.com
ouibus.com
0
but that was just a dream
(08.06.17)
interrail mükemmel bir deneyim oluyor. rezervasyon olayi da atta deve degil. 5-10 euro rezervasyon ücreti de ödeyiverin siz de.
0
ingenieur und musiker
(08.06.17)
(4)

öykü

lucky strike
öykülerle aranız nasıl? okuyor musunuz? en sevdiğiniz öykü yazarı/kitabı kim/ne?benim aram çok yoktur öyküyle. dizi yerine nasıl filmi tercih ediyorsam öykü yerine de roman tercih ediyorum. ama stefan zweig'ın amok, satranç, olağanüstü bir gece (bu yeni çıkmış ben eski sanıyordum) gibi öyküleri favo
öykülerle aranız nasıl? okuyor musunuz? en sevdiğiniz öykü yazarı/kitabı kim/ne?

benim aram çok yoktur öyküyle. dizi yerine nasıl filmi tercih ediyorsam öykü yerine de roman tercih ediyorum.
ama stefan zweig'ın amok, satranç, olağanüstü bir gece (bu yeni çıkmış ben eski sanıyordum) gibi öyküleri favorilerimdendir. giovanni papini, tabii olmazsa olmaz.
edgar keret birkaç kitabıyla bestseller oldu ama bence tırt bi yazar, hiç ama hiç sevemedim. borges, keza. masal okuyomuş gibi hissediyorum borges okurken. boş. iğrençççç.
0
lucky strike
(07.06.17)
jose saramago'nun ve sait faik'in tüm öykülerini severim.

ayrica nazim hikmet'in yasamak güzel sey be kardesim'i basucu kitabimdir.
0
ingenieur und musiker
(07.06.17)
Sait faik
Refik halid
Çehov severim.

Eğer böyle çerezlik kafa dağıtmalık seyler istersem bukowski de hoş oluyor arada.

Öykü iyi yazıldığı takdirde muhteşem ve özel bir alan. Genelde romana hazırlık, romanın küçük kardeşi gibi düşünülüyor ama bence bambaşka özel bir şey.
0
fyodor fyodorovic
(07.06.17)
Roman daha çok seviyorum, öykü okursam genellikle derleme okuyorum. Fakat Bradbury'nin Mars Yıllıkları ya da Sonbahar Ülkesi, Asimov'un robot öyküleri, Ballard'ın öyküleri sevdiklerim arasında. Bir de E.A.Poe <3
0
kobuzchu kiz
(07.06.17)
Son zamanlarda öykü tercih etmeye başladım. Bana öyküyü sevdiren insan sabahattin ali oldu. 10-15 sayfada insana nasıl bu kadar yoğun duygular yaşayabiliyor bu adam anlamıyorum. Haldun taner'in öykülerini de okudum. Onlar da çok hoşuma gitti. Yky'nin bir çok yazar için derlediği "seçme öyküler"i var. Son zamanlarda onları alıyorum.
0
manuelka
(07.06.17)
(20)

yaş 35 yolun yarısı mı?

limoncello
an itibariyle 35 oldum. yolun yarısına mı geldik şimdi?bu zamandan sonra hayatıma birini alıp belki evlenip çoluk çocuğa karışabilir miyim?bir kısım arkadaşım evli, çocukları falan da var ama benim için çok uzak gibi bu ihtimaller...bomboş bir hayatım var gibi, yalnız mı ölücem, kedim falan da yok?h
an itibariyle 35 oldum. yolun yarısına mı geldik şimdi?

bu zamandan sonra hayatıma birini alıp belki evlenip çoluk çocuğa karışabilir miyim?
bir kısım arkadaşım evli, çocukları falan da var ama benim için çok uzak gibi bu ihtimaller...

bomboş bir hayatım var gibi, yalnız mı ölücem, kedim falan da yok?

her şey çok zor geliyor gözüme. çok yaşlanmış hissediyorum kendimi üniversiteye başlayacak 2000lileri falan görünce.
0
limoncello
(07.06.17)
orta yaş bunalımına giriyor olabilirsin orta yaşlı olmamana rağmen.
Yolun yarısı 35 değil fikrimce.
0
basond
(07.06.17)
35 hiçbir şey için geç değil, çok büyük bir yaş da değil kesinlikle. Öyle düşünme. Neden uzak olsun ki bu dediklerin, istersen olabilir. Böyle mutluysan yalnız yaşamak da kötü bir şey olmaz veya evlenip çocuk yapmamayı da tercih edebilirsin. Sana bağlı her şey.
0
ekaterina
(07.06.17)
şimdi her şey o kadar zor geliyor ki gözüme yeni biriyle tanış, anlaşabil her konuda, uyuşabil, sonra zaman geçsin, sonra ikiniz de evlenmek isteyin, evlenin falan çok zor gibi. amaç evlenmek değil ama bu saatten sonra ilişkiler çok zor geliyor. yeni biriyle başlamak falan birkaç ay önce sevgilimden ayrıldım, yakın zamanlarda görüştüğüm biriyle de olmadı.
0
🌸limoncello
(07.06.17)
yok yahu, 35 dediginiz ne ki? daha upuzun bir hayat var onunuzde. yasayacaginiz cok guzel gunler olacaktir. yalnizliktan mutlu degilseniz bir sekilde beraber mutlu olacaginiz birisi karsiniza cikacaktir. boyle mutluysaniz, o da guzel. boyle kotu seyler dusunmek yerine kendizi mutlu edecek seyleri bulmaya calisin derim. umarim her sey gonlunuzce olur.

daha nice mutlu, saglikli, guzel yillariniz olsun.
0
fraise
(07.06.17)
Annem bugün (daha doğrusu teknik olarak dün) 73 oldu.

Abim haftaya 45 olacak ve geçen sene sevgililiğini ilan ettiği kişi ile birlikte yaşıyorlar, evlenmeyi düşünüyorlar. Çocuk da olabilir arada bir yerlerde. Öncesinde de kendine dert etmiyordu böyle şeyler, az çok mutlu bir hayatı vardı.

Demek ki yolun yarısı olmak zorunda değil. Yalnız ölmek içinse aşırı genç bir yaş. Çoluk çocuk için, erkeksin, zaman limitin yok sonuçta. 'Şimdi doğurdum, doğurdum' gibi bir stresin de yok.

basond'un dediği orta yaş bunalımı da olabilir ama daha erken de onun için. Genel olarak bunların doğum gününe denk gelmiş olması ile yüzleşmiş gibisin. Aslında yüzleşmen gereken çok bir şey de yok. Hepsi zamanla yerine oturacak, beklemediğin anda başına gelecek şeyler. Ve o zamana kadar keyfine de bakabilirsin, oturup 'Ne zaman olacak' diye sabretmek zorunda da değilsin, ki belki doğum günün olmasa aklına gelmeyecek şeyler.

Üniversiteye başlayacak 2000'liler bana çok komik görünüyorlar mesela. Yani, komik değil ve hayatın güzel zamanlarından biri de, biri 'Geri dönmek ister misin' dese, 'Aman aman, iyi böyle' derim. O kadar yılı boşuna mı yaşadım, fıstık gibi yıllardı hepsi. Aradakini kaybetmek istemem.

Doğum günün kutlu olsun!
0
aychovsky
(07.06.17)
kedin yoksa hala şansın var.
0
floydian
(07.06.17)
birisiyle evlenmek ve cocuk yapmak zorunda falan degilsin. evlenmek saka degil. evlenmek icin de hic kimse evlenmemeli. ideali 2 yil ayni evde yasayip, görüp, tartip öyle evlenmek.

bu arada kedi cok özel bir hayvandir. kedi seven de özeldir.

hayatina bir amac bul ve o amac icin yasa. anlamli hale gelir böylece.
0
ingenieur und musiker
(07.06.17)
Yok yav naptın. Benim hoşlandığım kız 33 yaşında 3. üniversitesini okuyor. Aynı bölümdeyiz. Bizim gibi takılıyor hep. Çok eminim ki kendi yaşını hissetmiyor. Kimsenin yaşını bildiğini de düşünmüyorum. Sadece ben araştırıp buldum. Hayatın bir anlamı yok. Hayat bir yol değil. İki günlük bir bebeğin savaşta öldüğü bir dünyada 35 yıl yaşamak büyük bir şanstır. Yaşayacağın bir dakikanın bile garantisi yok bu hayatta. Ya bundan sonra istediklerinin peşinden koşarsın ve mutlu ölürsün, ya da hiçbir şeyi değiştirmeyip mutsuz ölürsün. Finalde ölünüyor. Nasıl hissederek öleceğin senin elinde.
0
dissendium
(07.06.17)
15 yasina kadar gecen süreyi yasamdan sayma. Elinde olmadan geçti hatta onemli anlar hariç çoğunu hatırlamıyorsun bile. Dolayisiyla 20 yasinda gibi bir sey çıkıyor ortaya. Uzerine bir 20 sene daha koydugunda bir bu kadar daha zaman gecmis olacak bir 20 daha koydugunda aslinda ne kadar daha cok zamanin olduğunu anlayacaksin. Hayatinin 3te1 ini daha yeni geride bıraktın.bu acidan bak
0
goodman
(07.06.17)
yaşıtız. bana yolun yarısından da fazlaymış gibi geliyor ama bu öznel mevzu tabi. fizik yasalarının elverdiği her şey her yaşta yapılır. burada düşünülmesi gereken kısım yapıldıktan sonrası. evlilik tecrübesi olan biri olarak söylüyorum ki boşa atıp tuttuğum sanılmasın: benim yalnızken sahip olduğum stabil huzur hali, 21. yüzyıldaki evliliklerin çoğunu havada karada katlar. soğuk mağara köşelerinde yapayalnız titreyerek otuzbir çekerim de yine de bir daha o kurumsal zindana girmem. tabi bu benim kişisel gözlemim, tecrübelerim ve buna benzer sik sok bir takım birikimlerimden damıtılmış son tahlil. sen dene belki çok mutlu olursun kimbilir.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
yolun yarısı.
0
alkolsuz icecek
(07.06.17)
@yeraltından aslında ben de evlilik isteyen biri değilim yani hep korktum. evliliği genel olarak söyledim ama hayatımda uzun süreli sevebileceğim, zor da olsa bağlanabileceğim biri olması, ama bağlanmaktan da korkuyorum. ve son zamanlarda çocuklara düşkünlüğüm arttı. benim de bir tane olsa nasıl bir duygu olur diye düşünüyorum ve çevrende herkes bu anlamda bir yere gelmişken sanki bir şeyleri kaçırdım ya da kaçırıyorum hissi var
0
🌸limoncello
(07.06.17)
yolun yarısı 27 falan bence. 55 yaşını geçtikten sonra öl demek değil bu. o yaşa kadar bir şeyler oturtmuş artık rölantiye düşebiliyor olman lazım bence. 55 yaşına gelmiş ve hayatını düzene sokmuş (bu kesinlikle evli demek değil) ya da zengin değilsen başarısız bir hayat geçirmişsin demek bence. 35'te elinde bir şey olmamış olabilir ama 50'ye kadar yolun var yani bir şeyler başarmış olmak için.

tabii "yarı" derken kasıt başkaysa bilemedim. kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme şeklinde osmanlılarsak, 0-25 kuruluş, 26-50 yükselme, 51-65 duraklama sonrası gerileme.
0
nawar
(07.06.17)
o -bir şeyleri kaçırıyorum hissi-nin sorumlusu büyük oranda sosyal medya. insanların suratına "kimse senin eblek yetiştirdiğin çocuğunun bugün ne bok yediğini merak etmiyor" denmez, ayıp ama bunun dışında bireysel olarak çocukla kurulan ilişkinin büyük oranda bir boşluk doldurucu, anlam katıcı etkisi olacağını ben de düşünüyorum. o sorumluluğu gerçekten almak istiyorsan, zaman içinde bu sorumluluğu sana vermek isteyen bir takım kadınlar da elbet çıkar. ama bence her zaman iki yönlü bakmak lazım; klişe bir ilke olarak hayat çoğu zaman kötü, ender olarak güzeldir, bu durumda kaçırdıklarının çoğu da kötüdür, böyle düşünüp rahat rahat uyuyabilirsin karşim.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
Yolun yarısı 35 ise mutlu olmalısın.
0
devilred
(07.06.17)
daha yeni olgunluğa adım atıyorsun, kadın erkek fark etmez. herkes yalnız ölür bu konuda sağlam olmalıyız.
0
algoritma uzmani
(07.06.17)
Yolun uzunluğunu bilmiyorsun. Elinde olan tek şey kalan kısmı ne kadar kaliteli yaşayabileceğin.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.17)
Arnold+1

Kendinize, ben hayatımın kalanını söylenerek, şikayetlenerek,kendimi başkalarıyla kıyaslayarak ve bana dayatılan sosyal rollere uymuyorum diye kendimi suçlayarak mı geçirmek istiyorum diye sorun.
0
Phoebe
(07.06.17)
Çoğu insanın 70'ine kadar sağlıklı bir yaşam sürmediğini düşünürsek, 35 için yolun yarısından da öte diyebiliriz.Sıfırdan başlamak için çok geç, mesafe kat etmek için güzel yaşlar.
0
harvey
(07.06.17)
bunu diyen şair 46 yaşında öldü. yani 35 yolun yarısı değil. yarısı deyip fazla şey etme hayatı.
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(07.06.17)
(8)

protest türkçe rock

lucky strike
selam, konu protest türkçe rock'tan (böyle bir kavramın varlığından emin değilim bu arada) açılsa aklınıza hangi parçalar gelir? ben zorladım, duman-eyvallah geldi aklıma bir tek.
selam, konu protest türkçe rock'tan (böyle bir kavramın varlığından emin değilim bu arada) açılsa aklınıza hangi parçalar gelir? ben zorladım, duman-eyvallah geldi aklıma bir tek.
0
lucky strike
(07.06.17)
Murder King - Boykot

www.youtube.com
0
lastdragonborn
(07.06.17)
bulutsuzluk özlemi

bütün albümlerini dinleyebilirsin.

su parcalarsa dinlemesi elzem:

- Acil demokrasi

- Bagdat kafe

- özgürlük emek ister

kisisel olarak da sevdigim parcalari:

- ankara sokaklari

- Tepedeki cimenlik

- yine düstük yollara

ve daha nicesi
0
ingenieur und musiker
(07.06.17)
kudret kurtcebe.
www.youtube.com
0
filteria
(07.06.17)
@ingenieur und musiker, bulutsuzluk özlemi protest müzik yapmadı/yapmıyor bence. 3. perdeden özgürlük naraları atmak protest değil mainstream bir olay gibime geliyor.
0
🌸lucky strike
(07.06.17)
protest türkçe rock deyince akla ilk gelen ve gelmesi gereken topluluk cem karaca ve dervişan'dır. hatırladığım parçalar ise:

mutlaka yavrum
kavga
beni siz delirttiniz
niyazi
parka
ihtarname
mor perşembe(en sevdiğim şarkı)
bir mirasyediye ağıt
yoksulluk kader olamaz
ve tabi ki 1 mayıs
0
Apocalypse
(07.06.17)
Cem karaca, selda bagcan ve edip akbayram'in 70'lerde yaptigi parcalara bakabilirsin.
0
sckxyss
(07.06.17)
renan bilek www.youtube.com
yaşar kurt www.youtube.com
bandista rock demek doğru olmaz eser miktarda barındırır kimi şarkıları
moğollar www.youtube.com
yavuz çetin www.youtube.com
rashit www.youtube.com
bonus:
selda bağcan
fikret kızılok
0
müftü
(07.06.17)
yazılan her şarkıyı/albümü dinledim/dinlemeye çalıştım. cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
"protest" kelimesinden anladığımız şeyler gerçekten çok çok farklıymış.
0
🌸lucky strike
(08.06.17)
(2)

Cunda Adasinda iyi balik restorani

ingenieur und musiker
Merhabalar, tatilde cunda adasina gidecegiz. balik-raki yapmak icin iyi bir restoran ariyoruz. fiyatlari kaktirmaca olmamasi, mezeleri ve baliklarinin lezzetli olmasi kafi. :) Tesekkürler, Sevgiler
Merhabalar,

tatilde cunda adasina gidecegiz. balik-raki yapmak icin iyi bir restoran ariyoruz. fiyatlari kaktirmaca olmamasi, mezeleri ve baliklarinin lezzetli olmasi kafi. :)

Tesekkürler,

Sevgiler
0
ingenieur und musiker
(06.06.17)
Burcu Restaurant.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.17)
@arnold schwarzeneger cok tesekkürler!
0
🌸ingenieur und musiker
(07.06.17)
(5)

yurtdışı tatili hakkında

kapti
merhaba,şimdiye kadar klasik 1-2 ülke seçip her şehirde 2-3 gülük gezme amaçlı yurtdışı gezilerim oldu. (italya,fransa,hollanda,ispanya).. iki kişiyiz, bu sefer farklı olsun istiyorum yani havaalanlarında çok vaktim geçmesin bol oksijen nefis doğa manzaları tarihi yerler vs 7-8 günlük bir zaman olab
merhaba,

şimdiye kadar klasik 1-2 ülke seçip her şehirde 2-3 gülük gezme amaçlı yurtdışı gezilerim oldu. (italya,fransa,hollanda,ispanya).. iki kişiyiz, bu sefer farklı olsun istiyorum yani havaalanlarında çok vaktim geçmesin bol oksijen nefis doğa manzaları tarihi yerler vs 7-8 günlük bir zaman olabilir.. aklıma irlanda geliyor, nasıl bir rota izleyebilirim tek ülke yada komşu iki ülke olsun bir ülkenin belirli bir bölgesi olabilir ama saydığım kriterleri barındırsın.. 10 bin tl gibi bir bütçe ayırabilirim 2 kişi için ulaşım dahil ve ortalama para harcama kriterim var. nerelere gidebilirim dünya genelinde?
0
kapti
(06.06.17)
iskoçya da olabilir bence. bi arkadaş geçen gitti, kendisi obsesif bi şekilde günlükler tutuyor; yerlerin tarihi, geçirdiği vakit, harcadığı para gibi konularda. ilgini çekerse kendisinden iskoçya günlüğünü ister yollarım sana.
0
manuel mandalina
(06.06.17)
@manuel çok sevinirim, işte ne kadar alternatif varsa görmek istiyorum ondan açtım başlığı. sürekli ordan oraya geçme telaşı olmadan 8-10 gün kalacağım bölge insanı gibi hissetmek istiyorum :)
0
🌸kapti
(06.06.17)
Sardunya adasini tavsiye ederim. muhtesem.
0
ingenieur und musiker
(06.06.17)
İzlanda.. Biraz pahalı ama 10bin yeter sanıyorum.
0
peggy
(06.06.17)
Su bütce ve zaman kisitlamasi, Avusturya-Almanya Südtirol-Baverya turu dedirtiyor..

Salzburg´dan baslayip, Südtirol´u gezip, Neuschweinstein´da bitirmek turu. Avusturya Almanya arasinda otobüsler de ucuz.

Baverya´da en turkuazindan göller, Alpler, güzel tarihi sehirler var. Ve hala, bircok Avrupa ülkesine göre daha uygun fiyatlar.
0
buf-e kür
(06.06.17)
(10)

Evlilikte cinsel iliski

maria puder
Bugün eksideki" evlilik düzenli sekizden* ibaret olması " baslıgına baktım da neredeyse 10 kisiden 9'u evlilikte bırak düzenliyi bulabilirsen sükret tarzında seyler yazmıslar.Bu cidden böyle mi?Iki tarafinda birbirini gercekten sevdigi ve yatakta uyumlu oldugu evlilikler azınlıkta mı? Klasik eksici
Bugün eksideki" evlilik düzenli sekizden* ibaret olması " baslıgına baktım da neredeyse 10 kisiden 9'u evlilikte bırak düzenliyi bulabilirsen sükret tarzında seyler yazmıslar.Bu cidden böyle mi?Iki tarafinda birbirini gercekten sevdigi ve yatakta uyumlu oldugu evlilikler azınlıkta mı? Klasik eksici abartması filan mı bu? Ya da bu insanlarin düzenden anladıgı her gün yatakta olmak mı? Bu haliyle calısan insanlar icin baya güç.Sizin bu konudaki gözlemlerinizi merak ettim?
0
maria puder
(30.05.17)
evliligin yılına göre degismekle birlikte, 3 sene sonrasi haftada birkac geceye iner. gündüz sevismeleri falan cok zor. bıkkınlık degil sebebi, alıskanlik diyelim. ara ara yogunlasir, renklenir, sonra tekrar seyreklesir. böyle olmasi da dogal bana göre.
0
cunnilinguist
(30.05.17)
Haftada bir kac gece baya iyi bi rakam bana göre.:) Düzen anlayislarini cözemiyorum da tam
0
🌸maria puder
(30.05.17)
bence şu cunnilinguist nickli arkadaş evli değil. haftada birkaç gece değil ayda bir gece olmasın o? öyle diyorlar.
0
pinkpeony
(30.05.17)
Aynen haftada birkaç çoiyi değil mi ya? İlk sene sonunda haftada 1,4e falan iner bence. Bende. Bence
0
klar
(30.05.17)
Sevgilimle 5 yil birlikte yasadik. Evet ilk yillara gore azaldi. Haftasonuna falan dustu. Ilk sevismemizde 2 saat icinde 3 kez falan bosaldigimi hatirliyorum. Simdi 2 yapmaya calisiyorum bazen.
0
Traveller
(30.05.17)
valla gencler "evlilikte birak düzenliyi, bulabilirsen sükret" is a true story. :)

is hayati bedeni bir yandan yorarken, evlilikle birlikte bir kere beyin konularla dolup tasiyor. evlenmeden önce, sevgiliyken düsünmen gereken 3-5 olay varken, evlendikten sonra yüzlerceye cikar. eh beyin doluyken de öpüsüp koklasmaya enerji kalmiyor.

bir de tabi evliliklerin yüzde 80'i (evet yüzde 80'i) süregelen düsük düzeyli mutsuzlukla sürüyor.

evlilik tahammüllerin sinandigi hatta cogu zaman o tahammüllerin yikildigi, yikildiktan sonra yerine insa edip yoluna devam etmeyi ögrendigin bir projedir.

evlilikte cinsellik gercekten baslibasina bir olay o yüzden.
0
ingenieur und musiker
(07.06.17)
takip ediyorum gerçekten güzel duyuru evlileri bekliyoruz aljdkfla yani 3 haftada 1 kere sevişmeyi gerçekten aklım almıyor... evlilik tabii ki cinsellik üzerine kurulmaz ama 3 haftada 1 seks yapılan evlilikte mastürbasyon kaçınılmaz olur herhalde. mastürbasyonun olduğu evlilik de ne bileyim ya. karışık olaylar. aklım almaz... evli değilim.
0
fyodor fyodorovic
(07.06.17)
istediğin kadar süper uyum olsun, bir süre sonra diğer çoğu şey gibi yavan hale geliyor. doğa kanunu bence garipsenecek bir şey yok. asıl garip olan, 10 sene sonra bile bungee jumping heyecanı tadında sevişebileceğine inanıp evlenmek. ayrıca bence bir sıkıntı da ihtiva etmiyor ama beklenti meselesi işte.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
bu soruya cevap verenlerin hiçbiri evli değil. ciddiye alma bence.
ben evli olmayan biri olarak yorum yapamıyorum. sevgililik aynı evde yaşamak evlilik değil.
0
benaslindayohum
(07.06.17)
@benaslindayohum şu an değilim ama evliydim. bir kadınla aynı evde 6 yıl yaşadım, yani bu kadar önyargılı olma bence.
0
yeraltindan potlar
(08.06.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.