Lozan'da Türkiye'nin İsmet paşa tarafından temsil edilmiş olması o dönem verilen bireysel bir karar değildi, zira mecliste lozanla ilgili pek çoğu çok sert geçen tartışmalar meydana gelmiştir.
Dönemin başbakanı Rauf bey Lozan'da başdelege olmak istiyordu ve mecliste savaş meydanında kaznılan zaferin masada sağlanamayacağından kuşku duyan ciddi sayıda mebus bulunuyordu.
neticede lozan, 624 yıllık imparatorluğun hesabının görüleceği ve türkiye cumhuriyeti'nin tescili olacaktı.
Lozan'a gidecek olan delegeler bakanlar kurulu tarafından tespit ediliyor ancak bazı milletvekilleri "heyet-i vekile, vazifesini suistimal etmiştir" görüşünü savunuyor ve "hepimiz gidelim" teklifinde bulunuyorlardı. hatta toplantılarda bir ara "meclis bu seçimi yapmaya ehil midir değil midir?" tartışmaları bile yaşandı. (bkz:
TBMM Lozan tutanakları)
Mustafa Kemal, Rauf bey'in başkanlığında lozan'a gönderilecek ekibin başarılı olacağından emin değildi, mudanya mütakeresinden sonra aklında olan isim ismet paşa idi.
Lozan'a gönderilecek heyetle ilgili görüşmeler devam ederken meclise "yeterlilik konusunda" iki önerge verilmiş, devam eden görüşmelerde delegelerin meclis tarafından seçilmesi ve bakanlar kurulu'nca alınan kararların onaylanması 61 oya karşı 121 oyla kabul edildi.
İsmet paşa bu seçimden sonra şu konuşmayı gerçekleştirdi,
"...
Yüce meclisin itimat ve teveccühüne teşekkür ederim. buna istinaden sulh konferansında milli isteklerimizin müdafaa ve istihsaline çalışılacağı tabiidir. Konferansta murahhaslarınızın hattı hareketi, yüce meclisçe kabul edilen anlaşmalarla misak-i milli'den mülhem olacaktır.
..."
yani, ismet paşanın lozan'a gitmesi atatürk'ün fikri üzerine meclisin kararıdır, Atatürk, ismet lozan'a sen git diyerek göndermemiştir.
Atatürk'ün gitmemiş olma sebebi ise, yürütülen kurtuluş hareketinin lideri olarak bulunduğu mevkii itibarıdır.