Giriş
(3)

filtre kahve makinesi

playthegame
filtre kahve makinesi almak istiyoruz, önemli olan normal filtre kahve kısmı ama espresso filan yaparsa da şahane olur.alış veriş sitelerine filan baktım ama iyisi nedir bunun? ne önerirsiniz? (çok da tuzlu olmazsa güzel olur, hoş olur :))
filtre kahve makinesi almak istiyoruz, önemli olan normal filtre kahve kısmı ama espresso filan yaparsa da şahane olur.
alış veriş sitelerine filan baktım ama iyisi nedir bunun? ne önerirsiniz?
(çok da tuzlu olmazsa güzel olur, hoş olur :))
0
playthegame
(17.02.09)
tchibo da vardı böyle bişeyler sanki. araştırmanı tavsiye ederim.
0
hevipeyra
(18.02.09)
espresso yapmasın derseniz, ortalama fiyatlı bir şey alın yeter. arzum falan gibi... 70-80 liraya hatta daha ucuza bulabilirsiniz.
ya hep bana denk geliyor ya da hepsi öyle, bilemiyorum ama; ailece 6-7 tane kahve makinesi eskittik. çabuk bozulan şeyler bu aletler.
0
kobuzchu kiz
(18.02.09)
bence bi French Press herseyi halleder ben öle yapıorum hem dayanıklı hem de gereksiz pahalı diil diğer multi fonsiyon makineler gibi..ben Starbucks dan almıştım gayet ii tavsiye olunur ama Tchibo da bu kahve ve saz arkadaşları konusuyla derinden ilgili..ama tabi Espresso dan vazgecmeniz gerekicek..
0
KoukLa
(18.02.09)
(13)

tekila içme adabı?

ebucan
tekila (gayet kaliteli olsun mesela) genelde limon ve tuzla götürülüyor duyduğum kadarıyla.e peki zenginler, beyaz türkler filan da böyle elden tuz emmek suretiyle mi tekila içiyor? hani onlarda bu işin bir adabı, kültürü filan nasıl? merak ettim.
tekila (gayet kaliteli olsun mesela) genelde limon ve tuzla götürülüyor duyduğum kadarıyla.

e peki zenginler, beyaz türkler filan da böyle elden tuz emmek suretiyle mi tekila içiyor? hani onlarda bu işin bir adabı, kültürü filan nasıl? merak ettim.
0
ebucan
(17.02.09)
mesela biz şatomdaki (oha) partilere özel yapay eller yaptırdık. bunları uşaklarımıza limon ve tuza bulattırıp tırnaktan bileğe yalamayı tercih ediyoruz. ardından da tekila fıçımızın musluğuna ağzımızı dayıyoruz. tavsiye ederim, mutlaka deneyin.
0
hevipeyra
(17.02.09)
bardağın çevresini ıslatıp tuzla kaplamak da bir çözümdür.
çok beyazsanız zaten tekila içmezsiniz o da ayrı.
0
erostrada
(17.02.09)
tuzu göğüslerden limonu ağızdan almak suretiyle de içilir. ben uzun süredir şatomda yalnız başıma oturduğum için tekilaya hasretim bu sebeple. author'a ulaşamayan bayanlar bana mesaj atabilirler.
0
surtunme kuvveti
(17.02.09)
etrafı tuza banılmış bardakla çevirerekten içerler işte.

beyaz türkler viski içer, tekika mekila amele işi, biz bizim malikanede çalışanlara bile tekila içirmiyoruz. :)
0
thefirstfbli
(17.02.09)
gençkenee üstüne tanımazdım: (bkz: tequila rapido)

zenginlikle beyaz türklükle alakasını bilemiycem ama ben 2. de kafayı bulur, 5. sonrasını hala hatırlamıyorum.
0
zkurmus
(17.02.09)
adap dedik diye şeyettim ben ama şöyle şeyler de var (bkz: tekila kokteylleri)
0
surtunme kuvveti
(17.02.09)
0
wish i could fly
(17.02.09)
yahu ben bu zengin beyaz türk olayını anlamıyorum. herkes bardaktan su içiyor, herkes tekilayı aynı şekilde tüketiyor. (kokteyl olayı dışında) ha, şu zengin dediğiniz adamlar, tekila içmezler zaten estetiği yüzünden belki de. sonuçta sen babanı düşün, 50-60 yaşında adam, eline tuz döküp limon yalayıp içki içer mi? hayır sanırım. o da aynı muhabbet. zengin dediğin adam da pahalı alkolünü içiyor, viskisini yudumluyor tekila yerine.

tekila (genelde diyeyim) genç içkisi. tekile içen fakir ile tekila içen zengin arasındaki tek fark ise maddi durum farkıdır herhalde.
0
andy kaufman 2
(17.02.09)
bardagin agiz kismi cok ince olacak sekilde once suya batirilir daha sonra tuza inceden dil atarsin.

limonun uzerine tuz dokulur bu sekildede tuketilebilir.

ayrica tarcin ve portakallada tuketilir olmeca nin yeni icadi, portakalin uzerine tarcin dokulur shot yapilir daha sonra tarcinli limon tuketilir.
0
ziyade
(17.02.09)
Tekilanin cikis yeri Meksika. Meksikalilar limon ve tuz ile icmiyorlar, sangrita ile iciyorlar. O bir.

Meksikali olmasan bile limon ve tuzlu icmek zorunda degilsin. Tekila tek basina shot olarak da guzeldir. Kokteylin icinde de guzeldi.

Kaliteli, guzel bir tekila shot olarak degil, yudum yudum da icilebilir.
0
wpi
(17.02.09)
bir shot tekilayi (5cl falan i$te) ellilik biraya boca ediyorsun ve afiyetle iciyorsun. 3-4 biradan sonra edep de kalmiyor zaten adab da (:
0
astaroth
(17.02.09)
bence en güzel tekila içme şekli geçtiğimiz big bang theory bölümünde (2x15) penny-leonard arasındakidir. izleyiniz:

www.youtube.com
0
maersk
(17.02.09)
six feet under'ın bir bölümünde maggie( sanırım adı buydu) adlı karakter, bir keresinde bir içme adabı gösterdiydi, meksikalının tekinden öğrenmiş. shot bardağını yukarı kaldırır, aşağı indirir ve yine yukarı kaldırırdı dikey bir doğru üzerinde. ve bu 3 aşamanın her birinde bir şeyler derdi. biri bunu hatırlıyorsa ayrıntılı açıklasın ve herkes kurtulsun.
0
kreb17
(18.02.09)
(8)

Bir Dolandırılma Öyküsü. ( istihbaratçılara gelsin)

thelepermessiah
Merhabalar. Bugün eniştemden bir telefon aldım, kendisi eskiden çorap imalatçısıydı, krizden dolayı işyerini kapattı ve makinelerini sattı. sattığı adam enişteme çek yazmış, çek karşılıksız çıkmış ve adam sırra kadem basmış. iş yerine gidilmiş ve iş yerinde yeller esiyor, bomboş.şimdi soru şu: şimdi
Merhabalar.

Bugün eniştemden bir telefon aldım, kendisi eskiden çorap imalatçısıydı, krizden dolayı işyerini kapattı ve makinelerini sattı. sattığı adam enişteme çek yazmış, çek karşılıksız çıkmış ve adam sırra kadem basmış. iş yerine gidilmiş ve iş yerinde yeller esiyor, bomboş.

şimdi soru şu: şimdi elimizde bu adamın adı soyadı, hesap numarası, kullandığı arabanın modeli, ev ve iş yeri adresi, iş yeri telefonu, gibi bilgiler var. ev adresi var fakat, o adresteki evin bu adama ait olup olmadığını da bilemiyoruz. bu bilgiler ışığında bu adam nasıl bulunur? hangi yollar izlenmelidir?
0
thelepermessiah
(17.02.09)
bence savcılığa gitmeden bir sonuca varamazsınız.
0
deckard
(17.02.09)
savcılığa gidilmiş sanırım, bu tip vakalarda süreç çok yavaş işlediğinden makineler daha fazla el değiştirmeden neler yapabilirizin peşine düşülmüş. yani tabiki hukuksal yollardan haklar aranıyor, bir taraftan da biz elimizden geleni yapalım diyoruz. bu noktada nereden başlamak lazım işte?
0
🌸thelepermessiah
(17.02.09)
bu bilgilerin hepsini derhal bir avukata bildirin ve adamı uyandırmadan takip başlatın. eğer adına olan menkul veya gayrimenkul yakalarsa anında tedbir koydurabilir avukat. alacağın belli bir kısmını teminat olarak yatırdığınız takdirde çok kısa sürede hacze gidebilirsiniz.
0
hevipeyra
(17.02.09)
aman hocam. hukuk dışında başka yollara başvurmayı kesinlikle düşünme. o yollar mutlaka geri tepme yapıyor. üç kuruş paralar için değmeyecek sorunlar oluşturabiliyor.
0
hevipeyra
(17.02.09)
öyle öyle, üç kuruş için başımızı belaya sokmaya değmez tabi. 14'lüyü belimize takıp mekan basacakta değiliz zaten. siz yine de, eldeki bilgilerden somut verilere nasıl ulaşılabileceğini söylerseniz fena olmaz. çek senet mafyasını karıştırmiycaz işe söz. :)
0
🌸thelepermessiah
(17.02.09)
ya ben hukukçu değilim ama benzer durumları biliyorum. adamın verdiği çekin keşidecisine (çek yaprağının sahibi yani) ve arkasında ciro eden var ise eğer tüm ciro edenlere aynı anda haciz işlemi başlatabilirsiniz. gerçi genelde bu tip üçkağıtçılar işi sağlama alıp kendi adlarına kayıtlı mal mülk bulundurmazlar ama gene de takip etmek lazım. bir de bu durumlarda hızlı hareket etmek önemlidir. adamın adına bişeyler varsa ve adam aynı anda birden fazla kişiyi çarptıysa kim önce giderse hacize o alır alacağını. tavsiyem derhal yarın bir avukata durumu araştırtmanızdır. geçmiş olsun, kolay gelsin.
0
hevipeyra
(17.02.09)
öncelikle ihtiyati haciz kararı aldırıp, hemen adamın evine ve arabalarına haciz koydurun... bunu yolu da şudur,; ihtiyati haciz kararı alıp, kararla beraber icra dairesine gidersin, tapu ve trafiğe müzekkere yazıp onları tapuya ve trafiğe götürürsün..
müzekkereler elden takipli olsun yani postaya vermeyin, gidip kendiniz bırakın ilgili yerlere...
normal icra yolunu seçerseniz; adam, herşeyini siz gidene kadar satacaktır, ve size hiçbir şey kalmayacaktır, hatta çoktan satmış bile olabilir..
bunları siz tek başınıza yapamazsınız, bir avukata gidin. adam dolandırıcıysa normal bir av. bu işin altından zor kalkar... illegal işlere sakın bulaşmayın ama size bir tavsiyem var; bazı avukatlar var adamlar mafya gibi çalışıyor, bu avukatlar genelde ülkücü olur, ocaktan adamları falan vardır, gidin onlarla anlaşın, onlar bu parayı 15-20 günde tahsil ederler, hem illegal birşey yaptıklarında, ben avukat tuttum, gerisini de ona bıraktım, bana ne avukat adama çökmüşse dersin, zaten avukat adama çökse bile adam polise falan gidemez, gitse bile kılıfına uyduruluyor, bizzat şahit oldum..
ayrıca bu avukatların çevreleri de geniş olur adam kaçsa bile bulurlar, polislerle de arası iyidir bunların, ve genelde mhp ilçe başkanı veya başkan yrd. olur bu adamlar.
0
zubundy
(17.02.09)
öncelikle geçmi$ olsun karde$.

her fırsatta türkiye bir hukuk devletidir falan denilir ya buna pek inanmayın. Zaten sizi dolandıran dallama bunun farekında olmanın rahatlığıyla yapabiliyor bu orospu çocukluğunu.

Biraz paranıza kıyıp i$in içine karanlık adamları sokun derim. Yoksa sadece savcılık - polis gibi yerlerin kırtasiye i$lerini yaparsınız. Önce adamınızı bulun, sonra gidin savcılığa polise.

benim daha önce çalı$tığım i$yerinde tüm bilgisayarlar çalınmı$tı. Sabah gider gitmez farkına vardık ve polise gidip durumu anlattık. Gelip neredeyse bizi tutuklayacaklardı. Kendilerine biraz kitap dergi verip i$in içinden kendimizi kurtardık, daha sonra hiç ara$tırma falan olmadı. Patronlar karanlık ki$ilerle temasa geçti ve iki günde bilgisayarlara ula$ıldı.

Buyrun i$te hukuk devleti.

Posta yoluyla icra bildiriminde bulunmayın dediler çünkü burada bir kanuni bo$luk var ve bu orospu çocukları hemen tüm mallarını soyismi tutmayan güvendikleri yakınlarına devredip sizin kar$ınızda pi$mi$ kelle gibi sırıtacaklardır. Siz de haciz edecek masa bile bulamayacaksınız.

Adamı karanlık ki$ilerle bulup sonra hukuka ba$vurun derim. Yoksa unutun makinelerinizi.

Unutmayın, deniz feneri davası bile sümen altı oldu. sizin ki nedir bunun yanında.
0
robinbook
(17.02.09)
(4)

Urun Fiyatlari

alpha05
Sevgili Duyuru Dostları,Elektronik ürün fiyatları listeleyen, en ucuz siteleri ve kampanyaları gösteren site önerileri verebilir misiniz...www.teknofiyat.com tarzında...Teşekkür ederim.
Sevgili Duyuru Dostları,
Elektronik ürün fiyatları listeleyen, en ucuz siteleri ve kampanyaları gösteren site önerileri verebilir misiniz...

www.teknofiyat.com tarzında...

Teşekkür ederim.
0
alpha05
(16.02.09)
abtash
(16.02.09)
www.kampanyam.net
0
elektromaniac
(16.02.09)
www.fiyattakip.com

tek ürün ve kampanya sitelerini gösteriyor.
0
hevipeyra
(16.02.09)
maxpainn
(17.02.09)
(5)

Beyaz esya ve Mobilya

machapichu
istanbul'da bildiğiniz beyaz eşya ve kaliteli mobilya mağazalarını önerirseniz sevinirim asya-avrupa yakası önemli değil. fiyatıda uygun olursa hani tadından yenmez. yardımlarınızı bekliyorum.
istanbul'da bildiğiniz beyaz eşya ve kaliteli mobilya mağazalarını önerirseniz sevinirim asya-avrupa yakası önemli değil. fiyatıda uygun olursa hani tadından yenmez. yardımlarınızı bekliyorum.
0
machapichu
(16.02.09)
mobilya için avrupa yakasında masko ya, anadolu yakasında modoko ya bakabilirsiniz. beyaz eşya için tüm markaların tüm bayileri aynı fiyatları vereceği için nereden baktığınız pek önemli değil. belki darty ya da mediamarkt gibi büyük marketlerde farklı fiyatlar bulabilirsiniz.
0
hevipeyra
(16.02.09)
Genelde bu memleketin markalarıyla tanınan mobilyacılarının bok gibi tasarımları olmakla birlikte, Doğtaş'ın hakkaten iyi bir koleksiyonu var, ona da bakabilirsiniz.
0
sui
(16.02.09)
yardımlarınız için teşekkürü borç biliyorum. daha fazla öneri alabilirim, malum düğün dernek işleri yazdıklarınızı ince eleyip sık sokuyacağım o yüzden yazmaktan çekinmezseniz çok sevinirim. sonuçta tamamen duygusal.
0
🌸machapichu
(16.02.09)
beyaz eşyada marka istersen ortalama bir bütçeye göre en iyisi bosch dur bence. mobilyada ise alfemo nun ve yataş ın güzel modelleri var.
0
hevipeyra
(16.02.09)
beyaz eşya için bayilerden ziyade spotçulara bakmanızı tavsiye ederim. aynı ürünler, aynı garanti imkanlarıyla spotçularda çok daha ucuza bulunuyor. belirtilmiş ama yine de söyleyeyim; electroworld, darty gibi mağazalarda da dönem dönem çok uygun fiyatlı ürünler olabilmekte. mobilya konusunda masko'yu tercih ederseniz fiyatlar düşük değil (adamakıllı, güzel ürünlerden bahsediyorum). Kesinlikle pazarlık yapın. İşe yarayacaktır. Çeşit olarak istikbal ve türevleriyle karşılaştırılamayacak güzellikte ürünler bulmanız olası.
0
aklimdan zorum var
(17.02.09)
(5)

ingilizce pratik için chat yapılabilecek bir yer var mı bildiğiniz?

titiz
teşekkür ederim...
teşekkür ederim...
0
titiz
(15.02.09)
www.livemocha.com

chat gibi chat değil ama kaynaşma var. sınav filan bile oluyor.
0
hia
(15.02.09)
e bol bol irc serverlarindaki yabanci kanallara takilin ve hatta ordan arkadaslar edinip onlari da isterseniz msn e ekleyin. msn'e ekleyin dememin sebebi, irc gibi yerlerde kisaltmalarin ve chat dilinin cok kullanilmasi. messengera gecerseniz ordan buldugunuz insanlarla, daha detayli ve daha formal bir ingilizce konusma sansiniz da olabilir, hem de dostluklara varan diyaloglar gerceklestirebilirsiniz. iliskileriniz ilerledikce daha detayli, icerikli konulara da girmis olursunuz ve pratiginize katki saglarsiniz. bir sonraki asamada da sesli konusmalar yapip konusma pratiginizi de gelistirirsiniz.

ozetle (bkz: mirc) gibi bir program yukleyip sonra da en bilinen serverlarin en cok girilen yabanci odalarina atabilirsiniz kendinizi.
server olarak : dalnet, undernet, vs.. kanallar icin de misal, #beginner #chatzone falan da filan.. zaten list channel komutlariyla da nerenin ne kadar kalabalik oldugunu da gorebilirsiniz.

(yok ben direk sesli konusma olayina gireyim derseniz, skype da kurabilirsiniz)
0
la traviata
(15.02.09)
yahoo'nun chat kanalları vardı bi ara. hala varsa ordaki kanallardan herhangi birine girebilirsin.
0
rectoa
(15.02.09)
aslında mirc olmadan, internet sayfasından doğrudan bağlanılabilen bir yer aradığım. mirc i alternatif olarak kullabilirim, livemocho daha bir çekici geldişimdilik. teşekkür ederim ilginiz için.
0
🌸titiz
(15.02.09)
facebook ta poker salonlarına gir. hem oyun oynarsın hem tüm dünyadan insanlarla doya doya geyik çevirirsin.
0
hevipeyra
(15.02.09)
(4)

Pierre Loti

silya
Pierre Loti çay bahçesine taksimden nasıl gidilir?
Pierre Loti çay bahçesine taksimden nasıl gidilir?
0
silya
(14.02.09)
tek otobüsle gidiliyor mu bilmiyorum ama eminönü'nden otobüsle gidebilirsin. hat numarasını bilmiyorum ama bilen çıkar mutlaka ya da daha iyi bir yol bilen. ben hemen atladım öyle :)
0
daysleeper
(14.02.09)
taksimden unkapanından geçen otobüslere binin, unkapanı köprüsünün çıkışında inin biraz geri yürüyün sahile gelmiş olacaksınız oradan 399C geçiyor aklıma gelen ona binebilirsiniz.

edit: taksimden 55 et'de yakınlardan geçiyor, ona binersen daha az yürürsün ancak yine çift otobüs.
0
abtash
(14.02.09)
55t var işte. taksim'den binilir ve eyüp'te inilir. oradan da yürünebilir veya teleferik kullanılabilir.
0
qusqus
(14.02.09)
üstte önerilen teleferik alternatifini mutlaka kullanın derim. manzara çok güzel.
0
hevipeyra
(14.02.09)
(5)

siagara kagıdı alkole yatırılıomu ?

heavensgonnaburnyoureyes
sigara kagıdının alkole yatırıldıktan sonra kurulutulugu solenenıor?hayde breeeee=)
sigara kagıdının alkole yatırıldıktan sonra kurulutulugu solenenıor?hayde breeeee=)
0
heavensgonnaburnyoureyes
(14.02.09)
valla üretim esnasında yapılıyor mu bilmiyorum ama ben arasıra tüketim esnasında yapıyorum :)
0
sql
(14.02.09)
hatta şaraba yatırıldığı söylenir.
buna karşılık (şaka değil) aslan sütüne (rakı) yatırılarak hazırlanan bir sigaramız da mevcuttu yıllar önce.
0
can see
(14.02.09)
sigaranın kağıdı değil, tütünüdür alkole yatırılan.
0
uyuzcan
(14.02.09)
"marlboro tütünü viski ile, camel tütünü şarap ile yıkanıyomuş. hatta paketi ilk açtığında koklarsan anlarsın olm" diye bir şehir efsanesi vardı bir dönemler ama pek inandırıcı gelmiyor bana.
0
hevipeyra
(14.02.09)
Mentöllü sigaralarda, sigara kağıdı mentöllüdür, içindeki tütün firmanın diğer ürünlerinden biri ile aynıdır. Mentöllü kağıtlara doldurulan standart tütünden sonra, piyasaya sürmek için kapalı paket bir süre bekletilir(2-4 hafta). Bu, mentol kokusunun keskinlikten kurtularak homejenleşmesini sağlamak için yapılır.
0
girisimci ruh
(14.02.09)
(12)

Geniş Ekran Televizyon alırken

ophelia
Kocaman tv alırken nelere dikkat etmeliyim?Hangi teknik özelliklerini karşılaştırmalıyım? ve ideali ne olmalı o özelliklerin?keseme uygun bir şey almak istediğim için ince eleyip sık dokumak istiyorum, yardımlarınızı bekliyorum beybi.
Kocaman tv alırken nelere dikkat etmeliyim?
Hangi teknik özelliklerini karşılaştırmalıyım? ve ideali ne olmalı o özelliklerin?
keseme uygun bir şey almak istediğim için ince eleyip sık dokumak istiyorum, yardımlarınızı bekliyorum beybi.
0
ophelia
(13.02.09)
cehcho
(13.02.09)
bütçen nedir ve istediğin boyut nedir (40, 46, 52 inch, daha büyük?) yazarsan spesifik marka model öenerebiliriz.
Bir de ne amaçla kullanacaksın, oyun konsolu bağlayacaksan eğer düşük tepki süresi önemli.

dikkat edilecekler kabaca, birincil olarak çözünürlük. illaki 1920 x 1080 Piksel desteklesin. kontrast 10000:1 in altinda olmasin, parlaklık değeri 500 cd/m2 televizyonlar için uygundur. Girişleri analog olmasın, hdm, dvi desteklesin mümkünse birden fazla girişi olsun. üzerindeki hoparlor kesinlikle onemsiz, degerlendirmeye katma.

her markanın kendi pixel iyileştiren yazılımları var, bunları sözlükte ve googloe'da tek tek aratıp yorumlarına bakmak lazım. ucuz diye vestel almamak lazım bir de.
0
rygard
(13.02.09)
lcd ya da plazma alacağınızı mı varsaymamız gerekiyor peki.
0
coffee and cigarettes
(13.02.09)
ne alırsan al istanbul bilişim' den al bence. gidip kazık yeme teknosalar da falan.
0
hevipeyra
(13.02.09)
bütçem 1500a kadar çıkar diye düşünüyorum 5 taksit civarı alacaksam. ama büyük ihtimalle 12 taksitle alıp 2000 gibi bir limit koyarsam daha iyi olur.
1500-2000 diyelim.
boyut hiç bilmiyorum ya. gocuman tv istiyorum çünkü bunlardan sonra oyun konsolu alıcam. amacım oyun oynamak.

direkt nokta atışıyla marka model önerirseniz tadından yenmez tabi.
bi de tabi bilgisayara bağlayabilmeliyim.

@coffee and cigarettes: lcd ya da plazma haricinde KOCAMAN TV var mı ya? hehe tam beyinsiz gibi konuştuğumun farkındayım ama harbiden bilmiyorum terminolojiyi. şu büyük duvara falan asılabileninden televizyon diyorum işte yahu

edite devam:
yani böle film takayım da aman da aman imax kalitesi (ahah), bu ne ihtişamlı çözünürlüktür diye bakakalayım gibi gayelerim yok. ama çok pis oyun oyniycam yani.
0
🌸ophelia
(13.02.09)
konsol ps3 alacaksan benı de besleme olarak al.
0
bryan fury
(13.02.09)
1500 tl'ye hd ready alabilirsin. full hd de vardır da, açıkçası kalitesini tartışırım onun. eğer 2000 tl'ye çıkabilirsen kesinlikle sony bravia öneririm;

tinyurl.com
0
deckard
(13.02.09)
@bryan füri;
ps3 mü wii mi tartışmasını daha yapmadım bilmiyorum. daha evimde televizyon yok o nedenle hangi konsolu alsam daha kararsızım. wii daha enteresting geliyor ama onu daha sonra sorucam. televizyonun 12 aylık taksiti bittikten sonra yeniden beraber olucazahahah.

@the conquerer;
nası usb girişi? televizyayı bilgisayara bağlamak için başka kablolara gerek olmuyor mu? nası usb ?
0
🌸ophelia
(13.02.09)
şuna bir bakar misin, o fiyat araliginda bence iyi seçeneklerden biri bu

www.hepsiburada.com

kesinlikle online alma bu arada, mutlaka gör alacağın şeyi.
bir de ölü pixel var ise teslim almamak gerekiyor, önemli bir nokta.
0
rygard
(13.02.09)
oradaki usb girişinden kasıt tv'yi bağlamak için değil, bildiğin usb port, flashdiskini takıyorsun, içindekini izliyorsun.

bağlantıyı hdmi ile yapıyoruz bilgisayar ile.
0
rygard
(13.02.09)
" lcd ya da plazma haricinde KOCAMAN TV var mı ya? "

aslında var. eşşek gibi büyük crt'ler var ancak ikinci eli bulunur tahminen. bir de lcd projeksiyon tv denen bir hadise var. ama oyun oynamak amacına hizmet edecek olan lcd.
0
rygard
(13.02.09)
ps3 mu wii mi tartısmasına ne gerek var ki cevap belli, ps3. ps3 alana kadar ben sana hd film yardım ve yataklıgı yaparım.
0
bryan fury
(13.02.09)
(3)

Mizah Dergilerinin Tirajı

manfool
Türkiye'deki haftalık mizah dergilerinin tirajı (Uykusuz, penguen, leman vs)asagi yukari ne kadardır ? Bu konuda bir fikri olan yada bu bilgiye nerde ulasabilecegimi bilen var midir?Danke schön
Türkiye'deki haftalık mizah dergilerinin tirajı (Uykusuz, penguen, leman vs)asagi yukari ne kadardır ? Bu konuda bir fikri olan yada bu bilgiye nerde ulasabilecegimi bilen var midir?

Danke schön
0
manfool
(12.02.09)
penguen'in traji uykusuz çıkmadan önce 40000 civarındaydı.
0
onurct
(12.02.09)
leman' ın bir dönem 100.000 sattığını biliyorum.
0
hevipeyra
(12.02.09)
uykusuz ekibi eskişehir'e geldiğinde (27 mart 2008) vedat özdemiroğlu 60000 sattıklarını söylemişti.
0
sanal uyku
(13.02.09)
(1)

bu markayı bilen var mı hatırlayamıyorum da?

dumbbutt
Arkadaşlar resimde gömleğin üzerinde sanki baş harfi W diye hatırladığım bir marka var. resim küçük kusura bakmayın. şimdiden teşekkürler.
Arkadaşlar resimde gömleğin üzerinde sanki baş harfi W diye hatırladığım bir marka var. resim küçük kusura bakmayın. şimdiden teşekkürler.
0
dumbbutt
(12.02.09)
(bkz: fred perry)
0
hevipeyra
(12.02.09)
(12)

otomatik 206 alsam..

sezaryan
kelepir bi peugot 206 dustu 2004 model otomatik vites..nasil bir arabadir otomatik oldugu icin cok yakar mi? genelde peugot alinmaz deniyor sizce alinir mi? fiyat 13 bin
kelepir bi peugot 206 dustu 2004 model otomatik vites..nasil bir arabadir otomatik oldugu icin cok yakar mi? genelde peugot alinmaz deniyor sizce alinir mi? fiyat 13 bin
0
sezaryan
(11.02.09)
4 yıl kullandım otomatik vites peo 206. Rahatlıkla benzin içtiğini, hatta genelde fondiplediğini söyleyebilirim. Ayrıca pek de tekin bir araba değildi...
0
endless dream
(11.02.09)
otomatik araba alınır, peugeot alınmaz.

ayrıca otomatik arabaya kadın arabası diyen insanlara ögggk!
0
atrin
(11.02.09)
Manuel vites 206mız var 2001 model, 1.4. 6 lt falan yakıyor yanlış hatırlamıyorsam, içmese de tüketim konusunda daha ekonomik arabalar var tabii piyasada. Çok güvenilir değildir, 180 basmaya kalkmayın yani. Çeşme otobanında 150-160'ı gördüğünüzde elinizden her an kaçıverecek hissi verir, ama 150 de yapmayın zaten hiç bir arabayla manyak değilseniz. Şehir arabasıdır, her yere giriverir, çıkıverir, o açıdan çok rahattır. Bence şık bir arabadır. Bir de gıcırdar bu araba, Fransız işte. Her yeri gıcırdayabilir, mümkündür.
0
sui
(11.02.09)
şehir içi ise otomatik araba daha tercih edilir. hatta abd'de manual araba bile bulamazsınız.
ama peugeot bana pek güven vermiyor o ayrı.
0
papado
(11.02.09)
206 çok kullanışlı bir araba değildir.Çok dar olmakla beraber iç dizaynda kullanılan bakalitler çok sert ve ses yapıyor.Saçma sapan sorunlar çıkartabiliyor. Otomatik vitese gelince hem çok yakar hem bakımı çok pahalı olur. Eğer uzun yol için kullanılıcaksada devir problemi yaratabilir,(sollama ve rampalarda). araba alırken kaç km olduğu, bakımının ne zaman yapıldığına dikkat edin. yukarda dediğim gibi otomatik vites arabanın bakımı pahalıdır çok fazla bakım masrafı çıkarabilir. tanıdık bir yere veya teknik servis ücreti verip bir peugeot bayisine gösterin.
0
sforza
(11.02.09)
206 hdi alırsanız bir depoyla dünya turuna çıkarsın fakat otomatiğini bilmiyorum. Araba kağıttan bir araba olduğundan eğer şehiriçi kullanıyorsanız uygun yoksa arkadaşların da belirttiği gibi biraz sorunlu bir araç ve kesinlikle güvensiz. Bu arada 13000 vereceğinize 15000-17000 arasında 2006 model 206 hdi bulabilirsiniz. Bizim temiz arabamızı 16500 e güç bela sattık 50000 kmdeydi.
0
elishafanz
(11.02.09)
3 bin daha eklesen 2004 hatta belki 2005 model corsa dizel easytronic alırsın. ben geçen yaz aldım, gayette memnunum. fransız' a girme pek, alman' dan şaşma derim.
0
hevipeyra
(11.02.09)
@hevipeyra haklı bence de. 2-3 bin tl daha koyup corsa alamaya bak derim bende.
0
barfilozofu
(11.02.09)
Şu benzin olayını daha açık yazayım. Her gün 29 km yol geliş gidiş(yani günde 58 km). 2 haftada benzin bitiyordu. Başka hiçbir yere gitmeyerek denedim bunu.Her depo 120 milyona doluyordu(o zamanlar milyon vardı). Şimdiki arabamla(yaris,otomatik,dizel) aynı mesafe gidip gelerek ayda 1 benzin alıyorum. Ve depo 90 milyona doluyor. Artık siz karar verin.

Ha ayrıca Alman veya Japondan şaşmayın derim ben. Güvenlik ciddi anlamda önemli. Mesela pejo biraz şiddetli rüzgar çıktığında ciddi anlamda sarsılır, gemide gider gibi olursunuz. Kavrayışı çok kötüdür, 70'le viraj hayaldir. Yedek parçalarda sıkıntı yaşanır. 1-2 ay parça beklediğimi hatırlıyorum (sağ ön kapı). Ford Fiesta'ları düşünün, Yaris düşünün veya arkadaşlar Corsa demiş... Pejo'dan vazgeçin bence.
0
endless dream
(11.02.09)
ben de 2004 dizel corsa nın yakışını söyleyeyim. bir depo, ikaz ışığı yanınca 110 liraya falan doluyor ve şehir içinde 750 km falan yapılıyor. yani yaklaşık 0.145 ytl/km yakıyor benimki şu an.
0
hevipeyra
(11.02.09)
Bende de otomastik vites peugeot 206 var. Evet gerçekten çok benzin yakıyor, kitapçığında bile şehir içi yakıt harcaması 9.5lt/100km olarak gözüküyor ama sırf otomatik vitesi için alınır çünkü klasmanında sadece peugeotlar porsche nin tasarımı olan tiptronic vites kullanır. Bu vites tam otomatiktir diğer markalar easytronic, ASM, quickshift filan gibi adlara sahip yarı-otomatik vites kullanır. Ne fark var demeyin yarı otomatik vitesler hem çok sorunludur hep arıza çıkarır hem de otomatik vitesin rahatlığını veremez!
0
selimse
(12.02.09)
"piyasadaki aynı sınıftaki tüm otomatik denilenler aslen yarı otomatiktir" gibi bir şey denmiş, buna açıklık getireyim. aynı sınıftaki, hatta daha üst sınıflardaki dizel araçların çoğunluğu yarı otomatik dediğimiz şanzımana sahiptir evet. aynı sınıftaki benzinli otomatiklerin ise hepsi bildiğimiz tam otomatik şanzımandır. yarı otomatik (asm, easytronic, d4d v.b.) denilen şanzımanlar aslen bildiğimiz düz arabalardaki debriyaj baskı balata sistemine sahiptir. servisin ve ustaların deyimiyle bir beyin vasıtası ile bu şanzıman sistemini otomatik gibi kullandırırlar. araçta aynen tam otomatik araçlar gibi debriyaj yoktur, vites geçişleri tam otomatiğe göre biraz daha serttir ve rampalarda vitesteyken hafif geri kaydırmaları dışında tam otomatikten kullanım olarak farkı yoktur. yakıt olarak tam otomatik araçlar düz vitesli araçlara göre daha fazla tüketirken, yarı otomatiklerde şanzıman aynı olduğu için tüketimde fark olmaz.

sorun olayına gelirsek, piyasada bu şanzımanı kullanan araçlardan sorunlu diyebileceğim tek model ford fiesta dır. bu araçta ford ne hikmetse dikiş tutturamamış ve en sonunda fiesta lardan asm dedikleri yarı otomatik şanzımanı kaldırmıştır. diğer marka ve model hiç bir araçta bilinen kronik bir yarı otomatik şanzıman problemi yoktur. oluşan sorunlardaki olası masraflar ise tam otomatik şanzımana göre hemen hemen aynı ya da modeline göre daha azdır.

yarı otomatik şanzımanlı olarak fiesta, corsa c, yeni kasa ve eski kasa toyota corolla kullandım ve fiesta hariç hepsi de oldukça keyifliydi. gönül rahatlığıyla tavsiye ederim efendim. eğer corsa almak ile ilgili kafanızda bir fikir gelişirse daha detaylı bilgiyi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz. forumdaki insanlar oldukça hoş sohbet ve ayrıca oldukça yardımcı insanlar. ben aracımı alırken ciddi derecede faydaları ve etkileri olmuştur.

neyse çok uzattım, umarım istediğiniz gibi bir araca sahip olursunuz...

forum.donanimhaber.com
0
hevipeyra
(12.02.09)
(4)

futbolda kart isteme hareketi ile ilgili bir soru

hayo
şimdi bir futbolcunun rakibe kart göstermesini isteme hareketi sarı kart ile cezalandırılıyor. peki kart isteme işini hareketle değil de sözle yapılması durumunda da kart gerekiyor mu? mesela futbolcunun eli arkada hakemin yanına gidiyor ve söz ile "hocam sarı kartlık hareket değil mi bu?" veya "kar
şimdi bir futbolcunun rakibe kart göstermesini isteme hareketi sarı kart ile cezalandırılıyor. peki kart isteme işini hareketle değil de sözle yapılması durumunda da kart gerekiyor mu?
mesela futbolcunun eli arkada hakemin yanına gidiyor ve söz ile "hocam sarı kartlık hareket değil mi bu?" veya "kart yok mu hocam?" diyor.. ortada bir vucut dili yok, seyirciler oyuncunun ne anlattığını anlamıyor...
eğer bunun bir cezası yoksa, o zaman sözlü isteğin değil de işaretin cezalandırılması şekilci değil mi?

merak ettim gecenin bi vakti..
0
hayo
(11.02.09)
değil sanırım. çünkü kart isteme hareketi yapmak tribünü gaza getirdiği için ceza uygulanıyor diye biliyorum.
0
hevipeyra
(11.02.09)
soz/hareket ayrimi yapmayacagim fakat bizde biliyorsun geyik su; uefa bu tip hareketlere kesinlikle tolerans gosterilmeyecek demismis.Hakemlerimiz de bu hareketi yapana akrt gostermeye programlanmis haldeler.

Pazar gunku stadyum programinda ise bir kac ligden goruntuler yayinlandi konuyla ilgili. Hatirladiklarim arjantin ve ispanya. bu liglerde bizim futbolcularin yaptiklarinin ben diyim 10 sen de 20 kati daha asiri seklini yapiyorlar buna ragmen ise tek bir kart goren yok.

Belirteyim dedim..
0
nochristrequiress
(11.02.09)
el hareketleri hakemin otoritesini yoksaymaya giriyor sanırım hafiften.
herkes görüyor falan diye.

sözlü olunca o kadar değil.
0
burfak
(11.02.09)
en basit kavgada bile adama ana avrat küfrederken aynı anda elini kaldırınca "önce o eli bi indir" diye cevap alıyorsun. adam "önce bi küfretmeyi kes" demiyor. nedense el hareketi daha bir tahrik edici.
0
kibritsuyu
(11.02.09)
(8)

Köprülerde Şerit Değiştirmek ve Yasak

vincenzo
bugün dikkatimi çekti de,Fatih Sultan Mehmet Köprüsünde yollar kesik kesik çizgili, şerit değiştirmek serbest,peki Boğaziçi köprüsü neden düz çizgili ve şerit değiştirmek yasak?http://tinyurl.com/bk7n9ehttp://tinyurl.com/ba255j
bugün dikkatimi çekti de,
Fatih Sultan Mehmet Köprüsünde yollar kesik kesik çizgili, şerit değiştirmek serbest,
peki Boğaziçi köprüsü neden düz çizgili ve şerit değiştirmek yasak?
tinyurl.com
tinyurl.com
0
vincenzo
(11.02.09)
bu biraz serit sayisiyla, seritlerin uzerinde ayni hizadaki yuk bindirimi ve ayni seritteki belli suredeki yuk bindirimi ve hatta trafigin yogunluklariyla ilgili bir strateji sanirim, ama guzel soru hakkaten.
0
ermanen
(11.02.09)
FSM ağırlıklı olarak büyük ve ağır taşıtlarca kullanılıyor. birinin ardına takılı kalan konvoy trafiği sıkıştırmasın diye geçiş izni var. BK ise her türden taşıta ve özellikle zıpır hız tutkunlarına açık: makas yapıp da köprüden aşağı sarkmasınlar deyü.

(not: desteksiz ama iyi atarım)
0
507
(11.02.09)
boğaz köprüsü fsm ye göre sanırım daha eski teknolojiyle yapıldığı için daha yüksek frekanslı esneme yapıyor. şahsi fikrim bu ve bunun gibi mühendislik detayları ile ilgili sebeplerle bu uygulamaya gidilmiştir.
0
hevipeyra
(11.02.09)
çizgiyi çizenler aynı kişilerse bi şekilde :) değişiklik olsun diye yapmıştır
0
artikbenimdebirvolvomvar
(11.02.09)
boğaziçi köprüsüne sanırım ağır taşıtlar giremiyor. ağır taşıtları bırakın panelvan falan da giremiyor kangoo falan dahi olsa.
ya da fsm'ye. ikisinden birine.
bununla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.
0
burfak
(11.02.09)
hevipeyra biraz deginmis, onun dısında askılar da farklı tiptedir. bk da caprazken fsm de duzdur. capraz oldugundan bgalantı noktalarında iki eksende gerilme ve yorulma etkisi cıkıyormus tasarımda gozonunde bulundurulmamıs diye aklımda kalmıs. fsm de ise bu ıkıncı eksenın etkisi gozardı edilebilir durumda. boyle bisiler tamamen mukavemetle alakalı bi durum.
0
bryan fury
(11.02.09)
(bkz: #8220536)

aynen burada yazan gibi bir durum bence.
0
kibritsuyu
(11.02.09)
bence sadece iş olsun diye yapılmıştır. nasıl birkaç aydan beri boğaz köprüsünün her iki yakadaki girişinde gereksiz kasisler varsa bu da onun gibi birşey. sabah saatlerinde zaten yavaş olan trafiği daha da yavaşlatıp gece saatlerinde de hızla gelen araçların takla atmasına sebep olurlar.
0
qusqus
(11.02.09)
(12)

Ne yapim de ev kirlenmesin

ermanen
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda da boyle yapan cok.. simdi tek tek galos da giy diyemem insanlara, komik kacar, ayakkabilarla girmelerini engelleyemem yani kisaca, oyle bir yontem soyleyin ki ev kirlenmesin ya da en az kirlensin, zor bir denklem sanirim ama vardir belki degisik bir cozum, yere gecici olarak serilen, yere dosenebilen jelatin gibi seyler var mi mesela, garip seyler geliyor aklima artik, ne bilim boyle satarlar ya televizyon marketlerinde abudik gubidik seyler :P ayrica kapiya yazi assam komik mi olur sizce

bir de o ayakkabilarla bilimum pis yere basiliyor sonra eve giriliyor, evi temizlik malzemesiyle silince tam bir temizlik saglamis oluyor muyuz?

not: yazdiklarimdan temizlik delisi sanmayin, evde cop birikmis durumda su anda :) ama bu ayakkabi olayi kafami yordu valla...

edit: turkiye'de degilim, ev parke
0
ermanen
(11.02.09)
Kapinin onunde paspas var mi? Genelde insanlar cok misafir gelecegi zaman onun ustunde islak bir bez sererler. Kapidan giren oraya ayaklarini silip girince epey farkediyor.
0
wpi
(11.02.09)
kapı girişinde "çıkar şunları arkadaşım" demelisiniz. ev kiminse onun kuralı geçerlidir. "çok avrupai olduğumuz için eve çorapla girmek olur mu" diyenler olursa onlara da "siz hele bi sokağa tükürmeyi, sakızınızı yere atmayı, sigaranızın külünü camdan dökmeyi bırakın, o zaman eve isterseniz donsuz bile girebilirsiniz" deyin.

senin gittiğin evin ev sahibi ayakkabılarını çıkarmanı istese bozulur musun? bozulmazsan eğer çıkarılmasını istemen hakkındır.

edit: "siz" den "sen" e geçmem 1 paragraf sürmüş sadece, ne çabuk kaynaşıyorum değil mi? :)
0
hevipeyra
(11.02.09)
ılle de ayakkabıyla oturmak ısteyen ya galos gıysın ya da yanında yedek ayakkabı getırsın. gercı erkeklere gore dııl pek bu son soyledıgım. bence tek carenız her gelenın elıne daha gırıste bı cıft galos vermenız. hem ayakkabıyla eve gıren o pıslık sıradan bı temızleyecıyle de temızlenmez yanı ev dezenfekte olmaz. bence galosa alısın, alıstırın. ya da olmadı kapıya bır bez serın, ayakkabılarını sılsınler en azından.
0
think martini
(11.02.09)
galoş çok basit bi çözüm bencede
0
Merwish
(11.02.09)
evde halı mı var yoksa parke mi?

bence kapının önünde yeterince terlik, patik tarzı şeyler bulundursan ve mesela ne bilyim halı varsa halıyı yıkat et temiz olsun ya da parke varsa halı bul filan. değişiklik yaratip "bundan sonra boyle" moduna sokarsan yaparlar yahu misafir sonuçta. galoş muaynehane ortamina cevirir mantıklı değil. ama bizim de arkadaş durup dururken artik ayakkabısız girin abi dedi de üc senedir aynı eve ayakkabiyla giriyoruz insan alışmış vazgeçemiyor.
0
maersk
(11.02.09)
@hevipeyra'nın yorumu ve çözümü harikulade bence.

arkadaşlar belirtmiş ama ben de söyliyim. illa ayakkabılı takılıcaz diyorsanız, ya paspas olması gerek yada otomatik galoş geçiren aletler var. galoşmatik diyorlar. na şöle bişi;

www.tarkoilaclama.com.tr
0
crayze horse
(11.02.09)
benim anlamadigim ne zaman bu kadar avrupai olduk da insanlara ayakkabilarini cikartmalarini soylemekten utaniyoruz? dahasi, ne zaman ayakkabi ile eve girmek default oldu?

cok baska diyarlarda kaldim sanirim :/
0
nochristrequiress
(11.02.09)
türkiyede değilsen yapacak bir şey yok. ben eskiden sadece filmlerde olur sanırdım o eve ayakkabıyla girme olayını, ama değilmiş. ev hiç bir şekilde temizlenmiyor. kendi odamda bilumum temizlik malzemeleriyle denedim ancak bir sonuç yok. üzgünüm bu cevap için :P
bir de konusu açılınca bir türkiyede evde ayakkabı giymiyoruz dediğim zaman aaa neden demeleri var ki anlatamam..bize mi neden size mi neden diyesi gelliyor insanın..pisler bunlar.
0
neverending nightmare
(11.02.09)
kapiya yazi asmak hic komik degil, bir suru insan parti verdiginde falan kapisina yaziyor. yazin siz de shoes off please diye. alissinlar. hatta suraya bir bakin: shoesoffatthedoorplease.blogspot.com

bir de, eviniz parkeyse, soyle cok dandik halilar var, cevresi overloklu halifleks gibi bisey, cok da ucuz. insanlar gelince ortaya onlardan serebilirsiniz, kirlenecek alani minimuma indirir, parkeyi de korur. ama yerlerde hali yoksa, saglam bir temizlikle (boyle camasir sulu bir temizlik) zaten ev temiz olur bence.
0
nazenin
(11.02.09)
Prof. Dr. Erkan Topuz'a göre eve ayakkabı ile girmek evin içerisine pestisitlerin girmesine yol açan ve kansere zemin hazırlayan en önemli faktörlerden biriymiş. Ben sokmam özetle.
0
sui
(11.02.09)
kapıya terlikleri dizin. eşek değiller herhalde.
0
trocero
(11.02.09)
4-5 kisi geldiklerinde terlikleri dizeledigim icin gorup giyiyorlar az kisi olunca daha saygili oluyorlar ama 15-20 kisi gelince hayatta da kimse ayakkabi cikarmaya yanasmiyor sormadan daliyorlar, hatta baslarinda duruyordum normalde cikartsinlar diye sonra bir bakiyorum arada kaynayanlar olmus cikartmadan kacivermisler iceri, ayaklari kokuyor olabilir, coraplari pokemonlu, cirkin yirtik vb olabilir, yada useniyorlardir :) ben de farkettim ki bazen baskasinin evine gittigimde iki saat uzun cizmemi cikartmaya falan useniyorum. cikartma dediklerinde memnun oluyorum :)
bir de benim evim eskiden halifleksti, esas o cok bakteri yuvasiydi soktuk attik laminat yaptik, evde hic hali yok su an surekli ev ayakkabisiyla terlikle takiliyoruz ama mutluyuz, en azindan kolay temizleniyor.
kapinin onune islak bez+kuru bez. galos bence hic hos bi cozum degil otellerde olan tek giyimlik terlik tarzi seyler daha mantikli. partiden once hali varsa evde onlari kaldirin. partiden sonra camasir suyu vs gibi dezenfekte maddesi atin silme suyuna (her zaman atmayin parke mahvolur) gayet guzel olur pestisitler de ölür ölmezlerse de beraber yasamayi ogrenirsiniz copteki bilimum küf mantari bakteri vb yle yasamayi ogrendiginiz gibi :)
0
eick
(11.02.09)
(10)

Kombi basincini artirma

samfisher
Muhterem cemaat,elimizde bir protherm dogalgaz kombi var ve normalde 1,5-2 arasi olmasi gereken basinç degeri 1.2-1.3 arasinda gidip gelmekte. Bunu nasil artiririz bilen varsa çok makbule geçer.
Muhterem cemaat,
elimizde bir protherm dogalgaz kombi var ve normalde 1,5-2 arasi olmasi gereken basinç degeri 1.2-1.3 arasinda gidip gelmekte. Bunu nasil artiririz bilen varsa çok makbule geçer.
0
samfisher
(10.02.09)
sisteme su ekleniyor bildiğim kadarıyla? kombinin altında bi yerde vanası olması lazım
0
makineci
(11.02.09)
suyu azalmış onun... evi ısıtmak için peteklerin içinde gezinen su varya, işte o su sürekli gezinir durur, ve zamanla azalır. sen de ona yeni su eklemezsen basınç düşer.
ona su eklemek için de kombinin altındaki vanayı biraz aç sonra da kapat.
hangi vana diye sorma bakmadan bilemem, ama sen de bakınca anlarsın, o vana diğerlerinden farklıdır. zaten sadece 3 vana var, 1.si banyo için soğuk su giriş, 2.si banyo için sıcak su çıkış,3.sü de benim bahsettiğim vana
0
zubundy
(11.02.09)
vanayı açarken çok abartma bir anda, sonra gelip basıncı nasıl düşürürüz diye sorarsın. :)
0
sanal uyku
(11.02.09)
normalde kombilerde basınç aralığı 1 ile 2 arasında olur diye biliyorum ben. bizimkinde öyle en azından.
0
hevipeyra
(11.02.09)
ben de 1-2 arası diye biliyorum valla ama göstergedeki önerilen 1.5-2 arası diyorsa öyle olsun. :)
0
sanal uyku
(11.02.09)
Vanayı açıp kapadıktan sonra, eğer tesisata fazla su vermişsen, basınç olması gerektiği değere düşünene kadar kombinin altından biraz su damlatabilir, bu normaldir. Fazlasını geri veriyor. Korkulacak bişi yoktur.
0
3200
(11.02.09)
tam zubundy'nin dedigi gibi yaptim, 1.7-1.8de biraktim kolay oldu tesekkurler

1,5-2 arasi olacak diye protherm'in kendi elemani söylemisti bu arada...
0
🌸samfisher
(11.02.09)
göstergede önerilen kısım vardır, fazlası ve azı için kırmızı renklidir, ideal için gri renklidir mesela.
0
sanal uyku
(11.02.09)
evet yaziyormus, optimum 1,5-2 bar diyor. hatta resimli olarak bu sorumun cevabi da varmis üstünde, yeni farkettim, bendeki de mallik ha :D
0
🌸samfisher
(11.02.09)
normali 1.5-2'dir
bi de bazı kombilerde (örnek:yoğuşmalı buderus) aynı vanadan yanyana 2 tane vardır. eğer böyle ise ikisini aynı anda açarak basıncı ayarlayıp aynı anda kapatın.
0
guitarman
(11.02.09)
(15)

menfaatçi arkadaş

abtash
şöyle bir sorunum var.lise'deyken en yakın olmasa da samimi bir arkadaş vardı, kafası iyi çalışırdı sağolsun sınavlarda kopya falan da verirdi, birlikte takılırdık grup halinde işte, ben kola onlar her türlü içki falan sabah ettiğimiz çok oldu birlikte. birbirimizin evinde kaldık, birlikte güneye ta
şöyle bir sorunum var.
lise'deyken en yakın olmasa da samimi bir arkadaş vardı, kafası iyi çalışırdı sağolsun sınavlarda kopya falan da verirdi, birlikte takılırdık grup halinde işte, ben kola onlar her türlü içki falan sabah ettiğimiz çok oldu birlikte. birbirimizin evinde kaldık, birlikte güneye tatile gittik falan.(aşık olmadım şimdi konu yanlış yerlere gidiyo)

neyse lise bitti biz ara ara tekrar buluştuk falan işte. ama böyle çok samimi değil artık, 2-3 kişilik buluşmalarda buluşuyoruz sadece. daha yakın arkadaşlarımla buluşurken buluşuyoruz işte. ancak buluşunca gayet samimiyiz, bi soğukluk yok.

(sadete geliyorum iyice roman oldu)
msn'de nerdeyse hiç görüşmüyoruz bu arkadaşla. bu sene (hazırlık +3 yani lise biteli 4 yıl oldu) 3. sınıfa geçti bilgisayar okuyor arkadaş, ara projede yardımcı olabilir misin falan dedi eylül gibi tamam dedim ben de. bir süre hazırlık yaptık falan sonra ortadan kayboldu, böyle birkaç hafta ses seda gelmiyor birden işi düşüyor ve msn'den telden nbr şöyle şöyle falan giriyor konuya, sevdiğim için gereğinden fazla vakit ayırıp elimden geleni yapıyorum. ancak bu adam beni 4 yıldır bir kere bile nasılsın diye aramadı,(buluşmaları saymıyorum onlar organize işler oluyor) zoruma gidiyor kendimi enayi gibi hissediyorum. durumum nedir? çocuk da iyi biri ama sırf bu durumlarda araması sinmiyor işte içime. düşündüm kendi kendime sadece isi dusenlerin aradigi insan kategorisinde de değilim eski olsun yeni olsun normal görüşüyoruz işte arkadaşlarla.

bu arkadaş bana yanlış mı yapıyor, ben mi evhamlanıyorum?
0
abtash
(10.02.09)
arkadaş sana yanlış yapıyo. hikaye bana tanıdık..
0
hia
(10.02.09)
yanlış yapıyor aslında ama hepimizin ara ara bazı şeylere ihtiyacı oluyor ve haliyle aklımıza önce eski arkadaşlar geliyor o konuda yardımcı olabilecek. yani bunu hep yapıyor olsaydı arkadaşlık felan kesilir hallolurdu ama ilk defa işi düştüğüne göre bundan sonraki davranışlarını incelemek lazım. bir dahaki sefere kadar tekrar aramazsa menfaatçi biri olduğu, eğer bu konudaki yardımlarınızdan da faydalanarak değerinizi yeniden anlarsa fena biri olmadığı anlaşılır gibi geldi bana.
dediğim gibi biraz tepki koymadan önce zamana bırakıp iyi niyetli düşünmek gerekir.


edit:
öyle yazmışım ki menfaatçilerden gibi gözükmüşüm. aslında ben genelde yardım istenenlerdenimdir ama hep iyi niyetli düşünmeye çalışırım yoksa kafayı yerim :)
0
prodeq
(10.02.09)
direk meseleye gelmesi bence cok daha durustce. sen yardim eder ya da etmezsin ama bana gore adami esas enayi yerine koyma durumu, konuya naber abi nasilsin, neler yaptin diye girilen durumlardir.
0
nochristrequiress
(10.02.09)
@nochristrequiress

zaten bi giriş yapıyor, naber nasılsın falan, aha diyorum bu sefer slm verecek sadece, sonradan konuya geliyor işte. o koyuyor. adam her ç.içi olduğunda tedirdin olmaya başladım.
0
🌸abtash
(10.02.09)
selam naber yazdığın da cevap verme bi kerelik ama uzun süre. ne yapcağını gör. eğer hala derdini anlatmadıysa kısa cevaplar ver işim var de. bir kerelik savsakla onu. ne yapacağını görmek adına
0
hia
(10.02.09)
benim de var böyle bir arkadaşım. msnde bana laf attığı an anlıyorum ki kesin ya derslerle ya ödevlerle ilgili bir şeyler soracak. bir de konuşmaya "canım nasılsın?" diye başlamıyor mu... huyunu çaktığım için artık selam verince "sor bakalım" "evet, ne takıldı kafana?" falan diyorum artık. cevabına eriştiği zaman da iki üç cümle daha yazıp kayboluyor ortadan. en iyisi böylelerine fazla yüz vermemek çünkü tepene çıkmakta üstlerine olmuyor eğer yüz verir ve her istediğini yaparsan.

bir gün de sen ondan bir şey iste bakalım ne yapacak? :)
0
daysleeper
(10.02.09)
sen de ondan bişey yapmasını iste. büyük bişey olsun. bak bakalım tepkisi nasıl olacak...
0
kabablanka
(10.02.09)
ben senin yerinde olsam bi dahaki isteğinde direkt olarak "olm bi kerede işin olmayınca ara dişimi kırıcam lan" derim. eğer kasten böyle davranıyosa ehe mehe yapıp aynı tavrı göstermeye devam eder ve ben de direk mallar sürüsüne eklerim arkadaşı, ama arkadaş farkında olmadan böyle bir tutum içine girdiyse, hanzoluğunu farkeder ve tavrını değiştirirse samimiyeti çıkar ortaya ve arkadaşlığa devam ederim.
0
hevipeyra
(10.02.09)
adam besbelli kullanıyor. sinir oldum bak şimdi. kullandırmayın kendinizi, efendim. normalde bir selamı esirgeyen adama yardım etmeyin.ısrarla başınızdan savınız. yazdığında esc tuşuna basın. arayınca telefonun sesini kapatın. öyle adama böyle muamele.
0
girl in a coma
(11.02.09)
sen de ayni sekilde yardim iste, ayni ictenlikle yardim ediyorsa tamamdir, bir de arkadaslarin dedigi gibi yardim etme bi kere de nasil davranacak sonra, yani deneme yanilma yollariyla olculur durum, iyi sanslar. ha oyleyse de dunyanin sonu degil, cogu insan yapiyor bunu zaten.
0
ermanen
(11.02.09)
bence şöyle düşün; bu kişi msn'e milletle muhabbet etmek yerine "yazan-eden, soru soran olursa cevaplayayım, beklediğim kişiler de netteyse bi kaç sorunum var çözebilecekleri onları konuşayım tarzında giriyorsa" ve de aynı şekilde telefonu da bu amaç için kullanıyorsa --- (çünkü benim de düşünce tarzım bu, oturup insanlarla msnden millete naber nasılsın falan diye muhabbet açmayı pek sevmem, yazanı cevaplarım, aynı şekilde telefon konuşmalarımı da kısa keserim.) --- yani seni kullanmasından değildir, genel yaşam anlaşıyı böyledir. asıl önemli olan seninle beraber olduğunda nasıl davrandığı. ha her yan yana geldiğinizde de arada bişeyler isteyip duruyorsa onun amacı bellidir, ama dediğim gibi eğer arkadaş ortamlarında gayet normal davranıyorsa yoktur bişey. takma bu kadar.
0
3 atli 7 katli
(11.02.09)
yazılanların hepsini okudum ve sana laflar hazırladım :P
şaka maka, tavsiyelerden uyguladığın olursa sonuçlarını yazarsan çok makbule geçer.
benim tavsiyem kendisine sor. açıkça söyle, sonra aynı şekilde hissediyorsan yol ver gitsin. ne gerek var uğraşmaya, 6 milyar insanız şuracıkta, seç beğen al.
0
electropie
(11.02.09)
yanlış anlama abtash sadece sunu soracağım. anlattığına göre senin burada selam veren taraf olman gerekiyor. daha önce kaç kere selam verdin bu arkadaşa da sallamadı önce onu bir bilmek lazım. zira insanlar içerisinde 2 kategori var bu çeşit muhabbetlerde. 1 selam verenler 2 selam alanlar. ben kendimi her zaman selam veren kategorisinde görmüşümdür. vefa benim için önemlidir hani arkadaşlarımın arada onları düşündüğümü bilmesini isterim. diğer insanlar ise genellikle arkadaşlarını düşünmekten ziyade hayatlarına konsantre olurlar ama bu da onların arkadaşlarını düşünmüyorlar anlamına gelmez. anlatmadığım bir 3. kategori daha var ama onlardan tiksindiğim için buraya yazma gereği duymadım zira ne arar ne sorar işi düşünce arar. şimdi bunları da düşünmek lazım. eski arkadaşlıklar hatrına gelip yardım istemiş olabilir. o adamın yerinde sen de olabilirdin sonuçta. kızdırmak amacıyla sormuyorum sadece meraktan sizin hiç görüşme girişiminiz oldu mu kendisiyle?

yani daha geçenlerde ortaokulda çok sevdiğim ama lise yıllarının bizi ayırdığı 2 arkadaşımla görüştüm ve kaldığımız yerden devam ettik. bu adamlar bana bir iş verse seve seve yaparım ve benim bir işim düştüğünde de ellerinden geleni ardlarına koymayacaklarını bilirim. bu insanın bu işinde ilk akla gelen siz olabilirsiniz "ya bu işi yapsa yapsa...." gibi ya da ilk önüne çıkan olabilirsiniz "lan şuna bir sorayım"...

sizin bu konudaki hatanız şu olabilir aslında samimi olmadığınız bir insana yardım ediyorsunuzdur o size batıyordur. Arkadaşına söyle "ya ben bunca yıldır senden bir merhaba bekledim muhabbet için (tabi bu muhabbeti kurmak için çaba da sarf ettiğiniz anlamına geliyor arada selam falan vererek) ama sen yıllar sonra sadece işin düşünce geldin. git bi daha da gelme"

çok fazla kafa yormaya gerek yok ya değecek insan vardır değmeyecek insan vardır. değmeyecek insansa zaten uğraşmayın.
0
atrin
(11.02.09)
adamın yaptıgı o kadar kötü bişey değil, senin yaptıgın da enayilik değil. ben de oyle durup dururken aramam kimseyi, işim olunca ararım, hem sohbet muhabbet, hal hatır sorarım hem işimi sorarım, hem de adamla gorusmus olurum. çok samimi oldugum iki üç arkadas dısında kimseyi arayıp da naber nasılsın demem yani. bana da sitem edenler oluyor işin düsünce arıyorsun diye ama birbirimizi yanlıs anlayacagımız insanlar değiller. öyle birisinden arayıp da bişey istemem zaten kolayca. ama bunlar zamanla hem kişinin kendi kişiliği, genel tavırlarının oturması hem de çevresinin kendisi gibi insanlardan oluşmasıyla oturan şeyler. yıllar içinde düzene giren bir şey. beni de birisi arayıp bir yardım istese, bu adam beni işi düsünce arıyor diye düsünmen. elimden gelen birşey varsa ardıma koymam yardım ederim.

bence bunu düsünme hiç, ne geliyorsa içinden onu yap. kullanılıyorsan da bir süre sonra yardım etmek içinden gelmez olur, sallarsın gider biter.
0
tcyx
(11.02.09)
Klasik hikaye.

Yanlış falan yapmıyor o arkadaşın. Bunu ilerleyen yıllarda anlıyor insan. Organize görüşmelerde de olsa, ilişkinizde başka sorun yoksa, bu anlattıkların, büyük şehir yaşam kültürünün, insanları içinde kalmak zorunda bıraktığı kapanlar, tuzaklar aslında. Pop kültürün sorunu, sistemin sorunu yani.

Bence tabi...
0
delikan76
(11.02.09)
(7)

internet kitapçıları

tabudeviren
bir internet kitapçısından 3-4 liralık bir kitap aldım diyelim.bu kitapçı, kitabı tedarikçisinden kargo ile getirecek, ambalajlayacak, paketleyecek. bana gönderecek. ne kadar kâr edebilir ki bundan? ödediği kargo ücreti kârını silip süpürmez mi?acaba aylık sabit kargo ücreti anlaşması mı yapıyorlar?
bir internet kitapçısından 3-4 liralık bir kitap aldım diyelim.
bu kitapçı, kitabı tedarikçisinden kargo ile getirecek, ambalajlayacak, paketleyecek. bana gönderecek.

ne kadar kâr edebilir ki bundan? ödediği kargo ücreti kârını silip süpürmez mi?

acaba aylık sabit kargo ücreti anlaşması mı yapıyorlar? yapsalar bile o kadar farklı kitabevinden getirirken, kitap başına düşen kâr, ne kadar olabilir ki?
0
tabudeviren
(10.02.09)
dükkan olmayınca işletme masrafları çok düşüyor. bir de sürümden kazanmak var tabii.

internetten az sayıda kitap aldım, ama hepsinde kargo ücretini ben verdim diye hatırlıyorum.
0
makineci
(10.02.09)
stoksuz çalıştıklarını nereden biliyorsunuz? e-ticarette stoklu ve stoksuz olmak üzere iki ana yöntem bulunuyor. ayrıca tedarikçi ile kitapçı aradaki masrafları bölüşüyor olabilir. bunu kitabın fiyatına ekliyor olabilir. ticaretten ne kadar anlıyorsunuz diye sorgulama ihtiyacı hissettim afedersiniz.
0
ozdek
(10.02.09)
ben şimdiye kadar hep idefixten aldım, onlar da kargo parasını kitabın üzerine eklediler.
150tl üzeri alışverişlerde kargo ödemedim sadece...
3-5 liralık kitaba bile kargo parası almayan sanal kitapçı varsa adını yaz da bilelim, biz de ordan alalım
0
zubundy
(10.02.09)
yanlış anlamışsınız, ben alıcıya gönderilen kargodan bahsetmiyorum.

"siparişiniz tedarik sürecinde" diye bir bekleme süresi oluyor ya. internet sitesi kitabı yayıncıdan tedarik ediyor. bu süreçte harcanan bedelden bahsediyorum.

bu arada ticaretten hiç anlamıyorum. ne kötü... acıyın bana. merahamet edin. ühühühü...
0
🌸tabudeviren
(10.02.09)
sonuçta internet sitesinin o yayınevinden 1 günde sadece 1 kitap değil çok daha fazlasını alacağını varsayarak yayınevinin kitapları toplu halde kendisinin götürdüğünü zannediyorum. öyle olmasa dahi yayınevleri kitaplarını büyük e ticaret sitelerinde satabilmek için bu maliyetleri karşılamayı taahhüt etmiş olabilir, hatta bence kesin eder. millet malını satacak yer arıyor yahu. :)
0
hevipeyra
(11.02.09)
oyle desene adamım:
alırsın bi tane reno kango, gider yayınevine, doldurur, getirir depoya atarsın, 20 lira benzin yakar.
hem ankara hem de istanbulda depon varsa, türkiyedeki bütün yayınevleri 15-20 liralık benzin harcama mesafesinde olur.
bi reno kangoya 500 tane kitap atsan; 20tl/500= 25 kuruş masraf düşer kitap başına.. o da karı silip süpürmez
0
zubundy
(11.02.09)
i$in mutfağını bilen birisi olarak anlatAYım efendim:

stoklu çalı$mıyorlar haliyle. sizin sipari$leriniz ekranlrına dü$tüğünde bu adamların araçlı araçsız elemanları var. günlük piyasadan ( yayınevinden veya toptan kitap dağıtımcısından) kitapları toplarlar ve depoys götürüp siz değerli okurlarına kargolamak üzere hazırlarlar.

kitapları tedarikçisinden kargoyla falan almazlar. Ben sorunuzu okur okumaz anlamı$tım zaten. ;-))

kitaptan kâr etme hususuna gelince: kitapları etiket fiyatı üzwerinden deği$en iskontolarla aldıklarından neredeyse bir kitabevinin yaptığı kârdan fazla kâr edebiliyorlar. öyle yayınevileri varki site üzerinden kampanya yaptırıp dolayısıyla siteye de özel iskontoyla kitaplarını veriyorlar.
0
robinbook
(11.02.09)
(6)

İstanbul'da hakiki oltu taşlı tespih bulmak

joehigashi
Evet arkadaşlar sorum bu. istanbul'da ya da internet üzerinden hakiki oltu taşlı tespih bulabileceğim bir yer ya da alışveriş sitesi tarzında bir site var mı ?
Evet arkadaşlar sorum bu. istanbul'da ya da internet üzerinden hakiki oltu taşlı tespih bulabileceğim bir yer ya da alışveriş sitesi tarzında bir site var mı ?
0
joehigashi
(10.02.09)
daha once hediyelik oltu tasindan tespih almam icab ettiginde misir carsisi ve kapalicarsi'da cesitlerine ratlamis, misir carsisi'ndan almistim.

internetteki aramalarimin pek de olumlu sonuc vermedigini hatirliyorum.
0
hapsuruk
(10.02.09)
oltu zaten o kadar pahalı bir taş olmadığı için sahtesine kastırmazlar herhalde. ayrıca aşağıdaki site doğru dürüst göründü gözüme ama bilemem tabii.

www.tesbihcibaba.com.tr
0
hevipeyra
(10.02.09)
@hevipeyra

oltu taşının merkezi erzurum'da askerlik yaptım. Malesef rus taşı isminde sahteleri de mevcut ve bunu ancak oltu taşı tespih imalatçısı biri anlayabiliyor. ya da bu işin içinde olan, tespihten anlayan biri. O sebepten şöyle en fazla 100 liraya kadar hediyelik şık görünümlü ve en önemlisi hakiki oltu bir tesbih arıyorum

@hapsuruk

mısır çarşısı yukarda saydığım hususlar doğrultusunda acaba güvenilir ve kazık yemeyeceğim bir alışveriş alternatifi olabilir mi ?
0
🌸joehigashi
(10.02.09)
@joehigashi
oltu taşı tespih imalatçısı birine hediye etmeyeceksen ne gereği var kasmanın? şık görünümlü olsun yeter kanımca. bir de plastik olmasın sobaya değdirerek anlayabilirsiniz. (yakmaya çalışmak da çözüm)
0
ozdek
(10.02.09)
Geçen böyle bir soru daha cevaplamıştım. iki çeşit oltu taşı var birincisi rus oltusu diğeri hakiki erzurum oltusu. Aralarında gerçekten kalite farkı var bence internetten sadece tesbih satan firmalardan birinden al www.inantesbih.com.tr ye bak
0
runawaytr
(25.09.14)
Çarşılarda kazık yeme imkanın yüksek dediğim gibi rus oltusunu erzurumda bile satıyorlar açıkça sor bu rus oltusumu diye herhalde bile bile yalan söyleyemez. Çünkü oltu deyince yalan söylemediklerini düşünüyorlar
0
runawaytr
(25.09.14)
(7)

Farklı bir isim

Attention
Özel bir firma da çalışan arkadaşımın ricası üzerine bir isim araştırmaktayım sizlerinde önerilerini almak isterim bazı otobüs firmalarının vip araçların da sol taraf tek koltuklu ve koltuk arkaların da televizyonlar vs var. bazı firmalar bunlara isimler vermişler bir kaçını söylemek gerekirse uluso
Özel bir firma da çalışan arkadaşımın ricası üzerine bir isim araştırmaktayım sizlerinde önerilerini almak isterim bazı otobüs firmalarının vip araçların da sol taraf tek koltuklu ve koltuk arkaların da televizyonlar vs var. bazı firmalar bunlara isimler vermişler bir kaçını söylemek gerekirse ulusoy firmasına ait olan royalclass, kamil koç'a ait olan rahat hat gibi buna benzer türkçe yada ingilizce aklınıza gelebilecek okunuşu kolay ve akılda kalıcı isim önerilerinizi sunarsanız sevinirim.
0
Attention
(10.02.09)
premium line
0
hevipeyra
(10.02.09)
suitway
0
elektromaniac
(10.02.09)
prestige
0
wolkymus
(10.02.09)
güzelgezer
0
gunetapar
(10.02.09)
platinium class
0
trocero
(10.02.09)
taht-ı keyf (biraz fazla mı osmanlıca oldu?) :)
0
daysleeper
(10.02.09)
oh la la!
0
lacivert
(10.02.09)
(3)

Kira Kontratı

equbia
şimdi durum şudur ki erasmuslu bir ev arkadaşım var artık, ama kira için kontrat yapmamız gerekiyormuş. 'Zorunlu mudur aramızda halledeme miyiz?' diye sorduk, erasmus ofisi kontrat fotokopisine ihtiyacı olduğunu söyledi. Kontrat örneklerine internetten baktım ama o kadar teferruatlı bir belgeye gere
şimdi durum şudur ki erasmuslu bir ev arkadaşım var artık, ama kira için kontrat yapmamız gerekiyormuş. 'Zorunlu mudur aramızda halledeme miyiz?' diye sorduk, erasmus ofisi kontrat fotokopisine ihtiyacı olduğunu söyledi. Kontrat örneklerine internetten baktım ama o kadar teferruatlı bir belgeye gerek var mıdır bilemiyorum. sizce ne yapmalı?
0
equbia
(09.02.09)
anladığım kadarıyla formalite gereği bir kontrat düzenlenmesi gerekmekte. aşağıda kontrat örneği var. eğer sorun olmazsa ev arkadaşınla bunu doldurup imzalarsınız ve bir fotokopisini ofise verdikten sonra yırtar atarsınız. o kadar teferruatlı bir şey değil yahu. entry girerken daha çok karakter kulanıyorsunuzdur eminim. :)

www.kalenderemlak.com
0
hevipeyra
(09.02.09)
bahsettiğim internetten bulunan belge, bu zaten ve bence oldukça teferruatlı. ayrıca ingilizceye çevirmek için de çok elverişsiz, yani benim işimi bu belge görmüyor.

her neyse bir yandan arkadaşımın arkadaşlarıyla konuşmam gerektiğinden, duyuruyu 1 harf için düzeltme gereği görmedim. Ve evet merakınızı gidermekten mutluluk duyarım ki sizin gibi ben de entry girerken daha çok karakter kullanıyorum.
0
🌸equbia
(09.02.09)
bak burada ingilizce ve daha sade bir kontrat formatı buldum.

www.host-a-fan.de

bu arada ben anlamadım duyuruyu düzeltmeyle ne kastettiğini. neyse umarım bu işini görür.

edit: şimdi anladım galiba. ben kontratın türkçe kabul olacağını düşündüğüm için sadece boşlukları dolduracağını varsayıp, herhangi bir entry girerken kontrat boşluklarını doldurmaktan daha fazla karakter kullanıyorsundur demek istemiştim. :)
0
hevipeyra
(09.02.09)
(23)

Mağaza için isim

naanick
merhaba arkadaşlar olayı kısaca anlatmaya çalışacağım.şimdi bu sözlük ahalisi olarak sevmediğimiz tikky - con con tipler varya. onlar birde bok gibi para harcamak için tatile türkbükü denen bir yere gidiyorlar.işte bu türkbükü'nde bir mağaza açılacak. giyim mağazası. daha doğrusu bir mağaza zaten va
merhaba arkadaşlar olayı kısaca anlatmaya çalışacağım.

şimdi bu sözlük ahalisi olarak sevmediğimiz tikky - con con tipler varya. onlar birde bok gibi para harcamak için tatile türkbükü denen bir yere gidiyorlar.

işte bu türkbükü'nde bir mağaza açılacak. giyim mağazası. daha doğrusu bir mağaza zaten vardı bu sefer yeri değişecek ve ismi değişmeli. müşterileri genelde bu çağla şikel, derin mermerci, eda taşpınar gibi sosyete tayfası. haute couture elbiseler olacak.

şimdi bu mağaza için bir isim önerebilir misiniz ? böyle sade ve şık durması gerekiyor.

biz işin içinden pek çıkamadıkta. bu derece kişiye özel ve kişiye göre değişebilecek bir soru sorduğum için üzgünüm ama yardımınız gerekiyor.

hepinize şimdiden teşekkürler.
0
naanick
(09.02.09)
sosyete tayfası otantik şeyleri sevdiği için
"urba" diyorum.

hem urban gibi bir yandan.
0
kahvegibi
(09.02.09)
türkbük style? çok atmasyon oldu, dur az daha düşüneyim ben. :)
0
hevipeyra
(09.02.09)
Jakost
0
rimednac
(09.02.09)
(bkz: Giy-inn)

Biliyorum çok iğrencim.
0
ataturkiye
(09.02.09)
kahvegibi: bak bu biraz değişik geldi hem giysi demekmiş bilmiyordum.
havipeyra: türkbük style olmaz çünkü kısa, net, sade ve dikkat cekici olması lazım.
ataturkiye: ya giy-inn gerçekten basit duruyor gibi =)
rimednac: bir anlamı varmı jakost'un ?
0
🌸naanick
(09.02.09)
kardeşler haute couture
şekil şemal giyim
materyalist elbise
0
kriker
(09.02.09)
başka amaçlı olsa isminin türkçe olması konusunda ısrar ederdim ama ne yazıkki züppelerimiz olsa olsa italyanca bi ismi beğenir, destekli şekilde sallayın bişiler.
0
nicin ben
(09.02.09)
ikon ya da icon
0
alkolikfedai
(09.02.09)
garabato ispanyolca seksapel demekmiş ama bilemedim...
0
hevipeyra
(09.02.09)
nicin ben: evet türkçe hiç ilgi çekmez bu durum da ben de bunun zorlugunu yaşıyorum.

alkolikfedai : icon ve ikon bu sektör için patent altında onu düşünmüştük ama olmadı

havipeyra: bunu da aldım listeye sağol
0
🌸naanick
(09.02.09)
shojo mu orası?
0
cedilla
(09.02.09)
-carnelian

akik taşı demek.
0
aks-i endaz
(09.02.09)
maaza :D
0
artikbenimdebirvolvomvar
(09.02.09)
aks-i endaz ve sopiro : böyle bir çırpıda söylenecek tek heceli gibi olan isimler daha makul. çünkü nedense bunlar daha cok akılda kalıyor ve genelde orada mağazaların isimleri bu tip.

artikbenimdebirvolvomvar: bunu da düşünmüştük ama kabul görmedi vallahi =)

cedilla : mesaj olarak attım cevabı.
0
🌸naanick
(09.02.09)
for ikoncan :)
0
madrigal
(09.02.09)
türkdükü
0
karadenız1111
(09.02.09)
magnetismo italyanca' da çekicilik gibi bir anlama geliyor. fonetiği hoş gibi sanki. zaten italyanca' nın fonetiği hep güzel gelir bana... :)
0
hevipeyra
(09.02.09)
dur kelime oyunlu çok iğrenç bir espri yapıcam.

avatar: son türkbükücü
0
coffee and cigarettes
(09.02.09)
ribera veya costa (: ispanyolca sahil demek.
0
i am 6 do you wanna be 9
(09.02.09)
"sibelius" hem basinda sibel var, hem de sibel diil....sibelius- finlandiyali bir besteci, cok ünlü bi keman koncertosu var. özenti sosyete bayilir böyle seylere.
0
dermuzisye
(09.02.09)
Vien
Ronda
Fiesta
Poz
Kosta
imaj
toledo
liparis
verona
0
ermanen
(09.02.09)
ruby
agate

Ekleme: modem
0
pyro clustic flow
(09.02.09)
arkadaşlar hepinize çoooook teşekkür ederim.

biz bir taneye saplanıp kalmıstık hiç alternatif çıkmıyordu. ama şimdi 1 yerine 5-6 isim var.

iğrenç olanları da yazdım bi kenara hesabını soracağım sonra :P

bitanesiniz siz.
0
🌸naanick
(09.02.09)
(6)

göz kanlanması

umursuz
haftasonu bilgisayar tv yi fazla kaçırınca gözlerimde kanlanma meydana geldi.ama işin garip yani şimdiye kadar daha fazla pc başında kaldığım zamanlar olmuştu ama böyle bişey başma gelmemişti ve neredeyse bir gündür pc ve tv ye bakmama rağmen tam olarak kanlanma geçöiş değil biraz yanma da var?Ne de
haftasonu bilgisayar tv yi fazla kaçırınca gözlerimde kanlanma meydana geldi.
ama işin garip yani şimdiye kadar daha fazla pc başında kaldığım zamanlar olmuştu ama böyle bişey başma gelmemişti ve neredeyse bir gündür pc ve tv ye bakmama rağmen tam olarak kanlanma geçöiş değil biraz yanma da var?
Ne dersiniz bi kaç gün daha bekleyeyim kendiliğinden geçer mi?yoksa doktora gideyim mi?
0
umursuz
(09.02.09)
bence bir gün daha geçmezse doktora git.
0
ben de bir gun yazar olurum belki
(09.02.09)
doktora git, gün bekleme. onlar da ufak bi göz damlası verecekler. onu sıkacaksın geçecek.
0
head
(09.02.09)
gözlerini yıka iyice, açık biçimde kafayı sok suya. daha da kızarıp sonra geçmesi lazım, bi de yaşlanıyorsun :) ;)
0
thefirstfbli
(09.02.09)
sigara içiyorsan yapıyo meret
0
artikbenimdebirvolvomvar
(09.02.09)
ilk bilgisayarımı aldığım zaman abarttığım için bende de olmuştu. kocakarı ilacı istersen şöyle bir şey var. göz oyuğuna oturacak büyüklükte pamuğa taze çaya sokuyorsun. iyice emdiriyorsun suyundan. daha sonra pamuğu tülbent gibi ince bir beze sarıp gözünün üzerine koyuyorsun ve yatıyorsun. arada tv bilgisayar yassah
0
shadayim
(09.02.09)
(bkz: visine)
0
hevipeyra
(09.02.09)
(8)

insidon alsam mı?

oceano
bayağı keyifsizim bu ara. düşünmekten başım ağrıyor, halim yok. öfkeliyim, yorgun hissediyorum. daha az yiyip daha az konuşuyorum.kötü bir dönem geçiriyorum.işte zaten performansım düştü. insidon alsam mı? günde 1 ya da 2 tane olmak üzere. haftaya yurtdışına gidiyorum. birazcık kendime getirir ama o
bayağı keyifsizim bu ara.
düşünmekten başım ağrıyor, halim yok. öfkeliyim, yorgun hissediyorum. daha az yiyip daha az konuşuyorum.
kötü bir dönem geçiriyorum.
işte zaten performansım düştü.

insidon alsam mı? günde 1 ya da 2 tane olmak üzere. haftaya yurtdışına gidiyorum. birazcık kendime getirir ama onun da garantisi yok. orda da gergin ve öfkeli olmak istemiyorum aslında.

napiim sizce? (papatya çayı filan demeyin allasen.)
0
oceano
(09.02.09)
insidon uyku ilacidir. senin durumunun uykusuzlukla ilgisi yok. bence hic ilac falan alma. koy dotune gitsin.
0
ne nicki be
(09.02.09)
bence de koy dötüne gitsin ama lustral ile koy mutlaka :))

cennetin anahtarı sıfatını hakeden tek anti-depresan sanırım... bununla birlikte, mutlaka bir psikologa danış... gerçi yurdum psikologları da aynısını söyleyeceklerdir... tecrübeyle sahip... ben dahil en az 20 kişi var ki tanıdığım, her birinin aynen şu diyaloglar geçmiştir psikolog ile arasında:

- yani şimdi ben çok mutsuzum...
- hmmmm
- öyle böyle değil, yorgunum, halsizim..
- hmmmm
- bıd bıdı bıdı
- hmmmm
- bla bla bla
- hmmmmm... şimdi bir ilaç yazacağım... her sabah bir tane alıyorsunuz... 2 hafta sonra tekrar görüşelim

psikolog lustral'i çakmıştır... 2 hafta geçer:

- hayat ne güzel, çiçekler, böcekler falan...
- hmmmm
- uyku düzenim süper, sigarayı bile bırakmayı düşünüyorum...
- hmmm
- vıd vıdı vıdı
- hmmm... süper, ilaçları aksatmadan kullanmaya devam edelim...

ama sen yine de danış... uzun süreli kullanımının kesinlikle faydasını görürsün...
0
si murg
(09.02.09)
ne tanıdığım psikolog var ne saçabileceğim 100 liralar.. bu kısa çözümdü yani.
0
🌸oceano
(09.02.09)
çok anlamam bu işlerden ama passiflora bu tip durumlara iyi gelir diye biliyorum sanki. ayrıca gene emin olmamakla birlikte bitkisel olduğunu ve yan etkisi olmadığını sanıyorum.
0
hevipeyra
(09.02.09)
@si murg, tum o etkiler bunyeden bunyeye degisebilmekle birlikte cok sinir bozucu ve yine kisiden kisiye degisebilen yan etkileri de vardir. bir de ne biliim iste direk boyle seker olmayan bir ilaci tavsiye etmek kafami karistirdi benim. keske kafasini kasiyan smiley olsa da kullansam durumuna dustum.(edit notu buraya)

es dost tavsiyesi ile falan bir doktora gorunup uygun bir sey yazdirmak en mantiklsi. hatta yaninda bir de bir kac kudurma gecesi,sonrasinda hayati duzenlemek, vitamin, son olarak da kosmak diyorum ben.

not: yaa danis denmis iste. niye killaniyorsam, neremle okuduysam...
0
mayalilithowsky
(09.02.09)
hmm ben almayayım yani ilaç filan şimdi. tamam ben bir psikolog bulayım o zaman :)
0
🌸oceano
(09.02.09)
2 duble rakının nesi var?
boşkoyun kimyasallara... hiç düzenli rakı içip depresyona giren görmedim ben.
akşamları 2 dublecik yeter.
0
pain
(10.02.09)
içki sevmem pek.. rakı da her gün severek içebileceğim bir şey değil. o yüzden kimyasal mecburiyet.
0
🌸oceano
(10.02.09)
(17)

işten ayrılma sorusu

tai
önce mevcut durumdan bahsedeyim. uzatmalı üniversite öğrencisiyim. ilk dönem derslerim temizlenmiş bulunmakta. 2. dönem 3 ders alıcam. yani mucize olmazsa haziranda mezunum. okul biter bitmez askere gitmek gibi bir planım var.şimdi şu günlerde bulunduğum şirkette duvarlar üstüme üstüme geliyor. maaş
önce mevcut durumdan bahsedeyim. uzatmalı üniversite öğrencisiyim. ilk dönem derslerim temizlenmiş bulunmakta. 2. dönem 3 ders alıcam. yani mucize olmazsa haziranda mezunum. okul biter bitmez askere gitmek gibi bir planım var.

şimdi şu günlerde bulunduğum şirkette duvarlar üstüme üstüme geliyor. maaşımı 10 15 gün geç alıyorum ve bu rutine bindi. şirketin de işleri iyi gitmiyor. niyetim kaçıp kurtulmak. ama tazminatımı da bırakmak istemiyorum. en azından bir süre finanse eder hayatımı. ne önerirsiniz? gidip zam isteyip kendimi kovdurmayı düşünüyorum ama adam da kurnaz yok zam mam diyebilir. kimseyi kırmadan o parayı almanın tek yolu hazirana kadar beklemek mi?
0
tai
(09.02.09)
kendinizi kovdurmak için yapacağınız herhangi ters bir şeyin (kibar feyzo modeli, patrona pandik atmak mesela) istifadan farkı olmaz. kovulursunuz, tazminat da alamazsınız. işi yavaşlatıp kaytarsanız da öyle. tazminat alarak yasal yollarla ayrılmak için sebepsiz kovulmanız, göreviniz ollmayan işler yaptırılması (muhasebeci diye girdiğiniz işyerinde temizlikçilik görevi yaptırıyorlarsa mesela), patron taciz ediyorsa vs, tazminat alıp ayrılabilirsiniz. bir de askere giderseniz tabi tazminat alırsınız.

işler kötü gidiyor diye çıkarılırsanız da tazminatı hak edersiniz. şurada 4 ay kalmış 4 ay daha sabredin. geç meç maaşınızı alın, askere gidiyorum diye ayrılınca da tazminatı alın.
0
kibritsuyu
(09.02.09)
böyle bir durumda çıksanız zaten kıdem tazminatına hakkınız olması lazım.

edit: iş müfettişi dayım var, bugün ona sorayım. kendiniz feshederseniz haklarınız var mı diye.
0
trista
(09.02.09)
o zaman kafamdakini biraz daha net dökeyim ortaya. zaten iş yavaşlatmada çığır açtım şu ara. patron da farkında bunun. o yüzden sürekli antin kuntin işlerle geliyor karşıma. yüzsüz bir şekilde çıksam karşısına zam istesem, damarına basmak gibi olacağı için beğenmiyorsan git muhasebeye demesi kuvvetle muhtemel. bu durumda o beni çıkartmış olur ve tazminatı alırım değil mi?
0
🌸tai
(09.02.09)
işçi çıkış bildiriminde ne yazdığı önemli. adam sana istifa etti der ama ortada istifaya dair bir belge yoktur, o zaman alırsınız.

devamsızlık yaptı der, aha bu da işyerinde tutulan tutanaklar der, ama sana devamsızlık nedenlerini sormaz, bildirim yapmaz ise alırsınız.

işverenlerin geneli adi olur, çalışanı asgari ücret üzerinden gösterir, işe giriş tarihlerin geç gözükür, tazminat vermemek için elinden geleni yapar. 2000 lira ücret alıyorsun diyelim aa seni asgari ücretten göstermişler kayıtlarda... hepsi değil tabii ama çok oluyor böyle şeyler.

ben tazminatınızı alabileceğinizi düşünüyorum ama emin olmak için soracağım ne yapmanız gerektiğini
0
trista
(09.02.09)
zaten asgari ücretten sigortalandığımı biliyorum. şirkette herkes bu şekilde. ama yine de 2.5 sene az değil. yanlarına bırakmak istemiyorum.
0
🌸tai
(09.02.09)
ben o işverenin yerinde olsam kapatırım dükkanı gene de vermem o tazminatı haksız şekilde. yapmayın etmeyin kardeşim. işverenin sırtına binen binene, bir de siz binmeyin.
0
hevipeyra
(09.02.09)
@hevipeyra, adam haksız falan değil. ücretlerin geç ödenmesi her zaman haklı fesih sebebidir kaldı ki adamı asgari ücretten gösteriyorlarmış. size tavsiyem işverenlerin yanında bu kadar olmayın.

tazminatı vermem diye bir şey yok, vermezse cezayı hacizi yer.
0
trista
(09.02.09)
@hevipeyra, işvereni düşüne düşüne bu hale geldi zaten durumlar. 1 2 gün gecikmeye kimse kalkıp bir şey demez. ama 10 gün 15 gün gecikmeler hiçbir şey yokmuş gibi yansıtılmaya başlandığında artık burada düzeltilecek bir şey kalmamıştır. kaldı ki patronumu da tanıyorum. gecede 2 3 bin yemeğe harcayan bir insan. bana yok demesin inanmam. bu yüzden de haksız olmadığıma eminim.
0
🌸tai
(09.02.09)
uzun süre çalışan durumunda ve işveren durumunda bulundum. şu an halen işveren durumundayım. bu sebeple işverenleri genelleyerek "adi olur bunlar" demenizi hiç hoş karşılamadım. üstte yazdıklarımda haksız kelimesine dikkat ederseniz ne dediğimi daha iyi anlarsınız. hak etmeden, illegal yollarla tazminat almaya çabalanıyor ise sözüm halen geçerlidir, ancak tai' nin söylediğine göre işveren gerekli sorumlulukları yerine getirmemekte gibi. bu durumda legal şekilde tazminat hakkınızı aramak tabiidir.

lütfen toplumun gelişmiş kesimi olduğunu düşünen bizler en azından işvereni hala ağzında purosu olan, şişman kodaman olarak kafamızda tasvir etmeyi bırakalım. 2 yıl süreyle bir ortakla beraber fabrika işlettim ve zarar ederek devretmek zorunda kaldım. emin olun yanımda çalışan kişilerin hiçbirinin aldığı para kadar toplamda para kalmamıştır elimde. ayrıca hiçbiri benim yaşadığım baskı ve stresin onda birini dahi yaşamamıştır. bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum çünkü madalyonun her iki yüzünüde çok iyi biliyorum.
0
hevipeyra
(09.02.09)
beyefendi işverenliğinizi yerinde ve tam olarak yapsa idiniz, iş kanunlarından haberdar olsa idiniz ortada işçi için haklı bir neden olduğunu görürdünüz. daha söze gerek var mı?

edit: ayda yaklaşık 15 tane işveren ve onun beyanatlarını dinleyen biri olarak bunu yazıyorum. aklımda canlanan şeyleri yazmıyorum. evet hala işverenlerin pek çoğunun böyle olduğunu düşünüyorum, çünkü görüyorum. hak yemekte üstlerine yoklar, devletin bildirimlerini ciddiye almıyorlar, sürekli yalan söylüyorlar.
0
trista
(09.02.09)
iş kanunlarından gayet haberdarım. burada bahsedilen gerekçe maaşların geç alınmasıdır. bu gerekçe ile çalışan işverenini dava edip tazminat almaya çalışabilir hatta sendikalı ise ve toplu bir gecikme söz konusu ise greve dahi gidilebilir. kusura bakmayın ama sadece maaşı geç alma sebebi ortadayken, geçerli olmayan başka sebeplerle hatta belki sahte sebeplerle kendini kovdurmaya çalışmak ve tazminat almaya çalışmak ahlaklı ve onurlu bir davranış mıdır? benim kastettiğim haksız durum tam olarak budur. bu şekilde işverenine yaklaşan bir çalışana işverenin aynı şekilde karşılık vermesi doğaldır ve gereklidir nazarımda.

işvereni çok rahat genelleyebiliyorsunuz, görevlerini yerine getirmediğini ve adi olduğunu söylüyorsunuz. peki rüşvet alan satın almacıları, avanta yiyen şantiye şeflerini, akşama kadar facebook ta ya da msn de takılmaktan iş yapmayan çalışanı, umursamazlık sebebiyle yaptığı hatalardan dolayı işvereni zarar ettiren hatta batıran personeli aynı rahatlıkta sınıflandırabiliyor musunuz? eğer sınıflandıramıyorsanız ben bir ara sınıflandırır ve size bilgi veririm o zaman.

soru sahibinden sorusunun altında bu konuyu uzattığım için özür dilerim ve konunun kendisiyle alakalı olmadığını belirtmek isterim. laf açıldı, konu burada vuku buldu yoksa sözüm meclisten dışarıdır.
0
hevipeyra
(09.02.09)
soru sahibiyle alakalı değil demişsin ama ben de kendi konumla ilgili bir iki kelam etmek isterim. bugüne kadar sadece 1 şirkette çalıştım o da bu. stajyer olarak başladığım şirket işçi statüsünde kalmamı istedi vakt-i zamanında. karşılıklı bir memnuniyet sözkonusu idi. sigortalı işçi sıfatına geçişim 6 ay uzatıldı. sigortasız çalıştım yani. ispatlayabileceğim evrak sayısı azımsanmayacak kadar fazla. ben kendi adıma şirkete verebileceğimi hep en üst düzeyde vermeye çalıştım. yetişmesi gereken evraklar için, bakkal dükkanı gibi çıkan 100 kalem konteynerler için sabahlara kadar evrak düzenlediğim oldu. pekala bir hafta erteleyebilirdim o yüklemeleri. ertelemedim. ama insan bu tarz özveri gerektiren durumlarda bulununca hakkı olan maaşı almak için de dilenmek istemiyor. dolayısıyla ben burada patrondan hakkımı gerekirse başka yollardan alabilirmiyim diye sordum. çünkü kendisi eminim su kurnazlığında bulunucak günü gelince. diğer insanlara bu şekilde davrandı. ben de karşısına daha sağlam şekilde çıkmak istiyorum.

şimdi benim paramı geç aldığımı bir şekilde ispatlamam mı gerekir? yoksa onların bana imzalattığı, parayı x günde aldığıma dair belgeyi imzalamasam bu yeterli olur mu? nasıl bir şekil şartı bulunuyor maaşımı alamadığımı belirtmek için?
0
🌸tai
(09.02.09)
sorunuzla ilgili olarak şöyle bir şeyler buldum. belki faydası olur.

www.hukuki.net

ben işveren olmama rağmen işverenin ya da çalışanın yanında veya karşısında değilim. sadece ve sadece hak hukukun yanındayım. emin olun yaşadığınız sorunların benzerini hatta daha ağırlarını çalışanken yaşadım, kimilerini ise işverenken yaşatmış olabilirim. bilerek hata yapmamaya her iki durumda da oldukça gayret ettim. yöneticilik yaparken çalışanlarımın haklarını sonuna kadar savundum, maaşları geciktiğinde patronun karşısına bizzat ben dikildim. bu sebeplerden ötürü her iki durum içinde bulunmuş birisi olarak genelleme yapılması biraz ağırıma gitti.

neyse, umarım hak ettiğinizi işvereninizle sorun yaşamadan alırsınız. eğer hakkınız olanı vermemeye direnen bir işverene sahipseniz de umarım o ikibin liralık yemekler zıkkım olur kendisine. kolay gele...

edit: bir de bu var:

www.turkhukuksitesi.com
0
hevipeyra
(09.02.09)
hevipeyra, sizin ne düşündüğünüz önemli değil. İş Kanunu bu durumun işçi tarafından haklı fesih olduğunu ve kıdem tazminatı hakkının olduğunu söylüyor. Bahsi geçen madde 4857/24-II,e dir. Okuyun.

Tai, size de haberlerim olacak. Özel mesaj atacağım.
0
trista
(09.02.09)
@trista:

kanun önünde siz de dahil olmak üzere hiç birimizin düşünceleri önem arz etmez. sizin nazarınızda önem arz etmemesi de zerre umurumda değildir. anladığım kadarıyla kanunu çok çok çok iyi biliyorsunuz. sizin yanınızda haddim değil ama bir iki yorum yapmak isterim bende.

tai nin imzaladığı maaş bordrolarının üzerinde sürekli olarak normal maaş alması gereken günün 20 gün sonrasındaki, yani gerçek maaş aldığı gün yazılı ise bu şirket teamülü haline geldiği için haklı olarak iş akdini fesh edemeyebilir ve tazminat alamayabilir. çünkü maaş ayda 1 kere ödenir diyor kanun, her ayın 1 inde ödenir demiyor. ayrıca önceki mesajımda verdiğim ilk linkteki avukatın yorumuna şöööyle bir bakarsak:

"İş Yasası, md.24/II-e maddesine göre de ücretlere kanuna ve sözleşmeye uygun şeklinde hesaplanıp ödenmez ise işçi haklı sebeple istifa edip kıdem tazminatı alabilir (ihbar tazminatı alamaz). Ancak, yasada kaç günlük gecikme olması halinde işçinin haklı sebeple istifa edebileceği belirtilmemiştir. Yargıtay kararları çok kısa süreleri makul kabul etmnektedir. Kanımca 34. maddedeki 20 günlük süreyi aşmalı ve belki de daha fazlası (1 ay, 2 ay gibi) gerekmektedir"

şimdi sevgili tai sizin aklınıza uyup işverenine postasını koysa, "ver ulan tazminatımı" dese, o işverende dönüp "aç oğlum şu kanunu iyi bir oku bakalım ne yazıyormuş" dese, sonrada tai nin ifadesine göre "zaten iş yavaşlatmada çığır açtım şu ara. patron da farkında bunun. o yüzden sürekli antin kuntin işlerle geliyor karşıma" durumuna göre komple sepetlese ne hissederdiniz acaba?

okumayı severim ben. siz de okuyun, iyidir okumak.
0
hevipeyra
(09.02.09)
@hevipeyra, şirket bordroda bana verdiği günü değil ayın 5'ini yazıyor. ayrıca ayda bir kere maaş vermek adın ayın ilerleyen tarihine günü kaydırması için önce bana aradaki 20 günü ödeyip ondan sonra "arkadaşım maaşlar bundan sonra 20'sinde" demelidir.

yanılıyorsam düzeltiniz.
0
🌸tai
(09.02.09)
@tai:

bordroda öyle yazıyorsa çalışanın yararına olduğu verdiğim linkte söylenmiş zaten bir avukat tarafından. bu durumda tazminat alman mümkün görünüyor sanki. yalnız benim çalıştığım zamanlarda kimi firmalar bir miktar paramızı içeride tutarlardı bu şekilde gün atlatarak. yani şirketten sürekli 20 gün alacaklı olurdun mesela. bunu da bir nevi habersiz işten ayrılmaların önüne geçmek için teminat olarak tuttuklarını söylerlerdi. bunun kanunda yeri var mı bilmiyorum ama. sonuçta ben hukukçu değilim. bu konuyu verdiğim linklerdeki forumlarda ya da bir avukatla tartışarak daha sağlıklı bilgi alabileceğin kanaatindeyim. boşu boşuna yakma sakın 2.5 yılını uzman olmayanların aklına uyup *
0
hevipeyra
(09.02.09)
(13)

askerlik

yirtik foto
merhaba sevgili ostrogotlar,su an icin turkiye'de fiziken ve psikolojik olarak saglikli ve escinsel olmayan bir erkek icin askerlik yapmamak gibi bir yol var mi?askerlik yapmamak(yapmayi istememek) icin illa vatandaslik mi degisirmek lazim?
merhaba sevgili ostrogotlar,

su an icin turkiye'de fiziken ve psikolojik olarak saglikli ve escinsel olmayan bir erkek icin askerlik yapmamak gibi bir yol var mi?

askerlik yapmamak(yapmayi istememek) icin illa vatandaslik mi degisirmek lazim?
0
yirtik foto
(09.02.09)
tc vatandaşlığından çıksan da kurtulamıyorsun. bi kere tc vatandaşı olarak doğduysan ömür billah borçlu oluyorsun. yurt dışında çalışıp bedelli düşünebilirsin.
0
emrag
(09.02.09)
1) vatandasliktan ciksak bile mi? bu nasil mumkun? sonucta baska bir ulkenin vatandasini kendi cikarlarin icin alikoymak legal bir durum degil.

2) bedelli bile istemiyorum. oyle boyle degil.

esasinda bunu dedigimde babam/abim/sevgilim/hocamdan aldigim tepki genelde su oluyor. ".ike .ike yapacaksin"
0
🌸yirtik foto
(09.02.09)
vatandaşlıktan çıkartmayadabilirler ama tc vatandaşı olarak doğduysan borcun borç. dedikleri çok doğru. mecbur yapacaksın. kaçışı, kurtuluşu yok sağlam insan için.


edit: sen doğduğun an devlete borçlu oluyorsun. burada illegal bir durum yok.

edit2: zorunla askerliği savunuyormuşum gibi bi hava verdim gibi. bende herkes kadar seviyorum. eksiği fazlası yok :D
0
emrag
(09.02.09)
askere gidip bir ay sonra çürüğe çıkabilirsin.sürekli intihar ederek bunu başaran bi arkadaşım olmuştu.ama başka detay bilmiyorum.
0
menon
(09.02.09)
bir tek yolu var. boyunla çok orantısız bir kiloya çıkıp, çürük raporunu aldıktan sonra tekrar eski kilona düşmek.

değer mi? değmez. yazık günah. askerlik iyidir. çok iyidir.
0
trocero
(09.02.09)
çok kilo alıp çürük raporu almak işe yarar gibi görünse de pek mantıklı değil. çünkü düzenli kontrollere çağırıyorlar. sınırın altına düştüğünde hemen askere alıyorlar.
benzer birşey çok zayıflar için de geçerli.

doktor raporu meselesi de eskide kaldı gibi. eskiden 3 gün olan sınav süresi şimdi bir ay.
ankara gidip sınava giriyorsun 3 günlük sınavı kaçırırsan. onun için 1 aylık rapor alman lazım. o da heyet raporu olmak zorunda. bissürü iş.

en mantıklısı yüksek lisans, doktora falan yapmak. ya da yurtdışında işe girmek. böyle bir durumda bile 1 ay yapman lazım.
0
ben de bir gun yazar olurum belki
(09.02.09)
Vicdani reddini yap ve Avustralya'ya git.
0
hamamdakaybolansabununesrari
(09.02.09)
avustralya her vicdani redciyi kabul etseydi herkes o yola başvurmaz mıydı? kabul edeceklerini sanmıyorum.
0
fundamental
(09.02.09)
vatandaşlıktan çıkarsan askerlik yapmazsın. "tc vatandaşı doğdun borcun borç" gibi bir şey söz konusu değil. hiç bir ülke başka bir ülkenin vatandaşını askere çağıramaz. yeni geçtiğin ülkenin "askerlik" şartlarını yerine getirirsin. ama vatandaşlıktan çıkıp başka br ülke vatandaşı olmak o kadar kolay değil. siyasi iltica talebinde falan bulunman gerekir. o da incelemeler sonucu karar verilir.

büyükşehirlerdeki askeri hastanelerden tanıdık doktor (en az binbaşı) bulabilirsen rapor alabilirsin. o kadar zor bir şey değil rapor almak.

"yapmayı istememek" konusu ise "vicdani red"dir. bu durumda da askeri mahkemede yargılanıp ceza alırsın. askeri cezaevinde tecavüzden yatan "vatansever"in birini gaza getirip üzerine salarlar.

velhasıl kelam en kolay ve mantıklısı rapor almaya çalışman.
0
lancelot du lac
(09.02.09)
rapor almak gecici bir cozum gibi duruyor...

askerligi reddetme sonucunda basima gelecekleri baska bir ulkeye iltica hakki basvurusunda kullanabilir miydim mesela?

edit: imla hatasi yapmisim; cok ciddi anlam kaymasi olmus.
0
🌸yirtik foto
(09.02.09)
bu ülkede askerlik yapmadan sorunsuz bir yaşam sürmek ne yazık ki imkansız. rapor alma işi bildiğim kadarıyla yalan oldu. önceden kısa dönemler için sınav dönemi 3 gündü ve yılda üç kez bu sınav düzenlenirdi. sınav dönemine rapor aldığınız zaman bir sonraki sınav dönemine atarak bayaa bi süre idare edilebiliyordu ancak buna yeni bir düzenleme getirmişler sanırım ve rapor alıp erteleme olayı yalan olmuş.

tanıdık subay doktor işi de bayaa zor çünkü çürük raporu için heyet karar veriyor ve kolay kolay hiç bir subay kariyerini birisinin askerlik yapmaması için heyet önünde riske atmaz. zaman zaman basında çıkıyor böyle şeyler, para karşılığı çürük raporu düzenleyen çeteler falan ama her açıdan süper tehlikeli ve yanlış bir metod.

ne denersen dene kaçarı yok bunun. ha diyorsan ben ömür boyu kaçak bir hayat sürerim, ikametgahım belli olmaz, hayat boyu devletle bir işim olmaz, gece hayatım olmaz, araba kullanmam ve polis çevirmesine girmem vs...vs.. askerlik yapmaktan çok daha zor bir baskı altında olsan da askerlik yapmamış olursun.

kendi deneyimlerime göre askere gitmemeye çalışmak askerlik yapmaktan çok daha ağır psikolojik sorunlar doğurmaktadır. askerlik öncesi askerlikle ilgili duyduğun ya da kafanda beliren düşünceler kadar berbat şeyler yaşama ihtimalin çok çok azdır. bu durumu takıntı haline getirmektense yapıp kurtulmak insana muazzam bir rahatlama ve özgürlük hissi getirir.

not: bu satırların yazarı askerlik yapmamak için 5.5 senelik lisans eğitimi üzerine 4 sene yüksek lisans yapmıştır ve ikinci atılışında mecburen gitmiştir, iyide etmiştir. onunla aynı şekilde okumuş olan ve aynı anda aynı yüksek lisans programından atılmış olan bir arkadaşı ise 33 yaşında olup 6 yaşında bir kız evladı sahibi ve halen askere gitmemiş birisi olarak kafasını duvarlara vurmakla meşguldür.
0
hevipeyra
(09.02.09)
onlar ne düşünüyor bilmiyoruz ama hiç değilse ve büyük bir ihtimalle babandan abinden sevgilinden hocandan ayrı, asker kaçağı ve mülteci olacaksın. berbat lan. bundan sonraki hayatında ayda bir askerlik mevzusu geçecektir, "hocam sen nerede yaptın?" sorusuna zırt pırt maruz kaldığında "ee ben karşıyım askerliğe" gibi gayet politik gereksiz bir muhabbet açılacaktır ki bu sadece sosyal çevrenden gelen soruların sonucu. işe girmek vs de apayrı sorun tabi. bu, zırt pırt sorulan nüfus cüzdanındaki "dini - islam" yazısını nasıl değiştiririm tarzı sorulara benzer bir durum. lan sen onu niye ciddiye alıyorsun ki, bunu yapınca ne değişiyor resmi olarak din mi olur ki resmi olarak dinsiz olacaksın.
askere gidin..
0
pascha d
(09.02.09)
burada yasamak gibi bir derdiniz yoksa yurtdisina kacmaktan baska bir cozum gelmiyor aklima. sonra sureyi kisaltma, yas haddi vb. falan. ama tabi arkanizda biraktiginizi cidden arkanizda birakmak sart. bir de adresle oynamak falan da kisa sureli kurtulus olabilir, ama uzun vadede degil.
0
mayalilithowsky
(09.02.09)
(7)

bilgisayarın inanılmaz kası$ı (şşşşş)

tabudeviren
işlemci: pentium 4 2.40 Ghzram: 1280 mbbilgisayara yeni format attım. xp güncellemelerinin hepsini yaptım.1 tane (yazıyla: bir) internet explorer'de yeni bir tab açınca kasıyor. yeni tabda site açınca kasıyor.winampın açılması kasıyor. dosyaya ilk kez sağ tıkladığımda uzun süre bekliyor.anlayacağını
işlemci: pentium 4 2.40 Ghz
ram: 1280 mb

bilgisayara yeni format attım. xp güncellemelerinin hepsini yaptım.
1 tane (yazıyla: bir) internet explorer'de yeni bir tab açınca kasıyor. yeni tabda site açınca kasıyor.
winampın açılması kasıyor. dosyaya ilk kez sağ tıkladığımda uzun süre bekliyor.
anlayacağınız bilgisayar epey zorlanıyor.

bu bilgisayar aslında bu kadar kasan bir bilgisayar değildi. normalde güncelleme yapmazdım. kasmazdı. şimdi sanıyorum güncellediğim için kasa kasa bir hal oldu.

çözüm önerileriniz nelerdir? kasmaması için güncellemeyeyim mi yani?
0
tabudeviren
(09.02.09)
önce neden kastığını anlamak lazım, bu yazdıklarınızdan çıkarmak pek yeterli değil. sorun donanımsal da olabilir.
0
desdinova
(09.02.09)
harddisk kaç yaşında?
0
frosties
(09.02.09)
yuksek ihtimalle harddisk'te sorun var. bad sector ya da okuyucu kafa arizalanmis olabilir.
0
sourlemonade
(09.02.09)
ben de geçen format attım yavaş diye makine ve formattan sonra aynı yavaşlık devam etti. bir süre sonra (yaklaşık 1 hafta sonra) güncellemeleri kendi kendine yükledi ve hızı çok güzel hale geldi. tamamen update ile alakalı sanırım.
0
hevipeyra
(09.02.09)
hard disk 2008 haziranında alınmış sıfır bir western digitaldir.
0
🌸tabudeviren
(09.02.09)
sata portu bozulmuş olabilir, benim başıma gelmişti böle bişey, başka bir sata port varsa birde ona takıp dene.
0
frosties
(09.02.09)
dostum ılk once kasma sırasında ctrl+alt+del yap oradan ıslemlere gel bak ınternetexplorer yazısına ıslemcıyı ne kadar kullanıyor eger ıslemcı cok kullanıyorsa ınternetexplorer da vırus var bunlar degılse everest pc analız programını ındır pc nın sıcaklıgına bak hdd de sorun olucagını sanmıyorum dedıklerıme bak kesınlıkle ıkısınden bırı yazarsın buraya
0
bugra222
(09.02.09)
(6)

iş bankası kartsız havale muhabbeti

xellent
arkadaşlar canlar dostlar.(aralara virgül koymadım ki samimi olsun)iş bankasından havale yapmam gerekti, bunu da atm den yapacağım. bana hangi bilgiler gerekiyor karşı tarafın? bir de kesinti oluyor mu bu muhabbette?
arkadaşlar canlar dostlar.(aralara virgül koymadım ki samimi olsun)

iş bankasından havale yapmam gerekti, bunu da atm den yapacağım. bana hangi bilgiler gerekiyor karşı tarafın? bir de kesinti oluyor mu bu muhabbette?
0
xellent
(09.02.09)
havale yapacağın kişinin kart numarası ya da hesap numarası işinin görür sanırım. 1 tl gibi de yanılmıyorsam eğer bir kesintisi var...
0
benim de soyleyeceklerim var
(09.02.09)
gecenlerde sira beklerken onumdeki kisinin yaptigi islemlerden hatirladigim kadariyla tc kimlik no, hesap no ve telefon gerekiyordu.
havale yapacak kisinin de tc kimlik nosu ve telefonu da gerekiyor tabi.
0
sourlemonade
(09.02.09)
kartsız işlemde olay benim bankamatik kartımla birlikte mi işlem görecek yoksa isim soyisimden mi gitmiş olacak, burası önemli çunku hesaplarımda bu islemin görünmesini istemiyorum
0
🌸xellent
(09.02.09)
isim soyisim gorunuyor. hesap bilgisi gorunmez.
0
sourlemonade
(09.02.09)
havale yapılacak hesabın bağlı bulunduğu şube veya şube kodu gerekir pek çok bankada.
0
hevipeyra
(09.02.09)
kartla atm'den yapıldığında 3 ytl kesiliyor iş bankası'nda.
0
sanal uyku
(09.02.09)
(9)

Editin İspiyona Etkisi?

fundamental
Dostlar,atıyorum ben bi entry yi göte girer diye ispiyonladım ama o entry moderatorlerin önüne gelmeden yazan kişi tarafından editlendi ya da silindi modlar o entry yi benim ispiyonladığım şekliyle mi görecek yoksa editlenmiş haliyle mi?
Dostlar,

atıyorum ben bi entry yi göte girer diye ispiyonladım ama o entry moderatorlerin önüne gelmeden yazan kişi tarafından editlendi ya da silindi modlar o entry yi benim ispiyonladığım şekliyle mi görecek yoksa editlenmiş haliyle mi?
0
fundamental
(08.02.09)
valla geçen ispiyonladığım entry silinmiş. bununla ilgili otomatik olduğunu düşündüğüm bir mesaj geldi. silindiği için ispit geçersiz oldu diye. editlenince ne olduğunu bilmiyorum ama.
0
hevipeyra
(08.02.09)
silindiyse bir şey olmaz, ispiyon isteğiniz iptal oldu mesajı gelir.
editlenirse moderatörün önüne nasıl çıkarsa çıksın sonuçta edit tarihçesini görebilirler ama ispiyona istatistiğine etkisi ne olur bilmem.
0
sanal uyku
(08.02.09)
olur mu ya burda kaç kez "senin bi entryin ispiyonlanmış ama sen silmişsin moderatorler ona istinaden seni uçurmuş/çaylak etmiş olabilir" falan denildi.
0
🌸fundamental
(08.02.09)
bence moderatörün yaptığı cezalandırma değil, doğruya yönlendirme. tek tek herkese yanlışlığı izah etmektense silmeyi çaylak yapmayı uçurmayi tercih ediyorlar o ayrı. ama moderatörden önce yazan hatasını anlamış, yahut biri uyardıktan sonra düzeltmişse moderatör karışmaz derim. maksat üzüm yemektir burda.

misal daha önce yazılmış bi şey yazdım gönderdim, daha sonra gözüme çarptı sildim yahut biraz değiştirdim, nasıl hata yaptın illa cezalanacaksın denmez heralde
0
efruz
(09.02.09)
"entry editlendiği için ispiyon iptal olmuştur" diyor.
0
deckard
(09.02.09)
şöyle de olabiliyor;

"entry, siz ispiyonladıktan sonra editlendiği için ispiyonunuz geçersiz oldu. tabi biz bunu hatalı ispiyon olarak saymıyoruz."

benzeri bi otomatik mesaj da gelebiliyor.
0
crayze horse
(09.02.09)
bana gelen mesajın tam metni şöyle:

"xxxxxxx başlığından ispiyonladiginiz yyyyy şahsına ait #153**** numaralı entry silindiğinden ispiyon isteiğiniz iptal oldu kendi kendine bir seher vakti"
0
hevipeyra
(09.02.09)
hevipeyra seninki entry silinmesi durumunda olanlar, deckard ve crayze horse'un dediği entry editlenince gelen mesaj.
0
sanal uyku
(09.02.09)
fakat otomatik mesajdaki metnin hatalı olması?!!!

(bkz: isteiğiniz)
0
hevipeyra
(09.02.09)
(4)

Laptop Tavsiyesi

zaugnakhaldun
Kutsal romalılar selamlar,Kendime laptop alacağım 1-2 hafta içinde, birkaç sorum olacak.Öncelikle maksimum 1300 ytl'lik bir bütçem olacağını söyleyeyim.Oyun oynamak için almıyorum kesinlikle; grafik açısından önem vermiyorum yani.Ama ramdir, hdd'dir, işlemcidir baya önem veriyorum; onların üzerine y
Kutsal romalılar selamlar,


Kendime laptop alacağım 1-2 hafta içinde, birkaç sorum olacak.

Öncelikle maksimum 1300 ytl'lik bir bütçem olacağını söyleyeyim.

Oyun oynamak için almıyorum kesinlikle; grafik açısından önem vermiyorum yani.

Ama ramdir, hdd'dir, işlemcidir baya önem veriyorum; onların üzerine yoğunlaşırsak güzel olur.

En önemli iki sorun şu:


1-) Packard Bell modellerinden alacaktım ama yeni serilerde "şarj ömrü 1,5 saati zar zor geçiyor" şikayetleriyle karşılaştım. Bu konuda bilgisi olan var mıdır? Alacağım laptopı deli gibi uzun süreler kullanmayacağım ben de; ama 1,5 saat gerçekten kısa bir süre, tavsiyede bunu göz önüne alırsanız çok sevinirim.

2-) Isınma problemleri. Bunlarla karşılaşma ihtimalimin az olduğu marka/modelleri tavsiye ederseniz şık olur.

3-) En zoru bu sanırım: Teknik servis. Şu anda Türkiye'de en iyi teknik servis hizmetini Sony veriyor diye duymuştum. Onu alacak param olmadığını göz önünde bulundurarak, acı çektirmeyecek bir teknik servis markası da belirtirseniz iyi olur. (Bunun modelle doğrudan alakasının olmasına gerek yok, yani fikir de almak istiyorum biraz. Çok beğendiğim, teknik servisi kötü bir modeli de alabilirim yeri gelirse)

Uzun oldu, yardımlarını esirgemeyenlere teşekkürler.

Kutsal repler sizinle olsun.
0
zaugnakhaldun
(08.02.09)
www.vatanbilgisayar.com

mesela bu nasıldır?

Bir de piyasada ucuz fiyatlar veren siteleri falan da söylerseniz güzel olur. Muhtemelen alakasız bir yerden indirim falan ayarlayıp alacağız; ama yaklaşık fiyatları alırsam güzel olur.
0
🌸zaugnakhaldun
(08.02.09)
geçenlerde birisi 1300 lira civarında sony notebook satıldığından bahsetmişti burada. bir araştır istersen...
0
hevipeyra
(08.02.09)
www.hepsiburada.com

şöyle bir şey nasıl olur mesela?
0
🌸zaugnakhaldun
(08.02.09)
@hevipeyra
bendim o :D

işte linki (git: 54994)
0
artikbenimdebirvolvomvar
(08.02.09)
(5)

askerlik

fuskiyenin oglu
sivilde pazarlamacı olarak çalışan bir insan askerde neci olur ?
sivilde pazarlamacı olarak çalışan bir insan askerde neci olur ?
0
fuskiyenin oglu
(08.02.09)
valla ne denk gelirse o olur. o işlere zerre kadar bakmıyo askerlik.
0
hevipeyra
(08.02.09)
4 yıllık ünv mezunuysa yedek subay olur, bilgisayar biliyorsa yazıcı olur. Ama mesleğine uygun bir şey olamaz :)
0
ataturkiye
(08.02.09)
eğitim çavuşu olur
0
gunbegun
(08.02.09)
bakkal olur.
0
fundamental
(08.02.09)
çok iyi çekçekci olur. garanti.
0
manuk
(08.02.09)
(16)

bir takım görüntülere karşı tahammülsüzlük, aşırı rahatsız olma sorunu

artful dodger
Merhaba doktor,Küçüklüğümden beri böyle bir sorunum var. Bazı şeylerin görüntüsüne tahammül edemiyorum. Gördüğümde aşırı tepki veriyorum, tüylerim diken diken oluyor ve kaşınmaya başlıyorum. Görüntüyü aklımdan çıkaramıyorum ve bazen günler boyunca etkisinden kurtulamıyorum. Rahatsızlık veren görüntü
Merhaba doktor,

Küçüklüğümden beri böyle bir sorunum var. Bazı şeylerin görüntüsüne tahammül edemiyorum. Gördüğümde aşırı tepki veriyorum, tüylerim diken diken oluyor ve kaşınmaya başlıyorum. Görüntüyü aklımdan çıkaramıyorum ve bazen günler boyunca etkisinden kurtulamıyorum.

Rahatsızlık veren görüntünün saçmalığı ise ayrı bir konu...
Rahatsız olduğum görüntüler:
1- Zeytinyağı şişesinin dibinde donmasıyla meydana gelen kürecikler.
2- Çam kozalağının ıslanınca kapanması olayı ve o kapanmış hali
3- Havyar cinsi kürecikli yapılar (böcek yumurtaları, larvaları filan)
4- google earth'den bakınca aynı cinsten, çok muntazam dikilmiş bir çok ağaç gördüm, çok rahatsız ediciydi.
5- diyatomeler

sanırım doğadaki çok muntazam biçimlere tahammül edemiyorum.
daha fazla yazamayacağım.

bu nasıl bir sorundur böyle. nasıl başa çıkılır, kim yardımcı olabilir.
bu sabah yine benzer bir şeye maruz kaldım ve saatlerdir etkisinden çıkamıyorum. kötü haldeyim. kendimi delirecek gibi hissediyorum.

yardım lütfen:( biliyorum gerçekten komik ama, kısmet.
0
artful dodger
(06.02.09)
hemen hemen aynı durum bende de var, benimki daha çok benekli şeyler üzerine, ahtapot kollarındaki vantuzlar olur... daha fazla yazamayacağım ben de araştırdım ama bulamadım. bi buldurun be.
0
tahsin sutcuoglu
(06.02.09)
yazdıklarınızı okurken dişlerimi sıktığımı fark ettim. sanırım bende de var benzer şeyler. kesinlikle psikolojik bir şey.
0
kibritsuyu
(06.02.09)
of tetiklemişim!
özür dilerim gerçekten
0
🌸artful dodger
(06.02.09)
Aynı değil ama benzer bişey bende de var. Gözle ilgili konularda aşırı hassasım. Rotring kalem görsem mesela kafamda bir flash çakar, kalemin ucunun benim ya da bi başkasının gözüne girdiğini görürüm. Ya da annem tığla bişeyler örerken tığ gözüne girecekmiş gibi gelir. Gözlerini dışarı çıkarabilen bi kadın vardı bi de gözünden süt fışkırtan adam, bu ikisi ilk gördüğümde birkaç gece rüyama girmişti.
0
joelskellington
(06.02.09)
bir yere kadar herkeste var. bir hastalık olarak bakmamak lazım buna

mesela ben de asla enjektöre bakamazdım.

junior isimli filmde embriyoyu arnoldun karnına yerleştirirlerken emek sinemasına kustum o derece.

kan verirken odadaki enjektörleri bir yere kaldırttırırdım. üç beş yıldır geçti.

sizinki de geçer zamanla
0
trocero
(06.02.09)
9-10 yaşında başladı. geçmiyor. :(
0
🌸artful dodger
(06.02.09)
sizi rahatsız eden şeylerin ortak noktası şu gözlemime göre: simetrik ve minimal bir morfolojiye sahip olan organik şeylere tahammül edemiyorsunuz. mükemmel bir geometrisi olan şeylerin artificial, yani insan eliyle üretilmiş olmayıp "kendinden" o forma sahip olması sizi ürkütüyor. bir dışkı yığını sizi çok daha az rahatsız eder sanırım fraktal, random yapısı itibariyle. gene, örneğin bir elephant man formuna çok daha sakin reaksiyon verecekken bir meyve sineğinin makro olarak çekilmiş, mükemmel geometriye sahip kanatları size çok korkunç, tehditvari geliyor. böyle mi sizce?
0
boshi
(06.02.09)
herkes psikopata bağlamış galiba. benim önerim toplu halde terapi görmeniz. dalga geçme olarak demiyorum. hani filmlerde falan görüyoruz, ortak sorunlara sahip insanlar birbirleriyle bir doktor eşiliğinde konuşarak sorunlarını açığa çıkartıp rahatlıyorlar. neden olmasın ki?
0
hevipeyra
(06.02.09)
aynen öyle sayın boshi. bundan daha iyi ifade edilemezdi hatta. ilk listeme bal peteğini de ekleyeyim hatta.
0
🌸artful dodger
(06.02.09)
bal peteği bende de var. bir de gazoz gibi şeylerde kabarcıkların yan yana dizilmesi. niye yazıyorsam çıldırmak üzereyim bu arada.
0
tahsin sutcuoglu
(06.02.09)
peki ya kuskus?
0
🌸artful dodger
(07.02.09)
valla bence hiç komik değil.. ben bir keresinde somon balığının pulları kazınırken görmüştüm ve sinirlerim altüst olmuştu. neden kaynaklandığını bilmiyorum ama bu sadece muntazam olmasıyla ilgili değil. düzensiz ama yine böyle göz göz olmuş şeyler de beni mahvediyor. ben de kapalı olarak eve getirdiğim kozalağın açıldığını görünce çok kötü olmuştum. yakın plan hindi kafası gördüğümde de delirmiştim. ağaç adam dedikleri bir adam var ya, ona da bakamıyorum. neyse fena oldum uzatmiym. kaynağını bilen varsa sevinirim ben de. verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim :)
0
aggromela
(07.02.09)
bilen biri yok mu şunu ya? delirecem bugün gene başladı allah kahretsin. aggromela tam aynı durumdayız, bebnim de öyle, garip yaratıklar falan örneğin. çıldıracam.
0
tahsin sutcuoglu
(08.02.09)
Bunun aynısı bende de var. İlk ortaya çıkışını hatırlıyorum. İnternette bir fotoğraf gördüm, birbirine yakın, doku oluşturur gibi kümelenmiş dairesel şekiller içeren bi resimdi. Aslında bir insanın vücudundaki hastalık, yara sebebiyle oluşmuş bir şey olduğu iddia edilen ancak gerçekte photoshopla oluşturulmuş uydurma bir fotoğraftı. Bundan inanılmaz etkilendim ve günler boyunca aklımdan çıkmadı. Hiç uyumadım. Yara gibi olması dolayısıyla tiksindiğimi sandım ama aslında her türlü kanlı, iğrenç şeye çok rahat bakarım. Dairesel şekilli şeylerin kümelenmiş görüntülerinden aşırı derecede iğrendiğimi fark etmem yıllarımı aldı. Havyar, bal peteği, larvalar benim için de şekil itibarıyle geçerli örnekler ama bunlardan iğrenmiyorum. Yani ne olduğunu biliyorsam ve doğal bir şeyse rahatsız olmuyorum. Sadece ne olduğu belli olmayan ama dokuya benzeyen bu tip görüntüler beni rahatsız ediyor. Baloncuklu gibi dokular iğrendiriyor beni ama zeytinyağı ya da bildiğimiz sabun köpüğü filan rahatsız etmiyor. İnsanlara açıklamakta inanılmaz zorlanıyorum.
0
cereal killer
(09.02.09)
Benden başka kimsede olduğuna ihtimal vermediğim için aramamıştım ama sizin yazdıklarınızdan sonra bi araştırdım ve konuyla ilgili bulabildiğim şeyler şimdilik bunlar. Anladığım kadarıyla pek çok insanda var ve internette bunun cevabını arayan çok. Malesef Türkçe kaynak yok.

Benzer sorular;

www.unusualphobias.com

answers.yahoo.com

Dikkat! bunda söz konusu şekillerin resimleri var.
cactina.vox.com

Burada Stokenphobia olduğu söyleniyor.
answers.yahoo.com burda

Burda da oldukça değişik bir cevap var.
en.allexperts.com
0
cereal killer
(09.02.09)
bunla ilgili bir doktora görünmeye karar verdim. gelişmeleri en geç önümüzdeki hafta bildiririm. bizi izlemy4e devam edin. dayanamıycam artık, bu listeyi görmem de son nokta oldu eheh.
0
tahsin sutcuoglu
(09.02.09)
(8)

ıslık çalınca öten alet

hevipeyra
zamanında böyle bir şey vardı, bilenler bilir. ıslık çalınca voink voink diye öten, anahtarlık gibi bişeydi sanırım. böylece anahtar v.b şeyler kaybolsa da rahat bulunabiliyordu. sorum ise malumdur sanırım. şimdi böyle bir alet satılıyor mu biyerlerde? satılsa süper olmaz mı?
zamanında böyle bir şey vardı, bilenler bilir. ıslık çalınca voink voink diye öten, anahtarlık gibi bişeydi sanırım. böylece anahtar v.b şeyler kaybolsa da rahat bulunabiliyordu. sorum ise malumdur sanırım. şimdi böyle bir alet satılıyor mu biyerlerde? satılsa süper olmaz mı?
0
hevipeyra
(05.02.09)
yahu yok, bahsettiğim şey sadece ıslık çalınca ötüyordu. başka bi sese ötmüyordu. yok mu hatırlayan?
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
o parmağı şıklatınca öten birşey vardı,sanırsam bir televizyon firması kumanda için tasarlamıştı fakat anahtarda filan varmı bilmiyorum.
0
madrigal
(05.02.09)
böyle bişey işte dediğim. bunun türkiye de satışını yapan yer yok mu?
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
tam benim sorunuma uygunmus yahu, niye daha once sormadin :)
0
ermanen
(05.02.09)
sorunu okuyunca aklıma geldi zaten. :)
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
www.enilginc.com da satılıyor.
0
cereal killer
(05.02.09)
evet, budur. teşekkürler...
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
denk geldi, soruyu da görmüştüm önceden:
www.buldumbuldum.com
0
sanal uyku
(12.02.09)
(12)

şirket ortaklığı

sangria
şimdi x bir limited şirket. bu şirketin iki ortağı var, adları a ve b. her ikisi de eşit sermaye koymuşlar şirkete, lakin a işlerin başında duruyor, ortağı olduğu şirket için çalışıyor, b ise başka bir şirkette maaşlı olarak çalışıyor, x ltd şti'nde herhangi bir faaliyeti yok.bu durumda, eşit sermay
şimdi x bir limited şirket. bu şirketin iki ortağı var, adları a ve b. her ikisi de eşit sermaye koymuşlar şirkete, lakin a işlerin başında duruyor, ortağı olduğu şirket için çalışıyor, b ise başka bir şirkette maaşlı olarak çalışıyor, x ltd şti'nde herhangi bir faaliyeti yok.

bu durumda, eşit sermayedar olsalar da, karın bölüşülmesinde bir farklılık olmalı haliyle. nasıl bir yol izlenmeli? a'yı maaşa bağlayıp kalanı ikiye bölmek, b'yi maaşa bağlayıp kalanı a'nın alması, vs.? en sağlıklı ve her iki taraf için de en adil olan yol nedir?
0
sangria
(04.02.09)
olayın adaleti ortakların anlaşmasına bağlı. verdiğin 2 çözüm örneği de mantıklı şeyler sonuçta.
0
emrag
(04.02.09)
sirket icin calisan herkesin maasa baglanmasi - elemanlar + a
geri kalan paranin sirket hissedarlarina hisseleri oraninda pay edilmesi.

a'nin gozunden bakarsam yuksek maasa evet derim
b'nin gozunden bakarsam da su durumda hic bi sey yapmadan para kazanmaya hayir demem.
0
the beyin
(04.02.09)
a maaş alır, kazanç a ve b arasında eşit bölünür. mantıklısı ve olması gereken bu sanırım.
0
alchemistt
(04.02.09)
a ya piyasada benzer şirketlerin yönetici maaşları araştırılarak uygun bir maaş belirlenir. bu maaş şirketin aylık giderlerine dahil olur (sanki üçüncü bir yönetici alınmış gibi düşün). aylık hesap görülüyorsa eğer a nın maaşı da dahil olmak üzere masraflar düşüldükten sonra kalan kar ikiye bölünür. bunun en uygun ve en çok uygulanan metodu budur.
0
hevipeyra
(04.02.09)
a şirketin patronu konumunda bir maaş almalı. şirketin elde ettiği kar ise a ve b arasında bölüşülmeli. patron çalışan olarak görülmeli yani
0
dambil
(04.02.09)
karin dagitimi (genel olarak) sirket ana sozlesmeleri ile belirleniyor, x ltd sti'nin esas mukavelesinde hukum vardir, kuvvetle muhtemel..

ayrica ana sozlesmelerde karın dagitimi usulu ihtiyat akcesi ayrildiktan sonra kalan miktarin ortaklara hisseleri oranında dagitilmasi seklindedir bu da genel olarak..

neden karin bolusulmesinde neden farklilik olmasi gerektigini dusunuyorsunuz? hukuki bakimdan ortaklarin sorumlulugu (limited liability dedikleri) koyduklari sermaye orani dogrultusunda belirleniyor, zira a'nin sirket icin calismasi karin dagitimi ile ilgili degil "ucret" ile ilgili bi sorun

gorus ve kanaatindeyim..

arz ederim..
0
eski usul mat
(04.02.09)
ana sözleşmede durum belirlenmiş değil, çünkü şirket henüz kurulmadı (:

burada a ben, b ise sermayeye eşit oranda katılarak ortak olacak ancak şirkette çalışmayacak bir arkadaşım. o yüzden çalışıyor olmanın farkını nasıl yansıtabilirim diye düşünüyordum. maaş olayı en makul çözüm sanırım. herkese teşekkürler.
0
🌸sangria
(04.02.09)
madem şirket kurulmadı. şirkette çalışacak olan a 1/3 semaye koyar. b 2/3 sermaye koyar. ama karı yarı yarıya bölüşürler. aradaki fark a'nın emeğinin hakkı olur.

ancak kar edilene kadar a aç mı kalacak sorunu varsa maaşlı örnekler akla daha da yatkın
0
trocero
(04.02.09)
limited şirketler en az 3 ortakla kurulur biliyorum ben ??
0
etna
(05.02.09)
b nin diğer şirketten aldığı maaşı a da alır, kalan 2 ye bölünür. kavga çıkmaz...
0
theunforguven
(05.02.09)
(@etna: 2 ortak yeterlidir.)

bu tamamen aranızdaki anlaşmaya bağlı. şirket sözleşmesine falan böyle bir şey yazdırmayın. yeri gelir değiştirmek isterseniz ticaret siciliydi, tadiliydi, harcıydı uğraşırsınız. oturup anlaşmak, bunu yazılı hale getirip bir protokol imzalamak en güzeli. kazanılan paranın ne şekide paylaşılacağını ayrıntılı olarak protokolle belirleyebilirsiniz.
0
kibritsuyu
(05.02.09)
şirket ana sözleşmesi hazırlanırken, şirketi temsile yetkili kişi olarak şirket ortaklarından birisi veya dışarıdan 3. kişi müdür olarak atanır. bu kişi sizin olayınızda a olacaktır. en mantıklısı şirket müdürüne maaş bağlamak olur diğer cevaplarda da belirtildiği gibi. a kişisi hem şirketin ortağı hem de müdürü olur. imzaya yetkili kişi o olur. ortaklar da nasıl ki zarardan, şirkete koydukları sermaye oranında sorumludurlar, kardan dağıtılan pay da o şekilde olmalıdır.
0
izaleisuyuu
(05.02.09)
(4)

Uluslararası Kaynak Mühendisi Sertifikası

punkertifo
1.) Uluslararası kaynak mühendisliği kurslarından birine baş vurmak istiyorum.Daha önce bu tarz bir tecrübe yaşamış birileri varsa; detaylarını biraz anlatabilir mi bana?Bildiğim kadarı ile, ülkemizde bu kursu birkaç yıl öncesine kadar sadece Odtü verebiliyordu. Ancak yaptığım araştırmalara göre, Ge
1.) Uluslararası kaynak mühendisliği kurslarından birine baş vurmak istiyorum.
Daha önce bu tarz bir tecrübe yaşamış birileri varsa; detaylarını biraz anlatabilir mi bana?
Bildiğim kadarı ile, ülkemizde bu kursu birkaç yıl öncesine kadar sadece Odtü verebiliyordu. Ancak yaptığım araştırmalara göre, Gedik Kaynak adında bir İstanbul şirketi de bu kursları verme yetkisine sahipmiş.
Forumlarda biraz dolaştım, ama Gedik Kaynak'ın esamesi okunmuyor. Herkes Odtü'den bahsediyor.
Bu adamlar yanlış bir şeyler ya da hakemi aldatmaya yönelik hareketler yapıyor olabilirler mi? Güvenebilir miyim?

2.) Divxplanet'in forumlarında "Kont Dracula" rumuzlu bir kullanıcı var. Yazdıklarına bakılırsa, geçtiğimiz mart ayında bu kurslara başlamış. Şimdi büyük ihtimalle bu sertifikayı almış olması lazım.
Bu arkadaşa ulaşmaya çalıştım. Ancak bildiğiniz üzere Divxplanet'in forumları üyeliğe kapalı. Forum yöneticilerine direk ulaşabileceğim bir bilgi de bulamadım sitede.
Kont Dracula'yı tanıyan eden ya da Divxplanet forumlarında yazı yazma yetkisi olan arkadaşlar varsa; Allah rızası için bu arkadaşı benimle irtibata geçirsin.
Mail adresim: [email protected]

Çok teşekkür ederim.
0
punkertifo
(03.02.09)
gedik i bilmiyorum ama oerlikon un sefaköy de bu işlerle ilgili bir birimi var. işim gereği kaynakla ilgili bazı sorunlarımı danışmak için araştırma yaptığımda buldum burayı. hatta burada görevli olan bir profesörle çözmeye çalışmıştık durumu. adını hatırlamıyorum şimdi ama linkten ulaşırsın artık:

www.oerlikon.com.tr!TEC_PKG.welding_engineering?lng=trk&selected_menu=2&selected_submenu=4

not: üst taraftaki "eğitim ve danışmanlık" bölümünde bahsediliyor ilgili konulardan.
0
hevipeyra
(04.02.09)
Hmm.. Evet Oerlikon gayet büyük bir firmadır zaten. Büyüklüğünü burada da göstermiş.
Oerlikon da bazı kurslar veriyor bünyesinde, ama onların sertifikaları MEB onaylı sertifikalar.
Benim bahsettiğim kurs direk Almanya'dan kontrol ediliyor ve sertifikası dünya çapında geçerli. Şöyle birşey:
www.gedikegitimvakfi.org.tr
0
🌸punkertifo
(04.02.09)
tüv süd, tüv north, bureauveritas(yanlıs yazdım bunu da dogrusu boyle bisey) gibi denetim kurumlarına da sor bi istersen, onlar da biliyorlardır muhtemelen.
0
bryan fury
(04.02.09)
www.kalder.org www.mpm.org.tr mail yazarsan illaki cevap alırsın hem daha saglıklı olur.
0
yuceonder
(04.02.09)
(6)

nasıl desem de anlatsam

passion rules the game
şimdi sorun şu:onca ölçüp tartmadan sonra psikologa gitmeye karar verdim. yalnız henüz öğrenciyim tabi, aileye söylemem lazım. ne desem de gitmek istiyorum diye anlatsam bilmiyorum. olan biteni anlatamam çok detaylı ve uzun olaylar, lakin niye diye soracaklar. ne desem de çok kasmadan ikna etsem?he
şimdi sorun şu:
onca ölçüp tartmadan sonra psikologa gitmeye karar verdim. yalnız henüz öğrenciyim tabi, aileye söylemem lazım. ne desem de gitmek istiyorum diye anlatsam bilmiyorum. olan biteni anlatamam çok detaylı ve uzun olaylar, lakin niye diye soracaklar. ne desem de çok kasmadan ikna etsem?

he evet gitmek istiyorum desem gönderirler ama cesareti toplamak lazım. bir de seans ücreti ne kadardır bu kişilerin?
0
passion rules the game
(03.02.09)
seans ücretini bilmiyorum ama aileyi inandırıcı sebep bulunur yaw. nefesim daralıyo dersin, sınavlar bunalttı beni kafam gidip geliyo yanlış şeyler yapmaktan korkuyorum dersin, bu aralar çok sinir sahibiyim, tüm arkadaşlarımla kavga edip onları kırıyorum ve asosyal hale geldim dersin, kısaca depresyondayım galiba ama sebebini bilmiyorum, dünya üzerime geliyor dersin. onlar anlar durumunu sanırım zaten.
0
hevipeyra
(03.02.09)
seansı 100 ytl olan da var 300 ytl olan da var. mekandan mekana değişir.
0
deckard
(03.02.09)
400 olan da var. tabi kimseden bu parayı alabildiklerine inanmıyorum istisnalar hariç olmak üzere. bu arada şöyle bir şey olabilir: seans eşit değildir 60 dakika.
0
can see
(03.02.09)
kendi kendime halledemediğim ve tanıdığım biriyle paylaşmak istemediğim sorunlarımdan ötürü psikoloğa gitmeye ihtiyacım olğunu düşünüyorum deyin. bahane üretmeyin. bu hem ailenizi üzer (üreteceğiniz bahane nedeniyle akılları karışır, ne yapacaklarını bilemezler)hem de sizi (yalan söylemek yorar hem zihni hem de kalbi). ücret konusu değişken, muayenehaneye veya hastaneye gitmenizden doktorun bilinirliğine kadar geniş bir spektrumu var. önce ailenize söyleyin, para işini daha sonra düşünün.

yok ailenize söylemek istemiyorsanız, okulunuzdaki hizmetten faydalanarak başlayabilirsiniz. onlar sizi yönlendireceklerdir bir yerlere eğer gerçekten ihtiyaç varsa.
0
endless dream
(04.02.09)
espri olsun diye demiyorum da, "herkes gidiyo lan bi ben kaldım" deyin. Çevrem bana böyle hissettiriyo zaman zaman.
0
frank n furter
(04.02.09)
aileni ikna etmek için illa sebebini anlatman mı lazım?
onlara aynen bunu söyle. ısrar ederlerse "işte bu yüzden! dertlerime saygı duymayan, değer vermeyen sizler yüzünden gidiyorum. kişiliğime saygı duymuyorsunuz, beni sürekli örseliyorsunuz" gibi kelime oyunları / duygu sömürüsü ile hallet :) (abartı mode on)

şaka bir yana, pardon da neyin cesareti? çarmıha mı gerecekler, yakacaklar mı? boğazın ağrıdığında doktora gitmeden cesaret gerek diyor musun?

araştır bul karar ver kime gideceksen, fiyat al, sonra
direk aileye git "ben psikoloğa/psikyatra gidiyorum, seans başı şu kadar, ayda da şu kadar gideceğim, parayı veriyor musunuz, vermiyor musunuz?" de bitsin gitsin. baktın çok sıkıştın, yine çözüm dürüst olmakta: "size bunu ne zamandır sormak istiyorum ama öyle bir ruh halindeyim ki bunun için bile çekiniyorum, lütfen çok soru sormayın, endişelenmeyin de, bir süre sonra herşeyi anlatırım" da diyebilirsin.

bu kadar gazı verdikten sonra, "uzun ve detaylı olaylar" dediğinin karı kız meselesi olmadığını umuyorum :)
0
lhun
(04.02.09)
(4)

diploma mı yanlış yazmışlar

fuskiyenin oglu
diplomamı yanlış yazmışlar alnıma kara yazı yazmışlar.kocaeli üniversitesi diplomamda soyadımı yanlış yazmışlar. şimdi bunu düzelttirmek uzun bir işlemmidir ? daha önce başına gelen var mı?
diplomamı yanlış yazmışlar alnıma kara yazı yazmışlar.

kocaeli üniversitesi diplomamda soyadımı yanlış yazmışlar. şimdi bunu düzelttirmek uzun bir işlemmidir ? daha önce başına gelen var mı?
0
fuskiyenin oglu
(03.02.09)
basima gelmisti, teslim alirken gosterdim hatayi direk ogrenci isleri geri aldi diplomayi ve yenisinin hazirlanacagini soyledi. onemlidir herhangi bir hata olmasi. sadece soyad icin degil, kimlikle ilgili diger bilgiler (cilt/bucak vs) de dogru olmali.

yenisinin cikmasi birkac ay surdu.
0
fdegir
(03.02.09)
yaw benimkinde soyadım u ile yazılacakken ü ile yazmışlar. askerlik şubesinde memur not düştü diplomasını düzelttirecek die.
0
🌸fuskiyenin oglu
(03.02.09)
kadere bak. ulan sen kalk o saçma sapan okulu bitir diplomayı alırken soyadını yanlış yazsınlar. ne diyeyim bizim üniversitede mantık aranmaz, sürünebilirsinde iki dakika da halledebilirlerde.. dene , gör
0
dark dante
(03.02.09)
ben de kocaeli mezunuyum ve benim de diplomamda soyadım hatalı yazılı. ben pek sallamadım ve yaklaşık 9 yıldır öyle duruyo işte. eğer ileride kamu ile pek işiniz olmazsa sorun olmaz aslen ama tabi düzelttirme imkanı varsa düzelttir. sonuçta çıkış yazısı işini görür diploma yenilenene kadar.
0
hevipeyra
(03.02.09)
(14)

çekilen araba

domine deyus
selam,yanlış parktan dolayı çekilen araba nasıl geri alınır? nereye ne parası ödenir.çekici, otopark ücreti, trafik cezası vs vs.ve bunların masrafı ne kadar olur, bilen var mı acaba?
selam,
yanlış parktan dolayı çekilen araba nasıl geri alınır? nereye ne parası ödenir.
çekici, otopark ücreti, trafik cezası vs vs.
ve bunların masrafı ne kadar olur, bilen var mı acaba?
0
domine deyus
(02.02.09)
her yerde değişen fiyatlar var, aracın çekildiği yerin ilçe emniyetini bulacaksınız onlar sizi anlaşmalı olduğu otopark'a yönlendirecek. dün ankarada dolmuşta iki tip "abi şimdi arabayı da çekmişler nerden baksan 500 kaat da o var" gibi bi cümle sarfetti ama bu çok uçuk geldi bana..
0
pascha d
(02.02.09)
çekilen bölgedeki esnafa falan sor hangi otoparka çekildiğini. eğer bulamıyorsan en yakın karakola uğrayıp o bölgedeki araçların nereye çekildiğini öğren önce. otoparka gidip aracını bulduğunda otopark ücretini ödeyeceksin, ardından o otoparkta görevli bulunan polis amca aracına hatalı park cezası kesecek ve bunu 10 gün içinde öde diyecek ve serbest kalacaksın. bu dediklerim aracının muayene, sigorta v.s tam olması halinde geçerlidir. eğer eksiğin varsa bunları yaptırmadan otoparktan salmayabilirler arabanı.

en son arabam çekildiğinde toplam maliyet 60-70 lira falandı ama şimdi 100 ü geçer herhalde. bu arada kesilen cezayı en yakındaki vergi dairesinden ödeyebilirsin. galiba bankaların internet sitelerinde de var ödeme seçeneği.
0
hevipeyra
(02.02.09)
aslında olayı tam yazmamıştım şimdilik. istanbuldayım. arabanın çekildiği jandarma karakolunu buldum. hemen yanında da yeddiemin otoparkı vardı. jandarmaya sorduğumda yarın dokuzda gel dedi, işlem hakkında bir bilgisi yoktu.
sadece arabayı görmek için parka gittim, herifler de beni bekliyormuş zaten.
direk isim tel no falan sordu ve kendi otopark ismi olan bir makbuz kesti, arabayı alabilirsin dedi. e dedim trafik cezası? halledilir o gibisinden şeyler söyledi, ve arabayı alırken bombayı patlarak polislerle işi hallettiklerini, üç beş paket sigara parasına bunu da halledeğini söyledi. birilerini arayıp xx plaka arkadaşımızdır falan dedi.
e kıllandırıcı bir durum tabi ki ama ben de kabul ettim bunu. çekici-otopark parası olarak bir 58 tosladıktan sonra sigara parası adı altında 10 daha takdim ettim kendilerine.
sonradan adresime ceza makbuzu gelir mi bilmem ama 10 lira da çok para sayılmaz diye düşündüm artık.

şimdi nedir? bu adamlar beni çıtır çıtır yediler mi? bu yazdıklarım da götüme girer mi?
sileyim mi? nedir?
0
🌸domine deyus
(02.02.09)
500 tl gerçekten uçuk bir rakam.
0
can see
(02.02.09)
500 kesinlikle çok uçuk. arkadaş benden de acemiymiş bu konuda.
ben kendimi 150 falan gibi bir paraya hazırlamıştım.
0
🌸domine deyus
(02.02.09)
@can see: artık adam ne parkettiyse oraya feribot falan?
0
pascha d
(02.02.09)
şurada yazmışlar:

www.trafikvakfi.org.tr

istanbul içindeysen, yemişler seni derim. trafik vakfi çekebilir araçlari bi tek. başka bi yerdeysen bilemem.
0
zkurmus
(02.02.09)
çekenin kim olduğunu görmedim tabii ki ama esnaf jandarmanın çektiğini söylemişti.
burası jandarma bölgesi.
tarifeye bakınca çekme ücreti 50 tl + otopark ücreti 8 tl= 58 tl de bir sorun yok.
bu zaten seve seve verilecek.
hatta o sitedeki numarayı aradığımda özel taşıma ücreti 80 + km*4 gibi bir hesaplamadan bahsetti. benden alından para "araç çekme ücreti (park yasağı) olarak görünen bedel.

burası jandarma bölgesi olduğu için onlarla hiç bir alakası yokmuş, jandarma çekermiş.
ayrıca trafik cezası sonradan gelirmiş.

yani 58 tl ok, ceza olayını da gerçekten halletmişse 10 tl de ok. yok etmemişse beni 10 tl kadar yemiştir.
0
🌸domine deyus
(02.02.09)
çekme parası/park cezası + 6 saat otopark parası toplam 76,50 lira ödedim ben geçtiğimiz eylül ayında.

aracı altunizade'den çamlıca'ya çekmişlerdi.
0
cruor
(02.02.09)
değişir efendim, 4 sene bu işi yapmış olan babama göre, denizli civarlarında günük 40 ytl otopark ücreti alınmaktaymıış, km başı şehir içi çekici tarifesi uygulanırsa oda aşşağı yukarı 120 ytl kadar tutar çekici masrafı, e tabi birde bunun cezası var, ceza 15 gün içinde ödersen 50 küsürdü en son, kısacası örnek şehrimizde 210 lira tutmaktadır :)

kuşadasında 2 sene evvel 80 + 80 + 10 lira alınıyordu misal.

geçmiş olsun derim :)
0
uctashashosaf
(02.02.09)
@cruor:
trafikten bir makbuz verdiler mi peki?
çünkü trafiğin sitesine göre park cezası 61 tl gibi bir şey sadece.
çekme parası olarak da 10metre çekecek olsa bile gelen araba 30tlnin altında almaz kolay kolay. yine bir otopark-polis mafyasına denk gelmiş olabilir misiniz?
0
🌸domine deyus
(02.02.09)
yok canım ne mafyası. iki ayrı makbuz falan vermişlerdi.
zaten hastanedeki polislere sormuştuk "nereye çekmişlerdir arabayı?" diye. öyle gitmiştik.
0
cruor
(02.02.09)
Ayvayı yedin. Allah kolaylık versin. Bu tecrübeden sonra idamdan adam kurtarmak daha kolay gelecek.

(bir dost.)
0
robinbook
(03.02.09)
verdi zaten. yani en azından geri almak beklediğimden kolay oldu.
arabada çizik mizik de olmamış.
ucuz atlattık gibi.
0
🌸domine deyus
(03.02.09)
(7)

How How? Dumandan Halka??

yanntiersen
2 yıldır düzenli nargile içiyorum ancak ve ancak çok zayıf halkalar dışında hiç düzgün halka çıkaramadım..Acaba bilen bana yapılışını anlatacak kişi varmıdır ??Nasıl çıkarırım halka.halka seriisi?..
2 yıldır düzenli nargile içiyorum ancak ve ancak çok zayıf halkalar dışında hiç düzgün halka çıkaramadım..
Acaba bilen bana yapılışını anlatacak kişi varmıdır ??
Nasıl çıkarırım halka.halka seriisi?..
0
yanntiersen
(02.02.09)
bu halka işini bizim arkadaş çok iyi yapıyor. ağzını balık gibi O şekline getiriosun ve dilinle ortadan hafif hafif ittirip duruosun.
0
emrag
(02.02.09)
dile gerek yok aslen. sadece çene hareketiyle süpersonik halkalar yapılabilir ancak şu an buradan anlatabilmemin mümkünatı yok. karşılıklı anlatınca dahi çoğu kişi bayaa bi tekrar sonrasında yapabiliyor. :)
0
hevipeyra
(02.02.09)
ben anlatmaya çalışayım çok başarısız halkalar çıkartabiliyorum ama işin mantığını çözdüm. dudakları o biçimine getiriyorum, dilimi geriye yaslıyorum yani çene alt damağa yapışık oluyor. sonra bu aktivitelerle geliştirilebilir tabi tek tek nefes vermek gerekiyor. yani bir anda hepsini birden vermeye alışmış insan evladı bir anda hoo stop hoo stop hoo stop şeklinde nefes vermeye çabalamak zorunda kalıyor. bunu yapabilince halka çıkıyor.
0
dambil
(02.02.09)
zor dedim ama anlatayım genede madem. dumanı ciğerlerine çektikten sonra sanki cama buğu yapmak istermiş gibi dışarı çok hafifçe üfler halde olman lazım öncelikle. bu esnada dudaklarını sıkarak yuvarlak hale getir, iyice büzüştür dudakları ama. bu durumda alt çenen açılmış olacaktır durum itibariyle. şimdi dudakların o haldeyken alt çeneni sertçe üste vuracakmış gibi hareket ettir. bu esnada dudaklarının yuvarlak ve sıkı halini bozma. eğer halka çıkarsa buradan haber ver ki bende sevineyim, sensei hesaabı. :)
0
hevipeyra
(02.02.09)
ermanen
(02.02.09)
dumanı içine çekiyorsun. duman yavaş yavaş çıkarken dudaklarını o şekline getiriyorsun ve alt çeneni geri çekiyorsun - dumanı bu şekilde dışarı atar gibi yaparak. alt çeneyi geri çekme işini hızlı yapman lazım. bu şekilde tam bir halka şeklinde dumanlar çıkarabilir aynı zamanda halkayı ileri doğru da fırlatabilirsiniz. üstelik 7 dakika içinde ararsanız hediye olarak da 12 adet sigara filtresi kazanabilirsiniz. homdurom.
0
charlesbukowskiineksi
(02.02.09)
anlamadığım ağzım o şeklindeyken alt çeneyi nasıl vuracağım yani normal o yapıp ho hoh ooo yapsam santa claus misali olmamı?
bunun uygulamalı bir videosu varmıdır acaba..
0
🌸yanntiersen
(03.02.09)
(6)

Kaşıntı yapan madde

nestor
Çocukken hayal meyal hatırlıyorum, böyle sarı renkli, pamuk şeker görünümlü bir madde vardı, millet civardaki inşaatlardan alırdı, deriye temas ettiğinde acayip kaşıntı yapardı. neydi o?
Çocukken hayal meyal hatırlıyorum, böyle sarı renkli, pamuk şeker görünümlü bir madde vardı, millet civardaki inşaatlardan alırdı, deriye temas ettiğinde acayip kaşıntı yapardı. neydi o?
0
nestor
(01.02.09)
(bkz: cam yünü)
0
dorian greyfurt
(01.02.09)
cam elyafı yau tugla tozu degil. yalıtım için kullanılıyor.
0
bryan fury
(01.02.09)
bu madde herkese mi kasinti yapiyor? (ya da cogunluga)
0
ermanen
(01.02.09)
ben kendisinde kaşıntı yapmayan adama rastlamadım, elinde cam yünü olan baya da adama rastladım bu güne kadar.
0
pascha d
(01.02.09)
herkeste.
0
bryan fury
(01.02.09)
izocam deneyimlerime göre sadece bunu uygulayan ustalara kaşıntı yapmaz. nasıl bi deri ise o artık. ):
0
hevipeyra
(01.02.09)
(5)

film adı ?

herospower
bir film vardı ilk sahnelerinde fotoğraf çekerken çete ve polis arasında kalan bir gencin sonra çocukluğuna dönüyordu. hatta açılış sahnesinde kesilmek üzere olan bir tavuğun kaçışı ve onu kovalayan çete vardı. sonra bu fotoğrafçının çocukluğuna dönüyorlardı. gecekonduda yaşıyordu bunlar. arkadaş gr
bir film vardı ilk sahnelerinde fotoğraf çekerken çete ve polis arasında kalan bir gencin sonra çocukluğuna dönüyordu. hatta açılış sahnesinde kesilmek üzere olan bir tavuğun kaçışı ve onu kovalayan çete vardı. sonra bu fotoğrafçının çocukluğuna dönüyorlardı. gecekonduda yaşıyordu bunlar. arkadaş grubunun büyüdükçe mafya oluşunu falan izliyorduk. neydi bu filmin adı? süper bir filmdi.

çok ünlü filmdi ama adını unuttum.
0
herospower
(01.02.09)
0
tepedeki psychedelic adam
(01.02.09)
türkçe adı: (bkz: tanrıkent)
0
hevipeyra
(01.02.09)
ing . city of god
0
turkish tekila
(01.02.09)
alm. (bkz: Stadt des Gottes)
0
quadropol
(01.02.09)
Ciudad de Dios Argentina / International (Spanish title) / Spain
Cidade de Deus Portugal
Cité de Dieu, La France
Città di Dio Italy
God's Town International (English title)
Grad bogova Serbia
Guds by Denmark
Guds stad Sweden
Mesto bohov Slovakia
Mesto bohu Czech Republic
Miasto boga Poland
Poli tou Theou, I Greece
Shithî obu goddo Japan
0
zittirulp
(01.02.09)
(9)

hangi banka?

etna
bunca zamandır çeşitli yerlerde savunduğum garanti bankası "2088 yılı ikinci yarıyıl hesap işletim ücreti" adı altında 30 tl'mi kesince artık bu bankayla işimin kalmadığına hükmettim.internet bankacılığı hızlı ve iyi olan, havaleden ücret almayan, eft'den az ücret alan bir banka söylerseniz onunla ç
bunca zamandır çeşitli yerlerde savunduğum garanti bankası "2088 yılı ikinci yarıyıl hesap işletim ücreti" adı altında 30 tl'mi kesince artık bu bankayla işimin kalmadığına hükmettim.
internet bankacılığı hızlı ve iyi olan, havaleden ücret almayan, eft'den az ücret alan bir banka söylerseniz onunla çalışayım artıkın.

eski duyurulardan bkz vermeyin lütfen, gerek hesap işletim ücretiyle gerekse bankalarla olan çoğu duyuruyu okudum ve/veya biliyorum.
0
etna
(01.02.09)
i$ bankasi ?
$imdiye kadar hic havale ucreti odemedim internet uzerinden, eft 1,5 tl olmasi lazim.
bazi uyari ve kisitlamalari sinir eder adami ama duzgundur yine.
hah bir de, daha $imdiye kadar hic hesap i$letim ucreti kestiklerini gormedim.
0
sourlemonade
(01.02.09)
is bankası degil diyeyim. ogrencilerden hesap ucreti almıyoruz diyip de kol gibi aynı yıl içinde 4 kere kestiler ki geri odetene kadar baya bi ugrastımdı.
0
bryan fury
(01.02.09)
iş bankası arada bir işlem yapmayabilir internet üzerinden bakım onarım vs diye ama iyidir. havale için ücret almaz, eft ücreti düşüktür.
hesap işletim için normalde nasıl bilmiyorum ama ben de öğrenci için kendi yaşadıklarımı anlatayım. 3 yıldır falan hiç ücret ödemedim ama bu yıl işletim ücreti kesmişler. gittim dedim "naptın sen ya" diye, öğrenci belgesi istedi, "belge yok kimlik var" dedim, şefini aradı "2009 bandrollü kimliği var geri yatırayım mı" diye, 3-5 dakika bir şeyler yaptı ve ücreti geri yatırdı. bundan sonra muhtemelen sürekli böyle kesintiler yapıp gelmemi isteyecek sanırsam.
0
sanal uyku
(01.02.09)
valla beğenirsin beğenmezsin ama bank asya internet üzerinden eft de dahil olmak üzere hiç bir işlemden ücret almıyor. internet sitesi de bayaa kullanışlı. ben eşimin maaşı oraya yattığı için mecburen kullanmaya başladım, mis gibi ama. :)
0
hevipeyra
(01.02.09)
İş bankası havale ve eft açısından avantajlı, ayrıca tek bir faturaya otomatik ödeme talimatı verirsen işletim ücreti almıyor. ben kredi maximum kredi kartıma talimat verdim ödensin hesaptan diye, onu da sayıyolar.
Ama bank asya en avantajlısı, onun da şubesi felan pek yaygın değil herhalde.
0
mabl
(01.02.09)
savunmak gibi olmasın ama garanti bankası 2 otomatik ödeme talimatı verdiğinizde (en düşük gelen faturaları kakalayabilirsiniz mesela kablo tv/telefon) hesap işletim ücreti almıyor idi kısa bir süre önce, ben de o sayede yırttım o ücretten. savunur gibi olma sebebim de yapı kredi, iş bankası, vs. bankaların internet şubelerinin garanti'den hızlı/rahat kullanılır olmaması. mesela işbu cevabın yazıldığı saatlerde "aman faturanın son günü cezaya girmesin" derseniz: yapı kredi "şu anda işleminiz gerçekleştirilemiyor", garanti ise "emriniz başımız üstüne" oluyor. bu benim kıstaslarımdan biri, o ayrı.
0
tarantinoesque
(01.02.09)
ingbank da internet bankacılığında eft den para almıyor. hesap işletim ücreti almıyor benden ama 5-6 tane otomatik ödemem var orada.
0
kahlan amnell
(01.02.09)
denizbank.
maaş için şirketin kendi alıp vermişti bize. standart özelliklere sahip. internet işlemleri yeterli. eft'den 1.5 ytl alıyo (ki öncesinde hiç yoktu ne biçim de güzeldi). telefon bankacılığı yeterli. yıllık işlem masrafı felan (henüz) almadı bizden 2.5 yıl oluyo. tek sorunu çok banka şubesi yok etrafta (ama çok sıra beklemiyorsun müşterisi çok değil sanırım) ve atm sayısı yetersiz. bunu bildiklerinden ortak noktalardan ve ziraat atm'lerinden de para çekebiliyorsun ki 1.5 ytl gibi bir komisyon ödeyerek.
not: garanti müşteri hizmetlerin ara sırf bu ücret için sizinle çalışmamayı planlıyorum de tehdit et. işe yararsa garanti'den vazgeçme.
0
cinematography
(01.02.09)
bankasya'dan şaşma.
saçma sapan ücretler almıyor.
kullanmam dersen denizbank'ı öneririm.
0
detroitli kizil
(01.02.09)
(6)

boyun ağrısı

hevipeyra
boynum yaklaşık 4 gündür hayatımı kararttı. ense bölümünün tam ortasında hayvansal bir ağrı var ve bu bi gece yatıp sabah kalkınca oluştu. kafamı çeviremiyorum, yukarı bakamıyorum. herhalde tutuldu diyip eczaneden `muscoflex` diye bi kas gevşetici aldım, o da zerre fayda etmedi. en iyisi doktora git
boynum yaklaşık 4 gündür hayatımı kararttı. ense bölümünün tam ortasında hayvansal bir ağrı var ve bu bi gece yatıp sabah kalkınca oluştu. kafamı çeviremiyorum, yukarı bakamıyorum. herhalde tutuldu diyip eczaneden muscoflex diye bi kas gevşetici aldım, o da zerre fayda etmedi. en iyisi doktora gitmek biliyorum ama hangi doktora gideyim? fıtık ise beyin cerrahına, tutulma ise ortopediye gitmem lazım sanırım ama bu fıtık mı değil mi bilmiyorum. duyuru üzerinden teşhis koyabilecek doktorlarımızın diplomasını altın varaklarla süsleyeceğim...
0
hevipeyra
(29.01.09)
emin değilsen fizik tedaviciye git, onlar yönlendiriyor. kolum ağrırken öyle yapmıştım.
0
no avalon
(29.01.09)
tıp öğrencilerinin çoğu ders çalışırken uzun süre notlara bakmaktan dolayı boyunları ağrır ve asistan ablalarına abilerine sorarlar napalım diye. onlar da rheumon diye bir ilaç önerirler piyasadaki en etkili ilaç diye. vücuda ovalayarak uygulanıyor uzaktan sıkılıp. ben de zamanında boyun ağrıma iyi gelsin diye kullanmıştım gayet de iyi gelmişti. dene istersen bi

www.ilacrehberi.com
0
orion ares
(29.01.09)
açılın ben tıp öğrencisiyim:)

şimdi efendim sizi yönlendirebilirim ama boyun ağrısı kavramı çok geniş. bazı şeyler bilmeyilim.

*sabit mi yoksa baş kol vb yayılıyor mu?
*günün hangi saatlerinde belirgin. sabah mı çok akşam mı?
*hareket ettikce azalıyor mu artıyor mu sabit mi?
*cinsiyet:p

(bir de bunu okuyan doktor varsa özelden msj atsın hemen silicem:)
0
the kene
(29.01.09)
bir de eklemlerde mi yoksa kaslarla mı ilgili ayırımını yapabiliyor musunuz?
0
the kene
(29.01.09)
öncelikle arkadaşlar duyuruyu yazdıktan sonra direk doktora gittim o nedenle cevapları şimdi okuyorum. gittiğim hastanedeki beyin cerrahı yurtdışındaymış bu nedenle beni fizik tedavi bölümüne yönlendirdiler. muayene sonucuna göre sol kolumda refleks kaybı yaşadığımı ve boyun hareketlerimin ciddi anlamda kısıtlandığını söyledi doktor ve ardından mr a yönlendirdi. c.tesi çekilecek mr sonucunda durum netlik kazanacak ama tahmini olarak ilk teşhis boyun fıtığı.

@the kene:
* ağrı sağ koluma ve sırtıma doğru hafif zonklama şeklinde vurabiliyor bazen.
* sabah veya akşam aynı gibi. belki akşama doğru artıyor diyebilirim.
* hareket ettikçe sanki biraz daha artıyor.
* erkek
* valla kasta değil sanki. tam olarak ağrının en şiddetli noktası, ense bölümümün tam ortasından geçen omurda gibi.
0
🌸hevipeyra
(29.01.09)
geç kalmayıp gerçek bir doktora gitmekle çok iyi yapmışsınız. acil şifalar dileyiğle.
0
the kene
(29.01.09)
(4)

Kagithane Sadabad Sahnesi yakınında yemek?

locutus
Bu aksam Kagithane Sadabad Sahnesi'ne ilk defa gidecegim. Bir seyler yiyip oyle mi sahneye gitsem; yoksa erkenden sahnenin oldugu yere mi gitsem orda mi yesem karar veremedim.Sahnenin yakinlarinda yemek yiyecek duzgun bir yerler var mi?
Bu aksam Kagithane Sadabad Sahnesi'ne ilk defa gidecegim. Bir seyler yiyip oyle mi sahneye gitsem; yoksa erkenden sahnenin oldugu yere mi gitsem orda mi yesem karar veremedim.
Sahnenin yakinlarinda yemek yiyecek duzgun bir yerler var mi?
0
locutus
(28.01.09)
orada yemek yiyebileceğiniz pek bir yer yok diye biliyorum. en iyisi siz kendinizi garantiye alın.
0
kahvegibi
(28.01.09)
valla yemek değil ama kağıthanede çay falan içilebilecek yer olarak güllüoğlu baklavalarının fabrikasındaki cafe si var. tatlı, çay falan vakit geçirilebilir.
0
hevipeyra
(28.01.09)
Durumcu Sedat in yerine git. Kime sorarsan gosterirler.
Aslinda bana sorarsan Seyrettikten sonra yesen iyi olur. Zira Acili ve soganli durumunu sana siddetle oneririm.
Durumcu Sedat (3.5 ytl durum, 1 ytl de buyuk ayran oh mis.)
Dikkat et hakkaten aliskanlik yapabilir!!!
Cok lezzetli hakkaten

Ozledim ya :(( Buralarda durum murum hic bisi yok. Benim yerimede ye.
0
onyetele
(29.01.09)
sultanahmet köftecisi vaaaar, pizzacı vaaaarr,güllüoğlu vaaaarrr, pizzacı vaaaarr, menemenci vaaaarr.Oyuncular ne yiyor sanıyorsun ehehehe
=))
0
pijamaliantigone
(29.01.09)
(4)

kalp rahatsızlığı

jirki
merhaba. hastaneye gidip kalbimde bir sorun var mı diye kontrolden geçmek istiyorum.. istiyorum da, nasıl yapacağım bunu? gidip "şu kalbime bakıverin hele" mi diyeceğim. nedir bunun uzmanlık alanı. mesela adım adım ne yapmam gerekir?
merhaba. hastaneye gidip kalbimde bir sorun var mı diye kontrolden geçmek istiyorum.. istiyorum da, nasıl yapacağım bunu? gidip "şu kalbime bakıverin hele" mi diyeceğim. nedir bunun uzmanlık alanı. mesela adım adım ne yapmam gerekir?
0
jirki
(28.01.09)
bir kardiyoloji uzmanina veya bolumune gideceksin. yapilan isleme de kardiyolojik check-up deniyor, ekokardiyografi falan yapiyorlar iste.
0
ermanen
(28.01.09)
siyami ersek kalp ve göğüs hastalıkları hastanesi bu konularda iyidir diye biliyorum.
0
hevipeyra
(28.01.09)
EKG yaptirabilirsiniz. Ben de ilk firsatta gitmeyi dusunuyorum.
0
trimpot
(28.01.09)
şimdi eğer özel sigorta var ise bir sorun ile gitmeniz gerekiyor. yani gidip doktor bey şu kalbime bir bakın, huylandım deyince ödemez sigorta. sizi işkillendiren neden ne ise o şikayet ile gidin.

sigorta yoksa kızılayın büyük ( altıntepedeki gibi)sağlık merkezlerinde elektrokardiogafiyi daha hesaplı çektirebilirsiniz.
0
trocero
(28.01.09)
(7)

nokia 6300 vs nokia 5310 xpressmusic

kibritsuyu
efendim bu iki telefon arasındayım. ikisinden birini almayı düşünüyorum. özellikleri hemen hemen aynı. 5310'un müzik çalarına biraz daha önem verilmiş. 6300 uygun fiyatıyla öne çıkıyor. kamerası, ekranı falan da daha iyi deniyor. 5310 ise incecik şık tasarımıyla, müzik dinleme açısından gelişmiş olm
efendim bu iki telefon arasındayım. ikisinden birini almayı düşünüyorum. özellikleri hemen hemen aynı. 5310'un müzik çalarına biraz daha önem verilmiş. 6300 uygun fiyatıyla öne çıkıyor. kamerası, ekranı falan da daha iyi deniyor. 5310 ise incecik şık tasarımıyla, müzik dinleme açısından gelişmiş olmasıyla öne çıkıyor.

siz ne tavsiye edersiniz? hangisini alayım?

edit: nokia 3120 classic diye bir şey daha önerdiler telefoncular. onu da katabilir miyiz kıyaslamaya?
0
kibritsuyu
(27.01.09)
samsung al.
0
hevipeyra
(27.01.09)
samsung almam. kullandım beğenmedim. bu ikisinden biri tercihim. değilse de 300-400'den pahalı olmayacak bir nokia olmalı.
0
🌸kibritsuyu
(27.01.09)
6300 çok çok çok iyi bir telefon ancak müzik için falan kullanacaksanız maalesef size gereken cevabı veremiyor ve sarjı çok çabuk bitiyor.şarj konusu önemli bir konu bence. 5310 nası şarj konusunda bilmiyorum ama.

müzik için kulancaksanız daha çok telefonu sony ericsson a yönelin derim.
0
nen var kuzum
(27.01.09)
sanırım bu telefon işleri de kedi seven insanlar, köpek seven insanlar gibi boyutlara taşınıyor ufak ufak. mesela bende nokia sevmiyorum, samsung dan çok memnunum. :)
0
hevipeyra
(27.01.09)
kullanıyorum ve 5310 derim kesinlikle. müzik konusunda başarılı, incecik olması ise en büyük artısı. gece gündüz müzik dinlemeyeceksen şarjı da yeterli gelecektir.
0
oku oku yazar ol
(27.01.09)
şimdi şöyle ki; bende 6300 kardeşimde 5310 vardı. (aslında fiyat farkı da var ama neyse)
5310 bildiğiniz volkmen modunda bi telefon,asıl amaç müzik dinlemek sanki, 6300ün de ses kalitesi baya iyidir ama çok müzik dinleyince şarjı çabuk bitiyo. bunun dışında 6300 daha ciddi ve sağlam görünüşlü dışı metal filan, 5310un üstü plastik gibi kolay çizilebilir düşerse. bi de kardeşim 5310un arada kendini kapattığını söyledi, 6300la o kadar uzun yaşayamadım,zira çalındı :( aslında bir de soni erikson W910a bakın teknosada 400 şu ara, baya da iyi bi telefon
0
kanuniye
(27.01.09)
aslında bu kıyaslamada amaç önce çıkıyor. nokia'nın xpressmusic serisi müzik+telefon amacıyla üretilen telefonlar. hatta bu serideki telefonlarda, diğer işlemlerden bağımsız olarak çalışan müzik tuşları ve standart 3.5 mm kulaklık girişleri bulunmakta. yani nokia kulaklığına bağımlı kalmak yerine başka bir marka kulaklığı rahatça kullanabilirsiniz. bu kıyaslamada da 5310'u diğerinin önüne geçiren fark xpressmusic serisi olması. onun dışında bir de 5310'da gprs class 32, 6300'da gprs class 10'muş ama ne farkları var bilmiyorum.

yani burada temel özellik müzik olmalı bence. ben mis gibi kaliteli müzik de dinleyeceğim deniliyorsa 5310'a, hatta xpressmusic serisinin diğer telefonlarına da bakmak lazım, ama müzikle falan işim olmaz, olsa da işte arada kullanırım 6300 da yeter diyorsanız 5310'a fazladan para vermeye gerek yok gibi.

hepsiburada kıyaslama linki: www.hepsiburada.com
belki üye değilsinizdir diye screenshot bu da: img228.imageshack.us

edit: bir de 5310'un sar değeri diğerinin neredeyse 2 katı kadar, bu da kötü bir özellik.
edit 2: a ben 3110 classic okudum 3120 classicmiş. onun hakkındaki görüşlerimi de şimdi mesaj olarak atacağım.
0
sanal uyku
(27.01.09)
(2)

müstakbel karımın adı ne?

szqnn
kimdir bu yavru kızımızın adı bilen var mı ? bi büfede gördüm yemek boğazıma kaçtı.
kimdir bu yavru kızımızın adı bilen var mı ? bi büfede gördüm yemek boğazıma kaçtı.
0
szqnn
(27.01.09)
ermanen
(27.01.09)
hevipeyra
(27.01.09)
(2)

sicil affı?

steyro
kredi ve kredi kartları ile ilgili sicil affı hakkında bilgisi olan var mı? meclisteydi en son. kabul edildi mi, edildiyse ne zamandan geçerli olacak, ne zaman yürürlüğe girecek?
kredi ve kredi kartları ile ilgili sicil affı hakkında bilgisi olan var mı? meclisteydi en son. kabul edildi mi, edildiyse ne zamandan geçerli olacak, ne zaman yürürlüğe girecek?
0
steyro
(26.01.09)
ne zaman yürürlüğe gireceğini bilmiyorum ancak affın bir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum. bu af merkez bankası sicillerinin temizlenmesini sağlayacak ancak özel bankalar bu kayıtları uzun süre saklıyorlar ve her kredi başvurusunda mutlaka değerlendiriyorlar. sonuçta bunlar özel kuruluşlar ve devletin sicilleri temizlemesi bunların kayıtlarını temizlemesi zorunluluğunu getirmiyor.
0
hevipeyra
(26.01.09)
dinomazu
(26.01.09)
(6)

bel ve boyun ağrısı

fuskiyenin oglu
bel ve boyun ağrısı için hangi polikilinikten randevü almalıyım ?
bel ve boyun ağrısı için hangi polikilinikten randevü almalıyım ?
0
fuskiyenin oglu
(25.01.09)
fizik tedavi bolumunden..

gecmıs olsun..
0
nouma21
(25.01.09)
fizik tedavi yoksa ortopedi de olur.
0
demcan
(25.01.09)
sadique
(25.01.09)
öncelikle fizik tedavi ve rehabilitasyon, ama fıtık çıkarsa nörolojiye yolculuk
0
mermaid
(26.01.09)
nöroloji değil nöroşirurji, hatta daha kolay şekliyle beyin cerrahi den randevu alman gerekir. fıtık ihtimali varsa tabii.
0
hevipeyra
(26.01.09)
evet nöroşiruji olacaktı, saçmalamışım, pardon
0
mermaid
(26.01.09)
(3)

Büyüyünce Ordinaryüs olacağım

khan shabbir
Plato'nun, Aristo'nun Sokrates'in çağdaşı olan insanlar!Yeni TL lerde fark ettim ki memlekette Ordinaryüsler de yetişmiş.Sorum şu ki Ordinaryüs derecesine nasıl ulaşılıyor? , Prof. dan sonra normal prosedür devam mı ediyor? Yoksa daha bambaşka birşey mi? Teşekkürler.
Plato'nun, Aristo'nun Sokrates'in çağdaşı olan insanlar!

Yeni TL lerde fark ettim ki memlekette Ordinaryüsler de yetişmiş.

Sorum şu ki Ordinaryüs derecesine nasıl ulaşılıyor? , Prof. dan sonra normal prosedür devam mı ediyor? Yoksa daha bambaşka birşey mi? Teşekkürler.
0
khan shabbir
(25.01.09)
bildiğim kadarıyla darbe dönemlerinde oluşturulmuş bir ünvan. artık bu şekilde bir ünvan verilmiyor sanıyorum.
0
hevipeyra
(25.01.09)
belirli süre profesörlük yapan kişilere verilen ünvandı..artık verilmiyor
0
orion ares
(25.01.09)
her profesör ordinaryusluk düzeyine erişebilirdi. ekstra bir olay olmadığı için kaldırıldı.
0
atrin
(25.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.