İşlemediği suç için hapse atılmış, suçlanmış, ama suçsuzluğunu ispatlamaya çalışma filmi var mıdır bildiğiniz?

ötv indirimiyle birlikte fiyatları 23.000-25.000 arasında değişen sıfır km toyota yaris, ww polo, reno clio, citroen c2 ve daha eklenebilecek birkaç seçenek arasından hangisini tercih ederdiniz?

alıcı durumdaki kişinin alacağı ilk araba olması ve ş.içinde makul ölçüde yakıt tüketimi de aradığı ön bilgisi ile.

not: başlığı 3 seçenek olarak açmışım. esas olacak aklımda citroen, toyota ve polo vardı. ama varsa diğer önerileri de almak isterim.

slm motorseverler. son ötv indirim muhabbetlerini de göz önünde bulundurarak bi araba tavsiye eder misiniz. tercihim sıfırdan yana ama bu konuda da tavsiyeye açığım.. pek hız sevmem, şekil şemal önemli, dizel olcak, hatchback olcak.. bi de pek herkeste olmayan bişi olsa..

araba alıp satan bir vatandaş ile takas işi yapıyoruz diyelim, düşük ücretli araçlarda özellikle üstüne alsa tescil parası da verecek falan, bu takas olayındaki uygulanan prosedürler nelerdir ?

bundan ortalama 10-12 yıl evvel, öğrenci evindeyken duyduğum bir şarkıydı bu. adı bu değildir muhtemelen. kimin söylediği hakkında hiç bir fikrim yok. tek hatırladığım, şarkıdaki şiir kısmında "aşkımıza üç dilekli ilmihal döktürsem" gibi bir söz geçtiği ve "hastayım sana" diyerek şiirin bittiği. sikindirik bi şarkıydı ama aklıma takıldı işte. var mıdır bilen?

moderatörler reklam yasak değil dedi, reklam yapmak farz oldu!

aşağıda linki bulunan site günlük tek ürün sitesi olup kardeşime aittir. başlığı soru şeklinde açtım çünkü siz sevgili duyuru kullanıcılarına tanıtım yaparken aynı zamanda site ile ilgili fikirlerini de almak istedim. çok fazla itin götüne sokup çıkarmadan eleştirirseniz memnun olurum. ha kardeşim götüne güvenmiyorsan ne demeye soru şeklinde açtın derseniz o da kabulümdür. moderatörler "böyle reklam olmaz olsun kardeşim" deyip duyuruyu silerlerse de tüm entry lerine çok kötüyü basarım, peşin peşin söyleyeyim . :)

yorumlar için teşekkürler şimdiden

www.kampanyator.com

ha nasıl? wap/gprs uyumlu ve java çalıştırabilen cep telefonu deniyordu. ben de zannettim ki telefona bir java programı yükleyeceğim, bu program rastgele bir sayı üretip, ürettiği sayıyı wap/gprs yoluyla garanti'ye bildirecek, ben internetten aynı sayıyı girince doğrulama yapılıp internet şubesi açılacak.

lakin öyle değil. cep telefonuna java programı yükledik tamam. yüklediğim program bir sayı üretiyor, ancak herhangi bir wap/gprs bağlantısı kurmuyor. peki telefonun ürettiği sayının ne olduğunu garanti internet şubesi nereden biliyor da ben o sayıyı internete girince doğru diyor?

Sevgili oto muamelecileri,
Şimdi, yeni bir araç almak için bir oto bayisi ile anlaştım. (istanbul)
Aracı 1-2 hafta içinde teslim alacağım.
Lakin duyduğuma göre, artık istediğimiz harf grubundan (müsaitse tabii) plaka alabiliyormuşuz.
Şimdi, istediğim harften plakayı almak için benim ne yapmam gerekir ?
50-100 lira ise fazladan vereyim hadi, ama eskisi gibi 200-300 isterlese havaya da para vermek istmeyorum.
Nedir bu işlerdeki son durum ?
internette aradım mamafih bulamadım.

Geçen gün asker malzemeleri satan dükkanlardan birine gittim. Satıcı acemilik sırasında ister karacı ister denizci ister havacı ol içine giyeceğin bilimum atlet don tshirt vs. çamaşırın yeşil renkli olması gerektiğini, başka renk kabul etmediklerini söyledi. benim bildiğim iç çamaşırı rengi olarak karacı yeşil denizci beyaz havacı mavi giyer? Donumun rengine karışan zihniyeti kınamakla beraber soruyorum: bu herif elindeki yeşilleri bitirmek için ayak üstü adam mı kazıklamaya çalışıyor yoksa var mı böle bir şey?

Merhaba arkadaşlar,

Cep telefonumun sağ üst köşesinde "E" çıkmaya başladı. Daha önce sorulmuş mu diye baktım fakat göremedim. Edge teknolojisi imiş bu tamam da, bazı kişiler bunun yüzünden yüksek faturalar ödediğini söylemişler kimi forumlarda. Hatlı Turkcell kullanıyorum, cep telefonunda internete bağlanmak gibi bir derdim yok, bana zararı olur mu ki bunun?

1) ankarada pdf dosyasından ucuza baskı alabileceğim yer bilen var mıdır?


2) kredi kartı borcumu 9 martta yatırdım gayet guzel açıldı limitim. fakat bugun bir yerde bakiye yetersiz dedi ve internetten baktıgımda eksi limit görünüyordu. ne yapmaya çalışıyor bu garanti sizce? bi açıklaması var mıdır? salak çağrı sistemleri de akşam sekizden sonra çalışmadığı için soramadım.

birinci sorum şimdi bu sağ-sol mevzuları neden sağ-sol olarak adlandırılmış.neden yukarı-aşağı değil de sağ-sol ?var mıdır bi anlamı.?

ikinci sorum ise biri öldüğü zaman sela(veyahut sala) verilir.bunun sözlerini bulamadım bilen eden var mıdır?son cümlesi ''elhamdülliahi rabbil alemin'' ondan eminim:)

Evet neden sans oyunlari var? (ozellikle loto ve milli piyango) Olmasa ne olurdu? Devletin, "hadi bircok seyden ve vergilerden para aliyorum bu sefer de parayi vereyim" demesi midir, bir cesit vergi midir, yoksa sadece matematiksel bir oyun mudur? Isin felsefesini daha iyi anlamak istiyorum. sagol.

Şimdi arkadaşlar çok emin olamadım bu konuda; bu arabayı arkadaşım yeni aldı. 1.000 motor şirin bi' şey. Ama ne tür benzin kullanacağını bilemedi bir türlü; süper mi, kurşunsuz mu? Hangisini kullanırsa motor için (ya da yakıt tasarrufu) daha uygun olur? Şu an az bir miktar kurşunsuz varmış depoda. Örneğin siz "süper kullansın" dediniz. Bu benzinin üzerine süper doldurmak zavallı arabacığa bir zarar verir mi?

Teşekkürler.

Arkadaşlar

Bu yaz zorunlu stajım var, malum buaralar da staj arama mevsimi. Dolayısıyla staj bulabileceğim site önerilerinize ihtiyacım var. Ayrıca kariyer.net, yenibiris.com gibi sitelerden staj bulmak kolaymıdır? yoksa sen hiç uğraşma, eş-dost araya sokup torpille mi bul diyorsunuz?

Arkadaşlar merhaba,
Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum.

Bu sözlük maceram öyle yıllara dayalı bir durum değil. Yani sizler gibi bilmem kaç zamandır bu ortamların adamı değilim. çok kısa da değil aslında. her neyse..

Ekşi sözlükte dahil bir çok sözlükte bulundum. Sözlükteyken hikayesi olan her insanı dinledim. Gözlemledim. Bütün sonuçlar o kadar birbirine yakındı ki yani üzerinize alınıp sinirlenirsiniz diye hafiften çekiniyorum ama gerçek olan şu ki; hepsinde bir olmamışlık bir eksiklik hissettim, gördüm, dinledim.

Hayatımda antidepresan ilaçlar ile ilgili hayatımda ilk defa bu kadar bilgi sahibi bir grup gördüm. Hayatımda ilk defa "zirve" denilen hayatında yanından bile geçmemiş insanlarla tanışmak adına bir şehirden diğer bir şehire koşan insanları gördüm. O insanların buna duydukları nedenleri düşünmeye başladım. Dedim ya hep gözlemledim. Yılların vermiş olduğu rehaveti ve yaşamın içinde bağıra bağıra söyleyemedikleri durumları, halleri, düşünceleri, ifadeleri sözlüğe harıl harıl yazanları, sözlüğün içerisinde gülmeyi, eğlenmeyi, duygusallaşmayı, hüzünlenmeyi, sinirlenmeyi, siktir çekmeyi, kendi inancının ve ya düşüncesinin dışında olana bilinç dışı bir baskı uygulayanları, bir başka insanı küçük düşürmek ya da alay etmek adına adına "ayar vermek" denilen durumdan inanılmaz zevk alanları, ikili ilişkilerde karşı cinsle rahat bir iletişim kurulduğu için bunun için çabalayanları, hayatına giren iyi şeylerden daha fazla beğenmediği, sevmediği şeyleri yazma gereksinimi duyan insanları izledim.

En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer halini almış olmasıydı.


Sabahlara kadar sözlükte zamanını tüketenler, bu can sıkıntısı mastürbasyonunu burada harcayanlar, ekşi sözlükte yazar olmanın kendisini bir ayrıcalık durumuna soktuğunu düşünenler, zirvelerde boy gösterenler, çok eğlenceli bir gece geçirseler dahi gecenin köründe evlerine geldiklerinde yinede interneti ya da sözlüğü açanlar, kısacası sözlüğün hayatının damarlarından birisi haline gelenler...

Bazen, burayı seviyorum. 27 yaşıma kadar doğru olduğunu zannettiğim bazı şeylerin aslında yanlış bilgi olduğunu görmek, salt bir bilgiye binlerce insanın bakış açından görünenleri gözlemlemek çok güzel. Anlatmaya çalıştığım zaten sözlüğün bu güzellikleri değil. Sözlüğü sözlük yapan insanların iç yaşamlarındaki olmamışlıklar. Ruh sağlığının yerinde olmayan binlerce insanın bu platformu yaratması. Örneğin, burada bir parça soruyorum. Çevremdeki herkese dinletsemde bilemeyecekleri bir melodi ama burada dakikalar içerisinde bilen birileri çıkıyor. Kültür seviyesi harika! ama bu kültüre sahip insanlar mutlu mu değiller? Böyle mi oluyor yani? Hayattan soyutlanmak mıdır bu? Ya da hayattan soyutlananların hayatın anlamını dışarıda değilde içeride yaşamaları mı? tüm samimiyetimle soruyorum. Gerçekten ruh sağlımız yerinde mi sizce?

burada daha evvel indirme yaparken makinanın yavaşlamasıyla ilgili bir soru sormuştum. tavsiyeler üzerine vuze u kaldırıp utorrent e geçtim ve cfosspeed kurdum makinaya. ilk günler her şey süperdi. makina 80-90 kbps ile torrent indirip aynı zamanda internette gezinmede hiç bir aksaklık yapmamaktaydı. sonra ne olduysa artık şu 1-2 gündür gene aynı şekilde sıçmaya başladı. torrent indirme hızı maksimum 30-35 leri bulurken, aynı anda ekşi sözlükte sayfa geçişi dahi yapamıyorum. ne yapmam lazım canlar, bi buldurun be?

not: utorrent i açtığım zaman ekranın altında sarı ünlem işareti var. bunu düzeltmek için port açmak gerekiyormuş sanırım ama ben bu işlemi yapmak için araştırma yaptığımda benim modemimin modelini göremedim hiç bir yerde. casper marka kablosuz modem kullanıyorum. eğer sorunum bundan kaynaklıysa, bu modem için nasıl port açabileceğimi öğretecek olan var mı?

komşumun arabası. satacaz da ne eder bi bakıver internetten dediler.

satan kişi ilk sahibi. kilometresi de azdır (20.000 - 30.000'i geçmez zannedersem). temiz bakmışlardır. uzun zamandır yatıyor. yatıyor ama kapalı garajda yatıyor. aküsü bitmiş, lastikleri patlamış olabilir. elimde de başka bir bilgi yok. ne eder aşağı yukarı? ne istesinler ilk etapta?

www.arabam.com

oha 10.500 demiş. bu fiyata olur mu gerçekten?

Yüksek irtifa balonu ile kamera - rf modem ve bir paraşütten oluşan yükü stratosfere kadar göndermeyi planlıyorum.

Helyum gazı teminini Türkiye'de nereden nasıl fiyatlara yaparım? (Aldığım gazın içeriğinden emin olmam gerekecek...Yarısı oksijen-azot, yarısı helyum olursa... Olmasın yani)

fight club gibi, memento gibi herkesin bayıldığı ama sürekli lafı geçmeyen, mutlaka görmen lazım denilen film önerileriniz nelerdir? imdb 250 dışında :)

şimdi nasıl anlatsam bilemiyorum, o nedenle çalakalem dalayım. zamanında iş gereği dönem dönem oldukça fazla şehir içinde arabayla dolaştığım oluyordu. bu zamanlarda dikkat ettiğim bir durum vardı. mahmutbey - aksaray yolu üzerinde ne zaman ilerlesem bayrampaşa cezaevi nin oradan geçerken bir yerleri arayasım geliyordu. aslen başlarda dikkatimi çekmedi bu durum ama sonradan o kadar fazla denk geldi ki tesadüf olamayacağını düşündüm. dürtü şeklinde bir istek geliyordu hep o bölgedeyken. hani sarhoş olunca eski sevgiliyi arama dürtüsü gibi. şimdi çok komplo teorisi gibi olacak ama diyorum ki acaba bu durum telefon şirketlerinin o bölgedeki vericilerinin sinyalleriyle alakalı birşey olabilir mi? ayrıca cezaevlerine telefon sokularak konuşulmasını engellemek için o bölgede sinyallerle oynuyorlar gibi bişey duymuştum, acaba bununla ilgili olabilir mi?

lan olm manyak mısın falan demeyin. bir arkadaşımla bu konuyu konuşurken o da aynı bölgede benzer şeyler yaşadığını söylemişti. götümden sallamıyorum yani.

1.7790 olmuş dolar, benim de cüzi bir miktar (600 civarı) amerikan dolarım var bankada. bugün bozdursam mı yoksa daha da yükselir mi?

bozdurursam neye yatırayım o parayı?
(3-5 kuruşun hesabını yapar olduk)

hiç anlamam bu işlerden önerileriniz nelerdir?
teşekkürler.

Merhabalar,
malumunuz geçtiğimiz sene bir af kanunu çıkarıldı, bu af kanunu ile ayrıldığım istanbul üniversitesine geri dönme hakkı kazandım. lakin (bilenler bilir) istanbul üniversitesi zaten bu konularda ipimle kuşağım sikimle daşşağım politikası yürüttüğü için öyle zannediyorum ekim ayında yayımlanmış olan bu kanun ile ilgili ilk hareketleri daha yeni yapabildi. dolayısıyla güz yarı yılını yediler. herneyse mevzumuz bu değil aslında.

mevzu şu ki, önümüzdeki salı gününe kadar (10 mart) okumadığım, sınavlarına girmediğim güz yarı yılının harcı da dahil olmak üzere bahar yarı yılı ile birlikte 2 dönemin harç parasını ödemem gerektiğini daha dün söylediler. hayır ödeyeyim lanet olsun bitsin de şu okul diye düşünürken dedim dayı kaç lira bu harç dediğin, şimdi burada tabi bişey değilmiş diyenler çıkabilir lakin benim için anasının amı kadar bir para söyledi. 700 küsür bişey. hayır ona da lanet olsun neyse denkleştirip vereyim ama salı gününe kadar istiyolar.

sormak istediğim şey şudur, kardeşim ben derslere devam hakkı istemiyom bişey istemiyom sınavdan sınava gidiyim paşa paşa oliyim sınavımı siktiriyim gidiyim sonra istiyorum. bunlar niye beni sikmek istiyolar ben anlamıyorum ki? yok arkadaş ben para vermem ya sınava giricem sadece zaten iki tane dersim var ne parası kardeşim diye artizlik yapıp çamura yatabilir miyim. yoksa buyur abi burdan yak diyerek paşa paşa parayı domalmalı mıyım? var mı fikri bilgisi olan?

diyelim küü, entry de, bir film yahut dizinin içeriği ile alakalı anlatılar var. ki, son günlerde sadece dizinin o haftaki içeriği hakkında bilgi içerikli entry ler çoğaldı, malum. spoiler felan yok. nası ispiyonlanır bu entry? ispiyonlar arasında "spoiler gerekirdi" gibisinden bir gerekçe yok. ispiyonlanmıyor mu, bırakalım da herkes dizi içeriklerini mi yazsın, öyle mi geçsin hayat?

ps: hep diyorum, sözlüğü daha yakından tanıma amaçlı sorular bunlar.

(bkz: #15642647)

başlık soru şeklinde. eleman direkt "değildir" diyor.
bunun gibi cevap entry ler "tanım, tanım devamı değil.." gerekçesiyle mi ispiyonlanır bi de.

sorularım bunlar ama maksat sözlüğü daha yakından tanımak. ispiyonculuktan değil valla.

Nasıl bir şey önerirsiniz(Yani, profesyonel malzemeler gerekiyor mu). Bütün parçaları çıkarıp baştan takmam gerekir mi?
İstediğim hiçbir şey çıkarmadan, genel bir temizlik yapmam. Kartların üstünde falan da hafif toz var.

partikül filtresi olan nissan bir araçta, özel bir yağ değişimi gerekir mi?

serviste 270 lira istediler yağ değişimi için, çok pahalı geldi bana.

Merhabalar,

Opel Corsa 2. el araç alacak olursam , 1.2 motor. Bunun yakıt dışındaki 1 yıllık masrafı ne olur? Ödeyeceğim tüm vergileri yaklaşık tutarlarıyla söyleyebilir misiniz?

Aklıma gelen özellikler:

+ araba 2. el
+ 1,2 motor
+ yaklaşık 7000 km'de.

fikir jimnastiği :)

daha önce bahsettiğim gibi bu torrent işlerinde yeniyim. bu sebeple sorum saçma olabilir, kusura bakmayın. benim kompüterde vuze kurulu ve ne zaman bir şey indirmeye çalışsam bilgisayar aşırı yavaşlıyor. 100 kb ile indirsem de 50 kb la indirsem de farketmiyor. sözlükte sayfa geçişi dahi yapamıyorum, acaip kasıyor. bu durum normal midir? eğer değilse hızlanmak için ne yapmalıyım?

Çıldırmak işten bile değil; şöyle ki: Her iki boğaz köprüsünde de Anadolu-Avrupa geçişleri gişelere takılmadan yapılıyor. İkincisine gelirken tee şehir dışında bir gişe var ama ordan sonra da yola bir sürü katılım var. Birinci olarak merak ettiğim şu: bir şirketin aracını ele alalım. Bu şirket tem'in Anadolu tarafındaki gişelerin içinde kalan bir yerde konuşlanmış olsun (ör: Ataşehir). Bu şirketin arabası şehir içinden para vermeden Tem'e girse, para vermeden Avrupa'ya geçse, ordan Çanakkale'yi Bursa'yı filan dolanıp veya hadi daha da abartalım, Karadeniz'i dolanıp geri Ataşehir'e gelse ve bunu sürekli yapsa, teorik olarak FSM köprüsünü bedava kullanmış mı olur? Aynı şekilde her FSM'den geçip geri birinci köprüden dönen veya tam tersini yapan bir sürücü bir köprüyü bir sefer bedava kullanmış mı olur? Ne olur?

İkinci soru da şu: Bu köprülerin sonu nasıl olacak? Yıllar geçiyor, malzeme yoruluyor. Deprem gibi ekstrem bir durum olmasa bile yeterince eskidikleri zaman habersizce yıkılacak mı bu köprüler? Yoksa onların düzenli testleri filan var, belirli bir risk oranı geçildiğinde trafiğe kapatılıp demonte filan mı edilecekler? Nasıl olacak?

yasal haklarını sonuna kadar bilen ve kullanan sözlükcü arkadaşlara bi sorum var.
bakkal olsun berber olsun bir milyonlukcu olsun kafe olsun bunlar sacma sapan tabelalar otoban kukası falan koyarak mağazanın dükkanın önüne parkı engelliyorlar şimdi bu arkadaşların buna hakkı varmı?
örneğin ankara filistin caddesinde son aylarda dakika başı kafe açılması sonucu park yeri kalmamış durumda bir de valet parking den bozma üç beş değnekçiyi dükkan önüne koyup eline de iki tane park etmeyiniz levhasıyla bütün sokağı kapıyorlar bu yasal mı buna hakları var mı yasal mı kafe başına 2 park yeri 3 park yeri gibi kural falan var mı?

Kadikoy tarafindan (fenerbahce/bagdat caddesi) ikitelli demirciler sitesine en kolay nasil gidilir acaba?

İstanbullular bana yardım edin;
Yarın sabah Kadıkoyden Holiday inn istanbul airport north otele gitmem gerekiyor.Bu otel ikitelli nin oralarda.Bana buraya giden toplu tasıma aracı onerirmisiniz.
p.s:Aktarma yapılabilir,deniz yolu ve metrobus kullanılabilir,bir noktadan sonra taksiyle devam edilebilir.

dostlar, romalılar, yurttaşlar;

jet li'nin korkusuz filminin bitiş jeneriğinde çalan gaz bir şarkı vardı. Bileniniz hatırlayanınız var mı?

yardımcı olana ilk zirvede bir bira ısmarlayacam.

app.sgk.gov.tr*

bu adresten sorgulama yapmak istediğimde "İşleminize devam edemiyoruz. Lütfen tekrar deneyiniz." hatasını alıyorum. hem sicil no, hem de tc no ile sonuç aynı. birileri daha deneyebilir mi sorun sitede midir bende midir?

evet, o'na hala ulasamadim. kendisi colin's olivium magazasinda calisiyor. sadece adini biliyorum, 4 gundur ulasmaya calisiyorum ama hicbir ilerleme kaydedemedim. magazaya tekrar gittim fakat orada yoktu. facebookta o'nun sahip oldugu butun isimleri taradim, colins diye de arattim ama nafile. muhtemelen facebook kullanmiyor. bir akil verin ahali. magazayi aramak disinda ne yapabilirim?

(bkz: #15582342)
tanım değil gibi geldi bana. sözlükteki ilgili başlıkları gayet de güzel okumuş bir eski yazarım, baştan belirteyim. aklıma takıldı sadece.

hidrolik pnömatik ten anlayan arkadaşlara sorumdur:

yaklaşık 1 bar basınçta kuru hava taşınacak çelik borulu bir sistem var (çap ~12 mm) bağlantı elemanı olarak yüksüklü rakorlar alındı. ancak bu rakorlar, pnömatik sistemler için biraz büyük gibi geldi bana, (korkarım hidrolik için tasarlanmışlar) resmi ekte.

resimdeki yüksükler gaz için uygun mudur? borulamayı bunlarla yapsam kaçak çok olur mu?

evet bir sucuk markası önermenize ihtiyacım var. tost yaparken rahatlıkla pişebilmeli. ekmek yeterince ısındı diye çektikten sonra sucuklarda pişmiş olmalı.

Nedir bu evet? Oylesine bir sorayim dedim..

Son bir haftadir izgaralari gazete kagidi ile kismen kapanmis minibus ve vanlar goruyorum. Bu islemin sebebini bilen var mi?

19:20'de uçağım iniyor.

20:00'de konser başlıyor İş Sanat'ta.

Havalimanından İş Sanat'a taksiyle

a)Kaç dakikada ulaşılır? (Trafiği falan da hesaba katınız lütfen)
b)Taksi kaç lira tutar?

(Uçak rötar yaparsa g.t oluyorum farkındayım ama erken gelme şansım yok.)

Alternatif ulaşım yolları var mıdır?

İş Sanat'ın yeri: Metro'da Levent, Plazalar çıkışını kullanarak İş Sanat'a kolayca ulaşabilirmişiz.

Günün sözü: Aptallar olayları, profesyoneller lojistiği düşünür. :P

arkadaşlar, zemin + 8 katlı, 32 daire ve 2 dükkandan oluşan binamız sabahtan beri zangır zangır titriyor. bir de hurrrrr diye bir uğultu var. sanırım dairelerden biri tadilat yapıyor lakin ben böyle tadilat görmedim duymadım arkadaş. resmen vibratör yutmuş gibi titriyoruz. matkap desen değil, hilti desen değil. hayır koca bina titriyor. titreye titreye çökecez diye korkuyorum. bir şey olur mu? yıkılır mıyız?

hepsini geçtim, ne ulan bu saatlerdir zangır zangır? hangi alet böyle bir etki yapabilir ki?

2-3 seneden fazla süredir sözlüğü takip ediyorum, 1.5 sene kadar da yazarlık yaptım ve sabırtaşı nesillerle birlikte sözlükten ayrıldım. Neyse konuma gelelim.

Son dönemde sözlüğü zevk alamaksızın takip ediyorum. Eski kalitesiyle yakından uzaktan alakası yok malesef, yazılar bilgi vermeye yönelik değil, ve bilgi vermek bir kenara insanlar kendi düşüncelerini bile yazmıyorlar. Sabırtaşı nesillerin gelişinin 2. ayı ve 2 aydır çok dikkatli bakıyorum, birçok yazar kendini çok fazla kasıyor.

Arkadaşlar nedir sizin bunca yazarlara özenmeniz? Hiç kimse sizden dünyayı kurtarmanızı falan beklemiyor, peki niçin diğer yazarlar gibi "komik ve bilgilendirici." yazmak için bu kadar uğraşıyorsunuz? Bence kendiniz gibi olmaya çalışsanız emin olun çok daha el üstünde tutulabilecek şahıslar olacaksınız.

Örneğin; lost başlığına giriyorum. 6. nesil bir yazar bölümle ilgili bir espri yapıyor, kendi üslubuyla son derece uyumlu bir espri. Hemen akabinde birkaç sabırtaşı aynı konu etrafında kendilerine ait olmayan bir üslupla espriler çevirmeye çalışıyorlar. Olmuyor arkadaşlar, biraz kendiniz gibi davranmalısınız. Kaliteyi şuan yerlerde süründürüyorsunuz, ciddiyim.

Bir çoğunuzun yorumları o kadar basit ki. Yoldan geçen herhangi bir 12-13 yaşındaki çocuğa bir başlığı sorun, onun hakkında yorum yapmasını isteyin. Karşılığında alacağınız cevap üzgünüm ama sabırtaşı nesillerin cevapları olacaktır.

Niçin trollerle uğraşıyorsunuz be arkadaşlar? Airlangga, peder zickler vs. bazı başlıklar açıyorlar. Gülme krizine giriyorum, üslupları tespitleri olağanüstü kişiler bunlar ve büyük ölçüde dalga geçmek için açıyorlar. Hemen yazının altına bakıyorum 20-30 tane sabırtaşı nesil yazara verip veriştirmiş, konuya verip veriştirmiş. Zaten başka da yazı yok, sırf sabırtaşları yazmış.

Artık kendiniz olun arkadaşlar. Başkalarına özenerek, kendinizi belli yerlere getirmek için kasarak emin olun hiçbir faydanız dokunmuyor. Kuru kalabalığın ötesine geçemiyorsunuz, üzgünüm. Emin olun kendiniz olarak yazsanız, yani şu okulda kompozisyon yazan, annesiyle babasıyla muhabbet eden kişi olsanız yazınızı yazarken. Bildiğiniz kadar yazsanız çok çok daha faydalı ve saygıdeğer kişiler olacaksınız.

quiknet türk telekomdan daha ucuz internet hizmeti sağlıyor bildiğiniz gibi.

quiknet in sitesinde hizmet verdiği bölgelerde "topkapı" var. fatih yazmıyor. ama fatih te oturup "ben quiknet kullanıyorum" diyen insanlar biliyorum. bunlar efsane mi? yoksa gerçekten quiknet fatih te hizmet veriyor mu?

Selamlar. Birkaç gün önce bir entryi yarım bırakmamak için "kenarda dursun" demiştim. Şu an başlığı/entryi unuttum. Nasıl bulacağım?

yahu bir dizüstü bilgisayarla bir telefonu eşleştirmek çok mu zordur? aygıt ekleme sihirbazından ekliyorum, geçiş anahtarı seçerek yaptım,şifreyi telefona da bilgisayara da girdim eklenmiş görünüyor, telefonda da bilgisayarım eşleşmiş cihazlarda görünüyor ama dosya yollayamıyorum. nedendir? geçiş anahtarı kullanmadam ekledim yine olmadı.

Dün uzun uzun düşünmeden sonra, içime sinmese de, iş bulamadığım ve sevk tarihimin yaklaşması nedeniyle her geçen gün bulma şansım da azaldığı için, "Eh bari yapiyim bitsin gitsin" diyerekten Kasım 2010'a kadar tecilli olmama rağmen Nisan 2009 celbinde erken sevk için dilekçemi verdim (Lisans mezunuyum). Fakat esas bunu yaptıktan sonra verdiğim karar çöktü üzerime. Şöyle ki, Istanbul'da doğup büyüdüm ancak kütüğüm Giresun'da. Aynı durumda olan bildiğim iki kişiden biri, abim, Şırnak'ta yaptı, bir diğeri ise, üniversiteden sınıf arkadaşım, Gaziantep'te yapıyor; ikisi de kısa dönem. Yani Güneydoğu çıkması çok yüksek ihtimal gibi görünüyor örneklere bakınca, ama var mıdır gerçekten böyle bir şey yoksa rastlantı mıdır? Bir de bahar mevsiminde gideceğimi düşününce açıkçası tırstım biraz, en hareketli zamanlar sanırım. Yanılmıyorsam hala erken sevk talebimi geri çekme olanağım var.

Bilgi ya da yorumlarını paylaşanlara şimdiden teşekkürler.

sinema ve yemek ağırlıklı filmleri hatırlatabilirseniz(özelikle türk filmleri ve çorbalı olanları :-) sevinirim ...

sunum için hoca tutturdu takım giyeceksiniz diye,bende biraz tombulum(bkm mutfaktaki eser gibi yapımız birebir tutuyor ) bana göre hangi marka daha iyidir,damat ta %50 var diye gördüm sizce en iyisi hangisi ,tabi birazda makul fiyatta olmalı.teşekkürler...

edit:lan harbi eşşeğim ben adanadayım , yazmayı unutmayim diye telefona alarm koydum ama yine yazmamışım,kusura bakmayın.