En az iki kere bol bol sıkıyorum

Nein. 3 kere. Kuzey kutup, ekvador, guney kutup (*-*)/

en az iki.

Ben de anlamadim 2 3 kereyi. Her gun dusta 1 kere koyuyorum bir de yuz icin konjak sungeri var ona yuz yikama jeli koyuyorum. O kadar.

Bir kere sabun ya da duş jeli, üstüne bir kez de duş peelingi kullanıyorum.

Once sabun sonra bir kere dus jeli. Sadece dus jeliyle temizlenmis hissetmiyorum.

Banyo sabunuyla bol kopuklu bi kez

Duş jeli bi işe yaramıyor. Lifi sabunla bol bol köpürtüp bölge bölge temizlik yapıyorum. Bir kere sabunu sür tüm vücudu kesele diye bir şey yok. Bittikten sonra bir de duş jeliyle cilalıyorum. O da koku versin falan diye işte.

azar azar 5.

4 :/
firt firt firt pirt diye sikiyorum. ama aslinda 1 tane yeter. yaptigim eseklik. esegim ben.

1 kere

bütün uygulamalarda bütün paylaşımlar tamamen kullanıcının neyi "paylaşmaya değer" gördüğünden ibaret.

söylediklerinde "şuradayım, şunu dinliyorum" demiş oluyor ki ne kadar umrumda olmadığını anlatmam imkansız. bunu da paylaşmaya değer gördüğü için o insanı bi tık daha az seviyorum.

oturduğu yerde ayağını çekiyor insanlar, ne bileyim...

Arabam var

Ben arabaylan gidiyorum yolda. Kendi arabamlan.

Ben de bilmiyorum ama bunlar yüzünden instagramı sildim. Baktım mute falan uğraşıyorum. Ne yapıyorum ben dedim ve sildim kurtuldum.

Arkadaşlar söylemeyin kudursunlar meraktan

gördüğüm kadariyla girdikleri modu paylasmak icin yapiyorlar. sevinci, hüznü vb. durumlardan haberleri olsun diye. Kimileri daha sanatsal calisiyor.

"ben kekoyum"

Ben bazen gittiğim yol çok güzelse arkada denk gelen şarkı da atmosfere uyduysa atıyorum :) Bundan da hiç hicap duymuyorum. Hatta ara ara açıp kendi kendime izleyip mutlu oluyorum ne güzel andı diye.

Herkes gürüh arasindan farkedilmek istiyor ama gürüha daha cok katildiginin farkında değil.

kendi çevremden örnek vermem gerekirse,

hiçbir şey anlatmaya çalışmıyorlar.
arabam var demek gibi bir niyetleri yok.
nereye gittiklerini belirtmek veya nerede oldukları ile alakalı bir dertleri de yok.

sadece o an canları istiyor ve yapıyorlar.
hayatımda hiç böyle bir paylaşımda bulunmadım.

benim gözümde herhangi farklı bir paylaşımdan farkı yok.
bakmadan geçiyorum o ayrı. fırt fırt fırt.

kendi adıma değerlendirirsem, bazen çok güzel bir şarkı çıkıyor. genelde gece oluyor ya da yağmur vs. tam o modun şarkısı çekip koyuyorum.

ama en son cumartesi günü yaptım. beşiktaş'a doğru giderken önümde california plakalı bir range rover vardı. çektim ve konum olarak da california yazdım gülücük vs. o an hikayeye gelen mesajlarla da muhabbet ettik arkadaşlarla yok 17th mile east road, california otobanı gibi gibi...

yani bazen o ana uyan ya da değişik bir sahneyi yansıtan paylaşımlara çok ses etmiyorum ama listemde yarım saat yol gidiyorsa 10 şarkı çalıp hepsini hikayede paylaşanlar da mevcut. direkt geçip diğerlerine bakıyorum.

çok da şey değil yani istemezseniz bakmıyorsunuz.

helley hulley herkes bana baksin leleloo benle ilgilenin ulan!

teritori +1

şarkı modunu aktarmak istiyorlar ama düz asfalt yolu çektikleri için alamıyoruz o duygu. gerçi o duygu genelde arabesk düşünceler hislerden oluşuyor o yüzden de olabilir. ben en son enginar tarlasını çekmiştim arabayla giderken, l'imperatrice - la lune çalıyordu.

Evet.

Bazen mudahil olmak istemedigim duyurular oluyor.

Bazen kendimle o kadar ugrasiyor oluyorum.

Zaman mekan uygun olmuyor bazen.

Ve bir de cevabi verilmisler var tabii.

google'da 10 sn soruları zaten pat diye cevaplanıyor, veya altına "google'da 10 saniye" esprisi falan geliyor o yüzden geçiyorum olduğu gibi.

tekrar tekrar sorma olayının önü asla alınamayacak, çoğu kullanıcı ara fonksiyonundan haberdar değil. bir de "taze" cevap daha çekici, güncel bir konuysa geçen senenin cevapları bazen işe yaramıyor.

benim bu ikisinden ibaret.

kıl olduğum bir duyurucuysa cevaplamıyorum ehehe. onun dışında bazen oluyor tabii, genelde üşengeçlikten. herhangi birinin cevaplayabileceği veya cevap almamanın duyurucu için pek de sorun teşkil edecekmiş gibi görünmediği soru ve durumlarda dokunmuyorum bazen.

oluyor. çok basit sorulara cevap vermediğim gibi aşırı irrite oluyorum. kullanıcıların istatistiklerine bakıyorum ve eğer çok fazla duyuru/cevap sildiyse "kendi işini görüp sonradan başkasına yaraması için bırakmayacak insana niye cevap vereyim?" diyorum ve cevap vermiyorum. bir de eğer kullanıcı adını olumsuz andığım biriyse cevap vermiyorum.

yazmak zor geldiği için, üşenip cevaplamadıgım cok oluyor, yalan yok

Bazen yazıp sildiğim bile oluyor.

Benimki usengeclikten oluyor, uzun uzun anlatmam gereken seylerde.

Vereceğim cevap verilmişse yazmıyorum

Sadece ".... +1" yazmaktan hoşlanmıyorum. Yazabileceğim ekstra şeyler varsa eklerim ancak.
Bir de çok uzun cevaplar veriyorum nedense. Bazen göndermeden önce harf hatalarını kontrol etmek için okuyorum, o kadar uzun geliyor ki bunalıp siliyorum :)

Cevap uzun olacaksa usenip yazmadigim oluyor cok kez. Google'da var diye uyuz olup yazmama olayim yok.

Ay cok oluyor ya.
Bazen de sorulari cok gulunc ya da aptalca buluyorum ve icimden cok absurd igneleyici cevablar veriyorum. Yazsam cok ayip olacak. Kendi kendime guluyorum bayagi yine.

Evet, hatta yazıp sildiğim de oluyor.

Evet, çok oluyor. Yazıp sildiğim de oluyor +1
Bazen o kadar salak sorular soruyorlar ki şaka mı yapıyorlar ayırt edemiyorum.

Moda sahilde oturuyorlardır. Caddebostan misali.

Babylon soungarden destival dönüşü.

N11'de bigparfun diye bir mağaza var. Ben oradan bir davidoff aldım. Memnun kaldım. Orjinaldi. Bildiğim koku olduğu için alırken de tedirgin olmadım. Hemen geldi paket. Sorun da yaşamadım o yönden. Üstelik gayet uygun bir fiyata da aldığımı düşünüyorum.

İnternetten sakın ola öyle bi hata yapma. Git tekin acardan falan görerek al. Hele gittigidiyor, n11 falan asla ama asla bulaşma %90'ı çakma. Hepsiburada.com da bile çakma parfüm mevzuları olmuştu.

boyner.com.tr

Trendyolda indirimdeler

Yeni bir izse belki fayda edebilir ama eski bi izse bi faydası olacagını sanmam.

Iz konusunda contractubex var ama bayagi pahali. Ama eski izlere pek bisi yapamiyorlar, belki gorunumu biraz azaltir. Madecassol ise huxre yenilemeye yardim
ediyor ama ize sanmiyorum etkisi olsun

Ben iz için madecassol kullandım doktor yöneldirmesi ile . Ama bunu bi ilaç ile karıştırdım öyle sürdüm . Onun da adi aklımda değil :(

Acnelyze ile karıştırılıyor ama mercimek kadar koyuyorsun cok etkili bir ilaç çünkü

instagramda var. vatsapta foto gönderirken de oluyor.

@baktım şimdi hikaye kısmına eklerken var sadece.

instagram'da bulamadım yalnız?

İnstagramda story eklerken çıkıyor

Derdim çoktur hangisine yanayım.

Pek çok pişmanlıklarım da var.

Hayatımdan memnunum. Başka bi hayat kaldıramam.

Bazen çok isyan ediyorum hayata neden buyum yok neden şuyum yok diye. Eski ben olsam cebimdeki bilmem kaç bin tl tutarındaki kredi kartı çoktan patlamıştı sanırım 5 haneli borçlarım olurdu. Şimdi bir harcama yapmadan önce kaç kere düşünüyorum ve ona gerçekten ihtiyacım var mı diye kaç kere soruyorum bilmiyorum valla.

Aslında bir derdim yok ama insan kendine derdi varmış gibi sürekli bir şey yaratıyor. En büyük pişmanlığım bugüne kadar hayatı basit bir şekilde yaşamayışım. Şu anda onu yapmaya çalışıyorum olduğu kadar.

bariz bir pişmanlığım yok, sonuç olarak insan hayatı boyunca ne yaparsa yapsın çok büyük ihtimalle "keşke yapsaydım/yapmasaydım" dediği bir sürü şeye sahip olacaktır. ona takılmıyorum pek. dert dersen, ondan var. kız arkadaşımın beni terk edip etmediğini bile bilmiyorum şu an, öyle boktan bir durumdayım. çok özlüyorum ama tamamen kaybetmiş olabilirim, hem de benimle bile alakası olmayan bir sebepten. çok üzülüyorum. onun dışında maddi durum canımı sıkıyor. sonunda tek başıma, şahane bir yerde yaşayabileceğim ama eh bunun da karşılığı olacak. bir yandan okurken bir yandan iki işte birden çalışacağım. hadi bunu becerdim diyelim... yazılım öğrenmek istiyorum. gerçekten çok istiyorum ama okul başladıktan sonra ya altından kalkamazsam diye çok korkuyorum. sosyal hayat falan skimde değil, derslerimde başarılı olup yazılımda ilerlerken para da kazanabilirsem keyfim yerine gelir ama üç kuruşluk iq'yla nasıl yapacağım bilmiyorum. onun dışında kısa vadede pek bi' şey yok gibi. şu an sevgilim geri dönse ve babam "para buldum kankito, bundan böyle sana her ay 300 tele" dese dünyanın en mutlu ve gamsız adamı olabilirim. hadi parayı yine kazanıyosun da ben onu çok özledim amk. böyle işi skiyim.

Pişmanlıklar dertler elbet var ama buna da şükür diyelim

memnunum. derdim var tabii, olmazsa garip olur bence ama yoluma bakmamı engellemiyor nihayetinde. şöyle yapsam daha iyi ya da daha farklı olur muydu acaba dediğim şeyler de var ama geçmişe fazla kafa yormuyorum, ne gerek.

Okuduğum bölümden baya pişmanım. İşim dışarıdan iyi gözüküp içinde saç beyazlatan cinsten. Bir başkasının sahip olmak isteyeceği koşullarda ben bir türlü rahat edemedim yıllardır, bir eksik var.

Degilim.

Derdim de, pismanliklarim da cok. Derdi, pismanligi olmayan makbul insan degildir bence.

hayatım güzel , memnun olacağım şekilde gidiyor ama nedenini çözemediğim şekilde bir memnuniyetsizlik var..

derdim yok pişmanlık yok.

yaren +^1

Değilim. Çok büyük bir pişmanlığım var. Bu yükü daha ne kadar kaldırabileceğim bilmiyorum. Neyseki hayat bir şekilde ödetiyor.

temel prensip çalışıyorsa dokunma (:

sosyal hayatı etkileyecek bozukluk, renk değiişimi gibi bir şey yoksa yaptırmayın derim.

Siz dişiyle derdi olmayablar başınıza bela arıyorsunuz ya ağzınıza kürekle vurup dişlerinizi dökmek istiyorum :) hiç kurcalatmayın pişman olursunuz

yapma bence. Sonra ararsin o lamineleri yaparken de disi daha da kucultuyorlar ve aralarini da aciyorlar. omrun boyunca sahte dislere para odeyeceksin.

ben olsam dokunmam , diş çok sıkıntılı bir durum işler ters giderse başını cok taşlara vurursun. sırf küçük diye değmez bence.

cumartesi sabah - yakınlardaki esnaf lokantasında mercimek çorba + yarım ekmek (2-2,5 tl)
cumartesi akşam - esnaf lokantasında pilav üzeri nohut (4-4,5 tl)
pazar sabah - esnaf lokantasında ezogelin çorba + yarım ekmek (2-2,5 tl)

ya nerde 2 liraya çorba var? bilmiyorum.

Noodle al cabuk corba al sıcak suya kat ye ekmekle birlikte.

bu çabuk çorba aklıma gelmemişti bir lira falandır herhalde?? olabilir.

hesap numaranı özelden sal hacı. bi bakalım bahtına kaç lira düşer. ama hsonu eft olmaz. havale olabilir mi bilmem. olursa ziraat benim banka.

Yok sag ol:) bu şekilde idare etmeyi düşünüyorum

salça ekmek ye korkma ölmezsin

Gurur yapma hesap numaranı ver de para göndereyim. İnsanız sonuçta benzer şeyleri yaşadık.

Oglum salca yok yok :) ekmek çorba şu an kafama yatanlar

Para kabul etmiyrsan,istanbuldaysan yarin atla otobuse bizim eve git.valide seni catlayana kadar doyurur.,yedirir,icirir.ya da yemek sepetinden sana gelecek sekilde siparis verilebilir,

bi paket krem peynir al, migros'un kendi markası ya da a101 bim şok hepsinde en fazla 2.5-3 lira. 2-3 ekmek al (erkek olduğunu varsayıyorum, kızsan 1 tane yeter de artar bile bence) 2-3 lira da o. domatesin kilosu en fazla 1 lira, git yarım kilo domates al. kalan parayla da bi paket gong al. acıktıkça doyurur bence bunlar seni. bi günden bir şey olmaz :)

ne güzel insanlar var ya bu arada, içim açıldı gece gece <3

Hacu abi semt neresi?

salça 2 tl nası yok. git salça al işte

şok'ta kiloluk petibörler var tempo marka. 2.5 lira mı neydi.

bana sorarsan 1 kutu haşlanmış bezelye konservesi al 400 gramı 2,25 lira. bi kutu da mısır. karıştırıp kaşıkla bunları daha faydalı.

kolay gelsin..

biz de gördük bu günleri ağlayacak bir durum yok :)

bime gidiyorsun büyük salamların en ucuzundan alıyorsun.
2 tane de ekmek. ikiye bölüyorsun 4 parça ekmek.
sabah yarım akşam yarım.
sonra ki gün de sabah yarım akşam yarım. idare edicen.

baktın olmuyor ıban yolla özelden 10 tl atayım devam et :)) fazlasını yollarsam sistem bozuluyor ondan 10 tl :)

bim'den çiğköfte alıyordum ben, 2'li ufak dürüm ve soslu olan. 1,45'ti sanırım. küçük ayran da 30-40 kuruş gibiydi.

normalde yüzüne bakmadığım bim ürünleri hayatımı kurtardı! son dip yaptığım günlerdi, 3 kitabı sahafa götürüp 10 tlye satmış, 2 gün geçinmiştim o parayla. en son da 1,5 tl ile bir günü kapamıştım. o para da evdeki 6 bira şişesinden gelmişti.

şimdi yarım yamalak, saçmasapan da olsa bir işim var. 7 günde 350 tl almam gerekirken, 125 tl aldım sadece. nasıl idare ediyorum ben de bilmiyorum.

3 günde 3 tl ile geçinmişliğim var. tütün hariç, o da toplan 5 tl tutuyor, kağıdı ve filtresi ile 3 gün gidiyor.

Allah kimseyi o kadar düşürmesin.

çok zor be... duyurudan bir arkadaş, seni unutmadım... az kaldı inşallah... umuyorum, diliyorum. yoksa iki güne fena durumlar.

Şu saate kadar yataktan cikmayarak önemli bi etabi tamamladim :)

kredi kartlarında 3 veya 5 liranın altında olunca provizyon almadan işlem yapılıyor sanıyorum. ödeme yaparken önce kredi kartını dene olmazsa banka kartını verirsin.

askıda ekmek olan fırınlar oluyor. belki yakınlarında vardır diye hatırlatayım dedim.

İzmirdeysen gel ben sana yemek ısmarlarım.

Yardımcı olmaya çalışanlara teşekkürler :) aslinda psikolojik durumu olmasa gayet yasanabilirmis. Tüketim alışkanlıklarımi gözden gecirmemi sağladı bu süreç.

Daha fazla dokunmuyoruz, kendi haline bırakıyoruz. Güneşten koruyoruz.

İyileştikten sonra madecassol sürüyoruz düzenli olarak geçiriyor

dermaroller mı öyle bir alet görmüştüm izleri yok ediyor diyorlardı. bir araştırın isterseniz.

haklısın.

3,5 saat beklemeniz bile hata aslında. hadi olsun da bi saat bekle.

Haklısın.

Milletin nezaketini, iyi niyetini suistimal ediyorlar böyle böyle.

Bu anlatıma göre siz haklısınız ancak bir de karşı tarafı dinlemek gerek.

haklısın. adam üste çıkmaya çalışmış bir de. ben olsam beklemezdim o kadar.

haklısın, işgüzarlık.

1 saat boş bekledik sonra manikür pedikür işini bitirelim dediler, ondan sonra da 1 bucuk saat bekledik işte. Kuzenim için bekledim ben, adam sinirlenmesin saçımı kötü yapar dedi. Ama gidin demesiyle bi sinirlendim susamadım hele her gelin iyi ki senin gibi değil demesiyle kan beynime sıçradı.

Kesinlikle haklısın, Ben olsam değiştiririm kuaförü.

haksız olduğun konu 3,5 saat beklemeniz. işin en büyük ustası değillerse, çekip başka yerde yaptırsaydınız bence. tek yaptıkları gelin başı denen taç/duvak olayını saça takmaktan başka bir işe yaramayan gereksiz şey için 100lerce lira alıp, iş yaptım diye gezinmek olan tip egosu resmen. profesyonellik 0.

Haklısın ama çok pasif davranmışsın. Hepsi sizin gibi olursa işimiz var dediğinde o zaman işini yap at kafası, 3,5 saattir ben burada niye oturuyorum demen gerekiyordu.

onu diycek adamin agzini yuzunu kirardim da iyi ki bana dememis.

@dissendium randevu niçin var dedim de işte, işler sarkıyormuş insanlık haliymiş. Madem prova bu kadar önemsiz neden çağırıyorsun, neden başından bugün çok yoğun yetişemez demiyorsun da dedim, saçma sapan şeyler söyleyen bi ego işte.

@nawar kuzenime başka bi kuaföre gidelim parayı ödemediyseniz dedim, yakında iyi kuaför yokmuş... kendisi bilir, ben adım atmam oraya bi daha.

abartmıyorsun, ben olsam benzer tepkiyi çok daha öncesinde gösterirdim.

insanlar kendi fikirlerini beyan etmek konusunda başarılı olmadıkları için birisi konuştuğunda, şikayet ettiğinde ya da beğendiğini dile getirdiğinde olması gerekenin bu olduğunu kabullenemiyorlar.

@ekaterina 3,5 saat içinde İstanbul'da istediğin yere gidebilirsin. Yakın olmasına gerek yok bence. Düğün zamanı paniği olmuş kuzenin. İkna etseydin keşke.

Bu ülkede nezaketin, kibarlığın, sevecenliğin, saygının, dürüstlüğün yaşama şansı yok. Malesef böyle naif davranmakla sadece kendi canınızı sıkarsınız.

Halbuki daha 15 dakika sonra yüksek sesle söylenmeye başlayıp, vitesi bir anda arttırsaydınız, sağa sola avazınız çıktığı kadar bağırıp şarlasaydınız, çirkefleşseydiniz, görecektiniz ki sizi bir anda en öne alacaklar, sakinleştirmek için kahveler söylenecek, ağam paşam çekilecekti. Bu ülke bir orman, ve bu ormanda bilimum hayvanat mevcut. Malesef bir işin yapılmasını istiyorsanız, elinize bir sopa alıp, tıpkı davar güder gibi gütmeniz gerekiyor.

Yok düğün yerine yakın olması önemli olanmış, bilmiyorum vazgeçmiyor. Benim kendi kuaförüm florya'da dünyalar tatlısı bi insandır, oraya gidelim dedim yoksa. Bu da avcılar pelican mall'de mali kuaför. Ucuz falan da değil gelin başı 600 tl, napıyor sanki topuz yapıp duvak tutturacak dediğin gibi. Hadi bu fixed gelin başı için fiyata bi şey demiyorum da, paranla rezil olduktan sonra ne önemi var ki. Ay iyi ki varsınız tepkisini dile getirebilen insanları hor görmeyen insanlar <3

amirim izin ver yumruğumla öldüreyim. tabii ki haklısın, hatta bu bir tarafın haklı diğerinin haksız olduğu basit bir tartışma değil; karşı tarafın yaptığı düpedüz hayvanlık. rezillik. okurken sinirlendim resmen. keşke beklemeseydin o kadar. karşılarında insan görünce iyice zıvanadan çıkıyor yamyamlar, kafa atsaydın keşke. tamam sakinim.

Ödeme yapmasıysanız başka yer ayarlayın bence bu sorumsuzlarla düğğn günü de boşuna gerilmeyin. İnsanın en mutlu gününün içine edıyolar

Haklısın. Beklemeseydin +1 Instagram sayfasına, Facebook sayfasına yaz. Gelmez gelinler. Neyine güvenip de düğüne yarım saat kala gelecekmiş? Beceriksizin biri belki. Ben mezuniyetimde bilmediğim bir yere gitmiştim de boru gibi maşalarım olmuştu. Evlerden ırak.

Yuh , ben olsam cok once ceker giderdim. Hele de randevu verecek o kadar bekletecek, hic isim olmaz. Hayattada o kuafore adimimi atmam bir daha, memlekette kuaforden bol bir sey yok.

@lim5 normalde gideceği saatten yarım saat önce gitmeliymiş de haklısın tabii belki o gün beğenmedi, hiçbir türlü olmadı.

kusura bakma da senin kuzen mal. :)

valla ben de olsam deliririm, büyük de cıngar çıkar- nasılsa düğün günü değil :P

gelin ben olsam da iptal ederim o randevuyu 3.5 saat bekletmek ne demek, beyin ameliyatına bile dedikleri saatte alıyorlar yahu. kuzenin gibi işte genelde kızlar, aman illa burası alacak derler oranın da g.tü kalkar tabi. 600 lira zaten normal bi fiyat (ankarada 500 lira) nereye gitsen yaparlar o fiyata.

Gelir bir şey olmaz. Takipsiz zaten kapıya atıp gidecekler. Adres olsun yeter

Gelır telefon numarandan ulaşırlar

Rihanna yazsan gelirdi. Su an gelecegini sanmiyorum.

Oluyor

rihannaya danışabilirsin.

Ne kadar oluyor mesela?

Yani mesela çeyrek altında üç lira falan oynuyor bunda da hadi on lira oynasın max.

Biraz attin gibi gelri. Ceyrek altinda eski ucuz oluyor.

Bende eski Reşat var. Bu altınlar gramaj olarak çok farklı. Eğer gerçek Reşattan bahsediyorsak fiyat farkı çok olur.

Yani çok daha pahalı olur eski Reşat.

Biraz fark oluyor ama arkadaşların dediği kadar hatırlamıyorum ben.

3-5 yere gösterip, en uygun verene bozdurun.


.

Çeyrek altındaki eski-yeni gibi değil bu durum. Mantıken güncel kurdan farklı zamanda alınan her altın eski tarihli oluyor. 2016'da 200 liraya alınan altın şuanki altından daha ucuza olacak tabi ki. Manevi değer de taşımadığından Kuyumcu 200 liraya aldığı altını 230'a satıyor. Şu an 240 çünkü fiyat.

Reşat, Hamit gibi altınlarda durum bambaşka.
Bilindiği gibi Cumhuriyet'ten sonra bu paralar ülkemizde basılmıyor. Basan makinelere ne oluyor peki? Suriye'de falan. üretime devam ediyor. Bahsedilen gerçekten çok eskiyse bayağı fark eder.

Bir kuyumcu anlatmıştı.

bigpara.hurriyet.com.tr

yağmur kesin yağacakmış gibi düşün.

Hırka mutlaka olsun veya ince yağmurluk

Haftaya ulke genelinde sicakliklarin 5-9 derece artmasi bekleniyormus, sonbahar gelmeden son sicaklari yasayacagiz sanki

Geceler ve sabahlar serin. Şortla gezilmiyor gündüz evde bile üşütüyor kot tişört hırka kafi

kot ayakkabı hırka tişört yağmurluk

Önümüzdeki hafta 33-35 civarında bir sıcaklık bekleniyor gündüz. Gece ve sabah dedikleri gibi serin. Ayrıca ne zaman yağmur yağacağı belli olmayan bir iklimdeyiz artık. Radar yakalayana kadar oluşup yağmur yağdıran bulutlar moda oldu bu aralar. Yağmaz ama yağacakmış gibi davranmak her İstanbul sakini için ekstra avantaj sağlar. Ben henüz hırka giyme ihtiyacı hissetmedim ama gece geç saatlerde dışarıda olacaksanız o da bulunsun. Gündüzler için ise biraz hafif giyinin. Nem artışı görünüyor yine. Ağustostan kalma günler yaşayacağız bir süre.

maskaranın bozulduğunu kokusundan anlıyorum, ruja bir şey olmuyor bence.
jel vb temizlik ürünlerinde belirtilen tarih geçtiği halde kokusunda bozulma yoksa kullanıyorum.
tonikler, makyaj temizleme suları ve bazı kremler çabuk bozuluyor, tarihleri geçmese bile atıyorum.
sanırım içgüdüsel hareket ediyorum.

Hepsinide kullanıyorum yıllar gecmedıyse tabi

fotoğrafların boyutlarını ayarlayan uygulamalar var. bendeki squarequick mesela, rastgele indirmiştim. daha iyileri de olabilir.

Fotoğrafları galeride açın ekran resmini çekip o şekilde ekleyin

Bio-Oil

raen'in ürünlerine bakın.

yağ isterseniz de organicare bebe yagi. ben yavruya kullanmıştım. memnundum.

Tavşan böğürtlenli bişey kullanıyordu adını bulursam söylerim. Tüm dünya kadınları ondan kullanmalı

Yves rocher ye bakın

Hamileyken la roche anti baume diye bir nemlendırıcı vermişti doktor vücudum için. Vücudum aşırı kurumuştu pul pul dökülüyordu derim verdiği krem çocuklarada kuşlanılıyor temizyani

bir ürünün bebeklerde kullanılıyor olması içeriğinin temiz olduğu anlamına gelmez.

johnsons baby, dalin sadece cocuk ve yenidoğan ürünleri çalıştıkları halde içerikleri leştir.

benim doktorum da oğluma "babe" markasının ürünlerinden önermişti. internetten aldim ancak teslim aldığımda paraben ve renklendirici olmadığı halde als ve sls içerdiğini gördüm. iade edip yerine topicrem ürünlerinden aldim.

yves roche'den ürün alırken de aynı yanılgı oluyor. bitkisel ve "sans paraben, color" ifadeleri sanki temiz ürünümüz gibi bir algı yaratıyor. oysa yves roche' in sadece 1 serisi gerçekten temiz üründü.
evet zararlı kimyasalları en az kullanıyorlar ama bu hic kullanmıyorlar anlamına gelmiyor.

isis pharma secalia, hiç kokusu yok, sürdükten hemen sonra çok rahat pantolon giyebiliyorsun o derece emici.

Fıstıklı dürüm.

şerbetli - künefe ya da kuru baklava
sütlü - profiterol

kazandibi.

Profiterol
ev sütlacı nişastasız
saray burma

trileçe. ama kardeşler lokantasında hacı abiden yiycen. yoksa tırt.

en sevdiğim tatlı yoktur, o an canım ne istiyorsa vardır.

kaymaklı ekmek kadayıfı
sufle
fıstıklı baklava

bunlar top 3. güzel bir fırın sütlaç, çıtır bir katmer ve hafif sütlü bir kadayıf aralarına girmeyi başarabilir.

dondurma
şöbiyet

E-) Hepsi

Kunefe

Puding

1- dondurmali sufle
2- kunefe
3- trilece
4- cok fistikli baklava

kemalpaşa o7

Kaymaklı ekmek kadayıfı sanırım.

Ama sanırım sınırsız Zeynel'in tavukgöğsü-kazandibi'sinden yiyebilirim. Bir de geçenlerde yediğim fındıklı baklava da beni benden aldı ki ben baklavanın sadece fıstıklı olması gerektiğini düşünürdüm.

Künefe +1
Bir de hani şu içi çikolata şelalesi gibi olan brownieler.

Fıstıklı baklava

tavuk göğsülü kazandibi

Fıstık ezmesi
kardinal
budapeşte

kerebiç
katmer
sufle

Muzlu milföylü tatlı.

pastaları saymazsak

ıslak kek browni felan:)

Kadayıf

ayak yıkamayı bi noktaya kadar anlarım da işemek???

ben olsam direkt yuzune söylerim birader lavaboya mı işenir, orda tuvalet var diye. samimi olmaya gerek yok.

diş fırçasını lavabonun içine koy. sorarsa düşmüştür dersin. işememesi gerektiğini anlar belki.

"ulan öküz, lavaboya işenir mi, lavaboda ayak mı yıkanır, oldu olacak lavaboya sıç bari davar!" ben olsam aynen bunu söylerdim.

oha amk ne tipler var la?! bi güzel sıç ağzına, eğer kontrat senin adınaysa da bi sonraki yapışında kapının önüne koyacağını da belirt. kontrat onun adınaysa da hemen başka bi ev bul ve çık.

Ayak yıkamakta bişey yok ama işemek nedir ya, yüzümü kızartıp 'ellerimi, Dişlerimi yıkadığım yere işenmesinden rahatsız oluyorum, yapma lütfen' gibi bişey derdim. Banyo yapılan küvete yere bile işenmez, adabı nerden öğrenmiş acep.

lavaboya işeyen kişinin, mantık çerçevesinde söyleyeceğiniz bir şeyi anlayacağını sanmıyorum. en kısa zamanda ya onu gönderin ya siz gidin. sağlığınıza da dikkat edin. bu durum sağlık problemlerine yol açabilir.

ek olarak ayak yıkamak normal diyen de var. bence değil ama hadi diyelim ki normal. orada ayak yıkamak daha zor değil mi? daha çok efor isteyen garip bir hareket yani.

abi o ev arkadaşı değil ev hayvanı olmuş :/

kaç

Lavaboda ayak yıkamak da, lavaboya işemek de aynı derecede iğrençlik. Aynen düşündüğün gibi söyle bir an önce.

eve çıkacak yaşa gelmiş adam lavaboya işiyorsa ona bu saatten sonra bir şey söylenmez abi. bu lavabo konusu senin gördüğün/bildiğin kısım bir de, kim bilir daha neler neler yapıyordur. ıyyk. bence çıksın evden, sana ev arkadaşı mı yok.

he illa o eve ve bu çocuğa mecbursan, lavabonun yanına bir şişe domestos koy, orada dursun. sen her lavaboya girdiğinde lavoboya domestos dök. zaten buram buram kokacak. çocuk sebebini sorar kesin, o zaman konu açılır söylersin.

(bkz: sümer kolçak )

Bu vatandaş sudan tasarruf yapmak için lavaboya işiyordu.

Zaten ilk gördüğünde tepki vermemen bir garip. Hop abi ne yapıyorsun sen demen lazımdı. Sert çık!

kafasını lavabonun içine sok, gazeteyle de kafasına vur. bir daha buraya işenmeyecek de.
youtu.be

sudan tasarruf etmek istiyor olabilir. ama normal değil tabi

Nasıl beceriyor anlamadım bildiğin sahan zor değil mi lavaboya yapmak klozet varken ama sonuç olarak o kişi ille aynı evde yaşamam
Bir de mutfağa giriyor
Iykkk

Benim bazen sarhoşken işeyesim geliyo ahsghegag ama hiç yapmadım. Başkası da yapmasın. Ben olsam evden kovardım. Kovacak kadar elim sağlam değilse çıkardım

Aynen öyle söylemeni haketmiş

cino geldi aklıma ama değil tabi.

Yeminle soruyu açmadan aklıma direkt o kurabiye geldi çok güzel bir un kurabiyesiydi on kurusa alırdık ama adını anımsayamadım

mobile.donanimhaber.com

Ararken buldum gibi. Sanırım buydu diye kendimi avutayım. Paketini daha sarı, turuncuya çalan bi renk diye hatırlıyorum ama hayırlısı. Yarın bi bakkalları dolaşayım

Benim bahsettiğim buydu

Budur o zaman xd gidip arayayım kalmıştır umarım piyasada

Kuzenime benziyorsun. Acımasız olacak bir durum da yok. Raat ol.

Iyi görünüyorsun gayet.

Erzurumlu musun?

@psa ayır evli değilim :B

@beyaztenlikiz erzurumlu değilim.

@limonlu cola hiçbir şey anlamadım. çok mu kötü, sileyim mi çocuklar ve yaşlılar etkilenmeden...

Iyi iyi

Biraz dağınık olmakla birlikte fena değil

git la bu sözlükten...

bu ne ya hu?

evlenelim mi? eridik, bittik. parçala beni behçet falan.

şunları erkek yapsa ki burada hiç böyle bir şeye tanık olmadım tacizci, abazan, 31ci olur. burada şu kızların yaptığını erkekler sokak aralarında yapıyor ki bundan hoşlanan kızın kalitesi bellidir.

aşırı miktarda ofsaytsınız kızlar.

başka tarafa bakarken çek iticiliği
tipin fena değil ama.

Nays

@limonlu cola ahahahahaaha teşekkür ederim

@meyal, öhm, teşekkür ederim, ileriki zamanlarda yapılacak ifşalara bakacağız artık...

@secrex büyütüyorsun bence, geyik yapıyorlar sadece. psa arkadaşım zaten, diğerleri de mesaj bile atmadı :/

kaliteyi sorgulamakla alakalı yorumu silmişler. büyüttüğüm de bir şey yok aslında. kendi düşündüğümü söylüyorum sadece. eyleme geçen bir şey yok.

adam citayi yukseltmis.millet cirkin cesareti aynaya bakmadan foto yayinliyor,birde hukuk okuyorum ekliyor yanina olmayinca olmuyor iste.guzel adamda ifsa yapti mi ortaligi karistiriyor.bravo.

Secrex hasetin zirvesine vurmusun.nazar etme ne olur,calis seninde olur.

Bu gözler ne ifşalar gördü... Yakışıklısın karşim.

Ama tombiş gibisin, fazla kilo varsa bir işe yaramaz. Kilolu değilsin kaldır o fotoğrafı ekmeğimize ortak olma. :D

yahşuhlu adamlar ifşaları yalnız duyurucu hanımlar veritabanına dönüşüyor ya ne güzel ahahaha.

sana gelince janick bey amacın ne? neden çitayı yükseltiyosun bilader!!!!11111!!!!

rahip demişsin ama kaliteli thief tipi var. şeytan tüyünden CHR +2, DEX +1. gruba alınır.

Eleman kezban dedektörü çıktı

Günümüzde tavuk yemek büyük etkenlerden.
Ve tabi ki diğer hormonlu besinler..

derideki kollojen tabaka zayıflıyor, böylece sarkma yaşanıyor.

teşekkürler.

Tavukta hormon mormon yok.

Üstteki arkadaşların dediği, kadınlar için de yer çekimi.

cem yılmaz kilolu ama kilo olmasa da büyüyor benim gördüğüm

ia.takvim.com.tr

Yağ oranı artıyor kaslar artık eskisi gibi sıkı olmuyor spor yapan ama yaşlı olanlarda meme yok mesela

Havas yenisahrada duruyor ilk durak olarak dırekt giden bir otobüste yok. Ancak e10 a bilebilirsiniz yada taksiyle pendik köprüsü oradanda metro

e-11 veya havabüs ile en erken yenisahra'da inilebiliyor. ya yenisahra'dan maltepe yönüne giden bir araca daha bineceksin ya da sadece e-10 ile işi çözeceksin..

e11'e alternatif olarak e9'la pendik köprüsüne gidip oradan başka bir araca geçerek daha hızlı ulaşılabilir. küçükyalı metro durağı kadir has'a biraz uzak kalıyor diye hatırlıyorum, otobüs veya minibüs daha hızlı ve rahat olabilir o yüzden. e9 ve e11 her saatte yok ama e10 gece-gündüz var.

erkeklerin baskısı ve erkeklere göre daha geç yaşlarda öğrenmeye başladıkları için. bir insana sürekli sen kötüsün, yapamazsın, beceremezsin dersen üstün bir performans bekleyemezsin.

piremsem gibi buyutulup trafikte de piremsesler gibi davranilmasini bekledikleri icin.

genellemek doğru değil ama erkeklerin çok daha kötü araba kullandığını düşünüyorum. tahmin edebileceğin gibi kadınım ama objektif bir gözlemde bulunursak erkek sürücülerin ciddi bir kısmının son derece sabırsız ve bencil olduğunu söyleyebiliriz; gece vakti kadın sürücüleri kıstıran heyvanları falan hiç sayıyorum. yani kötü kullanan kadınların yüzdesiyle erkeklerinkini karşılaştırırsak erkekler ağır basar diyor ve çekiliyorum elimin hamuruylan.

valla ataerkil toplum, kadınların yetiştirilmeleri, sosyal hayatta ikinci plana atılmaları ve cesaretlerinin genel olarak kırılmaları yönündeki tüm eleştirileri kabul ederim de, kimse bana gelip KURALLARA UYMAK İÇİN bla bla demesin. her gün görüyoruz yüzlerce kadını trafikte, ve genelleyebileceğim kadar çok olduklarını düşünüyorum kendi adıma. kesinlikle ama kesinlikle bencillikte sınır tanımıyorlar. hep onlara yol verilecek, hep geçiş üstünlüğü onlarda olacak falan. aksini iddia edenle tartışmaya hazırım.

yanlış anlaşılmasın kadın sürücülerden nefret eden aşağılayan birisi değilim aksine trafikteki magandalığı bitirmek için daha fazla teşvik edilmeliler. trafiğe yeteri kadar ilgilerini vermiyorlar temel sebep bu. 70 hız sınırı olan çift şerit bir yolda sol şeritte 50 ile gidebiliyorlar mesela. korna selektör yapıncada hız sınırını gösteriyorlar. makyaj aynalarına hakimler ama dikiz aynalarına değiller ayrıca.

aksini iddia ediyorum @baharat bey.
geçiş üstünlüğü kimdeyse ya da acelesi var gibiyse mutlaka yol veririm ama bana yol veren kimse olmadı bu güne kadar, 12 yıldır araba kullanıyorum, çok iyi bir sürücüyümdür. çirkinim diye mi yol vermiyorlar acaba? olabilir.

Abi bilmiyom istisnalar var ama kadınların geneli böyle. İki gün önce annem bir kaza yaptı tam kadın kazası. Yani kaza kaçınılmazdı diyecek bir durum olsa keşke. Hiçbir şey yoktu. Güzelim nokta boyasız araba perişan oldu içim yanıyo.

şu "kurallara uydukları için böyleler" süper bir cevap. demek ki sorun kadın sürücülerde değil, kuralları onlara öğretenlerde. mesela 1 saatte paralele park yapmak, sinyal verdiği anda yola bakmadan direksiyon kırmak, durduk yerde geri geri gelip çarpmak ya da fren yerine gaza basıp çarpmak, otoyolda 80le gitmek, yeşil ışıkta 1 saat beklemek falan hep kural çünkü.

genellemeleri sonuna kadar destekliyorum. istisnaların varlığını kabul ediyorum. ayrıca gopro'lu motorcuların kavga arayan insanlar olması, motorcuların işlerine gelince taşıt muamelesi isteyip işlerine gelmeyince aradan kaçmak için 2 teker muhabbeti yapması, dobloya tuğra eklentisi, doblo kullananların trafik canavarı olması, bmw'lerin trafik kurallarına uymamayı (özellikle öndeki aracın dibine kadar girmek ve de makasa girmek) iyi araç kullanmak sanması, beyaz bmw'nin müteahhid arabası olduğu, modifiye şahinlerin hepsinde sesi sonuna kadar açıp gezen barzoların olduğu, 06 ve 54 plakalı araçların genelde kötü araç kullandığı, suv'dan itibaren araç yüksekliği arttıkça şoförlerin yandaki araçların üstüne kırma ihtimalinin daha yüksek olduğu, 0 fiyatı (bugün itibarıyla) 100k+ olan araç sahiplerinin yayalara ve diğer taşıtlara yol verme ihtimallerinin daha yüksek olduğu genellemeleri gibi her 100 seferden 95'inde tutar bu genellemeler.

gerçekten genellemezsek sevinirim, az da olsa iyi kadın şoförler var, hehe ^^
kadın şoför çok ötelerden belli oluyor ama diyecek bir şey yok, bir de o direksiyon tutma şekli :(:(

araba kullanırken güven çok önemli. kadınların derdi kurallara uymaya çalışmak değil. o kadar tedirginler ki ölmeyeyim diye düşündüklerinden bazen kuralları vs. unutuyorlar. sinyalsiz önüme atlayanların çoğu kadın. dur bir sinyal vereyim demek aklına bile gelmiyor çünkü o sırada önümdekine çarpar mıyım, yeterli mesafe var mı, şuraya sığar mıyım ay gaza mı bassam frene mi derken sinyal vs hak getire.

bir de çok büyük bir diğer sıkıntı yeteri kadar iyi şoför olmadan büyük araç kullanmaya başlamaları. daha güvende hissettikleri için alıyorlar sonra biz ezilmeyelim diye nasıl kaçacağımızı şaşırıyoruz. yaldır yaldır üstüne geliyor arabaya güvenip ama işte mesafe algısı vs. daha oturmamış oluyor çoğunda.

biri de mekanikle arası yok demiş çok haklı. şirketin bir aracı ödünç verildi bir kadına. geri geldiğinde direksiyonu dönmüyordu. hidrolik yağını komple bitirmiş manyak. halbuki azaldığında bile bağırıyor araba direksiyonu çevirirken. hiç mi duymadın o sesi, hiç mi merak etmedin ses neden çıkıyor diye. çok bir korelasyon kuramayabiliriz ama o kadın iyi şoför olamaz benim gözümde.

çünkü iyi araba kullanmak için arabayı da tanımak lazım. sol şeride çıksan arkandan gelene fren yaptırtmadan hızlanacak mı araban, fren mesafen ne kadar iyi, araba yola nasıl tutunuyor, dönüşlerde hız ne olmalı gibi gibi şeylere hakim olmak lazım. ama kadınlar kaputu açamıyor.

bir şey daha söyleyip gideyim, koltukları aşırı önce. aynaları göremiyorlar. arabanın burnuna bakacağız diye arabanın önüne bakmıyorlar. tanıdığımız bütün kadın şoförlere o koltukları biraz geriye alıp aynalara bakması gerektiğini ve arabanın ön tamponunu içerde otururken görmek zorunda olmadığını söylememiz lazım.

@tiny penny hanım. bireysel olarak belki söylediklerimin tam aksini yaşıyor ve yapıyor olabilirsiniz belki ama, ben de trafikte bulunduğum 14-15 yıl ve yaptığım 1m kmden fazla yol boyunca bir üstte yazdıklarımı genelleyecek kadar kızgınım bu duruma. üzülerek söylüyorum ki böyle oluyor.

yani yukarıda çok karışık yazdım ama, siz şayet eğer bahsettiğiniz gibi sürüyorsanız sizin adınıza gerçekten çok sevindim. mutlu oldum tüm trafik savaşanları adına.

kesinlikle fiziksel kabiliyetlerinde de çekincelerinden dolayı tereddüt bazlı hatalar yapıyorlar. eyvallah bu da kabulüm. ki trafikte tereddüt en büyük derttir bana göre. ama biraz olsun eline koluna hakimse kadınlar kesinlikle inanılmaz bencilce hareket ediyorlar. benim eyyorlamam bu kadar.

Çoğunlukla daha ilgisizler veya böyle yetiştiriliyorlar çünkü.

İnsanın ilgi duymadığı bir şeyde başarılı olmasını bekleyemezsiniz.

Yemeğe ilgi duymayan birinden yemek yapmasını isteyince iyi yemek yapmasını bekleyemezsiniz.

Ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarında sürücülerin yüzde 95’ini erkekler, yaklaşık yüzde 5’ini kadınlar oluşturuyormuş. erkek sürücü sayısı kadın sürücülerin yaklaşık 5 katı kadar. 1000 erkek sürücüden 7’si, kadın sürücüden ise 2’si ölümlü-yaralanmalı trafik kazasına karışıyormuş.
2012 yılı içerisinde erkek ve kadın sürücüler arasında gerçekleşen kazaların yüzde 47'sinde kadınlar tam kusurlu bulunurken, yüzde 49'unda ise erkekler tam kusurlu bulunmuş.
Kazaların yüzde 93 gibi büyük bir oranında erkek sürücüler sorumluymuş.

Başıma bir iş gelmeyecekse belki de kadınların bu kadar çekinerek araba kullanmakta hakları olabilir diyeceğim. Adres ararken mahalle içinde bile 2 saniye durup baksam arkamdan mutlaka korna çalan, daha yeşil yanmadan korna çalan, en ufak bir tereddütünüzde "yaa karı milleti işte" diye el kol işareti yapan erkeklerin arasında yeterli güveni kazanması zor olabilir tabi insanların. daha geçen gün sürücü adayı bir kadın yanında öğretmen ile gayet tenha bir yerde göbekten dönerken arabayı stop ettirdi, arkasındaki afedersin pzvnk kornaya bastı; insanın mal olması lazım arabanın üzerinde sürücü adayı yazıyor nesine korna çalıyorsun. kadının eli ayağına dolaştı, travmatik bir durum yani daha yeni öğrenirken bir de. abi bi dur bir sabret diye şöyle kolumu çıkardım pencereden, bayaa küfürü yedim.
kadınların mekanik becerileri daha zayıf olabilir, bunu motor tasarımı yapan makine mühendisi bir kadın olarak söylüyorum; erkeklerin de başka becerileri zayıf olabilir, bunlar mühim değil. kadın sürücü görünce saygılı davranın, verin yolu, gerekiyorsa uzaklaşın hatta; şarhoş sarhoş araba kullanmayın, acele ettirmeyin,dibinden takip etmeyin, kornaya basmayın. şu travmaları atlatıp bir kendinlerine gelsinler önce, birkaç kuşak sonra erkeklerden iyi kullanır hale gelirler, hiç merak etmeyin. kadınlar trafik te dahil herşeyi güzelleştirirler değerli roma'lı kardeşlerim.

Kadınları genellememek lazım bende kadınım ve gayet iyi ve sakin araba kullandığımı söylerler. Bence kötü kullananların sıkıntısı panik olmak birazda trafikte pişmek lazım tabi ki. Ama cidden leş gibi kullananlarda var

Az önce bir kamyonu sollarken arkadan gelen araba hiç frene basmadı, sağ şeride geçti. Kamyon 50'yle kendisi 160'la gittiği için birden kamyonun arkasında kaldı. Önüme kırdı, kamyon ile aramızdaki 5 metrelik yerden geçti. Ben sollarken sağdan gelip beni sağladı. 120'yle solluyordum. Bir metre daha önde olsam kamyonun altına girmişti. Kadın şoförlere kurban olsunlar. Makasçıların cehennemin dibine kadar yolu var. Sonra otoyolda orta şeritte önü boşken 60 ile giden adama hızının gerektirdiği şeritte gitmesi için selektör yaptım, geçerken baktım sigara içiyor. Onun yüzünden bir sürü trafik oldu. Bir başka gerizekalı da bu sabah otoyolda nereye gidersem o şeride önüme geçti. Sinyal filan yok. Hasta götürüyor herhalde dedim devam ettim. Hastane içinde tek şertlik kavşakta iki araba sollamaya kalktı. Trafiği kilitledi.

Ben ayna kontrolünü erkeklerden çok daha sık yapıyorum. Sağdan gelir önüme kırar mı, yanından geçerken şeridinden çıkar mı, benden önce sola çıkar mı, soldan gelip en sağa döner mi diye sürekli kontrol etmek zorunda kalıyorum. Köşelere park edip yolu görmeni engelleyenler, otopark çıkışını tek şeride düşürenler, durmak/duraklamak yasaktır tabelasının yanına kamyon park edenler kadın değiller. 40 yaşıma geldiğim gün fahri trafik müfettişi olup hepsine gece gündüz ceza göndereceğim. 34 plakalı beyaz kiralık arabalardan nefret ediyorum. Selamlar.

4 derste kapan da var 14 derste zayıf olan da. Kişiye göre değişiyor.
Bana göre iyi bir hocayla ortalama 10 ders yeterli olabilir.
O dersler güven verir, araba kullanmayı da en iyi tek başına trafikte kaldığında öğrenebilir insan. Yavaş yavaş tecrübe sahibi olursun zaten.

kadın mısınız yoksa erkek mi? k ise 12 civarı, e ise 3 yeterli olur.


şaka bi yana (acaba cidden şaka mıydı dıdıdımmm) 2-3 derste genelde yeterlı cesaret sevıyesıne ulasırsınız. sonra da kendı arabanızla araba kullanmayı bilen bir yakınınızla tarfige cıkar ıyıce alısırsınız. gibime gelıyor.

10-15 saat bence.

Ben evin oralarda sürecek kadar biliyordum ama okula arabayla gitmemi gerektirecek bir durum olunca kendi aracımla 15 saat ders almıştım vaktiyle ve 10 senedir hiç kazam yok, her yere rahatlıkla gidebiliyorum. Önce makul rotalarda, sonra da her gün kullanacağım güzergahta çalışmıştık. Zamanla kendim yeni güzergahlar ekleyerek her yere gidebilecek seviyeye ulaştım. Sadece ilk 6 ay ekstra dikkatli olmak gerekiyor çünkü henüz motor beceri halini almamış oluyor.

Hiç kullanmayan biri ehliyeti varsa kullanabilmiştir illaki. Eğer bir fobisi, kaygısı yoksa en kötü 1 haftada kapar 1'er saatlik dersten. Hocayla her ne kadar çalışılsada olay şoförde bitiyor. Bence hocaya çok para harcamadan, parayı yakıta harcayarak "sabırlı" bir tanıdıkla pratik yapmak daha iyi olur. Mesela tanıdık varken otoban, yokuşlu yerler, kalabalık caddeler falan yapılır. Tek başınayken bildiğin yerlerde gezersin gibi. Sonra zamanla açılırsın. En önemlisi tek başınayken üstesinden gelebilmek.

Ben ev arkadaşıma öğrettim, o da ehliyeti var ama sıfırdı. 5 ders kapalı alan, 7-8 defa da beraber hafif trafikte 1 er saatlik kullandı, bu şekilde çözdü.

Kendi başınıza trafiğe çıkacak özgüvene sahip olana kadar ders alın bence yoksa panik olarak kullanırsanız bir yerde patlarsınız araba kullanmaktan soğursunuz sonra

istanbulda mercanda degistiriyorlar, ben 2 sene once degistirmistim.

7-8 sene önce değiştirdim ben de. Ama adamlar tekerleklerle birlikte çekip sürüklediğin mekanizmayı da değiştirmiş. Taş gibi mekanizma yerine çin malı ucuz sap takmışlardı birkaç kullanımda parçalandı. Dikkat edin sadece tekerlekleri değiştirsinler.

Kadıköyde de kırk liraya değiştiriyorlar

Kalıyor. Her operasyonda kaldıgı gibi bunda da kalıyor iz

Bu acik burun ameliyati normal ameliyat degil mi baya alttan kesilip burnun kirildigi veya neyse onun yapildigi?

Oyleyse tek bir ornekte gordugum uzere baya beyaz tenli birinde hic iz kalmamisti.

dikkatli bakınca azıcık belli oluyor benimki,tanıdık birkaç kişide de aynı.altta kaldığı için rahatsız edici değil. doktorunuz ve onun hastaları belirleyici olabilir

1

en sevmediğim sorulardan.

1

1

Babamın nereli olduğunu değil doğduğum ili söylüyorum.

Yeni vatandasi oldugum ulkeyi soyluyoeum, sonra ama aslinda istanbulluyum diyorum.

Yani 1.

eskiden 1'di, sonradan 2 oldu.

çünkü türkiye'deki herkes öğrendi ilçemi.

yaşadığım şehir - il, detay istenirse doğduğum şehir ve kütük, sonra birbirinin alakası

Hiçbiri. Direk ülke söylüyorum.Şehir soran çıkmadı daha

1. Ama ısrarla neresinden diye sorulunca ilçe de -daha doğrusu semt- söyleniyor haliyle.

ayrıca, (bkz: biz mamaklıyız gardaş)

Ili soyluyorum sonra basima gelecegi biliyorum. Oraliya hic benzemiyorsunuz diyorlar, ailem hep memur diyorum. Sonra onlar nereli diye soru geliyor, dedemin babasi aslinda memur olarak gelmis diyorum konu uzuyor...

iki tarafta farklı ülkelerden,

4-ülke söylüyorum

kayseriliyim deyince zaten karşı taraf direkt "develili mising?" diye soruyor.

"Karışık" diyorum.

Anam babam başka memleketlerden, hatta anneanne-dede-babaanne-dede de başka memleketlerden... benim doğum ilimle alakam yok, hemen taşınmışız. Bi de ilçelere girmeye kalksam 1 kelimelik soruya 5 dakika cevap vermem gerekir.

il. zaten merkez ilçede kütük.

resmi bir ortamda sorulunca doğduğum ili söylüyorum
işime yarayacaksa köye kadar söylerim bazen

muhabbette sorulunca bi yerli değil diyorum.

+1 en sevmediğim soruladan

4 - bizimkiler çok kırım'dan çok tırrek bir şehre yerleştikleri için şehir söylemiyorum. geldiğimiz yeri söylüyorum. yani yoksa resmen çomar memleketi... ben olsam bulaşmam o derece.

ilçeyi bilecek yakın şehirlerden olanlara ilçe,

diğerlerine il.

1. Çünkü merkezde doğdum.

@tears of devil'le tamamen aynı durumdayım direkt kırım diyorum

Doğma büyüme İstanbulluyum. İstanbul'da insanlar genelde nerelisin dediginde babasinin memleketini söyler. Ben de oyle yapiyordum. Sonra universite icin baska sehire gittim orada nerelisin dediklerinde başta yine baba memleketini söylüyordum ama istanbulda yaşadığımı ogrendiklerinde sen bla bla şehirliyim dememiş miydin diyorlardı.

Yani o yüzden İstanbul'da baba memleketi/sadece şehir olarak soyluyorum, istanbul dışında istanbulluyum diyorum.

İl

önce ilçe söylüyorum, peşine de il.

İl söylüyorum eski ismiyle.

her normal insan gibi ili söylüyorum.

1

bunun ilgili bakanlık tarafından düzenlenmiş bi hesap oranı/cetveli var. doktor kafasına göre veremiyor bildiğim kadarıyla. hastalığa, engele ve miktarına/yoğunluğuna göre düzenleniyor.

diye biliyorum.

Farklı heyetler farklı oran veriyor.

özür oranları cetveli var (www.saglik.gov.tr) orada belirlenmiş neye yüzde kaç oran verileceği ama bu cetvelde de yoruma açık olan konular var psikiyatrik hastalıklar gibi. dolayısıyla farklı hastanelerden alınan raporlar arasında farklar olabiliyor. hatta aynı hastanede aynı branşın farklı bir doktoru farklı yorumlar yapabiliyor. bu durumlarda itiraz ediyorsun rapora, sağlık müdürlükleri seni hakem hastaneye sevk ediyor.

Hakem hastanenin kararı son karar oluyor.

Bende 50 ml'liği vardı, kokusu güzel sayılır ama hiç kalıcı değil. Babama hediye ettim, Diesel Fuel For Life kullanıyorum onun yerine, mutluyum.

Kalıcı değil hiç su gibi o yuzden kokusunu hatırlamıyorum

birde tahmini kaç dk. sürüyor arası?

19e evlendirme dairesinden geçmiyor diye biliyorum, değişemdiyse 19e nautilusun oradan e-5e çıkıyordu. diğerleri belediyenin oradan geçer. trafiğe göre değişir. en az yarım saat.

Uzunçayırdan ya da kadıköyden sarı dolmuş da kullanılabilir

Novadanın yanı evlendirme dairesi 21b geçiyor

Sonuna kadar haklısın.

bir de konusurken / yemek yerken tukurenler var :(

cok kez doydum diyip yemege dokunmadigimi bilirim...

Benim de nefret ettiğim bir şey, artık böyle durumlarda kendimi sıkıntıya soracağıma direk söylüyorum amma da sesli yedin veya orda peçete var ona sil istersen diye.

+ dişinde kalanı sesli bir biçimde diliyle çıkartmaya çalışması. iğrenç ötesi

insanlık olarak yemek yemeyi bilmiyoruz. uyaracak kadar yakın değilsem kalkarım masadan.
bir de bunun ağzındaki lokmayı yanak içine sıkıştırıp konuşan versiyonu var.

kendi çatal,kaşıklarıyla ortak tabağa girişenler var bir de

teşekkürler, yalnız değilmişim. ağızda yemek varken konuşmak ve ortak tabağa/tencereye kendi çatalıyla dalmak da eklendi bunlara.

@üğpoıuy işte o dediğin şeyler uygun değil çünkü evde bir sürü dekoratif eşya var dünyanın dört bi yanından gelmiş. Hatta koyacak yer bulamıyorum diye yakınıyordu

@üğpoıuy ayy çok pardon yanlış yazmışım farkında değilim düzelttim şimdi. Yarın bekliyorum cevaplarını ^^

İçki iç
Yorlarsa kokteyl seti alsana

Ayy pikap alsana biri bana alda çok mutlu olurdum ♥️

Türk kahvesi seviyorlarsa Arçelik Telve alabilirsin, 2'lisi daha güzel. Espresso makinesi de olur. Delonghi Icona.

Kahve seviyorlarsa kahve, kaliteli el değirmeni ve uygun kahve aparatları alabilirsin.
Coffee departman ın internet sitesine bak.
Keşke fiyat limitini de söylesen

şarap yanına peynir falan seviyorsa son zamanlardaki favori ev hediyem:
www.pasabahcemagazalari.com

Çok güzel fikirler verdiniz teşekkür ederim mutfakla ilgili bir şeyler almaya karar verdim kokteyl seti, peynir sunum seti gibi :) kahve makinaları var yoksa o da iyi fikirmiş

Hiç yok, yakında 1 tane olacak.

E.

Hic yok. Zamani kolumda tasimayi da dusunmuyorum. E.

1 tane. ilk mağaşımınan aldımdı. K

0, Erkek.

5 k

2, erkek.

1,k.

1 e

xiaomi mi band 2 var :( hep gercek bi saatim olsun istedimdi.

9, k.

3, K

3, k

1 tane, Doğubeyazıt'tan ucuza almıştım. Kışın aklıma gelirse takıyorum. K

Sadece bir adet, o da dedemin saati. Cinsiyet de erkek, anlaşılacağı üzere.

Kadın, galiba 5. Ya 4 ya 5. Sadece 2 tanesi 60 TL civarıydı diğerleri 15 20 falandı. Heheheh. :)

3. Biri miband türevi, biri basit dandik bir saat, diğeri iyi denebilir.

E.

1 tane kalitelisinden - k

0 E

6 m

2, e.

1 erkek. yakında iki olacak

2 tane var ama alışkanlığım olmadığı için takmıyorum. E.

1 E
Edit: prd 2 biri şimdi aklıma geldi

2 e

E 1

0 erkek. Hep saatim olsun derim ama almak için uğraşmıyorum. Olsa iyi olur ama.
projectswatches.com
projectswatches.com
projectswatches.com

Bunlar gibi ama ucuz yollu bulursam alırım.

3, K

2, k.

3 E

Ama sürekli 1 tanesini kullanıyorum.

2 e

2, K.

3,e

1 k
O da derslerde sürekli saati kontrol etmem gerektiği için (zil yok). Diğer zamanlarda ihtiyaç hissetmiyorum.

4, e 2 akilli 2 klasik akillilardan biri bozuldu gerci.

hatırladığım kadarıyla 10. ama birkaç senedir saat takmıyorum. e.

düzeltme: kol saatiymiş soru ya. cep saatlerini de eklemiştim ben. 8 o zaman.

1, erkek.

1, K.

5, E

9 E

Casio f91
Garmin fenix 3
Markası tırt, hrm li bir saat
Tag heuer carrera 36
Cookoo watch (allah belanı versin kickstarter)
Bir de seiko var ama 7 8 yıldır takmıyorum. Modeli de unuttum.

Replikalar
Fm vanguard glacier
Breit... navitimer blue edition


Totalde 8 ama aktif kullandığım sadece garmin ve casio f91 ^^

edit: ciniyet erkek la bilmeyen mi var

0

0 e

4 ~ E

0 k. Herhangi bir takıyı uzun süre takamıyorum. O yüzden hiç saat takasım gelmiyor. Sürekli telefon ekranından bakarım ama saate :)

2 tane güzel, kaliteli saatim var. 1 tanesini sürekli takıyorum, diğerini arada sırada.

2-3 tane de nispeten ucuz ama tatlı saatim var. Onları da bazen aklıma geldikçe, kıyafetime uyduğu zaman falan takıyorum.

0

3 tane var ama hepsi hatıra olduğu için duruyor, saat kullanmıyorum. (Hanidir emekliyim saatle işim kalmadı sayılır, saat beni takip ediyor daha çok. )
İlk saatim babamın hediyesi, annemden kalan altın kaplama taşlı bi saat, ilk maaşımla aldığım saatim.
K.

Medient hastanesi var kbb üzerine orayla bir görüşebilirsiniz

özel ent tıp merkezi - Op. Dr. Sinan YÜCEL

Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden KBB uzmanı Ali Şefik Çağlar anneme manevra tedavisi uygulamıştı. Çok ilgili bir doktor, uzun açıklamalar yapıyor. Biraz da Dr. House gibi enteresan bir tip;)

Sinek ısırmışta kaşıyıp kanatmışsınız gibi bence

arkadaşıma doktor gittiğiniz yerde (yalova) hastalık taşıyan kene yok demiş. 2014'te de tetanoz olmuştum. bi şey yapmama gerek var mı?

Kene ısırmaz. Ektoparazitler ısırıp/sokup kaçmaz, aksine ısırdıkları yerde yaşarlar. Yani o iz bir keneye ait olsaydı kene de orada olurdu.

göğsün kuru olup olmamasının pişirmeyle alakası yok, takla atsan da kuru olur.

restoran lezsetini evde yakalayamazsın, restoran ızgara yapıyor evde tava yapacsksın en iyi sonucu döküm ile alırsın. tavuk kalçadan yapın, marketten ya da tavukçudna alırken şişlil diye belirtin. yoğurtla terbiye etmeyin yakarsınız

Yoğurt, salça, zeytinyağı ve baharatlar içinde uzun saatler bekletiliyor tavuk göğsü. İyice yumuşamış oluyor 2 dakika ızgarada durması yetiyor. Yerken suyu henüz içinde oluyor dikkat etmişsinizdir. Bunu evet tavada yapamazsınız kurur, kurumasa yoğurt salça karışımı yanar tavaya yapışır rezil olur vs vs. Ama benim tavsiyem aynı şekilde soslayıp fırın torbasında pişirmeniz. Gayet lokum kıvamı oluyor. Pişmeye yakın 5-10 dakika da poşetin üstünü açarak sosunu çektirirsiniz şahane olur.

Teşekkürler cevaplar için :)

Pirzola tavukla yapın lokum gibi oluyor

Birkaç saat marine edip şişleri fırına atıp da yapabilirsiniz ben öyle yapıyordum.

tavuk buttan yapacaksiniz, gogusle olmaz, bazi markalarin hazir dizilmis sisleri var.

Islak gürünüm veren jöle var baska bildiğim bişey yok yap falan sürülebilir birde

Geçen aydan sadece asgari ödediyseniz, ekstreden kalan borç 1400 tl dir. Ya da taksitli alışveriş vardır

Taksitleriniz vardır muhtemelen. O taksitlerin toplam tutarı limitten düşer.
1400 tl lik taksit tutarınız var gibi görünüyor.

Daha önceki aylarda yaptığınız harcamaların toplamı toplam kart limitinden düşer. 600 bu fatura doneminde 800 de daha onceki aylarda harcamışsınız

Taksitli alışverişin vardır.

Taksitli alışveriş o ayki limitinden düşer tamamen. Henü son ödeme tarihi gelmediğinden ödeme yapmamış olabilirsin.

Ismimi seviyorum. Bazi isimlerle o kadar kotu anilarim var ki biraz on yargi olusuyor tabii ama kalici olmuyor. Eski isim yeni isim gibi ayrimlara girmiyorum pek acikcasi ama fonetik ve anlam benim icin onemli isimde. Ayrica mesela ilk kez duydugum bir isimse boyle aninda bir ilgimi cekiyor ne olursa olsun bir hos geliyor.

ismimden nefret ediyorum.

osman'lar şişman oluyor diye genelleme yapılabilir.
meriç'ler de malum :D

güzel isim bulsam ismimi değiştirirdim ama öyle süper isim diyebileceğim bi isim yok.

Eski isimleri pek sevmem. Kendi ismimi begeniyorum. İtici gelen isimler çokca var tabi :) destina tuana türkü umut isimlerini beğeniyorum

Seviyorum. Nadir bir isim. Kutsallık, tarihsel önem atfedilen isimleri sevmem. İnsanlar hiç orijinal olamıyorlar. Sevmediğim isimli insanlarla fazla konuşmam. (Ciddiyim.) Güzel isim kişiyi özgür kılmalı. Belli bir sınıfa sokmamalı.

Arapca kokenli bir adim olmadigi icin mutluyum, soyadim da birseyoglu ya da birseyyapan degil.

ismimi cok seviyorum. eski isimlere karsi notrum, kisiyi seversem ismini de severim. sevdiklerimin isimlerine sahip olan kisilere daha kolay isiniyorum. kotu tecrubeler yasadigim isimleri sevmiyorum, bu isimlere sahip insanlara onyargiyla yaklasiyorum. begendigim ve sempatiyle yaklastigim isimler duru, leyla, tolga, elif, deniz.

Ismime karsi notrum. Turkce karakter barindirmadigi icin, dini bir seyleri cagristirmadigi icin ve cok eski olmadigi icin memnunum ama. Cok eski isimleri ve cok yaygin olan isimleri sevmiyorum. Elif, fatma, osman, muhammed gibi. Ama bu ismi tasiyanlari sirf ismi bu diye antipatik bulmam. Kendimiz secmiyoruz sonucta. Sevdigim isimler; hanzade, agâh ve devin.

evet, türkçe çünkü. hatta soyadım da timurun soyundan geldiğimi iddia etse de öyle bir şey yok, nerden bilecekler 1934te. türkçe isimlere sempatiyle yaklaşıyorum. traveller gibi mutluyum.

ismimi seviyorum. ismim fatih.

Adım soyadım bir devlet büyüğününki gibi, ünlü bir sanatçı kişiliğinki gibi uyumlu, jenerik. Türkiye'de tek. O yüzden çok seviyorum.

Tek tek incelendiğinde de anlamları çok güzel, ikisi de öz Türkçe. Daha iyi olamazdı yani.

İsmimi seviyorum; çok yaygın bir kadın ismi olmasına rağmen ismin bana veriliş hikayesini çok hoş buluyorum.

Modern ebeveynlerin çocuklarına sürekli koydukları "aleyna, alina, alara, almira, lina, leya" vs gibi isimleri çok beğenmiyorum. Bunun erkek dengi de "baran, yağız, eren, boran, enes" vs olabilir. Antipafi duymamın sebebi hayatımın büyük bir kısmının bu alinalara ve yağız baranlara laf anlatmaya çalışarak geçmesi, başka sebebi yok. :)

Çocukken ismimi hiç sevmezdim. Annemlere çatıp dururdum benim adımı niye Şule / buket (öğğğ) koymadınız niye bilmem ne koymadınız diye. Büyüdükçe anlamlı ve güzel gelmeye başladı. Bir de insanların isimleriyle uyumlu karakterlere sahip olduklarına inanıyorum. Bir canlıya isim vermek onun bir nevi geleceğini tayin etmek gibi. Değerli ve dikkat edilesi. Sevdiğim isimler listesi gibi bir şeyim yok ama oğlum olursa adını rüzgar koymak konusunda çok ciddi ve ısrarcıyım :) kız da rüya olsa fena olmaz. Beyle.

İsmimi çok seviyorum. Kendi ismim olmasa oğluma da bu ismi koyardım.

Bu arada bora ben.

önceden sevmezdim, söylenişi kötü gelirdi bir anlamı da yok neticede derdim.
şimdi seviyorum, isim soyisim olarak düşününce bütün oluyor gibi.

eski isimleri sevmiyorum ama iki isimli olup da biri eskilerden bir şey olurca değişik bir havası oluyor sanki. ama bazı isimlere karşı olumsuz bir tutum sergilediğim oluyor, çok saçma olsa da.

İsmime bayılıyorum, 100 kere doğsam hep aynı adı isterdim, isim ve anlamı çok önemli, komik değil de yeni isimler çok eğreti geliyor bana. Çocuğuma modern isim koymam, eskiler daha güzel.

Ben sevmiyorum utaniyodum kucukken belli tarihlerde okula gitmiyodum. Bilincltimda kaldi hala sevmem hfif utanirim.

Maalesef, hikayesi ve buna bağlı olarak bir anlamı olsa da sevmiyorum ne yazık ki. Yani buna bağlı bir anlamı mevcut, kendi başına ne bir manası var ne de fonetik bir söylenişi, bir sürü Türkçe karakter bulunuyor; gerçekten berbat. Eğer bir çocuğum olsaydı, kendisine vermek isteyeceğim son isim olabilirdi.

Hem ad hem de soyad anlamında istediğim şeyler olmadığı için değiştirmek adına bir alternatif belirledim hatta, müsait olduğum bir zamanda tamamen değiştirmeyi düşünüyorum.

İsmimi severdim. Bir gün ekşi sözlük'te ismimin başlığına girilenleri okudum, Fransızca anan demek yazıyordu. Gülmüştüm, nasılsa hayatım boyu bir fransız ile huhatam olmam diyordum, sonra Fransız bir sevgilim oldu. Şimdi ismime hatırladıkça uyuz oluyorum.

İsmimden nefret ediyorum. Eskiden çok takardım kafama bu isim konusunu ama hala nefret etsem de çok umursamamaya çalışıyorum artık.

İsminden dolayı antipatik ya da sempatik gelmiyor kimse ama böyle birkaç isim var sinir olduğum insanların isimleri olduğu için sevmediğim.

Deniz ve Nehir de en beğendiğim iki isim.

Çok yaygın bir isim olmasına rağmen seviyorum. Herkesçe bilinen anlamının yanında sadece edebi eserlerde kullanılan ve çoğu kişinin bilmediği ikinci anlamı da hoşuma gidiyor.
Bir ismi sadece isim olduğu için sevmeme gibi bir durumum yok ama hatırlattığı olaylardan ve kişilerden dolayı sevmediğim isimler mevcut.
En sevdiğim kadın ismi İpek, ikinci olarak da Çerkesçe yine ipek anlamına gelen Denef. Erkek ismi olarak da Mustafa ismini severim.

2 ad ve soyadım Türkiye'de tek olan bir kombinasyon. Bu özelliği hoşuma gidiyor.

Çocuğuma klasik isimler koymak isterim. Daha ağır duruyor. Ayşe, ahmet tarzı

lanet olsun ki benim ismim "xcan" şeklinde fakat kadın anam müthiş bir vizyon örneği göstererek can'ı ayrı yazdırmış, ileride kullanmak istemezsem diye. "e anne madem öyle niye en başta koydun, ne gerek vardı?" dediğimde de "adi babana kalsa avseq01.dat olacaktın oğlum, 15 gün isimsiz gezdin umrunda mıydı adamın, ne bileyim ben öyle hoşuma gitti öyle koydum" der her seferinde.

can kısmını atarsak, fazlasıyla klasik ve 5 erkeğin 6'sında olan bir isim olmasına rağmen şahsen ismimi seviyorum. hatta "isim karakter uyumu" konusunda cuk oturuyor sanki. yabancı karakter içermediği veya ortadoğu-türk esintisi taşımadığı için kimsenin önyargıyla bakacağı bir isim değil. ad-soyad kombinasyonuyla yabancı arkadaşlarımdan birisi macar, diğeri sırp zannetmişti. yanlış anlaşılmasın, "beni tatilde italyanlara benzettiler" kezoluğu yapacak biri değilim, türk olmaktan da utanmıyorum ama malum kültürümüz araplar tarafından istila edildiği ve örneğin ismi "abdullah" olan biri önyargıya maruz kalabildiği için bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. gerçi benim ismim de köken olarak arapça galiba ama dinli imanlı bi' şey değil en azından.

çocukken insanları isminden dolayı itici bulduğum olurdu ama ortaokulda tanışıp çok iyi arkadaş olduğum "hörü"den sonra bu tamamen değişti. daha sonra bir tane rahime vardı. ikisini de çok seviyordum, hem güzel hem kuul kızlardı açıkçası. ondan sonra isme hiç takılmamaya başladım. hatta ilk bakışta "kötü" ismi olan insanları sevmeyi daha çok sevdiğimi bile söyleyebilirim. çünkü düşünsene yani, rahime desen başkaları gülecek ama sen rahime dediğinde aklında çok güzel bir şey canlanıyor. hoş bi' şey bence bu. hörü'yle böyle bir bağlantı kuramadım çünkü daha ziyade höşmerim diyordum. bir insan 92-93 doğumlu kızına niye hörü ismini koyar, onu da hiç anlamadım ama neyse. bu vesileyle onları da anmış olayım, yıllardır hiç görüşmüyom iletişimi tamamen kaybettim, umarım iyilerdir.

beğendiğim, güzel olduğunu düşündüğüm çok isim var aslında. türkçe olarak, türk isimlerini seviyorum. etimolojik köken olarak çok kasmadım ama hem modern hem de eski türkçe sayılabilecek isimler. ne bileyim hakan, kaan (ya da kağan?), mete vs... bunun yanında oğuz, ozan gibi isimleri de severim. kız isimleri konusunda çok düz biriyim. ezgi ve aslı aklıma gelen ilk iki isim. bunlar hoşuma gidiyo ama kızıma vermezdim galiba. leyla'yı seviyorum, neden bilmem.

yabancı isim olarak rus ve ruh hastası olduğum için genelde bu soruyu rusça özelinde değerlendiriyorum. bir rusla evlenirsem çocuğumun adının kesinlikle anastasya olmasını isterim. çok seviyorum bu ismi. türkiye'de yaşıyorsak direkt nastya olarak yazdırırım, anastasya çok uzun. erkeklerde vyaçeslav hoşuma gidiyor ama oğlum olursa ve orada yaşıyorsak sergey isterim. çünkü sergey mozyakin gibi olmasını istiyom: müthiş istikrarlı, yaptığı işte başarılı, anasına babasına el kaldırmayan iyi ve yetenekli biri. maykıl jordın falan hikaye, benim sporcu olarak idolüm mozyakin. özel hayatında da çok düzgün bir insan olduğunu biliyorum. o yüzden sergey olur.

Ben de ismimi çok seviyorum, şebnem..böyle kadın kadın bir isim...kız isimlerinin gerçekten dişi olması hoşuma gidiyor, çok nötr olunca erkeksi geliyor, ulaş vs. gibi. Ya da her iki cinse de uygun olan isimler zorlayabiliyor beni, bir erkek ismi olarak Derya falan ile karsılastıgımda zihnimde cinsiyeti tam oturmuyor.

İki ismim var, aramız iyi. Birini diğerinden daha çok seviyorum sadece.

Adımı çok seviyorum. Cennetten düşen ilk X tanesi şeklinde bir ismim olmadığı için çok memnunum. Türkçe, modern ve yaygın bir isim. Henüz benim adımı taşıyıp anneanne babaanne olan bir olduğunu zannetmiyorum.

Adını sevmediğim insanlar oluyor. Fadime, Şükriye, Sümeyye, Fatma, Kadriye, Rabia, Züleyha gibi isimleri sevmem. Eskiledrn Belkıs, Necla, Ayla, Lale, Leyla, İnci; yenilerden Ece, Ezgi, Deniz, Nehir gibi isimleri severim. Aleyna, Tuana, Ecrin filan gibi isimleri de sevmem.

Erkek isimlerinden de dini referans içeren isimleri sevmem. Abdullah, Muhammet, Samet, Bekir, Ahmet, İsa, Musa, İshak gibi... Diziler için uydurulan isimleri de sevmem. Benzer isimlerden Mehmet ve Mustafa isimlerine ve Arapça kökenli isimlere o kadar sinir olmuyorum. Selim ve Murat buna rağmen beğendiğim isimler. Modern olanlardan Deniz, Eren ve büyük ünlü uyumuna uyan diğer bütün isimler uygundur.

Amma takıntılıymışım.

Eskiden nefret ederdim. Z harfiyle ilgili bi sıkıntım var, bana kelimenin ortasında z varsa telaffuz etmek zor geliyor ve kaba olduğunu düşünüyorum.
Ama kısaltıyorum, z sona kaldığı için daha naif geliyor kulağıma. Uzun haline de kısa haline de alışkınım tepki veriyorum sokakta akkdkdksl.

İsmim bence süper. Ayhan. Bir eksiğini görmedim ama fark yarattığını da düşünmüyorum. Sadece Ahmet Mehmet Hasan vb isimlere nazaran daha niche. Soyadım ise ülkede tek.

Sevdiğim isimlerin başında deniz geliyor unisex olarak. Sonra kadın için sena ve seda bana hoş geliyor. Erkek ismi olaraksa bora, alp ve ejder iyi. Bir de ayhan tabi.

Sevmiyorum çünkü çok kişide var.

ismime bayılıyorum. alaşımlardan oluşan bir çağ ismi. yazması 4 harf. soyadım da dört harf. tek kötü yanı türkçe karakter içermesi sorun yaratabiliyor yabancı resmi evraklarda.

Adımdan memnunum ama soyadımdan değilim. Uzun isimlerden hoşlanmıyorum. Kısa, net ve anlaşılır olmalı. Ayrıca j ve ş harflerini bulundurmazsa iyi olur.

ismim güzel ama bana olmuyor bence

hastasıyım. ölürüm.

Pis pis kelimelerle kafiyeli olsa da alistim, seviyorum. Super modern isimlerden nefret ediyorum (bilmem ne su filan), eski isimler daha guzel.

Bayağı seviyorum yahu. Arap ismi falan değil, tam laikci kafada bir isim. Babamın benim için yaptığı en iyi tercih olabilir.