Giriş
(4)

kısa film tavsiyesi

nathanieltroy
var mı favori bi kısa filminiz? ingilizce de olabilir. ben şunu pek severim mesela: https://www.youtube.com/watch?v=G0lS2oXyn30
var mı favori bi kısa filminiz? ingilizce de olabilir. ben şunu pek severim mesela: www.youtube.com
0
nathanieltroy
(07.03.15)
Thredith
(07.03.15)
jan svankmajer kısa filmleri
0
lesmiserables
(07.03.15)
geçenlerde shane carruth'a ait birkaç şey izledim, hoştu.
0
godoşu beklerken
(07.03.15)
www.youtube.com

Bu harika :)
0
the kid
(07.03.15)
(5)

müzik videoları

godoşu beklerken
Chili Peppers'ın otherside'ı gibi yoğun sembolizm içeren ve gerçekten de hani "sanat bu" diyeceğiniz müzik videolarından aklınıza gelenleri şuraya bir listeler misiniz?otherside'da elemanı aşağı çeken karganın bağımlılığı simgelemesi, hani sözleri* fark ettiğiniz an bunun dank etmesinin verdiği "aha
Chili Peppers'ın otherside'ı gibi yoğun sembolizm içeren ve gerçekten de hani "sanat bu" diyeceğiniz müzik videolarından aklınıza gelenleri şuraya bir listeler misiniz?

otherside'da elemanı aşağı çeken karganın bağımlılığı simgelemesi, hani sözleri* fark ettiğiniz an bunun dank etmesinin verdiği "aha" anı ve hazzı var ya, onu yaşamak istiyorum ben.



do the evolution, fitter happier gibi şeyler ama semboller o kadar bariz olmasa. sözler kriptik olsa ya da hiç olmasa, sonra o söz ve görüntü böyle lönk diye bulmaca parçası gibi örtüşse, yerleşse. anladınız işte.

* it's not my friend, i tear it down, i tear it down and then it's born again (yıldızlı bkz sadece cevaplarda mı verilebiliyor)
0
godoşu beklerken
(05.03.15)
Hah, soru haline gelmiş :)

Öncelikle tam bir örnek vermeyim de, önden aperitif olarak şunu önereyim. Devamı dandik çünkü.
listverse.com

"Acaba melekler kefaret ödeyip hayata yeniden başlamak anlamına mı geliyor" kadar sembolizm yok ama Cranberries'in Zombie videosundaki birtakım şeylerin anlamları varmış, sonradan okumuştum.

November Rain, Don't Cry ve Estranged'i birleştirince ortaya çıkan hikayeye her seferinde şaşıyorum.

Tam dediğin gibi değil de Alanis Morisette'in Hands Clean'i klip ile şarkı sözleri birleşince anlam kazanıyor. İlk başta "Hmm, evet", kısa bir süre sonra "Aaa, vaay" diyoruz.
0
aychovsky
(05.03.15)
o dedikleriniz de olur. ayılma anı içeriyorlar. daha geniş tutabilirmişim soruyu aslında. teşekkürler. ilk top ten listenizden başlayacağım, teşekkür ederim (şimdi quiz gibi oldu, zombie'yi açıp önce tahmin yürütmezsem olmaz :D )
0
🌸godoşu beklerken
(05.03.15)
valla sözü kriptiği bilmem ama acayip bikaç klip var, onları vereyim belki seversin.

www.youtube.com

www.youtube.com (bu istediğine uyuyor aslında)

vimeo.com

www.youtube.com

www.youtube.com (çok subliminal)
0
bruceandwayne
(05.03.15)
spiderman'i tarifinin ardından pencereden gelen yine kendisi. aslında kendi zihni yiyor kendisini.
www.youtube.com

fate up against your will'le ölümü çağrıştıran biri geliyor görüntüye.
www.youtube.com
sonlara doğru soğuyor ortam. ay ortadan kayboluyor. ölüm (ya da yaşam heh) klibi de alıp gidiyor.

bu sembolikten ziyade metaforik:
www.youtube.com

öyle doğrudan doğruya sözle bağdaşacak imgeler yok, ama şarkının (hatta albüm için çekilmiş kısa filmin fragmanı gibi bir şey olduğundan albümün de denebilir) duygusunu içeren metaforlar var. tabii bu klip ve kısa film içime siniyor mu emin değilim. yakın bir arkadaşımın ailesi ırak kökenli. daha önce hiç görmediği kuzeni lösemi olmuş. istanbul'a getirildi geçenlerde. başka bir ülkede tedavi olmak zorunda kalıyor. bir başka kuzeni daha gelmişti kanser tedavisi için. o yaşayamadı. bunu onlara izletsek ne düşünürler? tabii bunda amerika kıtasında doğan bir çocuğun suçu var mı bilmiyorum, ama o çocukların suçu neydi diye düşünüyor insan. neyse bunlar benim kendi dertlerim. insanların kafalarını dağıtmak için girdiği bir sitede, belki de kimsenin elinden bir şey gelmeyecek konularla moral bozmak doğru olmayabilir.

şunda da öyle yoğun bir sembolizm yok, ama dinleyince muğlak olan şeyler izleyince yerine oturuyor:
www.youtube.com

şunlar da geldi aklıma söz ve simgesel görüntülerin uyumlu olduğu, ama bunlar daha bir "makinalaşmak istiyorum / tik-tak" doğrudanlığında. o yüzden altta verdiğiniz örneklere dahil edilebilir ancak:

www.youtube.com

www.youtube.com

soruya tam cevap olamadılar ve genelde izlenmiş olması muhtemel örnekler geldi aklıma, ama soru güzel geldi. belki başka birisi de yanda görüp cevaplar diye soruyu hoplatmak istedim.

soruya cevap değil ama bir de şu geldi aklıma:
www.youtube.com
"can't"ı dudak biçiminde yapıyorlar eheh.
0
John Finn
(06.03.15)
önceki cevaplarda verilmiş linkleri açıp bakamadım, aralarında chemical brothers var ise üzgünüm.

uzun zamandır video klip izlemiyorum açıkçası ama izlediğim dönemlerde tekrar tekrar bu abilerin videolarına dönüp duruyordum. the test favorim. let forever be, believe, out of control hakları yenmeyecek diğer videoları.
0
givemesomesubstance
(13.04.15)
(6)

Din ve kavramlar kargaşası. Nasıl bu kadar eminsin?

greatviolinist
Öncelikle şunu söyleyeyim aziz dostlarım. Müslümanım. Ailemin bana hediyesi olan bu bayrağı neye inanırsam inanayım taşıyacağım...Çünkü bu bana bir hediye.Atalarımdan aileme, onlardan bana... Kendi dinimi sorgulamayacağım burda.."Elhamdülillah müslümanım" demiyorum çünkü bu, kibirli bir tabir olarak
Öncelikle şunu söyleyeyim aziz dostlarım. Müslümanım. Ailemin bana hediyesi olan bu bayrağı neye inanırsam inanayım taşıyacağım...

Çünkü bu bana bir hediye.

Atalarımdan aileme, onlardan bana... Kendi dinimi sorgulamayacağım burda..

"Elhamdülillah müslümanım" demiyorum çünkü bu, kibirli bir tabir olarak geliyor bana. İnandığım dinde de kibir asla yok.

Öncelikle çok zeki ve akıllı bir insan değilim. Uzunca düşündüklerimi yazıcam. Lütfen hoşgörü sahibi ve bana yardımcı olacak insanlar gelsin yanıbaşıma..

Bana kızacaklar... Şimdiden sizi seviyorum...

Yukarıda dediğimi açıklayarak başlamak istiyorum.

Öğrenciliğim Sivas'ta geçti. Sivas'ta Sivaslılara "Nerelisin?" diye sorduğunuz zaman size bi kısmı çok komik bir cevap verir.

"Övünmek gibi olmasın gardaş ama Sivaslıyız"

Abi nedir bu övünç kaynağı... Lafın içerisinde gizli bir kibir, kendinden olmayanı gizliden aşağılama tripleri içeriyor.

Aynı şeyi dinsel veya ırksal yapanlarda beni eşit derecede üzüyor.

Çok klişe bir tabirle; "annen baban hristiyan olsaydı sen de öyle olacaktın" diyen abiye;

-Olsun aklı var mantığı var islamiyeti bulmalı

diye cevap veriyor dayı. Kutsal kitabı okumaya fırsatı bile olmamış. Sadece ona sunulan kadar yaşamış. Adam borç içinde doğmuş, borçla mal mülke girmiş, çoluk çocuk... Ekmek kavgasında, ekmek partisinde, para tanrısının kulu olmuş, islamiyeti savunuyor.


Çoğumuz gibi... O dayı haksız değil bence.
Ona sunulan sınırlarda yaşamış hayat boyu.. Annesinin babasının bayrağını taşıyor.

Bazı insanlara diğer dinleri falan aşağıladıkları zaman öfke duyuyorum. Nicel hiç bir veriye sahip olmadan inanıyoruz. Herkes bir sebep yaratarak inanıyor. Sonsuz harika özellikleri ona güzelliyor..

Herkes için bir yaratıcı oluyor.


Depeche mode'un Personel Jesus dediği gibi. Kişiye özel..

Sonuç olarak iki aynı dinden iki insan bile yaşadıklarına göre kafasında şekillendirebiliyor yaratıcıyı..

Böyle aynı fikir içerisinde bile çılgınca farklılıklar varken neden takım tutar gibi din tutuyoruz.

İbadetin şekli, tekniği duruşu neden bu kadar önemli de diğerlerinin sosyal mesajı önemsiz..

Neden incil aptalca?
Neden Yehova diye bir tanrı yok?

5000 yıl önce neden Rab yok da Krishna var?

Bence hepsi benim inandığım kadar mantıklı. Yalan mı?

Haftasonu Ankara kitap fuarındaydım. Gidenler bilir, içeriye girip sağ yoldan dimdirek gidiyosunuz en dipte ortada stantta iki tane medite kadın bir dini insanlarla tanıştırmaya çalışıyordu...

Işıkları vs. farklıydı. İnançlarına göre şekillenmişlerdi. Ben de merak edip yanaştım. Bilgi aldım vs.

Oturup o hindistan dininin doğruluğu sahihliği hakkında tartışmaya girmeyeceğim. Lütfen yanlış anlamayın.

Ben hep ahir zamanda yaşadığıma inandığımı fark ettim. Kadınlardan bir tanesi o inanca göre hayatın 420000 yıl daha süreceğini anlattılar.

Krishna'dan sonra 5000. yıldayız dedi. Ruhun evrende kalarak farklı bedenlerde devam edeceğinden vs. bahsetti..

Biraz düşündüm. Ben yüz yıl daha dünya var olursa iyi diyordum.

Bugünkü bilimsel verilere göre mantıksız gelemedi açıkçası.. Neden mi?
Şimdiden yeni bir gezegen arayışına çıktık bile.. Dünya patlarsa patlasın yaşam hayat evrende devam edecekse ya?

Heyecanlandım...

Hayatta ruhuma öğrettiğim şeyleri acaba 420000 yıl kendimde taşıyabilecek miydim?

Çünkü çok kasıyorum kendimi. Bu fikirlerden dolayı her şeyi 80 yıla sıkıştırmaya çalışıyorum..

Şimdi bu kadar anlattığım şey saçma gelecek size. Ama saçmaysa, iki fikir de neredeyse eşit derecede saçma.

Hep varsayımlar üzerine..

Bunca şeyi söyleyebiliyorsan dinden çıktın falan demeyin lütfen. Sizden tek isteğim şu yolunuz her neyse..

Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?

Ateist, müslüman, hristiyan, deist, yahudi, budist..


Kardeşim benim ben senin fikirlerine sonsuz hoş görülüyüm.

Yolundan nasıl bu kadar eminsin.

Pascal 4 lüsüyle gelme bana lütfen. Fırsatçı değil akılcı gelin. Biriniz tavlayın beni..

Şu an ben tüm dinlere inanıyorum. Hepsinin güzel olması gereken yanlarını destekliyorum.

ben tam yolun en ortasındayım...

son olarak şunu söylemek istiyorum;

Hayatımda en güzel Yaratıcı kavramını bana dedemin ablası anlatmıştı. Mekanı cennet, ruhu şad olsun(eşsiz bir insandı)...

Halamız Gençlik yıllarında Paris'te genç bir kadın. Güzel akıllı, alımlı. Kocası askeri bir sebepten orada. Hala ise 1950'lerdeki Paris'in tadını çıkarıyor. Mağazalarda geziyor kendine kıyafet, öte beri alıyor.

Yine bir gün.

Aynı güzellikteyken Paris'te bir bomba patlıyor. Halamız da o yakınlarda...

"Hayatımda böyle bir şey görmedim. Allah diyerek kendimi bir köşeye attım. Kaçmaya başladım. Etrafımda bir çok insan oh my god, oh mon dieu diyordu. İşte o zaman anladım ki; o an hepimiz aynı Yaratana inanıyorduk"

Okuduğunuz için teşekkür ederim...

Yanlışlıklarım için hepinizden özür dilerim.. Lütfen cehaletime ve mallığıma verin.
0
greatviolinist
(04.03.15)
Yalniz ben sizden yol haritasi bekliyorum hocam. Ben bunlardan birisiyim ya da degilim demiyorum tam olarak. Inaniyorum Seviyorum. Ama yapan yol bulan nasil buluyor bunu merak ediyorum. Mobilden yaziyorum. Kafam karisik evet feci cahilim Bu konularda. Fikir istiyorum. Tesekkurler.

Tik atayim mi?
0
🌸greatviolinist
(04.03.15)
kültürümüzde kan davası da var.
çocuk yaşta evlendirilmek var.
komşu ülkelere saldırıp savaşmak var.

bunları da devam ettiricen mi?
0
titiraprap
(04.03.15)
her istediğime ilişkin kimsenin kanıtlayamayacağı ama pek çoğunun saçma olduğunu tabirinizle bileceği inançlar geliştirebilirim; hiçbir sınırı yok. bunu kutsal addedebilirim.

kanıtını görmediğin bir şeyi varsaymanın sonu yok.

bir şeyin olmadığını değil, olduğunu kanıtlayabilirsiniz. zaten baştan hileli bir yaklaşım.

"siz olduğunu nasıl biliyorsanız, ben de olmadığını öyle biliyorum" desem "ben inanıyorum, bilmiyorum" diye cevap verirseniz "ben de inanmadığınıza ama hayatınız boyunca inanıyormuş rolü yaptığınıza inanıyorum" desem sonra paralel aynalar gibi bunu sonsuza dek sürdürsek elimize ne geçer bilmiyorum.

sonsuz sayıda inanç üretebilir ve bunlara inanmayı seçebilirsiniz. sonsuz sayıda şeye de inanmıyorsunuz ve bunların olmadığını nereden biliyorsunuz?


(benim gibiler için)asıl sorular şu gibi şeyler:

aklımı ne yönetiyor?

bilme ihtiyacı duymadığım bir şeye inanmak mı? arayıp bulabildiğimle yetinmek ve diğerine mümkünse hipotez, değilse hayal/inanç demek mi?

sizin için asıl soru ne?


ateistler inanç kavramını reddederler. bu, bilgiye giden yolun inanç olduğunu reddetmektir zaten. bunun bilmekle alakası yok, yolla var. asla kanıtlayamayacağın, hayal gücü kadar geniş bir sonsuz inanç havuzuna ehemmiyet vermemekle alakası var.

ama "hayal etmek" örneğin, reddedilmez. zaten bilinemeyen ve kimsenin görmediği her şey de bir nevi hayaldir.



tl;dr: tüm bu konu, en azından ateistler için, mantık olarak totolojik olabilir en fazla. kısacası ateiste göre bu konu kamu hayatında geçersiz. çünkü bilmek inanarak gerçekleştirilemez.




aylar sonra edit: bilmekle alakası yok demişim. "bilginin kendisiyle alakası yok, ona ulaşılan yolla var" diye düzelteyim. bilgi ne zaman bilgi olur, gibisinden ekleyeyim.
0
godoşu beklerken
(04.03.15)
duyurunu okuyunca ilk aklıma gelen shakepeare'in şu dizeleri oldu:

"İnsanların tutkularında bir gelgit vardır
O, tufan olduğu zaman, sizi talihe yönlendirir,
Onların yaşantısının tüm yolculuğunda bir yana bırakılmış
Gölgelerde ve yoksullukta bağlanmıştır.
Böyle bir taşkın deniz üzerinde biz su üzerindeyiz;
Ve akıntıya karşı koymak zorundayız,
Yoksa şansımızı kaybedeceğiz."

Biliyorsundur, göl gibi güvenceli bölgelerde avlanan kabilelerde dinsel büyüsel tören yapılmazken açık denizlere yöneldiklerinde uzun dinsel törenler ve büyüler yapıldığı belirlendi. Büyük halanın da gözlemlediği de bu durumdan farklı değil.

Ben bilim diyorum.
Nasıl bu kadar eminim; öğrendiğim/deneyimlediğim tüm bilgileri objektif ve hiç bir inanca/düşünce akımına yakınlık duymadan akıl mantık süzgecimden geçirince bu sonuç çıkıyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.03.15)
bir kere sen müslüman değilsin. teistsin. tüm dinleri kabul ediyorsan böyle oluyor. şimdi demişsin hristiyanlığa inanmak da islama inanmak kadar mantıklı. doğru diyorsun zaten. ikisi de eşit derece mantıklı. yani mantıksız. neden eminim?

Gerçekten böyle bir evren yaratmış tanrının insanların el ele tutuşmasını yasaklamasını mantıksız buluyorum. mastürbasyon yapma demesini de keza. sen o kadar şey yarat sonra gel doğanın kendisinin yarattığı bir şeyi yasakla. göz zinası diye bir şey koy.

hristiyanlık niye saçma? Bilimle çeliştiği için. adamlar bir ara dünya düzdü diyordu var mı ötesi? ki incilde daha etik olmayan o kadar şey var ki..

islamda miras paylaşımı diye bir şey var. o da bilimle uyuşmuyor. kaldı ki kadın erkek eşitliği olmadığının kanıtı. böyle bir tanrıyı da kabul etmem.

bütün dinler böyle maalesef. zamanında bilimin açıklayamadığı şeyleri doğaüstü olaylar ile açıklamak. bir din olsun ki içinde bir saçmalık olmasın. çağı yakalayamadıkları kesin. evrensel olmadıkları kesin. ben agnostik-deistim. söylediğin gibi emin değilim. ha ben de bir ateistin nasıl bu kadar emin olduğuna şaşırıyorum mesela.
0
empat
(04.03.15)
Öncelikle, keşke tüm müslümanlar senin gibi tevazu ve hoşgörü sahibi olsa.

Dinler var, bunu biliyoruz. İnsanın tahayyül edemeyeceği kudrette bir yaratıcı var mı, bunu bilmiyoruz. Varsa şayet, öldüğümüzde öğreniriz büyük ihtimalle. Yoksa da hepimiz toprak olacağız.

Dinler var dedik. Var olan şeyi kabul etmek veya etmemek bizim elimizde. Ben var olan dinleri reddediyorum, çünkü dinler başka şeyleri gerçekleştirmek için maşa olarak kullanılıyor, manipüle ediliyor, suistimal ediliyor. Ne yapmalıyız?

Buna din deniyorsa ben kendi dinimi anlatayım sana.

Benim felsefem şu:

Öncelikle, hiçbir insanı rahatsız etmemek, üzmemek. İnsanların özgürlüklerini kısıtlamamak. Evimde yüksek sesle müzik dinlememeliyim mesela, komşularımı rahatsız etmemek için. Bu en basit örnek.

Kimseyi rahatsız etmeden mutlu olmaya çalışmak, hayatımı devam ettirmek.

Bunu yaparken de etrafımdaki, yakınımdaki insanları mutlu edebiliyorsam, ben iyi bir insanım demektir.

Herkesin, öncelikle kimseyi incitmeden mutlu olmaya çalışıp, sonra da etrafındakileri mutlu etmeyi gözettiği bir dünya düşünsene. Ne kadar güzel.

Bunu gerçekleştirmek için bir yaratıcının "sözde" söylediklerine kulak vermene ihtiyacın yok.

Neye inanırsan inan, insanları üzmeden, suistimal etmeden hedeflerine ulaş.

Ben kendimi agnostik olarak görüyorum, çocuklarıma da düzgün birer insan olmayı öğreteceğim. İsterlerse müslüman olsunlar, isterlerse hıristiyan olsunlar, kendileri araştırıp kendi istedikleri dinin mensubu olsunlar. İsterlerse de inançsız olsunlar. Tek tavsiyem ailenin sana miras bıraktığı islamı bu kadar derinden sorgularken sen bunu çocuklarına miras bırakma, onlara istediklerine inanmaları konusunda hoşgörülü ol. cinsel yönelimi, dini inancı önemli değil. İnsan olsunlar, insan olmak en zoru.
0
yirmisantim
(04.03.15)
(3)

yarın pskiyatırdan abi be emdr yapsanıza

ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
bana diyim mi ya da konuyu nasıl oaraya getirim ben kendimi biliyorum işinize karısmak istemem ama emdr diye bi ey cıkmıs onu bende uygululasak derim ama bunu nasıl anlatayım norolojiye gittim butun tekkikleri yaptılar beynimi cektiler o sevk vermeden ben pskiyatrı da randevüü aldım ne ya simdi akl
bana diyim mi ya da konuyu nasıl oaraya getirim ben kendimi biliyorum işinize karısmak istemem ama emdr diye bi ey cıkmıs onu bende uygululasak derim ama bunu nasıl anlatayım norolojiye gittim butun tekkikleri yaptılar beynimi cektiler o sevk vermeden ben pskiyatrı da randevüü aldım ne ya simdi aklıma gelmiyo
0
ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
(02.03.15)
zaten hacı abi tesadüfen gördüm kariyerine baktım emdr eğitimini almıs kesin cozum mu bi de cok garip hayatımı siken günün yarın hatta 4,5 saat sonra 10. yılı yıldır kafa gidip geliyo ben de bir aydır yine basladı bahse takıntılarım var
0
🌸ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
(02.03.15)
cacık olduğuna pek katılamayacağım çünkü savaş sonrası ptsd sahibi olan askerlere falan uygulanmış.

en azından ananızla aranızdaki edipal alaka kadar saçma değil, insanın bilgiyi hafızaya sokma yöntemine göre bilgi işlemeyi geri alıp anı silmek gibi bir iddiası var. kısa da sürüyor öyle yıllarca değil.
0
godoşu beklerken
(02.03.15)
@godoş anamı neden karıstırıyosun

araba kullanamamak bi motor beceri bozukluğumu beyler bu basit ornek yeri geliyo bunu gibi seyler yapamıyorum bi de kendmin kötü özelliklerini yazıcam kağıda orda aklıma gelmiyo mukemmel biriymisim de gecerken uğramısım gibi ateş almaya gelmisim gibi oluyorum bana iğrenc insan karakteri soylesenize
0
🌸ellerini tutmadım ya yatamam geceleri
(02.03.15)
(39)

hdp'ye oy vermek

fayfim
sırf barajı geçebilsin de akp tek başına iktidar olamasın diye bu heriflere oy vermeyi düşünüyorum. bu konuda ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. ülkeye yapabilecekleri en kötü şey güneydoğuya özerklik ve apoyu dışarı salmak, ikisini de akp zaten yapacak. belki benim gibi düşünen yüzde 2-3 oy çıkar da
sırf barajı geçebilsin de akp tek başına iktidar olamasın diye bu heriflere oy vermeyi düşünüyorum. bu konuda ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. ülkeye yapabilecekleri en kötü şey güneydoğuya özerklik ve apoyu dışarı salmak, ikisini de akp zaten yapacak. belki benim gibi düşünen yüzde 2-3 oy çıkar da barajı geçerlerse belki akp 276 vekile ulaşamaz, muhtemelen akp-hdp koalisyon hükümeti kurulur. daha iyi olmaz mı?
0
fayfim
(22.02.15)
olmaz kardeşim. teröriste oy verilmez. bu vatan hainliğidir.

ama iel başlayacak olan hiçbir cümle bunu haklı çıkaramaz.
0
jihat
(22.02.15)
Türk Kürt iç Savaşı'na ilerlediğimiz bugünlerde Ateş'e bir damla benzinde sen koyarsın. Bence AKP'ye at aynı yola daha hızlı gidersin
0
efrasiyab87
(22.02.15)
hdp'ye oy vereceğime 10 defa akp'ye oy verirdim.
11.
0
mermize
(22.02.15)
terörist.
0
yapma volkan
(22.02.15)
dediğin şey zaman zaman benim de aklımdan geçmiyor değil, sırf AKP 400ü bulamasın da diye..bu adamlar barajı geçemezse AKP tulum çıkaracak doğuda.
üstelik bir parti aidiyetim de yok ne MHPden ne CHPden bişey beklediğim de yok
ama yine de elim gitmez sanırım
dahası ha AKP-HDP koalisyonu ha tek başına AKP, kürt sorunuyla alakalı olarak bişeyi değiştirmez gibime geliyor bu konuda zaten müttefikler
0
niye ama
(22.02.15)
Bence mantikli dusunuyorsun. bu tarz konularda aklinin sesini dinlemelisin, kalbinin degil.
0
kenyali cilgin forvet
(22.02.15)
senin gibi düşünüyorum, şu an bulunduğumuz durumdan iyi olacağı kesin.
0
gmzo
(22.02.15)
Türkiyede siyasetin hatta çoğu ülkede siyasetin nir fayda sağladığını düşünmüyorum. Seçim sonuçları doğru da olabilir manipule de edilebilir. Hiç bir şekilde fayda getireceğini düşünmüyorum. Hdp ve akp ninde aynı kafada ilerlediği ortada. Hdp ırkçı ve oportünist, akp ise faşist ve devlet eliyle asıl terörü getiren bir parti.

Sosyalist partilere (kastettiğim chp değil) oy atan birisi olarak artık oy kullanmıyorum. Bu ülkeden hiçbir sik olmaz. Hangi dilim olursa olsun yaptığı siyaset pragmatik ve bok gibi.
0
filipis
(22.02.15)
burada sacma sapan kahvehane muhabbeti yapanlari takma. Maarri var sozlukte, ac onun selahattin demirtas icin yazdigi entry'leri oku mesela. Cb secimi suresince yazdiklari. Demirtas'in aciklamalarini bul haber sitelerinden, oku. Verirsin zaten boyle bir fikrin varsa da. Ama hicbir temele dayanmadan akopo hodopo isbirligi yaa diyenleri gordugun zaman kac.
0
signore
(22.02.15)
şu durumda akp'nin at koşturmasını bir miktar engellemek istiyorsam hdp'nin barajı geçmesi lazım. yapabileceğimi hala zannetmiyorum ama ben de değerlendiriyorum bu seçeneği.
sonuçta bu adamların terör ayağı barajı geçse de devam edecek geçmese de. geçemezse belki daha da azıtacaklar.
0
sckxyss
(22.02.15)
tahminimce hdp barajı geçemezse güney doğuyu pkk'ya teslim etme süreci büyük oranda sekteye uğrar, pkk-hdp de bu durumda silaha tekrar sarılır. böylece akp'nin süreci elinde patlar. bence vermemek daha hayırlı
0
kutukcu
(22.02.15)
hdp ye vereceğime akp ye veririm
0
toua tokuchi
(22.02.15)
Mecliste yer almayan partileri neden değerlendirmiyorsunuz? Örneğin şu anda mecliste olmayan ama anket sonuçlarına göre, yıllardır o meşhur "Diğer - %1" kategorisinde olmasına rağmen artık %5 civarında olan bir İşçi Partisi (yeni adıyla Vatan Partisi) var. Ayrıca kurulduğu an yapılan ankette %8 görünen, şu anda ise %4-5 arası görünen Anadolu Partisi var. Bu partileri veya başkanlarını seversiniz sevmezsiniz o ayrı. Ancak ikisinin birleşmesi durumunda gayet de %10'u geçme olasılıkları var. Üstelik birleşme olursa, toplam oy oranları onunki 5'ti, bu da 4, etti 9 diye hesaplanmaz. Birleşmeden önce ikisine de oy vermeyecek olan pek çok kişi, birleşmeleri durumunda baraja çok yaklaştıklarını görünce oy verecektir. Yani otomatikman ikisinin toplamından fazla bir oy oranı alır. Şu an zaten bu iki partinin iktidar olma hedefi yok, gayet gerçekçi davranıyorlar, meclise girmeyi hedefliyorlar sadece.
0
grgn
(22.02.15)
akp-hdp koalisyonu ile akp hükümeti arasında fark görmüyorum. selahattin demirtaş'ın söylemlerini okudum hiçbirine de inanmıyorum.
0
kuzey li
(22.02.15)
akp'nin hdp'yle anlaştığını,görüştüğünü biliyoruz.

bir de şöyle düşünün.akp = hdp

akp kaybederse hdp kazanacak dolayısıyla akp kazanacak
akp kazanırsa hdp kaybedecek dolayısıyla hdp kazanacak

win-win
0
rakicandir
(22.02.15)
hdp dürüst olsaydı barajın düşürülmesi için mücadele ederdi.
böyle önemli bir seçimde kumar oynanır mı ?
akp ile anlaştıkları ortada,
son günlerdeki çıkışları, ellerindeki sokağa çıkma kartını kaybetmemek için.
0
titiraprap
(22.02.15)
Hdp-akp koalisyonu zaten AKP hükümeti demek.

Geri kalan her şey zaten söylenmiş, uzatmama gerek yok.
0
blatta hiberna
(22.02.15)
Dun mecliste ortalik karisti hala akp esittir hdp. Sozlukteki ulusalci tayfa burayada coreklenmis. Ben sahsen etki tepki mevzuna inaniyorum. Sen zamaninda doguda tas ustune tas birakma, kurtleri cezaevlerine tik, iskence yap, toplu mezarlar ac sonra vay efendim teroristler. Terorist demek bence mit ve jitem demek. Yani zamaninda bu boklari yiyen devlettir asil terorist.

Bir turk olarak sonuna kadar bolunmeye katiliyorum. O topraklarda kurtler vardi, var olacaklar. İnsanlarin olmemesi buna bagliysa varsin onlarin olsun orasi. Hicbir halkin bir digerini bastirip sindirmeye, asimile etmeye hakki yoktur, olamaz.

Demirtas ise dogru bir lider. Soylemleri, hareketleri, durusu bence gayet olmasi gerektigi gibi. En azindan hareket ettigi nokta din degil. Toplumun dislanan kesimine kucak acmasi ise ayrica arti.

Zack'in de dedigi gibi "when ignorance reigns, life is lost". Toplumun tamamina hakim olan din ve cehalet dalgasi umarim en kisa zamanda temizlenir. Bizde belki o zaman bu topraklara aidiyet hissederiz, o zaman daha yasanilir bir ulke hayali kurmak yerine tum alt kulturlerle ve otekilestirilen insanlarla dahada guzel bir gelecegin ortak hayalini kurariz.
0
bruceandwayne
(22.02.15)
Terör diye medyanın lanse ettiği şeylerin bitmesi bu tür oylara bağlı biraz da.
0
Cursed Chico
(22.02.15)
Akp hukumetinden daha kotu bir hukumet varsa o da akp hdp hukumeti olur herhalde.
0
baldur2
(22.02.15)
sırf şu duyuruda da görülebilecek halk düşmanı faşistleri trollemek için bile yapabilirsin aslında. yine de mücadele seçimle yapılmaz, sokakta yapılır. Verdiğin her oy, hangi partiye olursa olsun düzenin elini güçlendirir. Alternatif mücadele yolları öneririm oy vermek yerine.
0
rygard
(22.02.15)
valla abi helal, nasıl çözebiliyorsunuz böyle karmaşık algoritmaları da hemen akp eşittir hdp diyebiliyorsunuz çok şaşırıyorum gerçekten. ama haklısınız da bir yandan kimi zaman ortak paydada birleşiyor olmaları ve müzakere yapıyor olmaları, siyasi, sosyolojik, psikolojik, ontolojik allah ne verdiyse birebir denk olduklarını gösterir. ha bir de sizin siyasi perspektifinize ikisi de ters, yani bu bile, aynı şeyleri söylemiyor olsalar dahi onları aynı kategoride değerlendirmenizi gerektirir, evet.

neyse, ben yıllardır oy kullanmam ama bu seçimde götümü kaldırıp sırf hdp barajı geçsin diye oy kullanacağım. çünkü hdp geçemezse olacaklar gün gibi ortada, akp eşittir hdp karmaşık algoritmasını çözen arkadaşlar buna neden bu kadar dar bir pencereden bakıyorlar anlamak cidden güç.
0
bosver nicki
(22.02.15)
şuradaki yorumları okudum da hala akp-hdp ortaklığı diyenler var. lan çözüm süreci diyen hiçbir bok yapmayan, bilakis kürt şehirlerine karakol/kalekol yaptıran, kürt çocuklarını öldüren, ışid'i destekleyip bir sürü kürt'ü öldürten, evinden eden, şimdi bir de tüm maddeleri kürtlere karşı olan bir iç güvenlik paketini çıkartan akp ile mi hdp ortak? çok acayipsiniz... hdp çözüm amaçlı hükümetle görüşüyor evet, hükümeti kim oluşturursa oluştursun onunla görüşmek zorundaydı. chp olsa onunla çözüm bulmaya çalışırdı, bu onları chp'yle ortak mı yapardı? ayrıca kürt hareketi siyasal olarak temsil edilemesin de silahla mı temsil edilsin ben gerçekten anlamıyorum. 90'larda dağdan ovaya inin dediler, şimdi de geri dağa çıkın diyorlar...
bu arada hdp'nin (bdp'nin) verdiği önergeleri incelemenizi tavsiye ederim, hdp'yi büyük medya kuruluşlarından değil de objektif olarak inceleyin.

edit: ben de oy kullanmayan biriydim (bkz: oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı) , ama artık kullanıcam (hdp'ye) içime sinmese de oy kullanma fikri...
0
loralynn
(22.02.15)
hdp nin söylemleri farklı ama yıllardır icraatleri aynı.
0
essoist
(22.02.15)
hdp'nin akp ile görüşüyor olmasını "akp-hdp" birlikteliği olarak yorumlamak çok sakat. şu anda akp başta olduğu için hdp, akp ile görüşüyor. akp'nin demokrasinin d'sinden anlamadığını da biliyor hdp tarafı. bu yüzden de dişini gösteriyor, istediğimiz olmazsa sokak olayları olur diyor.

sen önce ülkende demokrasiyi oturt, ondan sonra hdp'nin antidemokratik eylem tehditlerini eleştir. kürtler bu şekilde davranmasalardı, bir şey kazanabilirler miydi? yıl olmuş 2015, anadilde eğitime laf ediliyor hâlâ. olaya hdp-akp birlikteliği anamızı belleyecek şeklinde bakanlar, hdp ile akp'nin şu anda birleşmelerini neyin engellediğini söyleyebilirler mi? şu anda hdp'nin kaç tane mileltvekili var bilmiyorum, 35-40 tane var sanıyorum. şu anda da akp ile birlik olup, anayasa değişikliğini referanduma götürebilir. ama yapmıyorlar. neden yapmıyorlar? referanduma gitse, hem akp seçmeni, hem hdp seçmeni oy verse bu değişikliğe kabul edilmez mi anayasa. bal gibi edilir. ortada bir anlaşma yok, pazarlık var. pazarlık olması da doğal. 2015 seçimlerinden sonra da akp'nin her istediğini yapmayacaklar.

akp'nin tek başına anayasayı değiştirmesi ile, bir parti ile ittifak yapmak zorunda kalması arasındaki farkı anlayabilmeniz için iç güvenlik paketine bakın derim. bu iç güvenlik paketi, akp'nin tek başına oluşturacağı anayasanın fragmanıdır. ancak akp'yi masadan kalkmak ile korkutacak bir ortağın olması durumunda ne olur? bunu da bir düşünün.

hdp meclise girerse, akp'nin milletvekili sayısı epey azalacak. 260-270 arasında bir şey olur diye tahmin ediliyor.bu durumda ya hdp ile, ya mhp ile ittifak yapmak zorunda kalacaklar. bu partiler de akp ne yaparsa her şeye okey vermeyecek partilerdir. illa ki kendi istediklerini de anayasaya sokturacaklardır ve belki de akp'yi anayasa değişikliği masasından kalkmaya zorlayacaklardır.

ben de her seçimde chp'ye oy verip pişmanlık yaşayan birisi olarak ve artık pişmanlık yaşamak istemediğimden dolayı, bu seçimde oyumu hdp'ye vereceğim. uzun zamandır düşünüyordum da dün kararım kesinleşti.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(22.02.15)
hdp işbirlikçi ve samimiyetsiz, aynı zamanda terörist. akp'ye oy vermekle hdp'ye oy vermek arasında bir fark olduğunu düşünmüyorum, adamların istekleri zaten ortak. isterlerse işbirliği içinde olmasınlar, ne fark eder ki? akp'nin istediğine hdp hayır demeyecek. anca işte iç güvenlik paketi gibi çok ekstrem şeyler için tepki gösterirler, ki o da bir işe yaramadı/yaramıyor.

ha koalisyon ha akp bence hiçbir şey fark etmeyecek ama verirsen eğer sen hdp'ye oy vermiş olduğunla kalacaksın. ben o yüzden vermeyeceğim. bu arada etrafımda ne kadar "cihangir solcusu" varsa hdp'ye yükleniyor. sırrı abelerini de çok severler. benim gözümde hdp, akp'nin paf takımı gibi bir şey. solculuk kisvesi altında etnik siyasetin kralını yapan pkk'lı bir oluşuma oy vereceğime giderim gominis partiye falan oy veririm şahsen.
0
der meister
(22.02.15)
HDP'nin barajı geçemediği bir meclis felaket olur. Terörist falan demeden önce biraz pragmatist olun. Ki şu günlerde gördük ki aslında HDP'nin bulunduğu meclis çok da kötü değil. Şu günlerde MHP-CHP-HDP canla başla İç Güvenlik Yasasına birlikte direniyorlar. Asıl yıkımı hızlandıracak olan şey HDP'nin barajı geçememesi durumunda D'Hondt seçim sisteminin ve seçim barajınının bir etkisi olarak AKP'nin ulaşacağı milletvekili sayısıdır. Sözlük'te falan bir mevcut seçim sistemini araştırın, ne kadar korkunç sonuçlar doğurabileceğini göreceksiniz.
0
microfiction
(22.02.15)
hdp akp'ye tek başına hükümet kuracak sayıya erişmemişken bağımsız vekilleriyle destek çıkıp sandalye sayısını yukarı çekmiş bir parti. nasıl da unuttunuz hemen.

gizli anlaşmaları beraber yaptılar (oslo)
imzaları beraber attılar (chp ve mhp de çoğu yerde destek attı zaten)


bugünkü diktatörlüğe gelinmesinde hdp kadrosunun az çabası yok. zamanında o yasaları meclisten geçiremeyen, bugün zaten burada olamazdı. orada hdp'ye teşekkür etsinler işte. daha doğrusu kadrosuna.

bu da hdp'nin tek umut falan oladuğu gibi rezil cümleleri kurabilenlere.
0
godoşu beklerken
(22.02.15)
ben de aynısı yapmayı düşünüyorum. en mantıklısı o.
0
patiska
(22.02.15)
hdp'ci "mantıklı" arkadaşları da görmüş olduk. "hıaa ne çok mal varmış"tan öte argümanı yok adamların. yazsanıza ulan o zaman, niye hdp?
0
der meister
(22.02.15)
Sen bırak teröriste oy verilmez diyenleri, boş konuşuyorlar. Verebilirsin tabii, AKP'ye vermek daha iyiymiş, şaka mısınız nesiniz.
0
i was made for you
(22.02.15)
Bir chp mhp ye bakıyorsun kaç bin kişilik katliamlarda isimleri var. Akp zaten yakın tarihte bile onlarcası. Bir de hdp ye bakıyorsun.

Ölümler hepsinde var yani. Geçmişi geçmişte bırakmak lazım, kırmak lazım o statükoları, ezbeleri bozmak.
0
Cursed Chico
(22.02.15)
hdp ye oy vermektense hiç vermemeyi tercih ederim.

Teröristlere oy vermek asla.
0
basond
(22.02.15)
cb seçiminde demirtaş'a verdim. bu seçimde de hdp'ye vericem. muhalefet yöntemlerini ve parti programlarını beğeniyorum. özerklik isteklerini de haklı buluyorum. mecliste chp ya da mhp tarafından temsil edilmektense hdp tarafından temsil etmeyi tercih ederim. akp'yi sıkıştırabilecek tek parti hdp. 12 senedir chp ve mhp muhalefet partisi olarak ne yaptı? hiçbir şey.

hdp'ye bir şans verilmesi gerektiğine inanıyorum.

doğma büyüme istanbullu türküm.
0
ack3000
(22.02.15)
ne bu "hdp kötüdür akp'yi seçin demeye çalışıyorlar" demagojisi.

niyet kötü, fikir bol, fikri desteğe gerek yok.

akp'yi mecliste tek ses yapanlar hdp'nin bağımsız kadrosudur. bitti. kapı gibi duruyor eski güvenoyları. bile bile yaptılar. bölünme için ilerleme sağlansın diye feda etmedikleri değer kalmadı.

anayasaya sataşanlar, aslında anayasayı delerek suç işleyenlerse sadece bu iki partinin kadrosu değil meclistekilerin hepsi. bunu da ben değil anayasa hukukçuları söylüyor, maddeleri saya saya.

ya başka partiler ya da oy moy yok. ben başka partiye vereceğim. bunlarla gelecek aynı.

tekrar etmiş oldum ama buradaki demagojiler tiksindiricilikte sınır tanımıyor.
0
godoşu beklerken
(22.02.15)
tüm hdp'ye oy yok diyenler aslında topyekün düzene karşı olan güvensizliği referans gösteriyor aslında farkında olmasalar dahi. Ancak her birinizin bireysel olarak oy vermekten vaz geçip, güvensizliğinizi vurguladığınız düzeni desteklemez konuma geçemeye cesareti olmadığı için(bkz: suni denge) yapılan seçimlerde tüm partiler, devamlılıklarını sağlayabilecek kadar oy alarak meşrulaşmış biçimde aynı döngüde ilerlemeye devam edebiliyor.

Oysa bu parlementer sistem kandırmacasının dışına bireysel olarak çıkabilirseniz, o oylamaların sonuçların herhangi bir anlam ifade etmeyeceğini, seçimlerin meşru olabileceği oranda oy verilmediği takdirde, tıpkı gerçekte olduğu gibi basit bir piyes oluşunun ortaya çıkacağını ve düzenin içinin boşlacağını görmemeye meğillisiniz.

Bu yüzden suni denge gibi kavramları incelemenizi ve düzen partilerin tümünü birden reddetmenizi öneriyorum. Kurallarını egemenin koyduğu oyunları kazanamazsınız. Kazanmak istiyorsanız, kuralları siz koymalısınız. Bu da oy verilerek kazanılmaz, sokaklar başta olmak üzere hayatın her alanında, devlet otoritesinin tüm yansımalarını fiili olarak ortadan kaldırarak ve/veya işlevsizleştirerek, alternatifini tekrar oluşturarak kazanılır.
0
rygard
(22.02.15)
tüm meseleyi kafasında çözdüklerini sananlar mesele değiştirilebilir haldeyken gelecekte olup bitecekleri anlatanlara komplocu musun diyenlerdi.

bugün o köprüyü yaktıklarını anlamadıklarından olsa gerek hala kötünün iyisini (ki cidden diyorum bu kavram yok oldu artık hepsi çok kötü) seçip en azından pratik anlamda farklılık yaratacak bir değişiklik sağlamaktan bahsediyorlar.

böyle 4 yıl geriden gelip referanduma evet dediklerini hatırlamakta da zorlanıyorlar.

o köprü yandı. x ülkesi dağılıp yağmaya mı uğrayacak - bir de üstüne tarihe zulmeden olarak mı geçecek, x ülkesi bir arada kalmayı becerebilme ihtimali için faşizmin dibini mi yaşayacak.

bunların birini bari diğeri olmasın demek için seçmemin imkanı kalmadı.

ikisi de benim bu ülkeye bağladığım her anlamı öldürüyor.

sembolik de olsa bir seçim yapacak, bu sefer gönlümde yatanı seçeceğim ve küçük bir umutla çünkü parti artık cephe mantığında büyüdü, içinde cindoruk da var önkibar da.

hdp tr'nin bugününün baş mimarlarından biri. böyle olmalarındaki neden neyse o sürüyor. bitmiş değil, bir merhale aşılmış değil. şeylerin pratik değerini belki de bazılarımız sanılandan çok daha fazla düşünmüştür.

bu ülkeyle gönül bağı olmayan parti haliyle bu ülkeyi, insanlara ne olacağını düşünmez. oluşma amacına ters.
bugüne kadar ki hareketleri gösteriyor ki bu parti sosyalistin s'si de olamaz.zaten dünyada daha hiçbir yer ülke dışı bir tanıma resmen kavuşmuş, böyle bir tanım kabul edilmiş değil, öyle ya da böyle ulussunuz zaten.

bu gerçeklere bakıp razı gelmek mantığıyla gelenler gelsin, o müthiş analizleri göreceğiz seneler içerisinde.

bir gün aranızdan birisi bir şey iddia eder de dediği çıkarsa gözler yaşaracak. keşke yaşarabilse. keşke bu bok artık bitse zaten. bu gerçekdışılıkla, irrasyonellikle epey zor görünüyor, demek ki hala o lüksümüz var bizim.
0
godoşu beklerken
(23.02.15)
bu da hala, apo (hdp) ile akp anlaşmadı diyen mallara kapak olsun:

img.hurriyet.com.tr
img.hurriyet.com.tr

www.hurriyet.com.tr
0
titiraprap
(23.02.15)
şu an mecliste konuşma yapan hasip kaplan'ı dinleyebilirsiniz neden oy verdiğimizi anlamak için
0
ack3000
(23.02.15)
(8)

tırnakta boyuna çizgiler

o degil dee
son zamanlarda tırnaklarım üzerinde boyuna çizgiler oluşmaya başladı. bazısı ince ince bazısı çıkıntı gibi çok belli. bu bir şeyin belirtisi olabilir mi? ne bileyim demir eksikliği, tiroid falan ya da başka bir şey. hali hazırda demir eksikliğim var zaten ama o da kendimi bildim bileli var. garip bi
son zamanlarda tırnaklarım üzerinde boyuna çizgiler oluşmaya başladı. bazısı ince ince bazısı çıkıntı gibi çok belli.

bu bir şeyin belirtisi olabilir mi? ne bileyim demir eksikliği, tiroid falan ya da başka bir şey. hali hazırda demir eksikliğim var zaten ama o da kendimi bildim bileli var. garip bir şekilde tırnak yapım bozulmaya başladı anlamadım gitti.

neden olabilir bu? bilen, bir fikri olan var mıdır?
0
o degil dee
(17.02.15)
Evet kesin oyle bisi
0
photo85
(17.02.15)
mantar?
0
mutevazi
(17.02.15)
Doktora mutlaka gidin cok alakasiz bi hastaligin erken belirtisi olabiliyor
0
photo85
(17.02.15)
stres?
0
discopolice
(17.02.15)
peki bunun için hangi doktora gitmek lazım acaba? dahiliye mi cildiye mi?
0
🌸o degil dee
(18.02.15)
doktor olan birine sorsanız iyi olur. (var burada da aktif olsalar zaten cevap alırdınız sanırım)ben internette gördüğümü paylaştım sadece.

önce bir dermatoloğa belki? o da başka bir durumdan şüphelenirse, o durumun ilgili olduğu departmana yönlendirir sizi. aslında hastanede söylerler size nereye gideceğinizi zaten.
0
godoşu beklerken
(18.02.15)
tırnaklarını fazla kurcalama
0
hebanon
(18.02.15)
@hebanon kurcalamak derken ne kastediyorsunuz bilmiyorum ama manikür yapmıyorum, törpü bile kullanmam. sadece keser oje sürerim. ki uzun bir süredir oje de sürmüyorum.
0
🌸o degil dee
(18.02.15)
(2)

vicdan duygusu

cedex
bu duygu neden var? Hayatta kalma şansını artıran bir şey değil sanki?vicdan duygu insana nasıl bir avantaj sağlıyor?
bu duygu neden var? Hayatta kalma şansını artıran bir şey değil sanki?
vicdan duygu insana nasıl bir avantaj sağlıyor?
0
cedex
(15.02.15)
Vicdan empatinin bir yan ürünüdür. Empati ise toplumda kabul görmek ve uyum içinde yaşamak için elzemdir. Sosyal becerilerin artmasıyla uyum içinde yaşamaya başlamamız bizi besin zincirinin tepesine oturttu daha ne olsun?
0
oddyseus
(15.02.15)
Tamamen atıyorum:

1. Türün devamı için var.
2. Vicdan empatiden geliyor + 1, zira insanın mutlak algısı sözkonusu değil, izafiyeti kullanarak algılıyor ve yargıda bulunuyor. Dolayısıyla empati vedahi sempatiden geliyor olsa gerek.
3. Bireyselliğin asla komünün çıkarının önüne geçmemesini sağlamak için bir emniyet.

Dünyaya bakınca belki durum öyle görünmüyor ama 7 milyarız zaten, çok kötü bir şekilde azalacağız gibime geliyor. Yani evrim için iyi kötü diye bir şey yok. O açıdan vicdan neslin tükenmesini engelleyecek şekilde beyinle eşgüdümlü ilerledi diye düşünüyorum.

Vicdanı eksikler, empati yoksunları yani psikopatların yaptıklarını herkes yapsaydı ilk varolduğumuz dönemler durumumuz nasıl olurdu diye sormak saçma olabilir, bir durumu diğerine süperempoze ederken o dönemin halini de düşünmek lazım. Ancak düşündükten sonra net bir cevap bulsam soracağım sorulardan biri bu olurdu.


özet: genelin hayatta kalma şansı > bireyin hayatta kalma şansı --> vicdan rules.
0
godoşu beklerken
(15.02.15)
(26)

çocukken kitap okuyanlar

godoşu beklerken
NOT: Lütfen cevaplarınızı silmeyin. Not ediyorum unuttuklarımı. Hem arada ekleyen olur falan, onlar da görür hatırlar.En sevdikleriniz nelerdi?O zaman aldığınız tadı bugün alabiliyor musunuz? Sihir var mı hala?Mesela Peter Pan'di, Pal Sokağı Çocuklarıydı (her ne kadar Küçük Prens gibi biraz da yetiş
NOT: Lütfen cevaplarınızı silmeyin. Not ediyorum unuttuklarımı. Hem arada ekleyen olur falan, onlar da görür hatırlar.

En sevdikleriniz nelerdi?

O zaman aldığınız tadı bugün alabiliyor musunuz? Sihir var mı hala?

Mesela Peter Pan'di, Pal Sokağı Çocuklarıydı (her ne kadar Küçük Prens gibi biraz da yetişkin kitabı olsa da kimisi), Kaptan Grant'ın Çocukları, Hayvanlar Toplantısı, Şişkolarla Sıskalar... hatırlıyor musunuz bunları?

Yalvaç Uralîn bilmeceleri falan?

Küçük Kara Balık, Kurnaz Tilki, Aesop, La Fontaine :))))

benim en sevdiğim burada saydıklarımın bir kısmı ve başka şeyler. siz neler severdiniz?
0
godoşu beklerken
(10.02.15)
ron dennis
(10.02.15)
Akıllı pireler, başını vermeyen şehit.
0
Tears of Devil
(10.02.15)
demiryolu çocukları
dev şeftali
bi de enid blyton'un serilerini severdim
ama en çok harry potter
0
littlejack
(10.02.15)
Şeker Portakalı
Küçük Prens
0
balekmek
(10.02.15)
kucuk prensti. hala oyle
0
shotgunwoman
(10.02.15)
Yeniyüzyıldı galiba, her günbir ktaip veriyordu bir ara. Dünya klasiklerinin çocuk versiyonlarını onun sayesindeo kudum diyebilirim.

Hayal gücüme büyük katkısı olan Jules Vernenin kitapları, aya yolculuk ve Jack Londonunkiler favorimdi ve David Copperfield teki o duygusallık. Define adası. Pinokyo. Ömer Seyfettin hikayeleri. Kaşağı özellikle. AĞlamıştım.
0
Cursed Chico
(10.02.15)
Muzaffer İzgü'nün Anneannem serisi, Rifat Ilgaz'ın Bacaksız serisi, Cahit Uçuk'un Herte Verte Pitte serisi, Samed Behrengi elbette, Enid Blyton'un serüven serisi (soluksuz okurdum), Küçük Vampir serisini de çok severim, Pıtırcık serisi tabi ki, Dört Kafadarlar'ın korku kitapları vardı onları çok severdim, bir de resimli Hint Efsaneleri ve mitoloji kitaplarım vardı bayılırdım.

Saydıklarının hepsini hatırlıyorum, Yalvaç Ural'ın bilmeceleri vardı bende de:)
0
buff
(10.02.15)
cevap arası derlemesi; şu ana kadar geçenlerden tanıyabildiklerim: jules verne, gülten dayıoğlu, muzaffer izgü, enid blyton, r.l. stevenson, vasconcelos, dickens romanları; Seyfettin öyküleri, j.k.rowling

harika harika döktürün durmayın

@cursed chico: david copperfield duygusaldı da iki şehrin hikayesi vardı bi de dickens'ın o da çok fenaydı ya

london'ın vahşetin çağrısı di mi her klasikte vardı

çocuk kalbi vardı aklıma vasconcelos'tan geldi ne alakaysa :)
0
🌸godoşu beklerken
(10.02.15)
Ökkeş serisini hatırlıyorum.severek okurdum.
0
nickimi yermisin
(10.02.15)
Kimse yazmamış ama bir de Gülten Dayıoğlu vardı. Çok okudum çocukken ama lanet ediyorum şimdi o ucuz dramlara. Daha şanssız bir çocukluk geçirmiş olanlar Kemalettin Tuğcu falan da okumuş olabilir.
0
buff
(10.02.15)
kara elmas vardı. ah ulan 38 defa okumuşumdur. gururlu bir aygırın hayat hikayesi. sarı vardı sonra sefil bir köpek. demiryolu çocukları, robinson, Huckleberry Finn, mercan adası bir çırpıda saydıklarım.
0
cizgilerebasancocuk
(10.02.15)
@buff: benim okulda sınıf kitaplğında kemalettin tuğcu, gülten dayıoğlu, ömer seyfettin vardı zaten kitaplığı biz oluşturuyorduk.

dayıoğlu'nun ucuz dramları vardı belki ama Türkiye'nin gerçeği ucuz olmaya mahkum edilmiş dram ki. Tuğcu'da da durumun bu olması tesadüf değil. Yapacak şey yok, alın işte benim şansım ailemin abim ve bana çocukken çocuk klasiklerinden iki seri alması.

edit: Mark Twain geldi, evet yav huck finn ve kedüsü :)
0
🌸godoşu beklerken
(10.02.15)
@godoşu beklerken hiç mi hiç katılmıyorum sana. Dram sündürülüp cıvıtılarak ucuzlaştırılabilir de ya da misal Sait Faik'in öykülerindeki gibi olduğu haliyle alınıp basitliği içerisinde bir kıymetle sunulabilir. Gülten Dayıoğlu bokunu çıkarmıştır işin, kullanmıştır dramı. Çocuk bünyesi için de fazladır ayrıca o kadar ucuz dram. Biraz hayal gücü açıcı şeyler yüklemek gerekir çocuğa. Her neyse.

Ülkü Tamer'i ekliyorum listeye. Günışığı Hoşça Kal diye bir kitabı vardı mesela, kaliteli dram nasıl olur mük-kemmel bir örneğidir. Hala duruyor bu kitaplar kütüphanemde, olmayanları da alıyorum kendi çocuğum olursa okuturum diye.
0
buff
(10.02.15)
@buff

Doğru diyorsunuz. Denecek çok şey var aslında. Ben şöyle özetlesem işin bana nasıl göründüğünü: Bize Arabesk hayatımızın her alanında değişmeden ayak uyduralım ve yetinelim diye öğretildi sanki... Size katılıyorum ama nasıl desem şimdi koyduğum başlık bile duyarsızlığın daniskası gibi geliyor. Kitap okuma şansınız oluyorsa Dayıoğlu'nu bir süre sonra eliyorsunuz zaten. Ama okulun tek rafına biri gidip Dayıoğlu koymuşsa, 50 cm kara bata çıka falan km uzaktaki okula yürüyen çocuğun başka şansı yok...

Ülkü Tamer'in anca bazı şiirlerini bilirdim, şahsen not ettim, teşekkür ederim.

Alexander Dumas geldi aklıma ek (Siyah lale)
0
🌸godoşu beklerken
(10.02.15)
Çocukken hayvan gibi okurdum 1. Sınıfın sonunda 3. Sınıfın Kitaplarını okumaya başlamıştım.

Kemalettin Tuğcu Gülten Dayıoğlu filanda okudum. Sevmiştim ben çok mükemmel olmayabilirler ama b.k atmaya gerek yok bende kötü bir etkisi olmadı lisede Yüzüklerin efendisini okudum. O zamanlar filmi yoktu çok sınırlı bir kitlesi vardı. İlk ve orta okulda Jules Verne, küçük Çaplı klasikler, bolca çizgi roman ve küçük çocuk Edebiyatı okudum. Çocuk kalbi sokak Çeteleri, Robinson Cruise, filan falan.Lisede Türk ve dünya klasiklerini okudum. Komple 1 2 eser Hariç. Üniversite'de ise çok daha fazla okudum.

Inanılmaz faydasını gördüm. Evlenince tv almak yerine salonu kütüphane yapacağım tv izlemek yerine evleneceğim kişiyle kitap okurum diye düşünüyorum. Çocuklarımı da Kitaplı ortamda büyüteceğim.
0
efrasiyab87
(10.02.15)
Monte kristo kontu ilk oduduğum ve sonra her 2 3 yılda 1 tekrar okuduğum klasiktir en Sevdiğim kitap.

Insan ne ile Yaşar ise beni en çok etkileyen kitaptır. Hala Yön verir bazı konularda.

Harp ve sulh geç okudum iyi ki öylr olmuş tadını öylr aldım.

Sefiller , suç ve ceza sonraki favorilerim. Mükemmeller
Faust ayrı bir deha.
Beyaz geceler aşk için birebir.

100. Ad, Afrika'lı Leo, ve Semerkand okumadan geçilmemeli

Ve tabii Agatha Christie. Mükemmel dedektif hikayeleri
0
efrasiyab87
(10.02.15)
bi dakka bi dakka.

faust'u mu okudunuz çocukken, anlamadım :D
0
🌸godoşu beklerken
(10.02.15)
Ortaokul dönemi çocukluğa giriyorsa evet
0
efrasiyab87
(10.02.15)
@kbkb: yav teşekkürler, ben bunu da merak ediyordum tam.

bazı çocuk kitaplarını oturup tekrar okusam mı diye düşünmüyor değilim de :) nasıl olur acaba.

kitabın güzelliği yıllar geçtiği gerçeğini bastırsa, ben yine çocuk olsam.
0
🌸godoşu beklerken
(10.02.15)
Küçük Vampir serisi, Küçük Prens, Anneannem Serisi, Ökkeş Serisi, Harry Potter serisi, Bilgi yayınlarından çıkan birçok adını unuttuğum ve hâlâ kütüphanemde duran çocuk kitapları (diğerleri de duruyor), Aziz Nesin'in Şimdiki Çocuklar Harika'sı, Enid Blyton'ın serileri...

Çok severim okurum bunları arada bir hâlâ :)
0
mutlusismankedi2015
(10.02.15)
Muzaffer izgü, gülten dayıoğlu, ezop, lafontaine, can yayınlarının bi serisi vardı tümünü okumuştum, vasconcelos, aziz nesin aklıma gelenler
Oliver twist, çocuk kalbi vs
Bir de il kütüphanesinden aldığım bir seri vardı, miço diye bir karakter ve arkadaşları. Gemideydiler onların başından gecen maceralar. Çok istiyorum hatırlayamıyorum yazarını falan

o micolu seri galiba afacan besler di
0
kucukharfler
(10.02.15)
yukarıda yazanların çoğunu okumuş ya da az çok göz gezdirmiş olmakla birlikte

dört kafadarlar takımı
tübitak çocuk serisinden kitaplar
aziz nesin hikayeleri sizin köyde eşek yok mu, fil hamdı... (valla açık saçık şeyler de vardı ama okuyordum ben)

bunlar benim en beğendiklerimdi.

dünya klasiklerinin kısaltılmış versiyonları olurdu onları da severdim.
0
mistreated
(10.02.15)
Tam Enid Blyton'ın adı hiç geçmemiş diye şaşırıyordum ki, mutlusismankedi yazmış, Gizli Yediler ve Afacan Beşler en sevdiğim çocuk kitaplarındandı.
0
(10.02.15)
soru mükemmel :) geç de olsa cevaplıyorum, ilkokuldaki favorilerim:

jose mauro de vasconcelos - şeker portakalı. bunu okuduktan sonra gaza gelip bütün vasconcelos kitaplarını okumuştum. yalnız diğerleri çocuk kitabı değilmiş onu bilmiyordum ama yine de okumuştum.

henri charriere - kelebek. nefes nefese okumuştum bazı yerlerini. hey gidi :)

jules verne - iki yıl okul tatili, denizler altında yirmi bin fersah, seksen günde devrialem, ama en çok sevdiğim esrarlı ada. hatta kapağı şu: www.maxkitap.com dinozorlara çok ilgim vardı o yüzden büyülenmiş gibi kapağını seyrederdim.

samed behrengi - küçük kara balık.

ayla kutlu - merhaba sevgi.
ecx.images-amazon.com
bunu çok kez okudum, hala da özenle saklarım. sınıfın kitaplığından almıştım. bir kolunu kaybetmiş ufak bir taşralı kızın hayvanlarla olan güçlü bağıyla ilgili.

ufak, ciltli bir halk hikayeleri kitabım vardı. devler, tepegözler, dere tepe düz giden kahramanlar vs. tipik türk hikayeleri vardı içinde.

100 ünlü türk :) bir ara her evin demirbaşıydı sanırım.

yalvaç ural kitapları.

ezop, lafonten, ve de andersen denen herifin bunalım 101 temalı masalları. kibritçi kıza çaktırmadan ağlamıştım :)) bu üçünü tekrar tekrar okurdum.

hala sakladığım bir başka kitap 'dolu dolu anadolu', anadolu mitolojisini masallar şeklinde anlatan bir kitap.
0
lily briscoe
(23.02.15)
iskandinav masalları çok güzeldi hatırladığım kadarıyla
0
docrivers
(23.02.15)
o dönem aldığım tadı gençliğimde sadece martin eden'i okurken alabildim. kitap okumayı hala çok seviyorum, hoşuma giden bir kitabı okumaktan çok keyif alırım ama çocukluktaki gibi o saf, bol hayal dünyalı, büyülü okuma işini sadece martin eden'de yapabildim. onun sebebi de yazar olmak istemem. herhangi bir roman olarak okusam, çok kaliteli bir iş olmasına rağmen martin eden'de de hissetmezdim.

çok küçükken neler okuduğumu hatırlamıyorum ama 12-13 yaşındayken okuduğum ve çok sevdiğim kitaplar şöyle,

* açlık. ben 6 yaşımdan beri iskandinavyacıyım. sırf norveç'te geçiyor olması bile muazzam kılıyordu kitabı benim açımdan. okudukça karnım acıkırdı, mutfağa gidip peynir yerdim sürekli. yemek de yemiyorum ha, peynir yiyorum. ben de fakirim çünkü, öyle oyun oynuyorum aklımca.

* yüzbaşının kızı. puşkin'in olması lazım. general vardı, subay vardı, kız vardı. çok detay hatırlamıyorum romandan ama çok sevimli, samimi gelmişti bana.

* beyaz zambaklar diyarı ya da öyle bir şey. yengemlere giderdik bir dönem misafirliğe. evleri kötüydü ve kötü bir yerdeydi. orada canım çok sıkılırdı. onlardayken okurdum bu kitabı. rusların fin trenlerine tükürdüğünü hatırlıyorum. veya finler ruslarınkine tükürüyordu emin değilim.

* tom sawyer. kitapla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum ama bir oturuşta bitirdiğim tek kitap budur. 203 sayfa mıydı neydi sanki. 20 yaşındayım, edebiyat öğrencisiyim ve ben şu an bile bir oturuşta 200 sayfa okuyamıyorum. gerçi fontu falan büyüktü herhalde.

* çocukluğum. tolstoy'un olması lazım. bu kitaptan hiç unutamadığım büyülü bir kelime var: habarovka! tolstoy'un annesinin arazisiydi sanırım. satılacak mıydı neydi... çocuk aklımla çok sevmiştim bu kelimeyi. kitabın her yerine yazmıştım. o yaşta nerden öğrenmişim bilmiyorum ama kiril alfabesiyle de yazmışım XAbAPOBKA diye.

* denizler altında yirmi bin fersah. dayılarım denizci, o yüzden denizli şeylere falan ekstra ilgim olmuştur hep. bu da çok hızlı okuyup bitirdiğim kitaplardandı, bayılmıştım.

***

böyle. pek ezop, la fontaine okumadım ve işin açığı sevmiyordum da. hatırlıyorum sürekli okuturlardı bize. okurdum ama çok keyif almazdım yani, aklımda onların hikayelerine dair hiçbir şey yok diyebilirim şu çok klasik birkaç şey dışında.

benim anam ilkokul mezunudur ama şükürler olsun ki böyle bir kadın anam varmış. daha ilkokulda, ortaokul 1. sınıfta bu saydığım kitapları okuduysam, suç ve ceza'yı "anlamadım ben bunu" deyip defalarca tekrar tekrar okuduysam, şu an iki düzgün cümle kurabiliyorsam anam sayesinde. kitap da okumasaydım, az biraz dil işlerine yatkınlığım olmasaydı şu an çok daha kötü bir durumda olurdum.

çok duygulandım ağlıycam
0
der meister
(23.02.15)
(6)

Bunu besleyim mi?

ermanen
http://onebigphoto.com/uploads/2011/12/a-little-fennec-fox.jpg
0
ermanen
(08.02.15)
anam cok guzel

besleme tabii ki vahsi hayvan dogada kalsin. onun insana ihtiyaci yoktur emin ol
0
exlibris
(08.02.15)
ay darıca'da bundan var tam bi tontiş. ama çok üzülüyorum, cam kafesin ardında koşuşturuyor :(
0
wild honey suckle
(08.02.15)
oyyy çok datlı bu.

beslenesi fantazi hayvanlar var böyle koca kulak küççük gafa. yarasa mı bu?

ama exilibris+1 diyeceğim. belki kısa bir süre besler, kendinize alıştırır sonra tekrar salarsınız? sonra bir bakmışınız akşam pencerede biri var, geçerken uğramış?
0
godoşu beklerken
(08.02.15)
www.youtube.com

çok küçükmüş la parmak kadar
0
newbie.
(08.02.15)
turkiye soguk gelmesin hayvana?
0
varg
(08.02.15)
oha la fennec fox mı. nesli falan tükenmiş sanıyodum ben bunu.

cahilim, aklım gitti. yardırıyor sevimlilikte yok böyle bişey.
0
godoşu beklerken
(08.02.15)
(2)

Zaman nasıl geçiyor?

ermanen
öyle...https://www.youtube.com/watch?v=UYCwB-pOb_g
öyle...



















www.youtube.com
0
ermanen
(08.02.15)
zamanin gecmesine dair en sevdigim soz, Teoman'dan:
"Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken yıllar hayatlar geçiyor"..

bilmiyorum. cozemedim.
0
heygidim
(09.02.15)
öcülü soru.

göz göre göre geçiyor bi bok anlamadan :(

gather yer rosebuds while ye still may diye çocuğun teki lisede bir diğerine yıllık yazısı yazıyor alıntılı malıntılı.

anlaması bugüne nasip oluyor bana. hala daha da anlamadım sanki. anksiyeteli korkunçlu öcülü soru.
0
godoşu beklerken
(09.02.15)
(6)

Yağ Oranını Arttırmak İsteyen Biri

auroraaurora
Yağ oranımı arttırmaya çalışıyorum. Hızlı sonuç almak için öğünlerin kalori miktarını mı arttırayım yoksa ara öğünlere mi yükleneyim?
Yağ oranımı arttırmaya çalışıyorum. Hızlı sonuç almak için öğünlerin kalori miktarını mı arttırayım yoksa ara öğünlere mi yükleneyim?
0
auroraaurora
(08.02.15)
yağ oranı arttırmaya çalışıyorsan ne kadar çöp besin(burger, pizza, cips) varsa ye ve kalorili ara besinler(makarna vs.)
0
yeni dunya duzeni
(08.02.15)
Angelus şimdi gelir, gerekli bilgiyi verir. Onu bekle, gerisine kulak asma. :)

Tereyağı ve zeytin yağı tüketmek etkili olabilir.
0
yirmisantim
(08.02.15)
ahah. kalbim kırıldı. böyle sorun mu olur ya!

bende var, geçen sigarayı bırakma maceramdan aldığım ve veremediğim bir 10 kilo vardı, onu versem?

saçlarımı yolmak üzereyim bir sorunu kıskandığım, bu soruna sahip olmayı istediğim için.

kalori miktarını artırın, uykudan hemen önce yiyin bir süre, çiğnemeden yutun, şekerli şeyler yiyin, kahve falan içip ağız tadınızı nötrledikten sonra şekerli şeylere bi daha abanın, makarnadan ziyade galete falan gibi pis şeyler yiyin.

ayrıca bu kadar boktan tavsiyeyi bir arada görmedim joe.
0
godoşu beklerken
(08.02.15)
hızlı sonuç alayım derken çöp şeylerle mideni doldurma fast food gibi, işlenmiş şeker gibi. nasıl protein ve karbın kalitelisi lazımsa yağın da kalitelisi lazım. ilk aklıma gelen kuruyemiş mesela fındık fıstık badem ceviz gibi. onun dışında avokado, somon, fıstık ezmesi de sporcular tarafından özellikle çok tercih edilir. bunun dışında destekleyici ürün olarak omega 3-6 tabletlerden de alabilirsin artık maddi durumuna bağlı tabii bunlar. ayrıca www.caloriecount.com şu siteden aşağı yukarı yediklerinin bir logunu çıkarıp şu an kaç gram yağ aldığını eklemeler yapınca kaç grama çıkacağını görebilirsin. dediğim gibi yağın da kalitelisini almak lazım yağlanacağım derken leş gibi beslenmekten uzak dur bence. kolay gelsin.
0
bay b
(08.02.15)
@bay b

Ben zaten çöp gıdayı bıraktığım için kilo verdim. İpin ucu fena kaçtı ama. Eridim, bittim. Dediğiniz gibi kuruyemişe, fıstık ezmesine abanıp, normal kiloma dönmek istiyorum. Benim takıntım bunun bir an önce gerçekleşmesi. Psikolojim bozuluyor böyle. :)
0
🌸auroraaurora
(09.02.15)
Karbonhidrat yükle bol bol. Bir de sağlık sigortası yaptır.
0
arnold schwarzeneger
(09.02.15)
(7)

mutluluk insanın kendi elinde mi?

proculianus
İşinden, patronundan, iş arkadaşlarımdan nefret ediyorsa, yalnızsa ve yalnızlıktan sıkılmışsa, asosyalse, özgüvensizse, parası yoksa, borcu varsa, mesleğinde kendini yetersiz ve zaman geçmesine rağmen hala tecrübesiz hissediyorsa yine de mutluluk onun elinde midir?
İşinden, patronundan, iş arkadaşlarımdan nefret ediyorsa, yalnızsa ve yalnızlıktan sıkılmışsa, asosyalse, özgüvensizse, parası yoksa, borcu varsa, mesleğinde kendini yetersiz ve zaman geçmesine rağmen hala tecrübesiz hissediyorsa yine de mutluluk onun elinde midir?
0
proculianus
(07.02.15)
hayatta herşey bizim kontrolümüzde değil. birşeyi çok istersin, uğraşırsın bir terslik olur ve o olmaz. ama herşeye rağmen umudunu korursan, beterin beteri var ben yine iyi durumdayım dersen mutlu olursun. biraz bizim elimizde, düşüncelerimiz bizi çok etkiliyor.
0
rock n roll
(07.02.15)
Abi bahsettigin durumlarda, sahip olduklarina bakmak iyi olabilir bence. Cok kotu durumda olan insanlar var. Belki ailen var, bilmiyorum. Yazdigin bir cok durumu yasadigimi dusunuyorum bazen. Ama cok sukur de demek lazim. Konusmak istersen yazabilirsin. İyi aksamlar. Sikma canini ama.
0
brad pitt
(07.02.15)
-Yalnız sorununu zirveler ve sosyal platformların eğlenceli buluşmaları ile ,
-İş arkadaşlarından nefreti , kaliteli kulaklık ve yüksek desibelli kulaklık ile,
-Özgüvensizliği minik başarıları çoğaltmakla
-Para sorununu ek işler ile ,
-Borcunu , hedefler koyarak minik birikimlerle parça parça ödeyerek( ek işten gelen)
-Meslekte kendini yetersiz hissetmeği ise serbest çalışmaya atılmak ile

ÇÖZEBİLİRSİN.

Öncelikle bu tarz olaylarda öncelik herhangi bir kursa yazılmak olmalı. Cinsiyeti ve mesleği yazmamışsın ama fark etmez.Bir kursa yazılmak ve onu başarı ile tamamlamak insanın kendine güvenini arttırı , sosyalleştirir. haftasonuna koyacak bir etkinlik yaratır.

İş hayatında kendini yetersiz hissetmek aslında bir handikap değil , aksine daha çok gelişmek için bir hırs sebebi. ''Ben oldum artık bu meslekte'' diyip yıllarca geriye yaslanıp teknolojiden uzak kalmak yerine '' hala öğrenmem gereken şeyler var hala eksiğim '' diyerek yeniliklerin peşinden koşmak her zaman iyidir.
Fakat tek bir kural var tüm bu olayları içinde yaşaman lazım , nefretini yalnızlığı özgüvensizliğini ve mesleki yetersizliğini ...
Bunları insanlarla paylaşırsan olduğun durumdan kurtulma sürecini uzatırsın.Ne yapıyorsan saman altından su yürüterek yap.Mesleki bir durum olduğunda '' bilmiyorum '' demek yerine '' üzerinde biraz çalışsam hatırlarım '' demeli . ''Param kalmadı borcum var '' demek yerine , '' bu ay yatırımlara öncelik verdiğim için nakit sıkıntısı çekiyorum '' demek seni sosyal yaşamında olağan bir ruh haline sokar ki bu da bizim iyileşme süreci dediğimiz şey.

Tüm bunları her gün 3 kez tok karnına uygula.
Geçmiş Olsun
0
1tam1ayran
(07.02.15)
Senin gibi yüzbinlerce insan var. yalnız değilsin. böbrekleri bitip diyaliz makinasına bağlı olmaktan, aşırı derecede astım olup solunum makinasına bağlanmaktan bin kat daha iyidir. birazda sen gayret et. işin varsa para durumun hallolur zamanla. daha sonra tecrübe edindikten sonra başka iyi bi işe geçersin.
0
komando kani var bende
(07.02.15)
hollywood yalanları bize sıçramaya başladı herhalde. her koyun kendi bacağından asılabilsin diye elimizde olmalı mutluluk.

şark kurnazıysam da gelir atlar di mi diye arabesk yapar, kaderime küfrederim.

arada bir yerde.

mutluluğun tanımı ne bilmiyorum ama güven ve huzur duygusunu elde etmek şöyle dursun her gün ayakta kalmak için kendilerini, onları değersiz kılan, ellerinden her türlü şansı doğuştan alan bir sisteme sürekli ispatlamak zorunda kalıyor insanoğlu.

"sana neden gerek duyayım?" cevaplanması gereken bir soru, ekmek cevap gelirse var.

"ailen çeşmebaşını yüzyıllardır verasetle tutup artıdeğere konmayaydı sonra da kendi statükosunu başkalarını örgütleyip yemleyerek sağladığı yukarıdan aşağıya bir hiyerarşiyi sağlamayaydı sen bu soruyu bana sorabilecek miydin?" kimsenin cevaplama istemediği, cevaplamak zorunda olmadığı ancak duyulmasını dahi istemediği bir soru.

makro dünyanın kaçınılmaz determinizmini quantum yavşaklığıyla açıkladığınız sürece, mutluluk sizden ibaretse bir de, elinizde olma ihtimali daha fazla, ben bu hayattan fazla şey anladığımı sanmıyorum, biraz bunu anladım belki sadece.
0
godoşu beklerken
(07.02.15)
Neşe ile mutluluğu ayırmak gerek bence. Neşe şen şakrak olma haliyken, mutluluk da biraz hayattan tatmin olma ile ilgili. Mutluluk sanki biraz insanın kendi elinde, biraz değil. Kendimizin olmayan kısmı sanki genlerle ve kültürle ilgili. Genler izin vermediğinde neşeli olsa bile mutlu olmayabilir insan, mutlu olsa neşeli olmayabilir, bunların birtakım kombinasyonları olabilir. Kültüre gelince biz arabesk kültür içinde yoğrulmuş insanlarız, arabesk dinlemesek bile her yerde. Ağlayana sempati duyarız, onun eksiklerini gidermeye çalışırız, acılarımızı madalya gibi taşırız, ağlatan film ve dizileri severiz. O yüzden kültürle birlikte mutluluğa 1-0 yenik başlarız.

Gelelim eldki kısma. İnsanın her zaman mutlu ve neşeli olması veya her zaman mutsuz ve neşesiz olması iki uç. Belki ilki iyi bir şeydir ama ikisi de sağlıklı gelmiyor bana. İnsanız hepimiz, başımıza kötü şeyler gelebilir. Yakınımızı kaybedebiliriz, bir şeyler çaldırabiliriz, istediğimiz şeyleri göz göre göre kaçırabiliriz. Bu anlarda o üzüntüyü yaşayıp da atlatmak gerek bence. Üstünü kapatıp neşeli olmaya çalışıp içe atmamak gerek. Bazen ağlayarak bazen gülerek çıkıyor üzgünlük. Sinirden gülmek gibi. Üzgünse üzüntünün yaşanması, mutluysa onun yaşanması gerek gibi geliyor bana.

Gelelim yukarıda verilenlere. İş hayatı, hayatımızın en büyük kısmının geçtiği yer. Evde ayık kafa ile 8-9 saat geçirmiyoruz ama işte geçiriyoruz. İşe ayaklar ters gide gide gidiliyorsa, tabii ki mutlu olmak veya neşeli olmak daha da zor. Bu bir yakının ölümüne benzemiyor. "Ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar" demişler. İşyeri deliye benziyor bu açıdan biraz. Çünkü atsan atamıyorsun, satsan satamıyorsun. Unutup gidilebilecek bir şey de değil, her gün peşinde. Ama mesleğinde yetersiz hissetme konusunda bir şeyler yapılabilir. Belki gerçekten yetersiz değil, bir fırsat olsa kendini gösterebilecek durumda, sadece o fırsat yok ortada. Belki de gerçekten yetersiz. Bunu neye dayanarak söylediği önemli. Eksik bir alan varsa, kendini nasıl geliştireceğine odaklanabilir. Kendini hiç geliştireceğine inanmıyorsa, başka bir kariyer yoluna odaklanılabilir.

İşte mutsuz olmanın dışında, insanın elinde olan şey iş dışı mutlu olup olmaması. İşinde mutsuz olunabilir, kronik mutsuzluk hayat enerjisini de emebilir ama iş dışı onu şarj edecek bir şeyler olması önemli. Bu bir insan olmak zorunda değil; bir dizi olabilir, bir uğraş olabilir, hatta sadece yatağa yatıp öylece tavana bakmak bile olabilir. Bunları yaparken "Oh, şu an bir ömür sürse" denilen bir an işin kötülüğünü nötrleyebilir. Neşeli olmayabilir ama mutlu olabilir. Bu biraz insanın elinde.

Para kısmı ayrı bir konu. Kalacak bir ev varsa, eve yemek giriyorsa, insan ısınabiliyorsa ve buna ek olarak kişisel düşüncem evde internet varsa devamında her şey yerinde ise mutsuz olmak için bir neden yok. Borçlu çok insan var, borcu boyunu aşan da. Ama borç biraz da alışılabilir ve buna rağmen gülünebilir bir şey. Deli gibi değil de, ölü gibi yani. Bİrtakım insanlar çalışmalar yapmışlar; para, güzellik gibi kavramların mutluluğa katkılarını incelemişler. Bunların insanın ele geçişi bir anda mutluluğu köklüyor ama insan rahata çabuk alışıyor ve daha sonra özü neyse ona dönüyor. Güzel ve mutsuz bir insan ya da zengin ve mutsuz bir insan olabiliyor, kişiliği ve öğrendiği neyse ona dönüyor. Benzer olarak bunları insanın elinden alınca da, duruma biraz uzun sürelerde de alışılsa yine de alışılınıyor. İnsan fakir ve çirkin olmasına rağmen özüne dönüyor. Buradan anladığım şey demek ki bir öz de var. Acaba bu özü neler oluşturuyor? Genler ve kültüre, tecrübeyi de ekleyebiliriz belki. Keşke bunu da doğru düzgün söyleyen bir şey olsa, her insanın kendine göre bir yorumu olabiliyor ancak.

Koşullar gerçekten zor gibi ama anlık mutluluklar, ferahlamalar, rahatlıklar olabilir gibi.
0
aychovsky
(07.02.15)
Evet, az önce bir duyuruya daha yazdım, victor frankl'in insanın anlam arayışı kitabını okuyun. Toplama kampında dahi kısa süreli de olsa mutluluğu yakalayan insanlar var(mış).
0
babamasoliimbananickaldirsin
(08.02.15)
(7)

müzik önerisi, piyano, alto vokal ve diğer

godoşu beklerken
My immortal'ın başındaki gibi hoş bir `melankoli`si olan `çıplak piyano` partisyonunun olduğu, tamamlayıcı olmayıp aksine yarışan bir enstrumanla kirletilmemiş müzik önerileri alabilir miyim?vokalsiz olur, vokal varsa `amy lee`'nin ki gibi yahut `london grammar`'ın solisti gibi insanın içini yıkar t
My immortal'ın başındaki gibi hoş bir melankolisi olan çıplak piyano partisyonunun olduğu, tamamlayıcı olmayıp aksine yarışan bir enstrumanla kirletilmemiş müzik önerileri alabilir miyim?

vokalsiz olur, vokal varsa amy lee'nin ki gibi yahut london grammar'ın solisti gibi insanın içini yıkar temizler ve dindirir cinsten alto bir ses de olabilir. Yani öyle bildiğiniz başka hatunlar varsa onları da -müziklerinin söz ettiğim türden bir piyano kısmı içermediği ihtimalinde- ayrı olarak belirtir misiniz.

erkek sesi chris martin gibi olabilir, dindirici, zaten coldplay dediğimi biraz yapıyor, sadece müziklerinin bazı yerlerde daha çıplak olmasını dilediğim oluyor.

Ya loopçular bilir, duymadıkları müzik yoktur ama az albüm bilirler, zaten o albümlerdir başkalarını adamakıllı baştan sona dinlettirmeyen vs. ben de onlardanım. Evanescence'a hiç adamakıllı bakmadım (iten sebepler vardı) Hata yapmış gibi hissediyorum. Bakayım mı evanscence'a? My immortal'daki kendilerine haslık tüm müzikleri boyunca devam ediyor mu?

önerileriniz?
0
godoşu beklerken
(31.01.15)
Tulga
(31.01.15)
www.youtube.com

www.youtube.com

bunlar geldi aklima öyle melankoli melankoli.
0
kurnaz
(31.01.15)
bir de unutmusum, amerikan dizi sezon final sarkisidir, bu sarkiyla sezon finali yapmamis dizi yok gibi.

benzer melankoli

www.youtube.com
0
kurnaz
(31.01.15)
@tulga: hatunu sevdim, piyano biraz sıradan geldi, toplam efekt benim açımdan güzeldi, şanslıyım. Epica not edildi.
@kurnaz: işte o ilkindeki piyano çok güsel yav, ikinciden uzak dururum sanırım, jeff'i ben de çok severim,

he he insert anı: annem ben grace'i son ses çalmaktayken jeff'imi samimi bulmadığını/hissetmediğini söyler(ing. bilmiyor pek)
bir 10 küsur yıl sonra aklıma gelir, aynı odadayız, sırıtır sinsice corpus christi carol açarım: oha oha bu kim ya, kim bu çocuk, bu ne böyle der, benim sırıtma jokere dönüşür grace'i açarım ardından "anne bilmem hatırlar mısın bir genç var idi..." hahahah ya affedin anı işte aklıma geldi.
0
🌸godoşu beklerken
(31.01.15)
65daysofstatic _ radio protector
0
bruceandwayne
(31.01.15)
@bruceandwayne: harikaymış, teşekkür ederim.
0
🌸godoşu beklerken
(01.02.15)
Cok guzeldir tabi ki, bir de mono_kanata dinle.
0
bruceandwayne
(01.02.15)
(16)

bu ifade yanlış değil mi? ..

hayat aklini konusacak bir filozof uret
"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını göstermektedir."ifadesi yanlış değil mi?
"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını göstermektedir."

ifadesi yanlış değil mi?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.15)
Ben ifadede yanlislik gormedim. Ben farketmemis de olabilirim ama bana sorarsaniz yanlis yok. Refah artisi homojen olmus, gelir dagilimi esit degil belki ama en azindan gelir artisi esit dagilmis diyor.
0
delifaruk
(31.01.15)
Yanlış olduğunu düşündüğüm yer şu:
%40 lık kesimin geliri toplam nüfusun gelir artışı oranında artmış. Bu durumda "bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını" denmemesi lazım.

10 kişilik bir örnek kuralım.
4 kişi 1000 tl 2 kişi 1500 tl 2 kişi 2000 tl 1 kişi 3500 bir kişi de 25500 tl kazanıyor olsun.
toplam 40000 tl gelir var. %10 gelir artışı verelim.

4 kişi 4400 tl
2 kişi 3300 tl
2 kişi 4400 tl
1 kişi 3850 tl
1 kişi 28050 tl kazanacak. toplam gelir 44000 tl oldu.

Gelir artışı olan 4000 tl yi nüfusun % 40'ı 400 tl, % 60!ı da 3200 tl olarak paylaşmış oldu. Bu durum refahın geniş dağılımı olmuyor ki, aynı hamam aynı tas oluyor.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.15)
Bence de var bi yanlışlık haklısın.
0
hala mi ceren yahu
(31.01.15)
"refahin" yerine "refah artisinin" gibi bir sey denirse daha dogru olur herhalde. Bu sekildeyken de dolayli varsayimlarla cok yanlis olmayabilir.
0
f_d
(31.01.15)
@f_d, dolaylı varsayımlar neler?

Refahın ya da refah artışı gibi ifade olayın özünü değiştirmez ki. Gelir gurupları arasında geniş bir şekilde "artış paylaşımı" yok. Bir kısım 100 tl bir kısım 200-350 tl bir kısım da 2500 tl lik artı refaha ulaşmış.

Ayrıca bir de "neredeyse" ifadesi var. Artış, toplam nüfus gelir artış hızının altında yani.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.15)
Cok parasi olanin az parasi olana gore daha iyi oranlar kazanacagi, yani paranin parayi cekecegi gibi bir beklentiniz olursa eger, ayni oranda kazanmalari refah paylasiminda az parasi olanlarin ezilmedigine isaret olabilir. bilemiyorum.
0
f_d
(31.01.15)
Belku de yanlif ifadedir ama ben sizin gibi algilamamdim.
"... artis hizi ile ayni oranda ..." diyor. Siz, "toplam nüfusun gelir artışı oranında artmış." diyorsunuz. Ayni hizda arttigini soyluyor.

Bana sorarsaniz bu haliyle ifadede yanlislik yok.
Nisbi refah artisi diye tanimlarim ben bunu kendimce. Herkesin kendi refah seviyesine oranla artis esit olmus.
Sizin verdiginiz ornekteki gibi degil de, herkesin gelirinin 2000 tl arttigini varsayalim. 1000tl geliru olan vatandasin refahi 3'e katlanirken 20.000 tl gelir olan icin cok da onemli bir refah artisi olmayacak. Bu durumda siz refah artis orani ayni diyecektiniz suanki bakisinizla, herkes 2000 kazandi diye.

Refahlarin esitlenmesinden bahsedilmiyor refah artis hizinin ayni oranda oldugundan bahsediliyor.

Ifade hatali degil ama aldatici diyebilirim.
0
delifaruk
(31.01.15)
@f_d, ?
Beklentiler nereden çıktı şimdi, yukarıdaki cümlede olan bir durum ve bağlanan sonuç var.

Bak cümlede ne diyor; 4 kişinin artış oranı geriye kalan 6 kişi ile birlikte hesaplandığı zaman "neredeyse" "aynı "oranda" oldu diyor. 6 kişinin artış oranının 4 kişiden fazla olduğunu örneğe almadım ki biraz bilgin varsa bu oranın da aynı olmayacağını, birlikte olunca çıkan rakamın ikisi arasında bir nokta olacağını biliyorsundur.

Refahın geniş dağılımına ilişkin bir veri verilmemiş. Bu durum şu sonucu gösteriyor diyor, geçiyorum. "Neredeyse"yi de geçiyorum.

Düz hesapla bile bu ifade yanlış diyorum. Basit bir matematik hesabı bile geniş dağılımın yanlış olduğunu gösteriyor diyorum.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.15)
@delifaruk, heh işte tam öyle düşünüyorum. @f_d, delifaruk'un açıklamasından sonra senin neden artış oranı dediğini anladım. evet, geniş yerine "aynı oranda paylaşıldığını" deseydi olurdu.
cevaplar için çok teşekkürler :)

ifade, dünya bankası türkiye sayfasında yazıyor. yazı başlığı şu: "dünya bankası’nın yeni raporunda türkiye’nin yüksek gelir eşiğine yükselişi ve aşılması gereken zorluklar inceleniyor"
www.worldbank.org
edit: tam adres şu:
www.worldbank.org
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.15)
Beklentiler bakis acisini sekillendirmede ortaya cikiyor. Ayni sizin, orneginizdeki durumun adil olmadigini varsaydiginiz gibi. (Halbuki esit olmadan da adil olabilir bir paylasim) Siz orneginizde mevcut durumun adil olmadigini dusundugunuz icin aslinda "ayni tas ayni hamam" seklinde bir paylasim size refahin paylasiminin genis paydada olmadigimi soyluyor. Halbuli bakis aciniz bu olmak zorunda degil.
Bilmem anlatabildim mi.
0
f_d
(31.01.15)
refahın tolumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını belirtmek gelir dağılımında adalet gibi yorumlanabilir bir şeyi değil eşitsizlik gibi matematiksel anlamda net bir anlamı içeriyor bana kalırsa.

toplam kazancı geniş bir şekilde paylaşmaktan ortadaki 1000 liranın 910'unu 10 kişinin kalan 90 lirayı da 90 kişinin paylaşmasını ve bir sonraki sene paylaşılan 1500 liranın paylaşım yüzdeleri dağılımının aynı kalışını anlıyorsak artan kısmın geniş şekilde küçük bir yüzde tarafından paylaşıldığını söyleyebilirsiniz ancak. sonra da adil veya değil dersiniz. bunun bakış açısıyla alakası yok.
0
godoşu beklerken
(31.01.15)
bence dogru.paylasimdan kasit nominal (TL cinsinden) gelir artisi degil, oran. gerci "genis paylasmak" anlamsiz bir tabir, orda bir anlatim bozuklugu var gibi
0
earthsea
(01.02.15)
@f_d, dediklerine katılıyorum. bakış açımda haklısın, mevcut gelir dağılımının rahatsız edici olduğunu düşünüyorum.

ancak yukarıdaki ifadeyi okurken bakış açımı değil, aynı orandaki artışın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşılan refaha neden olmayacağı bilgisini kullandım.

Beni şaşırtan değil ama düşündüren şey; burada bu kadar matematikçi/ ekonomist/üni öğrencisi/ akademisyen/ ev geçindiren aile kurmuş kişiler vb. olmasına karşın, çok basit bir bakkal hesabıyla bulunabilecek sonucu göremeyip "aa yanlış ifade" ya da "yanıltıcı ifade" denmemesi oldu açıkçası.

Refah kelimesinin sözlük anlamı: Gönenç (tdk)
Gönenç : Bolluk, rahat ve varlık içinde bir yaşam sürdürme. (iktisat terimleri ve güncel Türkçe sözlük )

İçinde bulunduğumuz ekonomik yapıda toplumdaki gelir gruplarının artış oranı aynıysa; bolluk, rahat ve varlık içinde bir yaşam sürdürmenin (refahın) geniş bir şekilde paylaşılmayacağının bilinmesi gerekirdi.

Bu yazı dünya bankası sayfasında arkadaşlar. Gülerler yani anlatabiliyor muyum, bir yerleriyle gülerler. Sonra niye koyun, niye %40'ı aptal dendi. %60'ı aklıllı denseydi sevinecektik sanırım.

Cümle en azından şöyle olmalıydı:
"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşılmadığını göstermektedir."

Hadi diyelim iyi bir portre çizmek istiyoruz, eyvallah, o zaman mesela şöyle olabilirdi:

"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu toplumdaki gelir grupları arasında gelir artış hızının aynı şekilde paylaşıldığını göstermektedir."

Eminim sizler benden daha güzel öneriler bulursunuz.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.15)
WB raporundaki refah kelimesini ekonomi jargonuyla yorumlamak daha dogru olabilir. Ekonomide refah (wealth) insanlarin kararlariyla maksimize ettigi amactir. Refahi hesaplayabilmek icin refahin gelirin bir fonksiyonu oldugu varsayilir. Bu fonksiyon lineer degildir, konkav kabul edilir (yani ornegin 100tl gelir 100 refah verirken 10000tl gelir 10000 refah vermez, daha az refah verir).
0
f_d
(01.02.15)
@f_d,
ekonomi jargonu, kelimeleri iktisat sözlüğünden farklı mı kullanıyor. tdk sitesine göre kelime iktisat alanında da aynı anlamlarda kullanılıyor.

sitedeki ingilizce metin de şu:
"The income of the bottom 40 percent of Turkey’s population has increased almost at the same rate as the rate of total population growth, indicating that prosperity has been broadly shared across income groups of the society."
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.15)
Konu dışı ama, refahın fonksiyonuna filan girmişken;
Refah fonksiyonunun içbükeye dönüşünü, ağaoğlu evladının kendine sormadan aldığı yatı parçalattığı zaman gördük, görmemiş olmayı diledik.

Rahmetli Tuncay Kurtiz bir keresinde "zengin olma tehlikesi atlattık" demişti hatırlarsınız. Duyduğumda "demek sanatı kadar ekonomi bilgisi de üst düzeymiş" demiştim.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.02.15)
(32)

bu karikatür hakkında düşünceleriniz nedir?

nickimi yermisin
Sb.http://imgur.com/Pa00k8V
0
nickimi yermisin
(31.01.15)
Üzücü ama gerçek.
0
IncredibleMau
(31.01.15)
Sacma
0
selam
(31.01.15)
çok orospu çocuğu var.
0
rygard
(31.01.15)
İfade özgürlüğü şahane şekilde kullanılmış. Allah Allah, ortada kutsal değer de yok. Neden sinirlendiler ki??
0
m e b
(31.01.15)
çok gerçekçi olmamış. şangırlop diye şişe mi kırılırmış?
0
air
(31.01.15)
Yüzde yüz doğru bir karikatür
0
mountaincat
(31.01.15)
Salakça olduğunu düşünüyorum.
0
pandispanya
(31.01.15)
mal indikatörü
0
namus ninjası
(31.01.15)
polisi temize çıkarmış kötü bir karikatür. bu karikatüre bakan kişi polisin tertemiz bir şey olduğunu düşünür lakin biliyoruz ki öyle değiller. zira molotof atmayanı da sokak ortasında döverek öldürebilecek tıynetteler.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(31.01.15)
@meb kardeşim seni Allah'a havale ediyorum. karikatüre diyecek bir şeyim yok.
0
doxanikee
(31.01.15)
akp'li dezonformasyonu. sıkıcı derecede sık görülen bir şey. herhangi bir düşünce ya da his sahibi olmaya değer bir şey değil.

@m e b en azından bundan rahatsız olanlar ellerinde tüfekler ile gidip bu karikatürü yapanı öldürmez, bundan diğer rahatsız olanlar da "hayır onlar öldürmedi. israil'in oyunu, kesin abd'nin parmağı var" demez. sorun yok ondan.
0
nawar
(31.01.15)
He bacım, mesele bu kadar basit zaten. Bana vurdu, hadi öldür.
0
cetoxim
(31.01.15)
@nawar +1
0
cetoxim
(31.01.15)
mal indikatörü +1

yanlı. polise yapılan hareket sonrası polisin müdahalesi orantısızlık dışında haklı, o da can. sevmesem de genel olarak.

sosyalist tanımından bence bihaber. cahilin lafını da bazen umursamayacaksın.

ya da gidip evini basıp hepsini öldürelim, kafalarını keselim. farkımız kalmasın. insanlıktan çıkıp gideriz, birbirimizi kırar, doğaya kendini toplama şansı veririz.
0
bir ileti paylastim
(31.01.15)
@Doxanikee + @nawar : ama hep bundan dem vurulmuyor muydu bu sosyal mecralarda? İfade özgürlüğü bir tek islam aleyhine olunca mı güzel? Bakın burada kutsal bile olmayan bir konuya dair çizilen karikatür bile buradakileri deli etti. Oysa hep dediğim gibi, sınırsız özgürlük isteyenler nedense iş kendilerine dokundu mu ilk onlar alev alıyor.


Ayrıca ben islam adına kafa kessinler demiyorum.
0
m e b
(31.01.15)
@m e b ben olay çıkarmadım. ifade özgürlüğüne aykırı olacak bir şey demedim. yani dediğin tutmuyor bende. tabii baştan aşağı dezenformasyon olması hoşa gitmeme ve/veya kızma sebebi olabilir. yoksa kimse "nasıl böyle bir şey yaparlar!!" deyip olay çıkarmıyor.

anlayamadığınız olay şu; ifade özgürlüğü "senin yaptıklarından/söylediklerinden rahatsız olmayacağım" demek değil. hiçbir zaman da olmadı. ifade özgürlüğü seni, senin düşüncelerinden dolayı yargılamayacağım, sansürlemeyeceğim veya yaptırım uygulamayacağım demek.
0
nawar
(31.01.15)
@meb
öncelikle şunu anlaman lazım(aslında biliyorsun ama çarpıtmak işine geliyor); benim bir şeye kızmamla onun yayınlanmasını engellemeye kalkmam farklı şeyler. ifade özgürlüğünü savunmam hiçbir şeye kızmayacağım anlamına gelmiyor.

olgunluk şunu gerektirir, kızdığım veya öfkelendiğim şeylerin dahi yayılmasına mani olmam, bunu yapanlara saldırıda bulunmam. yaygın örnek çarli olayında Müslümanlar kızgınlıklarını geniş çapta protesto eylemleri ile ortaya koysa, kendi çaplarında boykot gibi yollara girişse, hukuki yolları denese kimse bundan rahatsız olmazdı.

bir iki laf da karikatüre etmek istedi canım.

bu karikatürü beğenen insanlar, en temel haklardan biri olan gösteri ve yürüyüş hakkını yok sayıyorlar. mesele insanların bir yere zarar vermesi falan değil, insanlar son derece sakince gösteri yapsalar bile toplumun bir kesimi bundan rahatsızlık duyacak. niye duyduklarını bile bilmeden itiraz edecekler.

"biz bile sesimizi çıkarmıyoruz, sana ne oluyor" kilit cümle bu. bu ülkede herkese güce karşı sessiz olup pısması öğütlendi. birisinin aykırı ses çıkarması diğerlerini kızdırıyor. Molotof falan hikaye kısmı. bu ülkede insanların ezici çoğunluğu "eylem yapan kız oruspudur, yolludur. eylem yapan erkek teröristtir" savıyla geziyor. öldürülmeleri yine toplumun ezici çoğunluğu tarafından meşru görülüyor.

neden? "biz sesimizi çıkarmaya cesaret edemedik, onlar hangi cüretle bizi beceren devlet gücüne ses çıkarabilir!!!"
0
doxanikee
(31.01.15)
ya şu ifade özgürlüğü olayında nasıl bir kavram karmaşası yaşıyoruz arkadaş. evet bu karikatür de ifade özgürlüğü kapsamında ele alınır, bu yüzden de cezalandırılmamalıdır. ancak isteyen de kendi ifade özgürlüğünü kullanıp karikatürü eleştirebilir. "hani ifade özgürlüğü vardı" diyerek de aslında bir başka ifade özgürlüğüne karşı geliniyor, baya komik. adam çizmiş, bence boktan. bu kafa, lobna'yı otururken kafadan vuran polise de börek çörek uzatmamızı bekleyenle aynı kafa hani. bu yüzden eleştirilmesi doğal ama kalkıp da kimse bunu çizeni cezalandıramaz.
0
soso
(31.01.15)
Insanlar bir seyler dusunur, karikatur cizerler. Bunu dusunuyorum sadece.
0
delifaruk
(31.01.15)
Saldırgan buldum.
0
yirmisantim
(31.01.15)
Bahsedilen kişi Berkin Elvan bi de. Artık dünyada bile olmayan bir "çocuğu" buna meze yapmak bile tek başına kansızlık bence. İlla bişey ima edeceksen başka bir figür koy oraya amk. Çocuğun kaşlarıyla, ten rengiyle ve bunların sonradan düzeltilmesiyle dalga geçmek de dahil olmak üzere; yaratılan yalana zaten hiç değinmiyorum bile; baştan sona ucuz, beyinsizce ve kötülük barındıran bir çizim.
0
pandispanya
(31.01.15)
@Nawar: ben de o zaman sizin üslubunuzla yanıt vereyim: ben de ifade özgürlüğü adı altında hakaret edenlerin kafası kesilsin demedim. Ama siz kalkmış "en azından kafa kesme olmadı" diyorsunuz bana.

@Doxanikee: e, berkin elvan'i seven biri kalkıp bu karikatürü çizeni kesse, bundan tüm "berkin elvan sevenler" mi sorumlu tutulacak ve hep bu kötü örnek hakkında mı tartışılacak?
Neden yanlış bir hareket yüzünden tüm kesimi suçlayalım? İfade özgürlüğü ne zaman ifade özgürlüğü olmaktan çıkar? Ben bu ikiyüzlülüğü dile getirmek istedim. Yoksa ifade özgürlüğü ile hakareti vs. ayırt edebiliyorum.
0
m e b
(31.01.15)
@meb: hangi ikiyüzlülük?

bir tarafta karikatüristler tutuklanıyor, gazeteden atılıyor ya da haklarında ardışık davalar açılıyor.

bunu çizene kim ne yapmış peki? özgürlüğün çift taraflı talebi mi bozuyor sizi? başkaları çizemezken üstelik de doğru olmayan bir sunum mu özgürlük?

ayrıca elvan'ı destekleyen karikatürler yapılsaydı bu tam oalrak suç olmazdı çünkü 14 yaşında bakkala ekmek almaya giden bir çocuk öldürüldü. bunun nesini tartışacaksınız ki? bunları eleştirmek ne zaman suç oldu ki sizin tabirinizle de hoşgörü kelimesi anlamca karşılığını bulsun?

bir çocuk öldürüldü denmesi mi hoşgördüğünüz? sağolun?!

eşit değil karşılaştırdığınız durumlar, daha onu teslim etmiyorsunuz ya neyse.
0
godoşu beklerken
(31.01.15)
@m e b ortada herhangi bir sansürleme çabası yok, mahkemeye verip hapse attırmaya çalışmak yok, gidip kimse kimseyi öldürmüyor e o zaman bunun nesi iki yüzlülük? hala göremedik söz edilen iki yüzlülüğü.

fark şu madem charlie örneğinden gideceğiz, o karikatür ve benzerleri sonrasında binlerce müslüman sokaklara dökülüp dinimizle dalga geçenlere ölüm diye sloganlar atıp, pankartlar açıyor, bu duyuruda "akıllanmamışlar/dersini almamışlar" diyenler oldu bu ölümlü olaylar sonrasında. onun dışında sansürlenmeye çalıştı cumhuriyet yayınlamayı düşününce. bak öldürmelerden, tehditlerden söz etmedim bile. işte bu direkt olarak ifade özgürlüğüne tecavüz. zaten laf edilen de bu. yoksa rahatsız olan müslümana "rahatsız olma" diyen yok. şurada bunun benzerini yapan kimse yok. yani tekrar etmek gerekirse bir iki yüzlülük yok.
0
nawar
(31.01.15)
@Godosu beklerken: yahu zaten benim demek istediğim şey şu: bu özgürlüğün sınırını kim neye göre belirliyor? Size göre Berkin Elvan'in üzerinden eleştirel karikatür yapmak bile tartışmaya kapalı ise, diğer karikatüristlerin eleştiri çekmesini neden eleştiriyorsunuz o halde?

Ayrıca karikatürü kim yaptı bilemem, destekleyeceğim bir durum bile yok ortada. Ben sadece, ortada bulunan bu ikiyüzlülüğü anlayamıyorum ; "benim idelojime ters bir ideoloji için ifade özgürlüğü altında yapılan hakaretler şahane ama benim ideolojime yapılan hakaretler tartışmaya kapalı şekilde hazmedilemezdir."
0
m e b
(31.01.15)
meb ciddi mi yazıyorsun bunları yahu? baya tekrar tekrar aynı şeyler yazlmış yani, anlamadım ki. biri mi vuruldu, birileri mi yakıldı? cezalandırıldı mı bu kişi? bunun üzerine mi bunları konuşuyoruz? tabii ki insanlar hoşlarına gitmeyen bir şeyi eleştirecek, hatta tartışmaya da kapalı olabilir, doğal değil mi bu? milleti yakmak, taramak ya da içeriye atmak yerine kaleme kalemle ya da sözle cevap verirsin ya da hiç cevap vermezsin, tartışmayı kapatabilirsin de, eee? ortada bir ceza yoksa ifade özgürlüğüne ihlal de yoktur. herkes her şeyi eleştirebilir. işin doğası bu.
0
soso
(31.01.15)
@m e b: bakın birisi öldürüldü. bundan sen maviyi sevebilirsin ben de turuncuyu sevebilirim, demekle eşdeğermiş gibi bir keyfiyetle bahsediyorsunuz.

eleştiri yapacaksanız ilk önce gerçekleri çarpıtmamanız gerekmekte. karikatürde molotov atanın molotov attığı için öldürüldüğü ve herkesin onu çok barışçılmış gibi andığı iması verilirken gerçek hayatta ölenlerin mobese kayıtları siliniyor, onları öldürenler kasklarından numaraları kaldırıyorsa, sizin karikatürünüzün yaptığı ifade özgürlüğü değil dezenformasyon oluyor ve ben bunu eleştiririm. ben bu karikatür ortadan kaldırılsın demedim bakın, eleştiririm dedim.

bu böyleyken karikatürler ortadan karikatürüstlere yaşam dar edilerek kaldırılıyor. burada yoruma bağlı olmayan bir eşitsizlik var. sizin benim keyfiyetim değil, çizilince başa bela açan karikatürler var. davalık olmuş, işi gücü yanında yıllardır bir de bununla uğraşan insanlar var.

bu karikatüristi bahsettiğiniz keyfiyetle kim yorumlayıp dava açmış ki, somut şeylerden bahsetmeniz gerekmiyor mu?

ikinci olarak da öldürülen çocukların molotof atmadıklarını söyleyen insanlar attıklarını söyleyenlerden katbekat fazla. e kamera kayıtları silinmiş? dövüle dövüle öldürülen insanlar bunlar. kimisi kurşun yemiş. polislerden bazıları anonim bir şekilde insanların gözlerine nişan alındığını, kapsüllerin 45 derece açıyla atılması gerekirken nişan alınarak atıldıklarını söylemiş.

bu durumda oluşan toplum vicdanının haklılığına kim karar verecek diye soruyorsanız, valla insan hakları üzerinde az-çok zımnen bazen de metnedilerek anlaşılmış şeyler.

ben bir yandan insan haklarına aykırı olduğu yönünde çok daha fazla somut delil varken bunun cezayı göze almadan yazılıp çizilememesini, diğer yandan da sözlerinden başka "delil"leri olmayan insanların olduğunu iddia ettiği şeyleri aynen öyleymiş gibi sunmakta ceza beklentisi olamayacağı için özgür olan adamın özgürlüğünü tartışıyorum.

birisi ölen çocuklar hakkında bahsettiğiniz türden bir karikatürü kazasız belasız çizebildiğinde (insanlara twitterdan oradan buradan ölüm ve dava tehditleri yağmadığında mesela) o zaman belki de sizin bu karikatürü nasıl eleştirebileceğinizi örneğiyle görür de fikir edinirim, ancak dikkat ederseniz bu daha olabilmiş değil. ben somut şeyler üzerinden gitmeye çalışıyorum ve derdimi en iyi bir önceki paragraf anlatıyor. o yüzden ideolojiden falan bahsetmeniz konuyu çarpıtmak oluyor. ayrıca o konu zaten tamamen şuraya konan karikatürün aleyhine işler ve yukarıda bahsettiğim nedenlerden ötürü böyle olur.
0
godoşu beklerken
(31.01.15)
Mal turnusolu olmuş. Engin Ardıç gibi, Salih Memecan gibi kalitesiz, seviyesiz, ve daha yazamayacağım bilimum sövgü.
0
sevgikusunkanadinda
(31.01.15)
Kimi saçma demi, kimisi de doğru. Ama olay bu kadar basit değil. Bu karikatürde ki olay bazı zamanlarda doğru olabiliyor, her zaman değil ama.

Polise molotof atan birr orusbu cocuğununa polis fiske vursa, sanki mazlummuş gibi ajitasyon yapabiliyor, halk desteği alabiliyor.

Tam aksi olarak, bazende gerçekten hakkını düzgünce arayan iyi bir insan, polis terorüne kurban gidebiliyor.

Sezarın hakkı, sezara.
0
yavuzsyildiz
(31.01.15)
www.youtube.com

en azından gezi'de böyle olmadığını bildikleri halde, gerçek olduğunu iddia edenler hakikaten kuşbeyinlidir.
0
baal
(31.01.15)
@Yavuzsyildiz o söylediğinin sebebi özellikle 20. yy son çeyreğinde doğup batı şehirlerinde yaşayanların en çok şahit oldukları terörün polis kaynaklı olması. PKK, el kaide ve dhkp-c terörü gördü istanbullu ama o ölümlerin de vak'ların da toplamı sayı olarak polis kaynaklı vak'aları yarısından az.

En azından parkta oturan gencin göğsüne tekme atarak öldüren ya da yürüyüşte yere düşen kadını tekmeleyerek bebeğini düşürten terör örgütü vak'ası duymadık henüz. Mesela bankada kendisine kimlik sorulduğunda polis kimliğini gösterip kabul edilmeyince de "bu kimlik senin karını yatağından aldırır" diyen terörist de görmedim mesela ben henüz. Örnekler say say bitmez. Bak 1 mayıs'lar ya da Gezi olaylarına hiç girmiyorum bile.
0
nawar
(31.01.15)
Biri sosisini mi almış, sosissiz mi kalmış oğlan, ondan mı kızmış o kadar?
Polisin niye kılı yok, tüysüz müymüş polis?
Resmi tutanların kolları da çok kıllı.

Karikatürü çizen kişi "kör ölür badem gözlü olur" hakkında bir karikatür kurgulamaya çalışmış.
Sosyal isteği olan birini öldürmek eylemini gözden kaçırma, sümen altı etme kaygıları çok açıkta kalmış. Ya da kendi de göremiyor.

Ya da bunların hiç biri değil, suyu bulandırıyor.

Sevmedim ben.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.01.15)
(35)

Bu mudur geldiğimiz nokta

mornie
Bu insanlarla aynı bayrağın altında aynı dili konuşmak istemiyorum. Gerçekten artık ne olacaksa olsun. Ben güzel insanlara her koşulda sahip çıkarım.-fotoğrafları kaldırıyorum. Telefondan isimleri silemiyorum şu an.
Bu insanlarla aynı bayrağın altında aynı dili konuşmak istemiyorum. Gerçekten artık ne olacaksa olsun. Ben güzel insanlara her koşulda sahip çıkarım.

-fotoğrafları kaldırıyorum. Telefondan isimleri silemiyorum şu an.
0
mornie
(24.12.14)
ben de bunu anlamıyorum amına koyyim evrensel ve hümanist mars ne lan
0
bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler
(24.12.14)
ulusal marşa evrensel değil demek nasıl bir kafa yahu?
0
calzoncillos
(24.12.14)
ya kamil misin sen ya oradaki kasıtı anlamayacak ne yazdın acaba oraya ağzına pturmus evrensel hümanizim laf ola beri gele yamıssın mal mal silemiyosun da yok orda kasıt suymuy lan git gece gece
0
bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler
(24.12.14)
bence üç nokta...
0
ermanen
(24.12.14)
allah malın bile hayırlısı versin aaaaaammmin sözdee özgürlükçü sçözde entel sözde ülkenin aydılığı daha ne yazdığını ilmiyo bi de taban tabana zıt anlam veriyo bak hele bak akıllara bak sanırsın niçe sanki bana oğuz atay amına koyyim
0
bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler
(24.12.14)
yazarın kendi düşüncesidir. düşünce özgürlüğü kapsamında ele alalım. her fikir şuç unsuru oluşturana kadar düşüncedir sadece. şimdi bu entelektüel cihangir ağızıyla şunu söylemek istiyorum; siktir et kanka.

istiklal marşı'mız bu milletin ortak paydasıdır ve bir dönemin ortak paylaşımlarını yansıtır. günümüzde köklü bir geleneğimizdir ve toplumları bir arada tutan bir etmen de köklü gelenekleridir. istiklal marşı bu nedenle toplumumuzda önemlidir bir figürdür.

ben inançsızım. istiklal marşı'nda geçen dini motifler beni hiç de rahatsız etmiyor. çünkü istiklal marşı zamanın ruhuna göre toplumun ortak paydasını yansıtan bir ürün. müslümanlığın zamanın türkiye cumhuriyeti halklarının ortak paydası olduğunu inkar etmek ahmaklık olur. anlatabilmişimdir umarım. yani bu bir gelenektir. mirastır ve güzel bir şeydir. medeniyeti tek dişi kalmış canavara benzetir mesela. zamanın ruhuna göre anlamlıdır. şu an ise bir gelenektir. tekrarlıyorum, güzeldir.

ben arkadaşın, ya da bu şekilde düşünen arkadaşların neden istiklal marşı'na karşı olduklarını bilmiyorum. belki haklı bir sebepleri vardır ama istiklal marşı'nın herhangi bir yerinde türk kelimesi geçmez. türklerin milli marşıdır diye bir kabul yoktur. bol bol milli savaşlara, islami inanca, şehitlere ve toprağın kutsallığına atıf vardır. o yüzden ben anlamıyorum. türkiye cumhuriyetinin zamanında kabul edilmiş ve artık kültürel mirasımız olmuş bir marştır en nihayetinde.

kanka sen yine de unutma. düşünceler özgür olmalıdır. fiili bir kötülüğe gidene kadar düşünce özgürlüğü esas olmalıdır.

ayrıyetten bir ülkenin milli marşı çok hümanist ya da evrensel olmak zorunda değildir. toplumun ortak paydalarını yansıtması kafidir.

çok şey yazdım az şey anlatabildim ama demem şu ki; herkes kendine göre bir doğruyu düşünme ve yayma hürriyetine sahiptir. o düşünceden hoşlanmadığımız zaman yapmamız gereken tek şey, katılmamak ya da gerekiyorsa siktir etmektir. başka bir zamanda düşünce hirriyeti bizim de işimize yarayacaktır çünkü.

not: türküm, inançsızım, hümanist falan değilim, kürt milliyetçiliği komiğime gidiyor daha ötesi değil, alayına isyan ölümüne göztepe.
0
harrage
(24.12.14)
Sadece turkiye'de var olayi yanlis yalniz, Amerika'da da, baseball, superbowl'dan once national anthem okunur.
0
düşünüyorum öyleyse vurun
(24.12.14)
ya kamil evrensel marş aramak kerhanede bakire aramaktır sen istiyosun mars evrensel olsun milliyetçi oldum lan sizin gibiler yüzünden yarından tezi yok ocağa kaydoluyorum
0
bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler
(24.12.14)
(bkz: #46905799)
0
devilred
(24.12.14)
bu sene de duyuru amma beyinsiz yaptı

@sadakatsiz türkiye cumhuriyeti ulusal marşından beklentin tam olarak nedir?
0
calzoncillos
(24.12.14)
söz konusu entrylerde olayın biraz abartıldığı belli de siz de over-react yapıyorsunuz. kimse istiklal marşı'nı sevmek/okumak zorunda değil. benim marşa karşı nefretim falan yok da zamanında insanları gaza getirmek için yazılmış, dini duyguları sömüren pragmatist bir marş (dünya üzerinden hemen hemen bütün marşlar gibi) ayrıca marşı seven insanlar güzel olmuyor otomatik olanlar. ugh
0
empati kuramayan psikolog
(24.12.14)
milliyetçilik kavramını ne kadar basit ele alıyorsunuz yahu.
yok ortak paydadır, yok kardeşiz gibi. eğer milliyetçilik konuşacaksa adamlar hoşlanmıyor zorlaması olmaz ki bunun. kızacak şey nedir anlamadım?

edit: mesela istiklal marşı'nın fonetik açıdan hoş olmadığını düşünüyorum. o be nimmilletimin kısmı nedir yahu? :) (şimdi ana bacı sövmüşüm gibi laf ederler türkoğlu türküm amk)
0
secilmis uye
(24.12.14)
(bkz: beyni yok fikri var)

Bende bu ülkede pkk ya tanınan haklara tahammül edemiyorum artık.
0
basond
(24.12.14)
bakın burada milliyetçilği tartışabiliriz, istiklal marşı'nın şurada burada okunuyor olmasını eleştirebilir gerekliliğini konuşabiliriz, istemeyen marşı okumayabilir/sevmeyebilir de ama ulusal marş ulusal ögeler içeriyor demek aptallıktan başka bir şey değil. bütün ülkelerin marşları için de durum aynıdır. adı üstünde milli marş..
0
calzoncillos
(24.12.14)
@calzoncillos Milli marş olabilir. fakat milliyet soyut bir kavram. içerisinde kültürel ve duygusal olgular barındırdığından kişi kendini buna yakın hissetmeyebilir ve sevmeyebilir.(kültürü, dili, geleneği, göreneği farklı olma durumunda bunlar yaşanabilir) Diyorsan ki "ulusal öğeler barındırdığından sevmiyorum" diyenler için o zaman doğrudur. çünkü milli marş ulusal öğeler barındırmak zorundadır zaten senin de dediğin gibi adı üstünde.


@mornie gerçekten güzel insanlara sahip çıkıyormuşsun. hiçbir eleştiriye açık değilsin. senin görüşün en birinci :) (evet attığın tiklerden anladım)

@advocatusdiabol kahraman ırk sözü seni rahatsız etmeyebilir. fakat kürtler ortadoğu kökenlidir, türk ırkı ise orta asya :)
0
secilmis uye
(24.12.14)
Türkiye'de herkesin etnik kimliği var. Biz kabul ettik ve oldu, kimse bize dayatmadı.

3 etnik kimliğimin de verdiği her hakla yapacağınız her türlü argümanın içine Anadolu halkının DNA'sından bahisle ederim.

Söyledikleri her şeyin alt metninde "biz hep buradaydık siz defolun gidin" olan etnikçilere şöyle söyleyeyim: Siz kimsiniz bilmiyoruz ama biz Anadolu insanı asıl hep buradaydık ve biz kim olmayı kabul edersek oyuz. Pek çok medeniyet geçti buradan. Bir şartla. Bu halk kabul etti. Marş sikmeye devam edin. Amerika'ya gidin "star spangled banner'ının "in god we trust"lı sözlerini 'sikeyim', 100 milyon Kızılderiliden kalan 10 milyonun kadınlarını da kısırlaştıran kolonici piç kuruları sizi" diye bir bağırın, ciğerleriniz açılsın, sonra bir yüzünüz kaldıysa artık burada kıllı romantizme lahmacun, halay ve Amerikan+İsrail menşeili silahlar, paket paket de eroinleriniz eşliğinde devam edersiniz.

Hakikaten ne olacaksa olsun.
0
godoşu beklerken
(24.12.14)
@secilmis uye
Dalga mı geçiyorsun? ''Sikimtorik'' ne demek? ''Marşınızı sikeyim" ne demek?
Bu cümleleri bir ermeni'ye bir yahudiye, bir almana söyleyebilir misin?
Türkiye-italya maçında italyanların milli marşı okunurken marşı yuhalayabilir misin?
Diyorsan ki yaparım. Bu düşünce özgürlüğüdür. Tamam. Ama yok diğer türlüyse burada bir seçenek yok.
İstiklal marşı size doğru gelmeyebilir, saçma, gereksiz bulabilirsiniz. Ama o benim marşım, benim ülkemin marşı. Benim için manevi bir değeri var. Ben o marşı okurken bile gözlerim dolar. Vatan, bayrak, din. Bunlar benim ve benim gibi milyarlarca insanın canını dahi verebileceği şeyler. Ve sen böyle bir durumda sikerim marşınızı bir eleştiri olarak almamı mı istiyorsun.
O zaman bundan sonra seni eleştiren biri sikerim seni, piş faşist, ırkçı üye laflarını kullanabilir mi?
0
🌸mornie
(24.12.14)
onlar da istemiyor ama seve seve konuşuyorlar işte..

güzel insanlara sahip çıkmadan önce güzel insan olmayı öğren. herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. önce karşındakinin düşüncesine saygı duy sonra eleştir.
0
seksen9
(24.12.14)
aahahaha @2 sikmis beyler dagılın :D

yanlıs düsünüyorsun kardes.
0
bana jacob diyolar
(24.12.14)
@e_rsin
Ben hiçbir oynama yapmadım.
Ayrıca bir futbol maçında burası kürdistan diye bağıran, milli marşı yuhalayıp mastürbasyon yapan ben değilim.
0
🌸mornie
(24.12.14)
@advocatusdiaboli biraz metafor yeteneğin olsa anlarsın. @sadakatsiz'in söyledikleri beni ilgilendirmiyor ama sen beni rahatsız etmiyor dediğinde sunni müslüman türkler(genelden) bahsetmiyoruz ki anlamında dedi onu. ironiydi yani.

ikincisi marşta bahsedilen ırkta kimden bahsediliyor onu diyoruz. orta asya kökenli türk ırkı mı yoksa ortadoğu kökenli kürler mi? arasında fark var hangi ırk kahramanmış?

@mornie uslup için söylüyorsan yüzde yüz haklısın. saygısızlık için söylüyorsan yüzde yüz haklısın. hiçbir açıklama yapmadığın için sevip sevememe konusuna değiniyorsun sandım.
0
secilmis uye
(24.12.14)
@sadakatsiz yav he he

@secilmis uye aynı şeyi söylüyorum ben de. dediğim gibi şu veya bu sebeple sevmeyebilir insan ama evrensel değil, türk ve müslüman marşı falan bunlar ilkokul bebelerinin bile kurmayacağı saçmalıkta cümleler..

kadının duyurusunu piç ettik asddghjkl
0
calzoncillos
(24.12.14)
bana diyorsan eğer türk marşı demedim. millet ve ırk farklı şeyler çünkü :)
türk bir ırk, milli marş ise milliyete ait :)
0
secilmis uye
(24.12.14)
@sadakatsiz
Bunları başka bir milletten ve dinden birine karşı yapamayacağını bilmek karakterin hakkında çok şey anlatıyor bana.

@calzoncillos
Erkek değilim.
0
🌸mornie
(24.12.14)
ihbar et gitsin . bunlara yol verenlere kafam girsin.
0
tosunpasa
(24.12.14)
tartışmaya gel.

hakaretler, tahammülsüzlükler havada uçuşuyor. niye nefret ediyorsunuz arkadaş tanımadığınız insanlardan(birbirinizden)?

lafa gelince herkesin türkiye'de tartışma kültürü'nün çok sikimsonik olduğu konusunda söyleyecek bişeyleri vardır.

rahat bırakın birbirinizi rahat, kimseye haddini bildirmek kimsenin haddine değil.
0
take me rufee2
(24.12.14)
birlikte yaşadığı, aynı dili konuştuğu, aynı yerlerde gezip aynı platformlarda bulunduğu (!) insanların kutsallarına hakaret etmeyi normal! kabul eden (utanmadan) buna itiraz edenleri suçlayan! tipler; parazittir. (bkz: parazit )

parazitlerle beraber yaşıyoruz yani nereye kadar sürecekse..
0
heidifener
(24.12.14)
şimdi sakin oluyoruz ve izliyoruz:
www.youtube.com

konu kilit sldksşl
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(24.12.14)
biri ted videosu koymuş biri asit kuyusu demiş hala. beyinlerini teslim etmişler çoktan.. bu da bi seçim tabi.
0
heidifener
(24.12.14)
@heidifener o videoya dair yaptığınız nacizane yorum bu oldu ama hala başkalarının zekasını küçümsüyorsunuz://
videodaki abim de teslim etti zaten sizin gibi düşünmeyenler böylece verdik beyinleri ooh sefamız olsun şldskfsd
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(24.12.14)
Türkiye'nin laf ettirmeyeceğim tek şeyi Türkçe. Yok yetersizmiş yok bok püsürmüş yok şöyleymiş, fıstık gibi dili beğenmiyorlar.

Marşa ben de bayılmıyorum, bestesi de dandik. Ama umurumda değil, insan niye marşa bakıp bakıp çıldırır ki. Şu futbol maçlarından önce okumayı kaldırsalar güzel olacak ama.
0
i was made for you
(24.12.14)
@hesabım silindi kırgınım modlar videodaki abin görevini yapıyor gayet zeki. senin gibiler için aynı şeyi söyleyemicem.
0
heidifener
(24.12.14)
@advocatusdiabol sevgili kardeşim; anlatılmak istenen, böyle denmek istemiştir öylesi böylesi olmaz bu işin. ırk ve millet kavramlarını öğren sen de öyle gel. ırk bilimsel verilere dayanarak yapılan bir şey. bunun yoruma açık bir tarafı olamaz. bir ırka bir marş ile mensup olamazsın :) bunun siparişle olacak bir tarafı yok. millete olursun eğer değerleri benimsersen ve kabul edersen. bu soyut bir şey olduğundan giriş çıkış daha kolay tabii ki :)

m.akif'in arnavut olması türk milliyetçiliğini savunmayacağı anlamına gelmez?! Nasıl kürt kökenli olup da Türk milliyetçiliğini savunan varsa, kürt kökenli olup da türk milliyetçiliğine karşı çıkanlar da vardır. Kanıt mu bu şimdi? Böyle saçma bir şey söylenebilir mi? Ülkedeki bir sürü ermeni kökenli insan benden daha türk :)

kürt olmanız(benden mi bahsediyorsun bilmiyorum? 2paraftan köken analizi yapmuşsın :)) tabii ki sevmeyi ya da sevmemeyi gerektirebilir. Çünkü milli marşta ortak öğeler vardır. bazı söylemler vardır. kürtlerde ise bu ortak öğelerin bazıları olmayabilir. Türk olarak bile sevmeyi veya sevmemeyi gerektirebilir. Adam der ki ben sevmiyorum. bitti. bunun tartışması olmaz.

ikincisi dininiz, mezhebiniz beni ilgilendirmez. ben yapılan metaforu açıkladım. yorum yapmadım. sanki hepsini bana yazar gibi olmuşsunuz ;)

yahu saygısızlık konusunda mornie hak verdim, eleştiri konusunda hak verdim de adam çıkıp "sevmiyorum ulan zorla mı ülkenizi de, dilinizi de, ırkınızı da sevmiyorum" dese ne diyebilirsiniz ki? Zorla mı kardeşim? dil faşizan olabilir bak bunu eleştirebilirsin buna bir şey demiyorum. ama sevmek zorunda, hepimizin gibi düşünceleri saçma buluyorum.
0
secilmis uye
(24.12.14)
mesela ben ulusal marşı hümanist değil diye beğenmeyenlerin kürtçe bilmiyor diye insan yakmasına bayılıyorum ve geldiğimiz noktanın da hastasıyım.

kürçü ibneler, siz insan mısınız ki hümanizm bekliyorsunuz?
kendini bu ülkeye ait hissetmiyorsan, marşını, dilini, kanunlarını, insanlarını sevmiyorsan siktir git güzel kardeşim, zorla mı tutuyoruz?
ne kurallara uyup birlikte yaşamaya varsınız ne de tası tarağı toplayıp siktir olup gidiyorsunuz

hem dereden geçeyim hem sikim suya değmesin istiyorlar da 3-5 maymun için ülkenin adını kürdistan yapamayız, buna alışmaları lazım ondan sonra aralarından güzel insan bulursak sahip çıkarız.
0
azizakin
(24.12.14)
@advocatusdiabol zaten kimse hayır orda türklerden bahsediliyor senden bahsedilmiyor demiyor ki? Sen hiç duydun mu böyle bir şeyi? Andımız sadece bizim kürtler okumasın, marşımız bizim onlar okunmasın dendiğini duydun mu? adam hissediyorsa dışlayan kim? yani olayı tam tersine gereksiz bir şekilde çevirmişsin. ha ben zaten hakaret vb. şeyleri tasvib etmediğimi söylemiştim o ayrı.

bu videolar neyi kanıtlıyor anlayamadım? yani atma amacın nedir?
0
secilmis uye
(24.12.14)
(22)

hey dostum senin tek sorunun ne biliyor musun

sen olmayan cocuk benim
gibi amerikan filmi klişelerini hatırlayalım mı :)
gibi amerikan filmi klişelerini hatırlayalım mı :)
0
sen olmayan cocuk benim
(18.12.14)
lanet olsun.
0
ibomiu
(18.12.14)
(bkz: bana tapan bir eşim ve iki mükemmel çocuğum var)
senin derdin ne dostum biliyor musun, o koca beyaz kıçın. (Benzer ama koca beyaz kıç ayrıntısı önemli)
0
aychovsky
(18.12.14)
popolu bişey vardı

senin o lanet olası kıçını tekmelemek istiyorum.

dostum o lanet olası kıçını kaldır burdan
0
gis
(18.12.14)
www.youtube.com Aklıma bu geldi :)
0
elitist
(18.12.14)
hey dostum o lanet kara kıçını hemen arazimden çıkar

adamların her cümlesinde en az bir popo var. :D
0
🌸sen olmayan cocuk benim
(18.12.14)
ben vergisini veren ve ülkesini seven bir amerikan vatandaşıyım lanet olası.
0
kisa bisey olsun istemistim
(18.12.14)
Capon katsam?

(bkz: notice me senpai)
0
emirkulu2
(18.12.14)
@emirkulu2 meali ne ola ki?
0
🌸sen olmayan cocuk benim
(18.12.14)
hey dostum sadece biraz eğleniyorduk
0
namus ninjası
(18.12.14)
kawai!
0
devorgilla the gunslinger
(18.12.14)
Ben vergilerimi ödeyen vatandaşım.
0
ground
(18.12.14)
@emirkulu: hahahaha yarıldım.

wakashudo falan mı diyolardı buna ne diyolardı bilmiyorum ama sempaisine yazan öğrenci japonların samurailık dönemlerinde kıdemli olan mentor ve öğrencisi arasında sıkça karşılaşılabilen hatta filme, edebiyata konu olmuş romantizme gönderme olsa gerek.

---

seni küçük pislik
0
godoşu beklerken
(18.12.14)
dostum o kadın tam bir kaçık.
0
cok iyi yol
(18.12.14)
Lanet olası federaller!
0
pandispanya
(18.12.14)
Aynasızlar!
0
mirty
(18.12.14)
sadece öpüştük. hiçbir anlamı yoktu.
0
seksen9
(18.12.14)
hayır dostum, karına onu çok sevdiğini sen söyliceksin..

Bonus: heyy biri bana burada neler olduğunu anlatabilir mi?
0
delicevat
(18.12.14)
Mutlu noeller bayım
0
delicevat
(22.12.14)
HEY DOSTUM UMARIM ÇÖPE GİDERSİN!
0
e_rsin
(22.12.14)
(7)

eğitim sistemi

cetoxim
malumunuz ülkemizde eğitim sistemi çok farklı boyutlarda. merak ettiğim konu ise, neden kimse bu konu hakkında birşeyler yapmıyor? lisede sayısal okuyan birinin falan bölgesinin geçim kaynağını, zart savaşının nerede kimler arasında vuku bulduğu, zurt döneminin cırt şairinin yaşadığı kafa gibi bilgi
malumunuz ülkemizde eğitim sistemi çok farklı boyutlarda. merak ettiğim konu ise, neden kimse bu konu hakkında birşeyler yapmıyor? lisede sayısal okuyan birinin falan bölgesinin geçim kaynağını, zart savaşının nerede kimler arasında vuku bulduğu, zurt döneminin cırt şairinin yaşadığı kafa gibi bilgiler öğretiliyor. keza sözel için de pek farklı değil. yeni çıkan osmanlıca da cabası.
eğitim sistemi ileride olan ülkelere baktığım zaman görüyorum ki deneye, gözleme ve mantığa dayalı bilgiler öğretiliyor. bizde ise ingilizce öğretmeni geçer tahtaya, kitabın aynısını okutur geçer. aranızda muhakkak ilkokulda, lisede ingilizceden yüksek not alıp da şimdi hellonun dışında kelime bilmeyen vardır. kısacası, düşünme, ezberle.
asıl sormak istediğim soru şu, neden insanlarımız, toplumumuz gelişsin istemiyoruz da hala bu saçmalıklara devam ediyoruz. birileri halkı daha kolay yönetebilmek için cahilleştirme gibi bir politika mı izliyor. yanlış düşünüyor olabilirim. aydınlatın beni.
0
cetoxim
(18.12.14)
@imojeen para ve makam için insanlar yaşadığı toplumu satıyor yani?
0
🌸cetoxim
(18.12.14)
amaç farklı çünkü. meclise gelenler vatan millet sakarya için gelmiyorlar. çeşmeler akarken biz de küplerimizi dolduralım. iktidara yakın duralım. indira gandi yapalım.
0
mea maxima culpa
(18.12.14)
ben sana soyle bi olay anlatayim; sabah babamla ise gitmek icin arabaya atladik. arabayi parktan cikarirken onumuzdeki servis aracinin gecmesini bekledik. o sira servis aracinin uzerindeki yaziya dikkat ettim. civarda bulunan eski bir ilkokulun imam-hatip orta okulu oldugunu gordum. tartisilirken bana cok soyut, bir paranoyaymis gibi gelen konular bir gercek olarak suratima carpmisti. neyse, dedim ki; baba, ali fuat(bahsi gecen okul) da imam-hatip olmus... ne guzel olmus ya. bu hukumet de calisiyor gibilerinden birsey soyledi. hic imam-hatip egitimi veren kurumlarin modern bilime, akla, evrensel degerlere verdigi onemi tartismaya tenezzul etmedim. gerek de yoktu zaten, is isten coktan gecmisti. diyecegim o ki; bu millet de kendisi kasiniyor.(oyle gote boyle yarrak)
0
the feel good
(18.12.14)
imojeen+1

eğitim sistemine ilk saldırı müfredat üzerinden oldu zaten. 2000lerinbaşlarında özellikle anadili İngilizce olan ülkelerin genel k12 müfredatlarında yaptıkları değişikliklere ve moda olan söylemlere bakarsanız bir patern görürsünüz.

bu değişiklikleri, bu arada, bizimki gibi ülkeler de uyguladı. bizden istediler de ne zaman yapmadık zaten, köy enstitülerini de marshall pakedi karşılığı kapatmıştık.

kaynak gösteremeyeceğim çünkü yıllardır arıyorum ve bulamıyorum ancak thatcher döneminde İngiltere'de okulların genel hedefinin öğrencilerin kapasitelerini maymun zekasına denk gelen 5. ya da 6. seviye zekaya düşürmek olması gerektiği gibi gizli bir gündem olduğuna dair tartışmalı bir bilgi duymuştum tv programalrından birinde. thatcher'la ilgili olarak yönetim kadrolarına vatansever getirmemek yönündeki diğer bilgiyle karıştırıyor olabilirim. emin değilim. ancak ikisi de bu dünyada tasarlandığının iddia edildiğini işittiğim şeyler.

bir örnek: www.telegraph.co.uk

burada aşağı yukarı bahsedilen şeyi ben 2000 başlarında eğitim fakültesinde okurken fark ettim. lesson plan yapmak gerekiyordu. abd'den bir iki örneğe bakmak istedim. ışık kırınımını seçmiştim konu olarak, haliyle "refraction of light" bulmayı bekliyorum, okulun tekinde konu başlığı "why do the wings of butterflies change in color" gibi bir soru cümlesiydi aşağı yukarı. linkini verdiğim haberde de tam bunu anlatan bir durum var. traditional subjectlerden theme'lere kayış.

o zamanlar neden constructivism > behaviorism gibi bir tartışma yapıyordu bulunduğum üniversitenin fakültesindeki rezil bir iki instructor, onu anladım.

anladım ki bunu düyada tartışmaya açmışlar zaten; o ayakla müfredatlara saldırıyorlar.

behaviorsim önceki bilgiye dayanır. hani math 102 için math 101 prerequisite'tir ya. işte o bloom taksonomisinden gelen bir mantığa dayanır. kavramlar haritalandırılır, ilişkilendirilir ve bilginin inşası hedeflenir. ezber burada dili konuşurken alfabeyi bilmenin gördüğü görevi görür. o nedenle belli dereceye kadar elzemdir. ancak ondan sonra bilginin farklı durumlara uyarlamasıyla gelen hands-on experience bilgiyi şekil alır hale sokar ve öğreneni hakim kılar. constructivism'de her çocuğun kendi keşif süresi olmalıdır, her çocuk farklı öğrenir vs. yani program aslında bilgiyi construct edeceğim derken ortadan kalkar; teori oturtulmadan pratik bilginin eklektik yamalı bir bohça gibi bağlamından koparılıp aktarılması sözkonusu olur vs... tam bir hayallerde yaşıyor bazı götoşlar vakasıdır. çok uzun konu.

işte eğitimde constructivist ekol argüman yapılarak müfredatlara darbe yapıldı. özgürlük kaybetmek için argüman olarak kullanıldı, kazanmak için değil. "herkes bilim yapamaz/yapmak istemiyor" gibi tercümesi "işçisin sen işçi kal" olan sloganlar giftedness kavramı da ortaya atılarak desteklendi.

beyin plastisitesinin ölene dek sürdüğünün ortaya çıkmasından itibaren bilimsel etik kalıcı bir IQ kavramını reddetmeliyken "nature vs nurture" tartışmasını "nature" etkendir diye sonuçlandırarak statükoyu korumanın uygulamalı biliminde bir adım daha attılar.
0
godoşu beklerken
(18.12.14)
Yanlış düşünmüyorsun. Evet politika bu yönde. Şimdi değil ezelden beri bu yönde. Arada değiştirme çabaları oldu. Zamanla o çabalar da sıfırlandı bir şekilde.

Biz diye sormuşsun. Halk olarak bize yönelik boyutu bence şöyle;
Bir şeylerin yanlış gittiğini anlayabilmek için öncelikle sorgulayabilmek lazım. Bizler sorgulamaya yönelik yetiştirilmiyoruz, üstü örtülü veya açık (son zamanlarda çok açık) ümmet olarak yetiştiriliyoruz. Dolayısıyla çoğunluk neden diye soramıyor bile. Senin gibi bu soruyu sorabilenlerin sayısı epeyce az. Az sayıdaki sorabilenlerin bilgiye ulaşabilmeleri de sancılı. Mesela konudan anlayan araştıran bilen kişilerin ne dediğini anlamak için ingilizce de bilmek gerekiyor.
Eğitim üzerine tonla araştırma var. İlgililer okuyor yazıyor başka ülkelere gidip araştırıyor ediyor. Paylaşma halkası parası olan için tamamlanıyor, para yoksa halka kopuyor. O bilgilere ulaşması gereken eğitim kadrosu çalışmak zorunda, bilgiyi sunacak olan da bilgilenme sürecinde harcama yapmak zorunda.
Eğitimle ilgilenen vakıf ve dernekler var, mümkün olduğunca seminerlerine katılıyorum. Konuşmacılar konuyu genel hatlarıyla açıp bilgi için kitaplarını tavsiye ediyor. Gelen dinleyicilerin 4/5 i özel okullardan, gerisi dernekten-vakıftan burs alan öğrenciler ve bizim gibi gönüllü çalışanlar. devlet okulundan bir-iki öğretmen ya oluyor ya olmuyor.
Politika bu yönde dediğimiz cahilleştirme konusu olmasa ilgili bakanlık eğitim kadrosunu yıllık seminerlere alır, kadroyu dinamik tutar. O ise okullara mescit yapmakla, öğretmenleri fişlemekle ilgileniyor.

Sorunları konuşmak yeterli değil. Önemli olan çözüm üretmek, çözümde birleşmek.

Bana göre, bizim halk olarak en önemli eksiğimiz soru soramamak. Öğretmen arkadaşlar daha iyi bilirler öğretmen olmayanlar da kendi öğrenciliklerinden biliyorlar. Sınıfta soru sormaya mı cevap vermeye mi odaklıyız?
Soru sorabilmek düşünen insanın eylemi değil mi? O zaman bu yanlışa dur demek gerekiyor. Düşünce özürlü bir toplum olmaya devam etmek istemiyorsak gelecek kuşakları soru sormaya alıştırmalıyız.
Benim öğrencilerime verdiğim tek ödevim budur arkadaşlar.
Sınıflarımda iki kuralım var.
1. Biri konuşurken asla onun sözünü kesmemek.
2. Soru sormak serbest. Ne kadar çok soru o kadar iyi. Güzel sorular takdir alır.

edit: godoşu beklerken arkadaşım, belli ki güzel bilgilerin var, türkçe yazsan da ben ve benim gibi ingilizce özürlüler de anlasa ne güzel olur :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.12.14)
@the feel good, işin can yakan kısmı da bu. en yakınlarımızı kurtaramıyoruz. bizden sonra gelenleri aydınlatmak görevimiz oldu.

@godoşu beklerken, sabah okuyunca içim birden kıpır kıpır oldu, gözlerimden sevinç gözyaşları geldi. arayıp da bulamadığım kaynağın parçasını buldum sayende. ingilterede dediğin olayı nazi almanyası zamanında yahudilere yapıldı. naziler toplumu esir edip hapse tıkmak yerine, cahil bırakıp dışarı salacaktı. sonuçta cahil insanı hapse koymasan dahi değişen herhangi birşey olmaz. 100binlerce insanı ilkokullarda gereksiz bilgiler öğreterek cahilleştirdiler. ve işin acı verici tarafı, tuttu.
@hayat aklini konusacak bir filozof uret, biz diyorum çünkü onlar diyerek ötekileştiren kelimeler sarf etmek hoşuma gitmiyor.

cevaplarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim. mümkün olursa istanbulda kahve ısmarlamak isterim.
0
🌸cetoxim
(18.12.14)
@hayat aklini... : mazur görün tarzanca yazdığım için; sabaha doğru biraz aceleye geldi.

constructivism'in eğitimdeki türkçe terminolojik karşılığını bilmiyorum, yapılandırmazı/oluşumsalcı falan olabilir. behaviorism davranışsalcı akım, aslında bilginin ediniminin en verimli şekilde nasıl gerçekleşeceği hususunda belirli yaklaşımı benimsemiş olan bu akımların kökenlerini nöropsikolojiden aldıklarını söylemek çok yanlış olmaz sanıyorum. Mesela bir de 3. grup olan bilişselci(cognitivist) yaklaşım var. Yapılandırmacılık schema/construct denen ve bilginin kavramsal algısına tekabül eden bilişsel bir terimin üzerine oynayan bir kavram. ama bu kavram bu üç akımda da zaten, bilgilenme/öğrenme esnasında yeri teslim edilen bir aşama.

davranışçı yaklaşım bilgiyle tanışılmasından onun edinimine ve uygulanımına kadar hedefler(kazanımlar) belirleyen, sonra bunların beyinde işlenmesi için gereken sürecin nasıl olacağını soru vb ölçme teknikleriyle net bir şekilde dikte eden ve öğrenme esnasında sıralama yapmanın (dört işlem öğrenmeden, değişken kavramı, fonksiyon tanımı ve fonksiyon argümanı, eşitlik kavramı öğrenilmeden ikinci dereceden bir bilinmeyenli kısacası quadratik bir denklemi çözemezsiniz der, mesela) önemini vurgular, en gerekli olan o ilk bilgiye gider ve bilginin bu şekilde inşa edilmedikçe kafada kavram şeması/yapısı(construct) haline gelemeyeceğini, kazanılamayacağını, o nedenle de uygulanamayacağını söyler vs... neyse, kendi kendime uzatmayayım, sorunuz olursa terimlere ilişkin elimden geldiğince cevaplarım nasılsa.

refraction of light = ışığın kırılması, "why butterflies' wings change in color" = neden kelebeklerin kanatları renk değiştirir (adam okulunda konu başlığına ışığın kırılması demiyor, doğada ışık kırılmasının gerçekleştiği bir fenomeni seçiyor kafasına göre ve onu başlık yapıyor, teori olmadan direkt uygulamasından giriyor olaya, normalde bu mesela pearson'dan çıkma bir fen kitabında resimler için ayrılan sayfa yanındaki beyaz şerit gibi boşluktaki bir resmin altında yazılarak, ya da konu sonu veya ortası bir okuma köşesinde konu edilerek bahsedilecek bir şey, yine konu sonu sorularında en başta yer alması uygun olan kavramsal soru cinslerinden ve amaç ilkeleri kavratabilecek sağduyuyu geliştirmek)

"nature vs nurture" eğitimdeki en ünlü tartışmadır ve çok politiktir, sahip olduğumuz özellikleri çevremizdeki olanaklarla, edindiğimiz tarzlar vs ile mi(nurture-beslemek) kazanırız, yoksa genlerimiz mi belirleyicidir (nature - doğa, innate olan, doğasında olan gibi)

giftedness - üstün zekalılık, özel çocuk olmak, sıklıkla wais veya stanford-binet testlerinde ölçülen tarz iq'da 160 ve üstü skorlayanlar için kullanılır ancak howard gardner'ın ortaya koyduğu gibi çoklu zeka kuramını dikkate alacak olursak görsel işleme hızı ortalamada seyreden bir kişinin işitsel hız ve hafızasında ciddi bir üstünlük sergileme olasılığı da her zaman vardır vs ve bu çocuklar da "special"(özel),"gifted" (tanrı vergisi yeteneği olan) klasmanında değerlendirilip bunlara ayrı eğitim verilmesi gerekip gerekmediği tartışılır vs. burada da yine doğa vs. çevre tartışması çerçevesi içerisinde ilerleyen politik unsurlar var.

prerequisite kelimesi yabancı dilde eğitim veren üniversitelerimizde almak istediğiniz dersten önce almanız gereken diğer derslere ilişkin, öncelikli olduklarını anlatan bir sıfat. anadilimizle eğitim veren üniversitelerimiz buna "önşart" diyor olabilir.

hanzo hanzo yazdığım için tekrardan özür diliyorum; biraz da işime geliyor zira konuşmamı ve yazımı, kısa dönem hafızamı da kısmen etkileyen nörolojik bir sorunla uğraşıyorum son birkaç yıldır, özne-yüklem çatışması içeren cümleler dahi kurabildiğim oluyor, elimden geldiğince dikkat etmeliyim.

bu arada soru sormak gibi çok önemli bir noktaya değinmişiniz, gerçekten çok can alıcı bir konu bu. bizde soru soranı terslerler. genelde olan bu. çünkü öğretmen ağır ders yükünden bunalır, kendisini geliştirmek istemez ve çocuk onu derste aslında zorlamaktadır. hem yeni anlatım teknikleri geliştirmeye, hem de anlattığı şeyi daha iyi anlamış olmaya, kendi konusuna daha hakim olmaya zorlamaktadır ve ne okullarımızda ne de ailelerimizde "bilmiyorum" deme erdemi öğretilmediği için, bu kültürün bir ürünü olan öğretmen de haliyle bundan muaf olamıyor.

@cetoxim: işinize yaradığına sevindim. zamanında yaptığım ödevlerde bu konuya çok değinmiştim ancak maalesef şu an için bu konuda eleştiri yapan paul freire ve leslie margolies'den başkasını hatırlayamıyorum kullandığım kaynaklardan. çok var ama. aslında bu konuda, dışarıda, düzenle kimi eğitimciler arasında bir savaş var bile denebilir bana göre. söylediğinizi destekler yönde bir de şunu eklemek isterim: ülke içerisinde kadrolara sorgulamayan, uyan ya da işin parçası olacak eleman da yetiştirmek istiyorlar. nasıl ki blackwater abd'nin false flag operationlarına (türkçesine ne diyeyim bunun? karanlık, illegal ve çamur atarak hükümet devirme hedefli operasyonları diyeyim mi?) asker yetiştiriyor, okullarda da ideolojik askerler yetişiyor. salaklığa teşvik edilenler ayrı bir amaca yönelik yetiştirilirken diğerleri eğitim sonrası işin mutfağına sokuluyor. abd'nin georgetown üniversitesi mesela dışarı paso diplomatik ajan yetiştiren bir üniversite. ancak tabii bizim derdimiz o salaklığa teşvik edilen kısım çünkü çok amaçlı kullanılıyorlar gerçekten ve dediğiniz gibi konumlarını sahipleniyorlar. kraldan çok kralcı olmak ödüllendiriliyor. pavlov'un köpeği gibi.
0
godoşu beklerken
(18.12.14)
(5)

Akp yolsuzluk yapmadı, her şeyi paralel yaptı, olayı

Cursed Chico
İnsanları hemen yadırgamamaya yaftalamamaya çalışırım, önce empati yapmaya çalışırım, anlamaya çalışırım. Anlamadıktan anlatamadıktan sonra konuşmak tartışmak bir şeye yaramaz. Ya da sözde elit kesimin yaptığı gibi cahil onlar deyip kapatmak konuyu.Yaşadığı ylları, sosyoekonomik yapısuını, arkadaş ç
İnsanları hemen yadırgamamaya yaftalamamaya çalışırım, önce empati yapmaya çalışırım, anlamaya çalışırım. Anlamadıktan anlatamadıktan sonra konuşmak tartışmak bir şeye yaramaz. Ya da sözde elit kesimin yaptığı gibi cahil onlar deyip kapatmak konuyu.

Yaşadığı ylları, sosyoekonomik yapısuını, arkadaş çevresini, bilgi donanımına katkıda bulunmuş olabileceği kitap film dergi eğitim seviyesi gibi araçları düşünerek.

Bu olayda da başlıkta yazdığım gibi, tayyip filan soya sütünden çıkmış ak kaşık. Paralelin savcısı dava açıyor sahte belgelerle, muhalefet sahte şeyler üzerine bu kadar gidiyor. Sıfırlar görüntüler tapeler hepsi sahte. Yani bir bakıma vicdanı rahatlatmak içni uydurulan şeyler gibi.

Ders çalışmaya başlayacak öğrencinin ders çalışmamak için beyninin ürettiği oyunlara benzetiyorum, temizlik yap odayı düzenle git ekmek al gel tarzı.

Aslında bir şeye dine partiye futbol takımı gibi şeylere sıkı sıkı sarılan insanlarda bu olay çok görülüyor. Et yiyenlerin et yeme olayını öyle yaratıldık,et yemezsek ölürüz gibi içi boş argümanlarla kendilerini rahatlatmalarına benziyor.

Bu olay üzerine devam edersek yiyor ama çalışıuyor olayı o var, o ayrı bir şey.

Yani sonuç olarak sorumu sorayım da soru olsun, acelen ne, bekle Firuze?
0
Cursed Chico
(17.12.14)
norek
(17.12.14)
anlamaya çalışırken o kadar güzel empati yapmışsın ki, hatta empati yaparken kendi o kadar çok kaptırmışsın ki, kendini onların yerine koyup orda kalmak istemiş, hatta ordaymışcasına savunma bile yapmışsın.

tebrik ederim. psikolojide içinde bulunduğun durum için mirror effect gibi bir şey deniliyordu yanılmıyorsam.
0
emfuzi
(17.12.14)
Ahaha :) siyasi anlamda bütün bu genç dinamizmi ders çalışmamaya bahane olarak görüşüne hayran kaldım :)
0
IncredibleMau
(17.12.14)
Öncelikle tarafsızlığımı belirteyim. Hiçbir şeye inanmıyorum, inanamıyorum. Balyoz yalanlandı, ergenekon hakeza. Onlarca belge, ses kayıtları vs. Bugün akp yolsuzluğu olarak adlandırılan olaylar vs. Neye inanmalı, neye inanmamalı kestiremiyorum ben. İnandığım tek şey hükümet devrilmesinin ne hükümet içindekilerine, ne devirenlere ne de başka birine zararı olmayacak. Zararın en büyüğünü millet görecek. Bunu 1980 darbesi, 28 şubat olayında gördüler, gördük. Suçu kesinlikle savunamayız. Suçlu her kimse cezasını illaki çeksin lakin öncelik vatan - millet.
0
odiyus
(17.12.14)
sözde elit ne ya. bıktım lan bu mağdur geyiğinden.

ayak üstü toplum sevmek isteyen yapıştırıyor eliti. köy enstitüsü mü elitti? cumhuriyet öğretmenleri mi elitti? bir ülkenin bağımsızlık hedefiyle yeniden inşası mı elitti lan?

bal tutan parmağını yalar diyen toplum darwin'in merdiveninde ilk basamaktan da aşağıya düştü, kendi kuyusunu kazdı, yeminlen müstahak hepimize.

heyecanlı heyecanlı kendi kaderini tayin hakkından, inanç özgürlüğünden bahsediyoruz. mağdur olmadığımızı gasp etme kapasitemizle ölçüyoruz. ne yaptınız ki diyenler sattı sattı bitiremedi. bozacı şıracı yargıcı öldürdü şimdi hançeri saplama sırası onlara geldi. sırtlansan işbirliğin de bir yere kadar, seni yücelten şartların ipi boynuna da geçirir. çitayı öldürmen bu gerçeği değiştirmiyor.

bal tutan. sanki domuzdan kıl koparıyor. kimi, neyi talan ettiğini sanıyorsalar artık. yurttaşlık bilincinin olmayışı işte böyle bir şey. kul olmaya mahkum olduğunu sanırsan, bildiğin tek ilişki biçimi oysa, efendi olmanın yollarını ararsın çünkü eşit olmanın değil. neden?

anayasadaki haklarını hiç bilmediğinden.
hiç savunma gereği duymadığından. bilmediğinin nesini savunacak.
devlet erkini kötüye kullanan hükümetleri devlet zannetmekten. görevini kötüye kullanan memurun sırtını sıvazlayınca kurnazlık başarısından pay kaptığını zannetmekten.
kafanız kesilince mağdur olamadığınızdan. mağdur olabilmek için önce yaşamak gerektiğinden. yakılmış yazarların dili olmadığından, mesela.

gözünün önündeki tarihi reddetme lüksü olanın varlığının da reddedilmesi kaçınılmaz olur.

ulus olamadık gitti arkadaş! 3 etnik kimliğimden hangisine yatırım yapmaya başlasam da Türk olmaktan kurtulup bir şey olsam, para ettirsem? hangi dini seçsem de sırtımı refaha erdirsem. Allah öyle istiyor desem, rahatlasam, çalıp çırparken.

Çita öldü, sırtlanlar arasındaki ortaklık bozuldu. Herkes sırtlan olamaz. Sevgili halkım özenedursun, futbol takımı galibiyeti ve bonservisleri alır, sen de uzaktan mal mal kendi başarın addeder sevinirsin, maç biletlerini ödemeye devam edersin.

Koca bir ülke Stockholm sendromlu yemin ederim.
0
godoşu beklerken
(17.12.14)
(4)

kedime bir çare :(

william axl rose
kazım 1 yaşında var yok. her zaman çok hareketli, iştahlı ve çevik bir kediydi. bundan yaklaşık 2 hafta önce durgunlaştı. ilk olarak geçen cumartesi akşamı bağırarak yere eğildi, dil dışarda, gözler ağlamış gibi dolu dolu, hızlı nefes alıyordu. hiç huyu olmayan bir şekilde yere dışkıladı. en yakın v
kazım 1 yaşında var yok. her zaman çok hareketli, iştahlı ve çevik bir kediydi. bundan yaklaşık 2 hafta önce durgunlaştı. ilk olarak geçen cumartesi akşamı bağırarak yere eğildi, dil dışarda, gözler ağlamış gibi dolu dolu, hızlı nefes alıyordu. hiç huyu olmayan bir şekilde yere dışkıladı.

en yakın veterinere götürdüm, toksikasyon falan filan dediler. röntgen çektiler. bi dünya para verdim, iki gün daha iğne vurdular. evde takip edilsin deyip yolladılar.

çarşamba günü yine aynı şey oldu, bu sefer yere işedi, arka ayaklar bariz biçimde hissizdi. bu sefer avcılar hayvan hastanesine götürdüm. kan tahlilleri yaptılar. çok acil kan nakli yapılması lazım, 44 olması gereken kan değeri 7 dediler.
ertesi gün bakırköy'de kan nakli yapıldı. aynı zamanda kan örneği alınıp mikroskopta incelendi, kan paraziti de dahil olmak üzere bir şey bulunamadı.

kan naklinin ertesi günü kontrole götürdüm, nakilden önce 32.2, nakilden sonra 34-35 olan vücut ısısı 38.7'ydi. artık iyileşir mi, yoksa tekrar düşüşe geçer mi diye sordum. düşüş olsa gece boyunca olurdu, artık düzelir, vücut kan üretir dedi veteriner. ama bugün yine çok halsizdi. hiç yemiyor, sürekli baygın baygın yatıyor. gözlerine ve kulaklarına baktığımda yine beyaz. -kılcal damarlar zorlukla belli oluyor-.

sizce parazit var da veteriner mi bulamadı? böyle bir ihtimal mevcut mu? onu böyle görmeye dayanamıyorum...
0
william axl rose
(15.12.14)
benim kedimde de aynı şeyler olmuştu iki yıl önce. sadece bende kan paraziti olduğunu tespit edebildiler hemen. kan nakline param yetmiyordu ve çok çaresiz kalmıştık. sonra aile dostumuz olan bir veterinere götürdük ve tetradox isimli ilacı verdi. kapsülü açıp içindeki tozu 10'a bölüp o onda birlik dilimi geri kapsüle koydum, sonra da bir hafta boyunca her akşam ona bu ilacı içirdim tavsiye üzerine. bir hafta sonra eski haline döndü. şu an da kucağımda uyuyor.

tabii ki bunu bir veterinere sormadan kesinlikle yapmayın, belki cidden kan paraziti değildir, tetradox da ağır bir ilaç. ama başka bir veterinere gösterip bunu sorabilirsiniz. çok geçmiş olsun.
0
lucy in the sky
(15.12.14)
yanıtlarınız için teşekkürler. kazım'ı bu sabah kaybettik...
0
🌸william axl rose
(16.12.14)
:( veterinerler hiç bir işe yaramıyor zaten.
0
heidifener
(16.12.14)
sormaya cesaret edememiyordum :( çok üzgünüm
0
godoşu beklerken
(16.12.14)
(9)

Melodic Death Metal grupları

godoşu beklerken
Metal pek dinlemem. Aşırı isim bilgisi ve sıfır müzik bilgisi durumundayım. Yani zaten genre manyaklığım da olduğu söylenemez. O nedenle sorasım geldi. Ne Obliviscarishttps://www.youtube.com/results?search_query=ne+obliviscaris+of+petrichor+weaves+black+noise ,bunun gibi başka bir grup var mı ama ge
Metal pek dinlemem. Aşırı isim bilgisi ve sıfır müzik bilgisi durumundayım. Yani zaten genre manyaklığım da olduğu söylenemez. O nedenle sorasım geldi. Ne Obliviscaris

www.youtube.com ,

bunun gibi başka bir grup var mı ama gerçekten benzeyen? Hasta bişey ya bu.

Bir de Be'Lakor, Crematory, Saturnus, Avenie gibi gruplara benzeyen şeyler de önerebilirsiniz ehe ama aslolarak yukarıdakini soruyorum.

edit: nedense youtube url'i görünmüyor şu an.
0
godoşu beklerken
(06.12.14)
"Cradle of Filth" olur mu?
0
delifaruk
(06.12.14)
Bu mesela
www.youtube.com
0
delifaruk
(06.12.14)
(bkz: Eternal Tears of Sorrow)
Bu gruba bi bak derim. Gayet iyiler.
0
rodriguez2
(06.12.14)
@podrostok: yok diyorsunuz yani, bende portal of I var, diğerleri var ancak ulaşım dışı şu an(yeni çıkanın olduğu flashdiskim kayıp). yeniden bulucam o albümleri. ben de seven biri gördüğüme sevindim, nedense metalcier bile bu grupları pek beğenmiyorlar galiba...

@deli faruk: sağolun, iyiymiş cradle of filth. growlunu sevdim. bu diğer gruplara biraz daha benziyor, olsun.
@rodriguez2: evet evet senfonik de olur, güzelmiş bu da. sağolun.

power akorların çok kullanıldığı şeylerdense (yani o da olur da) şöyle progresif bir yapısı olan growl'lu, story tellingli çılgın şeyler, keşfe açığım umarım daha cevap veren olur(900lü metal hattı gibi oldu). şöyle insanı beyninden vuran şeyler.
0
🌸godoşu beklerken
(06.12.14)
www.youtube.com

istediğiniz gruba benzer spesifik bir şey olmasa da; melodeath by countries diye bir kanal var linkte. trilyon tane şarkı mevcut. mutlaka denk gelir sağlam bir şeyler.
0
doktor bey
(06.12.14)
at the gates, zaten biliyosunuzdur ama nazar boncuğu olsun
bir de
between the buried and me. tam olarak melodic death değil ama her bi şey var içinde.
not: ilk iki albümleri pek açmayabilir, sonradan güzelleşiyorlar.
0
paradoxical
(06.12.14)
@doktor bey: sağolun liste bakmışlığım var ama bu kadar kapsamlı değildi baktıklarım. (aynı zamanda industrial olan crematory'yi aratırken gördüğüm listeyle başladı olayım)
@paradoxical: tam olarak melodeath olmasa da olur, zaten melo diye girdiğim listelerin bazıları başka janrlara ait (neo aslında progresif black metal diye geçiyormuş).

be'lakor'da da bence progresiflik var (seveni varsa onun da benzerlerini önerebilir mesela)

teşekkürler bu bağlantıları not ettim (wi-fi yavaşladı nedense, bakamadım rodriguez2'den sonraki müziklere). dinleyici kitlesinin hazır engin bilgilerinden yararlanmak güzel oluyor, sağolun :)
0
🌸godoşu beklerken
(06.12.14)
Ornek olarak verdiginiz sarkiyi disarida oldugum icin dinleyemedim ama Draconian dinlerdim ben eskiden, oneririm :) Hatta Death, come near me diye bir saekisi vardi, onu severdim. Nasil bir buhran icindeysem...
0
ruhi mucerret
(06.12.14)
in flames
0
oharro
(06.12.14)
(13)

ne dinleyeyim?

entrapmen
siz ne dinliyorsunuz bu aralar? dinledigim anda tuylerimi diken diken edecek sarkilar onerin bana.(not: sozluk'teki ilgili basliklara ugruyorum ara ara merak buyurmayiniz)
siz ne dinliyorsunuz bu aralar? dinledigim anda tuylerimi diken diken edecek sarkilar onerin bana.

(not: sozluk'teki ilgili basliklara ugruyorum ara ara merak buyurmayiniz)
0
entrapmen
(02.03.12)
www.youtube.com

başları ilk dinleyişte sıkabilir. ama sonradan alışıp benimseyeceksin. eğer sabredersen tüylerinin ereksiyona geçeceğinden eminim.
0
zaraeta
(02.03.12)
@zaraeta: coldplay sikar mi yea :|
@wide: shivaree! unutmusum bu sarkiyi. bi ara ne populerdi.
radyo olayini sevmiyorum haci. arada dinliyorum ama bir sure sonra dikkatimi dagitiyor. surekli kontrolde olup sevdigim seyleri dinlemeyi tercih ediyorum. sag ol yine de.
0
🌸entrapmen
(02.03.12)
ben şuna sardım çok fena belki bilirsin; www.youtube.com
0
buzzer
(02.03.12)
@zaraeta: abi bıkmadın mı her duyuruya aynısını yazmaktan. Gıcık oldum dinlemiyorum senin yüzünden.
0
McScReaM
(02.03.12)
zgrydn
(02.03.12)
www.youtube.com

Benim tüyleri yeterince diken diken ediyor.
0
gyroscope
(02.03.12)
şu şarkıyla gaza gelmeyen adamın alnını karışlarım :)
www.youtube.com
0
arafa
(02.03.12)
(bkz pearl jam - jeremy)
0
kalpteki delik
(02.03.12)
@McScReaM,

hayır bıkmadım. :) tek şarkı dinleme seçeneğim olsa yine bunu seçerdim. :) metalcilere bile dinletiyorum ben bunu. (((=
0
zaraeta
(02.03.12)
www.youtube.com başka bir şey dinleyemiyorum günlerdir.
0
nabert
(02.03.12)
hocuspocus
(03.03.12)
www.youtube.com
yıllardır tüyleri diken diken eden şarkılar listemde 1 numaradadır.
belki de filmin etkisiyledir ama ben tek geçerim.
0
yedinci hesabim falan
(03.03.12)
the burned - make believe
king crimson - one time
the who - behind blue eyes
chris rea - blue cafe
pearl jam - release
eliott smith - between the bars
james - lullaby, dream thrum, one of the three, p.s, skindiving

bu aralar bunları loop'a sokarak istismar ediyorum. release her daim zaten. diken diken olmaksa.
0
godoşu beklerken
(03.03.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.