samfisher
Merhaba,- Sabah yatıp akşam kalkmak yerine düzgün bir saatte yatıp kalkmak, uyku gelince hemen uyumamak sadece geceleri uyumak,- ders çalışmaya oturabilmek, sık sık çalışabilmek,- yaşam tarzını düzene sokmak...bu tarz şeylere ihtiyacım var ama bir türlü bu öz disiplini sağlayamıyorum. illa ki göt sı
Merhaba,
- Sabah yatıp akşam kalkmak yerine düzgün bir saatte yatıp kalkmak, uyku gelince hemen uyumamak sadece geceleri uyumak,
- ders çalışmaya oturabilmek, sık sık çalışabilmek,
- yaşam tarzını düzene sokmak...
bu tarz şeylere ihtiyacım var ama bir türlü bu öz disiplini sağlayamıyorum. illa ki göt sıkışması mı gerekiyor böyle bir şey için? Erken yatıp kalkabilmek için bunun bir zorunluluk mu olması gerekiyor, çalışıyor olmak veya askerde olmak falan mı gerekiyor? düzenli spor yapmak için ne gerekiyor? üşengeçlik nasıl aşılır?
Lan resmen (dinle alakam olmasa da) dindar insanlara özeniyorum, adamlar namaz, çeşitli emirler falan derken kendilerini daha iyi kontrol edebiliyor, daha düzenli yaşayabiliyorlar.
kişisel gelişim denen saçmalıklar da benden uzak olsun diyorum...
E peki nasıl olacak bu iş? Başarı hikayesi, ben şöyle yaptım oldu, her şeyden önce şu lazım gibi bir şeyler var mı?
Eminim buradaki çoğu kişi de aynı dertten muzdarip.
Şimdiden teşekkürler...
- Sabah yatıp akşam kalkmak yerine düzgün bir saatte yatıp kalkmak, uyku gelince hemen uyumamak sadece geceleri uyumak,
- ders çalışmaya oturabilmek, sık sık çalışabilmek,
- yaşam tarzını düzene sokmak...
bu tarz şeylere ihtiyacım var ama bir türlü bu öz disiplini sağlayamıyorum. illa ki göt sıkışması mı gerekiyor böyle bir şey için? Erken yatıp kalkabilmek için bunun bir zorunluluk mu olması gerekiyor, çalışıyor olmak veya askerde olmak falan mı gerekiyor? düzenli spor yapmak için ne gerekiyor? üşengeçlik nasıl aşılır?
Lan resmen (dinle alakam olmasa da) dindar insanlara özeniyorum, adamlar namaz, çeşitli emirler falan derken kendilerini daha iyi kontrol edebiliyor, daha düzenli yaşayabiliyorlar.
kişisel gelişim denen saçmalıklar da benden uzak olsun diyorum...
E peki nasıl olacak bu iş? Başarı hikayesi, ben şöyle yaptım oldu, her şeyden önce şu lazım gibi bir şeyler var mı?
Eminim buradaki çoğu kişi de aynı dertten muzdarip.
Şimdiden teşekkürler...
0
sana da merhaba
şimdi bende lise 1 kadar sen gibiydim. yeter lan dedim birisine saat 1 de buluşalım dediysem 5.dk kala orada olmaya başladım bu alışkanlık yapana kadar böyle devam ettim. sonra spora başladım bazen 2 bazen 3 gün aksattım ama asla bırakmadım ta ki her gün yapıncaya kadar alışkanlık yapıyor bir süre sonra ders olayı içinse bundan başka çarem yok zaten diyerek oturdum çalıştım. kısaca bu benim sorumluluğum yapmam gerek düşüncesini kafana iyice yerleştir.
şimdi bende lise 1 kadar sen gibiydim. yeter lan dedim birisine saat 1 de buluşalım dediysem 5.dk kala orada olmaya başladım bu alışkanlık yapana kadar böyle devam ettim. sonra spora başladım bazen 2 bazen 3 gün aksattım ama asla bırakmadım ta ki her gün yapıncaya kadar alışkanlık yapıyor bir süre sonra ders olayı içinse bundan başka çarem yok zaten diyerek oturdum çalıştım. kısaca bu benim sorumluluğum yapmam gerek düşüncesini kafana iyice yerleştir.
0
Lan resmen (dinle alakam olmasa da) dindar insanlara özeniyorum, adamlar namaz, çeşitli emirler falan derken kendilerini daha iyi kontrol edebiliyor, daha düzenli yaşayabiliyorlar.
dinin en temel amacı bu zaten, insanları belli bi düzene sokmak.
akşam uyuyup sabah uyanmak için sabah uyandığında sevdiğin bi şeyi yapıcak olmayı beklemen gerekiyor, ders çalışmak içinse ilgini çekmesi gerekiyor.
inanırmısın bilmiyorum ama durumun aslında normal, anormal bi halin yok yani, sadece çoğunluğun yaptığı şeyleri yapmadığın için bunu çözmeye çalışıyorsun. bunun sebebi eğer okulun ve hayatınla ilgili memnuniyetsizliklerinse, istediğin bölüme yönelmeye çalışabilirsin.
eğer mutsuzsan hiç bi şekilde düzene sokamazsın, bünyen karşı koyar sana, sadece tembellik olamaz bunun sebebi motivasyon eksikliği.
dinin en temel amacı bu zaten, insanları belli bi düzene sokmak.
akşam uyuyup sabah uyanmak için sabah uyandığında sevdiğin bi şeyi yapıcak olmayı beklemen gerekiyor, ders çalışmak içinse ilgini çekmesi gerekiyor.
inanırmısın bilmiyorum ama durumun aslında normal, anormal bi halin yok yani, sadece çoğunluğun yaptığı şeyleri yapmadığın için bunu çözmeye çalışıyorsun. bunun sebebi eğer okulun ve hayatınla ilgili memnuniyetsizliklerinse, istediğin bölüme yönelmeye çalışabilirsin.
eğer mutsuzsan hiç bi şekilde düzene sokamazsın, bünyen karşı koyar sana, sadece tembellik olamaz bunun sebebi motivasyon eksikliği.
0
kişilik karakter huy mizaç ...
yoksa yoktur.
değiştiremezsin.
ama şöyle düşün o hayat içinde de var bi sistem. bana düzensizlik olan bir hareketin senin rutinin. yani senin düzenin. kime göre neye göre...
bu arada ben de senin gibilere özenirim bazen.
offf koy gitsin diyememek kötü aslında.
yoksa yoktur.
değiştiremezsin.
ama şöyle düşün o hayat içinde de var bi sistem. bana düzensizlik olan bir hareketin senin rutinin. yani senin düzenin. kime göre neye göre...
bu arada ben de senin gibilere özenirim bazen.
offf koy gitsin diyememek kötü aslında.
0
iradeyi her gün yenilelen bir kaynak, bir rezerve gibi düşün. bazı insanların irade kapasitesi daha fazla, bazı insanların ki daha az. istemediğimiz, sevmediğimiz, alışık olmadığımız bir şeyi yapmaya kendimizi zorladığımızda bu kaynaktan yiyoruz. o bitince başka hiçbir şey yapmaya mecalimiz kalmıyor.
ama ne zamanki bu iradeni düzenli olarak birşey için kullana kullana bir şeyi alışkanlık haline getirirsen onu devam ettirmek için iradeni zorlamazsın. o artık senin gündelik hayatın, bir parçan olmuştur. yani nedir? her şeyi teker teker rayına oturacaksın. ilk önce uyku düzenini yola sok, sonra ders çalışmayı alışkanlık edin, sonra o oturunca sporu vs. vs. bunları alışkanlık olarak edin. başlarda zorlayacaksın kendini ve hepsini birden yapamayacaksın ama yavaş yavaş oturunca her şey giderek daha kolay oluyor.
en önemli şey uyku düzeni ama. uyku düzeni olmadan hiç bi sik olmaz.
ama ne zamanki bu iradeni düzenli olarak birşey için kullana kullana bir şeyi alışkanlık haline getirirsen onu devam ettirmek için iradeni zorlamazsın. o artık senin gündelik hayatın, bir parçan olmuştur. yani nedir? her şeyi teker teker rayına oturacaksın. ilk önce uyku düzenini yola sok, sonra ders çalışmayı alışkanlık edin, sonra o oturunca sporu vs. vs. bunları alışkanlık olarak edin. başlarda zorlayacaksın kendini ve hepsini birden yapamayacaksın ama yavaş yavaş oturunca her şey giderek daha kolay oluyor.
en önemli şey uyku düzeni ama. uyku düzeni olmadan hiç bi sik olmaz.
0
dostum tamamen yapı meselesi, bazı insanlar saat gibi kurar kendini, dakiktir, bütün günü koşturmakla geçer, haftasonları bile evden dışarıya atar kendini 5 dakka oturamaz kıçının üstüne, 1 günü evde oturarak geçirse depresyona girer.
anladığım kadarıyla sen rahat bi insansın, keyfine düşkünsün, bütün gününü toplu taşıma araçlarında ya da daracık kaldırımlarda yürümeye çalışarak geçirmek sana tat vermiyo, buna rağmen sorumluluklarını yerine getirebilmen bunu senin açından bi sorun olmaktan çıkartır.
sabahları uyanmak çok ayrı bi mesele, saat 7de gözlerini açmak basit görünse de aslında çok derin bi olay, nerdeyse bütün karakterini anlatır sabahın köründe gözlerini açış şeklin ve o yataktan nasıl kalktığın.
yıllardır pek aksatmadan çoğunlukla sabahlayan bi insan olarak şunu söyleyebilirim, kendinden askeri disiplin bekleme, karakterin buna çok ters. sabahları uyanmak zor gelebilir ama 1 hafta içinde alışabileceğin bi durum, gece yaptığın ve keyif aldığın aktiviteleri gündüz yapmayı dene, geceleri yapılacak bişey bırakma kendine, ilk adımı da bu gece sabahlayıp, yarın akşam 9dan sonra uyuyarak atabilirsin, monster'ın çok güzel bi enerji içeceği var, sabah git al bi kaç kutu, yap kahveni, bak keyfine yorma bünyeni fazla akşama kadar bi şekilde idare et o kadar zor değil. uyku saati olarak 12yi geçirmezsen emin ol bi süre sonra bunu başarmak için çabalamana gerek kalmadan otomatik olarak yapabilirsin, biyolojik saat diye bi olay var. keyfin yerindeyse ve hayatından memnunsan uyuyamama gibi bi problem yaşayacağını da sanmıyorum o açıdan emin ol pek zor değil, yapabilirsin.
azıcık zorlanıcaksın başlarda, nası sabahlamaya alışmışsan akşam uyumaya da aynı şekilde alışacaksın, bunda ne bi anormal durum var ne de yadırganıcak bi hal.
anladığım kadarıyla sen rahat bi insansın, keyfine düşkünsün, bütün gününü toplu taşıma araçlarında ya da daracık kaldırımlarda yürümeye çalışarak geçirmek sana tat vermiyo, buna rağmen sorumluluklarını yerine getirebilmen bunu senin açından bi sorun olmaktan çıkartır.
sabahları uyanmak çok ayrı bi mesele, saat 7de gözlerini açmak basit görünse de aslında çok derin bi olay, nerdeyse bütün karakterini anlatır sabahın köründe gözlerini açış şeklin ve o yataktan nasıl kalktığın.
yıllardır pek aksatmadan çoğunlukla sabahlayan bi insan olarak şunu söyleyebilirim, kendinden askeri disiplin bekleme, karakterin buna çok ters. sabahları uyanmak zor gelebilir ama 1 hafta içinde alışabileceğin bi durum, gece yaptığın ve keyif aldığın aktiviteleri gündüz yapmayı dene, geceleri yapılacak bişey bırakma kendine, ilk adımı da bu gece sabahlayıp, yarın akşam 9dan sonra uyuyarak atabilirsin, monster'ın çok güzel bi enerji içeceği var, sabah git al bi kaç kutu, yap kahveni, bak keyfine yorma bünyeni fazla akşama kadar bi şekilde idare et o kadar zor değil. uyku saati olarak 12yi geçirmezsen emin ol bi süre sonra bunu başarmak için çabalamana gerek kalmadan otomatik olarak yapabilirsin, biyolojik saat diye bi olay var. keyfin yerindeyse ve hayatından memnunsan uyuyamama gibi bi problem yaşayacağını da sanmıyorum o açıdan emin ol pek zor değil, yapabilirsin.
azıcık zorlanıcaksın başlarda, nası sabahlamaya alışmışsan akşam uyumaya da aynı şekilde alışacaksın, bunda ne bi anormal durum var ne de yadırganıcak bi hal.
0
Ben uzun zamandır hayatımın en düzenli dönemini, bilgisayarımı 2 haftalığına servise verdiğimde yaşamıştım, ciddi ciddi de mutluydum o ara. Ha bu benim iradesizliğimden kaynaklanıyor ama seni de bu tarz, yapman gerekenlerden alıkoyan oyalayıcılar varsa savaşı doğrudan onlara yönlendirebilirsin. Ben başarılı olamadım, hala buradayım (haha). Yine de, en azından senin gibi, sorumluluklarımı zamanında yerine getirebilsem vs. bu durumdan çok da şikayetçi olmazdım sanırım.
(...ve "belki benim de işime yarayacak bir şey yazarlar" diye, biraz da ümitsizce, başlığı takip etmeye başlar)
(...ve "belki benim de işime yarayacak bir şey yazarlar" diye, biraz da ümitsizce, başlığı takip etmeye başlar)
0
zuilla
İyi akşamlar bi kalıp varmış veda ederken kullanılıyormuş söylenişi türkçeye çok benziyormuş ne olabilir acaba?
İyi akşamlar
bi kalıp varmış veda ederken kullanılıyormuş söylenişi türkçeye çok benziyormuş ne olabilir acaba?
bi kalıp varmış veda ederken kullanılıyormuş söylenişi türkçeye çok benziyormuş ne olabilir acaba?
0
fransızca değil ama almanca "auf wiedersehen" vardır. çok hızlı söylerseniz "afedersin" gibi bişey oluyor, biraz zorlarsak. herhalde o'dur bahsettiğiniz?
0
mecnun cinar
Merhabalar dostlar. Ben e-kitap okuyucu almak istiyorum. Fakat ekranlarının çabuk kırıldığını, pcdeki pdf ve word dosyalarını tam ekran açamadığını bunun için ayrı bir program gerektiğini okudum. Bunun yani sıra şarjı uzun gidiyor. Tablet mi alsam dediğim noktada kitap okumak için bile olsa şarjı az
Merhabalar dostlar. Ben e-kitap okuyucu almak istiyorum. Fakat ekranlarının çabuk kırıldığını, pcdeki pdf ve word dosyalarını tam ekran açamadığını bunun için ayrı bir program gerektiğini okudum. Bunun yani sıra şarjı uzun gidiyor. Tablet mi alsam dediğim noktada kitap okumak için bile olsa şarjı az gidiyor hem de cep telefonundan da tek farkı ekranının daha büyük olması diye düşünüyorum. Samsung galaxy serisinden biriyle ekranı küçük olmasına rağmen kitapta okuyabilirim.
Ben şu an 6630 kullanıyorum ve office programım her türlü dosyayı ekrana sığdırıyor vay arkadaş işin içinden çıkamadım.
Özellikle E-reeder Türkiye'de gayet iyi ama ekranının dandik olduğu söyleniyor. Çöpe atacak param yok. Yani kimsenin yoktur elbette de benim o da yok. Borç harç alıcam :)) Kindle ve Nook için bir sürü ıvır zıvır gerekiyormuş ayrıca henüz adam gibi bir muhattapta yok. Ne yapacağımı ne edeceğimi bilemedim tek istediğim kimi romanlarımı kimi pdf ders kitaplarımı adam gibi yanımda taşıyıp okumaktı halbuki.
Fikirlerinize ihtiyacım var açıkçası. Yardım :)
Ben şu an 6630 kullanıyorum ve office programım her türlü dosyayı ekrana sığdırıyor vay arkadaş işin içinden çıkamadım.
Özellikle E-reeder Türkiye'de gayet iyi ama ekranının dandik olduğu söyleniyor. Çöpe atacak param yok. Yani kimsenin yoktur elbette de benim o da yok. Borç harç alıcam :)) Kindle ve Nook için bir sürü ıvır zıvır gerekiyormuş ayrıca henüz adam gibi bir muhattapta yok. Ne yapacağımı ne edeceğimi bilemedim tek istediğim kimi romanlarımı kimi pdf ders kitaplarımı adam gibi yanımda taşıyıp okumaktı halbuki.
Fikirlerinize ihtiyacım var açıkçası. Yardım :)
0
eğer sırf e-kitap okumak için alıyorsan kesinlikle e-reader al. tablet ekranında kitap okumak eziyet gibi. e-reader okurken bildiğin kağıt sayfaya bakıyormuş gibi hissediyorsun. şarj meselesi de keza can sıkıcı. tablet kitap okumak için düşünülmüş bir alet değildir. bir pc'dir o. e-readerların ekranlarının çabuk kırıldığını daha önce duymadım ama buna karışılık koruyucu kapaklar ve kılıflar mevcut piyasada.
pdf ve word dosyası okumaya gelince: bir çok e-reader .pdf, .doc gibi uzantılarını açabiliyor. ancak pdf'lerde genel olarak sıkıntılar ortaya çıkıyor. kimi pdf'lerde ekran küçük geldiğinden e-reader pdf'leri sıkıştırıyor ve harfler de küçük çıktığıından zoom'layarak ya da sayfayı enine yatırarak filan okumak durumunda kalıyorsun. pdf'leri başka bir dosya formatına çevirmek (örneğin .mobi, .azw, .epub) oldukça sorunlu ve bu konuda da bir çok yardımcı program olmasına karşın kesin çözüm yok. çoğu şeyi kendin uğraşarak uyduruyorsun bir şekilde. diğer tüm dosya türleri başka bir dosya türüne kolayca çevrilebilir ama adobe denilen gudik firma yüzünden pdf'lerde böyle bir sorun var maalesef.
ama iyi haber tüm bunlar bilindiği için e-readerlara daha uygun dosya formatları yaygınlaşıyor. özellikle e-kitap satın alıyorsan bu meseleyle uğraşacağını sanmıyorum çünkü onlar çok nadiren pdf formatında satar(korsan e-kitaplar ayrı bir mesele). şu güne dek aldığım en güzel, en faydalı elektronik zımbırtıdır e-reader.
pdf ve word dosyası okumaya gelince: bir çok e-reader .pdf, .doc gibi uzantılarını açabiliyor. ancak pdf'lerde genel olarak sıkıntılar ortaya çıkıyor. kimi pdf'lerde ekran küçük geldiğinden e-reader pdf'leri sıkıştırıyor ve harfler de küçük çıktığıından zoom'layarak ya da sayfayı enine yatırarak filan okumak durumunda kalıyorsun. pdf'leri başka bir dosya formatına çevirmek (örneğin .mobi, .azw, .epub) oldukça sorunlu ve bu konuda da bir çok yardımcı program olmasına karşın kesin çözüm yok. çoğu şeyi kendin uğraşarak uyduruyorsun bir şekilde. diğer tüm dosya türleri başka bir dosya türüne kolayca çevrilebilir ama adobe denilen gudik firma yüzünden pdf'lerde böyle bir sorun var maalesef.
ama iyi haber tüm bunlar bilindiği için e-readerlara daha uygun dosya formatları yaygınlaşıyor. özellikle e-kitap satın alıyorsan bu meseleyle uğraşacağını sanmıyorum çünkü onlar çok nadiren pdf formatında satar(korsan e-kitaplar ayrı bir mesele). şu güne dek aldığım en güzel, en faydalı elektronik zımbırtıdır e-reader.
0
e-reader da kullandım tablet de kullandım(ipad 2), benim okuduğum içerikte ipad takar e-reader'a.
Roman vs okuyorsan e-reader iyi(ekrana re-flow ediyor yazıları), ama sayfa tasarımını koruyarak okumak istediğin pdf'ler varsa işkence oluyor o e-reader insana.
iPad'in şarjı bitmiyor, bildiğin bitmiyor şaka gibi alet. İkinci elleri de bazı sıfır e-reader'ların türkiye fiyatlarıyla üç aşağı beş yukarı aynı.
Roman vs okuyorsan e-reader iyi(ekrana re-flow ediyor yazıları), ama sayfa tasarımını koruyarak okumak istediğin pdf'ler varsa işkence oluyor o e-reader insana.
iPad'in şarjı bitmiyor, bildiğin bitmiyor şaka gibi alet. İkinci elleri de bazı sıfır e-reader'ların türkiye fiyatlarıyla üç aşağı beş yukarı aynı.
0
e-kitap okuyucu bence de, tablet ekranı yorucu. şu anda kindle kullanıyorum, pdf'leri kindle'a atarken çok kolay uygun formata çeviriyor ve gayet rahat okunuyor. şarjı çok sık okumama rağmen 3-4 hafta gidiyor. göz yormuyor. word dosyası açmayı denemedim hiç.
e-ink ekranların çatlama problemi var, evet. kılıfında da olsa durup dururken çatlayabiliyor. ilk seferinde reeder'dan almıştım ve çatladığında garanti süresi dahilinde olmasına rağmen tamir için astronomik bir ücret istediler, 1 aylık cihaz çöpe gitti. amazon'un garantisi çok kapsamlı ve müşteri hizmetleri çok iyi, ekrana bir şey olur diye endişe etmenize gerek yok. koşulsuz değiştiriyorlar (bu yüzden kindle alacaksanız bir şekilde direk olarak amazon'dan almanızı tavsiye edebilirim hatta). kindle için herhangi bir ıvır zıvır gerekmiyor ayrıca.
e-ink ekranların çatlama problemi var, evet. kılıfında da olsa durup dururken çatlayabiliyor. ilk seferinde reeder'dan almıştım ve çatladığında garanti süresi dahilinde olmasına rağmen tamir için astronomik bir ücret istediler, 1 aylık cihaz çöpe gitti. amazon'un garantisi çok kapsamlı ve müşteri hizmetleri çok iyi, ekrana bir şey olur diye endişe etmenize gerek yok. koşulsuz değiştiriyorlar (bu yüzden kindle alacaksanız bir şekilde direk olarak amazon'dan almanızı tavsiye edebilirim hatta). kindle için herhangi bir ıvır zıvır gerekmiyor ayrıca.
0
4dr4m3lekh
Evde yalnızken tuvalete veya banyoya girdiğinizde kapıyı:-Kapatmıyorum;-Kapatıyorum, alışkanlıktan dolayı;-Kapatıyorum, tatmin olmak için, kapatmazsam içim rahat etmiyor;-Kapatıyorum, korkudan;-Kapatıyorum, sebebini ben de bilmiyorum.Hangisi?
Evde yalnızken tuvalete veya banyoya girdiğinizde kapıyı:
-Kapatmıyorum;
-Kapatıyorum, alışkanlıktan dolayı;
-Kapatıyorum, tatmin olmak için, kapatmazsam içim rahat etmiyor;
-Kapatıyorum, korkudan;
-Kapatıyorum, sebebini ben de bilmiyorum.
Hangisi?
-Kapatmıyorum;
-Kapatıyorum, alışkanlıktan dolayı;
-Kapatıyorum, tatmin olmak için, kapatmazsam içim rahat etmiyor;
-Kapatıyorum, korkudan;
-Kapatıyorum, sebebini ben de bilmiyorum.
Hangisi?
0
bazen öyle bazen böyle
-Kapatıyorum, alışkanlıktan dolayı;
-Kapatıyorum, tatmin olmak için, kapatmazsam içim rahat etmiyor;
-Kapatıyorum, alışkanlıktan dolayı;
-Kapatıyorum, tatmin olmak için, kapatmazsam içim rahat etmiyor;
0
kapatmıyorum. yalnız yaşadığım için hiçbir zaman banyo kapısını kullanmıyorum yani.
0
kapatmıyorum. bir şey olur kapı kilitlenir içerde kalırım falan diye korkuyorum sanırım.
0
tek başıma yaşadığım evde kapatmıyordum. ama başkasıyla yaşadığım evde, o an başka kimse olmasa bile kapatıyorum. bir garip.
0
Kapatıyorum kitliyorum da. Eve hırsız felan girerse beni o vaziyette görmesin. Bir de sebebi bu olabilir. www.thinkgeek.com 
0
evdeki kişiye göre evde biri olduğunda bile kapatmadığım oluyor yalnızken ise refleks olmuş resmen kapının varlığını unutuyorum
0
önce dış kapıyı kilitliyorum, tuvalet kapısını kapatmıyorum. kendimi daha özgür hissetmemi sağlıyor
0
Yıllardır ailemle yaşadığım evde kapatıyorum. (-Kapatıyorum, alışkanlıktan dolayı)
Onun dışında yazlık, arkadaşın evi gibi yerlerde tek başıma kaldığımda kapatmıyorum.
Onun dışında yazlık, arkadaşın evi gibi yerlerde tek başıma kaldığımda kapatmıyorum.
0
banyoya girdiğimde soğuk oluyor diye kapatıyorum, tuvalete girdiğimde kapatmıyorum.
0
homo sapiens gotgobekus
Merhabalar,Roma dönemini işleyen güzel bir strateji oyunu arıyorum. Biraz derinliği olması tercih sebebi. Ordu bas, yak yık, fethet pek zevk vermiyor zira. İlla askeri tarafı olmak zorunda da değil, şehir kurma oyunu bile olabilir.Şimdiden teşekkürler.Not: Rome Total War ve Europa Universalis-Rome h
Merhabalar,
Roma dönemini işleyen güzel bir strateji oyunu arıyorum. Biraz derinliği olması tercih sebebi. Ordu bas, yak yık, fethet pek zevk vermiyor zira. İlla askeri tarafı olmak zorunda da değil, şehir kurma oyunu bile olabilir.
Şimdiden teşekkürler.
Not: Rome Total War ve Europa Universalis-Rome harici.
Roma dönemini işleyen güzel bir strateji oyunu arıyorum. Biraz derinliği olması tercih sebebi. Ordu bas, yak yık, fethet pek zevk vermiyor zira. İlla askeri tarafı olmak zorunda da değil, şehir kurma oyunu bile olabilir.
Şimdiden teşekkürler.
Not: Rome Total War ve Europa Universalis-Rome harici.
0
geberix
nedir bunun olayı? mürekkep testini anladım da filmde yüzünde gezinen mürekkepler ne oluyor peki? onlar gerçek mi yoksa öyle gibi mi gösteriliyor?
nedir bunun olayı? mürekkep testini anladım da filmde yüzünde gezinen mürekkepler ne oluyor peki? onlar gerçek mi yoksa öyle gibi mi gösteriliyor?
0
wayne
beni birisi sevince mesela istemessem, üzülüyorum korkuyorum, ben birini seversem oda istemezmiş gibi geliyor, karma inancı sonuçta :(yani biri beni seviyoken, ona yüz vermeyip kendi hoşlandığımın peşinde koşsam, ayarlama ihtimalim olur mu yoksa dünya kuralları izin vermez mi?yapan oldu mu daha önce
beni birisi sevince mesela istemessem, üzülüyorum korkuyorum, ben birini seversem oda istemezmiş gibi geliyor, karma inancı sonuçta :(
yani biri beni seviyoken, ona yüz vermeyip kendi hoşlandığımın peşinde koşsam, ayarlama ihtimalim olur mu yoksa dünya kuralları izin vermez mi?
yapan oldu mu daha önce?
yani biri beni seviyoken, ona yüz vermeyip kendi hoşlandığımın peşinde koşsam, ayarlama ihtimalim olur mu yoksa dünya kuralları izin vermez mi?
yapan oldu mu daha önce?
0
mantık çerçevesi içinde düşünürsen, tabii ki alakası yok, istersen herkesi reddet, canını yak, yalanlar söyle, gibi.
0
Nasıl bir ruh haliyle yazdın bilmiyorum ama kafana yatan kimse onla olucaksın arkadaşım dünya kuralları bu olaya karışmaz
Ama etme bulma dünyası :p
Ama etme bulma dünyası :p
0
öyle bi dünya kuralı mı varmış ki? benim sevdiğim ama sevilmediğim adamlarda niye işlememiş ki o kural? gaaayet mutlulardı, sürekli de sevgili buldular. belki bugün evlenmiş bile olabilirler.
0
haksız değilsin. eger seni birini terk edersen de ölene kadar sap gibi yaşarsın. lanetlenirsin. eden bulur. o yüzden kimseyi terk etmeyeceksin. evleneceksin onunla.
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
aşağıda linklerini verdiğim resimlerde kullanılan ortaçağ avrupası tasvirlerinin belirli bir isimle anılan bir tekniği var mı? bu minvalde daha çok resmi nasıl bulabilirim?http://i49.tinypic.com/2881jld.jpghttp://i48.tinypic.com/90oh0l.jpghttp://i45.tinypic.com/bg2xbd.jpg
aşağıda linklerini verdiğim resimlerde kullanılan ortaçağ avrupası tasvirlerinin belirli bir isimle anılan bir tekniği var mı? bu minvalde daha çok resmi nasıl bulabilirim?
i49.tinypic.com
i48.tinypic.com
i45.tinypic.com
i49.tinypic.com
i48.tinypic.com
i45.tinypic.com
0
geçen bi ara sormuştum benzeri bi soruyu. bu tarz resimere gravür baskı dendiğini söylemişerdi.
edit: (git: 456816)
edit: (git: 456816)
0
@hitsumo, resimler hep belirli olayları temsil ettiği için yine kendi içinde sınırlı şeyler elde ediyorum google'da, vlad tepes, malleus maleficarum ya da bunun gibi şeyler. ama bana asıl lazım olan bu çizim tekniğiyle ilgili bir şey. :/
0
gravür ama tabii ki o zamanki gravür tekniği ve meteryalleri ile şimdikiler bir olmadığı için yakın zamanlı bir gravüre bakıp alakası yok diyebilirsin.
0
la piel que habito
Nereden başlanır? bi kaç farklı versiyonu varmış sanırım, anlamadım.
Nereden başlanır? bi kaç farklı versiyonu varmış sanırım, anlamadım.
0
bi 80'lerde olan bi versiyonu vardı. onu geçeceksin zaten. yeni dizi iki bölümlük mini-series ile başlıyor. sonra asıl dizi 1. sezonla başlayıp 4 sezon devam ediyor. onu izle.
0
www.eksisozluk.com
bence mini 4 sezonluk diziyi izle bitir ilk önce. ondan sonra mini series, spin off ve webisode ları seyret. öyle daha zevkli oluyor ben öyle yaptım.
bence mini 4 sezonluk diziyi izle bitir ilk önce. ondan sonra mini series, spin off ve webisode ları seyret. öyle daha zevkli oluyor ben öyle yaptım.
0
ehli suhan
amerikan politics üzerine 5 sayfalık bir araştırma ödevim var vize için.nasıl bir konu seçebilirim bir tavsiyesi olan? ayrıca karşılaştırmalı birşey olacakmış.Democrat vs Republican gibi şeyleri hemen kaptı barbarlar,o olmaz.teşekkürler.
amerikan politics üzerine 5 sayfalık bir araştırma ödevim var vize için.nasıl bir konu seçebilirim bir tavsiyesi olan? ayrıca karşılaştırmalı birşey olacakmış.
Democrat vs Republican gibi şeyleri hemen kaptı barbarlar,o olmaz.
teşekkürler.
Democrat vs Republican gibi şeyleri hemen kaptı barbarlar,o olmaz.
teşekkürler.
0
abd'de demokrat ve cumhuriyetçilerden daha önemli olan ama üstü kapalı tutulan siyasi ayrım beyazlar ve beyaz olmayanlar arasındaki ayrımdır. abd'de her zaman beyazların diğerlerine üstünlüğünü korumayı hedefleyen güçlü bir siyasi taraf olmuştur ve bir parti "beyazların partisi" olmuştur. bu bugün cumuriyetçi partiyken 60-70 sene önce demokratlardı mesela. abd'de ırkın siyasete etkisi üzerinde birşey yapabilirsin.
0
grv
Kadınların, yakın arkadaşı olarak gördükleri erkeklerden, daha sonraki zamanlarda cinsel anlamda da hoşlanmaya başladıkları vaki midir? Bu, ne tür koşullarda mümkün olabilir?Arkadaşlık süresi anlamında, zaman, bahsedilmeye değer bir parametre midir?Bunda şöyle bir şey etkili olabilir mi, örneğin: er
Kadınların, yakın arkadaşı olarak gördükleri erkeklerden, daha sonraki zamanlarda cinsel anlamda da hoşlanmaya başladıkları vaki midir?
Bu, ne tür koşullarda mümkün olabilir?
Arkadaşlık süresi anlamında, zaman, bahsedilmeye değer bir parametre midir?
Bunda şöyle bir şey etkili olabilir mi, örneğin: erkek, kadınla arkadaş olduğunda şişman ve kendine bakmayan biriyken daha sonra fiziksel bir dönüşüm geçirerek kilo veriyor, vücudunu sporla şekle sokuyor ve daha özenli giyiniyor, daha özgüvenli davranıyor.
Yoksa, arkadaş olduğu erkekle *her türlü* muhabbeti yapan bir kadın, ona daha sonra hiçbir koşulda seksüel çekim duymaz mı? Duysa da kendini frenler mi?
Kadınların, erkeklere göre arkadaş-sevgili ayrımını daha keskin yapabildiğini biliyorum. Ama onların da ne kadar keskin yapabildiklerinden emin değilim.
Bu, ne tür koşullarda mümkün olabilir?
Arkadaşlık süresi anlamında, zaman, bahsedilmeye değer bir parametre midir?
Bunda şöyle bir şey etkili olabilir mi, örneğin: erkek, kadınla arkadaş olduğunda şişman ve kendine bakmayan biriyken daha sonra fiziksel bir dönüşüm geçirerek kilo veriyor, vücudunu sporla şekle sokuyor ve daha özenli giyiniyor, daha özgüvenli davranıyor.
Yoksa, arkadaş olduğu erkekle *her türlü* muhabbeti yapan bir kadın, ona daha sonra hiçbir koşulda seksüel çekim duymaz mı? Duysa da kendini frenler mi?
Kadınların, erkeklere göre arkadaş-sevgili ayrımını daha keskin yapabildiğini biliyorum. Ama onların da ne kadar keskin yapabildiklerinden emin değilim.
0
Hacı bu işin içine ne kadar bilimsel terim sokarsan sok bence bir değişim olmaz.
0
bugün ne oluyor yahu ben böyle bi soru sordum, biri daha sordu şimdi de siz :) Çağımızın en büyük problemlerinden biri friendzone :D
Benim gördüğüm kadarıyla, kadınlar kararlarını başta veriyorlar.(bilinçli ya da bilinçsiz ) Sonra erkeğin hareketlerine göre ilişki gelişiyor, ya da arkadaşlık, ya da hiçbiri. Arkadaşlıktan sevgili olanlar da olabiliyor çevremde de gördüm ama nasıl yapıyorlar bi fikrim yok.
Benim gördüğüm kadarıyla, kadınlar kararlarını başta veriyorlar.(bilinçli ya da bilinçsiz ) Sonra erkeğin hareketlerine göre ilişki gelişiyor, ya da arkadaşlık, ya da hiçbiri. Arkadaşlıktan sevgili olanlar da olabiliyor çevremde de gördüm ama nasıl yapıyorlar bi fikrim yok.
0
ya arkadaşım friendzone diye bir şey yok. nereden çıkarıyorsunuz böyle şeyleri? kadınlardan her duyduğunuz şeyi düz anlamıyla anlamayın. bir kadın "ben seni arkadaş olarak görüyorum. arkadaşlığımız bozulsun istemiyorum." diyorsa seni reddetmesinin sebebi arkadaş olmanız değil. seni hakkaten çekici/seksi bulmuyor, seninle öpüşme, aynı yatağa girme düşüncesinden iğreniyor demektir. e bunu nasıl seni kırmadan söylesin değil mi?
ayrıca önceleri çekici bulmayıp da sonraları çekici bulma durumları olur. olur olamsına ama bu tarz meseleler karışıktır biraz, neye göre, ne zaman, nasıl olacağı belli değildir. "%100'de %100 çalışıyor!" diyebileceğimiz bir yol, yöntem yoktur. dolayısıyla sırf belki sevgili oluruz diye birine bel bağlamak, arkadaş numarası yapmak hıyarlığın daniskasıdır. meriç olmayın, adam olun.
ayrıca önceleri çekici bulmayıp da sonraları çekici bulma durumları olur. olur olamsına ama bu tarz meseleler karışıktır biraz, neye göre, ne zaman, nasıl olacağı belli değildir. "%100'de %100 çalışıyor!" diyebileceğimiz bir yol, yöntem yoktur. dolayısıyla sırf belki sevgili oluruz diye birine bel bağlamak, arkadaş numarası yapmak hıyarlığın daniskasıdır. meriç olmayın, adam olun.
0
fiziksel değişimle beraber özgüvenin de artıyor tavırların değişiyorsa evet bir ihtimal olabilir. ama kilo verip brad pitt olan kimse görmedim henüz.
bu tanım şöyle yapılmıştı kadınlar için erkeğe 2 bakış var. arkadaş veya sevgili adayı. arasında basamaklar yok. bir erkek için ise bu sevgili ile arkadaş arasında bi çok adım var. yazmaya üşendim şurdan okursun
www.laddertheory.com
bu tanım şöyle yapılmıştı kadınlar için erkeğe 2 bakış var. arkadaş veya sevgili adayı. arasında basamaklar yok. bir erkek için ise bu sevgili ile arkadaş arasında bi çok adım var. yazmaya üşendim şurdan okursun
www.laddertheory.com
0
friendzone, bizi bekleten erkeklere uyguladığımız bir lanettir.
çirkinsen zaten kızlar yaklaşmazki?! (arkadaş olduğunuzu varsayıyorum)
lanetin çözümü basit. kıvırmaktan vazgeçin delikanlı olun.
kız tamamen kafadan silmişseyapcak bişi yok tabi. ama o kızı o hale getiren sizsiniz unutmayın.
çirkinsen zaten kızlar yaklaşmazki?! (arkadaş olduğunuzu varsayıyorum)
lanetin çözümü basit. kıvırmaktan vazgeçin delikanlı olun.
kız tamamen kafadan silmişseyapcak bişi yok tabi. ama o kızı o hale getiren sizsiniz unutmayın.
0
g man
MerhabalarEskrim yapsam diyorum. Spor olarak. Bu saatten sonra olimpiyatçı olacak değilim; ama öğrenmek isterim. Acaba İstanbul'da bunun kursu mursu var mıdır? Hatta asıl sorma amacım: Aranızda eskrim yapan birini tanıyan eden var mı?
Merhabalar
Eskrim yapsam diyorum. Spor olarak. Bu saatten sonra olimpiyatçı olacak değilim; ama öğrenmek isterim. Acaba İstanbul'da bunun kursu mursu var mıdır? Hatta asıl sorma amacım: Aranızda eskrim yapan birini tanıyan eden var mı?
Eskrim yapsam diyorum. Spor olarak. Bu saatten sonra olimpiyatçı olacak değilim; ama öğrenmek isterim. Acaba İstanbul'da bunun kursu mursu var mıdır? Hatta asıl sorma amacım: Aranızda eskrim yapan birini tanıyan eden var mı?
0
fspades
evet bugün kafama takildi bu abuk soru, sormadan duramadim. hayatimda birakmayacagim bir seydir top sakal ama dikkatimi cekiyor, bu top sakala karsi malum kesimin tuhaf buldugum bir takintisi var. kimi kurumlarin disiplin filan gibi gerekcelerle her türlü sakala karsi olmasi gibi de degil bu. özelli
evet bugün kafama takildi bu abuk soru, sormadan duramadim. hayatimda birakmayacagim bir seydir top sakal ama dikkatimi cekiyor, bu top sakala karsi malum kesimin tuhaf buldugum bir takintisi var. kimi kurumlarin disiplin filan gibi gerekcelerle her türlü sakala karsi olmasi gibi de degil bu. özellikle top sakala yönelik nefretten bahsediyorum. kimisi putperestliktir, dinden cikmadir filan diyor. ne alakasi var lan?? nereden, kimden cikti bu absürd fikir? erkekte uzun sac, küpe filan gibi seylere olan abuk takintiyi seksizme yorabiliyorum ama bu top sakal meselesi kimi neden gerdi hala cözemedim.
0
top sakal daha çok laik, cumhuriyetçi, chpli insanları temsil ediyor. badem bıyığın karşıtı diye düşünebilirsin.
0
sakalın sünnet olması ve top sakalın sünnete uygun olmaması sebeb ile. saçmalaık bu arada.
0
neyim neyim diyodum yobazmışım amk:)
sayende yoboz olduğumu öğrendim. tşkkler .
bilmiom neden nefret ediyoz hacı. hiç bir fikrim yok.
sayende yoboz olduğumu öğrendim. tşkkler .
bilmiom neden nefret ediyoz hacı. hiç bir fikrim yok.
0
@nesilsiz: mantikli ama benim bildigim atatürkcülerin genelde tercih ettigi kilik biyiksiz, sakalsiz sinek kaydi tras olur, "daha batili" diye. malum, atatürk de sonralari öyle bir imaj olusturmustur. hulki cevizoglu var bak top sakalli. bütün bu olay ondan mi cikiyor acep? :)
@ground: bu da mantikli ama kaynagi nedir? hangi hadis veya islam alimi "bu sakal caiz degildir." diyor? merak ettim.
@ground: bu da mantikli ama kaynagi nedir? hangi hadis veya islam alimi "bu sakal caiz degildir." diyor? merak ettim.
0
Hulki Cevizoğlu + Emre Kongar üçüncüsü gelmiyor aklıma. Ama bir jakoben, evet bir chp'li filan algısı var. O yönde de bir önyargı tepki falan.
Birkaç saat sonra iftar açacağız ve ben o yobaz dediğiniz insanların iftardan sonra gece 23'e kadar takıldığı çay evine gideceğim servis yapmaya. Dudağımın altında uzun ince sakalımla.
Hayat, kavramlarla ve klişelerle... aman neyse... herkes kendi yorumunu yapsın
Birkaç saat sonra iftar açacağız ve ben o yobaz dediğiniz insanların iftardan sonra gece 23'e kadar takıldığı çay evine gideceğim servis yapmaya. Dudağımın altında uzun ince sakalımla.
Hayat, kavramlarla ve klişelerle... aman neyse... herkes kendi yorumunu yapsın
0
sünnetler için hadis ayet gerekmez illaki. eğer rivayetlerde veya hadislerde peygamberin hal ve davranışları tabir edilebiliyorsa bu sünnet olarak uygulama alanı bulur. örneğin peygamberin sakalı eğişik rivayetlerle tarif edilmiştir. saçı sakalı hatta etek traşına kadar bunlar sünnet olarak geçer ve sünnilik de buradan gelir. peygamberi tasvir olarak görmek isterseniz herhangi bir aczmendi ye bakmak yeterlidir. adamlar giydiği kıyafetten saç sakala kadar hatta elinde asaya kadar taklit ediyorlar.
0
hiç cumhuriyeti falan temsil etmiyor. genel olarak dandik bi stil bence.
sacsizkral.files.wordpress.com
sacsizkral.files.wordpress.com
0
fspades
Ya uzun uzun anlatacagim izninizle, cünkü haftalardir cözemedim pc'de beliren tuhaf sorunlari: GPU kartimin fani düzgün calismiyordu. Ben de fani yenilemek yerine o bahaneyle yeni ve daha güclü bir ekran karti alayim dedim. Yeni ekran kartini 1 bucuk ay filan sorunsuz sekilde kullandim. Yalniz su gü
Ya uzun uzun anlatacagim izninizle, cünkü haftalardir cözemedim pc'de beliren tuhaf sorunlari:
GPU kartimin fani düzgün calismiyordu. Ben de fani yenilemek yerine o bahaneyle yeni ve daha güclü bir ekran karti alayim dedim. Yeni ekran kartini 1 bucuk ay filan sorunsuz sekilde kullandim. Yalniz su günlerde, islemci ve gpu'ya cok yükleme yapmadigim zamanlarda bile bir süre sonra bilgisayarin yavas yavas isinmaya basladigini ve islemcinin 80c gibi isilara vardigin farkediyorum. Bir süre sonra ekranda dalgalanmalar oluyor ve bilgisayari kapatmazsam görüntü gidip gelmeye basliyor. Kasanin tozunu aldim fayda etmedi. GPU'nun driverlarini silip yeniden kurdum, 2-3 gün düzelir gibi oldu sonra yine eski semptomlara geri döndü. Isin garibi gpu ve cpu'ya stres testi yaptim ama onlara dayandilar.
Ben güc kaynaginin yetersiz kaldigini ve dolayisiyla fanlarin aksadigini düsünüyorum ama emin olamadan da yeni güc kaynagi almak istemiyorum. Nasil cözebilirim veya nasil neyi sorunlu oldugunu bulabilirim?
Sistem özellikleri:
CPU: AMD Athlon II X4 640 3,00 GHZ
GPU: ATI Radeon HD 6670
PSU: LC Power LC380M Micro ATX - 380 Watt
RAM: 4 GB DDR3
Simdiden tesekkür ederim yardimci olana.
GPU kartimin fani düzgün calismiyordu. Ben de fani yenilemek yerine o bahaneyle yeni ve daha güclü bir ekran karti alayim dedim. Yeni ekran kartini 1 bucuk ay filan sorunsuz sekilde kullandim. Yalniz su günlerde, islemci ve gpu'ya cok yükleme yapmadigim zamanlarda bile bir süre sonra bilgisayarin yavas yavas isinmaya basladigini ve islemcinin 80c gibi isilara vardigin farkediyorum. Bir süre sonra ekranda dalgalanmalar oluyor ve bilgisayari kapatmazsam görüntü gidip gelmeye basliyor. Kasanin tozunu aldim fayda etmedi. GPU'nun driverlarini silip yeniden kurdum, 2-3 gün düzelir gibi oldu sonra yine eski semptomlara geri döndü. Isin garibi gpu ve cpu'ya stres testi yaptim ama onlara dayandilar.
Ben güc kaynaginin yetersiz kaldigini ve dolayisiyla fanlarin aksadigini düsünüyorum ama emin olamadan da yeni güc kaynagi almak istemiyorum. Nasil cözebilirim veya nasil neyi sorunlu oldugunu bulabilirim?
Sistem özellikleri:
CPU: AMD Athlon II X4 640 3,00 GHZ
GPU: ATI Radeon HD 6670
PSU: LC Power LC380M Micro ATX - 380 Watt
RAM: 4 GB DDR3
Simdiden tesekkür ederim yardimci olana.
0
0
@sporty: 259 w diyor her seyi dogru yaptiysam. 380 w'nin kaldirmasi gerekir bunu degil mi?
0
belli olmaz. % kaç verimle çalıştığını bilmek lazım. yeniler 80plus oluyor genelde ama eski bi supply için o kadar yüksek olması mümkün deil. o yzdn bnce supplyda sorun olabilir.
0
Biraz geç gördüm ama şunu söyleyeyim, AMD işlemciyi 80 derecede çalıştırmaya devam ederseniz çok vakit geçmeden cortlar. Bunların maksimum çalışma sıcaklığı 64 derece, kasa içi havalandırmayı ve işlemci soğutucusunu elden geçirmek, yine olmadıysa düzgün bir işlemci soğutucu almak lazım.
Grafik kartı olayına gelirsek bildiğim kadarıyla 6670 için ekstra güç bağlantısı gerekmiyor, PCIe x16 portundan yeterli gücü alıyor olması lazım. PSU'ya da baktım, süper dandik duruyor fakat ne kadar dandik olursa olsun 250W verir. Burada iki yol çıkıyor karşımıza, ya grafik kartınız hatalı üretilmiş olabilir, ya da işlemci ya da grafik kartına overclock uyguladıysanız yeterli stabiliteyi sağlayamamışsınız demektir. Zaten o PSU ile overclock yapmayın hiç.
Grafik kartınızı servise gönderin bence, bu esnada da yeni bir PSU alın, hiç güven vermedi bana. Sorunsuz olsa da düzgün bir üreticinin gerçek güç verebilen bir modelini almanızda fayda var. Herkes diğer bileşenlere önem verir genelde, fakat bir PC'nin en önemli parçası PSU'dur bence, kalitesiz olursa her an çalışmama, hatta diğer donanımlara zarar verme ihtimali bile vardır.
Unutmadan, Catalyst versiyonunuzu 12.1 veya 12.3 yapın, gerçi 12.3 bile bende sorun çıkardı, en sağlam versiyon şu anda 12.1, onunla deneyin bir de. Eski driverları tamamen kaldırmanız lazım, uninstall sonrası güvenli modda açıp bilgisayarı Driver Sweeper ile, o adımı atlamayın.
Grafik kartı olayına gelirsek bildiğim kadarıyla 6670 için ekstra güç bağlantısı gerekmiyor, PCIe x16 portundan yeterli gücü alıyor olması lazım. PSU'ya da baktım, süper dandik duruyor fakat ne kadar dandik olursa olsun 250W verir. Burada iki yol çıkıyor karşımıza, ya grafik kartınız hatalı üretilmiş olabilir, ya da işlemci ya da grafik kartına overclock uyguladıysanız yeterli stabiliteyi sağlayamamışsınız demektir. Zaten o PSU ile overclock yapmayın hiç.
Grafik kartınızı servise gönderin bence, bu esnada da yeni bir PSU alın, hiç güven vermedi bana. Sorunsuz olsa da düzgün bir üreticinin gerçek güç verebilen bir modelini almanızda fayda var. Herkes diğer bileşenlere önem verir genelde, fakat bir PC'nin en önemli parçası PSU'dur bence, kalitesiz olursa her an çalışmama, hatta diğer donanımlara zarar verme ihtimali bile vardır.
Unutmadan, Catalyst versiyonunuzu 12.1 veya 12.3 yapın, gerçi 12.3 bile bende sorun çıkardı, en sağlam versiyon şu anda 12.1, onunla deneyin bir de. Eski driverları tamamen kaldırmanız lazım, uninstall sonrası güvenli modda açıp bilgisayarı Driver Sweeper ile, o adımı atlamayın.
0
ben bunu bilir bunu soylerim
Max payne tarzı oyun tavsiyesi istiyorum. laptopta oynamak için onun için süpersonik özellik isteyen bi şey olmasın.teşekkürler
Max payne tarzı oyun tavsiyesi istiyorum. laptopta oynamak için onun için süpersonik özellik isteyen bi şey olmasın.
teşekkürler
teşekkürler
0
böhü
önce (bkz:google'a erişimin engellenmesi) bende navige yüklü olduğu için anlayamadım.gerçekten google uygulamaları erişime kapalı mı şu an?yoksa sözlükte yeni bir sazan avı mı başladı?
önce (bkz: google'a erişimin engellenmesi)
bende navige yüklü olduğu için anlayamadım.gerçekten google uygulamaları erişime kapalı mı şu an?yoksa sözlükte yeni bir sazan avı mı başladı?
bende navige yüklü olduğu için anlayamadım.gerçekten google uygulamaları erişime kapalı mı şu an?yoksa sözlükte yeni bir sazan avı mı başladı?
0
nasil yani komple www.google.com da dahil bütün servisler mi engellenmis, yoksa google'in bazi servisleri mi? nasil oluyor yahu bu. bu ne lan??
ben yurtdisindayim birisi google.com'a girince cikan sayfayi screenshot alip gösterebilir mi?
ben yurtdisindayim birisi google.com'a girince cikan sayfayi screenshot alip gösterebilir mi?
0
111
benim acer dizüstü bilgisayarım var. 8 ay önce aldım. şimdi görüntü kayıyor ve karıncalanıyor %90. sanırım yakında hiç görüntü olmayacak. nasıl olduğunu da bilmiyorum. kolay kapansın zor açılsın diye mıknatıslı yapmışlar kenarlarını. acaba açılırken fazla baskı yapmaktan mı olmuştur? ya da bir ara e
benim acer dizüstü bilgisayarım var. 8 ay önce aldım. şimdi görüntü kayıyor ve karıncalanıyor %90. sanırım yakında hiç görüntü olmayacak. nasıl olduğunu da bilmiyorum. kolay kapansın zor açılsın diye mıknatıslı yapmışlar kenarlarını. acaba açılırken fazla baskı yapmaktan mı olmuştur? ya da bir ara eve bir çocuk gelmişti. o dönemlerde ortaya çıktı, o ekrana vurdu bastırdı falan da mı oldu?
ben bu bilgisayarı servise fln götürsem veyahut aldığım yere garanti kapsamına girmez böyle bir arıza değil mi? yani ben bu ekranla yaşamaya mahkum muyum? bu arada ordan burdan birazcık bastırınca ya da arkaya doğru iyice yatırınca ekranı görüntü düzelebiliyor.
bir fikir verin nolur ben hiç anlamam böyle bilgisayar işiymiş fln.
ben bu bilgisayarı servise fln götürsem veyahut aldığım yere garanti kapsamına girmez böyle bir arıza değil mi? yani ben bu ekranla yaşamaya mahkum muyum? bu arada ordan burdan birazcık bastırınca ya da arkaya doğru iyice yatırınca ekranı görüntü düzelebiliyor.
bir fikir verin nolur ben hiç anlamam böyle bilgisayar işiymiş fln.
0
ekran genelde garanti kapsamına girmıyor fekat cırlama kapasitenize gore değişebilir bu da.
ekrana gelen kablolarda bisiler olabilir. pek sizin yapabileceğiniz turdenbi mudahale değil.
ekrana gelen kablolarda bisiler olabilir. pek sizin yapabileceğiniz turdenbi mudahale değil.
0
garanti icerisine girebilir. aygit yöneticiniden ekran kartini devre disi birakmayi deneyin. eger reboot'tan sonra ekran düzgün calisiyorsa ekran kartinda problem vardir(muhtemelen isinma problemi). yok eger hala devam ediyorsa vga'da problem olabilir. monitor degil de donanim problemi olabilir yani.
0
tueio
absürd bi başlık olduğunun farkındayım,ama bunu es geçerek direk konuya giriyorum.okumayı seven biriyim,ama okuduğum şeyi unutuyorum.yani roman türü çok fazla okumuyorum,ama diğer genel kültürü arttırıcak kitaplarda ya da tarih,biyografi türlerini okurken okuduğumu anlıyorum tabi de kitap bittekten
absürd bi başlık olduğunun farkındayım,ama bunu es geçerek direk konuya giriyorum.okumayı seven biriyim,ama okuduğum şeyi unutuyorum.yani roman türü çok fazla okumuyorum,ama diğer genel kültürü arttırıcak kitaplarda ya da tarih,biyografi türlerini okurken okuduğumu anlıyorum tabi de kitap bittekten sonra önemli ayrıntıları unuttuğumu hatırlıyorum.örneğin bilenler çıkar büyük ihtimal "K" diye bi edebiyat dergisi var.orda yazarların hayatlarıyla ilgili bilgilerde yer alıyo.adamın nerde doğduğunu ne zaman öldüğünü,yazın hayatına ne zaman başladığı falan okuyorum,sonra o yazar aklıma geliyo,dergide okuduklarımı düşünüyorum bi bakmışım sanki onları okuyan ben değilim.bazen de izlediğim filmleri ya da özellikle siyasi belgeselleri unutuyorum.
size de olyo mu durum yoksa ben mı embesilim
size de olyo mu durum yoksa ben mı embesilim
0
bana da oluyor sıklıkla, bazen bir hafta önce okuduğum bir şeyi bile hatırlayamıyorum. bakıyorum sonra adamlar 20 yıl önce okuduğu/yaşadığı/izlediği bir şeyi çok rahat anlatabiliyor. herkesin hafıza yetisi aynı ölçüde değil, sanırım en büyük etken bu ya da ikimiz de embesiliz.
0
dikkat dağınıklığı oldukça mevcut bende ama sevdiğim bişeyi yaparken kurt kesilirim ve okumayı sevdiğim için dikkatım çok dağılmaz aslında.gel biz bu embesilliğimize dikkatımiz dağınık diye bi kılıf uyduralım
0
Bende de var bu durum. Embesillik degil fakat derin bilgilere sahip oldugun bir konu hakkinda bile sirf hatirina getiremedigin icin susup kalmak embesilimsi bir goruntu olusturuyor bir yerden sonra.
0
yok canım ne embesili. bellek gerekçenin şiddeti ölçüsünde gelişir. o bilgi işinize yaramayacak ki ya da ilginizi çekmiyor ki; beyniniz kaydetmiyor. mesela bakın bu yazdıklarımı hayatınız boyunca unutmayacacaksınız :)
0
manidar olan yerlerin altı çizilebilir,ve aralıklarla altı çizili yerler tekrar okunabilir.her insan'ın hafızası aynı değil,ve bu gayet normal.bir kitabı anlamak .unuttuktan sonra bile bizde bıraktıklarıdır .
0
hafızanız seçerek depoluyordur. mesela ben okuduğum kronolojik olayları çok iyi hatırlarım ama özlü sözlerin hiçbirisi aklımda kalmaz.
0
okuduğunu unutman normal. okuyup da ismini zor hatırladığım kitaplar olduğu gibi, net bir biçimde konu akışını hatırladığım kitaplar da oluyor şahsen. konunun ilgini çekmesine bağlı biraz da.
ille hatırlayayım diyorsan, kitabın arkasına sağına soluna vs. önemli gördüğün anahtar noktaları not al. bu sadece kitaptaki olayları sonradan hatırlamak için değil, kitabı daha iyi anlamak için de yararlı olur. kitapta belli cümleleri fosforlu kalemle de çizebilirsin. böylece tekrar açtığında anahtar kısımları gördüğünde kitabın çoğu olay örgüsü de aklına gelecektir.
ille hatırlayayım diyorsan, kitabın arkasına sağına soluna vs. önemli gördüğün anahtar noktaları not al. bu sadece kitaptaki olayları sonradan hatırlamak için değil, kitabı daha iyi anlamak için de yararlı olur. kitapta belli cümleleri fosforlu kalemle de çizebilirsin. böylece tekrar açtığında anahtar kısımları gördüğünde kitabın çoğu olay örgüsü de aklına gelecektir.
0
bu size özel bir durum degil. roman olmayan "non-fiction" kitaplar roman gibi okunmaz. her paragrafi ve bölümü bitirdiginizde kendi kafanizda özetini yapin. önemli detaylarin altini cizin, kendinize sorular sorun, bi deftere düsüncelerinizi not alin vs vs. eminim ki cok daha fazla sey cikarirsiniz kitaptan.
0
görsel değil de işitsel falan öğreniyorsunuzdur.
ayrıca b12 ve demir eksikliği de olabilir.
ayrıca b12 ve demir eksikliği de olabilir.
0
ya ben lan neyse
bilenler bilir karatede oturma şekilleri çok önemlidir. misal çok afedersiniz s.çma pozisyonuyla ayakta kalma posizyonu arasında kokutsu daçi gibi daçiler vardır. bu tip hareketlerde bulunmak bacak kaslarını epey zorlar. şimdi sorum şu:bir aydır haftada 2 defa karate antremanlarına gitmeme rağmen ka
bilenler bilir karatede oturma şekilleri çok önemlidir. misal çok afedersiniz s.çma pozisyonuyla ayakta kalma posizyonu arasında kokutsu daçi gibi daçiler vardır. bu tip hareketlerde bulunmak bacak kaslarını epey zorlar. şimdi sorum şu:
bir aydır haftada 2 defa karate antremanlarına gitmeme rağmen kaslarda bi gelişme yok benim. mesela bi adamla kavgaya tutuşsam antreman öncesinden hiç bir farkım yok. o zaman 100 kilo vuruyorsam şimdi de yüz kilo vuruyorum tekmeyi. sanırım bu beslenmemden kaynaklanıyor. yani henüz bir ilerleme yok. hocadan kaynaklanmadığına eminim. onu problemde etkisiz eleman kabul edelim.
nasıl beslenmeli ne yepmalı?
ikinci olarak sıfır açma diye tabir edilen hareketi yapmayı beklemesem de ona yakın olarak bacaklarımı açamıyorum. bu zamanla olur mu? yani ben bacaklarımı zorlaya zorlaya ilerletebilir miyim?
üçüncü ve son olarak çok ilerlememiş bir bel fıtığım varmış doktor söyledi. ben hissetmiyorum ağrısını ama varmış. karakte bu fıtık konusunda problem yapar mı?
elbette antreman üstüne antremanla kaslar da gelişir bacakalr da açılır ama benim yaş olmuş 22. bu saatten sonra bu yaş için konuşursak kayda değer ilerlemeler sağlanır mı?
nasıl beslenmeli sorumu da hatırlatmak istiyorum. (vücutçuların beslenme tarzı gibi bi beslenme mi? yoksa beslenme çok önemli değil mi?
bir aydır haftada 2 defa karate antremanlarına gitmeme rağmen kaslarda bi gelişme yok benim. mesela bi adamla kavgaya tutuşsam antreman öncesinden hiç bir farkım yok. o zaman 100 kilo vuruyorsam şimdi de yüz kilo vuruyorum tekmeyi. sanırım bu beslenmemden kaynaklanıyor. yani henüz bir ilerleme yok. hocadan kaynaklanmadığına eminim. onu problemde etkisiz eleman kabul edelim.
nasıl beslenmeli ne yepmalı?
ikinci olarak sıfır açma diye tabir edilen hareketi yapmayı beklemesem de ona yakın olarak bacaklarımı açamıyorum. bu zamanla olur mu? yani ben bacaklarımı zorlaya zorlaya ilerletebilir miyim?
üçüncü ve son olarak çok ilerlememiş bir bel fıtığım varmış doktor söyledi. ben hissetmiyorum ağrısını ama varmış. karakte bu fıtık konusunda problem yapar mı?
elbette antreman üstüne antremanla kaslar da gelişir bacakalr da açılır ama benim yaş olmuş 22. bu saatten sonra bu yaş için konuşursak kayda değer ilerlemeler sağlanır mı?
nasıl beslenmeli sorumu da hatırlatmak istiyorum. (vücutçuların beslenme tarzı gibi bi beslenme mi? yoksa beslenme çok önemli değil mi?
0
vucut gelistirme ile takviye yapabilirsin, protein tozu da kullanabilirsin. beslenme her zaman onemli, proteini yeterli kadar alman lazim. ayrica karate hocana danistin mi?
0
@ermanen: yok hocam danışmadım. demedim hocam ben zorlanıyorum diye. zaten en büyük benim antremana gelenler arasında. bu çocuk kartlaşmış diyip gözden düşürmesin beni?
0
bir ayda haftada 2 defa antreman yapmak gözle görülür kas gelisimi icin cok erken degil mi? üstelik yaptiginiz spor direkt kas gelistirmeye yönelik degilken?
elbette karate, kullandiginiz kaslari gelistirecektir. ama hizli, ama yavas. ama sen hizlandirmak istiyorsan karatenin yaninda ayrica egzersiz yapmalisin. bir egzersiz programi icin hocana danis derim.
beslenme mevzuu derin. ama kisaca protein agirlikli beslenmeli ve eger kilo vermeye yatkin bir bünyen varsa cok yemelisin. eminim baskalari benden detayli anlatabilir.
esneme mevzuna gelince: evet düzenli egzersizle esnekleseceksin. önemli olan esnerken kaslarinin esnedigini, yani sizladigini hissetmek.evde kendi basina da günde 10 dk filan esneyebilirsin. internette biraz arastir esneme egzersizlerini.
fitiga yorum yapamayacagim.
22 yas sorusuna da saka mi bu diyorum :).
elbette karate, kullandiginiz kaslari gelistirecektir. ama hizli, ama yavas. ama sen hizlandirmak istiyorsan karatenin yaninda ayrica egzersiz yapmalisin. bir egzersiz programi icin hocana danis derim.
beslenme mevzuu derin. ama kisaca protein agirlikli beslenmeli ve eger kilo vermeye yatkin bir bünyen varsa cok yemelisin. eminim baskalari benden detayli anlatabilir.
esneme mevzuna gelince: evet düzenli egzersizle esnekleseceksin. önemli olan esnerken kaslarinin esnedigini, yani sizladigini hissetmek.evde kendi basina da günde 10 dk filan esneyebilirsin. internette biraz arastir esneme egzersizlerini.
fitiga yorum yapamayacagim.
22 yas sorusuna da saka mi bu diyorum :).
0
subwoofer
ekşi sözlüğün ilk trolü kimdir?
ekşi sözlüğün ilk trolü kimdir?
0
Mccknightt
eskide theme hospital falan vardı..buna benzer olabilir ama daha cok gercek hayatla örtüşebilecek browser oyunu olabilir,daha farklı olabilir..Bi nevi sanal ortamda işletme sahibi olup herşeyiyle ilgilenmeyi öğrenmek istiyorum. Bi abim benzer bi browser yarışmasına katılıp ilk 1000 e girmişti,Loreal
eskide theme hospital falan vardı..buna benzer olabilir ama daha cok gercek hayatla örtüşebilecek browser oyunu olabilir,daha farklı olabilir..Bi nevi sanal ortamda işletme sahibi olup herşeyiyle ilgilenmeyi öğrenmek istiyorum.
Bi abim benzer bi browser yarışmasına katılıp ilk 1000 e girmişti,Loreal in sanal yöneticiliği tarzı birşeydi..
Bi abim benzer bi browser yarışmasına katılıp ilk 1000 e girmişti,Loreal in sanal yöneticiliği tarzı birşeydi..
0
tam işletme sayılmaz gerçi ama sim city'le melih gökçekçilik oynayabilirsin
0
Vexq
Arkadaşlar piratebay sitesi torrent için lazım açmak için falan ne yapmalıyız.dns ayarı ile hallolur mu [email protected]
Arkadaşlar piratebay sitesi torrent için lazım açmak için falan ne yapmalıyız.dns ayarı ile hallolur mu acaba?.
[email protected]
[email protected]
0
shadayim
Olur mu? yani bir şempanze yavrusu normal değil, geri zekalı olabilir mi?
Olur mu? yani bir şempanze yavrusu normal değil, geri zekalı olabilir mi?
0
zeka kavrami ve geri zekalilik kriterleri insanlara göre hazirlandigindan geri zekalilik vardir diyemeyiz ancak beyni ya da sinir sistemi düzgün calismayan hayvanlar oluyor evet. sorun su ki tabiatinda bu hayvanlar cabucak öldügünden dogada pek göremiyoruz. ancak insan destegiyle yasamlarini sürdürebiliyorlar.
0
evet olur, genetik aktarimda veya kafa darbelerinde olabiliyor. travma sonrası stres sendromu, obsesif kompulsif bozuluk ve dementia bile gorulebiliyormus. mesela sizofreni olmuyor sanirim, o sadece insan zekasina ozgu birsey.
0
yaşlı öpeklerde alzheimer benzeri bi durum olabiliyo sanırım. beni yıllardır tanıyan bi köpek burnunun dibinden geçtiğim halde bana havladı. ve daha sonra sahibine de aynı şeyi yaptı. sonra başka bi gün be görünce yanıma koşup elimi yaladı. bilmiyorum belkide koku alamıyodur artık.
0
iyilik yap pitbull
ey werderler ve bremenler8-9 kurda bıraktıgım almancama boş zamanlarımda devam etmek niyetindeyim.öncelikli olarak ebook olarak, olmadı satın alabileceğim, basım yılı "ohoo hacı o kural değişeli çok oldu" cümlesini işittirmeyecek bir kitap arıyorum.ingilizce veya türkçe, ulan x'i bile anlatmamışlar
ey werderler ve bremenler
8-9 kurda bıraktıgım almancama boş zamanlarımda devam etmek niyetindeyim.
öncelikli olarak ebook olarak, olmadı satın alabileceğim, basım yılı "ohoo hacı o kural değişeli çok oldu" cümlesini işittirmeyecek bir kitap arıyorum.
ingilizce veya türkçe, ulan x'i bile anlatmamışlar demeyeceğim kadar detaylı bir gramer kitabı,bilgileri tazeleyip, eksik kalınan ufak detay kuralları hatırlamama yardımcı olur. sonra da cd'lerle alıştırma vs yapar, kitap okur, film izlerim diyorum.
var mı tecrübe ettiğiniz böyle bir kitap?
8-9 kurda bıraktıgım almancama boş zamanlarımda devam etmek niyetindeyim.
öncelikli olarak ebook olarak, olmadı satın alabileceğim, basım yılı "ohoo hacı o kural değişeli çok oldu" cümlesini işittirmeyecek bir kitap arıyorum.
ingilizce veya türkçe, ulan x'i bile anlatmamışlar demeyeceğim kadar detaylı bir gramer kitabı,bilgileri tazeleyip, eksik kalınan ufak detay kuralları hatırlamama yardımcı olur. sonra da cd'lerle alıştırma vs yapar, kitap okur, film izlerim diyorum.
var mı tecrübe ettiğiniz böyle bir kitap?
0
Monika Reimann'in Almanca Temel Grameri kitabi iyidir. Bilmem kac dile cevrilmistir, Türkcesi de vardir.
0
Layer2
Arkadaşlar sanırım bu kadın erkek? öylemi değilmi bütün gündür kafamı kurcalıyor bu..sözlükteki bir çok arkadaş sexy olmasından bahsetmişte..ee şeyi var bunun :D
Arkadaşlar sanırım bu kadın erkek? öylemi değilmi bütün gündür kafamı kurcalıyor bu..sözlükteki bir çok arkadaş sexy olmasından bahsetmişte..ee şeyi var bunun :D
0
ermanen
Bitirmesi en zor oyun hangisi? Yalniz su dunyanin en zor oyunu diye gecinen, hareket eden/donen seyler arasindan top gecirmeceli goz bozan basit flash oyunlari kastetmiyorum. Adam gibi oyun olacak, fps tarzi gibi olanlardan genelde...
Bitirmesi en zor oyun hangisi? Yalniz su dunyanin en zor oyunu diye gecinen, hareket eden/donen seyler arasindan top gecirmeceli goz bozan basit flash oyunlari kastetmiyorum. Adam gibi oyun olacak, fps tarzi gibi olanlardan genelde...
0
call of duty 2'yi en zor seviyede bitirmek için götümü yırtmıştım tabiri caizse. benim oynadığım oyunlar arasında en zoru oydu.
0
herkesin kabul ettiği dünyanın en zor oyunu vardı belli bi oyun yani ama adını bilmiyorum. Ayrıca platform oyunuydu diye hatırlıyorum imkansız bitirmesi filan kafamda bir sürü şey uçuşuyor.
0
ilk stalkerı en zorda oyna eğlenirsin veya küfredersin emin değilim ben ikisini birden yaptım
0
commandos serisi zordur, özellikle ilk iki oyun Commandos: Behind Enemy Lines, Beyond the Call of Duty gerçekten sağlam oyunlar.
0
şu an hatırladığım kadarıyla company of heroes ve rome total war oynadığım en zor oyunlardan ikisidir. company of heroes'ta üç adet bölgeyi aynı anda ele geçirme bölümü vardı inanılmaz zordu, 4-5 saatte ancak bitirdim. sözlükte ise bazı campaignlerin 10larca saat sürdüğü yazıyordu.
rome total war'da ise para hilesi yazmadan oynamak imkansızı en azından benim açımdan. çünkü daha oyun başlar başlamaz, altın, negatif değerlere düşüyordu ve hiçbir şey üretemediğimiz için bir etkinliğimiz de olmuyordu.
rome total war'da ise para hilesi yazmadan oynamak imkansızı en azından benim açımdan. çünkü daha oyun başlar başlamaz, altın, negatif değerlere düşüyordu ve hiçbir şey üretemediğimiz için bir etkinliğimiz de olmuyordu.
0
grafikleri önemsemezsen ve ingilizcen varsa maniac mansion ve zack mccracken isimli adventure oyunlarını öneririm. belki dünyanın en zor oyunu değildir ama dünyanın en zor bilgisayar oyunları listesinde ilk 10 da bir yerde kendilerine yer edinirler.
ama fps demişin şimdi farkettim.
ama yine grafik önemli değilse
(bkz: wolfenstein)
gerçi fps lerden hiç anlamam ama yine seven bir arkadaşa sordum o da thief dedi.
ama fps demişin şimdi farkettim.
ama yine grafik önemli değilse
(bkz: wolfenstein)
gerçi fps lerden hiç anlamam ama yine seven bir arkadaşa sordum o da thief dedi.
0
mario cakmasi bi oyun var. kullaniciya karsi tasarlanmis olan tek oyunmus sanirim. sen gittigin yere gozukmeyen canasvarlar falan cikiyo. mesela yaratik gelio zipliosun zipladigin yerdeki bulut yaratiga donuo falan.
surdan indirebilirsin
www.acid-play.com
surdan indirebilirsin
www.acid-play.com
0
mistiqkedi
efenim, biyoloji bölümü mezunu bir arkadaşım avusturya'da master yapmayı düşünüyor. ve fakat, üniversiteler ve avusturya'daki yaşam hakkında bilgineyim istiyormuş. var mıdır acep böyle bir şey yapmış, ya da yapacak olan?
efenim, biyoloji bölümü mezunu bir arkadaşım avusturya'da master yapmayı düşünüyor. ve fakat, üniversiteler ve avusturya'daki yaşam hakkında bilgineyim istiyormuş. var mıdır acep böyle bir şey yapmış, ya da yapacak olan?
0
hayali arkadaş
birkaç aydır çok değiştiğimi hissediyorum. Yaptığım hiçbir şeyden haz alamıyorum. Önceden ne bileyim çiçeklerimden biri açtığında, sevdiğim insanlarla vakit geçirdiğimde, evi toplayıp tertemiz yaptığımda duyduğum sevincin hazzın zerresini hissedemiyorum artık. Geçen gün çok yakından olmasa da tanıdı
birkaç aydır çok değiştiğimi hissediyorum. Yaptığım hiçbir şeyden haz alamıyorum. Önceden ne bileyim çiçeklerimden biri açtığında, sevdiğim insanlarla vakit geçirdiğimde, evi toplayıp tertemiz yaptığımda duyduğum sevincin hazzın zerresini hissedemiyorum artık. Geçen gün çok yakından olmasa da tanıdığım ve sevdiğim epey genç birinin ölüm haberini aldım üzülmedim bile, ki daha önce hiç tanımadığım sadece adını bildiğim birinin ölmesi bile haftalarca aklımdan çıkmamıştı. Neyse işte böyle genel bir donukluk halindeyim. Okurken acayip bi hayranlık duyduğum, o heyecanı kaybetmemek için beş sene geçmeden tekrar okumayı kendime yasakladığım bi roman var onun beşinci senesinin dolduğunu hatırladım tekrar okudum hiçbişey hissetmedim. Nerdeyse tanıyamıyorum kendimi. Hani belki dışardan bakılınca fark edilebilecek ya da normal dışı görünebilecek bir durum değil belki benimki ama ben önceden fazlasıyla çoşkulu, neşeli işte böyle gülen gözler filminde falan gözleri dolan bi insandım, hiç bi şey anlamadım bu işten.
Duyuruculara sormak istediğim şey benzer bir deneyimi yaşayan var mı? Varsa anlatabilir mi, geçici midir kalıcı mıdır, nedendir falan?
Depresyondur demeyin işimi gücümü yerine getirmek konusunda hiçbir sorunum yok hatta eskisinden daha düzenli, sorumluluk ve motivasyon sahibi bi insana dönüştüm ona da ayrıca şaşırmakla beraber bi şikayetim yok.
Yaş 28 kadın.
Duyuruculara sormak istediğim şey benzer bir deneyimi yaşayan var mı? Varsa anlatabilir mi, geçici midir kalıcı mıdır, nedendir falan?
Depresyondur demeyin işimi gücümü yerine getirmek konusunda hiçbir sorunum yok hatta eskisinden daha düzenli, sorumluluk ve motivasyon sahibi bi insana dönüştüm ona da ayrıca şaşırmakla beraber bi şikayetim yok.
Yaş 28 kadın.
0
ruhun nasir tutmus, torpule kivilcim ciksin, ates alsin bedenin, sonra kullerinden yeniden dogarsin. aslinda zamandir hem suclu hem de herseyin ilaci, sen bu halinle cok dogalsin.
0
Ben de aynı şeyleri dönemsel olarak yaşıyorum. Her şey solgunlaşıyor, tatsız tutsuz oluyor. Bazen yediklerimin içtiklerimin buna sebep olduğunu düşünüyor olsam da aslında hayatımda hissedilmeden gerçekleşen değişimlerin buna yol açtığını fark ettim. Depresyonla karıştırmak yanlış, onun belirtileri daha ağır.
"Depresyondur demeyin işimi gücümü yerine getirmek konusunda hiçbir sorunum yok hatta eskisinden daha düzenli, sorumluluk ve motivasyon sahibi bi insana dönüştüm ona da ayrıca şaşırmakla beraber bi şikayetim yok."
İlginizi kanalize ettiğiniz ve tüm aklınızı harcadığınız bir iş, diğer önceliklerinizin geri plana düşmesine ve renklerinizin, zevklerinizin 180 derece değişmesine sebep olabilir.
"Depresyondur demeyin işimi gücümü yerine getirmek konusunda hiçbir sorunum yok hatta eskisinden daha düzenli, sorumluluk ve motivasyon sahibi bi insana dönüştüm ona da ayrıca şaşırmakla beraber bi şikayetim yok."
İlginizi kanalize ettiğiniz ve tüm aklınızı harcadığınız bir iş, diğer önceliklerinizin geri plana düşmesine ve renklerinizin, zevklerinizin 180 derece değişmesine sebep olabilir.
0
geçmiyor, hatta soğuk ve ters bir insana dönüşüyorsunuz...
yeni şeyler bulmak lazım o da aynı sıkıcılık ve ifadesizliğe dönüşene kadar o yeni şeylerle idare ediyorsunuz
yeni şeyler bulmak lazım o da aynı sıkıcılık ve ifadesizliğe dönüşene kadar o yeni şeylerle idare ediyorsunuz
0
aynı durum bende de söz konusu. uzun anlatmama gerek yok sanırım ama depresyon olduğunu sanmıyoum. beyaz bir boşluk var sanki önümde ve umarsız davranıyorum bu boşluğa karşı. içimde bir kıpırtı olması için ne gerekli bilmiyoruma am evet belki aşk.
bunun dışında seyahat etmek de insanın içini kıpırdatır biraz..
2 yıldır çok stresli ve yoğun bir işte çalıştım. bendeki bu değişime bunun neden olduğunu düşünüyorum. belki sende de böle bir rutin durum vardır.
bunun dışında seyahat etmek de insanın içini kıpırdatır biraz..
2 yıldır çok stresli ve yoğun bir işte çalıştım. bendeki bu değişime bunun neden olduğunu düşünüyorum. belki sende de böle bir rutin durum vardır.
0
@gunlerin kopeği, @goldenbrown- karşıma sayid jarrah bile çıksa aşık olabilirmişim gibi gelmiyo. İlişki yaşamayı istememe değil de duygu ve coşku eksikliği ile ilgili.
@ermanen-şair ruhu törpülemek için bi prosedür de önermiş mi acaba?
@tubytube-işte bana da öyle geliyo. böyle sadece akademik birikimden ibaret düz insanlar olur ya onlar gibi mi olucam diye korktuğum oluyo.
@ilse-evet haklısın. soğuk ve ters miyim bilmiyorum ama daha sert ve saçmalıklara daha az hoşgörü gösterebilen biri oldum. ben bunları "kişilik kazanma" falan gibi yorumlamıştım.
@ermanen-şair ruhu törpülemek için bi prosedür de önermiş mi acaba?
@tubytube-işte bana da öyle geliyo. böyle sadece akademik birikimden ibaret düz insanlar olur ya onlar gibi mi olucam diye korktuğum oluyo.
@ilse-evet haklısın. soğuk ve ters miyim bilmiyorum ama daha sert ve saçmalıklara daha az hoşgörü gösterebilen biri oldum. ben bunları "kişilik kazanma" falan gibi yorumlamıştım.
0
hayır evli değilim. (bebek özlemini cinsellik eksikliği anlamında kullanmadığınızı varsayarak) bebek istemiyorum yani hormonal olarak istiyorumdur belki ama zihinsel olarak istemiyorum.
bebek özleminin böyle bi etkisi mi oluyor?
bebek özleminin böyle bi etkisi mi oluyor?
0
Yaşanan sorunlu bir dönem böyle şeyler doğurmuş olabilir , hala sorunlarını aşamamış olabilirsin işe o kadar sarılıyor olmak depresyonda ya da sıkıntıda olmadığın anlamına gelmez , sorunlarından kaçmak için işine daha fazla konsantre olur zamanını ona ayırırsın böylece sorunlarını hatırlamaz ve onlardan uzaklaşırsın. Senin için önceliği olan şeyler değişmiş olabilir eskiden dostlarınla eğlenmek , kitap okumak kendine zaman ayırmak en önemli olaylar iken şu an yerini iş para kariyer gelecek kaygıları almış olabilir. Başka bir sürü şey olabilir. Bende bu tür bir dönem yaşadım benim ki bana göre biraz uzun sürdü bu sebeple kalıcı oldu.
0
Bebek özlemiyle cinsellik ihtiyacını nasıl bağdaştırdınız anlayamadım. Her neyse,
Kadınların bir yaştan sonra yoğun bir bebek özlemi hissiyati içerisinde olduğu çevremden edindiğim izlenimdir. Yalnızca bir olasılık olarak sundum sorgulamanız için.
Kadınların bir yaştan sonra yoğun bir bebek özlemi hissiyati içerisinde olduğu çevremden edindiğim izlenimdir. Yalnızca bir olasılık olarak sundum sorgulamanız için.
0
evlilik hayaliniz varsa, 28 yaş itibariyle normal bir durumdasınız. evlilik hayaliniz yoksa bence cevap basit, monotonluk ve rutinlik canınızı sıkıyor. yeni birşeylere ihtiyacınız var. işinizde olmasa bile sosyal hayatınızda farklı birşeyler yapın. mesela limon'dan zirvelere bir göz atın, belki çok seveceğiniz kişilerle tanışabilirsiniz. daha önce gitmediyseniz, caz, blues konserlerini deneyin, bir dans kursuna gidin, fotoğrafçılara ve ressamlara modellik yapın. vs
0
rutininiz sizi hoşgörülü, zevk alan, mutlu bir insan yapmaz. bir sandalye veya masa değilsiniz ki birkaç testere darbesi sizi istediğiniz forma soksun. yaşayan, düşünen bir varlıksınız. rutin haricinde ne yapıyorsunuz?
manevi yönden ruhunuzu ne kadar doyuruyorsunuz? Müslümanlık, hristiyanlık, budistlik, puta taparlık binyıllardır boşuna var değiller. İnsanlar demek ki birşeyler buluyorlar burada. Ateist olan adam bile ateistlik üzerine manevi yönden kendini doyuruyor.
Sizi bu ale getiren yıllardır doyurmadığınız manevi açlığınızdır.
Gitgide bir mobilyaya dönüşüyorsunuz. çok acı ama böyle.
manevi yönden ruhunuzu ne kadar doyuruyorsunuz? Müslümanlık, hristiyanlık, budistlik, puta taparlık binyıllardır boşuna var değiller. İnsanlar demek ki birşeyler buluyorlar burada. Ateist olan adam bile ateistlik üzerine manevi yönden kendini doyuruyor.
Sizi bu ale getiren yıllardır doyurmadığınız manevi açlığınızdır.
Gitgide bir mobilyaya dönüşüyorsunuz. çok acı ama böyle.
0
doğum haritanızı görmek lazım ama ay'ın konumuna göre 28. yaş çok dönüşümsel, sancılı bir yaş olabiliyor. işte, ay'ın konumunu görmek lazım. basit bir heyecan arayışı gibi geldi ama bana.
0
yaşınızla ilgili bence. hemen hemen aynı yaşlardayız, geçen sene ben de aynı şeyleri hissediyordum. kendime farklı uğraş ve amaçlar edindim. beni sıkan şeyleri çıkardım hayatımdan. yaşıma alışamamıştım ama sonra bunu da atlattım.
30 yaş bunalımı ya da benzeri bir şey de denebilir, bilmiyorum ama bu yaş döneminde normal bir durum.
gerçekten büyüyoruz, ondandır.
30 yaş bunalımı ya da benzeri bir şey de denebilir, bilmiyorum ama bu yaş döneminde normal bir durum.
gerçekten büyüyoruz, ondandır.
0
emek verip cevap yazan herkese teşekkür ederim. anladığım kadarıyla kalıcı bir durum bu. maneviyat eksikliği, rutinden sıkılma değil de büyümekle (yaşlanmak desek daha samimi olcak sanki) ilgili birşey olması ihtimali daha yakın geldi bana. insan dünyada yeterince uzun zaman geçirdiğinde eskiden zannettiği kadar özel, farklı falan olmadığını hatta kendini zannettiği kadar güzel bile olmadığını anlıyor. hatta "insan" denilen, "düşünce" denilen, "ideal" denilen şeyler bile eskisi kadar yüce gelmiyor kişiye. maneviyat, anlamlandırma falan da o hayal kırıklığını az da olsa kompanse etme çabaları.
ama belki daha gerçekçi oluyosundur bu da iyi birşeydir.
ama belki daha gerçekçi oluyosundur bu da iyi birşeydir.
0
normal ya da daha kötü bir tabirle sıradan olduğunuzu anlıyorsunuz da ondan böyleyseniz, üzülmeyin. hepimiz sıradanız :) ama bu düşünce sizi insanlara (size kendinizi özel hissettiren insanlara: arkadaşlar, aile vs.) daha fazla bağlamalıydı :) ..ve hatta kendinizi daha özel ve mutlu olmanızı sağlayacak uğraşlarla uğraşmalıydınız. öyle değil mi?
mesela dans edin. dans ilginizi çekmiyorsa spor yapın vs.
mesela dans edin. dans ilginizi çekmiyorsa spor yapın vs.
0
chaud
Farkettim ki beğendim filmlerin hepsinin yönetmenleri erkek.Sofia Coppola sanırım Oscar a aday olmuş ilk ve tek kadın yönetmenmiş ama Marie Antoinette veya lost in translation da pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Hollywood'ta bayan yönetmenlere şans verilmemesi durumu falan mı var? Tüm filmlerini m
Farkettim ki beğendim filmlerin hepsinin yönetmenleri erkek.Sofia Coppola sanırım Oscar a aday olmuş ilk ve tek kadın yönetmenmiş ama Marie Antoinette veya lost in translation da pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Hollywood'ta bayan yönetmenlere şans verilmemesi durumu falan mı var? Tüm filmlerini mükemmel yönetmiş diyebileceğiniz dişi var mı?
0
0
oncelikle bir yanlisi duzeltmek gerekiyor. oscar'a aday olan ilk kadin yonetmen soffia coppola degil. kim olduguna simdi bakmaya azicik usendim ama hic yoktan lina wertmuller'in daha evvelden oscar'a aday olduguna eminim. www.imdb.com
usenmedim buldum. ilk oscar adayi da kendisiymis. books.google.com.tr
mukemmel yonetmis gibi bir iddiam olmasa da adi bilindik birkac isim olarak;
Kathryn Bigelow (oldukca erkeksi turlerde filmler yonetir. korku, aksiyon, macera)
Mira Nair - filmleri genelde "oldukca" iyidir.
usenmedim buldum. ilk oscar adayi da kendisiymis. books.google.com.tr
mukemmel yonetmis gibi bir iddiam olmasa da adi bilindik birkac isim olarak;
Kathryn Bigelow (oldukca erkeksi turlerde filmler yonetir. korku, aksiyon, macera)
Mira Nair - filmleri genelde "oldukca" iyidir.
0
0
narcissa black
Evine 2 adet yeni kedi alacak birinin yapması ve dikkat etmesi gereken en önemli şeyler nelerdir? İyi bir ev kedisi hangi cins olmalıdır?
Evine 2 adet yeni kedi alacak birinin yapması ve dikkat etmesi gereken en önemli şeyler nelerdir?
İyi bir ev kedisi hangi cins olmalıdır?
İyi bir ev kedisi hangi cins olmalıdır?
0
sokak kedisi süperdir. sonuçta melez bunlar. birçok açıdan dayanıklı. cinsler gerçekten "cins" olabiliyorlar, sağlık sorunları çok olabiliyor. misal iran kedilerinin tüylerini taramak lazım, yıkamak lazım, tüylerini kırptırmak lazım, burunlarında gözlerinde sorun oluyor. bunlar ırksal özellikler. halbuki bildiğiniz sokak kedilerinin böyle sorunları yok.
benim iki kedim de bildiğiniz sokak kedisi. iyi huylular, akıllılar.
alacağınız kediler yavru ise 1 yaşına gelene kadar çok haraketli, hatta hiperaktif olurlar. 1 yaşından sonra yavaş yavaş durulurlar. haberiniz olsun. sonra bunlar bozuk çıktı diye fabrikaya iadesi olmaz :))
kedilerin de insanlar gibi değişik karakterleri, huyları vardır. kedilerin karakterleri birbirinden farklı olabilir. yeni kedileri alırken gözlemlemenizde fayda var. oyuncu, kendini eğlendiren ve kucağa gelen cana yakın kediler olursa iyi olur.
kedileri aldıktan sonra buraya tekrar yazarsanız veya sözlükten mesaj atarsanız size her türlü yardımı yaparız. bilmeniz gereken önemli hususlar var.
benim iki kedim de bildiğiniz sokak kedisi. iyi huylular, akıllılar.
alacağınız kediler yavru ise 1 yaşına gelene kadar çok haraketli, hatta hiperaktif olurlar. 1 yaşından sonra yavaş yavaş durulurlar. haberiniz olsun. sonra bunlar bozuk çıktı diye fabrikaya iadesi olmaz :))
kedilerin de insanlar gibi değişik karakterleri, huyları vardır. kedilerin karakterleri birbirinden farklı olabilir. yeni kedileri alırken gözlemlemenizde fayda var. oyuncu, kendini eğlendiren ve kucağa gelen cana yakın kediler olursa iyi olur.
kedileri aldıktan sonra buraya tekrar yazarsanız veya sözlükten mesaj atarsanız size her türlü yardımı yaparız. bilmeniz gereken önemli hususlar var.
0
simdi birileri karsi cikacak ama kedi büyümeden kisirlastirin efendim. mevsimi geldiginde erkekse evin orasina burasina attirir, disiyse azar, rahat birakmaz. evden kacar, sokakta sürter, üstü basi rezil bir sekilde geri gelir. yok ben her seferinde bi es bulurum, yavrulari da ese dosta veririm diyorsaniz sizin bileceginiz is. ama basiniza bir yigin dert aliyorsunuz. hem kedinin stresi, mutsuzlugu da cabasi. onun icin iyi düsünüp karar verin. büyüdükten sonra geri dönüsü yok cünkü. tabi burada ev kedilerinden bahsediyorum.
iki kedi almaniz iyi. siz evde yokken sikilmazlar. ancak birini sonradan alirsaniz, birinci kedi huysuzluk cikarir, aklinizda bulunsun.
iki kedi almaniz iyi. siz evde yokken sikilmazlar. ancak birini sonradan alirsaniz, birinci kedi huysuzluk cikarir, aklinizda bulunsun.
0
sokak kedileri doğal seleksiyonun kralına uğradıkları için sokaktan alacağınız kedi diğer kedilere nazaran çok daha dayanıklı ve güçlü olacaktır.
0
- kedilerinizi dışarı bırakmaktan korkmayın. stres atıyorlar dışarda, sosyalleşiyorlar, daha mutlu oluyorlar. onların doğasında evde kapalıkalmak diye bir şey yok. meraklı hayvanlar hep yeni bir şey keşfetmeye çalışıyorlar. küçükken dışarı alıştırmazsanız, balkondan, camdan mutlaka firar eder. geri döner yine ama yaralanma ihtimali çok fazla.
- kedilerinizi dışarı alıştıracağınızı düşünerek söylüyorum bunu, cins kedi almayın. sokakta rahat bırakmazlar herkes mıncıklar. sokak kedileri hem daha eğlenceli, kıymet biliyorlar. diğer kediler gibi havalanmıyorlar :))
- dışarı alıştırdığınız kedilerinizi artık evde kalsın diye kesinlikle kısırlaştırmayın. kedi kısır olsa da evde duramaz.
- sadece mama vermeyin kedilerinize. ev yemeklerinden verin, ara sıra ödül olarak but haşlayın, sütünü eksik etmeyin. ama mutlaka sütün içine biraz su karıştırın. çünkü sütün yoğunluğu özellikle yavru kediye fazla geliyor, zararlı yani.
- son olarak kediler bir hevesle eve alınıp, sonra terkedilecek hayvanlar değiller. kedi beslemek zordur. tüy döker, sürekli kumunu değiştirmek gerekir, mutlu mu, mutsuz mu önemsemek gerekir, bazen çok geveze olurlar seslerinden rahatsız olan komşuyla tartışmak gerekir. size tecavüz etmeye kalkarlar önemsememk gerekir :) evden gider iki, üç gün gelmezler aramak gerekir. kediyi çok sevmek gerekir. tüm bunlara hazırsanız, aramıza hoşgeldiniz :):)
- kedilerinizi dışarı alıştıracağınızı düşünerek söylüyorum bunu, cins kedi almayın. sokakta rahat bırakmazlar herkes mıncıklar. sokak kedileri hem daha eğlenceli, kıymet biliyorlar. diğer kediler gibi havalanmıyorlar :))
- dışarı alıştırdığınız kedilerinizi artık evde kalsın diye kesinlikle kısırlaştırmayın. kedi kısır olsa da evde duramaz.
- sadece mama vermeyin kedilerinize. ev yemeklerinden verin, ara sıra ödül olarak but haşlayın, sütünü eksik etmeyin. ama mutlaka sütün içine biraz su karıştırın. çünkü sütün yoğunluğu özellikle yavru kediye fazla geliyor, zararlı yani.
- son olarak kediler bir hevesle eve alınıp, sonra terkedilecek hayvanlar değiller. kedi beslemek zordur. tüy döker, sürekli kumunu değiştirmek gerekir, mutlu mu, mutsuz mu önemsemek gerekir, bazen çok geveze olurlar seslerinden rahatsız olan komşuyla tartışmak gerekir. size tecavüz etmeye kalkarlar önemsememk gerekir :) evden gider iki, üç gün gelmezler aramak gerekir. kediyi çok sevmek gerekir. tüm bunlara hazırsanız, aramıza hoşgeldiniz :):)
0
Belegg
Bu oyunu problemsiz yükledim daha sonra gerekli (directx vs.) işlemleri yaptım fakat oyuna problemsiz girmeme rağmen start game dediğimde yükleme çubuğu doluyor tam o sırada hata raporu çıkıyor.Bilgisi olan?
Bu oyunu problemsiz yükledim daha sonra gerekli (directx vs.) işlemleri yaptım fakat oyuna problemsiz girmeme rağmen start game dediğimde yükleme çubuğu doluyor tam o sırada hata raporu çıkıyor.Bilgisi olan?
0
hata raporunda ne diyor?
belli bir senaryoda mi problem cikiyor? yoksa digerlerini de denedin mi?
tabi ben olsam tribes of the east ek paketini yüklerdim ilk oyun yerine.
belli bir senaryoda mi problem cikiyor? yoksa digerlerini de denedin mi?
tabi ben olsam tribes of the east ek paketini yüklerdim ilk oyun yerine.
0
karamuratbenim
ya öncelikle belki çok çocuksu gelebilir ama ben kanın nasıl oluştuğunu öğrenmek istiyorum. yani misal meyva suyu içiyorsak bu nasıl kan oluyor? ya da su içiyorsak nasıl kan oluyor? yoksa hiç kan olmuyor da doğumda nasıl varsa artık o kanla mı devam ediyoruz? nasıl birşey bu. çok ilginç geliyor bana
ya öncelikle belki çok çocuksu gelebilir ama ben kanın nasıl oluştuğunu öğrenmek istiyorum. yani misal meyva suyu içiyorsak bu nasıl kan oluyor? ya da su içiyorsak nasıl kan oluyor? yoksa hiç kan olmuyor da doğumda nasıl varsa artık o kanla mı devam ediyoruz? nasıl birşey bu. çok ilginç geliyor bana böyle şeyler. yemek yiyorsun kan oluyor vucutta. ne oluyor? nasıl oluyor ? bir cahile anlatır gibi tane tane anlatırsanız mutlu olurum . simdiden tesekkurler.
0
@jangara yok o gunler geride kaldi cok sukur :) ya benim isim biyolojiyle falan degil de. sadece merak ettim. basitce anlatim olsa cok iyi olur. merakim giderilsin hic yoktan. ogrenmemek ayip olur boyle seyleri.
0
ben de hatırladıklarımı söyleyeyim o zaman, tıpçı, biyolojici varsa düzeltir. kan başlıca karaciğer ve dalakta üretiliyor. kan dediğimiz tek tip bir sıvı değil. içinde kan hücreleri, mineraller, bilmemneler var. vücuttaki hormonlar kanla taşınıyor. ciğerlerine çektiğin oksijen yine kanla taşınıyor. yediğin içtiğin şeyler kana dönüşmüyor. sindiriliyor, süzülüyor, bileşenlere ayrılıyor. karaciğerden oradan buradan geçiyor, zararlılar/ihtiyaç fazlası olanlar boşaltıma veriliyor. yararlılar vücuda dağıtılıyor. tabi kana karışan zararlı maddeler de olabiliyor(alkol gibi). bu da kanın ulaştığı her yerde sorun çıkarabiliyor.
bir de en ünlü kan proteininin hemoglobin olduğunu düşünürsek, en önemli kan mineralinin de demir olduğunu söyleyebiliriz, ki kırmızı rengi sağlayan demirdir.
(bkz: alyuvar)
(bkz: hemoglobin)
bir de en ünlü kan proteininin hemoglobin olduğunu düşünürsek, en önemli kan mineralinin de demir olduğunu söyleyebiliriz, ki kırmızı rengi sağlayan demirdir.
(bkz: alyuvar)
(bkz: hemoglobin)
0
kan tabii ki oluşan bir şey ve sürekli kendini yeniliyor bildiğim kadarıyla.. kanın büyük bir kısmını(yarıdan biraz fazla)plazma oluşturuyor. plazma nın da çok büyük bir kısmı sudur(yaklaşık yüzde 90) plazmanın geri kalanında ise birkaç çeşit protein ve çok az miktarında da inorganik maddeler var.
kanda alyuvar ve akyuvar denilen iki önemli hücre tipi var. bunlar zararlı mikroorganizmalara karşı savaşırlar. kan hücrelerini dalak, kemik iliği ve lenf bezleri üstlenir.
kanda alyuvar ve akyuvar denilen iki önemli hücre tipi var. bunlar zararlı mikroorganizmalara karşı savaşırlar. kan hücrelerini dalak, kemik iliği ve lenf bezleri üstlenir.
0
kan hucreleri (alyuvarlar, akyuvarlar, trombositler) kemik iliginde olusturuluyor. cocuklukta neredeyse butun kemikler alyuvar uretiyormus, yetiskinlerde ise sadece buyuk kemikler uretim yapiyor. yine cocukluk doneminde, timus bezleri de akyuvar kaynagi imis. kanin protein bilesenlerini karaciger , hormonal bilesenlerini endokrin bezleri uretiyor. sulu kismi ise bobrekler tarafindan saglanip hipotalamus tarafindan duzenleniyor. bunlarin hepsi kani olustuyor iste. ama basta soyledigim kan hucrelerinin olusumu ayri bir konu, buna hematopoez (Haematopoiesis) deniyor. google'da hematopoez (kan yapimi) kavramini arastirisan daha ayrintili bilgi bulursun.
0
teşekkür ederim. akşam vakti sayenizde yeni şeyler öğrendim. tabii daha çok açıklama yapacak olan olursa onun da yazdıklarını okurum.
@jangara, @rodeocu, @ermanen. çok teşekkürler.
@jangara, @rodeocu, @ermanen. çok teşekkürler.
0
decoder
Mesela Pele, Kübadaki zenciler vs. Bunlar Amerikanın keşfinden sonra avrupalılar tarafından mı buraya getirilmiş yoksa çok daha önce kendi iradeleriyle afrikadan mı gelmişler?
Mesela Pele, Kübadaki zenciler vs. Bunlar Amerikanın keşfinden sonra avrupalılar tarafından mı buraya getirilmiş yoksa çok daha önce kendi iradeleriyle afrikadan mı gelmişler?
0
amerika kitasindaki zencilerin cogunlugu gibi atlantik köle ticaretiyle getirildiler.
0
Caz Tarihi (D. Gence) dersinin notlarından aktarıyorum (evet, biraz denişik oldu):
"Slaves brought to Caribbean Islands to work in the plantations were mostly from West and Central Africa."
"Portugal slipped slaves from its colonies in South Africa, namely Mozambique and Angola to their new settlement, Brazil."
"Slaves brought to Caribbean Islands to work in the plantations were mostly from West and Central Africa."
"Portugal slipped slaves from its colonies in South Africa, namely Mozambique and Angola to their new settlement, Brazil."
0
pichoscosama
Harita üstünde askerleri, taktiği belirleyip, savaşı kazanan/kaybeden bir general olabileceğim bir oyun arıyorum. C&C tarzı askerlere birebir katkım olmasın.
Harita üstünde askerleri, taktiği belirleyip, savaşı kazanan/kaybeden bir general olabileceğim bir oyun arıyorum. C&C tarzı askerlere birebir katkım olmasın.
0
20.yy için hearts of iron serisi,
daha önceki çağlar için europa universalis serisi.
ikisi de paradox interactive'in
*hearts of iron
*hearts of iron 2
*hearts of iron 2 doomsday
*europa universalis
*europa universalis 2
*europa universalis 3
*europa universalis rome
daha önceki çağlar için europa universalis serisi.
ikisi de paradox interactive'in
*hearts of iron
*hearts of iron 2
*hearts of iron 2 doomsday
*europa universalis
*europa universalis 2
*europa universalis 3
*europa universalis rome
0
Tavsiyeler için sağolun.
Civilization ve Total War olmaz. Onlarda askere müdahele var.
Civilization ve Total War olmaz. Onlarda askere müdahele var.
0
great battles of alexander dediginiz tarza biraz daha yakindi sanki. great battles of caesar ve great battles of hannibal da varmis. 10 yildan eski oyunlar ama, grafikler de ona gore
www.gamespot.com
www.gamespot.com
0
hearts of iron'a bakmadıysan es geçme. enfesti. tabii bana göre. benzeri oyun oynamadığımdan da olabilir.
başlığına baktım da bu kadarını beklemiyordum. herkes aynı fikirde.
bir de chariots of war vardı böyle. ehehe. sakın bakma.
başlığına baktım da bu kadarını beklemiyordum. herkes aynı fikirde.
bir de chariots of war vardı böyle. ehehe. sakın bakma.
0
hearts of iron, europa universalis gibi paradox interactive oyunlari aradigin tarzda oyunlar. yakinda hearts of iron 3 cikacak. bir de war in the pacific var ama o biraz daha agir.
0
Hearts of Iron ve Europa Universalis'in resimlere baktım. Civilization'a benzettim ben. Öyleyse eğer aslı varken onlarla vakit kaybettirmeyin bana. :)
0
surtunme kuvveti
ateşe, güneşe, kreamalı pastaya tapanlar var mı? cemaatleri var mı?
ateşe, güneşe, kreamalı pastaya tapanlar var mı? cemaatleri var mı?
0
ya ben de eksisozluk diye bi site var oraya tapiyordum, fakat cemaatden atildim.
cok var benim gibisi.
ayrintili bilgi istersen;
dinin adi- eksisozluk
allahinin adi- ssg
peygamberlerinin adi- moderatorler
kitabi- format
cok var benim gibisi.
ayrintili bilgi istersen;
dinin adi- eksisozluk
allahinin adi- ssg
peygamberlerinin adi- moderatorler
kitabi- format
0
siyah taşları kutsal belleyen tanıdıklarım var. ben şahsen roka, fava, çinekop ve göbek marula tapıyorum. (akşam masasında tek ibadet olarak)
0
insanin dogasinda var puta tapmak en yobaz adamda bile var, kimse kendine putperest demez ama, sakal-i serif olsun, turbe olsun veya ataurk bustu olsun objeleri inanclarina araci ettiklerini dusunen aslinda dogrudan o objeye takan insanalar cok var etrafta.
0
turan fantazisine girip samanizme ya da göktanri dinine kayanlar var bazi bazi.
0
bi forum vardı ya sözlükte çok muhabbeti dönmüştü... hani işte ak yeleli ibnenin oğlu filan gibi ünvanları oluyodu kullanıcıların... lan adını nasıl unuttum bilmiyorum ama sözlükle çatışmaya girmişlerdi filan... aptal olduğu için atıldı filan diyorlardı...
neyse o forumda şaman olanlar vardı. işte "göktanrıya şükür bilmem ne kadar önce ben de şaman oldum" filan diyorlardı malla
neyse o forumda şaman olanlar vardı. işte "göktanrıya şükür bilmem ne kadar önce ben de şaman oldum" filan diyorlardı malla
0
iris
sanırım 'when harry met sally' isimli filmde harry, sally'e söylüyormuş böyle bir şey. sizce doğru mudur? ya da ne kadar doğrudur?
sanırım 'when harry met sally' isimli filmde harry, sally'e söylüyormuş böyle bir şey. sizce doğru mudur? ya da ne kadar doğrudur?
0
Arkadaş olabilir ama seks yapabilme ihtimalini de düşünür. Kadın için de aynı şey söz konusu. Tabi değişken şeyler yine de. Bu soruya benzer soru sorulmuştu ayrıca.
0
sadece "çekici" buluyorlarsa arkadaş olabilirler. ancak kendilerini o çekime kaptırmamış/kaptırmayacak olmaları gerekir. bir çeşit "güzel ama benim tipim değil" olayı.
0
İnsanlığına bağlı bu durum. Olmamışsa veyahut olma ihtimali yoksa arkadaş kalınabilir. İnsan dediğimiz şey dünyaya cinsiyet penceresinden bakan canlı değildir. Biraz irade meselesi.
Ha mutlaka içinden geçirir ama bu Freudsal bir düşüncedir. Güzel ya da çirkin hangi karşı cinse cinsel gözle bakılmamıştır ki?
Tabii bir de acımasız gerçekler var ki maalesef dünyanın %90'i bu kurala uymaktadır:
www.youtube.com
Ha mutlaka içinden geçirir ama bu Freudsal bir düşüncedir. Güzel ya da çirkin hangi karşı cinse cinsel gözle bakılmamıştır ki?
Tabii bir de acımasız gerçekler var ki maalesef dünyanın %90'i bu kurala uymaktadır:
www.youtube.com
0
ben bir erkeğim ve bu soruya cevap olabilecek bir durum yaşadım. kız oldukça çekici(bana çekici geliyordu ya da) idi ve 3 senelik sınıf arkadaşımdı. bir gün içmeye gittik. kızın antenler kopunca(sarhoş oldu hafiften) birşeyler yapmaya başladı(burası özel kalsın).
neyse, engelledim kendisini. benden hoşlanmadığına emindim zaten. sarhoştu ve orada sadece ben vardım, bu durumun sebebi budur. gerçekten hoşlansa bile benim için çekiciliği yeterli olmazdı. o gün içmeye devam ettik. aradan 2 sene daha geçti. hala da arkadaşız.
çekici bulduğu arkadaşlarını elde etmek isteyebilir erkekler. bence bu o kadar anormal değil. elde etmek istese de arkadaş görmeyecek diye birşey yok.
edit: şunu eklesem daha doğru olur diye düşündüm, eğer o gün sevgilim olmasa idi o kızı yatağa atardım hiç çekinmeden. ama asla uzun süreli bir ilişki düşünmezdim, çünkü dediğim gibi, çekicilik yeterli değil.
neyse, engelledim kendisini. benden hoşlanmadığına emindim zaten. sarhoştu ve orada sadece ben vardım, bu durumun sebebi budur. gerçekten hoşlansa bile benim için çekiciliği yeterli olmazdı. o gün içmeye devam ettik. aradan 2 sene daha geçti. hala da arkadaşız.
çekici bulduğu arkadaşlarını elde etmek isteyebilir erkekler. bence bu o kadar anormal değil. elde etmek istese de arkadaş görmeyecek diye birşey yok.
edit: şunu eklesem daha doğru olur diye düşündüm, eğer o gün sevgilim olmasa idi o kızı yatağa atardım hiç çekinmeden. ama asla uzun süreli bir ilişki düşünmezdim, çünkü dediğim gibi, çekicilik yeterli değil.
0
when harry met sally de sonunda birlikte oluyorlardı yalnız.. erkeğine göre değişmekle birlikte şunu gözlemlerim doğrultusunda söylebilirim ki;
artist olan, kendine güveni olan adamlar, arkadaş olmazlar..
iyi niyetli, çekingen adamlar arkadaş olmayı tercih ederler.. neden?
çünkü artist adamın konuştukça ne derece boş bir insan olduğunu anlar ve ondan uzaklaşırsınız, o da bu durumun farkında olduğundan direkt görüntüsüyle, güveni ile olaya girer ve bir aslan gibi avını kapar.. ha kafası çalışan bir insansa bırakmazlar zaten.. hem yakışıklı olacak, hem akıllı zeki olacak falan ooo..
ancak çekingen, sempatik erkek arkadaşımız "sen benim tpime bakma çok iyi adamım lan ben" düstrunda hareket ettiğinden ilk önce arkadaş olacak hakkındaki önyargıları yıkacak ve sonra avını bekleyen timsah gibi birden "ben seni seviyorum" diye ortaya çıkacaktır..
"ama ben seni arkadaşım olarak görüyorummm"" de zaten bu kişilerin en çok duyduğu laftır..
ha bir de gerçekten arkadaş olanlar vardır ki siz çekici olanları soruyorsunuz. erkek ve kadın gerçekten arkadaş olabilir ancak erkekler çekici buldukları kadınla arkadaş olmazlar.. sonunda hep avı yeme amacı vardır..
artist olan, kendine güveni olan adamlar, arkadaş olmazlar..
iyi niyetli, çekingen adamlar arkadaş olmayı tercih ederler.. neden?
çünkü artist adamın konuştukça ne derece boş bir insan olduğunu anlar ve ondan uzaklaşırsınız, o da bu durumun farkında olduğundan direkt görüntüsüyle, güveni ile olaya girer ve bir aslan gibi avını kapar.. ha kafası çalışan bir insansa bırakmazlar zaten.. hem yakışıklı olacak, hem akıllı zeki olacak falan ooo..
ancak çekingen, sempatik erkek arkadaşımız "sen benim tpime bakma çok iyi adamım lan ben" düstrunda hareket ettiğinden ilk önce arkadaş olacak hakkındaki önyargıları yıkacak ve sonra avını bekleyen timsah gibi birden "ben seni seviyorum" diye ortaya çıkacaktır..
"ama ben seni arkadaşım olarak görüyorummm"" de zaten bu kişilerin en çok duyduğu laftır..
ha bir de gerçekten arkadaş olanlar vardır ki siz çekici olanları soruyorsunuz. erkek ve kadın gerçekten arkadaş olabilir ancak erkekler çekici buldukları kadınla arkadaş olmazlar.. sonunda hep avı yeme amacı vardır..
0
@cro magnon " kendine güvenen adam arkadaş olmaz" demedim çekici bulduğu kadınla arkadaş olmaz dedim.. arkadaş olacağı varsa bile direkt olaya girip eğer reddedilirse falan ondan sonra belki arkadaş olabilir.. çünkü hayat dediğmiz şey zaten güç gösterisi, kendinle güvenli erkek ( ama hakikaten güvenl, egosu çok sağlam olmaıl, öyle normal güven değil..) karşısındaki çekici bulduğu kadını hakikaten av olarak görür ve ilk amacı onu tavlamaktır.. ortada rekabet de var çünkü bunu klasik erkek konuşmasında da görebilirsiniz: nasıl çaktım lan kıza!! işte bu..
arkadaş kalmak isteyen eziktir lafını da demedim çekici bulduğu kadınla arkadaş kalmak isteyen eziktir dedim.. ezik de demedim sadece farklı yollarla avını tavlamaya çalışıyordur dedim.. yani anahtar kelimemiz "çekicilik".. çekicilik içgüdüsel olarak gelişen göreceli bir kavram, size çekici gelen bana çekici gelmeyebilir.. içgüdüsel olduğundan kelli, cinsel açıdan yaklaşılması çok normal.. yani kadınlarda karşılarında brad pitt i görseler "ulen bir dertleşeyim şununla" demezler yani, erkekler de öyle.. çekici bulduğun kişiye bunu söylemiyorsan, içgüdüsel olarak onu isteyip bunu gizliyorsan kusura bakmayın ama bu bir parça ezikliktir..
ancak yine ve yine söylüyorum " çekicilik " kısıtı altında söylüyorum bunu.. yani kadın erkek elbette arkadaş olabilir..
arkadaş kalmak isteyen eziktir lafını da demedim çekici bulduğu kadınla arkadaş kalmak isteyen eziktir dedim.. ezik de demedim sadece farklı yollarla avını tavlamaya çalışıyordur dedim.. yani anahtar kelimemiz "çekicilik".. çekicilik içgüdüsel olarak gelişen göreceli bir kavram, size çekici gelen bana çekici gelmeyebilir.. içgüdüsel olduğundan kelli, cinsel açıdan yaklaşılması çok normal.. yani kadınlarda karşılarında brad pitt i görseler "ulen bir dertleşeyim şununla" demezler yani, erkekler de öyle.. çekici bulduğun kişiye bunu söylemiyorsan, içgüdüsel olarak onu isteyip bunu gizliyorsan kusura bakmayın ama bu bir parça ezikliktir..
ancak yine ve yine söylüyorum " çekicilik " kısıtı altında söylüyorum bunu.. yani kadın erkek elbette arkadaş olabilir..
0
kadın erkek ilişkilerini yalnızca cinsiyete indirgemektir bu. erkekler 7/24 seks mi düşünüyor? libidosunu düşük tutan erkek çekici kadınlarla ilgilenmez o kadar da.
0
sartlara baglidir.
eger iliski tamamen platonik düzlemde tutulursa olur. burada platonik olarak kast ettigim arkadas cevresi icerisinde, normal bir arkadaslik iliskisi degil. tam anlatamiyorum ama bir abi-kardes(ya da abla-kardes), iki yoldas ya da hayat rehberi iliskisi gibi.
Ama iki genc ve cekici kiz ile erkek birbirleriyle cok yakinlassin, sürekli birlikte vakit gecirsinler; sürekli beraber eglensinler elbette dogal olarak birbiriyle ilgili hayaller kurmaya baslayacaklardir. e o iliski de bir gün bir yerden fire verecektir. fire vermemesi hata olur zaten :)
ayrica yukaridaki eziklik meselesine bir yorumda bulunayim:
bir erkegin ya da bir kadinin cekici buldugu kimseye herhangi bir adimda bulunmamasi icin tonlarca sebep olabilir. evet var eziklikten arkadasliga yeltenenleri de ama insanlar hayvan degildir; cekici buldugu herkese yeltenmezler. tamamen rasyonel cikarimlarla arkadas kalmayi tercih edebilirler.
eger iliski tamamen platonik düzlemde tutulursa olur. burada platonik olarak kast ettigim arkadas cevresi icerisinde, normal bir arkadaslik iliskisi degil. tam anlatamiyorum ama bir abi-kardes(ya da abla-kardes), iki yoldas ya da hayat rehberi iliskisi gibi.
Ama iki genc ve cekici kiz ile erkek birbirleriyle cok yakinlassin, sürekli birlikte vakit gecirsinler; sürekli beraber eglensinler elbette dogal olarak birbiriyle ilgili hayaller kurmaya baslayacaklardir. e o iliski de bir gün bir yerden fire verecektir. fire vermemesi hata olur zaten :)
ayrica yukaridaki eziklik meselesine bir yorumda bulunayim:
bir erkegin ya da bir kadinin cekici buldugu kimseye herhangi bir adimda bulunmamasi icin tonlarca sebep olabilir. evet var eziklikten arkadasliga yeltenenleri de ama insanlar hayvan degildir; cekici buldugu herkese yeltenmezler. tamamen rasyonel cikarimlarla arkadas kalmayi tercih edebilirler.
0
Bilakis,
"Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez." demiştir Freud...
Siz her ne kadar genel bir soru yöneltmiş olsanız da terazi burcu erkeklerini tenzih ederim bu noktada. Çünkü kendileri bırakın çekici buldukları kadınlarla arkadaş olmayı, ilgi çekmek için ekstra bir efor dahi harcamazlar. (bkz: #6038215)
"Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez." demiştir Freud...
Siz her ne kadar genel bir soru yöneltmiş olsanız da terazi burcu erkeklerini tenzih ederim bu noktada. Çünkü kendileri bırakın çekici buldukları kadınlarla arkadaş olmayı, ilgi çekmek için ekstra bir efor dahi harcamazlar. (bkz: #6038215)
0
pichoscosama
Hem ekşisözlük hem de ekşiduyuru'da baktım, işe yarar bilgi yok. Ne işe yarar bu Twitter? Cuma'ya gittim, gelcem tabelasından farkı var mı? Facebook varken bu ne işe yarar? ABD'de ki bu Twitter çılgınlığı da nedir? Bu 140 karakter kısıtlaması da nedir?Lütfen 140 harfden az olmamak kaydıyla açıklayın
Hem ekşisözlük hem de ekşiduyuru'da baktım, işe yarar bilgi yok. Ne işe yarar bu Twitter? Cuma'ya gittim, gelcem tabelasından farkı var mı? Facebook varken bu ne işe yarar? ABD'de ki bu Twitter çılgınlığı da nedir? Bu 140 karakter kısıtlaması da nedir?
Lütfen 140 harfden az olmamak kaydıyla açıklayınız?
Lütfen 140 harfden az olmamak kaydıyla açıklayınız?
0
evet aynı söylediğin gibi. bir nevi "şu anda ne yapıyorsun" uygulaması diyebiliriz.
0
"twitter" sana ortamı açmış, "buyrun size gayet basitçe bir ortam, ne yaparsanız yapın bu ortamda, fikirlerinizi uygulayın" demiş.. "şu anda ne yaptığını" yazdığın bir yer var, ne yaptığını yazıyorsun..
olaya çok düz mantık bakarsan böyle..
ancak bu twitter üzerinden o kadar fikirler, applicationlar, ıvırlar, zıvırlar, hedeler, hödöler geliştirdiler ki.. insanların çok hoşuna gitti bu..
biraz araştırmak lazım nette, twitter sayesinde yapılabilenleri ;)
olaya çok düz mantık bakarsan böyle..
ancak bu twitter üzerinden o kadar fikirler, applicationlar, ıvırlar, zıvırlar, hedeler, hödöler geliştirdiler ki.. insanların çok hoşuna gitti bu..
biraz araştırmak lazım nette, twitter sayesinde yapılabilenleri ;)
0
özellikle web sitesi duyuruları, şirket duyuruları, onlardan anlık haberler falan almak için kullanılabiliyor ama evdeki adam "şu anda yemek yiyorum" yazınca ne anlamı oluyor onu ben de merak ediyorum.
0
ekşiduyuru ve ekşi'deki yazılanlardan ne olduğunu anlıyorsun ama anlam veremiyorsun. sorun burda. bir web sayfasına kısa mesaj gönderme olayı işte. başka bi açıklaması yok. "bir de şunu yapabilirsin twitter ile" diye söyleyebileceğim ikinci bir özelliği yok yani.
0
"yedigim her haltı insanlara duyurmalıyım" hedesi.
facebook ciktiginda da "b.k mu var" demistim, aha buna da diyorum.. sahipleri yakında milyar dolarlık adamlar olur ben göbegimi kasirken.
facebook ciktiginda da "b.k mu var" demistim, aha buna da diyorum.. sahipleri yakında milyar dolarlık adamlar olur ben göbegimi kasirken.
0
micro-blogging. temelde bloglardan hicbir farki yok. sadece 140 karakter sinirli filan. insanlar bloglari nasil teshir icin kulalnabiliyorsa twitter'da öyle kullanilabilir. ama esas faydasi olan biteni canli olarak aktarmak ve takip etmek.
search.twitter.com 'a gir trending topics'lerden birine tikla ne demek istedigimi görürsün.
search.twitter.com 'a gir trending topics'lerden birine tikla ne demek istedigimi görürsün.
0
Açıklamalarınız için teşekkürler.
Fakat hala ABD'deki Twitter çılgınlığına kafam basmadı.
Bakın blog olayını anlıyor ve destekliyorum. Blogger, Wordpress, MySpace, Facebook, kullanmasam da Yonca gayet mantıklı bir amaca hizmet eden şeyler. İş microblogging'e gelince koca bir "?".
Fakat hala ABD'deki Twitter çılgınlığına kafam basmadı.
Bakın blog olayını anlıyor ve destekliyorum. Blogger, Wordpress, MySpace, Facebook, kullanmasam da Yonca gayet mantıklı bir amaca hizmet eden şeyler. İş microblogging'e gelince koca bir "?".
0
abd de özellikle bir çok ünlü kullanıyo twitter'ı ve onu takip eden fanlarıyla twitter üzerinden konuşuyolar. birbirlerine twitter üzerinden laf sokuyolar, günlük fotolarını ordan yayınlıyolar vs. bende kerametini pek anlamış diilim ama "tweetlemek" gibi bir kelime soktu konuşma diline.
0
nickim onbes harf
bu kadar kavga gürültü kopuyor, sokağa çıkıp kavga edenlerin görüşleri mi farklı ? iki liderin arasındaki fark ne bu kadar da ülke karışıyor ? sağ sol çatışması değildir heralde ?
bu kadar kavga gürültü kopuyor, sokağa çıkıp kavga edenlerin görüşleri mi farklı ? iki liderin arasındaki fark ne bu kadar da ülke karışıyor ? sağ sol çatışması değildir heralde ?
0
Ekonomik sebepler daha baskın. Ahmed efendi sayesinde ülkede işsizlik tavan yaptı. Her haftada bir arkadaş arıyor İran'dan şurda bir firma var oraya başvurdum, bana iş var mı vs. diye. Öyle turuncu devrim falan çıkmaz bu işten. Rafsancani destekliyor Ahmed'in karşıt grubunu, ki Rafsancani mevcut rejime ölümüne bağlıdır.
İran'da tudeh'den sonra sol parti kalmadı ki. Azıcık sosyal demokrat olsan tudeh'ci diye atarlar içeri.
Sokağa çıkıp isyan edenler temel olarak işsizlik sorunuyla çıkıyor ama baskıdan da millet bunaldığı için pek farkı olmasa da karşıt gruba destek veriyor tepki için. Devlet memuru kadınlar zaten çarşaf giymek zorunda, bir arkadaşın eşi çorap giymeyi unuttu diye ciddi bir ceza almıştı memuriyeti süresince. Düşün yani sadece ayağına çorap giymeyi unutmuş çıkarken ve farketmemiş. Millet isyan ediyor tabiatıyla bu kadar sıkıya.
İran'da tudeh'den sonra sol parti kalmadı ki. Azıcık sosyal demokrat olsan tudeh'ci diye atarlar içeri.
Sokağa çıkıp isyan edenler temel olarak işsizlik sorunuyla çıkıyor ama baskıdan da millet bunaldığı için pek farkı olmasa da karşıt gruba destek veriyor tepki için. Devlet memuru kadınlar zaten çarşaf giymek zorunda, bir arkadaşın eşi çorap giymeyi unuttu diye ciddi bir ceza almıştı memuriyeti süresince. Düşün yani sadece ayağına çorap giymeyi unutmuş çıkarken ve farketmemiş. Millet isyan ediyor tabiatıyla bu kadar sıkıya.
0
0
birincisi bu olay rejim karsiti, laikcilik yanlisi bir isyan filan degil. en azindan simdilik degil diyebiliriz. isyancilar pek cok farkli siyasi gruptan gelse de olay biraz wizard_merlin'in dedigi devlet ici bir kavga.
bu kavganin bas aktörlerinin de ahmedinejad ve musavi degil; onlardan cok daha güclü olan hamaney ile rafsancani oldugu söyleniyor. wizard_merlin'in dedigi gibi ideolojik olarak iran'i cumhuriyet yönetiminden cikartmak isteyen ve devrim muhafizlarini arkasina alan radikal bir grup ile statükoyu korumak isteyen mollalar arasinda bir catismayi izliyoruz. secimlerdeki hile bu radikal grubun darbe girisimidir. muhalefet ise halkin ve mollalarin destegini alarak hamaney'in ayagini kesmeye calisiyor.
cok iyi iki makale(ingilizce):
www.atimes.com
www.atimes.com
bu kavganin bas aktörlerinin de ahmedinejad ve musavi degil; onlardan cok daha güclü olan hamaney ile rafsancani oldugu söyleniyor. wizard_merlin'in dedigi gibi ideolojik olarak iran'i cumhuriyet yönetiminden cikartmak isteyen ve devrim muhafizlarini arkasina alan radikal bir grup ile statükoyu korumak isteyen mollalar arasinda bir catismayi izliyoruz. secimlerdeki hile bu radikal grubun darbe girisimidir. muhalefet ise halkin ve mollalarin destegini alarak hamaney'in ayagini kesmeye calisiyor.
cok iyi iki makale(ingilizce):
www.atimes.com
www.atimes.com
0
dr shephard ameliyathaneye
"no one can conquer who doesn't fight"tercümesi "savaşmayan kimse fethedemez" midir, yoksa "savaşmayanı kimse fethedemez" midir?cevap birincisi ama niye ikincisi degil? gramer olarak aciklayabilecek var mi?
"no one can conquer who doesn't fight"
tercümesi "savaşmayan kimse fethedemez" midir, yoksa "savaşmayanı kimse fethedemez" midir?
cevap birincisi ama niye ikincisi degil? gramer olarak aciklayabilecek var mi?
tercümesi "savaşmayan kimse fethedemez" midir, yoksa "savaşmayanı kimse fethedemez" midir?
cevap birincisi ama niye ikincisi degil? gramer olarak aciklayabilecek var mi?
0
"no one can conquer (one) who doesn't fight" olsaydı işte o zaman "who" ikinci one'a refer eder ve "savaşmayanı kimse fethedemez" olurdu.
lakin burada who'nun refer edebileceği "no one" kısmı var.e böyle olunca da anlam birincisi oluyor.
doğru mu anlatabildim mi ki? ehuhe bildim bence bana 100 puan.
lakin burada who'nun refer edebileceği "no one" kısmı var.e böyle olunca da anlam birincisi oluyor.
doğru mu anlatabildim mi ki? ehuhe bildim bence bana 100 puan.
0
no one can conquer who doesn't fight = savaşmayan kimse fethedemez
no one can conquer (to) anyone who doesn't fight = savaşmayanı kimse fethedemez
no one can conquer (to) anyone who doesn't fight = savaşmayanı kimse fethedemez
0
daha basit:
no one can conquer who doesn`t fight (savasmayan fethedemez.)
no one can conquer who doesn`t fight (savasmayan fethedemez.)
0
hayir ikinci secenek dogru.
cümle aktif
one = özne
who doesn't fight = nesne
no olumsuzluk katiyor
"no one can conquer it", "no one can conquer him" ile degistirerek görebiliriz.
savasmayan kimse fethedemez diyebilmek icin "(one) who doesn't fight can't conquer" denmesi lazimdi.
ama merak ettim niye yanlisim :P
cümle aktif
one = özne
who doesn't fight = nesne
no olumsuzluk katiyor
"no one can conquer it", "no one can conquer him" ile degistirerek görebiliriz.
savasmayan kimse fethedemez diyebilmek icin "(one) who doesn't fight can't conquer" denmesi lazimdi.
ama merak ettim niye yanlisim :P
0
savaşmayanı kimse fethedemez. kesinlikle.
"savaşmayan fethemedez" değil. ingilizcede, nitelemek istediği özelliği direkt dibine getirmesi gerekir. yani, no one who does not fight can conquer dese idi birinci dediğiniz olurdu.
"savaşmayan fethemedez" değil. ingilizcede, nitelemek istediği özelliği direkt dibine getirmesi gerekir. yani, no one who does not fight can conquer dese idi birinci dediğiniz olurdu.
0
evet aynen cedilla'nin dedigi gibi. bu cümledeki "who doesn't fight"'i relative clause ile karistirmamak lazim.
0
Ortacag'da sir bilmemne bisey tarafindan söylenmis, aslinda her iki manaya da geliyor sanirim, vurguya göre degisiyor anlami.. bizdeki "oku adam ol baban gibi, esek olma" muhabbetinde oldugu gibi.
cevaplara tesekkürler :)
cevaplara tesekkürler :)
0
kanimca cumle yanlis kurgulanmis. sanki cinli fortune cookie seysi yaziyor :)
savasmayan kimse fethedemez icin "he who doesn't fight, cannot conquer" gibi bir sey derdim.
savasmayani kimse fethedemez icin de "no one can conquer (some) one who doesn't fight" derdim.
burada basit olani dogru kabul edip, bu arkadasin "savasmayan fethedemez" demek istedigini ~ama diyemedigini~ dusunuyorum.
savasmayan kimse fethedemez icin "he who doesn't fight, cannot conquer" gibi bir sey derdim.
savasmayani kimse fethedemez icin de "no one can conquer (some) one who doesn't fight" derdim.
burada basit olani dogru kabul edip, bu arkadasin "savasmayan fethedemez" demek istedigini ~ama diyemedigini~ dusunuyorum.
0
ikincisi doğru. who eğer orada no one olan şahsı simgeliyor olsaydı no one'dan hemen sonra gelirdi, o zaman da anyone'a dönerdi saçma olmaması için
==> anyone who doesn't fight cannot conquer. (savaşmayan kimse fethedemez)
==> no one can conquer (those mülayim men)who doesn't fight. (savaşmayanı fethedemezler)
böyle bir kullanımı da varmış: One does not conquer who doesn't fight.
==> anyone who doesn't fight cannot conquer. (savaşmayan kimse fethedemez)
==> no one can conquer (those mülayim men)who doesn't fight. (savaşmayanı fethedemezler)
böyle bir kullanımı da varmış: One does not conquer who doesn't fight.
0
pichoscosama
Bu site IP bloklu mu?
Bu site IP bloklu mu?
0
valiant
Merhaba;claime his mantle nasıl çevirilebilir?Cümlenin orjinali:Benjamin aimed to rescue Marx from those who claimed his mantleteşekkürler.
Merhaba;
claime his mantle nasıl çevirilebilir?
Cümlenin orjinali:Benjamin aimed to rescue Marx from those who claimed his mantle
teşekkürler.
claime his mantle nasıl çevirilebilir?
Cümlenin orjinali:Benjamin aimed to rescue Marx from those who claimed his mantle
teşekkürler.
0
onun mirasina göz koyan olabilir mesela? tam karsiligi yok sanki.
edit: miras yerine rol daha iyi olur.
edit: miras yerine rol daha iyi olur.
0
pozitif dusunce de kazanir
Evet fena halde sıkıldım, artık hakkaten çıldırmak üzereyim.belki 10yüzbinmilyon kere sorulmuştur ama tatmin olamadım eski duyurularlan.bana öyle bir tavsiyede bulunun ki sıkıntım geçsin, moralim tavan yapsın, hatta kahkahalara boğuluyim.tavsiyeleriniz yerli-yabancı film, dizi, animasyon, belgesel,
Evet fena halde sıkıldım, artık hakkaten çıldırmak üzereyim.
belki 10yüzbinmilyon kere sorulmuştur ama tatmin olamadım eski duyurularlan.
bana öyle bir tavsiyede bulunun ki sıkıntım geçsin, moralim tavan yapsın, hatta kahkahalara boğuluyim.
tavsiyeleriniz yerli-yabancı film, dizi, animasyon, belgesel, şov.... ne olursa olsun.
evden çıkamam, acilen bişeyler izlemem lazım.
of.
belki 10yüzbinmilyon kere sorulmuştur ama tatmin olamadım eski duyurularlan.
bana öyle bir tavsiyede bulunun ki sıkıntım geçsin, moralim tavan yapsın, hatta kahkahalara boğuluyim.
tavsiyeleriniz yerli-yabancı film, dizi, animasyon, belgesel, şov.... ne olursa olsun.
evden çıkamam, acilen bişeyler izlemem lazım.
of.
0
recep ivedik (bence komik)
the it crowd (dizi)
herhangi bir monty python filmi
royal tenenbaums
little miss sunshine
the it crowd (dizi)
herhangi bir monty python filmi
royal tenenbaums
little miss sunshine
0
(bkz: the office)
eğer yoğun bi şekilde izlersen bu seni 1 hafta idare eder, normal bir insan gib izlersen 1 aya kadar yolu var. benim seinfeld'den sonra en çok güldüğüm dizidir...
eğer yoğun bi şekilde izlersen bu seni 1 hafta idare eder, normal bir insan gib izlersen 1 aya kadar yolu var. benim seinfeld'den sonra en çok güldüğüm dizidir...
0
film:
Monty Python and the Holy Grail
Monty Python's Life of Brian
Monty Python's The Meaning of Life
dizi olarak yazılanların haricinde Little Britain, Little Britain USA ve Curb Your Enthusiasm
Monty Python and the Holy Grail
Monty Python's Life of Brian
Monty Python's The Meaning of Life
dizi olarak yazılanların haricinde Little Britain, Little Britain USA ve Curb Your Enthusiasm
0
çok teşekkürler.
izlemediklerimi teker teker izlicem, hatta başladım bile :)
izlemediklerimi teker teker izlicem, hatta başladım bile :)
0
komedi dizisi diyemem ama weeds öneriyorum. couplinge ise hiç bulaşma sıkıntıdan patlama ihtimalin var. ya çok sevilen ya da nefret edilen bi dizi kendisi. how i met your mother'a +1
0
mojosnik
http://www.blockposters.com 'un yaptığı işi yapacak fakat image dosyasını 1mb'la sınırlamayacak bir site/program arıyorum. ya da dosyayı 1mb'a düşürüp çözünürlüğünden birşey kaybettirmeyecek bir yöntem?
www.blockposters.com 'un yaptığı işi yapacak fakat image dosyasını 1mb'la sınırlamayacak bir site/program arıyorum.
ya da dosyayı 1mb'a düşürüp çözünürlüğünden birşey kaybettirmeyecek bir yöntem?
ya da dosyayı 1mb'a düşürüp çözünürlüğünden birşey kaybettirmeyecek bir yöntem?
0
0
oldu görüşürüz
Merhaba arkadaşlar, birazdan size ilk bakışta saçma gelecek, ardından hak vereceğinizi umduğum şeyler yazacak ve desteğiniz olur mu diye soracağım.Bildiğiniz gibi dilimizi korumakla ilgili çeşitli siteler, kampanyalar yapıldı ve devam da ediyor, ne mutlu ki. Ancak artık "klişe" olmaya doğru hızla il
Merhaba arkadaşlar, birazdan size ilk bakışta saçma gelecek, ardından hak vereceğinizi umduğum şeyler yazacak ve desteğiniz olur mu diye soracağım.
Bildiğiniz gibi dilimizi korumakla ilgili çeşitli siteler, kampanyalar yapıldı ve devam da ediyor, ne mutlu ki. Ancak artık "klişe" olmaya doğru hızla ilerleyen "dahi anlamındaki de ayrı yazılır!" çığlığının, "Soru eki mi ayrı yazılır!" uyarıların haricinde, dilimiz adına dikkat edilmesi gereken başka kurallar da var.
Bahse açmak istediğim ricayla karışık, bir gözlem sonucu aklıma düşen bir öneri. Ekşi Sözlük'ü seviyoruz, evet, gerek teknik gerekse imajsal nedenlerle büyük harf kullanılamıyor. Buna kabul. Fakat Ekşi Duyuru'da, hem başlık açarken, hem de duyurunun içerisinde büyük harf kullanmanın, parmağımızı noktalardan sonra ya da özel isimler için shift'e götürmenin alıştıktan sonra hiç de zor olmadığının farkında mısınız?
Bunları kendim de dikkat etmediğim için rahatlıkla yazıyorum, yani "Sen önce kendine bak" deme hakkınız var ve bu beni memnun ediyor. Fakat eğer unutmazsam bu duyuru dahil, ileride açacağım her başlıkta, yazacağım her cevapta sanki bir iş mektubu yazarcasına büyük harflere dikkat edeceğim.
Bakın; bu bir kuraldır, "anlam kayması" olur demiyorum. Zaten sevindirici yanı da bu. Özellikle sözlük yazarı arkadaşlar neredeyse hiç büyük harf kullanmıyorlar, alışkanlık elbette. Ancak dediğim gibi, hiç bir akılda tutulması gerekli yanı bulunmayan bu iş için, düşünüp doğruyu bulacağınıza inanıyorum.
Eğer buraya kadar okuduysanız, bitirdikten sonra shiftlerle mhiftler uğraşmama rağmen çok kısa bir zamanımı alan bu yazıma şöyle güzelce, arkadanıza yaslanıp bir bakar mısınız?
Güzel, sade, sakin, anlaşılır, temiz vb.; artık ne demek istiyorsanız, öyle görünmüyor mu sizce de?
Önce Ekşi Duyuru'dan başlayarak, onun da yalnızca başlıklarından yani, sonra yazdığımız diğer sitelerde, "artık büyük harfleri de oyuna sokalım" davetim için desteğiniz olur mu?
Teşekkür ederim.
Bildiğiniz gibi dilimizi korumakla ilgili çeşitli siteler, kampanyalar yapıldı ve devam da ediyor, ne mutlu ki. Ancak artık "klişe" olmaya doğru hızla ilerleyen "dahi anlamındaki de ayrı yazılır!" çığlığının, "Soru eki mi ayrı yazılır!" uyarıların haricinde, dilimiz adına dikkat edilmesi gereken başka kurallar da var.
Bahse açmak istediğim ricayla karışık, bir gözlem sonucu aklıma düşen bir öneri. Ekşi Sözlük'ü seviyoruz, evet, gerek teknik gerekse imajsal nedenlerle büyük harf kullanılamıyor. Buna kabul. Fakat Ekşi Duyuru'da, hem başlık açarken, hem de duyurunun içerisinde büyük harf kullanmanın, parmağımızı noktalardan sonra ya da özel isimler için shift'e götürmenin alıştıktan sonra hiç de zor olmadığının farkında mısınız?
Bunları kendim de dikkat etmediğim için rahatlıkla yazıyorum, yani "Sen önce kendine bak" deme hakkınız var ve bu beni memnun ediyor. Fakat eğer unutmazsam bu duyuru dahil, ileride açacağım her başlıkta, yazacağım her cevapta sanki bir iş mektubu yazarcasına büyük harflere dikkat edeceğim.
Bakın; bu bir kuraldır, "anlam kayması" olur demiyorum. Zaten sevindirici yanı da bu. Özellikle sözlük yazarı arkadaşlar neredeyse hiç büyük harf kullanmıyorlar, alışkanlık elbette. Ancak dediğim gibi, hiç bir akılda tutulması gerekli yanı bulunmayan bu iş için, düşünüp doğruyu bulacağınıza inanıyorum.
Eğer buraya kadar okuduysanız, bitirdikten sonra shiftlerle mhiftler uğraşmama rağmen çok kısa bir zamanımı alan bu yazıma şöyle güzelce, arkadanıza yaslanıp bir bakar mısınız?
Güzel, sade, sakin, anlaşılır, temiz vb.; artık ne demek istiyorsanız, öyle görünmüyor mu sizce de?
Önce Ekşi Duyuru'dan başlayarak, onun da yalnızca başlıklarından yani, sonra yazdığımız diğer sitelerde, "artık büyük harfleri de oyuna sokalım" davetim için desteğiniz olur mu?
Teşekkür ederim.
0
ekşi duyuru'da yazarken cümlelere, özel isimlere büyük harfle başlamak gibi bir hassasiyet herkesten bekleyemeyiz. kaldı ki ben bile sözlükten kalma bir alışkanlıkla küçük harfle yazıyorum çoğunlukla. öte yandan, emin olun bitişik yazılan bağlaçlar veya soru eki mi kadar göze batan bir şey değil.
0
(Dikkatli yazıyorum.)
Onlar daha çok sözlükten alışkanlık, büyük küçük harf farkı olmaması nedeniyle el alıştı artık. Ciddi yazılarda da word kendisi düzeltiyor, o da bir neden. Bir de bu sanki bir sonraki aşama sanki kuralların dikkat edilmesinde. (Gerçi hangileri daha önemli hangileri daha önemszi değişir ama benim görüşüm bu yönde.) İlk bir bağlaçları, soru eklerini öğrensinler, sonra bu daha basit kurala alışırlar belki.
Not: Yazdıklarımdan ben de pek bir şey anlamadım..
Onlar daha çok sözlükten alışkanlık, büyük küçük harf farkı olmaması nedeniyle el alıştı artık. Ciddi yazılarda da word kendisi düzeltiyor, o da bir neden. Bir de bu sanki bir sonraki aşama sanki kuralların dikkat edilmesinde. (Gerçi hangileri daha önemli hangileri daha önemszi değişir ama benim görüşüm bu yönde.) İlk bir bağlaçları, soru eklerini öğrensinler, sonra bu daha basit kurala alışırlar belki.
Not: Yazdıklarımdan ben de pek bir şey anlamadım..
0
Sizi anlıyorum fakat zaten hiç bir şeyi herkesten bekleyemeyiz. -De/-da hataları kadar önemli/zararlı olmadığının da farkındayım. Bu bahsettiğim gibi bir öneri/rica. Zaten bir zorunluluk olması benim de hoşuma gitmeyecektir. Fakat olayı "böyle alıştık, böyle devam edelim" diye sürdürürsek, hepimiz, bir kaç yıl sonra hangi isimler özel isimdi, insan isimlerini mi büyük harfle yazıyorduk, unutmuş olacağız.
Kaldı ki, teknik olarak mümkün olduğu sürece, bir metnin içinde ilk harfinin büyük harfle yazılmasını Allah ve Atatürk'ten başka hak eden özel isimler de var. Noktadan sonrası da aynı şekilde.
Kaldı ki, teknik olarak mümkün olduğu sürece, bir metnin içinde ilk harfinin büyük harfle yazılmasını Allah ve Atatürk'ten başka hak eden özel isimler de var. Noktadan sonrası da aynı şekilde.
0
ekşiye büyük harf yeniligi getirilirse atışmalarda felan bu yeniligin bokunu çıkarırlar. şimdiki durum çok iyi bence.
0
evet çok kötüye kullanılır. hatta duyuru'da bile vardı gayet bu özelliği kötüye kullananlar. az mı gördük kelimelerdeki "l"leri "L"le olarak yazanlar ya da BuNuN AdI nEE tarzı duyuru'lar. bu şekil ideal gibi..
0
Ben bazen dikkat ediyorum bazen etmiyorum. cunku oncelikli olan sey bilgiyi dogru verebilmek ve bilgi paylasimi yapmak burda. kelimeleri duzgun yaziyorsan sorun yok demektir ki cogu kisi sozlukte kucuk yazmaya alismis. ayrica turkce karakterleri bile yazmiyorum ben, klavyeden kaynakli birsey tabi o.
0
Ben de iki saattir konuşuyoruz bir kere forum ağzı yapmadık diyordum, iyi ettin deckard, hızır gibisin:) Gerçi "Senin de türkçe hakkında konuşmak için önce sen nickine bak hem nickin yani rumuzun türkçe bile değillll". Of. (Ek: "shiftlerle mhiftler" de yazmışım, allah beni kahretmesin)
Anlatmak istediğimi anlayan biri elbette çıkacaktır. Böyle bir kural istemiyorum, ne sözlükte ne de duyuru'da. Yalnızca dikkat etmek isteyenler olabilir, katılanlar olabilir diye yazdım. böyLe yazanLarı kimse sevmez Türkiye'de.
Anlatmak istediğimi anlayan biri elbette çıkacaktır. Böyle bir kural istemiyorum, ne sözlükte ne de duyuru'da. Yalnızca dikkat etmek isteyenler olabilir, katılanlar olabilir diye yazdım. böyLe yazanLarı kimse sevmez Türkiye'de.
0
Doğru kullanılabilse güzel olur. Ama bırakalım da önce yazmayı öğrensinler.
Bu arada dahi anlamındaki de ve da'nın önünde tire olmaz. Ayrı yazıyoruz sonuçta değil mi? Hiç bir ve bir kaç da bitişik yazılırlar.
Hata bulmaya çalıştığımı zannetmeyin. Gözüme takıldı, bu konularda hassas olduğunuzu gördüğüm için söylemek istedim.
Bu arada dahi anlamındaki de ve da'nın önünde tire olmaz. Ayrı yazıyoruz sonuçta değil mi? Hiç bir ve bir kaç da bitişik yazılırlar.
Hata bulmaya çalıştığımı zannetmeyin. Gözüme takıldı, bu konularda hassas olduğunuzu gördüğüm için söylemek istedim.
0
sözlüklerde küçük harf kullanımı zaten halihazıra bir kuraldır (basılı sözlükler vs. dahil). bunun yazarlarda yarattığı bir alışkanlık var. sözlükteki ve duyurudaki yazarların çoğu aynı kişiler olduğuna göre bunda da anormal bir durum olduğunu sanmıyorum.
büyük harf kullanmamak anlaşılabilirlik açısından da problem yaratmadığına göre geriye bir tek göz zevki-sadelik kalıyor. sırf bunun için de yazarların hassaslaşıp büyük harf kullanmaya karar vermelerini beklemek fazla iyimserlik olur.
büyük harf kullanmamak anlaşılabilirlik açısından da problem yaratmadığına göre geriye bir tek göz zevki-sadelik kalıyor. sırf bunun için de yazarların hassaslaşıp büyük harf kullanmaya karar vermelerini beklemek fazla iyimserlik olur.
0
Sözlügü gectim informal ortamlarda kücük harfler ile yazmak, internette kural olmus gibi. Yani sanmiyorum ki kimse msn'de facebook'da, arkadasina attigi email'de sürekli büyük harf kullansin. Bence cok göze batan bir durum degil ama sirf ben alistigim icin de böyle geliyor olabilir.
0
oldu görüşürüz,
Sizi destekliyorum, ben de o özeni kaybettim ama kaybetmek için geçerli nedenlerin olduğunu ileri sürmek gibi bir hataya düşecek değilim. Bundan sonra ben de daha çok dikkat edeceğim ama aşağıdaki yazacaklarımı da göz önüne alın, ben alacağım çünkü.
Yazı yazarken özen gösterilmesine özendirmeyi önemsiyorum ama;
İsteyen istediği gibi yazsın büyük küçük harfe dikkat etmeden, zorlamak olmaz insanları. Ben de isterim daha güzel yazılsın ama bunun için bir zorlama yapılırsa yazmayı bilmeyenler yazmaya çekinirler, e olmaz. Ayrıca bir başka noktada özensizlik hakkıdır, boku çıkarılmadığı sürece özensizlik yapılmasında bir yanlışlık yok. Ben de yaptım bazı yazılarımda, bu da bir hak. Alışkanlığı olmayan insanlar yazarken kendini kastı mı olmuyor valla. Kaldı ki düzgün yazmaya alışmış biri olan ben bile zaman zaman şift tuşuna ve diğer yazım kurallarına falan aldırış etmeden yazmak istiyor ve yazıyorum.
Bu arada ya hu bu arkadaşın dediğiyle "BuUU NeeLLIIııI" gibi başlık açanların ne alakası var anlayamadım dambil, zaten eklemedin msn'ye onu da yazdım bi kenara.
Sizi destekliyorum, ben de o özeni kaybettim ama kaybetmek için geçerli nedenlerin olduğunu ileri sürmek gibi bir hataya düşecek değilim. Bundan sonra ben de daha çok dikkat edeceğim ama aşağıdaki yazacaklarımı da göz önüne alın, ben alacağım çünkü.
Yazı yazarken özen gösterilmesine özendirmeyi önemsiyorum ama;
İsteyen istediği gibi yazsın büyük küçük harfe dikkat etmeden, zorlamak olmaz insanları. Ben de isterim daha güzel yazılsın ama bunun için bir zorlama yapılırsa yazmayı bilmeyenler yazmaya çekinirler, e olmaz. Ayrıca bir başka noktada özensizlik hakkıdır, boku çıkarılmadığı sürece özensizlik yapılmasında bir yanlışlık yok. Ben de yaptım bazı yazılarımda, bu da bir hak. Alışkanlığı olmayan insanlar yazarken kendini kastı mı olmuyor valla. Kaldı ki düzgün yazmaya alışmış biri olan ben bile zaman zaman şift tuşuna ve diğer yazım kurallarına falan aldırış etmeden yazmak istiyor ve yazıyorum.
Bu arada ya hu bu arkadaşın dediğiyle "BuUU NeeLLIIııI" gibi başlık açanların ne alakası var anlayamadım dambil, zaten eklemedin msn'ye onu da yazdım bi kenara.
0
"hiç bir akılda tutulması gerekli yanı bulunmayan bu iş için" duyurunuzdaki şu kısımda hem dil bilgisi hatası hem de anlatım bozukluğu mevcut. bana çok battı, beni çok yordu.
arkama yaslanıp şöyle bir bakınca; gözümü tırmaladı.
belirteyim dedim.
arkama yaslanıp şöyle bir bakınca; gözümü tırmaladı.
belirteyim dedim.
0
Arkadas kibarca bir uyarida bulunmus, ki bana gore haklilik payi da var. Fakat siz oturup yazdigi metindeki hatalari yine sozum ona kibar bir uslupla sergileme geregi duymussunuz.
0
kottak
arkadaşlar merhaba ben lise3 öğrencisiyim dolayısıyla seneye sınava gireceğim ama ben türkiyede okumak istemiyorum...Yurtdışında okumak istiyorum ve yurt dışında okumak için ne yapmam gerekir..?yani herhangi bir sınava girecekmiyim yada ingilizce bilmem gerekirmi...bu konu hakkında hiçbirşey bilmiyo
arkadaşlar merhaba ben lise3 öğrencisiyim dolayısıyla seneye sınava gireceğim ama ben türkiyede okumak istemiyorum...Yurtdışında okumak istiyorum ve yurt dışında okumak için ne yapmam gerekir..?yani herhangi bir sınava girecekmiyim yada ingilizce bilmem gerekirmi...bu konu hakkında hiçbirşey bilmiyorum lütfen yardım edin yurtdışında okumak için ne yapmam gerekiyor?
0
yurt dışı derken neresi? almanya ' da okumak isterseniz ingilizce bilmeniz gerekmeyebilir ama ingiltere derseniz iş değişir. maddi durumunuzu değerlendirdiniz mi ?
örneğin ingiltere istiyorsanız google ' da "ingiltere' de üniversite" "yurtdışı üniversite eğitimi" gibisinden anahtar kelimeleri kullanarak bir araştırma yapın.
örneğin ingiltere istiyorsanız google ' da "ingiltere' de üniversite" "yurtdışı üniversite eğitimi" gibisinden anahtar kelimeleri kullanarak bir araştırma yapın.
0
yaa maddi durum hiç sorun degil...şöyle adamakıllı bir üniversite olsun ülke farketmez şimdi benim yurtdışında okumak için türkiyede herhangi bir sınava girmem gerekecekmi..?yani yurtdışında okumak için ne yapmam gerekiyor?
0
liseden mezun olman, oss sınavına girmen yeterli oluyor,toefl ve ielts ingilizce belgesi alman işini daha kolaylastirir.ama olmazsa olmaz şart degil gittigin ulkede de 1 yıl ingilizce hazirlik okuyabilirsin. once hangi ulkede okumak istedigine ne bolumu okumak istedigine karar ver.
0
alman okulları için örnek vermek gerekirse, sprachdiplom alman faydana olacaktır hatta. goethe instute'den alabilirsin. kesin alman gerekli heralde galiba.
0
avusturya üniversiteleri öss'de 4 senelik bir bölüm kazanmis olmani sart koyuyor. eger sprachdiplom yoksa hazirlik kursuna gidiyorsun. ilgili linkler:
www.univie.ac.at
www.tuwien.ac.at
www.wu.ac.at
www.meduniwien.ac.at
baktim da biraz daha detayli anlatmak gerekli sanirim. öss'de kazandigin bölümün karsiligina giriyorsun. ben viyanadaki üniversiteleri siraladim. yaklasik 1,5 senedir buradayim. son yillarda da baya artmis olan bir türk ögrenci nüfusu var dogal olarak. bu iste yardimci olan, bilgi veren, gerekli belgeleri tercüme eden, kalacak yer ayarlayan bazi danisma kuruluslari var. ben en popüler ikisini vereyim:
www.avrupaegitim.com
www.avrupadauniversite.com
ancak bunlar olmadan kendi basina da basvurabilirsin tabi.
www.univie.ac.at
www.tuwien.ac.at
www.wu.ac.at
www.meduniwien.ac.at
baktim da biraz daha detayli anlatmak gerekli sanirim. öss'de kazandigin bölümün karsiligina giriyorsun. ben viyanadaki üniversiteleri siraladim. yaklasik 1,5 senedir buradayim. son yillarda da baya artmis olan bir türk ögrenci nüfusu var dogal olarak. bu iste yardimci olan, bilgi veren, gerekli belgeleri tercüme eden, kalacak yer ayarlayan bazi danisma kuruluslari var. ben en popüler ikisini vereyim:
www.avrupaegitim.com
www.avrupadauniversite.com
ancak bunlar olmadan kendi basina da basvurabilirsin tabi.
0
arkadaşlar cevaplarınız için çok teşekür ederim..aklımda yatan ülke var bunlar kazakistan,özbekistan,türkmenistan,azerbaycan.Yani daha çok türk ülkerini istiyorum.bu ülkeler arasında en iyi üniversite hangisinde var?
0
benim kuzenim azerbaycanda tip okuyor ve bu sene egitimine devam etmek icin erzuruma gececek. azerbaycanda 1 yil hazirlik 3 yil normal egitim gördükten sonra kalan son 3 yilini da erzurumda okuyacak. sadece öss´ye girmek yeterliydi azerbaycan icin.
0
Özbekistan ve Türkmenistan'daki üniversiteler facia ötesi. Kazakistan ve Kırgızistan'dankiler facia. Azerbaycan'dakiler kötü. Bence büyük bir hata edersin. Denklik sorunu yaşarsın dönüşte de. Kazakistan ve Kırgızistan'a gittikten sonra parayı bastırıp diplomayı alırsın okumana bile gerek yok. Özbekistan ve Türkmenistan'dakilerde okumayı da katiyen tavsiye etmiyor o tarafı gören ve bilenler.
Azerbaycan'da illa yapacağım dersen de Bakü Devlet Üniversitesi. Hazar da fena değil bildiğim kadarıyla
Azerbaycan'da illa yapacağım dersen de Bakü Devlet Üniversitesi. Hazar da fena değil bildiğim kadarıyla
0
:D baya kötüymüş o zaman...zaten türk dünyası olduğu için gitmek istiyorum sanırım başka ülkede okumalıyım
0
türkmen üniversitelerin diplomalarını saymayabiliyorlar dikkat et derim (en azından ben böyle birşey duymuştum yamuluyrsam düzeltirler zaten). buraya gelip amaçsız amaçsız dolaşırsın sonra. okuyacaksan avrupada/amerika da oku ki bir işe yarasın. ha tabi ben moskova üniversitesine gideceğim dersen o da olur sonuçta.
0
hımm...şimdi o zaman kısaca bi toplayacak olursak benim yurtdışında(her hangi bir ülkede)okumam için öss ye girmem yeterli oluyor değilmi?başka bişey yapmak gerekmiyor?
0
bu konuyla ilgili danışmanlık şirketleri falan var büyük şehirlerde. sen en iyisi onlara ulaşmanın bir yolunu bul. çünkü prosedür ülkeden ülkeye değişecek birşey sanırım.
0
layer26
(bkz: #16277386)Saçma gelebilir belki ama bu entryde söylenen kafama takıldı.Gerçekten var mı böyle bişey kafaya ateş etmezler mi keskin nişancılar ya da sniperlar?(aynı şey değilmiş bunlar-ben bugün bunu öğrendim orası ayrı)
(bkz: #16277386)
Saçma gelebilir belki ama bu entryde söylenen kafama takıldı.Gerçekten var mı böyle bişey kafaya ateş etmezler mi keskin nişancılar ya da sniperlar?(aynı şey değilmiş bunlar-ben bugün bunu öğrendim orası ayrı)
Saçma gelebilir belki ama bu entryde söylenen kafama takıldı.Gerçekten var mı böyle bişey kafaya ateş etmezler mi keskin nişancılar ya da sniperlar?(aynı şey değilmiş bunlar-ben bugün bunu öğrendim orası ayrı)
0
valla cok bilmem ama kursun uzun mesafelerde egik bir sekilde haraket eder. yani bir tepe noktasina ulastiktan sonra alcalir. keskin nisancilar bunu da hesaba katarlar. ayrica rüzgar yönü ve siddeti de önemlidir.
0
şimdi entryi giren benim hemen cevaplayayım. özetle durum şu:
çatışma halindeyken keskin nişancılar genelde vurma ihtimali en yüksek yere nişan alırlar genelde. bu da tahmin ettiğiniz gibi kafa bölgesi değil ondan daha büyükçe olan ve ingilizcede torso diye geçen vücut kısmıdır. kafayı ıskalama ihtimaline ve bunun doguracagı sonuc olan kurşun yeme ihtimaline karşı bunu yaparlar. vurma ihtimalini artırmak için. yani aslında keskin nişancılıkta nerden vurdugun değil vurup vurmadıgın istatistiği daha onemlidir. cunku birini çatışmada saf dışı bırakmak için gerekli tek şey öldürmek değildir. yaralamak da cogu zaman aynı işlevi görür. durum özetle bu. tabi şimdi amerikada falan keskin nişancılara headshot eğitimi yaptırılır ama bu catısmada kullanılması tavsiye edilmeyen bir şeydir. yani headshotu ıskalamak yerine genelde vucut bolgesine nişan almak tembih edilir. bunun dışında mesela özel kuvvetlerin kullandığı double tap de kafaya değil göğüs hizasına nişan alan bir atış biçimidir.
keskin nişancı ve sniper ayrımına gelirsek dilimizde va ordumuzda tam ayrımı var mı bilmiyorum ama özetle durum şu ingilizceden gidicem
designated marksman
sniper
designated marksman dedigimiz adamlar bölük dahilinde olup onlarla beraber hareket eder kamuflaj vb teknikleri cok fazla kullanmadan aktif catısmada 800mye kadar vuruş işlemini gercekleştirebilen ve kullandıkları silahlar açısından genellikle modifiye edilmiş saldırı tüfekleri kullanan askerlerdir.
sniper ise tek başına veya iki kişi (biri spotter yani gözcü olmak suretiyle) 1600-2000mye kadar atış yapma kabiliyetine sahip ve özel modifiyeli nişancı tüfekleri kullanan askerlerdir. kamuflaj vs gibi teknikler kullanarak hedeflerinden kendilerini gizlerler. bölük dahilinde değildirler. lonewolf diyebilecegimiz türde görevlere cıkarlar.
çatışma halindeyken keskin nişancılar genelde vurma ihtimali en yüksek yere nişan alırlar genelde. bu da tahmin ettiğiniz gibi kafa bölgesi değil ondan daha büyükçe olan ve ingilizcede torso diye geçen vücut kısmıdır. kafayı ıskalama ihtimaline ve bunun doguracagı sonuc olan kurşun yeme ihtimaline karşı bunu yaparlar. vurma ihtimalini artırmak için. yani aslında keskin nişancılıkta nerden vurdugun değil vurup vurmadıgın istatistiği daha onemlidir. cunku birini çatışmada saf dışı bırakmak için gerekli tek şey öldürmek değildir. yaralamak da cogu zaman aynı işlevi görür. durum özetle bu. tabi şimdi amerikada falan keskin nişancılara headshot eğitimi yaptırılır ama bu catısmada kullanılması tavsiye edilmeyen bir şeydir. yani headshotu ıskalamak yerine genelde vucut bolgesine nişan almak tembih edilir. bunun dışında mesela özel kuvvetlerin kullandığı double tap de kafaya değil göğüs hizasına nişan alan bir atış biçimidir.
keskin nişancı ve sniper ayrımına gelirsek dilimizde va ordumuzda tam ayrımı var mı bilmiyorum ama özetle durum şu ingilizceden gidicem
designated marksman
sniper
designated marksman dedigimiz adamlar bölük dahilinde olup onlarla beraber hareket eder kamuflaj vb teknikleri cok fazla kullanmadan aktif catısmada 800mye kadar vuruş işlemini gercekleştirebilen ve kullandıkları silahlar açısından genellikle modifiye edilmiş saldırı tüfekleri kullanan askerlerdir.
sniper ise tek başına veya iki kişi (biri spotter yani gözcü olmak suretiyle) 1600-2000mye kadar atış yapma kabiliyetine sahip ve özel modifiyeli nişancı tüfekleri kullanan askerlerdir. kamuflaj vs gibi teknikler kullanarak hedeflerinden kendilerini gizlerler. bölük dahilinde değildirler. lonewolf diyebilecegimiz türde görevlere cıkarlar.
0
@cry baby Teşekkürler bende ıska ihtimalini düşünmüştüm açıkçası ama biraz farklı yorumladım olayı yani bütün koşullar uygun olsa bile asla kafadan nişan alınmaz gibi bi sonuç çıkardım(yani nasıl anlatayım bi çeşit racon gibi).Yanlış yaklaştım olaya belki de teşekkür ediyorum ilgin ve çabuk cevabın için.
0
youtube ta bi video izlemiştim, ıraklı bi sniper amerikan askerini alnının çatısından vuruyordu.
0
eğitimiyle alakalı. ayrıca druganov kullanıyorsa dünyanın en dengesiz tüfeği oldugu için 250 metreden ıskalar 1kmden vurur falan. mümkün tabi.imkansız değil.
0
kurşun geçirmez yelek ve kurşun geçirmez başlık takan askeri boynundan vurmak tabi ki daha mantıklı. her ne kadar bu malzemeler sniper mermilerine karşı pek etkili olmasalar da, ben olsam o riske girmezdim.
0
bir de şöyle bir faktör vardır. çatışmalarda değil elbet ama savaşlarda asker yaralamak karşı tarafa daha çok hasar verir. şöyle ki adam yaralandığı zaman onu taşıyacak adam harcanır, üstüne bu adama müdahele etmek zorunda olan insanların gücü harcanır,üstüne bir de bu adamı hayatta tutmak için bir sürü malzeme harcanır. ama bir adam ölürse bölge güvenli bir hale gelene kadar orda bekletilebilir. bu göz önüne alındığında genelde asker yaralamak daha avantajlı olur.
0
ayrıca yaralı askerin savaşta avantajı: esir alınır, esir değişimlerinde kullanılabilir, sorgunalıp bilgi alınabilir, bir askerin ölmesi düşmana bazen cesaret verirken askerin esir düşmesi düşman askerlerine korku ve endişe salar. vs. vs.
0
kullanılan silah, mesafe ve hava koşullarına göre değişir. Uygunsa headshot gayet yapılabilir...
0
ecece
odamın balkonunda bir kuş yumurtlamıştı, 21 günde çıkar dediler. 1 ay sonra kuş çıktı, büyümeye başladı, gövdesi falan büyüdü büyük bi kuş ama hiç tüyü yok. siyah bir kuş, sarı tüyleri var ve ayakta duramıyor. çirkin bir kuş annesi arada gelip besliyor. 2 ay oldu bu kuş gitmek bilmiyor. balkona çıka
odamın balkonunda bir kuş yumurtlamıştı, 21 günde çıkar dediler. 1 ay sonra kuş çıktı, büyümeye başladı, gövdesi falan büyüdü büyük bi kuş ama hiç tüyü yok. siyah bir kuş, sarı tüyleri var ve ayakta duramıyor. çirkin bir kuş annesi arada gelip besliyor. 2 ay oldu bu kuş gitmek bilmiyor. balkona çıkamıyorum, kapıyı açamıyorum, klimayı kullanamıyorum hem ben deliricem hem de bu kuşun bu kadar zamanda uçması gerekmıyor muydu? bu kadar zamanda gidicek olsa giderdi hasta bı kuş mu acaba, alıp ön balkona götürsem annesi bulabilir mi?(aslında çok sevimsiz bi kuş elime alabileceğimide sanmıyorum)
0
annesi güvercine benziyorsa herhalde güvecindir. 22 günlük güvercin söyle oluyormus:
upload.wikimedia.org
fledging statüsünü en gec 26 günde birakiyorlarmis. yani 1 aylik güvercinin ucmasi gerekli sanirim.
upload.wikimedia.org
fledging statüsünü en gec 26 günde birakiyorlarmis. yani 1 aylik güvercinin ucmasi gerekli sanirim.
0
teyzemlerin balkonunda da böyle bir şey olmuştu. kuşu götürürseniz bulamayabilr. teyzem anne kuşun yavruyu koyduğu yere çok yakın bir yere koymasına rağmen anne kuş (kuş beyinli olmak böyle bir şey galiba) yavruyu bulamamıştı. o yüzden bari az daha bekleyin uçsun.
0
uçamayacak olsa anası ümidi kesip terkederdi, gelip gittiğine göre ümit var. sen biraz daha bekle hele.
0
Güvercin beslemiş biri olarak şunu söyliyebilirim. yumurtadan çıkma süresi ortalama 22 gün sürer ilk 1 hafta aşırı hızlı büyürler fakat ondan sonra büyüme hızı yavaşlar, annesini gördüm diyorsun şu şekilde söyliyeyim hemen, hemen annesinin boyutuna ulaşmadan uçamazlar normal şartlarda da öyle aman aman gezeyim ayakta durayım demezler büyüme evresinde dinlenmek için hep yatarlar(uyuşuklar biraz) yerini değiştirirsende annesinin bulma olasığı çok düşük 2 ay demişsin bu sürede kafamda soru işareti oluşturdu bu zaman zarfında uçması gerekmekte aslında bende akışına bırak bu kadar daha zaman beklemişsin biraz daha bekle bir yerden sonra annesi bakmaz ona ya yuvadan düşer kediye yem olur yada orda ölür kalır çevrende güvercin besleyen birisi varsa oda alabilir belki faydalı şeyler yapabilir kendisi için sıcak bir yuva gibi...
0
kuşu parmaklamayın avuçlamayın sakın. mümkünse hiç dokunmayın. çocukken yapmıştım ben o hatayı. annesi sonra gagalaya gagalaya telef ettiydi yavrucağı üstüne bir de balkondan atmıştı.
kartal yavrusu değil bu sonuçta balkona çıkın keyfinizi kaçırmayın. ayrıca evet küçükken çok çirkinler ama tüylenince güzelleşiyorlar.
kartal yavrusu değil bu sonuçta balkona çıkın keyfinizi kaçırmayın. ayrıca evet küçükken çok çirkinler ama tüylenince güzelleşiyorlar.
0
vita vinum est
...yapalım? az önce arkadaşımdan aldım haberi, çok sinirliyim..bizim bölümden çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, kadıköy'de sürekli gidip türk kahvesi içtiği bir kahvecide işyeri sahibi tarafından tacize uğramış. tuvalete gittiğinde işyeri sahibi olacak 50 yaşlarındaki gerizekalı herif de onun peşinden
...yapalım?
az önce arkadaşımdan aldım haberi, çok sinirliyim..
bizim bölümden çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, kadıköy'de sürekli gidip türk kahvesi içtiği bir kahvecide işyeri sahibi tarafından tacize uğramış. tuvalete gittiğinde işyeri sahibi olacak 50 yaşlarındaki gerizekalı herif de onun peşinden gitmiş ve tuvalette arkadaşımızı sıkıştırmış. ve adam bu taciz olayında çok ileri gidemese de biraz ileri gitmiş (biraz'dan kasıt nedir tam olarak ben de bilmiyorum ama görünen o ki elle veya başka türlü bir taciz mevcut)
arkadaşımız bağırmış çığlık atmış ve bir şekilde adamın elinden kurtulup kaçmış. polise şikayet etmekten de korkmuş.. muhtemelen o gerizekalı sapık herif arkadaşımızı tehdit etmiştir. biz şu an o adamın ordaki esnaf arkadaşlarına güvendiğini düşünüyoruz..
tacize uğrayan arkadaşımız olayın ardından hemen memleketine gitmiş (bir nevi kaçış)
şu an çok sinirliyim..
muhtemelen bütün fakülte toplanıp bu adamı dövmeye gideceğiz. kendi dükkanında bir güzel dayak yiyecek. şiddetin her türlüsüne karşı olan ben bile şu an "okuldan adam toplayıp o adamı sikicem" modundayım, kahveden adam toplama aşamasına geldim yani, varın siz düşünün gerisini. ki, bölümdeki (ve fakültedeki) arkadaşlar bu olayı duyduğu zaman verecekleri tepki de aynı olacak: dövelim.
şimdi biz ne yapalım?
kadıköy'ün ortasında yerini yurdunu bildiğimiz bu adamı napalım biz?
polise şikayet etsek hem iş işten geçmiş; hem de arkadaşımız için de daha sıkıntılı bir süreç olacak.. polise ifade vermesi, olayları tekrar tekrar hatırlamak zorunda kalması, dava süreci vs.. bunlar gerçekten insanı yıpratır.
dolayısıyla galiba biz bu adamı döveceğiz.
benim sorum şu:
siz olsaydınız ne yapardınız? çok sevdiğiniz bir arkadaşınız (üstelik okul arkadaşınız, her gün yüz yüze bakıyorsunuz) tacize uğrasaydı siz bu duruma nasıl tepki gösterirdiniz?
şiddet uygulama fikri bana çok yabani bir fikir gibi gelirdi ama şu an içimdeki şiddet arzusunun haddi hesabı yok.
---
NOT: Bu duyuru bir iki günlüğüne yukarda kalabilirse sevinirim, yaratıcı fikirlere ihtiyacım var. Bu sapıklara karşı savaşmanın tek yolu şiddet olmamalı!
az önce arkadaşımdan aldım haberi, çok sinirliyim..
bizim bölümden çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, kadıköy'de sürekli gidip türk kahvesi içtiği bir kahvecide işyeri sahibi tarafından tacize uğramış. tuvalete gittiğinde işyeri sahibi olacak 50 yaşlarındaki gerizekalı herif de onun peşinden gitmiş ve tuvalette arkadaşımızı sıkıştırmış. ve adam bu taciz olayında çok ileri gidemese de biraz ileri gitmiş (biraz'dan kasıt nedir tam olarak ben de bilmiyorum ama görünen o ki elle veya başka türlü bir taciz mevcut)
arkadaşımız bağırmış çığlık atmış ve bir şekilde adamın elinden kurtulup kaçmış. polise şikayet etmekten de korkmuş.. muhtemelen o gerizekalı sapık herif arkadaşımızı tehdit etmiştir. biz şu an o adamın ordaki esnaf arkadaşlarına güvendiğini düşünüyoruz..
tacize uğrayan arkadaşımız olayın ardından hemen memleketine gitmiş (bir nevi kaçış)
şu an çok sinirliyim..
muhtemelen bütün fakülte toplanıp bu adamı dövmeye gideceğiz. kendi dükkanında bir güzel dayak yiyecek. şiddetin her türlüsüne karşı olan ben bile şu an "okuldan adam toplayıp o adamı sikicem" modundayım, kahveden adam toplama aşamasına geldim yani, varın siz düşünün gerisini. ki, bölümdeki (ve fakültedeki) arkadaşlar bu olayı duyduğu zaman verecekleri tepki de aynı olacak: dövelim.
şimdi biz ne yapalım?
kadıköy'ün ortasında yerini yurdunu bildiğimiz bu adamı napalım biz?
polise şikayet etsek hem iş işten geçmiş; hem de arkadaşımız için de daha sıkıntılı bir süreç olacak.. polise ifade vermesi, olayları tekrar tekrar hatırlamak zorunda kalması, dava süreci vs.. bunlar gerçekten insanı yıpratır.
dolayısıyla galiba biz bu adamı döveceğiz.
benim sorum şu:
siz olsaydınız ne yapardınız? çok sevdiğiniz bir arkadaşınız (üstelik okul arkadaşınız, her gün yüz yüze bakıyorsunuz) tacize uğrasaydı siz bu duruma nasıl tepki gösterirdiniz?
şiddet uygulama fikri bana çok yabani bir fikir gibi gelirdi ama şu an içimdeki şiddet arzusunun haddi hesabı yok.
---
NOT: Bu duyuru bir iki günlüğüne yukarda kalabilirse sevinirim, yaratıcı fikirlere ihtiyacım var. Bu sapıklara karşı savaşmanın tek yolu şiddet olmamalı!
0
polisten başka bir çare yok. neredeyse bütün kadınların başına geliyor taciz olayı, acı ama gerçek.
0
valla biraz ateşe köürkle gitmek gibi olacak ama bu ülkede adalet fln hak getire arkadaş. polislere günde 100 tane olay geliodur böle hiçbiride şeyine takmaz çok ciddi olmadıktan sonra. adam bir de arkadaşınızı tehdit ettiyse gidin haddini bildirin bence. izmirde olmasam bnde gelirdim cidden bu taciz olaylarına hiç sabrım yok.
0
kızı varsa sizde onun kızına yapın derim :)
polise gitseniz en fazla şikayetçi olursunuz.şahit isterler tahminimce
polise gitseniz en fazla şikayetçi olursunuz.şahit isterler tahminimce
0
şimdi şunu söylemekte yarar var öfkeyle kalkan zararla oturur. böyle bi durumda sizin yapacağın böyle bir darp haklıyken sizi haksız duruma düşmenize sebep olur ve sonunda yine siz zararlı çıkarsınız. ayrıca siz ne kadar adam toplasanız da adamın sizi çekip vurma ihtimali de var öyle adamlar boş olmaz benden söylemesi. 2 türlü de bok yoluna gidebilirsiniz aman diyim. polise gidin en temizi.
0
şuanda haklı konumdasınız, fakat şiddet uyguladığınızda haksız bir konumda olacağınızı unutmayın. sinirinizi anlıyorum fakat sürekli gittiğiniz yerlerdir tahminimce kadıköy ve civarı, adamı dövdüğünüzde karşılık olarak bir şey yapmak isteyeceği kesindir. bu bakımdan dövmek yerine arkadaşınıza da söyleyerek polise gitmeniz gerekir. normal olanı budur.
0
umarım bir sevgilisi yoktur..
cinayet sebebi çünkü..
polisten başka bir çözüm yok gibi ama.
nereye tehdit ediyor.. ne yapabilecek ki allah'ın dümbeleği.. bir şey yapamaz..
gidin şikayetçi olun hiç korkmadan..
cinayet sebebi çünkü..
polisten başka bir çözüm yok gibi ama.
nereye tehdit ediyor.. ne yapabilecek ki allah'ın dümbeleği.. bir şey yapamaz..
gidin şikayetçi olun hiç korkmadan..
0
siddet kotudur.. Dozaji ayarlarlamak onemlidir, gecerken ugrayip beni de alirsan, dogru dozajdan fazlasinin uygulanmasina engel olacagima emin olabilirsin..
0
polise gidin diyorsunuz ama polise gitmekle çözülebilecek bir iş değil. zaten bu arkadaş finaller biter bitmez memleketine dönecek yine.. dolayısıyla olayı takip edemeyecek. ve zannedersem olayın üzerinden birkaç gün geçmiş, yani iş işten gittikçe geçiyor.. ve şu an kendisi burda değil.
insanı zorla şiddet yanlısı yapıyorlar ya. gel beni döv diyor hayvanoğlu hayvan, gel ağzımı burnumu kır, camımı çerçevemi indir diyor.
bir insan müşterisini (hem de kızı gibi gördüğü ve çok sevdiğini söylediği bir müşterisini) tuvalette sıkıştırır mı ya?
insanı zorla şiddet yanlısı yapıyorlar ya. gel beni döv diyor hayvanoğlu hayvan, gel ağzımı burnumu kır, camımı çerçevemi indir diyor.
bir insan müşterisini (hem de kızı gibi gördüğü ve çok sevdiğini söylediği bir müşterisini) tuvalette sıkıştırır mı ya?
0
şunu unutmayın kesinlikle: eğer adamı dövmeye gittiğinizde adam belinden bir silah çıkarır da rastgele ateş açarsa çevrenizdeki arkadaşlarınızın yarısını kaybedebilirsiniz. bu işler bir anlık şeyler ve çok kötü sonuçları olabilir. iki kere düşünün. adam olmasa yanındakiler olacaktır ve onu yapacak kadar aşağılık bir herif silah da taşır, bıçak da sokar. canınızı tehlikeye atmayın. hakkı dayak. ama polis tek çözüm gibi.
0
siz bir öfkeyle kalkında görsün adam ebesininkini zararla oturcak bi durum yok insan namusunu korumayacksa bitmişiz demektir. burda haksız duruma düşücek bi durum da yok çünkü burası avrupadaki gibi adalet sistemiyle yönetilmior adam ne ceza alır be bi bok olur. taciz ettiğiyle kalır. sonra adam sizi şikayet etse bile yaptığı taciz mevzusu ortaya çıkarki bu da onu suçlu duruma düşürür. ayrıca adam dövdüğünüz için hapis fln da yatmazsınız.
0
kızı varsa kızına yapmak hayvanlıktır, kızın suçu ne babası böyle bir insansa?
hukuk öğrencisi olarak üzülerek söylüyorum; bence en mantıklısı gidip dövmek. defalarca taciz olayını polise bildirdim, otobüste tramvayda mesela, adam kaçıyor böyle durumlarda. evime kadar takip eden oldu, evin kapısında polis bekliyor her zaman lojman olduğu için; ama polis nasıl olduysa adamı yakalayamadı. hatta bir keresinde gece 9-10 gibi eve dolmuş durağından yürürken adamın biri arabayla takip etti, 5 metrede bir yanımda dura dura eve kadar geldi. onda da babamı kapıya çağırdım, yine polis vardı. polisin dediği şu "e bu saatte gelince oluyor böyle şeyler"
malesef polis, arkadaşınızı taciz eden adamla aşağı yukarı benzer zihniyette olacak büyük ihtimalle veya işini hakkıyla yapma kaygıları yaşayan dürüst bir insan olmayacak (mesela geçen gün de beyazıt'ta tekme tokat kavga eden adamları ayırmak için gevrek gevrek gülerek yeşilçam aktrisi kıvamında "koşarak gelen" polisleri gördüm, kavga eden adam arabasına binip kaçtı ve polisler arabanın plakasına bakmayı akıl edemediler veya sallamadılar bile). bu sebepten, o tacizci, yaptığının yanına kar kalmadığını bilsin bir güzel benzetin de.
not: hukukçu bile orman kanununu tavsiye ediyor. idealistlik yapıp polise de gidebilirsiniz.
hukuk öğrencisi olarak üzülerek söylüyorum; bence en mantıklısı gidip dövmek. defalarca taciz olayını polise bildirdim, otobüste tramvayda mesela, adam kaçıyor böyle durumlarda. evime kadar takip eden oldu, evin kapısında polis bekliyor her zaman lojman olduğu için; ama polis nasıl olduysa adamı yakalayamadı. hatta bir keresinde gece 9-10 gibi eve dolmuş durağından yürürken adamın biri arabayla takip etti, 5 metrede bir yanımda dura dura eve kadar geldi. onda da babamı kapıya çağırdım, yine polis vardı. polisin dediği şu "e bu saatte gelince oluyor böyle şeyler"
malesef polis, arkadaşınızı taciz eden adamla aşağı yukarı benzer zihniyette olacak büyük ihtimalle veya işini hakkıyla yapma kaygıları yaşayan dürüst bir insan olmayacak (mesela geçen gün de beyazıt'ta tekme tokat kavga eden adamları ayırmak için gevrek gevrek gülerek yeşilçam aktrisi kıvamında "koşarak gelen" polisleri gördüm, kavga eden adam arabasına binip kaçtı ve polisler arabanın plakasına bakmayı akıl edemediler veya sallamadılar bile). bu sebepten, o tacizci, yaptığının yanına kar kalmadığını bilsin bir güzel benzetin de.
not: hukukçu bile orman kanununu tavsiye ediyor. idealistlik yapıp polise de gidebilirsiniz.
0
yakın bir arkadaşımın başına böyle bir olay gelmiş olsa, tam olarak senin yaptığını (ya da yapacak olduğunu) yapardım! -döverdim.
ama sonuçlarını gerçekten iyi düşünmek gerekiyor, iyi planlayıp öyle harekete geçmek lazım. aslında illa dövmeye de gerek yok. 30 kişi toplanıp adamın dükkanının önünde eylem yapılabilinir, arkadaşınızın başına gelen olayı anlatan afiş dağıtılabilir...bu herif öyle ya da böyle rezil olmak zorunda...
kadıköyün ortasındaki şu kahvecinin adını bir söyleseniz de biz de bilsek?...
ama sonuçlarını gerçekten iyi düşünmek gerekiyor, iyi planlayıp öyle harekete geçmek lazım. aslında illa dövmeye de gerek yok. 30 kişi toplanıp adamın dükkanının önünde eylem yapılabilinir, arkadaşınızın başına gelen olayı anlatan afiş dağıtılabilir...bu herif öyle ya da böyle rezil olmak zorunda...
kadıköyün ortasındaki şu kahvecinin adını bir söyleseniz de biz de bilsek?...
0
galiba tenhada sıkıştırıp dövmek en mantıklısı. takip edip evine giderken falan yolda yakalayıp döveceksin böylesini.
hayatı boyunca böyle dayak atma olaylarından nefret etmiş biri olarak bunları yazdığıma gerçekten inanamıyorum.
hayatı boyunca böyle dayak atma olaylarından nefret etmiş biri olarak bunları yazdığıma gerçekten inanamıyorum.
0
aklıma şöyle güzel fikirler geliyor adamı dövmekten beter edebileceğiniz. yanınıza kamera ve foto makinesi alıp adamın fotoğraflarını çekin ama çaktırmadan. videosunu çekin sonra bi site açın "sapık tacizci işletmeci bilmem kim" diye daha sonra bunun linkini oraya buraya sözlüğe ver. sitede de durumu anlat. kısa sürede adamı psikolojik olarak yıkabilirsin. çevresine ailesine rezil olur. hatta el ilanı bastır o civarda dağıt bu daha hızlı bi tepki getircektir çevreden. kadıköyde her yere yapıştır ilanı. arkadaşlarınla beraber sokak sokak "şu adresin işletmecisi bilmem kim sapıktır tacizcidir" gbi şeyler yazın. haber merkezlerine de fax çekin severler böyle haberleri. en azından birinden biri gelir haber yapar. bence bu yollar adamı dövmekten çok daha etkili olacaktır.
ben yazarken biri afiş olayını yazmış bile=)
ben yazarken biri afiş olayını yazmış bile=)
0
adamın yerini afişe edin sapık olduğunu esnafa yayın müşterileri uyarın buda oldukça büyük bir karşılık.
0
@mumutum;
kahvecinin adını ben de bilmiyorum, hiç gitmedim. ama arkadaşım oraya sürekli gidiyordu ve çok sevdiğini ballandıra ballandıra anlatıyordu. olayın aslını ben de tam öğrenemedim zaten.
kahvecinin adını ben de bilmiyorum, hiç gitmedim. ama arkadaşım oraya sürekli gidiyordu ve çok sevdiğini ballandıra ballandıra anlatıyordu. olayın aslını ben de tam öğrenemedim zaten.
0
ayrıca dövmeye gitmeden önce adamın silahı var mı, çalışan garson veya esnaf da sizinle kavga edecek mi, bunları hesaplayıp da gidin bari.
ben de eskiden şiddet yanlısı değildim; şiddet yanlısı olmamın haklı bir sebebi de yok; ama başıma bu tip şeyler geldikçe ve polisle bir sonuç alamadıkça orman kanunlarına döndüm, yanımda çakı taşıyorum. bir dahaki ilk taciz olayında kullanacağım.
ben de eskiden şiddet yanlısı değildim; şiddet yanlısı olmamın haklı bir sebebi de yok; ama başıma bu tip şeyler geldikçe ve polisle bir sonuç alamadıkça orman kanunlarına döndüm, yanımda çakı taşıyorum. bir dahaki ilk taciz olayında kullanacağım.
0
Şikayet etmelisiniz bence. Olayı tekrar hatırlamak olayına gelirsek emin olun zaten her dakika aklında olacak, durumu değiştirmez yani. Hatta biraz paranoyaklaşacaktır bu sebepten, tüm erkeklere sapık gibi bakma olayları bu gibi şeylerden sonra başlıyor zaten. Otobüste yanınızda oturan, hatta ayakta dibinizde bekleyen erkekleri bile paranoyakça sapık gibi algılıyorsunuz... Gece yolda yalnızken arkanızdan yürüyen adam sizi takip eder sanarsınız vs vs... Boktan şeyler bunlar. En iyisi arkadaşınıza destek olmaya çalışın siktir edin o herifi (sinirlendim biraz küfürler için kusura bakmayın artık.) dava açın umarım yargılanır ve sürünür. Dayak geçici olur hem, eğer her gün dövemeyecekseniz ya da öldüresiye olmayacaksa ki bu da pek iyi olmaz.
0
"şiddete karşı bir insan olarak ben bile...." bırakalım bunları işte başınıza bi iş gelince sarılıyorsunuz şiddete.
Şiddete başvurma gerekliliği tanımlarınız farklı. Neyse, gidin dövün ya allah allah. Ben olsam ben de gelirdim sevabına iki tokat da ben atardım :-D izmirdeyim ben artık izmirli sapıklar için davet yapın bana.
bu arada turkuazz yorumun çok hoşuma gitti.
Şiddete başvurma gerekliliği tanımlarınız farklı. Neyse, gidin dövün ya allah allah. Ben olsam ben de gelirdim sevabına iki tokat da ben atardım :-D izmirdeyim ben artık izmirli sapıklar için davet yapın bana.
bu arada turkuazz yorumun çok hoşuma gitti.
0
şu an adamı afişe etmek fikri beni oldukça cezbetti. şiddetten daha doğru bir yöntem bu.. bu herif arkadaşımıza psikolojik şiddet uyguladıysa biz de onu mahvederiz ve ordaki yaşantısını sona erdiririz.
kadıköy bir sapıktan daha kurtulur!
el ilanı, telefon kulübelerine "şu işletmeci sapıktır" gibi yazılar yazmak, duvarlara afiş asmak, insanlara el ilanı dağıtmak falan gibi şeyler çok doğru ve güzel hamleler.
internet sitesi fikrini de tuttum.
güzel fikirler çıkıyor, teşekkür ederim.
kadıköy bir sapıktan daha kurtulur!
el ilanı, telefon kulübelerine "şu işletmeci sapıktır" gibi yazılar yazmak, duvarlara afiş asmak, insanlara el ilanı dağıtmak falan gibi şeyler çok doğru ve güzel hamleler.
internet sitesi fikrini de tuttum.
güzel fikirler çıkıyor, teşekkür ederim.
0
o mekanın fotolarını ya da en azından adını sözlüğe ya da buraya kesin verin. herkesin karısı, kızı, kardeşi, sevgilisi var gitmesinler öyle yerlere.
bu arada aklıma bi fikir daha geldi googleearth te mekan isimleri falan yazılıyo ya googleearth ten dükkanın üstne tacizci bilmem kimin kahvesi falan diye yazılabilir diye düşünüyorum. daha önce hiç yazmadım ama teoride mümkün geldi bana.
bu arada aklıma bi fikir daha geldi googleearth te mekan isimleri falan yazılıyo ya googleearth ten dükkanın üstne tacizci bilmem kimin kahvesi falan diye yazılabilir diye düşünüyorum. daha önce hiç yazmadım ama teoride mümkün geldi bana.
0
bence şu anda burda mekanın veya adamın ismini verme..
daha sonra ver.
daha sonra ver.
0
dışarıya kapalı olsaydı da mekan adını verseydiniz ii olurdu aslında.
ben olsam ne yapardım?
tam olarak neden böyle bir şey yaşanmış onu anlamaya çalışırdım öncelikle, adamın neden böyle bir girişimde bulunabileceğini bilmek harekete geçerken iyi bir dayanak olurdu.
gideceğiniz zaman beni de çağırın, gelirim.ciddiyim. bazen dayak öğretici olabiliyor.
ben olsam ne yapardım?
tam olarak neden böyle bir şey yaşanmış onu anlamaya çalışırdım öncelikle, adamın neden böyle bir girişimde bulunabileceğini bilmek harekete geçerken iyi bir dayanak olurdu.
gideceğiniz zaman beni de çağırın, gelirim.ciddiyim. bazen dayak öğretici olabiliyor.
0
zaten şimdi mekan ismi veremem. ancak eğer düşündüğüm gibi bir afişe etme çalışması yaparsak zaten o adamın kim olduğunu öğreneceksiniz. çünkü her yere yazacağız!
0
bir onceki fikri destekliyorum. dayak yiycek tamam ama bir sure sonra iyilescek yine. ruhunu falan incitecegini sanmiyorum. en guzeli ekmegiyle oynamak. afise edin, dedikodusunu yapin. okula yayin haberi. yasal olarak kendinize zarar getirmiycek sekilde takilin. tatil donusu falan devam etsin yani bi hisimla, bi gazla oldu gectie gelmezse gec olsa da kapattirirsiniz dukkani adama. pislik yapin, ne bileyim kalabalik bir grup halinde gidin, ince halli olay cikartin. misal 15 kisi gidip. sadece toplamda 2 cay icin. govde gosterisi yapin, kalabalik bi saate mesela. bunlar size posta koymak isterse de kibar yollu sesinizi yuksektirsiniz vs vs.
eee ne bekliyoruz, mekanin adi ne ve yaklasik adres neresi? sen yaz, yarin hemen basliyorum ben yaymaya ogrencilerimin arasinda. misal oralarda gece hayatinin demir baslari birkac dinazorun kulagina gitse, tum kadikoy eglence esnafi duyar olayi.
not: bu sekilde de birakmamali yani soyle kavgayi seven 3, 5 kisi kafe cikisi bir gorunsun, ufak yollu da hirpalasin illa. gozu korksun en azindan.
edit: bitirinceye kadar bir onceki gondermesini pek tutturamamisim. yukarlarda bir yerdeki olcak yani o.
not 2: bu isleri hafifce el altindan yapmak lazim, yani adam sizi yakalatip dava etmesin vs. iftira atiyolar, karalama vs dese neyi nasil ispatliycaksiniz? bunlari da goz ardi etmeyin lutfen.
eee ne bekliyoruz, mekanin adi ne ve yaklasik adres neresi? sen yaz, yarin hemen basliyorum ben yaymaya ogrencilerimin arasinda. misal oralarda gece hayatinin demir baslari birkac dinazorun kulagina gitse, tum kadikoy eglence esnafi duyar olayi.
not: bu sekilde de birakmamali yani soyle kavgayi seven 3, 5 kisi kafe cikisi bir gorunsun, ufak yollu da hirpalasin illa. gozu korksun en azindan.
edit: bitirinceye kadar bir onceki gondermesini pek tutturamamisim. yukarlarda bir yerdeki olcak yani o.
not 2: bu isleri hafifce el altindan yapmak lazim, yani adam sizi yakalatip dava etmesin vs. iftira atiyolar, karalama vs dese neyi nasil ispatliycaksiniz? bunlari da goz ardi etmeyin lutfen.
0
evet kesinlikle afise edin o.c'nu. ancak tedbirli olun, ciddi bir karsilik bekleyin. adamin ekmegiyle oynamis olacaksiniz cünkü ve bunu dayak yemekten daha fazla ciddiye alir.
0
@pyro clustic flow,
olay netleşince ben burdan yine bir duyuru aracılığıyla ne şekilde karşılık verdiğimizi size iletirim. kahvecinin nerde olduğunu falan bilmiyorum, adını da bilmiyorum. dediğim gibi arkadaşım sürekli bahsediyordu ama hiç gitmedim.
işin kötüsü bu arkadaşın bir de sevgilisi var.. umarım kulağına gitmemiştir yoksa o da kendince bir intikam planı geliştirebilir.
olay netleşince ben burdan yine bir duyuru aracılığıyla ne şekilde karşılık verdiğimizi size iletirim. kahvecinin nerde olduğunu falan bilmiyorum, adını da bilmiyorum. dediğim gibi arkadaşım sürekli bahsediyordu ama hiç gitmedim.
işin kötüsü bu arkadaşın bir de sevgilisi var.. umarım kulağına gitmemiştir yoksa o da kendince bir intikam planı geliştirebilir.
0
pyro'ya katiliyorum, hafif el altindan yapmakta fayda var. ama yapmaya basladiginizda, bunu bir parca duyurmak da fena fikir degil, ayse arman falan buna cok ilgi duyar sanki? :)
0
mumutum'un söylediği en mantıklısı gibi. babam avukat ve bi arkadaşımın başına buna benzer bi olay geldi ve dava açıldı. şahit ve delil yoksa hiçbişey yapılamaz. dava açılır ama düşer. adam sorguda itiraf etmediği sürece bi ceza almaz. eğer şahit varsa dava açın derim. yoksa da elini kolunu sallayarak gidip dövmek (silah v.s. sebebiyle) tehlikeli cidden. ya tenhada kimliğinizi belli etmeden bi şekilde bi ders verin. ya da kafenin camına, girişe, yerlere falan sprayle yazı yazın veya afiş bastırıp gece yapıştırın.
0
burda bu kadar kişi beyin fırtınası yaptık artık bunun hakkını vermek de siz ve arkadaşlarınıza düştü haberlerinizi bekliycez burda.
bi de karaborsacılarla ilgili bi duyurunuz yok muydu sizin bu herifleri nasıl engelleriz falan diye. yine orda da dövsek mi diye bi muabbet dönmüştü die hatrlıyorum.(sadece meraktan soruyorum)
bi de karaborsacılarla ilgili bi duyurunuz yok muydu sizin bu herifleri nasıl engelleriz falan diye. yine orda da dövsek mi diye bi muabbet dönmüştü die hatrlıyorum.(sadece meraktan soruyorum)
0
şu mekanı bana yazsanız yeni ayrıldığım kız arkadaşım da kadıköyde feci kıllandım şimdi...
ayrılsak da yani uyaralım kızı hiç olmazsa, eklerseniz memnun olurum valla.
ayrılsak da yani uyaralım kızı hiç olmazsa, eklerseniz memnun olurum valla.
0
@rentts,
benim öyle bir duyurum yoktu, bilmiyorum. bu olayın sonuçlarını da bildireceğim yine buradan..
@Karluk,
gerçekten oranın adını bilmiyorum ama öğrendiğimde mail ile size ulaştırırım. not alıyorum mailinizi..
benim öyle bir duyurum yoktu, bilmiyorum. bu olayın sonuçlarını da bildireceğim yine buradan..
@Karluk,
gerçekten oranın adını bilmiyorum ama öğrendiğimde mail ile size ulaştırırım. not alıyorum mailinizi..
0
Teşekkür ederim gerçekten öylesine bişey olsa istemezdim. Ben de iyi bilirim kadıköy merkezi yani siz biraz blgi verseniz bile ben çıkartabilirim yeri.
0
fiziksel degil de psikolojik zarar verin, hem uzun vadeli olur. yani sizi kanunsal olarak etkilemeyecek cin gibi bir yol bulmalisiniz.
0
öncelikle adamın mekanını basarsanız haneye tecavüz tarzı bir suça bulaşmış sayılabilirsiniz. ikincisi adamın esnaf çevresi satırı sopayı kaptığı gibi kafanıza geçiriverir, siz donanımlı gitseniz cinayet çıkar. o yüzden bence en güzeli mekanın ismini buraya, sözlüğe, forumlara vb yazmanızdır, en azından görenler dedikodusunu yapar müşterisi azalır, daha da kötüsü rezil olur ele güne. Şikayette bulunursanız gazetelere bile veebilirsiniz olayı hemde mağdur kız arkadaşımızın ismini vermenizde gerekmez,hurriyet.com filan ilgilenir muhtemelen
0
@loralynn, neyin taciz neyin paranoya olduğunu ayırdedebiliyorum. yanımıza oturana "ayy sapık" zannetmişiz gibi görünmesin diye bariz bir cinsel taciz veya sarkıntılığı görmezden mi gelelim? sinik olmadığım için her yanıma oturana tacizci muamelesi yapmıyorum merak etme. ama ortada bir olay varsa cezasını da çekmeli, en azından rıza gösterdiğimi veya kadın olduğum için beni sindirdiğini zannetmemeli. kadınları sindirmenin yeni yolu da bu oldu "aa siz de herkese sapık muamelesi yapıyorsunuz canım" yapmıyoruz efendim, taciz ediliyoruz ve buna göz yummuyoruz. göz yumunca nolacak çünkü, adam taciz etmesinin bir cezası olmadığını görüp devam edecek, yarın birgün de sizin karınızı kızınızı taciz edecek.
0
@turkuazz, ben kendimden yola çıkarak yazmıştım onları. Ben o şekilde paranoyaklaştım o arkadaş da öyle hissedecektir diyorum. Adamı şikayet edin , arkadaşınıza destek olun dedim yanlış mı anlaşıldım anlamadım.
0
inanın polise gidin demek içimden gelmiyor benim de.
aranızdan birilerinin bildiği tanıdığı bir aynalı tahir, bir deli yürek yok mu?
parasıyla yapıyosa aranızda toplaşın parasını verin, hikayeyi dinledikten sonra dellenip kendiliğinden gidiyosa da oh ne ala.
ama benim aklıma gelen bu, bu işleri (tehdit, cam çerçeve indirme, sindirme cart curt) ve adam dövmeyi iyi bilen mafyavari adamlardan daha çok ne var istanbulda?
allah bin belasını versin o adamın ayrıca.
aranızdan birilerinin bildiği tanıdığı bir aynalı tahir, bir deli yürek yok mu?
parasıyla yapıyosa aranızda toplaşın parasını verin, hikayeyi dinledikten sonra dellenip kendiliğinden gidiyosa da oh ne ala.
ama benim aklıma gelen bu, bu işleri (tehdit, cam çerçeve indirme, sindirme cart curt) ve adam dövmeyi iyi bilen mafyavari adamlardan daha çok ne var istanbulda?
allah bin belasını versin o adamın ayrıca.
0
taciz olayı her yerde her şekilde olabilir, kadıköy ya da etiler fark etmez diyorum.
başıma gelecek olsaydı böyle bir şey, toparlardım milleti gider döverdim. ama abartmamak lazım yine de. ölmesin adam.
başıma gelecek olsaydı böyle bir şey, toparlardım milleti gider döverdim. ama abartmamak lazım yine de. ölmesin adam.
0
anırta anırta dövün ama önce polise gidin sonra o adam şikayet ettiğinde çok ilgili olacaklardır. biz ne güne varız demesinler
0
@vita vinum est
biraz daha düşününce aslında tüm bu beyin fırtınalarından sonra mekanın adını buraya yazmanız hiç de iyi bir fikir olmadığını anladım. düşünsenize mekan basıp adam dövmeye gidiyorsunuz ve böyle bir şeyin planını internette yapmak gibi bir amatörlük yapıyorsunuz...hepimizin kimliklerini bir anda tespit etmeleri işten bile değil.
hatta şimdi sen mekanın adını buraya yazsan ve içimizden biri çıkıp o adamı dövse yapılacak bir iki google araştırmasından sonra hepimiz zanlı duruma düşebiliriz. sonuçta bizim elimizde taciz konusunda bir delil yokken onların haneye tecavüz, adam dövme gibi davalarda kullanabilecekleri sağlam kanıtları olur.
Bir iyilik yapın ve mekanın adını en azından bu başlığın altına yazmayın. :)
ama bu olay gerçekten tüylerimi diken diken ediyor.zira ben de bu şehirde yaşıyorum, kadıköyde bolca vakit de geçiriyorum.
Üstelik başlarına böyle bir olay gelmesi ihtimalini aklımdan bile geçirmek istemediğim iki küçük kız kardeşim var...
Ben bir Gandhi hayranı sayılırım. onun yaşamına yaptıklarına şiddet karşıtı insalcıl felsefesine olağanüstü bir saygı beslerim.Ama şimdi anlıyorum ki gerçekten şiddet güdüsünü, düşüncesini hayatımızdan çıkarmak hiç de hayal ettiğim kadar kolay değil.sanırım bu konuda kendi kendimle girilecek çok hesaplaşma, daha okunacak çok şey var...
izninizle bu insanı dövme fikrini desteklememek istiyorum. galiba döversek yaptığı suçun karşılığında gerekli bedeli ödediğini düşünecek ve vicdani olarak rahat edecek. galiba, bu adam için en faydalı şey onu dövmek olur...bence bunun yerine yaptığı şeyle yüzleşmesini sağlamalıyız, sonuçta bizim yumruklarımız karşısında değil kendi vicdanı karşısında bir yenilgiye uğramalı.
biraz daha düşününce aslında tüm bu beyin fırtınalarından sonra mekanın adını buraya yazmanız hiç de iyi bir fikir olmadığını anladım. düşünsenize mekan basıp adam dövmeye gidiyorsunuz ve böyle bir şeyin planını internette yapmak gibi bir amatörlük yapıyorsunuz...hepimizin kimliklerini bir anda tespit etmeleri işten bile değil.
hatta şimdi sen mekanın adını buraya yazsan ve içimizden biri çıkıp o adamı dövse yapılacak bir iki google araştırmasından sonra hepimiz zanlı duruma düşebiliriz. sonuçta bizim elimizde taciz konusunda bir delil yokken onların haneye tecavüz, adam dövme gibi davalarda kullanabilecekleri sağlam kanıtları olur.
Bir iyilik yapın ve mekanın adını en azından bu başlığın altına yazmayın. :)
ama bu olay gerçekten tüylerimi diken diken ediyor.zira ben de bu şehirde yaşıyorum, kadıköyde bolca vakit de geçiriyorum.
Üstelik başlarına böyle bir olay gelmesi ihtimalini aklımdan bile geçirmek istemediğim iki küçük kız kardeşim var...
Ben bir Gandhi hayranı sayılırım. onun yaşamına yaptıklarına şiddet karşıtı insalcıl felsefesine olağanüstü bir saygı beslerim.Ama şimdi anlıyorum ki gerçekten şiddet güdüsünü, düşüncesini hayatımızdan çıkarmak hiç de hayal ettiğim kadar kolay değil.sanırım bu konuda kendi kendimle girilecek çok hesaplaşma, daha okunacak çok şey var...
izninizle bu insanı dövme fikrini desteklememek istiyorum. galiba döversek yaptığı suçun karşılığında gerekli bedeli ödediğini düşünecek ve vicdani olarak rahat edecek. galiba, bu adam için en faydalı şey onu dövmek olur...bence bunun yerine yaptığı şeyle yüzleşmesini sağlamalıyız, sonuçta bizim yumruklarımız karşısında değil kendi vicdanı karşısında bir yenilgiye uğramalı.
0
Kesinlikle dövün. Polisle hiçbir sonuç alamayacaksınız. Sonunda yanına kar kalmasın diye yine gidip dövecek, bu sefer öncesinde polise şikayet etmiş olduğunuz için hemen şüpheli olarak belirlenecek ve siz ceza alacaksınız. Benzer şeyleri defalarca yaşamış bi insan olarak söylüyorum. Taciz, tecavüze varmadığı sürece polis kadına asla yardım etmemektedir. Bu ülkede doğru ahmet olarak adalet sağlayamazsınız. Toplanın dövün.
0
yarın arkadaşlarla akademik bi çalışma için toplantı yapacaktık.. fakat görünen o ki toplantımızın gündemi bu konu olacak.
şu an sizden aldığım fikirlerle kafamda bir şeyler netleşmeye başladı.
1. şiddet uygulamayacağız veya şiddet uygulasak bile "intikam soğuk yenen bir yemektir" düsturuyla hareket edip adamı tenhalarda kıstırmaya çalışacağız. dükkan basmak falan gibi şeyler çok saçmaymış, şu an bunu idrak edebiliyorum.
2. adamı afişe etme fikrini çok tuttum. bunu olabildiğince hızlıca ve gizli bir şekilde planlamaya çalışacağız. bu adamın kadıköy'de tutunamaması lazım.. buna bir çare bulacağız. el ilanları, afişler, duvar yazıları ve fısıltı gazetesiyle o adamı bitirmeyi düşünebiliriz.
3. polise bildirmek arkadaşımızı yıpratacaktır. onun adli süreçte süründürülmesini istemiyorum şahsen..
4. bizim okulda bu olay bir yayılsa okuldaki tüm örgütlerden ve gruplardan destek gelecektir. ülkücüsünden müslümanına, solcusundan sağcısına kadar alayı böyle bir olaya tepki gösterirler. fakat bu noktada arkadaşımızın rencide edilmemesi gerekiyor.. bunun gizliliğini sağlayabilirsek bu yönde de bir çalışma yürütebiliriz.
ben böyle düşündüm. hala sinirliyim.
şu an sizden aldığım fikirlerle kafamda bir şeyler netleşmeye başladı.
1. şiddet uygulamayacağız veya şiddet uygulasak bile "intikam soğuk yenen bir yemektir" düsturuyla hareket edip adamı tenhalarda kıstırmaya çalışacağız. dükkan basmak falan gibi şeyler çok saçmaymış, şu an bunu idrak edebiliyorum.
2. adamı afişe etme fikrini çok tuttum. bunu olabildiğince hızlıca ve gizli bir şekilde planlamaya çalışacağız. bu adamın kadıköy'de tutunamaması lazım.. buna bir çare bulacağız. el ilanları, afişler, duvar yazıları ve fısıltı gazetesiyle o adamı bitirmeyi düşünebiliriz.
3. polise bildirmek arkadaşımızı yıpratacaktır. onun adli süreçte süründürülmesini istemiyorum şahsen..
4. bizim okulda bu olay bir yayılsa okuldaki tüm örgütlerden ve gruplardan destek gelecektir. ülkücüsünden müslümanına, solcusundan sağcısına kadar alayı böyle bir olaya tepki gösterirler. fakat bu noktada arkadaşımızın rencide edilmemesi gerekiyor.. bunun gizliliğini sağlayabilirsek bu yönde de bir çalışma yürütebiliriz.
ben böyle düşündüm. hala sinirliyim.
0
yeri ben de öğrenmek istiyorum. sık sık kızlı erkekli takıldığımız kadıköyde böyle hayvanların buludnuğu bir yere gitmemizi istemezsiniz heralde..
gelişmeleri de yazarsan seviniriz..
de.beers.forever (et) cimeyil...
gelişmeleri de yazarsan seviniriz..
de.beers.forever (et) cimeyil...
0
oncelikle gecmi$ olsun.
internette te$hir edilme fikri guzel ama yasal olarak ucu size dokunmasin. i$ cigrindan cikinca sizi bulup, yasal surec ba$latmasinlar? hakliyken haksiz duruma du$up, ki$ilik haklarina saldiridan zan altinda kalmayin. kesinlikle de$ifre edin, ozellikle cevre esnaf o $erefsizin ne mal oldugunu duysun, gelen mu$teriler duysun...
ama bu organizasyonun kimler tarafindan yapildigi asla ogrenilmesin. kendinizi fazla de$ifre etmeyin. burasi turkiye, oyle bir hal olur ki, arkada$iniza yapilan tacizi ispat edemezsiniz ama sizin yaptiginiz eylemler "taciz" olur cikar.
hic olmadi nobetle$in kendi aranizda ve her hafta gece vakti camlarini indirin. vandallıksa vandallık...
mekanin adini ogrenmek istiyorum, mumkunse mesaj atar misin? organizasyona destek olalim, cevremize yayalim...
internette te$hir edilme fikri guzel ama yasal olarak ucu size dokunmasin. i$ cigrindan cikinca sizi bulup, yasal surec ba$latmasinlar? hakliyken haksiz duruma du$up, ki$ilik haklarina saldiridan zan altinda kalmayin. kesinlikle de$ifre edin, ozellikle cevre esnaf o $erefsizin ne mal oldugunu duysun, gelen mu$teriler duysun...
ama bu organizasyonun kimler tarafindan yapildigi asla ogrenilmesin. kendinizi fazla de$ifre etmeyin. burasi turkiye, oyle bir hal olur ki, arkada$iniza yapilan tacizi ispat edemezsiniz ama sizin yaptiginiz eylemler "taciz" olur cikar.
hic olmadi nobetle$in kendi aranizda ve her hafta gece vakti camlarini indirin. vandallıksa vandallık...
mekanin adini ogrenmek istiyorum, mumkunse mesaj atar misin? organizasyona destek olalim, cevremize yayalim...
0
çok iyi düşünmüşsünüz. en güzel intikam hiç zarar görmediğiniz, hasmınızın kıvranmasını zevkle ve rahatlık içinde başınıza bişey gelmeden seyrettiğiniz intikamdır. mekan basmak bir çok açıdan sorun olur, adam eve giderken kafasını gözünü yarın ne gerek var öyle şova?
yukarıdaki yazı sadece hayali bir konuda hayali bir fikir vermek için yazılmış hayal ürünüdür ciddiye almayın yani ne diyim :-)
yukarıdaki yazı sadece hayali bir konuda hayali bir fikir vermek için yazılmış hayal ürünüdür ciddiye almayın yani ne diyim :-)
0
gelişmeleri kesinlikle aktaracağım.
yeri öğrenince de mail olarak atarım.. ki zaten eğer düşündüğümüz çalışmayı yaparsak (bu herifi afişe edersek) elbet öğrenirsiniz oranın neresi olduğunu..
yeri öğrenince de mail olarak atarım.. ki zaten eğer düşündüğümüz çalışmayı yaparsak (bu herifi afişe edersek) elbet öğrenirsiniz oranın neresi olduğunu..
0
bu duyuruyu da bir iki gün sonra silerim zaten. şu an yalnızca fikir toplayıp en iyi planı yapmayı amaçlıyorum. olabildiğince yasal yollardan o herifin canına okumak lazım.
0
arkadaşınızı afişe etmeden "orantılı güç" kullanarak adama haddini bildirmek istiyorsanız, en doğru yol polise gitmek. ama "tanıdığınız" polise gitmek. bulun buluşturun. madem o kadar arkadaşınız var elbet tanıdıkları bir memur vardır "abi şöyle bir durum vardı, gürültü patırtı olmadan ayar çekelim" diyebileceğiniz bir memur işini hakkıyla yapacaktır.
yoksa polis için gün boyunca karşılaştığı yüzlerce adi suç arasında (ki delil de yok) önemsiz sıradan bir vaka olarak kalır.
orantılı güç kullanmak için bu devletin kolluk güçleri olduğunu unutmayın :) orantılı gücü kesinlikle kendiniz kullanmayın. siz adamı tanıyorsanız o da sizleri az çok tanıyordur. olay bu kadar sıcakken dövseniz bile ilk aklına gelecek şey kız arkadaşınızın yaşadığı olay nedeniyle olduğudur. eninde sonunda onun da arkadaşları vardır.
yoksa polis için gün boyunca karşılaştığı yüzlerce adi suç arasında (ki delil de yok) önemsiz sıradan bir vaka olarak kalır.
orantılı güç kullanmak için bu devletin kolluk güçleri olduğunu unutmayın :) orantılı gücü kesinlikle kendiniz kullanmayın. siz adamı tanıyorsanız o da sizleri az çok tanıyordur. olay bu kadar sıcakken dövseniz bile ilk aklına gelecek şey kız arkadaşınızın yaşadığı olay nedeniyle olduğudur. eninde sonunda onun da arkadaşları vardır.
0
afişe etme konusunda dikkatli olun derim. sonuçta dayak, taciz gibi konular adliyeye taşınma konusunda daha soyut ve genelde geçiştiriliyor ama adam size benim itibarımla oynadılar, hakaret ettiler ve iftira attılar diye bi dava açarsa o gayet temelli olur işte. sonuç alma ihtimali de çok daha yüksektir. bence çok daha tehlikeli. eğer yapacaksanız kesinlikle kimin yaptığı hakkında bir fikri olmamalı adamın. ben yine dayak diyorum.
0
Öncelikle arkada$ınıza ve sevenlerine geçmi$ olsun. böyle bir hadiseyi okuyup da etkilenmemek ve tepkisiz kalmamak zor tabii ki. Kendi bilgim ve deneyimimie göre hareket tarzınıza katkıda bulunmak isterim.
Kadıköy bölgesinin ideolojik yönden hakimi Sol Fraksiyonlardır. (Hangileri olduğu konusunda tam bilgim olmasa da biraz ara$tırın hemen bir iki parti örgüt ismi kar$ınıza çıkacaktır.)bu bölgede rajonu onlar keser. Dolayısıyla siz ünv. öğrencisisiniz ve ister istemez arkada$larınızdan birileri bu Sol Parti / Gruplardan birisiyle dirsek temasındadır ya da bir ucu onlara değer durumdadır. Meseleyi Parti / Gruplar üzerinden Kadıköydekilere iletin. Arkada$larınızla birlikte bizzat konuyu Onlarla payla$ın ve tamamıyla anlatın. Sanırım oralarda biraz hareketlilik olacaktır. tutun ki sapık amca da o ideoloji taraftarı çıktı o zaman vay haline bizim devrimci amcamızın.
Yani, adamımız bölgenin sahipleri tarafından bir sorgulansın isterim. Kendi bölgelerinde namus ihlali yapıldığına göz yumacak Parti/Grup tanımıyorum arkada$. Yok böyle bir solculuk.
ikinci önerim de $öyle: yine arkada$larınmızla topla$ıp Kadıköy Emniyet Amirliğine gidin ve tam kadro $ikayetçi olun. Yanınızda mağdur arkada$ınız olsun tabii ki. Polisin böyle bir konudaki $ikayete kayıtsız kalmayacağına da eminim.
Legal veya illegal her türlü hareketinizde grupça hareket edin. Etkisi daha çok ve isabetli olacaktır.
Tekrar, geçmi$ olsun.
Saygılarımla.
Kadıköy bölgesinin ideolojik yönden hakimi Sol Fraksiyonlardır. (Hangileri olduğu konusunda tam bilgim olmasa da biraz ara$tırın hemen bir iki parti örgüt ismi kar$ınıza çıkacaktır.)bu bölgede rajonu onlar keser. Dolayısıyla siz ünv. öğrencisisiniz ve ister istemez arkada$larınızdan birileri bu Sol Parti / Gruplardan birisiyle dirsek temasındadır ya da bir ucu onlara değer durumdadır. Meseleyi Parti / Gruplar üzerinden Kadıköydekilere iletin. Arkada$larınızla birlikte bizzat konuyu Onlarla payla$ın ve tamamıyla anlatın. Sanırım oralarda biraz hareketlilik olacaktır. tutun ki sapık amca da o ideoloji taraftarı çıktı o zaman vay haline bizim devrimci amcamızın.
Yani, adamımız bölgenin sahipleri tarafından bir sorgulansın isterim. Kendi bölgelerinde namus ihlali yapıldığına göz yumacak Parti/Grup tanımıyorum arkada$. Yok böyle bir solculuk.
ikinci önerim de $öyle: yine arkada$larınmızla topla$ıp Kadıköy Emniyet Amirliğine gidin ve tam kadro $ikayetçi olun. Yanınızda mağdur arkada$ınız olsun tabii ki. Polisin böyle bir konudaki $ikayete kayıtsız kalmayacağına da eminim.
Legal veya illegal her türlü hareketinizde grupça hareket edin. Etkisi daha çok ve isabetli olacaktır.
Tekrar, geçmi$ olsun.
Saygılarımla.
0
benzeri olmasa da farklı bir evrende paraleli olan bir olayı paylaşmak istiyorum.
pazartesi gecesi. uçağın düştüğü gece. içindeki tek türk, benim üniversiteden oda arkadaşımın kız kardeşi. çıldıracağım, arkadaşıma ulaşmam lazım. fi tarihinden numarası kalmamış. bilinmeyen numaralara sordurttum. kızın ismiyle yok. kocasınınki deneyeyim dedim. adı x y olsun. turkcell bana x y-oğlu'nun numarasını vermiş meğer. 3 adet numara. o saat, aranmaz da. bir mesaj yazıp 3 numaraya da attım. "ben bilmem kim. üniversiteden arkadaşı. dualarım sizle" benzeri birşey.
bu x y-oğlu hırbosu, herhalde bulgaristan'dan mesaj atanlarla karıştırdı. diğer 2 numara da onlarınmış, biri abisinin, biri kardeşinin. habire telefon açıyorlar, küfürler ediyorlar. rahat vermiyorlar. ertesi gün, tüm gün boyunca. bir yandan arkadaşımın kızkardeşinin kaybolmasının üzüntüsü..vallahi yanlış isim vermişler diyorum, "hadi len, abime de yazmışsın" falan diyorlar.
2 çözümle kurtuldum.
1. Kocam godless commie numaraları arayarak bir güzel "ikaz" etti.
2. Turkcell'in çok tepelerine yazı yazdım, bu adamları siz sardınız başıma, kurtarın beni diye. Turkcell, önce o geceki kayıtları (bana, sorduğum kişinin değil de başkasının numaralarını veren görevli ile olan konuşmaları) dinlemiş. Sonra da, kendi ifadelerince "bir ilk" yaparak, adamları aradılar, bir daha rahatsız etmeleri durumunda, Turkcell avukatlarının resmi işlem yapacaklarını söylediler.
Sizin yazdıklarınızı okuyunca, 2 gündür yaşadığım bu olayları paylaşmak istedim.
pazartesi gecesi. uçağın düştüğü gece. içindeki tek türk, benim üniversiteden oda arkadaşımın kız kardeşi. çıldıracağım, arkadaşıma ulaşmam lazım. fi tarihinden numarası kalmamış. bilinmeyen numaralara sordurttum. kızın ismiyle yok. kocasınınki deneyeyim dedim. adı x y olsun. turkcell bana x y-oğlu'nun numarasını vermiş meğer. 3 adet numara. o saat, aranmaz da. bir mesaj yazıp 3 numaraya da attım. "ben bilmem kim. üniversiteden arkadaşı. dualarım sizle" benzeri birşey.
bu x y-oğlu hırbosu, herhalde bulgaristan'dan mesaj atanlarla karıştırdı. diğer 2 numara da onlarınmış, biri abisinin, biri kardeşinin. habire telefon açıyorlar, küfürler ediyorlar. rahat vermiyorlar. ertesi gün, tüm gün boyunca. bir yandan arkadaşımın kızkardeşinin kaybolmasının üzüntüsü..vallahi yanlış isim vermişler diyorum, "hadi len, abime de yazmışsın" falan diyorlar.
2 çözümle kurtuldum.
1. Kocam godless commie numaraları arayarak bir güzel "ikaz" etti.
2. Turkcell'in çok tepelerine yazı yazdım, bu adamları siz sardınız başıma, kurtarın beni diye. Turkcell, önce o geceki kayıtları (bana, sorduğum kişinin değil de başkasının numaralarını veren görevli ile olan konuşmaları) dinlemiş. Sonra da, kendi ifadelerince "bir ilk" yaparak, adamları aradılar, bir daha rahatsız etmeleri durumunda, Turkcell avukatlarının resmi işlem yapacaklarını söylediler.
Sizin yazdıklarınızı okuyunca, 2 gündür yaşadığım bu olayları paylaşmak istedim.
0
açık bir alanı, bahçesi falan varsa bir gece gidip bahçesine mazot dökün (hayır ateşe vermeyeceğiz yuh o kadar da değil). günlerce çıkmaz onun kokusu. bir kişi oturamaz o bahçede.
0
benzeri bir olay ortaköy civarında başıma gelmişti, adam araçlıydı. polise şikayet ettim tabi, polisin de asılmaya çalışmasını saymazsak araca kallavi bir trafik cezası yazıldı. dahası benzer araç çocuğuyla gezen bir bayanı da taciz etmiş aynı gün (2 şikayet). ben mahkemeyle falan uğraşmak istemediğim için peşini bıraktım ama polisler bırakmadılar. araç ticari olarak kullanılıyormuş ve sahibi başkasına kiralamış, uzamış da uzamıştı durum. ama eşkale uyan gençleri karakola çektiklerini biliyorum.
bence iki bayan birden şikayetçi olsunlar. daha önceden de bir şikayet falan varsa kesin halledilir zaten.
döverek falan da olay çözülmüyor, daha da büyüyor. ben de sinirliyken dövelim hallolsun falan diyorum ama gerçekte öyle yürümüyor pek :/
üniversitede bu olayı yayın (bayan izin verirse tabi, adını falan gizleyebilirsiniz). kalabalık bir grupla gidip insani bir şekilde konuşabilirsiniz de (kalabalık göz korkutmak için).
bence sözlükte de yazın, herkes neresi olduğunu öğrensin, gitmeyelim hiç birimiz.
ayrıca evet şu iğrenç taciz olayları, türkiye'de, hemen hemen her kadının başına geliyor. psikolojimizi bozuyor bu tür olaylar. sokakta yürüyememeyi bırak resmen bazı alanlara kadınlar giremiyor hatta gecenin belli bir saatinden sonra kadınlara bir nevi sokağa çıkma yasağı var.
bu olay da gayet normal bir saatte gayet normal bir yerde olmuş, artık nasıl bir zihniyet gliştirdiyse iğrenç adam. bunlara sustukça başımıza çıkıyorlar, susmamak gerek bence. susunca hoşumuza gittiğini düşünecek kadar sapık düşünceliler.
bence iki bayan birden şikayetçi olsunlar. daha önceden de bir şikayet falan varsa kesin halledilir zaten.
döverek falan da olay çözülmüyor, daha da büyüyor. ben de sinirliyken dövelim hallolsun falan diyorum ama gerçekte öyle yürümüyor pek :/
üniversitede bu olayı yayın (bayan izin verirse tabi, adını falan gizleyebilirsiniz). kalabalık bir grupla gidip insani bir şekilde konuşabilirsiniz de (kalabalık göz korkutmak için).
bence sözlükte de yazın, herkes neresi olduğunu öğrensin, gitmeyelim hiç birimiz.
ayrıca evet şu iğrenç taciz olayları, türkiye'de, hemen hemen her kadının başına geliyor. psikolojimizi bozuyor bu tür olaylar. sokakta yürüyememeyi bırak resmen bazı alanlara kadınlar giremiyor hatta gecenin belli bir saatinden sonra kadınlara bir nevi sokağa çıkma yasağı var.
bu olay da gayet normal bir saatte gayet normal bir yerde olmuş, artık nasıl bir zihniyet gliştirdiyse iğrenç adam. bunlara sustukça başımıza çıkıyorlar, susmamak gerek bence. susunca hoşumuza gittiğini düşünecek kadar sapık düşünceliler.
0
xr_ibo@hot...
bende ogrenebilir miyim bu adamın cafesini. hem var gücümle haberi yayarım hemde fırsatım olursa cam indiririm
bende ogrenebilir miyim bu adamın cafesini. hem var gücümle haberi yayarım hemde fırsatım olursa cam indiririm
0
Madem o kadar adam toplanabiliyosunuz, neden dövmek (ki bu ters de tepebilir, silah olur bişey olur arkadaşların dediği gibi) ya da polise vermek gibi 2 sonucu muğlak hareket yerine 30-40 kişi adamın dükkanının önünde elinizde pankartla eylem yapmıyosunuz tam iş saatinde. Hiçbişey bundan daha fazla utandırmaz sanırım. o ara polise de haber verseniz olur tabi. Polis adamı götürürken siz de eylemi koyarsınız.
0
alokozay
aldıgım duyumlara göre gençler arasında geek nerd tarzı moda olmuş. hakikaten böyle birşey var mı? bana çok saçma geldi.
aldıgım duyumlara göre gençler arasında geek nerd tarzı moda olmuş. hakikaten böyle birşey var mı? bana çok saçma geldi.
0
bigbang ile başladıysa o zaman sadece universitede kalmıştır bu akım sokaga sıçramamıştır. benim ogrenmek istedigim de o aslında
bigbang güzel dizi o ayrı
bigbang güzel dizi o ayrı
0
türkiye'de henüz pek yayılmasada, yurtdışından bildiren arkadaşlara göre oralarda (özellikle abd) hızla yayılıyormuş:) nerd gözlükleri takmayanı dövüyorlarmış.
0
evet bazi geekler de kendi modalarini oulsturmaya basladi ama korkunc bir moda. kemik cerceveli gözlükler, geek icerikli t-shirtler, tuhaf sakal modelleri, desenli fedoralar(!), trenchkotlar(!!) filan gözde. sahsen uzak duruyorum kendilerinden.
0
amerikada olması normal gibi geliyor ama türkiyede olursa çok acayip olur. apaçi geek.
0
kibritsuyu
buraya yazınca oluyomuş didiler.
buraya yazınca oluyomuş didiler.
0
Sen zaten meşhursun ki, sitede en çok ilanı olan kullanıcı olmanın yanında en yardımcı okurlar listesinde de adın var. E yeter işte, bundan iyisi can sağlığı.
Ben bu kadar meşhur olamadığım için hergün kendimi Hülya Koçyiğit gibi yatağa yüzüstü atıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
Ben bu kadar meşhur olamadığım için hergün kendimi Hülya Koçyiğit gibi yatağa yüzüstü atıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
0
bağırdım. salak salak bakıp geçtiler. siken falan olmadı. meşhur da değilim hala.
0
bir arkadaşının ağzından "kibritsuyu'nu kaybettik" yaz.
bikaç gün hesabına girme. herkes atıp tutacak tabii.
bir hafta sonra falan şöyle bi entry gir: "olum var ya yeni yerlere giderken kesin harita alın. kaybolmuşum, yolu anca şimdi bulabildim."
şanın, şöhretin artmazsa ben de bişey bilmiyorum.
bikaç gün hesabına girme. herkes atıp tutacak tabii.
bir hafta sonra falan şöyle bi entry gir: "olum var ya yeni yerlere giderken kesin harita alın. kaybolmuşum, yolu anca şimdi bulabildim."
şanın, şöhretin artmazsa ben de bişey bilmiyorum.
0
maliyeyi dolandırma teknikleri diye bi panel duzenle. anında olmasa da 3 gun içinde olur.
0
bikinili fotoğrafının linklerini ver burada. bir anda türkiye'nin starı olursun. valla bak=)
0
