Giriş
(3)

Akustik gitar secimi - hediye

instant crush
Esime hediye olarak akustik gitar almaya karar verdim ama gitardan hic anlamiyorum maalesef. su aşağıdakiler iyi midir hangisini almaliyim acaba? Tesekkurler.https://www.do-re.com.tr/epiphone-dr-100-akustik-gitar-vintage-sunbursthttps://www.do-re.com.tr/yamaha-f370tbs-akustik-gitar-tobacco-brown-sun
Esime hediye olarak akustik gitar almaya karar verdim ama gitardan hic anlamiyorum maalesef. su aşağıdakiler iyi midir hangisini almaliyim acaba? Tesekkurler.

www.do-re.com.tr

www.do-re.com.tr
0
instant crush
(16.09.23)
Gitar bence hediye almak icin uygun degil cunku denemeden alinmayacak bir sey. Klavye hissiyati, cikardigi ses kisiden kisiye degisir.

Bence esinizi magazaya sokun bi bahaneyle denettirin begendigi seyi not alin sonra alin.

Haa cok amatorse fark etmez tabii. Ben yine de magazaya gidin derim o zaman da tek basiniza ve gorevliden yardim isteyin.
0
floydian
(16.09.23)
Bu Epiphone un giriş modeli bir akustik gitarı fakat malzeme kalitesine göre fiyatı diğer markalara göre yüksek,biraz isimden satıyor

Fiyat performans olarak cort ad810 bakabilirsin yıllardır kullanıyorum, imkanın varsa LAG ve Takamine modellerine bakabilirsin
0
freebird5406_2
(16.09.23)
Takamine almaya gidip LAG alıp çıkmıştım :) Mesela fiyat skalanızda şu var: www.zuhalmuzik.com

Zuhal müzikte bir elemana bu fiyat civarındaki birkaç gitarda aynı parçayı arpeji bişeyi çaldırıp kulağınızla test edebilirsiniz, o kişiye de klavye rahatlığı vb. şeyleri sorarsınız. Bu fiyatlarda ben de Cort, Lag falan tavsiye ederim. Bazı Ibanez ve Takamine modelleri de iyi olabilir ama denemek lazım.
0
nhk ni youkosu
(16.09.23)
(7)

türk filmi önerisi

mark greg sputnik
merhaba,geçenlerde pardon'u izleyip çok sevmiştim. ülkemizin çıkardığı en iyi veya en azından "ikonik" diyebileceğimiz işlerden ne önerirsiniz? açıkçası çok az türk filmi izledim, haliyle "bunu kesin izlemişsindir" diye düşünüp en bilinenleri önermezlik yapmayın. mesela gemide geldi aklıma malum o d
merhaba,

geçenlerde pardon'u izleyip çok sevmiştim. ülkemizin çıkardığı en iyi veya en azından "ikonik" diyebileceğimiz işlerden ne önerirsiniz? açıkçası çok az türk filmi izledim, haliyle "bunu kesin izlemişsindir" diye düşünüp en bilinenleri önermezlik yapmayın. mesela gemide geldi aklıma malum o da izlemeyenlerin bile sahneleriyle çok duyduğu bir film. benzer tadı, havayı verir mi sizce?

yıl olarak da çok eski olmasın ama son 10 yıldan da olmasın istiyorum, o açıdan 90'lar veya 2000'lerin başı civarında geçen bir film olursa daha iyi olur ama bu kısmı şart değil.
0
mark greg sputnik
(15.09.23)
tabutta rövaşata.
gemide'yi de izle tabii.
0
tepedeki psychedelic adam
(15.09.23)
Mubi' ye ümit ünal'ın 9 diye bi filmi geldi, malum sitelerde de bulunuyor
0
freebird5406_2
(15.09.23)
Ah belinda
Arkadaşım şeytan
Masumiyet
Ağır roman
Duvara karşı
Polis
Fasulye
0
alimcgraw
(15.09.23)
beni şimdiye dek en çok etkileyen türk filmi tabutta rövaşata'dır. aylarca yansımalar bab-i esrar dinleyerek gezmiştim. ama içinde zerre mizah olmayan, ağır depresif bir filmdir. ona göre izlemeye karar ver. gerçi zamanın ruhunun çok gerisinde kaldı, şu anda bir şey ifade etmeyebilir.

eşkıya ve ağır roman türk sinemasını yeniden dirilten iki film. ikisi de epey iyidir.

pardon gibi trajikomik olsun dersen aşırı underrated bir film olan: inşaat

son yıllardan da sarmaşık'ı beğendim.
0
sir gawain
(15.09.23)
Muhsin Bey (Plase olarak: Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu)
Hayat Var
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
Hacıvat Karagöz Neden Öldürüldü
Her Şey Çok Güzel Olacak
Bir Zamanlar Anadolu'da
Çoğunluk
Sarmaşık
0
perferil
(15.09.23)
izlemediysen kesinlikle eşkiya ve ağır roman.
0
etna
(15.09.23)
Kaç para kaç
Korkuyorum anne
0
alimcgraw
(16.09.23)
(11)

Depresyon ve kitap

somon sosu
Depresyondayken ne okunur? İç huzuru yeniden sağlayacak kitap ya da makale'ler var mıdır?
Depresyondayken ne okunur? İç huzuru yeniden sağlayacak kitap ya da makale'ler var mıdır?
0
somon sosu
(14.09.23)
Matt haig de ciddi depresyon geçirmiş bir edebiyatçı, yazdığı kitaplar da depresyon hissini bilen birinin yazdıkları ve paylaşımları kitaplarındaki bu yön belki iyi gelebilir
0
freebird5406_2
(14.09.23)
"hayatı yeniden keşfedin" kitabı. her psikoloğun tavsiye ettiği bir kitap imiş.
0
ahm1
(14.09.23)
Ben benden daha kötü durumda olan insanların romanları okuyunca kendimi iyi hissediyordum.

Oblomov
Ölü canlar
İnsancıklar
Ve Hasan Ali Toptaş kitapları olabilir.. sadık hidayet kitaplarida bana iyi gelmişti. Hergun 40-50 sayfa akıp gidiyordu.
0
ayseee
(14.09.23)
Daha çok "kendi kendine tedavi" mantığında genel bir öneri olarak "İyi Hissetmek" ve "Depresyondan Çıkış Yolu"
0
psipsipsi
(14.09.23)
Simyacı - Paulo Coelho
0
Mirket
(14.09.23)
Hayatı yeniden keşfedin
İyi hissetmek
Akış
0
Phoebe
(14.09.23)
Veronika ölmek istiyor - Paulo Coelho bana iyi gelmişti zamanında.
0
encokbenisevinnolur
(15.09.23)
Tüm adam Phillips kitapları. Bana çok yardımcı olan bir yazar
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(15.09.23)
Beyhan budak kitaplarini da oneririm.
0
mor oje
(15.09.23)
Eğer dindar biriyseniz kutsal kitapları okuyabilirsiniz. Hatta kitabın rastgele sayfalarını açıp karşınıza çıkan bölümlerden kısa okumalar yapabilirsiniz.

Eğer fantastik edebiyata ilginiz varsa (olmasa da olur aslında) Yerdeniz Büyücüsü kitabını okuyabilirsiniz. Çok duru bir kitaptır, hem kafanızı dağıtıp sıkıntınızdan uzaklaştırır hem de sakinleştirir.
0
burka
(15.09.23)
Iyi hissetmek ise yaramisti
0
Zetnikov
(15.09.23)
(4)

İyi bir sakal traşı makinesi

garavel
Merhaba, sakallarım genel olarak seyrek ve bıyıklarım yoğun, mevcut makinemi yaklaşık 7-8 sene önce almıştım cayır cayır çalışıyor ama tek başlığı var ve 1 den 10 a kadar uzunluk ayarlanabiliyor, o da benim gibi seyrek sakallılar için çok iyi sonuç vermiyor 2 yapsam fazla kısa 5 yapsam çoğunu almıyo
Merhaba, sakallarım genel olarak seyrek ve bıyıklarım yoğun, mevcut makinemi yaklaşık 7-8 sene önce almıştım cayır cayır çalışıyor ama tek başlığı var ve 1 den 10 a kadar uzunluk ayarlanabiliyor, o da benim gibi seyrek sakallılar için çok iyi sonuç vermiyor 2 yapsam fazla kısa 5 yapsam çoğunu almıyor falan istediğim oranı tutturamıyorum. Şayet derdimi anlatabilldiysem, daha böyle detaylı, istediğim uzunluğu verecek bir makine tavsiyeniz var mı ? Sadece sakal için kullanışacak.
0
garavel
(14.09.23)
encrypted-tbn0.gstatic.com

Braun un bu modelleri kullanışlı, tek başlık var fakat üzerindeki daireden başlık yukarı aşağı hareket ediyor, 0,5 mm hassasiyetle uzunluğu belirleyebiliyorsun

Sana 3,5 - 4 - 4,5 - 5 aralığında kesim gerekli
0
freebird5406_2
(14.09.23)
pardon benimki de buçukluydu ama bana olmuyor işte pek. daha ince uçlu mu bişey alsam bilemedim.

Philips 7-in-1 All-In-One Trimmer, Series 3000 Grooming Kit for Beard & Hair with 7 Attachments, Including Nose Trimmer, Self-Sharpening Blades, UK 3-Pin Plug-MG3720/33 amzn.eu
0
🌸garavel
(14.09.23)
Philips oneblade, memnunum
0
fakat
(14.09.23)
buçuklu numaralar da istediğin sonucu vermediyse senin derdini herhangi bir makine çözmez. berberde yaptırmayı deneyebilirsin istediğin boyu veya becerikliysen makas + ince tarakla kendin deneyebilirsin kesmeyi. makineden bağımsız numaralar standart çünkü markayı değiştirince 3 numara ucu sakalını daha kısa veya uzun kesmeyecek.
0
pietro crespi
(14.09.23)
(5)

iPhone 7 kullanan birine iPhone 11 alınır mı? Acil

alimcgraw
Telefonu çok yavaşlamış yıllardır yanımda çalışan bir personelinin doğumgünü. iPhone 11 kadar bir bütçem var hediye için. Sizce alınır mı? Performansı nasıldır güncelleme vs. İki sene daha hızlı şekilde kullanabilir mi alsam?
Telefonu çok yavaşlamış yıllardır yanımda çalışan bir personelinin doğumgünü. iPhone 11 kadar bir bütçem var hediye için. Sizce alınır mı? Performansı nasıldır güncelleme vs. İki sene daha hızlı şekilde kullanabilir mi alsam?
0
alimcgraw
(12.09.23)
alınır.2 sene rahat kullanır.keşke benim patrınum olsaydın :)
0
gadlemler
(12.09.23)
şu anki piyasada diğer telefon fiyatlarına ve kaliteye bakıldında her türlü yine iphone alınır.

Bunu marka fanatikliği olmayan biri olarak söylüyorum, sebep. sağlamlık , stabilize, (yazılım donanım uyumluluğu) , basitlik,
sorunsuzluk, uzun yıllar süren güncelleme alma durumu, yani bir android telefonu 2 yıl kullanırsanız iPhone yi çok rahat 5 yıl kullanabilirsiniz.
0
mrctrk
(12.09.23)
iphone 11 in fiyatı 24 bin liraymış 2-3 sene kullanır

Samsung a54 ün fiyatı 15 bin lira, samsung 4 versiyon android güncellemesi ve 5 yıl güvenlik güncellemesi desteği veriyor artık yani toplam 5-6 sene rahat kullanır

Hem ekran, hem fotoğraf kalitesi iphone 7 ye göre çok daha güncel ve kaliteli

youtu.be
0
freebird5406_2
(12.09.23)
ben hala 11 kullaniyorum. en az bir sene daha degistirmeyi dusunmuyorum. güncelleme aliyor, hicbir sikintisi yok.
0
sir gawain
(12.09.23)
İade edebileceği şekilde alın, belki kendisi de aradaki farkı verip üst modelini alır.
0
efx
(14.09.23)
(7)

Kuran gerçekten etkileyici ve şairane bir kitap mı?

Unde bach canim
Sesi çok güzel kişiler müzikal şekilde okuyunca her şey etkileyici olur da, iddia edildiği gibi araplara göre gerçekten onjektif bakıldığında etkileyici be şairane dizelere mi sahip?Arapça bilmediğim, bilsem bile anadilim olmadığı için yorum da yapamıyorum
Sesi çok güzel kişiler müzikal şekilde okuyunca her şey etkileyici olur da, iddia edildiği gibi araplara göre gerçekten onjektif bakıldığında etkileyici be şairane dizelere mi sahip?

Arapça bilmediğim, bilsem bile anadilim olmadığı için yorum da yapamıyorum
0
Unde bach canim
(08.09.23)
Arapça ile ilgili bir merakın varsa mahir ünsal eriş ile töre sivrioğlu nun arap dili ve kültürü konuştukları bölüm güzel, kuran'a da değiniyorlar haliyle
open.spotify.com
0
freebird5406_2
(08.09.23)
Ben biliyorum Arapça. Kim yazmış yahut kim indirmiş olursa olsun bence olağanüstü bir kitap.

Klasik Arap şiirine benzemiyor. Yani beyitlerden oluşmuyor. Hatta ilk başta "bu da ne ola ki?" diyebilir bir Arap. Ancak çok sıradışı bir ahengi ve üslûbu var.

Ekleme: incil aramice, tevrat ibranicedir. Tarz ve hitabet aynı demek için (ki alakası yok) bu üç dile hakim olmak gerekir.
0
yadigar
(09.09.23)
İncil, Tevrat, Kuran, hepsi aynı elden çıkmış gibi aynı tarz ve hitabetle yazılmış kitaplar. Birisi tutunca diğerleri de "aa bu yöntem çalışıyor bak" deyip kopyalamış gibi. O tarz ve tonlamayla ne yazılsa benzeri etkileyiciliğe sahip olurdu zaten.
0
gallienus
(09.09.23)
Benim bildiğim kadarıyla her arap, Kur'an arapçasını anlayamıyor...Bu yüzden hem türkçede hem başka dillerde farklı çevireleri mevcut.

Kur'an arapçası, arabistan'da kullanılan günlük arapçadan farklıydı sanırım...
0
gadlemler
(09.09.23)
Kuranın dili eski olduğu için çok rahat olmasa da ne dendiğini anlıyordur normal bir arap. Ama pek etkilenmiş durmuyorlar. Adamlar kuranı kafasına yastık yapıp camide uyuyorlar mesela rahat rahat. Bir arabın konuşurken kurandan alıntı yaptığını da pek duymadım. namazlarını kılıp işlerine bakıyorlar.
0
parka
(09.09.23)
yalnız atlanan bir durum var kurana tanrının veya muhammedin yazdığı bir kitap olarak bakmamak lazım. o dönemin gücü elinde bulunduranları tarafından(muhammed sonrası dönem), o dönem ki arap siyasetine yön vermek ve bir anlamda halkın karşısında güçlerini korumak için yazıldığını unutmamak lazım. bu yüzden o dönem okuyanlar için etkileyici, şairane, ilahi ne derseniz deyin bir güçte olması gerekliydi. bu yüzden size de böyle geliyor olabilir.
0
my fault
(09.09.23)
Etkileyici ve şairane diye ayırdığınızdan anladığım kadarıyla hem anlatımı hem de tınısı üzerinden ayrı bir değerlendirme arıyorsunuz. Arapça'da ne ifade ediyordur bilmiyorum ancak bana vurgulandığı kadar etkileyici gelmiyor, zaten bir kutsal kitaptan da edebi etkileyicilik beklememek gerekir sanırım, bu tip bir karşılaştırma nereden çıktı anlamadım hiçbir zaman, bir dönem de kuranda yazan her şeyi "bilimsel açıklamasından önce işte burada yazıyordu" diye irdeleyen bir grup insan vardı artık çok yoklar sanırım. Bence böyle şeyler olayı özünden ayırıp konuyla ilgili olmayan başka bir hale sokuyor.

Bu arada incil ya da yeni antlaşma aramice değil. Aramice İsa'nın anadili, ancak o dönemde İsa'nın yaşadığı bu bölge Roma'nın doğusu ve hakim dil Yunanca. Bu bölgede yaşayan topluluklar kendi yerel dilleri haricinde anlaşmak için Yunanca da biliyorlar. İsa'nın da Aramice dışında Yunanca ve İbranice biliyor olması çok doğal. Ancak bunun da ötesinde yeni anlaşma havarilerce mektuplar şekilde yazılıp imparatorluğun her yerine yollanan metinlerin derlenmesiyle oluştuğu için Yunanca olması çok doğal ki zaten mevcut kayıtlar da Yunancaya dayanıyor. Ha eğer derseniz ki "ama orijinal incil farklı" orijinal incil elimizde olmadığı için bir şey söyleyemeyiz, onun da Yunanca yazılmamış olması için bir sebep yok, bölgenin genel geçer dili bu. Ancak bugün elimizle tutup gördüğümüz ve dilini inceleyebildiğimiz incil yunanca yazılan bir kitap. Tevratın da (ya da daha doğrusu Tevratı da içeren Tanah'ın) tamamı ibranice değil, kısmen aramice de içeriyor. Eklemek istedim.
0
akhenaten
(09.09.23)
(8)

Rose şarap önerisi?

mikahakkinen
şu marka rose şarap içilir? hangileri yumuşak içimlidir? marka
şu marka rose şarap içilir? hangileri yumuşak içimlidir? marka
0
mikahakkinen
(02.09.23)
Paraya kıyarım dersen Egeo rose çok iyi. Bi tık altı kayra rose. Şarap bu para vermem dersen Leona blush. Afiyet olsun.
0
giovanne
(02.09.23)
Yedi Bilgeler Lasos favori roze şarabım, öneririm.
0
fotrsapka
(02.09.23)
Cielo rose şarap, migroslarda bulunuyor
0
freebird5406_2
(02.09.23)
blush tercih ederseniz magenta blush, rose olsun derseniz felici rose
0
bravoteam
(03.09.23)
Blush ile rose ayni sey.

Yumusak icimliden kasit sanirsam asiditesinin az olmasi.

Denedigim ve yemeklerle iyi giden rose - Porta Diverti rose. Leona korkunc. Egeo ok. Kavaklidere´nin hatali sarabi yoktu, gecen sene neredeyse tüm saraplarini denedim. Hic fikriniz yoksa, Kavaklidere alin.
0
buf-e kür
(03.09.23)
Casal Mendes
0
kobuzchu kiz
(03.09.23)
casal mendes +1

hafif asitli yapısı hoşuma gidiyor. şampanyayı andırıyor.
0
hasansabbah
(03.09.23)
Smyrna blush. Cok basarili
0
mor oje
(03.09.23)
(21)

olmekten korkuyor musunuz

Kittie
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense. bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?bana cok garip geliyor.peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli bas
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense.

bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?
bana cok garip geliyor.

peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli basi yerinde bir akrabam, olen kocasinin bir gun eve geldigini soyluyor. once soke olmus, sonra bir anda kendine gelmis dua okumus. bir anda kaybolmus adam. ne dindar biri kendisi, ne paranormal seylere inanan biri. ruya da degilmis, ondan da emin.

*marsa falan gidecegimize keske biri olumu, olum sonrasini arastirsa assf

bonus soru :) birkac hayat yasiyor olabilir miyiz? yani birileri fakir, birileri zengin. birileri abdde doguyor, birileri afrikada aclik cekiyor gibi seyler neye gore belirleniyor. yoksa bunlarin hepsi farkli zamanlarda deneyimleniyor olabilir mi?

mistik bi seyler konusasim, okuyasim var. ister hepsine, ister birine cevap verin, ister bi paragraf yazin iste oradan buradan alakali.

tesekkurler
0
Kittie
(02.09.23)
Nedense ben ölüm anının acılı olacağını düşünüyorum. Bu ve bilinmezlik beni korkutuyor.
Bir de bunu izlemek iyi gelir belki

youtu.be
0
kisa
(02.09.23)
Bu hayatta tamamlayamadigim işler için tekrar tekrar dünyaya geleceğime inanmıyorum, bir tık biliyorum.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Korkmamız gereken ölüm değil layıkıyla yaşamamak.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Değer verdiğimiz bir şeyi kaybedince bile çok üzülebiliyoruz. Bir insan canını nasıl kaybedebilir? Bana akıl almaz geliyor. Korkuyorum. Umarım hayırlı bir ölüm olur.
0
dissendium
(02.09.23)
Ölümden korkmuyorum, hayatla ilgili beklentim baya düşük sanırım ondan. Hayallerimdeki gibi hayat yaşasam belki daha çok korkardım. Ruha hiç inanmıyorum, bilinci ruhla özleştirmiyorum yani. İnsanı diğer canlılardan çok ayrı bir varlık olarak göremiyorum, alet yapabilen ve dil geliştiren bir primatız çok özel bulamıyorum. İnancın toplumsal düzeni sağlamak için evrilmesi oldukça mantıklı, benim gibi inançsızların hayatını kendi kendine anlamlı hale getirmesi gerekiyor. Dine inanmayı, sığınmayı isterdim ama mantığıma yatmıyor. Yine de araştırdıkça fikrim değişebilir bilmiyorum.
0
personaa
(02.09.23)
Ruha inanmıyorum. Bence zaten tüm dinlerin çıkış noktası insanların ölümden sonra hayat arayışları, buna bağlı olarak ruh kavramını geliştirmeleri. Ama bence ne ruh var ne de ölümden sonra hayat. Ölünce bilinç gidecek. Fişi çekilmiş bilgisayar gibi olacağız yani :)

Ölümden korkma değil de ben öldükten sonra yaşanacak olayları kaçırma korkum var. FOMO'nun ekstrem seviyesi gibi :d yani öldükten sonra ne kaçırmışsın tabii umrunda değil de ölmeden olabildiğince şeye şahit olmak istiyorum. Ölümden ziyade uzun ve acılı süreç yaşamaktan korkuyorum. Felç, depremde enkaz vs vs. Öyle bir ölüm yaşamadıktan sonra ölümle ilgili çok korkum yok.

Hatta yıllar önce yine sanırım burda bi soruya denk gelmiştim. Bir tuş var ve basarsanız tüm dünya bir anda yok olacak acısız bir şekilde, basar mıydınız diye. İlk okuduğumda 18 yaşlarındaydım sanırım ve niye basayım ya demiştim. Şimdi en azından basan niye basar onu anlayabiliyorum :d

Edit: çocukluktan beri tamamen pozitivist kafada, tüm metafizik konuları reddeden, bilim takıntılı biriyim. O yüzden ölü geldi, hayalet falan hepsi ya yalan ya halüsinasyon. Birinin 1 birinin 100 yaşinda ölmesi de enteresan bir şey değil. İnsan sadece neokorteks geliştirmiş, baş parmağını kullanabilen bir hayvan. Herhangi bir hayvan nasıl bebekken de ölebiliyor yaşlanınca da, bizde de durum farklı değil
0
nundu
(02.09.23)
hem de nasıl
0
estranged
(02.09.23)
Hayatı seviyorum ölmekten korkmuyorum acaba nolacak diye merak içindeyim :)

Bu akşam mistik bir kafadaysan andy weir'ın the egg diye bir öyküsü var, kurzesagt kanalı bunu 7 dakikalık bir animasyon haline getirmişti sana uygun
youtu.be

Türkçe altyazısı da var seçeneklerde
0
freebird5406_2
(02.09.23)
başlarda inançlıydım baya ahiret inancım da vardı haliyle. Ona hazırlık yapıyoruz zannediyordum.

sonra bir dönem dogmatik bilgilerimizin geçmiş yaşamlarımızdan geldiğini veya yaşadıklarımızın atalarımızın yaptığı şeyler yüzünden olduğunu falan düşünmeye başlamıştım.

yakın geçmişte de hiç bir inancım yok. bu tarz kurguların tamamen insan beyninden çıktığını düşünüyorum. kitleleri inandırabildiğin, mantığa yatırabildiğin kadar yayılıyor bu tarz düşünceler.

ölüme gelirsek, korkum değişken ya. bazen hiç korkmuyorum, sadece ben ölürsem üzülecek insanların üzülmesini düşünmek bir miktar üzüyor. Keşke ölümlere alışsak da kimse üzülmese.

bazen de geleceği görememek, son, bilinmezlik, hiçlik gibi şeyler korkutuyor.

ve de uçlarda da olsa, tamam dinlere inanmıyorum insan icadı olduğu için ama içimde bir yerlerde evrenin kendi kendine oluşması mantığını çok yatıramıyorum. Yani bir yaratıcı olmuş olabilir ve farklı bir gerçekliğe uyanabileceğimizin ihtimalini de bulunduruyorum.

Tabi bunun alışageldik öbür dünya tasvirlerinden farklı olacağını düşünüyorum eğer olursa da.
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
Hiç mal varlığım yada borcum kalmadı bugün. Hiç korkmuyorum artık.
0
baldan kaymak
(03.09.23)
hiç umrumda değil. zerre korkmuyorum.
sadece çaresizce veya öleceğini bilerek ölmek istemiyorum. örneğin depremde bir enkaz altında kalıp ölümü beklemek gibi. veya yoğun bakımda bilinçli olarak kalmak, ölümü beklemek şeklinde olursa...
0
tabudeviren
(03.09.23)
Yunus emre'nin ruhunu cagirip muhabbet etmisler. Erol sayan anlatiyor. murat bardakci da az degil o da zamaninda katilmis 30 40 kere seanslara.

Ilginc bi muhabbet; youtu.be
0
brkylmz
(03.09.23)
jsgflkjhsdf hayatimda ilk kez olum korkusunu bu sabah 5te yasadim. normalde korkmazdim hic. optimistik bilimkurgu gorunce dun gece ters tepki yapti bende.

dindar degilim ruha da inanmiyorum o yuzden yok olacak olma fikri delirtti beni. ne hakla yani madem yok olucam neden varoldum.

mesela yetmedi, eger benim canim bu kadar kiymetliyse, diger canlilarin da oyle degil mi dedim. sabahtan beri et yiyemedim ki bir gun uzun bir sure. 2-3 gune et yemeye donerim ama hos degil.

bi tik da anne babama sinir oldum neden beni boyle bir sonucla randevulasmak uzere dunyaya getirdiler ki. bilmiyorum. korkunc. yok olma fikri bence cok aci bi sey
0
aguen
(03.09.23)
karanlıkta kalıp acı çekeceğimizi hiç düşünmüyorum. ölümden sonra bir bilinç-ruh devam eden bir süreç bence yok. var olduğuna inanıyor olmamız tamamen insan egosu ve dinlerin ölümden sonraki hayatı pazarlayarak çıkar elde etme stratjisi.

birkaç hayat yaşama da hindistandaki kast sistemi-sömürü düzeni. şimdiki hayatta sürünüyorsun ama sabret bak bir sonraki haytatta kral olacaksın yalanı.
0
orpheus
(03.09.23)
Caner taslaman ruh ölüm diye youtube ta aratinca guzel seyler var.
0
halk
(03.09.23)
olum anindan degil de olume giden yolun farkindaligindan korkuyorum. sanirim olumun kendisi bir daha uyanmayacagin bir uykuya dalmak gibi olacak. hissedecegimizi falan da sanmiyorum. ama mesela kanser oldun ve 3 ay icinde yavas yavas oluyorsun. hayatin muhasebesi falan. iste o kotu. veya enkaz altinda yavas yavas olmek...

olumden sonra bir sey olacagini sanmiyorum, ruha inanmiyorum. vegas'ta olan vegas'ta kalacak gibime geliyor. kainat, varolus bunlar askin kavramlar ve asil devam edenler bunlar olacak. biz bu karmasikligin anlik kopuklerinden ibaretiz gibi geliyor.

yani dalgali denizde olusan kopukler gibi. denizin kendisi devam ediyor ama olusan kopukler patliyor ve yerine yenisi olusuyor. sonsuza kadar devam eden bir bilinc fikri cok asiri absurd. asla patlamadan devam eden bir kopuk gibi. kaldi ki bilincimiz, benligimiz ve ben dedigimiz sey materyal dunya ile etkilesimler sonucu degisen, gelisen; dolayisiyla maddeden farkli bir varolus duzeyi olsa da bir yandan da nedensellik bagiyla onlara da siki sikiya bagli.

bazen yuksek farkindalik anlarinda, yalniz basima dusuncelere kapilmisken oha lan bir an gelecek ve butun bu bilinc olmayacak, ben dedigim bu seyin sonu gelecek diye anlik bir aydinlanma yasadigim oluyor. bu fikir bireysel olarak korkutucu tabi, ama hayatin karmasikligi bu korkunc gercekle yuzlesmemizi erteliyor. gercekten olumle yuzlesmeden olumle yuzlesebilecegimizi sanmiyorum. o yuzden bunlarin cogu laf. olumden korkmuyorum diyen adami elinin ayaginin bosalmasi ufak bir kazaya bakar.
0
antikadimag
(03.09.23)
Doğumdan öncesini hatırlamadığım için ölümün de aynı olacağını ve fişi çekilmiş bir makine gibi bir anda olmayacağım ve bunun da farkında olmayacagim.

Ben de yavaş yavaş ölmek ve olecegimi bilmekten biraz korkarim. Ama bir anda olsem bunda korkacagim tek sey esim, ailem ve yapamadigim şeyler olur.

Ne ruha ne farklı hayatlara inanıyorum. Farklı hayatlarin falan zenginlerin ve güç sahiplerinin şükür etmek, karla, öteki dünya gibi fakirleri kontrol altinda tutmak için çıkardığı şeyler olduğunu düşünüyorum. Başka dünya olmadığı inanilan bir düzende insanlar daha çok reaksiyon verirdi. Ya da şükür etmek gerekmediği zamanda. Bunlar hep işte topluluklarin kontrolu.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Hepimizin ortak bilincten geldigi ve ortak bilince gidecegimiz, bu dunyadaki gorevimiz tamamlanana kadar defalarca dunyaya gelecegimiz dogu felsefesinde fazlasiyla anlatilmis, deneyimlenmis ve kabul edilmis bir gorus. Ben de katiliyorum. 'Near death experience' yasarsaniz fazlasiyla huzurlu bir sure olacagini gorursunuz, o asamaya kadar aci cekip cekmeyecegimizi bilemeyiz. Kendi adima tam olarak Anita Moorjani'nin anlattigi gibi deneyimledim.
0
kassiopeia
(04.09.23)
Korkuyorum. Ölümsüz olmak istemem; ama uzun yaşamak istiyorum.
10 yıl kadar önce ölümün ucundan döndüm. Bilincim kapanmadan önceki son anlarda en büyük endişem "ya Tanrı yoksa, ya her şey bitiyorsa" kaygısıydı. İnançlı bir insanım; ölüme o kadar yaklaşmışken şüpheye düşmek çok ilginç gelmişti sonradan. Genelde tam tersinin olacağı farz edilir.
0
auroraaurora
(04.09.23)
evet olumden korkuyorum ciddi sekilde. Olumden sonra nasil bir ortama gidecek olursam olayim olumden korkarim. Normal olan olumden korkmaktir zaten bana sorarsan.

Yani su hayaytimda olumden daha cok korktugum bir sey yok, bununla kiyaslanabilecek bile bir korkum yok.
0
stavro
(04.09.23)
ölü olmaktan korkmuyorum.

ölüm sürecinin kendisinden, öldüğümde sevdiklerimin yaşayacağı üzüntüden çok korkuyorum ama. çaresi olmayan bir hastalığımın olması, 3-5 ay veya 1-2 yıl sonra öleceğimi bilmek; arkamda bırakacaklarımın yaşayacağı acılar... bunun kadar ürkütücü, perişan edici çok az şey var bence. bu cepte.

ama "ölüp gitme" fikrinden korkmuyorum, zaman zaman özgürlük ve güç verici nitelik taşıdığını bile söyleyebilirim benim için. düşünsene türlü türlü şey. gurur, kibir, aşk, meşk, geçim sıkıntısı, şu, bu... bir gün geliyor zort. üstüne toprak atıyorlar, artık yoksun. baybay. bitti gitti. şahane bi olay bence.
0
mark greg sputnik
(04.09.23)
(7)

S23 ultraya geçiş

Weeze3r
Selamlar, 14 pm kullanıyorum ve apple ekosistemindeyim. Saat, tablet ve laptop dahil. S23 ultra çok hoşuma gidiyor. Geçersem pişman olur muyum?
Selamlar, 14 pm kullanıyorum ve apple ekosistemindeyim. Saat, tablet ve laptop dahil. S23 ultra çok hoşuma gidiyor. Geçersem pişman olur muyum?
0
Weeze3r
(24.08.23)
ekosistemde olduğunuz için evet.
0
orient blue
(24.08.23)
Yani çok da gerek yok ben android ekosistemindeyim s23 ultra ağır ve büyük bir telefon, madem tablet laptop var yanımda küçük boyutlu telefon taşımak isterim, hocam seninki biraz heves :)
0
freebird5406_2
(24.08.23)
Olmazsın.
0
dissendium
(24.08.23)
Ben büyük apple haterıyım. Şirket politikalarına da ürünlerine de uyuzum genel olarak. Yılların samsung telefon kullanıcısıyım aynı zamanda ve kulaklığım ve saatim de samsung. Ama ben bile bu geçişi çok mantıklı bulmadım.

Mesela bilgisayarınız Windows olsa iphone/macbook arasındaki uyumu yaşayabilirdiniz arama gelince açma, bildirimleri görme hatta pc üstünden telefon ekranına bakıp kontrol etme vs var windows ve samsung arasında. Ama macbook olunca bunlar gidecek. Saat zaten samsung telefonla uyumlu değil diye biliyorum. Yani şu durumda ya total bi ekosistem değişimi gerekecek ya da verimsiz bir kullanım olacağı için Samsung'a geçtiğinize pişman olacaksınız.

S23 ultra çok iyi telefondur muhtemelen. Bende a72 gibi standart bir telefon var ondan bile memnunum yani baya 2 senedir. Ama sizin durumunuzda samsunga geçmek faydadan çok zarar getirir gibi. Ha çok param var ve ekosistem değiştiririm diyosanız denenebilir ama onun dışında ehh pek mantıklı değil.
0
nundu
(24.08.23)
Çok büyük telefon. Tablet gibi telefondan ziyade. Pişman olma ihtimalin çok yüksek.
0
roe
(24.08.23)
Bu kadar mı fark eder, gençleşirsiniz resmen. O ekosistemle olmaz ama.
0
baldan kaymak
(25.08.23)
Bence biraz daha böyle devam edin, S24 ultraya geçersiniz çıkınca
0
ananiyimioguz
(25.08.23)
(2)

Nefes egzersiz metodları

hede hodo
faydasını gördüğünüz, uzun zamandır yaptığınız bir metod var mı?Wim Hof metodunu deniyorum 4 5 gündür. sanki stresime sinirime olumlu etkileri oldu gibi.tavsiyelere açığım yine de..
faydasını gördüğünüz, uzun zamandır yaptığınız bir metod var mı?
Wim Hof metodunu deniyorum 4 5 gündür. sanki stresime sinirime olumlu etkileri oldu gibi.
tavsiyelere açığım yine de..
0
hede hodo
(20.08.23)
unutuyorum fakat en basit 4-4 kutu yöntemi bile iyi geliyor
0
freebird5406_2
(20.08.23)
4-7-8 nefes tekniğini uzun süredir uyguluyorum. Özellikle aşırı stresli anlarımda ya da uyku tutmadığında çok faydasını görüyorum.
0
Tina
(20.08.23)
(3)

Flu TV'nin Kaderi Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

french lover
Kaderi derken, geleceğinden bahsetmiyorum.Mesela alanında çok saygın olmayan ama fena da olmayan, hiç tanınmamış birisi gelip bir program yapıyor ve sonra ünleniyor. Ünlendikçe egosu şişiyor. Farklı mecralarda kendini göstermeye başlıyor. Belki de Flu TV'den daha fazla beklenti içerisine giriyorlar.
Kaderi derken, geleceğinden bahsetmiyorum.

Mesela alanında çok saygın olmayan ama fena da olmayan, hiç tanınmamış birisi gelip bir program yapıyor ve sonra ünleniyor. Ünlendikçe egosu şişiyor. Farklı mecralarda kendini göstermeye başlıyor. Belki de Flu TV'den daha fazla beklenti içerisine giriyorlar. Derken, bildiğiniz gibi çoğu uzman ile bir noktadan sonra yollarını ayırıyorlar.

Bu uzmanlara baktığınızda normalde bu kadar fazla kitleye kendi başlarına ulaşmalarının imkanı yok.Bu noktada İlker Canikligil perspektifinden baktığınızda olayı olgunlukla karşılar mıydınız merak ettim? Win-win durumu mu var sizce yoksa başka bir şey mi?
0
french lover
(20.08.23)
e zaten ilker gelen kişilerin çok da ünlü olup kanalın önüne geçmesini de istemiyor, değişim iyi bu bakımdan
youtu.be

5.35de bahsediyor hatta 5.20 den başlayabilirsin
0
freebird5406_2
(20.08.23)
Flu TV olabildiğince farklı telden içeriği bir araya getirerek bir açıdan kendisi için en iyisini yapıyor; böylece Emrah Safa Gürkan örneğinde olduğu gibi popüler serilerden birini üreten kişi ayrıldığında kanalın çok ciddi bir kayıp yaşaması engelleniyor ancak bence bu bir açıdan da handikap. Zira her ne kadar İlker Canikligil showrunner olarak hemen her videoda yer alsa da videoların konularının birbirinden çok farklı olması, kanalın belli bir odağı da olmaması anlamına geliyor. Oldukça uzun bir süredir piyasada oldukları düşünülürse hala 800 bin abonelerinin olması da bunu doğruluyor bence. Kağıt üstünde "Hemen herkesin kendine uygun içerik bulabileceği bir kanal" gibi gözükmesi abone sayısına yansır diye düşünülebilirdi ama sanki tam tersi bir etki oluyor; her şeyden biraaz var ama herhalde o konunun ilgilisi insanları tatmin edecek kadar da yok ki hem abone, hem de izlenme sayıları görece düşük kalıyor. Bu açıdan İlker Canikligil'in eli bence çok kuvvetli değil. Belli bir popülaritesi var ama bu "Seninle 1 yıl, 24 bölüm için anlaşalım, bu süre içinde başka kanala çıkma" diyebilecek bir bütçesi/izlenme sayısı vb. yok. Ha kendisi de bunu istemiyor olabilir, sonuçta kanalının adının Flu TV olmasının sebeplerinden biri de bu olabilir.
0
salihdt
(20.08.23)
alaninda gayet saygin kisiler fakat dediginiz gibi ulastigi kitle az normal sartlarda.

flu tv'nin hitap ettigi kitle bana gore kulturlenmek isteyen kultursuzler oldugundan, emrah safa hoca ya da diger kisiler salliyorum erkcan hoca kanalda belli grup tutuyor fakat bu grup kulturun tadini alinca daha cok istiyor. burada soyle bir sorun cikiyor tadini cok begenmelerine ragmen konu derinlestikce sadece tadi degil sindirmesi de gerekecek. bu kitle de zaten sindiremediginden kultursuz, bilgisiz kaliyor bir yerde.

bu nedenle canikligil'in yaptigi dogru. devam etse hem hocanin kredisi dolacak insanlar yeter bu kadar doydum bana yuzeysel bilgi yeter kulturlendim hissini aldim seklinde, sikilacaklar hem de diger programlara goz atma orani dusecek. canikligil ise yuzeysel bilginin verdigi tatminle insanlari enerjik tutarak diger iceriklere de goz attirip ayni sekilde devam etmelerini sagliyor. bu sekilde populer kalabiliyor, kitlesini iyi okuyor kisaca.
0
gule gule
(20.08.23)
(3)

termosun içindeki sıvı buzlukta donar mı?

etna
yoksa içten dışa geçirmediği gibi dışarıdan da içeriye mi sıcaklık geçirmez?ağzı açık olsa yine mi aynı olur?su veya kahve diyelim
yoksa içten dışa geçirmediği gibi dışarıdan da içeriye mi sıcaklık geçirmez?
ağzı açık olsa yine mi aynı olur?
su veya kahve diyelim
0
etna
(19.08.23)
pratik olarak donmaz ama teorik olarak donar çünkü termosun içi ve dışı arasındaki izolasyon %100 değil iletim düşük de olsa gerçekleşiyor

plastik şişedeki su derin dondurucuda iki saatte tamamen buza dönüyorsa kapalı termosta bu süre çok daha uzun sürer
0
freebird5406_2
(19.08.23)
Birkaç gün içinde donar. Ama termosu agzını açık bırakıp koyarsanız 2,3 saat içinde donmaya başlar
0
limonlu eksi
(19.08.23)
Limonli ekşi +1
donunca da termos patlar
0
Tina
(20.08.23)
(2)

bana uygun streaming platform

abelardo
sizce hangisidir?çok fazla dizi izlemiyorum. game of thrones ve breaking bad sonrasında hiç bir diziden keyif almıyorum. black mirror izliyorum çıktıkça torrentten indirip, o da eh işte.film seyretmek istiyorum. çok sık değil ama güzel filmler seyretmek istiyorum. sizce bana uygun en iyisi hangisi?
sizce hangisidir?
çok fazla dizi izlemiyorum. game of thrones ve breaking bad sonrasında hiç bir diziden keyif almıyorum. black mirror izliyorum çıktıkça torrentten indirip, o da eh işte.

film seyretmek istiyorum. çok sık değil ama güzel filmler seyretmek istiyorum. sizce bana uygun en iyisi hangisi?
0
abelardo
(19.08.23)
mubi
0
freebird5406_2
(19.08.23)
buradaki filtrelerle kendiniz karar verin www.justwatch.com
0
beatbox yapan metalci
(19.08.23)
(1)

"Kötü para iyi parayı kovar" ilkesinin sosyolojideki karşılığı?

halanne
Selam,Sosyolojide (veya sosyal bilimlerde) "Kötü para iyi parayı kovar" ilkesine benzer bir kuram, teori, önerme vb. var mıdır? Teşekkürler.
Selam,
Sosyolojide (veya sosyal bilimlerde) "Kötü para iyi parayı kovar" ilkesine benzer bir kuram, teori, önerme vb. var mıdır?
Teşekkürler.
0
halanne
(19.08.23)
psikoloji ve şehir planlamada kırık camlar teorisi var, bu biraz benziyor, sosyolojiye de girebilir
0
freebird5406_2
(19.08.23)
(3)

Ülkede çoğu kişinin paradan para kazanıyor olması?

tchuck
yani bir düşünün;bir çok kişi ucuz kredilerle aldıkları evlerin al/satı veya kiralamasıyla geçiniyor,aynı tayfanın diğer uzantıları ucuz kredilerle şirketlerini döndürüyor,bir diğer uzantısı ucuz kredilerle aldıkları paraları borsa ve altında işletiyorlar.ve bir şekilde kazanıyorlar. parası olanlar
yani bir düşünün;

bir çok kişi ucuz kredilerle aldıkları evlerin al/satı veya kiralamasıyla geçiniyor,
aynı tayfanın diğer uzantıları ucuz kredilerle şirketlerini döndürüyor,
bir diğer uzantısı ucuz kredilerle aldıkları paraları borsa ve altında işletiyorlar.

ve bir şekilde kazanıyorlar. parası olanlar bunları daha kolay yapıyor, olmayanlar daha zor.

yani teorik olarka; ülkede bir değer üretilmiyor çok. ve sürekli paradan para kazanmak sürdürülüyor. bu iş sonsuza kadar devam edebilir mi?

"resesyon gelince ev sahipleri evlerini satmak zorunda kalacak" gibi asla inanmadığım bir inanış var. 3 sene önce aylık 3000tl krediyle aldığı evi, işsiz de kalsa aç da kalsa kimse satmak zorunda kalmaz. hiçbir zaman da kalmayacak. ucuz krediden kazanan da kazandı.

ve bu para dönüp duruyor bir şekilde.

bu da mantıklı gelmiyor. çünkü "neden para basıp borç ödemiyoruz" lafının hayata geçmişi gibi şuanki durum. içerde sürekli para basılıp insanlar arasında takas ediliyor. böyle nasıl devam eder bu iş?
0
tchuck
(18.08.23)
hocam bunu sadece diyelim ki 3 adet kiralık evi olan insan üzerinden düşünmemek gerek

geçen migros un yıllık gelir gideri açıklandı

karının %27 sini yaptığı satışlardan %25 ini de kur ve finansal hareketlerden kazanmış, yani neredeyse asıl işi kadar paradan para kazanma işi yapmış

bunun gibi bir çok marka fabrika şirket vs var

buna servet transferi deniyor işte, çözümü de gelire göre vergilendirme fakat hükümetin böyle bir politikası yok, tam tersi vergiyi çalışan kesim üzerinden topluyor buna devam ediyor
0
freebird5406_2
(18.08.23)
yatırım için değil ticaret için enflasyondan düşük faizle kredi verilirse normal
yine migros'un karı: TL'nin değer kaybından daha yükske değildir
0
bir soru sorcam
(18.08.23)
ben sürdürülebilirlik görüyorum.
bir kesimin devletin verdiği ucuz krediler ile servetine servet kattığı doğru.
ancak ülkede bir değer üretilmediği yanlış.
ülkede değer üretiliyor ancak değer üretenler hak ettiklerini kazanmıyorlar. sorun burada.
yani çalışan kesim, bir katma değer üreten, ülkeye döviz getiren, ülkedeki çarkların dönmesini sağlayan bir kesim var. ancak bu kesimin emekleri vergilerle, ucuz kredilerin yarattıgı enflasyon ile yukarıda bahsedilen ilk kesime aktarılıyor. yani bir emek ve servet transferi var
emeği ve serveti sömürülen kesim bu konuda bir şey yapmadıkça bu transfer devam edecek diye düşünüyorum. zaten bu servet transferinin toplum hayatında ve siyasal hayatta yıllar içerisinde nasıl bir dönüşüm yaptığı çok net ortada
0
abelardo
(18.08.23)
(3)

Android telefon kullananlara basit bir sorum var

ms brownstone
Çok basit bir soru olacak muhtemelen ama yazlıkta karşı komşumuz bana güvenip gelince emin olmak için sormak istedim. Android telefon kullanıyormuş ve yine android başka bir telefona geçecekmiş. Geçmeden önce şu an kullandığı telefondaki her şeyi yedeklemek istiyor ve yedeklemek için eski telefonund
Çok basit bir soru olacak muhtemelen ama yazlıkta karşı komşumuz bana güvenip gelince emin olmak için sormak istedim.

Android telefon kullanıyormuş ve yine android başka bir telefona geçecekmiş. Geçmeden önce şu an kullandığı telefondaki her şeyi yedeklemek istiyor ve yedeklemek için eski telefonunda bir şeyler yüklemesi gerektiğine inanmış. Ben de hayatımda hiç android kullanmadım ama internette birazcık bakınca hiç böyle bir şeye gerek olmadığını gördüm. Yeni telefona geçince tek tıkla her şeyi aktarabilecek gibi anladım?

Benim kaçırdığım bir şey mi var acaba yoksa yeni telefonu açınca ekstra bir şey yapmadan her şeyi aktarabilecek mi acaba gerçekten tek tıkla?

Teşekkürler şimdiden herkese.
0
ms brownstone
(17.08.23)
samsung un bir yedekleme uygulaması var sanırım ondan bahsediyor, başka markaların da vardır

fakat bu uygulama olmadan da eski telefona takılı sd karta yedekleme yapılıp, bunu yeni telefona takıp yedeklemeyi onda kurunca numaralar uygulamalar vs aynı devam edebilirsin
0
freebird5406_2
(17.08.23)
Google hesabına her şeyi yedekleyebilir, yeni telefonda aynı hesabı açtığında her şey geri gelecek.
Kaynak olarak şunu gösterebilirsiniz:
support.google.com
0
kobuzchu kiz
(17.08.23)
Android telefon kullandığı için zaten google hesabı olmak zorunda, yeni telefona google hesabını tanımladığı takdirde fotoğraf, kişiler, notlar gibi şeyler geçer.

fkat istediği şey anladığım kadarıyla uygulamalar, kayıtlı wi-fi şifreleri, indirilmiş dosyalar falan da aktarılsın diyor.

bu olay sadece aynı marka cihazlar arasında geçerli. smasung -samsung, huawei-huawei , xiaomi- xiaomi/poco/redmi gibi

markaların kendi yedekleme uygulamaları ile tüm ayarları yeni telefona aktarabiliyor.
0
janavarorion
(17.08.23)
(3)

Halk egitimin para istemesi normal mi?

fakat
İşe gireceğim, bir dünya masraf zaten, bir de şişli halk eğitim hijyen belgesi için 150 TL istedi. Bir de azarlar gibi konuşup yolladılar. Her yerde ücretsiz yazıyor. Cama astiklarina göre herhalde internetteki bilgi yanlış..bu işin doğrusu nedir? Cama astıkları para isteme duyurusunun fotoğrafını ç
İşe gireceğim, bir dünya masraf zaten, bir de şişli halk eğitim hijyen belgesi için 150 TL istedi. Bir de azarlar gibi konuşup yolladılar. Her yerde ücretsiz yazıyor. Cama astiklarina göre herhalde internetteki bilgi yanlış..bu işin doğrusu nedir? Cama astıkları para isteme duyurusunun fotoğrafını çektim ama buradan paylaşamadim.
0
fakat
(15.08.23)
hocam maalesef bu kanunen olmayan fakat pratikte yıllardır uygulanıyor artık normalleşti
0
freebird5406_2
(15.08.23)
Şikayet et bakalim ne cikacak belki kimse sikayet etmemistir ilk sen ol
0
Slynmaster
(16.08.23)
normalde hukuki değil. ama bütçeleri yok doğru düzgün. temizlik personelleri de yok muhtemelen. bu parayla personel tutup kağıt, temizlik malzemesi ve diğer harcamaları hallediyorlar. Meb'e bağlı kurumların çoğu bu durumda şu an.
0
jackyr
(16.08.23)
(8)

Restoran fiyatları

dissendium
Merhaba. Bir restorana gittiğinizde bir kolaya 40 50 TL verdiğinizde ne hissediyorsunuz? Zamlardan sonra artık saldınız mı? Size bu normal mi geliyor? Ya da bir tarafınız hâlâ "çok" mu diyor? Hayata bir kere geldik deyip hiç düşünmeyen var mı?
Merhaba. Bir restorana gittiğinizde bir kolaya 40 50 TL verdiğinizde ne hissediyorsunuz? Zamlardan sonra artık saldınız mı? Size bu normal mi geliyor? Ya da bir tarafınız hâlâ "çok" mu diyor? Hayata bir kere geldik deyip hiç düşünmeyen var mı?
0
dissendium
(15.08.23)
Türkiye'ye son üç yıldır yılda en fazla 2 sefer gelebiliyorum. Her seferinde "oha ne oluyoruz" diye şaşırıyorum. Görüştüğüm arkadaşlarımda ise "eh olur" tepkisi var. Bu tamamen yavaş yavaş kaynatılan kurbağa hikayesi gibi. Az görene şok etkisi yapıyor ancak zaten içinde olan kabulleniyor.
0
quaker
(15.08.23)
kola fiyatı restoranlarda x2 dir, kutu kola bile 20 lira oldu markette ama 50-60 vermek istemem
0
freebird5406_2
(15.08.23)
Her seferinde ilk kez yaşıyor gibi hissediyorum, icsellestiremiyorum ben bu pahalılığı.
0
sekizdokuzon
(15.08.23)
restoran neyse, belli bir kaliteyi çizgiyi temsil ediyor. geçen arkadaşla mahalle arası varoş denilebilinecek bi esnaf lokantasına gittik 2 kişi yemek yedik 585 lira hesap geldi. bana ve arkadaşımın gözüne çok geldi.

restoran dediğin olayda en azından et yersin, balık yersin hani oturduğun masa güzeldir, masa örtüsü vardır, garsonu vardır komisi vardır, mekan mekana benzer, içerideki insanlar insana benzer. onda sıkıntı yok bence.

ben bu ekonomik parametlerlerle, kendi ekonomik durumumla kolay kolay çıkıp dışarda yemek yemem. yersem de dediğim gibi adam gibi bi restorana giderim, adam gibi hizmet alırım, bi kolaya 50 de veririm ama sonunda buna değdi derim yani.
0
Fodera
(15.08.23)
bu yaz hiç dışarı çıkmadım valla. bundan sonra da fazla çıkamayacağım sanırım.
0
nothing in my way
(15.08.23)
yurtdisinda yasadigim icin turkiye'ye geldigimde restoran fiyatlari pahali gelmiyor ama su durumda bile kolaya 50 lira vermem cunku fiyatina gore cok boktan bir sey. sadece yemegi yerim kalkarim.

ben turkiye'den ayrildigimda zaten disarida yemek yemek herkesin yapabildigi bir sey degildi. o yuzden su an ziyaret ettigimde cok farkli bir sey hissetmiyorum.
0
hot potato
(15.08.23)
Antalya Konyaaltında Urfa bilmem ne kebapçısına gittik, lahmacun, pide vs söyledik, yanında ayran... Hop, kominin teki yolun karşısındaki BİM markete gitti, taşıyabildiği kadar ayran var kucağında. BİM markette satılan ikinci bir marka var, Dost Ayran dışında, büyük boy, önümüze koydular. Garsonu çağırdım, ayıranları al abi dedim, neden dediler. Neden olsun, özel bir şey değil, tanesi 5,50 lira (Mayıs 2023) sen yazmışsın menüye 40 lira. Siparişi de iptal ettim, kalkıp gittim.

Kolay ölü, alkol olur değer katarsın ya da alıştığın bir fiyat aralığı vardır ama 5 liraya aldığını da 40-50 liraya satmazsın, kazıklamazsın müşterini.
0
mahsus mahal
(15.08.23)
onceden daha cok ucun besin hesabini yapardim artik fiyat algimi kaybettigim icin umrumda olmuyor. kolasiz yemek yemedigim icin de fiyat onemsizlesiyor
0
mess
(16.08.23)
(5)

90 larda, fedon ve hayko gibi taverna söyleyen sarışın bir erkek vardı?

summerof69
Saçını sariya boyatiyordu, adı da arto'ya benziyordu. Hatirlayaniniz var mi acaba? Muhtemelen eşcinsel birisiydi.
Saçını sariya boyatiyordu, adı da arto'ya benziyordu. Hatirlayaniniz var mi acaba? Muhtemelen eşcinsel birisiydi.
0
summerof69
(15.08.23)
doktor bilal mi

edit: aldo varmış bir de muhtemelen onu diyorsun
0
freebird5406_2
(15.08.23)
aldo +1

ayrıca google bu adamın 88 yaşında olduğunu söylüyor. wtf? nasıl olabilir aklım almadı:)
0
nothing in my way
(15.08.23)
Yorgo Vapuridis
0
lebenlius
(15.08.23)
Nejat Alp olabilir mi?
0
epitaf
(15.08.23)
@nothing in my way,

Teşekkürler evet bunu arıyordum. Kendisi hakkında böyle bir sehir efsanesi var evet. Ama 88 değil, 64 yaşındaymış.
0
🌸summerof69
(29.08.23)
(6)

2020 model manuel clioyu satıp 2012 audi a3 otomatik alınır mı?

birmilyonunvarmi
Clio+200 bin tl. Audi temiz gözüküyor. Çok kararsız kaldım. Siz olsaydınız audi alır mıydınız? Clio+200 bin olacak şekilde başka araçlara da açığım (800-850 bin lira civarı oluyor)
Clio+200 bin tl. Audi temiz gözüküyor. Çok kararsız kaldım. Siz olsaydınız audi alır mıydınız? Clio+200 bin olacak şekilde başka araçlara da açığım (800-850 bin lira civarı oluyor)
0
birmilyonunvarmi
(14.08.23)
ben ne gerek varcıyım, clio temiz daha genç, sırf audi ye biniyorum hissi için bu zahmete girmem
0
freebird5406_2
(14.08.23)
Alınır alınmasına da bir kere Clio her halükârda daha avantajlı. Ustası bol, yedek parçası bol, bakımları daha ucuz, çoğunlukla sorunsuz. Mevcut ekonomide bunlar öncelikler olmalı. E bir de daha genç, 3 yaşında araç, kesinlikle güle oynaya aracımla devam ederdim.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(14.08.23)
Alınır. Eğer audi temizse ve bakim geçmişi audi servisindeyde. Kişinin audiye harcayacak tamir parası için kenarda kafasina takmayacagi para varsa.

Kisi eger sorunsuz olsun, basım ağrımasın diyorsa başına dert ariyordur bunla.

Misal benim müdürde 2007 audi a3 1.9 tdi var mutlu. Ama onun kendi arabasi yani ikinci el değil. 11 yıllık arabayi kimin nasıl kullandigini bilmeden almak her zaman riskli.
0
logisticsmanager
(14.08.23)
eski audici olarak audiden uzak dururdum. özellikle a3ten. hele dsg ise koşarak uzaklaşırdım.
bitmiyor arkadaş, tam bir sıkıntısını hallettim diyorsun, çok alakasız yerden hiç duymadığın görmediğin bir arıza daha çıkıyor.
0
artci sarsinti
(15.08.23)
6 ay sonra 12 yaşında olacak ithal, parçası ucuz olmayan bir araç almak istiyor musunuz?
0
nuisance
(15.08.23)
bu kişisel bir karar. senin için az yakması ve bakımının görece daha ucuz olması önemliyken benim için kalite ve sürüş deneyimi daha önemlidir.
audi ve reno sürüş, kalite ve konfor açısından kıyaslanamaz. tek kıyaslanabilir yanı parçasının ve bakımının ucuz olmasıdır. zaten audi alacaksanız bunu bilerek alırsınız. clio manuel sanırım en boş olan modeldir. eminim 11 yaşındaki audi 3 yaşındaki clio'dan daha donanımlıdır ve sürüşü daha konforludur. araç temiz ve servis bakımlıysa ve paranda varsa, audiye binmek istiyorsan alınır neden alınmasın. bu kişisel bir karar.
0
ezkaza
(15.08.23)
(4)

Eski araçların kasaları daha mı sağlam?

harmanyeri
Merhabalar.. 2010 öncesi araçların kasalarının daha dayanıklı olduğunu duydum . Bunun bir aslı var mıdır, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşma imkanınız olursa çok sevinirim.
Merhabalar..

2010 öncesi araçların kasalarının daha dayanıklı olduğunu duydum . Bunun bir aslı var mıdır, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşma imkanınız olursa çok sevinirim.
0
harmanyeri
(14.08.23)
eski kasaların mukavemeti belki daha yüksektir fakat kaza anında bu güvenlik dezavantajına dönüşebilir

yeni araçlarda çarpma anında kaporta şekil değiştirerek enerjiyi sönümlüyor sürücünün kazayı daha güvenli atlatmasını sağlıyor

fakat 2010 lar çok yeni bu değişim bence 90 lardan sonra başladı

böyle bir mühendislik farkı var
0
freebird5406_2
(14.08.23)
kasa haricinde bozulmama olarak da öyle olabilir zira makineler komplike oldukça bozulma ihtimali olan parça sayısı artıyor. Eski manuel araçların çoğunun maşallahı var (babam hala 2001 Renault Laguna kullanıyor mesela) Bu beyaz eşyalarda falan da böyle 1990 yapımı Arçelik hala çalışırken 2010 yapımı X marka bozulabiliyor.
0
nhk ni youkosu
(14.08.23)
eskiden günümüze doğru geldikçe: sert dış kabuk, yumuşak iç kabuk > yumuşak dış kabuk, sert iç kabuk. büyük kazalarda elektronik önlemleri saymazsak hayatta tutan bu.
0
onemoremile
(15.08.23)
bir arabanın bir çok yerde ömrü 10 yıl olarak yapılıyor artık, insanlar avrupada çok sık araba değiştiriyor, eski araba kullanma yüzdesi az, bu yüzden boşuna 50 yıllık araba yapmıyorlar.
0
ravenudon
(15.08.23)
(12)

İnstagram kullanmak gerekli mi gereksiz mi ?

madurumdamadurum
Merhaba,hayatımda hiç ama hiç kendi fotoğraf ve durumlarımı paylaştığım instagram hesabım olmadı ve bunun eksikliğini hiç hissetmedim. Çevreden gelen insta ne? kullansana? gibi tepkiler olunca sıkılmaya başladım kendimce gereksiz bişey olduğunu bana ulaşmak isteyen yada hayatımı merak eden biri ile
Merhaba,
hayatımda hiç ama hiç kendi fotoğraf ve durumlarımı paylaştığım instagram hesabım olmadı ve bunun eksikliğini hiç hissetmedim. Çevreden gelen insta ne? kullansana? gibi tepkiler olunca sıkılmaya başladım kendimce gereksiz bişey olduğunu bana ulaşmak isteyen yada hayatımı merak eden biri ile görüşmek daha iyi geldiği için hiç girişmedim.

Sizce insta gerekli mi gereksiz mi? kullanan neden kullanıyor ve bırakmayı düşünüyor mu?
0
madurumdamadurum
(14.08.23)
çok güzel tematik hesaplar var

şu ara sanırım en çok yemek tarifi hesapları ve çizim grafik gibi yeteneklerini paylaşan hesapları takip ediyorum

herkes kendine göre güzel içerikler bulur
0
freebird5406_2
(14.08.23)
çok güzel tematik hesaplar var +1

herkes kendine göre güzel içerikler bulur +1 ama isteyen bulur.
0
put it in your appropriate place
(14.08.23)
Kişisel olarak kullanımı sormaktayım, elbette bende fake dediğimiz sadece gündem eğlence amaçlı takipte bulunuyorum ancak kişileri takip etme hikaye bakma atma gibi bi merakım yok
0
🌸madurumdamadurum
(14.08.23)
asiri zaman harcamaya yonelik dizayn edilmis bir uygulama. hic girme bence. gunde 3 saat harciyorsam bunun 2 saat 50 dakikasi cop. Faydasi 1'se zarari 10.
0
hot potato
(14.08.23)
iki Instagram hesabım var şu anda.
birisinde yakın akrabalar ve yakın arkadaşlarım var.

diğerinde ise full ingilizce hesaplar takip ediyorum. önüme sürekli ingilizce metinler düşüyor ve sürekli okuyorum. dünyada olan bitenden anında haberdar oluyorum. o haberlerin daha sonra türkiye'de yapıldığına şahit oluyorum.

mesleki şeyler de takip edilebilir, tematik şeyler de takip edilebilir. mesela ana hesabımda ressamların tablolarını, kuşları kelebekleri paylaşan hesapları da takip ediyorum.
0
tabudeviren
(14.08.23)
On yıldan uzun süredir insta hesabım var. Kendi fotolarım var ama toplasan 15 tane falandır
Her yaptigini gezdiğini yediğini koymak ne kadar saçma ise hiç foto koymamak ta o kadar garip bence. İkisinin ortası iyidir.
Her yaptigin şeyi koymak zorunda değilsin ama koy üç beş bir şey ayda yılda bir.
0
abelardo
(14.08.23)
sık görüştüğün konuştuğun arkadaşların vardır ama onların dışındakilerin hayatından haberdar olmak senin hoşuna gidecekse kullan. üniden arkadaşına, liseden hatta ilkokuldan arkadaşına bakıp nerelere geldi bu çocuk vay be demek veya şunun çocuğu olmuş ne tatlı demek kısacası bir dönem hayatında olan insanların hayatlarından genel hatlarıyla haberdar olmak için iyi bence. sevdiğin biriyse yerine göre yazarsın eski günleri yad edersin belki bir buluşursun vs. sevgilin / eşin yoksa ve olsun istiyorsan zaten şart gibi bir şey instagram. insanlar yalnız kaldıkça eski defterleri karıştırıyor yani sen bir hikayeye yazarsın veya sana yazarlar o şekilde belki bir ilişkiye başlamana vesile olabilir. bunlar dışında yakın çevremle ilgili gelişmeleri bile bazen oradan öğreniyorum. ne kadar yakın da olsan sonuçta yetişkin insanlar olarak kimseyle 7/24 birlikte olamazsın her şeyini her an konuşamazsın. arkadaşın başka arkadaşıyla bir yere gitmiştir mesela senin de ilgini çekiyodur orası aa güzel miydi birlikte de gidelim falan dersin.

sana aç denilmesinin sebebi de insanlar kendi yaşamlarını diğer insanlara göstermek istiyor kendilerini daha iyi tanıtabilmek istiyor o yüzden aç diyor olabilirler. açıkçası kendi olduğundan çok farklı bir hayat yaşıyor gibi gösteren insanlar da var onlar ayrı ama genel olarak kendini daha iyi tanıtabilmek için kullanışlı bir uygulama olduğunu düşünüyorum. yani bir insanın yanına gidip ben şunu şunu yapmaktan hoşlanıyorum, şöyle yerlere gitmeyi severim, şöyle bir hobim var demezsin ama bir story atıyosun ve bu yönünü görmüş oluyor çevren. bu sayede bazen aslında uzak olduğunu düşündüğün kişilerle bile iletişim kurabilirsin.

kısacası sosyal çevreyle iletişim açısından da çok işlevi var. ama bunların hiçbiri senin umrunda da olmayabilir tabi. bir de bazı insanlarda bağımlılık boyutunda sanırım öyle bir şeye giderse tehlikeli şahsen ben ofise gittiğim günler çok sıkıldığım için 1 saat falan kullanabiliyorum ama onun dışında günde 15 dk falan ayırıyorumdur max yetiyor gayet.
0
semaforo de medianoche
(14.08.23)
2 tane ınsta hesabım var. Birisinde arkadaşlar ve akrabalar var diğeri gizli. genelde ben 2. dünya savaşı tarihi, film, dizi gibi hesapları takip ediyorum ve günde sadece 30 dakika giriyorum.
0
slm ben yalnız komando yasin
(14.08.23)
gereksiz ve yorucu.

bir arkadaş "takip etmek lazım, yoksa geri kalıyorsun" demişti. hiçbir şeyden geri kaldığın yok. adamın bundan kastı "2 senedir görmediğim x kişisi yeni sevgili yapmış", "bilmemkim abd'ye yerleşmiş" gibi saçma sapan şeyler, bana ne bunlardan? bu insanlar çevremdeyse zaten ne yaptıkları illa ki kulağıma gelir. bunların dışında da zaten kafeye gittiklerini, konsere, tatile gittiklerini öğreniyorsun, saçma sapan şeyler.

yine de amacına bağlı tabii. ne bileyim, sürekli bir sürü insanla tanışıyorsundur, sana instagram hesabını soruyorlardır, e olmadığı için de iletişimde kalamıyorsun belki. belki olsa çevrene eklemiş olucan, bir şey olduğunda mesaj atabilicen vs. salladım yani.

bana göre zaten "short"lar, "reels"lerin hepsi leş, saçma sapan içerikler. ama bundan keyif aldığını söyleyen yeni nesilden biri vardı, garip gelmişti.

karşı cinsin (veya ilgi duyduğun cins(ler)) doğal güzelliklerine bakmak için de kullanabilirsin :) belki birisi de bulunabilir.

genel olarak çok boş (tüketilen her şey entelektüel olmak zorunda demiyorum), leş, gereksiz bir ortam. 500 tane arkadaşın var diyelim, bunların kaçı senin için önemli olabilir ki? 400 tanesiyle iki cümle bile konuşmamışsındır muhtemelen. peki bunların hafta sonu bir yere gittiğini neden görmek zorundayım?

insanlar mutsuz ve özgüvensiz. dolayısıyla instagram'dan alacakları like'larla mutlu olmaya, hayata tutunmaya çalışıyorlar. oradaki like'ların değerlerini belirttiğini sanıyorlar.

bir de türkiye, dünyada en çok sosyal medya kullanan 2-3 ülkeden biri (maalesef bütün kötü özelliklerde başlardayız). o yüzden türkiye ortalamasına göre karar verme bence.
0
ahm1
(14.08.23)
insanların birbiriyle saçma rekabetlere girdiği, birbirlerine çalım atıp durdukları, vitrinden bir yer.

sevdiğin arkadaşların vardır, iletişimi kesmek istemiyorsundur, ne yaptıklarını merak ediyorsundur, o zaman anlamlı olur.

ben hala takip etmeye değer bir sayfa olduğunu düşünmüyorum, twitter bu konuda daha iyidir.
0
kesmekes laleler
(14.08.23)
uzerinden para kazanmiyorsan veya sosyallesmeye calismiyorsan bos is. faydali yonlerinden faydalananlari tebrik ediyorum benim iki gordugum seyden biri reklam. arkadaslar icin ise cok instagram jargonlariyla, sakalariyla sohbet ettiklerinden seni de orda gormek istiyordur benim dm saat basi 10 reels dusuyo. bulusmasak da muhabbet suruyor. cay kahve paylasmanin modasi gecti evet
0
mess
(14.08.23)
Su anda 100 kisi ile takiplesiyorum 80 tanesini kaldirsam hayatimda hicbir sey degismez. 20 tanesi de akraba yakin arkadas vs.
0
baldur2
(15.08.23)
(3)

Birkenstock gibi ama ıslanınca sorun olmayan terlik

ananiyimioguz
Selamlar herkese ufak bir terlik sorum var.Yaklaşık 4 yıldır şunu kullanıyorum: https://www.hepsiburada.com/birkenstock-terlik-p-HBV00000S97T6Fakat yazın ister istemez ıslandı. En sonunda saldım bazı yerlerde direkt suya da girdim. Sonuç şundan beter oldu tabi: https://volbiex.com/wp-content/uploads
Selamlar herkese ufak bir terlik sorum var.

Yaklaşık 4 yıldır şunu kullanıyorum: www.hepsiburada.com

Fakat yazın ister istemez ıslandı. En sonunda saldım bazı yerlerde direkt suya da girdim. Sonuç şundan beter oldu tabi: volbiex.com

O yüzden bana ıslanınca sorun olmayacak rahat bir yazlık terlik lazım.

Parmak arası sevmiyorum. Yine birkenstockların plastik gibi olanları var fakat onlar da böyle ayak hafif terleyince kayıyor ya o hissi hiç sevmiyorum. Vıcık vıcık olabiliyor yani.

Başka alternatifler bilen var mı?
0
ananiyimioguz
(14.08.23)
valla dümdüz gezer terliklerin çok rahat modelleri var
0
freebird5406_2
(14.08.23)
Bende bambinin birkenstock modeli var. Suya girip yürümedim ama ıslanmasından falan da kaçınmadım. Yağmurda kapı önünde durdu falan. Hiç biri böyle olmadı. Birini 5 yıl giydim diğerinin de 3. Yılı bitmek üzere.
0
curukturpkokusu
(14.08.23)
www.amazon.com.tr
deniz kenarında da kullandım, banyoda da, sıkıntı çıkmadı iki yıldır.
0
ruz
(15.08.23)
(7)

Hangi araba?

birmilyonunvarmi
Eski model lüks araba vs yeni model düşük seviye arabaHangisini tercih edersiniz?
Eski model lüks araba vs yeni model düşük seviye araba

Hangisini tercih edersiniz?
0
birmilyonunvarmi
(13.08.23)
yeni b sınıfı full donanım arabayı eski lüks arabaya tercih ederim
0
freebird5406_2
(13.08.23)
Kıyas yapacağın eski ve yeni arabalara göre değişir bu sorunun cevabı bence.
0
invictae
(13.08.23)
Böyle cevaplanamaz.
Hangi araba, hangi yıl, model, vites tipi, vs vs bir sürü veri var.

Eski model lüks arabayı ancak araba fiyatı kadar da kenarda tamir için tutanlar almalı. Üç kuruşa 5 köfte milyarda bir çıkıyor.
0
logisticsmanager
(13.08.23)
Yeni model daima.
0
baldan kaymak
(13.08.23)
Valla bende auris vardı sattım 2002 gcherokee aldım, cok memnunum. Soruna karşılık buldu mu bilmiyorum
0
mirty
(13.08.23)
eski model lüks araba pişmanlıktır.
0
orpheus
(14.08.23)
eski model lüks araba şu an mantıksız tercih. parça bakımı pahalı ve ustası zor. mantıklısı en yeni sıkıntısız araç.
0
mikahakkinen
(14.08.23)
(3)

Balkona bir kuş geldi kanatları açık ama ucamiyor

abelardo
Ne yapmak lazımhttps://eksiup.com/p/w4648523ona9
Ne yapmak lazım
eksiup.com
0
abelardo
(13.08.23)
freebird5406_2
(13.08.23)
kirlangic gibi bir kus ebabil diyor üst cevap ebabil hiç görmedim.

büyük kanatlı kuşlar yerden havalanamıyorlar bildiğim kadarıyla. muhtemelen balkonunuza düşmüştür. incitmeden yakalayıp camdan dışarı bırakın uçacaktır sakat falan değilse
0
exlibris
(13.08.23)
Ak karınlı ebabil bu. Birkaç hafta önce ben de buldum. Böcekçil bir kuş türü. Uzun süre uçmaya programlı böyle düştüğünde kolay kolay uçamıyor.

Ben bulduğumda su ve çiğ kıyma yedirdim. Evin içinde dolandı bir gün boyunca. Düz zeminden ziyade bir yerde tünemeyi seviyormuş. Zaten bacaklarına bakınca anlayacaksınız. Bir gece dinlendirin kıyma verin. Ertesi dün akşama doğru elinize alıp havalandırın uçup gider.
0
ruhen hastayim ben
(13.08.23)
(5)

Gitar öğrenmek

personaa
Gitar öğrenirken klasik ile akustik gitarın zorluk açısından bir farkı var mı? Akustik öğrenerek başlayabilir miyim? Evde kendim öğrenmeye çalışacağım bu arada.
Gitar öğrenirken klasik ile akustik gitarın zorluk açısından bir farkı var mı? Akustik öğrenerek başlayabilir miyim? Evde kendim öğrenmeye çalışacağım bu arada.
0
personaa
(12.08.23)
başlayabilirsin çünkü ikisi de zor :) parmakların haşat olacak insanlar bu işkence aletini nasıl çalıyorlar diyeceksin fakat bu basamağa katlanmanın yolu da sevdiğin bir şeyle acı çekmek :)

klasik eserler çalmak istiyorsan klasik gitar

akustik gitar sesi seviyorsan akustik, elektro seviyorsan elektro hepsiyle başlayabilirsin
0
freebird5406_2
(12.08.23)
Evde zor. Kursta bile zor. Gitarın kendisi zor.
0
dissendium
(12.08.23)
Akustik gitarın telleri dramatik şekilde daha serttir (klasikten de elektrodan da)
Hele hele bütçeniz düşükse düzgün bi aksiyonu/dinamiği olmayan bi akustik alırsanız yamulursunuz. Çok uzun süre gitar çalanların dahi canını sıkacak gitarlar zira bahsettiğim ucuz akustikler.

Öte yandan telleri görece daha yumuşak diye klasik alın da demem. Kafanızda hangi müziği yapmak varsa o gitarı alın. Direkt elektrik gitarla da başlanır mesela dünyanın en büyük yalanıdır önce klasikle başla sonra elektroya geçersin. (GitarX'in çok güzel bi videosu vardı bu konuda.)

Hangi tarzın hangi gitarı gerektireceği konusunda kafanızda belirsizlik varsa çalmayı düşündüğünüz şarkıları açıp bakın hangi gitar varsa genellikle onu alın.

Ucuz yalnızca akustik değil bütün gitarlar çok can sıkar ekonomiden dolayı "evet bu bir gitardır" diyebileceğimiz enstrumanlar da epey pahalandı. Tecrübeniz yoksa (dükkandaki elemanlar dışında birinden) yardım alın hangi marka/model alınacağına.
0
hedep
(12.08.23)
70 yaş üstü bile öğrencilerim oldu hiç de zor değil :) günde 1-2 saat ayırarak 3 ayda akor basıp bir kaç şarkı söyleyecek seviyeye gelirsiniz.

gitarla şarkı söylemek için akustik, bach vs çalcam diyosanız klasik. ha klasikle de şarkı söylenir lakin akustikle klasik eser çalınmaz. teknik olarak çalınır da anlamsız olur.
0
dorian greyfurt
(13.08.23)
Gitar bana kalırsa piyanodan zor bir alet. İyi çalmak yıllarınızı alıyor. Gitara harcadığım emeği piyanoya harcasaydım şu an çok iyi piyano çalardım. Ama gel gör ki gitarın sesi ve çalarken eğlenmesi daha güzel geliyor. Eğer başarma noktasında olmuyor deyip atacaksanız şimdiden geçmiş olsun.

Evde öğrenilmez diye bir şey yok, zaten nerede öğrenirseniz öğrenin, %80 kendi kendinize alıştırmayla olan bir alan müzik aletleri. Ama bence işin tekniğini yüzyüze öğrenmek önemli. Drğişik açılardan kamera koyulan bir youtube videosundansa sizin elinizi düzelten bir hoca çok daha hızlı gelişmenizi sağlar.
0
Unde bach canim
(13.08.23)
(7)

Çamaşır ve bulaşık deterjanında hangi markaları tercih ediyorsunuz?

metematik
Ve neden?
Ve neden?
0
metematik
(12.08.23)
fairy içinde yeşil ve sarı jel olan tablet

fiyat performans diye indirimde denk gelmiştim
0
freebird5406_2
(12.08.23)
Bulaşık için Actisoft. File Market'in kendi markası. Fiyatı uygun diye.
Çamaşır Omo Active Fresh. Eşim öyle istiyor diye. Bana kalsa ucuz bir şey alırım. Deterjanlar arası aham şaham bir fark olduğunu düşünmüyorum.
0
yadigar
(12.08.23)
bulasik >>> fairy platinumdu sonra bim kendi tabletini cikarinca ona gectik
camasir >>> bingo sivi deterjan. daha once baska markalar denemistim onlar boyle camasiri hirdahis etmisti bingo cok guzel die ondan aliyoruz hep
0
nibba
(12.08.23)
Ne indirimdeyse o açıkçası. Çamaşır için kokusunu sevdiğimden Tursil. Bingo'nun kokusu da güzel.
0
peki madem
(12.08.23)
Bulaşık makinesi: Fairy Platinum Plus
Sanırım en pahalısı bu. Marka takıntım yok, rossmanndan, bimden, finishten ve prilden de denedim. Ancak ne kadar kirli ve yağlı olursa olsun pırıl pırıl çıkarıyor bulaşıkları bu ve hayatımı kolaylaştırıyor bu yüzden artık başka marka kullanmıyorum.

Çamaşır deterjanı: Persil Gülün Büyüsü vehçya Alo

Tursil, Omo, Ariel, Rinso ve adını hatırlayamadığım bir sürü toz deterjan denedim. Bu ikisinde karar kıldım. İndirimde 9 10 kg luk falan alıyorum.

Çamaşır yumuşatıcı: Yumoş.

En yumuşak tutuan ve dolapta en uzun süre güzel kokan yumuşatıcı bu. Yine de bazen sıkılıp başka marka deniyorum ancak yumoşa geri dönüyorum.
0
buzbebek
(12.08.23)
kaliteli olarak bilinenlerden hangisi indirimdeyse. çamaşırda önceden sıvı deterjan kullanırdım ama çok pahalı olduğu için toza geçtim. toz da gayet güzel temizliyor. en son omo rekliler aldım. sadece siyahlar için perwol siyah alıyorum özellikle.
0
Flybutter
(12.08.23)
Siyahlar için perwoll, renkli ve beyazlar için persil kullanıyorum.
Bulaşık makinesinde finish quantum.
0
Bruce
(12.08.23)
(3)

Yavuz Çetin-kerim çaplı belgeselindeki elektro gitar solosu?

gadlemler
10 puanlık uzmanlık sorusu! değerli müzik guruları, shazam bulamadı.link aşağıda, 50:06'da başlayıp 15 saniye süren bu solo hangi şarkıya ait?https://www.youtube.com/watch?v=Svwn4R3NTpo
10 puanlık uzmanlık sorusu! değerli müzik guruları, shazam bulamadı.
link aşağıda, 50:06'da başlayıp 15 saniye süren bu solo hangi şarkıya ait?
www.youtube.com
0
gadlemler
(12.08.23)
bence çeçen kızı şarkısını kendi gitarına ve müziğine uyarlamış

bu şarkı hüseyni makamında, sen de bu makamın gamlarıyla şarkıyı çalabilir ya da benzer melodiler yaratabilirsin
youtu.be

en azından benim kulağıma öyle geldi
0
freebird5406_2
(12.08.23)
tepedeki psychedelic adam
(12.08.23)
Yavuz çetin'in en meşhur şarkısı olan dünya'dan bu. Linki yukarıda verilmiş. İcra eden de, perdesiz elektro gitarıyla erkan oğur. 47:18'den itibaren parça çalmaya başlıyor zaten arka planda. Verdiğiniz kısım işte sonları... Muhtemelen shazam hep sonuç olarak Dünya'yı vermiştir, siz de öncesi zannetmişsinizdir.
0
yadigar
(12.08.23)
(3)

Buzdolabındaki hava kuru mu?

michael_knight
Selamlar,Buzdolabındaki hava kuru mudur, nemli midir yoksa odanın nem durumu neyse buzdolabı da aynı mıdır?"Serin ve kuru yerde saklayınız" denen ürünler için doğru yer buzdolabı mı?Buzlukta durum nedir?
Selamlar,
Buzdolabındaki hava kuru mudur, nemli midir yoksa odanın nem durumu neyse buzdolabı da aynı mıdır?
"Serin ve kuru yerde saklayınız" denen ürünler için doğru yer buzdolabı mı?
Buzlukta durum nedir?
0
michael_knight
(12.08.23)
kuru, buzdolabına koyduğumuz salatalar havuçlar bu yüzden büzüşür, dolap içerideki nemi düşürür
0
freebird5406_2
(12.08.23)
Kuru olması lazım.
Yine de Kuru temiz bir pamuklu bez bırakın 5 saat kadar sonra dokunun bakın isterseniz
0
diyecevaplandı
(12.08.23)
nofrost ise kesin kurudur. diğer türlü dolaplarda önce nemli sonra kuru, nemli hava giriyor daha sonra buzlukta kar olarak duruyor
0
vincenzo
(12.08.23)
(12)

Adınızın hikayesi var mı?

akhenaten
Hikayesi derken "işte şöyle bir olay olmuş annem/babam da çocuğum olursa adını x koyacağım demiş" tarzı bir şey. Adınızı söylemenize gerek yok pek tabi, sadece hikayeyi merak ettim.Benimkinin yok, ailem isimler sözlüğünden seçmiş :D
Hikayesi derken "işte şöyle bir olay olmuş annem/babam da çocuğum olursa adını x koyacağım demiş" tarzı bir şey. Adınızı söylemenize gerek yok pek tabi, sadece hikayeyi merak ettim.

Benimkinin yok, ailem isimler sözlüğünden seçmiş :D
0
akhenaten
(11.08.23)
annemin çocukken bi komşusu varmış çok severmiş ve bütün çocuklarına hayvan isimleri vermiş kadın bunun üzerine annem de "ben de çocuğuma hayvan ismi vericem" demiş.
hepsi bu :p
Adım hayvanoğluhayvan :p
0
neira
(11.08.23)
eski fenerbahçeli bir futbolcunun adını koymuş babam. aslında şu an çok da popüler bir adam değil ama herhalde o zamanlar iyiymiş.
0
bohr atom modeli
(11.08.23)
benimki politik bir isim olacakmış sonra vazgeçip şimdikini koymuşlar
0
freebird5406_2
(11.08.23)
İki ismim var. İkisi de ayrı ayrı sık kullanılan isimler ama birlikte duyunca pek çok kişi baya beğeniyor. İkisi de böyle pozitif anlamlı isimler ve birini annem birini babam koymuş. İkisi de sosyal demokrat insanlar, 96 civarı işte faili meçhullerin olduğu, o dönem için baya kaos olan dönemde pozitif bir mesajla isim vermişler :D

Kardeşimin de iki ismi var. O doğmadan bir ay kadar önce anneannem vefat etmişti. Onun ismini vermek yerine ismi Hayat olsun dediler. Yani ölüm yerine hayatı yüceltmek gibi bir amaçla verdiler. Onun da diğer ismiyle kombinasyonunu çok beğeniyorlar. İki isim konusunda bizimkiler iyi iş çıkarmış kısacası dhdhdh
0
nundu
(11.08.23)
Ablamın en yakın arkadaşı doğduğum gün mahalleden taşınmış. Ablam da en yakın arkadaşının adını koymuş.
0
Amaranta ursula
(11.08.23)
büyükannem kavuşabilen aşk hikayesinden yola çıkarak koymuş :)
0
takunyali kokos
(11.08.23)
evet, bir gün babam bir şiir okuyor ve o şiirden esinlenerek ismimi koyuyor. çok nadir görülen bi isim olduğundan şimdi buradan ismimi tahmin eden çıkacaktır.

dedem de babamın ismini kütüphanede bir kitap okurken görmüş ve öyle koymuş.

bizde böyle bir gelenek gibi oldu bu adsfasdfadfasdfasf
0
kablelvuku
(11.08.23)
Babam askerdeki çok sevdiği komutanının adını vermiş. Mutluyum adımdan, köyündeki âdeti sürdürse adım satılmış falan olabilirdi
0
hasmetizm
(11.08.23)
gobek adim dedemin babasinin ismi.

dedem bebekken babasi ertugrul firkateyni batinca olmus, dedem babasini hic gorememis.

ben dogunca dedem gobek adi olarak babamin ismini koyabilir miyiz diye sormus, annem de kabul etmis.
0
cooperr
(11.08.23)
kuzenim kendi çocuğuna kayınbabasının adını koymak zorunda kalmış. ben doğunca da "bu isme çok merakım var" demiş ve benim adımı o koymuş. sonra annemle babam köy imamına ismimi kulağıma okumasını isterken "tek isimli olmasın, bir de xxx adını koyalım başına" demiş ve iki tane adım olmuş. zaten ben de dahil hiçbir kardeşimin adını ailem koymamış.
0
m e b
(11.08.23)
annem eğitim formasyon dersleri verirken edebiyat fakültesi öğrencilerinden öneriler almış. adım o önerilerin erkek versiyonu. acayip bir şekilde kürt olmasam da kız olsaydım kürtçe bir adım olacaktı.
0
rain when i die
(11.08.23)
Annem ablamın adına uyumlu olsun diye koymuş. Ama alakası yok :)
0
tiptansoguyantipci
(12.08.23)
(1)

Telefon için kalem

dissendium
Merhaba. Not amaçlı şu kalemi almayı düşünüyorum.https://www.amazon.com.tr/MEKO-Dokunmatik-Ekranlar-Kalemler-Hassasiyet/dp/B089YBK9JD/ref=mp_s_a_1_14?adgrpid=144430654458&hvadid=634090228243&hvdev=m&hvlocphy=1012786&hvnetw=g&hvqmt=e&hvrand=5585303552432133117&hvtargid=kwd-396467740733&hydadcr=20337_
Merhaba. Not amaçlı şu kalemi almayı düşünüyorum.

www.amazon.com.tr

Bu kalem telefonda yazı yazmak için uygun mu? Kullanan var mı? Telefonun ekranına zarar verir mi? Sağ olun.
0
dissendium
(11.08.23)
ekrana zarar vermez ama kendi özel kalemi olan telefonlardaki gibi de yazamazsın

bu kalemlerin yutubda incelemeleri var gecikmeyi vs görürsün
youtu.be
0
freebird5406_2
(11.08.23)
(18)

Dövmesiz olan var mı

dissendium
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.

Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç tane, nerelerde? Çevreniz durum nasıl? Dövmeye bakış açınız nasıl?
0
dissendium
(09.08.23)
bende yok, çevremde yok.
senin tam aksine dövmeli arkadaşım hiç yok. kadıköy'de falan görüyorum dövme.

kalıcı dövme sevmiyorum. kısa dönemli dövme yaptırabilirim. koluma falan.
0
tabudeviren
(09.08.23)
bende yok ama ben de çevremde çok arttığını söyleyebilirim rahatlıkla, yanlış bir gözlem değil.
0
hrskrs
(09.08.23)
dovmem yok. hicbir yakin arkadasimin (en yakin 6-7 kisi) da yok. bin yil dusunsem aklima gelmez "dovmesiz kaldim' diye. ne alaka.
0
hot potato
(09.08.23)
hot potato, dövmesiz kaldım derken gidip ben de yaptırmalıyım demiyorum yav. Tam tersi hiç istemediğim bir şey. Yani dövmesi olmayan bir ben kaldım demek istiyorum.
0
🌸dissendium
(09.08.23)
Dövmelerim var. Hepsi 10 yıldan eski. Daha gençken ne kadar farklı biri olduğumu hatırlattığı için seviyorum, ama şimdiki cenifır dövme yaptırmazdı. Sildirmeyi düşünmüyorum, ama olmasalardı da memnun olurdum. Dövmesine göre kişisine duruşuna göre güzel olanı da var olmayanı da. Yine de, dövmesiz bir ten "daha" duru ve güzel geliyor şimdiki zevklerime göre. Insanın biraz içinde olacak galiba ya vücudunu bir şeyler resmetmek için kullanma isteği. Bende şu an yok, ama gençken varmış bu istek. Aslında makyaja benzetiyorum biraz. O da yok bende, ama insanlar olduklarından farklı görünmek için bir şeyler yapıyor işte tenlerine. Bundan öte bir anlama gelmiyor dövme benim için. Dövmeliye de dövmesize de sırf bu yüzden kişilik, sıfat atamak sığ bir bakış. Herkeste var diye dövme yapılmaz, beğendiğiniz bir şeyler varsa yaptırılabilir. Ben erkeklere bilhassa yakıştırıyorum mesela. Yaşınız 30'a yakın ve üstüyse sonradan pişman olma ihtimaliniz az diye düşünüyorum.
0
cenifır
(09.08.23)
sıkılırım diye yaptırmıyorum
0
freebird5406_2
(09.08.23)
18’imde basit bir tane yaptırmıştım. Olmasa da olurmuş. Görenler beğeniyor o yüzden sildirmeyi düşünmedim hiç. Nötr hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.23)
Dövmem yok. En yakın arkadaşlarımın da yok+1
0
Amaranta ursula
(09.08.23)
hayatımda hiç yaptırmadım. önyargılı değilim ama herkese de yakışmıyor. bazıları çok keko işi.
0
nothing in my way
(09.08.23)
3 tane var biri diz ile bileğimin arasında sağda, biri sol omzumun biri de sağ omzumun arkasında. ekonomik olarak böyle bir ülkede yaşamıyor olsak ve sağlam bir bütçeyi dövmeye ayırma lüksüm olsa muhtemelen 20-30 tane küçük büyük dövmem olurdu. ben hayatımda olan önemli olayları ya da kendimle ilgili bir durumu dövme ile sembolize etmeyi seviyorum. en yakınımda olan tüm insanlarda birden fazla dövme var ki büyük çoğunluğu beyaz yaka normal insanlar, yaptırmaya da devam ediyorlar. yaşlar +40.
0
hypathia
(09.08.23)
Bende 5-6 tane var. Seviyorum.
En yakın arkadaşlarımın ise hiçbirinde yok.
0
invictae
(09.08.23)
Bende de yok.

Bir dönem heveslendim ama karşılığında alabileceğim bir durum olmadığım düşündüm.
0
put it in your appropriate place
(09.08.23)
1) var
2) biri büyük boyutta bacakta 10 yaşında, biri kolda dirsek üstü.
3) çevremde de bi artış mevcut, gözlemin doğru.
4) aksesuar olarak bakıyorum, yakışana yakışıyor bence. ancak belli bölgeler biraz keko geliyor, el, yüz, boyun, göğüs.
0
makarnavodka
(10.08.23)
Dövmesiz insanlar her daim daha çok piyasada. senden çok var yani bir sen kalmadın merak etme.

Ha benim dövmem var. Yine yaptıracağım yeni yakında ayrıca.

Ayrıca dövme var, dövme var...insan var, insan var...bakış açım bu. Herkese her şey olmuyor. Bazen de çok güzel oluyor vs vs.

Şahsi işler. Kimisi sevmez, kimisi umursamaz, kimisi ister. Başkası için önemsiz, kişisel alanlar.
0
AlsterWasser
(10.08.23)
Aa ben ne zaman seni yalnız bıraktım! :d teessüf ediyorum.

Bende de dövme yok. Düşünüyorum, direkten dönüyorum.
0
baldan kaymak
(10.08.23)
yok, bana gorunmese bile (sirt gibi) karsiyim..
derinin altina igneyle murekkep enjekte ettirmek bana ters..
0
cooperr
(10.08.23)
3 dövmem var, 2-3 tane de yaptırmayı düşünüyorum, etrafımda da dövmesi olan-olmayan sayısı nerdeyse aynı, ben dövmelerimi unutmamak için, kötü günlerde bana umut olsun diye yaptırdım, dövmesi olan insanlara haliyle bir tık daha yakın hissediyorum ama dövmesi olmayan insanları da eziklemem hayatta.
0
blue rebel motorcycle club
(11.08.23)
Hiç yok. Yaptırmayı da şu anda düşünmüyorum. İleride fikrim değişir mi bilmem. Genellikle yaşı 14-20 arasında yaptırma isteği artıyor. Ama belli bir yaşı geçtikten sonra çoğu kişiye anlamsız geliyor olabilir.
0
volkandemircan
(19.08.23)
(3)

Tarihle ilgili podcast önerisi.

mikahakkinen
sb.
sb.
0
mikahakkinen
(09.08.23)
timur podcast open.spotify.com
0
unalub
(09.08.23)
gule gule
(09.08.23)
geri dönüyoruz podcast

akdenizde pusulasız podcast

bunlar tarih arkeoloji antropoloji kültür filoloji karışık

geçmişten gelen podcast, bu daha çok tarihi olayların konuşulduğu podcast
0
freebird5406_2
(09.08.23)
(1)

Şu tarz terliklerdeki lekeleri nasıl temizliyorsunuz?

sekizdokuzon
Özellikle parmakların ve topuğun bastığı yerdeki karartılari nasıl temizleyelim?https://www.flo.com.tr/urun/polaris-321879z-3fx-tarcin-kadin-duz-terlik-101381743?campaign=c_25&ref_screen_code=category
Özellikle parmakların ve topuğun bastığı yerdeki karartılari nasıl temizleyelim?

www.flo.com.tr
0
sekizdokuzon
(08.08.23)
youtube > how to clean birkenstocks
0
freebird5406_2
(08.08.23)
(11)

Eski sevgilimin bana gıcıklaşan tavırları. Neden?

sevda_90
Eski sevgilimle yaklaşık üç ay romantik komedi gibi ilişki yaşadık, sonra bir gün benim kendimi tutamayıp kıskançlığımı belli etmem sonucu bana tavırları değişti daha ilgisiz, özensiz biri oldu ayrılık istediğini ima etti, ben daha çok üstüne düştüm, bu defa saygısızlaştı yaşıma boyuma vs. laf etti
Eski sevgilimle yaklaşık üç ay romantik komedi gibi ilişki yaşadık, sonra bir gün benim kendimi tutamayıp kıskançlığımı belli etmem sonucu bana tavırları değişti daha ilgisiz, özensiz biri oldu ayrılık istediğini ima etti, ben daha çok üstüne düştüm, bu defa saygısızlaştı yaşıma boyuma vs. laf etti ben de bişiler söyledim tabi gül gibi ilişki mahvoldu ve bitti.. bu süreçte çok üzülmüştüm kafa dağıtmak için üç hafta yurtdışı tatiline gittim bende engelliydi.bir süredir kayıp olan yedek telefonum var bu arada, arıyor bulamıyor ve içindeki fotoları kaybettim diye üzülüyordum.istanbul'a döndüm, belki onda kalmıştır iletişim kanalı açık olsun diye ihtiyaten engelini açtım ve bingo! birkaç saat sonra "sevda telefonuna artık ihtiyacın yok mu, arabamda buldum" diye mesaj yazdı. "evet var, almam lazım onu" dedim. "peki, bu hafta vereceğim" yazdı, ama ben onu görmeye hazır değildim ve "istanbul dışındayım gelecek hafta olsun" yazdım. bu da "kendiye iyi bak, gelecek hafta görüşürüz!" diye yazdı.

Bu mesajlaşmanın üstünden 2 hafta geçti, ama ben onunla yeniden irtibat kurmadım çünkü onu tekrar görmek istemiyordum ve nasıl yapsam diye düşünüyordum. Bu süreçte ondan da ses çıkmadı. Ama sonra benim doğum günümde "sevda, mutlu yıllar!! umarım doğum gününde arkadaşlarınla harika bir güç geçirmişsindir :)" diye mesaj attı. ben hala kırgındım ve nasıl hiçbirşey olmamış gibi böyle mesaj atabildiğine şaştım kaldım, bir yandan aklım da karıştı tabi. sessiz kaldım. bir yandan benim doğumgünümden iki gün sonrası da onun doğumgünüydü ama ben birşey yazmadım, böyle birkaç gün geçti. iyice düşündüm ve onun kırıcı laflarını unutamayacağım kararını verdim cesaetimi topladım ve "merhaba, teşekkürler, bu arada telefonumu ofisimin kapısındaki güvenlik görevlisine bırakabilirsin bilgisi var." yazdım. bu da "anladım" cevabını verdi. ben de rahatladım o "anladım" deyince, bir mesaj daha yazdım şu saate kadar getirebilirsin diye. sonra 3-4 saat sonra bu bana "sevda ben iş için İstanbul dışındayım, adres ver postayla göndereceğim" diye yazdı. Postayla gönderilmesini tercih etmediğimi, çünkü telefonun değerli bir eşya olduğunu, istanbul'a dönünce bırakabileceğini söyledim. benim bu mesajımdan sonra işler iyice garip bir hal almaya başladı çünkü bana aynen şunu yazdı:

"ben istanbul'a gelecek sene döneceğim. döndüğüm zaman sana haber veririm."

ben bu mesajı alınca dalga geçtiğini düşündüm ve sinirim çıktı. sonra sakin olmaya çalıştım çünkü telefonu geri almam lazım sonuçta, dedim ki "bu çok uzun bir süre, o kadar bekleyemem. sen hangi şehirdesin? ona göre bir arkadaşımdan rica edeceğim alması için." cevabı geldi, antalya'daymış. bu arada antalya memleketi, ailesinin yaşadığı şehir.

durum bu şekilde, çıkmaza girdim sanki bilerek gıcıklaşıyor ve yalan söylüyor gibi hissediyorum. yani madem istanbul dışındasın niye baştan söylemiyorsun da "anladım" yazıyorsun? antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun? telefonumu geri almak istiyorum bir yandan da. bu durumda sizce ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim?
0
sevda_90
(08.08.23)
kargoya versin güzelce paketleyip bir şey olmaz
0
freebird5406_2
(08.08.23)
Yani normalde nezaketen, ayrılmayı isteyen taraf daha çok sorumluluk üstlenir bu konularda bu onun ayıbı olmuş ama size geri dönüş yapmadı diye oturup beklemek de sizin hatanız olmuş.

Şu an yapacak bir şey yok ya gidip alacaksınız, ya o kargolayacak ya da bir sene bekleyip telefonu belki de hiç geri alamamayı göze alacaksınız.

Kargoyu çok riskli buluyorsanız armuttan falan özel kuryeyle anlaşın
0
akhenaten
(08.08.23)
@akhenaten, evet bu hata oldu, geri dönüş yapmadığı için değil de onu görmek istemediğim için bekledim ne yapsam diye bir de açıkçası bana ilk telefonumu arabasında bulduğunu söylediği an "oh be bulundu" diye rahatladım, sonrasında bir şekilde alırım diye düşündüm, istanbul'dan ayrılacağı hiç aklıma gelmedi ki, kendisi de söylemedi işin ilginç tarafı.

kaldı ki ben yalan söylediğini düşünüyorum, daha önce de olmuştu bahane tarzında yalanları "o hafta sonu işim var olmaz" vs. şeklinde.
0
🌸sevda_90
(08.08.23)
Hocam telefonunu unuttuysan gidip nerdeyse kendin alirsin. Biri bana da telefonumu getir guvenlige birak dese ben de goturmem.
0
brkylmz
(08.08.23)
@brkylmz, durum böyleyse açıkça söyleyebilir, ben "istanbul dışındayım, dönüş tarihim de 1 sene sonra" diye palavra sıkmasına sinirleniyorum. işi, işinin merkezi esas istanbul'da, 1 sene boyunca istanbul'a hiç yolunun düşmeyecek olması aşırı mantık dışı.
0
🌸sevda_90
(08.08.23)
Bence size yine de “ben getiremem gel kendin al” demek istememiş olabilir ama aynı zamanda “güvenliğe bırakırsın lafına da asıl o gıcık olmuş olabilir.
0
Unde bach canim
(08.08.23)
telefonumu getirip güvenliğe bırakabilirsin demek kaba geldi bana. Sonuçta senin telefonunsa en azından orta bir noktada buluşulabilirdi veya siz gidip alabilirdiniz. Ben de böyle bir durumda ya kargoyla gönderirim yada ne halin varsa gör düşüncesine girebilirdim.
0
balllooon
(08.08.23)
İlk gıcıklığı sen yapmışsın güvenliğe bırak diyerek. Ben de getirmezdim açıkçası adam haklı.
0
Gradient_tabanlı_mor
(09.08.23)
ben de sizin hatalı olduğunuza dair cevaplara katılıyorum.

"ofisime gel" zaten gıcık edici, üstüne "(ben seninle muhatap olmayacağım) güvenliğe bırak" ekstra gıcık edici. insanların %90'ı böyle bir görevi yapmaz herhalde. böyle şeylerde orta noktada buluşulur.

ben olsam şu saatten sonra kargoyla bile yollamam. hadi yollarım mecbur ama geç yollarım ve alıcı ödemeli yollarım. üstüne bir de "hızlı kargo" isterim ki fazla para ödesin.

ayrıca, hiç mi internetten telefon siparişi vermediniz? kargoya vermesin diye bu kadar zorlamak neden? "şehir dışındaki arkadaşa söylicem, o alacak gelecek vs. vs." koyar bir tane kutuya yollar. zaten yedek telefonunuzmuş. kaldı ki adamı engellemişsiniz, haftalarca konuşma olmamış, "beni engellemiş, daha yazmaz herhalde" deyip telefonu atabilirdi de.

"antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun?"

doğru söylüyorsa telefonu arabada bulduğu için arabanın bir köşesine koyup geçmiş olabilir. niye evine götürmesi gerekiyor peki?

edit: zaten bu mesajı "sevda bu mesajı ciddi yazmamış, sırf sinirimi bozmak için yazmış" şeklinde anlaması da olası. "sevda oturmuş, 'dur şunun bir sinirini bozayım' demiş" diye düşünmek de çok normal. "gel, bırak, git" denilen bir mesajı normalde bir insanın ciddi olarak (düz anlamıyla) algılayacağını sanmıyorum, "niye şimdi ters ters konuşuyor" demiştir.
0
ahm1
(09.08.23)
bir dünya bencil, keyfi ve kaba davranışta bulunmuşsunuz bir de "neden" diye soruyorsunuz.
0
crinix
(09.08.23)
Ayrılmışsınız neden engelliyorsunuz?
Adam medeni bir dille telefonunuzu bulduğunu söylüyor, sonra doğum gününüzü kutluyor, siz emredermiş gibi telefonunuzu ofisinize şu şu saatler arası istiyorsunuz. Bence çok ayıp etmişsiniz. Kargolasın telefonunuzu bitsin bu iş.
0
SiyamkedisiZorro
(15.08.23)
(2)

Hangi kalınlıkta elektro gitar teli almalıyım?

dolantindr
Merhaba. Elektro gitarda alternate pickingi bol bir şarkı vardı ve ben onu hararetle çalarken B yani si telim koptu. (En ince telin bir üzerindeki tel yani) Tekli tel almak istiyorum ama numaralar var tam anlamadım. Si teli çin 11 numara mı tel almalıyım?https://www.mapesstrings.com/wp-content/uploa
Merhaba. Elektro gitarda alternate pickingi bol bir şarkı vardı ve ben onu hararetle çalarken B yani si telim koptu. (En ince telin bir üzerindeki tel yani) Tekli tel almak istiyorum ama numaralar var tam anlamadım. Si teli çin 11 numara mı tel almalıyım?

www.mapesstrings.com

Şuraya bakarak öyle düşündüm ama farklı bir numara mı almalıyım emin olamadım.

Yardımcı olacak varsa sevinirim.
0
dolantindr
(07.08.23)
gitarın üzerinde kaçlık tel takımı olduğunu bilmen gerek

tel takımları ince mi teli üzerinden adlandırılır

mi telinin inceliği 9 ise 9 luk tel takımı diye geçer ve diğer teller buna göre kalınlaşır

tek telle uğraşma komple takım al biliyorum pahalı ama

bunu söylememin nedeni her markanın farklı model tellerinin alaşımları birbirinden farklıdır, bu da sese etki eder, bir uyumsuzluk hissedersin

ya gitarın üstünde bulunan tel takımının tam markasını ve modelini kalınlığını öğrenip tam o takımın tek telini alacaksın

ya da komple takımı değiştireceksin
0
freebird5406_2
(07.08.23)
Gitar squier mm strat.
0
🌸dolantindr
(07.08.23)
(1)

spiderverse ve ninja turtles'taki görsel dilin adı

patronaj1
selamlar. bu filmlerde kullanılan animasyonun özel bir adı var mı acaba ya?
selamlar. bu filmlerde kullanılan animasyonun özel bir adı var mı acaba ya?
0
patronaj1
(06.08.23)
freebird5406_2
(06.08.23)
(1)

müzik kulağına güvenenler - şu iki kısım sizce benziyor mu

mark greg sputnik
yoksa ben çok mu uçtum?benzerlik gördüğüm kısma atacağım doğrudan, ikisini de 10-15'er saniye dinleseniz bile yeter sanırım,şarkı 1: https://youtu.be/rsgt4z32aYE?t=157 (otomatik gitmesi lazım, gitmezse 02:37)şarkı 2: https://youtu.be/MTlSjRMx5Ic?t=183 (otomatik gitmezse 03:03)***yahu bunlar resmen a
yoksa ben çok mu uçtum?

benzerlik gördüğüm kısma atacağım doğrudan, ikisini de 10-15'er saniye dinleseniz bile yeter sanırım,

şarkı 1: youtu.be (otomatik gitmesi lazım, gitmezse 02:37)

şarkı 2: youtu.be (otomatik gitmezse 03:03)

***

yahu bunlar resmen aynı değil mi? gerçi bilmiyorum eski şarkılar bunlar, zaten gizlisi saklısı yoktur belki o dönem popüler bi müziktir arkadaki. aaa. normalde falco dedemi alkollüyken dinlerim hep, bu sefer ayık olunca kafamda şimşek çaktı.

sizce de benzemiyo mu bu yoksa ben kendi manyak algoritmamla yine sapıtıyo muyum?
0
mark greg sputnik
(05.08.23)
evet ikisi de jethro tull dan araklamışlar :)

belirli dönemler belirli soundlar popüler oluyor
0
freebird5406_2
(05.08.23)
(15)

hangi dondurma seviyorsunuz?

abelardo
yaz günlerinin vazgeçilmez yiyeceğidir dondurma.siz en çok neli dondurma seviyorsunuz?
yaz günlerinin vazgeçilmez yiyeceğidir dondurma.

siz en çok neli dondurma seviyorsunuz?
0
abelardo
(05.08.23)
Gökkuşağı nı seviyorum. Yeşil çikolatadan şapkası olan.
0
benoyledemekistemedim
(05.08.23)
kakao/çikolata parçacıklı ve sade..
muz ve kavun bunun haricinde.
paket dondurma çok çok nadir, magnum.
0
tabudeviren
(05.08.23)
açık dondurma, bal badem 2 top çikolatalı 1 top
0
freebird5406_2
(05.08.23)
fıstık, damla sakızı
0
pide
(05.08.23)
Ceviz ve kavunlu dondurma seviyorum.
0
burka
(05.08.23)
dondurmaların içeriğini okuduktan sonra, yemekten ve sevmekten vazgeçtim dondurmayı.ama buzlu muz vs smoothie harika, elbette ben yaptıysam :)
0
damba
(05.08.23)
çilek, kavun ve italyan karamel.
bi de kadıköy'de vero gelato diye bi yer var. lotus ve rafaello yediğim en güzel dondurmaydı, mük.
0
evrem
(05.08.23)
tahinli dondurma iyidir:)
0
kesmekes laleler
(05.08.23)
Birçok sevdiğim dondurma var.

Normal ruh halindeyken vanilya

Neşem yerindeyse çilek

O gün mutluysam fıstıklı + vanilya

Akşam vakti sıcak bastıysa kakao

Canım dondurmadan ziyade daha "tatlı" bir şey istiyorsa karamelli
0
akhenaten
(05.08.23)
vişne limon ama vişnenin mevsimi çok kısa olduğu için çevremdeki dondurmacılarda hiç yakalayamıyorum. mecbur kakao-vanilyadan devam.
0
hrskrs
(05.08.23)
ben en cok limon severim ama sadece limon olmasin diye yanina cikolatali (mumkunse bitter) ve varsa cevizli veya kestaneli koydururum mutlaka. bir de cikolata sosu ve findik tozu varsa kesinlikle bandirtirim. bedava ve ekstra bir gida sonucta :)

guldum.net

bir de kornet kulah her zaman ilk tercihimdir.
0
in vino veritas
(05.08.23)
Ekşili tatlara ceviz ve incir topları karıştırmayı seviyorum.
Limon- karadut- incir
Limon- cilek- ceviz gibi

Ama lavantalı da severim
0
Amaranta ursula
(05.08.23)
fistik, cilek, cikilata
0
mess
(05.08.23)
Balkaymak dondurması.
Bu sene Adana'da bir dondurma yedim. (Balkaymak Dondurma Toros Caddesi Şubesi)
Aaaa dedim bu çocukluğumdan beri aradığım lezzet. Bafra dondurması vardı çok aradım bulamadım vs. İşte biz oyuz dedi eleman. Bafra Balkaymak. Şimdi anlıyorum ki Ankara, Konya, İzmir vs nerede olursa olsun o dondurmayı bulmuşum, sevmişim ama adını bilmiyormuşum. İzmir'de hala bulamadım gerçi ama Foça'da ona yakın bir tat var. Balkaymak dışında dondurmayı buzlu sevdiğime karar verdim, o yüzden daha çok kendim yapıyorum son yıllarda, ikeada aparatlar var bunun için. (soruyu iyi okumamışım :) Balkaymak ise sade, başka marka veya çeşit ise çikolaya, kendim yapıyorsa vişneli)
0
sadegazoz
(06.08.23)
Antep fıstıklı. Ama eskisi gibi öyle fıstık tadı veren dondurma bulamıyorum pek. Yavan tatlar oluyor son yıllarda.
0
kahver
(07.08.23)
(1)

Film bulmaca

onursensoz
Filmden sadece bir sahne aklimda.Kucuk erkek cocugu kiz cocugunun gozlerine kum atiyor.Kiz aglayarak annesine gidiyor. Anmesi diyorki senden hoslandigi icin yapti.Sadece bu aklimizda. Allah askina yardim edin kafayi yiyecegiz.
Filmden sadece bir sahne aklimda.
Kucuk erkek cocugu kiz cocugunun gozlerine kum atiyor.

Kiz aglayarak annesine gidiyor. Anmesi diyorki senden hoslandigi icin yapti.

Sadece bu aklimizda. Allah askina yardim edin kafayi yiyecegiz.
0
onursensoz
(04.08.23)
he's just not that into you
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.08.23)
(8)

Bu şekilde eğitim ücreti yazmak görgüsüzlük mü normal mi?

tavish11
Linkedin sayfamda bir bağlantıya denk geldim. Kişinin profilie bir göz attım. Avrupa'da bir üniversiteside burslu psikoloji okumuş ve Asya'da bir üniversitede burslu yüksek lisans yapmış. Buraya kadar her şey normal. Bunları yapan ne ilk ne de son kişi.Ancak bu kişi aldığı eğitimin maliyetini tek te
Linkedin sayfamda bir bağlantıya denk geldim. Kişinin profilie bir göz attım. Avrupa'da bir üniversiteside burslu psikoloji okumuş ve Asya'da bir üniversitede burslu yüksek lisans yapmış. Buraya kadar her şey normal. Bunları yapan ne ilk ne de son kişi.

Ancak bu kişi aldığı eğitimin maliyetini tek tek yazmış.

Bu şekilde eğitim ücreti yazmak görgüsüzlük mü normal mi?

Fotoğraf: hizliresim.com
0
tavish11
(04.08.23)
paralı değil burslu okudum demeye mi getirmiş acaba
0
freebird5406_2
(04.08.23)
komik.
0
gule gule
(04.08.23)
gülünç. ama linkedin gairp bir dünya. tiktok'la yarışık freak olma konusunda.
0
hknty
(04.08.23)
Boş burs değile getirmiş heralde
0
subaqua
(04.08.23)
Normal şartlarda Tl karşılığı 2M olan bir eğitim gördüm. Bu sebeple sizden aylık 40 bin-50 bin maaş talep edebilirim demeye getiriyor bence.
0
janavarorion
(04.08.23)
Paralı değil burslu okudum demesi için “burslu” detayı var zaten. Bu arkadaş yetinmeyip üniversitenin yıllık ücreti artı aldığı bursu da yazmış.

Evet linkedin’in tuhaf olduğu biliyorum ama bunu garipsedim. Acaba ben mi tuhafım diye bir sormak istedim

Yani istediği kadar talep etsin ama yeni mezun psikoloji mezunu olarak alacağı maaşın da bir skalası var.
0
🌸tavish11
(04.08.23)
eğitim maliyeti dışında aldığı teşviği yazmış sanırım
akademik başarılarını metne/bağlama yedirememiş
0
bir soru sorcam
(04.08.23)
research fund ya da bir sirketteki portfolyo olsa cok normal.

ama uniden aldigin burs cidden cok komik.
0
bora benim lan aslında
(05.08.23)
(5)

birşeyler paylaşmak istediğimde gelen o farkındalık hissi

madurumdamadurum
merhabalar,geçenlerde de bir duyuru açmıştım desteğinize teşekkürler.sonradan biraz oturdum düşündüm de, ben hep herkesi dinlemişim,kendimi anlatacak bir dost daha edinmemişim ( yada edindiğimi sanmışım )bu farkındalık beni içten içe daha da yalnızlaştırdı ve önceden böyle düşüncelerim olduğunda geç
merhabalar,

geçenlerde de bir duyuru açmıştım desteğinize teşekkürler.
sonradan biraz oturdum düşündüm de, ben hep herkesi dinlemişim,kendimi anlatacak bir dost daha edinmemişim ( yada edindiğimi sanmışım )bu farkındalık beni içten içe daha da yalnızlaştırdı ve önceden böyle düşüncelerim olduğunda geçiştirip yoluma devam ediyordum. Yüzleşmeli miyim? Gerçekten beni dinleyen ve anlayan insanın olmadığını kabul etmeli miyim? Yoksa ruh sağlığım için bu zamana kadar yaptığım gibi ötelemeli miyim?

Teşekkürler :)
0
madurumdamadurum
(04.08.23)
:D
ötelediğin şey mutlaka karşına çıkar ve genellikle sen değil de sorun güçlenmiş olur.
genel cevap öteleme.
0
kisa
(04.08.23)
hocam işte hayatta bu anlara tekamül anları deniyor, bu anlar insanı değiştiriyor geliştiriyor
0
freebird5406_2
(04.08.23)
Ben de sizin gibiydim, ancak bu insanlardan ziyade sizle ilgili bir şey. Kendiniz anlatmanız lazım, derdini anlatabilen bir insana dönüşmeniz lazım, lafı kaynattırmamalısınız. O zaman insanlar da sizi dinlemeye başlayacak. Daha doğrusu insanlar her zamanki gibi kalacak, siz kendinizi dinletmeye başlamış olacaksınız.

Zaman içinde kendiniz gibi sessizce susup sizi dinleyen birilerine de denk gelirseniz çok üstüne gitmeyin, halini hatrını sorun. Büyük ihtimal hayır diyemediği için sizi dinliyordur.
0
akhenaten
(04.08.23)
tutunamayanlar, fleabag vs aklima geldi.

modern insan yasamayi ve paylasmayi bilmiyor, sevmeye yeteneksiz teoman baba'nin dedigi gibi.

benzer durumlar bende de var ama bunun caresi de daha fazla ice cekilmek, kapanmak, kendini soyutlamak degil, tam tersine daha sosyal olmak.
0
baldur2
(04.08.23)
İçtenlikle ilgili bir adım daha atman gerekiyor.
Senin olduğun yerde iken ben kabullenmeyi seçtim. Sonra yıllarca dertlerini dinlediğim arkadaşım beni dinlemeyip konuyu değiştirdiğinde, Lan, dedim ben yıllardır seni dinliyorum. Dinleyeceksin beni. O anda aramızdaki samimiyet ve dostluk level atladı.
0
sadegazoz
(06.08.23)
(4)

hollywood'ta neden grev var?

metematik
sb
sb
0
metematik
(03.08.23)
Maaşlar düşük ve güvencesizlik
0
freebird5406_2
(03.08.23)
Stream platformlarından hak ettikleri telifi alamadıklarından şikayetçiler bir de yapay zeka teknolojilerinin aktörlerin görünüşünün taranıp tekrar tekrar kullanılabilmesi ve bunun şirketlerin uhdesinde olması gibi şeylerin önüne geçilmesini istiyorlar sanırım.
0
anon1m
(03.08.23)
gelirler kat kat artmasına rağmen pastadan yazarlara verilen pay aynı, totale bakınca daha düşük oluyor.
milyar dolar gişe yapan filmlerde filmin en önemli parçası olan senaristler figuran ayarında paralar alıyor.
0
patronaj1
(03.08.23)
ek olarak yazarlara "sen bize 100 sayfa senaryo yerine 5 sayfa hikaye yaz, detaylarini AI'a yazdiralim, sonra sen gel birkac rotus at bitiminde. Biz da sana 3 aylik maas yerine 2 haftalik maas verelim" diyorlarmis.
0
hot potato
(03.08.23)
(2)

Jeoloji müh. vs Jeofizik müh. okuma kolaylığı

mistikherif
Okuma kolaylığı olarak hangisi daha kolaydır ey ahali.Fizik - matematik gibi yoğun tekrar - ders takibi isteyen derslerin daha az olduğu. hangisi 2. üniversite okumak için 2. öğretim sabah iş akşam okul yapmaya daha yatkın bölümdür?bir iki basit nedenle cevaplarınızı beklemekteyim..
Okuma kolaylığı olarak hangisi daha kolaydır ey ahali.

Fizik - matematik gibi yoğun tekrar - ders takibi isteyen derslerin daha az olduğu. hangisi 2. üniversite okumak için 2. öğretim sabah iş akşam okul yapmaya daha yatkın bölümdür?

bir iki basit nedenle cevaplarınızı beklemekteyim..
0
mistikherif
(02.08.23)
fizik matematiğe yatkınsan kafan öyle çalışıyorsa jeofizik, daha çok okuma ezber gözlem seviyorsan jeoloji
0
freebird5406_2
(02.08.23)
Bunlar hangi üniversitede okuduğuna bağlı. İkisinde de fizik ve matematik yoğun bir şekilde gerekiyor. Jeoloji'nin de yaklaşık yarısı matematik gerektiriyor. Jeofizik aksine jeoloji'de fizik biraz daha az ama onun yerine bolca kimya var. Sonuçta ikisi de "mühendislik" ama dümdüz jeoloji okumak istersen çok daha az tabii.
0
nawar
(02.08.23)
(9)

Olan olaylardan rahatsızlık duymama rağmen görmezden gelinmesi

madurumdamadurum
Merhabalar,Geçen hafta arkadaşımın nişanına gitmiştim ve saat 23 sularında eve döndüm buraya kadar problem yok.Erkek arkadaşım açısından saat 23 sularında eve dönmem sonrasında arkadaş uğruna böyle geç saatlere kadar(ki bence değil gayet normal) dışarıda olmam sıkıntıymış arkadaşlarımla görüşmeyecek
Merhabalar,

Geçen hafta arkadaşımın nişanına gitmiştim ve saat 23 sularında eve döndüm buraya kadar problem yok.
Erkek arkadaşım açısından saat 23 sularında eve dönmem sonrasında arkadaş uğruna böyle geç saatlere kadar(ki bence değil gayet normal) dışarıda olmam sıkıntıymış arkadaşlarımla görüşmeyecekmişim ( avcunu yalar )
bu konudaki rahatsızlığımı daha öncede belirttim bir süre normalmiş gibi daha çok umursamaz tavırla tabi geçiştirmiş ( düzeldiğini düşünmüştüm bu konudaki düşüncelerime saygı duydugunu vs.) geçen bu durum olunca yaklaşık 4 gündür doğru düzgün kendisiyle konuşmuyorum benimle düzgünce yüzleşebileceğin zaman konuşuruz diyorum çünkü sürekli konuyu görmezden gelip kendince alttan aldığını düşünüp bu alttan alma da aşkım canım naber vs. gibi iltifatları ki yemezler, rahatsızlığımı dilegetirip 4 gündür her gün konuşmak istediğimi bu konudan kaçmayacağımı ve kırıldığımı bu konudan rahatsız olduğumu söylüyorum.
yaşlar e 29 k 25 .
kendimden bahsedecek olursam ortamım bar vs gibi takılmam, ev kuşuyumdur genel olarak ama arkadaşlarım ile görüştüğümde de asla kırmam katılırım genelde ya evlerde görüşürüz ya kafeye gidilir yada düğün nişan olur bu ( bazen etkinliklere de giderim) ve bunlara katılımım zaten sık değil.
Kısacası böyle düşünen daha öncede bu şekilde sıkıntı ve kavga yaşamış olduğum biri olduğu için artık tahammülüm kalmadı ve gerçekten adam akıllı konuşup çözmek için sabrediyorum.Ayrıca bana sabah dediği cümle aynen şu " bu halde olmamızın sebebi arkadaşların git arkadaşlarına kız"
Çözülür mü?
Teşekkürler.

ek: gece 11 12 bana gelmez buna dikkat et mesajı aldım.
0
madurumdamadurum
(02.08.23)
çözülmez gözlemlerin doğru

konuşmak istediğin bir konu var aşkım canım çiçek böcek hediye gibi şeyler tam da bu olayı konuşmadan etrafından dolanmak için yapılan şeyler
0
freebird5406_2
(02.08.23)
çözülmez.
ha sever ayrılır pişman olur akıllanır vs başka bir ilişkide düzelmiş olabilir ama mevcut ilişki içerisinde düzelmez. ekonomimiz daha çok umut vaadediyor
0
kisa
(02.08.23)
2.yıl oluyor ağustos 5'te. @sivrisinek
0
🌸madurumdamadurum
(02.08.23)
Çözülmez. Bu sabah söylediği cümle sorumluluk almak istemediğini ve düşünce yapısını değiştirmeye niyeti olmadığını (çünkü hatalı olduğuna inanmadığını) gösteriyor.
0
fotrsapka
(02.08.23)
Çünkü tehliyeliymiş dışarısı, çünkü asla kadın çocuk erkek farketmeksizin sanki gündüz gasp öldürmek rahatsız etmek yaşanmıyormuş gibi bir inancı var.
0
🌸madurumdamadurum
(02.08.23)
Ekonomimiz daha çok umut vadediyor +1

Lütfen kendinizi “ben bar kadını değilim” “zaten çok az çıkarım” gibi cümlelerle “aklama” ihtiyacı hissetmeyin. Bu psikolojik şiddettir. Şimdiden suçlu hissetmenizi sağlamış bile.
0
ruhen hastayim ben
(02.08.23)
Çözülmez

Bu ne yaaa böyle, annen baban yakınların bunun derdine düşmüyor, belli ki başının çaresine bakabileceğini biliyorlar. Elin adamının mı derdi oldu. Ayrıca gece 11 nedir yahu. Millet o saatte dışarı çıkmaya başlıyor. Bunun için bar, club , içki vs olmasına gerek yok. Gece arkadaş grubunu alırsın, masanızı kurarsınız çimenlik, sahil, teras vs kahvenizi içer muhabbet edersiniz .

Lütfen böyle düşünce yapısındaki insanlara prim verip , daha da kafanıza çıkartmayın. Bunun bir adım sonrası otur evinde, o kıyafet olmaz, x ile görüşmeni istemiyorum, çay götür , yemek yap, ben çalışıyorum sen evde otur.


7 yıllık evli erkek kişisiyim. Bir gün olsun ne eşim, ne ben ona bu gibi konularda saygısızlık etmedik. Bu gibi sorunların temeli güvensizliktir ve kıskançlıktır. Bu ikisinin olduğu yerde sağlam bir ilişki beklenemez.
0
janavarorion
(02.08.23)
25 yaşında bir kadın, arkadaşının nişanı gibi 40 yılda bir gerçekleşecek bir etkinlikten saat 11'de döndüğü için bırak erkek arkadaşına, anasına/babasına hatta varsa çocuğuna bile hesap vermemeli. çözülür ama sen dik durursan ve bu konuyu bir daha açılmamak üzere tek seferde kapatırsan çözülür. geçiştirerek, üstünü örterek ilerlerseniz bir sonraki nişanda aynı şeyleri yaşarsınız.
0
hrskrs
(02.08.23)
Kendini ifade edememek
Toplumsal değerlerin öfkesini sahiplenmek ve aktarmak
Suçluluk hissedince kaçmak ve konuyu geçiştirmek
Kişisel alana saygı duymamak
Sorunu iletişim ile giderme teklifini geçiştirmek
İletişim ve empati becerisi yok. Hikayenin içeriği önemsiz. Bu konuyu çözsen başka konu yine çıkar karşına. Çare şiddetsiz iletişim eğitimine yollamak
0
hasmetizm
(02.08.23)
(6)

Age of Empires Benzeri Oyun Arıyorum

kernelpanic
AoE serisinden bağımsız bir oyun çıkmıştı. Oynanış mekanikleri tıpkı AoE gibiydi ama adını hatırlayamadım. Güncel bir oyundu yani 2020 ve sonrasında çıktı büyük ihtimalle. İnternette aradım ama bulamadım. Belki de yanlış hatırlıyorum.
AoE serisinden bağımsız bir oyun çıkmıştı. Oynanış mekanikleri tıpkı AoE gibiydi ama adını hatırlayamadım. Güncel bir oyundu yani 2020 ve sonrasında çıktı büyük ihtimalle. İnternette aradım ama bulamadım. Belki de yanlış hatırlıyorum.
0
kernelpanic
(02.08.23)
freebird5406_2
(02.08.23)
Cossacs serisi var, tek kişilik oyunda AoE'den daha çok keyif alırdım.
0
avianthem
(02.08.23)
avianthem
(02.08.23)
Age of Mythology'nin remake'i geliyor. 2020 sonrası deme sebebi o mu acaba?
0
nawar
(02.08.23)
aradığım oyun stronghold crusader 2 imiş. güncel diyerek yanlış yönlendirmiş oldum özür dilerim. ben öyle hatırlıyordum.
0
🌸kernelpanic
(02.08.23)
stronghold serisinin 2010 sonrası çıkanları aşırı kötü.
0
NightBringer
(02.08.23)
(9)

Çanakkale’den hediye ne alınır?

hadi ya la
Arkadaşım beni yeni taşındığı evine davet etti, kendisi de Çanakkale’de oturuyor. Buraya gelişim çok sürpriz oldu, ortalama 200 - 300 TL bütçeyle ne alabilirim? Çarşıya yakınım. Gıda vs. de alabilirim. Teşekkürler.
Arkadaşım beni yeni taşındığı evine davet etti, kendisi de Çanakkale’de oturuyor. Buraya gelişim çok sürpriz oldu, ortalama 200 - 300 TL bütçeyle ne alabilirim? Çarşıya yakınım. Gıda vs. de alabilirim. Teşekkürler.
0
hadi ya la
(01.08.23)
zeytinyağlı sabun
0
freebird5406_2
(01.08.23)
Yerel şarap
0
prole
(01.08.23)
Fırınlanmış peynir helvası
0
irene
(01.08.23)
dondurma al bu sıcakta o gider anca.
0
jamswety
(01.08.23)
17 burda avm içinde mudo ya da paşabahçe var. oradan birşey alabilirsiniz.
0
delidiyorum
(01.08.23)
sabun biraz ucuz olabilir,
şarap nereden alabilirim?
peynir helvası da mümkün gibi,
dondurma erir :( birkaç saat çantamda duracak.
avm’ye ulaşımım zor birazcık.
0
🌸hadi ya la
(01.08.23)
fırınlanmış peynir helvası +1
0
etna
(01.08.23)
ezine peyniri, zeytinyağı
0
bir soru sorcam
(01.08.23)
peynir helvasi +1
meshur eski bir dukkan var orda.
0
cooperr
(01.08.23)
(12)

dunya ne zaman sarpa sardi?

antikadimag
bir suredir bunu dusunuyorum. 90'li ve 00'li yillarda kultur anlaminda cok guzel bir donem yasandi. bazi insanlar bunu gecmis romantikligine yoruyor ama ben katilmiyorum.yani jurassic park, toy story, titanic, jumanji gibi (ornekler cogaltilabilir) epik filmler cekildi. sinema altin donemini yasadi.
bir suredir bunu dusunuyorum. 90'li ve 00'li yillarda kultur anlaminda cok guzel bir donem yasandi. bazi insanlar bunu gecmis romantikligine yoruyor ama ben katilmiyorum.

yani jurassic park, toy story, titanic, jumanji gibi (ornekler cogaltilabilir) epik filmler cekildi. sinema altin donemini yasadi. dunyanin her kosesindeki insanlar ayni hikayeleri takip etti. harry potter yazildi, lotr serisi cekildi, star wars'in prequel'i cekildi. bence inanilmaz uretken bir donemden gecildi. bugun insanlarin hala izledigi friends tam da bu donemlerin eseridir. avrupa yakasi gibi bir dizi vardi ana akimda mesela.

turk sinemasinda hala izledigim kaliteli filmler bile hep bu donemden. her sey cok guzel olacak, gora, hokkabaz, organize isler, pardon, vizontele, yahsi bati. cem yilmaz filmleri bile sarpa sardi adam ali baba ve 7 cuceler, ersan kuneri gibi seyler cekmeye basladi.

bugun geldigimiz noktada ise kaliteli uretkenligin dustugunu, ortalamaya hitap eden islerin onem kazandigini goruyoruz. sanki zamanin ruhu degisti ve bu yeni durumu hic begenmiyorum. nufus korkunc yukseldi, butun dunya onu alinamaz sekilde muhafazakarlasti. her ulkede diktatoryel tipler gemi aziya aldi.

son 10-15 yildir mesela sinemada marvel filmleri var. (sevenleri kusura bakmasin) veya gecmiste cekilen efsanevi filmlerin sequelleri veya remakeleri yapiliyor. uretim hizi dustu. jurassic park, star wars, lotr'un devami cekiliyor yeni bir seyler uretilecegine. gecen top gun maverick cekildi.

futboldaki cesitlilik messi-ronaldo rekabetine dondu. kuresel isinma ciddi bir sorun haline geldi, goc olaylari hiz kazandi. sosyal medyada cok etkilesim alan bayagi isler cok onem kazandi. salak taklidi yapan insanlar milyoner oldu. ozellikle sosyal medya denen ortam averaj insana bir ses verdi. can egrisine gore sayilari cok olan mediocre insanlar direksiyona gecti.

ozetlemek gerekirse ikinci dunya savasindan sonra ozellikle 60'larda baslayan cinsel devrim, ozgurluk, refah bir sekilde calkantili olarak 90'larda ve 2000'lerde pik yapti ve 2010-2012 gibi dususe gecti diye yorumluyorum. gittikce de problemlerin buyudugu, islerin krize dogru gittigi bir doneme girdik.

siz ne dusunuyorsunuz? sozluge yazacaktim da orada da abuk subuk basliklarin arasinda kaybolacak, once burayi denemek istedim.
0
antikadimag
(30.07.23)
hocam bence sen tarihi kişisel tarihine göre yorumluyorsun
0
freebird5406_2
(30.07.23)
Bu benim de kafamı meşgul eden bir konu. Sürekli kötüye gidiş var. Bir yerden sonra değişir güzelleşir diyorsun ama aksine daha da kötüye gidiyor.

Gelişen teknolojiyle birlikte alışkanlıklar değişti. Jumanjiler, evde tek başınalar tarzı filmlerin oluşabileceği insan ilişkileri barındıran bir dünya yok artık. Nufus artışı, iklim krizi falan derken de insanlar geçim derdine düştü. 90 larda tek maaşlı 2 çocuklu aile ev falan alıyordu. Yeni normal bu deyip ona göre yaşamak lazım.
0
roe
(30.07.23)
Kültür bazen yükselir bazen düşer. Bu hep böyle olmuş. Referansımız Rönesans ise bugün çöküş yaşıyoruz. Koca yapıların tavanına kusursuz biçimde çizilen resimler bugün yaratılmıyor. Onları yaratacak sanatçı yok, sanat anlayışı yok. Enstrüman kullanmadan elektronik seslerle yapılan müzikler sanat olarak görülüyor. Klasik müzik dinlemek elitlik olarak görülüyor. Hatta dalga konusu oluyor.

ABD'de kölelik vardı. Siyahiler ayrı lavabo kullanıyordu. Bugünkü konumları büyük ölçüde farklı. Biz savaş görmedik. Osmanlı'nın burnu savaştan çıkmadı.

Son 30 yıl insanlık tarihinde bir şey değil. Dünya aslında hep kötü bir yerdi. Mutlaka bir yerde kötülük vardı. Söylemek istediğin şeyi anlıyorum ama o zamanlar da aslında o kadar iyi değildi. Harry Potter'ı sinemada izlemiş insanım ama o zamanlar eğitim kötüydü. Akıllı telefon yoktu. Bilgiye ulaşım sınırlıydı.

Cem Yılmaz çağa ayak uydurmak zorunda kaldı. Çok iyi film olmadıkça kimse sinemaya gitmiyor. Netflix için dizi yapmak daha mantıklı gelmiş olabilir.

Bu konuda bir sürü şey söylenebilir ama hepsi aynı şeye çıkıyor.
0
dissendium
(30.07.23)
Freebird +1

Dünya hiçbir zaman böyle borsa gibi yükselip durmadı ki. Biraz tarantino falan bakarsaniz nasıl belli donemlerin filmlerinin kötü olduğundan, sinemada altin donemden falan bahseder. Bu hep böyledir.

Yani bence çok karamsar bakiyorsunuz. Evet küresel isinma vs sıkıntı. Ama "bundan sonra yokuş aşağı" gibi bir bakis acisina sahip değilim.

Bence o zamanlari su an yasamadiginiz için böyle diyorsunuz. Hatta geçen podcastte dinledim, komedyenler new york eskisi gibi olmaya başladı diyordu (güzel anlamda).

Neyse yani türk sinemasini bilemem de dünyada hala güzel isler falan var çok. Ha evet filmlerin bütçesinin artmasi ile firmalar risk almıyor da bu her zaman böyle gitmeyecek ki?
0
logisticsmanager
(30.07.23)
bence nüfus ile ilgili bunlar.
Nüfus katlandıkça zeka daha ortalama olmaya başladı ve eskiden yaratıcı insanlar üste çıkabiliyorken artık çıkamıyorlar. Oransal olarak yine aynı sayıda olabilir ama pasta hayvan gibi bölünüyor, pasta büyüyor mu emin değilim.(çok iyi işleri göremiyor olabiliriz veya hiç yapamıyor olabilirler)

Sinemadan örnek vermişsin, direkt George Lucas şöyle diyor, onlar sinemaya başlarken 60 sonu 70'lerde stüdyo yöneticileri okuldan çıkan gençler sinemayı biliyor biz pek bilmiyoruz diye bunlara güvenip istediklerini yapmalarına izin veriyormuş. 90'lar sonrası business daha önemli olmaya başlamış. Yine birkaç başka yapımcının röportajından şeyi dinlemiştim, eskiden orta seviye filmler yapılabilirken (90'lardan sevdiğin dram veya komedi filmlerini düşün) şimdi ya çok düşük bütçe korku filmi olup milyonlar kazandıracak, ya 200m dolarlık koca bütçe olacak ki insanları sinemaya çekebilsin. Orta sınıf sadece toplumsal olarak ölmüyor, orta düzey sanat da ölüyor.(çünkü kar ettirmiyor)

Bilgisayar oyunları da aynı şekilde. Remake'ler geliyor sürekli. Yeni bir şey üretip risk alacak para yok kimsede. İşin kötüsü bu olay tutuyor, bu eldeki ürünleri evirip çevirip tekrar satıp işleri yürütebiliyorlar.

Aslında fast food gibi, çok insanı beslemek için hızlı ve ucuz yemek yapman lazım. Kültür endüstrisinde de durum bu.
0
nhk ni youkosu
(30.07.23)
söylediklerinde bir hata yok, geçmiş romantizmi de yok. kendi içinde doğruları olan düşünceler. ancak genel bir perspektif ya da geniş bir açıyla bakmanız gerektiğini düşünüyorum. sinema için söylediklerine tamamen katılıyorum ama o çok sektörel bir durum. özellikle son 3-5 senedir neredeyse film dizi çıkmadı.

kalanlara gelecek olursak, dünyada refah inanılmaz derecede arttı. ulaşım-iletişim korkunç hızlı, hizmet ve servisler bugün en vasat insanın bile bir kaç asır öncenin insanına göre çok çok üst seviyelerde. hal böyle olunca da vasatlık da yanında geliyor. maalesef eski videolara veya fotoğraflara bakınca herkes o tarihte onu yaşıyor sanıyoruz. mesela fransa'da 1930'da sinemaya giden aile diye video paylaşılmış herkes çok şık ve herkes altında ülke nerden nereye geldi tüh diye feryat figan etmiş. o yıllarda avrupada dahi kırsalda geçim sıkıntıları vardı, ingiltere'de 1945-1950 arası karneyle un dağıtılıyordu falan. bırak 1940'ı, anadoluda çoğu yerlerde 1980'de bile açlık kıtlık yetersiz beslenme. başka biri çıkıp 50 yıl öncenin bodrum'u, istanbul'u diye foto paylaşmış sokaklar boş her yer geniş yeşil altına da herkes isyan etmiş "yazık ettiniz bu ülkenin insanına, yazık oldu geleceğine" denilmiş, ama sözde acındıkları ülke insanı tuvaleti lambası bile olmayan köylerinden kalkıp geldikleri için bugünler yaşanıyor, yani söylenen ve hayal edilen çelişkili durumlar.

sanat harici, kalan kısımlar da teknik bir problem yok. muazzam bir büyüme, üretme ve tüketme var. ekonomik aktivite maksimum karlılık ve hizmet ile devam ediyor. artık öyle bir zamana giriyoruz ki adamın cebinde dünyanın her yerini saniyelik takip edebileceği teknolojisi cebinde ama benzerini koluna takamadığı için dert ediniyor, yüzbinlerce yıllık insanlık tarihinin sadece son yıllarında erişebildiğimiz her an her sıcaklıktaki su ile duş alma keyfinin tadını çıkarmayı bırakıp masaj tazyikli duş başlığı peşinde koşuyor. bu kafayla bakmamalıyız. dünyadaki bir çok insanın dede ve neneleri doğdukları yerlerden 100 km dışına çıkmamışken şu an herkes her yere saatler içinde uçabiliyor. çok acayip çağdayız. ırkçılık olsun diye ülkeler ve insanlar hakkında konuşmak istemiyorum ama 100 sene önce köle olarak ormanlarda ya da fabrikalarda kullanılan insanların torunları bugün bir kaç aylık birikimleriyle dünyanın her yerine gidebiliyorlar, okul okuyup başardıkları durumlarda kendilerini köle yapan ülkenin yönetimine kadar çıkabiliyorlar.

ayrıca 1300-1700 arasındaki yüzlerce yıla ve o çağda 15-20 ülkenin tamamında ortaya çıkmış, sanat edebiyat eserlerine bakıp 2010-2020 arası ile kıyaslamak adil gelmiyor.

ha dünya bu şekilde gider mi? gidişat artık her insanın bir daha açlık, kıtlık çekmeyeceği, nispeten rahat edeceği bir yer olarak görünüyor ama artık erişilemez bir zengin sınıfının da oluşacağı gerçeği de var. harari gibi tarihçilerden tut, ekonomistlere kadar herkes bunu söylüyor.

son olarak ise nüfus ciddi bir düşüş trendine girdi, tüm dünyanın 2100 nüfus beklentilerine bakabilirsin. hatta şunu da ekleyeyim www.visualcapitalist.com elon musk'ın da dediği gibi dünyanın önündeki en büyük risk bu. 50-70 içinde aşırı modern otomasyonlaşıp robotlaşamazsak çok kötü ve yaşlı bir dünya olarak yok olacağız
0
avatar is back
(30.07.23)
2008
0
lapaz
(30.07.23)
Tabii ki Harambe öldürülünce
0
mirty
(30.07.23)
Güzel soru güzel yorumlar, bu biraz yaşla alakalı biz en fazla 90 ları gördük o sebeple 2010 sonrası çöpleşti derim ama 70 leri görenler 90 sonrası diyebilir.
0
basond
(30.07.23)
o kadar derin ve saatlerce sohbet edilebilecek bir konu ki. aklımdan geçenleri yazmaya çalışayım.

bu tip konularda çıkarımlar yapabilmek için tarih ve coğrafya konusunda çıkarımlar yapabilecek kadar da olsa bilgi sahibi olmak çok yerinde olur. bugün yaşadıklarımız ne ilk ne de son olaylar. şöyle çıkıp bir anadolu'da, batı ege'de turlayınca antik çağ ve helenistik dönemde nasıl bir medeniyet ve kültür seviyesinin olduğunu görebiliyoruz. ama tarihsel bilginin derinine inince bugün "antik" olarak nitelendiriğimiz o kentlerde elit kesim, halk, işçiler ve köleler var. o zenginliği de kültürü de herkes yaşayamıyor. ama her kentin bir tiyatrosu var neredeyse, kütüphanesi var, agorası var yolları var. ama o gelişme eğrisi nasıl oldu, neler bu gidişatı olumlu etkiledi ama sonra yıktı bunları bilmek gerek. kültür etkileşimle alakalı. ama etkileşimin farklı yolları var. ticaret bir etkileşim, göç bir etkileşim, savaş bir etkileşim. bu etkileşim ticaret ile olursa zenginlik oluşuyor ve o şehri yapıp, içerisine tiyatrosunu, kütüphanesini koyabiliyorsun. ama savaşla olursa yıkım oluyor. daha sonra orada yaşayan topluluğun sosyal, kültürel, ekonomik seviyesine göre orası tekrar şekilleniyor.

sinema konusuna gelip bahsi daha daraltırsak, bence bu konu tamamen bir marketing odaklı entertainment konusu. kültür aktarımı ve yeni pazarlar yaratma ve tüketimi körükleme üzerine kurulu bir sektör diyebiliriz bunun için. standart filmlerinden yüksek bütçeli kültlere kadar aslında hem kendi pazarını yaratan hem de farklı pazarları besleyen bir araç. bana kalırsa 2000'lerden sonra özellikle ABD kendisini üretim hub'ı olarak değil de beyin olarak konumladı ve dijital odaklı sektörlere yatırım yapıldı. bu noktada da artık ABD'nin sinema ile kültür aktarmaya ihtiyacı yok. bunu veri toplayarak dijital medya üzerinden 20. yüzyıl dinamiklerinden daha farklı yapıyor. topluma verilen de bu olduğu için toplum da buradaki yerini aldı ve burayı tüketmeye başladı. belki bu noktada biraz "veri" konusunun insanı geliştirmesi veya tekdüzeleştirmesi üzerine konuşmak veya tartışmak mantıklı olur.

toparlayacak olursam, yukarıdaki arkadaşın link olarak attığı grafiğe geleceğim. geçenlerde bu konuda düşünüyordum. şu anda yaşanan göç hareketinden dolayı veya başka sebepler de olabilir içinde yaşarken biz çok anlayamasak da da dünyada nüfus artış hızı yavaşlıyor. projeksiyonları ve tüm kurumsal dinamikleri "büyüme"ye göre şekillenmiş dünyada nüfusun azalmasına yönelik projeksiyonların daha iyi yapılması ve bunun gerçekten de iyi planlanması lazım. kıt kaynaklarla optimize ederek veya kaynak aktararak büyüme koşullarına alışmış bizlerin insan adedinin kıtlaşmasına yönelik bir senaryomuz yok. bu da demek oluyor ki; dünya daha otomatize bir hale gelecek. yaşantımız daha tektipleşecek. bence bu durum bu sonucu doğuracak. yapay zekanın size verdiği cevapların niteliğinden bunu anlayabilirsiniz. yapay zeka ile film yapabilirsiniz ama tarantinonun sizi ters köşe yaptığında veya aslında çok anlamlı olmayan bir diyalogu zevkle dinlemenin hazzını alamayabilirsiniz. yapay zekalı veya insan bedeni kadar kıvrak olamayan robotlarımız klozetin alt tarafında dar bir yerde konumlanan sifon musluğunu tamir edemeyecek mesela. bu da her türlü aracın, gerecin, tesisatın veya sistemin tektipleşmesi anlamına gelecek. ama belli bir zaman sonra bu duruma da alışacak insanlar ve bu gidişat da değişecek bir zaman sonra. o zaman tekrar "dünya sarpa mı sarıyor" diyecekler.
0
calmdown
(31.07.23)
freebird5406_2 +1

bence dünya hep böyleydi. hangi yıl yaşarsan yaşa "dünya sarpa sardı" dedirtecek bir tane şey bulursun. 5 bin yıl önce sümerlilerin bile yeni nesilden şikayet ettiğini biliyoruz mesela.

sadece anlık özgürlük olasılıkları beliriyor ufukta (örn. 1968 hareketleri, 1917 rusya devrimi) ama sonra o olasılık hep olumsuz biçimde kapanıyor.
0
ahm1
(31.07.23)
Oldukça kişisel bakmışsınız konuya. hatta 90'lardan verdiğiniz örnekler bile kişisel zevklerinizin yansıması.

Bu hisse kapılmanızın sebebi yaşlanıyor olmanız ve değişen dünyada geri kalmışlık hissi.

Emin olun 70'lerin, 80'lerin efsane filmlerini izleyen insanlar da 90'ların efektlere boğulmuş filmlerini görünce böyle diyordu. Pop kültür için imdb top 100 listesinin yarısı 70 yapımı ve öncesi filmlerden oluşuyor.

Bir defa 90'lar ve 2000'ler sinemanın altın çağı olmadı. Zaten sinemayı bölge bölge incelemek lazım. Sizin bahsettiğiniz örnekler hollywood sineması. Hollywood'un da altın çağı 1940'lardır.

Mesela fransızların, italyanların, ingilizlerin kendi sinema tarihlerinde altın çağ dedikleri dönem farklıdır. Türk sineması için bu 70'lerdir.

Sadece 2010'dan 2020'ye efsane statüsüne girebilecek onlarca film sayılabilir. Marvel gibi süperkahraman filmleri hep vardı yeni değil ki. 60'larda da 70'lerde de...

Gelelim futbola. Bugün messi ronaldo dışında futbolcu rekabeti yok demişsiniz. Bence tam tersi. Sadece Ballon d'or oylamalarına bakarak bile rekabetin nasıl arttığını görebilirsiniz. 90'larda brezilyalı ronaldo ballon d'or ödüllerinde en yakın rakibinin kat kat üstünde puan almış. Bugün messi bile aldığı son ödülü oylamada ucu ucuna aldı açın puanlara bakın. Endüstriyel futbol konusu başka ama o yeni değil zaten 90'larda başlayan bir trend.

Salak taklidi yapan insanlar milyoner oldu diyoruz ama bu da yeni değil ki:) 60'larda Marilyn Monroe saf sarışın rolüyle milyonlar kazandı.

Özetle her dönem böyleydi. Allah aşkına insanlığın ilk yazılı eserlerine bakın, daha yerleşik hayata yeni geçilmiş adam kitap yazmış kurduğu cümle şu "Gençlik çok dejenere oldu, nereye gidiyor".

Bir yere gitmiyor, biz yaşlanıyoruz.
0
anten
(31.07.23)
(1)

Düşük bütçeyle haftalık sağlıklı yemek hazırlama.

lodlest23
Herkese selam.Düşük bütçeyle, daha önce yemek yapma tecrübesi falan olmayan birisi için bir kaç saat içerisinde hazırlanabilecek (kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği) ve yenilene kadar buzdolabında saklanabilecek içinde yeşillikler, lif oranı ve protein oranı yüksek, aşırı yağ, şeker ve sodyum bulunmaya
Herkese selam.

Düşük bütçeyle, daha önce yemek yapma tecrübesi falan olmayan birisi için bir kaç saat içerisinde hazırlanabilecek (kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği) ve yenilene kadar buzdolabında saklanabilecek içinde yeşillikler, lif oranı ve protein oranı yüksek, aşırı yağ, şeker ve sodyum bulunmayan besin tariflerini hazırlamayı öğrenebileceğim bir internet sayfası veya muadili bir site atabilir misiniz?
0
lodlest23
(30.07.23)
instagram.com

hocam yeşil mercimek ve diğer bakliyatlarla şöyle tabaklar hazırlamayı deneyecen deneye yanıla 1-2 ayda öğrenirsin

proteini çok olsun istiyorsan oranlarını kendin belirlersin
0
freebird5406_2
(30.07.23)
(4)

Gökyüzünde uçan ışıklı nesne?

gameofannen
Sürekli gökyüzünde geceleri görüyorum. Az önce yine gördüm.Genelde batıdan doğuya uçuyor. Tek bir ışık. Venüsun ışığı gibi. Daha doğrusu Venüsun hareket ettiğini düşünün.Uydu mudur nedir. Starlink demeyin 20/30 yıldır görüyorum
Sürekli gökyüzünde geceleri görüyorum. Az önce yine gördüm.
Genelde batıdan doğuya uçuyor. Tek bir ışık. Venüsun ışığı gibi. Daha doğrusu Venüsun hareket ettiğini düşünün.
Uydu mudur nedir. Starlink demeyin 20/30 yıldır görüyorum
0
gameofannen
(29.07.23)
e hocam bi uygulamadan bakıver

hem skymap hem flight radar dan bak
0
freebird5406_2
(29.07.23)
İss (uluslararası uzay istasyonu) 20 yılı aşkındır dünya etrafında yaklaşık 90 dakikada bir tur atıyor. Bazen de üstümüzden geçiyor. Beyaz, sabit (göz kırpma, azalıp artma yok) bir ışığı var
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(29.07.23)
@free baktım ne uçak ne de yıldız gezegen
@abba işş den bende şüpheleniyordum ancak işş trackerlara baktığımda o an benim olduğum yerde olmadığını söylüyor. Başka bir kıtada.
0
🌸gameofannen
(30.07.23)
satellite flare, iss'den başka yüzlerce benzer kısa yansımaları yapabilecek uydu var.

www.satflare.com
0
orpheus
(30.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.