G-Sport saat güzel.

saat 1

Pizza V

Pizza V demeye gelmiştim.

Mailinize gelen k.karti hesap ozetinizde altta yaziyor. Bende mesela:
"2021 yılında kazanılan MaxiPuan'ların kullanım süresi 31.12.2023'te sona ermektedir. Henüz kullanmadığınız 0.05 TL MaxiPuan'ınızı 31 Aralık 2023 tarihine kadar kullanmanızı önemle hatırlatırız."

Sadece 2021'de kazanilan maxipuanlar iptal oluyor,
2022 ve 2023'dekiler devrediliyor seklinde genelleyebiliriz sanirim isbankasi icin.

Selam, maximum kart uygulamasından bakılsa daha iyi olur. Bazı puanlar kampanyaya katılım sonucu alındığı için kampanya koşullarına göre sadece 2 ay bile geçerli olabilir.(maximum mobilde kazançlarım sekmesinde puanların son geçerlilik tarihi yazıyor.)

2 ay önce hepsiburada da 1 hafta kullandığım hoparlörü iade ettim

14 gün içinde koşulsuz iade hakkı var ve bluetooth hoparlörler kişisel kullanım ürününe mi ne girmiyor bönce. yani öyle kulak içi kulaklık muamelesi yapmıyorlar.

hoparlör hijyen ürünü değil iade edersin.
iade konusunda en sıkıntısız amazon

son zamanları bilmiyorum ama geçen yıl bir arkadaşım Sony kulakiçi kulaklığı bile iade etmişti.

2024 başında galiba o iade şeyi değişecekti ama henüz yok bildiğim kadarıyla. Zaten amazonda satın alınca "şu tarihe kadar iade" diye yazıyor, en kötü paketini açmadan o tarihi görür öyle açarsınız.

unu ekleyince mikserle 15-20 saniye çırpmak yeterli oluyor zaten. daha uzarsa refikanın dediğine gelir doğru ama kısa tutarsan sorun olmaz. ben mikserle yapıyorum hep. sadece muffin yaparken spatula ile yapmamı öğretmişti ustam. o iyice pofidik bir şeydi yumurtası sönmesin diye o da.

mikserle çırpıyorum.

bildiğim kadarıyla ekmek vb hamur işi yapmıyorsanız unu tam dediğiniz sebepten uzunca çırpmamak lazım. hele ki brownie vs yaparken sadece kaşıkla karıştırmak lazım, yoksa gluten dolayısıyla ürünün dokusunda değişimler meydana gelir

un eklendikten sonra mikser kullanılmaz ama kaşık ya da spatulayla da iyi karışmaz.
doğru olan; el çırpıcısı.

benim huawei watch 2 saatim var gayet güzel çalışıyor ve uyandırıyor. daha dinç uyanıyorsun. normalde alarm 06:45'e ayarlı, bazı günler 06:15 bazı günler 06:30'da uyandırıyor, dün halı saha maçı yaptım epey yorulmuşum bugün mesela son uyandırma saati olan 06:45'te uyandırdı. ben sevdim baya iyi bence.

Evet.

Normalde uyku problemi olmayan biriyim, kolay uyanırım.

akilli saatin en sevdigim birkac ozelliginden biri bu. yanindakini, komsuyu uyandirmadan uyanabiliyorsun. simdi apple watch'um var. xiaomi mi band kullanirken de cok faydali buluyordum

Mehmet efendi tek geçerim

türk kahvesinde beklentiler farklı, her marka birine iyi gelirken diğerine kötü geliyor. dediğiniz gibi tchibo'da guzel bende ara ara kullaniyorum, onun disinda nette bir firma buldum bir suredir onlardan aliyorum ve memnunum 250 gram'lik paketlerde

Mehmet efendi ve tchibo

Ben deneme amaçlı starbuck veranda türk kahvesi aldım ve yanlızca 2 kez içebildim. Kesinlikle çok kötüydü. Mevcut olarak zaten verona filtre kahveyi kullanıyordum (DARK). türk kahvesi olarak veranda (BLONDE) güzel olabilir dedim ama maalesef türk kahvesi olarak yapınca çok çok acı bir tat oluştu. Veranda hafif bir kahve olmasına rağmen çok acıydı. Hatay kahvesine benziyordu. çift kavurma gibi

Vantilatör de yaramıyor. 7/24 açık 5 derece yukarda olsa çıldırıcağım

Çok sıcaklarda evde olanlar şanslı asıl. Vıcık vıcık deniz tuzu, kum olmadan evinin konforunda takılmak daha güzel. Ben şu an tatildeyim keşke evimde kalsaydım diyorum.

@ruhen

hocam muhtemelen senin evinde klima vardır :)

edit: klima yokmuş bu yanlış için geri alıyorum

Oldum olası yazdan tiksinen; alabildiğine sıcak, klimasız bir apartman dairesinde doğup büyümüş biri olarak en verimli yöntemim buz takviyesi yaptığım soğuk su dolu kovaya ayaklarımı sokmak. O vaziyette az age of empires, battle for middle earth oynamadım :D

www.youtube.com

www.youtube.com

Haftalık Türkiye özetinde de
www.youtube.com

Almaz. Hijyen nedeniyle kisisel urun sayilir

amazon'un traş makinesi bile iade almışlığı var da hepsiburada'yı bilemem. sen yine de bir şansını dene bence.

kulak içi ise hayır, kulak üstü ise evet.

korana zamanında kulak üstünü de bu bahane ile iade almıyorlardı, ama şimdi öyle bir durum yok ama hepsiburada gibi markalar iade konularında saçmalamaya başladı. tüketici hakem heyeti seçeneğinizi unutmayın.

Ekimden önce likya yolunu önermem. Eylülde hala sıcak oluyor. Bence, kolaylık ve doğal güzellik olarak en optimum kısmı, kekova-üçağız etabını içeren kısım. Ama bence tabi. İnstagram'da ozgurruh1 isimli kullanıcıyı bulmanızı öneririm, kendisi çok güzel turlar düzenliyor. Onunla gitmeseniz bile fikir verir size.

Yok hocam bu dediğiniz anc nin tam tersi bir özellik, benim dediğim transparency mode diye de geçiyor, kulaklıklar kulağındayken arkandan gelen arabayı, parktaki fiskiyeli havuzdaki su sesi gibi çevre seslerini de ileterek çevreden kopmanı önlüyor, bunu kapatıp açabiliyorsun tabi

Bose NC 700 kullanıyorum. Müzik yokken noise cancelling kapatırsan dışarıdaki sesler normalden de yoğun ve net geliyor, cızırtı yok.

Müzik dinlerken NC kapalı olursa ortam sesi (uçak, otobüs, araba, trafik) %50 ses seviyesine kadar bir nebze duyulabilir halde kalıyor ondan sonra "hssss" sesi varla yok arası duyuluyor.

NC açıkken müzik dinliyorsan ve gözlerin kapalıysa dünya yansa fark etmezsin.

Vizyonumun kısıtlı olması sebebiyle; Radyomadyo uygulamasını indirdim, radio45'lik çalarken uyku zamanlayıcı kuruyorum.
Aslında şurada iki ay önceye kadar TV'de NTV veya Habertürk açarak zamanlayıcı kurar öyle uyurdum. Sonra onun büyüsü bozuldu, ses ve ışık rahatsız etmeye başladı. Tabii bunda çatı katı bir eve taşınmam ve kafamı çevirince gökyüzünü görüyor olmak da etkili olmuş olabilir. Çünkü neden olmasın?

youtube'da bir şey anlatan birinin videosunu açıyorum. ana sayfamdan, aboneliklerimden rastgele seçiyorum. bu aralar müzik teori videoları mesela.

Tam bir uyku ilacı: www.youtube.com

Bonus: www.youtube.com

Sadece hiç uykum yoksa ve uyumaya çalışıyorsam şu ablayı dinliyorum çok garip şekilde hızlıca uykuya dalıyorum
youtu.be
Bir de ateş bana huzur veriyor. Şömine ateşi sesiyle uyumak çok rahatlatıyor
youtu.be

ferdi tayfur - içim yanar (repeat)
ya da kendi yaptığım müslüm baba listesi
arada orhan baba da takılıyorum

kardes payi en komik sahneler.

asmr hikaye dinliyorum fısıltılı. çocukken bize okudukları gibi. subodifay'da.

Ben konusma acar uyurum, bu konusma podcastte de olabilir, radyo programi da film de. Yeter ki birileri konusuyor olsun ve arka planda ya ses olmasin ya da muzik varsa pozitif/notr bi tinisi olsun. Yuzde 98 ingilizce konusmalari dinlerim cok nadir de turkce. Birileri konusmadan uyuyamiyorum, kafamin icinde kendim konusmaya basliyorum yoksa.

cok fazla sey. genelde rahatsiz edici sesle. ismini vermek istemiyorum....... deniz goktas selam selami dinlerken uyudum aksam

Podcast ile uyurum: Teknoseyir haftalık gündem değerlendirmesi ya da haftalık muhabbet programı. Levent pekcan'ın sakin sakin bir şeyler anlatışı beni kıvama getiriyor.

spor programı dinler uyurum ya da bi yayının tekrarını. arkada konuşan olsun yeterli.

podcast: spurensuche (true crime)

hem dil açısından iyi oluyor hem de enteresan hikayeler var. yalnız ben hep ilk 2-3 dakikasından sonra uyuyakalıyorum.

İzleniyor.

İzlenmiyor kesinlikle.

İki zıt cevap gelince merak ettim ben de açtım baktım.
İzleniyor.

İzleniyor Türkiye'den. Eğer vpn açıksa o yüzden izlenmeyebilir.

evet dünya geneli erişim sorunu var

Glass onion (2022) olabilir mi?

Orada bir tane dedektif vardı ama.

yok hocam onun gibi değil birden fazla dedektif olmalı

knives out geldi aklima ama bu da komikli bi film.

şurada bestsimilar.com altta benzeri filmleri sıralıyor onlara bir bak istersen diycem ama muhtemelen murder by death'tir. aynı sitede whodunit veya murder mystery taglı filmleri arattım, sayfada çoğul ekiyle "detectives" diye aratınca tek murder by death çıkıyor. story kısmında belirtmesi lazım öyle bir filmde bir kaç dedektif olduğunu.

Bu tür filmleri çok seven biri olarak Murder by Death derim ben de. Onun daha ciddi versiyonunu izlemedim. Bir konağa gelen konuklar ve cinayet üzerine Clue filmi var. www.imdb.com
tarzı seviyorsanız önermiş olayım. bu da epey bir parodi ama.

once dahiliye, kardiyolojiye yonlendirir gerek gorurse

YÜKSEK TANSİYONUN SEBEBİ GENELLİKLE BÖBREKLERDİR, NEFROLOJİ.

Dahiliye konunun ilgilisidir. Ya teşhisi koyup tedaviyi yapar, ya da ileri tetkik ve tedavi için ilgili branşa sevkeder.

Kardiyoloji. Zaten o gerekli yönlendirmeyi yapar gerekirse.

dün ben de gördüm mis gibi kokuyodu, sorsam mı fiyatını dedim, sonra kesin çok pahalıdır siktiret dedim ve devam ettim.

30₺ idi. pazarlikla 25 konum besiktas

diyarbakirda 20₺ :)

çevreyi bilmiyorum ama pizzabulls varsa yakınlarda ona da bakabilirsiniz. güzel pizzaları var.

snoopy pizza'ya bakabilirsiniz

türkçe olarak socrates amerikan mutfak dışında takip etmiyorum diyebilirim yetiyor valla sadece lagli takip etmiş oluyoruz günlük olmadığı için.

inan özdemir ve kaan kural çok güzel ikili oldu.

bir de potacast var tabi eskiden onu dinlerdik şimdi şimdi socrates videocasta geçmişler heralde.

Pick n pod

uzun suredir takip etmiyorum ama favorim orkun colakogluydu zamaninda

Çok daha pratik. Ben maalesef Türkçe klavye kullanıyorum ve elim ayağım yoruluyor kod yazarken ama arkadaşların hemen hepsi en kötü ENG layout kullanıyorlar.

Ingilizce klavye çok daha pratik +1

130-140 tuşluk türkçe klavye olsa daha pratik olmaz mı?
fonksiyon tuşları da müstakil olsun

Elinin alıştığı klavye neyse en iyisi odur. Ben küçüktür büyüktür tuşlarında takıntılıyım mesela. Bazı klavyelerde yeri farklı oluyor.

biraz daha butce varsa keychron k2'den cok memnunum ben.

logitech k580 kullanıyorum numpad var ince, hissiyatı fiyatına göre hoş hem usb hem bt desteği var.

memnunum gerçi ben alırken 600 civarındaydı şu an ne alemde bilmiyorum

İkinci el Apple Magic Keyboard ömürlük, logitech idareliktir. 2/3 yıl götürür ama klavye hissi vermez.

Diğerlerine elimi sürmem.

ben ergo k860 kullanıyorum, bütçenin üstünde olabilir ama yine de logitech'ten şaşma derim.

logitech k580 +1
ince ve kaliteli (ağır) duruyor. k380 bana çok küçük gibi geldi ve numerik yok ama sürekli taşınacaksa avantajlı olabilir.

ubik

ikisini de okuyun ama once ubik'i okuyun derim ben, daha cok sevmistim.

Philip K.Dick kitaplarını çok seven biri olsam da önce Kaplan!Kaplan! diyorum. Elbette ikisini de okuyun.

mx player. 3-4 farklı fon çeşidi var.

Valla yazınki kaziklamiş bence.

benzin fiyatlarına göre oynuyor olabilir mi? yazın annemler tup aldı 350tl ödediler ben geçen hafta aldım 320tl ödedim mesela.

bitaksi'den aynı güzergahı seçip bakın kaç tl tutuyor sarı taksi. yazınki arkadaş taksimetre açıp gelmiştir belki.

Yazın kazıklamışlar. Muhtemelen duraktan gelirken açmış taksimetreyi. Arada da dolandırmış.

gece trafik olmamış olabilir.

50 lira tuttuğunda aşırı trafik varsa, trafikte beklerken de belli bir periyotta taksimetre artıyor.

@gurur
@john bloor

trafik yoktu hocam bomboş yolda aynı güzergahta ilerledik

taksi durağından çıkarken taksimetreyi başlatmış olabilir, sık kullanmadığım için böyle bir şeye binerken dikkat etmedim artık bakarım :)

piyasaya göre ucuza oturuyorsan "alamanyadan çocuğum gelecek, çıkman mümkün mü" diye tahliye talep edebilir.

Kanunsuz iş yapmanızı isteyecek ne isteyecek? Canınızı sıkmayın, bir problemi varsa mahkemede çözsün.

Yasal hakkını hatırlat. Ancak evde kalıcı olmak istiyorsan ileriye yönelik düşünerek %25 in üstünde yapman senin açından iyi olur. Enflasyonun nereye gideceği belli değil. Kira piyasaya göre çok düşük kalıyorsa evi satabilir. %25 sonsuz değil ve Türkiye ortadoğuluların göç merkezi olduğu için kendini sağlama al.

Elinizdeki sözleşme geçerlidir aksi başka kağıt parçasının hiç bir geçerliliği yoktur. Yasal zam zamanı ve oranıda bellidir.

sözleşmeniz bağlayıcıdır. O da bunu biliyor. sizi ketenpereye getirmeye çalışıyor.
gitmeyin. ne istediğini yazılı olarak öğrenin. (yazılı belge önemlidir, delildir)
söylem / konuşulan delil değildir. Ona göre yani.

subscene.com

Ya ben de almak istiyorum ama kapağı her yudumda tak çıkar zor geliyor. Kapaksız da ağzı geniş diye çabuk soğur sanki.

Verdiğiniz bağlatıdaki ürünü denemiş biri olarak söylüyorum, içecek tahmin ettiğinizden daha çabuk soğuyor. Zaten kalın malzemeli kupalarda sıcak içecek çok daha hızlı soğur. Size tavsiyem "borosilikat" malzemeli, ince ama çok sağlam camdan kulplu kupalar, bardaklar, hatta demlikler var. Ben Migros'tan almıştım uzun zaman önce, halen severek kullanırım. İçecek bildiğiniz sıcak kalıyor siz dibini görene kadar.

bambu nemden (sıcak içeceklerin buharı) etkilenir mi diye düşündüm.

@zaman

linkteki de borosilikat diye düşündüm

Bu ürünü kullanmadım ama şahsen bir termos bardak performansı vereceğini düşünmediğimden ben termostan yana tercih yaptım. Zaten buradaki çift katmanın amacı termos etkisi yaratması. Bu arada @Amaranta ursula yanlış anlamayın lütfen ama yazdığınız istemsizce şu karikatürü getirdi aklıma

encrypted-tbn0.gstatic.com

Arşivi biraz kurcalayınca buldum, bahsettiğim ürün şu:

www.amazon.com.tr

@zaman

bimdeki ürün senin attığın linktekinin yalıtımlı olanı

ben zwilling'ten almıştım hediye olarak, içim süresi boyunca gerçekten sıcak tutuyor.
dudak kısımları tabii ki kalın, kupalardan daha kalın, oval geliyor ama, çift kat olduğu için. ben seviyordum ama öyle içmeyi keyifliydi.

Verdiğiniz bağlatıdaki ürünü denemiş biri olarak söylüyorum, içecek tahmin ettiğiniz kadar sıcak tutuyor. Yirmi dakika sonra bile çayın sıcaklığı kalmış olabiliyor. (Stanley izolasyonu bekletmeyin tabi)
İşyerinde yaklaşık 60-70 bardak vardır, herkesin nedense gözü bunda kalıyor. Seramik kupalar arasında baya göze çarpan bi güzelliği var.
Yalnız sadece kullananın veya yakından bakanın fark ettiği oldukça olumsuz bir özelliği var. Yudum alıp bıraktığınızda, ağız kısmının kalın ve ovalliğinden olsa gerek, son bir damla böyle dışarısından aşağıya akıyor. Kahve vs. lekesi belli olacak bir şey içiyorsanız bardak masanızda bir süre durduğunda akan damlanın boylu boyunca izi kalıyor.

bunlarin iki versiyonu var, bulasik makinesinde yikanabilen ve yikanamayanlar. yikanamayanlarin alt kisminda bu cift cidar olayini olusturabilmek icin bir ufleme deligi var ve o delik acik. bulasik makinesinde degil elde bile yikansa icine su kaciyor, deterjan kaciyor. berbat bi hale geliyor bardak icine kacan seyler temizlenemedigi icin. bulasik makinesinde yikanabilenlerde sorun yok ama. bu ozelligini kontrol edin almadan.

onun disinda gayet guzel ve sicak tutuyor icecegi ama bir termos performansi beklemek sacma olur neticede cam bir bardak. goruntusu şık. icme kismi kalin evet ama beni rahatsiz etmedi. ben baska bir markadan almistim. son olarak 350 ml. biraz kucuk oluyor ben dev kupalarda bir seyler icmeyi sevdigim icin. buyuk boy su bardagi ya da kucuk boy kupa kadar hacmi var yani, benim icin yetersiz.

başınız sağ olsun deyip geçiyorum. diğerleri neyse de devri daim olsun sözü bana komik geliyor.

başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun.

Valla "ışıklar içinde yatsın" bana çok cringe geliyor. Ben başın sağolsun, Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun filan diyorum.

son zamanda çıkan "taş değmesin" ifadelerini hiç bir yerde kullanmıyorum.

başınız sağolsun. tek başına yeterli.

Olum haberi alinca beni gulme tutuyor ya ins basima bi sey gelmez bi gun bu yuzden.

Basiniz sag olsun diyorum, digerleri bana uzak.

vefat eden kişi karşımdakinin yakınıysa, başın sağolsun
karşımdakinin çok da yakını değilse ama haberi o veriyorsa, allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

"devri daim olsun" cümle anlamına bakınca güzel bir temenni ama komik be abicim, devridaim pompası gibi. içimden "şarz dinamosu olsun ehe ehe" falan diyorum duyunca, gülesim geliyor ölen kişinin ardından (halbuki motordaki parçanın doğrusu "devirdaim").

yani çok zorlamaya gerek yok.

başınız sağolsun yeterli bence de. devri daim ve ışıklar içinde uyuma olayı aşırı saçma geliyor.

allah rahmet eylesin
başın sağ olsun
mekanı cennet olsun

Klasikten şaşmayacaksın baş sağlığı + rahmet.
Hele bir yattığı yer incitmesin var ki hiç hoşuma gitmiyor. Merhumun yakınına onun fiziksel olarak bulunduğu pozisyonu hatırlatıyor gibime geliyor.

Başınız sağ olsun, sabır dilerim. Rahmeti, cenneti inanmadığım için; "yattığı yer"i, "uyusun"lu şeyleri de sanki ölen orada bilinçli yatıyormuş gibi gelip beni rahatsız ettiği için kullanmıyorum.

Fairy platinum plus.

Pril Gold. Arada bir de bimdeki bind aktivit mi ne öyle birsey

Fairy platinum plus.
edit:bana niye tik atmadın acaba?

bazen bimde satılan (ismini hatırlamıyorum) bazen de finish quantum.

Fairy platinium plus

migros

finish quantum, pril gold, fairy platinum. hangisinde kampanya olursa.

finish quantum max. çok memnunuz.

Pril gold. Arada gayet güzel indirimler oluyor. Cidden memnunum.

duyuruyu takip etmek için yazıyorum

Gerisi hikaye olması lazım.

aradığım bölümü buldum, mehmet berk yaltırık'ın bir hikayesini yalçın altın seslendirmiş

open.spotify.com

bence pek korku değil ama;

www.youtube.com

Başka korku podcastlerine de açığım dediysen benim cevabımı tiklemen gerekiyor:)

Marcel vos. Rct ve rct2 üzerine yayın yapıyor.

TheEpicNate315 Skyrim anlatıyor.

Game Grumps bi süre izlemiştim epey. Bu aralar ayda bir iki bakıyorum en fazla.

Tarif ettiğiniz asitliği yüksek kahve ekşiliğiyse ben de hiç sevmiyorum, americanosu o kadar ekşi olmuyor, hep ondan alıyorum Starbucks'a gidersem.

vakt-i zamanında lumia 1320 kullanırken (6.0 inç) dünyadaki en büyük telefonlardandı, bazı zamanlar kullanması çok zor geliyordu, özellikle gece yüzüstü kullanmak ya da uzanırken elde sabit tutmaya çalışmak gibi. daha sonra ise iphone 5s'e geçmiştim orient blue'nun dediği gibi oh be demiştim. iphone 5s ve 6'dan sonra da iphone 11'e geçince oow büyük ekran efso diyorsun ama çok dönüp baktığımda küçük telefonun çok daha iyi olduğunu fark edebiliyorum. oyun ve yoğun video tüketimi olmayacak 4ever küçük ve hafif telefon

tek elle kullanılmayan her telefon kötüdür bence.
ne cebe sığar ne de ele. özellikle ağır oluyor. 6 inç bile fazla bence. 6.7 in. devasa artık. beleş verseler kullanmam.

Kullandığım telefon 6.43" bence ebatları benim için ideal. tek elle kullanma gibi bir ihtiyacım yok, zaten bu ebatta kullanamam.

Ayakkabı bağlarken cepten çıkarmayı alışkanlık haline getirdim yoksa ortadan ikiye kırarsınız. (Arkadaşın telefonu benzer sebepten cebinde v şekline girdi)

Telefonla çok vakit geçiriyorsanız 7" e kadar "bigger is better".

cebimdeyken ucundan baş veren hiçbir telefona alışamadım. 5.65 ideal, 6.1 maksimum benim için. telefonu değiştirmek zorundayım, malesef galaxy s21-22 harici android tlf bulamayacağım gibi duruyor

yani eski dizi tabii ama kalite olarak kötü değil. Scrubs seven biri olarak üçüncü tekrarımı atmak için bahane oldu disney+'a gelmesi, gayet keyifle izliyorum

Nundu +1

Full hd kalite beklememek lazım.

hocam peki şöyle sorayım dizi izleme sitelerine göre nasıl :)

şu an girip baktım evet çok iyi değil ama 2000 lerde şu an kiçözünürlük olmadığından kabul edilebilir. hd değil yani.
ha idare ederim diyorsan idare eder.

Ben 5. Sezona geldim :) kalitesi idare eder tabi ki cam gibi değil. Ama izleniyor. Alışıyorsun. Tam ekran bile değil bu arada :)

Eğitim vardır, klinik görevi vardır, heyet görevi, ameliyatı vardır.
Tek işi poliklinik değil ki

acil bir durum yoksa diğer hastalar kısa sürmüştür
çıkmıştır erken kafasına göre

randevunuz var mıydı

yatan hastalara bakacaktır?

yanlış bilmiyorsam doktorlar servise gidiyor. yatan hastalara bakmaya.

hepsi mi gidiyor bilmiyorum.

bir de şehir hastanesinde genelde 3.30'a kadar duruyorlar. 4'e kadar duran da gördüm.

ama aile hekimleri neden 3'te bırakıyor onu anlamadım.

Her diye genelleme riskli ama tamamına yakınında evet. en azından ben çok dişçi muhabbeti olan biri olarak röntgensiz görmedim çünkü çok hayati bir şey o.

dişinde ne olursa olsun röntgensiz dokunamaz.

Neredeyse her diş hekiminin muayenehanesinde küçük röntgen çekecek cihaz var. Yaklaşık bir kibrit kutusu büyüklüğünde bir alanı gösterecek kadar bir cihaz. Sanırım 1-3 diş görünüyordur onda.

Bir dişçiye ilk kez gittiğinizde genelde "Panoramik Röntgen" çekilmenizi istiyor, tüm dişlerinizin göründüğü daha büyük bir röntgen bu. Sanırım tüm dişlerinizin durumunu görüp ona göre tedavi planlamak amacıyla istiyor.
O her diş hekiminde olmuyor.

Hayır, olmayan en yakın görüntüleme merkezine yönlendiriyor.

benim dis hekimimde rontgen yok mesela. Yillardir calistigi bir goruntuleme merkezi var, oraya yonlendiriyor. Dis hekimim 10 numaradir, yani rontgeni olmayan yerler dandiktir seklinde cikarim yanlis olur

belli kişi toplanma biontechte vardı artık o da kalktı. hastanelerde soğutma sistemi yapıldı. internetten sıraya gerek yok dediler ben gittiğimde. her aşı için ayrı formu dolduruyorsun hemen yapıyorlar.eğer 80 yaş üzeri ise eve gelip yapıyorlar.

www.trendyol.com

şu var asla damlatmıyor

@jelly bear haklı.
Plastik olan kapak aksamı sorunlu olabiliyor. İnternetten almaktansa milyonculardan kontrol ederek almakta fayda var.
İkili olarak alırsan bir de ahşap standı var. Onu da almanı tavsiye ederim.

Ancak zeytinyağı şeffaf şişede saklanmaz. Işık tadını ve kokusunu olumsuz etkiler. Bunu bilmekte de fayda var.

ben sarap sisesi icin olan bir yontemi kullaniyorum: peceteyi sisenin yukarisina baglamak www.google.com

Evet kargo firmasına göre değişebiliyor.

Gecen hafta amazon'un prime sale vardi. kolaygelsin, agt, mng bi de bi tane daha firma amazon'a is yapiyor onlar bayagi yogundu ama duzeldiler gibi cogunlukla.

sizin asil sorunuz, bazi firmalar ayni gun kargo secenegi sunmaya basladi. daha hic hatirlamiyorum bana zamaninda geldigini ayni gun kargolarin ama talep oldugu icin arz da olmak zorunda geceleri de geliyor.

durust olmak gerekirse ben de cok alistim bu duruma ve simarttim kendimi. ertesi gun teslimat yoksa ya olan alternatifini tercih ediyorum, ya hic almiyorum. ya da gidip biraz fazla verip magazadan aliyorum.

evet, bana da geçen gün mng'den saat 7'de geldi.
aras'la da bazen 6'dan sonraya sarktığı oluyor.
sordum, eleman eksiği ve paket fazlalığından dediler.

Pandemi ile birlikte kargolarda müşteri memnuniyetini arttırmak adına değişiklikler yapıldı. Buna mesai saatleri sonrası (akşam 17-18'den sonra) teslimat da dahil. Senin için kargonun acil hızlı olması gerekmiyordur ama başkasi için 2 gün beklemek çok zor olup hatta aynı gün teslim edilmesini isteyebilir. Artık insanlar alışveriş yaparken aynı gün kargoya verme seçeneği olanlara yoneliyorken esneyen saatler bana normal geliyor.

mng ve aras amazonla çalışıyor. amazonda prime günleri vardı ondan yoğunluk var.

kargolarda internet alışverişinin artması ve pandemi süreci ile birlikte inanılmaz bir artış var. geçen şubeye gittim, o hengamenin altından nasıl başa çıkıyorlar şaştım. kendi personelleri harici anlaştıkları dağıtıcılar da olmasına rağmen hınca hınç dolu. kargocu olmak vardı :D

Son günlerde ayrıca bir yoğunluk da var gibi görünüyor. Bence bu sebeplerle:

Bayramda biriken siparişler,
yaz tatili izinleri,
covid nedenli raporlar.

agt gecen aksam gece 11'de geldi amazon prime gunlerden aldigim urun.

22-23 falan oluyor. Hatta ilk önce 1 saat falan nem alma modunda çalıştırıyorum (su damlası şeklinde olan mod). Bu mod 25 derece ile odadaki nemi alıyor. Sonra 22'ye falan çekerim. 18 derece rahatsız edici bir soğuk. Odadan çıkıp tekrar döndüğünde kış günü buzlu su içmiş gibi oluyorsun. Tavsiye etmem.

daikin eko shira modeli 27 derecede çalışıyor.

Bizim evin kliması mı garip bilmiyorum ama ev 30 31 derece oluyor biz klimayı 27'ye ayarlıyoruz. 27'de bile ayaklarım üşüyor, daha düşükte hiç çalıştırmadık bayağı üşüyoruz çünkü. Yer: Antalya Döşemealtı

Ben de 22-23 civarı tutuyorum, amacım ortamı soğutmaktan ziyade normalleştirmek. Çok soğuk olunca başım ağrıyor, uyuşuyor gibi bir şey oluyor.

18 dereceye getirirsen o klima durmadan yaldır yaldır çalışır. bu sıcakta hiçbir klima evi 18 dereceye getiremez kolay kolay. getirse de sen oturamazsın o evde.

24-26 civarı ayarla geç.

25 derecede çalıştırıyorum normalde ama bu yaz daha hiç çalıştırmaya gerek olmadı.

Kuruyemiş

Bilimsel dayanağım yok, tecrübeme göre yürümek daha iyi sanki.

Abi şimdi sen bi yemek yiyip de bu yemek mideye gelince mide asidi bazı enzimler vs salgılanıyor miden kasılmaya başlayarak sindirimi gerçekleştiriyor, bu işlem de yemeğin türüne göre 7 saat falan sürebiliyor, senin yapacağın hiçbir şey buna katkı sağlamaz yemeğin kabasını attığı ilk birkaç saat mümkün olduğunca dinlenik halde kalmak iyidir yürümek falan nasıl moda olmuş anlamıyorum ben bırak miden işini yapsın işte yürüyüşle falan ekstra iş çıkarma vücuda. O çökme hissi kan şekerinin etkisiyle oluyor, doğal bi süreç yani.

Yemek yiyince, dolaşımdaki kan mide ve barsaklar çevresine toplanıyor.
Dolayısıyla yürümek, kan kol ve bacaklara gideceği için sindirime engel oluyor.

Şöyle bir şey duymuştum yemek yedikten sonra koltuktan uzanır pozisyona geçmemek, yarım saat oturur pozisyonda durmak daha iyidir diye ama yürümekle ilgili bilgim yok

sindirim icin bolca lif tuketmeli, yemekten 1 saat oncesine kadar ve 2 saat sonraya kadar sivi tuketmemelisiniz. bu aralikta su ictiginiz zaman mide asidi sulanmis oldugu icin sindirim yavaslayabiliyor. agir yemekler icin ise enzim kullanmayi dusunebilirsiniz.

buna ek olarak, genel saglik icin yemekten 1-2 saat sonra hareket etmek kan sekerinin dusmesine yardimci olacagindan, saglik icin olumlu etkisi olabilir. hemen sonrasinda yurumek vucudu sindirimden disinda baska islerle mesgul edecegi icin sindirim acisindan pek faydali olmayabilir.

doktor degilim, yillardir okuyup takip ettigim bazi saglikcilarin goruslerini aktariyorum sadece.

yanılmıyorsam şöyle.

hastalık deinlen şeye bakteriler veya virüsler neden oluyor. yani sırf üşünün rüzgarda kaldın diye rüzgar hasta etmiyor. vücutta zaten halihazırda bulunan, ama vücut direnci nedeniyle, bağışıklık vs nedeniyle yol bulup hasta edemeyen mikroplar, vücut azıcık üşüyüp direncini zayıflatınca kendilerine yol bulup hasta ediyor.

rüzgar esti diye hasta olmuyorsun. o rüzgar eğer senin vücut direncinin zayıflatıyorsa vücuttaki mikrop da kendine yol bulup hasta ediyor. sonuç olarak rüzgarda kalmasan hasta olmayacakken, rüzgar yüzünden vücut direnci zayıfladığı için hasta olabilirsin.

dediklerim yanlış olabilir ama benzer bir durum var, bilenler daha bilimsel açıklayabilir.

Bilimsel bir açıklaması yok deneylerle ispat edilmiş doğrulu kanıtlanmış bir şey değil, hatta bu çıkarımın bir tek Türkiye'de görüldüğünü söylemek bile mümkün. En büyük bilimsel dayanağı "aynısı kaynımda da var" olabilir.

hayat tesadüflerle güzel çünkü. bazen de kötü senin durumun gibi. geçmiş olsun.

Bu durumla dalga geçen bir doktora, yine doktor olan biri çok güzel bilimsel açıklama yapıp ayar vermişti. Hatta bir ders adından bahsedip "bu dersi iyi dinleseydin böyle yazmazdın" gibi söylemlerle bitirmişti tiviti.

Keşke bulsam şimdi o ekran görüntüsünü, ama @kibritsuyu'nun dediği gibi aşağı yukarı olay.

Rüzgarın kendisi hasta etmese de sebep oluyor, tamam hasta eden bakteri/virüs ama sebebi rüzgar/cereyan işte.

geçmiş olsun. cereyan hayatımı kararttı diyebilirim :) beni hasta eden cereyan değildi ama sert başlayıp ilerlemesinde çok rolü oldu, 2017'den beri uğraştığım akciğer / kas sorunlarım var, o yüzden at gibi bir bünyeniz yoksa hafife almayın derim.

nasıl oluyor, soğuğa maruziyet yumuşak doku ve kaslarda inflamasyon (iltihaplanma) oluşturup bağışıklık sistemi tepkisini artırıyor, bu sizi hormonal kokteyle maruz bırakıyor, b.s. aşırı tepki verirse nereden çıkacağını kestiremeyeceğiniz şeyler olabiliyor. benim okuduklarımdan ve başıma gelenlerden kendi eyyorlamam bunlar. aşağıdaki gibi araştırmalar var ama henüz bilinmeyen de çok şey var.

www.ncbi.nlm.nih.gov

doktorların direttiği falan da yok aslında, o sadece direten doktorun düşüncesi.

26 nisan günü babamın hiçbir şeyi yoktu, sapasağlam şekilde özel şoförle bodrum'a tatile gönderdim. aynı gece yoğun nefes darlığı ile ambulans çağırmış, hastaneye kaldırmışlar. teşhis: pnömoni. sağ ciğerin yarısını tutmuş. yatarak tedaviye başlandı. doktor dedi ki "arabayla gelirken klima mı açtılar acaba, camı açtılar rüzgar da mı kaldı?". doktor sordu bunu. bir gün önce sapasağlam iken bir anda zatürre olmasının sebebini araştırırken arabanın klimasını, penceresini sordu. göğüs hastalıkları uzmanı.

tam tedavi oldu iyileşiyor derken, bir gece yine nefes darlığı, daha hastanedeyiz taburcu olmamışız. film çekildi, sol ciğer de gitmiş. daha 2 gün önce taburcu olacaksınız hafta sonu geçsin derlerken pazar günü öteki ciğerde tekrarlıyor. doktor da duruma şaşırıyor, gelip diyor ki "gece pencere açık mı uyudu acaba?" aynı göğüs hastalıkları doktoru bunu diyen.

neyse tedavi uzuyor, bodrum'da olmayacağını anlayıp ankara'ya nakil oluyoruz. geldiğimiz hastanede karşılayan göğüs hastalıkları doktoru anamnezi alırken ilk sorduğu yine "acaba giderken arabada klima mı çarptı". bunu soranlar komşu teyze değil, göğüs hastalıkları uzmanı doktorlar.

yani doktorların bunu inkar ettiği falan yok.

soğuk su içince boğazın şişmesi de yalan değil. abi bu tamamen senin vücudunun sıcağa soğuğa verdiği tepki. nasıl ki sıcak bir şeye dokununca elin yanıyor, soğukta da yanıyor.

rizeli adamın önüne kaynar çay koyarsın, kafaya diker. ben aynı çaya dilimi değince dilim kabarıyor. şimdi "sıcak ağzı yakmaz" diyebilir misin? ben yaz kış buzlu su içerim. soğuk değil buzlu su. bir halt olmaz. bu yüzden hiç hasta olmadım. ama kayınpeder biraz soğuk su içsin, boğazu şişiyor, sesi kısılıyor. onun vücudu soğuğa karşı hassas demek ki, tepki veriyor. bana da bir şey olmuyor. bunu genelleyip "soğuk hasta eder" veya "soğuk bi halt etmez" diyemezsin. o tamamen senin vücudunun direnci ile alakalı.

yazın terliyken yenilen soğuk rüzgar garanti ağır hasta ediyor
bir de hava değişimine denk geliyor sanırım
o da direnç düşürücü

Ben yıkıyorum. Özelliği kaybolmuyor.

Elimde suyla sabunla yıkıyorum ben de. Bir şey olmaz, hatta yıkanmalı zaten.

Rugby izlemeyi seviyorum, kuralları çok bilmiyorum mücadele çok güzel.

eskiden ne kadar spor denirse e spor takip ederdim. dota ve cs go. artık hiçbir şey takip etmiyorum ama yine izleyecek olsam onları izlerim sadece.

Tenis, basketbol ve F1'i takip ediyorum. Denk gelirsem dart izlemek de hoşuma gidiyor. Kendi adıma bana keyif veren sadece sporcuların becerilerini izlemek değil biraz da hikayelerini bilmek. Yani yaşadıkları zorlukları, elde ettikleri yenilgileri/başarıları bildiğimde onları izlerken daha çok keyif alıyorum.

Basketbol, tenis, voleybol.

Bana daha sıradışı gelen rugby izliyorum bir de :)

Bu sezon NFL takip ettim, oturdum baya kurallarını falan öğrendim önce.

Sezon başlamadan eski maçlara baktım, izlediğim ilk maç Chiefs - Rams maçıydı. Burada Chiefs ve özellikle acayip öne çıkarılan Mahomes'a gıcık kaptığım için takım olarak Rams'i seçtim. Sezon başladı, başından sonuna kadar takip ettim. Şansıma Super Bowl'u kazanan Rams oldu :D

Benim çok hoşuma gitti. Baya atraksiyonlu gidiyor, izlerken sıkılmıyorum. Sadece oyun çok duruyor, o biraz garip gelebiliyor. Başka bir güzel tarafı da takip edeceğiniz yeterince gündem oluşturacak kadar taraftarı bulunan bir spor, haliyle "ben ne yapıyorum ya işim gücüm mü yok" psikolojisi oluşmuyor.

Tavsiye ediyorum kesinlikle.