verir. saatlik de verir. zaten 1 günlük rapor verirse o aynı gün için geçerlidir. ertesi güne 1 günlük rapor verme şansı yok.

veriyor

Ilk 1.5 sezonda cok az guldugumu hatirliyorum. Daha sonra acayip sardi, kalan 8 sezonu 2 ay gibi bir surede bitirmistim :)
Tabi isinamadiysan devam etme ama bende de durum oyle baslamisti

Isındım diziye karakterleri sevdim. Devam edeyim o zaman :) HIMYM olmasını beklemiyorum tabi esprileri eskimiştir doğal olarak

birkac defa basladim, gulmedigim ve sevmedigim icin biraktim. dunyanin en overrated seylerinden biri olabilir bana kalirsa.

"HIMYM olmasını beklemiyorum tabi esprileri eskimiştir doğal olarak".

Bismillah! Aman diyim carpilirsin!

Valla bizde izledik tebessüm bile etmedik başlarda sonralarda da etmedik, sonra bıraktık diziyi.

4un sonlarinda sarmisti beni oyle diyeyim :) ama sevdikten sonra da onlarca kez izlemisimdir.

İyi de friends daha eski himym'den nasıl esprileri eskimiş oluyor firends'in? olsa olsa himym friendsin çakması olur.

Yetersiz veri +1

İlk ondan sonra alisiyosun. Devam et.

yetersiz veri + 1
Seinfeld Friends'i, Friends HIMYM'ı döver. :)
İlk sezonlar daha durağan ama sonradan daha da açılıyor. O zaman beğenmezseniz bırakın tabii, zorla izlemeyin.

Ben de ilk sezondan sonra sevenlerdenim,bırakma bence izlemeye devam :)

Ben daha 2. Bolumde birakmistim dayanamayip. Hic gulmedim. Seinfeld ustune tanimam <3

bu tür sitcomların atası seinfeld. ona kesinlikle gülersin diye düşünüyorum. george costanza tek başına yeter:)

Ben ilk sezondan sonra alışmıştım. Karakterleri tanımak, ısınmak gerekebilir. İlk izlediğinizde gülmediğiniz bir sahneye karakterleri tanıdıktan sonra yarıla yarıla gülebilirsiniz yani. Bir de ben günde 1-2 bölüm izlerdim. Öyle güzel oluyor.

@yetersiz veri+1 demeye geldim.

Bence bu gayet yeterli.

Sonradan sarıyor, alıştıkça karakterleri özlüyorsun, arkadaşların gibi oluyor resmen. Biz eşimle geçen yazı Friendsle geçirdik, bittiğinde baya bi üzülmüştük. Ah Chandler ah.

"HIMYM olmasını beklemiyorum tabi esprileri eskimiştir doğal olarak"
Aman diyeyim duymamış olayım. Azimle izlemeye devam 2. sezonla beraber dizi de açılıyor, kendisine geliyor.

himiyim ilmisini biklimiyirim tibi ispiriliri iskimiştir diğil ilirik.

sen HIMYM'i tekrar izle bence, bırak Friends'i filan.

yasal engelleri geçersek. porno filmde oynamış bir kadının türkiyede hayatını devam ettirme şansı yok.

amerika'da şirket kurup türk oyuncular oynatabilirsin.

@Goldstein sanirim mantiklisi bu; isi yurtdisinda yapmak

marc dorcel gibi yapımların olacaksa aktör olurum hocam. bi telefona bakar. kalacak yer-yemek versen yeter.

ek: hatta düşündüm de yemek vermesen de olur. ot yerim ben.

Marc Dorcel gibi yap yapacaksan <3 türkiye'de ne kaliteli olmuş ki porno olsun

kurgulu pornonun milliyeti mi var yahu? ama amatör öyle mi?

Turkiyede en onu acik meslek pornoculuk aslinda. Bir baslayabilsek cok kisi ekmek yiyecek. Ama yasalar yolu tikiyor.

misaki milli sınırları içerisinde üretimi yasak, satışı pazarlanması ile ilgili de regülasyonlar var.

çekilmiyor mu? çekiliyor
yasal mı? değil.
yakalanırsan oyarlar mı? oyarlar.

Türkiye şartlarında oyuncu/aktör/pornocu bulunabilir, canlı kemara yayınları yapan çiftler, kişiler mevcut onlarla anlaşılabilir ancak sorun bu tür kişilerin (ve tabii ki izleyicilerin) güzel resim verebilmek için eğitmek lazım, porno bizde .ikiş .okuş görüldüğünden bedene saygı duyulmuyor.

ecnebi memleket sınırlarında ise yapabilirsin tabii ki ancak o ülkenin kanunlarını (hem ticaret hemde porno sektörü özelinde) iyi araştırman lazım.

şu anda ecnebi memleketlerde performans sergileyen bir kaç profesyonel abi/abla mevcut zaten.

he birde hatun bulmak kolay da erkek bulmak zor, erkekler iş gerçeğe dönünce yan çiziyorlar.

çok edit yaptım: usa'da bir stüdyo 5.000$ mı ne karşılığında 1 haftalık eğitim veriyordu, nasıl çekilir, ışık, kamera, set hazırlığı, oyuncu hazırlığı, post prodüksüyon vs. bir adet de film çekiyorsun hepsinden sonra.

bazı firmalar da (fine girls vs. gibin) after shooting yada behind the scene gibi şeyler yayınlıyorlar, çekimin nasıl hazırlandığı vs. ile ilgili olarak, ince bir kendini eğitme yoluna gidebilirsin onları izleyerek. iyi bir yapımda 10 ila 15 kişi çalışıyor çünkü.

evet

prensipte evet ama bu şartlarda sağlıklı bir birey yetiştirmek gözümde büyüyor.

10 sene sonra olabilir ama ebeveyn olmaya uygun muyum, emin değilim.

Maddi durumum iyi olursa yapmak isterim.
Olmazsa yapmayı düşünmüyorum.

Turkiyede dogup buyuyecekse hayir sanmiyorum ki umarim oyle olmaz. Aksi halde belki evet. Ama daha cok var.

yakin zamana kadar sicak baktigim bir fikirdi, evlenirsem isterim diye dusunuyordum ama artik pek emin degilim, bilmiyorum. millet gencken istemez, ben ergenken falan cok istiyordum buyuyunce istemez oldum.

istiyordum oldu 2 tane hem de :) ikiz değil yani. 2 sene arayla :)

evet isterim

çok seviyor ve istiyordum 2 seneye kadar, 2-3 ay kedi baktıktan sonra çekilecek sorumluluk olmadığına karar verdim. Büyük konuşmuyorum ama bu ara istemiyorum.

hayır.

şu an için hayır.

Dear gibi düşünüyorum sanırım. Evliliğe mesafeliyim ama kendi çocuğum olsun isterim.

Hiç istemiyorum.

Bir kızım bir oğlum olsun, başka bir şey istemiyorum.

evlilik istemiyorum ama çocuk isterim.
bir kızım olsa güzel olurdu. ama oğlum olur kesin.

Bazen

belki bir gün olur ama olmayabilir de. en azından şu an için kendimi bir baba olarak kuramıyorum kafamda. yani "babba" diyerek üzerime doğru yaklaşan bir şey... pff, gelme lütfen. git. geri git!

her neyse, olacaksa da bir kız bir erkek olsunlar.
büyük olan kız olsun, öbürüne ablalık etsin.
benim gibi erkek kardeşiyle gün aşırı hayvanlar gibi kafa göz yarmalı, vücut mosmor etmeli kavgalar edip büyümesinler.

açıkçası sıfırdan insan şekillendirme fikri hiç fena gelmiyor bana, büyük çaplı, ciddi ama ilginç bi deney gibi. deneyin kötü gitmesi halinde deneği ortadan kaldıramayacaksın tabii, hatta kontrolden çıkıp insanlara tehdit oluşturması filan... aslında bu açıdan da ayrı bi eğlenceli, frankenştayn misali aşsldas

neyse ki henüz o sosyopatlık seviyesine erişemedim heheh. ama bundan geri kalan kısımlar da hiç ilgi çekici değil, o yüzden istemiyorum diyebiliriz. ama yapıcam mı, %90 evet; el mecbur.

çok istiyordum ama artık o kadar emin değilim.

prensipte evet, ama sürekli aklıma okul masraflarını getirip iptal ediyorum.

hayır. mecbur yapmak durumundayım ya da eşimi boşayacağım :')

Evet. Cok cok cok istiyorum. Bebekleri cocuklari cok seviyorum. Bir yegenim ilkokulun ilk yillarina kadar nerdeyse benimle buyudu.

@dear god make me a bird, + 1

edit: @cabiday da + 1

Cok calisacagim bir isim olmazsa ve cocuguma zaman ayirabileceksem ve maddi olarak ona iyi bir egitim ve cevre sunabileceksem evet ama Turkiye'de bu sartlar cok zor. Egitime para versem bu kez cevreyi nasil kontrol edebilirim bilmiyorum.

bilmiyorum. çocukları çok seviyorum, ilerde evlenirsem evlatlık da edinebilirim fakat çocuk doğurmak nasıl bir his merak ediyorum sanırım.

Kesinlikle hayır.

istemiyorum. evliliğe de karşıyım ama milyonda bir ihtimal olup o "ruh eşi" dediğin insan çıkarsa evlenilebilir ama çocuk hayır. hoş, ruha da inanmam.

ölümden hepimiz korkuyoruz değil mi? ölümün dehşetli olmayanı da yok, can vermek her şekliyle çok zor. patlama vs. gibi şeylerde saniyenin yüzde biri sürede can veren insan çok çok az ve istisna.
bir insanı daha bu dehşete, ölüme mahkum etmek hakkın olan bir şey mi sence?

diğer yönden, hayat baya sıkıcı bir şey. klişelere girmiyorum. ayrıca sırf senin sikinden çıktı diye senden apayrı gelişecek bir insanın tüm sorumluluklarını üstleneceksin, hayatının en büyük sorumluluğu o olacak.

son olarak, bebek ağlamasından nefret ettiğim kadar çok az şeyden nefret ediyorum. hiç gerek yok, üremek ayak takımının tercihi bu yüzyılda.

arkadaşlarımın çocuklarını gördükçe daha da uzaklaşıyorum çocuk fikrinden, normalde tam tersinin olmasını beklerdim.

hala keyfime fazlasıyla düşkünüm sanırım. terazide daha ağır basamadı.

bi de, her insanı bir gün yakalayan "bir proje olarak çocuk olayı" da daha yok bende. şimdilik büyük projem işim çünkü. yeteri kadar meşgul edip tatmin duygusu sağlıyor.

Istiyorum. Korkuyorum ama isterken de. Bir seyi cok isteyince ya olmuyor ya da olunca sonu iyi olmuyor. Yavrum olacaksa saglikli olsun, buyudugunu gorebileyim.

@lamira, senin çocuğun vardı ama? duyuru hediyeleşmesinde konuşmuştuk, enteresan.

cevap: hayır.

edit: özelden mesaj attım lamira.

çocukları sevmem. çok ses yaparlar, baş ağrıtırlar ve sabır zorlarlar.

genel olarak çocuk sevmeyen, çocuk gürültüsünden ve şımarıklığından rahatsız olan biri olmama rağmen, istiyorum.

istiyorum ama önce kendimi buyutmem lazım. yaş 30 oldu hala yakın ilişki ve evlilik korkum var.

Istiyorum. Ama bu ulkede degil. Bencillik yapmaya gerek yok.

çocukları seviyorum ama kendi çocuğum olmasını pek istemiyorum.

dedimmidemedimmi ve blue serenity, cocugumu kaybettim ben.

hem evet hem hayır. yani hayır basmasındaki en önemli sebep: kendinden vazgeçmek, artık sen, her alanda ön planda değilsin. Herkes nasıl kolay bu kadar kendinden vazgeçebiliyor bilmiyorum o yüzden. Çocuğun doğumundan büyümesine her anı mucizevi ve bunu far etmek bir yanı isyanla karşılamaktan çok korkuyorum. Ama dünyaya baba olmak için gelmiş bir adamla evlenme arefesinde oldukça fikrim değişiyor. O kadar çok omuzda çocuk taşımalık ki. Diğer yandan sadece çocuğun ilk 5 yaşına kadar hayal kurabiliyorum. Annem hep toprağa girinceye kadar der hep bu yolculuk. Bense onu öyle bir hale getirmek istiyorum ki her an ben yokmuşum gibi hazır olsun hayata. Öyleyken böyle işte.

40 yaş civarı hayatımı şöyle bir toparlayıp evlat edinmek isterim. bakalım.
kendi çocuğum olması konusunda hiç hevesli değilim. dünya yeterince kalabalık.

Evet çok istiyorum

1 tane yaptım ben. Belki ilerde 1 tane daha olabilir.

bir iki seneye kadar asla istemediğimden o kadar emindim ki. son zamanlarda ulan çok istiyorum galibaya evrildi bu konuda fikrim çocuklarla haşır neşir oldukça. maddi olarak korkunç durumdayım, işim yok, evim yok, sırtımı yaslayabileceğim bir babam veyahut zengin bir kocam yok ama galiba orta karar bir stabilitede çocuğu koyarım. itiraf gibi itiraf, anne olmayı çok istiyorum.

İlkel benliğim ve egom birlik olup isteyecekler bir gün ama şu an değil. Muhtemelen evleneceğim kişi çocuk isteyen bir profil olacak.

Normalde istiyorum ama adeta birer küçük canavar kuzenlerimi gördükçe kararsız kalıyorum. Kendi hayatımdan vazgeçmek için henüz hazır değilim. En verimli yaşlarımda verimimi düşürmek istemiyorum. Çocuk büyük sorumluluk demek. Şimdiki nesil 30 yaşına kadar üniversite okuyor. Çocuklara bu süreçte maddi ve manevi olarak destek olmak zengin olunsa bile aslında çok zor. Çocuğun cebine para koyunca işler hallolmuyor. Ki o parayı verebilmek de büyük emek istiyor.

Bismillah NO!

Kesinlikle istemiyorum. Çocukları zerre kadar sevmem zaten. Bütün hayatımı bana bağımlı bir insana adama fikri de korkunç geliyor.

Cocuklari cok severim ama cocuk sahibi olma istegim yok. En azindan su an icin yok. Tr sartlari falan degil mesele, cocuk sahibi olmak istemiyorum.

Evet, istiyorum.

Arkadaşların çocuklarını ya da yolda şirin bi çocuk gördüğümde ben de yapıcam diye hevesleniyorum. ama bi tanesiyle bi saat vakit geçirince sıkılıyorum ve çıldırıyorum. belki kendim yaparsam öyle düşünmem.
bi de kendimden bi parça olma fikri güzel geliyor. sonuçta benden çıkacak o şey. bi taraftan da çocuk bu, atsan atılmaz satsan satılmaz. eşya değilki. sürekli bana muhtaç birinin varlığından rahatsızlık duyarım gibi geliyor.

istiyorum ama bazen de bir çocuk büyütmek için fazlasıyla yorgun olduğumu düşünüyorum.

istemiyorum. sebep çocukla uğraşmak istemiyorum.

İste

İste, ayıp değil, adı üstünde avans.

Iste ama az iste yoksa maaşta sıkıntı çekebilirsiniz.

Maaşım 2.300. bu şekilde anlaştık. Şimdiye kadar 760 lira gibi bir param olmuş içerde sanırım. 500 iyi midir?

iste ya rahat ol.
verirler. vermezlerse kötü niyet vardır.

bir poşete koyup poşeti ağzı açık şekilde çöpün yanına bırakın. ihtiyacı olanlar alıp kullanabilir ya da satar, parasını alırlar.

Ben Kızılay'ın eşya kumbarasına atıyorum.

Belediyeye veriyorum ben. Daha bilinçli dağıtım oluyor. Tanzim edilip askılara asılıp ihtiyaca göre dağıtıyorlar. (İstanbul değil ama belediyeler böyle genelde.)

Çöpün yanında heba olup gidiyor şehir çöplüklerinde.

Bahcelievler belediyesi evden gelip aliyor.

Kullanımı güzel ama bir iphone telefonun bataryasında sorun yaşanmasına neden oldu.

Ben Htc one ile kullanıyorum. Cok rahat ve ben bir sorun yaşamadım simdiye kadar. Aksine cok pratik telefonu atsam bile tutuyor.bu kadar iyi tutacağıni da tahmin etmiyordum. Ben AliExpressten Aukey almistim marka olarak.

Tek parça olanlardan al, bunun gibi: www.hepsiburada.com

Oynar başlıklıları ikide bir sıkmak gerekiyor: www.hepsiburada.com

Ben tek parça olandan kullanıyorum. Memnunum. Bir zararını görmedim.

bu alet doğrudan telefona yapışmıyor. bir adet teneke plakayı ya telefon kapağının iç kısmına yada telefonun arkasına yapıştırıyorsun. onun sayesinde mıknatıs görevi görüyor. engebeli yollarda telefon kayıp düşebiliyor. ayrıca teneke plaka zamanla o bölgede kir oluşmadığı için iz yapıyor.

eğer ürün doğrudan bataryaya yapışıyorsa onu bilemiceğim.

helena bonham carter
frida kahlo
eva green
rachel weisz
sophie ellis-bextor

edit: söylemeyi nasıl unuttum bilmiyorum bilmiyorum ama listede sinead o'connor da var.

jane birkin

yıldız tilbe

helena bonham carter

Marilyn Monroe
Frida kahlo
Candan ercetin

Audrey Hepburn ve Kahlo kesinlikle.

Giyimi, duruşu, gülüşü, konuşması, zarafeti ve asaleti bir kadının tarzını belirleyen temel şeyler bence. Her şeyden önemlisi asil olması ve kendine has bir çekiciliğinin bulunması.

tomris uyar
frida kahlo
janis joplin

Angie Harmon geldi aklima.

Bence tarz sactir kadinda. Olay sacta biter. Sac olmazsa olmaz. Bir de gunes gozlugu. Erkek gibi kisa sacla ne yaparsa yapsin cekici olamaz mesela kadin benim gozumde.

Frida kahlo'nun tarz ile uzaktan yakinda alakasi olmadigini dusunuyorum. Tarz marz yok onda bana gore mesela.

jane fonda
patti smith
merly streep
lady gaga :) (bayılıyorum her haline)

Hayret Lady Diana yazan olmamış. Benim de aklıma ilk Audrey Hepburn geldi, mutlaka başka da var fakat şu an hatırlayamıyorum.

@stavro, ne kadar önyargılısınız, kısa saç kimi tarzın tamamlayıcısıdır ve inanılmaz çekicidir, geleneksel düşünceler bunu kabul etmez tabii. Laf etmedim sadece bu kadar keskin yazılmış görünce şaşırdım.

bir kişi de çıkıp Shirley Manson yazmamış...cık cık

ha bir de tabii ki Björk <3

Kişiye özel olan, imza gibi duran ve herkesin artık kabul ettiği özellikleri tarz olarak tanımlıyorum. Yani, başka bir kişide saç , başka bir kişide makyaj,başka bir kişide giysi, başka bir kişide giysisizlik olur. Görünce 'Ondan başkası olamaz' ya da 'Onu zaten bu yapardı' diyeceğimiz şeyler tarzdır.

Tarihte deyince 'Ayy, kimbilir kimler var' diyorum ve aklıma kimse gelmiyor. Lady Gaga'nın tarzını seviyorum, en sevdiğim muhtemelen o değildir de; aklıma bir o bir de Coco Chanel ve Audrey Hepburn geldi. Son ikisini sevmediğimi biliyorum, o yüzden Lady Gaga olsun.

Katharine hepburn

Onyargi degil tam olarak. Ornegin hardal lezzetsizdir, neye kullanirsan kullan tadini bozar gibi.
Erkege ruj yakismamasi gibi mesela. Adama istedigini giydir, istedigin aksesuari kullan, didaklari ferrari kirmizisina boyattigin zaman tarzin icine edersin ornegin. Hicbir erkek tarzi ruj bir secenek degil. Benim gozumde boyle bu. Hepimizin ortak noktada buluscagi mutlak bir "tarz" ve "tarz olmayan" yok. Yoksa herkez onyargili sayilir o sekilde bakarsak.

Bu arada yukarida gorunce aklima geldi bence de Lady gaga kesinlikle. Tarzi olan kadin sorusunun ilk cevabi Lady gaga:) Kiz direkt tarz.

Patti Smith
Anita Pallenberg

Dizi karakteri olur mu?

House of cards'daki Claire Underwood. Aşırı karizmatik bir kadın. Saçları, yüzü, konuşma şekli, kıyafetleri vs.

Kesinlikle Claire Underwood +1
Sophia Vergara

Stavro, hardalı yoğurt ve mayonezle karıştırınca harika bir salata sosu olur bi kere, sadece oranı iyi ayarlamak gerek. Gıcıklığına yazdım=) sos konusunda ciddiyim o ayrı. evet kişiye göre değişir, herkesin önyargıları var haklısınız.

Evet, Farsça'nın geleceği yok. Onun yerine Arapça'ya giderse önü çok açık. Arapça'ya gitsin, Farsça'yı öğrenmesi sadece birkaç ay alır ve okulda Farsça kurslar da bulabilir kolaylıkla.

belki sornasında rapçi olabilir.

-sagopa was here-

Ana dili hem Farsça hem Türkçe olan bir arkadaşım var. Türkiye'de yaşıyor. Farsça'dan hiç para kazanamadı. Ne simultane tercümede ne edebiyat çeviirlerinde, üstelik çok aşırı yetenekli.

Yani okuması keyifli bir bölüm (dili ve edebiyatı zengin çünkü) entellektüel birikim de harika ama pratikte para kazanamaz aç kalır çok net söyleyeyim.

yol yakınken ayrıl bacım. bu iş yürümez. aranızda büyük fark var. gerçi adamla aynı evde yaşamışsın, aynı yatakta yatmışsın. bundan sonra seninle birlikte olacak biri olsa sorun ederim. he.

Soru ne tam anlamadım yok gibi ?

belli bir yaştan sonra bu tarz şeyler önemli sigaradır ne biliyim hayata bakıştır felsefedir vs. bunlar temel şeyler bana göre önemli kriterler 25+ dan sonra tabii
şimdiden soru işratei yaratıyorsa ilerde de karşına çıkar bunlar aklına gelir tekrar..

pek anlaşamayacaksınız siz sanki..

Tam sizin kaleminiz bir erkek. Ayrılmayın devam edin

Soru nerede?

Bana pek beraber ortak bir hayat kurulacak bir adam gibi görünmedi yazdıklarınızdan ki siz de bunu farkettiğiniz için ikileme düştünüz sanırım. Bekara karı boşamak kolay elbette ama bahsettiğiniz adam tipi ile uzun vadeli planlar yapmak zor, siz de evlenip bir hayat kurmak istiyorsunuz sanırım.

Bir de şöyle yabancı bir laf var:
"Bir şey ördek gibi görünüyor, ördek gibi yüzüyor ve ördek gibi ses çıkarıyorsa, o şey muhtemelen ördektir." Yani adam size güven vermiyorsa, muhtemelen hiçbir zaman vermeyecektir.

bu adamdan bana koca olmaz diye kurup kurup durmuşsunuz, gelmiş bize anlatıyorsunuz. soru yok ama ben yine de yanıtlıycam; adamla birlikte evden çıkmak zorunda mıydınız? bence değildiniz. neticede adam haklı.

son yağmur ve ıslanma olayını anlamadım. evet sen yürüdün ve ıslandın? adam sana siper mi olmalıydı? o havada taksi bulamayacağını, adamı beklemenin daha mantıklı olacağını öngörmen gerek. trip yapacam diye sırılsıklam olmuşun.
genel olarak da bu adamla anlaşamıyorsun zaten şu an kendini kandırıyorsun sadece. uykudan uyanman uzun sürmez.

ayrılırsanız mesaj at bebiko.

Bir şeylerin daha başındayken bu kadar sorunun farkında olman ondan gerçekten etkilenmediğini gösterir. Bunlar basit problemler değil, kendisinin aradığın insan olmadığını gösterir. Boşuna çabalamaya hiç gerek yok.

sigara içtiğini bilerek başladıysan şu an bu durumdan şikayet etmen anlamsız.

ama diğer konulara bakarak bi geleceğiniz yok. fazla kapılmadan ayrıl derim ben.

Cabalar bosa, gelmis ayrilik vakti.

Hemen kaç. Son olay sana ne kadar değer verdiğini gösteriyor. Yazık etmişsin kendine.

çektir git. en mantıklısı.

saydiginiz ozelliklerden herhangi biri ayrilmak icin yeterli ama siz hala "acaba degisir mi" diye sansinizi zorlayip, hayatinizdan caliyorsunuz.

bir an evvel ayrilin.


ben de erkek olmama ragmen bunu soyluyorum.

gecmis olsun, kolay gelsin

umursamaz, sorumsuz, dengesiz, sağı solu belli olmaz, güvenilmez, empati yoksunu, tembel, bencil.

ben demiyorum, senin anlattıklarından çıkanlar. senelerdir birlikte olduğun kocan olsa belki senelerin hatrına çekilir ama yolun daha başındayken bunları göre göre niye uğraşasın ki? ona harcayacağın emeği, sinir stresi düşün. gereksiz.

Eğer evlenme niyetiyle ilişkiye başladıysan bunca gün beklememeliydin. Bir an önce ayrılmalısın.

çok sigara içiyor, lise mezunu (problem değil demişsiniz ama evleni beraber yaşayınca bence bu durum sizi de rahatsız eder) parayı sorumsuzca harcayan, baba parasıyla iş kurup batıran vs. gözümde çok basit, hanzo bir adam canlandı afedersiniz.

Niyeyse, şu anda sinirle göze batan her kötü özelliğini dökmüşsünüz buraya gibi geldi. Güzel geçirdiğiniz bir günde, burada 'Böyle ciciş, öyle seksi, böyle mutlu ediyor' yazarmış gibi geldi.

Bugünkü olaydan çok fazla bir şey anlamadım. Yani, birlikte çıkmak zorunda değilsiniz, o da uyku sersemi bir şeyler söylemiş, ne zaman uyandığını bilmiyoruz. Bugünkü olay uyuması olmuş ama genel olarak baktığımızda şunlar var:
- Sigara içiyor.
- Para/hesap bilmiyor, müsrif
- Eğitimi düşük (çok büyük bir neden değil)
- Uyanamıyor (bu da sanki büyük bir neden değil de, bugün böyle olmuş gibi)

Bunların yanında iyi özellikleri de vardır elbet. 4. ayda kötü özelliklerin göze batması sorun ama ne kadar büyük bir sorun. Yani, adam öyle bir adamdır ki, uyum muhteşemdir ve 'Aman canım, tüm paramızı savursa ne olur' denir ya da adamla uyum o kadar da yüksek değildir, 'Zaten uyanamıyor' deyip ilişki de bitirilir.

Bir de bunu bile bile insan ilişkiye başlayabiliyor, aşk insanın gözünü kör edebiliyor. Kısa vadede rahatsız etmeyen şeyler uzun vadede rahatsız ediyormuş.

Ayrılınabilir, devam da edilebilir de; bu öyle aniden verilmiş ve sonrasında 'Ne yaptım ben' denilen bir karar olmasın. Doğru karar bile olsa, anlık sinirli verilmesin. Sakinlikle, sular çekilince verilen karar en iyisi, en güzeli.

Bir de adamın bu özelliklerini sevmediğinizden haberi var mı? Yani, olay 'Sigara mı, ben mi' değil de, 'Balkonda iç' yeterince bir orta nokta mı? Orta nokta dediğiniz, tam vazgeçmese kabul edeceğiniz yer neresi? Bu adam o noktaya gelmek ister mi? Aynı şekilde, benim bir arkadaş deli gibi para harcadığı için maaş kartını eşine verip 'Bana ayda şu kadar ver, daha fazlasını yalvarsam bile verme' şeklinde çözdü. Bu bizim ilişkimiz değil, bizim için 'Üff, be' olan şey, o kadar da kötü bir şey olmayabilir sizin ilişkiniz için. O yüzden, orta yol bulmak istiyor musunuz? O orta yola gelir mi? Bu tarz şeyleri sakin kafa ile düşünerek karar vermek en iyisi.

keşke tek sıkıntısı sigara olsaydı. gerçi adam o işleri batırmasaydı ve zengin olsaydı bunlar dert olmazdı. esnaf/girişimci koca, öğretmen kadınlar için ekstrem bir eşleşme değil.

ama yine de sevmiyorsanız çekilecek insan değil. Parayı geçtim uyanamayan insan çoğu konuda güven vermez bana

madem böyle biri hayat birleştirme işin ertele ve bunu da söyle açık açık. dönerse senindir :)

@st curse + 1

@fengari, ördeğe bayıldım :) kullanırım ben bunu.

saydığın özellikler üzerinden adamı gömecek değilim ama bunlar sana şimdiden batıyor ise ilerde işler daha da karışacak. haklı ya da haksız taraf yok. adam böyle biri.

ilişki ile ilgili beklentilerini düşür. çıkış planı yap.

Sanki olmayacak gibi ya. Sorumsuz birine benziyor biraz

bunu al, sahane www.vatanbilgisayar.com

hepsi calisir sikinti olmaz.

netflix

netflix, blutv, dizipub, dizilab, sezonlukdizi, ororo.tv

dizist

Popcorntime'da var sanirim, ya da torrentten kendiniz de indirebilirsiniz. İnternetten izlemek cok kalitesiz oluyo :(

stremio?

www.sinemaniz.net

Renkli bir duvara asılacaksa 5

1-4 arasında kaldım

1 veya 5.

1.

1

1

1 veya 5

1 ya da 5. Beyaz duvara asılacaksa tabii.

4 ya da 5

Sonuncusu

1

Evet, o ilk belgeler e-devletten alınabiliyor. Diğerini de yalnızca verem savaştan alabilirsin. Kutlu olsun.

akciğer grafisini verem savaştan almasan da olabiliyor şirkete göre değişiyor. ben mesela özel bi klinikten almıştım ik'ya sordum olur mu diye olur dediler sorun çıkarmadılar. devletten olanı kesin kabul ederlerdi herhalde. en sağlıklısı ik'ya sormak.

Ben beğenmedim :(

:(

kötü

maalesef kötü

Önü bayağı kötü.

bildiğin çomar ayakkabısı

Kötü

demeyin ya. bugün mağazada görüp beğendim. aldım geldim. neyse sağlık olsun bundan sonra hayatıma çomar olarak devam ederim.

Ya kötü değil de, biraz "arada kalmış" ayakkabı model olarak. Biraz campers yapmak istemişler, biraz şık ama ikisi de olamamış tam olarak.

Aldıysan sorun yok, güzel günlerde kullan!

Hoş değil

Halay başı ayakkapısı :d kötü

mağazada görünce tam bir kundura dedim. adam da el yapımı bunlar filan dedi. yani evet belki gidip kumaş pantulla falan giysem çomar olurum ama böyle şort göynek ikilisiyle gider diye düşündüm.

çomarlık konusunda bir şey diyemem ama şort ve gömlekle daha beter olur

şort gömlek ile bu ayakkabı gitmez hacı..

Bildirim gitmez, bakarlarsa görürler

Takip ettiğiniz listenin yanına listeye eklenen şarkı adeti(listeye son tıklamanızdan itibaren) görünüyordu bir ara.

haberleri olmuyor.

Güzel bence

Yaz için değil de sonbahar için olabilir. İdare eder.

çok basit ve düz.

kötü

Kötü

çok iyi

ben pizza söyledim allah affetsin artık.

Süt iç

Meyve tarzı şeyler yerim ben genelde gece acıkınca, veya salata falan. Ama yok ben yiyecem aga diyosan sen bilirsin

aç yatma
afiyet olsun

yoğurt ye. diyetisyen önerisi.

(bkz: oculus)

bence rec

www.imdb.com

identity

gerim gerim gerim gerilmek için sırasıyla;
rec
rec 2
La cara oculta
La piel que habito
it follows

korku ağırlıklı olsun istersen;
insidious serisi
the conjuring serisi
el orfanato

türe göre baya kötü filmleri sevmişsin.

onlara benzer: trauma, stonehearst asylum, a cure for wellness

Rec i beğenmemiştim. 1408 i beğenmiş biri olarak, identity iyidir. A tale of two sisters ve orphan ı da gerilerek ve pişman olmayarak izlemiştim.

Psycho
The Shining
High Tension

Ich seh Ich seh

sonucu değiştiremeyeceğim durumlar söz konusu olduğunda pişman olmak yerine durumu kabullenmeyi tercih ediyorum. kendime çok değer veriyorum ve kararlarımın sonucu ne olursa olsun kendimin yanındayım.

Pişmanlığın derecesi önemlidir benim için. Daha doğrusu ne kadar zarar ettiğim. Maddi, manevi, zaman... Bunlar önemli şeyler alınan kararlar ve pişmanlıklar için..

Kadere inanırım da iş ve meslek gibi şeylerde başarısız olmanın kendini tanımamakla, alınan eğitimle ve ülke gerçeklerini nesnel bir şekilde görememekle büyük ilgisi var.

Beni öldürmüyor veya hasta etmiyorsa, olunsuz karara veya olunlu karara inanmıyorum. Her karar iyiyi kötüyü içinde taşır ve bize nasıl etki ettiğini kısa vadede çözecek kadar öngörülü yaratıklar değiliz. Ne kadere ne özgür iradeye inanırım ama şimdi pişman olduğun şeye sonradan iyi ki diyebilirsin, şimdi iyi ki dediğin şeye sonradan pişman olabilirsin. Pişman olduğu şeye iyi ki demişliğim çoktur, tersi de çoktur. Hatta daha sınra birkaç tur iyi ki - maalesef bile yapabilir. Üç farklı sektörde çalışmışsın, bir sektörde öğrendiğin saçma bir bilgi diğer sektörde problem çözmene, tecrübesi olmayanların aklına gelmeyecek çözümler bulmana yardımcı olabilir. Belki 10 sektör daha dolaşıp ancak ait olduğun yeri bulursun. Çok da şaapmamak lazım.

+1 aychovsky

Ben hayatımın en boktan, en dipteki zamanında hayata küsmüştüm. Yediğimden, içtiğimden bir şey anlamıyordum. Güldüğüm anlar sayılıydı. Sabah 6'da yatıp öğleden sonra 3'te uyanıyordum. Sonra arkadaşlarım sayesinde yavaş yavaş toparlamaya başladım. Gün geçtikçe daha iyi oldum. Bir gün, ayrıldığım için hayata küstüğüm eski sevgilimden 10 kat daha iyi bir kıza rastladım. Şimdi onunla evliyim :) Hayatın ne getireceği, ne götüreceği belli olmuyor. Öyle çok dindar bi adam değilim ama ayetin içindeki şu cümle özetliyor her şeyi:

"Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz"

1-2 gün sürüyor inceleme. ondan sonra sana mail geliyor inceleme tamam linke tıkla üyelik işlemi tamamlansın diye. maili bekliyeceksin yani

benimki bir günde onaylandı

Ben sabah yollamıştım öğleden sonra onaylanmıştı.

benimki 24 saat bile sürmemişti.

groundhog day

groundhog day

bilmiyorum türkiye'de nasıl oluyor bu işler ama kurslar hakikaten faydalı oluyor. salsa kursu mesela çok güzel. istanbul'da yaşadığınızı var sayarsak mutlaka bulabilirsiniz. ya da dil öğrenmek/öğretmek isterseniz tandem kursları oluyor. facebook'ta bir sürü grup var bununla ilgili. siz türkçe öğretiyorsunuz karşınızdaki ingilizce/fluent olduğu bir dil.

Öylesine kalabalık bir zirvede yalnız kalmayı başarabilmen büyük bir beceri. Her ortamda bu şekilde susup köşene çekiliyorsan nasıl çevre edinebilirsin ki?

@fragile lady, asiri kalabalik ve o kalabaliga gore de kotu bir oturma duzeniydi. Tanisik olanlar zaten biraradaydi. Yeni ve tek gelenlerin oturabilecegi bir yer dahi yoktu.
Sanirim organizasyon size aitti. Evet hos geldin dedi birileri ama tuneyecek bir yer olmadan en az 10 dakika gezindim, ayakta durdum. Amacim organizasyona vurmak degil, uzum yemek. Ve zaten cok sosyal biri olmadigimi belirtmistim. Sozlugun zirvesinden 6 kisi birlikte ciktik. Birseyler yendi. Ikisiyle birlikte ayni aracla donduk evlere falan.
Bana vurmak kolay ama gereksiz... soruya cevap olabilecek oneri ve yorum lutfen...
Ek olsun: o kadar da misafirlige gelmis kucuk çocuk pozlarinda degilim. Bir muhabbet olursa katilirim.

- Yeni bir iş
- Yeni bir kurs
- Yeni bir sevgili

...

Herkes şeklinde. Hiç kasma ortam arkadaş falan diye. Bu vakte kadar bi dost yapmadıysan tek çare evlilik

@hasmetizm, dostum arkadaşım tabii ki var. çok şükür var. evliler, farklı şehirlerdeler falan takılma şansımız yok. bahsettiğim şey farklı.

the killing.

Boardwalk Empire
Sherlock
Broadchuch
Taboo
The Night Of (İngiliz versiyonu)

Killingin orjinali forbydelsen

Anlaşılan dram seviyorsun.

Black Mirror
Six Feet Under
Borges
Sense8
Skam
Humans izleyebilirsin.

Stay

sarhoş hareketleri onlar :/ ayrıca yakışıklı değil.

adam yakışıklı değil ama tarz. bu arada ilk kez izledim, ekledim listeye. teşekkür ederim.

Yakışıklı Değil. cool af

Hiç sevmediğim erkek tipi

bence yakışıklı da değil, cool da değil. düz melez, boy var sadece.

Pek yakışıklı değil ve fazla zayıf görünüyor o boyuyla. Ama cool af+1

Sadece rengi güzel. Boyu çok uzun ve kilosu orantısız, çelimsiz görünüyor, o kadar uzun olmasa zayıflığı batmazdı. "Çoğu" kendisine tatlı bi arkadaş der.

acaba doğru mu anlamışım diye bir duyuruya bir klibe baktım baktım durdum. bu adamcağız mı yakışıklı? üflesen uçar be? çoğu bırak biraz bile yakışıklı değil.

buna yakışıklı diyorsanız bizim için henüz şans var demektir, ahaha.

Bence normalde yüzü güzel önden bakınca
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Ama zayıflığı korkutuyor beni. Formidable'in klibinde dizlerinden çot diye kırılacakmış gibi geliyor. Ya da şurada mesela, boynu kopup başı arkaya düşüp ölecekmiş gibi geliyor.
nosalive.com
Çelimsiz bulmakta öte hakikaten korkutuyor. Böyle ince ağaçlara çıtalarla destek yaparlar ya, birkaç çıtayla o boynun o kafayı taşıması için destek yapasım geliyor.
Ama sevip takdir ettiğim bir adam, çok da severim. Ayrıca gerçekten cool

Bence senin meyilin var

Black Mirror
Humans

the expanse

Legion
Dirk Gently's Holistic Detective Agency
Stranger Things
The OA

geçmiş olsun. uzun vadeli değil de kısa vadeli yapılacaklar listesi belirliyorum. gitmediğim yerlere gitmek ve tatmadığım lezzetleri tatmak gibi. uzun vadede denemek istediğim çılgınca şeyler var ama sanırım benden başka kimse bilmiyor bunları.

kimilerine saçma gelse de "25'ten önce 25" listem var, yetiştireceğim diye umuyorum.

Böyle bir listem yok. Ne kadar dolu yaşarsan yaşa ölüm anında hep bir şeyler eksik olacak.

dissendium kankitoya katılıyorum bu konuda, ne yaparsan yap her zaman eksik kalacaksın. daha doğrusu, bu bakış açısıyla ilgili. kimisi hayatını köyünde geçirip mutlu yaşar ve ölürken hiçbir şeyin eksikliğini hissetmez. kimisi ise çok şey yaşamış olmasına rağmen "daha fazlasını yapabilirdim" der.

o açıdan benim kesinlikle şunu yapmalıyım/yapayım listem yok. yaptıklarımın, yapabildiklerimin tadını çıkarmaya bakıyorum şahsen.

yok.

der meister ve dissendium aynı fikirde birleşir de ben itiraz edebilir miyim, her ikisine de koccaman bir +1.

listeye dökünce zorunluluk gibi, görev gibi oluyor; benim hevesim kaçıyor öyle olunca. hepsi aklımda ve anı kovalıyorum, hangisi için imkan oluşursa bam bam bam...

abi geçmiş olsun.

alaska'ya gitmek orada şöyle 1 ay falan vakit geçirmek isterdim. kış mevsiminde elbette

geçmiş olsun.
bir listem yok ama yapmak istediğim şeyler oldu her daim hayatımda.
bunları gerçekleştirmeye bakıyorum. mesela paten kaymayı çok istiyordum eşim 30 yaşımdan sonra bana paten hediye etti.
şimdiki amacım tekrar davul çalmaya başlamak. altyapısını yapıyorum şimdiden. bir seneye kalmaz sahnelere dönerim sanırım.

Geçmiş olsun. Ölüme yaklaştığın trafik kazası gibi olaylarda bunlar geliyor aklına, ama bir kaç ay sonra normale dönüyorsun. Ben de yaşadım maalesef bu süreci.

Benim tek tek isteklerim oluyor. Mesela şu anki hayalim kuzey ışıklarını görmek. O gerçekleştikten sonra başka şeyler gelecek.

ludovico einaudi konserine gitmek, adamı canlı canlı dinlemek

Tekirdağ Uçmakdere virajları biraz tehlikeli. Ama virajları sorun etmeyecekseniz manzarası güzel. Booking.com'dan orada kalmak için bir yer bulun, Kumbağ halk plajında da deniz keyfi yaparsınız. Şahane.

1. Sapanca
2. Ağva

sapanca taraflarına bakabilirsiniz

sapanca arap dolu oluyor. gittiginize otele dikkat edin.

İğneada

bu sezon dediğin yaz sezonu mu? yaz sezonu iyi oyun yok ne yazık ki. eylülü bekliyoruz.

Evet yaz sezonu :/

www.biletix.com
www.biletix.com
www.biletix.com
www.biletix.com

bunlar şu an gidilebilir olanlar.

Bir sey olmaz bence.

Yoo, ne güzel

1-2 kaşık yulaf atıp blenderda çek. al sana smoothie

Bir dolu gereksiz şeker almış olursun.

Arnold +1

Bal koymadan içebilirsin. Ayrıca bir öğün yerini tutmaz bu maalesef.

Balla küp şekerin teknik olarak bir farkı yok, hatta balı ve küp şekeri oluşturan monosakkaritlerin oranına bakarsak eğer küp şeker baldan daha sağlıklıdır bile diyebiliriz.

Çöp bir öğün yapmış olursunuz

Kurt kuzuyu yemeye karar verdi. Ali yemeğe çıktı.

Yemeye

kurtun gerçekleştirdiği işlem 'yeme'. dolayısı ile ortada yumuşaması gereken bir k harfi yok.

Yaşar kemal kitaplarinda hep yemeğe seklinde kullanirdi.

doğrusu "yemeye".

ama göçmensen, romansan ya da trakyalıysan "yemeğe" olacak. bütün e'ler açık e...

20 kusur ders egitim kitabi bitirdim. okunuyor. ama roman falansa gerek yok. kobo daha iyi.

dikkat dağılıyor çok, bildirim geliyor bişey oluyor; kitaptan çıkıp başka şeylere bakabiliyorsun. e kitap okuyucum başka bi işe yaramadığı için kitaba gömülünce sessizdeki telefon rahatsız edemiyor.

Kindle kullanıyorum kitap okumak için. Tabletten önce aldım hatta Kindle'ı.

cep telefonumdan bir ara 4-5 kitap, bilgisayarımdan da bir o kadar e-kitap okudum ama verimli bulamadım çeşitli sebeplerden dolayı. @Bruce'un da dediği gibi ya bildirim, ya mesaj derken dikkati dağıtıyor.

Okumak için Kindle, çalışmak için iPad.

android telefonumda moon+ reader var, toplamda 10 kitap falan bitirmişimdir ki en uzunu suç ve ceza. pdf zor oluyor ama e kitap formatları şeklinde olanlar baya okunuyor.

hayır okuyamıyorum, gözlerim yoruluyor.

Ipad Air 2. Gayet rahat okuyabiliyorum.

tastedive.com'u deneyebilirsin.

Tastekid.com, imdb ve criticker.com

İsmek'in kayıtları 27 Temmuz'da başlıyor, ona başvurabilirsin.

Çok kişi biliyor, çok önemli değil. Ama sözlük nickimi çok az kişi biliyor. Burada abidik gubidik şeyler konuşmuyorum.

Hiç önemli değil. Bilmem her ifşa da bir foto atarım.

secret service gizliliğinde olmasam da ne gerek var başkalarının bilmesine diye düşünüyorum.

anonim kalmak önemli bence. beni tanıyan olduğunu sanmam. tanıdığım kişiler yazıyordur kesin ama nick olarak bildiğim yok :)

kişisel alan hassasiyeti olmayan insanlardan bi bok olmaz. genel bir tavsiye.

çok da takmıyorum ama yine de elimden geliyorsa gizliyorum. 3-4 kişi vardır rahat.

bayağı kişi biliyor benimkini. özellikle açıyor değilim ama gizleme ihtiyacı da duymuyorum. gizlemem gerektiğini düşündüğüm şeyleri zaten yazmıyorum. yoksa adımı, kim/neci olduğumu biliyorlarsa bilsinler bana ne. dediğim gibi özellikle gizlemeye çalışmıyorum ama "ADRESİM YENİMAHALLE LAKABIM 35'LİK RAKI ADIM CAFER KORKUN BENDEN" diye açık etme gayem de yok.

ben duyuruyu genelde biraz günlük gibi kullanıyorum, yazmayı/anlatmayı çok seviyorum. e burada da okunduğunu biliyorum jsfjs kimsenin açmayacağı bir blog ya da deftere yazmaktansa buraya sarmayı tercih ediyorum. biraz da o yüzden fazla kişisel bilgi/detay veriyorum. şu zamana kadar da bu açıdan hiçbir sıkıntı yaşamadım açıkçası. okulda birisi "aa meister!" demişti, biraz ürkmüştüm aslında ama o da problem olmadı yani duyurudan tanıdığım biriydi zaten konuştuk ettik falan.

50-60 kişi en az yüz yüze tanıyor. 10'dan fazlasında telefonum vardır. bazı sorular sorarken sıkıntı tabi ama onun için yedek hesabım var.

Pek önemli değil ama yine de çok ortalığa dökmüyorum.
3.

internet türkiyenin bir iz düşümü.

o yüzden mal mal insanlar da var.

sakınınız.

ekşide de beni tanıyan tanır, duyuruda da.

Çok önemli. Raskolnikov bile kimliğimi bilmez.

Ailem ve arkadaşlarımdan hiç kimse bilmiyor bilmelerini de istemem. Burada günlük sorunlarım hakkında şeyler de soruyorum, bu yüzden kimsenin bilmesini istemem. Duyuruda takılan arkadaşım veya ailemden biri olduğunu da düşünmüyorum. Sözlükte yazar olan arkadaşım bile burayı bilmiyormuş.

@fragile lady +1

burada ifşa yapmadım ama beni gerçek hayatta gören çok insan var
pek önemsemiyorum.

episodecalendar.com

trakt.tv

Imdb

Imdb var. Application olarak da tv time

paraya kıyıp kaliteli, hafif lacivert bir takım al. beyaz gömlek, güzel de bir kravat. kravatı takımı aldığın yerdeki çalışanlara sor onlar en yakışanı verirler.

Lacivert ne ya, yaşın gençse git iddialı renkler giy. Buz mavisi takım al. Filinta gibi ol. Önemli bir gün. Ve eğlenmene bak

BU ARADA YAŞIM 30:) dediğiniz gibi paraya kıyacağım. hep siyah lacivert takım giydim zaten. farklı çok farklı olmalıyım:)
yer olarak nerden almalıyım peki? kiğılı damat vs. bunlar iş yapar mı? istanbulda daha başka yerlere mi bakayım?

Beymen'in outletlerine bakmanizi da tavsiye ederim cok uygun fiyata guzel takimlar var bir de sarar

İddialı olucam diye böyle apaçi olma da;

scontent-sjc2-1.cdninstagram.com

scontent-sjc2-1.cdninstagram.com

Arada yalnız giderim. Çünkü böyle ortamlarda tek olunca rahat kaynaşabiliyor, biriyle tanışabiliyorsun.

Zaten bunun için var bu tür ortamlar

Ne olacak canım, ne güzel arkadaş edinirsin.

partiyi falan bilemiyorum ama tek başıma konsere falan gitmişliğim çoktur. gayet de keyifli oluyor.

Ben gitmiyorum. genelde öyle ortamlarda millet arkdaşlarıyla geliyor evet mal gibi kalıyor insan.

açık sosyal değil de sanatsal etkinliklere çok gittim giderim de tek başıma, diğer sosyal etkinlikler içinse eğlence anlayışınıza göre değişir durum, bana göre eğlence arkadaşlarla yapılan şeyler, etkinlikler sadece araç oluyor.

gidiyorum. keyifli yani. ozellikle de konserler ve partiler.

Kendinize yediremediğiniz hayatları yaşamayın.

Tinder'da sen de varsın, o da var, arkadaşın da var.

Önce kendinizle barışık olun.

Gayet düzgün ve kaliteli bir insanım. Tinder kullanıyorum ara sıra. Benim bakış açım ise alan razı veren razı. Yani bu ne demek: İki tarafında istediği belli.Sırf yatmak için aşık numarası yapmıyor orda insan. Daha samimi geliyor bana bu yüzden. Amaç keyifli vakit geçirmek ama kafalar uyarsa sevgililikte yaşanabilir.

tinderla alakası yok ki bunun? niyeti o olan insan, barda da kendini pazarlar, facebookta eş dost postlarında da.

öncelikle, tebrikler pırıl pırıl bir cinsiyetçisin. o kızın tinderda olup olmama ihtimalinin tinderı aklamakla bağlantısı varken, arkadaşından hiç bahsetmiyorsun. "masaya meze olma" lafını erkekler için kullanan görmedim ben, eğer o kadar modern bir insansan ve erkekler için de kullandıysan tamam ama kadını küçük görme durumun var.

düzgün ve kaliteli gibi sıfatlara inanmıyorum. insanları bir çöpçatanlık uygulamasından yola çıkarak düzgün ya da kaliteli değerlendirmelerini bile yapamayız, hiçbir bağlantısı yok arada.

Arkadasimi bunun icin cok sucladim. Bu bence cok yanlis bi hareket. Sen orada olmamalisin. Kendini buraya indirme dedim. Gercekten.

Kadin erkek esittir. Orada olan bir erkekle ben kadin olsam ciddi dusunmem.

Alan razi veren razi oyle mi. Olmaz. Mahrem ozeldir. Degerlidir. Oyle olmalidir.

evet yanlış düşünüyorsun; mahrem, afişe olmak, özel... bunlar o kadar öznel şeyler ki başkasının bunlarla ilgili düşündüklerini bu kadar kesin yargılaman hoş bir davranış olmuyor. senin için özeldir, mahremdir; hatta birlikte olmak istediğin kişi için de böyle olmasını istersin, o da kabul ama herkes için böyle olmak zorunda değil. hatta şöyle değişik bir bakış açısı geliştirebilirsin: bu kadar insan bu konuda bu kadar rahat davranıyorsa bi bildikleri vardır. bu kadar insan bu kadar namussuz, herkes haysiyetsiz olamaz; değil mi?

Kimsenin namusuna haysiyetine bir sey diyemem ben buna hakkim yok. Kendi penceremden soyluyorum.

Kullanan kişilere göre değişiyor böyle şeyler. Ben tinder'da geziniyorsam orayı amacına uygun kullanırım ve sevgili aramam, direkt yatmaya odaklandıysam başka bişey yapmam. Karşıma çok düzgün milyonda bir denk geleceğim bi insan da çıksa benim amacımı değiştiremez. Ha ama içimden "keşke başka şartlar altında tanışsaydık" diyebilirim.
Genel olarak internet üzerinden tanışılan insanlarla reelde buluşup görüşülmesini doğru bulmuyorum, onlar sanal olarak kalmalı.

Ne kadar da modern olduğunu iddia edip modernlikten bîhaber olan bir erkek.

Ben kadin olsam tinderda olan bi erkekle ciddi dusunmem. Iyi bakmam diyorum. Bu tinderda olanlari keselim demek degil ki. Ben boyle dusunuyorum. Hayatima girebilevek insanlari siniflandirma hakkim var.

tinderı kullanan insanlar düzgün olmayan ve kalitesiz diyecek arkadaş ama duyurusunu silmeyeceksiniz. güzel kafalar moderasyon.

öncelikle, modernlik uçan kuşla yatmak demek değildir.
aynı şekilde, yatan veya yatmak isteyen insanı ayıplamak da modernlik değildir.

isteyen istediğiyle nemli nemli sevişsin, başarılar. bu tercihe saygı duymak zorunda herkes ama bununla birlikte bu arkadaşın da kendince buradan yola çıkarak insanları kendi tercihlerini belirlemek için kategorize etmesi de yanlış olmamalı. neticede senin, benim normlarıma göre "kaliteli" olan insan bu adama göre olmak zorunda değil. bir kişinin kaliteli olması için gereken özellikleri de kişi kendi dünya görüşüne belirlemekte özgür. ben türbanlı birini kendi ilgi alanıma koymam, bu adam tinder kullanan birini koymaz.

tabii duyuru sahibi "bırakınız yapsınlar" dedikten hemen sonra "ama bunu da yapma" dediği için olmamış.

ben tinder ve benzeri "herkes toplansın, birbirine yürüsün" şeylerini kullanmıyorum.
@aquarium gibi düşünüyorum tamamen.
tinder kullanan insanla ciddi bir ilişki içerisinde olmak istemem ben. menüden bir şey seçer gibi insan seçmek bence ikili ilişkileri itin götüne soktuğu için istemem. kullanan insan iyi, kötü, abaza veya başka bir sıfatı yemez gözümde ama benim ilişki yaşamaya uygun gördüğüm profilde de olmaz.

ilgi alanının dışında kalan insanı kötülemenin anlamı yok pek.

Ben de bu tür programlar kullanmıyorum ama kullanan biriyle birlikte olmam diyemem çünkü günlerin ne getireceğini bilemeyiz ki.

Benim tanıdığım ve gayet sevdiğim insanlar var kullanan, hiç kötü bir şey düşünmedim onlar hakkında, hatta aklıma bile gelmedi. Altı üstü bir program yahu. Bu kadar kafana takma.

Yatmak icin neden insan aramasin ki?
Tinder gibi seyler yatmak icin insan aradigini acikca ortaya koyan seyler sadece. Tinder gibi seyler olmasa yatmak icin insan aramiyormus gibi davranarak yatmak icin insan aramya devam edecek insanlar. Tinder var ya da yok, her zaman insanlar birileriyle yatmak isteyecek. Ve bunu ilk gunden yapmak isteyecekler.

Yatmak istemekte bir sikinti yok."Begendigiyle direkt yatma" mevzusunu - ozellikle de kadinlar icin - ayiplamisiz, oyle de gidiyor bu. Begendigi biriyle tanisir tanismaz yatmayi asagilik bir sey, capsizlik, karaktersizlik, siglik kabul eden bir tur mahalle baskisi var. Muhafazakarliktan baska bir sey bu, insanlar isin manevi kismina odaklanarak ayipliyor bu olayi. Gayet de acik goruslu olan ya da acik goruslu gozuken insanlar.

Ilk gun tanistigin insanla neden yatmamak gerektiginin net bir sekilde ortaya konubilecek bir tarafi yok. Oyle ogrendik, oyle gidiyor. "Ilk gunden yatilmaz", neden yatilmaz? Sebebi yok, cunku yatilmaz...
Isin duygusal boyutuna girince ilk gunden yatmayi dogru bulmamak icin bir suru sebep ortaya atilabilir, ama tindercilara elestiriyi yaparken herkesin bizimle ayni duygusal normlara bagli olmadigi gercegini yok sayariz.
Hemen yatilmaz, cunku karsilikli bir sey hissedilmeli, duygusal bag kurulmali, birbirine deger verilmeli falan filan. Tipki cinsel ihtiyac gibi bir takim duygusal ihtiyaclarin varsa isin duygusal adimlarinin atlanmasini tasvip etmezsin. Senin icin ilk gunden yatmak katiyetle yanlistir, cunku onemli ihtiyaclar karsilanmadi. Bir takim duygular senin adina dogruya yanlisa karar veriyor ve yatmak yanlis oluveriyor.

Ilk gunden yatan insanlarin penceresinden durum cok farkli. Alan razi satan razi durumu var, iki taraf da sikayetci degil tanistigi gibi yatmaktan ve yattiktan sonra herhangi bir sey kaybetmiyorlar.
Bazi toplumlarda insanlar yemekten once dua ederler, sonra yemegi yiyip doylarlar. Dua etmeden yemege baslamak soz konusu bile olamaz. Ote yandan dua etmeden yiyen insanlar icin bunun hicbir gerekligi yok, boyle bir ihtiyac da yok ve onlar da yemegi yiyip doyuyorlar. Yemegin sonunda dua eden de etmeyen de doyuyor, ikisinin de bir kaybi yok. Dua etmeden yiyenin yemekten aldigi tat degismiyor, istedigin kadar duanin gerekliligini anlat onun icin hicbir anlami yok.

Afise etmeme olayi da toplum baskisinin neden oldugu bir zorunluluk. Bir seyin mahrem olup olmadigini belirleyen sey, ona mahrem dememiz ya da demememiz.
Ilk gunden yatmak neden senin mahremin? Cunku ilk gunden yatmak ayip. Yani ayip diyoruz. O yuzden mahrem. Donup dolasip ayni kapiya cikiyor butun mevzu aslinda.
Kadinlar Turkiye'de adet gordugunu gizlerler genelde. Anadolu'da ortalam bir kadin, hayati boyunca hic adet gormuyormus gibi davranir. Ama herkez kadinlarin adet gordugunu biliyor, adet goren kadinlar da diger herkesin kadinlarin adet goren varliklar oldugunu bildigini biliyor. Ama yine de bu mahremiyet mevzusu devam ediyor. Oruc tutan kadinlar adet gunlerinde oruc tutmuyorlar ve oruc tutmadigini gizliyorlar. Anadolu'da ve buyukseshirlerdeki muhafazakar kesimde boyle bu. ORuc tutmadigini gizliyor cunku oruc tutmadigi gun adet gordugu anlasilacak. Anlasilmamasi lazim, mahrem...
Tuvalete gittigimizi gizliyor muyuz mesela? Arada ne fark var? Bunlarin aciklamasi yok. Duygusal etkenler karari coktan veriyor, aciklamaya gerek yok cunku mahrem!

Bu ogrenilmis mahremiyet mevzusu ve duygusal ihtiyaclar gozleri perdeliyor ve diger butun perspektifleri kapatiyor. Bununla birlikte rollere girip yasiyoruz sosyal hayati karsilikli. Tek gece iliskiler yasayip hic o taraflarda bezi yokmus gibi davranmak, hic adet gormuyormus gibi davranmak, hic porno izlemez ve pornoyu igrenc buluyormus gibi davranmak, hic kimseyi yataga atmaya niyeti yokmus gibi davranmak, falan da filan.

Bence bu algı bu ülkede değişmeli. Tinder her zaman yatmak için birini arama sitesi değil sadece bizim ülkede bu amaçla kullanılıyor. Ve haklısın mesela tindera üye olucaktım cidden asıl amacım arkadaş edinmek ya da vakit geçirecek birini bulmaktı uzun ilişki dışında da zaten sağlam olmadığını düşündüğüm bir ilişkiye başlamam en azından şuan bu düşüncedeyim. Ve bu kafada bir kadın olarak doğru düzgün insan yokki mantığıyla üye olmadım. Herkesin amacı seks ise bana göre pek bir şey yok diye üye olmaktan vazgeçtim açıkcası. Bence o yüzden tinder algısı ülkede değişene kadar malesef düzgün (artık düzgünden ne anladıysanız) insan varsada en azından benim gibi üye olmaktan vazgeçiyor diye düşünüyorum.

ya bir de bunu kodlama yapan şirket çalışanlarına sormak lazim. biri ben o amacla kullanmiyorum der. birisi lanetli gozuyle bakar. birisi bahsettigin gibi sansa duzgun iliski bulmustur.

kafalari temizleyelim biraz. art niyetli bakarsan bu program art niyet. hani evli bir cift icin seks işin dogasi. evli olmayan yaparsa zaten dünya sonu algıları var. senin bahsettigin ornege bakiyorum ve bir sey gecmiyor aklimdan. normal bulusmuslar, insallah da oyle devam eder.

hastalikli beyinlerin de saldığı fikirler var. burada olay sizlerin bunu degerlendirmesi. her kadini aninda seks objesi gormek ruhsal olarak iyi bir isaret degil. he diyelim ki tanisip, bir seyler oldu ve iki kisinin rizasiyla ilerde is oraya gitti. bilmem kac bin tane kod yazilmis bu uygulamanin sucu nedir? orada biraz uçkur ve niyetin sorgulanmasi gerek.

herhalde ciktigindan beri tartisilan bir baska bir ulke daha yoktur diye dusunuyorum.

plot twist:
tinder'ın amacı her ülkede segstir, bu şekilde kullanılmaktadır. manası "alevlendirmeye yaran şey" olan bir isme sahip, kıvılcım logolu bir programa paravanlı evlilik programı anlamının yüklenilmesi biraz "şey" oluyor çünkü; belirtmek istedim.

Tinder'ın amacının seks olmadığını iddia eden kadınların tek derdi aksi durumda dükkanın önünün kapanması. Kolpaya gerek yok.

tinder kullanan kadın, evlendiği adamı boynuzlar, tinder kullanan erkek, çatır çatır aldatır. tinder'dan bir yol olmaz. vitrinde kendini sergileyen kadınla evlenmem. arkadaşını döndür bu yoldan yazık etmesin kendine.

son aşamada görmen lazım

yok onu biliyorum da ödeme yapmadan öce göremyor muyuz?

ödeme sayfasına kadar gelip ödeme yapmadan görebilirsin. bu aşamadan önce göremezsin.

allah cezanı vermesin. acile git.

sıcak duş. hafif hafif kullanmaya çalış. ilk günden niye kasarsın ki.

valla ben ilk salona gittiğim zaman 3 gün lavaboya bile uzatamamıştım ellerimi anormal bişi yok zamanla gececek

Geçer birkaç güne. Uzun zaman sonra veya ilk antrenmanda aşırı yüklenmekten olmuştur muhtemelen. Sıcak suyla duş, masaj ve hafif hafif açmaya çalışmalısın.

Kolunuz t-rex gibi mi kaldı? Eğer öyleyse DOMS olmuşsunuz, meraklanacak bir şey yok fakat eski haline dönmesi 4-5 günü bulabilir.

snapchat üzerinden çektiklerinden snapchat uygulamasının içinde kalır ama telefonunun galerisinde olanlar gider, evet.

sense8

medcezir

Masters of Sex

russian institute
bangbros

sense8 +1
masters of sex +1

Yazılmayanlardan;

One Tree Hill
2 Broke Girls
Skam

american gods

edit: ayrıca bol lezbiyen seksi isteyenler için (bkz: the l word)

hung

hepsi abi abartısız hepsi.
sen olmayanlarını sor millet kilitlenir kalır.

olmayanı yok gibi birşey
seyduna +1

Eyewitness.

Sex and the City

True Blood

Hung +1 asdadadkad
Tudors
The L Word +1


Sense8 -1

Versailles
Rome

animal kingdom var, shameless tarzında.

Bms

ask-i memnu

you me her

direkt 5 kiloluk dumbell'la başlanır mı ya? birkaç gün ara ver. sonra da daha makul bir şekilde çalış. saçmalama.

Salona gidip koşu bandında ya da dışarıda uzun bir yürüyüş yapıp, sıcak vücutla çalıştırdığın kasları uzun uzun esnet.

Hahah güldüm. Olur öyle. Vücudun ham olduğu ve strese (yaptığın egzersize) alışık olmadığı için bu şekilde tepki verdi. Sen de yeni başladım diye zorlamışsın kendini belli ki. 5 kg yerine 3 kg ile de başlayabilirdiniz. Eğer sizin maksimumunuz 3 ise zaten gelişim gösterirsiniz. Zamanla bu emin olun artacaktır.
Şimdi yapmanız gereken spora ara vermeden devam etmek anca bu şekilde adapte olabilirsiniz ağrılar yakında geçer ama bırakır tekrar başlarsanız yine başa dönmüş olursunuz ve tekrar ağrılar başlar ve kendinizi olması gerekenden daha fazla stres altına sokup vücudunuzda geri dönülmez sakatlıklara sebep olabilirsiniz o yüzden kaldırabileceğiniz maksimum ağırlığı, bu ağırlıkları kaldırırken ki vücut pozisyonunuzu, nefes alışverişinizi (vücuda binen stresi azaltır), koşabileceğiniz maksimum hızı ve mesafeyi iyi belirlemelisiniz.

Ve evet mobildeyim arnold yazmış ben de ekleme yapayım.

Koşu ya da bisikletle ısındın diyelim ardından dinamik streching yapmalısın.

Dinamik streching nedir? Dizi karına çekip koşma, topukları popoya değdirip koşma, makas hareketi ile sıçrama gibi... daha bir çok şey var. Bu şekilde başlamadan önce strech yapmalısın. Bu hem kaslara daha fazla o2 gitmesini hem esnekliği ve bunun sayesinde eklem hareket açıklığını ayrıca tabiki sakatlanmaları önler. İnternete dynamic streching hareketler diye yazarsan bir çok hareket çıkar.

Antrenman sonunda da soğuma yapmalısın ama bu sefer statik streching yapmalısın. Bunu da uzun uzun anlatmıyım bildiğin streching işte googleda aratırsan bulursun.

Dipnot: bilimsel olarak başlamadan önce dinamik streching yapıp bitirişte statik streching yapılmasının sebebi;
Eğer başta statik yaparsan bu bilimsel olarak performansı etkiliyor. Maksimum performansı düşürüyor o yüzden tercih etmemelisin.

Yumurta gibi tok tutan şeyler ye.

unutma çekirge ; No Pain No Gain !

Sıkıntı yapma, hamlık ve yüksek kilodan başlamanın verdiği sonuçlar.

ağrıyor diye gitmemezlik yapma.bugun tekrar git ve esneme hareketleri ile başla,başta ağrı hissedersin ama açılır.dinlendikçe daha çok zorlanırsın,ilk haftalarda sürekli gitmeni öneririm

denk gelirse ustaların yazdığının üstüne bir de sauna yaparsan kaymak olur.

Bahşiş doğrudan hizmeti yapan işçiye verilir. Kasadaki çoğu zaman zaten akşama günden kalan fazlalıkları alır.

Beyler(?) teşekkürler ama sorum direkt ilgili hizmetleri alan kız arkadaşlara.

Ben hiç bahşiş vermedim ama o kişiye kalmaz diye tahmin ediyorum anlaşmaları farklı farklı oluyormuş. Kimisi yüzdeli çalışıyor kimisi çalıştığı odanın kirasını ödeyip gelen paranın tamamını da alabiliyor fakat o zaman ödemeyi direkt ona yapıyorsun.

kusura bakmazsan erkeğim ama bu işleri de az çok bilirim.
bu bahsettiğin işlemlerde bahşiş direkt olarak işi yapana verilir.
farklı bir durum varsa zaten yönlendirir seni.

Ben de vermiyorum zaten cok masraflı bu işler bahşiş versem de beğenmez, sürekli veremem ister istemez alışır. Bahşişe alışkın değilim galiba.

erkekler pedikür yaptıramaz mı canım aaa :))

karımla gidiyoz yaptırıyoz bakımları çıkıyoz, gerçi o önceden hallettiriyo benimle h.sonu gidiyo.

neyse konumuza gelelim, bizimki işi yapana veriyor.

Erkek arkadaşlar alınmasın lütfen, ben de 30 küsür yaşında bi insan olarak çeşitli ortamlarda nası bahşiş verileceğini biliyorum fakat sözkonusu ortamların işleyişli ve havası biraz değişik. Bu nedenle sorumda cinsiyet belirttim.

bahşişe karşıyım. üstü kalsın dediğinde o kişiye kalmaz o para, direkt ona vermen gerekir vereceksen.

Ben bahşişe karşı değilim, yapılan hizmete göre hiç vermediğim oluyor ama arada.

Hayatımda hiç bahşiş vermedim kuaförde. Zaten kuaförde yapılan her şey için haddinden fazla para ödüyoruz gibi geliyor. Hayatımda bahşiş bırakacağım son yer kuaför salonları olur herhalde.

Hayır bahşiş vermiyorum. Kocaman kadının eline para sıkıştırmak ne bileyim, biraz garip geliyor. Parası neyse öder çıkarım.

hizmet sektörü için hangi iş kolu olursa olsun ilgi gördüğünüz her yerde kesinlikle verilmeli.

Bahşiş direkt işi yapana verilir.

Kızlaraymış soru. Sabah uyanınca hemen atlamışız soruya :) neyse cevap kalsın yinede.