Giriş
(19)

neşeli biri misin

benibulmanlazim
genel olarak.
genel olarak.
0
benibulmanlazim
(10.11.24)
Neşeli demezler, komik derler bana. Yer yer aşırı sosyal, konuşkan olurum ama ortamın neşesi değilim.
0
sekizdokuzon
(10.11.24)
Dönem dönem çok neşeli ama bazen de depresif. Modum saniyeler içinde değişebilir
0
kullanicadi
(10.11.24)
Çoğunlukla hayır.

Teoman'ın söylediği cümlenin vücut bulmuş haliyim: "Benim asıl işim depresyondur, geri kalan zamanlarda diğer işlerimi yaparım."
0
fırt
(10.11.24)
Çok neşeli ve huzurlu biriyim.
0
gabe h coud
(10.11.24)
En son ne zaman güldüğümü unuttum
0
limonlu eksi
(10.11.24)
Neşeli değilim. Bir meslede olumsuz hususları en önce ele alırım.
Çevrem uzak durur benden.
aradıkları eğlenceyi bulamazlar.

Çay ve yemek için bir araya gelenlerin gerçekte samimiyet ve dostluk için değil aç oldukları kısacası mideleri için yan yana geldiklerini düşünürüm ki malum çoğunluk öyle.
0
diyecevaplandı
(10.11.24)
evet.
0
buenosdias
(10.11.24)
Eskiden daha neşeliydim. Şimdi neredeyse neşesizim diyebilirim, çünkü o kadar çok kötülük oluyor ki, o kötülüklerden hepimiz aslında bir şekilde etkileniyoruz. Kimimiz direkt kimimiz ise dolaylı. Dolaylı etkilendigimizde çok hissetmiyoruz ve neşeli olduğumda bu kötülüklere direkt olarak maruz kalanlara haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Bu sıkıntıları yaşayan insan olur, hayvan olur, doğa olur onlara karşı duyarsızmışım gibi geliyor. Duyarsızlaşmaktan korkuyorum.
0
rock n roll
(10.11.24)
Sakin ve serin olmayi severim. Enerjisi düşük biri değilim ve iyimser bir yapım varsa da bana neşeli demek çok zorlama olur
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(10.11.24)
genel olarak evet öyle oldugumu düsünüyorum.
0
robert bosch
(10.11.24)
Çok neşeli ve sakin biriyimdir. Is hayatimda da boyleyimdir. Ailem de neselidir.
0
logisticsmanager
(10.11.24)
Çok neşeli ve mutluyum ve millete de saçarım. Herkes gel abi sen olmayınca buranın neşesi olmuyor diyor.
0
Shepard
(10.11.24)
8910 gibiyim ben de.
0
deckard
(10.11.24)
Değilim maalesef.
0
mutekebbir
(11.11.24)
Gülmeyi çok severim.
0
cilekli pasta
(11.11.24)
değilim
0
art cat chocolate
(11.11.24)
Bir çok yeni tanıştığım insandan(hemcinslerim dahil) duyduğum;
senden çok iyi enerji alıyorum, güler yüzlü ve pozitifsin.
0
hain kostokk
(11.11.24)
Evet.
0
Amaranta ursula
(11.11.24)
Kendi kendime iken daha neşeliyim. İnsan içinde tutuk ve donuk oluyorum genelde.
0
peki madem
(11.11.24)
(14)

Güleryüz

stejerners
Güleryüzlü insanları nasıl buluyorsunuz? Selamlaştığınızda, günaydın dediğinde gülümseyen, çok abartmasa da çoğu zaman gülümseyen insanları nasıl buluyorsunuz? İtici geliyorlar mı?
Güleryüzlü insanları nasıl buluyorsunuz? Selamlaştığınızda, günaydın dediğinde gülümseyen, çok abartmasa da çoğu zaman gülümseyen insanları nasıl buluyorsunuz? İtici geliyorlar mı?
0
stejerners
(13.04.19)
Severim. Suratsızları sevmem
0
(s)AINT
(13.04.19)
Tam tersine harika bulurum. Asik suratlilardan hazetmem.
Guleryuz candir. Asik suratlilar adamin enerjisini aliyor.
0
stavro
(13.04.19)
Yaşlı bir amca bana niye gülüyorsun dedi :)
0
prizmatik
(13.04.19)
Ben seviyorum, genelde sempati hissediyorum. Yumuşak yüz iyidir.
0
i m cool with that
(13.04.19)
Valla ben insanların güleç bu kız dedikleri cinsten biriyim. Bugüne kadar hiç olumsuz bir tepki almadım. Hatta normal halim güler yüzlü oldugundan gülmediğimde insanlar bir sorun mu var Amaranta diye soruyor. Ama bir keresinde sabah yürüyüşünde bir amca sabahin altisinda nasıl bu kadar güler yüzlü olabiliyorsun diye şaşkınlıkla sormuştu. Garip gelmişti:/
0
Amaranta ursula
(13.04.19)
Ben seviyorum. Teşekkür eden, rica eden, iyi günler, iyi akşamlar, günaydın diyen, gülümseyen insanlara karşı iyi şeyler düşünüyorum. Somurtkan ve soğuk insanlardan uzak durmaya çalışıyorum.
0
fırt
(13.04.19)
Sizler gibi düşünen insanları çok seviyorum ama bu durumu olumsuz karşılayan insanlarla da karşılaşınca acaba dışardan nasıl görünüyorum diye düşünmeye başladım. Keşke herkes sizin gibi düşünse. Artık ister istemez engel olmaya başladım kendime.
0
🌸stejerners
(13.04.19)
gülümserim, güleryüzlüleri severim. abartsa da olur.
0
heidi'nin dedesi
(13.04.19)
Kıskançlara itici gelir, gülümsemeye devam :-)
0
windows95
(13.04.19)
Ben güleryüzluyum. Kadın olup guleryuzlu olmak bence sıkıntı. Yaptığım şeyler de; selam vermek, teşekkür etmek vb.şeyler. Arkadaşsa espri falan yaparım bol bol. Bunları yapınca başkasına söylemeye cesaret edemediklerini bana söylüyorlar.
0
geçerkenugradım
(13.04.19)
Abartılmadığı sürece gayet hoş bir şey bence , gerçi bana birisi sürekli gülümseyerek baktığı zaman yine mi rezil olacak bir şey yaptım acaba diye düşündüğüm için rahatsız oluyorum.
0
uzunincemalbrodayim
(13.04.19)
ben de çok güleryüzlüyümdür ama insanların hakkımda "salak bu" diye düşündüğünü düşünüyorum bu özelliğimden ötürü. türkler kibarlığı, güleryüzlü olmayı bir zayıflık, saflık olarak algılıyor nedense. bana da neden gülüyorsun diyenler çok oldu. neyse zamanla azalıyor zaten. ben seviyorum güleryüzlü insanları.
0
deartheodosia
(13.04.19)
@deartheodosia dediklerinizin hepsini ben de düşünüyorum. Psikologa gitmeyi bile düşünmedim değil. :(
0
🌸stejerners
(13.04.19)
Harika buluyorum. Böyle insanlarla toplaşıp yepyeni daha yeşil ve daha mavi bir dünyada yaşayabiliriz.
0
baldan kaymak
(04.05.22)
(10)

Aldatilmanin acisi

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
Nasil geciyor lan bu aci? Neremize bicak batirip bitirsek bu aciyi. Nefes alinmiyor.
Nasil geciyor lan bu aci? Neremize bicak batirip bitirsek bu aciyi. Nefes alinmiyor.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(11.04.19)
Geçmiş olsun. Fena koyar ama elbet geçer. Öncelikle her yerden engelliyorsun. Sonra başkasını buluyorsun. Geçmedi mi? Bir başkasını buluyorsun. Benim 2.sinde geçmişti. Senin geçmezse 3. 4. Yü denemeni tavsiye ederim. Hala geçmemiş olursa psikolog yoluna başvurmalısın.
0
adwokat
(11.04.19)
Seri sevgili yap geçecek
0
fırt
(11.04.19)
Başkasını bulup duygularıyla oynamıyorsun öncelikle. Sevdiğin insanlarla dertleşiyorsun, onlarla vakit geçiriyorsun bol bol. Kafanı rahatlatacak uğraşlar buluyorsun. Zaman en iyi ilaç.
0
Mossy
(11.04.19)
mossy +1

birini bulmadan önce dertleşecek dostlar buluyorsunuz Konuştukça acı azalıyor
0
cedex
(11.04.19)
Gecmez. Hayat diyip tecrubeleyip gecceksin
0
baldan kaymak
(11.04.19)
Mossy +1
Ulan ne pis adamlarsınız.
öncelikle neden senin canın yanıyor bunun mantıksızlığını idrak ediyorsun. Bir eksiklikten senin sebep olduğun bir durumdan vs dolayı olmadı bu. Pür orospu çocukluğu yüzünden oldu. Kusursuz bile olsan aynı insan yine yapardı. Dolayısıyla senlik bir şey yok. Kogöte diyorsun.

Yalnız kalmıyorsun. Anlatmasan bile çünkü hepimizin çevresinde her şeyini anlatabileceği büssürü büssürü insan yok. Kafanı meşgul ediyorsun. Çıkıp geziyorsun bir hobi buluyorsun vs. Kafan sürekli meşgul oluyor özetle.
0
Giovanni Pipitto
(11.04.19)
zaman lazım. gerisi hikaye. daha fena acılar olduğunu unutma yeter.
0
scudman1
(11.04.19)
geçmiyor ki. beynimde her kıvrım acıyor. ne kadar ağır bir şey bu.
0
🌸kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(12.04.19)
daha yenidir, bir kaç aya toparlarsın ondan yine bir kaç ay sonra umrunda bile olmaz.
0
hadsafhada
(12.04.19)
bak şimdi bundan 2 yıl önce 4 yıllık sevgilim benden ayrıldı. Ve 1 ay sonra çok yakın lise arkadaşım diye tanıştırdığı biriyle beni aldattığını öğrendim sonra da evlendiler. İlk öğrendiğinde canın çok yanıyor doğru. Ama 2-3 ay geçtikten sonra mantığın devreye girdiğinde böyle karaktersiz bi insanla iyi ki ayrılmış yollarım diyosun. Bir önceki duyurunda da yazmıştım kendini arkadaşlarınla ailenle vakit geçirmeye ayır,yalnız kalıp düşüncelerle boğma kafanı ve yaşadığın her şeyin senin iyiliğin için olduğuna inan. Bu insanla evlendikten sonra da bunu yaşayabilirdin o zaman çok daha zor olurdu her şey.
1 sene sonra bu yazdığını gülerek okuyacaksın kesin bilgi :)
0
ladybird
(12.04.19)
(25)

Ağır Dram Film

marul hirsizi
Önerilere açığım. sb
Önerilere açığım. sb
0
marul hirsizi
(28.02.19)
Incendies
0
kablelvuku
(28.02.19)
Biutiful
0
nothing in my way
(28.02.19)
Benim en çok ağladığım filmlerden ilk aklima gelenler:
Yeşil yol
Sarhoş atlar zamanı
Soraya' yı taşlamak
Mor yıllar
Cennetin rengi
0
Amaranta ursula
(28.02.19)
Manchester by the sea
0
black holes in the sky
(28.02.19)
Oldboy
(İzledikten sonra hayat anlamsız gelebilir)
0
gonion
(28.02.19)
Incendies çok fenadır tır çarpmışa dönersin bilgin olsun.
0
fırt
(28.02.19)
eşkıya
0
diffarentiationation
(28.02.19)
@all bunların hepsini izlemiştim halbuki
0
🌸marul hirsizi
(28.02.19)
Murder in the first?
Konu siradan ama isleyiş ve oyunculuk çok iyi.
0
Amaranta ursula
(28.02.19)
Jacob’s ladder
Mystic river
Gran torino
The road
Umut (Yılmaz Güney)
Sürü
Yol
0
cemallamec
(01.03.19)
intouchables
hachiko
shindler’s list
0
hocam
(01.03.19)
An American Crime
0
synax
(01.03.19)
oslo 31 august
0
sir gawain
(01.03.19)
hell or high water
0
hot potato
(01.03.19)
Gemide
0
paudi
(01.03.19)
Masumiyet
0
paudi
(01.03.19)
Empire of the sun
0
rakidabalikolsa
(01.03.19)
21 grams
Amores perros
0
rakidabalikolsa
(01.03.19)
requiem for a dream
0
zozjotejmnk
(01.03.19)
21 grams
Masumiyet - 1997
0
japon askeri
(01.03.19)
tabutta rövaşata.
0
onemoremile
(01.03.19)
Dünyanın orta yerinde aşk için ağlıyorum dram filmdir
0
basond
(01.03.19)
dear zachary a letter to a son about his father

çok fena. çok.
0
benaslinda
(01.03.19)
aşırı bilindik requiem for a dream'leri falan geçersek:
lilja 4-ever
christiane f.
rosetta
heaven knows what ilk aklıma gelenler.

beni ağlatabilen çok film yok sanırım ya. bunlar beni ağlatmadı ama en ağlağından vıcık vıcık dram hepsi. gerçi höstsonaten'deki monolog hariç beni ağlatabilen film sahnesi de yok hatırladığım kadarıyla.

bunlar haricinde gaspar noe filmleri var her biri bana travma yaşattı diyebileceğim, izlediğimde günlerce etkisinden çıkamadığım. millet utanmadan porno diye tanımlıyorduysa da love, izleyiciyi depresyona sokabilme ihtimali olan bir film. popüler gerçi, iyi ki popüler yazmayacağım dedim.
0
QweAsdZxc
(01.03.19)
(bkz: nelyubov)
www.imdb.com

ağlak dramdan öte can sıkıcı ve iç karartıcı.

sonradan aklıma geldi, daha popüler olan room var, o da yukarıdaki tanıma uyuyor.
www.imdb.com
0
Jux
(01.03.19)
(3)

Türkiyede Hukuk Sigortası varmı ?

samiabi19
Merak etim, Türkiyede Hukuk Sigortası varmı, Almanyada Generali Axa felan Hukuk Sigortası veriyor (Rechtschutz-Versicherung). Misal verim: Kiraci ile kavga etiniz, kirayi yatirmiyor, uraşmaktansa bunu Hukuk Sigortanıza bildiriyorsunuz, sonra Avukat ile Danışmanızı ve Avukatın bütün ücretini karşılıy
Merak etim, Türkiyede Hukuk Sigortası varmı, Almanyada Generali Axa felan Hukuk Sigortası veriyor (Rechtschutz-Versicherung). Misal verim: Kiraci ile kavga etiniz, kirayi yatirmiyor, uraşmaktansa bunu Hukuk Sigortanıza bildiriyorsunuz, sonra Avukat ile Danışmanızı ve Avukatın bütün ücretini karşılıyor bu sigorta.
0
samiabi19
(28.02.19)
Hukuki koruma sigortası var.
0
fırt
(28.02.19)
kira sigortasi var.
0
babilbaligi
(01.03.19)
Sigortacı bir arkadaşım Ankara’daki bir eve gemi çarpması riskine karşın sigorta yapılabileceğini söyledi. Mutlaka vardır.
0
insomnia
(01.03.19)
(38)

Avukatın alacaktan pay istemesi

manivela
Örnek iş davası diyelim. Adam / kadın işe iade davası açıyor avukat 20% pay istiyor.Avukat zaten vekâlet ücretini almıyor mu neden pay talep ediyor ve bu hukuki mi
Örnek iş davası diyelim. Adam / kadın işe iade davası açıyor avukat 20% pay istiyor.Avukat zaten vekâlet ücretini almıyor mu neden pay talep ediyor ve bu hukuki mi
0
manivela
(20.02.19)
avukat diyorsun :)
0
old but hot
(20.02.19)
Tarifeye en son 1995te mi baktınız ne 350si

İkinci olarak dosyanın zorluguyla alacak tutarının nasi bi ilişkisi olabilir ki alacaktan nisbi pay talep ediyor. Benim fiyatım bu diyemiyor.
0
🌸manivela
(20.02.19)
Hani ceza davasi filan olsa yine anlarim basit yargılama usulü hukuk davası nasıl garibanin tazminatına alacağına konuyorsunuz anlamıyorum
0
🌸manivela
(20.02.19)
Bu konu ekşide bir ara gündemdeydi. Sebep şu imiş avukatlara göre; davayı avukata veren kişi “paranı o parayı tahsil ettiğimde alırsın” dediği içinmiş. Yani normalde ücretin bu meblağdan bağımsız ödenmesi gerekirken bu meblağ direkt olarak iş sonunda katşı taraftan tahsil edilecek meblağa bağlandığı için avukatlarda kendilerince böyle bir yöntem bulmuşlar.
0
filipis
(20.02.19)
İsteyebilir, bu konuda hukuki bir sorun yok. Siz de vermeyebilirsiniz, vermek istemez iseniz başka bir avukat ile çalışabilirsiniz bu konuda da bir sorun yok.

Sonuçta karşılıklı bir hizmet alımı durumu, isteyen istediği fiyatı koyabilir siz de o hizmeti istediğiniz kişiden satın alabilirsiniz.
0
talasas
(20.02.19)
İş davalarında genelde böyle oluyor. Takip ettiğim gruplarda sürekli muhabbeti dönüyor. Hatta dava kazanıldığında paranın avukata geçtiği ve onun komisyonunu alıp size kalanını takdim ettiği durumlar okudum. Onların insiytafinde gelişiyor her şey.
0
baal
(20.02.19)
Avukat zaten vekalet ücretini almıyor mu?

Almıyor değil her zaman alamıyor. Hatta şu dönemde hiç alamadığı oluyor. Bazen 2000 tl çıkıyor brut. Bunu tahsil edemiyosun. Çünkü borca batık olabilir karşı taraf. O zaman avukat enayi mi ? Yıllar geçecek 2000 tl ye dosyayi alacak ( o da yüzde 20- 35 arasında kesilecek o orasi ayri ) hiç kazanmadığı bir iş için emek verecek.

Ayrıca senin sözleşme bedelin ayri bu akit senle vekalet verdiğin şahıs arasında olur, hayır ben vermek istemiyorum dersen başkasını bulursun. Ha ucuz etin yahnisi misali ücret ödemediğini hizmet ne kadar kaliteli olur orasi şüpheli.
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
bir de işe iadede en son vekalet ücreti 2180 tl çıkıyordu.dediğim gibi kesintisiz hali bu. Davayı senin delili durumun yüzünden kaybettiğini düşün adam hiç para almadan davanı takip ediyor. Bu açıdan düşününce işler o kadar da adil değil demek ki.
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
Avukatla anlaşan taraf şunu farketse yeter aslinda: yüzde üzerinden anlaştığında sen ne kadar cok kazanirsan avukat da o kadar cok kazanacagi icin alacaginin en üst limitten cikmasi icin azami çabayı gosterecektir. Sen ne kazanirsan kazan avukatin alacağı para değişmezse, davanin bi an evvel bitmesinden baska bir karsiligi olmayacaktir.
Secimini yap. Secim serbest...
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
avukatların dini imanı para olduğu için bir şekilde kendilerini her zaman haklı çıkarıyorlar. yok istersen başka avukattan alabilirmişsin bu hizmeti falan. hepsi de aynı şekilde çalışıyor halbuki. bir de tabi alacağın ne kadar çoksa avukat o kadar fazla para alacağı için daha iyi motive oluyormuş. yani diyor ki az para verirsen işimi iyi yapmayabilirim.
biz halbuki işimizi iyi yapsak da kötü yapsak da aynı parayı alıyoruz.

hukuki olmaması da mümkün değil, çünkü aynı fakülteden mezun insanlar illaki birbirini koruyacaktır. savcı veya hakim emeklisi hemen hemen herkes zaten avukatlık yapıyor. düzeni kurmuşlar yani.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
evet gayet hukuki
0
aquarium
(20.02.19)
“Biz halbuki işimizi iyi yapsak da kötü yapsak da ayni parayı alıyoruz”

Evet doğru. Bu yüzden kimse işini iyi yapmıyor. Bu yüzden herkes ceza almadığı müddetçe işini başından savuşturuyor. Çünkü bu ülkede çoğunlukla bilgiye emeğe değer verilmiyor, ortaya da böyle bir ülke çıkıyor.

Ülkemizde avukatla takip zorunluluğu bulunmamakta. Kendi hukuk davanızı kendiniz açabilirsiniz. Yok bir avukattan yardım istiyorsanız karşılığını ödemelisiniz. Bu tüm mesleklerde böyledir. Kuaföre gidip 30 çok 20 vereyim diyor musunuz?

“Dini imanı para olmuş” diyeni de duyan zanneder insanlar keyifleri için çalışıyor. Herkes bir şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Eğer para çok anlamsızsa git bir kamuya yararlı işte bedelsiz olarak çalış. Yapar mısın? Yapmazsın. O zaman deyimleri yerli yerinde kullanman lazım ki konu bağlamından kopmasın...
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
Herkes her seyin en dogrusunu biliyor. Kimse asgari tarifeden is yapmak zorunda degil, o tarife bu paraya iş yap diye çıkarılmıyor, bu paranin altinda is yapmak yasak diye cikariliyor.

Avukatlarin barolar tarafindan duzenlenen bir tarifesi vardir ve tarifede ucretin “belirli bir ucretten az olmamak uzere yuzde ...” olacagi duzenlenmektedir. Bu tarife de her yil yayinlanmaktadir.

Son olarak lutfen kimsenin emegine deger bicmeyin. Herkes kendi emegine sadece kendisi deger bicebilir.
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
kimsenin emeğine değer biçmiyoruz hocam. yüzde ile çalışmak nasıl etik geliyor size anlamıyorum.
eğer çok iyi avukatsan mesela dersin ki, arkadaş davaya konu para 10.000 lira da olsa, 1.000.000 lira da olsa ben senden 50.000 lira isterim. sonuçta yapacağı iş aynı.
iş yüzdeye vurulunca kimse küçük paralarla uğraşmak istemiyor. 5000 lirasını kaptıran adam gidip adalet önünde hakkını arayamıyor. böyle olunca da ülke hırsızlar ve dolandırıcılar için cennet oluyor. bu konuda mesela kendini sorumlu hisseden bir avukat var mıdır?
zengin adam davasına istediği gibi avukat buluyor ama dar gelirli adam adalet arayamıyor.
dediğim gibi, bu şekilde düzen kurulmuş gidiyor. ha bütün dünyada bu böyle sanırım eyvallah ama bütün dünyada böyle olması doğru olması demek değildir.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
avukatlık kanununda varmış. işte tam da bunu diyorum.
milletvekili maaşlarının mecliste belirlenmesi ile aynı şey.
ona itiraz eden arkadaşlarımız gelmiş burada kendi hazırladıkları kanunla kendilerini savunuyor.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
Avukat 1.000.000tl lik davada aldiginda ömrü boyunca calisip odeyemeyecegi bir sorumlulugu üstüne almis oluyor, hata yaptigini düşünelim. Bu, 5.000tl’lik dava ile bir mi?
Tersinden de bakabilirsin, 5.000tl’lik işin icin 1.000.000tl’lik işin emegini bekliyorsun. Alacagin az diye cok pra harcamak istemiyorsun ama avukattan ayni işi bekliyorsun? Madem emek ayni emek, o zaman avukatin 5000tl lik iş icin 1000000tl’ye ne istiyorsa onu istemesi lazim, bu da senin işine gelmez...

Avukat diyince superman sanmayin. Bir avukat binlerce iş yapamaz. 3 sene süren davaya 1000tl reva gördüğünüz adamdan kaliteli iş bekleyemezsiniz cunku sizin gibi 1000dava daha almasi gerekir.

Bu işin binlerce parametresi var. Bu nedenle emegini sadece kendisi belirleyebilir diyoruz.

Dar gelirin de adalet sisteminin de sorumlulugunu avukata yuklemeyin. Toplumdan bagimsiz düşünmeyin avukatlari..
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
bu arada yazdığım uzun cevap moderasyon tarafından silinmiş. tartışma başlattığım içinmiş. bu sebeple daha fazla uzatmak istemiyorum.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
Avukata parasını başında peşin vermemişsiniz yüzde hesabı çslışmak zorunda kalmış. Az bile demiş.
0
photo85
(20.02.19)
bence de etik değil. bir avukat ücretine isterse 1 milyon lira ister. kendi belirler bunu. ama paranın büyüklüğüne göre komisyon istemesi hoş değil. millet yolunu bulmuş. arabanız yolda kalıyor. çekici çağırıyorsunuz. arabanın fiyatına göre bir yüzde istiyor. etik mi bu? gider kendi fix bir ücret belirler arabanın zorluğuna göre o ayrı bir durum. ama arabanın fiyatının üzerinden ücret belirlemek gibi bir şey bu.
0
black mamba
(20.02.19)
@photo85 gerçekten öyle mi düşünüyorsun ya? sanki avukata ücretini peşin ödese komisyon istemeyecek. sürekli bir kılıfa sokma çabası.
0
black mamba
(20.02.19)
Komisyon dediğiniz şeyi kanun belirliyor alacağın şu kadarını al diye. Yasa söylüyor. Ya başında vericeksin ya sonunda. Madem etik değil işin başında ver
0
photo85
(20.02.19)
komisyon zorunlu değil ki. sonuçta vekalet ücreti almıyor mu? avukatlardaki bu yaptığı şeyi sürekli bir yasanın arkasına saklanmak gülünç. "valla ben almam da yasa öyle emrediyor" tavırları.
0
black mamba
(20.02.19)
sonuçta vekalet ücreti almıyor mu?
inanmazsın ama mahkeme kararlarında almadığı oluyor.

bilgilendirme için bkz: www.resmigazete.gov.tr
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
Vekalet sözleşmesi böyle bir şey, kimse size sonuç taahhüdünde bulunmuyor hocam (size sonuç taahhüdünde bulunan avukattan topuklarınız totonuza vura vura kaçın), avukat dediğin sonucu taahhüt etmez sadece aranızdaki sözleşmenin başlangıcıyla bitişi arasındaki süre içinde dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmayı taahhüt eder. Nasıl ki olumlu sonuç sizin üzerinizde doğacaksa olumsuz sonuç da sizin üzerinizde doğacaktır. Kusura bakmayın çok cahilce laflar bunlar sene 2019 hala bunların tartışılması da ayrı üzücü yok avukatın parası baştan belli olurmuş bilmemne, açıp okuyun madem kardeşim, ağırınıza gidiyorsa da vermeyin avukata vekalet gidin kendiniz halledin işinizi, kimse sizi zorlamıyor ki illa avukat tutmanız için, aç davanı kendin yaz dilekçeni yap takibini kazan davanı koy icraya tahsil et mis gibi. Yaparsınız.
0
fırt
(20.02.19)
Doktorun safra kesesi ameliyatı 1 saat sürüyor rahmetli dedeme yaptırmıştık 20 dakikada bitmişti, tedavi süreciyle birlikte takibi toplam 1 hafta sürdü ve doktorla işimiz 1 hafta içinde kapandı. Avukatın hangi işi 1 hafta sürüyor da avukatla doktoru karşılaştırıyorsun? Bugün en basit dosya nereden baksan 1 yıl sürer.

Bütün bunların yanında, doktorun 100.000 vermiyorsun öyleyse ameliyat yapmıyorum deme hakkı vardır. Şunu bir anlayın artık. Veremiyorsan git başka doktora, profesöre ameliyat olma git doçente yardımcı doçente ol, git ucuz yapana ol. Bunun yanında avukatlar sizden baştan para isteyip cebinizi boşaltma meraklısı değil, üç kuruş parası olmayan bir sürü vatandaş var memlekette işe iade davası açmak isteyip gider avansı harç masrafı zart zurt yargılama gideri için 2 bin lira parası olmayan işçi oluyor, bu adamın hakkına kavuşması için baştan 10 bin ver kardeşim yoksa bakmam dosyana demek daha mı adilane bir yaklaşım yoksa o adamın kazanılıp kazanılmayacağı hiçbir şekilde belli olmayan tazminatından hayali bir yüzde alıp oradan kendi hakkımızı tahsil etmek mi daha uygun. Nereden baksan 2 senesi var ayrıca. Yapmayın etmeyin yav okumuş etmiş insanlarsınız bu nasıl bir mantık cidden fıttıracağım. Bana hiçbir zararı olmaz bu meselenin ama topluma ciddi yansımaları olur. Neyin nefreti bu işimizde gücümüzde çalışan insanlarız cidden anlam veremiyorum.
0
fırt
(20.02.19)
senin ana konu dediğin şey zaten akdi vekalet. biraz okuyup argümanlarla gelsen keşke. senin komisyon dediğin şey de vekalet ücreti. daha tanımları bile oturtamamışsın. biz işimizi aç kalmak için yapmıyoruz. kendisine verilen hizmet için ücret ödememekte insan neden bu kadar ısrar eder anlamıyorum. adliye ile işi olmayan insanların kafasında çok farklı şeyler dönüyor.
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
avukat vekalet ucreti aliyor derken hangi vekalet ucretinden bahsediyorsunuz? avukatin, sizin davanizi kazanmasi halinde karsi taraftan aldigi bir vekalet ucreti var, bunu karsi taraf oduyor.
bir de sizinle yaptigi akdi vekalet iliskisi (vekalet sozlesmesi) neticesinde size sundugu hizmet icin sizden aldigi 'ucret' var. bu size sundugu hizmetin ucretidir. asgari tarifesi vardir. sozlesme incelemek icin de ucret alir avukat, sozlu danisma icin de, dava bakmak icin de. bu kadar basit. ucret vermeden hizmet almak istiyorsaniz o baska ama yukarda neyin tartisildigini da anlamadim. insanlar aldiklari ucretin ne oldugunun farkinda degil sanirim.
0
kassiopeia
(20.02.19)
@kassiopeia +1, tüm tartışmaların cevabını vermiş aslında.

avukatlık her yönüyle zor bir meslektir. sonuç odaklı değil süreç odaklı bir meslektir. avukattan aldığınız her hizmet, avukatın size sattığı bilgi ve tecrübedir. başka alanlarda aldığınız hizmetler için ödediğiniz ücretler size garip gelmiyorsa, avukatın sizden talep ettiği ücretler de tuhaf gelmemelidir. sonuç itibariyle, satın aldığınız şey bilgidir. bilginin sizin için somut bir şey olmaması bunun avukatın hayrına iş yaptığı anlamına ve sizin de hizmet almadığınız anlamına gelmez.kimse yıllarını avukat olup da bedava iş yapmak için harcamıyor.
0
principlei
(20.02.19)
@fırt işin niteliği ile ne alakası var? ona bakarsan kanser tedavisi yıllarca sürebiliyor. ne oldu şimdi?

herkes parayı vermezsem işi yapmam diyebilir. ancak sonuçta manavdan bir farkın olmalı değil mi?

avukat değilim tabii ki bilmek zorunda değilim her ayrıntıyı. bir konuda fikir beyan etmek için her ayrıntıyı araştırmak zorunda değilim. o zaman kimse kendi uzmanlık alanı dışında tek kelime etmesin. karşı taraf ne derse kabul etsin. ayrıca bu kafayla illa konuyu bilgimin olmadığı yerlere çekebilirsin. her şeyi bilmek zorunda değilim.

@damla konuyu niye saptırıyorsunuz? kimse ücret ödemeyelim mi diyor? ne alakası var? nerden çıkardın bunu? avukat işe göre bir ücret belirler. ister 1.000 lira alır ister 1.000.000 lira alır. bunu kendi bilir. ama ben alacağın tazminatın %20'sini alırım derse etik olmaz. yaptığın işin bedeli neyse ödenir. işin zorluğuna göre de değişebilir bu ancak alacaklının alacağı paraya göre değişmemeli. ortağım mısın?

@kasss ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da bilerek çarpıtıyorsunuz. bu duyuruda 1 kişi bile ücret ödemeden hizmet alalım demiş mi? sabit ücretin neyse işe göre belirlersin. insanlar komisyona karşı. kimse bedava hizmet beklemiyor.
0
black mamba
(20.02.19)
Yıllarca süren kanser tedavisinin ücreti en başta belli oluyor sabit bir ücret ödenip bitiyor mu sanıyorsun ahahah alemsin.

Şu yazdığım paragrafa cevap verir misin sayın etik uzmanı: "üç kuruş parası olmayan bir sürü vatandaş var memlekette işe iade davası açmak isteyip gider avansı harç masrafı zart zurt yargılama gideri için 2 bin lira parası olmayan işçi oluyor, bu adamın hakkına kavuşması için baştan 10 bin ver kardeşim yoksa bakmam dosyana demek daha mı adilane bir yaklaşım yoksa o adamın kazanılıp kazanılmayacağı hiçbir şekilde belli olmayan tazminatından hayali bir yüzde alıp oradan kendi hakkımızı tahsil etmek mi daha uygun."

Her ayrıntıyı bilmiyorsun diye itiraz edemezsin demedi kimse sana, mantık kuralları çerçevesinde istediğin konuda itiraz et. Temelsiz altı boş iddialarla konuşmak sen dahil kimsenin derdine derman olmayacak. Mesela önce demişsin ki işin niteliğiyle ne alakası var, sonra da demişsin ki avukat işe göre bir ücret belirler, işin zorluğuna göre de değişebilir. Ne diyorsun karar ver :) Avukatın belirlediği ücret sözleşmeyle birlikte senin alacağın 10 liranın 2 lirasını almak olabilir, kendi ücretini bu şekilde belirleyebilir. Neyini anlamıyorsun bunun? Maddi işlerden komisyon almanın nesi etik değil?
0
fırt
(20.02.19)
@black mamba
hocam anlayamayan sizsiniz. 'komisyon' dediginiz sey, komisyon degil, hizmet akdinin bedeli. konusu para ile olculen seyler icin belli yuzdeler var. ona gore belirleniyor. ve DEVLET DE bunu boyle oduyor. yani, davayi kazandiginizda karsi tarafin odeyecegi vekalet ucretini hesaplarken, DEVLET de avukatin vekalet ucretini hesaplarken yuzde hesabi yapiyor. bu bir.
ikincisi, nasil olabilir mesela avukat der ki seninle yaptigim sozlesme cercevesinde 5lira talep ediyorum, dava sonunda da bir sey istemiyorum. ya da 3 lira talep ediyorum, dava sonunda da kazandigininz %x'ini talep ediyorum. eger avukatiniz hizmet bedeli olarak kazandiginizin %x'ini isterim diyorsa, bu sizin lehinize de olan bir sey. her ise iade davasindan sabit bir tutar alirsa avukat, siz davayi kazandiginizda anlastiginiz paradan az bir tutara hukmedilirse siz zarara girersiniz. yuzde bazinda anlasirsaniz ne kadar hukmedilirse onun yuzdesini alir avukat bu kadar basit. caniniz hangi odeme seklini istiyorsa o sekilde anlasan avukata gidersiniz.
0
kassiopeia
(20.02.19)
@kassiopeia %20 diye sormus vatandaş, bunun ilam vekalet ucreti olma olanagi var mi? Boyle bir sey mumkun degil zaten. Tartisilan sey tamamen akdi vekalet ucreti. En azindan cevap yazan arkadaslar icin boyle, kendileri aldiklari ucreti biliyorlar ama meslekten olmayan suserler icin anlasilir gelmiyor, hepsi bu...
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
@fırt kanser tedavisinin maliyeti tedavinin süresine göre değişiyor. tedavi uzun sürerse hasta daha fazla maliyete katlanıyor. hukukta da bu olabilir. dava daha uzun sürer avukat daha yüksek fiyat biçer. bunda bir şey yok. sorun müvekkilin alacağı tazminata göre avukatın kendine pay biçmesi. aynı şey mi sence? çarpıtıyorsun yine.

bahsettiğin şekilde olursa işçi parası olmadığı için bunu talep ederse olabilir. ancak her zaman böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. sanki işçinin parası olsa avukat bunu teklif etmeyecek. hem vekalet ücretini alacak hem de komisyon alacak. yine ufak bir örnekten sanki hepsi öyleymiş gibi çarpıtıyorsunuz.

nitelikten kastettiğim şu. işin zorluğuna göre tabii ki ücret değişir. ancak ben 10 bin tazminat alacaksam farklı, 100 bin alacaksam farklı kazanç sağlamasın. davanın en başında desin benim ücretim şu duruma göre de sen şu kadar aralıkta tazminat alabilirsin. ama benim tazminata neden parmak atıyor? kendi ücretini müvekkil ödüyor zaten?


@kassio komisyon nedir? ingilizce yüzde demek. e yüzde alıyorsun işte bunu neden inkar ediyorsun? komisyon değil mi bu? kelime karşılığı bile aynı.

e avukat ne kadar tazminat çıkacağını tahmin edebilir aşağı yukarı ona göre bir ücret belirler. az bir şey çıkacağını düşünüyorsa sabit ücret ister. baktı tazminat ihtimali yüksek komisyon alırım der. 100 lira tazminat için komisyon ister mi sence? senin mantıkla duruma göre avukat zararlı çıkabilir. e o zaman neden bile bile zararlı çıkacağı bir işe girişsin? inandırıcı mı sence?
0
black mamba
(20.02.19)
1. "Kanser tedavisinin maliyeti süresine göre değişir" - Kanser tedavisinin maliyeti hastalığın süresine göre değil hastalığın mahiyetine göre değişir. Akciğer kanserinin tedavi süresi ile gırtlak kanserinin tedavi süresi aynı olduğu zaman maliyet aynı mı oluyor? Aynı ilaçlar mı kullanılıyor, aynı miktarlarda mı kullanılıyor? Hayır. Süre ücret belirleme noktasında sadece bir etkendir, ücret niteliğe göre değişir. Anlamadığın nokta şu; doktor senin sağlığını korurken söz konusu örnekte avukat malvarlığı hakkını koruyor, ikisinin karşılığı da bir ücrettir; doktor senin sağlığın üzerinden yüzdeyle ücret belirleyemeyeceğine göre yüzde alamayacak ve başka kıstaslara göre tarife sunacak, avukat malvarlığın üzerinde yüzde belirleyebilir ve bu ücretini alabilir ki bu ücret de maksimum %25 ile sınırlandırılmıştır.

2. "ancak ben 10 bin tazminat alacaksam farklı, 100 bin alacaksam farklı kazanç sağlamasın. davanın en başında desin benim ücretim şu duruma göre de sen şu kadar aralıkta tazminat alabilirsin." - Senin kaç bin lira tazminat alacağını avukat nereden bilsin? Bunun kararını avukat değil yargıç verir, avukatın bir konuda taahhütte bulunmamasının mantığı budur, aşağı yukarı hesap yapmak yerine kesin sonuç üzerinden yüzde almak her halükarda daha adil bir hesaplama yöntemi. Bunu tartışmam bile. Avukat 100 bin tazminat çıkacak her türlü aşağısı çıkmaz o sebeple senden 20 bin alacağım dedi, mahkeme 30 bin lira tazminata hükmetti. Ne halt edeceksin? Bu mu daha adil?

3. "e avukat ne kadar tazminat çıkacağını tahmin edebilir aşağı yukarı ona göre bir ücret belirler. az bir şey çıkacağını düşünüyorsa sabit ücret ister. baktı tazminat ihtimali yüksek komisyon alırım der. 100 lira tazminat için komisyon ister mi sence? senin mantıkla duruma göre avukat zararlı çıkabilir. e o zaman neden bile bile zararlı çıkacağı bir işe girişsin? inandırıcı mı sence?" - Değeri parayla ölçülebilen davalarda her zaman yüzde üzerinden anlaşmak daha makul ve adil olan seçenektir. Baştan para verilirse davanın sonunda neye hükmedileceği avukatın inisiyatifinde değil, avukat nereden bilsin tazminatın ne çıkacağını. Vardır kafasında aşağı yukarı bir şey belki ama bunu müvekkiline söylememesi gerekir zira kararı veren yargıç. Sonra rezillik çıkar avukat bey/hanım siz bana şu kadar tazminat çıkar dediniz yarısı çıktı diye. Ayrıca win & win bir durum yani yüzde üzerinden anlaşmak, neyi kabul edemiyorsun? Daha yüksek tazminat için daha çok çabalayacak avukat, sen de kazanacaksın o da. Niye adamın ekmek parasına göz dikiyorsun?

4. "kendi ücretini müvekkil ödüyor zaten" - Kendi ücreti dediğin sanırım kanuni vekalet ücreti, yani onda da gözünüz var biliyorum ama onu zaten sen ödemiyorsun, davayı söke söke kazanıyor avukat ve KANUNİ VEKALETİ KARŞI TARAFTAN alıyor. Senin verdiğin para SÖZLEŞMESEL (AKDİ) VEKALET, bunu da ister davanın başında ister ortasında ister sonunda ister taksitle ister başka bir şeyle alır, isterse dava konusu malvarlığı değerinin belirli bir kısmı üzerinden yüzde üzerinden anlaşarak alır. Madem zoruna gidiyor kurmazsın bu sözleşme ilişkisini olur biter.

5. "ancak her zaman böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. sanki işçinin parası olsa avukat bunu teklif etmeyecek. hem vekalet ücretini alacak hem de komisyon alacak. yine ufak bir örnekten sanki hepsi öyleymiş gibi çarpıtıyorsunuz." - Davayı kazanırsam vekalet ücretini de (kanuni vekalet ücreti) alacam komisyonu da (sözleşmesel vekalet ücreti) alacam amk senin anlayacağın yok. Bilal'e anlatır gibi anlattık yine anlamıyorsun. Varsa yoksa ad hominem varsa yoksa demagoji. Benim tazminata parmak atıyor demişsin bir de, o para senin değil bir kere zaten aloooo karşı tarafta o para! Benim tazminat diye bir şey yok yani, avukat söke söke alacak onu, gücün varsa sen al kimse karışmıyor.

Farkındalık olsun diye uzun uzun yazdım sabahtan beri işi gücü bir kenara bırakıp yine nefret kusuyorsun. Alacağın olsun. Hayır bir de sanki avukata işin düşünce tamamen kitabına uygun şekilde sözlü yazılı saatlik danışma ücretini falan bile ödüyormuşsun gibi yazmışsın ya o da ayrı mesele :)
0
fırt
(20.02.19)
@fırt

1) tamam işte işin süresi de mahiyetini belirliyor. avukat da gitsin işin zorluğuna göre bir fiyat biçsin. alınan tazminatın miktarı işin zorluğunu göstermez ki.

2) avukat tabii ki net bir şey diyemez. ancak istisnalar dışında aşağı yukarı bir şeyler tahmin eder. kalkıp da 1000 lira beklediği tazminattan 100.000 lira çıkıyorsa o işi bıraksın zaten. duruma göre bir aralık vardır kafasında ona göre hareket eder. hiçbir şey tahmin edemeyecek olması işinde kötü olduğunu gösterir.

3) adamın ekmek parasına mı? avukat müvekkilin hakkına göz dikiyor. kendisi istediği ücreti biçebilir emeğine. desin ki 1 milyon istiyorum. sorun yok. ama müvekkilden komisyon alırsa asıl o göz dikiyor.

4) yahu neyde gözümüz olsun? nedir bu kezbanlık. istersen 100 milyon kazan ama milletin payına göz dikme. bir şeyin yasal olduğu adil olduğunu göstermez. yukarıda biri de bahsetmiş. bu kanunları koyan aynı hukukçular zaten. milletvekillerinin kendi maaşını belirlemesi gibi bir şey.

5) ben etik diyorum, hak diyorum alacam yapacam diyorsun. kanunu koyanlar da aynı kafada zaten. para senin değil demişsin. tazminat sonuçta müvekkilin zararını tanzim etmek için var. avukat da buna parmak atıyor bu kadar basit.

avukata 1 kere işim düştü. 15 dakika bir şey danıştım kadın söylemeden ben kendim sorum ödemem gereken miktarı. kendisi istemedi. isteseydi verirdim seve seve. danışmanlık ücreti hakkıdır. sonuçta herkes 10 dk bir şey danışsa tüm gün gider. o da bilgi satıyor. kimsenin kazandığınız parada gözü yok. asıl sizin insanların parasında gözü var.

bak şunların ne farkı var?

şöyle bir durum düşün. bir para kasanız var ve açamıyorsunuz. çilingir çağırıyorsunuz. size diyor ki açarım ama içindeki paranın %10'u benim. ben olmasam parayı alamazsın bile. bu etik mi? çilingirin yapması gereken kasayı açma zorluğuna göre bir ücret belirlemek. kasanın içindeki paranın miktarına göre ücret belirlemesi etik değil. ya da şöyle düşünün. ahmet'le mehmet'in arabası aynı yerde zarar görüyor. ahmet passat kullanıyor, mehmet ferrari. ikisi de zarar veren kişiye dava açıyor arabaları maddi kayba uğradı diye. mahkeme ahmet'e 10 bin tazminat ödenmesine karar veriyor, mehmet'e 100 bin lira. çünkü mehmet'in arabası daha pahalı ve maddi kaybı daha fazla. eğer avukatları komisyon isterse iki avukat da aynı işi yapmış olmasına rağmen mehmet'in avukatı daha fazla kazanıyor. halbuki iki işin de zorluğu aynı. avukatın burada yapması gereken davanın niteliğine göre bir ücret istemesi, gelecek tazminattan pay istemek değil.
0
black mamba
(20.02.19)
iki farklı hukuk yargılamasında

davanın seyri aynı ,
yazdığı dilekçe 3 aşağı 5 yukarı aynı,
dayandığı kanun maddeleri aynı

tek fark: işçinin maaşı ve kıdem süresi.
bundan avukata ne ? avukat neden gelire ortak oluyor ?

bilgisine para ödüyorsunuz diye yırtınmanın anlamı yok.
black mamba'nın verdiği çilingir örneği çok doğru.
burada etik olmayan şey tam olarak şu: verdiği emek farklı olmamasına rağmen davanın tutarına göre ücrete hak kazanmak. arkadaşım bu davanın değerini büyülten senin tecrüben değil ki , müvekkilin emeği ...

avukat burada harcayacağı mesaiyi avukatlık mesleğine göre öngörebilmeli ve sabit fiyat vermelidir.

fakat alacağımın %15-%20'sine ((alacağın ne kadar olacağı da 3 aşağı 5 yukarı bellidir)) ortak oluyorum demek çok saçma. mantığı yok ve etik değil.

.


1 milyon liralık bir iş davası yok zaten 10 bin lira ile 100 bin lira arasında değişiyor alacak tutarına göre.
0
🌸manivela
(20.02.19)
@black mamba @manivela
dostlar beni mazur görün ama verdiğiniz örnekler internetteki "ateyizler bunu da açıklasın" videoları gibi. burada olayın mantığını uzun uzun yazıp açıklamaya çalışan arkadaşlara bu nedenle şu an üzüldüm (kendim dahil). bence sizin tatmin olma ihtimaliniz yok. bir şeyin bir yeri yanlışsa anlatmak kolay, birçok yeri yanlışsa kısmen daha zor ama yine olanaklı. ama söylediğiniz şeylerin tamamı yanlış, üstelik karşı tarafı anlamak gibi bir amacınız da yok.

ofise gelirseniz size 1 milyon liralık iş davası gösterebilirim. böyle bir dava olup olmadığı yönünde iddiaya girmek isterseniz istediğiniz herhangi bir şey ile iddiaya da girebilirim (hadi, şenlensin biraz ortalık)
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
neden ısrarla tazminat üzerinden gidiyoruz? alacak-verecek davası üzerinden gidelim.

adam bana borç takmış. 100 lira.
avukat diyor ki alırız o parayı. ama o 100 ün 20 lirasını da ben alırım. davayı kazanınca da vekalet ücreti kaybeden taraftan alınmıyor mu zaten? vekalet ücreti de 5 lira.
bu durumda benim avukatım olup davayı kazanırsa 25 lira kazanacak. kaybederse de benden 5 lira alacak. ve kazanırsa da kaybederse de aynı işi yapacak. bu durumda niye başkasının bana olan borcunun 20 lirasını avukata vermem gerekiyor ben bunu anlamıyorum. avukat arkadaşların dediği de açık açık şu: biz 25 lira alacağımızı düşünürsek daha iyi motive oluyoruz. e bu durumda alacak miktarı az olduğu zaman bizi temsil edecek avukat bulamayız demek ki doğru mu? veya bulsak bile avukat davayı kazanmak için hiç bir gayret sarfetmeyip matbu dilekçeleri mahkemeye sunmaktan başka bir şey yapmayacak demektir.

bu "mecbur değilsiniz, çok istiyorsanız kendiniz takip edin" savunması da çok komik bu arada. umarım her ortamda böyle bir savunma yapmıyorsunuzdur.
0
the ultimate driving machine
(21.02.19)
(5)

Diş arası temizliği önerisi

Camelar
Ben bunu yıllardır diş ipiyle yapıyorum fakat dişlerim çok sıkı olduğu için diş etlerine zarar veriyorum.İnternette çeşitli ürünler var bu konuda. Diş ve diş eti sağlığımı kaybetmeden bu işi yapmak istiyorum.Önerileriniz nelerdir?
Ben bunu yıllardır diş ipiyle yapıyorum fakat dişlerim çok sıkı olduğu için diş etlerine zarar veriyorum.

İnternette çeşitli ürünler var bu konuda. Diş ve diş eti sağlığımı kaybetmeden bu işi yapmak istiyorum.

Önerileriniz nelerdir?
0
Camelar
(19.02.19)
Arayüz fırçası dene. Eczanelerde satılıyor Tepe marka arayüz fırçalarından al pembe olanlarından en küçüğü onlar. Markette satılan Colgate marka olanlar inşaat demiri gibi mümkün değil onunla arayüz temizliği mümkün değil.
0
fırt
(19.02.19)
Kesinlikle water flosser. Turkcesi var mi bilmiyorum, basincli suyla temizliyor dis aralarini. Dis ipinden cok daha pratik
0
babamasoliimbananickaldirsin
(19.02.19)
Water flosser için biraz bütçe lazım. Metal arayüz fırçaların dişe zarar verdiği söyleniyor, emin olamadım :(
0
🌸Camelar
(19.02.19)
Dis ipiyle yapacaksin, baska yolu yok. Dis etlerine zarar veriyorsun gibi geliyorsa dis etlerinle ilgili bir sikinti olabilir. Doktora git, hem bir baksin hem de dis ipini nasil kullanacagini gostersin. Zamanla alisirsin zaten.
0
hot potato
(19.02.19)
doktor birbirine yapışık dişleri araya törpü kağıdı gibi birşey sokup törpülüyor ve diş ipi girecek kadar boşluk oluşturuyor.
diş ipinin alternatifi yok.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.02.19)
(4)

Etli Çiğ Köfteye Dair Birtakım Mülahazalar

fırt
Cümleten aloha sevgili Hawaiililer,Hepimiz biliyoruz ki etli çiğ köfte satmak ve pazarlamak yasak, neredeyse tüm haber sitelerinde ise bu yasağın Sağlık Bakanlığı tarafından konulduğu yazıyor. Fakat ne kadar arasam da bulamadım bu yasağın kaynağını, CİMER'e yazdım cevap şu: https://eksiup.com/d23ad6
Cümleten aloha sevgili Hawaiililer,


Hepimiz biliyoruz ki etli çiğ köfte satmak ve pazarlamak yasak, neredeyse tüm haber sitelerinde ise bu yasağın Sağlık Bakanlığı tarafından konulduğu yazıyor. Fakat ne kadar arasam da bulamadım bu yasağın kaynağını, CİMER'e yazdım cevap şu: eksiup.com

Yapılan haberciliğe tüküreyim ayrı mesele, ama bir düzenleme var ve ben bu düzenlemenin kaynağına ulaşamıyorum. Abi madem bir yasak var, ben bunu görmek istiyorum. Hani gerekçesini falan da geçtim (hastalık riski yüksek vs onları biliyorum ama yasağı koyanın gerekçesi ne acaba), yasağın metnini göreyim yeter ya taktım kafayı iki üç gündür zamanımın bir kısmını etli çiğ köfte düşünerek geçiriyorum.

Bunun haricinde yaşadığım yerde ufak çaplı bir araştırma yaptım. Bir tane çiğ köfteci etli çiğ köfte satıyor. Sipariş ettim, bildiğin etli çiğ köfte yani. Bir de kendi çapında şubeleri olan bir çiğ köfteci bu. Zincir çiğ köfteciler gibi olmasa da 4-5 şubesi var bildiğim kadarıyla.

Bilen var mı bu yasağın kaynağını arkadaşlar? AB Direktifleri Uyum Yasaları falan deniyor bazı haber(!) sitelerinde ama ben kimden sorayım bu bilgiyi, o metni görmek istiyorum yav. Eğer yasak varsa nasıl etli çiğ köfte satışı yapılabiliyor, istisnası ne acaba, ne tür izinler almak gerekiyor?
0
fırt
(19.02.19)
yasagin maddesini vs bilmiyorum ama ben lisedeyken boyle bir yasak yoktu. biz hep etli yerdik. daha sonra izmirde bir cemaat cig kofte partisinde trisin vakasi oldu. onlarca kisi hastanalik oldu. bu olaydan sonra sagliksiz/tehlikeli diye etli satis yasaklandi diye hatirliyorum. yil 2005-2008 arasi olmasi lazim ama tam yili hatirlamiyorum.

edit: 2004 yiliymis eksisozluk.com
0
crucio
(19.02.19)
Üreticilerin de işine geldi bu durum, maliyetler düştü, ve saklama koşulları kolaylaştı.
0
insomnia
(20.02.19)
yasak tarım bakanlığı kaynaklı olabilir.
en son hatırladığım işte lisans verecekler, ona sahip olanlar etli yapabilecek gibi bir muhabbet dönüyordu.
0
Wasking
(20.02.19)
Belki benim dışımda merak eden biri çıkar diye buraya bırakıyorum; CİMER'den ikinci cevap geldi:

"İlgide kayıtlı başvuru incelenmiş olup çiğ köfte ürünü, hazır yemek-soğuk meze ürün grubu içerisinde değerlendirilmektedir. Diğer yandan etli çiğ köftede bileşen olarak kullanılacak çiğ etin 27/12/2011 tarihli ve 28155 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği hükümlerine ve tüketime hazır hale getirilmiş çiğ köftenin ise başta 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği olmak üzere ilgili diğer mevzuata uygun olması gerekmektedir. Sonuç olarak yukarıda bahsi geçen şartlara uygun olması ve üretildiği yerde tüketilmesi kaydıyla etli çiğ köfte üretiminin yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bilgilerinize rica ederim."
0
🌸fırt
(28.02.19)
(4)

Öğrenme Yetilerimizi Nasıl Güçlendirebiliriz?

grobet
SB
SB
0
grobet
(22.01.19)
for day to break
(22.01.19)
Öğrenmeyi Öğrenmek, bu konuyu araştır biraz.
0
aslinda sana ne
(22.01.19)
Ogrendikce ogrenme yetisi de gelisiyor.
0
stavro
(22.01.19)
Böyle düşünerek güçlenmiyor o kesin, zorlayacaksın kendini mesela anlamadığın bir konuyu anlayana kadar beyinden dumanlar çıkana kadar okuyacaksın anlamaya kasacaksın ve bunu bir gün üç gün on gün falan da yapmayacaksın, düzenli olarak zorlayacaksın, o zaman güçlenir. Kesin bilgi bu arada yüzde yüz çalışıyor, işe yaramazsa buradayım.
0
fırt
(22.01.19)
(10)

led zeppelin

black mamba
sever misiniz? şu performans nasıl sizce? bağımlısı oldum. böyle doğu batı karışımı işlere bayılıyorum.https://www.youtube.com/watch?v=bzEYNsFC2gE
sever misiniz? şu performans nasıl sizce? bağımlısı oldum. böyle doğu batı karışımı işlere bayılıyorum.

www.youtube.com
0
black mamba
(22.01.19)
Severiz. Bu performans da çok güzel
0
purrty ploop
(22.01.19)
ya iyi ki paylaştın, ef-sa-ne! o ziller, darbuka falan off.
0
bxgx
(22.01.19)
Immmh çok iyi performans, Bonham reyiz de olaydı burada tadından yenmezdi.
0
fırt
(22.01.19)
severiz, o dönemde doğudan etkilenen başka gruplar da var, bi nevi dönemin ruhu

albüm olan no quarter: page & plant kayıtları da iyidir
www.allmusic.com

city dont cry
youtu.be

yallah
youtu.be
0
freebird5406_2
(22.01.19)
ama bu zeplin değil. page&plant. paragöz köpekler...
0
alperz
(22.01.19)
@alperz niye öyle dedin ya :(
0
🌸black mamba
(22.01.19)
sen git "bonzo olmadan bu müziğe devam etmeyeceğiz" de. 15 sene sonra mısıra git en fiks şarkılarınla paraları topla. Hatta 98'de İstanbul'a gelmişlerdi çocuktuk daha. Walking into clarksdale albümünden üç dört şarkı çalıp gerisi full zeplin çalmışlardı. Neden Jones yok mesela o kadroda? Neyse canım iyi müzik.
0
alperz
(22.01.19)
ilk dinlediğim zamanlar aylar boyunca her gün defalarca kez dinliyordum bunu. orijinalinden çok daha iyi.
0
estranged
(22.01.19)
esas gençliklerini izle ve dinle.. plant'in eski sesini falan..
lz gelmiş geçmiş en iyi grup ve page bana elektro gitar aldıran adamdır..
0
twelfth
(22.01.19)
linke tıklamadan hangi performans oldugunu anladım, o kadar severim
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.01.19)
(4)

bir feministi arıyorum

casey
özellikle facebook gruplarında falan çok aktifti. bilindik bir sima yani oralarda. yanlış hatırlamıyorsam boğaziçi mezunuydu. ilginç sayılabilecek bir ad soyad kombinasyonu vardı. kimdi bu?
özellikle facebook gruplarında falan çok aktifti. bilindik bir sima yani oralarda. yanlış hatırlamıyorsam boğaziçi mezunuydu. ilginç sayılabilecek bir ad soyad kombinasyonu vardı. kimdi bu?
0
casey
(18.12.18)
(bkz: burçin tetik) olabilir mi :)
0
birsürüsorumvar
(18.12.18)
burçin tetik değil, soyadı böyle daha arabesk tonlardaydı ama yanılıyor da olabilirim şimdi yok yere feminist linci yemeyelim.
0
🌸casey
(18.12.18)
Beren Azizi :)))
0
fırt
(18.12.18)
beren azizi, teşekkürler fırt.
0
🌸casey
(18.12.18)
(15)

Son 24 saatte ağzınızdan içeri gıda anlamında ne girdi?

zunkatsar
Besin değeri olan her şeyi soruyorum. Çay-kahve (şekerli şekersiz?), kola, su, yemek, atıştırma, alkol vs vs vs. MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
Besin değeri olan her şeyi soruyorum.

Çay-kahve (şekerli şekersiz?), kola, su, yemek, atıştırma, alkol vs vs vs.

MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
0
zunkatsar
(16.12.18)
Karnabahar yemeği 3 tabak
3 litreden biraz az su
Kıymalı yumurta
1 tabak yeşil mercimek yemeği
1 bardak çay şekersiz
1 kupa filtre kahve

sanırım bu kadar
0
fırt
(16.12.18)
4-5 bardak ısırgan ve kantaron çayı
2x600ml kahve
1 tavuk hamburger
herbalife
eski kaşar (yarım tekerlek dermişim)
ilaçlarım
anamın yaptığı güzel börek (ufak bir parça)
3 litre civarı su
0
Techsavvy
(16.12.18)
Hamsi tava (1 porsiyon)
Kola-Şekerli (2 bardak)
3-3.5 litre su
Üç dilim süzme beyaz peynir (Kibrit kutusu büyüklüğünde)
Bir porsiyon tavuk dünyasından kremalı mantarlı tavuk
Çay bardağında Türk kahvesi (4 bardak)
İki buçuk paket sigara (50 adet)
İki bardak çay
0
ulukayin
(16.12.18)
2 tabak sırganımsı, sade kara lahana yemeği. Somun ekmek dilimiyle 3 büyük dilim mısır ekmeği. 2 revani dilimli bisküvili muhallebi veya puding. öyle bir şey. 2 adet etsiz kara lahana sarması. Hiç sıvı yok.
0
apdulera
(16.12.18)
kuzu tandır
1 lahmacun
ezme-salata
irmik helvası-çay

akşam sigara içtim
biskrem ve albeni yedim birer paket
2 de bira içtim

sabah kahvaltı açık büfe davar gibi yedim
uçakta da sandviç yedim
şu an açım ama bir şey yemesem iyi olur
0
prasinos
(16.12.18)
2 bardak şekerli çay
1 fincan şekerli türk kahvesi
Çok ufak bir miktar ekmek, avuç kadar.
Yarım tabak makarna
3 tane halley.

42 kiloyum :(
0
candide
(16.12.18)
Bir kase çorba, bir tabak kısır, bir dilim tatlı, iki porsiyon börek, iki bardak kola, iki bardak su, 20 bardak kadar çay, bir muz, iki adet mandalina, bir bardak votka.
0
runagain
(16.12.18)
Cheeseburger, patates, kola, sigara, simit, peynir, sekerli cay, recel, beyaz leblebi, white chocolate mocha.

Allah belamı verecek sanirim.
0
alfist
(16.12.18)
dun aksam ki mangal davetinden bir parca sis, sis'in tamami yani 6-7 parca kusbasi

biraz yogurtlu meze , soda

kahvalti yok, oglen biraz havuclu yesillik salatasi, bolca sade ve az sutlu kahve.
0
cairo
(16.12.18)
dün ve bugün toplam 3 adet avokado
peynir
iki kupa sütsüz-şekersiz kahve
anason-kimyon-rezene çayı
kendi yaptığımız ev yapımı enginarlı kuru domatesli pizzadan üç dilim
salata
2 kadeh kırmızı şarap
3 adet kivi
biraz önce de yine ev yapımı humusu az biraz ekmeğe sürüp yedim atıştırma olarak.
eh su da baya içerim, bilemiyorum tam miktarını..
0
soso
(16.12.18)
dün akşam 2,5 dilim pizza, bir kase supangle

bugün 1 bardak çay, 1 bardak kahve
0
theseachange
(16.12.18)
3 adet lahmacun
2 paket maydanoz (paket servislerdeki plastik içindeki kadar)
300 ml ayran
8 adet eti cici bebe.
25-30 gram patates cips
200 ml maden suyu
yarım bardak coca cola zero (250 ml bardak)
2 fincan çay- (250 ml falan heralde. 2-3 şekerli)
125 gram sucuk
1,25 ekmek (200 gramlık ekmek)
2 adet yumurta sarısı
1 silme tatlı kaşığı tereyağı
1 silme tatlı kaşığı yağsız tuzsuz lor peyniri
13 adet zeytin
2 adet çeri domates
5 fincan çay (2-3 şekerli)

dün akşam ve bu sabah yediklerim
0
Delay Fuze
(16.12.18)
bu öğlen: 1 tabak makarna, 1 bardak gazoz, 1 kaşık yoğurt. bu sabah: 1 bardak süt, 5 dilim sucuk, 2 adet haşlanmış yumurta, 3 yeşil zeytin, yarım kibrit kutusu peynir, yarım dilim ekmeğin üstünü doldurucak kadar bal. dün akşam: 1 porsiyon ayva tatlısı, yaklaşık 1 avuç doldurucak kadar krem şanti (sek yedim kaşıklayarak), 1 tabak yoğurtlu karnıbahar kızartması, 5 adet ev yapımı çiğ köfte, toplam 4 dilim ekmek tüketmişimdir yanlarında, 1 litre falan da su.
0
semaforo de medianoche
(16.12.18)
Dün akşamdan beri yediklerimi yazayım. Allah belasını versin demir ilacının.
Bir kase kısır
Bir dilim kek
Bir tabak tavuklu sırın
Bir tabak brokoli
2mandalin
Bir kase kuru dut
Sabah: Kavurmalı yumurta iki dilim ekmekle. Çay.
Öğlen: Yarım kase kısır, Bir tabak makarna, İki dilim baklava, bir kase domatesli sos, iki dilim ekmek. 2 bardak çay.

Akşam hamsi var, yemeyecem.
0
coca cola
(16.12.18)
nescafe
çay
filtre kahve
sahlep
nane-limon
pharmaton hap
külbastı 1 porsiyon
bulgur pilavı 1 porsiyon
redbull
su 2 bardak
antep fıstığı
yerfıstığı
0
bardakigüneşgözlüğü
(16.12.18)
(24)

Kiminle, kaç saat geçirdiniz?

Karmaşıklık
Fazıl Say, Serenad Bağcan, Güvenç Dağüstün ve Genco Erkal'ın dahil olduğu 'Nazım Oratoryosu' albümü ile 316 saat geçirmişim. Peki ya siz?https://s2.eksiup.com/24d8a9413992.pngBuradan bakabilirsiniz:https://spotifywrapped.com/tr/
Fazıl Say, Serenad Bağcan, Güvenç Dağüstün ve Genco Erkal'ın dahil olduğu 'Nazım Oratoryosu' albümü ile 316 saat geçirmişim.

Peki ya siz?

s2.eksiup.com

Buradan bakabilirsiniz:
spotifywrapped.com
0
Karmaşıklık
(06.12.18)
Sıla ile 23 saat geçirmişim.

Peki sıla'nın bundan haberi var mı diye sordum spotify'a.
0
eeb
(06.12.18)
ibb.co


David Guetta cikmis hic beklemezdim.

Two Door Cinema Club, Walk The Moon, One Republic sasirtmadi ama Alessia Cara ve Jason Derulo herkesle duet yaptigi icin listeye girmis normalde hic dinlemem.
0
Traveller
(06.12.18)
317 saat müzik dinlemişim.
Bunun 3 saati Britney Spears imiş. Kendisini yolda görsem tanımam, hayatımı nasıl böyle meşgul etmiş anlamadım.
0
sopiro
(06.12.18)
Link tatliymis, tesekkurler oncelikle haberdar ettiginiz icin.

340 saat muzik dinlemişim, 11 saati diana krall. Fonda çaldigim için sanirim, yoksa devamli dinledigim baska gruplar var...
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.12.18)
48.377 dakika.

en çok 137 saat maroon 5 dinlemişim.
0
tabirimekruh
(07.12.18)
Selda Bağcan 14 saat.
Zaman çevirisi yaptığım site doğru ise toplam saat 539.
0
mutekebbir
(07.12.18)
45 saatimi yemis Pretty Motherfucker

i.hizliresim.com
0
eazy
(07.12.18)
39.524 dakika.

83 saatim Fiona Apple'ın.
0
nice tnetennba
(07.12.18)
86000 dakika.

380 saat Beach House dinlemişim.
0
voyager 1
(07.12.18)
the weeknd ile 25 saat.
0
theseachange
(07.12.18)
323.8 saat. Bunun 44 saati Buckethead.
0
rahip janick
(07.12.18)
22,78 saatte 2 saat yıldız tilbe.
0
apdulera
(07.12.18)
14000 dakika.
21 saat ile j balvin.
0
cedex
(07.12.18)
Bakmaya korkuyorum.

Site iş bilgisayarında engelli, cepten de this website is not optimised for your mobile phone hatası veriyor. şimdilik yırttık.
0
onemoremile
(07.12.18)
Coldplay ile 26 saat
0
mehmed resad
(07.12.18)
Nilufer Yanya ile 50 saat- bi ara takmistim hakkaten
0
euteamo
(07.12.18)
ne guzel link.

828 saat müzik dinlemişim. Biraz abartmışım.

Ezhel'i 48 saat dinlemişim. Tahmin etmezdim. Aslında daha fazla dinlediğim başka gruplar var. Zaten 828'de 48 pek de iddialı degil :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.12.18)
67.132 dakika dinlemişim.

Dave Brubeck ile 57 saat geçirmişim.

Ana akım dışındaki sanatçıları ortalama spotify dinleyicisinden %130 daha fazla dinliyormuşum. Yaşasın farklı olmakmış.
0
windowsguvenlikduvari
(07.12.18)
İki gözümün nuru Oasis ile 20 saat geçirmişim. Daha yüksek bekliyordum.
0
cay koy geliyorum
(07.12.18)
david bowie'yle 14 saat geçirmişim, 66.478 dakika müzik dinlemişim. en çok dinlediğim şarkılarda çıkan ilk üç şarkı hep shuffle'ın azizliğinden sürekli çalan şarkılar; bir ona üzüldüm.
0
evde liyakat kalmamis
(07.12.18)
Portugal. The Man ile 35 saat.
0
ravenclaw
(07.12.18)
Yaklaşık 653 saat müzik dinlemiş, bunun 321 saatini Sabaton ile geçirmişim.
(bkz: oha) :)
0
herocka
(08.12.18)
en çok beirut, the neighbourhood, f. düzağaç, athena ve redd dinlemişim. ama en sevdiğim tür popmuş wtf?
0
damla sakızlı dondurma
(08.12.18)
54 saat John Frusciante. Şaşırmadım.
0
fırt
(08.12.18)
(5)

Mobese Kayitlari

Mehmet Ersoz
MerhabaBir otomobil kazasi geçirdik. Mobese kamerasi kayitlarina bireysel olarak ulaşmam nasıl mümkün acaba?Saygilar
Merhaba

Bir otomobil kazasi geçirdik. Mobese kamerasi kayitlarina bireysel olarak ulaşmam nasıl mümkün acaba?

Saygilar
0
Mehmet Ersoz
(26.11.18)
Mahleme kararı olmadan vermiyorlar.
0
adwokat
(26.11.18)
peki mahkeme mesela 6 ay sonra ortaya çıksa bu kayıtları 6 aya kadar saklıyorlar mıı?
0
🌸Mehmet Ersoz
(26.11.18)
Kararı beklemek gibi bir durum yok karar dediğin kim bilir ne zaman çıkacak. Bireysel olarak da ulaşamazsınız emniyette tanıdığınız yoksa. Kazaya bağlı adli işlem yapacaksanız savcılık kanalıyla talepte bulunun emniyet göndersin kayıtları dosyaya intikal ettirilsin direkt. Ceza dosyanız olmayacak sadece tazminat olacaksa dava açmadan önce delil tespit isteyin direkt kayıtların silinme ve değiştirilme ihtimaline binaen mobese kayıt örneklerinin mahkemeye celbine diye bir beyan yazın. Mobese kayıtlarının belli bir tutulma süresi yok 6 ay tutulacağını hiç sanmıyorum bence kesin siliyordurlar o kayıtları.
0
fırt
(26.11.18)
oncelikle gecmis olsun. ayni surecten gecmis birisi olarak soyleyeyim. benim durumumda mobese degil ama belediyenin trafik yogunluk kameralari kaza yerini cekiyordu. belediyede calisan bir tanidik vasitasi ile kayitlarin saklanmasini saglamistik. aksi durumda kayitlar iki hafta sonra siliniyor. belki mobesede sure daha uzundur ama sonsuza kadar saklamazlar kayitlari. mahkeme belediyeden kayitlari 3-4 ay sonra istedi. eger tanidik vasitasi ile kayitlari saklatmis olmasaydik goruntuler ortaya cikmayacakti ve yalanci sahitlerin ifadesi ile yok yere taksirle adam oldurmekten hukum giymis ve muhtemelen hapis yatiryor olacaktim. umarim bir sekilde kayitlara ulasabilirsiniz.
0
crucio
(26.11.18)
ya şöyle bir şey var, sigorta şirketleri 8-9 ay sonra masraf çıkarıyormuş. hemen değil. o zaman da elde mobese olmayinca insanlar ortada kalıiyormuş. sanirim 8-9 ayda tutmuyorlar bu kayitlari. o nedenle her ihtimale karşı elimde olsun diye sormak istedim.
0
🌸Mehmet Ersoz
(26.11.18)
(5)

okulda/işte saklama kabından çıkarıp yemelik gıda

tejeve
Merhabalar, öğlenleri ya da akşama doğru çantamdan çıkarıp afiyetle yiyebileceğim, buzdolabından çıktıktan sonra öğlen yemeği için 3-4, akşam yemeği için 6-8 saat arası bozulmayacak yemek çeşidi arıyorum. Daha az dayanacak olanı öğlen, daha fazla dayanacak olanı akşam önerisi diye ayırabiliriz.Birka
Merhabalar, öğlenleri ya da akşama doğru çantamdan çıkarıp afiyetle yiyebileceğim, buzdolabından çıktıktan sonra öğlen yemeği için 3-4, akşam yemeği için 6-8 saat arası bozulmayacak yemek çeşidi arıyorum.

Daha az dayanacak olanı öğlen, daha fazla dayanacak olanı akşam önerisi diye ayırabiliriz.

Birkaç gün önceden yahut bir önceki gün hazırlayabilirim bu yemekleri, haftalık hazırlayabileceğim bir seçenek aklınıza geliyorsa o da harika, fakat şart değil.

Öğün atlatmasından ziyade besleyici ve doyurucu olması benim için öncelikli, spor yapıyorum.

Şimdiden teşekkür ederim, tiklerim en yakın zamanda gelecek ^^
0
tejeve
(18.11.18)
Haşlanmış tavuk göğüs ve yeşil mercimekli bulgur pilavı.
0
fırt
(18.11.18)
okulda/iste sefer tasi ile tasimalik yemekler icin, isitici yoksa, salata uygun olabilir. yanina tercihe gore ekmek, kruton vs. ustune yine tercihe gore peynir, ceviz, belki tofu, yahut tavuk, balik hatta et parcalari filan. (saklama kosullari onemli)
bu ogun beni fasilali orucun 12:00 yahut 1:00 gibi ilk ogununde doyuruyor. yanina da meyve atiyorum bazan, muz, elma, vs.

isitici varsa evden artan ogunleri goturup isitip yiyebilirsiniz. tencere yemegi. sebze, beyaz yahut kirmizi et, bakliyat, vs. tokluk icin bulgurla, kuskusla, kisirla, eristeyle, esmer ekmekle filan gomulebilir.

afiyet olsun.
0
viva paulista
(19.11.18)
yaprak sarma, kısır, makarna salatası
0
barankovan
(19.11.18)
zeytinyağlı tüm yemekleri soğukta yiyebilirsin bence. minicik 3-4 katlı sefer tasları var yanda taşımaya müsait onlardan alabilirsin. onu da bir bez çantanın içine yerleştir hiç anlaşılmaz. kahvaltılık her şey olabilir. zeytin, peynir çeşitleri, kuruyemişler, meyve... ben bazen kahvaltılık koyarım, geçenlerde koymadım kahvaltıya gereğinden fazla para verdim.
0
for day to break
(19.11.18)
termoslu sefer tasları var. onlardan öneririm.
0
bordeaux
(19.11.18)
(19)

Evde olduğunuz zamanlarda

ms brownstone
Dışardan ne sıklıkla yemek söylüyorsunuz? Çok aç olsanız da kendi yemeğinizi kendiniz mi hazırlarsınız yoksa sık sık dışardan sipariş mi verirsiniz?
Dışardan ne sıklıkla yemek söylüyorsunuz? Çok aç olsanız da kendi yemeğinizi kendiniz mi hazırlarsınız yoksa sık sık dışardan sipariş mi verirsiniz?
0
ms brownstone
(17.11.18)
ayda bir ya da iki. genelde kendim hazırlarım.
0
sir gawain
(17.11.18)
Çok sık.
Kendi evimizde alışveriş yapıp kendime yemek hazırlardım.
Şu an geçici bir evdeyiz hiç sevmiyorum mutfakta bir şey yapmayı sipariş veriyorum. Geçen sabah kahvaltılık durumuna bakmadan tostu bile sipariş ettim o derece.

Kendi evimize geri döndüğümde yine kendim yemek yapmaya başlarım, gerçekten çok sevdiğim bir aktivite.
Ortam önemli.
0
mutekebbir
(17.11.18)
hiç. her zaman kendim hazırlarım.
0
pati
(17.11.18)
çok nadir spiariş veririz.
0
teritori
(17.11.18)
@pati+1
her zaman kendim hazırlarım. Dışarıdan yemek istediğim çok çok nadirdir. Senede bir belki.
0
Amaranta ursula
(17.11.18)
ayda 1-2
0
sutlu nescafe
(17.11.18)
Ayda bir iki
0
fasulyek
(17.11.18)
Ailemle yaşıyorum ama 10 günde bir falan söylüyoruz.
Çok açsak da doğal olarak kendi yemeğimizi kendimiz hazırlıyoruz :)
0
simderun
(17.11.18)
birkac ay oncesine kadar neredeyse her ogun disaridan soyluyordum ama hem maddi hem de sihhi nedenlerle biraktim. az once baktim, en son 7 gun once tavuk durum siparis etmisim. genelde iki ogun yiyorum zaten, sagolsun ev arkadaslarim da evde pisirdikleri icin tesvik ediyorlar, o sayede artik ben de dikkat edebiliyorum.

gerci maddi sorun dedim ama disaridan soylemek bana evde yemekten daha pahali gelmiyor acikcasi. her seye deli gibi zam geldi. hicbir sekilde emek sarf etmedigim durumu 8 liraya yiyip copunu kenara kaldirabiliyorum. ote yandan en dandik ev yemegi icin bile yarim saat market dolasip 3-5 malzeme alman gerekiyor. belki 3-4 gun goturecek malzeme aliyorsun ama cebinden tek seferde cok para cikiyor. salca aldin diyelim, e her gun kullanmiyorsun ki. kucugu de yok meretin. bulasik, hazirlama, alisveris, sinir stres...

vallahi ben bu konuda cok netim, evlenecek olursam esime kesinlikle soyleyecegim, "ben kendi karnini doyurmaktan aciz bir dangalagim, lutfen cok yorgun ya da mesgul olmadigin zamanlarin ve istisnai durumlarin haricinde n'olur bana gunde 2 ogun yemek ver" diye. gerekirse geri kalan her seyi ben yapayim ama benim onume yemek koyulsun ya. kimse de oyle vay efendim ana kuzusu, modern yasam vidi vidisi yapmasin. ayagimi yikasin ev islerine baksin demiyorum. yemek yapsin yeter. kendine pisirdiginden benim onume de bir tabak koysun iste.
0
der meister
(17.11.18)
Hep. Kendime yemek hazirlamayi sevmiyorum. Sebze haslar yerim ama. Arada firinda bisiler yaparim o kadar. Yemek sormussun.
0
perfectum
(17.11.18)
Çok çok nadir. İlla evde yemek yapmayacam dersem kalkıp yiyip geliyorum eve.
0
voyager 1
(17.11.18)
Hic soylemiyorum. Yorgunluktan bitik dussem bile kalkar kendime bisiler hazirlarim. Disarda da 2 ayda 1 falan yerim.
0
superfluid
(17.11.18)
Yorgunluktan ölüyorsam ve disarıdan yiyeceksem sevdigim bir yerde yiyip gelirim. Eve sipariş verdiğim çok çok nadirdir.
0
aquarium
(17.11.18)
kahvaltı dahil her öğün dışarıdan.
0
japon askeri
(17.11.18)
haftada 1 dışarda. zamanla dışardakinden güzel yemekler çıkarıyorsunuz bence kendinize güvenin. şimdi evde kokoreç denemek istiyorum ama apartman kokar diye cesaretim yok.
0
for day to break
(17.11.18)
hiç söylememeye çalışıyorum. sınav zamanı 1-2 kere ve nadiren olabiliyor.
0
Olric
(17.11.18)
en kötü ihtimalle yumurta kırıp yerim.
0
dedim ben sana
(17.11.18)
Çok yorgunsak ve dolapta kalan yemek yoksa söyleriz o da yılda bir iki kere anca.
0
fırt
(17.11.18)
haftada 2-3 kere dışarıdan söylüyoruz, çok aç olmamızla değil tembelliğimizle bağıntılı olarak. yemek yapmak çok vakit alıyor, insanın her daim vakti ve enerjisi olmuyor.
0
evde liyakat kalmamis
(17.11.18)
(16)

sevdiğiniz bir şeye en fazla ne kadar odaklanabiliyorsunuz?

Bruce
vakit kısıtınız yok diyelim, yapmaktan hoşlandığınız bir şeyi düşünün. favori kitabı okumak, diziyi izlemek, oyun oynamak gibi... bir oturuşta kesintisiz ne kadar süre o eyleme devam edebiliyorsunuz? mesela bir kitaba dalınca 4 saat okuyorum diyen var mı? ya da binge ettiğiniz diziyi arada başka şey
vakit kısıtınız yok diyelim, yapmaktan hoşlandığınız bir şeyi düşünün. favori kitabı okumak, diziyi izlemek, oyun oynamak gibi... bir oturuşta kesintisiz ne kadar süre o eyleme devam edebiliyorsunuz? mesela bir kitaba dalınca 4 saat okuyorum diyen var mı? ya da binge ettiğiniz diziyi arada başka şeylerle ilgilenmeden kaç bölüm üst üste izleyebiliyorsunuz? ya da bilgisayar oyunu diyelim, kaç saat oynayabiliyorsunuz?
teşekkürler...
0
Bruce
(12.11.18)
2-3 saat maks
0
stavro
(12.11.18)
Oyun en fazla 1 saat. Fazlası sarmıyor


Kitap en fazla 1 saat.

Dizi yürür gider 5 saati taş.

Film en fazla 2 saat.
0
kablelvuku
(12.11.18)
Yarım saat
0
Delay Fuze
(13.11.18)
Bu konuda best olabilirim. Livaneli'nin tuğlamsı Serenad'ını 1 gecede okumuştum, üst üste 7 - 8 bölüm Leyla ile Mecnun izlemiştim, oyun oynarken de vaktin nasıl geçtiğinden haberim olmaz, uyuklayana kadar oynarım. İnternetin saatinin 1 lira olduğu vakitlerde 9 10 lira hesap ödemişliğim var.
0
apdulera
(13.11.18)
Oz'u ve Sopranos'u dışarıdan bir şey / kimse bölmediği sürece izliyordum. Sınırım yoktu o ikisiyle alakalı. (Edit: Buraya Entourage ve Dark ve Utopia da eklenebilir)

Askerden geldiğimden beri kitaba çok odaklanamıyorum ve bu kanayan yaram. Buna karşın, askerde, Tutunamayanlar'ı üç gecede bitirmiştim ve son 370 sayfası bir gecede idi. Yine, Hasan Ali Toptaş'ın Heba'sını iki günde bitirmiştim. Usta birliğindeki ilk ayımda 11 kitap okumuştum. Askerliği özledim galiba.

Bilgisayar oyunu uzun zamandır oynamıyorum ama şimdi Football Manager indirsem başından kalkmadan günlerce oynayabilirim.

Kitap okurken başka düşüncelere dalıyorum. Oyun oynarken ya da dizi izlerken karşımda sürekli bir uyaran olduğu için odağımı kaybetmem daha zor oluyor.
0
rahip janick
(13.11.18)
vakit ve iş/güç sorunum yoksa ve takıldığım şey aşırı sardıysa bitene kadar diyelim. Bitmeyecek gibiyse sızana kadar.
0
piremses
(13.11.18)
max yarım saat ne olursa olsun
0
cedex
(13.11.18)
Kitap: 1-2 saat, sonra ara verip bir o kadar daha akarım vaktim oluyorsa.

Müzik: Aralarda sigara molaları sayılmazsa 4 saat aralıksız çaldığımız oluyor. Nerdeyse yarısı doğaçlama oluyor uzun girdiğimizde.

Film: Bitene kadar.

Spor: Maç bitene kadar. Sonra bi maç daha, sonra bi tane daha; ne zaman yorgunluktan sahanın ortasında uzanacak duruma geliyorum o zaman bırakıyorum.

Çalışmıyorum, çalışsam o kadar vakit bulabilir miyim bilmiyorum.
0
fırt
(13.11.18)
eskiden daha iyiydim o konuda. şimdi max 1 saat hadi taş çatlasın 2 saat odaklanabiliyorum.
0
muslugubozukhayrat
(13.11.18)
1 saat şu an maksimum. eskiden 14 15 saat pc başından kalkmadan knight oynardım, nasıl yaptığımı bilmiyorum.
0
Tears of Devil
(13.11.18)
Bir kitaba dalınca bütün gün okumuşluğum var. Arada ihtiyaç molası ve yemek hariç, ki yemekte bile "bitse de geri dönsem" diye düşünmüşümdür.
Genel olarak çok odaklanabilen bir insanım.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.18)
Bir günümün tamamını sevdiğim aktiviteyle geçirdiğim çoktur sevdiğim şeylerden sıkılmam
0
pastörizesüt
(13.11.18)
Sevdigim bir şey mi emin değilim ama işe çok iyi odaklanirim, masaya bir oturdum mu işe odaklandimsa öğlen nasıl geliyor anlamam, geleni gideni görmez gözüm. Genelde gelen mesajları da gormem bu zaman içinde.
0
damla sakızlı dondurma
(13.11.18)
günde 18 saat dizi izleyebiliyorum. ajdjdjdka binge'in boku çıkıyor bazen.
0
nice tnetennba
(13.11.18)
sızana kadar +1
0
for day to break
(13.11.18)
araç tamiratı işleriyle sızana kadar durmadan 2 gün uğraşmışlığım var, sınırı yok elden ayaktan düşene kadar
0
mirty
(13.11.18)
(9)

Dinleyecek muzik kalmadi

stavro
Isyerinde muzik dinlemek istiyorum ama ayni seyleri dinleye dinleye kabak tadi vermeye basladi yeni seyler de kesfedemiyorum dinleyecek muzikleri tukketim resmen.Bir seyler onerin de keyfimiz yerine gelsin. Fazla agir seyler olup icimizi de baymasin ama hareketli ya da sakin muzikler olabilir. Kendi
Isyerinde muzik dinlemek istiyorum ama ayni seyleri dinleye dinleye kabak tadi vermeye basladi yeni seyler de kesfedemiyorum dinleyecek muzikleri tukketim resmen.

Bir seyler onerin de keyfimiz yerine gelsin.
Fazla agir seyler olup icimizi de baymasin ama hareketli ya da sakin muzikler olabilir. Kendi dinledikelrinizi sallayin iste buraya.
0
stavro
(12.11.18)
Arkadaşlar merhaba spotify listeme hoş geldiniz, bu listemizde sizlerle günce...

Güncel favorilerimi yazıyorum;

Celestial Blues - Andy Bey, The Avener ( yeni keşfettim kopamıyorum)
Be My Organ - Beacon
Kingdom (feat. North Downs) - Maribou State
Numb&Getting Colder - Baauer Remix - Flume
The Only Thing - Zola Blood
0
kablelvuku
(12.11.18)
denef
(12.11.18)
Apaçi mode on

Klipler efsane olmuş:
www.youtube.com

www.youtube.com

apaçi mode off
0
eazy
(12.11.18)
Bazıları witch house ama olsundu diyoruz

youtu.be

youtu.be (Bu çok iyi)

youtu.be
0
helena
(12.11.18)
acid house
0
heidi'nin dedesi
(12.11.18)
bu aralar chet faker
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.11.18)
Queen dinle.
0
chitosan
(12.11.18)
Farklı bir şeyler arıyorsan Jojo Mayer & Nerve. Özet: Jazz temelli 50 yıllık bir davulcu + reverse engineering + üst seviye ses manipülasyonu = magic.
0
fırt
(12.11.18)
www.youtube.com

izel-geceler kara
0
ssiradanbirigibi
(12.11.18)
(14)

Spor yapanlar/yapmayanlar toplanın!

lambada
Artık düzenli spora başlayayım diyorum 8156372. defa :) Ama yol resmen gözümde büyüyor. Siz nasıl yapıyorsunuz ya da şimdi değilse bile geçmişte nasıl yaptınız? 1. Spor salonuna gitmek ne kadar zamanınızı alıyor? 2. Nasıl gidiyorsunuz (yürüyerek/araba/metro vs) 3. En yakın spor salonu minibüsle 30 d
Artık düzenli spora başlayayım diyorum 8156372. defa :) Ama yol resmen gözümde büyüyor.
Siz nasıl yapıyorsunuz ya da şimdi değilse bile geçmişte nasıl yaptınız?

1. Spor salonuna gitmek ne kadar zamanınızı alıyor?
2. Nasıl gidiyorsunuz (yürüyerek/araba/metro vs)
3. En yakın spor salonu minibüsle 30 dk gidiş, 30 dk dönüş olsa, haftada 2 gün gider miydiniz?
Yoksa evde koşu bandında yürüyüş, internetten pilates falan mı yapardınız?
(Spor salonunda sadece pilates ve yoga var ve ikisine de gitmek istiyorsunuz diyelim)

Birbirimizin üzerine spor atalım, başka türlü olmayacak:))
0
lambada
(26.09.18)
1. 10 dk
2. Yürüyerek.
3. Sadece pilates ve yoga ise evde de yapabilirdim, salon çok da gerekli değil bence. Tabii program ve gerekli aletler varsa.
0
tabirimekruh
(26.09.18)
Sporcard'ı araştırmanızı öneririm.

(git: eksisozluk.com)
0
chihirovekohaku
(26.09.18)
@tabirimekruh; yoga with adriene ve pilates için de ebru şallı düğündüm. Yeterli olur mu ya da yoga yaparken kendimi sakatlar mıyım bilemedim.
0
🌸lambada
(26.09.18)
İstanbul dışında küçük bir ilde oturuyorum, en yakın spor salonu dediğim gibi minibüsle 30 dk mesafede :(
0
🌸lambada
(26.09.18)
Minibüsle 30 dakikalık uzaklıktaki bir salona gidemezsin boşuna kayıt falan yaptırıp paranı ziyan etme, evde bir şeyler yapmaya çalış.
0
angelus
(26.09.18)
1-) 15 dk
2-) otomobilimle
3-) muay thai ile ilgileniyorum (dirseğin, dizin ve çok hafif güreşin olduğu bir ring sporu). Geri kalan günlerde de bisiklete binip evde dumbell çalışıyorum.
0
farabi
(26.09.18)
1- 2 dakika
2- yürüyerek
3- gitmezdim
0
Delay Fuze
(26.09.18)
1. eskiden otobüs ile 5 yürüyerek 20 dakikamı alırdı (git-gel*2 eşittir 10-40 dek.) 2-3 yıldır evde yaptığım için 0.
3. gidebilirdim ama zorlayarak olurdu isteyerek değil.

Pilates ve yoga evde yapılabilir diye düşünüyorum.
0
candanag
(26.09.18)
1- 5 dk.
2- Araba.
3- Asla gitmem. Eve iki dumbell alır öyle çalışırım ilk etapta, sonra barbell alınır, barfiks demiri alınır, bench sehpası alınır vs. Koşu bandı yerine de bisiklet tercih ederim.
0
fırt
(26.09.18)
2 adım ötemde salon var fakat ben havuz da olduğu için 20 dk yürüme mesafesindeki salona gidiyorum, yürüyerek tabii. Koşu bandında yürümekten hiç hazzetmiyorum o yüzden iyi geliyor.
Açıkçası sadece yoga ve pilates için asla bir salona gitmem, yazın spora ara verdiğimde bir kez youtu.be bu videoyu denedim valla hiç de fena değildi. genel olarak pilatesi pek sevmiyorum zaten.
0
mslny
(26.09.18)
Üşeniyosan bence bi sehpa, ağırlık seti ve barfiks demiri alabilirsin. hiç yoktan iyidir.
0
Delay Fuze
(27.09.18)
1.işten/evden spor salonuna ders saatinden 30 dk önce çıkıyorum
2.arabayla
3.haftada 2-3 gitmeye çalışıyorum yaklaşık 1,5 senedir. Daha yakında bir seçeneğim yok maalesef.
Daha önceki dönem evde çalışmaya çalıştım, özellikle 30 day shred 1-2-3 programını takip ettim, ortam uygunsa verimli oluyor ancak salınca salınıyor yani. Aman yarın yaparım nasılsa düşüncesi çok tehlikeli, yarınlar olmuyor bir noktadan sonra. 2 saat spor salonu için harcamak gözümde büyüyor mu? hem de nasıl ama hem hizmete para vermek bir motivasyon kaynağı hem de derslerin olduğu bir spor salonu olunca benim adıma belli bir saate derse yetişmek de gitmemi kolaylaştıran bir etmen. Ev ortamınızı bilmiyorum ama bence bir özel/kişisel zaman olarak da görülebilir bu süre.
0
ruz
(27.09.18)
*motorla 40saniye falan suruyor evden.
*bir ara haftada iki gun yuzmeye gitmek icin karsiya geciyordum. gayrettepe'den atasehir'e, ordan geri besiktas'a. sevince oluyor.
*pilates yapacaksam evde acar yutuptan yaparim. veya pinterest veya instagram. alet edevat dedigin iki top, bir bant, bir halka, iki agirlik.
*yoga icin bir yonlendirici iyi oluyor.
0
jimicik
(27.09.18)
1. Şu an evden 5dk. Eskiden evim uzaktı ama salon iş-ev arasındaki yolun üzerindeydi, yine sorun olmuyordu. Hep söylüyorum, düzenli spor yapma alışkanlığını edinmenin en önemli faktörlerinden biri salonun ya işe ya eve yakın olması. Yoksa yalan oluyor o iş.
2. Yürüyerek
3. Haftada 2 giderdim, şu an mecbur olduğum için, ama daha fazla gitmeye üşenirdim.
Evde spor kesinlikle yapamıyorum, öyle bir motivasyonum yok, hiç olamadı.
Evde sadece yoga yapıyorum. Yoga ve sonrasında meditasyon, o da iyi uyumamı sağladığı için.

Evde pilates ve yoga yapabilirsin bence (yoga bir yere kadar).
0
peggy
(27.09.18)
(18)

Kitabin altini cizmek

ahm1
Sirf kitaptaki cumlelerin altini cizmemek icin onemli yerlerin fotografini cekeyim dedim ama olacak is degil gibi gozukuyor. Biraz sacma ya da islevsiz de bulunabilir.Ama kitabin altini cizmek de itici geliyor bana. Suna karar vermeye calisiyorum: kitabin altini cizsem mi, yoksa yandan cizik mi atsa
Sirf kitaptaki cumlelerin altini cizmemek icin onemli yerlerin fotografini cekeyim dedim ama olacak is degil gibi gozukuyor. Biraz sacma ya da islevsiz de bulunabilir.

Ama kitabin altini cizmek de itici geliyor bana. Suna karar vermeye calisiyorum: kitabin altini cizsem mi, yoksa yandan cizik mi atsam ya da kitaplari hicbir sekilde cizmesem mi? Ne diyorsunuz? Boyle bir kitabi birinden odunc aldiginizda ne dusuneceginizi hayal ederek yanitlarsaniz sevinirim.

Gerci, kitaplarimi cok nadir birilerine veriyorum (nadir olmasi sakindigimdan degil) ama kimse kitaplarimi almiyor diye de her bir tarafini karalamak cirkin bir sey.
0
ahm1
(23.09.18)
Ben kimseye ödünç kitap vermem ama bir ihtimal versem ve ödünç verdiğim kitabı çizilmiş görsem ağır tatsızlık çıkarırdım.
0
angelus
(23.09.18)
Boyamadıysa yani sadece çizikse rahatsız etmez. Çizmek istemiyorsan çizmek istediğin yerlere ince post-it yapıştır.

at, avrat, kitap. :D @angelus+1
0
datnet
(23.09.18)
Ben kimseye ödünç kitap vermiyorum ve asla kitaplarımda cümlelerin altını çizmiyorum. Çocukluğumdan kalan abartılı bir hassasiyetim var kitaplara karşı. Mesela alacağım kitaptan kitapçıda 5 tane varsa en temiz görüneni, bir tek sayfasında kırışma bile olmamış olanı alırım. Kalemin ucuyla nokta bile koymam asla kitaplarıma. Abarttığımın ben de farkındayım ama çocukluğumdan beri böyle ve asla değiştiremiyorum bu huyumu.
0
ms brownstone
(24.09.18)
ben rengarenk fosforlu kalemlerle çiziyorum
0
bir garip melek
(24.09.18)
ödünç aldığım kitapta altı çizili yerler görsem oraları daha dikkatli okurdum.

ödünç verdiğim kitapta altı çizili yerler görsem bir daha o kişiye kitap vermezdim.

kitap sizin ise ve daha sonra bir sahafa satmayı düşünmüyorsanız. nasıl kolayınıza geliyorsa öyle davranın.
0
belkider
(24.09.18)
Başkasından ödünç aldigim kitabın altini çizmem. Ama ödünç aldigim kitabin alti çizili olmasindan da rahatsız olmam. Aksine çok hoşuma gider başkasinin altini cizdiği satirlari okumak. O kisimlarda dikkatim ikiye katlaniyor.

Kendi kitaplarimda ise çizmekten gocunmam. Uzerine notlar yazar, şekiller çizerim. Ama bazen altini çizeceğim kısım uzunsa çizmeye eriniyorum. Haliyle ilgili kısmın başına < ve > yazıyorum.
0
Amaranta ursula
(24.09.18)
Ayracın bos kısmına hoş sayfaları not ediyorum. 5-2 gibi minik minik. 5. Sayfa 2. Paragraf. Şu küçük renkli stickerlardan da yapıştırabilirsin.
0
alwayschargeneverbend
(24.09.18)
Bir arkadaşıma zamanında pahalı bir ders kitabını ödünç vermiştim, geri aldığımda kitabın ilk sayfasında elemanın adı soyadı ve imzasını gördüm. Nasıl içim acımıştı ulan yapılır mı bu ya, kitabı yaksa bu kadar can sıkıcı olmazdı durum.

Başkasının kitabına asla kalem sürmem, ödünçse sayfaları köşeden katlamam bile.
Kendi kitaplarımı da yıpratmadan kullanmaya çalışsam da birtakım kitaplarda cümlelerin altını çiziyorum veya tüm paragraf önemliyse büyük köşeli paranteze alıp yıldız atıyorum.
0
fırt
(24.09.18)
ben de çizmiyorum satırların altını, ödünç verme ihtimaline karşın. insanların içlerinden "mala bak hangi cümleyi değerli bulmuş" diyeceklerini düşünürüm. eskiden silik bir nokta koyar, daha sonra o kısmı bir yere not alırdım. şimdi fotoğrafını çekiyorum o kısmın, sonra bilgisayara atıyorum, çeşitli etiketlerle.
0
misterturist
(24.09.18)
Ben şu renkli şeyslerden yapıştırıyom
0
lorne malvo
(24.09.18)
Kitaplarımı hatta textbooklarımı çizmem. Dershane kitaplarımı çizmek zorunda kalınca uzun zaman kendimle mücadele ettim. Tırnak işareti koyuyordum ama artık dershane kitapları yoldan çıktı. Okuma kitaplarımı aldığım gün ad soyad tarih yer imza atarım. Önemli bir yer varsa yanına plastik ayraç yapıştırırım veya arasına kağıt koyarım. Asla çizmem. Emanet kitap zaten çizilmez.
0
Lim5
(24.09.18)
Kitap tamam şahane bir şey ama içeriğini değil de kitabı kutsallaştırmayı çok lüzumsuz ve abartılı buluyorum. 5-6 senedir kindle kullandığım için böyle bir derdim yok ama basılı kitap okusaydım çizerdim, canım ne isterse yapardım. Başkasının kitabını çizmem ama, not alırım başka bir kağıda.
0
sopiro
(24.09.18)
Eşyalarla bu derece bağ kurmak bana doğru gelmiyor. Kitap olması eşya olduğu gerçeğini değiştirmez. Çizmek istiyorsanız cizin. Çirkin olduğunu düşünmüyorum, tersine bir bölüm hatırlayıp dönüp baktığımda kolaylık sağlıyor. Kitap okuyan, yani gerçekten okuyup okuduklarını anlayan biri zaten hakkınızda saçma sapan bir şey düşünmez. Ha düşünüyorsa şekil olsun diye okuyangillerden demektir benim için. Ayrıca ne düşünürse düşünsün, bana ne.
0
Phoebe
(24.09.18)
Ders kitaplarına acımam, önemli yerlerin altını, önemli formülleri işaretlerim, yani okurken yapardım.

Eğer kitap, roman, hikaye vs ise hoşuma giden bir cümle, paragraf vs varsa altını çizmem ama ikinci el bir kitap okuyorsam altı çizili yerler görürsem hoşuma gider, karşı tarafla empati kurmuş gibi hissederim.
0
kimlanbu
(24.09.18)
kitaplarımı çizmem, başkası çizerse aşırı irrite olurum. kitabın illa bir yerini işaretlemek gerekiyorsa sayfanın yanına postit tarzı stickerlar yapıştırıyorum
0
yemrem
(24.09.18)
Kitapların altının çizilmesine. Önüne isim yazılmasına kılım. Bunun bir üst versiyonu ile uzun süre baş ettim. Kelimelerin üzerini çizip kendince değiştirirdi.

ULAN YAZARA SAYGI KALMAMIŞ MİLLETTE. KENDİ HİKAYENİ YAZMAK NEDİR.

Neyse sakinim. Çok beğendiğim alıntıları küçük bir not defterinde saklardım. Baktım yazım çirkin başa çıkamıyorum bununla. Cümlelerin başına ve sonuna kurşun kalemle tırnak atmaya başladım.

Çok bunalınca kitaplıktan bir kitap seçer, o tırnak içindeki cümleyi okurum.

Birine kitabımı versem fosforlu kalemlerle altını çizse, yüzünü gözünü asetat kalem ile boyarım -kız arkadaşım hariç-
0
kablelvuku
(24.09.18)
ilk sayfasına adımı, soyadımı ve aldığım tarihle yeri yazmak haricinde kitaplarımın altını çizmem, üstünü fosforlu kalemle işaretlemem, kenarını kıvırmam, hunharca ikiye katlamam ya da bükerek tek parça haline getirmem. beğendiğim alıntıları, bu amaçla aldığım not defterime yazarım, yazamıyorsam da başka bir sayfaya "yeraltından notlar, 56. sayfa 'eğer bir gün...'" şeklinde not düşerim daha sonra alıntı defterime kaydetmek için.
0
m e b
(24.09.18)
ödünç verdiğim bir kitapta geçen bazı cümlelerin altının çizilmesi şahsen hayli hoşuma giden bir durum.
ilk tepkim "vaaay kerkenezz. demek bu cümle hoşuna gitti! bu mesele hakkında böyle düşündüğünü bilmiyordum" oluyor.
o kişi hakkında bazı kıymetli yargılara varmama yarıyor not alma durumu.
0
pangea
(24.09.18)
(12)

bez dolap

yuvarlanantencereninkapagi
kullandınız mı, kullanırken kanser ediyor mu sürekli yamularak vs? sonsuz raflı olanlar var eni 160 cm. bunlar nasıldır acaba?
kullandınız mı, kullanırken kanser ediyor mu sürekli yamularak vs? sonsuz raflı olanlar var eni 160 cm. bunlar nasıldır acaba?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.09.18)
Ogrencikigimde kullandım. İdare etmişti
0
kisa
(23.09.18)
öğrencilikte hiç sıkıntı yaşamadım ama ölümüne doldurup kıranlar vardı.
kilit soru ne kadar kıyafetiniz var?
0
basond
(23.09.18)
cok ya da az kıyafetim yok.

askiyi kullanırım yahu. asıl soru yamulur mu :(
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(23.09.18)
ve içindekiler toz falan oluyor mu
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(23.09.18)
merak ettim. kaç para vereceksin bez dolaba? spotçu denen hayvanlara uğramayı denedin mi? 0 liraya aldığı dolabı dişli olursan sana 50-100 liraya bırakabilir.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.09.18)
www.hepsiburada.com

şunu kullanıyorum 1 seneyi aşkındır. eşek gibi dolduruyorum gerek askı gerek raflarını. eğilme büzülme olmadı. memnunum tavsiye ederim
0
ManikD
(23.09.18)
Abi öğrencilerden bulursun tahta bir dolap getirme parasına getirirsin. Uğraşılmaz bez dolapla bence
0
westblack
(23.09.18)
kullandım. yamulmuyor ama kullanışlı değil. idare etsin amaçlı kullanılır. 2. elciden alacaksan adamların bu dolabı bedavaya aldığını unutma.
0
belkider
(23.09.18)
Yazlıkta 2 sene kadar kullandık kardeşim ile; onunki hala sapasağlam misafir odasinda duruyor, benimki ikinci yazın sonunda çöpe gitmişti. Sanırım dolaptan çok kullanan kişi ile ilgili kullanışlı olup olmaması.
0
fraise
(23.09.18)
bez dolaba 100 TL'ye kadar vermeyi düşünüyorum. en dandik dolap olmuş 300 400 lira :(

2. elciler kötü ürünleri fahiş fiyata satiyor ve genelde sattıkları dolaplar bana göre değil. küçük bir sey arıyorum, odam çok küçük.

iki yıldır dolapsiz yaşıyorum BEZ DOLAPLA BU OLAYA BIR DUR DIYECEGIM. destekleyin beni
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(23.09.18)
toz tutuyor..
0
acetaminophen
(24.09.18)
Fraise +1.

Arkadaşlar aynı bez dolaptan iki tane almışlardı bir süre sonra biri anti gravity lean yapar gibi garip bir hale girdi diğeri normal duruyordu. Kullanana bağlı tamamen.
0
fırt
(24.09.18)
(8)

üstüme film atınız

eylul
merhaba arkadaşlar..sizlerden film önerileri rica edeceğim. yakın zamanda çekilen türk filmlerinden uzak kaldığımı fark ettim. açıkçası isimlerini de kalitelerini de bilmediğimden hangisini izleyeceğimi bilemedim. ama bir türk filmi izlemek istiyorum. lütfen özellikle son 10 yıl içerisinde çekilmiş
merhaba arkadaşlar..

sizlerden film önerileri rica edeceğim. yakın zamanda çekilen türk filmlerinden uzak kaldığımı fark ettim. açıkçası isimlerini de kalitelerini de bilmediğimden hangisini izleyeceğimi bilemedim. ama bir türk filmi izlemek istiyorum. lütfen özellikle son 10 yıl içerisinde çekilmiş önerebileceğiniz türk filmleri varsa üstüme atın.

teşekkürler
0
eylul
(13.09.18)
edit: kesinlikle kelebekler!

(bkz: aile arasında)
(bkz: ölümlü dünya)
0
Bruce
(13.09.18)
Sarmaşık.
0
fırt
(13.09.18)
Uzak İhtimal
0
Amaranta ursula
(13.09.18)
Son zamanlarda izleyip, en begendigim turk filmi, kelebekler.
0
astrid
(13.09.18)
sonbahar
uzak ihtimal +1
sarmaşık +1 (gerçi ben film olarak değil de oyunculuğu çok beğenmiştim)
limonata ve ölümlü dünya da güzel ama biraz daha çerezlik filmler.
0
high hopes of the sozluk
(13.09.18)
Kelebekler +1
0
sacrilegious
(13.09.18)
(bkz: Uzun hikaye)
0
murtiii
(13.09.18)
sarmaşık +1
bir zamanlar anadolu'da +1
yozgat blues
ahlat ağacı
0
misterturist
(13.09.18)
(9)

dinlediğiniz en karanlık albüm?

anxyte
sadece müzikal anlamda
sadece müzikal anlamda
0
anxyte
(13.09.18)
Anathema-Hindsight
0
kablelvuku
(13.09.18)
piyon kalpler
0
000000
(13.09.18)
Ataxia - Automatic Writing
Genre: Art Rock, Experimental Rock
youtu.be

Bu albümü çok sıkıntılı zamanlarımda defalarca dinledim ve dinlediğim en karanlık albüm olarak beynime kodlanmış durumda, ilk aklıma gelen bu oldu. Ama dersen ki ben senin kişisel karanlığınla ilgilenmiyorum, o zaman şu:

Bohren & Der Club of Gore - Bohren For Beginners
Genre: Doom Jazz
youtu.be
0
fırt
(13.09.18)
my dying bride the light at the end of the world
0
silver apple
(13.09.18)
En karanlık mıdır bilemem ama depeche mode- sounds of the universe bunlardan biridir benim için.

Sırf wrong'un varlığı bile yeter
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(13.09.18)
Bauhaus - in the flat field
The Cure - Pornography, Disintegration
Joy Division ‎– Unknown Pleasures
Fields of the nephilim ‎– the nephilim
Sisters of mercy - Floodland
Dead Can Dance ‎– Dead Can Dance
daha çok çıkar, temel olarak en sevdiğim müzik tarzı olduğundan seçmek zor benim için.
0
kalte sterne
(13.09.18)
nico - desertshore
blood axis - blot: sacrifice in sweden
joy division ‎– unknown pleasures
dead can dance - into the labyrinth
cocteau twins - treasure
0
tepedeki psychedelic adam
(14.09.18)
gybe - F♯A♯∞
0
pokemonk
(17.09.18)
fatih erkoç - kör kuyular (*yıhyıh)
0
nocturness
(20.12.18)
(7)

bu karikatürün anlamı nedir? umut sarıkaya - kurt cobain

tepedeki psychedelic adam
komik olan bir şey var ve anlayamadım mı acaba?https://s3.eksiup.com/d7b6bbbd289.png
komik olan bir şey var ve anlayamadım mı acaba?

s3.eksiup.com
0
tepedeki psychedelic adam
(13.09.18)
cakabo
(13.09.18)
yani?
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(13.09.18)
Komik değil. Hep hırka giyiyordu ya ona gönderme yapmış herhalde.
0
eazy
(13.09.18)
komiklikten öte anlamlı, hırka ünlü olduğu için oradan olay çıkarmış.
0
redeath
(13.09.18)
Komik bir durum yok. Kurt Cobain goes crazy yazsa Youtube’a bir sürü malzeme çıkardı kendisine halbuki. Resmen zorlamış yani hiçbir manası yok şu karikatürün.
0
fırt
(13.09.18)
yıkayayım demiyor yakayım diyor.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(13.09.18)
Komik değil bence de.
0
monogram
(13.09.18)
(7)

Böyle şeylerde evrenin size göz kırptığını düşünüyor musunuz?

m e b
Özel derken lafın gelişi işte. Neyse.Karşılaştığım örnekler üzerinden gideyim uzun uzun ve karmaşık anlatmaktansa.Mesela oturduğum mahallede birbirine paralel sokaklar var hep. Bu sokaklardan birinin adı annemin, birinin adı da samimi olduğum bir arkadaşımın annesinin adıyla aynı. "Eee, yani?" diyec
Özel derken lafın gelişi işte. Neyse.
Karşılaştığım örnekler üzerinden gideyim uzun uzun ve karmaşık anlatmaktansa.
Mesela oturduğum mahallede birbirine paralel sokaklar var hep. Bu sokaklardan birinin adı annemin, birinin adı da samimi olduğum bir arkadaşımın annesinin adıyla aynı. "Eee, yani?" diyeceksiniz belki ama ikisi de nadir isimlerden, öyle Ayşe, Fatma, Şebnem, Gül gibi isimler değil.

Yine oturduğum yerde en yakın arkadaşımın adı bir sokağın adıyla aynı. Üstelik o sokağın olduğu yerde bir de Ahıskalılar derneğinin bir şubesi var. Tahmin edebileceğiniz gibi, arkadaşım da Ahıska Türklerinden.

Yine bu arkadaşımla Ankara'ya gidiyoruz. İkimiz de kalacağımız akrabalarımızın yanına gidecekken bir öğreniyoruz ki ikimizin de akrabaları koskoca Ankara'da aynı mahallede oturuyor ve arada sadece birkaç sokak var.

Çalıştığım yerde çalışanların birinin eşinin adı ve soyadı ile bir tanıdığımın adı ve soyadı aynı.

Üniversite okuduğum yerde biriyle konuşuyorum ve kadının adı ve soyadının benim çok yakın bir akrabamla aynı.

Üniversitede iki tanıdığım var (doğrudan benimle ilgili olmasa da) ve ikisi adaş, aynı bölümde ve soyadlarında sadece tek harf değişiyor. Hakan Bayar ve Hakan Baya gibi.

Daha birçok örnek var bu şekilde.

Tamam, olasılığa vurunca böyle şeylerle karşılaşmak şaşırtıcı gelmeyebilir ama yine de siz böyle durumlarla karşılaşınca şaşırmıyor musunuz? Var mı sizin de böyle örnekleriniz?
0
m e b
(12.09.18)
şaşırıyorum, evrenin/tanrının yaptığı ufak süprizler diyorum:)
0
lata
(12.09.18)
Kevin Muhittin ya da Maximillian Osman falan olmadığı müddetçe şaşırmıyorum. İsim soyisim benzerliği sık rastlanılan bir şey, şaşırtıcı değil bence.
0
fırt
(12.09.18)
Denk geldiğim oluyor o an aklıma şu geliyor:
(bkz: baader-meinhof fenomeni )
0
Amaranta ursula
(12.09.18)
Böyle şeyler fark edince aklıma Ömer Çelakil geliyor neler yapıyor acaba şu sıralar diye düşünüyorum.
0
nickimin hakkini veremedim
(12.09.18)
firt + 1
Maximilian Osman'a cok guldum, agzimdaki cayi kismen orama burama puskurttum. Cogunu elime puskurtmus oldum en azindan :)

Ucuk bir sey olmadigi surece pek sasirmiyorum, evrenin cok da umrunda oldugumu sanmiyorum.
0
aychovsky
(12.09.18)
Şimdiye kadar aşık olduğum tüm kadınların adında L harfi vardı. Adında L harfi olmayan hiçbir kadına aşık olmadım.

Lostumsu tesadüfler çok oluyo, dünya küçük. Ama benim en garibime giden şey bu hayatımda.
0
Delay Fuze
(12.09.18)
simülasyonda mıyız ne oluyor dedirten şeyler denk geliyor arada
0
jfc62
(13.09.18)
(7)

Giyim Kuşam

levent bilgen
1)Giyim kuşamla ilgili tercihlerinize özel vakit ayırıyor musunuz? Yoksa mağazada mı karar verirsiniz ne alacağınıza?2)Bu konuda daha zevkli ve orijinal olmak adına neler yapıyorsunuz? Bloglarla mı medyayla mı gözlemle mi yoksa sosyal medyayla mı ilerliyorsunuz? 3)Sizce öncelik kombin mi marka mı yo
1)Giyim kuşamla ilgili tercihlerinize özel vakit ayırıyor musunuz? Yoksa mağazada mı karar verirsiniz ne alacağınıza?

2)Bu konuda daha zevkli ve orijinal olmak adına neler yapıyorsunuz? Bloglarla mı medyayla mı gözlemle mi yoksa sosyal medyayla mı ilerliyorsunuz?

3)Sizce öncelik kombin mi marka mı yoksa vücut proporsiyonuna öncelik vermek mi?

Eklemek istediğiniz düşüncelerinizi de dinlemek isterim.
0
levent bilgen
(12.09.18)
1) Harcamıyorum. Genelde kafamda ne alacağım bellidir gider onu alırım. Bazen de tesadüfen aradığım şeyi görürünce alırım.
2) Tam anlamıyla hiçbir şey yapmıyorum.
3)Bence öncelik vücut şekline göre giyinmek.
0
Amaranta ursula
(12.09.18)
1)harcarim. Dis gorunusume, kisisel bakimima ozen gosteririm.
2)bloggerlwri takip ediyorum ve kendi stilim cercevesinde seciyorum parcalari.
3) vucut prop.>kombin=marka. Siralamasi degisiyor bazen son ikisinin.
0
Deathrow
(12.09.18)
1- Evet. Alacağım markanın sitesine girip saatlerce bakıyorum. 30 tane oluyor, sonra arkadaşlara gösterip 10 taneye düşürüyorum. 10 taneden sonra kendim karar verip 3 taneye inidiriyorum. Her şey hazırsa gidip alıyorum.

2- Zevkime güveniyorum ama pintrest'e falan bakıyorum bazen. İnsanlar ne giyiyor, nasıl kombin yapıyor falan diye. Arada Asap Rocky ne giymiş, nasıl giymiş ona bakıyorum. Seviyorum o herifin tarzını. Aynılarını almıyorum tabi ama o tarz kovalıyorum.

3- Birini seçmek zorundaysam kombin derim ben ya. Tarz olunmalı bence :)
0
eazy
(12.09.18)
1)evet. internette gezer bakınır, boş zamanımda oradan beğendiklerimi mağazada canlı görür, sonra seçenekleri değerlendirir ve internetten ya da mağazadan alırım.

2)doğuştan zevkliyim, birini ya da bir akımı takip etmem.

3)hepsinin birleşimi ama kombin işine takıntılıyım biraz, uçuk giyinmediğim için nizamı uyumla sağlamaya çalışıyorum.
0
Bruce
(12.09.18)
1. Hayır. Son beş senedir belki de hiç harcamıyorum. Para da zaman da. Mağazada karar vermem ne alacağıma. İhtiyacım bellidir, eğer yeni bir şey alacaksam marka seçimim de belli. Çok uzun süredir iki markadan ayakkabı alıyorum. Kıyafette çoğunlukla ikinci el bakarım. Bazı bitpazarlarını gezmek çok eğlenceli olabiliyor, o özel vakit ayırmaktan sayılıyorsa, arkadaşlarımla çok nadir de olsa gidiyorum.

2. İkinci el mağazalarında, değiş tokuş pazarlarında çok hoş kıyafetler çıkabiliyor. Özellikle elbiselerim ve ayakkabılarım hep sorulur, nereden nereden diye... Eski sezonlar ve kaliteli markalar çünkü. Blog takibim yok. Modayı takip etmiyorum.

3. Vücut şeklime göre.
0
buf-e kür
(12.09.18)
1) Ayırmam
2) Hiçbir şey
3) Vücut şeklime göre

Kıyafet alışverişi yapmaktan, mağaza gezip bir sürü şey denemekten nefret ederim. Sadece çok ihtiyacım olduğunda alışverişe çıkıp en kısa sürede halletmeye çalışırım. Var olan kıyafetlerimi giyilmez duruma gelene kadar giyerim. En son 2 sene önce kıyafet aldım: aynı kotun iki farklı renginden, aynı tişörtün üç farklı renginden..
Üniversitedeyken ikinci el giysi satışı olurdu onu çok severdim bak.
0
pati
(12.09.18)
1) Hayır.

2) Hiçbir şey. Çok iyi bir terzim olsun isterdim ama, ilerde olur umarım.

3) Vücut proporsiyonu en önemlisi daha sonra kumaş kalitesi ve kombin geliyor bence. Marka önemsiz.

Renk ve desen konusunda takıntılı değilim ama giydiğim şeyler çoğunlukla düz ya da gözüme hoş gözüken patternler içeren kıyafetler oluyor, yaka konusunda takıntılıyım garip gurup yakalı şeyleri giyemem V yaka da giyemem; seçeneklerim çok dar, bunların kesişim kümesinde olmadığı müddetçe almıyorum zaten.
0
fırt
(12.09.18)
(45)

Ne kadar zamandır Ekşi Duyuru'dasınız?

zgrydn
ilk verdiğim cevap ne zaman diye merak edip baktım. aralık 2008 diyor (oha). o aralar aktif olan nickler şimdi pek ortada yok. bir ben mi kaldım merak ettim.
ilk verdiğim cevap ne zaman diye merak edip baktım. aralık 2008 diyor (oha). o aralar aktif olan nickler şimdi pek ortada yok. bir ben mi kaldım merak ettim.
0
zgrydn
(11.09.18)
ben 2013'ten beri buradayım o zamanki insanlar bile yok artık.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.09.18)
2008 de ilk girdim. 2014'ten itibaren aktif olmaya basladim.
0
stavro
(11.09.18)
Benim bu hesabım yeni ama 2010’dan beri duyuruyu takip ederim, içindeyim.
0
Delay Fuze
(11.09.18)
kasim 2008 imis
0
cedex
(11.09.18)
6 yıl oldu, ama bu nickle 1.5 senedir buradayim.
0
damla sakızlı dondurma
(11.09.18)
tam zamanını hatırlamıyorum ama 2012 yazında vize alacağım sıra burayı soru yağmuruna tutmuştum, vize randevusuna giderken giyeceğim şeyi bile buraya sormuştum diye hatırlıyorum ahaha. o yüzden en az 6 yıl 3 ay var. tahminen 7 sene falan.
0
der meister
(11.09.18)
ilk verdiğim cevap 27.12.08 imiş.
0
spirit crusher
(11.09.18)
3,5 yıl :) severek takip etmekteyim, duyuru bir yaşam tarzıdırdjfnjdjd
0
turuncu tonlarda
(11.09.18)
2013' ten beri.
0
Amaranta ursula
(11.09.18)
2006
0
tabudeviren
(11.09.18)
2010
0
coca cola
(11.09.18)
10 yıl oldu.
0
datnet
(11.09.18)
2013.
0
legolasin son oku
(11.09.18)
2011 imiş.
0
bir ileti paylastim
(11.09.18)
2012'den beri buradayım. eski cevaplarıma baktığımda uzun süredir görmediğim ve unuttuğum kullanıcılar olduğunu fark ettim. ama son bir kaç yıldır anasayfada hep aynı isimler varmış gibi geliyor.
0
theseachange
(11.09.18)
Slipknot iron maiden geldiginde, irona kalmak istemiyorduk, sahne önü bileklik verecektim birine, o bahaneyle 8 yıldır buralardayım. ülke çok değişti çok..
0
redeath
(11.09.18)
Açıldığı ilk günden beri burdayım
0
compumaster
(11.09.18)
2007
0
ya ben lan neyse
(11.09.18)
2011
0
false pretension
(11.09.18)
2013'ten beri sürekli takip ediyorum sanırım. Aktif olarak yazmam da 2 yılı buluyor.
0
ms brownstone
(11.09.18)
biz diyoruz amk yeni yazar yok diye, şunlara bak daha 2 günlük nikler milenyumdan beri burdaymış. hepiniz mi feyksiniz ikinci beşinci hesapsınız olm, paranoyak oluyor insan.

yani o aralar aktif olan nikler varlar ortada ama nikleri değişti o yüzden başkalarıymış gibi geliyor. bu kadar yeni olsa ortam hareketlenirdi zaten, baksana herkes mayışmış doğru düzgün soru sorun yok.
0
Bruce
(11.09.18)
09.06.09
0
ocanal
(11.09.18)
2013’ten beri
0
mutlusismankedi2015
(11.09.18)
2010'dan itibaren buralardayım.
0
murtiii
(11.09.18)
Bnmde yaklaşık 2008
0
all girls dream
(11.09.18)
2014.
0
m e b
(11.09.18)
2008 miş ilk cevabım, siteye giriş sayım da 9924 , 10 sene olmuş vay beee.
0
hypathia
(11.09.18)
Şimdi baktım ben de, 2013
0
gazozailacatmauzmani
(11.09.18)
2013'mus. Ne cabuk 5 yil oldu oyle.
0
aychovsky
(11.09.18)
2010 :)
0
fırt
(11.09.18)
21.06.14 te ilk sorumu açmışım öncesinde okuyucuydum. cevap yazmaya vs üşenirdim.
0
eylul
(11.09.18)
2010
0
basond
(12.09.18)
2009 muş. 9 sene olmuş. reddit te de 10 senedir hesabım var. ama farkettiğim yönelim şu, ekşiduyuru, sözlük, forum vs den uzaklaşıp reddit e kaymışım geçen senelerde. ilgi, içerik ve boş zamanla ilgili bişey bence.
0
sttc
(12.09.18)
1 yıl olacak yakında. Anladığım kadarıyla duyurunun en yeni müdavimlerinden olmuşum fakat çok sevdiğim bir topluluk oldu şimdiden. Boş vaktimin oldukça bol olduğu şu günlerde, benim için yegane kafa dağıtma,hayata dair fikir edinme mekanı oldu.
0
biravekahve
(12.09.18)
2012'den beri. Öncesinde de uzun süre okuyucu olarak takip etmistim.
0
fraise
(12.09.18)
2007
0
[GODDARD]
(12.09.18)
açıldığından beri varım diye biliyorum... ilk giriş yaptığım mahlas bu değildi.
0
late viper
(12.09.18)
2008
0
baldur2
(12.09.18)
2007 hazirandan (ilk cevabim) beri buradaymisim. ne zaman acilmisti ki?
0
lemmiwinks
(12.09.18)
ilk cevabım '11 görünüyor ama ben 2008-09 dolaylarından beri buradayım
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.09.18)
2010
0
varoluscusanri
(12.09.18)
Bu hesap yedek hesabımdı, bir süre sonra sözlük hesabımla hiç girmez oldum.

Bunun ilk hareketi 2014'müş, ötekinin de birkaç yılı vardır daha geriye doğru.
0
chicha
(12.09.18)
2008. msnle alakalı bi soru cevaplamışım ilk olarak.
0
nolmus yani
(12.09.18)
2009'da vermişim ilk duyurumu. Vay be, 9 sene olmuş.
0
dogumdansancili
(12.09.18)
2006'nın 12. ayında ilk cevabımı vermişim.
0
montreal
(13.09.18)
(12)

Mercedes cla

neymis
Mazda 3 düşünen beni cla al o paralara diye uyarıyorlar.Dizel otomatik cla lar 2014,15 arası. Mazda 2016,17 arasında130 bin civarı. Malum insanımız gösterişe çok takılıyor. Renaulttan inip mazda ya binsen birşey farketmez. Merso al havan olsun derlersiz ne düşünüyorsunuz?
Mazda 3 düşünen beni cla al o paralara diye uyarıyorlar.
Dizel otomatik cla lar 2014,15 arası. Mazda 2016,17 arasında
130 bin civarı.

Malum insanımız gösterişe çok takılıyor. Renaulttan inip mazda ya binsen birşey farketmez. Merso al havan olsun derler
siz ne düşünüyorsunuz?
0
neymis
(11.09.18)
Merso al havan olsun derim.
0
fırt
(11.09.18)
Merso al havan olsun derim ben de.
0
kaderimse np
(11.09.18)
Benden de bi Merso al havan olsun. Niye havan olmasin ki yani?
0
stavro
(11.09.18)
Yahu geçen arka koltuğuna oturma gafletinde bulunduk 15 dakika cla'nın cidden çok rahatsız. Denemeden alma, baya klostrofobik bi araba.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.09.18)
şu cla'yı rahat bırakın ya. bırakın ki yavaşca piyasadan silinsin çirkin araba. ben olsam dolu o parayla biraz daha dolu a serisi alırım. yada c serisini zorlarım.
0
false pretension
(11.09.18)
o arkasına nası bakıyorsunuz yahu? evlat olsa sevilmez.
0
cemiyetin ünlü siması
(11.09.18)
Ben gla ile karistirtim ya. Merso al havan olsun dedim ama cla mercedes degildi ki.
0
stavro
(11.09.18)
CLA gerçekten çok kötü bir otomobil. Tofaş kullanılan mahalleler dışında bir havası yok, herkes de 2013-2014 model cla'nın orta halli bir leon ile aynı fiyatta olacağını biliyor.
0
roket adam
(11.09.18)
O arabayla hava atabileceğini düşünenleri kendi haline bırakın bence.

Çok çirkin araba +1

C alacağım desen tamam ama CLA alıp da Mercedes biniyorum denilmez bence. Arkasını sonradan eklemişler gibi gözüküyor ve çok basık cidden.

Mazda iyidir, boşver marka takıntısını.
0
chicha
(11.09.18)
Sırf mercedesim olsun diyosan cla. Adam gibi bi arabam olsun diyosan mazda tabii
0
Delay Fuze
(11.09.18)
elbette MAZDA 3 al.

cla ne?

hele bir de ateş kırmızısı power sense........

off.....
0
2 tostos turan
(11.09.18)
sabaha kadar cla
0
docrivers
(11.09.18)
(9)

Günlük müzik dinleme süreniz ne kadar? Neler dinliyorsunuz?

levent bilgen
Spotify, Apple Music, Fizy gibi mecralar bu süreyi arttırsa da insanların eskisi kadar “kişisel zevk olarak müzik dinleme”ye vakit ayırmadığını görüyorum. Sizin müzik dinleme süreniz ortalama ne kadar? Daha çok hangi tür müzikler dinliyorsunuz?
Spotify, Apple Music, Fizy gibi mecralar bu süreyi arttırsa da insanların eskisi kadar “kişisel zevk olarak müzik dinleme”ye vakit ayırmadığını görüyorum.

Sizin müzik dinleme süreniz ortalama ne kadar? Daha çok hangi tür müzikler dinliyorsunuz?
0
levent bilgen
(11.09.18)
Sabahtan aksam mesai bitimine kadar kesintisiz dinledigim de oluyor, gun boyu hic dinlemedogim de. Degisken.

Elektronik dans muzigi dinliyorum agirlikli.
0
stavro
(11.09.18)
0 dk ile 20 dk arası.
0
sopiro
(11.09.18)
dinleme sürem stavro +1 bazen günde 10 saat, bazen hiç, geçen yıl spotify da 20.000 sk müzik dinlemişim, bu da her gün 1 saate tekabül ediyor.

türkçe alternatif/pop. yeni çıkanlara da mutlaka bakıyorum, bildirğim/duyduğum biri varsa mutlaka dinliyorum.
0
benaslinda
(11.09.18)
En az 4-5 saat

Funk, jazz ve blues ağırlıklı zaman zaman arialar da dinliyorum.
0
old possum
(11.09.18)
bu sene 11326 adet şarkı dinlemişim. 3-4 saat ediyor. ama bugün hiç dinleyemedim mesela :/ değişiyor ama rock/indie ağırlıklı denebilir.
0
tepedeki psychedelic adam
(11.09.18)
günde 3-4 saat tahminen. bunun 1-2 saati ofiste ses olsun diye açıyorum. ama asıl önemli olan kısım evde 1-2 saat kadar sadece müzik dinlemek için müzik açıyorum. pikabım da var ama tidal işleri çok kolaylaştırdığı için nadiren plak dinliyorum artık. giriş seviyesi bir sistemle bile keyif alıyorum. çoğunlukla jazz ve 60/70 dönemi rock müzikler dinliyorum ama düzenli dinleyince çok daha farklı tarzlar,farklı sanatçılar keşfediyorsunuz ister istemez. bu sayede tv ve dizi izleme gibi zaman öldürücü şeylerden de uzaklaştım. bol kitap okumaya başladım tekrardan. kesinlikle tavsiye ederim. ucuzundan da olsa yalnızca müzik çalmak için üretilmiş ekipman edinin derim.
0
genc irisi
(11.09.18)
4-5 saat en az dinliyorumdur herhalde ama tam saatini bilemiyorum. Rock, jazz, funk, dnb, jungle her yol var.
0
fırt
(11.09.18)
Çok saat. Müzik dinlemeyi severim.

Belli bir tarzım yok. Trip hop, Rock, Rap, outlaws styla şarkılar falan alayını dinlerim.
0
eazy
(11.09.18)
İşteyken müsaitsem dinliyorum. Ya klasik rock kanalı dinliyorum ya da kendi playlistim var mp3 onu dinliyorum. Flamenco'dan, heavy metale her şey var.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.09.18)
(11)

Rte

etna
Şu an başkan mı Cumhurbaşkanı mı?Bazı haber kanalları Cumhurbaşkanı diyor bazıları başkan diyor??
Şu an başkan mı Cumhurbaşkanı mı?
Bazı haber kanalları Cumhurbaşkanı diyor bazıları başkan diyor??
0
etna
(11.09.18)
Cumhurbaşgan.
0
fırt
(11.09.18)
ne fark eder öyle de öpüyor böyle de öpüyor
0
kablelvuku
(11.09.18)
yetkileri başkan halkın tepkisini azaltmak için ismi cumhurbaşkanı
0
basond
(11.09.18)
reis.
0
zgrydn
(11.09.18)
Kelimelere takılmaya gerek yok.

Cumhurbaşkanı = Halk başkanı
Reis-i Cumhur = Halkın reisi

Hepsi aynı şey değil mi?
0
John Bloor
(11.09.18)
Partili Cumhurbaşkanı.
0
windowsguvenlikduvari
(11.09.18)
Cumhurbaşkanı.

AA mesela rte seçimleri kazanınca ilk başkan diyordu ertesi gün cumhurbaşkanı oldu ne hikmetse.

ağır reisçiler başkan diyor. abd'deki gibi süper bir title.
0
efreet sultan
(11.09.18)
Baskan dedigin cumhurbaskani oluyor. Yani baskanlik kurumunun adini "cumhurbaskani" yaptılar. Haliyle cumhurbaskani deniyor.
0
stavro
(11.09.18)
Evet baskanlik sistemi kalkti, bu sebeple direkt cumhurbaskani.
0
superfluid
(11.09.18)
Resmi olarak cumhurbaşkanı ama bana başkan da diyebilirsiniz dedi bir lütufta bulundu kendisi kendisine yakın yayınlar başkan diyor direkt.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.09.18)
ağa.
0
babilbaligi
(12.09.18)
(4)

Kitap önerisi

meyve parcacikli kadin
Bir arkadaşım biyolojiye ilgi duyuyor ama az bilgisi var. Vücudumuzda neler oluyor, hücreler, proteinler, kanser, hastalıklar.. Bu konuları güzel bir biçimde ele alan bir kitap hediye etmek istiyorum. Ne alabilirim?
Bir arkadaşım biyolojiye ilgi duyuyor ama az bilgisi var. Vücudumuzda neler oluyor, hücreler, proteinler, kanser, hastalıklar.. Bu konuları güzel bir biçimde ele alan bir kitap hediye etmek istiyorum. Ne alabilirim?
0
meyve parcacikli kadin
(10.09.18)
Beyin ile ilgili onerebilirim:
Kadin beyni - Louann brizendine
Erkek beyni - Louann brizendine
Siddetli tavsiyemdir ikisi de. Bir diger tavsiyem de New scientist'ten uzak dursun biyoloji ogrenmek isityorsa:)
0
stavro
(10.09.18)
Nokta atış istiyorsan ve bütçen el veriyorsa
Campbell Biyoloji
kesinlikle aradığınız kitap budur
0
helena
(10.09.18)
Arkadaşın lisede biyoloji okumamış herhalde gitsin palme üniversite hazırlık kitaplarını alsin temel bilgiler var onda
0
iwillsurvivee
(10.09.18)
Campbell Biyoloji akademik kitap bence ağır gelebilir. Fen lisesine giden kuzen var ders o kitaptan işleniyormuş, karıştırmıştım biraz bayağı detaylı gelmişti.
0
fırt
(10.09.18)
(9)

guc kazanmak vs kas yapmak

baldur2
temelde fark ne?guc kazanma programlari mesela stronglifts 5x5'te guc kazanirken kas yapiyoruz. mesela estetik amacli kas yapmak kavrami ne tam olarak? set ve tekrar sayilari mi farkli? kaslar sadece goruntuden mi ibaret oluyor? guc kazanmiyor muyuz? veya birakinca daha mi cabuk kuculuyor?nedir yani
temelde fark ne?
guc kazanma programlari mesela stronglifts 5x5'te guc kazanirken kas yapiyoruz. mesela estetik amacli kas yapmak kavrami ne tam olarak? set ve tekrar sayilari mi farkli? kaslar sadece goruntuden mi ibaret oluyor? guc kazanmiyor muyuz? veya birakinca daha mi cabuk kuculuyor?

nedir yani tam olarak? hangisi daha faydali? hangisi daha kisa surada daha etkili? farklar nedir tam olarak?
0
baldur2
(10.09.18)
benzer şeyler ama aynı şeyler değil
en güzel örnek bruce lee aşırı kaslı bir vücudu yok(çok fit) ama adam inanılmaz güçlü yani 70 kilogramlık kas grubu ile 100 kg lık kaslı insan işini yapıyor kas hücrelerini büyütmektense verimini arttırmaya yönelik

ancak kas inşa etme farklı bir olay kas hücrelerinin büyümesi olayı illaki güçleneceksin ama güçlü kasla büyük kas aynı değil malum.
0
basond
(10.09.18)
Estetik amacli calismada kas kutlesini, hacmini arttirmak oluyor olay. Hacim arttirmaya calisiyorsun belli bolgelerde ve boylelikle estetik bir yapi kazaniyorsun. Gogus kalsari, omuzlar, biceps triceps falan genileyip disari dogru cikinca estetik vucudun oluyor. Bununla birlikte bel ve karindaki yaglari da yakarak tabii.
0
stavro
(10.09.18)
@angelus

guc programlarinin son donemde daha populerlestigini goruyorum sanki sebebi ne? daha dogru veya uzun vadeli oldugu mu kesfedildi sanki? sence hangisini tercih etmeyelim?q
0
🌸baldur2
(10.09.18)
İkisi birbiriyle iç içe gibi gözükür, kesiştiği yerler vardır ama farklıdır. Güç kazanmak sinir sisteminin uyarılmasıyla elde edilen bir yetenektir, fiziki bir gösterge değil ama güç çalışması yaparken aynı zamanda kasları da uyardığın için kas inşası da yaparsın fakat kas inşası birincil amaç değildir, sadece güç çalışmasının ekstra bir getirisidir. Burada amaç en ağır kilolarla (1 rep max-5 rep max), düşük tekrarlarla (3-6), uzun set aralarıyla çalışarak sinir sistemini bu gerilime karşı direnç göstermesini sağlamaktır. Esasında buna güç çalışması diyoruz ama bu kavram yanlıştır, bu kuvvet çalışmasıdır. Güç dediğimiz kavram kuvvet*hız sonucu elde edilir. Yani en ağır yükü en kısa sürede kaldırdığında güçlenmiş olursun. En ağır yükü sadece kaldırabilme yeteneğin varsa, o zaman kuvvetin artar.

Kas inşası ise herhangi bir güç yeteneği gerektirmeyen, tek tekrarda kaldırılabilecek mevcut ağırlığın %60-70'iyle nispeten daha yüksek tekrarlarla (8-12) çalışıp kaslara hasar verirsen, kas inşa etmek için çalışma yapmış olursun ama kasların ne kadar büyürse büyüsün bu senin güçlü olacağın anlamına gelmez. Tıpkı sıska bir insanın güçsüz olmayağı anlamına gelmediği gibi. Misal 120 kiloluk bir Mr. Olympia'nın 100 kiloyla tek tekrar squat yapamayıp 50 kiloluk Çinli bir sporcu çocuğun 300 kiloyla squat yaptığı gibi.
0
angelus
(10.09.18)
Hangisi daha faydalı, hangisi etkili senin tercihine bağlı bir şey ancak benim şahsi düşüncem lifting gibi gri alanı fazla olan disiplinlerde aşırı araştırma sonucu analiz paralizine uğrandığı yönünde. 6 ay boyunca klasik 3*10 yap, ağırlığı da yavaş yavaş arttır, sonuçtan kesinlikle memnun kalacaksın. Ekstra arayışa girmeye lüzum yok bana kalırsa. Sadece süreklilik sağla, vücudun seni yönlendiriyor zaten bir noktadan itibaren.
0
fırt
(10.09.18)
Profesyonel değilsen, günlük hayatında hangisi işine yarıyorsa faydalı olan odur. Misal evinin 200 metre ilerisindeki markete arabayla gidip 10 tane poşeti elinde taşıyamayıp arabanla taşıyorsan, istediğin kadar kas inşa etmiş ol bir işine yaramaz. Günlük hayatta işine yarayan, fonksiyonel olarak seni rahat ettiren, yaşlandığında daha kaliteli bir hayat sürmene yardımcı olan çalışma, en iyi çalışmadır. Uzun vadeli düşünmek lazım.
0
angelus
(10.09.18)
o degil de ben angelusa cevap yazdim benim cevabim nasil angelustan once cikti? silip tekrar mi girdin angelus?
0
🌸baldur2
(10.09.18)
Bu bir bug.
0
angelus
(10.09.18)
Kuvvet çalışan bir adam bir vücut geliştirmeciyi güreşte devirebilir, ya da bir bilek güreşçisi aynı kişiyi bilek güreşinde kolayca yenebilir. Sen ne istiyorsun? Dar tişörtten taşan Hacimli kollar mı, vurunca yamultmak mı?
0
yirmisantim
(10.09.18)
(6)

İşportacının biri sabah sabah çok canımı sıktı

mezzosprite
Sizce napayım:1- zabıtayı ara def etsin terbiyesizi2- ne takıyon kafaya, unut gitsin, o da ekmeğinin derdinde bi gariban3- ?
Sizce napayım:
1- zabıtayı ara def etsin terbiyesizi
2- ne takıyon kafaya, unut gitsin, o da ekmeğinin derdinde bi gariban
3- ?
0
mezzosprite
(10.09.18)
1

kavga şart
0
isimsiz uye
(10.09.18)
Zabıta +1
Çomar olduğunu varsayıyorum. Bunları ezeceksin abi
0
retiredcolonel
(10.09.18)
Cok ciddi bir sey degilse - 2
0
stavro
(10.09.18)
Ne yaptı? Şu an 2 diyorum ama yaptığı şeye göre 1 ve hatta 3 de diyebilirim.
0
fırt
(10.09.18)
sal gitsin,

aynı olay tekrarlanırsa zabıta polis jandarma çağır gelsin ;)
0
redlabel
(10.09.18)
isimsiz üye'ye katlıyorum: kavga şart!
içine atma; sineye çekme. böyle, böyle alışknalık haline gelir ve an olur hakedene vermediğin bir tavrı, cevabı; elinden olmadan haketmeyen birine göstermek veya vermek durumunda kalabilirsin.
Volkandaki lavı, böyle durumlarda hak edene boşaltmak lazım ki, ileride iyi niyetli, nazik kimseleri kazara yakmayalım.
2. seçenek de bence devre dışı; zira öyle bir durum olsa, duyuru'ya zaten başlık açmaz; aamaan! der geçerdiniz.
belli ki yapılan sizi rahatsız etmiş.
0
pangea
(10.09.18)
(23)

En büyük korkunuz nedir?

fragile lady
Geceleri uykularınızı kaçıran, aklınıza düştüğünde rahatınızı bozan en büyük korkunuz nedir?Benimki sanırım işsiz kalmak. Param olmadığında hayatımı sürdürmekte delice zorlanacağım gibi. Ve bu düşünce aklıma düştüğünde çok rahatsız oluyorum.
Geceleri uykularınızı kaçıran, aklınıza düştüğünde rahatınızı bozan en büyük korkunuz nedir?

Benimki sanırım işsiz kalmak. Param olmadığında hayatımı sürdürmekte delice zorlanacağım gibi. Ve bu düşünce aklıma düştüğünde çok rahatsız oluyorum.
0
fragile lady
(09.09.18)
çocuğu olan herkes adına ben ortak cevap vereyim.
çocuğum.
0
teritori
(09.09.18)
Uzun vadeli düşünürsek yaşlılığımda yalnız kalmak. Ve sanırım korkum gerçeğim olacak.
0
proculianus
(09.09.18)
ben zaten işsizim, şu an beni korkutan en büyük şey eşimin de işsiz kalması. öyle bir risk var çünkü bu sıralarda.
0
pide
(09.09.18)
proculianus +1
0
rayde
(09.09.18)
Birine muhtaç kalmak.
0
fırt
(09.09.18)
Ailemden birini kaybetmek.
0
curukturpkokusu
(09.09.18)
Yavaş ve acı çekerek ölmek. Sağlığımı kaybedip birisine muhtaç olarak yaşamak. Allah'a dua ederim. Ölümüm hızlı ve acısız olsun diye.
0
komando kani var bende
(09.09.18)
görme yetimi kaybetmek. ötesi yok. söylerken bile korkunç bir rahatsızlık duyuyorum. temelde "gafam gözüm sağlam olsun da" insanıyım. işsizlik tabii ki çok geçerli bir korku ama elim ayağım tuttuktan sonra her şekilde yaşar ve mutlu olmayı başarırım gibime geliyor. hani sakat kalsam bile "çekme anayı bacıyı" reyiz gibi yine bi' şekilde yürürüm, uyuşturucu ticaretimi sürdürürüm ama göremediğim zaman benim için hayat biter sanırım. duyamamak, yürüyememek falan neblim yine bir derece kabul edilebilir, tolere edilebilir geliyor ama görememek bambaşka. oy anam.

bi kere bi haber okumuştum. adam araba kullanıyor. ışıklarda gözünü kapatıyor bir an, açtığında kör. okuduğumda höyküre höyküre ağlamıştım. ellaam sen verme yarabbim.
0
der meister
(09.09.18)
yalnız ölmek
0
brakgn
(09.09.18)
Ailemi kaybetmek
0
gazozailacatmauzmani
(09.09.18)
burada anonimken bile söyleyebileceğim bir şey değil. Ne kadar büyük bir sorun benim için, gerisini sen düşün.
0
damla sakızlı dondurma
(09.09.18)
geç ölmek. 90 yaşına gelmişsin hala elektrik faturası ödüyorsun, felaket..
0
Neill
(09.09.18)
tayland’a tekrar gidemeden olmek.
0
cedex
(09.09.18)
geyik yapacaksak, cenazemin herhangi bir dinin usullerine göre gömülmesi. mortingen ştrayze yatarken tepemde bir vaizin kafa ütülemesi.

ciddiysek, sorumluluğumdaki/sevdiğim/değerli birini ölüme terk etmek zorunda kalmak.
0
kargn
(09.09.18)
Olum.
0
stavro
(09.09.18)
Sevdiklerimin ölmesi. Başka da bir şey yok.
0
pike
(09.09.18)
okulu bitirmek
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.09.18)
Evrenin büyüklüğü.
Hayatın anlamsızlığı.
(Birbiriyle bağlantılı olduğu için iki şey yazdım)
Evrenle ilgili belgeseller izleyemem mesela çok fazla etkiler ve hemen kapatırım. Üzerine konuşmayı sevmem ve aklıma girdiğinde uykumu kaçırır nefesimi keser.
(Teşekkürler)
0
mutekebbir
(09.09.18)
Bir tane değil ki.

Aileden birini kaybetme fikri.
Evlenmek (bazen kabus görüyorum o derece)
Bir de sağlımı kaybetme, bakıma muhtaç olma.
0
eksi sozlugun tatli insani
(09.09.18)
Ölüm.
0
ms brownstone
(09.09.18)
Felç kalmak
0
dramadi
(09.09.18)
Evsiz kalmak
0
aychovsky
(09.09.18)
Evsiz, parasiz, issiz kalmak.
Aile bireylerimin ölmesi.
Cok yaslaninca yalniz kalmak.
Yanarak veya bogularak ölmek.
Görme yetimi kaybetmek.
Insanlara karsi rezil olmak. Elimde olmayan sebeplerden ötürü yanlis anlasilmalara kurban gitmek ve sonrasinda da afise olmak.

ve daha birsürü sey. Iyi gene anksiyete sahibi olmuyorum :D
0
chitosan
(10.09.18)
(16)

Ekşi sözlüğün durumuna üzülüyor musunuz ?

biravekahve
Ben, gerçekten sevdiğim bir alanı kaybettiğim için üzülüyorum. Yıllardır her gün, birden fazla kez ekşi sözlüğe girer, gündemi takip eder,başlıkları gözden geçirip hem farklı görüşlerle hemhal olurdum hem de eğlenirdim. Şimdilerde ise çok spesifik bir şeye bakmayacaksam ( izleyeceğim film, okuyacağı
Ben, gerçekten sevdiğim bir alanı kaybettiğim için üzülüyorum. Yıllardır her gün, birden fazla kez ekşi sözlüğe girer, gündemi takip eder,başlıkları gözden geçirip hem farklı görüşlerle hemhal olurdum hem de eğlenirdim. Şimdilerde ise çok spesifik bir şeye bakmayacaksam ( izleyeceğim film, okuyacağım kitap hakkında yorumlar) girmemeyi tercih ediyorum. Baktığım başlıkların çoğunda yazan entryler ise eski tarihli zaten.

Bazen çok canım sıkılıyor bir göz gezdireyim diyorum, mesela bir bakıyorum başlıkta soru var, bu nasıl oluyor ? Veya hiçbir manası olmayan lümpence,anlamsız,aşağılayıcı başlıklar. Format konusuna girmek bile istemiyorum. Başlığı tıklıyorum kişi entry olarak yalnızca küfür yazmış. Hadi tanımı geçtim küfür ya küfür,anlamsız ve birbirinin tekrarı yavan espriler. Benim vakit geçirdiğim zamanlar çok eski tarihler değil aşağı yukarı 2012-2015 arası dönemdi o zamanda bu sohbetler vardı ama sanki bu kadar değildi.

Şunu anlayabiliyorum: artık her şey tık sayısına,getirilen paraya bağlı. Bundan dolayı artık içeride ne olduğuyla kimse ilgilenmiyor. Bu iş her zaman parayla ilintiliydi ama eskiden bu kadar yoğun hissedilmiyordu. Ben vakit geçirmeyi çok sevdiğim bir alanı kaybetmekten dolayı çok üzgünüm, sizler neler hissediyorsunuz ?
0
biravekahve
(06.09.18)
Üzülmüyorum, kalitesiz bulduklarımı engelliyorum. Halen gündemi takip edebiliyorum bu sayede.
0
a darkness coming
(06.09.18)
Çok afedersin de sahipleri düşünmüyorken benim hiç şeyimde değil.

Twitter'dan devam ediyorum, eski sözlükçüler de var oralarda.
0
chicha
(06.09.18)
üzülmüyorum. umrumda da değil.
0
sutlu nescafe
(06.09.18)
Ekşi sözlüğün durumu değil de bazı şeylerden eski tadı alamadığına üzülüyo insan
0
Delay Fuze
(06.09.18)
zerre kadar üzülmüyorum. buranın sahibi bunu seçmişken ben neden üzüleyim?

sen 2012 yılı diyorsun. ben 2003'ten beri takip ediyorum. süper ötesi bir siteydi o sıralar. ekşi sözlük'ü sevdiğim kadar hiçbir siteyi sevmedim. hâlâ da en çok ziyaret ettiğim sitedir. buraya yazdığım bazı entrylerin oradan oraya sekerek türkiye gündemine ulaştığı oldu. birçok insana ulaşabildiğm için önemsiyorum.

uyuz olduğum tek nokta bu kadar zaman içinde ekşi sözlük'e alternatif bir mecranın çıkmamış olması. bunun illa sözlük olması da gerekmiyor. güçlü bir alternatif olsaydı bu kadar salmazlardı diye düşünüyorum.
0
tabudeviren
(07.09.18)
Evet, üzülüyorum. Profil çok değişti. Eskisi kadar girip bakasım gelmiyor. Okudukça sinirlerim zıplıyor çünkü.

Dediğin gibi kitap ve film hakkında yorumları merak ettiğimde bakıyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.09.18)
uzulmekten ziyade sinirleniyorum. bu kadar cahil, niteliksiz, beyinsiz sacmaliga maruz kalmayi sevmiyorum. onun disinda eksi'ye ne olursa olsun beni ilgilendirmez. sahibi kendi istedigi sekilde idare edebilir sonucta, layik gordukleri buysa ben dusunecek degilim.
0
der meister
(07.09.18)
Ben 2003’ten beri takip ediyorum. Ta 2005-2006’da miğferdibi alımlarından beri sözlük bozdu geyiği döner. Belki daha öncesinde de dönmüştür. 2008’de sabırtaşı alımında da aynısı olmuştu. Kadınlar günü alımında da. Ondan dolayı yakın bir zaman aralığı verip ya o ara çok iyiydi sonra bozdu denmesi bana komik geliyor. zamanın insanı neyse sözlük de öyle oluyor. Burası kâr amaçlı bir site. Kaliteli içeriğin ödüllendirildiği bir yer değil. Ondan böyle şeyleri çok umursamamak lazım. Kaliteli içerik istiyorsanız the new york times okuyun. Britannica okuyun. Yök’ün tez arşivinde takılın. Makale araştırın. Geyik sitesinden ne bekliyorsunuz anlamıyorum ki.
0
i ve been mistreated
(07.09.18)
üzülecek bir şey görmüyorum hatta zamana iyi ayak uydurduğunu düşünüyorum.
0
rotten head
(07.09.18)
Haftasonları hiç çekilmiyor sözlük. Rahat iki bine yakın entry giriliyor maç başlıklarına. Öyle analiz falan da yok, bakınız verip ahahaha yazdığında laf soktuğunu zanneden ayrı, koyduk mu diyen ayrı, ana bacı söven ayrı. Karius'un kız düşürme çabalarına gösterilen ilgi çoğu şeye gösterilmiyor.
Debe'yi kaldırdılar da noldu, kalite mı yükseldi? Bir bakıma onun kaldırılması da Ekşi Şeyler'e hazırlıkmış. Sosyal medyada gördüğüm Ekşi Şeyler paylaşımlarından daha çok bilgi ediyorum artık ki bazıları çoktan okuduğum entryler oluyor.

Bunların dışında trollük yaptığını zannedenler, siyasi bir başlığın altına (bknz: svihs) yazıp favori toplamaya çalışanlar. Zannetmiyorum zaten birden fazla paragrafa sahip olan entryler okunsun.

Ve evet, sahipleri üzülmüyorken hatta sefasını sürerken ben niye üzüleyim? Entrylerini silip giden yazarlar için üzülüyorum ayrı konu ama sevdiğim bir yazarın entrylerini okumak daha mantıklı geliyor artık bana. Çöp olmadığını biliyorum en azından. Ben daha çok okumak için takılıyorum sözlükte zaten, yazar olduğumu bile günler sonra fark etmiştim.
0
black holes in the sky
(07.09.18)
Eskiden bir şeyi merak edip googlellarken sonuna ekşi yazıp aratırdım direkt ama artık o kadar yanıltıcı ve zararlı bilgiler barındırıyor ki sözlük kesinlikle girmiyorum. O kadar kötü niyetli tipler var ki nefes alma amacı farklı bir şey gördüğü zaman “dur ekşiye gireyim de hakaret edeyim madem” olan insan dolu. Ekşi benim gözümde sallamasyon bilgi ve hakaretten ibaret başka bir şey değil. Millet de girip okuyor yalan yanlış. Yazık ya gerçekten.
0
fırt
(07.09.18)
çok uzun zaman önce yaşamıştım o üzgünlüğü, artık sözlük benim için sadece bilgi almak istediğin ürün, kişi, bölge için kullandığım bir site.
0
hopp
(07.09.18)
teee dutluk zamanlarından beri takip ederim.

üzüldüğüm şey ekşinin hali değil, ülkenin hali. ekşinin de olacağı buydu , o yüzden normal kendi içinde.
0
niye ama
(07.09.18)
kendime daha çok üzülüyorum
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.09.18)
evet. ama burayı istila etmediler bence tamamen.
0
lampetia
(07.09.18)
inci sözlükten farkı yok. çok üzücü.
0
mikahakkinen
(07.09.18)
(12)

Kediye İsim Önerisi

gretchellen
Merhabalar,Evimizin en yeni minnakı smokin bir ufaklık oldu. İsim önerinde bulunursanız oğlumuz için çok seviniriz. Teşekkürler şimdiden.Not:Foto yüklenmiyor neden bilmiyorum.
Merhabalar,

Evimizin en yeni minnakı smokin bir ufaklık oldu. İsim önerinde bulunursanız oğlumuz için çok seviniriz.

Teşekkürler şimdiden.

Not:Foto yüklenmiyor neden bilmiyorum.
0
gretchellen
(06.09.18)
casper koyun. görünmüyor çünkü.
0
Tears of Devil
(06.09.18)
İa olsun, kedim olsa ia koyardım ismini.

-İa gel kızım.
+Miyav
0
neymis
(06.09.18)
Stavro koy.
0
stavro
(06.09.18)
Rauf
0
fasulyek
(06.09.18)
Casper güzel fikir
0
pati
(06.09.18)
Kömür
Badem
Şerafettin
0
Amaranta ursula
(06.09.18)
ziya
ziyaaaaa
0
hunili li lii
(06.09.18)
İbrahim koyun adını.
0
fırt
(06.09.18)
telepati,
pisisik,
tyler
0
bedbed
(06.09.18)
recel

mestan
0
exlibris
(06.09.18)
Kedi
0
eksimeksi
(08.09.18)
Casper koyduk, diğer kedimizle de uyumlu oldular.
0
🌸gretchellen
(08.10.18)
(3)

Kuyumcu açmak

ZetaStar1903
Parası bol olan herkes kuyumcu açabilir mi?Soyulma sahte altın alma dışında ne gibi riskleri var?
Parası bol olan herkes kuyumcu açabilir mi?
Soyulma sahte altın alma dışında ne gibi riskleri var?
0
ZetaStar1903
(04.09.18)
Kim açar kim açamaz bilmiyorum da 2018 yılında kuyumcu olup sigorta yaptırmayan insan da soyulduktan sonra oturup ağlamasın. Milyon dolarlık altın var dükkanda tam hırsız mıknatısı. Primi de ona göre yüksek olacaktır tabii ama şart kesinlikle.
0
fırt
(04.09.18)
ustalık belgesi gerekiyor olabilir, olmayabilir de o cok önemli değil zaten. soyulma zaten çok olası bi şey değil. sahte altın alma riski cok cok yüksek. bilirim anlarım diyenlere bile kakalıyolar. ama asıl sorun bu yüksek fiyatlarla nasıl satış yapacağınız. zaten işten anlamayan biri olmadan çok zor.
0
greenplease
(04.09.18)
Çıraklığını yapmadığınız için çok zorlanacağınız bir iş olur, sahtesi/hırsızı/dolandırıcısı bir sürü belası vardır.

Siz çırakken ustanın/patronun yakaladığı hırsız/dolandırıcı sayesinde tecrübe ederdiniz, ama bodoslama mesleğe girerseniz mutlaka zarar ede ede tecrübe edeceksiniz.

Kendinize kuyumcu bir arkadaş bulup yanında da takılabilirsiniz.
0
John Bloor
(05.09.18)
(11)

acil kafa dağıtmam lazım

dedim ben sana
zihnimi meşgul eden bir konu var. ne yaptıysam da düşünmeden edemiyorum. kafanız dağılsın diye siz neler yapıyorsunuz böyle durumlarda? ps: sigara, alkol kullanmıyorum.
zihnimi meşgul eden bir konu var. ne yaptıysam da düşünmeden edemiyorum. kafanız dağılsın diye siz neler yapıyorsunuz böyle durumlarda? ps: sigara, alkol kullanmıyorum.
0
dedim ben sana
(04.09.18)
alkol kullanmıyorsan başlamak için çok güzel bir fırsat, 2 tekila şata bişeyciin kalmaz. gayet ciddi söylüyorum bunu bu arada, zaten şat dediğin pıt diye gidiyor mide bulantısı yok bişey yok. dene gör, beğenmezsen bi daha içmezsin.
0
Bruce
(04.09.18)
Klasik olacak ama gerçekten daha etkilisi yok: koş/tempolu yürü.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(04.09.18)
Avrupa yakası ya da kemal sunal filmleri izle ya da pc oyunu oyna.
0
komando kani var bende
(04.09.18)
ben oyun oynuyorum. baya dağıtıyor kafamı.
0
kivanc1
(04.09.18)
araba varsa çık çevreyoluna arkada güzel bi liste çalsın, 40-50 dk dolan gel, dağılır. ama dikkatini yola ver.
0
zebragibi
(04.09.18)
Oyun +1
0
pati
(04.09.18)
kesinlikle at disari kendini. ama arabayla ama bisikletle ama yayan hic fark etmez. en azindan bana dort duvar arasina kapanmayip bi sekilde hareket etmek cok iyi geliyor :)
0
superfluid
(04.09.18)
Araba varsa atla arabaya dolaş biraz. Koşu da iyi olur nefesin kesilene kadar koş sonra 2 dk dinlen tekrar nefesin kesilene kadar. Ben evde olunca çıldırırım o tip durumlarda. Telefona elleşme mümkünse.
0
fırt
(04.09.18)
oyun veya spor+1500
0
bass solo take one
(04.09.18)
oyun, dizi, çizgi film +1000

ben yürüdüğüm zaman daha çok düşünüyorum şahsen.
0
issiz karga
(04.09.18)
bir şeylerle uğraşmak iyi geliyor. Mesela yeni bi dolap kurmak, lego yapmak, puzzle da olur ama ben sevmiyorum, yemek yapmak, çiçeklerin saksılarını temizlemek gibi..
0
kismisolungac
(04.09.18)
(6)

hangi şehirde yüksek lisans? londra, paris, barselona?

antikadimag
3 okulda yüksek lisans yapma ihtimalim var. şehirleri verdim. londra ve paris'te kısa süreli bulundum. barselona'yı görmedim. 2 sene boyunca yaşamak için hangisi ve neden?okul dereceleri hemen hemen eşit. aynı seviyede okullar.
3 okulda yüksek lisans yapma ihtimalim var. şehirleri verdim.

londra ve paris'te kısa süreli bulundum. barselona'yı görmedim. 2 sene boyunca yaşamak için hangisi ve neden?

okul dereceleri hemen hemen eşit. aynı seviyede okullar.
0
antikadimag
(04.09.18)
Londra. Daha iyi.
0
diffarentiationation
(04.09.18)
Yapıştır geç, londra. Neden diye somuşsun, ders yok, 1 senede biter ;)
0
ex animo
(04.09.18)
ben olsam gecinmek icin gerekli parayi da dusunurdum; londra > paris > barselona. ondan sonra kendi alanimda hangi okul onumu daha cok acar diye dusunurdum.
0
superfluid
(04.09.18)
Para varsa londra
0
gölgede aynı
(04.09.18)
Londra her türlü. Rakınrolun başkenti.
0
fırt
(04.09.18)
en ucuzu barselona.
0
pembepembepembe
(23.12.18)
(2)

Duyuru'nun internet kullanıcılarına küçük bir soru

dilemma of subscribtionability
Dekontu compu'ya mail attıktan ne kadar sonra yanıt aldınız kendisinden?
Dekontu compu'ya mail attıktan ne kadar sonra yanıt aldınız kendisinden?
0
dilemma of subscribtionability
(04.09.18)
Akşam atmıştım sabah cevap gelmişti, tam tersi de olabilir.
0
fırt
(04.09.18)
Nereden yolladigina bagli ben whatsapptan atinca yarim saate donmustu
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.09.18)
(29)

lise arkadaşlarınız

yuvarlanantencereninkapagi
görüşüyor musunuz? evetse kaciyla, ne sıklıkla? ilişkiniz ve iletişiminiz nasıl? bugün bunu düşündüm. lise arkadaşlarimdan hiçbiriyle görüşmüyorum- sıfır. büyük bir kayıp bence.
görüşüyor musunuz? evetse kaciyla, ne sıklıkla? ilişkiniz ve iletişiminiz nasıl?


bugün bunu düşündüm. lise arkadaşlarimdan hiçbiriyle görüşmüyorum- sıfır. büyük bir kayıp bence.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.09.18)
Ne kayıp görüşmek mi görüşmemek mi?
3 kişi ile hiç iletişimim kopmadı liseden. 10 sene önce mezun oldum. Vay be 10 sene olmuş. Gaddeymit!!
0
vatan ayini
(03.09.18)
görüşmüyorum. sadece yıllar önce bir arkadaşım ulaşmıştı email ile, bir kaç email ve bayram kutlaması sonrasında iletişimimiz durdu. bazı şanslı insanlar oluyor, orta lise arkadaşları ile aynı iş yerinde filan oluyorlar, hem garip geliyor hem de imreniyorum.
0
puc
(03.09.18)
gorusmemek kayip
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(03.09.18)
biriyle görüşüyodum, buldumcuk oldu sonradan. artık görüşmüyoruz skkdkd
0
nice tnetennba
(03.09.18)
Neredeyse nepsi yaşam tarzı bakımından muhafazakar dindar, gelir bakımından fakir fukara veya orta altı gelirli ailelerin başarılı ancak memurluk peşindeki vizyonsuz ve sıradan çocuklarıydı. Yüzde 90’ı da gitti öğretmen oldu. Bana bir faydası olmayacak sıkıcı insanlardı. Arada denk geliyorum da özel görüştüğüm kimse yok.
0
i ve been mistreated
(03.09.18)
Bir kişiyle görüşüyorum. Yoğun olmazsak ayda en azından bir defa görüşmeye çalışıyoruz.
Ailem dışında yanında en rahat olduğum kişi o, hayata bakışımız çoğu zaman uyuşmuyor ama iletişimimiz iyi.
0
olabilir ya da olmayabilir
(03.09.18)
Hiçbiri yok. Sosyal medya üzerinden bir kısmı ekli ama samimiyet, yakınlık vs yok hiçbiriyle aramda. Bir tek kişi vardı yakın olduğum ve fırsat buldukça görüştüğüm, o da evlenince artık organik olarak lise ile bağıntılı kimse kalmadı. Üzen bir şey mi, bilmiyorum. Ruh halime göre değişiyor bu. Mesela etrafımda gözlemlediğim kadarıyla çoğu insan daima bir arkadaş grubuna güvenerek hareket ediyor. Sosyal ve sevgi açısından bir dayanak olarak görüyorlar. Hem lise grubu hem de üniversite arkadaş grubu olan biri iki tarafta da özgüvenli oluyor. Çünkü lise olmasa üniversite, üniversite olmasa lise arkadaş grubu var ve bu obalr için bir dayanak.
0
m e b
(03.09.18)
10 yıl olmuş liseden mezun olalı (oha) ve birkaç yıl öncesine kadar gerek İstanbul'da gerekse liseyi okuduğum şehirde denk gelmeye çalışır, 5-10 kişiyi bir araya toplar geyik yapardık da son bir yıldır hiçbiriyle görüşmüyorum.

Benim çevremde çok iyi yerlere gelenden mahalleye bela salana kadar geniş bir yelpaze var. Sanırım yaşla birlikte paylaşım da azalıyor, öncelikler değişiyor. Üniversite grubumdan bile en yakın olduklarımla zar zor görüşüyoruz. Evlenen, yurtdışına giden, mezun olduktan sonra sesi soluğu kesilen derken ayda yılda bir görüşünce mutlu oluyoruz.
0
chicha
(03.09.18)
Ben liseden 10 kişiyle düzenli görüşüyorum. 6 kişilik bir grubumuz var, aramızdan su sızmaz. Herkes farklı dünyalarda farklı işlerde güçlerde şu an ama kopmadık.
0
fırt
(03.09.18)
En yakın arkadaşım liseden, neredeyse her gün konuşuruz onunla. Onun dışında 5 kişilik bir grubumuz var, yurt dışında yaşayanlar olduğu için sık görüşemiyoruz ama iletişimdeyiz sürekli. Lise arkadaşlarımı çok seviyorum.
0
pike
(03.09.18)
hiçbir lise arkadaşımla görüşmüyorum.
facebook'ta hemen hemen hepsi ekliydi. kimisi sonradan çıkardı, kimisi hesabını kapattı/dondurdu. kalanlarla da görüşmüyoruz, sadece ekli olarak duruyorlar :))

bence görüşmeye gerek de yok. lise çok güzeldi, geçti gitti. şimdi bir araya gelsek çok konuşamayız gibi geliyor bana. aradan geçen 10+ seneden fazla zaman içinde hepimiz çok farklı insanlar olduk. tekrar lisedeki uyum olmaz ve bu canımızı sıkacaktır.

geçmişi bırakıp yeni arkadaşlar bulmak lazım.
0
tabudeviren
(03.09.18)
Aramda ülke farkı var, haliyle canlı canlı görüşmeyeli çok oldu. Bir de ben 18 sene önce mezun oldum liseden. Şimdi çoğunluğun ikinci, üçüncü çocuğu var. Bazıları bekar veya yurtdışında falan. Lise dönemim iğrenç değildi ama ta o zamandan “Üniversite başlasa da şu insanları görmek zorunda kalmasam” diye düşünürdüm. Ben de çok ergendim, o halimle bile ortam çok ergen gelirdi. Üniversiteye başlayınca çok rahatladım. Görüşmeye devam ettik ara ara, şimdi doğum günümüzü kutluyoruz Facebook üzerinden. Kayıp 0. Üniversite arkadaşlarımla görülüyorum fırsat oldukça, her geldiğimde görüşüyoruz.
0
aychovsky
(03.09.18)
orta okuldan kalma 9 kisiyiz. herkes baska sehirlerde/ulkelerde baska hayatlar kurdu (evlilik-coluk cocukvs) fakat aktif olarak gorusuyoruz. ayda bir falan da yuzyuze gorusuyoruz (ev gezmesi-disarda muhabbet-yilda bir kere herkesin geldigi kamp organizasyonu-tee kanada'dakini bile gormeye gittik 2-3 kisi)

universitede de 5imiz ayni evdeydik zaten.

herkesin sosyal arkadas cevresi var takilip gorustugu ama en nihayetinde kemik kadro hep ayni. 16 yildir boyle.
0
brkylmz
(03.09.18)
Tabudeviren +1
0
rakicandir
(03.09.18)
liseden grubumuz vardı. 5-6 kişilik bir grup. hala görüşürüz. 5 sene oldu mezun olalı
0
dog day afternoon
(03.09.18)
11 yıl olmuş. Iki kişiyle hala samimiyetim var, gorusuyorum. Ayrı ülkelerde yaşadığımız için iki kere falan görüşebiliyoruz yılda. Ama olan bitenlerden haberdar ediyoruz birbirimizi, ailelerini tanıyorum, yarın yazlıklarına gitsem kimse ''a buf-e kür de kimmiş, niye gelmiş?'' demez.
0
buf-e kür
(03.09.18)
6 yıl oldu mezun olalı. denk geldikçe görüşüyoruz bi 10 15 kişi. aynı şehirdeyken her hafta görüşürdük.
0
glamdr1ng
(03.09.18)
Mezun olalı 8 yıl oluyor, hiçbir lise arkadaşımla görüşmüyorum.
Lisedeyken çok samimi 5-6 kişilik bir grubumuz vardı, hatta 4ümüz aynı üniversitenin aynı fakültesini kazandık. Muhabettimizin sonsuza kadar sürmesi için tüm şartlar oluşmuştu ama ne olduysa bir şekilde ben koptum onlardan. Yıllardır görmedim hiçbirini.
0
cay koy geliyorum
(03.09.18)
2 kisiyle görüşüyoruz. Biriyle uzaktayiz birbirimize ama ayda 2 defa telefonda görüşürüz. Diğeriyle de ayda 1 ya da 2 ayda 1 yoğunlumuza gore bulusuruz.
0
Amaranta ursula
(03.09.18)
bir de şunu söylemek istiyorum: eğer üniversitenin ilk yıllarındaysan, üniversitede kendine iyi bir arkadaş/arkadaş grubu bulamamış ve bu yüzden lisedekileri özlemeye başlamış olabilirsin. eğer böyleyse bu ruh halinden koşarak kaç bu duygudan. yoksa üniversite hayatın berbat geçer.
0
tabudeviren
(03.09.18)
sadece 1 tanesiyle görüşüyorum. 7-8 sene olacak lise biteli. çok şey paylaştık. çok ortak yönümüz var. canımı veririm o ibnetor için, o derece. ama geri kalanı ak koyun olup çıktılar. en son baktım olacak gibi değil silip engelledim hepsini.
0
hemsta
(03.09.18)
@tabudeviren yok yahu mezun olalı 6 yıl oluyor :')
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(03.09.18)
15 sene olacak mezun olalı. bir 10 kişi falan görüşürüz.
0
passion rules the game
(03.09.18)
Ortak WhatsApp grubumuz var. Her gün bir şeyler yazarız.
0
Traveller
(03.09.18)
dördüyle görüşüyorum. biriyle hemen hemen her gün telefonda ve ortalama haftada bir de yüz yüze. ikisiyle ülkeye uğradıklarında. yılda 1-2, 2 yılda 1-2 gibi sıklıklarla. onun dışında arada birbirimize e-mail ya da kartpostal atıyoruz. sonuncusuyla da saydığım ülke dışındaki arkadaşlardan biri geldiğinde görüşüyorum, onun dışında görüşmüyorum.
0
misterturist
(03.09.18)
9 sene oldu mezun olalı.
Sadece 2 siyle 2 3 ayda denk gelirsek görüşüyorum, biri yakın arkadaşimin sevgilisi her ay görüşüyorum.
Diğer 2 yakın arkadaşim ki en yakinimdilar,tam buldumcuk oldular, son 2 3 yılda baya koptuk ve bir daha bir araya gelmeyi düşünmüyorum.
0
damla sakızlı dondurma
(03.09.18)
lise değil ama ilkokuldan 1, ortaokuldan 3 arkadaşımla haftada minimum 1 kere görüşüyoruz bunlar bekar olanlar, evli olan 2 tanesiyle ayda 1 kere görüşmeye çalışıyoruz. Üni hazırlıktan bir kız arkadaşımla aynı şehirlere geldikçe mutlaka görüşürüz takribi 2 ayda 1. En kısa olanı 12 en uzunu ise 22 senelik arkadaşlarım, dostluk benim için ilk sırada gelir
0
mirty
(03.09.18)
2 tanesiyle telefon ve mesajlasma yoluyla arada gorusuyorum. Nadiren de yuzyuze. Bu ikisi disinda yok, gorusmek isteyecegim yoktu zaten baska.
0
stavro
(03.09.18)
görüşüyorum sayısını bilmiyorum
0
basond
(07.09.18)
(10)

sanat eseri almak, ama nasıl?

benaslinda
merhaba,sanat galerisi gezmeyi, düzenli olarak sergileri takip etmeyi, vs.. seviyorum ama anladığımdan değil. bakmak bile zevk veriyor.evime sanat eseri almak istiyorum ama nerden alınır bilmiyorum. yeni sanatçıların eserlerine nasıl ulaşabilirim nerden erişebilirim hiç bilmiyorum,var mıdır bilen?gü
merhaba,

sanat galerisi gezmeyi, düzenli olarak sergileri takip etmeyi, vs.. seviyorum ama anladığımdan değil. bakmak bile zevk veriyor.

evime sanat eseri almak istiyorum ama nerden alınır bilmiyorum. yeni sanatçıların eserlerine nasıl ulaşabilirim nerden erişebilirim hiç bilmiyorum,var mıdır bilen?

güzel bir fotograf olabilir, resim ya da küçük bir heykel.
0
benaslinda
(02.09.18)
ikea’da satıyolar fotoğraf falan
0
Delay Fuze
(02.09.18)
Bulunduğun şehir neresi bilmiyorum ama Kadıköy’de Bina diye bir mekan var mesela üst katında genelde sergi oluyor. İllüstratörler, ressamlar, fotoğrafçılar her telden sanatçının işleri sergileniyor. Satılıyor da çoğunlukla.
0
fırt
(02.09.18)
Kadıköy moda caddesi üzerinde Cherry Bean isimli bir cafe var. Alt katında sergi oluyor, resimlerin yanında fiyatları da yazıyor genelde. Yolunuz her düştüğünde bir uğrayın bence.

Geçenlerde solo bir sergiye denk gelmiştim. 20 kadar resim vardı. Fiyatları 200 ile 2000 lira arasındaydı.
0
amortisman
(02.09.18)
@scheherazade ovvvv pazarlığın en güzelinin yapılabileceği bi ürün çeşidi sanat eserleri. Kayserililer meraklı olsaydı mona lisa’yı “gardaş götüme kaş göz çizsem bu kadından güzel olur zaten” diyerek 600 liraya almaya çalışırlardı.
0
Delay Fuze
(02.09.18)
Art garage diye bir işletme var. Her bütçeye uygun güzel işler satıyor. Sahibi ilginç bir insan en azından onunla da tanışabilirsin.
Bunun haricinde beğendiğin sanatçı varsa git görüş öyle taksitle elden iş aldığımı biliyorum
0
fasulyek
(02.09.18)
Şöyle bir şey de yapabilirsin.
Sanat yarışmalarına bak beğendiğin genç sanatçılar varsa onları fb den instadan ekleyip konuş fiyat sor. Eminim güzel ilerde değerlenecek bir şeyler bulabilirsin.
0
fasulyek
(02.09.18)
sanat eseri denilen şeyi neyle kısıtladığına bağlı. düz manada, fabrikasyon olmadan, sanatçının kendi duygu ve düşünceleri ışığında el emeğiyle ürettiği herhangi bir şey sanat eseri olabilir. kendi atölyesi olan heykeltıraşlar, ressamların yaptıkları eserler buna dahildir.

ama sanatsal olarak değeri olsun istiyorsan bunun için o değeri görmüş sanatçıların eserlerine ulaşman gerekir. yukarıda söylenmiş, sergiler galeriler bunun için en uygun yer; sanatsal değerinin sanatseverler tarafından uygun görüldüğü "seçmece" eserler bulunur buralarda. kabaca istanbul sanat galerileri diye aratıp ulaşabilirsin.
0
Bruce
(02.09.18)
Tuyap'ta sanat fuari oluyor. Sanat fuari yalniz, kitap fuari falan ayri. Oraya bir dunya galeri ve sanacti geliyor. Yuzlerce tablo geliyor. Butcene uyan begendigini alirsin. Alsan da almasan da git, cok harika parcalar geliyor.
0
stavro
(02.09.18)
Bruce sanat, zanaat ve tasarım kelimlerini incelemeni salık veririm. Yaptığın tanım iyi niyetli olsa da çok fazla boşluğun var. Atölyem var masa yaptım ama düz yemek masası fabrikasyon değil ama düz işte sanat mı oldu şimdi
Bir resim ya da çizim sanat eseri olmayabilir ama belirli bir bağlamda fabrikasyon sandalye bir eser olabilir.
Pisuar’ı da hatırlatmam gerekli değil sanırım.
0
fasulyek
(03.09.18)
cevaplar için çok teşekkürler, hepsine bakacağım.

ikea hariç.
0
🌸benaslinda
(03.09.18)
(16)

Kız kulesinde yaşamak

alwayschargeneverbend
İster miydiniz ozel mulkunuz olsa?
İster miydiniz ozel mulkunuz olsa?
0
alwayschargeneverbend
(02.09.18)
Şahsen istemem
0
gazozailacatmauzmani
(02.09.18)
İstemezdim.
0
Amaranta ursula
(02.09.18)
bir sürü insan dürbünle bakacak gözetleyecek falan, perdeler 2 dk açık kalsa neyin var neyin yok görürler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.09.18)
istanbul'daki en overrated mekan, kesinlikle istemezdim.
0
Bruce
(02.09.18)
bundan yillar evvel kiz kulesinde telsiz istasyonu vardi. babamin en yakin arkadaslarindan biri geceleri burada nobetci telsiz zabiti olarak calisti. kis yaz fark etmeden kuledeki kendisi ve asagilarda takilan bekci disinda kimse yok tabi. bir sure sonra psikolojisi bozulmustu.

demem o ki yalniz yasanacaksa pek iyi bir tecrube olmayabilir bir sure sonra.
0
birkibirkibirkibirkiuc
(02.09.18)
Bizim mezuniyet balomuz Kiz Kulesi'nde yapilmisti ve manzara hayal kirikligi olmasa da, o kadar etkileyici degildi. Kiz Kulesi'nden Istanbul'a bakmak, Istanbul'dan Kiz Kulesi'ne bakmak kadar zevkli degil. Atiyorum, Salacak'taki bir evin hem tarihi yarimada, hem Besiktas hem de Kiz Kulesi manzarasi var ama Kiz Kulesi'nde Kiz Kulesi manzarasi yok, manzarayi manzara yapan asil parca eksik. Onun yerine Uskudar manzarasi var, Uskudar Sahilyolu trafigini ya da Besiktas'ta Barbaros Bulvari trafigini izleyebiliyorsun, vb. Icinde olmaktansa seyredebilecegim bir yerinde olmak isterim. "Salacak da yalin olacak" deseler tamam derim de, Kiz Kulesi'nden markete gitmesi ayri dert, yagmurlu, firtinali havasi ayri dert, cayir cayir ruzgar alir, "Hadi bize gel iki dakika" diyemezsin kimseye. Zor is.
0
aychovsky
(02.09.18)
hayır.
0
sutlu nescafe
(02.09.18)
Hayır. Tarihi simgeler dışarıdan çok daha görkemli ve cazibeli geliyor.
0
m e b
(02.09.18)
İsterdim. Geleni gideni olmaz. Mis. Teknesi olan arkadaşlarım gelebilirdi sadece. Para var huzur var.
0
Delay Fuze
(02.09.18)
Hayir. O kadar izole olmak istemem.
0
stavro
(02.09.18)
Kesinlikle yaşardım üç dört ay en azından.
0
fırt
(02.09.18)
la bakkal su bile getirmez, sigaran bitse sictin
0
cairo
(03.09.18)
Kesin isterdim <3
0
SiyamkedisiZorro
(03.09.18)
çok rutubet olur
0
d e j i n
(03.09.18)
Sadece adres verirken bile havası yeter: Siyamkedisi Kızkulesi / İstanbul
0
SiyamkedisiZorro
(03.09.18)
istemem hiç bana göre değil
0
basond
(07.09.18)
(4)

Erteleme ve Kaçma Davranışı ile Mücadele

kullanıcı adı
Tüm young guru'lara selam ederim.Ertelemeye ve vazgeçmeye yatkın bir mizaca sahibim. Önceleri bir şekilde bununla savaşabiliyordum ama son zamanlarda bu artık ciddi bir probleme dönüşmeye başladı. Örnek vermek gerekirse, sosyal bilimciyim, ta kışın yazmaya ve yayınlatmaya niyet ettiğim makale için h
Tüm young guru'lara selam ederim.

Ertelemeye ve vazgeçmeye yatkın bir mizaca sahibim. Önceleri bir şekilde bununla savaşabiliyordum ama son zamanlarda bu artık ciddi bir probleme dönüşmeye başladı. Örnek vermek gerekirse, sosyal bilimciyim, ta kışın yazmaya ve yayınlatmaya niyet ettiğim makale için hiçbir adım atmadım, şimdi de yazmaktan vazgeçtim. Önümüzdeki günlerde yapmam gereken 30-40 dakikalık bir sunum var, henüz hazırlamadığım gibi, etkinliğe katılmasam mı diye düşünüyorum. Yalnızca yazı çizi işlerinde değil, para kazandıracak işleri bile amaan boşver deyip iptal ediyorum.

Bu durum tembellik mi, özgüven eksikliği mi, bir çeşit depresyon durumu mu, auram mı bozuk, nedir?

Kendimi motive edemiyorum, anında vazgeçmeye dünden hazırım. Ama bu durum beni içten içe yaralıyor. Kendimi verimsiz ve anlamsız hissetmeme neden oluyor.

Bu durumu nasıl çözerim? Ne tavsiye edersiniz? Her türlü tavsiyeye açığım.

Bereketli günler dilerim.
0
kullanıcı adı
(01.09.18)
tukenmislik sendromu veya yorgunluk olabilir. dinlenmek iyi gelebilir.
0
medievalman
(01.09.18)
Erteleme hastalığı diye bir şey var.
Prokristinayşın diye bir kitap var
0
fasulyek
(01.09.18)
Bu durumu nasıl çözerim? - İyisiyle kötüsüyle kabul edeceksin en başta kendini. Her şey mükemmel olmak zorunda değil, olamaz da zaten. 1 adım atmak 100 kez niyet etmekten/düşünmekten daha fazla ileri götürür seni. Motivasyon tabanlı bir çalışma tarzından çok disiplin temelli bir çalışma stratejisine ve hatta hayat tarzına geçiş yaparak durumu çözebilirsin. Israr edeceksin. Tüm olay bundan ibaret, inan başka bir şey değil.
0
fırt
(01.09.18)
Tek başına düzeltebileceğinden emin olamıyorsan bir psikolog yardımıyla da deneyebilirsin. "Ertelemek, hayatı kaçırmaktır." Ya da buna benzer bir laftı, kendime hatırlatıp duruyorum ben de arada.
0
ne zaman emekli olacagim
(01.09.18)
(10)

hayaliniz evereste çıkmak olsaydı

hasmetizm 2046
evereste ulaştığınızda anda canınız en çok neyi çekerdi?viski, sigara, seks, gün batımı, aşağı atlamak veya benzeri?
evereste ulaştığınızda anda canınız en çok neyi çekerdi?

viski, sigara, seks, gün batımı, aşağı atlamak veya benzeri?
0
hasmetizm 2046
(01.09.18)
Seks varsa alırım bi dal ne yalan söyleyeyim :P Alkol sigara falan çok lüzumsuz olur bana kalırsa.
0
fırt
(01.09.18)
Bu hayalim vardi zaten ama zamanla vazgectim. Bir porsche parasi gerektiriyor olmasindan bagimsiz olarak, Everest'e cikmak isteemekten vazgectim.

Canim bir sey cekmezdi, zirvenin tadini cikarir sonra inerdim.
0
stavro
(01.09.18)
Yanımda aynı manzaraya bakan birini. Güzellikler paylaşınca güzel bence.
0
Lim5
(01.09.18)
Bence çok istediğin bir şeyi elde edince anlamsızlaşıyo başarıya giden yol başarıdan daha güzel
0
pastörizesüt
(01.09.18)
Ulaşılması çok zor görünen şeyleri haliyle gözümüzde büyütüyoruz, sonra elde edince biraz boşluk oluyor. İrili ufaklı örnekleri olabilir bunun ve mutlaka herkesin başına gelmiştir.
Net bir nokta olan hayaller o yüzden bence kesinlikle hayal kırıklığıyla sonuçlanır. İşte ne biliyim evereste çıkmak, x arabayı almak, y semtinde oturabilmek neyse ne işte. Onun yerine daha ucu açık şeyler hedeflemek, hem hayalin hem de ona ulaşmak için olan maksat bilincinin sürdürülebilirliği demek. Atıyorum "çocuklarıma iyi bir gelecek bırakıcam" gibi bir hayal uzun vadede evereste çıkmaktan daha iyi.

Ben çay içmek isterdim. Soğukta mis olur.
0
cay koy geliyorum
(01.09.18)
Çay +1
0
ne zaman emekli olacagim
(01.09.18)
En sevdiğim şarkılardan birini dinleyerek manzaranın tadını çıkarmak.
0
m e b
(01.09.18)
Sigara çay yapardım. Yüksek yerlerde içilen alkol sadece ağzın tadını değiştiriyor ya. Gevşetme olsun, kafa olsun sıfır katkı yapıyor.
0
eazy
(01.09.18)
puro ve biraz belvedere ve jazz.
0
lata
(01.09.18)
oturup manzarayı kafama kazınana kadar izlerdim bunun dışında bir sıcak kahve iyi olabilirdi.
0
basond
(07.09.18)
(10)

kitap okumaya başlamadan önce

hemsta
selam duyurunun kitap kurtlarıhttps://pbs.twimg.com/profile_images/508281997320417280/xzFV8bYg_400x400.jpegbir kitabı okumaya başlamadan önce o kitap ile alakalı edebi açıdan yapılan değerlendirmeleri okumak mantıklı mıdır yoksa mantıklı değil midir?taze bir okuyucu soruyor bu soruyu. bunu göz önünd
selam duyurunun kitap kurtları

pbs.twimg.com

bir kitabı okumaya başlamadan önce o kitap ile alakalı edebi açıdan yapılan değerlendirmeleri okumak mantıklı mıdır yoksa mantıklı değil midir?

taze bir okuyucu soruyor bu soruyu. bunu göz önünde bulundurursanız sevinirim.
0
hemsta
(01.09.18)
Spoiler okuyunca benim tadım ve hevesim kaçıyor. O yüzden ben bitirdikten sonra yorum ve değerlendirmeleri okuyorum.
0
Amaranta ursula
(01.09.18)
Kitabı okuduktan sonra o kitapla ilgili şeyler okumak daha tatlı bence.
0
fırt
(01.09.18)
Şahsen hiç önceden değerlendirme okumak gelmedi aklıma. Aksine merak edip kitaba dalıyorum
0
gazozailacatmauzmani
(01.09.18)
ben kitabı okuduktan sonra bakıyorum, daha iyi oluyor bence.
0
tabirimekruh
(01.09.18)
Bazı kitapların arka kapak yazıları bile çok tehlikeli olabiliyor spoiler konusunda. Keza önsözlerde öyle.
Ben okumayı tercih etmiyorum. Okurken satırlar üzerinde duraksayıp düşünmek daha çok hoşuma gidiyor. Sonra incelemeleri okuduğumda fark etmediğim yerleri de görmüş oluyorum.
Metinlerarasılık yönteminin kullanıldığı kitaplarda, okuduğum kitabın diğer eserlerle olan ilgisini keşfedersem ayrı bir zevk alıyorum. Ya da bu öge bulunmaksızın başka bir kitapla bağlantı kurmak da beni mutlu ediyor. Tabi bu hemen olacak bir şey değil.
Suna da değineyim, bir karakterin kitabın sonunda intihar edeceğinizi öğrendiğinizde, kitabı okurken o karakteri intihara götüren adımlara daha çok dikkat edersiniz sadece ya da yaptığı her şeyi "Zaten intihar edecek o yüzden yapıyor."a başlıyorsunuz.
Ben zaten kitapların nasıl bittiğine, şaşırtıcı olaylara odaklanmak yerine çok karakter ve ruh tahlillerine, dönemin sosyal ve politik eleştirilerine dayanan bir okuma yapmaktan daha çok zevk alıyorum.
Dediğinizi özellikle polisiye, fantastik ve macera romanları için tavsiye etmem çünkü okumanızın pek bir anlamı kalmaz.

Okumak iptiladır :)
0
black holes in the sky
(01.09.18)
Son yıllarda trend haline gelen yazarlara önsöz yazdırma, kitapla ilgili görseller, bilgiler verme kısmını bile es geçip zihnimde pozitif ya da negatif, karakterle ilgili iyi ya da kötü bir önyargı bile oluşturmak istemiyorum.
0
levent bilgen
(01.09.18)
black holes in the sky'a katılıyorum. ben genelde herhangi bir şey okumam kitap ile ilgili, örneğin; ithaki yayınlarının bilim kurgu serisinin arka kapak yazılarını yüreği olan okusun, kitabın gizlerini kaldırdığı bile oluyor. en iyisi kitabın yazarı üzerinden gitmek ya da güvenilir arkadaş tavsiyeleri.
0
Apocalypse
(01.09.18)
Ben de kitap bittikten sonra okuyorum kitaba dair her şeyi.
0
ms brownstone
(01.09.18)
önce kitabı oku.
0
idonthaveatvset
(01.09.18)
Yukarıdakilerin hepsine +1

Ben önsözü, kitap arkası yazıları bile kitap bittikten sonra okuyorum. İki ana sebebi var:
1. Bizim yayıncılar bile spoiler konusunda hiç hassas değil. "... Bütün bunlar olurken X'in ölmesi..." gibi bir cümle koyabiliyorlar. Bu da ister istemez kitaptan alınacak tadı, heyecanı öldürüyor.
2. Kitabı okumadan önce araştırmaları (inceleme yazısı, eleştiri ya da yazarın kendi düşüncelerinin edebi eserlerine etkisi gibi) okumak okuyucuyu şartlandırıyor. "Bak, bunun anlamı budur, bu yüzden bunu bilerek oku." diyor ve kitaba farklı pencereden bakmana da doğrudan engel oluyor. Hazıra konmana sebep oluyor vs.


Bu iki ana sebepten ötürü önsözleri, okuyucu ve eleştirmen yorumlarını hep en son okurum.
0
m e b
(01.09.18)
(5)

Bugün Benim Doğum Günüm

infernalcadre
4. Geleneksel Ekşi Duyuru Doğum Günü Kutlama Törenine hepiniz hoşgeldiniz.Bu sene de bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler. Teşekkürler LÖSEV: https://www.losev.org.tr/bagis/Bagis.htmlTEMA: https://online.tema.org.tr/web_14966_1/member_panel_company.
4. Geleneksel Ekşi Duyuru Doğum Günü Kutlama Törenine hepiniz hoşgeldiniz.
Bu sene de bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler. Teşekkürler

LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: online.tema.org.tr
TEGV: tegv.org
0
infernalcadre
(01.09.18)
İyi ki doğmuşsun. Mutlu sağlıklı huzurlu ve başarılı bir yaş olmasıni dilerim.
Hediyen: m.youtube.com
0
Amaranta ursula
(01.09.18)
Dgko.
0
datnet
(01.09.18)
Yaa İyi ki doğdun şapşiikk ! :))
0
megalomaniac
(01.09.18)
Mutlu yaşlar dilerim, her şey gönlünce olsun.
0
fırt
(01.09.18)
İyi ki doğdun geçen trombosit vermiştim. Öpüyorm.
0
kirmizi kart
(01.09.18)
(9)

Günlük ritüelleriniz var mı?

levent bilgen
Her sabah limonlu su içmek ya da sabaha kahveyle başlamak? En az 20 sayfa kitap okumak ya da günlük yürüyüş...Örnekler çoğaltılabilir.
Her sabah limonlu su içmek ya da sabaha kahveyle başlamak? En az 20 sayfa kitap okumak ya da günlük yürüyüş...

Örnekler çoğaltılabilir.
0
levent bilgen
(31.08.18)
evet, güne kahve ile başlamak, öğleden sonra yeşil çay içmek, yatmadan yüz yıkamak.
0
acetaminophen
(31.08.18)
sabah kaltigimda bir sey yemeden once mutlaka dislerimi fircalarim. bir de gece yatmadan once mutlaka dislerimi fircalarim. onun disinda surekli yaptigim bir sey yok.
0
exlibris
(31.08.18)
yüzümü sabunla yıkarım, çünkü cildim yağlı,
öğlene doğru muhakkak türk kahvesi içerim,
her gün bir film izlerim.

diş fırçalama ve duşu yazmıyorum, bi zahmet artık sjjdjd
0
nice tnetennba
(31.08.18)
Yillardir Hafta ici her sabah;
Wc>dus>dis fircala>ofise git>maillere bak>kahve sigaraya in(kahvalti etmiyorum)
0
lynda.com
(31.08.18)
evde kahvaltı. gerekirse işe geç kalırım yine de kahvaltımı ederim.
bisikletle ulaşım olmazsa olmaz.
uykudan ölsem de diş fırçalayıp su içmeden yatamam.
0
lazpalle
(31.08.18)
Isyerindeki kahvaltıdan sonra sade nescafe icmek.
Baska hicbir seyim standart degil.
0
stavro
(31.08.18)
100 biceps curl
0
ipmus90
(31.08.18)
sabahları tek ritüelim diş fırçalama-duş ve sonrasında oturup 15 dakika vücut ısısının düşmesini beklemek.Duştan sonra terlememeyi beceren tüyo versin
0
turkuaz
(31.08.18)
Her gün minimum 40-50 sayfa kitap okurum. Her gün enstrümanıma çalışırım 1 saat civarı. Bu ikisi hiç sekmez.
0
fırt
(31.08.18)
(3)

Patrick Melrose iyi mi?

bir ileti paylastim
izleyeyim mi? beğendiniz mi?
izleyeyim mi? beğendiniz mi?
0
bir ileti paylastim
(29.08.18)
Çok iyi izle
Ağlaya ağlaya iki kez izledim
0
fasulyek
(29.08.18)
Çok beğendim tereddütsüz izle.
0
fırt
(29.08.18)
Izle mutlaka
0
kablelvuku
(29.08.18)
(5)

Anayurt Oteli: Kitap mı Film mi?

parcaliham
Kitabını da okuyacağım uzun vaadede ancak bu gece açıp izleyeyim diyorum. Yok izleme önce kitabını oku mu dersiniz yoksa izle aynı tadı alırsın mı dersiniz? Önerileri alayım.
Kitabını da okuyacağım uzun vaadede ancak bu gece açıp izleyeyim diyorum. Yok izleme önce kitabını oku mu dersiniz yoksa izle aynı tadı alırsın mı dersiniz? Önerileri alayım.
0
parcaliham
(28.08.18)
ben önce kitabı okumuştum sonra filmi izledim, bu şekilde çok keyifli oldu. çünkü sahneler ile kitapta yer alan bölümler arasındaki bağlantıları iyi kuruyorsun. bence sen de böyle yapıver.
0
giovanne
(28.08.18)
Kitap, sonra film
0
kablelvuku
(28.08.18)
Sadece kitap, illa izleyeceksen de film hakkında beklentiyi yükseltme derim.
0
turuncu tonlarda
(29.08.18)
Sadece kitabı okudum, çok da beğenmedim açıkçası. Biçem haricinde çok orijinal bir tarafı yok bana kalırsa. Ana karakterin içinde bulunduğu durum ve başına gelenler varoluşçu Fransız bir yazarın bir romanından aparma gibi geldi hatta.
0
fırt
(29.08.18)
Kitabı okumadım ama filmi beğendim, bugüne kadar bir kitap okuyup da filmi çekildiğinde beğendiğim çok nadirdir ama bir filmi seyredip beğendiğimde uyarlandığı kitabı okuma isteği duyarım, o nedenle ben önce film sonra kitap derim.
0
(29.08.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.