Hayır satabilirsin. Kredi borcunu kapatip ipotegi kaldirmak icin satiyosan evini banka ile birlikte hareket etmen gerek.

kredi borcu banka ile sizin aranızdaki mevzudur. mülkiyet tapudaki işlemin ardından üzerinize geçer zaten. tapuda taşınmaz üzerine herhangi bir şerh konulmamışsa (bankadan ipotek yada başka bir şey) kimseyi ilgilendirmez o borç. şerh varsa da zaten satınalma esnasında önce o ipotek kaldırılır sonra kalan paranın devri olur. yani önce banka borcunu kapatarak satabilirsiniz.

İpotekli alabilir satabilirsin o ipotek borcu sana geçer, Banka borcu bitmeden terkin etmez ipotek şerhini. Kısaca almak istiyorsanız ipotek alacaklısı bankaya borç miktarını öğrenip alırsın kalan borç miktarı yaptırdıktan sonra ipotekten kurtulursunuz. Artı holosko aynı bankadan kredi kullanıp tek ipotek yapabilirsin. Pek yapılmayan şeyler bunlar

Olayı şu şekilde özetleyeyim:

Bay A, evini X bankasından kullandığı kredi ile almıştır ve X bankasının ipoteği vardır. Bay A evini Bay B ye satmak istemekte, Bay B de bu evi bankadan almak için Y bankası ile çalışmak istemektedir. Evin değeri 300.000 TL, Bay A nın da X bankasına borcı 50.000 TL olsun. Bay A, Bay B, X ve Y bankası avukatları tapuda buluşur. Y bankası avukatının elinde 300.000 TL lik bloke çek vardır. İmzalar atılır, evin üsündeki ipotek kalkar, Y bankası ipotek koyar, evin mülkiyeti değişir, çek el değiştirir. C bankası çekten kendi 50.000 TL sini alır gerisini Bay A ya verir.

Magna çanta libertatum

Mobil düzeltme yapamıyorum magna carta libertatum

ioanna kuçuradi hocanın tüm kitapları olabilir özellikle insan haklarıyla ilgili yazdığı bir tanesi ve uludağ konuşmaları. türkiye felsefe kurumu yayınları tarafından basılmıştı. en temel bilgileri bu sayede öğrenebilirsin.

aha da şu www.idefix.com

Insan haklarina sifirdan baslayacaksan ekofeminizm oku. Insan haklari eskilerin Beyaz Insanin Haklari gibi bir kavrama donustu. Yeni egilim ekofeminizm cercevesinde

İnsan Hakları çok geniş bir kavram. Fesefesini mi, sosyolojisini mi, yoksa teknik hukuki bilgisini mi merak ediyorsun. Ama genel bir toplu giriş istiyorsan felsefe ve tarihini birlikte okumalısın. Ağır olacak ama Semih Gemalmaz'ın Devlet, Birey ve Özgürlük kitabını tavsiye ederim.

Hukuk ve felsefe şeklinde ilerleyen kitaplardan başlamak istiyorum. İoanna Kuçuradi'nin makalelerini okudum. Şimdi kitabını alacağım.

Çok geniş bir konu olduğu için en temelden ve genel olarak başlamak istedim. Sonra özele geçeceğim. Tavsiyeler bu yönde olursa iyi olur. @ernest everhard

Sibel İnceoğlu'nun kitaplarına bakabilirsiniz hukuk boyutu için.

O zaman Semih Gemalmaz ın kitabı şu anda en derli toplu kitap, bir de Mehmet Akad ın Genel Kamu Hukuku kitabı.

ioanna kuçuradi - insan haklarının felsefi temelleri
www.eganba.com

ioanna kuçuradi - insan hakları kavramları ve sorunları
www.eganba.com

rıza türmen - güçsüzlerin gücü
www.eganba.com

zehra kafkaslı - hakkınız var
www.eganba.com

angela davis - özgürlük kesintisiz bir mücadeledir
www.eganba.com

Maaş, izin gibi alacaklarının üstüne yatamazlar. Ama ihbar sürene uymadığın için ihbar ücretini senden talep edebilirler.

özel sirketler, (eski adiyla hükmi şahıs) tüzel kisidir. bir teşebbüsün kurum olarak devletin belirledigi yasal çercevede form almış hali diyebiliriz. alacakli, verecekli olur dava açabilirler, onlar hakkinda dava acilabilir. yasal kurgu (tam bir fikrim yok ama ) bundan cok daha farkli bir durum olmali. anladigim kadariyla taraflar arasi hak ve görevlerin (zorunlu) bir sonucu.

Şirketler bir tüzel kişidir. Şirketlere çeşitli haklar vermek için onları "kişi" kabul etmek legal fiction dır.

Telefonla telefon numaranızı değiştirip değiştiremeyeceğiniz çok büyük muamma. Bence doğrudan arayın bir.

Ben sormustum, telefon numaranizi degistirebilirsiniz ama gene bir Turk hatti olmak zorunda demislerdi.

kurslarına katılmayacağınızı söylerseniz fiyatta indirim yaptırabilirsiniz belki.

kursa kaydolmaktan kaçış yok..

kursa kaydolmadan sınava girilmiyor.

e saçmaymış. teorik sınava evde de hazırlanıp giren olabilir. pratiği anladık da. ilginç. peki teşekkürler

kacis yok kenks.

ne kadar sürüyor bu ehliyet alma işi toplamda

ehliyet alma işi yaklaşık bir ay sürüyor, şehirden şehire ve ilçeden ilçeye göre değişiyor. ben 21 günde aldım 6 yıl önce izmir bozyaka'da

5-6 hafta sürer her şeyiyle. kursa kaydolman zorunlu ama derslere gitmek zorunda değilsin. daha doğrusu kanunen zorundasın ama kurslar hallediyor onu genelde seni var gösteriyorlar falan.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 41. maddesinin 1. fıkrasının d bendi uyarınca, sürücü belgesi alacakların mutlak suretle süreci kurslarını başarı ile bitirmiş olmaları lazımdır.

Madde 41 – (Değişik: 12/7/2013-6495/17 md.)(1)
Sürücü belgesi alacakların;
a) Yönetmelikte belirlenen yaş ve deneyim şartlarını taşımaları,
b) Öğrenim durumu itibarıyla en az ilkokul düzeyinde eğitim almış olmaları,
c) İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikte belirlenen sağlık şartlarını taşımaları,
d) Sürücü kurslarında teorik ve uygulamalı eğitimini tamamlayıp sürücü sınavlarını başararak, motorlu taşıt sürücüsü sertifikası almış olmaları,
e) Adli sicilinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188, 190 ve 191 inci maddeleri, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin ikinci ve takip eden fıkralarında belirtilen suçlardan hüküm giydiğine dair kayıt bulunmaması,
f) Önceden verilmiş aynı sınıf bir başka sürücü belgesinin bulunmaması,
g) Başka sınıf sürücü belgesi alabilmek için, daha önce verilmiş ancak geri alınmış olan sürücü belgesinin bu Kanunda öngörülen şartlar yerine getirildiği için sahibine iade edilmiş olması,
zorunludur.
Sürücüler ile sürücü adaylarının hangi şartlarda ve hangi sınıf sürücü belgesi alabilecekleri ile bunların araç kullanma şartları, kullanılabilecek araçların niteliklerine ve sağlık şartlarına dair usul ve esaslar İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bu maddede aranan şartlardan herhangi biri mevcut olmadan veya hileli yollarla temin edilmiş olduğunun anlaşılması hâlinde, sürücü belgesi, Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca iptal edilir. Bu kişilere, bu madde hükümlerine uygun olarak yeniden sürücü sertifikası alınması hâlinde yeniden sürücü belgesi verilir.
Sürücü belgesi alındıktan sonra bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen suçlardan biri ile mahkûmiyet hâlinde bu kişilerin sürücü belgeleri, bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafından bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen şartlar sağlanıncaya kadar geri alınır. Bu Kanunun 48 inci madde hükümleri saklıdır.

ev anne üzerine, kredi anne üzerine ve tüm ödemeler de elden yapılmış. bu durum işinizi oldukça zorlaştırıyor.

öncelikle şunu belirteyim ev üzerinde herhangi bir hakkınız olması söz konusu olmaz zaten, ziynet eşyalarının da kadına ait olduğu yönünde pek çok yargıtay kararı var.

siz elden yaptığınız ödemeleri ispatlayabilirseniz yahut karşı taraf bunu kabul ediyorsa, yaptığınız ödemeler nispetinde maddi tazminat talebinde bulunabilirsiniz.

aile hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat ile görüşmenizi tavsiye ederim.

teşekkürler @arma aşkı

görüşmek gerek dediğin gibi. kuzenimin meselesi de bu. o yüzden erkeğin ödediğine dair belgesi var mı onu da bilmiyorum tabi. ama elden vermişler hep.

1-) Ziynet eşyalarını her ne kadar erkeğin ailesi de getirmiş olsa bunlar düğün nedeniyle kadına bağışlanmış eşyalar olup, kadının mal varlığı içindedirler.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2004/4-249 K. 2004/247 T. 5.5.2004

Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir, davalı, kadının kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin talebin tümden reddedilmiş olması isabetsizdir.

2- Ev konusu ise ayrı bir tartışma alanı. Evin nasıl alındığına ilişkin boşanma davasında hakim önünde ikrar alabilirseniz, daha sonra genel mahkemelerde kaynanaya verilen paranın iadesi istenebilir.

@kupigometa

rica ederim öncelikle.

ev dorğudan kayın valide üzerine alındığından "muvazaa" iddiası gündeme gelemeyecek. sadece tazminat durumu söz konusu olabilir. bunun üzerine yoğunlaşılması gerekecektir.

görüşeceği avukat daha detaylı bilgilendirir zaten. kolay gelsin.

210 kısırlaştırma + 120 kan testi benimki. ilin veterinerler odasının sitesinde istenebilecek minimum tutarlar yazıyor.

Bölgeye göre değişir. Ama asgari ücret tarifesine göre 2015 için İzmir'de köpek 350 kedi 200 TL www.izmir-vho.org

oeh fiyata bak. salarım dışarı, fingirdeşir gelir, üstüne orgazm sigarası bile ısmarlarım, o kadar pahalıya gelmez asdfs 350 neymiş pöhh

3-4 ay önce Küçükyalı'da 250'ye yaptırdım. Göztepe'de bir klinik 200 demişti.

Kan testi dahil ise normal gibi. Test yapmadan 200 TL ye yapanlarda oluyor ama ne olur ne olmaz bir test yapılıp bağışıklık vs durumlarına bakılmasında fayda var.

Tabi daha da abartıp, 200-250 lira operasyon ücreti - 80-100 lira kan tahlili- 100-150 lira anestezi ücreti , antibiyotik ücreti vs diyerek 600-700 lira çıkaranlar da oluyor.

Herşeyin dahil olup olmadığını mutlaka sorun, anestezi, antibiyotik vs dahil.

İzmir, Mart 150. Antibiyotik, anestezi, ameliyat her şey dahil. Test yaptılar da ne testi olduğunu sormadım.

Haydarpaşa veterinerlik yüksek okulu'nda yaptırmıştım benimkini, oraya da bir sor yakındaysa. hesaplı olduğundan değil de veterinerlere nispeten çok operasyon yapıldığından orada yaptırmayı seçtim ayrıca serbest veterinerlere güvenmiyorum. bilhassa erkek kedide tam kısırlaştıramadıkları oluyor. ben çok memnun kaldım, çok kolay halloldu.

belediyeler de yapıyor. ücret karşılığı arayıp onlara da sorabilirsiniz, her şekilde özelden ucuza olur. eğer özelse evet 350 normal (istanbul fiyatlarına göre iyi bile, genelde 400le açıyorlar)

o zaman Kadıköy'ün veterinerlik hizmetleri iyi midir? ya da bana yakın mesela Selimiye Lisesi var şu veterinerlikle alakalı olan?

yeldeğirmeninde 150 ye yapan yer var. petnature, netten bakınabilirsin.

serkani diyorsun sen. ne cep telefonu ne klinik cevap veriyor. yarin aksam ugricam. onun disinda alternatif bakiyordum :)

12-16 arası kapalı oluyormuş, telefonuna da ulaşması zormuş demişlerdi. 16 dan sonra gidersen bulma şansın daha yüksek.

isten cikinca bie bakayim ona.

uzatma alma sanslarini gozden gecir bir. uzatebilirsen biraz, soyle bir iki hafta kafa dinle. sonra geri don. ama uzatamiyorsan abanacaksin tabi. artik ne cikarsa, tatmin etmese de. mukemmel iyinin dusmanidir, oyle dusun. yeter ki yanlis olmasin yazdigin, gerisi problem degil.

@whoami mükemmel iyinin düşmanıdır lafı çok güzelmiş. Bunu aklıma getireceğim hep.

Eğitim sen açtığı davayı kazanırsa eğitim süreniz kasım 2014de başlamış gibi olacak.

Bu bilgi kenarda dursun.

@cosmicstring tamamen yazım kılavuzuna göre yazdım. O yönden rahatım. Beni tek etkileyen şey hastalığım. Mesela saat 2 den beri ayaktayım. Buradayım :(

sorunsuz teslim ettim diye bir kağıt imzaladıysan, sen de ona geri iade durumunda %20 kesinti yaparım diye imzalatman gerekirdi.

ayrıca sen de sorunsuz teslim aldım diye imza attırmalıydın. bunu attırsaydın, kırıp kırık çıktı deme ihtimali kalmazdı.

neyse ki o da attı, evet. :)

ikinci elde satılan malı geri almak diye bir kaide yok. geçmiş olsun işlem bitmiştir.

malı aldı ve gitti ise artık sorumluluk ona aittir.. mala zarar verip vermediğini bilemezsin sonuçta.. belki yolda giderken düşürdü ve sana gelip vazgeçtim dedi..

bitti o iş, get ile ya da gittigidiyordan falan satmadıysan, iade alma zorunluluğun yok. bana ne birader de kapa telefonu.

mal iadesi tüketici işlemleri için geçerlidir. Siz tüketici-mal sağlayıcı şeklinde bir ilişki kurmadığından normal satış sözleşmesi ilkeleri geçerlidir. Bu durumda karşı taraf ancak gizli ayıp ve ayıp ileri sürerek malı iade talep edebilir.

o alışveriş bitmiş gitmiş, zaten sorunsuz teslim aldım diye imza da almışsın. firma değilsin bişi değilsin, 2 kişi arasındaki ticaret.

esnafa yatacaksın yani, satılan mal geri alımaz.

tolga tanıs arada yazıyor o ıyı. sozlukten de sanver ın linkleri takip et onlar da basarılı.

Bunun için İngilizce okumak lazım ne yazık ki.

fehim taştekin

tolga tanış biraz daha batı odaklı geliyor bana. bir de hep birilerinden birşeyler öğrenip yazan bir abimiz. fehim ama öyle mi. Köy köy biliyor adam ortadoğuyu ve müthiş analizleri var.

ha tabi sen şimdi dersen ki hükümeti eleştiriyor. o zaman türkiye'de adam yok. yurtdışında da adam bulamazsın. ya destekliyorlar, ya yerin dibine sokuyorlar abd ve rusya'nın politikalarını.

reddit r/MiddleEastNews'de de güzel haberler çıkıyor ama analiz yapan makale pek olmuyor. günde 1-2 denk gelirsen o da.

okuyalım @everest

Ruşen çakır var

rusen cakir cok kotu. reddit r/syriancivilwar bolumu iyidir

tolga tanis da cok iyidir. fehim bana sanki cok romantikmis gibi geliyor

ortadogu deyince global olarak insanlarin aklina robert fisk geliyor ama.

www.usak.org.tr

Ruşen niye çok kötü?

biz almıştık sıkıntı yoktu. sitede sıkıntı var belki.

UYAP sistemi bugün çalışmıyor. Dışarıdan erişim kapatılmış durumda sadece adliye içerisinden erişim var. Bu nedenle UYAP'a bağlı dış sistemlerde çalışmamakta. Akşam saat 19:00'dan sonra deneyebilirsiniz.

sürücü kursu kaydı için almıştım öğrenci belgesi ve sicil kaydını... sıkıntı olmadı.

Şirketin ismini ve merkezinin bulunduğu ili biliyorsanız, ticaretsicil.gov.tr adresinden şirketin ana sözleşmesinin yayınlandığı gazeteyi bulabilirsiniz. Eğer İstanbul'da ise doğrudan kişininin veyahut şirketin ismi ile www.ito.org.tr adresinden bakabilirsiniz.

www.ticaretsicil.gov.tr üzerinden tüm türkiye için sorgu yapılabiliyor.

www.ticaretsicil.gov.tr

buradan bakabilirsiniz. şirketin ismi neyse aratın, kuruluş tarihine göre şirket ana sözleşmesinde vb. şirketle alakalı tüm isimleri tc kimlik numaralarıyla beraber bulursunuz.

Enerjisini atmanız lazım. Olta oyuncaklardan alın. Önce önünde havada çevirin sonra yavaş yavaş yaklaştırın. Yakalamaya çalışınca çekin. Zamanla en sevdiği yakalama sitilini, oyuncağın en fazla hangi hareketiyle tahrik olduğunu anlarsınız. Böylece hem yorulacak hem avlanma dürtülerini tatmin edecektir. Yoruldukça da gelip size kendisini sevdirecektir.

Anlayamazsınız. Yaparlar, kendi keyfidir. İsterse liğme liğme doğrar da, anlam veremezsin, o neydi gız dersin anca. 67 yıllık kedi gözlemcisiyim, hiç bi hareketlerine anlam verebilmiş değilim.

Oyun ve avlanma içgüdüsü içeren bir olay. Kediler kuytu köşeye girip gelen geçene pati atmayı sever. Senin yaptığın herhangi bir şeyle alakası yok yani.

canımın acıdığını anlatmanın bir yolu yok mu yani?

Yani acıtmayacak şekilde kafasına hafifçe vurma ya da su fışkırtmadan falan bahsedilir ama kediler ne kadar anlıyordur bilmem. Kedinin karakteriyle gelir çizikler. Arkadaşımın kedisinin bir kere agresif bir şey yaptığını görmemişken benim elim kolum çizikten geçilmezdi. Ben de dert etmezdim o ayrı ama abartmadığı sürece bir çiziğe bu kadar anlam yüklemeye gerek yok bence.

anlatmanın bir çok yolu var ancak önemsemiyorlar. kafalarına estiğinde o pençeyi geçirmekten asla geri durmuyorlar. hatta benimki önce pençeyi saplıyor sonra tam gaz içeri kaçıyor :D

@want2die tam senin gibi düşünüyorum. Bunu denedim mesela çıktım yürüyüş yaptım haftasonu sabahları çok güzel gidiyor deniz kenarında sonra bir anda yürüyüşün ortasında hiç sebep yokken o düşünceler geri geliyor. İşi hem de çok rahat bulurum, ama neden böyle düşünceler geliyor da kafadan atamıyorum anlamıyorum.

sakinleştirici ilaçlar düşündüğün kadar basit değil. öyle insanı dünyadan koparmıyor. sadece beyninde durmadan dönen düşünceler duruyor o kadar.

o insanı uyuşturan ilaçlar eskide kaldı. ya da çok ciddi vakalarda veriliyor.

ilaç almayayım ama hayatım böyle rezil bir şekilde devam etsin mi diyorsun?

ayrıca iyi bir psikiyatra gidersen seni sadece ilaç yazıp göndermez, terapi de yapar.

hep böyle çocukça sebeplerden doktora gitmeyip acı çekiyor insanlar anlamıyorum. eğer böyle endişeleriniz varsa arayın iyi bir doktor bulun. biraz paranıza kıyın terapiye gidin.

ya da sabahları kusmaya, işleri biriktirip sonra durmadan çalışmaya devam et. bilemedim.

@mea maxima culpa yaşadığım şehir küçük bir taşra şehri bu beni ilaç-uyutma konusunda endişelendiriyor. Yani psikiyatri var her yerde. Para cidden söz konusu değil. Endişem sadece doktora gittiğimde beni uyutacak ilaçlar vermesi benim de güvenip onları almamam sonra da pişmanlık duymam. Cidden doktora gitmem gerek.

yaşadığın şehirde ya da büyük bir şehirde iyi bir doktor bul.

uzman değilim, yanlış konuşmak istemiyorum ama çoklukla ölüyorum diye acillerde sabahlayan panik ataklı hastalara verilen basit bir antidepresan faydalı olabiliyor.

insanları uyuşturan, uyutan ilaçlar eskilerde kaldı.

ayrıca sizin durumunuz çok ağır bir vaka değil. abartmayın.

randevu aldım bugüne özel bir hastaneden. 2 saat sonra gideceğim bakalım ne olacak.

doktor büyük ihtimal ilaç verecek.

ancak ilaçları 3-4 gün alıp bırakmayın.

bu tip ilaçlar basit de olsalar en az 20 gün bir alışma devresi geçirmek gerekiyor. ilk günlerde yan ekiler görülebiliyor. sonradan bunlar geçiyor. ilacın bünyenize etki etmesini, alışmasını bekleyin.

doktora yan etkilerini ayrıntılı sorun. ona göre hareket edin.

Konuştuktan sonra ilaçları ve diğer şeyleri yazarım artık buraya. 20 günlük alışma süresi de uzunmmuş :) halletmem gereken işler var.

tipik okb (obsesif kompalsif bozukluk) belirtileri bunlar.
bir psikiyatrist'e gitmende fayda var. doktor sakinleştirici değil de
takıntılara takılıp kalmamana yardım edecek birşeyler verecektir muhtemelen. (verirse)
ama tabi ki dikensiz gül bahçesi değil o ilaçlar.

@titiraprap eğer ilaç verirse yazacağım buradan bakalım ne gibi şeyler diyeceksiniz. @mea maxima culpa beni hayattan koparmayacağına dair şeyler deyince sevindim açıkçası. Çünkü hayattan gerçekten kopmamam gereken bir 10-15 günlük süredeyim. Gerçi 3 ay önce de öyle hissediyordum :)

duyuruda bu konular çok konuşuluyor. sağlık sistemimizin durumu malum. devlette çalışan psikiyatristler hastalara ancak 5-10 dakika ayırabiliyorlar ve bu sürede de ancak ilaç verip, ilaçların yan etkisini soruyorlar.

ilaçlar gerekli ancak ilaçla olay bitmiyor. maddi durumu uygun olanların mümkünse psikolog ya da psikiyatristler bir süre gitmesi ve terapi görmesi gerekiyor.

bunun dışında insanlarda en çok görülen hata bu tip psikolojik etkileri olan ilaçları 3-5 gün alıp bir kaç yan etkisini görüp aman bu bana göre değilmiş diye bırakması.

bu tip ilaçlar ancak 2-3 haftada etki ediyor. ve ilacın tipine göre bazen düşük dozda başlanarak sonra dozun arttırılması gerekiyor.

ilaçları bırakırken yine pat diye kendi kafamıza göre bırakmamalıyız. doktora danışıp aynı şekilde yine bir kaç haftalık bir süre içinde azaltarak bırakmak lazım.

her ilaç her bünyede etkili olmayabiliyor, ilaçlar işe yaramıyorsa değiştirmek gerekiyor. ayrıca sorunlarınıza çözüm bulacak doktoru da seçebilmek zor. eğer doktorunuzla uyuşmuyorsanız onu da değiştirmekte fayda var.

işte bunlar bizim sağlık sistemimiz içinde çok zor. o yüzden insanlar kötü deneyimler yaşıyor, doktora gitmeden kendi kafalarına ilaç alıyor, ilacı bırakıyor filan.

sonra orada burada konuşmaya başlıyorlar. doktora gitme, ilaç yazıp gönderecek. ilaç da seni uyutacak.

@mea maxima culpa dediğiniz şeyler tam benim durumum. Aslında ne kadar çok kişiyle aynıyım ve problemi kendime özel sanıyorum.

Yeniden merhaba, hoca ile oturduk konuştuk. Sohbet ettik biraz. 1 ay sonra mutlaka yeniden yanına uğramamı söyledi. Ayrıca esmax, norodol ve tranko-buskas isimli ilaçları verdi. Haftalık kürlerde yarım yarım sonra tam başlayacağız. Ağır bir yan etki görmezsin dedi. Cep telefonunu verdi bir sıkıntı görürsen kendinde ara ona göre düzenleme yaparız dedi. Durum bu.

geçmiş olsun. gelişmeleri yazarsan iyi olur.

satılır o tarla. annen satın alsın dayının hakkını.

icra gelen mal satılır mı ki?

şöyle söyleyeyim dayın borcunu ödemezse satılır. sonuçta orada dayının da hakkı var. annen tarlayı istiyorsa satın alması gerek.

Anneniz ve dayınız (varsa diğer kardeşler) dede ve babaannenizden kalan gayrimenkullere mirasçı sıfatıyla sahip oldular. Eğer bu gayrimenkuller üzerinde bir paylaşma olmamışsa (ki olaydan anladığım olmamış) bu durumda paylı mülkiyet dediğimiz bir sistem bulunuyor. Dayınızın borcu nedeniyle annenizin de payının bulunduğu bir araziye haciz konulmuş. Normalde alacaklı payların bölünmesi talebiyle dava açıp, araziyi böldürüp dayınıza düşen parçayı satabilirdi. Fakat tarla dediğinizde durum biraz karışık. Çünkü eğer tarım arazisi konumundaysa bu yer (tarla dediniz) Tarım ve Köy İşleri İlçe Müdürlüğü'nden alacağınız bölünemez büyüklükte tarım arazisidir yazısını icra dosyasına sunarsanız, satış gerçekleşmez. Bu durumda arazi satılamaz.

bankaların sitelerindeki "satılık gayrimekuller" ne zannediyorsunuz ki? insanlar bankalara satıyor ya da bankalar emlakçılık yapıyor mu sanıyorsunuz?

anneniz satılmasını istemiyorsa zaten tamamını satamaz banka dayınızın hissesini satabilir. o kısmın parasını ödeyerek tamamı annenizde kalabilir.

eğer dayın borcunu ödeyemeyip icradan satışa çıkarsa ilk olarak dayının kardeşlerine alın bu arsayı diyecekler annen ve diğer kardeşleri.eğer kardeşleride alamazsa o zaman ilanla kelepir fiyatına icradan yabancı kişiye dayının hissesi satılacak.
arsanın tamamı dayının üstüne ise eğer tamamı satılacak.

up

İstanbul Hukuk halen daha Türkiye'nin en iyi hukuk fakültesi durumunda. Bununla birlikte "hukuk" mesleği konusunda Türkiye'de büyük bir sıkıntı var. Boğaziçi ekonomi açısından bir şey diyemiyorum.

valla daha geçen gün boğaziçi ekonomiden 2 arkadaşım 3.000 lirayla başladılar işe. Hem boğaziçi hem ekonomi gibi bir altın bilezik. Ben olsam şüphesiz ki boun seçerim.

up

up

ekonomide ve boğaziçide önün daha açık. diğer türlü daha fazla çabalayıp yine de bir yerlere gelememe ihtimalin de var.

üniversitelerin formatı oluyor. eğer okulun sağladığı latex şablonu vs. kullanılmışsa formatta bir sorun çıkmaması gerekir.

evet içeriğin şablonunda sıkıntı yok benim sorum baskı için dışında şu renkte kap olacak, ortası dikişli olacak yok spiralli olacak vs. vs. gibi şeyler var mı diye soruyorum.

özyeğin üniversitesi çekmeköy'de hafif dağın başında ancak içeridekilere sormam lazım ama birkaç aydır uğramadığım için bilemiyorum :)

tez yazim kilavuzu gibi bisey yok mu enstitunuzun? yok'un belli bir standardi yok ama her universitenin belli bir formati var kendine gore. bizimki mesela siyah uzerine yls beyaz yaldizli, doktora sari yaldizli. yazilarin arasindaki bosluklarin kac cm, kenarlarindaki cizgilerin kac mm aralikli oldugu bile belli.

edit: savunmaya girdiniz mi? benim dedigim format savunma sonrasi basarili bulunan tezler icin. savunma icin teslimde genellikle spiral istenir.

tez yazımını sormuyorum. yazım kılavuzunda sadece içerik biçim bilgisi var (ki zaten latex olarak verilmiş yani hazır). baskı ile ilgili bilgi yok, savunma sonrası teslim için soruyorum. sanırım içerideki fotokopicilere sormak mantıklı.

Hangi üniversite olduğunu söyler misiniz?

özyeğin üniversitesi

Görev Yöneticisi'ne girin, Başlangıç diye bir sekme göreceksiniz. Orada Skype ismini devre dışı bırakın, düzelir.

Skype'a kullanıcı adınızla giriş yaptıktan sonra tercihler ekranından Windows başlarken başlat kısmındaki tik i kaldırabilirsiniz.

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2013/2-1181

K. 2014/811

T. 22.10.2014

• AİLE KONUTUNA İPOTEK TESİSİ SIRASINDA EŞİN RIZASI OLMAMASI ( Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Kaldırılması İstemi - Aile Konutu Niteliğinde Duraksama Olmayan Ancak Üzerinde Aile Konutu Şerhi Bulunmayan Taşınmaz İçin Davacı Kadının Bilgi ve Onamı Dışında TMK Md. 194/1'e Aykırı Olarak İpotek Tesis Edildiği/Davanın Kabul Edileceği )

• İPOTEĞİN KALDIRILMASI İSTEMİ ( Aile Konutu Şerhi Konulması - Malın Maliki Olmayan Eş Tarafından Tapu Kütüğüne Konutla İlgili Gerekli Şerhin Verilmemesi Halinde İşlem Tarafı İyiniyetli Üçüncü Kişinin 4721 S. Türk Medenî Kanunu'nun 1023.Md.si Hükmünden Yararlanacağı/Banka'nın İpotek Tesisi İçin Eşin Rızasını Alma Yönünde Girişimi Olduğu Anlaşıldığından Davalı Banka'nın Taşınmazın Aile Konutu Niteliğini Bilmediğinin Söylenemeyeceği )

• AİLE KONUTU ŞERHİ KONULMASI ( İpoteğin Kaldırılması İstemi - Banka'nın İpotek Tesisi İçin Eşin Rızasını Alma Yönünde Girişimi Olduğu Anlaşıldığından Davalı Banka'nın Taşınmazın Aile Konutu Niteliğini Bilmediğinin Söylenemeyeceği )

• İYİNİYETİN KORUNDUĞU HAL ( İpoteğin Kaldırılması İstemi - Aile Konutu Olarak Özgülenen Taşınmaz Malın Maliki Olmayan Eş Tarafından Tapu Kütüğüne Konutla İlgili Gerekli Şerhin Verilmemesi Halinde İşlem Tarafı İyiniyetli Üçüncü Kişinin 4721 S. Türk Medenî Kanunu'nun 1023.Md.si Hükmünden Yararlanacağı )

4721/m.6,193,194,1023

ÖZET : Dava, TMK m. 194. gereğince aile konutu hukuksal nedenine dayalı olarak ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz kaydına şerh konulması istemine ilişkindir. Taşınmaz kaydında aile konutu şerhi olmadığı açıktır. Ancak, davalı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin ( kadın ) muvafakatini almıştır. Kaldı ki, davalı Banka aşamalarda ısrarla ipotekten davacı eşin de haberdar olduğunu ve onun da oluru ile ipotek tesis edildiğini savunmuştur. Banka'nın, taşınmazın aile konutu niteliğini bilmesi karşısında, muvafakatnamedeki imzanın davacı kadına ait olmaması da sonuca etkili değildir. Zira Banka'nın ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerle davalı Banka'nın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediği söylenemez. Aile konutu niteliğinde duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının bilgi ve onamı dışında, TMK m. 194/1'e aykırı olarak ipotek tesis edilmesi nedeniyle, yerel mahkemece ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulması ( TMK m. 194/3 ) kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

DAVA : Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aksaray 1. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.09.2011 gün ve 2010/759 E.- 2011/756 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04.10.2012 gün ve 2011/22346 E.- 2012/23510 K. sayılı ilamı ile;

( ... Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ıspatla yükümlüdür ( TMK.md.6 ). Davacı ipotek tesis edilen konutun aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısının iyi niyetli olmadığını kanıtlamak zorundadır. Mahkemece davacıya bu konudaki delillerini, davalılara da karşı delillerini bildirmesi için süre verilip gösterdiği taktirde delillerin toplanıp, tanıklarının dinlenmesi delillerin hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, TMK m. 194. gereğince aile konutu hukuksal nedenine dayalı olarak ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz kaydına şerh konulması istemine ilişkindir.

Davacı kadın, davalılardan koca adına kayıtlı olup aile konutu niteliğinde bulunan taşınmaz kaydına kendisinin bilgi ve rızası dışında ipotek şerhi konulduğunu belirterek, bu şerhin terkini ile taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasını istemiştir.

Mahkemece ipoteğin terkinine ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davalıların temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı Banka vekili getirmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; İpoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istenilen taşınmazın, aile konutu niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında çekişme bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre, ipotek tesis edilen konutun aile konutu olduğu ve ipotek alacaklısının iyi niyetli olmadığının davacı tarafından kanıtlanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Aile konutu, Türk Medeni Kanunu düzenlemesi içinde değişik maddelerde ( m. 240, 254, 279, 652 ) zikredilmiş, ancak konuyla ilgili temel düzenleme m. 194'de yer almıştır. Düzenlemeye göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Böylece, kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlemi yapmaları serbestîsi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken ( TMK m. 193 ), aile konutu ile bu kurala ayrı bir istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmıştır ( TMK m. 194/3 ).

Dava konusu, Aksaray, Kılıçaslan Mah., ada 786, Parsel 20, 1 nolu bağımsız bölüm, davalılardan koca H. Ö. adına kayıtlıdır. Taşınmaz için 26.3.2009 tarihinde, davalı koca H.Ö. tarafından Asya Katılım Bankası lehine ipotek tesis edilmiştir. Davacı kadın bu konutun ipotek tarihinde ve daha öncesinde aile konutu olarak kullanıldığını, koca tarafından ipotek tesisinin kendisinin bilgisi ve oluru dışında yapıldığını iddia ettiğine göre davada ispatlanması gereken hususlar şunlar olmalıdır:

i. Konutun aile konutu niteliği ( TMK m. 194 ),

ii. Aile konutu ise ipotek tesisinin kadının bilgi ve onamı ile yapılıp yapılmadığı,

iii. Malik olmayan eşin bilgi ve onamı dışında ipotek tesis edilmiş ise ipotek lehtarı Banka'nın iyi niyetli olup olmadığı ( TMK m. 1023 )

Kuşkusuz bir konutun aile konutu olduğunu iddia eden bunu ispat etmekle yükümlüdür ( TMK m. 6 ). Ne var ki, eldeki olayda taşınmazın bu niteliği çekişmeli değildir. Zira, davacı dava dilekçesinin 8. paragrafında; taşınmazın aile konutu niteliğinin araştırılması için Belediye, Muhtarlık ve Adres Kayıt Bildirim Sistemine ( Nüfus ) yazı yazılmasını istemesi üzerine, davalı Banka vekili 10.11.2010 tarihli cevap dilekçesinde, koca tarafından ipotek tesis edildiği sırada davacı kadının da hazır bulunduğunu ve işleme olur verdiğini, bu nedenle dava dilekçesinde belirtildiği şekilde ikamet ile ilgili araştırma yapılmasına gerek olmağını belirtmiştir.

Öte yandan, ipotek tesisi sırasında hazır bulunduğu ve işleme olur verdiği de davalı Banka tarafından kanıtlanamamıştır. Esasen, Banka tarafından dosyaya sunulan ve davacı kadının olurunu içerdiği belgedeki imzanın davacı kadına ait olmadığı da bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunun sapma göstermeyen uygulamasında aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1023.maddesi hükmünden yararlanacağı kabul edilmektedir ( HGK. 24.04.2013, E. 2012/2-1567, K. 2013/579 ). Bu durum aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında, konutun bu niteliğini gösteren şerh olmaması hali ile ilgilidir ve taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan üçüncü kişinin tapuya güven ilkesinde yararlanmasıdır.

Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay ele alındığında, taşınmaz kaydında aile konutu şerhi olmadığı açıktır. Ancak, davalı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin ( kadın ) muvafakatini almıştır. Kaldı ki, davalı Banka aşamalarda ısrarla ipotekten davacı eşin de haberdar olduğunu ve onun da oluru ile ipotek tesis edildiğini savunmuştur. Banka'nın, taşınmazın aile konutu niteliğini bilmesi karşısında, muvafakatnamedeki imzanın davacı kadına ait olmaması da sonuca etkili değildir. Zira Banka'nın ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerle davalı Banka'nın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediği söylenemez. Aile konutu niteliğinde duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının bilgi ve onamı dışında, TMK m. 194/1'e aykırı olarak ipotek tesis edilmesi nedeniyle, yerel mahkemece ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulması ( TMK m. 194/3 ) kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.

SONUÇ : Davalı Banka vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 7.763,00 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 22.10.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Ufak bir not: Karar ile haber birbirinden farklı dikkat edersiniz. Yargıtay'ın bu şekilde karar vermesinin temel nedeni eş adına atılan sahte imza unutmamak lazım ki Yargıtay'ın temel içtihadı bu kararın aksi yönündedir.

benim söylediğim karar daha yeni alınan bir karar ve karara nasıl ulaşacağımı bilmiyorum. sizin verdiğiniz örnekte de aslında bankanın evin aile konutu olduğunu bilmemesinin mümkünatsızlığından bahsediliyor. bu durumda muvaffakat olmayan bir davada bankanın eve gönderdiği eksperlerin evin mesken olduğunu ve ipoteği tesis eden ile ipoteğe olur vermeyen ipotekten habersiz eşin yaşadığını bilmemesi imkansız. iyi niyet nerede?

Ben akşam Küçükçekmece Mahkemesi nin kararlarına bakarım. Sisteme girilmşse buradan paylaşırım.

---

Ben akşam Küçükçekmece Mahkemesi nin kararlarına bakarım. Sisteme girilmşse buradan paylaşırım.

--
Ne yazık ki haberde bahsedilen kararı bulamadım. Velakin olayda muhtemelen ekstradan bir husus vardır.

Hukuk Genel Kurulu         2013/2056 E.  ,  2015/1201 K.MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN KULLANDIĞI KREDİYE TEMİNAT OLARAK AİLE KONUTUNA İPOTEK KONULMASIAİLE KONUTUNA İPOTEK KONULURKEN EŞİN AÇIK RIZASININ ARANMASIANNE BABA İLE AYNI ÇATI ALTINDA YAŞAYAN ÇOCUKLARIN KREDİ ÇEKMESİAİLE KONUTU ÜZERİNDEKİ İPOTEĞİN KALDIRILMASI İSTEMİEŞİN RIZASI BULUNMAYAN HALLERDE AİLE KONUTUNA İPOTEK KONULMASITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 193TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 194
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece 2. AileMahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.07.2011 gün ve 2011/29 E. 2011/964 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan T. V.Bankası T.A.O. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 15.10.2012 gün ve 2011/23336 E. 2012/24471 K. sayılı ilamı ile; 
“... Davacının eşi olan davalılardan Mehmet'in adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine 30.11.2007 tarihinde dava dışı A.. M..ve Boya Sanayi Limitet Şirketinin kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edildiğinde çekişme bulunmamaktadır. Dava dışı şirketin ortakları arasında davacı ve davalı eş Mehmet’in müşterek çocukları olan Murat ve Serhat’ da bulunmaktadır. Murat ve Serhat, dava konusu taşınmazda davacı ve davalı Mehmet ile birlikte oturmaktadır. İpotek işlemi, davacı ve davalı eş ile aynı çatı altında oturan müşterek çocukların kullandığı krediye teminat teşkil etmek üzere kurulmuş bulunmasına göre, Murat ve Serhat’ın annesi olan davacının ipotek işlemini bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı düşer. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanımını hukuk düzeni korumaz (TMK.md.2). Davacının, Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki korumadan faydalanmasına imkan bulunmamaktadır. Davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir…”
gerekçesiyle oyçokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI 
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalının 15.06.1982 tarihinden bu yana evli olduklarını, davalı eş adına tapuda kayıtlı olup 1997 yılından itibaren müşterek çocukları M.. P.. ve S.. P.. ile birlikte yaşadıkları ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 194. maddesi anlamında aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, davalı eş tarafından müvekkilinin bilgisi ve muvafakati dışında, dava dışı A..M.. Boya San. Tic. Ltd. Şti. ile diğer davalı T. V. Bankası T.A.O. arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek ettirildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı bankaca başlatılan icra takibi üzerine bu durumdan haberdar olunduğunu, davalıların kötüniyetli olduklarını, müvekkilinin ipotek işlemine açıkça muvafakatinin bulunmadığını ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve icra takibinde taşınmazın satışının teminatsız olarak durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı T. V.Bankası T.A.O. vekili, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, müvekkili bankanın iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı M.. P.., yapılan usuli tebligata rağmen yargılamalara katılmamıştır. 
Mahkemece, TMK’nın 194/1. maddesinde eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlamanın aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının herhangi bir öneminin bulunmadığı, eldeki davada davacı eşin rızası alınmaksızın aile konutunun ipotek olarak davalı eş tarafından gösterilmesinin TMK’nın 194/1 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle davanın kabulü ile dava konusu aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına dair verilen karar, davalı T. V. Bankası T.A.O. vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle oyçokluğu ile bozulmuştur.
Mahkemece, önceki gerekçelerle ipoteğin kaldırılmasına dair ilk kararda direnilmiştir.
Direnme kararı, davalı T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ipotek işleminin davacı ve ipotek veren davalı ile aynı çatı altında oturan müşterek çocukların kullandığı krediye teminat teşkil etmek üzere kurulmuş bulunmasına göre, bu hususun davacının ipotek işleminden haberdar olup bu işleme muvafakat ettiği anlamına gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, 
“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, ailekonutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, ailekonutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.”
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutaile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir.
TMK'nın 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte TMK'nın 194. madde hükmü ile eşlerin ailekonutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. 
Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş ailekonutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, ailekonutunun ipotek edilmesi gibi tek başına bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. 
TMK'nın 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle sözkonusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin “açık” olması gerekir (GÜMÜŞ, Mustafa Alper, Türk Medeni Kanununun Getirdiği Yeni Şerhler; Vedat Kitapçılık, İstanbul 2007, Birinci Basıdan İkinci Tıpkı Bası, 41-42 sh.).
Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötüniyetli ve muvazaalı işlemleri ile ailekonutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin açık rızası şarttır.
Somut olayda, davalı eş dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis etmiş, bu işlem sırasında davalı banka tarafından davacı eşin açık rızası alınmamıştır. 
Yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde ipotek işleminin, davacı ve davalı eş ile aynı çatı altında oturan müşterek çocukların kullandığı krediye teminat teşkil etmek üzere kurulmuş bulunmasının da önemi bulunmamaktadır. Bu durumda, TMK'nın 194/1 maddesi eşin açık rızasını aradığından, yapılan işlemin geçerli olduğunu kabul etmek imkansızdır. 
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce; ipotek işleminin kurulmasına neden olan, davacı ve davalı eş ile aynı çatı altında oturan müşterek çocukların kullandığı krediden ve dolayısıyla da ipotek işleminden davacı eşin haberdar olmadığını kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkelere uygun değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi ve bu kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun olup; direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Davalı T. V.Bankası T.A.O. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı (13.637,70 TL) harcın temyiz edenden alınmasına, 15.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Güvenlik sertifikası demişim. "Kök sertifikası". Her ne haltsa işte...

Olmaz, bu Chrome'da yaşanan bir sorun. Aslında bizimkilerin zamanında güvenlik güncellemelerini yapamamalarından kaynaklı sorun.

Savlıcılığa falan başvur bankamatikteki kameradan tespit yapabilirler.

atm'nin unutulan kartı belli bir süre alıkoyması lazım. yani büyük ihtimalle bunu yapan sen para çekerken yakınlarda olan biri. ayrıca her bankamatikte ve çevresinde mutlaka kamera vardır, banka direkt sana görüntüleri vermez, karakola gidip şikayetçi olacaksın, onlar görüntüleri bankadan isteyecek.

normalde güvenlil önlemi olarak bankamatiğin ilk başta kartı vermesi daha sonra parayı vermesi lazım. sen kartını almadan parayı vermemesi lazım. eğer akbank da tersi bir işlem varsa bu durumdan onlar da sorumludur. lakin senin de kusurun var. burada kusuru oranı bilirkişi maarifetiyle hesaplanacak, kanaatimce yüzde 50/50 oranında paylaştırılabilir. Bu da bir dava açtığında banladan paranın yarısını alabilirsin demek.

fiziki olarak atm'den şifre bilmeden çekemez, ama banka kartın internet alışverişine açıksa para çekmişlerdir. Bu kadar da profesyonel birinin hemen atm önünden seni kartını alması çok az bir ihtimal. bankamatik kartının arkasında umarım şifre falan yazmıyordur. şayet parayı atm den şifre ile çekilmişse geçmiş olsun. Parayı zor alırsın.

Once parayı veriyor. Sonra kartı. 30 saniye falan ekranı açık tutuyor sanırım. O sırada biri gelip çekmiş muhtemelen

İlgili entryinizi paylaşmadan bu konu hakkında size yardımcı olamaz kimse.

sözlükten istesinler niye senden istiyorlar ki?
o entrynin sana ait olduğunu nereden biliyorlar?

Başvurular > Dizin Ekle (Biçimler=Klasik)

Ama dizinde yer almasını istediğin her kelimeyi mutlaka "girdiyi işaretle" ile belirlemen lazım.

evet işte maalesef öyle de bir yolu olmalı mutlaka diye düşünüyorum.

18 Mayıs'ı izninizden düşecekler, ne güzel işte. Ne var bunda?

tek başınıza kalmayın, bir kaç kişi konuşup öyle itiraz edin edecekseniz.

bizim şirkette de var böyle bir uygulama, gayet de kurumsal bir firmayız, kimse kafasına göre bişey yapamıyor. oluyor yani.

valla yasal kısmını bilmiyorum. ama sabancı'nın şirketlerinden birinde çalışıyordum. orda da böyleydi. mesela 23 nisan perşembe idi, cumayı da bağladılar ve izinden düştüler. çok sık yapılan bir uygulama. bu kadar büyük bir holding'in yasal olmayan bir iş yapacaklarını sanmıyorum.

ajans başkanımız diyor ki;

19 mayıs'da çalışıyoruz, fyi.

bence gayet güzelmiş, kişki bizim olsa :)

bizde de öyle. yabancı/kurumsal denen firmayız. olumlu yönünden bakmayı dene. 4 gün ard arda tatilin var ve bunun yalnızca 1 günü senden düşülüyor?

herkes ne kadar şanslısın demiş ama sorduğu soru bu değil.
Böyle bir hakları var mı?

BU uygulama bizim iş yerinde de yapıldı, bizde bayramı falan bağladılar öyle bir şey olmuştu herkes işine geldiği için itiraz etmedi,
kanunen zorunlu ücretli izine çıkarmak gibi bi durumları şirketlerin olabiliyor ki deprem zamanı 10 gün falan yaşanmış.

siz olmaz derseniz ne olacak tamam tek başına gel boşboş otur izininden düşmeyelim demezler bence kurul kararıdır uymak zorundasınız gibi bir şey söyleyebilirler.

Bu konuda İş Kanunu'nun 64. maddesinin ilk fıkrasına bakmakta fayda var:

"Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz"

Görüldüğü üzere genel tatillerden önce veya sonra işyeri tatil edilebilir. Bu durumda maddenin 2. fıkrasının yorumundan anlaşılan işverenin 3'er saatlik fazla çalışma yaptırabileceğidir. Uygulamada işveren bu fazla çalıştırma hakkından vazgeçmekte işçi de bunu belirlenen ücretsiz izin süresinden düşmektedir. (Örn: Size Kanunda sayılanlar dışında 4 gün ücretsiz izin hakkı verilmiş ise vb.) Yılık izin sürenizden bunun düşülmesi gibi bir şey yasaya uygun değildir.

kurumsal firma ve bizde de öyle 10 günlük yıllık izin hoop 4-5 güne düşüyor bu uygulama nedeniyle

senin iznin olmadan yıllık izinden düşemez, ama maaşından kesebilir.

Türkiye çıkışlı sorun olmasa bile Yurtdışı dönüşünde sorun çıkar.
Callcenter'ı arayın ya da bilet aldığınız yerle görüşün düzeltmeyi denesinler.

hiçbir sorun olmaz. eğer sorun olacağını düşünüyorsan. bileti aldığın acenta'dan bilet için not düşülmesini iste ya da değişikliğini. ama yine söylüyorum hiçbir sorun olmaz.

not: havalimanı çalışanıyım.

@huzunbaz palyaco;

rus polisi vs sorun cikartmaz degil mi? beni dusunduren o.
bir de bosa giden miller :)

@rusyadan bildiriyorum;

hayır çıkarmaz.

bende var ölçüyorum 5 dakikaya yazarım

edit: raf aralıkları 30 ila 30,5 arasında değişiyor ama 32 olmaz

Tamamdır çok teşekkür ederim.

raf aralığını istediğiniz gibi ayarlayabildiğiniz duvara monte edilen raflar var, işinize yarayabilir. şunun gibi: www.aynigunkargo.com

www.aynigunkargo.com

teşekkürler ama bana mutlak suretle kitaplık şeklinde lazım. Duvara koymama, kitaplık için onlar pek uygun değil.

İlgili icra dosyasının bulunduğu icra dairesine gideceksin. Bana kapak hesabı verin ödeme yapacağım diyeceksin. Sana bir kağıt verecekler toplam borcun yazacak (asıl borç+faiz+vekalet-avukatlık-ücreti+icra masrafları+harç), bu parayı icra dairesinin Vakıfbank hesabına yatıracaksın. Dekontu icra dairesine getireceksin.

Muhtemelen sözleşmede var olan adresine gönderildi, yerinde bulunamadığın için de muhtara tebligat yaptılar.

Eğer borcunu ödemezsen her an banka hesabına vb haciz gelebilir.

@ernest everhard'ın son dediği hariç prosedür bu şekilde. borcunuz maliyeye olmadığı sürece banka hesabınıza haciz koyamazlar. çalışıyorsanız maaşınızın 1/4'üne haciz koyabilirler en fazla.

@streak in dediği yanlış. Borç tutarı kadar hesabınıza haciz koyabilirler. Eğer hesabınız maaş hesabı ve siz de işçi iseniz, haciz koyulan kısım maaşınızın 1/4'ünden fazla ise icra dairesine gidip işleme itiraz etmeniz lazım gelir. Bu durumda icra müdürü yeni bir müzekkere yazarak, maaşın 1/4'ü haricindeki hacizin kaldırılması için müzekkere yazar ve bunu zarflar. Siz de elden teslim edersiniz.

İİK md.89/1: Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz
ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

icra dairesine gitmeden halledilmez mi????? ://

halledilir, ama telefonla uğraşmaz lazım.

www.nbcnews.com var güzeldir.

Denizbankların hepsi alıyor, ayrıca Laleli'deki döviz büroları da alıyorlar.

Muhtemelen 2013 senesinin sonunda şike olayları nedeniyle cezaya çarptırılacağından.

fb ea'dan para istediği için..

Türkiye liginin olduğu fifa'larda (12 öncesi sanırım) federasyon oyuna toplu lisans veriyordu bütün takımlar adına. Sonra federasyon nedendir bilinmez bundan vazgeçti ve her takımla ayrı ayrı görüşün dedi. Fifa yetkilileri de kayda değer tek Türk takımı olarak Galatasaray'ı dikkate aldı ve onunla görüşüp, oyuna ekledi.

Otopsi raporunda hangi bölgede olduğuna kadar tek tek yazılıyor ama deyim mi bilemeyeceğim

benim de bilinçaltımda bu rakam kalmış. acı bir tesadüf olsa gerek.

www.google.com

Cezanın tam olarak tayini için kaç kere bıçaklandığının doğru bir sayı ile bildirilmesi, her bıçaklamanın nereden yapıldığı ve hangi hasarı verdiği bilinmeli.

latince için genelde google translate yeterli oluyor.

Translate'ye pek güvenemiyorum doğrusu. İdare edeceğiz artık.

www.perseus.tufts.edu en sağlamı budur.

sözlük yazarı jimi the kewl latince konusunda uzman olmalı. veya akademisyen veya her neyse:

jimithekewl.com

www.youtube.com youtube efendinin kendi özelliği.

yaz abi, tvai glaza ochin atlichna, davay paznakomitsa, ya oçin harosho seks

amelece bi soru, biz mesela latin alfabesi öğreniyoruz sadece okullarda. bunlar 2 alfabeyi de biliyorlarmıki?

not: başımı belaya sokmayacak cümle olsun mümkünse.

ogo kokoya krassivaya...ya v woke!ne kogda ne videl takaya milaya devywka.mogno poznokomitsa? yaz sen ;)

bilirler merak etme.amele ingilizcesi biliyorsa anlar.

привет, я не мог удержаться, чтобы сказать, как вы прекрасны. Теперь, когда я сказал это, я могу спать спокойно

Selam, ne kadar güzel olduğunuzu söylemeden geçemedim. Şimdi söyledim ve rahat uyuyabilirim artık.

efsane olmuş kjdflgsdf ayrıca 00:25 sdkjlşfsdklsd

eski bu, anlamlı ama tabii abartı da var.

youtube yorumları da olayı özetlemiş zaten.

ergenlik çağındaki erkekler ve 30 yaşına gelmiş hala ergen kalmış erkekler için doğru. gerisi tırt

daha güzel bir video vardı, bir üniversite öğrencisi erkek kızlara ve erkeklere soruyordu bu soruyu(erkekler ve kadınlar sadece arkadaş olabilir mi?), erkekler genelde olumsuz cevap verirken kızlar olumlu cevap veriyordu.

ecnebistanda geçiyordu bu konu.

Dost ayagi g*t ayagi bosuna denmemis.

videonun altındaki ilk yorumuda okuyun derim

biraz güzel olan kız zaten kendini bilir. ona göre durumunda farkında, arkadaşlık ayağına yatıp erkeklere istediğini yaptırır sonrada çoçuk açılınca ya bunu nasıl düşünürsün biz sadece arkadaştık der :p

kızlar çok fena benden demesi :D

ulan super olmus, cok iyi olmus dediniz bi hevesle girdim, kac yillik sprite reklami iste. aksam aksam.

asdhahsdhasd çok komik

yaş ortalaması kaç abi, binlerce yıllık sprite reklamı

Maasallah herkes 30larda havasina girmis sikimsonik reklami biliyorum diye. Nortalji lan ergencikler.

ahahdhagsdhabkda yardi sonunda. erkek acisindan harbi böyle de kiz acisindan en iyi bir kiz bilir :P ama söyle bisey var kiz cirkin ise bunlar olmaz. olmasi icin ortalamanin üzerinde bir kiz olmali diye düsünüyorum :)

einsteinin torunu

sprite kızı uyarmada gecikmiş.kız araba da cocuğun kucağına oturmuş bile.

geçerli. diplomayla aynı işe yarıyor.

diplomadan hiçbir farkı yok.

bizim zamanımızda sonradan telafiler olurdu ama sistem değişmiş diye duydum. staj eğitim merkezi'ni arayıp sorarsanız size detaylı bilgi verirler.

bizim zamanımız dediğiniz zaman ne kadar uzak?

3 sene önce. bugün baroya gideceğim, sorarım sizin için.

metrobüs avcılar durağı tam kampüsün önünde duruyor.

peki şu metrobüsün aktarma olayı var mı ? yoksa kadıköyde bi binicem daha en son durağa kadar gidicek miyim .. Aktarmaları bi bilemedim

03.01.2012 - 13.01.2012

6000 bilet var arada zor biraz.

hiç sanmıyorum.

Diyalektiğin Dansı
Marx'ın Yönteminde Adımlar
Bertell OLLMAN (Çeviri: Cenk SARAÇOĞLU)
www.yordamkitap.com

Diyalektik Soruşturmalar
Bertell OLLMAN (Çeviri: Cenk SARAÇOĞLU)
www.yordamkitap.com

Felsefe İncelemeleri
Karl MARX, Friedrich ENGELS (Çeviri: Cem EROĞUL)
www.yordamkitap.com

Diyalektik Materyalizme Giriş
Moskova Sun-Yet-sen Üniversitesi Dersleri, 1927
August THALHEIMER (Çeviri: Sevinç ALTINÇEKİÇ)
www.yordamkitap.com

metis'ten çıkan bolşevik devrimi olabilir mi acaba? ama o 3 cilt.
www.metiskitap.com

Sovyetleri değil de daha eski bir tarihi anlatan 5 ciltlik eser olarak Ateşi Çalmak vardı. www.idefix.com

Normalde 15 iş günü içerisinde cevap vermeleri lazım. Eğer birimlere gönderme varsa bu süre 30 iş gününe çıkar. 30 iş günü içerisinde cevap alamazsanız BEDK'ya başvurunuz. Tabi bu bilgi edinme için. Eğer bilgi edinme başvurusu değilse durum bu halde 60 gün sonunda dilekçedeki talebiniz reddedilmiş olur. 60 günün dolmasından itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi'nde dava açabilirsiniz.

ben ağustosta bişey sordum cevabı kasımda geldi...unutmuştum bile...

normal. ben mart ayında gönderdiğim maile 3 ay sonra cevap alabilmiştim ancak. 15 günde bir cevap süreniz 15 gün uzatılmıştır bilgilerinize demişlerdi.

git dene ondan sonra al :) internetten giysi için en kesin yok bu. kalıplarda normal.

maalesef şu an için deneme şansım yok.
bu yüzden converse kullananlardan youm bekliyorum.
mesela normalde 40 giyerim ama converse ayakkabım buçuklu numara v.b. gibi.
spor ayakkabılarında da yarım numara oynuyor ya, o yüzden merak ettim. mesela daha önce aldığım american eaggle ayakkabılarım tam 1 numara oynadı. onların 37 si bana 1 numara büyük geldi giyemedim :(

git bir mağazada dene sonra al fırsat ürünü olunca en iyisi böyle yapmak ;)

zaten fırsat ürünü. trendyolda indirimde, 60 lira civarı, bir de indirim çeklerim ama bugün son
bana yarı yarıya bir fiyata gelecek

37 numara söyle zaten büyük ihtimalle bez ayakkabı olacak ayağına olmazsa giye giye genişler. Genişlemezse yırtılır ki zaten converse'in yırtık olanı makbuldür. Alacağın ürün deriyse yine genişler ama bez converse gibi genişlemez. O zaman da satarsın.

chuck taylor için 37, jack purcell için 38 alın.

benim ayağım 37 no, iki conversim de, biri deri 37.5.

trendyoldan ben ve sewdiceğim 4 converse aldık zaman aralıklarıyla. hepsi mi bi anormal olur, hepsi mi vurur, mahvolduk walla. bence bi büyüğünü al ya da en iyisi hiiiç alma.

idefix ve hepsiburada bonus puanları kabul ediyor. tüm giyim mağazaları ve elektroniklerde kabul ediyor bildiğim kadarıyla.

migrosta ve koçtaşta geçiyor. d&rda da geçiyor.

garantinin pos makinası olan her yerde geçer kısaca, fiziki işlem yapacaksan. internet ortamı için de belirtilmiş zaten cevaplarda.

hier kommt die sonne zaten en kapsayan cevabı vermişse de, sonuçta türkiye dışında yazılmış birçok güzel kitap, hatta çok güzel kitaplar var neden okumayalım?

okuma diyen yok, sürü psikolojisinden çık, onlar okumuyorsa ben okuyorum.

Cunku coğu daha basarili. Mesela bana turkiyeden ir dostoyevski soyler misin?
Yada ahmet umitin bir dan brown ettigini soyleyebilir misin?

sürü psikoloji falan yok kimse bana okuma demedi komposizyon yazcam.

neden doğu değil de batı? diye soruyorsanız eğer;
(bkz: örosantrizm)

neden fransız bir çini ustası değil de iznikli çini ustası varsa o yüzden. roman bizim değil, onların.

rus edebiyatı vardı sanki oralarda bi yerde?

ben edirne'den istanbul'a salı günü gönderdim, cuma 5'te ulaştı. Kargo daha güvenli bence.

APS'nin İstanbul - İzmir arası taşıması 3 gün, normal posta ise 5 günde gidiyor. İzmir Ankara arası kargo şirketleri normalde 1 iş günü içerisinde getirir. APS dosya boyutunda 5,5 TL iken kargo 8.00 tl olabilir daha yüksek olmaz. Bu nedenle bence kargo.

aps nin zaman olarak kargodan üstünlüğü var sanıyorsan yanılıyorsun.x şehrinden y şehrine kargo ptt ile 3 günde gelirken aynı şehirler arasında aps 5 günde geldi.PTT başarıyor böyle şeyleri.

www.freesound.org mp3
www.youtube.com uzun flv

google.com'da "submarine sonar mp3" diye aratinca cikiyor baya

Aşkın Halleri - Le Nom Des Gens Müthiştir, ben de hatunla izledim süper.

before sunrise
befoe sunset

Ah merry vah merry

(bkz: 500 days of summer)
(bkz: 50 first dates)