kobuzchu kiz
Renoir'nın tablolarını toparlıyordum da bir ödev için, bazı tabloların yapıldığı tarih yazıyor (1904 olsun, 1881 olsun...) bazılarında yazmıyor, bilinmiyormuş galiba.yalnız birinde "c.1895" diyor. nedir bu "c." yaklaşık mı? tahminen mi? ne demek istemişler?edit: teşekkürler!
Renoir'nın tablolarını toparlıyordum da bir ödev için, bazı tabloların yapıldığı tarih yazıyor (1904 olsun, 1881 olsun...) bazılarında yazmıyor, bilinmiyormuş galiba.
yalnız birinde "c.1895" diyor. nedir bu "c." yaklaşık mı? tahminen mi? ne demek istemişler?
edit: teşekkürler!
yalnız birinde "c.1895" diyor. nedir bu "c." yaklaşık mı? tahminen mi? ne demek istemişler?
edit: teşekkürler!
0
weeping guitar
vivaldi, beethoven, mozart, scarlatti, bach, vs.vs. yüzyıllar önce yaşamış ve günümüze birer ekol olarak ulaşmış bu adamların yenileri yetişmiyor mu? 2300 yılında 2000'li yıllardan müzik okullarında kimler okutulacak mesela? (puff daddy ?)
vivaldi, beethoven, mozart, scarlatti, bach, vs.vs. yüzyıllar önce yaşamış ve günümüze birer ekol olarak ulaşmış bu adamların yenileri yetişmiyor mu? 2300 yılında 2000'li yıllardan müzik okullarında kimler okutulacak mesela? (puff daddy ?)
0
valla farid farjad, yanni, loreena mckennitt gibi isimlerle idare edecekler sanırsam torunlarımızın torunlarının torunları :P
0
bence ajdar anık hehe
müzikten çok anladığımdan değil de... yetişiyor aslında ama klasik müziğin ne kadar ilgi çektiği ortada. :)
benim okulumun müzik bölümünden bir hocanın senfonik eserini dinlemiştim mesela geçen sene, gayet Bach, Vivaldi gibi uupuzun ve çok güzel bir eserdi. (müzikten ne kadar anladığımı bu sıfatlardan kestirebilirsiniz sanırım)
ama yani var bu adamlar, sadece bizim gözümüzün önünde değiller.
(daha detaylı bilgi için la traviata'yı çağırmak lazım gibi geliyor bana.)
müzikten çok anladığımdan değil de... yetişiyor aslında ama klasik müziğin ne kadar ilgi çektiği ortada. :)
benim okulumun müzik bölümünden bir hocanın senfonik eserini dinlemiştim mesela geçen sene, gayet Bach, Vivaldi gibi uupuzun ve çok güzel bir eserdi. (müzikten ne kadar anladığımı bu sıfatlardan kestirebilirsiniz sanırım)
ama yani var bu adamlar, sadece bizim gözümüzün önünde değiller.
(daha detaylı bilgi için la traviata'yı çağırmak lazım gibi geliyor bana.)
0
michael nyman, philip glass, ludovico einaudi, zbigniew preisner, hatta fazıl say, hatta hatta zaman zaman bence yann tiersen ve tonlarca var. ama dendiği gibi bugünkü popüler müzik olmadığı için göz önünde değil. ama seneler sonra bugünkü klasik müzik yapanlardan bahsedilecekse farid farjad'tan bahsedilmeyeceği kesindir.
0
onlar klasik muzugin yaraticilari ve o gunun sartlarinda (bu da klise oldu tabi) mukemmel muzik yapabilmis insanlar. onlar her zaman anilacak ve donum noktasi olacaklar. 1000 yil sonra ne olur dersen, muzik garip bir hale gelebilir :)
0
aslında merak ettiğim şey biraz da günümüz klasik müzik çevrelerinde saydığım ekollerle karşılaştırılıp veliaht olarak kabul edilmiş kişilerin bulunup bulunmadığı.
0
Bu konuyu sadece müzik ekseninde değerlendirmemek lazım bence.
Alvin Toffler diye bir adam var. 3 dalga kuramı adında bir teorisi var. Buna göre tarihi ne kadar çok döneme ayırırsak ayıralım aslında insanlığın 3 büyük aşamadan geçtiğini, kültürlerin de bu 3 aşamanın içerisinde şekillendiğini söylüyor. Avcı toplayıcı toplumdan tarım toplumuna geçiş, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş(ki bizler bu aşamadayız) ve son olarak yaşadğımız çağın gerçekleriyle şekillenecek olan sanayi sonrası toplum...
Bahsettiğin isimler tarım odaklı bir çağın sanatını icra ettiler.(bu küçümseme olarak algılanmamalı). Sanatın bulunduğu çağın içeriğini oluşturduğunu düşünürsek alvin toffler'ın bahsettiği birinci dalganın en önemli temsilcileri bu isimler. Onlar bir önceki dönemin müziğini şekillendirdiler. Klasiğin "tipik" anlamına geldiği de unutulmamalı. O çağın "tipik" müziğinin en önemli icracıları. Daha da önemlisi bizim yaşadığımız dönemin temelleri onların yaptıklarına dayanıyor.
Gelelim günümüze... Sanayi devriminin üzerinde çok uzun bir zaman geçmedi. Etkileri ancak geçtiğimiz yüzyılın başında dünyada ciddi olarak hissedilmeye başlandı. Yeni bir düzen inşa edildi ve adlandırılmayı bekleyen birçok kavramla karşı karşıyayız. Çok hızlı geliştiğimizi düşünsek de bu çağın içeriğini oluşturmaya uğraşıyoruz. Sahip olduğumuz alışkanlıklar ve miras korunuyor ama bunun üzerine de çok şey inşa edildi. İşte bu yüzden klasik müzik derken klasiğin "tipik" anlamını da göz önünde bulundurmalıyız belki de. Alıştığımız anlamda "klasik müzik" varlığını koruyor. Buna ek olarak kazandığımız türler de var. Mozart ya da Bach ile kıyaslandığında ne kadar bayağı görünse de bugün dinlediğimiz birçok popüler isim de yüzyıllar sonra o okullarda yer alabilir:) Tabi 50cent'den bahsetmiyorum! Yine de torunlarımız Paul Mccartney, Elvis Presley, Jimi Hendrix, Robert Johnson, gibi isimleri okuyabilirler. Sonuçta bu çağın müziğinin temellerini bu adamlar attı. New Age'e bulaşan isimleri de unutmamalı. Yüzde yüz subjektif yorum: Mike Oldfield, Jon Lord(solo kariyeri)...
Alvin Toffler diye bir adam var. 3 dalga kuramı adında bir teorisi var. Buna göre tarihi ne kadar çok döneme ayırırsak ayıralım aslında insanlığın 3 büyük aşamadan geçtiğini, kültürlerin de bu 3 aşamanın içerisinde şekillendiğini söylüyor. Avcı toplayıcı toplumdan tarım toplumuna geçiş, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş(ki bizler bu aşamadayız) ve son olarak yaşadğımız çağın gerçekleriyle şekillenecek olan sanayi sonrası toplum...
Bahsettiğin isimler tarım odaklı bir çağın sanatını icra ettiler.(bu küçümseme olarak algılanmamalı). Sanatın bulunduğu çağın içeriğini oluşturduğunu düşünürsek alvin toffler'ın bahsettiği birinci dalganın en önemli temsilcileri bu isimler. Onlar bir önceki dönemin müziğini şekillendirdiler. Klasiğin "tipik" anlamına geldiği de unutulmamalı. O çağın "tipik" müziğinin en önemli icracıları. Daha da önemlisi bizim yaşadığımız dönemin temelleri onların yaptıklarına dayanıyor.
Gelelim günümüze... Sanayi devriminin üzerinde çok uzun bir zaman geçmedi. Etkileri ancak geçtiğimiz yüzyılın başında dünyada ciddi olarak hissedilmeye başlandı. Yeni bir düzen inşa edildi ve adlandırılmayı bekleyen birçok kavramla karşı karşıyayız. Çok hızlı geliştiğimizi düşünsek de bu çağın içeriğini oluşturmaya uğraşıyoruz. Sahip olduğumuz alışkanlıklar ve miras korunuyor ama bunun üzerine de çok şey inşa edildi. İşte bu yüzden klasik müzik derken klasiğin "tipik" anlamını da göz önünde bulundurmalıyız belki de. Alıştığımız anlamda "klasik müzik" varlığını koruyor. Buna ek olarak kazandığımız türler de var. Mozart ya da Bach ile kıyaslandığında ne kadar bayağı görünse de bugün dinlediğimiz birçok popüler isim de yüzyıllar sonra o okullarda yer alabilir:) Tabi 50cent'den bahsetmiyorum! Yine de torunlarımız Paul Mccartney, Elvis Presley, Jimi Hendrix, Robert Johnson, gibi isimleri okuyabilirler. Sonuçta bu çağın müziğinin temellerini bu adamlar attı. New Age'e bulaşan isimleri de unutmamalı. Yüzde yüz subjektif yorum: Mike Oldfield, Jon Lord(solo kariyeri)...
0
ya ben lan neyse
hani yaşlılar derler ya hep gençliğinizin kıymetini bilin sonra pişman olmayın diye. ben ne yapayım da gençliğimin kıymetini bilmiş olayım? ileride ah ulan bilemedim gençliğimin kıymetini demeyeyim?
hani yaşlılar derler ya hep gençliğinizin kıymetini bilin sonra pişman olmayın diye. ben ne yapayım da gençliğimin kıymetini bilmiş olayım? ileride ah ulan bilemedim gençliğimin kıymetini demeyeyim?
0
hicbirseyi kafana takma. zaman kaybetme. pisman olma. istedigini yap. dunyayi gez. hayatini yasa.
edit: tabi bos gezenin bos kalfasi olarak degil, hayatini kazanarak yapacaksin.
edit: tabi bos gezenin bos kalfasi olarak degil, hayatini kazanarak yapacaksin.
0
kutsal bir metin yazarsam giris cumlesi olarak kullanacagim cumle senin cevabin:
dişari çik...
ama cok dişari...
çitin ote tarafina...
dişari çik...
ama cok dişari...
çitin ote tarafina...
0
bu laf da..aktif,hizli,güçlü,yakışıklı,güzel,zeki iken naparsan yaaprsın elden ayaktan düşünce çabalasanda vücüt gitmez motor su kaynatmıştır bi kere.
0
başkalarını memnun etmek için değil kendin için yaşa. sonra yaş ilerlediğinde bir de bakıyorsun kimse seni memnun etmek için kılını kıpırdatmıyor.
0
merutemu
nasıl telaffuz edilir ki bu?
nasıl telaffuz edilir ki bu?
0
morte
bu nasi okunuo? bide 'Aferin mi demek nedemek oluo
bu nasi okunuo? bide 'Aferin mi demek nedemek oluo
0
bien fe pur tua. senin için iyi olmuş demek,yerine göre aferin anlamına da gelebilir ;)
0
tutty
ne anlama gelir ki?teşekkürler.not:ilgili araştırma yapılmasına rağmen sonuç alınamadı..
ne anlama gelir ki?
teşekkürler.
not:ilgili araştırma yapılmasına rağmen sonuç alınamadı..
teşekkürler.
not:ilgili araştırma yapılmasına rağmen sonuç alınamadı..
0
ray simenov
akşam akşam takıntı yapmış bizim bi arkadaş bi ayakkabı, gömlek vs markası mıymış neymiş, ismini hatırlayamıyor, yalvarıyor bana bul diye. hemen kendisinin ifadeleriyle markanın logosunu tanımlıyorum; logo şöyleymiş, bir çember varmış, minik yapraklardan oluşan bi çembermiş bu ve en yukarda bu yapra
akşam akşam takıntı yapmış bizim bi arkadaş bi ayakkabı, gömlek vs markası mıymış neymiş, ismini hatırlayamıyor, yalvarıyor bana bul diye. hemen kendisinin ifadeleriyle markanın logosunu tanımlıyorum;
logo şöyleymiş, bir çember varmış, minik yapraklardan oluşan bi çembermiş bu ve en yukarda bu yaprakların uçları hafifden birleşiyormuş. ha bi de bu markanın ürünlerini sürekli erkeklerin üzerinde görüyorum diye ekledi.
bi yardım acil. yoksa kız çatlayacak ortadan...
logo şöyleymiş, bir çember varmış, minik yapraklardan oluşan bi çembermiş bu ve en yukarda bu yaprakların uçları hafifden birleşiyormuş. ha bi de bu markanın ürünlerini sürekli erkeklerin üzerinde görüyorum diye ekledi.
bi yardım acil. yoksa kız çatlayacak ortadan...
0
stjimmy
kupol ocağı, su atomizörü, atmosfer kontrollü fırın, vakumlu sinterleme fırın vs. gibi fırın tasarımlarını bulabileceğim bildiğiniz, google ın bilmedi adres önerebilir misiniz? ingilizce türkçe farketmez.en azından denemek istedim :/
kupol ocağı, su atomizörü, atmosfer kontrollü fırın, vakumlu sinterleme fırın vs. gibi fırın tasarımlarını bulabileceğim bildiğiniz, google ın bilmedi adres önerebilir misiniz? ingilizce türkçe farketmez.
en azından denemek istedim :/
en azından denemek istedim :/
0
www.freepatentsonline.com
water atomizer
cupola furnace
controlled atmosphere oven
vacuum sintering furnace
atmosphere controlled furnace
...
ayrica ingilizcelerini google images'de aratip bazi cizilmis tasarimlar bulabilirsin.
water atomizer
cupola furnace
controlled atmosphere oven
vacuum sintering furnace
atmosphere controlled furnace
...
ayrica ingilizcelerini google images'de aratip bazi cizilmis tasarimlar bulabilirsin.
0
sttc
4-5 satırda iki renk arasındaki renkleri geçişleri doğru olacak şekilde sıralıyorduk. mesela bir yanda yeşil diğer yanda mavi kutu var ve aradaki dağınık renk kutularını düzenli bir gradyan oluşturacak şekilde sıralıyorduk ve testi bitir dediğimizde %kaç doğru sıraladığımızın sonucunu veriyordu. (fl
4-5 satırda iki renk arasındaki renkleri geçişleri doğru olacak şekilde sıralıyorduk. mesela bir yanda yeşil diğer yanda mavi kutu var ve aradaki dağınık renk kutularını düzenli bir gradyan oluşturacak şekilde sıralıyorduk ve testi bitir dediğimizde %kaç doğru sıraladığımızın sonucunu veriyordu.
(flash oyun değil, normal sayfa içinde. )
teşekkürler
(flash oyun değil, normal sayfa içinde. )
teşekkürler
0
değil malesef. resmini çizmeye çalışayım;
img32.imageshack.us
kutuları mouse ile sürükleyip sağa sola değiştirebiliyorduk hatta.
img32.imageshack.us
kutuları mouse ile sürükleyip sağa sola değiştirebiliyorduk hatta.
0
aliscan
insan haklarıyla alakalı(örn american history x), siyasi veya tarihsel film önerilerinizi bekliyorum.belgesel olmaması rica edilir bu önerilerin.
insan haklarıyla alakalı(örn american history x), siyasi veya tarihsel film önerilerinizi bekliyorum.
belgesel olmaması rica edilir bu önerilerin.
belgesel olmaması rica edilir bu önerilerin.
0
iki almanya'nın birleşme sürecini doğulu bir ailenin gözünden anlatan good bye lenin! tabii ki. şiddetle tavsiye ediyorum.
0
dieselsingle2
birçok türk insanında olan malum durum . neefes alamıyorum ve bu günlük hayatı etkiliyor. bunun ne gibi çözümleri olabilir. 5 saat önce mentollü spray aldım . ilk sıkışta işe yaradı ama şimdi işe yaramadı
birçok türk insanında olan malum durum . neefes alamıyorum ve bu günlük hayatı etkiliyor. bunun ne gibi çözümleri olabilir. 5 saat önce mentollü spray aldım . ilk sıkışta işe yaradı ama şimdi işe yaramadı
0
Deviasyon mu öyle bir ameliyat var. Ben geçirdim pek hoş anılarım yok ameliyat sonrasına dair. Fakat 24 saat içerisinde iyileşebiliyorsun duruma bağlı olarak. Fakat birkaç sene sonra o et tekrar büyüyor sanırım.Şu an geri gelmeye başladı yavaş yavaş.
Bir de sprayler bağımlılık yapıyor diye biliyorum. Gerek yok ameliyat en temizi. 24 saatlik sıkıntıya değer.
Ha bi daha olur muyum?
Umarım olmak zorunda kalmam.
Bir de sprayler bağımlılık yapıyor diye biliyorum. Gerek yok ameliyat en temizi. 24 saatlik sıkıntıya değer.
Ha bi daha olur muyum?
Umarım olmak zorunda kalmam.
0
6 ay önce burundan nefes alamadığım için konka larımı ameliyatla tabiri caizse tıraşladılar.Bu konka denilen etler alerji gibi nedenlerle şişebiliyorlar. tabi bu dünyada her şişen şey inip eski haline gelmiyor. dolayısıyla şişme yapan malum burun etlerinin kırpılması -alınması değil çünkü bildiğim kadarıyla tamamen alınması iyi değil-gerekiyor.
etlerin de tekrar büyüme ihtimali var.
bence burun spreyi kullanmayın. bağımlılık yapar sonra kurtulamazsınız.
etlerin de tekrar büyüme ihtimali var.
bence burun spreyi kullanmayın. bağımlılık yapar sonra kurtulamazsınız.
0
konkalar lazerle yakılıyor. şimdi unuttum galiba solda 2, sağda 1 tane olmak üzere 3 tanesini yaktırmıştım, 5 dk falan sürüyor, işlem öncesi iğneyle uyuşturuyorlar, acı yok, hafif bir kanama oluyor.
0
16 yaşından büyüksen geniz eti olmuyor. ben de ameliyatla aldırmıştım burnumda eti. yakma işlemi de var ama o burnunuzdaki parçanın büyüklüğüne göre değişir. büyük bir ameliyat da değildir üstelikç korkacak bişi yok :))
0
latoneus
işyerinden bir arkadaşımın bana 25 tl borcu var. yani doğrudan onun borcu değil de bir arkadaşımızın doğumgünüydü ona toplu hediye aldık, parasını da o topluyordu ama o zamana yetiştiremediği için hediyenin tüm parasını ben verdim. benim payıma düşeni oradan düşüp üstünü tamamladığında verecekti. bi
işyerinden bir arkadaşımın bana 25 tl borcu var. yani doğrudan onun borcu değil de bir arkadaşımızın doğumgünüydü ona toplu hediye aldık, parasını da o topluyordu ama o zamana yetiştiremediği için hediyenin tüm parasını ben verdim. benim payıma düşeni oradan düşüp üstünü tamamladığında verecekti. bir kısmını verdi geri kalan 25 tl.
şimdi şirkette en küçük benim, yani diğerleri benden daha fazla maaş alıyor bu onlar için önemsiz olabilir ama ben bu tarz şeylere bakıyorum sonuçta. parayı isteyeceğim arkadaşım da yapı gereği çok unutkan. kötü niyetle yaptığından değil yani. aradan zaman geçti hep söyleyeceğim ama ya hasta, ya morali bozuk ya da 'aldım maaşı köpeğimin ameliyatı çıktı tüm param bitti' modunda ortalıkta dolaşıyo.
bi türlü konuya giremedim. üstünden çok zaman geçip de iyice unutmasını da istemiyorum. boşver desem benim ne boynumun borcu kimse madalya takmıyo parayı geri almadın diye.. cimri gibi de görünmek istemiyorum.. çok arada kaldım ne yapsam boşvereyim mi yoksa nasıl isterim bu parayı ben?
şimdi şirkette en küçük benim, yani diğerleri benden daha fazla maaş alıyor bu onlar için önemsiz olabilir ama ben bu tarz şeylere bakıyorum sonuçta. parayı isteyeceğim arkadaşım da yapı gereği çok unutkan. kötü niyetle yaptığından değil yani. aradan zaman geçti hep söyleyeceğim ama ya hasta, ya morali bozuk ya da 'aldım maaşı köpeğimin ameliyatı çıktı tüm param bitti' modunda ortalıkta dolaşıyo.
bi türlü konuya giremedim. üstünden çok zaman geçip de iyice unutmasını da istemiyorum. boşver desem benim ne boynumun borcu kimse madalya takmıyo parayı geri almadın diye.. cimri gibi de görünmek istemiyorum.. çok arada kaldım ne yapsam boşvereyim mi yoksa nasıl isterim bu parayı ben?
0
olay geçen ayın sonuna doğru oluyor, ekim 1 de yeni maaşlar alındı, ama 'bitti' muhabbetleri başladı işte..
0
ben de bir arkadaşımdan kontör almıştım, aldığım anda bozuk yoktu sonra da unutmuşum parasını vermeyi. aradan iki gün geçti çocuk yanıma geldi hatırlattı hemen çıkarıp verdim. hiç de problem olmadı. yalnız utandım biraz =) uygun bir dille istemeniz uygun olacaktır diye düşünüyorum.
0
@radikalherif
çok kötü butonu olsaydı direk basardım yazdığına.
@latoneus
ver bakalım hesap numaranı radikalherif'e bir bakalım..
çok kötü butonu olsaydı direk basardım yazdığına.
@latoneus
ver bakalım hesap numaranı radikalherif'e bir bakalım..
0
abi o para senin emeginin karsiligi. kimse kimseye bedavadan 1 lira bile vermiyor. uygun bir dille soylerseniz bunda darilacak, gucenecek hicbir sey yok.
0
ya önemli değil ama içinde kalmasın söyle. ben olsam sallamazdım çünkü ofis içinde böyle şeylere bakılmaz. ama durumun kötüyse izah et, ama adam da bozulacaktır hesaba kat, unutmuştur hakaten.
0
yarın bigün yine başkasına hediye alınınca sen de ona 50 lira sokarsın olur biter...
0
milletin daha ay başında maaşı bitiyorsa ve senden daha iyiyse maaşları, e senin canın can değil mi o zaman? bence uygun bir dille hatırlatabilir veya hatırlamasını sağlayacak bir şey söyleyebilirsin. utanması gereken sen değilsin ki. bir daha da böyle para toplanırken sen kendi payını verip sessizce çekilirsin çünkü böyle parayı tek seferde çıkarıp verene hep aynı şey oluyor :)
0
söyle dostum yaa! para konusunda yüzsüz olacaksın.
ayrıca ver hesap numaranı radikalherife, sonra git paranıda iste iş arkadaşından!
ayrıca ver hesap numaranı radikalherife, sonra git paranıda iste iş arkadaşından!
0
25 ytl için değmez.seninle aynı karakterdeyim bende.verdiğim borç paraları geri isteyememe durumu var.ama bu meblağ küçük.isteme parayı.ama bir daha da böle maddi işlere girme o kişiyle bence
0
kofteburger
Evet ağrır mı çok sıkılınca.Ve ne yapmalı geçmesi için eğlendirici işler dışında?
Evet ağrır mı çok sıkılınca.
Ve ne yapmalı geçmesi için eğlendirici işler dışında?
Ve ne yapmalı geçmesi için eğlendirici işler dışında?
0
evet agrir cunku stres de oluyor. ecmesi icin ilik bir dus alip, basiniza masaj yapabilirsiniz. ya da bas agrisi ilaci.
0
Migren sadece başağrısı değil. Mide bulantısı/kusma ve ışığa karşı hassasiyet de oluyor. (Tanıdığım migrenlilerden biliyorum.)
Önerilerle geçmezse ağrıkesici olarak bende hızlı etki yapan ilaç Majezik.
Önerilerle geçmezse ağrıkesici olarak bende hızlı etki yapan ilaç Majezik.
0
evet ağrır can sıkıntısı demek kendini gerip kaslarınıda germen demek :) bu durumu evde yaşıyorsan eğer ılık bir duşa girip ensene doğru suyu tutmanı öneririm.veya 5_10 dk.lığına gözlerini kapatıp ışıksız bir ortamda dinlenmeni.
0
tepedeki psychedelic adam
böyle bir program lazım bana kullandığınız memnun olduğunuz bişeyler söylerseniz iyi olur. normal program ekle/kaldırla kalkmıyor. your uninstaller diye bişey vardı bende onunla da kalkmadı. duyuruda da sorulmuştu çokça hatırladığım kadarıyla ama aradım bulamadım. doğru kelimeleri kullanmadım herhal
böyle bir program lazım bana kullandığınız memnun olduğunuz bişeyler söylerseniz iyi olur. normal program ekle/kaldırla kalkmıyor. your uninstaller diye bişey vardı bende onunla da kalkmadı. duyuruda da sorulmuştu çokça hatırladığım kadarıyla ama aradım bulamadım. doğru kelimeleri kullanmadım herhalde.
0
ccleaner var bi de, lakin your uninstaller kaldırırdı her turlu ilginc olmus.
0
www.gezginler.net
edit: böyle sadece link verince saçma oldu. regcleaner var, o da iyidir, boyutu küçük, kullanımı çok basit.
edit: böyle sadece link verince saçma oldu. regcleaner var, o da iyidir, boyutu küçük, kullanımı çok basit.
0
(bkz: revo uninstaller) kullanıyorum ben yaklaşık 1.5 yıldır. hiç bir sorunum olmadı. ne isterem sildi canavarlar gibi.
0
eja
bu vampirikli film dizi ve türevlerinde evcil vampirler cök cök hanım kızların kanını biraz emiyor hani öldürmeden beslenme amaçlı, bu hatunların başı nası dönmuyor ya da nasıl bayılmıyorlar? misal sookie? normalde bile millet kan verince ayılıp bayılıyor? dizidir zarttur zurttur demein, bi açıklama
bu vampirikli film dizi ve türevlerinde evcil vampirler cök cök hanım kızların kanını biraz emiyor hani öldürmeden beslenme amaçlı, bu hatunların başı nası dönmuyor ya da nasıl bayılmıyorlar? misal sookie? normalde bile millet kan verince ayılıp bayılıyor? dizidir zarttur zurttur demein, bi açıklaması varmıdır vampir sözlüğünde bunun?
0
boyundan emiyor ama yavas emiyor ve beyne giden kanın asırı derecede azalmasına yol acmıyor demekki.totalde de az emiyor ki hipovolemik soka girmiyor kurban.
bir de belki kana ceşitli maddeler salıyor olabilirler kan emerken.
bir de belki kana ceşitli maddeler salıyor olabilirler kan emerken.
0
fiziksel yapisi ve kardiyovaskuler sistemi guclu olanlar etkilenmiyor genelde. bir de kanin %15'ine kadar kaybettigimizde vucut pek tepki vermiyor. tabi herkes de boyle olacak diye bir kaide yok.
0
Sookie için hem dizide, hem de kitapta (Gündüz Ölüsü) zaten zayıf düştüğü devamlı belirtiliyor. Hatta bir ara Sookie cinsel hayatlarına azıcık ara vermek falan da istiyor kitapta. Dizide ise Bill Sookie'den kan ilacı (demir demek istiyorlar sanırım) ve diğer vitaminlerden kullanmasını istiyor. Yani etkiliyor onları da.
0
ermanen
Sozlukte neden her seyin yazilabilecegi basliklar var (neden olmasin lan?), bazilarinda hele formata bile uymaya gerek kalmiyor. Asil sormak istedigimse, o basliklara durmadan yazmak garbage entry'den ucurtuyor mu yazari mesela? Yan sorularim ise, bir sekilde garbage entry heveslilerini o basliklara
Sozlukte neden her seyin yazilabilecegi basliklar var (neden olmasin lan?), bazilarinda hele formata bile uymaya gerek kalmiyor. Asil sormak istedigimse, o basliklara durmadan yazmak garbage entry'den ucurtuyor mu yazari mesela?
Yan sorularim ise, bir sekilde garbage entry heveslilerini o basliklara toplama gibi birsey mi bu? Yani o kadar format format diye ustune dusuyorsunuz, boyle bir baslik butun mantigi altust etmiyor mu?
Yoksa sal gitsin ama sozluge sevgi beslemeye calisiyorum lan, yanlis anlama..
Yan sorularim ise, bir sekilde garbage entry heveslilerini o basliklara toplama gibi birsey mi bu? Yani o kadar format format diye ustune dusuyorsunuz, boyle bir baslik butun mantigi altust etmiyor mu?
Yoksa sal gitsin ama sozluge sevgi beslemeye calisiyorum lan, yanlis anlama..
0
kime göre neye göre garbage var bir de. yani bunu belirleyen bir üst merci mi var ki ?
0
(bkz: dünyada üretilmiş cümleler) diye bir başlık var mesela. ağzımızdan çıkabilecek her cümle, her şey bu başlığa "örnek" adı altında yazılabilir (göte girebilecekler hariç tabii). "naber sözlükçüler nassınız" da yazılır, "oha mına koyim ne biçim başlık lan bu dedirten başlık" da yazılabilir. hepsi de legal olur. tanım değil örnektir çünkü. böyle bir başlık varken bu başlığa sürekli entry girene "garbage entry giriyor" deneceğini sanmıyorum. ama bittabii ki, bir çaylak için durum çok farklı. herhangi bir başlığa bile "örnek" girmesi üstüne yeniden lanet konmasına sebep olurken, bu başlığa sürekli entry giren bir çaylak direktoman uçabilir.
0
jusenas
Duvarlara ayna falan yapıştırmak için kullandığımız bu bantlar duvardan nasıl çıkar ? var mıdır kolay bir yolu yoksa boya falan mı gerekir illa ki ?
Duvarlara ayna falan yapıştırmak için kullandığımız bu bantlar duvardan nasıl çıkar ? var mıdır kolay bir yolu yoksa boya falan mı gerekir illa ki ?
0
o bantlar genelde (kaliteliyse) dümdüz aşağı doğru çekince uzayıp incelip duvara zarar vermeden çıkar
0
Valla ikea'dan ayna almıştık onunla birlikte geldiler ne kadar kaliteli bilmiyorum ama aynaları sökünce bayağı kaldı duvarda. sıcak suyla silmeyi denedim 5-10 dakika uğraşılırsa çok az bir miktar çıkıyor ama o kadar sürtmeden boyada zarar görüyor. temizlik maddesi yok mu acaba bunlar için ?
0
cifin çamaşır suyu katkılı bir temizlik maddesi var. mavi pembe renkli bir sprey şişesi. kendisi yerden alçıyı bile çıkarmıştır zamanında ama duvarın boyasını da sökebilir ben olsam duvarda denemezdim
0
bir de saç kurutma makinesiyle deneyin bnce.. ısınınca yapıştırıcısı yumuşar gibi geldi bana.. ama tamamen sallıyorum..
0
ataturkiye
Ulan böyle gerzekçe bir soru açıyorum ya, kendimi hiç affetmeyeceğim. Ama söz verdik bir kere.Dün akşam arkadaşımla msn'de konuşurken aramızda bir diyalog geçti. Ben bu diyalog karşısında sinirlendim, arkadaşım "alınganlığın lüzmu yok" diyerek konuyu kapatmak istedi. Loglar aşağıdaki gibidir.---msn
Ulan böyle gerzekçe bir soru açıyorum ya, kendimi hiç affetmeyeceğim. Ama söz verdik bir kere.
Dün akşam arkadaşımla msn'de konuşurken aramızda bir diyalog geçti. Ben bu diyalog karşısında sinirlendim, arkadaşım "alınganlığın lüzmu yok" diyerek konuyu kapatmak istedi. Loglar aşağıdaki gibidir.
---msn log---
A: Ben
B: Arkadaş
x: potansiyel sevgili
A (22:34):
x'le dün bıdı bıdı oldu
A (22:35):
Damn it!
B (22:35):
çok pis mkarı düşürüp (sansür) vsar
A (22:35):
Sus lan (sansür)
B (22:35):
(sansür) ordan
bak x sakata gider
A (22:36):
(sansür) lan seni doğru konuş
x'e laf yok
B (22:37):
valla tanımam sakat bi tarafıma denk gelir
A (22:38):
Lan (sansür) şakam yok
B (22:38):
aa şakam yok diyo bide
--- msn log---
O konuşmadan sonra ufak çaplı bir tartışma yaşandı.
Şimdi durum şu: O benim çok alıngan olduğumu, sadece espri yaptığını ve hatalı olmadığını, dolayısıyla özür dilemesine gerek olmadığını söylüyor; ben ise herkes hakkında her esprinin yapılamayacağını, bu yüzden sinirlendiğimi ve arkadaşın özür dilemesi gerektiğini savunuyorum.
Biliyorum çok gerzekçe oldu ama onun istediği üzerine ekledim bu durumu.
Sizce kim haklı?
Not: "Bu yanlış anlamalar yüzünden çıkıyor hep cinayetler" diyecek ilk 10 arkadaşa kalem seti hediye
Dün akşam arkadaşımla msn'de konuşurken aramızda bir diyalog geçti. Ben bu diyalog karşısında sinirlendim, arkadaşım "alınganlığın lüzmu yok" diyerek konuyu kapatmak istedi. Loglar aşağıdaki gibidir.
---msn log---
A: Ben
B: Arkadaş
x: potansiyel sevgili
A (22:34):
x'le dün bıdı bıdı oldu
A (22:35):
Damn it!
B (22:35):
çok pis mkarı düşürüp (sansür) vsar
A (22:35):
Sus lan (sansür)
B (22:35):
(sansür) ordan
bak x sakata gider
A (22:36):
(sansür) lan seni doğru konuş
x'e laf yok
B (22:37):
valla tanımam sakat bi tarafıma denk gelir
A (22:38):
Lan (sansür) şakam yok
B (22:38):
aa şakam yok diyo bide
--- msn log---
O konuşmadan sonra ufak çaplı bir tartışma yaşandı.
Şimdi durum şu: O benim çok alıngan olduğumu, sadece espri yaptığını ve hatalı olmadığını, dolayısıyla özür dilemesine gerek olmadığını söylüyor; ben ise herkes hakkında her esprinin yapılamayacağını, bu yüzden sinirlendiğimi ve arkadaşın özür dilemesi gerektiğini savunuyorum.
Biliyorum çok gerzekçe oldu ama onun istediği üzerine ekledim bu durumu.
Sizce kim haklı?
Not: "Bu yanlış anlamalar yüzünden çıkıyor hep cinayetler" diyecek ilk 10 arkadaşa kalem seti hediye
0
potansiyel sevgiline laf söyletmek istememişsin normal bir şey bu aslına bakarsan..ama arkadaşınında halden anlayıp devam ettirmemesi gerekirdi sonuçta sen kızı savunmak istemişsin arkadaşında biraz eğlenmek istemiş..pek büyütücek bir şey olduğunu sanmıyorum samimiyetinize göre değişir
0
çok samimi arkadaşınsa geyiğe vurulabilir bir konuşma. sonuçta henüz sevgili değilsiniz. Yalnız rahatsızlığını belirtmene rağmen devam etmiş, bence sen haklısın.
"Bu sayfada ki yazilarin hepsini okudum ve Mahmut, sen
haksizsin (sansür). Seni kiniyorum, ve sana laflar
hazirladim."
"Bu sayfada ki yazilarin hepsini okudum ve Mahmut, sen
haksizsin (sansür). Seni kiniyorum, ve sana laflar
hazirladim."
0
hayır kardeşim. sen bu tavrı yüzünden arkadasını (sansür)mek hakkına sahip olmasan da darılmak hakkına sahipsin. Herifin seninle ne kadar yakın olduguna baglı olarak beğendiğin bir kız hakkında saçma sapan konusması bro-code'a göre yasaktır.
0
bence çok iyi arkadaş olsanız bile B nin söyledikleri kabul edilir bişey değil. özür dilemesi gerekir, sonuçta arkadaşının hoşlandığı kişi hakkında böyle konuşması hiç doğru değil.
0
ana-bacı-sevgili(potansiyel de olsa) dokunulmazlardandır. alınganlık yapmamışsınız, arkadaşınız ayıp etmiş...
0
b haksiz tabi ama cok samimiyseniz olabilir bu durum. sen tam olarak belirtememissin. yani rahatsiz oldugunu yine kufurle belirtiyorsun, kufurle belirtilen bir rahatsizlik ciddiye alinmaz :)
0
en yakın arkadaşımla "koçum benim be, hastanım senin" demek üzere en sık kullandığımız cümle "annemi sik babam ol" ve muadilleri. ama o adamdan başkası yapsa dalarım.
anahtar nokta samimiyet yani. ne kadar samimi olduğunuza göre değişir alınganlık mı etmişsiniz yoksa başka bişey mi.
anahtar nokta samimiyet yani. ne kadar samimi olduğunuza göre değişir alınganlık mı etmişsiniz yoksa başka bişey mi.
0
samimiyet de olsa nerden almış olabilir ki bu cesareti, yani acaba şu baştaki bıdı bıdı kısmında siz mi, x le ilgili öyle bir sinyal verdiniz ona istemeden. acaba sizin için pek de önemli olmadığını mı düşündü. belki. gerçi öyle de olsa arkadaşınız da terbiyesizmiş baya.
0
her ihtimalde haklısınız. diyelim çok samimisiniz; o zaman böyle bi durumda nası cevap vereceğini bilmesi gerekir, böyle bi şaka(!) yapmaması gerekirdi. ha diyelim şöyle böyle bi arkadaş, o zaman kendisine "neyine güvenip böyle bi şaka yapıyosun" diyip defterden silinmesi gerekir diye düşünüyorum.
0
ermanen
Curumeye baslamis patlicandan yemek yapabilir miyim? Kahverengilesmeye baslamis bazi yerleri, azicik da kuflenme var. O kisimlari kesip pisirsem olur mu, ici de mi bozulmustur yoksa?
Curumeye baslamis patlicandan yemek yapabilir miyim? Kahverengilesmeye baslamis bazi yerleri, azicik da kuflenme var. O kisimlari kesip pisirsem olur mu, ici de mi bozulmustur yoksa?
0
çok kötü durumda değilse mesela her yeri buruş buruş olmamışsa ve kokladığın zaman küf kokusu gelmiyorsa sorun olmaz hatta sert patlıcana göre daha lezzetli olur.
0
Boşver arkadaşım ya uzmanlar çürümeye başlamış şeyleri yemeyin diyor ilerde kanser yapabiliyormuş.
0
cilgin fantezilerin adami
"can" isminin kökeni nedir? ilk ne zaman kullanılmaya başlanılmış bu isim? aramaya inandım ama pek bir şey bulamadım.
"can" isminin kökeni nedir? ilk ne zaman kullanılmaya başlanılmış bu isim? aramaya inandım ama pek bir şey bulamadım.
0
kökeni farsçaymış sanırım. ama dediğim gibi pek bilgi bulamadım.
0
problematik
şimdi biz iki kişi olarak oyunus'taki wordabula ve kgs'deki go ortaklığımıza başka alternatifler arıyoruz. satranç ve tavla öneri dışı olursa sevinirim.bu önereceğiniz 'iki kişilik' oyunları hangi sitelerde oynayabiliriz adres de verebilirseniz güzel olur.
şimdi biz iki kişi olarak oyunus'taki wordabula ve kgs'deki go ortaklığımıza başka alternatifler arıyoruz. satranç ve tavla öneri dışı olursa sevinirim.
bu önereceğiniz 'iki kişilik' oyunları hangi sitelerde oynayabiliriz adres de verebilirseniz güzel olur.
bu önereceğiniz 'iki kişilik' oyunları hangi sitelerde oynayabiliriz adres de verebilirseniz güzel olur.
0
kiral
var mı bildiğiniz nette ingilizce konuşma pratiği yapılabilir adresler.tabi ücretsiz ;)benim bulduklarım hep yazı ile yapılan diyaloglar....geçmiş zaman bi adres vardı.bi karekter seçip sohbet içine dahil olabiliyordun.mesela bi arkadaş toplantısı veya konser ortamı gibi mekanı da seçebiliyordun.Ama
var mı bildiğiniz nette ingilizce konuşma pratiği yapılabilir adresler.tabi ücretsiz ;)benim bulduklarım hep yazı ile yapılan diyaloglar....
geçmiş zaman bi adres vardı.bi karekter seçip sohbet içine dahil olabiliyordun.mesela bi arkadaş toplantısı veya konser ortamı gibi mekanı da seçebiliyordun.Ama bulamadım şimdi bu tarz bişi...
geçmiş zaman bi adres vardı.bi karekter seçip sohbet içine dahil olabiliyordun.mesela bi arkadaş toplantısı veya konser ortamı gibi mekanı da seçebiliyordun.Ama bulamadım şimdi bu tarz bişi...
0
bullet-tooth
iyi geceler. tam oturmuş arkadaşlarla tartışırken bi konuda kararsız kaldık. şimdi baktım hızlıca ama tam emin olamadım. bu dikdörtgen prizma dediğimiz geometrik şekil adını tabanından alıyo di mi?? şimdi tüm alanları dikdörtgen olan şeklin adı dikdörtgen prizma oluyor onu anladım. ancak alt ve üst
iyi geceler. tam oturmuş arkadaşlarla tartışırken bi konuda kararsız kaldık. şimdi baktım hızlıca ama tam emin olamadım. bu dikdörtgen prizma dediğimiz geometrik şekil adını tabanından alıyo di mi?? şimdi tüm alanları dikdörtgen olan şeklin adı dikdörtgen prizma oluyor onu anladım. ancak alt ve üst tabanı dikdörtgenken, yan yüzeyleri kare olan şeklin adı da dikdörtgen prizma mı oluyor??
çook sonra gelen edit: yazar burda "alt ve üst tabanı dikdörtgenken, yan yüzeyleri kare olan şekil" derken, yan yüzeylerinden sadece 2sinin kare olduğunu söylemek istemiş:)
çook sonra gelen edit: yazar burda "alt ve üst tabanı dikdörtgenken, yan yüzeyleri kare olan şekil" derken, yan yüzeylerinden sadece 2sinin kare olduğunu söylemek istemiş:)
0
tabanları dikdörtgen, yanyüzleri kare olan bir prizma olabilir mi onu sorgulamak, emin olmak, sonra isim düşünmek gerek sanki..
0
www.matematikci.org da verilen açıklamaya göre :
Dikdörtgenler prizması yan yüzeyleri karşılıklı ikişer ikişer eş olan altı adet dikdörtgenden oluşan prizmadır.
Dikdörtgenler prizması yan yüzeyleri karşılıklı ikişer ikişer eş olan altı adet dikdörtgenden oluşan prizmadır.
0
Tabanı dikdörtgen, 2 yan yüzeyi kare olursa o kare prizmanın yan yatmış hali olur. Yan yattığı için de adı değişmez. Hala kare prizmadır. Uzayda eğim yoktur bildiğim kadarıyla ayrıca.
0
@3a 7k
duyuru sahibi demiş ki alt ve üst tabanı dikdörtgen, yan yüzeyleri kare olan şeklin adı.. bla bla bla. yani 4 yüzeyinin kare olmasından söz ediyor. eğer o dört yüzey kareyse kalan iki yüzey de kare olmalı ki ona da küp diyoruz azizim. demiyor muyuz?
duyuru sahibi demiş ki alt ve üst tabanı dikdörtgen, yan yüzeyleri kare olan şeklin adı.. bla bla bla. yani 4 yüzeyinin kare olmasından söz ediyor. eğer o dört yüzey kareyse kalan iki yüzey de kare olmalı ki ona da küp diyoruz azizim. demiyor muyuz?
0
Bence aslında kastettiği alt ve üst taban dikdörtgenken 2 kenarın daha dikdörtgen, diğer yan 2 kenarın kare olması durumu, yan yüzeyler kare olursa tabanın ve tavanın kare dışında bir dikdörtgen olma şansı kalmaz. Ee küpü sormuyor herhalde? Zira alt ve üst taban dikdörtgen demiş.
0
işte demek istediğim o benim de, küpü kastetmiş olamaz. bence duyuruyu veren arkadaşın kafası karışmış, 4 yüzeyin kare, sadece iki tabanın dikdörtgen olabileceğine inanmış.
0
surda acikliyor da cevirmeye usendim simdi, gitmem lazim cunku.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
off uyuya kalmışım yeni görüyorum yazılanları :)
@3 atli 7 katli
hocam bravo. yani dalgınlıkla yanlış yazmışım ama demek istediğimi anlamışsın. yoksa tabanı dikdörtgenken, tüm yan yüzeylerinin kare olamayacağının farkındayım :) yani ben bu şekli soruyorum aslında:
alt ve üst tabanı (üst taban??) dikdörtgen, karşılıklı 2 yan yüzeyi kare ve diğer karşılıklı 2 yan yüzeyi dikdörtgen olan şeklin adı nedir?? tarif ettiğim şey yan yatmış kare prizma oluyor. ama sorum şu ki kare prizma, dikdörtgen tabanının üstüne konunca, dikdörtgen prizma mı oluyor??
@3 atli 7 katli
hocam bravo. yani dalgınlıkla yanlış yazmışım ama demek istediğimi anlamışsın. yoksa tabanı dikdörtgenken, tüm yan yüzeylerinin kare olamayacağının farkındayım :) yani ben bu şekli soruyorum aslında:
alt ve üst tabanı (üst taban??) dikdörtgen, karşılıklı 2 yan yüzeyi kare ve diğer karşılıklı 2 yan yüzeyi dikdörtgen olan şeklin adı nedir?? tarif ettiğim şey yan yatmış kare prizma oluyor. ama sorum şu ki kare prizma, dikdörtgen tabanının üstüne konunca, dikdörtgen prizma mı oluyor??
0
tabandan kasit yerle temas eden kismi olarak dusnuyoruz galiba ama degil, sanirim buradaki karisikliktan dolayi bir karmasa var.
taban: prizmadaki birbirine bakan yuzeyler arasindaki en uzun dik mesafeye sahip (yukselti) olan cokgendir.
prizmalar tabanlarina gore isimlendirilir.
tamam miyiz ?
taban: prizmadaki birbirine bakan yuzeyler arasindaki en uzun dik mesafeye sahip (yukselti) olan cokgendir.
prizmalar tabanlarina gore isimlendirilir.
tamam miyiz ?
0
bütün yüzeyleri dikdörtgen olan prizma dikdörtgen prizmadır.kare özel bir dikdörtgendir ve eğer yüzeylerden karşılıklı ikisi kare ise kare prizma adını alır,ne pozisyonda tutarsanız tutun.burada sadece özel bir isim alıyor.aslında hala dikdörtgen prizmadır.küp de bir dikdörtgen prizmadır,ona da özel olarak küp denmiş.
0
kiral
günlük olarak takip ettiğiniz facebook harici değişik siteler var mı?Şöyle vakit geçirmesi zevkli bildiğiniz adresler !
günlük olarak takip ettiğiniz facebook harici değişik siteler var mı?Şöyle vakit geçirmesi zevkli bildiğiniz adresler !
0
sozluk.sourtimes.org
ilk stumbleupon bakınızı verene ödül varmış sldkjfslkj
edit: ahhh bakınız değil de link verilmiş (verilmeye çalışılmış daha doğrusu sdkljf)
ilk stumbleupon bakınızı verene ödül varmış sldkjfslkj
edit: ahhh bakınız değil de link verilmiş (verilmeye çalışılmış daha doğrusu sdkljf)
0
bu sorunun kacinci sorulusu sayamadim :) ha bir de inatla hepsine stumbleupon var, ben bile yazdim yani kac kere. biri hayrina vakit gecirilebilecek siteleri ust duyuru yapsa iyi olurdu.
0
stumbleupon sitesinde gezmeyeceksin. firefox kullanıp bir de stumbleupon eklentisi yükleyeceksin, ilgi alanlarını seçip stumble dedikçe o alanlarda siteler gelecek.
0
ermanen
Ayni entry'i farkli basliklara yazmak regal mi?
Ayni entry'i farkli basliklara yazmak regal mi?
0
aynı bakınız 5465464 kere farklı başlıklara yazılıyorsa, legal olsa gerek.
hele bi otur soluklan yigenim, ne diyem mahmut mu diyem vs vs.
hele bi otur soluklan yigenim, ne diyem mahmut mu diyem vs vs.
0
aynı paragrafı kopyalarsan muhtemelen illegal olur. ancak, cümlenin genel kullanalırlığı veya popülerliği ile orantılı olarak durum değişir sanırım.
0
legaldir bence. sonuçta elma ve armut başlıklarına bir meyvedir yazmak başlıkları tanımlıyor değil mi aynı şeyi yazsak bile? yani başlıkta legal olması önemli bence aynı şeyin yazılmasından çok.
0
simdi tam aciklayamiyorum heralde, eksik kaliyor. iki farkli meyvenin basligina "bir meyvedir" kadar basit ya da kisa degil. ki butun meyve basliklarina bunu yazsak garbage entry'den ucuruluruz heralde. benim sordugumu yorum ya da aciklama gibi birsey dusunun. bunu ben farkli farkli basliklara yaziyorum diyelim.
0
bu kadar çelişkide kaldıysan ilk yazdığın entry'ye bkz verebilirsin diğer başlıkta.
0
o da pek basit kaciyor. yani o sayi seklindeki bkz'a tiklamak garip geliyor bana. lan ne kadar kaprisli oldum. :)
0
legal olup olmaması değil de farklı bir açıdan değerlendirmek gerekirse;
(1) eğer kendi kendine referans verirsen bende şöyle bir düşünce oluşur: "ulan herif kendine o kadar değer veriyor ki, önceden yazdıklarını referans gösteriyor" bu bkz verdiğimizde de olan bir şey elbette ama tamamen kopyalayınca daha bir fazla olur sanki.
(1)-(a) diğer yandan da, "bkz verip bırak işte, istersem ben okurum" da diyebilirim. her halükarda hoşnutsuz olurum yani.
(2) eğer entry sadece daha önceki bir yazının kopyalanmasından oluşuyorsa, iç-tepki daha sert olur. söyleyecek yeni bir şeyin yoksa hiç söyleme daha iyi.
(3) "şuna bak dört sene önce yazdığı yazıyı aynen kondurmuş, demek fikirlerinde en ufak bir değişiklik olmamış" düşüncesi geliştirebilirim. ki bkz verdiğimizde de benzer bir durum oluyor. ama fark orada sadece genel fikre gönderme yapılmış oluyor. ancak birebir alıntıda virgülüne kadar aynı şey diyoruz.
(1) eğer kendi kendine referans verirsen bende şöyle bir düşünce oluşur: "ulan herif kendine o kadar değer veriyor ki, önceden yazdıklarını referans gösteriyor" bu bkz verdiğimizde de olan bir şey elbette ama tamamen kopyalayınca daha bir fazla olur sanki.
(1)-(a) diğer yandan da, "bkz verip bırak işte, istersem ben okurum" da diyebilirim. her halükarda hoşnutsuz olurum yani.
(2) eğer entry sadece daha önceki bir yazının kopyalanmasından oluşuyorsa, iç-tepki daha sert olur. söyleyecek yeni bir şeyin yoksa hiç söyleme daha iyi.
(3) "şuna bak dört sene önce yazdığı yazıyı aynen kondurmuş, demek fikirlerinde en ufak bir değişiklik olmamış" düşüncesi geliştirebilirim. ki bkz verdiğimizde de benzer bir durum oluyor. ama fark orada sadece genel fikre gönderme yapılmış oluyor. ancak birebir alıntıda virgülüne kadar aynı şey diyoruz.
0
aynı konuyla ilgili yediyüzelli tane başlık var diyelim. bu bahsettiğimiz entry de yediyüzellisine birden uyuyor. uzun bir entry, her başlığa oturacak bir tanımı var. mesela bir entry yazdınız, bu entry, "cem garipoğlu", "münevver karabulut cinayeti", "münevver karabulut", "süreyya karabulut", "nida garipoğlu", "hayyam garipoğlu", vs. konuyla ilgili tüm başlıklara oturabilecek bir entry. gönül rahatlığıyla hepsine kopyala yapıştır yapıp yazabilirsiniz.
0
eferuzgaroglu
Soru başlıkta... Fiyat performans olsun lezzet olsun en iyi içecek hangisidir. Anlamam bu kahve işlerinden kalıyorum hep...
Soru başlıkta... Fiyat performans olsun lezzet olsun en iyi içecek hangisidir. Anlamam bu kahve işlerinden kalıyorum hep...
0
white mocha tavsiye edebilirim. ama sevmeyebilirsinizde tabii zevkinize kalmış.
0
bana gore de white chocolate mocha, cunku zaten kahveyi sevmeyen biriyim. kisiye gore degisir gibi.
0
çakma coffee nut latte dersen anlarlar.. 2 yaz önce sezonluk olarak sunmuslardı.
0
sanırım en çok sattıkları şey karamel makiato.
kafe moka benim tercihimdir ama.
kafe moka benim tercihimdir ama.
0
çoğunlukla günün spesiyalini sütsüz ve kremasız olarak denerim (normalde de kahveyi sade içerim) ama faforim ahududu şuruplu beyaz çikolatalı moka.
0
nick cave bir sabah elinde bir frapuccino ile uyanir.. bu da dulche de leche frrapuccinoyu icilebilecek en iyi sey yapiyor..bunun disinda da zaten kahve iyi bir sey degil..
0
yaptıkları kahveler kalori canavarı, şekerden ibaret gudubet şeyler. Americano istisna olabilir,3 shot ideal.
0
caramel macchiato + fındık şurubu. normalde fındık şurubu koymuyorlar, ekstra ya giriyor ama karışımın tadı süper.
0
mocha frappuccino yu bu konuda tek geçerim. yalnız buzların ağza gelmemsi için iyice karıştırılmasını iste ve çikolata seviyosan artı çikolata sosu koydurabilirsin.
0
kibritsuyu
1. "fiyat/performans oranı çok yüksek, şahane bir alet" falan denir hep duyarım. ulan fiyat/performans oranının yüksek olabilmesi için fiyatın yüksek, performansın düşük olması gerekmez mi? bir oranın yüksek olabilmesi payın büyük, paydanın küçük olması gerekmez mi? pay büyüdükçe ve/veya payda küçül
1. "fiyat/performans oranı çok yüksek, şahane bir alet" falan denir hep duyarım. ulan fiyat/performans oranının yüksek olabilmesi için fiyatın yüksek, performansın düşük olması gerekmez mi? bir oranın yüksek olabilmesi payın büyük, paydanın küçük olması gerekmez mi? pay büyüdükçe ve/veya payda küçüldükçe oran büyümez mi? bunca yıllık matematik bilgim boşuna mıymış? "bu fiyata göre çok iyi performans gösteriyor" diyebilmek için "fiyat/performans oranı düşük" veya daha güzeli "performans/fiyat oranı yüksek" desek daha doğru değil mi? niye böyle?
2. starbaksta bazı sıcak kahve bardaklarının üstüne saman kağıdından bir kemer geçirildiğini görüyom. nedir bu? iki ayrı kişinin kahvesini birbirinden ayırmak için işaret herhalde dedim ama iki ayrı kişi iki ayrı kahve aldığımızda bizim bardaklara takmadılar ondan. çatliycam nedir o?
2. starbaksta bazı sıcak kahve bardaklarının üstüne saman kağıdından bir kemer geçirildiğini görüyom. nedir bu? iki ayrı kişinin kahvesini birbirinden ayırmak için işaret herhalde dedim ama iki ayrı kişi iki ayrı kahve aldığımızda bizim bardaklara takmadılar ondan. çatliycam nedir o?
0
İlk sorunu yanıtlayabilirim
Şöyle ki, misal iki tane cihaz var a cihazı 10 lira ve istenilen performansın %70'ini gösterebiliyor. B cihazı 7,5 lira performans olarak %60 gösterebiliyor.
Şimdi hesaplayalım : a = 10 x 7.5 = 75 performans = 70 x 7.5 = 525
: b = 7,5 x 10 = 75 performans = 60 x 10 = 600
Dolayısıyla fiyat/performans oranı b cihazında daha iyi oluyor. Neden ? Çünkü her ikisinde de fiyatları eşitlediğinde alacağın performans daha iyi olacağı için.
Not : Dediğinde haklısın fiyat/performans yerine performans/fiyat oranı doğru olanı, ama galiba ağız alışkanlığı böyle söyleniyor.
Şöyle ki, misal iki tane cihaz var a cihazı 10 lira ve istenilen performansın %70'ini gösterebiliyor. B cihazı 7,5 lira performans olarak %60 gösterebiliyor.
Şimdi hesaplayalım : a = 10 x 7.5 = 75 performans = 70 x 7.5 = 525
: b = 7,5 x 10 = 75 performans = 60 x 10 = 600
Dolayısıyla fiyat/performans oranı b cihazında daha iyi oluyor. Neden ? Çünkü her ikisinde de fiyatları eşitlediğinde alacağın performans daha iyi olacağı için.
Not : Dediğinde haklısın fiyat/performans yerine performans/fiyat oranı doğru olanı, ama galiba ağız alışkanlığı böyle söyleniyor.
0
2. hep kahvenin sıcaklıgından elin yanmaması için olduğunu düşünmüştüm.
edit : oohhooo ben yazana kadar
edit : oohhooo ben yazana kadar
0
1. açıklama için teşekkürler, fiyat/performansın ne olduğunu biliyorum. sorum o değil ama. "aynı fiyatlı bir başka ürüne göre performansı daha YÜKSEK" veya "aynı performanslı bir bşka ürüne göre fiyatı daha DÜŞÜK" diyebilmek için fiyat bölü performans oranı "düşük, veya "performans bölü fiyat oranı yüksek" dememiz gerekmiyor mu? niye "fiyat bölü performans oranı YÜKSEK" diyoruz. gerzek miyiz bizi düşük performanslı ürüne çok para veriyoruz?
2. onlarca kez sıcak kahve içtim de niye benimkine takmadılar ondan peki? ayrıca bildiğin inceik kağıt, yanmayı nasıl önlesin? üstelik aynı masadaki x adet sıcak kahve bardağından sadece birinde var. hani burger king'de diyet kolayı işaretlemek için kapağındaki loloya dürtüp işaretlerler ya, onun gibi bir şey sanki bu.
2. onlarca kez sıcak kahve içtim de niye benimkine takmadılar ondan peki? ayrıca bildiğin inceik kağıt, yanmayı nasıl önlesin? üstelik aynı masadaki x adet sıcak kahve bardağından sadece birinde var. hani burger king'de diyet kolayı işaretlemek için kapağındaki loloya dürtüp işaretlerler ya, onun gibi bir şey sanki bu.
0
o kahve şeysi işe yarıyor cidden. içindeki tırtıklardan dolayı boşluklu bir yapıda olmasının da etkisi vardır bunda.
0
1- aslında fiyatına göre performansı çok yüksek demek istiyorlar. ama tabi teknik açıdan pay payda bakımından bakınca yanlış.
0
1. burka'nın (edit: ve diğerlerinin) yazdığı cevaplar aşırı yanlış. o hesaplamalar öyle yapılmıyor.
"fiyat/performans oranı yüksek" denmez ki hiçbir zaman zaten? çünkü test sonuçlarında yazan, f/p değeri değildir. şimdi diyelim notebook testi yapıyoruz. a, b, c ve d ürünleri olsun.
a'nın f/p'si 0.5
b'nin f/p'si 0.8
c'nin f/p'si 1
d'nin f/p'si 1.5
bukra'nın dediğine göre d en iyi, a en kötü. halbuki "öyle değil". a en iyi, d en kötüdür. yani f/p oranı(değeri) ne kadar düşükse o kadar iyi demektir.
zaten testlerde de "f/p oranı en yüksek" denmez. "f/p puanı en yüksek" denir. çünkü test ya da satın alma rehberi hazırlıyorsak, düşükten yükseğe göre puanlarız. o puanları yazarız teste.
örnekten gidelim. misal ben bir satın alma rehberi hazırladığımda o tabloyla karşılaşırsam şöyle yaparım;
tablo:
a (f/p) = 0.5
b (f/p) = 0.8
c (f/p) = 1
d (f/p) = 1.5
ise;
a'nın puanı = %85-95 arası
b'nin puanı = %75-85 arası
c'nin puanı = %65-75 arası
d'nin puanı = %60-65 arası
yapardım puanlamayı. bu puanlamalar test editörünün insiyatifine kalmış. a ürünü için %97 falan da diyebilirdi, ama tutarlı olmazdı. ben de güvenmem şahsen öyle bir puana.
mantığı anladınız sonuçta. f/p DEĞERİ ne kadar düşükse, f/p PUANI o kadar yüksek demektir.
puanlamayı belli bir aralıkta yazmamın sebebi ise, ürünün aldığı puanı sadece f/p'ye göre değil, başka etkenlere göre de belirliyor olmamız. ne bileyim ürünün markası, türkiye dağıtımcısı, ürünün paketlenmesi, bulunabilirliği de puanlamada yer alıyor.
en azından pc magazine'de böyle yapıyorduk. şimdi de bu şekilde yapıyorum ben şahsen kendim.
edit: oha ben yazana kadar sular seller olmuş. o değil de şunu anladım; fiyat/performans oranını bilmeyen ne çok insan varmış.
"fiyat/performans oranı yüksek" denmez ki hiçbir zaman zaten? çünkü test sonuçlarında yazan, f/p değeri değildir. şimdi diyelim notebook testi yapıyoruz. a, b, c ve d ürünleri olsun.
a'nın f/p'si 0.5
b'nin f/p'si 0.8
c'nin f/p'si 1
d'nin f/p'si 1.5
bukra'nın dediğine göre d en iyi, a en kötü. halbuki "öyle değil". a en iyi, d en kötüdür. yani f/p oranı(değeri) ne kadar düşükse o kadar iyi demektir.
zaten testlerde de "f/p oranı en yüksek" denmez. "f/p puanı en yüksek" denir. çünkü test ya da satın alma rehberi hazırlıyorsak, düşükten yükseğe göre puanlarız. o puanları yazarız teste.
örnekten gidelim. misal ben bir satın alma rehberi hazırladığımda o tabloyla karşılaşırsam şöyle yaparım;
tablo:
a (f/p) = 0.5
b (f/p) = 0.8
c (f/p) = 1
d (f/p) = 1.5
ise;
a'nın puanı = %85-95 arası
b'nin puanı = %75-85 arası
c'nin puanı = %65-75 arası
d'nin puanı = %60-65 arası
yapardım puanlamayı. bu puanlamalar test editörünün insiyatifine kalmış. a ürünü için %97 falan da diyebilirdi, ama tutarlı olmazdı. ben de güvenmem şahsen öyle bir puana.
mantığı anladınız sonuçta. f/p DEĞERİ ne kadar düşükse, f/p PUANI o kadar yüksek demektir.
puanlamayı belli bir aralıkta yazmamın sebebi ise, ürünün aldığı puanı sadece f/p'ye göre değil, başka etkenlere göre de belirliyor olmamız. ne bileyim ürünün markası, türkiye dağıtımcısı, ürünün paketlenmesi, bulunabilirliği de puanlamada yer alıyor.
en azından pc magazine'de böyle yapıyorduk. şimdi de bu şekilde yapıyorum ben şahsen kendim.
edit: oha ben yazana kadar sular seller olmuş. o değil de şunu anladım; fiyat/performans oranını bilmeyen ne çok insan varmış.
0
@deckard: sonuç olarak hepsi doğru ama. yani f/p oranının düşük olması arzu ediliyor ama f/p ORANI düşük olan şey "f/p PUANI yüksek" diye tabir ediliyor. çok yerde "f/p oranı yüksek" dendiği için yanlışı doğruyu görmüş olduk.
el yanmasın diye olması ise ilginçmiş. koskoca starbaksın zaten sadece sıcak içecek için kullandığı bardaklarına onu entegre yapmamasını anlayamadım zira. zaten o bardağı soğuk içecek için kullanmıyon ki, madem el yanmasın diye aparat icat ettin. bardağı direkt o kağıt yapışık şekil imal etsene :)
el yanmasın diye olması ise ilginçmiş. koskoca starbaksın zaten sadece sıcak içecek için kullandığı bardaklarına onu entegre yapmamasını anlayamadım zira. zaten o bardağı soğuk içecek için kullanmıyon ki, madem el yanmasın diye aparat icat ettin. bardağı direkt o kağıt yapışık şekil imal etsene :)
0
ermanen
Vucut Gelistirme ve Supplement'lerden anlayanlara geliyor bu soru. "Optimum nutrition %100 whey protein" mi daha iyi yoksa "Muscletech nitrotech hardcore" mu. Simdi aslinda Optimum'da karar kilmistim ama Muscletech daha iyi diyen kesimler de az degil. Onun icinde kreatin de varmis sanirim. Ama baska
Vucut Gelistirme ve Supplement'lerden anlayanlara geliyor bu soru. "Optimum nutrition %100 whey protein" mi daha iyi yoksa "Muscletech nitrotech hardcore" mu. Simdi aslinda Optimum'da karar kilmistim ama Muscletech daha iyi diyen kesimler de az degil. Onun icinde kreatin de varmis sanirim. Ama baskalari da Muscletech cok goz boyuyuor, optimum da daha cok protein var diyorlar. Internette arastirdim ama tam bir sonuca varamadim. Sizce hangisi?
0
Nitrotech biraz yoruyo gibi karaciğeri. Kullanmadan önce duyuyodum sivilcelenme olayını, kullandıktan sonra kendimde de gördüm. Ben kendi fikrimi söyliyim: İkisinin arasında gördüğüm en büyük fark fiyat farkıydı. Sıvıya karıştırması da problem oldu çoğu zaman benim için. Tadını da beğenmedim pek. Fiyat ve performans olarak başından beri memnun kaldığım optimuma geri döndüm. Bu arada nitrotechin üstünde 6 ölçekten bahsediliyo. Kullanan tanıdıklarımın hiçbiri bu sayıya ulaşmıyo, ben de 3 ölçeği geçmemiştim. Bu çok büyük bi rakam. Dip not olarak söyliyim dedim.
0
söylediğiniz optimumun proteinini kullanan biri olarak optimumda bir ölçekte 24gr protein var. muscle ı duydum ama sadece duydum yani bi weider kadar duyulmuş deil optimum öneririm.
0
soruya ek soru soruyorum ama, bu supplement'leri en uygun nerden alırız? bizim salon biraz kazık gibi geldi.
0
gittigidiyordan almayında nerden alırsanız alın tarım bakanlığımı sanayi bakanlığımı ne onayı olması gerekiyor ona dikkat edin son kullanma tarihine dikkat edin yeter.
0
valla uçuruyo kaçırıyo denen nitrotechden iki kutu bitirdim, özel bir farkını göremedim.
bence hap formül meraklılarının ilgisini çeksin diye parlatılmış bir ürün.
optimum candır.
bence hap formül meraklılarının ilgisini çeksin diye parlatılmış bir ürün.
optimum candır.
0
muscletech daha "hardcore" bir üründür boşuna almayın.
optimum iyidir hoştur suya da süte de mükemmel karışır ve tabi fiyatı daha uygundur.
*** uygun fiyatlı supplement için bodytr.com'un açılımını bekleyin, gerekirse canıma dişime takıp çalışıp distribütörlük alacağım, uygun fiyatla ek besin satacağım.
tabi yeni başlayanlara napmıyoruz? önermiyoruz. hatta biz diyoruz ki insan gibi doğal beslenin ama supplementin başarıya ulaşmadaki katkılarına da kuşku yok.
bu arada kim supplement alacaksa alacağı malı ve alacğaı linki bana sitemden yollasın ben de fiyat olarak uygun olup olmadığını söyleyeyim ve o marka için daha iyi bir yer önereyim.
optimum iyidir hoştur suya da süte de mükemmel karışır ve tabi fiyatı daha uygundur.
*** uygun fiyatlı supplement için bodytr.com'un açılımını bekleyin, gerekirse canıma dişime takıp çalışıp distribütörlük alacağım, uygun fiyatla ek besin satacağım.
tabi yeni başlayanlara napmıyoruz? önermiyoruz. hatta biz diyoruz ki insan gibi doğal beslenin ama supplementin başarıya ulaşmadaki katkılarına da kuşku yok.
bu arada kim supplement alacaksa alacağı malı ve alacğaı linki bana sitemden yollasın ben de fiyat olarak uygun olup olmadığını söyleyeyim ve o marka için daha iyi bir yer önereyim.
0
@wrench ciddiyim, tarih veremiyorum, yakın bir zaman olmaz gibi ama bunu yapacağım. Ben ölmezsem ne olursa olsun bunu yapacağım.
0
muscle tech siger. onu hic konusmaya bile luzum yok. onun disinda procession sport supplement die bi marka var bunun da muscle stack gainer diye bir urunu var. neredeyse 4, 5 kiloluk(10 lbs) 70 doler, Turkiye de ne kadar bilemem. Ama eger niyetin kapali sezonu yag alimsiz sadece protein bazli ve kutle korumali gecirmek degilse bu urun icindeki hayvan gibi glutamin ve creatin ve sifir deneck kadar az kazein`le ayni siniftaki benzerlerini siger atar. ayrica formulundeki bir diger sik,le normalde tum protein tozlarinin sorunu olan proteinin emiliminin hemen ardindan gerceklesen geberecek gibi acima hissi bu dalga dumenle engellenmis. Yeme aliskanliklari uzerindeki etkisi digerlerinden oldukca daha aza indirilmistir. Bu sekerpare icindeki karbonhidrat miktarinin da hallice olmasi sayesinde adindan da anlasilacagi gibi dogru idman kalvuzlugunda kutle artisina da oldukca buyuk katkida bulunmaktadir.
ukela notu: uretici firmanin buyuklugu bu tur urunlerde bir yere kadar rol oynar. ve yine urun icindeki protein olcegi de cogu zaman yaniltici olabilir. 24/35 gr gibi bir dengeye sahip protein tozunun 20/45 gr karsisinda sictigi cokca gorulmustur. sebebi proteinin mensei, sut mu, peynir alti suyu mu, soya mi, et mi? kaldi ki 45/50 oraninda orrospu cocuu gibi protein tozlari da vardir. ama bunu tuketmesi gereken agbilerin bacaklarini disi bir mese agaci gorse asik olabileceginden, bunlar bizim gibi 45 cantim koluna tsort arayan sefiller cin degildir.
bu sezonda ek besin alirken sadece protein duzeyine bakilmamasi, karbonhidrat dengesinin de iyi oranlanmis olmasi ve ust gogus basarken aynaya bakicam diye boyun lifleriyle oynanmamasi IBFF tarafindan tavsiye edilir.
(bi daa ustten kesme isareti kullananin..)
ukela notu: uretici firmanin buyuklugu bu tur urunlerde bir yere kadar rol oynar. ve yine urun icindeki protein olcegi de cogu zaman yaniltici olabilir. 24/35 gr gibi bir dengeye sahip protein tozunun 20/45 gr karsisinda sictigi cokca gorulmustur. sebebi proteinin mensei, sut mu, peynir alti suyu mu, soya mi, et mi? kaldi ki 45/50 oraninda orrospu cocuu gibi protein tozlari da vardir. ama bunu tuketmesi gereken agbilerin bacaklarini disi bir mese agaci gorse asik olabileceginden, bunlar bizim gibi 45 cantim koluna tsort arayan sefiller cin degildir.
bu sezonda ek besin alirken sadece protein duzeyine bakilmamasi, karbonhidrat dengesinin de iyi oranlanmis olmasi ve ust gogus basarken aynaya bakicam diye boyun lifleriyle oynanmamasi IBFF tarafindan tavsiye edilir.
(bi daa ustten kesme isareti kullananin..)
0
gunlerin kopegi'nin aciklamalarindan sonra yine arada kaldim. hep boyle oluyor iste.
0
günlerin köpeği (ki kendisi bir bodytr yazarıdır bi süreden beri, ilk yazısını da sitemize girip okuyun) "muscle tech siger" diyerek sana diğer alternatifi önerdi, onun önerdiği markaya da ulaşamayacağına göre optimum al gitsin işte .-)
0
Karluk iyi cevirdin lafi ha :) Yani her halukarda Optimum daha iyi diyorsunuz degil mi, zaten onu kullaniyorum.
0
şimdi şöyle açıklayayım muscletech amerikanın best selleri deniliyor fakat degil sadece reklam bir üründür.şişirme yani fiyat-performans ikileminin karsılıgını veremiyor.bazı ürünleri çok hardcore bazıları çok gereksiz.optimum la muscletech aynı klasmanda degiller, optimum daha temel ürünleri üretmekte, whey proteini olsun, creatine, amino, bcaa,glutamine olsun.muscleteche bakarsanız whey protein dısında hic bir temel urunu yoktur daha cok kompleks urunler üzerinde kurulmustur.nitrotech isal yapabilir ve wheyden farklı olarak birden fazla protein çeşidinin bileşiminden elde edilmiştir yani whey gibi temel bir ürün değildir kana daha yavas karısır ve buda kandaki amino asit seviyesinin daha uzun süre doruklarda kalmasını saglar, bana sorarsanız gereksiz en temizi wheydir "meal replacement" ın tam karsılıgını verir, zaten muscletechin yaptığı kompleks ürünler optimum size daha uygun fiyata sundugu temel ürünlerin bir araya getirilmesinden oluşturulmuştur, adam mesela sana aminoasit satacak, alıyor normal aminoyu içine glutamin koyuyor, creatine koyuyor, bcaa koyuyor, GABA koyuyor (hormon salgılanmasını arttırır). sana bunu 20 dolarlık "MUSCLE-TECH AMINO" gibi basit bir isimle değilde "ALPHA-AMINO PROTOTYPE-216" şeklinde 40 küsür dolardan kitliyor gerek yok.whey proteinide markalar arasında pek farketmez optimumdan kopma derim.Temel supplementlar üzerinde yogunlasman hem kasların için hemde sağlığının bozulmaması acısından iyi oalcaktır. Whey-BCAA-Glutamine ve Arginine. bu 4 lü yıkar ortalığı.Muscletech in Anabolic-Halo ürününede dikkat edin yan etkileri çok yuksektir kuşu öldürüyo bir süreligine.
imla kurallarını devirdim gibi...
imla kurallarını devirdim gibi...
0
flawless victory
Sözlüğün sıçmasının nedeninin mahallenindelisi nikli yazarın #16946725 numerolu sözlük yazarlarının tam listesi entrisi olduğu söyleniyor . Da alakayı anlamadım ben? Biri bizi yiyor mu yoksa?
Sözlüğün sıçmasının nedeninin mahallenindelisi nikli yazarın #16946725 numerolu sözlük yazarlarının tam listesi entrisi olduğu söyleniyor . Da alakayı anlamadım ben? Biri bizi yiyor mu yoksa?
0
entry çok uzun, çok miktarda veri içeriyor.
ne zaman o başlığa tıklansa, internetteki sunucu bize çok miktarda veri göndermek zorunda. bu da sunucu üzerine yük bindiriyor, veri transferinin büyük bölümünü o başlık oluşturuyor.
hani emule vs açık iken download yaparken internet yavaşlar ya, onun gibi bir şey.
ne zaman o başlığa tıklansa, internetteki sunucu bize çok miktarda veri göndermek zorunda. bu da sunucu üzerine yük bindiriyor, veri transferinin büyük bölümünü o başlık oluşturuyor.
hani emule vs açık iken download yaparken internet yavaşlar ya, onun gibi bir şey.
0
Herhalde o bilgilere ulaşmak için gayrimeşru bir şeyler yaptılar o yüzden.
0
sheba- yok artık daha neler :) mahallenindelisi nin o taraklarda bezi yoktur..
cevaba gelince obez kirpi george +1
cevaba gelince obez kirpi george +1
0
obez kirpi'nin dedigi mantikli olsa da tek basina yeterli bir neden degil gibi. yoksa?
0
arkadaşlar sözlüğün amına koymuşsun gibi tepkiler alıyorum lütfen rica edicem abartmayalım. ben abarttım siz abartmayın. öpüyorum...
0
koymuşsun işte yalan mı bütün gün sözlüğe giremedik. liste güncel olsa gam yemiycem.
0
Alice
Çok eften püften gelebilir fakat (biraz da acil) yardıma ihtiyacım var. Bir proje için en çok ilgi gören Harry Potter karakterlerini bulmam lazım. İlla sevgi gösterdiğiniz karakterler olması gerekmiyor, kötü karakterler de olabilir. En çok rağbet görecekler belirlenip modelleri yapılacak. Bana da se
Çok eften püften gelebilir fakat (biraz da acil) yardıma ihtiyacım var. Bir proje için en çok ilgi gören Harry Potter karakterlerini bulmam lazım. İlla sevgi gösterdiğiniz karakterler olması gerekmiyor, kötü karakterler de olabilir. En çok rağbet görecekler belirlenip modelleri yapılacak. Bana da sevenleri arasında araştırma yapma işi düştü. İstediğiniz sayıda karakter yazabilirsiniz. Teşekkür ederim :)
0
1-severus snape
2-professor dumbledore
3-hermione granger
4-ron weasley
5-bellatrix lestrange
6-remus lupin
bunlar benim sevdiğim karakterler sırasıyla
2-professor dumbledore
3-hermione granger
4-ron weasley
5-bellatrix lestrange
6-remus lupin
bunlar benim sevdiğim karakterler sırasıyla
0
severus'u tek geçerim. özellikle son kitabı okumuşların sempati duyacağı bir karakter olduğunu düşünüyorum.
0
remus lupin
alastor moody
sirius black
bunlar en çok ilgi çekenlerdendir kesinlikle.
alastor moody
sirius black
bunlar en çok ilgi çekenlerdendir kesinlikle.
0
kitapları okurken severus snape, remus lupin ve sirius black diğer karakterlere göre daha farklı gelmişti ve ilgimi çekmişti.
filmlere göre bakılacak olursa draco malfoy da oldukça dikkat çekici bir karakter.
bir de bu ilgi duyma yaş grubuna göre değişebilir. çocuklara soracak olsanız harry, ron, hermione, dumbledore derler.
filmlere göre bakılacak olursa draco malfoy da oldukça dikkat çekici bir karakter.
bir de bu ilgi duyma yaş grubuna göre değişebilir. çocuklara soracak olsanız harry, ron, hermione, dumbledore derler.
0
tom marvolo riddle nam-ı diğer lord voldemort elbette. yazılmamış olmasına çok şaşırdım hala tekrar tekrar okuyorum acaba görmedim mi diye.
0
Harry Potter'ın kendisinin yazılmaması da en az Voldemort'un yazılmaması kadar ilginç.
En en karakterler bence şunlar:
1)harry potter
2)voldemort (aka tom riddle)
3)severus snape
4)prof. dumbledore
5)sirius black
6) weasley ikizleri
7) hagrid
En en karakterler bence şunlar:
1)harry potter
2)voldemort (aka tom riddle)
3)severus snape
4)prof. dumbledore
5)sirius black
6) weasley ikizleri
7) hagrid
0
diadra
http://www.dvinfo.net/forum/film-look-methods-techniques/11331-what-film-grading.html imiş ancak Türkçe karşılığını arıyorum.Hatta,"I spent the last few days editing it with a terrific editor named Amanda James, and it was handed in, with a cut-off of last night at 7:30pm, when we had to lock it (be
www.dvinfo.net imiş ancak Türkçe karşılığını arıyorum.
Hatta,
"I spent the last few days editing it with a terrific editor named Amanda James, and it was handed in, with a cut-off of last night at 7:30pm, when we had to lock it (because today we will grade the film)."
paragrafındaki "cut-off" ve "lock it" kısımlarının da film camiasında karşılığı var mıdır? Saçmalamakta mıyım yorgun argın?
Şimdiden çok teşekkürler.
Hatta,
"I spent the last few days editing it with a terrific editor named Amanda James, and it was handed in, with a cut-off of last night at 7:30pm, when we had to lock it (because today we will grade the film)."
paragrafındaki "cut-off" ve "lock it" kısımlarının da film camiasında karşılığı var mıdır? Saçmalamakta mıyım yorgun argın?
Şimdiden çok teşekkürler.
0
Ayiyogi
sevgili insanlar,yurt dışında yaşayan bi tanıdığım kumpirci açacak pek yakında. sordum orda yok mu diye buralarda hiç yok dedi. benimde aklıma bi soru geldikumpir türk mutfağına özgü müdür?türk mutfağı değilse nerelidir bu kumpir? neden yurtdışında yoktur?edit: ülke italya. italyan bir ortakla açaca
sevgili insanlar,
yurt dışında yaşayan bi tanıdığım kumpirci açacak pek yakında. sordum orda yok mu diye buralarda hiç yok dedi. benimde aklıma bi soru geldi
kumpir türk mutfağına özgü müdür?
türk mutfağı değilse nerelidir bu kumpir?
neden yurtdışında yoktur?
edit: ülke italya. italyan bir ortakla açacak. italyan ortağı türkiyeye geldiğinde görmüş yemiş ve çok beğenmiş
yurt dışında yaşayan bi tanıdığım kumpirci açacak pek yakında. sordum orda yok mu diye buralarda hiç yok dedi. benimde aklıma bi soru geldi
kumpir türk mutfağına özgü müdür?
türk mutfağı değilse nerelidir bu kumpir?
neden yurtdışında yoktur?
edit: ülke italya. italyan bir ortakla açacak. italyan ortağı türkiyeye geldiğinde görmüş yemiş ve çok beğenmiş
0
Kumpir Sırpça yada Makedonca'da fırında patates anlamına geliyor yanlış bilmiyorsam, kökeni de orası olabilir belki :p ^^
0
kumpir aslında ispanya mutfağına özgüdür benim bildiğim de
ama kumpir gibi değil de fırın pattis şeklinde
bu fırın pattisi de italyan ve ispanyol mutfağında çok görüyoruz,
hele ispanyada
ama bizim bildiğimiz anlamdaki kumpir italyadada yok ispanyadada yok
daha böyle fas cezayir havası var şu sokakta satılan kumpirimizde biyandan
şimdi kendi kafamı karıştırdım
ama kumpir gibi değil de fırın pattis şeklinde
bu fırın pattisi de italyan ve ispanyol mutfağında çok görüyoruz,
hele ispanyada
ama bizim bildiğimiz anlamdaki kumpir italyadada yok ispanyadada yok
daha böyle fas cezayir havası var şu sokakta satılan kumpirimizde biyandan
şimdi kendi kafamı karıştırdım
0
şimdi bu yatırımcı, cengaver, er kişi bana danışıyor sürekli. bunun makinesi alamanyada falan varmış fakat türkiyeden alsam üstün alman teknolojisinden mahrum kalır mıyım? diyor
0
kuzey amerika, ingiltere ve rusya'da da varmis, "baked potato" diye geciyor:
en.wikipedia.org
Onun disinda bizim yedigimiz kumpir, Türkiye'ye 1980'lerde Bulgaristan göçmenleri tarafından getirilmis. Balkan ulkelerine patates 19. yy baslarında Avusturyalılar tarafından getirilmis. yiyecegin atasi da guney amerikalardandir sanirim. kokeni "krumpir" kelimesi, bulgarca ve sirpca'da patates anlamina geliyormus.
hatta:
(bkz: #7845325)
en.wikipedia.org
Onun disinda bizim yedigimiz kumpir, Türkiye'ye 1980'lerde Bulgaristan göçmenleri tarafından getirilmis. Balkan ulkelerine patates 19. yy baslarında Avusturyalılar tarafından getirilmis. yiyecegin atasi da guney amerikalardandir sanirim. kokeni "krumpir" kelimesi, bulgarca ve sirpca'da patates anlamina geliyormus.
hatta:
(bkz: #7845325)
0
olayın ispanyada olması pek doğalmış, araştırdım. adam peru'dan kapmış gitmiş patatesi ispanyaya..
ingilterede yedim ben kumpir ilk kez, 89 ya da 90 senesinde yeşil mohawklı punklarla :D gözüm faltaşı gibi olmuştu (yaş 9) yani orada vardı o zaman, herkes yiyordu hapır hupur. eminim italyan bebeleri de bayılır. türk mutfağına özgü değil kesinlikle ancak türkleştirilebilir :) neden olmasın. mesela ben içine kısır ve mısır koyduruyorum, kafiyeli ve lezzetli oluyo.
lezita var tunalıda mesela. öyle bir yer dünyanın çok yerinde iş yapar bence.
ingilterede yedim ben kumpir ilk kez, 89 ya da 90 senesinde yeşil mohawklı punklarla :D gözüm faltaşı gibi olmuştu (yaş 9) yani orada vardı o zaman, herkes yiyordu hapır hupur. eminim italyan bebeleri de bayılır. türk mutfağına özgü değil kesinlikle ancak türkleştirilebilir :) neden olmasın. mesela ben içine kısır ve mısır koyduruyorum, kafiyeli ve lezzetli oluyo.
lezita var tunalıda mesela. öyle bir yer dünyanın çok yerinde iş yapar bence.
0
ingiltere'de jack potato diye de geciyor bu kumpir olayi, onlar biraz farkli yiyor uzerine sekerli fasulye falan da koyuyorlar.
avusturya'nin italya sinirina fazla uzak olmayan innsbruckda bir turk arkadasim acti kumpir yerini fena da para kazanmiyor, kumpir icin ozel bir makine almaya gerek yok, orta olcekli ayni anda icine 20-25 kumpir patatesi alabilecek elektrikli bir firinda gayet isinizi gorebilir, onemli olan kullandiginiz peynir, tereyagi ve de salatalari.
avusturya'nin italya sinirina fazla uzak olmayan innsbruckda bir turk arkadasim acti kumpir yerini fena da para kazanmiyor, kumpir icin ozel bir makine almaya gerek yok, orta olcekli ayni anda icine 20-25 kumpir patatesi alabilecek elektrikli bir firinda gayet isinizi gorebilir, onemli olan kullandiginiz peynir, tereyagi ve de salatalari.
0
amerikada baked potato derler. sadece haslar kabuguyla tabagina koyarlar. yanina da kucuk bir kap tereyagi koyarlar genelde tereyagini icine surer bi guzel kabuguyla yersin.
0
fırınlanmış patetesin öyle karışık soslar ve turşuyla yenmesine şaşırıyorlar.
yoksa onlarda da var fırınlanmış patates.
açın bence bir kumpirci, satar gibi geliyor bana. almanya'dan gelen kuzenlerim ve çek + katalan arkadaşlarım kumpirin kabuğunu bile ketçaplayıp yemişlerdi çünkü.
yoksa onlarda da var fırınlanmış patates.
açın bence bir kumpirci, satar gibi geliyor bana. almanya'dan gelen kuzenlerim ve çek + katalan arkadaşlarım kumpirin kabuğunu bile ketçaplayıp yemişlerdi çünkü.
0
Kökeni Yugoslavya(yeni makedonya tarflarıdır.) bizim ailede yugoslav göçmeni olan bir kısımda 200-300 yıla kadar dayanıyor kumpir.özellikle büykbaba kısmım çok yermiş.
0
aslında kumpir derken neyi kastettiğini belirlemek lazım. Eğer bizim yediğimiz gibi 30 çeşit malzemeli olanından bahsediyorsak oldukça gezmen biri olmama rağmen bunu hiç bir yerde görmediğimi söyleyebilirim. çoğu kimse kumpir kelimesinin balkan kökenli olması sebebiyle bu sunum tarzının oralardan geldiğini iddia eder ama şu an bizim anladığımız anlamda kumpirin ankara'da bir yerde icat edildiğini okumuştum (atmasyon olabilir)
ha kastettiğimiz eğer tereyağı, tuz ve peynirden oluşan baz kumpir ise bu ABD'deki her steak lokantasında mevcut.
ha kastettiğimiz eğer tereyağı, tuz ve peynirden oluşan baz kumpir ise bu ABD'deki her steak lokantasında mevcut.
0
ermanen
Mesela bir soru soruyorsunuz, onun cok benzeri hatta aynisi sorulmus daha once. Biz de sizi, bir cevap olarak "(git: )" fasilitesi ile o daha once sorulmus soruya yonlediriyoruz. Sordugunuz soruda baska cevaplar da geliyor tabi ama o gelen cevaplar zaten yonlendirdigimiz duyuruda da var. Tabi farkli
Mesela bir soru soruyorsunuz, onun cok benzeri hatta aynisi sorulmus daha once. Biz de sizi, bir cevap olarak "(git: )" fasilitesi ile o daha once sorulmus soruya yonlediriyoruz. Sordugunuz soruda baska cevaplar da geliyor tabi ama o gelen cevaplar zaten yonlendirdigimiz duyuruda da var. Tabi farkli cevaplar da gelebilir, ama yine de bizim yonlendirdigimiz duyuru da sizin icin bicilmis kaftan tadinda bir cevap oluyor zaten. Bazi kisiler boyle sorulmus soruya yonlendirdigimizde tiklemiyorlar o cevabi, ama diger herseyi tikliyor, halbuki o tikledigin cevaplarin hepsi benim verdigim tek cevapta var. Yani hem aramaya inanmiyorlar hem de tavir yapiyorlar gibi. Bir tik almadin diye yaygara yapiyorsun gibi gozukmesin, cok gordum boyle :) Biz zamanimizi ayirip, senin icin arayip buluyoruz o cevabi, karsiliginda da birsey beklemiyoruz. Tik aldim verdim meselesi degil yani, boyle bir izlenim olusuyor sadece, neden bu tavir?
not: lan cok dolmusum sanki.. :)
not: lan cok dolmusum sanki.. :)
0
belki de yardım etmek amaçlı değilde " burda var be adam,aynı soruyu tekrar sorup boş kalabalık yapıyorsun" diye algılıyor olabilirler.
0
ben bir soru sorduğumda hiçbir şey yazmadan sadece git diye numara verenlere gıcık oluyorum. e be adam o sorunun sorulduğunu hatırlıyorsun, ara ya basıp arayıp o duyuruyu bulup numarasını buraya kopyalayacağına kadar cevabı yazsana. yok ama ille sinir edicekler insanı. sanki bir sorunumuzu sorumuzu aramıyoruz yazmadan önce. buraya yazanların hepsi değil ama çoğu araştırmış oluyor site içerisinde zaten ne bu bilmişlik. ben tik koyucağım varsa da koymuyorum ukalalık olara algılıyorum.
not: duyuruyu okurken yoruldum vallaha türkçe karakter olmaması mı, cümlelerin yapısı mı nedir çok beyin bulandırıyor.
not: duyuruyu okurken yoruldum vallaha türkçe karakter olmaması mı, cümlelerin yapısı mı nedir çok beyin bulandırıyor.
0
ben koyarım tik zaten sormadan önce duyuru içinde aramaya inanıyorum arada gözümden kaçmış olabilir gayet normal. hem bazen iyi de oluyor aynı sorunun sorulduğu başlığa yönlendirilmek zira benim o anki soruma verilmemiş daha farklı cevaplar da olabiliyor
edit: ukalalık olarak da algılamam ama yanına ukalaca bir mesaj kondurursa okkalı bi küfür ederim tiklemem dharmasını etkilerim baane :)
edit: ukalalık olarak da algılamam ama yanına ukalaca bir mesaj kondurursa okkalı bi küfür ederim tiklemem dharmasını etkilerim baane :)
0
belki o referans verilen duyuruyu okumustur da tik koymuyordur? sadece ukalalik olarak algilamamis olabilir.
0
sizin aynı soru gibi gördüğünüz soran için bazen aynı olmayabiliyor. mesela benim için sorumdaki bir ayrıntı çok önemli, ona göre cevap arıyorum. ama biri gelip benzer, ama o ayrıntıyı içermeyen bir soruya link veriyor aynı şeymiş gibi. o soru ve cevapları beni tatmin etmiyor. o kişi link verdiği için diğer insanlar da artık cevaplamıyor, zararlı olabiliyor.
0
aslinda yanlis anlasilma oluyor sanirim. o verilen link de ayri bir cevap olarak veriliyor zaten. soruda da dedigim gibi farkli cevaplar gelebilir tabi ki. ama insanlarin o link'i inceleyip farkli cevap vermesi daha hos olur tabi. ama bir arastirma yoksunlugu ve acelecilik var sanirim. yardim etmekten baska hicbir anlami yok ki o link'in. icinden alt anlamlar cikariliyor. neyse herkes ayni dusunmuyor iste. napalim, oldugu gibi...
0
roadrunner_merlin
soru başlıkta...
soru başlıkta...
0
eskiler; kahve, şerbet, boza, salep, şarap..
çay falan yeni icatlar, cumhuryitle başladı sanursam
çay falan yeni icatlar, cumhuryitle başladı sanursam
0
subwoofer
tırstım bunu görünce azıcık ===) http://img176.imageshack.us/img176/5067/ekiszlkkutsalbilgikayna.jpgnedir ki bu?inanırmısınız bilmem ama son 2 yılda başıma gelen en ilginç şey bu. o kadar dandik bir hayatım var evet. he bi de sayfayı yenileyince küçük oldu ''W''. gece gece tırstım.edit: imana ha gel
tırstım bunu görünce azıcık ===) img176.imageshack.us
nedir ki bu?
inanırmısınız bilmem ama son 2 yılda başıma gelen en ilginç şey bu. o kadar dandik bir hayatım var evet. he bi de sayfayı yenileyince küçük oldu ''W''. gece gece tırstım.
edit: imana ha geldim ha gelcem. az kaldı.
bu bi işaret mi bana acep. ciddi ciddi düşünüyorum.
nedir ki bu?
inanırmısınız bilmem ama son 2 yılda başıma gelen en ilginç şey bu. o kadar dandik bir hayatım var evet. he bi de sayfayı yenileyince küçük oldu ''W''. gece gece tırstım.
edit: imana ha geldim ha gelcem. az kaldı.
bu bi işaret mi bana acep. ciddi ciddi düşünüyorum.
0
kriker
Ekşi Sözlük karşıt görüşlere sahip insanların düşüncelerini "entry formatı dahilinde" tartışabileceği bir ortam mıdır? Eğer böyle bir ortamsa ekşisözlük'ün bir forumdan farkı nedir?Bir yazar başka bir yazara dava açacağını entry girmek suretiyle neden açıklama ihtiyacı duyar? Mesaj atsa falan olmaz
Ekşi Sözlük karşıt görüşlere sahip insanların düşüncelerini "entry formatı dahilinde" tartışabileceği bir ortam mıdır? Eğer böyle bir ortamsa ekşisözlük'ün bir forumdan farkı nedir?
Bir yazar başka bir yazara dava açacağını entry girmek suretiyle neden açıklama ihtiyacı duyar? Mesaj atsa falan olmaz mı? (bkz: #16938583)
"Gazeteciler, yazarlar, birbirlerine fiziksel saldırda bulunmadıkları sürece, ana avrat küfür de etseler dava açılmaz." mı? (bkz: #16938941)
Bir yazar başka bir yazara dava açacağını entry girmek suretiyle neden açıklama ihtiyacı duyar? Mesaj atsa falan olmaz mı? (bkz: #16938583)
"Gazeteciler, yazarlar, birbirlerine fiziksel saldırda bulunmadıkları sürece, ana avrat küfür de etseler dava açılmaz." mı? (bkz: #16938941)
0
- maalesef ki kurallara uyulduğu sürece kimse karışamıyor bu duruma. ben de çekinmeden söyleyebilirim sözlük olması gereken ve zamanında olduğu formatın çok uzağında şu an. forumdan farkı nedir? (oha cevap verirken düşündüm ve bulamadım) forumdan farkı yok demeyi seçiyorum. ha tabii tek fark entry girerken o 3-5 kurala uymak..
- korkutmak için..
edit: entry'leri de koymuşsun. author'un entry'lerinde hakaret yok mu ya? ben mi yanlış bir yerlerimden okuyorum? hakaret suçu yasası şöyle: sonmezhukuk.8m.com
alttaki soruyu soracaktım ben de bunun üzerine..
- korkutmak için..
edit: entry'leri de koymuşsun. author'un entry'lerinde hakaret yok mu ya? ben mi yanlış bir yerlerimden okuyorum? hakaret suçu yasası şöyle: sonmezhukuk.8m.com
alttaki soruyu soracaktım ben de bunun üzerine..
0
bir soruda ben ekleyeyim yeni baslik acmamak adina.
bir insana bariz sekil de hakaret edip entry sonuna "*** bu, canım anneme ithaf ettiğim bir entry'dir. kimse üstüne alınmasın." dedigi vakit vah vah anasinin gotu tas gibiymis deyip hic birsey yapilamiyor mu?
(bkz: #16935918)
edit: (bkz: #13646019) bu daha da guzel :)
bir insana bariz sekil de hakaret edip entry sonuna "*** bu, canım anneme ithaf ettiğim bir entry'dir. kimse üstüne alınmasın." dedigi vakit vah vah anasinin gotu tas gibiymis deyip hic birsey yapilamiyor mu?
(bkz: #16935918)
edit: (bkz: #13646019) bu daha da guzel :)
0
Sözlüğü sözlük yapan zaten bu forum ortamı. Yoksa herkes gerçek anlamda sözlük gibi kullansa siteyi kimin umrunda olurdu bu kadar?
Korkutmak amaçlı göndermiş o mesajı. O entry'lerden bir şey çıkmaz.
Hakaret hep cezalandırılır. Author sadece bir gelenekten bahsetmiş. Yazar dünyasında kimse kimse fazla hakaret etmez ki ciddiyetine halel gelmesin; en fazla liboş, enginar vs gibi kelimeler kullanırlar, onlara da dava açılmaz.
edit: cnguru evet öyle. öbür türlü olsaydı arzach 2130129 yıl ceza alırdı :)
Korkutmak amaçlı göndermiş o mesajı. O entry'lerden bir şey çıkmaz.
Hakaret hep cezalandırılır. Author sadece bir gelenekten bahsetmiş. Yazar dünyasında kimse kimse fazla hakaret etmez ki ciddiyetine halel gelmesin; en fazla liboş, enginar vs gibi kelimeler kullanırlar, onlara da dava açılmaz.
edit: cnguru evet öyle. öbür türlü olsaydı arzach 2130129 yıl ceza alırdı :)
0
(bkz: sözlüğün ebesini konsept dahilinde sikmek)
sanirim herseyi ozetliyor, ya da ozetlemiyor ne bilim...
sanirim herseyi ozetliyor, ya da ozetlemiyor ne bilim...
0
weeping guitar
barbekü sosu barbeküde pişirilmemiş besinlere barbeküde pişirilmiş tadı vermeye mi yarar yoksa barbeküde pişirilen besinler için üretilen (barbeküde pişirildikten sonra uygulanan) bir sos mudur?
barbekü sosu barbeküde pişirilmemiş besinlere barbeküde pişirilmiş tadı vermeye mi yarar yoksa barbeküde pişirilen besinler için üretilen (barbeküde pişirildikten sonra uygulanan) bir sos mudur?
0
"barbekü sosu barbeküde pişirilmemiş besinlere barbeküde pişirilmiş tadı vermeye mi yarar?" - hayir.
"barbeküde pişirilen besinler için üretilen bir sos mudur?" - evet. ama barbeku disinda pisirilmis etler icin de kullanilabilir rahatlikla.
"barbeküde pişirilen besinler için üretilen bir sos mudur?" - evet. ama barbeku disinda pisirilmis etler icin de kullanilabilir rahatlikla.
0
ilk dedigini yapmaya calisan soslar da var sanirim. barbekude pismis etin tadi, pisirme seklinin molekullerdeki etkisi gibi kimyasal olarak ayrintilandirilabilir, sos o etkiyi pek veremez sanirim. ama barbeku sosu, barbekude pismis yiyecekler icindir genelde, ya da izgarada falan..
0
ermanen
Anket tarzi bir baslik actik diyelim ve altina bir suru bkz veriyoruz. Tarihceye kotu bir sekilde islenir mi bu? Ama 1 kere acmisiz boyle bir baslik diye dusunelim.. Ya da sozlukte cok yazan biri icin ayda yilda bir yapiyor farzedelim..
Anket tarzi bir baslik actik diyelim ve altina bir suru bkz veriyoruz. Tarihceye kotu bir sekilde islenir mi bu? Ama 1 kere acmisiz boyle bir baslik diye dusunelim.. Ya da sozlukte cok yazan biri icin ayda yilda bir yapiyor farzedelim..
0
aynı başlığa 15125123 tane entry yazılmadığını farz edersek, ayda yılda bir yapıyorsa çok göze batmaz da, haftada bire yükselirse bu sıklık not düşülür sanırım.
0
bir de tarihçede kurallar çok geniştir bence. moderatörlerin ruh hallerine göre karar verdikleri bir ksım diye tahmin ediyorum. yani canı sıkkın olan varsa not eder (hatta açıkça söyleyeyim ben gayet boş şeyler bile yazıldığını düşünüyorum. mesela bu da çok sıktı ya, kim uğraşacak daha fazla bunla, ne yaptığının farkında mı bu gibi)
0
bkz'larin dolu olup olmamasi ne ifade ediyor, gelecekte dolabileek bkz'lar vermek istiyorsam mesela?
0
posteriti
ozan orhon'un kitlendiği memelerin sahibi sarışın kimdir? adını bilen var mı?http://www.facebook.com/video/video.php?v=140089708531
0
magnatron
şu anda 20 yaşındayım 6 yaşında fln izlediim bi çizgi film vardı cok güzeldi şimdi olsa acıp izlerim ..çizgi filmde ailecek yaşayan bi kurtadam ailesi vardı..kurt olduklarını herkesten saklarlardı .geniş bi aileidi .. kçk kızları henz kurtadam olamadıı içn üzgndü. genc erkek lise ye fln gidiyordu.s
şu anda 20 yaşındayım 6 yaşında fln izlediim bi çizgi film vardı cok güzeldi şimdi olsa acıp izlerim ..çizgi filmde ailecek yaşayan bi kurtadam ailesi vardı..kurt olduklarını herkesten saklarlardı .geniş bi aileidi .. kçk kızları henz kurtadam olamadıı içn üzgndü. genc erkek lise ye fln gidiyordu.sevgilisi vardı .kızınca kurta dönüşüyordu fln.gözleri kızarıyordu..bunu yıllardır arklarıma sorarım hiç bulamadım yardmcı olrsanız sevinirim :)
0
therevo
bir kör bir topla bir sağır bir ormandalar..topal ölür, sağır köre topalın öldüğünü nasıl anlatır? cevabını bende bilmiyorum, düşündüm mantıklı bişey çıkaramadım.
bir kör bir topla bir sağır bir ormandalar..
topal ölür, sağır köre topalın öldüğünü nasıl anlatır?
cevabını bende bilmiyorum, düşündüm mantıklı bişey çıkaramadım.
topal ölür, sağır köre topalın öldüğünü nasıl anlatır?
cevabını bende bilmiyorum, düşündüm mantıklı bişey çıkaramadım.
0
konusarak? tabi konusmayi ogrenmis bir sagir ise. genelde ogreniyorlar benim bildigim. sadece "öldü" diyecek, dilsiz degil sonucta. (bkz: oralism)
hic konusamayan bir sagirdan bahsediyorsan, sagir koru toplain yanina goturur ve kalbini dinlettirir, ya da nabzina baktirir falan, anlar heralde sonra.
hic konusamayan bir sagirdan bahsediyorsan, sagir koru toplain yanina goturur ve kalbini dinlettirir, ya da nabzina baktirir falan, anlar heralde sonra.
0
şöyle, sağır körü topalın cesedinin üstüne getirir, sonra vah vah diye dizine vursun. Kör de salak değildir heralde anlar. ben olsam anlarım :P
0
cevaplar guzel tsk ederim gercekten ama sanki icimden biri diyo ki sanki daha bir cin cevabı var ama sagolun :)
0
şöyle bişey olabilir okuyucu vardır elektronik ya da kör alfabesi kullanmak için kağıtlar falan vardır bu olabilir unutmadan söliyim başta topalla değil topla yazmışın :D
0
halanne
Ey ahali, sevgilimi size şikayet ediyorum. Sürekli depresyonda, sürekli bir bunalım, sürekli bir asabiyet. hiç çıkamıyor bu ruh halinden. önceleri acaba benle ilgili bir sorun mu var derdim ama değil. kadınların muayyen zamanları gibi ayda en az bi kere olmak üzere, böyle bir bunalım halinde. tuvale
Ey ahali, sevgilimi size şikayet ediyorum. Sürekli depresyonda, sürekli bir bunalım, sürekli bir asabiyet. hiç çıkamıyor bu ruh halinden. önceleri acaba benle ilgili bir sorun mu var derdim ama değil. kadınların muayyen zamanları gibi ayda en az bi kere olmak üzere, böyle bir bunalım halinde. tuvalet, yemek gibi insani zorunlu ihtiyaçlar dışında hiç bir şey yapmıyor. sürekli bilgisayar başında; ya ekşide, ya satrançta. sonra da bişey yapmıyorum, hayat boşuna akıp gidiyor parmaklarımın arasından diye daha beter oluyor. benimle göz göze gelmemek için şaşı oluyor. ağzından tek kelime çıkmıyor. sorduğum sorulara kaş göz işaretleriyle, yada işaret diliyle evet hayır diyor. eğer evet-hayır lık soru sozrmazsam bu sefer de tersliyor. azcık yüzü gülsün diye yapmadığım şebeklik kalmıyor valla. sonra benim de enerjim, sabrım bittiği zaman bu sefer papaz oluyoruz, hiç yardımcı olmuyorsun bana diye sitem etmeye başlıyor.
napsam, ne etsem, nerelere gitsem.
napsam, ne etsem, nerelere gitsem.
0
ayrıl gitsin ne diye ugrasıyorsun onu da anlamıs degilim. elalemin sizoidlerını iyilestirmek sana mı kaldı.
0
manfool & bryan fury; ama seviyorum.
nickini vermek istemeyen suser; zaten bi onu yapıyo.
nickini vermek istemeyen suser; zaten bi onu yapıyo.
0
eğlenebilceği sosyal ortamlara sokmaya çalışın,özellikle bu tür ortamlarda çakır keyif olcağı kadar alkol enjekte etmeyi sakın ha unutmayın, yoksa gene sıkıldım tripleri ile uğraşmak zorunda kalırsınız
0
herkes zor zamanlar geçirebilir, depresyondaki siz de olabilirdiniz. sevgilinizin sizi bırakıp gitmesini istermiydiniz? siz sadece gezip eğlenmek sevişmek için mi sevgililerinizle berabersiniz kuzum? sevgili bir yerde dert ortağı, en iyi arkadaştır. hayat arkadaşının imza atmamış olanıdır bana göre.eminim o da böle yaşamaktan, sizi de bunaltmaktan hoşnut değildir. oturup konuşun, yardımcı olmak istediğinizi, bu zor dönemleri beraber atlatacağınızı söyleyin. e nasolsa bilmiyo mu her an hergün yanındayım demeyin, ona yanında olduğunuzu ona değer verdiğiniz söyleyin. bu size açılmasına ve yardım tekliflerinize sıcak bakmasına yardımcı olacaktır. daha sonra da sıkı bi terapist araştırması yapın. önünüze ilk gelen psikoloğa gitmeyin. çünkü yanlış seçim bir doktor, durumu daha da zorlaştırır ve bir daha doktor yardımı alma hevesini kırar. ailesiyle samimiyseniz onlarla konuşun. gerçekten seviyorsanız pek tabii bırakıp gitmeyin önerildiği gibi. zaten bu duyuruyu açmış olmanız da bırakıp gidecek kadar duyarsız bi adam olmadığınızı gösteriyor. ilişkisi için emek verenlere saygı duyuyorum. eminim bu çabalarınız sevdiceğiniz tarafından da normal bir ruh haline büründüğünde takdir görecek ve size minnettar olacaktır.
0
nerelere gitsem diye soran sendin. belki mesafe iyi gelir. dönerse senindir muhabbeti dönüyor ya sabah beri tersini uygula.
bunu şunun için söyledim üstüne epeyce gittin ve sonuç alamadığını farzediyorum. eğer sana değer veriyorsa bir süre sonra değerini anlayıp kafasını taşlara vuracak ve belki tekrar eski haline dönmek için bir motivasyon olacaktır bu.
bunu şunun için söyledim üstüne epeyce gittin ve sonuç alamadığını farzediyorum. eğer sana değer veriyorsa bir süre sonra değerini anlayıp kafasını taşlara vuracak ve belki tekrar eski haline dönmek için bir motivasyon olacaktır bu.
0
daha cok sevisin. belki de sadece sevismek istiyordur. o zaman olmaz iste, ayrilin.
0
ayda en az 1 gün demissin, sonra da sürekli demissin. ayda 2-3 kere böyle şeyler normaldir, hormon falan. he diyip geçicen.
0
uzun zamandır sürüyorsa bu durum şok tedavisi gerekebilir..deneyimlerim kıcına tekme yiyen insanın o ani şokla afallayıp canlandığını gösterdi.ama dediğim gibi sizin yapabilceğiniz başka birşey kalmadığını düşünüyorsanız terkedin..gerçekten olmasa da blöf yapın..buna da aynı tepkiyi verirse zaten profesyonel bi destek daha faydalı olur kanımca..kolay gelsin atlatırsınız umarım bu sıkıntılı durumu bi an önce..
0
yaklaşık 6 ay önce, birkaç aylık bir dönem için sevgilinizle aynı profili taşımaktaydım.
aslında nitelendirebilecek çok güzel bir kelime var; damızlık. çünkü başka bir işe yaramıyordu insan.
hayattan zevk alamama, zevk alamazken bir yandan uyuşturucu müptelalarının aksine hayatın akıp gittiğinin farkında olma durumu fakat başka hiçbir şeyin farkında olamama durumu.
ne aile ne aşk ne sevgi ne sevgili.. iş ve okul zaten beşinci planda oluyordu..
sürekli bilgisayar başında olmasının sebebi ise orada huzur bulduğunu sanması, başka bir şey değil. eğer hayatında bilgisayar olmasaydı da misket oynuyor olsaydı, emin olun sadece misket oynuyor olurdu tek başına.. yani bu bilgisayarın kötülüğü değil, fakat çoğu insan bunu buraya bağlar..
size yeterince ilgi gösteremediğinin farkında, sizi mutsuz ettiğinin de, değer bilemediğinin de farkında ancak yapamıyor sadece, beceremiyor, içinde bir "hiç bitmeyen uyuşukluk" güdüsü var. bu yüzden, cinsellik dahi her şeyi paylaştığı sevgilisinden "utanıyor".
tamamen bu utanç yüzünden bakamıyor gözlerinize..
eğer kalkıp da bu gerçekleri onun suratına suratına vurursanız, olaylar çok daha kötü olur. çünkü o, bunları duymak is-te-mi-yor. eleştiriye ge-le-mi-yor. açıklama yapmak istemiyor.
evet-hayır kapsamında kısıtlaması sorularınızı, tamamen kaçaklığının eseri. çünkü derinlemesine bir şey sorduğunuzda gene yaptığı (haliyle yapmadıkları) şeyler aklına gelip ona gene acı verecek.
unutmayın; olay bilgisayarda değil, olay onun kaçakçılığında. bilgisayar amaç değil araç, bu yarın dizi de olur film de olur kitap da olur, misket de olur en basitinden.
seviyorsanız, önce tespit edip sonra ona fark ettirmeniz gerekecek, farklı şekillerde, deneme yanılma yöntemleri ile. o zaten fark edince, yeniden doğmuş gibi, her şeyin farkında olup bütün bu emeklerinizin karşılığını size verecek pozitif yönde. medyum falan değilim, kıçım büyük ama sallama yeteneğim küçüktür, tamamen verdiğiniz donelerden kendime uyarlama yapıp konuşuyorum.
seviyorsanız, bu konuya ufak ufak müdahale etmeye başlamalısınız, öncelikle onun için, sizin için ya da ilişkiniz için değil. hele ki ona bunu hissettirirseniz, yani ilişki içi, benim için düzel derseniz, zaten düzelmez.
benim bir sevgilim vardı.
beş yıl birlikteydik, en ergenlikten en olgunluğa kadar.
ben bu moda girdim, 3-4 aylık bir dönem için.
o, sizin gibi bir çözüm aramak yerine, çekip gitmeyi tercih etti geçmişi de cebine koyarak. şimdi nurtopu gibi bir nefret doğurdum, büyütüyorum..
daha fazla konuşmak isterseniz bilmiyorum buradan nasıl ulaşılınıyor vesaire, [email protected] deneyin, yardımcı olabilirsem sevinirim.
not: bunu yanlışlıkla birkaç duyuru üstteki "saksafon çalmaya başlayan" arkadaşın duyurusunun altına "işte o kişi bendim" diye yazınca, sanırım kendisi ekledi, beni saksafoncu sanıyor. hayır depresif olan bendim. neyse. saksafon da tipim değil hani bu arada.
aslında nitelendirebilecek çok güzel bir kelime var; damızlık. çünkü başka bir işe yaramıyordu insan.
hayattan zevk alamama, zevk alamazken bir yandan uyuşturucu müptelalarının aksine hayatın akıp gittiğinin farkında olma durumu fakat başka hiçbir şeyin farkında olamama durumu.
ne aile ne aşk ne sevgi ne sevgili.. iş ve okul zaten beşinci planda oluyordu..
sürekli bilgisayar başında olmasının sebebi ise orada huzur bulduğunu sanması, başka bir şey değil. eğer hayatında bilgisayar olmasaydı da misket oynuyor olsaydı, emin olun sadece misket oynuyor olurdu tek başına.. yani bu bilgisayarın kötülüğü değil, fakat çoğu insan bunu buraya bağlar..
size yeterince ilgi gösteremediğinin farkında, sizi mutsuz ettiğinin de, değer bilemediğinin de farkında ancak yapamıyor sadece, beceremiyor, içinde bir "hiç bitmeyen uyuşukluk" güdüsü var. bu yüzden, cinsellik dahi her şeyi paylaştığı sevgilisinden "utanıyor".
tamamen bu utanç yüzünden bakamıyor gözlerinize..
eğer kalkıp da bu gerçekleri onun suratına suratına vurursanız, olaylar çok daha kötü olur. çünkü o, bunları duymak is-te-mi-yor. eleştiriye ge-le-mi-yor. açıklama yapmak istemiyor.
evet-hayır kapsamında kısıtlaması sorularınızı, tamamen kaçaklığının eseri. çünkü derinlemesine bir şey sorduğunuzda gene yaptığı (haliyle yapmadıkları) şeyler aklına gelip ona gene acı verecek.
unutmayın; olay bilgisayarda değil, olay onun kaçakçılığında. bilgisayar amaç değil araç, bu yarın dizi de olur film de olur kitap da olur, misket de olur en basitinden.
seviyorsanız, önce tespit edip sonra ona fark ettirmeniz gerekecek, farklı şekillerde, deneme yanılma yöntemleri ile. o zaten fark edince, yeniden doğmuş gibi, her şeyin farkında olup bütün bu emeklerinizin karşılığını size verecek pozitif yönde. medyum falan değilim, kıçım büyük ama sallama yeteneğim küçüktür, tamamen verdiğiniz donelerden kendime uyarlama yapıp konuşuyorum.
seviyorsanız, bu konuya ufak ufak müdahale etmeye başlamalısınız, öncelikle onun için, sizin için ya da ilişkiniz için değil. hele ki ona bunu hissettirirseniz, yani ilişki içi, benim için düzel derseniz, zaten düzelmez.
benim bir sevgilim vardı.
beş yıl birlikteydik, en ergenlikten en olgunluğa kadar.
ben bu moda girdim, 3-4 aylık bir dönem için.
o, sizin gibi bir çözüm aramak yerine, çekip gitmeyi tercih etti geçmişi de cebine koyarak. şimdi nurtopu gibi bir nefret doğurdum, büyütüyorum..
daha fazla konuşmak isterseniz bilmiyorum buradan nasıl ulaşılınıyor vesaire, [email protected] deneyin, yardımcı olabilirsem sevinirim.
not: bunu yanlışlıkla birkaç duyuru üstteki "saksafon çalmaya başlayan" arkadaşın duyurusunun altına "işte o kişi bendim" diye yazınca, sanırım kendisi ekledi, beni saksafoncu sanıyor. hayır depresif olan bendim. neyse. saksafon da tipim değil hani bu arada.
0
firuze
Güzel giden bir ilişki de erkek neden aldatır?
Güzel giden bir ilişki de erkek neden aldatır?
0
ilk cevabı sildim kısaca şöyle düşün. geçen tvde vardı. adamın biri açıklıyodu bunu. şuna benzer birşey diyordu;
"yani siz hayatınızda iki erkekten hamile kalmış bir kadın duydunuz mu? yeryüzünde böyle bir olay var mı? iki babası olan bir çocuk olabilir mi? olamaz tabiki. ama 2 ayrı kadından sürüyle çocuğu olan bir baba olabilir. erkek 3 değil 5 değil. allah ne verdiyse, isteyen her kadından çocuk sahibi olabilir. bu da erkeklerin tek eşli olmadığının kanıtıdır"
kısaca böyle. genelde iyiyiz hoşuz ama, bazı konular sakıncalı tabi...adam güsel açıklamıştı ama:)
"yani siz hayatınızda iki erkekten hamile kalmış bir kadın duydunuz mu? yeryüzünde böyle bir olay var mı? iki babası olan bir çocuk olabilir mi? olamaz tabiki. ama 2 ayrı kadından sürüyle çocuğu olan bir baba olabilir. erkek 3 değil 5 değil. allah ne verdiyse, isteyen her kadından çocuk sahibi olabilir. bu da erkeklerin tek eşli olmadığının kanıtıdır"
kısaca böyle. genelde iyiyiz hoşuz ama, bazı konular sakıncalı tabi...adam güsel açıklamıştı ama:)
0
1. o ilişki düzgün gitmiyordur zaten, bir taraf hep bir şeylerin eksikliğini gizlemiş, diğer taraf ise farketmemiştir. bitmesi gerekiyordur, bitsindir.
2. bir taraf hep bir şeylerin ispatındadır. gitmiştir, arkasından bakılmaz, bitsindir.
3. daha iyisini bulmuştur. üzülünmez, bitsindir.
2. bir taraf hep bir şeylerin ispatındadır. gitmiştir, arkasından bakılmaz, bitsindir.
3. daha iyisini bulmuştur. üzülünmez, bitsindir.
0
tek bi açıklaması var, kalanların hepsi laga luga; gerçekten aşık değildir.
0
sori bryan ama ben bu doğasında var, genleri öyle, içgüdüsü böyle mantığını çözemiyom. meseleyi bireyin tutumundan bağımsızlaştırarak onu masum kılma amacı niye? hırsızın hiç mi suçu yok? evrime göre tecavüz de var insanın doğasında, onu napcaz. ben bu sorunun cevabının karakter bozukluğu olduğunu düşünüyorum.
0
her genelleme yaptığınızda, bir yerlerde, dünyalar tatlısı bir yavru kedinin öldüğünü biliyor muydunuz?
0
genetik bilgiler anne ile aktarılır. yani aslında bir kadının çok eşli olması genetik çeşitlilik açısından daha faydalıdır, erkeğin değil. tabi bu durum sadece birden fazla kadınla olmayı açıklar. birini bırakıp diğerine gider serial monogamy yapar adam.
aldatmak çok daha farklı bir şey.
madem diğer kızlardan hoşlanıyor erkekler, doyumsuz bir nevi, neden elindekinden vazgeçmez? yani işin doğasıydı, cartı curtuydu bir tarafa arkadaşlar. insanız sonuçta. sevmiyorsan ayrılırsın, zor mu? aldatmak neden? bence tamamen işine gelmeme durumu. duygusal konularla yüzleşmekten kaçış.
aldatmak çok daha farklı bir şey.
madem diğer kızlardan hoşlanıyor erkekler, doyumsuz bir nevi, neden elindekinden vazgeçmez? yani işin doğasıydı, cartı curtuydu bir tarafa arkadaşlar. insanız sonuçta. sevmiyorsan ayrılırsın, zor mu? aldatmak neden? bence tamamen işine gelmeme durumu. duygusal konularla yüzleşmekten kaçış.
0
çünkü (aldatan erkekler için söylüyorum) evlenecek kız sayısı eğlenecek kızlara oranla inanılmaz düşük. eee ne oluyor o zaman zaten erkekler yapı olarak meğilli çabucak aklı çeliniyor veee tataaa tek gecelik heyecan dolu bir ilişki ama tilkinin dönüp dolaşacağı yeri hepimiz biliyoruz yani :)
0
jpsartre
sonuçlarına nereden ulaşabilirim?
sonuçlarına nereden ulaşabilirim?
0
placebo
Hepimizin bir dönem mutlaka oynadığı Solo Test oyunu İngilizce'de hangi adla biliniyor? Yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler.
Hepimizin bir dönem mutlaka oynadığı Solo Test oyunu İngilizce'de hangi adla biliniyor? Yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler.
0
peg solitaire imiş
yeri gelmişken ne oyundu beahh..zamanında ben 9 bırakmıştım
yeri gelmişken ne oyundu beahh..zamanında ben 9 bırakmıştım
0
emcedeltate
evet çok seviyorum bu filmleri. başrolun yavşak olmadığı, kızların bu herifin peşinden koştuğu, gizemli olduğu filmler.. ancak hatırlayabildiğim 2 tane var ne yazık ki :/-constantine-twiglightbaşka neler var. (mayfa filmelerinden bahsetmiyorum. ordaki herkez ağır zaten)dediğiniz filmler tamamdır. am
evet çok seviyorum bu filmleri. başrolun yavşak olmadığı, kızların bu herifin peşinden koştuğu, gizemli olduğu filmler.. ancak hatırlayabildiğim 2 tane var ne yazık ki :/
-constantine
-twiglight
başka neler var.
(mayfa filmelerinden bahsetmiyorum. ordaki herkez ağır zaten)
dediğiniz filmler tamamdır. ama boyle biraz mistiklik falan arıyorum. adam gizemli olsun mesela. crankte bu yok.( dedikleriniz arasında sadece crank i izlediğim için crank i örnek verdim)
-constantine
-twiglight
başka neler var.
(mayfa filmelerinden bahsetmiyorum. ordaki herkez ağır zaten)
dediğiniz filmler tamamdır. ama boyle biraz mistiklik falan arıyorum. adam gizemli olsun mesela. crankte bu yok.( dedikleriniz arasında sadece crank i izlediğim için crank i örnek verdim)
0
(bkz: A History of Violence)
(bkz: Appaloosa)
(bkz: Eastern Promises)
(bkz: Mystic River)
(bkz: L.A. Confidential)
bu işin şahı görüldüğü gibi viggo mortensen.
(bkz: Appaloosa)
(bkz: Eastern Promises)
(bkz: Mystic River)
(bkz: L.A. Confidential)
bu işin şahı görüldüğü gibi viggo mortensen.
0
surtunme kuvveti
ne demek bu? yani intihar eden kişinin seçtiği yol ve bu yolla ilgili yapılabilecek yorumlar.mesela:bileklerini kesmiş - hmm demek ki aniden ölmek istememiş, kurtarılmayı vesaireyi ümit etmiş. ilgisizlik intihar sebebi olmuş olabilir.yüksek bir yerden atlamış ya da metronun aracın önüne falan - deme
ne demek bu? yani intihar eden kişinin seçtiği yol ve bu yolla ilgili yapılabilecek yorumlar.
mesela:
bileklerini kesmiş - hmm demek ki aniden ölmek istememiş, kurtarılmayı vesaireyi ümit etmiş. ilgisizlik intihar sebebi olmuş olabilir.
yüksek bir yerden atlamış ya da metronun aracın önüne falan - demek bu arkadaş ani bir karar vermiş. belki 2. bir şansı olsa yapmaz.
savaşta öleceğini bile bile kendi insiyatifiyle taaruza geçmiş - savaşın getirdiği baskıyı kaldıramamış, kendini kurşunların önüne atmış.. belki bu şekilde ölerek önemli biri olarak hatırlanacağını ummuş..
gibi gibi..
mesela:
bileklerini kesmiş - hmm demek ki aniden ölmek istememiş, kurtarılmayı vesaireyi ümit etmiş. ilgisizlik intihar sebebi olmuş olabilir.
yüksek bir yerden atlamış ya da metronun aracın önüne falan - demek bu arkadaş ani bir karar vermiş. belki 2. bir şansı olsa yapmaz.
savaşta öleceğini bile bile kendi insiyatifiyle taaruza geçmiş - savaşın getirdiği baskıyı kaldıramamış, kendini kurşunların önüne atmış.. belki bu şekilde ölerek önemli biri olarak hatırlanacağını ummuş..
gibi gibi..
0
kendini tüple falan zehirlemişse eğer korkaktır kesin. acıya tahammülü yoktur.
0
aracın önüne atlamak anlık bir karar olabilir ancak yüksek bir yerden atlamak kesinlikle zor bir iştir , o yüksekliği görmek , rüzgarı hissetmek ürkütür bence de cesaret isteyen bir intihar şekli.
silahla intihar etmek , en kolay intihar şekillerinden biri gibi görünse de bana göre çok cesaret ister tetiği çekmek.
hap içerek intihar etmek en yüksek kurtulma umudu olan intihar şeklidir , ilgi çekmek için olabilir bilemiyorum.
kendini asmak , seni o halde bulacak kişiyi düşünülerek yapılıyorsa karşı tarafa acı vermek için birebirdir bence.
silahla intihar etmek , en kolay intihar şekillerinden biri gibi görünse de bana göre çok cesaret ister tetiği çekmek.
hap içerek intihar etmek en yüksek kurtulma umudu olan intihar şeklidir , ilgi çekmek için olabilir bilemiyorum.
kendini asmak , seni o halde bulacak kişiyi düşünülerek yapılıyorsa karşı tarafa acı vermek için birebirdir bence.
0
bilek kesme - kolay ve hizli
hap alma - kolay ve daha acisiz
zehir icme - tamam hizli dedik
yuksek yerden atlama - ya olurum ya meshur olurum?
arabanin onune atlama - ya olurum ya para koparirim?
metronun onune atlama - yuh!
vidanjorun onune atlama - cok boktan!
yanma - aptal misin?
donma - iliklerime kadar..
elektrik carpmasi - ya olurum ya carparim?
ucaktan atlama - ozgur olum
basini koparma - kesin cozum
suda bogulma - belki evrim geciririm
karada bogulma - havasiz yasam
asitin icine atlama - taniyamayin beni
lavin icine atlama - bulamayin beni
harakiri - sanatsal
kamikaze - bari bir ise yarayim
silah - acimasiz
asmak - iplememek
savasta olme - canim feda
askindan olme - ya tutarsa..
hap alma - kolay ve daha acisiz
zehir icme - tamam hizli dedik
yuksek yerden atlama - ya olurum ya meshur olurum?
arabanin onune atlama - ya olurum ya para koparirim?
metronun onune atlama - yuh!
vidanjorun onune atlama - cok boktan!
yanma - aptal misin?
donma - iliklerime kadar..
elektrik carpmasi - ya olurum ya carparim?
ucaktan atlama - ozgur olum
basini koparma - kesin cozum
suda bogulma - belki evrim geciririm
karada bogulma - havasiz yasam
asitin icine atlama - taniyamayin beni
lavin icine atlama - bulamayin beni
harakiri - sanatsal
kamikaze - bari bir ise yarayim
silah - acimasiz
asmak - iplememek
savasta olme - canim feda
askindan olme - ya tutarsa..
0
herkes kendine kolay gelen yolu seçer. sonradan bunu anlamlandırmaya çalışmak biraz "delinin biri kuyuya taş atmış" hikayesine döner.
0
ben değişik tarzlardaki intihar olaylarını duyduklarında insanların beyninde oluşturan düşünceyi soruyorum (ki gayet makul bir soruymuş gibi geliyor bana)
soruyu adam gibi okumadan ahkam kesmek de bana tuhaf geliyor (delili falan bir atasözü bulmaya kasamadım şimdi)
soruyu adam gibi okumadan ahkam kesmek de bana tuhaf geliyor (delili falan bir atasözü bulmaya kasamadım şimdi)
0
işine yarar mı bilmiyorum ama "fare zehiri içip canına kıydı" haberlerin alt metni namus/töre cinayetine kurban gitti demektir. Büyük çoğunlukla yani.
0
yüksek atlamak hayatı boyunca uçmayı hayal eden biri olunduğuna delalet sayılabilir. hiç değilse 1 kez denemiş olmak için ölmeden.
0
bir adam varmış. ressammış. başka bir admaa aşıkmış. aşık olduğu adam ferdi tayfurmuş. intihara "kesin" kararlıymış. ama acı çekmekten çok korkuyormuş. bir gün bir torba dolusu jilet alıp evinin banyosuna girmiş. küveti ılık/sıcak su ile doldurup içine uzanmış. sağ eli ile, ayak bilekleri, dizler, kasıklar, sol dirsek, sol koltuk altı ve en sonunda boynunu keserek intihar etmiş.
bunun bende bıraktırdığı izlenim: acı, "kesin" kararlı bir insana engel olamaz.
başka bir adam daha varmış. soyadı zweig'mış. yaşlanmış bu. kalem tutamaz, yazı yazamaz olmuş. elindeki bardağı düşürüyormuş falan. unutkanlık da başlamış. e adam epeyce iz bırakacak işler de yapmış şu koca dünyada, kitaplar falan. dolu dolu da bir hayat yaşamış, o ülkeden o ülkeye. doymuş yani bu adam yaşamaya. zor bela bir mektup denkleştirmiş. sonra bir yerlerden az biraz morfin tedarik etmiş. hop damar içine enjekte. sonsuz uykuya dalmış.
izlenimim: kendinize ne kadar iyi bakarsanız bakın, vücut ölmeye programlı. yani malesef hz. muhammed "her ölümlü ölümü tadacaktır" demekte yerden göğe kadar, allah'ına haklı. yaşlılığın ve ölümün; ilacı, tedavisi, çaresi yok. ama onurlu ölüm diye bir şey var... ama intihara teşvik suç olduğu için, lütfen yaşlılarımızı intihar teşvik etmeyelim, edenleri uyaralım.
bunun bende bıraktırdığı izlenim: acı, "kesin" kararlı bir insana engel olamaz.
başka bir adam daha varmış. soyadı zweig'mış. yaşlanmış bu. kalem tutamaz, yazı yazamaz olmuş. elindeki bardağı düşürüyormuş falan. unutkanlık da başlamış. e adam epeyce iz bırakacak işler de yapmış şu koca dünyada, kitaplar falan. dolu dolu da bir hayat yaşamış, o ülkeden o ülkeye. doymuş yani bu adam yaşamaya. zor bela bir mektup denkleştirmiş. sonra bir yerlerden az biraz morfin tedarik etmiş. hop damar içine enjekte. sonsuz uykuya dalmış.
izlenimim: kendinize ne kadar iyi bakarsanız bakın, vücut ölmeye programlı. yani malesef hz. muhammed "her ölümlü ölümü tadacaktır" demekte yerden göğe kadar, allah'ına haklı. yaşlılığın ve ölümün; ilacı, tedavisi, çaresi yok. ama onurlu ölüm diye bir şey var... ama intihara teşvik suç olduğu için, lütfen yaşlılarımızı intihar teşvik etmeyelim, edenleri uyaralım.
0
peaceful easy
evet..insan beyninin durduğu, bilimin çaresiz kaldığı bir soru..bu konuyla ilgili, gerek bilimsel gerek öznel şahsi görüşler ve asıl önemli olanda hayal güçlerimiz bizlere ne söylüyor.. yerel bir bilimsel makaleye konu olmasını istediğim bu durumu sizinle paylaşmak istiyorum.. bilim adamları zamanın
evet..insan beyninin durduğu, bilimin çaresiz kaldığı bir soru..
bu konuyla ilgili, gerek bilimsel gerek öznel şahsi görüşler ve asıl önemli olanda hayal güçlerimiz bizlere ne söylüyor.. yerel bir bilimsel makaleye konu olmasını istediğim bu durumu sizinle paylaşmak istiyorum..
bilim adamları zamanın big bang le birlikte başladığını ve big bang öncesinin bir hiçlikten ibaret olduğunu söylemekteler.. de.. hiç lik ne olm.. nasıl ya..hiç bişi olmaması nasıl bişeydir.. hiçlik te birşey değilmidir mesela..
hayal gücü sağlam ve bu konularla ilgili sözlükçüler göreve..
bu konuyla ilgili, gerek bilimsel gerek öznel şahsi görüşler ve asıl önemli olanda hayal güçlerimiz bizlere ne söylüyor.. yerel bir bilimsel makaleye konu olmasını istediğim bu durumu sizinle paylaşmak istiyorum..
bilim adamları zamanın big bang le birlikte başladığını ve big bang öncesinin bir hiçlikten ibaret olduğunu söylemekteler.. de.. hiç lik ne olm.. nasıl ya..hiç bişi olmaması nasıl bişeydir.. hiçlik te birşey değilmidir mesela..
hayal gücü sağlam ve bu konularla ilgili sözlükçüler göreve..
0
Hani sonsuz kütle ve sonsuz yoğunlukta bir nokta, hah işte ben onu düşünüyorum. O nokta patladı ve bugünkü şeklini aldı evren. Kozmik kalp vs duygularımda yer ediniyor ve keşke bilimsel olarak da ispatlansa.
Ha niye patladı dersen, taktir-i ilahı...
(bkz: bing bang dedin ve şimdi deckard gelecek)
Ha niye patladı dersen, taktir-i ilahı...
(bkz: bing bang dedin ve şimdi deckard gelecek)
0
bilim var olanı inceler, var olandan öncesini incelemez. bişey dense peki ya onun öncesi sorusu çıkacak karşımıza. bilimden ziyade felsefi bi konu bu.
0
ben de buna benzer sormustum tam cevap alamamistim:
(git: 90488)
ayrica teoriden oteye gidemiyoruz sanirim.
(git: 90488)
ayrica teoriden oteye gidemiyoruz sanirim.
0
bilim adamlari dedigin gibi bir sey soylemiyorlar, bilim inanclarla islemez zira, cesitli "fikirler" var ama "bu boyledir" diyebilen yok, oyle bir iddia da yok. sadece gorulebileni acikliyorlar. Buyuk bir patlama oldugu kesin fakat o patlama halihazirda var olan bir evren icinde de olmus olabilir... Su konusmalari izlersen biraz fikrin olabilir:
Echoes from the beginning:
www.worldsciencefestival.com
Time Since Einstein:
www.worldsciencefestival.com
Beyond Einstein:
www.worldsciencefestival.com
Echoes from the beginning:
www.worldsciencefestival.com
Time Since Einstein:
www.worldsciencefestival.com
Beyond Einstein:
www.worldsciencefestival.com
0
etrafta başka evrenler vardır belki, belki de sadece gölgeler vardır. gölgeler ve toz.
0
şimdi bu soru bana göre yanlış çünkü zamanın başı ve sonu olan düz bir doğru olduğu yanılgısını taşıyor. yani bilim adamları en azından ondan önce bir hiçlik olduğunu söylemiyorlar..kimisi zamanın başının olmadığını -garip gelicek biliyorum ama- zamanın yuvarlak olduğunu bir portakal futbol topu yuvarlakmış gibi düşünülebiliceğini yani kendi içinde kapalı başı sonu olmayan bir yapıya benzetilebileceğini söylüyorlar. kimisi üsttede belirtildiği gibi evrenin şimdiki gibi büyüdükten sonra küçüldüğünü ve yoğunluğu artıp hacmi küçüldükten sonra yeniden patlamış olabiliceğini söylüyor kimisi paralel evrenler fln diyor.
0
exael
(bkz: lost room) gibi güzel kısa dizi var mıdır? peki ya uzun var mıdır?
(bkz: lost room) gibi güzel kısa dizi var mıdır?
peki ya uzun var mıdır?
peki ya uzun var mıdır?
0
the triangle var bermuda ile ilgili ama çok muhteşem değil.
bi de lain var anime seviyorsan.
bi de lain var anime seviyorsan.
0
hayali arkadaş
"sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san"yunus emre bu dizede ne demek istiyor?a) sen kendini nasıl algılıyorsan, nasıl birşey zannediyorsan ötekini de öyle kabul etb)sen kendin için ne istiyorsan öteki için öyle istec)hiçbirid)hepsi
"sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san"
yunus emre bu dizede ne demek istiyor?
a) sen kendini nasıl algılıyorsan, nasıl birşey zannediyorsan ötekini de öyle kabul et
b)sen kendin için ne istiyorsan öteki için öyle iste
c)hiçbiri
d)hepsi
yunus emre bu dizede ne demek istiyor?
a) sen kendini nasıl algılıyorsan, nasıl birşey zannediyorsan ötekini de öyle kabul et
b)sen kendin için ne istiyorsan öteki için öyle iste
c)hiçbiri
d)hepsi
0
"Do to others as you would have them do to you." (Luke 6:31)
yani
"Başkalarının size nasıl davranmasını isterseniz siz de onlara öyle davranın."
(bkz: altın kural)
yani
"Başkalarının size nasıl davranmasını isterseniz siz de onlara öyle davranın."
(bkz: altın kural)
0
